TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE TACİKİSTAN CUMHURİYETİ ARASINDA
GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ
ÖNLEME ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
Kanun No. 4718 |
|
Kabul Tarihi : 18.10.2001 |
MADDE 1. – 6 Mayıs 1996 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ile Tacikistan Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
MADDE 2. – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3. – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ İLE TACİKİSTAN CUMHURİYETİ ARASINDA GELİR
ÜZERİNDEN
ALINAN VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMASI
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ
VE
TACİKİSTAN
CUMHURİYETİ
Gelir
üzerinden alınan vergilerde çifte vergilendirmeyi önleyen bir Anlaşma yapmak
isteğiyle
AŞAĞIDAKİ
ANLAŞMAYA VARMIŞLARDIR :
Madde
1
KİŞİLERE
İLİŞKİN KAPSAM
Bu Anlaşma,
Âkit Devletlerden birinin veya her ikisinin mukimi olan kişilere
uygulanacaktır.
Madde
2
KAVRANAN
VERGİLER
1. Bu Anlaşma,
ne şekilde alındığına bakılmaksızın, bir Âkit Devlette veya politik alt
bölümlerinde ya da mahallî idarelerinde gelir üzerinden alınan vergilere
uygulanacaktır.
2. Menkul veya
gayrimenkul varlıkların devrinden doğan kazançlara uygulanan vergiler ile
ücretin veya maaşın toplam tutarı üzerinden teşebbüsler tarafından ödenen
vergiler dahil olmak üzere, toplam gelir veya gelirin unsurları üzerinden
alınan tüm vergiler, gelirden alınan vergiler olarak kabul edilecektir.
3. Anlaşmanın
uygulanacağı şu anda geçerli olan vergiler özellikle :
a) Türkiye’de
:
i) gelir vergisi;
ii) kurumlar vergisi, ve
iii) gelir
vergisi ve kurumlar vergisi üzerinden alınan fon payı;
(Bundan böyle
“Türk vergisi” olarak bahsedilecektir)
b)
Tacikistan’da :
i) kazanç vergisi;
ii) gelir vergisi, ve
iii) ihracat
vergisi
(Bundan böyle
“Tacikistan vergisi” olarak bahsedilecektir).
4. Anlaşma
aynı zamanda, Anlaşmanın imza tarihinden sonra mevcut vergilerin yerine veya
onlara ilave olarak alınacak olan ve mevcut vergilerle aynı nitelikte olan veya
onlara önemli ölçüde benzeyen vergilere de uygulanacaktır. Âkit Devletlerin
yetkili makamları, ilgili vergi mevzuatlarında yapılan önemli değişiklikleri
birbirlerine bildireceklerdir.
Madde
3
GENEL
TANIMLAR
1. Bu
Anlaşmanın amaçları yönünden, metin aksini öngörmedikçe :
a) i)
“Türkiye” terimi, Türkiye’nin sahip olduğu egemenlik alanını, karasularını,
aynı zamanda uluslararası hukuka uygun olarak doğal kaynakların aranması,
işletilmesi ve korunması amaçlarıyla yargı yetkisi veya egemenlik haklarına
sahip olduğu deniz alanlarını ifade eder;
ii)
“Tacikistan” terimi, Tacikistan Cumhuriyeti’ni ifade eder. Coğrafi anlamda
kullanıldığında, “Tacikistan” terimi, Tacikistan’ın uluslararası hukuka göre
belirlenen ulusal egemenlik alanını kapsamına alır.
b) “Bir Âkit
Devlet” ve “diğer Âkit Devlet” terimleri, metnin gereğine göre, Türkiye veya
Tacikistan anlamına gelir;
c) “Vergi”
terimi, bu Anlaşmanın 2 nci maddesinde kavranan vergiler anlamına gelir;
d) “Kişi”
terimi, bir gerçek kişiyi, bir şirketi ve kişilerin oluşturduğu diğer herhangi
bir kuruluşu kapsamına alır;
e) “Şirket”
terimi, herhangi bir kurum veya vergileme yönünden kurum olarak muamele gören
herhangi bir kuruluş anlamına gelir;
f) “Kanunî ana
merkez” terimi, Türk Ticaret Kanunu veya Tacikistan Kanunlarına göre tescil
edilen kayıtlı merkez anlamına gelir;
g) “Vatandaş”
terimi :
i) bir Âkit
Devletin vatandaşlığına sahip herhangi bir gerçek kişiyi;
ii) bir Âkit
Devlette yürürlükte olan mevzuata göre statü kazanan herhangi bir hükmî şahsı,
ortaklığı veya derneği
ifade eder;
h) “Bir Âkit
Devletin teşebbüsü” ve “diğer Âkit Devletin teşebbüsü” terimleri sırasıyla, bir
Âkit Devletin bir mukimi tarafından işletilen bir teşebbüs ve diğer Âkit
Devletin bir mukimi tarafından işletilen bir teşebbüs anlamına gelir;
i) “Yetkili
makam” terimi :
i) Türkiye’de,
Maliye Bakanını veya onun yetkili temsilcisini ve
ii)
Tacikistan’da, Maliye Bakanını veya onun yetkili temsilcisini
ifade eder;
j)
“Uluslararası trafik” terimi, bir Türk veya Tacikistan teşebbüsü tarafından,
yalnızca Türkiye veya Tacikistan sınırları içinde gerçekleştirilen uçak veya
kara nakil vasıtası işletmeciliği hariç, uçak veya kara nakil vasıtası
işletilerek yapılan taşımacılığı ifade eder.
2. Bir Âkit
Devletin bu Anlaşmayı uygulaması bakımından, metin aksini öngörmedikçe,
Anlaşmada tanımlanmamış herhangi bir terim, Anlaşmanın uygulanacağı vergilerin
amaçları yönünden, o dönemde, bu Devletin mevzuatındaki anlamı taşıyacak; bu
Devletin uygulanan vergi mevzuatındaki herhangi bir anlam, bu Devletin diğer
mevzuatında bu terime karşılık gelen anlama göre öncelik taşıyacaktır.
Madde
4
MUKİM
1. Bu
Anlaşmanın amaçları bakımından, “bir Âkit Devletin mukimi” terimi, o Devletin
mevzuatı gereğince o Devlet, politik alt bölümü veya mahallî idaresi de dahil
olmak üzere ev, ikâmetgâh, kanunî ana merkez, yönetim yeri veya benzer yapıda
diğer herhangi bir kriter nedeniyle vergi mükellefi olan kişi anlamına gelir.
Ancak bu terim, yalnızca o Devletteki kaynaklardan elde edilen gelir nedeniyle
vergiye tabi tutulan herhangi bir kişiyi kapsamaz.
2. 1 inci
fıkra hükümleri dolayısıyla bir gerçek kişi her iki Âkit Devlette de mukim
olduğunda, bu kişinin durumu aşağıdaki şekilde belirlenecektir :
a) Bu kişi,
yalnızca daimi olarak kalabileceği bir meskenin bulunduğu Devletin mukimi kabul
edilecektir. Eğer bu kişinin her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir
meskeni varsa, bu kişi, kişisel ve ekonomik ilişikilerinin daha yakın olduğu
Devletin mukimi kabul edilecektir (hayati menfaatlerin merkezi);
b) Eğer
kişinin hayati menfaatlerinin merkezinin yer aldığı Devlet saptanamazsa veya
her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir meskeni yoksa, bu kişi,
yalnızca kalmayı adet edindiği evin bulunduğu Devletin mukimi kabul
edilecektir;
c) Eğer
kişinin her iki Devlette de kalmayı adet edindiği bir ev varsa veya her iki
Devlette de böyle bir ev sözkonusu değilse, bu kişi, yalnızca vatandaşı
bulunduğu Devletin bir mukimi kabul edilecektir;
d) Eğer kişi
her iki Devletin de vatandaşıysa veya her iki Devletin de vatandaşı değilse,
Âkit Devletlerin yetkili makamları sorunu karşılıklı anlaşmayla çözeceklerdir.
3. 1 inci
fıkra hükümleri dolayısıyla gerçek kişi dışındaki bir kişi her iki Âkit
Devletin de mukimi olduğunda, bu kişi, yalnızca kanunî ana merkezinin bulunduğu
Devletin bir mukimi olarak kabul edilecektir.
Madde
5
İŞYERİ
1. Bu
Anlaşmanın amaçları bakımından “işyeri” terimi, bir teşebbüsün işinin tamamen
veya kısmen yürütüldüğü işe ilişkin sabit bir yer anlamına gelir.
2. “İşyeri”
terimi özellikle şunları kapsamına alır :
a) Yönetim
yeri;
b) Şube;
c) Büro;
d) Fabrika;
e) Atölye, ve
f) Maden
ocağı, petrol veya doğal gaz kuyusu, taş ocağı veya doğal kaynakların
çıkarıldığı diğer herhangi bir yer.
3. Yirmidört
ayı aşan bir süre devam eden bir inşaat şantiyesi, yapım, kurma veya montaj
projesi veya bu faaliyetlerle ilgili gözetim faaliyetleri.
4. Bu maddenin
daha önceki hükümleri ile bağlı kalınmaksızın, “işyeri” teriminin aşağıdaki
hususları kapsamadığı kabul edilecektir :
a) Teşebbüs
olanaklarının, yalnızca teşebbüse ait malların veya ticarî eşyanın depolanması,
teşhiri veya teslimi amacıyla kullanılması;
b) Teşebbüse
ait mal veya ticarî eşya stoklarının yalnızca depolama, teşhir veya teslim
amacıyla elde tutulması;
c) Teşebbüse
ait mal veya ticarî eşya stoklarının yalnızca bir başka teşebbüse
işlettirilmesi amacıyla elde tutulması;
d) İşe ilişkin
sabit bir yerin yalnızca teşebbüse mal veya ticarî eşya satın alma veya bilgi
toplama amacıyla elde tutulması;
e) İşe ilişkin
sabit bir yerin teşebbüs için yalnızca hazırlayıcı veya yardımcı karakter
taşıyan diğer herhangi bir işin yapılması amacıyla elde tutulması;
f) İşe ilişkin
sabit bir yerin, yalnızca (a) ila (e) bentlerinde bahsedilen faaliyetlerin bir
veya birkaçını bir arada icra etmek için elde tutulması; ancak bu faaliyetlerin
bir arada icra edilmesi sonucunda kendini gösteren toplu faaliyetin hazırlayıcı
veya yardımcı karakterde olması.
5. 1 inci ve 2
nci fıkra hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, bir kişi -6 ncı fıkranın
uygulanacağı bağımsız nitelikteki acente dışında- bir Âkit Devlette bir
teşebbüs adına hareket ederse ve bu teşebbüs adına mukavele akdetme yetkisine
sahip olup, bu yetkisini mutaden kullanırsa, sözkonusu kişinin faaliyetleri 4
üncü fıkrada belirtilenlerle sınırlı olmadıkça, bu teşebbüs, bu Devlette bu
kişinin teşebbüs için gerçekleştirdiği her türlü faaliyet dolayısıyla bir
işyerine sahip kabul edilecektir. Ancak, anılan fıkra hükmü çerçevesinde işe
ilişkin sabit bir yerden yürütülen faaliyetler bu yeri bir işyeri haline
getirmeyecektir.
6. Bir Âkit
Devlet teşebbüsü, diğer Devlette işlerini yalnızca, bir simsar, bir genel
komisyon acentesi veya bağımsız statüde diğer herhangi bir acente vasıtasıyla
yürüttüğü için bu diğer Âkit Devlette bir işyerine sahip kabul olunmayacaktır;
şukadar ki, bu kişilerin kendi işlerine olağan şekilde devam etmeleri şarttır.
7. Bir Âkit
Devletin mukimi olan bir şirket, diğer Âkit Devletin mukimi olan veya bu diğer
Devlette ticarî faaliyette bulunan bir şirketi (bir işyeri vasıtasıyla veya
diğer bir şekilde) kontrol eder ya da onun tarafından kontrol edilirse, bu
şirketlerden herhangi biri diğeri için bir işyeri oluşturmayacaktır.
Madde
6
GAYRİMENKUL
VARLIKLARDAN ELDE EDİLEN GELİR
1. Bir Âkit
Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette
bulunan gayrimenkul varlıklardan elde ettiği gelir (tarım veya ormancılıktan
elde edilen gelir dahil), bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2.
“Gayrimenkul varlık” terimi, sözkonusu varlığın bulunduğu Âkit Devletin mevzuatına göre
tanımlanacaktır. Terim her halükarda, gayrimenkul varlığa müteferri varlıkları,
tarım ve ormancılıkta kullanılan araçları ve hayvanları (balık üretimi ve
yetiştiriciliği dahil), özel hukuk hükümlerinin uygulanacağı gayrimenkul
mülkiyetine ilişkin hakları, gayrimenkul intifa haklarını ve maden ocaklarının,
kaynakların ve diğer doğal kaynakların işletilmesi veya işletme hakkı
karşılığında doğan sabit ya da değişken ödemeler üzerindeki hakları kapsayacak;
uçaklar ve kara nakil vasıtaları gayrimenkul varlık sayılmayacaktır.
3. 1 inci
fıkra hükümleri, gayrimenkul varlığın doğrudan kullanımından, kiralanmasından
veya diğer herhangi bir şekilde kullanımından elde edilen gelire
uygulanacaktır.
4. 1 inci ve 3
üncü fıkra hükümleri aynı zamanda, bir teşebbüsün gayrimenkul varlıklardan elde
ettiği gelir ile serbest meslek faaliyetlerinin icrasında kullanılan
gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelire de uygulanacaktır.
Madde
7
TİCARÎ
KAZANÇLAR
1. Bir Âkit
Devlet teşebbüsüne ait kazanç, sözkonusu teşebbüs diğer Âkit Devlette yer alan
bir işyeri vasıtasıyla ticarî faaliyette bulunmadıkça, yalnızca bu Devlette
vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticarî
faaliyette bulunursa, teşebbüsün kazançları bu diğer Devlette, yalnızca, bu
işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere vergilendirilebilir.
2. 3 üncü
fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet teşebbüsü diğer Âkit
Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticarî faaliyette bulunduğunda, bu
işyerine her iki Âkit Devlette de, eğer bu işyeri, aynı veya benzer koşullar
altında, aynı veya benzer faaliyetlerde bulunan, tamamen ayrı ve bağımsız bir
teşebbüs olsaydı ve işyerini oluşturduğu teşebbüsten tamamen bağımsız nitelik
kazansaydı, ne kazanç elde edecek ise, aynı miktarda bir kazanç atfedilecektir.
3. Bir
işyerinin kazancı belirlenirken, işyerinin bulunduğu Devlette veya başka
herhangi bir yerde yapılan, yönetim ve genel idare giderlerini de kapsamına
alan, işyerinin amaçlarına uygun düşen giderlerin indirilmesine müsaade
edilecektir.
4. İşyerine,
bu işyeri tarafından teşebbüs adına yalnızca mal veya ticarî eşya satın
alınması dolayısıyla hiç bir kazanç atfedilmeyecektir.
5. Kazanç, bu
Anlaşmanın diğer maddelerinde ayrı olarak düzenlenen gelir unsurlarını da
kapsamına aldığında, o maddelerin hükümleri bu madde hükümlerinden
etkilenmeyecektir.
Madde
8
HAVA
VE KARA TAŞIMACILIĞI
1. Bir Âkit
Devlet teşebbüsünün, uluslararası trafikte uçak veya kara nakil vasıtası
işletmeciliğinden elde ettiği kazanç, yalnızca bu Devlette
vergilendirilecektir.
2. Bu maddenin
1 inci fıkra hükümleri aynı zamanda, bir ortaklığa, bağlı işletmeye veya
uluslararası işletilen bir acenteye iştirak dolayısıyla elde edilen kazançlara
da uygulanacaktır.
Madde
9
BAĞIMLI
TEŞEBBÜSLER
1. a) Bir Âkit
Devlet teşebbüsü doğrudan veya dolaylı olarak diğer Âkit Devlet teşebbüsünün
yönetim, kontrol veya sermayesine katıldığında, veya
b) Aynı kişiler, doğrudan veya dolaylı
olarak bir Âkit Devlet teşebbüsünün ve diğer Âkit Devlet teşebbüsünün yönetim,
kontrol veya sermayesine katıldığında
ve her iki
halde de, iki teşebbüs arasındaki ticarî ve malî ilişkilerde oluşan veya empoze
edilen koşullar, bağımsız teşebbüsler arasında oluşması gereken koşullardan
farklılaştığında, bu teşebbüslerden birisinde olması gereken, fakat bu koşullar
dolayısıyla kendini göstermeyen kazanç, o teşebbüsün kazancına eklenir ve buna
göre vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit
Devletin kendi teşebbüslerinden birinin kazancına dahil ettiği ve vergilediği
kazanç diğer Âkit Devlette vergilendirilen bu diğer Devlet teşebbüslerinden
birinin de kazancını içerebilir. Aynı zamanda, bu ilk bahsedilen Devletin
teşebbüsünün dahil ettiği kazanç, bildirilen kazanç olmayıp, bağımsız
teşebbüsler arasında oluşacak ilişkiler gözönünde tutularak, sonradan bu ilk
bahsedilen Devletçe yürütülen hesaplamalar sonucunda belirlenen kazanç
olabilir. Böyle bir durum kendini gösterdiğinde, eğer diğer Devlet bu
düzenlemenin haklı olduğu kanaatine varırsa, sözkonusu kazanç üzerinden alınan
verginin miktarında gerekli düzeltmeleri yapmak durumundadır. Bu düzeltme
yapılırken, bu Anlaşmanın diğer hükümleri gözönünde tutulacak ve gerektiğinde
Âkit Devletlerin yetkili makamları birbirlerine danışacaklardır.
Madde
10
TEMETTÜLER
1. Bir Âkit
Devletin mukimi olan bir şirket tarafından diğer Âkit Devletin bir mukimine
ödenen temettüler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber
sözkonusu temettüler, aynı zamanda temettü ödemesi yapan şirketin mukim olduğu
Âkit Devlette ve bu Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak,
temettünün gerçek lehdarı diğer Âkit Devletin bir mukimi ise, bu şekilde
alınacak vergi gayrisafi temettü tutarının yüzde 10’unu aşmayacaktır.
3. Bu maddede
kullanılan “temettü” terimi, hisse senetlerinden, intifa senetlerinden veya
intifa haklarından, kurucu hisse senetlerinden veya alacak niteliğinde olmayıp
kazanca katılmayı sağlayan diğer haklardan elde edilen gelirleri, bunun
yanısıra dağıtımı yapan şirketin mukim olduğu Devletin mevzuatına göre,
vergileme yönünden hisse senetlerinden elde edilen gelirle aynı muameleyi gören
diğer şirket haklarından elde edilen gelirler ile yatırım fonu ve yatırım
ortaklığından elde edilen gelirleri kapsar.
4. Diğer Âkit
Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticarî faaliyette bulunan bir Âkit
Devlet şirketinin kazancı, bu işyerinin bulunduğu Âkit Devlette 7 nci maddeye
göre vergilendirildikten sonra kalan kısım üzerinden, bu maddenin 2 nci
fıkrasına uygun olarak vergilendirilebilir.
5. Bir Âkit
Devlet mukimi olan temettünün gerçek lehdarı, temettüyü ödeyen şirketin mukim
olduğu diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticarî faaliyette
bulunursa ve sözkonusu temettü elde ediş olayı ile bu işyeri arasında etkin bir
bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu
durumda, 7 nci madde hükümleri uygulanacaktır.
Madde
11
FAİZ
1. Bir Âkit
Devlette doğan ve diğer Âkit Devletin bir mukimine ödenen faiz, bu diğer
Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla
beraber bu faiz, elde edildiği Âkit Devlette ve o Devletin Mevzuatına göre de
vergilendirilebilir; ancak, faizin gerçek lehdarı diğer Âkit Devletin bir
mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi, faizin gayrisafi tutarının yüzde 10’unu
aşmayacaktır.
3. 2 nci fıkra
hükümlerine bakılmaksızın :
a)
Tacikistan’da doğan ve Türkiye Hükümetine veya Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankasına ödenen faizler Tacikistan vergisinden muaf tutulacaktır;
b) Türkiye’de
doğan ve Tacikistan Hükümetine veya Tacikistan Ulusal Bankasına ödenen faizler
Türk vergisinden muaf tutulacaktır.
4. Bu maddede
kullanılan “faiz” terimi, ipotek garantisine bağlı olsun olmasın veya borçlunun
kazancına katılma hakkını tanısın tanımasın, her nevi alacaktan doğan gelirleri
ve özellikle, kamu menkul kıymetleri ile tahvil veya bonolardan elde edilen
gelirleri kapsar.
5. Bir Âkit
Devlet mukimi olan faizin gerçek lehdarı, faizin elde edildiği diğer Âkit
Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticarî faaliyette bulunursa ve
sözkonusu faizin ödendiği alacak ile bu işyeri arasında etkin bir bağ
bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, 7
nci madde hükümleri uygulanacaktır.
6. Bir
Devletin kendisi, politik alt bölümü, mahallî idaresi veya bu Devletin bir
mukimi tarafından ödenen faizin, o Âkit Devlette elde edildiği kabul
olunacaktır. Bununla beraber faiz ödeyen kişi, bir Âkit Devletin mukimi olsun
veya olmasın, bir Âkit Devlette faiz ödemeye neden olan borç-alacak ilişkisiyle
bağlantılı bir işyerine sahip olduğunda ve faiz bu işyerinden kaynaklandığında,
sözkonusu faizin işyerinin bulunduğu Âkit Devlette elde edildiği kabul
olunacaktır.
7. Alacak
karşılığında ödenen faizin miktarı, ödeyici ile gerçek lehdar arasında veya her
ikisi ile bir başka kişi arasında var olan özel ilişki nedeniyle, böyle bir
ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ve lehdar arasında kararlaştırılacak
miktarı aştığında, bu madde hükümleri yalnızca en son bahsedilen miktara
uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme, bu Anlaşmanın diğer hükümleri de
dikkate alınarak her bir Âkit Devletin mevzuatına göre vergilendirilecektir.
Madde
12
GAYRİMADDİ
HAK BEDELLERİ
1. Bir Âkit
Devlette doğan ve diğer Âkit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri,
bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla
beraber, sözkonusu gayrimaddi hak bedelleri elde edildikleri Âkit Devlette ve o
Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, gayrimaddi hak
bedelinin gerçek lehdarı diğer Âkit Devletin bir mukimi ise, bu şekilde
alınacak vergi, gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10’unu
aşmayacaktır.
3. Bu maddede
kullanılan “gayrimaddi hak bedelleri” terimi, sinema filmleri ile radyo ve
televizyon yayınlarında kullanılan bantlar dahil olmak üzere edebi, sanatsal
veya bilimsel her nevi telif hakkının, her nevi patentin, alameti farikanın,
desen veya modelin, plânın, gizli formül veya üretim yönteminin veya sınaî,
ticarî veya bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikiminin kullanımı veya kullanım
hakkı karşılığında ödenen her türlü ödemeleri kapsar.
4. Bir Âkit
Devlet mukimi olan gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı, sözkonusu bedelin
elde edildiği diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticarî
faaliyette bulunursa ve sözkonusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu
işleri arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri
uygulanmayacaktır. Bu durumda, 7 nci madde hükümleri uygulanacaktır.
5. Bir
Devletin kendisi, politik alt bölümü, mahallî idaresi veya bu Devletin bir
mukimi tarafından ödenen gayrimaddi hak bedelinin, o Âkit Devlette elde
edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber, gayrimaddi hak bedelini ödeyen
kişi bir Âkit Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Âkit Devlette gayrimaddi
hak bedelini ödemeye neden olan hak veya varlık ile bağlantılı bir işyerine
sahip olduğunda ve gayrimaddi hak bedeli bu işyerinden kaynaklandığında
sözkonusu gayrimaddi hak bedelinin, işyerinin bulunduğu Devlette elde edildiği
kabul olunacaktır.
6. Kullanım
hak veya bilgi karşılığında ödenen gayrimaddi hak bedelinin miktarı, ödeyici
ile gerçek lehdar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında var olan
özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ile
gerçek lehdar arasında kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu madde hükümleri
yalnızca en son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme, bu
Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir Âkit Devletin mevzuatı
uyarınca vergilendirilecektir.
Madde
13
SERMAYE
DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARI
1. Bir Âkit
Devlet mukimince, diğer Âkit Devlette yer alan ve 6 ncı maddede belirtilen
gayrimenkul varlıkların elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, bu diğer
Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit
Devlet teşebbüsünün diğer Âkit Devlette sahip olduğu bir işyerinin ticarî
varlığına dahil menkul varlıkların veya bir Âkit Devlet mukiminin diğer Âkit
Devlette serbest meslek faaliyeti icra etmek üzere kullandığı sabit bir yere
ait menkul varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazançlar, bu işyerinin (yalnız
veya tüm teşebbüsle birlikte) veya sabit yerin elden çıkarılmasından doğan
kazanç da dahil olmak üzere, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
3. Bir Âkit
Devlet mukimce, uluslararası trafikte işletilen uçak veya kara nakil
vasıtalarının veya sözkonusu uçak veya kara nakil vasıtalarının işletilmesiyle
ilgili menkul varlıkların elden çıkarılmasından sağladığı kazançlar, yalnızca
bu Devlette vergilendirilecektir.
4. 1, 2 ve 3
üncü fıkralarda belirtilenlerin dışında kalan varlıkların elden çıkarılmasından
sağlanan kazançlar, yalnızca elden çıkaranın mukim olduğu Âkit Devlette
vergilendirilecektir. Bununla beraber, diğer Âkit Devlette elde edilen ve
bundan önceki cümlede bahsedilen sermaye değer artış kazançları, iktisap ve
elden çıkarma arasındaki süre bir yılı aşmadığı takdirde, diğer Âkit Devlette
vergilendirilebilecektir.
Madde
14
SERBEST
MESLEK FAALİYETLERİ
1. Bir Âkit
Devlet mukiminin, serbest meslek faaliyetleri veya bağımsız nitelikteki diğer
faaliyetlerleri dolayısıyla elde ettiği gelir, bu kişi diğer Âkit Devlette
faaliyetlerini icra etmek amacıyla sürekli kullanabileceği sabit bir yere sahip
olmadığı sürece, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Kişinin, böyle bir
sabit yere sahip olması durumunda gelir, yalnızca sözkonusu sabit yere atfedilebilen
miktarla sınırlı olmak üzere, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. “Serbest
meslek faaliyetleri” terimi, özellikle bağımsız olarak yürütülen bilimsel,
edebi, sanatsal, eğitici veya öğretici faaliyetleri, bunun yanısıra
doktorların, avukatların, mühendislerin, mimarların, dişçilerin ve
muhasebecilerin bağımsız faaliyetlerini kapsamına alır.
Madde
15
BAĞIMLI
FAALİYETLER
1. 16, 18, 19
ve 20 nci maddelerin hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet mukiminin
bir hizmet dolayısıyla elde ettiği ücret, maaş ve diğer benzeri gelirler, bu
hizmet diğer Âkit Devlette ifa edilmedikçe, yalnızca bu Devlette
vergilendirilecektir. Hizmet diğer Devlette ifa edilirse, buradan elde edilen
sözkonusu gelir bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. 1 inci
fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Âkit Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette
ifa ettiği bir hizmet dolayısıyla elde ettiği gelir, eğer :
a) Gelir elde eden kişi, diğer Devlette
ilgili takvim yılı içinde başlayan veya sona eren herhangi bir oniki aylık dönemde
bir veya bir kaç seferde toplam 183 günü aşmamak üzere kalırsa, ve
b) Ödeme, diğer Devletin mukimi olmayan
bir işveren tarafından veya böyle bir işveren adına yapılırsa, ve
c) Ödeme, işverenin diğer
Devlette sahip olduğu bir işyerinden veya sabit yerden yapılmazsa
yalnızca ilk
bahsedilen Devlette vergilendirilecektir.
3. 1 inci ve 2
nci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Âkit Devlet mukimince diğer Âkit
Devlette icra edilen bir çalışma karşılığında elde edilen ücret ve diğer
gelirler, kişilerce ifa edilen bu hizmet eğer :
a) Bu Anlaşmanın 5 inci
maddesinin 3 üncü fıkrasına ilişkin bir inşaat şantiyesi, yapım, montaj veya
kurma projesi veya bunlarla ilgili gözetim faaliyetleri ile ilgili ise;
b) Bir Âkit Devlet mukimi olan bir
teşebbüs tarafından uluslararası trafikte işletilen bir uçak veya kara nakil
vasıtasında icra edilen işler ile ilgili ise;
bu diğer Âkit
Devlette vergilendirilmez.
Madde
16
MÜDÜRLERE
YAPILAN ÖDEMELER
Bir Âkit
Devlet mukiminin, diğer Âkit Devlet mukimi olan bir şirketin yönetim kurulu
üyesi olması dolayısıyla elde ettiği ücret ve diğer benzeri ödemeler, bu diğer
Devlette vergilendirilebilir.
Madde
17
SANATÇI
VE SPORCULAR
1. 14 ve 15
inci maddelerin hükümlerine bakılmaksızın, bir Âkit Devlet mukimi olan tiyatro,
sinema, radyo veya televizyon sanatçısının, bir müzisyen veya bir sporcunun
diğer Âkit Devlette icra ettiği bu nitelikteki şahsî faaliyetleri dolayısıyla
elde ettiği gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir
sanatçının ya da sporcunun icra ettiği bu nitelikteki faaliyetlerden doğan
gelir, sanatçının veya sporcunun kendisine değil de bir başkasına yönelirse, bu
gelir 7, 14 ve 15 inci maddelerin hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, sanatçı ya
da sporcunun faaliyetlerinin icra edildiği Âkit Devlette vergilendirilebilir.
3. Bir sanatçı
veya sporcunun bir Âkit Devlette icra ettiği faaliyetlerden elde ettiği gelir,
bu Devlete yapılan ziyaretin diğer Âkit Devletin, politik alt bölümünün veya
mahallî idaresinin kamusal fonlarından tamamen veya önemli ölçüde desteklenmesi
halinde, bu Devlette vergiden istisna edilecektir.
Madde
18
EMEKLİ
MAAŞLARI
19 uncu
maddenin 1 inci fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet mukimine
geçmiş çalışmalarının karşılığında ödenen emekli maaşları ve diğer benzeri menfaatler,
yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir. Bu hüküm aynı zamanda, bir Âkit
Devlet mukimine ömür boyu sağlanan düzenli ödemelere de uygulanacaktır.
Madde
19
KAMU
GÖREVİ
1. Bir Âkit
Devletin kendisine, politik alt bölümüne veya mahallî idaresine bir kamu görevi
dolayısıyla bir gerçek kişi tarafından verilen hizmetler karşılığında, bu
Devlet, alt bölüm veya idare tarafından yapılan ücret, maaş ve diğer benzeri
ödemeler, emekli maaşları da dahil yalnızca bu Devlette
vergilendirilebilecektir.
2. Bir Âkit
Devletin kendisi, politik alt bölümü veya mahallî idaresi tarafından yürütülen
ticarî faaliyetlerle bağlantılı hizmetler karşılığında yapılan ücret, maaş ve
diğer benzeri ödemeler ile emekli maaşlarına, 15, 16, 17 ve 18 inci madde
hükümleri uygulanacaktır.
Madde
20
ÖĞRETMENLER
VE ÖĞRENCİLER
1. Bir Âkit
Devletin vatandaşı olup, diğer Âkit Devlette yalnızca öğrenim veya meslekî
eğitim amacıyla bulunan bir öğrenci veya stajyere geçim, öğrenim veya meslekî
eğitim masraflarını karşılamak için, diğer Devletin dışındaki kaynaklardan
yapılan ödemeler, bu diğer Devlette vergilendirilmeyecektir.
2. Aynı
şekilde, bir Âkit Devletin vatandaşı olup, diğer Âkit Devlette yalnızca öğretim
veya bilimsel araştırma yapmak amacıyla bulunan bir öğretmen veya
araştırmacının iki yılı aşmayan bir süre veya süreler için öğretim veya
araştırma karşılığında, bu diğer Devletin dışındaki kaynaklardan elde ettiği
gelirler, bu diğer Devlette vergiden istisna edilecektir.
3. Bir Âkit
Devletin vatandaşı olup, diğer Âkit Devlette öğrenimi veya mesleği ile ilgili
uygulama alışkanlıkları kazanmak üzere, bir takvim yılı içinde 183 günü
aşmayacak şekilde hizmet ifa eden bir öğrenci veya stajyerin elde ettiği
ücretler, bu diğer Devlette vergilendirilmeyecektir.
Madde
21
DİĞER
GELİRLER
1. Bir Âkit
Devlet mukiminin, nerede doğarsa doğsun, bu Anlaşmanın daha önceki maddelerinde
belirtilmeyen gelir unsurları, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
Madde
22
ÇİFTE
VERGİLENDİRMENİN ÖNLENMESİ YÖNTEMİ
1. Bir Âkit
Devlet mukimi, bu Anlaşma hükümleri uyarınca diğer Âkit Devlette
vergilendirilebilen bir gelir elde ettiğinde, ilk bahsedilen Devlet bu mukimin
geliri üzerinden ödeyeceği vergiden, diğer Devlette gelir üzerinden ödediği
vergiye eşit bir miktarın mahsubuna müsaade edecektir.
Bununla
beraber sözkonusu mahsup, her iki durumda da, diğer Devlette
vergilendirilebilen gelire atfedilen ve mahsuptan önce hesaplanan gelir
üzerinden ödenen vergi miktarını aşmayacaktır.
Madde
23
AYRIM
YAPILMAMASI
1. Bir Âkit
Devletin vatandaşları, diğer Âkit Devlette, bu diğer Devletin vatandaşlarının
aynı koşullarda karşı karşıya kaldıkları veya kalabilecekleri vergilemeden ve
buna bağlı mükellefiyetlerden, özellikle mukimlik yönünden, değişik veya daha
ağır vergilemeye ve buna bağlı mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır.
2. 10 uncu
maddenin 4 üncü fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet
teşebbüsünün diğer Âkit Devlette sahip olduğu bir işyeri, bu diğer Devletin
aynı faaliyetleri yürüten teşebbüslerine göre daha az lehe bir vergileme ile
karşı karşıya kalmayacaktır.
3. Bir Âkit
Devletin, diğer Âkit Devletin bir veya birkaç mukimi tarafından, doğrudan veya
dolaylı olarak, kısmen veya tamamen sermayesine sahip olunan veya kontrol
edilen teşebbüsleri, ilk bahsedilen Devlette, bu Devletin benzeri teşebbüslerinin
tabi oldukları veya olabilecekleri vergilemeden veya buna bağlı
mükellefiyetlerden değişik veya daha ağır vergilemeye ve buna bağlı
mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır.
4. Bu
hükümler, bir Âkit Devletin kendi mukimlerine şahsi veya ailevi durumları
dolayısıyla uyguladığı şahsi indirimleri, vergi ve matrah indirimlerini diğer
Âkit Devletin mukimlerine de uygulama zorunda olduğu yönünde anlaşılmayacaktır.
Madde
24
KARŞILIKLI
ANLAŞMA USULÜ
1. Bir Âkit
Devlet mukimi, Âkit Devletlerden birinin veya her ikisinin işlemlerinin kendisi
için bu Anlaşmanın hükümlerine uygun düşmeyen bir vergileme yarattığı veya
yaratacağı kanaatine vardığında, bu Devletlerin iç mevzuatlarında öngörülen
müracaat usulleriyle bağlı kalmaksızın, durumu mukimi olduğu Âkit Devletin yetkili makamına veya durumu
23 üncü maddenin 1 inci fıkrasına uygun düşerse, vatandaşı olduğu Âkit Devletin yetkili makamına arzedebilir.
Sözkonusu müracaatın, Âkit Devletlerin
iç mevzuatlarında belirtilen süre içinde yapılması gerekmektedir.
2. Sözkonusu
yetkili makam, itirazı haklı bulmakla beraber kendisi tatminkâr bir çözüme
ulaşamadığı takdirde, bu Anlaşmaya ters düşen bir vergilemeyi önlemek amacıyla,
diğer Âkit Devletin yetkili makamıyla
karşılıklı anlaşmaya gayret sarfedecektir.
3. Âkit Devletlerin yetkili makamları,
Anlaşmanın yorumundan veya uygulanmasından kaynaklanan her türlü güçlüğü veya
tereddütü karşılıklı anlaşmayla çözmek için gayret göstereceklerdir. Yetkili
makamlar aynı zamanda, bu Anlaşmada ele alınmayan durumlardan kaynaklanan çifte
vergilendirmenin ortadan kaldırılması için de birbirlerine danışabilirler.
4. Âkit Devletlerin yetkili makamları, bundan
önceki fıkralarda belirtilen hususlarda anlaşmaya varabilmek için birbirleriyle
doğrudan doğruya ya da kendilerinden veya temsilcilerinden oluşan bir komisyon
vasıtasıyla haberleşebilirler.
5.
Tacikistan’ın Hizmet Ticareti Genel Anlaşmasına katılması halinde, bu
Anlaşmanın XXII nci maddesinin (Danışma) 3 üncü fıkrasının amaçları
yönünden, Âkit Devletler, bu fıkra ile
bağlı kalmaksızın, bir tedbirin bu Anlaşma kapsamında yer alıp almadığı
konusundaki her türlü ihtilafı, her iki
Âkit Devletin de rızası olması koşulu ile, bu fıkrada belirlendiği
şekilde Hizmet Ticareti Konseyine götürebilirler. Bu fıkranın yorumu ile ilgili
her türlü tereddüt, Türk-Tacik Vergi Anlaşmasının 24 üncü maddesinin 3 üncü
fıkrasına göre çözümlenecek veya bu yönteme göre uzlaşmanın sağlanamaması
halinde ihtilaf, her iki Âkit Devletin de kabul ettiği diğer herhangi bir
yönteme göre çözümlenecektir.
Madde
25
BİLGİ
DEĞİŞİMİ
1. Âkit
Devletlerin yetkili makamları, bu Anlaşma hükümlerinin yürütülmesi için gerekli
olan bilgileri ve Anlaşma ile uyumsuzluk göstermediği sürece, Anlaşma kapsamına
giren vergiler ile ilgili iç mevzuat hükümlerinin yürütülmesi için gerekli olan
bilgileri değişime tabi tutacaklardır. Bir Âkit Devlet tarafından alınan her
türlü bilgi, o Devletin kendi iç mevzuatı çerçevesinde elde ettiği bilgiler
gibi gizli tutulacak ve yalnızca bu Anlaşmada belirtilen vergilerin tahakkuk
veya tahsilleri veya cebri icra ya da cezasıyla ve bu hususlardaki şikâyet ve
itirazlara bakmakla görevli kişi veya makamlara (adli makamlar ve idari
kuruluşlar dahil) verilebilecektir. Bu kişi veya makamlar sözkonusu bilgileri
yalnızca bu amaçlar doğrultusunda kullanacaklardır. Bu kişi veya makamlar
sözkonusu bilgileri mahkeme duruşmalarında veya adli kararlar alınırken
açıklayabilirler.
2. 1 inci
fıkra hükümleri, hiçbir surette bir Âkit Devleti :
a) Kendisinin
veya diğer Akit Devletin mevzuatına veya idari uygulamalarına uymayacak idari
önlemler alma;
b) Kendisinin
veya diğer Âkit Devletin mevzuatı veya normal idari işlemleri çerçevesinde elde
edilemeyen bilgileri sunma;
c) Herhangi
bir ticarî, sınaî, meslekî sırrı veya ticari işlemi aleni hale getiren
bilgileri veya aleniyeti kamu düzenine aykırı düşen bilgileri verme
yükümlülüğü
altına sokacak şekilde yorumlanamaz.
Madde
26
DİPLOMAT
HÜVİYETİNDEKİ MEMURLAR
VE
KONSOLOSLUK MEMURLARI
Bu Anlaşma
hükümleri, diplomat hüviyetindeki memurlar veya konsolosluk memurlarının
uluslararası hukukun genel kuralları veya özel anlaşma hükümleri uyarınca
yararlandıkları malî ayrıcalıkları etkilemeyecektir.
Madde
27
YÜRÜRLÜĞE
GİRME
1. Her bir
Âkit Devlet, bu Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için kendi iç mevzuatında
öngörülen işlemlerin tamamlandığını diğer Âkit Devlete bildirecektir. Bu
Anlaşma, bu bildirimlerden sonuncusunun alındığı tarihte yürürlüğe girecektir.
2. Bu
Anlaşmanın hükümleri :
a) Kaynakta
tevkif edilen vergiler yönünden, bu Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen
Ocak ayının ilk günü veya daha sonra ödenen veya mahsup edilen miktarlar için;
ve
b) Diğer
vergiler yönünden, bu Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen Ocak ayının
ilk günü veya daha sonra başlayan vergilendirme yılları için
hüküm ifade
edecektir.
Madde
28
YÜRÜRLÜKTEN
KALKMA
Bu Anlaşma,
bir Âkit Devlet tarafından feshedilinceye kadar yürürlükte kalacaktır. Âkit
Devletlerden biri, Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıllık
bir sürenin bitiminden sonra başlayan herhangi bir takvim yılının sonundan en
az altı ay önce diplomatik yollardan yazılı fesih ihbarnamesi vermek suretiyle
Anlaşmayı feshedebilir. Bu durumda Anlaşma :
a) Kaynakta
tevkif edilen vergiler yönünden, fesih ihbarnamesinin verildiği takvim yılının
bitiminden sonra ödenen veya mahsup edilen miktarlar için; ve
b) Diğer
vergiler yönünden, fesih ihbarnamesinin verildiği takvim yılının bitiminden
sonra başlayan vergilendirme yılları için
hüküm ifade
etmeyecektir.
BU HUSUSLARI
TEYİDEN, aşağıda imzaları bulunan tam yetkili temsilciler bu Anlaşmayı imzaladılar.
“İngiliz
dilinde 6 Mayıs 1996 tarihinde Ankara’da düzenlenmiştir.”
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ TACİKİSTAN
CUMHURİYETİ
ADINA
ADINA