Dönem : 21 Yasama Yılı : 2

T.B.M.M. (S. Sayısı : 353)

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Plan ve Bütçe ve Dışişleri Komisyonları Raporları (1/591)

T.C.

Başbakanlık

Kanunlar ve Kararlar 24.12.1999

Genel Müdürlüğü

Sayı : B.02.0.KKG.0.10/101-1534/6429

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Dışişleri Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca 26.10.1999 tarihinde kararlaştırılan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.

Gereğini arz ederim.

Bülent Ecevit

Başbakan

GEREKÇE

Yatırımların Teşviki ve Korunması Anlaşmaları’nın ana amacı, taraf ülkeler arasında sermaye ve teknoloji akımını teşvik ve ilgili ülkenin hukuk düzeni içinde yatırımların nasıl korunduğunu tespit etmektir.

Bilindiği üzere, genel ekonomik politikamızın ana hedefleri arasında; ülke müteşebbis ve sermayesinin dış ülkelere açılması, yabancı sermaye ve ileri teknolojinin ülkemize gelmesi yolu ile ülke ekonomisinin dünya ekonomisi ile entegre edilmesi bulunmaktadır.

Bu çerçeve içinde, ülkemizde yatırım yapan yabancı sermayenin çalışma esaslarını belirlemek ve teşvik etmek amacıyla Yüce Meclisimiz tarafından kabul edilen çeşitli kanunlara paralel olarak, yatırım ve ticarî ilişkilerimizin yoğun olduğu veya bu yönde bir potansiyel görülen ülkelerle, 1961 yılında başlatılan Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmalarının imzalanması hızlandırılmış ve şimdiye kadar elli altı ülke ile anılan anlaşma imzalanmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Hükümeti arasında sermaye ve teknoloji akımını hızlandırmak amacıyla imzalanan, Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmasının esasları şöyle özetlenebilir :

1. Türkiye ve Cezayir’de uygulanan yabancı sermaye ve kambiyo mevzuatına açıklık kazandırmak ve karşılıklı tanıtılmasına imkân vermek,

2. Türkiye ve Cezayir’de yabancı sermayenin kamulaştırma ve devletleştirme yönünden tabi olacağı muamele ve sahip olduğu haklara açıklık getirmek ve

3. Her iki ülkede, özel teşebbüsle devlet arasında çıkabilecek ihtilafların çözüm yollarını tespit etmektir.

Daha istikrarlı bir yatırım ortamının teminini öngören bu Anlaşmayla birlikte iki ülke arasındaki sermaye akışında artış gerçekleşmesi beklenmektedir. Şu anda ülkemizde Cezayir menşeli sermayeye sahip 8 adet firma mevcut olup, bu firmalar içindeki Cezayir menşeli sermayenin toplam tutarı 80 817 milyon TL.’dir. (Ülkemize giren toplam yabancı sermaye içindeki payı : % 0,02) Cezayir’de ise ülkemiz sermayesine sahip 3 adet firma bulunmakta olup, bu ülkeye toplam 1 385 456 ABD doları tutarında sermaye ihracı gerçekleştirilmiştir.

Bu Anlaşma, yatırımcılara ekonomik ve yasal güvence verirken, ilgili ülkelere yeni herhangi bir yük getirmemektedir.

Anlaşma Maddelerinin Gerekçeleri :

Madde 1. – Bu maddede, Anlaşma metni içinde sık sık sözü edilen yatırım, yatırımcı, hâsılat ve ülke terimlerinin tanımları yapılmaktadır. Özellikle “yatırım” tanımı 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu’na paralellik sağlanarak hazırlanmıştır.

Madde 2. – Bu maddeye göre, Taraflardan her biri diğer Taraf yatırımcılarının yatırımlarına ve ilgili faaliyetlerine En Ziyade Müsaadeye Mazhar Millet Prensibine uygun olarak izin verecektir. Ayrıca, Tarafların diğer Âkit Tarafın yatırımcılarının yatırımlarına; hangisi daha elverişli ise; Millî Muamele ya da En Ziyade Müsaadeye Mazhar Millet Prensiplerine uygun bir muamele uygulayacağı belirtilmektedir. Ancak, herhangi bir üçüncü ülke yatırmcılarına yönelik olarak uluslararası anlaşmalarla sağlanan vergilendirme ile ilgili karşılıklı düzenlemeler veya oluşturulan gümrük birlikleri, bölgesel ekonomik teşkilâtlar ya da benzer uluslararası anlaşmalar çerçevesinde tanınan ayrıcalıklar, En Ziyade Müsaadeye Mazhar Millet Prensibine istisna teşkil etmektedir.

Madde 3. – Bu madde T.C. Anayasası’nda yer alan kamulaştırma ve devletleştirme konularını kapsamakta ve hangi şartlarda bu işlemlerin gerçekleştirilebileceğini belirtmektedir. Bu şartlar; kamulaştırmanın kamu yararı amacıyla yapılması ve yürürlükteki mevzuat uyarınca eşitlik ilkesinin gözetilmesi ile yeterli ve etkin bir tazminat ödemesidir. Ayrıca, bu maddenin son paragrafında ev sahibi ülkede savaş, silahlı çatışma, ihtilal, ayaklanma, isyan veya kargaşa çıkması halinde diğer Âkit Taraf yatırımcılarının uğrayabilecekleri zararların tazmini ile ilgili olarak, zarara uğrayan Âkit Taraf yatırımcılarına uygulanacak muamelede; hangisi daha elverişli ise; Millî Muamele ya da en Ziyade Müsaadeye Mazhar Millet Prensibinin gözetilmesi hükmü getirilmektedir.

Madde 4. – Sermaye ve gelirlerin transferini düzenleyen bu maddede, bir yatırımla ilgili bütün transferlerin serbestçe kullanılan herhangi bir konvertibl para birimiyle, transferin yapıldığı tarihte geçerli olan döviz kuru üzerinden ve gecikme olmaksızın gerçekleştirilmesine taraflarca izin verileceği belirtilmektedir. Transferlerin serbestçe kullanılan bir para birimiyle ve transfer tarihinde geçerli olan döviz kuru üzerinden yapılması hükmü kambiyo mevzuatımıza uygun olarak düzenlenmiştir.

Madde 5. – Bu maddede, Taraflardan birinin ülkesinde yapılmış olan yatırımın, yatırımcının ülkesinde sigorta edilmiş olması halinde sigortalayanın yatırımcının haklarına halefiyeti prensibi getirilmektedir.

Madde 6. – Bu madde, imzalanan Anlaşmanın yatırımları ve ilgili faaliyetleri benzer durumlarda bu Anlaşma ile sağlanandan daha elverişli bir muameleye tabi kılan Taraflardan herhangi birinin kanun ve nizamlarına, idarî uygulamalarına, usullerine veya idarî ya da yargısal kararlarına; uluslararası hukukî yükümlülüklere veya Taraflardan herhangi biri tarafından üstlenilen yükümlülüklere aykırı olmayacağı hükmünü getirmektedir.

Madde 7. – Bu maddede bir Taraf ile diğer Tarafın bir yatırımcısı arasında çıkabilecek yatırım uyuşmazlıklarının çözüm yolları düzenlenmektedir. Öngörülen prosedüre göre, uyuşmazlık öncelikle karşılıklı görüşmeler yoluyla çözümlenmeye çalışılacak, altı ay içinde çözüme ulaşılamazsa; yatırımcı uyuşmazlığı, uyuşmazlığa taraf olan Tarafın adlî mahkemelerine götürebilecek veya uluslararası tahkime başvurma hakkını kullanılabilecektir. Sözkonusu uyuşmazlık, Washington’da 18.3.1965 tarihinde imzaya açılan, Devletler ile diğer Devletlerin Vatandaşları Arasındaki Yatırım Uyuşmazlıklarının Çözümü Sözleşmesi Çerçevesinde, Yatırım Uyuşmazlıklarının Çözümü için Uluslararası Merkez’e (ICSID) veya Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyon’unun Tahkim Kurallarına göre bu maksatla kurulacak bir tahkim mahkemesine (UNCİTRAL) sunulabilecektir.

Madde 8. – Bu madde ile Anlaşmanın uygulama ve yorumundan dolayı Taraflar arasından doğabilecek uyuşmazlıkların çözüm yolları düzenlenmiş, doğrudan ve anlamlı müzakerelere ağırlık verilmiştir. Uyuşmazlığın müzakereler yoluyla çözümlenmemesi halinde başvurulacak tahkim mekanizması ile bağlayıcı ve nihai karar süreci de bu maddede tanımlanmaktadır.

Madde 9. – Anlaşmanın yürürlüğe girmesi ve yürürlük süresine ilişkin esaslar bu maddede düzenlenmektedri.

Plan ve Bütçe Komiyonu Raporu

Türkiye Büyük Millet Meclisi

Plan ve Bütçe Komiyonu 19.1.2000

Esas No. : 1/591

Karar No. : 80

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Dışişleri Bakanlığınca hazırlanarak, Bakanlar Kurulunca 24.12.1999 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan ve Başkanlıkça 29.12.1999 tarihinde tali komisyon olarak Komisyonumuza, esas komisyon olarak da Dışişleri Komisyonuna havale edilen “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı”, Komisyonumuzun 18.1.2000 tarihinde yaptığı 34 üncü birleşiminde Hükümeti temsilen Devlet Bakanı Yüksel Yalova ile Dışişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine ve Devlet Planlama Teşkilâtı Müsteşarlıkları temsilcilerinin de katılımlarıyla incelenip, görüşülmüştür.

Bilindiği gibi, yatırımların karşılıklı teşviki ve korunmasına yönelik anlaşmalar ile taraf ülkeler arasında sermaye ve teknoloji akımının hızlandırılması, yatırımların teşvik edilmesi ve ilgili ülkenin hukuk düzeni içinde korunması gibi hususlar düzenlenmektedir.

Ülkemizin, özel sektörünün yabancı ülkelere açılması, yabancı sermaye ve teknolojinin ülkemize çekilmesi gibi önlemlerle dünya ekonomisine entegre olması hedeflenmiştir. Bu çerçevede yatırım ve ticarî ilişkilerimizin yoğun olduğu veya bu yönde potansiyel görülen ülkelerle 1961 yılından bu yana yatırımların karşılıklı teşviki ve korunmasına ilişkin anlaşmaların imzalanması hızlandırılmış ve elliyedi ülke ile bu mahiyette anlaşma imzalanmıştır.

Anlaşma ile; taraf ülkelerle uygulanan yabancı sermaye ve kambiyo mevzuatına açıklık getirilmekte, yabancı sermayenin kamulaştırma ve devletleştirme yönünden tabi olacağı muameleler belirlenmekte ve çıkabilecek ihtilafların çözüm yolları tespit edilmektedir. Bu Anlaşma sonucunda iki ülke arasında sermaye akışında artış beklenmekte ve yatırımcılara ekonomik ve yasal güvence verirken, ilgili ülkelere herhangi bir yük getirmemektedir.

Tasarı ve gerekçesi incelendiğinde; “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma”nın onaylanmasının uygun bulunmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır.

Komisyonumuzda Tasarının geneli üzerinde yapılan görüşmelerde;

- Cezayir’in Afrika kıtasının ticaret kapısı durumunda olması nedeniyle kıtadaki diğer ülkelerle de ticaret hacmimizin gelişmesine önemli katkılar sağlayacak sözkonusu Anlaşmanın onaylanmasının yararlı olacağı,

- Afrika ülkelerinin Türk sanayi ürünleri için potansiyel bir pazar olduğu, sözkonusu Anlaşmanın Cezayir ile yetersiz olan ticaret hacmimizin gelişmesine katkı sağlayacağı,

- Anlaşmanın daha kapsamlı hale getirilmesinin gerekli olduğu,

İfade edilmiştir.

Hükümet adına yapılan tamamlayıcı açıklamalarda ise; Ülkemizde onyedi adet Cezayir sermayeli firmanın kuruluşuna ve bu firmalar bazında ülkemize 1 639 509 $ sermaye ithal edilmesine izin verildiği, Cezayir’e ihraç edilen sermaye miktarının ise beş şirket bazında 1 447 956 $ olduğu, Türkiye’den ithalatının 481 923 milyon $ tutarında olup toplam ithalatındaki payın % 4.92, ülkemize ihracatının ise 647 285 milyon $ tutarında olup toplam ihracatındaki payın % 6.9 civarında olduğu ifade edilmiştir.

Yapılan görüşmeler sonucunda, Tasarı ve gerekçesi Komisyonumuzca da benimsenerek maddelerinin görüşülmesine geçilmiş ve Tasarının 1 inci maddesi ile yürürlük ve yürütmeye ilişkin 2 ve 3 üncü maddeleri aynen kabul edilmiştir.

Raporumuz, Dışişleri Komisyonuna havale edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.
 
  Başkan Başkanvekili Sözcü
  Metin Şahin Mehmet Hanifi Tiryaki Nihat Gökbulut
  Antalya Gaziantep Kırıkkale
  Kâtip Üye Üye
  Cafer Tufan Yazıcıoğlu Sait Açba Abdülkadir Akcan
  Bartın Afyon Afyon
  Üye Üye Üye
  Gaffar Yakın Hikmet Uluğbay Ali Uzunırmak
  Afyon Ankara Aydın
    (İmzada bulunamadı)  
  Üye Üye Üye
  Zeki Ergezen M. Altan Karapaşaoğlu Oğuz Tezmen
  Bitlis Bursa Bursa
      (İmzada bulunamadı)
  Üye Üye Üye
  Süleyman Coşkuner Hakkı Duran Mücahit Himoğlu
  Burdur Çankırı Erzurum
  Üye Üye Üye
  Aslan Polat Mehmet Dönen Ramazan Gül
  Erzurum Hatay Isparta
    (İmzada bulunamadı)  
  Üye Üye Üye
  Ali Er Aydın Ayaydın Ali Coşkun
  İçel İstanbul İstanbul
      (İmzada bulunamadı)
  Üye Üye Üye
  Yılmaz Karakoyunlu Nesrin Nas Hasan Metin
  İstanbul İstanbul İzmir
  Üye Üye Üye
  İlhami Yılmaz Zeki Ünal Necdet Tekin
  Karabük Karaman Kırklareli
  Üye Üye Üye
  Ali Gebeş Süleyman Çelebi Veysi Şahin
  Konya Mardin Mardin
  Üye Üye Üye
  Cevat Ayhan S. Ramis Savaş Tarık Cengiz
  Sakarya Sakarya Samsun
  Üye Üye Üye
  Kemal Kabataş Lütfi Ceylan Hasan Özgöbek
  Samsun Tokat Uşak
    Üye  
    Bekir Gündoğan  
    Tunceli  

 

Dışişleri Komisyonu Raporu

Türkiye Büyük Millet Meclisi

Dışişleri Komisyonu 17.2.2000

Esas No. : 1/591

Karar No. : 134

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı Komisyonumuzun 15 Şubat 2000 tarihli 23 üncü birleşiminde Dışişleri Bakanlığı temsilcileri ile Hazine Müsteşarlığı yetkililerinin katılmalarıyla görüşülmüştür.

İki ülke arasında sermaye ve teknoloji akımını teşvik etmek ve kambiyo mevzuatına açıklık kazandırmak amacını taşıyan Tasarı Komisyonumuzca uygun bulunarak kabul edilmiştir.

Raporumuz Genel Kurulun onayına sunulmak üzere Başkanlığa saygı ile arz olunur.
 
  Başkan Başkanvekili Sözcü
  Kâmran İnan B. Suat Çağlayan Mehmet Kaya
  Van İzmir Kahramanmaraş
  Kâtip Üye Üye
  Müjdat Kayayerli Nesrin Ünal Teoman Özalp
  Afyon Antalya Bursa
  Üye Üye Üye
  Hasan Erçelebi Mahmut Erdir Mustafa Yaman
  Denizli Eskişehir Giresun
  Üye Üye Üye
  Ayfer Yılmaz Azmi Ateş İrfan Gündüz
  İçel İstanbul İstanbul
  Üye Üye Üye
  Necdet Saruhan Osman Yumakoğulları Rahmi Sezgin
  İstanbul İstanbul İzmir
  Üye Üye Üye
  M. Necati Çetinkaya Birol Büyüköztürk M. Cengiz Güleç
  Manisa Osmaniye Sivas

 
 
 

HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE CEZAYİR DEMOKRATİK HALK CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA YATIRIMLARIN KARŞILIKLI TEŞVİKİ VE KORUNMASINA İLİŞKİN ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1. – 3.6.1998 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

MADDE 2. – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3. – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

DIŞİŞLERİ KOMİSYONUNUN KABUL

ETTİĞİ METİN

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE CEZAYİR DEMOKRATİK HALK CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA YATIRIMLARIN KARŞILIKLI TEŞVİKİ VE KORUNMASINA İLİŞKİN ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1. – Tasarının 1 inci maddesi Komisyonumuzca kabul edilmiştir.
 
 
 
 
 
 

MADDE 2. – Tasarının 2 nci maddesi Komisyonumuzca kabul edilmiştir.

MADDE 3. – Tasarının 3 üncü maddesi Komisyonumuzca kabul edilmiştir.
 
  Bülent Ecevit    
  Başbakan    
  Devlet Bak. ve Başb. Yrd. Devlet Bak. ve Başb. Yrd. En. ve Tab. Kay. Bak. ve Başb. Yrd.
  D. Bahçeli H. H. Özkan M. C. Ersümer
  Devlet Bakanı Devlet Bakanı Devlet Bakanı
  R. Önal Prof. Dr. T. Toskay M. Keçeciler
  Devlet Bakanı Devlet Bakanı Devlet Bakanı
  Prof. Dr. Ş. S. Gürel S. Somuncuoğlu Y. Yalova
  Devlet Bakanı Devlet Bakanı V. Devlet Bakanı
  M. Yılmaz Prof. Dr. Ş. Üşenmez R. K. Yücelen
  Devlet Bakanı Devlet Bakanı Devlet Bakanı
  H. Gemici Prof. Dr. Ş. Üşenmez E. S. Gaydalı
  Devlet Bakanı Devlet Bakanı V. Devlet Bakanı
  F. Ünlü E. Öksüz M. A. İrtemçelik
  Adalet Bakanı Millî Savunma Bakanı İçişleri Bakanı
  Prof. Dr. H. S. Türk S. Çakmakoğlu S. Tantan
  Dışişleri Bakanı V. Maliye Bakanı Millî Eğitim Bakanı
  Prof. Dr. Ş. S. Gürel S. Oral M. Bostancıoğlu
  Bayındırlık ve İskân Bakanı Sağlık Bakanı Ulaştırma Bakanı
  K. Aydın Doç. Dr. O. Durmuş Prof. Dr. E. Öksüz
  Tarım ve Köyişleri Bakanı Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı Sanayi ve Ticaret Bakanı
  Prof. Dr. H. Y. Gökalp Y. Okuyan A. K. Tanrıkulu
  Kültür Bakanı Turizm Bakanı Orman Bakanı
  M. İ. Talay E. Mumcu Prof. Dr. N. Çağan
    Çevre Bakanı V.  
    Prof. Dr. N. Çağan  

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ

İLE

CEZAYİR DEMOKRATİK HALK CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA

YATIRIMLARIN KARŞILIKLI TEŞVİKİ VE KORUNMASINA İLİŞKİN

ANLAŞMA

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Hükümeti bundan sonra “Taraflar” olarak anılacaklardır.

Özellikle bir Tarafın yatırımcılarının, diğer Tarafın ülkesindeki yatırımları ile ilgili olarak, aralarında ekonomik işbirliğini artırma arzusu ile,

Anlaşmanın yatırımlara uygulanmasının sermaye ve teknoloji akışını ve Tarafların ekonomik kalkınmasını canlandıracağını kabul ederek,

Yatırımlara adil ve hakkaniyetle muamelenin, yatırımlar için istikrarlı bir ortamın ve ekonomik kaynakların en etkin kullanımının temini için gerektiğine inanarak, ve

Yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması ile ilgili bir anlaşmanın ihdasına karar vermiş olarak,

Aşağıdaki şekilde anlaşmaya varmışlardır.

MADDE I

Tanımlar

Bu Anlaşmanın amacı bakımından :

1. (a) “Yatırım” terimi, ev sahibi Tarafın kanun ve nizamlarına uygun olmak kaydıyla, her türlü mal varlığını ve sınırlayıcı olmamakla beraber özellikle aşağıdakileri kapsar :

(i) paylar, hisse senetleri, veya şirketlere katılımın diğer şekilleri,

(ii) yeniden yatırımda kullanılan hasılatlar, para alacakları veya malî değeri olup kanunen ifa edilebilen bir yatırımla ilgili her türlü diğer haklar,

(iii) taşınır ve taşınmaz mallar, aynı zamanda ipotek, tedbir, rehin gibi diğer aynî haklar ve diğer benzer haklar,

(iv) telif hakkı, patent, lisans, sınai tasarım, teknik proses olduğu gibi, ticarî marka, peştemaliye, know-how gibi sınai ve fikri haklar ve diğer benzer haklar,

(v) doğal kaynakların aranması, işlenmesi, çıkarılması veya işletilmesi dahil olmak üzere kanun veya sözleşme ile verilmiş iş imtiyazları,

(b) Mal varlıklarının yatırım ve yeniden yatırım şeklindeki herhangi bir değişiklik, onların yatırım olma vasfını etkilemez.

2. “Yatırımcı” terimi :

(a) her bir Tarafın yürürlükteki mevzuatına göre vatandaşı sayılan gerçek kişileri,

(b) Taraflardan her birinin yürürlükteki mevzuatı çerçevesinde kurulmuş ve merkezi o Tarafın ülkesinde bulunan şirketler, firmalar veya iş ortaklıklarını ifade eder.

3. “Hasılatlar” terimi, bir yatırımdan elde edilen ve özellikle ancak sınırlayıcı olmayacak şekilde kâr, faiz ve temettüleri ifade eder.

4. “Ülke” terimi, kara ülkesi, kara suları ile yatırıma ev sahipliği yapan Tarafın, uluslararası hukuka uygun olarak doğal kaynakların araştırılması, işletilmesi ve saklanması amaçlarıyla üzerinde yargılama ve egemenlik haklarına sahip olduğu deniz alanlarını da ifade eder.

MADDE II

Yatırımların Teşviki ve Korunması

1. Her bir Taraf, ülkesindeki yatırımlara ve yatırımlarla ilgili faaliyetlere, benzer durumlarda herhangi üçüncü bir ülkenin yatırımcılarının yatırımlarına, kendi kanun ve nizamları çerçevesinde göstereceği muameleden daha az elverişli olmayacak şekilde, izin verecektir.

2. Her bir Taraf, kurulmuş olan bu yatırımlara benzer durumlarda kendi yatırımcılarının yatırımlarına veya herhangi üçüncü bir ülkenin yatırımcılarının yatırımlarına gösterilen muameleden hangisi en elverişli ise, o muameleden daha az elverişli olmayan bir muamele uygulayacaktır.

3. Tarafların, yabancıların ülkeye giriş, geçici ikamet ve istihdamı ile ilgili kanun ve nizamlarına uygun olarak;

(a) Taraflardan her birinin vatandaşlarının, kendilerinin veya kendilerini istihdam eden Tarafın bir yatırımcısının önemli bir miktar sermaye veya başka kaynak taahhüdünde bulunduğu veya bulunmak üzere olduğu bir yatırımın kurulması, geliştirilmesi, idaresi amacıyla veya işletilmesine ilişkin tavsiyelerde bulunmak üzere diğer Tarafın ülkesine girmesine ve kalmasına izin verilecektir.

(b) bir Tarafın yürürlükteki kanun ve nizamlarına uygun olarak kurulan ve diğer Tarafın yatırımcılarının yatırımı olan şirketler seçtikleri idari ve teknik personeli istihdam etmeye mezun olacaklardır.

4. İşbu maddenin hükümleri, Taraflardan herhangi birinin taraf olduğu aşağıdaki anlaşmalar bakımından geçerli olmayacaktır. (a) mevcut veya gelecekteki herhangi bir gümrük birliği, bölgesel ekonomik teşkilât veya benzer uluslararası anlaşmalar,

(b) tamamen veya esas olarak vergilendirmeye ilişkin olanlar.

MADDE III

Kamulaştırma ve Tazminat

1. Yatırımlar, yürürlükteki mevzuata ve bu Anlaşmanın II’nci Maddesinde belirtilen genel prensiplere uygun olarak, kamu yararına ve ayırımcı olmayacak biçimde yapılmadıkça ve anında yeterli, etkin tazminat ödenmedikçe kamulaştırılmayacak, devletleştirilmeyecek veya doğrudan ya da dolaylı olarak benzer etkisi olan uygulamalara maruz bırakılmayacaktır.

2. Tazminat, kamulaştırılan yatırımın kamulaştırma işleminin yapıldığı veya bildirildiği tarihten önceki gerçek piyasa değerine eşit olacaktır. Tazminat beklenmedik gecikme olmaksızın ödenecek ve Madde IV paragraf 2’de tanımlandığı gibi serbestçe transfer edilebilir olacaktır.

3. Yatırımları, diğer Tarafın ülkesinde savaş, ayaklanma, iç karışıklık veya diğer benzer olaylar nedeniyle zarar gören Taraflardan her birinin yatırımcıları, diğer Tarafça kendi yatırımcılarına ya da herhangi üçüncü bir ülke yatırımcılarına uygulanan muameleden daha az elverişli olmayacak şekilde bu tür kayıplarla ilgili olarak benimsenecek işlemlerden hangisi en elverişli ise o muameleye tâbi tutulacaklardır.

MADDE IV

Ülkesine İade ve Transfer

1. Taraflardan her biri, iyi niyetle bir yatırımla ilgili bütün transferlerin tüm malî yükümlülüklerin yerine getirilmesinden sonra, kendi ülkesinden içeri ve dışarı yapılmasına izin verecektir. Bu tür transferler aşağıdakileri içerir :

(a) hâsılatlar,

(b) bir yatırımın tamamının veya bir kısmının satışı veya tasfiyesinden elde edilen kazançlar,

(c) Madde III çerçevesinde tazminat,

(d) yatırımlarla ilgili olarak yapılan mutad sözleşmeler sonucu doğan borçlardan kaynaklanan faiz ödemeleri ve geri ödemeler,

(e) bir yatırım uyuşmazlığının çözümü sonucunda doğan ödemeler,

(f) diğer Tarafın ülkesinde, bir yatırımla ilgili çalışma izni almış olan bir Tarafın vatandaşlarının elde ettikleri maaşlar, haftalık ücretler ve diğer ödemeler,

2. Transferler, yatırımın yapılmış olduğu konvertibl para birimi veya yatırımcının rızası olması kaydıyla herhangi bir konvertibl para birimi üzerinden transferin yapıldığı tarihte geçerli olan döviz kuru esas alınarak yapılacaktır.

MADDE V

Halefiyet

1. Eğer bir Taraf yatırımcısının yatırımı, ticarî olmayan risklere karşı kanunî bir sistem dahilinde sigorta edilmişse, sigortalayanın sigorta anlaşmasının şartlarından ileri gelen her türlü halefiyeti diğer Tarafca tanınacaktır.

2. Sigortalayan, yatırımcının kullanmaya yetkili olabileceği haklar dışında hiçbir hakkı kullanmaya yetkili olmayacaktır.

3. Bir Taraf ile sigortalayan arasındaki uyuşmazlıklar, işbu Anlaşmanın VII. Maddesi hükümleri uyarınca çözümlenecektir.

MADDE VI

Aykırılık

Bu Anlaşma, yatırımları benzer durumlarda bu Anlaşma ile sağlanandan daha elverişli bir muameleye tabi kılan,

(a) Taraflardan her birinin kanun ve nizamları, idari uygulamalar veya usuller ya da idari veya yargısal kararlara,

(b) uluslararası hukukî yükümlülüklere, veya

(c) bir yatırım anlaşması veya yatırım izni kapsamındakiler de dahil olmak üzere, herhangi bir Tarafın üstlenmiş olduğu yükümlülüklere aykırı olmayacaktır.


MADDE VII

Bir Taraf ile Diğer Tarafın Yatırımcıları Arasındaki

Uyuşmazlıkların Çözümü

1. Taraflardan biri ile diğer Tarafın bir yatırımcısı arasında o yatırımcının bir yatırımı ile ilgili uyuşmazlıklar, yatırımcı tarafından ayrıntılı bilgi içerecek şekilde ve yazılı olarak yatırım yapılan Tarafa bildirilecektir. Yatırımcı ve ilgili Taraf bu tür uyuşmazlıkları, mümkün olduğunca iyi niyetle, karşılıklı görüşme ve müzakereler yoluyla çözümlemeye çalışacaklardır.

2. Eğer uyuşmazlıklar, birinci paragrafta belirtilen yazılı bildirim tarihinden itibaren altı ay içinde, bu yolla çözümlenemezse; uyuşmazlık, yatırımcının seçebileceği ve seçiminden sonra nihai olacak şekilde aşağıdaki mercilerden birine sunulabilir.

a) yetkili yerel mahkemeler, veya

b) uluslararası tahkim,

3. Uyuşmazlık için uluslararası tahkime başvurulduğu durumlarda, uyuşmazlığa taraf olan ilgili Tarafın yatırımcısı aşağıdaki mercilerden birine başvurmayı kabul eder : (i) her iki Tarafın da bu Merkeze üye olmaları halinde, Devletler ile Diğer Devletlerin Vatandaşları Arasında Yatırım Uyuşmazlıklarının Çözümü Sözleşmesi ile kurulmuş olan Uluslararası Yatırım Uyuşmazlıkları Çözüm Merkezi (ICSID),

(ii) Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyonu’nun Tahkim Kurallarına göre bu maksatla kurulacak bir hakem mahkemesi (UNCITRAL).

Uyuşmazlığa taraf olan Taraflar, karşılıklı anlaşma ile yukarıdaki mercileri değiştirebilirler.

4. Tahkim kararları uyuşmazlığın bütün tarafları için kesin ve bağlayıcı olacaktır. Her iki Taraf verilen kararları kendi kanunları çerçevesinde yerine getirecektir.

MADDE VIII

Âkit Taraflar Arasındaki Uyuşmazlıkların Çözümü

1. Taraflar, işbu Anlaşmanın yorumu veya uygulaması konusunda aralarında vaki olan herhangi bir uyuşmazlığı iyi niyet ve işbirliği ruhu içinde, çabuk ve adil bir şekilde çözümlemeye çalışacaklardır. Bu bakımdan, Taraflar bu gibi çözümlere varmak için doğrudan ve anlamlı müzakerelerde bulunmayı kabul ederler. Eğer Âkit Taraflar, uyuşmazlığın ortaya çıkmasından itibaren altı ay içinde sözü edilen yöntemle anlaşmaya varamazlarsa, Taraflardan herhangi birinin talebi üzerine, uyuşmazlık üç üyeli bir tahkim heyetine götürülebilir.

2. Her bir Taraf talebin alınmasından itibaren iki ay içinde, birer hakem tayin edecektir. Bu iki hakem, üçüncü bir ülke vatandaşı olan üçüncü bir hakemi Başkan olarak seçeceklerdir. Taraflardan biri belirlenen süre içinde bir hakem tayin edemezse, diğer Taraf, Uluslararası Adalet Divanı’nın Başkanından bu tayini yapmasını talep edebilir.

3. Eğer iki hakem, seçimlerinden itibaren iki ay içinde Heyet Başkanının seçimi konusunda anlaşma sağlayamazlarsa, Heyet Başkanı, Taraflardan birinin talebi üzerine Uluslararası Adalet Divanı Başkanı tarafından seçilecektir.

4. Uluslararası Adalet Divanı Başkanı, işbu Maddenin ikinci ve üçüncü paragraflarında belirtilen durumlarda görevini yerine getirmekten alıkonulursa veya bu şahıs Taraflardan birinin vatandaşı ise seçim Başkan Yardımcısı tarafından yapılacaktır ve Başkan Yardımcısı da anılan görevi yerine getirmekten alıkonulursa veya Taraflardan birinin vatandaşı ise seçim Taraflardan birinin vatandaşı olmayan en kıdemli Divan üyesi tarafından yapılacaktır.

5. Tahkim Heyeti Heyet Başkanının seçildiği tarihten itibaren üç ay içinde, işbu Anlaşmanın diğer maddeleriyle tutarlı olacak şekilde usul kuralları üzerinde anlaşmaya varacaklardır. Böyle bir anlaşmanın sağlanmaması halinde, Tahkim Heyeti, uluslararası tahkim usulü kurallarını dikkate alarak usul kurallarını tayin etmesini Uluslararası Adalet Divanı Başkanından talep edecektir.

6. Aksi kararlaştırılmadıkça, Başkanın seçildiği tarihten itibaren sekiz ay içinde, bütün beyanlar yapılacak, bütün duruşmalar tamamlanacak ve Tahkim Heyeti -hangisi daha sonra geçekleşirse- duruşmaların bittiği tarihte veya son beyanlardan sonra iki ay içinde karara varacaktır. Tahkim Heyeti, nihai ve bağlayıcı olarak kararını oy çokluğu ile alacaktır.

7. Başkanın, diğer hakemlerin masrafları ve yargılama ile ilgili diğer masraflar Taraflarca eşit olarak ödenecektir. Bununla birlikte, Tahkim Heyeti giderlerin daha yüksek bir oranının Taraflardan biri tarafından ödenmesine re’sen karar verebilir.

8. Eğer bir uyuşmazlık, bu Anlaşmanın VII. Maddesi uyarınca bir uluslararası tahkim mahkemesine sunulmuş ve hâlâ orada çözüm beklemekte ise, aynı uyuşmazlık işbu madde hükümleri uyarınca başka bir uluslararası tahkim mahkemesine sunulmayacaktır. Bu, her iki Taraf arasında doğrudan ve anlamlı görüşmeler yoluyla bağlantı kurmayı engellemeyecektir.

MADDE IX

Yürürlüğe Girme

1. İşbu Anlaşma, onay belgelerinin teatisinin tamamlandığı tarihten bir ay sonra yürürlüğe girecektir. Anlaşma on yıllık bir dönem için yürürlükte kalacak ve bu Maddenin ikinci paragrafına göre sona erdirilmediği sürece yürürlükte kalacaktır. İşbu Anlaşma, yürürlüğe giriş tarihinde mevcut olan yatırımlara uygulanacağı gibi, bundan sonra yapılan veya gerçekleşen yatırımlara da, bu yatırımların, işbu Anlaşmanın imzalandığı tarihte ev sahibi Tarafın ülkesinde geçerli olan kanun ve nizamlara uygun olması kaydıyla uygulanacaktır.

2. Taraflardan her biri yazılı olarak diğer Tarafa bir yıl öncesinden feshi ihbarda bulunarak, Anlaşmayı ilk on yıllık dönemin sonunda veya bundan sonra her an sona erdirilebilir.

3. İşbu Anlaşma Taraflar arasında yazılı bir anlaşma ile değiştirilebilir. Herhangi bir değişiklik, Taraflardan her birinin diğer Tarafa değişikliğin yürürlüğe girmesi için gerekli tüm dahili formaliteleri tamamladığını bildirmesi üzerine yürürlüğe girecektir.

4. İşbu Anlaşmanın sona erme tarihinden önce yapılan ya da gerçekleşen ve bu Anlaşmanın uygulanacağı yatırımlarla ilgili olarak, bu Anlaşmanın diğer bütün Maddelerinin hükümleri, söz konusu sona erme tarihinden itibaren ilave bir on yıl daha yürürlükte kalacaktır.

Bu Anlaşmayı Tarafların tam yetkili temsilcileri, huzurlarında imzalamışlardır.

Ankara’da, 03.06.1998 tarihinde Türkçe, Arapça, Fransızca ve İngilizce dillerinde, hepsi de aynı derecede geçerli olarak akdedilmiştir.
 
  TÜRKİYE CUMHURİYETİ CEZAYİR DEMOKRATİK
  HÜKÜMETİ ADINA HALK CUMHURİYETİ
    HÜKÜMETİ ADINA

 
 
 

SIRA SAYISI 353’ÜN SONU