Dönem : 21 Yasama Yılı : 2

T.B.M.M. (S. Sayısı : 328)

Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanuna Bir Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Tasarısı ve Plan ve Bütçe ve

Adalet Komisyonları Raporları (1/604)

T.C.

Başbakanlık

Kanunlar ve Kararlar 25.12.1999

Genel Müdürlüğü

Sayı : B.02.0.KKG.0.10/101-1559/6448

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca 15.12.1999 tarihinde kararlaştırılan “Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanuna Bir Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.

Gereğini arz ederim.

Bülent Ecevit

Başbakan

GENEL GEREKÇE

Anayasa Mahkemesinin 26.3.1963 tarih ve 3/67 sayılı kararı ile 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanunun kira parasının artışına sınırlama getiren 2 ve 3 üncü maddelerini iptal etmesi üzerine ortaya çıkan boşluk Yargıtay’ın değişik tarihli kararları ile Medeni Kanunun 1 inci maddesi uyarınca hâkimin hukuk yaratması yoluyla doldurulmaya çalışılmıştır. Ancak, bu uygulama zaman içinde çeşitli faktörlerin etkisiyle değişim göstermiş ve dönemler itibarıyla farklı uygulama esaslarının kabul edilmesi sonucunu doğurmuştur.

Kira parası, taşınmaz mala yatırılan sermayenin ancak bir bölümünü oluşturmaktadır. Bundan başka, kiralayanların kontrolü dışında meydana gelen sosyal, ekonomik, yasal ve idarî bir çok etken taşınmaz malın değerini enflasyon hızının üstünde ve diğer mallardan daha fazla oranda artırmaktadır. Bu artışın da gelir olarak nitelendirilmesi gereklidir.

Bu nedenle, ekonomik göstergelerdeki değişmelerin her zaman tam olarak kira parasına da yansıtılmasını gerektiren, ekonomi esaslarının öngördüğü bir zorunluluktan da söz edilemez. Bu durum karşısında kira parasının tespitinde esas alınmak üzere bulunan ekonomik göstergelerdeki artış oranının kira parasına yansıma derecesiyle birlikte bu oranın objektif bir veriye dayanması da gereklidir.

Ayrıca, son dönemlerdeki enflasyon hızının düşüşüne karşılık çoğunlukla geçmişten gelen alışkanlıkla kira bedellerinin yüksek oranlarda artırılması eğilimleri sürdürülmeye çalışılmaktadır. Kira bedellerindeki ekonominin genel durumundan farklı şekildeki artışların ekonomik göstergelere de olumsuz olarak yansıması, aynı şekilde yine kira bedelindeki artışları olumsuz etkileyerek bir kısır döngüye de neden olmaktadır.

Ekonomik göstergelerdeki artışın, aynı şekilde çalışanların gelirine yansıdığını da ileri sürmek mümkün bulunmamaktadır. Ekonomi kurallarına göre hak ve nesafete uygun, makul bir kira parasının saptanmasında kiracıların durumu ve ekonomik güçlerinin de değerlendirilmesi gerekmektedir.

Bu değerlendirmeler sonucu, kira paralarında Hükümetlerin temel ekonomik hedeflerine bağlı olarak belirli oranda artış gösterilmesi bu temel hedeflere ulaşılmasını sağlayacak ve gerek kentlere yönelik yoğun göç gerekse son dönemdeki doğal afetten kaynaklanan arz-talep dengesizliği nedeniyle kira paralarındaki artışın diğer fiyatları da yükseltmesi önlenebilecektir.

MADDE GEREKÇELERİ

Madde 1. – Anayasa Mahkemesinin 26.3.1963 tarih ve 3/67 sayılı kararı ile iptal edilmiş olan 2 nci maddenin yerine getirilmiş olan bu madde ile Hükümetlerin hedeflerine bağlı olarak ekonomik göstergelerdeki yıllık değişimlerin kira parası artışlarına yansıtılması esası getirilmiştir. Bu yolla mülkiyet hakkının esasına dokunulmadan kira parasının artışına bir sınırlama getirilerek, taraf yararlarının uzlaştırılması sağlanmıştır. Ayrıca, bölgelerdeki farklı ekonomik ve sosyal gelişmeler sonucu kira paraları Toptan Eşya Fiyat Endekslerindeki artış oranlarında seyretmediği takdirde kiracıların mağduriyetlerine neden olunmaması için bu durumda bölge rayicinin kira parasının artışında esas alınabileceği öngörülmüştür.

Kira parasının yabancı para veya kıymetli madene endeksli olarak belirlendiği kira sözleşmelerinde, bu endekslerin zaten ekonomideki değişikliklere paralel olarak Türk Parası karşısında artış göstermesi nedeniyle ayrıca bir artış öngörülmemiştir.

Kira parasında belirlenen bu artış oranlarının aşılması amacıyla her kira döneminde yeniden sözleşme düzenlenmesi engellenmiştir.

Dava yoluna başvurularak kira parasının artırılmasının talep edilmesi halinde yukarıda belirtilen esasın uygulanacağının öngörülmesiyle mahkemeler nezdinde büyük miktarlara ulaşan dava yükünün azaltılması sağlanmaya çalışılmıştır.

Madde 2. – Yürürlük maddesidir.

Madde 3. – Yürütme maddesidir.

Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu

Türkiye Büyük Millet Meclisi

Plan ve Bütçe Komisyonu 19.1.2000

Esas No.: 1/604

Karar No.: 79

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Bakanlar Kurulunca 25.12.1999 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan ve Başkanlıkça 29.12.1999 tarihinde talî komisyon olarak Komisyonumuza, esas komisyon olarak da Adalet Komisyonuna havale edilen “Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanuna Bir Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Tasarısı” Komisyonumuzun 18.1.2000 tarihinde yaptığı 34 üncü birleşimde, Devlet Bakanı Yüksel Yalova ile Başbakanlık, Maliye Bakanlığı ve Devlet Planlama Teşkilâtı Müsteşarlığıtemsilcilerinin de katılımlarıyla incelenip, görüşülmüştür.

Bilindiği gibi; Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanunun, kira parasının artışına sınırlama getiren 2 nci ve 3 üncü maddelerinin, Anayasa Mahkemesinin 26.3.1963 tarih ve 3/67 sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine ortaya çıkan hukukî boşluk, Yargıtay’ın değişik tarihli kararları ile Medeni Kanunun 1 inci maddesi uyarınca hâkimin hukuk yaratması yoluyla giderilmeye çalışılmış, ancak çeşitli faktörlerin etkisiyle farklı uygulamalar ortaya çıkmıştır.

Son dönemlerde enflasyon hızındaki düşüşe rağmen, kira bedellerinde geçmişten gelen alışkanlıkla yüksek oranlardaki artışlar ekonomik göstergelere yansımakta, bu da kira bedellerini olumsuz yönde etkileyerek kısır bir döngüye neden olmaktadır.

Tasarı ile; kiralarda hükümetlerin temel ekonomik hedeflerine paralel artış öngörülmesi suretiyle bu hedeflere ulaşılması, kentlere yönelik yoğun göç ve son dönemde meydana gelen afet nedeniyle kira fiyatlarının yükselmesinin önlenmesi amacıyla, sözleşmelerde kararlaştırılan kira bedellerinin 2000 yılında yıllık % 25, 2001 yılında ise yıllık %10oranında artırılması, yabancı para veya kıymetli madene endeksli olarak belirlenen sözleşmelerde ise ayrıca yıllık artışın uygulanmaması, kira bedellerinin artış sınırlarının aşılması amacıyla yeniden kira sözleşmesi yapılamaması ve kira tespit davalarında da belirlenen sınırlamalara uyulması öngörülmektedir.

Komisyonumuzda tasarının geneli üzerinde yapılan görüşmelerde;

– Piyasa ekonomisi mantığı içinde böyle bir sınırlamayı kabul etmenin mümkün olamayacağı, ekonomiye müdahalenin bir başka reaksiyona yol açacağı ve ekonomik dengeleri olumsuz etkileyeceği,

– Makro ekonomik dengeler açısından ülkemizde hedeflerin tutturulamadığı, enflasyonun kira artışı için kabul edilen % 25 oranının üzerinde gerçekleşmesi halinde nasıl bir uygulama yapılacağı,

– Tasarının ev sahibi olmayı caydıracağı, bu durumun da konut sahibi olma talebini düşüreceğinden zaten var olan konut açığını daha da artıracağı,

– Getirilen düzenlemenin çift kira fiyatı belirlenmesine, dolayısıyla vergi kayıp ve kaçaklarına neden olacağı,

– Kira artışlarının enflasyonun üzerinde seyrettiği, kiracıların kira ödeyemeyecek duruma geldiği, bu düzenlemenin kiracılar açısından belirli bir rahatlama getireceği,

– Hem kiracıyı, hem de ev sahibini koruyucu politikaların oluşturulmasının gerekli olduğu,

– Kira artış oranının hedeflenen enflasyona göre değil, yaşanmış enflasyona göre belirlenmesi halinde ihtilaf olmayacağı,

Gibi görüşler ifade edilmiştir.

Hükümet adına yapılan tamamlayıcı açıklamalarda ise;

– Kira artışları ile ilgili düzenlemenin Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmesi ve doğan hukukî boşluğun doldurulamamış olması nedeniyle Mahkemelerce; olağan rayiç, bu rayicin saptanamadığı durumda ekonomik esaslar, ekonomik esasların belirlenemediği takdirde ise hak ve nesafet kurallarına göre kira artışlarının belirlendiği,

– Kiraların kanun ve ekonomik şartlara göre belirlenmesinin hakkaniyete uygun olduğu,

– Uluslararası platformda olağanüstü bir durum olmaması halinde enflasyonun 2000 yılında % 25 olacağı, bunun da getirilen düzenlemeye paralel olduğu,

İfade edilmiştir.

Yapılan görüşmeler sonucunda, Tasarı ve gerekçesi Komisyonumuzca da benimsenerek maddelerinin görüşülmesine geçilmiş ve Tasarının 1 inci maddesi ile yürürlük ve yürütmeye ilişkin 2 ve 3 üncü maddeleri aynen kabul edilmiştir.

Ancak, kanunların hazırlanmasında uygulanan esas ve usuller doğrultusunda “Madde” ifadelerinin büyük harf kullanılmak suretiyle yazılması yerinde olacaktır.

Raporumuz, Adalet Komisyonuna havale edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.
 
  Başkan Başkanvekili
  MetinŞahin Mehmet Hanifi Tiryaki
  Antalya Gaziantep
  Sözcü Kâtip
  Nihat Gökbulut Cafer Tufan Yazıcıoğlu
  Kırıkkale Bartın
  Üye Üye
  Sait Açba Abdülkadir Akcan
  Afyon Afyon
  (Muhalefet şerhim eklidir)  
  Üye Üye
  Gaffar Yakın Hikmet Uluğbay
  Afyon Ankara
    (İmzada bulunamadı)
  Üye Üye
  Ali Uzunırmak Zeki Ergezen
  Aydın Bitlis
    (Muhalefet)
  Üye Üye
  M. Altan Karapaşaoğlu Oğuz Tezmen
  Bursa Bursa
  (Muhalefet şerhim ekli) (İmzada bulunamadı)
  Üye Üye
  Süleyman Coşkuner Hakkı Duran
  Burdur Çankırı
  Üye Üye
  Mücahit Himoğlu Aslan Polat
  Erzurum Erzurum
    (İtirazım ektedir)
  Üye Üye
  MehmetDönen Ramazan Gül
  Hatay Isparta
  (İmzada bulunamadı) (Muhalifim, şerhi eklidir)
  Üye Üye
  Ali Er Aydın Ayaydın
  İçel İstanbul
  Üye Üye
  Ali Coşkun Yılmaz Karakoyunlu
  İstanbul İstanbul
  (İmzada bulunamadı)  
  Üye Üye
  Nesrin Nas Hasan Metin
  İstanbul İzmir
  Üye Üye
  İlhami Yılmaz Zeki Ünal
  Karabük Karaman
    (Muhalefet şerhim ektedir)
  Üye Üye
  Necdet Tekin Ali Gebeş
  Kırklareli Konya
  Üye Üye
  Süleyman Çelebi Veysi Şahin
  Mardin Mardin
    (İmzada bulunamadı)
  Üye Üye
  Cevat Ayhan Ş. Ramis Savaş
  Sakarya Sakarya
  (Muhalefet şerhim eklidir)  
  Üye Üye
  Tarık Cengiz Kemal Kabataş
  Samsun Samsun
  Üye Üye
  Lütfi Ceylan Hasan Özgöbek
  Tokat Uşak
  Üye  
  Bekir Gündoğan  
  Tunceli  

 

MUHALEFET ŞERHİ

1. Gayrimenkul kiralarına sınırlama getirilmesi serbest piyasa ekonomisi kuralları ile çelişmektedir.

2. Hem kiracıyı hem de ev sahibinin haklarını korumak açısından ve hem de adalet ilkesi açısından kiraların belirlenmesinde esas alınması gereken, geleceğin sanal enflasyonu değil geçmişin enflasyonu olmalıydı.

3. Mevcut yasa ile “Mülkiyet Haklarını Sınırlama” sonucu ortaya çıkacağından Anayasaya aykırıdır.

4. Ülkede her insanı ilgilendiren bu yasa uygulamada pek çok olumsuzlukları ortaya çıkarabilecektir. Kiracı bekleyenler kiralarına bugünden zam yapacaklar, kiracılardan istenen peşin bedeller artacak ve kiralamalarda dövize yönelişler daha da yoğunlaşabilecektir.

5. Kiralara sınırlama getirilmesi inşaat sektöründeki yönelişleri azaltacaktır. İnşaat sektörü bütün sektörler ve ekonominin genel yapısı içindeki önemi dikkate alındığında ek olumsuzlukların ortaya çıkması kaçınılmazdır.

6. 2000 yılı için hedeflenen % 25 enflasyonun bu sınırlarda kalması en son gelinen enflasyon rakamları ve 2000’e devreden kamu ve özel sektör enflasyonu rakamları dikkate alındığında imkânsız görünmektedir. Enflasyon hedefinde ciddi sapmaların olmasının muhtemel olduğu bir ortamda bu sınırlama büyük sakıncalar ortaya çıkaracaktır.
 
  Sait Açba Zeki Ergezen Cevat Ayhan
  Afyon Bitlis Sakarya
  M. Altan Karapaşaoğlu Zeki Ünal Aslan Polat
  Bursa Karaman Erzurum

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANLIĞINA

Görüşülmekte olan “Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanuna bir geçici madde eklenmesi hakkındaki Kanun Tasarısı” hakkında kanuna muhalifim, nedenlerini aşağıda arz ediyorum.

a) Enflasyon rakamları gerçekçi değildir, zira % 25 olarak Anasol-M Hükümeti tarafından ileri sürülen hedef sadece, işçi, memur, emekli, Bağ-kurlu ve üreticilerin mahsulleri düşük fiyatta tutulmaya matuftur.

b) Serbest ekonomi kurallarına aykırıdır.

c) Çifte fiyat oluşmasına sebep olmakta, neticede vergi kayıp ve kaçağına sebep olmakta kayıt dışı ekonomiye sebebiyet vermektedir.

d) Genel ekonomiye zarar verici mahiyettedir. Muhalifim. Arz ederim.

18.1.2000

Ramazan Gül

Isparta

Adalet Komisyonu Raporu

Türkiye Büyük Millet Meclisi

Adalet Komisyonu 20.7.1999

Esas No. : 1/604

Karar No. : 17

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Komisyonumuzun 20.1.2000 tarihli 19 uncu birleşiminde geneli üzerinde görüşmeleri tamamlanarak maddelerine geçilmesi kabul edilen, ancak ilgili tüm kurum ve kuruluşlardan bilgi alınarak detaylı olarak incelenmek ve gerekirse madde metnini yeniden düzenlemek için Alt Komisyona havale edilen Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanuna Bir Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Tasarısı, DevletBakanı SayınYüksel Yalova’nın, Başbakanlık, Adalet ve Maliye Bakanlıkları ile Hazine Müsteşarlığı, Devlet Planlama Teşkilâtı, Devlet İstatistik Enstitüsü ve Yargıtay Başkanlığı temsilcilerinin de katılmalarıyla Komisyonumuzun 1.2.2000 tarihli 21 inci birleşiminde, Alt Komisyon raporu esas alınıp tartışmaya açılarak bir kez daha incelenip görüşülmüştür.

Yapılan görüşmeler sonunda;

Kira bedellerinin sınırlandırılmasının, sosyal devlet ilkesinin bir uygulama biçimi olduğu, bu sınırlamanın mülkiyet hakkını ortadan kaldırmadığı, kamu yararı ve toplumun uzun vadeli menfaatlerinin korunması için ekonomik hayatın her kesiminde yaşanan doğal bir olgu olduğu, mülkiyet hakkının kamu yararına aykırı bir biçimde kullanılmaması gerektiği, Tasarıda da sözleşme özgürlüğünün, kamu yararı amacıyla sınırlandırıldığı görüşüne varılmıştır. Toplum huzurunu ve kamu düzenini bozan, ekonomik dengeleri alt üst eden ve dar gelirli vatandaşlarımızı sıkıntıya sokan enflasyonla mücadelede önemli bir adım olacak olan Tasarının bu nedenlerle Anayasaya aykırı olmadığı görüşüne varılmıştır.

Kira bedellerinin, Hükümetin enflasyon hedefi olan; 2000 yılı için % 25 ve 2001 yılı için % 10 olarak artırılması ve bu hedeflere ulaşılması hem işyeri ve konut sahiplerinin, hem de kiralayanların menfaatine uygun olduğu gibi, toplum menfaatleri de korunacak ve Avrupa Birliğine girme hedeflerine yaklaşılmış olacaktır.

Komisyonumuz, bu görüşler doğrultusunda; KanunTasarısının, ulaşmak istediği hedefe iştirak etmiş ve kiralardaki artış oranlarının 2000 yılı için % 25, 2001 yılı için % 10 olması konusunu desteklemiştir. Tasarı, adından da anlaşılacağı üzere iki yılı kapsayan bir Tasarıdır. Bu nedenle Tasarıya, 2002 yılı için yeni bir düzenleme getirilmesi uygun görülmemiş ve Bakanlar Kurulundan gelen şekli ile aynen kabul edilmiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak üzere saygı ile arz olunur.
 
  Başkan Başkanvekili
  Emin Karaa Turhan Tayan
  Kütahya Bursa
    (Toplantıya katılmadı)
  Sözcü Kâtip
  Mehmet Nacar Mustafa İlimen
  Kilis Edirne
  Üye Üye
  Adnan Fatin Özdemir Dengir Mir Mehmet Fırat
  Adana Adıyaman
  (Toplantıya katılmadı) (Toplantıya katılmadı)
  Üye Üye
  Ramazan Toprak Ali Arabacı
  Aksaray Bursa
  (Muhalifim)  
  Üye Üye
  Yasin Hatiboğlu Beyhan Aslan
  Çorum Denizli
  (Muhalifim, yazılı şerh vereceğim)  
  Üye Üye
  Mehmet Sadri Yıldırım Süleyman Turan Çirkin
  Eskişehir Hatay
  (Muhalefet şerhimiz vardır) (Toplantıya katılmadı)
  Üye Üye
  İsmail Aydınlı Mehmet Gül
  İstanbul İstanbul
  Üye Üye
  A. Nazlı Ilıcak Nazire Karakuş
  İstanbul İstanbul
  (İmzada bulunamadı) (Toplantıya katılmadı)
  Üye Üye
  Edip Özbaş Sevgi Esen
  Kahramanmaraş Kayseri
    (Toplantıya katılmadı)
  Üye Üye
  Cemal Özbilen İsmail Çevik
  Kırklareli Nevşehir
  Üye Üye
  Yekta Açıkgöz Erdoğan Sezgin
  Samsun Samsun
    (Toplantıya katılmadı)
  Üye Üye
  YaşarTopçu Yahya Akman
  Sinop Şanlıurfa
  (Toplantıya katılmadı) (Muhalifim, muhalefet şerhim eklidir)
  Üye  
  Kamer Genç  
  Tunceli  
  (Muhalefet şerhim eklidir)  

 

ADALET KOMİSYONU BAŞKANLIĞINA

1/604 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanuna Bir Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Tasarısına Muhalefet Şerhim aşağıdadır :

Tasarının genel gerekçesinde hedef “... kira paralarında Hükümetlerin temel ekonomik hedeflerine bağlı olarak belirli oranda artış gösterilmesi bu temel hedeflere ulaşılmasını sağlayacak ve kira paralarındaki artışın diğer fiyatları da yükseltmesi önlenebilecektir” şeklinde ifade edilmiştir.

Diğer bir ifadeyle, 57 nci Hükümetin, 2000 yılı sonu için hedeflediği % 25 ve 2001 yılı sonu için hedeflediği % 10 enflasyon oranında kira artışı ile, diğer mallardaki fiyat artışlarının önüne geçileceği hedeflenmektedir.

Tasarı, öngörülen hedefi gerçekleştirmeye elverişli hükümleri içermekte midir? Önce onu irdeleyelim.

Tasarı ile, TL. üzerinden akdedilen sözleşmelerdeki kira artış oranı 2000 yılı için % 25, 2001 yılı için % 10 oranıyla sınırlandırılırken, yabancı paralara-dövize veya değerli madenlere endeksli sözleşmelerde ise, artış uygulanmaması hükmü getirilmiştir.

Buna göre, TL. üzerinden kiraya verenler, öngörülen artış oranlarına bağlı kaldıkları ve yıl sonunda hedeflenen enflasyon oranları aşıldığında ciddi oranlarda zarar görecek, buna mukabil döviz üzerinden kiraya verenler, döviz artış oranındaki bu oran asgarî % 50 olması kuvvetle muhtemeldir. Gelir. elde edeceği için hiçbir kiralayan, evi veya işyerini TL. üzerinden kiraya vermeyecek, döviz üzerinden kiraya verecek, TL.’den kaçış ve dövize rağbet ise enflasyonu ve diğer fiyatları düşürmeyecek, öngörüldüğünün aksine enflasyonu körükleyici bir etki gösterecektir. Çünkü TL. nin itibar kaybına uğratılmasının tabiî sonucu budur.

Bu ise, öncelikle hedeflenen amacın, gerçekleşmesi bir yana, bilakis tersine doğurduğu sonuç ile, TL. üzerinden kiraya verenler ile döviz üzerinden kiraya verenler arasında apaçık bir eşitsizlik doğuracaktır. Bu sonuç, Tasarıyı, Anayasa’nın 10 uncu maddedeki eşitlik ilkesine aykırı hale getirecektir.

Resmî verilere göre, devletin, Kasım 99 ayı itibariyle, gayrimenkul kira geliri 20 trilyon TL.’dir. 1999 yılı sonu itibariyle enflasyon oranı % 68’dir. 2000 yılı sonu itibariyle iyimser bir ihtimalle enflasyon oranı % 50 olarak gerçekleştiği takdirde, devletin gayrimenkul kira gelirindeki azaltılma nedeniyle oluşan hazine kaybı, 2000 ve 2001 yılları sonu itibariyle, 35 trilyon TL. olacaktır. Bu kayıp ise, 7 ilimizi kapsayan deprem afetinin zararlarını ciddi oranda karşılayacak bir kaynaktır. Bu kaynağın, halen devletin gayrimenkullerini cüzi fiyatlarla kiralayanlara, hiç de hakları olmadığı halde aktarılması öngörülmektedir.

Anayasanın 35 inci maddesine göre, mülkiyet hakkı, özüne dokunulmayan temel bir haktır. Bu hak, yalnızca kamu yararı amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.

Oysa yukarıda belirttiğimiz üzere, kamu yararı yoktur. Bilakis 35 trilyon TL.’yi aşan bir kamu zararı vardır.

Sayın 57 nci Hükümetin, Tasarıda ileri sürdüğü kamu yararı, enflasyonu düşürücü etkisini varsaymaktır. Yani sanal bir hedeftir. Gerçekleşmesi pek mümkün görülmeyen sanal bir hedef uğruna peşinen vazgeçilen çok ciddi bir kaynak kaybı sözkonusu iken kamu yararından bahsedilebilir mi? Bu yönüyle de, tasarı Anayasanın 35 inci maddesine açıkça aykırıdır.

Yine özel hukuktaki sözleşme serbestisi temel prensibini yok sayan bir düzenlemedir.

Tasarı ile, ekonomiye ne oranda ve ne şekilde katkı sağlayacağı konusunda hiçbir açıklık getirilmeden, ciddi bir araştırma yapılmaksızın yalnızca soyut iddialarla ortaya çıkılması nedeniyle de hiçbir inandırıcılık bulunmamaktadır.

Hedeflenen enflasyon oranları gerçekleşmez ve yüksek enflasyon nedeniyle gayrimenkul sahipleri ciddi zararlara maruz kalırlar ise, zararların ne şekilde karşılanacağı belirsizdir. Bu takdirde, devlet aleyhine ve ciddi oranlarda zarar tazmini davaları açılması mümkün olacaktır.

Yine, tasarıda belirtilen oranlara riayet edilmemesi halinde müeyyidenin ne olacağı hüküm altına alınmamakla, uygulamada hiç nazara alınmayacak bir düzenleme niteliğindedir.

Keza, tasarı, yürürlük tarihinden geçerli olması nedeniyle, sözleşmede üstün durumdaki kiralayan, yürürlük öncesi tarihli sözleşme akdetmek suretiyle tasarıyı bertaraf edeceği gibi, sahte kira sözleşmeleri yapmayı adeta teşvik etmekte ve toplumsal etik açısından ciddi yaralara da neden olacağı kuşkusuzdur.

Ayrıca, inşaat sektörü, lokomotif bir sektördür ve 500’e yakın alt sektörü sürüklemektedir. Tasarıyla, inşaat sektörü de ciddi oranda zaafa uğratılmaktadır.

Yukarıda somut zararları, sakıncaları ve boşlukları somut olarak ve kısmen ortaya konulan tasarı ile, sanal hedeflere ulaşılması mümkün değildir.

Bu gerekçelerle tasarıya muhalifim.

3.2.2000

Ramazan Toprak

Aksaray

ADALET KOMİSYONU BAŞKANLIĞINA

Konu : Muhalefet gerekçemin takdimi

Müzakereye konu (1/604) numaralı tasarının Adalet Komisyonundan geçen şekline muhalifim.

Şöyle ki :

1 – Bu tasarı Anayasaya aykırıdır.

Zira :

a) Kira parasının dondurulmasını düzenleyen 6570 Sayılı Kanunun 2 ve 3 üncü maddelerinin iptali talebini hâvi “İptal Dâvası” Anayasa Mahkemesince kabul edilmiş; bu iki madde; “Öte yandan bu sınırlamalarla kiralar dondurulmuş olduğundan, gayrimenkul sahiplerinin gelirlerini, değişen şartlara göre ayarlamak imkânı önlenmiş bulunmakta ve bunların elde ettikleri gelirler, diğer sektörlerdeki kazançların çok altında kalmaktadır. Ayrıca, bu şekilde dondurulan kira paraları, fiyatların yükselişi sonucu gayrimenkullerin kazandığı değerin normal gelirini teşkil etmekten de uzaktır. Öteki sektörlerde sınırlamalar kaldırıldığı ve iktisadî şartlar büsbütün değiştiği halde, 6570 Sayılı Kanunla konulan kira rejiminin devam ettirilmesi, adaletsiz ve mülkün gelirlerinden sahibinin yararlanmasını önleyen aşırı bir sınırlama halini almıştır. Böyle bir sınırlamanın mülkiyet hakkının özünü zedelediği aşikârdır.” gerekçesiyle Yüksek Mahkeme tarafından 26.3.1963 gün ve 1963/3-67 sayılı kararla iptal edilmiştir.

İptal edilen bir düzenlemeyi tıpkısıyla yenilemeye Anayasa mahkemesinin içtihatları da izin vermemektedir. Nitekim Yüksek Mahkeme, 1996/511 ve 1998/17 sayılı kararında şu görüşü tespit etmiştir. “... Yasama organı yapacağı düzenlemeler ile daha önce aynı konuda verilen Anayasa Mahkemesi kararlarını gözönünde bulundurmak, bu kararları etkisiz kılacak biçimde yasa çıkarmamak, Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilen kuralları tekrar yasalaştırmamak yükümlülüğündedir. Başta yasama organı olmak üzere, yasama ve yürütme; kararların yalnız sonuçları ile değil, bütünlük içinde gerekçeleri ile de bağlıdır... İptal edilen yasalarla sözcükleri ayrı da olsa, aynı doğrultu, içerik ya da nitelikte yeni yasa çıkarılması, Anayasanın 153 üncü Maddesine aykırılık oluşturur.” denilmektedir.

Muhalefetime konu tasarının, iptalin doğurduğu boşluğu doldurmak, özellikle de enflasyonu önlemek maksadıyla sevk edildiği iddia olunmaktadır. Ne var ki, iptale konu düzenleme ile, itirazıma konu düzenleme arasında fark görülmemektedir. Böyle bir düzenleme Anayasanın hem 11 inci Maddesine hem de 153/6 ncı maddesine aykırıdır.

b) Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Bu tür devletlerde, “temel haklar” dan olan “Mülkiyet hakkı” da devletin koruması altındadır. Bu hukukî kabule göre de, hak ihlâl edilmemeli, özüne dokunulmamalıdır. Anayasanın 2 nci Maddesi kaale alınmamış, ayrıca da Anayasanın 35 inci Maddesiyle teminat altına aldığı mülkiyet hakkı açıkça ihlâl edilmiştir.

c) Anayasanın, “Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlanması”nı düzenleyen 13 üncü Maddesindeki sınırlar genişletilmiş, tam bir temel hak ihlâli oluşmuştur.

d) Kira akdi, tarafları olan ve serbest iradeyle oluşan bir akittir. Modern devletlerde, serbest piyasa kurallarının hâkim olduğu toplumlarda, ihtilâflar yasama yoluyla değil, yargı yoluyla çözülür. Bizim gibi “kuvvetler ayrımı” nın geçerli olduğu yönetim biçimlerinden başka bir yol hukuka uygun olamaz. Bu hukuk mantığıyla bakıldığında görülür ki : Bu tasarı Anayasanın hem başlangıç hükümlerine, hem 6 ncı Maddesine hem de 36 ncı Maddesine aykırıdır.

e) Bu tasarı, özel hukuk alanına giren, “ serbest sözleşme” ilkelerine göre yapılması gereken sözleşme imkânını ortadan kaldırmakta, bu suretle Anayasanın 48 inci Maddesine de aykırılık oluşturmaktadır.

f) 6570 Sayılı Kanunun birinci maddesindeki düzenlemeye göre, bu tasarının da konusu “Belediye teşkilâtı olan yerler” deki müsakkaf gayrimenkullerdir.

Buna göre, belediye teşkilâtı olmayan yerlerdeki gayrimenkuller, belediye hudutları içinde veya dışında olmakla beraber “müsakkaf” olmayan gayrimenkuller bu tasarının dışında tutulmuştur. Bir başka deyişle, 6570 Sayılı Yasanın belirlediği gayrimenkullerin kiraları iki yıl için tamamen tahdit edilirken bu yasanın düzenlenmesinin dışında kalan sair gayrimenkullerin tamamında sözleşme hürriyeti devam etmektedir. Bu ise, eşitlik ilkesinin ihlâlini gösteren tipik bir örnektir ve Anayasanın 10 uncu Maddesine aykırıdır.

g) Diğer yandan, komisyonumuzca oluşturulan Alt Komisyon, raporunda, Anayasaya aykırı olup olmadığını da tartışmış ve görüş serdetmiştir. Alt komisyon meseleyi tartıştığına göre, tasarının bu yönden de incelenmesine ihtiyaç var demektir.

Bütün bu gerekçeler muvacehesinde tasarının, mütalâa alınmak üzere İçtüzüğün 38 inci Maddesine göre Anayasa Komisyonuna gönderilmesi gerekirken, o yoldaki önergemin reddi ve mevcut düzenlemeye itibar edilmesi Anayasaya aykırıdır.

2 – Bu tasarı, kamu iradesinin, taraflar arası serbest irade yerine ikâme etmekte, bu suretle de hem sözleşme özgürlüğünü engellemekte, hem de hakkı olmadığı halde kamu gücünü belirleyici kılmaktadır.

Böyle bir düzenleme, B.K’nun “Sözleşme Özgürlüğü” nü düzenleyen genel ilkeleriyle de bağdaştırılamaz.

3 – Tasarı, “Kamu Yararı” gerekçesini serdetmekteyse de, hedeflediği neticede ve uygulamak istediği yöntemde kamu yararı yoktur. Zira kiralayanlar da kamunun bir parçasıdır. Tâbiri caizse ne kadar kiracı varsa bir o kadar da kiralayan vardır. Taraflardan birinin çıkarını koruyor görünmek “Kamu Yararı” nı koruyor anlamına gelmez.

4 – Tasarı sahibi, “enflasyonu önleme” gerekçesine sığınmaktadır. Ancak, kira parasının enflasyon içindeki payını ve artışa yaptığı etki ağırlığını komisyon huzuruna getirebilmiş değildir.

Kamu zamları habire artmaya devam ederken kiraları dondurmanın haklı izahı bulunamaz.

Tasarının sevk edildiği ay içerisinde “Tüketici Fiyatları İndeksine” göre bir aylık fiyat artışı şöyledir :

a) Gıdada aylık; % 9,5, yıllık % 114’ tür.

b) Konutta aylık; % 6,1, yıllık % 73,2’dir.

c) Elektrik, gazda aylık; % 7, yıllık % 84’ tür.

d) Ulaşım hizmetleri aylık; % 7,5, yıllık % 90’ dır.

Enflasyon bu seviyelerde seyrederken, enflasyonun tek ve yegâne sebebi de kiralar değilken, enflasyonu düşürmek için yüzlerce kalemden biri olan kiraya takmanın makul, mantıkî ve hukukî hiçbir gerekçesi olamaz.

5 – AB yolundaki bir ülkenin, kamu mallarını özelleştirme çabasını sürdürürken, tutarsız ve gerçekleşmesi muhal bir mantıkla özel mülkiyete müdahalesi kabul edilemez.

Bir tarafta “Serbest Piyasa Ekonomisi” iddiaları, diğer tarafta özel hukuk alanındaki sözleşme özgürlüğüne müdahale anlaşılır gibi değildir.

Kaldı ki, bizim de dahil olduğumuz AGİK ülkelerinin 1990 senesinde imzaladıkları “Yeni bir Avrupa için Paris Yasası” nda şöyle denilmektedir : “Pazar ekonomisine dayanan ekonomik işbirliğinin ilişkilerimizin vazgeçilmez bir unsur olduğunu ve bunun müreffeh ve birleşik Avrupa’nın kurulmasında araç teşkil edeceğini vurgularız.”

1989 senesinde imzaladığımız “Avrupa Sosyal Şartı” nda da şu hükme yer verilmiştir : “... Mevcut düzenlemeleri serbestiyetçi bir anlayışla uygulamayı... taahhüt ederiz.”

Her iki alıntıdan da anlaşılmaktadır ki, bu tasarı ile, Anayasanın 90 ıncı maddesi kefâleti altında bulunan uluslararası taahhütlerimiz de ihlâl edilmiş olmaktadır.

6 – Diyelim ki, aynı binanın aynı katında bulunan iki konuttan biri yasanın yürürlüğünden üç ay önce üç yıllığına; diğeri ise iki yıllığına kiralanmış olsun, birincisi bu yasadan hiç etkilenmeyecek, ikincisi ise etkilenecektir. Böyle bir düzenlemenin adaletinden söz edilemez.

7 – Bu tasarı yasalaşırsa, sözleşen taraflar hileye başvurmak zorunda kalacaklardır. Devletin, yurttaşını hileye sevk ettiğini düşünmek bile üzücüdür.

8 – İşsizliği önlemede, alım gücüne katkı sağlamada motor görevi gören inşaat sektörü kösteklenmiş olacaktır. Bu ise ülke ekonomisine en büyük darbedir.

9 – Döviz, değerli madenler ve ayın karşılığı kiraya verilmesi halinde bu yasanın uygulanması mümkün olmayacak bu ise ayrı bir eşitsizlik doğuracaktır.

Bütün bu sebeplerden dolayı, tasarının Komisyon metnine karşı olduğumu saygıyla arz ederim.

13.2.2000

Yasin Hatiboğlu

Çorum

MUHALEFET ŞERHİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI

ADALET KOMİSYONU BAŞKANLIĞINA

Biz, gelen kira tasarısına muhalifiz, sebepleri şunlardır :

1 – Enflasyon rakamları gerçekçi değildir. Zira % 25 olarak hükümet tarafından ileri sürülen hedef sadece işçi, memur, emekli ve Bağ-Kur’lu ve üreticilerin mahsullerini düşük fiyatta tutmaya matuftur.

2 – Ayrıca Serbest Ekonomi kurallarına aykırı olduğu gibi, açıkça çelişmektedir.

3 – Yine ayrıca vergi kayıp ve kaçağına sebep olmakta; kayıt dışı ekonomiye sebebiyet vermektedir.

4 – Yine “mülkiyet haklarını sınırlama sonucu” ortaya çıkacağından Anayasaya aykırıdır.

5 – Bizim esas aradığımız kamu yararı ve hukukun üstünlüğüne aykırıdır, bu sebeple tasarıya ve Alt Komisyon Raporuna muhalifiz.
 
  Kamer Genç Mehmet Sadri Yıldırım
  Tunceli Eskişehir

 

MUHALEFET ŞERHİM

1. Tasarı, Anayasaya aykırıdır. Getirilen sınırlamaların hak ve hürriyetlerin özüne dokunucu nitelikte olmaması, mülkiyet hakkına sınırlama getirmemesi, eşitlik ve Adalet ilkelerini gözönünde bulundurulması gerekmektedir.

2. Tasarı, sadece 6570 sayılı kanuna tâbi gayrimenkulleri kapsar niteliktedir. Bunun dışında kalan taşınmazlar kapsam dışı bırakılmakla ayrı bir adaletsizliğe sebebiyet verilmektedir. Bu durum Anayasadaki eşitlik prensibine de aykırıdır.

3. Kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe girecek olması uygulamada ciddi adaletsizlikler meydana getirecektir. Zira şu ana kadar 2000 yılı için çoğu kimse kira sözleşmesi yapmış durumdadır. Kanun bunları kapsamayacağı için sözleşme yapan ev sahipleri kârlı, kiracılar içinde mağdur durumda kalacaklardır.

4. Tasarı, gerek mevcut sözleşmelerin çıkan kanuna uydurulması, gerekse 2002 yılında doğacak olan kiraların günün koşullarına uydurulması talebiyle mahkemeler ciddî bir işgücü altına girecektir. Adalet reformunun düşünüldüğü ve mahkemelerin iş yükünün fazlalığının en büyük şikâyet olduğu bir ortamda mahkemelerin binlerce davayla başbaşa bırakılacağı aşikardır.

5. Kanun daha önce yapılmış olan 3-5 hafta daha uzun süreli sözleşmeleri etkilemeyeceğinden dolayı bu durum uygulamada ikilem meydana getirdiği gibi adaletsizliğe neden olacaktır. Yine bu türden sözleşmelerin sayısı bilinmediğinden hedeflenen ekonomik amacın ne derece gerçekleşip gerçekleşmeyeceği de meçhuldur.

6. Tasarı, vatandaşı kanuna karşı hile yapma yoluna sevk edecektir. Aralarında başka türlü anlaşanlar resmî sözleşmelerini kanunî zorunluluk nedeniyle başka türlü akdedeceklerdir. Bu da ekonomik hedefin tutturulamaması belki de ters etki yapmasını sonucunu doğuracaktır.

7. Getirilen sınırlama varsayılan enflasyon hedefine göre belirlenmiştir. Bu gerçekçi değildir. Halbuki Yargıtay’ın yıllardır yerleşmiş içtihatları toptan eşya fiyatları endeksine esas almakta ve bu uygulamada istikrarın sağlanmasına hatta kiracının korunmasında vesile olmakta idi.

8. Tasarının serbest piyasa ekonomisi kriterlerine aykırı olduğu aşikardır. Yine Avrupa Birliği Mevzuatı yönüyle de hiç bir araştırma yapılmadan konu Meclis gündemine getirilmiştir.

9. Türkiye’nin en önemli sektörlerinden inşaat sektörü ve buna bağlı olan diğer sektörler bu tasarından ciddî şekilde etkileneceklerdir. Bu da enflasyonu indirmeye gayret ederken ekonominin daralması sonucunu beraberinde getirecektir.

Saygılarımla arz ederim.

Yahya Akman

Şanlıurfa

HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN

GAYRİMENKUL KİRALARI HAKKINDA

KANUNA BİR GEÇİCİ MADDE EKLENMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI

MADDE 1. – 18.5.1955 tarihli ve 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 7. – Sözleşmelerde kararlaştırılan kira paraları 2000 yılında yıllık % 25, 2001 yılında ise yıllık % 10 oranında artırılabilir. Ancak, taşınmazın bulunduğu bölgede rayiç kira parasındaki artış bu oranların altında ise bu oranlar uygulanmaz.

Kira parasının yabancı para veya kıymetli madene endeksli olarak belirlendiği sözleşmelerde ayrıca yıllık artış uygulanmaz.

Kira parasının artış sınırlarının aşılması amacıyla yeniden kira sözleşmesi yapılamaz.

Kira tespit davalarında da yukarıdaki sınırlamalara uyulur.”

MADDE 2. – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3. – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
 
  Bülent Ecevit    
  Başbakan    
  Devlet Bak. ve Başb. Yrd. Devlet Bak. ve Başb. Yrd. En. ve Tab. Kay. Bak. ve Başb. Yrd.
  D. Bahçeli H. H. Özkan M. C. Ersümer
  Devlet Bakanı Devlet Bakanı Devlet Bakanı V.
  R. Önal Prof. Dr. T. Toskay R. K. Yücelen
  Devlet Bakanı Devlet Bakanı Devlet Bakanı
  Prof. Dr. Ş. S. Gürel S. Somuncuoğlu Y. Yalova
  Devlet Bakanı Devlet Bakanı V. Devlet Bakanı
  M. Yılmaz Prof. Dr. H. Y. Gökalp R. K. Yücelen
  Devlet Bakanı Devlet Bakanı Devlet Bakanı
  H. Gemici Prof. Dr. Ş. Üşenmez E. S. Gaydalı
  Devlet Bakanı Devlet Bakanı Devlet Bakanı
  F. Ünlü Prof. Dr. A. Çay M. A. İrtemçelik
  Adalet Bakanı Millî Savunma Bakanı İçişleri Bakanı
  Prof. Dr. H. S. Türk S. Çakmakoğlu S. Tantan
  Dışişleri Bakanı V. Maliye Bakanı V. Millî Eğitim Bakanı
  Prof. Dr. Ş. S. Gürel M. A. İrtemçelik M. Bostancıoğlu
  Bayındırlık ve İskân Bakanı Sağlık Bakanı Ulaştırma Bakanı
  K. Aydın Doç. Dr. O. Durmuş Prof. Dr. E. Öksüz
  Tarım ve Köyişleri Bakanı Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı Sanayi ve Ticaret Bakanı
  Prof. Dr. H. Y. Gökalp Y. Okuyan A. K. Tanrıkulu
  Kültür Bakanı Turizm Bakanı Orman Bakanı
  M. İ. Talay E. Mumcu Prof. Dr. N. Çağan
  Çevre Bakanı    
  F. Aytekin    

ADALET KOMİSYONUNUN KABUL

ETTİĞİ METİN

GAYRİMENKUL KİRALARI HAKKINDA

KANUNA BİR GEÇİCİ MADDE EKLENMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI

MADDE 1. – Tasarının 1 inci maddesi Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

MADDE 2. – Tasarının 2 nci maddesi Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.

MADDE 3. – Tasarının 3 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.
 
 


SIRA SAYISI 328’İN SONU