BİREYSEL
EMEKLİLİK TASARRUF
VE
YATIRIM SİSTEMİ KANUNU
Kanun No. 4632
Kabul Tarihi : 28.3.2001
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve
Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1. – Bu Kanunun amacı, kamu sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcısı olarak, bireylerin emekliliğe yönelik tasarruflarının yatırıma yönlendirilmesi ile emeklilik döneminde ek bir gelir sağlanarak refah düzeylerinin yükseltilmesi, ekonomiye uzun vadeli kaynak yaratarak istihdamın artırılması ve ekonomik kalkınmaya katkıda bulunulmasını teminen, gönüllü katılıma dayalı ve belirlenmiş katkı esasına göre oluşturulan bireysel emeklilik sisteminin düzenlenmesi ve denetlenmesidir.
Bu Kanunun kapsamı, emeklilik
şirketlerinin kuruluş, çalışma, yönetim ve denetimine, kişilerin sisteme
katılma, ayrılma ve emeklilik koşullarına, emeklilik yatırım fonlarının
kuruluşuna, katkıların bu fonlarda toplanmasına ve değerlendirilmesine,
aracılık hizmetlerine, kamuya açıklanacak bilgilerin kapsamına ve bireysel
emeklilikle ilgili diğer hususlara ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir.
Bu
Kanunda hüküm bulunmayan hallerde sermaye piyasası ve sigortacılık mevzuatının
ilgili hükümleri ve genel hükümler uygulanır.
Tanımlar
MADDE 2. – Bu Kanunda geçen deyimlerden;
a) Bakan veya Bakanlık : Hazine
Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan veya Bakanlığı,
b) Müsteşarlık : Hazine
Müsteşarlığını,
c)
Kurul : Sermaye Piyasası Kurulunu,
d) Katılımcı : Emeklilik
sözleşmesine kendi ad ve hesabına taraf olan gerçek kişiyi,
e) Katkı payı : Emeklilik
sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken tutarı,
f)
Şirket : Emeklilik şirketini,
g) Fon
: Emeklilik yatırım fonunu,
h)
Portföy yöneticisi : Kuruldan portföy yöneticiliği yetki belgesi almış ve
Kurulca uygun görülen portföy yönetim şirketini,
ı) Saklayıcı :Emeklilik yatırım
fonu portföyündeki varlıkların saklandığı ve Kurulca uygun görülen saklama
kuruluşunu,
j) Bireysel emeklilik hesabı :
Emeklilik sözleşmesi çerçevesinde katılımcı ad ve hesabına ödenen katkılar
ve bu katkılara ilişkin her türlü
getirinin katılımcı bazında izlendiği hesabı,
k) Birikim : Bireysel emeklilik
hesabındaki katkılar ile bunların getirilerinin toplamını,
l) Bireysel emeklilik aracıları
: Her ne ad altında olursa olsun herhangi bir emeklilik şirketine bağlı
olmaksızın, bir sözleşmeye dayanarak, daimi bir surette emeklilik şirketlerinin
emeklilik sözleşmelerine aracılık eden veya bunları emeklilik şirketi adına
yapan gerçek veya tüzel kişileri,
İfade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Bireysel Emeklilik
Danışma Kurulu
Yapısı ve görevleri
MADDE 3. – Bireysel emeklilik politikalarını belirlemek
ve bunların gerçekleştirilmesi için alınması gerekli önlemler konusunda
önerilerde bulunmak üzere Bireysel Emeklilik Danışma Kurulu kurulmuştur.
Bireysel Emeklilik Danışma Kurulu, Hazine Müsteşarının başkanlığında Maliye
Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Sermaye
Piyasası Kurulu tarafından görevlendirilecek en az genel müdür düzeyinde birer
temsilciden oluşur. Bireysel Emeklilik Danışma Kurulu en az üç ayda bir
Müsteşarlıkça önerilen tarih ve gündemle toplanır.
Bireysel Emeklilik Danışma
Kurulunun sekretarya hizmetleri Müsteşarlık tarafından yürütülür. Bireysel
Emeklilik Danışma Kurulunun çalışma esas ve usulleri Bireysel Emeklilik Danışma
Kurulunun uygun görüşü alınarak Müsteşarlıkça bir yönetmelikle düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Emeklilik Sözleşmesi
MADDE 4. – Bireysel emeklilik sistemine medeni hakları kullanma ehliyetini haiz
kişiler katılabilir. Sisteme katılacak kişiler
şirket ile emeklilik sözleşmesi imzalamak zorundadırlar.
Emeklilik sözleşmesi
katılımcının sisteme girmesine, sistemden ayrılmasına, emekli olmasına,
katkıların ödenmesine, bu katkıların bireysel emeklilik hesaplarında
izlenmesine, fonlarda yatırıma yönlendirilmesine ve katılımcı veya lehdarına yapılacak ödemelere ilişkin esaslar ile
tarafların diğer hak ve yükümlülüklerini düzenleyen, esas olarak katılımcı ve
şirketin taraf olarak yer aldığı bir sözleşmedir. Emeklilik sözleşmesinde
bulunacak hususlara ilişkin esas ve usuller Kurulun uygun görüşü alınarak
Müsteşarlıkça belirlenir.
Katılımcının ve şirketin hak ve yükümlülükleri
MADDE 5. – Katılımcı, emeklilik sözleşmesinde belirtilen
esaslar dahilinde, şirket nezdinde açılacak bireysel emeklilik hesabına katkı
yapar. Katılımcı, emeklilik sözleşmesinde yer alacak şartlar çerçevesinde,
katkı payının aynı şirkete ait birden fazla fon arasında paylaştırılmasına
karar verebilir. Katılımcı, bireysel emeklilik hesabındaki birikimlerinin başka
bir emeklilik şirketine aktarılmasını talep edebilir. Bu halde şirket
bildirimden itibaren en geç yedi iş günü içerisinde talebi yerine getirmekle ve
birikimlerle birlikte bu hesaba ilişkin bilgi ve belgeleri aktarmakla
yükümlüdür. Başka bir şirkete aktarım talebinde bulunulabilmesi için, bu Kanun
kapsamında yapılan ilk emeklilik sözleşmesinin yürürlük tarihinden itibaren en
az bir yıl geçmesi gereklidir. Aktarıma, aktarım talebine ve aktarımda süre
kısıtlamalarının istisnalarına ilişkin esas ve usuller Kurulun uygun görüşü
alınarak Müsteşarlık tarafından belirlenir.
Şirket, bu maddede öngörülen
aktarma yükümlülüğünü yedi iş günü içerisinde yerine getirmezse, yedinci iş
gününün sonunda ihtara gerek kalmaksızın kendiliğinden mütemerrit hale gelir.
Bu halde uygulanacak aylık temerrüt faizi, katılımcının dahil olacağı fonun son
aylık getirisinin iki katından aşağı olamaz.
Şirket, katkı paylarını, şirkete
intikalini takip eden en geç ikinci iş gününde yatırıma yönlendirmek
zorundadır. Bu yükümlülüğün süresi içerisinde yerine getirilmemesi halinde,
katılımcının dahil olacağı fonun son aylık getirisinin iki katı tutarında aylık
gecikme cezası uygulanır ve bu tutar katılımcının hesabına ilave edilir.
Emekli olma ve emeklilik seçenekleri
MADDE 6. – Katılımcı, sisteme giriş tarihinden itibaren
en az on yıl sistemde bulunmak koşulu ile 56 yaşını tamamladıktan sonra emekli olmaya hak kazanır. Emekliliğe hak
kazanan katılımcı, bireysel emeklilik hesabındaki birikimlerinin bir kısmının
veya tamamının defaten ödenmesini ya da yapacağı yıllık gelir sigortası
sözleşmesi çerçevesinde kendisine maaş bağlanmasını talep edebilir. Şirket,
katılımcının kısmen veya tamamen ödeme talebini, katılımcının emeklilik
sözleşmesi gereği hak sahibi olduğu tarihten itibaren yedi iş günü içerisinde
yerine getirmekle yükümlüdür. Katılımcının bu madde kapsamında birikimlerin
ödenmesini talep etmesi veya başka bir şirket veya hayat sigorta şirketi ile
yıllık gelir sigortası sözleşmesi yapması halinde, hesabındaki birikimler
herhangi bir kesinti yapılmadan yazılı bildirimden itibaren en geç yedi iş günü
içerisinde kendisine ödenir veya ilgili şirkete aktarılır.
Yıllık gelir sigortası, toplu veya belirli süreler içinde yapılan katkılara göre sigortalının yaşaması halinde hemen veya belli bir süre sonra başlayan, sigortalıya veya lehdarlarına ömür boyu veya belirli süreler için yapılan düzenli ödemelerdir. Yıllık gelir sigortası sözleşmesine göre belirlenen emeklilik maaşı, aylık, üçer aylık, altı aylık veya yıllık olarak ödenebilir. Yıllık gelir sigortası sözleşmelerinde, yıllık gelir sigortası genel şartları çerçevesinde ilgili şirketin üstlenmiş olduğu rizikonun, tazminat yükümlülüğünün türü ve kapsamının, tarafların hak ve yükümlülüklerinin, ödeme dönemlerinin, sözleşme süresi ve sözleşmeyi sona erdiren hallerin ve ilgili diğer hususların belirtilmesi zorunludur.
Emeklilik sözleşmesi süresi
içerisinde, katılımcının vefat etmesi halinde lehdarı, sürekli iş göremezlik
durumunun ortaya çıkması halinde ise katılımcı, bireysel emeklilik hesabındaki
birikimlerin kendisine ödenmesini talep edebilir. Katılımcının emekliliğe hak
kazanmadan sistemden ayrılma talebinde bulunması halinde ise, bireysel
emeklilik hesabındaki birikimler emeklilik sözleşmesi hükümleri çerçevesinde
kendisine ödenir.
Şirket, bu maddede öngörülen
aktarma ve ödeme yükümlülüklerini yedi
iş günü içerisinde yerine getirmezse, yedinci iş gününün sonunda ihtara
gerek kalmaksızın kendiliğinden mütemerrit hale gelir. Bu halde uygulanacak
aylık temerrüt faizi, katılımcının dahil olduğu fonun son aylık getirisinin iki
katından aşağı olamaz.
Emeklilik sözleşmesi veya yıllık
gelir sigortası sözleşmesi hükümlerine göre, hak sahiplerine ödenmesi gereken
tutar, ödemeyi gerektiren tarihten itibaren on yıl içinde hak sahipleri
tarafından aranmamış ise, onuncu yılı takip eden yılbaşından itibaren altı ay
içerisinde hak sahiplerinin adı, soyadı ve hak kazandıkları para miktarını
gösterir şekilde tanzim edilecek bir cetvel ile Müsteşarlık emrine Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankasına aktarılır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına
yatırılan bu paralar iki yıl içinde sahipleri tarafından aranmadığı takdirde
Hazineye gelir kaydedilir.
Şirket tarafından ilk kez
uygulamaya konulacak emeklilik sözleşmeleri ve yıllık gelir sigortası
sözleşmeleri ile bunlara ilişkin değişiklikler Müsteşarlığın tasdikine tâbidir.
Bu madde kapsamında hak sahiplerinin bulunması için şirket ve Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yapılması gereken araştırmalara, söz
konusu tutarın on yıllık süre içerisinde şirketçe ve iki yıllık süre içerisinde
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca değerlendirilmesine ilişkin esas ve
usuller Kurulun uygun görüşü alınarak Müsteşarlık tarafından belirlenir.
Giriş aidatı, yönetim ve fon işletim giderleri
MADDE 7. – Şirket, katılımcının sisteme ilk kez
katılması sırasında ve yeni bir bireysel emeklilik hesabı açtırması halinde
giriş aidatı talep edebilir. Söz konusu giriş aidatları bireysel emeklilik
hesabına ödenen katkılardan ayrı olarak azamî bir yıl içerisinde taksitler
halinde de ödenebilir. Katkı payı, fon varlıkları veya fon gelirleri üzerinden
yönetim gideri ve fon işletim masrafı kesintisi yapılabilir. Bireysel emeklilik
hesaplarından yapılacak her türlü kesintilerin ve giriş aidatlarının emeklilik
sözleşmesinde ve yapılacak ilan ve reklamlarda açık olarak belirtilmesi
zorunludur. Giriş aidatı, yönetim ve fon işletim giderleri miktar ya da
oranları ve bunlara ilişkin esas ve usuller Kurulun uygun görüşü alınarak
Müsteşarlık tarafından belirlenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Emeklilik Şirketine
İlişkin Düzenlemeler
MADDE 8. – Emeklilik şirketi, bu Kanuna göre kurulan ve bireysel emeklilik
sisteminde faaliyet göstermek üzere bu Kanun ile ihdas edilen emeklilik branşında ruhsat almış
şirketi ifade eder. Şirket, 21.12.1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe
Kanunu hükümlerine göre hayat ve ferdi kaza sigortaları branşlarında da ruhsat
alabilir.
Şirketin emeklilik branşı
dışında başka bir branşta da faaliyet göstermesi halinde her bir branşa ait
hesaplar ayrı tutulur.
Şirket kuruluş izni Bakan
tarafından verilir. Kurulacak şirketin ticaret unvanında “emeklilik” ibaresinin
bulunması zorunludur. Kuruluş izni için Müsteşarlığa başvuruda bulunulur.
Kurulacak şirketin;
a) Anonim şirket şeklinde
kurulması,
b) Faaliyet konusunun bu Kanunda
belirtilen faaliyetlerle sınırlandırılmış olması,
c) Sermayesinin yirmi trilyon
liradan az olmaması ve ödenmiş sermayesinin asgarî on trilyon olması ve
kalanının üç yıl içerisinde ödenmesinin taahhüt edilmesi,
d) Hisse senetlerinin nakit karşılığı çıkarılması ve tamamının nama
yazılı olması,
e) Ana sözleşmesinin bu Kanun
hükümlerine uygun olması,
f) İş planı ve sistem tasarımı
ile yapılabilirlik raporlarının sunulması,
g) Kurucularının;
1. Tasfiyeye tâbi tutulan
bankerler, bankalar, sigorta şirketleri ile para ve sermaye piyasalarında
faaliyet gösteren diğer kurumlarda doğrudan ve dolaylı yüzde on veya daha fazla
bir oranda pay sahibi olmaması,
2. İlgili mevzuat çerçevesinde
faaliyetlerinin tamamen veya belirli faaliyet alanları itibariyle sürekli veya
başvuru tarihinden önceki bir yıl içerisinde bir ay veya daha fazla süreyle
geçici süreyle durdurulma kararı verilmemiş olması,
3. Müflis veya konkordato ilan
etmiş olmaması, taksirli suçlar hariç olmak
üzere affa uğramış olsalar dahi ağır hapis veya beş yıldan fazla hapis
yahut basit veya nitelikli zimmet, cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak,
irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma,
dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlak kaçakçılığı
dışında kalan kaçakçılık suçları, resmî ihale ve alım satımlara fesat
karıştırma, karapara aklama veya Devlet sırlarını açığa vurma, vergi
kaçakçılığı veya vergi kaçakçılığına teşebbüs suçlarından dolayı kesinleşmiş
mahkûmiyet kararlarının bulunmaması,
4. Emeklilik şirketi olmanın
gerektirdiği malî güç ve itibara sahip olması,
Gerekir.
Sermayenin en az yüzde
ellibirinin malî piyasalar konusunda yeterli bilgi ve tecrübeye sahip tüzel
kişilere ait olması ve tüzel kişi kurucuların yönetim ve denetimine sahip
gerçek kişilerin, bu maddenin dördüncü fıkrasının (g) bendinin (4) numaralı alt
bendi hariç kurucularda aranan şartları taşımaları gerekir.
Kuruluş izni için gerekli
sermaye tutarı, Devlet İstatistik Enstitüsü Toptan Eşya Fiyat Endeksinin iki
katının gerektirdiği miktar ve sınırları aşmamak üzere Müsteşarlık tarafından
artırılabilir.
Faaliyet ruhsatı
MADDE 9. – Kuruluş izni alan şirketin faaliyete
geçebilmesi için emeklilik branşında faaliyet ruhsatı alması zorunludur.
Emeklilik branşı faaliyet ruhsatı Müsteşarlık tarafından verilir. Faaliyet ruhsatı
almak üzere Müsteşarlığa yapılan başvurularda;
a) İki yıl içinde en az yüzbin
katılımcıya hizmet verecek biçimde gerekli her türlü planlamanın yapılmış
olması,
b) İş planı ve sistem
tasarımında öngörülen düzenlemelerin yapılmış olması,
c) Fiziksel mekan, teknik ve
idarî alt yapı ile insan kaynakları uyumunun sağlanmış olması,
Şartları aranır.
Kuruluşa ilişkin verilen izin,
izin tarihinden itibaren bir yıl içinde emeklilik branşı faaliyet ruhsatı almak
üzere başvurunun yapılmamış veya gerekli belgelerin süresi içinde tamamlanmamış
olması halinde kendiliğinden geçersiz olur. Emeklilik branşında faaliyet
ruhsatı alan şirketin, ruhsatın veriliş tarihinden itibaren en geç üç ay
içerisinde fon kurmak amacıyla Kurula başvurması gerekir. Şirketin fon kurma başvurusunun
Kurula zamanında yapılmaması veya başvurusunun reddedilmesi halinde, verilmiş
olan kuruluş izni ve faaliyet ruhsatı kendiliğinden geçersiz olur.
Kuruluş izni ve faaliyet ruhsatı
başvurularında istenecek bilgi ve belgeler ile diğer esas ve usuller Kurulun
uygun görüşü alınarak Müsteşarlıkça belirlenir.
Emeklilik ile ilgili kavramların
kullanımı, ilan, reklam ve açıklanacak bilgiler
MADDE 10. – Kanunla kurulmuş sosyal güvenlik kurumları,
17.7.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamında
kurulan sandıklar ve 13.7.1967 tarihli ve 903 sayılı Kanun ile değişik 743
sayılı Türk Kanunu Medenîsi hükümleri kapsamında kurulan vakıflar hariç olmak
üzere, bu Kanun kapsamında bulunmayan gerçek ve tüzel kişiler bu Kanunda
düzenlenen faaliyetlerde bulundukları izlenimini verecek şekilde “Emeklilik”,
“Emeklilik Planı”, “Emeklilik Fonu” ve “Emeklilik Yatırım Fonu” gibi kavramları
veya aynı işlevi gören ifadeleri kullanamazlar.
Şirket ve bireysel emeklilik
aracıları, katılımcılara, üçüncü kişilere ve kuruluşlara karşı gerçeğe aykırı,
yanıltıcı ve aldatıcı beyanda bulunamazlar ve ilan, reklam ve broşürleri ile bu
amaca yönelik her türlü faaliyetlerinde bu nitelikteki ifadelere yer
veremezler. Bireysel emeklilik sisteminde katılımcılara veya kamuya açıklanacak
bilgiler, açıklanma dönemleri ve süreleri ile ilan ve reklamlara ilişkin esas
ve usuller Kurulun uygun görüşü alınarak Müsteşarlıkça belirlenir.
Şirketin sorumlulukları ve bireysel emeklilik aracıları
MADDE 11. – Şirket;
a) Emeklilik sözleşmelerine
ilişkin Müsteşarlığın belirleyeceği esaslara göre bankalardan hizmet almakla,
b) Emeklilik sözleşmesi
çerçevesinde tahsil edilen katkıların fona yönlendirilmesini sağlamak ve
bireysel emeklilik hesaplarının ve ilgili diğer kayıtların güncelleştirilmesi
işlemlerini gerçekleştirmekle,
c) Portföy yöneticilerinin,
şirketin genel fon yönetim stratejisine ve kararlarına göre fon portföyünü
yönetmesini sağlamakla,
d) Katılımcılarının bireysel
emeklilik hesaplarına ait günlük bilgilere erişimine olanak sağlamakla,
e) Fon portföyünde yer alan
varlıklar, fonun performansı, malî tabloları gibi konularda katılımcılara
düzenli bilgi verilmesini sağlamakla,
f) Müsteşarlık ve Kurul
tarafından istenecek bilgi, belge ve tablolar ile bireysel emeklilik kayıt
sisteminin belirlenecek esas ve usullere göre hazırlanmasını sağlamakla,
g) Müsteşarlığın belirleyeceği esas ve usuller çerçevesinde
şirketin, Kurulun belirleyeceği esas ve usuller çerçevesinde de fonun iç
denetimini sağlamakla,
h) Bireysel emeklilik
hesaplarının ve emeklilik faaliyetlerinin sürekliliğini ve fon varlıklarının
korunmasını sağlamak üzere, kayıtların ve varlıkların saklanması konusunda
gerekli tedbirleri almakla,
Sorumludur.
Bireysel emeklilik aracıları,
Müsteşarlık nezdinde tutulan Bireysel Emeklilik Aracıları Siciline kaydolmak
zorundadır. Bireysel emeklilik aracılarında aranacak nitelik ve şartlara,
kuruluşlarına, faaliyetlerine, yapamayacakları işlere, sicile ilişkin
işlemlere, tutacakları defterlere ve diğer hususlara ilişkin esas ve usuller
Müsteşarlıkça düzenlenir.
Şirketin teşkilât ve organları
MADDE 12. – Şirketin yönetim kurulu beş kişiden az
olamaz. Şirket genel müdürü ve yokluğunda vekili yönetim kurulunun doğal
üyesidir. Yönetim kurulu üyelerinin salt çoğunluğunun bu maddede genel müdür
için öngörülen meslekî deneyim süresi hariç diğer şartları haiz olması gerekir.
Denetim kurulu üyelerinin, genel müdürün, genel müdür yardımcılarının ve başka
unvanlarla istihdam edilseler dahi yetki ve görevleri itibariyle genel müdür
yardımcısına denk veya daha üst konumlarda imza yetkisini haiz diğer
yöneticilerin, bu maddenin üçüncü fıkrasında öngörülen şartları haiz olmaları,
en az lisans düzeyinde öğrenim görmüş olmaları ve sigortacılık veya
işletmecilik alanında meslekî deneyime sahip olmaları şarttır. Asgarî meslekî
deneyim süresi, genel müdür için on yıl, genel müdür yardımcıları ve başka
unvanlarla istihdam edilseler dahi yetki ve görevleri itibariyle genel müdür
yardımcısına denk veya daha üst konumlarda imza yetkisini haiz diğer
yöneticiler için yedi yıldır.
Genel müdür ve genel müdür
yardımcısı olarak atanacakların, bu maddede aranan şartları taşıdıklarını
gösteren belgelerle birlikte Müsteşarlığa bildirilmesi gerekir. Bunların
atanmaları, bildirimin alındığı tarihten itibaren on iş günü içerisinde Müsteşarlıkça
olumsuz görüş bildirilmediği takdirde yapılabilir. Herhangi bir nedenle
görevden ayrılan genel müdür ve genel müdür yardımcılarının, görevden ayrılma
nedenleri şirket ve görevden ayrılan tarafından, ayrılış tarihinden itibaren on
iş günü içerisinde Müsteşarlığa bildirilir.
Bu Kanun hükümlerine aykırı
hareketlerinden dolayı hapis veya bir defadan fazla ağır para cezası ile
cezalandırılanlar ile durumları bu Kanunun 8 inci maddesinin dördüncü
fıkrasının (g) bendinin 4 numaralı alt bendi hariç olmak üzere (g) bendine
uymayanlar, hiç bir şirkette yönetim kurulu üyesi, denetim kurulu üyesi, genel
müdür, genel müdür yardımcısı veya birinci derecede imza yetkisini haiz görevli
olarak çalıştırılamazlar. Şirket, bu gibi kişilerin imza yetkilerini derhal kaldırmak
zorundadır. Yapılan denetlemeler sonucunda, bu Kanun veya ilgili diğer mevzuat
hükümlerini ihlal ettikleri ve şirketin emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye
düşürdükleri tespit edilen şirket yöneticileri ve görevlilerinin, haklarında
kanunî kovuşturma istenmesini müteakip Müsteşarlığın talebi üzerine geçici
olarak imza yetkilerinin kaldırılması zorunludur. Bu kimseler Müsteşarlığın
izni olmadıkça imza yetkisini haiz personel olarak hiç bir şirkette
çalıştırılamazlar.
Anasözleşme değişiklikleri, hisse ve malvarlıklarının devri ve şirket birleşmeleri
MADDE 13. – Şirketlerin anasözleşmelerinin
değiştirilmesinde Müsteşarlığın uygun görüşü aranır. Müsteşarlıkça uygun
görülmeyen değişiklik tasarıları genel kurulda görüşülemez. Sicil memuru,
Müsteşarlığın uygun görüşü olmaksızın anasözleşme değişikliklerini Ticaret
Siciline tescil edemez.
Bir gerçek veya tüzel kişinin, şirketin sermayesinin doğrudan veya dolaylı olarak yüzde on veya fazlasını temsil eden payları edinmesi ile bir ortağa ait payların şirket sermayesinin yüzde onunu, yüzde yirmisini, yüzde otuzüçünü ya da yüzde ellisini aşması sonucunu doğuran hisse edinimleri ile bir ortağa ait payların söz konusu oranların altına düşmesi sonucunu doğuran hisse devirleri Bakanlığın iznine tâbidir. Oy hakkı edinilmesi ile hisselerin rehnedilmesinde de bu hüküm uygulanır. Yönetim ve denetim kurullarına üye belirleme imtiyazı veren veya intifa hakkı tanınan hisse senetlerinin devri, yukarıdaki oransal sınırlara bakılmaksızın Bakanlığın iznine tâbidir.
Şirketin tüm aktif ve
pasiflerini diğer bir emeklilik şirketine devretmesi ya da bir veya birkaç
emeklilik şirketi ile birleşmesi Bakanlığın iznine tâbidir.
Şirket sermayesinin yüzde on ve
daha fazlasına sahip olan tüzel kişilerin sermayesinin doğrudan veya dolaylı olarak
bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen oranlar veya esaslar dahilinde el
değiştirmesi Bakanlığın iznine tâbidir. İzin devralan ortağın kurucularda
aranan şartları taşıması kaydıyla verilebilir. Bu fıkra hükmü tüzel kişi
ortağın yönetim ve denetimini belirleyen sermaye paylarının bir başka tüzel
kişiye ait olması halinde, gerçek kişi ortak ya da ortaklara ulaşıncaya kadar
uygulanır.
Bu madde hükümlerine aykırı
olarak yapılan tescil işlemleri hükümsüzdür.
Şirkette hisse edinilmesine ve
devrine, şirketin malvarlıklarının devrine, şirket ortaklarının bu Kanunda
aranan nitelikleri kaybetmeleri halinde temettü hakkı hariç ortağa ait hakların
kullanımına, dolaylı pay sahipliğine, şirketlerin birleşmesine ve diğer
hususlara ilişkin esas ve usuller Kurulun uygun görüşü alınarak Müsteşarlıkça
belirlenir.
Malî bünyenin güçlendirilmesi
MADDE 14. – Şirketin sözleşmelerden doğan
yükümlülüklerini yerine getiremediğinin veya malî bünyesinin katılımcıların hak
ve menfaatlerini tehlikeye düşürecek düzeyde zayıflamakta olduğunun tespiti
hallerinde Bakan, şirketin yönetim kurulundan;
a) Sermayenin artırılmasını,
ödenmemiş kısmının ödenmesini, sermayeye mahsuben ödeme yapılması için
ortaklara çağrıda bulunulmasını veya kâr dağıtımının durdurulmasını,
b) İştiraklerin ve sabit
değerlerin kısmen veya tamamen elden çıkarılmasını veya elden çıkarılmasının
durdurulmasını, yeni iştirak ve sabit değerler edinilmemesini,
c) Serbest varlıkların
gösterilecek bir bankada bloke edilmesini ve bu varlıklar üzerinde izinsiz
tasarruf edilmemesini,
d) Şirketin malî bünyesini
düzeltmeye yönelik diğer tedbirlerin alınmasını,
İsteyebilir.
Şirket, alınması talep edilen
tedbirlerin bildiriminden itibaren on iş günü içerisinde iyileştirme planını
hazırlayıp Müsteşarlığa göndermek zorundadır.
İyileştirme planında öngörülen
önlemlerin zamanında alınmaması veya bu tedbirlerin uygulanmasına rağmen bu
maddenin birinci fıkrasında belirlenen hususların devam etmesi ya da şirketin
malî bünyesindeki zayıflamanın bu maddenin birinci fıkrasında yer alan safhaların
uygulanması durumunda dahi şirketin malî durumunun düzeltilmesine imkân
bulunmadığının tespit edilmesi hallerinde Bakan, şirketin;
a) Yeni sözleşme akdetme ve
temdit yetkisini kaldırmaya,
b) Yönetim kurulu üyelerinin
tamamını veya bir kısmını görevden alarak veya üye sayısını artırarak yönetim
kuruluna üye atamaya,
c) Fonları ve varsa diğer
branşlara ait portföylerini belirlenecek esaslar dahilinde diğer şirketlere
devretmeye,
d) Faaliyet ruhsatlarını iptal
etmeye,
e) İflasını istemeye,
f) Gerekli görülen diğer
tedbirleri almaya,
Yetkilidir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Emeklilik Yatırım
Fonuna İlişkin
Düzenlemeler
Emeklilik yatırım fonu ve fon içtüzüğü
MADDE 15. – Fon, şirket tarafından emeklilik sözleşmesi
çerçevesinde alınan ve katılımcılar adına bireysel emeklilik hesaplarında
izlenen katkıların, riskin dağıtılması ve inançlı mülkiyet esaslarına göre
işletilmesi amacıyla oluşturulan malvarlığıdır. Fonun tüzel kişiliği yoktur.
Fon, bu Kanunda yer alan amaçlar dışında kullanılamaz ve kurulamaz.
Şirketin, fon içtüzüğü, emeklilik sözleşmesi ve Kurulca belirlenecek diğer belgelerle birlikte, fon kurmak üzere Kurula başvurması zorunludur. Kuruluş izni almak üzere yapılacak başvurularda istenilecek şartlara ilişkin esas ve usuller Müsteşarlığın uygun görüşü alınarak Kurul tarafından belirlenir.
Fon içtüzüğü, katılımcı ile
şirket, saklayıcı ve portföy yöneticisi arasında fon portföyünün inançlı
mülkiyet esaslarına göre saklanmasını ve vekalet akdi hükümlerine göre
yönetimini konu alan ve genel işlem şartlarını içeren iltihaki bir sözleşmedir.
Kurul tarafından uygun görülen fon içtüzüğünün notere onaylattırılmasından
sonra, izin belgesi ile birlikte altı iş günü içerisinde şirketin merkezinin
bulunduğu yerin ticaret siciline tescil için başvurulur ve Türkiye Ticaret Sicili
Gazetesinde ilan olunur. Fon içtüzüğüne yönelik esas ve usuller Müsteşarlığın
uygun görüşü alınarak Kurul tarafından belirlenir.
Fonun faaliyete geçmesine ilişkin esaslar
MADDE 16. – Şirket, fon kuruluş izni tarihinden itibaren
en geç altı ay içerisinde Kurul tarafından belirlenen belgelerle birlikte
katılma belgelerinin kayda alınması talebiyle Kurula başvurmak zorundadır. Bu
süre içerisinde Kurula başvuru yapılmaması halinde, fon içtüzüğü şirket
tarafından ticaret sicilinden terkin ettirilir ve buna ilişkin belgeler terkini
takip eden altı iş günü içerisinde Kurula gönderilir. Fonun kayda alınma
başvurusunun Kurulca değerlendirilebilmesi için;
a) Fon içtüzüğünün şirketin merkezinin bulunduğu yerin ticaret siciline tescil ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmiş olması,
b) Yeterli mekân, teknik donanım
ve örgütlenmenin sağlanmış, fon hizmet biriminin ve fon kurulunun oluşturulmuş,
iç denetim sisteminin kurulmuş, personelin buna uygun görev ve
sorumluluklarının belirlenmiş olması ve bu konularda gerekli belgelerin
hazırlanmış olması,
c) Muhasebe kayıt ve belge
sistemi ile düzenli iş akışı ve haberleşmeyi sağlayacak teknik alt yapının
kurulmuş olması,
d) Fonlara ilişkin insan
kaynaklarının belirlenmiş olması,
e) En az bir portföy yöneticisi
ile portföy yönetim sözleşmesinin imzalanmış olması,
f) Şirketin bu Kanunda öngörülen
kuruluş şartlarını kaybetmemiş olması,
Zorunludur.
Kurulca yapılacak değerlendirme
sonucu uygun görülen ve fon içtüzüğünde yer alan, kurulacak olan asgari üç
fonun her biri için ayrı ayrı olmak üzere, şirketin ödenmiş sermayesinin asgari yirmide biri tutarındaki fon
miktarına karşılık gelen pay sayısı Kurul kaydına alınır ve fon portföyleri
öncelikle bu paylara karşılık gelen tutar ile oluşturulur. Katılımcılardan
toplanan katkılar karşılığında verilecek payların fon içtüzüğünde öngörülen
tutara karşılık gelen payları aşması halinde, yeni pay sayısının artırılması ve
artırılan payların Kurul kaydına alınması talebiyle Kurula başvurulur.
Fonun Kurulca kayda alınması
sırasında, fonun ihraç değerinin en fazla binde biri oranında ücret alınır.
Şirkete ve katılımcılara ait
fondaki pay adedi, fon miktarı, fonun faaliyet ilke ve esasları, örgüt yapısı,
muhasebe, belge ve kayıt düzeni, katılımcıların bilgilendirilmesi ve bunlara
ilişkin esas ve usuller Müsteşarlığın uygun görüşü alınarak Kurul tarafından
belirlenir.
Fonun malvarlığına, fon portföyüne ve fon varlıklarının
saklanmasına ilişkin ilkeler
MADDE 17. – Fonun malvarlığı, şirketin bu Kanundan,
28.7.1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunundan, emeklilik
sözleşmesinden, fon içtüzüğünden ve ilgili mevzuattan doğan yükümlülüklerini
yerine getirmesi ve sorumluluğunu karşılaması dışında hiçbir amaçla
kullanılamaz. Fon malvarlığı rehnedilemez, teminat gösterilemez, üçüncü şahıslar
tarafından haczettirilemez ve iflas masasına dahil edilemez.
Şirket, emeklilik
sözleşmelerinde belirtilmek koşuluyla, para ve sermaye piyasası araçlarından
oluşan farklı portföy yapılarına sahip Kurul tarafından belirlenen türlerden
olmak üzere en az üç fon kurmak zorundadır. Fon portföy sınırlamalarına ilişkin
ilkeler, fon portföyünde yer alacak Devlet iç borçlanma senetlerinin asgarî
oranı ve yabancı menkul kıymetlerin azamî oranı ile fon portföyündeki
varlıkların değerlendirilmesine ilişkin esas ve usuller Müsteşarlığın uygun
görüşü alınarak Kurul tarafından belirlenir.
Fon portföyündeki varlıklar
saklayıcı nezdinde saklanır. Katılımcıların sahip oldukları ve fondaki
katkılarını gösteren pay adedi de, saklayıcı nezdinde katılımcı bazında ve
katılımcıların erişebileceği şekilde izlenir.
Fon portföyünün yönetimi
MADDE 18. – Fon portföyü, portföy yöneticileri tarafından
yönetilir. Portföy yöneticileri, portföyü bu Kanun, 2499 sayılı Sermaye
Piyasası Kanunu, fon içtüzüğü, emeklilik sözleşmesi ve ilgili mevzuat
hükümlerine göre yönetmekle yükümlüdür. Alınacak portföy yönetim hizmetine
ilişkin esaslar bu konuda şirket ve portföy yöneticileri arasında yapılacak
portföy yönetim sözleşmesi ile belirlenir. Portföy yönetim sözleşmesinin
Kurulca onaylanması zorunludur.
Şirket, portföy yöneticilerinin,
fon yönetiminde gerekli özen ve basireti göstermemeleri, Kurulun portföy
yöneticiliğine ilişkin ilkelerine aykırı hareket etmeleri, malî bünyelerinin
zayıfladığının tespit edilmesi gibi durumlarda, portföy yönetim sözleşmesini
feshedip, Kurulca uygun görülen başka portföy yöneticileri ile portföy yönetim
sözleşmesi imzalayabilir. Yukarıdaki koşulların varlığı halinde Kurul da
portföy yöneticilerinin değişmesini isteyebilir. Portföy yönetim sözleşmesine
ilişkin esas ve usuller Müsteşarlığın uygun görüşü alınarak Kurul tarafından
belirlenir.
Fonların birleştirilmesi ve devri
MADDE 19 – Aynı şirkete ait fonlar, şirketin talebi
üzerine veya re’sen Kurul tarafından birleştirilebilir. Fon, ancak başka bir
emeklilik yatırım fonu ile birleştirilebilir. Söz konusu birleştirmelere
yönelik esas ve usuller Müsteşarlığın uygun görüşü alınarak Kurul tarafından
belirlenir.
Fon süresiz olarak kurulur.
Kurul;
a) Şirketin bir yıl öncesinden
fesih ihbarında bulunması,
b) Şirketin fon kurmaya ilişkin
şartlarını kaybetmesi,
c) Şirketin malî bünyesinin
zayıflaması nedeniyle bu Kanunun 14 üncü maddesi kapsamına alınması,
Hallerinde, fon malvarlığını bir
başka şirkete Müsteşarlığın uygun görüşünü alarak devredebilir. Devir
işlemlerine ilişkin esas ve usuller Müsteşarlığın uygun görüşü alınarak Kurul
tarafından belirlenir.
ALTINCI BÖLÜM
Denetim ve Bağımsız
Dış Denetim
Denetim
MADDE 20. – Şirketin, fonların ve portföy yöneticileri
ile saklayıcıların bu Kanun kapsamındaki faaliyetleri en az yılda bir kez
Müsteşarlık ve Kurul tarafından denetlenir.
Şirketin bu Kanun çerçevesinde
yürütülen emeklilik faaliyetleri ile sigortacılık faaliyetleri Müsteşarlığın
denetimine tâbidir. Şirketin fonlarına, portföy yöneticilerine ve saklayıcılara
ilişkin hesap ve işlemleri ise Kurulun denetimine tâbidir. Denetimlere ilişkin
raporlar, konularına göre Müsteşarlık veya Kurul tarafından değerlendirilir ve
sonuçlandırılır.
Bağımsız dış denetim
MADDE 21. – Şirketin malî yönden bağımsız dış
denetiminin, bağımsız denetleme kuruluşları tarafından yılda en az bir kez
yapılması zorunludur. Şirketin bağımsız dış denetimine ilişkin esas ve usuller
Müsteşarlıkça belirlenir. Müsteşarlık, 1.6.1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest
Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Malî Müşavirlik ve Yeminli Malî Müşavirlik
Kanununa göre denetlemeye yetkili olanlar tarafından kurulacak kuruluşların
kuruluş şartlarını ve çalışma esaslarını Türkiye Serbest Muhasebeci Malî
Müşavirler ve Yeminli Malî Müşavirler Odaları Birliğinin görüşünü alarak
belirler ve listeler halinde yayınlar. Fonların hesap ve işlemleri ayrıca, üçer
aylık dönemler itibariyle bağımsız dış denetime tâbidir. Fonların bağımsız dış
denetimine ilişkin esas ve usuller ise Kurul tarafından belirlenir.
YEDİNCİ BÖLÜM
Ceza Hükümleri
MADDE 22. – Konularına göre Müsteşarlık veya Kurul
kararıyla ve gerekçesi belirtilmek suretiyle bu Kanuna tâbi gerçek ve tüzel
kişilere, bu Kanunun;
a) 4 üncü maddesi hükümlerine
aykırı emeklilik sözleşmesi düzenlenmesi halinde iki milyar lira,
b) 5 inci maddesinin ikinci
fıkrasında öngörülen aktarma yükümlülüğüne aykırılık halinde bir milyar lira,
c) 5 inci maddesinin üçüncü
fıkrasında öngörülen yatırıma yönlendirme yükümlülüğüne aykırılık halinde bir
milyar lira,
d) 6 ncı maddesinde öngörülen ödeme
veya aktarma yükümlülüğüne aykırılık halinde bir milyar lira,
e) 6 ncı maddesinin son fıkrasında öngörülen tasdik yükümlülüğünün yerine getirilmeden sözleşmelerin uygulamaya konulması halinde iki milyar lira,
f) 7 nci maddesinde öngörülen
katılımcı tarafından ödenecek giderler veya ücretler konusunda bilgilendirme
yükümlülüğüne aykırılık halinde bir milyar lira,
g) 10 uncu maddesinin birinci
fıkrası hükümlerine aykırı olarak belirtilen kavramların kullanılması halinde
beş milyar lira,
h) 10 uncu maddesinin ikinci
fıkrası hükümlerine aykırı olarak ilan ve reklam faaliyetinde bulunulması
halinde on milyar lira,
ı) 10 uncu maddesinin ikinci
fıkrasında öngörülen katılımcılara bilgi verilmesi yükümlülüğüne aykırılık
halinde bir milyar lira,
j) 11 inci maddesinin birinci
fıkrasında öngörülen sorumlulukların yerine getirilmemesi halinde iki milyar
lira,
k) 11 inci maddesinin ikinci
fıkrası hükümlerine aykırı olarak aracılık faaliyetinde bulunulması veya
aracılık hizmeti sağlanması hallerinde dört milyar lira,
l) 12 nci maddesinin birinci
fıkrası hükümlerine aykırı olarak belirtilen nitelikleri haiz olmayan kişilerin
çalıştırılması halinde on milyar lira,
m) 12 nci maddesinin ikinci
fıkrasında öngörülen bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde iki
milyar lira,
n) 12 nci maddesinin üçüncü
fıkrası hükümlerine aykırı olarak belirtilen kişilerin yasaklanan görevlerde
çalıştırılması halinde on milyar lira,
o) 13 üncü maddesinin birinci
fıkrası hükümlerine aykırı olarak anasözleşme değişikliklerinin tescil edilmesi
halinde on milyar lira,
p) 13 üncü maddesinin üçüncü
fıkrası hükümlerine aykırı olarak malvarlıklarının devri veya bir başka
şirketle birleşilmesi halinde on milyar lira,
r) 21 inci maddesinde öngörülen
bağımsız dış denetim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde on milyar
lira,
s) Bakanlık, Müsteşarlık ve
Kurul tarafından alınan kararlara, çıkarılan yönetmelik ve tebliğler ile
yapılan diğer düzenlemelere uyulmaması halinde, yukarıdaki fıkralarda,
sigortacılık mevzuatı ve sermaye piyasası mevzuatında öngörülmüş bir cezanın
olmadığı hallerde bir milyar lira,
İdarî para cezası uygulanır.
Yukarıda belirtilen idarî
cezaların uygulanmasından önce ilgili kuruluş veya kişilerin savunmaları
alınır. Savunma istendiğine ilişkin yazının tebliğ tarihinden itibaren bir ay
içinde savunma verilmemesi halinde savunma hakkından feragat edildiği kabul
edilir.
İdarî para cezalarının
verilmesini gerektiren fiillerin tekrarı halinde, verilen para cezası iki katı,
izleyen tekrarlarda üç katı artırılarak uygulanır. Bu cezaların verildiği
tarihten itibaren iki yıl içinde idarî para cezasının verilmesini gerektiren
aynı fiil işlenmediği takdirde önceki cezalar tekrarda esas alınmaz.
Bu maddeye göre ceza uygulama
hakkı, aykırılığın vuku bulduğu tarihten itibaren beş yıllık zaman aşımına
tâbidir.
Bu Kanunun 23 üncü maddesinin
birinci fıkrasında öngörülen suçu
işleyenler hakkında kanunî kovuşturmaya geçilmekle birlikte, gecikmesinde
sakınca bulunan hallerde Müsteşarlığın talebi üzerine valiliklerce bunların işyerleri
geçici olarak kapatılır; ilan ve reklamları durdurulur ya da toplatılır.
Bu maddede belirtilen idarî para
cezaları 21.7.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun hükümleri gereğince vergi dairelerince tahsil olunur. Para
cezalarında tüzel kişilerin sorumluluğu 29.6.1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk
Ticaret Kanununun 65 inci maddesine göre tayin olunur.
Adlî suç ve cezalar
MADDE 23. – Bu Kanuna göre gereken izinleri almaksızın
emeklilik faaliyetinde bulunan veya ticaret unvanları ve her türlü belgeleri ve
ilan ve reklamları ve kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda bu Kanunda belirtilen
kuruluşların adını kullanan ya da 10 uncu madde hükümlerine aykırı olarak bu
Kanunda düzenlenen faaliyetlerde bulundukları izlenimini yaratacak söz ve
deyimleri kullanan gerçek kişiler ile tüzel kişilerin görevlileri hakkında
fiile katılma derecelerine göre üç yıldan beş yıla kadar hapis ve altı milyar
liradan az olmamak üzere ağır para cezası uygulanır. Ayrıca Müsteşarlığın
talebi üzerine, bu suçları işleyen kişilerin işyerlerinin sürekli veya bir yılı
geçmemek üzere geçici olarak kapatılmasına, ilan ve reklamların durdurulması
veya toplatılmasına mahkemece karar verilir.
Şirketin yönetim kurulu başkanı
ve üyeleri ile imza yetkisini haiz mensupları, portföy yönetim şirketinin
yönetim kurulu başkanı ve üyeleri ile imza yetkisini haiz mensupları, görevleri
dolayısıyla kendilerine tevdi olunan veya muhafazaları, denetimleri ve
sorumlulukları altında bulunan şirkete ait para veya diğer varlıkları zimmetine
geçirirlerse altı yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar ve
kuruluşun uğradığı zararı tazmine mahkûm edilirler.
Bu maddenin ikinci fıkrasında
gösterilen suç, kuruluşu aldatacak ve fiilin açığa çıkmasını önleyecek her
türlü hileli faaliyette bulunmak suretiyle işlenmişse, faile oniki yıldan aşağı olmamak üzere hapis ve meydana
gelen zararın üç katı kadar ağır para cezası uygulanır. Ayrıca, meydana gelen
zararın ödenmemesi halinde mahkemece re’sen ödettirilmesine hükmolunur.
Bu maddenin ikinci ve üçüncü
fıkralarında yer alan cezalar, zararın kovuşturulmasına başlanmadan önce
tamamiyle ödenmiş olması halinde yarısı, ödemenin hükümden önce yapılması
halinde ise üçte biri oranında indirilir.
Bu Kanunda gösterilen yetkili
mercilerin ve denetim görevlilerinin istedikleri bilgi ve belgeleri vermeyen ya
da denetim görevlilerinin görevlerini yapmalarına engel olan gerçek kişilerle
tüzel kişilerin görevli ve ilgilileri hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis
ve iki milyar liradan az olmamak üzere ağır para cezası uygulanır.
Bu Kanuna tâbi gerçek ve tüzel
kişilerin bu Kanunda gösterilen merciler ile denetim görevlilerine, mahkemelere
ve diğer resmî dairelere hitaben düzenledikleri veya yayımladıkları belgelerde
yapılan gerçeğe aykırı beyanlarından dolayı bunları veya bunların
düzenlenmesine esas olan her türlü belgeleri imzalayanlar hakkında, görev ve
ilgilerine ve fiile katılma derecelerine göre bir yıldan üç yıla kadar hapis ve
altı milyar liradan az olmamak üzere ağır para cezası uygulanır.
Bu Kanuna tâbi kuruluşların
itibarını kırabilecek veya servetine zarar verebilecek bir hususa kasten sebep
olan ya da bu yolda asılsız haber yayanlar için bir yıldan üç yıla kadar hapis ve iki milyar liradan az olmamak üzere
ağır para cezasına hükmolunur. Bu fiilin 15.7.1950 tarihli ve 5680 sayılı Basın
Kanununda yazılı ya da radyo, televizyon, video, internet, kablolu yayın veya
elektronik bilgi iletişim araçları ve benzer yayın araçlarından biri ile
işlenmesi halinde bir yıldan üç yıla kadar hapis ve sekiz milyar liradan az olmamak üzere ağır para cezasına
hükmolunur. İsimleri belirtilmese dahi bu Kanuna tâbi kuruluşların
güvenilirliği konusunda kamuoyunda tereddüte yol açarak bu kuruluşların malî
bünyelerinin olumsuz etkilenmesine neden olabilecek nitelikte asılsız haberleri
yukarıda belirtilen araçlarla yayınlayanlara sekiz milyar liradan az olmamak
üzere ağır para cezası uygulanır.
Bu Kanunun uygulanmasında ve
uygulanmasının denetiminde görev alanlar, görevleri sırasında bu Kanun
kapsamında faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişiler, bunların iştirakleri ve
kuruluşları ile katılımcıya ait öğrendikleri sırları, bu Kanuna ve özel
kanunlarına göre yetkili olanlardan başkasına açıklayamazlar ve kendi
yararlarına kullanamazlar. Bu yükümlülük bu kişilerin görevden ayrılmalarından
sonra da devam eder. Bu yükümlülüğe uymayan kimseler için iki yıldan dört yıla
kadar hapis ve dört milyar liradan az olmamak üzere ağır para cezasına
hükmolunur.
Bu Kanuna tâbi kuruluşların
mensupları ve diğer görevlileri, sıfat ve görevleri dolayısıyla bu Kanuna tâbi
kuruluşlara veya emeklilik sözleşmesi ile ilgili kişilere ait öğrendikleri
sırları bu konuda kanunen açıkça yetkili kılınan mercilerden başkasına
açıklayamazlar. Bu yükümlülük görevden ayrılmalarından sonra da devam eder. Bu
madde hükmüne aykırı davrandığı tespit edilen kişiler için bir yıldan üç yıla
kadar hapis ve iki milyar liradan az olmamak üzere ağır para cezasına
hükmolunur.
Bu maddenin sekizinci ve
dokuzuncu fıkralarında yazılı kişiler, öğrendikleri sırları kendileri ya da başkaları
için yarar sağlamak amacıyla açıklarlarsa, üç yıldan beş yıla kadar hapis
cezasına ve altı milyar liradan az olmamak üzere ağır para cezasına mahkûm
edilir ve fiilin önemine göre ilgili kuruluşlarda görev yapmaları geçici veya
sürekli olarak yasaklanır.
Kovuşturma usulü
MADDE 24. – Bu Kanunda belirtilen adlî cezalara ilişkin
suçlardan dolayı kovuşturma yapılması, konularına göre Müsteşarlık veya Kurul
tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlıdır.
Bu başvuru ile Müsteşarlık veya Kurul aynı zamanda müdahil sıfatını kazanır.
Cumhuriyet savcıları kovuşturmaya yer olmadığına karar verirlerse, Müsteşarlık
veya Kurul, 4.4.1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa
göre kendisine tebliğ edilecek bu kararlara karşı itiraza yetkilidir.
Bu maddeye göre açılacak davalar
ilgili kuruluşun merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ceza mahkemelerinde
8.6.1936 tarihli ve 3005 sayılı Meşhud Suçların Muhakeme Usulü Kanunu
hükümlerine göre görülür. Bu yerde birden fazla asliye ceza mahkemesi bulunduğu
takdirde bu davalara iki numaralı asliye ceza mahkemelerinde bakılır.
Genel hükümlerin saklılığı
MADDE 25. – Bu Kanuna göre suç teşkil eden hareket ve
fiiller başka kanunlara göre de cezayı gerektirdiği takdirde failleri hakkında
en ağır cezayı gerektiren kanun maddesi uygulanır.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Diğer Hükümler
Yönetmelikler
MADDE 26. – Bu Kanunda Bakanlığın, Müsteşarlığın ve
Kurulun belirlemeye yetkili kılındığı hususlar yönetmeliklerle düzenlenir. Bu
Kanun kapsamında çıkarılacak yönetmelikler, Kanunun yayımı tarihinden itibaren
en geç altı ay içerisinde çıkarılır.
GEÇİCİ MADDE 1. – Bu Kanunda belirtilen yönetmelik ve tebliğler
yürürlüğe girinceye kadar, yürürlükteki mevzuatın bu Kanuna aykırı olmayan
hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun yayımı tarihinden önce, hayat branşında faaliyet gösteren ve yeni poliçe akdetme yetkisi olan sigorta şirketleri, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren beş yıl içerisinde başvurmak ve Kanunun 8 inci maddesinde öngörülen şartları yerine getirmekle emeklilik şirketine dönüşürler. Söz konusu şirketlere emeklilik branşında ruhsat verilebilmesi için, bu Kanunun 9 uncu maddesinde öngörülen şartların yerine getirilmesi ve emeklilik branşı dışında kalan branşlara ilişkin yasal yükümlülüklerin tamamını karşılayacak yeterli teminatın gösterilmiş olması gerekir. Ayrıca, bu şirketlerin hastalık sigortası portföyünün, sigortalıların tüm hak ve yükümlülüklerinin korunarak, emeklilik ruhsatının verildiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde devredilmesi şarttır. Hayat sigorta şirketlerinin “sigorta şirketi” statüsünden “emeklilik şirketi” statüsüne geçişine, bu şirketlere faaliyet ruhsatı verilmesinde aranılacak şartlara, portföy devri yükümlülüklerine ve diğer hususlara ilişkin esas ve usuller Müsteşarlıkça belirlenir.
Bu maddenin ikinci fıkrası
kapsamında emeklilik şirketine dönüşen şirketler ile hayat branşında faaliyet
gösteren ve yeni poliçe akdetme yetkisi olan sigorta şirketlerinden kurulacak
emeklilik şirketine asgari yüzde on payla kurucu ortak olanlar, mevcut
birikimli hayat sigortalılarının talep etmeleri ve sigortalıların bu Kanunda
öngörülen şartları haiz olmaları halinde, Müsteşarlıkça belirlenecek esas ve
usullere göre, sigortalılarının birikimlerini tüm hak ve yükümlülükleri ile
birlikte bireysel emeklilik sistemine aktarırlar. Söz konusu birikimlerin
aktarımı, aktarım işleminin bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren beş yıl
içerisinde gerçekleştirilmesi şartıyla, her türlü vergi, resim ve harçtan
müstesna olup, intibak ettirilen ve emeklilik sözleşmesi imzalamış
katılımcılardan sisteme giriş aidatı alınmaz ve masraf kesintileri yapılmaz.
Bu Kanunun yayımı tarihinden
önce 7397 sayılı Kanuna göre tasdik edilmiş hayat sigortası tarifeleri ile
bunlara ilişkin tablo, ilan, reklam ve broşürlerde bu Kanunun 10 uncu
maddesinde öngörülen kavramların yer alması halinde, söz konusu ifadelerin bu
Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde değiştirilmesi
zorunludur. Gerek görüldüğü takdirde bu süre Müsteşarlıkça bir yıldan fazla
olmamak üzere artırılabilir. Söz konusu değişikliklerin yapılmaması halinde, bu
tarifelere istinaden yeni sözleşme akdedilemez ve bunlara ilişkin tablo, ilan,
reklam ve broşürler kullanılamaz.
Yürürlük
MADDE 27. – Bu Kanun yayımı tarihinden altı ay sonra
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 28. – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.