Dönem : 21 Yasama Yılı : 4
T.B.M.M. (S. Sayısı : 777)
Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel
Müdürlüğünün Yeniden Yapılandırılması ile Tütün ve Tütün Mamullerinin
Üretimine, İç ve Dış Alım ve Satımına, 4046 Sayılı Kanunda ve 233 Sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair 20.6.2001 Tarihli ve 4685
Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha
Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/888)
Not : Kanun, Başkanlıkça, Anayasa ve Plan ve Bütçe
Komisyonlarına havale edilmiştir.
T.C.
Cumhurbaşkanlığı 6.7.2001
B.01.0.KKB.01
KAN.KAR.:39-18/A-2-2001-492
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 21.6.2001 günlü,
A.01.0.GNS.0.10.00.02-10377/25411 sayılı yazınız.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi’nce 20.6.2001 gününde kabul edilen, 4685 sayılı “Tütün, Tütün
Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğünün Yeniden Yapılandırılması
ile Tütün ve Tütün Mamullerinin Üretimine, İç ve Dış Alım ve Satımına, 4046
sayılı Kanunda ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun” incelenmiştir :
1. 4685 sayılı Yasada,
tütün ve tütün mamullerinin üretimi, iç ve dış alımı ve satımı konularında,
sektörü düzenleyen ve denetleyen bağımsız bir Kurum’a yer verilmekte; 1177
sayılı Tütün ve Tütün Tekeli Yasası yürürlükten kaldırılarak tütün üretiminde
coğrafî sınırlama sona erdirilmekte; tütünün fiyatlandırılması, alımı, satımı
ve dış satımı ile tütün ürünlerinin üretimi, fiyatlandırılması, satışı gibi
konularda sektör tümüyle serbest rekabete açılmaktadır.
Yasada, tütün ve tütün
ürünlerinin dışalımının sabitleştirilmesi sonrasında yerli üreticilerin ve
geçimini tütün tarımıyla sağlayan çiftçilerin sorunlarını çözümleyecek herhangi
bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Yasanın, 6 ncı
maddesinde, üretici tütünlerinin, sözleşme esasının yanısıra açık artırma
merkezlerinde, açık artırma yöntemi uygulanarak alınıp satılacağı öngörülmüş;
ancak, sözleşmeye bağlanamadığı için üreticinin açık artırma yöntemiyle satışa
çıkardığı tütünlerini, alıcı bulunamaması durumunda nasıl değerlendireceğine
ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Böyle bir durumda, tütün üretiminden
çekilmek zorunda kalacak olan üreticilerin tütün tarımından vazgeçmeleri
olasılığının yüksek olmasına karşın, Yasada, üretimin sürdürülmesi ve
üreticilerin gelir kayıplarını giderme yöntem ve ilkeleri gösterilmemiştir.
Tütün yerine başka bir
ürüne yönelinmesi, gerek arazinin toprak yapısının elverişsiz olması gerekse
iklim özellikleri gibi nedenlerle kolayca ve kısa sürede gerçekleştirilebilecek
bir çözüm olmadığına göre, Yasanın belirtilen konulardaki düzenleme eksiğinin
büyük sosyal sorunlara yol açması kaçınılmazdır.
Açık artırma yöntemiyle
tütün satışının güçlüğü ve tütünün yurt içinden alınma zorunluğunun
bulunmaması, üreticinin, özellikle fiyat yönünden piyasada etkinlik
gösteren sınırlı sayıdaki kişi ve
kuruluşların tek yanlı saptadığı koşullara mahkûm edilmesi sonucunu doğuracaktır.
Sosyal huzursuzlukların ve kimi üreticilerin üretimden çekilmelerinin bir başka
nedenini oluşturacağı açık bulunan bu durumları önlemek için Yasada herhangi
bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Anayasanın 176 ncı
maddesinde, Anayasanın dayandığı temel
görüş ve ilkelere yer verilen başlangıç bölümünün, Anayasa metnine dahil olduğu
belirtilmiş; maddenin gerekçesinde de, başlangıçtaki temel görüş ve ilkelerin,
Anayasanın diğer kurallarıyla eşdeğer olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca Anayasanın
2 nci maddesindeki, Türkiye Cumhuriyeti’nin başlangıçta yer verilen temel
ilkelere dayanan bir Devlet olduğu belirlemesi, başlangıç kısmındaki temel
ilkeleri cumhuriyetin nitelikleriyle özdeşleştirmiştir.
İçerdiği temel görüş ve
ilkeler yönünden Anayasanın diğer kurallarıyla eşdeğer olan Anayasanın
başlangıç bölümünün beşinci paragrafında, hiçbir düşünce ve görüşün Türk ulusal
çıkarları karşısında korunma göremeyeceği belirtilerek, ulusal çıkarların
herşeyin üzerinde tutulması gerektiği vurgulanmıştır.
Ayrıca, Anayasanın 2 nci
maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin nitelikleri belirlenirken, toplumun huzuru,
ulusal dayanışma ve adalet anlayışı içinde insan haklarına saygılı olunacağına
yer verilerek toplumun çıkarlarına öncelik tanınmış; 5 inci maddesinde de,
bireylerle toplumun gönenç, huzur ve mutluluğunu sağlamak Devletin temel amaç
ve görevleri arasında sayılmıştır.
Öte yandan, Anayasanın
yine 2 nci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal bir hukuk devleti olduğu
belirtilmiştir. Sosyal hukuk devleti, Anayasa Mahkemesinin birçok kararında da
vurgulandığı gibi, insan hak ve özgürlüklerine saygı gösteren, bireyin gönenç
ve huzurunu gerçekleştirip güvenceye alan, birey ve toplum arasında denge
kuran, emek ve sermaye ilişkilerini dengeli olarak düzenleyen, özel girişimcinin
güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayan, çalışanların insanca
yaşamasını ve çalışma yaşamının kararlılık içinde gelişmesi için sosyal,
ekonomik ve malî önlemleri alarak çalışanları koruyan, işsizliği önleyici ve
ulusal gelirin adaletli biçimde dağılmasını sağlayıcı önlemleri alan, adaletli
bir hukuk düzeni kuran ve bunu sürdürmekle kendini yükümlü sayan bir Devlettir.
Sosyal Devlet ilkesi,
sosyal sorunlar ve huzursuzlukların yaşanmaması için yerli tütün
üreticilerinin, geçimini tütün tarımıyla sağlayan ailelerin gelir kayıplarının
hangi yöntemle giderileceğinin ve tütün üretiminin nasıl sürdürüleceğinin
yasada düzenlenmesini zorunlu kılmaktadır.
2. 4685 sayılı Yasanın
tüm kurallarının birlikte değerlendirilmesinden, tütün sektörünün tümüyle serbest
rekabete açıldığı anlaşılmaktadır.
Anayasanın 45 inci
maddesinde, Devletin tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı
kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine
uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak amacıyla, tarım ve
hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin
sağlanmasını kolaylaştıracağı; bitkisel ve hayvansal ürünlerin
değerlendirilmesi ve gerçek değerinin üreticinin eline geçmesi için gereken
önlemleri alacağı belirtilmiştir.
Ayrıca, Anayasanın 166
ncı maddesinde, ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı, özellikle sanayiin ve
tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini planlamak
Devletin görevleri arasında sayılmıştır.
Sosyal Devlet ilkesi ve
yukarıda yer verilen anayasal kurallar karşısında, tütün üretiminin
düzenlenmesi, tütün kalitesinin iyileştirilmesi, Türk tütününün niteliğinin ve
türünün korunması, tütün ekimi yapılma yöntemleri, tütün satış sözleşmelerinden
doğacak uyuşmazlıkların çözüm yolları, tütün satış merkezlerinin kurulacağı
yerleri, satılamayan tütünün korunma yöntemleri, yaprak tütün ticareti
yapacaklarda aranacak koşullar, yaprak tütünlerin işlenmesi yöntemleri gibi
konuların Yasada düzenlenmemesi önemli bir eksiklik olarak değerlendirilmiştir.
3. 4685 sayılı Yasanın 6
ncı maddesinin yedinci fıkrasında, Türkiye’de, marka bazında sigara için yıllık
en az iki milyar adet, diğer tütün ürünleri için yıllık en az onbeş ton
üretenlerin, aynı marka tütün ürününden serbestçe dışalım yapabilecekleri,
fiyatlandırabilecekleri ve satabilecekleri; bu fıkrada belirtilen üretim
tutarlarına ilişkin koşulları yerine getirmeyenlerce yapılacak sigara ve diğer
tütün ürünlerinin dışalımına, fiyatının belirlenmesine ve yurt içinde pazarlanmasına
ilişkin yöntem ve ilkelerin, Kurumun önerisi üzerine Bakanlar Kurulunca
belirleneceği kurala bağlanmıştır.
Görüldüğü gibi fıkrada,
her türlü tütün ürünlerinin dışalım hakkı, Türkiye’de üretim kuruluşu olan ve
belli tutarda sigara ve diğer tütün ürünlerini üretenlerin yanında üretim
kuruluşu olmayan ve dolayısıyla sigara ve diğer tütün ürünlerini yurt içinde
üretmeyenlere de tanınmaktadır.
Sigara ve diğer tütün
ürünlerinin dışalımına ilişkin bu geniş serbestinin, üreticiler yönünden
herhangi bir önlem alınmadan ve geçiş süreci tanınmadan kabul edilmesi, yerli
sigara ve tütün üreticilerinin üretim etkinliklerini tümüyle durdurmalarına yol
açabilecek niteliktedir.
Ayrıca, sigara üretiminin
temel girdisi olan tütünün dışalımında, yerli üreticilerin fon ve vergiler
nedeniyle karşılaştıkları yüksek maliyet dikkate alınmadan sigarada serbest
dışalıma geçilmesi, belirtilen olumsuz etmenler nedeniyle yabancı markalı
sigaraların Türkiye’de üretilmesinin gerekçesini ortadan kaldırmakta ve içpazar
böylece tümüyle yabancı sigara tekeline açılmış olmaktadır.
Anayasanın 45 inci
maddesinde, Devlete verilen, tarımsal üretim planlamasına uygun olarak bitkisel
üretimi artırmak amacıyla tarımla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve
diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırma görevi ile sigara ve tütün
üreticilerinin üretim etkinliklerinin tümüyle durdurulmasına neden olacak yasal
düzenlemeleri bağdaştırmak olanaksızdır.
Öte yandan, Anayasanın
167 nci maddesinde, Devletin, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının
sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici önlemleri alacağı,
piyasalarda eylemli ya da anlaşma sonucu doğacak tekelleşmeyi ve kartelleşmeyi
önleyeceği kurala bağlanmıştır. Yasanın, içpazarı yabancı sigara tekeline
açacak nitelikteki düzenlemesi, Anayasanın bu maddesiyle de bağdaşmamaktadır.
4. 4685 sayılı Yasanın
geçici 1 inci maddesinin (B) fıkrasında, Bakanlar Kurulunca 2000 ve 2001 yılı
ürünü tütünlerin Devlet nam ve hesabına alımında bulunmak üzere bir kamu
kuruluşunun görevlendirileceği, bu kapsamdaki alımların giderleri ile
finansmanının bütçeden ayrılacak ödenekle sağlanacağı; 2002 ve izleyen yıllar
tütün ürünü için destekleme alımı yapılmayacağı belirtilmiştir.
Bu fıkra kuralı ve
Yasanın genel düzenlemesinden, 2002 yılından başlayarak tütünde destekleme
alımının kaldırıldığı anlaşılmaktadır.
Oysa, kimi Avrupa Birliği
ülkeleri ile Amerika Birleşik Devletleri’nin, işin özellikle sosyo-ekonomik
boyutunu gözönünde tutarak ekonomik yönden geri kalmış üreticilere ve özellikle
toprak yapısı gereken verimlilikte olmayan bölgelerdeki tütün ekicilerine
bütçeden ödeme yaparak destek verdikleri bilinmektedir.
Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ile
ilgili olarak kurulan “Tütün ve Tütün Mamulleri Sanayii Özel İhtisas
Komisyonu”raporunda da, “Avrupa Birliği ülkelerinde 1998-1999 yılları
itibariyle, 110 bin kadar üretici, 135 bin hektar kadar arazide, yılda 345 bin
ton kadar tütün üretmektedir. Bu tütünler içinde 75-100 bin ton kadarı oriental
tip olup Yunanistan’da yetiştirilmektedir. Oriental tütünler piyasada ortalama
1.09 ile 2.9 Eur/Kg birim fiyatla üreticiler tarafından işleyici firmalara
satılmaktadır. Aynı tütünlere Avrupa Birliği ayrıca 2.5 ile 4.1 Eur/Kg
destekleme primi ödemektedir. Sonuç olarak Yunanistan’daki tütün üreticisinin
eline, tütün çeşitlerine göre ortalama 3.6 ile 6.9 Eur/Kg arası bir fiyat
geçmektedir” denilerek, Avrupa Birliğindeki destekleme alımı uygulamasına
değinilmektedir.
Bu durumda, yasakoyucunun tütün
üreticilerine ilişkin söz konusu ekonomik yaklaşımının, üretimin sürdürülmesi
ve üreticinin rekabet gücü yönünden sosyal bir sorun yaratacağı açıktır.
Her ne kadar, Yasanın 7 nci maddesinde,
“Tarımsal destekleme politikaları çerçevesinde doğrudan bütçeden veya
uluslararası kuruluşlardan sağlanan kaynaklardan, doğrudan ve/veya dolaylı
olarak yapılacak her türlü ödemelere ilişkin usul ve esasları belirlemeye
Bakanlar Kurulu yetkilidir” kuralına yer verilmekte ise de, kamu maliyesinin
durumu ve Anayasanın yukarıda yer verilen ilke ve kuralları göz önünde bulundurulduğunda,
tütün üreticilerinin gelir kayıplarını giderme yönünden daha somut
düzenlemelere gereksinim olduğu ortaya çıkmaktadır.
Sonuç olarak, yukarıda yer verilen Anayasa
kuralları ve ilkeleri çerçevesinde, Türk tarımının geliştirilmesinin, Türk
üreticisinin yabancı kaynaklı tarım ürünleri karşısında korunmasının ve
desteklenmesinin, yalnızca ekonomik gerekçeler ve malî politikalar kapsamında
ele alınmaması; yapılacak düzenlemelerin, Devletin, tarımın yurt düzeyinde
dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini planlamak, tarımsal üretim planlaması ilkesine uygun olarak
bitkisel üretimi artırmak amacıyla tarımla uğraşanların işletme araç ve
gereçleri ile diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırmak görevleri ve sosyal
devlet ilkesi ile de uyuşması gerektiği değerlendirilmektedir.
Bu bağlamda, tütün üretiminin ve bu üretim
sonunda elde edilen ürünün değerlendirilmesine ilişkin yasal düzenlemelerin,
üreticiyi koruyan, üretimin sürdürülmesini ve tarımın geliştirilmesini sağlayan
kuralları içermesi Anayasadan kaynaklanan bir zorunluluktur.
Getirilen düzenlemelerin
tütün üretimini yok edici ve sigara pazarını tümüyle dışalıma dayandırıcı
sonuçlar doğurması nedeniyle TEKEL’in elindeki fabrika ve işletmelerin gerçek
değerlerinin çok altında satılma olasılığı ise ayrı bir sorun olarak
görülmektedir.
Yukarıda açıklanan
gerekçelerle, kamu yararına, hukuka ve anayasal ilkelere uygun düşmeyen 4685
sayılı “Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğünün
Yeniden Yapılandırılması ile Tütün ve Tütün Mamullerinin Üretimine, İç ve Dış
Alım ve Satımına, 4046 sayılı Kanunda ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”, Anayasanın 89 uncu ve 104 üncü maddeleri
uyarınca, yayımlanması uygun görülmeyerek, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce bir
daha görüşülmek üzere ekte geri gönderilmiştir.
Ahmet Necdet Sezer
Cumhurbaşkanı
Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu
Türkiye Büyük
MilletMeclisi
Plan ve Bütçe
Komisyonu 23.11.2001
Esas No. : 1/888
Karar No. : 75
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Türkiye Büyük Millet
Meclisince görüşülerek kabul edilen ve onaylanmak üzere 21.6.2001 tarihinde
Cumhurbaşkanlığı Yüce Makamına sunulan 20.6.2001 tarihli ve 4685 sayılı “Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol
İşletmeleri Genel Müdürlüğünün Yeniden Yapılandırılması ile Tütün ve Tütün
Mamullerinin Üretimine, İç ve Dış Alım ve Satımına, 4046 sayılı Kanunda ve 233
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede DeğişiklikYapılmasına Dair Kanun”, Sayın
Cumhurbaşkanınca Anayasanın 89 uncu ve 104 üncü maddeleri uyarınca bir defa
daha görüşülmek üzere Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığına geri gönderilmiş
ve Başkanlıkça, 17.9.2001 tarihinde gerekçeli geri gönderme tezkeresi ile
birlikte Komisyonumuza havale edilmiştir.
Bu defa, Komisyonumuzun
22.11.2001 tarihinde yaptığı 16 ncı Birleşimde anılan Kanun ile geri gönderme
tezkeresi, Hükümeti temsilen Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu ile Maliye
Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Devlet
Planlama Teşkilâtı Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı,
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ve Tekel Genel Müdürlüğü temsilcilerinin de
katılımlarıyla incelenip görüşülmüştür.
Cumhurbaşkanlığının geri
gönderme Tezkeresinde;
l 4685 sayılı Kanun, tüm hükümleri ile
birlikte değerlendirildiğinde, tütün sektörünün tümüyle serbest rekabete
açıldığının anlaşıldığı,
l Tütün ve tütün ürünlerinin dışalımının
serbestleştirilmesi sonrasında yerli üreticilerin ve geçimini tütün tarımıyla
sağlayan çiftçilerin sorunlarının çözümlenmesine yönelik düzenlemelere 4685
sayılı Kanunda yer verilmediği,
l Kanunun 6 ncı maddesinde; üreticilerin
tütünlerinin sözleşme esası yanında, açık artırma merkezlerinde, açık artırma
yöntemi uygulanarak alınıp satılmasının öngörüldüğü, ancak sözleşmeye bağlanamadığı
için üreticinin açık artırma yoluyla satışa çıkardığı tütünlerini, alıcı
bulamaması durumunda nasıl değerlendirileceği konusunda bir düzenlemeye yer
verilmediği, böyle bir durumda üreticilerin tütün tarımından vazgeçmeleri
olasılığının yüksek olmasına karşın, üretimin sürdürülmesine ve üreticilerin
gelir kayıplarının giderilmesine ilişkin yöntem ve ilkelerin gösterilmediği,
l Her türlü tütün ürünlerinin dışalım
hakkının, Türkiye’de üretim kuruluşu olan ve belli tutarda sigara ve diğer
tütün ürünlerini üretenlerle birlikte üretim kuruluşu olmayanlara da
tanınmasının, üreticiler açısından herhangi bir önlem alınmadan ve geçiş süreci
tanınmadan kabul edilmesinin, yerli sigara ve tütün üreticilerinin üretim
etkinliklerini tümüyle durdurmalarına yol açabileceği,
l Ayrıca, yerli üreticilerin fon ve
vergiler nedeniyle karşılaştıkları yüksek maliyet dikkate alınmadan, sigarada
serbest dışalıma geçilmesinin, yerli üreticilerin rekabet gücünü ortadan
kaldıracağı ve iç pazarın tümüyle yabancı sigara tekeline açılmasına neden
olacağı,
l Anılan Kanunun geçici 1 inci maddesinin
(B) fıkrasında, 2002 ve izleyen yıllarda tütün ürünü için destekleme alımı
yapılmayacağının hükme bağlandığı, bu hüküm ve Kanunun genel düzenlenmesinden
2002 yılından başlayarak tütünde destekleme alımının kaldırıldığının
anlaşıldığı, oysa Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletlerinde ekonomik
yönden geri kalmış üreticilere ve özellikle toprak yapısı gereken verimlilikte
olmayan bölgelerdeki tütün ekicilerine işin sosyo-ekonomik boyutunu dikkate
alarak bütçeden ödenek ayrılarak destek sağlandığı, her ne kadar, Kanunun 7 nci
maddesinde tarımsal desteklemenin usul ve esaslarını belirleme konusunda
BakanlarKuruluna yetki tanınmakla birlikte, tütün üreticilerinin gelir
kayıplarını giderme yönünden Kanununda daha somut düzenlemelere gerek olduğu,
l Sonuç olarak;
– Anayasanın başlangıç
ilkeleri ve hükümleri ile 2 nci, 45 inci, 166 ncı ve 167 nci maddeleri ile
Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planında belirtilen konular çerçevesinde; Tütün
üretiminin düzenlenmesine, tütün kalitesinin iyileştirilmesine, Türk tütününün
niteliğinin ve türünün korunmasına, tütün ekimi yapılma yöntemlerine, tütün
satış sözleşmelerinden doğacak uyuşmazlıkların çözüm yollarına, tütün satış
merkezlerinin kurulacağı yerlerin belirlenmesine, satılamayan tütünün korunma
yöntemlerine, yaprak tütün ticareti yapacaklarda aranacak koşullara, yaprak
tütünlerin işlenmesi yöntemlerine Kanunda yer verilmemesinin bir eksiklik
olduğu,
– Kanunun, yalnızca
ekonomik gerekçeler ve malî politikalar kapsamında ele alınmadan, Devletin;
tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini planlamak,
tarımsal üretim planlaması ilkesine uygun olarak bitkisel üretimi artırmak
amacıyla tarımla uğraşanların işletme araç ve gereçleri ile diğer girdilerin
sağlanmasını kolaylaştırmak görevleri ve sosyal devlet ilkesi doğrultusunda
yeniden değerlendirilmesi gerektiği,
– Devletin, tütün
üretiminin ve bu üretim sonunda elde edilen ürünün değerlendirilmesine ilişkin
yasal düzenlemelerin, üreticiyi koruyan, üretimin sürdürülmesi ve tarımın
geliştirilmesini sağlayan kuralları düzenlemesinin Anayasadan kaynaklanan bir
zorunluluk olduğu,
şeklindeki görüş,
eleştiri ve değerlendirmeler sonucunda kamu yararına, hukuka ve Anayasal
ilkelere uygun düşmediği gerekçesi ile 4685 sayılı Kanun, bir defa daha
görüşülmek üzere Türkiye Büyük MilletMeclisine iade edilmiştir.
Komisyonumuzda, Kanun ve
Geri Gönderme Tezkeresinin tümü üzerinde yapılan görüşmelerde;
– 4685 sayılı Kanunla,
tütün ve alkollü içki üretimi, dağıtımı, satımı ve ithali ile ilgili
düzenlemeleri ve denetlemeyi yapmak üzere idarî ve malî özerkliğe haiz bir
kurulun oluşturulduğu,
– Kanun ile; tütün ve
tütün mamullerinin üretimi ile dış alım ve satımının serbest rekabete açıldığı,
Avrupa Birliği ile tam üyelik süreci dikkate alındığında sözkonusu düzenlemenin
olumlu bir gelişme olarak değerlendirildiği,
– Komisyonumuzun,
sözkonusu Kanunu Cumhurbaşkanının geri gönderme tezkeresinde belirttiği
gerekçeler doğrultusunda, özellikle tütün üreticilerinin haksız rekabete karşı
korunmasına yönelik tedbirleri kapsayacak şekilde yeniden değerlendirmesi
gerektiği,
– Tütün ekilen arazilerin
coğrafî şartlardan dolayı alternatif ürün ekimine müsait olmadığı, bu nedenle
Kanunda, tütün üreticilerine bir geçiş dönemi içerisinde gelir kayıplarını
gidermeye yönelik tedbirlere yer verilmemesinin, kamu yararı ve Anayasanın
hükümleri dikkate alındığında bir eksiklik olarak değerlendirildiği,
– Sözkonusu Kanun ile iç
piyasanın yabancı tütün tekellerinin insafına terkedildiği yönündeki
mülahazaların doğru olmadığı, zira 15 yıldır sigara ithalatının belli kurallar
çerçevesinde serbest olduğu,
– Yerli tütün üreticilerinin haksız
rekabete karşı korunması amacıyla, başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere
Dünyadaki tütün üreticilerine sağlanan desteklemelerin benzeri bir destekleme
sisteminin kurulması gerektiği, bu sistemin oluşturulmasından sonra iç
piyasanın serbest rekabete açılmasının daha doğru bir yaklaşım olacağı,
– Kanunun sosyal yönü de dikkate alınarak,
tütün ekimi yapılan yörelerde ikame ürüne yönelinmesi amacıyla gerekli alt yapı
çalışmalarına öncelik verilmesi gerektiği,
– Tütünün kullanım alanı dikkate
alındığında alcı yönünden bir tekel durumunun söz konusu olduğu, bu nedenle
tütün ticaretinde serbest piyasa şartlarının oluşmasının mümkün olmadığı,
– Küçük üreticinin korunması amacıyla
Kanunda, Devletin müdahale alımı yapmasına imkân sağlayan düzenlemelere yer
verilmesi gerektiği,
– Kanunların Kalkınma Planlarına uygun
olarak çıkarılmasının Anayasal bir zorunluluk olduğu, bu nedenle 4685 sayılı
Kanunun, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planına uygun olarak, tütün üreticisinin
desteklenmesine yönelik mekanizmaları kapsayacak şekilde yeniden
düzenlenmesinin bir zorunluluk olduğu,
– Tarım ürünlerinin değerlendirilmesinde
gerekli alt yapısı hazırlanarak sözleşme sisteminin, tüm tarım ürünlerini
kapsayacak şekilde yaygınlaştırılmasının ideal bir yaklaşım olduğu,
– Kanun ile tütün sektöründe serbest
rekabet şartlarının oluşturulmasının öngörüldüğü, böylece tütün üretiminde
kalitenin artacağı ve fiyatın daha uygun şartlarda oluşmasının sağlanacağı,
– 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında
Kanun ile Ülkemizde üretilen ve satılan mal ve hizmetlerin rekabetçi bir yapı
içinde alınıp, satılmasının öngörüldüğü, anılan Kanunla uyumlu bir şekilde
hazırlanan 4685 sayılı Kanunun tütün sektöründe serbest piyasa şartlarının
oluşmasına katkı sağlayacağı,
– Tütün üretiminin ülke ihtiyacından fazla
olduğu, uzun yıllardır Devletin destekleme alımı yolu ile önemli miktarda kamu kaynağını
bu alana kanalize ettiği, bu açıdan bakıldığında Kanunun tütünde fazla üretimi
önleyici mekanizmaları öngörmesinin olumlu karşılandığı, böylece kamu
kaynaklarının daha rasyonel kullanılacağı ve tütünde kalitenin yükseleceği,
– Kanunun 7 nci maddesinde konunun sosyal
boyutu dikkate alınarak, tarımsal desteklemeye ilişkin hususların düzenlendiği,
böylece tütün dahil tüm tarımsal ürünlere yönelik Devlet desteğinin bir çerçeve içinde değerlendirilmesi imkânının
ortaya çıktığı,
şeklindeki görüş, eleştiri ve
değerlendirmeleri müteakip Hükümet adına yapılan tamamlayıcı açıklamada ise;
– Tütün ekiminin 42 il ve 86 ilçede
yapıldığı, bu kadar geniş bir alanda ve çok sayıda üreticiyi ilgilendiren bir
konuda Hükümetlerin her zaman gerekli hassasiyeti gösterdiği,
– Konunun sosyal boyutu dikkate alınarak,
Tarım ve Köyişleri Bakanlığının hazırladığı makro tarım politikası çerçevesinde
tütün ekim alanlarında alternatif ürün ekilmesine yönelik çalışmaların
başladığı,
– Ülkemizde 1986 yılından beri 3291 sayılı
Kanun çerçevesinde tütün ve tütün mamullerinin üretimi, ithalatı ve satışı ile
ekici tütünlerinin borsalarda veya yazılı sözleşme yapılarak satılabilmesine
ilişkin usul ve esasların düzenlendiği, dolayısıyla 1986 yılından beri tütün
ithalatının serbest olduğu, bu nedenle tütün ve tütün mamullerinin ithalatının
ilk defa 4685 sayılı bu Kanunla serbest bırakıldığı yönündeki mülahazaların
gerçekçi olmadığı,
– Sigara ithalatının, uygulanan tarife
dışı engeller gibi vergi ve fonlardan dolayı yerli üretime göre 4 kat daha
pahalı olduğu, bu itibarla iç pazarın tümüyle yabancı sigara tekeline açılmış
olacağına ilişkin görüşlere katılmanın mümkün olmadığı,
– Ülkenin tütün ihtiyacının 150 bin ton
civarında olduğu, bu miktarın azami olarak 180 bin ton olarak gerçekleştiği,
– 180 bin tonluk tütün üretiminin ancak 65
bin tonluk kısmının tüccar tarafından alındığı, geri kalan miktarın TEKEL
tarafından değerlendirildiği,
– Tütünde temel problemin 180 bin tonun
üstünde gerçekleştirilen üretimden kaynaklandığı, bu fazla üretim neticesinde
500 bin tonluk bir stokun oluştuğu, bunun TEKEL’in 2 katrilyon civarında bir
görev zararı ile karşı karşıya kalmasına yol açtığı, mevcut üretim trendinin bu
şekilde devam etmesi halinde bu rakamın katlanarak büyüyeceği, ülke
ekonomisinin artık bu yükü kaldıramadığı,
– Dünya tütün üretiminde Türkiye’nin %
3-4’lük payı ile 4 üncü sırada bulunduğu, Dünya piyasalarında Türk tütününün
şark tütünü olarak % 65 oranında bir potansiyele sahip olduğu, bu ezici rekabet
neticesinde kaliteli ürünlerin % 75’inin ihraç edilebildiği,
– Sosyal hukuk devleti olmanın bir
gereğinin de serbest piyasa şartlarını tam ve eksiksiz olarak sağlamak olduğu,
sözkonusu Kanun ile öngörülen düzenlemelerin bu çerçevede ele alınıp
değerlendirilmesinin yararlı olacağı,
– Tarımsal desteklemenin en önemli
niteliğinin alternatif ürün projelerini faaliyete geçirmek olduğu, bu çerçevede
ilgili Bakanlıkların katılımlarıyla tütün sektörüne yönelik destekleme
projelerinin hazırlandığı,
– Kanunun 7 nci maddesinde genel bir
tarımsal desteklemeye yönelik olarak Bakanlar Kuruluna yetki verildiği, böylece
ilk defa tarımsal desteklemenin yasal bir dayanağının oluşturulduğu,
İfade edilmiştir.
Kanun ve Cumhurbaşkanlığının Geri Gönderme
Tezkeresi üzerinde yapılan görüşmeleri müteakip, Kanunun maddeleri üzerindeki
görüşmelere geçilmesi Komisyonumuzca kabul edilmiştir,
Kanunun, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 ve
Geçici 1 inci maddeleri ile yürürlük ve yürütmeye ilişkin 11 ve 12 nci
maddeleri aynen kabul edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak
üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.
|
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
Metin Şahin |
Hayrettin Özdemir |
Ahmet Kabil |
|
|
Antalya |
Ankara |
Rize |
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
|
Cafer Tufan Yazıcıoğlu |
Dengir Mir Mehmet Fırat |
Gaffar Yakın |
|
|
Bartın |
Adıyaman |
Afyon |
|
|
|
(Muhalefet
şerhi vardır) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Sait Açba |
M. Zeki Sezer |
M. Güven Karahan |
|
|
Afyon |
Ankara |
Balıkesir |
|
|
(Muhalefet
şerhim eklidir) |
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Hüseyin Arabacı |
Necati Yöndar |
Zeki Ergezen |
|
|
Bilecik |
Bingöl |
Bitlis |
|
|
|
(Muhalefet
şerhim eklidir) |
(Muhalefet
şerhim eklidir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Hayati Korkmaz |
Oğuz Tezmen |
M. Altan Karapaşaoğlu |
|
|
Bursa |
Bursa |
Bursa |
|
|
|
(Muhalefet
şerhim eklidir) |
(Muhalefet
şerhim ekli) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Hakkı Duran |
Aslan Polat |
Mehmet Sadri Yıldırım |
|
|
Çankırı |
Erzurum |
Eskişehir |
|
|
|
(Muhalefet
şerhim eklidir) |
(Muhalefet
şerhim eklidir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
S. Metin Kalkan |
Mehmet Dönen |
Aydın Ayaydın |
|
|
Hatay |
Hatay |
İstanbul |
|
|
(Muhalefet
şerhim eklidir) |
(Muhalefet
şerhim eklidir) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Masum Türker |
Nesrin Nas |
Celal Adan |
|
|
İstanbul |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
|
|
(Muhalefet
şerhi eklidir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Hasan Çalış |
Arslan Aydar |
Mehmet Serdaroğlu |
|
|
Karaman |
Kars |
Kastamonu |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Necdet Tekin |
Kemal Köse |
Süleyman Çelebi |
|
|
Kırklareli |
Kocaeli |
Mardin |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Metin Ergun |
Ş. Ramis
Savaş |
Cevat Ayhan |
|
|
Muğla |
Sakarya |
Sakarya |
|
|
|
(İmzada
bulunamadı) |
(Muhalefet
şerhi eklidir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Kemal Kabataş |
Yaşar Topçu |
Lütfi Ceylan |
|
|
Samsun |
Sinop |
Tokat |
|
|
(Muhalefet
şerhimiz eklidir) |
|
|
|
|
|
Üye |
|
|
|
|
Bekir Gündoğan |
|
|
|
|
Tunceli |
|
TÜTÜN TASARISINA MUHALEFET ŞERHİMİZDİR
Türkiye Büyük Millet Meclisince 20.6.2001
gününde kabul edilen 4685 sayılı (Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol
İşletmeleri Genel Müdürlüğünün yeniden yapılanması ile tütün ve tütün
mamullerinin üretimine, iç ve dış alım ve satımına, 4046 sayılı Kanunda ve 233
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede değişiklik yapılmasına dair Kanunun)
Cumhurbaşkanlığımızca duyarlılık gösterilerek, Anayasamızın başlangıcında
devletimizin temel ilkelerinden olan sosyal devlet ilkesine ve Anayasamızın 176
ncı maddesine bu yasanın aykırı olduğu gerekçesiyle Meclise yenide iade etmiştir.
Cumhurbaşkanımızın duyarlılığına
katılıyoruz ve daha önce Plan ve Bütçe
Komisyonunda bu yasa tasarısı görüşülürken yazdığımız Muhalefet Şerhi ile
Cumhurbaşkanımızın yasayı Meclise iade etme gerekçeleri örtüşmektedir.
Ancak hükümetin bu gerekçeleri dikkate
almayarak tasarının tekrar
Cumhurbaşkanlığınca geri çevrilmesini önlemek için, virgülüne bile
dokunmadan çıkartılmasını istediğini görmekteyiz. Bu nedenlerle Muhalefet Şerhimizi
aynen olduğu gibi tekrarlıyoruz.
1. Türkiye’de 2000 yılı itibariyle 200-220
bin ton tütün üretilmektedir. Türkiye’de 170 bin ton sigara tüketilmekte, 110
bin ton da ihracaat yapılmaktadır ki, Türkiye’nin ihracatı 280 bin tondur.
Ülkemizde son 10 yıldır tütün
yakılmaktadır. Türkiye’de tütün yakılıyor ifadesi duyumlara ve söylentilere
göredir.
Türkiye’de 40 bin ton sigara ve 40 bin ton
da tütün ithal edilmesi nedeni ile stok oluşmuştur. Ülkemizde sigara ve tütün
ithalatı yapılmasaydı veya yapılan ithalat kadar ihracat yapılsaydı stok
oluşmazdı.
Dolayısıyla tütün stokumuz var, tütün
yakılıyor söylemlerine katılmak mümkün değildir.
2. Ülkemizde sigara tüketimi 168 000
tondur. Bu tüketim miktarı 8.4 milyar paket sigara etmektedir.
Ortalama sigara fiyatı 1 000 000 liradan
kabul edildiğinde ülkemizdeki toplam sigara pazarının değer olarak 8.4
katrilyon lira olduğu görülmektedir. Bu değerin yaklaşık 6 katrilyon lirası
vergidir.
Bu kesintilerden 6 katrilyonluk vergi ile
beraber Savunma Sanayi Fonu, Eğitime Yardım Fonu, Sağlık Hizmetleri Fonu,
Sosyal Yardım ve Dayanışma Fonlarına önemli kaynaklar aktarılırken, 300 trilyon
liralık tütün üretimi ile uğraşılıp bu kaynakların tümü yok edilecektir.
8.4 katrilyon liranın geri kalan 2.4
katrilyon lirası da pazarlama payıdır.
3. Bu geniş pazarda Tekel devreden
çıkınca, tüketici daha pahalıya sigara tüketmek zorunda kalacaktır.
Ayrıca katkı maddeli olan ve sağlığa daha
zararlı yabancı sigaralar pazara hakim olacaklardır. Dünyadaki stok fazlası
tütünler ülkemize rahatlıkla girecektir.
Yasa taslağında tütün ve tütün mamulleri
ithalatını kolaylaştırıcı hükümlere yer verilmiştir. Bu durum Türkiye’de tütün
üretimini engelleyici ve tütün üreticisini mağdur edici ortamı hazırlayacaktır.
Tütün ve tütün üreticisini desteklemek
için somut bir düzenleme yapılmamış ve bu konu Bakanlar Kurulunun inisiyatifine
bırakılmıştır.
Tasarının 6 ncı maddesinde bir takım
düzenlemeler yanında tütün ve sigara ithaliyle ilgili düzenlemeler
getirilmiştir. Bu düzenlemeler Türkiye’de tütün üretimini kısıtlayıcı, geniş
çapta ithalata imkân tanıyan hükümler olarak düzenlenmiştir.
Bir taraftan üretim ihtiyaçları kadar
tütün ithalatı, diğer taraftan sigara ithalatı için en az 2 milyar adet üretim
şartı ile istediği kadar sigara ithal etme imkânı getirilmiştir. Bununla da
yetinilmemiş, 2 milyar üretim şartına geçici 1 inci maddenin g fıkrası ile
sıfıra kadar indirme konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir.
Bu maddedeki sakıncaları gidermek için
birincisi üretim ihtiyacının % 15 oranında Türk Tütünü kullanılması şartı ile
tütün ithaline izin verilmeli, ikincisi ise sigara ithaline sıfıra kadar
indirme yetkisi madde metninden çıkarılmalıdır.
4. Tasarının 1 inci maddesinin (e) fıkrası
ile açık artırma başlangıç fiyatı son 5 yıl içinde seçilecek, 3 yılın ihraç
fiyat ortalamasının % 50 eksiği olarak tarif edilmiştir. Bu çok düşük bir
fiyatı öngörmektedir.
Aslında çiftçilerin ürünlerini gerçek
değeri ile pazarlayabilmeleri için piyasayı bir müdahale kuruluşunun (Avrupa
Birliğinde olduğu gibi) düzenlemesi gerekmektedir.
Bunu gerçekleştirebilmek için tekelin
yaprak tütün işleme tesislerinin özerkleştirilerek muhafazası gereklidir.
Diğer taraftan bu konu ile ilgili olarak
tasarının 3 üncü maddesinin son fıkrasında bu 8 oranın % 20 artırılması ayrıca
öngörülmüştür. Bu düzenlemenin de madde metninden çıkarılması gerekmektedir.
5. Bu bakımdan tütün üretilen topraklara
alternatif ürün teklif etmek hayal mahsulü ve aldatmacadır. Bu nedenle tütün
üretiminden vazgeçtiğimiz takdirde 250 bin hektar alan tarım dışına çıkacak ve
bu alanlar çölleşecektir.
6. Ülkemizde de; tütün tarımı gelenek ve
göreneklere göre yapılan kalitesi için ihtisas isteyen çok uğraşı gerektiren
bir tarım şekli olduğu gibi yılda 12 ay işveren, ayrıca çiftçilerin yanında
Anadolu şehirlerinin varoşlarında yaşayanlara geçici istihdam sağlayan özelliği
ile işsizliğe çare veren bir üretimdir.
Türkiye’de 600 bin tütün ekicisi
bulunmaktadır. Yani 5 milyon kişinin geçimini ve istihdamını sağlayan tütün
üretiminden vazgeçmek demek; büyükşehirlere, varoşlara göç olması ve işsizliğin
artması demektir ki, bu da ülkemizin sosyal yapısından katmerleşerek sorunlar
yaratacaktır.
AB’nin düzenlediği ekteki raporun “İptal
Edilen Senaryolar” başlığı altında da belirtildiği gibi sektörün emek yoğun
olup, 200 bin kişiye iş sağlaması nedeniyle üretimden vazgeçilemeyeceği
belirtilmektedir.
Kırsaldaki nüfusun azalmaması için tütün
üreticilerine Avrupalılarca, tütün mahsulünden elde ettiği gelirin % 80’inden
fazlası prim olarak verilmektedir.
Düşük kaliteli toprakta yetiştiği için bu
ürüne karşı ekonomik açıdan mümkün bir tarımsal alternatif bulunmamaktadır.
Bu düşünce ile Avrupalılar, insanları
tarım alanında kalmaya teşvik ederek, tütün üretmeye verilen destek yaşayabilir
bir kırsal dokunun temelini oluşturmakta ve bölgelerin ayakta kalmasına
yardımcı endüstriyel faaliyeti üretmektedir.
7. Dünyanın en kaliteli tütünü Türkiye’de
üretilmektedir. Avrupa’nın tütünü düşük kalitelidir ve bu tütünleri yaşam gücü
düşük olan ülkelerin sigaralarında kullanılmaktadır.
Bu demek oluyor ki, yeni yasa ile, hiçbir
kayda tâbi olmadan belli miktarda sigara üreten ve Bakanlar Kurulu kararıyla
ithalat izni alan çok uluslu sigara üreticilerinin diğer ülkelerde stoklanmış,
içinde bulunan ilâç kalıntıları ve depolama sürecinde oluşan sağlığa zararlı
maddeler nedeni ile insan sağlığına zararlı diye ABD ve AB’de sigara üretiminde
yasaklanmış olan tütünler ülkemize getirilerek Türkiye’de üretilen sigaralarda
kullanılacak ve tüketicinin de sağlığı önemli ölçüde etkilenecektir.
Bunun sonucunda tütüne yapılan desteklemenin çok daha üstünde bir para, düşük
kaliteli ve insan sağlığını tehdit eden tütünlerden üretilen sigaralar
nedeniyle tüketicilerin yakalanacağı hastalıklara ödenecek tazminatlara
gidecektir.
8. Güneydoğu illerimizde tütünün geniş
yapraklı ve damarı olması nedeniyle belli dönemlerde sorun olmuşsa da uygulanan
kota sistemi ve Diyarbakır’da kurulan sap damarları ayıran fabrika sayesinde bu
bölge tütünü de diğer tütünler gibi sigara harmanında kullanılabilir standarda
kavuşturulmuştur.
Böylece Güneydoğulunun göçü önlenmiş,
Gündeydoğu insanı marjinal görüşlü devlet düşmanlarının kaynağı olmaktan
kurtarılmıştır.
9. Türkiye’de üretilen ürünlerin nihaî
tüketim maddeleri içinde oranı Avrupalıların da dediği gibi ihmal edilebilir
bir rakamdır. Bir paket sigara içinde 30 bin TL.’lik tütün, 30 bin TL.’lik de
işçilik maliyeti bulunmaktadır.
Gerek işçiliğin, gerekse tütün fiyatının
1,5 milyon TL.’ye satılan sigara maliyeti içerisinde önemli ölçüde etkisi
yoktur.
10. ABD Merkez Bankası üst kurulu sektör
temsilcilerinden oluşmaktadır. Bizde ise sektör temsilcileri yerine bu ürünü
işleyip para kazanan kişiler ve onlara hizmet eden kişiler tarafından
oluşmaktadır.
Tütün piyasasını düzenleme, tütün ile
tütün mamulleri ile ilgili iç ve dış ticaret politikalarını ve diğer hususları
belirlemek üzere kurulan ve bu konuda geniş yetkiler tanınan Tütün, Tütün
Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurulunda ticaret ve sanayî
sektörünün temsil edilmesi öngörüldüğü halde üretici kesimi temsilen TZOB’ye
yer verilmemesi gelecekte bu yasanın yaratacağı olumsuz sonuçları daha da
ağırlaştırıcı bir düzenleme olarak değerlendirilmektedir.
Tasarıda birçok sakıncalı düzenleme
bulunmaktadır. Ancak gelecekte bu düzenlemelerin en azından üretici açısından
sakıncalarını asgariye indirebilmek için, Yasa Tasarısının 2 nci maddesinde
öngörülen Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme
Kurulunda bütün çiftçileri temsil etmek üzere TZOB’ye yer verilmesi gerekli
görülmektedir.
Devlet zarar ettiriyor derken, Türk
tütüncülüğü, devletle birlikte çok uluslu şirketler ve partiler tarafından
oluşturulan üst kurul tarafından yönetilecektir.
11. Ne üretimin düzenlenmesi öngörülmüş,
ne de piyasada küçük tütün üreticilerinin kendilerini tüccar ve sanayî
karşısında koruyabilmelerini sağlayıcı tedbirler bu tasarıda öngörülmüştür.
Tasarı bu şekliyle yasalaşırsa, Türk
Tütünü ve tütün üreticisi kendi kaderine terk edilmiş olacak, tamamen tasfiye
olarak başka alternatifi de bulunmayan üreticiler işsiz, gelirsiz ve geçinemez
halde sosyal problemler olarak hükümetlerin karşısında duracaktır.
Yukarıda saydığımız nedenlerden dolayı bu
tasarıya muhalif olmayı ülke gerçeklerinin gereği sayıyoruz.
|
|
Mehmet Dönen |
Kemal Kabataş |
Sadri Yıldırım |
|
|
Hatay |
Samsun |
Eskişehir |
|
|
Celal Adan |
Necati Yöndar |
Oğuz Tezmen |
|
|
İstanbul |
Bingöl |
Bursa |
MUHALEFET ŞERHİ
1/888 sayılı Tütün, Tütün
Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri ile ilgili kanun tasarısı hakkında
muhalefet şerhi,
Tasarı ile tütün
tarımında 2002 ve müteakip yıllar için destekleme alımları kaldırılmaktadır.
Tütünde sözleşmeli ekime
geçilmekte, sözleşme dışı üretilen tütünlerin açık artırma merkezlerinde açık
artırma yoluyla alınıp satılacağı hükmü getirilmektedir.
1.– Yeni düzenleme ile
milyonlarca tütün çiftçisinin ne olacağı belli değildir. Asırlardır
tütüncülükle geçinen insanlar ortada kalacaktır.
Sözleşmeli ekime geçiş
için makul bir geçiş süresi getirilmeli idi. Halen sözleşmeli tütün ekimi
yapılan illerde bu sistem oturmuştur. Ancak en az on yıllık bir geçiş süresi
olmuştur. Buralarda yabancı tütün tipleri yetiştirilmektedir.
2.– Tasarı ile sigara
pazarı yabancı firmalara açılmaktadır. Getirilen yerli üretim şartı kademeli
olarak beş yılda kaldırılmakta, sınırlama yetkisi Bakanlar Kuruluna
verilmektedir. Türkiye şartlarında bu yetkinin kullanılabilmesi zor
görünmektedir. Bir müddet sonra sigara pazarının tamamı yabancı firmaların
eline geçecektir.
3.– Yabancı firmalar Türkiye pazarını
genişletmek için her yola başvurarak sigara tiryakiliğini yayacaklardır. Bir
taraftan insan sağlığını tehdit etmesi ve diğer tarafdan sağlık harcamalarını
artırması bakımından bu tehlikeli gidişi dikkatle değerlendirmek gerekir.
4.– Tarımda birtakım
baskılarla her mahsul için günübirlik ayrı karar vermek hiçbir meseleyi çözmez,
tarımın ve çiftçinin meselelerini daha da artırır. Tarımda bir ana plan
hazırlanarak her mahsul için yapılacak işleri bu çerçevede ele almak gerekir.
Hangi mahsulü, ne kadar, ne şekilde, ne kadar süre için ve hangi hedeflere
ulaşmak için destekleyeceğimizi açıkça ortaya koymalıyız. Böyle bir plan ve
program ortaya koymadan uluslararası sermayenin baskısı ile yapılacak
düzenlemeler Türkiye’nin iktisadi ve sosyal sıkıntılarını artırır.
5.– Tasarının Sn.
Cumhurbaşkanının veto gerekçeleri dikkate alınmadan ve iktisadi çoğunluğu
sayesinde en ufak bir değişikliğe izin verilmeden kanunlaştırılması
yadırganacak bir husustur. Bu haliyle çıkarılacak kanunun Anayasa Mahkemesi
tarafından iptal edilebileceği de dikkate alınmalıdır.
|
|
Aslan Polat |
|
Cevat Ayhan |
|
S. Metin Kalkan |
|
|
||
|
|
Erzurum |
|
Sakarya |
|
|
Hatay |
|
||
|
|
|
|
|
|
|
|
|
||
TBMM PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU BAŞKANLIĞINA
14.6.2001 tarihinde 1/875
esas sayısıyla görüşmesi yapılan Tekel Yasa Tasarısı ile ilgili muhalefet
şerhimiz aşağıdadır.
1.– Tamamen uluslararası
tütün mamulleri tröstlerince dış bir ülkede hazırlatıldığı anlaşılan yasa
tasarısı tamamen Türk tütün ekicisi ve tütün sanayiini yok etmeye yönelik tuzak
maddelerle düzenlenmiş bir yasa tasarısıdır.
2.– Yasa’da, tütün ve
tütün ürünlerinin dışalımının serbestleştirilmesi sonrasında yerli üreticilerin
ve geçimini tütün tarımıyla sağlayan çiftçilerin sorunlarını çözümleyecek
herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Yasa’nın 6. maddesinde,
üretici tütünlerinin, sözleşme esasının yanısıra açık artırma merkezlerinde,
açık artırma yöntemi uygulanarak alınıp satılacağı öngörülmüş; ancak,
sözleşmeye bağlanamadığı için üreticinin açık artırma yöntemiyle satışa
çıkardığı tütünlerini, alıcı bulunamaması durumunda nasıl değerlendireceğine
ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
3.– Tütün yerine başka
bir ürüne yönelinmesi, gerek arazinin toprak yapısının elverişsiz olması
gerekse iklim özellikleri gibi nedenlerle kolayca ve kısa sürede
gerçekleştirilebilecek bir çözüm olmadığına göre, Yasa’nın belirtilen
konulardaki düzenleme eksiğinin büyük sosyal sorunlara yol açması
kaçınılmazdır.
Açık artırma yöntemiyle
tütün satışının güçlüğü ve tütünün yurt içinden alınma zorunluluğunun
bulunmaması, üreticinin, özellikle fiyat yönünden piyasada etkinlik gösteren
sınırlı sayıdaki kişi ve kuruluşların tek yanlı saptadığı koşullara mahkum
edilmesi sonucunu doğuracaktır. Sosyal huzursuzlukların ve kimi üreticilerin
üretimden çekilmelerinin bir başka nedenini oluşturacağı açık bulunan bu
durumları önlemek için Yasa’da herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
4.– Sosyal devlet ilkesi
ve yukarıda yer verilen anayasal kurallar karşısında, tütün üretiminin
düzenlenmesi, tütün kalitesinin iyileştirilmesi, Türk tütününün niteliğinin ve
türünün korunması, tütün ekimi yapılma yöntemleri, tütün satış sözleşmelerinden
doğacak uyuşmazlıkların çözüm yolları, tütün satış merkezlerinin kurulacağı
yerleri, satılamayan tütünün korunma yöntemleri, yaprak tütün ticareti
yapacaklarda aranacak koşullar, yaprak tütünlerin işlenmesi yöntemleri gibi
konuların Yasa’da düzenlenmemesi önemli bir eksiklik olarak
değerlendirilmiştir.
5.– Tütün ve mamulleri
piyasasına girebilmek için işlenmiş tütün miktarları yasada belirtilmiş ve
yabancı sermayenin gelmesinin teşviki nedeni olarak gösterilen bu gerekçe, daha
ileriki yıllarda üretim yükümlülüğünün artırılması yönünde olması gerekirken,
bunun tersine bu mükellefiyetler yıllara göre azaltılmış ve sonunda
sıfırlanmıştır. Bu durum da yasanın amacını ortaya çıkarmaktadır.
6.– Kurulması düşünülen
tütün ve mamulleri düzenleme kurulunun kuruluşu, malî ve idarî yetkileri genel
idare sistemimize tamamen aykırı, sanki bu kurula verilen bir nevi rüşvet
görünümüne bürünmüştür. Bu konu ile ilgili değişiklik önergelerimiz komisyonda
bulunmaktadır.
7.– Bu yasa ile ihraç
imkânı olan şark tipi tütünün ihracatı alt düzeye ineceği gibi doğu ve
güneydoğu Anadolu’da yetiştirilen tütünün ise tamamen ekimi ortadan kalkacak ve
en az 300 000 aile geçim kaynaklarını kaybedeceklerdir. Bu konuda alternatif
ekimi çeşitlendirilmesi için süre verilmemiş ve herhangi bir düzenlemeye yer
verilmemiştir.
8. DPT tarafından
yayınlanan sekizinci beş yıllık kalkınma planı tütün ve tütün mamulleri sanayii
adlı kitap DPT tarafından yayınlanmış resmî bir belgedir. Bu kitabın ikinci
sayfasında isimleri belirtilen 4 kişilik ihtisas komisyonunda raportör Philip
Morris firmasından Levent Yücel’dir. Tütün alt komisyonunda ise raportör ve üye
olarak yine tütün uluslararası tröstün iki üye, tütün mamulleri alt
komisyonunda ise başkan dahil raportör ve 5 üye tröst temsilcileridir. Bu
korkunç bir göstergedir ve bu tröstlerin etkinliklerini göstermektedir.
9. Her cümlesiyle Türk
ekonomisinin ve sanayiinin uluslararası tröstlere pazarlanmasının bir belgesi
niteliğinde olan bu yasa tasarısının ülkeye ve insanlarımıza bir şey kazandırmayacağı
ve kaybettireceği kesindir. Yasanın tek çıkarılma sebebi IMF’ye verilen niyet
mektubunda da belirtildiği üzere sadece alınacak olan kredinin ön görüşme
şartının yerine getirilmesidir. Böylesine bir yasanın Millî iradeyi temsil eden
yüce TBMM’den geçmemesini diliyor, Genel Kurulda bu konuda tüm gücümüzle
gerekeni yapmanın millî bir görev olduğunu beyan ediyoruz.
|
|
Dengir
Mir Mehmet Fırat |
Sait Açba |
Zeki
Ergezen |
|
|
Adıyaman |
Afyon |
Bitlis |
|
|
|
M. Altan
Karapaşaoğlu |
|
|
|
|
Bursa |
|
ANAYASANIN 89 UNCU
MADDESİ GEREĞİNCE CUMHURBAŞKANINCA BİR DAHA GÖRÜŞÜLMEK ÜZERE GERİ GÖNDERİLEN
KANUN
TÜTÜN, TÜTÜN MAMULLERİ, TUZ VE ALKOL İŞLETMELERİ GENEL MÜ-DÜRLÜĞÜNÜN YENİDEN YAPILANDI-RILMASI İLE TÜTÜN VE TÜTÜN MA-MULLERİNİN ÜRETİMİNE, İÇ VE DIŞ ALIM VE SATIMINA, 4046 SAYILI KA-NUNDA VE 233 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KANUN
Kanun
No. 4685 Kabul Tarihi : 20.6.2001
Amaç ve tanımlar
MADDE 1. – Bu Kanunun
amacı; Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğünün yeniden
yapılandırılması ile Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası
Düzenleme Kurumunun kurulmasına, bu Kurumun görev ve yetkilerinin
düzenlenmesine ve tütün ve tütün mamullerinin Türkiye’de üretimine, iç ve dış
alım ve satımına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Bu Kanunun
uygulanmasında,
a) Bakan : Kurumun
ilişkilendirildiği Devlet Bakanını,
b) Kurul : Tütün, Tütün
Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurulunu,
c) Kurum : Tütün, Tütün
Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumunu,
d) Genel Müdürlük :
Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğünü,
e) Açık artırma başlangıç
fiyatı : Her kalite grad-randıman tütün için son beş yılda Kurulca seçilecek üç
yılın ihraç fiyat ortalamasının yüzde elli eksiğini,
ifade eder.
Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme
Kurumu ve Kurulu
MADDE 2. – Bu Kanunla ve
diğer kanunlarla verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak üzere
kamu tüzel kişiliğini haiz, idarî ve malî özerkliğe sahip, Tütün, Tütün
Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu kurulmuştur. Kurumun
merkezi Ankara’dadır. Kurum gerekli gördüğü yerlerde irtibat büroları
kurabilir. Kurumun organları, Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler
Piyasası Düzenleme Kurulu ve hizmet birimleridir. Kurum, Başbakanın
görevlendireceği bir Devlet Bakanı ile ilişkilendirilir.
Kurul, Kurumun karar organıdır. Kurul,
biri Başkan ve biri Başkan vekili olmak üzere toplam yedi üyeden oluşur. Kurul
Başkan ve üyeleri; Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Türkiye Ziraat
Odaları Birliği ve Genel Müdürlüğün ilgilendirildiği Bakanlığın önereceği
ikişer aday arasından Bakanlar Kurulunca atanır.
Kurul üyeleri; hukuk, iktisat, işletme,
uluslararası ilişkiler, kamu yönetimi, maliye, tıp, mühendislik ve tütün
eksperliği alanlarında yurt içinde ya da yurt dışında en az dört yıllık
yükseköğrenim görmüş, meslekî açıdan yeterli bilgi ve deneyime sahip bulunan ve
meslekleri ile ilgili olarak kamuda veya özel sektörde en az on yıl çalışmış
kişiler arasından seçilir. Üyelerde ayrıca, 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 48 inci maddesinin (A) fıkrasının (1), (4), (5), (6) ve (7) numaralı
bentlerinde belirtilen şartlar aranır.
Kurul üyelerinin görev süresi beş yıldır.
Görev süresi biten üye yeniden seçilebilir. Herhangi bir nedenle üyelikleri
sona erenlerin yerlerine Bakanlar Kurulu tarafından bu maddenin ikinci
fıkrasında belirtilen usule göre en geç bir ay içinde yeni bir üye atanır. Bu
şekilde atananlar, yerine atandıkları üyelerin sürelerini tamamlar. Arka arkaya
dört toplantıya veya bir yıl içinde toplam on toplantıya mazeretsiz olarak
katılmayan üyeler istifa etmiş sayılırlar.
Kurul üyelerinin görev süreleri dolmadan
görevlerine son verilemez. Ancak, bu Kanundaki yasakları ihlâl ettiği veya bu
Kanun ile kendilerine verilen görevler ile ilgili olarak işlediği suçlardan dolayı haklarında mahkûmiyet
kararı kesinleşen Kurul Başkan ve üyeleri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu
uyarınca Devlet memuru olmak için aranan
şartları kaybettikleri tespit edilen veya üç aydan fazla bir süre ile
hastalık, kaza veya başka bir nedenle görevlerini yapamaz durumda olan veya
görev süresinin kalan kısmında görevine devam edemeyeceği, üç aylık süre
beklenmeksizin tam teşekküllü bir hastaneden alınacak heyet raporu ile tevsik
edilen Kurul üyeleri, süreleri dolmadan Bakanlar Kurulu tarafından görevden
alınır.
Kurulun
çalışma esasları, görev ve yetkileri
MADDE 3. – Kurulun görev ve yetkileri
şunlardır :
a) Bu Kanun gereğince Kurum tarafından
yürütülecek görevler ile ilgili düzenlemeleri yapmak.
b) Bu Kanunda öngörülen idarî para
cezalarının tahsil edilmesine ilişkin işlemleri yürütmek.
c) Satış ve uygunluk belgesi başına
alınacak tutarların tespiti ile tescil, izin ve ruhsat harçlarının Kurum
tarafından tahsiline ilişkin işlemleri yürütmek.
d) 4207 sayılı Tütün Mamullerinin
Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunda yeralan hükümler saklı kalmak kaydıyla, tütün ve alkol
tüketiminden kaynaklanan kamusal, toplumsal ya da tıbbî nitelikteki her türlü
zararlı etkileri önleyecek düzenlemeleri yapmak, bunlarla ilgili kararları
almak.
e) Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili
sektörel düzenlemeler yapmak.
f) Yurt içinde ve yurt dışında konusuyla
ilgili kuruluşlarla işbirliği yapmak, gerektiğinde bu kuruluşlara Kurumun üye
olmasına karar vermek.
g) Personel atamaları da dahil olmak üzere
Kurumun personel politikasını oluşturmak.
h) Kuruma taşınır ve taşınmaz mal veya
hizmet alınması, satılması ve kiralanması konularında karar vermek.
ı) Kurumun alacak, hak ve borçları
hakkında karar vermek.
j) Kuruma bağlı akredite
laboratuvarlarının tesis edilmesine ve işletilmesine ilişkin şartları tespit
etmek.
k) 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve
Takibine Dair Kanun, 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu,
492 sayılı Harçlar Kanunu ve diğer kanunlar ile Genel Müdürlüğe verilmiş olan
görevleri yürütmek.
l) Görev alanı ile ilgili konularda
gerekli gördüğü her türlü bilgiyi, tütün, tütün mamulleri ve alkollü içkiler
piyasasında mal veya hizmet üreten, pazarlayan, satan gerçek ve tüzel kişilerle
bunların her türlü birliklerinden istemek.
m) Kanunlarla verilen diğer görevleri
yürütmek.
Kurul üyeleri, Kurulun para, para
hükmündeki evrak, senet ve diğer mevcutlarına karşı işledikleri suçlar ile
bilanço, tutanak, rapor ve benzeri her türlü belge ve defterler üzerinde
işledikleri suçlardan dolayı memur sayılırlar. Kurul üyelerinin, görevlerini
yaptıkları sırada öğrendikleri gizli bilgileri açıklamaları halinde, haklarında
765 sayılı Türk Ceza Kanununun 229 uncu maddesi hükmü uygulanır ve Kuruldaki
görevlerine son verilir. Bu kişiler Kurul üyeliğine tekrar seçilemezler.
Kurumun
hizmet birimleri, Kurum personelinin statüsü, atanma usulü ve özlük hakları
MADDE 4. – Kurul Başkanı Kurumun en üst
amiri olup, Kurumun genel yönetim ve temsilinden sorumludur. Kuruma, Kurul
kararıyla iki başkan yardımcısı atanır.
Kurum hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve
sürekli görevler, idarî hizmet sözleşmesiyle sözleşmeli olarak istihdam edilen
personel eliyle yürütülür. Kurum personeli ücret ve malî haklar dışında 657
sayılı Devlet Memurları Kanununa tâbidir.
Kurul Başkanı ve üyeleri
ile Kurum personeli 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa
tâbidir. Emeklilik açısından Kurul Başkanı bakanlık müsteşarına, Kurul üyeleri
bakanlık müsteşar yardımcısına denk statüde olduğu kabul edilir.
Kurul Başkan ve
üyeliklerine atananlardan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu veya özel
mevzuatla düzenlenmiş personel rejimine tâbi olanlar, Kuruldaki görevleri sona
erdikten sonra başvurmaları halinde ilgili Bakan tarafından, mükteseplerine
uygun bir kadroya atanırlar. Akademik unvanların kazanılması için gerekli
şartlar saklıdır.
Kurul Başkan ve
üyelerinin aylık net ücretleri, en yüksek Devlet memurunun her türlü ödemeler
dahil aylık net ücretinin iki katını geçmemek üzere Bakanın teklifi üzerine
Bakanlar Kurulu tarafından tespit edilir.
Kurul üyeleri göreve
başlama ve görevden ayrılma tarihlerinden itibaren bir ay içinde ve görevleri
devam ettiği sürece her iki yılda bir mal beyanında bulunmak zorundadır.
Kurum personelinin ücret
ve diğer malî hakları, Bakanlar Kurulunca belirlenecek esaslar çerçevesinde
Kurulca tespit olunur.
Kurumun gelir ve giderleri ile denetimi
MADDE 5. – Kurumun
gelirleri şunlardır:
a) Yurt içinde üretilen
veya ithal edilen tütün mamulleri ile alkol ve alkollü içkilerin yurt içinde
yapılacak ilk teslimlerinde satış fiyatının binde dördü.
b) Mamul üretimi, satışı
ve uygunluk belgesi başına alınacak tutar.
c) Tescil, izin ve ruhsat
harçları.
d) Bu Kanunda yer alan
idarî para cezalarının yüzde yirmibeşi.
Gerektiğinde (a) bendinde
belirtilen oranı yüzde elliye kadar azaltmaya, ödeme usul ve esaslarını tespite
Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu tutar hiçbir vergiye matrah teşkil etmez.
Kurumun giderleri
şunlardır :
a) İdarî giderler.
b) Sektörle ilgili
araştırma-geliştirme faaliyetleri ile tütün ve alkol tüketiminden kaynaklanan
kamusal, toplumsal ya da tıbbî nitelikteki her türlü zararlı etkileri önleyecek
çalışmaları yönlendirerek organizasyonu sağlamak üzere gerekli gördüğü
faaliyetlerin desteklenmesinden doğan giderler.
Kurumun giderleri Kurul
kararıyla yürürlüğe giren yıllık bütçeye göre yapılır. Kurumun bütçe yılı
takvim yılıdır. Yıllık gelir ve gider arasındaki fark Maliye Bakanlığınca
belirlenecek esaslar dahilinde genel bütçeye aktarılır. Kurumun mal ve
varlıkları Devlet malı sayılır, haczedilemez, rehnedilemez.
Kurum Başbakanlık Yüksek Denetleme
Kurulunun denetimine tabidir.
Üretici
tütünlerinin alımı ve satımı, tütün mamulleri üretimi, tütün ve tütün mamulleri
ticareti
MADDE 6. - Üretici tütünleri yazılı
sözleşme esası veya açık artırma yöntemiyle alınır ve satılır. Sözleşmeli
üretim esasına göre üretilen tütünlerin fiyatları, tütün mamulleri üreticileri
ve/veya tüccarlar ile üreticiler ve/veya temsilcileri arasında varılan
mutabakata göre belirlenir. Yazılı sözleşme yapılarak üretilen tütünler dışında
kalan üretici tütünleri, açık artırma merkezlerinde açık artırma yöntemiyle
alınır ve satılır. Açık artırmaya başlangıç fiyatlarından başlanır ve satışa
konu tütünler en yüksek fiyatı veren alıcıya satılarak tescil edilir.
Türkiye’de tütün mamulleri üretmek
isteyenlerin; yıllık üretim kapasitesi tek vardiyada, sigara için iki milyar
adet, diğer tütün mamulleri için ise onbeş tondan az olmayan, tütün hazırlama
bölümleri dahil tam ve yeni teknoloji ile tesisler kurmaları şarttır.
Bu şartları yerine getirenler, ürettikleri
tütün mamullerini serbestçe satabilir, fiyatlandırabilir ve dağıtabilirler. Türkiye’de
tütün mamullerini üretmek ve satmak isteyenler, Kurumdan üretim, satış ve/veya
uygunluk belgesi almak zorundadırlar.
Üreticiden alınan tütünlerin tütün satış
merkezlerine veya Kuruma tescili kaydıyla, dahilde alınıp, satılması,
nakledilmesi ile standartlara uygun olan tütünlerin ihracı serbesttir. Kırık ve
döküntü tütünlerin gerektiğinde ihracatı Kurumdan izin alınarak yapılır.
İşlendikten sonra ihraç amacıyla olsa dahi
tütün ithali ancak, üretim ihtiyaçlarıyla sınırlı olarak bu maddenin ikinci fıkrasında
belirtilen tütün mamulleri üretenler tarafından yapılabilir.
Firmaların Ülke genelinde kuruluş yeri
nerede olursa olsun her satıcının sipariş verdikleri ürünleri yerinde teslim
etmeleri şarttır. Türkiye’de üretilen
tütün mamullerinin ihracı serbesttir.
Türkiye’de, marka bazında sigara için
yıllık en az iki milyar adet, diğer tütün mamulleri için yıllık en az onbeş ton
üretenler, aynı markadan olmak üzere serbestçe ithalat yapabilirler,
fiyatlandırabilirler ve satabilirler. Bu fıkrada belirtilen üretim miktarlarına
ilişkin şartları yerine getirmeyenlerce yapılacak sigara ve diğer tütün
mamullerinin ithalatı, ithal edilen tütün mamullerinin fiyatının belirlenmesi
ve yurt içinde pazarlamasına ilişkin usul ve esaslar Kurumun önerisi üzerine
Bakanlar Kurulu tarafından belirlenir. Bu maddede belirtilen şartlarla ilgili
işlemlerin tespit ve takibi Kurum tarafından yürütülür.
Tütün ve tütün mamullerinin ithalatında
Kurumdan uygunluk belgesi alınır.
Türkiye’de tütün eksperliği yapmak için,
tütün eksperliği yüksek okullarından veya muadili yerli ve yabancı okullardan
lisans düzeyinde yüksek öğrenim diploması alarak mezun olmak şarttır. Tütün
eksperi unvanına sahip olmayanlar, tütün alım ve satım muayenelerini, tütün
vasıf, değer ve nevilerinin belirlenmesini ve tütün işleme, bakım, fabrikasyon
eksperliği yapamazlar, tütün işlerinde bilirkişi ve hakem olamazlar. Tütün
eksperlerinin görev, yetki ve meslekî sorumlulukları Kurul tarafından
çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir.
Tarımsal
destekleme
MADDE 7. - Tarımsal destekleme
politikaları çerçevesinde doğrudan bütçeden veya uluslar arası kuruluşlardan
sağlanan kaynaklardan, doğrudan ve/veya dolaylı olarak yapılacak her türlü
ödemelere ilişkin usul ve esasları belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Cezai hükümler
MADDE 8. - Kuruluş ve faaliyet iznini
almadan tütün ve tütün mamulleri ile alkollü içkiler üretmek üzere fabrika,
tesis veya imalathane kuran ve işletenlere; işyerleri veya ikametgâhlarında söz
konusu maddeleri üretenlere bir yıldan üç yıla kadar hapis ve ikiyüzyirmibeş
milyon liradan az olmamak üzere üretilmiş tütün ve tütün mamulleri ile alkollü
içkiler piyasa değerinin on katı tutarında ağır para cezası verilir. Bu hüküm 6
ncı maddenin ikinci ve üçüncü fıkrasına aykırı hareket edenler hakkında da
uygulanır.
Satış belgesi almadan satış yapanlar,
ellerindeki mamulâta el konulmakla birlikte ruhsat harcının on katı tutarında
ağır para cezası ile cezalandırılır.
Belirtilen suçları işleyenlere yardım
edenler hakkında asıl faillere verilecek cezaların yarısı hükmolunur. Bu
fiillere katılan memur ve görevliler de asıl failler gibi ceza görürler.
Yönetmelikler
MADDE 9. - A) 1. Kurulun çalışma usul ve
esasları ile Kurul üyeleri, Kurum personeli ile bunların yakınlarının
yapamayacakları işler,
2. Kurumun hizmet birimleri ile bunların
görev ve sorumlulukları, kadro unvanları, sayıları ve Kurum personelinin
emeklilik statülerinin belirtilmesi açısından durumu,
Kurulun önerisi üzerine Bakanlar Kurulu
tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle,
B) Tütün ve tütün mamulleri ile alkol ve
alkollü içkilerin iç ve dış ticareti, sigara fabrikalarının kurulmasının izin
ve şartları, üretilecek tütün mamullerinin teknik özelliklerinin belirlenmesi,
üretim şartını karşılamayan firma mamullerinin fiyatlandırılması, dağıtılması,
satışı ve kontrolu ile bayilikler verilmesi, üretici tütünlerinin yazılı
sözleşme esası veya açık artırma yöntemi ile alınıp satılması, açık artırma
başlangıç fiyatının teknik olarak saptanması, Dünyada ve Türkiye’deki
gelişmeler dikkate alınarak açık artırma başlangıç fiyatını tespitte kullanılan
oranın yüzde elliye kadar artırılması ve 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu
İçkiler İnhisarı Kanunu ile bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili diğer usul ve
esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle,
Düzenlenir.
Değiştirilen
ve yürürlükten kaldırılan hükümler
MADDE 10. - A) 8.6.1984 tarihli ve 233
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ekindeki “(B) Kamu İktisadî Kuruluşları
(KİK)” bölümünde yer alan “Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri
Genel Müdürlüğü” bu bölümden çıkarılmış ve aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin
ekindeki “(A)İktisadî Devlet Teşekkülleri (İDT)” bölümüne eklenmiştir.
B) 24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı
Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 20 nci maddesinin (C) bendinin sonuna
aşağıdaki cümle eklenmiştir.
Özelleştirme programında bulunan ve
sermayesinin tamamı Devlete ait olan anonim şirket statüsündeki kuruluşlarda,
Türk Ticaret Kanununun genel kurul toplantılarına ilişkin hükümleri uygulanmaz.
C) 4046 sayılı Kanunun 27 nci maddesinin
başlığı “Muafiyet” olarak değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki bent eklenmiştir.
c) Özelleştirme programında bulunan
kuruluşlarda ticaret siciline tescil işlemleri ve Sermaye Piyasası Kurulu kayıt
işlemlerinden ücret alınmaz.
D) 2.1.1961 tarihli ve 196 sayılı Ekici
Tütünleri Satış Piyasalarının Desteklenmesine Dair Kanun, 9.5.1969 tarihli ve
1177 sayılı Tütün ve Tütün Tekeli Kanunu ile 28.5.1986 tarihli ve 3291 sayılı
1211 Sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu, 3182 sayılı Bankalar
Kanunu, 2983 sayılı Tasarrufların Teşviki ve Kamu Yatırımlarının
Hızlandırılması Hakkında Kanun, 2985 Sayılı Toplu Konut Kanunu, 7.11.1985
tarihli ve 3238 Sayılı Kanun, 2499 Sayılı Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik
Yapılması ve 1177 Sayılı Tütün ve Tütün Tekeli Kanununun Bazı Maddelerinin
Yürürlükten Kaldırılması ve Kamu İktisadî Teşebbüslerinin Özelleştirilmesi
Hakkında Kanunun 17 nci maddesinin birinci fıkrası hükmü ile ikinci fıkrasında
yer alan “tütün ve tütün mamullerinin üretimi, ithalatı ve satışı ile ekici
tütünlerinin borsalarda veya yazılı sözleşme yapılarak satılabilmesine ilişkin
usul ve esaslar ve” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
GEÇİCİ MADDE 1. - A) Genel Müdürlüğün
özelleştirme işlemleri tamamlandıktan sonra, bu Kanunun 2 nci maddesindeki
Kurul üyeliği için Genel Müdürlüğün ilgilendirildiği Bakanlığın aday önerme
yetkisi Kurula geçer.
B) 2002 ve müteakip yıllar tütün ürünü
için destekleme alımı yapılmaz. Bakanlar Kurulunca 2000 ve 2001 yılı ürünü
tütünlerinin Devlet nam ve hesabına alımında bulunmak üzere bir kamu kuruluşu
görevlendirilir. Bu kapsamdaki alımların masrafı ve finansmanı bütçeden tahsis
edilecek ödenekle sağlanır, alımlara ilişkin denetim Yüksek Denetleme Kurulunca
yapılır.
2000 ve 2001 yılı ürünleri için 1177
sayılı Kanuna ekli cetvelde isimleri yazılı tütün tarımı serbest olan ilçeler
dışında kalan yerler ile bu ilçelerin tespit edilmiş ve kesinleşmiş tütün
üretim alanlarının dışında kalan yerlerde ekilen tütün fideleri veya dikilen
tütünler sökülüp yok edilir. Failleri hakkında üç aydan bir seneye kadar hapis
cezası ve ekilmiş olan fideliklerin metrekare veya artığı için beşyüz bin lira,
dikilmiş olan tarlaların her bir dekar veya artığı için yüz bin lira idarî para
cezası verilir. Tütünler toplanmışsa el konulmakla birlikte her bir kilo ve
artığından bir milyon lira idarî para cezası alınır.
Yaprak tütün üretim bölgelerinde ekim
belgesi almadan veya belge almasına rağmen belgesinde belirtilen alandan fazla
veya ekim belgesinde kayıtlı yerden başka yerde ekim yapanların tütünlerine el
konulmakla birlikte haklarında iki aydan bir seneye kadar hapis ve el
konulmakla birlikte el konulan tütünlerin her bir kilo ve artığı için beş
milyon lira idarî para cezasına hükmolunur.
Ekim belgesinde tespit edilen miktarların
kabul edilebilir bir sebep olmaksızın yüzde onundan fazla veya az tütün teslim
eden üreticiler hakkında fazla veya eksik teslim edilen miktarların her kilo ve
artığı için beşyüz bin lira idarî para cezasına hükmolunur. Ürettikleri tütünün
tamamını teslim etmeyenler hakkında yukarıdaki cezaların iki katı uygulanır.
Ekim ve ticaret belgesi olmadan ellerinde
tütün bulunduran, nakleden veya satan kimselerin tütünlerine ve nakil
vasıtalarına el konulur ve her bir kilo ve artığından bir milyon lira idarî
para cezası alınır.
1177 sayılı Kanuna göre kendilerine
verilecek kontrol görevlerini yerine getirmeyen muhtarlar ve diğer kolluk
kuvvetleri hakkında on milyon lira idarî para cezasına hükmolunur.
Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 1177
sayılı Kanunun bu fıkrada belirtilen hükümlerinin uygulanmasına 2001 yılı ürünü
kampanya döneminin bitimine kadar devam edilir.
C)Kurumun teşkili aşamasında Kurumda
istihdam edilecek personel kadrolarının ve vasfının tespitini sağlamak üzere,
Maliye Bakanlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Devlet
Personel Başkanlığı ve Genel Müdürlükten birer temsilcinin katılımı ile bir
komisyon kurulur. Komisyon bu Kanunun yürürlüğe girmesini müteakip bir ay
içinde toplanır. Komisyonca belirlenecek kadroların tamamı istekleri halinde
Genel Müdürlüğün ilgili birimlerinde çalışan personelden karşılanır.
D) Kurum bu Kanunun yürürlüğe girmesini
müteakip en geç üç ay içinde görev yapmaya başlar. Bu süre içerisinde bu
Kanunla Kuruma verilen görevler Genel Müdürlük tarafından yürütülür.
E)Kurumun, Genel Müdürlükten devralacağı
taşınır, taşınmaz mallar ile her türlü araç-gereç ve cihazların aidiyeti ile
devre ilişkin işlemler, Kurum ve Genel Müdürlük arasında yapılacak protokoller
ile belirlenir. Devre tabi mallar bedelsiz olup, devir ile ilgili işlemler her
türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.
F) Bu Kanunun yayımlandığı tarihte tütün
eksperi olarak çalıştığını belgeleyenlerin hakları saklıdır.
G) 6 ncı maddenin yedinci fıkrasında yer
alan marka bazında sigara için en az iki milyar adet fiili üretim miktarı
ölçüsü, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi izleyen; birinci takvim yılı sonuna
kadar iki milyar adet, ikinci takvim yılı sonuna kadar bir milyar sekiz yüz
milyon adet, üçüncü takvim yılı sonuna kadar bir milyar altı yüz milyon adet,
dördüncü takvim yılı sonuna kadar bir milyar dört yüz milyon adet, beşinci
takvim yılı sonuna kadar bir milyar iki yüz milyon adet olarak uygulanır.
Diğer tütün mamulleri için en az onbeş ton
fiili üretim miktarı ölçüsü bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi izleyen;
birinci takvim yılı sonuna kadar onbeş ton, ikinci takvim yılı sonuna kadar
ondört ton, üçüncü takvim yılı sonuna kadar onüç ton, dördüncü takvim yılı
sonuna kadar oniki ton, beşinci takvim yılı sonuna kadar onbir ton olarak
uygulanır.
Altıncı yıldan itibaren uygulanacak olan
bu ölçüleri sıfıra kadar indirmeye ve tütün, tütün mamulleri, alkol ve alkollü
içkilerin dış ticaretine ilişkin usul ve esasları belirlemeye Bakanlar Kurulu
yetkilidir.
MADDE 11. - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 12. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METİN
TÜTÜN, TÜTÜN MAMULLERİ,
TUZ VE ALKOL İŞLETMELERİ GENEL MÜ-DÜRLÜĞÜNÜN YENİDEN YAPILANDI-RILMASI İLE
TÜTÜN VE TÜTÜN MA-MULLERİNİN ÜRETİMİNE, İÇ VE DIŞ ALIM VE SATIMINA, 4046 SAYILI
KA-NUNDA VE 233 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KANUN
Amaç ve tanımlar
MADDE 1. - Kanunun 1 inci maddesi aynen
kabul edilmiştir.
Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme
Kurumu ve Kurulu
MADDE 2. - Kanunun 2 nci
maddesi aynen kabul edilmiştir.
Kurulun çalışma esasları, görev ve yetkileri
MADDE 3. - Kanunun 3 üncü maddesi aynen
kabul edilmiştir.
Kurumun
hizmet birimleri, Kurum personelinin statüsü, atanma usul ve özlük hakları
MADDE 4. - Kanunun 4 üncü maddesi aynen kabul
edilmiştir.
Kurumun
gelir ve giderleri ile denetimi
MADDE 5. - Kanunun 5 inci maddesi aynen
kabul edilmiştir.
Üretici
tütünlerinin alımı ve satımı, tütün mamulleri üretimi, tütün ve tütün mamulleri
ticareti
MADDE 6. - Kanunun 6 ncı maddesi aynen
kabul edilmiştir.
Tarımsal
destekleme
MADDE 7. - Kanunun 7 nci maddesi aynen
kabul edilmiştir.
Cezai
hükümler
MADDE 8. - Kanunun 8 inci maddesi aynen
kabul edilmiştir.
Yönetmelikler
MADDE 9. - Kanunun 9 uncu maddesi aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 10. - Kanunun 10 uncu maddesi aynen
kabul edilmiştir.
GEÇİCİ MADDE 1. - Kanunun Geçici 1 inci maddesi aynen kabul
edilmiştir.
MADDE 11. - Kanunun 11 inci maddesi aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 12. - Kanunun 12 nci maddesi aynen
kabul edilmiştir.