Dönem
: 21 Yasama Yılı : 3
T.B.M.M. (S. Sayısı : 695)
Vakıflar Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
ile Balıkesir Milletvekili İlyas Yılmazyıldız’ın, Balıkesir Milletvekili İsmail
Özgün’ün, Balıkesir Milletvekili Mustafa Güven Karahan’ın, Aydın Milletvekili
Ali Rıza Gönül’ün, Denizli Milletvekili Mehmet Gözlükaya’nın Aynı Mahiyetteki
Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/823, 2/6, 2/126, 2/144,
2/466, 2/537)
T.C.
Başbakanlık 21.2.2001
Kanunlar ve Kararlar
Genel Müdürlüğü
Sayı : B.02.0.KKG.0.10/101-239/989
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Başkanlığınıza
arzı Bakanlar Kurulunca 11.1.2001 tarihinde kararlaştırılan “Vakıflar Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte
gönderilmiştir.
Gereğini arz
ederim.
Bülent Ecevit
Başbakan
GENEL GEREKÇE
5.6.1935 tarihli ve 2762 sayılı Vakıflar Kanununun 27
nci maddesine göre; sahih, gayri sahih, tahsisat kabilinden vakıflar da dahil
olmak üzere icareteynli veya mukataalı vakıf taşınmaz mallar, illerde
defterdarlık, ilçelerde mal müdürlüğü bünyesinde kurulu Hazine taşınmaz malının
satış ihalesine yetkili olan komisyon tarafından takdir edilen rayiç bedelinin
yüzde ellisi oranında hesaplanan taviz bedeli karşılığında mutasarrıflarına
geçirilmektedir. Taviz bedelinin tahsilini müteakip icareteynli veya mukataalı
vakıf taşınmaz malın serbest tasarrufa terk işlemi yapılmakta ve vakıf ilişkisi
kesilmektedir.
2762 sayılı Vakıflar Kanununun mukataalı ve icareteynli
vakıf malları düzenleyen Dördüncü Babının Birinci Faslı “Tasfiye” başlığını
taşımaktadır. Bu da Kanunun esasen bir tasfiye kanunu olarak çıkartıldığını
göstermektedir. Vakıflar Kanununun hazırlık sürecinde gözetilen hususlar, taviz
bedeli miktarının tespitinde esinlenilen Türk Medeni Kanununun 755 inci maddesi
ve kazanılmış haklar ilkesi, taviz bedelinin hesaplanmasına ilişkin oranların
yasalarla belirli aralıklarla değiştirilmesine hukuken engel teşkil etmektedir.
Taviz bedelinin yasa değişiklikleriyle artırılmasının zaman içinde
eşitsizliklere neden olduğu da açıktır. Taviz bedelini ilk yıllarda ödeyenler
sembolik bedellerle taşınmazların mülkiyetini elde ederken, değişikliklerden
sonra ödeyenler ise daha fazlasını ödemek zorunda kalmaktadır.
Ancak, özellikle gelir dağılımının dengesizlikler
gösterdiği kırsal kesimde yer alan vakıf taşınmazlarının rayiç değerinin yüzde
ellisinin ödenmesi büyük bir sıkıntı yaratmakta, icareteynli ve mukataalı vakıf
taşınmazlarının Kanunun çıkarılış gayesi yönünde tasfiye sürecini ve bundan
elde edilecek gelirin Hazineye girmesini geciktirmektedir.
Belirtilen nedenlerle, tavize tâbi vakıf taşınmazlardan
alınacak taviz bedelinin, taşınmazın rayiç bedelinin yüzde yirmisi oranına
indirilmesi amacıyla bu Tasarı hazırlanmıştır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1. - Madde ile, vakfın türüne göre ayırım
yapılmaksızın vakıf taşınmaz malların mülkiyetlerinin mutasarrıflarına
geçirilmesinde, halen rayiç bedelin yüzde ellisi olarak uygulanan taviz
bedelinin yüzde yirmiye düşürülerek hesaplanması öngörülmektedir.
Madde 2. - Yürürlük maddesidir.
Madde 3. - Yürütme maddesidir.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
VakıflarKanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılması
Hakkında 20 nci Dönemde Verdiğimiz 2/1111 Esas Numaralı Kanun Teklifimizi,
İçtüzüğün 77 nci Maddesi uyarınca yeniliyorum.
Gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
İlyas Yılmazyıldız
Balıkesir
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
5.6.1935 tarih ve 2762 sayılı Vakıflar Kanununun 27 nci
maddesinde değişiklik yapılması hakkında Kanun Teklifimiz gerekçesi ile
birlikte ilişikte sunulmuştur.
Gereğini saygılarımızla arz ederiz. 10.3.1998
|
|
İlyas Yılmazyıldız |
Mustafa Güven Karahan |
A. Baki Ataç |
|
|
Balıkesir |
Balıkesir |
Balıkesir |
|
|
Kahraman Emmioğlu |
İbrahim Cevher Cevheri |
Ahmet Bilgiç |
|
|
Gaziantep |
Adana |
Balıkesir |
|
|
İsmail Özgün |
Yusuf Bacanlı |
Turhan Tayan |
|
|
Balıkesir |
Yozgat |
Bursa |
|
|
İ. Önder Kırlı |
Hüsnü Sıvalıoğlu |
Cemil Erhan |
|
|
Balıkesir |
Balıkesir |
Ağrı |
|
|
Mehmet Gözlükaya |
Yusuf Bahadır |
Naci Terzi |
|
|
Denizli |
Trabzon |
Erzincan |
|
|
OsmanBerberoğlu |
Nihan İlgün |
Mustafa Çiloğlu |
|
|
Antalya |
Tekirdağ |
Burdur |
|
|
İsmail Kalkandelen |
Bayar Ökten |
Bahattin Şeker |
|
|
Kocaeli |
Şırnak |
Bilecik |
|
|
Nahit Menteşe |
İrfettin Akar |
Nurhan Tekinel |
|
|
Aydın |
Muğla |
Kastamonu |
GEREKÇE
Vatandaşlarımızın yıllardır koruması altında bulunan ve
her türlü vergi, resim, harç gibi giderleri karşılanan arsa, arazi, konut gibi
bazı gayrimenkullerin, Osmanlı arşivlerinin taranması neticesinde Vakıf malı
olduğu görülmektedir.
Vatandaşlarımızın yıllardır öz malı gibi koruyup,
kullandığı gayrimenkullerin, Vakıflar Genel Müdürlüğünün yıllar sonra bu
arazilere sahip çıkması ile vatandaşlarımızın devlete olan güven duygusunu zaafa
uğrattığı da görülmektedir.
Bugüne kadar vatandaşlarımızın koruması altında,
kullanımında bulunan ve daha sonra vakıf malı olarak tespit edilen
gayrimenkullerin, kullanım hakkı ve özel mülkiyet hususlarında bugüne kadar
herhangi bir açıklık getirilmemiştir.
Vakıf mallarının kullanıcılara % 50 rayiç bedelle
devrine ilişkin 1995 yılında sorunun çözümüne yönelik yapılan düzenlemede de
herhangi bir ilerleme sağlanamadığı, vatandaşların ihtiyaçlarına cevap
vermediği görülmektedir.
Kadastro çalışmalarında Vakıflar GenelMüdürlüğünün
kendi arazilerine sahip çıkmadığı, ancak yıllar sonra Osmanlı arşivlerini
tercüme yapanların işaretleri doğrultusunda, özel mülkiyet hakkı tapu
kayıtlarında tescil edilmesine rağmen ikinci kez tapu kayıtlarına ipotek
konulması ise ayrı bir tartışma ve yargı konusudur.
Yıllardır kullanım hakkı elinde bulunan
vatandaşlarımızın gayrimenkullerine Vakıflar Genel Müdürlüğünün tapuya şerh
koyarak ipotek altına alması, bölgede arsa spekülatörlerinin doğmasına da yol
açmaktadır.
Bununla birlikte bu tür gayrimenkulleri bilmeyerek
satın alan vatandaşlarımız da bu uygulamadan
son derece zarar görmektedir.
Özellikle Balıkesir ve ilçelerinde vakıf arazilerinin
yoğunluğu dikkat çekmektedir. Balıkesir Merkez,Susurluk, Kepsut, Sındırgı,
Dursunbey, Bandırma, Edremit, Erdek, Manyas, Gönen, Balya, Gömeç, Burhaniye,
Ayvalık, Bigadiç, Havran, İvrindi, Marmara ve Savaştepe ilçelerindeki
arazilerin büyük çoğunluğunu vakıf arazileri teşkil etmektedir. Susurluk ve
Erdek Tatlısu yerleşim alanını teşkil eden arazilerin hemen hemen tamamının
vakıf arazisi olarak tapu kayıtlarında tescil edildiği görülmektedir.
Vakıflar Genel Müdürlüğünün tapu kayıtlarına düştüğü
şerhler neticesinde vatandaşlarımızın arazilerini satma, kiraya verme gibi özel
kullanım ve tasarruf haklarının ellerinden alındığı da bir gerçektir.
Bu nedenle, son zamanlarda Vakıflar Genel Müdürlüğünün
başlatmış olduğu tavize tâbi yerlerin satış uygulamasından vatandaşlarımız son
derece mağdur olmaktadır. Yıllardır kendi kullanımları altında bulunan tarla,
arsa vb. gayrimenkullerin tekrar kendilerine % 50 rayiç bedelle satılmak
istenmesi, zaten ekonomik zorluklar içerisinde bulunan vatandaşlarımızın
sıkıntısını daha da artırmaktadır.
Bu nedenle vatandaşlarımızın içinde bulunduğu ekonomik
zorlukların çözümüne yardımcı olacağı inancıyla tavize tâbi yerlerin satış
oranının Ê% 50’den % 10’a düşürülmesi yararlı olacaktır.
BALIKESİR MİLLETVEKİLİ
İLYAS YILMAZYILDIZ’IN TEKLİFİ (2/6)
VAKIFLAR
KANUNUNUN BİR MADDESİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ
MADDE 1. – 5.6.1935 tarihli ve 2762 sayılı Vakıflar
Kanununun değişik 27 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 27. –
Vakfın türüne göre ayırım yapılmaksızın (sahih, gayrisahih, tahsisat kabilinden
vb.) mevcut mukataalı toprakların veya icareteynli gayrimenkullerin
mülkiyetleri bu gayrimenkul hakkında, illerde defterdarlık, ilçelerde mal
müdürlüğü kıymet takdir komisyonunca takdir edilecek rayiç bedelinin yüzde on
oranında hesap edilecek taviz karşılığında mutasarrıfına geçirilir. Taviz
bedeli ödenmeden ortaklığın giderilmesi veya cebri icra yoluyla satışı yapılacak
gayrimenkullerin taviz bedellerinin hesaplanmasında satış bedeli esas alınır.
MADDE 2. – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3. – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
2762 sayılı Vakıflar Kanununda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi ve gerekçesi ilişikte sunulmuştur.
Gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
İsmail Özgün
Balıkesir
GEREKÇE
Madde 1. – Kanunun bu maddesinde yapılan yeni düzenleme
ile 2762 sayılı Vakıflar Kanununun 27 nci maddesi değiştirilerek, ödenecek
taviz bedeli oranının makul bir düzeye indirilmesi öngörülmüştür.
Madde 2. – Yürürlük maddesidir.
Madde 3. – Yürütme maddesidir.
BALIKESİR MİLLETVEKİLİ İSMAİL ÖZGÜN’ÜN TEKLİFİ (2/126)
VAKIFLAR
KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
MADDE 1. – 5.6.1995 tarihli ve 2762 sayılı Vakıflar
Kanununun 27 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Madde 27. –
Vakfın türüne göre ayırım yapılmaksızın (sahih, gayrisahih, tahsisat kabilinden
vb.) mevcut mukataalı toprakların veya icareteynli gayrimenkullerin
mülkiyetleri bu gayrimenkul hakkında, illerde defterdarlık, ilçelerde mal
müdürlüğü kıymet takdir komisyonunca takdir edilecek rayiç bedelinin yüzde 10
oranında hesap edilecek taviz karşılığında mutasarrıfına geçirilir. Taviz
bedeli ödenmeden ortaklığın giderilmesi veya cebri icra yoluyla satışı yapılacak
gayrimenkullerin taviz bedellerinin hesaplanmasında satış bedeli esas alınır.”
MADDE 2. – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3. – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
2762 sayılı Vakıflar Kanununun bir maddesinin
değiştirilmesine dair kanun teklifim ve gerekçesi ilişikte sunulmuştur.
Gereğini saygılarımla arz ederim.
Mustafa
Güven Karahan
Balıkesir
GENEL GEREKÇE
Vakıf taviz bedellerinin 2762 sayılı Vakıflar Kanununun
4.4.1995 tarihli 4103 sayılı Kanunla değiştirilen 27 nci maddesi ile % 50 oranına
yükseltilmesi, ülkemizde yerleşim birimlerinde sorunlara neden olmuştur.
Özellikle kırsal kesimde yer alan köy, belde, ilçe ve bazı illerde yaşayan
yurttaşlarımızın tasarrufunda bulunan topraklarda Vakıf taviz bedellerinin % 50
oranına çıkarılması ve vakıf taviz bedellerinin bu insanlarımızdan istenmesi,
aile geçimini bu toprakları işleyerek sağlayan insanlarımızı ekonomik sıkıntıya
sokmuştur. Aynı şekilde bu yerleşim yerlerinde yaşayan yurttaşlarımızın daha
küçük alanlarda tasarrufunda bulunan topraklar üzerindeki binaları konut ya da
işyeri olarak kullandıkları da bilinen gerçeklerdendir. Vakıf taviz
bedellerinin % 50 oranına yükseltilmesi bu konumdaki yurttaşlarımızı zora
sokmuştur.
Kadastronun bile % 76’lar düzeyinde tamamlanabildiği
ülkemizde, ellerinde atalarından kalan ve Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında
bazı komşu ülkeler ile yapılan mübadele antlaşmaları sonrasında göç edenlere
verilen tapulara sahip olan insanlarımız, herhangi bir nedenle tapulu toprak ya
da binalarını satma durumunda, vakıf taviz bedeli ödemesiyle karşı karşıya
kaldıklarında hem şaşırmakta hem de parasal yönden zarara uğramaktadırlar.
Bunun nedeni Vakıf arazilerinin bulunduğu yörelerde yaşayan insanlarımızın
bilgilendirilmemesidir. Özellikle son yıllarda çeşitli vakıfların temsilcileri
ellerindeki vakıf tapularını ilçelerde ve illerde tapu sicil defterlerine
kaydetmekle yetinmektedirler. Vakıf arazi tapularını tapu sicil defterine
yazanlar ilgili kişileri bilgilendirmek zahmetine katlanmamaktadırlar. Aynı
şekilde tapu ve kadastro ilgilileri de hak sahiplerine bu bilgileri
vermemektedirler. Bu konuda yurttaşlarımız bilgilendirilmedikleri için sorunlar
yaşamaktadırlar. Yoksa hiçbir yurttaşımızın vakıflara karşı olduğu ya da vakıf
arazilerinde gözü yoktur. Ancak ellerinde devlet güvencesi olan tapuları
olanlara bilgi verilmesi mutlaka gereklidir.
Ülkemizde fert başına düşen ulusal gelir, ulaşmayı
hedef bildiğimiz gelişmiş ülkelerin çok altında olduğu gibi, özellikle bazı
bölgelerimizde ulusal gelir daha da düşük düzeylerdedir. Ayrıca son 15 yıldır
ülkemizdeki gelir dağılımı dengesizlikleri büyük boyutlara ulaşmıştır. Gelir
dağılımının daha büyük dengesizlikler içerdiği kırsal kesimde
yer alan Vakıf arazilerinin rayiç değerinin % 50’sini
ödeyebilmek küçük çiftçi ve yoksulluk sınırı içinde yaşam süren insanlarımız
için gerçekten yük olmaktadır. Bu durumda olan yurttaşlarımız hem elde
edecekleri gelirin yarısından olmakta hem de küçük çiftçinin topraksızlaşması
durumu ortaya çıkmaktadır.
Bu uygulama ayrıca Anayasamızın Toprak Mülkiyetini
düzenleyen 44 üncü maddesinin birinci cümlesindeki “Devlet, toprağın verimli
olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek
ve topraksız olan veya yeterli toprağı bulunmayan, çiftçilikle uğraşan köylüye
toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır.”
Tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların
korunması hususunu düzenleyen 45 inci maddesindeki “Devlet, tarım arazileri ile
çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal
üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi
artırmak maksadıyla tarım ve hayvancılıkla uğraşan işletme, araç ve gereçlerin
ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır.” şeklindeki hükümlerine de
ters düşmektedir.
Açıklamaya çalıştığımız gerekçelerle, Vakıf taviz
bedellerinin % 10 oranına indirilmesi gerekmektedir.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1. – Maddede öngörülen değişiklik ile yerleşim
yerlerinde elinde şahsına ait tapusu bulunan ve özellikle geçimini tasarrufunda
bulundurduğu gayrimenkullerle sağlayan ancak sonradan Vakıflar Genel Müdürlüğü
tarafından tapuya vakıf malı olarak şerh edilmiş gayrimenkullerin hak
sahiplerine daha fazla zarar vermemek için vakıf taviz bedellerinin % 10
oranına indirilmesinin gerekli olduğu belirtilmektedir.
Maddede öngörülen değişiklik ile küçük yerleşim
birimlerinde özellikle geçimini tasarrufunda bulundurduğu, elinde mevcut
şahsına ait tapusu bulunan ve sonradan Vakıflar Genel Müdürlüğünce tapuya vakıf
malı olarak şerh edilmiş gayrimenkuller aracılığıyla sağlanan hak sahiplerinin
toprak kayıplarının önlenmesi amacı güdülmektedir.
Madde 2. – Madde, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren
yürürlüğe gireceğini belirtmektedir.
Madde 3. – Madde, bu Kanunu Bakanlar Kurulunun
yürüteceğini hükme bağlamıştır.
BALIKESİR MİLLETVEKİLİ MUSTAFA GÜVEN KARAHAN’IN TEKLİFİ
(2/144)
2762 SAYILI
VAKIFLAR KANUNUNUN 4.4.1995 TARİHLİ VE 4103 SAYILI KANUNLA DEĞİŞİK 27 NCİ
MADDESİNİN DEĞİŞTİRİLMESİNE DAİR KANUN TEKLİFİ
MADDE 1. – 2762 sayılı Vakıflar Kanununun 4.4.1985
tarihli ve 4103 sayılı Kanunla değişik 27 nci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Madde 27. –
Vakfın türüne göre ayırım yapılmaksızın (sahih, gayrisahih, tahsisat kabilinden
vb.) mevcut mukataalı toprakların veya icareteynli gayrimenkullerin
mülkiyetleri bu gayrimenkul hakkında, illerde defterdarlık, ilçelerde mal
müdürlüğü kıymet takdir komisyonunca takdir edilecek rayiç bedelinin % 10 oranında hesap edilecek taviz
karşılığında mutasarrıfına geçirilir. Taviz bedeli ödenmeden ortaklığın giderilmesi
veya cebri icra yoluyla satışı yapılacak gayrimenkullerin taviz bedellerinin
hesaplanmasında satış bedeli esas alınır.”
MADDE 2. – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3. – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Vakıflar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Teklifim ve gerekçesi ilişikte sunulmuştur.
Gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
Ali Rıza
Gönül
Aydın
GEREKÇE
5.6.1935 tarihli ve 2762 sayılı Vakıflar Kanununun yürürlüğe girdiği
tarihte sahih, gayrisahih tahsisat kabilinden olan vakıfların yangın, zelzele
gibi doğal afetler sonucu yok olmaya başlaması ve o sırada Vakıflar İdaresinde
yeterli tahsisat bulunmaması sebebiyle, bu vakıfların ihya edilmesi ve gelir
sağlanması amacıyla Kanunun 27 nci maddesinde; Mevcut mukataalı toprakların
veya icareteynli gayri menkullerin mülkiyetleri, icare veya mukataalarının
yirmi misli bir taviz karşılığında mutasarrıfına geçirilir. Taviz ister toptan,
ister taksit ile ödensin ilk ödeme yılı için tahakkuk ettirilen icare veya
mukataa üzerinden hesap olunur, hükmü getirilmiştir. Aradan geçen zaman içinde
değeri trilyonlarca liraya yaklaşan bu mülklerden yılda yaklaşık elli milyar
liralık gelir elde edildiği, düşük düzeyde gelir sağlanmasının mevzuattaki
noksanlıklardan kaynaklandığı görülmüş ve 22.9.1983 tarih ve 2888 sayılı
Kanunla; 1952 yılında değişiklik yapılmış, “Bu maddede öngörülen ve
ilgililerince Vakıflar İdaresine ödenmeyen taviz bedelleri bu gayrimenkul için
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu gereğince verilen en son beyanname ile beyan
edilen vergi değerinin yüzde yirmisi oranında hesap edilerek ilgili Vakıflar
İdaresince alınır. Beyannamedeki değerin gayrimenkulun rayiç bedelinin altında
olduğu Vakıflar İdaresince anlaşıldığı takdirde, Vakıflar İdaresi ilgili vergi
dairesinden bu gayri menkule ait rayiç bedelinin tespitini ister. Taviz bedeli
ödenmeden ortaklığın giderilmesine veya cebri icra yoluyla satışı yapılacak
olan gayri menkullerin taviz bedellerinin hesaplanmasında, satış bedeli ile
vergi değerinden fazla olanı esas alınır” şeklinde ek fıkra getirilmiştir.
22.9.1983 tarihinde yapılan değişikliklerden sonra bu tür vakıfların taviz
bedelleri bazı esaslara dikkat edilerek rayiç bedel esas alınmak suretiyle
uygulama yapılırken tahsisat kabilinden vakıflar yönünden ihtilaflar çıkmış
tereddütlere neden olmuştur. Bir kanun tasarısı hazırlanarak bu tasarının
Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmesi sırasında,
vakfın türüne göre ayrım yapılmaksızın mevcut mukataalı toprakların veya
icareteynli gayrimenkullerin taviz bedellerinin, illerde defterdarlık,
ilçelerde malmüdürlüğü (kıymet takdir komisyonunca) takdir edilecek rayiç
bedelinin yüzde elli oranında hesap edilecek taviz karşılığında mutasarrıfına
geçirilmesini kabul etmiştir. Buna karşılık kanun tasarısının Genel Kurulda
müzakeseri sırasında verilen bir önergenin kabulü ile bu tür vakıf
taşınmazlarının mülkiyetlerinin “bu gayri menkullerin vergi değerinin yüzde
elli oranında hesap edilecek taviz karşılığında mutasarrıfına geçirilir”
hükmünü kabul etmiştir. 4073 sayılı Kanun Cumhurbaşkanınca geri yollanmış, 4103
sayılı Kanun olarak (geri yollama gerekçesi dikkate alınarak) “vakfın türüne göre
ayrım yapılmaksızın mevcut mukataalı toprakların veya icareteynli gayri
menkullerin mülkiyetleri bu gayrimenkul hakkında, illerde defterdarlık,
ilçelerde malmüdürlüğü kıymet takdir komisyonunca takdir edilecek rayiç bedelinin
% 50 oranında hesap edilecek taviz karşılığında mutasarrıfına geçirilmesi”
öngörülmüştür. Ancak, gayri menkulleri üzerinde 100-200 yıllık vakıf şerhine
rastlayarak gayri menkullerini üzerlerine almak isteyen mal sahipleri rayiç
bedelin % 50’si gibi bir rakamla karşılaşınca kendi mallarını üzerlerine
alamamanın mağduriyetini yaşamışlardır.
Özellikle çiftçi malları açısından bu husus çiftçiyi zor durumlara
düşürmektedir. Bu nedenle % 50 oranının % 10’a çekilmesi uygun olacaktır.
AYDIN
MİLLETVEKİLİ ALİ RIZA GÖNÜL’ÜN TEKLİFİ (2/466)
VAKIFLAR KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI
HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
MADDE 1. – 5.6.1935 tarihli ve 2762 sayılı Vakıflar Kanununun 4103
sayılı Kanunla değişik 27 nci maddesinde geçen “yüzde elli” ibaresi “yüzde on”
olarak değiştirilmiştir.
MADDE 2. – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3. – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
20 nci Dönemde vermiş olduğumuz 2/677 numaralı “2762 Sayılı Vakıflar
Kanununun 4103 Sayılı Değişik 27 nci Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun
Teklifi”mizi yenilemek istiyorum.
Gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
Mehmet
Gözlükaya
Denizli
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
2762 Sayılı Vakıflar Kanununun 4103 Sayılı Değişik 27 nci Maddesinin
Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifimiz gerekçesi ile birlikte ekte sunulmuştur.
Gereğini arz ederiz.
Saygılarımızla.
|
|
Ali Rıza Gönül |
Mehmet Gözlükaya |
|
|
|
Aydın |
Denizli |
|
|
|
DYP Grup
Başkanvekili |
DYPGrup
Başkanvekili |
|
|
|
Salih Kapusuz |
Ramazan Yenidede |
|
|
|
Kayseri |
Denizli |
|
|
|
RP Grup
Başkanvekili |
|
|
GENEL GEREKÇE
5.6.1935 tarihli ve 2762 sayılı Vakıflar Kanununun 27
nci maddesini değiştiren ve 18.4.1995 tarihinde yürürlüğe giren 4103 sayılı
Kanuna göre; sahih, gayri sahih, tahsisat kabilinden vakıflar da dahil olmak
üzere icareteynli veya mukataalı vakıf taşınmaz mallar illerde Defterdarlık,
ilçelerde Mal müdürlüğü bünyesinde kurulu “hazine taşınmaz malının satış
ihalesine yetkili olan komisyon tarafından takdir edilen rayiç bedelinin yüzde
elli oranında hesaplanan taviz bedeli karşılığında mutassarrıflarına
geçirilmektedir. Taviz bedelinin idaremizce tahsilini müteakip, icareteynli
veya mukataalı vakıf taşınmaz malın serbest tasarrufa terk işlemi yapılmakta ve
vakıf ilişkisi kesilmektedir.
Söz konusu Kanunun yürürlüğe girdiği 18.4.1995
tarihinden bugüne kadar idarece yapılan uygulamalarda önemli bir sorunla
karşılaşılmamakla beraber, mükellefler tarafından, taviz bedellerinin taşınmaz
mal değerinin yüzde elli gibi yüksek oranında bulunulması ve ödeme güçlüğü
içerisinde olunması sebebiyle genel müdürlüğe ve bölge müdürlüklerine çeşitli
itiraz ve şikayetler yapılmaktadır. Taviz bedellerinin taşınmaz mal değerinin
yüzde elli gibi yüksek bir oranda olması ve çeşitli karışıklıkları önlemek
bakımından bu oran yüzde elliden yüzde yirmi oranına indirilmektedir.
Ayrıca, İstanbul Adalar ve Bakırköy ilçelerinde yer
alan ve Padişahlar tarafından tesis edilen vakıflara ait icareteynli veya
mukataalı taşınmaz malların, tahsisat kabilinden, gayri sahih aşar ve öşürlü
vakıflar olduğu bunların taviz bedeline tâbi bulunmadığı gerekçesiyle taviz
bedelinin ödenmemesi veya ödenen taviz bedellerinin iadesi gibi idare aleyhine
açılmış davalar bulunmaktadır.
Açılan bu tür davaların tamamının idare aleyhine
sonuçlanması sebebiyle 413 sayılı Kanunla vakfın türüne göre ayrım
yapılmaksızın (sahih, gayrisahih, tahsisat kabilinden vb.) icareteynli ve
mukataalı vakıf taşınmaz malların taviz bedeline tâbi olacağı hükmü
getirilmiştir.
DENİZLİ MİLLETVEKİLİ MEHMET GÖZLÜKAYA’NIN TEKLİFİ
(2/537)
2762 SAYILI
VAKIFLAR KANUNUNUN 4103 SAYILI KANUNLA DEĞİŞİK 27 NCİ MADDESİNİN DEĞİŞTİRİLMESİNE
DAİR KANUN TEKLİFİ
MADDE 1. – 5.6.1935 tarihli 2762 Sayılı Vakıflar
Kanununun 4103 Sayılı Kanunla değişik 27 nci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Madde 27. – Üzerinde taviz şerhi bulunan mevcut
mukataalı veya icareteynli vakıf taşınmaz malların mülkiyetleri, taşınmazların
bulunduğu illerde, Defterdarlık, ilçelerde Mal Müdürlüğü bünyesinde yer alan
“hazine taşınmaz malının satış ihalesine yetkili olan komisyon tarafından
takdim edilecek rayiç bedelinin yüzde yirmi oranında hesap edilecek taviz
bedeli karşısında mutasarrıflarına geçirilir, taviz bedeli ödenmeden ortaklığın
giderilmesi veya cebri icra yoluyla satışı yapılacak taşınmaz malların taviz
bedellerinin hesaplanmasında satış bedeli esas alınır.
MADDE 2. – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3. – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Plan ve Bütçe Komisyonu 25.5.2001
Esas No. : 1/823, 2/6, 2/126,
2/144, 2/466, 2/537
Karar No. : 52
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Bakanlar Kurulunca, 21.2.2001 tarihinde Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına sunulan, ve Başkanlıkça 2.3.2001 tarihinde
Komisyonumuza sevk olunan (1/823) esas numaralı “Vakıflar Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” ile çeşitli tarihlerde Komisyonumuza sevk
olunan ve Tasarıyla aynı mahiyette düzenlemeler öngören (2/6), (2/126),
(2/144), (2/466) ve (2/537) esas numaralı kanun teklifleri Komisyonumuzun
1.5.2001 tarihinde Hükümeti temsilen Devlet Bakanı Düştü Kâzım Yücelen ile
Maliye Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilâtı Müsteşarlığı ve Vakıflar Genel
Müdürlüğü temsilcilerinin de katılımıyla yaptığı 43 üncü birleşimde, İçtüzüğün
35 inci maddesi gereğince birleştirilerek görüşülmesi ve görüşmelere 1/823 esas
numaralı Tasarı üzerinde devam edilmesi suretiyle incelenip, görüşülmüştür.
Bilindiği gibi, ülkemizde 1926 tarihinden önce kurulmuş
vakıflar, 5.6.1935 tarihli ve 2762 sayılı Vakıflar Kanunu çerçevesinde Vakıflar
Genel Müdürlüğünce idare edilmektedir. Bu Kanunun 27 nci maddesi ile Vakıflara
ait taşınmaz malları mutasarrıf (tasarruf eden) sıfatıyla kira ödeyerek
(icareteyn ve mukataa) kullananların, ortaklığın giderilmesi amacıyla taviz
bedeli ödeyerek, kullandıkları taşınmazların devrine ilişkin hususlar
düzenlenmiştir. Daha sonra, 4.4.1995 tarihli ve 4103 sayılı Kanunla 27 nci
maddede yapılan değişiklikle mukataalı ve icareteynli vakıf taşınmazlarının
kıymet takdir komisyonlarınca takdir edilecek rayiç bedelinin % 20’si oranında
hesap edilecek taviz bedelenin, hesap edilen rayiç bedelin % 50’si oranına
yükseltilmesi hükme bağlanmıştır.
Ancak, taviz bedelinin yasa değişiklikleri ile
artırılması zaman içinde eşitsizliklere neden olmaktadır. Özellikle gelir
dağılımının dengesizlikler gösterdiği kırsal kesimde yer alan vakıf
taşınmazlarının rayiç değerlerinin yüzde ellisinin ödenmesi zorunluluğu,
vatandaşların maddî açıdan büyük sıkıntılara girmelerine yol açmaktadır. Bu
nedenle söz konusu vakıf taşınmazlarını kullananların mağduriyetinin
giderilmesi yanında, uzun yıllar süren davaların anlaşma yoluyla
sonuçlandırılması amacıyla gerekli düzenlemlerin yapılması zarureti hasıl
olmuştur.
Tasarı ve gerekçesi incelendiğinde; 2762 sayılı
Vakıflar Kanununun 27 nci maddesindeki rayiç bedelin % 50 oranında hesap edilen
taviz bedelinin; % 20 oranına indirilmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır.
Geneli üzerinde yapılan müzakerelerde;
– Vakıfların tarihimizin son bir yılında önemli sosyal
ve ekonomik görevler üstlendiği,
– Vakıf taşınmaz mallarının mutasarrıflarına rayiç
bedelinin % 50’si oranında taviz bedeli ödenerek devrine ilişkin düzenlemenin
vatandaşla Devlet arasında önemli sorunlara yol açtığı,
– Yıllarca kullanım hakkına sahip vatandaşların gayri
menkullerine Vakıflar Genel Müdürlüğünce tapuya taviz şerhi konması sonucu,
kullanıcıların bu taşınmazları kullanım ve tasarruf hakkından mahrum edildiği,
– Öngörülen düzenlemelerin vakıf hukuku anlayışı
çerçevesinde değerlendirildiğinde yapılmaması gereken hususlar ihtiva ettiği,
bu nedenle konunun ayrıntılı bir şekilde değerlendirilerek hem vakıf mallarının
korunması hem de vatandaşın mağduriyetinin giderilmesi amacıyla bir alt
komisyon kurulmasının yararlı olacağı,
– Tasarının vatandaşla devlet arasındaki hukukî
sorunların anlaşma yolu ile giderilmesi için mi, yoksa Vakıflar Genel
Müdürlüğüne gelir sağlanması için mi hazırlandığına açıklık getirilmesi
gerektiği,
Şeklindeki görüş ve değerlendirmeleri müteakip Hükümet
adına yapılan tamamlayıcı açıklamalarda ise;
– Medenî Kanunun yayım tarihinden önce kurulan Vakıflara
ait akarların değerlendirilme usullerinden birinin de, mülkiyet hakkının elden
çıkarılmadan sadece kullanım hakkının süresiz olarak kiraya (icareteyne)
verilmesi olduğu,
– Başlangıçta harap ve yıkık olan taşınmazların bir
defaya mahsus olarak rayiç bedeline yakın bir bedel karşılığı kiraya verilmesi
uygulaması, daha sonra amacından saparak diğer vakıf gayrimenkullerinin de bu
şekilde kiraya verilmesine yol açtığı,
– Cumhuriyetin ilanından sonra, 2762 sayılı Vakıflar
Kanunu ile icareteyn ve mukataaya bağlanmış vakıf taşınmazlarının
mutasarrıflarına taviz bedeli adı altında muayyen bir bedel alınmak suretiyle
intikal ettirilerek tapu sicilindeki vakfiye şerhinin terkin edilmesi usul ve
esaslarının düzenlendiği,
– Vakıf hukukuna göre taviz bedelinin, mukataalı ve
icareteynli vakıf taşınmazlarının mutasarrıflarının mülkiyetine geçirilmesi
için ödenmesi gerek bir bedeli olduğu,
– 1995 yılında 2762 sayılı Kanunun 27 nci maddesindeki
rayiç bedelin % 20 oranındaki taviz bedelinin % 50’ye çıkaran değişikliğin,
vatandaşla Devlet arasında hukukî sorunlara yol açtığı,
– Öngörülen düzenlemelerin vatandaşla Devlet arasındaki
sorunları çözmeye yönelik olarak hazırlandığı
İfade edilmiştir.
Geneli üzerinde yapılan müzakerelerden sonra Tasarı ve gerekçesi
Komisyonumuzca da benimsenerek maddeleri üzerindeki görüşmelere geçilmiş, ancak
Tasarının vakıfların gayrimenkulleriyle ilgili önemli hususları düzenlediği, bu
nedenle bir alt komisyon kurulması gerektiği şeklinde Komisyonda ortaya çıkan
genel kanı neticesinde bir alt komisyon kurulmasına karar verilmiştir.
Alt Komisyon; 17.5.2001 tarihinde, ilgili bakanlık, kurum ve kuruluş
temsilcilerinin de katılımlarıyla yaptığı toplantıda, vakıf taşınmazlarıyla
ilgili hususlar tarihsel gelişimi çerçevesinde en geniş bir şekilde
değerlendirilmiş, ilgili kuruluş temsilcilerinden gerekli bilgiler alınmış ve
bu görüş ve değerlendirmeler doğrultusunda hazırladığı raporunu Komisyonumuza
sunmuştur.
Bu defa, Komisyonumuz, 24.5.2001 tarihinde yaptığı 49 uncu birleşimde
Hükümeti temsilen Devlet Bakanı Yüksel Yalova ile ilgili bakanlık, kurum ve
kuruluş temsilcilerinin katılımlarıyla yaptığı toplantıda, Alt Komisyon
raporunu dikkate alarak Tasarının maddeleri üzerindeki görüşmelere geçilmiştir.
Tasarının; 1 inci maddesi üzerinde yapılan görüşmelerde;
– % 50 olarak öngörülen taviz bedelinin % 20’ye indirilmesine hangi
kriterlerin esas alındığı,
– Son yıllardaki ekonomik gelişmeler dikkate alındığında % 20’ye
indirilmesi öngörülen taviz bedelinin % 10 olarak belirlenmesinin daha uygun
olacağı,
– Ülke genelinde taviz bedeli ödenerek mutasarrıflarına devredilecek kaç
adet vakıf taşınmazının bulunduğu, bu taşınmazların % 20 taviz bedeli ödenerek
mutasarrıflarına devredilmesine Vakıflar Genel Müdürlüğünün ne kadar gelir
beklediği,
Şeklindeki görüş ve değerlendirmelerden sonra Hükümet tarafından yapılan
tamamlayıcı açıklamalarda ise;
– 1995 yılında taviz bedelinin % 20’den, % 50’ye yükseltilmesinin o
günkü ekonomik şartlarda makul bir artış olarak değerlendirildiği, ancak son
yıllarda yaşanan ekonomik gelişmeler doğrultusunda bu bedelin ekonomik
kriterlere uygun olarak % 20 oranına indirilmesi zaruretinin hasıl olduğu,
– Taviz bedelinin, % 20 olarak tespitinde, Vakıflar Genel Müdürlüğünün
bölge müdürlüklerinin araştırmaları, üniversite görüşleri, konunun muhatabı
olan vatandaşlarımızın talepleri ile şimdiye kadar bu amaçla elde edilen
hasılatın seyri gibi kriterlerin dikkate alındığı,
– 2001 yılına kadar ülke genelinde 292 019 adet tavize tâbi taşınmazın
tespit edildiği,
– 2001 yılı içinde tavize tâbi taşınmazların taviz bedelleri karşılığı 5
trilyon Türk Lirası civarında bir tahsilatın gerçekleştiği, bu miktarın taviz
bedellerinin % 20’ye indirilmesi ile 11 ile 15 trilyon Türk Lirasına
yükselmesinin beklendiği,
İfade edilmiştir.
Bu görüş ve değerlendirmelerden sonra Tasarının 1 inci maddesi ile
yürürlük ve yürütmeye ilişkin 2 ve 3 üncü maddeleri Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygı
ile arz olunur.
|
|
Başkan |
Başkan V. |
Sözcü |
|
|
Metin Şahin |
Hayrettin Özdemir |
Nihat Gökbulut |
|
|
Antalya |
Ankara |
Kırıkkale |
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
|
Cafer Tufan Yazıcıoğlu |
Gaffar Yakın |
Sait Açba |
|
|
Bartın |
Afyon |
Afyon |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
M. Zeki
Sezer |
Cengiz Aydoğan |
M. Güven Karahan |
|
|
Ankara |
Antalya |
Balıkesir |
|
|
(İmzada
bulunamadı) |
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Hüseyin Arabacı |
Necati Yöndar |
Zeki Ergezen |
|
|
Bilecik |
Bingöl |
Bitlis |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Hayati Korkmaz |
Oğuz Tezmen |
Hakkı Duran |
|
|
Bursa |
Bursa |
Çankırı |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Hüseyin Karagöz |
Aslan Polat |
Mehmet
Sadri Yıldırım |
|
|
Çankırı |
Erzurum |
Eskişehir |
|
|
|
|
(İmzada
bulunamadı) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
S. Metin Kalkan |
Mehmet Dönen |
Ali Er |
|
|
Hatay |
Hatay |
İçel |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Masum Türker |
Nesrin Nas |
Hasan Çalış |
|
|
İstanbul |
İstanbul |
Karaman |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Arslan Aydar |
Mehmet
Serdaroğlu |
Necdet Tekin |
|
|
Kars |
Kastamonu |
Kırklareli |
|
|
|
(İmzada
bulunamadı) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Kemal Köse |
Süleyman Çelebi |
Metin Ergun |
|
|
Kocaeli |
Mardin |
Muğla |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ahmet Kabil |
Ş. Ramis Savaş |
Cevat
Ayhan |
|
|
Rize |
Sakarya |
Sakarya |
|
|
|
|
(İmzada
bulunamadı) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Çakar |
Kemal Kabataş |
Lütfi Ceylan |
|
|
Samsun |
Samsun |
Tokat |
|
|
Üye |
|
Üye |
|
|
Bekir Gündoğan |
|
Ahmet
Derin |
|
|
Tunceli |
|
Kütahya |
|
|
|
|
(İmzada
bulunamadı) |
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN
VAKIFLAR
KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1. – 5.6.1935 tarihli ve 2762 sayılı Vakıflar
Kanununun 27 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Madde 27. – Vakfın türüne göre ayırım yapılmaksızın
üzerinde taviz şerhi bulunan mevcut mukataalı veya icareteynli vakıf taşınmaz
malların mülkiyetleri, taşınmazların bulunduğu illerde defterdarlık, ilçelerde
mal müdürlüğü bünyesinde yer alan Hazine taşınmaz malının satış ihalesine
yetkili olan komisyon tarafından takdir edilecek rayiç bedelinin yüzde yirmi
oranında hesap edilecek taviz bedeli karşılığında mutasarrıflarına geçirilir.
Taviz bedeli ödenmeden ortaklığın giderilmesi veya cebri icra yoluyla satışı
yapılacak taşınmaz malların taviz bedellerinin hesaplanmasında satış bedeli
esas alınır.”
MADDE 2. – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3. – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METİN
VAKIFLAR
KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1. – Tasarının 1 inci maddesi aynen kabul
edilmiştir.
MADDE 2. – Tasarının 2 nci maddesi aynen kabul
edilmiştir.
MADDE 3. – Tasarının 3 üncü maddesi aynen kabul
edilmiştir.
|
|
Bülent Ecevit |
|
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
|
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet.
Bak. ve Başb. Yrd. V. |
|
|
D. Bahçeli |
H. H. Özkan |
M. C. Ersümer |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı V. |
Devlet
Bakanı |
|
|
R. Önal |
Prof. Dr. H. Y. Gökalp |
M. Keçeciler |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
|
Prof. Dr. Ş. S. Gürel |
F. Bal |
Y. Yalova |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
|
M. Yılmaz |
Prof. Dr. R. Mirzaoğlu |
R. K. Yücelen |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
|
H. Gemici |
Prof. Dr. Ş. Üşenmez |
E. S. Gaydalı |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Adalet
Bakanı |
|
|
F. Ünlü |
Prof. Dr. A. Çay |
Prof. Dr. H. S. Türk |
|
|
Millî
Savunma Bakanı |
İçişleri
Bakanı |
Dışişleri
Bakanı |
|
|
S. Çakmakoğlu |
S. Tantan |
İ. Cem |
|
|
Maliye
Bakanı |
Millî
Eğitim Bakanı |
Bayındırlık
ve İskân Bakanı |
|
|
S. Oral |
M. Bostancıoğlu |
K. Aydın |
|
|
Sağlık
Bakanı |
Ulaştırma
Bakanı |
Tarım ve
Köyişleri Bakanı |
|
|
Doç. Dr. O. Durmuş |
Prof. Dr. E. Öksüz |
Prof. Dr. H. Y. Gökalp |
|
Çalışma ve
Sos. Güv. Bakanı |
Sanayi ve
Ticaret Bakanı |
En. ve
Tab. Kay. Bak. |
|
|
|
Y. Okuyan |
A. K. Tanrıkulu |
M. C. Ersümer |
|
|
Kültür
Bakanı |
Turizm
Bakanı V. |
Orman
Bakanı |
|
|
M. İ. Talay |
E. S. Gaydalı |
Prof. Dr. N. Çağan |
|
|
|
Çevre
Bakanı |
|
|
|
|
F. Aytekin |
|