Dönem
: 21 Yasama Yılı : 3
T.B.M.M. (S. Sayısı : 653)
Kamulaştırma
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ve Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporu (1/837)
T.C.
Başbakanlık 6.4.2001
Kanunlar ve Kararlar
Genel Müdürlüğü
Sayı : B.02.0.KKG.0.10/101-286/1704
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Maliye
Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca 2.4.2001
tarihinde kararlaştırılan “Kamulaştırma Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz
ederim.
Bülent Ecevit
Başbakan
GENEL GEREKÇE
Halen yürürlükte bulunan 4.11.1983 tarihli ve 2942
sayılı Kamulaştırma Kanununun yürürlük tarihinden itibaren bu güne kadar
uygulanması sırasında ortaya çıkan tüm sorunların sağlıklı bir biçimde çözümü
amacıyla, bu Tasarı hazırlanmış ve bu tasarı ile;
– Anayasamızın 46 ncı maddesinde öngörülen ve asıl
kural olan, kamu yararının gerektirdiği hallerde, karşılıklarının nakden ve
peşin olarak ödenmesi koşuluyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların
objektif esaslara göre hızlı, doğru ve sağlıklı bir şekilde kamulaştırılması
esasının tam olarak uygulanmasının sağlanması;
– Bu amaçla, ancak kamu yararının gerektirdiği ve
zorunlu hallerde, idarelerin yatırım programlarında yer alan yatırımları için,
bütçelerinde var olan kamulaştırma ödenekleri kadar kamulaştırma yapmalarının
temini ve böylelikle zorunlu olmayan hallerde gereksiz yere kamulaştırma
yapılması önlenerek, kamu harcamalarının kontrol altına alınması ve disipline
edilmesi;
– Keza idarelerin, bilgi ve tecrübe eksikliği
sebebiyle, kamulaştırma sırasında yanlış ve eksik işlemler yaptığı, çoğunluğu
idare elemanlarından oluşan kıymet takdir komisyonları tarafından,
kamulaştırılmaya konu taşınmaz mal, kaynak ve irtifak hakkının değerinin
objektif esaslardan uzaklaşılarak, idarelerin o iş için ayırdıkları ödeneğe
göre değer takdir edildiği ve işlemlere karşı ilgililer tarafından
kamulaştırmanın iptali davaları açıldığı, açılan bu davalar sonucunda
kamulaştırmaların iptal edildiği ve bunun da kamu yatırımlarının aksamasına ve
gecikmesine sebep olduğu ve ayrıca, komisyonlar tarafından belirlenen bedellere
karşı, hemen hemen tüm kamulaştırmalarda bedel artırım davaları açıldığı ve
açılan bu bedel artırım davaları sonucunda da, kamulaştırma bedelleri çok
yüksek rakamlara ulaştığı, bu bedellerin ödenmesinde de zaman zaman çok
sıkıntılar ve aksamalar olduğu, bu ödemelerin Devlete ek bir malî külfet
getirdiği gibi, geç yapılan bu ödemeler sebebiyle de, çok sayıda ilgili tarafından
Devletimiz aleyhine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurulması sonucunda,
bu Mahkemede Türkiye aleyhinde insan hakları ihlali kararları çıktığı ve ayrıca
Devletimizin yüksek meblağlara ulaşan tazminatlar ödemeye mahkûm olduğu, bunun
da, Devletimizin dış itibarını zedelediği ve bu durumun çeşitli platformlarda
Devletimiz aleyhine kullanıldığı dikkate alınarak;
– Tüm bu aksaklıkların ve sıkıntıların giderilebilmesi
veya en aza indirgenebilmesi amacıyla, kamulaştırılacak taşınmaz malların değer
tespitlerinin, çoğunluğu idare elemanlarından oluşan kıymet takdir komisyonları
yerine, uzman bilirkişilerden oluşan kurul marifetiyle ve tarafsız mahkemeler
eliyle yapılması ve mahkemelerce tespit edilecek bedelin idarece yargılama
sırasında hak sahibine ödenmek üzere bankaya yatırılmasından sonra
kamulaştırmanın sonuçlandırılarak, taşınmaz malın idare adına tesciline ve
tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak sahibine ödenmesi;
– Bu şekilde, yatırım programında bulunmayan ve ödeneği
olmayan yatırımlar için idarelerin kamulaştırma veya ödeneğinden fazla
kamulaştırma yapmalarının önlenmesi, kamulaştırma işleminin tek dava ile
çözümlenmesi, çok önemli bir sorun olan bedel artırım davalarının böylelikle
ortadan kaldırılması;
– Ayrıca, Devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinin, 2942
sayılı Kamulaştırma Kanununun 8 inci maddesinde öngörülen pazarlıkla satın alma
usulünü öncelikle uygulayarak, daha hızlı, sorunsuz ve dava konusu olamayacak
bir kamulaştırma yapmalarının sağlanması amacıyla, gerekli görülen hallerde,
kamulaştırma yolu ile edinebilecekleri taşınmaz mal, kaynak veya irtifak
haklarının bedellerini, daha seri bir şekilde ve kısa zamanda kendi bünyesi
içinden kurup görevlendireceği kıymet takdir komisyonu marifetiyle tespit
ettirerek, yine kendi bünyesi içinden kurup görevlendireceği uzlaşma komisyonu
vasıtasıyla mal sahibi ile pazarlıkla ve anlaşma yoluyla satın alma veya
idareye ait bir başka taşınmaz malla trampa ederek sorunsuz bir şekilde
devralmaları ve bu surette normal kamulaştırmada yapılması gereken diğer usuli
işlemlerin yapılmayarak zaman kazanılması;
– Diğer hallerde ise, hızlı, doğru ve sağlıklı bir
şekilde kamulaştırma yapmalarının temini, kamulaştırma sebebiyle adlî ve idarî
yargıda açılacak davaların önlenmesi veya en aza indirgenmesi, buna rağmen
açılacak davaların hızla sonuçlandırılması, kamulaştırma sebebiyle Devlet ve
diğer kamu tüzelkişileri ile gerçek veya özel hukuk tüzelkişilerinin haksızlığa
uğramasının önlenmesi, kamulaştırma işlemlerinin hızla sonuçlandırılarak,
Devletin ve diğer kamu tüzelkişilerinin işlerinin ve yatırımlarının
çabuklaştırılmasının sağlanması, kamulaştırma ve kamulaştırma ödemelerinde
meydana gelen gecikmeler sebebiyle, ilgililer tarafından Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesine başvurulmasının ve bu Mahkemede Türkiye aleyhinde insan hakları
ihlali ve dolayısıyla yüksek meblağlı tazminat kararları çıkmasının önlenmesi
suretiyle, uygulamada ortaya çıkan sorunların süratle çözümlenmesi ve Devlet
ile vatandaşının barışık hale getirilmesi;
– Keza, uygulamada çıkan sorunlar dikkate alınarak,
mülkiyeti çekişmeli olan veya tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz mallar hakkında
yapılan kamulaştırmalarda, acele el koyma işlemlerinde yeni ve gerçekçi usul ve
esasların getirilmesi, kamu malı olan ve kamulaştırma konusu olamayacak
yerlerin kamulaştırılmasının önlenmesi, kamu kurumları ve tüzelkişileri
arasında taşınmaz mal devrinin usul ve esaslarının açıklığa kavuşturulması,
Amaçlanmıştır.
Diğer taraftan;
Halen yürürlükte bulunan 4.11.1983 tarihli ve 2942
sayılı Kamulaştırma Kanununun yürürlük tarihinden itibaren bu güne kadar
uygulanması sırasında, bu Kanunda kamulaştırma yetkisi tanınan Devlet veya kamu
tüzelkişilerinin; kamulaştırma ihtiyacı ortaya çıktığında, daha işlemlerin
başlangıcında kamu yararı kararının alınması ve onaylanmasında, kamulaştırmadan
önce yapılacak işlemlerde, kadastro görmemiş yerlerin tespiti işlemlerinde,
kıymet takdirinin yapılması sırasında, kısmî kamulaştırmalarda ve en önemlisi
kamulaştırmayla ilgili tebliğ işlemlerinde, bilgi ve tecrübe eksikliği
sebebiyle bir takım yanlış veya eksik işlemler yaptıkları, bunun sonucunda da,
ilgilileri tarafından kamulaştırma işlemlerine karşı idarî yargıda açılan iptal
davaları sonucunda, idarî yargı mahkemeleri tarafından verilen kararlarla,
kamulaştırmaların iptal edildiği ve bunun da, kamulaştırma işlemlerinin yeniden
yapılmasını gerektirdiği ve böylelikle gereksiz yere zaman, emek ve masraf
harcanıldığı gibi, Devletin veya kamu tüzelkişilerinin işlerinin ve
yatırımlarının aksadığı;
– Anılan Kanunun 8 inci maddesinde öngörülen pazarlıkla satın alma
usulünün kamulaştırma yapacak idarelerce, öncelikle ve sağlıklı bir şekilde
uygulanabilmesi halinde, kamulaştırma sebebiyle ortaya çıkan kıymet
takdirlerinde yapılan hatalar ve bu takdirlerden doğan şikâyetler ve en
önemlisi ilgililer tarafından kamulaştırmaya ve bedeline karşı açılacak
davalar, idare tarafından açılacak tescil davaları ve diğer bir çok sorunun
kendiliğinden ortadan kalkacak olmasına rağmen, bu maddenin pek ve hatta hiç
uygulanmadığı;
– Kamulaştırma yapan idarelerce 13 üncü madde uyarınca yapılan tebligat,
kamulaştırma bedelinin bloke edilmesi ve benzeri işlemlerin usulüne uygun
yapılmadığı ve bunun da, kamulaştırma işlemlerine karşı ilgililerince idarî
yargıda açılan iptal davaları sonucunda verilen kararlar ile kamulaştırma
işlemlerinin iptal edildiği, bunun sonucu olarak da, idarelerin işlemlerinin ve
yatırımlarının aksadığı;
– Anılan Kanunun 14 üncü maddesi uyarınca, adlî yargıda açılan bedel
artırım davalarının, mahkemece Kanunun 15 inci maddesinde sayılan bilirkişilere
yaptırılan bilirkişi incelemeleri yüzünden çok uzun süre devam ettiği ve bu
davalarda bilirkişiler tarafından da objektif değerlendirme yapılamadığı, 16
ncı maddesinde öngörülen sürelere mahkemelerce uyulmaması sebebiyle, acele
işler sebebiyle yapılan kamulaştırmalarda dahi çok zaman kaybedildiği, bunun da
acele işleri aksattığı;
– Anılan Kanunun 17 nci maddesi uyarınca idarelerce kamulaştırılan
taşınmaz malların tescili amacıyla açılması gereken davaların zamanında veya
hiç açılmadığı, açılan tescil davalarının da, tebligat yapılamaması vb.
sebeplerle uzun sürdüğü;
– İdarelerce, kamulaştırmalarda bedeli ödenerek kamulaştırma yapılması
yerine, daha uygun bir yöntem olan ve anılan Kanunun 26 ncı maddesinde
öngörülen trampa yoluyla kamulaştırmaya rağbet edilmediği;
– Anılan Kanunun, kamu kurumları ve tüzelkişileri arasında taşınmaz mal
devrini düzenleyen 30 uncu maddesinin sağlıklı şekilde uygulanamadığı ve yanlış
uygulandığı, bu maddenin uygulanması sırasında bir çok sorunla karşılaşıldığı,
Saptanan, bilinen ve en çok şikâyet edilen konulardır.
Açıklanan tüm bu sebeplerle, uygulamada ortaya çıkan sorunların en aza
indirilmesi amacıyla, mevcut Kamulaştırma Kanununda aşağıda ana hatları
açıklanan köklü bir sistem değişikliği yapılması yoluna gidilmesi zorunlu olmuştur.
Devlet ve kamu tüzelkişilerinin ancak zorunlu hallerde ve başka
şekillerde taşınmaz mal sağlayamamaları durumunda hızlı, doğru ve sağlıklı bir
şekilde kamulaştırma yapmalarının sağlanması, kamulaştırma sebebiyle adlî ve
idarî yargıda açılacak davaların önlenmesi veya en aza indirgenmesi, buna
rağmen açılacak davaların hızla sonuçlandırılması, doğru bedel tespiti
yapılarak kamulaştırma sebebiyle Devlet veya diğer kamu tüzelkişileri ile
gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerinin haksızlığa uğramasının önlenmesi,
kamulaştırma işlemlerinin hızla sonuçlandırılarak, Devletin veya diğer kamu
tüzelkişilerinin işlerinin ve yatırımlarının çabuklaştırılmasının sağlanması,
uygulamada ortaya çıkan sorunların süratle çözümlenmesi amacıyla;
1) Anayasamızın 46 ncı maddesi hükmüne uygun olarak, Devlet ve diğer
kamu tüzelkişilerinin ancak zorunlu ve gerçekten kamu yararının gerektirdiği
hallerde ortaya çıkan ihtiyaçlarını başka şekillerde (pazarlıkla satınalma,
Maliye Bakanlığından veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarından tahsis suretiyle
taşınmaz mal edinme gibi) karşılayamamaları halinde kamulaştırma yapmalarının
temini amacıyla, kamulaştırma yetkisi tanınan Devlet ve diğer kamu
tüzelkişilerinin kamulaştırma ihtiyacı ortaya çıktığında, Kamulaştırma
Kanununun 5 inci maddesinde sayılan mercilerce verilecek kamu yararı
kararlarının 6 ncı maddesi uyarınca onaylanmasından veya 6 ncı maddenin son
fıkrası uyarınca yapılacak kamulaştırmalarda, yetkili icra organınca verilecek
karardan sonra, idarelerin kıymet takdir komisyonu ve uzlaşma komisyonu kurarak
öncelikle Kanunun 8 inci maddesinde öngörülen satın alma usulü uygulamalarının
sağlanabilmesi;
2) Kamulaştırma Kanunundaki mevcut kamulaştırma sistemi değiştirilerek,
kıymet takdir komisyonları eliyle yaptırılan kıymet takdiri usulü ve
esaslarının ve buna bağlı diğer işlemlerin ve keza, bedel artırım davaları
açılabileceği yönündeki hükümlerin kaldırılarak, yeniden düzenlenen 10 uncu
maddeyle, kamulaştırma işleminin tek davayla ve hızlı bir şekilde çözümlenmesi
amacıyla, kamulaştırmayı yapacak olan Devlet ve diğer kamu tüzelkişilerinin
doğrudan mahkemeye başvurarak, kamulaştırılacak taşınmaz malın gerçek
kamulaştırma bedelinin tespiti ile, bu bedel karşılığında ve bu bedelin
ödenmesi kaydıyla kamulaştırma yapılmasına ve taşınmaz malın kamulaştırma yapan
idare adına tesciline karar verilmesinin sağlanması, bu davaların seri olarak
ve hızla sonuçlandırılması, mahkemece taşınmaz malın gerçek değerinin tespiti
amacıyla yaptırılacak bilirkişi incelemelerinin, konunun uzmanı ve ehli, beş kişilik
bir kurul marifetiyle yaptırılması, bilirkişi kurulunun raporlarına karşı
taraflarca itiraz üzerine de, yeni bir bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılmak
yerine ve bir defaya mahsus olmak üzere, aynı bilirkişi kurulundan ek rapor alınması yoluna gidilmesi ve
Kanunun diğer maddelerinin buna göre uyarlanması;
3. Anılan Kanunda yapılan değişikliklerin gereği olarak, Kanunun 13 üncü
maddesinin yürürlükten kaldırılması ve 14 üncü maddesinin değişen maddelere
göre uyarlanması;
4. Mahkemece, kamulaştırılacak taşınmaz malın kamulaştırma bedelinin
tespitinde görevlendirilecek kişilerin daha objektif, tarafsız ve uzman
kişilerden oluşmasının temini, bu bilirkişilerin çalışma usul ve esaslarının
yeniden tespit edilmesi;
5. Anılan Kanunda yapılan sistem değişikliğinin gereği olarak,
yürürlükten kaldırılması gereken 13, 16 ve 17 nci maddelerinin yürürlükten
kaldırılması;
6. Anılan Kanunun 18 ve 19 uncu maddelerinin, uygulamada ortaya çıkan
sorunlar da dikkate alınarak ve yeniden düzenlenen Kanunun sistemine göre değiştirilmesi;
7. Anılan Kanunun 20, 22, 25, 27, 29, 31, 33 ve 39 uncu maddelerinin
tamamının veya bazı fıkralarının, Kanunda yapılan değişikliklere göre yeniden
düzenlenmesi;
8. Anılan Kanunun kamu kurumları ve tüzelkişileri arasında taşınmaz mal
devrini düzenleyen 30 uncu maddesi uyarınca devralınan taşınmaz malın,
kamulaştırılma yoluyla devralınmış sayılacağı ve devir amacı veya devreden
idarenin izni ile başkaca bir kamusal amaç dışında kullanılmasının
engellenmesi, devir amacı veya devreden idarenin izni dışında başkaca bir
kamusal amaçla kullanılan taşınmaz malın geri alınmasının sağlanması;
9. Kanunda yapılan değişikliklerin hangi işlemler hakkında
uygulanacağına ilişkin ortaya çıkabilecek tereddütlerin giderilmesi amacıyla
geçici bir madde konulması,
Öngörülmüştür.
MADDE
GEREKÇELERİ
Madde 1. – Madde ile, idarelerin, yeterli ödenek temin etmeden
kamulaştırma işlemlerine başlamalarının engellenmesi öngörülmüştür.
Madde 2. – Kamulaştırma Kanunun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında,
kamulaştırmadan önce yapılacak işlemlerin aynen yapılması benimsenerek, sadece
kamulaştırılacağı tapu siciline şerh verilen taşınmaz mal hakkında idarelerce,
şerh tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde anılan Kanunun 10 uncu maddesine
göre işlem yapılması zorunluluğu getirilerek, idarelerin kamulaştırma
işlemlerini kısa süre içerisinde tamamlaması ve kamulaştırmanın sürüncemede
bırakılmaması ve bu süre içerisinde idarece işlem yapıldığının
belgelendirilmemesi halinde ise tapu idaresince bu şerhin re'sen silinmesi
öngörülmüştür.
Madde 3. – Madde ile; idarelerin kamulaştırma bedellerini, daha seri ve
kısa bir sürede kendi bünyesi içinden kurup görevlendireceği kıymet takdir
komisyonu marifetiyle tespit ettirerek, yine kendi bünyesi içinde kurup
görevlendireceği uzlaşma komisyonunu marifetiyle daha seri ve kısa bir sürede,
mal sahibi ile pazarlıkla ve anlaşma yoluyla satın alma veya idareye ait bir
başka taşınmaz malla trampa ederek sorunsuz bir şekilde devralmaları ve bu
surette normal kamulaştırmada yapılması gereken işlemlerin yapılmaması
amaçlanmıştır.
Madde 4. – Madde ile, Kamulaştırma Kanununda bütünlük ve ahenk
sağlanması bakımından, anılan Kanunun ikinci kısmında yer alan 10 uncu ve diğer
maddelerinde yapılan değişikliklere uygun ve paralel olarak, ikinci kısım ile
bu kısmın birinci ve ikinci bölüm başlıklarının değiştirilmesi ve bu suretle bu
kısımda yer alan bölüm ve maddelerle uygun hale getirilmesi amaçlanmıştır.
Madde 5. – Madde ile, Kamulaştırma Kanunun 10 uncu maddesi yeniden
düzenlenerek; anılan Kanunun uygulanması sırasında ortaya çıkan sorunların en
aza indirilmesi amacıyla; tapuda kayıtlı olan kamulaştırılacak taşınmaz mallar
hakkında idarece başlangıçta yapılması gereken işlemler yapıldıktan sonra,
kamulaştırma işleminin tek davayla ve hızlı bir şekilde çözümlenmesi
bakımından, kamulaştırmayı yapacak olan Devlet ve diğer kamu tüzelkişilerinin
doğrudan mahkemeye başvurarak, maliklerin davet edilmesi, ilanların yapılması,
kamulaştırılacak taşınmaz malın gerçek kamulaştırma bedelinin tespiti ile, bu
bedel karşılığında ve bu bedelin ödenmesi kaydıyla kamulaştırma yapılmasına ve
taşınmaz malın kamulaştırma yapan idare adına tesciline karar verilmesinin
sağlanması, bu davaların seri olarak ve hızla sonuçlandırılması amacıyla da,
mahkemece taşınmaz malın gerçek değerinin tespiti amacıyla yaptırılacak
bilirkişi incelemelerinin, konunun uzmanı ve ehli, beş kişilik bir kurul
marifetiyle yaptırılması, bilirkişi kurulunun raporlarına karşı taraflarca
itiraz üzerine de, yeni bir bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılmak yerine ve bir
defaya mahsus olmak üzere, aynı bilirkişi kurulundan ek rapor alınması yoluna
gidilmesi ve taşınmaz malın idare adına tescile karar verilmesinden sonra
mahkemece kararın ilgili tapu idaresine bildirilmesi suretiyle taşınmaz malın
tapu idaresince re'sen idare adına tescilinin sağlanması, tapuda kayıtlı
taşınmaz mallarla ilgili kamulaştırmalarda yapılan bu yenilikle, kamulaştırma
bedellerinin tespitinin mahkemelere bırakılarak, idarelerce yanlış yapılan
tebligat ve ilanların mahkemelerce usulüne uygun şekilde yapılması,
kamulaştırma sebebiyle ilgililerce açılması muhtemel olan ve çok uzun zaman
alan, idare açısından kamulaştırmaları, yatırımları ve işlemleri sürüncemede
bırakan, vatandaşlar açısından şikayetlere konu edilen ve taşınmaz mallarının
bedellerini geç almalarına sebep olan bedel artırımı veya idarece açılabilecek
bedel indirimi, taşınmaz malın idare adına tescili davalarının ortadan
kaldırılarak, kamulaştırmanın tek davayla ve süratle çözümlenmesi
amaçlanmıştır.
Madde 6. – Madde ile, Kamulaştırma Kanununun 15 inci maddesinde yapılan
değişikliğe paralel olarak, anılan Kanunun 11 inci maddesinin başlığı
değiştirilmiş ve kıymet takdiri esasları yerine, 15 inci madde uyarınca
oluşturulacak bilirkişi kurulu tarafından tespit edilecek kamulaştırma bedelinin
esasları gösterilerek, Kanunda bütünlük sağlanması yoluna gidilmiştir.
Madde 7. – Madde ile, Kamulaştırma Kanunun 10 uncu maddesinde yapılan
yeni düzenlemenin doğal sonucu olarak, anılan Kanunun 14 üncü maddesi yeniden
düzenlenmiş ve diğer maddelerde yapılan değişiklik ve düzenlemelerle,
kamulaştırma işlemlerine karşı malik veya maliklerce veya idarece açılabilecek
davalar ve dava açma süreleri ve sürelerin başlangıç tarihleri yeniden
düzenlenmiştir.
Yeni düzenlemeyle, 10 uncu madde uyarınca mahkemece yapılan tebligat,
tebligat yapılamayanlara ise, tebligat yerine geçmek üzere mahkemece yapılan
ilan tarihinden itibaren otuz gün içinde malik veya maliklerce, kamulaştırma
işlemlerine karşı idari yargıda iptal ve maddi hatalarla karşı adli yargıda
dava açılması hususları düzenlenmiş, Kamulaştırma Kanununun sisteminde yapılan
değişikliğin doğal sonucu olarak kamulaştırma bedelinin artırılması davalarının
kaldırılması amaçlanmıştır.
Keza, idarenin de, anılan Kanunun 10 uncu maddesi uyarınca kamulaştırma
belgelerini mahkemeye verdiği günden itibaren otuz gün içinde, maddi hatalara
karşı adli yargıda dava açma hakkı düzenlenmiştir.
Madde 8. – Madde ile, mahkemece kamulaştırılacak taşınmaz malın
kamulaştırma bedelinin tespitinde görevlendirilecek kişilerin daha objektif,
tarafsız ve uzman kişilerden oluşmasının temini ve bu bilirkişilerin çalışma
usul ve esaslarının yeniden tespit edilmesi amacıyla bu madde yeniden
düzenlenmiş ve kamulaştırma bedelini tespit edecek ihtisas bilirkişilerinin
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine bağlı ihtisas odalarına üye olan ve bu
odalar tarafından bildirilen mimar ve mühendisler arasından seçilmesi ve keza,
taşınmaz mal sahibi bilirkişilerin de, yine nitelikli olarak mimar ve mühendis
olan kişiler arasından seçilmesi esası benimsenmiş, bu bilirkişilerin temin
edilememesi halinde, bilirkişi olarak görevlendirilecek kişiler gösterilmiş ve
bu bilirkişiler tarafından verilecek raporların süreleri de bir haftayla
sınırlandırılarak, davaların gereksiz yere uzamasının önlenmesi hedeflenmiştir.
Madde 9. – Madde ile, Kamulaştırma Kanununda bütünlük ve ahenk
sağlanması bakımından, anılan Kanunun üçüncü kısmında yer alan 17 nci ve diğer
maddelerinde yapılan değişikliklere paralel olarak, bu kısmın ve ikinci bölümün
başlığının değiştirilmesi ve bu suretle bu kısımda yer alan bölüm ve maddelerle
uygun hale getirilmesi amaçlanmıştır.
Madde 10. – Madde ile, Kamulaştırma Kanunun 18 inci maddesi, uygulamada
ortaya çıkan sorunlar da dikkate alınarak ve yeniden düzenlenen Kanunun
sistemine göre değiştirilmiş, mülkiyeti çekişmeli olan taşınmaz mallarla ilgili
olarak gereksiz yere beklenilmemesi ve bu tür taşınmaz malların da
kamulaştırılabilmelerinin temini amacıyla, idarelerin öncelikle,
kamulaştırılacak taşınmaz malın mülkiyetinin çekişmeli olup olmadığını ilgili
yerlerden sorarak tespit etmesinden sonra, mülkiyetinin çekişmeli olduğu
hallerde mahkemeye müracaat ederek ve mahkemece de anılan Kanunun 10 uncu
maddesine göre işlem yapılarak ve mülkiyet çekişmesiyle ilgili davanın tüm
taraflarına da tebligat ve ilanlar yapıldıktan sonra, tespit edilen
kamulaştırma bedelinin mülkiyet ihtilafıyla ilgili davanın sonucunda belli
olacak hak sahiplerine ödenmek üzere, taşınmaz malın idare adına tesciline
karar verilebilmesi esası getirilmiş ve böylelikle, mülkiyetin çekişmeli olması
halinde dahi kamulaştırma yapılabilmesi amaçlanmıştır.
Maddede, uygulamada ortaya çıkan sorunlar da dikkate alınarak, daha adil
ve hukukî olan çözüm yolları öngörülmüş ve değişiklikten önce tereddüt konusu
olan konular hakkında da düzenlemelere yer verilmiştir.
Madde 11. – Madde ile Kamulaştırma Kanununun 19 uncu maddesi, uygulamada
ortaya çıkan sorunlar da dikkate alınarak ve yeniden düzenlenen Kanunun
sistemine göre değiştirilmiş ve tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların
kamulaştırılmalarında, kamu malı olan ve kamulaştırma konusu olamayacak
yerlerin kamulaştırılmasının önlenmesi amacıyla idarelere öncelikle, bu tür
taşınmaz malların 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16 ncı maddesinde sayılan
yerlerden olup olmadığının ilgili yerlerden sorularak tespit edilmesinden
sonra, kamu mallarından olmadıkları ve zilyetlerince de iktisap iddiasında
bulunanlar hakkında gerekli belgeler hazırlandıktan sonra mahkemeye
başvurulması ve mahkemece bu taşınmaz malın kamulaştırma bedelinin tespit
edilmesi, taşınmaz malla ilgili tebligat ve ilanların hak sahibi olduğu tespit
edilen zilyede, en büyük mal memuruna ve diğer ilgililere yapılması, mahkemece
hak sahibi olarak tespit edilen zilyede ilgililerce bir ay içinde itiraz
olmadığı takdirde, kamulaştırma bedelinin bu zilyede ödenmesi ve taşınmaz malın
idare adına tescili, aksi takdirde yani zilyedin hak sahipliğine Hazine veya
üçüncü kişilerce itiraz edilmesi halinde, kamulaştırma bedelini ileride hak
sahipliğini ispat edecek kişiye ödenmek üzere bankaya yatırılmasından sonra,
taşınmaz malın idare adına tesciline karar verilebilmesi amaçlanmış ve bu tür
taşınmaz mallarla ilgili davaların kısa sürede sonuçlanmasını teminen de,
itiraz süresi bir ayla sınırlandırılmıştır.
Madde 12. – Madde ile, Kamulaştırma Kanununun bazı maddelerinin
yürürlükten kaldırılması sebebiyle, anılan Kanunun 20 nci maddesinin birinci
fıkrası, kaldırılan hükümler ve diğer maddelere göre yeniden düzenlenmiştir.
Madde 13. – Madde ile, Kamulaştırma Kanununun 22 nci maddesinin birinci
fıkrası, kaldırılan hükümler ve diğer maddelere göre yeniden düzenlenmiştir.
Madde 14. – Madde ile, Kamulaştırma Kanununun 25 inci maddesi,
kaldırılan ve değiştirilen hükümlere göre yeniden düzenlenmiştir.
Madde 15. – Madde ile, Kamulaştırma Kanununun 27 nci maddesi, kaldırılan
ve değiştirilen hükümlere göre yeniden düzenlenmiş ve diğer maddelerle uyumlu
hale getirilmiştir.
Madde 16. – Madde ile, Kamulaştırma Kanununun 29 uncu maddesi, 15 inci
maddesinin değiştirilmesi sebebiyle,değiştirilen bu madde doğrultusunda yeniden
düzenlenmiş ve bu maddeyle uyumlu hale getirilmiştir.
Madde 17. – Madde ile, Kamulaştırma Kanununun kamu kurumları ve tüzel
kişileri arasında taşınmaz mal devrini düzenleyen 30 uncu maddesi, diğer
maddelerde yapılan değişiklikler ve kaldırılan bazı hükümler dikkate alınarak
yeniden düzenlenmiş ve bu madde uyarınca devralınan taşınmaz malın,
kamulaştırılma yoluyla devralınmış sayılacağı öngörülmüş ve devir amacı veya
devreden idarenin izni ile başkaca bir kamusal amaç dışında kullanılmasının
engellenmesi ve devir amacı veya devreden idarenin izni dışında başkaca bir
kamusal amaçla kullanılması halinde, devreden idare tarafından taşınmaz malın
geri alınmasının sağlanması amaçlanmıştır.
Ayrıca, bu madde uyarınca, devre konu taşınmaz malın devrinde idareler
arasında anlaşma olmasına rağmen, bedelinde anlaşma olmaması halinde, alıcı
idare tarafından mahkemeye başvurularak taşınmaz malın kamulaştırma bedelinin
tespiti ve bu bedelin devreden idare adına yatırılması koşuluyla adına
tescilini isteyebilme esası getirilmiş ve devreden idare tarafından
açılabilecek bedel artırım davası da, anılan Kanunda yapılan sistem
değişikliğinin sonucu olarak kaldırılmıştır.
Madde 18. – Madde ile, Kamulaştırma Kanununun 31 inci maddesinde
öngörülen yasak işler ve eylemler, anılan Kanunun bazı maddelerinin yürürlükten
kaldırılması ve bazı maddelerin de değiştirilmesi sebebiyle kaldırılan ve
değiştirilen hükümlere göre yeniden düzenlenmiştir.
Madde 19. – Madde ile, Kamulaştırma Kanununun 33 üncü maddesinde
öngörülen cezaî hükümlerde, anılan Kanunun bazı maddelerinin yürürlükten
kaldırılması ve bazı maddelerinin de değiştirilmesi sebebiyle; kaldırılan ve
değiştirilen hükümlere göre yeniden düzenlenmiştir.
Madde 20. – Emlak Vergisi Kanununun 31 inci maddesinin son fıkrası
hükmünün 3239 sayılı Kanun ile 1.1.1986 tarihinde, kaçakçılık, ağır kusur ve
kusur cezalarının ise 4369 sayılı Kanun ile 1.1.1999 tarihinden itibaren
yürürlükten kaldırılmış ve 1.1.1999 tarihinden itibaren vergi ziyaına sebebiyet
verenlere vergi ziyaı cezası uygulanmasının öngörülmüş olduğu gözetilerek
Kamulaştırma Kanununun 39 uncu maddesi yeniden düzenlenmiştir.
Madde 21. – Madde ile, anılan Kanunun tümünde yapılan yeni
düzenlemelerin doğal sonucu olarak, yürürlükten kaldırılması gereken maddelerin
kaldırılması amaçlanmış ve hangi maddelerin yürürlükten kaldırıldığı
düzenlenmiştir.
Madde 22. –Madde ile, anılan Kanunda yapılan değişikliklerin hangi
işlemler hakkında uygulanacağı hususunda ortaya çıkabilecek tereddütlerin
giderilmesi amaçlanmış ve bu değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihte,
kamulaştırma kararı alınmış ancak henüz tebliğe verilmemiş kamulaştırmalarda bu
Kanunla değiştirilen hükümlerinin, diğerlerinde ise Kamulaştırma Kanununun
değişiklikten önceki hükümlerinin uygulanması esası getirilmiştir.
Madde 23. – Yürürlük maddesidir.
Madde 24. – Yürütme maddesidir.
Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Plan ve Bütçe Komisyonu 18.4.2001
Esas No.: 1/837
Karar No.: 38
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Maliye Bakanlığınca hazırlanarak, 6.4.2001 tarihinde Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına sunulan ve Başkanlıkça aynı gün tali komisyon
olarak Anayasa ve Adalet Komisyonlarına, esas komisyon olarak da Komisyonumuza havale edilen "Kamulaştırma
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı", Komisyonumuzun
11.4.2001 tarihinde yaptığı 37 nci
birleşimde Maliye Bakanı Sümer Oral ile
Maliye Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Devlet
Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü
temsilcilerinin de katılımlarıyla
incelenip, görüşülmüştür.
Bilindiği gibi; halen yürürlükte bulunan Kamulaştırma Kanunu esas itibariyle, Anayasamızın 46 ncı
maddesine ve tarafı olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin mülkiyetin
korunmasına ilişkin hükmüne uygun
düzenlemeleri içermesine rağmen,
Kanunun yürürlüğe girdiği 8
Kasım 1983 tarihinden günümüze kadar gelen uygulamalarında giderek yoğunlaşan
yakınmalara hedef olduğu görülmektedir.
Uygulamada ortaya çıkan ve vatandaşlarımızın mağduriyetine neden olan
aksamaların giderilmesi, kamu
yatırımlarının önem ve öncelik derecelerine göre, ödenekleri ayrılmış belli bir
plan ve program çerçevesinde gerçekleştirilerek, kamulaştırma harcamalarının
bütçe disiplini içine alınmasının sağlanması amacıyla Kamulaştırma Kanununda
değişiklik yapılması ihtiyacı ortaya çıkmıştır.
Tasarı ve gerekçesi incelendiğinde; mali disiplin anlayışı içinde
gereksiz kamulaştırma harcamalarından ve kamu yatırımları için gerekli zamandan
azami tasarrufun amaçlandığı anlaşılmaktadır.
Tasarı ile;
- İdarelerin, yeterli ödenek temin etmeden kamulaştırma işlemlerine başlamalarının engellenmesi,
- İdarelerin öncelikle; kamulaştırma bedellerini kendi bünyesi içinde
kurup görevlendireceği kıymet takdir komisyonu ile tespit ettirerek, uzlaşma
komisyonu marifetiyle daha seri ve kısa
bir sürede, mal sahibi ile pazarlıkla
ve anlaşma yoluyla satın almaları veya
idareye ait bir başka taşınmaz malla trampa ederek sorunsuz bir şekilde
devralmaları,
- İdare ile mal sahibi arasında anlaşma sağlanamaması halinde, idarenin
istemi üzerine kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti, bu bedelin öngörülen
sürede hak sahibi adına bir bankaya yatırılmasıyla birlikte taşınmaz malın
kamulaştırma yapan idare adına tesciline karar verilmesi ve tespit edilen
kamulaştırma bedelinin hak sahibine ödenmesi,
- Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeline karşı tarafların üst
yargı yoluna başvurabilmesi,
- Mahkemece kamulaştırılacak taşınmaz malın kamulaştırma bedelinin
tespitinde görevlendirilecek kişilerin daha
objektif, tarafsız ve uzman kişilerden oluşmasının temini, bu
bilirkişilerin çalışma usul ve esaslarının yeniden düzenlenmesi, bilirkişi kurulunun raporlarına karşı taraflarca
itiraz edilmesi halinde, yeni bir
bilirkişi kuruluna inceleme yaptırmak yerine, bir defaya mahsus olmak üzere,
aynı bilirkişi kurulundan ek rapor alınması yoluna gidilmesi,
- Kamu kurumları ve tüzelkişileri arasında taşınmaz mal devrini
düzenleyen hüküm uyarınca devralınan taşınmaz malın, kamulaştırma yoluyla
devralınmış sayılması ve devir amacı veya devreden idarenin izni dışında başkaca bir kamusal amaçla kullanılmasının
engellenmesi, aksi takdirde devreden idarenin taşınmaz malı geri almasının
sağlaması,
- Mülkiyeti ihtilaflı olan veya tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz mallar
hakkında yapılan kamulaştırmalarda, acele el koyma işlemlerinde yeni ve
gerçekçi esas ve usullerin getirilmesi,
Öngörülmüştür.
Komisyonumuzda tasarının geneli üzerinde yapılan görüşmelerde;
- Kamulaştırma bedellerinin düşük tespit edilmesi, yargılama sürecinin
uzunluğu, kesinleşen kamulaştırma bedelleri için yeterli ödeneğin uzun yıllar
temin edilememesi gibi nedenlerle hak sahiplerinin mağdur oldukları, bu nedenle
vatandaşların haklı yakınmalarına ve buna bağlı olarak gerek iç hukukta gerekse
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde ilave hak arayışlarına neden olunduğu,
mahkemece verilen kararların maddi ve manevi tazmin boyutunun ötesinde, insan
hakkı ihlali olarak değerlendirilmesinin ülkemizin uluslararası itibarını da
olumsuz yönde etkilediği, bu duruma bir çözüm yolu bulunması gerektiği,
- Kamulaştırmalarda öncelikle mal sahibi ile uzlaşarak satın alma yoluna gidilmesinin olumlu karşılandığı,
- Tasarının, kişilerin, anayasal haklarından olan mülkiyet hakkını
ilgilendiren önemli düzenlemeleri içerdiği, bu itibarla, tali komisyonların bu konudaki görüş ve
değerlendirmeleri paralelinde ele
alınmasında yarar görüldüğü,
- Kamulaştırmalar nedeniyle ortaya çıkan sorunların, Kanundan değil
uygulamadan kaynaklandığı, mevcut
bilirkişiler ve takdir komisyonları ile sorunların devam edeceği,
- Bilirkişi Kurullarının oluşumunda,
"Türkiye Ziraat Odaları Birliği" ve "Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği" gibi konu ile
ilgili diğer meslek odaları temsilcilerine de yer verilmesinin uygun olacağı,
Dile getirilmiştir.
Hükümet adına yapılan tamamlayıcı açıklamalarda ise;
- Devlet - vatandaş ihtilafını asgariye indirmek için tasarıda yön
gösterici düzenlemelere yer verildiği,
- Kıymet takdirinin komisyondan alınarak mahkemeye verildiği, bu şekilde
objektif bir sistem getirildiği, itiraz
halinde üst yargı yoluna başvurma imkânının da bulunduğu,
- Halihazırda, baraj ve yol yapımı amacıyla gerçekleştirilen
kamulaştırmalarla ilgili olarak Hükümetimiz aleyhine Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesine 1250 başvuru bulunduğu, diğer taraftan Ocak 2001 tarihi itibarıyla
henüz Hükümetimize tebliğ edilmemiş bulunan yaklaşık 2000 başvuru arasında
da kamulaştırmalarla ilgili
başvuruların önemli bir sayıyı oluşturduğu yolunda gayri resmi bilgiler
alındığı, getirilen düzenlemeler ile bu başvuruların asgari seviyeye
düşürüleceği,
İfade edilmiştir.
Tasarının geneli üzerinde yapılan görüşmeleri takiben, Tasarı ve
gerekçesi Komisyonumuzca da benimsenerek, konunun daha ayrıntılı bir şekilde
incelenebilmesi ve gerekli düzenlemelerin yapılabilmesini teminen bir Alt
Komisyon kurulmasına karar verilmiştir.
Alt Komisyonun; 11.4.2001 tarihinde Maliye Bakanlığı temsilcilerinin
katılımlarıyla yapmış olduğu titiz ve kapsamlı çalışmaları sonucunda hazırlanan
metin, Alt Komisyon Raporuyla birlikte Komisyonumuza sunulmuştur.
Bu defa, Komisyonumuzun Hükümeti temsilen Maliye Bakanı Sümer Oral ile ilgili kurum ve kuruluş temsilcilerinin
katılımlarıyla 17.4.2001 tarihinde
yaptığı 39 uncu birleşimde, Alt Komisyon tarafından hazırlanan metin de dikkate
alınarak Tasarının maddelerinin görüşülmesine geçilmiştir.
Tasarının;
- Çerçeve 2 nci madde
gerekçesinde sehven bir yıl yazılan ibarenin altı ay olduğuna açıklık
getirilmesi,
- Çerçeve 5 inci maddesi; 2942 sayılı Kanunun yeniden düzenlenen 10 uncu
maddesinin ikinci fıkrasında atıfta bulunulan 7201 sayılı Tebligat Kanununun
tarihinin de yazılması, yedinci fıkrasında, duruşmaya çağrılacaklar arasından
muhtarın çıkarılması, sekizinci fıkrasına; tarafların bilirkişi kurulunun
raporuna itirazı halinde, aynı bilirkişi kurulundan ek rapor alınması yerine,
hakim tarafından 15 gün içinde sonuçlandırılmak üzere yeni bir bilirkişi
kurulunun tayinini düzenleyen hükmün ilave edilmesi suretiyle,
- Çerçeve 8 inci maddesi ; 2942 sayılı Kanunun yeniden düzenlenen 15 inci maddesinin birinci fıkrasında
ihtisas odaları tarafından illerde
seçilecek bilirkişi sayılarının on ila
onbeş'ten, onbeş ila yirmibeş'e
çıkarılması ve fıkranın sonuna,
bilirkişilerin niteliklerinin Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinin görüşü
alınarak, Maliye Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından
birlikte hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenmesine dair bir hükmün ilave
edilmesi; onuncu fıkrasında yer alan
"bir hafta" ibaresinin "15 gün" olarak
değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 9 uncu maddesi; 2942 sayılı Kanunun üçüncü kısım ve üçüncü
kısım ikinci bölüm başlıklarında geçen "çekişmeli" ibarelerinin
"ihtilaflı" olarak redaksiyona tabi tutulması suretiyle,
- Çerçeve 10 uncu maddesi; 2942 sayılı Kanunun yeniden düzenlenen 18
inci maddesinin matlabında, bir, iki ve üçüncü fıkralarında yer alan
"çekişmeli",
"çekişme" ve "çekişmesi" ibarelerinin,
"ihtilaflı", "ihtilaf" ve "ihtilafı" olarak, sekizinci
fıkrasındaki "kamulaştırılma" ibaresinin ise "kamulaştırma" olarak redaksiyona
tabi tutulması suretiyle,
- Çerçeve 11 inci maddesi; 2942 sayılı Kanunun yeniden düzenlenen 19
uncu maddesinin birinci fıkrasında
atıfta bulunulan 3402 sayılı Kadastro
Kanununun tarihinin de yazılması, dördüncü fıkrasındaki "bilgi
belgelerden" ibaresinin "bilgi ve belgelerden" olarak
redaksiyona tabi tutulması suretiyle,
- Çerçeve 13 üncü maddesi ; 2942 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin
yeniden düzenlenen birinci fıkrasında yer alan "üzerinde" ibaresinin
"üzerine" olarak düzeltilmesi suretiyle,
- Çerçeve 18 inci maddesi; 2942 sayılı Kanunun yeniden düzenlenen 31
inci maddesinin (f) bendinde yer alan
"işlem ve eylemlerin" ibaresinin "fiillerin"
şeklinde değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 19 uncu maddesi; 2942 sayılı Kanunun yeniden düzenlenen 33
üncü maddesinde yer alan para cezaları
ile ilgili üçyüz milyon, yediyüzelli
milyon, yüz milyon, üçyüz milyon, elli milyon, yüz milyon ibarelerinin
sırasıyla, iki milyar, dört milyar, beşyüz milyon, bir milyar, ikiyüz milyon,
dörtyüz milyon olarak değiştirilmesi ve metne para cezalarının her yıl yeniden
değerleme oranında artırılmasını
düzenleyen bir hükmün ilave edilmesi suretiyle,
- Çerçeve 20 nci maddesi; 2942
sayılı Kanunun yeniden düzenlenen 39 uncu maddesinde ifade birliğini sağlamak
üzere; birinci fıkrasında yer alan "...emlak vergisine tabi tutulur ve bu
fark vergi üzerinden vergi ziyaı cezası kesilir." ibaresinin
"...üzerinden cezalı emlak vergisi tarh olunur." şeklinde, ikinci
fıkrasında yer alan "...cezalı tarhiyat yapılır." ibaresinin ise "...
cezalı emlak vergisi tarhiyatı yapılır" şeklinde değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 22 nci maddesi; bağlı Geçici 5 inci maddede yer alan "tebliğe verilmemiş" ibaresinin
"tebligata çıkarılmamış" olarak redaksiyona tabi tutulması ve
maddenin kanun yapma tekniğine uygun olarak 2942 sayılı Kanuna değil, çerçeve
Kanuna geçici 1 inci madde olarak eklenmesi ve çerçeve 21 ve 22 nci maddelerin çerçeve 21 inci madde olarak
birleştirilmesi suretiyle,
- 2942 sayılı Kanunun değişik 15 inci maddesinde öngörülen yönetmelik
çıkarılıncaya kadar bilirkişilerin mevcut hükümlere göre seçileceğine dair bir
hükmün çerçeve 21 inci maddeye bağlı Geçici 5 inci madde olarak metne ilave
edilmesi suretiyle,
- Yürürlük ve yürütmeye ilişkin 23 ve 24 üncü maddeleri 22 ve 23 üncü
maddeler olarak,
- Çerçeve 1, 2, 3, 4, 6, 7, 12, 14, 15, 16 ve 17 nci maddeleri aynen,
Kabul edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygı
ile arz olunur.
|
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
Metin
Şahin |
Hayrettin
Özdemir |
Nihat
Gökbulut |
|
|
Antalya |
Ankara |
Kırıkkale |
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
|
Cafer
Tufan Yazıcıoğlu |
Dengir Mir Mehmet Fırat |
Gaffar
Yakın |
|
|
Bartın |
Adıyaman |
Afyon |
|
|
|
(İmzada bulunamadı) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Sait
Açba |
M.
Zeki Sezer |
Cengiz
Aydoğan |
|
|
Afyon |
Ankara |
Antalya |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
M.
Güven Karahan |
Hüseyin
Arabacı |
Necati
Yöndar |
|
|
Balıkesir |
Bilecik |
Bingöl |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Zeki
Ergezen |
Hayati
Korkmaz |
Oğuz
Tezmen |
|
|
Bitlis |
Bursa |
Bursa |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Hakkı
Duran |
Hüseyin
Karagöz |
Aslan Polat |
|
|
Çankırı |
Çankırı |
Erzurum |
|
|
|
|
(İmzada bulunamadı) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet
Sadri Yıldırım |
S. Metin Kalkan |
Mehmet
Dönen |
|
|
Eskişehir |
Hatay |
Hatay |
|
|
|
(İmzada bulunamadı) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ali
Er |
Masum
Türker |
Nesrin
Nas |
|
|
İçel |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Celal Adan |
Hasan
Çalış |
Arslan
Aydar |
|
|
İstanbul |
Karaman |
Kars |
|
|
(İmzada bulunamadı) |
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet
Serdaroğlu |
Necdet
Tekin |
Kemal
Köse |
|
|
Kastamonu |
Kırklareli |
Kocaeli |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Süleyman
Çelebi |
Metin
Ergun |
Ahmet
Kabil |
|
|
Mardin |
Muğla |
Rize |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ş.
Ramis Savaş |
Cevat Ayhan |
Mehmet
Çakar |
|
|
Sakarya |
Sakarya |
Samsun |
|
|
|
(İmzada bulunamadı) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Kemal
Kabataş |
Lütfi
Ceylan |
Bekir
Gündoğan |
|
|
Samsun |
Tokat |
Tunceli |
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN
KAMULAŞTIRMA
KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA
KANUN
TASARISI
MADDE 1. – 4.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma
Kanununun 3 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“İdarelerce yeterli ödenek temin edilmeden kamulaştırma
işlemlerine başlanılamaz.”
MADDE 2. – 2942 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin üçüncü
fıkrasının son cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“İdare
tarafından, şerh tarihinden itibaren altı ay içinde 10 uncu maddeye göre
kamulaştırma bedelinin tespitiyle idare adına tescili isteğinde bulunulduğuna
dair mahkemeden alınacak belge tapu idaresine ibraz edilmediği takdirde, bu
şerh tapu idaresince re’sen sicilden silinir.”
MADDE 3. – 2942 sayılı Kanunun 8 inci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Madde 8. – İdarelerin, bu Kanuna göre, tapuda kayıtlı
olan taşınmaz mallar hakkında yapacağı kamulaştırmalarda satın alma usulünü
öncelikle uygulamaları esastır.
Kamulaştırma kararının alınmasından sonra
kamulaştırmayı yapacak idare, bu Kanunun 1 inci maddesindeki esaslara göre ve
konuyla ilgili uzman kişi, kurum veya kuruluşlardan da rapor alarak,
gerektiğinde Sanayi ve Ticaret Odalarından ve mahallî emlak alım satım
bürolarından alacağı bilgilerden de faydalanarak taşınmaz malın tahmini
bedelini tespit etmek üzere kendi bünyesi içinden en az üç kişiden teşekkül
eden bir veya birden fazla kıymet takdir komisyonu görevlendirir.
Ayrıca idare, tahmin edilen bedel üzerinden pazarlıkla
satın alma ve trampa işlemlerini yürütmek ve sonuçlandırmak üzere kendi bünyesi
içinden en az üç kişiden teşekkül eden bir veya birden fazla uzlaşma
komisyonunu görevlendirir.
İdare, kıymet takdir komisyonunca tespit edilen tahmini
bedeli belirtmeksizin, kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz mal, kaynak
veya bunların üzerindeki irtifak haklarının bedelinin peşin veya bu Kanunun 3
üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılıyor ise, bu fıkradaki usullere göre
taksitle ödenmesi suretiyle ve pazarlıkla satın almak veya idareye ait bir
başka taşınmaz malla trampa yoluyla devralmak istediğini resmî taahhütlü bir
yazıyla malike bildirir.
Malik veya yetkili temsilcisi tarafından, bu yazının
tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde, kamulaştırmaya konu taşınmaz malı
pazarlıkla ve anlaşarak satmak veya trampa isteği ile birlikte idareye
başvurulması halinde; komisyonca tayin edilen tarihte pazarlık görüşmeleri
yapılır, tespit edilen tahmini değeri geçmemek üzere bedelde veya trampada
anlaşmaya varılması halinde, yapılan bu anlaşmaya ilişkin bir tutanak
düzenlenir ve anlaşma konusu taşınmaz malın tüm hukukî ve fiilî vasıfları ile
kamulaştırma bedelini içeren tutanak malik veya yetkili temsilcisi ve komisyon
üyeleri tarafından imzalanır.
İdarece, anlaşma tutanağının tanzim tarihinden itibaren
en geç 45 gün içinde, tutanakla belirtilen bedel ödenmeye hazır hale
getirilerek, bu durum malike veya yetkili temsilcisine yazıyla bildirilerek
tapuda belirtilen günde idare adına tapuda ferağ vermesi istenilir. Malik veya
yetkili temsilcisi tarafından idare adına tapuda ferağ verilmesi halinde,
kamulaştırma bedeli kendilerine ödenir.
Bu madde uyarınca satın alınan veya trampa edilen
taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkı, sahibinden kamulaştırma yolu ile
alınmış sayılır ve bu şekilde yapılan kamulaştırmaya veya bedeline karşı itiraz
davaları açılamaz.
Anlaşma olmaması veya ferağ verilmemesi halinde bu
Kanunun 10 uncu maddesine göre işlem yapılır.”
MADDE 4. – 2942 sayılı Kanunun İkinci Kısım başlığı
“Kamulaştırma Bedelinin Mahkemece Tespiti, İdare Adına Tescil ve Bedelin
Tespiti Esasları, Dava Hakkı ve Bilirkişiler”, şeklinde; İkinci Kısım Birinci
Bölüm başlığı “Kamulaştırma Bedelinin
Mahkemece Tespiti ve İdare Adına Tescil, Bedelin Tespiti Esasları” şeklinde ve
İkinci Bölüm başlığı “Dava Hakkı ve Bilirkişiler” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 5. – 2942 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi
başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmaz
malın idare adına tescili
Madde 10. – Kamulaştırmanın satın alma usulü ile
yapılamaması halinde idare, 7 nci maddeye göre topladığı bilgi ve belgelerle 8
inci madde uyarınca yaptırmış olduğu bedel tespiti ve bu husustaki diğer bilgi
ve belgeleri bir dilekçeye ekleyerek taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk
mahkemesine müracaat eder ve taşınmaz malın kamulaştırma bedelinin tespitiyle,
bu bedelin, peşin veya kamulaştırma 3 üncü maddenin ikinci fıkrasına göre
yapılmış ise taksitle ödenmesi karşılığında, idare adına tesciline karar
verilmesini ister.
Mahkeme, idarenin başvuru tarihinden itibaren en geç 30
gün sonrası için belirlediği duruşma gününü, dava dilekçesi ve idare tarafından
verilen belgelerin birer örneği de eklenerek taşınmaz malın malikine meşruhatlı
davetiye ile veya idarece yapılan araştırmalar sonucunda adresleri
bulunamayanlara, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 28 inci maddesi gereğince ilan
yoluyla tebligat suretiyle bildirerek duruşmaya katılmaya çağırır. Duruşma
günü, idareye de tebliğ olunur.
Mahkemece malike doğrudan çıkarılacak meşruhatlı
davetiyede veya ilan yolu ile yapılacak tebligatta;
a) Kamulaştırılacak taşınmaz malın tapuda kayıtlı
bulunduğu yer, mevkii, pafta, ada, parsel numarası, vasfı, yüzölçümü,
b) Malik veya maliklerin ad ve soyadları,
c) Kamulaştırmayı yapan idarenin adı,
d) 14 üncü maddede öngörülen süre içerisinde, tebligat
veya ilan tarihinden itibaren kamulaştırma işlemine idarî yargıda iptal veya
adlî yargıda maddî hatalara karşı düzeltim davası açabilecekleri,
e) Açılacak davalarda husumetin kime yöneltileceği,
f) 14 üncü maddede öngörülen süre içerisinde,
kamulaştırma işlemine karşı idarî yargıda iptal davası açanların, dava
açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri
takdirde, kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit edilen
kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın kamulaştırma yapan idare adına
tescil edileceği,
g) Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak
sahibi adına hangi bankaya yatırılacağı,
h) Konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm
savunma ve delilleri, tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkemeye yazılı
olarak bildirmeleri gerektiği,
Belirtilir.
Mahkemece, kamulaştırılacak taşınmaz malın bulunduğu
yerde mahallî gazete çıkıyor ise, bu mahallî gazetelerden birisinde ve Türkiye
genelinde yayımlanan gazetelerin birisinde kamulaştırmanın ve belgelerin özeti
en az bir defa yayımlanır.
Mahkemece belirlenen günde yapılacak duruşmada hâkim,
taşınmaz malın bedeli konusunda tarafları anlaşmaya davet eder. Tarafların
bedelde anlaşması halinde hâkim, taraflarca anlaşılan bu bedeli kamulaştırma
bedeli olarak kabul eder ve sekizinci fıkranın ikinci ve devamı cümleleri
uyarınca işlem yapar.
Mahkemece yapılan duruşmada tarafların bedelde
anlaşamamaları halinde hâkim, en geç 10 gün içinde keşif ve 30 gün sonrası için
de duruşma günü tayin ederek, 15 inci maddede sayılan bilirkişiler marifetiyle
ve tüm ilgililerin huzurunda taşınmaz malın değerini tespit için mahallinde
keşif yapar. Yapılacak keşifte, taşınmaz malın bulunduğu yerin bağlı olduğu köy
veya mahalle muhtarının da hazır bulunması amacıyla, muhtara da davetiye
çıkartılır ve keşifte hazır bulunması temin edilerek, muhtarın beyanı da
alınır.
Bilirkişiler, taraflar ve diğer ilgililerin beyanını da
dikkate alarak, 11 inci maddedeki esaslar doğrultusunda taşınmaz malın değerini
belirten raporlarını 7 gün içinde mahkemeye verirler.Mahkeme bu raporu, duruşma
günü beklenmeksizin taraflara tebliğ eder. Yapılacak duruşmaya hâkim, taraflar
veya vekillerini, bilirkişileri ve muhtarı çağırır. Bu duruşmada tarafların
bilirkişi raporlarına varsa itirazları dinlenir ve bilirkişilerin bu itirazlara
karşı beyanları alınır.
Tarafların bedelde anlaşamamaları halinde hâkim,
tarafların ve bilirkişilerin rapor ve beyanlarından yararlanarak adil ve
hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespit eder.Mahkemece tespit edilen
bu bedel, taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkının kamulaştırılma bedelidir.
Tarafların anlaştığı veya tarafların anlaşamaması halinde hakim tarafından
kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktarın, peşin ve nakit olarak veya
kamulaştırma bu kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılmış ise,
ilk taksitin yine peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, hak sahibi tespit
edilememiş ise ileride ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere 10 uncu
maddeye göre mahkemece yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya
yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye 15 gün
süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece
uzatılabilir. İdarece, kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına yatırıldığına
veya hak sahibinin tespit edilemediği durumlarda, ileride ortaya çıkacak hak
sahibine verilmek üzere bloke edildiğine dair makbuzun ibrazı halinde
mahkemece, taşınmaz malın idare adına tesciline ve kamulaştırma bedelinin hak
sahibine ödenmesine karar verilir ve bu karar, tapu dairesine ve paranın
yatırıldığı bankaya bildirilir. Tescil hükmü kesin olup tarafların bedele
ilişkin temyiz hakları saklıdır.
Bu maddede öngörülen işlemler, mahkemenin davetine uymayanlar olduğu
takdirde ilgilinin yokluğunda yapılır.
Hak sahibinin tespit edilemediği durumlarda mahkemece, kamulaştırma
bedelinin üç aylık vedeli hesaba dönüştürülerek nemalandırılması amacıyla
gerekli tedbirler alınır.
Kamulaştırılması yapılan taşınmaz mal, tahsis edildiği kamu hizmeti
itibariyle sicile kaydı gerekmeyen bir niteliğe dönüşmüş ise, istek halinde
mahkemece sicil kaydının terkinine karar verilir.
Bu tescil ve terkin işlemi sırasında mal sahiplerinin bu taşınmaz mal
nedeniyle vergi ilişkisi aranmaz. Ancak, tapu dairesi durumu ilgili vergi
dairesine bildirir.
14 üncü maddede belirtilen süre içinde, kamulaştırma işlemine karşı hak
sahipleri tarafından idarî yargıda iptal davası açılması ve idarî yargı mahkemelerince
de yürütmenin durdurulması kararı verilmesi halinde mahkemece, idarî yargıda
açılan dava bekletici mesele kabul edilerek bunun sonucuna göre işlem yapılır.
Kamulaştırma işlemine karşı idarî yargıda iptal veya maddî hatalara
karşı adlî mahkemelerde açılacak düzeltim davalarında hangi idareye husumet
yöneltileceğinin davetiye ve ilanda açıkça belirtilmemiş veya yanlış
gösterilmiş olması nedeniyle davada husumet yanlış yöneltilmiş ise, gerçek
hasma tebligat yapılmak suretiyle davaya devam olunur.”
MADDE 6. – 2942 sayılı Kanunun 11 inci maddesi başlığıyla birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kamulaştırma bedelinin tespiti esasları
Madde 11. – 15 inci madde uyarınca oluşturulacak bilirkişi kurulu,
kamulaştırılacak taşınmaz mal veya kaynağın bulunduğu yere mahkeme heyeti ile
birlikte giderek, hazır bulunan ilgilileri de dinledikten sonra taşınmaz mal
veya kaynağın;
a) Cins ve nevini,
b) Yüzölçümünü,
c) Kıymetini etkileyebilecek bütün nitelik ve unsurlarını ve her unsurun
ayrı ayrı değerini,
d) Varsa vergi beyanını,
e) Kamulaştırma tarihindeki resmî makamlarca yapılmış kıymet
takdirlerini,
f) Arazilerde, taşınmaz mal veya kaynağın kamulaştırma tarihindeki
mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net
gelirini,
g) Arsalarda, kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsal
satışlara göre satış değerini,
h) Yapılarda kamulaştırma tarihindeki resmî birim fiyatları ve yapı
maliyet hesaplarını ve yıpranma payını,
ı) Bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçüleri,
Esas tutarak düzenleyecekleri raporda bütün bu unsurların cevaplarını
ayrı ayrı belirtmek suretiyle ve ilgililerin beyanını da dikkate alarak
gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini
tespit ederler.
Taşınmaz malın değerinin tespitinde, kamulaştırmayı gerektiren imar ve
hizmet teşebbüsünün sebep olacağı değer artışları ile ilerisi için düşünülen
kullanma şekillerine göre getireceği kâr dikkate alınmaz.
Kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesisinde, bu kamulaştırma sebebiyle
taşınmaz mal veya kaynakta meydana gelecek kıymet düşüklüğü gerekçeleriyle
belirtilir. Bu kıymet düşüklüğü kamulaştırma bedelidir.”
MADDE 7. – 2942 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Madde 14. – Kamulaştırmaya konu taşınmaz malın maliki tarafından 10
uncu madde gereğince mahkemece yapılan tebligat gününden, kendilerine tebligat
yapılamayanlara tebligat yerine geçmek üzere mahkemece gazete ile yapılan ilan
tarihinden itibaren otuz gün içinde, kamulaştırma işlemine karşı idarî yargıda
iptal ve maddî hatalara karşı da adlî yargıda düzeltim davası açılabilir.
İdarî yargıda açılan davalar öncelikle görülür.
İştirak halinde veya müşterek mülkiyete, paydaşların tek başına dava
hakları vardır.
İdare, kamulaştırma belgelerinin mahkemeye verildiği günden itibaren 30
gün içinde maddî hatalara karşı adlî yargıda düzeltim davası açabilir.
İdare tarafından, bu Kanun hükümlerine göre tespit olunan malike karşı
açılan davaların görülmesi sırasında, taşınmaz malın gerçek malikinin başka bir
şahıs olduğu anlaşıldığı takdirde, davaya bu gerçek malik, tapu malikinin daha
önce öldüğü sabit olursa mirasçıları da dahil edilmek suretiyle devam olunur.
Açılan davaların sonuçları dava açmayanları etkilemez.”
MADDE 8. – 2942 sayılı Kanunun 15 inci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Madde 15. – Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine bağlı ihtisas
odalarının her biri tarafından, üyelerinin oturdukları yeri göz önünde
bulundurarak her il için on ila onbeş, ayrıca il merkezleri için il, ilçeler
için ilçe idare kurullarınca bu bölgelerde oturan ve mühendis veya mimar olan
taşınmaz mal sahipleri arasından onbeş bilirkişi her yıl Ocak ayının ilk
haftasında seçilerek isim ve adreslerini bildiren listeler valiliklere verilir.
Valilikçe onanan listelerden, odalar tarafından seçilenler il merkezi ve
ilçelerdeki asliye hukuk mahkemelerine, idare kurulları tarafından seçilenler
de seçildikleri yerin asliye hukuk mahkemelerine bildirilir.
Süresi bitenler tekrar seçilebilir.
Bilirkişi kurulu; kamulaştırmaya konu olan yerin cins ve niteliğine
göre, üçü odalar listesinden, ikisi de idare kurulu listesinden seçilmek
suretiyle beş kişiden oluşur.
Kamulaştırılan taşınmaz malın üstün niteliği göz önüne alınarak,
bilirkişilerden üçü aynı uzmanlık kolundan seçilebilir.
Kamulaştırmayı yapan idarede görevli olanlar, kamulaştırılan taşınmaz
malın sahipleri ve bunların usul ve füruu, karı-koca, üçüncü derece dahil, kan
ve sıhrî hısımları ve mal sahipleri ile menfaat ortaklığı olanlar bilirkişi
seçilemezler.
İhtisas odalarının liste veremediği veya verilen listelerden fiili ve
hukukî sebeplerle bilirkişi seçiminin imkansız olduğu il ve ilçelerde,
kamulaştırılan taşınmaz malın cins ve özelliğine göre, Bayındırlık ve İskân,
Tarım ve Köyişleri ve Orman Bakanlıklarının taşra birimleri ile diğer resmî
daire ve kurumlardan alınacak fen adamları ile bilirkişi kurulu tamamlanır.
Bunların da bulunmadığı veya fillî veya hukukî sebeplerle bilirkişi seçimlerine
imkân olmadığı takdirde, komşu illerin oda listelerinden, yoksa bu fıkrada belirtilen
resmî daire ve kurumlardan alınacak fen adamları ile kurul tamamlanır.
Mahkemelere gönderilen listelerde yazılı olanlar ve yukarıdaki fıkrada
gösterilen kimseler arasından taraflar bilirkişi seçmekte anlaşamadıkları
takdirde bilirkişiler hâkim tarafından re’sen seçilir.
Hâkim, bilirkişilere yemin ettirir.
Bilirkişi kurulu, taşınmaz malın değerini 11 ve 12 nci maddeler
hükümlerine göre tayin ve takdir ederek, gerekçeli raporunu bir hafta içinde
mahkemeye verir.
Bilirkişilerce yapılan değer tespitinde, idarece belgelerin mahkemeye
verildiği gün esas tutulur.”
MADDE 9. – 2942 sayılı Kanunun Üçüncü Kısım başlığı
“Aynın Çekişmeli Bulunması, Tescil ve Tapuda Kayıtlı Olmayan Taşınmaz Malın
Kamulaştırma Bedelinin Mahkemece Tespiti ve Zilyedin Hakları” şeklinde;Üçüncü
Kısım İkinci Bölüm başlığı da “Aynın Çekişmeli Olması ve Tescil” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 10. – 2942 sayılı Kanunun 18 inci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Madde 18. – İdare, kamulaştırılması kararlaştırılan
taşınmaz malın mülkiyeti üzerinde çekişme olup olmadığını, taşınmaz malın
bulunduğu yerdeki tapu idaresi, kadastro müdürlüğü ve hukuk mahkemelerinden
sorarak ve mahallinde araştırma yaparak tespit eder.
Yapılan araştırmalar sonucunda, taşınmaz malın tapuda
kayıtlı olmakla birlikte mahkemede mülkiyeti üzerinde çekişme olduğu veya
kadastrosu yapılmasına rağmen kadastro mahkemesinde davalı olduğunun tespit
edilmesi halinde idarece, 10 uncu madde uyarınca hazırlanan belgelerin tamamı,
taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine verilerek, taşınmaz malın
kamulaştırma bedelinin tespitiyle, bu bedelin mülkiyet ihtilafıyla ilgili
uyuşmazlığın sonucunda belli olacak hak sahibine peşin veya kamulaştırma 3 üncü
maddenin ikinci fıkrasına göre yapılmış ise taksitle ödenmesi karşılığında
idare adına tesciline karar verilmesi istenir.
Mahkemece, taşınmaz mal hakkındaki mülkiyet çekişmesi
ile ilgili davanın tüm taraflarına, 10 uncu madde uyarınca tebligatların ve
ilanların yapılması, taşınmazın kamulaştırma bedelinin yine bu maddedeki usule
göre tespit edilmesi ve bu bedelin mülkiyet ihtilafıyla ilgili davanın
sonucunda belli olacak hak sahibine ödenmek üzere idarece mahkemenin belirttiği
bankaya 10 uncu madde uyarınca ve üç aylık vadeli hesaba yatırılmasından sonra,
bu bedelin ileride belli olacak hak sahibine ödenmesine ve taşınmaz malın idare
adına tesciline karar verilir ve bu karar tapu dairesine ve paranın yatırıldığı
bankaya bildirilir.
Mülkiyet ihtilafı ile ilgili davanın sonucunda, hak
sahibi olduğuna mahkemece karar verilen kişinin müracaatı üzerine kamulaştırma
bedelini tespit eden mahkemenin, paranın bu hak sahibine ödenmesi için bankaya
yazacağı talimat üzerine para hak sahibine ödenir.
Bu maddede öngörülen işlemler, mahkemenin davetine
uymayanlar olduğu takdirde ilgilinin yokluğunda yapılır.
Kamulaştırılması yapılan taşınmaz mal tahsis edildiği
kamu hizmeti itibariyle sicile kaydı gerekmeyen bir niteliğe dönüşmüş ise,
istek halinde mahkemece sicil kaydının terkinine karar verilir.
Bu tescil ve terkin işlemi sırasında mal sahiplerinin
bu taşınmaz mal nedeniyle vergi ilişkisi aranmaz. Ancak, tapu dairesi durumu
ilgili vergi dairesine bildirir.
Mahkemece tespit edilen bu bedel taşınmaz mal, kaynak
veya irtifak hakkının kamulaştırılma bedelidir.
14 üncü maddede belirtilen süre içinde, kamulaştırma
işlemine karşı hak sahipleri tarafından idarî yargıda iptal davası açılması ve
idarî yargı mahkemelerince de yürütmenin durdurulması kararı verilmesi halinde
mahkemece, idarî yargıda açılan dava bekletici mesele kabul edilerek bunun
sonucuna göre işlem yapılır.
Kamulaştırma işlemine karşı idarî yargıda iptal veya
maddî hatalara karşı adlî mahkemelerde açılacak düzeltim davalarında hangi
idareye husumet yöneltileceğinin tebligat ve ilan belgelerinde açıkça
belirtilmemiş veya yanlış gösterilmiş olması nedeniyle davada husumet yanlış
yöneltilmiş ise, gerçek hasma tebligat yapılmak suretiyle davaya devam olunur.”
MADDE 11. – 2942 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Madde 19. – İdare öncelikle, kamulaştırılması
kararlaştırılan tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malın, 3402 sayılı Kadastro
Kanununun 16 ncı maddesinde sayılan kamu mallarından olup olmadığını ilgili
yerlerden sormak suretiyle tespit eder.
İdarece yapılan bu araştırma sonucunda,
kamulaştırılması kararlaştırılan tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malın, 3402
sayılı Kadastro Kanununun 16 ncı maddesinde sayılan kamu mallarından
olmadığının, taşınmaz malın zilyedi mevcut olup da zilyetlikle iktisap
iddiasında bulunulduğunun tespiti halinde, 9 uncu madde gereğince seçilen
bilirkişiler marifetiyle mahallinde tahkikat yapar, delilleri toplar ve
keyfiyeti bir tutanakla belirtir. Bu tutanakta, taşınmazın yüzölçümü, zilyedin
kimliği, vergi kaydı, zilyetliğin başlangıç tarihi ve süresi, mülkiyeti kazanma
şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirtilir.
İdarece hazırlanan ve 10 uncu madde uyarınca toplanılan
belgelerin tamamı, taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine
verilerek, taşınmaz malın kamulaştırma bedelinin tespitiyle, bu bedelin peşin
veya kamulaştırma bu Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılmış
ise taksitle ödenmesi karşılığında idare adına tesciline karar verilmesi
istenir.
Mahkeme, taşınmaz malın kamulaştırma bedelini 10 uncu
maddede belirtilen usulde ve sürede tespit eder. Mahkeme, idarece verilen bilgi
belgelerden, zilyedin kamulaştırma tarihinde taşınmaz malı Türk Kanunu Medenisi
hükümleri dairesinde ve zilyetlikle iktisap etmiş olduğunu belirtmeye yeterli
gördüğü takdirde, kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin bilirkişi raporunu
idareye, bu raporla birlikte idarece verilen diğer belgeleri tespit edilen
zilyede tebliğ eder.
Ayrıca taşınmaz malın durumu, o yerin en büyük mal
memuruna bildirilmekle beraber, taşınmaz malın bulunduğu yerde çıkan mahallî
gazetede ve Türkiye genelinde yayımlanan bir gazetede en az bir defa ilan
edilir.
İlanda;
a)Taşınmaz malın bulunduğu yeri, mevkiî, sınırı,
miktarı,
b)Zilyedin kimliği,
c) Kamulaştırma bedelinin yatırılacağı banka,
d)Konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma
ve delillerin, ilan tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkemeye yazılı olarak
bildirmeleri gerektiği,
e)Hak sahiplerinin son ilandan itibaren bir ay içinde
itiraz etmedikleri takdirde, kamulaştırma bedelinin zilyede ödeneceğine karar
verileceği,
Belirtilir.
Son ilandan itibaren bir ay içinde Hazine veya üçüncü
bir kimse tarafından itiraz edilmediği takdirde, mahkemece kamulaştırma bedeli
olarak tespit edilen miktarın, peşin ve nakit olarak veya bu Kanunun 3 üncü
maddesinin ikinci fıkrasına göre taksitle kamulaştırma yapılmış ise, ilk
taksidin yine peşin ve nakit olarak zilyet adına ilanda belirtilen bankaya
yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye 15 gün
süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir.
İdare tarafından kamulaştırma bedelinin zilyet adına yatırıldığına dair
makbuzun mahkemeye ibrazı halinde mahkemece, taşınmaz malın idare adına
tesciline ve kamulaştırma bedelinin zilyede ödenmesine karar verilir ve bu
karar tapu dairesine ve paranın yatırıldığı bankaya bildirilir.
Bu müddet içinde Hazine veya üçüncü şahıslar tarafından
itiraz edilmesi halinde ise, mahkemece, tespit edilen kamulaştırma bedelinin
ileride hak sahipliğini ispat edecek kişiye ödenmek üzere idarece ilanda
belirtilen bankada açılacak üç aylık vadeli hesaba yatırılmasından sonra,
taşınmaz malın idare adına tesciline karar verilir.
Kamulaştırma bedelinin zilyede verilmiş olması, o
taşınmaz malda hak iddia edenlerin genel hükümler dairesinde zilyet aleyhine,
bedele istihkak davası açmak hakkını düşürmez.”
MADDE 12. – 2942 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin
birinci fıkrasındaki “16, 17 ve 19 uncu maddelere dayanılarak” ibaresi “Bu
Kanun uyarınca” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 13. – 2942 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kamulaştırmanın ve bedelinin kesinleşmesinden sonra
taşınmaz malların kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir
ihtiyaca tahsisi lüzumu kalmaması halinde, keyfiyet idarece mal sahibi veya
mirasçılarına duyurulur. Bu duyurma üzerinde mal sahibi veya mirasçıları,
aldığı kamulaştırma bedelini üç ay içinde ödeyerek taşınmaz malını geri
alabilir.”
MADDE 14. – 2942 sayılı Kanunun 25 inci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştrilmiştir.
“Madde 25. – Hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi
bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi için 10 uncu madde uyarınca
mahkemece yapılan tebligatla başlar. Mülkiyetin idareye geçmesi, mahkemece
verilen tescil kararı ile olur.
Mahkemece verilen tescil kararı tarihinden itibaren taşınmaz mal
sahibinin, kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz malda yeni inşaat veya
ekim yapmak veya mevcut inşaatta esaslı değişiklikler meydana getirmek gibi
kullanma hakları kalkar. Bundan sonra yapılanların değeri dikkate alınmaz.”
MADDE 15. – 2942 sayılı Kanunun 27 nci maddesinin birinci fıkrasındaki
“11 ve 12 nci” ibaresi “10 uncu”, “millî bir bankaya” ibaresi “10 uncu maddeye
göre yapılacak davetiye ve ilânda belirtilen bankaya” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 16. – 2942 sayılı Kanunun 29 uncu maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Madde 29. – 10 uncu madde uyarınca mahkeme heyetinin harcırahları, 15
inci madde uyarınca mahkemece oluşturulan bilirkişilerin ve keşifte dinlenilen
muhtarın mahkemece takdir edilecek ücretleri ile, tapu harçları ve bu Kanunun
gerektirdiği diğer giderler kamulaştırmayı yapan idarece ödenir.”
MADDE 17. – 2942 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Madde 30. – Kamu tüzel kişilerinin ve kurumlarının sahip oldukları
taşınmaz mal,kaynak veya irtifak hakları diğer bir kamu tüzel kişisi veya
kurumu tarafından kamulaştırılamaz.
Taşınmaz mala, kaynak veya irtifak hakkına ihtiyacı olan idare, 8 inci
madde uyarınca bedelini tespit eder. Bu bedel esas alınarak ödeyeceği bedeli de
belirterek mal sahibi idareye yazılı olarak başvurur. Mal sahibi idare devire
muvafakat etmez veya altmış gün içinde cevap vermez ise anlaşmazlık, alıcı
idarenin başvurusu üzerine Danıştay ilgili idarî dairesince incelenerek iki ay
içinde kesin karara bağlanır.
Taraflar bedelde anlaşamadıkları takdirde; alıcı idare, devirde anlaşma
tarihinden veya Danıştay kararının tebliği tarihinden itibaren otuz gün içinde,
10 uncu maddede yazılı usule göre mahkemeye başvurarak, kamulaştırma bedelinin
tespitini ister. Bu durumda yapılacak yargılamada mahkemece, 29.6.1938 tarihli
ve 3533 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaz.
Mahkemece, 10 uncu maddede öngörülen usule göre kamulaştırma bedeli
olarak tespit edilen miktarın, peşin ve nakit olarak mal sahibi idareye verilmek
üzere belirleyeceği bir bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun
ibraz edilmesi için alıcı idareye 15 gün süre verilir. Gereken hallerde bu süre
bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir. Alıcı idare tarafından kamulaştırma
bedelinin mal sahibi idare adına bankaya yatırıldığına dair makbuzun ibrazı
halinde mahkemece, taşınmaz malın alıcı idare adına tesciline ve kamulaştırma
bedelinin mal sahibi idareye ödenmesine karar verilir ve bu karar, tapu
dairesine ve paranın yatırıldığı bankaya bildirilir. Tescil hükmü kesin olup
tarafların bedele ilişkin temyiz hakları saklıdır.
Bu suretle devir alınan taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkı,
sahibinden kamulaştırma yolu ile alınmış sayılır ve devir amacı veya devreden
idarenin izni dışında başkaca bir kamusal amaçla kullanılamaz. Aksi takdirde
devreden idare, 23 üncü madde uyarınca taşınmaz malı geri alabilir. Bu husus
tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verilir.”
MADDE 18. – 2942 sayılı Kanunun 31 inci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Madde 31. – Aşağıda yazılı işler ve eylemler yasaktır :
a) 15 inci madde uyarınca oluşturulan bilirkişilerin, kendilerine
mahkemece takdir edilen ücret dışında herhangi bir suretle çıkar sağlamaları,
b) Mahkemece 10 uncu madde uyarınca yapılan tebligat, davet veya ilânen
tebliğden sonra taşınmaz malın başkasına devir ve ferağ veya temliki,
c) Dava giderlerinin avukat veya dava vekilleri veya onlar adına hareket
edenler tarafından kabullenilmesi,
d) Kamulaştırma bedelinin tamamının veya bir kısmının nakden veya başka
bir şekilde, avukat veya dava vekili veya onlar adına hareket edenler
tarafından mal sahibine önceden ödenmesi,
e) Kamulaştırma bedelinin tamamının veya bir kısmının avukat veya dava
vekili veya onlar adına hareket edenlere ait olacağının kararlaştırılması,
f) Yukarıda yazılı bentlerde yasaklanan işlem ve eylemlerin avukat veya
dava vekillerince bizzat veya aracı ile mal sahibine teklif edilmesi veya
bunlara yardımcı olunması.”
MADDE 19. – 2942 sayılı Kanunun 33 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Madde 33. – Fiilleri daha ağır cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil
etmediği takdirde, bu Kanunun 31 inci maddesinin (a) bendine aykırı hareket
edenler 2 yıldan aşağı olmamak üzere hapis ve üçyüz milyon liradan yediyüzelli
milyon liraya kadar; (d), (e) ve (f) bentlerine aykırı hareket edenler ise, bir
yıldan aşağı olmamak üzere hapis ve yüzmilyon liradan üçyüz milyon liraya kadar
ağır para cezasıyla, (b) ve (c) bentlerine aykırı hareket edenler, altı aydan
iki yıla kadar hapis ve elli milyon liradan yüzmilyon liraya kadar ağır para
cezasıyla cezalandırılırlar.”
MADDE 20. – 2942 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Madde 39. – Kamulaştırılan taşınmazın kamulaştırıldığı yıla ait emlak
vergisi tarhına esas olan vergi değeri, kesinleşen kamulaştırma bedelinden az
olduğu takdirde, kamulaştırma bedeli ile vergi değeri arasındaki fark emlak
vergisine tâbi tutulur ve bu fark vergi üzerinden vergi ziyaı cezası kesilir.
Emlak vergisi beyannamesinin ek süreye rağmen verilmemiş olması halinde,
kesinleşen kamulaştırma bedeli, kamulaştırmanın yapıldığı yıla ait vergi değeri
yerine geçer ve bu değer üzerinden cezalı tarhiyat yapılır.”
MADDE 21. – 2942 sayılı Kanunun 13, 16 ve 17 nci maddeleri yürürlükten
kaldırılmıştır.
MADDE 22. – 2942 sayılı Kanunun Geçici 4 üncü maddesinden sonra gelmek
üzere, aşağıdaki şekilde Geçici 5 inci madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 5. – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, kamulaştırma
kararı alınmış ancak henüz tebliğe verilmemiş kamulaştırmalarda bu Kanun
hükümleri, diğerlerinde önceki hükümler uygulanır.”
MADDE 23. – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 24. – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METİN
MADDE 1. – Tasarının 1 inci maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 2. – Tasarının 2 nci maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 3. – Tasarının 3 üncü maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 4. – Tasarının 4 üncü
maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 5. – 2942 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi başlığıyla birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmaz malın idare
adına tescili
Madde 10. – Kamulaştırmanın satın alma usulü ile yapılamaması halinde
idare, 7 nci maddeye göre topladığı bilgi ve belgelerle 8 inci madde uyarınca
yaptırmış olduğu bedel tespiti ve bu husustaki diğer bilgi ve belgeleri bir
dilekçeye ekleyerek taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine müracaat
eder ve taşınmaz malın kamulaştırma bedelinin tespitiyle, bu bedelin, peşin
veya kamulaştırma 3 üncü maddenin ikinci fıkrasına göre yapılmış ise taksitle
ödenmesi karşılığında, idare adına tesciline karar verilmesini ister.
Mahkeme, idarenin başvuru tarihinden itibaren en geç 30 gün sonrası için
belirlediği duruşma gününü, dava dilekçesi ve idare tarafından verilen
belgelerin birer örneği de eklenerek taşınmaz malın malikine meşruhatlı
davetiye ile veya idarece yapılan araştırmalar sonucunda adresleri bulunamayanlara,
11.2.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun 28 inci maddesi gereğince
ilan yoluyla tebligat suretiyle bildi-rerek duruşmaya katılmaya çağırır.
Duruşma günü, idareye de tebliğ olunur.
Mahkemece malike doğrudan çıkarılacak meşruhatlı davetiyede veya ilan
yolu ile yapılacak tebligatta;
a) Kamulaştırılacak taşınmaz malın tapuda kayıtlı bulunduğu yer, mevkii,
pafta, ada, parsel numarası, vasfı, yüzölçümü,
b) Malik veya maliklerin ad ve soyadları,
c) Kamulaştırmayı yapan idarenin adı,
d) 14 üncü maddede öngörülen süre içerisinde, tebligat veya ilan
tarihinden itibaren kamulaştırma işlemine idarî yargıda iptal veya adli yargıda
maddi hatalara karşı düzeltim davası açabilecekleri,
e) Açılacak davalarda husumetin kime yöneltileceği,
f) 14 üncü maddede öngörülen süre içerisinde, kamulaştırma işlemine
karşı idarî yargıda iptal davası açanların, dava açtıklarını ve yürütmenin
durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde, kamulaştırma
işleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli
üzerinden taşınmaz malın kamulaştırma yapan idare adına tescil edileceği,
g) Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına hangi
bankaya yatırılacağı,
h) Konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delilleri,
tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkemeye yazılı olarak bildirmeleri
gerektiği,
Belirtilir.
Mahkemece, kamulaştırılacak taşınmaz malın bulunduğu yerde mahalli
gazete çıkıyor ise, bu mahalli gazetelerden birisinde ve Türkiye genelinde yayımlanan
gazetelerin birisinde kamulaştırmanın ve belgelerin özeti en az bir defa
yayımlanır.
Mahkemece belirlenen günde yapılacak duruşmada hakim, taşınmaz malın
bedeli konusunda tarafları anlaşmaya davet eder. Tarafların bedelde anlaşması
halinde hakim, taraflarca anlaşılan bu bedeli kamulaştırma bedeli olarak kabul
eder ve sekizinci fıkranın ikinci ve devamı cümleleri uyarınca işlem yapar.
Mahkemece yapılan duruşmada tarafların bedelde anlaşamamaları halinde
hakim, en geç 10 gün içinde keşif ve 30 gün sonrası için de duruşma günü tayin
ederek, 15 inci maddede sayılan bilirkişiler marifetiyle ve tüm ilgililerin
huzurunda taşınmaz malın değerini tespit için mahallinde keşif yapar. Yapılacak
keşifte, taşınmaz malın bulunduğu yerin bağlı olduğu köy veya mahalle
muhtarının da hazır bulunması amacıyla, muhtara da davetiye çıkartılır ve
keşifte hazır bulunması temin edilerek, muhtarın beyanı da alınır.
Bilirkişiler, taraflar ve diğer ilgililerin beyanını da dikkate alarak,
11 inci maddedeki esaslar doğrultusunda taşınmaz malın değerini belirten
raporlarını 7 gün içinde mahkemeye verirler. Mahkeme bu raporu, duruşma günü
beklenmeksizin taraflara tebliğ eder. Yapılacak duruşmaya hakim, taraflar veya
vekillerini ve bilirkişileri çağırır. Bu duruşmada tarafların bilirkişi
raporlarına varsa itirazları dinlenir ve bilirkişilerin bu itirazlara karşı
beyanları alınır.
Tarafların bedelde anlaşamamaları halinde gerektiğinde hakim tarafından
15 gün içinde sonuçlandırılmak üzere yeni bir bilirkişi kurulu tayin edilir ve
hakim, tarafların ve bilirkişilerin rapor veya raporları ile beyanlarından
yararlanarak adil ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespit eder.
Mahkemece tespit edi-len bu bedel, taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkının
kamulaştırılma bedelidir. Tarafların anlaştığı veya tarafların anlaşamaması
halinde hakim tarafından kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktarın,
peşin ve nakit olarak veya kamulaştırma bu kanunun 3 üncü maddesinin ikinci
fıkrasına göre yapılmış ise, ilk taksitin yine peşin ve nakit olarak hak sahibi
adına, hak sahibi tespit edilememiş ise ileride ortaya çıkacak hak sahibine
verilmek üzere 10 uncu maddeye göre mahkemece yapılacak davetiye ve ilanda
belirtilen bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi
için idareye 15 gün süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus
olmak üzere mahkemece uzatılabilir. İdarece, kamulaştırma bedelinin hak sahibi
adına yatırıldığına veya hak sahibinin tespit edilemediği durumlarda, ileride
ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere bloke edildiğine dair makbuzun
ibrazı halinde mahkemece, taşınmaz malın idare adına tesciline ve kamulaştırma
bedelinin hak sahibine ödenmesine karar verilir ve bu karar, tapu dairesine ve
paranın yatırıldığı bankaya bildirilir. Tescil hükmü kesin olup tarafların
bedele ilişkin temyiz hakları saklıdır.
Bu maddede öngörülen işlemler, mahkemenin davetine uymayanlar olduğu
takdirde ilgilinin yokluğunda yapılır.
Hak sahibinin tespit edilemediği durumlarda mahkemece, kamulaştırma
bedelinin üç aylık vadeli hesaba dönüştürülerek nemalandırılması amacıyla
gerekli tedbirler alınır.
Kamulaştırılması yapılan taşınmaz mal, tahsis edildiği kamu hizmeti
itibariyle sicile kaydı gerekmeyen bir niteliğe dönüşmüş ise, istek halinde
mahkemece sicil kaydının terkinine karar verilir.
Bu tescil ve terkin işlemi sırasında mal sahiplerinin bu taşınmaz mal
nedeniyle vergi ilişkisi aranmaz. Ancak, tapu dairesi durumu ilgili vergi
dairesine bildirir.
14 üncü maddede belirtilen süre içinde, kamulaştırma işlemine karşı hak
sahipleri tarafından idarî yargıda iptal davası açılması ve idarî yargı
mahkemelerince de yürütmenin durdurulması kararı verilmesi halinde mahkemece,
idarî yargıda açılan dava bekletici mesele kabul edilerek bunun sonucuna göre
işlem yapılır.
Kamulaştırma işlemine karşı idarî yargıda iptal veya maddi hatalara
karşı adli mahkemelerde açılacak düzeltim davalarında hangi idareye husumet
yöneltileceğinin davetiye ve ilanda açıkça belirtilmemiş veya yanlış
gösterilmiş olması nedeniyle davada husumet yanlış yöneltilmiş ise, gerçek
hasma tebligat yapılmak suretiyle davaya devam olunur."
MADDE 6. – Tasarının 6 ncı maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 7. – Tasarının 7 inci maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 8. – 2942 sayılı Kanunun 15 inci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Madde 15. – Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine bağlı ihtisas
odalarının her biri tarafından, üyelerinin oturdukları yeri göz önünde
bulundurarak her il için onbeş ila yirmibeş, ayrıca il merkezleri için il,
ilçeler için ilçe idare kurullarınca bu bölgelerde oturan ve mühendis veya
mimar olan taşınmaz mal sahipleri arasından on beş bilirkişi her yıl Ocak
ayının ilk haftasında seçilerek isim ve adreslerini bildiren listeler
valiliklere verilir. Bilirkişi olarak görev yapacakların nitelikleri ve çalışma
esasları, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinin görüşü alınmak suretiyle
Maliye Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskân Bakanlığının birlikte
hazırlayacakları bir yönetmelikle belirlenir.
Valilikçe onanan listelerden, odalar tarafından seçilenler il merkezi ve
ilçelerdeki asliye hukuk mahkemelerine, idare kurulları tarafından seçilenler
de seçildikleri yerin asliye hukuk mahkemelerine bildirilir.
Süresi bitenler tekrar seçilebilir.
Bilirkişi kurulu; kamulaştırmaya konu olan yerin cins ve niteliğine
göre, üçü odalar listesinden, ikisi de idare kurulu listesinden seçilmek
suretiyle beş kişiden oluşur.
Kamulaştırılan taşınmaz malın üstün nite-liği göz önüne alınarak,
bilirkişilerden üçü aynı uzmanlık kolundan seçilebilir.
Kamulaştırmayı yapan idarede görevli olanlar, kamulaştırılan taşınmaz
malın sahipleri ve bunların usul ve füruu, karı-koca, üçüncü derece dahil, kan
ve sıhri hısımları ve mal sahipleri ile menfaat ortaklığı olanlar bilirkişi
seçilemezler.
İhtisas odalarının liste veremediği veya verilen listelerden fiili ve
hukuki sebeplerle bilirkişi seçiminin imkansız olduğu il ve ilçelerde,
kamulaştırılan taşınmaz malın cins ve özelliğine göre, Bayındırlık ve İskân,
Tarım ve Köyişleri ve Orman Bakanlıklarının taşra birimleri ile diğer resmi
daire ve kurumlardan alınacak fen adamları ile bilirkişi kurulu tamamlanır.
Bunların da bulunmadığı veya fiili veya hukuki sebeplerle bilirkişi seçimlerine
imkan olmadığı takdirde, komşu illerin oda listelerinden, yoksa bu fıkrada
belirtilen resmi daire ve kurumlardan alınacak fen adamları ile kurul
tamamlanır.
Mahkemelere gönderilen listelerde yazılı olanlar ve yukarıdaki fıkrada
gösterilen kimseler arasından taraflar bilirkişi seçmekte anlaşamadıkları
takdirde bilirkişiler hakim tarafından re'sen seçilir.
Hakim, bilirkişilere yemin ettirir.
Bilirkişi kurulu, taşınmaz malın değerini 11 ve 12 nci maddeler
hükümlerine göre tayin ve takdir ederek, gerekçeli raporunu 15 gün içinde
mahkemeye verir.
Bilirkişilerce yapılan değer tespitinde, idarece belgelerin mahkemeye
verildiği gün esas tutulur."
MADDE 9. – 2942 sayılı Kanunun ÜÇÜNCÜ KISIM başlığı "Aynın
İhtilaflı Bulunması, Tescil ve Tapuda Kayıtlı Olmayan Taşınmaz Malın
Kamulaştırma Bedelinin Mahkemece Tespiti ve Zilyedin Hakları" şeklinde;
ÜÇÜNCÜ KISIM İKİNCİ BÖLÜM başlığı da "Aynın İhtilaflı Olması ve
Tescil" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 10. – 2942 sayılı Kanunun 18 inci maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Aynın ihtilaflı bulunması
Madde 18. – İdare, kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz malın
mülkiyeti üzerinde ihtilaf olup olmadığını, taşınmaz malın bulunduğu yerdeki
tapu idaresi, kadastro müdürlüğü ve hukuk mahkemelerinden sorarak ve mahallinde
araştırma yaparak tespit eder.
Yapılan araştırmalar sonucunda, taşınmaz malın tapuda kayıtlı olmakla
birlikte mahkemede mülkiyeti üzerinde ihtilaf olduğu veya kadastrosu
yapılmasına rağmen kadastro mahkemesinde davalı olduğunun tespit edilmesi
halinde idarece, 10 uncu madde uyarınca hazırlanan belgelerin tamamı, taşınmaz malın
bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine verilerek, taşınmaz malın kamulaştırma
bedelinin tespitiyle, bu bedelin mülkiyet ihtilafıyla ilgili uyuşmazlığın
sonucunda belli olacak hak sahibine peşin veya kamulaştırma 3 üncü maddenin
ikinci fıkrasına göre yapılmış ise taksitle ödenmesi karşılığında idare adına
tesciline karar verilmesi istenir.
Mahkemece, taşınmaz mal hakkındaki mülkiyet ihtilafı ile ilgili davanın
tüm taraflarına, 10 uncu madde uyarınca tebligatların ve ilanların yapılması,
taşınmazın kamulaştırma bedelinin yine bu maddedeki usule göre tespit edilmesi
ve bu bedelin mülkiyet ihtilafıyla ilgili davanın sonucunda belli olacak hak
sahibine ödenmek üzere idarece mahkemenin belirttiği bankaya 10 uncu madde
uyarınca ve üç aylık vadeli hesaba yatırılmasından sonra, bu bedelin ileride
belli olacak hak sahibine ödenmesine ve taşınmaz malın idare adına tesciline
karar verilir ve bu karar tapu dairesine ve paranın yatırıldığı bankaya
bildirilir.
Mülkiyet ihtilafı ile ilgili davanın sonucunda, hak sahibi olduğuna
mahkemece karar verilen kişinin müracaatı üzerine kamulaştırma bedelini tespit
eden mahkemenin, paranın bu hak sahibine ödenmesi için bankaya yazacağı talimat
üzerine para hak sahibine ödenir.
Bu maddede öngörülen işlemler, mahkemenin davetine uymayanlar olduğu
takdirde ilgilinin yokluğunda yapılır.
Kamulaştırılması yapılan taşınmaz mal tahsis edildiği kamu hizmeti
itibariyle sicile kaydı gerekmeyen bir niteliğe dönüşmüş ise, istek halinde
mahkemece sicil kaydının terkinine karar verilir.
Bu tescil ve terkin işlemi sırasında mal sahiplerinin bu taşınmaz mal
nedeniyle vergi ilişkisi aranmaz. Ancak, tapu dairesi durumu ilgili vergi
dairesine bildirir.
Mahkemece tespit edilen bu bedel taşınmaz mal, kaynak veya irtifak
hakkının kamu-laştırma bedelidir.
14 üncü maddede belirtilen süre içinde, kamulaştırma işlemine karşı hak
sahipleri tarafından idarî yargıda iptal davası açılması ve idarî yargı
mahkemelerince de yürütmenin durdurulması kararı verilmesi halinde mahkemece,
idarî yargıda açılan dava bekletici mesele kabul edilerek bunun sonucuna göre
işlem yapılır.
Kamulaştırma işlemine karşı idarî yargıda iptal veya maddi hatalara
karşı adli mahkemelerde açılacak düzeltim davalarında hangi idareye husumet
yöneltileceğinin tebligat ve ilan belgelerinde açıkça belirtilmemiş veya yanlış
gösterilmiş olması nedeniyle davada husumet yanlış yöneltilmiş ise, gerçek
hasma tebligat yapılmak suretiyle davaya devam olunur."
MADDE 11. – 2942 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Madde 19. – İdare öncelikle, kamulaştırılması kararlaştırılan
tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malın, 21.6.1987 tarihli ve 3402 sayılı
Kadastro Kanununun 16 ncı maddesinde sayılan kamu mallarından olup olmadığını
ilgili yerlerden sormak suretiyle tespit eder.
İdarece yapılan bu araştırma sonucunda, kamulaştırılması kararlaştırılan
tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malın, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16 ncı
maddesinde sayılan kamu mallarından olmadığının, taşınmaz malın zilyedi mevcut
olup da zilyetlikle iktisap iddiasında bulunulduğunun tespiti halinde, 9 uncu
madde gereğince seçilen bilirkişiler marifetiyle mahallinde tahkikat yapar,
delilleri toplar ve keyfiyeti bir tutanakla belirtir. Bu tutanakta, taşınmazın
yüzölçümü, zilyedin kimliği, vergi kaydı, zilyetliğin başlangıç tarihi ve
süresi, mülkiyeti kazanma şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirtilir.
İdarece hazırlanan ve 10 uncu madde uyarınca toplanılan belgelerin
tamamı, taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine verilerek,
taşınmaz malın kamulaştırma bedelinin tespitiyle, bu bedelin peşin veya
kamulaştırma bu Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılmış ise
taksitle ödenmesi karşılığında idare adına tesciline karar verilmesi istenir.
Mahkeme, taşınmaz malın kamulaştırma bedelini 10 uncu maddede belirtilen
usulde ve sürede tespit eder. Mahkeme, idarece verilen bilgi ve belgelerden,
zilyedin kamulaştırma tarihinde taşınmaz malı Türk Kanunu Medenisi hükümleri
dairesinde ve zilyetlikle iktisap etmiş olduğunu belirtmeye yeterli gördüğü takdirde,
kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin bilirkişi raporunu idareye, bu raporla
birlikte idarece verilen diğer belgeleri tespit edilen zilyede tebliğ eder.
Ayrıca taşınmaz malın durumu, o yerin en büyük mal memuruna
bildirilmekle beraber, taşınmaz malın bulunduğu yerde çıkan mahalli gazetede ve
Türkiye genelinde yayımlanan bir gazetede en az bir defa ilan edilir.
İlanda;
a) Taşınmaz malın bulunduğu yeri, mevkii, sınırı, miktarı,
b) Zilyedin kimliği,
c) Kamulaştırma bedelinin yatırılacağı banka,
d) Konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerin,
ilan tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkemeye yazılı olarak bildirmeleri
gerektiği,
e) Hak sahiplerinin son ilandan itibaren bir ay içinde itiraz
etmedikleri takdirde, kamulaştırma bedelinin zilyede ödeneceğine karar
verileceği,
Belirtilir.
Son ilandan itibaren 30 gün içinde Hazine veya üçüncü bir kimse
tarafından itiraz edilmediği takdirde, mahkemece kamulaştırma bedeli olarak
tespit edilen miktarın, peşin ve nakit olarak veya bu Kanunun 3 üncü maddesinin
ikinci fıkrasına göre taksitle kamulaştırma yapılmış ise, ilk taksidin yine
peşin ve nakit olarak zilyet adına ilanda belirtilen bankaya yatırılması ve
yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye 15 gün süre verilir.
Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir.
İdare tarafından kamulaştırma bedelinin zilyet adına yatırıldığına dair
makbuzun mahkemeye ibrazı halinde mahkemece, taşınmaz malın idare adına
tesciline ve kamulaştırma bedelinin zilyede ödenmesine karar verilir ve bu
karar tapu dairesine ve paranın yatırıldığı bankaya bildirilir.
Bu müddet içinde Hazine veya üçüncü şahıslar tarafından itiraz edilmesi
halinde ise, mahkemece, tespit edilen kamulaştırma bede-linin ileride hak
sahipliğini ispat edecek kişiye ödenmek üzere idarece ilanda belirtilen bankada
açılacak üç aylık vadeli hesaba yatırılma-sından sonra, taşınmaz malın idare
adına tesciline karar verilir.
Kamulaştırma bedelinin zilyede verilmiş olması, o taşınmaz malda hak
iddia edenlerin genel hükümler dairesinde zilyet aleyhine, bedele istihkak
davası açmak hakkını düşürmez."
MADDE 12. – Tasarının 12 nci maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 13. – 2942 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Kamulaştırmanın ve bedelinin kesinleşmesinden sonra taşınmaz
malların kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca
tahsisi lüzumu kalmaması halinde, keyfiyet idarece mal sahibi veya
mirasçılarına duyurulur. Bu duyurma üzerine mal sahibi veya mirasçıları, aldığı
kamulaştırma bedelini üç ay içinde ödeyerek taşınmaz malını geri
alabilir."
MADDE 14. – Tasarının 14 üncü maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 15. – Tasarının 15 inci maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 16. – Tasarının 16 ncı maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 17. – Tasarının 17 nci maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 18. – 2942 sayılı Kanunun
31 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 31. – Aşağıda yazılı işler ve eylemler yasaktır:
a) 15 inci madde uyarınca oluşturulan bilirkişilerin, kendilerine
mahkemece takdir edilen ücret dışında herhangi bir suretle çıkar sağlamaları,
b) Mahkemece 10 uncu madde uyarınca yapılan tebligat, davet veya ilanen
tebliğden sonra taşınmaz malın başkasına devir ve ferağ veya temliki,
c) Dava giderlerinin avukat veya dava vekilleri veya onlar adına hareket
edenler tarafından kabullenilmesi,
d) Kamulaştırma bedelinin tamamının veya bir kısmının nakden veya başka
bir şekilde, avukat veya dava vekili veya onlar adına hareket edenler
tarafından mal sahibine önceden ödenmesi,
e) Kamulaştırma bedelinin tamamının veya bir kısmının avukat veya dava
vekili veya onlar adına hareket edenlere ait olacağının kararlaştırılması,
f) Yukarıda yazılı bentlerde yasaklanan fiillerin avukat veya dava
vekillerince bizzat veya aracı ile mal sahibine teklif edilmesi veya bunlara
yardımcı olunması."
MADDE 19. – 2942 sayılı Kanunun 33 üncü maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Madde 33. – Fiilleri daha ağır cezayı gerektiren ayrı bir suç
teşkil etmediği takdirde, bu Kanunun 31 inci maddesinin (a) bendine aykırı
hareket edenler iki yıldan aşağı olmamak üzere hapis ve iki milyar liradan dört
milyar liraya kadar; (d), (e) ve (f) bentlerine aykırı hareket edenler ise, bir
yıldan aşağı olmamak üzere hapis ve beşyüz milyon liradan bir milyar liraya
kadar ağır para cezasıyla, (b) ve (c) bentlerine aykırı hareket edenler, altı
aydan iki yıla kadar hapis ve ikiyüz milyon liradan dörtyüz milyon liraya kadar
ağır para cezasıyla cezalandırılırlar. Bu maddedeki para cezaları her yıl
1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanu-nunun ek 2 nci maddesi hükümleri
uyarınca artırılır."
MADDE 20.– 2942 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Madde 39. – Kamulaştırılan taşınmazın kamulaştırıldığı yıla ait
emlak vergisi tarhına esas olan vergi değeri, kesinleşen kamulaştırma
bedelinden az olduğu takdirde, kamulaştırma bedeli ile vergi değeri arasındaki
fark üzerinden, cezalı emlak vergisi tarh olunur.
Emlak vergisi beyannamesinin ek süreye rağmen verilmemiş olması halinde,
kesinleşen kamulaştırma bedeli, kamulaştırmanın yapıldığı yıla ait vergi değeri
yerine geçer ve bu değer üzerinden cezalı emlak vergisi tarhiyatı
yapılır."
MADDE 21.– 2942 sayılı Kanunun 13, 16 ve 17 nci maddeleri yürürlükten
kaldırılmış ve bu Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 5. – Bu Kanunun deği-şik 15 inci maddesinde öngörülen
yönetmelik çıkarılıncaya kadar bilirkişiler önceki hükme göre seçilir."
GEÇİCİ MADDE 1. – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, kamulaştırma
kararı alınmış ancak henüz tebligata çıkarılmamış kamulaştırmalarda bu Kanun
hükümleri, diğerlerinde önceki hükümler uygulanır.
MADDE 22. – Tasarının 23 üncü maddesi 22 nci madde olarak aynen kabul
edilmiştir.
MADDE 23. – Tasarının 24 üncü maddesi 23 üncü madde olarak aynen kabul
edilmiştir.
|
|
Bülent Ecevit |
|
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
|
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
|
|
D. Bahçeli |
H. H. Özkan |
M. Yılmaz |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
|
K. Derviş |
Prof. Dr. T. Toskay |
M. Keçeciler |
|
|
Devlet
Bakanı V. |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı V. |
|
|
F. Ünlü |
F. Bal |
R. K. Yücelen |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
|
M. Yılmaz |
Prof. Dr. R. Mirzaoğlu |
R. K. Yücelen |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet Bakanı |
|
|
H. Gemici |
Prof. Dr. Ş. Üşenmez |
E. S. Gaydalı |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
|
F. Ünlü |
Prof. Dr. A. Çay |
R. Önal |
|
|
Adalet
Bakanı |
Millî
Savunma Bakanı |
İçişleri
Bakanı |
|
|
Prof. Dr. H. S. Türk |
S. Çakmakoğlu |
S. Tantan |
|
|
Dışişleri
Bakanı V. |
Maliye
Bakanı |
Millî
Eğitim Bakanı V. |
|
|
H. H. Özkan |
S. Oral |
H. Gemici |
|
|
Bayındırlık
ve İskân Bakanı |
Sağlık Bakanı |
Ulaştırma
Bakanı |
|
|
K. Aydın |
Doç. Dr. O. Durmuş |
Prof. Dr. E. Öksüz |
|
|
Tarım ve
Köyişleri Bakanı |
Çalışma ve
Sos. Güv. Bakanı |
Sanayi ve
Ticaret Bakanı |
|
|
Prof. Dr. H. Y. Gökalp |
Y. Okuyan |
A. K. Tanrıkulu |
|
|
En. ve
Tab. Kay. Bakanı |
Kültür
Bakanı |
Turizm
Bakanı |
|
|
M. C. Ersümer |
M. İ. Talay |
E. Mumcu |
|
|
Orman
Bakanı |
|
Çevre
Bakanı |
|
|
Prof. Dr. N. Çağan |
|
F. Aytekin |