Dönem
: 21 Yasama Yılı : 3
T.B.M.M. (S. Sayısı : 713)
Bazı Kanun
ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve
Plan ve Bütçe
Komisyonu
Raporu (1/876)
|
T.C. |
|
|
Başbakanlık |
8.6.2001 |
|
Kanunlar ve Kararlar |
|
|
Genel Müdürlüğü |
|
|
Sayı : B.02.0.KKG.0.10/101-321/2780 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Başkanlığınıza
arzı Bakanlar Kurulunca 6.6.2001 tarihinde kararlaştırılan “Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” ile
gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz
ederim.
Bülent Ecevit
Başbakan
GENEL GEREKÇE
I. 25.11.2000 tarihinde yürürlüğe giren 4603 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve
Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun ile bu bankaların yeniden
yapılandırılmaları ve nihai olarak özelleştirilmeleri amaçlanmıştır. Söz konusu
Kanun ile bankaların malî bünyelerini olumsuz yönde etkileyen görev zararı
alacaklarının bir program dahilinde tasfiye edilmesi ve bu Kanunun yürürlük
tarihinden itibaren bu bankalara bedeli önceden ödenmeden görev verilemeyeceği
hükme bağlanmıştır.
Ancak, kamu bankalarının son yaşanan ekonomik krizin
derinleşmesindeki rolleri ve söz konusu krizin malî bünyelerinde yarattığı
olumsuzluklar, görev zararı uygulamasının sürdürülemez olduğunu ve bankacılık
sisteminin sağlıklı bir yapıya kavuşturulabilmesi için görev zararı
alacaklarının bir an önce tasfiye edilmesi gerektiğini ortaya koymuştur. Bu
kapsamda hazırlanan ve 30.4.2001 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 2001/2312
sayılı Kararname ile bankaların çeşitli Bakanlar Kurulu kararlarından kaynaklanan
görev zararı uygulamalarına son verilmiştir.
Tasarı ile; Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim
Şirketi ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin görev zararlarının oluşmasına neden
olan kanunlar ile görev zararı uygulamalarına ilişkin bütün mevzuatın
yürürlükten kaldırılması amaçlanmıştır.
Diğer taraftan; 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat
Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim
Şirketi Hakkında Kanun ile kamu bankalarının yeniden yapılandırılmalarına
ilişkin hususlar düzenlenmiştir. Bu tasarı ile, adı geçen Kanunda eksik olduğu
düşünülen ve yeniden düzenlenmesine ihtiyaç bulunan maddeler yeniden
düzenlenmiş veya eklenmiştir.
Bu çerçevede; söz konusu bankaların hisselerinin %
51’in altına düşene kadar Meclis denetimine tabi tutulması gerekliliğinden
hareketle, 4603 sayılı Kanunda değişikliğe gidilmiştir.
Öte yandan; 4603 sayılı Kanunun temel amacının
bankaların etkin, verimli ve özerk bir şekilde çalışmalarının sağlanması
olduğundan, küçülmenin ilk ayağını oluşturan ihtiyaç dışı personel sorunu
gündeme gelmiştir. Aynı konumdaki özel bankalarda, bu sayının çok altında bir
personel ile daha verimli çalışmaların sürdürüldüğü dikkate alındığında,
konunun büyük önem arz ettiği görülmektedir. 4603 sayılı Kanunun geçici 1 inci
maddesinin (2) numaralı fıkrası ile getirilen primli emeklilik sistemi
uygulamada sonuç vermemiş, bu haktan yararlanarak emekliliğini isteyen personel
sayısı da çok düşük kalmıştır. Bu durumda yeniden yapılandırmanın olmazsa olmaz
koşulu personel birikiminin, hizmetin gerektirdiği ideal kadroya indirilmesi
amacıyla bu tasarı ile yeni düzenleme gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Tasarı ile,
T. Emlak Bankası Anonim Şirketinin T. Emlak Bankası A.Ş. Mensupları Emekli ve
Yardım Sandığı Vakfı üyesi personelinin, sosyal güvenlik açısından tabi olduğu
mevzuat gereği yararlanamadığı kıdem tazminatı ve 4603 sayılı Kanunla verilen
emeklilik ikramiyesi haklarından, eşitlik ilkesinin bir gereği olarak,
yararlandırılmaları sağlanmaktadır.
Bilindiği üzere, 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararının 1 inci maddesi ile, Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketinin,
bankacılık faaliyetleri dışında kalan iştiraklerindeki hisseleri ile menkul,
gayrimenkul, araç, gereç ve malzeme devrinin daha önce özel hukuk alanında
kurulmuş ya da sözleşmeye bağlanmış ilişkilerinde tasfiye kurallarının
belirlenmesi gereği ile, dönmeyen kredilerinin yargı ve icra takip aşamalarında
kötü niyetli borçlular tarafından geciktirilmesinin önlenmesine yönelik
düzenleme yapılmıştır. Bunun yanı sıra, 2001/2202 sayılı Kararname kapsamında
Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketince Toplu Konut İdaresi Başkanlığına
devredilmesi kararlaştırılan gayrimenkullere ilişkin satışların realize
edilebilmesi amacıyla düzenlemeler yapılmıştır.
Diğer taraftan, Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait (A) ve
(B) grubu hisselerin satışına ilişkin yetki Bakanlar Kuruluna verilerek,
piyasaların o andaki durumuna göre satış şartlarının belirlenmesi ve Vakıflar
Genel Müdürlüğüne ait hisselerin en değerli olduğu anda ve en uygun yöntemle satışının
gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır.
II. Bilindiği üzere, 1980’li yıllardan itibaren fon
uygulamalarının artması malî disiplinin bozulmasına, bütçe birliğinin
zedelenmesine ve kaynakların etkin kullanımı prensibinden uzaklaşılmasına yol
açmıştır.
Bu gelişmeler neticesinde, maliye politikalarının
etkinliğinin artırılması ve fonların belirli bir malî disipline kavuşturulması
amacıyla 1992 yılından itibaren Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde
Müşterek Fon Hesabı açılarak tüm fonların gelirleri bu hesaptan geçirilmeye
başlanılmış, 1993 yılında ise fonların büyük bir kısmı bütçe kapsamına
alınmıştır.
Mevcut fon politikalarının hedefleri arasında; fonların
yükümlülüklerinin artırılmaması, bütçe kapsamındaki fonların faaliyetlerinin
ilgili genel ve katma bütçeli kuruluşlar tarafından üstlenilerek fonların zaman
içerisinde tasfiye edilmeleri ile bütçe içi ve dışında yeni fonlar
oluşturulmaması yer almaktadır.
Uygulanmakta olan Ekonomik İstikrar Programı
çerçevesinde, bütçe birliğinin ve şeffaflığının sağlanması amacıyla fonların
tasfiyesine yönelik olarak başlatılan çalışmalar kapsamında, 2000 ve 2001
yıllarında toplam 52 fonun tasfiyesine yönelik yasal işlemler tamamlanmıştır.
Bu defa aynı kapsamda, kalan 17 fonun kanun ve kanun
hükmünde kararname ile kurulmuş olan 15 adedinin; gelirlerinin ilgisine göre
bağlı bulundukları kuruma bırakılması, bütçeye gelir ve/veya özel gelir
kaydedilmesi suretiyle yürüttükleri hizmetlerin devamının sağlanmasına imkân
verecek şekilde tasfiye edilmeleri amaçlanmaktadır.
III. Ülkemizin uzun süredir içinde bulunduğu ekonomik
ortamın şirketleri kısa vadeli kararlar almaya zorlaması, bunun sorunlara
stratejik bir yaklaşımla uzun vadeli bakılması ve çözümler üretilmesine imkân
vermemesi, zamanında doğru ve yerinde verilmiş kararlarla kurulan şirketlerin
enflasyon süresince verimliliklerini kaybetmeleri ve optimum ölçeklerden
uzaklaşarak verimsiz bir yapıya dönüşmesi, yine zaman içinde ortaklık kuran
kişiler ve grupların müşterek olarak yürüttükleri faaliyetlerin gereklilikleri
ve yeterlilikleri konusunda ortaklar ve gruplar arasında görüş ve anlayış
farklılıklarının ortaya çıkması, mevzuattaki yetersizliklerin şirketlerin
yeniden yapılanmasını zorlaştırması gibi hususlar dikkate alınarak ekonominin
bir bütün olarak etkinlik ve verimlilik artışı ve rekabet avantajı
sağlayabilmesi için şirketlerin bölünerek yeniden yapılanmasına imkân
sağlayacak düzenlemelere gidilmesi bir gereklilik arzetmektedir.
Vergi kanunlarında öteden beri birleşme ve devir
halleri düzenlenmiş ve bazı koşullara uyan devir işlemlerinin vergisiz olarak
yapılmasına olanak sağlanmışken, bölünmeyle ilgili bir düzenleme bugüne kadar
yapılmamış, vergisiz bölünme işlemlerine imkân sağlanmamıştır. Bilindiği üzere,
mevzuatımızda Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 28 inci maddesinde yer alan,
gayrimenkullerin ve iştirak hisselerinin satışından veya üretim tesislerinin
ayni sermaye olarak konulmasından doğan kazancın vergiden istisna edilmesini
öngören düzenleme ve 4605 sayılı Kanunla bankaların devir, birleşme ve bölünmelerini
kolaylaştırmaya yönelik olarak getirilen düzenlemeler dışında, bölünmeyle
ilgili herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
Yukarıda da belirtildiği gibi vergi kanunları ile
vergisiz devir işlemine olanak verilmiş ve bu düzenlemeyle ölçek ekonomisi
yaratmak amaçlanmaktadır. Oysa ölçek ekonomisi yaratmanın, işletmelerin verimli
büyüklükte örgütlenmelerini sağlamanın yolu her zaman birleşme ile sağlanamaz.
Ölçek ekonomisine sahip olmayan küçük işletmeler birleştirilerek, büyük, hantal
ve verimsiz işletmeler ise bölünerek ölçek ekonomisine sahip işletmeler
yaratılabilir. O halde devir işlemlerinde olduğu gibi bölünme işlemlerinin de
vergisiz olarak yapılmasına olanak sağlanması bir gerekliliktir. Ülkemizin
içinde bulunduğu ekonomik koşullarda bu gereklilik bir kat daha fazladır ve bu
ihtiyacın karşılanması ertelenemez durumdadır.
Tasarı ile aynı şirket bünyesinde yürütülen birden çok
hizmet veya üretim faaliyetinin ayrıştırılarak, işletmelerin mevcut hantal
yapılarından kurtarılması, anlayış veya görüş farklılığı olan ortakların
ortaklıklarını ayrıştırması, yeni oluşturulacak üretim ve hizmet işletmelerinin
belli alanlarda yoğunlaşarak uzmanlaşması ve ölçek ekonomisinden yararlanarak
verimli ve kârlı kuruluşlar haline getirilebilmesi için birçok gelişmiş ülke
mevzuatında da yer alan bölünme müessesesinin vergi mevzuatımıza da
kazandırılması amaçlanmaktadır.
Diğer taraftan, 23.7.1990 tarihli ve 90-434-AET sayılı
“farklı üye ülkelerin şirket bölünme ve aktif devirlerinde ortak vergilendirme
rejimi” ile ilgili Avrupa Birliği direktifinde de, iç pazarın oluşturulması ve
iyi işleyişinin sağlanması için değişik üye ülke şirketleri arasında birleşme,
bölünme, ayni sermaye koyma ve hisse değişimlerinin gerekli olduğu; bu
işlemlerin üye ülkelerdeki özellik arzeden kısıtlamalar, dezavantajlar ve
sapmalarla engellenmemesi ve bu çerçevede üye devletlerde bulunan şirketlerin
ortak pazara uyum sağlamasına imkân verilmesi, uluslararası planda
verimliliklerini ve rekabete dayalı durumlarını kuvvetlendirmesi gerektiği
hususları dikkate alınarak üye ülkelerin iç mevzuatlarını bu direktifte
belirlenen esaslara uygun hale getirmeleri tavsiye edilmiştir.
Ülkemizin Avrupa Birliği mevzuatına uyum çalışmaları
çerçevesinde, dolaysız vergiler alanında yapması gereken düzenlemelerden birisi
de, vergi kanunlarında şirketlerin bölünmesini ve hisse değişimini
kolaylaştırıcı, kalıcı mahiyette hükümler getirmektir.
Şüphesiz ki bölünme müessesesinden istenen yararların
sağlanması ve uygulamada ortaya çıkabilecek sorunların tümüyle çözümü için Türk
Ticaret Kanununda da bölünme müessesesine yönelik düzenleme yapılması
gereklidir.
Tasarı ile Kurumlar Vergisi Kanununun 38 inci maddesi
değiştirilerek, bölünme müessesesi vergi sistemimize dahil edilmektedir. Bu
düzenlemeye paralel olarak halen Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde yer
alan ve mükelleflerin iktisadî kıymetlerini elden çıkardıklarında enflasyon
nedeniyle ortaya çıkan kârlar nedeniyle aşırı bir vergi yükü ile
karşılaşmalarını önlemek amacıyla, elden çıkarılan iktisadî kıymetin maliyet
bedelini bu iktisadî kıymetin iktisap edildiği ve elden çıkarıldığı yıllar
hariç olmak üzere, yeniden değerleme oranında artırmak suretiyle dikkate
almalarına imkân sağlayan düzenleme değiştirilerek, elden çıkarılan iktisadî
kıymetin maliyet bedelinin aylık bazda ve toptan eşya fiyat endeksi dikkate
alınarak belirlenmesi öngörülmek suretiyle bu müesseseye de işlerlik
kazandırılması hedeflenmektedir.
Bölünme müessesesinin vergi sistemimize girmesi ve
Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesine işlerlik kazandırılmasıyla birlikte,
Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici maddelerle 1984 yılından beri
uygulanmakta olan ve halen Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 28 inci maddesinde
yer alan iştirak hisseleri ile gayrimenkullerin elden çıkarılmasında kurumlar
vergisi istisnası öngören düzenlemeye de ihtiyaç olmayacaktır. Böylece,
uygulama süresi 31.12.2002 tarihinde dolacak olan geçici 28 inci madde
uygulamasına da sürenin bitiminde son verilmiş olacaktır.
Bölünme işleminin vergisiz yapılabilmesi için tasarıda,
Katma Değer Vergisi Kanunu, Damga Vergisi Kanunu, Harçlar Kanunu, Gider
Vergileri Kanunu ve Finansman Kanununda değişiklikler öngörülmüştür.
Hazırlanan tasarı şirketlerin ekonomik amaçlara uygun
olarak;
– Ortaklık yapılarını değiştirmelerine,
– Aynı şirket bünyesinde yürütülen birden çok hizmet
veya üretim faaliyetinin ayrıştırılarak herbirinin ayrı ayrı şirket bünyesinde
yürütülmesine,
– İştirakler, üretim ve hizmet işletmeleri ve
gayrimenkullerin ayrıştırılarak mevcut veya yeni kurulacak şirketlere ayni
sermaye olarak konulmasına,
imkân sağlamak suretiyle, şirketlerin yeniden
yapılanmalarının önünü açmaktadır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1. - A) Bilindiği üzere, 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat
Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye EmlakBankası Anonim
Şirketi Hakkında Kanun 25.11.2000 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu madde ile,
bankaların Meclis denetimine tâbi olması öngörülmüştür.Meclis denetimi hakkında
3346 sayılı Kamu İktisadî Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük MilletMeclisince
Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 9 uncu maddesiyle; genel kurulları TürkTicaret Kanununa veya
özel kanunlara tâbi şirket ve kurumlar hakkında bunların bilanço ve netice
hesapları ile ilgili olarak TBMM Genel Kurulunda herhangi bir oylama
yapılamayacağı ve bunların yönetim kurullarının ibra edilmesi veya edilmemesi
hususunda karar verilemeyeceği, bu kuruluşların sadece genel görüşme konusu
olacağı hükme bağlanmıştır. Diğer taraftan 4603 sayılı Kanun uyarınca
bankaların yapılan ilk genel kurullarında kabul edilen ana sözleşmelerinde
bankaların hesap döneminin her yıl Ocak ayının ilk gününden başlayıp Aralık
ayının son gününde biteceği hükme bağlanmıştır. Meclis denetimlerinin ilgili
yıl içerisinde yapılamaması nedeniyle 2000 yılında bankaların özel hukuk hükümlerine
göre genel kurullarının yapılarak bilanço ve kâr zarar hesaplarının genel
kurullarının onayına sunulması gerekmektedir. 4603 sayılı Kanunun yürürlüğe
girdiği tarih itibariyle uygulamada 2000 yılı için herhangi bir yanlış uygulamaya
meydan verilmemesi açısından bu madde hükmü daha açık bir şekilde ifade
edilerek düzenlenmiştir.
4603 sayılı Kanun kapsamında bulunan bankaların sermayelerinin tamamı
veya tamamına yakın kısmının Devlete ait olduğu hususundan hareketle, Anayasa
gereğince bu bankaların Meclis denetimine tâbi tutulmasını sağlamak üzere, adı
geçen Kanunun, bankalar hakkında uygulanmayacak kanunların belirtildiği 1 inci
maddesinin (5) numaralı fıkrasından “3346 sayılı Kamu İktisadî Teşebbüsleri ile
Fonların Türkiye BüyükMilletMeclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında
Kanun” ibaresi çıkarılmıştır.
B) 4603 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (1) numaralı fıkrasında
bankalara çeşitli kanun ve kararnamelerle verilmiş olan görevlerin yeniden
yapılandırma dönemi sonunda kaldırılacağı hükme bağlanmıştır. Ancak
ekonomimizde yaşanan kriz nedeniyle öncelikle kamu bankalarının görev
zararlarının ödenerek tasfiye edilme süreci öne çekilerek, çeşitli kanun ve
Bakanlar Kurulu kararlarıyla bankalara verilen görevlerin yürürlükten
kaldırılması ve bu kanun ve kararnameler kapsamında oluşan tüm görev zararı
alacaklarının tasfiye edilmesi amaçlanmıştır. BakanlarKurulu kararları ile
verilen görevler halihazırda 2001/2312 sayılı Kararname ile yürürlükten
kaldırılmış olup, bu Tasarı ile de kanunlarla verilen görevlerden kaynaklanan
görev zararlarına son verilmiş olmaktadır. Bu bağlamda, bütün görev zararı
alacakları tasfiye edilmiş olacağından 4603 sayılı Kanundaki “görev zararı
alacakları yeniden yapılandırma programında belirtilen esas ve süreler
dahilinde itfa olunur” ifadesinin değiştirilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, 4603 sayılı Kanun, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası
Anonim Şirketi, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye EmlakBankası
Anonim Şirketinin çağdaş bankacılık ve uluslararası rekabet ilkelerine göre
çalışmalarını ve özelleştirmeye hazırlanmak üzere yeniden yapılandırılmalarını
ve özelleştirilmelerini gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır.Bu çerçevede, üç kamu
bankasına yeni atanan yönetim kurulu üyeleri ve denetim kurulu üyelerinin temel
görevi, adı geçen bankaları, Kanunun öngördüğü şekilde yeniden yapılandırmak
olacaktır.Mevcut kamu bankalarında gerçekleştirilmesi öngörülen bu büyük
değişimin tamamlanarak hisse satış işlemlerinin gerçekleştirilmesi için 4603
sayılı Kanunda verilen sürenin 3 yıl olduğu göz önüne alındığında, yeni yönetim
ve denetim kurulu üyelerinden talep edilen çalışmaların çok kapsamlı ve yoğun
olacağı açıktır.
Bazı özel kanunlarda ve Türk Ticaret Kanununun 337 nci maddesinde
yönetim kurulu üyelerinin önceki dönemlerdeki iş ve işlemlerin devamından
dolayı da müşterek ve müteselsil sorumluluğu öngörülmüştür.Ancak, yeniden
yapılandırma sürecinde görev üstlenen kişilere daha önceki dönemde başlatılmış
işlerin yapılandırılmasından doğabilecek zararların sorumluluğunu yüklemek,
kendilerine 4603 sayılı Kanunla verilmiş yeniden yapılandırma gibi zor ve ağır
bir görevi tamamlamak için gerekli yoğunlaşmayı sağlamalarını güçleştirecek ve
verimlerinin düşmesine yol açacaktır. Yeni atanan yönetim ve denetim kurulu
üyelerinin bütün dikkatlerini yeniden yapılandırma çalışmalarında
yoğunlaştırılabilmeleri için, kendilerinden önce görev yapan yönetim ve denetim
kurullarının başlattığı iş ve işlemlerden ve bu iş ve işlemlerin yeniden
yapılandırılmalarından dolayı Türk Ticaret Kanununun 337 nci maddesi ya da
benzeri bir kanunî düzenleme nedeniyle sorumluluk taşımamaları çok büyük önem
arz etmektedir.
Bu görüşten hareketle, madde düzenlemesi yapılırken, yeniden
yapılandırma görevini üstlenmiş kişilerin, kasti eylemlerinden doğan hukukî ve
cezaî sorumlulukları saklı tutulmuş ancak, belli kanunî garantilerle iş ve
görev huzurlarının sürdürülmesi uygun görülmüştür.
C) 4603 sayılı Kanun kapsamında gerçekleştirilecek yeniden yapılandırma
çalışmalarının amacına ulaşılabilmesi için, alınacak diğer önlemlerle birlikte,
yönetim kurullarınca bankalarda hizmetin gereği asgarî bir norm kadronun
oluşturulması ve fazla personelin başka alanlarda görevlendirilmesi zorunlu
görülmüştür. Maddenin yeniden düzenlenen (3) numaralı fıkrası ile, kadro
fazlasının 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı
Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğişiklikYapılmasına Dair Kanunun 22
nci maddesi kapsamında eritilmesi öngörülmüştür.
D) Madde ile, 4603 sayılı Kanuna geçici maddeler eklenmektedir.
Geçici 2 nci madde ile; 4603 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin (2)
numaralı fıkrası kapsamında emeklilik hakkı kazanmış olanlara tanınan süreler
içinde bu haklarından yararlanamayanlara % 25 fazlasıyla ikramiye ödenmesine
ilişkin ek bir süre tanınmıştır. Diğer taraftan, adı geçen Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihte görevde bulunan Banka personelinden 5434 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emeklilik hakkını kazanmış
olanlara tanınan söz konusu hak T. EmlakBankası A.Ş. Mensupları Emekli ve
Yardım Sandığı Vakfı üyesi olan personelini kapsamamaktadır. Bu husus da
eşitlik ilkesine aykırı bir sonuç doğurmaktadır.
Diğer taraftan, işçi statüsünden sözleşmeli statüye geçirilen Türkiye
EmlakBankası Anonim Şirketi personeline sözleşmeli dönem için 5.1.1988 tarihli
ve 308 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ihdas edilen iş sonu tazminatı
22.1.1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 8 inci
maddesi ile kaldırılmış olduğundan sözleşmeli dönem ve 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununa tâbi dönem için ne
şekilde bir emekli ikramiyesi ödeneceği belirlenmemiş olup kanunî bir boşluk
doğmuştur. Bu nedenle T. Emlak Bankası A.Ş. Mensupları Emekli ve Yardım Sandığı
Vakfı üyesi personelden sözleşmeli veya 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa
tâbi memur statüsünde olanlara emekli olduklarında emeğinin karşılığı olan
kıdem tazminatı veya emekli ikramiyesi ödenememiştir.Bu durum aynı Bankada
çalışan personel arasında haksız bir uygulamaya neden olmuştur. Bu bağlamda,
söz konusu sorunların çözümü amaçlanmıştır.
Geçici 3 üncü madde ile; anılan Kanun hükümleri kapsamında
gerçekleştirilecek yeniden yapılandırma çalışmaları çerçevesinde; Türkiye Emlak
Bankası Anonim Şirketinin tasfiyesi ve bankacılık hizmetleri ile bankacılık
işlemlerinden doğan taahhütleri ile sabit kıymetleri dahil tüm aktiflerinin
Türkiye Cumhuriyeti ZiraatBankası Anonim Şirketi ve Türkiye Halk Bankası Anonim
Şirketine devredilmesi hususları düzenlenmiştir.
4603 sayılı Kanun kapsamındaki bankaların birer kamu bankası olması,
kullandıkları kaynaklarının büyük bir bölümünün Hazineye ait bulunması
sebebiyle, yeniden yapılandırma süreci içinde geçici olarak; kredi
alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Amme alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanun hükümlerinin uygulanması, yapılandırma işlemlerinin süratle
tamamlanabilmesi açısından zorunlu görülmüştür. Öte yandan, bu bankalara borçlu
bulunan kişilerin iflas etmeleri durumunda, bu Bankaların, alacaklarını etkin
ve süratli bir biçimde tahsil edebilmelerini sağlamak amacıyla iflas bürosu ve
idaresinde mutlaka yer almalarının uygun olacağı mütalaa edilmiştir. Böylece
yeniden yapılandırma süreci içinde bu bankaların amaçlandığı gibi
özelleştirilmeleri mümkün olabilecektir. Ayrıca, yeniden yapılandırma süreci
içinde, henüz kamu özelliğini kaybetmemiş olmaları nedeniyle sürdürecekleri
dava ve takiplerde onlara bir dizi kolaylık sağlanması yoluna gidilmiştir.Bu
bağlamda, 4603 sayılı Kanuna geçici 4 üncü madde eklenmiştir.
Madde 2. - Madde ile, Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait (A) ve (B) grubu
hisselerin satışına ilişkin yetki Bakanlar Kuruluna verilerek, piyasaların
durumuna göre satış şartlarının belirlenmesi ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait
hisselerin azamî değerinde satılabilmesinin sağlanması amaçlanmaktadır.
Madde 3. - Yeni ekonomik program kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat
Bankası Anonim Şirketi ve Tarım Kredi Kooperatiflerine görev vermek suretiyle,
malî bünyelerini olumsuz yönde etkileyen görev zararlarının doğmasına neden
olan kanunların yürürlükten kaldırılarak, bundan sonra adı geçen kurumlara
görev zararı yaratacak uygulamaların sona erdirilmesi amaçlanmıştır. Öte
yandan, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 34 üncü maddesinin (c) fıkrası
yürürlükten kaldırılarak kamu iştiraki olan ancak, 399 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameye tâbi olmayan kuruluşların yönetim ve denetim kurulu üyelerinin
ücretlerinin Yüksek Planlama Kurulunca belirlenen miktarda aylık ücretlerden
farklı olarak belirlenebilme serbestisi tanınmıştır.Böylece, Hazinece
görevlendirilen kişilerin aynı kurullardaki diğer üyelerle eşit ücret
almalarıyla eşit sorumluluğa sahip kişiler arasında uyum temin edilmiş
olacaktır.
Madde 4. - Madde ile, Sivil Savunma Fonu tarafından yürütülen
hizmetlerin Fonun tasfiyesi nedeniyle aksamadan yürütülebilmesini teminen,
tasfiye edilen Fonun mevcut gelirlerinin İçişleri Bakanlığı bütçesine özel
ödenek kaydedilmesi ve bu özel ödeneklere ilişkin harcama usul ve esaslarının
bir yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmektedir.
Madde 5. - Madde ile, Afetler Fonuna verilmiş olan ve olası bir afet
sonrası öncelikle gerçekleştirilmesi gereken acil görevlerin Fonun
tasfiyesinden sonra da süratle yürütülebilmesi için gerekli düzenlemeler
yapılmaktadır. Yapılan düzenlemede; Fonun gelirleri afet tertibi adı altında
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı bütçesinde açılacak bir tertibe özel ödenek
olarak kaydedilmekte ve vuku bulacak bir afetin gerektirdiği giderlerin bu
kaynaktan karşılanması amaçlanmaktadır. Ayrıca, afet durumunda toplanan yardım
ve bağışların, ilgili kurum bütçeleri aracılığıyla kullandırılmasını teminen
Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir.Bununla birlikte, afet tertiplerinin
kullanımına dair bir yönetmelik çıkarılması da öngörülmektedir.
Diğer taraftan, AfetlerFonu tasfiye edildiğinden 7269 sayılı Kanunda
gerekli düzenlemeler yapılmaktadır.
Madde 6. - Madde ile, Toplu Konut Fonunun tasfiyesi nedeniyle, 2985
sayılı Toplu Konut Kanunu ile belirlenen Fon gelirleri,Toplu Konut İdaresinin
gelirleri olarak düzenlenmekte ve bu gelirlerin hangi amaçlar için
kullanılacağı belirlenmektedir.
Diğer taraftan, 2985 sayılı Toplu Konut Kanununda, Toplu Konut
İdaresinin Fonun kullanım alanlarında yararlanmak üzere, kredi alma yetkisi
bulunmaktadır. Fon tasfiye edildiğinden, İdarenin bu yetkisi sadece yurt dışından kredi alacak şekilde yeniden
düzenlenmekte ve ayrıca, mevcut durumda olduğu gibi İdarenin denetlenmesi
yetkisi Yüksek Denetleme Kuruluna bırakılmaktadır.
Madde 7. - Madde ile, Elektrik Enerjisi Fonunun tasfiyesi nedeniyle
Fonun gelirlerinin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı bütçesinde açılacak bir
tertibe özel ödenek kaydedilmesi öngörülmektedir. Bu tertibe kaydedilen
ödeneklerden, Kanunun yayımı tarihine kadar yürürlüğe girmiş olan Fon
anlaşmalarından kaynaklanan yükümlülüklerin karşılanması planlanmaktadır.
Madde 8. - Madde ile, Serbest Bölgeleri Tesis ve Geliştirme Fonu
tarafından yürütülen hizmetlerin, Fonun tasfiyesi nedeniyle aksamadan
sürdürülebilmesini teminen, tasfiye edilen Fonun mevcut gelirlerinden
bazılarının Dış TicaretMüsteşarlığı bütçesine özel ödenek kaydedilmesi ve bu
ödeneklere ilişkin harcama usul ve esaslarının bir yönetmelikle düzenlenmesi
öngörülmektedir.
Ayrıca, söz konusu Fonun tasfiye edilmesi nedeniyle, bu Kanunda yapılan
düzenlemelere paralel olarak 3218 sayılı Kanunda gerekli değişiklikler
yapılmaktadır.
Madde 9. - Madde ile, Çıraklık, Meslekî ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve
Yaygınlaştırma Fonu tarafından yürütülen hizmetlerin, Fonun tasfiyesi nedeniyle
aksamadan sürdürülmesini teminen, bu Fonun mevcut gelirlerden bazılarının Millî
Eğitim Bakanlığı bütçesine özel ödenek kaydedilmesi öngörülmekte ve buna
paralel olarak 3308 sayılı Kanunda gerekli düzenlemeler yapılmaktadır.
Madde 10. - Madde ile, Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve
Destekleme Fonunun tasfiye edilmesi nedeniyle; Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi
Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığının gelir kaynakları, tasfiye edilen
Fonun gelirleri paralelinde yeniden düzenlenmekte, 3624 sayılı Kanunda Fona
ilişkin tanımlarda gerekli düzenlemeler yapılmaktadır. Ayrıca, İdare bütçesinin
gelir, gider ve muhasebesine ilişkin usul ve esasların, çıkarılacak
yönetmelikle belirlenmesi öngörülmektedir.
Madde 11. - Madde ile, 9.12.1984 tarihli ve 4059 sayılı Hazine
Müsteşarlığı ile Dış TicaretMüsteşarlığı Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun
uyarınca SerbestBölgeleri Tesis ve Geliştirme Fonu ile Denetleme Aidatı
Fonundan yapılmakta olan zorunlu ödemelerin bütçeden yapılması amaçlanmaktadır.
Diğer taraftan, İhracatı Geliştirme Fonunun tasfiye edilmesi nedeniyle,
İhracatı Geliştirme etüt Merkezinin gelirleri, giderleri ve diğer hususlar
yeniden düzenlenerek 9.12.1994 tarihli ve 4059 sayılı Kanuna bir madde eklenmek
suretiyle teşkilât yapısı yeniden düzenlenmektedir. Ayrıca, Merkezin gelir,
gider ve muhasebesine ilişkin usul ve esasların çıkarılacak yönetmelikle
belirlenmesi öngörülmektedir.
Madde 12. - Madde ile, Mera Fonunun tasfiye edilmesi nedeniyle 4342
sayılı Kanunla verilen görevlerin gerçekleştirilmesini teminen, söz konusu
tasfiye edilen Fonun gelir kaynakları yeniden düzenlenerek bu tutarların
Bakanlık bütçesinde açılacak tertiplere özel ödenek kaydedileceği hüküm altına
alınmaktadır.
Ayrıca, bu madde uyarınca yapılacak tahsilatlara ilişkin diğer hususlar
ile Bakanlık bütçesine özel ödenek kaydedilen tutarların harcama usul ve esaslarının,
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmektedir.
Madde 13. - Madde ile, Özel Çevre Koruma Fonunun tasfiyesi sonrasında
Fon gelirleri, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığına bırakılmakta ve Kurumun
gelir ve giderlerine dair usul ve esasların çıkarılacak yönetmelikle
belirlenmesi öngörülmektedir. Ayrıca, mevcut durumda olduğu gibi Kurumun
denetlenmesi yetkisi Yüksek Denetleme Kuruluna bırakılmaktadır.
Madde 14. - A) Çıraklık, Meslekî ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve
Yaygınlaştırma Fonu tasfiye edildiğinden 3.6.1938 tarihli ve 3423 sayılı
Kanunda gerekli düzenleme yapılmaktadır.
B) 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanununda değişiklik yapılmak suretiyle
Denetleme Aidatı Fonu tasfiye edilmekte ve alınmakta olan denetleme
aidatlarının aynı amaçla kullanılmak üzere özel gelir ve ödenek kaydedilmesi
öngörülmektedir.
C) Petrol ürünlerinden alınmakta olan Akaryakıt Fiyat İstikrar Fonunun
tasfiye edilmesi nedeniyle Fonun kuruluşuna esas teşkil eden 79 sayılı Kanunda,
fon paylarının akaryakıt Fiyat İstikrar Payı olarak tahsil edilmesine devam
olunması için gerekli düzenleme yapılmaktadır.
D) Maliye Bakanlığı bünyesinde faaliyetlerini sürdürmekte olan ve
4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun ek 13 üncü maddesi ile
kurulmuş bulunan Gelir İdaresini Geliştirme Fonu kaldırılmakta ve bu Fondan
yapılması gereken zorunlu ödemelerin bütçeden karşılanması öngörülmektedir.
E) Üniversite araştırma Fonlarının tasfiyesi kapsamında, bilimsel
araştırmalar için fona tahsis olunmuş kamu kaynaklarının devam edebilmesi ve
hatta daha fazla kaynağın bu amaçla ayrılabilmesi için araştırma projelerine
bütçe ile tahsis edilen ödeneklerin yanı sıra üniversite döner sermayelerinden
ayrılacak en az yüzde 10 nispetindeki bir kamu kaynağının da bu amaca tahsis
edilmesi zorunluluğu getirilmek suretiyle üniversitelerin bilimsel
araştırmalara daha fazla önem vermelerine imkân sağlanmaktadır.
Ayrıca, araştırma projelerinin seçilmesi, uygulanması ve izlenmesi ile
ödeneklerin kullandırılmasına dair usul ve esasların, çıkarılacak yönetmelikle
belirlenmesi öngörülmektedir.
F) Sanayi ve TicaretBakanlığı bünyesindeki tüm fonların tasfiye edilecek
olması nedeniyle; 3143 sayılı Kanunda gerekli düzenleme yapılmaktadır.
G) 3418 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinde yapılan değişiklikle; Maliye
Bakanlığının Merkez Saymanlığına yatırılan payların tümünün, bütçe disiplinini
temin etmek amacıyla bütçeye özel gelir ve özel ödenek kaydedilmesi sağlanmakta
ve Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
GenelMüdürlüğüne bu Kanun ile tahsis edilmiş payların Başbakanlık bütçesi
yerine bu kurumların bütçelerine özel ödenek kaydedilmesi esası
getirilmektedir.
H) Organize Sanayi Bölgeleri ve Küçük Sanat Siteleri İnşaat ve İşletme
Giderleri Fonu tasfiye edileceğinden, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri
Kanununda gerekli düzenlemeler yapılmaktadır.
I) Çıraklık, Meslekî ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma Fonu
tasfiye edildiğinden, bu doğrultuda 3797 sayılı Millî EğitimBakanlığının
Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunda gerekli düzenlemeler yapılmaktadır.
Madde 15. - a) 118 sayılı Kanun ile düzenlenen İhracatı Geliştirme Fonu
tasfiye edildiğinden bu Kanun yürürlükten kaldırılmaktadır.
b) 6.12.1984 tarihli ve 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin
Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunun 9 uncu
maddesinin (5) numaralı fıkrası ile oluşturulan ödeme kaydedici cihaz özel
hesabının işlerliğini yitirmesi nedeniyle tasfiyesi amaçlanmaktadır.
c) Elektrik Enerjisi Fonunun tasfiyesine yönelik 4 üncü maddedeki
düzenlemeye paralel olarak 3291 sayılı Kanunda gerekli düzenleme yapılmaktadır.
d) Afetler Fonunun tasfiye edilmesine yönelik 2 nci maddede yapılan
düzenlemeye paralel olarak 4123 sayılı Kanunda gerekli değişiklikler
yapılmaktadır.
e) Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu tasfiye edileceğinden, bundan
böyle yeni fon oluşturulmamasını teminen 4389 sayılı Bankalar Kanunu ile
BakanlarKuruluna verilen fon kurma yetkisi kaldırılmaktadır.
Madde 16. - Madde ile, halen Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde
yer alan ve mükelleflerin işletmelerinde kayıtlı bulunan gayrimenkul, iştirak
hisseleri ve amortismana tâbi diğer iktisadî kıymetleri elden çıkarmaları
halinde bu iktisadî kıymetlerin maliyet bedelinin, iktisap edildikleri ve elden
çıkartıldıkları yıllar hariç olmak üzere, yeniden değerleme oranında
artırılmasını öngören düzenleme değiştirilmektedir.
Mükelleflerin işletmelerine kayıtlı iktisadî kıymetlerini elden
çıkardıklarında, bu iktisadî kıymetlerin iktisap edildikleri ve elden
çıkartıldıkları yıllar için endeksleme yapılmaması, enflasyon nedeniyle ortaya
çıkan kârlar üzerinde aşırı bir vergi yükü oluşmasına neden olmakta ve
mükelleflerin bu imkândan yararlanmasını sınırlamaktadır.
Yapılması öngörülen değişiklikte, elden çıkarılacak iktisadî kıymetlerin
maliyet bedelinin aylık bazda ve toptan eşya fiyat endeksi dikkate alınarak
artırılması suretiyle, mükelleflerin
enflasyondan kaynaklanan kârları üzerinden vergileme yapılmaması
sağlanmaktadır.
Diğer taraftan, halen geçici 28 inci maddede yer alan, “Rüçhan hakkı
kullanılmak suretiyle edinilen hisse senetleri ile iştirak edilen kurumun
ihtiyat akçeleri,banka provizyonları ve Vergi Usul Kanununa göre ayrılan
yeniden değerleme fonlarının sermayeye ilavesi dolayısıyla bedelsiz alınan
hisse senetlerinin en az iki yıl öncesinde iştirak edilen şirketlere ait olması
halinde, rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle edinilen veya bedelsiz alınan bu
hisse senetleri iki yıl önce iktisap edilmiş sayılır.” hükmü, geçici 28 inci
maddenin uygulama süresinin uzatılmayacağı hususu dikkate alınarak Gelir
Vergisi Kanununun 38 inci maddesine taşınmakta ve böylece, rüçhan hakkı
kullanılmak suretiyle edinilen veya bedelsiz alınan hisse senetlerinin ne zaman
iktisap edilmiş olduğu konusunda uygulamada ortaya çıkabilecek tereddütlerin ve
anlaşmazlıkların baştan önlenmesi amaçlanmaktadır.
Madde 17. A) Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı
bendinin birinci paragrafı değiştirilmek suretiyle, devir veya bölünme yoluyla
infisah eden kurumların birikmiş zararlarının, belirli şartlar dahilinde
devralan kurumlar tarafından mahsup edilmesine imkân sağlanmaktadır.
Yapılan düzenlemede, zarar mahsubu için başlıca üç şart öngörülmektedir.
Bunlar;
1. Devir veya bölünme suretiyle infisah eden kurumlar ile devralan
kurumların aynı sektörde faaliyet göstermesi,
2. Devir veya bölünme suretiyle infisah eden kurumların son beş yıla ait
kurumlar vergisi beyannamelerini kanunî sürede vermiş olması,
3. Mahsup edilecek zarar tutarının, devir veya bölünme tarihi itibariyle
devrolan veya bölünen kurumun zarar dışındaki aktif toplamını geçmemesidir.
Bu düzenlemeye göre, örneğin tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir
kurumun varlıklarının devir veya bölünme suretiyle, demir-çelik sektöründe
faaliyet gösteren bir kuruma intikal etmesi halinde, söz konusu kurumlar aynı
sektörde faaliyet göstermediğinden, devralan kurum zarar mahsubu yapmayacaktır.
Esas faaliyet konusu demir-çelik üretimi olan kurumun ana sözleşmesini
değiştirerek, tekstil üretimini de faaliyet konusuna dahil etmesi, sonucu
değiştirmeyecektir.
Zarar mahsubu için, devir veya bölünme suretiyle infisah eden kurumların
son beş yıla ait kurumlar vergisi beyannamelerini kanunî sürede vermiş olması,
ikinci bir şart olarak öngörülmektedir. Böylece, beyannamelerini kanunî sürede
veren ve vergi ödemelerini aksatmayan mükelleflerin korunması amaçlanmaktadır.
Zarar mahsubunda üçüncü şart olarak, mükelleflerin hiçbir faaliyeti
olmayan, tamamen zararlı kurumları devralarak vergiden kaçınma yoluna
gitmelerini önlemek ve zarar mahsup imkânının amacına uygun kullanımını
sağlamak üzere, mahsup edilecek zarar tutarının, zarar dışındaki aktif
toplamıyla sınırlandırılması öngörülmüştür. Bu düzenlemeye göre, aktif toplamı
zarar dahil 1 000 birim, birikmiş zararı 700 birim olan bir kurumun devir veya
bölünme suretiyle infisah etmesi halinde, devralan kurumun mahsup edebileceği
zarar tutarı, zarar dışındaki aktif toplamı olan (1 000 - 700 =) 300 birim
olacaktır.
B) Kurumlar Vergisi Kanununun 38 inci maddesi değiştirilmekte ve Avrupa
Birliği mevzuatı da dikkate alınarak bölünme müessesesi vergi sistemimize dahil
edilmektedir.
Yapılan düzenlemeyle, şirketlerin ortaklık yapılarını değiştirmeleri,
aynı şirket bünyesinde yürütülen birden çok faaliyet alanını ayrıştırmaları,
faaliyetlerine tahsis edilen varlıklarını kısmen veya tamamen elden çıkarmak
suretiyle verimli olmayan alanlardan çıkmaları, ölçeklerini istedikleri şekilde
ayarlayarak içsel ve dışsal ekonomilerden yararlanmaları ve belirli faaliyet
alanlarında yoğunlaşarak uzmanlaşmaları amaçlanmaktadır.
Maddede yapılan düzenleme, bir şirketin tam veya kısmî bölünmesine imkân
sağlamaktadır.
Maddenin (1) numaralı bendinde, tam mükellef bir sermaye şirketinin
bütün mal varlığı, alacak ve borçlarının mukayyet değerleri üzerinden tam
mükellefiyete tâbi mevcut veya yeni kurulacak iki veya daha fazla şirkete
devrolunmak suretiyle şirketin tasfiyesiz dağılması hali öngörülmüştür. Tam
bölünme olarak nitelendirilen bu halde, bölünen şirketin tüm mal varlığı taksim
edilip iki veya daha fazla şirkete geçmekte ve bölünen şirketin ortakları
devralan şirketlerin ortaklık paylarını iktisap etmektedir. Ayrıca, parantez
içi hüküm ile bölünme işlemi sonucu devrolan şirketin ortaklarına belli
miktarda nakit ödeme yapılması imkânı verilerek, hesapların kapatılması
amacıyla yapılacak küçük miktarlardaki nakit ödemelerin bölünme işleminin
vergisiz yapılmasını engellememesi sağlanmaktadır.
Maddede yer alan düzenlemeye göre, bölünen şirketin varlıkları mukayyet
değer üzerinden bilançodan çıkarılacaktır. Vergi Usul Kanununun 265 inci
maddesine göre mukayyet değer, bir iktisadî kıymetin muhasebe kayıtlarında yer
alan hesap değeridir.Bu varlıklar, devir olan şirket tarafından da mukayyet
değerleriyle kayıtlara intikal ettirilecektir. Böylece, bölünme işlemiyle
gerçekte bir vergi ertelemesi yapılmış olmaktadır. Zira, varlıkları devralan
şirket ilerde bunları elden çıkardığında satış bedeliyle kayıtlı bedel
arasındaki fark kurum kazancına dahil edecektir.
Maddenin (2) numaralı bendinde kısmî bölünme öngörülmektedir. Buna göre,
tam mükellef bir sermaye şirketi bilançosunda yer alan üretim tesisleri, hizmet
işletmeleri ve bunlara bağlı gayrimaddî haklar ile hammadde, yarı mamul ve
mamul mallar, gayrimenkuller ve iştirak hisselerini tam mükellef bir sermaye
şirketine mukayyet değerleri üzerinden ayni sermaye olarak koyabileceklerdir.
Ayni sermaye olarak konulan varlıklar karşılığında devralan şirket kendi hisse
senetlerini ayni sermaye koyan şirkete veya bunun ortaklarına verecektir.
Hisselerin şirketin ortaklarına verilmesi halinde, ayni sermaye olarak
aktifinden bir varlık çıkan şirketin bilançosunun sermaye azaltılmasıyla
dengelenmesi mümkün olabilecektir.
Maddenin (3) numaralı bendinde yer alan düzenleme, iki şirketin hisse
senetlerinin karşılıklı değişimini öngörmektedir. Bu değişimin vergisiz
yapılabilmesi için hisseleri toplayan tam mükellef şirketin, hisselerini
topladığı şirketin yönetimini ve hisse senedi çoğunluğunu elde etmesi
gerekmektedir. Bu iki şart bir arada aranacaktır.
Diğer taraftan bölünme işlemlerinde aktifi ve pasifi düzenleyici
hesapların ilgili olduğu aktif veya pasif hesapla birlikte devredileceği
hususuna da açıklık kazandırılmaktadır.
Şüphesiz ki, varlıkların mukayyet değer üzerinden diğer şirketlere
intikal ettirilmesi bölünen şirketin ortaklarına varlıkların mukayyet değeri
kadar bir hisse verilmesini gerektirmemektedir. Bölünen ve devralan şirketlerin
karşılıklı olarak devre konu varlıkların değerlerini belirlemek suretiyle
bölünen şirketin ortaklarının haklarını koruyacak bir değişim oranını tespit
etmeleri gerekmektedir. Değiştirme oranının ise bölünen ve devralan şirketlerin
hisselerinin gerçek değeri üzerinden belirleneceği tabiidir.
C) Kurumlar Vergisi Kanununun 39 uncu maddesi devir ve bölünme hallerini
kapsayacak şekilde değiştirilmektedir.
Yapılan değişikliğe göre, devir ve bölünmenin bu maddede belirtilen
şartlar çerçevesinde yapılması halinde, devrolunan veya bölünen kurumun devir
ve bölünme tarihine kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilecek olup, devir
ve bölünmeden doğan kazanç hesaplanmayacak ve vergilendirilmeyecektir.
Buna göre, Kanunun 37 nci maddesine uygun olarak yapılacak devirlerde,
devir tarihine kadar olan döneme ilişkin faaliyet sonuçları, 39 uncu madde
uyarınca devrin tekemmülünü müteakip 15 gün içinde münfesih kurum ve birleşilen
kurum tarafından müştereken imzalanmış bulunan kurumlar vergisi beyannamesi ile
vergi dairesine intikal ettirilecektir. Bu beyannameye devir bilançosu, kâr ve
zarar cetveli ile münfesih kuruma ait vergilerin ve vergilendirme ile ilgili
ödevlerin devralan şirket tarafından üstlenildiğini gösteren bir taahhütname
eklenecektir.
Vergilendirilmesi gereken devir tarihine kadar olan kazanç, devir ile
ilgili şirket yetkili kurul kararının Ticaret Sicilinde tescil edildiği tarih
itibarıyla hesaplanacaktır. Bu tarihten sonraki işlemlerden doğan kazanç,
devralan kuruma ait olacaktır. Devir tarihine kadar olan kazanca ilişkin
kurumlar vergisi beyannamesinin devir ile ilgili işlemlerin tamamlanarak ilan
edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde devir nedeniyle münfesih hale gelen
kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verilmesi gerekecektir.
Bu Kanunun 38 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendine
göre gerçekleştirilen bölünmelerde de bölünen kurumun, sadece bölünme tarihine
kadar olan kazancının vergilenmesi ve bölünmeden doğan kârın hesaplanmaması ve
vergilendirilmemesi için devir sırasında yapılan işlemlerin, bölünme durumunda
da gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Buna göre, bölünen kurumun, bölünme tarihi
itibariyle bilançosunun çıkarılarak kâr ve zararının tespit edilmesi ve bölünen
kurum ile bu kurumun varlıklarını devralan kurumun müştereken imzalayacakları
kurumlar vergisi beyannamesi ile bölünen kurumun bağlı olduğu vergi dairesine
beyan edilecektir. Anılan beyanname, bölünme ile ilgili olarak Türk Ticaret
Kanununa göre yapılması gereken işlemlerin ikmal edilmesi ve bu hususların ilan
edilmesini takip eden 15 gün içinde verilecektir. Bu beyannameye göre münfesih
kurum adına tahakkuk eden vergiler, bölünen kurumun varlıklarını devralan
kurumlar tarafından 40 ıncı maddede yazılı sürelerde ödenecektir.
38 inci maddenin (2) ve (3) numaralı bentlerinde belirtilen işlemlerden
doğan kazanç hesaplanmayacak ve vergilendirme yapılmayacaktır. Diğer taraftan
bu bentler çerçevesinde yapılan bölünmelerde bölünen kurumun tüzel kişiliği
devam ettiğinden bölünme tarihine kadar olan kıst dönem için beyanname
verilmesi söz konusu olmayacaktır. Ancak, (2) numaralı bende göre kısmî bölünme
yapan kurumun bölünme tarihine kadar tahakkuk etmiş veya edecek vergi
borçlarından bu kurumun varlıklarını devralan kurumların devraldıkları varlığın
nispetine bakılmaksızın müteselsilen sorumlu olacakları madde metninde açık bir
şekilde ifade edilmektedir.
D) Kurumlar Vergisi Kanununun 42 nci maddesinin başlığı ile üçüncü
fıkrası 39 uncu maddede yapılan değişikliğe paralel olarak bölünme hallerini de
kapsayacak şekilde değiştirilmiştir.
E) Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 28 inci maddesinin (a) bendinin
üçüncü paragrafında yer alan ve stopaj oranını % 10'a kadar indirme hususunda
Bakanlar Kuruluna yetki veren düzenleme değiştirilerek, bu yetkinin
gerektiğinde işlem türleri de dikkate alınarak kullanılabilmesine imkân
sağlanmakta ve ekonominin seyrine göre Bakanlar Kuruluna bu oranı % 5'e kadar
indirme veya kanunî orana kadar artırma yetkisi verilmektedir.
Ayrıca, Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 21 inci maddesinin (3)
numaralı fıkrasında yer alan düzenleme Gelir Vergisi Kanununun 38 inci
maddesine taşındığından söz konusu hükme gerek kalmamaktadır. Bu nedenle geçici
21 inci maddenin (3) numaralı fıkrası yürürlükten kaldırılmaktadır.
F) Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 29 uncu maddesine eklenen (6)
numaralı bent hükmüyle;
- Türkiye'de faaliyette bulunan bankaların aktifinde kayıtlı olan
gayrimenkullerin ve iştirak hisselerinin satışından doğan ve bankanın
sermayesine eklenen kazançlar,
- Türkiye'de faaliyette bulunan bir bankanın ortağı olan tam mükellef
bir sermaye şirketinin aktifine kayıtlı gayrimenkul ve iştirak hisselerinin
satışından doğan ve ilgili bankanın sermayesine eklenen kazançlar,
- Bu bankalara dolaylı olarak iştirak eden tam mükellef şirketlerin
aktifine kayıtlı gayrimenkul ve iştirak hisselerinin satışından doğan ve ilgili
bankanın sermayesine eklenen kazançlar,
Kurumlar Vergisinden istisna edilmektedir.
Söz konusu istisnanın uygulanabilmesi için bu aktif kıymetlerin şirket
kayıtlarında belirli bir süre kalmış olma şartı aranmayacaktır. Maddede
belirtilen aktif kıymetlerin satışında satışın yapıldığı yılda elde edilen
kazancın banka sermayesine ilave edilmesi gerekmektedir. Vadeli satış halinde
satışın yapıldığı hesap dönemini takip eden ikinci hesap döneminin sonuna kadar
tahsil edilerek sermayeye eklenilen kazanç tutarları da istisnadan
yararlanacaktır. Belirtilen süre içerisinde sermayeye eklenmeyen kazançlar daha
sonra tahsil edilip sermayeye eklenmiş olsa dahi bu kazanç kısmı için istisna
uygulanmayacaktır. Geçici 29 uncu madde hükmü 31.12.2003 tarihine kadar
uygulanacak geçici bir düzenleme olduğundan, bu tarihten sonra sermayeye
eklenen tutarlar için istisna uygulanmayacaktır. Bu nedenle istisnadan
yararlanmak için gerekli olan sermaye artırım işlemlerinin 31.12.2003 tarihine
kadar gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Düzenlemeye göre kurumlar vergisi istisnasından yararlanan kazançlar
üzerinden gelir vergisi tevkifatı da yapılmayacaktır.
Maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra maddede öngörülen işlemlerin
yapılması halinde bu işlemler nedeniyle tapu ve kadastro harcı, damga vergisi,
banka ve sigorta muameleleri vergisi alınmayacaktır. Ancak, kazancın belirli bir
kısmının sermayeye ilavesi halinde bu istisnalar kazancın sermayeye ilave
edilen kısmına isabet eden tutarlar için uygulanacaktır.
Bu bent hükmü ile Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin son fıkrası
hükmünün birlikte uygulanması mükerrerlik yaratacağından madde metninde bu
hususa açıklık kazandırılmıştır. Dolayısıyla kurumlar bu hükümlerden bir
tanesini tercih edebileceklerdir.
Madde 18. - A) Bu madde ile Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci
maddesinin (4) numaralı fıkrasının (c) bendi değiştirilmektedir.
Katma Değer Vergisi Kanununun mevcut söz konusu bendinde, Gelir Vergisi
Kanununun 81 inci maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 37 ve 39 uncu
maddelerine göre yapılan devir işlemleri katma değer vergisinden istisna
edilmiş bulunmaktadır. Kurumlar Vergisi Kanununda bölünme ile ilgili
düzenlemeler çerçevesinde, Katma Değer Vergisi Kanununun sözü edilen (c)
bendindeki istisnanın kapsamına bölünme işlemleri de dahil edilmiştir.
Öte yandan, mevcut düzenlemeye göre Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci
maddesindeki işlemler kısmî istisna kapsamına girdiğinden bu işlemler
dolayısıyla yüklenilen vergiler indirim konusu yapılamamakta, önceki dönemlerde
indirim konusu yapılan vergilerin de işlem tarihi itibariyle indirim
hesaplarından çıkarılarak beyan edilmesi ve vergi dairesine ödenmesi
gerekmektedir. Bu durum şirketlere devir, birleşme, bölünme gibi işlemler
nedeniyle getirilmek istenilen vergi kolaylığının ortadan kalkmasına yol
açmaktadır.
Bu hususlar gözönüne alınarak sözü edilen (c) bendinde yapılan bir diğer
değişiklikle, bent kapsamında vergiden istisna edilen işlemler dolayısıyla
yüklenilen vergilerin indirimine imkân tanınmış ayrıca, işlemi yapanların işlem
tarihi itibariyle devreden vergilerinin bulunması halinde bunların yeni
işletmelerde indirim konusu yapılmasına imkân tanınmıştır.
B) Kurumlar Vergisi Kanununda bu Kanunla yapılan değişiklik ile banka
sermayesine eklenmek kaydıyla gayrimenkullerin ve iştirak hisselerinin
satışından doğan kazançlar vergiden istisna edilmektedir. Aynı işlemlerde katma
değer vergisi istinasına imkân sağlamak için Katma Değer Vergisi Kanununun
geçici 10 uncu maddesinde gerekli değişiklik yapılmaktadır.
Madde 19. - Maddede yapılan düzenleme ile Kurumlar Vergisi Kanununa göre
yapılan birleşme, devir, bölünme ve hisse değişimi işlemleri sonucunda doğan
kazançlar banka ve sigorta muameleleri vergisinden istisna edilmektedir.
Madde 20. - Maddede yapılan düzenleme ile halen 1318 sayılı Finansman
Kanunun 3 üncü maddesinin (d) bendinde yer alan ve devir-birleşme, nevi
değiştirme nedeniyle yeni şirkete devredilecek taşıtların taşıt alım
vergisinden istisna edilmesini öngören hüküm bölünmeyi de kapsayacak şekilde
genişletilmektedir.
Madde 21. - A) Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun I.3
numaralı bendinde yapılan değişikliğe paralel olarak Damga Vergisi Kanununun 22
nci maddesinin (a) bendinde yer alan sermaye artırımlarına ilişkin ifade madde
metninden çıkarılmıştır.
B)Yapılan düzenleme ile anonim, eshamlı komandit ve limited şirket mukavelenamelerinden
dilimler üzerinden alınan damga vergisi, tutarların güncelliğini yitirmesi ve
basitliğin sağlanması amacıyla tek nispet haline getirilmiş ve kooperatif
mukavelenameleri de bu kapsama alınmak suretiyle bu nevi mukavelenameler
üzerindeki damga vergisi yükü azaltılmıştır.
C) Yapılan düzenleme ile anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin
sermaye artırımlarına ilişkin düzenlenen kâğıtlar istisna kapsamına alınmakta;
Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan birleşme, devir ve bölünmeler nedeniyle düzenlenen
kâğıtlar vergi dışı bırakılmakta, ayrıca bankalarca konut edinmek isteyenlere
belirli şartlar altında kullandırılacak bireysel konut kredisi ile ilgili
olarak düzenlenen kâğıtların 50 milyar lirayı aşmayan kısmı için damga vergisi
istisnası getirilmek suretiyle bu nevi kredi kullananların finansman maliyeti
azaltılmaktadır.
Madde 22. - A) Yapılan düzenleme ile şirketlerin Kurumlar Vergisi
Kanununa göre yapacakları birleşme, devir ve bölünmeleri nedeniyle ortaya
çıkabilecek harç yükümlülükleri ortadan kaldırılmaktadır.
B) Yapılan düzenleme ile (arsa ve arazi üzerine yeniden inşa olunacak
bina vesair tesislerin tescili hariç) tapuda gerçekleştirilen her nevi cins ve
kayıt tashihinde emlak vergisi değeri üzerinden ödenen nispi tapu harcı oranı
indirilmektedir.
Madde 23. - Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan değişikliğe paralel
olarak bölünme sonucu yok olan hükmi şahsın varlıklarını devralan hükmi
şahısların, bölünen kurumun yerine geçeceği hususuna açıklık getirmek amacıyla
6183 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinde gerekli değişiklik yapılmaktadır.
Geçici Madde 1. - Bu madde ile; 5254 sayılı Muhtaç Çiftçilere Ödünç
Tohumluk Verilmesi Hakkında Kanun uyarınca tohumluk dağıtımıyla ilgili olarak
yapılan uygulamaların, birden fazla bakanlık eliyle yürütülmesi sonucunda bu
uygulamaların muhatapları ve tarafları arasında oluşmuş ve/veya oluşacak olan
görev zararı kapsamında borç alacak ilişkisinin tasfiye edilmesi ve söz konusu
tasfiye sonrasında Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketinin herhangi
bir alacağının oluşmaması amaçlanmıştır.
Bu kapsamda; söz konusu Kanun çerçevesinde adı geçen Bankaca 2000
yılında kullandırılan kredilerin ana para ve faizleri ile birlikte bütçe
kısıtları nedeniyle Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yıllar itibarıyla
ödenemeyerek biriken Banka alacaklarının da Hazineden olan görev zararı
alacaklarına eklenmek suretiyle, toplam görev zararı alacaklarının tespit
edilmesi ve tespit edilen toplam alacakların 2001 Malî Yılı Bütçe Kanunu
hükümleri uyarınca Hazinece tasfiyesi öngörülmektedir.
Geçici Madde 2. - 2001/2202 sayılı Kararname kapsamında Türkiye Emlak
Bankası Anonim Şirketince devredilen gayrimenkullerin bilanço değerlerinin
yüksek olması durumunda, satışların düşük seviyede gerçekleşmesi sebebiyle,
taşınmazları koruma güçlüğü ile karşılaşılacaktır. Taşınmazlarda yıpranmaya
sebebiyet verecek bu durum neticesinde satışlar olumsuz yönde etkilenecektir.
Ayrıca güvenlik hususu ile ilgili yapılacak masrafların karşılanabilmesi ve
aidat ödemelerinin yerine getirilebilmesinde de sorun yaşanabilecektir. Bununla
birlikte bilanço değerlerinin taşınmazların rayiç değerlerinin üzerinde olması
söz konusu taşınmazların pazarlama faaliyetlerini de menfi yönde
etkileyecektir. Pazarlama ve reklam faaliyetleri artacak, gayrimenkullerin
satışları güçleşecektir.
Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi tarafından Başbakanlık Toplu Konut
İdaresine devredilen gayrimenkuller ile ilgili bilanço değerleri üzerinden
borçlanma senedi verileceğinden, bu senetlerin vadesi geldiğinde, ödenebilmesi
için taşınmaz satışlarının sürekli nakde dönmesi gerekmektedir. Nakit akışında
yaşanacak sorunlar, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının ödeme dengesini
bozacaktır.
İnşaatları devam eden projelerin hakediş ödemelerinin sağlıklı bir
şekilde devam edebilmesi için Toplu Konut İdaresi Başkanlığı nakit akışının
dengeli ve İdareye ilave bir maliyet getirmeyecek bir şekilde düzenlenmesi
gerekmektedir. Bilanço değerleri üzerinden bir satış uygulamasına gidilmesi
durumunda, satışın realize edilmesinde yaşanacak güçlükler nakit akışının
aksamasına sebebiyet verecektir. Bu durumda müteahhit ödemelerinde gecikmeler
olacak ve süre uzatımı, fiyat farkı gibi maliyet artırıcı yükümlülükler ile
karşılaşılabilecektir. Ayrıca daha önce satışı yapılmış olan taşınmazların
sözleşmelerde belirtilen tarihlerde teslim edilememesi gibi olumsuz durumlar da
ortaya çıkabilecektir.
Söz konusu taşınmazların satışı ile amaçlanan sadece mülkiyet devri
olmayıp, proje ve yerleşim yeri bazında sosyal donatılarıyla birlikte
yaşanabilir kentsel çevreler yaratmaktır. Satışların realize edilememesi
durumunda, bu hedefe de ulaşılamayacaktır.
Geçici Madde 3. - a) Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu tasfiye
edileceğinden önemli miktarlarda olan bu Fonun gelirlerinin, yeni bir düzenleme
yapılıncaya kadar yürürlükten kaldırılan hükümlere göre tahsil edilmesine devam
olunması ve genel bütçeye gelir yazılması amaçlanmaktadır.
Ayrıca madde ile, anılan Fonun kesinti oranlarının belirlenmesine dair
1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanununda bulunan yetki
kaldırıldığından, Bakanlar Kuruluna bu konu ile ilgili düzenleme yapma yetkisi
verilmesi öngörülmektedir.
Diğer taraftan, Kaynak Kullanımını Destekleme Fonundan ihtisas
kredilerine ödenmesi gereken destekleme primleri nedeniyle bankalara ödenmemiş
birikmiş borçların, Hazinenin görev zararı borcu olarak kabul edilmesi ve bu
borçların tasfiyesine ilişkin hükümler çerçevesinde işlem yapılması
planlanmaktadır.
b) Ödeme Kaydedici Cihaz Özel Hesabı tasfiye edildiğinden, bu hesapta
biriken mevcut nakdin bütçeye gelir yazılmak üzere Hazine hesaplarına intikali
amaçlanmaktadır.
c) Bu Kanunla tasfiye edilen Akaryakıt Fiyat İstikrar Fonunun 31.12.2001
tarihine kadar tahakkuk eden, ancak ödenemeyen yükümlülüklerinin bütçeye bu
amaçla konulacak ödenekten karşılanması öngörülmektedir.
d) Toplu Konut Fonunun tasfiye edilmesi nedeniyle, bu Fonun bazı
gelirlerinin Hazine adına tahsiline devam edilerek Hazine hesaplarına intikali
sağlanmaktadır. Ayrıca çeşitli mevzuatta Toplu Konut Fonuna yapılmış atıfların
Toplu Konut İdaresine yapılmış sayılacağı belirtilmektedir.
e) 3418 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinin (b) bendine göre 2001 yılı
içinde tahakkuk etmiş gelirlerden yıl sonunda harcanmayan miktarların, ertesi
yıl bütçesine devredilmesini teminen gerekli düzenleme yapılmaktadır.
f) Kamu Ortaklığı Fonu 23.5.2000 tarihli ve 4568 sayılı Kanun ile
1.1.2001 tarihi itibarıyla tasfiye edildiğinden, daha önce adı geçen Fonun
kullanım alanları ile ilgili olarak sağlanmış Hazine garantili dış proje
kredilerinin tasfiye tarihinden sonra devam eden geri ödemelerinin Hazine
tarafından devralınarak gerçekleştirilmesi hususu düzenlenmektedir.
g) Bu Kanunla tasfiye edilen fonlar için, 1.1.2002 tarihinden itibaren
tahsil edilecek genel bütçe vergi, resim ve harç gelirlerinden, 24.3.1988
tarihli ve 3418 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi hariç olmak üzere pay
ayrılmayacağı öngörülmektedir.
h) Bu Kanunla tasfiye edilen fonlardan finansmanı sağlanmak üzere
yıllara sari olarak yapılan sözleşmelerde yer alan ve 1.1.2002 tarihinden
sonrasına sirayet eden hak ve yükümlülüklerin ilgili idareler nezdinde devam
etmesi ve söz konusu mevcut yükümlülükler nedeniyle bu tarihten sonra yapılması
gereken ödemelerin, konsolide bütçeye dahil idareler için bütçede ilgili fonun
hizmetine devamını sağlamak üzere açılacak tertip veya özel tertiplerden, diğer
idarelerde ise bütçelerinden yapılması öngörülmektedir.
ı) Mera Fonunda halen hizmet akti ile çalıştırılmakta olan personelin
geçici işçi statüsünde kanunun yürürlük tarihi itibarıyla Tarım ve Köyişleri
Bakanlığına devredilmesi ve her türlü haklarının bu Bakanlık bütçesinden
ödenmesi öngörülmektedir.
j) Bu Kanunla ve diğer mevzuatla tasfiye edilen fonlar hakkında, bu
Kanunda düzenleme yapılmayan hususlarda, 21.2.2001 tarihli ve 4629 sayılı
Kanunun geçici 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (d) bendi ile (B), (C) ve (D)
fıkraları hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmektedir.
Madde 24. - a) 4603 sayılı Kanun 25.11.2000 tarihinde yürürlüğe
girdiğinden Kanunun 1 inci maddesinin (A) ve (B) fıkralarının bu tarihten itibaren
yürürlüğe girmesi amacıyla düzenleme yapılmıştır.
b) 4 ila 15 inci maddeler ile geçici 3 üncü maddenin (f) fıkrası
dışındaki diğer fıkraları 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe girecektir.
c) 23.5.2000 tarihli ve 4568 sayılı Kanun ile Kamu Ortaklığı Fonu
tasfiye edildiğinden, bu Fonun kullanım alanları ile ilgili olarak daha önce
sağlanmış olan Hazine garantili dış proje kredilerinin 1.1.2001 tarihinden
sonrasına sirayet eden geri ödemelerinin Hazine tarafından devralınarak
gerçekleştirilmesini teminen, geçici 3 üncü maddenin (f) fıkrasının yürürlük
tarihi Kamu Ortaklığı Fonunun tasfiye tarihi olan 1.1.2001 olarak
düzenlenmektedir.
d) Diğer maddeler yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.
Madde 25. - Yürütme maddesidir.
Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
|
Türkiye Büyük Millet Meclisi |
|
|
Plan ve Bütçe Komisyonu |
15.6.2001 |
|
Esas No. : 1/876 |
|
|
Karar No. : 61 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Bakanlar Kurulunca 8.6.2001 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına sunulan ve Başkanlıkça 11.6.2001 tarihinde Komisyonumuza havale
edilen "Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı",
Komisyonumuzun 13.6.2001 tarihinde yaptığı 55 inci birleşimde, Hükümeti
temsilen Devlet Bakanı Nami ÇAĞAN ile Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı,
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu
Başkanlığı ve Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı temsilcilerinin de katılımlarıyla incelenip, görüşülmüştür.
Bilindiği gibi, Türkiye ekonomisi 1990'lı yıllardan itibaren sıklaşan
aralıklarla krizlerle karşı karşıya kalmıştır. Yaşanan bu krizlerde, dışsal
etkenlerin yanında sürdürülemez bir iç
borç dinamiğinin oluşması ve başta kamu
bankaları olmak üzere mali sistemdeki sağlıksız yapı ile diğer yapısal
sorunların kalıcı bir çözüme kavuşturulamaması en temel nedenler olarak ortaya
çıkmıştır. Bu temel sorunların kalıcı bir çözüme kavuşturulması amacıyla başta
bankacılık sistemi olmak üzere mali sistemin ve Devlet harcamalarının
rasyonelleştirilmesine yönelik olarak bazı hukuki düzenlemeler yapılmıştır.
Bu çerçevede; kamu bankaları
arasında yer alan Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası ile
Türkiye Emlak Bankasının yeniden yapılandırılarak serbest piyasa ekonomisi
şartlarına göre faaliyetlerine devam etmeleri amacıyla özelleştirilmelerini
öngören 15.11.2000 tarih ve 4603 sayılı Kanun ile, 1980'li yıllardan
itibaren mali disiplinin ve bütçe
birliğinin zedelenmesinde en büyük etkenlerden
biri olan fonların, maliye politikalarının etkinliğinin artırılması ve
bu fonların belirli bir mali disipline kavuşturulmasını öngören Bazı Fonların
Tasfiyesine İlişkin 4568 ve 4629 sayılı Kanunlar gibi temel hukuki
düzenlemeler yapılmıştır. Ancak, gerek
4603 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklanan tereddüt ve aksaklıkların
giderilmesi, gerekse Türkiye'nin Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı doğrultusunda
mali disiplinin sağlanması ve kamu kaynaklarının rasyonel kullanımı amacıyla
fon ve vergi mevzuatında yeni hukuki düzenlemeler yapılması gereği ortaya çıkmıştır.
Diğer yandan, Ülkemizin uzun süredir içinde bulunduğu ekonomik ortam,
şirketlerin kısa vadeli kararlar alarak verimliliklerini kaybetmelerine ve
optimum ölçeklerden uzaklaşarak verimsiz bir yapıya dönüşmelerine yol açmış ve
sorunlara stratejik bir yaklaşımla uzun vadeli bakarak çözümler üretmesine
engel teşkil etmiştir. Şirketlerin değişen ekonomik şartlara göre yeniden
yapılanmalarını sağlamaya yönelik olarak, mevzuattaki yetersizlikler de dikkate
alınarak, ekonominin bir bütün olarak etkinlik ve verimlilik artışı ile rekabet
avantajı sağlayabilmesi için, bölünerek yeniden yapılanmalarına imkân
sağlayacak düzenlemelere gidilmesi gereği
hasıl olmuştur.
Tasarı ve gerekçesi incelendiğinde;Türkiye'nin Güçlü Ekonomiye Geçiş
Programı çerçevesinde hazırlanan Tasarı ile;
· 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası
Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası
Anonim Şirketi Hakkında Kanunda:
– Bu Bankaların, yeniden yapılandırma sürecinde ortaya çıkan
ihtiyaçların giderilmesine,
– Sözkonusu Bankalardaki kamu hisselerinin oranı % 50'nin altına düşene
kadar Bankaların Türkiye Büyük Millet
Meclisinin denetimine tabi olmasına, personel
birikiminin hizmetin
gerektirdiği ideal kadroya indirilmesine,
– Türkiye Emlak Bankasının,
T.Emlak Bankası A.Ş. Mensupları Yardım Sandığı Vakfı üyesi personelinin sosyal
güvenlik açısından tabi olduğu mevzuat nedeniyle yararlanamadığı kıdem tazminatı ve 4603 sayılı Kanunla verilen
teşviklerden yararlanmasının
sağlanmasına,
– Türkiye Emlak Bankasının bankacılık hizmetleri dışındaki
faaliyetlerindeki iştiraklerinin
tasfiyesinde ortaya çıkan sorunların çözümlenmesine,
– Sözkonusu Bankalar ile Tarım Kredi Kooperatiflerinin görev
zararlarının oluşmasına neden olan kanunların yürürlükten kaldırılmasına,
· 6219 sayılı Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığı Kanununda değişiklik yapılarak; Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait (A) ve (B)
grubu hisselerin, piyasaların o andaki
durumuna göre satış şartlarının belirlenmesi, Genel Müdürlüğün hisselerinin en
değerli olduğu anda ve en uygun
yöntemle satışının gerçekleştirilmesi amacıyla, sözkonusu hisselerin satışına yönelik yetkinin Bakanlar Kuruluna
verilmesine,
· Uygulanmakta olan Ekonomik İstikrar Programı çerçevesinde, bütçe
birliğinin ve şeffaflığının sağlanması amacıyla fonların tasfiyesine yönelik
olarak başlatılan çalışmalar kapsamında, 2000 ve 2001 yılları içerisinde toplam 52 fonun tasfiyesine yönelik olarak
yapılan yasal işlemlerin tamamlayıcı bir unsuru olarak kalan 17 adet fondan, kanun ve kanun hükmünde kararnamelerle
kurulan 15 adedinin, gelirlerinin ilgisine göre bağlı bulundukları kuruma
bırakılması ve bütçeye gelir ve/veya özel gelir kaydedilmesi suretiyle
yürüttükleri hizmetlerin devamının sağlanmasına imkân verecek şekilde tasfiye
edilmesine,
· Ekonomide etkinlik ve verimlilik artışı ve rekabet avantajı sağlanabilmesi için
şirketlerin bölünerek yeniden
yapılandırılmalarına imkân verilmesi ve yeniden yapılandırma işlemleri
sırasında gerçekleştirilecek işlemlerin
vergi kolaylıkları getirmek suretiyle
yapılabilmesi amacıyla ilgili Vergi Kanunlarında değişiklikler
yapılmasına,
yönelik düzenlemelerin öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Tasarının geneli üzerinde yapılan müzakerelerde;
– Fonların geçmişte hızlı karar alma ve uygulama kolaylığı sağlamaları
nedeniyle oluşturulduğu, ancak günümüzde çoğunun işlevini yitirdiği ve fon
uygulamalarının amacından uzaklaştığı,
bu nedenle fonların tasfiyesine yönelik düzenlemelerin olumlu karşılandığı,
– Yeniden yapılandırma sürecinde,
kamu bankalarının yerine getirdiği görevlerin sadece bankacılık faaliyetleri ile sınırlı tutularak
değerlendirilmemesi, bu bankaların
ülke genelinde üstlendikleri destekleme hizmetlerine ilişkin yükümlülüklerinin de dikkate alınması
gerektiği,
– Tasarının çok kapsamlı ve köklü düzenlemeler öngördüğü, özellikle
teknik hususların ayrıntılı bir şekilde
değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle bir alt komisyon oluşturulmasının
yararlı olacağı,
– Yeniden yapılandırma
sürecinde, Emlak Bankasının, bankacılık faaliyetleri dışında sürdürdüğü
hizmetlerinin, Dünyadaki örnekleri
dikkate alındığında devam
ettirilmesinin kamu yararı açısından önemli olduğu,
– Çiftçilere yönelik Devlet desteklemelerini düzenleyen kanunların yürürlükten kaldırılmasının ülkemiz
tarımına zarar verebileceği,
– Hukukun temel prensipleri çerçevesinde, kamu bankalarıyla ilgili
alacakların tahsiline yönelik özel
düzenlemelerin, özel hukuk
alanında yapılması gerektiği,
– Kamu bankalarının alacaklarının 6183 Sayılı Kanuna göre takip ve
tahsiline olanak verilmesinin,bu bankaların
Bankalar Kanunu çerçevesinde genel bankacılık mevzuatına tabi olacakları dikkate alındığında,
bankacılık sisteminde haksız rekabete
neden olabileceği gibi, Anayasaya da aykırılık teşkil edebileceği,
– Ülkemiz tarımının desteklenmesinde önemli bir yere sahip olan Ziraat Bankasının, küçük çiftçilerinin
desteklenmesine yönelik fonların tasfiye edilmesi ve bu fonlara dayanak teşkil eden kanunların yürürlükten kaldırılması dikkate alındığında Bankanın, doğacak hukuki boşluğu da
giderecek şekilde yeniden yapılandırılmasının
gerektiği,
– Kamu Bankalarının görev zararları neticesinde ortaya çıkan kamu
alacaklarının nasıl hesaplandığına açıklık getirilmesi gerektiği,
Şeklindeki görüş ve değerlendirmeleri müteakip Hükümet adına yapılan
tamamlayıcı açıklamalarda ise;
– Fonlarla ilgili düzenlemelerin yeni hususlar öngörmediği, esas
itibariyle Tasarıda öngörülen köklü değişikliklerin, kamu bankaları ile
şirketlerin birleşme ve bölünmelerinin kolaylaştırılması ile bu birleşme ve
bölünmelere yönelik vergisel avantajlar
getirilmesinin olduğu,
– Çiftçi, esnaf ve toplumun diğer kesimlerine yapılan kaynak
aktarımlarına , ülkenin genel ekonomik yapısı dikkate alınarak, bütçe imkânları nispetinde devam edileceği,
– 1980'lerden sonra uygulama alanı artan fonların mali disiplini
bozduğu, kamu hesaplarının izlenememesi ve kamu kaynaklarının rasyonel
kullanılamaması sonucunu ortaya çıkardığı,
– 1991 yılından itibaren fonların bazılarının bütçe içine alınmasına yönelik düzenlemelerin yapıldığı,
ancak bütçe içinde de olsa
fonların kendine özgü kuralları
çerçevesinde faaliyetlerine devam
ettiği, bu nedenle 2000 yılından itibaren fonların tasfiyesine yönelik yasal
düzenlemelerin yapılmasına başlandığı,
– Kamu bankalarına ilişkin düzenlemelerin, uygulamaya konulan ekonomik
program doğrultusunda hazırlandığı, bu çerçevede kamu bankalarının görev zararına uğramalarına neden olan kanunlardan bazılarının da yürürlükten kaldırıldığı,
– Tasarının nihai hedefinin, Avrupa Birliği normlarına uyum
sağlamış, güçlü bir mali sistem
tarafından desteklenen dinamik bir ekonomi yaratmak olduğu,
– Getirilen düzenleme ile; kamu bankalarının alacaklarının kamu alacağı olup olmadığı hususunun kanun
çerçevesinde tespit edildiği, bu nedenle kamu bankalarının alacaklarını 6183 sayılı Kanun doğrultusunda
takip ve tahsil etmelerinde Anayasal bir engel bulunmadığı,
– Kamu bankalarının bağımsız dış denetime tabi tutulmasının bu
bankaların uluslararası
kredibilitesinin yükselmesine katkı sağlayacağı,
– Kamu bankalarının beyan ettiği görev zararlarının, bankalar yeminli
murakıplarınca denetlendikten sonra, Hazine Müsteşarlığı bünyesinde oluşturulan
bir kurulca karara bağlanarak tespit edildiği,
– Yeniden yapılandırma sürecinde, kamu bankalarının sistematik risklerle
karşı karşıya kalabileceği, bu risklerin bazen genel kabul görmüş bankacılık
prensipleri doğrultusunda çözümlenmesine imkan bulunmadığı durumların ortaya çıkabileceği, bu nedenle mevcut
sorunların reel sektörün içinde bulunduğu olumsuzluklar da dikkate alınarak,
genel kabul görmüş bankacılık kurulları
dışında çözüme kavuşturulması gereğinin hasıl olduğu,
ifade edilmiştir.
Bu görüşmeleri müteakip, Tasarı ve gerekçesi Komisyonumuzca da
benimsenerek maddeleri üzerindeki
görüşmelere geçilmiş, ancak, Tasarının, başta bankacılık sektörü olmak üzere
eko-nominin geneli ile ilgili kapsamlı düzenlemeler öngördüğü, özellikle teknik
hususların ayrıntılı bir şekilde ele alınarak yeniden değerlendirilmesi
gerektiği şeklinde ortaya çıkan genel kanı neticesinde bir alt komisyon kurulmasına karar verilmiştir.
Alt Komisyon, 13.6.2001 tarihinde, Maliye Bakanlığı, Hazine
Müsteşarlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanlığı
temsilcilerinin de katılımlarıyla yaptığı toplantıda, konuyu en geniş şekilde
ele almış, ilgili kurum ve kuruluş
temsilcilerinden gerekli teknik bilgiler alınmış, Anayasa ile hukukun genel
prensiplerine aykırılık teşkil edebilecek hususlar da değerlendirilmiş ve bu görüş
ve değerlendirmeler çerçevesinde hazırladığı metni, bir raporla birlikte Komisyonumuza
sunmuştur.
Alt Komisyonda Tasarının;
· Çerçeve 1 inci maddesi;
– (B) fıkrası ile 4306 sayılı
Kanunun 3 üncü maddesine eklenmesi
öngörülen, yeniden yapılandırma
sürecinde, bankalarda görev üstlenen yönetim ve denetim kurulu üyelerinin,
daha önceki dönemde başlatılan işlerin
yapılandırılmasından doğabilecek
olumsuzluklardan sorumlu tutulmamasını
düzenleyen (5) numaralı fıkranın; yeniden
yapılandırılmada görevlendirilecek kurul üyelerinin, reel sektörün
faaliyetlerinin gelişip devamını temin etmek, bankaların aktiflerini seyyal
kılmak, pasif kalitesini yükseltmek ve bankaların reorganizasyonunu sağlayarak
süratle özelleştirmeye hazırlamak amacıyla yapacakları iş ve işlemlerden dolayı
sorumlu tutulmamaları doğrultusunda ve kanun
tekniğine uygunluk açısından bu Kanunun geçici 4 üncü maddesi olarak yeniden düzenlenmesi
suretiyle,
– ( C ) fıkrası; 4603 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin (3) numaralı fıkrasının, yeniden yapılandırma
sürecinde bankaların yönetim kurulunca istihdam fazlası olarak tespit edilen
banka personelinin, Özelleştirme Kanununun, süreler hariç, 22 inci maddesine
göre, diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmeleri ve bu şekilde nakledilen
personel için bankacılık tazminatının şahsa bağlı bir hak teşkil etmeyeceğine
açıklık getirilmesi suretiyle,
– (D) fıkrası ile 4306 sayılı
Kanuna eklenmesi öngörülen geçici 2 nci maddesi; birinci, ikinci ve dördüncü
fıkralarında yer alan " ...bu Kanunun..." ibarelerinin "...bu
maddenin..." şeklinde
değiştirilmesi ve maddeye, anılan bankalarda çalışan personelden, emeklilik
hakkını elde etmeden, 31.12.2001 tarihine kadar istifaen ayrılanlara ikramiye
ödenmesini düzenleyen bir fıkranın ilave edilmesi, Türkiye Emlak Bankası'nın
devir ve tasfiyesine ilişkin hususları düzenleyen geçici 3 üncü maddesi;
Bankanın devredilecek varlıklarına açıklık getirilmesi ve iflasa ilişkin hükümlerin madde metninden çıkarılması,
yeniden yapılandırma süreci içinde geçici olarak, 4306 sayılı Kanun
kapsamındaki bankaların kredi alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun
hükümlerinin uygulanması ile bu bankalara borçlu bulunan kişilerin iflas
etmeleri durumunda uygulanacak hükümleri düzenleyen geçici 4 üncü maddesinin;
6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına ilişkin birinci, ikinci ve üçüncü
fıkralarının, Anayasaya ve genel hukuk
kurallarına uygunluk açısından metinden çıkarılması, dördüncü ve beşinci
fıkralarında konuya açıklık getirecek değişiklikler yapılması ve Türkiye Emlak
Bankası A.Ş. nin tasfiye ve/veya iflası
halinde de aynı hükümlerinin
uygulanmasına devam olunacağına dair
bir hükmün, yeni bir fıkra olarak metne ilave edilmesi suretiyle,
· Çerçeve 7 nci maddesi ile 3096
sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen geçici 4 üncü maddenin; 1 inci fıkrası,
Elektrik Enerjisi Fonu Anlaşmaları uyarınca taahhüt edilen yükümlülüklerin
31.12.2001 tarihine kadar yerine
getirilmesine imkan vermek amacıyla redaksiyona tabi tutulması suretiyle,
· Çerçeve 10 uncu maddesi ile düzenlenen 3624 sayılı Kanunun 14 üncü
maddesinin (a) bendinde yer alan "gereğinde" ibaresinin çıkarılması
suretiyle,
· Çerçeve 11 inci maddesi ile 4059
sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen ek 2 nci maddenin; altıncı fıkrasının,
İhracatı Geliştirme Etüd Merkezinde 1475 sayılı Kanuna tabi çalışanlardan,
isteyenlerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamına geçebilmelerine imkan
verecek şekilde yeniden düzenlenmesi, son fıkrasına, uygulamada tereddütlere
yol açılmaması amacıyla "...Maliye
Bakanlığının..." ibaresinden sonra gelmek üzere "uygun"
ibaresinin eklenmesi suretiyle,
· Çerçeve 12 nci maddesi ile düzenlenen 4322 sayılı Kanunun 30 uncu
maddesinin (e) bendine yirmi yıllık
gelir kavramına açıklık kazandırmak amacıyla "ot" ibaresinin
eklenmesi suretiyle,
· Çerçeve 13 üncü maddesi ile düzenlenen 383 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin 23 üncü maddesinin, ikinci
fıkrası dışında başlığı dahil diğer fıkralarının yürürlükten
kaldırıldığına açıklık getirilmesi ve aynı Kanun Hükmünde Kararname'nin 22 nci
maddesiyle ilgili düzenlemenin ikinci
fıkrasına da "Maliye Bakanlığı" ibaresinden sonra gelmek üzere
"uygun" ibaresinin eklenmesi suretiyle,
· Çerçeve 14 üncü maddesinin (D) fıkrası ile değiştirilen 213 sayılı
Kanunun ek 13 üncü maddesinin (a) bendinde yer alan parantez ifadesinin, ek 13
üncü maddesi kapsamındaki ödemelerden
Maliye Bakanlığının bağlı kuruluşlarının personelinin de yararlanması
doğrultusunda yeniden düzenlenmesi suretiyle,
· Çerçeve 17 nci maddesinin (B) fıkrası ile değiştirilen 5422 sayılı Kanunun 38 inci maddesinin; 1
inci fıkrasının redaksiyona tabi tutulması, bu fıkranın (3) numaralı bendindeki
parantez hükmünde yer alan "bölünme" ibaresinin, konuya açıklık
kazandırılması amacıyla "hisse değişimi" şeklinde değiştirilmesi, (E)
fıkrası ile 5422 sayılı Kanunun geçici
28 inci maddesinin; (a) fıkrasının üçüncü bendinde geçen "% 5'e" oranının "% 0'a" şeklinde değiştirilmesi ve (F) fıkrası
ile düzenlenen 5422 sayılı Kanunun
geçici 29 uncu maddesine eklenmesi öngörülen
(6) numaralı bendine; Türkiye'de
faaliyette bulunan bankaların aktifinde kayıtlı olan gayrimenkuller ve iştirak
hisselerinin değerlendirilmesine yönelik istisna hükümlerine açıklık getiren
düzenlemelerin eklenmesi, Türkiye'de
faaliyet gösteren özel finans kurumlarının da 5422 sayılı Kanunun geçici
29 uncu maddesi kapsamına alınmasını
öngören hükmün (7) numaralı bent olarak
metne eklenmesi ve fıkra çerçevesinin
bu değişiklik doğrultusunda redaksiyona tabi tutulması suretiyle,
· Çerçeve 18 inci maddesinin (B) fıkrası ile değiştirilen 3065 sayılı
Kanunun geçici 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında, 5422 sayılı Kanunun
geçici 29 uncu maddesine yapılan atfın geçici 29 uncu maddede yapılan
değişiklik doğrultusunda değiştirilmesi suretiyle,
· Çerçeve 21 inci maddesinin (A) fıkrası ile değiştirilen 488 sayılı
Kanunun 22 nci maddesinin (a) bendinde yer alan "şirketler ile kooperatif" ibaresinin, kooperatiflerin
bu madde kapsamı dışında kalmasından dolayı "... şirket..." olarak
değiştirilmesi ve bu doğrultuda aynı
Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I. Akitlerle İlgili Kağıtlar"
başlıklı bölümünün (3) numaralı bendini değiştiren (B) fıkrasında da değişiklik
yapılması suretiyle,
· Geçici 3 üncü maddesinin; (ı) fıkrası ile düzenlenen; Mera Fonundan
ücret ödenmek suretiyle çalışan geçici işçilerle ilgili düzenlemenin, kamuda
geçici işçi statüsündeki istihdam
biçiminin tasfiye edilme hedefi de
dikkate alınarak, sözkonusu personelin 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa
göre istihdam edilmesine olanak sağlanması amacıyla redaksiyona tabi tutulması
suretiyle,
· Yürürlüğe ilişkin 24 üncü maddesinin (b) bendi, kanunların
hazırlanmasında uygulanacak esas ve usuller doğrultusunda redaksiyona tabi
tutulması suretiyle,
· Diğer maddeleri ile yürütmeye
ilişkin 25 inci maddesi aynen,
kabul edilmiştir.
Bu defa, Komisyonumuz 14.6. 2001
tarihinde, Hükümeti temsilen Orman
Bakanı Nami ÇAĞAN ve Maliye Bakanı
Sümer ORAL ile ilgili kurum ve kuruluş temsilcilerinin de katılımlarıyla
yaptığı 56 ncı birleşimde, Alt Komisyon tarafından hazırlanan metni esas almak
suretiyle maddeleri üzerindeki
görüşmelere başlamıştır.
Alt Komisyon metninin;
– Çerçeve 1 inci maddesinin (D)
fıkrası ile 4603 sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen geçici 2 nci
maddenin; dört ve beşinci fıkralarının, yeniden yapılandırma sürecinde Emlak
Bankasında farklı statülerde çalışan personelin, 4603 sayılı Kanunun geçici 1
inci maddesinde öngörülen emekliliğe yönelik haklardan eşitlik prensiplerine
uygun olarak yararlanmaları amacıyla
yeniden düzenlenmesi, geçici 3 üncü maddesinde yer alan "bankacılık
ve bankacılık dışı faaliyetlerinde kullanılan menkul ve/veya gayrimenkul
varlığı..." ifadesinin, anlama açıklık kazandırılması amacıyla
"...varlıkları..." şeklinde değiştirilmesi, geçici 4 üncü maddesinin üçüncü
fıkrasının, genel hukuk hükümleri doğrultusunda redaksiyona tabi
tutulması, bu maddeden sonra gelmek üzere,
alt komisyon metnine geçici 4 üncü
madde olarak ilave edilen, bankaların yeniden yapılandırılması ile
görevli yönetim ve denetim kurulu
üyelerinin, görevlerine yoğunlaşmalarını sağlamak ve verimlerini artırmak
amacıyla, bazı konularda sorumluluklarını sınırlamaya yönelik düzenlemenin,
redaksiyona tutulmak suretiyle, kanunların hazırlanmasında uygulanan esas ve
usuller doğrultusunda 4603 sayılı Kanuna geçici 5 inci madde olarak eklenmesi
ve fıkra çerçevesinin bu doğrultuda düzeltmeye tabi tutulması suretiyle,
– Çerçeve 11 inci maddesi ile 4059 sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen ek
2 nci maddenin; altıncı fıkrası;
İhracatı Geliştirme Etüd Merkezinde 1475 sayılı İş Kanuna tabi olarak
çalışan personelin sözleşmeli olarak çalıştırılmalarına imkan verecek şekilde
yeniden düzenlenmesi ve bu düzenlemeler
doğrultusunda 506 sayılı Kanuna tabi olarak çalışan personele ilişkin hususları kapsayan bir metnin de
aynı Kanuna geçici 12 nci madde olarak eklenmesi ve madde çerçevesinin yeniden düzenlenmesi suretiyle,
– Çerçeve 14 üncü maddesinin (D) fıkrası ile değiştirilen 213 sayılı Kanunun ek 13 üncü maddesinin (4)
üncü fıkrasının sonuna; Maliye Bakanlığının bağlı kuruluşlarında çalışan
personele, sözkonusu bent kapsamında
yapılacak ödemelerin esas ve usullerini tespit eden bir ifadenin eklenmesi
suretiyle,
– Çerçeve 17 nci maddesinin (B) fıkrası ile değiştirilen 5422 sayılı Kanunun 38 inci maddesinin;
birinci fıkrasının, (2) numaralı bendi; tam mükellef şirketlerin bilançolarında
yer alacak kalemlere açıklık
getirilmesi amacıyla, (F) fıkrası
ile aynı Kanunun geçici 29 uncu
maddesine eklenmesi öngörülen (6) numaralı bendinde Kanunların hazırlanmasında
uygulanacak esas ve usuller doğrultusunda redaksiyona tabi tutulması suretiyle,
– Diğer maddeleri ile yürürlük ve yürütmeye ilişkin 24 ve 25 inci
maddeleri aynen,
kabul edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına
sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
Metin Şahin |
Hayrettin Özdemir |
Ahmet Kabil |
|
Antalya |
Ankara |
Rize |
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
Cafer Tufan Yazıcıoğlu |
Dengir Mir
M. Fırat |
Gaffar Yakın |
|
Bartın |
Adıyaman |
Afyon |
|
|
(İmzada
bulunamadı) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
M. Zeki Sezer |
Cengiz Aydoğan |
M. Güven Karahan |
|
Ankara |
Antalya |
Balıkesir |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Hüseyin Arabacı |
Necati Yöndar |
Zeki
Ergezen |
|
Bilecik |
Bingöl |
Bitlis |
|
|
|
(İmzada
bulunamadı) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Hayati Korkmaz |
Hakkı Duran |
Aslan
Polat |
|
Bursa |
Çankırı |
Erzurum |
|
|
|
(İmzada
bulanamadı) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Mehmet Sadri Yıldırım |
S. Metin
Kalkan |
Mehmet Dönen |
|
Eskişehir |
Hatay |
Hatay |
|
(Muhalefet
şerhi eklidir) |
(İmzada
bulunamadı) |
(Muhalefet
şerhi eklidir) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Ali Er |
Masum Türker |
Nesrin Nas |
|
İçel |
İstanbul |
İstanbul |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Celal Adan |
Hasan Çalış |
Arslan Aydar |
|
İstanbul |
Karaman |
Kars |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Mehmet Serdaroğlu |
Necdet Tekin |
Kemal Köse |
|
Kastamonu |
Kırklareli |
Kocaeli |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Süleyman Çelebi |
Metin Ergun |
Ş. Ramis Savaş |
|
Mardin |
Muğla |
Sakarya |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Cevat Ayhan |
Mehmet
Çakar |
Kemal Kabataş |
|
Sakarya |
Samsun |
Samsun |
|
(Muhalefet
şerhi eklidir) |
(İmzada
bulunamadı) |
(Muhalefet
şerhimiz ektedir) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Yaşar Topçu |
Lütfi Ceylan |
Bekir Gündoğan |
|
Sinop |
Tokat |
Tunceli |
|
|
|
|
MUHALEFET ŞERHİ
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığına
Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısına aşağıdaki nedenlerle muhalif olduğumuzu arz
ederiz.
1. 25 Kasım 2000 tarihinde yürürlüğe girmiş olan 4603
sayılı Yasa, Ziraat, Halk ve Emlak Bankasının yeniden yapılandırılarak
özelleştirilmesini öngörmüştür. Kasım 2000 ve Şubat 2001’de yaşanan krizler
genelde bankacılık sektöründe özelde kamu bankalarında çok büyük hasar
yaratmıştır. Kamu bankalarında yaratılan hasar Hazinece üstlenilmiş ve her üç
bankaya 29 katrilyonluk kamu kâğıdı verilmiştir.
Yeniden yapılandırma ve özelleştirme için açık ve net
bir strateji ortaya konulmadan, kamu bankalarına astronomik boyutta kamu kaynak
aktarılması yanlış olmuştur. Bu yanlış uygulama, tasarı ile getirilen yeni
yanlışlarla tamamlanmak isteniyor. Tasarı Ziraat ve Halk Bankasında çok büyük
ölçekte personel tasfiyesinin önünü açıyor. Bankalarda çalışan yaklaşık otuz
bin personel yığın halinde başka kamu kuruluşlarına aktarılacak. Bilgili,
tecrübeli, kariyer sahibi personelin, objektif bir plan ve kabul edilebilir
kriterler ortaya konulmadan sadece yönetim kurulunca fazla personel tanımına
alınarak bankalardan uzaklaştırılmasının yaratacağı ağır sonuçları kabul etmek
mümkün değildir. İnsanî açıdan yanlıştır, büyük israf yaratacak, toplumda
huzursuzluk yaratacaktır. Tasfiye yaklaşımı ile yürütülecek bu operasyonun
yolu, getirilen düzenleme ile açılmak istenmektedir. Getirilen düzenleme
yanlıştır, sektörde ve çalışanlar arasında büyük sıkıntı yaratacaktır.
2. Türk bankacılık sektörünün en köklü kurumlarından
birisi olan Emlak Bankası ise yeni düzenleme ile tasfiye ediliyor. Bankanın
doğrudan veya dolaylı sahip olduğu çok değerli aktifleri Toplu Konut İdaresine
devrediliyor, bankanın içi boşaltılıyor. Tüm yükümlülükleri ve personeli Ziraat
ve Halk’a devrediliyor. Personelde Ziraat ve Halk Bankası arasında
paylaştırılarak tasfiye ediliyor. Emlak Bankası yaşanan son krizlerden asgarî
düzeyde etkilenmiştir. Tasfiye edilmek yerine yeniden yapılandırılarak özelleştirilmesi
yoluna gidilmesi çok daha doğru ve rasyonel bir düzenleme olurdu. Getirilen
hükümler, yapılacak düzenlemeler yanlıştır. Banka adının, kimliğinin korunması,
katrilyonluk mal varlığı büyük gizli rezervleri ile banka kolayca rehabilite
edilebilirdi.
|
Kemal Kabataş |
Mehmet Dönen |
Mehmet Sadri Yıldırım |
|
Samsun |
Hatay |
Eskişehir |
MUHALEFET ŞERHİ
Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair 1/876 Sayılı Kanun Tasarısı ile ilgili muhalefet şerhimiz.
1. Tasarı 11.6.2001 tarihinde üyelere dağıtılmış,
13.6.2001 Çarşamba günü müzakereye açılmış, aynı gün ve gece geç vakitlere
kadar alt komisyonda değerlendirilmiş ve 14.6.2001 tarihinde esas komisyonda
görüşülmüştür. Bankacılık, çeşitli hizmet sahalarını ilgilendiren fonlar ve
vergi kanunlarında ciddi değişiklikler yapan tasarının alelacele görüşülmesi
uygun olmamıştır. Hükümetin tasarıları sevk ederken yeterli müzakereye imkân
verecek bir takvime göre hareket etmesi komisyon çalışmalarını daha verimli
kılar.
2. Tasarıda ayrı düzenlenmesi gereken bir çok madde bir
çerçeve madde içine sıkıştırılmıştır. Teknik olarak uygun değildir. Genel
kurulda müzakereleri kısaltmak için kanun tekniğine aykırı düzenleme haklı
olamaz. Tasarının 1 inci maddesi içine A, B ve C fıkraları halinde 4603 sayılı
Kanunun üç maddesi, 17 nci maddesi içine 5422 sayılı Kanunun 7 maddesi
koyulmuştur.
3. Tasarının 17/F fıkrası 6 ncı bendi ile
– Banka ortakları ile ilgili olarak, “... bankalara
doğrudan veya dolaylı olarak iştiraki bulunan tam mükellef sermaye
şirketlerinin aktifine kayıtlı olan gayrimenkuller ve iştirak hisselerinin
satışından doğan kazançların satışı yapıldığı yılda banka sermayesine ilave
edilen kamu kurumlar vergisinden müstesnadır.” hükmü getirilmiştir.
– Aynı 6 ncı bendin sonuna; “Bu bentte belirtilen
istisna hükümleri (kurumlar vergisinden müstesna olma hükmü) bu kanunun yayımı
tarihi itibariyle banka kayıtlarına göre Türkiye’de faaliyet gösteren bankalara
borçlu durumda olan tam mükellef sermaye şirketlerinin ve kefillerinin, bu kanunun
yayımı tarihinde sahip oldukları ve bu borçlara karşılık bankalara
devrettikleri gayrimenkul ve iştirak hisselerinden doğan kazançları için de
uygulanır.”
Yukarıdaki hükümler reel sektör kurumları içinde
uygulanmalıdır. Son iki kriz bankalar gibi iş hayatını da felakete maruz
bırakmıştır. İşletmeler borçlarını ve üretim ve ticaret faaliyetlerini
yönetemez hale gelmiştir.
4. Son Şubat krizinden bugüne dört ay geçmesine rağmen
reel sektördeki afet hasarını giderecek bir tedbir getirilmemiştir. Kriz derinleşerek
ve yayılarak devam etmekte daha büyük krizlere doğru gitmektedir. Bu tedbirler
çok acele alınmalı.
5. Hükümet ve partiler arasında ekonomiyi ve tedbirleri
değerlendirmek üzere özel toplantı yapılmalı.
Cevat
Ayhan
Sakarya
Alt Komisyon Raporu
PLAN
VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANLIĞINA
Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığınca 11.6.2001 tarihinde
Komisyonumuza havale edilen “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”, Komisyonumuzun 13.6.2001 tarihinde,
Hükümeti temsilen Orman Bakanı Nami Çağan ile Maliye Bakanlığı, Hazine
Müsteşarlığı, Devlet Planlama Teşkilâtı Müsteşarlığı, Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanlığı
temsilcilerinin de katılımlarıyla yaptığı 55 inci birleşimde; Tasarının, başta
bankacılık sektörü olmak üzere ekonominin geneli ile ilgili kapsamlı
düzenlemeler öngördüğü, özellikle teknik hususların ayrıntılı bir şekilde
değerlendirilmesi gerektiği şeklinde ortaya çıkan genel kanı neticesinde, bir
alt komisyon kurulmasına karar verilmiştir.
Alt Komisyon, aynı tarihte ilgili Bakanlık, kurum ve kuruluş
temsilcilerinin de katılımlarıyla yaptığı toplantıda, Tasarıyı en geniş şekilde
değerlendirmiş, konunun taraflarından gerekli teknik bilgileri almış ve bu
kapsamlı görüş ve değerlendirmeleri sonucunda oluşturduğu metni Komisyonumuza
sunmaya karar vermiştir.
Raporumuz, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığına saygı ile arz olunur.
|
Metin Şahin |
Hayrettin Özdemir |
Nesrin Nas |
|
Antalya |
Ankara |
İstanbul |
|
Masum Türker |
Cevat Ayhan |
Kemal Kabataş |
|
İstanbul |
Sakarya |
Samsun |
ALT KOMİSYONUN KABUL ETTİĞİ METİN
BAZI KANUN VE
KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA
DAİR KANUN TASARISI
BİRİNCİ BÖLÜM
Kamu Bankalarına İlişkin Hükümler
MADDE 1- A) 15/11/2000 tarihli ve 4603 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye
Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin (4) numaralı
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (5) numaralı fıkrasında yer alan
"3346 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet
Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun" ibaresi fıkra
metninden çıkarılmıştır.
"4. Bankaların yıllık faaliyetleri ile ilgili
olarak (2000 yılı faaliyetleri dahil) genel kurullarına sunacağı yıllık
bilançoları ile kâr ve zarar cetvellerinin; 4389 sayılı Bankalar Kanununun 13
üncü maddesinin (2) numaralı fıkrasında belirtilen bağımsız denetim
kuruluşlarınca onaylanması şarttır."
B) 4603 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (1) numaralı
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"1. Bankaların, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önce çeşitli kanun ve kararnamelerle verilmiş görevler nedeniyle doğan
ve bütçe ödenekleri ile karşılanamayan yıllara ilişkin olarak banka sigorta
muamele vergisi eklenerek oluşmuş görev zararı alacakları, yeniden
yapılandırılmaları kapsamında belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tasfiye
edilir. Bankalara bedeli önceden ödenmeden görev verilemez."
C) 4603 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin (3)
numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"3. Yeniden yapılandırma sürecinde bankaların
yönetim kurulunca istihdam fazlası olarak tespit edilen banka personeli,
24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesine (süreler hariç)
göre, Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığınca belirlenecek diğer kamu
kurum ve kuruluşlarına nakledilir. Ancak, bu şekilde nakledilen personelden,
anılan madde uyarınca eski kadrolarına ait hakları şahıslarına bağlı olarak
saklı tutulanlar için bankacılık tazminatı da şahıslarına bağlı bir hak teşkil
etmez. Bu durumda, söz konusu 22 nci madde kapsamında Özelleştirme Fonu
tarafından yapılması gereken ödemeler ilgili bankalar tarafından yapılır."
D) 4603 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler
eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 2 - Geçici 1 inci maddenin (2)
numaralı fıkrasında belirtilen süreler içinde emeklilik hakkını
kullanmayanlara, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren iki ay içinde
emeklilik başvurusunda bulunmaları halinde, emekli ikramiyeleri % 25 fazlasıyla
ödenir.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci
maddesine göre kurulmuş T. Emlak Bankası A.Ş. Mensupları Emekli ve Yardım
Sandığı Vakfına tabi personel için de geçici 1 inci maddenin (2) numaralı
fıkrası ve bu madde hükümleri uygulanır. Ancak, söz konusu personel için geçici
1 inci maddede öngörülen süreler bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren
başlar.
Bu madde kapsamında emekli olan personel, emekli
oldukları tarihten itibaren üç yıl içinde bu bankalarda yeniden istihdam
edilemez.
T. Emlak Bankası A.Ş. Mensupları Emekli ve Yardım
Sandığı Vakfı üyesi personele emekli olduklarında, sözleşmeli statüde ve 657
sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak çalıştıkları dönem de dahil olmak
ve kıdem tazminatı tavanını aşmamak üzere her hizmet yılı için 1 aylık toplam
brüt ücreti tutarında kıdem tazminatı Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi
tarafından ödenir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce ve 22/1/1990
tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname nedeniyle sözleşmeli dönem ve
657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi dönem için kıdem tazminatı almadan
emekli olan personele de her hizmet yılı için kendi hizmet dönemlerinde geçerli
olan 1 aylık toplam brüt ücreti tutarında kıdem tazminatları anılan banka
tarafından ödenir.
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk
Bankası, Türkiye Emlak Bankası ve Türkiye Emlak Bankası A.Ş. Mensupları Emekli
ve Yardım Sandığı Vakfına tabi olarak çalışan personelden, emeklilik hakkını
elde etmeden, 31.12.2001 tarihine kadar bu görevlerinden istifaen ayrılanlara;
her tam fiili hizmet yılı için, emekli aylığı bağlanmasına esas aylıklarının
bir aylık tutarı kurumlarınca emekli ikramiyesi olarak ödenir. Bunlardan
bilahare T.C. Emekli Sandığından emekli aylığı bağlanmasına hak kazananların,
bu süreleri ödenecek emeklilik ikramiyesinde dikkate alınmaz.
GEÇİCİ MADDE 3- Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketinin
yeniden yapılandırma çalışmaları sürecinde, Bankanın her türlü bankacılık
hizmetleri ile bankacılık iş ve işlemlerinden ve bankalara olana
yükümlülüklerden doğan taahhütleri ve bankacılıkla ilgili sabit kıymetler dahil
kanuni takibe intikal etmiş alacaklar ile 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararının 1 inci maddesi ile devri öngörülen Türkiye Emlak Bankası A.Ş'nin
bankacılık ve bankacılık dışı faaliyetlerinde kullanılan menkul ve/veya
gayrimenkul varlığı hariç tüm aktifleri bankaların yönetim kurullarının kendi
aralarında düzenleyecekleri protokol doğrultusunda, protokole konu bütün hak,
alacak ve borçlar, alacaklıların rızası veya sair herhangi bir işleme gerek
kalmaksızın, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketine veya Türkiye
Halk Bankası Anonim Şirketine devredilir. Söz konusu işlemlere ilişkin olarak
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun uygun görüşü alınır.
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketi veya
Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi tarafından devir alınacak taahhütler ile
aktifler arasındaki menfi fark devir alan bankaya Hazine Müsteşarlığınca nakit
ve/veya tahvil şeklinde sermaye olarak ödenir. Devir tarihi itibarıyla nazım
hesaplarda yer alan taahhütlere de nakde dönüştükleri takdirde nakde
dönüştükleri tarih itibarıyla aynı işlem uygulanır.
Devir işlemlerinin tamamlanmasını takiben Türkiye Emlak
Bankası Anonim Şirketinin bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme
yetkisi sona ererek tasfiye haline girer. Bankanın tasfiyesi banka genel
kurulunca belirlenecek üç kişiden oluşan Tasfiye Kurulunca genel hükümlere göre
yürütülür.
Tasfiye Kurulu, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda
yazılı iflas dairesi, alacaklılar toplantısı ile iflas idaresi görev ve
yetkilerine de sahip olarak Kanun hükümleri çerçevesinde Bankayı tasfiye eder.
Tasfiye Kurulu, iflas masasının aktifindeki paralarla, iflas idaresi sıfatıyla
tahsil ettiği paraları muhafaza ve nemalandırma hususunda 2004 sayılı İcra ve
İflas Kanununun 9 uncu ve sair ilgili maddelerine tabi değildir. 492 sayılı
Harçlar Kanununun 36 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü bu paralar için
uygulanmaz.
Tasfiye Kurulu, her türlü alacaklar bakımından tahkim,
sulh, kabul ve feragat yetkileri ile banka hak ve alacaklarının takip, tahsil
ve tasfiyesinde geçici 4 üncü maddede yer alan kanuni haklardan aynen
yararlanır. Tasfiyeye konu menkul ve gayrimenkullerin satışında 2004 sayılı
İcra ve İflas Kanunu ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz.
Söz konusu devir işlemlerinde 4054 sayılı Rekabetin
Korunması Hakkında Kanunun 7, 10 ve 11 inci maddesi hükümleri uygulanmaz.
GEÇİCİ MADDE 4 - Yeniden yapılandırma süreci içinde,
bankalarca başlatılmış ve devam eden takipler sonuçlandırılıncaya kadar
borçluların iflası halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 221 inci
maddesindeki iflas bürosu bankaların temsilcisinin katılımı ile teşekkül eder.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 223 üncü maddesindeki İflas İdaresinin,
bankaların talep etmesi halinde üyelerinden bir veya ikisi bankaların
göstereceği iki kat aday arasından icra tetkik mercii tarafından seçilir.
Bankalar bir üye seçtirmişse, icra tetkik mercii diğer bir üyeyi alacak tutarı
itibarıyla çoğunlukta olanların göstereceği iki aday arasından, bir üyeyi de
alacaklı sayısı itibarıyla çoğunlukta olanların göstereceği adaylar arasından
seçer. Bankalar iki üye seçtirmişse, diğer bir üye icra tetkik mercii
tarafından alacaklı sayısı itibarıyla çoğunlukta olanların göstereceği iki aday
arasından seçilir.
Yeniden yapılandırma süreci içinde, bankalarca kredi
alacaklarının tahsili amacıyla açılmış veya açılacak dava veya takipler
sonuçlandırılıncaya kadar 492 sayılı Harçlar Kanununun 2 nci, 23 üncü, 29 uncu
maddeleri ve 2548 sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı
Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkumlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında
Kanunun 1 inci maddesi hükümleri uygulanmayacağı gibi her türlü ihtiyati tedbir
ve ihtiyati haciz taleplerinde teminat şartı aranmaz. Ayrıca bankaların mahkeme
ilamını alması ve tebliğe çıkartması işlemlerinde karşı tarafa yükletilmiş olan
harcın ödenmiş olması şartı da aranmaz.
Türkiye Emlak Bankası A.Ş'nin tasfiye ve/veya iflası
halinde de aynı hükümlerin uygulanmasına devam olunur.
Bankaların alacaklarına ilişkin davalarda 1086 sayılı
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun seri muhakeme usulü hükümleri
uygulanır."
MADDE 2 - 11/1/1954 tarihli ve 6219 sayılı Türkiye
Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığı Kanununun ek 2 nci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Ek Madde 2 - Bankanın (A) grubu hisseleri ile (B)
grubundan Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olanların satışına ve bu satışla
ilgili usul ve esasları belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir."
MADDE 3 - 11/6/1937 tarihli ve 3242 sayılı Göçmenlere
Nakledilenlere ve Muhtaç Çiftçilere Tohumluk ve Yemeklik Dağıtılması Hakkında
Kanun, 14/7/1970 tarihli ve 1311 sayılı Türkiye Bağcılığının Modernleştirilmesi
ve Bağcılığımızın Kalkındırılması Hakkında Kanun, 15/3/1977 tarihli ve 2085
sayılı Küçük Çiftçilerin T.C. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine
Olan Borçlarının 10 Yılda 10 Eşit Taksitle Faizsiz Ödenmesine İlişkin Kanun,
8/7/1948 tarihli ve 5254 sayılı Muhtaç Çiftçilere Ödünç Tohumluk Verilmesi
Hakkında Kanun, 5/3/1992 tarihli ve 3782 sayılı Küçük Çiftçilerin T. C. Ziraat
Bankasına ve Tarım Kredi Kooperatiflerine Olan Bir Kısım Borç Faizlerinin
Silinmesine Dair Kanun, 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel
Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı
Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 34
üncü maddesinin (c) fıkrası ve 29/4/1995 tarihli ve 4106 sayılı Çiftçilerin T.
C. Ziraat Bankasına, Tarım Kredi Kooperatiflerine, Tarım İşletmeleri Genel
Müdürlüğüne, Türkiye Zirai Donatım Kurumuna, Toprak Mahsulleri Ofisine, Orman
ve Köy İlişkileri Genel Müdürlüğüne Olan Bir Kısım Borç Faizlerinin Silinmesine
Dair Kanunun 2 nci maddesinin (a) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
29/4/1995 tarihli ve 4106 sayılı Çiftçilerin T.C.
Ziraat Bankasına, Tarım Kredi Kooperatiflerine, Tarım İşletmeleri Genel
Müdürlüğüne, Türkiye Zirai Donatım Kurumuna, Toprak Mahsulleri Ofisine, Orman
ve Köy İlişkileri Genel Müdürlüğüne Olan Bir Kısım Borç Faizlerinin Silinmesine
Dair Kanunun 1 inci, 3 üncü, 4 üncü, 9 uncu ve 10 uncu madde metinlerinden
"T.C. Ziraat Bankası" ve "Tarım Kredi Kooperatifleri"
ibareleri çıkarılmıştır.
İKİNCİ BÖLÜM
Bazı Fonların Tasfiyesi ile İlgili Hükümler
MADDE 4 - 9/6/1958 tarihli ve 7126 sayılı Sivil Savunma
Kanununun 36 ncı maddesi aşağıdaki şekilde, 38 inci maddesinde geçen
"Sivil Savunma Fonundan;" ibaresi "Aşağıda sayılan giderler
İçişleri Bakanlığı bütçesine konulan ödeneklerden ve/veya özel ödenek
kaydedilen tutarlardan karşılanır." şeklinde değiştirilmiş; 37, 39 ve 46
ncı maddeleri ile 38 inci maddesinin (e) bendinde yer alan
"karşılanır." ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
"Madde 36- Sivil savunmanın gerektirdiği her türlü
giderler ile 38 inci maddede belirlenen giderlerin karşılanmasında kullanılmak
üzere;
a) Giderlerini özel gelirleriyle karşılayan ve Hazine
yardımı almayan katma bütçeli idareler gelir bütçelerinin yüzde 1'i,
b) Sermayesinin tamamı Devlet tarafından verilen ve
sermayesinde Devletin iştiraki olan teşekkül, müessese ve şirketler ile resmi
ve özel bankalar ve özel kanunlarla kurulan kurum ve teşekküller ile
sermayesinin yarısından fazlasına bunların iştiraki suretiyle tesis edilen
ortaklıkların bütçelerinin veya bilançolarındaki safi karlarının binde 5'i,
c) Bağış ve yardımlar,
İçişleri Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına
yatırılır. Yatırılan bu tutarlar Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye
özel gelir, diğer yandan sivil savunma hizmetlerinde kullanılmak üzere İçişleri
Bakanlığı bütçesinde açılacak tertiplere özel ödenek kaydedilir. Özel ödenek
kaydedilen bu tutarlardan yılı içerisinde harcanmayan miktarları ertesi yıl
bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.
Bu maddede öngörülen gelirlerin tahsilatında 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
Süresinde yatırılmayan tutarlar için söz konusu Kanunda belirtilen gecikme
cezaları dışında ayrıca ita amirleri ve muhasiplerden bu tutarların yüzde 10'u
oranında ceza tahsil edilir.
Afet durumlarında, ilgili saymanlık hesaplarından acil
ihtiyaçları karşılamak amacıyla gerekli işlemler ve belgeler daha sonra
tamamlanmak ve mahsubu özel ödenek kaydedilen tutarlardan yapılmak üzere
gerekli sayıda personele ayrı ayrı olmak üzere avans verilebilir.
Özel ödenek kaydedilen tutarların toplanması,
harcanması ve genel hükümlerin avans ve kredilere dair sınırlamalarına bağlı
kalınmaksızın avans verilmesi ile mahsubuna ilişkin usul ve esaslar Maliye
Bakanlığının uygun görüşü üzerine İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak bir
yönetmelikle düzenlenir."
MADDE 5 - 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata
Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair
Kanunun 33 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde, 46 ncı
maddesinde yer alan "fondan" ibaresi ile ek 6 ncı maddesindeki
"fon hesabından" ibaresi "afet tertiplerinden", "Fon
Harcama Yönetmeliği" ibaresi de "Afet Harcamaları Yönetmeliği"
olarak değiştirilmiş ve 34, 35, 37, 38, 39, 41 ve 44 üncü maddeleri ile ek 5
inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.
"Malî hükümler :
Madde 33 - Bu Kanun gereğince yapılacak harcamaları
karşılamak üzere;
a) Her yıl iktisadi Devlet teşekkülleri ile en az
sermayesinin yarıdan fazlası Devlete ait bulunan banka ve müesseselerin yıl
sonu bilanço karlarının yüzde 3'ü nispetinde ödeyecekleri hisseler,
b) Bu Kanun uyarınca borçlu bulunan hak sahiplerince
yatırılacak taksit ve faiz ödemeleri,
c) Bu Kanun uyarınca yaptırılan ve ihtiyaç fazlası olduğu
anlaşılan konutların satışından elde edilecek gelirler,
d) Bu Kanun uyarınca kamulaştırılan veya satın alınan
araziler üzerinde oluşturulan ve ihtiyaç fazlası olduğu anlaşılan arsaların
satışından elde edilen gelirler,
e) Nakdi yardım ve bağışlar,
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Merkez Saymanlık
Müdürlüğü hesabına yatırılır. Yatırılan bu tutarlar, bu Kanunda belirtilen
harcamalarda kullanılmak üzere Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye
özel gelir, diğer yandan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı bütçesinde açılacak
afet tertibine özel ödenek kaydedilir. Bu suretle ödenek kaydedilen
miktarlardan yılı içerisinde harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine devren
özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.
(a) bendinde belirtilen gelirler Mayıs ve Kasım ayları
içerisinde iki eşit taksitte ödenir ve hesaba yatırıldıkları yılın, yıllık
beyannamesiyle bildirilecek gelirlerden ve kurum kazançlarından indirilir.
Süresinde yatırılmayan hisseler 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.
Tabii afet nedeniyle özel ve kamu kuruluşları ile
kişiler tarafından her ne ad altında olursa olsun toplanan nakdi bağış ve
yardımlar Maliye Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü adına açılacak özel
hesaplarda toplanır ve nemalandırılır. Gerektiğinde döviz hesabı da açılabilir.
Bu hesaplarda toplanan miktarlar Maliye Bakanlığınca ihtiyaca göre ilgili kurum
bütçelerine özel gelir ve ödenek kaydedilmek suretiyle kullandırılır. Bu
ödeneklerden yılı içerisinde kullanılmayan miktarları, ertesi yıl bütçesine
devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.
Acil durumlarda, il valilikleri adına açılacak acil
afet hesaplarına, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı bütçesinin afet tertiplerinden
ödeme yapılır. Bu hesaplardan yapılacak harcamaların belgeleri il özel
idaresinde saklanır ve il özel idare bütçesi ile birlikte Sayıştayca
denetlenir. Yıl sonunda harcanmayan miktarlar ile faiz gelirleri birinci
fıkrada belirtilen hesaba yatırılır.
Afet tertipleri ile acil afet hesaplarından verilecek
avanslar, yapılacak yardım ve harcamaların usul ve esasları Maliye Bakanlığı ve
Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca müştereken hazırlanacak bir yönetmelikle
tespit edilir.
Çeşitli kanunlarda Afetler Fonuna yapılan atıflar, afet
tertiplerine veya acil afet hesaplarına yapılmış sayılır."
MADDE 6 - 2/3/1984 tarihli ve 2985 sayılı Toplu Konut
Kanununun 1 inci maddesindeki "için Toplu Konut Fonunun meydana
getirilmesi ve kullanılması" ibaresi metinden çıkarılmış; 2 nci maddesi
başlığı ile birlikte, 412 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen ek 1 inci
maddesinin (b) bendi aşağıdaki şekilde ve 3645 sayılı Kanunla eklenen ek 1 inci
maddesinin birinci fıkrasındaki "Toplu Konut Fonundan" ibaresi
"Toplu Konut İdaresince" şeklinde değiştirilmiş; 3, 7 ve 8 inci
maddeleri ile 412 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen ek 1 inci
maddesinin (a), (f) ve (g) bentleri ve ek 3 üncü maddesi yürürlükten
kaldırılmıştır.
"Toplu Konut İdaresinin gelirleri, harcamaları ve
denetimi ;
Madde 2 - Toplu Konut İdaresinin gelirleri;
a) İdare tarafından satışı yapılacak konut, işyeri,
arsa ve arazilerin satış ve kira gelirlerinden,
b) İdare tarafından açılacak kredilerin geri
ödemelerinden,
c) Hazine arsaları üzerine yapılan konut ve
işyerlerinin arsa maliyet bedellerinin en çok yüzde 25'ine kadar alınacak
katılım payından,
d) Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü üzerine yurt
dışından sağlanacak kredilerden,
e) Faiz gelirlerinden,
f) Bütçe
kanunları ile tahsis edilen ödenekten,
g) İdareye yapılacak bağış ve yardımlardan,
meydana gelir.
Toplu Konut İdaresinin kaynakları aşağıdaki amaçlar
için kullanılır.
a) Ferdi ve toplu konut kredisi verilmesi veya konut
kredilerine faiz sübvansiyonu yapılması,
b) Toplu konut alanlarına arsa temin edilmesi,
c) Araştırma, turizm alt yapıları, konut alt yapıları,
okul, karakol, ibadethane, sağlık tesisleri, spor tesisleri, postane, çocuk
parkları, benzeri tesisler ve konut sektörü sanayiini teşvik için yatırım ve
işletme kredisi verilmesi,
d) İş ve istihdam yaratmak üzere esnaf ve sanatkarlara
ait işyerleri ve küçük sanayi teşebbüslerinin kredi yoluyla desteklenmesi,
e) Afet mahallerinde konut yapımının teşvik ve
desteklenmesi.
İdare kaynaklarının kullanımına ilişkin usul ve esaslar
Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulacak yönetmelikle tespit edilir.
Toplu Konut İdaresinin gelir ve giderleri Yüksek
Denetleme Kurulu denetimine tabidir."
"b) Yurt dışından, görev alanıyla ilgili
harcamalarda kullanılmak üzere Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü üzerine
kredi almaya karar vermek,"
MADDE 7 - 4/12/1984 tarihli ve 3096 sayılı Türkiye
Elektrik Kurumu Dışındaki Kuruluşların Elektrik Üretimi, İletimi, Dağıtımı ve
Ticareti ile Görevlendirilmesi Hakkında Kanunun ek 1, ek 2, ek 3, ek 4, ek 5 ve
ek 6 ncı maddeleri yürürlükten kaldırılmış ve aynı Kanuna aşağıdaki geçici
madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 4 - 31.12.2001 tarihine kadar
yürürlüğe girecek olan Elektrik Enerjisi Fonu Anlaşmaları uyarınca taahhüt
edilen yükümlülükleri karşılamak üzere;
a) 28/5/1986 tarihli ve 3291 sayılı Kanunun ek 2 nci
maddesi gereğince tahsil olunan katkı payı tutarları,
b) Tabii kaynakların ve tesislerin özelleştirilmesi
veya işletme haklarının devrinden elde edilen gelirlerden Bakanlar Kurulu
kararı ile belirlenecek miktarda ayrılacak paylar,
c) İrat kaydedilen teminatlar ile şirketlere sağlanan
hizmetler karşılığı elde edilen tahsilat,
d) Elektrik Enerjisi Fonundan kullandırılan kredilerin
geri dönüşleri ile bu Fonun yükümlülüklerinden dolayı verilecek kredilerin geri
dönüşleri,
e) Diğer gelirler,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı merkez ödemelerini
gerçekleştiren merkez saymanlığı hesabına yatırılır. Bu miktarlar Maliye
Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye özel gelir, diğer yandan Elektrik
Enerjisi Fonunun bu fıkrada belirtilen yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde
kullanılmak üzere Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesinde açılacak
tertibe özel ödenek kaydedilir. Özel ödenek kaydedilen tutarlardan yılı
içerisinde kullanılmayan miktarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve
ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.
Bu maddede belirtilen gelirlerin takibi ile
yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin her türlü iş ve işlemler Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlığı nezdinde yürütülür".
MADDE 8 - 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest
Bölgeler Kanununun 7 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde, 13
üncü maddesindeki "fona" ibaresi "hesaba" olarak
değiştirilmiş ve 12 nci maddesindeki "1050 sayılı Muhasebei Umumiye
Kanunu;", "832 sayılı Sayıştay Kanunu;" ile "2886 sayılı
Devlet İhale Kanunu" ibareleri yürürlükten kaldırılmıştır.
"Serbest bölgelerin gelir ve harcamaları
Madde 7 - Serbest bölgelerden elde edilen gelirlerden;
a) Faaliyet ruhsatı ve izin belgesi karşılığı tahsil
edilecek ücretler,
b) Yurt dışından bölgeye getirilen mallar ile bölgeden
Türkiyeye çıkarılan malların CIF değeri üzerinden peşin olmak üzere binde 5
oranında ödenecek ücretler,
c) Serbest bölgeyi işleten gerçek veya tüzel kişilerle
yapılacak sözleşmeler uyarınca tahsil edilecek tutarlar,
d) Bölge faaliyetlerinden sağlanan diğer gelirler,
İlgili idare tarafından sözleşmeler gereği tüzel
kişilere yapılan gelir payı aktarmaları düşüldükten sonra Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası nezdinde açılacak bir özel hesaba yatırılır. Bu hesapta toplanan
tutarlardan ret ve iadeler düşüldükten sonra kalan tutar, Başbakanlık Dış
Ticaret Müsteşarlığı merkez ödemelerini yapan merkez saymanlığı hesabına
yatırılır. Merkez saymanlık hesabına yatırılan meblağın yüzde 90'ı genel
bütçeye gelir, yüzde 10'u da serbest bölgelerin kurulması, bakım ve onarımı,
geliştirilmesi, eğitim ve araştırma faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi ile dış
ticaretin desteklenmesi amacıyla kullanılmak üzere genel bütçeye özel gelir
kaydedilir. Özel gelir kaydedilen bu tutarlar Başbakanlık Dış Ticaret
Müsteşarlığı bütçesinde açılacak tertiplere Maliye Bakanlığınca özel ödenek
kaydedilir. Bu suretle ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içerisinde
harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek
kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.
Serbest bölgelerde yatırım ve tesis safhasında
kullanılan mallar, tevsi ve kapasite artırmak amacıyla getirilen mallar,
kullanıcının kendisine ait olmayan bakım ve onarım maksadıyla getirilen mallar,
bölgelere geçici olarak getirilen araç, gereç ve ekipmanlar, fason üretim
amacıyla getirilen mallar birinci fıkranın (b) bendi hükmü uyarınca bir ücrete
tabi tutulmaz. Ancak, bakım ve onarım ile fason üretimde yaratılan katma değer
üzerinden bu ücret alınır.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde oluşturulan
özel hesabın işleyişi ile özel ödenekten yapılacak harcamalara ilişkin usul ve
esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Başbakanlık Dış Ticaret
Müsteşarlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Gelirlerin zamanında
yatırılmaması halinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanun hükümleri uygulanır."
MADDE 9- 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Çıraklık ve
Meslek Eğitimi Kanununun Beşinci Kısım Başlığı "Çıraklık, Mesleki ve
Teknik Eğitimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma Faaliyetlerinin
Desteklenmesi", 24 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki "fon"
ibaresi "saymanlık" olarak, 32 nci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve 3 üncü maddesinin (i) bendi, 24 üncü maddesinin ikinci
fıkrasındaki "fona" ibaresi, 33 ve 40 ıncı maddeleri ile 42 nci
maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
"Madde 32 - a) Çıraklık, mesleki ve teknik eğitimi
geliştirme ve yaygınlaştırma hizmet ve faaliyetlerinde kullanılmak üzere;
1) Bakanlık bünyesinde bulunan döner sermaye
işletmelerinin kârları,
2) Bakanlığa bağlı kurumlarda eğitim öğretimde üretilen
malların satışından elde edilen gelirler,
3) Bağış, yardım ve diğer her türlü gelirler,
Millî Eğitim Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü
hesabına yatırılır. Yatırılan bu tutarlar Maliye Bakanlığınca bir yandan genel
bütçeye özel gelir, diğer yandan Bakanlık bütçesinde açılacak tertiplere özel
ödenek kaydedilir. Bu suretle ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içerisinde
harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek
kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.
b) Çıraklık, mesleki ve teknik eğitimi geliştirme ve
yaygınlaştırma hizmet ve faaliyetlerinde kullanılmak üzere Bakanlık bütçesine
özel ödenek kaydedilen bu tutarlar aşağıdaki hizmetlerin yerine getirilmesinde
kullanılır:
1) Çıraklık, örgün ve yaygın mesleki ve teknik öğretim
kurumlarında görevli yönetici, öğretmen, uzman, kadrolu ve kadrosuz usta
öğreticilerin nitelik ve niceliklerinin yükseltilmesi için yurt içinde
eğitilmelerinde,
2) Mesleki ve teknik eğitim metotlarının ve araçlarının
araştırılması, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasında,
3) Çıraklık, örgün ve yaygın mesleki ve teknik öğretim
kurumlarının atölye ve laboratuvarları için makine, araç, takım ve teçhizat
alınması, gerektiğinde kiralanması, bunların bakım ve tamirinde,
4) Çıraklık, örgün ve yaygın mesleki ve teknik eğitim
kurumlarında görevli kadrolu ve kadrosuz atölye ve meslek dersi öğretim
elemanlarına asli görevleri dışında, okulda ve işyerlerinde yapılan eğitimle
ilgili normal maaş ve ücretlerine ilave ek ücret ödenmesinde,
5) Çıraklık, örgün ve yaygın mesleki teknik eğitimle
ilgili her türlü yayınların hazırlatılması, tercümesi, çoğaltılması, satın
alınması ve dağıtılmasında,
6) Çeşitli mesleklerde çalışmakta olanlara hizmet
içinde ve mesleklerinde gelişmeleri için gerekli bilgi ve becerilerin
kazandırılması için Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarında kurslar, seminerler ve
eğitim programları düzenlenmesinde,
7) İş öncesi eğitimi, yaygın ve çıraklık eğitiminde,
8) Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kurulu ile İl Çıraklık ve
Mesleki Eğitim Kurulu toplantılarına katılan, başkan, üye, müşavir üye, imtihan
ve mesleki ihtisas komisyonu üyelerine Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine
tespit edilecek miktarda verilecek yolluk ve huzur hakkı ödemelerinde."
MADDE 10 - 12/4/1990 tarihli ve 3624 sayılı Küçük ve
Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması
Hakkında Kanunun 9 uncu maddesinin (b) bendi ile 14 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde, 10 uncu maddesindeki "Başkanlık ve Fonun" ibaresi
"Başkanlığın", 17 nci maddesinin (d) bendinde yer alan "15 inci
maddede" ibaresi "14 üncü maddede" olarak değiştirilmiş; 2 nci
maddesindeki "fon" tanımı, 17 nci maddesinin (I) numaralı
fıkrasındaki "ile Başkanlık emrinde kurulan fon" ibaresi ile 15 ve 16
ncı maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
"b) Başkanlıkça hazırlanan bütçeyi, personel
kadrolarını, geçici nitelikteki danışman sayılarını ve personele ödenecek
gündelik miktarlarını onaylamak."
"Madde 14- Başkanlık bütçesi aşağıdaki gelirlerden
oluşur:
a) Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bütçesine konulacak
ödenekler,
b) 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnameye tabi teşekkül, müessese ve bağlı ortaklıkların yıllık ve
kurumlar vergisi matrahına esas karlarının binde 1'i nispetinde ödeyecekleri
aidatlar,
c) Sermayesinin yüzde 50'sinden fazlası kamu kurum ve
kuruluşlarına ait bankaların kurumlar vergisine matrah olan yıllık karlarının
yüzde 2'si nispetinde ödeyecekleri aidatlar,
d) Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonunun
yıllık gelirinin yüzde 2'si nispetinde ödeyeceği aidat,
e) Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve
Ticaret Borsaları Birliğinin yıllık gelirinin yüzde 2'si nispetinde ödeyeceği
aidat,
f) Başkanlık tarafından verilecek hizmetler
karşılığında alınacak ücretler,
g) Organize sanayi bölgeleri müteşebbis heyetlerince
yapılan arsa satış hasılatlarının yüzde 1'i oranında ayrılacak pay,
h) Dış kaynaklardan sağlanan krediler,
i) Başkanlığa yapılacak bağış ve yardımlar ile
Başkanlığın sahip olduğu mal ve haklardan kaynaklanan sair gelirler.
Başkanlık bütçesine kaynak teşkil eden ilgili
kuruluşların aidatları bir önceki yıla ait kar miktarlarına göre, her yıl Mayıs
ve Ekim aylarında olmak üzere iki taksit halinde, ilgili kuruluşlarca
Başkanlığın kamu bankalarının birisinde açtırdığı hesabına yatırılır. Ödenen
aidatlar, bu kurum ve kuruluşlarca matrah hesabına gider olarak kaydedilir.
Başkanlık bütçesinin gelirleriyle ilgili alacaklar,
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre
tahsil olunur.
Başkanlık bütçesinin, gelir, gider ve muhasebesine
ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Sanayi ve
Ticaret Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir."
MADDE 11 - 9/12/1994 tarihli ve 4059 sayılı Hazine
Müsteşarlığı ile Dış Ticaret Müsteşarlığı Teşkilât ve Görevleri Hakkında
Kanunun 7 nci maddesinin (e) fıkrasının son cümlesindeki "6.6.1985 tarih
ve 3218 sayılı Kanunun 7 nci maddesinde hükmolunan Serbest Bölgeleri Tesis ve
Geliştirme Fonundan" ibaresi "bütçeden", ek 1 inci maddesinin
birinci fıkrasındaki "Gelir İdaresini Geliştirme Fonundan" ibaresi
"213 sayılı Vergi Usul Kanununun ek 13 üncü maddesinin (4) numaralı fıkrası
uyarınca", ikinci fıkrası "Bu ödemeler bütçeden karşılanır."
şeklinde değiştirilmiş ve aynı Kanuna aşağıdaki madde eklenmiştir.
"EK MADDE 2 - Ülkemizin zirai ve sınai ürün ve
malları ile doğal kaynaklarından üretilen maddeleri dünya piyasalarında
tanıtmak ve bulunacak yeni piyasaların şartlarını tespit ederek bunları üretim
bölgelerine duyurmak, dünya piyasa hareketlerini yakından takip ederek
ilgilileri zamanında haberdar etmek ve dış ticaret konusunda eğitmek, ihraç
imkanı bulunan malların üretimleri ve ihracatları ile ihracatta katma değeri
artırma çarelerini araştırmak, uluslararası ticari ilişkilerin geliştirilmesi
için yerli ve yabancı kuruluşlar ile işbirliği ve koordinasyonu sağlamak,
bakanlıkların ve ticaret ve sanayi odaları ile Odalar Birliğinin ve ihracatçı
birliklerinin ihracat ile ilgili faaliyetlerinde işbirliği yapmak, kamu kurum
ve kuruluşları ile mesleki kuruluşlar tarafından talep edilecek bu konular ve
dış ticaretle ilgili diğer konularda araştırma ve uygulamaları yapmak amacıyla
tüzel kişiliği haiz ve özel hukuk hükümlerine tabi, idarî ve malî özerkliğe
sahip, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığına bağlı İhracatı Geliştirme Etüd
Merkezi kurulmuştur.
Merkezin idare organları Yönetim Kurulu ve Genel
Sekreterliktir.
Yönetim Kurulu, Müsteşarın başkanlığında ihracattan
sorumlu Müsteşar Yardımcısı, İhracat Genel Müdürü, Dış Ticarette
Standardizasyon Genel Müdürü ile Gümrük Müsteşarlığı, Dışişleri, Maliye, Tarım
ve Köyişleri ve Sanayi ve Ticaret bakanlıklarının birer temsilcisi ve ihracatçı
birliklerinin temsilcileri ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genel
Sekreterinden oluşur. Müsteşar Yardımcısı aynı zamanda Merkezin Genel
Sekreteridir. Genel Sekreter Merkezin sevk ve idaresinden dolayı Yönetim
Kuruluna karşı sorumludur.
Merkez idare organlarının görev ve yetkileri ile
kararlarının ilgili bakan tarafından denetimine ilişkin usul ve esaslar Dış
Ticaret Müsteşarlığınca çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.
Merkezin gelirleri; ihracatçı birliklerinin aylık
gerçekleşen gelirlerinin ençok yüzde onu, Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz
Ticaret Odaları ve Borsalar Birliğinin aylık gerçekleşen gelirlerinin en çok
yüzde biri olmak üzere Merkez Yönetim Kurulunca belirlenen ve ilgili bakan
tarafından onaylanarak kesinleşen katkı paylarından müteakip ayın 15'ine kadar
yapılan aylık tahsilatlar, hizmet karşılığı alacağı ücretler, Dış Ticaret
Müsteşarlığı bütçesine Merkeze yardım amacıyla konulan ödenek ile bağış ve
yardımlardan oluşur.
Merkezde çalıştırılacak personel 1475 sayılı İş
Kanununa tabi olup, ücretleri emsal kurumlar paralelinde Merkez Yönetim
Kurulunca belirlenir. 1475 sayılı İş Kanununa tabi olarak merkezde çalışmakta
olan personelden isteyenler, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ek geçici 1,
2 ve 3 üncü maddelerine göre 458 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri
dikkate alınmak suretiyle Dış Ticaret Müsteşarlığında mevcut memur kadrolarına
atanırlar. Bu şekilde ataması yapılan personelin işçi veya sözleşmeli statüde
geçen hizmet süreleri, öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri tavanı aşmamak kaydıyla, kadro şartı
aranmaksızın, kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilir ve evvelce kıdem
tazminatı ödenmemiş olmak şartıyla emeklilik ikramiyesinin hesabında dikkate
alınır.
Merkezin bütçesi ve harcamaları genel bütçeli
kurumların tabi olduğu hükümlere tabi olmayıp malî yıl itibarıyla Genel
Sekreterlikçe hazırlanır ve Yönetim Kurulunun uygun görüşü ve ilgili bakanın
onayını müteakip yürürlüğe girer.
Merkezin gelir ve giderleri, Başbakanlık Yüksek
Denetleme Kurulunun denetimine tabidir.
Yönetim Kurulu üyelerine, Kamu İktisadi Teşebbüsleri
Yönetim Kurulu üyelerine verilen ücreti geçmemek üzere ilgili bakanın onayı ile
belirlenecek miktarda huzur hakkı verilir.
Merkezin gelir, gider ve muhasebe usulleri ile diğer
malî konulara ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak
ilgili bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerde düzenlenir."
MADDE 12 - 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera
Kanununun 30 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Malî Hükümler
Madde 30 - Bu Kanunla Bakanlığa verilen görevlerin
gerçekleştirilmesi amacıyla personel giderleri hariç her türlü cari, yatırım ve
transfer giderleri ile huzur haklarının ödenmesinde kullanılmak üzere;
a) Her türlü tütün mamulleri ile alkollü içkilerin
imalat ve ithalatçıları tarafından yurt içinde yapılacak teslimlerde satış
fiyatı üzerinden hesaplanacak yüzde 2 oranında alınacak pay,
b) Bu Kanuna göre otlatma amacıyla kiraya verilen mera,
yaylak ve kışlaklardan yönetmelikte belirtilen usule göre alınacak ücretler,
c) Üreticilerden satın alınan sütün satın alma
bedelinin binde 1'i oranında, süt işleyen kuruluşlarca yapılacak kesinti,
d) Yurt içinde yetiştirilen ve satışı yapılan büyük ve
küçükbaş canlı hayvanların satış bedellerinin binde 1'i oranında satıcılarından
alınacak pay,
e) Tahsis amacının değiştirilmesi için başvuruda
bulunan gerçek ve tüzel kişilerden, tahsis amacı değiştirilen meradan elde
edilecek yirmi yıllık ot geliri esas alınarak, komisyonca tespit edilecek
miktarda alınacak ücret,
f) Yayla turizmi amacıyla 20 nci madde çerçevesinde
verilecek yapı izinlerinden valiliklerce tespit edilecek miktarda alınan yapı
ruhsat ücretleri ile bu yerlerin yıllık kira bedelleri,
g) Her türlü bağış ve yardımlar,
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü
hesabına yatırılır. Yatırılan bu tutarlar Maliye Bakanlığınca bir yandan genel
bütçeye özel gelir, diğer yandan Bakanlık bütçesinde açılacak tertiplere özel
ödenek kaydedilir. Kaydedilen özel ödeneklerden yılı içerisinde kullanılmayan
tutarlar, Maliye Bakanlığınca söz konusu Bakanlığın ertesi yıl bütçesine devren
özel gelir ve ödenek kaydedilir.
Bu maddede belirtilen gelirler, tahsilatın yapıldığı
tarihi takip eden ayın 15'ine kadar saymanlık hesabına yatırılır ve gelirlerin
tahsilatında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
hükümleri uygulanır.
Bu madde uyarınca yapılacak tahsilatlara ilişkin diğer
hususlar ile Bakanlık bütçesine özel ödenek kaydedilen tutarların harcama usul
ve esasları ile ödenecek huzur hakları Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine
Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."
MADDE 13 - 19/10/1989 tarihli ve 383 sayılı Özel Çevre
Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin X uncu
Bölüm başlığı metinden çıkarılmış; 22 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde, 23 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki "Bu Fon'un
kullanılması" ibaresi "Kurum harcamaları" şeklinde değiştirilmiş
ve 23 üncü maddesinin başlığı dahil ikinci fıkrası dışındaki diğer fıkraları
yürürlükten kaldırılmıştır.
"Kurumun Gelirleri ve Harcamaları
Madde 22 - Kurum, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı
doğrultusunda yapılacak harcamaları karşılamak üzere aşağıda belirtilen
kaynaklardan gelir sağlar:
a) Çevre Bakanlığı bütçesinden Kuruma aktarılacak
meblağlar,
b) Her türlü yardım ve bağışlar ile Hazine
Müsteşarlığının uygun görüşü üzerine alınacak dış krediler,
c) Kira ve işletme gelirleri ile koruma altındaki
bölgelerde günübirlik alan olarak işletilen alanlardan elde edilen gelirler,
d) İmar planları yapımına ve harita yapımına iştirak
bedelleri,
e) Çevre Bakanlığı bütçesine özel ödenek olarak
kaydedilen miktarlardan Çevre Bakanınca uygun görülecek miktarda yapılacak
aktarmalar,
f) Diğer gelirler.
Kurumun bütçe, gelir ve harcama usul ve esasları Maliye
Bakanlığının uygun görüşü alınarak Çevre Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle
belirlenir.
Kurumun gelir ve giderlerine ilişkin hesaplar
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunca denetlenir."
MADDE 14 - A) 3/6/1938 tarihli ve 3423 sayılı Millî
Eğitim Bakanlığına Bağlı Mesleki ve Teknik Öğretim Okulları Döner Sermayesi
Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki "Fonundan"
ibaresi "gelirlerinden" olarak değiştirilmiştir.
B) 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe
Kanununun 30 uncu maddesinin son fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Denetleme aidatı olarak tahsil edilen tutarlar
genel bütçeye özel gelir kaydedilmek üzere Hazine Müsteşarlığının merkez
ödemelerini yapan saymanlık müdürlüğü hesaplarına yatırılır. Özel gelir
kaydedilen bu tutarlar, münhasıran Sigorta Denetleme Kurulu hizmetlerinde
kullanılmak üzere Maliye Bakanlığınca Hazine Müsteşarlığı bütçesine özel ödenek
kaydedilir. Bu suretle ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içinde harcanmayan
tutarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye
Bakanı yetkilidir. Zamanında yatırılmayan denetleme aidatlarının tahsilatında
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri
uygulanır."
C) 10/9/1960 tarihli ve 79 sayılı Millî Korunma
Suçlarının Affına, Millî Korunma Teşkilât, Sermaye ve Fon Hesaplarının
Tasfiyesine ve Bazı Hükümler İhdasına Dair Kanunun 5 inci maddesinin (c)
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"c) Akaryakıt fiyatlarında istikrarın sağlanması
amacıyla petrol ürünlerinden Bakanlar Kurulunca belirlenecek esaslar dahilinde
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca belirlenecek miktarlarda Akaryakıt Fiyat
İstikrar Payı alınır ve genel bütçeye gelir kaydedilir."
D) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun
ek 13 üncü maddesinin başlığı ile (1), (2), (3) ve (5) numaralı fıkraları
yürürlükten kaldırılmış ve (4) numaralı fıkrasının (a) bendinde yer alan
"(sözleşmeli personel ile bağlı kuruluşların üst düzey yönetici
kadrolarına atananlar dahil)" ibaresi "(sözleşmeli personel ile bağlı
kuruluşların personeli dahil)" şeklinde değiştirilmiş ve bu fıkranın son
paragrafına "Bu ödemeler bütçeden karşılanır." cümlesi eklenmiştir.
E) 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim
Kanununun 58 inci maddesinin başlığında yer alan "ve araştırma fonu"
ibaresi metinden çıkarılmış; (a) fıkrasının dördüncü bendinde yer alan
"araştırma fonu" ibaresi "bilimsel araştırma projeleri"
şeklinde değiştirilmiş ve (b) fıkrası yürürlükten kaldırılarak maddeye
aşağıdaki bentler eklenmiştir.
"Üniversitelerde araştırma projelerinin
finansmanında kullanılmak üzere; üniversite döner sermaye işletmelerinden,
öğretim üyelerinin doğrudan veya dolaylı katkısı olup olmadığına bakılmaksızın
elde edilen her türlü gayri safi hasılatın yüzde 10'undan az olmamak üzere,
üniversite yönetim kurulunun belirleyeceği orandaki tutar, döner sermaye
saymanınca tahsilatı takip eden ayın ilk haftası içinde Bütçe Dairesi
Başkanlığı hesabına yatırılır. Süresi içinde yatırılmayan tutarların
tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
hükümleri uygulanır.
Bütçe Dairesi Başkanlığı hesabına yatırılan bu tutarlar
ile araştırma projelerinden elde edilen gelirler ve bu amaçla tahsil edilen
bağış ve yardımlar, Maliye Bakanlığınca ilgili üniversite bütçesine bir yandan
özel gelir, diğer yandan açılacak tertiplere özel ödenek kaydedilir. Bu suretle
ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içerisinde harcanmayan tutarları ertesi yıl
bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.
Araştırma projelerine bütçe ile tahsis olunan ödenekler
ve/veya yukarıdaki hükümler uyarınca özel ödenek kaydolunan tutarlar;
üniversite yönetim kurulunca gerekli görüldüğü takdirde, her bir proje için
avans verilmek suretiyle de kullandırılabilir.
Araştırma projelerinin seçilmesi, uygulanması ve
izlenmesi ile ödeneklerin kullandırılması, genel hükümlerin avans ve kredi
sınırlamalarına bağlı kalınmaksızın avans verilmesi ve bu avansın mahsubuna
dair usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak, Yükseköğretim
Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."
F) 8/1/1985 tarihli ve 3143 sayılı Sanayi ve Ticaret
Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin (m)
bendinde yer alan "Bakanlık bütçesinde mevcut bulunan veya yer alacak olan
fonlardan" ibaresi "Bakanlık bütçesinden" şeklinde
değiştirilmiştir.
G) 24/3/1988 tarihli ve 3418 sayılı Eğitim, Gençlik,
Spor ve Sağlık Hizmetleri Vergisinin İhdası ile 3074 sayılı Akaryakıt Tüketim
Vergisi Kanunu, 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu, 1318 sayılı
Finansman Kanunu, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul
Kanunu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve 492
sayılı Harçlar Kanununda Değişiklikler Yapılması ve Bu Kanunlara Bazı Hükümler
Eklenmesine Dair Kanunun 39 uncu maddesinin (a) bendinde geçen "payların
yarısı" ibaresi "paylar", "Başbakanlık Bütçesinde,"
ibaresi "dağılımı Başbakan Onayı ile belirlenmek suretiyle Gençlik ve Spor
Genel Müdürlüğü ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlükleri
bütçelerinde,"olarak değiştirilmiş; "bu bakanlıklarca belirlenecek ve
yeniden" ibaresi ile "Başbakanlık bütçesine kaydedilen ödeneğin,
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
Genel Müdürlüğü arasında paylaşımına Başbakan yetkilidir." cümlesi
metinden çıkarılmış; (b) bendi yürürlükten kaldırılmış ve son fıkrasındaki
"(a) ve (b) bentlerine göre Başbakanlık ve bakanlıkların" ibaresi "(a)
bendine göre ilgili kurumların" olarak değiştirilmiştir.
H) 12/4/2000 tarihli ve 4562 sayılı Organize Sanayi
Bölgeleri Kanununun 15 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "fon
hesabına alacak kaydeder" ibaresi " genel bütçeye gelir
kaydeder" şeklinde değiştirilmiştir.
I) 30/4/1992 tarihli ve 3797 sayılı Millî Eğitim
Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun 32 nci maddesinin (l)
bendinde yer alan "Fonu" ibaresi metinden çıkarılmış ve 44 üncü
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Çıraklık, Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve
Yaygınlaştırma Dairesi Başkanlığı
Madde 44- Çıraklık, Mesleki ve Teknik Eğitimi
Geliştirme ve Yaygınlaştırma Dairesi Başkanlığı, 3308 sayılı Çıraklık ve Meslek
Eğitimi Kanununda öngörülen çıraklık, mesleki ve teknik eğitimi geliştirme ve
yaygınlaştırmaya dair iş ve işlemleri yürütmekle görevlidir."
MADDE 15 - a) 27/10/1960 tarihli ve 118 sayılı İhracatı
Geliştirme Etüd Merkezi Kurulması Hakkında Kanun,
b) 6/12/1984 tarihli ve 3100 sayılı Katma Değer Vergisi
Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında
Kanunun 9 uncu maddesinin (5) numaralı fıkrası,
c) 28/5/1986 tarihli ve 3291 sayılı Kanunun ek 2 nci
maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "Elektrik Enerjisi Fonu'nda
toplanmak üzere" ibaresi,
d) 23/7/1995 tarihli ve 4123 sayılı Tabii Afet
Nedeniyle Meydana Gelen Hasar ve Tahribata İlişkin Hizmetlerin Yürütülmesine
Dair Kanunun 3 üncü maddesinde yer alan "bağış ve yardımlardan, her ne ad
altında toplanırsa toplansın nakdi olanlar Afetler Fonuna" ve
"ise" ibareleri,
e) 18/6/1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun
20 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi,
yürürlükten kaldırılmıştır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılmasına Dair
Hükümler
MADDE 16 - 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Mükelleflerin iktisap tarihinden itibaren en az
iki tam yıl süreyle işletmelerinde kayıtlı bulunan gayrimenkul, iştirak
hisseleri ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetleri elden çıkarmaları
halinde, bu iktisadi kıymetlerin maliyet bedeli bunların elden çıkarıldıkları
ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya
fiyat endeksindeki artış oranında artırılarak kazancın tespitinde dikkate
alınabilir. Rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle edinilen iştirak hisseleri ile
iştirak edilen kurumun ihtiyat akçeleri, banka provizyonları ve Vergi Usul
Kanununa göre ayrılan yeniden değerleme fonlarının sermayeye ilavesi
dolayısıyla bedelsiz alınan iştirak hisselerinin en az iki yıl öncesinde
iştirak edilen şirketlere ait olması halinde, rüçhan hakkı kullanılmak
suretiyle edinilen veya alınan bu iştirak hisseleri iki yıl önce iktisap
edilmiş sayılır. Rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle veya bedelsiz olarak
edinilen hisseler için maliyet bedeli artırımı, bu hisselerin itibari değeri
üzerinden bunların edinilmesine yol açan sermaye artırımının tescili tarihinden
itibaren uygulanır. Bu hüküm 39 uncu madde gereğince işletme hesabı esasına
göre ticari kazancın tespitinde de uygulanır. Bilanço esasında defter tutan
mükellefler tarafından artırılan maliyet bedeline tekabül eden kazançlar,
bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında gösterilir. Bu fon, sermayeye ilave
dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden
çekildiği takdirde, o yılın kazancına dahil edilerek vergiye tabi tutulur. Söz
konusu iktisadi kıymetlerin alım satımı ile devamlı olarak uğraşanlar, alım
satımını yaptıkları iktisadi kıymetler için bu hükümden yararlanamaz. Şu kadar
ki, inşaat yapımına tahsis edilen arsa ve arazilere ilişkin olarak inşaatın
bitim tarihine kadar geçen süre için bu fıkra hükmüne göre maliyet bedeli
artırımı yapılabilir. Ancak, inşaatın tamamlanmasından önce satışı yapılan
gayrimenkuller için maliyet artırımı satışın yapıldığı tarihe kadar uygulanır.
Bu fıkra hükmünün uygulanmasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye Maliye
Bakanlığı yetkilidir."
MADDE 17 - A) 3/6/1949 tarihli ve 5422 sayılı Kurumlar
Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendinin
birinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"7. Kurumlar vergisi beyannamelerinde her yılın
zararı ayrı ayrı gösterilmek ve 5 yıldan fazla nakledilmemek koşuluyla geçmiş
yılların malî bilançolarına göre meydana gelen zararlar (aynı sektörde faaliyet
göstermesi, son beş yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanuni
süresinde verilmiş olması koşullarıyla 37 ve 39 uncu maddeler çerçevesinde
devir alınan kurumların, devir tarihi itibarıyla zarar dışındaki aktif
toplamını geçmeyen zararları ile 38 inci maddede belirtilen bölünme işlemi
sonucu münfesih olan kurumun zarar dışındaki aktif toplamını geçmeyen zararları
dahil.)"
B) 5422 sayılı Kanunun Beşinci Bölüm başlığı
"Tasfiye-Birleşme-Devir-Bölünme ve Hisse Değişimi" olarak ve 38 inci
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Bölünme ve hisse değişimi
Madde 38- Aşağıdaki işlemler bölünme veya hisse
değişimi hükmündedir.
1 - Tam mükellef bir sermaye şirketinin tasfiyesiz
olarak infisah etmek suretiyle bütün mal varlığı, alacak ve borçlarını mukayyet
değerleri üzerinden mevcut veya yeni kurulacak tam mükellefiyete tabi iki veya
daha fazla sermaye şirketine devretmesi ve karşılığında devredilen sermaye
şirketinin ortaklarına devralan sermaye şirketinin sermayesini temsil eden
iştirak hisseleri verilmesi, (devredilen şirketin ortaklarına verilecek iştirak
hisselerinin itibari değerinin % 10'una kadarlık kısmının nakit olarak ödenmesi
işlemin bölünme sayılmasına engel değildir.)
2 - Tam mükellef bir sermaye şirketinin bilançosunda
yer alan üretim tesisleri, hizmet işletmeleri ve bunlara bağlı gayrimaddi
haklar ile hammadde, yarı mamul ve mamul mallar, gayrimenkuller ve iştirak
hisselerinin mukayyet değerleri üzerinden mevcut veya yeni kurulacak tam
mükellefiyete tabi bir sermaye şirketine, bu değerleri devreden şirketin
ortaklarına verilmek veya devreden şirkette kalmak üzere devralan şirketin
iştirak hisseleri karşılığında ayni sermaye olarak konulması.
3 - Tam mükellef bir sermaye şirketinin, diğer bir sermaye
şirketinin hisselerini, bu şirketin yönetimini ve hisse senedi çoğunluğunu elde
edecek şekilde devralması ve karşılığında bu şirketin ortaklarına kendi
şirketinin sermayesini temsil eden iştirak hisselerini vermesi (hisseleri
devralınan şirketin ortaklarına verilecek iştirak hisselerinin itibari
değerinin % 10'una kadarlık kısmının nakit olarak ödenmesi işlemin hisse
değişimi sayılmasına engel değildir.).
Aktifi ve pasifi düzenleyici hesaplar ilgili olduğu
aktif veya pasif hesapla birlikte devrolunur.
Maliye Bakanlığı bölünme işlemleri ile ilgili usulleri
belirlemeye yetkilidir."
C) 5422 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Devir ve bölünme hallerinde vergilendirme
Madde 39 - A) Devirlerde, aşağıdaki şartlara uyulduğu
takdirde, münfesih kurumun sadece devir tarihine kadar elde ettiği kazançlar
vergilendirilip, doğrudan doğruya birleşmeden doğan kârlar hesaplanmaz ve
vergilendirilmez.
1 - Münfesih kurum ile birleşilen kurum müştereken
imzalayacakları bir devir beyannamesini, birleşme tarihinden itibaren on beş
gün içinde münfesih kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine verirler ve bu
beyannameye devir bilançosunu bağlarlar.
2 - Birleşilen kurum münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve
edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer vecibelerini yerine getireceğini
devir beyannamesine bağlı bir beyanname ile taahhüt eder. Mahallin en büyük mal
memuru bu hususta birleşilen kurumdan ayrıca teminat isteyebilir.
B) 38 inci maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı
bendine göre gerçekleştirilen bölünmelerde, aşağıdaki şartlara uyulduğu
takdirde bölünme suretiyle münfesih hale gelen kurumun sadece bölünme tarihine
kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilip, doğrudan doğruya bölünmeden doğan
kârlar hesaplanmaz ve vergilendirilmez.
1 - Bölünen kurum ile bu kurumun varlıklarını devralan
kurumlar müştereken imzalayacakları bir bölünme beyannamesini, bölünme
tarihinden itibaren on beş gün içinde bölünen kurumun bağlı olduğu vergi
dairesine verirler ve bu beyannameye bölünme tarihindeki bilanço ve gelir
tablosunu, bölünme sözleşmesini ve bölünen kurumun varlıklarını devralan
kurumların yeni sermaye yapısını gösteren Ticaret Sicili Müdürlüğü yazısının
bir örneğini bağlarlar.
2 - Bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumlar,
bölünen kurumun bölünme tarihine kadar tahakkuk etmiş ve edecek vergi
borçlarından müteselsilen sorumlu olacaklarını ve bu vecibelerini yerine
getireceklerini bölünme beyannamesine bağlı bir taahhütname ile taahhüt
ederler. Mahallin en büyük mal memuru bu hususta bölünen kurum ile bu kurumun
varlıklarını devralan kurumlardan teminat isteyebilir.
C) Bu maddeye göre yapılan devir ve bölünmelerde, devir
veya bölünme tarihine kadar olan kazancın vergilendirilmesi için devir veya
bölünmeye ilişkin şirket yetkili kurulu kararının Ticaret Sicilinde tescil
edildiği tarih itibariyle hesaplanan kazanç, bu kararın ilan edildiği tarihten
itibaren 15 gün içinde bölünme veya devir dolayısıyla münfesih hale gelen
kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan
edilir. Bu beyannameye devir veya bölünme bilançosu ile gelir tablosu bağlanır.
D) 38 inci maddenin birinci fıkrasının (2) ve (3)
numaralı bentlerinde belirtilen işlemlerden doğan kârlar hesaplanmaz ve
vergilendirilmez. 38 inci maddenin birinci fıkrasının (2) numaralı bendine göre
gerçekleştirilen bölünme işlemlerinde bölünen kurumun bölünme tarihine kadar
tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarından bölünen kurumun varlıklarını
devralan kurumlar müteselsilen sorumlu olur."
D) 5422 sayılı Kanunun 42 nci maddesinin başlığı ile
üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Tasfiye, birleşme, devir ve bölünme halinde ödeme
"
"39 uncu maddenin (A) ve (B) fıkrası hükümleri
dahilinde vukua gelen devir ve bölünmelerde, münfesih kurum namına tahakkuk
eden vergiler 40 ıncı maddede yazılı sürelerde birleşilen veya devralan
kurumlardan alınır."
E) 5422 sayılı Kanunun geçici 21 inci maddesinin (3)
numaralı fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve aynı Kanunun geçici 28 inci
maddesinin (a) fıkrasının üçüncü paragrafında yer alan, "Bakanlar Kurulu
bu oranı % 10'a kadar indirmeye yetkilidir." cümlesi, "Bakanlar
Kurulu bu oranı işlemlerin türlerine göre ayrı ayrı veya topluca % 0'a kadar
indirmeye veya kanuni oranına kadar artırmaya yetkilidir." şeklinde
değiştirilmiştir.
F) 5422 sayılı Kanunun geçici 29 uncu maddesinin
birinci fıkrasına aşağıdaki (6) ve (7) numaralı bentler eklenmiştir.
"6. Türkiye’de faaliyette bulunan bankaların
aktifinde kayıtlı olan gayrimenkuller ve iştirak hisselerinin satışından doğan
kazançlar ile bu bankalara doğrudan veya dolaylı olarak iştiraki bulunan tam
mükellef sermaye şirketlerinin aktifinde kayıtlı olan gayrimenkuller ve iştirak
hisselerinin satışından doğan kazançların satışın yapıldığı yılda banka
sermayesine ilave edilen kısmı kurumlar vergisinden müstesnadır. Vadeli satış
halinde, satışın yapıldığı hesap dönemini takip eden ikinci hesap dönemi sonuna
kadar banka sermayesine ilave edilen tutarlar da bu istisnadan yararlanır. İlk
yapılan tahsilatın iştirak hissesi veya gayrimenkulün maliyet bedeline ilişkin
olduğu kabul edilir. Bu bent hükmüne göre vergiden müstesna tutulan kazançlar,
Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı
bendinin (b-ii) alt bendine göre vergi tevkifatına tabi tutulmaz. Türk Ticaret
Kanununun 391 nci maddesinin bu suretle gerçekleştirilecek sermaye artırımına
aykırı hükümleri uygulanmaz. Bu bent hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten sonra
bu bent kapsamında yapılacak işlemler tapu ve kadastro harcından, düzenlenen
kağıtlar damga vergisinden, lehe alınan paralar banka ve sigorta muameleleri
vergisinden müstesnadır. Bu hükümden yararlanan kurumların gayrimenkul ile
iştirak hisselerinin satışından doğan kazancın tespitinde Gelir Vergisi
Kanununun 38 inci maddesinin son fıkrası hükmü uygulanmaz.Bu bentte belirtilen
istisna hükümleri bu Kanunun yayımı tarihi itibariyle banka kayıtlarına göre
Türkiye'de faaliyet gösteren bankalara borçlu durumda olan tam mükellef sermaye
şirketlerinin ve kefillerinin, bu Kanunun yayımı tarihinde sahip oldukları ve
bu borçlara karşılık bankalara devrettikleri gayrimenkul ve iştirak
hisselerinden doğan kazançlar için de uygulanır.
Bu kazançların sermayeye ilavesi nedeniyle ortaklarca
elde edilen menkul sermaye iradı için beyanname verilmez, başka gelirler
nedeniyle verilen beyannameye bu gelir dahil edilmez."
"7. Türkiye'de faaliyette bulunan bankalarla
ilgili olarak yukarıda yer alan hükümler, Türkiye'de faaliyette bulunan özel
finans kurumları hakkında da uygulanır.”
MADDE 18 - A) 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma
Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (c) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"c) Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinde
belirtilen işlemler ile Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme
işlemleri, ( Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler bakımından Katma
Değer Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmaz. İşlem
sonunda faaliyetini bırakan, bölünen veya infisah eden mükelleflerce yüklenilen
ve indirilemeyen vergiler, faaliyete başlayan veya devir ve bölünme sonrasında
devredilen veya bölünen kurumların varlıklarını devralan mükellefler tarafından
mükerrer indirime yol açmayacak şekilde indirim konusu yapılır.)"
B) 3065 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 28
inci maddesi ile geçici 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) ve (7)
numaralı bentleri kapsamındaki teslimler vergiden müstesnadır."
MADDE 19- 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider
Vergileri Kanununun 29 uncu maddesine aşağıdaki (s) bendi eklenmiştir.
"s) Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan
birleşme, devir, bölünme ve hisse değişimi işlemlerinden doğan kazançlar."
MADDE 20- 29/7/1970 tarihli ve 1318 sayılı Finansman
Kanununun 3 üncü maddesinin (d) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"d) Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesi
hükümlerine uygun olarak şahıs şirketlerinin sermaye şirketine dönüşme veya
ferdi işletmelerin sermaye şirketlerine devrolunması ile Kurumlar Vergisi
Kanununa göre yapılan birleşme, devir ve bölünme halleri veya Türk Ticaret
Kanunu hükümlerine göre nev'i değişikliği nedeniyle yeni şirkete devredilecek
taşıtlar."
MADDE 21- A) 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga
Vergisi Kanununun 22 nci maddesinin (a) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"a) Anonim, eshamlı komandit ve limited şirket *
mukavelenamelerinin veya bunların süre uzatmaları hakkındaki kararlarının
tescil ve ilanı tarihinden itibaren 3 ay içinde,"
B) 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I .
Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün 3 numaralı bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
" 3. Anonim , eshamlı komandit ve limited şirket
mukavelenameleri : ( Binde 5 )
(Vergi miktarı 13 000 000 000 lirayı aşamaz.)"
C) 488 sayılı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun "IV-
Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümüne, (15) numaralı
fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki (16) , (17) ve (18) numaralı fıkralar
eklenmiştir.
"16. Anonim, eshamlı komandit ve limited
şirketlerin sermaye artırımlarına ilişkin olarak düzenlenen kağıtlar.
17. Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan birleşme,
devir ve bölünmeler nedeniyle düzenlenen kağıtlar.
18. Bankalarca konut edinmek isteyenlere (daha önce
aynı nitelikte bir kredi kullandırılmamış olması şartıyla kullandırılacak
kredinin ana para tutarının 50 milyar lirayı aşmayan kısmı için) bireysel konut
kredisi verilmesi ile ilgili olarak düzenlenen kağıtlar. ( Bu tutar her yıl
yeniden değerleme oranında artırılır.)"
MADDE 22 - A) 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar
Kanununun 123 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin
birleşme, devir ve bölünmeleri nedeniyle yapılacak işlemler harca tabi
tutulmaz."
B) 492 sayılı Kanuna bağlı "Tapu ve Kadastro
İşlemlerinden Alınacak Harçlar" başlıklı ( 4 ) sayılı tarifenin "I-
Tapu işlemleri" bölümünün 13.c fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"c) (a) fıkrası dışında kalan her nevi cins ve kayıt
tashihinde emlak vergisi değeri üzerinden : (Onbinde 5)"
MADDE 23 - 21/7/1963 tarihli ve 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 36 ncı maddesi madde başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Birleşme, devir, bölünme ve şekil değiştirme
halleri
Madde 36- Bu Kanunun tatbiki bakımından:
a) İki veya daha ziyade hükmi şahsın birleşmesi halinde
yeni kurulan hükmi şahıs,
b) Devir halinde devir alan hükmi şahıs,
c) Bölünme halinde bölünen hükmi şahsın varlıklarını devralan
hükmi şahıslar,
d) Şekil değiştirme halinde yeni hükmi şahıs,
Birleşen, devir alınan, bölünen veya eski şekildeki
hükmi şahıs ve şahısların yerine geçer."
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Geçici ve Son Hükümler
GEÇİCİ MADDE 1- 8/7/1948 tarihli ve 5254 sayılı Muhtaç
Çiftçilere Ödünç Tohumluk Verilmesi Hakkında Kanun uyarınca tohumluk
dağıtımıyla ilgili olarak yapılan uygulamaların, birden fazla bakanlık eliyle
yürütülmesi sonucunda bu uygulamaların muhatapları ve tarafları arasında
oluşmuş ve/veya oluşacak olan görev zararı kapsamındaki borç alacak ilişkisinin
tasfiyesi aşağıda yer alan esas ve usuller dahilinde gerçekleştirilir:
a) 5254 sayılı Kanunun;
1) 9 uncu maddesi kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti
Ziraat Bankası Anonim Şirketinin 31/12/2000 tarihi itibarıyla Hazineden olan
alacakları ve Bankaca 2000 yılına ilişkin olarak dağıtılan tohumlukların
bedeli,
2) 10 uncu maddesi kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti
Ziraat Bankası Anonim Şirketinin 31/12/2000 tarihi itibarıyla Tarım ve
Köyişleri Bakanlığından olan alacakları ile bu alacaklara ilişkin
31/12/2000-31/5/2001 tarihleri arasında tarımsal kredi faiz oranı üzerinden
yürütülecek faiz tutarı, bu faize ilişkin banka sigorta muamele vergisi ve
masraflar ile Bankaca 2000 yılına ilişkin olarak dağıtılan tohumluk bedeline
yönelik olarak 2000 yılında kullandırılan tohumluk bedeline kullandırıldığı
tarihten 31/5/2001 tarihine kadar tarımsal kredi faiz oranı üzerinden
yürütülecek faiz tutarı,
Hazinece, görev zararı kapsamında 2001 Malî Yılı Bütçe
Kanununun ilgili hükümleri çerçevesinde ödenerek tasfiye edilir.
b) 5254 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi kapsamında
ödenmeyen alacaklarla ilgili olarak Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim
Şirketince Maliye Bakanlığına devredilen senet bedellerinin takip ve tahsiline
anılan Bakanlıkça 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
hükümleri dahilinde devam olunur. 2000 yılına ilişkin olarak tohumluk
borçlarını vadesinde ödemeyenlerin borçları da Türkiye Cumhuriyeti Ziraat
Bankası Anonim Şirketince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanun hükümleri dahilinde takip ve tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığına
devrolunur.
c) Tasfiye edilen hesaplar Türkiye Cumhuriyeti Ziraat
Bankası Anonim Şirketi nezdinde bankalar yeminli murakıplarınca denetlenir.
Avans mahiyetinde tasfiye edilen tutarlar ile denetlenen tutarlar arasında
farklılıklar bulunması halinde, Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanın
onayı ile belirlenecek süre, usul ve esaslar kapsamında, farklılıklardan doğan
yükümlülükler yerine getirilir.
Görev zararlarının tasfiye edilmesini müteakiben
doğabilecek farklılıklar nedeniyle Hazineye ait yükümlülükler, ilgili yıl
bütçesine bu amaçla konulacak ödenek ile karşılanır.
GEÇİCİ MADDE 2 - 4603 sayılı Kanunun 2 nci maddesi
uyarınca gerçekleştirilen yeniden yapılandırma çalışmaları kapsamında, Türkiye
Emlak Bankası Anonim Şirketi tarafından Başbakanlık Toplu Konut İdaresi
Başkanlığına bilanço değerleri üzerinden devredilen gayrimenkullerin rayiç
değerlerinin bilanço değerlerinden düşük olması durumunda, Başbakanlık Toplu
Konut İdaresi Başkanlığı bu gayrimenkulleri piyasa durumunu göz önünde
bulundurarak tespit edeceği bedel ve satış şartları ile satabilir.
GEÇİCİ MADDE 3 - a) Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu
kesintileri, bu konuda yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar yürürlükten
kaldırılan hükümlere göre tahsil edilmeye devam olunur ve doğrudan genel
bütçeye gelir yazılmak üzere Hazine hesaplarına intikal ettirilir. Kesinti
oranlarını sıfıra kadar indirmeye veya 15 puana kadar yükseltmeye veya kesintiyi
tümüyle kaldırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Bu kesintilerin tahakkuk ve tahsili Maliye Bakanlığınca
vergi gelirlerine ilişkin yetkiler kapsamında takip edilir ve kesintilerin
tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri
uygulanır.
Kaynak Kullanımını Destekleme Fonundan ihtisas
kredilerine ödenmesi gereken destekleme primleri nedeniyle bankalara ödenmemiş
birikmiş borçlar, Hazinenin görev zararı borcu olarak kabul edilir ve bu
borçların tasfiyesine ilişkin hükümler çerçevesinde işlem yapılır.
b) 6/12/1984 tarihli ve 3100 sayılı Kanunun 9 uncu
maddesinin (5) numaralı fıkrası uyarınca ödeme kaydedici cihaz özel hesabında
biriken mevcut nakit bütçeye gelir yazılmak üzere Hazine hesaplarına intikal
ettirilir.
c) Bu Kanunla tasfiye edilen Akaryakıt Fiyat İstikrar
Fonunun 31/12/2001 tarihine kadar tahakkuk eden, ancak ödenemeyen
yükümlülükleri bütçeye bu amaçla konulacak ödenekten karşılanır.
d) Tasfiye edilen Toplu Konut Fonu gelirleri arasında
yer alan aşağıdaki gelirlerin, bu konuda yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar
Hazine adına tahsiline devam edilerek Hazine hesaplarına intikali sağlanır.
1-Tekel idaresi ve tekel dışında kalan gerçek ve tüzel
kişiler tarafından imal edilen alkollü ve alkolsüz içkiler, tütün mamulleri,
ispirto ve ispirtolu içkiler ve her türlü içki imalinde kullanılan alkollü ve
alkolsüz özütlerin istihsal vergisine esas matrahları üzerinden en fazla yüzde
15'i nispetinde hesaplanacak ve istihsal vergisinden ayrılacak miktarlar (Bu
maddelerin istihsal vergisinin fona ödenecek meblağı karşılamaması veya
istihsal vergisinin mevcut olmaması halinde de yukarıda açıklanan şekilde
hesaplanacak miktar Tekel İdaresi ve Tekel dışında gerçek ve tüzel kişiler
tarafından bütçeye ödenir),
2- Diğer mevzuatla Toplu Konut Fonu için verilmesi
öngörülen paralar,
3- Tekel idaresinin ithal ettiği maddelerden alınan
paylar.
Yukarıdaki bentlerde belirtilen nispet ve miktarları
yeniden tespite, azaltmaya veya kaldırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Mevzuatta Toplu Konut Fonuna yapılmış bulunan atıflar,
Toplu Konut İdaresine yapılmış sayılır.
e) 24/3/1988 tarihli ve 3418 sayılı Kanunun 39 uncu
maddesinin bu Kanunla yürürlükten kaldırılan (b) bendine göre 31/12/2001 tarihi
itibarıyla tahakkuk eden gelirlerden harcanmayan miktarlar, 3418 sayılı Kanunun
bu Kanunla değişik 39 uncu maddesinin (a) bendi hükümleri çerçevesinde ertesi
yıl bütçelerine özel gelir ve ödenek kaydedilir.
f) 23/5/2000 tarihli ve 4568 sayılı Kanunla tasfiye
edilen Kamu Ortaklığı Fonunun kullanım alanları ile ilgili olarak sağlanmış
olan Hazine garantili dış proje kredilerinden 1/1/2001 tarihi itibarıyla geri
ödemesi devam edenler, bu tarihten geçerli olmak üzere Hazine tarafından
devralınır.
g) Bu Kanunla tasfiye edilen fonlar için, 1/1/2002
tarihinden itibaren tahsil edilecek genel bütçe vergi, resim ve harç
gelirlerinden, 24/3/1988 tarihli ve 3418 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi hariç
olmak üzere pay ayrılmaz.
h) Bu Kanunla tasfiye edilen fonlardan finansmanı
sağlanmak üzere yıllara sari olarak yapılan sözleşmelerde yer alan ve 1/1/2002
tarihinden sonrasına sirayet eden hak ve yükümlülükler ilgili idareler nezdinde
devam eder. Ancak, 1/1/2002 tarihinden itibaren bu çerçevede yapılacak
ödemeler, konsolide bütçeye dahil idareler için bütçede ilgili fonun hizmetine
devamını sağlamak üzere açılacak tertip veya özel tertiplerden, diğer
idarelerde ise bütçelerinden yapılır.
ı) Mera Fonundan ücret ödenmek suretiyle 6.6.2001
tarihi itibariyle çalışmakta olan toplam 90 personelden, 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununda belirtilen genel ve özel şartları taşıyanlar, istekleri halinde Tarım
ve Köyişleri Bakanlığındaki durumlarına uygun boş memur kadrolarına üç ay
içinde atanırlar. Bunlar hakkında 3.11.1999 tarihli ve 4460 sayılı Kanunun 1
inci maddesinin 2, 3 ve 4 üncü fıkraları hükümleri uygulanır.
Bu Kanun hükümlerinden faydalanmak istemeyenler ile 657
sayılı Devlet Memurları Kanununda belirtilen genel ve özel şartları
taşımayanların her türlü yasal hakları ödenerek kurumlarıyla ilişikleri
kesilir.
j) Bu Kanunla ve diğer mevzuatla tasfiye edilen fonlar
hakkında, bu Kanunda düzenleme bulunmayan hususlarda, 21/2/2001 tarihli ve 4629
sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (d) bendi ile (B), (C)
ve (D) fıkraları hükümleri uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 4 - Bankaların yeniden yapılandırılması
ile görevli yönetim ve denetim kurulu üyeleri, reel sektörün faaliyetlerinin
gelişip devamını temin etmek, bankaların aktiflerini seyyal kılmak, pasif
kalitesini yükseltmek ve bankaların reorganizasyonunu sağlayarak süratle
özelleştirmeye hazırlamak amacıyla yapacakları iş ve işlemlerden dolayı sorumlu
tutulamazlar.
Bu kişilerin iş ve işlemleriyle ilgili olarak üçüncü
kişilerce açılacak davalar, ilgili banka tüzel kişiliği aleyhine açılır.
MADDE 24 - Bu Kanunun;
a) 1 inci maddesinin (A) ve (B) fıkraları 25/11/2000
tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
b) 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14 ve 15 inci
maddeleri ile geçici 3 üncü maddesinin (f) fıkrası dışındaki diğer fıkraları
1/1/2002 tarihinde,
c) Geçici 3 üncü maddesinin (f) fıkrası 1/1/2001
tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
d) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE 25 - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN
BAZI KANUN VE
KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA
DAİR KANUN TASARISI
BİRİNCİ BÖLÜM
Kamu Bankalarına İlişkin Hükümler
MADDE 1. – A) 15.11.2000 tarihli ve 4603 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye
Emlak Bankası Anonim Şirketi hakkında Kanunun 1 inci maddesinin (4) numaralı
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (5) numaralı fıkrasında yer alan
“3346 sayılı Kamu İktisadî Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet
Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun” ibaresi fıkra metninden
çıkarılmıştır.
“4. Bankaların yıllık faaliyetleri ile ilgili olarak
(2000 yılı faaliyetleri dahil) genel kurullarına sunacağı yıllık bilançoları
ile kâr ve zarar cetvellerinin; 4389 sayılı Bankalar Kanununun 13 üncü
maddesinin (2) numaralı fıkrasında belirtilen bağımsız denetim kuruluşlarınca
onaylanması şarttır.”
B) 4603 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (1) numaralı
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki (5) numaralı fıkra
eklenmiştir.
“1. Bankaların, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce çeşitli kanun ve kararnamelerle verilmiş görevler nedeniyle doğan ve bütçe
ödenekleri ile karşılanamayan yıllara ilişkin olarak banka sigorta muamele
vergisi eklenerek oluşmuş görev zararı alacakları, yeniden yapılandırılmaları
kapsamında belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tasfiye edilir. Bankalara
bedeli önceden ödenmeden görev verilemez.”
“5. Yeniden yapılandırma sürecinde, bankalarda görev
üstlenen yönetim kurulu ve denetim kurulu üyeleri kendilerinden önce görev
yapan yönetim ve denetim kurullarının başlattığı iş ve işlemlerden dolayı ve
başlatılmış bulunan bu iş ve işlemlerin yeniden yapılandırılmasından dolayı
Türk Ticaret Kanununun 337 nci maddesi veya benzeri bir kanunî düzenleme
nedeniyle sorumlu tutulamazlar.
Bu kişilerin görevleriyle ilgili olarak aleyhlerine
tazminat davası açılabilmesi için, tazminat istemine konu iş ya da işlemle
ilgili kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet ilamı ile birlikte banka genel kurulunca verilmiş ve kesinleşmiş bir
sorumluluk davası açılması kararının bulunması şarttır. Sorumluluk davası
muhataplarının genel kurul kararı aleyhine 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun
381 inci maddesinin (3) numaralı bendi gereğince iptal davası açma hakkı
saklıdır.”
C) 4603 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin (3)
numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“3. Yeniden
yapılandırma sürecinde bankaların yönetim kurulunca istihdam fazlası olarak
tespit edilen banka personeli, 24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanunun 22 nci
maddesine göre diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilir. Bu şekilde
nakledilen personele yapılacak şahsa bağlı ödemelerde ek tazminat ile
bankacılık tazminatı dikkate alınmaz. Bu durumda, sözkonusu 22 nci madde
kapsamında Özelleştirme Fonu tarafından yapılması gereken ödemeler ilgili
bankalar tarafından yapılır.”
D) 4603 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 2. – Geçici 1 inci maddenin (2) numaralı
fıkrasında belirtilen süreler içinde emeklilik hakkını kullanmayanlara, bu
Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki ay içinde emeklilik başvurusunda
bulunmaları halinde, emekli ikramiyeleri % 25 fazlasıyla ödenir.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci
maddesine göre kurulmuş T. Emlak Bankası A.Ş. Mensupları Emekli ve Yardım
Sandığı Vakfına tâbi personel için de geçici 1 inci maddenin (2) numaralı
fıkrası ve bu madde hükümleri uygulanır. Ancak, söz konusu personel için geçici
1 inci maddede öngörülen süreler bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren başlar.
Bu madde kapsamında emekli olan personel, emekli
oldukları tarihten itibaren üç yıl içinde bu bankalarda yeniden istihdam
edilemez.
T. Emlak Bankası A.Ş. Mensupları Emekli ve Yardım
Sandığı Vakfı üyesi personele emekli olduklarında, sözleşmeli statüde ve 657
sayılı Devlet Memurları Kanununa tâbi olarak çalıştıkları dönem de dahil olmak
ve kıdem tazminatı tavanını aşmamak üzere her hizmet yılı için 1 aylık toplam
brüt ücreti tutarında kıdem tazminatı Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi
tarafından ödenir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ve 22.1.1990
tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname nedeniyle sözleşmeli dönem ve
657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi dönem için kıdem tazminatı almadan
emekli olan personele de her hizmet yılı için kendi hizmet dönemlerinde geçerli
olan 1 aylık toplam brüt ücreti tutarında kıdem tazminatları anılan banka
tarafından ödenir.
GEÇİCİ MADDE 3. – Türkiye Emlak Bankası Anonim
Şirketinin yeniden yapılandırma çalışmaları sürecinde, Bankanın hertürlü
bankacılık hizmetleri ile bankacılık iş ve işlemlerinden doğan taahhütleri ve
sabit kıymetler dahil kanunî takibe intikal etmiş alacaklar hariç tüm aktifleri
bankaların yönetim kurullarının kendi aralarında düzenleyecekleri protokol
doğrultusunda, protokole konu bütün hak, alacak ve borçlar, alacakların rızası
veya sair herhangi bir işleme gerek kalmaksızın, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat
Bankası Anonim Şirketine veya Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketine devredilir.
Söz konusu işlemlere ilişkin olarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun
uygun görüşü alınır.
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketi veya
Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi tarafından devir alınacak taahhütler ile
aktifler arasındaki menfi fark devir alan bankaya Hazine Müsteşarlığınca nakit
ve/veya tahvil şeklinde sermaye olarak ödenir. Devir tarihi itibarıyla nazım
hesaplarda yer alan taahhütlere de nakde dönüştükleri takdirde nakde
dönüştükleri tarih itibariyle aynı işlem uygulanır.
Devir işlemlerinin tamamlanmasını takiben Türkiye Emlak
Bankası Anonim Şirketinin bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme
yetkisi sona ererek tasfiye haline girer. Bankanın tasfiyesi banka genel
kurulunca belirlenecek üç kişiden oluşan Tasfiye Kurulunca genel hükümlere göre
yürütülür. Ancak Tasfiye Kurulunca çıkarılacak ilk tasfiye bilançosuna ve
bankanın taraf olduğu hukukî muamelelerden anlaşılan duruma göre banka
borçlarının banka mevcudundan fazla olduğu belli olur ise Tasfiye Kurulunun
talebi üzerine Mahkemece bankanın iflasına karar verilir.
Tasfiye Kurulu, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda
yazılı iflas dairesi, alacaklılar toplantısı ile iflas idaresi görev ve
yetkilerine de sahip olarak Kanun hükümleri çerçevesinde Bankayı tasfiye eder.
Tasfiye Kurulu, iflas masasının aktifindeki paralarla, iflas idaresi sıfatıyla
tahsil ettiği paraları muhafaza ve nemalandırma hususunda 2004 sayılı İcra ve
İflas Kanununun 9 uncu ve sair ilgili maddelerine tâbi değildir. 492 sayılı
Harçlar Kanununun 36 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü bu paralar için
uygulanmaz.
Tasfiye Kurulu, her türlü alacaklar bakımından tahkim,
sulh, kabul ve feragat yetkileri ile banka hak ve alacaklarının takip, tahsil
ve tasfiyesinde geçici 4 üncü maddede yer alan kanunî hakları kullanmaya
yetkilidir. Tasfiyeye konu menkul ve gayrimenkullerin satışında 2004 sayılı
İcra ve İflas Kanunu ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz.
Söz konusu devir işlemlerinde 4054 sayılı Rekabetin
Korunması Hakkında Kanunun, 7, 10 ve 11 inci maddesi hükümleri uygulanmaz.
GEÇİCİ MADDE 4. – Bankalardaki kamu payı % 50’nin
altına düşünceye kadar bankaların her türlü alacaklarının takip ve tahsilinde
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
Bankalar; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki
alacakları ile ilgili olarak borçlu aleyhine 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu
hükümlerine göre başlatılmış bulunan takipler ile alacağın tahsiline yönelik
davalara kaldığı yerden devam edebileceği gibi, takibi devam ettirmekten
ve/veya davanın takibinden vazgeçerek alacağını kaldığı yerden 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanması istemiyle
dava ve/veya takip yolunu değiştirebilir.
İkinci fıkrada yer alan vazgeçme haktan feragat sonucu
yaratmaz. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca
takibine geçilen alacaklara ilişkin her türlü teminatın paraya çevrilmesinde de
anılan Kanun hükümleri uygulanabilir.
Yeniden yapılandırma süreci içinde, bankalara kredi
borcu olanların iflası halinde 2004 sayılı İcra ve İflasKanununun 221 inci
maddesindeki iflas bürosu bankaların temsilcisinin katılımı ile teşekkül eder.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 223 üncü maddesindeki İflas İdaresinin,
bankaların talep etmesi halinde üyelerinden bir veya ikisi bankaların
göstereceği iki kat aday arasından icra tetkik mercii tarafından seçilir.
Bankalar bir üye seçtirmişse, icra tetkik mercii diğer bir üyeyi alacak tutarı
itibariyle çoğunlukta olanların göstereceği iki aday arasından, bir üyeyi de
alacaklı sayısı itibariyle çoğunlukta olanların göstereceği adaylar arasından
seçer. Bankalar iki üye seçtirmişse, diğer bir üye icra tetkik mercii
tarafından alacaklı sayısı itibariyle çoğunlukta olanların göstereceği iki aday
arasından seçilir.
Yeniden yapılandırma süreci içinde, bankaların kredi
alacaklarını dava veya takip yoluyla tahsil etme yoluna gitmeleri halinde 492
sayılı Harçlar Kanununun 2 nci, 23 üncü, 29 uncu maddeleri ve 2548 sayılı Ceza
Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve
Mahkûmlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanunun 1 inci maddesi
hükümleri uygulanmayacağı gibi her türlü ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz
taleplerinde teminat şartı aranmaz. Ayrıca bankaların mahkeme ilamını alması ve
tebliğe çıkartması işlemlerinde karşı tarafa yükletilmiş olan harcın ödenmiş
olması şartı da aranmaz.
Bankaların alacaklarına ilişkin davalarda 1086 sayılı
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun seri muhakeme usulü hükümleri uygulanır.”
MADDE 2. – 11.1.1954 tarihli ve 6219 sayılı Türkiye
Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığı Kanununun ek 2 nci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Ek Madde 2. – Bankanın (A) grubu hisseleri ile (B)
grubundan Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olanların satışına ve bu satışla
ilgili usul ve esasları belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.”
MADDE 3. – 11.6.1937 tarihli ve 3242 sayılı Göçmenlere
Nakledilenlere ve Muhtaç Çiftçilere Tohumluk ve Yemeklik Dağıtılması Hakkında
Kanun, 14.7.1970 tarihli ve 1311 sayılı Türkiye Bağcılığının Modernleştirilmesi
ve Bağcılığımızın Kalkındırılması Hakkında Kanun, 15.3.1977tarihli ve 2085
sayılı Küçük Çiftçilerin T.C. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine
Olan Borçlarının 10 Yılda 10 Eşit Taksitle Faizsiz Ödenmesine İlişkin Kanun,
8.7.1948 tarihli ve 5254 sayılı Muhtaç Çiftçilere Ödünç Tohumluk Verilmesi
Hakkında Kanun, 5.3.1992 tarihli ve 3782 sayılı Küçük Çiftçilerin T.C. Ziraat
Bankasına ve Tarım Kredi Kooperatiflerine Olan Bir Kısım Borç Faizlerinin
Silinmesine Dair Kanun, 399 sayılı Kamu İktisadî Teşebbüsleri Personel
Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı
Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 34
üncü maddesinin (c) fıkrası ve 29.4.1995 tarihli ve 4106 sayılı Çiftçilerin
T.C. Ziraat Bankasına, Tarım Kredi Kooperatiflerine, Tarım İşletmeleri Genel
Müdürlüğüne, Türkiye Zirai Donatım Kurumuna, Toprak Mahsulleri Ofisine, Orman
ve Köy İlişkileri Genel Müdürlüğüne Olan Bir Kısım Borç Faizlerinin Silinmesine
Dair Kanunun 2 nci maddesinin (a) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
29.4.1995 tarihli ve 4106 sayılı Çiftçilerin T.C.
Ziraat Bankasına, Tarım Kredi Kooperatiflerine, Tarım İşletmeleri Genel
Müdürlüğüne, Türkiye Zirai Donatım Kurumuna, Toprak Mahsulleri Ofisine, Orman
ve Köy İlişkileri Genel Müdürlüğüne Olan Bir Kısım Borç Faizlerinin Silinmesine
Dair Kanunun 1 inci, 3 üncü, 4 üncü, 9 uncu ve 10 uncu madde metinlerinden
“T.C. Ziraat Bankası” ve “Tarım Kredi Kooperatifleri” ibareleri çıkarılmıştır.
İKİNCİ BÖLÜM
Bazı Fonların Tasfiyesi
ile İlgili Hükümler
MADDE 4. – 9.6.1958 tarihli ve 7126 sayılı Sivil
Savunma Kanununun 36 ncı maddesi aşağıdaki şekilde, 38 inci maddesinde geçen
“Sivil Savunma Fonundan”, ibaresi “Aşağıda sayılan giderler İçişleri Bakanlığı
bütçesine konulan ödeneklerden ve/veya özel ödenek kaydedilen tutarlardan
karşılanır.” şeklinde değiştirilmiş; 37, 39 ve 46 ncı maddeleri ile 38 inci
maddesinin (e) bendinde yer alan “karşılanır.” ibaresi yürürlükten
kaldırılmıştır.
“Madde 36. – Sivil savunmanın gerektirdiği her türlü
giderler ile 38 inci maddede belirlenen giderlerin karşılanmasında kullanılmak
üzere;
a) Giderlerini özel gelirleriyle karşılayan ve Hazine
yardımı almayan katma bütçeli idareler gelir bütçelerinin yüzde 1’i,
b) Sermayesinin tamamı Devlet tarafından verilen ve
sermayesinde Devletin iştiraki olan teşekkül, müessese ve şirketler ile resmî
ve özel bankalar ve özel kanunlarla kurulan kurum ve teşekküller ile
sermayesinin yarısından fazlasına bunların iştiraki suretiyle tesis edilen
ortaklıkların bütçelerinin veya bilançolarındaki safi kârlarının binde 5’i,
c)Bağış ve yardımlar,
İçişleri Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına
yatırılır. Yatırılan bu tutarlar Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye
özel gelir, diğer yandan sivil savunma hizmetlerinde kullanılmak üzere İçişleri
Bakanlığı bütçesinde açılacak tertiplere özel ödenek kaydedilir. Özel ödenek
kaydedilen bu tutarlardan yılı içerisinde harcanmayan miktarları ertesi yıl
bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.
Bu maddede öngörülen gelirlerin tahsilatında 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
Süresinde yatırılmayan tutarlar için söz konusu Kanunda belirtilen gecikme
cezaları dışında ayrıca ita amirleri ve muhasiplerden bu tutarların yüzde 10’u
oranında ceza tahsil edilir.
Afet durumlarında, ilgili saymanlık hesaplarından acil ihtiyaçları
karşılamak amacıyla gerekli işlemler ve belgeler daha sonra tamamlanmak ve
mahsubu özel ödenek kaydedilen tutarlardan yapılmak üzere gerekli sayıda
personele ayrı ayrı olmak üzere avans verilebilir.
Özel ödenek kaydedilen tutarların toplanması, harcanması ve genel
hükümlerin avans ve kredilere dair sınırlamalarına bağlı kalınmaksızın avans
verilmesi ile mahsubuna ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun
görüşü üzerine İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 5. - 15.5.1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumî Hayata Müessir Afetler
Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 33 üncü
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde, 46 ncı maddesinde yer alan
“fondan” ibaresi ile ek 6 ncı maddesindeki “fon hesabından” ibaresi “afet
tertiplerinden”, “Fon Harcama Yönetmeliği” ibaresi de “Afet Harcamaları
Yönetmeliği” olarak değiştirilmiş ve 34, 35, 37, 38, 39, 41 ve 44 üncü
maddeleri ile ek 5 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları yürürlükten
kaldırılmıştır.
“Malî hükümler :
Madde 33. - Bu Kanun gereğince yapılacak harcamaları karşılamak üzere;
a) Her yıl iktisadî Devlet teşekkülleri ile en az sermayesinin yarıdan
fazlası Devlete ait bulunan banka ve müesseselerin yıl sonu bilanço kârlarının
yüzde 3’ü nispetinde ödeyecekleri hisseler,
b) Bu Kanun uyarınca borçlu bulunan hak sahiplerince yatırılacak taksit
ve faiz ödemeleri,
c) Bu Kanun uyarınca yaptırılan ve ihtiyaç fazlası olduğu anlaşılan
konutların satışından elde edilecek gelirler,
d) Bu Kanun uyarınca kamulaştırılan veya satın alınan araziler üzerinde
oluşturulan ve ihtiyaç fazlası olduğu anlaşılan arsaların satışından elde
edilen gelirler,
e) Nakdî yardım ve bağışlar,
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına
yatırılır.Yatırılan bu tutarlar, bu Kanunda belirtilen harcamalarda kullanılmak
üzere Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye özel gelir, diğer yandan
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı bütçesinde açılacak afet tertibine özel ödenek
kaydedilir.Bu suretle ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içerisinde
harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek
kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.
(a) bendinde belirtilen gelirler Mayıs ve Kasım ayları içerisinde iki
eşit taksitte ödenir ve hesaba yatırıldıkları yılın, yıllık beyannamesiyle
bildirilecek gelirlerden ve kurum kazançlarından indirilir. Süresinde
yatırılmayan hisseler 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.
Tabiî afet nedeniyle özel ve kamu kuruluşları ile kişiler tarafından her
ne ad altında olursa olsun toplanan nakdî bağış ve yardımlar Maliye Bakanlığı
MerkezSaymanlık Müdürlüğü adına açılacak özel hesaplarda toplanır ve
nemalandırılır. Gerektiğinde döviz hesabı da açılabilir. Bu hesaplarda toplanan
miktarlar Maliye Bakanlığınca ihtiyaca göre ilgili kurum bütçelerine özel gelir
ve ödenek kaydedilmek suretiyle kullandırılır. Bu ödeneklerden yılı içerisinde
kullanılmayan miktarları, ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek
kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.
Acil durumlarda, il valilikleri adına açılacak acil afet hesaplarına,
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı bütçesinin afet tertiplerinden ödeme yapılır.Bu
hesaplardan yapılacak harcamaların belgeleri il özel idaresinde saklanır ve il
özel idare bütçesi ile birlikte Sayıştayca denetlenir.Yıl sonunda harcanmayan
miktarlar ile faiz gelirleri birinci fıkrada belirtilen hesaba yatırılır.
Afet tertipleri ile acil afet hesaplarından verilecek avanslar,
yapılacak yardım ve harcamaların usul ve esasları Maliye Bakanlığı ve
Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca müştereken hazırlanacak bir yönetmelikle
tespit edilir.
Çeşitli kanunlarda Afetler Fonuna yapılan atıflar, afet tertiplerine
veya acil afet hesaplarına yapılmış sayılır.”
MADDE 6. - 2.3.1984 tarihli ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanununun 1 inci
maddesindeki “için Toplu Konut Fonunun meydana getirilmesi ve kullanılması”
ibaresi metinden çıkarılmış; 2 nci maddesi başlığı ile birlikte, 412 sayılı
Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen ek 1 inci maddesinin (b) bendi aşağıdaki
şekilde ve 3645 sayılı Kanunla eklenen ek 1 inci maddesinin birinci
fıkrasındaki “Toplu Konut Fonundan” ibaresi “Toplu Konut İdaresince” şeklinde
değiştirilmiş; 3, 7 ve 8 inci maddeleri ile 412 sayılı Kanun Hükmünde Kararname
ile eklenen ek 1 inci maddesinin (a), (f) ve (g) bentleri ve ek 3 üncü maddesi
yürürlükten kaldırılmıştır.
“Toplu Konut İdaresinin gelirleri, harcamaları ve denetimi;
Madde 2. - Toplu Konut İdaresinin gelirleri;
a) İdare tarafından satışı yapılacak konut, işyeri, arsa ve arazilerin
satış ve kira gelirlerinden,
b) İdare tarafından açılacak kredilerin geri ödemelerinden,
c) Hazine arsaları üzerine yapılan konut ve işyerlerinin arsa maliyet
bedellerinin en çok yüzde 25’ine kadar alınacak katılım payından,
d) Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü üzerine yurt dışından sağlanacak
kredilerden,
e) Faiz gelirlerinden,
f) Bütçe kanunları ile tahsis edilen ödenekten,
g) İdareye yapılacak bağış ve yardımlardan,
meydana gelir.
Toplu Konut İdaresinin kaynakları aşağıdaki amaçlar için kullanılır.
a) Ferdi ve toplu konut kredisi verilmesi veya konut kredilerine faiz
sübvansiyonu yapılması,
b) Toplu konut alanlarına arsa temin edilmesi,
c) Araştırma, turizm alt yapıları, konut alt yapıları, okul, karakol,
ibadethane, sağlık tesisleri, spor tesisleri, postane, çocuk parkları, benzeri
tesisler ve konut sektörü sanayiini teşvik için yatırım ve işletme kredisi
verilmesi,
d) İş ve istihdam yaratmak üzere esnaf ve sanatkârlara ait işyerleri ve
küçük sanayi teşebbüslerinin kredi yoluyla desteklenmesi,
e) Afet mahallerinde konut yapımının teşvik ve desteklenmesi.
İdare kaynaklarının kullanımına ilişkin usul ve esaslar Bakanlar
Kurulunca yürürlüğe konulacak yönetmelikle tespit edilir.
Toplu Konut İdaresinin gelir ve giderleri Yüksek Denetleme Kurulu
denetimine tabidir.”
“b) Yurt dışından, görev alanıyla ilgili harcamalarda kullanılmak üzere
Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü üzerine kredi almaya karar vermek,”
MADDE 7. - 4.12.1984 tarihli ve 3096 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu
Dışındaki Kuruluşların Elektrik Üretimi, İletimi, Dağıtımı ve Ticareti ile
Görevlendirilmesi Hakkında Kanunun ek 1, ek 2, ek 3, ek 4, ek 5 ve ek 6 ncı
maddeleri yürürlükten kaldırılmış ve aynı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 4. - Bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla yürürlüğe
girmiş bulunan Elektrik Enerjisi Fonu Anlaşmaları uyarınca taahhüt edilen
yükümlülükleri karşılamak üzere;
a) 28.5.1986 tarihli ve 3291 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesi gereğince
tahsil olunan katkı payı tutarları,
b) Tabiî kaynakların ve tesislerin özelleştirilmesi veya işletme
haklarının devrinden elde edilen gelirlerden Bakanlar Kurulu kararı ile
belirlenecek miktarda ayrılacak paylar,
c) İrat kaydedilen teminatlar ile şirketlere sağlanan hizmetler
karşılığı elde edilen tahsilat,
d) Elektrik Enerjisi Fonundan kullandırılan kredilerin geri dönüşleri
ile bu Fonun yükümlülüklerinden dolayı verilecek kredilerin geri dönüşleri,
e) Diğer gelirler,
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı merkez ödemelerini gerçekleştiren
merkez saymanlığı hesabına yatırılır. Bu miktarlar Maliye Bakanlığınca bir
yandan genel bütçeye özel gelir, diğer yandan Elektrik Enerjisi Fonunun bu
fıkrada belirtilen yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde kullanılmak üzere
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı bütçesinde açılacak tertibe özel ödenek
kaydedilir. Özel ödenek kaydedilen tutarlardan yılı içerisinde kullanılmayan
miktarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye
Bakanı yetkilidir.
Bu maddede belirtilen gelirlerin takibi ile yükümlülüklerin yerine
getirilmesine ilişkin her türlü iş ve işlemler Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanlığı nezdinde yürütülür."
MADDE 8. - 6.6.1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun 7
nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde, 13 üncü maddesindeki
"fona" ibaresi "hesaba" olarak değiştirilmiş ve 12 nci
maddesindeki "1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunu;", "832
sayılı Sayıştay Kanunu," ile "2886 sayılı Devlet İhale Kanunu"
ibareleri yürürlükten kaldırılmıştır.
"Serbest bölgelerin gelir ve harcamaları
Madde 7. - Serbest bölgelerden elde edilen gelirlerden;
a) Faaliyet ruhsatı ve izin belgesi karşılığı tahsil edilecek ücretler,
b) Yurt dışından bölgeye getirilen mallar ile bölgeden Türkiye'ye
çıkarılan malların CIF değeri üzerinden peşin olmak üzere binde 5 oranında
ödenecek ücretler,
c) Serbest bölgeyi işleten gerçek veya tüzel kişilerle yapılacak sözleşmeler
uyarınca tahsil edilecek tutarlar,
d) Bölge faaliyetlerinden sağlanan diğer gelirler,
İlgili idare tarafından sözleşmeler gereği tüzel kişilere yapılan gelir
payı aktarmaları düşüldükten sonra Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde
açılacak bir özel hesaba yatırılır. Bu hesapta toplanan tutarlardan ret ve
iadeler düşüldükten sonra kalan tutar, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı
merkez ödemelerini yapan merkez saymanlığı hesabına yatırılır. Merkez saymanlık
hesabına aktırılan meblağın yüzde 90'ı genel bütçeye gelir, yüzde 10'u da
serbest bölgelerin kurulması, bakım ve onarımı, geliştirilmesi, eğitim ve
araştırma faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi ile dış ticaretin desteklenmesi
amacıyla kullanılmak üzere genel bütçeye özel gelir kaydedilir. Özel gelir
kaydedilen bu tutarlar Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı bütçesinde açılacak
tertiplere Maliye Bakanlığınca özel ödenek kaydedilir. Bu suretle ödenek
kaydedilen miktarlardan yılı içerisinde harcanmayan tutarları ertesi yıl
bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.
Serbest bölgelerde yatırım ve tesis safhasında kullanılan mallar, tevsi
ve kapasite artırmak amacıyla getirilen mallar, kullanıcının kendisine ait
olmayan bakım ve onarım maksadıyla getirilen mallar, bölgelere geçici olarak
getirilen araç, gereç ve ekipmanlar, fason üretim amacıyla getirilen mallar birinci fıkranın (b) bendi hükmü
uyarınca bir ücrete tâbi tutulmaz. Ancak, bakım ve onarım ile fason üretimde
yaratılan katma değer üzerinden bu ücret alınır.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca nezdinde oluşturulan özel hesabın
işleyişi ile özel ödenekten yapılacak harcamalara ilişkin usul ve esaslar
Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Başbakanlık Dış Ticaret
Müsteşarlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Gelirlerin zamanında
yatırılmaması halinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanun hükümleri uygulanır.”
MADDE 9. – 5.6.1986 tarihli ve 3308 sayılı Çıraklık ve Meslek Eğitimi
Kanununun Beşinci Kısım Başlığı “Çıraklık, Meslekî ve Teknik Eğitimi Geliştirme
ve Yaygınlaştırma Faaliyetlerinin Desteklenmesi”, 24 üncü maddesinin birinci
fıkrasındaki “fon” ibaresi “saymanlık” olarak, 32 nci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve 3 üncü maddesinin (i) bendi, 24 üncü maddesinin ikinci
fıkrasındaki “fona” ibaresi, 33 ve 40 ıncı maddeleri ile 42 nci maddesinin
ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
“Madde 32 - a) Çıraklık, meslekî ve teknik eğitimi geliştirme ve
yaygınlaştırma hizmet ve faaliyetlerinde kullanılmak üzere;
1) Bakanlık bünyesinde bulunan döner sermaye işletmelerinin kârları,
2) Bakanlığa bağlı kurumlarda eğitim öğretimde üretilen malların
satışından elde edilen gelirler,
3) Bağış, yardım ve diğer her türlü gelirler,
Millî Eğitim Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına yatırılır.
Yatırılan bu tutarlar Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye özel gelir,
diğer yandan Bakanlık bütçesinde açılacak tertiplere özel ödenek kaydedilir. Bu
suretle ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içerisinde harcanmayan tutarları ertesi
yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.
b) Çıraklık, meslekî ve teknik eğitimi geliştirme ve yaygınlaştırma
hizmet ve faaliyetlerinde kullanılmak üzere Bakanlık bütçesine özel ödenek
kaydedilen bu tutarlar aşağıdaki hizmetlerin yerine getirilmesinde kullanılır:
1) Çıraklık, örgün ve yaygın meslekî ve teknik öğretim kurumlarında
görevli yönetici, öğretmen, uzman, kadrolu ve kadrosuz usta öğreticilerin
nitelik ve niceliklerinin yükseltilmesi için yurt içinde eğitilmelerinde,
2) Meslekî ve teknik eğitim metotlarının ve araçlarının araştırılması,
geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasında,
3) Çıraklık, örgün ve yaygın meslekî ve teknik öğretim kurumlarının
atölye ve laboratuvarları için makine, araç, takım ve teçhizat alınması,
gerektiğinde kiralanması, bunların bakım ve tamirinde,
4) Çıraklık, örgün ve yaygın meslekî ve teknik eğitim kurumlarında
görevli kadrolu ve kadrosuz atölye ve meslek dersi öğretim elemanlarına asli
görevleri dışında, okulda ve işyerlerinde yapılan eğitimle ilgili normal maaş
ve ücretlerine ilave ek ücret ödenmesinde,
5) Çıraklık, örgün ve yaygın meslekî teknik eğitimle ilgili her türlü
yayınların hazırlatılması, tercümesi, çoğaltılması, satın alınması ve
dağıtılmasında,
6) Çeşitli mesleklerde çalışmakta olanlara hizmet içinde ve
mesleklerinde gelişmeleri için gerekli bilgi ve becerilerin kazandırılması için
Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarında kurslar, seminerler ve eğitim programları
düzenlenmesinde,
7) İş öncesi eğitimi, yaygın ve çıraklık eğitiminde,
8) Çıraklık ve Meslekî Eğitim Kurulu ile İl Çıraklık ve Meslekî Eğitim
Kurulu toplantılarına katılan başkan, üye, müşavir üye, imtihan ve meslekî
ihtisas komisyonu üyelerine Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine tespit
edilecek miktarda verilecek yolluk ve huzur hakkı ödemelerinde.”
MADDE 10. – 12.4.1990 tarihli ve 3624 sayılı Küçük ve Orta Ölçekli
Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunun 9
uncu maddesinin (b) bendi ile 14 üncü maddesi aşağıdaki şekilde, 10 uncu
maddesindeki “Başkanlık ve Fonun” ibaresi “Başkanlığın” 17 nci maddesinin (d)
bendinde yer alan “15 inci maddede” ibaresi “14 üncü maddede” olarak
değiştirilmiş; 2 nci maddesindeki “fon” tanımı, 17 nci maddesinin (I) numaralı
fıkrasındaki “ile Başkanlık emrinde kurulan fon” ibaresi ile 15 ve 16 ncı
maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
“b) Başkanlıkça hazırlanan bütçeyi, personel kadrolarını, geçici
nitelikteki danışman sayılarını ve personele ödenecek gündelik miktarlarını
onaylamak.”
“Madde 14. – Başkanlık bütçesi aşağıdaki gelirlerden oluşur:
a) Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bütçesine gerektiğinde konulacak
ödenekler,
b) 233 sayılı Kamu İktisadî Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnameye tâbi teşekkül, müessese ve bağlı ortaklıkların yıllık ve kurumlar
vergisi matrahına esas kârlarının binde 1’i nispetinde ödeyecekleri aidatlar,
c) Sermayesinin yüzde 50’sinden fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait
bankaların kurumlar vergisine matrah olan yıllık kârlarının yüzde 2’si
nispetinde ödeyecekleri aidatlar,
d) Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonunun yıllık gelirinin yüzde
2’si nispetinde ödeyeceği aidat,
e) Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları
Birliğinin yıllık gelirinin yüzde 2’si nispetinde ödeyeceği aidat,
f) Başkanlık tarafından verilecek hizmetler karşılığında alınacak
ücretler,
g) Organize sanayi bölgeleri müteşebbis heyetlerince yapılan arsa satış
hasılâtlarının yüzde 1’i oranında ayrılacak pay,
h) Dış kaynaklardan sağlanan krediler,
i) Başkanlığa yapılacak bağış ve yardımlar ile Başkanlığın sahip olduğu
mal ve haklardan kaynaklanan sair gelirler.
Başkanlık bütçesine kaynak teşkil eden ilgili kuruluşların aidatları bir
önceki yıla ait kâr miktarlarına göre, her yıl Mayıs ve Ekim aylarında olmak
üzere iki taksit halinde, ilgili kuruluşlarca Başkanlığın kamu bankalarının
birisinde açtırdığı hesabına yatırılır. Ödenen aidatlar, bu kurum ve
kuruluşlarca matrah hesabına gider olarak kaydedilir.
Başkanlık bütçesinin gelirleriyle ilgili alacaklar, 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.
Başkanlık bütçesinin, gelir, gider ve muhasebesine ilişkin usul ve
esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Sanayi ve Ticaret
Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 11. – 9.12.1994 tarihli ve 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığı ile Dış
Ticaret Müsteşarlığı Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun 7 nci maddesinin
(e) fıkrasının son cümlesindeki “6.6.1985 tarih ve 3218 sayılı Kanunun 7 nci
maddesinde hükmolunan Serbest Bölgeleri Tesis ve Geliştirme Fonundan” ibaresi
“bütçeden”, ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasındaki “Gelir İdaresini
Geliştirme Fonundan” ibaresi “213 sayılı Vergi Usul Kanununun ek 13 üncü
maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca”, ikinci fıkrası “Bu ödemeler bütçeden
karşılanır.” şeklinde değiştirilmiş ve aynı Kanuna aşağıdaki madde eklenmiştir.
“EK MADDE 2. – Ülkemizin ziraî ve sınaî ürün ve malları ile doğal
kaynaklarından üretilen maddeleri dünya piyasalarında tanıtmak ve bulunacak
yeni piyasaların şartlarını tespit ederek bunları üretim bölgelerine duyurmak,
dünya piyasa hareketlerini yakından takip ederek ilgilileri zamanında haberdar
etmek ve dış ticaret konusunda eğitmek, ihraç imkânı bulunan malların
üretimleri ve ihracatları ile ihracatta katma değeri artırma çarelerini
araştırmak, uluslararası ticarî ilişkilerin geliştirilmesi için yerli ve
yabancı kuruluşlar ile işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, bakanlıkların ve
ticaret ve sanayi odaları ile Odalar Birliğinin ve ihracatçı birliklerinin
ihracat ile ilgili faaliyetlerinde işbirliği yapmak, kamu kurum ve kuruluşları
ile meslekî kuruluşlar tarafından talep edilecek bu konular ve dış ticaretle
ilgili diğer konularda araştırma ve uygulamaları yapmak amacıyla tüzel kişiliği
haiz ve özel hukuk hükümlerine tâbi, idarî ve malî özerkliğe sahip, Başbakanlık
Dış Ticaret Müsteşarlığına bağlı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi kurulmuştur.
Merkezin idare organları Yönetim Kurulu ve Genel Sekreterliktir.
Yönetim Kurulu, Müsteşarın başkanlığında ihracattan sorumlu Müsteşar
Yardımcısı, İhracat Genel Müdürü, Dış Ticarette Standardizasyon Genel Müdürü
ile Gümrük Müsteşarlığı, Dışişleri, Maliye, Tarım ve Köyişleri ve Sanayi ve
Ticaret bakanlıklarının birer temsilcisi ve ihracatçı birliklerinin
temsilcileri ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genel Sekreterinden oluşur.
Müsteşar Yardımcısı aynı zamanda Merkezin Genel Sekreteridir. Genel Sekreter
Merkezin sevk ve idaresinden dolayı Yönetim Kuruluna karşı sorumludur.
Merkez idare organlarının görev ve yetkileri ile kararlarının ilgili
bakan tarafından denetimine ilişkin usul ve esaslar Dış Ticaret Müsteşarlığınca
çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.
Merkezin gelirleri; ihracatçı birliklerinin aylık gerçekleşen
gelirlerinin en çok yüzde onu, Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları
ve Borsalar Birliğinin aylık gerçekleşen gelirlerinin en çok yüzde biri olmak
üzere Merkez Yönetim Kurulunca belirlenen ve ilgili bakan tarafından
onaylanarak kesinleşen katkı paylarından müteakip ayın 15’ine kadar yapılan
aylık tahsilatlar, hizmet karşılığı alacağı ücretler, Dış Ticaret Müsteşarlığı
bütçesine Merkeze yardım amacıyla konulan ödenek ile bağış ve yardımlardan
oluşur.
Merkezde çalıştırılacak personel 1475 sayılı İş Kanununa tâbi olup,
ücretleri emsal kurumlar paralelinde Merkez Yönetim Kurulunca belirlenir.
Merkezin bütçesi ve harcamaları genel bütçeli kurumların tâbi olduğu
hükümlere tâbi olmayıp malî yıl itibarıyla Genel Sekreterlikçe hazırlanır ve
Yönetim Kurulunun uygun görüşü ve ilgili bakanın onayını müteakip yürürlüğe
girer.
Merkezin gelir ve giderleri, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunun
denetimine tâbidir.
Yönetim Kurulu üyelerine, Kamu İktisadî Teşebbüsleri Yönetim Kurulu
üyelerine verilen ücreti geçmemek üzere ilgili bakanın onayı ile belirlenecek
miktarda huzur hakkı verilir.
Merkezin gelir, gider ve muhasebe usulleri ile diğer malî konulara
ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının görüşü alınarak ilgili bakanlıkça
çıkarılacak yönetmeliklerde düzenlenir.”
MADDE 12. – 25.2.1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununun 30 uncu
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Malî Hükümler
Madde 30. – Bu Kanunla Bakanlığa verilen görevlerin gerçekleştirilmesi
amacıyla personel giderleri hariç her türlü cari, yatırım ve transfer giderleri
ile huzur haklarının ödenmesinde kullanılmak üzere;
a) Her türlü tütün mamulleri ile alkollü içkilerin imalat ve
ithalatçıları tarafından yurt içinde yapılacak teslimlerde satış fiyatı
üzerinden hesaplanacak yüzde 2 oranında alınacak pay,
b) Bu Kanuna göre otlatma amacıyla kiraya verilen mera, yaylak ve
kışlaklardan yönetmelikte belirtilen usule göre alınacak ücretler,
c) Üreticilerden satın alınan sütün satın alma bedelinin binde 1’i
oranında, süt işleyen kuruluşlarca yapılacak kesinti,
d) Yurt içinde yetiştirilen ve satışı yapılan büyük ve küçükbaş canlı
hayvanların satış bedellerinin binde 1’i oranında satıcılarından alınacak pay,
e) Tahsis amacının değiştirilmesi için başvuruda bulunan gerçek ve tüzel
kişilerden, tahsis amacı değiştirilen meradan elde edilecek yirmi yıllık gelir
esas alınarak, komisyonca tespit edilecek miktarda alınacak ücret,
f) Yayla turizmi amacıyla 20 nci madde çerçevesinde verilecek yapı
izinlerinden valiliklerce tespit edilecek miktarda alınan yapı ruhsat ücretleri
ile bu yerlerin yıllık kira bedelleri,
g) Her türlü bağış ve yardımlar,
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına
yatırılır. Yatırılan bu tutarlar Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye
özel gelir, diğer yandan Bakanlık bütçesinde açılacak tertiplere özel ödenek
kaydedilir. Kaydedilen özel ödeneklerden yılı içerisinde kullanılmayan
tutarlar, Maliye Bakanlığınca söz konusu Bakanlığın ertesi yıl bütçesine devren
özel gelir ve ödenek kaydedilir.
Bu maddede belirtilen gelirler, tahsilatın yapıldığı tarihi takip eden
ayın 15’ine kadar saymanlık hesabına yatırılır ve gelirlerin tahsilatında 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
Bu madde uyarınca yapılacak tahsilatlara ilişkin diğer hususlar ile
Bakanlık bütçesine özel ödenek kaydedilen tutarların harcama usul ve esasları
ile ödenecek huzur hakları Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Bakanlık
tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 13. – 19.10.1989 tarihli ve 383 sayılı Özel Çevre Koruma Kurumu
Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin X. Bölüm başlığı
metinden çıkarılmış; 22 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde, 23
üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki “Bu Fon’un kullanılması” ibaresi “Kurum
harcamaları” şeklinde değiştirilmiş ve 23 üncü maddesinin başlığı ile ikinci
fıkrası dışındaki diğer fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.
“Kurumun Gelirleri ve Harcamaları
Madde 22. – Kurum, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı doğrultusunda
yapılacak harcamaları karşılamak üzere aşağıda belirtilen kaynaklardan gelir
sağlar:
a) Çevre Bakanlığı bütçesinden Kuruma aktarılacak meblağlar,
b) Her türlü yardım ve bağışlar ile Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü
üzerine alınacak dış krediler,
c) Kira ve işletme gelirleri ile koruma altındaki bölgelerde günübirlik
alan olarak işletilen alanlardan elde edilen gelirler,
d) İmar planları yapımına ve harita yapımına iştirak bedelleri,
e) Çevre Bakanlığı bütçesine özel ödenek olarak kaydedilen miktarlardan
Çevre Bakanınca uygun görülecek miktarda yapılacak aktarmalar,
f) Diğer gelirler.
Kurumun bütçe gelir ve harcama usul ve esasları Maliye Bakanlığının
görüşü alınarak Çevre Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Kurumun gelir ve giderlerine ilişkin hesaplar Başbakanlık Yüksek
Denetleme Kurulunca denetlenir.”
MADDE 14. – A) 3.6.1938 tarihli ve 3423 sayılı Millî Eğitim Bakanlığına
Bağlı Meslekî ve Teknik Öğretim Okulları Döner Sermayesi Hakkında Kanunun 1
inci maddesinin ikinci fıkrasındaki “Fonundan” ibaresi “gelirlerinden” olarak
değiştirilmiştir.
B) 21.12.1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanununun 30 uncu
maddesinin son fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Denetleme aidatı olarak tahsil edilen tutarlar genel bütçeye özel gelir
kaydedilmek üzere Hazine Müsteşarlığının merkez ödemelerini yapan saymanlık
müdürlüğü hesaplarına yatırılır. Özel gelir kaydedilen bu tutarlar, münhasıran
Sigorta Denetleme Kurulu hizmetlerinde kullanılmak üzere Maliye Bakanlığınca
Hazine Müsteşarlığı bütçesine özel ödenek kaydedilir. Bu suretle ödenek
kaydedilen miktarlardan yılı içinde harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine
devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir. Zamanında
yatırılmayan denetleme aidatlarının tahsilatında 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.”
C) 10.9.1960 tarihli ve 79 sayılı Millî Korunma Suçlarının Affına, Millî
Korunma Teşkilât, Sermaye ve Fon Hesaplarının Tasfiyesine ve Bazı Hükümler
İhdasına Dair Kanunun 5 inci maddesinin (c) fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“c) Akaryakıt fiyatlarında istikrarın sağlanması amacıyla petrol
ürünlerinden Bakanlar Kurulunca belirlenecek esaslar dahilinde Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanlığınca belirlenecek miktarlarda Akaryakıt Fiyat İstikrâr Payı
alınır ve genel bütçeye gelir kaydedilir.”
D) 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun ek 13 üncü
maddesinin başlığı ile (1), (2), (3) ve (5) numaralı fıkraları yürürlükten
kaldırılmış ve (4) numaralı fıkrasının son paragrafına “Bu ödemeler bütçeden
karşılanır.” cümlesi eklenmiştir.
E) 4.11.1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 58 inci
maddesinin başlığında yer alan “ve araştırma fonu” ibaresi metinden çıkarılmış;
(a) fıkrasının dördüncü bendinde yer alan “araştırma fonu” ibaresi “bilimsel
araştırma projeleri” şeklinde değiştirilmiş ve (b) fıkrası yürürlükten
kaldırılarak maddeye aşağıdaki bentler eklenmiştir.
“Üniversitelerde araştırma projelerinin finansmanında kullanılmak üzere;
üniversite döner sermaye işletmelerinden, öğretim üyelerinin doğrudan veya
dolaylı katkısı olup olmadığına bakılmaksızın elde edilen her türlü gayri safi
hâsılatın yüzde 10’undan az olmamak üzere, üniversite yönetim kurulunun
belirleyeceği orandaki tutar, döner sermaye saymanınca tahsilâtı takip eden
ayın ilk haftası içinde Bütçe Dairesi Başkanlığı hesabına yatırılır. Süresi
içinde yatırılmayan tutarların tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
Bütçe Dairesi Başkanlığı hesabına yatırılan bu tutarlar ile araştırma
projelerinden elde edilen gelirler ve bu amaçla tahsil edilen bağış ve
yardımlar, Maliye Bakanlığınca ilgili üniversite bütçesine bir yandan özel
gelir, diğer yandan açılacak tertiplere özel ödenek kaydedilir. Bu suretle
ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içerisinde harcanmayan tutarları ertesi yıl
bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.
Araştırma projelerine bütçe ile tahsis olunan ödenekler ve/veya
yukarıdaki hükümler uyarınca özel ödenek kaydolunan tutarlar; üniversite
yönetim kurulunca gerekli görüldüğü takdirde, her yıl bir proje için avans
verilmek suretiyle de kullandırılabilir.
Araştırma projelerinin seçilmesi, uygulanması ve izlenmesi ile
ödeneklerin kullandırılması, genel hükümlerin avans ve kredi sınırlamalarına
bağlı kalınmaksızın avans verilmesi ve bu avansın mahsubuna dair usul ve
esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak, Yükseköğretim Kurulu
tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.”
F) 8.1.1985 tarihli ve 3143 sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığının
Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin (m) bendinde yer alan
“Bakanlık bütçesinde mevcut bulunan veya yer alacak olan fonlardan” ibaresi
“Bakanlık bütçesinden” şeklinde değiştirilmiştir.
G) 24.3.1988 tarihli ve 3418 sayılı Eğitim, Gençlik, Spor ve Sağlık
Hizmetleri Vergisinin İhdası ile 3074 Sayılı Akaryakıt Tüketim Vergisi Kanunu,
197 Sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu, 1318 Sayılı Finansman Kanunu, 193
Sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu, 6183 Sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve 492 Sayılı Harçlar Kanununda
Değişiklikler Yapılması ve Bu Kanunlara Bazı Hükümler Eklenmesine Dair Kanunun
39 uncu maddesinin (a) bendinde geçen “payların yarısı” ibaresi “paylar”,
“Başbakanlık Bütçesinde,” ibaresi “dağılımı Başbakan Onayı ile belirlenmek
suretiyle Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme Kurumu Genel Müdürlükleri bütçelerinde,” olarak değiştirilmiş; “bu
bakanlıklarca belirlenecek ve yeniden” ibaresi ile “Başbakanlık bütçesine
kaydedilen ödeneğin, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü arasında paylaşımına Başbakan
yetkilidir.” cümlesi metinden çıkarılmış; (b) bendi yürürlükten kaldırılmış ve
son fıkrasındaki “(a) ve (b) bentlerine göre Başbakanlık ve bakanlıkların”
ibaresi “(a) bendine göre ilgili kurumların” olarak değiştirilmiştir.
H) 12.4.2000 tarihli ve 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun
15 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “fon hesabına alacak kaydeder”
ibaresi “genel bütçeye gelir kaydeder” şeklinde değiştirilmiştir.
I) 30.4.1992 tarihli ve 3797 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilât
ve Görevleri Hakkında Kanunun 32 nci maddesinin (1) bendinde yer alan “Fonu”
ibaresi metinden çıkarılmış ve 44 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Çıraklık, Meslekî ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma
Dairesi Başkanlığı
Madde 44. – Çıraklık, Meslekî ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve
Yaygınlaştırma Dairesi Başkanlığı, 3308
sayılı Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanununda öngörülen çıraklık, meslekî ve
teknik eğitimi geliştirme ve yaygınlaştırmaya dair iş ve işlemleri yürütmekle
görevlidir.”
MADDE 15. – a) 27.10.1960 tarihli ve 118 sayılı İhracatı Geliştirme Etüt
Merkezi Kurulması Hakkında Kanun,
b) 6.12.1984 tarihli ve 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin
Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunun 9 uncu
maddesinin (5) numaralı fıkrası,
c) 28.5.1986 tarihli ve 3291 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesinin dördüncü
fıkrasında yer alan “Elektrik Enerjisi Fonu’nda toplanmak üzere” ibaresi,
d) 23.7.1995 tarihli ve 4123 sayılı Tabiî Afet Nedeniyle Meydana Gelen
Hasar ve Tahribata İlişkin Hizmetlerin Yürütülmesine Dair Kanunun 3 üncü
maddesinde yer alan “bağış ve yardımlardan, her ne ad altında toplanırsa
toplansın nakdî olanlar Afetler Fonuna” ve “ise” ibareleri,
e) 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 20 nci maddesinin
(1) numaralı fıkrasının (b) bendi,
Yürürlükten kaldırılmıştır.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Bazı
Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Hükümler
MADDE 16. – 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38
inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Mükelleflerin iktisap tarihinden itibaren en az iki tam yıl süreyle
işletmelerinde kayıtlı bulunan gayrimenkul, iştirak hisseleri ve amortismana
tâbi diğer iktisadî kıymetleri elden çıkarmaları halinde, bu iktisadî
kıymetlerin maliyet bedeli bunların elden çıkarıldıkları ay hariç olmak üzere
Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış
oranında artırılarak kazancın tespitinde dikkate alınabilir. Rüçhan hakkı
kullanılmak suretiyle edinilen iştirak hisseleri ile iştirak edilen kurumun
ihtiyat akçeleri, banka provizyonları ve Vergi Usul Kanununa göre ayrılan
yeniden değerleme fonlarının sermayeye ilavesi dolayısıyla bedelsiz alınan
iştirak hisselerinin en az iki yıl öncesinde iştirak edilen şirketlere ait
olması halinde, rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle edinilen veya alınan bu
iştirak hisseleri iki yıl önce iktisap edilmiş sayılır. Rüçhan hakkı
kullanılmak suretiyle veya bedelsiz olarak edinilen hisseler için maliyet
bedeli artırımı, bu hisselerin itibari değeri üzerinden bunların edinilmesine
yol açan sermaye artırımının tescili tarihinden itibaren uygulanır. Bu hüküm 39
uncu madde gereğince işletme hesabı esasına göre ticarî kazancın tespitinde de
uygulanır. Bilanço esasında defter tutan mükellefler tarafından artırılan
maliyet bedeline tekabül eden kazançlar, bilançonun pasifinde özel bir fon
hesabında gösterilir. Bu fon, sermayeye ilave dışında herhangi bir suretle
başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, o yılın
kazancına dahil edilerek vergiye tâbi tutulur. Söz konusu iktisadî kıymetlerin
alım satımı ile devamlı olarak uğraşanlar, alım satımını yaptıkları iktisadî
kıymetler için bu hükümden yararlanamaz. Şu kadar ki, inşaat yapımına tahsis
edilen arsa ve arazilere ilişkin olarak inşaatın bitim tarihine kadar geçen
süre için bu fıkra hükmüne göre maliyet bedeli artırımı yapılabilir. Ancak,
inşaatın tamamlanmasından önce satışı yapılan gayrimenkuller için maliyet
artırımı satışın yapıldığı tarihe kadar uygulanır. Bu fıkra hükmünün
uygulanmasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
MADDE 17. –A) 3.6.1949 tarihli ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun
14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendinin birinci paragrafı
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“7. Kurumlar vergisi beyannamelerinde her yılın zararı ayrı ayrı
gösterilmek ve 5 yıldan fazla nakledilmemek koşuluyla geçmiş yılların malî
bilançolarına göre meydana gelen zararlar (aynı sektörde faaliyet göstermesi,
son beş yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanuni süresinde
verilmiş olması koşuluyla 37 ve 39 uncu maddeler çerçevesinde devir alınan
kurumların, devir tarihi itibarıyla zarar dışındaki aktif toplamını geçmeyen
zararları ile 38 inci maddede belirtilen bölünme işlemi sonucu münfesih olan
kurumun zarar dışındaki aktif toplamını geçmeyen zararları dahil.)”
B) 5422 sayılı Kanunun Beşinci Bölüm başlığı
“Tasfiye-Birleşme-Devir-Bölünme ve Hisse Değişimi” olarak ve 38 inci maddesi
başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bölünme ve hisse değişimi
Madde 38. – Aşağıdaki işlemler bölünme ve hisse değişimi hükmündedir.
1. Tam mükellef bir sermaye şirketinin tasfiyesiz olarak infisah etmek
suretiyle bütün mal varlığı, alacak ve borçlarını mukayyet değerleri üzerinden
mevcut veya yeni kurulacak tam mükellefiyete tâbi iki veya daha fazla sermaye
şirketine devretmesi ve karşılığında devredilen sermaye şirketinin ortaklarına
devralan sermaye şirketinin sermayesini temsil eden iştirak hisseleri
verilmesi, (devredilen şirketin ortaklarına verilecek iştirak hisselerinin
itibari değerinin % 10’una kadarlık kısmının nakit olarak ödenmesi işlemin
bölünme sayılmasına engel değildir.)
2. Tam mükellef bir sermaye şirketinin bilançosunda yer alan üretim
tesisleri, hizmet işletmeleri ve bunlara bağlı gayrimaddi haklar ile hammadde,
yarı mamul ve mamul mallar, gayrimenkuller ve iştirak hisselerinin mukayyet
değerleri üzerinden mevcut veya yeni kurulacak tam mükellefiyete tâbi bir
sermaye şirketine, bu değerleri devreden şirketin ortaklarına verilmek veya
devreden şirkette kalmak üzere devralan
şirketin iştirak hisseleri karşılığında aynî sermaye olarak konulması,
3. Tam mükellef bir sermaye şirketinin, diğer bir sermaye şirketinin
hisselerini, bu şirketin yönetimini ve hisse senedi çoğunluğunu elde edecek
şekilde devralması ve karşılığında bu şirketin ortaklarına kendi şirketinin
sermayesini temsil eden iştirak hisselerini vermesi (hisseleri devralınan
şirketin ortaklarına verilecek iştirak hisselerinin itibari değerinin % 10’una
kadarlık kısmının nakit olarak ödenmesi işlemin bölünme sayılmasına engel
değildir.)
Aktifi ve pasifi düzenleyici hesaplar, ilgili olduğu aktif veya pasif
hesapla birlikte devrolunur.
Maliye Bakanlığı bölünme işlemleri ile ilgili usulleri belirlemeye
yetkilidir.”
C) 5422 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Devir ve bölünme hallerinde vergilendirme
Madde 39. – A) Devirlerde, aşağıdaki şartlara uyulduğu takdirde,
münfesih kurumun sadece devir tarihine kadar elde ettiği kazançlar
vergilendirilip, doğrudan doğruya birleşmeden doğan kârlar hesaplanmaz ve
vergilendirilmez.
1. Münfesih kurum ile birleşilen kurum müştereken imzalayacakları bir
devir beyannamesini, birleşme tarihinden itibaren on beş gün içinde münfesih
kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine verirler ve bu beyannameye devir
bilançosunu bağlarlar.
2. Birleşilen kurum münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi
borçlarını ödeyeceğini ve diğer vecibelerini yerine getireceğini devir
beyannamesine bağlı bir beyanname ile taahhüt eder. Mahallin en büyük mal
memuru bu hususta birleşilen kurumdan ayrıca teminat isteyebilir.
B) 38 inci maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendine göre
gerçekleştirilen bölünmelerde, aşağıdaki şartlara uyulduğu takdirde bölünme
suretiyle münfesih hale gelen kurumun sadece bölünme tarihine kadar elde ettiği
kazançlar vergilendirilip doğrudan doğruya bölünmeden doğan kârlar hesaplanmaz
ve vergilendirilmez.
1. Bölünen kurum ile bu kurumun varlıklarını devralan kurumlar
müştereken imzalayacakları bir bölünme beyannamesini, bölünme tarihinden
itibaren on beş gün içinde bölünen kurumun bağlı olduğu vergi dairesine
verirler ve bu beyannameye bölünme tarihindeki bilanço ve gelir tablosunu,
bölünme sözleşmesini ve bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumların yeni
sermaye yapısını gösteren Ticaret Sicili Müdürlüğü yazısının bir örneğini
bağlarlar.
2. Bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumlar, bölünen kurumun
bölünme tarihine kadar tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarından müteselsilen
sorumlu olacaklarını ve bu vecibelerini yerine getireceklerini bölünme
beyannamesine bağlı bir taahhütname ile taahhüt ederler. Mahallin en büyük mal
memuru bu hususta bölünen kurum ile bu kurumun varlıklarını devralan
kurumlardan teminat isteyebilir.
C) Bu maddeye göre yapılan devir ve bölünmelerde, devir veya bölünme
tarihine kadar olan kazancın vergilendirilmesi için devir veya bölünmeye
ilişkin şirket yetkili kurulu kararının Ticaret Sicilinde tescil edildiği tarih
itibariyle hesaplanan kazanç, bu kararın ilan edildiği tarihten itibaren 15 gün
içinde bölünme veya devir dolayısıyla münfesih hale gelen kurumun bağlı
bulunduğu vergi dairesine kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edilir. Bu
beyannameye devir veya bölünme bilançosu ile gelir tablosu bağlanır.
D)38 inci maddenin birinci fıkrasının (2) ve (3) numaralı bentlerinde
belirtilen işlemlerden doğan kârlar hesaplanmaz ve vergilendirilmez. 38 inci
maddenin birinci fıkrasının (2) numaralı bendine göre gerçekleşen bölünme
işlemlerinde bölünen kurumun bölünme tarihine kadar tahakkuk etmiş ve edecek
vergi borçlarından bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumlar müteselsilen
sorumlu olur.”
D) 5422 sayılı Kanunun 42 nci maddesinin başlığı ile üçüncü fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Tasfiye, birleşme, devir ve bölünme halinde ödeme”
“39 uncu maddenin (A) ve (B)fıkrası hükümleri dahilinde vukua gelen
devir ve bölünmelerde, münfesih kurum namına tahakkuk eden vergiler 40 ıncı
maddede yazılı sürelerde birleşilen veya devralan kurumlardan alınır.”
E) 5422 sayılı Kanunun geçici 21 inci maddesinin (3) numaralı fıkrası
yürürlükten kaldırılmış ve aynı Kanunun geçici 28 inci maddesinin (a)
fıkrasının üçüncü paragrafında yer alan, “Bakanlar Kurulu bu oranı % 10’a kadar
indirmeye yetkilidir.” cümlesi, “Bakanlar Kurulu bu oranı işlemlerin türlerine
göre ayrı ayrı veya topluca % 5’e kadar indirmeye veya kanuni oranına kadar
artırmaya yetkilidir.” şeklinde değiştirilmiştir.
F) 5422 sayılı Kanunun geçici 29 uncu maddesinin birinci fıkrasına
aşağıdaki (6) numaralı bent eklenmiştir.
“6. Türkiye’de faaliyette bulunan bankaların aktifinde kayıtlı olan
gayrimenkuller ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazançlar ile bu
bankalara doğrudan veya dolaylı olarak iştiraki bulunan tam mükellef sermaye
şirketlerinin aktifinde kayıtlı olan gayrimenkuller ve iştirak hisselerinin
satışından doğan kazançların satışın yapıldığı yılda banka sermayesine ilave
edilen kısmı kurumlar vergisinden müstesnadır. Vadeli satış halinde, satışın yapıldığı
hesap dönemini takip eden ikinci hesap dönemi sonuna kadar banka sermayesine
ilave edilen tutarlar da bu istisnadan yararlanır. İlk yapılan tahsilatın
iştirak hissesi veya gayrimenkulün maliyet bedeline ilişkin olduğu kabul
edilir. Bu bent hükmüne göre vergiden müstesna tutulan kazançlar, Gelir Vergisi
Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b-ii)
alt bendine göre vergi tevkifatına tâbi tutulmaz. Türk Ticaret Kanununun 391
inci maddesinin bu suretle gerçekleştirilecek sermaye artırımına aykırı
hükümleri uygulanmaz. Bu bent hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu bent
kapsamında yapılacak işlemler tapu ve kadastro harcından, düzenlenen kâğıtlar
damga vergisinden, lehe alınan paralar banka ve sigorta muameleleri vergisinden
müstesnadır. Bu hükümden yararlanan kurumların gayrimenkul ile iştirak
hisselerinin satışından doğan kazancın tespitinde Gelir Vergisi Kanununun 38
inci maddesinin son fıkrası hükmü uygulanmaz.”
MADDE 18. – A) 25.10.1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Kanununun 17 nci maddesinin (4)numaralı fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“c) Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinde belirtilen işlemler ile
Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme işlemleri, (Bu kapsamda
vergiden istisna edilen işlemler bakımından Katma Değer Vergisi Kanununun 30
uncu maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmaz. İşlem sonunda faaliyetini bırakan,
bölünen veya infisah eden mükelleflerce yüklenilen ve indirilemeyen vergiler,
faaliyete başlayan veya devir ve bölünme sonrasında devredilen veya bölünen
kurumların varlıklarını devralan mükellefler tarafından mükerrer indirime yol
açmayacak şekilde indirim konusu yapılır.)”
B) 3065 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinin birinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 28 inci maddesi ile
geçici 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamındaki
teslimler vergiden müstesnadır.”
MADDE 19. – 13.7.1956 tarihli ve
6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 29 uncu maddesine aşağıdaki (s) bendi
eklenmiştir.
“s) Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan birleşme, devir, bölünme ve
hisse değişimi işlemlerinden doğan kazançlar.”
MADDE 20. – 29.7.1970 tarihli ve 1318 sayılı Finansman Kanununun 3 üncü
maddesinin (d) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“d) Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesi hükümlerine uygun olarak
şahıs şirketlerinin sermaye şirketine dönüşme veya ferdi işletmelerin sermaye
şirketlerine devrolunması ile Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan birleşme,
devir ve bölünme halleri veya Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre nev’i
değişikliği nedeniyle yeni şirkete devredilecek taşıtlar.”
MADDE 21. – A) 1.7.1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 22
nci maddesinin (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“a) Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketler ile kooperatif
mukavelenamelerinin veya bunların süre uzatmaları hakkındaki kararlarının
tescil ve ilanı tarihinden itibaren 3 ay içinde,”
B) 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “I. Akitlerle ilgili
kâğıtlar” başlıklı bölümünün 3 numaralı bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“3. Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketler ile
kooperatif mukavelenameleri: (Binde
5)
(Vergi miktarı 13 000 000 000 lirayı aşamaz.)”
C) 488 sayılı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun “IV- Ticari ve medeni
işlerle ilgili kâğıtlar” başlıklı bölümüne, (15) numaralı fıkradan sonra gelmek
üzere aşağıdaki (16), (17) ve (18) numaralı fıkralar eklenmiştir.
“16. Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin sermaye
artırımlarına ilişkin olarak düzenlenen kâğıtlar.
17. Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan birleşme, devir ve bölünmeler
nedeniyle düzenlenen kâğıtlar.
18. Bankalarca konut edinmek isteyenlere (daha önce aynı nitelikte bir
kredi kullandırılmamış olması şartıyla kullandırılacak kredinin ana para
tutarının 50 milyar lirayı aşmayan kısmı için) bireysel konut kredisi verilmesi
ile ilgili olarak düzenlenen kâğıtlar. (Bu tutar her yıl yeniden değerleme
oranında artırılır.)”
MADDE 22. – A) 2.7.1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü
maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin birleşme, devir ve
bölünmeleri nedeniyle yapılacak işlemler harca tâbi tutulmaz.”
B) 492 sayılı Kanuna bağlı “Tapu ve Kadastro İşlemlerinden Alınacak
Harçlar” başlıklı (4) sayılı tarifenin “I- Tapu işlemleri” bölümünün 13.c
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“c) (a) fıkrası dışında kalan her nevi cins ve kayıt tashihinde
emlak vergisi değeri üzerinden: (Onbinde 5)”
MADDE 23. – 21.7.1963 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanunun 36 ncı maddesi madde başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Birleşme, devir, bölünme ve şekil değiştirme halleri
Madde 36. – Bu Kanunun tatbiki bakımından:
a) İki veya daha ziyade hükmî şahsın birleşmesi halinde yeni kurulan
hükmî şahıs,
b) Devir halinde devir alan hükmî şahıs,
c) Bölünme halinde bölünen hükmî şahsın varlıklarını devralan hükmî şahıslar,
d) Şekil değiştirme halinde yeni hükmî şahıs,
Birleşen, devir alınan, bölünen veya eski şekildeki hükmî şahıs ve
şahısların yerine geçer.”
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Geçici
ve Son Hükümler
GEÇİCİ MADDE 1. – 8.7.1948 tarihli ve 5254 sayılı Muhtaç Çiftçilere
Ödünç Tohumluk Verilmesi Hakkında Kanun uyarınca tohumluk dağıtımıyla ilgili
olarak yapılan uygulamaların, birden fazla bakanlık eliyle yürütülmesi
sonucunda bu uygulamaların muhatapları ve tarafları arasında oluşmuş ve/veya
oluşacak olan görev zararı kapsamındaki borç alacak ilişkisinin tasfiyesi
aşağıda yer alan esas ve usuller dahilinde gerçekleştirilir :
a) 5254 sayılı Kanunun;
1. 9 uncu maddesi kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim
Şirketinin 31.12.2000 tarihi itibarıyla Hazineden olan alacakları ve Bankaca
2000 yılına ilişkin olarak dağıtılan tohumlukların bedeli,
2. 10 uncu maddesi kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim
Şirketinin 31.12.2000 tarihi itibarıyla Tarım ve Köyişleri Bakanlığından olan
alacakları ile bu alacaklara ilişkin 31.12.2000 - 31.5.2001 tarihleri arasında
tarımsal kredi faiz oranı üzerinden yürütülecek faiz tutarı, bu faize ilişkin
banka sigorta muamele vergisi ve masraflar ile Bankaca 2000 yılına ilişkin
olarak dağıtılan tohumluk bedeline yönelik olarak 2000 yılında kullandırılan
tohumluk bedeline kullandırıldığı tarihten 31.5.2001 tarihine kadar tarımsal
kredi faiz oranı üzerinden yürütülecek faiz tutarı,
Hazinece, görev zararı kapsamında 2001 Malî Yılı Bütçe Kanununun ilgili
hükümleri çerçevesinde ödenerek tasfiye edilir.
b) 5254 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi kapsamında ödenmeyen alacaklarla
ilgili olarak Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketince Maliye
Bakanlığına devredilen senet bedellerinin takip ve tahsiline anılan Bakanlıkça
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri dahilinde
devam olunur. 2000 yılına ilişkin olarak tohumluk borçlarını vadesinde
ödemeyenlerin borçları da Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketince,
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri dahilinde
takip ve tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığına devrolunur.
c) Tasfiye edilen hesaplar Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim
Şirketi nezdinde bankalar yeminli murakıplarınca denetlenir.Avans mahiyetinde
tasfiye edilen tutarlar ile denetlenen tutarlar arasında farklılıklar bulunması
halinde, Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanın onayı ile belirlenecek
süre, usul ve esaslar kapsamında, farklılıklardan doğan yükümlülükler yerine
getirilir.
Görev zararlarının tasfiye edilmesini müteakiben doğabilecek
farklılıklar nedeniyle Hazineye ait yükümlülükler, ilgili yıl bütçesine bu
amaçla konulacak ödenek ile karşılanır.
GEÇİCİ MADDE 2. – 4603 sayılı Kanunun 2 nci maddesi uyarınca
gerçekleştirilen yeniden yapılandırma çalışmaları kapsamında, Türkiye Emlak
Bankası Anonim Şirketi tarafından Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığına
bilanço değerleri üzerinden devredilen gayrimenkullerin rayiç değerlerinin
bilanço değerlerinden düşük olması durumunda, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi
Başkanlığı bu gayrimenkulleri piyasa durumunu göz önünde bulundurarak tespit
edeceği bedel ve satış şartları ile satabilir.
GEÇİCİ MADDE 3. – a) Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu kesintileri, bu
konuda yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar yürürlükten kaldırılan hükümlere
göre tahsil edilmeye devam olunur ve doğrudan genel bütçeye gelir yazılmak
üzere Hazine hesaplarına intikal ettirilir. Kesinti oranlarını sıfıra kadar
indirmeye veya 15 puana kadar yükseltmeye veya kesintiyi tümüyle kaldırmaya
Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Bu kesintilerin tahakkuk ve tahsili Maliye Bakanlığınca vergi
gelirlerine ilişkin yetkiler kapsamında takip edilir ve kesintilerin tahsilinde
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
Kaynak Kullanımını Destekleme Fonundan ihtisas kredilerine ödenmesi
gereken destekleme primleri nedeniyle bankalara ödenmemiş birikmiş borçlar,
Hazinenin görev zararı borcu olarak kabul edilir ve bu borçların tasfiyesine
ilişkin hükümler çerçevesinde işlem yapılır.
b) 6.12.1984 tarihli ve 3100 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin (5)
numaralı fıkrası uyarınca ödeme kaydedici cihaz özel hesabında biriken mevcut
nakit, bütçeye gelir yazılmak üzere Hazine hesaplarına intikal ettirilir.
c) Bu Kanunla tasfiye edilen Akaryakıt Fiyat İstikrar Fonunun 31.12.2001
tarihine kadar tahakkuk eden, ancak ödenemeyen yükümlülükleri bütçeye bu amaçla
konulacak ödenekten karşılanır.
d) Tasfiye edilen Toplu Konut Fonu gelirleri arasında yer alan aşağıdaki
gelirlerin, bu konuda yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar Hazine adına
tahsiline devam edilerek Hazine hesaplarına intikali sağlanır.
1. Tekel İdaresi ve Tekel dışında kalan gerçek ve tüzel kişiler
tarafından imal edilen alkollü ve alkolsüz içkiler, tütün mamulleri, ispirto ve
ispirtolu içkiler ve her türlü içki imalinde kullanılan alkollü ve alkolsüz
özütlerin istihsal vergisine esas matrahları üzerinden en fazla yüzde 15’i
nispetinde hesaplanacak ve istihsal vergisinden ayrılacak miktarlar (Bu
maddelerin istihsal vergisinin fona ödenecek meblağı karşılamaması veya
istihsal vergisinin mevcut olmaması halinde de yukarıda açıklanan şekilde
hesaplanacak miktar Tekel İdaresi ve Tekel dışında gerçek ve tüzel kişiler
tarafından bütçeye ödenir),
2. Diğer mevzuatla Toplu Konut Fonu için verilmesi öngörülen paralar,
3. Tekel idaresinin ithal ettiği maddelerden alınan paylar.
Yukarıdaki bentlerde belirtilen nispet ve miktarları yeniden tespite,
azaltmaya veya kaldırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Mevzuatta Toplu Konut Fonuna yapılmış bulunan atıflar, Toplu Konut
İdaresine yapılmış sayılır.
e) 24.3.1988 tarihli ve 3418 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinin bu
Kanunla yürürlükten kaldırılan (b) bendine göre 31.12.2001 tarihi itibarıyla
tahakkuk eden gelirlerden harcanmayan miktarlar, 3418 sayılı Kanunun bu Kanunla
değişik 39 uncu maddesinin (a) bendi hükümleri çerçevesinde ertesi yıl
bütçelerine özel gelir ve ödenek kaydedilir.
f) 23.5.2000 tarihli ve 4568 sayılı Kanunla tasfiye edilen Kamu
Ortaklığı Fonunun kullanım alanları ile ilgili olarak sağlanmış olan Hazine
garantili dış proje kredilerinden 1.1.2001 tarihi itibarıyla geri ödemesi devam
edenler, bu tarihten geçerli olmak üzere Hazine tarafından devralınır.
g) Bu Kanunla tasfiye edilen fonlar için, 1.1.2002 tarihinden itibaren
tahsil edilecek genel bütçe vergi, resim ve harç gelirlerinden, 24.3.1988
tarihli ve 3418 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi hariç olmak üzere pay ayrılmaz.
h) Bu Kanunla tasfiye edilen fonlardan finansmanı sağlanmak üzere
yıllara sari olarak yapılan sözleşmelerde yer alan ve 1.1.2002 tarihinden
sonrasına sirayet eden hak ve yükümlülükler, ilgili idareler nezdinde devam
eder. Ancak, 1.1.2002 tarihinden itibaren bu çerçevede yapılacak ödemeler,
konsolide bütçeye dahil idareler için bütçede ilgili fonun hizmetine devamını
sağlamak üzere açılacak tertip veya özel tertiplerden, diğer idarelerde ise
bütçelerinden yapılır.
ı) Bu Kanunun yayımı tarihinde Mera Fonundan ücret ödenmek suretiyle
çalışmakta olan personel, mevcut özlük hakları korunmak üzere bu Kanunun
yürürlük tarihi itibarıyla geçici işçi statüsünde Tarım ve Köyişleri
Bakanlığına devredilir.
j) Bu Kanunla ve diğer mevzuatla tasfiye edilen fonlar hakkında, bu
Kanunda düzenleme bulunmayan hususlarda, 21.2.2001 tarihli ve 4629 sayılı
Kanunun geçici 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (d) bendi ile (B), (C) ve (D)
fıkraları hükümleri uygulanır.
MADDE24. – Bu Kanunun;
a) 1 inci maddesinin (A) ve (B) fıkraları 25.11.2000 tarihinden geçerli
olmak üzere yayımı tarihinde,
b) 4 ila 15 inci maddeleri ile geçici 3 üncü maddesinin (f) fıkrası
dışındaki diğer fıkraları 1.1.2002 tarihinde,
c) Geçici 3 üncü maddesinin (f) fıkrası 1.1.2001 tarihinden geçerli
olmak üzere yayımı tarihinde,
d) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,
Yürürlüğe girer.
MADDE25.– Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
|
Bülent Ecevit |
|
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
|
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
|
|
D. Bahçeli |
H. H. Özkan |
M. Yılmaz |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
|
K. Derviş |
Prof. Dr. T. Toskay |
M. Keçeciler |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı V. |
Devlet
Bakanı |
|
|
Prof. Dr. Ş. S. Gürel |
Prof. Dr. T. Toskay |
Dr. Y. Karakoyunlu |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı V. |
|
|
M. Yılmaz |
Prof. Dr. R. Mirzaoğlu |
M. Keçeciler |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
|
H. Gemici |
Prof. Dr. Ş. Üşenmez |
E. S. Gaydalı |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı V. |
Devlet
Bakanı |
|
|
F. Ünlü |
Prof. Dr. R. Mirzaoğlu |
R. Önal |
|
|
Adalet
Bakanı |
Millî
Savunma Bakanı V. |
İçişleri
Bakanı |
|
|
Prof. Dr. H. S. Türk |
K. Aydın |
R. K. Yücelen |
|
|
Dışişleri
Bakanı |
Maliye
Bakanı |
Millî
Eğitim Bakanı |
|
|
İ. Cem |
S. Oral |
M. Bostancıoğlu |
|
|
Bayındırlık ve İskân Bakanı |
Sağlık
Bakanı |
Ulaştırma
Bakanı |
|
|
K. Aydın |
Doç. Dr. O. Durmuş |
Prof. Dr. E. Öksüz |
|
|
Tarım ve
Köyişleri Bakanı |
Çalışma ve
Sos. Güv. Bakanı |
Sanayi ve
Ticaret Bakanı |
|
|
Prof. Dr. H. Y. Gökalp |
Y. Okuyan |
A. K. Tanrıkulu |
|
|
En. ve
Tab. Kay. Bakanı V. |
Kültür
Bakanı |
Turizm
Bakanı |
|
|
R. K. Yücelen |
M. İ. Talay |
E. Mumcu |
|
|
Orman
Bakanı |
|
Çevre
Bakanı |
|
|
Prof. Dr. N. Çağan |
|
F. Aytekin |
|
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METİN
BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE
KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
BİRİNCİ
BÖLÜM
Kamu
Bankalarına İlişkin Hükümler
MADDE 1- A) 15/11/2000 tarihli ve 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat
Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim
Şirketi Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin (4) numaralı fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiş ve (5) numaralı fıkrasında yer alan "3346 sayılı
Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince
Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun" ibaresi fıkra metninden
çıkarılmıştır.
"4. Bankaların yıllık
faaliyetleri ile ilgili olarak (2000 yılı faaliyetleri dahil) genel kurullarına
sunacağı yıllık bilançoları ile kâr ve zarar cetvellerinin; 4389 sayılı
Bankalar Kanununun 13 üncü maddesinin (2) numaralı fıkrasında belirtilen
bağımsız denetim kuruluşlarınca onaylanması şarttır."
B) 4603 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (1) numaralı fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"1. Bankaların, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce çeşitli
kanun ve kararnamelerle verilmiş görevler nedeniyle doğan ve bütçe ödenekleri
ile karşılanamayan yıllara ilişkin olarak banka sigorta muamele vergisi
eklenerek oluşmuş görev zararı alacakları, yeniden yapılandırılmaları
kapsamında belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tasfiye edilir. Bankalara
bedeli önceden ödenmeden görev verilemez."
C) 4603 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin (3) numaralı
fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"3. Yeniden yapılandırma sürecinde bankaların yönetim kurulunca
istihdam fazlası olarak tespit edilen banka personeli, 24/11/1994 tarihli ve
4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesine (süreler hariç) göre, diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilir. Ancak, bu
şekilde nakledilen personelden, anılan madde uyarınca eski kadrolarına ait
hakları şahıslarına bağlı olarak saklı tutulanlar için bankacılık tazminatı da şahıslarına bağlı
bir hak teşkil etmez. Bu durumda,
sözkonusu 22 nci madde kapsamında
Özelleştirme Fonu tarafından yapılması gereken ödemeler ilgili bankalar
tarafından yapılır."
D) 4603 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 2- Geçici 1 inci maddenin (2) numaralı fıkrasında belirtilen süreler içinde emeklilik
hakkını kullanmayanlara, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren iki ay içinde
emeklilik başvurusunda bulunmaları halinde, emekli ikramiyeleri % 25 fazlasıyla
ödenir.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesine göre
kurulmuş T. Emlak Bankası A.Ş. Mensupları Emekli ve Yardım Sandığı Vakfına tabi
personel için de geçici 1 inci maddenin (2) numaralı fıkrası ve bu madde
hükümleri uygulanır. Ancak, söz konusu personel için geçici 1 inci maddede
öngörülen süreler bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başlar.
Bu madde kapsamında emekli olan personel, emekli oldukları tarihten
itibaren üç yıl içinde bu bankalarda yeniden istihdam edilemez.
T.Emlak Bankası A.Ş. Mensupları
Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı üyesi
personele, emekli olduklarında, bu Sandığa tabi olarak çalıştıkları ve "emekli ikramiyesi" veya
"kıdem tazminatı" veya "iş sonu tazminatı" alamadıkları
yıllar için, Bankadaki emsali T.C. Emekli Sandığına tabi personele her bir hizmet yılı için ödenmesi gereken
"emekli ikramiyesi" tutarı
kadar kıdem tazminatı Türkiye Emlak Bankası A.Ş tarafından ödenir. Bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten önce emekli olan, sözkonusu Vakıf üyesi personel
için de, her hizmet yılı için kendi hizmet dönemlerinde geçerli olan emekli
ikramiyesi tutarları dikkate alınarak kıdem tazminatı hesaplanmak üzere ve geçmişe yönelik herhangi bir gecikme
zammı, faiz veya feri diğer bir hak
ödenmemek kaydıyla bu fıkra hükmü
uygulanır.
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası A.Ş. ve Türkiye Emlak Bankası A.Ş.'nde 5434
sayılı Kanuna tabi olarak çalışmakta olan personelden, emeklilik hakkını elde etmeden, bu Kanundan
faydalanmak amacıyla 31.12.2001 tarihine kadar bu görevlerinden istifaen ayrılanlara, 5434 sayılı Kanun hükümlerine
göre hesaplanacak emeklilik ikramiyesi miktarını aşmamak ve emekli olma şartı
aranmamak üzere hesaplanacak miktar,
ilgili bankalarca ikramiye olarak ödenir. Bunlardan, bilahare T.C. Emekli
Sandığından emekli aylığı bağlanmasına hak kazananlara, Sandıkça ödenecek emeklilik ikramiyesinin
hesabında, ikramiye ödenen bu süreler
dikkate alınmaz. T. Emlak Bankası A.Ş. Mensupları Emekli ve Yardım Sandığı
Vakfına tabi olarak çalışan personelden, aynı sürede istifa ederek ayrılanlara
da, Vakfa tabi süreler için, emekli olma şartı aranmaksızın yukarıdaki fıkra
hükümlerine göre hesaplanacak kıdem tazminatı ilgili bankaca ödenir.
GEÇİCİ MADDE 3- Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketinin yeniden
yapılandırma çalışmaları sürecinde, Bankanın
her türlü bankacılık hizmetleri ile bankacılık iş ve işlemlerinden ve
bankalara olan yükümlülüklerden doğan
taahhütleri ve bankacılıkla ilgili sabit kıymetler dahil kanuni takibe intikal
etmiş alacaklar ile 2001/2202 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararının 1 inci maddesi ile devri öngörülen Türkiye Emlak
Bankası A.Ş'nin varlıkları hariç tüm aktifleri bankaların yönetim kurullarının
kendi aralarında düzenleyecekleri protokol doğrultusunda, protokole konu bütün
hak, alacak ve borçlar, alacaklıların rızası veya sair herhangi bir işleme
gerek kalmaksızın, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketine veya
Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketine devredilir. Söz konusu işlemlere ilişkin
olarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun uygun görüşü alınır.
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketi veya Türkiye Halk
Bankası Anonim Şirketi tarafından devir alınacak taahhütler ile aktifler
arasındaki menfi fark devir alan bankaya Hazine Müsteşarlığınca nakit ve/veya
tahvil şeklinde sermaye olarak ödenir. Devir tarihi itibarıyla nazım hesaplarda
yer alan taahhütlere de nakde dönüştükleri takdirde nakde dönüştükleri tarih
itibarıyla aynı işlem uygulanır.
Devir işlemlerinin tamamlanmasını takiben Türkiye Emlak Bankası Anonim
Şirketinin bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme yetkisi sona ererek
tasfiye haline girer. Bankanın tasfiyesi banka genel kurulunca belirlenecek üç
kişiden oluşan Tasfiye Kurulunca genel hükümlere göre yürütülür.
Tasfiye Kurulu, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yazılı iflas
dairesi, alacaklılar toplantısı ile iflas idaresi görev ve yetkilerine de sahip
olarak Kanun hükümleri çerçevesinde Bankayı tasfiye eder. Tasfiye Kurulu, iflas
masasının aktifindeki paralarla, iflas idaresi sıfatıyla tahsil ettiği paraları
muhafaza ve nemalandırma hususunda 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 9 uncu
ve sair ilgili maddelerine tabi değildir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 36 ncı
maddesinin birinci fıkrası hükmü bu paralar için uygulanmaz.
Tasfiye Kurulu, her türlü alacaklar bakımından tahkim, sulh, kabul ve
feragat yetkileri ile banka hak ve alacaklarının takip, tahsil ve tasfiyesinde
geçici 4 üncü maddede yer alan kanuni haklardan aynen yararlanır. Tasfiyeye
konu menkul ve gayrimenkullerin satışında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz.
Söz konusu devir işlemlerinde 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında
Kanunun 7, 10 ve 11 inci maddesi hükümleri uygulanmaz.
GEÇİCİ MADDE 4 - Yeniden yapılandırma süreci içinde, bankalarca
başlatılmış ve devam eden takipler sonuçlandırılıncaya kadar borçluların
iflası halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 221 inci maddesindeki
iflas bürosu bankaların temsilcisinin katılımı ile teşekkül eder. 2004 sayılı
İcra ve İflas Kanununun 223 üncü maddesindeki İflas İdaresinin, bankaların talep etmesi halinde üyelerinden
bir veya ikisi bankaların göstereceği iki kat aday arasından icra tetkik mercii
tarafından seçilir. Bankalar bir üye seçtirmişse, icra tetkik mercii diğer bir
üyeyi alacak tutarı itibarıyla çoğunlukta olanların göstereceği iki aday
arasından, bir üyeyi de alacaklı sayısı itibarıyla çoğunlukta olanların göstereceği
adaylar arasından seçer. Bankalar iki üye seçtirmişse, diğer bir üye icra
tetkik mercii tarafından alacaklı sayısı itibarıyla çoğunlukta olanların
göstereceği iki aday arasından seçilir.
Yeniden yapılandırma süreci içinde, bankalarca kredi alacaklarının tahsili amacıyla açılmış veya açılacak dava
veya takipler sonuçlandırılıncaya kadar
492 sayılı Harçlar Kanununun 2 nci, 23 üncü, 29 uncu maddeleri ve 2548
sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar
ve Mahkumlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanunun 1 inci maddesi
hükümleri uygulanmayacağı gibi her türlü ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz
taleplerinde teminat şartı aranmaz. Ayrıca bankaların mahkeme ilamını alması ve
tebliğe çıkartması işlemlerinde karşı tarafa yükletilmiş olan harcın ödenmiş
olması şartı da aranmaz.
Türkiye Emlak Bankası A.Ş'nin tasfiyesi hükmen sonuçlandırılıncaya kadar
aynı hükümlerin uygulanmasına devam olunur.
Bankaların alacaklarına ilişkin davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanununun seri muhakeme usulü hükümleri uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 5 - Bankaların yeniden yapılandırılması ile görevli yönetim ve denetim kurulu üyeleri,
yürütmekte oldukları görevlerden yalnızca, reel sektörün faaliyetlerinin
gelişip devamını temin etmek, bankaların aktiflerini seyyal kılmak, pasif kalitesini yükseltmek ve bankaların
reorganizasyonunu sağlayarak süratle
özelleştirmeye hazırlamak amacıyla yapacakları ve konusu açıkça suç teşkil
etmeyen iş ve işlemlerden dolayı sorumlu tutulamazlar. Yeniden yapılandırma
sürecinde ve bu amaca yönelik olarak bu kişilerin iş ve işlemleriyle ilgili,
üçüncü kişilerce kusura dayalı açılacak davalar, temsil ettikleri banka veya
bankalara açılır. Bankaların rücu hakkı saklıdır."
MADDE 2 - 11/1/1954 tarihli ve 6219 sayılı Türkiye Vakıflar Bankası Türk
Anonim Ortaklığı Kanununun ek 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Ek Madde 2 - Bankanın (A) grubu hisseleri ile (B) grubundan
Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olanların satışına ve bu satışla ilgili usul ve
esasları belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir."
MADDE 3 - 11/6/1937 tarihli ve 3242 sayılı Göçmenlere Nakledilenlere ve
Muhtaç Çiftçilere Tohumluk ve Yemeklik Dağıtılması Hakkında Kanun, 14/7/1970
tarihli ve 1311 sayılı Türkiye Bağcılığının Modernleştirilmesi ve
Bağcılığımızın Kalkındırılması Hakkında Kanun, 15/3/1977 tarihli ve 2085 sayılı
Küçük Çiftçilerin T.C. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine Olan
Borçlarının 10 Yılda 10 Eşit Taksitle Faizsiz Ödenmesine İlişkin Kanun,
8/7/1948 tarihli ve 5254 sayılı Muhtaç Çiftçilere Ödünç Tohumluk Verilmesi
Hakkında Kanun, 5/3/1992 tarihli ve 3782 sayılı Küçük Çiftçilerin T.C. Ziraat
Bankasına ve Tarım Kredi Kooperatiflerine Olan Bir Kısım Borç Faizlerinin
Silinmesine Dair Kanun, 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel
Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı
Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 34
üncü maddesinin (c) fıkrası ve
29/4/1995 tarihli ve 4106 sayılı Çiftçilerin T.C. Ziraat Bankasına,
Tarım Kredi Kooperatiflerine, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne, Türkiye
Zirai Donatım Kurumuna, Toprak Mahsulleri Ofisine, Orman ve Köy İlişkileri
Genel Müdürlüğüne Olan Bir Kısım Borç Faizlerinin Silinmesine Dair Kanunun 2
nci maddesinin (a) bendi yürürlükten
kaldırılmıştır.
29/4/1995 tarihli ve 4106 sayılı Çiftçilerin T.C. Ziraat Bankasına,
Tarım Kredi Kooperatiflerine, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne, Türkiye
Zirai Donatım Kurumuna, Toprak Mahsulleri Ofisine, Orman ve Köy İlişkileri
Genel Müdürlüğüne Olan Bir Kısım Borç Faizlerinin Silinmesine Dair Kanunun 1
inci, 3 üncü, 4 üncü, 9 uncu ve 10 uncu madde metinlerinden "T.C. Ziraat
Bankası" ve "Tarım Kredi Kooperatifleri" ibareleri
çıkarılmıştır.
İKİNCİ BÖLÜM
Bazı Fonların Tasfiyesi ile İlgili Hükümler
MADDE 4 - 9/6/1958 tarihli ve 7126 sayılı Sivil Savunma Kanununun 36
ncı maddesi aşağıdaki şekilde, 38 inci maddesinde geçen "Sivil Savunma
Fonundan;" ibaresi "Aşağıda sayılan giderler İçişleri Bakanlığı
bütçesine konulan ödeneklerden ve/veya özel ödenek kaydedilen tutarlardan
karşılanır." şeklinde değiştirilmiş;
37, 39 ve 46 ncı maddeleri ile 38 inci maddesinin (e) bendinde yer alan
"karşılanır." ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
"Madde 36- Sivil savunmanın gerektirdiği her türlü giderler ile 38
inci maddede belirlenen giderlerin karşılanmasında kullanılmak üzere;
a) Giderlerini özel gelirleriyle karşılayan ve Hazine yardımı almayan
katma bütçeli idareler gelir bütçelerinin yüzde 1'i,
b) Sermayesinin tamamı Devlet
tarafından verilen ve sermayesinde Devletin iştiraki olan teşekkül, müessese ve
şirketler ile resmi ve özel bankalar ve özel kanunlarla kurulan kurum ve
teşekküller ile sermayesinin yarısından fazlasına bunların iştiraki suretiyle
tesis edilen ortaklıkların bütçelerinin veya bilançolarındaki safi kârlarının
binde 5'i,
c) Bağış ve yardımlar,
İçişleri Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına yatırılır.
Yatırılan bu tutarlar Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye özel gelir,
diğer yandan sivil savunma hizmetlerinde kullanılmak üzere İçişleri Bakanlığı
bütçesinde açılacak tertiplere özel ödenek kaydedilir. Özel ödenek kaydedilen
bu tutarlardan yılı içerisinde harcanmayan miktarları ertesi yıl bütçesine devren
özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.
Bu maddede öngörülen gelirlerin tahsilatında 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Süresinde
yatırılmayan tutarlar için söz konusu Kanunda belirtilen gecikme cezaları
dışında ayrıca ita amirleri ve muhasiplerden bu tutarların yüzde 10'u
oranında ceza tahsil edilir.
Afet durumlarında, ilgili saymanlık hesaplarından acil ihtiyaçları
karşılamak amacıyla gerekli işlemler ve belgeler daha sonra tamamlanmak ve
mahsubu özel ödenek kaydedilen tutarlardan yapılmak üzere gerekli sayıda personele ayrı ayrı olmak
üzere avans verilebilir.
Özel ödenek kaydedilen tutarların toplanması, harcanması ve genel
hükümlerin avans ve kredilere dair sınırlamalarına bağlı kalınmaksızın avans
verilmesi ile mahsubuna ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun
görüşü üzerine İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle
düzenlenir."
MADDE 5 - 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler
Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 33 üncü
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde, 46 ncı maddesinde yer alan "fondan" ibaresi ile ek 6 ncı maddesindeki "fon
hesabından" ibaresi "afet tertiplerinden", "Fon Harcama Yönetmeliği" ibaresi de
"Afet Harcamaları Yönetmeliği" olarak değiştirilmiş ve 34, 35, 37,
38, 39, 41 ve 44 üncü maddeleri ile ek
5 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları
yürürlükten kaldırılmıştır.
"Mali hükümler:
Madde 33 - Bu Kanun gereğince yapılacak harcamaları karşılamak üzere;
a) Her yıl iktisadi Devlet teşekkülleri ile en az sermayesinin yarıdan
fazlası Devlete ait bulunan banka ve müesseselerin yıl sonu bilanço kârlarının
yüzde 3'ü nispetinde ödeyecekleri hisseler,
b) Bu Kanun uyarınca borçlu
bulunan hak sahiplerince yatırılacak taksit ve faiz ödemeleri,
c) Bu Kanun uyarınca yaptırılan ve ihtiyaç fazlası olduğu anlaşılan konutların satışından elde edilecek
gelirler,
d) Bu Kanun uyarınca kamulaştırılan veya satın alınan araziler üzerinde
oluşturulan ve ihtiyaç fazlası olduğu anlaşılan arsaların satışından elde
edilen gelirler,
e) Nakdi yardım ve bağışlar,
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına
yatırılır. Yatırılan bu tutarlar, bu Kanunda belirtilen harcamalarda
kullanılmak üzere Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye özel gelir,
diğer yandan Bayındırlık ve İskân Bakanlığı bütçesinde açılacak afet tertibine
özel ödenek kaydedilir. Bu suretle ödenek kaydedilen miktarlardan yılı
içerisinde harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı
yetkilidir.
(a) bendinde belirtilen gelirler Mayıs ve Kasım ayları içerisinde iki
eşit taksitte ödenir ve hesaba yatırıldıkları yılın, yıllık beyannamesiyle
bildirilecek gelirlerden ve kurum kazançlarından indirilir. Süresinde
yatırılmayan hisseler 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.
Tabii afet nedeniyle özel ve kamu kuruluşları ile kişiler tarafından her
ne ad altında olursa olsun toplanan nakdi bağış ve yardımlar Maliye Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü
adına açılacak özel hesaplarda toplanır
ve nemalandırılır. Gerektiğinde döviz hesabı da açılabilir. Bu hesaplarda toplanan miktarlar Maliye
Bakanlığınca ihtiyaca göre ilgili kurum bütçelerine özel gelir ve ödenek
kaydedilmek suretiyle kullandırılır. Bu ödeneklerden yılı içerisinde kullanılmayan
miktarları, ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye
Bakanı yetkilidir.
Acil durumlarda, il valilikleri adına açılacak acil afet hesaplarına,
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı bütçesinin afet tertiplerinden ödeme yapılır. Bu
hesaplardan yapılacak harcamaların belgeleri il özel idaresinde saklanır ve il
özel idare bütçesi ile birlikte Sayıştayca denetlenir. Yıl sonunda harcanmayan
miktarlar ile faiz gelirleri birinci fıkrada belirtilen hesaba yatırılır.
Afet tertipleri ile acil afet hesaplarından verilecek avanslar, yapılacak yardım ve harcamaların usul ve
esasları Maliye Bakanlığı ve Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca müştereken
hazırlanacak bir yönetmelikle tespit edilir.
Çeşitli kanunlarda Afetler Fonuna yapılan atıflar, afet tertiplerine
veya acil afet hesaplarına yapılmış sayılır."
MADDE 6 - 2/3/1984 tarihli ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanununun 1 inci
maddesindeki "için Toplu Konut Fonunun meydana getirilmesi ve
kullanılması" ibaresi metinden çıkarılmış; 2 nci maddesi başlığı ile
birlikte, 412 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen ek 1 inci maddesinin
(b) bendi aşağıdaki şekilde ve 3645 sayılı Kanunla eklenen ek 1 inci maddesinin
birinci fıkrasındaki "Toplu Konut Fonundan" ibaresi "Toplu Konut
İdaresince" şeklinde değiştirilmiş; 3, 7 ve 8 inci maddeleri ile 412 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile
eklenen ek 1 inci maddesinin (a), (f) ve (g) bentleri ve ek 3 üncü maddesi
yürürlükten kaldırılmıştır.
"Toplu Konut İdaresinin gelirleri, harcamaları ve denetimi ;
Madde 2 - Toplu Konut İdaresinin gelirleri;
a) İdare tarafından satışı yapılacak konut, işyeri, arsa ve arazilerin
satış ve kira gelirlerinden,
b) İdare tarafından açılacak kredilerin geri ödemelerinden,
c) Hazine arsaları üzerine yapılan konut ve işyerlerinin arsa maliyet
bedellerinin en çok yüzde 25'ine kadar alınacak katılım payından,
d) Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü üzerine yurt dışından sağlanacak
kredilerden,
e) Faiz gelirlerinden,
f) Bütçe kanunları ile tahsis edilen ödenekten,
g) İdareye yapılacak bağış ve yardımlardan,
meydana gelir.
Toplu Konut İdaresinin kaynakları aşağıdaki amaçlar için kullanılır.
a) Ferdi ve toplu konut kredisi verilmesi veya konut kredilerine faiz sübvansiyonu yapılması,
b) Toplu konut alanlarına arsa temin edilmesi,
c) Araştırma, turizm alt yapıları, konut alt yapıları, okul, karakol,
ibadethane, sağlık tesisleri, spor tesisleri, postane, çocuk parkları, benzeri
tesisler ve konut sektörü sanayiini teşvik için yatırım ve işletme kredisi
verilmesi,
d) İş ve istihdam yaratmak üzere esnaf ve sanatkarlara ait işyerleri ve
küçük sanayi teşebbüslerinin kredi yoluyla desteklenmesi,
e) Afet mahallerinde konut yapımının teşvik ve desteklenmesi.
İdare kaynaklarının kullanımına ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulacak
yönetmelikle tespit edilir.
Toplu Konut İdaresinin gelir ve giderleri Yüksek Denetleme Kurulu denetimine tabidir."
"b) Yurt dışından, görev alanıyla ilgili harcamalarda kullanılmak
üzere Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü üzerine kredi almaya karar
vermek,"
MADDE 7 - 4/12/1984 tarihli ve 3096 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu
Dışındaki Kuruluşların Elektrik Üretimi, İletimi, Dağıtımı ve Ticareti ile Görevlendirilmesi Hakkında Kanunun ek 1,
ek 2, ek 3, ek 4, ek 5 ve ek 6 ncı
maddeleri yürürlükten kaldırılmış ve aynı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 4 - 31.12.2001 tarihine kadar yürürlüğe girecek
olan Elektrik Enerjisi Fonu Anlaşmaları
uyarınca taahhüt edilen yükümlülükleri karşılamak üzere;
a) 28/5/1986 tarihli ve 3291 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesi gereğince
tahsil olunan katkı payı tutarları,
b) Tabii kaynakların ve tesislerin özelleştirilmesi veya işletme
haklarının devrinden elde edilen gelirlerden Bakanlar Kurulu kararı ile
belirlenecek miktarda ayrılacak paylar,
c) İrat kaydedilen teminatlar ile şirketlere sağlanan hizmetler
karşılığı elde edilen tahsilat,
d) Elektrik Enerjisi Fonundan kullandırılan kredilerin geri dönüşleri
ile bu Fonun yükümlülüklerinden dolayı verilecek kredilerin geri dönüşleri,
e) Diğer gelirler,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
merkez ödemelerini gerçekleştiren merkez saymanlığı hesabına
yatırılır. Bu miktarlar Maliye
Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye
özel gelir, diğer yandan Elektrik Enerjisi Fonunun bu fıkrada belirtilen
yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde kullanılmak üzere Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı bütçesinde açılacak tertibe özel ödenek kaydedilir. Özel
ödenek kaydedilen tutarlardan yılı içerisinde kullanılmayan miktarları ertesi
yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.
Bu maddede belirtilen gelirlerin
takibi ile yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin her türlü iş ve
işlemler Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı nezdinde yürütülür".
MADDE 8 - 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun 7
nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde, 13 üncü maddesindeki
"fona" ibaresi "hesaba" olarak değiştirilmiş ve 12 nci
maddesindeki "1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunu;", "832
sayılı Sayıştay Kanunu;" ile "2886 sayılı Devlet İhale Kanunu"
ibareleri yürürlükten kaldırılmıştır.
" Serbest bölgelerin gelir ve harcamaları
Madde 7 - Serbest bölgelerden
elde edilen gelirlerden;
a) Faaliyet ruhsatı ve izin belgesi karşılığı tahsil edilecek ücretler,
b) Yurt dışından bölgeye getirilen mallar ile bölgeden Türkiye’ye
çıkarılan malların CIF değeri üzerinden
peşin olmak üzere binde 5 oranında ödenecek ücretler,
c) Serbest bölgeyi işleten gerçek veya tüzel kişilerle yapılacak
sözleşmeler uyarınca tahsil edilecek tutarlar,
d) Bölge faaliyetlerinden sağlanan diğer gelirler,
İlgili idare tarafından sözleşmeler gereği tüzel kişilere yapılan gelir
payı aktarmaları düşüldükten sonra Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde
açılacak bir özel hesaba yatırılır. Bu hesapta toplanan tutarlardan ret ve
iadeler düşüldükten sonra kalan tutar,
Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı merkez ödemelerini yapan merkez
saymanlığı hesabına yatırılır. Merkez saymanlık hesabına yatırılan meblağın
yüzde 90'ı genel bütçeye gelir, yüzde
10'u da serbest bölgelerin kurulması,
bakım ve onarımı, geliştirilmesi, eğitim ve araştırma faaliyetlerinin
gerçekleştirilmesi ile dış ticaretin desteklenmesi amacıyla kullanılmak üzere
genel bütçeye özel gelir kaydedilir. Özel gelir kaydedilen bu tutarlar
Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı bütçesinde açılacak tertiplere Maliye
Bakanlığınca özel ödenek kaydedilir. Bu suretle ödenek kaydedilen miktarlardan
yılı içerisinde harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve
ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.
Serbest bölgelerde yatırım ve tesis
safhasında kullanılan mallar, tevsi ve kapasite artırmak amacıyla getirilen
mallar, kullanıcının kendisine ait olmayan bakım ve onarım maksadıyla getirilen
mallar, bölgelere geçici olarak getirilen araç, gereç ve ekipmanlar, fason
üretim amacıyla getirilen mallar birinci fıkranın (b) bendi hükmü uyarınca bir
ücrete tabi tutulmaz. Ancak, bakım ve onarım ile fason üretimde yaratılan katma
değer üzerinden bu ücret alınır.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde oluşturulan özel hesabın
işleyişi ile özel ödenekten yapılacak
harcamalara ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine
Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Gelirlerin zamanında yatırılmaması halinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır."
MADDE 9- 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Çıraklık ve Meslek Eğitimi
Kanununun Beşinci Kısım Başlığı "Çıraklık, Mesleki ve Teknik Eğitimi
Geliştirme ve Yaygınlaştırma Faaliyetlerinin Desteklenmesi", 24 üncü
maddesinin birinci fıkrasındaki "fon" ibaresi "saymanlık"
olarak, 32 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve 3 üncü maddesinin (i)
bendi, 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki "fona" ibaresi, 33 ve
40 ıncı maddeleri ile 42 nci maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten
kaldırılmıştır.
"Madde 32 - a) Çıraklık, mesleki ve teknik eğitimi geliştirme ve
yaygınlaştırma hizmet ve faaliyetlerinde kullanılmak üzere;
1) Bakanlık bünyesinde bulunan
döner sermaye işletmelerinin kârları,
2) Bakanlığa bağlı kurumlarda eğitim öğretimde üretilen malların
satışından elde edilen gelirler,
3) Bağış, yardım ve diğer her türlü gelirler,
Milli Eğitim Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına yatırılır.
Yatırılan bu tutarlar Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye özel gelir,
diğer yandan Bakanlık bütçesinde açılacak tertiplere özel ödenek kaydedilir. Bu
suretle ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içerisinde harcanmayan tutarları
ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı
yetkilidir.
b) Çıraklık, mesleki ve teknik eğitimi geliştirme ve yaygınlaştırma
hizmet ve faaliyetlerinde kullanılmak üzere Bakanlık bütçesine özel ödenek
kaydedilen bu tutarlar aşağıdaki hizmetlerin yerine getirilmesinde kullanılır:
1) Çıraklık, örgün ve yaygın mesleki ve teknik öğretim kurumlarında
görevli yönetici, öğretmen, uzman, kadrolu ve kadrosuz usta öğreticilerin
nitelik ve niceliklerinin yükseltilmesi için yurt içinde eğitilmelerinde,
2) Mesleki ve teknik eğitim metotlarının ve araçlarının araştırılması,
geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasında,
3) Çıraklık, örgün ve yaygın mesleki ve teknik öğretim kurumlarının
atölye ve laboratuvarları için makine, araç, takım ve teçhizat alınması,
gerektiğinde kiralanması, bunların
bakım ve tamirinde,
4) Çıraklık, örgün ve yaygın mesleki ve teknik eğitim kurumlarında
görevli kadrolu ve kadrosuz atölye ve meslek dersi öğretim elemanlarına asli
görevleri dışında, okulda ve işyerlerinde yapılan eğitimle ilgili normal maaş
ve ücretlerine ilave ek ücret ödenmesinde,
5) Çıraklık, örgün ve yaygın mesleki teknik eğitimle ilgili her türlü
yayınların hazırlatılması, tercümesi, çoğaltılması, satın alınması ve
dağıtılmasında,
6) Çeşitli mesleklerde çalışmakta olanlara hizmet içinde ve
mesleklerinde gelişmeleri için gerekli bilgi ve becerilerin kazandırılması için
Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarında kurslar, seminerler ve eğitim programları
düzenlenmesinde,
7) İş öncesi eğitimi, yaygın ve çıraklık eğitiminde,
8) Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kurulu ile İl Çıraklık ve Mesleki Eğitim
Kurulu toplantılarına katılan, başkan, üye, müşavir üye, imtihan ve mesleki ihtisas
komisyonu üyelerine Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine tespit edilecek
miktarda verilecek yolluk ve huzur hakkı ödemelerinde."
MADDE 10 - 12/4/1990 tarihli ve 3624 sayılı Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi
Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunun 9 uncu
maddesinin (b) bendi ile 14 üncü maddesi aşağıdaki şekilde, 10 uncu
maddesindeki "Başkanlık ve Fonun" ibaresi "Başkanlığın", 17
nci maddesinin (d) bendinde yer alan "15 inci maddede" ibaresi
"14 üncü maddede" olarak değiştirilmiş;
2 nci maddesindeki "fon" tanımı, 17 nci maddesinin (I) numaralı
fıkrasındaki "ile Başkanlık emrinde kurulan fon" ibaresi ile 15 ve 16
ncı maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
"b) Başkanlıkça hazırlanan bütçeyi, personel kadrolarını, geçici
nitelikteki danışman sayılarını ve personele ödenecek gündelik miktarlarını
onaylamak."
"Madde 14- Başkanlık
bütçesi aşağıdaki gelirlerden oluşur:
a)Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekler,
b) 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnameye tabi teşekkül, müessese ve bağlı ortaklıkların yıllık ve kurumlar
vergisi matrahına esas kârlarının binde 1'i nispetinde ödeyecekleri aidatlar,
c) Sermayesinin yüzde 50'sinden fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait
bankaların kurumlar vergisine matrah olan yıllık kârlarının yüzde 2'si
nispetinde ödeyecekleri aidatlar,
d) Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonunun yıllık gelirinin yüzde
2'si nispetinde ödeyeceği aidat,
e) Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları
Birliğinin yıllık gelirinin yüzde 2'si nispetinde ödeyeceği aidat,
f) Başkanlık tarafından verilecek hizmetler karşılığında alınacak
ücretler,
g) Organize sanayi bölgeleri müteşebbis heyetlerince yapılan arsa satış
hasılatlarının yüzde 1'i oranında ayrılacak pay,
h) Dış kaynaklardan sağlanan krediler,
i) Başkanlığa yapılacak bağış ve yardımlar ile Başkanlığın sahip olduğu
mal ve haklardan kaynaklanan sair gelirler.
Başkanlık bütçesine kaynak teşkil eden ilgili kuruluşların aidatları bir
önceki yıla ait kâr miktarlarına göre, her yıl Mayıs ve Ekim aylarında olmak
üzere iki taksit halinde, ilgili kuruluşlarca Başkanlığın kamu bankalarının
birisinde açtırdığı hesabına yatırılır. Ödenen aidatlar, bu kurum ve
kuruluşlarca matrah hesabına gider olarak kaydedilir.
Başkanlık bütçesinin gelirleriyle ilgili alacaklar, 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.
Başkanlık bütçesinin, gelir, gider ve muhasebesine ilişkin usul ve
esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Sanayi ve Ticaret
Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir."
MADDE 11 - 9/12/1994 tarihli ve 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığı ile Dış
Ticaret Müsteşarlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 7 nci maddesinin
(e) fıkrasının son cümlesindeki "6.6.1985 tarih ve 3218 sayılı Kanunun 7
nci maddesinde hükmolunan Serbest Bölgeleri Tesis ve Geliştirme Fonundan"
ibaresi "bütçeden", ek 1 inci
maddesinin birinci fıkrasındaki "Gelir İdaresini Geliştirme Fonundan"
ibaresi "213 sayılı Vergi Usul Kanununun
ek 13 üncü maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca", ikinci
fıkrası "Bu ödemeler bütçeden karşılanır." şeklinde değiştirilmiş ve
aynı Kanuna aşağıdaki ek ve geçici maddeler
eklenmiştir.
"EK MADDE 2 - Ülkemizin zirai ve sınai ürün ve malları ile doğal kaynaklarından üretilen
maddeleri dünya piyasalarında tanıtmak ve bulunacak yeni piyasaların şartlarını
tespit ederek bunları üretim bölgelerine duyurmak, dünya piyasa hareketlerini
yakından takip ederek ilgilileri zamanında haberdar etmek ve dış ticaret
konusunda eğitmek, ihraç imkânı bulunan malların üretimleri ve ihracatları ile
ihracatta katma değeri artırma çarelerini araştırmak, uluslararası ticari ilişkilerin
geliştirilmesi için yerli ve yabancı kuruluşlar ile işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, bakanlıkların ve ticaret
ve sanayi odaları ile Odalar Birliğinin ve ihracatçı birliklerinin ihracat ile
ilgili faaliyetlerinde işbirliği yapmak, kamu kurum ve kuruluşları ile mesleki
kuruluşlar tarafından talep edilecek bu
konular ve dış ticaretle ilgili diğer konularda araştırma ve uygulamaları yapmak amacıyla tüzel kişiliği haiz ve özel hukuk hükümlerine tabi, idari ve mali özerkliğe sahip, Başbakanlık
Dış Ticaret Müsteşarlığına bağlı
İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi
kurulmuştur.
Merkezin idare organları Yönetim
Kurulu ve Genel Sekreterliktir.
Yönetim Kurulu, Müsteşarın başkanlığında ihracattan sorumlu Müsteşar Yardımcısı, İhracat Genel Müdürü,
Dış Ticarette Standardizasyon Genel Müdürü ile Gümrük Müsteşarlığı, Dışişleri,
Maliye, Tarım ve Köyişleri ve Sanayi ve Ticaret bakanlıklarının birer
temsilcisi ve ihracatçı birliklerinin temsilcileri ile Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği Genel Sekreterinden
oluşur. Müsteşar Yardımcısı aynı zamanda Merkezin Genel Sekreteridir.
Genel Sekreter Merkezin sevk ve idaresinden dolayı Yönetim Kuruluna karşı
sorumludur.
Merkez idare organlarının görev ve yetkileri ile kararlarının ilgili
bakan tarafından denetimine ilişkin usul ve esaslar Dış Ticaret Müsteşarlığınca çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.
Merkezin gelirleri; ihracatçı birliklerinin aylık gerçekleşen gelirlerinin ençok yüzde onu,
Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Borsalar Birliğinin aylık
gerçekleşen gelirlerinin en çok yüzde biri olmak üzere Merkez Yönetim Kurulunca
belirlenen ve ilgili bakan tarafından onaylanarak kesinleşen katkı paylarından
müteakip ayın 15'ine kadar yapılan aylık tahsilatlar, hizmet karşılığı alacağı
ücretler, Dış Ticaret Müsteşarlığı bütçesine Merkeze yardım amacıyla konulan ödenek ile
bağış ve yardımlardan oluşur.
İhracatı Geliştirme Etüd Merkezinin yerine getireceği hizmetlerin
gerektirdiği görevler, sözleşmeli
personel eliyle yürütülür.
Kurum personelinin, ayrıca 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci
maddesinin (A) bendinin (1), (4), (5), (6) ve (7) numaralı alt bentlerinde belirtilen şartları taşımaları zorunludur.
Sözleşmeli personelin hizmete
alınmaları, görev ve yetkileri, nitelikleri, atanma, ilerleme, yükselme,
görevden alınma şekilleri, disiplin esasları, yükümlülükleri, unvan ve sayıları
Bakanlar Kurulu Kararı ile çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.
Sözleşmeli personelin ücret ile diğer mali ve sosyal hakları ile
sözleşme esasları; Merkezin bağlı
olduğu Dış Ticaret Müsteşarlığındaki emsali personelin mali ve sosyal haklarını
geçmemek üzere, Genel Sekreterin teklifi ve Yönetim Kurulunun onayı alındıktan
sonra Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenir.
İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi personeli hakkında, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümleri ile ek
ve değişiklikleri uygulanır.
Hizmet sürelerinin değerlendirilmesi, 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre
yapılır.
İşçi statüsünde çalışmakta iken,
istekleri üzerine sözleşmeli personel statüsüne geçen personele, iş mevzuatına göre herhangi bir tazminat ödenmez. Bu
personelin önceden kıdem tazminatı ödenmiş
süreleri hariç, kıdem tazminatına esas olan geçmiş hizmet süreleri 5434
sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyelerinin
hesabında dikkate alınır.
İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi personelinin emeklilik işlemlerinde,
Genel İdare Hizmetleri sınıfında görev yapan genel müdürler için belirlenen ek
gösterge rakamını geçmemek üzere, ifa ettikleri görevleri itibariyle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre
girebilecekleri sınıflardaki benzer görevlerin aynı kadro, unvan ve derecesi
için belirlenmiş ek göstergeleri uygulanır.
Sözleşmeli statüye geçen personel hakkında, yukarıdaki hükümler dışında,
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri uygulanır.
Merkezin bütçesi ve harcamaları genel bütçeli kurumların tabi olduğu
hükümlere tabi olmayıp mali yıl
itibarıyla Genel Sekreterlikçe hazırlanır ve Yönetim Kurulunun uygun görüşü ve ilgili bakanın onayını müteakip
yürürlüğe girer.
Merkezin gelir ve giderleri, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunun
denetimine tabidir.
Yönetim Kurulu üyelerine, Kamu İktisadi Teşebbüsleri Yönetim Kurulu
üyelerine verilen ücreti geçmemek üzere ilgili bakanın onayı ile belirlenecek
miktarda huzur hakkı verilir.
Merkezin gelir, gider ve muhasebe usulleri ile diğer mali konulara
ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının
uygun görüşü alınarak ilgili bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerde
düzenlenir."
"GEÇİCİ MADDE 12- Bu maddenin yürürlük tarihinde, İhracatı
Geliştirme Etüd Merkezinde çalışmakta olan personel arasından, sözleşmeli
personel statüsüne geçmek istemeyen personelden, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa bağlı olanların bu
bağlılığı devam eder ve bunlar hakkında bu Kanunun ek 2 nci maddesi hükümleri
uygulanmaz. Bunların mali ve sosyal haklarının belirlenmesine ilişkin mevcut
hükümlerin uygulanmasına devam olunur. Bu personelden emeklilik veya diğer
şekilde boşalmış olan pozisyonlar, hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal
edilmiş sayılır ve yerlerine aynı statüde yeni personel alınamaz."
MADDE 12 - 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununun 30 uncu
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Mali Hükümler
Madde 30 - Bu Kanunla Bakanlığa verilen görevlerin gerçekleştirilmesi
amacıyla personel giderleri hariç her türlü
cari, yatırım ve transfer giderleri ile huzur haklarının ödenmesinde
kullanılmak üzere;
a) Her türlü tütün mamulleri ile alkollü içkilerin imalat ve
ithalatçıları tarafından yurt içinde yapılacak teslimlerde satış fiyatı
üzerinden hesaplanacak yüzde 2 oranında alınacak pay,
b) Bu Kanuna göre otlatma amacıyla kiraya verilen mera, yaylak ve
kışlaklardan yönetmelikte belirtilen
usule göre alınacak ücretler,
c) Üreticilerden satın alınan sütün satın alma bedelinin binde 1'i
oranında, süt işleyen kuruluşlarca yapılacak
kesinti,
d) Yurt içinde yetiştirilen ve satışı yapılan büyük ve küçükbaş canlı
hayvanların satış bedellerinin binde
1'i oranında satıcılarından alınacak pay,
e) Tahsis amacının değiştirilmesi için başvuruda bulunan gerçek ve tüzel
kişilerden, tahsis amacı değiştirilen meradan elde edilecek yirmi yıllık
ot geliri esas alınarak, komisyonca
tespit edilecek miktarda alınacak ücret,
f) Yayla turizmi amacıyla 20 nci madde çerçevesinde verilecek yapı
izinlerinden valiliklerce tespit edilecek miktarda alınan yapı ruhsat ücretleri
ile bu yerlerin yıllık kira bedelleri,
g) Her türlü bağış ve yardımlar,
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına
yatırılır. Yatırılan bu tutarlar Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye
özel gelir, diğer yandan Bakanlık bütçesinde açılacak tertiplere özel
ödenek kaydedilir. Kaydedilen özel
ödeneklerden yılı içerisinde kullanılmayan tutarlar, Maliye Bakanlığınca söz
konusu Bakanlığın ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydedilir.
Bu maddede belirtilen gelirler, tahsilatın yapıldığı tarihi takip eden
ayın 15'ine kadar saymanlık hesabına yatırılır ve gelirlerin tahsilatında 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
Bu madde uyarınca yapılacak tahsilatlara ilişkin diğer hususlar ile
Bakanlık bütçesine özel ödenek kaydedilen tutarların harcama usul ve esasları
ile ödenecek huzur hakları Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Bakanlık
tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."
MADDE 13 - 19/10/1989 tarihli ve 383 sayılı Özel Çevre Koruma Kurumu
Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin X. Bölüm başlığı
metinden çıkarılmış; 22 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde, 23
üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki "Bu Fon'un kullanılması" ibaresi
"Kurum harcamaları" şeklinde değiştirilmiş ve 23 üncü maddesinin
başlığı dahil ikinci fıkrası dışındaki diğer fıkraları yürürlükten
kaldırılmıştır.
"Kurumun Gelirleri ve Harcamaları
Madde 22 - Kurum, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı doğrultusunda
yapılacak harcamaları karşılamak üzere aşağıda belirtilen kaynaklardan gelir
sağlar:
a) Çevre Bakanlığı bütçesinden Kuruma aktarılacak meblağlar,
b) Her türlü yardım ve bağışlar ile Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü
üzerine alınacak dış krediler,
c) Kira ve işletme gelirleri ile koruma altındaki bölgelerde günübirlik
alan olarak işletilen alanlardan elde edilen gelirler,
d) İmar planları yapımına ve harita yapımına iştirak bedelleri,
e) Çevre Bakanlığı bütçesine özel ödenek olarak kaydedilen miktarlardan
Çevre Bakanınca uygun görülecek miktarda yapılacak aktarmalar,
f) Diğer gelirler.
Kurumun bütçe, gelir ve harcama usul ve esasları Maliye Bakanlığının
uygun görüşü alınarak Çevre
Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle
belirlenir.
Kurumun gelir ve giderlerine ilişkin hesaplar Başbakanlık Yüksek
Denetleme Kurulunca denetlenir."
MADDE 14 - A) 3/6/1938 tarihli ve 3423 sayılı Milli Eğitim Bakanlığına
Bağlı Mesleki ve Teknik Öğretim Okulları Döner Sermayesi Hakkında Kanunun 1
inci maddesinin ikinci fıkrasındaki "Fonundan" ibaresi
"gelirlerinden" olarak değiştirilmiştir.
B) 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanununun 30 uncu
maddesinin son fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Denetleme aidatı olarak tahsil edilen tutarlar genel bütçeye özel
gelir kaydedilmek üzere Hazine
Müsteşarlığının merkez ödemelerini yapan saymanlık müdürlüğü hesaplarına yatırılır. Özel gelir kaydedilen
bu tutarlar, münhasıran Sigorta Denetleme Kurulu hizmetlerinde kullanılmak
üzere Maliye Bakanlığınca Hazine
Müsteşarlığı bütçesine özel ödenek kaydedilir. Bu suretle ödenek kaydedilen
miktarlardan yılı içinde harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye
Maliye Bakanı yetkilidir. Zamanında yatırılmayan denetleme aidatlarının
tahsilatında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
hükümleri uygulanır."
C) 10/9/1960 tarihli ve 79 sayılı Milli Korunma Suçlarının Affına, Milli
Korunma Teşkilat, Sermaye ve Fon Hesaplarının Tasfiyesine ve Bazı Hükümler
İhdasına Dair Kanunun 5 inci maddesinin (c) fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"c) Akaryakıt fiyatlarında istikrarın sağlanması amacıyla petrol ürünlerinden Bakanlar Kurulunca
belirlenecek esaslar dahilinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca
belirlenecek miktarlarda Akaryakıt
Fiyat İstikrar Payı alınır ve genel bütçeye gelir kaydedilir."
D) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun ek 13 üncü
maddesinin başlığı ile (1), (2), (3) ve (5) numaralı fıkraları yürürlükten
kaldırılmış ve (4) numaralı
fıkrasının (a) bendinde yer alan
"(sözleşmeli personel ile bağlı kuruluşların üst düzey yönetici
kadrolarına atananlar dahil)" ibaresi "(sözleşmeli personel ile bağlı
kuruluşların personeli dahil)" şeklinde değiştirilmiş ve bu fıkranın son
paragrafına "Bu ödemeler bütçeden
karşılanır. Bağlı kuruluşlar personeline yapılacak ek ödemelerin
belirlenmesinde, bunlara ödenmekte olan ikramiye, fazla mesai ücreti gibi
farklı ödemeler ile diğer imkanlar
dikkate alınır ve bağlı kuruluş bütçelerinden ödenir." cümlesi
eklenmiştir.
E) 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 58 inci maddesinin başlığında yer alan "ve
araştırma fonu" ibaresi metinden çıkarılmış; (a) fıkrasının dördüncü
bendinde yer alan "araştırma fonu" ibaresi "bilimsel araştırma
projeleri" şeklinde değiştirilmiş ve (b) fıkrası yürürlükten kaldırılarak
maddeye aşağıdaki bentler eklenmiştir.
"Üniversitelerde araştırma projelerinin finansmanında kullanılmak
üzere; üniversite döner sermaye işletmelerinden, öğretim üyelerinin doğrudan
veya dolaylı katkısı olup olmadığına bakılmaksızın elde edilen her türlü gayri
safi hasılatın yüzde 10'undan az olmamak üzere, üniversite yönetim kurulunun
belirleyeceği orandaki tutar, döner sermaye saymanınca tahsilatı takip eden
ayın ilk haftası içinde Bütçe Dairesi Başkanlığı hesabına yatırılır. Süresi
içinde yatırılmayan tutarların tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
Bütçe Dairesi Başkanlığı hesabına yatırılan bu tutarlar ile araştırma
projelerinden elde edilen gelirler ve bu amaçla tahsil edilen bağış ve
yardımlar, Maliye Bakanlığınca ilgili üniversite bütçesine bir yandan özel
gelir, diğer yandan açılacak tertiplere özel ödenek kaydedilir. Bu suretle
ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içerisinde harcanmayan tutarları ertesi yıl
bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.
Araştırma projelerine bütçe ile tahsis olunan ödenekler ve/veya
yukarıdaki hükümler uyarınca özel ödenek kaydolunan tutarlar; üniversite
yönetim kurulunca gerekli görüldüğü takdirde, her bir proje için avans verilmek
suretiyle de kullandırılabilir.
Araştırma projelerinin seçilmesi, uygulanması ve izlenmesi ile
ödeneklerin kullandırılması, genel hükümlerin avans ve kredi sınırlamalarına
bağlı kalınmaksızın avans verilmesi ve bu avansın mahsubuna dair usul ve
esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak, Yükseköğretim Kurulu
tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."
F) 8/1/1985 tarihli ve 3143 sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığının
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin (m) bendinde yer alan
"Bakanlık bütçesinde mevcut bulunan veya yer alacak olan fonlardan"
ibaresi "Bakanlık bütçesinden" şeklinde değiştirilmiştir.
G) 24/3/1988 tarihli ve 3418 sayılı Eğitim, Gençlik, Spor ve Sağlık
Hizmetleri Vergisinin İhdası ile 3074 Sayılı Akaryakıt Tüketim Vergisi Kanunu,
197 Sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu, 1318 Sayılı Finansman Kanunu, 193
Sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu, 6183 Sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve 492 Sayılı Harçlar Kanununda
Değişiklikler Yapılması ve Bu Kanunlara Bazı Hükümler Eklenmesine Dair Kanunun
39 uncu maddesinin (a) bendinde geçen
"payların yarısı" ibaresi "paylar",
"Başbakanlık Bütçesinde," ibaresi "dağılımı Başbakan Onayı ile
belirlenmek suretiyle Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlükleri bütçelerinde,"olarak
değiştirilmiş; "bu bakanlıklarca belirlenecek ve yeniden" ibaresi ile
"Başbakanlık bütçesine kaydedilen ödeneğin, Gençlik ve Spor Genel
Müdürlüğü ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü arasında
paylaşımına Başbakan yetkilidir." cümlesi metinden çıkarılmış; (b) bendi
yürürlükten kaldırılmış ve son fıkrasındaki "(a) ve (b) bentlerine göre
Başbakanlık ve bakanlıkların" ibaresi "(a) bendine göre ilgili
kurumların" olarak değiştirilmiştir.
H) 12/4/2000 tarihli ve 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun
15 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "fon hesabına alacak
kaydeder" ibaresi " genel bütçeye gelir kaydeder" şeklinde
değiştirilmiştir.
I) 30/4/1992 tarihli ve 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat
ve Görevleri Hakkında Kanunun 32 nci maddesinin (l) bendinde yer alan
"Fonu" ibaresi metinden çıkarılmış ve 44 üncü maddesi başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Çıraklık, Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma
Dairesi Başkanlığı
Madde 44- Çıraklık, Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve
Yaygınlaştırma Dairesi Başkanlığı, 3308 sayılı Çıraklık ve Meslek Eğitimi
Kanununda öngörülen çıraklık, mesleki ve teknik eğitimi geliştirme ve yaygınlaştırmaya dair iş ve işlemleri
yürütmekle görevlidir."
MADDE 15 - a) 27/10/1960 tarihli ve 118 sayılı İhracatı Geliştirme Etüd
Merkezi Kurulması Hakkında Kanun,
b) 6/12/1984 tarihli ve 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin
Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunun 9 uncu
maddesinin (5) numaralı fıkrası,
c) 28/5/1986 tarihli ve 3291
sayılı Kanunun ek 2 nci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "Elektrik
Enerjisi Fonu'nda toplanmak üzere" ibaresi,
d) 23/7/1995 tarihli ve 4123 sayılı Tabii Afet Nedeniyle Meydana Gelen
Hasar ve Tahribata İlişkin Hizmetlerin Yürütülmesine Dair Kanunun 3 üncü
maddesinde yer alan "bağış ve yardımlardan, her ne ad altında toplanırsa
toplansın nakdi olanlar Afetler Fonuna" ve "ise" ibareleri,
e) 18/6/1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 20 nci maddesinin
(1) numaralı fıkrasının (b) bendi,
yürürlükten kaldırılmıştır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılmasına Dair
Hükümler
MADDE 16- 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38
inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Mükelleflerin iktisap
tarihinden itibaren en az iki tam yıl süreyle işletmelerinde kayıtlı
bulunan gayrimenkul, iştirak hisseleri ve amortismana tabi diğer iktisadi
kıymetleri elden çıkarmaları halinde, bu iktisadi kıymetlerin maliyet bedeli
bunların elden çıkarıldıkları ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik
Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında
artırılarak kazancın tespitinde dikkate alınabilir. Rüçhan hakkı kullanılmak
suretiyle edinilen iştirak hisseleri ile iştirak edilen kurumun ihtiyat
akçeleri, banka provizyonları ve Vergi Usul Kanununa göre ayrılan yeniden
değerleme fonlarının sermayeye ilavesi dolayısıyla bedelsiz alınan iştirak
hisselerinin en az iki yıl öncesinde iştirak edilen şirketlere ait olması
halinde, rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle edinilen veya alınan bu iştirak
hisseleri iki yıl önce iktisap edilmiş sayılır. Rüçhan hakkı kullanılmak
suretiyle veya bedelsiz olarak edinilen hisseler için maliyet bedeli artırımı, bu hisselerin itibari değeri üzerinden
bunların edinilmesine yol açan sermaye artırımının tescili tarihinden itibaren
uygulanır. Bu hüküm 39 uncu madde gereğince işletme hesabı esasına göre ticari
kazancın tespitinde de uygulanır. Bilanço esasında defter tutan mükellefler
tarafından artırılan maliyet bedeline tekabül eden kazançlar, bilançonun
pasifinde özel bir fon hesabında gösterilir. Bu fon, sermayeye ilave dışında
herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği
takdirde, o yılın kazancına dahil edilerek vergiye tabi tutulur. Söz konusu
iktisadi kıymetlerin alım satımı ile devamlı olarak uğraşanlar, alım satımını
yaptıkları iktisadi kıymetler için bu hükümden yararlanamaz. Şu kadar ki,
inşaat yapımına tahsis edilen arsa ve arazilere ilişkin olarak inşaatın bitim
tarihine kadar geçen süre için bu fıkra hükmüne göre maliyet bedeli artırımı
yapılabilir. Ancak, inşaatın tamamlanmasından önce satışı yapılan
gayrimenkuller için maliyet artırımı satışın yapıldığı tarihe kadar uygulanır.
Bu fıkra hükmünün uygulanmasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye Maliye
Bakanlığı yetkilidir."
MADDE 17- A) 3/6/1949 tarihli ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun 14
üncü maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendinin birinci paragrafı
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"7. Kurumlar vergisi beyannamelerinde her yılın zararı ayrı ayrı
gösterilmek ve 5 yıldan fazla nakledilmemek koşuluyla geçmiş yılların mali
bilançolarına göre meydana gelen zararlar (aynı sektörde faaliyet göstermesi,
son beş yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanuni süresinde
verilmiş olması koşullarıyla 37 ve 39 uncu maddeler çerçevesinde devir alınan
kurumların, devir tarihi itibarıyla zarar dışındaki aktif toplamını geçmeyen
zararları ile 38 inci maddede belirtilen bölünme işlemi sonucu münfesih olan
kurumun zarar dışındaki aktif toplamını geçmeyen zararları dahil.)"
B) 5422 sayılı Kanunun Beşinci Bölüm başlığı
"Tasfiye-Birleşme-Devir-Bölünme ve Hisse Değişimi" olarak ve 38 inci maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Bölünme ve hisse değişimi
Madde 38- Aşağıdaki işlemler bölünme veya hisse değişimi hükmündedir.
1- Tam mükellef bir sermaye şirketinin tasfiyesiz olarak infisah etmek
suretiyle bütün mal varlığı, alacak ve borçlarını mukayyet değerleri üzerinden
mevcut veya yeni kurulacak tam mükellefiyete tabi iki veya daha fazla sermaye
şirketine devretmesi ve karşılığında devredilen sermaye şirketinin ortaklarına
devralan sermaye şirketinin sermayesini temsil eden iştirak hisseleri
verilmesi, (devredilen şirketin ortaklarına verilecek iştirak hisselerinin
itibari değerinin % 10'una kadarlık kısmının
nakit olarak ödenmesi işlemin bölünme sayılmasına engel değildir.).
2- Tam mükellef bir sermaye şirketinin bilançosunda yer alan
gayrimenkuller ve iştirak hisseleri ile
üretim tesisleri, hizmet işletmeleri ve
bu tesis ve işletmelere bağlı gayrimaddi haklar, hammadde, yarı mamul ve mamul malların,
mukayyet değerleri üzerinden mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine, bu değerleri devreden
şirketin ortaklarına verilmek veya devreden şirkette kalmak üzere, devralan
şirketin iştirak hisseleri karşılığında ayni sermaye olarak konulması.
3- Tam mükellef bir sermaye şirketinin, diğer bir sermaye şirketinin
hisselerini, bu şirketin yönetimini ve hisse senedi çoğunluğunu elde edecek
şekilde devralması ve karşılığında bu şirketin ortaklarına kendi şirketinin
sermayesini temsil eden iştirak hisselerini vermesi (hisseleri devralınan
şirketin ortaklarına verilecek iştirak hisselerinin itibari değerinin % 10'una
kadarlık kısmının nakit olarak ödenmesi
işlemin hisse değişimi sayılmasına engel değildir.).
Aktifi ve pasifi düzenleyici hesaplar ilgili olduğu aktif veya pasif
hesapla birlikte devrolunur.
Maliye Bakanlığı bölünme işlemleri ile ilgili usulleri belirlemeye
yetkilidir."
C) 5422 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi
başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Devir ve bölünme hallerinde vergilendirme
Madde 39- A) Devirlerde, aşağıdaki şartlara uyulduğu takdirde, münfesih
kurumun sadece devir tarihine kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilip,
doğrudan doğruya birleşmeden doğan karlar hesaplanmaz ve vergilendirilmez.
1- Münfesih kurum ile birleşilen kurum müştereken imzalayacakları bir
devir beyannamesini, birleşme tarihinden itibaren on beş gün içinde münfesih kurumun bağlı bulunduğu
vergi dairesine verirler ve bu beyannameye devir bilançosunu bağlarlar.
2- Birleşilen kurum münfesih
kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer
vecibelerini yerine getireceğini devir beyannamesine bağlı bir beyanname ile
taahhüt eder. Mahallin en büyük mal memuru bu hususta birleşilen kurumdan
ayrıca teminat isteyebilir.
B) 38 inci maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendine göre
gerçekleştirilen bölünmelerde, aşağıdaki şartlara uyulduğu takdirde bölünme
suretiyle münfesih hale gelen kurumun sadece bölünme tarihine kadar elde ettiği
kazançlar vergilendirilip, doğrudan doğruya bölünmeden doğan karlar hesaplanmaz
ve vergilendirilmez.
1- Bölünen kurum ile bu kurumun
varlıklarını devralan kurumlar müştereken imzalayacakları bir bölünme
beyannamesini, bölünme tarihinden itibaren on beş gün içinde bölünen kurumun
bağlı olduğu vergi dairesine verirler ve bu beyannameye bölünme tarihindeki
bilanço ve gelir tablosunu, bölünme sözleşmesini ve bölünen kurumun
varlıklarını devralan kurumların yeni sermaye yapısını gösteren Ticaret Sicili
Müdürlüğü yazısının bir örneğini bağlarlar.
2- Bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumlar, bölünen kurumun
bölünme tarihine kadar tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarından müteselsilen
sorumlu olacaklarını ve bu vecibelerini yerine getireceklerini bölünme beyannamesine bağlı bir taahhütname ile
taahhüt ederler. Mahallin en büyük mal memuru bu hususta bölünen kurum ile bu
kurumun varlıklarını devralan kurumlardan teminat isteyebilir.
C) Bu maddeye göre yapılan devir ve bölünmelerde, devir veya bölünme
tarihine kadar olan kazancın vergilendirilmesi için devir veya bölünmeye
ilişkin şirket yetkili kurulu kararının Ticaret Sicilinde tescil edildiği tarih
itibariyle hesaplanan kazanç, bu kararın ilan edildiği tarihten itibaren 15 gün
içinde bölünme veya devir dolayısıyla münfesih hale gelen kurumun bağlı
bulunduğu vergi dairesine kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edilir. Bu beyannameye devir veya bölünme bilançosu
ile gelir tablosu bağlanır.
D) 38 inci maddenin birinci fıkrasının (2) ve (3) numaralı bentlerinde belirtilen işlemlerden doğan karlar
hesaplanmaz ve vergilendirilmez. 38
inci maddenin birinci fıkrasının (2)
numaralı bendine göre gerçekleştirilen bölünme işlemlerinde bölünen kurumun
bölünme tarihine kadar tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarından bölünen
kurumun varlıklarını devralan kurumlar müteselsilen sorumlu olur."
D) 5422 sayılı Kanunun 42 nci maddesinin başlığı ile üçüncü fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Tasfiye, birleşme, devir ve bölünme halinde ödeme "
"39 uncu maddenin ( A ) ve ( B ) fıkrası hükümleri dahilinde vukua
gelen devir ve bölünmelerde, münfesih kurum namına tahakkuk eden vergiler 40
ıncı maddede yazılı sürelerde birleşilen veya devralan kurumlardan
alınır."
E) 5422 sayılı Kanunun geçici 21
inci maddesinin (3) numaralı fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve aynı Kanunun
geçici 28 inci maddesinin (a) fıkrasının üçüncü paragrafında yer alan,
"Bakanlar Kurulu bu oranı % 10'a kadar indirmeye yetkilidir."
cümlesi, "Bakanlar Kurulu bu oranı
işlemlerin türlerine göre ayrı ayrı veya topluca % 0'a kadar indirmeye veya kanuni oranına kadar
artırmaya yetkilidir." şeklinde
değiştirilmiştir.
F) 5422 sayılı Kanunun geçici 29 uncu maddesinin birinci fıkrasına
aşağıdaki (6) ve (7) numaralı bentler
eklenmiştir.
"6. Türkiyede faaliyette bulunan bankaların aktifinde kayıtlı olan
gayrimenkuller ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazançlar ile bu
bankalara doğrudan veya dolaylı olarak iştiraki bulunan tam mükellef sermaye
şirketlerinin aktifinde kayıtlı olan gayrimenkuller ve iştirak hisselerinin
satışından doğan kazançların satışın
yapıldığı yılda banka sermayesine ilave edilen kısmı kurumlar vergisinden
müstesnadır. Vadeli satış halinde, satışın yapıldığı hesap dönemini takip eden
ikinci hesap dönemi sonuna kadar banka sermayesine ilave edilen tutarlar da bu
istisnadan yararlanır. İlk yapılan tahsilatın iştirak hissesi veya gayrimenkulün
maliyet bedeline ilişkin olduğu kabul edilir. Bu bent hükmüne göre vergiden
müstesna tutulan kazançlar, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (6) numaralı bendinin (b-ii) alt bendine göre vergi tevkifatına tabi
tutulmaz. Türk Ticaret Kanununun 391 inci maddesinin bu suretle
gerçekleştirilecek sermaye artırımına aykırı hükümleri uygulanmaz. Bu bent
hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu bent kapsamında yapılacak işlemler tapu ve kadastro harcından,
düzenlenen kağıtlar damga vergisinden, lehe alınan paralar banka ve sigorta
muameleleri vergisinden müstesnadır. Bu hükümden yararlanan kurumların
gayrimenkul ile iştirak hisselerinin satışından doğan kazancın tespitinde Gelir
Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin son fıkrası hükmü uygulanmaz.Bu bentte
belirtilen istisna hükümleri bu bendin yürürlük tarihi itibariyle banka kayıtlarına göre Türkiye'de faaliyet
gösteren bankalara borçlu durumda olan tam mükellef sermaye şirketlerinin ve kefillerinin, bu Kanunun yayımı
tarihinde sahip oldukları ve bu borçlara karşılık bankalara devrettikleri
gayrimenkul ve iştirak hisselerinden doğan kazançlar için de uygulanır."
Bu kazançların sermayeye ilavesi nedeniyle ortaklarca elde edilen menkul
sermaye iradı için beyanname verilmez, başka gelirler nedeniyle verilen
beyannameye bu gelir dahil edilmez. "
"7. Türkiye'de faaliyette bulunan bankalarla ilgili olarak yukarıda
yer alan hükümler, Türkiye'de faaliyette bulunan özel finans kurumları hakkında
da uygulanır."
MADDE 18- A) 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Kanununun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"c) Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinde belirtilen işlemler
ile Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme işlemleri, ( Bu
kapsamda vergiden istisna edilen işlemler bakımından Katma Değer Vergisi
Kanununun 30 uncu maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmaz. İşlem sonunda
faaliyetini bırakan, bölünen veya infisah eden mükelleflerce yüklenilen ve
indirilemeyen vergiler, faaliyete başlayan veya devir ve bölünme sonrasında
devredilen veya bölünen kurumların
varlıklarını devralan mükellefler tarafından mükerrer indirime yol açmayacak
şekilde indirim konusu yapılır.) "
B) 3065 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinin birinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 28 inci maddesi ile
geçici 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının
(6) ve (7) numaralı bentleri
kapsamındaki teslimler vergiden müstesnadır."
MADDE 19- 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri
Kanununun 29 uncu maddesine aşağıdaki
(s) bendi eklenmiştir.
"s) Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan birleşme, devir, bölünme
ve hisse değişimi işlemlerinden doğan kazançlar."
MADDE 20- 29/7/1970 tarihli ve 1318 sayılı Finansman Kanununun 3 üncü
maddesinin (d) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"d) Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesi hükümlerine uygun
olarak şahıs şirketlerinin sermaye şirketine dönüşme veya ferdi işletmelerin
sermaye şirketlerine devrolunması ile Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan
birleşme, devir ve bölünme halleri veya Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre
nev'i değişikliği nedeniyle yeni şirkete devredilecek taşıtlar."
MADDE 21- A) 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 22
nci maddesinin (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"a) Anonim, eshamlı komandit ve limited şirket mukavelenamelerinin veya bunların süre
uzatmaları hakkındaki kararlarının tescil ve ilanı tarihinden itibaren 3 ay
içinde,"
B) 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I . Akitlerle ilgili
kağıtlar" başlıklı bölümünün 3 numaralı bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
" 3. Anonim , eshamlı komandit ve limited şirket mukavelenameleri
: (Binde 5)
(Vergi miktarı 13.000.000.000.- lirayı aşamaz.)"
C) 488 sayılı Kanuna ekli (2)
sayılı tablonun "IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar"
başlıklı bölümüne, (15) numaralı fıkradan
sonra gelmek üzere aşağıdaki (16) , (17) ve (18) numaralı fıkralar
eklenmiştir.
"16. Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin sermaye
artırımlarına ilişkin olarak düzenlenen kağıtlar.
17. Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan birleşme, devir ve bölünmeler
nedeniyle düzenlenen kağıtlar.
18. Bankalarca konut edinmek isteyenlere (daha önce aynı nitelikte bir
kredi kullandırılmamış olması şartıyla kullandırılacak kredinin ana para
tutarının 50 milyar lirayı aşmayan kısmı için) bireysel konut kredisi verilmesi
ile ilgili olarak düzenlenen kağıtlar. ( Bu tutar her yıl yeniden değerleme oranında
artırılır.)"
MADDE 22- A) 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü
maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin birleşme, devir ve
bölünmeleri nedeniyle yapılacak işlemler harca tabi tutulmaz."
B) 492 sayılı Kanuna bağlı "Tapu ve Kadastro İşlemlerinden Alınacak
Harçlar" başlıklı ( 4 ) sayılı tarifenin "I- Tapu işlemleri"
bölümünün 13.c fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"c) (a) fıkrası dışında kalan her nevi cins ve kayıt tashihinde
emlak vergisi değeri üzerinden : (Onbinde 5)"
MADDE 23- 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanunun 36 ncı maddesi madde başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Birleşme, devir, bölünme ve şekil değiştirme halleri
Madde 36- Bu Kanunun tatbiki bakımından:
a) İki veya daha ziyade hükmi şahsın birleşmesi halinde yeni kurulan
hükmi şahıs,
b) Devir halinde devir alan hükmi şahıs,
c) Bölünme halinde bölünen hükmi şahsın varlıklarını devralan hükmi
şahıslar,
d) Şekil değiştirme halinde yeni hükmi şahıs,
Birleşen, devir alınan, bölünen veya eski şekildeki hükmi şahıs ve
şahısların yerine geçer."
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Geçici
ve Son Hükümler
GEÇİCİ MADDE 1- 8/7/1948 tarihli ve 5254 sayılı Muhtaç Çiftçilere Ödünç
Tohumluk Verilmesi Hakkında Kanun uyarınca tohumluk dağıtımıyla ilgili olarak
yapılan uygulamaların, birden fazla bakanlık eliyle yürütülmesi sonucunda bu
uygulamaların muhatapları ve tarafları arasında oluşmuş ve/veya oluşacak olan
görev zararı kapsamındaki borç alacak ilişkisinin tasfiyesi aşağıda yer alan
esas ve usuller dahilinde gerçekleştirilir:
a) 5254 sayılı Kanunun;
1) 9 uncu maddesi kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim
Şirketinin 31/12/2000 tarihi itibarıyla Hazineden olan alacakları ve Bankaca
2000 yılına ilişkin olarak dağıtılan tohumlukların bedeli,
2) 10 uncu maddesi kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim
Şirketinin 31/12/2000 tarihi itibarıyla
Tarım ve Köyişleri Bakanlığından olan alacakları ile bu alacaklara ilişkin
31/12/2000-31/5/2001 tarihleri arasında tarımsal kredi faiz oranı üzerinden
yürütülecek faiz tutarı, bu faize ilişkin banka sigorta muamele vergisi ve
masraflar ile Bankaca 2000 yılına ilişkin olarak dağıtılan tohumluk bedeline
yönelik olarak 2000 yılında kullandırılan tohumluk bedeline kullandırıldığı
tarihten 31/5/2001 tarihine kadar tarımsal kredi faiz oranı üzerinden
yürütülecek faiz tutarı,
Hazinece, görev zararı kapsamında 2001 Mali Yılı Bütçe Kanununun ilgili
hükümleri çerçevesinde ödenerek tasfiye edilir.
b) 5254 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi kapsamında ödenmeyen alacaklarla
ilgili olarak Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketince Maliye Bakanlığına devredilen senet
bedellerinin takip ve tahsiline anılan Bakanlıkça 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri dahilinde devam olunur.
2000 yılına ilişkin olarak tohumluk borçlarını vadesinde ödemeyenlerin borçları
da Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketince, 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri dahilinde takip ve tahsil
edilmek üzere Maliye Bakanlığına devrolunur.
c) Tasfiye edilen hesaplar Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim
Şirketi nezdinde bankalar yeminli
murakıplarınca denetlenir. Avans mahiyetinde tasfiye edilen tutarlar ile
denetlenen tutarlar arasında farklılıklar bulunması halinde, Hazine
Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanın onayı ile belirlenecek süre, usul ve
esaslar kapsamında, farklılıklardan doğan yükümlülükler yerine getirilir.
Görev zararlarının tasfiye edilmesini müteakiben doğabilecek
farklılıklar nedeniyle Hazineye ait yükümlülükler, ilgili yıl bütçesine bu
amaçla konulacak ödenek ile karşılanır.
GEÇİCİ MADDE 2- 4603 sayılı Kanunun 2 nci maddesi uyarınca
gerçekleştirilen yeniden yapılandırma çalışmaları kapsamında, Türkiye Emlak
Bankası Anonim Şirketi tarafından Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığına
bilanço değerleri üzerinden devredilen gayrimenkullerin rayiç değerlerinin
bilanço değerlerinden düşük olması durumunda, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi
Başkanlığı bu gayrimenkulleri piyasa durumunu göz önünde bulundurarak tespit
edeceği bedel ve satış şartları ile satabilir.
GEÇİCİ MADDE 3 - a) Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu kesintileri, bu
konuda yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar
yürürlükten kaldırılan hükümlere göre tahsil edilmeye devam olunur ve
doğrudan genel bütçeye gelir yazılmak üzere Hazine hesaplarına intikal
ettirilir. Kesinti oranlarını sıfıra kadar indirmeye veya 15 puana kadar
yükseltmeye veya kesintiyi tümüyle kaldırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Bu kesintilerin tahakkuk ve tahsili Maliye Bakanlığınca vergi
gelirlerine ilişkin yetkiler kapsamında takip edilir ve kesintilerin tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
Kaynak Kullanımını Destekleme Fonundan ihtisas kredilerine ödenmesi
gereken destekleme primleri nedeniyle bankalara ödenmemiş birikmiş
borçlar, Hazinenin görev zararı borcu
olarak kabul edilir ve bu borçların tasfiyesine ilişkin hükümler çerçevesinde
işlem yapılır.
b) 6/12/1984 tarihli ve 3100 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin (5)
numaralı fıkrası uyarınca ödeme kaydedici cihaz özel hesabında biriken mevcut
nakit bütçeye gelir yazılmak üzere Hazine hesaplarına intikal ettirilir.
c) Bu Kanunla tasfiye edilen Akaryakıt Fiyat İstikrar Fonunun 31/12/2001
tarihine kadar tahakkuk eden, ancak ödenemeyen yükümlülükleri bütçeye bu amaçla
konulacak ödenekten karşılanır.
d) Tasfiye edilen Toplu Konut Fonu gelirleri arasında yer alan aşağıdaki
gelirlerin, bu konuda yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar Hazine adına
tahsiline devam edilerek Hazine hesaplarına intikali sağlanır.
1-Tekel idaresi ve tekel dışında kalan gerçek ve tüzel kişiler
tarafından imal edilen alkollü ve alkolsüz içkiler, tütün mamulleri, ispirto ve
ispirtolu içkiler ve her türlü içki imalinde kullanılan alkollü ve alkolsüz
özütlerin istihsal vergisine esas matrahları üzerinden en fazla yüzde 15'i
nispetinde hesaplanacak ve istihsal vergisinden ayrılacak miktarlar (Bu
maddelerin istihsal vergisinin fona ödenecek meblağı karşılamaması veya
istihsal vergisinin mevcut olmaması halinde de yukarıda açıklanan şekilde
hesaplanacak miktar Tekel İdaresi ve Tekel dışında gerçek ve tüzel kişiler
tarafından bütçeye ödenir),
2- Diğer mevzuatla Toplu Konut Fonu için verilmesi öngörülen paralar,
3- Tekel idaresinin ithal ettiği maddelerden alınan paylar.
Yukarıdaki bentlerde belirtilen nispet ve miktarları yeniden tespite,
azaltmaya veya kaldırmaya Bakanlar
Kurulu yetkilidir.
Mevzuatta Toplu Konut Fonuna yapılmış bulunan atıflar, Toplu Konut
İdaresine yapılmış sayılır.
e) 24/3/1988 tarihli ve 3418 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinin bu
Kanunla yürürlükten kaldırılan (b) bendine göre 31/12/2001 tarihi itibarıyla
tahakkuk eden gelirlerden harcanmayan
miktarlar, 3418 sayılı Kanunun bu Kanunla değişik 39 uncu maddesinin (a) bendi
hükümleri çerçevesinde ertesi yıl
bütçelerine özel gelir ve ödenek kaydedilir.
f) 23/5/2000 tarihli ve 4568
sayılı Kanunla tasfiye edilen Kamu Ortaklığı Fonunun kullanım alanları ile
ilgili olarak sağlanmış olan Hazine garantili dış proje kredilerinden 1/1/2001
tarihi itibarıyla geri ödemesi devam edenler, bu tarihten geçerli olmak üzere
Hazine tarafından devralınır.
g) Bu Kanunla tasfiye edilen
fonlar için, 1/1/2002 tarihinden itibaren tahsil edilecek genel bütçe
vergi, resim ve harç gelirlerinden, 24/3/1988 tarihli ve 3418 sayılı Kanunun 39
uncu maddesi hariç olmak üzere pay ayrılmaz.
h) Bu Kanunla tasfiye edilen
fonlardan finansmanı sağlanmak üzere yıllara sari olarak yapılan
sözleşmelerde yer alan ve 1/1/2002 tarihinden sonrasına sirayet eden hak ve
yükümlülükler ilgili idareler nezdinde devam eder. Ancak, 1/1/2002 tarihinden
itibaren bu çerçevede yapılacak ödemeler, konsolide bütçeye dahil idareler için
bütçede ilgili fonun hizmetine devamını sağlamak üzere açılacak tertip veya
özel tertiplerden, diğer idarelerde ise bütçelerinden yapılır.
ı) Mera Fonundan ücret ödenmek suretiyle çalışmakta olan toplam 90 personelden, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda belirtilen genel ve özel
şartları taşıyanlar, istekleri halinde
Tarım ve Köyişleri Bakanlığındaki durumlarına uygun boş memur
kadrolarına üç ay içinde atanırlar. Bunlar hakkında 3.11.1999 tarihli ve 4460
sayılı Kanunun 1 inci maddesinin 2, 3 ve 4 üncü fıkraları hükümleri
uygulanır.
Bu Kanun hükümlerinden faydalanmak istemeyenler ile 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununda belirtilen genel ve özel şartları taşımayanların her türlü
yasal hakları ödenerek kurumlarıyla ilişikleri kesilir.
j) Bu Kanunla ve diğer mevzuatla tasfiye edilen fonlar hakkında, bu
Kanunda düzenleme bulunmayan hususlarda, 21/2/2001 tarihli ve 4629 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin
(A) fıkrasının (d) bendi ile (B), (C) ve (D) fıkraları hükümleri uygulanır.
MADDE 24- Bu Kanunun;
a) 1 inci maddesinin (A) ve (B) fıkraları 25/11/2000 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
b) 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14 ve 15 inci maddeleri ile geçici
3 üncü maddesinin (f) fıkrası dışındaki diğer fıkraları 1/1/2002 tarihinde,
c) Geçici 3 üncü maddesinin (f) fıkrası 1/1/2001 tarihinden geçerli
olmak üzere yayımı tarihinde,
d) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,
Yürürlüğe girer.
MADDE 25- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Sıra sayısının sonu