Dönem : 21           Yasama Yılı : 3

 

              T.B.M.M.    (S. Sayısı : 713)

 

Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Plan ve Bütçe

Komisyonu Raporu (1/876)

 

 

T.C.

 

 

Başbakanlık

8.6.2001

 

Kanunlar ve Kararlar

 

 

Genel Müdürlüğü

 

 

Sayı : B.02.0.KKG.0.10/101-321/2780

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca 6.6.2001 tarihinde kararlaştırılan “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.

Gereğini arz ederim.

                                   Bülent Ecevit

                                       Başbakan

GENEL GEREKÇE

I. 25.11.2000 tarihinde yürürlüğe giren 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun ile bu bankaların yeniden yapılandırılmaları ve nihai olarak özelleştirilmeleri amaçlanmıştır. Söz konusu Kanun ile bankaların malî bünyelerini olumsuz yönde etkileyen görev zararı alacaklarının bir program dahilinde tasfiye edilmesi ve bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren bu bankalara bedeli önceden ödenmeden görev verilemeyeceği hükme bağlanmıştır.

Ancak, kamu bankalarının son yaşanan ekonomik krizin derinleşmesindeki rolleri ve söz konusu krizin malî bünyelerinde yarattığı olumsuzluklar, görev zararı uygulamasının sürdürülemez olduğunu ve bankacılık sisteminin sağlıklı bir yapıya kavuşturulabilmesi için görev zararı alacaklarının bir an önce tasfiye edilmesi gerektiğini ortaya koymuştur. Bu kapsamda hazırlanan ve 30.4.2001 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 2001/2312 sayılı Kararname ile bankaların çeşitli Bakanlar Kurulu kararlarından kaynaklanan görev zararı uygulamalarına son verilmiştir.

Tasarı ile; Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketi ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin görev zararlarının oluşmasına neden olan kanunlar ile görev zararı uygulamalarına ilişkin bütün mevzuatın yürürlükten kaldırılması amaçlanmıştır.

Diğer taraftan; 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun ile kamu bankalarının yeniden yapılandırılmalarına ilişkin hususlar düzenlenmiştir. Bu tasarı ile, adı geçen Kanunda eksik olduğu düşünülen ve yeniden düzenlenmesine ihtiyaç bulunan maddeler yeniden düzenlenmiş veya eklenmiştir.

Bu çerçevede; söz konusu bankaların hisselerinin % 51’in altına düşene kadar Meclis denetimine tabi tutulması gerekliliğinden hareketle, 4603 sayılı Kanunda değişikliğe gidilmiştir.

Öte yandan; 4603 sayılı Kanunun temel amacının bankaların etkin, verimli ve özerk bir şekilde çalışmalarının sağlanması olduğundan, küçülmenin ilk ayağını oluşturan ihtiyaç dışı personel sorunu gündeme gelmiştir. Aynı konumdaki özel bankalarda, bu sayının çok altında bir personel ile daha verimli çalışmaların sürdürüldüğü dikkate alındığında, konunun büyük önem arz ettiği görülmektedir. 4603 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin (2) numaralı fıkrası ile getirilen primli emeklilik sistemi uygulamada sonuç vermemiş, bu haktan yararlanarak emekliliğini isteyen personel sayısı da çok düşük kalmıştır. Bu durumda yeniden yapılandırmanın olmazsa olmaz koşulu personel birikiminin, hizmetin gerektirdiği ideal kadroya indirilmesi amacıyla bu tasarı ile yeni düzenleme gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Tasarı ile, T. Emlak Bankası Anonim Şirketinin T. Emlak Bankası A.Ş. Mensupları Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı üyesi personelinin, sosyal güvenlik açısından tabi olduğu mevzuat gereği yararlanamadığı kıdem tazminatı ve 4603 sayılı Kanunla verilen emeklilik ikramiyesi haklarından, eşitlik ilkesinin bir gereği olarak, yararlandırılmaları sağlanmaktadır.

Bilindiği üzere, 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1 inci maddesi ile, Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketinin, bankacılık faaliyetleri dışında kalan iştiraklerindeki hisseleri ile menkul, gayrimenkul, araç, gereç ve malzeme devrinin daha önce özel hukuk alanında kurulmuş ya da sözleşmeye bağlanmış ilişkilerinde tasfiye kurallarının belirlenmesi gereği ile, dönmeyen kredilerinin yargı ve icra takip aşamalarında kötü niyetli borçlular tarafından geciktirilmesinin önlenmesine yönelik düzenleme yapılmıştır. Bunun yanı sıra, 2001/2202 sayılı Kararname kapsamında Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketince Toplu Konut İdaresi Başkanlığına devredilmesi kararlaştırılan gayrimenkullere ilişkin satışların realize edilebilmesi amacıyla düzenlemeler yapılmıştır.

Diğer taraftan, Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait (A) ve (B) grubu hisselerin satışına ilişkin yetki Bakanlar Kuruluna verilerek, piyasaların o andaki durumuna göre satış şartlarının belirlenmesi ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait hisselerin en değerli olduğu anda ve en uygun yöntemle satışının gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır.

II. Bilindiği üzere, 1980’li yıllardan itibaren fon uygulamalarının artması malî disiplinin bozulmasına, bütçe birliğinin zedelenmesine ve kaynakların etkin kullanımı prensibinden uzaklaşılmasına yol açmıştır.

Bu gelişmeler neticesinde, maliye politikalarının etkinliğinin artırılması ve fonların belirli bir malî disipline kavuşturulması amacıyla 1992 yılından itibaren Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde Müşterek Fon Hesabı açılarak tüm fonların gelirleri bu hesaptan geçirilmeye başlanılmış, 1993 yılında ise fonların büyük bir kısmı bütçe kapsamına alınmıştır.

Mevcut fon politikalarının hedefleri arasında; fonların yükümlülüklerinin artırılmaması, bütçe kapsamındaki fonların faaliyetlerinin ilgili genel ve katma bütçeli kuruluşlar tarafından üstlenilerek fonların zaman içerisinde tasfiye edilmeleri ile bütçe içi ve dışında yeni fonlar oluşturulmaması yer almaktadır.

Uygulanmakta olan Ekonomik İstikrar Programı çerçevesinde, bütçe birliğinin ve şeffaflığının sağlanması amacıyla fonların tasfiyesine yönelik olarak başlatılan çalışmalar kapsamında, 2000 ve 2001 yıllarında toplam 52 fonun tasfiyesine yönelik yasal işlemler tamamlanmıştır.

Bu defa aynı kapsamda, kalan 17 fonun kanun ve kanun hükmünde kararname ile kurulmuş olan 15 adedinin; gelirlerinin ilgisine göre bağlı bulundukları kuruma bırakılması, bütçeye gelir ve/veya özel gelir kaydedilmesi suretiyle yürüttükleri hizmetlerin devamının sağlanmasına imkân verecek şekilde tasfiye edilmeleri amaçlanmaktadır.

III. Ülkemizin uzun süredir içinde bulunduğu ekonomik ortamın şirketleri kısa vadeli kararlar almaya zorlaması, bunun sorunlara stratejik bir yaklaşımla uzun vadeli bakılması ve çözümler üretilmesine imkân vermemesi, zamanında doğru ve yerinde verilmiş kararlarla kurulan şirketlerin enflasyon süresince verimliliklerini kaybetmeleri ve optimum ölçeklerden uzaklaşarak verimsiz bir yapıya dönüşmesi, yine zaman içinde ortaklık kuran kişiler ve grupların müşterek olarak yürüttükleri faaliyetlerin gereklilikleri ve yeterlilikleri konusunda ortaklar ve gruplar arasında görüş ve anlayış farklılıklarının ortaya çıkması, mevzuattaki yetersizliklerin şirketlerin yeniden yapılanmasını zorlaştırması gibi hususlar dikkate alınarak ekonominin bir bütün olarak etkinlik ve verimlilik artışı ve rekabet avantajı sağlayabilmesi için şirketlerin bölünerek yeniden yapılanmasına imkân sağlayacak düzenlemelere gidilmesi bir gereklilik arzetmektedir.

Vergi kanunlarında öteden beri birleşme ve devir halleri düzenlenmiş ve bazı koşullara uyan devir işlemlerinin vergisiz olarak yapılmasına olanak sağlanmışken, bölünmeyle ilgili bir düzenleme bugüne kadar yapılmamış, vergisiz bölünme işlemlerine imkân sağlanmamıştır. Bilindiği üzere, mevzuatımızda Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 28 inci maddesinde yer alan, gayrimenkullerin ve iştirak hisselerinin satışından veya üretim tesislerinin ayni sermaye olarak konulmasından doğan kazancın vergiden istisna edilmesini öngören düzenleme ve 4605 sayılı Kanunla bankaların devir, birleşme ve bölünmelerini kolaylaştırmaya yönelik olarak getirilen düzenlemeler dışında, bölünmeyle ilgili herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.

Yukarıda da belirtildiği gibi vergi kanunları ile vergisiz devir işlemine olanak verilmiş ve bu düzenlemeyle ölçek ekonomisi yaratmak amaçlanmaktadır. Oysa ölçek ekonomisi yaratmanın, işletmelerin verimli büyüklükte örgütlenmelerini sağlamanın yolu her zaman birleşme ile sağlanamaz. Ölçek ekonomisine sahip olmayan küçük işletmeler birleştirilerek, büyük, hantal ve verimsiz işletmeler ise bölünerek ölçek ekonomisine sahip işletmeler yaratılabilir. O halde devir işlemlerinde olduğu gibi bölünme işlemlerinin de vergisiz olarak yapılmasına olanak sağlanması bir gerekliliktir. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullarda bu gereklilik bir kat daha fazladır ve bu ihtiyacın karşılanması ertelenemez durumdadır.

Tasarı ile aynı şirket bünyesinde yürütülen birden çok hizmet veya üretim faaliyetinin ayrıştırılarak, işletmelerin mevcut hantal yapılarından kurtarılması, anlayış veya görüş farklılığı olan ortakların ortaklıklarını ayrıştırması, yeni oluşturulacak üretim ve hizmet işletmelerinin belli alanlarda yoğunlaşarak uzmanlaşması ve ölçek ekonomisinden yararlanarak verimli ve kârlı kuruluşlar haline getirilebilmesi için birçok gelişmiş ülke mevzuatında da yer alan bölünme müessesesinin vergi mevzuatımıza da kazandırılması amaçlanmaktadır.

Diğer taraftan, 23.7.1990 tarihli ve 90-434-AET sayılı “farklı üye ülkelerin şirket bölünme ve aktif devirlerinde ortak vergilendirme rejimi” ile ilgili Avrupa Birliği direktifinde de, iç pazarın oluşturulması ve iyi işleyişinin sağlanması için değişik üye ülke şirketleri arasında birleşme, bölünme, ayni sermaye koyma ve hisse değişimlerinin gerekli olduğu; bu işlemlerin üye ülkelerdeki özellik arzeden kısıtlamalar, dezavantajlar ve sapmalarla engellenmemesi ve bu çerçevede üye devletlerde bulunan şirketlerin ortak pazara uyum sağlamasına imkân verilmesi, uluslararası planda verimliliklerini ve rekabete dayalı durumlarını kuvvetlendirmesi gerektiği hususları dikkate alınarak üye ülkelerin iç mevzuatlarını bu direktifte belirlenen esaslara uygun hale getirmeleri tavsiye edilmiştir.

Ülkemizin Avrupa Birliği mevzuatına uyum çalışmaları çerçevesinde, dolaysız vergiler alanında yapması gereken düzenlemelerden birisi de, vergi kanunlarında şirketlerin bölünmesini ve hisse değişimini kolaylaştırıcı, kalıcı mahiyette hükümler getirmektir.

Şüphesiz ki bölünme müessesesinden istenen yararların sağlanması ve uygulamada ortaya çıkabilecek sorunların tümüyle çözümü için Türk Ticaret Kanununda da bölünme müessesesine yönelik düzenleme yapılması gereklidir.

Tasarı ile Kurumlar Vergisi Kanununun 38 inci maddesi değiştirilerek, bölünme müessesesi vergi sistemimize dahil edilmektedir. Bu düzenlemeye paralel olarak halen Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde yer alan ve mükelleflerin iktisadî kıymetlerini elden çıkardıklarında enflasyon nedeniyle ortaya çıkan kârlar nedeniyle aşırı bir vergi yükü ile karşılaşmalarını önlemek amacıyla, elden çıkarılan iktisadî kıymetin maliyet bedelini bu iktisadî kıymetin iktisap edildiği ve elden çıkarıldığı yıllar hariç olmak üzere, yeniden değerleme oranında artırmak suretiyle dikkate almalarına imkân sağlayan düzenleme değiştirilerek, elden çıkarılan iktisadî kıymetin maliyet bedelinin aylık bazda ve toptan eşya fiyat endeksi dikkate alınarak belirlenmesi öngörülmek suretiyle bu müesseseye de işlerlik kazandırılması hedeflenmektedir.

Bölünme müessesesinin vergi sistemimize girmesi ve Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesine işlerlik kazandırılmasıyla birlikte, Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici maddelerle 1984 yılından beri uygulanmakta olan ve halen Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 28 inci maddesinde yer alan iştirak hisseleri ile gayrimenkullerin elden çıkarılmasında kurumlar vergisi istisnası öngören düzenlemeye de ihtiyaç olmayacaktır. Böylece, uygulama süresi 31.12.2002 tarihinde dolacak olan geçici 28 inci madde uygulamasına da sürenin bitiminde son verilmiş olacaktır.

Bölünme işleminin vergisiz yapılabilmesi için tasarıda, Katma Değer Vergisi Kanunu, Damga Vergisi Kanunu, Harçlar Kanunu, Gider Vergileri Kanunu ve Finansman Kanununda değişiklikler öngörülmüştür.

Hazırlanan tasarı şirketlerin ekonomik amaçlara uygun olarak;

– Ortaklık yapılarını değiştirmelerine,

– Aynı şirket bünyesinde yürütülen birden çok hizmet veya üretim faaliyetinin ayrıştırılarak herbirinin ayrı ayrı şirket bünyesinde yürütülmesine,

– İştirakler, üretim ve hizmet işletmeleri ve gayrimenkullerin ayrıştırılarak mevcut veya yeni kurulacak şirketlere ayni sermaye olarak konulmasına,

imkân sağlamak suretiyle, şirketlerin yeniden yapılanmalarının önünü açmaktadır.


MADDE GEREKÇELERİ

Madde 1. - A) Bilindiği üzere, 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye EmlakBankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun 25.11.2000 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu madde ile, bankaların Meclis denetimine tâbi olması öngörülmüştür.Meclis denetimi hakkında 3346 sayılı Kamu İktisadî Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük MilletMeclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 9 uncu maddesiyle;  genel kurulları TürkTicaret Kanununa veya özel kanunlara tâbi şirket ve kurumlar hakkında bunların bilanço ve netice hesapları ile ilgili olarak TBMM Genel Kurulunda herhangi bir oylama yapılamayacağı ve bunların yönetim kurullarının ibra edilmesi veya edilmemesi hususunda karar verilemeyeceği, bu kuruluşların sadece genel görüşme konusu olacağı hükme bağlanmıştır. Diğer taraftan 4603 sayılı Kanun uyarınca bankaların yapılan ilk genel kurullarında kabul edilen ana sözleşmelerinde bankaların hesap döneminin her yıl Ocak ayının ilk gününden başlayıp Aralık ayının son gününde biteceği hükme bağlanmıştır. Meclis denetimlerinin ilgili yıl içerisinde yapılamaması nedeniyle 2000 yılında bankaların özel hukuk hükümlerine göre genel kurullarının yapılarak bilanço ve kâr zarar hesaplarının genel kurullarının onayına sunulması gerekmektedir. 4603 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle uygulamada 2000 yılı için herhangi bir yanlış uygulamaya meydan verilmemesi açısından bu madde hükmü daha açık bir şekilde ifade edilerek düzenlenmiştir.

4603 sayılı Kanun kapsamında bulunan bankaların sermayelerinin tamamı veya tamamına yakın kısmının Devlete ait olduğu hususundan hareketle, Anayasa gereğince bu bankaların Meclis denetimine tâbi tutulmasını sağlamak üzere, adı geçen Kanunun, bankalar hakkında uygulanmayacak kanunların belirtildiği 1 inci maddesinin (5) numaralı fıkrasından “3346 sayılı Kamu İktisadî Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye BüyükMilletMeclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun” ibaresi çıkarılmıştır.

B) 4603 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (1) numaralı fıkrasında bankalara çeşitli kanun ve kararnamelerle verilmiş olan görevlerin yeniden yapılandırma dönemi sonunda kaldırılacağı hükme bağlanmıştır. Ancak ekonomimizde yaşanan kriz nedeniyle öncelikle kamu bankalarının görev zararlarının ödenerek tasfiye edilme süreci öne çekilerek, çeşitli kanun ve Bakanlar Kurulu kararlarıyla bankalara verilen görevlerin yürürlükten kaldırılması ve bu kanun ve kararnameler kapsamında oluşan tüm görev zararı alacaklarının tasfiye edilmesi amaçlanmıştır. BakanlarKurulu kararları ile verilen görevler halihazırda 2001/2312 sayılı Kararname ile yürürlükten kaldırılmış olup, bu Tasarı ile de kanunlarla verilen görevlerden kaynaklanan görev zararlarına son verilmiş olmaktadır. Bu bağlamda, bütün görev zararı alacakları tasfiye edilmiş olacağından 4603 sayılı Kanundaki “görev zararı alacakları yeniden yapılandırma programında belirtilen esas ve süreler dahilinde itfa olunur” ifadesinin değiştirilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, 4603 sayılı Kanun, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketi, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye EmlakBankası Anonim Şirketinin çağdaş bankacılık ve uluslararası rekabet ilkelerine göre çalışmalarını ve özelleştirmeye hazırlanmak üzere yeniden yapılandırılmalarını ve özelleştirilmelerini gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır.Bu çerçevede, üç kamu bankasına yeni atanan yönetim kurulu üyeleri ve denetim kurulu üyelerinin temel görevi, adı geçen bankaları, Kanunun öngördüğü şekilde yeniden yapılandırmak olacaktır.Mevcut kamu bankalarında gerçekleştirilmesi öngörülen bu büyük değişimin tamamlanarak hisse satış işlemlerinin gerçekleştirilmesi için 4603 sayılı Kanunda verilen sürenin 3 yıl olduğu göz önüne alındığında, yeni yönetim ve denetim kurulu üyelerinden talep edilen çalışmaların çok kapsamlı ve yoğun olacağı açıktır.

Bazı özel kanunlarda ve Türk Ticaret Kanununun 337 nci maddesinde yönetim kurulu üyelerinin önceki dönemlerdeki iş ve işlemlerin devamından dolayı da müşterek ve müteselsil sorumluluğu öngörülmüştür.Ancak, yeniden yapılandırma sürecinde görev üstlenen kişilere daha önceki dönemde başlatılmış işlerin yapılandırılmasından doğabilecek zararların sorumluluğunu yüklemek, kendilerine 4603 sayılı Kanunla verilmiş yeniden yapılandırma gibi zor ve ağır bir görevi tamamlamak için gerekli yoğunlaşmayı sağlamalarını güçleştirecek ve verimlerinin düşmesine yol açacaktır. Yeni atanan yönetim ve denetim kurulu üyelerinin bütün dikkatlerini yeniden yapılandırma çalışmalarında yoğunlaştırılabilmeleri için, kendilerinden önce görev yapan yönetim ve denetim kurullarının başlattığı iş ve işlemlerden ve bu iş ve işlemlerin yeniden yapılandırılmalarından dolayı Türk Ticaret Kanununun 337 nci maddesi ya da benzeri bir kanunî düzenleme nedeniyle sorumluluk taşımamaları çok büyük önem arz etmektedir.

Bu görüşten hareketle, madde düzenlemesi yapılırken, yeniden yapılandırma görevini üstlenmiş kişilerin, kasti eylemlerinden doğan hukukî ve cezaî sorumlulukları saklı tutulmuş ancak, belli kanunî garantilerle iş ve görev huzurlarının sürdürülmesi uygun görülmüştür.

C) 4603 sayılı Kanun kapsamında gerçekleştirilecek yeniden yapılandırma çalışmalarının amacına ulaşılabilmesi için, alınacak diğer önlemlerle birlikte, yönetim kurullarınca bankalarda hizmetin gereği asgarî bir norm kadronun oluşturulması ve fazla personelin başka alanlarda görevlendirilmesi zorunlu görülmüştür. Maddenin yeniden düzenlenen (3) numaralı fıkrası ile, kadro fazlasının 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğişiklikYapılmasına Dair Kanunun 22 nci maddesi kapsamında eritilmesi öngörülmüştür.

D) Madde ile, 4603 sayılı Kanuna geçici maddeler eklenmektedir.

Geçici 2 nci madde ile; 4603 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin (2) numaralı fıkrası kapsamında emeklilik hakkı kazanmış olanlara tanınan süreler içinde bu haklarından yararlanamayanlara % 25 fazlasıyla ikramiye ödenmesine ilişkin ek bir süre tanınmıştır. Diğer taraftan, adı geçen Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte görevde bulunan Banka personelinden 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emeklilik hakkını kazanmış olanlara tanınan söz konusu hak T. EmlakBankası A.Ş. Mensupları Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı üyesi olan personelini kapsamamaktadır. Bu husus da eşitlik ilkesine aykırı bir sonuç doğurmaktadır.

Diğer taraftan, işçi statüsünden sözleşmeli statüye geçirilen Türkiye EmlakBankası Anonim Şirketi personeline sözleşmeli dönem için 5.1.1988 tarihli ve 308 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ihdas edilen iş sonu tazminatı 22.1.1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 8 inci maddesi ile kaldırılmış olduğundan sözleşmeli dönem ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa  tâbi dönem için ne şekilde bir emekli ikramiyesi ödeneceği belirlenmemiş olup kanunî bir boşluk doğmuştur. Bu nedenle T. Emlak Bankası A.Ş. Mensupları Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı üyesi personelden sözleşmeli veya 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tâbi memur statüsünde olanlara emekli olduklarında emeğinin karşılığı olan kıdem tazminatı veya emekli ikramiyesi ödenememiştir.Bu durum aynı Bankada çalışan personel arasında haksız bir uygulamaya neden olmuştur. Bu bağlamda, söz konusu sorunların çözümü amaçlanmıştır.

Geçici 3 üncü madde ile; anılan Kanun hükümleri kapsamında gerçekleştirilecek yeniden yapılandırma çalışmaları çerçevesinde; Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketinin tasfiyesi ve bankacılık hizmetleri ile bankacılık işlemlerinden doğan taahhütleri ile sabit kıymetleri dahil tüm aktiflerinin Türkiye Cumhuriyeti ZiraatBankası Anonim Şirketi ve Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketine devredilmesi hususları düzenlenmiştir.

4603 sayılı Kanun kapsamındaki bankaların birer kamu bankası olması, kullandıkları kaynaklarının büyük bir bölümünün Hazineye ait bulunması sebebiyle, yeniden yapılandırma süreci içinde geçici olarak; kredi alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Amme alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanması, yapılandırma işlemlerinin süratle tamamlanabilmesi açısından zorunlu görülmüştür. Öte yandan, bu bankalara borçlu bulunan kişilerin iflas etmeleri durumunda, bu Bankaların, alacaklarını etkin ve süratli bir biçimde tahsil edebilmelerini sağlamak amacıyla iflas bürosu ve idaresinde mutlaka yer almalarının uygun olacağı mütalaa edilmiştir. Böylece yeniden yapılandırma süreci içinde bu bankaların amaçlandığı gibi özelleştirilmeleri mümkün olabilecektir. Ayrıca, yeniden yapılandırma süreci içinde, henüz kamu özelliğini kaybetmemiş olmaları nedeniyle sürdürecekleri dava ve takiplerde onlara bir dizi kolaylık sağlanması yoluna gidilmiştir.Bu bağlamda, 4603 sayılı Kanuna geçici 4 üncü madde eklenmiştir.

Madde 2. - Madde ile, Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait (A) ve (B) grubu hisselerin satışına ilişkin yetki Bakanlar Kuruluna verilerek, piyasaların durumuna göre satış şartlarının belirlenmesi ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait hisselerin azamî değerinde satılabilmesinin sağlanması amaçlanmaktadır.

Madde 3. - Yeni ekonomik program kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketi ve Tarım Kredi Kooperatiflerine görev vermek suretiyle, malî bünyelerini olumsuz yönde etkileyen görev zararlarının doğmasına neden olan kanunların yürürlükten kaldırılarak, bundan sonra adı geçen kurumlara görev zararı yaratacak uygulamaların sona erdirilmesi amaçlanmıştır. Öte yandan, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 34 üncü maddesinin (c) fıkrası yürürlükten kaldırılarak kamu iştiraki olan ancak, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tâbi olmayan kuruluşların yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ücretlerinin Yüksek Planlama Kurulunca belirlenen miktarda aylık ücretlerden farklı olarak belirlenebilme serbestisi tanınmıştır.Böylece, Hazinece görevlendirilen kişilerin aynı kurullardaki diğer üyelerle eşit ücret almalarıyla eşit sorumluluğa sahip kişiler arasında uyum temin edilmiş olacaktır.

Madde 4. - Madde ile, Sivil Savunma Fonu tarafından yürütülen hizmetlerin Fonun tasfiyesi nedeniyle aksamadan yürütülebilmesini teminen, tasfiye edilen Fonun mevcut gelirlerinin İçişleri Bakanlığı bütçesine özel ödenek kaydedilmesi ve bu özel ödeneklere ilişkin harcama usul ve esaslarının bir yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmektedir.

Madde 5. - Madde ile, Afetler Fonuna verilmiş olan ve olası bir afet sonrası öncelikle gerçekleştirilmesi gereken acil görevlerin Fonun tasfiyesinden sonra da süratle yürütülebilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmaktadır. Yapılan düzenlemede; Fonun gelirleri afet tertibi adı altında Bayındırlık ve İskân Bakanlığı bütçesinde açılacak bir tertibe özel ödenek olarak kaydedilmekte ve vuku bulacak bir afetin gerektirdiği giderlerin bu kaynaktan karşılanması amaçlanmaktadır. Ayrıca, afet durumunda toplanan yardım ve bağışların, ilgili kurum bütçeleri aracılığıyla kullandırılmasını teminen Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir.Bununla birlikte, afet tertiplerinin kullanımına dair bir yönetmelik çıkarılması da öngörülmektedir.

Diğer taraftan, AfetlerFonu tasfiye edildiğinden 7269 sayılı Kanunda gerekli düzenlemeler yapılmaktadır.

Madde 6. - Madde ile, Toplu Konut Fonunun tasfiyesi nedeniyle, 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu ile belirlenen Fon gelirleri,Toplu Konut İdaresinin gelirleri olarak düzenlenmekte ve bu gelirlerin hangi amaçlar için kullanılacağı belirlenmektedir.

Diğer taraftan, 2985 sayılı Toplu Konut Kanununda, Toplu Konut İdaresinin Fonun kullanım alanlarında yararlanmak üzere, kredi alma yetkisi bulunmaktadır. Fon tasfiye edildiğinden, İdarenin  bu yetkisi sadece yurt dışından kredi alacak şekilde yeniden düzenlenmekte ve ayrıca, mevcut durumda olduğu gibi İdarenin denetlenmesi yetkisi Yüksek Denetleme Kuruluna bırakılmaktadır.

Madde 7. - Madde ile, Elektrik Enerjisi Fonunun tasfiyesi nedeniyle Fonun gelirlerinin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı bütçesinde açılacak bir tertibe özel ödenek kaydedilmesi öngörülmektedir. Bu tertibe kaydedilen ödeneklerden, Kanunun yayımı tarihine kadar yürürlüğe girmiş olan Fon anlaşmalarından kaynaklanan yükümlülüklerin karşılanması planlanmaktadır.

Madde 8. - Madde ile, Serbest Bölgeleri Tesis ve Geliştirme Fonu tarafından yürütülen hizmetlerin, Fonun tasfiyesi nedeniyle aksamadan sürdürülebilmesini teminen, tasfiye edilen Fonun mevcut gelirlerinden bazılarının Dış TicaretMüsteşarlığı bütçesine özel ödenek kaydedilmesi ve bu ödeneklere ilişkin harcama usul ve esaslarının bir yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmektedir.

Ayrıca, söz konusu Fonun tasfiye edilmesi nedeniyle, bu Kanunda yapılan düzenlemelere paralel olarak 3218 sayılı Kanunda gerekli değişiklikler yapılmaktadır.

Madde 9. - Madde ile, Çıraklık, Meslekî ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma Fonu tarafından yürütülen hizmetlerin, Fonun tasfiyesi nedeniyle aksamadan sürdürülmesini teminen, bu Fonun mevcut gelirlerden bazılarının Millî Eğitim Bakanlığı bütçesine özel ödenek kaydedilmesi öngörülmekte ve buna paralel olarak 3308 sayılı Kanunda gerekli düzenlemeler yapılmaktadır.

Madde 10. - Madde ile, Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme Fonunun tasfiye edilmesi nedeniyle; Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığının gelir kaynakları, tasfiye edilen Fonun gelirleri paralelinde yeniden düzenlenmekte, 3624 sayılı Kanunda Fona ilişkin tanımlarda gerekli düzenlemeler yapılmaktadır. Ayrıca, İdare bütçesinin gelir, gider ve muhasebesine ilişkin usul ve esasların, çıkarılacak yönetmelikle belirlenmesi öngörülmektedir.

Madde 11. - Madde ile, 9.12.1984 tarihli ve 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığı ile Dış TicaretMüsteşarlığı Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun uyarınca SerbestBölgeleri Tesis ve Geliştirme Fonu ile Denetleme Aidatı Fonundan yapılmakta olan zorunlu ödemelerin bütçeden yapılması amaçlanmaktadır.

Diğer taraftan, İhracatı Geliştirme Fonunun tasfiye edilmesi nedeniyle, İhracatı Geliştirme etüt Merkezinin gelirleri, giderleri ve diğer hususlar yeniden düzenlenerek 9.12.1994 tarihli ve 4059 sayılı Kanuna bir madde eklenmek suretiyle teşkilât yapısı yeniden düzenlenmektedir. Ayrıca, Merkezin gelir, gider ve muhasebesine ilişkin usul ve esasların çıkarılacak yönetmelikle belirlenmesi öngörülmektedir.

Madde 12. - Madde ile, Mera Fonunun tasfiye edilmesi nedeniyle 4342 sayılı Kanunla verilen görevlerin gerçekleştirilmesini teminen, söz konusu tasfiye edilen Fonun gelir kaynakları yeniden düzenlenerek bu tutarların Bakanlık bütçesinde açılacak tertiplere özel ödenek kaydedileceği hüküm altına alınmaktadır.

Ayrıca, bu madde uyarınca yapılacak tahsilatlara ilişkin diğer hususlar ile Bakanlık bütçesine özel ödenek kaydedilen tutarların harcama usul ve esaslarının, çıkarılacak yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmektedir.

Madde 13. - Madde ile, Özel Çevre Koruma Fonunun tasfiyesi sonrasında Fon gelirleri, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığına bırakılmakta ve Kurumun gelir ve giderlerine dair usul ve esasların çıkarılacak yönetmelikle belirlenmesi öngörülmektedir. Ayrıca, mevcut durumda olduğu gibi Kurumun denetlenmesi yetkisi Yüksek Denetleme Kuruluna bırakılmaktadır.

Madde 14. - A) Çıraklık, Meslekî ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma Fonu tasfiye edildiğinden 3.6.1938 tarihli ve 3423 sayılı Kanunda gerekli düzenleme yapılmaktadır.

B) 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanununda değişiklik yapılmak suretiyle Denetleme Aidatı Fonu tasfiye edilmekte ve alınmakta olan denetleme aidatlarının aynı amaçla kullanılmak üzere özel gelir ve ödenek kaydedilmesi öngörülmektedir.

C) Petrol ürünlerinden alınmakta olan Akaryakıt Fiyat İstikrar Fonunun tasfiye edilmesi nedeniyle Fonun kuruluşuna esas teşkil eden 79 sayılı Kanunda, fon paylarının akaryakıt Fiyat İstikrar Payı olarak tahsil edilmesine devam olunması için gerekli düzenleme yapılmaktadır.

D) Maliye Bakanlığı bünyesinde faaliyetlerini sürdürmekte olan ve 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun ek 13 üncü maddesi ile kurulmuş bulunan Gelir İdaresini Geliştirme Fonu kaldırılmakta ve bu Fondan yapılması gereken zorunlu ödemelerin bütçeden karşılanması öngörülmektedir.

E) Üniversite araştırma Fonlarının tasfiyesi kapsamında, bilimsel araştırmalar için fona tahsis olunmuş kamu kaynaklarının devam edebilmesi ve hatta daha fazla kaynağın bu amaçla ayrılabilmesi için araştırma projelerine bütçe ile tahsis edilen ödeneklerin yanı sıra üniversite döner sermayelerinden ayrılacak en az yüzde 10 nispetindeki bir kamu kaynağının da bu amaca tahsis edilmesi zorunluluğu getirilmek suretiyle üniversitelerin bilimsel araştırmalara daha fazla önem vermelerine imkân sağlanmaktadır.

Ayrıca, araştırma projelerinin seçilmesi, uygulanması ve izlenmesi ile ödeneklerin kullandırılmasına dair usul ve esasların, çıkarılacak yönetmelikle belirlenmesi öngörülmektedir.

F) Sanayi ve TicaretBakanlığı bünyesindeki tüm fonların tasfiye edilecek olması nedeniyle; 3143 sayılı Kanunda gerekli düzenleme yapılmaktadır.

G) 3418 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinde yapılan değişiklikle; Maliye Bakanlığının Merkez Saymanlığına yatırılan payların tümünün, bütçe disiplinini temin etmek amacıyla bütçeye özel gelir ve özel ödenek kaydedilmesi sağlanmakta ve Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu GenelMüdürlüğüne bu Kanun ile tahsis edilmiş payların Başbakanlık bütçesi yerine bu kurumların bütçelerine özel ödenek kaydedilmesi esası getirilmektedir.

H) Organize Sanayi Bölgeleri ve Küçük Sanat Siteleri İnşaat ve İşletme Giderleri Fonu tasfiye edileceğinden, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununda gerekli düzenlemeler yapılmaktadır.

I) Çıraklık, Meslekî ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma Fonu tasfiye edildiğinden, bu doğrultuda 3797 sayılı Millî EğitimBakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunda gerekli düzenlemeler yapılmaktadır.

Madde 15. - a) 118 sayılı Kanun ile düzenlenen İhracatı Geliştirme Fonu tasfiye edildiğinden bu Kanun yürürlükten kaldırılmaktadır.

b) 6.12.1984 tarihli ve 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunun 9 uncu maddesinin (5) numaralı fıkrası ile oluşturulan ödeme kaydedici cihaz özel hesabının işlerliğini yitirmesi nedeniyle tasfiyesi amaçlanmaktadır.

c) Elektrik Enerjisi Fonunun tasfiyesine yönelik 4 üncü maddedeki düzenlemeye paralel olarak 3291 sayılı Kanunda gerekli düzenleme yapılmaktadır.

d) Afetler Fonunun tasfiye edilmesine yönelik 2 nci maddede yapılan düzenlemeye paralel olarak 4123 sayılı Kanunda gerekli değişiklikler yapılmaktadır.

e) Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu tasfiye edileceğinden, bundan böyle yeni fon oluşturulmamasını teminen 4389 sayılı Bankalar Kanunu ile BakanlarKuruluna verilen fon kurma yetkisi kaldırılmaktadır.

Madde 16. - Madde ile, halen Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde yer alan ve mükelleflerin işletmelerinde kayıtlı bulunan gayrimenkul, iştirak hisseleri ve amortismana tâbi diğer iktisadî kıymetleri elden çıkarmaları halinde bu iktisadî kıymetlerin maliyet bedelinin, iktisap edildikleri ve elden çıkartıldıkları yıllar hariç olmak üzere, yeniden değerleme oranında artırılmasını öngören düzenleme değiştirilmektedir.

Mükelleflerin işletmelerine kayıtlı iktisadî kıymetlerini elden çıkardıklarında, bu iktisadî kıymetlerin iktisap edildikleri ve elden çıkartıldıkları yıllar için endeksleme yapılmaması, enflasyon nedeniyle ortaya çıkan kârlar üzerinde aşırı bir vergi yükü oluşmasına neden olmakta ve mükelleflerin bu imkândan yararlanmasını sınırlamaktadır.

Yapılması öngörülen değişiklikte, elden çıkarılacak iktisadî kıymetlerin maliyet bedelinin aylık bazda ve toptan eşya fiyat endeksi dikkate alınarak artırılması suretiyle, mükelleflerin  enflasyondan kaynaklanan kârları üzerinden vergileme yapılmaması sağlanmaktadır.

Diğer taraftan, halen geçici 28 inci maddede yer alan, “Rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle edinilen hisse senetleri ile iştirak edilen kurumun ihtiyat akçeleri,banka provizyonları ve Vergi Usul Kanununa göre ayrılan yeniden değerleme fonlarının sermayeye ilavesi dolayısıyla bedelsiz alınan hisse senetlerinin en az iki yıl öncesinde iştirak edilen şirketlere ait olması halinde, rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle edinilen veya bedelsiz alınan bu hisse senetleri iki yıl önce iktisap edilmiş sayılır.” hükmü, geçici 28 inci maddenin uygulama süresinin uzatılmayacağı hususu dikkate alınarak Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesine taşınmakta ve böylece, rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle edinilen veya bedelsiz alınan hisse senetlerinin ne zaman iktisap edilmiş olduğu konusunda uygulamada ortaya çıkabilecek tereddütlerin ve anlaşmazlıkların baştan önlenmesi amaçlanmaktadır.

Madde 17. A) Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendinin birinci paragrafı değiştirilmek suretiyle, devir veya bölünme yoluyla infisah eden kurumların birikmiş zararlarının, belirli şartlar dahilinde devralan kurumlar tarafından mahsup edilmesine imkân sağlanmaktadır.

Yapılan düzenlemede, zarar mahsubu için başlıca üç şart öngörülmektedir. Bunlar;

1. Devir veya bölünme suretiyle infisah eden kurumlar ile devralan kurumların aynı sektörde faaliyet göstermesi,

2. Devir veya bölünme suretiyle infisah eden kurumların son beş yıla ait kurumlar vergisi beyannamelerini kanunî sürede vermiş olması,

3. Mahsup edilecek zarar tutarının, devir veya bölünme tarihi itibariyle devrolan veya bölünen kurumun zarar dışındaki aktif toplamını geçmemesidir.

Bu düzenlemeye göre, örneğin tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir kurumun varlıklarının devir veya bölünme suretiyle, demir-çelik sektöründe faaliyet gösteren bir kuruma intikal etmesi halinde, söz konusu kurumlar aynı sektörde faaliyet göstermediğinden, devralan kurum zarar mahsubu yapmayacaktır. Esas faaliyet konusu demir-çelik üretimi olan kurumun ana sözleşmesini değiştirerek, tekstil üretimini de faaliyet konusuna dahil etmesi, sonucu değiştirmeyecektir.

Zarar mahsubu için, devir veya bölünme suretiyle infisah eden kurumların son beş yıla ait kurumlar vergisi beyannamelerini kanunî sürede vermiş olması, ikinci bir şart olarak öngörülmektedir. Böylece, beyannamelerini kanunî sürede veren ve vergi ödemelerini aksatmayan mükelleflerin korunması amaçlanmaktadır.

Zarar mahsubunda üçüncü şart olarak, mükelleflerin hiçbir faaliyeti olmayan, tamamen zararlı kurumları devralarak vergiden kaçınma yoluna gitmelerini önlemek ve zarar mahsup imkânının amacına uygun kullanımını sağlamak üzere, mahsup edilecek zarar tutarının, zarar dışındaki aktif toplamıyla sınırlandırılması öngörülmüştür. Bu düzenlemeye göre, aktif toplamı zarar dahil 1 000 birim, birikmiş zararı 700 birim olan bir kurumun devir veya bölünme suretiyle infisah etmesi halinde, devralan kurumun mahsup edebileceği zarar tutarı, zarar dışındaki aktif toplamı olan (1 000 - 700 =) 300 birim olacaktır.

B) Kurumlar Vergisi Kanununun 38 inci maddesi değiştirilmekte ve Avrupa Birliği mevzuatı da dikkate alınarak bölünme müessesesi vergi sistemimize dahil edilmektedir.

Yapılan düzenlemeyle, şirketlerin ortaklık yapılarını değiştirmeleri, aynı şirket bünyesinde yürütülen birden çok faaliyet alanını ayrıştırmaları, faaliyetlerine tahsis edilen varlıklarını kısmen veya tamamen elden çıkarmak suretiyle verimli olmayan alanlardan çıkmaları, ölçeklerini istedikleri şekilde ayarlayarak içsel ve dışsal ekonomilerden yararlanmaları ve belirli faaliyet alanlarında yoğunlaşarak uzmanlaşmaları amaçlanmaktadır.

Maddede yapılan düzenleme, bir şirketin tam veya kısmî bölünmesine imkân sağlamaktadır.

Maddenin (1) numaralı bendinde, tam mükellef bir sermaye şirketinin bütün mal varlığı, alacak ve borçlarının mukayyet değerleri üzerinden tam mükellefiyete tâbi mevcut veya yeni kurulacak iki veya daha fazla şirkete devrolunmak suretiyle şirketin tasfiyesiz dağılması hali öngörülmüştür. Tam bölünme olarak nitelendirilen bu halde, bölünen şirketin tüm mal varlığı taksim edilip iki veya daha fazla şirkete geçmekte ve bölünen şirketin ortakları devralan şirketlerin ortaklık paylarını iktisap etmektedir. Ayrıca, parantez içi hüküm ile bölünme işlemi sonucu devrolan şirketin ortaklarına belli miktarda nakit ödeme yapılması imkânı verilerek, hesapların kapatılması amacıyla yapılacak küçük miktarlardaki nakit ödemelerin bölünme işleminin vergisiz yapılmasını engellememesi sağlanmaktadır.

Maddede yer alan düzenlemeye göre, bölünen şirketin varlıkları mukayyet değer üzerinden bilançodan çıkarılacaktır. Vergi Usul Kanununun 265 inci maddesine göre mukayyet değer, bir iktisadî kıymetin muhasebe kayıtlarında yer alan hesap değeridir.Bu varlıklar, devir olan şirket tarafından da mukayyet değerleriyle kayıtlara intikal ettirilecektir. Böylece, bölünme işlemiyle gerçekte bir vergi ertelemesi yapılmış olmaktadır. Zira, varlıkları devralan şirket ilerde bunları elden çıkardığında satış bedeliyle kayıtlı bedel arasındaki fark kurum kazancına dahil edecektir.

Maddenin (2) numaralı bendinde kısmî bölünme öngörülmektedir. Buna göre, tam mükellef bir sermaye şirketi bilançosunda yer alan üretim tesisleri, hizmet işletmeleri ve bunlara bağlı gayrimaddî haklar ile hammadde, yarı mamul ve mamul mallar, gayrimenkuller ve iştirak hisselerini tam mükellef bir sermaye şirketine mukayyet değerleri üzerinden ayni sermaye olarak koyabileceklerdir. Ayni sermaye olarak konulan varlıklar karşılığında devralan şirket kendi hisse senetlerini ayni sermaye koyan şirkete veya bunun ortaklarına verecektir. Hisselerin şirketin ortaklarına verilmesi halinde, ayni sermaye olarak aktifinden bir varlık çıkan şirketin bilançosunun sermaye azaltılmasıyla dengelenmesi mümkün olabilecektir.

Maddenin (3) numaralı bendinde yer alan düzenleme, iki şirketin hisse senetlerinin karşılıklı değişimini öngörmektedir. Bu değişimin vergisiz yapılabilmesi için hisseleri toplayan tam mükellef şirketin, hisselerini topladığı şirketin yönetimini ve hisse senedi çoğunluğunu elde etmesi gerekmektedir. Bu iki şart bir arada aranacaktır.

Diğer taraftan bölünme işlemlerinde aktifi ve pasifi düzenleyici hesapların ilgili olduğu aktif veya pasif hesapla birlikte devredileceği hususuna da açıklık kazandırılmaktadır.

Şüphesiz ki, varlıkların mukayyet değer üzerinden diğer şirketlere intikal ettirilmesi bölünen şirketin ortaklarına varlıkların mukayyet değeri kadar bir hisse verilmesini gerektirmemektedir. Bölünen ve devralan şirketlerin karşılıklı olarak devre konu varlıkların değerlerini belirlemek suretiyle bölünen şirketin ortaklarının haklarını koruyacak bir değişim oranını tespit etmeleri gerekmektedir. Değiştirme oranının ise bölünen ve devralan şirketlerin hisselerinin gerçek değeri üzerinden belirleneceği tabiidir.

C) Kurumlar Vergisi Kanununun 39 uncu maddesi devir ve bölünme hallerini kapsayacak şekilde değiştirilmektedir.

Yapılan değişikliğe göre, devir ve bölünmenin bu maddede belirtilen şartlar çerçevesinde yapılması halinde, devrolunan veya bölünen kurumun devir ve bölünme tarihine kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilecek olup, devir ve bölünmeden doğan kazanç hesaplanmayacak ve vergilendirilmeyecektir.

Buna göre, Kanunun 37 nci maddesine uygun olarak yapılacak devirlerde, devir tarihine kadar olan döneme ilişkin faaliyet sonuçları, 39 uncu madde uyarınca devrin tekemmülünü müteakip 15 gün içinde münfesih kurum ve birleşilen kurum tarafından müştereken imzalanmış bulunan kurumlar vergisi beyannamesi ile vergi dairesine intikal ettirilecektir. Bu beyannameye devir bilançosu, kâr ve zarar cetveli ile münfesih kuruma ait vergilerin ve vergilendirme ile ilgili ödevlerin devralan şirket tarafından üstlenildiğini gösteren bir taahhütname eklenecektir.

Vergilendirilmesi gereken devir tarihine kadar olan kazanç, devir ile ilgili şirket yetkili kurul kararının Ticaret Sicilinde tescil edildiği tarih itibarıyla hesaplanacaktır. Bu tarihten sonraki işlemlerden doğan kazanç, devralan kuruma ait olacaktır. Devir tarihine kadar olan kazanca ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin devir ile ilgili işlemlerin tamamlanarak ilan edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde devir nedeniyle münfesih hale gelen kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verilmesi gerekecektir.

Bu Kanunun 38 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendine göre gerçekleştirilen bölünmelerde de bölünen kurumun, sadece bölünme tarihine kadar olan kazancının vergilenmesi ve bölünmeden doğan kârın hesaplanmaması ve vergilendirilmemesi için devir sırasında yapılan işlemlerin, bölünme durumunda da gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Buna göre, bölünen kurumun, bölünme tarihi itibariyle bilançosunun çıkarılarak kâr ve zararının tespit edilmesi ve bölünen kurum ile bu kurumun varlıklarını devralan kurumun müştereken imzalayacakları kurumlar vergisi beyannamesi ile bölünen kurumun bağlı olduğu vergi dairesine beyan edilecektir. Anılan beyanname, bölünme ile ilgili olarak Türk Ticaret Kanununa göre yapılması gereken işlemlerin ikmal edilmesi ve bu hususların ilan edilmesini takip eden 15 gün içinde verilecektir. Bu beyannameye göre münfesih kurum adına tahakkuk eden vergiler, bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumlar tarafından 40 ıncı maddede yazılı sürelerde ödenecektir.

38 inci maddenin (2) ve (3) numaralı bentlerinde belirtilen işlemlerden doğan kazanç hesaplanmayacak ve vergilendirme yapılmayacaktır. Diğer taraftan bu bentler çerçevesinde yapılan bölünmelerde bölünen kurumun tüzel kişiliği devam ettiğinden bölünme tarihine kadar olan kıst dönem için beyanname verilmesi söz konusu olmayacaktır. Ancak, (2) numaralı bende göre kısmî bölünme yapan kurumun bölünme tarihine kadar tahakkuk etmiş veya edecek vergi borçlarından bu kurumun varlıklarını devralan kurumların devraldıkları varlığın nispetine bakılmaksızın müteselsilen sorumlu olacakları madde metninde açık bir şekilde ifade edilmektedir.

D) Kurumlar Vergisi Kanununun 42 nci maddesinin başlığı ile üçüncü fıkrası 39 uncu maddede yapılan değişikliğe paralel olarak bölünme hallerini de kapsayacak şekilde değiştirilmiştir.

E) Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 28 inci maddesinin (a) bendinin üçüncü paragrafında yer alan ve stopaj oranını % 10'a kadar indirme hususunda Bakanlar Kuruluna yetki veren düzenleme değiştirilerek, bu yetkinin gerektiğinde işlem türleri de dikkate alınarak kullanılabilmesine imkân sağlanmakta ve ekonominin seyrine göre Bakanlar Kuruluna bu oranı % 5'e kadar indirme veya kanunî orana kadar artırma yetkisi verilmektedir.

Ayrıca, Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 21 inci maddesinin (3) numaralı fıkrasında yer alan düzenleme Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesine taşındığından söz konusu hükme gerek kalmamaktadır. Bu nedenle geçici 21 inci maddenin (3) numaralı fıkrası yürürlükten kaldırılmaktadır.

F) Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 29 uncu maddesine eklenen (6) numaralı bent hükmüyle;

- Türkiye'de faaliyette bulunan bankaların aktifinde kayıtlı olan gayrimenkullerin ve iştirak hisselerinin satışından doğan ve bankanın sermayesine eklenen kazançlar,

- Türkiye'de faaliyette bulunan bir bankanın ortağı olan tam mükellef bir sermaye şirketinin aktifine kayıtlı gayrimenkul ve iştirak hisselerinin satışından doğan ve ilgili bankanın sermayesine eklenen kazançlar,

- Bu bankalara dolaylı olarak iştirak eden tam mükellef şirketlerin aktifine kayıtlı gayrimenkul ve iştirak hisselerinin satışından doğan ve ilgili bankanın sermayesine eklenen kazançlar,

Kurumlar Vergisinden istisna edilmektedir.

Söz konusu istisnanın uygulanabilmesi için bu aktif kıymetlerin şirket kayıtlarında belirli bir süre kalmış olma şartı aranmayacaktır. Maddede belirtilen aktif kıymetlerin satışında satışın yapıldığı yılda elde edilen kazancın banka sermayesine ilave edilmesi gerekmektedir. Vadeli satış halinde satışın yapıldığı hesap dönemini takip eden ikinci hesap döneminin sonuna kadar tahsil edilerek sermayeye eklenilen kazanç tutarları da istisnadan yararlanacaktır. Belirtilen süre içerisinde sermayeye eklenmeyen kazançlar daha sonra tahsil edilip sermayeye eklenmiş olsa dahi bu kazanç kısmı için istisna uygulanmayacaktır. Geçici 29 uncu madde hükmü 31.12.2003 tarihine kadar uygulanacak geçici bir düzenleme olduğundan, bu tarihten sonra sermayeye eklenen tutarlar için istisna uygulanmayacaktır. Bu nedenle istisnadan yararlanmak için gerekli olan sermaye artırım işlemlerinin 31.12.2003 tarihine kadar gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Düzenlemeye göre kurumlar vergisi istisnasından yararlanan kazançlar üzerinden gelir vergisi tevkifatı da yapılmayacaktır.

Maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra maddede öngörülen işlemlerin yapılması halinde bu işlemler nedeniyle tapu ve kadastro harcı, damga vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi alınmayacaktır. Ancak, kazancın belirli bir kısmının sermayeye ilavesi halinde bu istisnalar kazancın sermayeye ilave edilen kısmına isabet eden tutarlar için uygulanacaktır.

Bu bent hükmü ile Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin son fıkrası hükmünün birlikte uygulanması mükerrerlik yaratacağından madde metninde bu hususa açıklık kazandırılmıştır. Dolayısıyla kurumlar bu hükümlerden bir tanesini tercih edebileceklerdir.

Madde 18. - A) Bu madde ile Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (c) bendi değiştirilmektedir.

Katma Değer Vergisi Kanununun mevcut söz konusu bendinde, Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 37 ve 39 uncu maddelerine göre yapılan devir işlemleri katma değer vergisinden istisna edilmiş bulunmaktadır. Kurumlar Vergisi Kanununda bölünme ile ilgili düzenlemeler çerçevesinde, Katma Değer Vergisi Kanununun sözü edilen (c) bendindeki istisnanın kapsamına bölünme işlemleri de dahil edilmiştir.

Öte yandan, mevcut düzenlemeye göre Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesindeki işlemler kısmî istisna kapsamına girdiğinden bu işlemler dolayısıyla yüklenilen vergiler indirim konusu yapılamamakta, önceki dönemlerde indirim konusu yapılan vergilerin de işlem tarihi itibariyle indirim hesaplarından çıkarılarak beyan edilmesi ve vergi dairesine ödenmesi gerekmektedir. Bu durum şirketlere devir, birleşme, bölünme gibi işlemler nedeniyle getirilmek istenilen vergi kolaylığının ortadan kalkmasına yol açmaktadır.

Bu hususlar gözönüne alınarak sözü edilen (c) bendinde yapılan bir diğer değişiklikle, bent kapsamında vergiden istisna edilen işlemler dolayısıyla yüklenilen vergilerin indirimine imkân tanınmış ayrıca, işlemi yapanların işlem tarihi itibariyle devreden vergilerinin bulunması halinde bunların yeni işletmelerde indirim konusu yapılmasına imkân tanınmıştır.

B) Kurumlar Vergisi Kanununda bu Kanunla yapılan değişiklik ile banka sermayesine eklenmek kaydıyla gayrimenkullerin ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazançlar vergiden istisna edilmektedir. Aynı işlemlerde katma değer vergisi istinasına imkân sağlamak için Katma Değer Vergisi Kanununun geçici 10 uncu maddesinde gerekli değişiklik yapılmaktadır.

Madde 19. - Maddede yapılan düzenleme ile Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan birleşme, devir, bölünme ve hisse değişimi işlemleri sonucunda doğan kazançlar banka ve sigorta muameleleri vergisinden istisna edilmektedir.

Madde 20. - Maddede yapılan düzenleme ile halen 1318 sayılı Finansman Kanunun 3 üncü maddesinin (d) bendinde yer alan ve devir-birleşme, nevi değiştirme nedeniyle yeni şirkete devredilecek taşıtların taşıt alım vergisinden istisna edilmesini öngören hüküm bölünmeyi de kapsayacak şekilde genişletilmektedir.

Madde 21. - A) Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun I.3 numaralı bendinde yapılan değişikliğe paralel olarak Damga Vergisi Kanununun 22 nci maddesinin (a) bendinde yer alan sermaye artırımlarına ilişkin ifade madde metninden çıkarılmıştır.

B)Yapılan düzenleme ile anonim, eshamlı komandit ve limited şirket mukavelenamelerinden dilimler üzerinden alınan damga vergisi, tutarların güncelliğini yitirmesi ve basitliğin sağlanması amacıyla tek nispet haline getirilmiş ve kooperatif mukavelenameleri de bu kapsama alınmak suretiyle bu nevi mukavelenameler üzerindeki damga vergisi yükü azaltılmıştır.

C) Yapılan düzenleme ile anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin sermaye artırımlarına ilişkin düzenlenen kâğıtlar istisna kapsamına alınmakta; Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan birleşme, devir ve bölünmeler nedeniyle düzenlenen kâğıtlar vergi dışı bırakılmakta, ayrıca bankalarca konut edinmek isteyenlere belirli şartlar altında kullandırılacak bireysel konut kredisi ile ilgili olarak düzenlenen kâğıtların 50 milyar lirayı aşmayan kısmı için damga vergisi istisnası getirilmek suretiyle bu nevi kredi kullananların finansman maliyeti azaltılmaktadır.

Madde 22. - A) Yapılan düzenleme ile şirketlerin Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapacakları birleşme, devir ve bölünmeleri nedeniyle ortaya çıkabilecek harç yükümlülükleri ortadan kaldırılmaktadır.

B) Yapılan düzenleme ile (arsa ve arazi üzerine yeniden inşa olunacak bina vesair tesislerin tescili hariç) tapuda gerçekleştirilen her nevi cins ve kayıt tashihinde emlak vergisi değeri üzerinden ödenen nispi tapu harcı oranı indirilmektedir.

Madde 23. - Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan değişikliğe paralel olarak bölünme sonucu yok olan hükmi şahsın varlıklarını devralan hükmi şahısların, bölünen kurumun yerine geçeceği hususuna açıklık getirmek amacıyla 6183 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinde gerekli değişiklik yapılmaktadır.

Geçici Madde 1. - Bu madde ile; 5254 sayılı Muhtaç Çiftçilere Ödünç Tohumluk Verilmesi Hakkında Kanun uyarınca tohumluk dağıtımıyla ilgili olarak yapılan uygulamaların, birden fazla bakanlık eliyle yürütülmesi sonucunda bu uygulamaların muhatapları ve tarafları arasında oluşmuş ve/veya oluşacak olan görev zararı kapsamında borç alacak ilişkisinin tasfiye edilmesi ve söz konusu tasfiye sonrasında Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketinin herhangi bir alacağının oluşmaması amaçlanmıştır.

Bu kapsamda; söz konusu Kanun çerçevesinde adı geçen Bankaca 2000 yılında kullandırılan kredilerin ana para ve faizleri ile birlikte bütçe kısıtları nedeniyle Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yıllar itibarıyla ödenemeyerek biriken Banka alacaklarının da Hazineden olan görev zararı alacaklarına eklenmek suretiyle, toplam görev zararı alacaklarının tespit edilmesi ve tespit edilen toplam alacakların 2001 Malî Yılı Bütçe Kanunu hükümleri uyarınca Hazinece tasfiyesi öngörülmektedir.

Geçici Madde 2. - 2001/2202 sayılı Kararname kapsamında Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketince devredilen gayrimenkullerin bilanço değerlerinin yüksek olması durumunda, satışların düşük seviyede gerçekleşmesi sebebiyle, taşınmazları koruma güçlüğü ile karşılaşılacaktır. Taşınmazlarda yıpranmaya sebebiyet verecek bu durum neticesinde satışlar olumsuz yönde etkilenecektir. Ayrıca güvenlik hususu ile ilgili yapılacak masrafların karşılanabilmesi ve aidat ödemelerinin yerine getirilebilmesinde de sorun yaşanabilecektir. Bununla birlikte bilanço değerlerinin taşınmazların rayiç değerlerinin üzerinde olması söz konusu taşınmazların pazarlama faaliyetlerini de menfi yönde etkileyecektir. Pazarlama ve reklam faaliyetleri artacak, gayrimenkullerin satışları güçleşecektir.

Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi tarafından Başbakanlık Toplu Konut İdaresine devredilen gayrimenkuller ile ilgili bilanço değerleri üzerinden borçlanma senedi verileceğinden, bu senetlerin vadesi geldiğinde, ödenebilmesi için taşınmaz satışlarının sürekli nakde dönmesi gerekmektedir. Nakit akışında yaşanacak sorunlar, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının ödeme dengesini bozacaktır.

İnşaatları devam eden projelerin hakediş ödemelerinin sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için Toplu Konut İdaresi Başkanlığı nakit akışının dengeli ve İdareye ilave bir maliyet getirmeyecek bir şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Bilanço değerleri üzerinden bir satış uygulamasına gidilmesi durumunda, satışın realize edilmesinde yaşanacak güçlükler nakit akışının aksamasına sebebiyet verecektir. Bu durumda müteahhit ödemelerinde gecikmeler olacak ve süre uzatımı, fiyat farkı gibi maliyet artırıcı yükümlülükler ile karşılaşılabilecektir. Ayrıca daha önce satışı yapılmış olan taşınmazların sözleşmelerde belirtilen tarihlerde teslim edilememesi gibi olumsuz durumlar da ortaya çıkabilecektir.

Söz konusu taşınmazların satışı ile amaçlanan sadece mülkiyet devri olmayıp, proje ve yerleşim yeri bazında sosyal donatılarıyla birlikte yaşanabilir kentsel çevreler yaratmaktır. Satışların realize edilememesi durumunda, bu hedefe de ulaşılamayacaktır.

Geçici Madde 3. - a) Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu tasfiye edileceğinden önemli miktarlarda olan bu Fonun gelirlerinin, yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar yürürlükten kaldırılan hükümlere göre tahsil edilmesine devam olunması ve genel bütçeye gelir yazılması amaçlanmaktadır.

Ayrıca madde ile, anılan Fonun kesinti oranlarının belirlenmesine dair 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanununda bulunan yetki kaldırıldığından, Bakanlar Kuruluna bu konu ile ilgili düzenleme yapma yetkisi verilmesi öngörülmektedir.

Diğer taraftan, Kaynak Kullanımını Destekleme Fonundan ihtisas kredilerine ödenmesi gereken destekleme primleri nedeniyle bankalara ödenmemiş birikmiş borçların, Hazinenin görev zararı borcu olarak kabul edilmesi ve bu borçların tasfiyesine ilişkin hükümler çerçevesinde işlem yapılması planlanmaktadır.

b) Ödeme Kaydedici Cihaz Özel Hesabı tasfiye edildiğinden, bu hesapta biriken mevcut nakdin bütçeye gelir yazılmak üzere Hazine hesaplarına intikali amaçlanmaktadır.

c) Bu Kanunla tasfiye edilen Akaryakıt Fiyat İstikrar Fonunun 31.12.2001 tarihine kadar tahakkuk eden, ancak ödenemeyen yükümlülüklerinin bütçeye bu amaçla konulacak ödenekten karşılanması öngörülmektedir.

d) Toplu Konut Fonunun tasfiye edilmesi nedeniyle, bu Fonun bazı gelirlerinin Hazine adına tahsiline devam edilerek Hazine hesaplarına intikali sağlanmaktadır. Ayrıca çeşitli mevzuatta Toplu Konut Fonuna yapılmış atıfların Toplu Konut İdaresine yapılmış sayılacağı belirtilmektedir.

e) 3418 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinin (b) bendine göre 2001 yılı içinde tahakkuk etmiş gelirlerden yıl sonunda harcanmayan miktarların, ertesi yıl bütçesine devredilmesini teminen gerekli düzenleme yapılmaktadır.

f) Kamu Ortaklığı Fonu 23.5.2000 tarihli ve 4568 sayılı Kanun ile 1.1.2001 tarihi itibarıyla tasfiye edildiğinden, daha önce adı geçen Fonun kullanım alanları ile ilgili olarak sağlanmış Hazine garantili dış proje kredilerinin tasfiye tarihinden sonra devam eden geri ödemelerinin Hazine tarafından devralınarak gerçekleştirilmesi hususu düzenlenmektedir.

g) Bu Kanunla tasfiye edilen fonlar için, 1.1.2002 tarihinden itibaren tahsil edilecek genel bütçe vergi, resim ve harç gelirlerinden, 24.3.1988 tarihli ve 3418 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi hariç olmak üzere pay ayrılmayacağı öngörülmektedir.

h) Bu Kanunla tasfiye edilen fonlardan finansmanı sağlanmak üzere yıllara sari olarak yapılan sözleşmelerde yer alan ve 1.1.2002 tarihinden sonrasına sirayet eden hak ve yükümlülüklerin ilgili idareler nezdinde devam etmesi ve söz konusu mevcut yükümlülükler nedeniyle bu tarihten sonra yapılması gereken ödemelerin, konsolide bütçeye dahil idareler için bütçede ilgili fonun hizmetine devamını sağlamak üzere açılacak tertip veya özel tertiplerden, diğer idarelerde ise bütçelerinden yapılması öngörülmektedir.

ı) Mera Fonunda halen hizmet akti ile çalıştırılmakta olan personelin geçici işçi statüsünde kanunun yürürlük tarihi itibarıyla Tarım ve Köyişleri Bakanlığına devredilmesi ve her türlü haklarının bu Bakanlık bütçesinden ödenmesi öngörülmektedir.

j) Bu Kanunla ve diğer mevzuatla tasfiye edilen fonlar hakkında, bu Kanunda düzenleme yapılmayan hususlarda, 21.2.2001 tarihli ve 4629 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (d) bendi ile (B), (C) ve (D) fıkraları hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmektedir.

Madde 24. - a) 4603 sayılı Kanun 25.11.2000 tarihinde yürürlüğe girdiğinden Kanunun 1 inci maddesinin (A) ve (B) fıkralarının bu tarihten itibaren yürürlüğe girmesi amacıyla düzenleme yapılmıştır.

b) 4 ila 15 inci maddeler ile geçici 3 üncü maddenin (f) fıkrası dışındaki diğer fıkraları 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe girecektir.

c) 23.5.2000 tarihli ve 4568 sayılı Kanun ile Kamu Ortaklığı Fonu tasfiye edildiğinden, bu Fonun kullanım alanları ile ilgili olarak daha önce sağlanmış olan Hazine garantili dış proje kredilerinin 1.1.2001 tarihinden sonrasına sirayet eden geri ödemelerinin Hazine tarafından devralınarak gerçekleştirilmesini teminen, geçici 3 üncü maddenin (f) fıkrasının yürürlük tarihi Kamu Ortaklığı Fonunun tasfiye tarihi olan 1.1.2001 olarak düzenlenmektedir.

d) Diğer maddeler yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.

Madde 25. - Yürütme maddesidir.


Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi

 

 

Plan ve Bütçe Komisyonu

15.6.2001

 

Esas No. : 1/876

 

 

Karar No. : 61

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Bakanlar Kurulunca 8.6.2001 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan ve Başkanlıkça 11.6.2001 tarihinde Komisyonumuza havale edilen "Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı",  Komisyonumuzun 13.6.2001 tarihinde yaptığı 55 inci birleşimde, Hükümeti temsilen Devlet Bakanı Nami ÇAĞAN ile Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanlığı ve  Özelleştirme İdaresi Başkanlığı temsilcilerinin de katılımlarıyla incelenip, görüşülmüştür.

Bilindiği gibi, Türkiye ekonomisi 1990'lı yıllardan itibaren sıklaşan aralıklarla krizlerle karşı karşıya kalmıştır. Yaşanan bu krizlerde, dışsal etkenlerin yanında  sürdürülemez bir iç borç dinamiğinin oluşması ve  başta kamu bankaları olmak üzere mali sistemdeki sağlıksız yapı ile diğer yapısal sorunların kalıcı bir çözüme kavuşturulamaması en temel nedenler olarak ortaya çıkmıştır. Bu temel sorunların kalıcı bir çözüme kavuşturulması amacıyla başta bankacılık sistemi olmak üzere mali sistemin ve Devlet harcamalarının rasyonelleştirilmesine yönelik olarak bazı hukuki düzenlemeler yapılmıştır.

Bu çerçevede;  kamu bankaları arasında yer alan Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası ile Türkiye Emlak Bankasının yeniden yapılandırılarak serbest piyasa ekonomisi şartlarına göre faaliyetlerine devam etmeleri amacıyla özelleştirilmelerini öngören 15.11.2000 tarih ve 4603 sayılı Kanun ile, 1980'li yıllardan itibaren  mali disiplinin ve bütçe birliğinin zedelenmesinde en büyük etkenlerden  biri olan fonların, maliye politikalarının etkinliğinin artırılması ve bu fonların belirli bir mali disipline kavuşturulmasını öngören Bazı Fonların Tasfiyesine İlişkin 4568 ve 4629 sayılı Kanunlar gibi temel hukuki düzenlemeler  yapılmıştır. Ancak, gerek 4603 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklanan tereddüt ve aksaklıkların giderilmesi, gerekse Türkiye'nin Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı doğrultusunda mali disiplinin sağlanması ve kamu kaynaklarının rasyonel kullanımı amacıyla fon ve vergi mevzuatında yeni hukuki düzenlemeler yapılması gereği ortaya çıkmıştır.

Diğer yandan, Ülkemizin uzun süredir içinde bulunduğu ekonomik ortam, şirketlerin kısa vadeli kararlar alarak verimliliklerini kaybetmelerine ve optimum ölçeklerden uzaklaşarak verimsiz bir yapıya dönüşmelerine yol açmış ve sorunlara stratejik bir yaklaşımla uzun vadeli bakarak çözümler üretmesine engel teşkil etmiştir. Şirketlerin değişen ekonomik şartlara göre yeniden yapılanmalarını sağlamaya yönelik olarak, mevzuattaki yetersizlikler de dikkate alınarak, ekonominin bir bütün olarak etkinlik ve verimlilik artışı ile rekabet avantajı sağlayabilmesi için, bölünerek yeniden yapılanmalarına imkân sağlayacak düzenlemelere gidilmesi gereği  hasıl olmuştur.

Tasarı ve gerekçesi incelendiğinde;Türkiye'nin Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı çerçevesinde hazırlanan Tasarı ile;

· 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye  Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanunda:

– Bu Bankaların, yeniden yapılandırma sürecinde ortaya çıkan ihtiyaçların giderilmesine,

– Sözkonusu Bankalardaki kamu hisselerinin oranı % 50'nin altına düşene kadar  Bankaların Türkiye Büyük Millet Meclisinin denetimine tabi olmasına, personel  birikiminin  hizmetin gerektirdiği ideal kadroya indirilmesine,

– Türkiye  Emlak Bankasının, T.Emlak Bankası A.Ş. Mensupları Yardım Sandığı Vakfı üyesi personelinin sosyal güvenlik açısından tabi olduğu mevzuat nedeniyle  yararlanamadığı kıdem tazminatı ve 4603 sayılı Kanunla verilen teşviklerden  yararlanmasının sağlanmasına,

– Türkiye Emlak Bankasının bankacılık hizmetleri dışındaki faaliyetlerindeki  iştiraklerinin tasfiyesinde ortaya çıkan sorunların çözümlenmesine,

– Sözkonusu Bankalar ile Tarım Kredi Kooperatiflerinin görev zararlarının oluşmasına neden olan kanunların yürürlükten kaldırılmasına,

· 6219 sayılı Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim  Ortaklığı Kanununda  değişiklik yapılarak;  Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait (A) ve (B) grubu hisselerin, piyasaların  o andaki durumuna göre satış şartlarının belirlenmesi, Genel Müdürlüğün hisselerinin en değerli olduğu anda ve  en uygun yöntemle satışının gerçekleştirilmesi amacıyla,  sözkonusu hisselerin satışına yönelik yetkinin Bakanlar Kuruluna verilmesine,

· Uygulanmakta olan Ekonomik İstikrar Programı çerçevesinde, bütçe birliğinin ve şeffaflığının sağlanması amacıyla fonların tasfiyesine yönelik olarak başlatılan çalışmalar kapsamında, 2000 ve 2001 yılları içerisinde  toplam 52 fonun tasfiyesine yönelik olarak yapılan yasal işlemlerin tamamlayıcı bir unsuru olarak  kalan 17 adet fondan,  kanun ve kanun hükmünde kararnamelerle kurulan 15 adedinin, gelirlerinin ilgisine göre bağlı bulundukları kuruma bırakılması ve bütçeye gelir ve/veya özel gelir kaydedilmesi suretiyle yürüttükleri hizmetlerin devamının sağlanmasına imkân verecek şekilde tasfiye edilmesine,

· Ekonomide etkinlik ve verimlilik artışı ve rekabet  avantajı sağlanabilmesi için şirketlerin  bölünerek yeniden yapılandırılmalarına imkân verilmesi ve yeniden yapılandırma işlemleri sırasında gerçekleştirilecek  işlemlerin vergi kolaylıkları getirmek suretiyle  yapılabilmesi amacıyla ilgili Vergi Kanunlarında değişiklikler yapılmasına,

yönelik düzenlemelerin öngörüldüğü anlaşılmaktadır.

Tasarının geneli üzerinde yapılan müzakerelerde;

– Fonların geçmişte hızlı karar alma ve uygulama kolaylığı sağlamaları nedeniyle oluşturulduğu, ancak günümüzde çoğunun işlevini yitirdiği ve fon uygulamalarının  amacından uzaklaştığı, bu nedenle fonların tasfiyesine yönelik düzenlemelerin olumlu karşılandığı,

– Yeniden yapılandırma sürecinde,  kamu bankalarının yerine getirdiği görevlerin  sadece bankacılık faaliyetleri ile sınırlı tutularak değerlendirilmemesi,   bu bankaların ülke genelinde üstlendikleri destekleme hizmetlerine ilişkin  yükümlülüklerinin de dikkate alınması gerektiği,

– Tasarının çok kapsamlı ve köklü düzenlemeler öngördüğü, özellikle teknik hususların  ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle bir alt komisyon oluşturulmasının yararlı olacağı,

– Yeniden yapılandırma  sürecinde, Emlak Bankasının, bankacılık faaliyetleri dışında sürdürdüğü hizmetlerinin,  Dünyadaki örnekleri dikkate  alındığında devam ettirilmesinin kamu yararı açısından önemli olduğu,

– Çiftçilere yönelik Devlet desteklemelerini  düzenleyen kanunların yürürlükten kaldırılmasının ülkemiz tarımına zarar verebileceği,

– Hukukun temel prensipleri çerçevesinde, kamu bankalarıyla ilgili alacakların tahsiline yönelik özel  düzenlemelerin,  özel hukuk alanında yapılması gerektiği,

– Kamu bankalarının alacaklarının 6183 Sayılı Kanuna göre takip ve tahsiline olanak verilmesinin,bu bankaların  Bankalar Kanunu çerçevesinde genel bankacılık mevzuatına  tabi olacakları dikkate alındığında, bankacılık sisteminde  haksız rekabete neden olabileceği gibi, Anayasaya da aykırılık teşkil edebileceği,

– Ülkemiz tarımının desteklenmesinde önemli bir yere sahip olan  Ziraat Bankasının, küçük çiftçilerinin desteklenmesine yönelik fonların tasfiye edilmesi  ve bu fonlara dayanak teşkil eden  kanunların yürürlükten kaldırılması dikkate alındığında  Bankanın, doğacak hukuki boşluğu da giderecek şekilde yeniden yapılandırılmasının  gerektiği,

– Kamu Bankalarının görev zararları neticesinde ortaya çıkan kamu alacaklarının nasıl hesaplandığına açıklık getirilmesi gerektiği,

Şeklindeki görüş ve değerlendirmeleri müteakip Hükümet adına yapılan tamamlayıcı açıklamalarda ise;

– Fonlarla ilgili düzenlemelerin yeni hususlar öngörmediği, esas itibariyle Tasarıda öngörülen köklü değişikliklerin, kamu bankaları ile şirketlerin birleşme ve bölünmelerinin kolaylaştırılması ile bu birleşme ve bölünmelere yönelik vergisel avantajlar  getirilmesinin olduğu,

– Çiftçi, esnaf ve toplumun diğer kesimlerine yapılan kaynak aktarımlarına , ülkenin genel ekonomik yapısı dikkate  alınarak, bütçe imkânları nispetinde devam edileceği,

– 1980'lerden sonra uygulama alanı artan fonların mali disiplini bozduğu, kamu hesaplarının izlenememesi ve kamu kaynaklarının rasyonel kullanılamaması sonucunu ortaya çıkardığı,

– 1991 yılından itibaren fonların bazılarının bütçe içine  alınmasına yönelik düzenlemelerin yapıldığı, ancak bütçe içinde  de olsa fonların  kendine özgü kuralları çerçevesinde  faaliyetlerine devam ettiği, bu nedenle 2000 yılından itibaren fonların tasfiyesine yönelik yasal düzenlemelerin yapılmasına başlandığı,

– Kamu bankalarına ilişkin düzenlemelerin, uygulamaya konulan ekonomik program doğrultusunda hazırlandığı, bu çerçevede kamu bankalarının  görev zararına uğramalarına neden olan   kanunlardan bazılarının da   yürürlükten kaldırıldığı,

– Tasarının nihai hedefinin, Avrupa Birliği normlarına uyum sağlamış,  güçlü bir mali sistem tarafından desteklenen dinamik bir ekonomi yaratmak olduğu,

– Getirilen düzenleme ile; kamu bankalarının alacaklarının  kamu alacağı olup olmadığı hususunun kanun çerçevesinde tespit edildiği, bu nedenle kamu bankalarının  alacaklarını 6183 sayılı Kanun doğrultusunda takip ve tahsil etmelerinde Anayasal bir engel bulunmadığı,

– Kamu bankalarının bağımsız dış denetime tabi tutulmasının bu bankaların uluslararası   kredibilitesinin yükselmesine katkı sağlayacağı,

– Kamu bankalarının beyan ettiği görev zararlarının, bankalar yeminli murakıplarınca denetlendikten sonra, Hazine Müsteşarlığı bünyesinde oluşturulan bir kurulca karara bağlanarak tespit edildiği,

– Yeniden yapılandırma sürecinde, kamu bankalarının sistematik risklerle karşı karşıya kalabileceği, bu risklerin bazen genel kabul görmüş bankacılık prensipleri doğrultusunda çözümlenmesine imkan bulunmadığı durumların  ortaya çıkabileceği, bu nedenle mevcut sorunların reel sektörün içinde bulunduğu olumsuzluklar da dikkate alınarak, genel kabul görmüş  bankacılık kurulları dışında çözüme kavuşturulması gereğinin hasıl olduğu,

 ifade edilmiştir.

Bu görüşmeleri müteakip, Tasarı ve gerekçesi Komisyonumuzca da benimsenerek  maddeleri üzerindeki görüşmelere geçilmiş, ancak, Tasarının, başta bankacılık sektörü olmak üzere eko-nominin geneli ile ilgili kapsamlı düzenlemeler öngördüğü, özellikle teknik hususların ayrıntılı bir şekilde ele alınarak yeniden değerlendirilmesi gerektiği  şeklinde  ortaya çıkan genel  kanı neticesinde bir alt komisyon kurulmasına karar verilmiştir.

Alt Komisyon, 13.6.2001 tarihinde, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanlığı temsilcilerinin de katılımlarıyla yaptığı toplantıda, konuyu en geniş şekilde ele almış,   ilgili kurum ve kuruluş temsilcilerinden gerekli teknik bilgiler alınmış, Anayasa ile hukukun genel prensiplerine aykırılık teşkil edebilecek hususlar da değerlendirilmiş  ve bu görüş  ve değerlendirmeler çerçevesinde hazırladığı metni,  bir raporla birlikte Komisyonumuza sunmuştur.

Alt Komisyonda Tasarının;

· Çerçeve  1 inci maddesi;

– (B) fıkrası ile  4306 sayılı Kanunun  3 üncü maddesine eklenmesi öngörülen,  yeniden yapılandırma sürecinde, bankalarda görev üstlenen yönetim ve denetim kurulu üyelerinin, daha  önceki dönemde başlatılan işlerin yapılandırılmasından  doğabilecek olumsuzluklardan  sorumlu tutulmamasını düzenleyen (5)  numaralı fıkranın; yeniden yapılandırılmada görevlendirilecek kurul üyelerinin, reel sektörün faaliyetlerinin gelişip devamını temin etmek, bankaların aktiflerini seyyal kılmak, pasif kalitesini yükseltmek ve bankaların reorganizasyonunu sağlayarak süratle özelleştirmeye hazırlamak amacıyla yapacakları iş ve işlemlerden dolayı sorumlu tutulmamaları doğrultusunda ve kanun  tekniğine uygunluk açısından bu Kanunun geçici 4  üncü maddesi olarak yeniden düzenlenmesi suretiyle,

– ( C ) fıkrası; 4603 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin (3)  numaralı fıkrasının, yeniden yapılandırma sürecinde bankaların yönetim kurulunca istihdam fazlası olarak tespit edilen banka personelinin, Özelleştirme Kanununun, süreler hariç, 22 inci maddesine göre, diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmeleri ve bu şekilde nakledilen personel için bankacılık tazminatının şahsa bağlı bir hak teşkil etmeyeceğine açıklık getirilmesi suretiyle, 

  (D) fıkrası ile 4306 sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen geçici 2 nci maddesi; birinci, ikinci ve dördüncü fıkralarında yer alan " ...bu Kanunun..." ibarelerinin "...bu maddenin..."  şeklinde değiştirilmesi ve maddeye, anılan bankalarda çalışan personelden, emeklilik hakkını elde etmeden, 31.12.2001 tarihine kadar istifaen ayrılanlara ikramiye ödenmesini düzenleyen bir fıkranın ilave edilmesi, Türkiye Emlak Bankası'nın devir ve tasfiyesine ilişkin hususları düzenleyen geçici 3 üncü maddesi; Bankanın devredilecek varlıklarına açıklık getirilmesi ve iflasa ilişkin  hükümlerin madde metninden çıkarılması, yeniden yapılandırma süreci içinde geçici olarak, 4306 sayılı Kanun kapsamındaki bankaların kredi alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması ile bu bankalara borçlu bulunan kişilerin iflas etmeleri durumunda uygulanacak hükümleri düzenleyen geçici 4 üncü maddesinin; 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına ilişkin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarının,  Anayasaya ve genel hukuk kurallarına uygunluk açısından metinden çıkarılması, dördüncü ve beşinci fıkralarında konuya açıklık getirecek değişiklikler yapılması ve Türkiye Emlak Bankası A.Ş. nin tasfiye  ve/veya iflası halinde de  aynı hükümlerinin uygulanmasına  devam olunacağına dair bir hükmün, yeni bir fıkra olarak metne ilave edilmesi suretiyle,

· Çerçeve  7 nci maddesi ile 3096 sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen geçici 4 üncü maddenin; 1 inci fıkrası, Elektrik Enerjisi Fonu Anlaşmaları uyarınca taahhüt edilen yükümlülüklerin 31.12.2001 tarihine kadar  yerine getirilmesine imkan vermek amacıyla redaksiyona tabi tutulması suretiyle,

· Çerçeve 10 uncu maddesi ile düzenlenen 3624 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin (a) bendinde yer alan "gereğinde" ibaresinin çıkarılması suretiyle,

· Çerçeve 11 inci maddesi ile 4059  sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen ek 2 nci maddenin; altıncı fıkrasının, İhracatı Geliştirme Etüd Merkezinde 1475 sayılı Kanuna tabi çalışanlardan, isteyenlerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamına geçebilmelerine imkan verecek şekilde yeniden düzenlenmesi, son fıkrasına, uygulamada tereddütlere yol açılmaması amacıyla  "...Maliye Bakanlığının..." ibaresinden sonra gelmek üzere "uygun" ibaresinin eklenmesi suretiyle,

· Çerçeve 12 nci maddesi ile düzenlenen 4322 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin  (e) bendine yirmi yıllık gelir kavramına açıklık kazandırmak amacıyla "ot" ibaresinin eklenmesi suretiyle,

· Çerçeve 13 üncü maddesi ile düzenlenen 383 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 23 üncü maddesinin, ikinci  fıkrası dışında başlığı dahil diğer fıkralarının yürürlükten kaldırıldığına açıklık getirilmesi ve aynı Kanun Hükmünde Kararname'nin 22 nci maddesiyle  ilgili düzenlemenin ikinci fıkrasına da "Maliye Bakanlığı" ibaresinden sonra gelmek üzere "uygun" ibaresinin eklenmesi suretiyle,

· Çerçeve 14 üncü maddesinin (D) fıkrası ile değiştirilen 213 sayılı Kanunun ek 13 üncü maddesinin (a) bendinde yer alan parantez ifadesinin, ek 13 üncü maddesi kapsamındaki  ödemelerden Maliye Bakanlığının bağlı kuruluşlarının personelinin de yararlanması doğrultusunda yeniden düzenlenmesi suretiyle,

· Çerçeve 17 nci maddesinin (B) fıkrası ile değiştirilen  5422 sayılı Kanunun 38 inci maddesinin; 1 inci fıkrasının redaksiyona tabi tutulması, bu fıkranın (3) numaralı bendindeki parantez hükmünde yer alan "bölünme" ibaresinin, konuya açıklık kazandırılması amacıyla "hisse değişimi" şeklinde değiştirilmesi, (E) fıkrası ile  5422 sayılı Kanunun geçici 28 inci maddesinin; (a) fıkrasının üçüncü bendinde   geçen "% 5'e" oranının "% 0'a"  şeklinde değiştirilmesi ve (F) fıkrası ile  düzenlenen 5422 sayılı Kanunun geçici 29 uncu maddesine eklenmesi  öngörülen (6) numaralı  bendine; Türkiye'de faaliyette bulunan bankaların aktifinde kayıtlı olan gayrimenkuller ve iştirak hisselerinin değerlendirilmesine yönelik istisna hükümlerine açıklık getiren düzenlemelerin eklenmesi,  Türkiye'de faaliyet gösteren özel finans kurumlarının da 5422 sayılı Kanunun geçici 29  uncu maddesi kapsamına alınmasını öngören hükmün (7)  numaralı bent olarak metne eklenmesi ve  fıkra çerçevesinin bu değişiklik doğrultusunda redaksiyona tabi tutulması suretiyle,

· Çerçeve 18 inci maddesinin (B) fıkrası ile değiştirilen 3065 sayılı Kanunun  geçici 10 uncu maddesinin  birinci fıkrasında, 5422 sayılı Kanunun geçici 29 uncu maddesine yapılan atfın geçici 29 uncu maddede yapılan değişiklik doğrultusunda değiştirilmesi suretiyle,

· Çerçeve 21 inci maddesinin (A) fıkrası ile değiştirilen 488 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin (a) bendinde yer alan  "şirketler ile kooperatif" ibaresinin, kooperatiflerin bu madde kapsamı dışında kalmasından dolayı "... şirket..." olarak değiştirilmesi  ve bu doğrultuda aynı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I. Akitlerle İlgili Kağıtlar" başlıklı bölümünün (3) numaralı bendini değiştiren  (B)  fıkrasında da  değişiklik  yapılması suretiyle,

· Geçici 3 üncü maddesinin; (ı) fıkrası ile düzenlenen; Mera Fonundan ücret ödenmek suretiyle çalışan geçici işçilerle ilgili düzenlemenin, kamuda geçici işçi statüsündeki  istihdam biçiminin tasfiye edilme  hedefi de dikkate alınarak, sözkonusu personelin 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa göre istihdam edilmesine olanak sağlanması amacıyla redaksiyona tabi tutulması suretiyle,

· Yürürlüğe ilişkin 24 üncü maddesinin (b) bendi, kanunların hazırlanmasında uygulanacak esas ve usuller doğrultusunda redaksiyona tabi tutulması suretiyle,

· Diğer maddeleri ile  yürütmeye ilişkin  25 inci maddesi aynen,

kabul edilmiştir.

Bu defa,  Komisyonumuz 14.6. 2001 tarihinde, Hükümeti temsilen  Orman Bakanı Nami ÇAĞAN ve  Maliye Bakanı Sümer ORAL ile ilgili kurum ve kuruluş temsilcilerinin de katılımlarıyla yaptığı 56 ncı birleşimde, Alt Komisyon tarafından hazırlanan metni esas almak suretiyle  maddeleri üzerindeki görüşmelere başlamıştır.

Alt Komisyon metninin;

– Çerçeve 1 inci maddesinin (D)  fıkrası ile 4603 sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen geçici 2 nci maddenin; dört ve beşinci fıkralarının, yeniden yapılandırma sürecinde Emlak Bankasında farklı statülerde çalışan personelin, 4603 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinde öngörülen emekliliğe yönelik haklardan eşitlik prensiplerine uygun olarak yararlanmaları amacıyla  yeniden düzenlenmesi, geçici 3 üncü maddesinde yer alan "bankacılık ve bankacılık dışı faaliyetlerinde kullanılan menkul ve/veya gayrimenkul varlığı..."  ifadesinin,  anlama açıklık kazandırılması amacıyla "...varlıkları..." şeklinde değiştirilmesi,  geçici 4 üncü maddesinin üçüncü  fıkrasının, genel hukuk hükümleri doğrultusunda redaksiyona tabi tutulması, bu maddeden sonra gelmek üzere,  alt komisyon metnine geçici 4 üncü  madde olarak ilave edilen, bankaların yeniden yapılandırılması ile görevli yönetim ve  denetim kurulu üyelerinin, görevlerine yoğunlaşmalarını sağlamak ve verimlerini artırmak amacıyla, bazı konularda sorumluluklarını sınırlamaya yönelik düzenlemenin, redaksiyona tutulmak suretiyle, kanunların hazırlanmasında uygulanan esas ve usuller doğrultusunda 4603 sayılı Kanuna geçici 5 inci madde olarak eklenmesi ve  fıkra çerçevesinin bu doğrultuda düzeltmeye   tabi tutulması suretiyle,

– Çerçeve 11 inci maddesi ile 4059 sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen ek 2 nci maddenin; altıncı fıkrası;  İhracatı Geliştirme Etüd Merkezinde 1475 sayılı İş Kanuna tabi olarak çalışan personelin sözleşmeli olarak çalıştırılmalarına imkan verecek şekilde yeniden düzenlenmesi  ve bu düzenlemeler doğrultusunda 506 sayılı Kanuna tabi olarak çalışan personele  ilişkin hususları kapsayan bir metnin de aynı Kanuna geçici 12 nci madde olarak eklenmesi ve  madde çerçevesinin yeniden düzenlenmesi suretiyle,

– Çerçeve 14 üncü maddesinin (D) fıkrası ile değiştirilen  213 sayılı Kanunun ek 13 üncü maddesinin (4) üncü fıkrasının sonuna; Maliye Bakanlığının bağlı kuruluşlarında çalışan personele, sözkonusu bent  kapsamında yapılacak ödemelerin esas ve usullerini tespit eden bir ifadenin eklenmesi suretiyle,

– Çerçeve 17 nci maddesinin (B) fıkrası ile değiştirilen  5422 sayılı Kanunun 38 inci maddesinin; birinci fıkrasının, (2) numaralı bendi; tam mükellef şirketlerin bilançolarında yer alacak  kalemlere açıklık getirilmesi amacıyla,  (F) fıkrası ile  aynı Kanunun geçici 29 uncu maddesine eklenmesi öngörülen (6) numaralı bendinde Kanunların hazırlanmasında uygulanacak esas ve usuller doğrultusunda redaksiyona tabi tutulması  suretiyle,

– Diğer maddeleri ile yürürlük ve yürütmeye ilişkin 24 ve 25 inci maddeleri aynen,

kabul edilmiştir.

Raporumuz, Genel  Kurulun onayına sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.

 

Başkan

Başkanvekili

Sözcü

 

Metin Şahin

Hayrettin Özdemir

Ahmet Kabil

 

Antalya

Ankara

Rize

 

Kâtip

Üye

Üye

 

Cafer Tufan Yazıcıoğlu

Dengir Mir M. Fırat

Gaffar Yakın

 

Bartın

Adıyaman

Afyon

 

 

(İmzada bulunamadı)

 

 

Üye

Üye

Üye

 

M. Zeki Sezer

Cengiz Aydoğan

M. Güven Karahan

 

Ankara

Antalya

Balıkesir

 

Üye

Üye

Üye

 

Hüseyin Arabacı

Necati Yöndar

Zeki Ergezen

 

Bilecik

Bingöl

Bitlis

 

 

 

(İmzada bulunamadı)

 

Üye

Üye

Üye

 

Hayati Korkmaz

Hakkı Duran

Aslan Polat

 

Bursa

Çankırı

Erzurum

 

 

 

(İmzada bulanamadı)

 

Üye

Üye

Üye

 

Mehmet Sadri Yıldırım

S. Metin Kalkan

Mehmet Dönen

 

Eskişehir

Hatay

Hatay

 

(Muhalefet şerhi eklidir)

(İmzada bulunamadı)

(Muhalefet şerhi eklidir)

 

Üye

Üye

Üye

 

Ali Er

Masum Türker

Nesrin Nas

 

İçel

İstanbul

İstanbul

 

Üye

Üye

Üye

 

Celal Adan

Hasan Çalış

Arslan Aydar

 

İstanbul

Karaman

Kars

 

Üye

Üye

Üye

 

Mehmet Serdaroğlu

Necdet Tekin

Kemal Köse

 

Kastamonu

Kırklareli

Kocaeli

 

Üye

Üye

Üye

 

Süleyman Çelebi

Metin Ergun

Ş. Ramis Savaş

 

Mardin

Muğla

Sakarya

 

Üye

Üye

Üye

 

Cevat Ayhan

Mehmet Çakar

Kemal Kabataş

 

Sakarya

Samsun

Samsun

 

(Muhalefet şerhi eklidir)

(İmzada bulunamadı)

(Muhalefet şerhimiz ektedir)

 

Üye

Üye

Üye

 

Yaşar Topçu

Lütfi Ceylan

Bekir Gündoğan

 

Sinop

Tokat

Tunceli

 

 

 

 

MUHALEFET ŞERHİ

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığına

Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısına aşağıdaki nedenlerle muhalif olduğumuzu arz ederiz.

1. 25 Kasım 2000 tarihinde yürürlüğe girmiş olan 4603 sayılı Yasa, Ziraat, Halk ve Emlak Bankasının yeniden yapılandırılarak özelleştirilmesini öngörmüştür. Kasım 2000 ve Şubat 2001’de yaşanan krizler genelde bankacılık sektöründe özelde kamu bankalarında çok büyük hasar yaratmıştır. Kamu bankalarında yaratılan hasar Hazinece üstlenilmiş ve her üç bankaya 29 katrilyonluk kamu kâğıdı verilmiştir.

Yeniden yapılandırma ve özelleştirme için açık ve net bir strateji ortaya konulmadan, kamu bankalarına astronomik boyutta kamu kaynak aktarılması yanlış olmuştur. Bu yanlış uygulama, tasarı ile getirilen yeni yanlışlarla tamamlanmak isteniyor. Tasarı Ziraat ve Halk Bankasında çok büyük ölçekte personel tasfiyesinin önünü açıyor. Bankalarda çalışan yaklaşık otuz bin personel yığın halinde başka kamu kuruluşlarına aktarılacak. Bilgili, tecrübeli, kariyer sahibi personelin, objektif bir plan ve kabul edilebilir kriterler ortaya konulmadan sadece yönetim kurulunca fazla personel tanımına alınarak bankalardan uzaklaştırılmasının yaratacağı ağır sonuçları kabul etmek mümkün değildir. İnsanî açıdan yanlıştır, büyük israf yaratacak, toplumda huzursuzluk yaratacaktır. Tasfiye yaklaşımı ile yürütülecek bu operasyonun yolu, getirilen düzenleme ile açılmak istenmektedir. Getirilen düzenleme yanlıştır, sektörde ve çalışanlar arasında büyük sıkıntı yaratacaktır.

2. Türk bankacılık sektörünün en köklü kurumlarından birisi olan Emlak Bankası ise yeni düzenleme ile tasfiye ediliyor. Bankanın doğrudan veya dolaylı sahip olduğu çok değerli aktifleri Toplu Konut İdaresine devrediliyor, bankanın içi boşaltılıyor. Tüm yükümlülükleri ve personeli Ziraat ve Halk’a devrediliyor. Personelde Ziraat ve Halk Bankası arasında paylaştırılarak tasfiye ediliyor. Emlak Bankası yaşanan son krizlerden asgarî düzeyde etkilenmiştir. Tasfiye edilmek yerine yeniden yapılandırılarak özelleştirilmesi yoluna gidilmesi çok daha doğru ve rasyonel bir düzenleme olurdu. Getirilen hükümler, yapılacak düzenlemeler yanlıştır. Banka adının, kimliğinin korunması, katrilyonluk mal varlığı büyük gizli rezervleri ile banka kolayca rehabilite edilebilirdi.

 

Kemal Kabataş

Mehmet Dönen

Mehmet Sadri Yıldırım

 

Samsun

Hatay

Eskişehir

 

 

MUHALEFET ŞERHİ

Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 1/876 Sayılı Kanun Tasarısı ile ilgili muhalefet şerhimiz.

1. Tasarı 11.6.2001 tarihinde üyelere dağıtılmış, 13.6.2001 Çarşamba günü müzakereye açılmış, aynı gün ve gece geç vakitlere kadar alt komisyonda değerlendirilmiş ve 14.6.2001 tarihinde esas komisyonda görüşülmüştür. Bankacılık, çeşitli hizmet sahalarını ilgilendiren fonlar ve vergi kanunlarında ciddi değişiklikler yapan tasarının alelacele görüşülmesi uygun olmamıştır. Hükümetin tasarıları sevk ederken yeterli müzakereye imkân verecek bir takvime göre hareket etmesi komisyon çalışmalarını daha verimli kılar.

2. Tasarıda ayrı düzenlenmesi gereken bir çok madde bir çerçeve madde içine sıkıştırılmıştır. Teknik olarak uygun değildir. Genel kurulda müzakereleri kısaltmak için kanun tekniğine aykırı düzenleme haklı olamaz. Tasarının 1 inci maddesi içine A, B ve C fıkraları halinde 4603 sayılı Kanunun üç maddesi, 17 nci maddesi içine 5422 sayılı Kanunun 7 maddesi koyulmuştur.

3. Tasarının 17/F fıkrası 6 ncı bendi ile

– Banka ortakları ile ilgili olarak, “... bankalara doğrudan veya dolaylı olarak iştiraki bulunan tam mükellef sermaye şirketlerinin aktifine kayıtlı olan gayrimenkuller ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazançların satışı yapıldığı yılda banka sermayesine ilave edilen kamu kurumlar vergisinden müstesnadır.” hükmü getirilmiştir.

– Aynı 6 ncı bendin sonuna; “Bu bentte belirtilen istisna hükümleri (kurumlar vergisinden müstesna olma hükmü) bu kanunun yayımı tarihi itibariyle banka kayıtlarına göre Türkiye’de faaliyet gösteren bankalara borçlu durumda olan tam mükellef sermaye şirketlerinin ve kefillerinin, bu kanunun yayımı tarihinde sahip oldukları ve bu borçlara karşılık bankalara devrettikleri gayrimenkul ve iştirak hisselerinden doğan kazançları için de uygulanır.”

Yukarıdaki hükümler reel sektör kurumları içinde uygulanmalıdır. Son iki kriz bankalar gibi iş hayatını da felakete maruz bırakmıştır. İşletmeler borçlarını ve üretim ve ticaret faaliyetlerini yönetemez hale gelmiştir.

4. Son Şubat krizinden bugüne dört ay geçmesine rağmen reel sektördeki afet hasarını giderecek bir tedbir getirilmemiştir. Kriz derinleşerek ve yayılarak devam etmekte daha büyük krizlere doğru gitmektedir. Bu tedbirler çok acele alınmalı.

5. Hükümet ve partiler arasında ekonomiyi ve tedbirleri değerlendirmek üzere özel toplantı yapılmalı.

                                    Cevat Ayhan

                                           Sakarya


Alt Komisyon Raporu

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANLIĞINA

Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığınca 11.6.2001 tarihinde Komisyonumuza havale edilen “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”, Komisyonumuzun 13.6.2001 tarihinde, Hükümeti temsilen Orman Bakanı Nami Çağan ile Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Devlet Planlama Teşkilâtı Müsteşarlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanlığı temsilcilerinin de katılımlarıyla yaptığı 55 inci birleşimde; Tasarının, başta bankacılık sektörü olmak üzere ekonominin geneli ile ilgili kapsamlı düzenlemeler öngördüğü, özellikle teknik hususların ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesi gerektiği şeklinde ortaya çıkan genel kanı neticesinde, bir alt komisyon kurulmasına karar verilmiştir.

Alt Komisyon, aynı tarihte ilgili Bakanlık, kurum ve kuruluş temsilcilerinin de katılımlarıyla yaptığı toplantıda, Tasarıyı en geniş şekilde değerlendirmiş, konunun taraflarından gerekli teknik bilgileri almış ve bu kapsamlı görüş ve değerlendirmeleri sonucunda oluşturduğu metni Komisyonumuza sunmaya karar vermiştir.

Raporumuz, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığına saygı ile arz olunur.

 

Metin Şahin

Hayrettin Özdemir

Nesrin Nas

 

Antalya

Ankara

İstanbul

 

Masum Türker

Cevat Ayhan

Kemal Kabataş

 

İstanbul

Sakarya

Samsun


ALT KOMİSYONUN KABUL ETTİĞİ METİN

BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK

YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI

BİRİNCİ BÖLÜM

Kamu Bankalarına İlişkin Hükümler

MADDE 1- A) 15/11/2000 tarihli ve 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin (4) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (5) numaralı fıkrasında yer alan "3346 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun" ibaresi fıkra metninden çıkarılmıştır.

"4. Bankaların yıllık faaliyetleri ile ilgili olarak (2000 yılı faaliyetleri dahil) genel kurullarına sunacağı yıllık bilançoları ile kâr ve zarar cetvellerinin; 4389 sayılı Bankalar Kanununun 13 üncü maddesinin (2) numaralı fıkrasında belirtilen bağımsız denetim kuruluşlarınca onaylanması şarttır."

B) 4603 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (1) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"1. Bankaların, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce çeşitli kanun ve kararnamelerle verilmiş görevler nedeniyle doğan ve bütçe ödenekleri ile karşılanamayan yıllara ilişkin olarak banka sigorta muamele vergisi eklenerek oluşmuş görev zararı alacakları, yeniden yapılandırılmaları kapsamında belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tasfiye edilir. Bankalara bedeli önceden ödenmeden görev verilemez."

C) 4603 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin (3) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"3. Yeniden yapılandırma sürecinde bankaların yönetim kurulunca istihdam fazlası olarak tespit edilen banka personeli, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesine (süreler hariç) göre, Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığınca belirlenecek diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilir. Ancak, bu şekilde nakledilen personelden, anılan madde uyarınca eski kadrolarına ait hakları şahıslarına bağlı olarak saklı tutulanlar için bankacılık tazminatı da şahıslarına bağlı bir hak teşkil etmez. Bu durumda, söz konusu 22 nci madde kapsamında Özelleştirme Fonu tarafından yapılması gereken ödemeler ilgili bankalar tarafından yapılır."

D) 4603 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 2 - Geçici 1 inci maddenin (2) numaralı fıkrasında belirtilen süreler içinde emeklilik hakkını kullanmayanlara, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren iki ay içinde emeklilik başvurusunda bulunmaları halinde, emekli ikramiyeleri % 25 fazlasıyla ödenir.

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesine göre kurulmuş T. Emlak Bankası A.Ş. Mensupları Emekli ve Yardım Sandığı Vakfına tabi personel için de geçici 1 inci maddenin (2) numaralı fıkrası ve bu madde hükümleri uygulanır. Ancak, söz konusu personel için geçici 1 inci maddede öngörülen süreler bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren başlar.

Bu madde kapsamında emekli olan personel, emekli oldukları tarihten itibaren üç yıl içinde bu bankalarda yeniden istihdam edilemez.

T. Emlak Bankası A.Ş. Mensupları Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı üyesi personele emekli olduklarında, sözleşmeli statüde ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak çalıştıkları dönem de dahil olmak ve kıdem tazminatı tavanını aşmamak üzere her hizmet yılı için 1 aylık toplam brüt ücreti tutarında kıdem tazminatı Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi tarafından ödenir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce ve 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname nedeniyle sözleşmeli dönem ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi dönem için kıdem tazminatı almadan emekli olan personele de her hizmet yılı için kendi hizmet dönemlerinde geçerli olan 1 aylık toplam brüt ücreti tutarında kıdem tazminatları anılan banka tarafından ödenir.

Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası, Türkiye Emlak Bankası ve Türkiye Emlak Bankası A.Ş. Mensupları Emekli ve Yardım Sandığı Vakfına tabi olarak çalışan personelden, emeklilik hakkını elde etmeden, 31.12.2001 tarihine kadar bu görevlerinden istifaen ayrılanlara; her tam fiili hizmet yılı için, emekli aylığı bağlanmasına esas aylıklarının bir aylık tutarı kurumlarınca emekli ikramiyesi olarak ödenir. Bunlardan bilahare T.C. Emekli Sandığından emekli aylığı bağlanmasına hak kazananların, bu süreleri ödenecek emeklilik ikramiyesinde dikkate alınmaz.

GEÇİCİ MADDE 3- Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketinin yeniden yapılandırma çalışmaları sürecinde, Bankanın her türlü bankacılık hizmetleri ile bankacılık iş ve işlemlerinden ve bankalara olana yükümlülüklerden doğan taahhütleri ve bankacılıkla ilgili sabit kıymetler dahil kanuni takibe intikal etmiş alacaklar ile 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1 inci maddesi ile devri öngörülen Türkiye Emlak Bankası A.Ş'nin bankacılık ve bankacılık dışı faaliyetlerinde kullanılan menkul ve/veya gayrimenkul varlığı hariç tüm aktifleri bankaların yönetim kurullarının kendi aralarında düzenleyecekleri protokol doğrultusunda, protokole konu bütün hak, alacak ve borçlar, alacaklıların rızası veya sair herhangi bir işleme gerek kalmaksızın, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketine veya Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketine devredilir. Söz konusu işlemlere ilişkin olarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun uygun görüşü alınır.

Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketi veya Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi tarafından devir alınacak taahhütler ile aktifler arasındaki menfi fark devir alan bankaya Hazine Müsteşarlığınca nakit ve/veya tahvil şeklinde sermaye olarak ödenir. Devir tarihi itibarıyla nazım hesaplarda yer alan taahhütlere de nakde dönüştükleri takdirde nakde dönüştükleri tarih itibarıyla aynı işlem uygulanır.

Devir işlemlerinin tamamlanmasını takiben Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketinin bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme yetkisi sona ererek tasfiye haline girer. Bankanın tasfiyesi banka genel kurulunca belirlenecek üç kişiden oluşan Tasfiye Kurulunca genel hükümlere göre yürütülür.

Tasfiye Kurulu, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yazılı iflas dairesi, alacaklılar toplantısı ile iflas idaresi görev ve yetkilerine de sahip olarak Kanun hükümleri çerçevesinde Bankayı tasfiye eder. Tasfiye Kurulu, iflas masasının aktifindeki paralarla, iflas idaresi sıfatıyla tahsil ettiği paraları muhafaza ve nemalandırma hususunda 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 9 uncu ve sair ilgili maddelerine tabi değildir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 36 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü bu paralar için uygulanmaz.

Tasfiye Kurulu, her türlü alacaklar bakımından tahkim, sulh, kabul ve feragat yetkileri ile banka hak ve alacaklarının takip, tahsil ve tasfiyesinde geçici 4 üncü maddede yer alan kanuni haklardan aynen yararlanır. Tasfiyeye konu menkul ve gayrimenkullerin satışında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz.

Söz konusu devir işlemlerinde 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 7, 10 ve 11 inci maddesi hükümleri uygulanmaz.

GEÇİCİ MADDE 4 - Yeniden yapılandırma süreci içinde, bankalarca başlatılmış ve devam eden takipler sonuçlandırılıncaya kadar borçluların iflası halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 221 inci maddesindeki iflas bürosu bankaların temsilcisinin katılımı ile teşekkül eder. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 223 üncü maddesindeki İflas İdaresinin, bankaların talep etmesi halinde üyelerinden bir veya ikisi bankaların göstereceği iki kat aday arasından icra tetkik mercii tarafından seçilir. Bankalar bir üye seçtirmişse, icra tetkik mercii diğer bir üyeyi alacak tutarı itibarıyla çoğunlukta olanların göstereceği iki aday arasından, bir üyeyi de alacaklı sayısı itibarıyla çoğunlukta olanların göstereceği adaylar arasından seçer. Bankalar iki üye seçtirmişse, diğer bir üye icra tetkik mercii tarafından alacaklı sayısı itibarıyla çoğunlukta olanların göstereceği iki aday arasından seçilir.

Yeniden yapılandırma süreci içinde, bankalarca kredi alacaklarının tahsili amacıyla açılmış veya açılacak dava veya takipler sonuçlandırılıncaya kadar 492 sayılı Harçlar Kanununun 2 nci, 23 üncü, 29 uncu maddeleri ve 2548 sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkumlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanunun 1 inci maddesi hükümleri uygulanmayacağı gibi her türlü ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinde teminat şartı aranmaz. Ayrıca bankaların mahkeme ilamını alması ve tebliğe çıkartması işlemlerinde karşı tarafa yükletilmiş olan harcın ödenmiş olması şartı da aranmaz.

Türkiye Emlak Bankası A.Ş'nin tasfiye ve/veya iflası halinde de aynı hükümlerin uygulanmasına devam olunur.

Bankaların alacaklarına ilişkin davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun seri muhakeme usulü hükümleri uygulanır."

MADDE 2 - 11/1/1954 tarihli ve 6219 sayılı Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığı Kanununun ek 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Ek Madde 2 - Bankanın (A) grubu hisseleri ile (B) grubundan Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olanların satışına ve bu satışla ilgili usul ve esasları belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir."

MADDE 3 - 11/6/1937 tarihli ve 3242 sayılı Göçmenlere Nakledilenlere ve Muhtaç Çiftçilere Tohumluk ve Yemeklik Dağıtılması Hakkında Kanun, 14/7/1970 tarihli ve 1311 sayılı Türkiye Bağcılığının Modernleştirilmesi ve Bağcılığımızın Kalkındırılması Hakkında Kanun, 15/3/1977 tarihli ve 2085 sayılı Küçük Çiftçilerin T.C. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine Olan Borçlarının 10 Yılda 10 Eşit Taksitle Faizsiz Ödenmesine İlişkin Kanun, 8/7/1948 tarihli ve 5254 sayılı Muhtaç Çiftçilere Ödünç Tohumluk Verilmesi Hakkında Kanun, 5/3/1992 tarihli ve 3782 sayılı Küçük Çiftçilerin T. C. Ziraat Bankasına ve Tarım Kredi Kooperatiflerine Olan Bir Kısım Borç Faizlerinin Silinmesine Dair Kanun, 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 34 üncü maddesinin (c) fıkrası ve 29/4/1995 tarihli ve 4106 sayılı Çiftçilerin T. C. Ziraat Bankasına, Tarım Kredi Kooperatiflerine, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne, Türkiye Zirai Donatım Kurumuna, Toprak Mahsulleri Ofisine, Orman ve Köy İlişkileri Genel Müdürlüğüne Olan Bir Kısım Borç Faizlerinin Silinmesine Dair Kanunun 2 nci maddesinin (a) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.

29/4/1995 tarihli ve 4106 sayılı Çiftçilerin T.C. Ziraat Bankasına, Tarım Kredi Kooperatiflerine, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne, Türkiye Zirai Donatım Kurumuna, Toprak Mahsulleri Ofisine, Orman ve Köy İlişkileri Genel Müdürlüğüne Olan Bir Kısım Borç Faizlerinin Silinmesine Dair Kanunun 1 inci, 3 üncü, 4 üncü, 9 uncu ve 10 uncu madde metinlerinden "T.C. Ziraat Bankası" ve "Tarım Kredi Kooperatifleri" ibareleri çıkarılmıştır.

İKİNCİ BÖLÜM

Bazı Fonların Tasfiyesi ile İlgili Hükümler

MADDE 4 - 9/6/1958 tarihli ve 7126 sayılı Sivil Savunma Kanununun 36 ncı maddesi aşağıdaki şekilde, 38 inci maddesinde geçen "Sivil Savunma Fonundan;" ibaresi "Aşağıda sayılan giderler İçişleri Bakanlığı bütçesine konulan ödeneklerden ve/veya özel ödenek kaydedilen tutarlardan karşılanır." şeklinde değiştirilmiş; 37, 39 ve 46 ncı maddeleri ile 38 inci maddesinin (e) bendinde yer alan "karşılanır." ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.

"Madde 36- Sivil savunmanın gerektirdiği her türlü giderler ile 38 inci maddede belirlenen giderlerin karşılanmasında kullanılmak üzere;

a) Giderlerini özel gelirleriyle karşılayan ve Hazine yardımı almayan katma bütçeli idareler gelir bütçelerinin yüzde 1'i,

b) Sermayesinin tamamı Devlet tarafından verilen ve sermayesinde Devletin iştiraki olan teşekkül, müessese ve şirketler ile resmi ve özel bankalar ve özel kanunlarla kurulan kurum ve teşekküller ile sermayesinin yarısından fazlasına bunların iştiraki suretiyle tesis edilen ortaklıkların bütçelerinin veya bilançolarındaki safi karlarının binde 5'i,

c) Bağış ve yardımlar,

İçişleri Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına yatırılır. Yatırılan bu tutarlar Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye özel gelir, diğer yandan sivil savunma hizmetlerinde kullanılmak üzere İçişleri Bakanlığı bütçesinde açılacak tertiplere özel ödenek kaydedilir. Özel ödenek kaydedilen bu tutarlardan yılı içerisinde harcanmayan miktarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.

Bu maddede öngörülen gelirlerin tahsilatında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Süresinde yatırılmayan tutarlar için söz konusu Kanunda belirtilen gecikme cezaları dışında ayrıca ita amirleri ve muhasiplerden bu tutarların yüzde 10'u oranında ceza tahsil edilir.

Afet durumlarında, ilgili saymanlık hesaplarından acil ihtiyaçları karşılamak amacıyla gerekli işlemler ve belgeler daha sonra tamamlanmak ve mahsubu özel ödenek kaydedilen tutarlardan yapılmak üzere gerekli sayıda personele ayrı ayrı olmak üzere avans verilebilir.

Özel ödenek kaydedilen tutarların toplanması, harcanması ve genel hükümlerin avans ve kredilere dair sınırlamalarına bağlı kalınmaksızın avans verilmesi ile mahsubuna ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir."

MADDE 5 - 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 33 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde, 46 ncı maddesinde yer alan "fondan" ibaresi ile ek 6 ncı maddesindeki "fon hesabından" ibaresi "afet tertiplerinden", "Fon Harcama Yönetmeliği" ibaresi de "Afet Harcamaları Yönetmeliği" olarak değiştirilmiş ve 34, 35, 37, 38, 39, 41 ve 44 üncü maddeleri ile ek 5 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.

"Malî hükümler :

Madde 33 - Bu Kanun gereğince yapılacak harcamaları karşılamak üzere;

 

a) Her yıl iktisadi Devlet teşekkülleri ile en az sermayesinin yarıdan fazlası Devlete ait bulunan banka ve müesseselerin yıl sonu bilanço karlarının yüzde 3'ü nispetinde ödeyecekleri hisseler,

b) Bu Kanun uyarınca borçlu bulunan hak sahiplerince yatırılacak taksit ve faiz ödemeleri,

c) Bu Kanun uyarınca yaptırılan ve ihtiyaç fazlası olduğu anlaşılan konutların satışından elde edilecek gelirler,

d) Bu Kanun uyarınca kamulaştırılan veya satın alınan araziler üzerinde oluşturulan ve ihtiyaç fazlası olduğu anlaşılan arsaların satışından elde edilen gelirler,

e) Nakdi yardım ve bağışlar,

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına yatırılır. Yatırılan bu tutarlar, bu Kanunda belirtilen harcamalarda kullanılmak üzere Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye özel gelir, diğer yandan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı bütçesinde açılacak afet tertibine özel ödenek kaydedilir. Bu suretle ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içerisinde harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.

(a) bendinde belirtilen gelirler Mayıs ve Kasım ayları içerisinde iki eşit taksitte ödenir ve hesaba yatırıldıkları yılın, yıllık beyannamesiyle bildirilecek gelirlerden ve kurum kazançlarından indirilir. Süresinde yatırılmayan hisseler 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.

Tabii afet nedeniyle özel ve kamu kuruluşları ile kişiler tarafından her ne ad altında olursa olsun toplanan nakdi bağış ve yardımlar Maliye Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü adına açılacak özel hesaplarda toplanır ve nemalandırılır. Gerektiğinde döviz hesabı da açılabilir. Bu hesaplarda toplanan miktarlar Maliye Bakanlığınca ihtiyaca göre ilgili kurum bütçelerine özel gelir ve ödenek kaydedilmek suretiyle kullandırılır. Bu ödeneklerden yılı içerisinde kullanılmayan miktarları, ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.

Acil durumlarda, il valilikleri adına açılacak acil afet hesaplarına, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı bütçesinin afet tertiplerinden ödeme yapılır. Bu hesaplardan yapılacak harcamaların belgeleri il özel idaresinde saklanır ve il özel idare bütçesi ile birlikte Sayıştayca denetlenir. Yıl sonunda harcanmayan miktarlar ile faiz gelirleri birinci fıkrada belirtilen hesaba yatırılır.

Afet tertipleri ile acil afet hesaplarından verilecek avanslar, yapılacak yardım ve harcamaların usul ve esasları Maliye Bakanlığı ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca müştereken hazırlanacak bir yönetmelikle tespit edilir.

Çeşitli kanunlarda Afetler Fonuna yapılan atıflar, afet tertiplerine veya acil afet hesaplarına yapılmış sayılır."

MADDE 6 - 2/3/1984 tarihli ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanununun 1 inci maddesindeki "için Toplu Konut Fonunun meydana getirilmesi ve kullanılması" ibaresi metinden çıkarılmış; 2 nci maddesi başlığı ile birlikte, 412 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen ek 1 inci maddesinin (b) bendi aşağıdaki şekilde ve 3645 sayılı Kanunla eklenen ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasındaki "Toplu Konut Fonundan" ibaresi "Toplu Konut İdaresince" şeklinde değiştirilmiş; 3, 7 ve 8 inci maddeleri ile 412 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen ek 1 inci maddesinin (a), (f) ve (g) bentleri ve ek 3 üncü maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

"Toplu Konut İdaresinin gelirleri, harcamaları ve denetimi ;

Madde 2 - Toplu Konut İdaresinin gelirleri;

a) İdare tarafından satışı yapılacak konut, işyeri, arsa ve arazilerin satış ve kira gelirlerinden,

b) İdare tarafından açılacak kredilerin geri ödemelerinden,

c) Hazine arsaları üzerine yapılan konut ve işyerlerinin arsa maliyet bedellerinin en çok yüzde 25'ine kadar alınacak katılım payından,

d) Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü üzerine yurt dışından sağlanacak kredilerden,

e) Faiz gelirlerinden,

f)  Bütçe kanunları ile tahsis edilen ödenekten,

g) İdareye yapılacak bağış ve yardımlardan,

meydana gelir.

Toplu Konut İdaresinin kaynakları aşağıdaki amaçlar için kullanılır.

a) Ferdi ve toplu konut kredisi verilmesi veya konut kredilerine faiz sübvansiyonu yapılması,

b) Toplu konut alanlarına arsa temin edilmesi,

c) Araştırma, turizm alt yapıları, konut alt yapıları, okul, karakol, ibadethane, sağlık tesisleri, spor tesisleri, postane, çocuk parkları, benzeri tesisler ve konut sektörü sanayiini teşvik için yatırım ve işletme kredisi verilmesi,

d) İş ve istihdam yaratmak üzere esnaf ve sanatkarlara ait işyerleri ve küçük sanayi teşebbüslerinin kredi yoluyla desteklenmesi,

e) Afet mahallerinde konut yapımının teşvik ve desteklenmesi.

İdare kaynaklarının kullanımına ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulacak yönetmelikle tespit edilir.

Toplu Konut İdaresinin gelir ve giderleri Yüksek Denetleme Kurulu denetimine tabidir."

"b) Yurt dışından, görev alanıyla ilgili harcamalarda kullanılmak üzere Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü üzerine kredi almaya karar vermek,"

MADDE 7 - 4/12/1984 tarihli ve 3096 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Dışındaki Kuruluşların Elektrik Üretimi, İletimi, Dağıtımı ve Ticareti ile Görevlendirilmesi Hakkında Kanunun ek 1, ek 2, ek 3, ek 4, ek 5 ve ek 6 ncı maddeleri yürürlükten kaldırılmış ve aynı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 4 - 31.12.2001 tarihine kadar yürürlüğe girecek olan Elektrik Enerjisi Fonu Anlaşmaları uyarınca taahhüt edilen yükümlülükleri karşılamak üzere;

a) 28/5/1986 tarihli ve 3291 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesi gereğince tahsil olunan katkı payı tutarları,

b) Tabii kaynakların ve tesislerin özelleştirilmesi veya işletme haklarının devrinden elde edilen gelirlerden Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenecek miktarda ayrılacak paylar,

c) İrat kaydedilen teminatlar ile şirketlere sağlanan hizmetler karşılığı elde edilen tahsilat,

d) Elektrik Enerjisi Fonundan kullandırılan kredilerin geri dönüşleri ile bu Fonun yükümlülüklerinden dolayı verilecek kredilerin geri dönüşleri,

e) Diğer gelirler,

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı merkez ödemelerini gerçekleştiren merkez saymanlığı hesabına yatırılır. Bu miktarlar Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye özel gelir, diğer yandan Elektrik Enerjisi Fonunun bu fıkrada belirtilen yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde kullanılmak üzere Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesinde açılacak tertibe özel ödenek kaydedilir. Özel ödenek kaydedilen tutarlardan yılı içerisinde kullanılmayan miktarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.

Bu maddede belirtilen gelirlerin takibi ile yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin her türlü iş ve işlemler Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı nezdinde yürütülür".

MADDE 8 - 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun 7 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde, 13 üncü maddesindeki "fona" ibaresi "hesaba" olarak değiştirilmiş ve 12 nci maddesindeki "1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunu;", "832 sayılı Sayıştay Kanunu;" ile "2886 sayılı Devlet İhale Kanunu" ibareleri yürürlükten kaldırılmıştır.

"Serbest bölgelerin gelir ve harcamaları

Madde 7 - Serbest bölgelerden elde edilen gelirlerden;

a) Faaliyet ruhsatı ve izin belgesi karşılığı tahsil edilecek ücretler,

b) Yurt dışından bölgeye getirilen mallar ile bölgeden Türkiyeye çıkarılan malların CIF değeri üzerinden peşin olmak üzere binde 5 oranında ödenecek ücretler,

c) Serbest bölgeyi işleten gerçek veya tüzel kişilerle yapılacak sözleşmeler uyarınca tahsil edilecek tutarlar,

d) Bölge faaliyetlerinden sağlanan diğer gelirler,

İlgili idare tarafından sözleşmeler gereği tüzel kişilere yapılan gelir payı aktarmaları düşüldükten sonra Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde açılacak bir özel hesaba yatırılır. Bu hesapta toplanan tutarlardan ret ve iadeler düşüldükten sonra kalan tutar, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı merkez ödemelerini yapan merkez saymanlığı hesabına yatırılır. Merkez saymanlık hesabına yatırılan meblağın yüzde 90'ı genel bütçeye gelir, yüzde 10'u da serbest bölgelerin kurulması, bakım ve onarımı, geliştirilmesi, eğitim ve araştırma faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi ile dış ticaretin desteklenmesi amacıyla kullanılmak üzere genel bütçeye özel gelir kaydedilir. Özel gelir kaydedilen bu tutarlar Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı bütçesinde açılacak tertiplere Maliye Bakanlığınca özel ödenek kaydedilir. Bu suretle ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içerisinde harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.

Serbest bölgelerde yatırım ve tesis safhasında kullanılan mallar, tevsi ve kapasite artırmak amacıyla getirilen mallar, kullanıcının kendisine ait olmayan bakım ve onarım maksadıyla getirilen mallar, bölgelere geçici olarak getirilen araç, gereç ve ekipmanlar, fason üretim amacıyla getirilen mallar birinci fıkranın (b) bendi hükmü uyarınca bir ücrete tabi tutulmaz. Ancak, bakım ve onarım ile fason üretimde yaratılan katma değer üzerinden bu ücret alınır.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde oluşturulan özel hesabın işleyişi ile özel ödenekten yapılacak harcamalara ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Gelirlerin zamanında yatırılmaması halinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır."

MADDE 9- 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanununun Beşinci Kısım Başlığı "Çıraklık, Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma Faaliyetlerinin Desteklenmesi", 24 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki "fon" ibaresi "saymanlık" olarak, 32 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve 3 üncü maddesinin (i) bendi, 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki "fona" ibaresi, 33 ve 40 ıncı maddeleri ile 42 nci maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

"Madde 32 - a) Çıraklık, mesleki ve teknik eğitimi geliştirme ve yaygınlaştırma hizmet ve faaliyetlerinde kullanılmak üzere;

1) Bakanlık bünyesinde bulunan döner sermaye işletmelerinin kârları,

2) Bakanlığa bağlı kurumlarda eğitim öğretimde üretilen malların satışından elde edilen gelirler,

3) Bağış, yardım ve diğer her türlü gelirler,

Millî Eğitim Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına yatırılır. Yatırılan bu tutarlar Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye özel gelir, diğer yandan Bakanlık bütçesinde açılacak tertiplere özel ödenek kaydedilir. Bu suretle ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içerisinde harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.

b) Çıraklık, mesleki ve teknik eğitimi geliştirme ve yaygınlaştırma hizmet ve faaliyetlerinde kullanılmak üzere Bakanlık bütçesine özel ödenek kaydedilen bu tutarlar aşağıdaki hizmetlerin yerine getirilmesinde kullanılır:

1) Çıraklık, örgün ve yaygın mesleki ve teknik öğretim kurumlarında görevli yönetici, öğretmen, uzman, kadrolu ve kadrosuz usta öğreticilerin nitelik ve niceliklerinin yükseltilmesi için yurt içinde eğitilmelerinde,

2) Mesleki ve teknik eğitim metotlarının ve araçlarının araştırılması, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasında,

3) Çıraklık, örgün ve yaygın mesleki ve teknik öğretim kurumlarının atölye ve laboratuvarları için makine, araç, takım ve teçhizat alınması, gerektiğinde kiralanması, bunların bakım ve tamirinde,

4) Çıraklık, örgün ve yaygın mesleki ve teknik eğitim kurumlarında görevli kadrolu ve kadrosuz atölye ve meslek dersi öğretim elemanlarına asli görevleri dışında, okulda ve işyerlerinde yapılan eğitimle ilgili normal maaş ve ücretlerine ilave ek ücret ödenmesinde,

5) Çıraklık, örgün ve yaygın mesleki teknik eğitimle ilgili her türlü yayınların hazırlatılması, tercümesi, çoğaltılması, satın alınması ve dağıtılmasında,

6) Çeşitli mesleklerde çalışmakta olanlara hizmet içinde ve mesleklerinde gelişmeleri için gerekli bilgi ve becerilerin kazandırılması için Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarında kurslar, seminerler ve eğitim programları düzenlenmesinde,

7) İş öncesi eğitimi, yaygın ve çıraklık eğitiminde,

8) Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kurulu ile İl Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kurulu toplantılarına katılan, başkan, üye, müşavir üye, imtihan ve mesleki ihtisas komisyonu üyelerine Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine tespit edilecek miktarda verilecek yolluk ve huzur hakkı ödemelerinde."

MADDE 10 - 12/4/1990 tarihli ve 3624 sayılı Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunun 9 uncu maddesinin (b) bendi ile 14 üncü maddesi aşağıdaki şekilde, 10 uncu maddesindeki "Başkanlık ve Fonun" ibaresi "Başkanlığın", 17 nci maddesinin (d) bendinde yer alan "15 inci maddede" ibaresi "14 üncü maddede" olarak değiştirilmiş; 2 nci maddesindeki "fon" tanımı, 17 nci maddesinin (I) numaralı fıkrasındaki "ile Başkanlık emrinde kurulan fon" ibaresi ile 15 ve 16 ncı maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.

"b) Başkanlıkça hazırlanan bütçeyi, personel kadrolarını, geçici nitelikteki danışman sayılarını ve personele ödenecek gündelik miktarlarını onaylamak."

"Madde 14- Başkanlık bütçesi aşağıdaki gelirlerden oluşur:

a) Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekler,

b) 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye tabi teşekkül, müessese ve bağlı ortaklıkların yıllık ve kurumlar vergisi matrahına esas karlarının binde 1'i nispetinde ödeyecekleri aidatlar,

c) Sermayesinin yüzde 50'sinden fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait bankaların kurumlar vergisine matrah olan yıllık karlarının yüzde 2'si nispetinde ödeyecekleri aidatlar,

d) Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonunun yıllık gelirinin yüzde 2'si nispetinde ödeyeceği aidat,

e) Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliğinin yıllık gelirinin yüzde 2'si nispetinde ödeyeceği aidat,

f) Başkanlık tarafından verilecek hizmetler karşılığında alınacak ücretler,

g) Organize sanayi bölgeleri müteşebbis heyetlerince yapılan arsa satış hasılatlarının yüzde 1'i oranında ayrılacak pay,

h) Dış kaynaklardan sağlanan krediler,

i) Başkanlığa yapılacak bağış ve yardımlar ile Başkanlığın sahip olduğu mal ve haklardan kaynaklanan sair gelirler.

Başkanlık bütçesine kaynak teşkil eden ilgili kuruluşların aidatları bir önceki yıla ait kar miktarlarına göre, her yıl Mayıs ve Ekim aylarında olmak üzere iki taksit halinde, ilgili kuruluşlarca Başkanlığın kamu bankalarının birisinde açtırdığı hesabına yatırılır. Ödenen aidatlar, bu kurum ve kuruluşlarca matrah hesabına gider olarak kaydedilir.

Başkanlık bütçesinin gelirleriyle ilgili alacaklar, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.

Başkanlık bütçesinin, gelir, gider ve muhasebesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir."

MADDE 11 - 9/12/1994 tarihli ve 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığı ile Dış Ticaret Müsteşarlığı Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun 7 nci maddesinin (e) fıkrasının son cümlesindeki "6.6.1985 tarih ve 3218 sayılı Kanunun 7 nci maddesinde hükmolunan Serbest Bölgeleri Tesis ve Geliştirme Fonundan" ibaresi "bütçeden", ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasındaki "Gelir İdaresini Geliştirme Fonundan" ibaresi "213 sayılı Vergi Usul Kanununun ek 13 üncü maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca", ikinci fıkrası "Bu ödemeler bütçeden karşılanır." şeklinde değiştirilmiş ve aynı Kanuna aşağıdaki madde eklenmiştir.

"EK MADDE 2 - Ülkemizin zirai ve sınai ürün ve malları ile doğal kaynaklarından üretilen maddeleri dünya piyasalarında tanıtmak ve bulunacak yeni piyasaların şartlarını tespit ederek bunları üretim bölgelerine duyurmak, dünya piyasa hareketlerini yakından takip ederek ilgilileri zamanında haberdar etmek ve dış ticaret konusunda eğitmek, ihraç imkanı bulunan malların üretimleri ve ihracatları ile ihracatta katma değeri artırma çarelerini araştırmak, uluslararası ticari ilişkilerin geliştirilmesi için yerli ve yabancı kuruluşlar ile işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, bakanlıkların ve ticaret ve sanayi odaları ile Odalar Birliğinin ve ihracatçı birliklerinin ihracat ile ilgili faaliyetlerinde işbirliği yapmak, kamu kurum ve kuruluşları ile mesleki kuruluşlar tarafından talep edilecek bu konular ve dış ticaretle ilgili diğer konularda araştırma ve uygulamaları yapmak amacıyla tüzel kişiliği haiz ve özel hukuk hükümlerine tabi, idarî ve malî özerkliğe sahip, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığına bağlı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi kurulmuştur.

Merkezin idare organları Yönetim Kurulu ve Genel Sekreterliktir.

Yönetim Kurulu, Müsteşarın başkanlığında ihracattan sorumlu Müsteşar Yardımcısı, İhracat Genel Müdürü, Dış Ticarette Standardizasyon Genel Müdürü ile Gümrük Müsteşarlığı, Dışişleri, Maliye, Tarım ve Köyişleri ve Sanayi ve Ticaret bakanlıklarının birer temsilcisi ve ihracatçı birliklerinin temsilcileri ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genel Sekreterinden oluşur. Müsteşar Yardımcısı aynı zamanda Merkezin Genel Sekreteridir. Genel Sekreter Merkezin sevk ve idaresinden dolayı Yönetim Kuruluna karşı sorumludur.

Merkez idare organlarının görev ve yetkileri ile kararlarının ilgili bakan tarafından denetimine ilişkin usul ve esaslar Dış Ticaret Müsteşarlığınca çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.

Merkezin gelirleri; ihracatçı birliklerinin aylık gerçekleşen gelirlerinin ençok yüzde onu, Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Borsalar Birliğinin aylık gerçekleşen gelirlerinin en çok yüzde biri olmak üzere Merkez Yönetim Kurulunca belirlenen ve ilgili bakan tarafından onaylanarak kesinleşen katkı paylarından müteakip ayın 15'ine kadar yapılan aylık tahsilatlar, hizmet karşılığı alacağı ücretler, Dış Ticaret Müsteşarlığı bütçesine Merkeze yardım amacıyla konulan ödenek ile bağış ve yardımlardan oluşur.

Merkezde çalıştırılacak personel 1475 sayılı İş Kanununa tabi olup, ücretleri emsal kurumlar paralelinde Merkez Yönetim Kurulunca belirlenir. 1475 sayılı İş Kanununa tabi olarak merkezde çalışmakta olan personelden isteyenler, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ek geçici 1, 2 ve 3 üncü maddelerine göre 458 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri dikkate alınmak suretiyle Dış Ticaret Müsteşarlığında mevcut memur kadrolarına atanırlar. Bu şekilde ataması yapılan personelin işçi veya sözleşmeli statüde geçen hizmet süreleri, öğrenim durumlarına göre  yükselebilecekleri tavanı aşmamak kaydıyla, kadro şartı aranmaksızın, kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilir ve evvelce kıdem tazminatı ödenmemiş olmak şartıyla emeklilik ikramiyesinin hesabında dikkate alınır.

Merkezin bütçesi ve harcamaları genel bütçeli kurumların tabi olduğu hükümlere tabi olmayıp malî yıl itibarıyla Genel Sekreterlikçe hazırlanır ve Yönetim Kurulunun uygun görüşü ve ilgili bakanın onayını müteakip yürürlüğe girer.

Merkezin gelir ve giderleri, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunun denetimine tabidir.

Yönetim Kurulu üyelerine, Kamu İktisadi Teşebbüsleri Yönetim Kurulu üyelerine verilen ücreti geçmemek üzere ilgili bakanın onayı ile belirlenecek miktarda huzur hakkı verilir.

Merkezin gelir, gider ve muhasebe usulleri ile diğer malî konulara ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak ilgili bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerde düzenlenir."

MADDE 12 - 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununun 30 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Malî Hükümler

Madde 30 - Bu Kanunla Bakanlığa verilen görevlerin gerçekleştirilmesi amacıyla personel giderleri hariç her türlü cari, yatırım ve transfer giderleri ile huzur haklarının ödenmesinde kullanılmak üzere;

a) Her türlü tütün mamulleri ile alkollü içkilerin imalat ve ithalatçıları tarafından yurt içinde yapılacak teslimlerde satış fiyatı üzerinden hesaplanacak yüzde 2 oranında alınacak pay,

b) Bu Kanuna göre otlatma amacıyla kiraya verilen mera, yaylak ve kışlaklardan yönetmelikte belirtilen usule göre alınacak ücretler,

c) Üreticilerden satın alınan sütün satın alma bedelinin binde 1'i oranında, süt işleyen kuruluşlarca yapılacak kesinti,

d) Yurt içinde yetiştirilen ve satışı yapılan büyük ve küçükbaş canlı hayvanların satış bedellerinin binde 1'i oranında satıcılarından alınacak pay,

e) Tahsis amacının değiştirilmesi için başvuruda bulunan gerçek ve tüzel kişilerden, tahsis amacı değiştirilen meradan elde edilecek yirmi yıllık ot geliri esas alınarak, komisyonca tespit edilecek miktarda alınacak ücret,

f) Yayla turizmi amacıyla 20 nci madde çerçevesinde verilecek yapı izinlerinden valiliklerce tespit edilecek miktarda alınan yapı ruhsat ücretleri ile bu yerlerin yıllık kira bedelleri,

g) Her türlü bağış ve yardımlar,

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına yatırılır. Yatırılan bu tutarlar Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye özel gelir, diğer yandan Bakanlık bütçesinde açılacak tertiplere özel ödenek kaydedilir. Kaydedilen özel ödeneklerden yılı içerisinde kullanılmayan tutarlar, Maliye Bakanlığınca söz konusu Bakanlığın ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydedilir.

Bu maddede belirtilen gelirler, tahsilatın yapıldığı tarihi takip eden ayın 15'ine kadar saymanlık hesabına yatırılır ve gelirlerin tahsilatında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.

Bu madde uyarınca yapılacak tahsilatlara ilişkin diğer hususlar ile Bakanlık bütçesine özel ödenek kaydedilen tutarların harcama usul ve esasları ile ödenecek huzur hakları Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."   

MADDE 13 - 19/10/1989 tarihli ve 383 sayılı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin X uncu Bölüm başlığı metinden çıkarılmış; 22 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde, 23 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki "Bu Fon'un kullanılması" ibaresi "Kurum harcamaları" şeklinde değiştirilmiş ve 23 üncü maddesinin başlığı dahil ikinci fıkrası dışındaki diğer fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.

"Kurumun Gelirleri ve Harcamaları

Madde 22 - Kurum, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı doğrultusunda yapılacak harcamaları karşılamak üzere aşağıda belirtilen kaynaklardan gelir sağlar:

a) Çevre Bakanlığı bütçesinden Kuruma aktarılacak meblağlar,

b) Her türlü yardım ve bağışlar ile Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü üzerine alınacak dış krediler,

c) Kira ve işletme gelirleri ile koruma altındaki bölgelerde günübirlik alan olarak işletilen alanlardan elde edilen gelirler,

d) İmar planları yapımına ve harita yapımına iştirak bedelleri,

e) Çevre Bakanlığı bütçesine özel ödenek olarak kaydedilen miktarlardan Çevre Bakanınca uygun görülecek miktarda yapılacak aktarmalar,

f) Diğer gelirler.

Kurumun bütçe, gelir ve harcama usul ve esasları Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Çevre Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Kurumun gelir ve giderlerine ilişkin hesaplar Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunca denetlenir."

MADDE 14 - A) 3/6/1938 tarihli ve 3423 sayılı Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Mesleki ve Teknik Öğretim Okulları Döner Sermayesi Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki "Fonundan" ibaresi "gelirlerinden" olarak değiştirilmiştir.

B) 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanununun 30 uncu maddesinin son fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Denetleme aidatı olarak tahsil edilen tutarlar genel bütçeye özel gelir kaydedilmek üzere Hazine Müsteşarlığının merkez ödemelerini yapan saymanlık müdürlüğü hesaplarına yatırılır. Özel gelir kaydedilen bu tutarlar, münhasıran Sigorta Denetleme Kurulu hizmetlerinde kullanılmak üzere Maliye Bakanlığınca Hazine Müsteşarlığı bütçesine özel ödenek kaydedilir. Bu suretle ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içinde harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir. Zamanında yatırılmayan denetleme aidatlarının tahsilatında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır."

C) 10/9/1960 tarihli ve 79 sayılı Millî Korunma Suçlarının Affına, Millî Korunma Teşkilât, Sermaye ve Fon Hesaplarının Tasfiyesine ve Bazı Hükümler İhdasına Dair Kanunun 5 inci maddesinin (c) fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"c) Akaryakıt fiyatlarında istikrarın sağlanması amacıyla petrol ürünlerinden Bakanlar Kurulunca belirlenecek esaslar dahilinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca belirlenecek miktarlarda Akaryakıt Fiyat İstikrar Payı alınır ve genel bütçeye gelir kaydedilir."

D) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun ek 13 üncü maddesinin başlığı ile (1), (2), (3) ve (5) numaralı fıkraları yürürlükten kaldırılmış ve (4) numaralı fıkrasının (a) bendinde yer alan "(sözleşmeli personel ile bağlı kuruluşların üst düzey yönetici kadrolarına atananlar dahil)" ibaresi "(sözleşmeli personel ile bağlı kuruluşların personeli dahil)" şeklinde değiştirilmiş ve bu fıkranın son paragrafına "Bu ödemeler bütçeden karşılanır." cümlesi eklenmiştir.

E) 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 58 inci maddesinin başlığında yer alan "ve araştırma fonu" ibaresi metinden çıkarılmış; (a) fıkrasının dördüncü bendinde yer alan "araştırma fonu" ibaresi "bilimsel araştırma projeleri" şeklinde değiştirilmiş ve (b) fıkrası yürürlükten kaldırılarak maddeye aşağıdaki bentler eklenmiştir.

"Üniversitelerde araştırma projelerinin finansmanında kullanılmak üzere; üniversite döner sermaye işletmelerinden, öğretim üyelerinin doğrudan veya dolaylı katkısı olup olmadığına bakılmaksızın elde edilen her türlü gayri safi hasılatın yüzde 10'undan az olmamak üzere, üniversite yönetim kurulunun belirleyeceği orandaki tutar, döner sermaye saymanınca tahsilatı takip eden ayın ilk haftası içinde Bütçe Dairesi Başkanlığı hesabına yatırılır. Süresi içinde yatırılmayan tutarların tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.

Bütçe Dairesi Başkanlığı hesabına yatırılan bu tutarlar ile araştırma projelerinden elde edilen gelirler ve bu amaçla tahsil edilen bağış ve yardımlar, Maliye Bakanlığınca ilgili üniversite bütçesine bir yandan özel gelir, diğer yandan açılacak tertiplere özel ödenek kaydedilir. Bu suretle ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içerisinde harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.

Araştırma projelerine bütçe ile tahsis olunan ödenekler ve/veya yukarıdaki hükümler uyarınca özel ödenek kaydolunan tutarlar; üniversite yönetim kurulunca gerekli görüldüğü takdirde, her bir proje için avans verilmek suretiyle de kullandırılabilir.

Araştırma projelerinin seçilmesi, uygulanması ve izlenmesi ile ödeneklerin kullandırılması, genel hükümlerin avans ve kredi sınırlamalarına bağlı kalınmaksızın avans verilmesi ve bu avansın mahsubuna dair usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak, Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."

F) 8/1/1985 tarihli ve 3143 sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin (m) bendinde yer alan "Bakanlık bütçesinde mevcut bulunan veya yer alacak olan fonlardan" ibaresi "Bakanlık bütçesinden" şeklinde değiştirilmiştir.

G) 24/3/1988 tarihli ve 3418 sayılı Eğitim, Gençlik, Spor ve Sağlık Hizmetleri Vergisinin İhdası ile 3074 sayılı Akaryakıt Tüketim Vergisi Kanunu, 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu, 1318 sayılı Finansman Kanunu, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve 492 sayılı Harçlar Kanununda Değişiklikler Yapılması ve Bu Kanunlara Bazı Hükümler Eklenmesine Dair Kanunun 39 uncu maddesinin (a) bendinde geçen "payların yarısı" ibaresi "paylar", "Başbakanlık Bütçesinde," ibaresi "dağılımı Başbakan Onayı ile belirlenmek suretiyle Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlükleri bütçelerinde,"olarak değiştirilmiş; "bu bakanlıklarca belirlenecek ve yeniden" ibaresi ile "Başbakanlık bütçesine kaydedilen ödeneğin, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü arasında paylaşımına Başbakan yetkilidir." cümlesi metinden çıkarılmış; (b) bendi yürürlükten kaldırılmış ve son fıkrasındaki "(a) ve (b) bentlerine göre Başbakanlık ve bakanlıkların" ibaresi "(a) bendine göre ilgili kurumların" olarak değiştirilmiştir.

H) 12/4/2000 tarihli ve 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 15 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "fon hesabına alacak kaydeder" ibaresi " genel bütçeye gelir kaydeder" şeklinde değiştirilmiştir.

I) 30/4/1992 tarihli ve 3797 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun 32 nci maddesinin (l) bendinde yer alan "Fonu" ibaresi metinden çıkarılmış ve 44 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Çıraklık, Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma Dairesi Başkanlığı

Madde 44- Çıraklık, Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma Dairesi Başkanlığı, 3308 sayılı Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanununda öngörülen çıraklık, mesleki ve teknik eğitimi geliştirme ve yaygınlaştırmaya dair iş ve işlemleri yürütmekle görevlidir."

MADDE 15 - a) 27/10/1960 tarihli ve 118 sayılı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi Kurulması Hakkında Kanun,

b) 6/12/1984 tarihli ve 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunun 9 uncu maddesinin (5) numaralı fıkrası,

c) 28/5/1986 tarihli ve 3291 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "Elektrik Enerjisi Fonu'nda toplanmak üzere" ibaresi,

d) 23/7/1995 tarihli ve 4123 sayılı Tabii Afet Nedeniyle Meydana Gelen Hasar ve Tahribata İlişkin Hizmetlerin Yürütülmesine Dair Kanunun 3 üncü maddesinde yer alan "bağış ve yardımlardan, her ne ad altında toplanırsa toplansın nakdi olanlar Afetler Fonuna" ve "ise" ibareleri,

e) 18/6/1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 20 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi,

yürürlükten kaldırılmıştır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Hükümler

MADDE 16 - 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Mükelleflerin iktisap tarihinden itibaren en az iki tam yıl süreyle işletmelerinde kayıtlı bulunan gayrimenkul, iştirak hisseleri ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetleri elden çıkarmaları halinde, bu iktisadi kıymetlerin maliyet bedeli bunların elden çıkarıldıkları ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında artırılarak kazancın tespitinde dikkate alınabilir. Rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle edinilen iştirak hisseleri ile iştirak edilen kurumun ihtiyat akçeleri, banka provizyonları ve Vergi Usul Kanununa göre ayrılan yeniden değerleme fonlarının sermayeye ilavesi dolayısıyla bedelsiz alınan iştirak hisselerinin en az iki yıl öncesinde iştirak edilen şirketlere ait olması halinde, rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle edinilen veya alınan bu iştirak hisseleri iki yıl önce iktisap edilmiş sayılır. Rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle veya bedelsiz olarak edinilen hisseler için maliyet bedeli artırımı, bu hisselerin itibari değeri üzerinden bunların edinilmesine yol açan sermaye artırımının tescili tarihinden itibaren uygulanır. Bu hüküm 39 uncu madde gereğince işletme hesabı esasına göre ticari kazancın tespitinde de uygulanır. Bilanço esasında defter tutan mükellefler tarafından artırılan maliyet bedeline tekabül eden kazançlar, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında gösterilir. Bu fon, sermayeye ilave dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, o yılın kazancına dahil edilerek vergiye tabi tutulur. Söz konusu iktisadi kıymetlerin alım satımı ile devamlı olarak uğraşanlar, alım satımını yaptıkları iktisadi kıymetler için bu hükümden yararlanamaz. Şu kadar ki, inşaat yapımına tahsis edilen arsa ve arazilere ilişkin olarak inşaatın bitim tarihine kadar geçen süre için bu fıkra hükmüne göre maliyet bedeli artırımı yapılabilir. Ancak, inşaatın tamamlanmasından önce satışı yapılan gayrimenkuller için maliyet artırımı satışın yapıldığı tarihe kadar uygulanır. Bu fıkra hükmünün uygulanmasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye Maliye Bakanlığı yetkilidir."

MADDE 17 - A) 3/6/1949 tarihli ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendinin birinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"7. Kurumlar vergisi beyannamelerinde her yılın zararı ayrı ayrı gösterilmek ve 5 yıldan fazla nakledilmemek koşuluyla geçmiş yılların malî bilançolarına göre meydana gelen zararlar (aynı sektörde faaliyet göstermesi, son beş yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş olması koşullarıyla 37 ve 39 uncu maddeler çerçevesinde devir alınan kurumların, devir tarihi itibarıyla zarar dışındaki aktif toplamını geçmeyen zararları ile 38 inci maddede belirtilen bölünme işlemi sonucu münfesih olan kurumun zarar dışındaki aktif toplamını geçmeyen zararları dahil.)"

B) 5422 sayılı Kanunun Beşinci Bölüm başlığı "Tasfiye-Birleşme-Devir-Bölünme ve Hisse Değişimi" olarak ve 38 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Bölünme ve hisse değişimi

Madde 38- Aşağıdaki işlemler bölünme veya hisse değişimi hükmündedir.

1 - Tam mükellef bir sermaye şirketinin tasfiyesiz olarak infisah etmek suretiyle bütün mal varlığı, alacak ve borçlarını mukayyet değerleri üzerinden mevcut veya yeni kurulacak tam mükellefiyete tabi iki veya daha fazla sermaye şirketine devretmesi ve karşılığında devredilen sermaye şirketinin ortaklarına devralan sermaye şirketinin sermayesini temsil eden iştirak hisseleri verilmesi, (devredilen şirketin ortaklarına verilecek iştirak hisselerinin itibari değerinin % 10'una kadarlık kısmının nakit olarak ödenmesi işlemin bölünme sayılmasına engel değildir.)

2 - Tam mükellef bir sermaye şirketinin bilançosunda yer alan üretim tesisleri, hizmet işletmeleri ve bunlara bağlı gayrimaddi haklar ile hammadde, yarı mamul ve mamul mallar, gayrimenkuller ve iştirak hisselerinin mukayyet değerleri üzerinden mevcut veya yeni kurulacak tam mükellefiyete tabi bir sermaye şirketine, bu değerleri devreden şirketin ortaklarına verilmek veya devreden şirkette kalmak üzere devralan şirketin iştirak hisseleri karşılığında ayni sermaye olarak konulması.

3 - Tam mükellef bir sermaye şirketinin, diğer bir sermaye şirketinin hisselerini, bu şirketin yönetimini ve hisse senedi çoğunluğunu elde edecek şekilde devralması ve karşılığında bu şirketin ortaklarına kendi şirketinin sermayesini temsil eden iştirak hisselerini vermesi (hisseleri devralınan şirketin ortaklarına verilecek iştirak hisselerinin itibari değerinin % 10'una kadarlık kısmının nakit olarak ödenmesi işlemin hisse değişimi sayılmasına engel değildir.).

Aktifi ve pasifi düzenleyici hesaplar ilgili olduğu aktif veya pasif hesapla birlikte devrolunur.

Maliye Bakanlığı bölünme işlemleri ile ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir."

C) 5422 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Devir ve bölünme hallerinde vergilendirme

Madde 39 - A) Devirlerde, aşağıdaki şartlara uyulduğu takdirde, münfesih kurumun sadece devir tarihine kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilip, doğrudan doğruya birleşmeden doğan kârlar hesaplanmaz ve vergilendirilmez.

1 - Münfesih kurum ile birleşilen kurum müştereken imzalayacakları bir devir beyannamesini, birleşme tarihinden itibaren on beş gün içinde münfesih kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine verirler ve bu beyannameye devir bilançosunu bağlarlar.

2 - Birleşilen kurum münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer vecibelerini yerine getireceğini devir beyannamesine bağlı bir beyanname ile taahhüt eder. Mahallin en büyük mal memuru bu hususta birleşilen kurumdan ayrıca teminat isteyebilir.

B) 38 inci maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendine göre gerçekleştirilen bölünmelerde, aşağıdaki şartlara uyulduğu takdirde bölünme suretiyle münfesih hale gelen kurumun sadece bölünme tarihine kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilip, doğrudan doğruya bölünmeden doğan kârlar hesaplanmaz ve vergilendirilmez.

1 - Bölünen kurum ile bu kurumun varlıklarını devralan kurumlar müştereken imzalayacakları bir bölünme beyannamesini, bölünme tarihinden itibaren on beş gün içinde bölünen kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verirler ve bu beyannameye bölünme tarihindeki bilanço ve gelir tablosunu, bölünme sözleşmesini ve bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumların yeni sermaye yapısını gösteren Ticaret Sicili Müdürlüğü yazısının bir örneğini bağlarlar.

2 - Bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumlar, bölünen kurumun bölünme tarihine kadar tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarından müteselsilen sorumlu olacaklarını ve bu vecibelerini yerine getireceklerini bölünme beyannamesine bağlı bir taahhütname ile taahhüt ederler. Mahallin en büyük mal memuru bu hususta bölünen kurum ile bu kurumun varlıklarını devralan kurumlardan teminat isteyebilir.

C) Bu maddeye göre yapılan devir ve bölünmelerde, devir veya bölünme tarihine kadar olan kazancın vergilendirilmesi için devir veya bölünmeye ilişkin şirket yetkili kurulu kararının Ticaret Sicilinde tescil edildiği tarih itibariyle hesaplanan kazanç, bu kararın ilan edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde bölünme veya devir dolayısıyla münfesih hale gelen kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edilir. Bu beyannameye devir veya bölünme bilançosu ile gelir tablosu bağlanır.

D) 38 inci maddenin birinci fıkrasının (2) ve (3) numaralı bentlerinde belirtilen işlemlerden doğan kârlar hesaplanmaz ve vergilendirilmez. 38 inci maddenin birinci fıkrasının (2) numaralı bendine göre gerçekleştirilen bölünme işlemlerinde bölünen kurumun bölünme tarihine kadar tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarından bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumlar müteselsilen sorumlu olur."

D) 5422 sayılı Kanunun 42 nci maddesinin başlığı ile üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Tasfiye, birleşme, devir ve bölünme halinde ödeme "

"39 uncu maddenin (A) ve (B) fıkrası hükümleri dahilinde vukua gelen devir ve bölünmelerde, münfesih kurum namına tahakkuk eden vergiler 40 ıncı maddede yazılı sürelerde birleşilen veya devralan kurumlardan alınır."

E) 5422 sayılı Kanunun geçici 21 inci maddesinin (3) numaralı fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve aynı Kanunun geçici 28 inci maddesinin (a) fıkrasının üçüncü paragrafında yer alan, "Bakanlar Kurulu bu oranı % 10'a kadar indirmeye yetkilidir." cümlesi, "Bakanlar Kurulu bu oranı işlemlerin türlerine göre ayrı ayrı veya topluca % 0'a kadar indirmeye veya kanuni oranına kadar artırmaya yetkilidir." şeklinde değiştirilmiştir.

F) 5422 sayılı Kanunun geçici 29 uncu maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki (6) ve (7) numaralı bentler eklenmiştir.

"6. Türkiye’de faaliyette bulunan bankaların aktifinde kayıtlı olan gayrimenkuller ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazançlar ile bu bankalara doğrudan veya dolaylı olarak iştiraki bulunan tam mükellef sermaye şirketlerinin aktifinde kayıtlı olan gayrimenkuller ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazançların satışın yapıldığı yılda banka sermayesine ilave edilen kısmı kurumlar vergisinden müstesnadır. Vadeli satış halinde, satışın yapıldığı hesap dönemini takip eden ikinci hesap dönemi sonuna kadar banka sermayesine ilave edilen tutarlar da bu istisnadan yararlanır. İlk yapılan tahsilatın iştirak hissesi veya gayrimenkulün maliyet bedeline ilişkin olduğu kabul edilir. Bu bent hükmüne göre vergiden müstesna tutulan kazançlar, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b-ii) alt bendine göre vergi tevkifatına tabi tutulmaz. Türk Ticaret Kanununun 391 nci maddesinin bu suretle gerçekleştirilecek sermaye artırımına aykırı hükümleri uygulanmaz. Bu bent hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu bent kapsamında yapılacak işlemler tapu ve kadastro harcından, düzenlenen kağıtlar damga vergisinden, lehe alınan paralar banka ve sigorta muameleleri vergisinden müstesnadır. Bu hükümden yararlanan kurumların gayrimenkul ile iştirak hisselerinin satışından doğan kazancın tespitinde Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin son fıkrası hükmü uygulanmaz.Bu bentte belirtilen istisna hükümleri bu Kanunun yayımı tarihi itibariyle banka kayıtlarına göre Türkiye'de faaliyet gösteren bankalara borçlu durumda olan tam mükellef sermaye şirketlerinin ve kefillerinin, bu Kanunun yayımı tarihinde sahip oldukları ve bu borçlara karşılık bankalara devrettikleri gayrimenkul ve iştirak hisselerinden doğan kazançlar için de uygulanır.

Bu kazançların sermayeye ilavesi nedeniyle ortaklarca elde edilen menkul sermaye iradı için beyanname verilmez, başka gelirler nedeniyle verilen beyannameye bu gelir dahil edilmez."

"7. Türkiye'de faaliyette bulunan bankalarla ilgili olarak yukarıda yer alan hükümler, Türkiye'de faaliyette bulunan özel finans kurumları hakkında da uygulanır.”

MADDE 18 - A) 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"c) Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinde belirtilen işlemler ile Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme işlemleri, ( Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler bakımından Katma Değer Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmaz. İşlem sonunda faaliyetini bırakan, bölünen veya infisah eden mükelleflerce yüklenilen ve indirilemeyen vergiler, faaliyete başlayan veya devir ve bölünme sonrasında devredilen veya bölünen kurumların varlıklarını devralan mükellefler tarafından mükerrer indirime yol açmayacak şekilde indirim konusu yapılır.)"

B) 3065 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 28 inci maddesi ile geçici 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) ve (7) numaralı bentleri kapsamındaki teslimler vergiden müstesnadır."

MADDE 19- 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 29 uncu maddesine aşağıdaki (s) bendi eklenmiştir.

"s) Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan birleşme, devir, bölünme ve hisse değişimi işlemlerinden doğan kazançlar."

MADDE 20- 29/7/1970 tarihli ve 1318 sayılı Finansman Kanununun 3 üncü maddesinin (d) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"d) Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesi hükümlerine uygun olarak şahıs şirketlerinin sermaye şirketine dönüşme veya ferdi işletmelerin sermaye şirketlerine devrolunması ile Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan birleşme, devir ve bölünme halleri veya Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre nev'i değişikliği nedeniyle yeni şirkete devredilecek taşıtlar."

MADDE 21- A) 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 22 nci maddesinin (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"a) Anonim, eshamlı komandit ve limited şirket * mukavelenamelerinin veya bunların süre uzatmaları hakkındaki kararlarının tescil ve ilanı tarihinden itibaren 3 ay içinde,"

B) 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I . Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün 3 numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

" 3. Anonim , eshamlı komandit ve limited şirket mukavelenameleri : ( Binde 5 )

(Vergi miktarı 13 000 000 000 lirayı aşamaz.)"

C) 488 sayılı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun "IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümüne, (15) numaralı fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki (16) , (17) ve (18) numaralı fıkralar eklenmiştir.

"16. Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin sermaye artırımlarına ilişkin olarak düzenlenen kağıtlar.

17. Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan birleşme, devir ve bölünmeler nedeniyle düzenlenen kağıtlar.

18. Bankalarca konut edinmek isteyenlere (daha önce aynı nitelikte bir kredi kullandırılmamış olması şartıyla kullandırılacak kredinin ana para tutarının 50 milyar lirayı aşmayan kısmı için) bireysel konut kredisi verilmesi ile ilgili olarak düzenlenen kağıtlar. ( Bu tutar her yıl yeniden değerleme oranında artırılır.)"

MADDE 22 - A) 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin birleşme, devir ve bölünmeleri nedeniyle yapılacak işlemler harca tabi tutulmaz."

B) 492 sayılı Kanuna bağlı "Tapu ve Kadastro İşlemlerinden Alınacak Harçlar" başlıklı ( 4 ) sayılı tarifenin "I- Tapu işlemleri" bölümünün 13.c fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"c) (a) fıkrası dışında kalan her nevi cins ve kayıt tashihinde emlak vergisi değeri üzerinden : (Onbinde 5)"

MADDE 23 - 21/7/1963 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 36 ncı maddesi madde başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Birleşme, devir, bölünme ve şekil değiştirme halleri

Madde 36- Bu Kanunun tatbiki bakımından:

a) İki veya daha ziyade hükmi şahsın birleşmesi halinde yeni kurulan hükmi şahıs,

b) Devir halinde devir alan hükmi şahıs,

c) Bölünme halinde bölünen hükmi şahsın varlıklarını devralan hükmi şahıslar,

d) Şekil değiştirme halinde yeni hükmi şahıs,

Birleşen, devir alınan, bölünen veya eski şekildeki hükmi şahıs ve şahısların yerine geçer."

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Geçici ve Son Hükümler

GEÇİCİ MADDE 1- 8/7/1948 tarihli ve 5254 sayılı Muhtaç Çiftçilere Ödünç Tohumluk Verilmesi Hakkında Kanun uyarınca tohumluk dağıtımıyla ilgili olarak yapılan uygulamaların, birden fazla bakanlık eliyle yürütülmesi sonucunda bu uygulamaların muhatapları ve tarafları arasında oluşmuş ve/veya oluşacak olan görev zararı kapsamındaki borç alacak ilişkisinin tasfiyesi aşağıda yer alan esas ve usuller dahilinde gerçekleştirilir:

a) 5254 sayılı Kanunun;

1) 9 uncu maddesi kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketinin 31/12/2000 tarihi itibarıyla Hazineden olan alacakları ve Bankaca 2000 yılına ilişkin olarak dağıtılan tohumlukların bedeli,

2) 10 uncu maddesi kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketinin 31/12/2000 tarihi itibarıyla Tarım ve Köyişleri Bakanlığından olan alacakları ile bu alacaklara ilişkin 31/12/2000-31/5/2001 tarihleri arasında tarımsal kredi faiz oranı üzerinden yürütülecek faiz tutarı, bu faize ilişkin banka sigorta muamele vergisi ve masraflar ile Bankaca 2000 yılına ilişkin olarak dağıtılan tohumluk bedeline yönelik olarak 2000 yılında kullandırılan tohumluk bedeline kullandırıldığı tarihten 31/5/2001 tarihine kadar tarımsal kredi faiz oranı üzerinden yürütülecek faiz tutarı,

Hazinece, görev zararı kapsamında 2001 Malî Yılı Bütçe Kanununun ilgili hükümleri çerçevesinde ödenerek tasfiye edilir.

b) 5254 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi kapsamında ödenmeyen alacaklarla ilgili olarak Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketince Maliye Bakanlığına devredilen senet bedellerinin takip ve tahsiline anılan Bakanlıkça 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri dahilinde devam olunur. 2000 yılına ilişkin olarak tohumluk borçlarını vadesinde ödemeyenlerin borçları da Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri dahilinde takip ve tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığına devrolunur.

c) Tasfiye edilen hesaplar Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketi nezdinde bankalar yeminli murakıplarınca denetlenir. Avans mahiyetinde tasfiye edilen tutarlar ile denetlenen tutarlar arasında farklılıklar bulunması halinde, Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanın onayı ile belirlenecek süre, usul ve esaslar kapsamında, farklılıklardan doğan yükümlülükler yerine getirilir.

Görev zararlarının tasfiye edilmesini müteakiben doğabilecek farklılıklar nedeniyle Hazineye ait yükümlülükler, ilgili yıl bütçesine bu amaçla konulacak ödenek ile karşılanır.

GEÇİCİ MADDE 2 - 4603 sayılı Kanunun 2 nci maddesi uyarınca gerçekleştirilen yeniden yapılandırma çalışmaları kapsamında, Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi tarafından Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığına bilanço değerleri üzerinden devredilen gayrimenkullerin rayiç değerlerinin bilanço değerlerinden düşük olması durumunda, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı bu gayrimenkulleri piyasa durumunu göz önünde bulundurarak tespit edeceği bedel ve satış şartları ile satabilir.

GEÇİCİ MADDE 3 - a) Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu kesintileri, bu konuda yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar yürürlükten kaldırılan hükümlere göre tahsil edilmeye devam olunur ve doğrudan genel bütçeye gelir yazılmak üzere Hazine hesaplarına intikal ettirilir. Kesinti oranlarını sıfıra kadar indirmeye veya 15 puana kadar yükseltmeye veya kesintiyi tümüyle kaldırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.

Bu kesintilerin tahakkuk ve tahsili Maliye Bakanlığınca vergi gelirlerine ilişkin yetkiler kapsamında takip edilir ve kesintilerin tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.

Kaynak Kullanımını Destekleme Fonundan ihtisas kredilerine ödenmesi gereken destekleme primleri nedeniyle bankalara ödenmemiş birikmiş borçlar, Hazinenin görev zararı borcu olarak kabul edilir ve bu borçların tasfiyesine ilişkin hükümler çerçevesinde işlem yapılır.

b) 6/12/1984 tarihli ve 3100 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin (5) numaralı fıkrası uyarınca ödeme kaydedici cihaz özel hesabında biriken mevcut nakit bütçeye gelir yazılmak üzere Hazine hesaplarına intikal ettirilir.

c) Bu Kanunla tasfiye edilen Akaryakıt Fiyat İstikrar Fonunun 31/12/2001 tarihine kadar tahakkuk eden, ancak ödenemeyen yükümlülükleri bütçeye bu amaçla konulacak ödenekten karşılanır.

d) Tasfiye edilen Toplu Konut Fonu gelirleri arasında yer alan aşağıdaki gelirlerin, bu konuda yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar Hazine adına tahsiline devam edilerek Hazine hesaplarına intikali sağlanır.

1-Tekel idaresi ve tekel dışında kalan gerçek ve tüzel kişiler tarafından imal edilen alkollü ve alkolsüz içkiler, tütün mamulleri, ispirto ve ispirtolu içkiler ve her türlü içki imalinde kullanılan alkollü ve alkolsüz özütlerin istihsal vergisine esas matrahları üzerinden en fazla yüzde 15'i nispetinde hesaplanacak ve istihsal vergisinden ayrılacak miktarlar (Bu maddelerin istihsal vergisinin fona ödenecek meblağı karşılamaması veya istihsal vergisinin mevcut olmaması halinde de yukarıda açıklanan şekilde hesaplanacak miktar Tekel İdaresi ve Tekel dışında gerçek ve tüzel kişiler tarafından bütçeye ödenir),

2- Diğer mevzuatla Toplu Konut Fonu için verilmesi öngörülen paralar,

3- Tekel idaresinin ithal ettiği maddelerden alınan paylar.

Yukarıdaki bentlerde belirtilen nispet ve miktarları yeniden tespite, azaltmaya veya kaldırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.

Mevzuatta Toplu Konut Fonuna yapılmış bulunan atıflar, Toplu Konut İdaresine yapılmış sayılır.

e) 24/3/1988 tarihli ve 3418 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinin bu Kanunla yürürlükten kaldırılan (b) bendine göre 31/12/2001 tarihi itibarıyla tahakkuk eden gelirlerden harcanmayan miktarlar, 3418 sayılı Kanunun bu Kanunla değişik 39 uncu maddesinin (a) bendi hükümleri çerçevesinde ertesi yıl bütçelerine özel gelir ve ödenek kaydedilir.

f) 23/5/2000 tarihli ve 4568 sayılı Kanunla tasfiye edilen Kamu Ortaklığı Fonunun kullanım alanları ile ilgili olarak sağlanmış olan Hazine garantili dış proje kredilerinden 1/1/2001 tarihi itibarıyla geri ödemesi devam edenler, bu tarihten geçerli olmak üzere Hazine tarafından devralınır.

g) Bu Kanunla tasfiye edilen fonlar için, 1/1/2002 tarihinden itibaren tahsil edilecek genel bütçe vergi, resim ve harç gelirlerinden, 24/3/1988 tarihli ve 3418 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi hariç olmak üzere pay ayrılmaz.

h) Bu Kanunla tasfiye edilen fonlardan finansmanı sağlanmak üzere yıllara sari olarak yapılan sözleşmelerde yer alan ve 1/1/2002 tarihinden sonrasına sirayet eden hak ve yükümlülükler ilgili idareler nezdinde devam eder. Ancak, 1/1/2002 tarihinden itibaren bu çerçevede yapılacak ödemeler, konsolide bütçeye dahil idareler için bütçede ilgili fonun hizmetine devamını sağlamak üzere açılacak tertip veya özel tertiplerden, diğer idarelerde ise bütçelerinden yapılır.

ı) Mera Fonundan ücret ödenmek suretiyle 6.6.2001 tarihi itibariyle çalışmakta olan toplam 90 personelden, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda belirtilen genel ve özel şartları taşıyanlar, istekleri halinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığındaki durumlarına uygun boş memur kadrolarına üç ay içinde atanırlar. Bunlar hakkında 3.11.1999 tarihli ve 4460 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin 2, 3 ve 4 üncü fıkraları hükümleri uygulanır.

Bu Kanun hükümlerinden faydalanmak istemeyenler ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda belirtilen genel ve özel şartları taşımayanların her türlü yasal hakları ödenerek kurumlarıyla ilişikleri kesilir.

j) Bu Kanunla ve diğer mevzuatla tasfiye edilen fonlar hakkında, bu Kanunda düzenleme bulunmayan hususlarda, 21/2/2001 tarihli ve 4629 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (d) bendi ile (B), (C) ve (D) fıkraları hükümleri uygulanır.

GEÇİCİ MADDE 4 - Bankaların yeniden yapılandırılması ile görevli yönetim ve denetim kurulu üyeleri, reel sektörün faaliyetlerinin gelişip devamını temin etmek, bankaların aktiflerini seyyal kılmak, pasif kalitesini yükseltmek ve bankaların reorganizasyonunu sağlayarak süratle özelleştirmeye hazırlamak amacıyla yapacakları iş ve işlemlerden dolayı sorumlu tutulamazlar.

Bu kişilerin iş ve işlemleriyle ilgili olarak üçüncü kişilerce açılacak davalar, ilgili banka tüzel kişiliği aleyhine açılır.

MADDE 24 - Bu Kanunun;

a) 1 inci maddesinin (A) ve (B) fıkraları 25/11/2000 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,

b) 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14 ve 15 inci maddeleri ile geçici 3 üncü maddesinin (f) fıkrası dışındaki diğer fıkraları 1/1/2002 tarihinde,

c) Geçici 3 üncü maddesinin (f) fıkrası 1/1/2001 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,

d) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,

yürürlüğe girer.

MADDE 25 - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.


HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN

BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK

YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI

BİRİNCİ BÖLÜM

Kamu Bankalarına İlişkin Hükümler

MADDE 1. – A) 15.11.2000 tarihli ve 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi hakkında Kanunun 1 inci maddesinin (4) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (5) numaralı fıkrasında yer alan “3346 sayılı Kamu İktisadî Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun” ibaresi fıkra metninden çıkarılmıştır.

“4. Bankaların yıllık faaliyetleri ile ilgili olarak (2000 yılı faaliyetleri dahil) genel kurullarına sunacağı yıllık bilançoları ile kâr ve zarar cetvellerinin; 4389 sayılı Bankalar Kanununun 13 üncü maddesinin (2) numaralı fıkrasında belirtilen bağımsız denetim kuruluşlarınca onaylanması şarttır.”

B) 4603 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (1) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki (5) numaralı fıkra eklenmiştir.

“1. Bankaların, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce çeşitli kanun ve kararnamelerle verilmiş görevler nedeniyle doğan ve bütçe ödenekleri ile karşılanamayan yıllara ilişkin olarak banka sigorta muamele vergisi eklenerek oluşmuş görev zararı alacakları, yeniden yapılandırılmaları kapsamında belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tasfiye edilir. Bankalara bedeli önceden ödenmeden görev verilemez.”

“5. Yeniden yapılandırma sürecinde, bankalarda görev üstlenen yönetim kurulu ve denetim kurulu üyeleri kendilerinden önce görev yapan yönetim ve denetim kurullarının başlattığı iş ve işlemlerden dolayı ve başlatılmış bulunan bu iş ve işlemlerin yeniden yapılandırılmasından dolayı Türk Ticaret Kanununun 337 nci maddesi veya benzeri bir kanunî düzenleme nedeniyle sorumlu tutulamazlar.

Bu kişilerin görevleriyle ilgili olarak aleyhlerine tazminat davası açılabilmesi için, tazminat istemine konu iş ya da işlemle ilgili kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet ilamı ile birlikte banka genel  kurulunca verilmiş ve kesinleşmiş bir sorumluluk davası açılması kararının bulunması şarttır. Sorumluluk davası muhataplarının genel kurul kararı aleyhine 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 381 inci maddesinin (3) numaralı bendi gereğince iptal davası açma hakkı saklıdır.”

C) 4603 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin (3) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“3.  Yeniden yapılandırma sürecinde bankaların yönetim kurulunca istihdam fazlası olarak tespit edilen banka personeli, 24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesine göre diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilir. Bu şekilde nakledilen personele yapılacak şahsa bağlı ödemelerde ek tazminat ile bankacılık tazminatı dikkate alınmaz. Bu durumda, sözkonusu 22 nci madde kapsamında Özelleştirme Fonu tarafından yapılması gereken ödemeler ilgili bankalar tarafından yapılır.”

D) 4603 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 2. – Geçici 1 inci maddenin (2) numaralı fıkrasında belirtilen süreler içinde emeklilik hakkını kullanmayanlara, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki ay içinde emeklilik başvurusunda bulunmaları halinde, emekli ikramiyeleri % 25 fazlasıyla ödenir.

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesine göre kurulmuş T. Emlak Bankası A.Ş. Mensupları Emekli ve Yardım Sandığı Vakfına tâbi personel için de geçici 1 inci maddenin (2) numaralı fıkrası ve bu madde hükümleri uygulanır. Ancak, söz konusu personel için geçici 1 inci maddede öngörülen süreler bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren başlar.

Bu madde kapsamında emekli olan personel, emekli oldukları tarihten itibaren üç yıl içinde bu bankalarda yeniden istihdam edilemez.

T. Emlak Bankası A.Ş. Mensupları Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı üyesi personele emekli olduklarında, sözleşmeli statüde ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tâbi olarak çalıştıkları dönem de dahil olmak ve kıdem tazminatı tavanını aşmamak üzere her hizmet yılı için 1 aylık toplam brüt ücreti tutarında kıdem tazminatı Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi tarafından ödenir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ve 22.1.1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname nedeniyle sözleşmeli dönem ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi dönem için kıdem tazminatı almadan emekli olan personele de her hizmet yılı için kendi hizmet dönemlerinde geçerli olan 1 aylık toplam brüt ücreti tutarında kıdem tazminatları anılan banka tarafından ödenir.

GEÇİCİ MADDE 3. – Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketinin yeniden yapılandırma çalışmaları sürecinde, Bankanın hertürlü bankacılık hizmetleri ile bankacılık iş ve işlemlerinden doğan taahhütleri ve sabit kıymetler dahil kanunî takibe intikal etmiş alacaklar hariç tüm aktifleri bankaların yönetim kurullarının kendi aralarında düzenleyecekleri protokol doğrultusunda, protokole konu bütün hak, alacak ve borçlar, alacakların rızası veya sair herhangi bir işleme gerek kalmaksızın, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketine veya Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketine devredilir. Söz konusu işlemlere ilişkin olarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun uygun görüşü alınır.

Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketi veya Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi tarafından devir alınacak taahhütler ile aktifler arasındaki menfi fark devir alan bankaya Hazine Müsteşarlığınca nakit ve/veya tahvil şeklinde sermaye olarak ödenir. Devir tarihi itibarıyla nazım hesaplarda yer alan taahhütlere de nakde dönüştükleri takdirde nakde dönüştükleri tarih itibariyle aynı işlem uygulanır.

Devir işlemlerinin tamamlanmasını takiben Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketinin bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme yetkisi sona ererek tasfiye haline girer. Bankanın tasfiyesi banka genel kurulunca belirlenecek üç kişiden oluşan Tasfiye Kurulunca genel hükümlere göre yürütülür. Ancak Tasfiye Kurulunca çıkarılacak ilk tasfiye bilançosuna ve bankanın taraf olduğu hukukî muamelelerden anlaşılan duruma göre banka borçlarının banka mevcudundan fazla olduğu belli olur ise Tasfiye Kurulunun talebi üzerine Mahkemece bankanın iflasına karar verilir.

Tasfiye Kurulu, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yazılı iflas dairesi, alacaklılar toplantısı ile iflas idaresi görev ve yetkilerine de sahip olarak Kanun hükümleri çerçevesinde Bankayı tasfiye eder. Tasfiye Kurulu, iflas masasının aktifindeki paralarla, iflas idaresi sıfatıyla tahsil ettiği paraları muhafaza ve nemalandırma hususunda 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 9 uncu ve sair ilgili maddelerine tâbi değildir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 36 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü bu paralar için uygulanmaz.

Tasfiye Kurulu, her türlü alacaklar bakımından tahkim, sulh, kabul ve feragat yetkileri ile banka hak ve alacaklarının takip, tahsil ve tasfiyesinde geçici 4 üncü maddede yer alan kanunî hakları kullanmaya yetkilidir. Tasfiyeye konu menkul ve gayrimenkullerin satışında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz.

Söz konusu devir işlemlerinde 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun, 7, 10 ve 11 inci maddesi hükümleri uygulanmaz.

GEÇİCİ MADDE 4. – Bankalardaki kamu payı % 50’nin altına düşünceye kadar bankaların her türlü alacaklarının takip ve tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.

Bankalar; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki alacakları ile ilgili olarak borçlu aleyhine 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre başlatılmış bulunan takipler ile alacağın tahsiline yönelik davalara kaldığı yerden devam edebileceği gibi, takibi devam ettirmekten ve/veya davanın takibinden vazgeçerek alacağını kaldığı yerden 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanması istemiyle dava ve/veya takip yolunu değiştirebilir.

İkinci fıkrada yer alan vazgeçme haktan feragat sonucu yaratmaz. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca takibine geçilen alacaklara ilişkin her türlü teminatın paraya çevrilmesinde de anılan Kanun hükümleri uygulanabilir.

Yeniden yapılandırma süreci içinde, bankalara kredi borcu olanların iflası halinde 2004 sayılı İcra ve İflasKanununun 221 inci maddesindeki iflas bürosu bankaların temsilcisinin katılımı ile teşekkül eder. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 223 üncü maddesindeki İflas İdaresinin, bankaların talep etmesi halinde üyelerinden bir veya ikisi bankaların göstereceği iki kat aday arasından icra tetkik mercii tarafından seçilir. Bankalar bir üye seçtirmişse, icra tetkik mercii diğer bir üyeyi alacak tutarı itibariyle çoğunlukta olanların göstereceği iki aday arasından, bir üyeyi de alacaklı sayısı itibariyle çoğunlukta olanların göstereceği adaylar arasından seçer. Bankalar iki üye seçtirmişse, diğer bir üye icra tetkik mercii tarafından alacaklı sayısı itibariyle çoğunlukta olanların göstereceği iki aday arasından seçilir.

Yeniden yapılandırma süreci içinde, bankaların kredi alacaklarını dava veya takip yoluyla tahsil etme yoluna gitmeleri halinde 492 sayılı Harçlar Kanununun 2 nci, 23 üncü, 29 uncu maddeleri ve 2548 sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkûmlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanunun 1 inci maddesi hükümleri uygulanmayacağı gibi her türlü ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinde teminat şartı aranmaz. Ayrıca bankaların mahkeme ilamını alması ve tebliğe çıkartması işlemlerinde karşı tarafa yükletilmiş olan harcın ödenmiş olması şartı da aranmaz.

Bankaların alacaklarına ilişkin davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun seri muhakeme usulü hükümleri uygulanır.”

MADDE 2. – 11.1.1954 tarihli ve 6219 sayılı Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığı Kanununun ek 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Ek Madde 2. – Bankanın (A) grubu hisseleri ile (B) grubundan Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olanların satışına ve bu satışla ilgili usul ve esasları belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.”

MADDE 3. – 11.6.1937 tarihli ve 3242 sayılı Göçmenlere Nakledilenlere ve Muhtaç Çiftçilere Tohumluk ve Yemeklik Dağıtılması Hakkında Kanun, 14.7.1970 tarihli ve 1311 sayılı Türkiye Bağcılığının Modernleştirilmesi ve Bağcılığımızın Kalkındırılması Hakkında Kanun, 15.3.1977tarihli ve 2085 sayılı Küçük Çiftçilerin T.C. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine Olan Borçlarının 10 Yılda 10 Eşit Taksitle Faizsiz Ödenmesine İlişkin Kanun, 8.7.1948 tarihli ve 5254 sayılı Muhtaç Çiftçilere Ödünç Tohumluk Verilmesi Hakkında Kanun, 5.3.1992 tarihli ve 3782 sayılı Küçük Çiftçilerin T.C. Ziraat Bankasına ve Tarım Kredi Kooperatiflerine Olan Bir Kısım Borç Faizlerinin Silinmesine Dair Kanun, 399 sayılı Kamu İktisadî Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 34 üncü maddesinin (c) fıkrası ve 29.4.1995 tarihli ve 4106 sayılı Çiftçilerin T.C. Ziraat Bankasına, Tarım Kredi Kooperatiflerine, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne, Türkiye Zirai Donatım Kurumuna, Toprak Mahsulleri Ofisine, Orman ve Köy İlişkileri Genel Müdürlüğüne Olan Bir Kısım Borç Faizlerinin Silinmesine Dair Kanunun 2 nci maddesinin (a) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.

29.4.1995 tarihli ve 4106 sayılı Çiftçilerin T.C. Ziraat Bankasına, Tarım Kredi Kooperatiflerine, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne, Türkiye Zirai Donatım Kurumuna, Toprak Mahsulleri Ofisine, Orman ve Köy İlişkileri Genel Müdürlüğüne Olan Bir Kısım Borç Faizlerinin Silinmesine Dair Kanunun 1 inci, 3 üncü, 4 üncü, 9 uncu ve 10 uncu madde metinlerinden “T.C. Ziraat Bankası” ve “Tarım Kredi Kooperatifleri” ibareleri çıkarılmıştır.

İKİNCİ BÖLÜM

Bazı Fonların Tasfiyesi ile İlgili Hükümler

MADDE 4. – 9.6.1958 tarihli ve 7126 sayılı Sivil Savunma Kanununun 36 ncı maddesi aşağıdaki şekilde, 38 inci maddesinde geçen “Sivil Savunma Fonundan”, ibaresi “Aşağıda sayılan giderler İçişleri Bakanlığı bütçesine konulan ödeneklerden ve/veya özel ödenek kaydedilen tutarlardan karşılanır.” şeklinde değiştirilmiş; 37, 39 ve 46 ncı maddeleri ile 38 inci maddesinin (e) bendinde yer alan “karşılanır.” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.

“Madde 36. – Sivil savunmanın gerektirdiği her türlü giderler ile 38 inci maddede belirlenen giderlerin karşılanmasında kullanılmak üzere;

a) Giderlerini özel gelirleriyle karşılayan ve Hazine yardımı almayan katma bütçeli idareler gelir bütçelerinin yüzde 1’i,

b) Sermayesinin tamamı Devlet tarafından verilen ve sermayesinde Devletin iştiraki olan teşekkül, müessese ve şirketler ile resmî ve özel bankalar ve özel kanunlarla kurulan kurum ve teşekküller ile sermayesinin yarısından fazlasına bunların iştiraki suretiyle tesis edilen ortaklıkların bütçelerinin veya bilançolarındaki safi kârlarının binde 5’i,

c)Bağış ve yardımlar,

İçişleri Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına yatırılır. Yatırılan bu tutarlar Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye özel gelir, diğer yandan sivil savunma hizmetlerinde kullanılmak üzere İçişleri Bakanlığı bütçesinde açılacak tertiplere özel ödenek kaydedilir. Özel ödenek kaydedilen bu tutarlardan yılı içerisinde harcanmayan miktarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.

Bu maddede öngörülen gelirlerin tahsilatında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Süresinde yatırılmayan tutarlar için söz konusu Kanunda belirtilen gecikme cezaları dışında ayrıca ita amirleri ve muhasiplerden bu tutarların yüzde 10’u oranında ceza tahsil edilir.

Afet durumlarında, ilgili saymanlık hesaplarından acil ihtiyaçları karşılamak amacıyla gerekli işlemler ve belgeler daha sonra tamamlanmak ve mahsubu özel ödenek kaydedilen tutarlardan yapılmak üzere gerekli sayıda personele ayrı ayrı olmak üzere avans verilebilir.

Özel ödenek kaydedilen tutarların toplanması, harcanması ve genel hükümlerin avans ve kredilere dair sınırlamalarına bağlı kalınmaksızın avans verilmesi ile mahsubuna ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

MADDE 5. - 15.5.1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumî Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 33 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde, 46 ncı maddesinde yer alan “fondan” ibaresi ile ek 6 ncı maddesindeki “fon hesabından” ibaresi “afet tertiplerinden”, “Fon Harcama Yönetmeliği” ibaresi de “Afet Harcamaları Yönetmeliği” olarak değiştirilmiş ve 34, 35, 37, 38, 39, 41 ve 44 üncü maddeleri ile ek 5 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.

“Malî hükümler :

Madde 33. - Bu Kanun gereğince yapılacak harcamaları karşılamak üzere;

a) Her yıl iktisadî Devlet teşekkülleri ile en az sermayesinin yarıdan fazlası Devlete ait bulunan banka ve müesseselerin yıl sonu bilanço kârlarının yüzde 3’ü nispetinde ödeyecekleri hisseler,

b) Bu Kanun uyarınca borçlu bulunan hak sahiplerince yatırılacak taksit ve faiz ödemeleri,

c) Bu Kanun uyarınca yaptırılan ve ihtiyaç fazlası olduğu anlaşılan konutların satışından elde edilecek gelirler,

d) Bu Kanun uyarınca kamulaştırılan veya satın alınan araziler üzerinde oluşturulan ve ihtiyaç fazlası olduğu anlaşılan arsaların satışından elde edilen gelirler,

e) Nakdî yardım ve bağışlar,

Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına yatırılır.Yatırılan bu tutarlar, bu Kanunda belirtilen harcamalarda kullanılmak üzere Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye özel gelir, diğer yandan Bayındırlık ve İskân Bakanlığı bütçesinde açılacak afet tertibine özel ödenek kaydedilir.Bu suretle ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içerisinde harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.

(a) bendinde belirtilen gelirler Mayıs ve Kasım ayları içerisinde iki eşit taksitte ödenir ve hesaba yatırıldıkları yılın, yıllık beyannamesiyle bildirilecek gelirlerden ve kurum kazançlarından indirilir. Süresinde yatırılmayan hisseler 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.

Tabiî afet nedeniyle özel ve kamu kuruluşları ile kişiler tarafından her ne ad altında olursa olsun toplanan nakdî bağış ve yardımlar Maliye Bakanlığı MerkezSaymanlık Müdürlüğü adına açılacak özel hesaplarda toplanır ve nemalandırılır. Gerektiğinde döviz hesabı da açılabilir. Bu hesaplarda toplanan miktarlar Maliye Bakanlığınca ihtiyaca göre ilgili kurum bütçelerine özel gelir ve ödenek kaydedilmek suretiyle kullandırılır. Bu ödeneklerden yılı içerisinde kullanılmayan miktarları, ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.

Acil durumlarda, il valilikleri adına açılacak acil afet hesaplarına, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı bütçesinin afet tertiplerinden ödeme yapılır.Bu hesaplardan yapılacak harcamaların belgeleri il özel idaresinde saklanır ve il özel idare bütçesi ile birlikte Sayıştayca denetlenir.Yıl sonunda harcanmayan miktarlar ile faiz gelirleri birinci fıkrada belirtilen hesaba yatırılır.

Afet tertipleri ile acil afet hesaplarından verilecek avanslar, yapılacak yardım ve harcamaların usul ve esasları Maliye Bakanlığı ve Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca müştereken hazırlanacak bir yönetmelikle tespit edilir.

Çeşitli kanunlarda Afetler Fonuna yapılan atıflar, afet tertiplerine veya acil afet hesaplarına yapılmış sayılır.”

MADDE 6. - 2.3.1984 tarihli ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanununun 1 inci maddesindeki “için Toplu Konut Fonunun meydana getirilmesi ve kullanılması” ibaresi metinden çıkarılmış; 2 nci maddesi başlığı ile birlikte, 412 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen ek 1 inci maddesinin (b) bendi aşağıdaki şekilde ve 3645 sayılı Kanunla eklenen ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasındaki “Toplu Konut Fonundan” ibaresi “Toplu Konut İdaresince” şeklinde değiştirilmiş; 3, 7 ve 8 inci maddeleri ile 412 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen ek 1 inci maddesinin (a), (f) ve (g) bentleri ve ek 3 üncü maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

“Toplu Konut İdaresinin gelirleri, harcamaları ve denetimi;

Madde 2. - Toplu Konut İdaresinin gelirleri;

a) İdare tarafından satışı yapılacak konut, işyeri, arsa ve arazilerin satış ve kira gelirlerinden,

b) İdare tarafından açılacak kredilerin geri ödemelerinden,

c) Hazine arsaları üzerine yapılan konut ve işyerlerinin arsa maliyet bedellerinin en çok yüzde 25’ine kadar alınacak katılım payından,

d) Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü üzerine yurt dışından sağlanacak kredilerden,

e) Faiz gelirlerinden,

f) Bütçe kanunları ile tahsis edilen ödenekten,

g) İdareye yapılacak bağış ve yardımlardan,

meydana gelir.

Toplu Konut İdaresinin kaynakları aşağıdaki amaçlar için kullanılır.

a) Ferdi ve toplu konut kredisi verilmesi veya konut kredilerine faiz sübvansiyonu yapılması,

b) Toplu konut alanlarına arsa temin edilmesi,

c) Araştırma, turizm alt yapıları, konut alt yapıları, okul, karakol, ibadethane, sağlık tesisleri, spor tesisleri, postane, çocuk parkları, benzeri tesisler ve konut sektörü sanayiini teşvik için yatırım ve işletme kredisi verilmesi,

d) İş ve istihdam yaratmak üzere esnaf ve sanatkârlara ait işyerleri ve küçük sanayi teşebbüslerinin kredi yoluyla desteklenmesi,

e) Afet mahallerinde konut yapımının teşvik ve desteklenmesi.

İdare kaynaklarının kullanımına ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulacak yönetmelikle tespit edilir.

Toplu Konut İdaresinin gelir ve giderleri Yüksek Denetleme Kurulu denetimine tabidir.”

“b) Yurt dışından, görev alanıyla ilgili harcamalarda kullanılmak üzere Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü üzerine kredi almaya karar vermek,”

MADDE 7. - 4.12.1984 tarihli ve 3096 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Dışındaki Kuruluşların Elektrik Üretimi, İletimi, Dağıtımı ve Ticareti ile Görevlendirilmesi Hakkında Kanunun ek 1, ek 2, ek 3, ek 4, ek 5 ve ek 6 ncı maddeleri yürürlükten kaldırılmış ve aynı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 4. - Bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiş bulunan Elektrik Enerjisi Fonu Anlaşmaları uyarınca taahhüt edilen yükümlülükleri karşılamak üzere;

a) 28.5.1986 tarihli ve 3291 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesi gereğince tahsil olunan katkı payı tutarları,

b) Tabiî kaynakların ve tesislerin özelleştirilmesi veya işletme haklarının devrinden elde edilen gelirlerden Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenecek miktarda ayrılacak paylar,

c) İrat kaydedilen teminatlar ile şirketlere sağlanan hizmetler karşılığı elde edilen tahsilat,

d) Elektrik Enerjisi Fonundan kullandırılan kredilerin geri dönüşleri ile bu Fonun yükümlülüklerinden dolayı verilecek kredilerin geri dönüşleri,

e) Diğer gelirler,

Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı merkez ödemelerini gerçekleştiren merkez saymanlığı hesabına yatırılır. Bu miktarlar Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye özel gelir, diğer yandan Elektrik Enerjisi Fonunun bu fıkrada belirtilen yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde kullanılmak üzere Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı bütçesinde açılacak tertibe özel ödenek kaydedilir. Özel ödenek kaydedilen tutarlardan yılı içerisinde kullanılmayan miktarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.

Bu maddede belirtilen gelirlerin takibi ile yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin her türlü iş ve işlemler Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı nezdinde yürütülür."

MADDE 8. - 6.6.1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun 7 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde, 13 üncü maddesindeki "fona" ibaresi "hesaba" olarak değiştirilmiş ve 12 nci maddesindeki "1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunu;", "832 sayılı Sayıştay Kanunu," ile "2886 sayılı Devlet İhale Kanunu" ibareleri yürürlükten kaldırılmıştır.

"Serbest bölgelerin gelir ve harcamaları

Madde 7. - Serbest bölgelerden elde edilen gelirlerden;

a) Faaliyet ruhsatı ve izin belgesi karşılığı tahsil edilecek ücretler,

b) Yurt dışından bölgeye getirilen mallar ile bölgeden Türkiye'ye çıkarılan malların CIF değeri üzerinden peşin olmak üzere binde 5 oranında ödenecek ücretler,

c) Serbest bölgeyi işleten gerçek veya tüzel kişilerle yapılacak sözleşmeler uyarınca tahsil edilecek tutarlar,

d) Bölge faaliyetlerinden sağlanan diğer gelirler,

İlgili idare tarafından sözleşmeler gereği tüzel kişilere yapılan gelir payı aktarmaları düşüldükten sonra Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde açılacak bir özel hesaba yatırılır. Bu hesapta toplanan tutarlardan ret ve iadeler düşüldükten sonra kalan tutar, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı merkez ödemelerini yapan merkez saymanlığı hesabına yatırılır. Merkez saymanlık hesabına aktırılan meblağın yüzde 90'ı genel bütçeye gelir, yüzde 10'u da serbest bölgelerin kurulması, bakım ve onarımı, geliştirilmesi, eğitim ve araştırma faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi ile dış ticaretin desteklenmesi amacıyla kullanılmak üzere genel bütçeye özel gelir kaydedilir. Özel gelir kaydedilen bu tutarlar Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı bütçesinde açılacak tertiplere Maliye Bakanlığınca özel ödenek kaydedilir. Bu suretle ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içerisinde harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.

Serbest bölgelerde yatırım ve tesis safhasında kullanılan mallar, tevsi ve kapasite artırmak amacıyla getirilen mallar, kullanıcının kendisine ait olmayan bakım ve onarım maksadıyla getirilen mallar, bölgelere geçici olarak getirilen araç, gereç ve ekipmanlar, fason üretim amacıyla getirilen   mallar birinci fıkranın (b) bendi hükmü uyarınca bir ücrete tâbi tutulmaz. Ancak, bakım ve onarım ile fason üretimde yaratılan katma değer üzerinden bu ücret alınır.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca nezdinde oluşturulan özel hesabın işleyişi ile özel ödenekten yapılacak harcamalara ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Gelirlerin zamanında yatırılmaması halinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.”

MADDE 9. – 5.6.1986 tarihli ve 3308 sayılı Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanununun Beşinci Kısım Başlığı “Çıraklık, Meslekî ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma Faaliyetlerinin Desteklenmesi”, 24 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki “fon” ibaresi “saymanlık” olarak, 32 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve 3 üncü maddesinin (i) bendi, 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki “fona” ibaresi, 33 ve 40 ıncı maddeleri ile 42 nci maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

“Madde 32 - a) Çıraklık, meslekî ve teknik eğitimi geliştirme ve yaygınlaştırma hizmet ve faaliyetlerinde kullanılmak üzere;

1) Bakanlık bünyesinde bulunan döner sermaye işletmelerinin kârları,

2) Bakanlığa bağlı kurumlarda eğitim öğretimde üretilen malların satışından elde edilen gelirler,

3) Bağış, yardım ve diğer her türlü gelirler,

Millî Eğitim Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına yatırılır. Yatırılan bu tutarlar Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye özel gelir, diğer yandan Bakanlık bütçesinde açılacak tertiplere özel ödenek kaydedilir. Bu suretle ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içerisinde harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.

b) Çıraklık, meslekî ve teknik eğitimi geliştirme ve yaygınlaştırma hizmet ve faaliyetlerinde kullanılmak üzere Bakanlık bütçesine özel ödenek kaydedilen bu tutarlar aşağıdaki hizmetlerin yerine getirilmesinde kullanılır:

1) Çıraklık, örgün ve yaygın meslekî ve teknik öğretim kurumlarında görevli yönetici, öğretmen, uzman, kadrolu ve kadrosuz usta öğreticilerin nitelik ve niceliklerinin yükseltilmesi için yurt içinde eğitilmelerinde,

2) Meslekî ve teknik eğitim metotlarının ve araçlarının araştırılması, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasında,

3) Çıraklık, örgün ve yaygın meslekî ve teknik öğretim kurumlarının atölye ve laboratuvarları için makine, araç, takım ve teçhizat alınması, gerektiğinde kiralanması, bunların bakım ve tamirinde,

4) Çıraklık, örgün ve yaygın meslekî ve teknik eğitim kurumlarında görevli kadrolu ve kadrosuz atölye ve meslek dersi öğretim elemanlarına asli görevleri dışında, okulda ve işyerlerinde yapılan eğitimle ilgili normal maaş ve ücretlerine ilave ek ücret ödenmesinde,

5) Çıraklık, örgün ve yaygın meslekî teknik eğitimle ilgili her türlü yayınların hazırlatılması, tercümesi, çoğaltılması, satın alınması ve dağıtılmasında,

6) Çeşitli mesleklerde çalışmakta olanlara hizmet içinde ve mesleklerinde gelişmeleri için gerekli bilgi ve becerilerin kazandırılması için Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarında kurslar, seminerler ve eğitim programları düzenlenmesinde,

7) İş öncesi eğitimi, yaygın ve çıraklık eğitiminde,

8) Çıraklık ve Meslekî Eğitim Kurulu ile İl Çıraklık ve Meslekî Eğitim Kurulu toplantılarına katılan başkan, üye, müşavir üye, imtihan ve meslekî ihtisas komisyonu üyelerine Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine tespit edilecek miktarda verilecek yolluk ve huzur hakkı ödemelerinde.”

MADDE 10. – 12.4.1990 tarihli ve 3624 sayılı Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunun 9 uncu maddesinin (b) bendi ile 14 üncü maddesi aşağıdaki şekilde, 10 uncu maddesindeki “Başkanlık ve Fonun” ibaresi “Başkanlığın” 17 nci maddesinin (d) bendinde yer alan “15 inci maddede” ibaresi “14 üncü maddede” olarak değiştirilmiş; 2 nci maddesindeki “fon” tanımı, 17 nci maddesinin (I) numaralı fıkrasındaki “ile Başkanlık emrinde kurulan fon” ibaresi ile 15 ve 16 ncı maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.

“b) Başkanlıkça hazırlanan bütçeyi, personel kadrolarını, geçici nitelikteki danışman sayılarını ve personele ödenecek gündelik miktarlarını onaylamak.”

“Madde 14. – Başkanlık bütçesi aşağıdaki gelirlerden oluşur:

a) Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bütçesine gerektiğinde konulacak ödenekler,

b) 233 sayılı Kamu İktisadî Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye tâbi teşekkül, müessese ve bağlı ortaklıkların yıllık ve kurumlar vergisi matrahına esas kârlarının binde 1’i nispetinde ödeyecekleri aidatlar,

c) Sermayesinin yüzde 50’sinden fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait bankaların kurumlar vergisine matrah olan yıllık kârlarının yüzde 2’si nispetinde ödeyecekleri aidatlar,

d) Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonunun yıllık gelirinin yüzde 2’si nispetinde ödeyeceği aidat,

e) Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliğinin yıllık gelirinin yüzde 2’si nispetinde ödeyeceği aidat,

f) Başkanlık tarafından verilecek hizmetler karşılığında alınacak ücretler,

g) Organize sanayi bölgeleri müteşebbis heyetlerince yapılan arsa satış hasılâtlarının yüzde 1’i oranında ayrılacak pay,

h) Dış kaynaklardan sağlanan krediler,

i) Başkanlığa yapılacak bağış ve yardımlar ile Başkanlığın sahip olduğu mal ve haklardan kaynaklanan sair gelirler.

Başkanlık bütçesine kaynak teşkil eden ilgili kuruluşların aidatları bir önceki yıla ait kâr miktarlarına göre, her yıl Mayıs ve Ekim aylarında olmak üzere iki taksit halinde, ilgili kuruluşlarca Başkanlığın kamu bankalarının birisinde açtırdığı hesabına yatırılır. Ödenen aidatlar, bu kurum ve kuruluşlarca matrah hesabına gider olarak kaydedilir.

Başkanlık bütçesinin gelirleriyle ilgili alacaklar, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.

Başkanlık bütçesinin, gelir, gider ve muhasebesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

MADDE 11. – 9.12.1994 tarihli ve 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığı ile Dış Ticaret Müsteşarlığı Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun 7 nci maddesinin (e) fıkrasının son cümlesindeki “6.6.1985 tarih ve 3218 sayılı Kanunun 7 nci maddesinde hükmolunan Serbest Bölgeleri Tesis ve Geliştirme Fonundan” ibaresi “bütçeden”, ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasındaki “Gelir İdaresini Geliştirme Fonundan” ibaresi “213 sayılı Vergi Usul Kanununun ek 13 üncü maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca”, ikinci fıkrası “Bu ödemeler bütçeden karşılanır.” şeklinde değiştirilmiş ve aynı Kanuna aşağıdaki madde eklenmiştir.

“EK MADDE 2. – Ülkemizin ziraî ve sınaî ürün ve malları ile doğal kaynaklarından üretilen maddeleri dünya piyasalarında tanıtmak ve bulunacak yeni piyasaların şartlarını tespit ederek bunları üretim bölgelerine duyurmak, dünya piyasa hareketlerini yakından takip ederek ilgilileri zamanında haberdar etmek ve dış ticaret konusunda eğitmek, ihraç imkânı bulunan malların üretimleri ve ihracatları ile ihracatta katma değeri artırma çarelerini araştırmak, uluslararası ticarî ilişkilerin geliştirilmesi için yerli ve yabancı kuruluşlar ile işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, bakanlıkların ve ticaret ve sanayi odaları ile Odalar Birliğinin ve ihracatçı birliklerinin ihracat ile ilgili faaliyetlerinde işbirliği yapmak, kamu kurum ve kuruluşları ile meslekî kuruluşlar tarafından talep edilecek bu konular ve dış ticaretle ilgili diğer konularda araştırma ve uygulamaları yapmak amacıyla tüzel kişiliği haiz ve özel hukuk hükümlerine tâbi, idarî ve malî özerkliğe sahip, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığına bağlı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi kurulmuştur.

Merkezin idare organları Yönetim Kurulu ve Genel Sekreterliktir.

Yönetim Kurulu, Müsteşarın başkanlığında ihracattan sorumlu Müsteşar Yardımcısı, İhracat Genel Müdürü, Dış Ticarette Standardizasyon Genel Müdürü ile Gümrük Müsteşarlığı, Dışişleri, Maliye, Tarım ve Köyişleri ve Sanayi ve Ticaret bakanlıklarının birer temsilcisi ve ihracatçı birliklerinin temsilcileri ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genel Sekreterinden oluşur. Müsteşar Yardımcısı aynı zamanda Merkezin Genel Sekreteridir. Genel Sekreter Merkezin sevk ve idaresinden dolayı Yönetim Kuruluna karşı sorumludur.

Merkez idare organlarının görev ve yetkileri ile kararlarının ilgili bakan tarafından denetimine ilişkin usul ve esaslar Dış Ticaret Müsteşarlığınca çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.

Merkezin gelirleri; ihracatçı birliklerinin aylık gerçekleşen gelirlerinin en çok yüzde onu, Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Borsalar Birliğinin aylık gerçekleşen gelirlerinin en çok yüzde biri olmak üzere Merkez Yönetim Kurulunca belirlenen ve ilgili bakan tarafından onaylanarak kesinleşen katkı paylarından müteakip ayın 15’ine kadar yapılan aylık tahsilatlar, hizmet karşılığı alacağı ücretler, Dış Ticaret Müsteşarlığı bütçesine Merkeze yardım amacıyla konulan ödenek ile bağış ve yardımlardan oluşur.

Merkezde çalıştırılacak personel 1475 sayılı İş Kanununa tâbi olup, ücretleri emsal kurumlar paralelinde Merkez Yönetim Kurulunca belirlenir.

Merkezin bütçesi ve harcamaları genel bütçeli kurumların tâbi olduğu hükümlere tâbi olmayıp malî yıl itibarıyla Genel Sekreterlikçe hazırlanır ve Yönetim Kurulunun uygun görüşü ve ilgili bakanın onayını müteakip yürürlüğe girer.

Merkezin gelir ve giderleri, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunun denetimine tâbidir.

Yönetim Kurulu üyelerine, Kamu İktisadî Teşebbüsleri Yönetim Kurulu üyelerine verilen ücreti geçmemek üzere ilgili bakanın onayı ile belirlenecek miktarda huzur hakkı verilir.

Merkezin gelir, gider ve muhasebe usulleri ile diğer malî konulara ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının görüşü alınarak ilgili bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerde düzenlenir.”

MADDE 12. – 25.2.1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununun 30 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Malî Hükümler

Madde 30. – Bu Kanunla Bakanlığa verilen görevlerin gerçekleştirilmesi amacıyla personel giderleri hariç her türlü cari, yatırım ve transfer giderleri ile huzur haklarının ödenmesinde kullanılmak üzere;

a) Her türlü tütün mamulleri ile alkollü içkilerin imalat ve ithalatçıları tarafından yurt içinde yapılacak teslimlerde satış fiyatı üzerinden hesaplanacak yüzde 2 oranında alınacak pay,

b) Bu Kanuna göre otlatma amacıyla kiraya verilen mera, yaylak ve kışlaklardan yönetmelikte belirtilen usule göre alınacak ücretler,

c) Üreticilerden satın alınan sütün satın alma bedelinin binde 1’i oranında, süt işleyen kuruluşlarca yapılacak kesinti,

d) Yurt içinde yetiştirilen ve satışı yapılan büyük ve küçükbaş canlı hayvanların satış bedellerinin binde 1’i oranında satıcılarından alınacak pay,

e) Tahsis amacının değiştirilmesi için başvuruda bulunan gerçek ve tüzel kişilerden, tahsis amacı değiştirilen meradan elde edilecek yirmi yıllık gelir esas alınarak, komisyonca tespit edilecek miktarda alınacak ücret,

f) Yayla turizmi amacıyla 20 nci madde çerçevesinde verilecek yapı izinlerinden valiliklerce tespit edilecek miktarda alınan yapı ruhsat ücretleri ile bu yerlerin yıllık kira bedelleri,

g) Her türlü bağış ve yardımlar,

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına yatırılır. Yatırılan bu tutarlar Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye özel gelir, diğer yandan Bakanlık bütçesinde açılacak tertiplere özel ödenek kaydedilir. Kaydedilen özel ödeneklerden yılı içerisinde kullanılmayan tutarlar, Maliye Bakanlığınca söz konusu Bakanlığın ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydedilir.

Bu maddede belirtilen gelirler, tahsilatın yapıldığı tarihi takip eden ayın 15’ine kadar saymanlık hesabına yatırılır ve gelirlerin tahsilatında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.

Bu madde uyarınca yapılacak tahsilatlara ilişkin diğer hususlar ile Bakanlık bütçesine özel ödenek kaydedilen tutarların harcama usul ve esasları ile ödenecek huzur hakları Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”

MADDE 13. – 19.10.1989 tarihli ve 383 sayılı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin X. Bölüm başlığı metinden çıkarılmış; 22 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde, 23 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki “Bu Fon’un kullanılması” ibaresi “Kurum harcamaları” şeklinde değiştirilmiş ve 23 üncü maddesinin başlığı ile ikinci fıkrası dışındaki diğer fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.

“Kurumun Gelirleri ve Harcamaları

Madde 22. – Kurum, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı doğrultusunda yapılacak harcamaları karşılamak üzere aşağıda belirtilen kaynaklardan gelir sağlar:

a) Çevre Bakanlığı bütçesinden Kuruma aktarılacak meblağlar,

b) Her türlü yardım ve bağışlar ile Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü üzerine alınacak dış krediler,

c) Kira ve işletme gelirleri ile koruma altındaki bölgelerde günübirlik alan olarak işletilen alanlardan elde edilen gelirler,

d) İmar planları yapımına ve harita yapımına iştirak bedelleri,

e) Çevre Bakanlığı bütçesine özel ödenek olarak kaydedilen miktarlardan Çevre Bakanınca uygun görülecek miktarda yapılacak aktarmalar,

f) Diğer gelirler.

Kurumun bütçe gelir ve harcama usul ve esasları Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Çevre Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Kurumun gelir ve giderlerine ilişkin hesaplar Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunca denetlenir.”

MADDE 14. – A) 3.6.1938 tarihli ve 3423 sayılı Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Meslekî ve Teknik Öğretim Okulları Döner Sermayesi Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki “Fonundan” ibaresi “gelirlerinden” olarak değiştirilmiştir.

B) 21.12.1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanununun 30 uncu maddesinin son fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Denetleme aidatı olarak tahsil edilen tutarlar genel bütçeye özel gelir kaydedilmek üzere Hazine Müsteşarlığının merkez ödemelerini yapan saymanlık müdürlüğü hesaplarına yatırılır. Özel gelir kaydedilen bu tutarlar, münhasıran Sigorta Denetleme Kurulu hizmetlerinde kullanılmak üzere Maliye Bakanlığınca Hazine Müsteşarlığı bütçesine özel ödenek kaydedilir. Bu suretle ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içinde harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir. Zamanında yatırılmayan denetleme aidatlarının tahsilatında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.”

C) 10.9.1960 tarihli ve 79 sayılı Millî Korunma Suçlarının Affına, Millî Korunma Teşkilât, Sermaye ve Fon Hesaplarının Tasfiyesine ve Bazı Hükümler İhdasına Dair Kanunun 5 inci maddesinin (c) fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“c) Akaryakıt fiyatlarında istikrarın sağlanması amacıyla petrol ürünlerinden Bakanlar Kurulunca belirlenecek esaslar dahilinde Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığınca belirlenecek miktarlarda Akaryakıt Fiyat İstikrâr Payı alınır ve genel bütçeye gelir kaydedilir.”

D) 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun ek 13 üncü maddesinin başlığı ile (1), (2), (3) ve (5) numaralı fıkraları yürürlükten kaldırılmış ve (4) numaralı fıkrasının son paragrafına “Bu ödemeler bütçeden karşılanır.” cümlesi eklenmiştir.

E) 4.11.1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 58 inci maddesinin başlığında yer alan “ve araştırma fonu” ibaresi metinden çıkarılmış; (a) fıkrasının dördüncü bendinde yer alan “araştırma fonu” ibaresi “bilimsel araştırma projeleri” şeklinde değiştirilmiş ve (b) fıkrası yürürlükten kaldırılarak maddeye aşağıdaki bentler eklenmiştir.

“Üniversitelerde araştırma projelerinin finansmanında kullanılmak üzere; üniversite döner sermaye işletmelerinden, öğretim üyelerinin doğrudan veya dolaylı katkısı olup olmadığına bakılmaksızın elde edilen her türlü gayri safi hâsılatın yüzde 10’undan az olmamak üzere, üniversite yönetim kurulunun belirleyeceği orandaki tutar, döner sermaye saymanınca tahsilâtı takip eden ayın ilk haftası içinde Bütçe Dairesi Başkanlığı hesabına yatırılır. Süresi içinde yatırılmayan tutarların tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.

Bütçe Dairesi Başkanlığı hesabına yatırılan bu tutarlar ile araştırma projelerinden elde edilen gelirler ve bu amaçla tahsil edilen bağış ve yardımlar, Maliye Bakanlığınca ilgili üniversite bütçesine bir yandan özel gelir, diğer yandan açılacak tertiplere özel ödenek kaydedilir. Bu suretle ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içerisinde harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.

Araştırma projelerine bütçe ile tahsis olunan ödenekler ve/veya yukarıdaki hükümler uyarınca özel ödenek kaydolunan tutarlar; üniversite yönetim kurulunca gerekli görüldüğü takdirde, her yıl bir proje için avans verilmek suretiyle de kullandırılabilir.

Araştırma projelerinin seçilmesi, uygulanması ve izlenmesi ile ödeneklerin kullandırılması, genel hükümlerin avans ve kredi sınırlamalarına bağlı kalınmaksızın avans verilmesi ve bu avansın mahsubuna dair usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak, Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.”

F) 8.1.1985 tarihli ve 3143 sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin (m) bendinde yer alan “Bakanlık bütçesinde mevcut bulunan veya yer alacak olan fonlardan” ibaresi “Bakanlık bütçesinden” şeklinde değiştirilmiştir.

G) 24.3.1988 tarihli ve 3418 sayılı Eğitim, Gençlik, Spor ve Sağlık Hizmetleri Vergisinin İhdası ile 3074 Sayılı Akaryakıt Tüketim Vergisi Kanunu, 197 Sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu, 1318 Sayılı Finansman Kanunu, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve 492 Sayılı Harçlar Kanununda Değişiklikler Yapılması ve Bu Kanunlara Bazı Hükümler Eklenmesine Dair Kanunun 39 uncu maddesinin (a) bendinde geçen “payların yarısı” ibaresi “paylar”, “Başbakanlık Bütçesinde,” ibaresi “dağılımı Başbakan Onayı ile belirlenmek suretiyle Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlükleri bütçelerinde,” olarak değiştirilmiş; “bu bakanlıklarca belirlenecek ve yeniden” ibaresi ile “Başbakanlık bütçesine kaydedilen ödeneğin, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü arasında paylaşımına Başbakan yetkilidir.” cümlesi metinden çıkarılmış; (b) bendi yürürlükten kaldırılmış ve son fıkrasındaki “(a) ve (b) bentlerine göre Başbakanlık ve bakanlıkların” ibaresi “(a) bendine göre ilgili kurumların” olarak değiştirilmiştir.

H) 12.4.2000 tarihli ve 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 15 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “fon hesabına alacak kaydeder” ibaresi “genel bütçeye gelir kaydeder” şeklinde değiştirilmiştir.

I) 30.4.1992 tarihli ve 3797 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun 32 nci maddesinin (1) bendinde yer alan “Fonu” ibaresi metinden çıkarılmış ve 44 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Çıraklık, Meslekî ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma Dairesi Başkanlığı

Madde 44. – Çıraklık, Meslekî ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma Dairesi Başkanlığı,  3308 sayılı Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanununda öngörülen çıraklık, meslekî ve teknik eğitimi geliştirme ve yaygınlaştırmaya dair iş ve işlemleri yürütmekle görevlidir.”

MADDE 15. – a) 27.10.1960 tarihli ve 118 sayılı İhracatı Geliştirme Etüt Merkezi Kurulması Hakkında Kanun,

b) 6.12.1984 tarihli ve 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunun 9 uncu maddesinin (5) numaralı fıkrası,

c) 28.5.1986 tarihli ve 3291 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “Elektrik Enerjisi Fonu’nda toplanmak üzere” ibaresi,

d) 23.7.1995 tarihli ve 4123 sayılı Tabiî Afet Nedeniyle Meydana Gelen Hasar ve Tahribata İlişkin Hizmetlerin Yürütülmesine Dair Kanunun 3 üncü maddesinde yer alan “bağış ve yardımlardan, her ne ad altında toplanırsa toplansın nakdî olanlar Afetler Fonuna” ve “ise” ibareleri,

e) 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 20 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi,

Yürürlükten kaldırılmıştır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Hükümler

MADDE 16. – 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Mükelleflerin iktisap tarihinden itibaren en az iki tam yıl süreyle işletmelerinde kayıtlı bulunan gayrimenkul, iştirak hisseleri ve amortismana tâbi diğer iktisadî kıymetleri elden çıkarmaları halinde, bu iktisadî kıymetlerin maliyet bedeli bunların elden çıkarıldıkları ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında artırılarak kazancın tespitinde dikkate alınabilir. Rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle edinilen iştirak hisseleri ile iştirak edilen kurumun ihtiyat akçeleri, banka provizyonları ve Vergi Usul Kanununa göre ayrılan yeniden değerleme fonlarının sermayeye ilavesi dolayısıyla bedelsiz alınan iştirak hisselerinin en az iki yıl öncesinde iştirak edilen şirketlere ait olması halinde, rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle edinilen veya alınan bu iştirak hisseleri iki yıl önce iktisap edilmiş sayılır. Rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle veya bedelsiz olarak edinilen hisseler için maliyet bedeli artırımı, bu hisselerin itibari değeri üzerinden bunların edinilmesine yol açan sermaye artırımının tescili tarihinden itibaren uygulanır. Bu hüküm 39 uncu madde gereğince işletme hesabı esasına göre ticarî kazancın tespitinde de uygulanır. Bilanço esasında defter tutan mükellefler tarafından artırılan maliyet bedeline tekabül eden kazançlar, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında gösterilir. Bu fon, sermayeye ilave dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, o yılın kazancına dahil edilerek vergiye tâbi tutulur. Söz konusu iktisadî kıymetlerin alım satımı ile devamlı olarak uğraşanlar, alım satımını yaptıkları iktisadî kıymetler için bu hükümden yararlanamaz. Şu kadar ki, inşaat yapımına tahsis edilen arsa ve arazilere ilişkin olarak inşaatın bitim tarihine kadar geçen süre için bu fıkra hükmüne göre maliyet bedeli artırımı yapılabilir. Ancak, inşaatın tamamlanmasından önce satışı yapılan gayrimenkuller için maliyet artırımı satışın yapıldığı tarihe kadar uygulanır. Bu fıkra hükmünün uygulanmasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

MADDE 17. –A) 3.6.1949 tarihli ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendinin birinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“7. Kurumlar vergisi beyannamelerinde her yılın zararı ayrı ayrı gösterilmek ve 5 yıldan fazla nakledilmemek koşuluyla geçmiş yılların malî bilançolarına göre meydana gelen zararlar (aynı sektörde faaliyet göstermesi, son beş yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş olması koşuluyla 37 ve 39 uncu maddeler çerçevesinde devir alınan kurumların, devir tarihi itibarıyla zarar dışındaki aktif toplamını geçmeyen zararları ile 38 inci maddede belirtilen bölünme işlemi sonucu münfesih olan kurumun zarar dışındaki aktif toplamını geçmeyen zararları dahil.)”

B) 5422 sayılı Kanunun Beşinci Bölüm başlığı “Tasfiye-Birleşme-Devir-Bölünme ve Hisse Değişimi” olarak ve 38 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Bölünme ve hisse değişimi

Madde 38. – Aşağıdaki işlemler bölünme ve hisse değişimi hükmündedir.

1. Tam mükellef bir sermaye şirketinin tasfiyesiz olarak infisah etmek suretiyle bütün mal varlığı, alacak ve borçlarını mukayyet değerleri üzerinden mevcut veya yeni kurulacak tam mükellefiyete tâbi iki veya daha fazla sermaye şirketine devretmesi ve karşılığında devredilen sermaye şirketinin ortaklarına devralan sermaye şirketinin sermayesini temsil eden iştirak hisseleri verilmesi, (devredilen şirketin ortaklarına verilecek iştirak hisselerinin itibari değerinin % 10’una kadarlık kısmının nakit olarak ödenmesi işlemin bölünme sayılmasına engel değildir.)

2. Tam mükellef bir sermaye şirketinin bilançosunda yer alan üretim tesisleri, hizmet işletmeleri ve bunlara bağlı gayrimaddi haklar ile hammadde, yarı mamul ve mamul mallar, gayrimenkuller ve iştirak hisselerinin mukayyet değerleri üzerinden mevcut veya yeni kurulacak tam mükellefiyete tâbi bir sermaye şirketine, bu değerleri devreden şirketin ortaklarına verilmek veya devreden  şirkette kalmak üzere devralan şirketin iştirak hisseleri karşılığında aynî sermaye olarak konulması,

3. Tam mükellef bir sermaye şirketinin, diğer bir sermaye şirketinin hisselerini, bu şirketin yönetimini ve hisse senedi çoğunluğunu elde edecek şekilde devralması ve karşılığında bu şirketin ortaklarına kendi şirketinin sermayesini temsil eden iştirak hisselerini vermesi (hisseleri devralınan şirketin ortaklarına verilecek iştirak hisselerinin itibari değerinin % 10’una kadarlık kısmının nakit olarak ödenmesi işlemin bölünme sayılmasına engel değildir.)

Aktifi ve pasifi düzenleyici hesaplar, ilgili olduğu aktif veya pasif hesapla birlikte devrolunur.

Maliye Bakanlığı bölünme işlemleri ile ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir.”

C) 5422 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Devir ve bölünme hallerinde vergilendirme

Madde 39. – A) Devirlerde, aşağıdaki şartlara uyulduğu takdirde, münfesih kurumun sadece devir tarihine kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilip, doğrudan doğruya birleşmeden doğan kârlar hesaplanmaz ve vergilendirilmez.

1. Münfesih kurum ile birleşilen kurum müştereken imzalayacakları bir devir beyannamesini, birleşme tarihinden itibaren on beş gün içinde münfesih kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine verirler ve bu beyannameye devir bilançosunu bağlarlar.

2. Birleşilen kurum münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer vecibelerini yerine getireceğini devir beyannamesine bağlı bir beyanname ile taahhüt eder. Mahallin en büyük mal memuru bu hususta birleşilen kurumdan ayrıca teminat isteyebilir.

B) 38 inci maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendine göre gerçekleştirilen bölünmelerde, aşağıdaki şartlara uyulduğu takdirde bölünme suretiyle münfesih hale gelen kurumun sadece bölünme tarihine kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilip doğrudan doğruya bölünmeden doğan kârlar hesaplanmaz ve vergilendirilmez.

1. Bölünen kurum ile bu kurumun varlıklarını devralan kurumlar müştereken imzalayacakları bir bölünme beyannamesini, bölünme tarihinden itibaren on beş gün içinde bölünen kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verirler ve bu beyannameye bölünme tarihindeki bilanço ve gelir tablosunu, bölünme sözleşmesini ve bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumların yeni sermaye yapısını gösteren Ticaret Sicili Müdürlüğü yazısının bir örneğini bağlarlar.

2. Bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumlar, bölünen kurumun bölünme tarihine kadar tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarından müteselsilen sorumlu olacaklarını ve bu vecibelerini yerine getireceklerini bölünme beyannamesine bağlı bir taahhütname ile taahhüt ederler. Mahallin en büyük mal memuru bu hususta bölünen kurum ile bu kurumun varlıklarını devralan kurumlardan teminat isteyebilir.

C) Bu maddeye göre yapılan devir ve bölünmelerde, devir veya bölünme tarihine kadar olan kazancın vergilendirilmesi için devir veya bölünmeye ilişkin şirket yetkili kurulu kararının Ticaret Sicilinde tescil edildiği tarih itibariyle hesaplanan kazanç, bu kararın ilan edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde bölünme veya devir dolayısıyla münfesih hale gelen kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edilir. Bu beyannameye devir veya bölünme bilançosu ile gelir tablosu bağlanır.

D)38 inci maddenin birinci fıkrasının (2) ve (3) numaralı bentlerinde belirtilen işlemlerden doğan kârlar hesaplanmaz ve vergilendirilmez. 38 inci maddenin birinci fıkrasının (2) numaralı bendine göre gerçekleşen bölünme işlemlerinde bölünen kurumun bölünme tarihine kadar tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarından bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumlar müteselsilen sorumlu olur.”

D) 5422 sayılı Kanunun 42 nci maddesinin başlığı ile üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Tasfiye, birleşme, devir ve bölünme halinde ödeme”

“39 uncu maddenin (A) ve (B)fıkrası hükümleri dahilinde vukua gelen devir ve bölünmelerde, münfesih kurum namına tahakkuk eden vergiler 40 ıncı maddede yazılı sürelerde birleşilen veya devralan kurumlardan alınır.”

E) 5422 sayılı Kanunun geçici 21 inci maddesinin (3) numaralı fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve aynı Kanunun geçici 28 inci maddesinin (a) fıkrasının üçüncü paragrafında yer alan, “Bakanlar Kurulu bu oranı % 10’a kadar indirmeye yetkilidir.” cümlesi, “Bakanlar Kurulu bu oranı işlemlerin türlerine göre ayrı ayrı veya topluca % 5’e kadar indirmeye veya kanuni oranına kadar artırmaya yetkilidir.” şeklinde değiştirilmiştir.

F) 5422 sayılı Kanunun geçici 29 uncu maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki (6) numaralı bent eklenmiştir.

“6. Türkiye’de faaliyette bulunan bankaların aktifinde kayıtlı olan gayrimenkuller ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazançlar ile bu bankalara doğrudan veya dolaylı olarak iştiraki bulunan tam mükellef sermaye şirketlerinin aktifinde kayıtlı olan gayrimenkuller ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazançların satışın yapıldığı yılda banka sermayesine ilave edilen kısmı kurumlar vergisinden müstesnadır. Vadeli satış halinde, satışın yapıldığı hesap dönemini takip eden ikinci hesap dönemi sonuna kadar banka sermayesine ilave edilen tutarlar da bu istisnadan yararlanır. İlk yapılan tahsilatın iştirak hissesi veya gayrimenkulün maliyet bedeline ilişkin olduğu kabul edilir. Bu bent hükmüne göre vergiden müstesna tutulan kazançlar, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b-ii) alt bendine göre vergi tevkifatına tâbi tutulmaz. Türk Ticaret Kanununun 391 inci maddesinin bu suretle gerçekleştirilecek sermaye artırımına aykırı hükümleri uygulanmaz. Bu bent hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu bent kapsamında yapılacak işlemler tapu ve kadastro harcından, düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden, lehe alınan paralar banka ve sigorta muameleleri vergisinden müstesnadır. Bu hükümden yararlanan kurumların gayrimenkul ile iştirak hisselerinin satışından doğan kazancın tespitinde Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin son fıkrası hükmü uygulanmaz.”

MADDE 18. – A) 25.10.1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin (4)numaralı fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“c) Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinde belirtilen işlemler ile Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme işlemleri, (Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler bakımından Katma Değer Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmaz. İşlem sonunda faaliyetini bırakan, bölünen veya infisah eden mükelleflerce yüklenilen ve indirilemeyen vergiler, faaliyete başlayan veya devir ve bölünme sonrasında devredilen veya bölünen kurumların varlıklarını devralan mükellefler tarafından mükerrer indirime yol açmayacak şekilde indirim konusu yapılır.)”

B) 3065 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 28 inci maddesi ile geçici 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamındaki teslimler vergiden müstesnadır.”

MADDE 19. – 13.7.1956  tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 29 uncu maddesine aşağıdaki (s) bendi eklenmiştir.

“s) Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan birleşme, devir, bölünme ve hisse değişimi işlemlerinden doğan kazançlar.”

MADDE 20. – 29.7.1970 tarihli ve 1318 sayılı Finansman Kanununun 3 üncü maddesinin (d) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“d) Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesi hükümlerine uygun olarak şahıs şirketlerinin sermaye şirketine dönüşme veya ferdi işletmelerin sermaye şirketlerine devrolunması ile Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan birleşme, devir ve bölünme halleri veya Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre nev’i değişikliği nedeniyle yeni şirkete devredilecek taşıtlar.”

MADDE 21. – A) 1.7.1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 22 nci maddesinin (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“a) Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketler ile kooperatif mukavelenamelerinin veya bunların süre uzatmaları hakkındaki kararlarının tescil ve ilanı tarihinden itibaren 3 ay içinde,”

B) 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “I. Akitlerle ilgili kâğıtlar” başlıklı bölümünün 3 numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“3. Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketler ile

kooperatif mukavelenameleri: (Binde 5)

(Vergi miktarı 13 000 000 000 lirayı aşamaz.)”

C) 488 sayılı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun “IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kâğıtlar” başlıklı bölümüne, (15) numaralı fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki (16), (17) ve (18) numaralı fıkralar eklenmiştir.

“16. Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin sermaye artırımlarına ilişkin olarak düzenlenen kâğıtlar.

17. Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan birleşme, devir ve bölünmeler nedeniyle düzenlenen kâğıtlar.

18. Bankalarca konut edinmek isteyenlere (daha önce aynı nitelikte bir kredi kullandırılmamış olması şartıyla kullandırılacak kredinin ana para tutarının 50 milyar lirayı aşmayan kısmı için) bireysel konut kredisi verilmesi ile ilgili olarak düzenlenen kâğıtlar. (Bu tutar her yıl yeniden değerleme oranında artırılır.)”

MADDE 22. – A) 2.7.1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin birleşme, devir ve bölünmeleri nedeniyle yapılacak işlemler harca tâbi tutulmaz.”

B) 492 sayılı Kanuna bağlı “Tapu ve Kadastro İşlemlerinden Alınacak Harçlar” başlıklı (4) sayılı tarifenin “I- Tapu işlemleri” bölümünün 13.c fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“c) (a) fıkrası dışında kalan her nevi cins ve kayıt tashihinde

emlak vergisi değeri üzerinden: (Onbinde 5)”

MADDE 23. – 21.7.1963 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 36 ncı maddesi madde başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Birleşme, devir, bölünme ve şekil değiştirme halleri

Madde 36. – Bu Kanunun tatbiki bakımından:

a) İki veya daha ziyade hükmî şahsın birleşmesi halinde yeni kurulan hükmî şahıs,

b) Devir halinde devir alan hükmî şahıs,

c) Bölünme halinde bölünen hükmî şahsın varlıklarını devralan hükmî şahıslar,

d) Şekil değiştirme halinde yeni hükmî şahıs,

Birleşen, devir alınan, bölünen veya eski şekildeki hükmî şahıs ve şahısların yerine geçer.”

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Geçici ve Son Hükümler

GEÇİCİ MADDE 1. – 8.7.1948 tarihli ve 5254 sayılı Muhtaç Çiftçilere Ödünç Tohumluk Verilmesi Hakkında Kanun uyarınca tohumluk dağıtımıyla ilgili olarak yapılan uygulamaların, birden fazla bakanlık eliyle yürütülmesi sonucunda bu uygulamaların muhatapları ve tarafları arasında oluşmuş ve/veya oluşacak olan görev zararı kapsamındaki borç alacak ilişkisinin tasfiyesi aşağıda yer alan esas ve usuller dahilinde gerçekleştirilir :

a) 5254 sayılı Kanunun;

1. 9 uncu maddesi kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketinin 31.12.2000 tarihi itibarıyla Hazineden olan alacakları ve Bankaca 2000 yılına ilişkin olarak dağıtılan tohumlukların bedeli,

2. 10 uncu maddesi kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketinin 31.12.2000 tarihi itibarıyla Tarım ve Köyişleri Bakanlığından olan alacakları ile bu alacaklara ilişkin 31.12.2000 - 31.5.2001 tarihleri arasında tarımsal kredi faiz oranı üzerinden yürütülecek faiz tutarı, bu faize ilişkin banka sigorta muamele vergisi ve masraflar ile Bankaca 2000 yılına ilişkin olarak dağıtılan tohumluk bedeline yönelik olarak 2000 yılında kullandırılan tohumluk bedeline kullandırıldığı tarihten 31.5.2001 tarihine kadar tarımsal kredi faiz oranı üzerinden yürütülecek faiz tutarı,

Hazinece, görev zararı kapsamında 2001 Malî Yılı Bütçe Kanununun ilgili hükümleri çerçevesinde ödenerek tasfiye edilir.

b) 5254 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi kapsamında ödenmeyen alacaklarla ilgili olarak Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketince Maliye Bakanlığına devredilen senet bedellerinin takip ve tahsiline anılan Bakanlıkça 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri dahilinde devam olunur. 2000 yılına ilişkin olarak tohumluk borçlarını vadesinde ödemeyenlerin borçları da Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri dahilinde takip ve tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığına devrolunur.

c) Tasfiye edilen hesaplar Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketi nezdinde bankalar yeminli murakıplarınca denetlenir.Avans mahiyetinde tasfiye edilen tutarlar ile denetlenen tutarlar arasında farklılıklar bulunması halinde, Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanın onayı ile belirlenecek süre, usul ve esaslar kapsamında, farklılıklardan doğan yükümlülükler yerine getirilir.

Görev zararlarının tasfiye edilmesini müteakiben doğabilecek farklılıklar nedeniyle Hazineye ait yükümlülükler, ilgili yıl bütçesine bu amaçla konulacak ödenek ile karşılanır.

GEÇİCİ MADDE 2. – 4603 sayılı Kanunun 2 nci maddesi uyarınca gerçekleştirilen yeniden yapılandırma çalışmaları kapsamında, Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi tarafından Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığına bilanço değerleri üzerinden devredilen gayrimenkullerin rayiç değerlerinin bilanço değerlerinden düşük olması durumunda, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı bu gayrimenkulleri piyasa durumunu göz önünde bulundurarak tespit edeceği bedel ve satış şartları ile satabilir.

GEÇİCİ MADDE 3. – a) Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu kesintileri, bu konuda yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar yürürlükten kaldırılan hükümlere göre tahsil edilmeye devam olunur ve doğrudan genel bütçeye gelir yazılmak üzere Hazine hesaplarına intikal ettirilir. Kesinti oranlarını sıfıra kadar indirmeye veya 15 puana kadar yükseltmeye veya kesintiyi tümüyle kaldırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.

Bu kesintilerin tahakkuk ve tahsili Maliye Bakanlığınca vergi gelirlerine ilişkin yetkiler kapsamında takip edilir ve kesintilerin tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.

Kaynak Kullanımını Destekleme Fonundan ihtisas kredilerine ödenmesi gereken destekleme primleri nedeniyle bankalara ödenmemiş birikmiş borçlar, Hazinenin görev zararı borcu olarak kabul edilir ve bu borçların tasfiyesine ilişkin hükümler çerçevesinde işlem yapılır.

b) 6.12.1984 tarihli ve 3100 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin (5) numaralı fıkrası uyarınca ödeme kaydedici cihaz özel hesabında biriken mevcut nakit, bütçeye gelir yazılmak üzere Hazine hesaplarına intikal ettirilir.

c) Bu Kanunla tasfiye edilen Akaryakıt Fiyat İstikrar Fonunun 31.12.2001 tarihine kadar tahakkuk eden, ancak ödenemeyen yükümlülükleri bütçeye bu amaçla konulacak ödenekten karşılanır.

d) Tasfiye edilen Toplu Konut Fonu gelirleri arasında yer alan aşağıdaki gelirlerin, bu konuda yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar Hazine adına tahsiline devam edilerek Hazine hesaplarına intikali sağlanır.

1. Tekel İdaresi ve Tekel dışında kalan gerçek ve tüzel kişiler tarafından imal edilen alkollü ve alkolsüz içkiler, tütün mamulleri, ispirto ve ispirtolu içkiler ve her türlü içki imalinde kullanılan alkollü ve alkolsüz özütlerin istihsal vergisine esas matrahları üzerinden en fazla yüzde 15’i nispetinde hesaplanacak ve istihsal vergisinden ayrılacak miktarlar (Bu maddelerin istihsal vergisinin fona ödenecek meblağı karşılamaması veya istihsal vergisinin mevcut olmaması halinde de yukarıda açıklanan şekilde hesaplanacak miktar Tekel İdaresi ve Tekel dışında gerçek ve tüzel kişiler tarafından bütçeye ödenir),

2. Diğer mevzuatla Toplu Konut Fonu için verilmesi öngörülen paralar,

3. Tekel idaresinin ithal ettiği maddelerden alınan paylar.

Yukarıdaki bentlerde belirtilen nispet ve miktarları yeniden tespite, azaltmaya veya kaldırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.

Mevzuatta Toplu Konut Fonuna yapılmış bulunan atıflar, Toplu Konut İdaresine yapılmış sayılır.

e) 24.3.1988 tarihli ve 3418 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinin bu Kanunla yürürlükten kaldırılan (b) bendine göre 31.12.2001 tarihi itibarıyla tahakkuk eden gelirlerden harcanmayan miktarlar, 3418 sayılı Kanunun bu Kanunla değişik 39 uncu maddesinin (a) bendi hükümleri çerçevesinde ertesi yıl bütçelerine özel gelir ve ödenek kaydedilir.

f) 23.5.2000 tarihli ve 4568 sayılı Kanunla tasfiye edilen Kamu Ortaklığı Fonunun kullanım alanları ile ilgili olarak sağlanmış olan Hazine garantili dış proje kredilerinden 1.1.2001 tarihi itibarıyla geri ödemesi devam edenler, bu tarihten geçerli olmak üzere Hazine tarafından devralınır.

g) Bu Kanunla tasfiye edilen fonlar için, 1.1.2002 tarihinden itibaren tahsil edilecek genel bütçe vergi, resim ve harç gelirlerinden, 24.3.1988 tarihli ve 3418 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi hariç olmak üzere pay ayrılmaz.

h) Bu Kanunla tasfiye edilen fonlardan finansmanı sağlanmak üzere yıllara sari olarak yapılan sözleşmelerde yer alan ve 1.1.2002 tarihinden sonrasına sirayet eden hak ve yükümlülükler, ilgili idareler nezdinde devam eder. Ancak, 1.1.2002 tarihinden itibaren bu çerçevede yapılacak ödemeler, konsolide bütçeye dahil idareler için bütçede ilgili fonun hizmetine devamını sağlamak üzere açılacak tertip veya özel tertiplerden, diğer idarelerde ise bütçelerinden yapılır.

ı) Bu Kanunun yayımı tarihinde Mera Fonundan ücret ödenmek suretiyle çalışmakta olan personel, mevcut özlük hakları korunmak üzere bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla geçici işçi statüsünde Tarım ve Köyişleri Bakanlığına devredilir.

j) Bu Kanunla ve diğer mevzuatla tasfiye edilen fonlar hakkında, bu Kanunda düzenleme bulunmayan hususlarda, 21.2.2001 tarihli ve 4629 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (d) bendi ile (B), (C) ve (D) fıkraları hükümleri uygulanır.

MADDE24. – Bu Kanunun;

a) 1 inci maddesinin (A) ve (B) fıkraları 25.11.2000 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,

b) 4 ila 15 inci maddeleri ile geçici 3 üncü maddesinin (f) fıkrası dışındaki diğer fıkraları 1.1.2002 tarihinde,

c) Geçici 3 üncü maddesinin (f) fıkrası 1.1.2001 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,

d) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,

Yürürlüğe girer.


MADDE25.– Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

 

 

Bülent Ecevit

 

 

 

 

Başbakan

 

 

 

 

Devlet Bak. ve Başb. Yrd.

Devlet Bak. ve Başb. Yrd.

Devlet Bak. ve Başb. Yrd.

 

 

D. Bahçeli

H. H. Özkan

M. Yılmaz

 

 

Devlet Bakanı

Devlet Bakanı

Devlet Bakanı

 

 

K. Derviş

Prof. Dr. T. Toskay

M. Keçeciler

 

 

Devlet Bakanı

Devlet Bakanı V.

Devlet Bakanı

 

 

Prof. Dr. Ş. S. Gürel

Prof. Dr. T. Toskay

Dr. Y. Karakoyunlu

 

 

Devlet Bakanı

Devlet Bakanı

Devlet Bakanı V.

 

 

M. Yılmaz

Prof. Dr. R. Mirzaoğlu

M. Keçeciler

 

 

Devlet Bakanı

Devlet Bakanı

Devlet Bakanı

 

 

H. Gemici

Prof. Dr. Ş. Üşenmez

E. S. Gaydalı

 

 

Devlet Bakanı

Devlet Bakanı V.

Devlet Bakanı

 

 

F. Ünlü

Prof. Dr. R. Mirzaoğlu

R. Önal

 

 

Adalet Bakanı

Millî Savunma Bakanı V.

İçişleri Bakanı

 

 

Prof. Dr. H. S. Türk

K. Aydın

R. K. Yücelen

 

 

Dışişleri Bakanı

Maliye Bakanı

Millî Eğitim Bakanı

 

 

İ. Cem

S. Oral

M. Bostancıoğlu

 

 

 Bayındırlık ve İskân Bakanı

Sağlık Bakanı

Ulaştırma Bakanı

 

 

K. Aydın

Doç. Dr. O. Durmuş

Prof. Dr. E. Öksüz

 

 

Tarım ve Köyişleri Bakanı

Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı

Sanayi ve Ticaret Bakanı

 

 

Prof. Dr. H. Y. Gökalp

Y. Okuyan

A. K. Tanrıkulu

 

 

En. ve Tab. Kay. Bakanı V.

Kültür Bakanı

Turizm Bakanı

 

 

R. K. Yücelen

M. İ. Talay

E. Mumcu

 

 

Orman Bakanı

 

Çevre Bakanı

 

 

Prof. Dr. N. Çağan

 

F. Aytekin

 

 


PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METİN

 

BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE  DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA  DAİR KANUN TASARISI

 

BİRİNCİ BÖLÜM

Kamu Bankalarına İlişkin Hükümler

MADDE 1- A) 15/11/2000 tarihli ve 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin (4) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (5) numaralı fıkrasında yer alan "3346 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun" ibaresi fıkra metninden çıkarılmıştır.

"4. Bankaların  yıllık faaliyetleri ile ilgili olarak (2000 yılı faaliyetleri dahil) genel kurullarına sunacağı yıllık bilançoları ile kâr ve zarar cetvellerinin; 4389 sayılı Bankalar Kanununun 13 üncü maddesinin (2) numaralı fıkrasında belirtilen bağımsız denetim kuruluşlarınca onaylanması şarttır."

B) 4603 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (1) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"1. Bankaların, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce çeşitli kanun ve kararnamelerle verilmiş görevler nedeniyle doğan ve bütçe ödenekleri ile karşılanamayan yıllara ilişkin olarak banka sigorta muamele vergisi eklenerek oluşmuş görev zararı alacakları, yeniden yapılandırılmaları kapsamında belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tasfiye edilir. Bankalara bedeli önceden ödenmeden görev verilemez."

C) 4603 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin (3) numaralı fıkrası  aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"3. Yeniden yapılandırma sürecinde bankaların yönetim kurulunca istihdam fazlası olarak tespit edilen banka personeli, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesine (süreler hariç)  göre, diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilir. Ancak, bu şekilde nakledilen personelden, anılan madde uyarınca eski kadrolarına ait hakları şahıslarına bağlı olarak saklı tutulanlar için  bankacılık tazminatı da şahıslarına bağlı bir hak teşkil etmez.  Bu durumda, sözkonusu 22 nci madde kapsamında  Özelleştirme Fonu tarafından yapılması gereken ödemeler ilgili bankalar tarafından yapılır."

D) 4603 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 2- Geçici 1 inci maddenin  (2) numaralı fıkrasında belirtilen süreler içinde emeklilik hakkını kullanmayanlara, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren iki ay içinde emeklilik başvurusunda bulunmaları halinde, emekli ikramiyeleri % 25 fazlasıyla ödenir.

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesine göre kurulmuş T. Emlak Bankası A.Ş. Mensupları Emekli ve Yardım Sandığı Vakfına tabi personel için de geçici 1 inci maddenin (2) numaralı fıkrası ve bu madde hükümleri uygulanır. Ancak, söz konusu personel için geçici 1 inci maddede öngörülen süreler  bu  maddenin yayımı tarihinden itibaren başlar.

Bu madde kapsamında emekli olan personel, emekli oldukları tarihten itibaren üç yıl içinde bu bankalarda yeniden istihdam edilemez.

T.Emlak Bankası A.Ş. Mensupları  Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı üyesi  personele, emekli olduklarında, bu Sandığa tabi olarak çalıştıkları  ve "emekli ikramiyesi" veya "kıdem tazminatı" veya "iş sonu tazminatı" alamadıkları yıllar için, Bankadaki emsali T.C. Emekli Sandığına  tabi personele her bir hizmet yılı için ödenmesi gereken "emekli ikramiyesi"  tutarı kadar kıdem tazminatı Türkiye Emlak Bankası A.Ş tarafından ödenir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce emekli olan, sözkonusu Vakıf üyesi personel için de, her hizmet yılı için kendi hizmet dönemlerinde geçerli olan emekli ikramiyesi tutarları dikkate alınarak kıdem tazminatı hesaplanmak üzere  ve geçmişe yönelik herhangi bir gecikme zammı,  faiz veya feri diğer bir hak ödenmemek kaydıyla  bu fıkra hükmü uygulanır.

Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası A.Ş.  ve Türkiye Emlak Bankası A.Ş.'nde 5434 sayılı Kanuna tabi olarak çalışmakta olan personelden,  emeklilik hakkını elde etmeden, bu Kanundan faydalanmak amacıyla 31.12.2001 tarihine kadar bu görevlerinden istifaen  ayrılanlara, 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanacak emeklilik ikramiyesi miktarını aşmamak ve emekli olma şartı aranmamak üzere hesaplanacak  miktar, ilgili bankalarca ikramiye olarak ödenir. Bunlardan, bilahare T.C. Emekli Sandığından emekli aylığı bağlanmasına hak kazananlara,  Sandıkça ödenecek emeklilik ikramiyesinin hesabında,  ikramiye ödenen bu süreler dikkate alınmaz. T. Emlak Bankası A.Ş. Mensupları Emekli ve Yardım Sandığı Vakfına tabi olarak çalışan personelden, aynı sürede istifa ederek ayrılanlara da, Vakfa tabi süreler için, emekli olma şartı aranmaksızın yukarıdaki fıkra hükümlerine göre hesaplanacak kıdem tazminatı ilgili bankaca ödenir.

GEÇİCİ MADDE 3- Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketinin yeniden yapılandırma çalışmaları sürecinde, Bankanın  her türlü bankacılık hizmetleri ile bankacılık iş ve işlemlerinden ve bankalara olan yükümlülüklerden  doğan taahhütleri ve  bankacılıkla ilgili  sabit kıymetler dahil kanuni takibe intikal etmiş alacaklar  ile 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1 inci maddesi ile devri öngörülen Türkiye Emlak Bankası A.Ş'nin varlıkları hariç tüm aktifleri bankaların yönetim kurullarının kendi aralarında düzenleyecekleri protokol doğrultusunda, protokole konu bütün hak, alacak ve borçlar, alacaklıların rızası veya sair herhangi bir işleme gerek kalmaksızın, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketine veya Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketine devredilir. Söz konusu işlemlere ilişkin olarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun uygun görüşü alınır.

Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketi veya Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi tarafından devir alınacak taahhütler ile aktifler arasındaki menfi fark devir alan bankaya Hazine Müsteşarlığınca nakit ve/veya tahvil şeklinde sermaye olarak ödenir. Devir tarihi itibarıyla nazım hesaplarda yer alan taahhütlere de nakde dönüştükleri takdirde nakde dönüştükleri tarih itibarıyla aynı işlem uygulanır.

Devir işlemlerinin tamamlanmasını takiben Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketinin bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme yetkisi sona ererek tasfiye haline girer. Bankanın tasfiyesi banka genel kurulunca belirlenecek üç kişiden oluşan Tasfiye Kurulunca genel hükümlere göre yürütülür.

Tasfiye Kurulu, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yazılı iflas dairesi, alacaklılar toplantısı ile iflas idaresi görev ve yetkilerine de sahip olarak Kanun hükümleri çerçevesinde Bankayı tasfiye eder. Tasfiye Kurulu, iflas masasının aktifindeki paralarla, iflas idaresi sıfatıyla tahsil ettiği paraları muhafaza ve nemalandırma hususunda 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 9 uncu ve sair ilgili maddelerine tabi değildir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 36 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü bu paralar için uygulanmaz.

Tasfiye Kurulu, her türlü alacaklar bakımından tahkim, sulh, kabul ve feragat yetkileri ile banka hak ve alacaklarının takip, tahsil ve tasfiyesinde geçici 4 üncü maddede yer alan kanuni haklardan aynen yararlanır. Tasfiyeye konu menkul ve gayrimenkullerin satışında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz.

Söz konusu devir işlemlerinde 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 7, 10 ve 11 inci maddesi hükümleri uygulanmaz.

GEÇİCİ MADDE 4 - Yeniden yapılandırma süreci içinde, bankalarca başlatılmış ve devam eden takipler sonuçlandırılıncaya kadar  borçluların  iflası halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 221 inci maddesindeki iflas bürosu bankaların temsilcisinin katılımı ile teşekkül eder. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 223 üncü maddesindeki İflas İdaresinin,  bankaların talep etmesi halinde üyelerinden bir veya ikisi bankaların göstereceği iki kat aday arasından icra tetkik mercii tarafından seçilir. Bankalar bir üye seçtirmişse, icra tetkik mercii diğer bir üyeyi alacak tutarı itibarıyla çoğunlukta olanların göstereceği iki aday arasından, bir üyeyi de alacaklı sayısı itibarıyla çoğunlukta olanların göstereceği adaylar arasından seçer. Bankalar iki üye seçtirmişse, diğer bir üye icra tetkik mercii tarafından alacaklı sayısı itibarıyla çoğunlukta olanların göstereceği iki aday arasından seçilir.

Yeniden yapılandırma süreci içinde, bankalarca  kredi alacaklarının tahsili amacıyla açılmış veya açılacak dava veya takipler sonuçlandırılıncaya kadar  492 sayılı Harçlar Kanununun 2 nci, 23 üncü, 29 uncu maddeleri ve 2548 sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkumlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanunun 1 inci maddesi hükümleri uygulanmayacağı gibi her türlü ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinde teminat şartı aranmaz. Ayrıca bankaların mahkeme ilamını alması ve tebliğe çıkartması işlemlerinde karşı tarafa yükletilmiş olan harcın ödenmiş olması şartı da aranmaz.

Türkiye Emlak Bankası A.Ş'nin tasfiyesi hükmen sonuçlandırılıncaya kadar aynı hükümlerin uygulanmasına devam olunur.

Bankaların alacaklarına ilişkin davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun seri muhakeme usulü hükümleri uygulanır.

GEÇİCİ MADDE 5 - Bankaların yeniden yapılandırılması ile görevli  yönetim ve denetim kurulu üyeleri, yürütmekte oldukları görevlerden yalnızca, reel sektörün faaliyetlerinin gelişip devamını temin etmek, bankaların aktiflerini seyyal kılmak, pasif  kalitesini yükseltmek ve bankaların reorganizasyonunu sağlayarak  süratle özelleştirmeye hazırlamak amacıyla yapacakları ve konusu açıkça suç teşkil etmeyen iş ve işlemlerden dolayı sorumlu tutulamazlar. Yeniden yapılandırma sürecinde ve bu amaca yönelik olarak bu kişilerin iş ve işlemleriyle ilgili, üçüncü kişilerce kusura dayalı açılacak davalar, temsil ettikleri banka veya bankalara açılır. Bankaların rücu hakkı saklıdır."

MADDE 2 - 11/1/1954 tarihli ve 6219 sayılı Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığı Kanununun ek 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Ek Madde 2 - Bankanın (A) grubu hisseleri ile (B) grubundan Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olanların satışına ve bu satışla ilgili usul ve esasları belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir."

MADDE 3 - 11/6/1937 tarihli ve 3242 sayılı Göçmenlere Nakledilenlere ve Muhtaç Çiftçilere Tohumluk ve Yemeklik Dağıtılması Hakkında Kanun, 14/7/1970 tarihli ve 1311 sayılı Türkiye Bağcılığının Modernleştirilmesi ve Bağcılığımızın Kalkındırılması Hakkında Kanun, 15/3/1977 tarihli ve 2085 sayılı Küçük Çiftçilerin T.C. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine Olan Borçlarının 10 Yılda 10 Eşit Taksitle Faizsiz Ödenmesine İlişkin Kanun, 8/7/1948 tarihli ve 5254 sayılı Muhtaç Çiftçilere Ödünç Tohumluk Verilmesi Hakkında Kanun, 5/3/1992 tarihli ve 3782 sayılı Küçük Çiftçilerin T.C. Ziraat Bankasına ve Tarım Kredi Kooperatiflerine Olan Bir Kısım Borç Faizlerinin Silinmesine Dair Kanun, 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 34 üncü maddesinin (c) fıkrası ve  29/4/1995 tarihli ve 4106 sayılı Çiftçilerin T.C. Ziraat Bankasına, Tarım Kredi Kooperatiflerine, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne, Türkiye Zirai Donatım Kurumuna, Toprak Mahsulleri Ofisine, Orman ve Köy İlişkileri Genel Müdürlüğüne Olan Bir Kısım Borç Faizlerinin Silinmesine Dair Kanunun 2 nci maddesinin (a) bendi  yürürlükten kaldırılmıştır.

29/4/1995 tarihli ve 4106 sayılı Çiftçilerin T.C. Ziraat Bankasına, Tarım Kredi Kooperatiflerine, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne, Türkiye Zirai Donatım Kurumuna, Toprak Mahsulleri Ofisine, Orman ve Köy İlişkileri Genel Müdürlüğüne Olan Bir Kısım Borç Faizlerinin Silinmesine Dair Kanunun 1 inci, 3 üncü, 4 üncü, 9 uncu ve 10 uncu madde metinlerinden "T.C. Ziraat Bankası" ve "Tarım Kredi Kooperatifleri" ibareleri çıkarılmıştır.

İKİNCİ  BÖLÜM

Bazı Fonların Tasfiyesi ile İlgili Hükümler

MADDE 4 - 9/6/1958 tarihli ve 7126 sayılı Sivil Savunma Kanununun 36 ncı  maddesi  aşağıdaki şekilde, 38 inci maddesinde geçen "Sivil Savunma Fonundan;" ibaresi "Aşağıda sayılan giderler İçişleri Bakanlığı bütçesine konulan ödeneklerden ve/veya özel ödenek kaydedilen tutarlardan karşılanır." şeklinde değiştirilmiş;  37, 39 ve 46 ncı maddeleri ile 38 inci maddesinin (e) bendinde yer alan "karşılanır." ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.

"Madde 36- Sivil savunmanın gerektirdiği her türlü giderler ile 38 inci maddede belirlenen giderlerin karşılanmasında kullanılmak üzere;

a) Giderlerini özel gelirleriyle karşılayan ve Hazine yardımı almayan katma bütçeli idareler gelir bütçelerinin yüzde 1'i,

b) Sermayesinin tamamı  Devlet tarafından verilen ve sermayesinde Devletin iştiraki olan teşekkül, müessese ve şirketler ile resmi ve özel bankalar ve özel kanunlarla kurulan kurum ve teşekküller ile sermayesinin yarısından fazlasına bunların iştiraki suretiyle tesis edilen ortaklıkların bütçelerinin veya bilançolarındaki safi kârlarının binde 5'i,

c) Bağış ve yardımlar,

İçişleri Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına yatırılır. Yatırılan bu tutarlar Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye özel gelir, diğer yandan sivil savunma hizmetlerinde kullanılmak üzere İçişleri Bakanlığı bütçesinde açılacak tertiplere özel ödenek kaydedilir. Özel ödenek kaydedilen bu tutarlardan yılı içerisinde harcanmayan miktarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.

Bu maddede öngörülen gelirlerin tahsilatında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Süresinde yatırılmayan tutarlar için söz konusu Kanunda belirtilen gecikme cezaları dışında ayrıca ita amirleri ve muhasiplerden bu tutarların yüzde 10'u oranında  ceza tahsil edilir.

Afet durumlarında, ilgili saymanlık hesaplarından acil ihtiyaçları karşılamak amacıyla gerekli işlemler ve belgeler daha sonra tamamlanmak ve mahsubu özel ödenek kaydedilen tutarlardan yapılmak üzere  gerekli sayıda personele ayrı ayrı olmak üzere avans verilebilir.

Özel ödenek kaydedilen tutarların toplanması, harcanması ve genel hükümlerin avans ve kredilere dair sınırlamalarına bağlı kalınmaksızın avans verilmesi ile mahsubuna ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir."

MADDE 5 - 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 33 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde,  46 ncı maddesinde yer alan "fondan"  ibaresi ile ek 6 ncı maddesindeki "fon hesabından" ibaresi "afet tertiplerinden", "Fon  Harcama Yönetmeliği" ibaresi de "Afet Harcamaları Yönetmeliği" olarak değiştirilmiş ve 34, 35, 37, 38, 39, 41 ve 44 üncü maddeleri ile  ek 5 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları  yürürlükten kaldırılmıştır.

"Mali hükümler:

Madde 33 - Bu Kanun gereğince yapılacak harcamaları karşılamak üzere;

a) Her yıl iktisadi Devlet teşekkülleri ile en az sermayesinin yarıdan fazlası Devlete ait bulunan banka ve müesseselerin yıl sonu bilanço kârlarının yüzde 3'ü nispetinde ödeyecekleri hisseler,

b)  Bu Kanun uyarınca borçlu bulunan hak sahiplerince yatırılacak taksit ve faiz ödemeleri,

c) Bu Kanun uyarınca yaptırılan ve ihtiyaç fazlası olduğu anlaşılan  konutların satışından elde edilecek gelirler,

d) Bu Kanun uyarınca kamulaştırılan veya satın alınan araziler üzerinde oluşturulan ve ihtiyaç fazlası olduğu anlaşılan arsaların satışından elde edilen gelirler,

e) Nakdi yardım ve bağışlar,

Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına yatırılır. Yatırılan bu tutarlar, bu Kanunda belirtilen harcamalarda kullanılmak üzere Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye özel gelir, diğer yandan Bayındırlık ve İskân Bakanlığı bütçesinde açılacak afet tertibine özel ödenek kaydedilir. Bu suretle ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içerisinde harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine devren  özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir. 

(a) bendinde belirtilen gelirler Mayıs ve Kasım ayları içerisinde iki eşit taksitte ödenir ve hesaba yatırıldıkları yılın, yıllık beyannamesiyle bildirilecek gelirlerden ve kurum kazançlarından indirilir. Süresinde yatırılmayan hisseler 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.

Tabii afet nedeniyle özel ve kamu kuruluşları ile kişiler tarafından her ne ad altında olursa olsun toplanan nakdi bağış ve yardımlar  Maliye Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü adına açılacak  özel hesaplarda toplanır ve nemalandırılır. Gerektiğinde döviz hesabı da açılabilir.  Bu hesaplarda toplanan miktarlar Maliye Bakanlığınca ihtiyaca göre ilgili kurum bütçelerine özel gelir ve ödenek kaydedilmek suretiyle kullandırılır. Bu ödeneklerden yılı içerisinde kullanılmayan miktarları, ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.

Acil durumlarda, il valilikleri adına açılacak acil afet hesaplarına, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı bütçesinin afet tertiplerinden ödeme yapılır. Bu hesaplardan yapılacak harcamaların belgeleri il özel idaresinde saklanır ve il özel idare bütçesi ile birlikte Sayıştayca denetlenir. Yıl sonunda harcanmayan miktarlar ile faiz gelirleri birinci fıkrada belirtilen hesaba yatırılır.

Afet tertipleri ile acil afet hesaplarından verilecek avanslar,  yapılacak yardım ve harcamaların usul ve esasları Maliye Bakanlığı ve Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca müştereken hazırlanacak bir yönetmelikle tespit edilir.

Çeşitli kanunlarda Afetler Fonuna yapılan atıflar, afet tertiplerine veya acil afet hesaplarına yapılmış sayılır."

MADDE 6 - 2/3/1984 tarihli ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanununun 1 inci maddesindeki "için Toplu Konut Fonunun meydana getirilmesi ve kullanılması" ibaresi metinden çıkarılmış; 2 nci maddesi başlığı ile birlikte, 412 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen ek 1 inci maddesinin (b) bendi aşağıdaki şekilde ve 3645 sayılı Kanunla eklenen ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasındaki "Toplu Konut Fonundan" ibaresi "Toplu Konut İdaresince" şeklinde değiştirilmiş; 3, 7 ve 8 inci maddeleri ile  412 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen ek 1 inci maddesinin (a), (f) ve (g) bentleri ve ek 3 üncü maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

"Toplu Konut İdaresinin gelirleri, harcamaları ve denetimi ;

Madde 2 - Toplu Konut İdaresinin gelirleri;

a) İdare tarafından satışı yapılacak konut, işyeri, arsa ve arazilerin satış ve kira gelirlerinden,

b) İdare tarafından açılacak kredilerin geri ödemelerinden,

c) Hazine arsaları üzerine yapılan konut ve işyerlerinin arsa maliyet bedellerinin en çok yüzde 25'ine kadar alınacak katılım payından,

d) Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü üzerine yurt dışından sağlanacak kredilerden,

e) Faiz gelirlerinden,

f) Bütçe kanunları ile tahsis edilen ödenekten,

g) İdareye yapılacak bağış ve yardımlardan,

meydana gelir.

Toplu Konut İdaresinin kaynakları aşağıdaki amaçlar için kullanılır.

a) Ferdi ve toplu konut kredisi verilmesi veya  konut kredilerine faiz sübvansiyonu yapılması,

b) Toplu konut alanlarına arsa temin edilmesi,

c) Araştırma, turizm alt yapıları, konut alt yapıları, okul, karakol, ibadethane, sağlık tesisleri, spor tesisleri, postane, çocuk parkları, benzeri tesisler ve konut sektörü sanayiini teşvik için yatırım ve işletme kredisi verilmesi,

d) İş ve istihdam yaratmak üzere esnaf ve sanatkarlara ait işyerleri ve küçük sanayi teşebbüslerinin kredi yoluyla desteklenmesi,

e) Afet mahallerinde konut yapımının teşvik ve desteklenmesi.

İdare kaynaklarının kullanımına ilişkin usul ve esaslar  Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulacak yönetmelikle tespit edilir.

Toplu Konut İdaresinin gelir ve giderleri Yüksek Denetleme Kurulu  denetimine tabidir."

"b) Yurt dışından, görev alanıyla ilgili harcamalarda kullanılmak üzere Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü üzerine kredi almaya karar vermek,"

MADDE 7 - 4/12/1984 tarihli ve 3096 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Dışındaki Kuruluşların Elektrik Üretimi, İletimi, Dağıtımı ve Ticareti  ile Görevlendirilmesi Hakkında Kanunun ek 1, ek 2,  ek 3, ek 4, ek 5 ve ek 6 ncı maddeleri yürürlükten kaldırılmış ve aynı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 4 - 31.12.2001 tarihine kadar yürürlüğe girecek olan  Elektrik Enerjisi Fonu Anlaşmaları uyarınca taahhüt edilen yükümlülükleri karşılamak üzere;

a) 28/5/1986 tarihli ve 3291 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesi gereğince tahsil olunan katkı payı tutarları,

b) Tabii kaynakların ve tesislerin özelleştirilmesi veya işletme haklarının devrinden elde edilen gelirlerden Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenecek miktarda ayrılacak paylar,

c) İrat kaydedilen teminatlar ile şirketlere sağlanan hizmetler karşılığı elde edilen tahsilat,

d) Elektrik Enerjisi Fonundan kullandırılan kredilerin geri dönüşleri ile bu Fonun yükümlülüklerinden dolayı verilecek kredilerin geri dönüşleri,

e)  Diğer gelirler,

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı  merkez ödemelerini gerçekleştiren merkez saymanlığı hesabına yatırılır.  Bu miktarlar Maliye Bakanlığınca  bir yandan genel bütçeye özel gelir, diğer yandan Elektrik Enerjisi Fonunun bu fıkrada belirtilen yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde kullanılmak üzere Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesinde açılacak tertibe özel ödenek kaydedilir. Özel ödenek kaydedilen tutarlardan yılı içerisinde kullanılmayan miktarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.

Bu maddede belirtilen gelirlerin  takibi ile yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin her türlü iş ve işlemler Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı nezdinde yürütülür".

MADDE 8 - 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun 7 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde, 13 üncü maddesindeki "fona" ibaresi "hesaba" olarak değiştirilmiş ve 12 nci maddesindeki "1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunu;", "832 sayılı Sayıştay Kanunu;" ile "2886 sayılı Devlet İhale Kanunu" ibareleri yürürlükten kaldırılmıştır.

" Serbest bölgelerin gelir ve harcamaları

Madde 7 - Serbest bölgelerden  elde edilen gelirlerden;

a) Faaliyet ruhsatı ve izin belgesi karşılığı tahsil edilecek ücretler,

b) Yurt dışından bölgeye getirilen mallar ile bölgeden Türkiye’ye çıkarılan malların  CIF değeri üzerinden peşin olmak üzere binde 5 oranında ödenecek ücretler,

c) Serbest bölgeyi işleten gerçek veya tüzel kişilerle yapılacak sözleşmeler uyarınca tahsil edilecek tutarlar,

d) Bölge faaliyetlerinden sağlanan diğer gelirler,

İlgili idare tarafından sözleşmeler gereği tüzel kişilere yapılan gelir payı aktarmaları düşüldükten sonra Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde açılacak bir özel hesaba yatırılır. Bu hesapta toplanan tutarlardan ret ve iadeler düşüldükten sonra kalan tutar,  Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı merkez ödemelerini yapan merkez saymanlığı hesabına yatırılır. Merkez saymanlık hesabına yatırılan meblağın yüzde 90'ı genel bütçeye gelir,  yüzde 10'u da  serbest bölgelerin kurulması, bakım ve onarımı, geliştirilmesi, eğitim ve araştırma faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi ile dış ticaretin desteklenmesi amacıyla kullanılmak üzere genel bütçeye özel gelir kaydedilir. Özel gelir kaydedilen bu tutarlar Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı bütçesinde açılacak tertiplere Maliye Bakanlığınca özel ödenek kaydedilir. Bu suretle ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içerisinde harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.

Serbest bölgelerde yatırım ve tesis  safhasında kullanılan mallar, tevsi ve kapasite artırmak amacıyla getirilen mallar, kullanıcının kendisine ait olmayan bakım ve onarım maksadıyla getirilen mallar, bölgelere geçici olarak getirilen araç, gereç ve ekipmanlar, fason üretim amacıyla getirilen mallar birinci fıkranın (b) bendi hükmü uyarınca bir ücrete tabi tutulmaz. Ancak, bakım ve onarım ile fason üretimde yaratılan katma değer üzerinden bu ücret alınır.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde oluşturulan özel hesabın işleyişi ile özel ödenekten  yapılacak harcamalara ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Gelirlerin zamanında yatırılmaması halinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır."

MADDE 9- 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanununun Beşinci Kısım Başlığı "Çıraklık, Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma Faaliyetlerinin Desteklenmesi", 24 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki "fon" ibaresi "saymanlık" olarak, 32 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve 3 üncü maddesinin (i) bendi, 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki "fona" ibaresi, 33 ve 40 ıncı maddeleri ile 42 nci maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

"Madde 32 - a) Çıraklık, mesleki ve teknik eğitimi geliştirme ve yaygınlaştırma hizmet ve faaliyetlerinde kullanılmak üzere;

1)  Bakanlık bünyesinde bulunan döner sermaye işletmelerinin kârları,

2) Bakanlığa bağlı kurumlarda eğitim öğretimde üretilen malların satışından elde edilen gelirler,

3) Bağış, yardım ve diğer her türlü gelirler,

Milli Eğitim Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına yatırılır. Yatırılan bu tutarlar Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye özel gelir, diğer yandan Bakanlık bütçesinde açılacak tertiplere özel ödenek kaydedilir. Bu suretle ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içerisinde harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.

b) Çıraklık, mesleki ve teknik eğitimi geliştirme ve yaygınlaştırma hizmet ve faaliyetlerinde kullanılmak üzere Bakanlık bütçesine özel ödenek kaydedilen bu tutarlar aşağıdaki hizmetlerin yerine getirilmesinde kullanılır:

1) Çıraklık, örgün ve yaygın mesleki ve teknik öğretim kurumlarında görevli yönetici, öğretmen, uzman, kadrolu ve kadrosuz usta öğreticilerin nitelik ve niceliklerinin yükseltilmesi için yurt içinde eğitilmelerinde,

2) Mesleki ve teknik eğitim metotlarının ve araçlarının araştırılması, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasında,

3) Çıraklık, örgün ve yaygın mesleki ve teknik öğretim kurumlarının atölye ve laboratuvarları için makine, araç, takım ve teçhizat alınması, gerektiğinde  kiralanması, bunların bakım ve tamirinde,

4) Çıraklık, örgün ve yaygın mesleki ve teknik eğitim kurumlarında görevli kadrolu ve kadrosuz atölye ve meslek dersi öğretim elemanlarına asli görevleri dışında, okulda ve işyerlerinde yapılan eğitimle ilgili normal maaş ve ücretlerine ilave ek ücret ödenmesinde,

5) Çıraklık, örgün ve yaygın mesleki teknik eğitimle ilgili her türlü yayınların hazırlatılması, tercümesi, çoğaltılması, satın alınması ve dağıtılmasında,

6) Çeşitli mesleklerde çalışmakta olanlara hizmet içinde ve mesleklerinde gelişmeleri için gerekli bilgi ve becerilerin kazandırılması için Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarında kurslar, seminerler ve eğitim programları düzenlenmesinde,

7) İş öncesi eğitimi, yaygın ve çıraklık eğitiminde,

8) Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kurulu ile İl Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kurulu toplantılarına katılan, başkan, üye, müşavir üye, imtihan ve mesleki ihtisas komisyonu üyelerine Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine tespit edilecek miktarda verilecek yolluk ve huzur hakkı ödemelerinde."

MADDE 10 - 12/4/1990 tarihli ve 3624 sayılı Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunun 9 uncu maddesinin (b) bendi ile 14 üncü maddesi aşağıdaki şekilde, 10 uncu maddesindeki "Başkanlık ve Fonun" ibaresi "Başkanlığın", 17 nci maddesinin (d) bendinde yer alan "15 inci maddede" ibaresi "14 üncü maddede" olarak  değiştirilmiş; 2 nci maddesindeki "fon" tanımı, 17 nci maddesinin (I) numaralı fıkrasındaki "ile Başkanlık emrinde kurulan fon" ibaresi ile 15 ve 16 ncı maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.

"b) Başkanlıkça hazırlanan bütçeyi, personel kadrolarını, geçici nitelikteki danışman sayılarını ve personele ödenecek gündelik miktarlarını onaylamak."

"Madde 14-  Başkanlık bütçesi  aşağıdaki gelirlerden oluşur:

a)Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bütçesine   konulacak ödenekler,

b) 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye tabi teşekkül, müessese ve bağlı ortaklıkların yıllık ve kurumlar vergisi matrahına esas kârlarının binde 1'i nispetinde ödeyecekleri aidatlar,

c) Sermayesinin yüzde 50'sinden fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait bankaların kurumlar vergisine matrah olan yıllık kârlarının yüzde 2'si nispetinde ödeyecekleri aidatlar,

d) Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonunun yıllık gelirinin yüzde 2'si nispetinde ödeyeceği aidat,

e) Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliğinin yıllık gelirinin yüzde 2'si nispetinde ödeyeceği aidat,

f) Başkanlık tarafından verilecek hizmetler karşılığında alınacak ücretler,

g) Organize sanayi bölgeleri müteşebbis heyetlerince yapılan arsa satış hasılatlarının yüzde 1'i oranında ayrılacak pay,

h) Dış kaynaklardan sağlanan krediler,

i) Başkanlığa yapılacak bağış ve yardımlar ile Başkanlığın sahip olduğu mal ve haklardan kaynaklanan sair gelirler.

Başkanlık bütçesine kaynak teşkil eden ilgili kuruluşların aidatları bir önceki yıla ait kâr miktarlarına göre, her yıl Mayıs ve Ekim aylarında olmak üzere iki taksit halinde, ilgili kuruluşlarca Başkanlığın kamu bankalarının birisinde açtırdığı hesabına yatırılır. Ödenen aidatlar, bu kurum ve kuruluşlarca matrah hesabına gider olarak kaydedilir.

Başkanlık bütçesinin gelirleriyle ilgili alacaklar, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.

Başkanlık bütçesinin, gelir, gider ve muhasebesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir."

MADDE 11 - 9/12/1994 tarihli ve 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığı ile Dış Ticaret Müsteşarlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 7 nci maddesinin (e) fıkrasının son cümlesindeki "6.6.1985 tarih ve 3218 sayılı Kanunun 7 nci maddesinde hükmolunan Serbest Bölgeleri Tesis ve Geliştirme Fonundan" ibaresi  "bütçeden", ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasındaki "Gelir İdaresini Geliştirme Fonundan" ibaresi "213 sayılı Vergi Usul Kanununun  ek 13 üncü maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca", ikinci fıkrası "Bu ödemeler bütçeden karşılanır." şeklinde değiştirilmiş ve aynı Kanuna aşağıdaki ek ve geçici maddeler  eklenmiştir.

"EK MADDE 2 - Ülkemizin zirai ve sınai ürün  ve malları ile doğal kaynaklarından üretilen maddeleri dünya piyasalarında tanıtmak ve bulunacak yeni piyasaların şartlarını tespit ederek bunları üretim bölgelerine duyurmak, dünya piyasa hareketlerini yakından takip ederek ilgilileri zamanında haberdar etmek ve dış ticaret konusunda eğitmek, ihraç imkânı bulunan malların üretimleri ve ihracatları ile ihracatta katma değeri artırma çarelerini araştırmak, uluslararası ticari ilişkilerin geliştirilmesi için yerli ve yabancı kuruluşlar  ile işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, bakanlıkların ve ticaret ve sanayi odaları ile Odalar Birliğinin ve ihracatçı birliklerinin ihracat ile ilgili faaliyetlerinde işbirliği yapmak, kamu kurum ve kuruluşları ile mesleki kuruluşlar  tarafından talep edilecek bu konular ve dış ticaretle ilgili diğer konularda araştırma ve uygulamaları  yapmak amacıyla  tüzel kişiliği haiz ve özel hukuk hükümlerine tabi,  idari ve mali özerkliğe sahip, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığına bağlı  İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi  kurulmuştur.

Merkezin  idare organları Yönetim Kurulu ve Genel Sekreterliktir.

Yönetim Kurulu, Müsteşarın başkanlığında ihracattan sorumlu  Müsteşar Yardımcısı, İhracat Genel Müdürü, Dış Ticarette Standardizasyon Genel Müdürü ile Gümrük Müsteşarlığı, Dışişleri, Maliye, Tarım ve Köyişleri ve Sanayi ve Ticaret bakanlıklarının birer temsilcisi  ve  ihracatçı birliklerinin temsilcileri ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genel Sekreterinden  oluşur. Müsteşar Yardımcısı aynı zamanda Merkezin Genel Sekreteridir. Genel Sekreter Merkezin sevk ve idaresinden dolayı Yönetim Kuruluna karşı sorumludur.

Merkez idare organlarının görev ve yetkileri ile kararlarının ilgili bakan tarafından denetimine ilişkin usul ve esaslar  Dış Ticaret Müsteşarlığınca çıkarılacak  yönetmeliklerle belirlenir.

Merkezin gelirleri; ihracatçı birliklerinin aylık  gerçekleşen gelirlerinin ençok yüzde onu, Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Borsalar Birliğinin aylık gerçekleşen gelirlerinin en çok yüzde biri olmak üzere Merkez Yönetim Kurulunca belirlenen ve ilgili bakan tarafından onaylanarak kesinleşen katkı paylarından müteakip ayın 15'ine kadar yapılan aylık tahsilatlar, hizmet karşılığı alacağı ücretler, Dış Ticaret Müsteşarlığı bütçesine Merkeze yardım amacıyla konulan  ödenek ile  bağış ve yardımlardan  oluşur.

İhracatı Geliştirme Etüd Merkezinin yerine getireceği hizmetlerin gerektirdiği  görevler, sözleşmeli personel eliyle yürütülür.

Kurum personelinin, ayrıca 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin (A) bendinin (1), (4), (5), (6) ve (7) numaralı alt bentlerinde  belirtilen şartları taşımaları zorunludur.

Sözleşmeli personelin hizmete  alınmaları, görev ve yetkileri, nitelikleri, atanma, ilerleme, yükselme, görevden alınma şekilleri, disiplin esasları, yükümlülükleri, unvan ve sayıları Bakanlar Kurulu Kararı ile çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.

Sözleşmeli personelin ücret ile diğer mali ve sosyal hakları ile sözleşme esasları;  Merkezin bağlı olduğu Dış Ticaret Müsteşarlığındaki emsali personelin mali ve sosyal haklarını geçmemek üzere, Genel Sekreterin teklifi ve Yönetim Kurulunun onayı alındıktan sonra Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenir.

İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi personeli hakkında, 5434 sayılı  T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümleri ile ek ve değişiklikleri uygulanır.

Hizmet sürelerinin değerlendirilmesi, 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılır.

İşçi  statüsünde çalışmakta iken, istekleri üzerine sözleşmeli personel statüsüne geçen  personele, iş mevzuatına göre herhangi bir tazminat ödenmez. Bu personelin önceden kıdem tazminatı ödenmiş  süreleri hariç, kıdem tazminatına esas olan geçmiş hizmet süreleri 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyelerinin hesabında dikkate alınır.

İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi personelinin emeklilik işlemlerinde, Genel İdare Hizmetleri sınıfında görev yapan genel müdürler için belirlenen ek gösterge rakamını geçmemek üzere, ifa ettikleri görevleri  itibariyle, 657 sayılı  Devlet Memurları Kanununa göre girebilecekleri sınıflardaki benzer görevlerin aynı kadro, unvan ve derecesi için belirlenmiş ek göstergeleri uygulanır.

Sözleşmeli statüye geçen personel hakkında, yukarıdaki hükümler dışında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri uygulanır.

Merkezin bütçesi ve harcamaları genel bütçeli kurumların tabi olduğu hükümlere  tabi olmayıp mali yıl itibarıyla Genel Sekreterlikçe hazırlanır ve Yönetim  Kurulunun uygun görüşü ve ilgili bakanın onayını müteakip yürürlüğe girer.

Merkezin gelir ve giderleri, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunun denetimine tabidir.

Yönetim Kurulu üyelerine, Kamu İktisadi Teşebbüsleri Yönetim Kurulu üyelerine verilen ücreti geçmemek üzere ilgili bakanın onayı ile belirlenecek miktarda huzur hakkı verilir.

Merkezin gelir, gider ve muhasebe usulleri ile diğer mali konulara ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının  uygun görüşü alınarak ilgili bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerde düzenlenir."

"GEÇİCİ MADDE 12- Bu maddenin yürürlük tarihinde, İhracatı Geliştirme Etüd Merkezinde çalışmakta olan personel arasından, sözleşmeli personel statüsüne geçmek istemeyen personelden,  506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa bağlı olanların bu bağlılığı devam eder ve bunlar hakkında bu Kanunun ek 2 nci maddesi hükümleri uygulanmaz. Bunların mali ve sosyal haklarının belirlenmesine ilişkin mevcut hükümlerin uygulanmasına devam olunur. Bu personelden emeklilik veya diğer şekilde boşalmış olan pozisyonlar, hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır ve yerlerine aynı statüde yeni personel alınamaz."

MADDE 12 - 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununun 30 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Mali Hükümler

Madde 30 - Bu Kanunla Bakanlığa verilen görevlerin gerçekleştirilmesi amacıyla personel giderleri hariç her türlü  cari, yatırım ve transfer giderleri ile huzur haklarının ödenmesinde kullanılmak üzere;

a) Her türlü tütün mamulleri ile alkollü içkilerin imalat ve ithalatçıları tarafından yurt içinde yapılacak teslimlerde satış fiyatı üzerinden hesaplanacak yüzde 2 oranında alınacak pay,

b) Bu Kanuna göre otlatma amacıyla kiraya verilen mera, yaylak ve kışlaklardan  yönetmelikte belirtilen usule göre alınacak ücretler,

c) Üreticilerden satın alınan sütün satın alma bedelinin binde 1'i oranında, süt işleyen kuruluşlarca yapılacak  kesinti,

d) Yurt içinde yetiştirilen ve satışı yapılan büyük ve küçükbaş canlı hayvanların satış bedellerinin  binde 1'i oranında satıcılarından alınacak pay,

e) Tahsis amacının değiştirilmesi için başvuruda bulunan gerçek ve tüzel kişilerden, tahsis amacı değiştirilen meradan elde edilecek yirmi yıllık ot  geliri esas alınarak, komisyonca tespit edilecek miktarda alınacak ücret,

f) Yayla turizmi amacıyla 20 nci madde çerçevesinde verilecek yapı izinlerinden valiliklerce tespit edilecek miktarda alınan yapı ruhsat ücretleri ile bu yerlerin yıllık kira bedelleri,

g) Her türlü bağış ve yardımlar,

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına yatırılır. Yatırılan bu tutarlar Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye özel gelir, diğer yandan Bakanlık bütçesinde açılacak tertiplere özel ödenek  kaydedilir. Kaydedilen özel ödeneklerden yılı içerisinde kullanılmayan tutarlar, Maliye Bakanlığınca söz konusu Bakanlığın ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydedilir.

Bu maddede belirtilen gelirler, tahsilatın yapıldığı tarihi takip eden ayın 15'ine kadar saymanlık hesabına yatırılır ve gelirlerin tahsilatında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.

Bu madde uyarınca yapılacak tahsilatlara ilişkin diğer hususlar ile Bakanlık bütçesine özel ödenek kaydedilen tutarların harcama usul ve esasları ile ödenecek huzur hakları Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."       

MADDE 13 - 19/10/1989 tarihli ve 383 sayılı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin X. Bölüm başlığı metinden çıkarılmış; 22 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde, 23 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki "Bu Fon'un kullanılması" ibaresi "Kurum harcamaları" şeklinde değiştirilmiş ve 23 üncü maddesinin başlığı  dahil  ikinci fıkrası dışındaki diğer fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.

"Kurumun Gelirleri ve Harcamaları

Madde 22 - Kurum, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı doğrultusunda yapılacak harcamaları karşılamak üzere aşağıda belirtilen kaynaklardan gelir sağlar:

a) Çevre Bakanlığı bütçesinden Kuruma aktarılacak meblağlar,

b) Her türlü yardım ve bağışlar ile Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü üzerine alınacak  dış krediler,

c) Kira ve işletme gelirleri ile koruma altındaki bölgelerde günübirlik alan olarak işletilen alanlardan elde edilen gelirler,

d) İmar planları yapımına ve harita yapımına iştirak bedelleri,

e) Çevre Bakanlığı bütçesine özel ödenek olarak kaydedilen miktarlardan Çevre Bakanınca uygun görülecek miktarda yapılacak aktarmalar,

f) Diğer gelirler.

Kurumun bütçe, gelir ve harcama usul ve esasları Maliye Bakanlığının uygun  görüşü alınarak Çevre Bakanlığınca çıkarılacak  yönetmelikle belirlenir.

Kurumun gelir ve giderlerine ilişkin hesaplar Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunca  denetlenir."

MADDE 14 - A) 3/6/1938 tarihli ve 3423 sayılı Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Mesleki ve Teknik Öğretim Okulları Döner Sermayesi Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki "Fonundan" ibaresi "gelirlerinden" olarak değiştirilmiştir.

B) 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanununun 30 uncu maddesinin son fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Denetleme aidatı olarak tahsil edilen tutarlar genel bütçeye özel gelir kaydedilmek üzere  Hazine Müsteşarlığının merkez ödemelerini yapan saymanlık müdürlüğü  hesaplarına yatırılır. Özel gelir kaydedilen bu tutarlar, münhasıran Sigorta Denetleme Kurulu hizmetlerinde kullanılmak üzere  Maliye Bakanlığınca Hazine Müsteşarlığı bütçesine özel ödenek kaydedilir. Bu suretle ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içinde harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine  devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir. Zamanında yatırılmayan denetleme aidatlarının tahsilatında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır."

C) 10/9/1960 tarihli ve 79 sayılı Milli Korunma Suçlarının Affına, Milli Korunma Teşkilat, Sermaye ve Fon Hesaplarının Tasfiyesine ve Bazı Hükümler İhdasına Dair Kanunun 5 inci maddesinin (c) fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

 

"c) Akaryakıt fiyatlarında istikrarın sağlanması amacıyla  petrol ürünlerinden Bakanlar Kurulunca belirlenecek esaslar dahilinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca belirlenecek miktarlarda  Akaryakıt Fiyat İstikrar Payı alınır ve genel bütçeye gelir kaydedilir."

D) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun ek 13 üncü maddesinin başlığı ile (1), (2), (3) ve (5) numaralı fıkraları yürürlükten kaldırılmış ve (4)  numaralı fıkrasının  (a) bendinde yer alan "(sözleşmeli personel ile bağlı kuruluşların üst düzey yönetici kadrolarına atananlar dahil)" ibaresi "(sözleşmeli personel ile bağlı kuruluşların personeli dahil)" şeklinde değiştirilmiş ve bu fıkranın son paragrafına  "Bu ödemeler bütçeden karşılanır. Bağlı kuruluşlar personeline yapılacak ek ödemelerin belirlenmesinde, bunlara ödenmekte olan ikramiye, fazla mesai ücreti gibi farklı ödemeler ile diğer  imkanlar dikkate alınır ve bağlı kuruluş bütçelerinden ödenir." cümlesi eklenmiştir.

E) 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 58 inci  maddesinin başlığında yer alan "ve araştırma fonu" ibaresi metinden çıkarılmış; (a) fıkrasının dördüncü bendinde yer alan "araştırma fonu" ibaresi "bilimsel araştırma projeleri" şeklinde değiştirilmiş ve (b) fıkrası yürürlükten kaldırılarak maddeye aşağıdaki bentler eklenmiştir.

"Üniversitelerde araştırma projelerinin finansmanında kullanılmak üzere; üniversite döner sermaye işletmelerinden, öğretim üyelerinin doğrudan veya dolaylı katkısı olup olmadığına bakılmaksızın elde edilen her türlü gayri safi hasılatın yüzde 10'undan az olmamak üzere, üniversite yönetim kurulunun belirleyeceği orandaki tutar, döner sermaye saymanınca tahsilatı takip eden ayın ilk haftası içinde Bütçe Dairesi Başkanlığı hesabına yatırılır. Süresi içinde yatırılmayan tutarların tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.

Bütçe Dairesi Başkanlığı hesabına yatırılan bu tutarlar ile araştırma projelerinden elde edilen gelirler ve bu amaçla tahsil edilen bağış ve yardımlar, Maliye Bakanlığınca ilgili üniversite bütçesine bir yandan özel gelir, diğer yandan açılacak tertiplere özel ödenek kaydedilir. Bu suretle ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içerisinde harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.

Araştırma projelerine bütçe ile tahsis olunan ödenekler ve/veya yukarıdaki hükümler uyarınca özel ödenek kaydolunan tutarlar; üniversite yönetim kurulunca gerekli görüldüğü takdirde, her bir proje için avans verilmek suretiyle de  kullandırılabilir.

Araştırma projelerinin seçilmesi, uygulanması ve izlenmesi ile ödeneklerin kullandırılması, genel hükümlerin avans ve kredi sınırlamalarına bağlı kalınmaksızın avans verilmesi ve bu avansın mahsubuna dair usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak, Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."

F) 8/1/1985 tarihli ve 3143 sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin (m) bendinde yer alan "Bakanlık bütçesinde mevcut bulunan veya yer alacak olan fonlardan" ibaresi "Bakanlık bütçesinden" şeklinde değiştirilmiştir.

G) 24/3/1988 tarihli ve 3418 sayılı Eğitim, Gençlik, Spor ve Sağlık Hizmetleri Vergisinin İhdası ile 3074 Sayılı Akaryakıt Tüketim Vergisi Kanunu, 197 Sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu, 1318 Sayılı Finansman Kanunu, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve 492 Sayılı Harçlar Kanununda Değişiklikler Yapılması ve Bu Kanunlara Bazı Hükümler Eklenmesine Dair Kanunun 39 uncu maddesinin (a) bendinde geçen  "payların yarısı" ibaresi "paylar", "Başbakanlık Bütçesinde," ibaresi "dağılımı Başbakan Onayı ile belirlenmek suretiyle Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlükleri bütçelerinde,"olarak değiştirilmiş; "bu bakanlıklarca belirlenecek ve yeniden" ibaresi ile "Başbakanlık bütçesine kaydedilen ödeneğin, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü arasında paylaşımına Başbakan yetkilidir." cümlesi metinden çıkarılmış; (b) bendi yürürlükten kaldırılmış ve son fıkrasındaki "(a) ve (b) bentlerine göre Başbakanlık ve bakanlıkların" ibaresi "(a) bendine göre ilgili kurumların" olarak  değiştirilmiştir.

H) 12/4/2000 tarihli ve 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 15 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "fon hesabına alacak kaydeder" ibaresi " genel bütçeye gelir kaydeder" şeklinde değiştirilmiştir.

I) 30/4/1992 tarihli ve 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 32 nci maddesinin (l) bendinde yer alan "Fonu" ibaresi metinden çıkarılmış ve 44 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Çıraklık, Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma Dairesi Başkanlığı

Madde 44- Çıraklık, Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma Dairesi Başkanlığı, 3308 sayılı Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanununda öngörülen çıraklık, mesleki ve teknik eğitimi geliştirme ve  yaygınlaştırmaya dair iş ve işlemleri yürütmekle görevlidir."

MADDE 15 - a) 27/10/1960 tarihli ve 118 sayılı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi Kurulması Hakkında Kanun,

b) 6/12/1984 tarihli ve 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunun 9 uncu maddesinin (5) numaralı fıkrası,

c)  28/5/1986 tarihli ve 3291 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "Elektrik Enerjisi Fonu'nda toplanmak üzere" ibaresi,

d) 23/7/1995 tarihli ve 4123 sayılı Tabii Afet Nedeniyle Meydana Gelen Hasar ve Tahribata İlişkin Hizmetlerin Yürütülmesine Dair Kanunun 3 üncü maddesinde yer alan "bağış ve yardımlardan, her ne ad altında toplanırsa toplansın nakdi olanlar Afetler Fonuna" ve "ise" ibareleri,

e) 18/6/1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 20 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi,

yürürlükten kaldırılmıştır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Hükümler

MADDE 16- 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Mükelleflerin iktisap  tarihinden itibaren en az iki tam yıl süreyle işletmelerinde kayıtlı bulunan gayrimenkul, iştirak hisseleri ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetleri elden çıkarmaları halinde, bu iktisadi kıymetlerin maliyet bedeli bunların elden çıkarıldıkları ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında artırılarak kazancın tespitinde dikkate alınabilir. Rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle edinilen iştirak hisseleri ile iştirak edilen kurumun ihtiyat akçeleri, banka provizyonları ve Vergi Usul Kanununa göre ayrılan yeniden değerleme fonlarının sermayeye ilavesi dolayısıyla bedelsiz alınan iştirak hisselerinin en az iki yıl öncesinde iştirak edilen şirketlere ait olması halinde, rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle edinilen veya alınan bu iştirak hisseleri iki yıl önce iktisap edilmiş sayılır. Rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle veya bedelsiz olarak edinilen hisseler için  maliyet bedeli artırımı, bu hisselerin itibari değeri üzerinden bunların edinilmesine yol açan sermaye artırımının tescili tarihinden itibaren uygulanır. Bu hüküm 39 uncu madde gereğince işletme hesabı esasına göre ticari kazancın tespitinde de uygulanır. Bilanço esasında defter tutan mükellefler tarafından artırılan maliyet bedeline tekabül eden kazançlar, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında gösterilir. Bu fon, sermayeye ilave dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, o yılın kazancına dahil edilerek vergiye tabi tutulur. Söz konusu iktisadi kıymetlerin alım satımı ile devamlı olarak uğraşanlar, alım satımını yaptıkları iktisadi kıymetler için bu hükümden yararlanamaz. Şu kadar ki, inşaat yapımına tahsis edilen arsa ve arazilere ilişkin olarak inşaatın bitim tarihine kadar geçen süre için bu fıkra hükmüne göre maliyet bedeli artırımı yapılabilir. Ancak, inşaatın tamamlanmasından önce satışı yapılan gayrimenkuller için maliyet artırımı satışın yapıldığı tarihe kadar uygulanır. Bu fıkra hükmünün uygulanmasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye Maliye Bakanlığı yetkilidir."

MADDE 17- A) 3/6/1949 tarihli ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendinin birinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"7. Kurumlar vergisi beyannamelerinde her yılın zararı ayrı ayrı gösterilmek ve 5 yıldan fazla nakledilmemek koşuluyla geçmiş yılların mali bilançolarına göre meydana gelen zararlar (aynı sektörde faaliyet göstermesi, son beş yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş olması koşullarıyla 37 ve 39 uncu maddeler çerçevesinde devir alınan kurumların, devir tarihi itibarıyla zarar dışındaki aktif toplamını geçmeyen zararları ile 38 inci maddede belirtilen bölünme işlemi sonucu münfesih olan kurumun zarar dışındaki aktif toplamını geçmeyen  zararları dahil.)"

B) 5422 sayılı Kanunun Beşinci Bölüm başlığı "Tasfiye-Birleşme-Devir-Bölünme ve Hisse Değişimi" olarak  ve 38 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Bölünme ve hisse değişimi

Madde 38- Aşağıdaki işlemler bölünme veya hisse  değişimi hükmündedir.

1- Tam mükellef bir sermaye şirketinin tasfiyesiz olarak infisah etmek suretiyle bütün mal varlığı, alacak ve borçlarını mukayyet değerleri üzerinden mevcut veya yeni kurulacak tam mükellefiyete tabi iki veya daha fazla sermaye şirketine devretmesi ve karşılığında devredilen sermaye şirketinin ortaklarına devralan sermaye şirketinin sermayesini temsil eden iştirak hisseleri verilmesi, (devredilen şirketin ortaklarına verilecek iştirak hisselerinin itibari değerinin % 10'una kadarlık kısmının  nakit olarak ödenmesi işlemin bölünme sayılmasına engel değildir.).

2- Tam mükellef bir sermaye şirketinin bilançosunda yer alan gayrimenkuller ve iştirak hisseleri ile  üretim tesisleri, hizmet işletmeleri ve  bu tesis ve işletmelere bağlı gayrimaddi haklar,  hammadde, yarı mamul ve mamul malların, mukayyet değerleri üzerinden mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef  bir sermaye şirketine, bu değerleri devreden şirketin ortaklarına verilmek veya devreden şirkette kalmak üzere, devralan şirketin iştirak hisseleri karşılığında ayni sermaye olarak konulması.

3- Tam mükellef bir sermaye şirketinin, diğer bir sermaye şirketinin hisselerini, bu şirketin yönetimini ve hisse senedi çoğunluğunu elde edecek şekilde devralması ve karşılığında bu şirketin ortaklarına kendi şirketinin sermayesini temsil eden iştirak hisselerini vermesi (hisseleri devralınan şirketin ortaklarına verilecek iştirak hisselerinin itibari değerinin % 10'una kadarlık kısmının  nakit olarak ödenmesi işlemin hisse değişimi sayılmasına engel değildir.).

Aktifi ve pasifi düzenleyici hesaplar ilgili olduğu aktif veya pasif hesapla birlikte devrolunur.

Maliye Bakanlığı bölünme işlemleri ile ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir."

C) 5422 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi  başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Devir ve bölünme hallerinde vergilendirme

Madde 39- A) Devirlerde, aşağıdaki şartlara uyulduğu takdirde, münfesih kurumun sadece devir tarihine kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilip, doğrudan doğruya birleşmeden doğan karlar hesaplanmaz ve vergilendirilmez.

1- Münfesih kurum ile birleşilen kurum müştereken imzalayacakları bir devir beyannamesini, birleşme tarihinden itibaren on beş  gün içinde münfesih kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine verirler ve bu beyannameye devir bilançosunu bağlarlar.

2-  Birleşilen kurum münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer vecibelerini yerine getireceğini devir beyannamesine bağlı bir beyanname ile taahhüt eder. Mahallin en büyük mal memuru bu hususta birleşilen kurumdan ayrıca teminat isteyebilir.

B) 38 inci maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendine göre gerçekleştirilen bölünmelerde, aşağıdaki şartlara uyulduğu takdirde bölünme suretiyle münfesih hale gelen kurumun sadece bölünme tarihine kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilip, doğrudan doğruya bölünmeden doğan karlar hesaplanmaz ve vergilendirilmez.

1-  Bölünen kurum ile bu kurumun varlıklarını devralan kurumlar müştereken imzalayacakları bir bölünme beyannamesini, bölünme tarihinden itibaren on beş gün içinde bölünen kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verirler ve bu beyannameye bölünme tarihindeki bilanço ve gelir tablosunu, bölünme sözleşmesini ve bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumların yeni sermaye yapısını gösteren Ticaret Sicili Müdürlüğü yazısının bir örneğini bağlarlar.

2- Bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumlar, bölünen kurumun bölünme tarihine kadar tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarından müteselsilen sorumlu olacaklarını ve bu vecibelerini yerine getireceklerini bölünme  beyannamesine bağlı bir taahhütname ile taahhüt ederler. Mahallin en büyük mal memuru bu hususta bölünen kurum ile bu kurumun varlıklarını devralan kurumlardan teminat isteyebilir.

C) Bu maddeye göre yapılan devir ve bölünmelerde, devir veya bölünme tarihine kadar olan kazancın vergilendirilmesi için devir veya bölünmeye ilişkin şirket yetkili kurulu kararının Ticaret Sicilinde tescil edildiği tarih itibariyle hesaplanan kazanç, bu kararın ilan edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde bölünme veya devir dolayısıyla münfesih hale gelen kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edilir.  Bu beyannameye devir veya bölünme bilançosu ile gelir tablosu bağlanır.

D) 38 inci maddenin birinci fıkrasının (2)  ve (3) numaralı bentlerinde belirtilen işlemlerden doğan karlar hesaplanmaz ve vergilendirilmez.  38 inci maddenin  birinci fıkrasının (2) numaralı bendine göre gerçekleştirilen bölünme işlemlerinde bölünen kurumun bölünme tarihine kadar tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarından bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumlar müteselsilen sorumlu olur."

D) 5422 sayılı Kanunun 42 nci maddesinin başlığı ile üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Tasfiye, birleşme, devir ve bölünme halinde ödeme "

"39 uncu maddenin ( A ) ve ( B ) fıkrası hükümleri dahilinde vukua gelen devir ve bölünmelerde, münfesih kurum namına tahakkuk eden vergiler 40 ıncı maddede yazılı sürelerde birleşilen veya devralan kurumlardan alınır."

E)  5422 sayılı Kanunun geçici 21 inci maddesinin (3) numaralı fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve aynı Kanunun geçici 28 inci maddesinin (a) fıkrasının üçüncü paragrafında yer alan, "Bakanlar Kurulu bu oranı % 10'a kadar indirmeye yetkilidir." cümlesi,  "Bakanlar Kurulu bu oranı işlemlerin türlerine göre ayrı ayrı veya topluca % 0'a  kadar indirmeye veya kanuni oranına kadar artırmaya  yetkilidir." şeklinde değiştirilmiştir.

F) 5422 sayılı Kanunun geçici 29 uncu maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki (6) ve (7) numaralı bentler  eklenmiştir.

"6. Türkiyede faaliyette bulunan bankaların aktifinde kayıtlı olan gayrimenkuller ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazançlar ile bu bankalara doğrudan veya dolaylı olarak iştiraki bulunan tam mükellef sermaye şirketlerinin aktifinde kayıtlı olan gayrimenkuller ve iştirak hisselerinin satışından  doğan kazançların satışın yapıldığı yılda banka sermayesine ilave edilen kısmı kurumlar vergisinden müstesnadır. Vadeli satış halinde, satışın yapıldığı hesap dönemini takip eden ikinci hesap dönemi sonuna kadar banka sermayesine ilave edilen tutarlar da bu istisnadan yararlanır. İlk yapılan tahsilatın iştirak hissesi veya gayrimenkulün maliyet bedeline ilişkin olduğu kabul edilir. Bu bent hükmüne göre vergiden müstesna tutulan kazançlar, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b-ii) alt bendine göre vergi tevkifatına tabi tutulmaz. Türk Ticaret Kanununun 391 inci maddesinin bu suretle gerçekleştirilecek sermaye artırımına aykırı hükümleri uygulanmaz. Bu bent hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu bent kapsamında yapılacak  işlemler tapu ve kadastro harcından, düzenlenen kağıtlar damga vergisinden, lehe alınan paralar banka ve sigorta muameleleri vergisinden müstesnadır. Bu hükümden yararlanan kurumların gayrimenkul ile iştirak hisselerinin satışından doğan kazancın tespitinde Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin son fıkrası hükmü uygulanmaz.Bu bentte belirtilen istisna hükümleri bu bendin yürürlük  tarihi itibariyle banka kayıtlarına göre Türkiye'de faaliyet gösteren bankalara borçlu durumda olan tam mükellef  sermaye şirketlerinin ve kefillerinin, bu Kanunun yayımı tarihinde sahip oldukları ve bu borçlara karşılık bankalara devrettikleri gayrimenkul ve iştirak hisselerinden doğan kazançlar için de uygulanır."

Bu kazançların sermayeye ilavesi nedeniyle ortaklarca elde edilen menkul sermaye iradı için beyanname verilmez, başka gelirler nedeniyle verilen beyannameye bu gelir dahil edilmez. "

"7. Türkiye'de faaliyette bulunan bankalarla ilgili olarak yukarıda yer alan hükümler, Türkiye'de faaliyette bulunan özel finans kurumları hakkında da uygulanır."

MADDE 18- A) 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"c) Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinde belirtilen işlemler ile Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme işlemleri, ( Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler bakımından Katma Değer Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmaz. İşlem sonunda faaliyetini bırakan, bölünen veya infisah eden mükelleflerce yüklenilen ve indirilemeyen vergiler, faaliyete başlayan veya devir ve bölünme sonrasında devredilen veya bölünen  kurumların varlıklarını devralan mükellefler tarafından mükerrer indirime yol açmayacak şekilde indirim konusu yapılır.) "

B) 3065 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 28 inci maddesi ile geçici 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının  (6)  ve (7) numaralı bentleri kapsamındaki teslimler vergiden müstesnadır."

MADDE 19- 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun  29 uncu maddesine aşağıdaki (s) bendi eklenmiştir.

"s) Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan birleşme, devir, bölünme ve hisse değişimi işlemlerinden doğan kazançlar."

MADDE 20- 29/7/1970 tarihli ve 1318 sayılı Finansman Kanununun 3 üncü maddesinin (d) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"d) Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesi hükümlerine uygun olarak şahıs şirketlerinin sermaye şirketine dönüşme veya ferdi işletmelerin sermaye şirketlerine devrolunması ile Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan birleşme, devir ve bölünme halleri veya Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre nev'i değişikliği nedeniyle yeni şirkete devredilecek taşıtlar."

MADDE 21- A) 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 22 nci maddesinin (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"a) Anonim, eshamlı komandit ve limited şirket   mukavelenamelerinin veya bunların süre uzatmaları hakkındaki kararlarının tescil ve ilanı tarihinden itibaren 3 ay içinde,"

B) 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I . Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün 3 numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

" 3. Anonim , eshamlı komandit ve limited şirket mukavelenameleri :  (Binde 5)

(Vergi miktarı 13.000.000.000.- lirayı aşamaz.)"

C)  488 sayılı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun "IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümüne, (15) numaralı fıkradan  sonra gelmek üzere aşağıdaki (16) , (17) ve (18) numaralı fıkralar eklenmiştir.

"16. Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin sermaye artırımlarına ilişkin olarak düzenlenen kağıtlar.

17. Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan birleşme, devir ve bölünmeler nedeniyle düzenlenen kağıtlar.

18. Bankalarca konut edinmek isteyenlere (daha önce aynı nitelikte bir kredi kullandırılmamış olması şartıyla kullandırılacak kredinin ana para tutarının 50 milyar lirayı aşmayan kısmı için) bireysel konut kredisi verilmesi ile ilgili olarak düzenlenen kağıtlar. ( Bu tutar her yıl yeniden değerleme oranında artırılır.)"

MADDE 22- A) 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin birleşme, devir ve bölünmeleri nedeniyle yapılacak işlemler harca tabi tutulmaz."

B) 492 sayılı Kanuna bağlı "Tapu ve Kadastro İşlemlerinden Alınacak Harçlar" başlıklı ( 4 ) sayılı tarifenin "I- Tapu işlemleri" bölümünün 13.c fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"c) (a) fıkrası dışında kalan her nevi cins ve kayıt tashihinde

emlak vergisi değeri üzerinden : (Onbinde 5)"

MADDE 23- 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 36 ncı maddesi madde başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Birleşme, devir, bölünme ve şekil değiştirme halleri

Madde 36- Bu Kanunun tatbiki bakımından:

a) İki veya daha ziyade hükmi şahsın birleşmesi halinde yeni kurulan hükmi şahıs,

b) Devir halinde devir alan hükmi şahıs,

c) Bölünme halinde bölünen hükmi şahsın varlıklarını devralan hükmi şahıslar,

d) Şekil değiştirme halinde yeni hükmi şahıs,

Birleşen, devir alınan, bölünen veya eski şekildeki hükmi şahıs ve şahısların yerine geçer."

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Geçici ve Son Hükümler

GEÇİCİ MADDE 1- 8/7/1948 tarihli ve 5254 sayılı Muhtaç Çiftçilere Ödünç Tohumluk Verilmesi Hakkında Kanun uyarınca tohumluk dağıtımıyla ilgili olarak yapılan uygulamaların, birden fazla bakanlık eliyle yürütülmesi sonucunda bu uygulamaların muhatapları ve tarafları arasında oluşmuş ve/veya oluşacak olan görev zararı kapsamındaki borç alacak ilişkisinin tasfiyesi aşağıda yer alan esas ve usuller dahilinde gerçekleştirilir:

a) 5254 sayılı Kanunun;

1) 9 uncu maddesi kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketinin 31/12/2000 tarihi itibarıyla Hazineden olan alacakları ve Bankaca 2000 yılına ilişkin olarak dağıtılan tohumlukların bedeli,

2) 10 uncu maddesi kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketinin  31/12/2000 tarihi itibarıyla Tarım ve Köyişleri Bakanlığından olan alacakları ile bu alacaklara ilişkin 31/12/2000-31/5/2001 tarihleri arasında tarımsal kredi faiz oranı üzerinden yürütülecek faiz tutarı, bu faize ilişkin banka sigorta muamele vergisi ve masraflar ile Bankaca 2000 yılına ilişkin olarak dağıtılan tohumluk bedeline yönelik olarak 2000 yılında kullandırılan tohumluk bedeline kullandırıldığı tarihten 31/5/2001 tarihine kadar tarımsal kredi faiz oranı üzerinden yürütülecek faiz tutarı,

Hazinece, görev zararı kapsamında 2001 Mali Yılı Bütçe Kanununun ilgili hükümleri çerçevesinde ödenerek tasfiye edilir.

b) 5254 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi kapsamında ödenmeyen alacaklarla ilgili olarak Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketince  Maliye Bakanlığına devredilen senet bedellerinin takip ve tahsiline anılan Bakanlıkça 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri dahilinde devam olunur. 2000 yılına ilişkin olarak tohumluk borçlarını vadesinde ödemeyenlerin borçları da Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri dahilinde takip ve tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığına devrolunur.

c) Tasfiye edilen hesaplar Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketi  nezdinde bankalar yeminli murakıplarınca denetlenir. Avans mahiyetinde tasfiye edilen tutarlar ile denetlenen tutarlar arasında farklılıklar bulunması halinde, Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanın onayı ile belirlenecek süre, usul ve esaslar kapsamında, farklılıklardan doğan yükümlülükler yerine getirilir.

Görev zararlarının tasfiye edilmesini müteakiben doğabilecek farklılıklar nedeniyle Hazineye ait yükümlülükler, ilgili yıl bütçesine bu amaçla konulacak ödenek ile karşılanır.

GEÇİCİ MADDE 2- 4603 sayılı Kanunun 2 nci maddesi uyarınca gerçekleştirilen yeniden yapılandırma çalışmaları kapsamında, Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi tarafından Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığına bilanço değerleri üzerinden devredilen gayrimenkullerin rayiç değerlerinin bilanço değerlerinden düşük olması durumunda, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı bu gayrimenkulleri piyasa durumunu göz önünde bulundurarak tespit edeceği bedel ve satış şartları ile satabilir.

GEÇİCİ MADDE 3 - a) Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu kesintileri, bu konuda yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar  yürürlükten kaldırılan hükümlere göre tahsil edilmeye devam olunur ve doğrudan genel bütçeye gelir yazılmak üzere Hazine hesaplarına intikal ettirilir. Kesinti oranlarını sıfıra kadar indirmeye veya 15 puana kadar yükseltmeye veya kesintiyi tümüyle kaldırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.

Bu kesintilerin tahakkuk ve tahsili Maliye Bakanlığınca vergi gelirlerine ilişkin yetkiler kapsamında takip edilir  ve kesintilerin tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.

Kaynak Kullanımını Destekleme Fonundan ihtisas kredilerine ödenmesi gereken destekleme primleri nedeniyle bankalara ödenmemiş birikmiş borçlar,  Hazinenin görev zararı borcu olarak kabul edilir ve bu borçların tasfiyesine ilişkin hükümler çerçevesinde işlem yapılır.

b) 6/12/1984 tarihli ve 3100 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin (5) numaralı fıkrası uyarınca ödeme kaydedici cihaz özel hesabında biriken mevcut nakit bütçeye gelir yazılmak üzere Hazine hesaplarına intikal ettirilir.

c) Bu Kanunla tasfiye edilen Akaryakıt Fiyat İstikrar Fonunun 31/12/2001 tarihine kadar tahakkuk eden, ancak ödenemeyen yükümlülükleri bütçeye bu amaçla konulacak ödenekten karşılanır.

d) Tasfiye edilen Toplu Konut Fonu gelirleri arasında yer alan aşağıdaki gelirlerin, bu konuda yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar Hazine adına tahsiline devam edilerek Hazine hesaplarına intikali sağlanır.

1-Tekel idaresi ve tekel dışında kalan gerçek ve tüzel kişiler tarafından imal edilen alkollü ve alkolsüz içkiler, tütün mamulleri, ispirto ve ispirtolu içkiler ve her türlü içki imalinde kullanılan alkollü ve alkolsüz özütlerin istihsal vergisine esas matrahları üzerinden en fazla yüzde 15'i nispetinde hesaplanacak ve istihsal vergisinden ayrılacak miktarlar (Bu maddelerin istihsal vergisinin fona ödenecek meblağı karşılamaması veya istihsal vergisinin mevcut olmaması halinde de yukarıda açıklanan şekilde hesaplanacak miktar Tekel İdaresi ve Tekel dışında gerçek ve tüzel kişiler tarafından bütçeye ödenir),

2- Diğer mevzuatla Toplu Konut Fonu için verilmesi öngörülen paralar,

3- Tekel idaresinin ithal ettiği maddelerden alınan paylar.

Yukarıdaki bentlerde belirtilen nispet ve miktarları yeniden tespite, azaltmaya veya kaldırmaya  Bakanlar Kurulu yetkilidir.

Mevzuatta Toplu Konut Fonuna yapılmış bulunan atıflar, Toplu Konut İdaresine yapılmış sayılır.

e) 24/3/1988 tarihli ve 3418 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinin bu Kanunla yürürlükten kaldırılan (b) bendine göre 31/12/2001 tarihi itibarıyla tahakkuk eden gelirlerden  harcanmayan miktarlar, 3418 sayılı Kanunun bu Kanunla değişik 39 uncu maddesinin (a) bendi hükümleri çerçevesinde  ertesi yıl bütçelerine özel gelir ve ödenek kaydedilir.

f)  23/5/2000 tarihli ve 4568 sayılı Kanunla tasfiye edilen Kamu Ortaklığı Fonunun kullanım alanları ile ilgili olarak sağlanmış olan Hazine garantili dış proje kredilerinden 1/1/2001 tarihi itibarıyla geri ödemesi devam edenler, bu tarihten geçerli olmak üzere Hazine tarafından devralınır.

g) Bu Kanunla tasfiye edilen  fonlar için, 1/1/2002 tarihinden itibaren tahsil edilecek genel bütçe vergi, resim ve harç gelirlerinden, 24/3/1988 tarihli ve 3418 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi hariç olmak üzere pay ayrılmaz.

h) Bu Kanunla tasfiye edilen  fonlardan finansmanı sağlanmak üzere yıllara sari olarak yapılan sözleşmelerde yer alan ve 1/1/2002 tarihinden sonrasına sirayet eden hak ve yükümlülükler ilgili idareler nezdinde devam eder. Ancak, 1/1/2002 tarihinden itibaren bu çerçevede yapılacak ödemeler, konsolide bütçeye dahil idareler için bütçede ilgili fonun hizmetine devamını sağlamak üzere açılacak tertip veya özel tertiplerden, diğer idarelerde ise bütçelerinden yapılır.

ı) Mera Fonundan ücret ödenmek suretiyle çalışmakta olan toplam  90 personelden, 657 sayılı Devlet  Memurları Kanununda belirtilen genel ve özel şartları taşıyanlar, istekleri halinde  Tarım ve Köyişleri Bakanlığındaki durumlarına uygun boş memur kadrolarına üç ay içinde atanırlar. Bunlar hakkında 3.11.1999 tarihli ve 4460 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin 2, 3 ve 4 üncü fıkraları hükümleri uygulanır. 

Bu Kanun hükümlerinden faydalanmak istemeyenler ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda belirtilen genel ve özel şartları taşımayanların her türlü yasal hakları ödenerek kurumlarıyla ilişikleri kesilir.

j) Bu Kanunla ve diğer mevzuatla tasfiye edilen fonlar hakkında, bu Kanunda düzenleme bulunmayan hususlarda, 21/2/2001 tarihli ve  4629 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (d) bendi ile (B), (C) ve (D) fıkraları hükümleri uygulanır.

MADDE 24- Bu Kanunun;

a) 1 inci maddesinin (A) ve (B) fıkraları  25/11/2000 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,

b) 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14 ve 15 inci maddeleri ile geçici 3 üncü maddesinin (f) fıkrası dışındaki diğer fıkraları 1/1/2002 tarihinde,

c) Geçici 3 üncü maddesinin (f) fıkrası 1/1/2001 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,

d) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,

Yürürlüğe girer.

MADDE 25- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

 

 

Sıra sayısının sonu