Kanun No. 4686 |
|
Kabul Tarihi : 21.6.2001 |
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler
Amaç ve kapsam
MADDE 1.– Bu Kanunun amacı, milletlerarası tahkime
ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Bu Kanun, yabancılık unsuru
taşıyan ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği veya bu Kanun
hükümlerinin taraflar ya da hakem veya hakem kurulunca seçildiği uyuşmazlıklar
hakkında uygulanır.
Bu Kanunun 5 ve 6 ncı madde
hükümleri, tahkim yerinin Türkiye dışında belirlendiği durumlarda da uygulanır.
Bu Kanun, Türkiye’de bulunan
taşınmaz mallar üzerindeki aynî haklara ilişkin uyuşmazlıklar ile iki tarafın
iradelerine tâbi olmayan uyuşmazlıklarda uygulanmaz.
21.1.2000 tarihli ve 4501 sayılı
Kamu Hizmetleri ile İlgili İmtiyaz Şartlaşma ve Sözleşmelerinden Doğan
Uyuşmazlıklarda Tahkim Yoluna Başvurulması Halinde Uyulması Gereken İlkelere
Dair Kanun uyarınca yabancılık unsurunun bulunduğu kamu hizmetleri ile ilgili
imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların milletlerarası
tahkim yoluyla çözülmesi de bu Kanuna tâbidir.
Türkiye Cumhuriyetinin taraf
olduğu milletlerarası antlaşma hükümleri saklıdır.
Yabancılık unsuru
MADDE 2.- Aşağıdaki hâllerden herhangi birinin varlığı,
uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıdığını gösterir ve bu durumda tahkim,
milletlerarası nitelik kazanır.
1. Tahkim anlaşmasının taraflarının yerleşim yeri veya olağan oturma yerinin ya da işyerlerinin ayrı devletlerde bulunması.
2. Tarafların yerleşim yeri veya
olağan oturma yerinin ya da
işyerlerinin;
a) Tahkim anlaşmasında
belirtilen veya bu anlaşmaya dayanarak tespit edilen hâllerde tahkim yerinden,
b) Asıl sözleşmeden doğan
yükümlülüklerin önemli bir bölümünün ifa edileceği yerden veya uyuşmazlık
konusunun en çok bağlantılı olduğu yerden,
Başka bir devlette bulunması.
3. Tahkim anlaşmasının
dayanağını oluşturan asıl sözleşmeye taraf olan şirket ortaklarından en az
birinin yabancı sermayeyi teşvik mevzuatına göre yabancı sermaye getirmiş
olması veya bu sözleşmenin uygulanabilmesi için yurt dışından sermaye
sağlanması amacıyla kredi ve/veya güvence sözleşmeleri yapılmasının gerekli
olması.
4. Tahkim anlaşmasının
dayanağını oluşturan asıl sözleşme veya hukukî ilişkinin, bir ülkeden
diğerine sermaye veya mal geçişini
gerçekleştirmesi.
21.1.2000 tarihli ve 4501 sayılı
Kanun hükümleri saklıdır.
Tahkimde görevli ve yetkili mahkeme, müdahalenin sınırı
MADDE 3.– Bu Kanunda mahkeme tarafından yapılacağı
belirtilen işlerde, davalının yerleşim yeri veya olağan oturma yeri ya da
işyerinin bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesi; davalının Türkiye’de yerleşim
yeri, olağan oturma yeri veya işyeri yoksa İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi
görevli ve yetkilidir.
Milletlerarası tahkimden
kaynaklanan sorunlar için mahkemeler, sadece bu Kanunun hükümlerine göre
müdahalede bulunabilirler.
İKİNCİ BÖLÜM
Tahkim Anlaşması
Tanımı ve şekli
MADDE 4. – Tahkim anlaşması, tarafların, sözleşmeden
kaynaklansın veya kaynaklanmasın aralarında mevcut bir hukukî ilişkiden doğmuş
veya doğabilecek uyuşmazlıkların tümünün veya bazılarının tahkim yoluyla
çözülmesi konusunda yaptıkları anlaşmadır. Tahkim anlaşması, asıl sözleşmeye
konan tahkim şartı veya ayrı bir sözleşme ile yapılabilir.
Tahkim anlaşması yazılı şekilde yapılır. Yazılı şekil şartının yerine getirilmiş sayılması için, tahkim anlaşmasının taraflarca imzalanmış yazılı bir belgeye veya taraflar arasında teati edilen mektup, telgraf, teleks, faks gibi bir iletişim aracına veya elektronik ortama geçirilmiş olması ya da dava dilekçesinde yazılı bir tahkim anlaşmasının varlığının iddia edilmesine davalının verdiği cevap dilekçesinde itiraz edilmemiş olması gerekir. Asıl sözleşmenin bir parçası hâline getirilmek amacıyla tahkim şartı içeren bir belgeye yollama yapılması hâlinde de geçerli bir tahkim anlaşması yapılmış sayılır.
Tahkim anlaşması, tarafların
tahkim anlaşmasına uygulanmak üzere seçtiği hukuka veya böyle bir hukuk seçimi
yoksa Türk hukukuna uygun olduğu takdirde geçerlidir.
Tahkim anlaşmasına karşı, asıl
sözleşmenin geçerli olmadığı veya tahkim anlaşmasının henüz doğmamış olan bir
uyuşmazlığa ilişkin olduğu itirazında bulunulamaz.
Mahkemede tahkim itirazı ve anlaşması
MADDE 5. – Tahkim anlaşmasının konusunu oluşturan bir
uyuşmazlıkta dava mahkemede açılmışsa; karşı taraf, tahkim itirazında
bulunabilir. Tahkim itirazının ileri sürülmesi ve tahkim anlaşmasının
geçerliliğine ilişkin uyuşmazlıkların çözülmesi, Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun ilk itirazlara ilişkin hükümlerine tâbidir. Tahkim itirazının kabulü
halinde, mahkeme davayı usulden reddeder.
Yargılama sırasında tarafların
tahkim yoluna başvurma konusunda anlaşmaları halinde, dava dosyası mahkemece
ilgili hakem veya hakem kuruluna gönderilir.
İhtiyatî tedbir veya ihtiyatî haciz
MADDE 6. – Taraflardan birinin, tahkim yargılamasından
önce veya tahkim yargılaması sırasında mahkemeden ihtiyatî tedbir veya ihtiyatî
haciz istemesi ve mahkemenin böyle bir tedbire veya hacze karar vermesi, tahkim
anlaşmasına aykırılık teşkil etmez.
Aksi kararlaştırılmadıkça,
tahkim yargılaması sırasında hakem veya hakem kurulu, taraflardan birinin
istemi üzerine, ihtiyatî tedbire veya ihtiyatî hacze karar verebilir. Hakem
veya hakem kurulu, ihtiyatî tedbir veya ihtiyatî haciz kararı vermeyi, uygun
bir güvence verilmesine bağlı kılabilir. Hakem veya hakem kurulu, cebrî icra
organları tarafından icrası ya da diğer resmî makamlar tarafından yerine
getirilmesi gereken ihtiyatî tedbir veya ihtiyatî haciz kararı veremeyeceği
gibi, üçüncü kişileri bağlayan ihtiyatî tedbir veya ihtiyatî haciz kararı da
veremez.
Taraflardan biri, hakem veya
hakem kurulunun verdiği ihtiyatî tedbir veya ihtiyatî haciz kararını yerine
getirmezse; karşı taraf, ihtiyatî tedbir veya ihtiyatî haciz kararı verilmesi
istemiyle yetkili mahkemenin yardımını isteyebilir. Yetkili mahkeme gerekirse
başka bir mahkemeyi istinabe edebilir.
Tarafların, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile İcra ve İflas
Kanununa göre istemde bulunma hakları saklıdır.
Tahkim yargılaması öncesi veya
tahkim yargılaması sırasında taraflardan birinin istemi üzerine mahkemece
verilen ihtiyatî tedbir ya da ihtiyatî haciz kararı, hakem veya hakem kurulu
kararının icra edilebilir hale gelmesiyle ya da davanın hakem veya hakem kurulu
tarafından reddedilmesi halinde kendiliğinden ortadan kalkar.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Hakem veya Hakem
Kurulunun Seçimi,
Reddi, Sorumluluğu,
Görevinin Sona Ermesi
ve Yetkisi
Hakem sayısı, seçimi, reddi, sorumluluğu, görevinin sona ermesi ve yetkisi
MADDE 7.- A) Taraflar, hakemlerin sayısını belirlemekte
serbesttirler. Ancak bu sayı tek olmalıdır.
Hakemlerin sayısı taraflarca
kararlaştırılmamışsa üç hakem seçilir.
B) Taraflarca aksi
kararlaştırılmamışsa hakem seçiminde aşağıdaki kurallar uygulanır:
1. Ancak gerçek kişiler hakem
seçilebilir.
2. Tek hakem seçilecek ise ve
taraflar hakem seçiminde anlaşamazlarsa hakem, taraflardan birinin istemi
üzerine asliye hukuk mahkemesi tarafından seçilir.
3. Üç hakem seçilecek ise,
taraflardan her biri bir hakem seçer; bu şekilde seçilen iki
hakem üçüncü hakemi
belirler. Taraflardan biri,
diğer tarafın bu yoldaki isteminin kendisine ulaşmasından itibaren otuz gün
içinde hakemini seçmezse veya tarafların seçtiği iki hakem seçilmelerinden
sonraki otuz gün içinde üçüncü hakemi belirlemezlerse, taraflardan birinin
istemi üzerine asliye hukuk mahkemesi tarafından hakem seçimi yapılır. Üçüncü
hakem, başkan olarak görev yapar.
4. Üçten fazla hakem seçilecek
ise, son hakemi seçecek olan hakemler yukarıdaki bentte belirtilen usule göre
taraflarca eşit sayıda belirlenir.
Hakemlerin seçimi usulünü
kararlaştırmış olmalarına rağmen;
1. Taraflardan biri anlaşmaya
uymazsa,
2. Kararlaştırılmış olan usule
göre tarafların veya taraflarca seçilen hakemlerin hakem seçimi konusunda
birlikte karar vermeleri gerektiği hâlde, taraflar ya da hakemler bu konuda
anlaşamazlarsa,
3. Hakem seçimi ile yetkilendirilen üçüncü kişi, kurum veya
kuruluş, hakemi ya da hakem kurulunu
seçmezse,
Hakem veya hakem kurulunun
seçimi, taraflardan birinin istemi üzerine asliye hukuk mahkemesi tarafından
yapılır.
Asliye hukuk mahkemesinin gerektiğinde
tarafları dinledikten sonra bu fıkra hükümlerine göre verdiği kararlar
kesindir. Asliye hukuk mahkemesi, hakem seçiminde tarafların anlaşmalarını,
hakemlerin bağımsız ve tarafsız olması, tarafların farklı tâbiiyette olmaları
hâlinde tek hakem seçilecek ise bu hakemin tarafların tâbiiyetinden olmaması,
üç hakem seçilecek ise bunlardan ikisinin bir tarafın tâbiiyetinden
olmaması ilkelerini göz önünde
bulundurur. Üçten fazla hakem seçilecek hâllerde de aynı usul uygulanır.
C) Kendisine hakemlik önerilen
kimse, bu görevi kabul etmeden önce tarafsızlık ve bağımsızlığından şüphe
etmeyi haklı gösteren hâl ve şartları açıklamak zorundadır. Taraflar önceden bilgilendirilmemiş oldukları
takdirde hakem, daha sonra ortaya çıkan durumları da gecikmeksizin taraflara
bildirir.
Hakem, taraflarca
kararlaştırılan niteliklere sahip olmadığı, taraflarca kararlaştırılan tahkim
usulünde öngörülen bir ret sebebi mevcut bulunduğu, tarafsızlığından şüphe
etmeyi haklı gösteren hâl ve şartlar gerçekleştiği takdirde reddedilebilir.
D) Taraflar, hakemin reddi
usulünü serbestçe kararlaştırabilirler.
Hakemi reddetmek isteyen taraf, hakemin veya hakem kurulunun seçiminden
ya da hakemin reddi isteminde bulunabileceği bir durumun ortaya çıktığını
öğrendiği tarihten itibaren otuz gün içinde ret isteminde bulunabilir ve bu
istemini karşı tarafa yazılı olarak bildirir.
Hakem kurulundan bir veya birden
çok hakemin reddini isteyen taraf, ret istemini ve gerekçesini hakem kuruluna
bildirir. Ret isteminin kabul edilmediğini öğrenen taraf, bu tarihten itibaren
karara karşı otuz gün içinde asliye hukuk mahkemesine başvurarak bu kararın
kaldırılmasını ve hakem veya hakemlerin reddine karar verilmesini isteyebilir.
Seçilen hakemin veya hakem
kurulunun tümünün ya da karar çoğunluğunu ortadan kaldıracak sayıda hakemin
reddi için ancak asliye hukuk mahkemesine başvurulabilir. Asliye hukuk
mahkemesinin bu fıkra uyarınca vereceği kararlar kesindir.
Seçilen hakemin veya hakem kurulunun tümünün ya da karar çoğunluğunu
ortadan kaldıracak sayıda hakemin reddine asliye hukuk mahkemesince karar
verilmesi hâlinde tahkim sona erer. Ancak tahkim anlaşmasında hakem veya
hakemlerin isimleri belirlenmemişse yeniden hakem seçimi yoluna gidilir.
E) Taraflarca aksi
kararlaştırılmamışsa, tahkim yargılamasında görevi kabul eden hakem, haklı bir
neden olmaksızın görevini yerine getirmekten kaçındığı takdirde, tarafların bu
nedenle uğradığı zararı ödemekle yükümlüdür.
F) Bir hakem hukukî veya fiilî
sebeplerle görevini hiç ya da zamanında yerine getiremediği takdirde hakemlik
yetkisi, hakemin çekilmesi veya tarafların bu yönde anlaşmaları ile sona erer.
Taraflardan her biri, aralarında
hakemin çekilmesini gerektiren sebeplerin varlığı konusunda uyuşmazlık olursa,
asliye hukuk mahkemesinden hakemin yetkisinin sona erdirilmesi konusunda karar
verilmesini isteyebilir. Asliye hukuk mahkemesinin vereceği karar kesindir.
Hakemin görevinden çekilmesi
veya diğer tarafın hakemin yetkisinin sona ermesine muvafakat etmesi, hakemin
ret sebeplerinin varlığının kabulü anlamına gelmez.
G) Hakemlerden birinin görevi
herhangi bir sebeple sona ererse, onun
yerine seçimindeki usul uygulanarak yeni bir hakem seçilir.
Tahkim süresinin işlemesi, bir
veya birden çok hakemin değiştirilmesi nedeniyle durmaz.
Ancak, tahkim anlaşmasında
hakemin veya hakem kurulunu oluşturan hakemlerin ad ve soyadları belirtilmiş
ise; hakemin, hakem kurulunun ya da kurulun karar çoğunluğunu ortadan
kaldıracak sayıda hakemin görevinin herhangi bir sebeple sona ermesi hâlinde
tahkim sona erer.
H) Hakem veya hakem kurulu,
tahkim anlaşmasının mevcut veya geçerli
olup olmadığına ilişkin itirazlar da dahil olmak üzere, kendi yetkisi hakkında
karar verebilir. Bu karar verilirken, bir sözleşmede yer alan tahkim şartı,
sözleşmenin diğer hükümlerinden bağımsız olarak değerlendirilir. Hakem veya
hakem kurulunun asıl sözleşmenin hükümsüzlüğüne karar vermesi, kendiliğinden
tahkim anlaşmasının hükümsüzlüğü sonucunu doğurmaz.
Hakem veya hakem kurulunun
yetkisizliğine ilişkin itiraz, en geç ilk cevap dilekçesinde yapılır.
Tarafların hakemleri bizzat seçmiş veya hakem seçimine katılmış olmaları, hakem
veya hakem kurulunun yetkisine itiraz etme haklarını ortadan kaldırmaz.
Hakem veya hakem kurulunun yetkisini
aştığına ilişkin itiraz derhal ileri sürülmezse geçerli olmaz.
Hakem veya hakem kurulu,
yukarıda belirtilen her iki hâlde de, gecikmenin haklı sebebe dayandığı
sonucuna varırsa, daha sonra ileri sürülen itirazı kabul edebilir.
Hakem veya hakem kurulu,
yetkisizlik itirazını, ön sorun şeklinde inceler ve karara bağlar; yetkili olduğuna karar verirse, tahkim yargılamasını
sürdürür ve davayı karara bağlar.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Tahkim Yargılama
Usulü
Yargılama kurallarının belirlenmesi, tarafların eşitliği ve temsili
MADDE 8. – A) Taraflar, hakem veya hakem kurulunun
uygulayacağı yargılama kurallarını, bu Kanunun emredici hükümleri saklı kalmak
kaydıyla, serbestçe kararlaştırabilir ya da bir kanuna, milletlerarası veya kurumsal tahkim
kurallarına yollama yaparak
belirleyebilirler.
Taraflar arasında böyle bir anlaşma yoksa
hakem veya hakem kurulu, tahkim yargılamasını bu Kanun hükümlerine göre
yürütür.
B) Taraflar, tahkim yargılamasında
eşit hak ve yetkiye sahiptirler. Taraflara iddia ve savunmalarını ileri sürme
olanağı tanınır.
Tahkim yargılamasında taraflar,
yabancı gerçek veya tüzel kişiler tarafından da temsil edilebilirler. Bu hüküm,
tahkimle ilgili olarak mahkemelere yapılan istemlere uygulanmaz.
Tahkim yeri
MADDE 9. – Tahkim yeri, taraflarca veya onların seçtiği
bir tahkim kurumunca serbestçe kararlaştırılır. Bu konuda bir anlaşma yoksa
tahkim yeri, hakem veya hakem kurulunca olayın özelliklerine göre belirlenir.
Hakem veya hakem kurulu, tahkim yargılamasının gerektirdiği durumlarda önceden taraflara bildirmek kaydıyla bir başka yerde de toplanabilir.
Davanın açıldığı tarih, tahkim süresi, kullanılan dil, dava ve cevap
dilekçesi, görev belgesi
MADDE 10. – A) Taraflar aksini kararlaştırmadıkça tahkim
davası, hakemlerin seçimi için asliye hukuk mahkemesine veya tarafların
anlaşmasına göre hakem seçecek olan kişi, kurum veya kuruluşa başvurulduğu ve
eğer anlaşmaya göre hakemlerin seçimi iki tarafa ait ise, davacının hakemini
seçip kendi hakemini seçmesini diğer tarafa bildirdiği; anlaşmada hakem veya
hakem kurulunu oluşturan hakemlerin ad ve soyadları belirtilmiş ise,
uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözülmesi talebinin karşı tarafça alındığı tarihte
açılmış sayılır.
Taraflardan biri, mahkemeden
ihtiyatî tedbir veya ihtiyatî haciz kararı almış ise otuz gün içinde tahkim
davasını açmak zorundadır. Aksi halde ihtiyatî tedbir veya ihtiyatî haciz
kendiliğinden ortadan kalkar.
B) Taraflar aksini
kararlaştırmadıkça, tek hakemli davalarda hakemin seçildiği, birden çok hakemli
davalarda ise hakem kurulunun ilk toplantı tutanağının düzenlendiği tarihten
itibaren bir yıl içinde hakem veya hakem kurulunca esas hakkında karar verilir.
Tahkim süresi, tarafların
anlaşmasıyla; anlaşamamaları halinde taraflardan birinin başvurusu üzerine
asliye hukuk mahkemesince uzatılabilir. Başvurunun reddi halinde tahkim süresi
sonunda yargılama sona erer. Mahkemenin kararı kesindir.
C) Tahkim yargılaması, Türkçe
veya Türkiye Cumhuriyeti tarafından tanınan devletlerden birinin resmî dilinde
yapılabilir. Yargılamada kullanılacak dil veya diller, taraflar arasında
kararlaştırılmamışsa, hakem veya hakem kurulu tarafından belirlenir. Tarafların
anlaşmasında veya hakemlerin konu ile ilgili ara kararında aksi öngörülmemiş
ise, bu dil veya diller, tarafların bütün yazılı beyanlarında, duruşmalarda,
hakem veya hakem kurulunun ara kararlarında, nihaî kararında ve yazılı
bildirimlerinde kullanılır.
Hakem veya hakem kurulu,
tarafların dayandığı belgelerin tahkim yargılamasında kullanılan dil veya
dillerdeki çevirisi ile birlikte sunulmasına karar verebilir.
D) Taraflarca kararlaştırılan ya
da hakem veya hakem kurulunca belirlenen süre içinde davacı, tarafların ad,
unvan ve adreslerini, temsilcisini, tahkim şartını veya sözleşmesini,
uyuşmazlığın doğduğu veya ilgili olduğu sözleşme veya hukukî ilişkiyi, iddianın
dayandığı olayları, uyuşmazlığın konusunu, miktarını ve istemini içeren dava
dilekçesini; davalı ise, cevaplarını içeren dilekçesini hakem veya hakem
kuruluna verir. Taraflar dilekçelerine yazılı delillerini ekleyebilir ve
ileride sunacakları delillere yollama yapabilirler.
Taraflar, aksini kararlaştırmış
olmadıkça, tahkim yargılaması sırasında iddia veya savunmalarını değiştirebilir
veya genişletebilirler. Ancak, hakem veya hakem kurulu, bu işlemin gecikerek
yapılmış olduğunu veya diğer taraf için haksız bir şekilde büyük zorluk
yarattığını ve diğer hâl ve şartları dikkate alarak, böyle bir değişiklik veya
genişletmeye izin vermeyebilir. İddia veya savunmanın tahkim anlaşmasının
kapsamı dışına çıkacak şekilde değiştirilmesi veya genişletilmesi mümkün
değildir.
E) Taraflarca aksi kararlaştırılmamışsa, hakem veya hakem kurulu, dava ve cevap dilekçesi verildikten sonra bir görev belgesi hazırlar.
Görev belgesinde tarafların
adları, unvanları ve sıfatları, tahkim sırasında bildirim için geçerli
adresleri, iddia ve savunmalarının özeti, istemleri, uyuşmazlığın açıklanması,
hakemlerin ad ve soyadları, sıfatları ve adresleri, tahkim yeri, tahkim süresi,
sürenin başlangıcı, uyuşmazlığa uygulanacak usul hükümleriyle ilgili
açıklamalar ile hakemlere dostane aracılık yapma yetkisinin verilmiş olup
olmadığı gibi konular yer alır.
Görev belgesi hakemler ve taraflarca
imza edilir.
Duruşma ve yazılı yargılama, taraf olma niteliğini kaybetme, taraflardan
birinin yargılamaya katılmaması
MADDE 11. – A) Hakem veya hakem kurulu, delillerin
sunulması, sözlü beyanlarda bulunulması ve bilirkişiden açıklama istenmesi gibi
sebeplerle duruşma yapılmasına karar verebileceği gibi; yargılamanın dosya
üzerinde yürütülmesine de karar verebilir. Taraflar duruşma yapılmaması
konusunda anlaşmadıkça, hakem veya hakem kurulu, taraflardan birinin istemi
üzerine yargılamanın uygun aşamasında duruşma yapar.
Hakem veya hakem kurulu, dava
ile ilgili her türlü keşif tarihini, bilirkişi incelemesini veya diğer
delillerin incelenmesi için yapacağı toplantı ve duruşmaları ve tarafların
gelmemeleri halinde bunun sonuçlarını uygun bir süre önceden taraflara
bildirir.
Hakem veya hakem kuruluna
sunulan dilekçeler, bilgiler ve diğer belgeler taraflara bildirilir.
B) Tahkim yargılamasının
taraflarından birisinin taraf olma niteliğini kaybetmesi hâlinde, hakem veya
hakem kurulunca tahkim yargılaması ertelenerek, tahkim yargılamasının devamı
amacıyla ilgililere bildirimde bulunulur. Bu durumda tahkim süresi işlemez.
Altı ay içinde bildirim yapılmaz
veya bildirimde bulunulanlar tahkim yargılamasına devam edeceklerini açıkça
diğer tarafa ya da hakem veya hakem kuruluna bildirmezlerse, tahkim yargılaması
sona erer.
C) Taraflardan birinin
yargılamaya katılmaması hâlinde aşağıdaki hükümler uygulanır :
1. Davacı, geçerli bir neden
göstermeksizin dava dilekçesini süresi içinde vermezse; hakem veya hakem kurulu
tahkim yargılamasına son verir.
2. Dava dilekçesi, 10 uncu
maddenin (D) fıkrasının birinci paragrafına uygun değilse ve eksiklik hakem
veya hakem kurulunca belirlenecek süre içinde giderilmezse, hakem veya hakem
kurulu tahkim yargılamasına son verir.
3. Davalı, cevap dilekçesini
vermezse; bu durum davacının iddialarının kabulü olarak değerlendirilmeyip
yargılamaya devam edilir.
4. Taraflardan biri, geçerli bir
neden göstermeksizin duruşmaya gelmez veya delillerini sunmaktan
kaçınırsa;hakem veya hakem kurulu, tahkim yargılamasına devam ederek mevcut
delillere göre karar verebilir.
Hakem veya hakem kurulunca bilirkişi
atanması, delillerin toplanması, uyuşmazlığın esasına uygulanacak hukuk
kuralları ve sulh
MADDE 12.- A)
Hakem veya hakem kurulu;
1. Belirlediği konular hakkında
rapor vermek üzere bir veya birden çok bilirkişi atanmasına,
2. Tarafların bilirkişiye
gerekli açıklamaları yapmalarına, ilgili belge ve bilgileri vermelerine,
3. Dava ile ilgili keşif
yapılmasına,
Karar verebilir.
Aksi kararlaştırılmadıkça,
taraflardan birinin istemi veya hakem
ya da hakem kurulunun gerekli görmesi üzerine bilirkişiler, yazılı veya sözlü
raporlarını vermelerinden sonra çağrılacakları duruşmaya katılırlar. Bu
duruşmada taraflar, bilirkişilere soru sorabilir ve uyuşmazlık konusunda kendi
seçtikleri özel bilirkişileri dinletebilirler.
B) Taraflar, delillerini hakem
veya hakem kurulunca belirlenen süre içinde verirler. Hakem veya hakem kurulu,
delillerin toplanmasında asliye hukuk mahkemesinden yardım isteyebilir. Bu
takdirde mahkeme, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerini uygular.
C) Hakem veya hakem kurulu, taraflar
arasındaki sözleşme hükümlerine ve onların uyuşmazlığın esasına uygulanmak
üzere seçtikleri hukuk kurallarına göre karar verir. Sözleşme hükümlerinin
yorumunda ve tamamlanmasında bu hukuka ilişkin ticarî örf ve âdetler ile ticarî
teamüller de göz önüne alınır. Belirli bir devletin hukukunun seçilmiş olması,
aksi belirtilmedikçe, o devletin kanunlar ihtilâfı kurallarının veya usul
kurallarının değil, doğrudan doğruya maddî hukukunun seçilmiş olduğu anlamına
gelir.
Tarafların uyuşmazlığın esasına
uygulanacak hukuk kurallarını kararlaştırmamış olmaları hâlinde, hakem veya
hakem kurulu, uyuşmazlık ile en yakın
bağlantı içinde olduğu sonucuna vardığı devletin maddî hukuk kurallarına
göre karar verir.
Hakem veya hakem kurulu, ancak
tarafların açıkça yetkili kılmış olmaları şartıyla hakkaniyet ve nasafet
kurallarına göre veya dostane aracı olarak karar verebilir.
D) Tahkim yargılaması sırasında
taraflar uyuşmazlık konusunda sulh olurlarsa, tahkim yargılamasına son verilir.
Tarafların istemini uygun bulan hakem
veya hakem kurulunca sulh, hakem kararı olarak tespit edilir.
Hakem kurulunun karar verme usulü ve tahkim yargılamasının sona ermesi
MADDE 13. – A) Taraflarca aksi kararlaştırılmamışsa hakem
kurulu oy çokluğu ile karar verir.
Taraflar veya hakem kurulunun
diğer üyeleri yetki vermişlerse, hakem kurulu başkanı, yargılama usulü ile
ilgili belirli konularda tek başına karar verebilir.
B) Tahkim yargılaması, nihaî
hakem kararının verilmesi veya aşağıdaki hâllerden birinin gerçekleşmesi ile
sona erer:
1. Davalının itirazı üzerine
hakem veya hakem kurulunun uyuşmazlığın kesin olarak çözümünde davalının hukukî
yararı bulunduğunu kabul etmesi hali hariç, davacı davasını geri alırsa.
2. Taraflar, yargılamanın sona
erdirilmesi konusunda anlaşırlarsa.
3. Hakem veya hakem kurulu,
başka bir sebeple yargılamanın sürdürülmesini gereksiz veya imkânsız bulursa.
4. 10 uncu maddenin (B)
fıkrasının ikinci paragrafı uyarınca tahkim süresinin uzatılmasına ilişkin
talep mahkemece reddedilirse.
5. Taraflarca kararın
oybirliğiyle verilmesinin öngörülmesine rağmen, hakem kurulu oybirliğiyle karar
veremezse.
6. 11 inci maddenin (B)
fıkrasının ikinci paragrafı uyarınca, tahkim yargılamasına devam edilemezse.
7. 16 ncı maddenin (C)
fıkrasının ikinci paragrafı uyarınca yargılama giderleri için avans
yatırılmazsa.
14 üncü maddenin (B) fıkrası
hükümleri saklı kalmak üzere, hakem veya hakem kurulunun yetkisi, yargılamanın
sona ermesiyle ortadan kalkar.
Kararın şekli ve içeriği, düzeltilmesi,
yorumu ve tamamlanması, yazılı bildirimlerin alınması
MADDE 14.- A) Hakem kararlarında;
1. Tarafların ve varsa
temsilcileri ile vekillerinin ad ve soyadları, unvanları ve adresleri,
2. Kararın dayandığı hukukî
sebepler ile gerekçesi ve tazminata ilişkin istemlerde hükmedilen tazminatın
miktarı,
3. Tahkim yeri ve kararın
tarihi,
4. Kararı veren hakem veya hakem
kurulunun ad ve soyadları, imzaları ve karşı oyları,
5. Karara karşı iptal davası açılabileceği,
Belirtilir.
Aksi kararlaştırılmadıkça, hakem
veya hakem kurulu kısmî kararlar verebilir.
Hakem kararı, hakem veya hakem
kurulu başkanı tarafından taraflara bildirilir.
Taraflar, giderini ödemek
koşuluyla hakem kararının asliye hukuk mahkemesine gönderilmesini isteyebilir.
Bu durumda karar ve dava dosyası, hakem veya hakem kurulu başkanı tarafından
asliye hukuk mahkemesine sunulur ve mahkemece kalemde saklanır.
B) Taraflardan her biri, hakem
kararının kendisine bildirilmesinden itibaren otuz gün içinde, karşı tarafa da
bilgi vermek kaydıyla, hakem veya hakem kuruluna başvurarak;
1. Hakem kararında bulunan
hesap, yazı ve benzeri maddî hataların düzeltilmesini,
2. Kararın tümünün veya bazı
bölümlerinin yorumlanmasını,
İsteyebilir.
Karşı tarafın görüşünü alan
hakem veya hakem kurulu, bu istemi haklı bulursa, istem tarihinden itibaren
otuz gün içinde kararındaki maddî hatayı düzeltir veya kararın yorumunu yapar.
Hakem veya hakem kurulu,
karardaki maddî hataları karar tarihini izleyen otuz gün içinde kendiliğinden
de düzeltebilir.
Taraflardan her biri, hakem
kararının kendilerine bildirilmesinden itibaren otuz gün içinde, karşı tarafa
da bilgi vermek kaydıyla, yargılama sırasında ileri sürülmüş olmasına rağmen
karara bağlanmamış konularda tamamlayıcı hakem kararı verilmesini isteyebilir.
Hakem veya hakem kurulu, istemi haklı bulursa, tamamlayıcı hakem kararını
altmış gün içinde verir.
Düzeltme, yorum ve tamamlama
kararları, taraflara bildirilir ve hakem kararının bir parçasını oluşturur.
C) Taraflarca aksi
kararlaştırılmadıkça herhangi bir yazılı bildirim, bizzat gönderilene ya da
gönderilenin yerleşim yerine, olağan oturma yerine, iş yerine veya posta
adresine teslim edildiği takdirde alınmış sayılır.
Gerekli araştırma yapılmasına
rağmen yukarıdaki bildirim yerlerinden hiçbirinin bulunamaması hâlinde,
gönderilenin bilinen son yerleşim yerine, olağan oturma yerine, iş yerine veya
posta adresine taahhütlü mektupla veya teslim teşebbüsünün belgelendiği herhangi
bir başka vasıta ile gönderilen yazılı bildirimler alınmış sayılır.
Yazılı bildirim, öngörülen
şekillerde teslim edildiği tarihte alınmış sayılır.
Bu fıkra hükümleri mahkemelerce
yapılan tebligata uygulanmaz.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Hakem Kararlarına
Karşı Kanun Yolu
İptal davası ve hakem kararlarının icra edilebilir hâle gelmesi
MADDE 15. – A) Hakem kararına karşı yalnızca iptal davası
açılabilir. İptal davası yetkili asliye hukuk mahkemesinde açılır, öncelikle ve
ivedilikle görülür.
Hakem kararları aşağıdaki
hallerde iptal edilebilir:
1. Başvuruyu yapan taraf;
a) Tahkim anlaşmasının
taraflarından birinin ehliyetsiz ya da tahkim anlaşmasının, tarafların
anlaşmayı tâbi kıldıkları hukuka veya böyle bir hukuk seçimi yoksa Türk
hukukuna göre geçersiz olduğunu,
b) Hakem veya hakem kurulunun
seçiminde, tarafların anlaşmasında belirlenen veya bu Kanunda öngörülen usule
uyulmadığını,
c) Kararın, tahkim süresi içinde
verilmediğini,
d) Hakem veya hakem kurulunun,
hukuka aykırı olarak yetkili veya yetkisiz olduğuna karar verdiğini,
e) Hakem veya hakem kurulunun,
tahkim anlaşması dışında kalan bir konuda karar verdiğini veya istemin tamamı
hakkında karar vermediğini ya da
yetkisini aştığını,
f) Tahkim yargılamasının, usul
açısından tarafların anlaşmalarına veya bu yönde bir anlaşma bulunmaması
halinde, bu Kanun hükümlerine uygun olarak yürütülmediğini ve bu durumun
kararın esasına etkili olduğunu,
g) Tarafların eşitliği ilkesinin
gözetilmediğini,
İspat ederse veya,
2. Mahkemece;
a) Hakem veya hakem kurulu
kararına konu uyuşmazlığın Türk hukukuna göre tahkime elverişli olmadığı,
b) Kararın kamu düzenine aykırı
olduğu,
Tespit edilirse.
Hakem veya hakem kurulunun,
tahkim anlaşması dışında kalan bir konuda karar verdiği iddiasıyla açılan iptal
davasında, tahkim anlaşması kapsamında olan konuların, tahkim anlaşması
kapsamında olmayan konulardan ayrılması mümkün olduğu takdirde, hakem kararının
sadece tahkim anlaşması kapsamında olmayan konuları içeren bölümü iptal
edilebilir.
İptal davası, otuz gün içinde
açılabilir. Bu süre, hakem kararının veya düzeltme, yorum ya da tamamlama
kararının taraflara bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. İptal
davasının açılması, kendiliğinden hakem kararının icrasını durdurur.
Taraflar, iptal davası açma
hakkından kısmen veya tamamen feragat edebilirler. Yerleşim yerleri veya olağan
oturma yerleri Türkiye dışında bulunan taraflar, tahkim anlaşmasına koyacakları
açık bir beyanla veya sonradan yazılı şekilde anlaşmak suretiyle iptal davası
açma hakkından tamamen feragat edebilecekleri gibi; yukarıda sayılan bir veya
bir kaç sebepten dolayı iptal davası açmak hakkından da feragat edebilirler.
İptal istemi, davaya bakan
mahkeme aksine karar vermedikçe, dosya üzerinden incelenerek karara bağlanır.
İptal davası hakkında verilen
kararlara karşı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre temyiz yolu
açık olmakla birlikte, karar düzeltme yoluna gidilemez. Temyiz incelemesi, bu
maddede yer alan iptal sebepleriyle sınırlı olarak, öncelikle ve ivedilikle
karara bağlanır.
İptal davasının kabulü halinde,
kabul kararı temyiz edilmezse veya 1 inci bendin (b), (d), (e), (f), (g) alt
bentleri ile 2 nci bendinin (b) alt bendindeki hallerin varlığı sebebiyle
kabulü halinde taraflar aksini kararlaştırmamışlarsa hakemleri ve tahkim
süresini yeniden belirleyebilirler. Taraflar isterlerse eski hakemleri tayin
edebilirler.
B) İptal davasının reddine
ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra asliye hukuk mahkemesi, hakem kararının
icra edilebilir olduğuna ilişkin bir belgeyi istemde bulunan tarafa verir. Bu
belgenin verilmesi harca tâbi değildir. Hakem kararının icraya konulması
hâlinde Harçlar Kanunu hükümleri uygulanır.
İptal davası için öngörülen
sürenin geçtiği veya tarafların iptal davası açmaktan feragat ettiği hâllerde,
hakem kararının icra edilebilir olduğuna ilişkin belgenin verilmesi sırasında
(A) fıkrasının 2 nci bendinin (a) ve (b) alt bent hükümleri mahkemece re’sen
dikkate alınır. Bu hâlde mahkemece aksine karar verilmedikçe, inceleme dosya
üzerinden yapılır.
ALTINCI BÖLÜM
Tahkim Giderleri
Hakem ücreti, yargılama giderleri, avans yatırılması ve giderlerin
ödenmesi
MADDE 16. – A) Taraflarca aksi kararlaştırılmamışsa,
hakemlerin ücreti, dava konusu alacağın miktarı, uyuşmazlığın niteliği ve
tahkim yargılamasının süresi dikkate alınarak, hakem veya hakem kurulu ile
taraflar arasında kararlaştırılır.
Taraflar, hakem veya hakem
kurulunun ücretini milletlerarası yerleşmiş kurallara veya kurumsal tahkim
kurallarına yollama yaparak da belirleyebilirler.
Taraflarla hakem veya hakem kurulu arasında ücretin belirlenmesi
konusunda anlaşmaya varılamaz veya tahkim anlaşmasında ücretin belirlenmesine
ilişkin herhangi bir hüküm bulunmazsa ya da taraflarca bu konuda yerleşmiş
milletlerarası kurallara veya kurumsal tahkim kurallarına yollama yapılmamışsa,
hakem veya hakem kurulunun ücreti, her yıl Adalet Bakanlığınca ilgili kamu
kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının görüşleri alınarak hazırlanan ücret
tarifesine göre belirlenir.
Taraflarca aksi
kararlaştırılmadıkça başkanın ücreti, hakemlerden her birine ödenecek hakem
ücretinin yüzde on fazlası olarak hesaplanır.
Hakem kararının düzeltilmesi,
yorumlanması veya tamamlanması hallerinde ek hakem ücreti ödenmez.
B) Hakem veya hakem kurulu
kararında tahkim yargılamasının giderleri gösterilir.
Yargılama giderleri;
1. Hakemlerin ücretini,
2. Hakemlerin seyahat
giderlerini ve yaptıkları diğer masrafları,
3. Hakem veya hakem kurulu
tarafından atanan bilirkişilere ve yardımına başvurulan diğer kişilere ödenen
ücretleri ve keşif giderlerini,
4. Hakem veya hakem kurulunun
onayladığı ölçüde tanıkların seyahat giderlerini ve yaptıkları diğer
masrafları,
5. Hakem veya hakem kurulunun,
davayı kazanan tarafın varsa vekili için avukatlık asgarî ücret tarifesine göre
takdir ettiği vekâlet ücretini,
6. Bu Kanuna göre mahkemelere
yapılacak başvurularda alınan yargı harçlarını,
7. Tahkim yargılamasına ilişkin
bildirim giderlerini,
Kapsar.
C) Hakem veya hakem kurulu,
davacı taraftan yargılama giderleri için avans yatırmasını isteyebilir.
Avans, hakem veya hakem kurulu
kararında öngörülen süre içinde ödenmemişse hakem veya hakem kurulu yargılamayı
durdurabilir. Yargılamanın durdurulduğunun taraflara bildirilmesinden itibaren
otuz gün içinde avans ödenirse yargılamaya devam olunur, aksi halde tahkim
yargılaması sona erer.
Hakem veya hakem kurulu,
kararını verdikten sonra taraflara, yatırılmış olan avansların harcama
yerlerini ve miktarlarını gösterir bir belge verir ve varsa kalan avansı
ödeyene iade eder.
D) Taraflar aksini
kararlaştırmadıkça yargılama giderleri haksız çıkan tarafa yüklenir. Davada her
iki taraf da kısmen haklı çıkarsa, yargılama giderleri haklılık durumuna göre
taraflar arasında paylaştırılır.
Hakem veya hakem kurulunun
yargılamayı sona erdiren veya taraflar arasındaki sulhü tespit eden kararında
da yargılama giderleri gösterilir.
YEDİNCİ BÖLÜM
Son Hükümler
Uygulanmayacak ve kaldırılan hükümler
MADDE 17. – Bu Kanunla düzenlenen konularda, aksine hüküm
bulunmadıkça, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanmaz.
21.1.2000 tarihli ve 4501 sayılı
Kamu Hizmetleri ile İlgili İmtiyaz Şartlaşma ve Sözleşmelerinden Doğan
Uyuşmazlıklarda Tahkim Yoluna Başvurulması Halinde Uyulması Gereken İlkelere
Dair Kanunun 5 inci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
GEÇİCİ MADDE 1. – Taraflarla hakem veya hakem kurulu arasında ücretin belirlenmesi konusunda anlaşmaya varılamazsa veya tahkim anlaşmasında ücretin belirlenmesine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmazsa ya da taraflarca hakem veya bu konuda yerleşmiş milletlerarası kurallara veya kurumsal tahkim kurallarına yollama yapılmamışsa, hakem veya hakem kurulunun ücreti, Adalet Bakanlığınca bir ücret tarifesi hazırlanıncaya kadar, uyuşmazlığın niteliği ve tahkim yargılamasının süresi dikkate alınarak asliye hukuk mahkemesince takdir edilir.
Ücret tarifesinin hazırlanmasına ilişkin esas ve usuller Kanunun yayımı
tarihini izleyen altı ay içinde Adalet Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte
gösterilir.
Yürürlük
MADDE 18. – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 19. – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.