MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ KANUNU, FİNANSMAN KANUNU, GELİR VERGİSİ KANUNU,
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU İLE 4306 VE 4481 SAYILI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASI VE KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA BİR GEÇİCİ MADDE
EKLENMESİ HAKKINDA KANUN
Kanun No. 4605 |
|
Kabul Tarihi : 23.11.2000 |
MADDE 1. – 18.2.1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu
Taşıtlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Bakanlar Kurulu;
a) Yeniden değerleme oranının %
50 fazlasını geçmemek, % 20’sinden az olmamak üzere yeni oranlar tespit etmeye,
b) Kanunda yazılı vergi
miktarları ile yeniden değerleme oranı veya (a) bendindeki oran uygulanmak
suretiyle belirlenmiş olan vergi miktarlarını, taşıtların teknik özellikleri
ve/veya kullandıkları yakıt türleri veya kullanım amaçları itibariyle ayrı ayrı
veya topluca yirmi katına kadar artırmaya,
c) EURO normlarını sağlayan
katalitik konvertör sistemi ile teçhiz edilmiş taşıtlarda tespit edilen
bu oranı veya vergi miktarlarını % 50 nispetine kadar indirmeye,
Yetkilidir.
MADDE 2. – 29.7.1970 tarihli ve 1318 sayılı Finansman
Kanununun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Bakanlar Kurulu;
a) Yeniden değerleme oranının %
50 fazlasını geçmemek, % 20’sinden az olmamak üzere yeni oranlar tespit etmeye,
b) Kanunda yazılı vergi
miktarları ile yeniden değerleme oranı veya (a) bendindeki oran uygulanmak
suretiyle belirlenmiş olan vergi miktarlarını, taşıtların teknik özellikleri
ve/veya kullandıkları yakıt türleri veya kullanım amaçları itibariyle ayrı ayrı
veya topluca yirmi katına kadar artırmaya,
c) EURO normlarını sağlayan
katalitik konvertör sistemi ile teçhiz edilmiş taşıtlarda tespit edilen bu oranı veya vergi miktarlarını %
50 nispetine kadar indirmeye,
Yetkilidir.
MADDE 3. – 1318 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin
ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Ek taşıt alım vergisinin
matrahı, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu gereğince, katma değer vergisi
matrahını oluşturan unsurlardan
teşekkül eder. Ek taşıt
alım vergisinin nispeti %
12’dir. Bakanlar Kurulu bu nispeti “0” sıfıra kadar indirmeye; % 36’ya kadar
artırmaya; taşıtların teknik özellikleri itibariyle, bu nispetler içerisinde
farklılaştırmaya yetkilidir.
MADDE 4. – 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin
(b/ii) alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
ii) Kurumlar Vergisi Kanununun 8
inci maddesinin (1) numaralı bendinde yer alan iştirak kazançları istisnasından
yararlanan kazançlar hariç, yatırım indirimi istisnasından yararlanan kazançlar
dahil olmak üzere; dağıtılsın dağıtılmasın, kurumlar vergisine tabi kurumların,
kurumlar vergisinden müstesna kazanç ve iratlarından (İstisna uygulamasının
zarar doğurması halinde bu zarara isabet eden tevkifat, istisnadan kaynaklanan
zararın indirildiği dönemde yapılır. Tevkifat uygulamasında mahsup edilen zarar
tutarının öncelikle istisna uygulamasından kaynaklandığı kabul edilir.),
MADDE 5. – 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa aşağıdaki geçici
madde eklenmiştir.
Geçici Madde 58 . – 1) 1/1/2000 – 31/12/2001 tarihleri arasında, gelir vergisine tabi ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabı, bu maddede belirtilen hayat standardı esasına tabidir.
2- a) Hayat standardı temel
gösterge tutarı;
- Birinci sınıf tacirler için
3.500.000.000,
- İkinci sınıf tacirler için
2.000.000.000,
- Ticari kazancı basit usulde
tespit edilenlerden, geçici 44 üncü madde hükmü uyarınca beyan edilecek ticari
kazancın azami tutarının belirlenmesinde esas alınacak derecelerden;
1. dereceye intibak ettirilmiş
olanlar için 1.000.000.000,
2. dereceye intibak ettirilmiş
olanlar için 650.000.000,
3. dereceye intibak ettirilmiş
olanlar için 300.000.000,
- Serbest meslek erbabı için
3.200.000.000,
Liradır.
b) Ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabının zarar beyanı da dahil olmak üzere, bu faaliyetleri ile ilgili olarak beyan edecekleri kazançları, temel gösterge tutarlarına hayat standardı göstergelerine göre belirlenen ilavelerin yapılması suretiyle bulunacak tutardan düşük olduğu takdirde, bu maddeye göre belirlenen tutar, vergi tarhına esas gelirin hesaplamasında ilgili kazanç tutarı olarak dikkate alınır. Ticari kazancı basit usulde tespit olunanlar için hayat standardı göstergelerine göre belirlenen ilave tutarlar dikkate alınmaz.
c) Bir mükellefin aynı yılda
ticari ve mesleki faaliyette bulunması halinde, temel gösterge tutarı her bir
kazanç için ayrı ayrı uygulanır.
Aynı veya ayrı neviden birden
fazla işyerinde ticari faaliyette bulunan mükellefin temel gösterge tutarına,
birden sonraki her bir işyeri için temel gösterge tutarının %50’si oranında
ilave yapılır.
Ticari faaliyette bulunan adi
ortaklıklar ile kollektif şirketlerde ortakların, komandit şirketlerde komandite
ortakların bu ortaklık veya şirkete ilişkin temel gösterge tutarı; ortakların
birisi için temel gösterge tutarı, diğer ortakların her biri için temel
gösterge tutarının % 50’si dikkate alınmak suretiyle tespit edilen toplam
tutarın, ortaklık ve şirket mukavelelerinde yazılı hisse oranlarında, hisse
oranları belli edilmemiş ise her ortağa eşit olarak ortak sayısına bölünmek
suretiyle uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasında, adi
ortaklıklara, kollektif, adi ve eshamlı komandit şirketlere ait işyerlerinin
her biri, ortaklar bakımından ayrı ayrı
işyeri hükmündedir.
Bu maddenin uygulanmasında,
komanditer ortaklar dikkate alınmaz.
d) Bu fıkranın (a) ve (c)
bentlerinde yer alan temel gösterge tutarları; 3030 sayılı Kanun uyarınca
büyükşehir belediyesi olan illerin, büyükşehir belediye sınırları içinde
faaliyette bulunan mükellefler için % 25 oranında artırılarak, kalkınmada
öncelikli yörelerde faaliyette bulunan mükelleflerde ise, % 50 oranında
indirilerek dikkate alınır.
e) Bu fıkranın (a), (c) ve (d)
bentlerinde yer alan temel gösterge tutarları; faaliyetin ifa edildiği yöreler
itibariyle altın imalatı ve/veya altın ticareti ile uğraşanlar için % 50
oranında artırılarak uygulanır.
f) İlk defa işe başlayan
mükellefler için işe başlanılan ve izleyen yılda hayat standardı esası
uygulanmaz. Bu bent hükmünün uygulanmasında aynı işin mükellefin eş ve
çocukları ile bakmakla yükümlü olduğu kişiler tarafından yapılması hali ilk
defa işe başlama sayılmaz.
g) İşi bırakan mükellefler için
faaliyette bulunulan süreler göz önünde tutulur.
h) Hayat standardı gösterge
tutarları aşağıdaki gibidir.
Hayat Standardı Göstergeleri |
İlave
Edilecek Tutar (TL) |
1.
Mükellefin kendisine, eşine, çocuklarına ve bakmakla yükümlü olduğu
diğer kişilere ait özel binek otomobillerinin her biri için (işletmelerinde
kayıtlı olanlar dahil); |
|
a) Silindir
hacmi 1600 (dahil) cc’ye kadar olanlarda |
450.000.000 |
b) Silindir hacmi 1601
(dahil) cc’den 2000 (dahil) cc’ye kadar olanlarda |
700.000.000 |
c) Silindir hacmi 2001
(dahil) cc’den fazla olanlarda |
1.200.000.000 |
2. Mülkiyeti mükellefin kendisi, eşi,
çocukları ve bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilere ait ve bunlar tarafından
bizzat kullanılan birden fazla binalardan (Bağımsız bölümler, katlar, sayfiye
ve dinlenme evleri dahil) her biri için; |
Yıllık emsal kira bedelinin % 25’i |
3.
Mükellefin kendisine, eşine, çocuklarına ve bakmakla yükümlü olduğu
diğer kişilere ait (işletmeye kayıtlı olanlar dahil) her bir; |
|
a)
Hava taşıtı, yat, kotra, sürat teknesi için |
4.600.000.000 |
b) On beygir gücü üstünde motorlu diğer özel
tekneler için |
900.000.000 |
4. Özel hizmetlerde devamlı ve
ücret karşılığı çalıştırılan; |
|
a) şoför, mürebbiye, aşçı, hizmetçi,
bahçıvan ve benzerlerinin her biri için |
900.000.000 |
b) Kaptan, pilot ve benzerlerinin her biri
için |
4.600.000.000 |
5. Mükellefin kendisine, eşine, çocuklarına ve bakmakla yükümlü
olduğu diğer kişilere ait her bir yarış atı için (taylar dahil), |
1.200.000.000 |
6. Turistik amaçlı yurt dışı
seyahatlerde, seyahate katılan mükellefin kendisi, eşi, çocukları ve bakmakla
yükümlü olduğu diğer kişilerden her birinin her seyahati için, |
900.000.000 |
Mükellefin eşinin veya
çocuklarının hayat standardı esasına tabi faaliyetinin bulunması durumunda,
hayat standardı göstergeleri sadece bunların kazançlarının tespitinde dikkate
alınır.
Hayat standardı gösterge
tutarları, kalkınmada öncelikli yörelerde % 50 oranında indirilerek dikkate
alınır.
i) Bu madde, birden fazla takvim
yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde işin devam ettiği yıllar ve bu
yıllar için geçerli olan gösterge tutarları göz önüne alınarak topluca
uygulanır.
j) 11 ve daha yukarı yaşta olan
bir taşıtla münhasıran nakliyecilik faaliyetinde bulunan mükellefler hakkında,
faaliyetin ifa edildiği yöreler itibariyle hayat standardı temel gösterge tutarı,
% 50 oranında indirilerek dikkate alınır. Bir araçla nakliyecilik yapan
mükelleflerde aracın yaşına ve ortaklık olarak faaliyette bulunup bulunmadığına
bakılmaksızın hayat standardı temel gösterge tutarı bir defa dikkate alınır.
k) Ticari ve mesleki kazanç
sahiplerinin tedavi maksadıyla yapacağı yurt dışı seyahatler ile bir defaya
mahsus olmak üzere yapılan hac seyahatleri için hayat standardı ilave
göstergeleri uygulanmaz.
Şu kadar ki, tedavi maksadıyla
yapılan seyahatlerin ilgili sağlık kurullarından alınacak raporlarla tevsik
edilmesi şarttır.
3) Noter vekilleri, geçici
yetkili noter yardımcıları, ruhsatlı dava vekilleri, ebeler, sünnetçiler,
sağlık memurları, arzuhalciler ve mesleklerinin ifası yüksek tahsili icap
ettirmeyen benzeri serbest meslek erbabından Maliye Bakanlığınca tayin edilecek
olanlar ile belediye teşkilâtı bulunmayan köylerde (belediyelerin mücavir
alanları hariç) işyeri bulunan basit usule tabi mükellefler hakkında hayat
standardı esası uygulanmaz.
4) Hayat standardı temel ve
ilave göstergeler tutarları, faaliyette bulunulan yıla ilişkin olarak Vergi
Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak
suretiyle tespit edilir. Bu şekilde hesaplanan tutarların % 5’ini aşmayan
kesirleri dikkate alınmaz. Bakanlar Kurulu, bu surette tespit edilen tutarları
% 50 fazlasına kadar artırmaya veya yarısına kadar indirmeye yetkilidir.
5) Mükellefler; kendilerine,
eşlerine ve çocuklarına ait ve üzerinden gelir vergisi ödenen gelirleri
(hamiline yazılı menkul kıymetlerden elde edilen gelirler hariç) ile
kendilerine ve eşlerine ait emekli, maluliyet, dul ve yetim aylığı bulunduğunu
belgelendirdikleri takdirde, bu gelirler, hayat standardı esasına göre kazancın
tespitinde izah nedeni gelir olarak kabul edilir. İzah nedeni gelirler
öncelikle mükelleflerin kendilerine ait beyanları için esas alınır. Arta kalan
bir tutarın olması halinde eşler ve çocuklar, sadece arta kalan tutarı kendi
beyanlarında izah nedeni gelir olarak dikkate alırlar.
6) 88 inci maddeye göre
yapılacak zarar mahsubu, 89 uncu maddeye göre yapılacak indirimler ve yatırım
indirimi istisnası dahil istisnaların uygulanması, yalnızca bu madde gereğince
tespit edilecek geliri aşan gelir kısmı için mümkündür.
7) Bu maddeye göre yapılacak
tarhiyata itiraz, tahakkuk eden verginin tahsilini durdurmaz. Ancak, Danıştay
ve vergi mahkemelerince bu davalar öncelikle ele alınır ve dosyanın tekemmül
ettiği tarihten itibaren en geç bir ay içinde karara bağlanır.
8) Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usuller Maliye Bakanlığınca belirlenir.
MADDE 6. – 25.10.1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci
maddesinin 2 numaralı fıkrasına aşağıdaki (c) bendi eklenmiştir.
c) Yabancı devletlerin
Türkiye’deki diplomatik temsilcilik ve konsoloslukları ile yabancı hayır ve
yardım kurumlarına, bu maddenin 1 numaralı fıkrasında sayılan kurum ve
kuruluşlara bedelsiz olarak yapacakları teslim ve hizmetlere ilişkin olarak
yapılan teslim ve hizmetler.
Maliye Bakanlığı, istisna
kapsamına girecek mal ve hizmetler ile bunların asgari tutarlarını ve bu bendin
uygulamasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye yetkilidir.
MADDE 7. – 3.6.1949 tarihli ve 5422 sayılı Kurumlar
Vergisi Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
Geçici Madde 29. – 31.12.2003 tarihine kadar uygulanmak üzere;
1. Türkiye’de faaliyette bulunan
bir bankanın Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulundan izin almak suretiyle
ve izin tarihinden itibaren üç ay içinde yetkili organlarınca karar alınarak
devir veya birleşme işlemlerine geçilmesi şartıyla, diğer bir veya birkaç
bankayla birleşmesi veya tüzel kişiliği ortadan kalkmak suretiyle bilanço
değerlerini kısmen veya tamamen diğer
bir veya birkaç bankaya devretmesi ya da hisseleri kısmen veya tamamen Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonu’na ait olan bir bankanın bilanço değerlerinin Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonu tarafından devralınması halinde devir veya birleşmeden
doğan kazançlar, kurumlar vergisinden istisna edilir. Vergiden müstesna tutulan
bu kazanç, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (6)
numaralı bendinin (b) alt bendine göre tevkifata tabi tutulmaz. Birleşme veya
devrin, izin tarihinden itibaren onsekiz ay içinde alınan izne uygun olarak
gerçekleşmemesi halinde, zamanında tahakkuk ettirilmemiş olan vergiler yönünden
vergi ziyaı doğmuş sayılır.
2. Bu maddeye göre yapılacak
devir veya birleşmelerde, münfesih kurumun devir veya birleşme öncesi son
bilançosunda görülen, bu Kanunun 14 üncü maddesinin (7) numaralı bendi hükmüne
göre indirilebilir nitelikteki
zarar tutarı, devralan veya birleşilen
kurumca beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla gider olarak kurum kazancından
indirilir.
3. Bu madde kapsamında yapılacak devir ve birleşmeler sırasında düzenlenen kâğıt ve sözleşmeler ile münfesih kurumun menkul ve gayrimenkul mallarının devralan veya birleşilen kurum adına kayıt ve tescili işlemleri ve münfesih kurum tarafından devir veya birleşme tarihinden önce düzenlenen veya lehe alınan teminat mektupları, sözleşmeler, şerhler, teminatlar ve sair kâğıtların, devralan veya birleşilen kurum adına yenilenmesi, uzatılması, değiştirilmesi, devredilmesi veya bozulmasına ilişkin işlemler her türlü vergi, resim ve harçtan (taşıt alım vergisi dahil), lehe alınan paralar banka ve sigorta muameleleri vergisinden müstesnadır.
4. Hisseleri kısmen ya da tamamen
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na ait olan bir bankanın iştiraklerinin,
takipteki alacaklarının ve diğer bilanço kalemleri ile banka lehine alınan
teminatların Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından devir ya da satın
alınması ve bu suretle edinilen aktiflerin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu
tarafından devir, birleşme veya satış işlemine tabi tutulması sırasında
düzenlenen sözleşmeler ve sair kâğıtlar ile bunların değiştirilmesi,
yenilenmesi, uzatılması, devredilmesi ve bozulmasına ilişkin düzenlenen
kâğıtlar, gayrimenkul, menkul mallar ile hakların Tasarruf Mevduatı Sigorta
Fonu veya göstereceği kişiler adına kayıt ve tescil işlemleri her türlü vergi,
resim ve harçtan (taşıt alım vergisi dahil) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu
tarafından bankaya ödenen bedeller banka ve sigorta muameleleri vergisinden
müstesnadır.
5. Bu maddede hüküm bulunmayan
hallerde bu Kanunun tasfiye, devir ve birleşmeye ilişkin hükümleri uygulanır.
Maliye Bakanlığı bu maddenin
uygulanmasına ilişkin esas ve usulleri tespit etmeye yetkilidir.
MADDE 8. – 16.8.1997 tarihli ve 4306 sayılı İlköğretim
ve Eğitim Kanunu, Millî Eğitim Temel Kanunu, Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanunu,
Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun ile 24.3.1988
tarihli ve 3418 sayılı Kanunda Değişiklik Yapılması ve Bazı Kâğıt ve
İşlemlerden Eğitime Katkı Payı Alınması Hakkında Kanunun Geçici 1 inci
maddesinin;
– (A) ve (B) fıkralarında yer
alan “1.9.1997-31.12.2000” tarihleri “1.9.1997-31.12.2002” olarak
değiştirilmiş,
– (A) fıkrasının (11) ve (12)
numaralı bentlerinde yer alan “Türk Telekom A.Ş.” ibaresi “cep telefonu
işletmecileri”, (13) numaralı bentte yer alan “beş katına kadar” ibaresi “on
katına kadar” şeklinde değiştirilmiş,
– (A) fıkrasının (9) numaralı
bendine aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
Hazinenin özel mülkiyetinde veya
Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmaz mallar, katma bütçeli
kuruluşların mülkiyetinde bulunan taşınmaz mallar ile özel mülkiyete konu olup
kişiler tarafından genel ve katma bütçeli kuruluşlara bağışlanan taşınmaz
mallar hakkında bu kuruluşlar ile bağışta bulunan kişiler yönünden bu bent
hükmü uygulanmaz.
MADDE 9. – 26.11.1999 tarihli ve 4481 sayılı Kanunun 8
inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 8. – 31.12.2002 tarihine
kadar uygulanmak üzere her nevi cep telefonu işletmecileri tarafından verilen
(ön ödemeli kart satışları dahil) tesis, devir, nakil ve haberleşme hizmetleri
(17.8.1999 ve 12.11.1999 tarihlerinde meydana gelen deprem nedeniyle mücbir
sebep hali ilan edilen yerlerde, mücbir sebebin devam ettiği sürece abonelere
verilecek ön ödemeli kart satışları dışındaki hizmetler hariç) % 25 oranında
özel iletişim vergisine tabidir.
Verginin mükellefi cep telefonu
işletmecileridir. Bu verginin matrahı, katma değer vergisini oluşturan
unsurlardan teşekkül eder. Özel iletişim vergisi, katma değer vergisi matrahına
dahil edilmez. Bir aya ait özel iletişim vergisi izleyen ayın onbeşinci günü
mesai saati sonuna kadar, katma değer vergisi beyannamesi ile beyan edilerek
aynı süre içinde ödenir.
Bu maddede hüküm bulunmayan
hallerde 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu hükümleri uygulanır. Her nevi
cep telefonu işletmecileri tarafından imtiyaz sözleşmeleri uyarınca Hazineye
ödenecek payın hesaplanmasında özel iletişim vergisi dikkate alınmaz. Her ay tahakkuk
edecek özel iletişim vergisi cep telefonu abonelerine düzenlenecek faturalarda
ayrıca gösterilir.
MADDE 10. – 4481
sayılı Kanunun 9 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 9. – 31.12.2002 tarihine
kadar uygulanmak üzere, 16.8.1997 tarihli ve 4306 sayılı Kanunun geçici 1 inci
maddesinin (A) fıkrasında belirtilen işlemler ve kâğıtlar için ödenen eğitime
katkı payı tutarı kadar ayrıca özel işlem vergisi ödenir. Şu kadar ki;
16.8.1997 tarihli ve 4306 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin (A)
fıkrasının (8) numaralı bendine göre ödenecek özel işlem vergisinin tutarı,
ödenen eğitime katkı payı tutarının % 10’unu geçemez. 16.8.1997 tarihli ve 4306
sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (10), (11) ve (12)
numaralı bentlerinde yer alan hükümler özel işlem vergisi hakkında da
uygulanır.
Özel işlem vergisinin tarh,
tahakkuk ve tahsilinde, ilgili mevzuat hükümleri ile 213 sayılı Vergi Usul
Kanunu ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri
uygulanır.
Bakanlar Kurulu özel işlem
vergisi tutarlarını 4306 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin (A) fıkrasının
(13) numaralı bendine bağlı kalmaksızın ayrı ayrı veya birlikte on katına kadar
artırmaya yetkilidir.
MADDE 11. – 4481 sayılı Kanunun 15 inci maddesinde yer
alan “31.12.2000” tarihi “31.12.2002” olarak değiştirilmiştir.
GEÇİCİ MADDE 1. –
Maliye Bakanlığı, 17.8.1999 ve 12.11.1999 tarihlerinde meydana gelen
doğal afetler nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde mükellefiyet
kaydı bulunanların mücbir sebep hali kapsamına giren dönemlere ilişkin
beyannamelerini bir veya birden fazla beyannamede toplu olarak verdirmeye, bu
beyannamelere ilişkin yeni beyanname verme süreleri belirlemeye veya geçici
vergi beyannamelerini hiç verdirmemeye yetkilidir. Bu yetki iller, ilçeler veya
vergi türleri itibariyle farklı olarak kullanılabilir.
26.11.1999 tarihli ve 4481
sayılı Kanunun 3 üncü maddesi ile ek gelir vergisinden muaf tutulanlar, 2000 ve
2001 yılları gelirleri için hayat standardı esasına tabi değildir.
MADDE 12. – Bu Kanunun;
a) 5 inci maddesi 2000 yılı
gelirlerine de uygulanmak üzere yayımı tarihinde,
b) 8 inci maddesiyle, 4306
sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (9) numaralı bendine
eklenen hüküm 1.1.2001 tarihinde,
c) 9 uncu maddesi yayımını
izleyen günde,
d) Diğer maddeleri yayımı
tarihinde,
Yürürlüğe girer.
MADDE 13. – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.