TERÖRİZMİN FİNANSMANININ ÖNLENMESİNE DAİR ULUSLARARASI
SÖZLEŞMENİN
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞU
HAKKINDA KANUN
Kanun No. 4738 |
|
Kabul Tarihi : 10.1.2002 |
MADDE 1. – Birleşmiş
Milletler tarafından 10 Ocak 2000 tarihinde imzaya açılan ve Türkiye
Cumhuriyeti adına 27 Eylül 2001 tarihinde New York’ta imzalanan “Terörizmin
Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme”nin ekli beyanda
bulunulmak suretiyle onaylanması uygun bulunmuştur.
MADDE 2. – Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3. – Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
TERÖRİZMİN FİNANSMANININ ÖNLENMESİNE DAİR
ULUSLARARASI SÖZLEŞME
GİRİŞ
İşbu Sözleşmeye Taraf
Devletler,
Birleşmiş Milletler
Yasası’nın, uluslararası barış ve güvenliğin idamesi ve Devletler arasında iyi
komşuluk, dostluk ilişkileri ile işbirliği ilişkilerinin geliştirilmesi amaç ve
ilkelerini hatırda tutarak,
Terörist eylemlerin tüm şekil
ve tezahürlerinin dünya çapındaki artışından duydukları derin endişeyi
vurgulayarak,
BM Genel Kurulunun 24 Ekim 1995 tarih ve 50/6 sayılı Kararında yeralan BM Örgütünün 50. Yıldönümü beyannamesini hatırlatarak,
BM Genel Kurulunun bu
konudaki tüm Kararlarında, özellikle 9 Aralık 1994 tarih ve 49/60 Kararı ile
uluslararası terörizmin ortadan kaldırılmasını hedefleyen beyannamesini içeren
ekinde, BM’e üye Devletlerin, nerede ve
kim tarafından yapıldığına bakılmaksızın devletler ve halklar arasındaki
dostane ilişkileri ve Devletlerin güvenliğini ve toprak bütünlüğünü tehlikeye
düşürenler de dahil olmak üzere tüm terörist eylem, yöntem ve uygulamaları suç
oldukları ve haklı gösterilemeyecekleri gerekçesiyle açık bir şekilde ve
teyiden kınadığını keza hatırlatarak,
Uluslararası terörizmin
ortadan kaldırılmasını hedefleyen tedbirler beyannamesinde, Kurul’un,
Devletleri, bu sorunun tüm veçhelerini kapsayacak genel bir yasal çerçevenin
mevcudiyetini temin etmek amacıyla, terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle
önlenmesi, cezalandırılması ve ortadan kaldırılmasına ilişkin olarak yürürlükte
bulunan uluslararası hukuki düzenlemelerin kapsamını acilen gözden geçirmeleri
için de teşvik ettiğini not ederek,
Genel Kurulun 17 Aralık 1996
tarih ve 51/210 Kararının, 3. Paragrafının (f) bendinde, Kurul’un, Devletleri,
uygun iç düzenlemelerle, teröristlerin ve gerek doğrudan, gerek hayır, kültürel
veya sosyal amaçları da olan veya olduğunu iddia eden örgütler aracılığıyla
veya aynı zamanda kişilerin terörist faaliyetlerin finansmanı amacıyla
kullanılması da dahil olmak üzere, silâh kaçakçılığı, uyuşturucu trafiği ve
haraç toplama gibi kanunsuz eylemler yoluyla dolaylı olarak karışmış örgütlerin
finansmanını önlemek ve engellemek için tedbir almaya davet ettiğini ve
özellikle, gerektiği takdirde, meşru sermayelerin serbest dolaşımına hiçbir
şekilde halel getirmeksizin, terörist amaçlara hizmet edeceğinden şüphelenilen
malî kaynakların önlenmesi ve hareketlerin engellenmesi için hukuki
düzenlemeler oluşturulması ve bu tür malî kaynakların uluslararası hareketleri
konusunda bilgi değişimini yoğunlaştırmaya davet etteğini hatırlatarak,
Genel Kurulun 15 Aralık 1997
tarih ve 52/165 Kararı ile, Kurulun Devletleri özellikle 17 Aralık 1996 tarih
ve 51/210 Kararının 3. Paragrafının (a) ve (f) bentlerinde vazedildiği gibi
önlemlerin uygulamaya geçirilmesini tezekkür etmeye davet ettiğini
hatırlatarak,
Genel Kurulun 17 Aralık 1996
tarih ve 51/210 Kararı ile kurulan özel komitenin, terörizm konusunda mevcut
uluslararası mevzuatı tamamlamak amacıyla terörizmin finansmanının önlenmesine
ilişkin bir uluslararası sözleşme taslağı hazırlamasını kararlaştırdığı 8 Aralık
1998 tarih ve 53/108 sayılı Kararını da hatırlatarak,
Terörizmin finansmanı
konusunun uluslararası toplumu bütünüyle ve ciddî şekilde kaygılandıran bir
sorun teşkil ettiğini mülahaza ederek,
Uluslararası terörizmin
eylemlerinin sayı ve vahametinin, teröristlerin elde edebildikleri malî
kaynaklarla orantılı olduğunu not ederek,
Mevcut çok taraflı hukuki
belgelerin, münhasıran terörizmin finansmanı konusuna eğilmediklerini de not
ederek,
Terörizmin, finansmanının
engellenmesi ve faillerinin kovuşturulması ve cezalandırılması suretiyle
tecziyesine yönelik etkili önlemlerin oluşturulması ve benimsenmesi amacıyla
devletler arasında uluslararası işbirliğinin geliştirilmesine acilen ihtiyaç
duyulduğuna kani olarak,
Aşağıdaki hususlarda mutabık
kalmışlardır.
Madde 1
Bu Sözleşmenin amacı
çerçevesinde :
1. “Fon” her ne suretle
edinilmiş olursa olsun, maddî veya gayrî maddî, menkul veya gayrimenkul, her
türlü kıymeti ve bu kıymetler üzerinde bir mülkiyet hakkı veya çıkarı
kanıtlayan, elektronik veya dijital şekilleri dahil olmak üzere, her türlü
görünüşteki belge ve yasal araçları ve bu çerçevede banka kredilerini, seyahat
çeklerini, para havalelerini, hisse senetlerini, teminatları, tahvilleri, kredi
mektuplarını, işbu tadat sınırlayıcı olmaksızın kapsar.
2. “Hükümet veya kamu
tesisi”, bir Devletin temsilcilerinin, Hükümet, parlamento veya yargı
üyelerinin, veya bir Devletin veya herhangi başka bir kamu makam veya biriminin
yetkililerinin veya personelinin, veya bir hükümetlerarası örgütün yetkililerinin veya personelinin,
resmî görevleri çerçevesinde kullandıkları veya işgal ettikleri, sürekli veya
geçici özelliği bulunan tüm tesis veya taşıt aracını kapsar.
3. “Getiri” 2. Maddede
tanımlanan türde bir suçun işlenmesi sonucunda doğrudan veya dolaylı olarak
edinilen fonları veya böyle bir suçun işlenmesi sayesinde doğrudan veya dolaylı
olarak temin edilen fonları kapsar.
Madde 2
1. Herhangi bir kişi, her ne
suretle olursa olsun, tümüyle veya kısmen, aşağıda tadat edilen eylemlerin
gerçekleştirilmesinde kullanılması niyetiyle veya kullanılacağını bilerek,
doğrudan veya dolaylı olarak, yasa dışı bir şekilde ve kasten, fon sağlamakta
veya toplamakta ise, bu Sözleşmeyi ihlâl eder :
a) Ekte tadat olunan
andlaşmaların herhangi biri kapsamında ve vazettiği tanım çerçevesinde suç
teşkil eden eylem,
b) Niteliği veya kapsamı
itibariyle, bir halkı korkutmak, ya da bir hükümeti veya uluslararası örgütü
herhangi bir eylemi gerçekleştirmeye veya gerçekleştirmekten kaçınmaya zorlamak
amacını gütmesi halinde, bir sivilin ya da bir silâhlı çatışma durumunda
muhasemata doğrudan katılmayan herhangi başka bir kişiyi öldürmeye veya ağır
şekilde yaralamaya yönelik diğer tüm eylemler.
2. a) İşbu maddenin 1 inci
paragrafının (a) bendinde sözü geçen ekte yeralan bir Andlaşmaya taraf olmayan
bir Taraf Devlet onay, kabul, uygun bulma ya da katılma belgesini tevdi
ederken, bu sözleşmenin o Taraf Devlete uygulanması halinde, bahsekonu
andlaşmanın anılan ekte yer almaması gerektiğini beyan edebilir. Bu beyan,
sözkonusu andlaşma Taraf Devlet için yürürlülüğe girdiği anda geçerliliğini
yitirir ve Taraf Devlet bu hususu depoziter Devlete bildirir;
b)Bir Taraf Devlet ekli
listede yeralan andlaşmalardan herhangi birine taraf olmaktan çıktığında, söz
konusu andlaşma konusunda işbu maddede öngörülen beyanda bulunabilir.
3. Bir eylemin 1 inci
paragraf anlamında bir suç oluşturması için, fonun, işbu maddenin 1 inci
paragrafının (a) ve (b) bentlerinde yeralan bir suçun işlenmesi için fiilen
kullanılmış olması gerekli değildir.
4. İşbu maddenin 1 inci
paragrafında yeralan suçların herhangi birini işlemeye teşebbüs eden herhangi
bir kişi de suç işlemiş sayılır.
5. Herhangi bir kişi
aşağıdaki durumlarda da suç işlemiş sayılır :
a) İşbu maddenin 1 inci veya
4 üncü paragrafları anlamındaki bir suça, suç ortağı olarak iştirak etmesi,
b) İşbu maddenin 1 inci veya
4 üncü paragrafları anlamındaki bir suçun işlenmesini örgütlemesi veya başka
kişilere bu suçun işlenmesi yönünde talimat vermesi,
c) İşbu maddenin 1 inci veya
4 üncü paragrafları anlamındaki bir veya birden fazla suçun birlikte hareket
eden bir grup tarafından işlenmesine katkıda bulunması. Bu katkı kasıtlı olmalı
ve,
i) Ya eylem ve amacı işbu
maddenin 1 inci paragrafı kapsamındaki bir suçun işlenmesini gerektiren bir
grubun bu suç teşkil eden eylemini kolaylaştırmaya veya amacına hizmet etmeye
yönelik olmalı,
ii) Ya da grubun, işbu
maddenin 1 inci paragrafı kapsamında bir suç işleme niyetinde olduğunu bilerek
yapılmış olmalı,
Madde 3
12 nci madde ila 18 inci
Madde hükümlerinin uygun olduğu ölçüde tatbik edildiği durumlar hariç olmak
üzere, işbu Sözleşme, suçun tek bir ülke dahilinde işlenmesi, suçun failinin bu
devletin vatandaşı olması ve bu devletin topraklarında bulunması ve başka
hiçbir devletin 7 nci Maddenin 1 inci paragrafı
veya 7 nci Maddenin 2 nci paragrafı uyarınca yargı yetkisini tesis edemediği
hallerde uygulanmayacaktır.
Madde 4
Her Taraf Devlet,
a) 2 nci Maddede belirtilen
suçların iç hukuku uyarınca cezaî kovuşturma gerektiren suç kapsamına alınması,
b) Bu suçların ağırlığını göz
önünde bulundurarak uygun şekilde cezalandırmalarının sağlanması,
için gerekli önlemleri alır
:
Madde 5
1. Her Taraf Devlet, iç hukuk
ilkelerine uygun olarak, ülkesinde yerleşik veya kendi hukukuna göre kurulmuş
olan bir tüzel kişiliğin yönetiminden veya denetiminden sorumlu bir kişi, bu
sıfatıyla, 2 nci Maddede belirtilen bir suçu işlediğinde, o tüzel kişiliğin
sorumlu tutulabilmesi için gerekli tedbirleri alır. Bu sorumluluk, cezaî,
hukuki ya da idarî olabilir.
2. Bu sorumluluk, suçu
işleyenlerin cezaî sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
3. Her Taraf Devlet, 1 inci
Paragraf uyarınca sorumlu tutulan tüzel kişiliklerin, etkin, orantılı ve
caydırıcı nitelikte cezaî, hukuki veya idarî yaptırımlara tâbi tutulmalarını
sağlar. Bu yaptırımlar parasal nitelikte de olabilir.
Madde 6
Her Taraf Devlet, bu Sözleşme
kapsamında suç teşkil eden eylemlerin, siyasî, felsefi, ideolojik, ırksal,
etnik, dinî veya herhangi benzer bir gerekçe ile hiçbir koşulda mazur
gösterilememesi için, gerektiğinde yasal düzenlemeler de dahil olmak üzere gerekli
olabilecek tedbirleri alır.
Madde 7
1. Her Taraf Devlet aşağıdaki
hallerde 2 nci Maddede belirtilen suçlara ilişkin yargılama yetkisini tesis
etmek için gerekli önlemleri alır.
a) Suç, topraklarında
işlendiğinde,
b) Suç, bayrağını taşıyan bir
deniz aracında veya suçun işlendiği sırada kendi mevzuatına uygun şekilde
kayıtlı bulunan bir hava aracında işlendiğinde,
c) Suç, bir vatandaşı
tarafından işlendiğinde,
2. Her Taraf Devlet,
aşağıdaki hallerde de bu kabil suçlar üzerinde yargılama yetkisini tesis eder.
a) İşlenen suçun amaç veya
sonucunun topraklarında veya bir vatandaşına karşı 2 nci Maddenin 1 inci
Paragrafının (a) veya (b) bentlerinde belirtilen bir suçun işlenmesi olması;
b) İşlenen suçun amaç veya
sonucunun, söz konusu Devletin diplomatik veya konsüler binaları da dahil olmak
üzere, toprakları dışında bulunan bir kamu tesisine karşı 2 nci Maddenin 1 inci
Paragrafının (a) veya (b) bentlerinde belirtilen bir suçun işlenmesi olması;
c) İşlenen suçun amaç veya
sonucunun, kendisini herhangi bir eylemi gerçekleştirmeye veya
gerçekleştirmekten kaçınmaya zorlama amacıyla 2 nci Maddenin 1 inci
Paragrafının (a) veya (b) bentlerinde belirtilen bir suçun işlenmesi olması;
d) Suçun, daimî ikametgâhı
kendi topraklarında olan bir vatansız tarafından işlenmesi,
e) Suçun, sözkonusu Devletin Hükümeti
tarafından işletilen bir hava aracında işlenmesi,
3. Bu Sözleşmenin onaylanmasının, kabul
edilmesinin, uygun bulunmasının veya katılınmasını akabinde, her Taraf Devlet,
2. Paragraf uyarınca tesis ettiği yargı yetkisi hakkında Birleşmiş Milletler
Genel Sekreterine bilgi verir. Değişiklik olması halinde, ilgili Taraf Devlet
derhal Genel Sekreteri bilgilendirir.
4. Her Taraf Devlet, fail zanlısının kendi
ülkesinde bulunması ve 1. ve 2. Paragraflar uyarınca yargı yetkisini tesis
etmiş olan diğer herhangi bir Taraf Devlete iade etmediği hallerde, 2. Maddede
belirtilen suçlar üzerinde yargı yetkisini tesis etmek için gerekli olabilecek
tedbirleri de alır.
5. 2. Maddede belirtilen suçlar üzerinde,
birden fazla Taraf Devletin yargı yetkisinin ileri sürüldüğü hallerde, ilgili
Taraf Devletler, faaliyetlerini, özellikle takibat koşulları ve adli
yardımlaşma yöntemleri çerçevesinde uygun biçimde koordine etmeye gayret eder.
6. Bu Sözleşme, genel uluslararası hukukun
ilkelerine halel gelmeksizin, Taraf Devletlerin iç hukuklarına uygun olarak
tesis ettikleri cezai yetkisinin uygulamalarına engel olmaz.
Madde 8
1. Her Taraf Devlet, gerektiğinde müsadere
edilebilmeleri amacıyla., 2. Maddede belirtilen suçların işlenmesi için
kullanılan,veya kullanılması için oluşturulan fonların veya bu suçlardan temin
edilen kazançların tespiti, bulunması, dondurulması, el konulması için iç
hukuku uyarınca gerekli tedbirleri alır,
2. Her Taraf Devlet, 2. Maddede belirtilen
suçların işlenmesinde kullanılan veya kullanılması için oluşturulan fonların
veya bu suçlardan elde edilen kazançların müsadere edilebilmesi için iç hukuku
uyarınca gerekli tedbirleri alır,
3. İlgili her Taraf Devlet, işbu maddede
öngörülen müsadere sonucunda elde edilen fonların düzenli ya da duruma göre
başka Taraf Devletlerle paylaşımını düzenleyen anlaşmalar akdetme yoluna
gidebilir,
4. Her Taraf Devlet, işbu maddede öngörülen
müsadere sonucunda elde edilen fonların, 2.Madde 1. Paragraf (a) ve (b)
bentlerinde zikredilen suçların mağdurları veya ailelerinin tazmini için
kullanılması amacıyla düzenlemeler oluşturur,
5. Bu maddenin hükümleri, iyi niyetli üçüncü
tarafların haklarına halel getirmeksizin uygulanır,
Madde 9
1. 2. Maddede belirtilen bir suçun failinin
veya fail zanlısının topraklarında bulunabileceği bilgisini alan ilgili Taraf
Devlet, bilgisine getirilen hususların soruşturulması için iç hukukuna göre
gerekli olabilecek önlemleri alır,
2. Koşulların gerektirdiğini düşündüğü
hallerde, fail veya fail zanlısı topraklarında bulunan Taraf Devlet, takibat
veya iade amacıyla bu kişinin hazır bulunmasını sağlamak üzere iç hukuku
çerçevesinde uygun tedbirleri alır,
3. İşbu maddenin 2. paragrafında yer alan
tedbirler uygulanan kişi, aşağıdaki haklara sahiptir:
a) Vatandaşı olduğu veya başka bir şekilde
haklarını korumaya mezun olan Devletin en yakın yetkili temsilcisi, veya
vatansız olması durumunda daimi ikametgahının bulunduğu ülkenin Devlet
temsilcisiyle gecikmeden temas kurmak,
b) O ülkenin temsilcisi tarafından ziyaret
edilmek,
c) İşbu paragrafın a) ve b) bentlerinde
öngörülen haklardan haberdar edilmek,
4. İşbu maddenin 3. paragrafında belirtilen
haklar, fail veya fail zanlısının ülkesinde bulunduğu devletin kanun ve
kuralları çerçevesinde ve fakat bu kanun ve kuralların işbu maddenin 3.
Paragrafında belirtilen hakların tam olarak kullanılabilmesine imkân vermesi
koşuluyla kullanılır.
5. İşbu maddenin 3. ve 4. paragrafları
hükümleri, 7. Maddenin 1. paragrafının (b) bendi veya 2. paragrafın (b) bendi
uyarınca yargı yetkisini ilan etmiş bulunan herhangi bir Taraf Devletin
Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ni zanlıyla temas ve zanlıyı ziyaret etmeye
davet hakkına halel getirmez.
6. Herhangi bir Taraf Devlet, işbu maddeye
uygun olarak bir kişiyi tutukladığında, bu tutuklama ve tutuklamayı muhik kılan
nedenler konusunda, 7. Madde, 1. ve 2. paragrafları çerçevesinde yargı
yetkisini tesis etmiş Taraf Devletler ile yerinde olacağına kanaat getirmesi
halinde ilgili herhangi başka bir Taraf Devlete doğrudan veya Birleşmiş
Milletler Örgütü Genel Sekreteri aracılığıyla derhal bildirir. İşbu maddenin 1.
paragrafında öngörülen soruşturmayı yürüten Devlet, tahkikatın sonuçlarını
sözkonusu Taraf Devletlere süratle bildirir ve yargı yetkisini kullanmak
niyetinde olup olmadığını açıklar.
Madde 10
1. 7. Madde hükümlerinin uygulandığı hallerde,
fail zanlısının topraklarında bulunduğu Taraf Devlet, onu iade etmeyecekse,
aşırı bir gecikmeye mahal vermeksizin ve hiçbir istisna olmaksızın, suç kendi
topraklarında işlenmiş olsun veya olmasın, konuyu kendi mevzuatında öngörülen
süreç çerçevesinde cezai takibat başlatmalarını teminen yetkili makamlarına
havale etmekle yükümlüdür. Bu makamlar kararlarını sözkonusu devletin
kanunlarının ağır suçlar için öngörülmüş olduğu aynı koşullarda verirler.
2. Herhangi bir Taraf Devletin ulusal mevzuatı
o Devlete, bir vatandaşını iadeye veya teslim etmeye, iade veya teslime neden
olan sorgulamasından veya yargılanmasından sonra cezasını çekmek üzere ülkesine
geri dönmek koşuluyla izin verdiği ve hem bu devletin, hem iade talebinde bulunan
devletin bu yöntemi ve uygun görebilecekleri diğer koşulları kabul etmeleri
halinde, iade veya şartlı iade, işbu maddenin 1. paragrafında öngörülen
yükümlülüğün taraf devletçe yerine getirilmesi anlamına gelir.
Madde 11
1. 2. Maddede öngörülen suçlar Taraf Devletler
arasında bu Sözleşme’nin yürürlüğe girmesinden önce akdedilmiş tüm iade
anlaşmalarında, iade sebebi olarak telakki edilir. Taraf Devletler, bu suçları,
bundan böyle aralarında imzalayacakları her iade anlaşmasında, iadeye neden suç
olarak telakki etmeyi taahhüt ederler.
2. İade için bir iade anlaşmasının mevcudiyeti
koşulunu arayan bir Taraf Devlet, iade anlaşması olmadığı diğer bir Taraf
Devletten iade talebi alması durumunda, dilerse işbu Sözleşmeyi, 2. Maddede
tanımlanan suçlar çerçevesinde iadenin yasal zemini olarak görebilir. İade,
talep edilen Devletin mevzuatındaki diğer şartlara tâbidir.
3. İade için bir iade anlaşmasının mevcudiyeti
koşulunu aramayan devletler, 2. Maddede belirtilen suçları, talep edilen
Devletin mevzuatındaki şartlara halel getirmeksizin, aralarında iadeye tâbi
suçlar olarak kabul ederler.
4. Gerekmesi halinde 2. Maddede belirlenen
suçlar, Taraf Devletler arasında iade gerçekleşebilmesi için, işlendikleri yer
kadar, 7. Maddenin 1. ve 2. Paragrafları uyarınca yargısal yetki ilan etmiş
Taraf Devletlerin topraklarında da işlenmiş sayılır.
5. Taraf Devletler arasında akdedilmiş iade
anlaşma ve düzenlemelerinin, 2. Maddede tanımlanan suçlarla ilgili hükümlerinin
bu Sözleşmeyle bağdaşmayanları değiştirmiş sayılır.
Madde 12
1. Taraf Devletler, ellerinde bulunan ve
yargılama amacıyla gerekli kanıt unsurlarının temini için yardım da dahil olmak
üzere, 2. Maddede belirtilen suçlarla ilgili cezai soruşturmalarda ya da ceza
davalarında veya iade işlemlerinde, mümkün olan en geniş şekilde adli
yardımlaşmada bulunurlar.
2. Taraf Devletler, adli yardımlaşma talebini
geri çevirmek amacıyla, banka hesaplarının gizliliği ilkesini dermeyan
edemezler.
3. Talep eden Taraf, talep edilen devlet
tarafından sağlanan bilgi ve verileri, onun ön onayı olmaksızın, talebe konu
olanlar haricindeki soruşturma, kovuşturma ya da davalarda kullanamaz.
4. Her Taraf Devlet, 5. Maddede öngörülen
cezai, hukuki ya da idari sorumlulukları saptamak için gerekli bilgi veya kanıt
unsurlarını diğer Taraf Devletlerle paylaşmak üzere yöntemler geliştirebilir.
5. Taraf Devletler, kendilerine 1. ve 2.
paragraflar çerçevesinde düşen yükümlülükleri, aralarında mevcut bulunan adli
yardımlaşma ve bilgi teatisi anlaşmaları ve düzenlemeleri çerçevesinde yerine
getirirler. Bu tür anlaşmalar veya düzenlemelerin yokluğunda, Taraf Devletler,
sözkonusu adli yardımlaşmayı ulusal mevzuatlarına uygun olarak
gerçekleştirirler.
Madde 13
2. Maddede belirtilen suçların hiçbiri,
suçluların iadesi veya karşılıklı adli yardım amaçları bakımından, mali suç
olarak kabul edilmez. Bu çerçevede, Taraf Devletler, suçluların iadesi veya
karşılıklı adli yardım talebini, sadece suçun mali olma vasfını dermeyan ederek
geri çeviremez.
Madde 14
2. Maddede belirtilen suçların hiçbiri,
suçluların iadesi veya adli yardımlaşma amaçları bakımından, siyasi bir suç
veya siyasi suçla bağlantılı bir suç veya siyasi saiklerle işlenmiş bir suç
olarak değerlendirilmez. Bu çerçevede, bu kabil bir suç dolayısıyla yapılan
iade veya adli yardımlaşma talebinin, sadece siyasi bir suç veya siyasi suçla
bağlantılı bir suç veya siyasi gerekçelerle işlenmiş bir suçla ilgili olduğu
gerekçesiyle geri çevrilmez.
Madde 15
Talep edilen Taraf Devletin, 2. Maddede
belirtilen suçlar için yapılan iade veya adli yardımlaşma talebinin bir kişiyi
ırk, din, uyruk, etnik köken veya siyasal görüşünden dolayı kovuşturmak ya da
cezalandırmak amacıyla yapıldığı veya talebin yerine getirilmesinin bu
sebeplerden herhangi biri yüzünden kişinin durumuna zarar vereceğine inanmak
için makul gerekçelerinin bulunduğu hallerde, bu sözleşmenin hiçbir hükmü, iade
veya adli yardımlaşma yükümlülüğü getirdiği şeklinde yorumlanamaz.
Madde 16
1. Taraf Devletlerden birinin ülkesinde
tutuklu veya cezasını çekmekte bulunan bir kişinin, 2. Maddede belirtilen
suçların soruşturulması veya kovuşturulması çerçevesinde hüviyet tespiti veya
tanıklık veya olayların tespiti konusunda yardım sağlamak üzere diğer bir taraf
devletin ülkesinde hazır bulunmasının talep edilmesi halinde, bu kişi,
aşağıdaki şartların yerine getirilmesi kaydıyla nakle tâbi tutulabilir:
(a) Sözkonusu kişinin serbestçe ve bilinçli
bir şekilde rıza göstermesi,
(b) Her iki Taraf Devletin yetkili
makamlarının, gerekli görebilecekleri şartlara uygun olarak nakil konusunda
rıza göstermeleri
2. İşbu maddenin amaçları açısından:
(a) Gönderen devletin aksine talebi veya
yetkilendirmesi olmaması kaydıyla, gönderilen devlet gönderilen kişiyi tutuklu
bulundurma yetkisi ve yükümlülüğünü taşır.
(b) Gönderilen devlet, kişiyi, iki devlet
arasında önceden mutabık kalınan veya bu devletlerin yetkili makamlarının
kararlaştırdıkları şekilde, gönderen devlete teslim etme yükümlülüğünü
geciktirmeksizin yerine getirir.
(c) Kişinin gönderildiği devlet, kişinin geri
gönderilmesi maksadıyla, gönderen devletten iade işlemleri başlatmasını talep
edemez.
(d) Gönderilen kişinin gönderildiği devlette
tutuklu olarak geçirmiş olduğu süre, gönderen devlette çekmekte olduğu
cezasından mahsup edilir.
3. Bu madde uyarınca bir kişiyi gönderen taraf
devlet rıza vermedikçe, bu kişi, uyruğu ne olursa olsun, gönderen devletin
ülkesinden ayrıldığı tarihten önceki eylem ve mahkumiyetleri için, ne
kovuşturulabilir, ne tutuklanabilir, ne de gönderildiği ülkedeki dolaşım
özgürlüğüne başkaca sınırlamalar getirilebilir
Madde 17
İşbu Sözleşme uyarınca tutuklanan veya
hakkında herhangi başka bir önlem alınan veya dava açılan herkesin, toprağında
bulunduğu devletin mevzuatında öngörülen her türlü temel hak ve güvencelerden
yararlanma ve uluslararası insan hakları hukuku da dahil olmak üzere, uluslararası
hukuk hükümlerini içerecek şekilde adil muamele güvencesine sahip olma hakkı
vardır.
Madde 18
Taraf Devletler, topraklarının dahilinde veya
haricinde işlenecek suçların kendi topraklarında gerçekleştirilen
hazırlıklarının önlenmesi amacıyla gerektiğinde iç hukuklarında lazım gelen
düzenlemeleri yapmak da dahil olmak üzere 2. Maddede belirtilen suçların
önlenmesi amacıyla mümkün olan her türlü tedbiri almak suretiyle işbirliği
yaparlar. Bu meyanda,
a) 2. Maddede belirtilen suçların işlenmesini
bilerek teşvik eden, kışkırtan, örgütleyen ya da gerçekleştiren kişilerin ve
örgütlerin topraklarındaki yasadışı eylemlerinin yasaklanmasına ilişkin
önlemler,
b) Finansal kurumlar ve
finans işleri yapan diğer kuruluşları, devamlı veya arızi müşterilerinin veya lehlerine
hesap açılan kişilerin teşhisi için mevcut en etkili yöntemleri kullanmaya,
olağandışı veya şüpheli işlemlere özel bir dikkat göstermeye ve suç teşkil eden
bir eylemden kaynaklandığından şüphelenilen işlemleri haber vermeye mecbur eden
önlemler. Bu amaçla Taraf Devletler, aşağıdaki tedbirleri öngörmelidirler:
(i) Sahip veya lehdarlarının
teşhis edilemediği veya edilemez olduğu hesapların açılmasını yasaklayan
düzenlemeler ve bu kuruluşların sözkonusu işlemlerin gerçek sahiplerinin
kimliklerini kontrol etmelerini garanti eden önlemler almak,
(ii) Tüzel kişilerin
kimliklerinin belirlenmesi konusunda, malî kurumları, gerektiğinde, müşterinin
hukukî varlığını ve yapısını, kamu sicilinden veya müşterinin kendisinden veya
her ikisinden, başta müşterinin ismini, yasal şeklini, adresini, yöneticilerini
ve tüzel kişiliğin sorumluluğunu düzenleyen hükümleri olmak üzere şirketin
teşekkülüne dair kanıtı aramak suretiyle kontrol etmek amacıyla önlemler almaya
zorunlu tutmak,
(iii) Malî kurumların,
şüpheleri haklı bir nedene dayandığında gizlilik ilkesini ihlal etmelerinden
dolayı cezaî veya hukukî sorumluluklarını doğurmayacak şekilde, tüm karmaşık,
sıradışı ve önemli işlemler ile görünür bir ekonomik veya yasal nedeni olmayan
tüm sıradışı işlemler derhal yetkili makamlara bildirmelerini zorunlu kılan
yasal düzenlemeleri gerçekleştirmek,
(iv) Malî kurumların ulusal
veya uluslararası işlemlere ilişkin tüm gerekli belgeleri asgari beş yıl
saklamalarını talep etmek,
2. Ayrıca, Taraf Devletler, 2
nci maddede tanımlanan suçların önlenmesi için;
(a) Tüm para transferi
kurumlarının, örneğin bu kurumların kuruluş izinleri de dahil olmak üzere,
denetlenmesini sağlayan tedbirleri almak,
(b) Bilgilerin amacına uygun
şekilde kullanılacağının ve sermayenin serbest dolaşımının hiçbir surette
engellemeyeceğinin kesin garantilere tâbi olmaları kaydıyla nakit ve ticaret
senetlerinin izlenmesini veya gözetimini sağlayacak gerçekçi tedbirler almak,
hususlarında işbirliğinde
bulunurlar.
3. Taraf Devletler, ayrıca
kesin ve teyit edilen bilgileri iç hukuklarına uygun olarak teati etmek ve 2
nci maddede belirtilen suçların işlenmesini önlemek amacıyla alınan idari
tedbirler ile özellikle aşağıda belirtilen tedbirlerden uygun olanları koordine
etmek suretiyle, 2 nci maddede belirtilen suçların önlenmesinde işbirliği
yaparlar:
(a) 2 nci maddede belirtilen
suçların bütün veçhelerine ilişkin bilgilerin güvenli ve hızlı biçimde teati
edilmesini kolaylaştırmak amacıyla, yetkili kuruluş ve makamları arasında
iletişim kanalları kurmak ve muhafaza etmek;
(b) 2 nci maddede belirtilen
suçlara ilişkin olarak, aşağıda belirtilen hususlarda soruşturma yapılmasında
birbirleriyle işbirliğinde bulunmak:
(i) Bu tür suçlara
katıldığına dair haklarında makul şüpheler bulunan kişilerin kimliği, yeri ve
faaliyetleri,
(ii) Bu tür suçların
işlenmesiyle ilgili fon hareketleri.
4. Taraf Devletler,
Uluslararası Kriminal Polis Örgütü (Interpol) aracılığıyla bilgi teatisinde
bulunabilirler.
Madde 19
Sanık hakkında cezai
takibatın yürütüldüğü Taraf Devlet, takibatın kesin sonucunu, iç hukuk veya
uygulanabilir usuller çerçevesinde, diğer Taraf Devletleri bilgilendirecek olan
Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine iletir.
Madde 20
Taraf Devletler, bu
Sözleşmedeki yükümlülüklerini, devletlerin egemen eşitliği ve toprak bütünlükleri
ile diğer devletlerin içişlerine karışmama ilkelerine saygı çerçevesinde yerine
getirirler.
Madde 21
İşbu Sözleşmenin hiçbir
hükmü, devletlerin ve kişilerin başta Birleşmiş Milletler Yasasının
uluslararası insancıl hukukun ve ilgili diğer sözleşmelerin amaçları olmak
üzere, devletlerin ve bireylerin uluslararası hukuktan kaynaklanan diğer hak,
yükümlülük ve sorumluluklarını etkilemez.
Madde 22
Bu Sözleşmenin hiçbir hükmü,
bir Taraf Devlete, diğer bir Taraf Devletin ülkesinde ve o Taraf Devletin kendi
iç hukukuna göre münhasıran sahip olduğu yargı yetkisini veya görevlerin ifası
hakkını vermez.
Madde 23
1. İşbu Sözleşmenin eki,
aşağıdaki koşulları haiz uygun andlaşmaların ilavesi suretiyle tadil
edilebilir:
(a) Bütün devletlerin
katılımına açık olmak,
(b) Yürürlüğe girmiş
bulunmak,
(c) İşbu Sözleşmeye taraf en
az 22 devlet tarafından onay, kabul, uygun bulunma veya katılmaya konu edilmiş
olmak.
2. İşbu Sözleşmenin yürürlüğe
girmesinden sonra her Taraf Devlet böyle bir değişiklik teklif edebilir.
Herhangi bir değişiklik teklifi, depozitere yazılı olarak iletilir. Depoziter,
1 inci paragraftaki şartlara uyan teklifleri bütün Taraf Devletlere bildiriri
ve onların, teklif edilen değişikliğin kabul edilip edilmemesine ilişkin
görüşlerini ister.
3. Teklif eden değişiklik,
bütün taraflara iletilmesinden itibaren 180 gün içinde Taraf Devletlerin üçte
birinden yazılı bildirim yoluyla itiraz gelmediği takdirde kabul edilmiş
sayılır.
4. Kabul edilmiş bir
değişiklik, buna ilişkin onay, kabul veya uygun bulma belgesini tevdi eden
Taraf Devletler bakımından, bu tür 22 nci belgenin tevdiini takip eden 30 uncu
gün sonunda yürürlüğe girer. Değişikliği, 22 nci belgenin tevdiinden sonra
onaylanan, kabul eden, uygun bulan veya katılan her bir Taraf Devlet bakımından
bu değişiklik, kendi onay, kabul veya uygun bulma belgesini tevdiinden itibaren
30 gün sonra yürürlüğe girer.
Madde 24
1. Bu Sözleşmenin
yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili olarak iki veya daha fazla Taraf Devlet
arasında ortaya çıkıp da makul bir süre içinde müzakere yoluyla çözümlenemeyen
bir uyuşmazlık, bu Taraflardan herhangi birinin talebi üzerine, tahkime
sunulur. Şayet tahkim talebini takip eden 6 ay içinde Taraflar tahkimin teşkili
üzerinde anlaşamazsa, Taraflardan herhangi biri, uyuşmazlığı, Divan Statüsüne
uygun olarak yapacağı bir müracaatla Uluslararası Adalet Divanına götürür.
2. Her devlet, bu Sözleşmeyi
imzası, onayı, kabulü, uygun bulması veya Sözleşme’ye katılımı sırasında,
kendisini işbu maddenin 1 inci Paragrafı hükümleriyle bağlı saymadığını beyan
edebilir. Diğer Taraf Devletlerde bu tür bir çekince beyanında bulunmuş bir
Taraf Devlete karşı sözkonusu hükümlerle bağlı değildirler.
3. İşbu maddenin 2 nci
Paragrafı hükümlerine uygun olarak çekince koymuş olan herhangi bir devlet, bu
çekincesini Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine bu amaçla yapacağı bir
bildirimle her an geri çekebilir.
Madde 25
1. İşbu Sözleşme, 10 Ocak
2000’den 31 Aralık 2001’e kadar New York’taki Birleşmiş Milletler Merkezinde
bütün devletlerin imzasına açık tutulur.
2. İşbu Sözleşme, onay, kabul
veya uygun bulmaya tâbidir. Onay, kabul veya uygun bulma belgeleri Birleşmiş
Milletler Genel Sekreterine tevdi edilir.
3. İşbu Sözleşme, her
devletin katılımına açıktır. Katılım belgeleri, Birleşmiş Milletler Genel
Sekreterine tevdi edilir.
Madde 26
1. İşbu Sözleşme, yirmi
ikinci onay, kabul, uygun bulma veya katılım belgesinin Birleşmiş Milletler
Genel Sekreterine tevdiini takip eden 30 uncu gün yürürlüğe girer.
2. Yirmi ikinci onay, kabul,
uygun bulma veya katılım belgesinin tevdiinden sonra bu Sözleşmeyi onaylayan,
kabul eden, uygun bulan veya Sözleşmeye katılan her bir devlet bakımından
Sözleşme, o devletin onay, kabul, uygun bulma veya katılma belgesini tevdiini
takip eden 30 uncu gün yürürlüğe girer.
Madde 27
1. Herhangi bir Taraf Devlet,
Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine yazılı bildirimde bulunmak suretiyle, bu
Sözleşmeden çekilebilir.
2. Çekilme, Birleşmiş
Milletler Genel Sekreterinin bildirimi aldığı tarihten itibaren bir yıl sonra
geçerlik kazanır.
Madde 28
Arapça, Çince, Fransızca,
İngilizce, İspanyolca ve Rusça metinleri eşit derecede geçerli olan bu
Sözleşmenin orijinal nüshası, bunun onaylı örneklerini bütün devletlere
dağıtacak olan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tarafından saklanır.
Yukarıdaki hususlar tasdiken,
Hükümetleri tarafından usulüne uygun şekilde yetkili kılınmış aşağıda kayıtlı
imzacılar, 10 Ocak 2000 tarihinde New York’ta Birleşmiş Milletler Merkezinde
imzaya açılan bu Sözleşmeyi imzalamışlardır.
Ek :
1. Uçakların Yasadışı Ele
Geçirilmesinin Önlenmesi Sözleşmesi (16 Aralık 1970, Lahey) - ICAO
2. Sivil Havacılık
Güvenliğine Karşı Yasadışı Eylemlerin Önlenmesi Sözleşmesi (23 Eylül 1971,
Montreal) - ICAO
3. Diplomatik Ajanlar Dahil
Uluslararası Korunan Kişilere Karşı Suçların Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi
(14 Aralık 1973, New York) - BMGK
4. Rehin Almalara Karşı
Uluslararası Sözleşme (17 Aralık 1979, New York) - BMGK
5. Nükleer Maddelerin Fiziki
Korunması Sözleşmesi (3 Mart 1980, Viyana)
6. Uluslararası Sivil
Havacılığa Hizmet veren Havalimanlarında Yasadışı Şiddet Eylemlerinin Önlenmesi
Protokolü, Sivil Havacılık Güvenliğine Karşı Yasadışı Eylemlerin Önlenmesi
Sözleşmesine Ek Protokol (24 Şubat 1988, Montreal) - ICAO,
7. Denizcilik Seferyollarının
Güvenliğine Karşı Yasadışı Eylemlerin Önlenmesi Sözleşmesi (10 Mart 1988, Roma)
- IMO,
8. Kıta Sahanlığında Kurulu
Sabit Platformların Güvenliğine Karşı Yasadışı Eylemlerin Önlenmesi Hakkında
Protokol (10 Mart 1988, Roma) - IMO,
9. Terörist Bombalamaların
Önlenmesi Sözleşmesi (15 Aralık 1997, New York) - BMGK
BEYAN
1. Türkiye Cumhuriyeti,
Sözleşmenin 2 nci maddesinin 1(b) paragrafının uygulanmasının bir silahlı
çatışmanın varlığına işaret etmeyeceğini, silahlı çatışma tabirinin, örgütlü
bir biçimde olsun veya olmasın, ceza hukuku kapsamında terörizm suçunu oluşturan
fiillerin işlenmesinden farklı olan bir durumu betimlediğini beyan eder.
2. Türkiye Cumhuriyeti,
Sözleşmenin 2 nci maddesinin 1(b) paragrafının, 21 inci maddede de ifade
edildiği üzere, devletlerin BM Şartı da dahil olmak üzere uluslararası hukuktan
kaynaklanan yükümlülüklerine, özellikle başka devletlerin topraklarında
faaliyet gösteren terörist ve silahlı gruplara finansal destek sağlamama
yükümlülüğüne zarar vermeyeceğini beyan eder.
3. “Terörizmin Finansmanının
Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşme”nin 24 üncü maddesinin 2 nci
paragrafına uygun olarak, Türkiye Cumhuriyeti, adı geçen Sözleşmenin 24 üncü
maddesinin 1 inci fıkrası ile kendisini bağlı telakki etmediğini açıklar.