Dönem : 22           Yasama Yılı : 1

 

              T.B.M.M.    (S. Sayısı : 113)

 

Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Ta-sarısı ile Adana Milletvekili Atillâ Başoğlu’nun; Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve Plan  ve  Bütçe  Komisyonu  Raporu  (1/543, 2/88)

 

                         T.C.

            Başbakanlık                23.3.2003

Kanunlar ve Kararlar

    Genel Müdürlüğü

Sayı : B.02.0.KKG.0.10/101-622/1292

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Maliye Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca 21.3.2003 tarihinde kararlaştırılan “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.

Gereğini arz ederim.

                        Recep Tayyip Erdoğan

                                       Başbakan

GENEL GEREKÇE

Son yıllarda bir çok ülke vergi sistemlerini yeni ekonomik gelişmelere uyum, vergide adalet, vergi rekabeti, basitlik, etkinlik ve verimlilik ilkeleri çerçevesinde yeniden yapılandırmışlardır. Bir çok ülke ise aynı amaçlar doğrultusunda yeniden yapılanma çabası içerisindedir.

Ülkemizde de ekonomik program hedeflerinin gerçekleştirilmesi, kamu finansmanı probleminin azaltılması ve ekonominin kalıcı bir iyileşme sürecine taşınabilmesi amaçları gözardı edilmeksizin, diğer ülkelerdeki gelişmeler de dikkate alınarak, vergi kanunlarının yeniden düzenlenmesi gerekliliği doğmuştur.

Bu çerçevede hazırlanan tasarıda esas olarak vergi yükünün adil dağılımı ve kayıtlı mükellefler üzerindeki yükün zaman içinde mümkün olduğu ölçüde azaltılmasına yönelik düzenlemelere yer verilmiş, bunun yanında vergi sisteminin basitleştirilmesi konusunda da önemli değişiklikler öngörülmüştür.

Yürütme ve yürürlük maddeleri hariç 34 maddeden oluşan tasarıda;

- Vergi sistemini daha basit hale getiren,

- Vergi yükünü düşüren,

- Vergileme ile ilgili yükümlülükleri azaltan,

- Mükellef ve vergi idaresinin iş ve işlemlerini azaltan

düzenlemeler bulunmaktadır. Bazı maddelerle ilgili genel açıklamalar aşağıda özetlenmiştir.

Birinci madde ile yatırım indirimi istisnası yeniden düzenlenmekte, istisna teşvik belgesi olmaksızın otomatik işler hale getirilmekte, bölgesel ve sektörel ayırımlara son verilmekte, teşvikin daha dar kapsamlı ancak daha etkin ve basit hale getirilmesi amaçlanmaktadır.

Tasarının 2, 7, 12 ve 33 üncü maddelerinde yapılan düzenlemelerle, kurum kazançları üzerindeki % 65’e ulaşan toplam vergi yükü % 45 düzeyine indirilmekte, kurum kazançlarının ve kâr paylarının vergilemesi son derece basit hale getirilmektedir.

Dokuzuncu madde ile ilke olarak üniter bir vergi yapısı oluşturulmakta, beyan sınırını geçen tutarda gelir elde edenlerin, gelirlerini bir beyannamede toplamaları öngörülmektedir.

Onsekizinci madde ile yurt dışında müteahhitlik ve mühendislik faaliyetlerinden elde edilen kazançlar kurumlar vergisinden istisna tutulmakta, 10 ve 19 uncu maddelerde yapılan düzenlemelerle ise gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin eğitim hizmetlerine yaptıkları bazı katkıların vergi matrahından indirimine imkân sağlanmaktadır.

Yirmiikinci madde ile basit usulde vergilendirilen mükelleflerin mal ve hizmet teslimleri katma değer vergisinden müstesna hale getirilmekte, 32 nci madde ile de muhtasar beyanname ile katma değer vergisi beyannamesinin tek beyanname haline getirilmesi için gerekli alt yapı oluşturulmaktadır. Böylece çok sayıda küçük mükellefin ve vergi dairelerinin önemli bir yükü ortadan kaldırılmaktadır.

MADDE GEREKÇELERİ

Madde 1. - Daha önce Gelir Vergisi Kanununun Ek 1 - Ek 6 maddelerinde düzenlenmiş olan yatırım indirimi istisnası yeni bir anlayışla bu madde de düzenlenmektedir.

Yeni düzenlemede temel değişikliklerden birisi, daha önceki uygulamalarda yatırım indirimi istisnasından yararlanmak için gerekli olan yatırım teşvik belgesi alma zorunluluğunun kaldırılmasıdır. Bu düzenleme çerçevesinde ticarî veya ziraî kazançları üzerinden gelir vergisine tâbi olan mükellefler, satın aldıkları amortismana tâbi iktisadî kıymetlerinin maliyet bedellerinin belirli bir oranını, vergiye tâbi matrahlarının tespitinde indirim konusu yapabileceklerdir.

İstisna tutarının hesaplanmasında esas alınacak bedel amortismana tâbi iktisadî kıymetin maliyet bedeli olacaktır.

Yatırım indirimi istisnasının uygulanmasına, istisnaya konu iktisadî kıymete ilişkin harcamaların yapıldığı yılda başlanmakta, istisna tutarının ilk dönemde indirim konusu yapılamaması halinde, istisna tutarı izleyen dönemlerde endekslenmek suretiyle kullanılabilmektedir.

Yatırım indirimi istisnasından genel olarak amortismana tâbi iktisadî kıymetler ile ilgili olarak yararlanılabilmekle beraber, yatırım indirimi istisnasına konu olamayacak amortismana tâbi iktisadî kıymetlerle ilgili bir belirleme de yeni düzenlemede yer almaktadır.

Yatırım indirimi istisnasının uygulanabilmesi için istisnadan yararlanan kıymetin iki tam yıl süreyle elden çıkarılmaması gerekmektedir. Bu şarta uyulmadığı takdirde, daha önce yararlanılan istisna tutarı nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler açısından herhangi bir işlem yapılmayacak, ancak daha önce yararlanılamayan istisna tutarının kullanım imkânı kalmayacaktır. Öte yandan, yatırım indiriminden kısmen faydalanmış veya hiç faydalanmamış aktif değerleri devir alan kimselerin, kalan yatırım indiriminden yararlanmalarını sağlayacak herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Dolayısıyla aktif değerleri devralanların istisnadan yararlanmaları hiçbir durumda mümkün değildir.

Madde 2. - Mükerrer 21 inci maddede yer alan düzenleme, bu maddenin 1 numaralı fıkrası ile 22 nci maddeye taşınmakta ve mükerrer 21 inci maddenin kaldırılarak kanun sistematiğinin daha düzenli olmasına imkân sağlanmaktadır.

Maddenin 3 numaralı fıkrasında yapılan düzenleme ile gerçek kişilerce elde edilen kâr paylarının yarısı gelir vergisinden istisna edilmektedir. Halen uygulanmakta olan vergilendirme sisteminde kurum kazançları üzerindeki vergi yükü % 65’e yaklaşmaktadır. Bu tasarı ile vergi yükünün gelir vergisi tarifesinde yer alan en yüksek orana yaklaştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla yapılan düzenlemede, kâr paylarının yarısı vergiden istisna edilirken, elde edilen gelirin beyan edilmesi halinde bu kâr payları üzerinden yapılan vergi tevkifatının tamamının yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsubu öngörülmektedir.

Madde 3. - Bu madde ile sakatlık indirimi yeniden düzenlenmektedir. Mükerrer 121 inci madde ile özel indirim ve özel gider indiriminin değişik bir anlayışla düzenlenmesine paralel olarak, sakatlık indirimi tutarları özel indirim tutarlarından bağımsız olarak belirlenmekte, buna ek olarak maddede bazı ifade düzeltmelerine de yer verilmektedir.

Madde 4. - Bu madde ile yapılan düzenlemeyle diş protezciliğinden elde edilen kazançlar ticarî kazanç olarak tanımlanmaktadır.

Diş protezciliği faaliyeti esas olarak şahsi mesai, ilmi veya meslekî bilgiye dayanan ve uzmanlık gerektiren bir faaliyet olmayıp, daha çok sermaye unsuruna dayanmakta, yapılan işte kullanılan ham ve yardımcı maddeler, el emeği ile diş protezine dönüştürülmektedir. Dolayısıyla yapılan faaliyet esas olarak imalat faaliyeti niteliğinde olduğundan, ticarî kazanç hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekmektedir. Yapılan düzenleme ile bu durum sağlanmakta, bu kazançların niteliğine uygun bir vergleme sistemi getirilmektedir.

Madde 5. - Altın ticareti ile iştigal edenlerin has altın değerindeki farkların vergiye tâbi olması, sermaye ile finanse edilen has altın miktarının erimesine yol açmakta ve özellikle uluslararası rekabette altın ihracatının gelişmesini engellediği gibi sistemin kurumsallaştırılmasını da güçleştirmektedir. Bu açıdan sözkonusu değer artışlarının özel fon hesabına alınması suretiyle vergi dışında bırakılması, buna karşılık gerçek katma değerin de vergilenmesi amaçlanmıştır.

Vergi Barışı Kanunu ile kıymetli maden ve ziynet eşyasının kayıtlara alınmasının sağlanması bakımından da has altınla ilgili fiktif kazançların vergi dışında tutulması önem taşımaktadır.

Madde 6. - Bu madde ile 4 üncü maddede yapılan düzenlemeye paralel bir düzenleme yapılmaktadır.

Madde 7. - Bu madde ile kâr payı vergilemesinde yapılan değişikliklere paralel düzenleme yapılmakta, fon payının kaldırılması nedeniyle de bu kavram maddeden çıkartılmaktadır.

Madde 8. - Bu madde ile yapılan düzenlemeyle, borsada işlem görmeyen Türkiye’de kurulmuş şirketlerin hisse senetlerinin bir yıl süreyle elde tutulduktan sonra elden çıkarılması halinde, elde edilen kazancın diğer kazanç ve irat olarak vergilendirilmemesi sağlanmaktadır.

Madde 9. - Gelir vergisine tâbi gelirlerin yıllık beyanname ile beyan edilip edilmeyeceğine ilişkin 86 ncı madde hükmü farklı bir anlayışla yeniden düzenlenmektedir. Yapılan düzenlemeyi aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür.

Tam mükellefiyette;

- Gerçek usulde vergilendirilmeyen ziraî kazançlar, tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler, 75 inci maddenin 15 numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratları, kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısmı, tutarı ne olursa olsun beyan edilmeyecek gelirler olarak belirlenmektedir.

- Beyan edilmeyecek gelirler dışında kalan vergiye tâbi gelirin belirli bir tutarı aşması halinde tevkifata tâbi tutulmuş olsun olmasın bütün kaynaklardan elde edilen vergiye tâbi gelirler yıllık beyanname ile beyan edilecektir.

- Beyan edilmeyecek gelirler dışında kalan vergiye tâbi gelirin belirli bir tutarı aşmaması halinde ise Türkiye’de tevkifata tâbi tutulmuş olan, birden fazla işverenden elde edilen ücretler, gayrimenkul sermaye iratları, menkul sermaye iratları yıllık beyanname ile beyan edilmeyecektir.

- Beyana tâbi gelirin sadece ücretlerden oluştuğu durumda, toplam ücret tutarı beyan sınırını geçse dahi, birinci işverenden sonraki işverenlerden alınan ücret tutarının belli bir tutarı geçmemesi halinde beyanname verilmeyecektir.

- Stopaja tâbi olmayan ve tutarı ne olursa olsun beyan edilmesi gereken menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarının beyanı, belirli bir tutarı geçmesi koşuluna bağlanmaktadır. Bu düzenlemeyle, çok küçük gelirler için beyanname verilmesi zorunluluğu kaldırılmakta, mükellef ve vergi dairesi gereksiz ve verimsiz işlerden kurtarılmaktadır.

Dar mükellefiyette, tamamı Türkiye’de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar yıllık beyanname ile beyan edilmeyecektir.

Madde 10. - Madde ile yapılan düzenlemeyle, kamu idare ve müesseselerine bağışlanan okul ile öğrenci yurtlarının inşası dolayısıyla yapılan harcamalar, bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamının, yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerden indirilmesi öngörülmektedir.

Öte yandan madde ile yapılan bir başka düzenleme ile mükelleflerin, kendilerine, eş ve çocuklarına ilişkin olarak yaptıkları sağlık ve eğitim giderlerinin beyan ettikleri gelirin belirli bir kısmını geçmemek koşuluyla, vergi matrahlarından indirimine imkân sağlanmaktadır.

Madde 11. - Halen yürürlükte olan düzenlemeye göre, mükellefler sadece kira gelirlerinin olması halinde bu gelire ilişkin beyannamelerini Ocak ayı içinde, kira gelirinin yanı sıra başkaca gelirlerinin olması halinde ise Mart ayı içinde vermektedirler. Beyan edilecek gelirin sadece kira geliri olup olmayacağı hususunda mükelleflerin daha fazla zamana ihtiyaç duymaları dikkate alınarak, beyana tâbi gelirin sadece kira gelirlerinden oluşması halinde de beyannamenin Mart ayında verilmesine ilişkin düzenleme yapılmaktadır.

Madde 12. - Tasarının 2 nci maddesiyle, Gelir Vergisi Kanununun 22 nci maddesinde yapılması öngörülen düzenlemeyle, tam mükellef kurumlardan kâr payı elde eden gerçek kişilerin bu kâr paylarını beyan etmeleri sırasında, elde edilen kâr payının yarısı vergi dışı bırakılmakta ve elde edilen kâr payının beyan edilmesi halinde, istisna edilen kısım dahil bu kâr payları üzerinden yapılan vergi tevkifatının tam mahsubuna da imkân sağlanmak suretiyle, kâr payı üzerindeki vergi yükünün % 50’nin altına düşürülmesi hedeflenmektedir.

Kâr paylarının vergilendirilmesine yönelik olarak yapılan düzenlemeler kapsamında, Gelir Vergisi Kanununun kâr paylarının dağıtım sırasında tevkifat yapılmasını öngören 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendi de yeniden düzenlenmektedir.

Tasarının bu maddesinde yapılan düzenlemede, tam mükellef kurumlardan kâr payı alan tam ve dar mükellef gerçek kişilere bu kârın dağıtılması sırasında kurum bünyesinde tevkifat yapılması öngörülmektedir. Kâr payı elde edenin kurumlar vergisi mükellefi olmaması veya bu vergiden muaf olmasının tevkifat açısından bir önemi bulunmamaktadır.

Bilindiği üzere, mevcut düzenlemede Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6-b bendine göre yapılan tevkifat;

- Kâr payı üzerinden yapılan tevkifatlar,

- İstisna kazançlar üzerinden yapılan tevkifatlar,

- Dar mükellef kurumların dağıtılabilir kazançları üzerinden dağıtılsın dağıtılmasın yapılan tevkifatlar,

olmak üzere üç grup halinde düzenlenmiştir.

Maddenin yeni önerilen şeklinde ise, kurumların istisna kazançları ile normal kazançları ayrımına son verilerek, istisna olsun olmasın kâr dağıtımı aşamasında tevkifat yapılması öngörülmekte, ayrıca halka açık şirketlerle halka açık olmayan şirketler arasındaki ayrım kaldırılarak tevkifat oranının her iki tür şirket için aynı olması öngörülmektedir. Aynı şekilde dar mükellef kurumların kazançları üzerinden dağıtılsın dağıtılmasın yapılan tevkifat, önerilen maddede şube kârının merkeze aktarılması aşamasına bırakılmaktadır.

Kâr payı vergilemesinde öngörülen yeni sistemin bir sonucu olarak vergi alacağı uygulamasına son verilmekte ve vergi tevkifatının tamamının mahsubu öngörülmektedir.

Madde 13. - Fon payı uygulamasının kaldırılmasına paralel olarak gelir vergisi tarifesi yeniden düzenlenmektedir. Yeni tarifede gelir vergisi oranı % 20’den başlamakta ve % 45’e kadar artmaktadır.

Maddede yapılan düzenlemeyle ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde, tarifede yer alan vergi oranlarının 5 puan indirilmek suretiyle uygulanması öngörülmektedir. Buna göre, yıllık beyannamede 12 milyar lirası ücret gelirinden olmak üzere toplam vergiye tâbi geliri (matrahı) 24 milyar liradan oluşan bir mükellefin vergi tutarı şu şekilde hesaplanacaktır.

- Tarifeye göre 24 milyar liranın hesaplanan gelir vergisi 6 350 000 000 TL.

- 12 milyar lira ücret geliri için 5 puan indirim tutarı     600 000 000 TL.

- Hesaplanan gelir vergisi tutarı  5 750 000 000 TL.

Madde 14. - Gelirin sadece kira gelirinden oluşması halinde Ocak ayında beyanname verilmesi uygulamasının kaldırılmasına yönelik değişiklik nedeniyle ödeme takvimi yeniden belirlenmekte, ayrıca yıllık beyanname üzerinden hesaplanan verginin üç taksit yerine iki taksitte ödenmesi esası getirilmektedir.

Madde 15. - Bu madde ile Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 121 inci maddesi yeniden düzenlenmektedir. Bu düzenlemeyle bir yandan vergi alacağının kaldırılmasına paralel olarak vergi alacağının mahsubuna son verilmekte, diğer yandan gerçek ücretlerin vergilendirilmesinde, özel gider indirimi ve özel indirimin yerini almak üzere vergi mahsubu getirilmektedir.

Getirilen düzenlemeyle ücretliye, kendisi, eşi ve çocukları ile ilgili eğitim, sağlık, gıda, giyim ve kira harcamalarının yıllık toplam tutarının belirli bir oranında vergi mahsup hakkı verilmektedir. Maddeyle vergi mahsup hakkı iki şekilde sınırlandırılmakta olup, bunlardan birincisi, mahsup hakkı veren harcamaların Türkiye’de yapılması, gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzelkişilerden alınan belgelerle tevsik edilmesi ve bu belgelerin işverene verilmesi, ikincisi ise mahsup hakkı kazanılan tutarın hesaplanmasında dikkate alınan harcama tutarının, vergi matrahının toplamını geçememesidir.

Madde 16. - Bu madde ile Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 123 üncü maddesi yeniden düzenlenmektedir.

Yapılan düzenlemede Gelir Vergisi Kanununun 21, 23/8, 47 ve 48 inci maddelerinde yer alan maktu had ve tutarlar, 1.1.2003 tarihi itibariyle geçerli olan had ve tutarlarına yükseltilmektedir.

Yeniden düzenlenen ikinci fıkra hükmü ile Gelir Vergisi Kanununun 19, 21, 23/8, 31, 47, 48, mükerrer 80, 82 ve 86 ncı maddeleri ile mükerrer 121 inci maddesinde yer alan maktu had ve tutarların, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanması esası getirilmiştir. Bakanlar Kuruluna bu şekilde belirlenen hadleri yarısına kadar artırma veya indirme konusunda yetki tanıyan düzenleme kaldırılmaktadır. Böylece Kanunda yer alan maktu hadlerin herhangi bir işleme bağlı olmaksızın günün ekonomik koşullarına uygun hale getirilmesi sağlanmıştır.

Ayrıca maddenin üçüncü fıkrasında yapılan düzenleme ile, ikinci fıkrada yer alan düzenlemenin 103 üncü maddede yer verilen vergi tarifesinin ilk gelir dilim tutarı hakkında da uygulanması sağlanmıştır.

Madde 17. - Bu madde ile Gelir Vergisi Kanununa dört geçici madde eklenmektedir.

Geçici Madde 61. - Bu madde ile daha önce Yatırım Teşvik Belgesine bağlanan yatırımlarla ilgili yatırım harcamalarına, yatırım indirimi uygulamasına ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanununun değişmeden önceki hükümlerinin uygulanması sağlanmaktadır.

Bu çerçevede, istisnadan yararlanan kazançlar üzerinden dağıtılsın dağıtılmasın % 19,8 oranında tevkifat yapılacaktır.

Ayrıca yapılan düzenleme ile dileyen mükelleflerin daha önce aldıkları Yatırım Teşvik Belgeleri kapsamında bu tarihten itibaren yaptıkları harcamaları için bu Kanunun 19 uncu maddesinde yer alan hükümler çerçevesinde yatırım indirimi istisnasından yararlanabileceklerdir. Bunun için ilk geçici vergilendirme dönemine ilişkin beyannamenin verileceği tarihe kadar bağlı bulunulan vergi dairesine bir bildirimde bulunulması ve tercihin alınmış olan Yatırım Teşvik Belgelerinin tamamı için yapılması şarttır.

Geçici Madde 62. - Tasarıda kâr paylarının vergilemesine ilişkin olarak yapılması öngörülen düzenlemeye paralel olarak, kurumların daha önceki yıllara ait kârlarının dağıtıma tâbi tutulması halinde geçiş dönemi ile ilgili olarak yapılması gereken işlemler, bu madde ile düzenlenmektedir.

Buna göre, 1998 ve önceki yıllara ait kârlar, dağıtılsın dağıtılmasın tevkifata tâbi tutulduğundan bu kârların 2003 ve müteakip yıllarda dağıtılması durumunda, bu kârlar üzerinden tevkifat yapılmayacağı hususuna açıklık getirilmektedir.

Aynı şekilde 1999-2002 yılları arasında elde edilen ve üzerinden tevkifat yapılan istisna kazançlar ile aynı dönemlere ait olup üzerinden tevkifat yapılmamış istisna kazançların dağıtılması halinde de tevkifat yapılmayacağı hususu maddenin 1 numaralı fıkrasının (b) bendinde düzenlenmektedir.

Maddenin 2 numaralı fıkrasında, 1998 ve önceki yıllarda elde edilmiş kurum kazançlarının dağıtımı halinde bu kazançların kâr payını elde eden gerçek kişi tarafından beyan edilmemesini sağlamak amacıyla söz konusu kâr payları istisna kapsamına alınmaktadır.

Maddenin 3 numaralı fıkrasında ise kurumların 1999-2002 yılları kazançlarının dağıtımı halinde, bu kâr paylarını elde eden kişilerin elde ettikleri kâr payının net tutarına, kâr payının 1/9’unu ekledikten sonra bulacakları tutarın yarısını beyan etmeleri ve beyan edilen tutarın 1/5’ini de beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup etmeleri öngörülmek suretiyle kâr payı vergilemesine ilişkin olarak getirilen yeni sisteme uygun beyanda bulunmaları amaçlanmaktadır.

Maddenin 4 numaralı fıkrasında, bu maddenin 1, 2 ve 3 numaralı fıkralarında belirtilen kâr payları kurumlar vergisi mükellefleri tarafından elde edildikten sonra bunların ortaklarına dağıtılması halinde de 1, 2 ve 3 numaralı fıkralarda yer alan hükümlere göre işlem yapılacağı açık olarak hükme bağlanmaktadır.

Maddenin 5 numaralı fıkrasında, bu madde kapsamındaki kâr paylarının vergileme  rejimi madde içerisinde düzenlendiğinde, söz konusu kâr payları için Kanunun 22 nci maddesi hükmünün ayrıca uygulanmayacağı hususuna açıklık getirilmektedir.

Geçici Madde 63. - Maddenin 1 numaralı fıkrası ile altın ticareti ve imalatı faaliyetinde bulunan mükelleflerin kayıtlarında yer alan emtianın değerini gerçek duruma uygun hale getirmeleri konusunda geçici bir düzenleme yapılmaktadır.

Maddenin 1 numaralı fıkrası ile de kıymetli maden ve ziynet eşyası faaliyetinde bulunup 4811 sayılı Kanunla stok beyan eden mükelleflerin bu beyan ettikleri kıymetlere ilişkin olarak söz konusu Kanunun 13 üncü maddesine göre vergi ödeyecekleri konusuna açıklık getirilmektedir. Bu Kanunun yürürlüğünden önce bildirimde bulunup vergisini ödeyenlerin ödedikleri verginin bu Kanuna göre ödenecek verginin hesaplanmasında dikkate alınacağı tabiîdir.

Geçici Madde 64. - Sporculara yapılan ücret ödemeleri % 15 oranında nihaî olarak vergilendirilmektedir.

Madde 18. - Maddede yapılan düzenlemeyle, yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ve teknik hizmetlerden sağlanan ve Türkiye’de genel netice hesaplarına intikal ettirilen kazançlar kurumlar vergisinden müstesna tutulmaktadır. Bu düzenleme yapılırken, halen geçici bir maddede yapılan düzenleme çerçevesinde uygulanan istisna, bir yandan kalıcı hale getirilirken, bir yandan da daha etkin ve son derece basit bir hale getirilmekte, günümüz koşullarında gereksiz ve amacına uygun olmaktan uzak hale gelmiş olan koşullara son verilmektedir.

Madde 19. - Madde ile yapılan düzenlemeyle, kamu idare ve müesseselerine bağışlanan okul ile öğrenci yurtlarının inşası dolayısıyla yapılan harcamalar, bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamının, kurum kazancından indirilmesi öngörülmektedir.

Madde 20. - Maddeye yapılan düzenleme ile kurumlar vergisinin, beyanname verme süresi içinde bir defada ödenmesi öngörülmektedir.

Bilindiği üzere, kurumlar vergisi mükellefleri kazançların yıl içerisinde üçer aylık dönemler itibarıyla verdikleri geçici vergi beyannameleriyle beyan etmekte ve geçici vergi olarak ödedikleri tutarları yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup etmektedirler. Böylece, normal şartlarda geçici vergi matrahları ile yıllık beyannamede bildirilen matrah eşit olacağından, ilave olarak ödenecek vergi tutarı kurumlar vergisi oranı ile geçici vergi oranı arasındaki farka tekabül eden vergi kadar olmaktadır. Dolayısıyla kurumlar vergisinin üç taksitte ödenmesinin ekonomik bir gerekçesi kalmamış olup, yapılan düzenlemeyle kurumlar vergisinin bir defada ödenmesi öngörülmektedir.

Madde 21. - Yurt dışındaki GSM operatörleri roaming hizmetlerinde KDV uygulamazken ülkemizde faaliyet gösteren operatörlerin yurt dışındaki operatörlerin abonelerine Türkiye’de verdiği hizmetlerden vergi alınması rekabeti bozmaktadır. KDVK’nun 11/1-a maddesinde yapılan değişiklikle bu hizmetler de istisna kapsamına alınmaktadır.

Tecil terkin kaydıyla satışlarda ihracatın gerçekleşmemesi halinde tecil edilen verginin gecikme zammının % 50 fazlasıyla alınmasına ilişkin hüküm değiştirilerek sadece gecikme zammı ile birlikte tahsiline imkân sağlanmaktadır. Öte yandan ihracatın mücbir sebeplerle gerçekleştirilememesi halinde uygulanan tecil faizi bile imalatçıya ağır bir külfet yüklemektedir. Aynı maddenin (c) bendine eklenen hükümle de bu durumda olan mükellefler için ek süre verilerek müeyyidesiz terkin imkânı sağlanmaktadır.

Madde 22. - Maddede yapılan düzenleme ile basit usulde vergilendirilen mükelleflerin teslim ve hizmetleri katma değer vergisinden istisna tutulmaktadır. Bu düzenleme sonucunda basit usulde vergilendirilen mükellefler mal teslimlerinde veya hizmet ifalarında katma değer vergisi hesaplamayacaklar, bunlardan mal ve hizmet alan mükellefler katma değer vergisi indirimi yapamayacaklar, gerçek usulde vergilendirilenlerden mal ve hizmet satın alan basit usulde vergilendirilen mükellefler ise ödedikleri katma değer vergisini gider veya maliyet kaydedeceklerdir.

Maddede yapılan bir başka düzenlemeyle, kredi temini sırasında teminat bulmakta güçlükle karşılaşan KOBİ’lere teminat sağlayan ve kurumlar vergisinden muaf olan kredi garanti fonunun işlemlerine istisna getirilmektedir.

Ayrıca, tali sigorta acentelerinin aldıkları komisyonların katma değer vergisine tâbi olduğu şeklindeki yanlış anlaşılmaları gidermek üzere Kanuna açıklık getirilmektedir.

Madde 23. - Madde ile Katma Değer Vergisi Kanununa iki geçici madde eklenmektedir.

Geçici Madde 18. - Kanunda, teşvik belgesi sahibi mükelleflere yapılan makine ve teçhizat teslimleri vergiden istisna edilmişken mükellefiyeti bulunmayan kamu kurum ve kuruluşlarına teşvik belgesi kapsamında istisna uygulandığı anlaşılmıştır. Ancak uygulamanın geçersiz sayılması kamu kurumunca verilen belgeye güvenen mükellefleri mağdur ederken haksız olarak istisnadan yararlandırılan kamu kurumları için ilave ödenek bulunarak verginin ikmâl edilmesini gerektirecektir. Bu duruma meydan vermemek için geçmişte yapılan uygulama geçerli sayılmaktadır.

Geçici Madde 19. - Toplantı masrafları Asya Kalkınma Bankasınca karşılanan organizasyonun uluslararası nitelikte olması dolayısıyla bu bankanın katma değer vergisi ödememesi sağlanmaktadır.

Madde 24. - Yapılan düzenlemeyle finansal kiralama işlemlerine ilişkin vergisel düzenlemeler bu konuda uluslararası muhasebe standartlarında belirlenmiş muhasebe kurallarına uygun hale getirilmektedir. Bu amaçla yapılan düzenlemeyi aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür.

- Bir iktisadî kıymetin mülkiyetine sahip olmaktan kaynaklanan tüm risk ve yararların kiracıya devredilmesi sonucunu doğuran kiralama sözleşmeleri finansal kiralama sözleşmeleri olarak tanımlanmaktadır.

- Aşağıdaki şartların birinin varlığı halinde kiralama sözleşmesi finansal kiralama olarak kabul edilmektedir.

- İktisadî kıymetin mülkiyetin kiralama dönemi sonunda kiracıya devredilmesi,

- Kiracıya kira süresi sonunda iktisadî kıymeti kiralama dönemi sonunda düşük bir bedelle satın alma hakkı tanınması,

- Kiralama döneminin iktisadî kıymetin ekonomik ömrünün büyük bir bölümünü oluşturması,

- Sözleşmeye göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerlerinin toplamının iktisadî kıymetin rayiç bedelinden büyük olması veya önemli ölçüde yaklaşık bir değer olması.

- Doğal kaynakların bulunması ve işletilmesi ile ilgili kiralamalar ile hakların kiralanmasına yönelik lisans anlaşmaları yapılan düzenlemenin kapsamı dışında bırakılmaktadır.

- Bina ve arsaların kiralama işlemlerinde kira dönemi sonunda kiracıya mülkiyetin devredilmesi ya da kira dönemi sonunda kiracıya mülkiyeti düşük bir bedelle satın alma hakkı tanındığı durum da finansal kiralama kabul edilmektedir.

- Finansal kiralama işlemine konu iktisadî kıymete ilişkin amortisman ayırma hakkı kiracıya ait olmaktadır. Yapılan kira ödemeleri anapara ödemesi ve faiz gideri olarak ayrıştırılacak ve faiz giderleri ilgili dönemlerde vergiye tâbi gelirin tespitinde indirim konusu yapılacaktır.

- Kiralayan ise kira ödemelerini anapara geri ödemesi ve faiz geliri olarak ayrıştıracak elde ettiği gelirleri dönemler itibariyle vergiye tâbi kazancının tespitinde dikkate alacaktır.

Madde 25. - Madde ile ortalama vadesi bir yıl ve daha uzun süreli yatırım kredileri ile ilgili olarak, gerek menkul ve gerekse gayrimenkul teminatları ile ilgili yapılacak işlemlerin harçtan bağışık tutulması sağlanmaktadır.

Madde 26. - Maddede yapılan düzenlemeyle, sürücü kurslarınca ödenen ruhsat harcı, benzer kurumlarca ödenen harç tutarına indirilmektedir.

Madde 27. - Maddede yapılan düzenlemeyle, damga vergisine tâbi her bir kâğıt için hesaplanan damga vergisi miktarının her yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılması sonucu yüksek tutarlara ulaşması nedeniyle, bu miktarın günün konuşlarına uygun hale getirilmesi amaçlanmış, ayrıca söz konusu uyumun sağlanabilmesi için Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir.

Madde 28. - Maddede yapılan düzenlemeyle, yürürlük süresi 31/12/2003 tarihinde sona erecek olan 3505 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinde yer alan ve yatırım kredileri nedeniyle düzenlenen kâğıtlara uygulanan damga vergisi istisnasının bu tarihden sonra da sürdürülmesi öngörülmektedir.

Maddede yapılan diğer düzenlemeyle Bütçe Kanunlarında yer alan istisna hükümlerinin ana vergi kanununda yer alması sağlanmaktadır. Bu kapsamda, Devlet dış borçları ile ilgili kredi anlaşmalarında öngörülen ödemeler dolayısıyla düzenlenen kâğıtlar, 4749 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası ile tanımlanan nakit işlemleri ile Merkez Bankasınca çıkarılacak likidite senetleri ve bu senetlerin faiz ve ana para ödemeleri ve bunlarla ilgili işlemler nedeniyle düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden istisna edilmektedir.

Madde ile ayrıca Kredi Garanti Fonunun kredi teminatlarına ilişkin işlemlerinde düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden müstesna tutulmaktadır.

Madde 29. - Sosyal güvenlik kurumlarından aylık alanların vergi iadeleri harcama tutarına bağlı olarak artan oranlı tarifeye göre hesaplanmaktadır. Tarifede yer alan harcama dilimleri uzun süredir değiştirilmediğinden, zamanla ekonomik değerlerini önemli ölçüde kaybetmiş ve tek orana benzer bir yapı ortaya çıkmıştır. Yapılan düzenleme ile hesaplamanın tek oran esas alınarak yapılması öngörülmektedir.

Madde 30. - Finansal Kiralama Kanununun 28 inci maddesinde yapılan değişiklik ile finansal kiralama konusu iktisadi kıymetlerle ilgili olarak yatırım indirimi istisnasından yararlanma hakkı kiralayana tanınmaktadır.

Madde 31. - Özellikle ihracat sektörü için büyük önem taşıyan ve gecikmesi halinde finansman sıkıntısına neden olan katma değer vergisi iadelerinin hızlı ve kamu alacağını tehlikeye sokmayacak şekilde yerine getirilmesinde mahsup yoluyla ödeme etkin bir araç olmaktadır. Ancak mevcut durumda KDV beyannamelerinin verileceği son günden SSK primlerinin ödeneceği son güne kadar olan maksimum 6 günlük süre vergi dairelerinin KDV beyannamelerini inceleyerek mahsup talebini sonuçlandırmaları için yeterli olmamakta ve KDV mükelleflerinin gecikme zammı ile karşılaşmalarına neden olmaktadır. Eklenen fıkra ile mükellefler ve vergi dairelerinin üzerindeki zaman baskısı azaltılarak KDV iadelerinin prim borçlarına mahsubunun etkin bir şekilde gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır.

Madde 32. - Bu madde ile yapılan düzenlemeler, maddenin fıkraları itibariyle aşağıdaki şekilde özetlenebilir.

1 numaralı fıkranın (a) bendi ile, çalıştırdıkları hizmet erbabı sayısı 10 ve daha az olanlarca üç ayda bir verilen muhtasar beyannamenin dönemi değiştirilmekte, üçer aylık dönemlerin yıllık dönemle uyumu sağlanmaktadır. Düzenlemeye göre bu kapsamda olan mükellefler, Ocak-Mart dönemi beyannamesini Nisan, Nisan-Haziran dönemi beyannamesini Temmuz, Temmuz-Eylül dönemi beyannamesini Ekim, Ekim-Aralık dönemi beyannamesini ise izleyen yılın Ocak ayının 20 nci günü akşamına kadar vereceklerdir. Fıkranın (b) bendi ile de, muhtasar beyannamenin verme zamanı yeniden belirlenmektedir.

2 numaralı fıkra ile; kurumlar vergisinin taksitler halinde ödenmesine son verilmesine paralel değişiklikler yapılmakta, geçici verginin yasal oranı da kurumlar vergisi oranına getirilmektedir.

3 numaralı fıkra ile, katma değer vergisi ve muhtasar beyannamenin tek bir beyannamede birleştirilmesine olanak sağlamak için, katma değer vergisi beyanname verme süresi yeniden belirlenmekte, bu süreler muhtasar beyanname verme süresi ile aynı tarihe getirilmektedir.

4 numaralı fıra ile, 10.000 liralık madeni paraların tedavülden kaldırılmasına paralel düzenleme yapılmaktadır. Bazı harçların pul yapıştırılmak suretiyle de tahsil edilmesi nedeniyle bu değişiklik gerekmektedir.

5 numaralı fıkra ile, Harçlar Kanununa bağlı (4) sayılı tarifenin, gayrimenkullerin devir ve iktisabı ile ilgili 20 numaralı fıkranın (a) bendine paralellik sağlanarak, gayrimenkullerin sermaye şirketlerine sermaye olarak konulması işlemlerinde binde 15 harç alınması sağlanmaktadır.

6 numaralı fıkra ile, tedavülden kaldırılan 10.000 liralık madeni paralarla aynı değerde olan damga pullarının da tedavül imkânı kalmadığından, bu değerde pul yapıştırılması gereken kâğıtlarla ilgili olarak uygulamada meydana gelen sorunların giderilmesi amaçlanmıştır.

7 numaralı fıkra ile, vergi tahsilinde kolaylık sağlamak üzere, tedavüldeki para değerine paralellik sağlanmaktadır.

8 numaralı fıkra ile Maliye Bakanlığına, sosyal güvenlik kurumlarından aylık alanların vergi iadesi uygulaması ile ilgili yetki verilmektedir. Sosyal güvenlik kurumlarından aylık alanlar halen üç ayda bir bildirimde bulunarak vergi iadesi almakta, bu durum iş yükünü artırdığı gibi emeklilere önemli ölçüde zorluk getirmektedir. Yapılan düzenlemeyle, vergi iade bildirimlerinin yılda bir defa alınması, bu gerçekleştirilirken sosyal güvenlik kurumlarından aylık alanların kayıplarının önlenmesi ve bu kişilere bir yıl beklemeden ödeme yapılabilmesi amacıyla avans ödenmesinin sağlanması konusunda yetki verilmektedir.

9 numaralı fıkra ile Güvence Fonu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu gibi her türlü vergi, resim ve harçtan muaf tutulmaktadır.

Madde 33. - Bu madde ile Gelir Vergisi Kanununun;

- Mükerrer 21 inci maddesi, bu maddede yer alan hükmün 22 nci maddede yeniden düzenlenmesine paralel olarak,

- Yatırım indirimi istisnasını düzenleyen 6 ek maddesi, buna ilişkin düzenleme 19 uncu maddede yapıldığından,

- Özel gider indirimini düzenleyen 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının 5 numaralı bendi, mükerrer 121 inci maddede düzenlenen vergi mahsubu müessesesi nedeniyle,

- 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 13 numaralı bendi  ile mükerer 75 inci maddesi kâr paylarının vergilendirilmesine yönelik değişiklikler kapsamında,

- 119 uncu maddesinin ikinci cümlesi, kurumlar vergisi ödeme sürelerinde yapılan değişiklik nedeniyle,

- Mükerrer 120 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi yatırım indirimi istisnası uygulamasında yapılan değişiklik çerçevesinde,

yürürlükten kaldırılmaktadır.

Madde ile ayrıca;

- 25.6.1992 tarih ve 3824 sayılı Kanunun 18, 19, 20, 21 ve 22 nci maddeleri, 7.11.1985 tarih ve 3238 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin ikinci fıkrasının (h) bendi, 29.5.1986 tarih ve 3294 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi fon payı uygulamasına son verilmesi amacıyla yürürlükten kaldırılmış,

- Güncelliğini kaybeden miktarlar içeren havale mektupları, posta ve telgraf havalenamelerinden damga vergisi alınmasına son verilmiş,

- İrtibat büroları personelinin ücretlerini gelir vergisinden müstesna tutan 23 üncü maddenin birinci fıkrasının 14 numaralı bendi yürürlükten kaldırılmıştır.

Madde 34. - Madde ile gelir ve kurumlar vergisi tahsilât toplamı üzerinden Savunma Sanayii Destekleme Fonu ile Sosyal Yardımlaşmayı ve Dayanışmayı Teşvik Fonuna, maddede belirtilen oranlarda pay verilmesi öngörülmektedir.

Paylar aylık olarak hesaplanacak, tahsil edilen ayı takip eden ayın sonuna kadar fonlar adına Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde açılan hesap veya hesaplara yatırılacaktır.

Geçici Madde 1. - Madde ile fon payı uygulamasına ilişkin geçiş dönemi düzenlemeleri yapılmıştır.

Yapılan düzenlemeyle, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü ve Kurumlar Vergisi Kanununun 24 üncü maddesi gereğince vergi tevkifatı yapmak zorunda olan mükelleflerin, Aralık 2003 dönemi ile ilgili olarak hesapladıkları fon payını, bu Kanunun 33 üncü maddesinin 3 numaralı fıkrası ile kaldırılan hükümler çerçevesinde bu döneme ait muhtasar beyanname ile beyan etmeleri ve bu sürede ödemeleri, Maliye Bakanlığı Merkez Saymanlığının da tahsil ettikleri bu fon payını tahsil edildiği ayı takip eden bir ay içinde ilgili fonlar hesabına aktarmaları öngörülmektedir.

Madde ile ayrıca, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, 2003 yılı vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak 1.1.2004 tarihinden sonra verdikleri yıllık beyannameler üzerinden hesaplanan gelir ve kurumlar vergisi tutarı üzerinden ayrıca fon payı hesaplamayacakları, bu kazanç ve iratlara ilişkin olarak vergilendirme dönemi içinde ödenen fon paylarını da herhangi bir şekilde mahsup ve iadeye konu edemeyecekleri hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, mükerrer fon payı aktarılmaması için, 2004  yılı Ocak ayı gelir ve kurumlar vergisi tahsilâtından ayrıca pay verilmeyeceği maddede belirtilmiştir.

Geçici Madde 2. - Bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılan finansal kiralama sözleşmeleri ile ilgili olarak, 10.6.1985 tarihli ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun bu Kanun ile değiştirilmeden önceki 28 inci maddesi hükümleri uygulanmasına yönelik düzenleme yapılmaktadır.

Madde 35. - Yürürlük maddesidir.

Madde 36. - Yürütme maddesidir.

 

 


TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Katma Değer Vergisi Kanununda değişiklik yapılması hakkında Kanun Teklifim ve gerekçesi ilişikte sunulmuştur.

Gereğini saygılarımla arz ederim.

  Atillâ Başoğlu

              Adana

GEREKÇE

Son on yıllık dönemde halkımızın geliri büyük ölçüde düşmüş, buna karşılık temel ihtiyaç maddelerinin fiyatında önemli bir artış yaşanmıştır. Bu fakirleşme karşısında hükümetler vatandaşına sahip çıkmak yerine sahipsizlik duygusuna terk etmiş, yükselen feryatları Başbakanlık binasının önüne diktiği demir parmaklıklara boğmuştur.

Ancak Anayasamızın ikinci maddesinde yer alan, Cumhuriyetimizin sosyal bir hukuk devleti niteliğini vurgulayan ifadeler değişmediği sürece hiçbir hükümetin halkımızın temel ihtiyaçlarına kulak tıkamak hürriyeti olamaz.

Eğitim ve sağlık politikaları sosyal bir devletin en önemli iki alanıdır ve bir ülkenin geleceğini doğrudan etkileyen iki unsurdur.

Kimsenin eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamayacağı hususunu Anayasamız 42 nci maddesinde hükme bağlamıştır. Ancak evine ekmek götürmekte zorlanan velilerin her okul döneminde sürüklendikleri -intihara kadar varan- hüznü biliyoruz. Yaşanan bütün üzüntülere karşın hükümetlerimiz kitaplardan % 8, kırtasiye malzemelerinden ise % 18 miktarında Katma Değer Vergisi almaya devam etmektedir.

Eğitim, sadece okullarda edinilen bilgileri değil, tüm hayatımızı kapsayan bir süreçtir. Ülkemizde kitap fiyatları birçok vatandaşımızın alım gücünün üzerine çıkmıştır. Bireysel gelişimi ve demokratik kültürü geliştirmek için söz konusu ürünlerden alınan Katma Değer Vergilerinin kaldırılması başlangıç için yerinde bir tasarruf olacaktır.

Fakirleşmenin halkımızı özellikle sağlık alanında vurduğunu görüyoruz. İlaca 2001 yılında
% 98 oranında zam yapılmıştır. 2002 yılının ilk 3 ayı içerisinde de % 27 (% 15 ve % 12 olarak) oranında bir zam yapılmıştır. Türkiye’deki ilaç fiyatları pek çok ülkeden pahalı hale gelmiştir. İlaç fiyatlarındaki artışlar enflasyon oranları ve dolardaki artış ile de açıklanamayacak hale gelmiştir. Örneğin 1986-96 arası, Aspirin’in fiyatı 427 kat, Bactrim’in fiyatı 380 kat artarken, aynı dönemde dolardaki artış 109 kat olmuştur. Bu hem bireyleri hem de alıcı konumundaki kurumları olumsuz etkilemektedir. İlaç hammadde fiyatları, maliyetler, tüm girdiler gerçekçi belirlenmediğinden fiyatlarda ulusal ve uluslararası düzeyde çok önemli farklılıklar oluşmaktadır.

Bütün bu olumsuz şartlar karşısında ülkemizde ilaca % 18 oranında bir katma değer vergisi uygulanmaktadır. Söz konusu oranın yüksekliği ve kaldırılması, müteaddit defalar, gerek Türk Eczacılar Birliği, gerekse Türk Tabipleri Birliği tarafından hükümetlere bildirilmiştir. Söz konusu oran, dünyanın en yüksek miktarları arasında yer almaktadır. Nitekim, Avrupa ülkelerinin beşi, ilaçtan katma değer vergisi almamakta, altı ülkenin oranları % 5’in altında tutulmuştur. Aday olduğumuz Avrupa Birliği Üyesi ülkelerin uygulamalarında Birliğe uyum açısından rehber alınması gereği göz ardı edilemez.

Yukarıda bahsedilen görüşler ışığında devletimizin, gelirlerini vatandaşlarının eğitimi ve sağlığı üzerinden sağlaması yerine, etkili vergi politikaları ve tahsilatı ile karşılaması daha doğru olacaktır.

ADANA MİLLETVEKİLİ ATİLLÂ BAŞOĞLU’NUN TEKLİFİ

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ

MADDE 1. – 25.10.1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin 4 numaralı fıkrasına aşağıdaki (1) ve (m) bentleri eklenmiştir.

1) Her türlü kitap ve eğitim amaçlı kırtasiye malzemeleri,

m) Sağlık sebepleriyle tüketimi yapılan ilaç ve malzemeler

MADDE 2. – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3. – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu

Türkiye Büyük Millet Meclisi

Plan ve Bütçe Komisyonu 4.4.2003

Esas No. : 1/543, 2/88

Karar No. : 22

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Maliye Bakanlığınca hazırlanarak Bakanlar Kurulunca 23.3.2003 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan ve Başkanlıkça 26.3.2003 tarihinde Komisyonumuza havale edilen 1/543 esas numaralı "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı", Komisyonumuzun 28.3.2003 ve 2.4.2003 tarihlerinde, Hükümeti temsilen Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile Maliye Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve Hazine Müsteşarlığı temsilcilerinin katılımlarıyla yaptığı 29 ve 32 nci birleşimlerinde, 2/88 esas numaralı Adana Milletvekili Atilla Başoğlu'nun "Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi" ile aynı mahiyette olmaları nedeniyle İçtüzüğün 35 inci maddesi uyarınca birleştirilmesine ve görüşmelere 1/543 esas numaralı  Tasarının esas alınmasına karar verilmesi suretiyle incelenip, görüşülmüştür.

Bilindiği gibi, günümüz ekonomik sistemi birçok değişkene bağlı olarak işlemektedir. Doğal kaynaklar, finansman yapısı, eğitim durumu, demografik yapı gibi ülke içi hususlar yanında, yaygınlaşan globalleşme hareketi ve bölgesel entegrasyonlar nedeniyle, dışarıdan temin edilen hammadde, yarı mamul, mamul ve enerji fiyatlarında uluslararası  piyasalarda meydana gelen dalgalanmalar gibi gelişmeler de ülke ekonomisinin seyrini  derinden etkileyebilmektedir. Bu  nedenle ekonominin çok sık değişen yapısının takibi ve ülke ekonomisinin dengeli gelişiminin sağlanması amacıyla; esnek, çok amaçlı ve çok araçlı bir teşvik siteminin oluşturulması, özellikle, üretim ve ihracata ilişkin pazar kapasitesinin ve payının artırılmasına  önemli oranda katkı sağlayacaktır. Bu amaçla etkin ve verimli bir teşvik sisteminin temelini teşkil eden   vergi sisteminin, yeni ekonomik gelişmelere uyum, vergide  adalet, vergi rekabeti, basitlik, etkinlik, verimlilik ilkeleri çerçevesinde yeniden yapılandırılması gerekmektedir.

Ayrıca, kamu hizmetlerinin gerçekleştirilebilmesi için gerekli finansmanı sağlamak vergi sisteminin temel fonksiyonu olmakla birlikte, tasarrufların ve sermaye birikiminin artırılması yoluyla ekonomik büyümenin teşvik edilmesi de vergi sisteminin üstlendiği diğer bir fonksiyon olarak değerlendirilmektedir. Bu amaçlarla, ülkemizde, uygulanan ekonomik program hedeflerinin gerçekleştirilmesi, kamu finansmanı probleminin azaltılması ve ekonomide kalıcı bir iyileşme sürecinin tesis edilmesi temel hedefi dikkate alınarak, vergi kanunlarında son yıllarda bir çok ülkenin vergi sisteminde yapılan düzenlemelere paralel değişiklikler yapılması gereği hasıl olmuştur.

Tasarı ve gerekçesi incelendiğinde; vergi sisteminin daha basit hale getirilmesi, vergi yükünün vergileme ile ilgili yükümlülüklerin azaltılması, mükellef ve vergi idaresinin iş ve işlemlerinin azaltılmasına yönelik düzenlemeler öngören Tasarı ile;

Yatırım indirimi istisnası yeniden düzenlenerek  yatırım indirimi sisteminin  son derece basit, şeffaf ve otomatik işler hale getirilmesi  ve  böylece mükelleflerin vergiye  uyum maliyetinin düşürülmesi amacıyla;

-Teşvik belgesi alınması kaldırılarak belge alımı, revizesi, izin alınması, kapatılması gibi işlemlerin son bulmasının,

-Yatırım indirimi oranının % 40 olarak belirlenmesinin,

-% 19.8 olarak uygulanan istisna stopajı oranının kaldırılarak istisna kazancı dağıtılmadığı sürece vergi yükünün sıfır olmasının,

-Yatırım teşvik indirimi sitemindeki bölge ve sektör ayrımına son verilmesinin, mevcut farklılaştırılmış yatırım indirimi uygulamasının kaldırılmasının,

Kurum kazançlarının vergilendirilmesinde;

-Kurumlar vergisi oranları değiştirilmeden fon payı uygulaması kaldırılarak kurumların vergi yükünün % 10 nispetinde azaltılmasının,

-Halen uygulanmakta olan vergilendirme sisteminde kurum kazançları üzerinde % 65'e yaklaşan vergi yükünün, yapılan düzenlemeler ile % 45'lere indirilmesinin,

-Stopaj uygulaması, bütün kazançların dağıtılması aşamasına ertelenerek, stopaj uygulamasının basitleştirilmesinin,

-Vergi alacağı uygulamasının kaldırılmasının, böylece vergi alacağının mahsubuna son verilerek gerçek ücretlerin vergilendirilmesinde, gerçek vergi tutarının mahsubu sisteminin getirilmesinin,

-Kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmayarak, kârını sermayeye ekleyen kurumlardan stopaj yapılmamasının,

-Bedelsiz hisse senedi alan ortakların bu gelirleri için beyanname vermemelerine  yönelik düzenlemeler yapılmasının,

Hisse Senedi satış kazançlarının vergilendirilmesinde; borsada kayıtlı olmayan hisse senetlerinin bir yıl süreyle elde tutulduktan sonra elden çıkarılması halinde, elde edilen kazancın, üç aydan fazla elde tutulan borsaya  kayıtlı hisse senetlerinin satış kazançlarında olduğu gibi vergiden muaf tutulmasının,

Okul ve yurt bağışları için yapılan harcamaların tamamının gelir ve kurumlar vergisi matrahından indirilebilmesine olanak sağlanmasının,

Eğitim ve sağlık harcamalarının, gelirin % 5'i ile sınırlı olmak üzere, gelir vergisi matrahından indirilebilmesinin sağlanmasının,

Gelirin toplanması ve beyanı ile ilgili olarak,

-İlke olarak gelirin toplanması ve beyanı sistemi öngörülmekle birlikte; tek işverenden alınan ücretler, gerçek usulde vergilendirilmeyen zirai kazançlar, bireysel emeklilik sisteminden elde  edilen gelirler ve istisna tutarını geçmeyen gelirler gibi bazı gelir türlerinin beyan dışı bırakılmasının,

-Beyan eşiğinin 2003 yılı için  8.5 milyar liradan, 12 milyar liraya çıkarılmasının,

-Beyana tabi arazi kira geliri ile alacak faizi gibi gelirler için 500 milyon liralık beyan sınırının getirilmesinin,

Gelir vergisinde;

-Vergi tutarı üzerinden  ayrıca alınan  % 10 oranındaki fon payının kaldırılmasının,

-Bu düzenlemeye paralel olarak % 20-45 aralığındaki gelir vergisi tarifelerinin yeniden düzenlenmesinin ve yeni tespit edilen bu oranların ücretler için 5 puan  indirimli uygulanmasının,

Kurumlar vergisinde;

-% 30'luk kurumlar vergisi oranı değiştirilmeden, % 10 oranında ayrıca hesaplanan fon payının kaldırılmasının, bu suretle kurumlar vergisi  uygulamasında % 10 oranında bir indirim sağlanmasının,

-Geçici vergi oranının kurumlar vergisi oranı ile eşitlenmesinin,

Gelir, kurumlar ve katma değer vergisi beyan ve ödeme zamanlarında;

-Gelir vergisinde taksit sayısı Mart, Haziran ve Eylül ayları yerine Mart ve Temmuz  ayları olarak değiştirilmesinin,

-Kurumlar vergisinde Nisan, Temmuz ve Ekim olan ödeme dönemleri Nisan ayı olarak  belirlenmesinin,

-Muhtasar ve Katma Değer Vergisi beyannamelerinin birleştirilmesine imkân sağlamak amacıyla ertesi ayın 20'sinde verilen muhtasar beyanname ile ertesi ayın 25'inde verilen Katma Değer Vergisi beyanname verme sürelerinin ertesi ayın 23'ü olarak belirlenmesinin,

Yurtdışı müteahhitlik kazançlarıyla ilgili olan ve  2003 yılı sonunda bitecek istisnanın, basitleştirilerek sürekli hale getirilmesinin,

Katma Değer Vergisi iade alacaklarının, SSK prim borçlarından mahsubuna imkân sağlanmasının,

Kredi Garanti Fonu teminatlarına ilişkin işlemlerde Katma Değer Vergisi ile Damga Vergisi istisnalarının getirilmesinin,

Altın alım ve satımı ile uğraşanlara mallarını sürekli değerleme imkanının tanınmasının,

Sürücü kurslarınca ödenen harç tutarlarının benzer kurumların ödediği tutarlara indirilmesinin,

Finansal kiralama konusunda uluslararası  muhasebe standartlarına uygun düzenlemelerin  yapılmasının,

Basit usulde vergilendirilen 800 bine yakın küçük esnaf tarafından  teslim  ve  hizmetlerinin  Katma Değer Vergisinden müstesna tutulmasının,

Diş protezcilerinin ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilmesinin,

Devlet dış borçları ile ilgili kredi anlaşmalarında öngörülen ödemeler dolayısıyla düzenlenen kağıtlar, 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanuna göre yapılan nakit işlemleri gibi konularda bütçe kanunlarında  yer alan düzenlemelerin ilgili kanununda yapılmasının,

Özel gider indirimi  ve özel indirim birleştirilerek "ücretlilerde vergi indirimi" başlığı altında yeniden düzenlenmesinin,

Vergi iadesinde, iade tutarı belgelenen harcama tutarı ile ilişkilendirilerek vergi  iadesinde azalan oranlı bir tarifenin getirilmesinin,

Emeklilere vergi iadesi ile ilgili olarak üç aylık dönemler itibariyle avans ödenebilmesine imkan sağlanmasının,

Öngörüldüğü anlaşılmaktadır.

Tasarının geneli üzerinde yapılan müzakerelerde;

- Tasarıda yer alan pek çok düzenlemenin vergi sisteminin uygulamasında karşılaşılan noksanlıkların   giderilmesine  yönelik  olarak  hazırlanmasının  memnuniyetle  karşılandığı,

- % 10' luk fon payının kaldırılmasının olumlu karşılandığı, ancak Gelir Vergisi Kanununda yer alan vergi dilimlerinin % 5 oranında artırılmasının  dar gelirli  küçük esnaf kesime ilave bir  vergi  yükü  getireceği,

- Özel indirim ve özel gider indirimi uygulamasından vazgeçilmesinin ücretliler açısından bir hak kaybına yol açabileceği, bu indirim mekanizmaları yerine öngörülen vergi  mahsubu sisteminin ücretlilerin kaybını telafi edemeyeceği,

- Farklı yerlerden ücret alan ücretlilerin, muhtelif yerlerden aldıkları  ücretlerini tek bir beyannamede toplayarak  beyanda  bulunmasını hükme bağlayan  düzenlemeler,  sınırlı sayıda yüksek ücret alan mükellefleri artan oranlı bir şekilde vergilendirirken, sabit gelirli geniş bir kesim için ek bir külfet getireceği,

- Kurumlar Vergisinde uygulanan geçici vergi oranının Kurumlar Vergisi oranına getirilmesinin özellikle finansman güçlüğü çeken firmaları zor duruma düşüreceği,

-  Vergi Kanunlarında yapılacak kapsamlı değişikliklerin Borçlar Kanunu, İcra ve İflas Kanunu ve Ticaret Kanunu  ile birlikte ele alınarak değerlendirilmesi gerektiği,

- Tasarı ile getirilen düzenlemelerin zaten kayıt altında olan mükelleflere yönelik olarak hazırlandığı, ancak asıl yapılması gerekenin ise kayıt dışı ekonomi ile mücadeleye yönelik düzenlemelerin yapılması olduğu,

- Kayıt dışı ekonomi ile mücadelenin daha etkin  bir biçimde yapılması için vergi idaresinin gerek nitelikli personel, gerekse araç ve gereç açısından yeniden yapılandırılması gerektiği,

- Gelir idaresinin bağımsız bir kurum olarak örgütlenmesi,  vergi kimlik numarasının, vatandaşlık  numarası ile birleştirilmesinin vergi sisteminin etkinliğini artıracağı,

- Katma Değer Vergisinde vergi iadesi sisteminin sürdürülmesi gerektiği, böylece vergi gelirlerinin toplanmasında otokontrolun sağlanabileceği,

- Eğitim ve öğretim yatırımları için yapılan giderlerin tamamının vergiden muaf tutulmasının eğitimin gelişmesine katkı sağlayacağı,

- Yatırım indirimi istisna sisteminin sadeleştirilmesi ile yatırımcının önünün açılacağı, yatırım ikliminin iyileştirilmesiyle doğrudan yabancı sermayenin ülkeye girişini teşvik edeceği, toplumun büyük bir kesimini rahatlatacak sözkonusu düzenlemelerin Türkiye'nin ihracat kapasitesini artıracağı,

- Vergilemede en önemli unsurun vergi tabanı genişletilerek, vergi oranlarının düşürülmesi olduğu, böyle bir sistemde  vergisini düzenli ödeyen mükellefin vergi yükünün katlanılabilir bir düzeyde olmasının sağlanabileceği,

- Bireysel emeklilik sisteminin gelişmesine katkı  sağlayacak vergisel teşviklerin memnuniyetle  karşılanacağı,

- Ülkemizde çok dar bir kesimden yüksek oranlardaki tarifelerden vergi toplandığı, % 6.5' lik faiz dışı fazla hedefini tutturmak için getirilen ek vergiler ile mükelleflerin katlanmak zorunda olduğu vergi yükünün daha da artacağı,

- 800 bine yakın küçük esnaf ve sanatkarın beyanname sisteminden istisna edilmesinin, vergi idaresinin iş yükünü azaltarak verimliliğin artmasına katkı sağlayacağı,

- Vergi sisteminde denetim anlayışı  yerine, kontrol anlayışının oluşturulması gerektiği, böylece vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği anda kontrol mekanizması ile kayıt altına alınmasının sağlanacağı,

- Kâr  payının sermayeye eklenen tutarlarının vergiden muaf tutulmasının, şirketlerin mali bünyelerinin güçlenmesine katkı sağlayacağı, böylece şirketlerin muhtemel ekonomik krizlere daha güçlü bir şekilde dayanmalarının mümkün olacağı,

- Yapılan düzenlemelerle vergi gelir ve kayıplarının ne olacağı, Kurumlar Vergisinde sağlanan indirimle ne kadar gelir kaybının meydana geleceği, Gelir Vergisi dilimlerinde  yapılan % 5 artış ile ne kadar gelirin elde edileceği,

Şeklindeki  görüş ve değerlendirmeleri müteakip, Hükümet adına yapılan tamamlayıcı açıklamalarda ise;

- Daha önce yapılan vergisel düzenlemelerin bir devamı olan sözkonusu Tasarı ile vergi sisteminin maliye politikalarını destekler  hale getirilmesinin amaçlandığı,

- Tasarının sürdürülebilir bir borç yönetiminin oluşturulması, bütçe açıklarının Avrupa Birliği kriterlerine indirilmesi, vergi sisteminin daha adaletli hale getirilmesi, vergi tabanının genişletilmesi  ve kayıt dışılığın kayıt altına alınması genel hedefleri doğrultusunda hazırlık çalışmaları devam eden  düzenlemelerin, ilk ayağını teşkil ettiği,

- Kurumlar Vergisindeki vergi yükünün  OECD ve AB kriterleri seviyesine indirilmesi amacıyla fon payı ve kârların sermayeye eklenmesinde alınan vergi kaldırılarak   % 65'ler seviyesindeki vergi yükünün % 45' ler seviyesine indirildiği,

- Vergi sisteminin iyileştirilmesine yönelik olarak devam eden çalışmalar ile optimal bir vergi sisteminin oluşturulmasının amaçlandığı,

- Türk vergi sisteminde  dolaylı - dolaysız vergiler arasındaki nisbetin arttığı, bu düzenleme ve daha sonra yapılacak diğer vergi düzenlemeleri ile dolaylı vergiler nispetinin azaltılacağı, bu amaçla dolaylı vergiler arasında yer alan  KDV  oranlarında da Bakanlar Kurulunca indirime gidileceği,

- Özel indirim ve özel  gider  indirimin  birleştirildiği, böylece düşük gelir elde  eden  ücretlilerde vergisel olarak bir iyileşmenin  sağlandığı,

- Beyanname verme sınırının  8 milyar 500 milyon liradan, 12 milyar liraya  yükseltildiği, bu değişiklikle ücretli kesim arasında  düşük ücretliler lehine bir  iyileştirmenin yapıldığı,

- Vergi sisteminde denetim yapmaktan ziyade, kontrole dayanan bir  mekanizmanın oluşturulmasının temel hedef alındığı,

- Şirketlerin özsermayelerinin  güçlendirilmesi  amacıyla sermayeye katılan kâr paylarının vergiden muaf  tutulduğu,

- Ekonomik ve sosyal ihtiyaçları gözardı etmeyen,  çağdaş bir vergi sisteminin oluşturulmasına çalışıldığı,

- Tasarının 2003 yılı Bütçesinde öngörülen gelir hedeflerinin gerçekleştirilmesi amacı doğrultusunda hazırlandığı, bu nedenle büyük ölçüde gelir kaybına yol açabilecek düzenlemelerin yapılamadığı, farklı vergi  kanunlarında yapılan  değişiklikler sonucu toplam vergi artışı ile azalışının birbirlerini dengelediği,

İfade edilmiştir.

Tasarının geneli üzerinde yapılan müzakerelerden sonra, Tasarı ve gerekçesi Komisyonumuzca da benimsenerek maddeleri üzerindeki görüşmelere geçilmiştir.

Tasarının;

- Çerçeve 1 inci maddesinin madde çerçevesinde yer alan "yeniden" ibaresinin çıkarılması suretiyle,

- Çerçeve 2 nci maddesi ile düzenlenen 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 22 inci maddesi nin (1) numaralı fıkrasında yer alan "ödemeler" ibaresinin, uygulamada tereddütlere yol açmaması amacıyla "ödemelerin tamamı" şeklinde değiştirilmesi ve madde çerçevesinde yer alan "yeniden" ibaresinin metinden çıkarılması suretiyle,

- Çerçeve  3, 4, 5, 6, 7 ve 8 inci maddeleri aynen,

- Çerçeve 9 uncu maddesi ile düzenlenen 193 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin; (b) alt bendinde yer alan parantez içi ifade ikinci ve daha sonraki işverenlerden  alınan ücretlerin beyanı ile ilgili olarak, Tasarıda yer alan haddin artırılması amacıyla yeniden düzenlenmesi, (c) alt bendinde yer alan "geçmemesi" ibaresinin "aşmaması" olarak değiştirilmesi ve (d) alt bendinde yer alan " 500 milyon" ibaresinin, "600 milyon" olarak değiştirilmesi suretiyle,

- Çerçeve 10 uncu maddesinin madde çerçevesinde geçen "paragraftan" ve "paragraf"  ibarelerinin sırasıyla  "alt bentten"  ve  "alt bent" olarak redaksiyona tabi tutulması suretiyle,

- Çerçeve 11, 12 ve 13 üncü maddeleri aynen ,

- Çerçeve 14  üncü maddesi ile düzenlenen 193 sayılı Kanunun 117 nci maddesinin başına madde numarası eklenmesi suretiyle,

- Çerçeve 15 inci  maddesi aynen,

Kabul edilmesinden sonra, görüşmelere 2.4.2003 tarihine kadar ara verilmiştir.

Bu defa, Komisyonumuzun 2.4.2003 tarihinde, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile ilgili kurum ve kuruluş temsilcilerinin katılımlarıyla yapılan 32 nci birleşimde Tasarının maddeleri üzerindeki görüşmelere devam edilmiştir.

Tasarının;

- Çerçeve  16 ncı maddesi ile düzenlenen  193 sayılı Kanunun Mükerrer 123 üncü maddesinin (2) numaralı fıkrasının son cümlesinde yer alan "yarısına" ibaresinin vergi tekniğine uygunluğun sağlanması amacıyla "% 50'sine" şeklinde değiştirilmesi suretiyle,

- Çerçeve 17 nci maddesi ile 193 sayılı Kanuna eklenen geçici 61, 62 ve 64 üncü maddeleri aynen, geçici 63 üncü maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan üçüncü parantez içi ifadenin "zebercet inci" şeklindeki ibaresinin uygulamada tereddütlere yol açılmaması amacıyla "zebercet, inci gibi" şeklinde değiştirilmesi suretiyle,

- Çerçeve 18 inci maddesi aynen,

- Çerçeve 19 uncu maddesinin çerçevesinde yer alan "paragraftan" ve "paragraf" ibarelerinin sırasıyla, "alt bentten" ve "alt bent" olarak redaksiyona tabi tutulması suretiyle,

- Çerçeve 20 nci maddesi aynen,

- Çerçeve 21 inci maddesinin madde çerçevesinde yer alan "paragraftan" ibaresinin, "alt bentten" şeklinde değiştirilmesi ve "aynı bendin" ibaresinin, "bu bendin" şeklinde redaksiyona tabi tutulması suretiyle,

- Çerçeve 21 inci maddesinden sonra gelmek üzere, ihraç edilen malların zamanında ve güvenli bir şekilde ithalatçısına ulaştırılmasının ihracatçının başarısının sürekliliğini ve rekabet gücünü önemli ölçüde etkileyeceğinden, ihraç edilecek malların belli bir yerde toplanarak uzmanlaşmış işletmeciler tarafından ihracatının yapılmasının, ihracatçının ithalatçıya olan taahhütlerini tam olarak yerine getirmesinin sağlanması amacıyla; ihracat amaçlı kurulacak ihracat antrepolarına yapılan teslimlerin de ihracat teslimi sayılarak Katma Değer Vergisinden istisna edilmesine imkan sağlanması ile bu antrepolarının denetim ve gözetime ilişkin esas ve usulleri belirleyen düzenlemelerin 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 12 nci maddesinin 1 numaralı fıkrasının (a) ve (b) bendinde değişiklik yapılmasıyla ilgili metnin çerçeve 22 nci madde olarak metne eklenmesi ve müteakip madde numaralarının teselsül ettirilmesi suretiyle,

- Çerçeve 22 nci maddesi ile düzenlenen 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasına; Bankaların rehabilitasyonu ve reel sektör firmalarının borçlarının yeniden yapılandırılması sürecinde; alacakların tahsilinin kolaylaştırılması amacıyla Katma Değer Vergisine tabi tutulması gereken bazı işlemlerin vergiden istisna edilmesine yönelik düzenlemelerin (1) ve (m) bentleri olarak metne eklenmesi, madde çerçevesinin bu değişiklik doğrultusunda yeniden düzenlenmesi ve çerçeve madde numarasının 23 olarak değiştirilmesi suretiyle,

- Çerçeve 23 üncü maddesi ile 3065 sayılı Kanuna eklenen geçici 18 inci maddesi aynen, geçici 19 uncu maddesinin; Asya Kalkınma Bankasının 2003 yılında ülkemizde yapacağı yıllık toplantıya katılacaklardan sadece Banka temsilcilerinin vergi istisnalarından yararlanabilmesi, toplantı öncesi yapılacak hazırlıkların da vergiden istisna edilmesine yönelik olarak yeniden düzenlenmesi ve çerçeve madde numarasının 24 olarak değiştirilmesi suretiyle,

- Çerçeve 24 ve 25 inci maddeleri, 25 ve 26 ncı  maddeler olarak aynen,

- Çerçeve 26 ncı maddesi ile düzenlenen 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (9) sayılı Tarifenin "VI-Ruhsat (izin) harçları"  bölümünün  (f)  bendinde yer alan  Karayolları  Trafik  Kanununun 123 üncü maddesine göre özel kişi ve kuruluşlara sürücü kursları açmak için ilgili Bakanlıkça verilecek okul açma belgelerinden her yıl alınan harçlarla ilgili düzenleme, (9) sayılı Tarifeden çıkarılarak, aynı Kanunun (8) sayılı Tarifesinin "VI-Meslek erbabına verilecek tezkere, vesika ve ruhsatnamelerden alınacak harçlar" başlıklı bölümünün 18 inci fıkrasının ( c) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi olarak eklenmesi, bu değişiklik doğrultusunda madde çerçevesinin yeniden düzenlenmesi ve çerçeve madde numarasının 27 olarak değiştirilmesi suretiyle,

- Çerçeve 27 ve 28 inci maddeleri, 28 ve 29 uncu maddeler olarak aynen,

- Çerçeve 29 uncu maddesi ile düzenlenen 2978 sayılı Vergi İadesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasıyla ilgili düzenlemenin; 3 üncü maddenin tamamını kapsayacak şekilde maddenin birinci fıkrasında yapılan değişiklikle birlikte Bakanlar Kurulu ile Maliye Bakanlığının yetkilerinin yeniden belirlenmesi, bu değişiklik doğrultusunda madde çerçevesinin düzenlenmesi ve madde numarasının 30 olarak değiştirilmesi suretiyle,

- Çerçeve 30 uncu maddesi ile düzenlenen 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun 28 inci maddesinin başına madde numarası eklenmesi anlama akıcılık kazandırılması amacıyla "yararlanılan teşviklerden" ibaresinin "uygulanan teşviklerden" şeklinde değiştirilmesi ve çerçeve madde numarasının 31 olarak değiştirilmesi suretiyle,

- Çerçeve 31 inci maddesi 32 nci madde olarak aynen,

- Çerçeve 32 nci madde olan 31 inci maddesinden sonra gelmek üzere;

- 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu çerçevesinde isteğe bağlı olarak sigorta primi ödeyen sigortalıların sistemden imtina etmelerinin önlenmesi, isteğe bağlı sigortalılık sisteminin Kanunun çalışma hayatının korunması genel amacı doğrultusunda ve isteğe bağlı sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarından yararlanabilmelerini temin edecek şekilde, 506 sayılı Kanunun 85 inci maddesinin yeniden düzenlenmesiyle ilgili metnin çerçeve 33 üncü madde olarak metne eklenmesi suretiyle,

- Bu düzenleme doğrultusunda, 506 sayılı Kanunun 85 inci maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girmesinden önce, isteğe bağlı sigortalı olanların sigortalılıklarının devam etmesine ve isteğe bağlı sigortalı olmak için  başvuranların,  başvurularının önceki hükümlere göre değerlendirilerek sigortalı olabilmelerine imkan sağlayan bir düzenlemenin 506 sayılı Kanuna geçici 85 inci madde olarak eklenmesiyle ilgili metnin çerçeve 34 üncü madde olarak metne eklenmesi ve müteakip madde numaralarının teselsül ettirilmesi suretiyle,

- Mevduat kabul etmeyen bankalardan olan yatırım bankalarının, diğer bankalar gibi krediler ile diğer alacaklardan doğmuş ve doğması beklenen ancak miktarı kesin olarak belli olmayan zararlarını karşılamak amacıyla ayırmış oldukları özel karşılıkların kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak indirilmesinin sağlanması amacıyla 4389 sayılı Bankalar Kanununun 20 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin yeniden düzenlenmesi, Özel Finans Kurumları Birliği bünyesinde oluşturulan ve mahiyeti itibariyle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu gibi işlev gören Güvence Fonunun vergi, resim ve harçtan muaf olmasını hükme bağlayan bir cümlenin aynı Kanunun 20 nci maddesinin (6) numaralı fıkrasının ( c) bendinin sonuna eklenmesiyle ilgili düzenlemelerin yeni çerçeve 35 inci madde olarak metne eklenmesi ve müteakip maddelerin teselsül ettirilmesi suretiyle,

- Çerçeve 32 nci maddesinin, (9) numaralı fıkrasının metinden çıkarılması,  Maliye Bakanlığına bağlanan Özelleştirme İdaresi personelinden kadro karşılığı  çalışan personelin Bakanlık personeline ödenen ek ödeme kapsamından çıkarılması suretiyle Bakanlığın diğer birimlerinde çalışan personel arasındaki mevcut ücret dengesinin korunması, Maliye Bakanlığının Gelirler Genel Müdürlüğü personeline ödenen fazla mesai ücretinin, başta Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü personeli olmak üzere Bakanlığın diğer birimlerinin personeline de ödenebilmesi ve fazla mesai süresinin ayda 70 saatten 100 saate kadar çıkarılmasını öngören düzenlemelerin 213 sayılı Vergi Usul Kanununun Ek 13 üncü maddesinde yapılmasıyla ilgili metnin (9) numaralı fıkra olarak eklenmesi ve çerçeve madde numarasının 36 olarak değiştirilmesi suretiyle,

- Çerçeve  33 üncü  maddesinin  (1) numaralı  fıkrasının  ( c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentleri ile 193 sayılı Kanunun Sekizinci Bölümünde yer alan 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 ncı ek maddeler yürürlükten kaldırıldığından, 193 sayılı Kanunun İkinci Kısmındaki Sekizinci Bölümü madde başlıkları ve maddeleri ile birlikte  yürürlükten kaldıracak şekilde (c) bendi olarak yeniden düzenlenmesi, müteakip bent harflerinin teselsül ettirilmesi ve çerçeve madde numarasının 37 olarak değiştirilmesi suretiyle,

- Çerçeve 34 üncü maddesi, 38 inci madde olarak aynen,

- Geçici 1 inci maddesi, metinde yapılan değişiklikler doğrultusunda madde atıflarının değiştirilmesi ve 2 nci fıkrasında geçen "tutarı üzerinden" ibaresinin, "tutarlarından" şeklinde değiştirilmesi suretiyle,

- Geçici  2 nci maddesi  aynen,

- Yürürlüğe ilişkin 35 inci maddesi; metinde yapılan değişiklikler doğrultusunda redaksiyona tabi tutulması ve çerçeve madde numarasının 39 olarak değiştirilmesi suretiyle,

- Yürütmeye ilişkin 36 ncı maddesi 40 ıncı madde olarak aynen,

Kabul edilmiştir.

Ayrıca, metnin tamamı kanunların hazırlanmasında uygulanan esas ve usuller doğrultusunda redaksiyona tabi tutulmuştur.

Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.

 

Başkan

Başkanvekili

Sözcü

 

Sait Açba

M. Altan Karapaşaoğlu

Sabahattin Yıldız

 

Afyon

Bursa

Muş

 

Kâtip

Üye

Üye

 

Mehmet Sekmen

Mahmut Göksu

Mehmet Melik Özmen

 

İstanbul

Adıyaman

Ağrı

 

Üye

Üye

Üye

 

Bülent Gedikli

Mehmet Zekai Özcan

Osman Kaptan

 

Ankara

Ankara

Antalya

 

 

 

(Karşı oy yazım ektedir)

 

Üye

Üye

Üye

 

Mehmet Mesut Özakcan

Ali Osman Sali

Ali Kemal Deveciler

 

Aydın

Balıkesir

Balıkesir

 

(Karşı oy yazımız ektedir)

 

(Muhalefet şerhim ektedir)

 

Üye

Üye

Üye

 

Aziz Akgül

Ömer Abuşoğlu

Nurettin Canikli

 

Diyarbakır

Gaziantep

Giresun

 

Üye

Üye

Üye

 

M. Emin Murat Bilgiç

Alaattin Büyükkaya

Birgen Keleş

 

Isparta

İstanbul

İstanbul

 

 

 

(Karşı oy yazım ektedir)

 

Üye

Üye

Üye

 

Ali Kemal Kumkumoğlu

Ali Topuz

M. Mustafa Açıkalın

 

İstanbul

İstanbul

İstanbul

 

(Karşı oy yazım ektedir)

(Karşı oy yazısı eklidir)

 

 

Üye

Üye

Üye

 

Mehmet Ceylan

Y. Selahattin Beyribey

Taner Yıldız

 

Karabük

Kars

Kayseri

 

Üye

Üye

Üye

 

Mustafa Ünaldı

Ali Er

Gürol Ergin

 

Konya

Mersin

Muğla

 

 

 

(Karşı oy yazımız eklidir)

 

Üye

Üye

Üye

 

Kazım Türkmen

Abdülkadir Kart

Erol Aslan Cebeci

 

Ordu

Rize

Sakarya

 

(Karşı oy yazım ektedir)

 

 

 

Üye

Üye

Üye

 

Musa Uzunkaya

Enis Tütüncü

Faruk Nafiz Özak

 

Samsun

Tekirdağ

Trabzon

 

 

(Karşı oy yazımız ektedir)

 

 

Üye

Üye

Üye

 

Mehmet Akif Hamzaçebi

Osman Coşkunoğlu

Mustafa Zeydan

 

Trabzon

Uşak

Hakkâri

 

(Karşı oy yazısı ektedir)

(Karşı oy yazım ektedir)

 

KARŞI OY YAZISI

Tasarının katılmadığımız maddelerine ilişkin görüşlerimiz aşağıdadır.

1. Yatırım indiriminde teşvik belgesinin kaldırılarak saydam bir sisteme geçilmesi olumlu bir düzenleme olmakla birlikte yatırım indiriminin konusunun bedeli 5 milyar liranın üzerinde olan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satın alınması veya imal edilmesi olarak belirlenmesi yatırım indiriminin teşvik olması özelliğini ortadan kaldırmaktadır. Bu şekilde çok geniş kapsamlı bir “yatırım indirimi” yerine yatırım indiriminin olmadığı ancak bunun yerine daha düşük oranlı (örneğin % 25) bir kurumlar vergisi tasarlanması daha doğru olacaktır.

2. Mevcut vergi sisteminde kâr payı vergilemesinde % 65’e kadar ulaşan vergi yükünün % 45’e indirilmesi vergi rekabeti açısından doğru bir düzenlemedir. Ancak kâr payı vergilemesindeki ağır yük azaltılırken ücret geliri elde edenlerin yararlandığı “özel indirim”in kaldırılıyor olması vergi adaletine aykırı bir düzenlemedir. Her ne kadar özel indirim “özel gider indirimi” ile birleştirilerek tutar olarak devam ediyor gibi gözükse de gerçekte hukuken kaldırılmış olmaktadır. Özel indirim maliye teorisinde emek gelirlerinin sermaye gelirlerine kıyasla daha korunması gereken gelir olduğu gerekçesinden hareketle farklı bir vergi rejimine tabi tutulmasının aracıdır. Daha adil bir vergi sistemi için vergi sistemine, ücret geliri dışında gelir elde eden düşük gelir gruplarının daha düşük oranda vergilendirilebilmesi için “en az geçim indirimi” veya benzeri kurumların dahil edilmesinin düşünülmesi gerekirken “özel indirim”in kaldırılıyor olmasını doğru bulmuyoruz.

3. Enflasyon muhasebesinin sadece altın alım-satımı ve imalı ile iştigal eden mükelleflerle sınırlı olarak vergi sistemine dahil edilmesi eksik bir düzenlemedir. Enflasyon muhasebesi tüm mükellefler için düşünülmelidir.

4. Ücret dışındaki gelirler için olan vergi tarifesindeki oranların her gelir diliminde “5”er puan yükseltilmesini doğru bulmuyoruz. Kâr payı üzerindeki vergi yükü indirilirken ücret dışındaki kalan gelir unsurlarının vergilendirildiği tarifedeki oran artışı vergi adaletine uygun düşmemektedir. Ayrıca düzenleme geçici bir dönem için değil kalıcı bir şekilde öngörülmektedir. Düzenleme Hükümetin vergi oranlarını indirme iddiasından önemli ölçüde vazgeçtiğinin bir göstergesi olmaktadır.

Ücret gelirleri veya diğer gelir unsurlarında yürürlükteki yasada var olan Bakanlar Kurulunun oran indirim yetkisinin de Hükümet Tasarısında kaldırılması öngörülüyordu. Eleştirimiz üzerine bu yönde bir hüküm ilgili maddeye ilave edilmiştir.

5. Komisyon görüşmeleri sırasında kabul edilen bir önergeyle Katma Değer Vergisi Kanununun ihracat istisnasına ilişkin hükümleri arasına “antrepo” üzerinden yapılan ihracatın da dahil edilmesi ihracatta ve Katma Değer Vergisi iadelerinin yönetiminde sorun yaratacak niteliktedir. Gerekçesinde yazılı olmamakla birlikte “bavul turizmi” ile ismi anılan Laleli merkezli ihracatın teşviki amacıyla getirildiği ifade edilen bu düzenleme sadece Laleli ile sınırlı olmayıp tüm antrepoları kapsamına almaktadır. Amaç, Laleli’de uygulamada yaşanan bir takım sorunları aşmak ise antrepolardan hareketle bir düzenleme yapmak şart değildir. Tüm antrepoları kapsama almayacak şekilde bir düzenleme yapılabilir. Kaldı ki bazı sorunları Kanun değişikliğine gitmeksizin idari olarak çözmek de mümkündür.

 

Ali Topuz

Birgen Keleş

M. Akif Hamzaçebi

 

İstanbul

İstanbul

Trabzon

 

Osman Kaptan

M. Mesut Özakcan

Ali Kemal Deveciler

 

Antalya

Aydın

Balıkesir

 

Ali Kemal Kumkumoğlu

Gürol Ergin

Osman Coşkunoğlu

 

İstanbul

Muğla

Uşak

 

Kazım Türkmen

 

Enis Tütüncü

 

Ordu

 

Tekirdağ

 

HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN

 

BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARISI

MADDE 1. - 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun yürürlükten kaldırılmış olan 19 uncu maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

"Ticari ve zirai kazançlarda yatırım indirimi istisnası:

Madde 19. - 1. Dar mükellefiyete tâbi olanlar dahil, ticarî veya ziraî kazançları bilanço esasına göre tespit edilen vergiye tabi mükellefler (adi ortaklıklar, kollektif ve adi komandit şirketler ile kurumlar vergisi mükellefleri dahil) faaliyetlerinde kullanmak üzere satın aldıkları veya imal ettikleri amortismana tabi iktisadi kıymetlerin maliyet bedellerinin
% 40'ını vergi matrahlarının tespitinde ilgili kazançlarından yatırım indirimi istisnası olarak indirim konusu yaparlar.

Petrol Kanunu ve Maden Kanununa göre yürütülen arama ve sondaj faaliyetleri için yapılan ve aktifleştirilen harcamalar yatırım indirimi istisnası uygulamasından yararlanır.

2. Yatırım indirimi istisnası tutarının hesaplanmasında amortismana tabi iktisadi kıymetin maliyet bedeli esas alınır.

3. Yatırım indirimi istisnası uygulamasına, istisnaya konu iktisadi kıymete ilişkin harcamaların yapıldığı yılda başlanır ve indirilecek tutara ulaşılıncaya kadar devam olunur.

Yatırım harcamalarının yapıldığı yıla ilişkin vergi matrahının tespitinde, kazancın yetersiz olması nedeniyle dikkate alınamayan istisna tutarı, izleyen yıllarda Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre bu yıllar için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır.

4. Aşağıda belirtilen iktisadi kıymetler ile ilgili olarak yatırım indirimi hesaplanmaz.

- Bedeli 5 milyar liradan az olan iktisadi kıymetler (iktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz eden iktisadi kıymetler haddin aşılıp aşılmadığının tespitinde bir bütün olarak dikkate alınır.)

- Yurt içinde veya dışında daha önce kullanılmış olan iktisadi kıymetler (yüzer havuzlar ile 12 yaşından küçük gemiler hariç)

- Gayri maddi haklar (Yatırım indiriminden yararlanan iktisadi kıymetlerin kullanılabilmesi için gerekli olan bilgisayar programları hariç)

- Mal ve hizmet üretimi ile doğrudan ilgili olmayan; alet, edevat, mefruşat ve büro demirbaşları

- Bedelsiz olarak iktisap edilen iktisadi kıymetler

- Satın alma suretiyle iktisap edilen veya inşa edilen binalar (mal ve hizmet üretim yeri olarak kullanılmak üzere inşa edilenler hariç)

- Arazi veya arsalar

- Binek otomobili ve benzeri kara taşıtları, yat, kotra, tekne, ve benzeri motorlu deniz araçları ile uçak ve helikopter gibi hava taşıtları (İşletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olanlar hariç)

- Yurt dışındaki yatırımlarda kullanılmak üzere alınan iktisadi kıymetler

5. Yatırım indirimi istisnasına konu iktisadi kıymetleri aktife alındıkları tarihten itibaren iki yıl içinde elden çıkaran mükellefler, bu iktisadi kıymetlerle ilgili olarak yatırım indirimi istisnası uygulama haklarını kaybederler. Bu durumda daha önce yararlanılan yatırım indirimi istisnası için herhangi bir işlem yapılmaz.

6. Mükellefler kayıtlarını, hesaplanan ve yararlanılan yatırım indirimi istisnası tutarlarının yıllar itibariyle takibini yapacak şekilde tutarlar.

7. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir."

MADDE 2. - 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun yürürlükten kaldırılmış olan 22 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

"Menkul sermaye iratlarında:

Madde 22. - 1. Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, malûliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin % 25'i, Türkiye'de kâin ve merkezi Türkiye'de bulunan diğer sigorta şirketlerinden on yıl süreyle prim ödeyenler ile vefat, malûliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin % 10'u ve tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemeler gelir vergisinden müstesnadır.

İstisna edilen tutar üzerinden 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (15) numaralı bendine göre tevkifat yapılmaz.

2. Tam mükellef kurumlardan elde edilen, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının 1, 2 ve 3 numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarının yarısı gelir vergisinden müstesnadır. İstisna edilen tutar üzerinden 94 üncü madde uyarınca tevkifat yapılır ve tevkif edilen verginin tamamı, kâr payının yıllık beyanname ile beyan edilmesi durumunda yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilir."

MADDE 3. - 193 sayılı Kanunun 31 inci maddesi madde başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Sakatlık İndirimi

Madde 31. - Çalışma gücünün asgari
% 80'ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece sakat, asgari % 60'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece sakat, asgari % 40'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece sakat sayılır ve aşağıda sakatlık dereceleri itibariyle belirlenen aylık tutarlar, hizmet erbabının ücretinden indirilir.

Sakatlık indirimi;

- Birinci derece sakatlar için 440.000.000 lira,

- İkinci derece sakatlar için 220.000.000 lira,

- Üçüncü derece sakatlar için 110.000.000 liradır.

Sakatlık derecelerinin tespit şekli ile uygulamaya ilişkin esas ve usuller Maliye, Sağlık ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıklarınca bu konuda müştereken hazırlanacak bir yönetmelik ile belirlenir.”

MADDE 4. - 193 sayılı Kanunun 37 nci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki 7 numaralı bent eklenmiştir.

"7. Diş protezciliğinden elde edilen kazançlar"

MADDE 5. - 193 sayılı Kanunun 38 inci maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Sürekli olarak işlenmiş altın alım - satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler, altın satış tarihindeki İstanbul Altın Borsası'nda oluşan has altın değeri ile satılan mamülün has altın maliyet bedeli arasında oluşan farkı, maliyet bedeline ilave ederler. Söz konusu fark, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında izlenir. Bu fon, sermayeye ilave dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, o yılın kazancına dahil edilerek vergiye tabi tutulur. Bu mükelleflerin kullandıkları yabancı kaynaklara ait gider ve maliyet unsurlarının sadece ilgili dönemde ayrılan fonu aşan kısmı gider kabul edilir."

MADDE 6. - 193 sayılı Kanunun 66 ncı maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"4. Dava vekilleri, müşavirler, kurumlar ve tüccarlarla serbest meslek erbabının ticari ve mesleki işlerini takip edenler ve konser veren müzik sanatçıları;"

MADDE 7. - 193 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"4. Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısmı,"

MADDE 8. - 193 sayılı Kanunun mükerrer 80 inci maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"1. İvazsız olarak iktisap edilenler, Türkiye'de kurulu menkul kıymet borsalarında işlem gören ve üç aydan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri ile tam mükellef kurumlara ait olan ve bir yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri hariç, menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar (Üç aylık süreyi bir yıla kadar çıkartmaya veya tekrar kanuni süreye kadar indirmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.)."

MADDE 9. - 193 sayılı Kanunun 86 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Toplama yapılmayan haller

Madde 86. - Aşağıda belirtilen gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez.

1. Tam mükellefiyette;

a) Gerçek usulde vergilendirilmeyen zirai kazançlar, bu Kanunun 75 inci maddesinin 15 numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratları, kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısmı,

b) Tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler (birden fazla işverenden ücret almakla beraber ücret dışındaki gelirleri için beyanname vermek zorunda olmayan birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerin toplamının, 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarın yarısını aşmayan mükelleflerin, tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretleri dahil),

c) Vergiye tabi gelir toplamının [(a) ve (b) bentlerinde belirtilenler hariç] 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı geçmemesi koşuluyla, Türkiye'de tevkifata tabi tutulmuş olan; birden fazla işverenden elde edilen ücretler, menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratları,

d) Bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 500 milyon lirayı aşmayan, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları.

2. Dar mükellefiyette, tamamı Türkiye'de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan; ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar."

MADDE 10. - 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının 2 numaralı bendine birinci paragraftan sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf ile 3 numaralı bentten sonra gelmek üzere aşağıdaki 4 numaralı bent eklenmiştir.

"Yukarıda sayılan kamu idare ve müesseselerine bağışlanan okul ve 100 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımların tamamı yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerden indirilir."

"4. Beyan edilen gelirin % 5'ini aşmaması, Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları (mükerrer 121 inci madde çerçevesinde eğitim ve sağlık harcamaları nedeniyle vergi indiriminden yararlanan ücretliler, aynı harcamalarını bu hükümden yararlanarak matrahlarından indiremezler)."

MADDE 11. - 193 sayılı Kanunun 92 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Bir takvim yılına ait beyanname izleyen yılın Mart ayı içinde, gelirin sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançlardan ibaret olması halinde izleyen yılın Şubat ayı içinde, tam mükellefiyette vergiyi tarha yetkili vergi dairesine, dar mükellefiyette Türkiye'de vergi muhatabı mevcutsa onun Türkiye'de oturduğu yerin, Türkiye'de vergi muhatabı yoksa işyerinin, işyeri birden fazla ise bu işyerlerinden herhangi birisinin bulunduğu yer vergi dairesine verilir veya taahhütlü olarak posta ile gönderilir."

MADDE 12. - 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendi ile dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"b) i) Tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve bu vergilerden muaf olanlara dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının 1, 2 ve 3 numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (Kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz),

ii) Tam mükellef kurumlar tarafından; dar mükellef gerçek kişilere, dar mükellef kurumlara (Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç) ve gelir ve kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının 1, 2 ve 3 numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (Kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz),

iii) 75 inci maddenin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iradının ana merkeze aktarılan tutarı üzerinden,"

"Bu maddenin 6 numaralı bendinin (a) alt bendine göre üzerinden vergi tevkifatı yapılan kurum kazancından kâr payı alanlara, tevkif suretiyle alınan vergi red ve iade olunmaz."

MADDE 13. - 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 103. - Gelir vergisine tâbi gelirler;

5.000.000.000 liraya kadar % 20

12.000.000.000 liranın 5.000.000.000 lirası için 1.000.000.000 lira, fazlası % 25

24.000.000.000 liranın 12.000.000.000 lirası için 2.750.000.000 lira, fazlası % 30

60.000.000.000 liranın 24.000.000.000 lirası için 6.350.000.000 lira, fazlası % 35

120.000.000.000 liranın 60.000.000.000 lirası için 18.950.000.000 lira, fazlası % 40

120.000.000.000 liradan fazlasının 120.000.000.000 lirası için 42.950.000.000 lira, fazlası % 45

oranında vergilendirilir.

Ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde, yukarıdaki tarifede yer alan vergi oranları beş puan indirilmek suretiyle uygulanır."

MADDE 14. - 193 sayılı Kanunun 117 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"1. Şubat ayı içerisinde verilmesi gereken beyanname ile bildirilen gelir üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisi Şubat ve Haziran aylarında;

2. Mart ayı içerisinde verilmesi gereken beyanname ile bildirilen gelir üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisi Mart ve Temmuz aylarında;

olmak üzere iki eşit taksitte ödenir.

Maliye Bakanlığı, gelirlerinin büyük bir kısmı zirai kazançtan oluşan mükellefler hakkında gerekli görülen hallerde, iki taksitten fazla olmamak üzere, belli üretim bölgeleri ve ziraat ürünlerine göre, özel ödeme zamanları tayin edebilir."

MADDE 15. - 193 sayılı Kanunun mükerrer 121 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Ücretlilerde vergi indirimi

Mükerrer Madde 121. - Gerçek ücretlerin vergilendirilmesinde, mükellefin kendisi, eşi ve çocukları ile ilgili eğitim, sağlık, gıda, giyim ve ikamet edilen konuta ait kira harcamalarının yıllık toplam tutarının;

- 3 milyar liraya kadar % 8'i,

- 6 milyar liranın 3 milyar lirası için % 8'i, aşan kısmı için % 6'sı,

- 6 milyar liradan fazlasının, 6 milyar lirası için % 7'si, aşan kısmı için % 4'ü,

ücretlinin ertesi yılda ödeyeceği gelir vergisinden mahsup edilir veya işverenler aracılığı ile kendisine nakden iade edilir.

Şu kadar ki; harcamaların Türkiye'de yapılması, gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınan belgelerle tevsik edilmesi ve bu belgelerin işverene verilmesi şarttır. Mahsup hakkı kazanılan tutarın hesaplanmasında dikkate alınan harcama tutarı, vergi matrahının toplamını geçemez.

Ücretlilerin harcama belgelerinin işverene ibrazı, beyanı ve verginin mahsup veya iadesine ilişkin süreleri tespit etmeye, iadeyi nakden veya mahsuben yaptırmaya, vergi mahsup ve iadesine tabi tutulacak mal ve hizmet alımlarını yukarıda sayılanlarla sınırlı olmaksızın tespit etmeye ve uygulamanın usul ve esaslarını belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir."

MADDE 16. - 193 sayılı Kanunun Mükerrer 123 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Mükerrer Madde 123. - 1. Bu Kanunun 21, 23/8, 47 ve 48 inci maddesinde yer alan maktu had ve tutarlar, 1.1.2003 tarihi itibariyle geçerli olan had ve tutarlarına yükseltilmiştir.

2. Bu Kanunun 19, 21, 23/8, 31, 47, 48, mükerrer 80, 82, 86 ve mükerrer 121 inci maddelerinde yer alan maktu had ve tutarlar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde hesaplanan maktu had ve tutarların % 5'ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Bakanlar Kurulu, bu surette tespit edilen had ve tutarları yarısına kadar artırmaya veya indirmeye yetkilidir.

3. Bu Kanunun 103 üncü maddesinde yer alan vergi tarifesinin gelir dilim tutarları hakkında, bu maddenin 2 numaralı fıkrası uygulanır."

MADDE 17. - 193 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 61. - Bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamındaki yatırımlarla ilgili yatırım harcamalarına (teşvik belgelerine bu tarihten sonra ilave edilen iktisadi kıymetler için yapılan harcamalar hariç), yatırım indirimi uygulamasına ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanununun bu tarihten önce yürürlükte bulunan hükümleri uygulanır.

Yukarıda belirtilen şekilde yatırım indirimi istisnasından yararlanan kazançlar ile bu maddenin yürürlük tarihinden önce gerçekleşen yatırımlar üzerinden hesaplanan ve kazancın yetersiz olması nedeniyle sonraki dönemlere devreden yatırım indiriminden yararlanan kazançlar üzerinden dağıtılsın dağıtılmasın % 19,8 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılır.

İsteyen mükellefler, bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında bu tarihten itibaren yaptıkları harcamaları (öngörülen harcamalar kapsamında daha önce yatırım indirimi istisnasından yararlanmış harcamalar hariç) için bu Kanunun 19 uncu maddesinde yer alan hükümler çerçevesinde yatırım indirimi istisnasından yararlanabilirler. Bunun için bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki ilk geçici vergilendirme dönemine ilişkin beyannamenin verileceği tarihe kadar bağlı bulunulan vergi dairesine bir bildirimde bulunulması ve tercihin alınmış olan yatırım teşvik belgelerinin tamamı için yapılması şarttır."

"GEÇİCİ MADDE 62. - 1. Kurumlar vergisi mükelleflerinin;

a) 31.12.1998 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri kazançlarının,

b) (a) bendi kapsamı dışında kalan ve 31.12.2002 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde edilen, kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançlarının,

c) Geçici 61 inci madde kapsamında tevkifata tabi tutulmuş kazançlarının,

dağıtımı halinde 94 üncü madde uyarınca tevkifat yapılmaz.

2. Gerçek kişilerce 1 numaralı fıkranın (a) bendi kapsamında elde edilen kâr payları gelir vergisinden müstesnadır.

3. Gerçek kişilerce 1 numaralı fıkranın (b) ve (c) bendi kapsamında elde edilen kâr paylarının net tutarına elde edilen kâr payının 1/9’u eklendikten sonra, bulunan tutarın yarısı vergiye tabi gelir olarak dikkate alınır. Bu gelirler ile ilgili olarak yıllık beyanname verilmesi halinde, beyannameye intikal ettirilen tutarın 1/5'i beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilir.

4. Kurumlar vergisi mükelleflerinin doğrudan veya iştirakleri aracılığıyla, bu maddenin 1 numaralı fıkrasında belirtilen nitelikte kâr payı elde etmeleri halinde, bu kâr paylarının dağıtımı ve kâr payı elde eden gerçek kişilerce bu kâr paylarının beyanı ile ilgili olarak 1, 2 ve 3 numaralı fıkra hükümleri uygulanır.

5. Bu madde kapsamındaki kâr payları için 22 nci madde hükümleri uygulanmaz."

"GEÇİCİ MADDE 63. - 1. İşlenmiş altın ticareti ve imalatı ile iştigal eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dahil) 4811 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine istinaden bildirimde bulunmayanların 31.12.2002 tarihi itibariyle defter kayıtlarında yer alan altın maliyet bedelleri, İstanbul Altın Borsasının aynı tarihteki (aynı tarihte işlem görmemesi halinde bu tarihten önceki son işlem günündeki) has altın kapanış fiyatından düşük olamaz. Maliyet bedelinin bu fiyattan düşük olması halinde aradaki fark altın satış kârı addolunur ve 2002 yılı kazancına eklenerek bu Kanunun yayımını izleyen ikinci ayın sonuna kadar beyan edilir ve tahakkuk eden vergi aynı sürede ödenir.

2. Kıymetli maden ve ziynet eşyası imalatı ve ticareti faaliyetinde bulunan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dahil) işletmelerinde mevcut olup kayıtlarında yer almayan kıymetli maden (altın, platin ve gümüş) ve kıymetli taşlar (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet ve inci) ile bunlardan mamul ziynet eşyasını 4811 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin 1 numaralı fıkrasında belirtilen şekilde bildirmeleri halinde aynı Kanunun 13 üncü maddesinin 2 numaralı fıkrasına göre vergi öderler."

"GEÇİCİ MADDE 64. - 31.12.2007 tarihine kadar sporculara ücret olarak yapılan ödemeler gelir vergisinden müstesnadır. Bu ücretler üzerinden % 15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılır. Bu istisnanın tevkif yoluyla ödenen gelir vergisine şumulü yoktur.

Bakanlar Kurulu % 15 oranını % 25 oranına kadar artırmaya veya kanuni oranına kadar indirmeye yetkilidir."

MADDE 18. - 3.6.1949 tarihli ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesine aşağıdaki 7 numaralı bent eklenmiştir.

"7. Yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ve teknik hizmetlerden sağlanan ve Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilen kazançlar."

MADDE 19. - 5422 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendine birinci paragraftan sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

"Yukarıda sayılan kamu idare ve müesseselerine bağışlanan okul ve 100 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımların tamamı kurum kazancının tespitinde hasılattan gider olarak indirilir."

MADDE 20. - 5422 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 40. - Kurumlar vergisi beyanname verme süresi içinde ödenir."

MADDE 21. - 25.10.1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 11 inci maddesinin 1 numaralı fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde, (c) bendinin üçüncü fıkrasında yer alan "gecikme zammının % 50 fazlası ile birlikte" ibaresi "gecikme zammıyla birlikte" şeklinde değiştirilmiş, aynı bendin sonuna aşağıdaki hüküm eklenmiştir.

"a) İhracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler ve karşılıklı olmak şartıyla uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için Türkiye'de verilen roaming hizmetleri,"

"İhracatın mücbir sebepler veya beklenmedik durumlar nedeniyle 3 ay içinde gerçekleştirilememesi halinde, en geç 3 aylık sürenin dolduğu tarihten itibaren 15 gün içinde başvuran ihracatçılara, Maliye Bakanlığınca veya Bakanlığın uygun görmesi halinde vergi dairelerince 3 aya kadar ek süre verilebilir."

MADDE 22. - 3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin 4 numaralı fıkrasının (a) ve (e) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"a) Gelir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf esnaf ile basit usulde vergilendirilen mükellefler tarafından yapılan teslim ve hizmetler,"

"e) Banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına giren işlemler ve tali acenteler dahil sigorta acente ve prodüktörlerinin sigorta muamelelerine ilişkin işlemleri ile Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin 24 numaralı bendinde belirtilen kurumların kredi teminatı sağlama işlemleri,"

MADDE 23. - 3065 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 18. - Bu Kanunun 13 üncü maddesinin (d) bendi hükmü, teşvik belgesine sahip katma değer vergisi mükellefiyeti bulunmayanlara bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar belge kapsamında yapılan makine ve teçhizat teslimlerinde de uygulanır."

"GEÇİCİ MADDE 19. - Asya Kalkınma Bankasının 2003 yılında ülkemizde yapılacak yıllık toplantıları sırasında bu kuruluşa, temsilcilerine ve toplantılara katılacak diğer yabancı kişi ve kuruluşlara söz konusu toplantı kapsamında yapılacak teslim ve hizmetler katma değer vergisinden müstesnadır. Toplantıya ilişkin teslim ve hizmetleri tanımlamaya, istisna uygulanacak miktara ilişkin alt sınırı belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. Bu kapsamda teslim edilen mal ve hizmetler için yüklenilen vergiler vergiye tabi işlemler nedeniyle hesaplanan vergiden indirilir. İndirimle giderilemeyen vergiler iade edilmez."

MADDE 24. - 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununa aşağıdaki mükerrer 290 ıncı madde eklenmiştir.

"Finansal kiralama işlemlerinde değerleme

MÜKERRER MADDE 290. - 1. Finansal kiralama işlemlerinde, finansal kiralamaya konu olan iktisadi kıymet ile sözleşmeden doğan hak, borç ve alacakların değerlemesi aşağıdaki esaslara göre yapılır.

Kiracı tarafından, finansal kiralama işlemine konu iktisadi kıymeti kullanma hakkı ve sözleşmeden doğan borç, kiralama konusu iktisadi kıymetin rayiç bedeli veya sözleşmeye göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerinden düşük olanı ile değerlenir.

Kiralayan tarafından, sözleşmeden doğan alacak kiralama süresi boyunca yapılacak kira ödemelerinin toplam tutarı, kiralama konusu iktisadi kıymet ise, bu iktisadi kıymetin net bilanço aktif değerinden kira ödemelerinin bugünkü değerinin düşülmesi sonucu bulunan tutar ile değerlenir. İktisadi kıymetin net bilanço aktif değerinden kira ödemelerinin bugünkü değerinin düşülmesi sonucu bulunan tutarın sıfır veya negatif olması halinde iktisadi kıymet iz bedeliyle değerlenir ve aradaki fark iktisadi kıymetin elden çıkarılmasından elde edilen kazançlar gibi işleme tabi tutulur.

Kiralayan tarafından aktifleştirilen alacak tutarı ile kira ödemelerinin bugünkü değeri arasındaki fark gelecek dönemlere ait faiz geliri olarak pasifleştirilmek suretiyle değerlenir.

Kiralayanın finansal kiralamaya konu iktisadi kıymetin üretimini veya alım satımını yapması halinde, iktisadi kıymetin net bilanço aktif değeri olarak rayiç bedeli dikkate alınır. Rayiç bedel ile maliyet bedeli arasındaki fark, normal bir satış işleminden elde edilen kâr veya zarar olarak işleme tabi tutulur.

2. Kiracı tarafından aktifleştirilen finansal kiralamaya konu iktisadi kıymeti kullanma hakkı, bu Kanunun mükerrer 298 inci maddesi ve üçüncü kitabının üçüncü kısmının birinci bölümünde kiralama konusu iktisadi kıymet için belirlenmiş esaslar çerçevesinde yeniden değerlemeye ve amortismana tabi tutulur.

Kiralayan tarafından, finansal kiralamaya konu iktisadi kıymetin bu maddenin 1 numaralı fıkrasının üçüncü paragrafına göre belirlenen değeri üzerinden amortisman ayrılmaya devam olunur.

Bu madde kapsamında değerlenen borç ve alacak tutarları reeskonta tabi tutulmaz.

Kiracı tarafından finansal kiralama sözleşmesine göre yapılan kira ödemeleri, borç anapara ödemesi ve faiz gideri olarak ayrıştırılır. Ayrıştırma işlemi, her bir dönem sonunda kalan borç tutarına sabit bir dönemsel faiz oranı uygulanmasını sağlayacak şekilde yapılır.

Kiralayan tarafından gelecek dönemlere ait faiz gelirleri, kiralanan iktisadi kıymetin finansal kiralama sözleşmesinin yapıldığı tarihteki rayiç bedelinden her bir dönem sonunda anapara geri ödemelerinin düşülmesi sonucu kalan tutar üzerinden sabit bir dönemsel faiz oranı yaratacak şekilde hesaplanması suretiyle tahakkuk ettirilir.

3. Bu maddenin uygulamasında aşağıda yer alan tanımlar dikkate alınır.

Finansal Kiralama: Kira süresi sonunda mülkiyet hakkının kiracıya devredilip devredilmediğine bakılmaksızın, bir iktisadi kıymetin mülkiyetine sahip olmaktan kaynaklanan tüm riskler ile yararların kiracıya bırakılması sonucunu doğuran kiralamalardır.

Kiralama işleminde; iktisadi kıymetin mülkiyetinin kira süresi sonunda kiracıya devredilmesi, kiracıya kira süresi sonunda iktisadi kıymeti rayiç bedelinden düşük bir bedelle satın alma hakkı tanınması, kiralama süresinin iktisadi kıymetin ekonomik ömrünün % 80'inden daha büyük bir bölümünü kapsaması veya sözleşmeye göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerlerinin toplamının iktisadi kıymetin rayiç bedelinin % 90'ından daha büyük bir değeri oluşturması hallerinden herhangi birinin varlığı durumunda kiralama işlemi finansal kiralama kabul edilir.

Doğal kaynakların araştırılması veya kullanılmasına yönelik kiralama sözleşmeleri ile sinema filmleri, video kayıtları, patentler, kopyalama hakları gibi kıymetlerle ilgili lisans sözleşmeleri bu madde kapsamında değerlendirilmez.

Arazi, arsa ve binalarla ilgili kiralama sözleşmeleri, sadece, sözleşmede kira süresi sonunda mülkiyet hakkının kiracıya devri öngörülmüşse veya kiracıya kira süresi sonunda kiralama konusu gayrimenkulu düşük bir bedelle satın alma hakkı tanınmışsa bu madde kapsamında değerlendirilir.

Kira Ödemeleri: Sözleşmeye göre, kira süresi boyunca yapılması gereken kira ödemeleridir. Kira süresi sonunda, kiralama konusu iktisadi kıymetin kalan değerine ilişkin bir taahhüt olması halinde bu değer de kira ödemesi kabul edilir.

Kira süresi sonunda kiracıya düşük bir bedelle iktisadi kıymeti satın alma hakkı tanındığı ve sözleşme tarihinde bu hakkın kullanılma olasılığının yüksek olduğu durumda kira ödemeleri kira süresi boyunca yapılan kira ödemeleri ile satın alma hakkının kullanılması durumunda ödenmesi gereken bedelin toplamıdır.

Kira Ödemelerinin Bugünkü Değeri: Kira ödemelerinin, sözleşme tarihinde, kiralamada kullanılan faiz oranının dikkate alınması suretiyle hesaplanan bugünkü değerlerinin toplamıdır.

Kiralamada kullanılan faiz oranı tespit edilemiyorsa, kiracının kiralamaya konu iktisadi kıymeti satın almak için aynı vade ile alması gereken borç için katlanacağı faiz oranı kullanılır.

Kiralamada Kullanılan Faiz Oranı: Kira ödemeleri ile garanti edilmemiş kalan değer toplamının bugünkü değerini, kiralamaya konu iktisadi kıymetin rayiç bedeline eşitleyen iskonto oranıdır.

4. Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulamasına yönelik usul ve esasları belirlemeye yetkilidir."

MADDE 25. - 2.7.1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin birleşme, devir ve bölünmeleri nedeniyle yapılacak işlemler ile yurt içi ve yurt dışı kredi kuruluşlarınca kullandırılan ve ortalama vadesi bir yıl ve daha uzun süreli nakdi yatırım kredileri nedeniyle verilen teminatlarla ilgili işlemler harca tabi tutulmaz."

MADDE 26. - 492 sayılı Kanuna bağlı (9) sayılı tarifenin "VI - Ruhsat (izin) harçları" bölümünün (f) bendinin;

- (aa) ayrımında yer alan ve 975.650.000.-TL olarak uygulanmakta olan harç miktarı 220.000.000.-TL,

- (bb) ayrımında yer alan ve 1.951.610.000.-TL olarak uygulanmakta olan harç miktarı 440.000.000.-TL,

- (cc) ayrımında yer alan ve 2.927.680.000.-TL olarak uygulanmakta olan harç miktarı 660.000.000.-TL,

olarak değiştirilmiştir.

MADDE 27. - 1.7.1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan "200 milyar lirayı aşamaz" ibaresi "800 milyar lirayı aşamaz" şeklinde değiştirilmiş ve aynı fıkranın sonuna "Bakanlar Kurulu yeniden değerleme oranının % 50 fazlasını geçmemek ve % 20'sinden az olmamak üzere yeni oranlar tespit etmeye yetkilidir." ibaresi eklenmiştir.

MADDE 28. - 488 sayılı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun; "IV. Ticari ve medeni işlerle ilgili kâğıtlar" başlıklı bölümüne aşağıdaki (23), (24) ve (25) numaralı fıkralar, "V - Kurumlarla ilgili kâğıtlar" başlıklı bölümüne aşağıdaki (22) numaralı fıkra eklenmiştir.

"23. Yurtiçi ve yurtdışı kredi kuruluşlarından temin edilen ve ortalama vadesi bir yıl ve daha uzun süreli olan nakdi yatırım kredileri nedeniyle düzenlenen kâğıtlar (kredilerin kullanımları hariç).

24. Devlet dış borçları ile ilgili kredi anlaşmalarında öngörülen bütün ödemeler dolayısıyla düzenlenen kâğıtlar (dış proje kredileri çerçevesinde yapılacak ödemeler dahil, kredilerin kullanımları hariç)

25. 2.3.2002 tarihli ve 4749 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında tanımlanan nakit işlemleri ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca çıkarılacak likidite senetlerine (veya bu mahiyetteki kâğıtlara) ilişkin işlemler dolayısıyla düzenlenen kâğıtlar."

"22. Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin 24 numaralı bendinde belirtilen kurumların kredi teminatlarına ilişkin işlemlerinde düzenlenen kâğıtlar."

MADDE 29. - 2.2.1984 tarihli ve 2978 sayılı Vergi İadesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Vergi iadesi aylık, yıllık veya dönemsel olarak hesap edilebilir. Vergi iadesi, 2 nci madde hükmü de dikkate alınarak mal ve hizmet alımları tutarına, % 5 nispeti uygulanarak hesaplanır."

MADDE 30. - 10.6.1985 tarihli ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun 28 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Yatırımların tamamının veya bir bölümünün finansal kiralama yoluyla gerçekleştirilmesi halinde kiralayan, finansal kiralamaya konu olan iktisadi kıymetlerle ilgili olarak bunların satın alınması halinde yararlanılan teşviklerden yararlanır."

MADDE 31. - 17.7.1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 80 inci maddesine, birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Prim borçlarının, katma değer vergisi iade alacağından mahsubu suretiyle de ödenmesi mümkündür. Bu takdirde katma değer vergisi iade hakkı sahibi; kendisinin, mal ya da hizmet satın aldığı veya iştirak ya da ortaklık ilişkisi içinde bulunduğu işverenlerin prim borçları için de mahsup talep edebilir. Kurumun bağlı olduğu Bakanlık, Maliye Bakanlığının uygun görüşü ile bu uygulamadan faydalanacak işverenleri, iştigal konusu, işletme türü ve işletme büyüklüğü itibariyle belirlemeye ve lehine mahsup talebinde bulunulan işverenlerin prim borcu ödeme süresini 30 günü aşmamak üzere uzatmaya yetkilidir."

MADDE 32. - 1. 193 sayılı Kanunun;

a) 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının
3 numaralı bendinde yer alan "bu Kanunun
31 inci maddesinin 2 numaralı bendinde" ibaresi, "bu Kanunun 31 inci maddesinde",

b) 98 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "ertesi ayın 20 nci günü akşamına kadar" ibaresi "ertesi ayın 23 üncü günü akşamına kadar", üçüncü fıkrasında yer alan "Şubat, Mayıs, Ağustos ve Kasım aylarının    20 nci günü" ibaresi, "Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının 23 üncü günü",

2. 5422 sayılı Kanunun;

a) 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan "ödenme taksitleri ile birlikte eşit taksitler halinde ödenir." ibaresi, "ödenme süreleri içerisinde taksitler halinde ödenir."

b) 24 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan "yirminci günü akşamına kadar" ibaresi, "yirmiüçüncü günü akşamına kadar",

c) 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "% 20 oranında" ibaresi "kurumlar vergisi oranında",

d) 42 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "sürelerde" ibaresi, "sürede,"

3. 3065 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin 1 ve 4 numaralı fıkralarında yer alan "25 inci günü" ibareleri "23 üncü günü",

4. 492 sayılı Kanunun mükerrer 138 inci maddesinin üçüncü fıkrasındaki "10.000 lira" ibaresi "100.000 lira",

5. 492 sayılı Kanuna bağlı (4) sayılı tarifenin "I - Tapu işlemleri" başlıklı bölümünün 20 numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan "binde 36" ibaresi "binde 15",

6. 488 sayılı Kanunun mükerrer 30 uncu maddesinde yer alan "Bu suretle hesaplanan vergi miktarlarında 10.000 lira kesirleri nazara alınmaz." ibaresi "Bu suretle hesaplanan vergi miktarlarında 100.000 lira kesirleri dikkate alınmaz.",

7. 18.2.1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin son fıkrasındaki "10.000 liranın" ibaresi "100.000 liranın", "1.000 liranın" ibaresi "10.000" liranın",

8. 2978 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi "Bu dönemleri bir aydan az olmamak üzere yeniden tespit etmeye ve vergi iadesinden mahsup edilmek üzere avans olarak ödeme yapılmasına Maliye Bakanlığı yetkilidir.",

9. 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 20 nci maddesinin 6 numaralı fıkrasının (c) bendinin son paragrafı "Güvence Fonu her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. Özel finans kurumlarınca Güvence Fonuna ödenen primler kurumlar vergisi matrahının tespitinde kabul edilir.",

şeklinde değiştirilmiştir.

Yürürlükten kaldırılan hükümler

MADDE 33. - 1. 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

a) Mükerrer 21 inci maddesi,

b) 23 üncü maddenin birinci fıkrasının 14 numaralı bendi,

c) Ek 1 inci maddesi,

d) Ek 2 nci maddesi,

e) Ek 3 üncü maddesi,

f) Ek 4 üncü maddesi,

g) Ek 5 inci maddesi,

h) Ek 6 ncı maddesi,

i) 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının 5 numaralı bendi,

j) 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 13 numaralı bendi,

k) Mükerrer 75 inci maddesi,

l) 119 uncu maddesinin ikinci cümlesi,

m) Mükerrer 120 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi,

2. 1.7.1964 tarihli ve 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "IV. Makbuzlar ve diğer kâğıtlar" başlıklı bölümünde yer alan havale mektupları, posta ve telgraf havalenamelerine ilişkin 3 üncü fıkrası,

3. 25.6.1992 tarih ve 3824 sayılı Kanunun 18, 19, 20, 21 ve 22 nci maddeleri,

4. 7.11.1985 tarih ve 3238 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin ikinci fıkrasının (h) bendi,

5. 29.5.1986 tarih ve 3294 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi,

yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 34. - Gelir ve kurumlar vergisi tahsilat toplamı üzerinden aşağıda yer alan fonlara, karşılarında belirtilen oranlarda pay verilir. Bu paylar aylık olarak hesaplanır, tahsil edilen ayı takip eden ayın sonuna kadar fonlar adına Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde açılan hesap veya hesaplara yatırılır.

Savunma Sanayii Destekleme Fonu % 3,5

Sosyal Yardımlaşmayı ve Dayanışmayı Teşvik Fonuna % 2,8

Yukarıdaki oranları sıfıra kadar indirmeye ve tekrar kanuni oranına kadar yükseltmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.

Maliye Bakanlığı fon payı uygulaması ile ilgili usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.

GEÇİCİ MADDE 1. - Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü ve Kurumlar Vergisi Kanununun 24 üncü maddesi gereğince vergi tevkifatı yapmak zorunda olanlar, Aralık 2003 dönemi ile ilgili olarak hesapladıkları fon payını, bu Kanunun 33 üncü maddesinin
3 numaralı fıkrası ile kaldırılan hükümler çerçevesinde öderler.

2003 yılı vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak 1.1.2004 tarihinden sonra verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan gelir ve kurumlar vergisi tutarı üzerinden ayrıca fon payı hesaplanmaz, bu kazanç ve iratlara ilişkin olarak vergilendirme dönemi içinde ödenen fon payları mahsup ve iadeye konu olmaz.

2004 yılı Ocak ayı gelir ve kurumlar vergisi tahsilatından bu Kanunun 34 üncü maddesi hükümleri çerçevesinde pay verilmez.

GEÇİCİ MADDE 2. - Bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılan finansal kiralama sözleşmeleri ile ilgili olarak, 10.6.1985 tarihli ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun bu Kanun ile değiştirilmeden önceki 28 inci maddesi hükümleri uygulanır.

MADDE 35. - Bu Kanunun;

a) 2, 8, 9 ve 13 üncü maddeleri 2003 yılı gelirlerine de uygulanmak üzere yayımı tarihinde,

b) 26 ncı maddesi 31.12.2003 tarihinde,

c) 11, 14 ve 20 nci maddeleri 2003 yılı gelirlerine de uygulanmak üzere 1.1.2004 tarihinde,

d) 3, 4, 6, 15, 18, 25, 28, 29 ve 34 üncü maddeleri, 32 nci maddesinin (1), (3) , (7) ve (8) numaralı fıkraları ile (2) numaralı fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri, 33 üncü maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ı) ve (l) bentleri ve (3), (4) ve (5) numaralı fıkraları 1.1.2004 tarihinde,

e) 21 inci maddesi yayımını izleyen ay başında,

f) 33 üncü maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi yayımını izleyen ikinci ay başında,

g) 22 nci maddesi 1.7.2003 tarihinde,

h) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,

yürürlüğe girer.

MADDE 36. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

 

Başbakan

 

 

 

Recep Tayyip Erdoğan

 

 

 

Dışişleri Bak. ve Başb. Yrd. V.

Devlet Bak. ve Başb. Yrd.

Devlet Bak. ve Başb. Yrd.

 

M. V. Gönül

A. Şener

M. A. Şahin

 

Devlet Bakanı

Devlet Bakanı V.

Devlet Bakanı V.

 

B. Atalay

B. Atalay

K. Tüzmen

 

Adalet Bakanı

Millî Savunma Bakanı

İçişleri Bakanı

 

C. Çiçek

M. V. Gönül

A. Aksu

 

Maliye Bakanı

Millî Eğitim Bakanı

Bayındırlık ve İskân Bakanı

 

K. Unakıtan

H. Çelik

Z. Ergezen

 

Sağlık Bakanı

Ulaştırma Bakanı

Tarım ve Köyişleri Bakanı

 

R. Akdağ

B. Yıldırım

S. Güçlü

 

Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı

Sanayi ve Ticaret Bakanı

En. ve Tab. Kay. Bakanı

 

M. Başesgioğlu

A. Coşkun

M. H. Güler

 

Kültür Bakanı

Turizm Bakanı

Orman Bakanı

 

E. Mumcu

G. Akşit

O. Pepe

 

 

Çevre Bakanı

 

 

 

K. Tüzmen

 

 

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNUN

KABUL ETTİĞİ METİN

BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARISI

MADDE 1. - 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun yürürlükten kaldırılmış olan 19 uncu maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

"Ticarî ve ziraî kazançlarda yatırım indirimi istisnası:

Madde 19. - 1. Dar mükellefiyete tâbi olanlar dahil, ticarî veya ziraî kazançları bilanço esasına göre tespit edilen vergiye tâbi mükellefler (adi ortaklıklar, kollektif ve adi komandit şirketler ile kurumlar vergisi mükellefleri dahil) faaliyetlerinde kullanmak üzere satın aldıkları veya imal ettikleri amortismana tâbi iktisadî kıymetlerin maliyet bedellerinin % 40'ını vergi matrahlarının tespitinde ilgili kazançlarından yatırım indirimi istisnası olarak indirim konusu yaparlar.

Petrol Kanunu ve Maden Kanununa göre yürütülen arama ve sondaj faaliyetleri için yapılan ve aktifleştirilen harcamalar yatırım indirimi istisnası uygulamasından yararlanır.

2. Yatırım indirimi istisnası tutarının hesaplanmasında amortismana tâbi iktisadî kıymetin maliyet bedeli esas alınır.

3. Yatırım indirimi istisnası uygulamasına, istisnaya konu iktisadî kıymete ilişkin harcamaların yapıldığı yılda başlanır ve indirilecek tutara ulaşılıncaya kadar devam olunur.

Yatırım harcamalarının yapıldığı yıla ilişkin vergi matrahının tespitinde, kazancın yetersiz olması nedeniyle dikkate alınamayan istisna tutarı, izleyen yıllarda Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre bu yıllar için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır.

4. Aşağıda belirtilen iktisadî kıymetler ile ilgili olarak yatırım indirimi hesaplanmaz.

- Bedeli 5 milyar liradan az olan iktisadî kıymetler (iktisadî ve teknik bakımdan bütünlük arz eden iktisadî kıymetler haddin aşılıp aşılmadığının tespitinde bir bütün olarak dikkate alınır.)

- Yurt içinde veya dışında daha önce kullanılmış olan iktisadî kıymetler (yüzer havuzlar ile 12 yaşından küçük gemiler hariç)

- Gayri maddî haklar (Yatırım indiriminden yararlanan iktisadî kıymetlerin kullanılabilmesi için gerekli olan bilgisayar programları hariç)

- Mal ve hizmet üretimi ile doğrudan ilgili olmayan; alet, edevat, mefruşat ve büro demirbaşları.

- Bedelsiz olarak iktisap edilen iktisadî kıymetler

- Satın alma suretiyle iktisap edilen veya inşa edilen binalar (mal ve hizmet üretim yeri olarak kullanılmak üzere inşa edilenler hariç)

- Arazi veya arsalar

- Binek otomobili ve benzeri kara taşıtları, yat, kotra, tekne, ve benzeri motorlu deniz araçları ile uçak ve helikopter gibi hava taşıtları (İşletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olanlar hariç)

- Yurt dışındaki yatırımlarda kullanılmak üzere alınan iktisadî kıymetler

5. Yatırım indirimi istisnasına konu iktisadî kıymetleri aktife alındıkları tarihten itibaren iki yıl içinde elden çıkaran mükellefler, bu iktisadî kıymetlerle ilgili olarak yatırım indirimi istisnası uygulama haklarını kaybederler. Bu durumda daha önce yararlanılan yatırım indirimi istisnası için her hangi bir işlem yapılmaz.

6. Mükellefler kayıtlarını, hesaplanan ve yararlanılan yatırım indirimi istisnası tutarlarının yıllar itibariyle takibini yapacak şekilde tutarlar.

7. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir."

MADDE 2.- 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun yürürlükten kaldırılmış olan 22 nci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

"Menkul sermaye iratlarında:

Madde 22. - 1. Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, malûliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin % 25'i, Türkiye'de kâin ve merkezi Türkiye'de bulunan diğer sigorta şirketlerinden on yıl süreyle prim ödeyenler ile vefat, malûliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin % 10'u ve tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin tamamı gelir vergisinden müstesnadır.

İstisna edilen tutar üzerinden 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (15) numaralı bendine göre tevkifat yapılmaz.

2. Tam mükellef kurumlardan elde edilen, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarının yarısı gelir vergisinden müstesnadır. İstisna edilen tutar üzerinden 94 üncü madde uyarınca tevkifat yapılır ve tevkif edilen verginin tamamı, kâr payının yıllık beyanname ile beyan edilmesi durumunda yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilir."

MADDE 3. - 193 sayılı Kanunun 31 inci maddesi madde başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Sakatlık İndirimi

Madde 31. - Çalışma gücünün asgarî % 80'ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece sakat, asgarî % 60'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece sakat, asgarî % 40'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece sakat sayılır ve aşağıda sakatlık dereceleri itibariyle belirlenen aylık tutarlar, hizmet erbabının ücretinden indirilir.

Sakatlık indirimi;

- Birinci derece sakatlar için 440.000.000 lira,

- İkinci derece sakatlar için 220.000.000 lira,

- Üçüncü derece sakatlar için 110.000.000 liradır.

Sakatlık derecelerinin tespit şekli ile uygulamaya ilişkin esas ve usuller Maliye, Sağlık ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıklarınca bu konuda müştereken hazırlanacak bir yönetmelik ile belirlenir.”

MADDE 4. - 193 sayılı Kanunun 37 nci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki (7) numa-ralı bent eklenmiştir.

"7. Diş protezciliğinden elde edilen kazançlar"

MADDE 5. - 193 sayılı Kanunun 38 inci maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Sürekli olarak işlenmiş altın alım - satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler, altın satış tarihindeki İstanbul Altın Borsası'nda oluşan has altın değeri ile satılan mamulün has altın maliyet bedeli arasında oluşan farkı, maliyet bedeline ilave ederler. Söz konusu fark, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında izlenir. Bu fon, sermayeye ilave dışında her hangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, o yılın kazancına dahil edilerek vergiye tâbi tutulur. Bu mükelleflerin kullandıkları yabancı kaynaklara ait gider ve maliyet unsurlarının sadece ilgili dönemde ayrılan fonu aşan kısmı gider kabul edilir."

MADDE 6. - 193 sayılı Kanunun 66 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"4. Dava vekilleri, müşavirler, kurumlar ve tüccarlarla serbest meslek erbabının ticarî ve mesleki işlerini takip edenler ve konser veren müzik sanatçıları;"

MADDE 7. - 193 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"4. Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısmı,"

MADDE 8. - 193 sayılı Kanunun mükerrer 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"1. İvazsız olarak iktisap edilenler, Türkiye'de kurulu menkul kıymet borsalarında işlem gören ve üç aydan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri ile tam mükellef kurumlara ait olan ve bir yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri hariç, menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar (Üç aylık süreyi bir yıla kadar çıkartmaya veya tekrar kanunî süreye kadar indirmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.)."

MADDE 9. - 193 sayılı Kanunun 86 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Toplama yapılmayan haller

Madde 86. - Aşağıda belirtilen gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez.

1. Tam mükellefiyette;

a) Gerçek usulde vergilendirilmeyen ziraî kazançlar, bu Kanunun 75 inci maddesinin (15) numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratları, kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısmı,

b) Tek işverenden alınmış ve tevkif su-retiyle vergilendirilmiş ücretler (birden fazla işverenden ücret almakla beraber ücret dışındaki gelirleri için beyanname vermek zorunda olmayan ve birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplamı, 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan mükelleflerin, tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretleri dahil),

c) Vergiye tâbi gelir toplamının [(a) ve (b) bentlerinde belirtilenler hariç] 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmaması koşuluyla, Türkiye'de tevkifata tâbi tutulmuş olan; birden fazla işverenden elde edilen ücretler, menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratları,

d) Bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 600 milyon lirayı aşmayan, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları.

2. Dar mükellefiyette, tamamı Türkiye'de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan; ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar."

MADDE 10. - 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendine birinci alt bentten  sonra gelmek üzere aşağıdaki alt bent  ile (3) numaralı bentten sonra gelmek üzere aşağıdaki (4) numaralı bent eklenmiştir.

"Yukarıda sayılan kamu idare ve müesseselerine bağışlanan okul ve 100 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) kapasi-tesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu inşaası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşaası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımların tamamı yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerden indirilir."

"4. Beyan edilen gelirin % 5'ini aşmaması, Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları (mükerrer 121 inci madde çerçevesinde eğitim ve sağlık harcamaları nedeniyle vergi indiriminden yararlanan ücretliler, aynı harcamalarını bu hükümden yararlanarak matrahlarından indiremezler)."

MADDE 11. - 193 sayılı Kanunun 92 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Bir takvim yılına ait beyanname izleyen yılın Mart ayı içinde, gelirin sadece basit usulde tespit edilen ticarî kazançlardan ibaret olması halinde izleyen yılın Şubat ayı içinde, tam mükellefiyette vergiyi tarha yetkili vergi dairesine, dar mükellefiyette Türkiye'de vergi muhatabı mevcutsa onun Türkiye'de oturduğu yerin, Türkiye'de vergi muhatabı yoksa işyerinin, işyeri birden fazla ise bu işyerlerinden herhangi birisinin bulunduğu yer vergi dairesine verilir veya taahhütlü olarak posta ile gönderilir."

MADDE 12. - 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendi ile dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"b) i) Tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve bu vergilerden muaf olanlara dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (Kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz),

ii) Tam mükellef kurumlar tarafından; dar mükellef gerçek kişilere, dar mükellef kurumlara (Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç) ve gelir ve kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (Kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz),

iii) 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iradının ana merkeze aktarılan tutarı üzerinden,"

"Bu maddenin (6) numaralı bendinin (a) alt bendine göre üzerinden vergi tevkifatı yapılan kurum kazancından kâr payı alanlara, tevkif suretiyle alınan vergi red ve iade olunmaz."

MADDE 13. - 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 103. - Gelir vergisine tâbi gelirler;

5.000.000.000 liraya kadar % 20

12.000.000.000 liranın 5.000.000.000 lirası için 1.000.000.000 lira, fazlası % 25

24.000.000.000 liranın 12.000.000.000 lirası için 2.750.000.000 lira, fazlası % 30

60.000.000.000 liranın 24.000.000.000 lirası için 6.350.000.000 lira, fazlası % 35

120.000.000.000 liranın 60.000.000.000 lirası için 18.950.000.000 lira, fazlası % 40

120.000.000.000 liradan fazlasının 120.000.000.000 lirası için 42.950.000.000 lira, fazlası % 45

oranında vergilendirilir.

Ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde, yukarıdaki tarifede yer alan vergi oranları beş puan indirilmek suretiyle uygulanır."

MADDE 14. - 193 sayılı Kanunun 117 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 117. - 1. Şubat ayı içerisinde verilmesi gereken beyanname ile bildirilen gelir üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisi Şubat ve Haziran aylarında;

2. Mart ayı içerisinde verilmesi gereken beyanname ile bildirilen gelir üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisi Mart ve Temmuz aylarında;

olmak üzere iki eşit taksitte ödenir.

Maliye Bakanlığı, gelirlerinin büyük bir kısmı ziraî kazançtan oluşan mükellefler hakkında gerekli görülen hallerde, iki taksitten fazla olmamak üzere, belli üretim bölgeleri ve ziraat ürünlerine göre, özel ödeme zamanları tayin edebilir."

MADDE 15. - 193 sayılı Kanunun mükerrer 121 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Ücretlilerde vergi indirimi

Mükerrer Madde 121. - Gerçek ücretlerin vergilendirilmesinde, mükellefin kendisi, eşi ve çocukları ile ilgili eğitim, sağlık, gıda, giyim ve ikamet edilen konuta ait kira harcamalarının yıllık toplam tutarının;

- 3 milyar liraya kadar % 8'i,

- 6 milyar liranın 3 milyar lirası için % 8'i, aşan kısmı için % 6'sı,

- 6 milyar liradan fazlasının, 6 milyar lirası için % 7'si, aşan kısmı için % 4'ü,

ücretlinin ertesi yılda ödeyeceği gelir vergisinden mahsup edilir veya işverenler aracılığı ile kendisine nakden iade edilir.

Şu kadar ki; harcamaların Türkiye'de yapılması, gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınan belgelerle tevsik edilmesi ve bu belgelerin işverene verilmesi şarttır. Mahsup hakkı kazanılan tutarın hesaplanmasında dikkate alınan harcama tutarı, vergi matrahının toplamını geçemez.

Ücretlilerin harcama belgelerinin işverene ibrazı, beyanı ve verginin mahsup veya iadesine ilişkin süreleri tespit etmeye, iadeyi nakden veya mahsuben yaptırmaya, vergi mahsup ve iadesine tâbi tutulacak mal ve hizmet alımlarını yukarıda sayılanlarla sınırlı olmaksızın tespit etmeye ve uygulamanın usul ve esaslarını belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir."

MADDE 16. - 193 sayılı Kanunun mükerrer 123 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Mükerrer Madde 123. - 1. Bu Kanunun 21, 23/8, 47 ve 48 inci maddelerinde yer alan maktu had ve tutarlar, 1.1.2003 tarihi itibariyle geçerli olan had ve tutarlarına yükseltilmiştir.

2. Bu Kanunun 19, 21, 23/8, 31, 47, 48, mükerrer 80, 82, 86 ve mükerrer 121 inci maddelerinde yer alan maktu had ve tutarlar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde hesaplanan maktu had ve tutarların % 5'ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Bakanlar Kurulu, bu surette tespit edilen had ve tutarları  % 50'sine kadar artırmaya veya indirmeye yetkilidir.

3. Bu Kanunun 103 üncü maddesinde yer alan vergi tarifesinin gelir dilim tutarları hakkında, bu maddenin 2 numaralı fıkrası uygulanır."

MADDE 17. - 193 sayılı Kanuna aşağı-daki geçici maddeler eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 61. - Bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamındaki yatırımlarla ilgili yatırım harcamalarına (teşvik belgelerine bu tarihten sonra ilave edilen iktisadî kıymetler için yapılan harcamalar hariç), yatırım indirimi uygula-masına ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanununun bu tarihten önce yürürlükte bulunan hükümleri uygulanır.

Yukarıda belirtilen şekilde yatırım indirimi istisnasından yararlanan kazançlar ile bu maddenin yürürlük tarihinden önce gerçekleşen yatırımlar üzerinden hesaplanan ve kazancın yetersiz olması nedeniyle sonraki dönemlere devreden yatırım indiriminden yararlanan kazançlar üzerinden dağıtılsın, dağıtılmasın %19,8 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılır.

İsteyen mükellefler, bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında bu tarihten itibaren yaptıkları harcamaları (öngörülen harcamalar kapsamında daha önce yatırım indirimi istisnasından yararlanmış harcamalar hariç) için bu Kanunun 19 uncu maddesinde yer alan hükümler çerçevesinde yatırım indirimi istisnasından yararlanabilirler. Bunun için bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki ilk geçici vergilendirme dönemine ilişkin beyannamenin verileceği tarihe kadar bağlı bulunulan vergi dairesine bir bildirimde bulunulması ve tercihin alınmış olan yatırım teşvik belgelerinin tamamı için yapılması şarttır."

"GEÇİCİ MADDE 62. - 1. Kurumlar vergisi mükelleflerinin;

a) 31.12.1998 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri kazançlarının,

b) (a) bendi kapsamı dışında kalan ve 31.12.2002 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde edilen, kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançlarının,

c) Geçici 61 inci madde kapsamında tevkifata tâbi tutulmuş kazançlarının,

dağıtımı halinde 94 üncü madde uyarınca tevkifat yapılmaz.

2. Gerçek kişilerce (1) numaralı fıkranın (a) bendi kapsamında elde edilen kâr payları gelir vergisinden müstesnadır.

3. Gerçek kişilerce (1) numaralı fıkranın (b) ve (c) bendi kapsamında elde edilen kâr paylarının net tutarına elde edilen kâr payının 1/9 u eklendikten sonra, bulunan tutarın yarısı vergiye tâbi gelir olarak dikkate alınır. Bu gelirler ile ilgili olarak yıllık beyanname verilmesi halinde, beyannameye intikal ettirilen tutarın 1/5'i beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilir.

4. Kurumlar vergisi mükelleflerinin doğrudan veya iştirakleri aracılığıyla, bu maddenin (1) numaralı fıkrasında belirtilen nitelikte kâr payı elde etmeleri halinde, bu kâr paylarının dağıtımı ve kâr payı elde eden gerçek kişilerce bu kâr paylarının beyanı ile ilgili olarak (1), (2) ve (3) numaralı fıkra hükümleri uygulanır.

5. Bu madde kapsamındaki kâr payları için 22 nci madde hükümleri uygulanmaz."

"GEÇİCİ MADDE 63. - 1. İşlenmiş altın ticareti ve imalatı ile iştigal eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dahil) 4811 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine istinaden bildirimde bulunmayanların 31.12.2002 tarihi itibariyle defter kayıtlarında yer alan altın maliyet bedelleri, İstanbul Altın Borsasının aynı tarihteki (aynı tarihte işlem görmemesi halinde bu tarihten önceki son işlem günündeki) has altın kapanış fiyatından düşük olamaz. Maliyet bedelinin bu fiyattan düşük olması halinde aradaki fark altın satış kârı addolunur ve 2002 yılı kazancına eklenerek bu Kanunun yayımını izleyen ikinci ayın sonuna kadar beyan edilir ve tahakkuk eden vergi aynı sürede ödenir.

2. Kıymetli maden ve ziynet eşyası imalatı ve ticareti faaliyetinde bulunan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dahil) işletmelerinde mevcut olup kayıtlarında yer almayan kıymetli maden (altın, platin ve gümüş) ve kıymetli taşlar (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet,  inci gibi ) ile bunlardan mamûl ziynet eşyasını 4811 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasında belirtilen şekilde bildirmeleri halinde aynı Kanunun 13 üncü maddesinin (2) numaralı fıkrasına göre vergi öderler."

"GEÇİCİ MADDE 64. - 31.12.2007 tari-hine kadar sporculara ücret olarak yapılan ödemeler gelir vergisinden müstesnadır. Bu ücretler üzerinden % 15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılır. Bu istisnanın tevkif yoluyla ödenen gelir vergisine şümulü yoktur.

Bakanlar Kurulu % 15 oranını % 25 ora-nına kadar artırmaya veya kanunî oranına kadar indirmeye yetkilidir."

MADDE 18. - 3/6/1949 tarihli ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesine aşağıdaki (7)  numaralı bent eklenmiştir.

"7. Yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ve teknik hizmetlerden sağlanan ve Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilen kazançlar."

MADDE 19. - 5422 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendine birinci alt bentten  sonra gelmek üzere aşağıdaki alt bent eklenmiştir.

"Yukarıda sayılan kamu idare ve müesseselerine bağışlanan okul ve 100 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) kapa-sitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu inşaası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşaası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımların tamamı kurum kazancının tespitinde hasılattan gider olarak indirilir."

MADDE 20. - 5422 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 40. - Kurumlar vergisi beyanname verme süresi içinde ödenir."

MADDE 21. - 25.10.1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 11 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde, (c) bendinin üçüncü alt bendinde  yer alan "gecikme zammının % 50 fazlası ile birlikte" ibaresi "gecikme zammıyla birlikte" şeklinde değiştirilmiş, bu bendin sonuna aşağıdaki hüküm eklenmiştir.

"a) İhracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler ve karşılıklı olmak şartıyla uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için Türkiye'de verilen roaming hizmetleri,"

"İhracatın mücbir sebepler veya beklenmedik durumlar nedeniyle 3 ay içinde gerçekleştirilememesi halinde, en geç 3 aylık sürenin dolduğu tarihten itibaren 15 gün içinde başvuran ihracatçılara, Maliye Bakanlığınca veya Bakanlığın uygun görmesi halinde vergi dairelerince 3 aya kadar ek süre verilebilir."

MADDE 22. - 3065  sayılı   Kanunun 12 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi ile (b) bendinin ilk cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (b)  bendinin sonuna  aşağıdaki  alt bent  eklenmiştir. 

"a) Teslim yurt dışındaki bir müşteriye veya bir serbest bölgedeki alıcıya yada yetkili gümrük antreposu işleticisine yapılmalıdır."

" Teslim konusu mal Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkarak bir dış ülkeye veya bir serbest bölgeye vasıl olmalı yada yurt dışındaki müşteriye gönderilmek üzere yetkili gümrük antreposuna konulmalıdır."

" İhracat teslimi yapılacak yetkili gümrük antrepoları ile buralarda düzenlenmesi zorunlu belgeleri belirlemeye, konulacak mal miktarı ve cinsi ile bunların antrepoda bekleme sürelerine ilişkin olarak sınırlama getirmeye,  Gümrük Müsteşarlığının görüşü alınmak  suretiyle, Maliye Bakanlığı yetkilidir.

Gümrük antreposuna konulan malın ihracatının belirlenen sürede veya şartlara uygun olarak gerçekleşmemesi veya tevsik edile-memesi hallerinde; ziyaa uğratılan vergi, buna ilişkin olarak kesilecek ceza ve hesaplanacak gecikme faizinin ödenmesinden katma değer vergisi iadesi alanla birlikte antrepo işleticisi de müteselsilen sorumludur."

MADDE 23. - 3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (a) ve (e) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı fıkraya aşağıdaki (l) ve (m) bentleri eklenmiştir.

"a) Gelir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf esnaf ile basit usulde vergilendirilen mükellefler tarafından yapılan teslim ve hizmetler,"

"e) Banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına giren işlemler ve tali acenteler dahil sigorta acente ve prodüktörlerinin sigorta muamelelerine ilişkin işlemleri ile Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin (24) numaralı bendinde belirtilen kurumların kredi teminatı sağlama işlemleri,"

" l) 30.1.2002 tarihli ve 4743 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulan varlık yönetim şirketlerinin bankalar, özel finans kurumları ve diğer mali kurumlardan devraldığı alacakların tahsili amacıyla bu alacakların teminatını oluşturan mal ve hakların  (müzayede mahallinde satışı dahil) teslimi ile aynı Kanuna göre finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşmaları hükümleri kapsamında yeniden yapılandırılan  borçların ödenmemesi nedeniyle  bu borçların teminatını oluşturan mal ve hakların (müza-yede mahallinde satışı dahil) teslimi,

m) 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanunu hükümlerine göre Tasarruf  Mevduatı Sigorta Fonuna intikal eden mal ve hakların (müzayede mahallinde satışı dahil) teslimi ve kiralanması,"

MADDE 24. - 3065 sayılı Kanuna aşa-ğıdaki geçici maddeler eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 18. - Bu Kanunun 13 üncü maddesinin (d) bendi hükmü, teşvik belgesine sahip katma değer vergisi mükellefiyeti bulunmayanlara bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar belge kapsamında yapılan makine ve teçhizat teslimlerinde de uygulanır."

"GEÇİCİ MADDE 19. - Asya Kalkınma Bankasının 2003 yılında ülkemizde yapılacak yıllık toplantılarıyla ilgili olarak  bu bankaya ve temsilcilerine yapılacak teslim ve hizmetler katma değer vergisinden müstesnadır. Toplantıya ilişkin teslim ve hizmetleri tanımlamaya, istisna uygulanacak miktara ilişkin alt sınır belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. Bu kapsamda teslim edilen mal ve hizmetler için yüklenilen vergiler, vergiye tâbi işlemler nedeniyle hesaplanan vergiden indirilir. İndirimle giderilemeyen vergiler iade edilmez."

MADDE 25. - 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununa aşağıdaki mükerrer 290 ıncı madde eklenmiştir.

"Finansal kiralama işlemlerinde değerleme

MÜKERRER MADDE 290. - 1. Finansal kiralama işlemlerinde, finansal kiralamaya konu olan iktisadî kıymet ile sözleşmeden doğan hak, borç ve alacakların değerlemesi aşağıdaki esaslara göre yapılır.

Kiracı tarafından finansal kiralama işlemine konu iktisadî kıymeti kullanma hakkı ve sözleşmeden doğan borç, kiralama konusu iktisadî kıymetin rayiç bedeli veya sözleşmeye göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerinden düşük olanı ile değerlenir.

Kiralayan tarafından sözleşmeden doğan alacak, kiralama süresi boyunca yapılacak kira ödemelerinin toplam tutarı, kiralama konusu iktisadî kıymet ise, bu iktisadî kıymetin net bilanço aktif değerinden kira ödemelerinin bugünkü değerinin düşülmesi sonucu bulunan tutar ile değerlenir. İktisadi kıymetin net bilanço aktif değerinden kira ödemelerinin bugünkü değerinin düşülmesi sonucu bulunan tutarın sıfır veya negatif olması halinde, iktisadî kıymet iz bedeliyle değerlenir ve aradaki fark iktisadî kıymetin elden çıkarılmasından elde edilen kazançlar gibi işleme tâbi tutulur.

Kiralayan tarafından aktifleştirilen alacak tutarı ile kira ödemelerinin bugünkü değeri arasındaki fark, gelecek dönemlere ait faiz geliri olarak pasifleştirilmek suretiyle değerlenir.

Kiralayanın finansal kiralamaya konu iktisadî kıymetin üretimini veya alım satımını yapması halinde, iktisadî kıymetin net bilanço aktif değeri olarak rayiç bedeli dikkate alınır. Rayiç bedel ile maliyet bedeli arasındaki fark, normal bir satış işleminden elde edilen kâr veya zarar olarak işleme tâbi tutulur.

2. Kiracı tarafından aktifleştirilen finansal kiralamaya konu iktisadî kıymeti kullanma hakkı, bu Kanunun mükerrer 298 inci maddesi ve üçüncü kitabının üçüncü kısmının birinci bölümünde kiralama konusu iktisadî kıymet için belirlenmiş esaslar çerçevesinde yeniden değerlemeye ve amortismana tâbi tutulur.

Kiralayan tarafından, finansal kiralamaya konu iktisadî kıymetin bu maddenin (1) numaralı fıkrasının üçüncü paragrafına göre belirlenen değeri üzerinden amortisman ayrılmaya devam olunur.

Bu madde kapsamında değerlenen borç ve alacak tutarları reeskonta tâbi tutulmaz.

Kiracı tarafından finansal kiralama sözleşmesine göre yapılan kira ödemeleri, borç anapara ödemesi ve faiz gideri olarak ayrıştırılır. Ayrıştırma işlemi, her bir dönem sonunda kalan borç tutarına sabit bir dönemsel faiz oranı uygulanmasını sağlayacak şekilde yapılır.

Kiralayan tarafından gelecek dönemlere ait faiz gelirleri, kiralanan iktisadî kıymetin finansal kiralama sözleşmesinin yapıldığı tarihteki rayiç bedelinden, her bir dönem sonunda anapara geri ödemelerinin düşülmesi sonucu kalan tutar üzerinden sabit bir dönemsel faiz oranı yaratacak şekilde hesaplanması suretiyle tahakkuk ettirilir.

3. Bu maddenin uygulamasında aşağıda yer alan tanımlar dikkate alınır.

Finansal Kiralama: Kira süresi sonunda mülkiyet hakkının kiracıya devredilip devredilmediğine bakılmaksızın, bir iktisadî kıymetin mülkiyetine sahip olmaktan kaynaklanan tüm riskler ile yararların kiracıya bırakılması sonucunu doğuran kiralamalardır.

Kiralama işleminde; iktisadî kıymetin mülkiyetinin kira süresi sonunda kiracıya devredilmesi, kiracıya kira süresi sonunda iktisadî kıymeti rayiç bedelinden düşük bir bedelle satın alma hakkı tanınması, kiralama süresinin iktisadî kıymetin ekonomik ömrünün % 80'inden daha büyük bir bölümünü kapsaması veya sözleşmeye göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerlerinin toplamının iktisadî kıymetin rayiç bedelinin % 90'ından daha büyük bir değeri oluşturması hallerinden herhangi birinin varlığı durumunda kiralama işlemi finansal kiralama kabul edilir.

Doğal kaynakların araştırılması veya kullanılmasına yönelik kiralama sözleşmeleri ile sinema filmleri, video kayıtları, patentler, kopyalama hakları gibi kıymetlerle ilgili lisans sözleşmeleri bu madde kapsamında değerlendirilmez.

Arazi, arsa ve binalarla ilgili kiralama sözleşmeleri, sadece, sözleşmede kira süresi sonunda mülkiyet hakkının kiracıya devri öngörülmüşse veya kiracıya kira süresi sonunda kiralama konusu gayrimenkulu düşük bir bedelle satın alma hakkı tanınmışsa bu madde kapsamında değerlendirilir.

Kira Ödemeleri: Sözleşmeye göre, kira süresi boyunca yapılması gereken kira ödemeleridir. Kira süresi sonunda, kiralama konusu iktisadî kıymetin kalan değerine ilişkin bir taahhüt olması halinde bu değer de kira ödemesi kabul edilir.

Kira süresi sonunda kiracıya düşük bir bedelle iktisadî kıymeti satın alma hakkı tanındığı ve sözleşme tarihinde bu hakkın kullanılma olasılığının yüksek olduğu durumda kira ödemeleri kira süresi boyunca yapılan kira ödemeleri ile satın alma hakkının kullanılması durumunda ödenmesi gereken bedelin toplamıdır.

Kira Ödemelerinin Bugünkü Değeri: Kira ödemelerinin, sözleşme tarihinde, kiralamada kullanılan faiz oranının dikkate alınması suretiyle hesaplanan bugünkü değerlerinin toplamıdır.

Kiralamada kullanılan faiz oranı tespit edilemiyorsa, kiracının kiralamaya konu iktisadî kıymeti satın almak için aynı vade ile alması gereken borç için katlanacağı faiz oranı kullanılır.

Kiralamada Kullanılan Faiz Oranı: Kira ödemeleri ile garanti edilmemiş kalan değer toplamının bugünkü değerini, kiralamaya konu iktisadî kıymetin rayiç bedeline eşitleyen iskonto oranıdır.

4. Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulamasına yönelik usul ve esasları belirlemeye yetkilidir."

MADDE 26. - 2.7.1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin birleşme, devir ve bölünmeleri nedeniyle yapılacak işlemler ile yurt içi ve yurt dışı kredi kuruluşlarınca kullandırılan ve ortalama vadesi bir yıl ve daha uzun süreli nakdi yatırım kredileri nedeniyle verilen teminatlarla ilgili işlemler harca tâbi tutulmaz."

MADDE 27. - 492 sayılı  Kanuna bağlı (8) sayılı Tarifenin " VI - Meslek erbabına verilecek tezkere, vesika ve ruhsatnamelerden alınacak harçlar"  bölümünün 18 inci fıkrasının (c) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (d) bendi eklenmiş ve (9) sayılı Tarifenin "VI- Ruhsat (izin) harçları" bölümünün (f) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.

"d) Karayolları Trafik Kanununun 123 üncü maddesine göre özel kişi ve kuruluşlara sürücü kursları açmak için ilgili Bakanlıkça verilecek okul açma belgelerinden (Her yıl için),

Son nüfus sayımına göre;

Nüfusu  200.000'e kadar olan şehirlerde                220.000.000.- TL,

Nüfusu  500.000'e kadar olan şehirlerde                440.000.000.- TL,

Nüfusu  500.000' den yukarı olan şehirlerde 660.000.000.- TL,"

MADDE 28. - 1.7.1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan "200 milyar lirayı aşamaz" ibaresi "800 milyar lirayı aşamaz" şeklinde değiştirilmiş ve aynı fıkranın sonuna "Bakanlar Kurulu yeniden değerleme oranının % 50 fazlasını geçmemek ve % 20'sinden az olmamak üzere yeni oranlar tespit etmeye yetkilidir." ibaresi eklenmiştir.

MADDE 29. - 488 sayılı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun; "IV. Ticarî ve medeni işlerle ilgili kâğıtlar" başlıklı bölümüne aşağıdaki (23), (24) ve (25) numaralı fıkralar, "V - Kurumlarla ilgili kâğıtlar" başlıklı bölümüne aşağıdaki (22) numaralı fıkra eklenmiştir.

"23. Yurtiçi ve yurtdışı kredi kuruluşlarından temin edilen ve ortalama vadesi bir yıl ve daha uzun süreli olan nakdi yatırım kredileri nedeniyle düzenlenen kâğıtlar (kredilerin kullanımları hariç).

24. Devlet dış borçları ile ilgili kredi anlaşmalarında öngörülen bütün ödemeler dolayısıyla düzenlenen kâğıtlar (dış proje kredileri çerçevesinde yapılacak ödemeler dahil, kredilerin kullanımları hariç)

25. 28.3.2002 tarihli ve 4749 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında tanımlanan nakit işlemleri ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca çıkarılacak likidite senetlerine (veya bu mahiyetteki kâğıtlara) ilişkin işlemler dolayısıyla düzenlenen kâğıtlar."

"22. Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin 24 numaralı bendinde belirtilen kurumların kredi teminatlarına ilişkin işlemlerinde düzenlenen kâğıtlar."

MADDE 30. - 2.2.1984 tarihli ve 2978 sayılı Vergi İadesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesi  aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 3. - Vergi iadesi aylık, yıllık veya dönemsel olarak hesap edilebilir. Vergi iadesi,
2  nci madde hükmü de dikkate alınarak mal ve hizmet alımları tutarına % 5 nispeti uygulanarak hesaplanır.

Bu maddede belirtilen nispeti; yarısına kadar artırarak yeniden tespit etmeye, faaliyet kolları, iş nevileri veya mükellef grupları veya vergi iadesine konu harcama kalemleri itibariyle farklı bir şekilde belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.

Bu maddede yazılı veya Bakanlar Kurulu  Kararı ile yeniden tespit edilecek nispette bir değişiklik yapmadan, aylık tutarları, yıllık olarak veya vergi iadesinin dönemine uygun bir şekilde tespit etmeye Maliye Bakanlığı yetkilidir."

MADDE 31. - 10.6.1985 tarihli ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun 28 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 28. - Yatırımların tamamının veya bir bölümünün finansal kiralama yoluyla gerçekleştirilmesi halinde kiralayan, finansal kiralamaya konu olan iktisadî kıymetlerle ilgili olarak bunların satın alınması halinde uygulanan  teşviklerden yararlanır." 

MADDE 32. - 17.7.1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 80 inci maddesine, birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Prim borçlarının, katma değer vergisi iade alacağından mahsubu suretiyle de ödenmesi mümkündür. Bu takdirde katma değer vergisi iade hakkı sahibi; kendisinin, mal ya da hizmet satın aldığı veya iştirak ya da ortaklık ilişkisi içinde bulunduğu işverenlerin prim borçları için de mahsup talep edebilir. Kurumun bağlı olduğu Bakanlık, Maliye Bakanlığının uygun görüşü ile bu uygulamadan faydalanacak işverenleri, iştigal konusu, işletme türü ve işletme büyüklüğü itibariyle belirlemeye ve lehine mahsup talebinde bulunulan işverenlerin prim borcu ödeme süresini 30 günü aşmamak üzere uzatmaya yetkilidir."

MADDE 33. - 506 sayılı  Kanunun 85 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Şartlar

Madde 85. - Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına isteğe bağlı olarak devam edilebilmesi için;

A - a) En az 1080 gün  malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak,

b) Herhangi bir sosyal güvenlik kurulu-şuna zorunlu ya da isteğe bağlı sigortalı olmamak ve buralardan kendi sigortalılığından dolayı aylık bağlanmamış olmak,

c) İsteğe bağlı olarak her ay kesintisiz otuz gün üzerinden malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemek,

d) Örneği Kurumca hazırlanacak isteğe bağlı sigorta talep dilekçesiyle Kuruma müracaatta bulunmak,

şarttır.

B -  İsteğe bağlı sigortalılık, müracaatın Kurumca alındığı tarihi takip eden aybaşından itibaren başlar. Şu kadar ki, isteğe bağlı sigortanın başladığı tarihte, sosyal güvenlik kuruluşları ile ilgileri  kesilmediği tespit edilenlerin isteğe bağlı sigortalılıkları başladığı tarih itibariyle  iptal edilerek, ödedikleri primler faiz uygulanmaksızın ilgililere iade edilir.

C - a) İsteğe bağlı sigortaya devam etmek isteyenler, ödeyecekleri sigorta primlerini bu Kanunun 78 inci maddesine göre belirlenen prime  esas kazanç alt sınırı ile üst sınırı arasında olmak şartıyla kendileri belirlerler. İsteğe bağlı sigorta primi oranı % 30 olarak uygulanır.

b) İsteğe bağlı sigorta primlerinin, en geç ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar ödenmesi zorunludur. Ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar ödenmeyen primler için, bu tarihten başlanarak 80 inci madde hükmüne göre gecikme zammı uygulanır.

D - İsteğe bağlı sigortalılık;

a) Sosyal güvenlik kuruluşlarına tâbi olarak çalışmaya başlayanların, çalışmaya başladıkları günden,

b) İsteğe bağlı sigortalılığını sona erdirme talebinde bulunanların, buna ait dilekçelerinin Kurumca alındığı tarihten önceki primi ödenmiş son ayın  bitiminden,

c) İsteğe bağlı sigorta primini art  arda üç ay ödemeyenlerin primi ödenmiş son  ayın bitiminden,

d) Tahsis talebinde bulunanların, aylığa hak kazanmış veya toptan ödeme yapılmış olmak koşulu ile tahsis talep tarihinden,

e) Ölen sigortalının ölüm tarihinden,

itibaren sona erer.

E - Bu maddenin A bendinin (a) alt bendinde belirtilen koşul, 3 üncü  maddesinin II inci fıkrasının (D) bendine göre çalışanlar için aranmaz. Bu maddenin (D) bendinin (a), (b) ve (c) alt bentlerine göre isteğe bağlı sigortalılığı sona eren sigortalının, yeniden isteğe bağlı sigortaya  devam edebilmesi için tekrar yazılı müracaatta bulunması gerekir."

MADDE 34. - 506 sayılı Kanuna aşağı-daki geçici  madde eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 85. - Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce;

a) İsteğe bağlı sigortalı olanların sigortalılıklarının devamında,

b) İsteğe bağlı sigortaya  müracaatta bulunanların sigortalılıklarının kabulünde,

85 inci maddenin  birinci fıkrasının (A) bendinin (a) alt bendi hükümleri uygulanmaz.

c) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce isteğe bağlı sigortalı olup, Kuruma prim borcu bulunanlar bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde prim borçlarını gecikme zammı ile birlikte ödemeleri halinde sigortalılıkları devam eder, ancak bu süre içinde borcun ödenmeyen kısmına ait süreler hizmetten sayılmaz."

MADDE 35. - 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 20 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (6) numaralı fıkrasının (c) bendinin sonuna aşağıdaki hüküm eklenmiştir.

"Mevduat kabul etmeyen bankalar bu Kanunun 10 uncu maddesinin (2), (3) ve (4) numaralı, 11 inci maddesinin (1), (2), (3), (4), (5) ve (6 ) numaralı fıkraları ile 12 nci maddesi, 14 üncü maddesinin (5), (6) ve (7) numaralı fıkraları, 15  (2/c, d ve  e bentleri hariç), 16 ve 17 nci maddeleri hükümleri dışındaki diğer madde hükümlerine tâbidir."

"Güvence Fonu gelir ve kurumlar vergisi dahil her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır."

MADDE 36. - 1.  31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Kanunun;

a) 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan "bu Kanunun 31 inci maddesinin (2) numaralı bendinde" ibaresi, "bu Kanunun 31 inci maddesinde",

b) 98 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "ertesi ayın 20 nci günü akşamına kadar" ibaresi "ertesi ayın 23 üncü günü akşamına kadar", üçüncü fıkrasında yer alan "Şubat, Mayıs, Ağustos ve Kasım aylarının
20 nci günü" ibaresi, "Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının 23 üncü günü",

2. 3.6.1949 tarihli ve 5422 sayılı Kanunun;

a) 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan "ödenme taksitleri ile birlikte eşit taksitler halinde ödenir." ibaresi, "ödenme süreleri içerisinde eşit taksitler halinde ödenir."

b) 24 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan "yirminci günü akşamına kadar" ibaresi, "yirmiüçüncü günü akşamına kadar",

c) 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "% 20 oranında" ibaresi "kurumlar vergisi oranında",

d) 42 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "sürelerde" ibaresi, "sürede,"

3. 25.10.1984 tarihli ve 3065 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin (1) ve (4) numaralı fıkralarında yer alan "25 inci günü" ibareleri "23 üncü günü",

4. 2.7.1964 tarihli ve 492 sayılı Kanunun mükerrer 138 inci maddesinin üçüncü fıkrasındaki "10.000 lira" ibaresi "100.000 lira",

5. 2.7.1964 tarihli ve 492 sayılı Kanuna bağlı (4) sayılı tarifenin "I - Tapu işlemleri" başlıklı bölümünün (20) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan "binde 36" ibaresi "binde 15",

6. 1.7.1964 tarihli ve 488 sayılı Kanunun mükerrer 30 uncu maddesinde yer alan "Bu suretle hesaplanan vergi miktarlarında 10.000 lira kesirleri nazara alınmaz." ibaresi "Bu suretle hesaplanan vergi miktarlarında 100.000 lira kesirleri dikkate alınmaz.",

7. 18.2.1963 tarihli ve 197 sayılı  Kanunun 10 uncu maddesinin son fıkrasındaki "10.000 liranın" ibaresi "100.000 liranın", "1.000 liranın" ibaresi "10.000" liranın",

8. 2.2.1984 tarihli ve 2978 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi "Bu dönemleri bir aydan az olmamak üzere yeniden tespit etmeye ve vergi iadesinden mahsup edilmek üzere avans olarak ödeme yaptırmaya Maliye Bakanlığı yetkilidir.",

9. 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Kanunun Ek 13 üncü maddesinin 4 numaralı fıkrasının (a) bendinin birinci alt bendinde yer alan "(sözleşmeli personel ile bağlı kuruluşların personeli dahil)" ibaresi "(sözleşmeli personel ile bağlı kuruluşların personeli dahil, bağlı kuruluşların kadro karşılığı sözleşmeli personeli hariç)", aynı fıkranın (b) ve (c) bentlerinde yer alan " 70" ibareleri  "100", aynı fıkranın (b) bendinde yer alan "Gelirler Genel Müdürlüğü" ibaresi ile (c)  bendinde yer alan "Vergi incelemesine yetkili personel ile Gelirler Genel Müdürlüğü" ibaresi "Maliye Bakanlığı", yine aynı fıkranın (b) bendinde yer alan  "bir katını" ibaresi "üç katını",                                 

şeklinde değiştirilmiştir.

Yürürlükten kaldırılan hükümler

MADDE 37. - 1. 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

a) Mükerrer 21 inci maddesi,

b) 23 üncü maddenin birinci fıkrasının (14) numaralı bendi,

c) İkinci Kısmındaki Sekizinci Bölüm başlığı ile birlikte ek 1, ek 2, ek 3, ek 4, ek 5 ve  ek 6 ncı maddeleri,

d) 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi,

e) 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının
(13) numaralı bendi,

f) Mükerrer 75 inci maddesi,

g) 119 uncu maddesinin ikinci cümlesi,

h) Mükerrer 120 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi,

2. 1.7.1964 tarihli ve 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "IV. Makbuzlar ve diğer kâğıtlar" başlıklı bölümünde yer alan havale mektupları, posta ve telgraf havalenamelerine ilişkin 3 üncü fıkrası,

3. 25.6.1992 tarihli ve 3824 sayılı Kanu-nun 18, 19, 20, 21 ve 22 nci maddeleri,

4. 7.11.1985 tarihli ve 3238 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin ikinci fıkrasının (h) bendi,

5. 29.5.1986 tarihli ve 3294 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi,

Yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 38. - Gelir ve kurumlar vergisi tahsilat toplamı üzerinden aşağıda yer alan fonlara, karşılarında belirtilen oranlarda pay verilir. Bu paylar aylık olarak hesaplanır, tahsil edilen ayı takip eden ayın sonuna kadar fonlar adına Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde açılan hesap veya hesaplara yatırılır.

Savunma Sanayii Destekleme Fonu % 3,5

Sosyal Yardımlaşmayı ve Dayanışmayı Teşvik Fonu % 2,8

Yukarıdaki oranları sıfıra kadar indirmeye ve tekrar kanunî oranına kadar yükseltmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.

Maliye Bakanlığı fon payı uygulaması ile ilgili usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.

GEÇİCİ MADDE 1. - Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü ve Kurumlar Vergisi Kanununun 24 üncü maddesi gereğince vergi tevkifatı yapmak zorunda olanlar, Aralık 2003 dönemi ile ilgili olarak hesapladıkları fon payını, bu Kanunun 37 nci  maddesinin
(3) numaralı fıkrası ile kaldırılan hükümler çerçevesinde öderler.

2003 yılı vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak 1.1.2004 tarihinden sonra verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan gelir ve kurumlar vergisi tutarlarından ayrıca fon payı hesaplanmaz, bu kazanç ve iratlara ilişkin olarak vergilendirme dönemi içinde ödenen fon payları mahsup ve iadeye konu olmaz.

2004 yılı Ocak ayı gelir ve kurumlar vergisi tahsilatından bu Kanunun 38 inci  maddesi hükümleri çerçevesinde pay verilmez.

GEÇİCİ MADDE 2. - Bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılan finansal kiralama sözleşmeleri ile ilgili olarak, 10.6.1985 tarihli ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun bu Kanun ile değiştirilmeden önceki 28 inci maddesi hükümleri uygulanır.

MADDE 39. - Bu Kanunun;

a) 2, 8, 9, 13 ve 35 inci maddeleri 2003 yılı gelirlerine de uygulanmak üzere yayımı tarihinde,

b) 27 nci maddesi 31.12.2003 tarihinde,

c) 11, 14 ve 20 nci maddeleri 2003 yılı gelirlerine de uygulanmak üzere 1.1.2004 tarihinde,

d) 3, 4, 6, 15, 18, 26, 29 ve 38 inci maddeleri, 36 ncı maddesinin (1), (3) ve (7)  numaralı fıkraları ile (2) numaralı fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri, 37 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) ve (g) bentleri ve (3), (4) ve (5) numaralı fıkraları 1.1.2004 tarihinde,

e)  21, 33 ve 34 üncü maddeleri ve 23 üncü maddesi ile 3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesine eklenen (l) ve (m) bentleri  yayımını izleyen ay başında,

f) 37 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi ile yapılan düzenleme yayımını izleyen ikinci ay başında,

g) 23 üncü maddesi ile 3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin (a) ve (e) bentlerinde yapılan değişiklik hükmü 1.7.2003 tarihinde,

h) 25 inci maddesi 1.6.2003 tarihinden itibaren yapılacak kiralama işlemlerinde uygulanmak üzere yayımı tarihinde,

i) 30 uncu maddesi ile 36 ncı maddesinin 9 numaralı fıkrası 1.4.2003 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,

j) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,

Yürürlüğe girer.

MADDE 40. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.