Dönem
: 22 Yasama Yılı : 1
T.B.M.M. (S. Sayısı : 113)
Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Ta-sarısı ile Adana Milletvekili
Atillâ Başoğlu’nun; Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporu (1/543, 2/88)
T.C.
Başbakanlık 23.3.2003
Kanunlar ve Kararlar
Genel Müdürlüğü
Sayı : B.02.0.KKG.0.10/101-622/1292
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Maliye
Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca 21.3.2003
tarihinde kararlaştırılan “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz
ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GENEL GEREKÇE
Son yıllarda bir çok ülke vergi sistemlerini yeni
ekonomik gelişmelere uyum, vergide adalet, vergi rekabeti, basitlik, etkinlik
ve verimlilik ilkeleri çerçevesinde yeniden yapılandırmışlardır. Bir çok ülke
ise aynı amaçlar doğrultusunda yeniden yapılanma çabası içerisindedir.
Ülkemizde de ekonomik program hedeflerinin
gerçekleştirilmesi, kamu finansmanı probleminin azaltılması ve ekonominin
kalıcı bir iyileşme sürecine taşınabilmesi amaçları gözardı edilmeksizin, diğer
ülkelerdeki gelişmeler de dikkate alınarak, vergi kanunlarının yeniden
düzenlenmesi gerekliliği doğmuştur.
Bu çerçevede hazırlanan tasarıda esas olarak vergi
yükünün adil dağılımı ve kayıtlı mükellefler üzerindeki yükün zaman içinde
mümkün olduğu ölçüde azaltılmasına yönelik düzenlemelere yer verilmiş, bunun
yanında vergi sisteminin basitleştirilmesi konusunda da önemli değişiklikler
öngörülmüştür.
Yürütme ve yürürlük maddeleri hariç 34 maddeden oluşan
tasarıda;
- Vergi sistemini daha basit hale getiren,
- Vergi yükünü düşüren,
- Vergileme ile ilgili yükümlülükleri azaltan,
- Mükellef ve vergi idaresinin iş ve işlemlerini
azaltan
düzenlemeler bulunmaktadır. Bazı maddelerle ilgili
genel açıklamalar aşağıda özetlenmiştir.
Birinci madde ile yatırım indirimi istisnası yeniden
düzenlenmekte, istisna teşvik belgesi olmaksızın otomatik işler hale
getirilmekte, bölgesel ve sektörel ayırımlara son verilmekte, teşvikin daha dar
kapsamlı ancak daha etkin ve basit hale getirilmesi amaçlanmaktadır.
Tasarının 2, 7, 12 ve 33 üncü maddelerinde yapılan
düzenlemelerle, kurum kazançları üzerindeki % 65’e ulaşan toplam vergi yükü %
45 düzeyine indirilmekte, kurum kazançlarının ve kâr paylarının vergilemesi son
derece basit hale getirilmektedir.
Dokuzuncu madde ile ilke olarak üniter bir vergi yapısı
oluşturulmakta, beyan sınırını geçen tutarda gelir elde edenlerin, gelirlerini
bir beyannamede toplamaları öngörülmektedir.
Onsekizinci madde ile yurt dışında müteahhitlik ve
mühendislik faaliyetlerinden elde edilen kazançlar kurumlar vergisinden istisna
tutulmakta, 10 ve 19 uncu maddelerde yapılan düzenlemelerle ise gelir ve
kurumlar vergisi mükelleflerinin eğitim hizmetlerine yaptıkları bazı katkıların
vergi matrahından indirimine imkân sağlanmaktadır.
Yirmiikinci madde ile basit usulde vergilendirilen
mükelleflerin mal ve hizmet teslimleri katma değer vergisinden müstesna hale
getirilmekte, 32 nci madde ile de muhtasar beyanname ile katma değer vergisi beyannamesinin
tek beyanname haline getirilmesi için gerekli alt yapı oluşturulmaktadır.
Böylece çok sayıda küçük mükellefin ve vergi dairelerinin önemli bir yükü
ortadan kaldırılmaktadır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1. - Daha önce Gelir Vergisi Kanununun Ek 1 - Ek
6 maddelerinde düzenlenmiş olan yatırım indirimi istisnası yeni bir anlayışla
bu madde de düzenlenmektedir.
Yeni düzenlemede temel değişikliklerden birisi, daha
önceki uygulamalarda yatırım indirimi istisnasından yararlanmak için gerekli
olan yatırım teşvik belgesi alma zorunluluğunun kaldırılmasıdır. Bu düzenleme
çerçevesinde ticarî veya ziraî kazançları üzerinden gelir vergisine tâbi olan
mükellefler, satın aldıkları amortismana tâbi iktisadî kıymetlerinin maliyet
bedellerinin belirli bir oranını, vergiye tâbi matrahlarının tespitinde indirim
konusu yapabileceklerdir.
İstisna tutarının hesaplanmasında esas alınacak bedel
amortismana tâbi iktisadî kıymetin maliyet bedeli olacaktır.
Yatırım indirimi istisnasının uygulanmasına, istisnaya
konu iktisadî kıymete ilişkin harcamaların yapıldığı yılda başlanmakta, istisna
tutarının ilk dönemde indirim konusu yapılamaması halinde, istisna tutarı
izleyen dönemlerde endekslenmek suretiyle kullanılabilmektedir.
Yatırım indirimi istisnasından genel olarak amortismana
tâbi iktisadî kıymetler ile ilgili olarak yararlanılabilmekle beraber, yatırım
indirimi istisnasına konu olamayacak amortismana tâbi iktisadî kıymetlerle
ilgili bir belirleme de yeni düzenlemede yer almaktadır.
Yatırım indirimi istisnasının uygulanabilmesi için
istisnadan yararlanan kıymetin iki tam yıl süreyle elden çıkarılmaması
gerekmektedir. Bu şarta uyulmadığı takdirde, daha önce yararlanılan istisna
tutarı nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler açısından herhangi
bir işlem yapılmayacak, ancak daha önce yararlanılamayan istisna tutarının
kullanım imkânı kalmayacaktır. Öte yandan, yatırım indiriminden kısmen
faydalanmış veya hiç faydalanmamış aktif değerleri devir alan kimselerin, kalan
yatırım indiriminden yararlanmalarını sağlayacak herhangi bir düzenleme
yapılmamıştır. Dolayısıyla aktif değerleri devralanların istisnadan
yararlanmaları hiçbir durumda mümkün değildir.
Madde 2. - Mükerrer 21 inci maddede yer alan düzenleme,
bu maddenin 1 numaralı fıkrası ile 22 nci maddeye taşınmakta ve mükerrer 21
inci maddenin kaldırılarak kanun sistematiğinin daha düzenli olmasına imkân
sağlanmaktadır.
Maddenin 3 numaralı fıkrasında yapılan düzenleme ile
gerçek kişilerce elde edilen kâr paylarının yarısı gelir vergisinden istisna
edilmektedir. Halen uygulanmakta olan vergilendirme sisteminde kurum kazançları
üzerindeki vergi yükü % 65’e yaklaşmaktadır. Bu tasarı ile vergi yükünün gelir
vergisi tarifesinde yer alan en yüksek orana yaklaştırılması amaçlanmıştır. Bu
amaçla yapılan düzenlemede, kâr paylarının yarısı vergiden istisna edilirken,
elde edilen gelirin beyan edilmesi halinde bu kâr payları üzerinden yapılan
vergi tevkifatının tamamının yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden
mahsubu öngörülmektedir.
Madde 3. - Bu madde ile sakatlık indirimi yeniden
düzenlenmektedir. Mükerrer 121 inci madde ile özel indirim ve özel gider
indiriminin değişik bir anlayışla düzenlenmesine paralel olarak, sakatlık
indirimi tutarları özel indirim tutarlarından bağımsız olarak belirlenmekte,
buna ek olarak maddede bazı ifade düzeltmelerine de yer verilmektedir.
Madde 4. - Bu madde ile yapılan düzenlemeyle diş
protezciliğinden elde edilen kazançlar ticarî kazanç olarak tanımlanmaktadır.
Diş protezciliği faaliyeti esas olarak şahsi mesai,
ilmi veya meslekî bilgiye dayanan ve uzmanlık gerektiren bir faaliyet olmayıp,
daha çok sermaye unsuruna dayanmakta, yapılan işte kullanılan ham ve yardımcı
maddeler, el emeği ile diş protezine dönüştürülmektedir. Dolayısıyla yapılan
faaliyet esas olarak imalat faaliyeti niteliğinde olduğundan, ticarî kazanç
hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekmektedir. Yapılan düzenleme ile bu
durum sağlanmakta, bu kazançların niteliğine uygun bir vergleme sistemi
getirilmektedir.
Madde 5. - Altın ticareti ile iştigal edenlerin has
altın değerindeki farkların vergiye tâbi olması, sermaye ile finanse edilen has
altın miktarının erimesine yol açmakta ve özellikle uluslararası rekabette
altın ihracatının gelişmesini engellediği gibi sistemin kurumsallaştırılmasını
da güçleştirmektedir. Bu açıdan sözkonusu değer artışlarının özel fon hesabına
alınması suretiyle vergi dışında bırakılması, buna karşılık gerçek katma
değerin de vergilenmesi amaçlanmıştır.
Vergi Barışı Kanunu ile kıymetli maden ve ziynet
eşyasının kayıtlara alınmasının sağlanması bakımından da has altınla ilgili
fiktif kazançların vergi dışında tutulması önem taşımaktadır.
Madde 6. - Bu madde ile 4 üncü maddede yapılan
düzenlemeye paralel bir düzenleme yapılmaktadır.
Madde 7. - Bu madde ile kâr payı vergilemesinde yapılan
değişikliklere paralel düzenleme yapılmakta, fon payının kaldırılması nedeniyle
de bu kavram maddeden çıkartılmaktadır.
Madde 8. - Bu madde ile yapılan düzenlemeyle, borsada
işlem görmeyen Türkiye’de kurulmuş şirketlerin hisse senetlerinin bir yıl
süreyle elde tutulduktan sonra elden çıkarılması halinde, elde edilen kazancın
diğer kazanç ve irat olarak vergilendirilmemesi sağlanmaktadır.
Madde 9. - Gelir vergisine tâbi gelirlerin yıllık
beyanname ile beyan edilip edilmeyeceğine ilişkin 86 ncı madde hükmü farklı bir
anlayışla yeniden düzenlenmektedir. Yapılan düzenlemeyi aşağıdaki şekilde
özetlemek mümkündür.
Tam mükellefiyette;
- Gerçek usulde vergilendirilmeyen ziraî kazançlar, tek
işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler, 75 inci maddenin
15 numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratları, kazanç ve iratların
istisna hadleri içinde kalan kısmı, tutarı ne olursa olsun beyan edilmeyecek
gelirler olarak belirlenmektedir.
- Beyan edilmeyecek gelirler dışında kalan vergiye tâbi gelirin belirli
bir tutarı aşması halinde tevkifata tâbi tutulmuş olsun olmasın bütün
kaynaklardan elde edilen vergiye tâbi gelirler yıllık beyanname ile beyan
edilecektir.
- Beyan edilmeyecek gelirler dışında kalan vergiye tâbi gelirin belirli
bir tutarı aşmaması halinde ise Türkiye’de tevkifata tâbi tutulmuş olan, birden
fazla işverenden elde edilen ücretler, gayrimenkul sermaye iratları, menkul
sermaye iratları yıllık beyanname ile beyan edilmeyecektir.
- Beyana tâbi gelirin sadece ücretlerden oluştuğu durumda, toplam ücret
tutarı beyan sınırını geçse dahi, birinci işverenden sonraki işverenlerden
alınan ücret tutarının belli bir tutarı geçmemesi halinde beyanname
verilmeyecektir.
- Stopaja tâbi olmayan ve tutarı ne olursa olsun beyan edilmesi gereken
menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarının beyanı, belirli bir tutarı geçmesi
koşuluna bağlanmaktadır. Bu düzenlemeyle, çok küçük gelirler için beyanname
verilmesi zorunluluğu kaldırılmakta, mükellef ve vergi dairesi gereksiz ve
verimsiz işlerden kurtarılmaktadır.
Dar mükellefiyette, tamamı Türkiye’de tevkif suretiyle vergilendirilmiş
olan ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye
iratları ile diğer kazanç ve iratlar yıllık beyanname ile beyan edilmeyecektir.
Madde 10. - Madde ile yapılan düzenlemeyle, kamu idare ve müesseselerine
bağışlanan okul ile öğrenci yurtlarının inşası dolayısıyla yapılan harcamalar,
bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar
ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her
türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamının, yıllık beyanname ile
bildirilecek gelirlerden indirilmesi öngörülmektedir.
Öte yandan madde ile yapılan bir başka düzenleme ile mükelleflerin,
kendilerine, eş ve çocuklarına ilişkin olarak yaptıkları sağlık ve eğitim
giderlerinin beyan ettikleri gelirin belirli bir kısmını geçmemek koşuluyla,
vergi matrahlarından indirimine imkân sağlanmaktadır.
Madde 11. - Halen yürürlükte olan düzenlemeye göre, mükellefler sadece
kira gelirlerinin olması halinde bu gelire ilişkin beyannamelerini Ocak ayı
içinde, kira gelirinin yanı sıra başkaca gelirlerinin olması halinde ise Mart
ayı içinde vermektedirler. Beyan edilecek gelirin sadece kira geliri olup
olmayacağı hususunda mükelleflerin daha fazla zamana ihtiyaç duymaları dikkate
alınarak, beyana tâbi gelirin sadece kira gelirlerinden oluşması halinde de
beyannamenin Mart ayında verilmesine ilişkin düzenleme yapılmaktadır.
Madde 12. - Tasarının 2 nci maddesiyle, Gelir Vergisi Kanununun 22 nci
maddesinde yapılması öngörülen düzenlemeyle, tam mükellef kurumlardan kâr payı
elde eden gerçek kişilerin bu kâr paylarını beyan etmeleri sırasında, elde
edilen kâr payının yarısı vergi dışı bırakılmakta ve elde edilen kâr payının
beyan edilmesi halinde, istisna edilen kısım dahil bu kâr payları üzerinden
yapılan vergi tevkifatının tam mahsubuna da imkân sağlanmak suretiyle, kâr payı
üzerindeki vergi yükünün % 50’nin altına düşürülmesi hedeflenmektedir.
Kâr paylarının vergilendirilmesine yönelik olarak yapılan düzenlemeler
kapsamında, Gelir Vergisi Kanununun kâr paylarının dağıtım sırasında tevkifat
yapılmasını öngören 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin
(b) alt bendi de yeniden düzenlenmektedir.
Tasarının bu maddesinde yapılan düzenlemede, tam mükellef kurumlardan
kâr payı alan tam ve dar mükellef gerçek kişilere bu kârın dağıtılması
sırasında kurum bünyesinde tevkifat yapılması öngörülmektedir. Kâr payı elde
edenin kurumlar vergisi mükellefi olmaması veya bu vergiden muaf olmasının
tevkifat açısından bir önemi bulunmamaktadır.
Bilindiği üzere, mevcut düzenlemede Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü
maddesinin 6-b bendine göre yapılan tevkifat;
- Kâr payı üzerinden yapılan tevkifatlar,
- İstisna kazançlar üzerinden yapılan tevkifatlar,
- Dar mükellef kurumların dağıtılabilir kazançları üzerinden dağıtılsın
dağıtılmasın yapılan tevkifatlar,
olmak üzere üç grup halinde düzenlenmiştir.
Maddenin yeni önerilen şeklinde ise, kurumların istisna kazançları ile
normal kazançları ayrımına son verilerek, istisna olsun olmasın kâr dağıtımı
aşamasında tevkifat yapılması öngörülmekte, ayrıca halka açık şirketlerle halka
açık olmayan şirketler arasındaki ayrım kaldırılarak tevkifat oranının her iki
tür şirket için aynı olması öngörülmektedir. Aynı şekilde dar mükellef
kurumların kazançları üzerinden dağıtılsın dağıtılmasın yapılan tevkifat,
önerilen maddede şube kârının merkeze aktarılması aşamasına bırakılmaktadır.
Kâr payı vergilemesinde öngörülen yeni sistemin bir sonucu olarak vergi
alacağı uygulamasına son verilmekte ve vergi tevkifatının tamamının mahsubu
öngörülmektedir.
Madde 13. - Fon payı uygulamasının kaldırılmasına paralel olarak gelir
vergisi tarifesi yeniden düzenlenmektedir. Yeni tarifede gelir vergisi oranı %
20’den başlamakta ve % 45’e kadar artmaktadır.
Maddede yapılan düzenlemeyle ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde,
tarifede yer alan vergi oranlarının 5 puan indirilmek suretiyle uygulanması
öngörülmektedir. Buna göre, yıllık beyannamede 12 milyar lirası ücret
gelirinden olmak üzere toplam vergiye tâbi geliri (matrahı) 24 milyar liradan
oluşan bir mükellefin vergi tutarı şu şekilde hesaplanacaktır.
- Tarifeye göre 24 milyar liranın hesaplanan gelir
vergisi 6 350 000 000 TL.
- 12 milyar lira ücret geliri için 5 puan indirim
tutarı 600 000 000 TL.
- Hesaplanan gelir vergisi tutarı 5 750 000 000 TL.
Madde 14. - Gelirin sadece kira gelirinden oluşması halinde Ocak ayında
beyanname verilmesi uygulamasının kaldırılmasına yönelik değişiklik nedeniyle
ödeme takvimi yeniden belirlenmekte, ayrıca yıllık beyanname üzerinden
hesaplanan verginin üç taksit yerine iki taksitte ödenmesi esası
getirilmektedir.
Madde 15. - Bu madde ile Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 121 inci
maddesi yeniden düzenlenmektedir. Bu düzenlemeyle bir yandan vergi alacağının
kaldırılmasına paralel olarak vergi alacağının mahsubuna son verilmekte, diğer
yandan gerçek ücretlerin vergilendirilmesinde, özel gider indirimi ve özel
indirimin yerini almak üzere vergi mahsubu getirilmektedir.
Getirilen düzenlemeyle ücretliye, kendisi, eşi ve çocukları ile ilgili
eğitim, sağlık, gıda, giyim ve kira harcamalarının yıllık toplam tutarının
belirli bir oranında vergi mahsup hakkı verilmektedir. Maddeyle vergi mahsup
hakkı iki şekilde sınırlandırılmakta olup, bunlardan birincisi, mahsup hakkı
veren harcamaların Türkiye’de yapılması, gelir veya kurumlar vergisi
mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzelkişilerden alınan belgelerle tevsik
edilmesi ve bu belgelerin işverene verilmesi, ikincisi ise mahsup hakkı
kazanılan tutarın hesaplanmasında dikkate alınan harcama tutarının, vergi
matrahının toplamını geçememesidir.
Madde 16. - Bu madde ile Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 123 üncü
maddesi yeniden düzenlenmektedir.
Yapılan düzenlemede Gelir Vergisi Kanununun 21, 23/8, 47 ve 48 inci
maddelerinde yer alan maktu had ve tutarlar, 1.1.2003 tarihi itibariyle geçerli
olan had ve tutarlarına yükseltilmektedir.
Yeniden düzenlenen ikinci fıkra hükmü ile Gelir Vergisi Kanununun 19,
21, 23/8, 31, 47, 48, mükerrer 80, 82 ve 86 ncı maddeleri ile mükerrer 121 inci
maddesinde yer alan maktu had ve tutarların, her yıl bir önceki yıla ilişkin
olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında
artırılmak suretiyle uygulanması esası getirilmiştir. Bakanlar Kuruluna bu
şekilde belirlenen hadleri yarısına kadar artırma veya indirme konusunda yetki
tanıyan düzenleme kaldırılmaktadır. Böylece Kanunda yer alan maktu hadlerin
herhangi bir işleme bağlı olmaksızın günün ekonomik koşullarına uygun hale
getirilmesi sağlanmıştır.
Ayrıca maddenin üçüncü fıkrasında yapılan düzenleme ile, ikinci fıkrada
yer alan düzenlemenin 103 üncü maddede yer verilen vergi tarifesinin ilk gelir
dilim tutarı hakkında da uygulanması sağlanmıştır.
Madde 17. - Bu madde ile Gelir Vergisi Kanununa dört geçici madde eklenmektedir.
Geçici Madde 61. - Bu madde ile daha önce Yatırım Teşvik Belgesine
bağlanan yatırımlarla ilgili yatırım harcamalarına, yatırım indirimi
uygulamasına ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanununun değişmeden önceki
hükümlerinin uygulanması sağlanmaktadır.
Bu çerçevede, istisnadan yararlanan kazançlar üzerinden dağıtılsın
dağıtılmasın % 19,8 oranında tevkifat yapılacaktır.
Ayrıca yapılan düzenleme ile dileyen mükelleflerin daha önce aldıkları
Yatırım Teşvik Belgeleri kapsamında bu tarihten itibaren yaptıkları harcamaları
için bu Kanunun 19 uncu maddesinde yer alan hükümler çerçevesinde yatırım
indirimi istisnasından yararlanabileceklerdir. Bunun için ilk geçici
vergilendirme dönemine ilişkin beyannamenin verileceği tarihe kadar bağlı
bulunulan vergi dairesine bir bildirimde bulunulması ve tercihin alınmış olan
Yatırım Teşvik Belgelerinin tamamı için yapılması şarttır.
Geçici Madde 62. - Tasarıda kâr paylarının vergilemesine ilişkin olarak
yapılması öngörülen düzenlemeye paralel olarak, kurumların daha önceki yıllara
ait kârlarının dağıtıma tâbi tutulması halinde geçiş dönemi ile ilgili olarak
yapılması gereken işlemler, bu madde ile düzenlenmektedir.
Buna göre, 1998 ve önceki yıllara ait kârlar, dağıtılsın dağıtılmasın
tevkifata tâbi tutulduğundan bu kârların 2003 ve müteakip yıllarda dağıtılması
durumunda, bu kârlar üzerinden tevkifat yapılmayacağı hususuna açıklık
getirilmektedir.
Aynı şekilde 1999-2002 yılları arasında elde edilen ve üzerinden
tevkifat yapılan istisna kazançlar ile aynı dönemlere ait olup üzerinden
tevkifat yapılmamış istisna kazançların dağıtılması halinde de tevkifat
yapılmayacağı hususu maddenin 1 numaralı fıkrasının (b) bendinde
düzenlenmektedir.
Maddenin 2 numaralı fıkrasında, 1998 ve önceki yıllarda elde edilmiş
kurum kazançlarının dağıtımı halinde bu kazançların kâr payını elde eden gerçek
kişi tarafından beyan edilmemesini sağlamak amacıyla söz konusu kâr payları
istisna kapsamına alınmaktadır.
Maddenin 3 numaralı fıkrasında ise kurumların 1999-2002 yılları
kazançlarının dağıtımı halinde, bu kâr paylarını elde eden kişilerin elde
ettikleri kâr payının net tutarına, kâr payının 1/9’unu ekledikten sonra
bulacakları tutarın yarısını beyan etmeleri ve beyan edilen tutarın 1/5’ini de
beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup etmeleri öngörülmek suretiyle
kâr payı vergilemesine ilişkin olarak getirilen yeni sisteme uygun beyanda
bulunmaları amaçlanmaktadır.
Maddenin 4 numaralı fıkrasında, bu maddenin 1, 2 ve 3 numaralı
fıkralarında belirtilen kâr payları kurumlar vergisi mükellefleri tarafından
elde edildikten sonra bunların ortaklarına dağıtılması halinde de 1, 2 ve 3
numaralı fıkralarda yer alan hükümlere göre işlem yapılacağı açık olarak hükme
bağlanmaktadır.
Maddenin 5 numaralı fıkrasında, bu madde kapsamındaki kâr paylarının
vergileme rejimi madde içerisinde
düzenlendiğinde, söz konusu kâr payları için Kanunun 22 nci maddesi hükmünün
ayrıca uygulanmayacağı hususuna açıklık getirilmektedir.
Geçici Madde 63. - Maddenin 1 numaralı fıkrası ile altın ticareti ve
imalatı faaliyetinde bulunan mükelleflerin kayıtlarında yer alan emtianın
değerini gerçek duruma uygun hale getirmeleri konusunda geçici bir düzenleme
yapılmaktadır.
Maddenin 1 numaralı fıkrası ile de kıymetli maden ve ziynet eşyası
faaliyetinde bulunup 4811 sayılı Kanunla stok beyan eden mükelleflerin bu beyan
ettikleri kıymetlere ilişkin olarak söz konusu Kanunun 13 üncü maddesine göre
vergi ödeyecekleri konusuna açıklık getirilmektedir. Bu Kanunun yürürlüğünden
önce bildirimde bulunup vergisini ödeyenlerin ödedikleri verginin bu Kanuna
göre ödenecek verginin hesaplanmasında dikkate alınacağı tabiîdir.
Geçici Madde 64. - Sporculara yapılan ücret ödemeleri % 15 oranında
nihaî olarak vergilendirilmektedir.
Madde 18. - Maddede yapılan düzenlemeyle, yurt dışında yapılan inşaat,
onarma, montaj işleri ve teknik hizmetlerden sağlanan ve Türkiye’de genel
netice hesaplarına intikal ettirilen kazançlar kurumlar vergisinden müstesna
tutulmaktadır. Bu düzenleme yapılırken, halen geçici bir maddede yapılan
düzenleme çerçevesinde uygulanan istisna, bir yandan kalıcı hale getirilirken,
bir yandan da daha etkin ve son derece basit bir hale getirilmekte, günümüz
koşullarında gereksiz ve amacına uygun olmaktan uzak hale gelmiş olan koşullara
son verilmektedir.
Madde 19. - Madde ile yapılan düzenlemeyle, kamu idare ve müesseselerine
bağışlanan okul ile öğrenci yurtlarının inşası dolayısıyla yapılan harcamalar,
bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar
ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her
türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamının, kurum kazancından
indirilmesi öngörülmektedir.
Madde 20. - Maddeye yapılan düzenleme ile kurumlar vergisinin, beyanname
verme süresi içinde bir defada ödenmesi öngörülmektedir.
Bilindiği üzere, kurumlar vergisi mükellefleri kazançların yıl
içerisinde üçer aylık dönemler itibarıyla verdikleri geçici vergi
beyannameleriyle beyan etmekte ve geçici vergi olarak ödedikleri tutarları
yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup etmektedirler. Böylece,
normal şartlarda geçici vergi matrahları ile yıllık beyannamede bildirilen
matrah eşit olacağından, ilave olarak ödenecek vergi tutarı kurumlar vergisi
oranı ile geçici vergi oranı arasındaki farka tekabül eden vergi kadar
olmaktadır. Dolayısıyla kurumlar vergisinin üç taksitte ödenmesinin ekonomik
bir gerekçesi kalmamış olup, yapılan düzenlemeyle kurumlar vergisinin bir
defada ödenmesi öngörülmektedir.
Madde 21. - Yurt dışındaki GSM operatörleri roaming hizmetlerinde KDV
uygulamazken ülkemizde faaliyet gösteren operatörlerin yurt dışındaki
operatörlerin abonelerine Türkiye’de verdiği hizmetlerden vergi alınması
rekabeti bozmaktadır. KDVK’nun 11/1-a maddesinde yapılan değişiklikle bu
hizmetler de istisna kapsamına alınmaktadır.
Tecil terkin kaydıyla satışlarda ihracatın gerçekleşmemesi halinde tecil
edilen verginin gecikme zammının % 50 fazlasıyla alınmasına ilişkin hüküm
değiştirilerek sadece gecikme zammı ile birlikte tahsiline imkân
sağlanmaktadır. Öte yandan ihracatın mücbir sebeplerle gerçekleştirilememesi
halinde uygulanan tecil faizi bile imalatçıya ağır bir külfet yüklemektedir.
Aynı maddenin (c) bendine eklenen hükümle de bu durumda olan mükellefler için
ek süre verilerek müeyyidesiz terkin imkânı sağlanmaktadır.
Madde 22. - Maddede yapılan düzenleme ile basit usulde vergilendirilen
mükelleflerin teslim ve hizmetleri katma değer vergisinden istisna
tutulmaktadır. Bu düzenleme sonucunda basit usulde vergilendirilen mükellefler
mal teslimlerinde veya hizmet ifalarında katma değer vergisi hesaplamayacaklar,
bunlardan mal ve hizmet alan mükellefler katma değer vergisi indirimi
yapamayacaklar, gerçek usulde vergilendirilenlerden mal ve hizmet satın alan
basit usulde vergilendirilen mükellefler ise ödedikleri katma değer vergisini
gider veya maliyet kaydedeceklerdir.
Maddede yapılan bir başka düzenlemeyle, kredi temini sırasında teminat
bulmakta güçlükle karşılaşan KOBİ’lere teminat sağlayan ve kurumlar vergisinden
muaf olan kredi garanti fonunun işlemlerine istisna getirilmektedir.
Ayrıca, tali sigorta acentelerinin aldıkları komisyonların katma değer
vergisine tâbi olduğu şeklindeki yanlış anlaşılmaları gidermek üzere Kanuna
açıklık getirilmektedir.
Madde 23. - Madde ile Katma Değer Vergisi Kanununa iki geçici madde
eklenmektedir.
Geçici Madde 18. - Kanunda, teşvik belgesi sahibi mükelleflere yapılan
makine ve teçhizat teslimleri vergiden istisna edilmişken mükellefiyeti
bulunmayan kamu kurum ve kuruluşlarına teşvik belgesi kapsamında istisna
uygulandığı anlaşılmıştır. Ancak uygulamanın geçersiz sayılması kamu kurumunca
verilen belgeye güvenen mükellefleri mağdur ederken haksız olarak istisnadan
yararlandırılan kamu kurumları için ilave ödenek bulunarak verginin ikmâl
edilmesini gerektirecektir. Bu duruma meydan vermemek için geçmişte yapılan
uygulama geçerli sayılmaktadır.
Geçici Madde 19. - Toplantı masrafları Asya Kalkınma Bankasınca
karşılanan organizasyonun uluslararası nitelikte olması dolayısıyla bu bankanın
katma değer vergisi ödememesi sağlanmaktadır.
Madde 24. - Yapılan düzenlemeyle finansal kiralama işlemlerine ilişkin
vergisel düzenlemeler bu konuda uluslararası muhasebe standartlarında
belirlenmiş muhasebe kurallarına uygun hale getirilmektedir. Bu amaçla yapılan
düzenlemeyi aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür.
- Bir iktisadî kıymetin mülkiyetine sahip olmaktan kaynaklanan tüm risk
ve yararların kiracıya devredilmesi sonucunu doğuran kiralama sözleşmeleri
finansal kiralama sözleşmeleri olarak tanımlanmaktadır.
- Aşağıdaki şartların birinin varlığı halinde kiralama sözleşmesi
finansal kiralama olarak kabul edilmektedir.
- İktisadî kıymetin mülkiyetin kiralama dönemi sonunda kiracıya
devredilmesi,
- Kiracıya kira süresi sonunda iktisadî kıymeti kiralama dönemi sonunda
düşük bir bedelle satın alma hakkı tanınması,
- Kiralama döneminin iktisadî kıymetin ekonomik ömrünün büyük bir
bölümünü oluşturması,
- Sözleşmeye göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerlerinin
toplamının iktisadî kıymetin rayiç bedelinden büyük olması veya önemli ölçüde
yaklaşık bir değer olması.
- Doğal kaynakların bulunması ve işletilmesi ile ilgili kiralamalar ile
hakların kiralanmasına yönelik lisans anlaşmaları yapılan düzenlemenin kapsamı
dışında bırakılmaktadır.
- Bina ve arsaların kiralama işlemlerinde kira dönemi sonunda kiracıya
mülkiyetin devredilmesi ya da kira dönemi sonunda kiracıya mülkiyeti düşük bir
bedelle satın alma hakkı tanındığı durum da finansal kiralama kabul
edilmektedir.
- Finansal kiralama işlemine konu iktisadî kıymete ilişkin amortisman
ayırma hakkı kiracıya ait olmaktadır. Yapılan kira ödemeleri anapara ödemesi ve
faiz gideri olarak ayrıştırılacak ve faiz giderleri ilgili dönemlerde vergiye
tâbi gelirin tespitinde indirim konusu yapılacaktır.
- Kiralayan ise kira ödemelerini anapara geri ödemesi ve faiz geliri
olarak ayrıştıracak elde ettiği gelirleri dönemler itibariyle vergiye tâbi
kazancının tespitinde dikkate alacaktır.
Madde 25. - Madde ile ortalama vadesi bir yıl ve daha uzun süreli
yatırım kredileri ile ilgili olarak, gerek menkul ve gerekse gayrimenkul
teminatları ile ilgili yapılacak işlemlerin harçtan bağışık tutulması
sağlanmaktadır.
Madde 26. - Maddede yapılan düzenlemeyle, sürücü kurslarınca ödenen
ruhsat harcı, benzer kurumlarca ödenen harç tutarına indirilmektedir.
Madde 27. - Maddede yapılan düzenlemeyle, damga vergisine tâbi her bir
kâğıt için hesaplanan damga vergisi miktarının her yıl için belirlenen yeniden
değerleme oranında artırılması sonucu yüksek tutarlara ulaşması nedeniyle, bu
miktarın günün konuşlarına uygun hale getirilmesi amaçlanmış, ayrıca söz konusu
uyumun sağlanabilmesi için Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir.
Madde 28. - Maddede yapılan düzenlemeyle, yürürlük süresi 31/12/2003
tarihinde sona erecek olan 3505 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinde yer alan
ve yatırım kredileri nedeniyle düzenlenen kâğıtlara uygulanan damga vergisi
istisnasının bu tarihden sonra da sürdürülmesi öngörülmektedir.
Maddede yapılan diğer düzenlemeyle Bütçe Kanunlarında yer alan istisna
hükümlerinin ana vergi kanununda yer alması sağlanmaktadır. Bu kapsamda, Devlet
dış borçları ile ilgili kredi anlaşmalarında öngörülen ödemeler dolayısıyla düzenlenen
kâğıtlar, 4749 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası ile tanımlanan
nakit işlemleri ile Merkez Bankasınca çıkarılacak likidite senetleri ve bu
senetlerin faiz ve ana para ödemeleri ve bunlarla ilgili işlemler nedeniyle
düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden istisna edilmektedir.
Madde ile ayrıca Kredi Garanti Fonunun kredi teminatlarına ilişkin
işlemlerinde düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden müstesna tutulmaktadır.
Madde 29. - Sosyal güvenlik kurumlarından aylık alanların vergi iadeleri
harcama tutarına bağlı olarak artan oranlı tarifeye göre hesaplanmaktadır.
Tarifede yer alan harcama dilimleri uzun süredir değiştirilmediğinden, zamanla
ekonomik değerlerini önemli ölçüde kaybetmiş ve tek orana benzer bir yapı
ortaya çıkmıştır. Yapılan düzenleme ile hesaplamanın tek oran esas alınarak
yapılması öngörülmektedir.
Madde 30. - Finansal Kiralama Kanununun 28 inci maddesinde yapılan
değişiklik ile finansal kiralama konusu iktisadi kıymetlerle ilgili olarak
yatırım indirimi istisnasından yararlanma hakkı kiralayana tanınmaktadır.
Madde 31. - Özellikle ihracat sektörü için büyük önem taşıyan ve
gecikmesi halinde finansman sıkıntısına neden olan katma değer vergisi
iadelerinin hızlı ve kamu alacağını tehlikeye sokmayacak şekilde yerine
getirilmesinde mahsup yoluyla ödeme etkin bir araç olmaktadır. Ancak mevcut
durumda KDV beyannamelerinin verileceği son günden SSK primlerinin ödeneceği
son güne kadar olan maksimum 6 günlük süre vergi dairelerinin KDV
beyannamelerini inceleyerek mahsup talebini sonuçlandırmaları için yeterli
olmamakta ve KDV mükelleflerinin gecikme zammı ile karşılaşmalarına neden
olmaktadır. Eklenen fıkra ile mükellefler ve vergi dairelerinin üzerindeki
zaman baskısı azaltılarak KDV iadelerinin prim borçlarına mahsubunun etkin bir
şekilde gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır.
Madde 32. - Bu madde ile yapılan düzenlemeler, maddenin fıkraları
itibariyle aşağıdaki şekilde özetlenebilir.
1 numaralı fıkranın (a) bendi ile, çalıştırdıkları hizmet erbabı sayısı
10 ve daha az olanlarca üç ayda bir verilen muhtasar beyannamenin dönemi
değiştirilmekte, üçer aylık dönemlerin yıllık dönemle uyumu sağlanmaktadır.
Düzenlemeye göre bu kapsamda olan mükellefler, Ocak-Mart dönemi beyannamesini
Nisan, Nisan-Haziran dönemi beyannamesini Temmuz, Temmuz-Eylül dönemi
beyannamesini Ekim, Ekim-Aralık dönemi beyannamesini ise izleyen yılın Ocak
ayının 20 nci günü akşamına kadar vereceklerdir. Fıkranın (b) bendi ile de,
muhtasar beyannamenin verme zamanı yeniden belirlenmektedir.
2 numaralı fıkra ile; kurumlar vergisinin taksitler halinde ödenmesine
son verilmesine paralel değişiklikler yapılmakta, geçici verginin yasal oranı
da kurumlar vergisi oranına getirilmektedir.
3 numaralı fıkra ile, katma değer vergisi ve muhtasar beyannamenin tek
bir beyannamede birleştirilmesine olanak sağlamak için, katma değer vergisi
beyanname verme süresi yeniden belirlenmekte, bu süreler muhtasar beyanname
verme süresi ile aynı tarihe getirilmektedir.
4 numaralı fıra ile, 10.000 liralık madeni paraların tedavülden
kaldırılmasına paralel düzenleme yapılmaktadır. Bazı harçların pul
yapıştırılmak suretiyle de tahsil edilmesi nedeniyle bu değişiklik
gerekmektedir.
5 numaralı fıkra ile, Harçlar Kanununa bağlı (4) sayılı tarifenin,
gayrimenkullerin devir ve iktisabı ile ilgili 20 numaralı fıkranın (a) bendine
paralellik sağlanarak, gayrimenkullerin sermaye şirketlerine sermaye olarak
konulması işlemlerinde binde 15 harç alınması sağlanmaktadır.
6 numaralı fıkra ile, tedavülden kaldırılan 10.000 liralık madeni
paralarla aynı değerde olan damga pullarının da tedavül imkânı kalmadığından,
bu değerde pul yapıştırılması gereken kâğıtlarla ilgili olarak uygulamada
meydana gelen sorunların giderilmesi amaçlanmıştır.
7 numaralı fıkra ile, vergi tahsilinde kolaylık sağlamak üzere,
tedavüldeki para değerine paralellik sağlanmaktadır.
8 numaralı fıkra ile Maliye Bakanlığına, sosyal güvenlik kurumlarından
aylık alanların vergi iadesi uygulaması ile ilgili yetki verilmektedir. Sosyal
güvenlik kurumlarından aylık alanlar halen üç ayda bir bildirimde bulunarak
vergi iadesi almakta, bu durum iş yükünü artırdığı gibi emeklilere önemli
ölçüde zorluk getirmektedir. Yapılan düzenlemeyle, vergi iade bildirimlerinin
yılda bir defa alınması, bu gerçekleştirilirken sosyal güvenlik kurumlarından
aylık alanların kayıplarının önlenmesi ve bu kişilere bir yıl beklemeden ödeme
yapılabilmesi amacıyla avans ödenmesinin sağlanması konusunda yetki verilmektedir.
9 numaralı fıkra ile Güvence Fonu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu gibi
her türlü vergi, resim ve harçtan muaf tutulmaktadır.
Madde 33. - Bu madde ile Gelir Vergisi Kanununun;
- Mükerrer 21 inci maddesi, bu maddede yer alan hükmün 22 nci maddede
yeniden düzenlenmesine paralel olarak,
- Yatırım indirimi istisnasını düzenleyen 6 ek maddesi, buna ilişkin
düzenleme 19 uncu maddede yapıldığından,
- Özel gider indirimini düzenleyen 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının
5 numaralı bendi, mükerrer 121 inci maddede düzenlenen vergi mahsubu müessesesi
nedeniyle,
- 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 13 numaralı bendi ile mükerer 75 inci maddesi kâr paylarının
vergilendirilmesine yönelik değişiklikler kapsamında,
- 119 uncu maddesinin ikinci cümlesi, kurumlar vergisi ödeme sürelerinde
yapılan değişiklik nedeniyle,
- Mükerrer 120 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi yatırım
indirimi istisnası uygulamasında yapılan değişiklik çerçevesinde,
yürürlükten kaldırılmaktadır.
Madde ile ayrıca;
- 25.6.1992 tarih ve 3824 sayılı Kanunun 18, 19, 20, 21 ve 22 nci
maddeleri, 7.11.1985 tarih ve 3238 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin ikinci
fıkrasının (h) bendi, 29.5.1986 tarih ve 3294 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (e) bendi fon payı uygulamasına son verilmesi amacıyla
yürürlükten kaldırılmış,
- Güncelliğini kaybeden miktarlar içeren havale mektupları, posta ve
telgraf havalenamelerinden damga vergisi alınmasına son verilmiş,
- İrtibat büroları personelinin ücretlerini gelir vergisinden müstesna
tutan 23 üncü maddenin birinci fıkrasının 14 numaralı bendi yürürlükten
kaldırılmıştır.
Madde 34. - Madde ile gelir ve kurumlar vergisi tahsilât toplamı
üzerinden Savunma Sanayii Destekleme Fonu ile Sosyal Yardımlaşmayı ve
Dayanışmayı Teşvik Fonuna, maddede belirtilen oranlarda pay verilmesi
öngörülmektedir.
Paylar aylık olarak hesaplanacak, tahsil edilen ayı takip eden ayın
sonuna kadar fonlar adına Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde açılan
hesap veya hesaplara yatırılacaktır.
Geçici Madde 1. - Madde ile fon payı uygulamasına ilişkin geçiş dönemi
düzenlemeleri yapılmıştır.
Yapılan düzenlemeyle, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü ve Kurumlar
Vergisi Kanununun 24 üncü maddesi gereğince vergi tevkifatı yapmak zorunda olan
mükelleflerin, Aralık 2003 dönemi ile ilgili olarak hesapladıkları fon payını,
bu Kanunun 33 üncü maddesinin 3 numaralı fıkrası ile kaldırılan hükümler
çerçevesinde bu döneme ait muhtasar beyanname ile beyan etmeleri ve bu sürede
ödemeleri, Maliye Bakanlığı Merkez Saymanlığının da tahsil ettikleri bu fon
payını tahsil edildiği ayı takip eden bir ay içinde ilgili fonlar hesabına
aktarmaları öngörülmektedir.
Madde ile ayrıca, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, 2003 yılı
vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak 1.1.2004 tarihinden sonra verdikleri
yıllık beyannameler üzerinden hesaplanan gelir ve kurumlar vergisi tutarı
üzerinden ayrıca fon payı hesaplamayacakları, bu kazanç ve iratlara ilişkin
olarak vergilendirme dönemi içinde ödenen fon paylarını da herhangi bir şekilde
mahsup ve iadeye konu edemeyecekleri hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, mükerrer fon payı aktarılmaması için, 2004 yılı Ocak ayı gelir ve kurumlar vergisi
tahsilâtından ayrıca pay verilmeyeceği maddede belirtilmiştir.
Geçici Madde 2. - Bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılan finansal
kiralama sözleşmeleri ile ilgili olarak, 10.6.1985 tarihli ve 3226 sayılı
Finansal Kiralama Kanununun bu Kanun ile değiştirilmeden önceki 28 inci maddesi
hükümleri uygulanmasına yönelik düzenleme yapılmaktadır.
Madde 35. - Yürürlük maddesidir.
Madde 36. - Yürütme maddesidir.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Katma Değer
Vergisi Kanununda değişiklik yapılması hakkında Kanun Teklifim ve gerekçesi
ilişikte sunulmuştur.
Gereğini
saygılarımla arz ederim.
Atillâ Başoğlu
Adana
GEREKÇE
Son on yıllık dönemde halkımızın geliri büyük ölçüde düşmüş, buna
karşılık temel ihtiyaç maddelerinin fiyatında önemli bir artış yaşanmıştır. Bu
fakirleşme karşısında hükümetler vatandaşına sahip çıkmak yerine sahipsizlik
duygusuna terk etmiş, yükselen feryatları Başbakanlık binasının önüne diktiği
demir parmaklıklara boğmuştur.
Ancak Anayasamızın ikinci maddesinde yer alan, Cumhuriyetimizin sosyal
bir hukuk devleti niteliğini vurgulayan ifadeler değişmediği sürece hiçbir
hükümetin halkımızın temel ihtiyaçlarına kulak tıkamak hürriyeti olamaz.
Eğitim ve sağlık politikaları sosyal bir devletin en önemli iki alanıdır
ve bir ülkenin geleceğini doğrudan etkileyen iki unsurdur.
Kimsenin eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamayacağı hususunu
Anayasamız 42 nci maddesinde hükme bağlamıştır. Ancak evine ekmek götürmekte
zorlanan velilerin her okul döneminde sürüklendikleri -intihara kadar varan-
hüznü biliyoruz. Yaşanan bütün üzüntülere karşın hükümetlerimiz kitaplardan %
8, kırtasiye malzemelerinden ise % 18 miktarında Katma Değer Vergisi almaya
devam etmektedir.
Eğitim, sadece okullarda edinilen bilgileri değil, tüm hayatımızı
kapsayan bir süreçtir. Ülkemizde kitap fiyatları birçok vatandaşımızın alım
gücünün üzerine çıkmıştır. Bireysel gelişimi ve demokratik kültürü geliştirmek
için söz konusu ürünlerden alınan Katma Değer Vergilerinin kaldırılması
başlangıç için yerinde bir tasarruf olacaktır.
Fakirleşmenin halkımızı özellikle sağlık alanında vurduğunu görüyoruz.
İlaca 2001 yılında
% 98 oranında zam yapılmıştır. 2002 yılının ilk 3 ayı içerisinde de % 27 (% 15
ve % 12 olarak) oranında bir zam yapılmıştır. Türkiye’deki ilaç fiyatları pek
çok ülkeden pahalı hale gelmiştir. İlaç fiyatlarındaki artışlar enflasyon oranları
ve dolardaki artış ile de açıklanamayacak hale gelmiştir. Örneğin 1986-96
arası, Aspirin’in fiyatı 427 kat, Bactrim’in fiyatı 380 kat artarken, aynı
dönemde dolardaki artış 109 kat olmuştur. Bu hem bireyleri hem de alıcı
konumundaki kurumları olumsuz etkilemektedir. İlaç hammadde fiyatları,
maliyetler, tüm girdiler gerçekçi belirlenmediğinden fiyatlarda ulusal ve uluslararası
düzeyde çok önemli farklılıklar oluşmaktadır.
Bütün bu olumsuz şartlar karşısında ülkemizde ilaca % 18 oranında bir
katma değer vergisi uygulanmaktadır. Söz konusu oranın yüksekliği ve
kaldırılması, müteaddit defalar, gerek Türk Eczacılar Birliği, gerekse Türk
Tabipleri Birliği tarafından hükümetlere bildirilmiştir. Söz konusu oran,
dünyanın en yüksek miktarları arasında yer almaktadır. Nitekim, Avrupa
ülkelerinin beşi, ilaçtan katma değer vergisi almamakta, altı ülkenin oranları
% 5’in altında tutulmuştur. Aday olduğumuz Avrupa Birliği Üyesi ülkelerin
uygulamalarında Birliğe uyum açısından rehber alınması gereği göz ardı edilemez.
Yukarıda bahsedilen görüşler ışığında devletimizin, gelirlerini
vatandaşlarının eğitimi ve sağlığı üzerinden sağlaması yerine, etkili vergi
politikaları ve tahsilatı ile karşılaması daha doğru olacaktır.
ADANA
MİLLETVEKİLİ ATİLLÂ BAŞOĞLU’NUN TEKLİFİ
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
MADDE 1. – 25.10.1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Kanununun 17 nci maddesinin 4 numaralı fıkrasına aşağıdaki (1) ve (m) bentleri
eklenmiştir.
1) Her türlü kitap ve eğitim amaçlı kırtasiye malzemeleri,
m) Sağlık sebepleriyle tüketimi yapılan ilaç ve malzemeler
MADDE 2. – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3. – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Plan ve Bütçe Komisyonu 4.4.2003
Esas No. : 1/543, 2/88
Karar No. : 22
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Maliye Bakanlığınca hazırlanarak Bakanlar Kurulunca
23.3.2003 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan ve
Başkanlıkça 26.3.2003 tarihinde Komisyonumuza havale edilen 1/543 esas numaralı
"Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı",
Komisyonumuzun 28.3.2003 ve 2.4.2003 tarihlerinde, Hükümeti temsilen Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan ile Maliye Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı
Müsteşarlığı ve Hazine Müsteşarlığı temsilcilerinin katılımlarıyla yaptığı 29
ve 32 nci birleşimlerinde, 2/88 esas numaralı Adana Milletvekili Atilla
Başoğlu'nun "Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Teklifi" ile aynı mahiyette olmaları nedeniyle İçtüzüğün 35 inci
maddesi uyarınca birleştirilmesine ve görüşmelere 1/543 esas numaralı Tasarının esas alınmasına karar verilmesi
suretiyle incelenip, görüşülmüştür.
Bilindiği gibi, günümüz ekonomik sistemi birçok
değişkene bağlı olarak işlemektedir. Doğal kaynaklar, finansman yapısı, eğitim
durumu, demografik yapı gibi ülke içi hususlar yanında, yaygınlaşan globalleşme
hareketi ve bölgesel entegrasyonlar nedeniyle, dışarıdan temin edilen hammadde,
yarı mamul, mamul ve enerji fiyatlarında uluslararası piyasalarda meydana gelen dalgalanmalar gibi gelişmeler de ülke
ekonomisinin seyrini derinden
etkileyebilmektedir. Bu nedenle
ekonominin çok sık değişen yapısının takibi ve ülke ekonomisinin dengeli
gelişiminin sağlanması amacıyla; esnek, çok amaçlı ve çok araçlı bir teşvik
siteminin oluşturulması, özellikle, üretim ve ihracata ilişkin pazar
kapasitesinin ve payının artırılmasına
önemli oranda katkı sağlayacaktır. Bu amaçla etkin ve verimli bir teşvik
sisteminin temelini teşkil eden vergi
sisteminin, yeni ekonomik gelişmelere uyum, vergide adalet, vergi rekabeti, basitlik, etkinlik, verimlilik ilkeleri
çerçevesinde yeniden yapılandırılması gerekmektedir.
Ayrıca, kamu hizmetlerinin gerçekleştirilebilmesi için
gerekli finansmanı sağlamak vergi sisteminin temel fonksiyonu olmakla birlikte,
tasarrufların ve sermaye birikiminin artırılması yoluyla ekonomik büyümenin
teşvik edilmesi de vergi sisteminin üstlendiği diğer bir fonksiyon olarak
değerlendirilmektedir. Bu amaçlarla, ülkemizde, uygulanan ekonomik program
hedeflerinin gerçekleştirilmesi, kamu finansmanı probleminin azaltılması ve
ekonomide kalıcı bir iyileşme sürecinin tesis edilmesi temel hedefi dikkate
alınarak, vergi kanunlarında son yıllarda bir çok ülkenin vergi sisteminde
yapılan düzenlemelere paralel değişiklikler yapılması gereği hasıl olmuştur.
Tasarı ve gerekçesi incelendiğinde; vergi sisteminin
daha basit hale getirilmesi, vergi yükünün vergileme ile ilgili yükümlülüklerin
azaltılması, mükellef ve vergi idaresinin iş ve işlemlerinin azaltılmasına
yönelik düzenlemeler öngören Tasarı ile;
Yatırım indirimi istisnası yeniden düzenlenerek yatırım indirimi sisteminin son derece basit, şeffaf ve otomatik işler
hale getirilmesi ve böylece mükelleflerin vergiye uyum maliyetinin düşürülmesi amacıyla;
-Teşvik belgesi alınması kaldırılarak belge alımı,
revizesi, izin alınması, kapatılması gibi işlemlerin son bulmasının,
-Yatırım indirimi oranının % 40 olarak belirlenmesinin,
-% 19.8 olarak uygulanan istisna stopajı oranının
kaldırılarak istisna kazancı dağıtılmadığı sürece vergi yükünün sıfır
olmasının,
-Yatırım teşvik indirimi sitemindeki bölge ve sektör
ayrımına son verilmesinin, mevcut farklılaştırılmış yatırım indirimi
uygulamasının kaldırılmasının,
Kurum kazançlarının vergilendirilmesinde;
-Kurumlar vergisi oranları değiştirilmeden fon payı
uygulaması kaldırılarak kurumların vergi yükünün % 10 nispetinde
azaltılmasının,
-Halen uygulanmakta olan vergilendirme sisteminde kurum
kazançları üzerinde % 65'e yaklaşan vergi yükünün, yapılan düzenlemeler ile %
45'lere indirilmesinin,
-Stopaj uygulaması, bütün kazançların dağıtılması
aşamasına ertelenerek, stopaj uygulamasının basitleştirilmesinin,
-Vergi alacağı uygulamasının kaldırılmasının, böylece
vergi alacağının mahsubuna son verilerek gerçek ücretlerin
vergilendirilmesinde, gerçek vergi tutarının mahsubu sisteminin getirilmesinin,
-Kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmayarak,
kârını sermayeye ekleyen kurumlardan stopaj yapılmamasının,
-Bedelsiz hisse senedi alan ortakların bu gelirleri
için beyanname vermemelerine yönelik
düzenlemeler yapılmasının,
Hisse Senedi satış kazançlarının vergilendirilmesinde;
borsada kayıtlı olmayan hisse senetlerinin bir yıl süreyle elde tutulduktan
sonra elden çıkarılması halinde, elde edilen kazancın, üç aydan fazla elde
tutulan borsaya kayıtlı hisse
senetlerinin satış kazançlarında olduğu gibi vergiden muaf tutulmasının,
Okul ve yurt bağışları için yapılan harcamaların
tamamının gelir ve kurumlar vergisi matrahından indirilebilmesine olanak
sağlanmasının,
Eğitim ve sağlık harcamalarının, gelirin % 5'i ile
sınırlı olmak üzere, gelir vergisi matrahından indirilebilmesinin
sağlanmasının,
Gelirin toplanması ve beyanı ile ilgili olarak,
-İlke olarak gelirin toplanması ve beyanı sistemi
öngörülmekle birlikte; tek işverenden alınan ücretler, gerçek usulde
vergilendirilmeyen zirai kazançlar, bireysel emeklilik sisteminden elde edilen gelirler ve istisna tutarını geçmeyen
gelirler gibi bazı gelir türlerinin beyan dışı bırakılmasının,
-Beyan eşiğinin 2003 yılı için 8.5 milyar liradan, 12 milyar liraya
çıkarılmasının,
-Beyana tabi arazi kira geliri ile alacak faizi gibi
gelirler için 500 milyon liralık beyan sınırının getirilmesinin,
Gelir vergisinde;
-Vergi tutarı üzerinden ayrıca alınan % 10
oranındaki fon payının kaldırılmasının,
-Bu düzenlemeye paralel olarak % 20-45 aralığındaki
gelir vergisi tarifelerinin yeniden düzenlenmesinin ve yeni tespit edilen bu
oranların ücretler için 5 puan
indirimli uygulanmasının,
Kurumlar vergisinde;
-% 30'luk kurumlar vergisi oranı değiştirilmeden, % 10
oranında ayrıca hesaplanan fon payının kaldırılmasının, bu suretle kurumlar
vergisi uygulamasında % 10 oranında bir
indirim sağlanmasının,
-Geçici vergi oranının kurumlar vergisi oranı ile
eşitlenmesinin,
Gelir, kurumlar ve katma değer vergisi beyan ve ödeme
zamanlarında;
-Gelir vergisinde taksit sayısı Mart, Haziran ve Eylül
ayları yerine Mart ve Temmuz ayları
olarak değiştirilmesinin,
-Kurumlar vergisinde Nisan, Temmuz ve Ekim olan ödeme
dönemleri Nisan ayı olarak
belirlenmesinin,
-Muhtasar ve Katma Değer Vergisi beyannamelerinin
birleştirilmesine imkân sağlamak amacıyla ertesi ayın 20'sinde verilen muhtasar
beyanname ile ertesi ayın 25'inde verilen Katma Değer Vergisi beyanname verme
sürelerinin ertesi ayın 23'ü olarak belirlenmesinin,
Yurtdışı müteahhitlik kazançlarıyla ilgili olan
ve 2003 yılı sonunda bitecek
istisnanın, basitleştirilerek sürekli hale getirilmesinin,
Katma Değer Vergisi iade alacaklarının, SSK prim
borçlarından mahsubuna imkân sağlanmasının,
Kredi Garanti Fonu teminatlarına ilişkin işlemlerde
Katma Değer Vergisi ile Damga Vergisi istisnalarının getirilmesinin,
Altın alım ve satımı ile uğraşanlara mallarını sürekli
değerleme imkanının tanınmasının,
Sürücü kurslarınca ödenen harç tutarlarının benzer
kurumların ödediği tutarlara indirilmesinin,
Finansal kiralama konusunda uluslararası muhasebe standartlarına uygun
düzenlemelerin yapılmasının,
Basit usulde vergilendirilen 800 bine yakın küçük
esnaf tarafından teslim ve
hizmetlerinin Katma Değer
Vergisinden müstesna tutulmasının,
Diş protezcilerinin ticari kazanç hükümlerine göre
vergilendirilmesinin,
Devlet dış borçları ile ilgili kredi anlaşmalarında
öngörülen ödemeler dolayısıyla düzenlenen kağıtlar, 4749 sayılı Kamu Finansmanı
ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanuna göre yapılan nakit işlemleri
gibi konularda bütçe kanunlarında yer
alan düzenlemelerin ilgili kanununda yapılmasının,
Özel gider indirimi
ve özel indirim birleştirilerek "ücretlilerde vergi indirimi"
başlığı altında yeniden düzenlenmesinin,
Vergi iadesinde, iade tutarı belgelenen harcama tutarı
ile ilişkilendirilerek vergi iadesinde
azalan oranlı bir tarifenin getirilmesinin,
Emeklilere vergi iadesi ile ilgili olarak üç aylık
dönemler itibariyle avans ödenebilmesine imkan sağlanmasının,
Öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Tasarının geneli üzerinde yapılan müzakerelerde;
- Tasarıda yer alan pek çok düzenlemenin vergi
sisteminin uygulamasında karşılaşılan noksanlıkların giderilmesine
yönelik olarak hazırlanmasının memnuniyetle
karşılandığı,
- % 10' luk fon payının kaldırılmasının olumlu
karşılandığı, ancak Gelir Vergisi Kanununda yer alan vergi dilimlerinin % 5
oranında artırılmasının dar
gelirli küçük esnaf kesime ilave
bir vergi yükü getireceği,
- Özel indirim ve özel gider indirimi uygulamasından
vazgeçilmesinin ücretliler açısından bir hak kaybına yol açabileceği, bu
indirim mekanizmaları yerine öngörülen vergi
mahsubu sisteminin ücretlilerin kaybını telafi edemeyeceği,
- Farklı yerlerden ücret alan ücretlilerin, muhtelif
yerlerden aldıkları ücretlerini tek bir
beyannamede toplayarak beyanda bulunmasını hükme bağlayan düzenlemeler, sınırlı sayıda yüksek ücret alan mükellefleri artan oranlı bir
şekilde vergilendirirken, sabit gelirli geniş bir kesim için ek bir külfet
getireceği,
- Kurumlar Vergisinde uygulanan geçici vergi oranının
Kurumlar Vergisi oranına getirilmesinin özellikle finansman güçlüğü çeken
firmaları zor duruma düşüreceği,
- Vergi
Kanunlarında yapılacak kapsamlı değişikliklerin Borçlar Kanunu, İcra ve İflas
Kanunu ve Ticaret Kanunu ile birlikte
ele alınarak değerlendirilmesi gerektiği,
- Tasarı ile getirilen düzenlemelerin zaten kayıt
altında olan mükelleflere yönelik olarak hazırlandığı, ancak asıl yapılması
gerekenin ise kayıt dışı ekonomi ile mücadeleye yönelik düzenlemelerin
yapılması olduğu,
- Kayıt dışı ekonomi ile mücadelenin daha etkin bir biçimde yapılması için vergi idaresinin
gerek nitelikli personel, gerekse araç ve gereç açısından yeniden
yapılandırılması gerektiği,
- Gelir idaresinin bağımsız bir kurum olarak
örgütlenmesi, vergi kimlik numarasının,
vatandaşlık numarası ile
birleştirilmesinin vergi sisteminin etkinliğini artıracağı,
- Katma Değer Vergisinde vergi iadesi sisteminin
sürdürülmesi gerektiği, böylece vergi gelirlerinin toplanmasında otokontrolun
sağlanabileceği,
- Eğitim ve öğretim yatırımları için yapılan giderlerin
tamamının vergiden muaf tutulmasının eğitimin gelişmesine katkı sağlayacağı,
- Yatırım indirimi istisna sisteminin sadeleştirilmesi
ile yatırımcının önünün açılacağı, yatırım ikliminin iyileştirilmesiyle
doğrudan yabancı sermayenin ülkeye girişini teşvik edeceği, toplumun büyük bir
kesimini rahatlatacak sözkonusu düzenlemelerin Türkiye'nin ihracat kapasitesini
artıracağı,
- Vergilemede en önemli unsurun vergi tabanı
genişletilerek, vergi oranlarının düşürülmesi olduğu, böyle bir sistemde vergisini düzenli ödeyen mükellefin vergi
yükünün katlanılabilir bir düzeyde olmasının sağlanabileceği,
- Bireysel emeklilik sisteminin gelişmesine katkı sağlayacak vergisel teşviklerin
memnuniyetle karşılanacağı,
- Ülkemizde çok dar bir kesimden yüksek oranlardaki
tarifelerden vergi toplandığı, % 6.5' lik faiz dışı fazla hedefini tutturmak
için getirilen ek vergiler ile mükelleflerin katlanmak zorunda olduğu vergi
yükünün daha da artacağı,
- 800 bine yakın küçük esnaf ve sanatkarın beyanname
sisteminden istisna edilmesinin, vergi idaresinin iş yükünü azaltarak
verimliliğin artmasına katkı sağlayacağı,
- Vergi sisteminde denetim anlayışı yerine, kontrol anlayışının oluşturulması
gerektiği, böylece vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği anda kontrol
mekanizması ile kayıt altına alınmasının sağlanacağı,
- Kâr payının
sermayeye eklenen tutarlarının vergiden muaf tutulmasının, şirketlerin mali
bünyelerinin güçlenmesine katkı sağlayacağı, böylece şirketlerin muhtemel
ekonomik krizlere daha güçlü bir şekilde dayanmalarının mümkün olacağı,
- Yapılan düzenlemelerle vergi gelir ve kayıplarının ne
olacağı, Kurumlar Vergisinde sağlanan indirimle ne kadar gelir kaybının meydana
geleceği, Gelir Vergisi dilimlerinde
yapılan % 5 artış ile ne kadar gelirin elde edileceği,
Şeklindeki
görüş ve değerlendirmeleri müteakip, Hükümet adına yapılan tamamlayıcı
açıklamalarda ise;
- Daha önce yapılan vergisel düzenlemelerin bir devamı
olan sözkonusu Tasarı ile vergi sisteminin maliye politikalarını destekler hale getirilmesinin amaçlandığı,
- Tasarının sürdürülebilir bir borç yönetiminin
oluşturulması, bütçe açıklarının Avrupa Birliği kriterlerine indirilmesi, vergi
sisteminin daha adaletli hale getirilmesi, vergi tabanının genişletilmesi ve kayıt dışılığın kayıt altına alınması
genel hedefleri doğrultusunda hazırlık çalışmaları devam eden düzenlemelerin, ilk ayağını teşkil ettiği,
- Kurumlar Vergisindeki vergi yükünün OECD ve AB kriterleri seviyesine indirilmesi
amacıyla fon payı ve kârların sermayeye eklenmesinde alınan vergi
kaldırılarak % 65'ler seviyesindeki
vergi yükünün % 45' ler seviyesine indirildiği,
- Vergi sisteminin iyileştirilmesine yönelik olarak
devam eden çalışmalar ile optimal bir vergi sisteminin oluşturulmasının
amaçlandığı,
- Türk vergi sisteminde dolaylı - dolaysız vergiler arasındaki nisbetin arttığı, bu
düzenleme ve daha sonra yapılacak diğer vergi düzenlemeleri ile dolaylı
vergiler nispetinin azaltılacağı, bu amaçla dolaylı vergiler arasında yer alan KDV
oranlarında da Bakanlar Kurulunca indirime gidileceği,
- Özel indirim ve özel
gider indirimin birleştirildiği, böylece düşük gelir
elde eden ücretlilerde vergisel olarak bir iyileşmenin sağlandığı,
- Beyanname verme sınırının 8 milyar 500 milyon liradan, 12 milyar liraya yükseltildiği, bu değişiklikle ücretli kesim
arasında düşük ücretliler lehine
bir iyileştirmenin yapıldığı,
- Vergi sisteminde denetim yapmaktan ziyade, kontrole
dayanan bir mekanizmanın
oluşturulmasının temel hedef alındığı,
- Şirketlerin özsermayelerinin güçlendirilmesi amacıyla sermayeye katılan kâr paylarının vergiden muaf tutulduğu,
- Ekonomik ve sosyal ihtiyaçları gözardı etmeyen, çağdaş bir vergi sisteminin oluşturulmasına
çalışıldığı,
- Tasarının 2003 yılı Bütçesinde öngörülen gelir
hedeflerinin gerçekleştirilmesi amacı doğrultusunda hazırlandığı, bu nedenle
büyük ölçüde gelir kaybına yol açabilecek düzenlemelerin yapılamadığı, farklı
vergi kanunlarında yapılan değişiklikler sonucu toplam vergi artışı ile
azalışının birbirlerini dengelediği,
İfade edilmiştir.
Tasarının geneli üzerinde yapılan müzakerelerden sonra,
Tasarı ve gerekçesi Komisyonumuzca da benimsenerek maddeleri üzerindeki
görüşmelere geçilmiştir.
Tasarının;
- Çerçeve 1 inci maddesinin madde çerçevesinde yer alan
"yeniden" ibaresinin çıkarılması suretiyle,
- Çerçeve 2 nci maddesi ile düzenlenen 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanunu'nun 22 inci maddesi nin (1) numaralı fıkrasında yer alan
"ödemeler" ibaresinin, uygulamada tereddütlere yol açmaması amacıyla
"ödemelerin tamamı" şeklinde değiştirilmesi ve madde çerçevesinde yer
alan "yeniden" ibaresinin metinden çıkarılması suretiyle,
- Çerçeve 3, 4,
5, 6, 7 ve 8 inci maddeleri aynen,
- Çerçeve 9 uncu maddesi ile düzenlenen 193 sayılı
Kanun'un 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin; (b) alt
bendinde yer alan parantez içi ifade ikinci ve daha sonraki işverenlerden alınan ücretlerin beyanı ile ilgili olarak,
Tasarıda yer alan haddin artırılması amacıyla yeniden düzenlenmesi, (c) alt
bendinde yer alan "geçmemesi" ibaresinin "aşmaması" olarak
değiştirilmesi ve (d) alt bendinde yer alan " 500 milyon" ibaresinin,
"600 milyon" olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 10 uncu maddesinin madde çerçevesinde geçen
"paragraftan" ve "paragraf" ibarelerinin sırasıyla
"alt bentten" ve "alt bent" olarak redaksiyona tabi
tutulması suretiyle,
- Çerçeve 11, 12 ve 13 üncü maddeleri aynen ,
- Çerçeve 14
üncü maddesi ile düzenlenen 193 sayılı Kanunun 117 nci maddesinin başına
madde numarası eklenmesi suretiyle,
- Çerçeve 15 inci
maddesi aynen,
Kabul edilmesinden sonra, görüşmelere 2.4.2003 tarihine
kadar ara verilmiştir.
Bu defa, Komisyonumuzun 2.4.2003 tarihinde, Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan ile ilgili kurum ve kuruluş temsilcilerinin
katılımlarıyla yapılan 32 nci birleşimde Tasarının maddeleri üzerindeki
görüşmelere devam edilmiştir.
Tasarının;
- Çerçeve 16
ncı maddesi ile düzenlenen 193 sayılı
Kanunun Mükerrer 123 üncü maddesinin (2) numaralı fıkrasının son cümlesinde yer
alan "yarısına" ibaresinin vergi tekniğine uygunluğun sağlanması
amacıyla "% 50'sine" şeklinde değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 17 nci maddesi ile 193 sayılı Kanuna eklenen
geçici 61, 62 ve 64 üncü maddeleri aynen, geçici 63 üncü maddesinin (2)
numaralı fıkrasında yer alan üçüncü parantez içi ifadenin "zebercet
inci" şeklindeki ibaresinin uygulamada tereddütlere yol açılmaması
amacıyla "zebercet, inci gibi" şeklinde değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 18 inci maddesi aynen,
- Çerçeve 19 uncu maddesinin çerçevesinde yer alan
"paragraftan" ve "paragraf" ibarelerinin sırasıyla,
"alt bentten" ve "alt bent" olarak redaksiyona tabi
tutulması suretiyle,
- Çerçeve 20 nci maddesi aynen,
- Çerçeve 21 inci maddesinin madde çerçevesinde yer
alan "paragraftan" ibaresinin, "alt bentten" şeklinde
değiştirilmesi ve "aynı bendin" ibaresinin, "bu bendin"
şeklinde redaksiyona tabi tutulması suretiyle,
- Çerçeve 21 inci maddesinden sonra gelmek üzere, ihraç
edilen malların zamanında ve güvenli bir şekilde ithalatçısına ulaştırılmasının
ihracatçının başarısının sürekliliğini ve rekabet gücünü önemli ölçüde
etkileyeceğinden, ihraç edilecek malların belli bir yerde toplanarak
uzmanlaşmış işletmeciler tarafından ihracatının yapılmasının, ihracatçının
ithalatçıya olan taahhütlerini tam olarak yerine getirmesinin sağlanması
amacıyla; ihracat amaçlı kurulacak ihracat antrepolarına yapılan teslimlerin de
ihracat teslimi sayılarak Katma Değer Vergisinden istisna edilmesine imkan
sağlanması ile bu antrepolarının denetim ve gözetime ilişkin esas ve usulleri
belirleyen düzenlemelerin 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 12 nci
maddesinin 1 numaralı fıkrasının (a) ve (b) bendinde değişiklik yapılmasıyla
ilgili metnin çerçeve 22 nci madde olarak metne eklenmesi ve müteakip madde
numaralarının teselsül ettirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 22 nci maddesi ile düzenlenen 3065 sayılı
Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasına;
Bankaların rehabilitasyonu ve reel sektör firmalarının borçlarının yeniden
yapılandırılması sürecinde; alacakların tahsilinin kolaylaştırılması amacıyla
Katma Değer Vergisine tabi tutulması gereken bazı işlemlerin vergiden istisna
edilmesine yönelik düzenlemelerin (1) ve (m) bentleri olarak metne eklenmesi,
madde çerçevesinin bu değişiklik doğrultusunda yeniden düzenlenmesi ve çerçeve
madde numarasının 23 olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 23 üncü maddesi ile 3065 sayılı Kanuna
eklenen geçici 18 inci maddesi aynen, geçici 19 uncu maddesinin; Asya Kalkınma
Bankasının 2003 yılında ülkemizde yapacağı yıllık toplantıya katılacaklardan
sadece Banka temsilcilerinin vergi istisnalarından yararlanabilmesi, toplantı
öncesi yapılacak hazırlıkların da vergiden istisna edilmesine yönelik olarak
yeniden düzenlenmesi ve çerçeve madde numarasının 24 olarak değiştirilmesi
suretiyle,
- Çerçeve 24 ve 25 inci maddeleri, 25 ve 26 ncı maddeler olarak aynen,
- Çerçeve 26 ncı maddesi ile düzenlenen 492 sayılı
Harçlar Kanununa bağlı (9) sayılı Tarifenin "VI-Ruhsat (izin)
harçları" bölümünün (f)
bendinde yer alan
Karayolları Trafik Kanununun 123 üncü maddesine göre özel kişi
ve kuruluşlara sürücü kursları açmak için ilgili Bakanlıkça verilecek okul açma
belgelerinden her yıl alınan harçlarla ilgili düzenleme, (9) sayılı Tarifeden
çıkarılarak, aynı Kanunun (8) sayılı Tarifesinin "VI-Meslek erbabına
verilecek tezkere, vesika ve ruhsatnamelerden alınacak harçlar" başlıklı
bölümünün 18 inci fıkrasının ( c) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi olarak
eklenmesi, bu değişiklik doğrultusunda madde çerçevesinin yeniden düzenlenmesi
ve çerçeve madde numarasının 27 olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 27 ve 28 inci maddeleri, 28 ve 29 uncu
maddeler olarak aynen,
- Çerçeve 29 uncu maddesi ile düzenlenen 2978 sayılı
Vergi İadesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasıyla ilgili
düzenlemenin; 3 üncü maddenin tamamını kapsayacak şekilde maddenin birinci
fıkrasında yapılan değişiklikle birlikte Bakanlar Kurulu ile Maliye
Bakanlığının yetkilerinin yeniden belirlenmesi, bu değişiklik doğrultusunda
madde çerçevesinin düzenlenmesi ve madde numarasının 30 olarak değiştirilmesi
suretiyle,
- Çerçeve 30 uncu maddesi ile düzenlenen 3226 sayılı
Finansal Kiralama Kanununun 28 inci maddesinin başına madde numarası eklenmesi
anlama akıcılık kazandırılması amacıyla "yararlanılan teşviklerden"
ibaresinin "uygulanan teşviklerden" şeklinde değiştirilmesi ve
çerçeve madde numarasının 31 olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 31 inci maddesi 32 nci madde olarak aynen,
- Çerçeve 32 nci madde olan 31 inci maddesinden sonra
gelmek üzere;
- 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu çerçevesinde
isteğe bağlı olarak sigorta primi ödeyen sigortalıların sistemden imtina
etmelerinin önlenmesi, isteğe bağlı sigortalılık sisteminin Kanunun çalışma
hayatının korunması genel amacı doğrultusunda ve isteğe bağlı sigortalıların
uzun vadeli sigorta kollarından yararlanabilmelerini temin edecek şekilde, 506
sayılı Kanunun 85 inci maddesinin yeniden düzenlenmesiyle ilgili metnin çerçeve
33 üncü madde olarak metne eklenmesi suretiyle,
- Bu düzenleme doğrultusunda, 506 sayılı Kanunun 85
inci maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girmesinden önce, isteğe bağlı
sigortalı olanların sigortalılıklarının devam etmesine ve isteğe bağlı
sigortalı olmak için başvuranların, başvurularının önceki hükümlere göre
değerlendirilerek sigortalı olabilmelerine imkan sağlayan bir düzenlemenin 506
sayılı Kanuna geçici 85 inci madde olarak eklenmesiyle ilgili metnin çerçeve 34
üncü madde olarak metne eklenmesi ve müteakip madde numaralarının teselsül
ettirilmesi suretiyle,
- Mevduat kabul etmeyen bankalardan olan yatırım
bankalarının, diğer bankalar gibi krediler ile diğer alacaklardan doğmuş ve
doğması beklenen ancak miktarı kesin olarak belli olmayan zararlarını
karşılamak amacıyla ayırmış oldukları özel karşılıkların kurumlar vergisi
matrahının tespitinde gider olarak indirilmesinin sağlanması amacıyla 4389
sayılı Bankalar Kanununun 20 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci
cümlesinin yeniden düzenlenmesi, Özel Finans Kurumları Birliği bünyesinde
oluşturulan ve mahiyeti itibariyle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu gibi işlev
gören Güvence Fonunun vergi, resim ve harçtan muaf olmasını hükme bağlayan bir
cümlenin aynı Kanunun 20 nci maddesinin (6) numaralı fıkrasının ( c) bendinin
sonuna eklenmesiyle ilgili düzenlemelerin yeni çerçeve 35 inci madde olarak
metne eklenmesi ve müteakip maddelerin teselsül ettirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 32 nci maddesinin, (9) numaralı fıkrasının
metinden çıkarılması, Maliye
Bakanlığına bağlanan Özelleştirme İdaresi personelinden kadro karşılığı çalışan personelin Bakanlık personeline
ödenen ek ödeme kapsamından çıkarılması suretiyle Bakanlığın diğer birimlerinde
çalışan personel arasındaki mevcut ücret dengesinin korunması, Maliye
Bakanlığının Gelirler Genel Müdürlüğü personeline ödenen fazla mesai ücretinin,
başta Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü personeli olmak üzere Bakanlığın
diğer birimlerinin personeline de ödenebilmesi ve fazla mesai süresinin ayda 70
saatten 100 saate kadar çıkarılmasını öngören düzenlemelerin 213 sayılı Vergi
Usul Kanununun Ek 13 üncü maddesinde yapılmasıyla ilgili metnin (9) numaralı
fıkra olarak eklenmesi ve çerçeve madde numarasının 36 olarak değiştirilmesi
suretiyle,
- Çerçeve 33
üncü maddesinin (1) numaralı fıkrasının ( c), (d),
(e), (f), (g) ve (h) bentleri ile 193 sayılı Kanunun Sekizinci Bölümünde yer
alan 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 ncı ek maddeler yürürlükten kaldırıldığından, 193
sayılı Kanunun İkinci Kısmındaki Sekizinci Bölümü madde başlıkları ve maddeleri
ile birlikte yürürlükten kaldıracak
şekilde (c) bendi olarak yeniden düzenlenmesi, müteakip bent harflerinin teselsül
ettirilmesi ve çerçeve madde numarasının 37 olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 34 üncü maddesi, 38 inci madde olarak aynen,
- Geçici 1 inci maddesi, metinde yapılan değişiklikler
doğrultusunda madde atıflarının değiştirilmesi ve 2 nci fıkrasında geçen
"tutarı üzerinden" ibaresinin, "tutarlarından" şeklinde
değiştirilmesi suretiyle,
- Geçici 2 nci
maddesi aynen,
- Yürürlüğe ilişkin 35 inci maddesi; metinde yapılan
değişiklikler doğrultusunda redaksiyona tabi tutulması ve çerçeve madde
numarasının 39 olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Yürütmeye ilişkin 36 ncı maddesi 40 ıncı madde olarak
aynen,
Kabul edilmiştir.
Ayrıca, metnin tamamı kanunların hazırlanmasında
uygulanan esas ve usuller doğrultusunda redaksiyona tabi tutulmuştur.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak üzere Yüksek
Başkanlığa saygı ile arz olunur.
|
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
Sait Açba |
M. Altan Karapaşaoğlu |
Sabahattin Yıldız |
|
|
Afyon |
Bursa |
Muş |
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Sekmen |
Mahmut Göksu |
Mehmet Melik Özmen |
|
|
İstanbul |
Adıyaman |
Ağrı |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Bülent Gedikli |
Mehmet Zekai Özcan |
Osman Kaptan |
|
|
Ankara |
Ankara |
Antalya |
|
|
|
|
(Karşı oy
yazım ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Mesut Özakcan |
Ali Osman Sali |
Ali Kemal Deveciler |
|
|
Aydın |
Balıkesir |
Balıkesir |
|
|
(Karşı oy yazımız ektedir) |
|
(Muhalefet şerhim ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Aziz
Akgül |
Ömer
Abuşoğlu |
Nurettin
Canikli |
|
|
Diyarbakır |
Gaziantep |
Giresun |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
M.
Emin Murat Bilgiç |
Alaattin
Büyükkaya |
Birgen
Keleş |
|
|
Isparta |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
|
|
(Karşı oy yazım ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ali
Kemal Kumkumoğlu |
Ali
Topuz |
M.
Mustafa Açıkalın |
|
|
İstanbul |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
(Karşı oy yazım ektedir) |
(Karşı oy yazısı eklidir) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet
Ceylan |
Y.
Selahattin Beyribey |
Taner
Yıldız |
|
|
Karabük |
Kars |
Kayseri |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mustafa
Ünaldı |
Ali
Er |
Gürol
Ergin |
|
|
Konya |
Mersin |
Muğla |
|
|
|
|
(Karşı oy yazımız eklidir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Kazım
Türkmen |
Abdülkadir
Kart |
Erol
Aslan Cebeci |
|
|
Ordu |
Rize |
Sakarya |
|
|
(Karşı oy yazım ektedir) |
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Musa
Uzunkaya |
Enis
Tütüncü |
Faruk
Nafiz Özak |
|
|
Samsun |
Tekirdağ |
Trabzon |
|
|
|
(Karşı oy yazımız ektedir) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet
Akif Hamzaçebi |
Osman
Coşkunoğlu |
Mustafa
Zeydan |
|
|
Trabzon |
Uşak |
Hakkâri |
|
|
(Karşı oy yazısı ektedir) |
(Karşı oy yazım ektedir) |
|
KARŞI OY YAZISI
Tasarının
katılmadığımız maddelerine ilişkin görüşlerimiz aşağıdadır.
1. Yatırım
indiriminde teşvik belgesinin kaldırılarak saydam bir sisteme geçilmesi olumlu
bir düzenleme olmakla birlikte yatırım indiriminin konusunun bedeli 5 milyar
liranın üzerinde olan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satın alınması veya
imal edilmesi olarak belirlenmesi yatırım indiriminin teşvik olması özelliğini
ortadan kaldırmaktadır. Bu şekilde çok geniş kapsamlı bir “yatırım indirimi”
yerine yatırım indiriminin olmadığı ancak bunun yerine daha düşük oranlı
(örneğin % 25) bir kurumlar vergisi tasarlanması daha doğru olacaktır.
2. Mevcut
vergi sisteminde kâr payı vergilemesinde % 65’e kadar ulaşan vergi yükünün %
45’e indirilmesi vergi rekabeti açısından doğru bir düzenlemedir. Ancak kâr
payı vergilemesindeki ağır yük azaltılırken ücret geliri elde edenlerin
yararlandığı “özel indirim”in kaldırılıyor olması vergi adaletine aykırı bir
düzenlemedir. Her ne kadar özel indirim “özel gider indirimi” ile
birleştirilerek tutar olarak devam ediyor gibi gözükse de gerçekte hukuken
kaldırılmış olmaktadır. Özel indirim maliye teorisinde emek gelirlerinin
sermaye gelirlerine kıyasla daha korunması gereken gelir olduğu gerekçesinden
hareketle farklı bir vergi rejimine tabi tutulmasının aracıdır. Daha adil bir
vergi sistemi için vergi sistemine, ücret geliri dışında gelir elde eden düşük
gelir gruplarının daha düşük oranda vergilendirilebilmesi için “en az geçim
indirimi” veya benzeri kurumların dahil edilmesinin düşünülmesi gerekirken
“özel indirim”in kaldırılıyor olmasını doğru bulmuyoruz.
3. Enflasyon
muhasebesinin sadece altın alım-satımı ve imalı ile iştigal eden mükelleflerle
sınırlı olarak vergi sistemine dahil edilmesi eksik bir düzenlemedir. Enflasyon
muhasebesi tüm mükellefler için düşünülmelidir.
4. Ücret
dışındaki gelirler için olan vergi tarifesindeki oranların her gelir diliminde
“5”er puan yükseltilmesini doğru bulmuyoruz. Kâr payı üzerindeki vergi yükü
indirilirken ücret dışındaki kalan gelir unsurlarının vergilendirildiği
tarifedeki oran artışı vergi adaletine uygun düşmemektedir. Ayrıca düzenleme
geçici bir dönem için değil kalıcı bir şekilde öngörülmektedir. Düzenleme
Hükümetin vergi oranlarını indirme iddiasından önemli ölçüde vazgeçtiğinin bir
göstergesi olmaktadır.
Ücret
gelirleri veya diğer gelir unsurlarında yürürlükteki yasada var olan Bakanlar
Kurulunun oran indirim yetkisinin de Hükümet Tasarısında kaldırılması
öngörülüyordu. Eleştirimiz üzerine bu yönde bir hüküm ilgili maddeye ilave
edilmiştir.
5. Komisyon
görüşmeleri sırasında kabul edilen bir önergeyle Katma Değer Vergisi Kanununun
ihracat istisnasına ilişkin hükümleri arasına “antrepo” üzerinden yapılan
ihracatın da dahil edilmesi ihracatta ve Katma Değer Vergisi iadelerinin
yönetiminde sorun yaratacak niteliktedir. Gerekçesinde yazılı olmamakla
birlikte “bavul turizmi” ile ismi anılan Laleli merkezli ihracatın teşviki
amacıyla getirildiği ifade edilen bu düzenleme sadece Laleli ile sınırlı
olmayıp tüm antrepoları kapsamına almaktadır. Amaç, Laleli’de uygulamada
yaşanan bir takım sorunları aşmak ise antrepolardan hareketle bir düzenleme
yapmak şart değildir. Tüm antrepoları kapsama almayacak şekilde bir düzenleme
yapılabilir. Kaldı ki bazı sorunları Kanun değişikliğine gitmeksizin idari
olarak çözmek de mümkündür.
|
|
Ali
Topuz |
Birgen
Keleş |
M.
Akif Hamzaçebi |
|
|
İstanbul |
İstanbul |
Trabzon |
|
|
Osman
Kaptan |
M.
Mesut Özakcan |
Ali
Kemal Deveciler |
|
|
Antalya |
Aydın |
Balıkesir |
|
|
Ali
Kemal Kumkumoğlu |
Gürol
Ergin |
Osman
Coşkunoğlu |
|
|
İstanbul |
Muğla |
Uşak |
|
|
Kazım
Türkmen |
|
Enis
Tütüncü |
|
|
Ordu |
|
Tekirdağ |
HÜKÜMETİN
TEKLİF ETTİĞİ METİN
BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE 1. - 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun
yürürlükten kaldırılmış olan 19 uncu maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki
şekilde yeniden düzenlenmiştir.
"Ticari ve zirai kazançlarda yatırım indirimi istisnası:
Madde 19. - 1. Dar mükellefiyete tâbi olanlar dahil, ticarî veya ziraî
kazançları bilanço esasına göre tespit edilen vergiye tabi mükellefler (adi
ortaklıklar, kollektif ve adi komandit şirketler ile kurumlar vergisi
mükellefleri dahil) faaliyetlerinde kullanmak üzere satın aldıkları veya imal
ettikleri amortismana tabi iktisadi kıymetlerin maliyet bedellerinin
% 40'ını vergi matrahlarının tespitinde ilgili kazançlarından yatırım indirimi
istisnası olarak indirim konusu yaparlar.
Petrol Kanunu ve Maden Kanununa göre yürütülen arama ve sondaj
faaliyetleri için yapılan ve aktifleştirilen harcamalar yatırım indirimi
istisnası uygulamasından yararlanır.
2. Yatırım indirimi istisnası tutarının hesaplanmasında amortismana tabi
iktisadi kıymetin maliyet bedeli esas alınır.
3. Yatırım indirimi istisnası uygulamasına, istisnaya konu iktisadi
kıymete ilişkin harcamaların yapıldığı yılda başlanır ve indirilecek tutara
ulaşılıncaya kadar devam olunur.
Yatırım harcamalarının yapıldığı yıla ilişkin vergi matrahının
tespitinde, kazancın yetersiz olması nedeniyle dikkate alınamayan istisna
tutarı, izleyen yıllarda Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre bu yıllar için
belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır.
4. Aşağıda belirtilen iktisadi kıymetler ile ilgili olarak yatırım
indirimi hesaplanmaz.
- Bedeli 5 milyar liradan az olan iktisadi kıymetler (iktisadi ve teknik
bakımdan bütünlük arz eden iktisadi kıymetler haddin aşılıp aşılmadığının
tespitinde bir bütün olarak dikkate alınır.)
- Yurt içinde veya dışında daha önce kullanılmış olan iktisadi kıymetler
(yüzer havuzlar ile 12 yaşından küçük gemiler hariç)
- Gayri maddi haklar (Yatırım indiriminden yararlanan iktisadi
kıymetlerin kullanılabilmesi için gerekli olan bilgisayar programları hariç)
- Mal ve hizmet üretimi ile doğrudan ilgili olmayan; alet, edevat,
mefruşat ve büro demirbaşları
- Bedelsiz olarak iktisap edilen iktisadi kıymetler
- Satın alma suretiyle iktisap edilen veya inşa edilen binalar (mal ve
hizmet üretim yeri olarak kullanılmak üzere inşa edilenler hariç)
- Arazi veya arsalar
- Binek otomobili ve benzeri kara taşıtları, yat, kotra, tekne, ve
benzeri motorlu deniz araçları ile uçak ve helikopter gibi hava taşıtları
(İşletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olanlar hariç)
- Yurt dışındaki yatırımlarda kullanılmak üzere alınan iktisadi
kıymetler
5. Yatırım indirimi istisnasına konu iktisadi kıymetleri aktife
alındıkları tarihten itibaren iki yıl içinde elden çıkaran mükellefler, bu
iktisadi kıymetlerle ilgili olarak yatırım indirimi istisnası uygulama
haklarını kaybederler. Bu durumda daha önce yararlanılan yatırım indirimi
istisnası için herhangi bir işlem yapılmaz.
6. Mükellefler kayıtlarını, hesaplanan ve yararlanılan yatırım indirimi
istisnası tutarlarının yıllar itibariyle takibini yapacak şekilde tutarlar.
7. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye
Bakanlığı yetkilidir."
MADDE 2. - 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun yürürlükten kaldırılmış
olan 22 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde yeniden
düzenlenmiştir.
"Menkul sermaye iratlarında:
Madde 22. - 1. Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar
ile bu sistemden vefat, malûliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle
ayrılanlara yapılan ödemelerin % 25'i, Türkiye'de kâin ve merkezi Türkiye'de
bulunan diğer sigorta şirketlerinden on yıl süreyle prim ödeyenler ile vefat,
malûliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin %
10'u ve tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemeler gelir
vergisinden müstesnadır.
İstisna edilen tutar üzerinden 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (15)
numaralı bendine göre tevkifat yapılmaz.
2. Tam mükellef kurumlardan elde edilen, 75 inci maddenin ikinci
fıkrasının 1, 2 ve 3 numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarının yarısı gelir
vergisinden müstesnadır. İstisna edilen tutar üzerinden 94 üncü madde uyarınca
tevkifat yapılır ve tevkif edilen verginin tamamı, kâr payının yıllık beyanname
ile beyan edilmesi durumunda yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden
mahsup edilir."
MADDE 3. - 193 sayılı Kanunun 31 inci maddesi madde başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Sakatlık İndirimi
Madde 31. - Çalışma gücünün asgari
% 80'ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece sakat, asgari % 60'ını
kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece sakat, asgari % 40'ını kaybetmiş
bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece sakat sayılır ve aşağıda sakatlık
dereceleri itibariyle belirlenen aylık tutarlar, hizmet erbabının ücretinden
indirilir.
Sakatlık indirimi;
- Birinci derece sakatlar için 440.000.000 lira,
- İkinci derece sakatlar için 220.000.000 lira,
- Üçüncü derece sakatlar için 110.000.000 liradır.
Sakatlık derecelerinin tespit şekli ile uygulamaya ilişkin esas ve
usuller Maliye, Sağlık ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıklarınca bu konuda
müştereken hazırlanacak bir yönetmelik ile belirlenir.”
MADDE 4. - 193 sayılı Kanunun 37 nci maddesinin ikinci fıkrasına
aşağıdaki 7 numaralı bent eklenmiştir.
"7. Diş protezciliğinden elde edilen kazançlar"
MADDE 5. - 193 sayılı Kanunun 38 inci maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
"Sürekli olarak işlenmiş altın alım - satımı ve imali ile iştigal
eden mükellefler, altın satış tarihindeki İstanbul Altın Borsası'nda oluşan has
altın değeri ile satılan mamülün has altın maliyet bedeli arasında oluşan
farkı, maliyet bedeline ilave ederler. Söz konusu fark, bilançonun pasifinde
özel bir fon hesabında izlenir. Bu fon, sermayeye ilave dışında herhangi bir
suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, o
yılın kazancına dahil edilerek vergiye tabi tutulur. Bu mükelleflerin
kullandıkları yabancı kaynaklara ait gider ve maliyet unsurlarının sadece
ilgili dönemde ayrılan fonu aşan kısmı gider kabul edilir."
MADDE 6. - 193 sayılı Kanunun 66 ncı maddesinin ikinci fıkrasının 4
numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"4. Dava vekilleri, müşavirler, kurumlar ve tüccarlarla serbest
meslek erbabının ticari ve mesleki işlerini takip edenler ve konser veren müzik
sanatçıları;"
MADDE 7. - 193 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4
numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"4. Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname
veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum
kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısmı,"
MADDE 8. - 193 sayılı Kanunun mükerrer 80 inci maddesinin birinci
fıkrasının 1 numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"1. İvazsız olarak iktisap edilenler, Türkiye'de kurulu menkul
kıymet borsalarında işlem gören ve üç aydan fazla süreyle elde tutulan hisse
senetleri ile tam mükellef kurumlara ait olan ve bir yıldan fazla süreyle elde
tutulan hisse senetleri hariç, menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından
sağlanan kazançlar (Üç aylık süreyi bir yıla kadar çıkartmaya veya tekrar
kanuni süreye kadar indirmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.)."
MADDE 9. - 193 sayılı Kanunun 86 ncı maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Toplama yapılmayan haller
Madde 86. - Aşağıda belirtilen gelirler için yıllık beyanname verilmez,
diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil
edilmez.
1. Tam mükellefiyette;
a) Gerçek usulde vergilendirilmeyen zirai kazançlar, bu Kanunun 75 inci
maddesinin 15 numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratları, kazanç ve
iratların istisna hadleri içinde kalan kısmı,
b) Tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler
(birden fazla işverenden ücret almakla beraber ücret dışındaki gelirleri için
beyanname vermek zorunda olmayan birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerin
toplamının, 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan
tutarın yarısını aşmayan mükelleflerin, tamamı tevkif suretiyle
vergilendirilmiş ücretleri dahil),
c) Vergiye tabi gelir toplamının [(a) ve (b) bentlerinde belirtilenler
hariç] 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı
geçmemesi koşuluyla, Türkiye'de tevkifata tabi tutulmuş olan; birden fazla
işverenden elde edilen ücretler, menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye
iratları,
d) Bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 500 milyon lirayı
aşmayan, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul
sermaye iratları.
2. Dar mükellefiyette, tamamı Türkiye'de tevkif suretiyle
vergilendirilmiş olan; ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve
gayrimenkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar."
MADDE 10. - 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının 2
numaralı bendine birinci paragraftan sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf ile
3 numaralı bentten sonra gelmek üzere aşağıdaki 4 numaralı bent eklenmiştir.
"Yukarıda sayılan kamu idare ve müesseselerine bağışlanan okul ve
100 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) kapasitesinden az olmamak
üzere öğrenci yurdu inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin
inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut
tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdi ve
ayni bağış ve yardımların tamamı yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerden
indirilir."
"4. Beyan edilen gelirin % 5'ini aşmaması, Türkiye'de yapılması ve
gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden
alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük
çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları (mükerrer 121
inci madde çerçevesinde eğitim ve sağlık harcamaları nedeniyle vergi
indiriminden yararlanan ücretliler, aynı harcamalarını bu hükümden yararlanarak
matrahlarından indiremezler)."
MADDE 11. - 193 sayılı Kanunun 92 nci maddesinin birinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Bir takvim yılına ait beyanname izleyen yılın Mart ayı içinde,
gelirin sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançlardan ibaret olması
halinde izleyen yılın Şubat ayı içinde, tam mükellefiyette vergiyi tarha
yetkili vergi dairesine, dar mükellefiyette Türkiye'de vergi muhatabı mevcutsa
onun Türkiye'de oturduğu yerin, Türkiye'de vergi muhatabı yoksa işyerinin,
işyeri birden fazla ise bu işyerlerinden herhangi birisinin bulunduğu yer vergi
dairesine verilir veya taahhütlü olarak posta ile gönderilir."
MADDE 12. - 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b)
alt bendi ile dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"b) i) Tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere,
gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve bu vergilerden muaf olanlara
dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının 1, 2 ve 3 numaralı bentlerinde
yazılı kâr paylarından (Kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz),
ii) Tam mükellef kurumlar tarafından; dar mükellef gerçek kişilere, dar
mükellef kurumlara (Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr
payı elde edenler hariç) ve gelir ve kurumlar vergisinden muaf olan dar
mükelleflere dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının 1, 2 ve 3 numaralı
bentlerinde yazılı kâr paylarından (Kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı
sayılmaz),
iii) 75 inci maddenin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde yazılı
menkul sermaye iradının ana merkeze aktarılan tutarı üzerinden,"
"Bu maddenin 6 numaralı bendinin (a) alt bendine göre üzerinden
vergi tevkifatı yapılan kurum kazancından kâr payı alanlara, tevkif suretiyle
alınan vergi red ve iade olunmaz."
MADDE 13. - 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Madde 103. - Gelir vergisine tâbi gelirler;
5.000.000.000 liraya kadar % 20
12.000.000.000 liranın 5.000.000.000 lirası için 1.000.000.000 lira,
fazlası % 25
24.000.000.000 liranın 12.000.000.000 lirası için 2.750.000.000 lira,
fazlası % 30
60.000.000.000 liranın 24.000.000.000 lirası için 6.350.000.000 lira,
fazlası % 35
120.000.000.000 liranın 60.000.000.000 lirası için 18.950.000.000 lira,
fazlası % 40
120.000.000.000 liradan fazlasının 120.000.000.000 lirası için
42.950.000.000 lira, fazlası % 45
oranında vergilendirilir.
Ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde, yukarıdaki tarifede yer alan
vergi oranları beş puan indirilmek suretiyle uygulanır."
MADDE 14. - 193 sayılı Kanunun 117 nci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"1. Şubat ayı içerisinde verilmesi gereken beyanname ile bildirilen
gelir üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisi Şubat ve Haziran aylarında;
2. Mart ayı içerisinde verilmesi gereken beyanname ile bildirilen gelir
üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisi Mart ve Temmuz aylarında;
olmak üzere iki eşit taksitte ödenir.
Maliye Bakanlığı, gelirlerinin büyük bir kısmı zirai kazançtan oluşan
mükellefler hakkında gerekli görülen hallerde, iki taksitten fazla olmamak
üzere, belli üretim bölgeleri ve ziraat ürünlerine göre, özel ödeme zamanları
tayin edebilir."
MADDE 15. - 193 sayılı Kanunun mükerrer 121 inci maddesi başlığıyla
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Ücretlilerde vergi indirimi
Mükerrer Madde 121. - Gerçek ücretlerin vergilendirilmesinde, mükellefin
kendisi, eşi ve çocukları ile ilgili eğitim, sağlık, gıda, giyim ve ikamet
edilen konuta ait kira harcamalarının yıllık toplam tutarının;
- 3 milyar liraya kadar % 8'i,
- 6 milyar liranın 3 milyar lirası için % 8'i, aşan kısmı için % 6'sı,
- 6 milyar liradan fazlasının, 6 milyar lirası için % 7'si, aşan kısmı
için % 4'ü,
ücretlinin ertesi yılda ödeyeceği gelir vergisinden mahsup edilir veya
işverenler aracılığı ile kendisine nakden iade edilir.
Şu kadar ki; harcamaların Türkiye'de yapılması, gelir veya kurumlar
vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınan belgelerle
tevsik edilmesi ve bu belgelerin işverene verilmesi şarttır. Mahsup hakkı
kazanılan tutarın hesaplanmasında dikkate alınan harcama tutarı, vergi
matrahının toplamını geçemez.
Ücretlilerin harcama belgelerinin işverene ibrazı, beyanı ve verginin
mahsup veya iadesine ilişkin süreleri tespit etmeye, iadeyi nakden veya
mahsuben yaptırmaya, vergi mahsup ve iadesine tabi tutulacak mal ve hizmet alımlarını
yukarıda sayılanlarla sınırlı olmaksızın tespit etmeye ve uygulamanın usul ve
esaslarını belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir."
MADDE 16. - 193 sayılı Kanunun Mükerrer 123 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Mükerrer Madde 123. - 1. Bu Kanunun 21, 23/8, 47 ve 48 inci
maddesinde yer alan maktu had ve tutarlar, 1.1.2003 tarihi itibariyle geçerli
olan had ve tutarlarına yükseltilmiştir.
2. Bu Kanunun 19, 21, 23/8, 31, 47, 48, mükerrer 80, 82, 86 ve mükerrer
121 inci maddelerinde yer alan maktu had ve tutarlar, her yıl bir önceki yıla
ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme
oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde hesaplanan maktu had ve
tutarların % 5'ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Bakanlar Kurulu, bu
surette tespit edilen had ve tutarları yarısına kadar artırmaya veya indirmeye
yetkilidir.
3. Bu Kanunun 103 üncü maddesinde yer alan vergi tarifesinin gelir dilim
tutarları hakkında, bu maddenin 2 numaralı fıkrası uygulanır."
MADDE 17. - 193 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 61. - Bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılan
müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamındaki
yatırımlarla ilgili yatırım harcamalarına (teşvik belgelerine bu tarihten sonra
ilave edilen iktisadi kıymetler için yapılan harcamalar hariç), yatırım
indirimi uygulamasına ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanununun bu tarihten önce
yürürlükte bulunan hükümleri uygulanır.
Yukarıda belirtilen şekilde yatırım indirimi istisnasından yararlanan
kazançlar ile bu maddenin yürürlük tarihinden önce gerçekleşen yatırımlar
üzerinden hesaplanan ve kazancın yetersiz olması nedeniyle sonraki dönemlere
devreden yatırım indiriminden yararlanan kazançlar üzerinden dağıtılsın
dağıtılmasın % 19,8 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılır.
İsteyen mükellefler, bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılan
müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında bu
tarihten itibaren yaptıkları harcamaları (öngörülen harcamalar kapsamında daha
önce yatırım indirimi istisnasından yararlanmış harcamalar hariç) için bu
Kanunun 19 uncu maddesinde yer alan hükümler çerçevesinde yatırım indirimi
istisnasından yararlanabilirler. Bunun için bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten sonraki ilk geçici vergilendirme dönemine ilişkin beyannamenin
verileceği tarihe kadar bağlı bulunulan vergi dairesine bir bildirimde
bulunulması ve tercihin alınmış olan yatırım teşvik belgelerinin tamamı için
yapılması şarttır."
"GEÇİCİ MADDE 62. - 1. Kurumlar vergisi mükelleflerinin;
a) 31.12.1998 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde
elde ettikleri kazançlarının,
b) (a) bendi kapsamı dışında kalan ve 31.12.2002 veya daha önceki
tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde edilen, kurumlar vergisinden
istisna edilmiş kazançlarının,
c) Geçici 61 inci madde kapsamında tevkifata tabi tutulmuş
kazançlarının,
dağıtımı halinde 94 üncü madde uyarınca tevkifat yapılmaz.
2. Gerçek kişilerce 1 numaralı fıkranın (a) bendi kapsamında elde edilen
kâr payları gelir vergisinden müstesnadır.
3. Gerçek kişilerce 1 numaralı fıkranın (b) ve (c) bendi kapsamında elde
edilen kâr paylarının net tutarına elde edilen kâr payının 1/9’u eklendikten
sonra, bulunan tutarın yarısı vergiye tabi gelir olarak dikkate alınır. Bu
gelirler ile ilgili olarak yıllık beyanname verilmesi halinde, beyannameye
intikal ettirilen tutarın 1/5'i beyanname üzerinden hesaplanan gelir
vergisinden mahsup edilir.
4. Kurumlar vergisi mükelleflerinin doğrudan veya iştirakleri
aracılığıyla, bu maddenin 1 numaralı fıkrasında belirtilen nitelikte kâr payı
elde etmeleri halinde, bu kâr paylarının dağıtımı ve kâr payı elde eden gerçek
kişilerce bu kâr paylarının beyanı ile ilgili olarak 1, 2 ve 3 numaralı fıkra
hükümleri uygulanır.
5. Bu madde kapsamındaki kâr payları için 22 nci madde hükümleri
uygulanmaz."
"GEÇİCİ MADDE 63. - 1. İşlenmiş altın ticareti ve imalatı ile
iştigal eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden (adi, kollektif ve adi
komandit şirketler dahil) 4811 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine istinaden
bildirimde bulunmayanların 31.12.2002 tarihi itibariyle defter kayıtlarında yer
alan altın maliyet bedelleri, İstanbul Altın Borsasının aynı tarihteki (aynı
tarihte işlem görmemesi halinde bu tarihten önceki son işlem günündeki) has
altın kapanış fiyatından düşük olamaz. Maliyet bedelinin bu fiyattan düşük
olması halinde aradaki fark altın satış kârı addolunur ve 2002 yılı kazancına
eklenerek bu Kanunun yayımını izleyen ikinci ayın sonuna kadar beyan edilir ve
tahakkuk eden vergi aynı sürede ödenir.
2. Kıymetli maden ve ziynet eşyası imalatı ve ticareti faaliyetinde
bulunan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit
şirketler dahil) işletmelerinde mevcut olup kayıtlarında yer almayan kıymetli
maden (altın, platin ve gümüş) ve kıymetli taşlar (elmas, pırlanta, yakut,
zümrüt, topaz, safir, zebercet ve inci) ile bunlardan mamul ziynet eşyasını 4811
sayılı Kanunun 11 inci maddesinin 1 numaralı fıkrasında belirtilen şekilde
bildirmeleri halinde aynı Kanunun 13 üncü maddesinin 2 numaralı fıkrasına göre
vergi öderler."
"GEÇİCİ MADDE 64. - 31.12.2007 tarihine kadar sporculara ücret
olarak yapılan ödemeler gelir vergisinden müstesnadır. Bu ücretler üzerinden %
15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılır. Bu istisnanın tevkif yoluyla
ödenen gelir vergisine şumulü yoktur.
Bakanlar Kurulu % 15 oranını % 25 oranına kadar artırmaya veya kanuni
oranına kadar indirmeye yetkilidir."
MADDE 18. - 3.6.1949 tarihli ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 8
inci maddesine aşağıdaki 7 numaralı bent eklenmiştir.
"7. Yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ve teknik
hizmetlerden sağlanan ve Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilen
kazançlar."
MADDE 19. - 5422 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6
numaralı bendine birinci paragraftan sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf
eklenmiştir.
"Yukarıda sayılan kamu idare ve müesseselerine bağışlanan okul ve
100 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) kapasitesinden az olmamak
üzere öğrenci yurdu inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin
inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut
tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdi ve
ayni bağış ve yardımların tamamı kurum kazancının tespitinde hasılattan gider
olarak indirilir."
MADDE 20. - 5422 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Madde 40. - Kurumlar vergisi beyanname verme süresi içinde
ödenir."
MADDE 21. - 25.10.1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Kanunu'nun 11 inci maddesinin 1 numaralı fıkrasının (a) bendi aşağıdaki
şekilde, (c) bendinin üçüncü fıkrasında yer alan "gecikme zammının % 50
fazlası ile birlikte" ibaresi "gecikme zammıyla birlikte"
şeklinde değiştirilmiş, aynı bendin sonuna aşağıdaki hüküm eklenmiştir.
"a) İhracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt
dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler ve karşılıklı olmak şartıyla
uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için
Türkiye'de verilen roaming hizmetleri,"
"İhracatın mücbir sebepler veya beklenmedik durumlar nedeniyle 3 ay
içinde gerçekleştirilememesi halinde, en geç 3 aylık sürenin dolduğu tarihten
itibaren 15 gün içinde başvuran ihracatçılara, Maliye Bakanlığınca veya
Bakanlığın uygun görmesi halinde vergi dairelerince 3 aya kadar ek süre
verilebilir."
MADDE 22. - 3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin 4 numaralı fıkrasının
(a) ve (e) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"a) Gelir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf esnaf ile basit
usulde vergilendirilen mükellefler tarafından yapılan teslim ve
hizmetler,"
"e) Banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına giren işlemler
ve tali acenteler dahil sigorta acente ve prodüktörlerinin sigorta
muamelelerine ilişkin işlemleri ile Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin
24 numaralı bendinde belirtilen kurumların kredi teminatı sağlama
işlemleri,"
MADDE 23. - 3065 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 18. - Bu Kanunun 13 üncü maddesinin (d) bendi hükmü,
teşvik belgesine sahip katma değer vergisi mükellefiyeti bulunmayanlara bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar belge kapsamında yapılan makine ve
teçhizat teslimlerinde de uygulanır."
"GEÇİCİ MADDE 19. - Asya Kalkınma Bankasının 2003 yılında ülkemizde
yapılacak yıllık toplantıları sırasında bu kuruluşa, temsilcilerine ve
toplantılara katılacak diğer yabancı kişi ve kuruluşlara söz konusu toplantı
kapsamında yapılacak teslim ve hizmetler katma değer vergisinden müstesnadır.
Toplantıya ilişkin teslim ve hizmetleri tanımlamaya, istisna uygulanacak
miktara ilişkin alt sınırı belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. Bu kapsamda
teslim edilen mal ve hizmetler için yüklenilen vergiler vergiye tabi işlemler
nedeniyle hesaplanan vergiden indirilir. İndirimle giderilemeyen vergiler iade
edilmez."
MADDE 24. - 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununa aşağıdaki
mükerrer 290 ıncı madde eklenmiştir.
"Finansal kiralama işlemlerinde değerleme
MÜKERRER MADDE 290. - 1. Finansal kiralama işlemlerinde, finansal
kiralamaya konu olan iktisadi kıymet ile sözleşmeden doğan hak, borç ve
alacakların değerlemesi aşağıdaki esaslara göre yapılır.
Kiracı tarafından, finansal kiralama işlemine konu iktisadi kıymeti
kullanma hakkı ve sözleşmeden doğan borç, kiralama konusu iktisadi kıymetin
rayiç bedeli veya sözleşmeye göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü
değerinden düşük olanı ile değerlenir.
Kiralayan tarafından, sözleşmeden doğan alacak kiralama süresi boyunca
yapılacak kira ödemelerinin toplam tutarı, kiralama konusu iktisadi kıymet ise,
bu iktisadi kıymetin net bilanço aktif değerinden kira ödemelerinin bugünkü
değerinin düşülmesi sonucu bulunan tutar ile değerlenir. İktisadi kıymetin net
bilanço aktif değerinden kira ödemelerinin bugünkü değerinin düşülmesi sonucu
bulunan tutarın sıfır veya negatif olması halinde iktisadi kıymet iz bedeliyle
değerlenir ve aradaki fark iktisadi kıymetin elden çıkarılmasından elde edilen
kazançlar gibi işleme tabi tutulur.
Kiralayan tarafından aktifleştirilen alacak tutarı ile kira ödemelerinin
bugünkü değeri arasındaki fark gelecek dönemlere ait faiz geliri olarak
pasifleştirilmek suretiyle değerlenir.
Kiralayanın finansal kiralamaya konu iktisadi kıymetin üretimini veya
alım satımını yapması halinde, iktisadi kıymetin net bilanço aktif değeri
olarak rayiç bedeli dikkate alınır. Rayiç bedel ile maliyet bedeli arasındaki
fark, normal bir satış işleminden elde edilen kâr veya zarar olarak işleme tabi
tutulur.
2. Kiracı tarafından aktifleştirilen finansal kiralamaya konu iktisadi
kıymeti kullanma hakkı, bu Kanunun mükerrer 298 inci maddesi ve üçüncü
kitabının üçüncü kısmının birinci bölümünde kiralama konusu iktisadi kıymet
için belirlenmiş esaslar çerçevesinde yeniden değerlemeye ve amortismana tabi
tutulur.
Kiralayan tarafından, finansal kiralamaya konu iktisadi kıymetin bu
maddenin 1 numaralı fıkrasının üçüncü paragrafına göre belirlenen değeri
üzerinden amortisman ayrılmaya devam olunur.
Bu madde kapsamında değerlenen borç ve alacak tutarları reeskonta tabi
tutulmaz.
Kiracı tarafından finansal kiralama sözleşmesine göre yapılan kira
ödemeleri, borç anapara ödemesi ve faiz gideri olarak ayrıştırılır. Ayrıştırma
işlemi, her bir dönem sonunda kalan borç tutarına sabit bir dönemsel faiz oranı
uygulanmasını sağlayacak şekilde yapılır.
Kiralayan tarafından gelecek dönemlere ait faiz gelirleri, kiralanan
iktisadi kıymetin finansal kiralama sözleşmesinin yapıldığı tarihteki rayiç
bedelinden her bir dönem sonunda anapara geri ödemelerinin düşülmesi sonucu
kalan tutar üzerinden sabit bir dönemsel faiz oranı yaratacak şekilde
hesaplanması suretiyle tahakkuk ettirilir.
3. Bu maddenin uygulamasında aşağıda yer alan tanımlar dikkate alınır.
Finansal Kiralama: Kira süresi sonunda mülkiyet hakkının kiracıya
devredilip devredilmediğine bakılmaksızın, bir iktisadi kıymetin mülkiyetine
sahip olmaktan kaynaklanan tüm riskler ile yararların kiracıya bırakılması
sonucunu doğuran kiralamalardır.
Kiralama işleminde; iktisadi kıymetin mülkiyetinin kira süresi sonunda
kiracıya devredilmesi, kiracıya kira süresi sonunda iktisadi kıymeti rayiç
bedelinden düşük bir bedelle satın alma hakkı tanınması, kiralama süresinin
iktisadi kıymetin ekonomik ömrünün % 80'inden daha büyük bir bölümünü kapsaması
veya sözleşmeye göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerlerinin
toplamının iktisadi kıymetin rayiç bedelinin % 90'ından daha büyük bir değeri
oluşturması hallerinden herhangi birinin varlığı durumunda kiralama işlemi
finansal kiralama kabul edilir.
Doğal kaynakların araştırılması veya kullanılmasına yönelik kiralama
sözleşmeleri ile sinema filmleri, video kayıtları, patentler, kopyalama hakları
gibi kıymetlerle ilgili lisans sözleşmeleri bu madde kapsamında
değerlendirilmez.
Arazi, arsa ve binalarla ilgili kiralama sözleşmeleri, sadece,
sözleşmede kira süresi sonunda mülkiyet hakkının kiracıya devri öngörülmüşse
veya kiracıya kira süresi sonunda kiralama konusu gayrimenkulu düşük bir
bedelle satın alma hakkı tanınmışsa bu madde kapsamında değerlendirilir.
Kira Ödemeleri: Sözleşmeye göre, kira süresi boyunca yapılması gereken
kira ödemeleridir. Kira süresi sonunda, kiralama konusu iktisadi kıymetin kalan
değerine ilişkin bir taahhüt olması halinde bu değer de kira ödemesi kabul
edilir.
Kira süresi sonunda kiracıya düşük bir bedelle iktisadi kıymeti satın
alma hakkı tanındığı ve sözleşme tarihinde bu hakkın kullanılma olasılığının
yüksek olduğu durumda kira ödemeleri kira süresi boyunca yapılan kira ödemeleri
ile satın alma hakkının kullanılması durumunda ödenmesi gereken bedelin
toplamıdır.
Kira Ödemelerinin Bugünkü Değeri: Kira ödemelerinin, sözleşme tarihinde,
kiralamada kullanılan faiz oranının dikkate alınması suretiyle hesaplanan
bugünkü değerlerinin toplamıdır.
Kiralamada kullanılan faiz oranı tespit edilemiyorsa, kiracının
kiralamaya konu iktisadi kıymeti satın almak için aynı vade ile alması gereken
borç için katlanacağı faiz oranı kullanılır.
Kiralamada Kullanılan Faiz Oranı: Kira ödemeleri ile garanti edilmemiş
kalan değer toplamının bugünkü değerini, kiralamaya konu iktisadi kıymetin
rayiç bedeline eşitleyen iskonto oranıdır.
4. Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulamasına yönelik usul ve esasları
belirlemeye yetkilidir."
MADDE 25. - 2.7.1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü
maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin birleşme, devir ve
bölünmeleri nedeniyle yapılacak işlemler ile yurt içi ve yurt dışı kredi
kuruluşlarınca kullandırılan ve ortalama vadesi bir yıl ve daha uzun süreli
nakdi yatırım kredileri nedeniyle verilen teminatlarla ilgili işlemler harca
tabi tutulmaz."
MADDE 26. - 492 sayılı Kanuna bağlı (9) sayılı tarifenin "VI -
Ruhsat (izin) harçları" bölümünün (f) bendinin;
- (aa) ayrımında yer alan ve 975.650.000.-TL olarak uygulanmakta olan
harç miktarı 220.000.000.-TL,
- (bb) ayrımında yer alan ve 1.951.610.000.-TL olarak uygulanmakta olan
harç miktarı 440.000.000.-TL,
- (cc) ayrımında yer alan ve 2.927.680.000.-TL olarak uygulanmakta olan
harç miktarı 660.000.000.-TL,
olarak değiştirilmiştir.
MADDE 27. - 1.7.1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 14
üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan "200 milyar lirayı
aşamaz" ibaresi "800 milyar lirayı aşamaz" şeklinde
değiştirilmiş ve aynı fıkranın sonuna "Bakanlar Kurulu yeniden değerleme
oranının % 50 fazlasını geçmemek ve % 20'sinden az olmamak üzere yeni oranlar
tespit etmeye yetkilidir." ibaresi eklenmiştir.
MADDE 28. - 488 sayılı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun; "IV. Ticari
ve medeni işlerle ilgili kâğıtlar" başlıklı bölümüne aşağıdaki (23), (24)
ve (25) numaralı fıkralar, "V - Kurumlarla ilgili kâğıtlar" başlıklı
bölümüne aşağıdaki (22) numaralı fıkra eklenmiştir.
"23. Yurtiçi ve yurtdışı kredi kuruluşlarından temin edilen ve
ortalama vadesi bir yıl ve daha uzun süreli olan nakdi yatırım kredileri
nedeniyle düzenlenen kâğıtlar (kredilerin kullanımları hariç).
24. Devlet dış borçları ile ilgili kredi anlaşmalarında öngörülen bütün
ödemeler dolayısıyla düzenlenen kâğıtlar (dış proje kredileri çerçevesinde
yapılacak ödemeler dahil, kredilerin kullanımları hariç)
25. 2.3.2002 tarihli ve 4749 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin üçüncü
fıkrasında tanımlanan nakit işlemleri ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca
çıkarılacak likidite senetlerine (veya bu mahiyetteki kâğıtlara) ilişkin
işlemler dolayısıyla düzenlenen kâğıtlar."
"22. Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin 24 numaralı
bendinde belirtilen kurumların kredi teminatlarına ilişkin işlemlerinde
düzenlenen kâğıtlar."
MADDE 29. - 2.2.1984 tarihli ve 2978 sayılı Vergi İadesi Hakkında
Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Vergi iadesi aylık, yıllık veya dönemsel olarak hesap edilebilir.
Vergi iadesi, 2 nci madde hükmü de dikkate alınarak mal ve hizmet alımları
tutarına, % 5 nispeti uygulanarak hesaplanır."
MADDE 30. - 10.6.1985 tarihli ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun
28 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Yatırımların tamamının veya bir bölümünün finansal kiralama
yoluyla gerçekleştirilmesi halinde kiralayan, finansal kiralamaya konu olan
iktisadi kıymetlerle ilgili olarak bunların satın alınması halinde yararlanılan
teşviklerden yararlanır."
MADDE 31. - 17.7.1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun
80 inci maddesine, birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
"Prim borçlarının, katma değer vergisi iade alacağından mahsubu
suretiyle de ödenmesi mümkündür. Bu takdirde katma değer vergisi iade hakkı
sahibi; kendisinin, mal ya da hizmet satın aldığı veya iştirak ya da ortaklık
ilişkisi içinde bulunduğu işverenlerin prim borçları için de mahsup talep
edebilir. Kurumun bağlı olduğu Bakanlık, Maliye Bakanlığının uygun görüşü ile
bu uygulamadan faydalanacak işverenleri, iştigal konusu, işletme türü ve
işletme büyüklüğü itibariyle belirlemeye ve lehine mahsup talebinde bulunulan
işverenlerin prim borcu ödeme süresini 30 günü aşmamak üzere uzatmaya
yetkilidir."
MADDE 32. - 1. 193 sayılı Kanunun;
a) 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının
3 numaralı bendinde yer alan "bu Kanunun
31 inci maddesinin 2 numaralı bendinde" ibaresi, "bu Kanunun 31 inci
maddesinde",
b) 98 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "ertesi ayın 20
nci günü akşamına kadar" ibaresi "ertesi ayın 23 üncü günü akşamına
kadar", üçüncü fıkrasında yer alan "Şubat, Mayıs, Ağustos ve Kasım
aylarının 20 nci günü" ibaresi,
"Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının 23 üncü günü",
2. 5422 sayılı Kanunun;
a) 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan
"ödenme taksitleri ile birlikte eşit taksitler halinde ödenir."
ibaresi, "ödenme süreleri içerisinde taksitler halinde ödenir."
b) 24 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan "yirminci günü
akşamına kadar" ibaresi, "yirmiüçüncü günü akşamına kadar",
c) 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "% 20
oranında" ibaresi "kurumlar vergisi oranında",
d) 42 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "sürelerde"
ibaresi, "sürede,"
3. 3065 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin 1 ve 4 numaralı fıkralarında
yer alan "25 inci günü" ibareleri "23 üncü günü",
4. 492 sayılı Kanunun mükerrer 138 inci maddesinin üçüncü fıkrasındaki
"10.000 lira" ibaresi "100.000 lira",
5. 492 sayılı Kanuna bağlı (4) sayılı tarifenin "I - Tapu
işlemleri" başlıklı bölümünün 20 numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan
"binde 36" ibaresi "binde 15",
6. 488 sayılı Kanunun mükerrer 30 uncu maddesinde yer alan "Bu
suretle hesaplanan vergi miktarlarında 10.000 lira kesirleri nazara
alınmaz." ibaresi "Bu suretle hesaplanan vergi miktarlarında 100.000
lira kesirleri dikkate alınmaz.",
7. 18.2.1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 10
uncu maddesinin son fıkrasındaki "10.000 liranın" ibaresi
"100.000 liranın", "1.000 liranın" ibaresi
"10.000" liranın",
8. 2978 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi
"Bu dönemleri bir aydan az olmamak üzere yeniden tespit etmeye ve vergi
iadesinden mahsup edilmek üzere avans olarak ödeme yapılmasına Maliye Bakanlığı
yetkilidir.",
9. 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 20 nci maddesinin
6 numaralı fıkrasının (c) bendinin son paragrafı "Güvence Fonu her türlü
vergi, resim ve harçtan muaftır. Özel finans kurumlarınca Güvence Fonuna ödenen
primler kurumlar vergisi matrahının tespitinde kabul edilir.",
şeklinde değiştirilmiştir.
Yürürlükten kaldırılan hükümler
MADDE 33. - 1. 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;
a) Mükerrer 21 inci maddesi,
b) 23 üncü maddenin birinci fıkrasının 14 numaralı bendi,
c) Ek 1 inci maddesi,
d) Ek 2 nci maddesi,
e) Ek 3 üncü maddesi,
f) Ek 4 üncü maddesi,
g) Ek 5 inci maddesi,
h) Ek 6 ncı maddesi,
i) 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının 5 numaralı bendi,
j) 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 13 numaralı bendi,
k) Mükerrer 75 inci maddesi,
l) 119 uncu maddesinin ikinci cümlesi,
m) Mükerrer 120 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi,
2. 1.7.1964 tarihli ve 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun
"IV. Makbuzlar ve diğer kâğıtlar" başlıklı bölümünde yer alan havale
mektupları, posta ve telgraf havalenamelerine ilişkin 3 üncü fıkrası,
3. 25.6.1992 tarih ve 3824 sayılı Kanunun 18, 19, 20, 21 ve 22 nci
maddeleri,
4. 7.11.1985 tarih ve 3238 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin ikinci
fıkrasının (h) bendi,
5. 29.5.1986 tarih ve 3294 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (e) bendi,
yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 34. - Gelir ve kurumlar vergisi tahsilat toplamı üzerinden aşağıda
yer alan fonlara, karşılarında belirtilen oranlarda pay verilir. Bu paylar
aylık olarak hesaplanır, tahsil edilen ayı takip eden ayın sonuna kadar fonlar
adına Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde açılan hesap veya hesaplara
yatırılır.
Savunma Sanayii Destekleme Fonu % 3,5
Sosyal Yardımlaşmayı ve Dayanışmayı Teşvik Fonuna % 2,8
Yukarıdaki oranları sıfıra kadar indirmeye ve tekrar kanuni oranına
kadar yükseltmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Maliye Bakanlığı fon payı uygulaması ile ilgili usul ve esasları
belirlemeye yetkilidir.
GEÇİCİ MADDE 1. - Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü ve Kurumlar Vergisi
Kanununun 24 üncü maddesi gereğince vergi tevkifatı yapmak zorunda olanlar,
Aralık 2003 dönemi ile ilgili olarak hesapladıkları fon payını, bu Kanunun 33
üncü maddesinin
3 numaralı fıkrası ile kaldırılan hükümler çerçevesinde öderler.
2003 yılı vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak 1.1.2004 tarihinden
sonra verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri
üzerinden hesaplanan gelir ve kurumlar vergisi tutarı üzerinden ayrıca fon payı
hesaplanmaz, bu kazanç ve iratlara ilişkin olarak vergilendirme dönemi içinde
ödenen fon payları mahsup ve iadeye konu olmaz.
2004 yılı Ocak ayı gelir ve kurumlar vergisi tahsilatından bu Kanunun 34
üncü maddesi hükümleri çerçevesinde pay verilmez.
GEÇİCİ MADDE 2. - Bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılan finansal
kiralama sözleşmeleri ile ilgili olarak, 10.6.1985 tarihli ve 3226 sayılı
Finansal Kiralama Kanununun bu Kanun ile değiştirilmeden önceki 28 inci maddesi
hükümleri uygulanır.
MADDE 35. - Bu Kanunun;
a) 2, 8, 9 ve 13 üncü maddeleri 2003 yılı gelirlerine de uygulanmak
üzere yayımı tarihinde,
b) 26 ncı maddesi 31.12.2003 tarihinde,
c) 11, 14 ve 20 nci maddeleri 2003 yılı gelirlerine de uygulanmak üzere
1.1.2004 tarihinde,
d) 3, 4, 6, 15, 18, 25, 28, 29 ve 34 üncü maddeleri, 32 nci maddesinin
(1), (3) , (7) ve (8) numaralı fıkraları ile (2) numaralı fıkrasının (a), (b)
ve (d) bentleri, 33 üncü maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ı) ve (l) bentleri
ve (3), (4) ve (5) numaralı fıkraları 1.1.2004 tarihinde,
e) 21 inci maddesi yayımını izleyen ay başında,
f) 33 üncü maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi yayımını izleyen
ikinci ay başında,
g) 22 nci maddesi 1.7.2003 tarihinde,
h) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE 36. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
|
|
Başbakan |
|
|
|
|
Recep Tayyip Erdoğan |
|
|
|
|
Dışişleri
Bak. ve Başb. Yrd. V. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
|
|
M. V. Gönül |
A. Şener |
M. A. Şahin |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı V. |
Devlet
Bakanı V. |
|
|
B. Atalay |
B. Atalay |
K. Tüzmen |
|
|
Adalet
Bakanı |
Millî
Savunma Bakanı |
İçişleri
Bakanı |
|
|
C. Çiçek |
M. V. Gönül |
A. Aksu |
|
|
Maliye
Bakanı |
Millî
Eğitim Bakanı |
Bayındırlık
ve İskân Bakanı |
|
|
K. Unakıtan |
H. Çelik |
Z. Ergezen |
|
|
Sağlık
Bakanı |
Ulaştırma
Bakanı |
Tarım ve
Köyişleri Bakanı |
|
|
R. Akdağ |
B. Yıldırım |
S. Güçlü |
|
|
Çalışma ve
Sos. Güv. Bakanı |
Sanayi ve
Ticaret Bakanı |
En. ve
Tab. Kay. Bakanı |
|
|
M. Başesgioğlu |
A. Coşkun |
M. H. Güler |
|
|
Kültür
Bakanı |
Turizm
Bakanı |
Orman
Bakanı |
|
|
E. Mumcu |
G. Akşit |
O. Pepe |
|
|
|
Çevre
Bakanı |
|
|
|
|
K. Tüzmen |
|
PLAN
VE BÜTÇE KOMİSYONUNUN
KABUL
ETTİĞİ METİN
BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE 1. - 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun
yürürlükten kaldırılmış olan 19 uncu maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki
şekilde düzenlenmiştir.
"Ticarî ve ziraî kazançlarda yatırım indirimi istisnası:
Madde 19. - 1. Dar mükellefiyete tâbi olanlar dahil, ticarî veya ziraî
kazançları bilanço esasına göre tespit edilen vergiye tâbi mükellefler (adi
ortaklıklar, kollektif ve adi komandit şirketler ile kurumlar vergisi
mükellefleri dahil) faaliyetlerinde kullanmak üzere satın aldıkları veya imal
ettikleri amortismana tâbi iktisadî kıymetlerin maliyet bedellerinin % 40'ını
vergi matrahlarının tespitinde ilgili kazançlarından yatırım indirimi istisnası
olarak indirim konusu yaparlar.
Petrol Kanunu ve Maden Kanununa göre yürütülen arama ve sondaj
faaliyetleri için yapılan ve aktifleştirilen harcamalar yatırım indirimi istisnası
uygulamasından yararlanır.
2. Yatırım indirimi istisnası tutarının hesaplanmasında amortismana tâbi
iktisadî kıymetin maliyet bedeli esas alınır.
3. Yatırım indirimi istisnası uygulamasına, istisnaya konu iktisadî
kıymete ilişkin harcamaların yapıldığı yılda başlanır ve indirilecek tutara
ulaşılıncaya kadar devam olunur.
Yatırım harcamalarının yapıldığı yıla ilişkin vergi matrahının
tespitinde, kazancın yetersiz olması nedeniyle dikkate alınamayan istisna
tutarı, izleyen yıllarda Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre bu yıllar için
belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır.
4. Aşağıda belirtilen iktisadî kıymetler ile ilgili olarak yatırım
indirimi hesaplanmaz.
- Bedeli 5 milyar liradan az olan iktisadî kıymetler (iktisadî ve teknik
bakımdan bütünlük arz eden iktisadî kıymetler haddin aşılıp aşılmadığının
tespitinde bir bütün olarak dikkate alınır.)
- Yurt içinde veya dışında daha önce kullanılmış olan iktisadî kıymetler
(yüzer havuzlar ile 12 yaşından küçük gemiler hariç)
- Gayri maddî haklar (Yatırım indiriminden yararlanan iktisadî
kıymetlerin kullanılabilmesi için gerekli olan bilgisayar programları hariç)
- Mal ve hizmet üretimi ile doğrudan ilgili olmayan; alet, edevat,
mefruşat ve büro demirbaşları.
- Bedelsiz olarak iktisap edilen iktisadî kıymetler
- Satın alma suretiyle iktisap edilen veya inşa edilen binalar (mal ve
hizmet üretim yeri olarak kullanılmak üzere inşa edilenler hariç)
- Arazi veya arsalar
- Binek otomobili ve benzeri kara taşıtları, yat, kotra, tekne, ve
benzeri motorlu deniz araçları ile uçak ve helikopter gibi hava taşıtları
(İşletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olanlar hariç)
- Yurt dışındaki yatırımlarda kullanılmak üzere alınan iktisadî
kıymetler
5. Yatırım indirimi istisnasına konu iktisadî kıymetleri aktife
alındıkları tarihten itibaren iki yıl içinde elden çıkaran mükellefler, bu
iktisadî kıymetlerle ilgili olarak yatırım indirimi istisnası uygulama
haklarını kaybederler. Bu durumda daha önce yararlanılan yatırım indirimi istisnası
için her hangi bir işlem yapılmaz.
6. Mükellefler kayıtlarını, hesaplanan ve yararlanılan yatırım indirimi
istisnası tutarlarının yıllar itibariyle takibini yapacak şekilde tutarlar.
7. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye
Bakanlığı yetkilidir."
MADDE 2.- 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun yürürlükten kaldırılmış
olan 22 nci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
"Menkul sermaye iratlarında:
Madde 22. - 1. Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar
ile bu sistemden vefat, malûliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle
ayrılanlara yapılan ödemelerin % 25'i, Türkiye'de kâin ve merkezi Türkiye'de
bulunan diğer sigorta şirketlerinden on yıl süreyle prim ödeyenler ile vefat,
malûliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin %
10'u ve tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin tamamı gelir
vergisinden müstesnadır.
İstisna edilen tutar üzerinden 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (15)
numaralı bendine göre tevkifat yapılmaz.
2. Tam mükellef kurumlardan elde edilen, 75 inci maddenin ikinci
fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarının yarısı
gelir vergisinden müstesnadır. İstisna edilen tutar üzerinden 94 üncü madde
uyarınca tevkifat yapılır ve tevkif edilen verginin tamamı, kâr payının yıllık
beyanname ile beyan edilmesi durumunda yıllık beyanname üzerinden hesaplanan
vergiden mahsup edilir."
MADDE 3. - 193 sayılı Kanunun 31 inci maddesi madde başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Sakatlık İndirimi
Madde 31. - Çalışma gücünün asgarî % 80'ini kaybetmiş bulunan hizmet
erbabı birinci derece sakat, asgarî % 60'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı
ikinci derece sakat, asgarî % 40'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü
derece sakat sayılır ve aşağıda sakatlık dereceleri itibariyle belirlenen aylık
tutarlar, hizmet erbabının ücretinden indirilir.
Sakatlık indirimi;
- Birinci derece sakatlar için 440.000.000 lira,
- İkinci derece sakatlar için 220.000.000 lira,
- Üçüncü derece sakatlar için 110.000.000 liradır.
Sakatlık derecelerinin tespit şekli ile uygulamaya ilişkin esas ve
usuller Maliye, Sağlık ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıklarınca bu konuda
müştereken hazırlanacak bir yönetmelik ile belirlenir.”
MADDE 4. - 193 sayılı Kanunun 37 nci maddesinin ikinci fıkrasına
aşağıdaki (7) numa-ralı bent eklenmiştir.
"7. Diş protezciliğinden elde edilen kazançlar"
MADDE 5. - 193 sayılı Kanunun 38 inci maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
"Sürekli olarak işlenmiş altın alım - satımı ve imali ile iştigal
eden mükellefler, altın satış tarihindeki İstanbul Altın Borsası'nda oluşan has
altın değeri ile satılan mamulün has altın maliyet bedeli arasında oluşan
farkı, maliyet bedeline ilave ederler. Söz konusu fark, bilançonun pasifinde
özel bir fon hesabında izlenir. Bu fon, sermayeye ilave dışında her hangi bir
suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, o
yılın kazancına dahil edilerek vergiye tâbi tutulur. Bu mükelleflerin
kullandıkları yabancı kaynaklara ait gider ve maliyet unsurlarının sadece
ilgili dönemde ayrılan fonu aşan kısmı gider kabul edilir."
MADDE 6. - 193 sayılı Kanunun 66 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (4)
numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"4. Dava vekilleri, müşavirler, kurumlar ve tüccarlarla serbest
meslek erbabının ticarî ve mesleki işlerini takip edenler ve konser veren müzik
sanatçıları;"
MADDE 7. - 193 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (4)
numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"4. Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname
veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum
kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısmı,"
MADDE 8. - 193 sayılı Kanunun mükerrer 80 inci maddesinin birinci
fıkrasının (1) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"1. İvazsız olarak iktisap edilenler, Türkiye'de kurulu menkul
kıymet borsalarında işlem gören ve üç aydan fazla süreyle elde tutulan hisse
senetleri ile tam mükellef kurumlara ait olan ve bir yıldan fazla süreyle elde
tutulan hisse senetleri hariç, menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından
sağlanan kazançlar (Üç aylık süreyi bir yıla kadar çıkartmaya veya tekrar
kanunî süreye kadar indirmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.)."
MADDE 9. - 193 sayılı Kanunun 86 ncı maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Toplama yapılmayan haller
Madde 86. - Aşağıda belirtilen gelirler için yıllık beyanname verilmez,
diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil
edilmez.
1. Tam mükellefiyette;
a) Gerçek usulde vergilendirilmeyen ziraî kazançlar, bu Kanunun 75 inci
maddesinin (15) numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratları, kazanç ve
iratların istisna hadleri içinde kalan kısmı,
b) Tek işverenden alınmış ve tevkif su-retiyle vergilendirilmiş ücretler
(birden fazla işverenden ücret almakla beraber ücret dışındaki gelirleri için
beyanname vermek zorunda olmayan ve birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin
toplamı, 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan
tutarı aşmayan mükelleflerin, tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş
ücretleri dahil),
c) Vergiye tâbi gelir toplamının [(a) ve (b) bentlerinde belirtilenler
hariç] 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı
aşmaması koşuluyla, Türkiye'de tevkifata tâbi tutulmuş olan; birden fazla
işverenden elde edilen ücretler, menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye
iratları,
d) Bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 600 milyon lirayı
aşmayan, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul
sermaye iratları.
2. Dar mükellefiyette, tamamı Türkiye'de tevkif suretiyle
vergilendirilmiş olan; ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve
gayrimenkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar."
MADDE 10. - 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (2)
numaralı bendine birinci alt bentten
sonra gelmek üzere aşağıdaki alt bent
ile (3) numaralı bentten sonra gelmek üzere aşağıdaki (4) numaralı bent
eklenmiştir.
"Yukarıda sayılan kamu idare ve müesseselerine bağışlanan okul ve
100 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) kapasi-tesinden az olmamak
üzere öğrenci yurdu inşaası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin
inşaası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut
tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdi ve
ayni bağış ve yardımların tamamı yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerden
indirilir."
"4. Beyan edilen gelirin % 5'ini aşmaması, Türkiye'de yapılması ve
gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden
alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük
çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları (mükerrer 121
inci madde çerçevesinde eğitim ve sağlık harcamaları nedeniyle vergi
indiriminden yararlanan ücretliler, aynı harcamalarını bu hükümden yararlanarak
matrahlarından indiremezler)."
MADDE 11. - 193 sayılı Kanunun 92 nci maddesinin birinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Bir takvim yılına ait beyanname izleyen yılın Mart ayı içinde,
gelirin sadece basit usulde tespit edilen ticarî kazançlardan ibaret olması
halinde izleyen yılın Şubat ayı içinde, tam mükellefiyette vergiyi tarha
yetkili vergi dairesine, dar mükellefiyette Türkiye'de vergi muhatabı mevcutsa
onun Türkiye'de oturduğu yerin, Türkiye'de vergi muhatabı yoksa işyerinin, işyeri
birden fazla ise bu işyerlerinden herhangi birisinin bulunduğu yer vergi
dairesine verilir veya taahhütlü olarak posta ile gönderilir."
MADDE 12. - 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6)
numaralı bendinin (b) alt bendi ile dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"b) i) Tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek
kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve bu vergilerden
muaf olanlara dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3)
numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (Kârın sermayeye eklenmesi kâr
dağıtımı sayılmaz),
ii) Tam mükellef kurumlar tarafından; dar mükellef gerçek kişilere, dar
mükellef kurumlara (Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr
payı elde edenler hariç) ve gelir ve kurumlar vergisinden muaf olan dar
mükelleflere dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3)
numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (Kârın sermayeye eklenmesi kâr
dağıtımı sayılmaz),
iii) 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinde yazılı
menkul sermaye iradının ana merkeze aktarılan tutarı üzerinden,"
"Bu maddenin (6) numaralı bendinin (a) alt bendine göre üzerinden
vergi tevkifatı yapılan kurum kazancından kâr payı alanlara, tevkif suretiyle
alınan vergi red ve iade olunmaz."
MADDE 13. - 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Madde 103. - Gelir vergisine tâbi gelirler;
5.000.000.000 liraya kadar % 20
12.000.000.000 liranın 5.000.000.000 lirası için 1.000.000.000 lira,
fazlası % 25
24.000.000.000 liranın 12.000.000.000 lirası için 2.750.000.000 lira,
fazlası % 30
60.000.000.000 liranın 24.000.000.000 lirası için 6.350.000.000 lira,
fazlası % 35
120.000.000.000 liranın 60.000.000.000 lirası için 18.950.000.000 lira,
fazlası % 40
120.000.000.000 liradan fazlasının 120.000.000.000 lirası için
42.950.000.000 lira, fazlası % 45
oranında vergilendirilir.
Ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde, yukarıdaki tarifede yer alan
vergi oranları beş puan indirilmek suretiyle uygulanır."
MADDE 14. - 193 sayılı Kanunun 117 nci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Madde 117. - 1. Şubat ayı içerisinde verilmesi gereken beyanname
ile bildirilen gelir üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisi Şubat ve
Haziran aylarında;
2. Mart ayı içerisinde verilmesi gereken beyanname ile bildirilen gelir
üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisi Mart ve Temmuz aylarında;
olmak üzere iki eşit taksitte ödenir.
Maliye Bakanlığı, gelirlerinin büyük bir kısmı ziraî kazançtan oluşan
mükellefler hakkında gerekli görülen hallerde, iki taksitten fazla olmamak
üzere, belli üretim bölgeleri ve ziraat ürünlerine göre, özel ödeme zamanları
tayin edebilir."
MADDE 15. - 193 sayılı Kanunun mükerrer 121 inci maddesi başlığıyla
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Ücretlilerde vergi indirimi
Mükerrer Madde 121. - Gerçek ücretlerin vergilendirilmesinde, mükellefin
kendisi, eşi ve çocukları ile ilgili eğitim, sağlık, gıda, giyim ve ikamet
edilen konuta ait kira harcamalarının yıllık toplam tutarının;
- 3 milyar liraya kadar % 8'i,
- 6 milyar liranın 3 milyar lirası için % 8'i, aşan kısmı için % 6'sı,
- 6 milyar liradan fazlasının, 6 milyar lirası için % 7'si, aşan kısmı
için % 4'ü,
ücretlinin ertesi yılda ödeyeceği gelir vergisinden mahsup edilir veya
işverenler aracılığı ile kendisine nakden iade edilir.
Şu kadar ki; harcamaların Türkiye'de yapılması, gelir veya kurumlar
vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınan belgelerle
tevsik edilmesi ve bu belgelerin işverene verilmesi şarttır. Mahsup hakkı
kazanılan tutarın hesaplanmasında dikkate alınan harcama tutarı, vergi
matrahının toplamını geçemez.
Ücretlilerin harcama belgelerinin işverene ibrazı, beyanı ve verginin
mahsup veya iadesine ilişkin süreleri tespit etmeye, iadeyi nakden veya
mahsuben yaptırmaya, vergi mahsup ve iadesine tâbi tutulacak mal ve hizmet
alımlarını yukarıda sayılanlarla sınırlı olmaksızın tespit etmeye ve
uygulamanın usul ve esaslarını belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir."
MADDE 16. - 193 sayılı Kanunun mükerrer 123 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Mükerrer Madde 123. - 1. Bu Kanunun 21, 23/8, 47 ve 48 inci
maddelerinde yer alan maktu had ve tutarlar, 1.1.2003 tarihi itibariyle geçerli
olan had ve tutarlarına yükseltilmiştir.
2. Bu Kanunun 19, 21, 23/8, 31, 47, 48, mükerrer 80, 82, 86 ve mükerrer
121 inci maddelerinde yer alan maktu had ve tutarlar, her yıl bir önceki yıla
ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme
oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde hesaplanan maktu had ve
tutarların % 5'ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Bakanlar Kurulu, bu
surette tespit edilen had ve tutarları
% 50'sine kadar artırmaya veya indirmeye yetkilidir.
3. Bu Kanunun 103 üncü maddesinde yer alan vergi tarifesinin gelir dilim
tutarları hakkında, bu maddenin 2 numaralı fıkrası uygulanır."
MADDE 17. - 193 sayılı Kanuna aşağı-daki geçici maddeler eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 61. - Bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılan
müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamındaki
yatırımlarla ilgili yatırım harcamalarına (teşvik belgelerine bu tarihten sonra
ilave edilen iktisadî kıymetler için yapılan harcamalar hariç), yatırım
indirimi uygula-masına ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanununun bu tarihten önce
yürürlükte bulunan hükümleri uygulanır.
Yukarıda belirtilen şekilde yatırım indirimi istisnasından yararlanan
kazançlar ile bu maddenin yürürlük tarihinden önce gerçekleşen yatırımlar
üzerinden hesaplanan ve kazancın yetersiz olması nedeniyle sonraki dönemlere
devreden yatırım indiriminden yararlanan kazançlar üzerinden dağıtılsın,
dağıtılmasın %19,8 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılır.
İsteyen mükellefler, bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılan
müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında bu
tarihten itibaren yaptıkları harcamaları (öngörülen harcamalar kapsamında daha
önce yatırım indirimi istisnasından yararlanmış harcamalar hariç) için bu
Kanunun 19 uncu maddesinde yer alan hükümler çerçevesinde yatırım indirimi
istisnasından yararlanabilirler. Bunun için bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten sonraki ilk geçici vergilendirme dönemine ilişkin beyannamenin
verileceği tarihe kadar bağlı bulunulan vergi dairesine bir bildirimde
bulunulması ve tercihin alınmış olan yatırım teşvik belgelerinin tamamı için
yapılması şarttır."
"GEÇİCİ MADDE 62. - 1. Kurumlar vergisi mükelleflerinin;
a) 31.12.1998 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde
elde ettikleri kazançlarının,
b) (a) bendi kapsamı dışında kalan ve 31.12.2002 veya daha önceki
tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde edilen, kurumlar vergisinden
istisna edilmiş kazançlarının,
c) Geçici 61 inci madde kapsamında tevkifata tâbi tutulmuş
kazançlarının,
dağıtımı halinde 94 üncü madde uyarınca tevkifat yapılmaz.
2. Gerçek kişilerce (1) numaralı fıkranın (a) bendi kapsamında elde
edilen kâr payları gelir vergisinden müstesnadır.
3. Gerçek kişilerce (1) numaralı fıkranın (b) ve (c) bendi kapsamında
elde edilen kâr paylarının net tutarına elde edilen kâr payının 1/9 u
eklendikten sonra, bulunan tutarın yarısı vergiye tâbi gelir olarak dikkate
alınır. Bu gelirler ile ilgili olarak yıllık beyanname verilmesi halinde,
beyannameye intikal ettirilen tutarın 1/5'i beyanname üzerinden hesaplanan
gelir vergisinden mahsup edilir.
4. Kurumlar vergisi mükelleflerinin doğrudan veya iştirakleri
aracılığıyla, bu maddenin (1) numaralı fıkrasında belirtilen nitelikte kâr payı
elde etmeleri halinde, bu kâr paylarının dağıtımı ve kâr payı elde eden gerçek
kişilerce bu kâr paylarının beyanı ile ilgili olarak (1), (2) ve (3) numaralı
fıkra hükümleri uygulanır.
5. Bu madde kapsamındaki kâr payları için 22 nci madde hükümleri
uygulanmaz."
"GEÇİCİ MADDE 63. - 1. İşlenmiş altın ticareti ve imalatı ile
iştigal eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden (adi, kollektif ve adi
komandit şirketler dahil) 4811 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine istinaden
bildirimde bulunmayanların 31.12.2002 tarihi itibariyle defter kayıtlarında yer
alan altın maliyet bedelleri, İstanbul Altın Borsasının aynı tarihteki (aynı
tarihte işlem görmemesi halinde bu tarihten önceki son işlem günündeki) has
altın kapanış fiyatından düşük olamaz. Maliyet bedelinin bu fiyattan düşük
olması halinde aradaki fark altın satış kârı addolunur ve 2002 yılı kazancına
eklenerek bu Kanunun yayımını izleyen ikinci ayın sonuna kadar beyan edilir ve
tahakkuk eden vergi aynı sürede ödenir.
2. Kıymetli maden ve ziynet eşyası imalatı ve ticareti faaliyetinde
bulunan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit
şirketler dahil) işletmelerinde mevcut olup kayıtlarında yer almayan kıymetli
maden (altın, platin ve gümüş) ve kıymetli taşlar (elmas, pırlanta, yakut,
zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci
gibi ) ile bunlardan mamûl ziynet eşyasını 4811 sayılı Kanunun 11 inci
maddesinin (1) numaralı fıkrasında belirtilen şekilde bildirmeleri halinde aynı
Kanunun 13 üncü maddesinin (2) numaralı fıkrasına göre vergi öderler."
"GEÇİCİ MADDE 64. - 31.12.2007 tari-hine kadar sporculara ücret
olarak yapılan ödemeler gelir vergisinden müstesnadır. Bu ücretler üzerinden %
15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılır. Bu istisnanın tevkif yoluyla
ödenen gelir vergisine şümulü yoktur.
Bakanlar Kurulu % 15 oranını % 25 ora-nına kadar artırmaya veya kanunî
oranına kadar indirmeye yetkilidir."
MADDE 18. - 3/6/1949 tarihli ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 8
inci maddesine aşağıdaki (7) numaralı
bent eklenmiştir.
"7. Yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ve teknik
hizmetlerden sağlanan ve Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilen
kazançlar."
MADDE 19. - 5422 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(6) numaralı bendine birinci alt bentten
sonra gelmek üzere aşağıdaki alt bent eklenmiştir.
"Yukarıda sayılan kamu idare ve müesseselerine bağışlanan okul ve
100 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) kapa-sitesinden az olmamak
üzere öğrenci yurdu inşaası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin
inşaası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut
tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdi ve
ayni bağış ve yardımların tamamı kurum kazancının tespitinde hasılattan gider
olarak indirilir."
MADDE 20. - 5422 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Madde 40. - Kurumlar vergisi beyanname verme süresi içinde
ödenir."
MADDE 21. - 25.10.1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Kanunu'nun 11 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi aşağıdaki
şekilde, (c) bendinin üçüncü alt bendinde
yer alan "gecikme zammının % 50 fazlası ile birlikte" ibaresi
"gecikme zammıyla birlikte" şeklinde değiştirilmiş, bu bendin sonuna
aşağıdaki hüküm eklenmiştir.
"a) İhracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt
dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler ve karşılıklı olmak şartıyla
uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için
Türkiye'de verilen roaming hizmetleri,"
"İhracatın mücbir sebepler veya beklenmedik durumlar nedeniyle 3 ay
içinde gerçekleştirilememesi halinde, en geç 3 aylık sürenin dolduğu tarihten
itibaren 15 gün içinde başvuran ihracatçılara, Maliye Bakanlığınca veya
Bakanlığın uygun görmesi halinde vergi dairelerince 3 aya kadar ek süre
verilebilir."
MADDE 22. - 3065 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin (1) numaralı
fıkrasının (a) bendi ile (b) bendinin ilk cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve (b) bendinin
sonuna aşağıdaki alt bent
eklenmiştir.
"a) Teslim yurt dışındaki bir müşteriye veya bir serbest bölgedeki
alıcıya yada yetkili gümrük antreposu işleticisine yapılmalıdır."
" Teslim konusu mal Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkarak
bir dış ülkeye veya bir serbest bölgeye vasıl olmalı yada yurt dışındaki
müşteriye gönderilmek üzere yetkili gümrük antreposuna konulmalıdır."
" İhracat teslimi yapılacak yetkili gümrük antrepoları ile
buralarda düzenlenmesi zorunlu belgeleri belirlemeye, konulacak mal miktarı ve
cinsi ile bunların antrepoda bekleme sürelerine ilişkin olarak sınırlama
getirmeye, Gümrük Müsteşarlığının
görüşü alınmak suretiyle, Maliye
Bakanlığı yetkilidir.
Gümrük antreposuna konulan malın ihracatının belirlenen sürede veya
şartlara uygun olarak gerçekleşmemesi veya tevsik edile-memesi hallerinde;
ziyaa uğratılan vergi, buna ilişkin olarak kesilecek ceza ve hesaplanacak
gecikme faizinin ödenmesinden katma değer vergisi iadesi alanla birlikte
antrepo işleticisi de müteselsilen sorumludur."
MADDE 23. - 3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin (4) numaralı
fıkrasının (a) ve (e) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı fıkraya
aşağıdaki (l) ve (m) bentleri eklenmiştir.
"a) Gelir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf esnaf ile basit
usulde vergilendirilen mükellefler tarafından yapılan teslim ve
hizmetler,"
"e) Banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına giren işlemler
ve tali acenteler dahil sigorta acente ve prodüktörlerinin sigorta
muamelelerine ilişkin işlemleri ile Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin
(24) numaralı bendinde belirtilen kurumların kredi teminatı sağlama
işlemleri,"
" l) 30.1.2002 tarihli ve 4743 sayılı Kanun hükümlerine göre
kurulan varlık yönetim şirketlerinin bankalar, özel finans kurumları ve diğer
mali kurumlardan devraldığı alacakların tahsili amacıyla bu alacakların
teminatını oluşturan mal ve hakların
(müzayede mahallinde satışı dahil) teslimi ile aynı Kanuna göre finansal
yeniden yapılandırma çerçeve anlaşmaları hükümleri kapsamında yeniden
yapılandırılan borçların ödenmemesi
nedeniyle bu borçların teminatını
oluşturan mal ve hakların (müza-yede mahallinde satışı dahil) teslimi,
m) 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanunu hükümlerine göre
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna
intikal eden mal ve hakların (müzayede mahallinde satışı dahil) teslimi ve
kiralanması,"
MADDE 24. - 3065 sayılı Kanuna aşa-ğıdaki geçici maddeler eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 18. - Bu Kanunun 13 üncü maddesinin (d) bendi hükmü,
teşvik belgesine sahip katma değer vergisi mükellefiyeti bulunmayanlara bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar belge kapsamında yapılan makine ve
teçhizat teslimlerinde de uygulanır."
"GEÇİCİ MADDE 19. - Asya Kalkınma Bankasının 2003 yılında ülkemizde
yapılacak yıllık toplantılarıyla ilgili olarak
bu bankaya ve temsilcilerine yapılacak teslim ve hizmetler katma değer
vergisinden müstesnadır. Toplantıya ilişkin teslim ve hizmetleri tanımlamaya,
istisna uygulanacak miktara ilişkin alt sınır belirlemeye Maliye Bakanlığı
yetkilidir. Bu kapsamda teslim edilen mal ve hizmetler için yüklenilen
vergiler, vergiye tâbi işlemler nedeniyle hesaplanan vergiden indirilir.
İndirimle giderilemeyen vergiler iade edilmez."
MADDE 25. - 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununa aşağıdaki
mükerrer 290 ıncı madde eklenmiştir.
"Finansal kiralama işlemlerinde değerleme
MÜKERRER MADDE 290. - 1. Finansal kiralama işlemlerinde, finansal
kiralamaya konu olan iktisadî kıymet ile sözleşmeden doğan hak, borç ve
alacakların değerlemesi aşağıdaki esaslara göre yapılır.
Kiracı tarafından finansal kiralama işlemine konu iktisadî kıymeti
kullanma hakkı ve sözleşmeden doğan borç, kiralama konusu iktisadî kıymetin
rayiç bedeli veya sözleşmeye göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü
değerinden düşük olanı ile değerlenir.
Kiralayan tarafından sözleşmeden doğan alacak, kiralama süresi boyunca
yapılacak kira ödemelerinin toplam tutarı, kiralama konusu iktisadî kıymet ise,
bu iktisadî kıymetin net bilanço aktif değerinden kira ödemelerinin bugünkü
değerinin düşülmesi sonucu bulunan tutar ile değerlenir. İktisadi kıymetin net
bilanço aktif değerinden kira ödemelerinin bugünkü değerinin düşülmesi sonucu
bulunan tutarın sıfır veya negatif olması halinde, iktisadî kıymet iz bedeliyle
değerlenir ve aradaki fark iktisadî kıymetin elden çıkarılmasından elde edilen
kazançlar gibi işleme tâbi tutulur.
Kiralayan tarafından aktifleştirilen alacak tutarı ile kira ödemelerinin
bugünkü değeri arasındaki fark, gelecek dönemlere ait faiz geliri olarak
pasifleştirilmek suretiyle değerlenir.
Kiralayanın finansal kiralamaya konu iktisadî kıymetin üretimini veya
alım satımını yapması halinde, iktisadî kıymetin net bilanço aktif değeri
olarak rayiç bedeli dikkate alınır. Rayiç bedel ile maliyet bedeli arasındaki
fark, normal bir satış işleminden elde edilen kâr veya zarar olarak işleme tâbi
tutulur.
2. Kiracı tarafından aktifleştirilen finansal kiralamaya konu iktisadî
kıymeti kullanma hakkı, bu Kanunun mükerrer 298 inci maddesi ve üçüncü
kitabının üçüncü kısmının birinci bölümünde kiralama konusu iktisadî kıymet
için belirlenmiş esaslar çerçevesinde yeniden değerlemeye ve amortismana tâbi
tutulur.
Kiralayan tarafından, finansal kiralamaya konu iktisadî kıymetin bu
maddenin (1) numaralı fıkrasının üçüncü paragrafına göre belirlenen değeri
üzerinden amortisman ayrılmaya devam olunur.
Bu madde kapsamında değerlenen borç ve alacak tutarları reeskonta tâbi
tutulmaz.
Kiracı tarafından finansal kiralama sözleşmesine göre yapılan kira
ödemeleri, borç anapara ödemesi ve faiz gideri olarak ayrıştırılır. Ayrıştırma
işlemi, her bir dönem sonunda kalan borç tutarına sabit bir dönemsel faiz oranı
uygulanmasını sağlayacak şekilde yapılır.
Kiralayan tarafından gelecek dönemlere ait faiz gelirleri, kiralanan
iktisadî kıymetin finansal kiralama sözleşmesinin yapıldığı tarihteki rayiç
bedelinden, her bir dönem sonunda anapara geri ödemelerinin düşülmesi sonucu
kalan tutar üzerinden sabit bir dönemsel faiz oranı yaratacak şekilde
hesaplanması suretiyle tahakkuk ettirilir.
3. Bu maddenin uygulamasında aşağıda yer alan tanımlar dikkate alınır.
Finansal Kiralama: Kira süresi sonunda mülkiyet hakkının kiracıya
devredilip devredilmediğine bakılmaksızın, bir iktisadî kıymetin mülkiyetine
sahip olmaktan kaynaklanan tüm riskler ile yararların kiracıya bırakılması
sonucunu doğuran kiralamalardır.
Kiralama işleminde; iktisadî kıymetin mülkiyetinin kira süresi sonunda
kiracıya devredilmesi, kiracıya kira süresi sonunda iktisadî kıymeti rayiç
bedelinden düşük bir bedelle satın alma hakkı tanınması, kiralama süresinin
iktisadî kıymetin ekonomik ömrünün % 80'inden daha büyük bir bölümünü kapsaması
veya sözleşmeye göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerlerinin
toplamının iktisadî kıymetin rayiç bedelinin % 90'ından daha büyük bir değeri
oluşturması hallerinden herhangi birinin varlığı durumunda kiralama işlemi
finansal kiralama kabul edilir.
Doğal kaynakların araştırılması veya kullanılmasına yönelik kiralama
sözleşmeleri ile sinema filmleri, video kayıtları, patentler, kopyalama hakları
gibi kıymetlerle ilgili lisans sözleşmeleri bu madde kapsamında
değerlendirilmez.
Arazi, arsa ve binalarla ilgili kiralama sözleşmeleri, sadece,
sözleşmede kira süresi sonunda mülkiyet hakkının kiracıya devri öngörülmüşse
veya kiracıya kira süresi sonunda kiralama konusu gayrimenkulu düşük bir
bedelle satın alma hakkı tanınmışsa bu madde kapsamında değerlendirilir.
Kira Ödemeleri: Sözleşmeye göre, kira süresi boyunca yapılması gereken
kira ödemeleridir. Kira süresi sonunda, kiralama konusu iktisadî kıymetin kalan
değerine ilişkin bir taahhüt olması halinde bu değer de kira ödemesi kabul
edilir.
Kira süresi sonunda kiracıya düşük bir bedelle iktisadî kıymeti satın
alma hakkı tanındığı ve sözleşme tarihinde bu hakkın kullanılma olasılığının
yüksek olduğu durumda kira ödemeleri kira süresi boyunca yapılan kira ödemeleri
ile satın alma hakkının kullanılması durumunda ödenmesi gereken bedelin
toplamıdır.
Kira Ödemelerinin Bugünkü Değeri: Kira ödemelerinin, sözleşme tarihinde,
kiralamada kullanılan faiz oranının dikkate alınması suretiyle hesaplanan
bugünkü değerlerinin toplamıdır.
Kiralamada kullanılan faiz oranı tespit edilemiyorsa, kiracının
kiralamaya konu iktisadî kıymeti satın almak için aynı vade ile alması gereken
borç için katlanacağı faiz oranı kullanılır.
Kiralamada Kullanılan Faiz Oranı: Kira ödemeleri ile garanti edilmemiş
kalan değer toplamının bugünkü değerini, kiralamaya konu iktisadî kıymetin
rayiç bedeline eşitleyen iskonto oranıdır.
4. Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulamasına yönelik usul ve esasları
belirlemeye yetkilidir."
MADDE 26. - 2.7.1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü
maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin birleşme, devir ve
bölünmeleri nedeniyle yapılacak işlemler ile yurt içi ve yurt dışı kredi
kuruluşlarınca kullandırılan ve ortalama vadesi bir yıl ve daha uzun süreli
nakdi yatırım kredileri nedeniyle verilen teminatlarla ilgili işlemler harca
tâbi tutulmaz."
MADDE 27. - 492 sayılı Kanuna
bağlı (8) sayılı Tarifenin " VI - Meslek erbabına verilecek tezkere,
vesika ve ruhsatnamelerden alınacak harçlar" bölümünün 18 inci fıkrasının (c) bendinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki (d) bendi eklenmiş ve (9) sayılı Tarifenin "VI- Ruhsat (izin)
harçları" bölümünün (f) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
"d) Karayolları Trafik Kanununun 123 üncü maddesine göre özel kişi
ve kuruluşlara sürücü kursları açmak için ilgili Bakanlıkça verilecek okul açma
belgelerinden (Her yıl için),
Son nüfus sayımına göre;
Nüfusu 200.000'e kadar olan
şehirlerde 220.000.000.-
TL,
Nüfusu 500.000'e kadar olan
şehirlerde 440.000.000.-
TL,
Nüfusu 500.000' den yukarı olan
şehirlerde 660.000.000.- TL,"
MADDE 28. - 1.7.1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 14
üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan "200 milyar lirayı
aşamaz" ibaresi "800 milyar lirayı aşamaz" şeklinde
değiştirilmiş ve aynı fıkranın sonuna "Bakanlar Kurulu yeniden değerleme
oranının % 50 fazlasını geçmemek ve % 20'sinden az olmamak üzere yeni oranlar
tespit etmeye yetkilidir." ibaresi eklenmiştir.
MADDE 29. - 488 sayılı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun; "IV. Ticarî
ve medeni işlerle ilgili kâğıtlar" başlıklı bölümüne aşağıdaki (23), (24)
ve (25) numaralı fıkralar, "V - Kurumlarla ilgili kâğıtlar" başlıklı
bölümüne aşağıdaki (22) numaralı fıkra eklenmiştir.
"23. Yurtiçi ve yurtdışı kredi kuruluşlarından temin edilen ve
ortalama vadesi bir yıl ve daha uzun süreli olan nakdi yatırım kredileri
nedeniyle düzenlenen kâğıtlar (kredilerin kullanımları hariç).
24. Devlet dış borçları ile ilgili kredi anlaşmalarında öngörülen bütün
ödemeler dolayısıyla düzenlenen kâğıtlar (dış proje kredileri çerçevesinde
yapılacak ödemeler dahil, kredilerin kullanımları hariç)
25. 28.3.2002 tarihli ve 4749 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin üçüncü
fıkrasında tanımlanan nakit işlemleri ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca
çıkarılacak likidite senetlerine (veya bu mahiyetteki kâğıtlara) ilişkin
işlemler dolayısıyla düzenlenen kâğıtlar."
"22. Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin 24 numaralı
bendinde belirtilen kurumların kredi teminatlarına ilişkin işlemlerinde
düzenlenen kâğıtlar."
MADDE 30. - 2.2.1984 tarihli ve 2978 sayılı Vergi İadesi Hakkında
Kanunun 3 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 3. - Vergi iadesi aylık, yıllık veya dönemsel olarak hesap
edilebilir. Vergi iadesi,
2 nci madde hükmü de dikkate alınarak
mal ve hizmet alımları tutarına % 5 nispeti uygulanarak hesaplanır.
Bu maddede belirtilen nispeti; yarısına kadar artırarak yeniden tespit
etmeye, faaliyet kolları, iş nevileri veya mükellef grupları veya vergi
iadesine konu harcama kalemleri itibariyle farklı bir şekilde belirlemeye
Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Bu maddede yazılı veya Bakanlar Kurulu
Kararı ile yeniden tespit edilecek nispette bir değişiklik yapmadan,
aylık tutarları, yıllık olarak veya vergi iadesinin dönemine uygun bir şekilde
tespit etmeye Maliye Bakanlığı yetkilidir."
MADDE 31. - 10.6.1985 tarihli ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun
28 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 28. - Yatırımların tamamının veya bir bölümünün finansal
kiralama yoluyla gerçekleştirilmesi halinde kiralayan, finansal kiralamaya konu
olan iktisadî kıymetlerle ilgili olarak bunların satın alınması halinde
uygulanan teşviklerden
yararlanır."
MADDE 32. - 17.7.1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun
80 inci maddesine, birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
"Prim borçlarının, katma değer vergisi iade alacağından mahsubu
suretiyle de ödenmesi mümkündür. Bu takdirde katma değer vergisi iade hakkı
sahibi; kendisinin, mal ya da hizmet satın aldığı veya iştirak ya da ortaklık ilişkisi
içinde bulunduğu işverenlerin prim borçları için de mahsup talep edebilir.
Kurumun bağlı olduğu Bakanlık, Maliye Bakanlığının uygun görüşü ile bu
uygulamadan faydalanacak işverenleri, iştigal konusu, işletme türü ve işletme büyüklüğü
itibariyle belirlemeye ve lehine mahsup talebinde bulunulan işverenlerin prim
borcu ödeme süresini 30 günü aşmamak üzere uzatmaya yetkilidir."
MADDE 33. - 506 sayılı Kanunun
85 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Şartlar
Madde 85. - Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına isteğe bağlı olarak
devam edilebilmesi için;
A - a) En az 1080 gün malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak,
b) Herhangi bir sosyal güvenlik kurulu-şuna zorunlu ya da isteğe bağlı
sigortalı olmamak ve buralardan kendi sigortalılığından dolayı aylık
bağlanmamış olmak,
c) İsteğe bağlı olarak her ay kesintisiz otuz gün üzerinden malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemek,
d) Örneği Kurumca hazırlanacak isteğe bağlı sigorta talep dilekçesiyle
Kuruma müracaatta bulunmak,
şarttır.
B - İsteğe bağlı sigortalılık,
müracaatın Kurumca alındığı tarihi takip eden aybaşından itibaren başlar. Şu
kadar ki, isteğe bağlı sigortanın başladığı tarihte, sosyal güvenlik
kuruluşları ile ilgileri kesilmediği
tespit edilenlerin isteğe bağlı sigortalılıkları başladığı tarih
itibariyle iptal edilerek, ödedikleri primler
faiz uygulanmaksızın ilgililere iade edilir.
C - a) İsteğe bağlı sigortaya devam etmek isteyenler, ödeyecekleri
sigorta primlerini bu Kanunun 78 inci maddesine göre belirlenen prime esas kazanç alt sınırı ile üst sınırı
arasında olmak şartıyla kendileri belirlerler. İsteğe bağlı sigorta primi oranı
% 30 olarak uygulanır.
b) İsteğe bağlı sigorta primlerinin, en geç ait olduğu ayı takip eden
ayın sonuna kadar ödenmesi zorunludur. Ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna
kadar ödenmeyen primler için, bu tarihten başlanarak 80 inci madde hükmüne göre
gecikme zammı uygulanır.
D - İsteğe bağlı sigortalılık;
a) Sosyal güvenlik kuruluşlarına tâbi olarak çalışmaya başlayanların,
çalışmaya başladıkları günden,
b) İsteğe bağlı sigortalılığını sona erdirme talebinde bulunanların,
buna ait dilekçelerinin Kurumca alındığı tarihten önceki primi ödenmiş son
ayın bitiminden,
c) İsteğe bağlı sigorta primini art
arda üç ay ödemeyenlerin primi ödenmiş son ayın bitiminden,
d) Tahsis talebinde bulunanların, aylığa hak kazanmış veya toptan ödeme
yapılmış olmak koşulu ile tahsis talep tarihinden,
e) Ölen sigortalının ölüm tarihinden,
itibaren sona erer.
E - Bu maddenin A bendinin (a) alt bendinde belirtilen koşul, 3
üncü maddesinin II inci fıkrasının (D)
bendine göre çalışanlar için aranmaz. Bu maddenin (D) bendinin (a), (b) ve (c)
alt bentlerine göre isteğe bağlı sigortalılığı sona eren sigortalının, yeniden
isteğe bağlı sigortaya devam edebilmesi
için tekrar yazılı müracaatta bulunması gerekir."
MADDE 34. - 506 sayılı Kanuna aşağı-daki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 85. - Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce;
a) İsteğe bağlı sigortalı olanların sigortalılıklarının devamında,
b) İsteğe bağlı sigortaya
müracaatta bulunanların sigortalılıklarının kabulünde,
85 inci maddenin birinci
fıkrasının (A) bendinin (a) alt bendi hükümleri uygulanmaz.
c) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce isteğe bağlı sigortalı
olup, Kuruma prim borcu bulunanlar bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren 6 ay
içinde prim borçlarını gecikme zammı ile birlikte ödemeleri halinde
sigortalılıkları devam eder, ancak bu süre içinde borcun ödenmeyen kısmına ait
süreler hizmetten sayılmaz."
MADDE 35. - 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 20 nci
maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, (6) numaralı fıkrasının (c) bendinin sonuna aşağıdaki hüküm
eklenmiştir.
"Mevduat kabul etmeyen bankalar bu Kanunun 10 uncu maddesinin (2),
(3) ve (4) numaralı, 11 inci maddesinin (1), (2), (3), (4), (5) ve (6 )
numaralı fıkraları ile 12 nci maddesi, 14 üncü maddesinin (5), (6) ve (7)
numaralı fıkraları, 15 (2/c, d ve e bentleri hariç), 16 ve 17 nci maddeleri
hükümleri dışındaki diğer madde hükümlerine tâbidir."
"Güvence Fonu gelir ve kurumlar vergisi dahil her türlü vergi,
resim ve harçtan muaftır."
MADDE 36. - 1. 31.12.1960
tarihli ve 193 sayılı Kanunun;
a) 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan
"bu Kanunun 31 inci maddesinin (2) numaralı bendinde" ibaresi,
"bu Kanunun 31 inci maddesinde",
b) 98 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "ertesi ayın 20
nci günü akşamına kadar" ibaresi "ertesi ayın 23 üncü günü akşamına
kadar", üçüncü fıkrasında yer alan "Şubat, Mayıs, Ağustos ve Kasım
aylarının
20 nci günü" ibaresi, "Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının 23 üncü
günü",
2. 3.6.1949 tarihli ve 5422 sayılı Kanunun;
a) 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan
"ödenme taksitleri ile birlikte eşit taksitler halinde ödenir."
ibaresi, "ödenme süreleri içerisinde eşit taksitler halinde ödenir."
b) 24 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan "yirminci günü
akşamına kadar" ibaresi, "yirmiüçüncü günü akşamına kadar",
c) 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "% 20
oranında" ibaresi "kurumlar vergisi oranında",
d) 42 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "sürelerde"
ibaresi, "sürede,"
3. 25.10.1984 tarihli ve 3065 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin (1) ve
(4) numaralı fıkralarında yer alan "25 inci günü" ibareleri "23
üncü günü",
4. 2.7.1964 tarihli ve 492 sayılı Kanunun mükerrer 138 inci maddesinin
üçüncü fıkrasındaki "10.000 lira" ibaresi "100.000 lira",
5. 2.7.1964 tarihli ve 492 sayılı Kanuna bağlı (4) sayılı tarifenin
"I - Tapu işlemleri" başlıklı bölümünün (20) numaralı fıkrasının (b)
bendinde yer alan "binde 36" ibaresi "binde 15",
6. 1.7.1964 tarihli ve 488 sayılı Kanunun mükerrer 30 uncu maddesinde
yer alan "Bu suretle hesaplanan vergi miktarlarında 10.000 lira kesirleri
nazara alınmaz." ibaresi "Bu suretle hesaplanan vergi miktarlarında
100.000 lira kesirleri dikkate alınmaz.",
7. 18.2.1963 tarihli ve 197 sayılı
Kanunun 10 uncu maddesinin son fıkrasındaki "10.000 liranın"
ibaresi "100.000 liranın", "1.000 liranın" ibaresi
"10.000" liranın",
8. 2.2.1984 tarihli ve 2978 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci
fıkrasının son cümlesi "Bu dönemleri bir aydan az olmamak üzere yeniden
tespit etmeye ve vergi iadesinden mahsup edilmek üzere avans olarak ödeme
yaptırmaya Maliye Bakanlığı yetkilidir.",
9. 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Kanunun Ek 13 üncü maddesinin 4
numaralı fıkrasının (a) bendinin birinci alt bendinde yer alan
"(sözleşmeli personel ile bağlı kuruluşların personeli dahil)"
ibaresi "(sözleşmeli personel ile bağlı kuruluşların personeli dahil,
bağlı kuruluşların kadro karşılığı sözleşmeli personeli hariç)", aynı
fıkranın (b) ve (c) bentlerinde yer alan " 70" ibareleri "100", aynı fıkranın (b) bendinde
yer alan "Gelirler Genel Müdürlüğü" ibaresi ile (c) bendinde yer alan "Vergi incelemesine
yetkili personel ile Gelirler Genel Müdürlüğü" ibaresi "Maliye
Bakanlığı", yine aynı fıkranın (b) bendinde yer alan "bir katını" ibaresi "üç
katını",
şeklinde değiştirilmiştir.
Yürürlükten kaldırılan hükümler
MADDE 37. - 1. 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;
a) Mükerrer 21 inci maddesi,
b) 23 üncü maddenin birinci fıkrasının (14) numaralı bendi,
c) İkinci Kısmındaki Sekizinci Bölüm başlığı ile birlikte ek 1, ek 2, ek
3, ek 4, ek 5 ve ek 6 ncı maddeleri,
d) 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi,
e) 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının
(13) numaralı bendi,
f) Mükerrer 75 inci maddesi,
g) 119 uncu maddesinin ikinci cümlesi,
h) Mükerrer 120 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi,
2. 1.7.1964 tarihli ve 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun
"IV. Makbuzlar ve diğer kâğıtlar" başlıklı bölümünde yer alan havale
mektupları, posta ve telgraf havalenamelerine ilişkin 3 üncü fıkrası,
3. 25.6.1992 tarihli ve 3824 sayılı Kanu-nun 18, 19, 20, 21 ve 22 nci
maddeleri,
4. 7.11.1985 tarihli ve 3238 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin ikinci
fıkrasının (h) bendi,
5. 29.5.1986 tarihli ve 3294 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (e) bendi,
Yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 38. - Gelir ve kurumlar vergisi tahsilat toplamı üzerinden aşağıda
yer alan fonlara, karşılarında belirtilen oranlarda pay verilir. Bu paylar
aylık olarak hesaplanır, tahsil edilen ayı takip eden ayın sonuna kadar fonlar
adına Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde açılan hesap veya hesaplara
yatırılır.
Savunma Sanayii Destekleme Fonu % 3,5
Sosyal Yardımlaşmayı ve Dayanışmayı Teşvik Fonu % 2,8
Yukarıdaki oranları sıfıra kadar indirmeye ve tekrar kanunî oranına
kadar yükseltmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Maliye Bakanlığı fon payı uygulaması ile ilgili usul ve esasları
belirlemeye yetkilidir.
GEÇİCİ MADDE 1. - Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü ve Kurumlar Vergisi
Kanununun 24 üncü maddesi gereğince vergi tevkifatı yapmak zorunda olanlar,
Aralık 2003 dönemi ile ilgili olarak hesapladıkları fon payını, bu Kanunun 37
nci maddesinin
(3) numaralı fıkrası ile kaldırılan hükümler çerçevesinde öderler.
2003 yılı vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak 1.1.2004 tarihinden
sonra verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri
üzerinden hesaplanan gelir ve kurumlar vergisi tutarlarından ayrıca fon payı
hesaplanmaz, bu kazanç ve iratlara ilişkin olarak vergilendirme dönemi içinde
ödenen fon payları mahsup ve iadeye konu olmaz.
2004 yılı Ocak ayı gelir ve kurumlar vergisi tahsilatından bu Kanunun 38
inci maddesi hükümleri çerçevesinde pay
verilmez.
GEÇİCİ MADDE 2. - Bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılan finansal
kiralama sözleşmeleri ile ilgili olarak, 10.6.1985 tarihli ve 3226 sayılı
Finansal Kiralama Kanununun bu Kanun ile değiştirilmeden önceki 28 inci maddesi
hükümleri uygulanır.
MADDE 39. - Bu Kanunun;
a) 2, 8, 9, 13 ve 35 inci maddeleri 2003 yılı gelirlerine de uygulanmak
üzere yayımı tarihinde,
b) 27 nci maddesi 31.12.2003 tarihinde,
c) 11, 14 ve 20 nci maddeleri 2003 yılı gelirlerine de uygulanmak üzere
1.1.2004 tarihinde,
d) 3, 4, 6, 15, 18, 26, 29 ve 38 inci maddeleri, 36 ncı maddesinin (1),
(3) ve (7) numaralı fıkraları ile (2)
numaralı fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri, 37 nci maddesinin (1) numaralı
fıkrasının (d) ve (g) bentleri ve (3), (4) ve (5) numaralı fıkraları 1.1.2004
tarihinde,
e) 21, 33 ve 34 üncü maddeleri
ve 23 üncü maddesi ile 3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesine eklenen (l) ve (m)
bentleri yayımını izleyen ay başında,
f) 37 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi ile yapılan
düzenleme yayımını izleyen ikinci ay başında,
g) 23 üncü maddesi ile 3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin (a) ve (e)
bentlerinde yapılan değişiklik hükmü 1.7.2003 tarihinde,
h) 25 inci maddesi 1.6.2003 tarihinden itibaren yapılacak kiralama
işlemlerinde uygulanmak üzere yayımı tarihinde,
i) 30 uncu maddesi ile 36 ncı maddesinin 9 numaralı fıkrası 1.4.2003
tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
j) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
Yürürlüğe girer.
MADDE 40. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.