Dönem : 22           Yasama Yılı : 1

 

              T.B.M.M.    (S. Sayısı : 36)

 

Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı ile Millî Eğitim, Kültür,  Gençlik ve Spor ve Adalet

Komisyonları Raporları (1/283)

 

                               

Not : Tasarı Başkanlıkça; Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor, İçişleri ve Adalet Komisyonlarına havale edilmiştir.

 

                         T.C.

            Başbakanlık                4.12.2002

Kanunlar ve Kararlar

    Genel Müdürlüğü

Sayı : B.02.0.KKG.0.10/101-560/5923

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Adalet Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca 4.12.2002 tarihinde kararlaştırılan “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.

Gereğini arz ederim.

                                   Abdullah Gül

                                       Başbakan

GENEL GEREKÇE

Anayasada 3.10.2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, temel hak ve hürriyetlerin özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilmesini öngören yeni bir sistem benimsenmiştir. Böylece, temel hak ve hürriyetler bakımından bir genişleme sağlanmıştır.

10-11 Aralık 1999 tarihlerinde Helsinki’de yapılan Avrupa Birliği Toplantısında tam üyelik için Ülkemizin aday olarak kabul edilmesiyle yeni bir boyut kazanan Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri, her geçen gün yoğunlaşmaktadır. Tam üyeliğe giden süreçte hem Ülkemizin, hem Avrupa Birliğinin karşılıklı yükümlülükleri bulunmaktadır. Bu bağlamda, Ülkemizle ilgili olarak 4 Aralık 2000 tarihinde onaylanan “Katılım Ortaklığı Belgesi”nin ardından, 19 Mart 2001 tarih ve 2001/2129 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla kabul edilen “Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı”, 24 Mart 2001 tarih ve 24352 mükerrer sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Çağdaş demokrasiler, temel hak ve hürriyetleri sağlamayı hedef alan çoğulcu, katılımcı düşünceye dayanan ve hoşgörü ortamında gelişen sistemlerdir. Çağımızda insan hakları ve temel hürriyetlerin tanınması, evrensel bir ilgi konusu olmakla kalmamış; bunların güvence altına alınarak aykırı uygulamalardan korunması ve daha ileri düzeyde gerçekleştirilmesi amacıyla bazı uluslararası kuruluşlar oluşturulmuş ve bu kuruluşlar bünyesinde çeşitli uluslararası belgeler kabul edilmiştir. Bu kuruluşların başında, hemen hemen tüm dünya ülkelerini kapsayan Birleşmiş Milletler Teşkilâtı ile demokratik Avrupa ülkelerinin siyasal birliği olan Avrupa Konseyinin geldiği bilinmektedir. Konuyla ilgili uluslararası belgelerden en önemlileri, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunca 10 Aralık 1948 tarihinde kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ile Avrupa Konseyi bünyesinde imzalanan ve kısaca “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi” olarak anılan İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşme ve eki protokollerdir.

Kanun Tasarısı, bir yandan Anayasada yapılan değişikliklere uyum sağlanması, diğer yandan Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı çerçevesinde yapılması gerekli tedbirlerle ilgili olarak çeşitli kanunlarda değişiklik yapılması amacıyla hazırlanmıştır.

MADDE GEREKÇELERİ

Madde 1. – Mevcut düzenlemede Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ışığında muhakemenin iadesine gidebilmek için “başvurunun tazminatla giderilmeyecek sonuçlar doğurduğundan anlaşılması” şartı bulunmaktadır. Bu düzenleme muhakemenin iadesi yolunun fiilen uygulanamamasına sebep olabilecek niteliktedir. Maddeyle, kanunun amaca ilişkin yorumuyla, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları bakımından muhakemenin iadesi yoluna gidilmesinin kolaylaştırılması amaçlanmaktadır.

Madde 2. – Mevcut düzenlemede Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ışığında muhakemenin iadesine gidebilmek için “başvurunun tazminatla giderilmeyecek sonuçlar doğurduğundan anlaşılması” şartı bulunmaktadır. Bu düzenleme muhakemenin iadesi yolunun fiilen uygulanamamasına sebep olabilecek niteliktedir. Maddeyle, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 445/A maddesinde yapılan değişikliğe paralel olarak, amaca ilişkin yorumla, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları bakımından muhakemenin iadesi yoluna gidilmesinin kolaylaştırılması amaçlanmaktadır.

Madde 3. – Maddeyle, 2000 yılı sonundan, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar, yükseköğretim kurumlarının hazırlık sınıfı, önlisans, lisans ve yüksek lisans (master-doktora) eğitim-öğretim programları ile yüksek okulların herhangi bir sınıfında kayıtlı öğrencilerin, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile bu Kanuna atıf yapan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği hükümlerine göre aldıkları disiplin cezalarının, bütün sonuçları ile kaldırılması ve bunların sicil dosyalarındaki cezaî kayıtların, ilgililerin müracaatı aranmaksızın dosyalarından çıkarılması öngörülmektedir.

Madde 4. – Maddeyle, Dernekler Kanununun 82 nci maddesindeki hapis cezası ağır para cezasına çevrilmektedir.

Madde 5. – Maddeyle, 4771 sayılı Kanunun yürürlüğe ilişkin 13 üncü maddesi, Tasarının çerçeve 1 ve 2 nci maddeleriyle yapılan değişikliğe uygun olarak yeniden düzenlenmektedir.

Madde 6. – Maddeyle, 4771 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi, Tasarının geçici maddesiyle yapılan değişikliğe uygun olarak yürürlükten kaldırılmaktadır.

Geçici Madde – Mevcut düzenlemede, kesinleşmiş olan hiçbir Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı bakımından muhakemenin iadesi yoluna gidilmesinin mümkün olmadığı görülmektedir. Maddeyle, bugüne kadar Ülkemiz aleyhine verilen 300 civarındaki ihlâl kararlarının da muhakemenin iadesi kapsamına alınabilmesi ve Kopenhag Siyasî Kriterlerine uyum yolunda daha ileri bir adım atılması amacıyla Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından verilip kesinleşmiş olan kararlar bakımından da muhakemenin iadesi yoluna gidilebilmesi için başvuruda bulunma imkânı tanınmakta, bu başvurular bakımından istemde bulunma süresi, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl olarak öngörülmektedir.

Madde 7.– Yürürlükle ilgilidir.

Madde 8. – Yürütmeyle ilgilidir.

Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu

Türkiye Büyük Millet Meclisi

Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve

                 Spor Komisyonu                17.1.2003

Esas No. : 1/283

  Karar No. : 2

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Komisyonumuz; gündeminde bulunan “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısını (1/283)” görüşmek üzere 11.12.2002 ve 16.1.2003 tarihlerinde toplanmıştır. Bu toplantılara hükümeti temsilen Millî Eğitim Bakanı Sayın Erkan Mumcu ile Yükseköğretim Kurulu yetkilileri de katılmıştır.

Söz konusu Tasarı Başkanlıkça; Komisyonumuza “Tali Komisyon” olarak havale edilmiştir. Komisyonumuz, yaptığı ilk toplantıda TBMM İçtüzüğünün 24 üncü maddesi hükümleri gereğince, Tasarının sadece çerçeve 3 üncü maddesini kendi çalışma alanı içinde mütalaa etmiştir.

Komisyonumuz yaptığı ilk toplantıda konunun bir Alt Komisyonda incelenmesini kararlaştırmıştır. Alt Komisyonun hazırladığı rapor Komisyonumuzun 16.1.2003 tarihli toplantısında görüşülmüştür.

Hükümet adına Millî Eğitim Bakanı tarafından yapılan açıklamada;

Tasarının bir paket Tasarısı olduğu ve içeriğinin Avrupa Birliği Genel Sekreterliği tarafından ifade edilen hususların olduğu ifade edilmiştir.

Komisyonumuzun görev alanında gördüğü çerçeve 3 üncü madde ile; Kurumlarından ilişiği kesilen öğrencilerin bir bölümünün mahkeme kararı ile okullarına geri döndüğü, ilişiği kesilen diğer öğrenciler ise belli süreli uzaklaştırma cezaları sona erdiğinden, bu öğrencilerin de okullarına döndüğü tespit edilmiştir. Böylece Kurumlardan ilişiği kesilen öğrencilerin okullarına tamamen döndüğü anlaşıldığından, çerçeve 3 üncü maddeye ihtiyaç kalmadığı anlaşılmıştır.

Komisyonumuz bu düşünceyle; çerçeve 3 üncü maddenin Tasarı metninden çıkarılmasını oybirliği ile kararlaştırmıştır.

Raporumuz, Tasarının Esas Komisyonu olan Adalet Komisyonuna sunulmak üzere, Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.

 

Başkan

Başkanvekili

Sözcü

 

Tayyar Altıkulaç

Hikmet Özdemir

Hacı Biner

 

İstanbul

Çankırı

Van

 

Kâtip

Üye

Üye

 

Recep Garip

Zekeriya Akıncı

Mehmet Tomanbay

 

Adana

Ankara

Ankara

 

Üye

Üye

Üye

 

Hüseyin Ekmekçioğlu

Ali Aydınoğlu

Faruk Anbarcıoğlu

 

Antalya

Balıkesir

Bursa

 

Üye

Üye

Üye

 

Mustafa Özyurt

Murat Yıldırım

Mustafa Gazalcı

 

Bursa

Çorum

Denizli

 

Üye

Üye

Üye

 

Ömer Özyılmaz

Temel Yılmaz

Berhan Şimşek

 

Erzurum

Gümüşhane

İstanbul

 

Üye

Üye

Üye

 

Mehmet Sayım Tekelioğlu

Avni Doğan

Hacı Turan

 

İzmir

Kahramanmaraş

Kırşehir

 

Üye

Üye

Üye

 

İlyas Çakır

Cemal Yılmaz Demir

Osman Kılıç

 

Rize

Samsun

Sivas

 

Üye

Üye

 

 

Muharrem İnce

Mehmet Çiçek

 

 

Yalova

Yozgat

 

 


Adalet Komisyonu Raporu

Türkiye Büyük Millet Meclisi

              Adalet Komisyonu

Esas No . : 1/283       21/1/2003

Karar No . : 11                           

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Başkanlığınızca 9.12.2002 tarihinde tali komisyon olarak Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu ile İçişleri Komisyonuna, esas komisyon olarak da Komisyonumuza havale edilmiş olan, “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı” Komisyonumuzun 20.1.2003 tarihli 7 nci birleşiminde Adalet Bakanı Sayın Cemil Çiçek ile Adalet ve İçişleri Bakanlıkları temsilcilerinin de katılmalarıyla, Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunun raporu da dikkate alınarak incelenip görüşülmüş, geneli üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasından sonra maddelerine geçilmesi kabul edilmiştir.

Tasarının çerçeve 1 inci maddesi, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 445/A maddesinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince verilen ihlal kararlarının iadei muhakeme sebebi sayılması amacıyla değişiklik yapılmasını öngörmektedir. Usul bakımından diğer iadei muhakeme sebepleriyle farklılık oluşturmamak amacıyla Komisyonumuz bu değişikliğin 445/A maddesinde değil, 445 inci maddenin birinci fıkrasına bir bent ilavesi ile yapılmasını uygun görmüş ve Tasarının çerçeve 1 inci maddesini metinden çıkararak yerine 445 inci maddenin birinci fıkrasına, hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olmasını, iadei muhakeme sebepleri arasına sokmak amacıyla 445 inci maddeye 11 numaralı bent ekleyen yeni bir maddeyi çerçeve 1 inci madde olarak kabul etmiştir.

Tasarının çerçeve 1 inci maddesi yeniden düzenlenerek, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 445 inci maddesine 11 numaralı bent eklendiğinden bu değişikliğin sonucu olarak, bu iadei muhakeme sebebi için başvuru süresini düzenlemek gerektiğinden süreye ilişkin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 447 nci maddesine bir fıkra eklemek amacıyla Komisyonumuz Tasarıya çerçeve 2 nci madde ilave etmiştir.

Tasarının çerçeve 2 nci maddesiyle Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 327/a maddesinin değiştirilmesi öngörülmekte ve bu değişiklikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları bakımından muhakemenin iadesi yoluna gidilmesinin kolaylaştırılması amaçlanmaktadır. Tasarıya eklenen çerçeve 1 ve 2 nci maddelerde yapılan düzenlemelere paralel bir düzenleme yapmak ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince verilen ihlal kararlarının muhakemenin iadesi sebebi sayılması amacıyla yapılması düşünülen değişiklikte usul bakımından muhakemenin iadesi ile ilgili diğer sebeplerle farklılık oluşturmamak amacıyla Komisyonumuz, Tasarının çerçeve 2 nci maddesini metinden çıkararak yerine Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 327 nci maddesinin birinci fıkrasına 6 numaralı bent ekleyen yeni bir çerçeve madde düzenlenmiş ve çerçeve 3 üncü madde olarak kabul etmiştir.

Tasarının çerçeve 3 üncü maddesi ile 2000 yılı sonundan bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar, yükseköğretim kurumlarının hazırlık sınıfı, önlisans, lisans ve yüksek lisans (master-doktora) eğitim-öğretim programları ile yüksek okulların herhangi bir sınıfında kayıtlı öğrencilerin, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile bu Kanuna atıf yapan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği hükümlerine göre aldıkları disiplin cezalarının, bütün sonuçları ile kaldırılması ve bunların sicil dosyalarındaki cezaî kayıtların, ilgililerin müracaatı aranmaksızın dosyalarından çıkarılması öngörülmektedir.

Kurumlarından ilişiği kesilen öğrencilerden bir bölümünün mahkeme kararıyla, bir bölümünün ise belli süreli uzaklaştırma cezaları sona erdiğinden okullarına döndüğü, böylece kurumlarından ilişiği kesilen öğrenci kalmadığının anlaşılması nedeniyle Tasarıyı tali komisyon olarak inceleyen Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu kendi görev alanında gördüğü çerçeve 3 üncü maddenin metinden çıkarılmasını oybirliği ile kabul etmiştir. Bu konunun ihtiyaç duyulması halinde ileride etraflı bir şekilde düzenlenmesi mümkün olduğundan Tasarının çerçeve 3 üncü maddesi Komisyonumuz tarafından da oybirliği ile Tasarı metninden çıkarılmıştır.

Tasarının çerçeve 4 üncü maddesi ile Dernekler Kanununun 82 nci maddesinde geçen “üç aydan altı aya kadar hapis cezasıyla” ibaresinin “birmilyar liradan üçmilyar liraya kadar ağır para cezasıyla” şeklinde değiştirilmesi öngörülmektedir.

2908 sayılı Dernekler Kanununun yedi fıkradan oluşan “Genel denetim” başlıklı 45 inci maddesi, 3.8.2002 tarihli ve 4771 sayılı Kanunla yeniden düzenlenerek toplam beş fıkradan oluşan “Beyanname verme yükümlülüğü ve denetim” başlıklı bir madde haline getirilmiştir. Ancak, söz konusu Kanun maddesinin önceki haliyle üçüncü fıkrasında düzenlenen, yapılan değişiklikle ise dördüncü fıkrası olarak düzenlenen; denetleme sırasında görevli memurlar tarafından istenecek her türlü bilgi, belge ve kayıtların, dernek yetkilileri tarafından gösterilmesi veya verilmesi, yönetim yerleri, müesseseler ve eklentilerine girme isteğinin yerine getirilmesi zorunluluğuna uymamanın müeyyidesini hüküm altına alan Kanunun 82 nci maddesinde buna paralel bir düzenleme yapılmadığından, beyanname verme yükümlülüğünü yerine getirmeyenler hakkında herhangi bir müeyyide bulunmamaktadır.

Ayrıca, 2908 sayılı Dernekler Kanununun beş fıkradan oluşan “Bildiri yayınlanması” başlıklı 44 üncü maddesi 2.1.2003 tarihli ve 4778 sayılı Kanunla yeniden düzenlenerek iki fıkradan oluşan bir madde haline getirilmiş ve önceki haliyle derneklerin yayımlayacakları bildiri, beyanname ve benzerlerinde, bunların yayınlanması kararına katılan yönetim kurulu başkan ve üyelerinin ad, soyad ve imzalarının bulunması şartı ile bu yayımların metninin bir örneğinin yayımın ihbarı amacıyla mahallin en büyük mülki amirliğine ve cumhuriyet savcılığına verilmesi zorunluluğu yeni düzenlemeyle ortadan kaldırılmıştır. Dolayısıyla, anılan şart ve zorunluluğun müeyyidesini düzenleyen Kanunun 82 nci maddesinde bu maddeyle ilgili herhangi bir düzenlemeye ihtiyaç kalmadığından, Kanunun 44 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarıyla ilgili bölümlerin kaldırılması amacıyla çerçeve 4 üncü madde, Dernekler Kanununun 82 nci maddesini tümüyle kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmiştir.

Tasarının çerçeve 5 inci maddesiyle 3.8.2002 tarihli ve 4771 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 13 üncü maddesi değiştirilerek “Bu Kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği” hükme bağlanmaktadır.

Kanun Tasarısının çerçeve 1 ve 2 nci maddelerinde yapılan değişikilik nedeniyle 3.8.2002 tarihli ve 4771 sayılı Kanunun yürürlükle ilgili 13 üncü maddesinde değişiklik yapılmasına gerek kalmadığından çerçeve 5 inci madde metinden çıkarılmıştır.

Tasarının 6 ncı maddesi, çerçeve 1 ve 2 nci maddelerde yapılan değişiklik nedeniyle bazı hükümlerin yürürlükten kaldırılması gerektiğinden, yürürlükten kaldırılması gereken maddeleri içerecek biçimde yeniden düzenlenmiş ve 5 inci madde olarak kabul edilmiştir.

Tasarının geçici maddesi, Tasarının 2 nci maddesi 3 üncü madde olarak değiştiğinden bu değişiklikle paralelliğin sağlanması amacıyla metinde geçen “1 inci ve 2 nci maddeleri” ibaresi “1 inci ve 3 üncü maddeleri” olarak değiştirilmiştir.

Tasarının yürürlüğe ilişkin 7 nci maddesi 6, yürütmeye ilişkin 8 inci maddesi 7 nci madde olarak aynen kabul edilmiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak üzere saygı ile arz olunur.

 

Başkan

Başkanvekili

Sözcü

 

Köksal Toptan

Halil Özyolcu

Ramazan Can

 

Zonguldak

Ağrı

Kırıkkale

 

 

(Toplantıya katılmadı)

 

 

Kâtip

Üye

Üye

 

Hasan Kara

Mehmet Ziya Yergök

Feridun Fikret Baloğlu

 

Kilis

Adana

Antalya

 

(Toplantıya katılmadı)

 

 

 

Üye

Üye

Üye

 

Orhan Yıldız

Semiha Öyüş

Feridun Ayvazoğlu

 

Artvin

Aydın

Çorum

 

Üye

Üye

Üye

 

Muzaffer Külcü

Mahmut Durdu

Esat Canan

 

Çorum

Gaziantep

Hakkâri

 

(Toplantıya katılmadı)

 

 

 

Üye

Üye

Üye

 

Sadullah Ergin

Recep Özel

Ahmet Güryüz Ketenci

 

Hatay

Isparta

İstanbul

 

 

(Toplantıya katılmadı)

(Toplantıya katılmadı)

 

Üye

Üye

Üye

 

Mehmet Yılmazcan

Hakkı Köylü

Harun Tüfekçi

 

Kahramanmaraş

Kastamonu

Konya

 

(Muhalifim

 

 

 

Muhalefet şerhi eklidir)

 

 

 

Üye

Üye

Üye

 

Muharrem Kılıç

Orhan Eraslan

Ömer Kulaksız

 

Malatya

Niğde

Sivas

 

 

(Karşı oy yazım eklidir)

 

 

Üye

Üye

Üye

 

Mehmet Nuri Saygun

Zeyid Aslan

Bekir Bozdağ

 

Tekirdağ

Tokat

Yozgat

 

 

(Toplantıya katılmadı)

 


ÇEŞİTLİ KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA

İLİŞKİN KANUN TASARISININ 1 VE 2 NCİ MADDELERİNE

AŞAĞIDAKİ GEREKÇELERLE MUHALEFET ŞERHİMİ

KOYMUŞ BULUNUYORUM.

1. - Öngörülen değişiklikler Anayasaya aykırıdır: Şöyle ki,

A) Anayasanın 90 ıncı Maddesi uyarınca milletlerarası anlaşmalar kanun hükmündedir. Dolayısıyla, normlar hiyerarşisinde milletlerarası anlaşmalar anayasanın altında yer alır.

Anayasanın 11 inci Maddesine göre ise, anayasa hükümleri diğer devlet organlarıyla birlikte yasama organını da bağlayan en üstün hukuk kurallarıdır.

O halde Anayasa hükümleri dikkate alınmadan sadece, AİHS ile uyum sağlama adına Anayasaya aykırı düzenlemeler yapılamaz.

B) Anayasanın 138 inci Maddesi mahkemelerin bağımsızlığını düzenlemektedir. Bu maddenin 2 nci Fıkrası: “Hiçbir organ, makam, merci ve kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.” Aynı maddenin 4 fıkrası ise, “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” hükmünü içermektedir.

Bu tasarı ile mahkeme kararlarının uygulanması engellenmiş olacaktır.

C) Aynı şekilde Anayasanın 9 uncu Maddesine göre yargı yetkisi Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır. Yapılması düşünülen değişikliğin kabulü halinde, söz konusu bu Anayasa hükmü de ihlal edilmiş olur. Çünkü Türk mahkemelerine AİHM’nce emir ve talimat verilmiş olmaktadır.

E) Genel olarak yargılamanın iadesi sebeplerinin hukuk sistemlerinde yer almasının arkasında yatan sebep, kesinleşen hükmün esasına etkili nitelikteki maddî delil ve vakıalardır. Uygulanan kuralın hukuka aykırı olması temyiz sebebidir.

AİHM ise, AİHS’ni yorumlayarak önüne gelen uyuşmazlıkta hükmünü tesis eder. Eğer AİHM Türk mahkemelerince uygulanan hükmün AİHS’ne aykırılığına hükmetmiş ise; hakkında hüküm tesis edilen devletin hukukunu AİHS’ne uygun hale getirmesi zorunluluğu söz konusu olur. Bu da, yasama organının kanunlarda yapacağı değişiklikle mümkündür. Dolayısıyla böyle bir ihtimalde mahkemelerin yargılamanın iadesi yoluyla vermiş olduğu karar AİHS’ne ve bu bağlamda AİHM’nin kararına uygun hale getirmesi söz konusu olamaz. Bu varsayımın kabulü Anayasanın başlangıç kısmında da öngörülmüş olan “kuvvetler ayrılığı ilkesine” açıkça aykırı düşer. Zira, böyle bir durumda Türk mahkemeleri yasama organının yapması gereken işlevi üstlenmiş olur.

AİHM’si kararı ile Türk mahkemelerinin kararları hukuka aykırı bulunur ve bu durum yargılamanın iadesi sebebi sayılırsa, yukarıda belirtilen Anayasa hükümleri ihlal edilmiş olur.

2. - Öngörülen değişiklikler mevcut hukuk sistemimizin genel mantığı ile de bağdaşmamaktadır:

A) AİHM önüne gelen bir davada Türk mahkemesinin kararını kendisine sunulan ve fakat yargılama sırasında ulusal mahkemeye sunulmamış bir delil veya olguya dayandırıyorsa bu durum mevcut CUMK ve HUMK’daki düzenlemeler çerçevesinde zaten yargılamanın iadesi sebebidir. Bu anlamda varolan düzenleme bu konudaki ihtiyaca cevap verici niteliktedir. Yeni bir düzenleme yapılmasına ne gerek, ne de ihtiyaç vardır.

B) AİHM kararıyla Türk mahkemesinin tesis ettiği kararda uyguladığı hukuk kuralının AİHS’ne aykırılığı gerekçesi ile hukuka aykırı addedilmiş ise, benzer durumlardaki hallerde mahkemelerin aynı şekilde karar vermesi her zaman için mümkün

olamayacağından, hukukun uygulanmasındaki yeknesaklığı da bozar.

3. – Öngörülen değişikliklere söz konusu değişikliklerin uygulanması halinde ülkemizin uluslararası platformda zor durumda bırakacağı için de muhalifim. Şöyle ki;

A) AİHM her zaman hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması yönünde hüküm tesis etmemekte, bazen ve özellikle de ülkemiz söz konusu olunca siyasî nitelikle kararlar da verebilmektedir.

B) AİHM kararlarına rağmen, yargılamanın iadesi yoluyla uyuşmazlık önüne gelen dava hakkında kararı vermiş bulunan mahkemelerimiz eski kararında ısrar eder veya aynı doğrultuda karar verirse; bu takdirde uluslararası arenada Türkiye’nin insan haklarına saygılı olmadığı, insan haklarını ihlâl ettiği yönündeki iddialar doğrulanmış olur. Bu durum aynı zamanda ülkemiz açısından yargı bağımsızlığının uluslararası platformda sorgulanmasına da sebebiyet verebilir.

C) Türk mahkemelerinin vermiş olduğu kararların bazılarının hukuka aykırılığı söz konusu ise, bu olumsuzluğun çözümlenmesinin yolu yargı reformudur.

D)Mahkeme kararları bir süreç sonunda verilir. Bu süreçte ortaya çıkan sorunlar ve hukuka aykırı olarak nitelendirilen durumların çözümlenmesi iç hukukta yapılacak yasal ve idarî düzenlemeler ile mümkün iken; sorunun uluslararası boyuta taşınması ülkemizin çıkarlarına uygun düşmez ve ayrıca bu olumsuz yolun tercihi ülkemiz açısından Anayasal teminat altına alınmış bulunan yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının tartışılır hale getirilmesine sebebiyet verebilir.

 

            Mehmet Yılmazcan

Kahramanmaraş

 

KARŞI OY YAZISI

Çeşitli kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun tasarısının çerçeve 1, 2 ve 3 üncü maddelerine muhalifim.

Tasarıda yer alan 1 inci madde ve 2 nci madde ile H.U.M.K. yapılan değişiklik ve 3 üncü madde ile yapılan değişiklik Anayasal kuruluş olan Türk Yargıtay’ını devre dışı bırakmaktadır.

Ayrıca Avrupa Birliği müktesebatını karşılamak üzere 3.8.2002 tarihinde yapılmış değişiklikler vardır. Bunlarda Avrupa Birliği müktesebatını karşılamaya yeterlidir.

Kaldı ki, yapılan değişiklik Anayasamızda ifadesini bulan “Ulusal Egemenlik” ilkesi ile de çelişmektedir. Bu açıdan Tasarının Anayasa Komisyonuna da gönderilmesi gerekir.

 

Orhan Eraslan

               Niğde
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN

 

ÇEŞİTLİ KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TASARISI

MADDE 1. - 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 445/A maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 445/A. - Kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş olan bir kararın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiği saptandığında, Adalet Bakanı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuruda bulunan veya yasal temsilcisi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde Yargıtay Birinci Başkanlığından muhakemenin iadesi isteminde bulunabilirler.

Bu istem, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca incelenir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, istem süresi içinde yapılmamış ise reddine; aksi halde, dosyanın davaya bakması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmaksızın kesin olarak karar verir.”

MADDE 2. - 4/4/1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 327/a maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 327/a. - Kesinleşmiş bir ceza hükmünün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiği saptandığında, Adalet Bakanı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuruda bulunan veya yasal temsilcisi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde Yargıtay Birinci Başkanlığından muhakemenin iadesi isteminde bulunabilirler.

Bu istem, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca incelenir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, istem süresi içinde yapılmamış ise reddine; aksi halde, dosyanın davaya bakması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmaksızın kesin olarak karar verir.”

MADDE 3. - 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 50. - 2000 yılı sonundan, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar, yükseköğretim kurumlarının hazırlık sınıfı, önlisans, lisans ve yüksek lisans (master-doktora) eğitim-öğretim programları ile yüksekokulların herhangi bir sınıfında kayıtlı öğrencilerin 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve bu Kanuna atıf yapan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği hükümlerine göre aldıkları disiplin cezaları, bütün sonuçları ile kaldırılmıştır. Bunların sicil dosyalarındaki cezaî kayıtlar, ilgililerin müracaatları aranmaksızın dosyalarından çıkarılır.”

MADDE 4. - 6.10.1983 tarihli ve 2908 sayılı Dernekler Kanununun 82 nci maddesinde geçen “üç aydan altı aya kadar hapis cezasıyla” ibaresi “bir milyar liradan üç milyar liraya kadar ağır para cezasıyla” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 5. - 3.8.2002 tarihli ve 4771 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 13 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 13. - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.”

MADDE 6. - 3.8.2002 tarihli ve 4771 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun geçici 2 nci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

GEÇİCİ MADDE 1. - Bu  Kanunun 1 ve 2 nci maddeleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararları ile bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurular üzerine verilecek kararlar hakkında uygulanır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kesinleşmiş olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına ilişkin muhakemenin iadesi istemleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılır.

MADDE 7. - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 8. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

   Abdullah Gül

 

 

 

 

 

Başbakan

 

 

 

 

Devlet Bak. ve Başb. Yrd.

Devlet Bak.ve Başb. Yrd.

Devlet Bak. ve Başb. Yrd.

 

 

A. Şener

M. A. Şahin

E. Yalçınbayır

 

 

Devlet Bakanı

Devlet Bakanı

Devlet Bakanı

 

 

M. Aydın

B. Atalay

A. Babacan

 

 

Devlet Bakanı

Adalet Bakanı

Millî Savunma Bakanı

 

 

K. Tüzmen

C. Çiçek

V. Gönül

 

 

İçişleri Bakanı

Dışişleri Bakanı

Maliye Bakanı

 

 

A. Aksu

Y. Yakış

K. Unakıtan

 

 

Millî Eğitim Bakanı

Bayındırlık ve İskân Bakanı

Sağlık Bakanı

 

 

E. Mumcu

Z. Ergezen

R. Akdağ

 

 

Ulaştırma Bakanı

Tarım ve Köyişleri Bakanı

  Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı

 

 

B. Yıldırım

S. Güçlü

M. Başesgioğlu

 

 

Sanayi ve Ticaret Bakanı

En. ve Tab. Kay. Bakanı

Kültür Bakanı

 

 

A. Coşkun

M. H. Güler

H. Çelik

 

 

Turizm Bakanı

Orman Bakanı

Çevre Bakanı

 

 

G. Akşit

O. Pepe

İ. Sütlüoğlu

 

 

ADALET KOMİSYONUNUN

KABUL ETTİĞİ METİN

ÇEŞİTLİ KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TASARISI

MADDE 1. - 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 445 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki 11 inci bent eklenmiştir.

“11 - Hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması.”

MADDE 2. - Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 447 nci maddesine aşağıdaki üçüncü fıkra eklenmiştir.

“445 inci maddenin 11 inci bendinde yazılı sebepten dolayı iadei muhakeme müddeti Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıldır.”

MADDE 3. - 4.4.1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 327 nci maddesine aşağıdaki 6 ncı bent eklenmiştir.

“6- Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması, bu halde, muhakemenin iadesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istenebilir.”

MADDE 4. - 6.10.1983 tarihli ve 2908 sayılı Dernekler Kanununun 82 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 82. - Bu Kanunun 43 üncü maddesine veya 45 inci maddesinin birinci ve dördüncü fıkralarındaki zorunluluğa uymayanlar, 64 üncü maddenin ikinci fıkrasında öngörülen bildirimi yapmayan veya Bakanlıkça belirtilen sürede taşınmaz mallarını paraya çevirmeyenler birmilyar liradan üçmilyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.”

MADDE 5. - 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 445/A maddesi, 4.4.1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 327/a maddesi, aynı Kanunun 335 inci maddesinin son fıkrası ile 3.8.2002 tarihli ve 4771 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun geçici 2 nci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

GEÇİCİ  MADDE 1. - Bu  Kanunun  1 ve 3 üncü maddeleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararları ile bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurular üzerine verilecek kararlar hakkında uygulanır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kesinleşmiş olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına ilişkin muhakemenin iadesi istemleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılır.”

MADDE 6. - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 7. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.