Dönem : 22 Yasama Yılı : 3
T.B.M.M. (S. Sayısı : 675)
Türk
Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında
Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/592)
T.C. |
|
|
|
Başbakanlık |
12.5.2003 |
|
Kanunlar ve Kararlar |
|
|
Genel Müdürlüğü |
|
|
Sayı :
B.02.0.KKG.0.10/101-541/2091 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Adalet Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı
Bakanlar Kurulunca 14.4.2003 tarihinde kararlaştırılan “Türk Ceza Kanununun
Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte
gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GENEL GEREKÇE
Türk Ceza Kanunu
Tasarısında bir çok yeni ve çağdaş hüküm kapsamında; etkin pişmanlık, uzlaşma,
çocuk ve küçüklere ilişkin düzenlemeler, özel hukuk tüzel kişilerinin ceza
sorumluluğu ile güvenlik tedbirlerine de yer verilmiş; infazla ilgili bazı
hükümler Türk Ceza Kanunu Tasarısına alınmış; bu hükümler ile akıl hastalığı ve
geçici hâller, sağır-dilsizlik, tekerrür, cezaların içtimaı, dava ve ceza
zamanaşımı, hürriyeti bağlayıcı cezalar ve para cezaları ile bunların alt ve
üst sınırları, fer’î cezalar, koşullu salıverilme, kısa süreli hürriyeti
bağlayıcı ceza, kısa süreli hürriyeti bağlayıcı ceza yerine uygulanabilecek
tedbirler konusunda önemli değişiklikler yapılmış; ölüm cezası yerine
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası öngörülmüştür.
Öte yandan, 765 sayılı
Türk Ceza Kanununda bulunan ve gerçekte yargılama hukuku hükmü niteliğinde olan
düzenlemeler Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu Tasarısına aktarılmış; mahkemelerin
görevleri “Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin
Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun Tasarısı”nda belirtilmiştir.
Tüm bu nedenlerle ayrıca
7.11.1979 tarihli ve 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve
Yargılama Usulleri Hakkında Kanunda, 22.11.1990 tarihli ve 3682 sayılı Adlî
Sicil Kanununda ve 25.10.1963 tarihli ve 353 sayılı Askerî Mahkemeler Kuruluşu
ve Yargılama Usulü Kanununda da değişiklik yapmak ve yeni hükümlere yer vermek
gerekmiştir.
Anılan Tasarının, yeni
hüküm ve değişikliklerinin kanunlaşıp yürürlüğe girmelerine kadar uygulamada
boşluk doğmaması ve herhangi bir aksamaya yer bırakılmaması amacıyla “Türk Ceza
Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Tasarısı” düzenlenmiştir.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1. - Maddeyle, Kanunun amacı
açıklanmıştır. Türk Ceza Kanununun yürürlüğe konulması için gerekli esas, usul
ve diğer yasal düzenlemelerle uyumu sağlayacak hükümlerin, uygulamada boşluk ve
aksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi, kanunun amacını
oluşturmaktadır.
Madde 2. - Kanunun kapsamında; özel ceza
kanunları ve ceza içeren kanunlarda yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve
765 sayılı Türk Ceza Kanununa yapılan yollamalar, Türk Ceza Kanununun yürürlüğe
girmesiyle yürürlükten kalkacak hükümler, diğer kanunlarda yapılan
değişiklikler, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş suçlar hakkında
verilecek kararlar ve kesinleşmiş cezaların yerine getirilmesi usulüne ilişkin
düzenlemeler yer almaktadır.
Madde 3. - Yürürlükten kaldırılan 1.3.1926
tarihli ve 765 sayılı Kanun; kitap, bab ve fasıllara, Türk Ceza Kanunu ise;
kitap, kısım ve bölümlere ayrılmış olup diğer yasal düzenlemelerde yollamalar,
yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunun doğrudan
maddelerine veya kitap, bab veya fasıllarına yapılmıştır.
Madde iki tür yollamayı da gözeterek iki
fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Her iki hâlde de yollamanın o hükümlerin
karşılığını oluşturan Türk Ceza Kanununun maddelerine yapılmış sayılacağı
kuralı belirtilmiştir.
Madde 4. - Türk Ceza Kanununun "Genel
Hükümler" başlıklı Birinci Kitabının, "Yaptırım" başlığını taşıyan
Dördüncü Kısmında yer alan 68 inci maddedeki ağır para ve 69 uncu maddedeki
hafif para cezaları ile "Özel Hükümler" başlığı altında düzenlenen
İkinci Kitabında özellikle yarar sağlama amacını güden suçlar için gerek yalnız
başına gerek hürriyeti bağlayıcı cezayla birlikte yaptırım olarak öngörülen
para cezaları, günün ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü de gözetilerek
güncelleştirilmiştir.
Maddeyle, Türk Ceza Kanununun dışındaki
kanunlarda yer alan para cezaları, etkinliklerini yitirmemeleri için 14.12.1998
tarihli ve 3506 sayılı, 1.8.1999 tarihli ve 4421 sayılı kanunlarla 765 sayılı
Türk Ceza Kanununa eklenen ek 1, ek 2, ek 4, ek 5 ve ek 6 ncı maddeler
gözetilmek ve bu maddelerle belirlenen tarih bölümleri ve oranlar esas alınmak
suretiyle günün koşullarına uygun duruma getirilmiştir.
Madde 5. - Maddeyle, 4 üncü maddenin
kapsamına giren, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yürürlüğe giren, bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra kabul edilen kanunlardaki para
cezalarının Türk Ceza Kanununun 500 üncü maddesinde belirtilen yeniden
değerleme oranında artırılarak uygulanması öngörülmüştür.
Madde 6. - Yürürlükten kaldırılan 1.3.1926
tarihli ve 765 sayılı Kanunun 57 ve 58 inci maddeleriyle onbeş yaşını
bitirmemiş sağır-dilsizler ile onbeş yaşını bitirmiş ancak ahlakî ve ruhî
olgunluğu, eylemin haksız niteliğini anlaması ve buna göre hareket etmesi için
yeterli olmayan sağır-dilsizler hakkında ceza kovuşturması yapılamayacağı ve
aynı Kanunun 53 üncü maddesinde öngörülen tedbirlerin yirmidört yaşına kadar
uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Türk Ceza Kanunu, yirmibir yaşını bitirmiş
ve anılan Kanunun 34 üncü maddesi uyarınca akıl hastalığı ve geçici hâller
bulunmayan sağır-dilsizlerin ceza sorumluluğunun tam olduğunu kabul etmiştir.
Maddede, tedbir uygulama süresi bakımından bu durum lehe olduğundan Türk Ceza
Kanunundaki yaş sınırının uygulanması gereği açıklanmış bulunmaktadır.
Madde 7. - Yürürlükten kaldırılan 1.3.1926
tarihli ve 765 sayılı Kanun gibi Türk Ceza Kanunu da suçlar yönünden
cürüm-kabahat ve bu nedenle de hapis-hafif hapis, ağır para-hafif para cezaları
ayrımını benimseyip sürdürmüştür.
765 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği
1.7.1926 tarihinden önce yayımlanmış ve hâlen de uygulama olasılığı bulunan
ceza hükümlerini içeren kanun ve tüzüklerde bu ayırım gözetilmediğinden yasal
bir boşluğa yer bırakılmaması için 26.4.1926 tarihli ve 825 sayılı Ceza
Kanununun Mevkii Mer'iyete Vaz'ına Müteallik Kanunun 20 nci maddesinin benzeri
olarak bu madde düzenlenmiştir.
Madde 8. - Türk Ceza Kanunu, yerine
getirilmesi bakımından hapis cezasından bir farkı bulunmayan ve anlamı da
kalmayan ağır hapis cezasına yer vermemiş, 62 ve 63 üncü maddeleriyle kanunda
aksi belirtilmeyen hâllerde hapis cezasının bir aydan yirmi yıla, hafif hapis
cezasının da yedi günden iki yıla kadar olduğunu açıklamıştır.
Madde, ceza hükümlerini içeren kanun ve
tüzüklerde alt ve üst sınırlardan biri veya her ikisinin gösterilmediği
hâllerde bu iki sınır arasında uygulama yapılması gerektiğinde alt ve üst
sınırların belirlenmesinde Türk Ceza Kanununun 62 ve 63 üncü maddelerindeki
sınırların esas alınacağını öngörmektedir.
Madde 9. - Tasarının 4 üncü maddesinin
gerekçesinde de değinildiği gibi para cezaları ekonomik koşullar, paranın satın
alma gücü değerlendirilerek güncelleştirilmiştir.
Maddede, kanunlarda alt ve üst sınırlardan
birisi veya her ikisi gösterilmeyen hâllerde, bu iki sınır arasında uygulama
yapılması gerektiğinde, Türk Ceza Kanununun 68 ve 69 uncu maddelerindeki
sınırların esas alınacağı açıklanmıştır.
Madde 10. - Tasarının 8 inci maddesinin
gerekçesinde belirtilen nedenlerle Türk Ceza Kanununda ağır hapis cezasına yer
verilmemiş, cürümler karşılığı hürriyeti bağlayıcı yaptırım olarak hapis cezası öngörülmüştür. Bu nedenlerle diğer
kanunlardaki "ağır hapis" deyimi "hapis" olarak
değiştirilmiş bulunmaktadır.
Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesinden
önce kesinleşmiş veya infazına başlanmış olan ve hükmün dayandığı kanunla Türk
Ceza Kanununda belirtilen alt ve üst sınırlar arasında kalan ve türleri de aynı
bulunan cezalar mahkemece yeni bir karar vermesine gerek olmaksızın aynen
yerine getirilecektir.
Böylece mahkemeler, dosyaları yeniden ele
alıp bir karar vermek yükü altına girmeyecektir.
Madde 11. - Yürürlükten kaldırılan
1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunda yer alan "genel-özel" ve
"aynı-ayrı tür" biçiminde oldukça karmaşık biçimde düzenlenmiş
tekerrür hâllerine Türk Ceza Kanununda
yer verilmemiş, yalnızca bir tekerrür hâli kabul edilmiş; deneme süresi,
artırma oranı ve uygulama koşulları da değiştirilmiştir.
Madde uyarınca, yürürlükten kaldırılan
1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunun 81 ilâ 88 inci maddeleri hükümlerine
göre kurulmuş mahkûmiyet hükümleri, hükmü veren mahkemece ele alınarak, duruşma
açılmadan dosya üzerinden, Türk Ceza Kanununun 48 inci maddesi gözetilmek
suretiyle ve lehe olan kanuna göre karar verilecektir.
Madde 12. - Türk Ceza Kanununun 85 ilâ 90
ıncı maddeleriyle, dava ve ceza zamanaşımı süreleri, dava zamanaşımının
durması, ceza zamanaşımının kesilmesi, dava ve ceza zamanaşımı bulunmayan
hâller yeniden ve önemli değişikliklerle düzenlenmiştir.
Maddeyle, Türk Ceza Kanununun yürürlüğe
girmesinden önce işlenmiş suçlar hakkında failin lehine sonuç verecek kanunun
zamanaşımına ilişkin hükümlerinin; Türk Ceza Kanununun dava ve ceza
zamanaşımının durmasına ilişkin hükümlerinin ise, Türk Ceza Kanununun yürürlüğe
girmesinden önce işlenmiş suçlar hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.
Madde 13. - Maddede, aynı kişi tarafından
birden fazla suç, yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunun
yürürlükte bulunduğu dönemde işlenmiş ise, fail hakkında lehte olan kanun
hükmünün; bu suçlardan bir bölümünün yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve
765 sayılı Kanunun ve diğer bölümünün de Türk Ceza Kanununun yürürlüğe
girmesinden sonra işlenmiş bulunması durumunda da Türk Ceza Kanununun cezaların
içtimaına ilişkin hükümlerinin uygulanacağı ilkesi açıklanmıştır.
Madde 14. - Türk Ceza Kanunu ile
"etkin pişmanlık" ve "uzlaşma" olarak iki yeni hukuksal
kurum yaşama geçirilmiştir. Her iki kurumun Türk Ceza Kanununda öngörülen koşul
ve öğeleri gerçekleştiğinde şüpheli, sanık veya hükümlü hakkında uygulanması
zorunludur.
Yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve
765 sayılı Kanuna göre verilip kesinleşmiş mahkûmiyetlerde; hükümlü yararına
bunların uygulanma olanağı varsa, mahkemece kendiliğinden veya Cumhuriyet
savcısının, hükümlü veya yasal temsilcisinin başvurması üzerine, duruşma
açılmadan dosya üzerinde yapılacak inceleme ve işlem sonucunda Türk Ceza Kanunu
hükümleri uyarınca karar verilecektir.
Madde 15. - Türk Ceza Kanunu ile çocuk ve
küçükler hakkında çok önemli, çağdaş düzenlemeler yapılmış, çocuk ve küçükler
hakkında ceza hukukunun ilkeleri oluşturulmuştur.
Maddede, yürürlükten kaldırılan 1.3.1926
tarihli ve 765 sayılı Kanun hükümlerine göre mahkûm edilmiş olup, infazına
başlanmamış veya cezaları infaz edilmekte bulunan çocuk ve küçükler hakkında
çocuk mahkemesince Türk Ceza Kanunu hükümlerinin uygulanacağı hükme
bağlanmaktadır. Ayrıca, Türk Ceza Kanununun 103 ilâ 109, 113, 116, 119 ve 122
nci maddelerinde yazılı tedbirlerin, ancak 127 nci maddede belirtilen tüzüğün
yapılmasından sonra yürürlüğe gireceği ve uygulanma olanağı bulacağı
öngörülmektedir.
Madde 16. - Maddeyle, Türk Ceza Kanununun
97 nci maddesinin (8) numaralı bendinde konu edilen "kanunun ayrıca
belirttiği hâller" kapsamındaki bir düzenlemeye yer verilmiştir.
Madde gereğince, Türk mahkemelerince
hükümlendirilen yabancı, hürriyeti bağlayıcı cezasından koşullu salıverilmesi
veya bihakkın infaz edilmesi veya cezasının kısmen veya tamamen affolunması
durumlarında ve yurtta kalmaları sakıncalı
görüldüğünde, Cumhuriyet savcılığının istemi ve hükmü veren mahkemenin
kararıyla yurt dışı edilebilecektir.
Türk Ceza Kanununun 97 nci maddesinin (8)
numaralı bendi uyarınca güvenlik tedbirinde olduğu gibi, bu maddeye göre
verilen kararla yurt dışı edilen yabancı, beş yıl geçmedikçe yurda
giremeyecektir.
Madde 17. - Maddede, Tasarının kanunlaşıp
yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş suçlarla ilgili olarak verilmiş veya
verilecek mahkûmiyetler hakkında ilke olarak Türk Ceza Kanununun cezaların
infazı rejimine ilişkin hükümlerinin uygulanacağı, yalnızca koşullu salıverilme
yönünden eski hükümlerin uygulanmasının sürdürüleceği kuralı vurgulanmıştır.
Madde 18. - Yürürlükten kaldırılan
1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunun 47 nci maddesi "kısmî akıl
hastalığı" hâlinde failin ceza sorumluluğunu kabul etmekte ve indirimli
ceza uygulamasını öngörmekteydi. Tasarının 6 ncı maddesinin gerekçesinde de
vurgulandığı gibi, Türk Ceza Kanununun 34 üncü maddesiyle "tam akıl hastalığı" ile "kısmî
akıl hastalığı" arasında ayırım gözetilmeksizin her iki hâlde de ceza
verilemeyeceği benimsenmiştir.
Bu nedenle Türk Ceza Kanununun yürürlüğe
girmesiyle, 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunun 47 nci maddesi gereğince
verilmiş ceza hükümleri, varsa tazminata ilişkin kısımları hariç olmak üzere
kendiliğinden, bir karara gerek olmaksızın ortadan kalkacaktır.
Yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve
765 sayılı Kanunun 47 nci maddesine göre verilmiş hükümlerden infazı
tamamlanmamış olanlar hakkında Türk Ceza Kanununun 34 üncü maddesi gereğince
tedbir uygulanmasına dosya üzerinden hükmü veren mahkemece veya hükümlünün
bulunduğu yerdeki aynı derecedeki mahkeme tarafından karar verilecektir.
Hükümlülük kaydı adlî sicilden de
çıkarılacaktır.
Madde 19. - Türk Ceza Kanununun 59 uncu
maddesinin ikinci fıkrasıyla iki yıl ve daha az süreli hürriyeti bağlayıcı
cezalar kısa süreli kabul edilmiştir.
Bu nedenle maddeye göre, Türk Ceza
Kanununun yürürlüğe girmesinden önce bir ilâ iki yıl arasında (iki yıl dahil)
hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûm edilmiş olanlar veya yasal temsilcileri Türk
Ceza Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde hükmü veren
mahkemeye başvurup, anılan Kanunun 64 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1)
numaralı bendinin uygulanmasını isteyebileceklerdir. Bu durumda, mahkemece
duruşma açılmaksızın, dosya üzerinden isteğin yerinde olup olmadığına karar
verilecektir.
Madde 20. - Türk Ceza Kanunu ölüm cezasına
yer vermemiş ve en ağır ceza olarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını
öngörmüş olduğundan, bu ve 30 uncu madde gereğince yürürlükten kaldırılan
1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanun ve diğer kanunlara göre verilmiş ölüm
cezaları, Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesiyle kendiliğinden
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına dönüşecektir.
Bu nedenle hükümlü hemen sıkı güvenlik
infaz rejimine tâbi tutulacak, Ceza ve Tedbirlerin İnfazı Hakkında Kanununda
hükümlünün hücrede geçirmesi için öngörülen süre, hükmü veren mahkemece dosya
üzerinde yapılan incelemeyle karara bağlanacaktır.
Maddenin ikinci fıkrasında, terör
suçlarından dolayı verilen idam cezası 3.8.2002 tarihli ve 4771 sayılı Kanun
hükümlerine göre müebbet ağır hapis cezasına dönüştürülenler hakkında,
12.4.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun koşullu
salıverilmeye ilişkin hükümlerinin uygulanmayacağı, hükmedilen cezaların
infazına ölünceye kadar devam edileceği öngörülmektedir.
Madde 21. - Hükmün geri bırakılması;
sanığın belli süre denetim altında tutulması ve bu süre içindeki davranışları
olumlu bulunduğu takdirde mahkûmiyet kararı verilmemesi sonucunu doğuran ceza
hukukunun çağdaş kurumlarından biridir. Bu kurumun amacı, olanak bulunduğunca
kişiyi damgalamamak ve topluma uyum sağlamasını gerçekleştirmektir.
Madde, bu kurumun çocuk ve küçüklere
ilişkin hükümlerinin, 7.11.1979 tarihli ve 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin
Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanuna eklenmesini
öngörmektedir.
Madde, "hükmün geri bırakılması"
kurumunun çocuk ve küçükler hakkındaki özel şeklini ve koşullarını
göstermektedir.
Maddeye göre çocuk ve küçükler hakkında
hükmün geri bırakılması için şartlar şunlardır:
1) İşlenen suç üç yıldan fazla hürriyeti
bağlayıcı bir cezayı gerektirmeyecektir.
2) Çocuk veya küçük ilk defa bir suç
işlemiş olacaktır.
3) Çocuk veya küçüğün yeniden bir suç
işlemeyeceği hususunda mahkemede kanaat hasıl olacaktır.
4) Çocuk veya küçüğün belirlenecek
yükümlere uyacağı anlaşılacaktır.
5) Çocuk veya küçükteki tehlikeli eğilimlerin, haklarında çocuklara ve küçüklere özgü hapis cezasının
uygulanmasını zorunlu kıldığı hususunda mahkemece kesin kanaat elde edilmemiş
olacaktır.
Söz konusu beş şartın gerçekleştiği
hâllerde mahkeme sorumluluğu tespit ve fakat cezaya hükmedilmesini geriye
bırakabilir. Bu takdirde mahkeme altı ay ile iki yıl arasında olmak üzere
belirleyeceği bir süreyle suçluyu denetimli serbestlik rejimine tâbi kılar. Bu
süre içinde çocuk veya küçük hürriyeti bağlayıcı bir cezayı gerektiren yeni bir
suç işler veya aynı süre içinde tâbi tutulduğu yükümleri ısrarla ihlâl eder
veya tehlikeli eğilimlerinin devam ettiğini açıkça gösteren kötü davranışlar
içinde bulunacak olursa, fail hakkında denetimli serbestlik kararı geri
alınarak çocuklara ve küçüklere özgü hapis cezasına hükmedilir.
Buna karşılık denetim süresi kanun ve
nizamlara uygun olarak geçirilecek olursa mahkeme davanın düşmesine karar
verir.
Madde 22. - Maddede, Türk Ceza Kanununun
94 ilâ 99 uncu maddelerinde yer alan güvenlik tedbirleri ve 100 ilâ 123 üncü
maddelerde düzenlenen çocuk ve küçüklere ilişkin tedbir ve cezaların infazında
uygulanacak rejimin tüzüğünde gösterileceği açıklanmıştır.
Maddede, ayrıca bu tüzüklerin düzenlenip
yürürlüğe konulacağı süreler gösterilmektedir.
Madde 23. - Tasarının 20 nci maddesinin
gerekçesinde de açıklandığı üzere Türk Ceza Kanununda ölüm cezası yer
almamakla, onun yerini ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası doldurmuş
bulunmaktadır.
Maddeyle, uygulamada hiçbir duraksamaya
yer bırakmayacak açıklıkla, yürürlükteki tüm kanunlarda yer alan ölüm
cezalarının ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrildikleri
belirtilmektedir.
Madde 24. - Türk Ceza Kanununda ağır hapis
cezasına yer verilmemiştir. Söz konusu Kanununun 5 inci maddesindeki lehe olan
kanunun uygulanacağı hükmü gereğince ceza hükümleri içeren kanunlarda yer alan
ağır hapis cezaları hapis cezasına dönüşecektir. Bu husus maddenin birinci
cümlesinde hükme bağlanmaktadır. Bu hüküm uyarınca ceza hükümleri içeren
kanunlardaki ağır hapis cezası, hapis cezası şeklinde uygulanacaktır. Maddenin
ikinci cümlesine göre, ceza hükümleri içeren kanunlardaki ağır hapis cezasına
mahkûmiyetin sonucu olan belirli ehliyetsizlik veya fer'î ceza ancak altı yıl
veya daha fazla hapis cezasına hükmolunduğunda uygulanabilecektir.
Madde 25. - Türk Ceza Kanunu, fiili
işlediği tarihte oniki yaşını bitirmemiş olanlar hakkında ceza soruşturması ve
kovuşturması yapılamayacağını, oniki ilâ onbeş yaş arasındakiler için
"çocuk" ve onbeş ilâ onsekiz yaş arasındakiler için de
"küçük" deyiminin kullanılacağını hükme bağlamıştır.
Bu doğrultuda, 7.11.1979 tarihli ve 2253
sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında
Kanunda yer alan "11 yaş" deyiminin "12 yaş" olarak
değiştirildiği, çocuk ve küçük tanımlarının da Türk Ceza Kanunu doğrultusunda
kullanılacağı maddede belirtilmiştir.
Madde 26. - Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu,
Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası
"15 yaşını bitirmemiş küçükler tarafından işlenen ve genel mahkemelerin
görevine giren suçlarla ilgili davalara çocuk mahkemelerinde bakılır."
biçiminde düzenlenmiş iken, Türk Ceza Kanununun çocuk ve küçüklere ilişkin
hükümleri doğrultusunda, maddeyle anılan mahkemelerin görevi genişletilmiştir.
Madde 27. - Çocuk ve küçükler hakkında
uygulanacak tedbirler Türk Ceza Kanununda 103 ilâ 109, 113, 116, 119 ve 122 nci
maddelerde yeni tedbir türleri de eklenerek düzenlenmiş bulunduğundan, Çocuk
Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun
tedbirleri öngören 10 uncu maddesi, Tasarının 30 uncu maddesinin (b) bendiyle
yürürlükten kaldırılmıştır.
Madde, bu konudaki değişikliğin ne şekilde
yapılacağını göstermektedir.
Madde 28. - Türk Ceza Kanununun dayandığı
felsefe ve bu doğrultuda yapılan düzenlemeler ışığında maddeyle, 25.10.1963
tarihli ve 353 sayılı Askerî Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununun
"Asker olmayan kişilerin askerî mahkemelerde yargılanması" başlıklı
11 inci maddesinin (A) bendi kapsamından 1632 sayılı Askerî Ceza Kanununun 55,
56, 57 ve 58 inci maddeleri çıkarılmaktadır. Bu şekilde, çıkarılan maddelerde
tanımlanan suçların asker olmayan failleri hakkında açılan davaların adlî yargı
yerinde görülmesi sağlanmış olacaktır.
Madde 29. - Türk Ceza Kanununda "ağır
hapis cezası" bulunmadığından, 22.11.1990 tarihli ve 3682 sayılı Adlî
Sicil Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri
yeniden düzenlenmektedir.
Madde 30. - Maddeyle, 24.4.1930 tarihli ve
1593 sayılı Umumî Hıfzısıhha Kanununun 186 ve 188 inci, 7.11.1979 tarihli ve
2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında
Kanunun 10 ilâ 13, 15, 38, 39 ve 41 inci maddeleri, 26.4.1926 tarihli ve 825
sayılı Ceza Kanununun Mevki Mer'iyete Vaz'ına Müteallik Kanun ile bütün ek ve
değişiklikleriyle birlikte 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu
yürürlükten kaldırılmaktadır.
Geçici Madde 1. - Maddede, Türk Ceza
Kanununun 67 nci maddesiyle düzenlenmiş olan "koşullu salıverilme" ve
"koşullu salıverilmenin geri alınması"na ilişkin usul hükümleri
gösterilmiştir.
Buna göre;
A. - Cezaevi idaresince hükümlünün koşullu
salıverilmesi hakkında gerekçeli bir rapor düzenlenerek hükmü veren mahkemeye,
hükümlü başka yerde bulunuyorsa, bu yerdeki aynı derecedeki mahkemeye
sunulacaktır. Mahkeme incelediği raporu uygun bulursa koşullu salıverilmesine,
uygun bulmazsa gerekçeli olarak istemin reddine karar verecektir.
B. - Koşullu salıverilme kararının geri
alınması iki nedenle olanaklıdır. Koşullu salıverilen hükümlünün, hak ederek
salıverilme tarihine kadar sürecek deneme süresi içinde (kasıtlı bir cürümden
dolayı hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûm edilmesi) veya (bağlı tutulduğu
yükümleri yerine getirmemesi) hâllerinde koşullu salıverilmenin geri alınması
söz konusu olacaktır.
a) Deneme süresi içinde işlenen kasıtlı
bir cürüm nedeniyle ve hürriyeti bağlayıcı cezaya hükmolunması durumunda, bu
mahkemece yeni cürüm için kurulan hükümle birlikte koşullu salıverilmenin geri
alınmasına da karar verilecektir.
b) Koşullu salıverilmenin geri alınma
nedeni bağlı tutulduğu yükümleri yerine getirilmemesi hâli ise, koşullu
salıverilme kararının dayanağı olan esas hükmü veren mahkeme veya koşullu
salıverilme kararını vermiş olan mahkemece bu hususta karar verilir.
Maddede yer alan hükümlerin, Ceza
Muhakemeleri Usulü Kanunu
çıkarılıncaya kadar yürürlükte kalacağı son fıkrada belirtilmektedir.
Geçici Madde 2. - 22.11.2001 tarihli ve
4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 407 nci maddesi uyarınca; bir yıl ve daha
fazla hürriyeti bağlayıcı cezayla mahkûm edilenler sulh hukuk mahkemesince
kısıtlanırlar.
Maddede, Türk Ceza Kanununun 67 nci
maddesine göre koşullu salıverilen hükümlüler hakkındaki bu kısıtlama kararının
deneme süresi içinde uygulanmayacağı, koşullu salıverilme kararı geri alındığı
takdirde de kısıtlama kararının kendiliğinden yürürlüğe gireceği
açıklanmaktadır.
Maddenin son fıkrasında, bu hükümlerin
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu çıkarılıncaya kadar yürürlükte kalacağı
belirtilmektedir.
Geçici Madde 3. - Maddede, bu Kanunun
yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş ve 3.8.2002 tarihli ve 4771 sayılı Kanunun
1 inci maddesinin kapsamı içinde bulunan suçlar hakkında söz konusu Kanunun 1
inci maddesinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlanmaktadır.
Madde 31. - Yürürlük maddesidir.
Madde 32. - Yürütme maddesidir.
Adalet Komisyonu Raporu
|
Türkiye Büyük Millet
Meclisi |
|
Adalet Komisyonu |
|
Esas No. : 1/592 |
|
Karar No. : 64 |
3.11.2004
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Başkanlığınızca 13.5.2003 tarihinde esas
komisyon olarak Komisyonumuza havale edilen "Türk Ceza Kanununun Yürürlük
ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Tasarısı", Komisyonumuzun 27.10.2004
tarihli 2 nci toplantısında ayrıntılı bir biçimde incelenerek gerekli
düzenlemelerin yapılması amacıyla alt komisyona havale edilmiştir.
Alt Komisyon ilgili temsilcilerin de
katılmalarıyla yapılan çalışmalar sonucunda, Tasarının bazı maddelerini
metinden çıkarmış, bazı maddelerini değiştirmiş ve bazı yeni maddeler ekleyerek
Tasarıya son şeklini vermiş ve raporunu Komisyon Başkanlığına sunmuştur.
Tasarı, Komisyonumuzun 3.11.2004 tarihli 3
üncü toplantısında Adalet Bakanı Sayın Cemil Çiçek ile Bakanlık temsilcilerinin
de katılmalarıyla alt komisyon metni esas alınarak incelenip görüşülmüş, Tasarı
üzerindeki kabul, ilave ve değişiklikler sırasıyla aşağıda açıklanmıştır.
Tasarının 1, 2 ve 3 üncü maddelerine
uygulamada herhangi bir karışıklığa neden olmamak için kanunlaşan yeni Türk
Ceza Kanununun numarası da ilave edilmiştir.
Tasarının 4 üncü maddesi, birinci
fıkrasında ve aynı fıkranın (b) bendinin (9) numaralı alt bendinde redaksiyon
yapılarak kabul edilmiştir.
Son yıllarda Türk Lirasının enflasyondan
fazla etkilenmemesi dolayısıyla, 1.1.2003 tarihinden sonrası için "yeniden
değerleme oranı" göz önünde bulundurularak, Tasarının para cezalarında
artırım yapılmasını öngören 5 inci maddesi metinden çıkarılmıştır.
Ceza kanunlarının zaman bakımından
uygulanmasına ilişkin kurallar göz önünde bulundurularak; Tasarının,
"Sağır-dilsizler" başlıklı 6 ncı maddesi, metinden çıkarılmıştır.
Yeni Türk Ceza Kanununda kabahat
fiillerinin suç olmaktan çıkarılmış olması nedeniyle; Tasarının, kabahat
fiillerinin tanımını yapan 7 nci maddesi gereksiz görülerek metinden
çıkarılmıştır.
Ceza kanunlarının zaman bakımından
uygulanmasına ilişkin kurallar göz önünde bulundurularak; Tasarının,
"Hürriyeti bağlayıcı cezalarda alt ve üst sınırların belirlenmesi"
başlıklı 8 inci maddesi metinden çıkarılmıştır.
Para cezaları açısından kavram birliğini
sağlamak amacıyla, Tasarının 9 uncu maddesi "Ağır para cezasının
dönüştürülmesi" başlığı altında iki fıkra halinde yeniden düzenlenmiş ve 5
inci madde olarak kabul edilmiştir.
Tasarının 10 uncu maddesinin birinci
fıkrası, Ceza kanunlarının zaman bakımından uygulanmasına ilişkin kurallar göz
önünde bulundurularak metinden çıkarılmış, ikinci fıkrası "Ağır hapis
cezasının dönüştürülmesi" başlığı altında yeniden düzenlenmiş ve 6 ncı
madde olarak kabul edilmiştir.
Tasarıya, "Hafif hapis ve hafif para
cezalarının dönüştürülmesi" başlığı altında, özel ceza kanunları ile ceza
içeren kanunlarda öngörülen "hafif hapis" cezalarını
"hapis" cezasına; "hafif para" cezalarını "adli para
cezasına" dönüştüren hükümleri içeren yeni 7 nci madde ilave edilmiştir.
28.1.2004 tarihli ve 5083 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun hükümleri dolayısıyla, Tasarı
metnine "Yeni Türk Lirasının kullanılması" başlıklı yeni 8 inci madde
eklenmiştir.
Ceza hukukunun kişi hak ve hürriyetleri
açısından güvence oluşturması amacıyla kabul edilen zaman bakımından uygulama
kurallarına göre; fiili işlediği zaman yürürlükte olan kanunlara göre suç
teşkil ediyorsa fail cezalandırılabilecektir. Bir fiil işlendikten sonra
yürürlüğe giren kanunda suç olarak tanımlanmışsa; bu kanun geçmişe yürütülerek
fail cezalandırılamaz. Yeni suçlar ihdas eden bir kanun, ancak yürürlüğe
girdiği tarihten sonra işlenen fiiller açısından uygulama kabiliyeti bulur.
Keza, bir suçun unsurlarında, cezasında,
bu suçtan dolayı mahkûmiyetin kanuni neticelerinde sonradan yürürlüğe giren bir
kanunla failin aleyhine değişiklikler yapılması durumunda; bu kanun, yürürlüğe
girdiği tarihten önce işlenmiş olan fiiller açısından uygulanamayacaktır.
Ancak, bu kuralın istisnası mevcuttur.
Buna göre, bir fiil, bilahare yürürlüğe giren yeni bir kanun ile suç olmaktan
çıkarılmış ise, işlendiği zaman yürürlükte olan kanuna göre suç oluşturmasına
rağmen; fail cezalandırılmayacaktır. Yani, bu durumda sonradan yürürlüğe giren
kanun, failin lehine sonuç doğurduğu için, yürürlüğe girdiği tarihten önce
işlenmiş olan fiiller açısından da (geçmişe yönelik olarak) uygulama
kabiliyetine sahip olacaktır. Yine sonradan yürürlüğe giren kanun, bir suçun
unsurlarında, cezasında, bu suçtan dolayı mahkûmiyetin kanuni neticelerinde
failin lehine değişiklikler yapması durumunda, yürürlüğe girdiği tarihten önce
işlenmiş olan fiiller açısından da uygulanabilecektir.
Zaman bakımından uygulamaya ilişkin bu
ilkeler, sonradan yürürlüğe giren kanunla bir suçun unsurlarında, sair
cezalandırılabilme şartlarında, cezasında ve hatta, güvenlik tedbirlerinde
değişiklik yapılması durumunda, dikkate alınacaktır.
Değiştiren kanunla değişikliğe uğrayan
kanunlardan hangisinin lehe hükümler içerdiği, önceki ve sonraki kanunların
ilgili bütün hükümlerinin somut olaya uygulanmasıyla ortaya çıkacak olan
sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenecektir.
Bu görüşler doğrultusunda, yeni Türk Ceza
Kanununun kabulünün ortaya çıkardığı zaman bakımından uygulamaya ilişkin
sorunların çözümü amacıyla; Tasarı metnine, "Lehe olan hükümlerin
uygulanmasında usul" başlıklı 9 uncu madde ile "İnfazın ertelenmesi
veya durdurulması" başlıklı 10 uncu madde eklenmiştir.
Yeni Türk Ceza Kanununun tekerrüre ilişkin
düzenlemeleri göz önünde bulundurularak, Tasarının "Tekerrür"
başlıklı 11 inci maddesi metinden çıkarılmıştır.
Ceza kanunlarının zaman bakımından
uygulanmasına ilişkin kurallar göz önünde bulundurularak; Tasarının,
zamanaşımına ilişkin hükümlerin zaman bakımından uygulanmasına ilişkin 12 nci
maddesi metinden çıkarılmıştır.
Yeni Türk Ceza Kanununda cezaların
içtimaına ilişkin olarak düzenleme bulunmaması dolayısıyla, Tasarının
"Cezaların içtimaı" başlıklı 13 üncü maddesi metinden çıkarılmıştır.
Ceza kanunlarının zaman bakımından
uygulanmasına ilişkin kurallar göz önünde bulundurularak; Tasarının,
"Etkin pişmanlık ve uzlaşma" başlıklı 14 üncü maddesi metinden
çıkarılmıştır.
Yeni Türk Ceza Kanununda suç işlemeye
sürüklenmiş çocuklara uygulanacak güvenlik tedbirleri ile ilgili olarak bu
konuya özgü kanuna yollamada bulunulduğu için; Tasarının "Çocuk ve
küçükler hakkındaki hükümlerin uygulanması" başlıklı 15 inci maddesi
metinden çıkarılmıştır.
Yeni Türk Ceza Kanununda, sınır dışı
edilme bir güvenlik tedbiri olarak düzenlenmiş olduğu için (madde 59);
Tasarının, "Yabancı ülke vatandaşlarının sınır dışı edilmesi"
başlıklı 16 ncı maddesi metinden çıkarılmıştır.
Cezaların infaz rejimine ilişkin olarak
yeni Türk Ceza Kanununda hükme yer verilmemiş olması karşısında; Tasarının,
"Cezaların infazı rejimine dair hükümler" başlıklı 17 nci maddesi metinden
çıkarılmıştır.
Ceza kanunlarının zaman bakımından
uygulanması ile ilgili kurallar göz önünde bulundurularak; Tasarının,
"kısmi akıl hastalığı"na ilişkin 18 inci maddesi metinden
çıkarılmıştır.
Yeni Türk Ceza Kanunundaki kısa süreli
hapis cezasının süresi, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 4 üncü
maddesinde öngörülen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı ceza süresiyle aynı olduğu
için; Tasarının 19 uncu maddesi metinden çıkarılmıştır.
765 sayılı Türk Ceza Kanununda ve
yürürlükte bulunan diğer Kanunlarda "ölüm cezası" kaldırıldığı için;
Tasarının "Kesinleşmiş ölüm cezaları" başlıklı 20 nci maddesi,
metinden çıkarılmıştır.
Hükmün geri bırakılması müessesesi, halen
Komisyonumuz gündeminde bulunan Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu Tasarısında
ayrıntılı olarak düzenlendiği için; Tasarının 21 inci maddesi metinden
çıkarılmıştır.
Yeni Türk Ceza Kanununun güvenlik
tedbirlerine ilişkin hükümleri yeterli açıklıkta bulunduğu için; Tasarının,
"Tüzükler" başlıklı 22 nci maddesi metinden çıkarılmıştır.
765 sayılı Türk Ceza Kanununda ve
yürürlükte bulunan diğer Kanunlarda "ölüm cezası" kaldırıldığı için;
Tasarının, "Kanunlardaki ölüm cezaları" başlıklı 23 üncü maddesi
metinden çıkarılmıştır.
Yeni Türk Ceza Kanununun "Belli
hakları kullanmaktan yoksun bırakılma" başlıklı 53 üncü maddesi hükümleri
karşısında; Tasarının, "Ağır hapis cezaları" başlıklı 24 üncü maddesi
metinden çıkarılmıştır.
Tasarının "Çocuk ve küçük"
başlıklı 25 inci maddesinin birinci fıkrası, 11 inci madde olarak
düzenlenmiştir. Bu maddenin ikinci fıkrası ise, yeni Türk Ceza Kanununun
"Tanımlar" başlıklı 6 ncı maddesinde yer alan "Çocuk"
tanımı dolayısıyla metinden çıkarılmıştır.
2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu,
Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunda gerekli değişiklik yapılmış
olduğundan; Tasarının 26 ncı maddesi metinden çıkarılmıştır.
Yeni Türk Ceza Kanununda suç işlemeye
sürüklenmiş çocuklara uygulanacak güvenlik tedbirleri ile ilgili olarak, bu
konuya özgü kanuna yollamada bulunulduğu için; Tasarının 27 nci maddesi
metinden çıkarılmıştır.
Amacı, yeni Türk Ceza Kanununun
yürürlüğüne ilişkin usul ve esasları belirlemek olan Tasarının 28 inci maddesi,
bu amaca uygun görülmeyerek metinden çıkarılmıştır.
22.11.1990 tarihli ve 3682 sayılı Adli
Sicil Kanununda gerekli değişiklik yapıldığı için, Tasarının 29 uncu maddesi
metinden çıkarılmıştır.
Tasarının 30 uncu maddesinin (a) bendi,
Tasarının amacı ile ilgili görülmediğinden; (b) bendi ise yeni Türk Ceza
Kanununda ilgili konuda düzenlemeye yer verilmediğinden, metinden çıkarılmış;
(c) ve (d) bentleri 12 nci madde olarak düzenlenmiştir.
Yeni Türk Ceza Kanununda koşullu
salıverilmeye ilişkin hüküm bulunmadığından; Tasarının Geçici 1, 2 ve 3 üncü
maddeleri metinden çıkarılmıştır.
Tasarının "Yürürlük" başlıklı 31
inci maddesi yeniden düzenlenerek 13 üncü madde olarak, "Yürütme"
başlıklı 32 nci maddesi 14 üncü madde olarak aynen kabul edilmiştir.
26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza
Kanununda yer alan yeni hüküm ve değişikliklerin yürürlüğe girmesine kadar
uygulamada boşluk doğmaması ve herhangi bir aksama ve tereddüde yer
bırakılmaması amacıyla hazırlanan "Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve
Uygulama Şekli Hakkında Kanun Tasarısı"nın bir an önce kanunlaşmasını
uygun gören Komisyonumuz, İçtüzüğün 52 nci maddesi gereğince Genel Kurulda
öncelikle görüşülmesinin önerilmesine oybirliği ile karar vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak
üzere saygı ile arz olunur.
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
Köksal Toptan |
Recep Özel |
Ramazan Can |
|
Zonguldak |
Isparta |
Kırıkkale |
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
Hasan Kara |
Fehmi Hüsrev Kutlu |
Halil Ünlütepe |
|
Kilis |
Adıyaman |
Afyon |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Halil Özyolcu |
Haluk İpek |
Feridun Fikret Baloğlu |
|
Ağrı |
Ankara |
Antalya |
|
(Toplantıya katılmadı) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Yüksel Çorbacıoğlu |
Orhan Yıldız |
Mehmet Küçükaşık |
|
Artvin |
Artvin |
Bursa |
|
(Toplantıya katılmadı) |
(Toplantıya katılmadı) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Feridun Ayvazoğlu |
Muzaffer Külcü |
Mahmut Durdu |
|
Çorum |
Çorum |
Gaziantep |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Nimet Çubukçu |
Mehmet Yılmazcan |
Hakkı Köylü |
|
İstanbul |
Kahramanmaraş |
Kastamonu |
|
(Toplantıya katılmadı) |
(Toplantıya katılmadı) |
(Toplantıya katılmadı) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Muharrem Kılıç |
Orhan Eraslan |
Enver Yılmaz |
|
Malatya |
Niğde |
Ordu |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Mehmet Nuri Saygun |
Ahmet Çağlayan |
Bekir Bozdağ |
|
Tekirdağ |
Uşak |
Yozgat |
|
|
|
(Toplantıya katılmadı) |
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN
TÜRK CEZA
KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA
KANUN TASARISI
BİRİNCİ
BÖLÜM
Genel
Hükümler
Amaç
MADDE 1. - Bu Kanunun amacı, Türk Ceza Kanununun yürürlüğe
konulmasına ilişkin usul ve esaslar ile mevzuata uyumunu sağlayacak hükümleri
belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2. - Bu Kanun, diğer kanunlarda, yürürlükten
kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununa yapılan
yollamaları, Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesiyle yürürlükten kaldırılan
hükümleri ve Türk Ceza Kanununun uygulanması için diğer kanunlarda yapılan
değişiklikleri belirtir ve yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş suçlar hakkında
ne suretle hüküm kurulacağına ve kesinleşmiş cezaların nasıl infaz edileceğine
ilişkin hükümleri kapsar.
İKİNCİ
BÖLÜM
Uyum
Hükümleri
Yollamalar
MADDE 3. - Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan Türk Ceza
Kanununa yapılan yollamalar, Türk Ceza Kanununda bu hükümlerin karşılığını
oluşturan maddelere yapılmış sayılır.
Mevzuatta, yürürlükten kaldırılmış Türk Ceza Kanununun
kitap, bab ve fasıllarına yapılmış olan yollamalar, o kitap, bab ve fasıl
içinde yer almış hükümlerin karşılığını oluşturan Türk Ceza Kanununun
maddelerine yapılmış sayılır.
Diğer kanunlardaki para
cezalarının artırılması
MADDE 4. - Türk Ceza Kanununun dışındaki kanunlarda yer alan
para cezalarından nispî nitelikteki vergi ve resim cezaları, nispî para
cezaları ve tazminat kabilinden değişen orana bağlı bulunan para cezaları hariç
olmak üzere, kanun ve tüzüklerde alt ve üst sınırları veya bunlardan biri
gösterilen veya hiç gösterilmeyen veya sabit bir rakam olarak gösterilmiş
bulunan para cezalarından (idarî ve disiplin para cezaları dahil);
a) Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk kurulduğu tarihten
önce yürürlüğe girmiş bulunan bütün kanun ve tüzüklerde yazılı olup da, daha
sonraki tarihlerde Türkiye Büyük Millet Meclisince miktarına dokunulmamış para
cezaları yüzkırkikibinsekizyüzaltmış katına,
b) Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul olunup da;
1) 31.12.1939 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan
kanunlardaki para cezaları seksenbeşbinyediyüzonbeş katına,
2) 1.1.1940 tarihinden 31.12.1945 tarihine kadar yürürlüğe
girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları elliyedibinyüzkırkbeş katına,
3) 1.1.1946 tarihinden 31.12.1959 tarihine kadar yürürlüğe
girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları yirmisekizbinbeşyüzyetmiş katına,
4) 1.1.1960 tarihinden 31.12.1970 tarihine kadar yürürlüğe
girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları ondörtbinikiyüzseksenbeş katına,
5) 1.1.1971 tarihinden 31.12.1977 tarihine kadar yürürlüğe
girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları sekizbinbeşyüzyetmiş katına,
6) 1.1.1978 tarihinden 31.12.1980 tarihine kadar yürürlüğe
girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları ikibinsekizyüzaltmış katına,
7) 1.1.1981 tarihinden 31.12.1987 tarihine kadar yürürlüğe
girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları bindörtyüzotuz katına,
8) 1.1.1988 tarihinden 31.12.1993 tarihine kadar yürürlüğe
girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları kırkdört katına,
9) 17.10.1996 tarihli ve 4199 sayılı, 21.5.1997 tarihli ve
4262 sayılı kanunlarla değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu müstesna
olmak üzere, 1.1.1994 tarihinden 31.12.1998 tarihine kadar yürürlüğe girmiş
kanunlardaki para cezaları yirmidokuz katına,
10) 1.1.1999 tarihinden 31.12.1999 tarihine kadar yürürlüğe
girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları beş katına,
11) 1.1.2000 tarihinden 31.12.2000 tarihine kadar yürürlüğe
girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları dört katına,
12) 1.1.2001 tarihinden 31.12.2001 tarihine kadar yürürlüğe
girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları üç katına,
13) 1.1.2002 tarihinden 31.12.2002 tarihine kadar yürürlüğe
girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları iki katına,
Çıkarılmıştır.
Diğer kanunlardaki para
cezalarının artırılmasındaki usul
MADDE 5. - a) 4 üncü madde kapsamına giren,
b) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yürürlüğe
giren,
c) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra kabul
edilen,
kanunlardaki para cezaları Türk Ceza Kanununun 500 üncü
maddesindeki hüküm uyarınca artırılarak uygulanır.
Sağır-dilsizler
MADDE 6. - Yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765
sayılı Kanunun 57 ve 58 inci maddelerine göre ceza sorumluluğu bulunmayan
sağır-dilsizler hakkında yirmidört yaşına kadar sürebileceği belirtilmiş tedbirlere
ilişkin hükümler, ancak yirmibir yaşına kadar uygulanabilir.
Kabahat fiilleri
MADDE 7. - 1.7.1926
tarihinden önce yayımlanmış ve ceza hükümlerini içeren kanun ve tüzüklerde yer
alıp yukarı sınırı bir yılı aşmayan hürriyeti bağlayıcı cezayı ve tek başına
konulmuş olup ikiyüz lirayı geçmeyen para cezasını gerektiren fiiller kabahat
sayılır.
Hürriyeti bağlayıcı
cezalarda alt ve üst sınırların belirlenmesi
MADDE 8. - Ceza hükümlerini içeren kanun ve tüzüklerdeki alt
ve üst sınırlarından birisi veya bunlardan her ikisi gösterilmemiş olmakla
birlikte, alt ve üst sınırlar arasında uygulama yapılmasını gerektirir
nitelikteki hürriyeti bağlayıcı cezaların alt ve üst sınırlarının
belirlenmesinde Türk Ceza Kanununun 62 ve 63 üncü maddelerindeki sınırlar esas
alınır.
Para cezalarında alt ve
üst sınırların belirlenmesi
MADDE 9. - Kanunlarda alt ve üst sınırlarından birisi veya
bunlardan her ikisi gösterilmemiş olmakla birlikte, alt veya üst sınırlar
arasında uygulama yapılmasını gerektirir nitelikteki para cezalarının
sınırlarının belirlenmesinde Türk Ceza Kanununun 68 ve 69 uncu maddelerindeki
sınırlar esas alınır.
Aynı türden cezaların
yerine getirilmesi
MADDE 10. - Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesinden önce
kesinleşmiş veya infazına başlanmış olan ve her iki kanunda belirtilen alt ve
üst sınırlar arasında kalan ve türleri aynı bulunan cezalar aynen çektirilir.
Kanunlarda geçen "ağır hapis" deyimi
"hapis" olarak
değiştirilmiştir.
Tekerrür
MADDE 11. - Yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765
sayılı Kanunun 81 ilâ 88 inci maddelerinde yer alan tekerrür hükümlerine göre
kurulmuş mahkûmiyet hükümleri, Cumhuriyet savcısı veya hükümlü veya yasal
temsilcisinin istemi üzerine veya re'sen hükmü veren mahkemece Türk Ceza
Kanununun 48 inci maddesinin hükümlerine göre ele alınarak dosya üzerinden
lehte olan Kanuna göre yeniden belirlenir.
Zamanaşımı
MADDE 12. - Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesinden önce
işlenmiş suçlar hakkında failin lehinde sonuç verecek kanunun zamanaşımına
ilişkin hükümleri uygulanır.
Türk Ceza Kanununun dava veya ceza zamanaşımının durmasına
ilişkin hükümleri ise Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş
suçlar hakkında da uygulanır.
Cezaların içtimaı
MADDE 13. - Aynı kişinin fiillerinden bir veya birden
fazlası, yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunun
uygulandığı sürede, diğer suçları ise Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra işlenmişse, fail hakkında Türk Ceza Kanununda yer alan içtimaa
dair hükümler uygulanır.
İçtimaa giren suçların hepsi yürürlükten kaldırılan 1.3.1926
tarihli ve 765 sayılı Kanunun yürürlükte bulunduğu dönemde işlenmiş ise, fail
hakkında lehte olan kanun hükümleri uygulanır.
Etkin pişmanlık ve
uzlaşma
MADDE 14. - Türk Ceza Kanununun 39 uncu maddesinde yer alan
etkin pişmanlık ve uzlaşma hükümleri, yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli
ve 765 sayılı Kanuna göre kurulmuş ve kesinleşmiş mahkûmiyetler hakkında,
re'sen veya Cumhuriyet savcısının veya hükümlü veya hükümlünün yasal
temsilcisinin istemi üzerine, mahkûmiyet hükmünü vermiş bulunan mahkemenin
dosya üzerinden yapacağı inceleme üzerine derhal uygulanır.
Çocuk ve küçükler
hakkındaki hükümlerin uygulanması
MADDE 15. - Yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765
sayılı Kanun hükümlerine göre mahkûm edilmiş olup, cezalarının infazına
başlanmamış veya cezaları infaz edilmekte bulunan çocuk ve küçükler hakkında,
Türk Ceza Kanununun hükümleri uygulanır. Bu husustaki kararlar çocuk
mahkemesince verilir.
Türk Ceza Kanununun 103 ilâ 109, 113, 116, 119 ve 122 nci
maddeleri, 127 nci maddede belirtilen tüzüğün yapılmasından sonra yürürlüğe
girer.
Yabancı ülke
vatandaşlarının sınır dışı edilmesi
MADDE 16. - Türk
mahkemelerince hü-kümlendirilmiş olup da hürriyeti bağlayıcı cezaları infaz
edilmiş veya kısmen veya tamamen affolunmuş veya koşullu salıverilmiş bulunan
yabancılardan yurtta kalmaları sakıncalı görülenlerin, Cumhuriyet savcılığının
istemi ile hükmü veren mahkemece sınır dışı edilmelerine karar verilebilir.
Sınır dışı edilmiş yabancılar beş yıl geçmedikçe yurda
sokulmazlar.
Cezaların infazı rejimine
dair hükümler
MADDE 17. - Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş
suçlarla ilgili olarak verilmiş veya verilecek mahkûmiyetler hakkında Türk Ceza
Kanununun cezaların infazı rejimine ilişkin hükümleri uygulanır. Ancak bu
mahkûmiyetler hakkında koşullu salıverilme bakımından eski hükümlerin
uygulanmasına devam olunur.
Yürürlükten kaldırılan
1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunun 47 nci maddesine göre kurulan hükümler
MADDE 18. - Yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765
sayılı Kanunun 47 nci maddesine göre verilmiş ceza hükümleri, tazminata ilişkin
kısımları hariç olmak üzere Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesi ile birlikte
kendiliğinden ortadan kalkar ve bu hükümlerden infazı tamamlanmamış
olanlar hakkında Türk Ceza Kanununun 34 üncü maddesinin
öngördüğü tedbirlerin uygulanmasına, dosya üzerinden evvelce hükmü vermiş olan
ve hükümlü bu mahkemenin yargı çevresi dışında ise o yerdeki ve aynı derecedeki
mahkeme tarafından karar verilir.
Mahkeme, re'sen veya Cumhuriyet savcısı, eski hükümlü veya
yasal temsilcisinin istemi üzerine bu mahkûmiyetin adlî sicilden çıkarılmasına
da karar verir.
Kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezalar
MADDE 19. - Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesinden önce
bir ilâ iki yıl arasında (iki yıl dahil) hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkûm
edilenler veya bunların yasal temsilcileri, Türk Ceza Kanununun 64 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin haklarında uygulanmasını,
bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde mahkemesinden
yazılı olarak isteyebilirler. Mahkeme, bu istemin yerinde olup olmadığına dosya
üzerinden karar verir.
Kesinleşmiş ölüm cezaları
MADDE 20. - Yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765
sayılı Kanuna ve diğer kanunlara göre verilmiş ve kesinleşmiş ölüm cezaları,
Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesi ile birlikte, kendiliğinden
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına dönüşür ve hükümlü derhal sıkı güvenlik
infaz rejimine tâbi tutulur. Bu hükümlülerin, Ceza ve Tedbirlerin İnfazı
Hakkında Kanuna göre hücrede geçirecekleri süre, hükmü veren mahkeme tarafından
ve dosya üzerinden saptanır.
Terör suçlarından dolayı verilen idam cezası 3.8.2002
tarihli ve 4771 sayılı Kanun hükümlerine göre müebbet ağır hapis cezasına
dönüştürülenler hakkında, 12.4.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele
Kanununun koşullu salıverilmeye ilişkin hükümleri uygulanmaz ve hükmedilen
cezaların infazına ölünceye kadar devam olunur.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Çeşitli
Hükümler
MADDE 21. - 7.11.1979 tarihli ve 2253 sayılı Çocuk
Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanuna 35 inci
maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki 35/a maddesi eklenmiştir.
"Hükmün geri bırakılması
MADDE 35/a- Üç yıldan az hürriyeti bağlayıcı bir cezayı
gerektiren suçu ilk defa işleyen çocuk veya küçüğün yeniden suç işlemeyeceği ve
mahkemece belirlenecek yükümlere uyacağı ve tehlikeli eğilimlerinin çocuklara
ve küçüklere özgü hapis cezasının uygulanmasını zorunlu kıldığı hususunda kesin
kanaat elde edilemediği takdirde, çocuk mahkemesi sorumluluğu tespit etmekle
beraber, cezaya hükmedilmesini geri bırakabilir.
Hükmün geri bırakılması kararı verildiğinde çocuk veya
küçük, altı ay ile iki yıl arasında mahkemece belirlenecek bir süreyle
denetimli serbestlik rejimine tâbi tutulur. Süre, kararın kesinleştiği tarihten
itibaren işlemeye başlar.
Denetim süresi içinde hürriyeti bağlayıcı bir cezayı
gerektiren yeni bir suç işleyen veya uyması gerekli yükümleri ısrarla ihlâl
eden veya gösterdiği kötü davranışlar, tehlikeli eğilimlerinin varlığını
sürdürmekte bulunduğunu açıkça belirten çocuk veya küçük hakkında denetimli
serbestlik kararı geri alınır ve suçtan dolayı çocuklara ve küçüklere özgü
hapis cezasına hükmedilir.
Denetim süresi kanun ve nizamlara uygun olarak geçirilirse
davanın düşmesine karar verilir."
Tüzükler
MADDE 22. - 1. Türk Ceza Kanununun 94 ilâ 99 uncu
maddelerinde yer alan güvenlik tedbirleri, 99 uncu maddede yapılacağı açıklanan
tüzüğün yayımından sonra uygulanır. Tüzük, en geç bu Kanunun yayımlanmasından
itibaren onsekiz ay içinde yürürlüğe konulur.
2. Türk Ceza Kanununun 127 nci maddesinde öngörülen tüzük,
Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay içinde yürürlüğe
konulur.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Değiştirilen
ve Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
Kanunlardaki ölüm
cezaları
MADDE 23. - Yürürlükteki kanunlarda yer alan ölüm cezaları,
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrilmiştir.
Ağır hapis cezaları
MADDE 24. - Ceza hükümlerini içeren kanunlardaki ağır hapis
cezaları, Türk Ceza Kanununun 5 inci maddesi uyarınca hapis cezasına dönüşür.
Bu hâlde, ceza hükümleri içeren kanunlardaki ağır hapis cezasına mahkûmiyetin
sonucu olan belirli ehliyetsizlik veya fer'î ceza, ancak altı yıl veya daha
fazla hapis cezasına hükmolunduğunda uygulanabilir.
Çocuk ve küçük
MADDE 25. - 7.11.1979 tarihli ve 2253 sayılı Çocuk
Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun çeşitli
maddelerinde geçen "11 yaş" deyimi "12 yaş" olarak
değiştirilmiştir.
Bu Kanunda geçen "çocuk" deyiminden onbeş yaşını
bitirmemiş olanlar anlaşılır. Onbeş yaşını bitirmiş onsekiz yaşını bitirmemiş
olanlar hakkında ise "küçük" deyimi kullanılır.
MADDE 26. - 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev
ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"18 yaşını bitirmeyen çocuklar ve küçükler tarafından
işlenen ve genel mahkemelerin görevine giren suçlarla ilgili davalara çocuk
mahkemelerinde bakılır."
MADDE 27. - 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev
ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 21 inci maddesinde yer alan "10
uncu maddede" kelimeleri yerine "Türk Ceza Kanununda" ibareleri
konulmuştur.
MADDE 28. - 25.10.1963 tarihli ve 353 sayılı Askerî
Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununun 11 inci maddesinin birinci
fıkrasının (A) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"A. Askerî Ceza Kanununun 59, 63, 64, 81, 93, 94, 95, 100, 101 ve 102 nci
maddelerinde yazılı suçlar."
MADDE 29. - 22.11.1990 tarihli ve 3682 sayılı Adlî Sicil
Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"b) Basit ve nitelikli zimmet, irtikâp, rüşvet,
hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma ve dolanlı iflâs
gibi yüz kızartıcı suçlar ile beş yıldan fazla hapis cezasına mahkûmiyetler on
yıl içinde,
c) Beş yıl ve daha az hapis veya ağır para cezasına
mahkûmiyet hâlinde diğer bir cürümden dolayı beş yıl içinde,"
MADDE 30. - a) 24.4.1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumî Hıfzıssıhha
Kanununun 186 ve 188 inci maddeleri,
b) 7.11.1979 tarihli ve 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin
Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 10 ilâ 13, 15, 38, 39 ve
41 inci maddeleri,
c) 26.4.1926 tarihli ve 825 sayılı Ceza Kanununun Mevkii
Mer'iyete Vaz'ına Müteallik Kanun,
d) 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu bütün ek
ve değişiklikleri ile birlikte,
Yürürlükten kaldırılmıştır.
GEÇİCİ MADDE 1. - A. Türk Ceza Kanununun 67 nci maddesine
göre koşullu salıverilme kararı verilmesine ilişkin usul aşağıda
gösterilmiştir:
Koşullu salıverilme hakkında cezaevi idaresi tarafından
hazırlanan gerekçeli rapor, hükmü veren mahkemeye, hükümlü başka bir yerde
bulunuyorsa hükümlünün bulunduğu yerdeki hükmü veren mahkeme derecesindeki
mahkemeye verilir. Mahkeme, bu raporu uygun bulursa hükümlünün koşullu
salıverilmesine karar verir. Mahkeme raporu uygun bulmadığı takdirde
gerekçesini kararında gösterir.
B) Koşullu salıverilme kararının geri alınmasına:
a) Hükümlü geri kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir
cürümden dolayı hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûm edilirse, bu hükmü verecek
mahkeme tarafından,
b) Hükümlünün bağlı tutulduğu yükümleri yerine getirmemesi
hâlinde, koşullu salıverilme kararına esas teşkil eden hükmü veren mahkeme veya
koşullu salıverilme kararını vermiş olan mahkeme tarafından,
Karar verilir.
Bu hükümler Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu çıkarılıncaya
kadar yürürlükte kalır.
GEÇİCİ MADDE 2. -
Hükümlü hakkında 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine
göre verilmiş olan kısıtlama kararları, hükümlü, Türk Ceza Kanununun 67 nci
maddesine göre koşullu salıverildiğinde, deneme süresi içinde uygulanmaz.
Koşullu salıverilme kararı geri alındığında kısıtlama kararı kendiliğinden
yürürlüğe girer.
Bu hükümler Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu çıkarılıncaya
kadar yürürlükte kalır.
GEÇİCİ MADDE 3. - Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce
işlenmiş ve 3.8.2002 tarihli ve 4771 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin kapsamı
içinde bulunan suçlar hakkında 3.8.2002
tarihli ve 4771 sayılı Kanunun 1 inci maddesi hükümlerinin
uygulanmasına devam olunur.
Yürürlük
MADDE 31. - Bu Kanun Türk Ceza Kanunu ile birlikte yürürlüğe
girer.
Yürütme
MADDE 32. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Recep Tayyip Erdoğan |
|
|
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
|
Dışişleri
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
|
|
A. Gül |
A. Şener |
M. A. Şahin |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı V. |
Devlet
Bakanı |
|
|
B. Atalay |
A. Şener |
M. Aydın |
|
|
Adalet
Bakanı V. |
Millî
Savunma Bakanı |
İçişleri
Bakanı |
|
|
B. Atalay |
M. V. Gönül |
A. Aksu |
|
|
Maliye
Bakanı |
Millî
Eğitim Bakanı |
Bayındırlık
ve İskân Bakanı |
|
|
K. Unakıtan |
H. Çelik |
Z. Ergezen |
|
|
Sağlık
Bakanı |
Ulaştırma
Bakanı |
Tarım ve
Köyişleri Bakanı |
|
|
R. Akdağ |
B. Yıldırım |
S. Güçlü |
|
|
Çalışma
ve Sos. Güv. Bakanı |
Sanayi
ve Ticaret Bakanı |
En. ve
Tab. Kay. Bakanı |
|
|
M. Başesgioğlu |
A. Coşkun |
M. H. Güler |
|
|
Kültür
Bakanı |
TurizmBakanı |
Orman
Bakanı |
|
|
E. Mumcu |
G. Akşit |
O. Pepe |
|
|
|
Çevre
Bakanı |
|
|
|
|
K. Tüzmen |
|
|
ADALET
KOMİSYONUNUN
KABUL
ETTİĞİ METİN
TÜRK CEZA
KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA
KANUN TASARISI
BİRİNCİ
BÖLÜM
Genel
Hükümler
Amaç
MADDE 1. - (1) Bu Kanunun amacı, 26.9.2004 tarihli ve 5237
sayılı Türk Ceza Kanununun yürürlüğe konulmasına ilişkin usul ve esasları
belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2. - (1) Bu Kanun, diğer kanunlarda, yürürlükten
kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununa yapılan
yollamaları, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesiyle yürürlükten
kaldırılan hükümleri ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun uygulanması için diğer
kanunlarda yapılan değişiklikleri, yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş suçlar
hakkında ne suretle hüküm kurulacağına ve kesinleşmiş cezaların nasıl infaz
edileceğine ilişkin hükümleri kapsar.
İKİNCİ
BÖLÜM
Uyum
Hükümleri
Yollamalar
MADDE 3. - (1) Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan Türk Ceza
Kanununa yapılan yollamalar, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda bu hükümlerin
karşılığını oluşturan maddelere yapılmış sayılır.
(2) Mevzuatta, yürürlükten kaldırılmış Türk Ceza Kanununun
kitap, bab ve fasıllarına yapılmış olan yollamalar, o kitap, bab ve fasıl
içinde yer almış hükümlerin karşılığını oluşturan 5237 sayılı Türk Ceza
Kanununun maddelerine yapılmış sayılır.
Diğer kanunlardaki para
cezalarının artırılması ve usulü
MADDE 4. - (1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun dışındaki
kanunlarda yer alan para cezalarından nispî nitelikteki vergi ve resim
cezaları, nispî para cezaları ve tazminat kabilinden değişen orana bağlı
bulunan para cezaları hariç olmak üzere, kanun ve tüzüklerde alt ve üst
sınırları veya bunlardan birinin gösterildiği veya hiç gösterilmediği veya
sabit bir rakam olarak gösterilmiş bulunan para cezalarından (idarî ve disiplin
para cezaları dahil);
a) Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk kurulduğu tarihten
önce yürürlüğe girmiş bulunan bütün kanun ve tüzüklerde yazılı olup da, daha
sonraki tarihlerde Türkiye Büyük Millet Meclisince miktarına dokunulmamış para
cezaları yüzkırkikibinsekizyüzaltmış katına,
b) Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul olunup da;
1. 31.12.1939 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan
kanunlardaki para cezaları seksenbeşbinyediyüzonbeş katına,
2. 1.1.1940 tarihinden 31.12.1945 tarihine kadar yürürlüğe
girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları elliyedibinyüzkırkbeş katına,
3. 1.1.1946 tarihinden 31.12.1959 tarihine kadar yürürlüğe
girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları yirmisekizbinbeşyüzyetmiş katına,
4. 1.1.1960 tarihinden 31.12.1970 tarihine kadar yürürlüğe
girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları ondörtbinikiyüzseksenbeş katına,
5. 1.1.1971 tarihinden 31.12.1977 tarihine kadar yürürlüğe
girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları sekizbinbeşyüzyetmiş katına,
6. 1.1.1978 tarihinden 31.12.1980 tarihine kadar yürürlüğe
girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları ikibinsekizyüzaltmış katına,
7. 1.1.1981 tarihinden 31.12.1987 tarihine kadar yürürlüğe
girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları bindörtyüzotuz katına,
8. 1.1.1988 tarihinden 31.12.1993 tarihine kadar yürürlüğe
girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları kırkdört katına,
9. 17.10.1996 tarihli ve 4199 sayılı, 21.5.1997 tarihli ve
4262 sayılı kanunlarla değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu istisna
olmak üzere, 1.1.1994 tarihinden 31.12.1998 tarihine kadar yürürlüğe girmiş
kanunlardaki para cezaları yirmidokuz katına,
10. 1.1.1999 tarihinden 31.12.1999 tarihine kadar yürürlüğe
girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları beş katına,
11. 1.1.2000 tarihinden 31.12.2000 tarihine kadar yürürlüğe
girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları dört katına,
12. 1.1.2001 tarihinden 31.12.2001 tarihine kadar yürürlüğe
girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları üç katına,
13. 1.1.2002 tarihinden 31.12.2002 tarihine kadar yürürlüğe
girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları iki katına,
Çıkarılmıştır.
Ağır para cezasının
dönüştürülmesi
MADDE 5. - (1) Özel ceza kanunları ile ceza içeren
kanunlarda öngörülen "ağır para" cezaları, "adli para"
cezasına dönüştürülmüştür.
(2) Bu kanunlarda Türk Ceza Kanununda belirlenen cezalar
sistemine uygun değişiklik yapılıncaya kadar, birinci fıkrada belirtilen
kanunlarda alt ve üst sınırlarından birisi veya bunlardan her ikisi
gösterilmemiş olmakla birlikte, alt veya üst sınırlar arasında uygulama
yapılmasını gerektirir nitelikteki adli para cezalarında cezanın alt sınırı
dörtyüzelli milyon, üst sınırı yüz milyar Türk Lirası olarak uygulanır. Bu
fıkra hükümleri, nispi nitelikteki adli para cezaları hakkında uygulanmaz.
Ağır hapis cezasının
dönüştürülmesi
MADDE 6. - (1) Özel ceza kanunları ile ceza içeren
kanunlarda öngörülen "ağır hapis" cezaları, "hapis"
cezasına dönüştürülmüştür.
Hafif hapis ve hafif para
cezalarının dönüştürülmesi
MADDE 7. - (1) Özel ceza kanunları ile ceza içeren
kanunlarda öngörülen "hafif hapis" cezaları, "hapis"
cezasına; "hafif para" cezaları, "adli para" cezasına
dönüştürülmüştür.
Yeni Türk Lirasının
kullanılması
MADDE 8. - (1) Türk Ceza Kanununda geçen "Türk
Lirası" ibaresi karşılığında, uygulamada, 28.1.2004 tarihli ve 5083 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun hükümlerine göre
ülkede tedavülde bulunan para "Yeni Türk Lirası" olarak
adlandırıldığı sürece, bu ibare kullanılır.
Lehe olan hükümlerin
uygulanmasında usul
MADDE 9. - (1) 1 Nisan 2005 tarihinden önce kesinleşmiş
hükümlerle ilgili olarak, Türk Ceza Kanununun lehe olan hükümlerinin derhal
uygulanabileceği hallerde, duruşma yapılmaksızın da karar verilebilir.
(2) Birinci fıkra hükmü, 1 Nisan 2005 tarihinden önce
verilip de Yargıtay tarafından lehe olan hükümlerin uygulanması hususunda
değerlendirme yapılması gerektiği gerekçesiyle bozularak mahkemesine gönderilen
hükümler hakkında da uygulanır.
(3) Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili
bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle
karşılaştırılması suretiyle belirlenir.
İnfazın ertelenmesi veya
durdurulması
MADDE 10. - (1) 1 Nisan 2005 tarihinden önce kesinleşmiş
olan mahkumiyet kararları hakkında bu Kanunun lehe olan hükümleri öncelikle
dikkate alınarak, 4.4.1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü
Kanununun 402 nci maddesi uyarınca infazın ertelenmesine veya durdurulmasına
karar verilir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Değiştirilen
ve Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
MADDE 11. - (1) 7.11.1979 tarihli ve 2253 sayılı Çocuk
Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun çeşitli
maddelerinde geçen "11 yaş" deyimi "12 yaş" olarak
değiştirilmiştir.
MADDE 12. - (1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla,
a) 26.4.1926 tarihli ve 825 sayılı Ceza Kanununun Mevkii
Mer'iyete Vaz'ına Müteallik Kanun,
b) 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu, bütün ek
ve değişiklikleri ile birlikte,
Yürürlükten kaldırılmıştır.
Yürürlük
MADDE 13. - (1) Bu Kanunun,
a) "İnfazın ertelenmesi veya durdurulması"
başlıklı 10 uncu maddesi hükmü, yayımı tarihinde,
b) Diğer hükümleri, 1 Nisan 2005 tarihinde,
Yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 14. - (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.