Dönem : 22           Yasama Yılı : 3

 

           T.B.M.M.  (S. Sayısı : 675)

 

Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında

Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/592)

 

                               

T.C.

 

 

 

Başbakanlık

12.5.2003

 

Kanunlar ve Kararlar

 

 

Genel Müdürlüğü

 

 

Sayı : B.02.0.KKG.0.10/101-541/2091

 

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Adalet Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca 14.4.2003 tarihinde kararlaştırılan “Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.

Gereğini arz ederim.

                        Recep Tayyip Erdoğan

                                       Başbakan

 

GENEL GEREKÇE

Türk Ceza Kanunu Tasarısında bir çok yeni ve çağdaş hüküm kapsamında; etkin pişmanlık, uzlaşma, çocuk ve küçüklere ilişkin düzenlemeler, özel hukuk tüzel kişilerinin ceza sorumluluğu ile güvenlik tedbirlerine de yer verilmiş; infazla ilgili bazı hükümler Türk Ceza Kanunu Tasarısına alınmış; bu hükümler ile akıl hastalığı ve geçici hâller, sağır-dilsizlik, tekerrür, cezaların içtimaı, dava ve ceza zamanaşımı, hürriyeti bağlayıcı cezalar ve para cezaları ile bunların alt ve üst sınırları, fer’î cezalar, koşullu salıverilme, kısa süreli hürriyeti bağlayıcı ceza, kısa süreli hürriyeti bağlayıcı ceza yerine uygulanabilecek tedbirler konusunda önemli değişiklikler yapılmış; ölüm cezası yerine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası öngörülmüştür.

Öte yandan, 765 sayılı Türk Ceza Kanununda bulunan ve gerçekte yargılama hukuku hükmü niteliğinde olan düzenlemeler Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu Tasarısına aktarılmış; mahkemelerin görevleri “Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun Tasarısı”nda belirtilmiştir.

Tüm bu nedenlerle ayrıca 7.11.1979 tarihli ve 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunda, 22.11.1990 tarihli ve 3682 sayılı Adlî Sicil Kanununda ve 25.10.1963 tarihli ve 353 sayılı Askerî Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununda da değişiklik yapmak ve yeni hükümlere yer vermek gerekmiştir.

Anılan Tasarının, yeni hüküm ve değişikliklerinin kanunlaşıp yürürlüğe girmelerine kadar uygulamada boşluk doğmaması ve herhangi bir aksamaya yer bırakılmaması amacıyla “Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Tasarısı” düzenlenmiştir.

MADDE GEREKÇELERİ

Madde 1. - Maddeyle, Kanunun amacı açıklanmıştır. Türk Ceza Kanununun yürürlüğe konulması için gerekli esas, usul ve diğer yasal düzenlemelerle uyumu sağlayacak hükümlerin, uygulamada boşluk ve aksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi, kanunun amacını oluşturmaktadır.

Madde 2. - Kanunun kapsamında; özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlarda yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununa yapılan yollamalar, Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesiyle yürürlükten kalkacak hükümler, diğer kanunlarda yapılan değişiklikler, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş suçlar hakkında verilecek kararlar ve kesinleşmiş cezaların yerine getirilmesi usulüne ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.

Madde 3. - Yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanun; kitap, bab ve fasıllara, Türk Ceza Kanunu ise; kitap, kısım ve bölümlere ayrılmış olup diğer yasal düzenlemelerde yollamalar, yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunun doğrudan maddelerine veya kitap, bab veya fasıllarına yapılmıştır.

Madde iki tür yollamayı da gözeterek iki fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Her iki hâlde de yollamanın o hükümlerin karşılığını oluşturan Türk Ceza Kanununun maddelerine yapılmış sayılacağı kuralı belirtilmiştir.

Madde 4. - Türk Ceza Kanununun "Genel Hükümler" başlıklı Birinci Kitabının, "Yaptırım" başlığını taşıyan Dördüncü Kısmında yer alan 68 inci maddedeki ağır para ve 69 uncu maddedeki hafif para cezaları ile "Özel Hükümler" başlığı altında düzenlenen İkinci Kitabında özellikle yarar sağlama amacını güden suçlar için gerek yalnız başına gerek hürriyeti bağlayıcı cezayla birlikte yaptırım olarak öngörülen para cezaları, günün ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü de gözetilerek güncelleştirilmiştir.

Maddeyle, Türk Ceza Kanununun dışındaki kanunlarda yer alan para cezaları, etkinliklerini yitirmemeleri için 14.12.1998 tarihli ve 3506 sayılı, 1.8.1999 tarihli ve 4421 sayılı kanunlarla 765 sayılı Türk Ceza Kanununa eklenen ek 1, ek 2, ek 4, ek 5 ve ek 6 ncı maddeler gözetilmek ve bu maddelerle belirlenen tarih bölümleri ve oranlar esas alınmak suretiyle günün koşullarına uygun duruma getirilmiştir.

Madde 5. - Maddeyle, 4 üncü maddenin kapsamına giren, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yürürlüğe giren, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra kabul edilen kanunlardaki para cezalarının Türk Ceza Kanununun 500 üncü maddesinde belirtilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanması öngörülmüştür.

Madde 6. - Yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunun 57 ve 58 inci maddeleriyle onbeş yaşını bitirmemiş sağır-dilsizler ile onbeş yaşını bitirmiş ancak ahlakî ve ruhî olgunluğu, eylemin haksız niteliğini anlaması ve buna göre hareket etmesi için yeterli olmayan sağır-dilsizler hakkında ceza kovuşturması yapılamayacağı ve aynı Kanunun 53 üncü maddesinde öngörülen tedbirlerin yirmidört yaşına kadar uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Türk Ceza Kanunu, yirmibir yaşını bitirmiş ve anılan Kanunun 34 üncü maddesi uyarınca akıl hastalığı ve geçici hâller bulunmayan sağır-dilsizlerin ceza sorumluluğunun tam olduğunu kabul etmiştir.

Maddede, tedbir  uygulama süresi bakımından bu durum lehe olduğundan Türk Ceza Kanunundaki yaş sınırının uygulanması gereği açıklanmış bulunmaktadır.

Madde 7. - Yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanun gibi Türk Ceza Kanunu da suçlar yönünden cürüm-kabahat ve bu nedenle de hapis-hafif hapis, ağır para-hafif para cezaları ayrımını benimseyip sürdürmüştür.

765 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 1.7.1926 tarihinden önce yayımlanmış ve hâlen de uygulama olasılığı bulunan ceza hükümlerini içeren kanun ve tüzüklerde bu ayırım gözetilmediğinden yasal bir boşluğa yer bırakılmaması için 26.4.1926 tarihli ve 825 sayılı Ceza Kanununun Mevkii Mer'iyete Vaz'ına Müteallik Kanunun 20 nci maddesinin benzeri olarak bu madde düzenlenmiştir.

Madde 8. - Türk Ceza Kanunu, yerine getirilmesi bakımından hapis cezasından bir farkı bulunmayan ve anlamı da kalmayan ağır hapis cezasına yer vermemiş, 62 ve 63 üncü maddeleriyle kanunda aksi belirtilmeyen hâllerde hapis cezasının bir aydan yirmi yıla, hafif hapis cezasının da yedi günden iki yıla kadar olduğunu açıklamıştır.

Madde, ceza hükümlerini içeren kanun ve tüzüklerde alt ve üst sınırlardan biri veya her ikisinin gösterilmediği hâllerde bu iki sınır arasında uygulama yapılması gerektiğinde alt ve üst sınırların belirlenmesinde Türk Ceza Kanununun 62 ve 63 üncü maddelerindeki sınırların esas alınacağını öngörmektedir.

Madde 9. - Tasarının 4 üncü maddesinin gerekçesinde de değinildiği gibi para cezaları ekonomik koşullar, paranın satın alma gücü değerlendirilerek güncelleştirilmiştir.

Maddede, kanunlarda alt ve üst sınırlardan birisi veya her ikisi gösterilmeyen hâllerde, bu iki sınır arasında uygulama yapılması gerektiğinde, Türk Ceza Kanununun 68 ve 69 uncu maddelerindeki sınırların esas alınacağı açıklanmıştır.

Madde 10. - Tasarının 8 inci maddesinin gerekçesinde belirtilen nedenlerle Türk Ceza Kanununda ağır hapis cezasına yer verilmemiş, cürümler karşılığı hürriyeti bağlayıcı  yaptırım olarak hapis cezası öngörülmüştür. Bu nedenlerle diğer kanunlardaki "ağır hapis" deyimi "hapis" olarak değiştirilmiş bulunmaktadır.

Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesinden önce kesinleşmiş veya infazına başlanmış olan ve hükmün dayandığı kanunla Türk Ceza Kanununda belirtilen alt ve üst sınırlar arasında kalan ve türleri de aynı bulunan cezalar mahkemece yeni bir karar vermesine gerek olmaksızın aynen yerine getirilecektir.

Böylece mahkemeler, dosyaları yeniden ele alıp bir karar vermek yükü altına girmeyecektir.

Madde 11. - Yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunda yer alan "genel-özel" ve "aynı-ayrı tür" biçiminde oldukça karmaşık biçimde düzenlenmiş tekerrür hâllerine  Türk Ceza Kanununda yer verilmemiş, yalnızca bir tekerrür hâli kabul edilmiş; deneme süresi, artırma oranı ve uygulama koşulları da değiştirilmiştir.

Madde uyarınca, yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunun 81 ilâ 88 inci maddeleri hükümlerine göre kurulmuş mahkûmiyet hükümleri, hükmü veren mahkemece ele alınarak, duruşma açılmadan dosya üzerinden, Türk Ceza Kanununun 48 inci maddesi gözetilmek suretiyle ve lehe olan kanuna göre karar verilecektir.

Madde 12. - Türk Ceza Kanununun 85 ilâ 90 ıncı maddeleriyle, dava ve ceza zamanaşımı süreleri, dava zamanaşımının durması, ceza zamanaşımının kesilmesi, dava ve ceza zamanaşımı bulunmayan hâller yeniden ve önemli değişikliklerle düzenlenmiştir.

Maddeyle, Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş suçlar hakkında failin lehine sonuç verecek kanunun zamanaşımına ilişkin hükümlerinin; Türk Ceza Kanununun dava ve ceza zamanaşımının durmasına ilişkin hükümlerinin ise, Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş suçlar hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.

Madde 13. - Maddede, aynı kişi tarafından birden fazla suç, yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunun yürürlükte bulunduğu dönemde işlenmiş ise, fail hakkında lehte olan kanun hükmünün; bu suçlardan bir bölümünün yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunun ve diğer bölümünün de Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra işlenmiş bulunması durumunda da Türk Ceza Kanununun cezaların içtimaına ilişkin hükümlerinin uygulanacağı ilkesi açıklanmıştır.

Madde 14. - Türk Ceza Kanunu ile "etkin pişmanlık" ve "uzlaşma" olarak iki yeni hukuksal kurum yaşama geçirilmiştir. Her iki kurumun Türk Ceza Kanununda öngörülen koşul ve öğeleri gerçekleştiğinde şüpheli, sanık veya hükümlü hakkında uygulanması zorunludur.

Yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanuna göre verilip kesinleşmiş mahkûmiyetlerde; hükümlü yararına bunların uygulanma olanağı varsa, mahkemece kendiliğinden veya Cumhuriyet savcısının, hükümlü veya yasal temsilcisinin başvurması üzerine, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılacak inceleme ve işlem sonucunda Türk Ceza Kanunu hükümleri uyarınca karar verilecektir.

Madde 15. - Türk Ceza Kanunu ile çocuk ve küçükler hakkında çok önemli, çağdaş düzenlemeler yapılmış, çocuk ve küçükler hakkında ceza hukukunun ilkeleri oluşturulmuştur.

Maddede, yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanun hükümlerine göre mahkûm edilmiş olup, infazına başlanmamış veya cezaları infaz edilmekte bulunan çocuk ve küçükler hakkında çocuk mahkemesince Türk Ceza Kanunu hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmaktadır. Ayrıca, Türk Ceza Kanununun 103 ilâ 109, 113, 116, 119 ve 122 nci maddelerinde yazılı tedbirlerin, ancak 127 nci maddede belirtilen tüzüğün yapılmasından sonra yürürlüğe gireceği ve uygulanma olanağı bulacağı öngörülmektedir.

Madde 16. - Maddeyle, Türk Ceza Kanununun 97 nci maddesinin (8) numaralı bendinde konu edilen "kanunun ayrıca belirttiği hâller" kapsamındaki bir düzenlemeye yer verilmiştir.

Madde gereğince, Türk mahkemelerince hükümlendirilen yabancı, hürriyeti bağlayıcı cezasından koşullu salıverilmesi veya bihakkın infaz edilmesi veya cezasının kısmen veya tamamen affolunması durumlarında ve yurtta kalmaları  sakıncalı görüldüğünde, Cumhuriyet savcılığının istemi ve hükmü veren mahkemenin kararıyla yurt dışı edilebilecektir.

Türk Ceza Kanununun 97 nci maddesinin (8) numaralı bendi uyarınca güvenlik tedbirinde olduğu gibi, bu maddeye göre verilen kararla yurt dışı edilen yabancı, beş yıl geçmedikçe yurda giremeyecektir.

Madde 17. - Maddede, Tasarının kanunlaşıp yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş suçlarla ilgili olarak verilmiş veya verilecek mahkûmiyetler hakkında ilke olarak Türk Ceza Kanununun cezaların infazı rejimine ilişkin hükümlerinin uygulanacağı, yalnızca koşullu salıverilme yönünden eski hükümlerin uygulanmasının sürdürüleceği kuralı vurgulanmıştır.

Madde 18. - Yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunun 47 nci maddesi "kısmî akıl hastalığı" hâlinde failin ceza sorumluluğunu kabul etmekte ve indirimli ceza uygulamasını öngörmekteydi. Tasarının 6 ncı maddesinin gerekçesinde de vurgulandığı gibi,  Türk  Ceza Kanununun 34  üncü maddesiyle "tam akıl hastalığı" ile "kısmî akıl hastalığı" arasında ayırım gözetilmeksizin her iki hâlde de ceza verilemeyeceği benimsenmiştir.

Bu nedenle Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesiyle, 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunun 47 nci maddesi gereğince verilmiş ceza hükümleri, varsa tazminata ilişkin kısımları hariç olmak üzere kendiliğinden, bir karara gerek olmaksızın ortadan kalkacaktır.

Yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunun 47 nci maddesine göre verilmiş hükümlerden infazı tamamlanmamış olanlar hakkında Türk Ceza Kanununun 34 üncü maddesi gereğince tedbir uygulanmasına dosya üzerinden hükmü veren mahkemece veya hükümlünün bulunduğu yerdeki aynı derecedeki mahkeme tarafından karar verilecektir.

Hükümlülük kaydı adlî sicilden de çıkarılacaktır.

Madde 19. - Türk Ceza Kanununun 59 uncu maddesinin ikinci fıkrasıyla iki yıl ve daha az süreli hürriyeti bağlayıcı cezalar kısa süreli kabul edilmiştir.

Bu nedenle maddeye göre, Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesinden önce bir ilâ iki yıl arasında (iki yıl dahil) hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûm edilmiş olanlar veya yasal temsilcileri Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde hükmü veren mahkemeye başvurup, anılan Kanunun 64 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin uygulanmasını isteyebileceklerdir. Bu durumda, mahkemece duruşma açılmaksızın, dosya üzerinden isteğin yerinde olup olmadığına karar verilecektir.

Madde 20. - Türk Ceza Kanunu ölüm cezasına yer vermemiş ve en ağır ceza olarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını öngörmüş olduğundan, bu ve 30 uncu madde gereğince yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanun ve diğer kanunlara göre verilmiş ölüm cezaları, Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesiyle kendiliğinden ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına dönüşecektir.

Bu nedenle hükümlü hemen sıkı güvenlik infaz rejimine tâbi tutulacak, Ceza ve Tedbirlerin İnfazı Hakkında Kanununda hükümlünün hücrede geçirmesi için öngörülen süre, hükmü veren mahkemece dosya üzerinde yapılan incelemeyle karara bağlanacaktır.

Maddenin ikinci fıkrasında, terör suçlarından dolayı verilen idam cezası 3.8.2002 tarihli ve 4771 sayılı Kanun hükümlerine göre müebbet ağır hapis cezasına dönüştürülenler hakkında, 12.4.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun koşullu salıverilmeye ilişkin hükümlerinin uygulanmayacağı, hükmedilen cezaların infazına ölünceye kadar devam edileceği öngörülmektedir.

Madde 21. - Hükmün geri bırakılması; sanığın belli süre denetim altında tutulması ve bu süre içindeki davranışları olumlu bulunduğu takdirde mahkûmiyet kararı verilmemesi sonucunu doğuran ceza hukukunun çağdaş kurumlarından biridir. Bu kurumun amacı, olanak bulunduğunca kişiyi damgalamamak ve topluma uyum sağlamasını gerçekleştirmektir.

Madde, bu kurumun çocuk ve küçüklere ilişkin hükümlerinin, 7.11.1979 tarihli ve 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanuna eklenmesini öngörmektedir.

Madde, "hükmün geri bırakılması" kurumunun çocuk ve küçükler hakkındaki özel şeklini ve koşullarını göstermektedir.

Maddeye göre çocuk ve küçükler hakkında hükmün geri bırakılması için şartlar şunlardır:

1) İşlenen suç üç yıldan fazla hürriyeti bağlayıcı bir cezayı gerektirmeyecektir.

2) Çocuk veya küçük ilk defa bir suç işlemiş olacaktır.

3) Çocuk veya küçüğün yeniden bir suç işlemeyeceği hususunda mahkemede kanaat hasıl olacaktır.

4) Çocuk veya küçüğün belirlenecek yükümlere uyacağı anlaşılacaktır.

5) Çocuk veya  küçükteki  tehlikeli  eğilimlerin,  haklarında  çocuklara  ve küçüklere özgü hapis cezasının uygulanmasını zorunlu kıldığı hususunda mahkemece kesin kanaat elde edilmemiş olacaktır.

Söz konusu beş şartın gerçekleştiği hâllerde mahkeme sorumluluğu tespit ve fakat cezaya hükmedilmesini geriye bırakabilir. Bu takdirde mahkeme altı ay ile iki yıl arasında olmak üzere belirleyeceği bir süreyle suçluyu denetimli serbestlik rejimine tâbi kılar. Bu süre içinde çocuk veya küçük hürriyeti bağlayıcı bir cezayı gerektiren yeni bir suç işler veya aynı süre içinde tâbi tutulduğu yükümleri ısrarla ihlâl eder veya tehlikeli eğilimlerinin devam ettiğini açıkça gösteren kötü davranışlar içinde bulunacak olursa, fail hakkında denetimli serbestlik kararı geri alınarak çocuklara ve küçüklere özgü hapis cezasına hükmedilir.

Buna karşılık denetim süresi kanun ve nizamlara uygun olarak geçirilecek olursa mahkeme davanın düşmesine karar verir.

Madde 22. - Maddede, Türk Ceza Kanununun 94 ilâ 99 uncu maddelerinde yer alan güvenlik tedbirleri ve 100 ilâ 123 üncü maddelerde düzenlenen çocuk ve küçüklere ilişkin tedbir ve cezaların infazında uygulanacak rejimin tüzüğünde gösterileceği açıklanmıştır.

Maddede, ayrıca bu tüzüklerin düzenlenip yürürlüğe konulacağı süreler gösterilmektedir.

Madde 23. - Tasarının 20 nci maddesinin gerekçesinde de açıklandığı üzere Türk Ceza Kanununda ölüm cezası yer almamakla, onun yerini ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası doldurmuş bulunmaktadır.

Maddeyle, uygulamada hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak açıklıkla, yürürlükteki tüm kanunlarda yer alan ölüm cezalarının ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrildikleri belirtilmektedir.

Madde 24. - Türk Ceza Kanununda ağır hapis cezasına yer verilmemiştir. Söz konusu Kanununun 5 inci maddesindeki lehe olan kanunun uygulanacağı hükmü gereğince ceza hükümleri içeren kanunlarda yer alan ağır hapis cezaları hapis cezasına dönüşecektir. Bu husus maddenin birinci cümlesinde hükme bağlanmaktadır. Bu hüküm uyarınca ceza hükümleri içeren kanunlardaki ağır hapis cezası, hapis cezası şeklinde uygulanacaktır. Maddenin ikinci cümlesine göre, ceza hükümleri içeren kanunlardaki ağır hapis cezasına mahkûmiyetin sonucu olan belirli ehliyetsizlik veya fer'î ceza ancak altı yıl veya daha fazla hapis cezasına hükmolunduğunda uygulanabilecektir.

Madde 25. - Türk Ceza Kanunu, fiili işlediği tarihte oniki yaşını bitirmemiş olanlar hakkında ceza soruşturması ve kovuşturması yapılamayacağını, oniki ilâ onbeş yaş arasındakiler için "çocuk" ve onbeş ilâ onsekiz yaş arasındakiler için de "küçük" deyiminin kullanılacağını hükme bağlamıştır.

Bu doğrultuda, 7.11.1979 tarihli ve 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunda yer alan "11 yaş" deyiminin "12 yaş" olarak değiştirildiği, çocuk ve küçük tanımlarının da Türk Ceza Kanunu doğrultusunda kullanılacağı maddede belirtilmiştir.

Madde 26. - Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası "15 yaşını bitirmemiş küçükler tarafından işlenen ve genel mahkemelerin görevine giren suçlarla ilgili davalara çocuk mahkemelerinde bakılır." biçiminde düzenlenmiş iken, Türk Ceza Kanununun çocuk ve küçüklere ilişkin hükümleri doğrultusunda, maddeyle anılan mahkemelerin görevi genişletilmiştir.

Madde 27. - Çocuk ve küçükler hakkında uygulanacak tedbirler Türk Ceza Kanununda 103 ilâ 109, 113, 116, 119 ve 122 nci maddelerde yeni tedbir türleri de eklenerek düzenlenmiş bulunduğundan, Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun tedbirleri öngören 10 uncu maddesi, Tasarının 30 uncu maddesinin (b) bendiyle yürürlükten kaldırılmıştır.

Madde, bu konudaki değişikliğin ne şekilde yapılacağını göstermektedir.

Madde 28. - Türk Ceza Kanununun dayandığı felsefe ve bu doğrultuda yapılan düzenlemeler ışığında maddeyle, 25.10.1963 tarihli ve 353 sayılı Askerî Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununun "Asker olmayan kişilerin askerî mahkemelerde yargılanması" başlıklı 11 inci maddesinin (A) bendi kapsamından 1632 sayılı Askerî Ceza Kanununun 55, 56, 57 ve 58 inci maddeleri çıkarılmaktadır. Bu şekilde, çıkarılan maddelerde tanımlanan suçların asker olmayan failleri hakkında açılan davaların adlî yargı yerinde görülmesi sağlanmış olacaktır.

Madde 29. - Türk Ceza Kanununda "ağır hapis cezası" bulunmadığından, 22.11.1990 tarihli ve 3682 sayılı Adlî Sicil Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri yeniden düzenlenmektedir.

Madde 30. - Maddeyle, 24.4.1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumî Hıfzısıhha Kanununun 186 ve 188 inci, 7.11.1979 tarihli ve 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 10 ilâ 13, 15, 38, 39 ve 41 inci maddeleri, 26.4.1926 tarihli ve 825 sayılı Ceza Kanununun Mevki Mer'iyete Vaz'ına Müteallik Kanun ile bütün ek ve değişiklikleriyle birlikte 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu yürürlükten kaldırılmaktadır.

Geçici Madde 1. - Maddede, Türk Ceza Kanununun 67 nci maddesiyle düzenlenmiş olan "koşullu salıverilme" ve "koşullu salıverilmenin geri alınması"na ilişkin usul hükümleri gösterilmiştir.

Buna göre;

A. - Cezaevi idaresince hükümlünün koşullu salıverilmesi hakkında gerekçeli bir rapor düzenlenerek hükmü veren mahkemeye, hükümlü başka yerde bulunuyorsa, bu yerdeki aynı derecedeki mahkemeye sunulacaktır. Mahkeme incelediği raporu uygun bulursa koşullu salıverilmesine, uygun bulmazsa gerekçeli olarak istemin reddine karar verecektir.

B. - Koşullu salıverilme kararının geri alınması iki nedenle olanaklıdır. Koşullu salıverilen hükümlünün, hak ederek salıverilme tarihine kadar sürecek deneme süresi içinde (kasıtlı bir cürümden dolayı hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûm edilmesi) veya (bağlı tutulduğu yükümleri yerine getirmemesi) hâllerinde koşullu salıverilmenin geri alınması söz konusu olacaktır.

a) Deneme süresi içinde işlenen kasıtlı bir cürüm nedeniyle ve hürriyeti bağlayıcı cezaya hükmolunması durumunda, bu mahkemece yeni cürüm için kurulan hükümle birlikte koşullu salıverilmenin geri alınmasına da karar verilecektir.

b) Koşullu salıverilmenin geri alınma nedeni bağlı tutulduğu yükümleri yerine getirilmemesi hâli ise, koşullu salıverilme kararının dayanağı olan esas hükmü veren mahkeme veya koşullu salıverilme kararını vermiş olan mahkemece bu hususta karar verilir.

Maddede yer alan  hükümlerin, Ceza  Muhakemeleri Usulü  Kanunu çıkarılıncaya kadar yürürlükte kalacağı son fıkrada belirtilmektedir.

Geçici Madde 2. - 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 407 nci maddesi uyarınca; bir yıl ve daha fazla hürriyeti bağlayıcı cezayla mahkûm edilenler sulh hukuk mahkemesince kısıtlanırlar.

Maddede, Türk Ceza Kanununun 67 nci maddesine göre koşullu salıverilen hükümlüler hakkındaki bu kısıtlama kararının deneme süresi içinde uygulanmayacağı, koşullu salıverilme kararı geri alındığı takdirde de kısıtlama kararının kendiliğinden yürürlüğe gireceği açıklanmaktadır.

Maddenin son fıkrasında, bu hükümlerin Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu çıkarılıncaya kadar yürürlükte kalacağı belirtilmektedir.

Geçici Madde 3. - Maddede, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş ve 3.8.2002 tarihli ve 4771 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin kapsamı içinde bulunan suçlar hakkında söz konusu Kanunun 1 inci maddesinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlanmaktadır.

Madde 31. - Yürürlük maddesidir.

Madde 32. - Yürütme maddesidir.


                                                                                 Adalet Komisyonu Raporu

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi

 

Adalet Komisyonu

 

Esas No. : 1/592

 

Karar No. : 64

        3.11.2004

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Başkanlığınızca 13.5.2003 tarihinde esas komisyon olarak Komisyonumuza havale edilen "Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Tasarısı", Komisyonumuzun 27.10.2004 tarihli 2 nci toplantısında ayrıntılı bir biçimde incelenerek gerekli düzenlemelerin yapılması amacıyla alt komisyona havale edilmiştir.

Alt Komisyon ilgili temsilcilerin de katılmalarıyla yapılan çalışmalar sonucunda, Tasarının bazı maddelerini metinden çıkarmış, bazı maddelerini değiştirmiş ve bazı yeni maddeler ekleyerek Tasarıya son şeklini vermiş ve raporunu Komisyon Başkanlığına sunmuştur.

Tasarı, Komisyonumuzun 3.11.2004 tarihli 3 üncü toplantısında Adalet Bakanı Sayın Cemil Çiçek ile Bakanlık temsilcilerinin de katılmalarıyla alt komisyon metni esas alınarak incelenip görüşülmüş, Tasarı üzerindeki kabul, ilave ve değişiklikler sırasıyla aşağıda açıklanmıştır.

Tasarının 1, 2 ve 3 üncü maddelerine uygulamada herhangi bir karışıklığa neden olmamak için kanunlaşan yeni Türk Ceza Kanununun numarası da ilave edilmiştir.

Tasarının 4 üncü maddesi, birinci fıkrasında ve aynı fıkranın (b) bendinin (9) numaralı alt bendinde redaksiyon yapılarak kabul edilmiştir.

Son yıllarda Türk Lirasının enflasyondan fazla etkilenmemesi dolayısıyla, 1.1.2003 tarihinden sonrası için "yeniden değerleme oranı" göz önünde bulundurularak, Tasarının para cezalarında artırım yapılmasını öngören 5 inci maddesi metinden çıkarılmıştır.

Ceza kanunlarının zaman bakımından uygulanmasına ilişkin kurallar göz önünde bulundurularak; Tasarının, "Sağır-dilsizler" başlıklı 6 ncı maddesi, metinden çıkarılmıştır.

Yeni Türk Ceza Kanununda kabahat fiillerinin suç olmaktan çıkarılmış olması nedeniyle; Tasarının, kabahat fiillerinin tanımını yapan 7 nci maddesi gereksiz görülerek metinden çıkarılmıştır.

Ceza kanunlarının zaman bakımından uygulanmasına ilişkin kurallar göz önünde bulundurularak; Tasarının, "Hürriyeti bağlayıcı cezalarda alt ve üst sınırların belirlenmesi" başlıklı 8 inci maddesi metinden çıkarılmıştır.

Para cezaları açısından kavram birliğini sağlamak amacıyla, Tasarının 9 uncu maddesi "Ağır para cezasının dönüştürülmesi" başlığı altında iki fıkra halinde yeniden düzenlenmiş ve 5 inci madde olarak kabul edilmiştir.

Tasarının 10 uncu maddesinin birinci fıkrası, Ceza kanunlarının zaman bakımından uygulanmasına ilişkin kurallar göz önünde bulundurularak metinden çıkarılmış, ikinci fıkrası "Ağır hapis cezasının dönüştürülmesi" başlığı altında yeniden düzenlenmiş ve 6 ncı madde olarak kabul edilmiştir.

Tasarıya, "Hafif hapis ve hafif para cezalarının dönüştürülmesi" başlığı altında, özel ceza kanunları ile ceza içeren kanunlarda öngörülen "hafif hapis" cezalarını "hapis" cezasına; "hafif para" cezalarını "adli para cezasına" dönüştüren hükümleri içeren yeni 7 nci madde ilave edilmiştir.

28.1.2004 tarihli ve 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun hükümleri dolayısıyla, Tasarı metnine "Yeni Türk Lirasının kullanılması" başlıklı yeni 8 inci madde eklenmiştir.

Ceza hukukunun kişi hak ve hürriyetleri açısından güvence oluşturması amacıyla kabul edilen zaman bakımından uygulama kurallarına göre; fiili işlediği zaman yürürlükte olan kanunlara göre suç teşkil ediyorsa fail cezalandırılabilecektir. Bir fiil işlendikten sonra yürürlüğe giren kanunda suç olarak tanımlanmışsa; bu kanun geçmişe yürütülerek fail cezalandırılamaz. Yeni suçlar ihdas eden bir kanun, ancak yürürlüğe girdiği tarihten sonra işlenen fiiller açısından uygulama kabiliyeti bulur.

Keza, bir suçun unsurlarında, cezasında, bu suçtan dolayı mahkûmiyetin kanuni neticelerinde sonradan yürürlüğe giren bir kanunla failin aleyhine değişiklikler yapılması durumunda; bu kanun, yürürlüğe girdiği tarihten önce işlenmiş olan fiiller açısından uygulanamayacaktır.

Ancak, bu kuralın istisnası mevcuttur. Buna göre, bir fiil, bilahare yürürlüğe giren yeni bir kanun ile suç olmaktan çıkarılmış ise, işlendiği zaman yürürlükte olan kanuna göre suç oluşturmasına rağmen; fail cezalandırılmayacaktır. Yani, bu durumda sonradan yürürlüğe giren kanun, failin lehine sonuç doğurduğu için, yürürlüğe girdiği tarihten önce işlenmiş olan fiiller açısından da (geçmişe yönelik olarak) uygulama kabiliyetine sahip olacaktır. Yine sonradan yürürlüğe giren kanun, bir suçun unsurlarında, cezasında, bu suçtan dolayı mahkûmiyetin kanuni neticelerinde failin lehine değişiklikler yapması durumunda, yürürlüğe girdiği tarihten önce işlenmiş olan fiiller açısından da uygulanabilecektir.

Zaman bakımından uygulamaya ilişkin bu ilkeler, sonradan yürürlüğe giren kanunla bir suçun unsurlarında, sair cezalandırılabilme şartlarında, cezasında ve hatta, güvenlik tedbirlerinde değişiklik yapılması durumunda, dikkate alınacaktır.

Değiştiren kanunla değişikliğe uğrayan kanunlardan hangisinin lehe hükümler içerdiği, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin somut olaya uygulanmasıyla ortaya çıkacak olan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenecektir.

Bu görüşler doğrultusunda, yeni Türk Ceza Kanununun kabulünün ortaya çıkardığı zaman bakımından uygulamaya ilişkin sorunların çözümü amacıyla; Tasarı metnine, "Lehe olan hükümlerin uygulanmasında usul" başlıklı 9 uncu madde ile "İnfazın ertelenmesi veya durdurulması" başlıklı 10 uncu madde eklenmiştir.

Yeni Türk Ceza Kanununun tekerrüre ilişkin düzenlemeleri göz önünde bulundurularak, Tasarının "Tekerrür" başlıklı 11 inci maddesi metinden çıkarılmıştır.

Ceza kanunlarının zaman bakımından uygulanmasına ilişkin kurallar göz önünde bulundurularak; Tasarının, zamanaşımına ilişkin hükümlerin zaman bakımından uygulanmasına ilişkin 12 nci maddesi metinden çıkarılmıştır.

Yeni Türk Ceza Kanununda cezaların içtimaına ilişkin olarak düzenleme bulunmaması dolayısıyla, Tasarının "Cezaların içtimaı" başlıklı 13 üncü maddesi metinden çıkarılmıştır.

Ceza kanunlarının zaman bakımından uygulanmasına ilişkin kurallar göz önünde bulundurularak; Tasarının, "Etkin pişmanlık ve uzlaşma" başlıklı 14 üncü maddesi metinden çıkarılmıştır.

Yeni Türk Ceza Kanununda suç işlemeye sürüklenmiş çocuklara uygulanacak güvenlik tedbirleri ile ilgili olarak bu konuya özgü kanuna yollamada bulunulduğu için; Tasarının "Çocuk ve küçükler hakkındaki hükümlerin uygulanması" başlıklı 15 inci maddesi metinden çıkarılmıştır.

Yeni Türk Ceza Kanununda, sınır dışı edilme bir güvenlik tedbiri olarak düzenlenmiş olduğu için (madde 59); Tasarının, "Yabancı ülke vatandaşlarının sınır dışı edilmesi" başlıklı 16 ncı maddesi metinden çıkarılmıştır.

Cezaların infaz rejimine ilişkin olarak yeni Türk Ceza Kanununda hükme yer verilmemiş olması karşısında; Tasarının, "Cezaların infazı rejimine dair hükümler" başlıklı 17 nci maddesi metinden çıkarılmıştır.

Ceza kanunlarının zaman bakımından uygulanması ile ilgili kurallar göz önünde bulundurularak; Tasarının, "kısmi akıl hastalığı"na ilişkin 18 inci maddesi metinden çıkarılmıştır.

Yeni Türk Ceza Kanunundaki kısa süreli hapis cezasının süresi, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinde öngörülen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı ceza süresiyle aynı olduğu için; Tasarının 19 uncu maddesi metinden çıkarılmıştır.

765 sayılı Türk Ceza Kanununda ve yürürlükte bulunan diğer Kanunlarda "ölüm cezası" kaldırıldığı için; Tasarının "Kesinleşmiş ölüm cezaları" başlıklı 20 nci maddesi, metinden çıkarılmıştır.

Hükmün geri bırakılması müessesesi, halen Komisyonumuz gündeminde bulunan Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu Tasarısında ayrıntılı olarak düzenlendiği için; Tasarının 21 inci maddesi metinden çıkarılmıştır.

Yeni Türk Ceza Kanununun güvenlik tedbirlerine ilişkin hükümleri yeterli açıklıkta bulunduğu için; Tasarının, "Tüzükler" başlıklı 22 nci maddesi metinden çıkarılmıştır.

765 sayılı Türk Ceza Kanununda ve yürürlükte bulunan diğer Kanunlarda "ölüm cezası" kaldırıldığı için; Tasarının, "Kanunlardaki ölüm cezaları" başlıklı 23 üncü maddesi metinden çıkarılmıştır.

Yeni Türk Ceza Kanununun "Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma" başlıklı 53 üncü maddesi hükümleri karşısında; Tasarının, "Ağır hapis cezaları" başlıklı 24 üncü maddesi metinden çıkarılmıştır.

Tasarının "Çocuk ve küçük" başlıklı 25 inci maddesinin birinci fıkrası, 11 inci madde olarak düzenlenmiştir. Bu maddenin ikinci fıkrası ise, yeni Türk Ceza Kanununun "Tanımlar" başlıklı 6 ncı maddesinde yer alan "Çocuk" tanımı dolayısıyla metinden çıkarılmıştır.

2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunda gerekli değişiklik yapılmış olduğundan; Tasarının 26 ncı maddesi metinden çıkarılmıştır.

Yeni Türk Ceza Kanununda suç işlemeye sürüklenmiş çocuklara uygulanacak güvenlik tedbirleri ile ilgili olarak, bu konuya özgü kanuna yollamada bulunulduğu için; Tasarının 27 nci maddesi metinden çıkarılmıştır.

Amacı, yeni Türk Ceza Kanununun yürürlüğüne ilişkin usul ve esasları belirlemek olan Tasarının 28 inci maddesi, bu amaca uygun görülmeyerek metinden çıkarılmıştır.

22.11.1990 tarihli ve 3682 sayılı Adli Sicil Kanununda gerekli değişiklik yapıldığı için, Tasarının 29 uncu maddesi metinden çıkarılmıştır.

Tasarının 30 uncu maddesinin (a) bendi, Tasarının amacı ile ilgili görülmediğinden; (b) bendi ise yeni Türk Ceza Kanununda ilgili konuda düzenlemeye yer verilmediğinden, metinden çıkarılmış; (c) ve (d) bentleri 12 nci madde olarak düzenlenmiştir.

Yeni Türk Ceza Kanununda koşullu salıverilmeye ilişkin hüküm bulunmadığından; Tasarının Geçici 1, 2 ve 3 üncü maddeleri metinden çıkarılmıştır.

Tasarının "Yürürlük" başlıklı 31 inci maddesi yeniden düzenlenerek 13 üncü madde olarak, "Yürütme" başlıklı 32 nci maddesi 14 üncü madde olarak aynen kabul edilmiştir.

26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan yeni hüküm ve değişikliklerin yürürlüğe girmesine kadar uygulamada boşluk doğmaması ve herhangi bir aksama ve tereddüde yer bırakılmaması amacıyla hazırlanan "Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Tasarısı"nın bir an önce kanunlaşmasını uygun gören Komisyonumuz, İçtüzüğün 52 nci maddesi gereğince Genel Kurulda öncelikle görüşülmesinin önerilmesine oybirliği ile karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak üzere saygı ile arz olunur.

 

                           

Başkan

Başkanvekili

Sözcü

 

 

Köksal Toptan

Recep Özel

Ramazan Can

 

Zonguldak

Isparta

Kırıkkale

 

Kâtip

Üye

Üye

 

Hasan Kara

Fehmi Hüsrev Kutlu

Halil Ünlütepe

 

Kilis

Adıyaman

Afyon

 

Üye

Üye

Üye

 

Halil Özyolcu

Haluk İpek

Feridun Fikret Baloğlu

 

Ağrı

Ankara

Antalya

 

(Toplantıya katılmadı)

 

 

 

Üye

Üye

Üye

 

Yüksel Çorbacıoğlu

Orhan Yıldız

Mehmet Küçükaşık

 

Artvin

Artvin

Bursa

 

(Toplantıya katılmadı)

(Toplantıya katılmadı)

 

 

Üye

Üye

Üye

 

Feridun Ayvazoğlu

Muzaffer Külcü

Mahmut Durdu

 

Çorum

Çorum

Gaziantep

 

Üye

Üye

Üye

 

Nimet Çubukçu

Mehmet Yılmazcan

Hakkı Köylü

 

İstanbul

Kahramanmaraş

Kastamonu

 

(Toplantıya katılmadı)

(Toplantıya katılmadı)

(Toplantıya katılmadı)

 

Üye

Üye

Üye

 

Muharrem Kılıç

Orhan Eraslan

Enver Yılmaz

 

Malatya

Niğde

Ordu

 

Üye

Üye

Üye

 

Mehmet Nuri Saygun

Ahmet Çağlayan

Bekir Bozdağ

 

Tekirdağ

Uşak

Yozgat

 

 

 

(Toplantıya katılmadı)


                                                                     HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN

 

 

TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA

KANUN TASARISI

 

BİRİNCİ BÖLÜM

Genel Hükümler

Amaç

MADDE 1. - Bu Kanunun amacı, Türk Ceza Kanununun yürürlüğe konulmasına ilişkin usul ve esaslar ile mevzuata uyumunu sağlayacak hükümleri belirlemektir.

Kapsam

MADDE 2. - Bu Kanun, diğer kanunlarda, yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununa yapılan yollamaları, Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesiyle yürürlükten kaldırılan hükümleri ve Türk Ceza Kanununun uygulanması için diğer kanunlarda yapılan değişiklikleri belirtir ve yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş suçlar hakkında ne suretle hüküm kurulacağına ve kesinleşmiş cezaların nasıl infaz edileceğine ilişkin hükümleri kapsar.

İKİNCİ BÖLÜM

Uyum Hükümleri

Yollamalar

MADDE 3. - Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan Türk Ceza Kanununa yapılan yollamalar, Türk Ceza Kanununda bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelere yapılmış sayılır.

Mevzuatta, yürürlükten kaldırılmış Türk Ceza Kanununun kitap, bab ve fasıllarına yapılmış olan yollamalar, o kitap, bab ve fasıl içinde yer almış hükümlerin karşılığını oluşturan Türk Ceza Kanununun maddelerine yapılmış sayılır.

Diğer kanunlardaki para cezalarının artırılması

MADDE 4. - Türk Ceza Kanununun dışındaki kanunlarda yer alan para cezalarından nispî nitelikteki vergi ve resim cezaları, nispî para cezaları ve tazminat kabilinden değişen orana bağlı bulunan para cezaları hariç olmak üzere, kanun ve tüzüklerde alt ve üst sınırları veya bunlardan biri gösterilen veya hiç gösterilmeyen veya sabit bir rakam olarak gösterilmiş bulunan para cezalarından (idarî ve disiplin para cezaları dahil);

a) Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk kurulduğu tarihten önce yürürlüğe girmiş bulunan bütün kanun ve tüzüklerde yazılı olup da, daha sonraki tarihlerde Türkiye Büyük Millet Meclisince miktarına dokunulmamış para cezaları yüzkırkikibinsekizyüzaltmış katına,

b) Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul olunup da;

1) 31.12.1939 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları seksenbeşbinyediyüzonbeş katına,

2) 1.1.1940 tarihinden 31.12.1945 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları elliyedibinyüzkırkbeş katına,

3) 1.1.1946 tarihinden 31.12.1959 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları yirmisekizbinbeşyüzyetmiş katına,

4) 1.1.1960 tarihinden 31.12.1970 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları ondörtbinikiyüzseksenbeş katına,

5) 1.1.1971 tarihinden 31.12.1977 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları sekizbinbeşyüzyetmiş katına,

6) 1.1.1978 tarihinden 31.12.1980 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları ikibinsekizyüzaltmış katına,

7) 1.1.1981 tarihinden 31.12.1987 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları bindörtyüzotuz katına,

8) 1.1.1988 tarihinden 31.12.1993 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları kırkdört katına,

9) 17.10.1996 tarihli ve 4199 sayılı, 21.5.1997 tarihli ve 4262 sayılı kanunlarla değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu müstesna olmak üzere, 1.1.1994 tarihinden 31.12.1998 tarihine kadar yürürlüğe girmiş kanunlardaki para cezaları yirmidokuz katına,

10) 1.1.1999 tarihinden 31.12.1999 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları beş katına,

11) 1.1.2000 tarihinden 31.12.2000 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları dört katına,

12) 1.1.2001 tarihinden 31.12.2001 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları üç katına,

13) 1.1.2002 tarihinden 31.12.2002 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları iki katına,

Çıkarılmıştır.

 

 

Diğer kanunlardaki para cezalarının artırılmasındaki usul

MADDE 5. - a) 4 üncü madde kapsamına giren,

b) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yürürlüğe giren,

c) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra kabul edilen,

kanunlardaki para cezaları Türk Ceza Kanununun 500 üncü maddesindeki hüküm uyarınca artırılarak uygulanır.

Sağır-dilsizler

MADDE 6. - Yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunun 57 ve 58 inci maddelerine göre ceza sorumluluğu bulunmayan sağır-dilsizler hakkında yirmidört yaşına kadar sürebileceği belirtilmiş tedbirlere ilişkin hükümler, ancak yirmibir yaşına kadar uygulanabilir.

Kabahat fiilleri

MADDE 7. -  1.7.1926 tarihinden önce yayımlanmış ve ceza hükümlerini içeren kanun ve tüzüklerde yer alıp yukarı sınırı bir yılı aşmayan hürriyeti bağlayıcı cezayı ve tek başına konulmuş olup ikiyüz lirayı geçmeyen para cezasını gerektiren fiiller kabahat sayılır.

Hürriyeti bağlayıcı cezalarda alt ve üst sınırların belirlenmesi

MADDE 8. - Ceza hükümlerini içeren kanun ve tüzüklerdeki alt ve üst sınırlarından birisi veya bunlardan her ikisi gösterilmemiş olmakla birlikte, alt ve üst sınırlar arasında uygulama yapılmasını gerektirir nitelikteki hürriyeti bağlayıcı cezaların alt ve üst sınırlarının belirlenmesinde Türk Ceza Kanununun 62 ve 63 üncü maddelerindeki sınırlar esas alınır.

Para cezalarında alt ve üst sınırların belirlenmesi

MADDE 9. - Kanunlarda alt ve üst sınırlarından birisi veya bunlardan her ikisi gösterilmemiş olmakla birlikte, alt veya üst sınırlar arasında uygulama yapılmasını gerektirir nitelikteki para cezalarının sınırlarının belirlenmesinde Türk Ceza Kanununun 68 ve 69 uncu maddelerindeki sınırlar esas alınır.

Aynı türden cezaların yerine getirilmesi

MADDE 10. - Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesinden önce kesinleşmiş veya infazına başlanmış olan ve her iki kanunda belirtilen alt ve üst sınırlar arasında kalan ve türleri aynı bulunan cezalar aynen çektirilir.

Kanunlarda geçen "ağır hapis" deyimi "hapis"  olarak değiştirilmiştir.

 

 

Tekerrür

MADDE 11. - Yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunun 81 ilâ 88 inci maddelerinde yer alan tekerrür hükümlerine göre kurulmuş mahkûmiyet hükümleri, Cumhuriyet savcısı veya hükümlü veya yasal temsilcisinin istemi üzerine veya re'sen hükmü veren mahkemece Türk Ceza Kanununun 48 inci maddesinin hükümlerine göre ele alınarak dosya üzerinden lehte olan Kanuna göre yeniden belirlenir.

Zamanaşımı

MADDE 12. - Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş suçlar hakkında failin lehinde sonuç verecek kanunun zamanaşımına ilişkin hükümleri uygulanır.

Türk Ceza Kanununun dava veya ceza zamanaşımının durmasına ilişkin hükümleri ise Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş suçlar hakkında da uygulanır.

Cezaların içtimaı

MADDE 13. - Aynı kişinin fiillerinden bir veya birden fazlası, yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunun uygulandığı sürede, diğer suçları ise Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten sonra işlenmişse, fail hakkında Türk Ceza Kanununda yer alan içtimaa dair hükümler uygulanır.

İçtimaa giren suçların hepsi yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunun yürürlükte bulunduğu dönemde işlenmiş ise, fail hakkında lehte olan kanun hükümleri uygulanır.

Etkin pişmanlık ve uzlaşma

MADDE 14. - Türk Ceza Kanununun 39 uncu maddesinde yer alan etkin pişmanlık ve uzlaşma hükümleri, yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanuna göre kurulmuş ve kesinleşmiş mahkûmiyetler hakkında, re'sen veya Cumhuriyet savcısının veya hükümlü veya hükümlünün yasal temsilcisinin istemi üzerine, mahkûmiyet hükmünü vermiş bulunan mahkemenin dosya üzerinden yapacağı inceleme üzerine derhal uygulanır.

Çocuk ve küçükler hakkındaki hükümlerin uygulanması

MADDE 15. - Yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanun hükümlerine göre mahkûm edilmiş olup, cezalarının infazına başlanmamış veya cezaları infaz edilmekte bulunan çocuk ve küçükler hakkında, Türk Ceza Kanununun hükümleri uygulanır. Bu husustaki kararlar çocuk mahkemesince verilir.

Türk Ceza Kanununun 103 ilâ 109, 113, 116, 119 ve 122 nci maddeleri, 127 nci maddede belirtilen tüzüğün yapılmasından sonra yürürlüğe girer.

Yabancı ülke vatandaşlarının sınır dışı edilmesi

MADDE 16. -  Türk mahkemelerince hü-kümlendirilmiş olup da hürriyeti bağlayıcı cezaları infaz edilmiş veya kısmen veya tamamen affolunmuş veya koşullu salıverilmiş bulunan yabancılardan yurtta kalmaları sakıncalı görülenlerin, Cumhuriyet savcılığının istemi ile hükmü veren mahkemece sınır dışı edilmelerine karar verilebilir.

Sınır dışı edilmiş yabancılar beş yıl geçmedikçe yurda sokulmazlar.

Cezaların infazı rejimine dair hükümler

MADDE 17. - Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş suçlarla ilgili olarak verilmiş veya verilecek mahkûmiyetler hakkında Türk Ceza Kanununun cezaların infazı rejimine ilişkin hükümleri uygulanır. Ancak bu mahkûmiyetler hakkında koşullu salıverilme bakımından eski hükümlerin uygulanmasına devam olunur.

Yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunun 47 nci maddesine göre kurulan hükümler

MADDE 18. - Yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunun 47 nci maddesine göre verilmiş ceza hükümleri, tazminata ilişkin kısımları hariç olmak üzere Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesi ile birlikte kendiliğinden ortadan kalkar ve bu hükümlerden infazı tamamlanmamış olanlar  hakkında  Türk Ceza Kanununun 34 üncü maddesinin öngördüğü tedbirlerin uygulanmasına, dosya üzerinden evvelce hükmü vermiş olan ve hükümlü bu mahkemenin yargı çevresi dışında ise o yerdeki ve aynı derecedeki mahkeme tarafından karar verilir.

Mahkeme, re'sen veya Cumhuriyet savcısı, eski hükümlü veya yasal temsilcisinin istemi üzerine bu mahkûmiyetin adlî sicilden çıkarılmasına da karar verir.

Kısa süreli  hürriyeti bağlayıcı cezalar

MADDE 19. - Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesinden önce bir ilâ iki yıl arasında (iki yıl dahil) hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkûm edilenler veya bunların yasal temsilcileri, Türk Ceza Kanununun 64 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin haklarında uygulanmasını, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde mahkemesinden yazılı olarak isteyebilirler. Mahkeme, bu istemin yerinde olup olmadığına dosya üzerinden karar verir.

Kesinleşmiş ölüm cezaları

MADDE 20. - Yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Kanuna ve diğer kanunlara göre verilmiş ve kesinleşmiş ölüm cezaları, Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesi ile birlikte, kendiliğinden ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına dönüşür ve hükümlü derhal sıkı güvenlik infaz rejimine tâbi tutulur. Bu hükümlülerin, Ceza ve Tedbirlerin İnfazı Hakkında Kanuna göre hücrede geçirecekleri süre, hükmü veren mahkeme tarafından ve dosya üzerinden saptanır.

Terör suçlarından dolayı verilen idam cezası 3.8.2002 tarihli ve 4771 sayılı Kanun hükümlerine göre müebbet ağır hapis cezasına dönüştürülenler hakkında, 12.4.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun koşullu salıverilmeye ilişkin hükümleri uygulanmaz ve hükmedilen cezaların infazına ölünceye kadar devam olunur.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Çeşitli Hükümler

MADDE 21. - 7.11.1979 tarihli ve 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanuna 35 inci maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki 35/a maddesi eklenmiştir.

"Hükmün geri bırakılması

MADDE 35/a- Üç yıldan az hürriyeti bağlayıcı bir cezayı gerektiren suçu ilk defa işleyen çocuk veya küçüğün yeniden suç işlemeyeceği ve mahkemece belirlenecek yükümlere uyacağı ve tehlikeli eğilimlerinin çocuklara ve küçüklere özgü hapis cezasının uygulanmasını zorunlu kıldığı hususunda kesin kanaat elde edilemediği takdirde, çocuk mahkemesi sorumluluğu tespit etmekle beraber, cezaya hükmedilmesini geri bırakabilir.

Hükmün geri bırakılması kararı verildiğinde çocuk veya küçük, altı ay ile iki yıl arasında mahkemece belirlenecek bir süreyle denetimli serbestlik rejimine tâbi tutulur. Süre, kararın kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

Denetim süresi içinde hürriyeti bağlayıcı bir cezayı gerektiren yeni bir suç işleyen veya uyması gerekli yükümleri ısrarla ihlâl eden veya gösterdiği kötü davranışlar, tehlikeli eğilimlerinin varlığını sürdürmekte bulunduğunu açıkça belirten çocuk veya küçük hakkında denetimli serbestlik kararı geri alınır ve suçtan dolayı çocuklara ve küçüklere özgü hapis cezasına hükmedilir.

Denetim süresi kanun ve nizamlara uygun olarak geçirilirse davanın düşmesine karar verilir."

Tüzükler

MADDE 22. - 1. Türk Ceza Kanununun 94 ilâ 99 uncu maddelerinde yer alan güvenlik tedbirleri, 99 uncu maddede yapılacağı açıklanan tüzüğün yayımından sonra uygulanır. Tüzük, en geç bu Kanunun yayımlanmasından itibaren onsekiz ay içinde yürürlüğe konulur.

2. Türk Ceza Kanununun 127 nci maddesinde öngörülen tüzük, Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay içinde yürürlüğe konulur.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Değiştirilen ve Yürürlükten Kaldırılan Hükümler

Kanunlardaki ölüm cezaları

MADDE 23. - Yürürlükteki kanunlarda yer alan ölüm cezaları, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrilmiştir.

Ağır hapis cezaları

MADDE 24. - Ceza hükümlerini içeren kanunlardaki ağır hapis cezaları, Türk Ceza Kanununun 5 inci maddesi uyarınca hapis cezasına dönüşür. Bu hâlde, ceza hükümleri içeren kanunlardaki ağır hapis cezasına mahkûmiyetin sonucu olan belirli ehliyetsizlik veya fer'î ceza, ancak altı yıl veya daha fazla hapis cezasına hükmolunduğunda uygulanabilir.

 

 

Çocuk ve küçük

MADDE 25. - 7.11.1979 tarihli ve 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun çeşitli maddelerinde geçen "11 yaş" deyimi "12 yaş" olarak değiştirilmiştir.

Bu Kanunda geçen "çocuk" deyiminden onbeş yaşını bitirmemiş olanlar anlaşılır. Onbeş yaşını bitirmiş onsekiz yaşını bitirmemiş olanlar hakkında ise "küçük" deyimi kullanılır.

MADDE 26. - 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"18 yaşını bitirmeyen çocuklar ve küçükler tarafından işlenen ve genel mahkemelerin görevine giren suçlarla ilgili davalara çocuk mahkemelerinde bakılır."

MADDE 27. - 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 21 inci maddesinde yer alan "10 uncu maddede" kelimeleri yerine "Türk Ceza Kanununda" ibareleri konulmuştur.

MADDE 28. - 25.10.1963 tarihli ve 353 sayılı Askerî Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (A) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"A. Askerî Ceza Kanununun 59, 63,  64, 81, 93, 94, 95, 100, 101 ve 102 nci maddelerinde yazılı suçlar."

MADDE 29. - 22.11.1990 tarihli ve 3682 sayılı Adlî Sicil Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"b) Basit ve nitelikli zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma ve dolanlı iflâs gibi yüz kızartıcı suçlar ile beş yıldan fazla hapis cezasına mahkûmiyetler on yıl içinde,

c) Beş yıl ve daha az hapis veya ağır para cezasına mahkûmiyet hâlinde diğer bir cürümden dolayı beş yıl içinde,"

MADDE 30. - a) 24.4.1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumî Hıfzıssıhha Kanununun 186 ve 188 inci maddeleri,

b) 7.11.1979 tarihli ve 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 10 ilâ 13, 15, 38, 39 ve 41 inci maddeleri,

c) 26.4.1926 tarihli ve 825 sayılı Ceza Kanununun Mevkii Mer'iyete Vaz'ına Müteallik Kanun,

d) 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu bütün ek ve değişiklikleri ile birlikte,

Yürürlükten kaldırılmıştır.

GEÇİCİ MADDE 1. - A. Türk Ceza Kanununun 67 nci maddesine göre koşullu salıverilme kararı verilmesine ilişkin usul aşağıda gösterilmiştir:

Koşullu salıverilme hakkında cezaevi idaresi tarafından hazırlanan gerekçeli rapor, hükmü veren mahkemeye, hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa hükümlünün bulunduğu yerdeki hükmü veren mahkeme derecesindeki mahkemeye verilir. Mahkeme, bu raporu uygun bulursa hükümlünün koşullu salıverilmesine karar verir. Mahkeme raporu uygun bulmadığı takdirde gerekçesini kararında gösterir.

B) Koşullu salıverilme kararının geri alınmasına:

a) Hükümlü geri kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir cürümden dolayı hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûm edilirse, bu hükmü verecek mahkeme tarafından,

b) Hükümlünün bağlı tutulduğu yükümleri yerine getirmemesi hâlinde, koşullu salıverilme kararına esas teşkil eden hükmü veren mahkeme veya koşullu salıverilme kararını vermiş olan mahkeme tarafından,

Karar verilir.

Bu hükümler Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu çıkarılıncaya kadar yürürlükte kalır.

GEÇİCİ MADDE 2. -  Hükümlü hakkında 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre verilmiş olan kısıtlama kararları, hükümlü, Türk Ceza Kanununun 67 nci maddesine göre koşullu salıverildiğinde, deneme süresi içinde uygulanmaz. Koşullu salıverilme kararı geri alındığında kısıtlama kararı kendiliğinden yürürlüğe girer.

Bu hükümler Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu çıkarılıncaya kadar yürürlükte kalır.

GEÇİCİ MADDE 3. - Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş ve 3.8.2002 tarihli ve 4771 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin kapsamı içinde bulunan suçlar hakkında  3.8.2002  tarihli  ve  4771  sayılı Kanunun 1 inci maddesi hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.

Yürürlük

MADDE 31. - Bu Kanun Türk Ceza Kanunu ile birlikte yürürlüğe girer.

 

 

 

 

Yürütme

MADDE 32. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

                           

Recep Tayyip Erdoğan

 

 

 

 

 

Başbakan

 

 

 

 

Dışişleri Bak. ve Başb. Yrd.

Devlet Bak. ve Başb. Yrd.

Devlet Bak. ve Başb. Yrd.

 

 

A. Gül

A. Şener

M. A. Şahin

 

 

Devlet Bakanı

Devlet Bakanı V.

Devlet Bakanı

 

 

B. Atalay

A. Şener

M. Aydın

 

 

Adalet Bakanı V.

Millî Savunma Bakanı

İçişleri Bakanı

 

 

B. Atalay

M. V. Gönül

A. Aksu

 

 

Maliye Bakanı

Millî Eğitim Bakanı

Bayındırlık ve İskân Bakanı

 

 

K. Unakıtan

H. Çelik

Z. Ergezen

 

 

Sağlık Bakanı

Ulaştırma Bakanı

Tarım ve Köyişleri Bakanı

 

 

R. Akdağ

B. Yıldırım

S. Güçlü

 

 

Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı

Sanayi ve Ticaret Bakanı

En. ve Tab. Kay. Bakanı

 

 

M. Başesgioğlu

A. Coşkun

M. H. Güler

 

 

Kültür Bakanı

TurizmBakanı

Orman Bakanı

 

 

E. Mumcu

G. Akşit

O. Pepe

 

 

 

Çevre Bakanı

 

 

 

 

K. Tüzmen

 

 


                                                                               ADALET KOMİSYONUNUN

KABUL ETTİĞİ METİN

 

TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA

KANUN TASARISI

 

BİRİNCİ BÖLÜM

Genel Hükümler

Amaç

MADDE 1. - (1) Bu Kanunun amacı, 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun yürürlüğe konulmasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Kapsam

MADDE 2. - (1) Bu Kanun, diğer kanunlarda, yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununa yapılan yollamaları, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesiyle yürürlükten kaldırılan hükümleri ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun uygulanması için diğer kanunlarda yapılan değişiklikleri, yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş suçlar hakkında ne suretle hüküm kurulacağına ve kesinleşmiş cezaların nasıl infaz edileceğine ilişkin hükümleri kapsar.

İKİNCİ BÖLÜM

Uyum Hükümleri

Yollamalar

MADDE 3. - (1) Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan Türk Ceza Kanununa yapılan yollamalar, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelere yapılmış sayılır.

(2) Mevzuatta, yürürlükten kaldırılmış Türk Ceza Kanununun kitap, bab ve fasıllarına yapılmış olan yollamalar, o kitap, bab ve fasıl içinde yer almış hükümlerin karşılığını oluşturan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun maddelerine yapılmış sayılır.

Diğer kanunlardaki para cezalarının artırılması ve usulü

MADDE 4. - (1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun dışındaki kanunlarda yer alan para cezalarından nispî nitelikteki vergi ve resim cezaları, nispî para cezaları ve tazminat kabilinden değişen orana bağlı bulunan para cezaları hariç olmak üzere, kanun ve tüzüklerde alt ve üst sınırları veya bunlardan birinin gösterildiği veya hiç gösterilmediği veya sabit bir rakam olarak gösterilmiş bulunan para cezalarından (idarî ve disiplin para cezaları dahil);

a) Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk kurulduğu tarihten önce yürürlüğe girmiş bulunan bütün kanun ve tüzüklerde yazılı olup da, daha sonraki tarihlerde Türkiye Büyük Millet Meclisince miktarına dokunulmamış para cezaları yüzkırkikibinsekizyüzaltmış katına,

b) Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul olunup da;

1. 31.12.1939 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları seksenbeşbinyediyüzonbeş katına,

2. 1.1.1940 tarihinden 31.12.1945 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları elliyedibinyüzkırkbeş katına,

3. 1.1.1946 tarihinden 31.12.1959 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları yirmisekizbinbeşyüzyetmiş katına,

4. 1.1.1960 tarihinden 31.12.1970 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları ondörtbinikiyüzseksenbeş katına,

5. 1.1.1971 tarihinden 31.12.1977 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları sekizbinbeşyüzyetmiş katına,

6. 1.1.1978 tarihinden 31.12.1980 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları ikibinsekizyüzaltmış katına,

7. 1.1.1981 tarihinden 31.12.1987 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları bindörtyüzotuz katına,

8. 1.1.1988 tarihinden 31.12.1993 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları kırkdört katına,

9. 17.10.1996 tarihli ve 4199 sayılı, 21.5.1997 tarihli ve 4262 sayılı kanunlarla değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu istisna olmak üzere, 1.1.1994 tarihinden 31.12.1998 tarihine kadar yürürlüğe girmiş kanunlardaki para cezaları yirmidokuz katına,

10. 1.1.1999 tarihinden 31.12.1999 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları beş katına,

11. 1.1.2000 tarihinden 31.12.2000 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları dört katına,

12. 1.1.2001 tarihinden 31.12.2001 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları üç katına,

13. 1.1.2002 tarihinden 31.12.2002 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para cezaları iki katına,

Çıkarılmıştır.

 

 

Ağır para cezasının dönüştürülmesi

 

MADDE 5. - (1) Özel ceza kanunları ile ceza içeren kanunlarda öngörülen "ağır para" cezaları, "adli para" cezasına dönüştürülmüştür.

(2) Bu kanunlarda Türk Ceza Kanununda belirlenen cezalar sistemine uygun değişiklik yapılıncaya kadar, birinci fıkrada belirtilen kanunlarda alt ve üst sınırlarından birisi veya bunlardan her ikisi gösterilmemiş olmakla birlikte, alt veya üst sınırlar arasında uygulama yapılmasını gerektirir nitelikteki adli para cezalarında cezanın alt sınırı dörtyüzelli milyon, üst sınırı yüz milyar Türk Lirası olarak uygulanır. Bu fıkra hükümleri, nispi nitelikteki adli para cezaları hakkında uygulanmaz.

Ağır hapis cezasının dönüştürülmesi

MADDE 6. - (1) Özel ceza kanunları ile ceza içeren kanunlarda öngörülen "ağır hapis" cezaları, "hapis" cezasına dönüştürülmüştür.

Hafif hapis ve hafif para cezalarının dönüştürülmesi

MADDE 7. - (1) Özel ceza kanunları ile ceza içeren kanunlarda öngörülen "hafif hapis" cezaları, "hapis" cezasına; "hafif para" cezaları, "adli para" cezasına dönüştürülmüştür. 

 

Yeni Türk Lirasının kullanılması

MADDE 8. - (1) Türk Ceza Kanununda geçen "Türk Lirası" ibaresi karşılığında, uygulamada, 28.1.2004 tarihli ve 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun hükümlerine göre ülkede tedavülde bulunan para "Yeni Türk Lirası" olarak adlandırıldığı sürece, bu ibare kullanılır.

Lehe olan hükümlerin uygulanmasında usul

MADDE 9. - (1) 1 Nisan 2005 tarihinden önce kesinleşmiş hükümlerle ilgili olarak, Türk Ceza Kanununun lehe olan hükümlerinin derhal uygulanabileceği hallerde, duruşma yapılmaksızın da karar verilebilir.

(2) Birinci fıkra hükmü, 1 Nisan 2005 tarihinden önce verilip de Yargıtay tarafından lehe olan hükümlerin uygulanması hususunda değerlendirme yapılması gerektiği gerekçesiyle bozularak mahkemesine gönderilen hükümler hakkında da uygulanır.

(3) Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.

İnfazın ertelenmesi veya durdurulması

MADDE 10. - (1) 1 Nisan 2005 tarihinden önce kesinleşmiş olan mahkumiyet kararları hakkında bu Kanunun lehe olan hükümleri öncelikle dikkate alınarak, 4.4.1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 402 nci maddesi uyarınca infazın ertelenmesine veya durdurulmasına karar verilir.

 

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Değiştirilen ve Yürürlükten Kaldırılan Hükümler

MADDE 11. - (1) 7.11.1979 tarihli ve 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun çeşitli maddelerinde geçen "11 yaş" deyimi "12 yaş" olarak değiştirilmiştir.

 

 

MADDE 12. - (1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla,

a) 26.4.1926 tarihli ve 825 sayılı Ceza Kanununun Mevkii Mer'iyete Vaz'ına Müteallik Kanun,

b) 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu, bütün ek ve değişiklikleri ile birlikte,

Yürürlükten kaldırılmıştır.

 

 

Yürürlük

MADDE 13. - (1) Bu Kanunun,

a) "İnfazın ertelenmesi veya durdurulması" başlıklı 10 uncu maddesi hükmü, yayımı tarihinde,

b) Diğer hükümleri, 1 Nisan 2005 tarihinde,

Yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 14. - (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.