Dönem
: 22 Yasama Yılı : 1
T.B.M.M. (S. Sayısı : 142)
Doğrudan
Yabancı Yatırımlar Kanunu Tasarısı ve Plan ve
Bütçe Komisyonu Raporu (1/327)
|
|
T.C. |
|
|
|
Başbakanlık |
26.12.2002 |
|
|
Kanunlar ve Kararlar |
|
|
|
Genel Müdürlüğü |
|
|
|
Sayı : B.02.0.KKG/196-279/6141 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Önceki yasama döneminde hazırlanıp Başkanlığınıza sunulan ve
İçtüzüğün 77 nci maddesi uyarınca hükümsüz sayılan ilişik listede adları
belirtilen kanun tasarılarının yenilenmesi Bakanlar Kurulunca uygun
görülmüştür.
Gereğini arz ederim.
Abdullah
Gül
Başbakan
LİSTE
Esas
No. Hükümsüz Sayılan
Kanun Tasarılarının Adı :
1/467 Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve
Görevleri Hakkında Kanuna Bir Ek Madde Eklenmesine Dair Kanun Tasarısı
1/476 Aile Araştırma Kurumu Genel Müdürlüğü
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı
1/477 Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı
1/848 Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve
Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
1/1005 Doğrudan Yabancı
Yatırımlar Kanunu Tasarısı
1/1011 Turizm Bakanlığının Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Bir Maddesinde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
|
|
T.C. |
|
|
|
Başbakanlık |
13.6.2002 |
|
|
Kanunlar ve Kararlar |
|
|
|
Genel Müdürlüğü |
|
|
|
Sayı : B.02.0.KKG.0.10/101-485/3294 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca 10.6.2002 tarihinde
kararlaştırılan “Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu Tasarısı” ile gerekçesi
ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Bülent
Ecevit
Başbakan
GENEL GEREKÇE
Yabancı doğrudan
yatırımları en çok çeken ülkelerin, uzun dönemde ekonomik istikrarı
yakalayacağı kabul edilen ülkeler olduğu bilinmektedir. Avrupa, Ortadoğu ve
Orta Asya arasındaki eşsiz jeopolitik konumu ve dünya enerji merkezlerine
yakınlığı ile “bölgesel bir merkez” olma niteliğine; geniş iç pazarı,
maliyet-etkin ve eğitimli iş gücü ve güçlü yerli sermayesine karşın ülkemiz,
doğrudan yabancı yatırımlar alanında hiçbir dönem kendisinden beklenen
performansı sergileyememiştir. Bu sonucun doğmasına yol açan en önemli unsur,
doğrudan yabancı yatırımların ekonomik kalkınma stratejisinin temel bileşeni
haline getirilmemiş olmasıdır. Bu nedenle, gelişmekte olan ülkelerin kaynak
açığını gidermede, özellikle borç yükünün azaltılmasında anahtar role sahip
bulunan doğrudan yabancı yatırımların; teknoloji, istihdam, modern know-how,
yönetim becerisi, pazarlama ve ihracat olanakları gibi yararlarının maksimize
edilebilmesi için, ülke çıkarları ile yatırımcının çıkarları arasında akılcı
bir dengenin sağlanması ve bu yönde stratejik politikaların izlenmesi gerekmektedir.
Bilindiği üzere yatırım
iklimi sadece ekonomik değil aynı zamanda hukukî bir iklimdir. Bu nedenle
yukarıda bahsi geçen amacın gerçekleştirilmesi, sağlanacak diğer gelişmelerin
yanı sıra, yatırımcıların ihtiyaç ve beklentilerini dikkate alan, açık,
anlaşılır ve şeffaf bir doğrudan yatırım mevzuatının varlığını gerekli kılar.
18 Ocak 1954 tarihinde yürürlüğe giren 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik
Kanunu, dönemin doğrudan yabancı yatırımları için gerekli kanunî alt yapıyı
sağlayan, oldukça liberal bir mevzuattı ve liberal olma niteliğini hâlâ
korumaktadır. Ancak yatırım ortamının geliştirilmesine yönelik olarak
gösterilen reform çabalarına karşın, 6224 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten bu yana doğrudan yatırımlara ilişkin olarak ortaya çıkan kavram ve
uygulama farklılıklarını karşılamadaki ve yatırımcıların haklarını uluslararası
standartlarda korumadaki eksikliği, yeni bir kanunun hazırlanması ihtiyacını
doğurmuştur. 6224 sayılı Kanunun isminde “Teşvik” ibaresinin yer almasının
nedeni, o yıllar için teşvik unsuru olarak kabul edilebilecek kâr transferi,
eşit muamele gibi hususları içermesi
idi. Ancak Kanunun yürürlükte kaldığı yaklaşık yarım asırlık zaman
dilimi içerisinde, ekonomik hayatta yaşanan gelişmeler ve ilgili mevzuatta
yapılan değişiklikler, söz konusu hususların teşvik aracı yerine, genel kabul
görmüş uluslararası yatırım ilkelerine dönüşmesine neden olmuştur. Bu nedenle
uluslararası tanımlamalara da uygun olarak yeni kanunun ismi “Doğrudan Yabancı
Yatırımlar Kanunu” olarak belirlenmiştir.
18.1.1954 tarihli ve 6224
sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu yerine, Türkiye’deki yatırım ortamının
liberal niteliğini öne çıkaran bir kanun hazırlanmıştır. Zira bir ülkenin
yatırım mevzuatı, o ülkenin uluslararası yatırımlara olan bakış açısını
yansıtması bakımından önemlidir. Doğrudan yatırımlara ilişkin temel kanun
olarak dizayn edilen yeni “Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu” ile esas olarak,
ülkemizin uluslararası yatırımlara yönelik eşitlikçi ve liberal yaklaşımı yansıtılmakta
ve kanuna “yatırımcıya açık ve anlaşılır mesajlar veren” ve yatırımcının
değişik mevzuatlar gereği sahip olduğu haklar ve tâbi olduğu yükümlülükleri
gösteren “yasal bir rehber” niteliği kazandırılmaktadır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1. - Amaç ve kapsam maddesidir.
Amacı, “doğrudan yabancı yatırımları özendirmek, yabancı yatırımcıların
haklarının korunması ile yatırım ve yatırımcı tanımlarında uluslararası
standartlara uyulması, doğrudan yabancı yatırımların gerçekleştirilmesinde
izin/onay sisteminin bilgilendirme sistemine dönüştürülmesi ve tespit edilen
politikalar yoluyla doğrudan yabancı yatırımları artırmak” olan Kanun, yabancı
yatırımcıların tâbi olduğu muameleye ilişkin usul ve esasları kapsamaktadır.
Madde 2. - Madde, Kanunun uygulama
alanının açıklığa kavuşturulmasını teminen, “yabancı yatırımcı ve yabancı
doğrudan yatırım” gibi yatırıma ilişkin temel kavramları, uluslararası
standartlar çerçevesinde tanımlamaktadır.
Kanun ile, menkul kıymetler borsaları
dışında edinilen hisselerin yanı sıra, kısa vadeli sermaye hareketlerinin söz
konusu olduğu menkul kıymetler borsalarında, % 10’u aşan hisse oranı edinimi,
“doğrudan yabancı yatırım” kapsamına alınmıştır. “% 10” oranı, yabancı
yatırımcıların uzun vadeli beklentilerini temsil ettiği uluslararası alanda
kabul edilen orandır.
Yabancı yatırımcı tanımı, yabancı
ülkelerin kanunlarına göre kurulmuş tüzel kişileri, uluslararası kuruluşları,
Türkiye’de ikamet edip etmediğine bakılmaksızın Türkiye’de yatırım yapan
yabancı ülkelerin vatandaşlığına sahip gerçek kişileri ve yurt dışında yerleşik
Türk vatandaşlarını kapsamaktadır. Bu çerçevede, yurt dışında ikamet eden Türk
işçileri de, Türkiye’de yapacakları yatırımlar açısından yabancı yatırımcı
tanımına dahil edilmiştir. Ayrıca, 4112 sayılı Kanun kapsamında Bakanlar
Kurulundan izin almak suretiyle başka bir ülkenin vatandaşlığına geçmiş olan
Türk vatandaşlarının da, Türkiye’de yatırım yapmaları durumunda yabancı
yatırımcı olarak değerlendirilmesi öngörülmüştür.
Madde 3. - a) Doğrudan yabancı
yatırımların ülkelerin iktisadî kalkınmasına olan katkısı ve bu yatırımları
çekmek konusunda giderek yoğunlaşan rekabet, ülkelerin yabancı yatırımlara
yönelik sektörel kısıtlamaları ortadan kaldırmalarını veya en az düzeye
indirmelerini gerektirmiştir.
Ancak, kamu düzeni, kamu sağlığı, kamu
güvenliği ve kamu yararı gerekçeleri ile 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların
Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun, 815 sayılı Türkiye Sahillerinde Nakliyatı
Bahriye (Kabotaj) ve Limanlarla Kara Suları Dahilinde İcrayı Sanat ve Ticaret
Hakkında Kanun, 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu, 1380 sayılı Su
Ürünleri Kanunu, 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu gibi çeşitli mevzuatta
kısıtlamalar getiren hükümler yer almakta, 3213 sayılı Maden Kanunu, 2872
sayılı Çevre Kanunu ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu gibi bazı mevzuatta
ise izin alma zorunluluğu öngörülmektedir.
Bu bent ile, yatırım ortamının liberal
niteliği vurgulanmış olup, uluslararası anlaşmalar ve diğer kanun hükümlerince
çeşitli amaçlarla öngörülen snırlamalara da atıf yapılmasıyla mevzuatlararası
uyumun sağlanması ve şeffaflığın temini amaçlanmıştır.
Diğer taraftan, 6224 sayılı Yabancı
Sermayeyi Teşvik Kanunu ile 1954 yılında öngörülmüş bulunan millî muamele
esasına bu Kanunda da yer verilerek, ülkemizde yabancı yatırımcıların yerli
yatırımcılarla eşit muameleye tâbi oldukları belirtilmiştir.
b) Yabancı yatırımcılar açısından önemi
dikkate alınarak, kamulaştırmaya ve devletleştirmeye ilişkin mevzuatta yer alan
genel ilkelere yer verilmesi amaçlanmıştır.
c) Kambiyo mevzuatımız, taraf bulunduğumuz
uluslararası anlaşmalar ve 6224 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatı uyarınca
yabancı yatırımcıların sahip olduğu transfer serbestisine doğrudan yabancı
yatırımları düzenleyen bu Kanunda da yer verilmiştir.
Bentte, yabancı yatırımcıların faaliyet ve
işlemlerinden doğan net kâr, temettü, satış, tasfiye ve tazminat bedellerinin,
lisans, yönetim ve benzeri anlaşmalar karşılığında ödenecek meblağlar ile dış
kredi ana para ve faiz ödemelerinin yurt dışına serbestçe transfer
edilebileceği belirtilmiştir.
d) Türkiye’de Türk hukukuna uygun olarak
kurulan ve idare merkezinin Türkiye’de bulunduğu, yabancı yatırımcıların
ortaklığıyla kurulan ya da iştirak edilen şirketler, Türk şirketi
sayılmaktadır. Bu şekilde Türk tüzel kişiliği kazanmış bulunan şirketlerin
yatırımlarıyla ilgili olarak taşınmaz mülkiyeti ve sınırlı aynî hak edinimi,
442 sayılı Köy Kanunu ve 2644 sayılı Tapu Kanunu ile sınırlanmamış
bulunduğundan söz konusu serbestinin Kanunda yer alması amaçlanmıştır.
e) Yabancı yatırımcılar için önemi dikkate
alınarak uyuşmazlıkların çözümü hususuna yer verilmesi amaçlanmıştır.
f) Bu bent ile, yabancı yatırımcıların,
yabancı ülkelerde kurulu bulunan şirketlerin menkul kıymetlerini yatırım aracı
olarak kullanmak istemeleri durumunda, bu kıymetlerin değer tespitine ilişkin
usul ve esaslar açıklanmaktadır.
g) Bu bent ile, yabancı yatırımcılar
açısından önemi dikkate alınarak, çalışma izni bakımından çalışma mevzuatına
tâbi olan yabancı personelin istihdamı konusunun, doğrudan yabancı yatırımları
düzenleyen bu Kanunda yer alması amaçlanmıştır.
h) Bu bent, yabancı ülke kanunlarına göre
kurulmuş şirketlerin, pazar araştırması, ihraç ürünlerinin kalite kontrolü ve
benzeri faaliyetlerine yerine getirilmesi amacıyla ve ticarî faaliyette
bulunmamak koşuluyla Türkiye’de açacakları irtibat bürolarının kuruluşunu
düzenlemektedir. İrtibat bürosu açma hususu başka bir kanunda
düzenlenmediğinden, haksız rekabete yol açmaması bakımından bu Kanunla izne
tâbi tutulması gerekli görülmüştür.
Madde 4. - Yıllık plan ve program
hedeflerini, ülkenin genel ekonomik durumunu ve dünyadaki yatırım eğilimleri
ile ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile özel kesim meslek kuruluşlarının
görüşlerini dikkate alarak doğrudan yabancı yatırımlara ilişkin politikaların
genel çerçevesini belirleme görev ve yetkisi bu Kanun ile Hazine Müsteşarlığına
verilmiştir. Müsteşarlık bu görevin gereği gibi ifası amacıyla, her türlü
hizmeti satın almaya ve diğer kuruluşların faaliyetlerine katılmaya yetkilidir.
Bu görevin yerine getirilmesinde,
yatırımlar hakkındaki istatistiki bilgilerin edinilmesi önem arz etmektedir. Bu
amaçla Müsteşarlık, kamu kurum ve kuruluşları ile özel kesim meslek
kuruluşlarından yatırımla ilgili istatistiki bilgileri istemeye yetkili
kılınmıştır.
Ayrıca, yatırımlara ilişkin istatistiki
bilgilerin, yayımlanacak yönetmelikte yer alan usul ve esaslar çerçevesinde
yabancı yatırımcılardan istenmesi hususu düzenlenmekte, söz konusu bilgilerin
istatistiki amaçlar dışında ispat aracı olarak kullanılamayacağı ifade edilerek
bildirim yükümlülüğünün amacı ve kapsamına açıklık kazandırmaktadır.
Maddede ayrıca, yatırım ortamını
ilgilendiren mevzuatta yapılacak değişiklik ve yeni mevzuat taslakları hakkında
Müsteşarlığın görüşünün alınması hükmüne yer verilmiştir. Böylece yatırım
ortamını etkileyen mevzuat çalışmalarında Müsteşarlık tarafından belirlenen
politikaların dikkate alınması ve yatırım ortamının düzenlenmesinde ilgili
kurum ve kuruluşlar arasında eşgüdümün sağlanması amaçlanmıştır.
Madde 5. - a) 6224 sayılı Kanunun bu Kanun
ile yürürlükten kaldırılması, 6224 sayılı Kanun kapsamında kurulan şirketlerin
tâbi olacakları hukukun belirlenmesini gerektirdiğinden, bent ile, 6224 sayılı
Kanun kapsamında kurulan şirketlerin, kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla,
bu Kanun kapsamında değerlendirileceği hususu düzenlenmiştir.
b) Doğrudan yabancı yatırımlara ilişkin
genel esasları düzenleyen bu Kanunun uygulama esaslarının, Kanunun yürürlüğe
girmesinin hemen ardından, 1 aylık süre içerisinde, Hazine Müsteşarlığınca
hazırlanacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir.
c) Bent ile 6224 sayılı Kanun yürürlükten
kaldırılmıştır.
Geçici Madde 1. - Kanunun uygulanmasını
gösterecek yönetmeliklerin hazırlanması için 1 aylık süre öngörüldüğünden bu
süre içerisinde 6224 sayılı Kanun esas alınarak çıkartılan kararname, tebliğ ve
genelgelerin, bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam
edilmesi mevzuat boşluğunun yaratılmaması ve uygulamada devamlılığın sağlanması
amacıyla gerekli görülmüş ve madde bu amaçla düzenlenmiştir.
Geçici Madde 2. - Özel sektör
kuruluşlarında yabancı personel çalıştırılması hususu 6224 sayılı Kanun ile
ilgili mevzuatı çerçevesinde Hazine Müsteşarlığının yetkisi dahilindedir.Ancak
söz konusu izni verme yetkisini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına tanıyan
“Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun Tasarısı”, TBMMGenel Kurulu
gündeminde bulunmaktadır. Madde ile bu Kanunun daha önce yürürlüğe girmesi
halinde doğabilecek yasal boşluğun önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.
Madde 6. - Yürürlük maddesidir.
Madde 7. - Yürütme maddesidir.
Plan ve
Bütçe Komisyonu Raporu
|
|
Türkiye Büyük Millet
Meclisi |
|
|
|
Plan ve Bütçe Komisyonu |
16.5.2003 |
|
|
Esas No. : 1/327 |
|
|
|
Karar No. : 30 |
|
|
|
|
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Bakanlar Kurulunca 21 inci Dönemde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan, ancak Milletvekili Erken Genel
Seçimleri nedeniyle kanunlaşamayarak kadük olan ve Hükümetçe İçtüzüğün 77 nci
maddesi uyarınca 26.12.2002 tarihinde yenilenerek, Başkanlıkça 30.12.2002
tarihinde Komisyonumuza havale edilen "Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu
Tasarısı", Komisyonumuzun 1.5.2003 tarihinde yapmış olduğu 39 uncu
birleşimde Hükümeti temsilen Devlet Bakanı Ali Babacan ile Maliye Bakanlığı,
Hazine Müsteşarlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı temsilcilerinin
de katılımlarıyla incelenip görüşülmüştür.
Bilindiği gibi; ülkemiz, jeopolitik konumu
ve dünya enerji merkezlerine yakınlığı nedeniyle bölgesel bir merkez özelliği
taşımakta olup, geniş iç pazara, eğitimli ve dinamik işgücüne ve güçlü bir
yerli sermayeye sahip olmasına rağmen doğrudan yabancı yatırımların ekonomik
kalkınma stratejisinin temeline oturtulmaması nedeniyle, küresel ölçekte
doğrudan yabancı sermaye yatırımlarından yeterince pay alamamıştır.
Yatırımların ekonomik boyutu kadar hukuki
altyapısındaki eksiklik ve aksaklıkların giderilmesi de yatırımcılar açısından
önem taşımaktadır. 1954 yılında yürürlüğe konulan 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi
Teşvik Kanunu, o yıllar için son derece liberal bir hukuki altyapı oluşturmakla
beraber, daha sonraki yıllarda ortaya çıkan kavram ve uygulama farklılıklarını
karşılamada ve yatırımcıların haklarını uluslararası standartlarda korumada
yetersiz kalmıştır. Ayrıca, anılan Kanunda yer alan ve geçmişte teşvik unsuru
olarak kabul edilebilecek kâr transferi, eşit muamele gibi hususlar artık genel
kabul görmüş uluslararası yatırım ilkelerine dönüşmüşlerdir.
Bu nedenle; gelişmekte olan ülkelerin
kaynak açığını gidermede ve borç yükünün azaltılmasında hayati önem taşıyan
doğrudan yabancı yatırımların; teknoloji, istihdam, modern know-how, yönetim
becerisi, etkin pazarlama ve ihracat avantajı gibi olanaklarından mümkün
olduğunca faydalanılabilmesi için ülke çıkarları ile yatırımcının çıkarları
arasında akılcı bir dengenin sağlanabilmesine ve bu doğrultudaki stratejik
politikaların uygulanabilmesine imkan tanıyan bir hukuki alt yapının
oluşturulması zorunlu hale gelmiştir.
Bu çerçevede, ülkemizin yabancı
yatırımlara karşı eşitlikçi ve liberal bakış açısını yansıtan ve yatırımcıya
açık ve anlaşılır mesajlar veren, yatırımcının hakları ve yükümlülükleri
bakımından rehber niteliği taşıyan bir yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulmaktadır.
Tasarı ve gerekçesi incelendiğinde;
- Doğrudan yabancı yatırımların
özendirilmesi, yabancı yatırımcıların haklarının korunması ve tespit edilen
politikalar yoluyla doğrudan yabancı yatırımların artırılmasının,
- Yabancı yatırımcı ve doğrudan yabancı
yatırım gibi kavramlara uluslararası
standartlar çerçevesinde açıklık kazandırılmasının,
- Yabancı yatırımcıların ve doğrudan
yabancı yatırımların ülkemiz mevzuatına uyumunu öngören düzenlemelerin
yapılmasının,
- Doğrudan yabancı yatırımlara ilişkin
politikaların belirlenmesinde ve uygulanmasının takibinde Hazine
Müsteşarlığının yetkili ve görevli kılınmasının,
Amaçlandığı anlaşılmaktadır.
Komisyonumuzda Tasarının geneli üzerinde
yapılan görüşmelerde;
- Tasarının son derece önemli bir Tasarı
olmakla beraber köklü düzenlemeler içermediği, yatırımcıların en fazla şikayet
ettiği bürokratik işlemlerin azaltılmasına ilişkin bir düzenleme yapılmadığı,
sadece bazı kavramlara açıklık kazandırılarak mevzuatta iyileştirme yapıldığı,
- Bürokratik işlemlerin fazlalığının
yatırımcının şevkini kırdığı, işlemlerin belirlenmiş sürelerde
sonuçlandırılmadığı, bu belirsizliğin yatırımcının devlete olan güvenini
zedelediği, yabancı ülkelerde de aynı bürokratik işlemler bulunmakla beraber
bunların sonuçlandırılma sürelerinin kesin olarak belirlendiği,
- Ülkemizde yabancı sermaye ve doğrudan
yabancı yatırım sıkıntısı çekilmesinin esas olarak siyasal ve ekonomik
istikrarın yeterince sağlanamamış olmasından kaynaklandığı, ayrıca saydamlığa
gereken önemin verilmeyişinin güven ortamını zedelediği, halihazırda uygulanan
Kanun son derece ileri bir Kanun olmasına rağmen ekonomik ve siyasal
istikrarsızlık nedeniyle ülkemizin yeterince yabancı sermaye çekemediği,
- Sadece vergi teşvikiyle yabancı
sermayenin ülkeye kazandırılamayacağı, yatırım teşvik belgesi örneğinde olduğu
gibi bürokratik işlemleri artıran izin müesseselerinin kaldırılmasında yarar
bulunduğu, Tasarı ile bu konuda belirli bir iyileştirme yapıldığı, ancak buna
ek olarak yüksek enflasyon yaşayan ülkemizde enflasyon muhasebesinin
uygulanmasının da yabancı yatırımcıların endişelerini gidereceği, enflasyonla
mücadelede yerli ve yabancı yatırımcıya yeterince güven verilemediği,
- Yatırım olanaklarını yabancı
yatırımcılara tanıtacak, yatırımcılara yol gösterecek bir organizasyonun
kurulmasının gerekli olduğu, yabancı yatırımcılar teşvik edilirken yerli yatırımcıya da aynı hakların tanınması
gerektiği,
- Tasarının bazı olumlu düzenlemeler
içermekle birlikte mevcut sıkıntılara köklü bir çözüm getirmediği, esasen
Hükümetin programını yansıtmadığı, Tasarının incelenmesi sonucunda Hükümetin
doğrudan yabancı yatırımlar konusundaki yaklaşımının önceki Hükümetlerden
farklı olmadığı intibaının edinildiği, bu nedenle Tasarının başka
düzenlemelerle desteklenmesinin zorunlu olduğu,
- Türkiye'nin coğrafi bölgelere dayalı
kalkınma anlayışını terk ederek il merkezli veya birkaç ili kapsayan yöre
merkezli kentsel kalkınma anlayışını benimsemesi gerektiği, "tek adım
birimi" olarak adlandırılacak organizasyon şekli ile yatırım işlemlerinin
tek bir büroda kısa sürede sonuçlandırılmasının yararlı olacağı,
- Ülkemizde doğrudan yabancı sermaye
yatırımlarının yetersizliğinin sadece siyasi-ekonomik istikrarsızlık ve
bürokratik zorluklar ile açıklanamayacağı, aynı bürokratik işlemleri uygulayan
pek çok ülkenin önemli ölçüde yabancı sermaye çektiği, Avrupa Birliği'nin, eski
doğu bloku ülkeleri ile eski SSCB
Cumhuriyetlerini yatırım bölgeleri ilan ederek Avrupalı yatırımcıları bu
ülkelere yönlendirdiği, ayrıca pek çok ülkede Türkiye'nin aleyhine haksız
rekabet uygulandığı, bu nedenle haksız rekabeti önleme anlaşmalarının
yaygınlaştırılmasının zorunlu olduğu,
- Yabancı yatırımcıların yatırım
kararlarını alırken; iç pazarın uygunluğu, çevre ülkelerde pazarlama imkanının
bulunup bulunmadığı, maliyetlerin yüksekliği gibi hususları gözönüne aldığı, bu
çerçevede Türkiye'nin istikrarsız bir bölgede bulunması ve nispeten gelişmiş
sanayisiyle, yabancı yatırımcıda rekabete ilişkin bazı endişeler doğurduğu, esasen son yıllarda
yabancı sermaye miktarındaki artışın yeni yatırımlardan ziyade mevcut yabancı
şirketlerin sermaye artırımından kaynaklandığı,
- Tasarı ile getirilen sistemin yabancı
sermaye akışında önemli bir artış sağlamayacağı, çünkü asıl sıkıntılara Tasarı
ile çözüm getirilmediği, Tasarının gerekçesinde belirtilen hususların
maddelerde giderilmediği, bu nedenle bir alt komisyonda ele alınmasının yararlı olacağı,
Şeklindeki görüş ve eleştirileri takiben
Hükümet adına yapılan tamamlayıcı açıklamalarda;
- Ülkemizin, doğrudan yabancı
yatırımlardan aldığı payın, GSMH'sı, ithalat ve ihracatına göre son derece
yetersiz kaldığı, bu payın artırılmasının ekonomik canlanmanın sağlanmasında
büyük önem taşıdığı,
- Halen uygulanmakta olan 6224 sayılı
Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanununun
geçmişte son derece önemli bir işlev görmekle birlikte günümüz şartlarında
yetersiz kaldığı, Tasarının çağdaş gelişmelere uyum sağlanması ve yabancı
yatırımlara yol gösterilmesi amacıyla hazırlandığı,
- Gelişmekte olan ülkeler arasında yabancı
yatırımları çekme konusunda ciddi bir rekabetin yaşandığı, bu nedenle pek çok
ülkenin yabancı yatırımcılara cazip avantajlar sağladığı, Tasarı ve Tasarıyı
tamamlayıcı diğer yasa hazırlıkları ile ülkemizin rekabet gücünün
artırılmasının hedeflendiği,
- Doğrudan yabancı yatırımların
artırılmasının Hükümetin ekonomik programının en önemli ayaklarından birisini
oluşturduğu, bu sayede ekonomide
canlanmanın ve istihdam artışının sağlanmasının hedeflendiği,
- Tasarının doğrudan yabancı yatırımcılara
ilişkin bütün sorunları çözmek amacıyla hazırlanmadığı, asıl amacının yabancı
yatırımcılara ilk aşamada bir başvuru kaynağının sağlanması olduğu, yabancı
sermaye mevzuatına bir çekidüzen getirilmesinin hedeflendiği, Tasarıyı
tamamlayıcı yasa hazırlıklarının devam ettiği, Tasarının esas olarak
yatırımlara ilişkin düzenlemeler için bir çerçeve yasa olarak düşünüldüğü,
- Tek partiden oluşan 59 uncu Hükümet ile
yıllardan sonra ilk kez siyasi istikrarın sağlandığı, ekonomik istikrarın da en
kısa sürede sağlanmış olacağı, buna paralel olarak yatırım mevzuatının iyileştirilmesinin amaçlandığı, ileriki yıllarda
bürokratik işlemlerin tek merkezden tamamlanabilmesine ilişkin çalışmaların da
sonuçlanacağı,
- Yatırımcılara yatırım ortamını tanıtmak
ve yol göstermek amacıyla "Türkiye Yatırım Promosyon Ajanı" yasası
hazırlıklarının devam ettiği,
İfade edilmiştir.
Geneli üzerindeki görüşmeleri müteakip
Tasarının ayrıntılı bir şekilde incelenebilmesi ve gerekli düzenlemelerin
yapılabilmesini teminen bir alt komisyonda ele alınması kararlaştırılmıştır.
Alt komisyonun 7.5.2003 tarihinde ilgili
kurum ve kuruluş temsilcilerinin de katılımlarıyla yapmış olduğu toplantıda,
Tasarının maddeleri üzerinde görüş ve düşünceler geniş bir şekilde dile
getirilmiş ve Tasarının;
- 1 inci maddesinin aynen,
- 2 nci maddesinin; tanımların uygulamada
tereddüde yol açmaması ve amacın daha açık bir şekilde ifade edilebilmesini teminen yeniden düzenlenmesi
suretiyle,
- 3 üncü maddesinin; (g) fıkrasının,
doğrudan yabancı yatırımlarda istihdam edilecek yabancı uyruklu kilit personelin çalışma izinlerinde
kolaylık ve basitlik sağlanmasını teminen yeniden düzenlenmesi suretiyle,
- 4 üncü maddesinin; birinci fıkrasında
yer alan "her türlü hizmeti satın almaya" ifadesinin madde metninde
yer almasına gerek olmadığı kanaatiyle metinden çıkarılması suretiyle,
- 5 inci maddesinin; bu Kanunda yapılacak
değişikliklerin, ancak bu Kanunda yapılacak ekleme ve değişikliklerle
gerçekleştirilebilmesine ilişkin bir düzenlemenin yeni bir fıkra olarak
maddenin sonuna eklenmesi suretiyle,
- Geçici 1 inci maddesi ile yürürlük ve
yürütmeye ilişkin 6 ve 7 nci maddelerinin aynen,
Kabul edilmesi, geçici 2 nci maddesinin
ise Tasarıda yer almasına gerek olmadığından hareketle metinden çıkarılması
suretiyle oluşturulan metin Komisyonumuza sunulmuştur.
Bu defa Komisyonumuzun 14.5.2003 tarihinde
yapmış olduğu 44 üncü birleşimde görüşmelere alt komisyon metni üzerinden devam
edilmesi kararlaştırılmıştır.
Alt Komisyon Metninin;
- 1 ve 2 nci maddeleri, aynen,
- 3 üncü maddesi; (d) fıkrasında yer alan
"(yatırım faaliyetlerinin gereği)" ifadesinin, Türk tabiiyetine bağlı
olarak kurulan yabancı sermayeli şirketler Türk şirketi olarak muamele
gördüklerinden, yatırım amaçlı olup olmadığına bakılmaksızın taşınmaz mal
edinebildiklerinden, halihazırdaki uygulamadan geriye gidilmemesi için metinden
çıkarılmak suretiyle,
- 4, 5, geçici 1 inci maddeleri ile
yürürlük ve yürütmeye ilişkin 6 ve 7 nci maddeleri aynen,
Kabul edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak
üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.
|
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
Sait Açba |
M. Altan Karapaşaoğlu |
Sabahattin Yıldız |
|
|
Afyon |
Bursa |
Muş |
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Sekmen |
Mahmut Göksu |
Mehmet Melik Özmen |
|
|
İstanbul |
Adıyaman |
Ağrı |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Bülent Gedikli |
Mehmet Zekai Özcan |
Osman Kaptan |
|
|
Ankara |
Ankara |
Antalya |
|
|
|
|
(Karşı oy yazısı eklidir.) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Mesut Özakcan |
Ali Osman Sali |
Ali Kemal Deveciler |
|
|
Aydın |
Balıkesir |
Balıkesir |
|
|
(Karşı oy yazımız eklidir.) |
|
(Karşı oy yazısı ektedir.) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Aziz Akgül |
Ömer Abuşoğlu |
Nazım Ekren |
|
|
Diyarbakır |
Gaziantep |
İstanbul |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Birgen Keleş |
Ali Topuz |
M. Mustafa Açıkalın |
|
|
İstanbul |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
(Karşı oy yazım ektedir.) |
(Karşı oy yazısı eklidir.) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Kıvılcım Kemal Anadol |
Hakkı Akalın |
Mehmet Ceylan |
|
|
İzmir |
İzmir |
Karabük |
|
|
(Karşı oy yazısı eklidir.) |
(Muhalefet şerhi eklidir.) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Y. Selahattin Beyribey |
Mustafa Ünaldı |
Gürol Ergin |
|
|
Kars |
Konya |
Muğla |
|
|
|
|
(Karşı oy yazımız eklidir.) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Abdülkadir Kart |
Erol Aslan Cebeci |
Musa Uzunkaya |
|
|
Rize |
Sakarya |
Samsun |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Enis Tütüncü |
Faruk Nafiz Özak |
Osman Coşkunoğlu |
|
|
Tekirdağ |
Trabzon |
Uşak |
|
|
(Karşı oy yazım ektedir.) |
|
(Karşı oy yazımız eklidir.) |
|
|
|
Üye |
|
|
|
|
Mustafa Zeydan |
|
|
|
|
Hakkâri |
|
KARŞI OY YAZISI
Tasarının 3 üncü
maddesinin görüşülmesi sırasında; Komisyona Başkanlık yapan Sayın M. Altan
Karapaşaoğlu’nun, kendi imzasını taşıyan bir değişiklik önergesinin 7’ye karşı
8 oyla reddedilmiş olmasına karşın, önergenin kabul edildiğini açıklaması, buna
karşı yaptığımız itirazları dinlemeyerek hukuka ve siyasal etiğe aykırı baskıcı
uygulamalarına devam etmiş olması, komisyon toplantısını terketmemize neden
olmuştur.
Bu durum görmemezlikten
gelinecek ve müsamaha edilecek bir durum değildir. Bu anlayışla yönetilen bir
komisyon toplantısında kanun tasarı ve tekliflerinin müzakere edilemeyeceği
açıktır.
Bu nedenle, tasarı ile
ilgili görüşlerimizi Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda ifade etmek
üzere, komisyon raporuna katılmadığımızı beyan ederiz.
|
|
|
|
15.5.2003 |
|
|
|
|
|
|
|
Ali Topuz |
Kemal Anadol |
A. Kemal Deveciler |
|
|
İstanbul |
İzmir |
Balıkesir |
|
|
Gürol Ergin |
Mesut Özakcan |
Osman Coşkunoğlu |
|
|
Muğla |
Aydın |
Uşak |
|
|
Osman Kaptan |
Enis Tütüncü |
Hakkı Akalın |
|
|
Antalya |
Tekirdağ |
İzmir |
KARŞI OY YAZISI
Sekizinci Beş Yıllık
Kalkınma Planı, “Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının, ülkemizin üretim ve
teknoloji kapasitesi ve rekabet gücüne katkısına önem verilecek, ihracata dönük
ve yüksek katma değer yaratabilecek projeler özendirilecektir.” ifadesine yer
vermektedir. Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planında ayrıca, “doğrudan yabancı
sermaye yatırımları ileri teknolojiye gerektiren üretim alanlarına
yönlendirilecek bir şekilde etkin tanıtım kampanyaları yapılacaktır” denilmektedir.
Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanun Tasarısı büyük ölçüde Doğrudan Yabancı
Sermaye Danışma Servisi adlı bir yabancı kuruluş tarafından hazırlanmış ve
sadece belirli kesimler tarafından tartışılmıştır. Sekizinci Beş Yıllık
Kalkınma Planındaki ilkelerin aksine, bu Tasarı yabancı sermaye gelsin de nasıl
gelirse gelsin anlayışı ile ve ülke çıkarları tamamen gözardı edilerek
hazırlanmıştır.
Genel Gerekçede amaç ülke
çıkarları ile yatırımcının çıkarları arasında akılcı bir dengenin sağlanması
olarak tanımlanmış ama tasarının 1 inci maddesinde amaç yabancı yatırımcıların
haklarının korunması olarak belirlenmiştir.
Tasarının 1 inci
maddesinde yabancı yatırımların gerçekleşmesinde izin ve onay sistemi
kaldırılmış ve bilgi verilmesi yeterli sayılmıştır.
Tasarının 3 üncü
maddesinin (d) fıkrasına göre, yabancı yatırımcıların Türkiye’de kurdukları
veya iştirak ettikleri şirketlerin “yatırım faaliyetlerinin gereği
taşınmazların mülkiyetini almaları” veya sınırlı ayni hak edinmeleri serbesttir.
Plan ve Bütçe Komisyonunda verilen bir önerge ile “yatırım faaliyetlerinin
gereği ifadesi” metinden çıkarılmıştır. Bu daha da sakıncalı bir durumdur.
Kaldı ki, mütekabiliyet esası da gözetilmemektedir.
Tasarının 3 üncü
maddesinin (e) fıkrasına göre, yabancı yatırımcılar belirli koşullarda
uluslararası tahkim yoluna başvurabileceklerdir. Yabancı yatırımcıların sadece
imtiyaz sözleşmelerinde değil, yatırım sözleşmelerinde de bu hakka sahip
olmaları tahkimin sınırlarının genişletilmesi anlamındadır. Bu da Anayasanın
125 inci maddesine aykırıdır. Ayrıca, yabancı ülkelerde kurulu bulunan
şirketlerin menkul kıymetlerinin yatırım aracı olarak kullanılması halinde,
nakit dışı sermayenin değeri tespit edilirken menşe ülkedeki yetkili makamların
veya onların belirleyeceği bilirkişilerin veya uluslararası değerlendirme
kuruluşlarının görüşlerinin esas alınacağı belirtilmiştir.
Tasarının 3 üncü
maddesinin (g) bendinde, kanun kapsamında kurulan şirket, şube ve kuruluşlarda
istihdam edilecek yabancı uyruklu personele, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığınca çalışma izni verileceği ifade edilmektedir.
Tasarının 4 üncü
maddesinde ise, Hazine Müsteşarlığının doğrudan yabancı yatırımlarla ilgili
bilgi talep edebileceği; ancak, bu bilgilerin istatistiki amaçlar dışında ispat
aracı olarak kullanılamayacağı belirtilmektedir.
Doğrudan Yabancı
Yatırımlar Kanun Tasarısı Anayasanın 36, 48, 49, 6 ve 9 uncu maddeleri ile 125
inci maddesine aykırıdır.
Tasarı, Anayasanın 36 ncı
maddesine aykırıdır çünkü söz konusu madde hak arama hürriyetine ilişkindir.
Hak aranırken yargının idarenin elindeki bütün bilgi ve belgelere ulaşması önem
taşımaktadır. Oysa, Tasarı bilgilerin istatistiki amaç dışında ispat için
kullanılamayacağını öngörmektedir. (Tasarı madde 4)
Tasarı, Anayasanın 48
inci maddesine aykırıdır çünkü bu maddeye göre, “Devlet özel teşebbüsün millî
ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlarına uygun yürümesini sağlayacak
tedbirleri almakla” yükümlüdür. Her türlü izin ve onay işleminin kaldırılması
ve sadece yatırım yapıldığını bildirme yükümlülüğünün getirilmesi, Devletin 48
inci maddede öngörülen yükümlülüğünü yerine getirmesini engelleyecektir.
(Tasarı madde 1)
Tasarı, Anayasanın 49
uncu maddesine aykırıdır, çünkü; Tasarı, “Bu kanun kapsamında kurulan şirket,
şube ve kuruluşlarda istihdam edilecek yabancı uyruklu personele, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığının çalışma izni verilir” demektedir. Bu durumda,
idarenin araştırma, takdir ve sakıncalı bulma yetkisi söz konusu değildir.
(Tasarı madde : 3/g)
Tasarı, Anayasanın 6 ve 9
uncu maddelerine de aykırıdır. Tasarıda, nakit dışı sermayenin değer
tespitinde, yabancı ülkelerde kurulu bulunan şirketlerin menkul kıymetlerinin
yatırım aracı olarak kullanılması halinde, menşe ülke mevzuatına göre değer
tespit edilirken yetkili makamların veya menşe ülke mahkemelerince tespit
edilecek bilirkişilerin ya da uluslararası değerlendirme kuruluşlarının
görüşlerinin alınacağı belirtilmektedir. Anayasamızın 6 ve 9 uncu maddeleri
birlikte düşünüldüğünde, bir başka devletin yargı organlarının kararlarının
Türkiye Cumhuriyetinde doğrudan geçerli olması mümkün değildir. Başka bir
devletin yargı organlarının kararlarının veya tespitlerinin Türk hukuk sisteminde
geçerlilik kazanabilmesi için Türk Mahkemelerince görevlendirilmeleri ve
verdikleri kararlarının Türk Mahkemeleri tarafından benimsenmesi gerekir.
(Tasarı madde : 3/f)
Ayrıca, Anayasanın 167
nci maddesinin devlete verdiği görevin yerine getirilmesini sağlayacak bir
düzenleme de Tasarıda yer almamaktadır çünkü söz konusu madde; “Devlet, para,
kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemesini
sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır. Piyasalarda fiili veya anlaşma sonucu
doğacak tekelleşmeyi ve kartelleşmeyi önler” demektedir. Oysa, Tasarıda
Devletin düzenleme görevini veya müdahale olanağını gerçekleştirmek için
yararlanabileceği herhangi bir araç öngörülmemiştir.
Birgen Keleş
İstanbul
ALT KOMİSYON RAPORU
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANLIĞINA
Bakanlar Kurulunca 21. Dönemde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan, ancak Milletvekili Erken Genel
Seçimleri nedeniyle kanunlaşamayarak kadük olan ve Hükümetçe İçtüzüğün 77 nci
maddesi uyarınca 26.12.2002 tarihinde yenilenerek, Başkanlıkça 30.12.2002
tarihinde Komisyonumuza havale edilen "Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu
Tasarısı", Komisyonumuzun 01.05.2003 tarihinde yapmış olduğu 39 uncu
birleşimde Hükümeti temsilen Devlet Bakanı Ali Babacan ile Maliye Bakanlığı,
Hazine Müsteşarlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı temsilcilerinin
de katılımlarıyla incelenip, görüşülmüş ve geneli üzerindeki görüşmeleri
müteakip, Tasarının ayrıntılı bir şekilde incelenebilmesini ve gerekli
düzenlemelerin yapılabilmesini teminen bir alt komisyonda ele alınması
kararlaştırılmıştır.
Alt komisyonumuzun 07.05.2003 tarihinde
ilgili kurum ve kuruluş temsilcilerinin de katılımlarıyla yapmış olduğu
toplantıda, Tasarıya ilişkin olarak Hazine Müsteşarlığı yetkililerinin verdiği
ayrıntılı bilgiler de değerlendirilmek suretiyle, Tasarının maddeleri üzerinde
görüş ve düşünceler geniş bir şekilde dile getirilmiş ve Tasarı üzerinde
gerekli düzenlemeler yapılmıştır.
Yapılan görüşmeler sonucunda Tasarının;
- 1 inci maddesi aynen,
- 2 nci maddesi; tanımların uygulamada
tereddüde yol açmaması ve amacın daha açık bir şekilde ifade edilebilmesini
teminen yeniden düzenlenmek suretiyle,
- 3 üncü maddesi; (g) fıkrasının, doğrudan
yabancı yatırımlarda istihdam edilecek yabancı uyruklu kilit personelin çalışma
izinlerinde kolaylık ve basitlik sağlanmasını teminen yeniden düzenlenmesi
suretiyle,
- 4 üncü maddesi; birinci fıkrasında yer
alan "her türlü hizmeti satın almaya" ifadesinin madde metninde yer
almasına gerek olmadığı kanaatiyle metinden çıkarılması suretiyle,
- 5 inci maddesi; bu Kanunda yapılacak
değişikliklerin, ancak bu Kanunda yapılacak ekleme ve değişikliklerle
gerçekleştirilebilmesine ilişkin bir düzenlemenin yeni bir fıkra olarak
maddenin sonuna eklenmesi suretiyle,
- Geçici 1 inci maddesi; aynen,
- Yürürlük ve yürütmeye ilişkin 6 ve 7 nci
maddeleri aynen,
Kabul edilmiştir. Ayrıca Tasarının geçici
2 nci maddesi Tasarıda yer almasına gerek olmadığından hareketle metinden
çıkarılmıştır.
Komisyonumuzun yukarıda özetlenen
değişiklikler sonucunda oluşturduğu metin ekte sunulmuştur.
Arz olunur.
|
|
Başkan |
Üye |
Üye |
|
|
Ömer Abuşoğlu |
Ruhi Açıkgöz |
M. Emin Murat Bilgiç |
|
|
Gaziantep |
Aksaray |
Isparta |
|
|
Üye |
Üye |
|
|
|
M. Akif Hamzaçebi |
Osman Coşkunoğlu |
|
|
|
Trabzon |
Uşak |
|
ALT KOMİSYONUN KABUL ETTİĞİ METİN
DOĞRUDAN
YABANCI YATIRIMLAR KANUNU TASARISI
Amaç ve
kapsam
MADDE 1.- Bu Kanunun amacı, doğrudan
yabancı yatırımların özendirilmesine, yabancı yatırımcıların haklarının
korunması ile yatırım ve yatırımcı tanımlarında uluslararası standartlara
uyulmasına, doğrudan yabancı yatırımların gerçekleştirilmesinde izin ve onay
sisteminin bilgilendirme sistemine dönüştürülmesine ve tespit edilen
politikalar yoluyla doğrudan yabancı yatırımların artırılmasına ilişkin
esasları düzenlemektir. Bu Kanun, doğrudan yabancı yatırımlara uygulanacak
muameleyi kapsar.
Tanımlar
MADDE 2.- Bu Kanunda geçen;
a) Yabancı yatırımcı: Türkiye'de doğrudan
yabancı yatırım yapan,
1) Yabancı ülkelerin vatandaşlığına sahip
olan gerçek kişiler ile yurt dışında ikamet eden Türk vatandaşlarını,
2) Yabancı ülkelerin kanunlarına göre
kurulmuş tüzel kişileri ve uluslararası kuruluşları,
b) Doğrudan yabancı yatırım: Yabancı
yatırımcı tarafından,
1) Yurt dışından getirilen;
- Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nca
alım satımı yapılan konvertibl para şeklinde nakit sermaye,
- Şirket menkul kıymetleri (devlet
tahvilleri hariç),
- Makine ve teçhizat,
- Sınai ve fikri mülkiyet hakları,
2) Yurt içinden sağlanan;
-Yeniden yatırımda kullanılan kâr,
hasılat, para alacağı veya mali değeri olan yatırımla ilgili diğer haklar,
- Doğal kaynakların aranması ve
çıkarılmasına ilişkin haklar,
Gibi iktisadî kıymetler aracılığıyla;
i) yeni şirket kurmayı veya şube açmayı,
ii) menkul kıymet borsaları dışında hisse
edinimi veya menkul kıymet borsalarından en az % 10 hisse oranı ya da aynı
oranda oy hakkı sağlayan edinimler yoluyla mevcut bir şirkete ortak olmayı,
c) Müsteşarlık: Hazine Müsteşarlığı'nı,
İfade eder.
Doğrudan
yabancı yatırımlara ilişkin esaslar
MADDE 3.- a) Yatırım serbestisi ve millî
muamele
Uluslararası anlaşmalar ve özel kanun
hükümleri tarafından aksi öngörülmedikçe;
1-Yabancı yatırımcılar tarafından
Türkiye'de doğrudan yabancı yatırım yapılması serbesttir.
2- Yabancı yatırımcılar yerli
yatırımcılarla eşit muameleye tabidirler.
b) Kamulaştırma ve devletleştirme
Doğrudan yabancı yatırımlar, yürürlükteki
mevzuat gereğince; kamu yararı gerektirmedikçe ve karşılıkları ödenmedikçe
kamulaştırılamaz veya devletleştirilemez.
c) Transferler
Yabancı yatırımcıların Türkiye'deki
faaliyet ve işlemlerinden doğan net kâr, temettü, satış, tasfiye ve tazminat
bedelleri, lisans, yönetim ve benzeri anlaşmalar karşılığında ödenecek
meblağlar ile dış kredi ana para ve faiz ödemeleri, bankalar veya özel finans
kurumları aracılığıyla yurt dışına serbestçe transfer edilebilir.
d) Taşınmaz edinimi
Yabancı yatırımcıların Türkiye'de
kurdukları veya iştirak ettikleri tüzel kişiliğe sahip şirketlerin, Türk
vatandaşlarının edinimine açık olan bölgelerde (yatırım faaliyetlerinin gereği)
taşınmaz mülkiyeti veya sınırlı ayni hak edinmeleri serbesttir.
e) Uyuşmazlıkların çözümü
Yabancı yatırımcılar, idare ile aralarında
çıkabilecek yatırım sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesi için
görevli ve yetkili mahkemelerin yanı sıra, ilgili mevzuatta yer alan koşulların
oluşması ve tarafların anlaşması kaydıyla, millî veya milletlerarası tahkim ya
da diğer uyuşmazlık çözüm yollarına başvurabilirler.
f) Nakit dışı sermayenin değer tespiti
Nakit dışındaki sermayenin değer tespiti,
Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde yapılır. Yabancı ülkelerde kurulu
bulunan şirketlerin menkul kıymetlerinin yatırım aracı olarak kullanılması
halinde, menşe ülke mevzuatına göre değer tespitine yetkili makamların veya
menşe ülke mahkemelerince tespit edilecek bilirkişilerin ya da uluslararası
değerlendirme kuruluşlarının değerlendirmeleri esas alınır.
g) Yabancı personel istihdamı
Bu Kanun kapsamında kurulan şirket, şube
ve kuruluşlarda istihdam edilecek yabancı uyruklu personele, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığınca çalışma izni verilir.
27.2.2003 tarihli ve 4817 sayılı
Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun 23 üncü maddesi uyarınca Hazine
Müsteşarlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca müştereken hazırlanacak
yönetmelikte; yabancı sermayeli şirket ve kuruluşlardan hangilerinin bu kapsama
gireceği ile sözkonusu yönetmelik kapsamında izin verilecek kilit personelin
tanımı ve çalışma izinlerine ilişkin özel nitelikteki diğer esas ve usuller
belirlenir.
Bu kapsamda istihdam edilecek personele,
4817 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
uygulanmaz. İstihdam edilecek yabancı uyruklu kilit personele, 4817 sayılı
Kanun'un 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının hangi durumlarda uygulanacağı
hazırlanacak yönetmelikte belirlenir.
h) İrtibat büroları
Müsteşarlık, yabancı ülke kanunlarına göre
kurulmuş şirketlere, Türkiye'de ticari faaliyette bulunmamak kaydıyla irtibat
bürosu açma izni vermeye yetkilidir.
Politika
belirleme ve bilgi isteme
MADDE 4.- Müsteşarlık; kalkınma plan ve
yıllık program hedeflerini, ülkenin genel ekonomik durumunu, dünyadaki yatırım
eğilimleri ve ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile özel kesim meslek
kuruluşlarının görüşlerini dikkate alarak, doğrudan yabancı yatırımlara ilişkin
politikaların genel çerçevesini belirlemeye, bu amaçla diğer kuruluşların
faaliyetlerine katılmaya yetkilidir. Doğrudan yabancı yatırımları ilgilendiren
mevzuatta yapılacak değişiklik ve yeni mevzuat taslakları hakkında
Müsteşarlığın uygun görüşü alınır.
Müsteşarlık, doğrudan yabancı yatırımlara
ilişkin bilgi sistemini kurmak ve geliştirmek amacıyla, yatırımlar hakkındaki
istatistiki bilgileri, her türlü kamu kurum ve kuruluşları ile özel kesim
meslek kuruluşlarından istemeye yetkilidir.
Yabancı yatırımcılar, yatırımları ile
ilgili istatistiki bilgileri Müsteşarlıkça hazırlanacak yönetmelikle belirlenen
usul ve esaslar çerçevesinde Müsteşarlığa bildirirler. Söz konusu bilgiler
istatistik amaçları dışında ispat aracı olarak kullanılamaz.
Çeşitli
hükümler
MADDE 5.- a) Mevcut yabancı sermayeli
kuruluşlar
18.1.1954 tarihli ve 6224 sayılı Kanun
kapsamında kurulan şirketler, kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla, bu
Kanuna tabidirler.
b) Yönetmelik
Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin esaslar
Kanunun yayımını izleyen bir ay içerisinde Müsteşarlıkça hazırlanacak
yönetmelikle düzenlenir.
c) Yürürlükten kaldırılan hükümler
18.1.1954 tarihli ve 6224 sayılı Yabancı
Sermayeyi Teşvik Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır.
d) Bu Kanun hükümlerine ilişkin
değişiklikler, ancak bu Kanuna hüküm eklenmek veya bu Kanunda değişiklik
yapılmak suretiyle düzenlenir.
GEÇİCİ MADDE 1.- Bu Kanunun uygulanmasını
göstermek üzere hazırlanacak yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar, mevcut
kararname, tebliğ ve genelgelerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin
uygulanmasına devam olunur. Mevzuatta, 6224 sayılı Kanuna yapılan atıflar bu
Kanunun ilgili hükümlerine yapılmış sayılır.
Yürürlük
MADDE 6.- Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 7.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.
HÜKÜMETİN
TEKLİF ETTİĞİ METİN
DOĞRUDAN
YABANCI YATIRIMLAR
KANUNU TASARISI
Amaç ve kapsam
MADDE 1. - Bu Kanunun amacı, doğrudan yabancı yatırımların
özendirilmesine, yabancı yatırımcıların haklarının korunması ile yatırım ve
yatırımcı tanımlarında uluslararası standartlara uyulmasına, doğrudan yabancı
yatırımların gerçekleştirilmesinde izin ve onay sisteminin bilgilendirme
sistemine dönüştürülmesine ve tespit edilen politikalar yoluyla doğrudan
yabancı yatırımların artırılmasına ilişkin esasları düzenlemektir. Bu Kanun,
doğrudan yabancı yatırımlara uygulanacak muameleyi kapsar.
Tanımlar
MADDE 2. - Bu Kanunda geçen;
a) Yabancı yatırımcı: Türkiye’de doğrudan yabancı yatırım
yapan,
1) Yabancı ülkelerin vatandaşlığına sahip olan gerçek
kişiler ile yurt dışındaki ikamet eden Türk vatandaşlarını,
2) Yabancı ülkelerin kanunlarına göre kurulmuş tüzel
kişileri ve uluslararası kuruluşları,
b) Doğrudan yabancı yatırım: Yabancı ya-tırımcı tarafından,
1) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca alım satımı yapılan
konvertibl para şeklinde nakit sermaye,
2) Yurt dışındaki şirketlerin menkul kıymetleri (devlet tahvilleri
hariç),
3) Makine ve teçhizat,
4) Yeniden yatırımda kullanılan hasılatlar, para alacakları
veya malî değeri olan yatırımla ilgili diğer haklar,
5) Sınaî ve fikrî mülkiyet hakları,
6) Doğal kaynakların aranması ve çıkarılmasına ilişkin
ticarî haklar,
Gibi iktisadî kıymetler sağlanması suretiyle ve menkul
kıymetler borsaları dışında hisse edinimi ya da menkul kıymetler borsalarından
en az % 10 hisse oranı ya da aynı oranda oy hakkı sağlayan edinimler yoluyla,
yeni kurulacak veya mevcut bir şirkete katılmayı veya şube açmayı,
c) Müsteşarlık: Hazine Müsteşarlığını,
İfade eder.
Doğrudan yabancı
yatırımlara ilişkin esaslar
MADDE 3. - a) Yatırım serbestisi ve millî muamele
Uluslararası anlaşmalar ve özel kanun hükümleri tarafından
aksi öngörülmedikçe;
1. Yabancı yatırımcılar tarafından Türkiye’de doğrudan
yabancı yatırım yapılması serbesttir.
2. Yabancı yatırımcılar yerli yatırımcılarla eşit muameleye
tâbidirler.
b) Kamulaştırma ve devletleştirme
Doğrudan yabancı yatırımlar, yürürlükteki mevzuat gereğince;
kamu yararı gerektirmedikçe ve karşılıkları ödenmedikçe kamulaştırılamaz veya
devletleştirilemez.
c) Transferler
Yabancı yatırımcıların Türkiye’deki faaliyet ve
işlemlerinden doğan net kâr, temettü, satış, tasfiye ve tazminat bedelleri,
lisans, yönetim ve benzeri anlaşmalar karşılığında ödenecek meblağlar ile dış
kredi ana para ve faiz ödemeleri, bankalar veya özel finans kurumları
aracılığıyla yurt dışına serbestçe transfer edilebilir.
d) Taşınmaz edinimi
Yabancı yatırımcıların Türkiye’de kurdukları veya iştirak
ettikleri tüzel kişiliğe sahip şirketlerin, Türk vatandaşlarının edinimine açık
olan bölgelerde yatırım faaliyetlerinin gereği taşınmaz mülkiyeti veya sınırlı
ayni hak edinmeleri serbesttir.
e) Uyuşmazlıkların çözümü
Yabancı yatırımcılar, idare ile aralarında çıkabilecek
yatırım sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesi için görevli ve
yetkili mahkemelerin yanı sıra, ilgili mevzuatta yer alan koşulların oluşması
ve tarafların anlaşması kaydıyla, millî veya milletlerarası tahkim ya da diğer
uyuşmazlık çözüm yollarına başvurabilirler.
f) Nakit dışı sermayenin değer tespiti
Nakit dışındaki sermayenin değer tespiti, Türk Ticaret
Kanunu hükümleri çerçevesinde yapılır. Yabancı ülkelerde kurulu bulunan
şirketlerin menkul kıymetlerinin yatırım aracı olarak kullanılması halinde,
menşe ülke mevzuatına göre değer tespitine yetkili makamların veya menşe ülke
mahkemelerince tespit edilecek bilirkişilerin ya da uluslararası değerlendirme
kuruluşlarının değerlendirmeleri esas alınır.
g) Yabancı personel istihdamı
Bu Kanun kapsamında gerçekleştirilecek yatırımlarda, ilgili
mevzuat hükümleri çerçevesinde yabancı uzman personel çalıştırılabilir.
h) İrtibat büroları
Müsteşarlık, yabancı ülke kanunlarına göre kurulmuş
şirketlere, Türkiye’de ticarî faaliyette bulunmamak kaydıyla irtibat bürosu
açma izni vermeye yetkilidir.
Politika belirleme ve
bilgi isteme
MADDE 4. - Müsteşarlık; kalkınma plan ve yıllık program
hedeflerini, ülkenin genel ekonomik durumunu, dünyadaki yatırım eğilimleri ve
ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile özel kesim meslek kuruluşlarının
görüşlerini dikkate alarak, doğrudan yabancı yatırımlara ilişkin politikaların
genel çerçevesini belirlemeye, bu amaçla her türlü hizmeti satın almaya ve
diğer kuruluşların faaliyetlerine katılmaya yetkilidir. Doğrudan yabancı
yatırımları ilgilendiren mevzuatta yapılacak değişiklik ve yeni mevzuat
taslakları hakkında Müsteşarlığın uygun görüşü alınır.
Müsteşarlık, doğrudan yabancı yatırımlara ilişkin bilgi
sistemini kurmak ve geliştirmek amacıyla, yatırımlar hakkındaki istatistiki
bilgileri, her türlü kamu kurum ve kuruluşları ile özel kesim meslek
kuruluşlarından istemeye yetkilidir.
Yabancı yatırımcılar, yatırımları ile ilgili istatistiki
bilgileri Müşteşarlıkça hazırlanacak yönetmelikle belirlenen usul ve esaslar
çerçevesinde Müsteşarlığa bildirirler. Söz konusu bilgiler istatistik amaçları
dışında ispat aracı olarak kullanılamaz.
Çeşitli hükümler
MADDE 5. - a) Mevcut yabancı sermayeli kuruluşlar
18.1.1954 tarihli ve 6224 sayılı Kanun kapsamında kurulan
şirketler, kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla, bu Kanuna tâbidirler.
b) Yönetmelik
Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin esaslar Kanunun yayımını
izleyen bir ay içerisinde Müsteşarlıkça hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
c) Yürürlükten kaldırılan hükümler
18.1.1954 tarihli ve 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik
Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır.
GEÇİCİ MADDE 1. - Bu Kanunun uygulanmasını göstermek üzere
hazırlanacak yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar, mevcut kararname, tebliğ
ve genelgelerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam
olunur. Mevzuatta, 6224 sayılı Kanuna yapılan atıflar bu Kanunun ilgili
hükümlerine yapılmış sayılır.
GEÇİCİ MADDE 2. - Özel sektör kuruluşlarında yabancıların
çalıştırılması konusunda yapılacak düzenlemeye kadar Müsteşarlıkça çalışma izni
verilmesine devam olunur.
MADDE 6. - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 7. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
|
Bülent Ecevit |
|
|
|
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
|
|
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
|
|
|
D. Bahçeli |
H. H. Özkan |
M. Yılmaz |
|
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
|
|
K. Derviş |
Prof. Dr. T. Toskay |
M. Keçeciler |
|
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
|
|
Prof. Dr. Ş. S. Gürel |
F. Bal |
N. Arseven |
|
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı V. |
|
|
|
M. Yılmaz |
Prof. Dr. R. Mirzaoğlu |
N. Arseven |
|
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
|
|
H. Gemici |
Prof. Dr. Ş. Üşenmez |
E. S. Gaydalı |
|
|
|
Devlet
Bakanı V. |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
|
|
R. Önal |
Dr. R. Doğru |
R. Önal |
|
|
|
Adalet
Bakanı |
Millî
Savunma Bakanı |
İçişleri
Bakanı |
|
|
|
Prof. Dr. H. S. Türk |
S. Çakmakoğlu |
R. K. Yücelen |
|
|
|
Dışişleri
Bakanı |
Maliye
Bakanı |
Millî
Eğitim Bakanı |
|
|
|
İ. Cem |
S. Oral |
M. Bostancıoğlu |
|
|
|
Bayındırlık
ve İskân Bakanı |
Sağlık
Bakanı |
Ulaştırma
Bakanı |
|
|
|
Prof. Dr. A. Akcan |
Doç. Dr. O. Durmuş |
O. Vural |
|
|
|
Tarım ve
Köyişleri Bakanı |
Çalışma ve Sosyal Güv. Bakanı V. |
Sanayi ve Ticaret Bakanı |
|
|
|
Prof. Dr. H. Y. Gökalp |
M. Keçeciler |
A. K. Tanrıkulu |
|
|
|
En. ve
Tab. Kay. Bakanı |
Kültür
Bakanı |
Turizm
Bakanı |
|
|
|
Z. Çakan |
M. İ. Talay |
M. Taşar |
|
|
|
Orman
Bakanı V. |
Çevre
Bakanı |
|
|
|
|
M. İ. Talay |
F. Aytekin |
|
|
PLAN
VE BÜTÇE KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METİN
DOĞRUDAN YABANCI
YATIRIMLAR KANUNU TASARISI
Amaç ve kapsam
MADDE 1.- Bu Kanunun amacı, doğrudan yabancı yatırımların
özendirilmesine, yabancı yatırımcıların haklarının korunması ile yatırım ve
yatırımcı tanımlarında uluslararası standartlara uyulmasına, doğrudan yabancı
yatırımların gerçekleştirilmesinde izin ve onay sisteminin bilgilendirme
sistemine dönüştürülmesine ve tespit edilen
politikalar yoluyla doğrudan yabancı yatırımların artırılmasına ilişkin
esasları düzenlemektir. Bu Kanun, doğrudan yabancı yatırımlara uygulanacak
muameleyi kapsar.
Tanımlar
MADDE 2.- Bu Kanunda geçen;
a) Yabancı yatırımcı: Türkiye'de doğrudan yabancı yatırım
yapan,
1)Yabancı ülkelerin vatandaşlığına sahip olan gerçek kişiler
ile yurt dışında ikamet eden Türk vatandaşlarını,
2) Yabancı ülkelerin kanunlarına göre kurulmuş tüzel
kişileri ve uluslararası kuruluşları,
b) Doğrudan yabancı yatırım: Yabancı yatırımcı tarafından,
1) Yurt dışından getirilen;
- Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nca alım satımı yapılan
konvertibl para şeklinde nakit sermaye,
- Şirket menkul kıymetleri (devlet tahvilleri hariç),
- Makine ve teçhizat,
- Sınai ve fikri mülkiyet hakları,
2) Yurt içinden sağlanan;
-Yeniden yatırımda kullanılan kâr, hâsılat, para alacağı
veya malî değeri olan yatırımla ilgili diğer haklar,
- Doğal kaynakların aranması ve çıkarılmasına ilişkin
haklar, gibi iktisadî kıymetler aracılığıyla;
i) Yeni şirket kurmayı veya şube açmayı,
ii) Menkul kıymet borsaları dışında hisse edinimi veya
menkul kıymet borsalarından en az % 10 hisse oranı ya da aynı oranda oy hakkı
sağlayan edinimler yoluyla mevcut bir şirkete ortak olmayı,
c) Müsteşarlık: Hazine Müsteşarlığı'nı,
İfade eder.
Doğrudan yabancı
yatırımlara ilişkin esaslar
MADDE 3.- a) Yatırım serbestisi ve millî muamele
Uluslararası anlaşmalar ve özel kanun hükümleri tarafından
aksi öngörülmedikçe;
1-Yabancı yatırımcılar tarafından Türkiye'de doğrudan
yabancı yatırım yapılması serbesttir.
2- Yabancı yatırımcılar yerli yatırımcılarla eşit muameleye
tabidirler.
b) Kamulaştırma ve devletleştirme
Doğrudan yabancı yatırımlar, yürürlükteki mevzuat gereğince;
kamu yararı gerektirmedikçe ve karşılıkları ödenmedikçe kamulaştırılamaz veya
devletleştirilemez.
c) Transferler
Yabancı yatırımcıların Türkiye'deki faaliyet ve
işlemlerinden doğan net kâr, temettü, satış, tasfiye ve tazminat bedelleri,
lisans, yönetim ve benzeri anlaşmalar karşılığında ödenecek meblağlar ile dış
kredi ana para ve faiz ödemeleri, bankalar veya özel finans kurumları
aracılığıyla yurt dışına serbestçe transfer edilebilir.
d) Taşınmaz edinimi
Yabancı yatırımcıların Türkiye'de kurdukları veya iştirak
ettikleri tüzel kişiliğe sahip şirketlerin, Türk vatandaşlarının edinimine açık
olan bölgelerde taşınmaz mülkiyeti veya sınırlı ayni hak edinmeleri serbesttir.
e) Uyuşmazlıkların çözümü
Yabancı yatırımcılar, idare ile aralarında çıkabilecek
yatırım sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesi için görevli ve
yetkili mahkemelerin yanı sıra, ilgili mevzuatta yer alan koşulların oluşması
ve tarafların anlaşması kaydıyla, millî veya milletlerarası tahkim ya da diğer
uyuşmazlık çözüm yollarına başvurabilirler.
f) Nakit dışı sermayenin değer tespiti
Nakit dışındaki sermayenin değer tespiti, Türk Ticaret
Kanunu hükümleri çerçevesinde yapılır. Yabancı ülkelerde kurulu bulunan
şirketlerin menkul kıymetlerinin yatırım aracı olarak kullanılması halinde,
menşe ülke mevzuatına göre değer tespitine yetkili makamların veya menşe ülke
mahkemelerince tespit edilecek bilirkişilerin ya da uluslararası değerlendirme
kuruluşlarının değerlendirmeleri esas alınır.
g) Yabancı personel istihdamı
Bu Kanun kapsamında kurulan şirket, şube ve kuruluşlarda
istihdam edilecek yabancı uyruklu personele, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığınca çalışma izni verilir.
27.2.2003 tarihli ve 4817 sayılı Yabancıların Çalışma
İzinleri Hakkında Kanunun 23 üncü maddesi uyarınca Hazine Müsteşarlığı ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca müştereken hazırlanacak yönetmelikte;
yabancı sermayeli şirket ve kuruluşlardan hangilerinin bu kapsama gireceği ile
sözkonusu yönetmelik kapsamında izin verilecek kilit personelin tanımı ve
çalışma izinlerine ilişkin özel nitelikteki diğer esas ve usuller belirlenir.
Bu kapsamda istihdam edilecek personele, 4817 sayılı Kanunun
14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uygulanmaz. İstihdam edilecek
yabancı uyruklu kilit personele, 4817 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci
fıkrasının hangi durumlarda uygulanacağı hazırlanacak yönetmelikte belirlenir.
h) İrtibat büroları
Müsteşarlık, yabancı ülke kanunlarına göre kurulmuş
şirketlere, Türkiye'de ticari faaliyette bulunmamak kaydıyla irtibat bürosu
açma izni vermeye yetkilidir.
Politika belirleme ve
bilgi isteme
MADDE 4.- Müsteşarlık; kalkınma plan ve yıllık program
hedeflerini, ülkenin genel ekonomik durumunu, dünyadaki yatırım eğilimleri ve
ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile özel kesim meslek kuruluşlarının
görüşlerini dikkate alarak, doğrudan yabancı yatırımlara ilişkin politikaların
genel çerçevesini belirlemeye, bu amaçla diğer kuruluşların faaliyetlerine
katılmaya yetkilidir. Doğrudan yabancı yatırımları ilgilendiren mevzuatta
yapılacak değişiklik ve yeni mevzuat taslakları hakkında Müsteşarlığın uygun
görüşü alınır.
Müsteşarlık, doğrudan yabancı yatırımlara ilişkin bilgi
sistemini kurmak ve geliştirmek amacıyla, yatırımlar hakkındaki istatistiki
bilgileri, her türlü kamu kurum ve kuruluşları ile özel kesim meslek
kuruluşlarından istemeye yetkilidir.
Yabancı yatırımcılar, yatırımları ile ilgili istatistiki
bilgileri Müsteşarlıkça hazırlanacak yönetmelikle belirlenen usul ve esaslar
çerçevesinde Müsteşarlığa bildirirler. Söz konusu bilgiler istatistik amaçları
dışında ispat aracı olarak kullanılamaz.
Çeşitli hükümler
MADDE 5.- a) Mevcut yabancı sermayeli kuruluşlar
18.1.1954 tarihli ve 6224 sayılı Kanun kapsamında kurulan
şirketler, kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla, bu Kanuna tabidirler.
b) Yönetmelik
Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin esaslar Kanunun yayımını
izleyen bir ay içerisinde Müsteşarlıkça hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
c) Yürürlükten kaldırılan hükümler
18.1.1954 tarihli ve 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik
Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır.
d) Bu Kanun hükümlerine ilişkin değişiklikler, ancak bu
Kanuna hüküm eklenmek veya bu Kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenlenir.
GEÇİCİ MADDE 1.- Bu Kanunun uygulanmasını göstermek üzere
hazırlanacak yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar, mevcut kararname, tebliğ
ve genelgelerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam
olunur. Mevzuatta, 6224 sayılı Kanuna yapılan atıflar bu Kanunun ilgili
hükümlerine yapılmış sayılır.
Yürürlük
MADDE 6.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 7.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.