Dönem: 22           Yasama Yılı: 3

 

           T.B.M.M.  (S. Sayısı: 871)

 

Çevre Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

Tasarısı ve Çevre Komisyonu Raporu (1/322)

 

                   

Not: Tasarı; Başkanlıkça Adalet, Plan ve Bütçe ile Çevre Komisyonlarına havale edilmiştir.

 

 

T.C.

 

 

Başbakanlık

23.12.2002

 

Kanunlar ve Kararlar

 

 

Genel Müdürlüğü

 

 

Sayı : B.02.0.KKG /196-279/6088

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Önceki yasama döneminde hazırlanıp Başkanlığınıza sunulan ve İçtüzüğün 77 nci maddesi uyarınca hükümsüz sayılan ilişik listede adları belirtilen kanun tasarılarının yenilenmesi Bakanlar Kurulunca uygun görülmüştür.

Gereğini arz ederim.

                                   Abdullah Gül

                                       Başbakan

 

LİSTE

Esas No.                   Hükümsüz Sayılan Kanun Tasarılarının Adı :

1/388          Çevre Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı

1/393 Hayvanları Koruma Kanunu Tasarısı

1/864          Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanunu, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu ile Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı

 

 

T.C.

 

 

Başbakanlık

22.6.1999

 

Kanunlar ve Kararlar

 

 

Genel Müdürlüğü

 

 

Sayı : B.02.0.KKG/196-342/2695

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Önceki yasama döneminde hazırlanıp Başkanlığınıza sunulan ve İçtüzüğün 77 nci maddesi uyarınca hükümsüz sayılan ilişik listede adları belirtilen kanun tasarılarının yenilenmesi BakanlarKurulunca uygun görülmüştür.

Gereğini arz ederim.

 

 

Bülent Ecevit

 

 

Başbakan

 

T.C.

 

 

Başbakanlık

3.5.1996

 

Kanunlar ve Kararlar

 

 

Genel Müdürlüğü

 

 

Sayı : B.02.0.KKG/196-342/1847

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Önceki yasama döneminde hazırlanıp Başkanlığınıza sunulan ve İçtüzüğün 78 inci maddesi uyarınca hükümsüz sayılan ilişik listede adları belirtilen kanun tasarılarının yenilenmesi BakanlarKurulunca uygun görülmüştür.

Gereğini arz ederim.

                                   Mesut Yılmaz

                                       Başbakan

 

                                                    

1/851 Çevre Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı.

 

 

 

 

T.C.

 

 

Başbakanlık

 

 

Kanunlar ve Kararlar

 

 

Genel Müdürlüğü

26.4.1995

 

Sayı : B.02.0.KKG/101-815/1980

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Çevre Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca 2.3.1995 tarihinde kararlaştırılan “Çevre Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.

Gereğini arz ederim.

                        Prof. Dr. Tansu Çiller

                                       Başbakan

GENEL GEREKÇE

İçinde bulunduğumuz yüzyılda, endüstri ve teknoloji alanında meydana gelen hızlı gelişmeler bir yandan insanın doğa üzerindeki egemenliğini artırıp, yaşam düzeyinin yükselmesini sağlarken diğer yandan artan nüfus ve hızlı kentleşme olgusunun da etkisiyle doğal dengelerin bozulması, kaynakların yok edilmesi, canlıların yaşamını tehdit edecek boyutlara varan hava, su ve toprak kirlenmeleri sonucunu ortaya çıkarmıştır.

Ülkemiz de, özelikle 1970’li yıllardan beri çevre sorunlarının gittikçe artan baskısıyla karşı karşıyadır. Birçok büyük şehrimizde görülen hava kirliliği, kıyılarımızda ve iç sularımızda artan kirlilik, kaliteli tarım topraklarının endüstri ve yerleşme bölgesi haline gelmesi, tarımsal mücadele ilaçlarının olumsuz etkileri, yeşil alanların tahribi, atıklar ve gürültü, ülkenin ekolojik dengesini, doğal kaynaklarını ve insan sağlığını zedeler hale gelmiştir.

Bütün bu gelişmeler doğrultusunda Anayasal bazda ilk defa 1982 Anayasasının 56 ncı maddesinde “Sağlık Hizmetleri ve Çevrenin Korunması” başlığı altında bir düzenlemeye yer verilmiştir. Anayasanın bu hükmüyle “çevre hakkı” sosyal ve ekonomik hak ve ödevler arasında yerini almıştır.

Ancak Anayasanın çevrenin korunmasına ilişkin hükümleri sadece 56 ncı madde ile sınırlı değildir.

“Özel mülkiyet hakkının kullanılmasına getirilen kamu yararı sınırını düzenleyen 35 inci madde; deniz, göl ve akarsu kıyılarının, sahil şeritlerinin kamu yararına açık alanlar olmasına ilişkin 43 üncü madde; toprağın verimli kullanılması ve korunmasına ilişkin 44 üncü madde; tarım alanları ile çayır ve meraların amaç dışı kullanımını ve tahribini önlemeyi düzenleyen 45 inci madde; konut ihtiyacının çevre koşullarını gözeten bir planlama çerçevesinde karşılanmasını öngören 57 nci madde; tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunmasını düzenleyen 63 üncü madde; doğal afet ve tehlikeli salgın hastalıkları düzenleyen 119 uncu madde; doğal servetlerin ve kaynakların aranması ve işletilmesini düzenleyen 168 inci madde ve ormanların korunması ve geliştirilmesine ilişkin 169 uncu maddeler de” çevre ile ilgilidir.

1982 Anayasası ile getirilen bu hükümler gereğince, çevre kirliliğinin önlenmesi, çevrenin korunması ve iyileştirilmesi amacına yönelik olarak 9.8.1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu yürürlüğe girmiştir.

2872 sayılı Çevre Kanunu çevre ile ilgili temel tanımların dışında idarî düzenlemeler ve yükümlülüklerin, yasakların, denetim ve cezai müeyyidelerin yer aldığı çerçeve bir kanundur. Bu genel çerçevenin gerektirdiği düzenlemeler ise yönetmeliklere bırakılmıştır. Kanunun uygulanmasını sağlamak üzere bugüne kadar dokuz adet yönetmelik çıkarılmıştır.

Ancak, ülkemizde çevre sorunlarının yeni oluştuğu ve anlaşıldığı sırada hazırlanan ve yürürlüğe konulan 2872 sayılı Çevre Kanunu günün ihtiyaçlarına tam olarak cevap verememektedir. Genel anlamda, çevre sorunlarının süratle büyümesi ve çevrenin öneminin zaman içinde daha da anlaşılır hale gelmesi sebepleriyle Kanunun etkinliğini artırmak üzere bazı değişikliklerin yapılması zorunluluğu doğmuştur.

Ülkemizde hızlı şehirleşmenin ve endüstrileşmenin kaçınılmaz bir sonucu olan hava kirliliği, bazı şehirlerimizde insan sağlığını tehdit eden boyutlara ulaşmıştır.

Kişilerin beden ve ruh sağlığını etkileyen gürültü, canlıları rahatsız eden, medenî ve doğal hayat tarzına uymayacak şekilde ve hızla artmaktadır.

Denizlerimizde ve iç sularımızda görülen kirlilik; sağlık, ekonomi ve turizm potansiyelimizi tehdit eden ölçülere varmıştır. Yerleşme ve endüstri merkezlerinden sulara bırakılan katı ve sıvı atıklar, deniz ve körfezlerimizi hızla kirletirken, radyoaktif maddeler, katı atıklar, kimyasallar, tehlikeli katı ve sıvı atıkların bertarafı uluslararası sorun olmuş, gelişmiş ve sanayileşmiş ülkelerin atıklarını gelişmekte olan ülkelere gönderme isteklerine paralel olarak, söz konusu atıkların ülkemizin hükümranlık alanındaki denizlerimizde bertaraf edilmesi sorunu ortaya çıkmıştır. Buna bağlı olarak kıyılarımızda artan kirlilik, turizme bağlanan ümitleri de büyük ölçüde zedelemektedir. Ayrıca su ürünlerinin gördüğü zarar yanında, yayılan kirlilik deniz ekolojisini çevre ve insan sağlığını tehdit eden, bozan ölçülere varmıştır.

Toprağın kötü kullanılması ise ülkemizin bugünü ve geleceği açısından büyük bir tehlikeye yol açmaktadır. Kaliteli tarım topraklarının yerleşme ve endüstri maksatlarıyla kullanarak yok edilmesinin yanında, yeşil örtünün tahribi ve erozyon, yurdumuzun ekolojik dengesini ve tarım potansiyelini belki görülmeyen bir şekilde, fakat hızla etkilemektedir.

Bunun yanısıra tarımsal üretimi etkileyen zararlılarla mücadele ilaçları ve benzeri diğer kimyasal maddeler, gereğinden fazla veya bilgisizce kullanma gibi sebeplerle, insan, hayvan ve bitki sağlığını etkileyen sonuçlara yol açmaktadır.

Bütün bu olumsuzlukları gidermek üzere 2872 sayılı Kanunun uygulamada etkinliğini sağlayacak bazı hükümleri ile cezai hükümleri yeniden düzenlenmiştir.

2872 sayılı Çevre Kanununun uygulanmasında, yaptırımların idarî para cezası şeklinde öngörülmüş olmasından kaynaklanan sıkıntılarla karşılaşılmaktadır. İdarî para cezalarının, hürriyeti bağlayıcı cezalara oranla daha hızlı işletilebilmesine rağmen, bu cezaların cezayı veren makam tarafından olayın niteliği ve niceliğine göre takdir edilememesi hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurmaktadır. Ayrıca öngörülen para cezaları çoğunlukla muhtemel zararı önlemek için harcanması gereken miktardan daha düşük kalması nedeniyle etkisiz olmaktadır.

Hürriyeti bağlayıcı cezalar, sonuçları itibarı ile idarî para cezalarından daha caydırıcı niteliğe sahip olması ve fiilin ağırlığına göre takdir edilebilmesi açısından çevre korumasının gerçekleştirilmesinde idarî para cezalarına oranla daha etkin bir rol oynayacaktır.

 

MADDE GEREKÇELERİ

Madde 1. – Bu madde ile 2872 sayılı Çevre Kanununun “Tanımlar” başlıklı 2 nci maddesinde yer alan atık tanımı değiştirilmiş ve Kanunda yapılan değişikliklere paralel olarak maddeye tehlikeli atık, evsel atık, tehlikeli madde, sulak alan ve tarım kimyasalı tanımları ilave edilmiştir.

Madde 2. – Bu madde ile 2872 sayılı Çevre Kanununun 10 uncu maddesi değiştirilmiş ve çevreyi doğrudan ya da dolaylı olarak, olumlu ya da olumsuz yönde etkileyen bir faaliyetin etkilerinin, faaliyetle ilgili yatırıma başlamadan önce henüz karar aşamasında iken irdelenmesi ve faaliyetin yaratabileceği olumsuz etkilerin önlenmesi için alternatif çözümlerin belirlenmesinde kullanılan çevresel etki değerlendirmesi uygulamasında yetkili ve karar verici mercinin Çevre Bakanlığı olduğu belirtilmiştir.

Madde 3. – Kanunun uygulanmasının izlenmesi ve yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğinin tespitinde denetim önemli bir araçtır.

Çevre Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin “görev” başlıklı 2 nci maddesiyle “Çevreye olumsuz etkileri olan her türlü faaliyeti ülke bütününde izlemek ve denetlemek” yetkisi Çevre Bakanlığına verilmiştir.

Ancak, Çevre Bakanlığının bugünkü teşkilât yapısı ve imkânlarıyla denetiminin etkili ve süratli bir şekilde yapılması mümkün olmadığından, Çevre Bakanlığının kontrolü altında, belediyelere ve mülkî idare amirliklerine de denetim yetkisi tanınmıştır.

Askerî bölgeler ve faaliyetlerin denetiminin, özellikleri nedeniyle, Genel Kurmay Başkanlığı ve ilgili Bakanlıklar tarafından hazırlanacak bir yönetmelik çerçevesinde yapılması öngörülmüştür.

Denetim hizmetleri ayrı bir teknik ve uzmanlığı gerektirdiğinden denetimi yapacak elemanların nitelikleri ve denetim usulüne ilişkin hususların, düzenlenecek yönetmelikle belirlenmesi uygun görülmüştür.

Ayrıca, yapılacak denetimlerin etkinliğini sağlamak üzere denetime muhatap olan gerçek ve tüzel kişilere denetimle yetkili mercilerin isteyecekleri bilgi ve belgeleri verme ve kirleten öder ilkesi gereğince analiz ve ölçüm giderlerini karşılama zorunluluğu çevreyi kirletebilecek faaliyette bulunan kurum ve işletmelere kullandıkları hammadde, yakıt, çıkardıkları ürün ve atıklar ile proses şemalarını ve kirlilik raporlarını denetimle yetkili mercilere bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiştir.

Madde 4. – Bu madde ile, çevreye zararlı faaliyetlerde bulunan kurum, kuruluş ve işletmelerin faaliyetlerinin denetlemeye yetkili mercilerin talebi üzerine mahallin en büyük mülkî idare amiri tarafından durdurulmasına imkân tanıyan bir düzenleme yapılmıştır. Ayrıca çevre kirliliğinin insan ve çevre sağlığı yönünden büyük tehlike yarattığı durumlarda Çevre Bakanlığına da faaliyeti durdurma yetkisi verilmiştir.

Madde 5. –  Bu madde ile 2872 sayılı Çevre Kanununda yer alan fon gelirleri ile ilgili olarak uygulamada görülen bir kısım eksikliklerin giderilmesine çalışılmıştır. Ayrıca fon kaynaklarını artırabilmek amacıyla çevre ile doğrudan alakalı bulunan konularda ve fona ait veya fonun katıldığı tesis ve işletmeler marifetiyle veya Bakanlık vasıtasıyla verilen hizmetlerden elde edilecek gelirler de fon gelirleri arasına dahil edilmiştir. Yine 2872 sayılı Çevre Kanununda fon gelirleri arasında sayılmasına rağmen tahsilat güçlükleri sebebiyle uygulama alanı bulamayan; çevre kirliliğine sebebiyet veren kurum ve işletmelerden alınacak iştirak paylarına, Belediye Gelirleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 3914 sayılı Kanunla yürürlüğe giren çevre temizlik vergisinin de aynı mahiyette olması sebebiyle madde metninde yer verilmemiştir.

Fon gelirlerinin tahsili ve bankaya aktarılması konusundaki usulleri de belirten madde hükmünde; özellik arz eden en önemli düzenleme, fon gelirlerinin zamanında fonun bankadaki hesabına aktarımını sağlamayan kurum ve kuruluşların şahsî sorumlularından, aktarılması gereken meblağın % 10’u nispetinde ceza tahsil edilmesidir. Böylelikle fon gelirlerinin düzenli olarak fona aktarılması sağlanacaktır.

Bu madde ile ayrıca, çevre hizmetlerinin gerçekleştirilmesi ile ceza tahsilatı yapan kurum ve kuruluşların tahsilat masraflarının karşılanmasında kullanılmak kaydıyla Çevre Kanunu ile getirilen idarî para cezalarından, madde metninde öngörülen oranlarda, tahsilatı yapan kurum ve kuruluşlara da pay ayrılmasına ilişkin bir düzenleme yapılmıştır. Bu suretle Kanundaki cezaların uygulanmasında etkinliği sağlamak ve fon gelirlerini artırmak amaçlanmıştır.

Madde 6. –  Bu madde ile, motorlu taşıtlarla havanın kirletilmesi, gemi veya diğer deniz vasıtaları ile suların kirletilmesi ve haber verme, bildirim ve bilgi verme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde uygulanacak idarî para cezaları düzenlenmiştir.

Madde 7. – Bu madde ile, 20 nci maddede belirtilen idarî para cezalarının hangi merciler tarafından verileceği düzenlenmiştir. Kanunun 12 nci maddesinde yapılan düzenlemeye paralel olarak liman başkanlıklarına ve Sahil Güvenlik Komutanlığı bağlısı uçak ve helikopter pilotlarına da ceza kesme yetkisi verilmiştir.

Madde 8. –  Bilindiği üzere, “Kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesi gereğince idareye fiilin ağırlığına göre, takdiren para cezası verme yetkisi tanınmamaktadır. Bu durum ise, çevreye verilecek zararın niceliği ne olursa olsun aynı cezayı uygulamak zorunluluğunu beraberinde getirmekte, haksız uygulamalara yol açmaktadır.

Bu madde ile yukarıda belirtilen olumsuzlukların bertaraf edilmesi amaçlanmıştır. Bu sebeple, Çevre Kanunuyla düzenlenen suçlara, (gemi ve deniz araçları ve motorlu kara taşıtlarıyla işlenen suçlara verilecek cezalar ve diğer birkaç konu dışında) uygulanacak müeyyideler Ceza Hukukuna tâbi kılınmıştır.

Ayrıca madde ile, idarî para cezalarına göre daha caydırıcı niteliğe sahip ve fiilin ağırlığına göre takdir edilebilen hürriyeti bağlayıcı cezalar da öngörülmüştür.

Madde 9. –  Gelişmiş ülkeler, ürettikleri atıklardan kurtulmanın en kolay ve en ucuz yolunu söz konusu atıkları gelişmekte olan ülkelere yasal olmayan yollarla göndermekte bulunmaktadırlar. Ülkemiz de bu maddelerin uluslararası taşınımının olumsuz etkilerine maruz kalmaktadır. Bu tür zararlı atıkların yurt içine sokulmasını ve kullanımını önlemek amacıyla söz konusu atıkların ithali madde hükmü ile yasaklanmış, ihracat ve transit geçişi ise Çevre Bakanlığının iznine bağlanmıştır. Ayrıca atıkların taşınması sırasında taşıma belgesinin bulundurulması zorunluluğu getirilmiştir.

Atıkların dışında tutulan hurdaların ithali yürürlükte olan İthalat Rejimi Kararları çerçevesinde yürütülmektedir. Madde metni ile istisnai olarak ekonomik değeri haiz kâğıt, demir gibi geri kazanım yüzdesi yüksek olan hurdaların yasak kapsamına girmeden kontrollü olarak ülkemize girişine müsaade edilmiştir.

Madde 10. – İçme ve kullanma suları tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de rezerv olarak sınırlıdır. Söz konusu suların korunması ve en iyi şekilde kullandırılmasını sağlamak amacıyla bu suların çevrelerinde koruma bantları oluşturulması, koruma alanlarının tanımı ve bu bantlarda uygulanacak yasak ve sınırlamalara ilişkin düzenleme Geçici 2 nci madde olarak 2872 sayılı Çevre Kanununa ilâve edilmiştir.

Ayrıca madde ile nüfus yoğunluğundaki artışa temel teşkil etmesi bakımından su havzalarında belediye kurulması yasaklanmıştır.

Madde 11. –  Bu madde ile yürürlükten kaldırılan hükümler belirtilmiştir.

Madde 12. – Yürürlük maddesidir.

Madde 13. – Yürütme maddesidir.


Çevre Komisyonu Raporu

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi

 

 

Çevre Komisyonu

13.4.2005

 

Esas No.: 1/322

 

 

Karar No.: 14

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca 26.12.2002 tarihinde esas olarak Komisyonumuza, tali olarak da Adalet ile Plan ve Bütçe komisyonlarına havale edilen 1/322 esas numaralı "Çevre Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı", Komisyonumuzun 24 Haziran 2004 tarihli 2 nci yasama yılı 13 üncü toplantısında görüşülmüş, Tasarının tümü üzerinde yapılan görüşmelerin tamamlanmasından sonra Tasarının günümüzün ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğu, Tasarının bu haliyle çevrenin korunmasına yeterince katkı yapamayacağı ve ayrıca Avrupa Birliği süreci de dikkate alındığında, Tasarının eksikliklerinin daha da fazla ortaya çıktığı şeklindeki görüşler neticesinde, konunun daha ayrıntılı bir şekilde incelenerek Tasarının olgunlaştırılmasını teminen bir alt komisyon kurulmasına karar verilmiştir.

Alınan karar gereğince kurulan Alt Komisyon, konuyla ilgili bütün tarafların, ilgili Bakanlıkların, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla altı toplantı yaparak Tasarıda kapsamlı değişiklikler yapmış ancak Alt Komisyon çalışmalarını bir rapora bağlayamadan 2 nci yasama yılı sona ermiştir.

TBMM'nin 3 üncü yasama yılı başında İçtüzüğün 20 nci maddesi gereği Komisyon üyelikleri yenilenmiş ve 2 nci yasama yılında Alt Komisyon üyesi olan iki milletvekilimizin yeniden Çevre Komisyonu üyesi olmaması nedeniyle, Çevre Komisyonunun 3.11.2004 tarihinde yapılan 3 üncü yasama yılı 2 nci toplantısında Alt Komisyon yeniden oluşturulmuş ve çalışmaların sürdürülmesi kararlaştırılmıştır.

İstanbul Milletvekili Yahya Baş'ın başkanlığında, Aydın Milletvekili Mehmet Boztaş, Burdur Milletvekili Mehmet Alp, Çanakkale Milletvekili İbrahim Köşdere, Edirne Milletvekili Rasim Çakır, Elazığ Milletvekili Şemsettin Murat'tan oluşan Alt Komisyonun, yaptığı çalışmalar sonucunda oluşturduğu Alt Komisyon Raporu, Komisyonumuzun, 3 üncü yasama yılının 16.3.2005 tarihli 6 ncı, 29.3.2005 tarihli 7 nci, 30.3.2005 tarihli 8 inci ve 7.4.2005 tarihli 9 uncu toplantılarında, Çevre ve Orman Bakanı Sayın Osman Pepe ile Çevre ve Orman Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Denizcilik Müsteşarlığı, Devlet Planlama Teşkilatı, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, Türkiye Kömür İşletmeleri, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü, Çevre Mühendisleri Odası, Orman Mühendisleri Odası, Maden Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türk Sanayici ve İşadamları Derneği, İstanbul Sanayi Odası, Deniz Ticaret Odası, Madencilik Sektörü Başkanlar Konseyi, Anadolu Madencileri Derneği, ÇEVKO Vakfı, Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği, Türkiye İşverenler Sendikası, Tekstil İşverenleri Sendikası, Türk Kamu-Sen, Türk Tarım-Orman Sen, Toç-Bir Sen ve Büro Memur-Sen temsilcilerinin katılımıyla ele alınmıştır.

Geçen yüzyılda, endüstri ve teknoloji alanında meydana gelen hızlı gelişmeler, bir yandan insanın yaşam düzeyinin yükselmesini sağlarken diğer yandan artan nüfus ve hızlı kentleşme olgusunun da etkisiyle doğal dengelerin bozulması, doğal kaynakların yok edilmesi, canlıların yaşamını tehdit eden boyutlara varan hava, su ve toprak kirlenmesi sonucunu ortaya çıkarmıştır.

Bu gelişmeler sonucunda Anayasal bazda ilk defa 1982 Anayasasının 56 ncı maddesinde "Sağlık Hizmetleri ve Çevrenin Korunması" başlığı altında bir düzenlemeye yer verilmiş ve "çevre hakkı" Anayasa ile güvence altına alınmıştır.

1982 Anayasası ile getirilen bu hüküm çerçevesinde, çevre kirliliğinin önlenmesi, çevrenin korunması ve iyileştirilmesi amacına yönelik olarak 9.8.1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu yürürlüğe girmiştir.

Ancak, Çevre Kanununun yürürlüğe girmesinden bugüne kadar geçen  yirmi yılı aşkın sürede, ülkemizde ve dünyada çevre konusunda yaşanan hızlı değişim ve gelişim karşısında, Çevre Kanununda bazı değişikliklerin yapılması ihtiyacı doğmuştur. Bu nedenle, 1995 yılında hazırlanan ve bundan önce üç kez TBMM'ye sunulmasına rağmen kanunlaşmadan kadük olan "Çevre Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"nda, gerek iki kez kurularak Tasarıyı ele alan Alt Komisyonda, gerekse Komisyonumuzda, çevre konusunda dünyada yaşanan gelişmelere ve ülkemizin altına imza attığı uluslararası sözleşmelerle üstlendiğimiz yükümlülüklere uygun kapsamlı düzenlemeler yapılmıştır.

İlk olarak 1987 tarihli "Ortak Geleceğimiz Raporu" ile ortaya konulan, daha sonra 1992 tarihli Rio Konferansı ile dünya gündeminde yer alan sürdürülebilir kalkınma ilkesi, çağdaş çevre koruma yaklaşımının temel bileşenlerinden birisidir. Bugünün ihtiyaçlarını, gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılama olanaklarını tehlikeye atmaksızın karşılayan kalkınma politikalarının uygulanmasını öngören bu ilke, tüm dünyada kabul görmüş ve ülkemizin de taraf olduğu pek çok uluslararası belgede yerini almıştır. Sürdürülebilir Kalkınma ilkesinin ulusal mevzuatımıza aktarılması ve ülkemizde çevre konusunda en temel düzenleme olan Çevre Kanununun bu ilke çerçevesinde yeniden düzenlenmesi gerekliliğinden hareketle, Kanunda yer alan düzenlemelerde bu doğrultuda değişiklik yapılmıştır.

Ayrıca, ülkemizin Avrupa Birliğine üyeliği sürecinde uyumlaştırılması öngörülen direktiflerin önemli bir kısmını çevre konusuna ilişkin direktifler oluşturmaktadır. Bu duruma paralel olarak, Avrupa Birliğine uyum sürecinde gerçekleştirilecek müzakerelerde, "çevre" başlıklı bölümün, en zorlu müzakere alanlarından birisi olması beklenmektedir. Bu doğrultuda, müzakereler sırasında yaşanabilecek sıkıntıların mümkün olduğu kadar giderilmesi amacıyla,   ülkemizin AB müktesebatına uyum kapsamında hazırladığı Ulusal Program ve Avrupa Birliği direktifleri de dikkate alınarak, Çevre Kanunu yeniden düzenlenmiştir.

Buna ilave olarak, ülkemizin çevre alanında taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile taahhüt edilen ülke yükümlülüklerinin tam olarak yerine getirilebilmesi için Kanunda yeni bazı düzenlemeler yapma gereği doğmuştur.

Bunun yanı sıra Kanunun uygulanmasında zaman içinde ortaya çıkan aksaklıklar da dikkate alınarak, bazı değişiklikler yapılması yoluna gidilmiştir.

Kanunda yer alan hükümlerle;

Çevre konusunda toplumsal katılımı azami düzeye çıkarma anlayışının kurumsallaşmasını teminen, bir yandan toplumun tüm kesimlerinin çevre konusunda eğitilmesini sağlamaya yönelik hükümlere yer verilmiş, diğer  yandan da çevre konusunda bilinçlendirilen bu kesimlerin, çevreye ilişkin kararlara katılımını sağlamaya yönelik düzenlemeler yapılmıştır. "Çevre Gönüllüsü" uygulamasıyla da katılım ve denetimde Devlet-vatandaş işbirliğinin hayata geçirilmesi hedeflenmiştir.

Çevrenin korunmasına ve kirliliğinin önlenmesine ilişkin genel ilkeler, dünyada ve ülkemizde kabul gören yeni yaklaşımlar dikkate alınarak yeniden düzenlenmiştir.

Yüksek Çevre Kurulunun oluşumu ve görevleri yeniden tanımlanarak, çevrenin korunmasına ilişkin çalışmalarda kurumlararası koordinasyonun sağlanması ve daha etkin kararların alınmasını teminen üst düzeyde kurumsal bir yapı oluşturulması hedeflenmiştir.   

Taraf olduğumuz uluslararası sözleşme hükümleri ve Avrupa Birliği direktifleri de dikkate alınarak, biyolojik çeşitlilik ile bu çeşitliliği barındıran ekosistemin korunması, biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilirliliğinin sağlanması bakımından, nesli tehdit veya tehlike altında olanlar ile nadir bitki ve hayvan türlerinin korunması, sulak alanların doğal yapılarının ve ekolojik dengelerin korunması ile ilgili hükümlere yer verilmiştir.

Ayrıca, 4856 sayılı Kanun ile Çevre ve Orman Bakanlığına verilen görevler doğrultusunda,  nazım ve uygulama imar planlarına esas teşkil etmek üzere çevre düzeni planlarının Çevre ve Orman Bakanlığınca yapılmasına, yaptırılması ve onaylanmasına, ülkenin deniz, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının ve su ürünleri istihsal alanlarının korunarak kullanılmasının sağlanması ve kirlenmeye karşı korunmasına yönelik düzenlemeler yapılmıştır. 

Gerçekleştirmeyi planladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmelere, "çevresel etki değerlendirmesi raporu" veya "proje tanıtım dosyası" hazırlama yükümlüğü getirilmiş ve "çevresel etki değerlendirmesi olumlu kararı" veya "çevresel etki değerlendirmesi gerekli değildir kararı" alınmadıkça bu projelere onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilmeyeceği hükme bağlanmıştır.

Üretim, tüketim ve hizmet faaliyetleri sonucunda oluşan atıkların bertarafına ilişkin yetki, görev ve sorumluluklar net bir şekilde tanımlanmış ve kirleten öder prensibi doğrultusunda, atıkların bertarafına ilişkin hizmetlerden yararlananların sorumlu yönetimler tarafından yapılacak harcamaların tamamına kirlilik yükü oranında katılması esası getirilmiştir.

Avrupa Birliği direktifleri ve çevre korunmasında önleyici yaklaşım ilkesi doğrultusunda, atık üreticilerine uygun metot ve teknolojiler ile atıklarını en az düzeye düşürecek tedbirleri alma zorunluluğu getirilmiş, ayrıca atıkların geri kazanılması ve geri kazanılabilen atıkların kaynağında ayrı toplanması esası benimsenmiştir.

Kanun uyarınca yapılacak denetimlere ilişkin usul ve esaslar düzenlenerek, kirlilik denetimi ve kirlilikle mücadele kabiliyetinin artırılması hedeflenmiştir.

Avrupa Birliği direktifleri doğrultusunda gürültü, titreşim ve iyonlaştırıcı olmayan radyasyon yayılımı sonucu oluşan manyetik alanların çevre ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin önlenmesi ile tehlikeli kimyasallar ve tehlikeli atıkların yönetimine ilişkin esaslar yeniden belirlenmiştir. Bu kapsamda, tehlikeli kimyasallar ve tehlikeli atıklar bakımından sigorta yükümlülüğü getirilmiştir.

Faaliyetin durdurulmasına ilişkin madde, uygulamada karşılaşılan sıkıntılar doğrultusunda yeniden düzenlenmiş ve Çevre ve Orman Bakanlığının yanı sıra denetim yetkisinin devredildiği tüm kurumlara faaliyeti durdurma yaptırımını uygulama yetkisi tanınmıştır.

İdarî para cezası miktarları, işlenen suçun niteliği ve ağırlığına göre yeniden belirlenmiştir.

Anayasanın 56 ncı maddesi ile düzenlenen çevre hakkının usuli güvencelerinin sağlanması ve Avrupa Birliği direktiflerine uyum bağlamında, çevre ile ilgili bilgilere ulaşma hakkı ile ilgili düzenlemeye yer verilmiştir.

Ayrıca Kanuna toprağın korunmasına, içme ve kullanma suyu havzalarının korunmasına, egzoz emisyon ölçümü yaptırma zorunluluğuna ve temiz ve kaliteli yakıtların kullanılmasına ilişkin yeni bazı maddeler eklenmiştir.

Alt Komisyon Raporunun tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasından sonra maddelere geçilmesi oylanmış ve Alt Komisyonun kabul ettiği metin madde madde ele alınarak görüşülmüştür.

Buna göre Komisyonumuz, Alt Komisyon Metninin,

- 1 inci maddesine, sürdürülebilir kalkınma ilkesi yanında, sürdürülebilir çevre ilkesinin eklenmesini,

- Tanımlarla ilgili 2 nci maddesine, Kanunda yapılan değişikliklere paralel olarak “sürdürülebilir çevre", "doğal varlık", "katı atık", "evsel katı atık", "proje tanıtım dosyası", "risk değerlendirmesi", "iyonlaştırıcı olmayan radyasyon", "elektromanyetik alan", "koku" ve "hava kalitesi" tanımlarının eklenmesini; "radyoaktif atık" tanımının çıkarılmasını ve bazı tanımlarda da değişiklik yapılmasını,

- 3 üncü maddesine, birinci cümlede yer alan "çevrenin korunması" ibaresinden sonra "iyileştirilmesine" ibaresinin eklenmesini; çevrenin korunması, çevrenin bozulmasının önlenmesi ve kirliliğin giderilmesi alanlarındaki her türlü faaliyette, Bakanlık ve yerel yönetimlerin, gerekli hallerde meslek odaları, birlikler ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yapacaklarına dair bir bent eklenmesini; Bakanlık ve yerel yönetimlerin, meslek odaları, birlikler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşların çevre hakkını kullanacakları katılım ortamını yaratmakla yükümlü olacakları ve  yenilenebilir enerji kaynaklarının ve temiz teknolojilerin teşvik edilmesine yönelik hükümlerin; ve  yetki karmaşasına yol açmamak için, Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun yetki alanındaki konuların 2690 sayılı Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Kanunu uyarınca bu Kurum tarafından yürütüleceğine dair hükümlerin eklenmesini,

- 6 ncı maddesinde Bakanlıkça yapılacağı hükme bağlanan "çevre düzeni planları"nın, "bölge ve havza bazında" yapılmasına dair ibarenin eklenmesini; çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı alanlar ifadesinin, toprak ve su alanları, biyolojik çeşitlilik, doğal kaynaklar ve bunlarla ilgili kültürel kaynaklar olarak daha açık belirlenmesini; ve çevre ile ilgili olarak toplanan her türlü kaynak ve gelirin, öncelikle çevrenin korunması, geliştirilmesi, ıslahı ve kirliliğin önlenmesi için kullanılacağına yönelik bir hükmün eklenmesini,

- 7 nci maddesine, Maden Kanunundaki düzenlemeye paralel olarak,   petrol, jeotermal kaynaklar ve maden arama faaliyetlerinin, çevresel etki değerlendirmesi kapsamı dışında olacağına dair bir fıkra eklenmesini,

- "İzin alma, arıtma ve bertaraf etme yükümlülüğü"nü düzenleyen 8 inci maddesinin 6 ncı fıkrasına, atıksu arıtma hizmetlerden yararlananlardan, belediye meclisince ve bu maddede sorumluluk verilen diğer idarelerce belirlenecek tarifeye göre atıksu toplama, arıtma ve bertaraf ücreti alınacağı ve bu fıkra uyarınca tahsil edilen ücretlerin, atıksu ile ilgili hizmetler dışında kullanılamayacağına yönelik bir hükmün eklenmesini; 11 inci fıkrasına evsel katı atıklarla ilgili olarak aynı yönde bir hüküm getirilmesini; 12 nci fıkrasına, üretici ve piyasaya sürenler yanında, ithalatçıların da atıklarını bertaraf etmekle yükümlü olacakları yönünde bir düzenleme yapılmasını ve muğlak bir ifade olan "sektörel bazda" ibaresinin metinden çıkarılmasını; 14 üncü fıkrasına, atık geri kazanım, geri dönüşüm ve bertaraf tesislerini kurmak ve işletmek isteyen gerçek ve/veya tüzel kişilerin, ürün standardı, ürünlerinin satışa uygunluğu ve piyasadaki denetimi ile ilgili izni, ilgili kurumlardan almak kaydı ile  Bakanlıktan lisans almakla yükümlü olacağı yönünde bir hüküm getirilmesini; 15 inci fıkrasına, evsel atıkların taşıma ve toplama işlerini yapan kurum ve kuruluşların Bakanlıkça kayıt altına alınması yönünde bir hüküm eklenmesine, 

- Tehlikeli kimyasallar ve atıklarla ilgili 10 uncu maddesinde yer alan zorunlu mali sorumluluk sigortasıyla ilgili hükmün, Hazine Müsteşarlığının da görüşü alınarak ülkemiz mevzuatına uygun bir şekilde düzenlenmesini,

- Gürültü ve titreşimle ilgili 11 inci maddesinde, gürültü ve titreşimin yönetmeliklerle belirlenen standartlara indirilmesi için faaliyet sahipleri tarafından gerekli tedbirlerin alınacağına dair bir düzenleme yapılmasını,

- "Özel gelir ve özel ödenek" olarak düzenlenen 13 üncü maddesinin, "Çevre katkı payı alınması, diğer gelirler ve bütçe ödenekleri" başlığıyla, ülkemizin mali sistemine ve uygulanmakta olan mali disipline uygun olarak yeniden düzenlenmesini,

- 14 üncü maddesindeki idarî nitelikteki cezaların, yeni ek maddelere uygun olarak düzenlenmesini ve maddenin sonuna, Bakanlar Kurulunun, maddede öngörülen ceza miktarlarını 10 katına kadar artırmaya yetkili olacağına yönelik bir fıkranın eklenmesini,

- 15 inci maddesinin, idarî para cezalarının, bu cezaların verilmesini gerektiren fiillerin işlenmesinden itibaren üç yıl içinde birinci tekrarında bir kat, ikinci ve müteakip tekrarında iki kat artırılarak verilmesine yönelik olarak yeniden düzenlenmesini,

- 16 ncı maddesinin, Maliye Bakanlığının görüşü doğrultusunda, ülke bütçe sistemine uygun olarak yeniden düzenlenmesini,

- 17 nci maddesinde 15 gün olarak öngörülen cezaların ödeme süresi ve dava açma süresinin 30 güne çıkarılmasını ve ceza vermeye yetkili merciin tutanağı değerlendirerek gerekli cezayı vereceğine yönelik bir değişiklik yapılmasını,

- 2872 sayılı Çevre Kanununun 29 uncu maddesinin yeniden düzenlenmesini ve bu düzenlemenin de Alt Komisyon Metninin 19 uncu maddesinden sonra gelmek üzere, "çevre kirliliğinin önlenmesi ve giderilmesine ilişkin faaliyetlerin teşvik tedbirlerinden yararlandırılacağı, bu amaçla her yılın başında belirlenen teşvik sistemine Bakanlığın görüşü alınmak sureti ile Hazine Müsteşarlığınca yeni esaslar getirilebileceği ve arıtma tesisi kuran, işleten ve yönetmeliklerde belirtilen yükümlülükleri yerine getiren kuruluşların arıtma tesislerinde kullandıkları elektrik enerjisi tarifesinin, sanayi tesislerinde kullanılan enerji tarifesinin yüzde ellisine kadar indirim uygulamaya Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunun yetkili olacağına yönelik bir maddenin 20 nci madde olarak eklenmesini, 

- 20 nci maddesinden sonra gelmek üzere, 2872 sayılı Kanunun 31 inci maddesindeki "Çevre Genel Müdürlüğünce" ibaresinin "Bakanlıkça" olarak değiştirilmesine yönelik bir madde eklenmesini,

- Ek 1 inci maddesinde yer alan ve anız yakılmasını yasaklayan hükme bir istisna getirilerek, ikinci ürün ekilen yörelerde Valiliklerce hazırlanan eylem planı çerçevesinde ve Valiliklerin sorumluluğunda kontrollü anız yakmaya izin verilebileceğine yönelik bir düzenlemenin eklenmesini,

- Ek 3 üncü maddesinin, 6 ncı maddede benzer bir düzenleme bulunduğundan metinden çıkarılmasını,

- Ek 4 üncü maddesinin, ülkemizin de taraf olduğu "Nesli Tehlikede Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme" uyarınca, girişi, çıkışı, kullanılması, taşınması, depolanması ve bulundurulması suç teşkil eden bitkileri de kapsayacak şekilde düzenlenmesini,

- Ek 7 nci maddesinin, teşvikle ilgili düzenleme eklenen 20 nci maddeyle yapıldığından, mükerrerliği gidermek amacıyla metinden çıkarılmasını,

- Ek 9 uncu maddesinin 1 inci fıkrasının, belirlenen standartlara uygun temiz ve kaliteli yakıtların ve yakma sistemlerinin kullanılması kadar üretilmesinin de zorunlu olacağına; ayrıca standartlara uygun olmayan yakma sistemi ve yakıt üretenlere ruhsat verilmeyeceğine, verilenlerin ruhsatlarının da iptal edileceğine yönelik hükümler eklenmesini; maddenin sonuna bir fıkra eklenerek, hava kalitesinin belirlenmesi, izlenmesi ve ölçülmesine yönelik yöntemlerin, hava kalitesi sınır değerleri ve bu sınır değerlerin aşılmaması için alınması gerekli önlemler ile kamuoyunun bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine ilişkin çalışmaların Bakanlıkça yürütüleceğini ve bu çalışmalara ilişkin usul ve esasların Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenmesine yönelik bir düzenleme yapılmasını,

- Ek 10 uncu maddesinin, uygulamanın bu yönde olması sebebiyle metinden çıkarılmasını, 

- Ek 12 nci maddesinin, Maliye Bakanlığınca yeni bir personel reformu hazırlanmakta olduğu ve kamu personelinin maaşlarının yeniden ele alınarak eşitsizliklerin giderileceği, dolayısıyla, madde ile Çevre ve Orman Bakanlığı personeline verilmesi öngörülen ek ödemenin bu aşamada sıkıntılara yol açacağı için metinden çıkarılmasını,

- İki Ek madde eklenmesini ve iyonlaştırıcı olmayan radyasyon yayılımı sonucu oluşan manyetik alanların çevre ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin önlenmesi ve kokuya sebep olan emisyonların, yönetmelikle belirlenen sınır değerlerin üzerinde çevreye verilmesinin yasaklanmasına yönelik düzenlemelerin yapılmasını,

- Geçici 2 nci maddesinde yer alan ve faal durumda olan  işletmelere getirilen ek yükümlülüklerin gerçekleştirilmesi için Bakanlıkça verilebileceği belirtilen sürenin, yönetmeliklerin yayımlanmasını takiben işlemesine yönelik bir hükmün eklenmesini, 

- Geçici 3 üncü maddesinin, yine hazırlanmakta olan personel reformu çerçevesinde değerlendirilecek bir konu olması nedeniyle, metinden çıkarılmasını,

- Geçici 6 ncı maddesiyle Çevre ve Orman Bakanlığının ihtiyaç duyduğu uzman kadrolarının 500'e çıkarılmasını ve mevcut çeşitli boş kadroların buna uygun olarak "çevre ve orman uzmanı" ve "çevre ve orman uzman yardımcısı" kadrolarına dönüştürülmesini,

- Madde ve bent numaralarının, metne eklenen ve metinden çıkarılan maddelere uygun olarak teselsül ettirilmesini,

- 14 üncü maddesinde düzenlenen cezaların, değişen madde numaralarına uygun olarak redakte edilmesini ve bu yetkinin Komisyona verilmesini, 

Kararlaştırmıştır.

Maddeler üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasından sonra Tasarının tümü oylanarak kabul edilmiş ve Çevre Komisyonunun kabul ettiği metin oluşturulmuştur.

Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.

 

 

Başkanvekili

Kâtip

Üye

 

Mustafa Çakır

Fatih Arıkan

Abdürrahim Aksoy

 

Samsun

Kahramanmaraş

Bitlis

 

Üye

Üye

Üye

 

Tevfik Akbak

Şemsettin Murat

Nurettin Aktaş

 

Çankırı

Elazığ

Gaziantep

 

Üye

Üye

Üye

 

Yahya Baş

Gürsoy Erol

Hacı Turan

 

İstanbul

İstanbul

Kırşehir

 

Üye

Üye

Üye

 

Veli Kaya

Durdu Mehmet Kastal

Polat Türkmen

 

Kilis

Osmaniye

Zonguldak


ÇEVRE KOMİSYONU ALT KOMİSYON RAPORU

Esas No.: 1/322

   Karar No.: 2

ÇEVRE KOMİSYONU BAŞKANLIĞINA

1/322 Esas Numaralı "Çevre Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" TBMM Başkanlığınca, 26.12.2002 tarihinde esas komisyon olarak Komisyonumuza, tali olarak da Adalet ve Plan-Bütçe Komisyonuna havale edilmiştir. Komisyonumuz Tasarıyı 24 Haziran 2004 tarihli 2. Yasama Yılı 13 üncü toplantısında gündemine alarak görüşmüş, Tasarının tümü üzerinde yapılan görüşmelerin tamamlanmasından sonra, 1995 yılında hazırlanan Tasarının, özellikle son yıllarda ortaya çıkan çevre sorunları ile ilgili olumsuzlukları giderme konusunda eksik kaldığı, Tasarının bu haliyle ihtiyaçların tümünü kapsamadığı, bu nedenle konunun daha ayrıntılı bir şekilde incelenerek Tasarının olgunlaştırılmasını teminen bir Alt Komisyon kurulmasına karar verilmiştir.

Alınan karar gereğince kurulan Alt Komisyon, Çevre ve Orman Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı, Denizcilik Müsteşarlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Çevre Mühendisleri Odası ve Deniz Ticaret Odasından yetkililer ile çeşitli üniversitelerin Çevre Mühendisliği Bölümlerinden öğretim üyeleri ve çevre alanında çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin de katılımıyla 6 toplantı yapmıştır. Alt Komisyon, anılan kurum ve kuruluşların temsilcilerinin aktif katılımıyla Tasarıyı madde madde ele almış, bu toplantılar sonucunda ve ayrıca yazılı olarak görüş bildiren sivil toplum örgütlerinin görüşlerini de değerlendirerek Tasarıda kapsamlı ve önemli değişiklikler yapmıştır. Ancak Alt Komisyon çalışmalarını bir rapora bağlayamadan 2 nci yasama yılı sona ermiştir.

TBMM nin 3 üncü yasama yılı başında İçtüzüğün 20 nci maddesi gereği Komisyon üyelikleri yenilenmiş ve 2 nci yasama yılında Alt Komisyon üyesi olan iki milletvekilimizin yeniden Çevre Komisyonu üyesi olmaması nedeniyle, Çevre Komisyonunun 3.11.2004 tarihinde yapılan 3 üncü yasama yılı 2 nci toplantısında Alt Komisyon yeniden oluşturulmuş ve çalışmaların sürdürülmesi kararlaştırılmıştır.

Oluşturulan Alt Komisyon üyeliklerine Aydın Milletvekili Mehmet Boztaş, Burdur Milletvekili Mehmet Alp, Çanakkale Milletvekili İbrahim Köşdere, Edirne Milletvekili Rasim Çakır, Elazığ Milletvekili Şemsettin Murat ve İstanbul Milletvekili Yahya Baş seçilmiştir. Alt Komisyonumuz aynı tarihte yaptığı 1 inci toplantısında İstanbul Milletvekili Yahya Baş'ı başkanlığa seçerek çalışmalarına başlamış, Çevre ve Orman Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı yetkilileri ile, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Deniz Ticaret Odası, TÜSİAD, Otomotiv Sanayi Derneği, Anadolu Madencileri Derneği gibi kuruluşların temsilcilerinin de katılımıyla 5 toplantı yapmıştır.

Alt Komisyonumuz, yaptığı bu çalışmalar neticesinde, 2872 sayılı Çevre Kanununda kapsamlı değişiklikler yapmıştır. Buna göre, Alt Komisyonumuz tarafından;

- "Sürdürülebilir kalkınma" nın ilke olarak benimsenmesi ve tüm metne hakim kılınan sürdürülebilir kalkınma anlayışının amaç bölümünde de yer almasının, uluslararası sözleşme ve bildirgelere de uygun olacağı değerlendirilmiş ve Çevre Kanununun "Amaç" başlıklı 1 inci maddesi bu doğrultuda yeniden düzenlenerek çerçeve 1 inci madde olarak Tasarıya eklenmiştir.

- Tasarının, Çevre Kanununun "Tanımlar" başlıklı 2 nci maddesinde değişiklik öngören çerçeve 1 inci maddesi, Tasarıda yapılan kapsamlı değişikliklerle ortaya çıkan bazı tanımların eklenmesi ve çağdaş tanımlara yer verilmesi amacıyla, günün ihtiyaçları da dikkate alınmak suretiyle genişletilerek yeniden düzenlenmiş ve çerçeve 2 nci madde olarak kabul edilmiştir.

Çevre Kanununun "İlkeler" başlıklı 3 üncü maddesi, sürdürülebilir kalkınma ilkesi, çevre politikalarının oluşumunda katılım hakkı, çevreyle uyumlu teknolojilerin kullanılma esası, bölgesel ve küresel çevre sorunlarının çözümü ile ilgili olarak uluslararası çalışmalar sonucu ortaya çıkan ulusal yükümlülüklerin Çevre Bakanlığının koordinasyonunda yapılması esası ile gerçek ve tüzel kişilerin bu maddedeki düzenlemeler sonucunda ortaya çıkacak maliyetleri karşılama yükümlülüklerini düzenlemek amacıyla bu doğrultuda değiştirilmiş ve çerçeve 3 üncü madde olarak Tasarıya eklenmiştir.

Çevre Kanununun 9.8.1991 tarih ve 443 sayılı KHK ile yürürlükten kaldırılan "Merkez Çevre Kurulu" başlıklı 4 üncü maddesi değiştirilerek "Yüksek Çevre Kurulu" oluşturulmuş, Yüksek Çevre Kurulunun oluşumu, Kurul çalışmalarına diğer kuruluşların katılımı, Kurulun, Başbakanın başkanlığında kendisinin belirleyeceği sayıda bakan ve Çevre Bakanlığı Müsteşarından oluşması benimsenmiş, Kurulun çalışmalarıyla ilgili ön hazırlık yapmak üzere Çevre Bakanlığı Müsteşarının başkanlığında ilgili bakanlık, kurum ve kuruluşların üst amirlerinin katılımı ile toplantıların düzenlenmesi ve bu toplantılara bilimsel ve sivil toplum kuruluşları ile yerel yönetim temsilcilerinin davet edilmesi esası getirilmiş ve bu düzenleme çerçeve 4 üncü madde olarak Tasarıya eklenmiştir.

Çevre Kanununun 13.3.1990 tarih ve 409 sayılı KHK ile yürürlükten kaldırılan 5 inci maddesi "Yüksek Çevre Kurulunun görevleri" başlığı altında yeniden düzenlenmiş ve Yüksek Çevre Kurulu'na, etkin bir çevre yönetimi için politika ve stratejiler belirlemek, sürdürülebilir kalkınma ilkesi temelinde, ekonomik kararlara çevre boyutunun dahil edilmesine olanak veren hukuki ve idarî tedbirleri belirlemek ve birden fazla bakanlığı ilgilendiren çevre konularına ilişkin uyuşmazlıklarda nihai kararı vermek görevleri verilmiştir. Bu düzenleme çerçeve 5 inci madde olarak Tasarıya eklenmiştir.

Çevre Kanunu'nun "Çevre korunması" başlıklı 9 uncu maddesi "Çevrenin korunması" başlığı altında yeniden düzenlenmiş ve ülkemizdeki biyolojik çeşitliliğin, sulak alanların, dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan alanların, doğal kaynakların, nesli tehlike altında olan bitki ve hayvan türlerinin, deniz, yer altı ve yerüstü su kaynaklarının, korunmasının temel esas olarak belirlenmesi ve yine çevrenin korunması ve kamuoyunda çevre bilincinin geliştirilmesi amacıyla okul öncesinden başlayarak örgün eğitim kurumlarının öğretim programlarında çevre ile ilgili konulara yer verilmesi ve kitle iletişim araçlarında çevre bilincinin geliştirilmesine yönelik yayınların yapılması esası getirilmesi kararlaştırılmıştır. Yapılan bu düzenleme çerçeve 6 ncı madde olarak Tasarıya eklenmiştir.

Tasarının çerçeve 2 nci maddesi ile değiştirilmesi öngörülen Çevre Kanununun "Çevresel etki değerlendirilmesi" başlıklı 10 uncu maddesi yeniden düzenlenerek, gerçekleştirmeyi planladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmelere, çevresel etki değerlendirmesi sürecinde, ÇED olumlu kararı veya ÇED gerekli değildir kararı alınmadıkça, bu tür faaliyetler için onay, izin, teşvik ve yapı ve kullanım ruhsatı verilmemesi esası benimsenmiş ve çerçeve 7 nci madde olarak kabul edilmiştir.

Çevre Kanununun "İşletme izni ve haber verme yükümlülüğü" başlıklı 11 inci maddesi, "İzin alma, arıtma ve bertaraf etme yükümlülüğü" başlığı altında yeniden düzenlenmiş ve üretim, tüketim ve hizmet faaliyetleri sonucunda oluşan atıklarını alıcı ortamlara doğrudan veya dolaylı vermeleri uygun görülmeyen tesis ve işletmeler ile yerleşim birimleri, atıklarını yönetmeliklerde belirlenen standart ve yöntemlere uygun olarak arıtmak ve bertaraf etmekle veya ettirmekle ve öngörülen izinleri almakla yükümlü  kılınmış, kamu kuruluşları, yerel yönetimler ve faaliyet sahiplerinin görev, yetki ve sorumlulukları da ayrıntılı olarak belirlenerek, acil durum planlarının hazırlanmasını ve uygulanmasını sağlamak ve deniz araçlarından kaynaklanan atıkların bertarafı amacıyla yapılan düzenlemeler çerçeve 8 inci madde olarak Tasarıya ilave edilmiştir.

Tasarının çerçeve 3 üncü maddesi ile değiştirilmesi öngörülen Çevre Kanununun 12 nci maddesi, çevre denetimini güçlendirmek, bilgi verme ve bildirim yükümlülüğü konusundaki usul ve esasları belirlemek amacıyla yeniden düzenlenmiş ve çerçeve 9 uncu madde olarak kabul edilmiştir.

Çevre Kanununun "Zehirli kimyasal maddeler" başlıklı 13 üncü maddesi, "Tehlikeli kimyasallar ve atıklar" başlığı altında yeniden düzenlenmiş ve madde ile tehlikeli kimyasal maddeler ve atıklarla ilgili ayrıntılı düzenleyici hükümler getirilerek, çerçeve 10 uncu madde olarak Tasarıya eklenmiştir.

Çevre Kanununun "Gürültü" başlıklı 14 üncü maddesinde, gürültü yanında, günün ihtiyaçlarına uygun olarak titreşim kirliliğinin de kapsanması yönünde bir düzenleme yapılmış ve çerçeve 11 inci madde olarak Tasarıya eklenmiştir.

Tasarının çerçeve 4 üncü maddesi ile değiştirilmesi öngörülen Çevre Kanununun 15 inci maddesi, aykırılığı düzeltmeyenlerin faaliyetlerinin durdurulması konusunda etkin düzenlemeler yapmak ve kontrol sağlamak amacıyla yeniden düzenlenmiş ve çerçeve 12 nci madde olarak kabul edilmiştir.

Tasarının çerçeve 5 inci maddesi ile Çevre Kanununun 18 inci maddesinde değişiklik öngören ve tekrar oluşturulan "Çevre kirliliğini önleme fonu", "özel gelir ve özel ödenek" olarak düzenlenerek çerçeve 13 üncü madde olarak kabul edilmiş, ancak bu madde ile ilgili daha uygun bir düzenlemenin Çevre Komisyonunda yapılmasına karar verilmiştir.

Tasarının çerçeve 6 ncı maddesi ile değiştirilmesi öngörülen Çevre Kanununun 20 nci maddesi idarî cezaları günün ekonomik koşullarına uygun hale getirmek amacıyla yeniden düzenlenmiş ve çerçeve 14 üncü madde olarak kabul edilmiştir.

Çevre Kanununun "Fiillerin tekrarı" başlıklı 23 üncü maddesi yeniden düzenlenerek, idarî para cezalarının, bu cezaların verilmesini gerektiren fiillerin, cezaların kesinleşmesini takiben  üç yıl içinde birinci tekrarında yüzde yüz, ikinci ve müteakip tekrarında yüzde iki yüz oranında artırılarak verileceği yönünde hüküm getirilmiş ve bu düzenleme çerçeve 15 inci madde olarak Tasarıya ilave edilmiştir.

Tasarının çerçeve 7 nci maddesi ile değiştirilmesi öngörülen Çevre Kanununun 24 üncü maddesi yeniden düzenlenmiş ve idarî para cezalarını verme yetkisinin Çevre ve Orman Bakanlığına ait olduğu, bu yetkinin 12 nci madde hükmü uyarınca denetim yetkisinin devredildiği merciler tarafından da kullanılabileceği hükme bağlanmıştır. Yapılan bu düzenleme çerçeve 16 ncı madde olarak kabul edilmiştir.

Çevre Kanununun "İdarî cezalara itiraz" başlıklı 25 inci maddesi, "İdarî para cezalarının uygulanması, ödeme süresi, tahsil usulü ve itiraz" başlığı altında yeniden düzenlenmiş ve çerçeve 17 nci madde olarak Tasarıya eklenmiştir.

Tasarının çerçeve 8 inci maddesi ile değiştirilmesi öngörülen Çevre Kanununun 26 ncı maddesi "Adli nitelikteki cezalar" başlığı altında yeniden düzenlenmiş ve bu Kanunun 12 nci maddesinde öngörülen bildirim ve bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirirken yanlış ve yanıltıcı bilgi verenler ve bilgi vermemekte direnenler ile çevresel etki değerlendirmesi sürecinde yanlış ve yanıltıcı belge düzenleyenler ile kullananların altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması, bu maddeye göre yargıya intikal eden çevresel etki değerlendirmesine ilişkin ihtilaflarda çevresel etki değerlendirmesi sürecinin yargılama sonuna kadar duracağı hükme bağlanmıştır. Yapılan bu düzenleme çerçeve 18 inci madde olarak kabul edilmiştir.

Tasarıya eklenen çerçeve 19 uncu madde ile, Çevre Kanununun 28 inci maddesine bir fıkra eklenerek, çevreye verilen zararların tazminine ilişkin taleplerin, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlülüğünü öğrendiği tarihten başlayarak beş yıl ve herhalde zarara neden olan fiilin meydana gelmesinden itibaren on  yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı hükmü getirilmiştir.

Çevre Kanununun "İdarî Makamlara Başvurma" başlıklı 30 uncu maddesi "Bilgi edinme ve başvuru hakkı" başlığı altında yeniden düzenlenmiş, çevreyi kirleten veya bozan bir faaliyetten zarar gören  veya haberdar olan herkesin ilgili mercilere başvurarak faaliyetle ilgili gerekli önlemlerin alınmasını veya faaliyetin durdurulmasını isteyebileceği, ayrıca 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında çevreye ilişkin bilgilere ulaşma ve yargıya başvurma hakkına sahip olacağı şeklinde bir düzenleme yapılmış ve çerçeve 20 nci madde olarak Tasarıya ilave edilmiştir.

Tasarının çerçeve 9 uncu maddesi ile değiştirilmesi öngörülen Çevre Kanununun ek 1 inci maddesi, bu maddede yer alan düzenlemeler diğer maddeler içinde yer aldığından gereksiz görülmüş ve Tasarı metninden çıkarılmıştır.

Tasarının çerçeve 10 uncu maddesi ile değiştirilmesi öngörülen Çevre Kanununun geçici 2 nci maddesinde yer alan düzenlemeler, Ek Madde 3 'te düzenlenmiş olduğundan gereksiz görülerek Tasarı metninden çıkarılmıştır. 

Tasarıya çerçeve 21 inci madde ile 12 Ek Madde ilave edilmiştir:

Ek 1 inci madde ile, toprağın korunması ve toprak kirliliğinin önlenmesine dair esaslara yer verilmiştir. 

Ek 2 nci madde ile, faaliyetleri sonucu çevreye zarar verecek olan kurum, kuruluş ve işletmelere çevre yönetim birimi kurma, çevre görevlisi istihdam etme ve Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlardan bu amaçla hizmet satın alma yükümlülüğü getirilmiştir.

Ek 3 üncü madde ile içme ve kullanma suyu rezervuarlarının ve diğer su kaynaklarının korunmasına yönelik düzenleme yapılmıştır.

Ek 4 üncü madde ile ülkeye girişi, kullanılması, taşınması, depolanması ve bulundurulması bu Kanuna göre suç teşkil eden maddelere ilgili idarece el konulması ve bu maddelerin ilgili idarenin talebi ile yetkili sulh ceza mahkemesi kararı ile müsadere edilmesi hükmü getirilmiştir.

Ek 5 inci madde ile yönetmelikte belirtilen koşulları taşıyanların Bakanlıkça çevre gönüllüsü olarak görevlendirebileceği, görevini kötüye kullandığı tespit edilen çevre gönüllülerinin görevlerine son verileceği ve çevre gönüllülerinin çalışma ve eğitimlerine ilişkin usul ve esasların da Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenleneceğine yönelik düzenleme yapılmıştır.

Ek 6 ncı madde ile motorlu taşıt sahiplerine egzoz emisyon ölçümü yaptırma zorunluluğu getirilmiştir.

Ek 7 inci madde ile arıtma tesisi kuran, işleten ve yönetmeliklerde belirtilen yükümlülükleri yerine getiren kuruluşlara enerji kullanımında bir teşvik sağlanarak, arıtma tesisinde kullandıkları elektrik enerjisi tarifesinin, sanayi tesislerinde kullanılan enerji tarifesinin yüzde 50'si olarak uygulanması hükme bağlanmıştır.

Ek 8 inci madde ile Çevre ve Orman Bakanlığının, bu Kanunla öngörülen ölçme, izleme ve denetleme faaliyetleri ile çevre sorunlarının çözümüne yönelik diğer faaliyetleri yerine getirmek üzere gerekli kurumsal alt yapıyı oluşturacağı hükmü getirilmiştir.

Ek 9 uncu madde ile hava kalitesinin korunması ve hava kirliliğinin önlenmesi için ulusal enerji kaynakları öncelikli olmak üzere, belirlenen standartlara uygun temiz ve kaliteli yakıtların ve yakma sistemlerinin kullanılması zorunluluğu getirilmiştir.

Ek 10 uncu madde ile düzenlenen lisans, kontrol, izin belgeleri, taahhütname ve sözleşme gibi belgeler uyarınca alınacak cezai şart ve benzeri gelirler ile egzoz emisyon pulu bedeli olarak egzoz emisyon ölçüm bedelinin yüzde 50'si oranındaki miktarın, Çevre ve Orman Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi bütçesine gelir olarak kaydedilmesi hükme bağlanmıştır.

Ek 11 inci madde ile Bakanlığın, çevre ile ilgili olarak gerekli gördüğü her türlü veri ve bilgiyi, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerden doğrudan isteme yetkisi ile veri ve bilgi istenen kurum ve kuruluşların bu bilgileri bedelsiz olarak ve talep edilen sürede vermekle yükümlü olacakları yönünde bir düzenleme yapılmıştır.

Ek 12 nci madde ile Bakanlık ve bağlı kuruluşlarının personeline döner sermaye gelirlerinden ek ödeme yapılmasına ilişkin bir düzenleme yapılmıştır.

Tasarının çerçeve 11 inci maddesi ile Çevre Kanununun 16, 21, 22 ve 23 üncü maddelerinin yürürlükten kaldırılması öngörülmektedir. 23 üncü madde yeniden düzenlendiğinden bu madde kapsamı dışında bırakılmış, Ek 1 inci maddede yer alan düzenlemelere diğer maddeler içinde yer verildiğinden yürürlükten kaldırılan maddeler içine dahil edilmiş ve bu düzenleme çerçeve 22 inci madde olarak kabul edilmiştir.

Tasarıya 7 Geçici Madde ilave edilmiştir:

Geçici 1 inci madde ile Bu Kanun uyarınca Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikler bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren en geç bir yıl; Hazine Müsteşarlığı tarafından tespit edilecek sigorta genel şartları ile Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakan tarafından onaylanacak tarife ve talimatlar bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren en geç altı ay içinde yayımlanacağı hükme bağlanmıştır.

Geçici 2 nci madde ile bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte faal durumda olan  işletmelere bu Kanun ve yönetmeliklerle getirilen ek yükümlülüklerin gerçekleştirilmesi için Bakanlıkça bir yıla kadar süre verilebileceği düzenlenmiştir.

Geçici 3 üncü madde ile bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarında 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi hükmü gereğince halen sözleşmeli statüde çalışanlar ile 4857 sayılı İş Kanununa tâbi olarak geçici işçi statüsünde çalışmakta olan ve bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir ay içinde memurluğa geçmek için yazılı olarak müracaat eden, en az 4 yıllık eğitim veren fakülte ve yüksek okullardan veya denkliği Yüksek Öğrenim Kurumu tarafından kabul edilmiş olan yurt dışındaki eğitim kurumlarından mezun olan personel öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri tavanı aşmamak kaydıyla derece ve kademeleri tespit edilmek suretiyle memur kadrolarına intibak ettirilmelerine yönelik bir düzenleme yapılmıştır.

Geçici 4 üncü madde ile bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği hükümlerine tâbi olduğu halde, yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerden, hali hazırda yer seçimi uygun olanların, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, yönetmelikler çerçevesinde yükümlülüklerini yerine getirdiklerini gösterir çevresel durum değerlendirme raporunu hazırlayarak Bakanlığa sunmaları ve belirlenen şartları sağlayanların başvurularının altı ay içinde karara bağlanacağı hükmü getirilmiş, çevresel durum değerlendirme raporunu altı ay içinde Bakanlığa sunmayan ya da raporun Bakanlığa sunulmasından itibaren altı ay içerisinde gerekli çevre koruma önlemlerini almayan faaliyetlerin Bakanlıkça süre verilmeksizin durdurulacağı şeklinde bir düzenleme yapılmıştır.

Geçici 5 inci madde ile atıksu arıtma ve evsel nitelikli katı atık bertaraf tesisini kurmayanlara, bu tesislerin kurulmasına ilişkin iş termin planlarını Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde Bakanlığa sunma ve belirlenen sürelerde işletmeye alma yükümlülüğü getirilmiştir.

Geçici 6 ncı madde ile Bakanlık merkez teşkilatında kullanılmak üzere 300 adet çevre ve orman uzman yardımcısı, 300 adet çevre ve orman uzmanı kadroları ihdas edilmesi yönünde bir düzenleme yapılmıştır.

Geçici 7 nci madde ile bu Kanunda geçen Türk Lirası ibaresinin, 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun hükümlerine göre, tedavülde bulunan paranın "Yeni Türk Lirası" olarak adlandırıldığı sürece kullanılacağı hükmü getirilmiştir.

Tasarının yürürlüğe ilişkin 12 nci maddesi 23 üncü madde olarak kabul edilmiştir.

Tasarının yürütmeye ilişkin 13 üncü maddesi 24 üncü madde olarak kabul edilmiştir. 

Bu değişikliklerle Alt Komisyonumuz Tasarıyı 24 madde olarak yeniden düzenlemiş ve bir Alt Komisyon Metni oluşturmuştur.

Raporumuz, Çevre Komisyonu Başkanlığına saygı ile arz olunur.

 

 

 

 

 

Başkan

Üye

Üye

 

Yahya Baş

Mehmet Boztaş

Mehmet Alp

 

Samsun

Aydın

Burdur

 

 

(Tümüne muhalifim)

 

 

Üye

Üye

Üye

 

İbrahim Köşdere

Rasim Çakır

Şemsettin Murat

 

Çanakkale

Edirne

Elazığ

 

 

(Bazı maddelere muhalifim)

 

 

MUHALEFET ŞERHİ

Alt komisyonda görüşülmüş olan Çevre Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı ile ilgili: Madde 9, Madde 10, Madde 21 in Ek 1. Maddesi ve Ek 9 uncu Maddelerine karşı olduğumu saygılarımla arz ederim.

                                        10.3.2005

                                    Rasim Çakır

                                              Edirne


KARŞI OY YAZISI

“Alt Komisyonda görüşülmekte olan Çevre Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın geneline aşağıdaki nedenlerle muhalif kaldığımı belirtirim.

Çevre Kanunu, sadece Çevre ve Orman Bakanlığının iş ve işlemlerinde kolaylaştırıcı hükümler getirmekle sınırlı kalmayıp; tüm birey, kuruluş ve kurumların ihtiyaçlarına çevreci bir bakış açısıyla yanıt verecek şekilde yeniden ele alınmalı ve güncelleştirilerek geleceğin çevre koruma çalışmalarına da çözüm getirmesini sağlayacak düzenlemeleri kapsamalıdır. Bu nedenle tasarının, Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun olarak ele alınması önemlidir. Bilindiği üzere Anayasamızın 56 ncı maddesi “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkında sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir” demekle çevre hakkını güvence altına almakta ve bu konuda tüm birey ve kuruluşları sorumlu tutmaktadır. Bu nedenle çevre hakkının kullanılması ve toplumsal barışın sağlanmasında, toplumun üretici veya doğal kaynakları kullanıcı kesimleri, bireylerin yaşamını tehdit edici şekilde çevreyi kirletme hakkına sahip değillerdir. Hiçbir kişi ve kurum gelecek nesillerin ortak mirası olan çevreye zarar verme hakkına sahip değildir. Özellikle sanayinin ekonomik faaliyetlerinde bu durum temel bir kriter olmaldır.

Vatandaşların sağlıklı bir çevrede yaşama haklarını özgürce kullanabilecekleri gibi, örgütlü olarak temsil edildikleri sivil toplum kuruluşlarının da denetim mekanizmalarına aktif katılımlarına Çevre Kanunu imkân sağlamalıdır.

Çarpık kentleşmenin önüne geçilmeli eski ve çevre sorunu yaratacak teknolojilerin transferleri önlenmelidir. Çevre eğitiminin yaygınlaştırılması, çevre cezalarının caydırıcı bir noktaya getirilmesi şarttır.

Çevre Kanunu çevreci bir mantığı öne çıkartmalıdır. Çevre Kanununda hâkim olan ticarî bir mantığı çağrıştıran sürdürülebilir kalkınma yerine, sürdürülebilir çevre ya da sürdürülebilir yaşam mantığı esas alınmalıdır.

Tasarının yukarıda belirtilen yaklaşımla daha da iyileştirilebilmesi üst komisyonda sağlanacağı inancıyla alt komisyon metninin geneline muhalefet ediyorum.

                                        11.3.2005

 

                                Mehmet Boztaş

                                              Aydın


ALT KOMİSYONUN KABUL ETTİĞİ METİN

ÇEVRE KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1.- 9.8.1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 1.- Bu Kanunun amacı, bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda korunmasını sağlamaktır."

MADDE 2.-  2872 sayılı Kanunun 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 2.-  Bu Kanunda geçen terimlerden;

Çevre: Canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim  içinde bulundukları biyolojik, fiziksel, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamı,

Çevre korunması: Çevresel değerlerin ve ekolojik dengenin tahribini, bozulmasını ve yok olmasını önlemeye, mevcut bozulmaları gidermeye, çevreyi iyileştirmeye ve geliştirmeye, çevre kirliliğini önlemeye yönelik çalışmaların bütününü,

Çevre kirliliği: Çevrede meydana gelen ve canlıların sağlığını, çevresel değerleri ve ekolojik dengeyi bozabilecek her türlü olumsuz etkiyi,

Sürdürülebilir kalkınma: Bugünkü ve gelecek kuşakların, sağlıklı bir çevrede yaşamasını güvence altına alan çevresel, ekonomik ve sosyal hedefler arasında denge kurulması esasına dayalı kalkınma ve gelişmeyi,

Alıcı ortam: Hava, su, toprak ortamları ile bu ortamlarla ilişkili ekosistemleri,

Doğal kaynak: Bütün bitki, hayvan ve mikroorganizmalar ile bunların yaşama ortamları olan hava, su, toprak  ve  doğada bulunan cansız varlıkları,

Kirleten: Faaliyetleri  sırasında veya sonrasında doğrudan veya dolaylı olarak çevre kirliliğine, ekolojik dengenin ve çevrenin bozulmasına neden olan gerçek ve tüzel kişileri,

Ekosistem: Canlıların kendi aralarında ve cansız çevreleriyle ilişkilerini bir düzen içinde yürüttükleri biyolojik, fiziksel ve kimyasal sistemi,

Atıksu: Evsel, endüstriyel, tarımsal ve diğer kullanımlar sonucunda kirlenmiş veya özellikleri kısmen veya tamamen değişmiş suları,

Atıksu altyapı tesisleri: Evsel ve/veya endüstriyel atıksuları toplayan kanalizasyon sistemi ile atıksuların arıtıldığı ve alıcı ortama verilmesinin sağlandığı sistem ve tesislerin tamamını,

Arıtma tesisi : Her türlü faaliyet sonucu oluşan katı, sıvı ve gaz halindeki atıkların yönetmeliklerde belirlenen standartları sağlayacak şekilde arıtıldığı tesisleri,

Ekolojik denge: İnsan ve diğer canlıların varlık ve gelişmelerini doğal yapılarına uygun bir şekilde sürdürebilmeleri için gerekli olan şartların bütününü,

Sulak alan: Doğal veya yapay, devamlı veya geçici, suları durgun veya akıntılı, tatlı, acı veya tuzlu, denizlerin gelgit hareketlerinin çekilme devresinde altı metreyi geçmeyen derinlikleri kapsayan, başta su kuşları olmak üzere canlıların yaşama ortamı olarak önem taşıyan bütün sular, bataklık, sazlık ve turbiyeler ile bu alanların kıyı kenar çizgisinden itibaren kara tarafına doğru ekolojik açıdan sulak alan kalan yerleri,

Biyolojik çeşitlilik: Kara, deniz ve diğer su ekosistemleri ile bu ekosistemlerin bir parçası olan ekolojik kompleksler de dahil olmak üzere tüm kaynakları içeren canlı organizmalar arasındaki farklılaşma, türlerin kendi içindeki ve türler arasındaki çeşitlilik ile ekosistem çeşitliliğini,

Atık: Herhangi bir faaliyet sonucunda oluşan, çevreye atılan veya bırakılan her türlü maddeyi,

Evsel atık: Konutlardan atılan tehlikeli ve zararlı atık kavramına girmeyen bahçe, park ve piknik alanları gibi yerlerden gelen katı atıkları,

Radyoaktif atık: İlgili mevzuat uyarınca yetkili kılınan merciler tarafından belirlenen serbest bırakma seviyelerinin üzerinde aktivite ve konsantrasyonda radyoizotopları bulunduran veya bu radyoizotoplarla bulaşmış ve tekrar kullanılması mümkün olmayan madde ve malzemeleri,

Tehlikeli atık : Fiziksel, kimyasal ve/veya biyolojik yönden olumsuz etki yaparak ekolojik denge ile insan ve diğer canlıların doğal yapılarının bozulmasına neden olan  atıklar ve bu atıklarla kirlenmiş maddeleri,

Tehlikeli kimyasallar : Fiziksel, kimyasal ve/veya biyolojik yönden olumsuz etki yaparak ekolojik denge ile insan ve diğer canlıların doğal yapılarının bozulmasına neden olan  her türlü kimyasal madde ve ürünleri,

Kirli balast: Duran veya seyir halindeki tankerden, gemiden veya diğer deniz araçlarından su üzerine bırakıldığında; su üstünde veya bitişik sahil hattında petrol, petrol türevi veya yağ izlerinin  görülmesine neden olan veya su üstünde ya da su altında renk değişikliği oluşturan veya askıda  katı madde/emülsiyon halinde maddelerin birikmesine yol açan balast suyunu,

Çevresel etki değerlendirmesi: Gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz  yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmaları,

Stratejik çevresel değerlendirme: Onaya tâbi plan ya da programın onayından önce planlama veya programlama sürecinin başlangıcından itibaren, çevresel değerlerin plan ve programa entegre edilmesini sağlamak, plan ya da programın olası çevresel etkilerini en aza indirmek ve karar vericilere yardımcı olmak üzere katılımcı bir yaklaşımla sürdürülen ve yazılı bir raporu da içeren çevresel değerlendirme çalışmalarını,

Çevre yönetimi : İdarî, teknik, hukuki, politik, ekonomik, sosyal ve kültürel araçları kullanarak doğal ve yapay çevre unsurlarının sürdürülebilir kullanımını ve gelişmesini sağlamak üzere yerel, bölgesel, ulusal ve küresel düzeyde belirlenen politika ve stratejilerin uygulanmasını,

Çevre yönetim birimi/Çevre görevlisi: Bu Kanun ve Kanuna göre yürürlüğe konulan düzenlemeler uyarınca denetime tâbi tesislerin faaliyetlerinin mevzuata uygunluğunu, alınan tedbirlerin etkili olarak uygulanıp uygulanmadığını değerlendiren, tesis içi yıllık denetim programları düzenleyen birim ya da görevliyi, 

Çevre gönüllüsü: Bakanlıkça, uygun niteliklere sahip kişiler arasından seçilen ve Bu Kanun ve Kanuna göre yürürlüğe konulan düzenlemelere aykırı faaliyetleri  Bakanlığa iletmekle görevli ve yetkili  kişiyi,

Çevre düzeni planı: Kalkınma ve bölge planları temel alınarak sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda doğal kaynakların rasyonel kullanımını, ekonomik kararlar ile  ekolojik kararların birbirine entegrasyonunu sağlamak üzere gelişme ve koruma politika ve stratejilerini, konut, sanayi, tarım, turizm ve ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanım kararlarını belirleyen ve nazım ve uygulama imar planlarına esas teşkil eden 1/50.000, 1/100.000 ve daha küçük ölçekli fiziki planı,

Çevreye ilişkin bilgi: Su, hava, toprak, bitki ve hayvan varlığı ile bunları olumsuz olarak etkileyen veya etkileme ihtimali bulunan faaliyetler ve alınan idarî ve teknik önlemlere ilişkin olarak mevcut bulunan her türlü yazılı, sözlü veya görüntülü bilgi veya veriyi,

İş termin planı: Atıksu ve evsel nitelikli katı atık kaynaklarının yönetmelikte belirtilen alıcı ortam deşarj standartlarını sağlamak için yapmaları gereken atıksu arıtma tesisi ve/veya kanalizasyon gibi altyapı tesisleri ile katı atık bertaraf tesislerinin gerçekleştirilmesi sürecinde yer alan  yer seçimi, proje, ihale, inşaat, işletmeye alma gibi  işlerin zamanlamasını gösteren planı,

Bakanlık: Çevre ve Orman Bakanlığını,

ifade eder."

MADDE 3.-  2872 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 3.-  Çevrenin korunmasına ve  kirliliğinin önlenmesine ilişkin genel ilkeler şunlardır :

a) Başta idare, meslek odaları, birlikler ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere herkes, çevrenin korunması ve kirliliğin önlenmesi ile görevli olup bu konuda alınacak tedbirlere ve belirlenen esaslara uymakla yükümlüdürler.

b) Arazi ve kaynak kullanım kararlarını veren ve proje değerlendirmesi yapan yetkili kuruluşlar, karar alma süreçlerinde sürdürülebilir kalkınma ilkesini gözetirler.

c) Yapılacak ekonomik faaliyetlerin faydası ile doğal kaynaklar üzerindeki etkisi sürdürülebilir kalkınma ilkesi çerçevesinde uzun dönemli olarak değerlendirilir.

d) Çevre politikalarının oluşmasında katılım hakkı esastır.

e) Her türlü faaliyet sırasında doğal kaynakların ve enerjinin verimli bir şekilde kullanılması amacıyla atık oluşumunu kaynağında azaltan ve atıkların geri kazanılmasını sağlayan çevre ile uyumlu teknolojilerin kullanılması esastır.

f) Kirlenme ve bozulmanın önlenmesi, sınırlandırılması, giderilmesi ve çevrenin iyileştirilmesi için yapılan harcamalar kirleten ve bozulmaya neden olan tarafından karşılanır. Kirletenin kirlenmeyi ve bozulmayı durdurmak, gidermek ve azaltmak için gerekli önlemleri almaması veya bu önlemlerin yetkili makamlarca doğrudan alınması nedeniyle kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan gerekli harcamalar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kirletenden tahsil edilir.

g) Çevrenin korunması, çevre kirliliğinin önlenmesi ve giderilmesi için uyulması zorunlu standartlar ile vergi, harç, katılma payı, çeşitli teşvikler, emisyon ücreti ve kirletme bedeli alınması, karbon ticareti gibi piyasaya dayalı mekanizmalar ve ekonomik araçlar kullanılır.

h) Bölgesel ve küresel çevre sorunlarının çözümüne yönelik olarak taraf olduğumuz  uluslararası anlaşmalar sonucu ortaya çıkan ulusal hak ve yükümlülüklerin yerine getirilmesi için gerekli teknik, idarî, mali ve hukuki düzenlemeler Bakanlığın koordinasyonunda yapılır.

Gerçek ve tüzel kişiler, bu düzenlemeler sonucu ortaya çıkabilecek maliyetleri karşılamakla yükümlüdür.

ı) Çevrenin korunması, çevre kirliliğinin önlenmesi ve çevre sorunlarının çözümüne yönelik gerekli teknik, idarî, mali ve hukuki düzenlemeler Bakanlığın koordinasyonunda yapılır."

MADDE 4.-  2872 sayılı Kanunun İkinci Bölümünün başlığı "Yüksek Çevre Kurulu ve Görevleri" olarak değiştirilmiş ve mülga 4 üncü maddesi  başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

"Yüksek Çevre Kurulu

Madde 4.-  Başbakanın başkanlığında, Başbakanın bulunmadığı zamanlarda Çevre ve Orman Bakanının Başkanlığında, Başbakanın belirleyeceği sayıda Bakan ile Bakanlık Müsteşarından oluşan Yüksek Çevre Kurulu kurulmuştur.

Diğer Bakanlar gündeme göre Kurul toplantılarına başkan tarafından çağrılabilir.

Kurul yılda en az  bir defa toplanır.

Kurulun sekreterya hizmetleri Bakanlıkça yürütülür.

Kurulun çalışmaları ile ilgili konularda ön hazırlık ve değerlendirme yapmak üzere, Bakanlık Müsteşarının başkanlığında ilgili bakanlık müsteşarları, diğer kurum ve kuruluşların en üst düzey yetkili amirlerinin katılımı ile toplantılar düzenlenir. Bu toplantılara gündeme göre ilgili kamu kurumu niteliğindeki kuruluşların birlik temsilcileri, meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, yerel yönetim temsilcileri, üniversite temsilcileri ve bilimsel kuruluşların temsilcileri davet edilir.

Kurulun çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar yönetmelikle belirlenir."

MADDE 5.-  2872 sayılı Kanunun mülga 5 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

"Yüksek Çevre Kurulunun görevleri

Madde 5.-  Yüksek Çevre Kurulunun görevleri şunlardır:

a) Etkin bir çevre yönetiminin sağlanması için hedef, politika ve strateji belirlemek,

b) Sürdürülebilir kalkınma ilkesi çerçevesinde ekonomik kararlara çevre boyutunun dahil edilmesine imkân veren hukuki ve idarî tedbirleri belirlemek,

c) Birden fazla bakanlık ve kuruluşu ilgilendiren çevre konularına ilişkin uyuşmazlıklarda nihai kararı vermek."

MADDE 6.-  2872 sayılı Kanunun değişik 9 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Çevrenin korunması

Madde 9.-  Çevrenin korunması amacıyla,

a) Doğal çevreyi oluşturan biyolojik çeşitlilik ile bu çeşitliliği barındıran ekosistemin korunması esastır. Biyolojik çeşitliliği koruma ve kullanım esasları, sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda yerel yönetimlerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve ilgili diğer kuruluşların görüşleri alınarak belirlenir.

b) Ülke fiziki mekanında sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda, koruma kullanma dengesi gözetilerek kentsel ve kırsal nüfusun barınma, çalışma, dinlenme, ulaşım gibi ihtiyaç alanlarını belirlemek, bu ihtiyaçların karşılanması sonucu oluşabilecek çevre kirliliğini önlemek amacıyla nazım ve uygulama imar planlarına esas teşkil etmek üzere çevre düzeni planları Bakanlıkça yapılır, yaptırılır ve onaylanır. Çevre düzeni planlarının yapılmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkartılacak yönetmelikle belirlenir.

c) Ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan, çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı alanları, doğal güzelliklerin gelecek kuşaklara ulaşmasını emniyet altına almak üzere gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi amacıyla, Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan etmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.

Bu bölgelere ilişkin  plan ve projelerin hazırlanmasında 3.5.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 9 uncu maddesi hükümleri uygulanmaz.

d) Sulak alanların doğal yapılarının ve ekolojik dengelerinin korunması esastır. Sulak alanların doldurulması ve kurutulması yolu ile arazi kazanılamaz. Bu hükme aykırı olarak arazi kazanılması halinde söz konusu alan faaliyet sahibince  eski haline getirilir.

Sulak alanların korunması ve yönetimine ilişkin usul ve esaslar ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

e) Biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilirliğinin sağlanması bakımından nesli tehdit veya tehlike altında olanlar ile nadir bitki ve hayvan türlerinin korunması esas olup, mevzuata aykırı biçimde ticarete konu edilmeleri yasaktır.

f) Doğal kaynakların korunması, kirliliğinin ve tahribatının önlenmesi ve kalitesinin iyileştirilmesi için gerekli idarî, hukuki ve teknik esaslar Bakanlık tarafından belirlenir.

g) Ülkenin deniz, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının  ve su ürünleri istihsal alanlarının korunarak kullanılmasının sağlanması ve kirlenmeye karşı korunması esastır. Su ürünleri istihsal alanları ile ilgili alıcı ortam standartları Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca belirlenir.  Alıcı su ortamlarına atıksu deşarjlarına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkartılacak  yönetmelikle belirlenir.

h) Çevrenin korunması ve kamuoyunda çevre bilincinin geliştirilmesi amacıyla, okul öncesi eğitimden başlanarak Millî Eğitim Bakanlığına bağlı örgün eğitim kurumlarının öğretim programlarında çevre ile ilgili konulara yer verilmesi esastır.

Yaygın eğitime yönelik olarak, radyo ve televizyon programlarında da çevrenin önemine ve çevre bilincinin geliştirilmesine yönelik programlara yer verilmesi esastır. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu ile özel televizyon kanallarına ait televizyon programlarında ayda en az iki saat, özel radyo kanallarının programlarında ise ayda en az yarım saat eğitici yayınların yapılması zorunludur. Bu yayınların %20 sinin izlenme ve dinlenme oranı en yüksek saatlerde yapılması esastır. Radyo Televizyon Üst Kurulu, görev alanına giren hususlarda bu maddenin takibi ile yükümlüdür."

MADDE 7.-  2872 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 10.-  Gerçekleştirmeyi planladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlüdürler.

Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez; proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez.

Çevresel Etki Değerlendirmesine tâbi projeler ve Stratejik Çevresel Değerlendirmeye tâbi plan ve programlar ve konuya ilişkin  usul ve esaslar  Bakanlıkça çıkarılacak  yönetmeliklerle belirlenir."

MADDE 8.-  2872 sayılı Kanunun 11 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"İzin alma, arıtma ve bertaraf etme yükümlülüğü

Madde 11.-  Üretim, tüketim ve hizmet faaliyetleri sonucunda oluşan atıklarını alıcı ortamlara doğrudan veya dolaylı vermeleri uygun görülmeyen tesis ve işletmeler ile yerleşim birimleri atıklarını yönetmeliklerde belirlenen standart ve yöntemlere uygun olarak arıtmak ve bertaraf etmekle veya ettirmekle ve  öngörülen izinleri almakla yükümlüdürler.

Birinci fıkrada belirtilen yükümlülüğü bulunan tesis ve işletmeler ile yerleşim birimlerine;

1) İnşaat ruhsatı aşamasında bu yükümlülüğünü yerine getireceğini gösterir proje ve belgeleri ilgili kuruma sunmadıkça inşaat ruhsatı verilmez.

2) İnşaatı bitmiş olanlardan, bu yükümlülüğü yerine getirmeyenlere işletme ruhsatı ve/veya yapı kullanma ruhsatı verilmez.

3) İnşaat ruhsatına, yapı kullanma veya işletme ruhsatına haiz olmakla birlikte arıtma ve bertaraf yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, verilmiş yapı kullanma izni veya işletme izni iptal edilir. 

Faaliyetlerinde değişiklik yapmayı ve/veya tesislerini büyütmeyi planlayan gerçek ve tüzel kişiler yönetmelikle belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde atıklarını arıtma veya bertaraf etme yükümlülüğünü yerine getirmek zorundadırlar.

Atık suları toplayan kanalizasyon sistemi ile atık suların arıtıldığı ve  arıtılmış atık suların bertarafının sağlandığı atıksu altyapı sistemlerinin kurulması, bakımı, onarımı, ıslahı ve işletilmesinden; Büyükşehirlerde 20.11.1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunla belirlenen kuruluşlar, belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler, bunların  dışında iskâna konu her türlü kullanım alanında valiliğin denetiminde bu alanları kullananlar sorumludur.

Serbest ve/veya endüstri bölgelerinde bölge müdürlükleri, kültür ve turizm koruma ve gelişme bölgelerinde, turizm merkezlerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı veya yetkili kıldığı birimler, organize sanayi bölgelerinde organize sanayi bölgesi yönetimi, küçük sanayi sitelerinde kooperatif başkanlıkları, mevcut yerleşim alanlarından kopuk olarak münferit yapılmış tatil köyü, tatil sitesi, turizm tesis alanları vb. kullanım alanlarında ise site yönetimleri veya tesis işletmecileri atıksu altyapı sistemlerinin kurulması, bakımı, onarımı ve işletilmesinden sorumludurlar.

Atıksu altyapı sistemlerini kullanan ve/veya kullanacaklar bağlantı sistemlerinin olup olmadığına bakılmaksızın  arıtma sistemlerinden sorumlu yönetimlerin yapacağı her türlü yatırım, işletme, bakım, onarım, ıslah ve temizleme harcamalarının tamamına kirlilik yükü oranında katılmak zorundadırlar. Atıksu ön arıtma tesisleri kurup gerekli izinleri alanlar ve  Yönetmelikte belirlenen şekilde çalıştıranlar bu zorunluluk kapsamı dışında olup, sadece bağlantı kanalının kullanım harcamalarından sorumludur.

Atıksu toplama havzasının birden fazla belediye veya kurumun yetki sahasında olması halinde; atıksu arıtma tesisini işleten kurum, atıksu ile ilgili yatırım ve harcama giderlerini kirletenlerden kirlilik yükü nispetinde tahsil eder.

Atık üreticileri uygun metot ve teknolojiler ile atıklarını en az düzeye düşürecek tedbirleri almak zorundadırlar.

Atıkların üretiminin ve zararlarının önlenmesi veya azaltılması ile atıkların geri kazanılması ve geri kazanılabilen atıkların kaynağında ayrı toplanması esastır.Atık yönetim planlarının hazırlanmasına ilişkin esaslar, Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Geri kazanım imkânı olmayan atıklar, yönetmeliklerle belirlenen uygun yöntemlerle bertaraf edilir.

Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler evsel atık bertaraf tesislerini kurmak kurdurmak, işletmek veya işlettirmekle yükümlüdürler. Bu hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacaklar, sorumlu yönetimlerin yapacağı yatırım, işletme, bakım, onarım ve ıslah harcamalarına katılmakla yükümlüdür.

Üretici ve piyasaya sürenlerin sorumluluğu kapsamında yükümlülük getirilen üreticiler ve piyasaya sürenler, ürünlerinin faydalı kullanım ömrü sonucunda oluşan atıklarının toplanması, taşınması, geri kazanımı, geri dönüşümü ve bertaraf edilmelerine dair yükümlülüklerinin yerine getirilmesi ve bunlara yönelik gerekli harcamalarının karşılanması, eğitim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla sektörel bazda ve Bakanlığın koordinasyonunda bir araya gelerek tüzel kişiliğe haiz birlikler oluştururlar. Bu kapsamda yükümlülük getirilen kurum ve kuruluşların sorumluluklarının bu birliklere devrine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkartılacak yönetmeliklerle belirlenir.

Tehlikeli atık üreticileri, Yönetmelikle belirlenecek esaslara göre atıklarını bertaraf etmek veya ettirmekle yükümüdürler.

Atık geri kazanım, geri dönüşüm ve bertaraf tesislerini kurmak ve işletmek isteyen gerçek ve/veya tüzel kişiler yönetmelikle belirlenen esaslar doğrultusunda Bakanlıktan lisans almakla yükümlüdür.

Evsel atıklar hariç olmak üzere, atık taşıma ve/veya toplama işlerini yapan kurum veya kuruluşlar Bakanlıktan lisans almak zorundadır.

Atıksu arıtımı, atık bertarafı ve atık geri kazanım tesisleri yapmak amacıyla belediyelerin hizmet birlikleri kurmaları halinde, bu hizmet birliklerine araştırma, etüt ve proje konularında Bakanlıkça teknik ve mali yardım yapılır. Tesis yapım projeleri ise bu Kanunun 18 inci maddesi çerçevesinde kredi ile desteklenebilir. Kredi borcunun geri ödenmemesi durumunda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip yapılır ve öncelikle 2380 sayılı Belediyelere ve İl Özel İdarelerine Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun ek 4 üncü maddesi hükümleri çerçevesinde ilgili belediyelerin İller Bankasındaki paylarından tahsil olunur. 

Arıtma ve bertaraf etme yükümlülüğüne tâbi tesis ve işletmeler ile yerleşim birimleri, bu yükümlülüğe istinaden kurulması zorunlu olan arıtma ve bertaraf sistemleri, atıksu arıtma ve ön arıtma sistemleri ile atıksu altyapı sistemlerinin kurulması, onarımı, ıslahı, işletilmesi ve harcamalara katkı paylarının belirlenmesi ile ilgili usul ve  esaslar Bakanlıkça yönetmeliklerle düzenlenir. Bu konuda diğer kanunlarla verilen yetkiler saklıdır.

Bu Kanunun uygulanmasını sağlamak üzere alınması gereken izinler ve bu izinlerin tâbi olacağı usul ve esaslar Bakanlıkça çıkartılacak yönetmeliklerle belirlenir.

Faaliyetleri nedeniyle çevreye olumsuz etkileri olabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler tarafından, faaliyetlerine ilişkin olası bir kaza durumunda, kazanın çevreye olumsuz etkilerini kontrol altına almak ve azaltmak üzere uygulanacak acil durum planları hazırlanması zorunludur. Buna ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Bu planlar dikkate alınarak Bakanlığın koordinasyonunda ilgili kurum ve kuruluşlarca yerel, bölgesel ve ulusal acil durum planları hazırlanır.

Liman, tersane, gemi bakım-onarım, gemi söküm, marina gibi kıyı tesisleri; kendi tesislerinde ve gemi ve diğer deniz araçlarında oluşan petrollü, yağlı katı atıklar ve sintine, kirli balast, slaç, slop gibi sıvı atıklar ile evsel atıksu ve katı atıkların alınması, depolanması, taşınması ve bertarafı ile ilgili işlemleri ve tesisleri yapmak veya yaptırmakla yükümlüdürler. Buna ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkartılacak yönetmelikle belirlenir."

MADDE 9.-  2872 sayılı Kanunun değişik 12 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Denetim, bilgi verme ve bildirim yükümlülüğü

Madde 12.- Bu Kanun hükümlerine uyulup uyulmadığını denetleme yetkisi Bakanlığa  aittir. Gerektiğinde bu yetki, Bakanlıkça; il özel idarelerine,  çevre denetim birimlerini kuran belediye başkanlıklarına, Denizcilik Müsteşarlığına, Sahil Güvenlik Komutanlığına, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre belirlenen denetleme görevlilerine veya Bakanlıkça uygun görülen diğer kurum ve kuruluşlara devredilir. Denetimler, Bakanlığın belirlediği denetim usul ve esasları çerçevesinde yapılır.

Askeri işyerleri, askeri bölgeler ve tatbikatların bu Kanun çerçevesindeki denetimi ve neticelerine ait işlemler, Genelkurmay Başkanlığı, Millî Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Bakanlık tarafından müştereken hazırlanacak yönetmeliğe göre yürütülür.

İlgililer, Bakanlığın veya denetimle yetkili diğer mercilerin isteyecekleri bilgi ve belgeleri vermek, yetkililerin yaptıracakları analiz ve ölçümlerin giderlerini karşılamak, denetim esnasında her türlü kolaylığı göstermek zorundadırlar.

İlgililer, çevre kirliliğine neden olabilecek faaliyetleri ile ilgili olarak, kullandıkları hammadde, yakıt, çıkardıkları ürün ve atıklar ile üretim şemalarını, acil durum planlarını, izleme sistemleri ve kirlilik raporları ile diğer bilgi ve belgeleri talep edilmesi halinde  Bakanlığa veya yetkili denetim birimine vermek zorundadırlar. 

Denetim, bilgi verme ve bildirim yükümlülüğüne ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."

MADDE 10.-  2872 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Tehlikeli kimyasallar ve atıklar

Madde 13.- Tehlikeli kimyasalların belirlenmesi, üretimi, ithalatı, atık konumuna gelinceye kadar geçen süreçte kullanım alanları ve miktarları, etiketlenmesi, ambalajlanması, sınıflandırılması, depolanması, risk değerlendirilmesi, taşınması ile ihracatına ilişkin usul ve esaslar ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkartılacak yönetmelikle belirlenir.

Yönetmelik hükümlerine aykırı olarak piyasaya sürüldüğü tespit edilen tehlikeli kimyasallar ile bu kimyasalları içeren eşya, bunları satış ve kullanım amacıyla piyasaya süren kurum, kuruluş ve işletmelere toplattırılır ve imha ettirilir. Nakil ve imha için gereken masraflar ilgililerince karşılanır. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde bu masraflar, ilgili kurum, kuruluş ve işletmelerden 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. 

Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı, bazı yakıtların, maddelerin, atıkların, tehlikeli kimyasallar ile bu kimyasalları içeren eşyaların ithalini, Bakanlığın görüşünü alarak yasaklayabilir veya kontrole tâbi tutabilir.

Tehlikeli atıkların ithalatı yasaktır.

Tehlikeli atıkların tanımı ile tehlikeli atıkların oluşum aşamasından itibaren toplanması, ayrılması, geçici ve ara depolanması, geri kazanılması, yeniden kullanılması, taşınması, bertarafı, bertaraf sonrası kontrolü, ihracatı, transit geçişi, ambalajlanması, etiketlenmesi, denetimi ve atık yönetim planlarının hazırlanması ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça yayımlanacak yönetmelikle belirlenir.

Tehlikeli kimyasalların üretimi, satışı, depolanması, kullanılması ve taşınması faaliyetleri ile tehlikeli atıkların toplanması, taşınması, geçici ve ara depolanması, geri kazanımı, yeniden kullanılması ve bertarafı faaliyetlerinde bulunanlar, bu Kanun ile getirilen yükümlülükler açısından müteselsilen sorumludurlar. Sorumlular bu Kanunda belirtilen mesleki faaliyetleri nedeniyle oluşacak bir kaza dolayısıyla çevreye ve üçüncü şahıslara verebilecekleri zararlara karşı tehlikeli kimyasal ve tehlikeli atık mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunda olup, faaliyetlerine başlamadan önce Bakanlıktan gerekli izni alırlar. Sigorta yaptırma zorunluluğuna uymayan kurum, kuruluş ve işletmelere bu faaliyetler için izin verilmez. 

Bu maddede öngörülen zorunlu mali sorumluluk sigortasının, Hazine Müsteşarlığınca belirlenen sigorta şirketleri tarafından ya da bu şirketlerin kendi aralarında kuracakları bir havuz tarafından yapılması zorunludur.

Bakanlık, Hazine Müsteşarlığının uygun görüşünü almak kaydıyla, tehlikeli kimyasallar ve tehlikeli atıklarla ilgili faaliyetlerde bulunanların mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğunu, bu sigortaya ilişkin genel şartlar ile tarife ve talimatların yürürlüğe girmesinden itibaren en çok bir yıl ertelemeye yetkilidir.

Her bir sorumlu tarafından yaptırılacak mali sorumluluk sigortasına ilişkin sigorta genel şartları Hazine Müsteşarlığınca onaylanır. Malî sorumluluk sigortası tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan tarafından tespit edilir. Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan tarifeyi serbest bırakmaya yetkilidir."

MADDE 11.- 2872 Sayılı Çevre Kanununun 14 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 14.- Kişilerin huzur ve sükununu, beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde ilgili yönetmeliklerle belirlenen esas ve standartlar üzerinde gürültü ve titreşim oluşturulması yasaktır.

Ulaşım araçları, şantiye, fabrika, atölye, işyeri, eğlence yeri, hizmet binaları ve konutlardan kaynaklanan gürültü ve titreşimin yönetmeliklerle belirlenen standartlara  indirilmesi için gerekli  tedbirler alınır."

MADDE 12.-  2872 sayılı Kanunun 15 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 15.-  Bu Kanun ve bu Kanun uyarınca yayımlanan yönetmeliklere aykırı davrananlara söz konusu  aykırı faaliyeti düzeltmek üzere Bakanlıkça ya da 12 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca denetim yetkisinin devredildiği kurum ve merciler  tarafından bir defaya mahsus olmak üzere esasları yönetmelikle belirlenen ve bir yılı aşmamak üzere süre verilebilir. 

Faaliyet süre verilmemesi halinde derhal, süre verilmesi durumunda, bu süre sonunda  aykırılık düzeltilmez ise Bakanlıkça ya da 12 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca denetim yetkisinin devredildiği kurum ve merciler tarafından kısmen veya tamamen, süreli veya süresiz olarak durdurulur.

Çevre ve insan  sağlığı yönünden tehlike yaratan faaliyetler süre verilmeksizin durdurulur.

Çevresel Etki Değerlendirmesi incelemesi yapılmaksızın  başlanan faaliyetler Bakanlıkça, proje tanıtım dosyası hazırlanmaksızın başlanan faaliyetler ise mahallin en büyük mülki amiri tarafından süre verilmeksizin durdurulur.

Süre verilmesi ve faaliyetin durdurulması, bu Kanunda öngörülen cezaların uygulanmasına engel teşkil etmez."

MADDE 13.-  2872 sayılı Kanunun mülga 18 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

"Özel gelir ve özel ödenek

Madde 18.-  Atıksu arıtımı, atık bertarafı ve katı atık geri kazanım tesislerinin gözetim, fizibilite, etüt, proje ve inşaat işlerinin kredi veya yardım suretiyle desteklenmesi ile çevre düzeni planlarının yapımı, hava, su ve toprak kalitesinin ölçüm ve izleme ağının oluşturulması, gürültünün önlenmesi ile ilgili etüt ve projelerin desteklenmesi, çevresel etki değerlendirmesi faaliyetleri, havza koruma planı çalışmaları, biyolojik çeşitliliğin korunması, çölleşme ve iklim değişikliği ile mücadele çalışmaları, stratejik çevresel değerlendirme, nesli tehlikede olan bitki ve hayvan türleri ile yaşama ortamlarının korunması, uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerin karşılanması, çevre eğitimi ve yayını ile ilgili faaliyetler ve ihtisas komisyonları için yapılan harcamalarda kullanılmak üzere;

a) Trafiğe ilk defa tescil edilen motorlu taşıtlardan alınan özel tüketim vergisi tutarının onda biri oranında tahsil edilen miktar,

b) Motorlu taşıtların her fenni muayenesi sırasında alınan fenni muayene ücretinin beşte biri oranında ayrıca tahsil edilen miktar,

c) Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre gemi siciline; 16.12.1999 tarihli ve 4490 sayılı  Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca Türk Uluslararası Gemi Siciline tescil edilen her türlü deniz aracından;

1 ) Onsekiz gros tondan  yüz (dahil) gros tona kadar olanlara gros ton başına 1 Türk Lirası,

2 ) Yüzbir gros tondan beşyüz  (dahil) gros tona kadar olanlardan yukarıdaki meblağa ilave olarak yüz gros tonun üzerindeki her gros ton başına 50 Kuruş,

3) Beşyüzbir gros tondan beşbin (dahil) gros tona kadar olanlardan yukarıdaki meblağlara ilave olarak beşyüz gros tonun üzerindeki her gros ton başına 10 Kuruş,

4) Beşbinbir gros tondan yirmibin (dahil) gros tona kadar olanlardan yukarıdaki meblağlara ilave olarak beş bin gros tonun üzerindeki her gros ton başına 5 Kuruş,

5)  Yirmibin gros tondan büyük olanlardan ise yukarıdaki meblağlara ilave olarak yirmibin gros tonun üzerindeki her gros ton başına 2 Kuruş,

olmak üzere liman başkanlıklarınca her yılın Ocak ayı içerisinde tahsil edilen miktar,

d) Hava taşıt araçları ile yurt içinde yapılan, yurt dışı bağlantılı seferler hariç yolcu ve yük taşıma bedellerinin yüzde biri oranında ayrıca tahsil edilen miktar,

e) Her türlü tütün mamulleri ile alkollü içkinin imalat ve ithalatçıları tarafından yurt içinde yapılacak teslimlerde satış fiyatı üzerinden hesaplanan yüzde iki oranındaki kesinti, 

f) Yurt içi ve yurt dışından temin edilecek her türlü hibe, yardım ve bağışlar,

g) Kredi geri dönüşleri ve faizleri,

h) İthaline izin verilen katı yakıtların CIF bedelinin binde beşi, hurdaların CIF bedelinin yüzde biri oranındaki miktar,

ı) Motorlu deniz ve kara taşıt araçları ile yurt içinde yapılan yolcu taşıma bilet bedellerinin binde biri oranında ayrıca tahsil edilen miktar,

Çevre ve Orman Bakanlığı Merkez Saymanlığı Hesabına, tahsilatın yapıldığı tarihi takip eden ayın son gününe kadar yatırılır. Yatırılan bu tutarlar, Maliye Bakanlığınca bir yandan bütçeye özel gelir, diğer yandan Bakanlık bütçesinde açılacak tertiplere özel ödenek kaydedilir. Bu suretle ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içinde harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine devren  kaydedilir. Bu gelirler tahsisi mahiyette olup, amacı dışında kullanılamaz.

Bu maddede öngörülen gelirlerin tahsilatında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.

Bu madde uyarınca yapılacak tahsilatlara ilişkin diğer hususlar ile Bakanlık bütçesine özel ödenek kaydedilen tutarların harcama esas ve usulleri, kredi verilmesi gereken hallerde kredi verilmesinin şartları, vade ve faiz koşulları ile diğer hususlar Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Birinci fıkranın (c) bendinde maktu olarak öngörülen miktarlar her yıl 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılır.

Yurt içi ve yurt dışından sağlanacak her türlü kredi, hibe ve bağışlar hazinece gerekli işlemler yapıldıktan sonra doğrudan Bakanlık bütçesine aktarılır."

MADDE 14.-  2872 sayılı Kanunun 20 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 20.-  İdarî nitelikteki cezalar şunlardır:

a) Ek 6 ncı madde uyarınca emisyon ölçümü yaptırmayan motorlu taşıt sahiplerine 250 Türk Lirası, yönetmeliklerle belirlenen standartlara aykırı emisyona sebep olan motorlu taşıt sahiplerine 500 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

b) Hava kirliliği yönünden önemli etkileri nedeniyle kurulması ve işletilmesi yönetmelikle izne tâbi tutulan tesisleri, yetkili makamlardan izin almadan kuran ve işleten veya iznin iptal edilmesine rağmen kurmaya ve işletmeye devam eden veya bu tesislerde izin almaksızın sonradan değişiklik yapan veya yetkili makamların gerekli gördükleri değişiklikleri tanınan sürede yapmayanlara 12.000  Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu tesislerde emisyon miktarları yönetmelikle belirlenen sınırları aşıyorsa 24.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

İzne tâbi tesisleri, aldıkları izin belgesinde veya yönetmeliklerde öngörülen önlemleri almadan veya yönetmeliklerde belirlenen emisyon standartlarına ve sınırlamalarına aykırı olarak işletenlere 12.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

c) Hava kirliliği yönünden kurulması ve işletilmesi izne tâbi olmayan tesislerin işletilmesi sırasında yönetmelikle belirlenen standartlara aykırı emisyona neden olanlara 3.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

Bu bendin birinci paragrafında öngörülen fiilin konutlarla ilgili olarak işlenmesi halinde verilecek ceza toplu veya ferdi ısıtılan konutlarda her bağımsız bölüm için 150 Türk Lirasıdır. Bu cezai sorumluluk toplu ısıtılan konutlarda yöneticiye, ferdi ısıtılan konutlarda ise konutu kullanana aittir. Yöneticinin bağımsız bölümleri kullananlara genel hükümlere göre rücu hakkı saklıdır.

d) Hava kirliliği yönünden özel önem taşıyan bölgelerde veya kirliliğin ciddi boyutlara ulaştığı zamanlarda ve yerlerde veya kritik meteorolojik şartlarda yönetmeliklerle öngörülen önlemleri almayan, yasaklara aykırı davranan ya da Mahalli Çevre Kurullarınca bu konuda alınan kararlara uymayanlara bu maddenin (b) ve (c) bentlerinde öngörülen cezalar bir kat artırılarak verilir.

Bu fiilin konutlarla ilgili olarak işlenmesi halinde cezai sorumluluk bu maddenin (c) bendinin ikinci paragrafına  göre tespit edilir.

e) Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecine başlamadan veya bu süreci tamamlamadan inşaata başlayan ya da faaliyete geçenlere yapılan proje bedelinin  yüzde 1'i  oranında idarî para cezası verilir. Cezaya konu olan durumlarda yatırımcı faaliyet alanını eski hale getirmekle yükümlüdür. 

Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinde verdikleri taahhütnameye aykırı davrananlara, her bir ihlal için  5.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

f) 11 inci maddeye göre kurulması zorunlu olan atık alım, ön arıtma, arıtma veya bertaraf tesislerini kurmayanlar ile kurup da çalıştırmayanlara 30.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

g) 12 nci maddede öngörülen  bildirim ve bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere 3.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

h) Bu Kanunun 14 üncü maddesine göre çıkarılan yönetmelikle belirlenen önlemleri almayan veya standartlara aykırı şekilde gürültü ve titreşime neden olanlara, konutlar için 200 Türk Lirası, ulaşım araçları için 600 Türk Lirası, işyerleri ve atölyeler için 2.000 Türk Lirası, fabrika, şantiye ve eğlence gürültüsü için 6.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

ı) Bu Kanunda öngörülen yasaklara ve sınırlamalara aykırı olarak ülkenin egemenlik alanlarındaki denizlerde ve yargılama yetkisine tâbi olan deniz yetki alanlarında ve bunlarla bağlantılı sularda, tabiî veya suni göller ve baraj gölleri ile akarsularda;

1) Petrol ve petrol türevleri (ham petrol, akaryakıt, sintine, slaç, slop, rafine ürün, yağlı atık vb.) tahliyesi veya deşarjı yapan tankerlerden, bin (dahil) gros tona kadar olanlar için gros ton başına 20 Türk Lirası, bin ilâ beşbin (dahil) gros ton arasında olanlara, bu miktar ve ilave her gros ton başına 5 Türk Lirası,  beşbin gros tondan fazla olanlara ise, yukarıdaki miktarlar ve ilave  her gros ton başına 50 Kuruş, 

2) Kirli balast tahliyesi yapan tankerlerden bin (dahil) gros tona kadar olanlar için gros ton başına 15 Türk Lirası, bin ilâ beşbin (dahil) gros ton arasında olanlara bu miktar ve ilave her gros ton başına 3 Türk Lirası, beşbin gros tondan fazla olanlara ise yukarıdaki miktarlar ve ilave her gros ton başına 50 Kuruş,

3) Petrol türevleri (sintine, slaç, slop, akaryakıt, yağlı atık vb. ) veya kirli balast tahliyesi yapan gemi ve diğer deniz vasıtalarından bin gros tona kadar olanlar için gros ton başına 10 Türk Lirası, bin ilâ beşbin (dahil) gros ton arasında olanlara bu miktar ve ilave her gros ton başına 2 Türk Lirası, beşbin gros tondan fazla olanlara ise yukarıdaki miktarlar ve ilave her gros ton başına 50 Kuruş,

4) Katı atık bırakan veya evsel atıksu deşarjı yapan tanker, gemi ve diğer deniz araçlarından bin (dahil) gros tona kadar olanlar için gros ton başına 5 Türk Lirası, bin ilâ beşbin (dahil) gros ton arasında olanlara bu miktar ve ilave her gros ton başına 1 Türk Lirası, beşbin gros tondan fazla olanlara ise yukarıdaki miktarlar ve ilave her gros ton başına 20 Kuruş,

İdarî para cezası verilir.   

Tehlikeli madde ve atıkların deşarjı durumunda uygulanacak idarî para cezaları, petrol ve türevleri kategorisi esas alınarak on katı  verilir.

Radyoaktif madde/atıkların deşarjı durumunda uygulanacak idarî para cezaları, petrol ve türevleri kategorisi esas alınarak yirmi katı  verilir.

Kirliliğin oluşmasını müteakip gemi veya deniz aracının kendi imkânları ile, neden olduğu kirliliği giderdiğinin tespit edilmesi durumunda, idarî para cezası 1/3 oranında uygulanır.

Cezanın derhal ve defaten ödenmemesi veya bu hususta yeterli teminat gösterilmemesi halinde, gemiler ve götürülebilen diğer deniz vasıtaları en yakın liman yetkilisine teslim edilerek seyrüseferden ve faaliyetten men edilir. Banka teminat mektubu veya geminin bağlı olduğu klüp sigortacısı tarafından düzenlenecek teminat mektubu teminat olarak kabul edilir.

Yabancı devlet egemenliği altındaki sularda bu devletlerin mevzuatının Türk Bayraklı gemiler tarafından ihlali durumunda, ilgili devletin ceza uygulamaması ve Türkiye'nin cezalandırmasını talep etmesi durumunda bu Kanun hükümleri uygulanır.

Bu bendin birinci paragrafı dışında, bu Kanun ve bu Kanun uyarınca çıkarılan yönetmeliklere aykırı olarak ülkenin egemenlik alanındaki denizlere ve yargılama yetkisine tâbi olan deniz yetki alanlarına, içme ve kullanma suyu sağlama amacına yönelik olmayan sulara atık boşaltanlara 12.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir. Yukarıda öngörülen fiilin konutlarla ilgili olarak işlenmesi halinde her konut ve bağımsız bölüm için 300 Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu cezai sorumluluk, müstakil konutlarda konutu kullanana, diğer konutlarda ise yöneticiye aittir. Yöneticinin bağımsız bölümleri kullananlara genel hükümlere göre rücu hakkı saklıdır.

j) Kanunda ve yönetmelikte öngörülen yasaklara veya standartlara aykırı olarak veya önlemleri almadan atıkları toprağa verenlere 12.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

Bu  fiilin konutlarla ilgili olarak işlenmesi halinde her konut ve bağımsız bölüm için 300 Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu cezai sorumluluk, müstakil konutlarda konutu kullanana, diğer konutlarda ise yöneticiye aittir. Yöneticinin bağımsız bölümleri kullananlara genel hükümlere göre rücu hakkı saklıdır.

k) Bu Kanunun 9 uncu maddesinin  (a) bendinde belirtilen hususlara aykırı olarak  biyolojik çeşitliliği tahrip edenlere, (c) bendi uyarınca ilan edilen Özel Çevre Koruma Bölgeleri için tespit edilen koruma ve kullanma esaslarına aykırı davrananlara ve (d) bendinin ikinci paragrafı uyarınca sulak alanlar için yönetmelikle belirlenen koruma ve kullanım usul ve esaslarına aykırı davrananlar ile  (e) bendinde belirlenen esaslara ve yasaklamalara aykırı davrananlara 10.000 Türk Lirası, (d) bendinin birinci paragrafına aykırı davrananlara 50.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

l) Bu Kanunun ek 1 inci maddesinin (c) bendinde öngörülen yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak anız yakanlara her dekar için 10 Türk Lirası idarî para cezası verilir. Anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara  bitişik yerler ile meskun mahallerde işlenmesi durumunda ceza beş kat artırılır.

Bu Kanunun ek 1 inci maddesinin (d) bendi uyarınca tespit edilen esaslara aykırı olarak ülkenin egemenlik alanlarındaki denizlerden ve kazasına tâbi olan deniz yetki alanlarından, akarsular ve göller ile tarım alanlarından belirlenen esaslara aykırı olarak kum, çakıl ve benzeri maddeleri alanlara metreküp başına  60 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

m) Bu Kanunun ek 2 nci maddesinde öngörülen çevre yönetim birimini kurmayanlara 3.000 Türk Lirası, çevre görevlisi bulundurmayanlara ya da Bakanlıkça yetkilendirilmiş firmalardan hizmet almayanlara 2.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

n) Bu Kanunun ek 3 üncü maddesine aykırı olarak içme ve kullanma suyu koruma alanlarına, kaynağın kendisine ve bu kaynağı besleyen yerüstü ve yeraltı sularına, sulama ve drenaj kanallarına atık boşaltanlara 24.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

Bu fiilin konutlarla ilgili olarak işlenmesi halinde her konut ve bağımsız bölüm için 600 Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu cezai sorumluluk, müstakil konutlarda konutu kullanana, diğer konutlarda ise yöneticiye aittir. Yöneticinin bağımsız bölümleri kullananlara genel hükümlere göre rücu hakkı saklıdır.

Bu alanlarda Kanuna ve yönetmeliklere aykırı olarak yapılan yapılar 3194 sayılı İmar Kanununda belirlenen esaslara göre yıktırılır.

o) Bu Kanunun 11 inci maddesinde öngörülen acil durum planlarını yönetmelikle  belirlenen usul ve esaslara uygun olarak hazırlamayan ve bu planların uygulanması için gerekli tedbirleri almayan, ekip ve ekipmanları bulundurmayanlar ile  yerel, bölgesel ve ulusal acil durum planlarına uymayanlara 6.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

p) Bu  Kanunun  13  üncü   maddesinde  öngörülen mali sorumluluk sigortasını   yaptırmayanlara 12.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

r) Bu Kanunda ve yönetmeliklerde öngörülen usul ve esaslara, yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak atık toplayan, taşıyan, geçici ve ara depolama yapan,  geri kazanan, geri dönüşüm sağlayan, tekrar kullanan  veya bertaraf edenlere 12.000 Türk Lirası, ithal edenlere 30.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

s) Umuma açık yerlerde her ne şekilde olursa olsun çevreyi kirletenlere 50 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

t) Tehlikeli veya radyoaktif atıkların her ne şekilde olursa olsun ülkeye girişini sağlayanlara ayrı ayrı 1.000.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

u) Tehlikeli veya radyoaktif atıkları ilgili mercilere ön bildirimde bulunmadan ihraç eden veya transit geçişini yapanlara 1.000.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

v) Bu Kanunda ve ilgili yönetmeliklerde öngörülen yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak tehlikeli atıkları toplayan, ayıran, geçici ve ara depolama yapan, geri kazanan, yeniden kullanan, taşıyan, ambalajlayan, etiketleyen, bertaraf  eden ve ömrü dolan tehlikeli atık bertaraf tesislerini kurallara uygun olarak kapatmayanlara 100.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

y) Tehlikeli kimyasallar ve bu kimyasalları içeren eşyayı bu Kanunda ve ilgili yönetmeliklerde belirtilen usul ve esaslara, yasak ve sınırlamalara aykırı olarak üreten, işleyen, ithal ve ihraç eden, taşıyan, depolayan, kullanan, ambalajlayan, etiketleyen, satan ve satışa sunanlara, 100.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

z) Bu Kanunun 11 inci maddesi ile atıksu altyapı sistemlerinin ve katı atık bertaraf tesisleri kurma yükümlülüğü verilen kurum  ve kuruluşların, bu yükümlülüklerini, bu Kanunun geçici 5 inci maddesinde belirtilen süre içinde  yerine getirmemeleri halinde; Belediyelerde nüfusu, 100.000 den fazla olanlara 50.000 Türk Lirası, 100.000 ila 50.000 arasında olanlara 30.000 Türk Lirası, 50.000 ila 10.000 arasında olanlara 20.000 Türk Lirası, 10.000 ila 2.000 arasında olanlara 10.000 Türk Lirası, Organize sanayi bölgelerinde 50.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

Bu maddenin (a), ( k ), (l), (n), (p), (r), (s), (t), (u), (v) ve (y) bentlerinde öngörülen idarî para cezaları, kurum, kuruluş ve işletmelere üç katı olarak verilir.

Bu maddede öngörülen idarî para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca o yıl için tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılır. "

MADDE 15.-  2872 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 23.-  Bu Kanunda belirtilen idarî para cezaları, bu cezaların verilmesini gerektiren fiillerin, cezaların kesinleşmesini takiben  üç yıl içinde birinci tekrarında yüzde yüz, ikinci ve müteakip tekrarında yüzde iki yüz oranında artırılarak verilir."

MADDE 16.-  2872 sayılı Kanunun değişik 24 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 24.-  Bu Kanunda öngörülen idarî para cezalarını verme yetkisi Bakanlığa aittir.

Bu yetki, 12 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca denetim yetkisinin devredildiği kurum ve merciler tarafından da kullanılır.

Bu Kanunda öngörülen idarî para cezaları Çevre ve Orman Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi hesabına yatırılır.

Bu Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca denetim yetkisi verilen ve genel bütçe içinde yer alan kurum ve mercilerin döner sermaye işletmesinin bulunması halinde, bu kurum ve merciler tarafından verilen idarî para cezalarının yüzde ellisi, bu Kanun uyarınca yapılacak denetimlerle ilgili harcamaları karşılamak ve diğer çevre hizmetlerinde kullanılmak üzere idarî para cezasını veren kuruma ait döner sermaye işletmesi hesabına, yüzde ellisi ise tahsilatı takip eden ayın son gününe kadar Çevre ve Orman Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi hesabına yatırılır.

Bu Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca denetim yetkisi verilen ve genel bütçe dışında yer alan kurum ve merciler tarafından verilen idarî para cezalarının yüzde ellisi, bu Kanun uyarınca yapılacak denetimlerle ilgili harcamaları karşılamak ve diğer çevre hizmetlerinde kullanılmak üzere, bu kurumların bütçesine gelir kaydedilir, yüzde ellisi ise, tahsilatı takip eden ayın son gününe kadar Çevre ve Orman Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi hesabına yatırılır."

MADDE 17.-  2872 sayılı Kanunun 25 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"İdarî para cezalarının uygulanması, ödeme süresi, tahsil usulü ve itiraz

Madde 25.-  Bu Kanunda öngörülen idarî para cezası gerektiren suçlarla ilgili olarak yetkili denetleme elemanlarınca bir tutanak tanzim edilir. Bu tutanak denetleme elemanlarının bağlı bulunduğu ve ceza vermeye yetkili mercie intikal ettirilir. Bu merci, tutanağı ilgili mevzuata uygunluk bakımından değerlendirerek en geç otuz gün içerisinde gerekli cezayı verir. Ceza kararı 11.2.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre cezayı veren merci tarafından ilgiliye tebliğ edilir.

İdarî para cezalarının ödeme süresi cezanın tebliğ tarihinden itibaren 15 gündür. İdarî para cezalarına karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde idare mahkemesinde dava açılabilir.

Dava açmış olmak idarece verilen cezanın tahsilini durdurmaz.

Bu Kanunun 24 üncü maddesinde belirtilen kurum ve merciler tarafından verilen ve Maliye Bakanlığından izin alınarak Bakanlıkça bastırılan ve dağıtılan makbuz karşılığında tahsil edilen idarî para cezaları, 24 üncü maddede öngörülen esaslar çerçevesinde ilgili hesaplara aktarılır.

Öngörülen süre içinde ödenmeyen idarî para cezaları yüzde elli artırılarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere, ceza uygulananların bağlı bulundukları vergi dairelerine bildirilir. 

Bu Kanuna göre verilecek idarî para cezalarında suçun tespiti ve cezanın kesilmesi usulleri, ceza uygulamasında kullanılacak makbuzların şekli, dağıtımı ve kontrolü ile cezaların tahsiline ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle  belirlenir."

MADDE 18.-  2872 sayılı Kanunun 26 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Adli nitelikteki cezalar

Madde 26.-  Bu Kanunun 12  nci maddesinde öngörülen bildirim ve bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirirken yanlış ve yanıltıcı bilgi verenler ve bilgi vermemekte direnenler ile  çevresel etki değerlendirmesi sürecinde yanlış ve yanıltıcı belge düzenleyenler ve kullananlar altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu maddeye göre yargıya intikal eden çevresel etki değerlendirmesine ilişkin ihtilaflarda çevresel etki değerlendirmesi süreci yargılama sonuna kadar durur."

MADDE 19.-  2872 sayılı Kanunun değişik 28 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Çevreye verilen zararların tazminine ilişkin talepler zarar görenin zararı ve tazminat yükümlülüğünü öğrendiği tarihten başlayarak beş yıl ve herhalde zarara neden olan fiilin meydana gelmesinden itibaren on  yıl geçmekle zamanaşımına uğrar."

MADDE 20.-  2872 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Bilgi edinme ve başvuru hakkı

Madde 30.-  Çevreyi kirleten veya bozan bir faaliyetten zarar gören  veya haberdar olan herkes ilgili mercilere başvurarak faaliyetle ilgili gerekli önlemlerin alınmasını  veya faaliyetin durdurulmasını isteyebilir. 

Herkes 9.10.2003 tarihli ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında çevreye ilişkin bilgilere ulaşma ve yargıya başvurma hakkına sahiptir. Ancak, açıklanması halinde üreme alanları, nadir türler gibi çevresel değerlere zarar verecek bilgilere ilişkin talepler de bu Kanun kapsamında reddedilebilir."

MADDE 21.-  2872 sayılı Kanuna aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.

"EK MADDE 1.-  Toprağın korunmasına ve kirliliğinin önlenmesine  ilişkin esaslar şunlardır:

a)  Toprağın korunmasına ve kirliliğinin önlenmesine, giderilmesine ilişkin usul ve esaslar ilgili kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak  yönetmelikle belirlenir.

b) Taşocağı ve madencilik faaliyetleri, malzeme ve toprak temini için arazide yapılan kazılar, dökümler ve doğaya bırakılan atıklarla bozulan doğal yapının yeniden kazanılmasına ilişkin usul ve esaslar ilgili kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

c) Anız yakılması, çayır ve mer'aların tahribi ve erozyona sebebiyet verecek her türlü faaliyet yasaktır.

d) Ülkenin egemenlik alanlarındaki denizlerden, akar ve kuru dere yataklarından, göl yataklarından ve tarım arazilerinden kum, çakıl ve benzeri maddelerin alınması ile ilgili esaslar ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."

"EK MADDE 2.-  Faaliyetleri sonucu çevre kirliliğine neden olacak veya çevreye zarar verecek kurum, kuruluş ve işletmeler çevre yönetim birimi kurmak, çevre görevlisi istihdam etmek veya Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlardan bu amaçla hizmet satın almakla yükümlüdürler. Bu konuyla ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."

"EK MADDE 3.-  İçme ve kullanma suyu temin edilen veya edilecek havzaların korunmasında ilgili kuruluşların görüşü alınarak ve koruma- kullanma dengesi gözetilerek Bakanlıkça çevre düzeni planları hazırlanır ve her havzaya özel koruma esasları belirlenir. Havzaya özel esaslar belirleninceye ve çevre düzeni planları hazırlanıncaya kadar uygulanacak koruma esasları Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."

"EK MADDE 4.-  Ülkeye girişi, kullanılması, taşınması, depolanması ve bulundurulması bu Kanuna göre suç teşkil eden maddelere ilgili idarece el konulur ve bu maddeler ilgili idarenin talebi ile yetkili sulh ceza mahkemesi kararı ile müsadere edilir. El konulan ve müsadere edilen maddelerin tâbi tutulacağı işlemler ve diğer usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak Yönetmelikle belirlenir."

"EK MADDE 5.-  Bakanlık, yönetmelikte belirtilen koşulları taşıyanları çevre gönüllüsü olarak görevlendirebilir. Bu görev için ilgililere herhangi bir ücret ödenmez.

Görevini kötüye kullandığı tespit edilen çevre gönüllülerinin bu görevleri sona erdirilir.

Çevre gönüllülerinin çalışma ve eğitimlerine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."

"EK MADDE 6.-  Motorlu taşıt sahipleri, egzoz emisyonlarının yönetmelikle belirlenen standartlara uygunluğunu belgelemek üzere egzoz emisyon ölçümü yaptırmak zorundadırlar. Trafikte seyreden taşıtların egzoz emisyon ölçümleri ve standartları ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Motorlu taşıt üreticileri de üretim aşamasında yönetmelikle belirlenen emisyon standartlarını sağlamakla yükümlüdür."

"EK MADDE 7.-  Arıtma tesisi kuran, işleten ve yönetmeliklerde belirtilen yükümlülükleri yerine getiren kuruluşların  arıtma tesisinde kullandıkları elektrik enerjisi tarifesi, sanayi tesislerinde kullanılan enerji tarifesinin yüzde 50'si olarak uygulanır."

"EK MADDE 8.-  Bakanlık, bu Kanunla öngörülen ölçme, izleme ve denetleme faaliyetleri ile çevre sorunlarının çözümüne yönelik diğer faaliyetleri yerine getirmek üzere gerekli kurumsal alt yapıyı oluşturur."

"EK MADDE 9.-  Hava kalitesinin korunması ve hava kirliliğinin önlenmesi için ulusal enerji kaynakları öncelikli olmak üzere Bakanlıkça belirlenen standartlara uygun temiz ve kaliteli yakıtların ve yakma sistemlerinin kullanılması zorunludur.

Bakanlıkça, belirlenen temiz hava politikalarının il ve ilçe merkezlerinde uygulanması ve hava kalitesinin izlenmesi esastır."

"EK MADDE 10.-  Bu Kanuna dayanılarak düzenlenen lisans, kontrol, izin belgeleri, taahhütname ve sözleşme gibi belgeler uyarınca alınacak cezai şart ve benzeri gelirler ile egzoz emisyon pulu bedeli olarak egzoz emisyon ölçüm bedelinin   yüzde 50'si oranındaki miktar, Çevre ve Orman Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi bütçesine gelir olarak kaydedilir.

Bu maddede belirtilen gelirlerin tahsiline ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."

"EK MADDE 11.-  Bakanlık, çevre ile ilgili olarak gerekli gördüğü her türlü veri ve bilgiyi, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerden doğrudan istemeye yetkilidir. Kendilerinden veri ve bilgi istenen tüm kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler bu veri ve bilgileri bedelsiz olarak ve talep edilen sürede vermekle yükümlüdür."

"EK MADDE 12.-  Çevre ve Orman Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesinden elde edilen gelirlerden, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tâbi Bakanlık personeline, bu personelin aylık (ek gösterge dahil), yan ödeme ve her türlü tazminat tutarının % 50'sini aşmamak üzere Bakanlıkça belirlenecek esas ve oranlarda her ay ek ödeme yapılır.

Bakanlık bağlı kuruluşlarının 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tâbi personeline de, bu kuruluşların kendi döner sermaye işletmeleri gelirlerinden, birinci fıkrada belirtilen usul ve esaslara göre her ay ek ödeme yapılır."

MADDE 22.-  2872 sayılı Kanunun 16, 21, 22  ve ek 1 inci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.

GEÇİCİ MADDE 1.-   Bu Kanun uyarınca ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikler bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren en geç bir yıl; Hazine Müsteşarlığı tarafından tespit edilecek sigorta genel şartları ile Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakan tarafından onaylanacak tarife ve talimatlar bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren en geç altı ay içinde yayımlanır.

GEÇİCİ MADDE 2.-  Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte faal durumda olan  işletmelere bu Kanun ve yönetmeliklerle getirilen ek yükümlülüklerin gerçekleştirilmesi için  Bakanlıkça bir yıla kadar süre verilebilir.

GEÇİCİ MADDE 3.-  Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarında 657 sayılı Kanunun 4/B  maddesi hükmü gereğince halen sözleşmeli statüde çalışanlar ile 4857 sayılı İş Kanununa tâbi olarak geçici işçi statüsünde çalışmakta olan ve bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir ay içinde memurluğa geçmek için yazılı olarak müracaat eden, en az 4 yıllık eğitim veren fakülte ve yüksek okullardan veya denkliği Yüksek Öğrenim Kurumu tarafından kabul edilmiş olan yurt dışındaki eğitim kurumlarından mezun olan personel öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri tavanı aşmamak kaydıyla derece ve kademeleri tespit edilmek suretiyle memur kadrolarına intibak ettirilirler.

GEÇİCİ MADDE 4.-  Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği hükümlerine tâbi olduğu halde, yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerden, hali hazırda yer seçimi uygun olanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, ilgili yönetmelikler çerçevesinde gerekli yükümlülüklerini yerine getirdiklerini gösterir çevresel durum değerlendirme raporunu hazırlayarak Bakanlığa sunar. İlgili yönetmeliklerde belirlenen şartları sağlayanlar başvuru tarihinden itibaren altı ay içinde karara bağlanır.

Çevresel durum değerlendirme raporunu altı ay içinde Bakanlığa sunmayan ya da raporun Bakanlığa sunulmasından itibaren altı ay içerisinde gerekli çevre koruma önlemlerini almayan faaliyetler Bakanlıkça süre verilmeksizin durdurulur.

Yürürlükteki mevzuat uyarınca yer seçimi uygun olmayan faaliyetler için ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanması esastır.

GEÇİCİ MADDE 5.-  Atıksu arıtma ve evsel nitelikli katı atık bertaraf tesisini kurmamış belediyeler ile, hali hazırda faaliyette olup, atıksu arıtma tesisini kurmamış organize sanayi bölgeleri, diğer sanayi kuruluşları ile yerleşim birimleri, bu tesislerin kurulmasına ilişkin iş termin planlarını bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde Bakanlığa sunmak ve aşağıda belirtilen sürelerde işletmeye almak zorundadır.

İşletmeye alma süreleri, iş termin planının Bakanlığa sunulmasından itibaren; Belediyelerde nüfusu, 100.000 den fazla olanlarda 3 yıl, 100.000 ila 50.000 arasında olanlarda 4 yıl, 50.000 ila 10.000 arasında olanlarda 5 yıl, 10.000 ila 2.000 arasında olanlarda 6 yıl, Organize sanayi bölgelerinde 2 yıl, Organize sanayi bölgeleri dışında kalan endüstri tesisleri ve atıksu üreten her türlü tesiste 18 aydır.

Halen inşaatı devam eden atıksu arıtma ve katı atık bertaraf tesisleri için iş termin  planı hazırlanması şartı aranmaz. Tesisin işletmeye alınma süresi  bu maddede belirlenen işletmeye alınma sürelerini geçemez.

Belediyeler, organize sanayi bölgeleri, diğer sanayi kuruluşları ile yerleşim yerleri bu hükümden yararlanmak için bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir ay içinde Bakanlığa başvurmak zorundadır.

GEÇİCİ MADDE 6.- Bakanlık merkez teşkilatında kullanılmak üzere 300 adet çevre ve orman uzman yardımcısı, 300 adet çevre ve orman uzmanı kadroları ihdas edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (1) sayılı cetvelin ilgili bölümüne eklenmiştir.  

GEÇİCİ MADDE 7.- Bu Kanunda geçen Türk Lirası ibaresi karşılığında, uygulamada 28.1.2004 tarihli ve 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun hükümlerine göre Ülkede tedavülde bulunan para "Yeni Türk Lirası" olarak adlandırıldığı sürece bu ibare kullanılır.

MADDE 23.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğü girer.

MADDE 24.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

 


HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN

 

ÇEVRE KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK

YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1.- 9.8.1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 2 nci maddesinin (e) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki bentler eklenmiştir.

“e) “Atık” terimi; Çevreye bırakıldığında özellikleri nedeniyle bulundukları alıcı ortamların doğal bileşim ve özelliklerinin değişmesine yol açarak zarar verebilen ve ortamın kullanım olanaklarını olumsuz yönde etkileyen katı, sıvı veya gaz halindeki maddeleri ve enerji türlerini (Çevreye atılan ısı enerjisi, radyoaktif enerji),”

“g) “Tehlikeli atık” terimi; Üretim ve tüketim faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan, fiziksel, kimyasal ve/veya biyolojik özellikleri ile alıcı ortamda kısa veya uzun vadede olumsuz etkilere yol açabilen, tehlikeli özelliklerden en az birine sahip olan atıklar ve bu atıklarla kirlenmiş madde ve malzemeleri,

h) “Evsel atık” terimi; Tehlikeli özellik taşımayan, kullanıcısı tarafından atılmak istenen ve toplumun huzuru ve çevrenin korunması yönünden düzenli bir şekilde bertarafı gereken veya geri kazanımı mümkün olan madde ve malzemeleri,

i) “Tehlikeli madde” terimi;Çevre ve insan sağlığı üzerinde, kısa veya uzun dönemde, doğrudan veya dolaylı olarak fiziksel, kimyasal ve/veya biyolojik yönden olumsuz etki yaparak ekolojik dengenin bozulmasına neden olan, olumsuz etkiyi bizzat kendisi yapan veya yapısının değişmesi ya da başka maddelerle etkileşmesi sonucu olumsuz yapıya girebilen, tehlikeli özelliklerden en az birine sahip olan her türlü kimyasal element ve bunların bileşimlerini,

j) “Sulak alanlar” terimi; Doğal veya yapay; devamlı veya geçici; suları durgun veya akıntılı, tatlı, acı veya tuzlu; denizlerin gel-git hareketlerinin çekilme devresinde altı metreyi geçmeyen derinlikleri kapsayan, başta su kuşları olmak üzere canlıların yaşama ortamı olarak önem taşıyan bütün sular, bataklık ve turbiyeleri,

k) “Tarım kimyasalı” terimi; Tarımsal verimin artırılması ve toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinin iyileştirilmesi amacıyla toprağa ilave edilen kimyasal maddeleri,”

MADDE 2.- 2872 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 10.- Gerçekleştirmeyi planladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, çevresel etki değerlendirmesi sürecine tâbidirler.

Çevresel etki değerlendirmesi uygulamalarında yetkili ve karar verici merci Çevre Bakanlığıdır.

Çevresel etki değerlendirmesi raporlarını incelemek ve değerlendirmek üzere Çevre Bakanlığınca bir inceleme ve değerlendirme komisyonu teşkil edilir. Bu komisyon faaliyetin konusu, türü ve faaliyetin uygulanması için seçilen yerin veya alternatif yerlerin özellikleri dikkate alınarak merkezî ve yerel kurum ve kuruluşların temsilcileri, çevresel etki değerlendirmesi raporunu hazırlayan kurum veya kuruluş temsilcisi, halkın katılımı toplantısı tutanak sekreteri veya Çevre Bakanlığı taşra teşkilâtı temsilcisi ile Çevre Bakanlığı temsilcilerinden oluşur. Komisyon çalışmalarına Çevre Bakanlığınca gerçek ve tüzel kişiler, üniversite, enstitü, araştırma ve ihtisas kuruluşları ve meslek odaları temsilcileri de üye olarak çağrılabilirler.

Çevresel etki değerlendirmesi ön araştırma raporlarını incelemek ve değerlendirmek üzere Çevre Bakanlığı taşra teşkilâtınca gerekli görüldüğü hallerde ilgili diğer bakanlıkların taşra teşkilâtları, yerel yönetimler, gerçek ve tüzel kişiler, üniversite, araştırma kuruluşları ve meslek odaları temsilcileri ile faaliyet sahibinden oluşan bir ön inceleme değerlendirme komisyonu teşkil edilebilir.

Çevresel etki değerlendirmesinin içereceği hususlar ve hangi tip faaliyetlerden isteneceği, halkın katılımı, izleme ve denetlemede yetkili merciler, faaliyet sahibinden alınacak taahhüt ve çevresel etki değerlendirmesi raporu hazırlayacak kurum ve kuruluşlara yeterlik belgesi verilmesi ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.”

MADDE 3.- 2872 sayılı Kanunun 12 nci maddesi madde başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Denetim, bilgi verme ve bildirim yükümlülüğü

Madde 12.- Denetim, çevrenin korunması, iyileştirilmesi ve çevre kirliliğinin önlenmesi konusunda maddî olayları ve kayıtları araştırarak bu Kanundaki yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğinin veya doğruluğunun tespit edilmesidir. Denetim yetkisi Çevre Bakanlığına aittir.

Denetim yetkisi, Çevre Bakanlığının kontrolü ve denetimi altında belediye ve mücavir alan sınırları içinde büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, liman sınırları dahilinde liman başkanlıkları, diğer alanlarda mahallin en büyük mülkî idare amirliği tarafından da kullanılır.

Askerî işyerleri, askerî bölgeler, İstanbul ve Çanakkale Boğazları, ikili veya çok taraflı anlaşmalarla ihdas edilen askerî bölgeler ve tatbikatlar gibi askerî faaliyetlerin denetim konusu ve neticelerine ait işlemler Genelkurmay Başkanlığı, Millî Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı tarafından, petrol arama ve üretim faaliyetlerinin denetim konusu ve sonuçlarına ait işlemler ise Enerji ve Tabiî KaynaklarBakanlığı ve Çevre Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmeliğe göre yürütülür.

Denetimin ne zaman yapılacağının önceden haber verilmesi mecburî değildir. Önceden denetim yapılmış olması yeniden denetim yapılmasına engel değildir.

Denetim yetkisinin kullanılmasına ve bu konudaki işbirliği ve koordinasyona ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.

Çevreyi kirletebilecek faaliyette bulunan kurum, kuruluş ve işletmeler ile bunlarla muamelelerde bulunan gerçek veya tüzel kişiler Çevre Bakanlığının veya denetimle yetkili mercilerin isteyecekleri bilgi ve belgeleri vermeye; yetkililerin yaptıracakları analiz ve ölçümlerin giderlerini karşılamaya; denetim esnasında her türlü kolaylığı göstermeye mecburdurlar.

Kurum, kuruluş ve işletmeler çevre kirliliğine neden olabilecek faaliyetleri ile ilgili olarak hammadde, yakıt, çıkardıkları ürün ve atıkları ile proses şemalarını ve kirlilik raporlarını Çevre Bakanlığınca hazırlanacak formatlara uygun olarak düzenleyerek yönetmelikle aksine bir süre belirlenmedikçe yıllık olarak ve izleyen yılın ilk onbeş günü içerisinde Çevre Bakanlığı taşra teşkilâtına, Çevre Bakanlığı taşra teşkilâtı bulunmayan yerlerde Çevre Bakanlığı merkez teşkilâtına veya denetimle yetkili mercilere vermeye mecburdurlar.

Bilgi verme ve bildirim yükümlülüğü ile bunları verecekler hakkındaki usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.”

MADDE 4.- 2872 sayılı Kanunun 15 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 15.- Bu Kanun ve bu Kanuna dayanılarak çıkartılan yönetmeliklerdeki yasaklara aykırı davranan veya yükümlülüklerini yerine getirmeyen kurum, kuruluş ve işletmelere, faaliyeti denetlemeye yetkili makamın talebi üzerine mahallin en büyük mülkî idare amiri tarafından bu yasaklara aykırı faaliyeti düzeltmek ve kanunda belirtilen yükümlülükleri yerine getirmek üzere esasları yönetmelikle belirlenen yeteri kadar bir süre verilir. Bu süre sonunda bunları yapmayan kurum, kuruluş ve işletmelerin faaliyeti aykırı davranılan yasak ve yerine getirilmeyen yükümlülük sebebi ortadan kaldırılıncaya kadar kısmen veya tamamen durdurulur. Bu karar derhal Çevre Bakanlığına ve faaliyetten sorumlu ilgili bakanlığa bildirilir.

Çevre kirliliğinin insan ve çevre sağlığı yönünden büyük tehlike yarattığı veya önemli derecede zarar verdiği hallerde Çevre Bakanlığı da faaliyeti durdurma yetkisini haizdir.

Faaliyetin durdurulması, diğer cezaların uygulanmasına engel teşkil etmez.”

MADDE 5.- 2872 sayılı Kanunun 18 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 18.- Çevre Kirliliğini Önleme Fonunun gelirleri;

a) Trafiğe ilk defa tescil edilen motorlu araçlardan alınan taşıt alım vergisi tutarının dörtte biri oranında ayrıca tahsil edilen miktardan,

b) Motorlu taşıt araçlarının her fennî muayenesi sırasında alınan fennî muayene ücretinin beşte biri oranında ayrıca tahsil edilen miktardan,

c) Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre gemi siciline tescil edilen ve 100 (dahil) gros tonun üzerinde olan her türlü deniz aracından gros ton başına beşbin TL. olmak üzere liman başkanlıklarınca her yılın Ocak ayı içerisinde tahsil edilen ve Fonun bankadaki hesabına yatırılan miktardan,

d) Hava taşıt araçları ile yapılan yolcu ve yük taşıma bedellerinin veya kiralama bedellerinin binde beşi oranında ayrıca tahsil edilen miktardan,

e) Çevre Bakanlığının bütçesine her yıl bu amaçla konan ödeneklerden,

f) Fondan verilen kredilerin ve bankalardaki mevduatın faizlerinden,

g) Fona yapılan bağış ve yardımlardan,

h) Fona ait veya Fonun katıldığı tesis veya işletmeler vasıtasıyla veya Çevre Bakanlığı Çevre Referans Laboratuvarı ile benzeri Bakanlık hizmetleri karşılığı tahsil edilecek gelirlerden,

ı) Bu Kanuna göre tahsil edilecek idarî para cezalarının bu maddenin yedinci ve sekizinci fıkraları ile belirlenen oranlarda fona aktarılması gereken miktarlarından,

j) Diğer kanunlar uyarınca Fona aktarılması öngörülen gelirlerden,

k) Fondan finanse edilen araç ve gereçlerin satışından elde edilen gelirlerden,

l) Bu Kanuna dayanılarak tanzim edilen taahhütname ve sözleşme gibi belgeler uyarınca alınacak cezaî şart veya benzeri gelirlerden,

Oluşur.

BakanlarKurulu bu maddede öngörülen maktu ve nispî hadleri ayrı ayrı ve topluca sıfır (0)’a kadar indirmeye ve % 50’sine kadar artırmaya yetkilidir.

Fonun gelirleri bir DevletBankasında açılacak hesapta toplanır.

Bu maddenin (a) bendine göre ödenmesi gereken miktar Fonun bankadaki hesabına yatırılmadıkça tescil işlemi yapılamaz.

Bu maddenin (b), (c), (d) ve (ı) bentleri gereğince toplanan paraların, ilgililerce en geç ertesi ayın yirmisine kadar Fonun bankadaki hesabına yatırılması zorunludur. Bu paralar yatırılmadığı takdirde tahsilatı yapan ilgili kurum ve kuruluşların bu görevleri süresinde yerine getirmeyen sorumlularından, aktarılması gereken meblağın yüzde onu nispetinde ayrıca ceza tahsil edilir.

Bu maddenin (d) bendine göre yatırılması gereken miktarı kanunî süresinde Fonun bankadaki hesabına yatırmayan gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri ile bu maddenin beşinci fıkrasında zikredilen şahsî sorumlular hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takibat yapılır.

Bu Kanuna göre tahsil edilen idarî para cezalarının yüzde altmışı tahsili takip eden ayın yirmisine kadar Fonun bankadaki hesabına aktarılır; yüzde kırkı ise, tahsilat masraflarının karşılanmasında ve çevre hizmetlerinin gerçekleştirilmesinde kullanılmak üzere cezayı veren idarede kalır.

Cezanın trafik polisi, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve liman başkanlığınca tahsil edilmesi halinde tahsil edilen idarî para cezalarının yüzde yetmişi yukarıda belirtilen usule göre Fonun bankadaki hesabına aktarılır; yüzde otuzu ise takip ve tahsilat masraflarında kullanılmak üzere cezayı veren idarede kalır.

Çevre Bakanlığı, gerektiğinde bu meblağların çevre ile ilgili faaliyetlerde kullanılıp kullanılmadığını incelemek, bu konularda ilgililerden bilgi almak yetkisine sahiptir.

Fon idaresi ile bu idarenin emrinde kurulan Fon; kurumlar vergisinden, yapılacak bağış ve yardımlar nedeniyle veraset ve intikal vergisinden, yapacakları her türlü muameleler dolayısıyla damga vergisinden, açtıkları krediler dolayısıyla lehte tahakkuk edecek faizler banka ve sigorta muameleleri vergisinden muaftır.”

MADDE 6.- 2872 sayılı Kanunun 20 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 20.- İdarî nitelikteki cezalar şunlardır :

a) Her türlü motorlu taşıt emisyonunun standartlara uygunluğunu sağlamak için yönetmeliklerle belirlenen önlemleri almayan veya standartlara aykırı emisyona sebep olanlar iki milyon lira idarî para cezası ile cezalandırılır.

b) Bu Kanunda öngörülen yasaklara ve sınırlamalara aykırı olarak ülkenin egemenlik alanlarındaki denizlerde ve kazasına tâbi olan deniz yetki alanlarında, İstanbul ve Çanakkale Boğazları ile Marmara Denizinde, tabiî veya sunî göller ile akarsularda;

1. Balast tahliyesi yapan gemi veya diğer deniz vasıtalarından bin (dahil) gros tona kadar olanlar için ikiyüz milyon lira, bin ilâ beşbin (dahil) gros ton arasında olanlar için dörtyüz milyon lira ve beşbin gros tondan fazla olanlar için ikimilyar lira,

2. Diğer her türlü atık veya sintine tahliye eden gemi veya deniz vasıtalarından yüz (hariç) gros tona kadar olanlar için on milyon lira, yüz ilâ bin (dahil) gros ton arasında olanlar için ikiyüz milyon lira, bin gros tondan fazla olanlar için üçyüz milyon lira idarî para cezası verilir.

Cezanın derhal ve defaten ödenmemesi veya bu hususta yeterli teminat gösterilmemesi halinde, gemiler ve götürülebilen diğer deniz vasıtaları en yakın liman yetkilisine teslim edilerek seyrüseferden ve faaliyetten menedilir.

c) 11 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen haber verme yükümlülüğünü yerine getirmeyen kurum, kuruluş ve işletmelere onbeş milyon lira idarî para cezası verilir.

d) 12 nci maddede öngörülen bildirim ve bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirmeyen veya geç yerine getiren kurum, kuruluş ve işletmeler yirmi milyon lira idarî para cezası ile cezalandırılır.

Bildirimin gerçeğe aykırı olması halinde yüz milyon lira idarî para cezası verilir.

Bu fiillerin tekrarı halinde para cezaları bir kat artırılarak verilir.”

MADDE 7.- 2872 sayılı Kanunun 24 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 24.- 20 nci maddenin (a) bendinde öngörülen idarî para cezası trafik polisi tarafından verilir.

20 nci maddenin (b) bendinde öngörülen idarî para cezaları, mahallin en büyük mülkî idare amirlikleri, Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı bot komutanları, uçak ve helikopter pilotlarınca verilir.

Fiillerin belediye sınırları içinde kalan sularda işlenmesi halinde büyükşehir belediye başkanlıkları ve belediye başkanlıkları, liman sınırları içerisinde işlenmesi halinde ise liman başkanlıkları da ceza vermeye yetkilidir. Ancak bu yerlerde ceza, mülkî idare amirlikleri veya Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı bot komutanları, uçak ve helikopter pilotlarınca verildiği takdirde yetkili belediye ve liman başkanlığının haberdar edilmesi zorunludur.

20 nci maddenin (c) ve (d) bentlerinde öngörülen cezalar 12 nci maddede de belirtilen denetimle yetkili merciler tarafından verilir.

Bu Kanunda öngörülen idarî suçlardan dolayı verilecek cezalarla ilgili olarak suçun tespiti, cezanın verilmesi usulleri ile ceza verilmesinde kullanılacak makbuzların şekli, dağıtımı ve kontrolüne ilişkin esaslar yönetmelikle düzenlenir.”

MADDE 8.- 2872 sayılı Kanunun 26 ncı maddesi bu madde başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Adlî nitelikteki cezalar

Madde 26.- Adlî nitelikteki cezalar şunlardır:

a) Çevresel etki değerlendirmesi çalışmasında yanıltıcı bilgi verdikleri ve belge düzenledikleri belirlenenler altı aydan iki yıla kadar hapis ve verilen hapis cezası süresi kadar meslekten men cezası ile cezalandırılır.

b) Sulak alanların kurutulmaması, doğal yapılarının ve ekolojik dengelerinin korunması esastır.

Sulak alanların içme, kullanma ve sulama suyu kaynağı olarak kullanılması sulak alanlar ve sulak alan ekosistemi ile ilişkili akarsular, orman, çayır, mer’a, kumul ve benzeri alanların karakterinde değişiklik meydana getirebilecek her türlü faaliyet ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınarak Çevre Bakanlığının iznine tâbidir.

Yukarıdaki fıkralar ve yönetmelikle belirlenen koruma ve kullanım usul ve esaslarına aykırı olarak gerekli izni almadan bu Kanunun amaçları doğrultusunda korunması gereken sulak alanları yok eden veya bozanlar bu alanların niteliğine göre bir yıldan üç yıla kadar hapis ve ellimilyon liradan üçyüzmilyon liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.

c) Hava kirliliği yönünden önemli etkileri nedeniyle kurulması ve işletilmesi yönetmelikle izne tâbi tutulan tesisleri, yetkili makamlardan izin almadan kuran veya işleten veya iznin geri alınmasına rağmen kurmaya veya işletmeye devam eden veya bu tesislerde izin almaksızın sonradan değişiklik yapan veya yetkili makamların gerekli gördükleri değişiklikleri tanınan sürede yapmayanlar altı aydan iki yıla kadar hapis veya ellimilyon liradan ikiyüzmilyon liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.

Bu bendin birinci fıkrasında öngörülen durumlarda emisyon miktarları yönetmelikle belirlenen sınırları aşıyorsa hürriyeti bağlayıcı ceza ve para cezası birlikte hükmolunur.

İzne tâbi tesisleri izin belgesinde veya yönetmeliklerde öngörülen önlemleri almadan veya yönetmeliklerde alıcı ortam özellikleri dikkate alınarak belirlenen emisyon standartlarına ve hava kalitesi sınırlamalarına aykırı olarak işleten veya işletmeye devam edenler bu bendin ikinci fıkrasına göre cezalandırılır.

d) Hava kirliliği yönünden kurulması ve işletilmesi izne tâbi olmayan tesislerin kurulması ve işletilmesi sırasında yönetmeliklerle belirlenen şartlara uymayan veya alınması gereken önlemleri almayanlar beşmilyon liradan kırkbeşmilyon liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.

Bu bendin birinci fıkrasındaki tesislerin işletilmesi sırasında yönetmelikle belirlenen standartlara aykırı emisyona neden olunursa yirmibeşmilyon liradan altmışbeşmilyon liraya kadar ağır para cezası verilir.

Bu bendin birinci ve ikinci fıkrasında öngörülen fiillerin konutlarla ilgili olarak işlenmesi halinde birmilyon liradan beşmilyon liraya kadar ağır para cezası verilir. Bu fıkradaki cezaî sorumluluk toplu ısıtılan konutlarda yöneticiye ferdî ısıtılan konutlarda ise konutu kullanana aittir.

e) Hava kirliliği yönünden özel önem taşıyan bölgelerde veya hava kirliliğinin ciddi boyutlara ulaştığı zamanlarda ve yerlerde veya kritik meteorolojik şartlarda yönetmeliklerle öngörülen önlemleri almayan, yasaklara aykırı davranan veya yetkili kurulların kararlarına uymayanlar altı aydan iki yıla kadar hapis veya onbeşmilyon liradan yüzellimilyon liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.

Bu fiilin konutlarla ilgili olarak işlenmesi halinde cezaî sorumluluk bu maddenin (d) bendinin üçüncü fıkrasına göre tespit edilir.

f) Yönetmelikle belirlenen önlemleri almayan veya standartlara aykırı şekilde gürültü yapanlar beşmilyon liradan yirmibeşmilyon liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.

g) Bu Kanunun Geçici 2 nci maddesine aykırı olarak koruma alanlarına, kaynağın kendisine ve bu kaynağı besleyen yer üstü ve yer altı sularına, sulama ve drenaj kanallarına atık boşaltanlar o alanların niteliğine göre ve verilen zararın veya yaratılan tehlikenin ağırlığına göre altı aydan dört yıla kadar hapis ve yirmimilyon liradan ikiyüzmilyon liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.

Fiilin tehlikeli atıklarla ilgili olarak işlenmesi halinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis ve üçyüzmilyon liradan beşyüzmilyon liraya kadar ağır para cezası verilir.

Fiilin evsel atıklarla ilgili olarak işlenmesi halinde, dört aydan bir yıla kadar hapis ve birmilyon liradan yirmibeşmilyon liraya kadar ağır para cezası verilir.

Bu alanlarla ilgili olarak Kanunda veya yönetmeliklerde öngörülen diğer yasaklara veya sınırlamalara aykırı davrananlar ihlal edilen yasağın veya sınırlamanın niteliğine ve verilen zararın veya yaratılan tehlikenin ağırlığına göre dört aydan iki yıla kadar hapis ve ikimilyon liradan ellimilyon liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.

Bu alanlarda Kanuna ve yönetmeliklere aykırı olarak yapılan yapılar 3194 sayılı İmar Kanununda belirlenen esaslara göre yıktırılır. Bu alanlarda Kanuna ve yönetmeliklere aykırı olarak yapılan planlar geçersiz olup, uygulanmasından ilgili belediye sorumlu tutulur.

h) Bu Kanun ve bu Kanun uyarınca çıkarılan yönetmeliklere aykırı olarak ülkenin egemenlik alanındaki denizlere ve kazasına tâbi olan deniz yetki alanlarına, içme ve kullanma suyu sağlama amacına yönelik olmayan sulara atık boşaltan ve/veya bu sularda atıkları yakma suretiyle bertaraf edenler dört aydan bir yıla kadar hapis ve yirmimilyon liradan yüzmilyon liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.

Fiilin tehlikeli atıklarla ilgili olarak işlenmesi halinde bir yıldan üç yıla kadar hapis ve ikiyüzmilyon liradan üçyüzmilyon liraya kadar ağır para cezası verilir.

Fiilin evsel atıklarla ilgili olarak işlenmesi halinde birmilyon liradan üçmilyon liraya kadar ağır para cezası verilir.

Bu sulara izin almaksızın veya standartlara aykırı olarak derin deşarj yapanlar altı aydan iki yıla kadar hapis ve yüzmilyon liradan az olmamak üzere ağır para cezası ile cezalandırılır.

Derin deşarjın evsel atıklarla ilgili olması halinde dört aydan iki yıla kadar hapis ve yirmibeşmilyon liradan yüzmilyon liraya kadar ağır para cezası verilir.

ı) Arazilerde yapılan arama, işletme, zenginleştirme faaliyetleri öncesinde ve sonrasında bu faaliyetlerin olumsuz etkilerinin giderilmesine, kullanılan arazinin iyileştirilmesine ve yeniden kullanımına yönelik olarak gerekli işlemler faaliyet sahibi tarafından yapılır.

Bu bendin birinci fıkrasına göre yapılması gerekli görülen ve mümkün olan düzeltmeleri ve iyileştirmeleri yapmayanlar altı aydan iki yıla kadar hapis ve yüzmilyon liradan üçyüzmilyon liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.

j) Kanunda ve yönetmelikte öngörülen yasaklara veya standartlara aykırı olarak veya önlemleri almadan atıkları toprağa verenler dört aydan bir yıla kadar hapis ve onmilyon liradan yüzmilyon liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.

Fiilin tehlikeli atıklarla ilgili olarak işlenmesi halinde bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yüzmilyon liradan üçyüzmilyon liraya kadar ağır para cezası verilir.

Fiilin evsel atıklarla ilgili olarak işlenmesi halinde beşyüzbin liradan beşmilyon liraya kadar ağır para cezası verilir.

Bu bendin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında öngörülen fiiller bu Kanunun Geçici 2 nci maddesinde belirtilen koruma alanlarında işlenirse her fıkradaki ceza, fiilin işlendiği koruma alanının niteliğine göre üçte birden yarıya kadar artırılır.

k) Tarım kimyasallarının üretimi, ithali ve pazarlanmasında yönetmeliğe aykırı olarak alınması gereken önlemleri almayan veya bunları gerçeğe uygun ve uyarıcı biçimde etiketlemeyenler üç aydan bir yıla kadar hapis ve yirmimilyon liradan ellimilyon liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.

Yönetmelikle kullanımı yasaklanan veya kısıtlanan tarım kimyasallarını üreten, ithal eden ve pazarlayanlar dört aydan iki yıla kadar hapis ve otuzmilyon liradan yüzmilyon liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.

l) Anız yakılması toprak kalitesini olumsuz yönde etkileyecek ve bozulmasına yol açacak uygun olmayan yapılaşma, toprak bitki örtüsünün, çayır ve mer’aların tahribi ve erozyona sebebiyet verecek her türlü faaliyet yasaktır.

Yukarıdaki fıkrada öngörülen bu yasaklara veya sınırlamalara aykırı hareket edenler ile yönetmelikle belirlenen esaslar dışında kirlenmiş sularla sulama yapanlar, atıkları ve kimyasal maddeleri toprağa depolayanlar, kazı, dolgu ve hafriyat çalışmaları atıklarını toprağa verenler, dere yataklarından kum alanlar verilen zararın ve yaratılan tehlikenin ağırlığına göre dört aydan iki yıla kadar hapis ve yirmibeşmilyon liradan beşyüzmilyon liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.

m) Tehlikeli madde ve ürünlerini Çevre Bakanlığına ön bildirimde bulunmadan ithal ve ihraç eden veya transit geçişini yapanlar iki yıldan dört yıla kadar hapis ve yüzmilyon liradan beşyüzmilyon liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.

Bu maddeleri, Kanunda ve yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara aykırı olarak üreten, işleyen, ithal veya ihraç eden, taşıyan, depolayan, kullanan, ambalajlayan, adlandıran, etiketleyen, tanıtan, satan veya satışa sunanlar, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve ellimilyon liradan ikiyüzmilyon liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.

Bu maddelerin üretimi, işlenmesi, ithali, ihracı, depolanması, kullanılması, ambalajlanması, etiketlenmesi, tanıtılması, satılması veya satışa sunulması sırasında yanlış, yanıltıcı veya eksik bilgi verenler, kırkmilyon liradan yüzellimilyon liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.

Bu maddelerin üretimi, ithali, taşınması veya transit geçişi sırasında çevreye verile-bilecek zararlara karşı sigorta yaptırmayanlar yüzmilyon liradan az olmamak üzere ağır para cezasıyla cezalandırılır. Ayrıca bu maddelerin üretimi, ithali, taşınması veya transit geçişi men edilir.

n) Tehlikeli atıkları yönetmelikle öngörülen yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak veya önlemleri almadan üreten, kullanan, toplayan, taşıyan, depolayan, işleyen veya bertaraf edenler iki yıldan beş yıla kadar hapis ve yüzmilyon liradan dörtyüzmilyon liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.

o) Yönetmeliklerde öngörülen usul ve esaslara, yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak veya önlemleri almadan katı veya sıvı atıkları üreten, toplayan, taşıyan veya bertaraf edenler onmilyon liradan ellimilyon liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.

p) Atık ithal eden ve her ne şekilde olursa olsun ülkeye girişini sağlayanlar beş yıldan on yıla kadar hapis ve üçyüz milyon liradan yedi-yüzmilyon liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.

r) 11 inci maddeye göre kurulması zorunlu olan arıtma tesis veya sistemlerini gereği gibi çalıştırmayanlar ellimilyon liradan üçyüzmilyon liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.

s) Hafriyat, moloz, kum, kömür gibi maddeleri taşırken gerekli önlemleri almayarak karayollarına dökülmesine neden olanlar, ikimilyon liradan onmilyon liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.

t) Ülkenin egemenlik alanlarındaki denizlerden ve kazasına tâbi olan deniz yetki alanlarından Maden Kanunu kapsamı dışındaki kum, çakıl ve benzeri maddelerin alınması, Çevre Bakanlığının uygun görüşü ile mahallin en büyük mülki idare amirinin iznine tâbidir.

Yukarıdaki fıkrada belirtilen bu sulardan izinsiz olarak kum, çakıl ve benzeri maddeler alanlar bir yıldan iki yıla kadar hapis ve bu maddelerin alınmasında kullanılan araç, gereç ve aletlerin rayiç bedellerinin onda biri oranında ağır para cezası ile cezalandırılır. Suçta kullanılan her türlü araç, gereç ve alet müsadere edilir.

Bu maddede suç olarak öngörülen fiiller başka kanunlara göre de suç ise, en ağır cezayı gerektiren kanun hükümleri uygulanır.

Fiili ile bu Kanunun birden fazla hükmünü ihlal eden kimseye daha ağır olan ceza verilir.

Bu Kanunda öngörülen suçlardan dolayı hükmedilecek hürriyeti bağlayıcı cezaların 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 4 üncü maddesine göre para cezasına veya diğer tedbirlere çevrilmesi veya hürriyeti bağlayıcı cezalarla para cezalarının ertelenmesi, gerekli önlemlerin alınmış ve verilen zararların ta-mamen giderilmiş olması halinde mümkündür.

Bu maddede öngörülen suçlarla ilgili davalar asliye ceza mahkemesinde görülür.

Bu maddede öngörülen suçlarla ilgili ceza kovuşturması 3005 sayılı Meşhut Suçların Muhakeme Usulü Kanunu hükümlerine göre yapılır.”

MADDE 9.- 2872 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Ek Madde 1.- Atıkların hangi sebeple olursa olsun ithali yasaktır.

Ancak, ekonomik değeri haiz hurdaların ithalat izinleri Dış Ticaret Müsteşarlığınca yayınlanacak tebliğler doğrultusunda Çevre Bakanlığınca verilir.

Atıkların ihracatı ve transit geçişi için Çevre Bakanlığından izin alınır.

Atıkların ihracatı ve transit geçişinden önce Çevre Bakanlığına bildirimde bulunulması ve taşıma sırasında ilgili taşıma belgesinin bulundurulması zorunludur.”

MADDE 10.- 2872 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Geçici Madde 2.- İçme ve kullanma suyu ve termal kaynak olarak kullanılan, planlanan veya içme ve kullanma suyu olarak kullanılmamakla birlikte içme ve kullanma suyu niteliği taşıyan rezervuarların ve benzeri su kaynaklarının korunmasına ilişkin olarak formasyonun jeolojik, tektonik, hidrolojik ve hidrojeolojik özelliklerine göre Çevre Bakanlığınca her kaynak için koruma kullanma esasları belirleninceye kadar aşağıda belirtilen esaslar geçerlidir.

a) Mutlak koruma alanı, içme ve kullanma suyu rezervuarlarının en yüksek su seviyesinden itibaren yatay olarak 300 m genişliğindeki alandır. Bu alan su kaynağını kullanan idare ya da idarelerce kamulaştırılır ve ağaçlandırılır. Bu alanda hiç bir yapı ve faaliyet yapılamaz.

b) Kısa mesafeli koruma alanı, mutlak koruma alanı sınırından itibaren yatay olarak 700 m genişliğindeki alandır.

c) Orta mesafeli koruma alanı, kısa mesafeli koruma alanı sınırından itibaren yatay olarak 1 000 m genişliğindeki alandır.

d) Uzun mesafeli koruma alanı, orta mesafeli koruma alanı sınırından itibaren su toplama havzasının sınırına kadar olan alandır.

Gerekli hallerde Çevre Bakanlığı (a), (b), (c) ve (d) bendlerindeki mesafeleri iki katına kadar artırmaya, yarısına kadar azaltmaya yetkilidir.

Bu alanlar ile bu alanlardaki içme ve kullanma suyu rezervuarları ve bunları besleyen yer altı ve yer üstü sularına, sulama ve drenaj kanallarına atık, atıksu ve arıtılmış su boşaltılamaz. (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen alanlarda yeni belediye teşkilâtı kurulamaz.

Bu alanlarda yapılacak nazım imar planı ve değişikliklerinde Çevre Bakanlığının uygun görüşü alınır.

İçme ve kullanma suyu kaynakları etrafında oluşturulan koruma alanlarında yapıla-bilecek faaliyetler ve koşullara ait usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.”

MADDE 11.- 2872 sayılı Kanunun 16, 21, 22 ve 23 üncü maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 12.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 13.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

 

ÇEVRE KOMİSYONUNUN

KABUL ETTİĞİ METİN

ÇEVRE KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK

YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1.- 9.8.1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 1.- Bu Kanunun amacı, bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamaktır."

MADDE 2.- 2872 sayılı Kanunun 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 2.- Bu Kanunda geçen terimlerden;

Çevre: Canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları biyolojik, fiziksel, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamı,

Çevre korunması: Çevresel değerlerin ve ekolojik dengenin tahribini, bozulmasını ve yok olmasını önlemeye, mevcut bozulmaları gidermeye, çevreyi iyileştirmeye ve geliştirmeye, çevre kirliliğini önlemeye yönelik çalışmaların bütününü,

Çevre kirliliği: Çevrede meydana gelen ve canlıların sağlığını, çevresel değerleri ve ekolojik dengeyi bozabilecek her türlü olumsuz etkiyi,

Sürdürülebilir çevre: Gelecek kuşakların ihtiyaç duyacağı kaynakların varlığını ve kalitesini tehlikeye atmadan, hem bugünün hem de gelecek kuşakların çevresini oluşturan tüm çevresel değerlerin her alanda (sosyal, ekonomik, fiziki vb.) ıslahı, korunması ve geliştirilmesi sürecini,

Sürdürülebilir kalkınma: Bugünkü ve gelecek kuşakların, sağlıklı bir çevrede yaşamasını güvence altına alan çevresel, ekonomik ve sosyal hedefler arasında denge kurulması esasına dayalı kalkınma ve gelişmeyi,

Alıcı ortam: Hava, su, toprak ortamları ile bu ortamlarla ilişkili ekosistemleri,

Doğal varlık: Bütün bitki, hayvan, mikoorganizmalar ile bunların yaşama ortamlarını,

Doğal kaynak: Hava, su, toprak  ve  doğada bulunan cansız varlıkları,

Kirleten: Faaliyetleri  sırasında veya sonrasında doğrudan veya dolaylı olarak çevre kirliliğine, ekolojik dengenin ve çevrenin bozulmasına neden olan gerçek ve tüzel kişileri,

Ekosistem: Canlıların kendi aralarında ve cansız çevreleriyle ilişkilerini bir düzen içinde yürüttükleri biyolojik, fiziksel ve kimyasal sistemi,

Atıksu: Evsel, endüstriyel, tarımsal ve diğer kullanımlar sonucunda kirlenmiş veya özellikleri kısmen veya tamamen değişmiş suları,

Atıksu altyapı tesisleri: Evsel ve/veya endüstriyel atıksuları toplayan kanalizasyon sistemi ile atıksuların arıtıldığı ve alıcı ortama verilmesinin sağlandığı sistem ve tesislerin tamamını,

Arıtma tesisi: Her türlü faaliyet sonucu oluşan katı, sıvı ve gaz halindeki atıkların yönetmeliklerde belirlenen standartları sağlayacak şekilde arıtıldığı tesisleri,

Ekolojik denge: İnsan ve diğer canlıların varlık ve gelişmelerini doğal yapılarına uygun bir şekilde sürdürebilmeleri için gerekli olan şartların bütününü,

Sulak alan: Doğal veya yapay, devamlı veya geçici, suları durgun veya akıntılı, tatlı, acı veya tuzlu, denizlerin gelgit hareketlerinin çekilme devresinde altı metreyi geçmeyen derinlikleri kapsayan, başta su kuşları olmak üzere canlıların yaşama ortamı olarak önem taşıyan bütün sular, bataklık, sazlık ve turbiyeler ile bu alanların kıyı kenar çizgisinden itibaren kara tarafına doğru ekolojik açıdan sulak alan kalan yerleri,

Biyolojik çeşitlilik: Ekosistemlerin, türlerin, genlerin ve bunlar arasındaki ilişkilerin tamamını,

Atık: Herhangi bir faaliyet sonucunda oluşan, çevreye atılan veya bırakılan her türlü maddeyi,

Katı atık: Üreticisi tarafından atılmak istenen ve toplumun huzuru ile özellikle çevrenin korunması bakımından, düzenli bir şekilde bertaraf edilmesi gereken katı atık maddeleri,

Evsel katı atık: Tehlikeli ve zararlı atık kapsamına girmeyen konut, sanayi, işyeri, piknik alanları gibi yerlerden gelen katı atıkları,

Tehlikeli atık: Fiziksel, kimyasal ve/veya biyolojik yönden olumsuz etki yaparak ekolojik denge ile insan ve diğer canlıların doğal yapılarının bozulmasına neden olan  atıklar ve bu atıklarla kirlenmiş maddeleri,

Tehlikeli kimyasallar: Fiziksel, kimyasal ve/veya biyolojik yönden olumsuz etki yaparak ekolojik denge ile insan ve diğer canlıların doğal yapılarının bozulmasına neden olan  her türlü kimyasal madde ve ürünleri,

Kirli balast: Duran veya seyir halindeki tankerden, gemiden veya diğer deniz araçlarından su üzerine bırakıldığında; su üstünde veya bitişik sahil hattında petrol, petrol türevi veya yağ izlerinin  görülmesine neden olan veya su üstünde ya da su altında renk değişikliği oluşturan veya askıda  katı madde/emülsiyon halinde maddelerin birikmesine yol açan balast suyunu,

Çevresel etki değerlendirmesi: Gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz  yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmaları,

Proje tanıtım dosyası: Gerçekleşmesi planlanan projenin yerini, özelliklerini, olası olumsuz etkilerini ve öngörülen önlemleri içeren, projeyi genel boyutları ile tanıtan bilgi ve belgeleri içeren dosyayı,

Stratejik çevresel değerlendirme: Onaya tâbi plan ya da programın onayından önce planlama veya programlama sürecinin başlangıcından itibaren, çevresel değerlerin plan ve programa entegre edilmesini sağlamak, plan ya da programın olası çevresel etkilerini en aza indirmek ve karar vericilere yardımcı olmak üzere katılımcı bir yaklaşımla sürdürülen ve yazılı bir raporu da içeren çevresel değerlendirme çalışmalarını,

Çevre yönetimi: İdarî, teknik, hukukî, politik, ekonomik, sosyal ve kültürel araçları kullanarak doğal ve yapay çevre unsurlarının sürdürülebilir kullanımını ve gelişmesini sağlamak üzere yerel, bölgesel, ulusal ve küresel düzeyde belirlenen politika ve stratejilerin uygulanmasını,

Çevre yönetim birimi/Çevre görevlisi: Bu Kanun ve Kanuna göre yürürlüğe konulan düzenlemeler uyarınca denetime tâbi tesislerin faaliyetlerinin mevzuata uygunluğunu, alınan tedbirlerin etkili olarak uygulanıp uygulanmadığını değerlendiren, tesis içi yıllık denetim programları düzenleyen birim ya da görevliyi, 

Çevre gönüllüsü: Bakanlıkça, uygun niteliklere sahip kişiler arasından seçilen ve Bu Kanun ve Kanuna göre yürürlüğe konulan düzenlemelere aykırı faaliyetleri  Bakanlığa iletmekle görevli ve yetkili  kişiyi,

Çevre düzeni planı: Kalkınma ve bölge planları temel alınarak sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda doğal kaynakların rasyonel kullanımını, ekonomik kararlar ile  ekolojik kararların birbirine entegrasyonunu sağlamak üzere gelişme ve koruma politika ve stratejilerini, konut, sanayi, tarım, turizm ve ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanım kararlarını belirleyen ve nazım ve uygulama imar planlarına esas teşkil eden 1/50.000, 1/100.000 ve daha küçük ölçekli fiziki planı,

Çevreye ilişkin bilgi: Su, hava, toprak, bitki ve hayvan varlığı ile bunları olumsuz olarak etkileyen veya etkileme ihtimali bulunan faaliyetler ve alınan idarî ve teknik önlemlere ilişkin olarak mevcut bulunan her türlü yazılı, sözlü veya görüntülü bilgi veya veriyi,

İş termin planı: Atıksu ve evsel nitelikli katı atık kaynaklarının yönetmelikte belirtilen alıcı ortam deşarj standartlarını sağlamak için yapmaları gereken atıksu arıtma tesisi ve/veya kanalizasyon gibi altyapı tesisleri ile katı atık bertaraf tesislerinin gerçekleştirilmesi sürecinde yer alan  yer seçimi, proje, ihale, inşaat, işletmeye alma gibi  işlerin zamanlamasını gösteren planı,

Risk değerlendirmesi: Belirli kimyasal madde ya da maddelerin potansiyel tehlikelerinin belirlenmesi ve sonuçlarının hesaplanması yönünde kullanılan yöntemler bütününü,

İyonlaştırıcı olmayan radyasyon: İyonlaşmaya neden olmayan elektromanyetik dalgaları,

Elektromanyetik alan: Elektrik ve manyetik alan bileşenleri olan dalgaların oluşturduğu alanı,

Koku: İnsanda koku alma duygusunu harekete geçiren ve kokunun algılanmasına neden olan uçucu maddelerin yarattığı etkiyi,

Hava kalitesi: İnsan ve çevresi üzerine etki eden hava kirliliğinin göstergesi olan, çevre havasında mevcut hava kirleticilerin artan miktarıyla azalan kalitelerini,

Bakanlık: Çevre ve Orman Bakanlığını,

İfade eder."

MADDE 3.- 2872 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 3.- Çevrenin korunmasına, iyileştirilmesine ve  kirliliğinin önlenmesine ilişkin genel ilkeler şunlardır :

a) Başta idare, meslek odaları, birlikler ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere herkes, çevrenin korunması ve kirliliğin önlenmesi ile görevli olup bu konuda alınacak tedbirlere ve belirlenen esaslara uymakla yükümlüdürler.

b) Çevrenin korunması, çevrenin bozulmasının önlenmesi ve kirliliğin giderilmesi alanlarındaki her türlü faaliyette, Bakanlık ve yerel yönetimler, gerekli hallerde meslek odaları, birlikler ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yaparlar.

c) Arazi ve kaynak kullanım kararlarını veren ve proje değerlendirmesi yapan yetkili kuruluşlar, karar alma süreçlerinde sürdürülebilir kalkınma ilkesini gözetirler.

d) Yapılacak ekonomik faaliyetlerin faydası ile doğal kaynaklar üzerindeki etkisi sürdürülebilir kalkınma ilkesi çerçevesinde uzun dönemli olarak değerlendirilir.

e) Çevre politikalarının oluşmasında katılım hakkı esastır. Bakanlık ve yerel yönetimler; meslek odaları, birlikler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşların çevre hakkını kullanacakları katılım ortamını yaratmakla yükümlüdür.

f) Her türlü faaliyet sırasında doğal kaynakların ve enerjinin verimli bir şekilde kullanılması amacıyla atık oluşumunu kaynağında azaltan ve atıkların geri kazanılmasını sağlayan çevre ile uyumlu teknolojilerin kullanılması esastır.

g) Kirlenme ve bozulmanın önlenmesi, sınırlandırılması, giderilmesi ve çevrenin iyileştirilmesi için yapılan harcamalar kirleten veya bozulmaya neden olan tarafından karşılanır. Kirletenin kirlenmeyi veya bozulmayı durdurmak, gidermek veya azaltmak için gerekli önlemleri almaması veya bu önlemlerin yetkili makamlarca doğrudan alınması nedeniyle kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan gerekli harcamalar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kirletenden tahsil edilir.

h) Çevrenin korunması, çevre kirliliğinin önlenmesi ve giderilmesi için uyulması zorunlu standartlar ile vergi, harç, katılma payı, yenilenebilir enerji kaynaklarının ve temiz teknolojilerin teşviki, emisyon ücreti ve kirletme bedeli alınması, karbon ticareti gibi piyasaya dayalı mekanizmalar ile ekonomik araçlar ve teşvikler kullanılır.

ı) Bölgesel ve küresel çevre sorunlarının çözümüne yönelik olarak taraf olduğumuz  uluslararası anlaşmalar sonucu ortaya çıkan ulusal hak ve yükümlülüklerin yerine getirilmesi için gerekli teknik, idarî, malî ve hukukî düzenlemeler Bakanlığın koordinasyonunda yapılır.

Gerçek ve tüzel kişiler, bu düzenlemeler sonucu ortaya çıkabilecek maliyetleri karşılamakla yükümlüdür.

j) Çevrenin korunması, çevre kirliliğinin önlenmesi ve çevre sorunlarının çözümüne yönelik gerekli teknik, idarî, malî ve hukukî düzenlemeler Bakanlığın koordinasyonunda yapılır. 2690 sayılı Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Kanunu kapsamındaki konular Türkiye Atom Enerjisi kurumu tarafından yürütülür."

MADDE 4.- 2872 sayılı Kanunun İkinci Bölümünün başlığı "Yüksek Çevre Kurulu ve Görevleri" olarak değiştirilmiş ve mülga 4 üncü maddesi  başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

"Yüksek Çevre Kurulu

Madde 4.- Başbakanın başkanlığında, Başbakanın bulunmadığı zamanlarda Çevre ve Orman Bakanının Başkanlığında, Başbakanın belirleyeceği sayıda Bakan ile Bakanlık Müsteşarından oluşan Yüksek Çevre Kurulu kurulmuştur.

Diğer Bakanlar gündeme göre Kurul toplantılarına başkan tarafından çağrılabilir.

Kurul yılda en az  bir defa toplanır.

Kurulun sekreterya hizmetleri Bakanlıkça yürütülür.

Kurulun çalışmaları ile ilgili konularda ön hazırlık ve değerlendirme yapmak üzere, Bakanlık Müsteşarının başkanlığında ilgili bakanlık müsteşarları, diğer kurum ve kuruluşların en üst düzey yetkili amirlerinin katılımı ile toplantılar düzenlenir. Bu toplantılara gündeme göre ilgili kamu kurumu niteliğindeki kuruluşların birlik temsilcileri, meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, yerel yönetim temsilcileri, üniversite temsilcileri ve bilimsel kuruluşların temsilcileri davet edilir.

Kurulun çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar yönetmelikle belirlenir."

MADDE 5.- 2872 sayılı Kanunun mülga 5 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

"Yüksek Çevre Kurulunun görevleri

Madde 5.- Yüksek Çevre Kurulunun görevleri şunlardır:

a) Etkin bir çevre yönetiminin sağlanması için hedef, politika ve strateji belirlemek,

b) Sürdürülebilir kalkınma ilkesi çerçevesinde ekonomik kararlara çevre boyutunun dahil edilmesine imkân veren hukukî ve idarî tedbirleri belirlemek,

c) Birden fazla bakanlık ve kuruluşu ilgilendiren çevre konularına ilişkin uyuşmazlıklarda nihai kararı vermek."

MADDE 6.- 2872 sayılı Kanunun değişik 9 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Çevrenin korunması

Madde 9.- Çevrenin korunması amacıyla,

a) Doğal çevreyi oluşturan biyolojik çeşitlilik ile bu çeşitliliği barındıran ekosistemin korunması esastır. Biyolojik çeşitliliği koruma ve kullanım esasları, yerel yönetimlerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve ilgili diğer kuruluşların görüşleri alınarak belirlenir.

b) Ülke fiziki mekanında, sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda, koruma-kullanma dengesi gözetilerek kentsel ve kırsal nüfusun barınma, çalışma, dinlenme, ulaşım gibi ihtiyaç alanlarını belirlemek, bu ihtiyaçların karşılanması sonucu oluşabilecek çevre kirliliğini önlemek amacıyla, nazım ve uygulama imar planlarına esas teşkil etmek üzere bölge ve havza bazında çevre düzeni planları Bakanlıkça yapılır, yaptırılır ve onaylanır. Bölge ve havza bazında çevre düzeni planlarının yapılmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

c) Ulusal mevzuat ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınarak koruma statüsü kazandırılmış alanlar ve ekolojik değeri olan hassas alanların her tür ölçekteki planlarda gösterilmesi zorunludur. Koruma statüsü kazandırılmış alanlar ve ekolojik değeri olan alanlar, plan kararı dışında kullanılamaz.

d) Ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan, çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı toprak ve su alanlarını, biyolojik çeşitliliğin, doğal kaynakların ve bunlarla ilgili kültürel kaynakların gelecek kuşaklara ulaşmasını emniyet altına almak üzere gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi amacıyla, Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan etmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.

Bu bölgelere ilişkin  plan ve projelerin hazırlanmasında 3.5.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 9 uncu maddesi hükümleri uygulanmaz.

e) Sulak alanların doğal yapılarının ve ekolojik dengelerinin korunması esastır. Sulak alanların doldurulması ve kurutulması yolu ile arazi kazanılamaz. Bu hükme aykırı olarak arazi kazanılması halinde söz konusu alan faaliyet sahibince  eski haline getirilir.

Sulak alanların korunması ve yönetimine ilişkin usul ve esaslar ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

f) Biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilirliliğinin sağlanması bakımından nesli tehdit veya tehlike altında olanlar ile nadir bitki ve hayvan türlerinin korunması esas olup, mevzuata aykırı biçimde ticarete konu edilmeleri yasaktır.

g) Doğal kaynakların ve varlıkların korunması, kirliliğinin ve tahribatının önlenmesi ve kalitesinin iyileştirilmesi için gerekli idarî, hukukî ve teknik esaslar Bakanlık tarafından belirlenir.

h) Ülkenin deniz, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının  ve su ürünleri istihsal alanlarının korunarak kullanılmasının sağlanması ve kirlenmeye karşı korunması esastır. Su ürünleri istihsal alanları ile ilgili alıcı ortam standartları Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca belirlenir.  Alıcı su ortamlarına atıksu deşarjlarına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkartılacak  yönetmelikle belirlenir.

ı) Çevrenin korunması ve kamuoyunda çevre bilincinin geliştirilmesi amacıyla, okul öncesi eğitimden başlanarak Millî Eğitim Bakanlığına bağlı örgün eğitim kurumlarının öğretim programlarında çevre ile ilgili konulara yer verilmesi esastır.

Yaygın eğitime yönelik olarak, radyo ve televizyon programlarında da çevrenin önemine ve çevre bilincinin geliştirilmesine yönelik programlara yer verilmesi esastır. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu ile özel televizyon kanallarına ait televizyon programlarında ayda en az iki saat, özel radyo kanallarının programlarında ise ayda en az yarım saat eğitici yayınların yapılması zorunludur. Bu yayınların % 20’sinin izlenme ve dinlenme oranı en yüksek saatlerde yapılması esastır. Radyo Televizyon Üst Kurulu, görev alanına giren hususlarda bu maddenin takibi ile yükümlüdür.

j) Çevre ile ilgili olarak toplanan her türlü kaynak ve gelir tahsisi mahiyette olup, öncelikle çevrenin korunması, geliştirilmesi, ıslahı ve kirliliğin önlenmesi için kullanılır.”

MADDE 7.- 2872 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 10.- Gerçekleştirmeyi planladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlüdürler.

Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez; proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez.

Petrol, jeotermal kaynaklar ve maden arama faaliyetleri, çevresel etki değerlendirmesi kapsamı dışındadır.

Çevresel Etki Değerlendirmesine tâbi projeler ve Stratejik Çevresel Değerlendirmeye tâbi plan ve programlar ve konuya ilişkin  usul ve esaslar  Bakanlıkça çıkarılacak  yönetmeliklerle belirlenir." 

MADDE 8.- 2872 sayılı Kanunun 11 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"İzin alma, arıtma ve bertaraf etme yükümlülüğü

Madde 11.- Üretim, tüketim ve hizmet faaliyetleri sonucunda oluşan atıklarını alıcı ortamlara doğrudan veya dolaylı vermeleri uygun görülmeyen tesis ve işletmeler ile yerleşim birimleri atıklarını yönetmeliklerde belirlenen standart ve yöntemlere uygun olarak arıtmak ve bertaraf etmekle veya ettirmekle ve  öngörülen izinleri almakla yükümlüdürler.

Birinci fıkrada belirtilen yükümlülüğü bulunan tesis ve işletmeler ile yerleşim birimlerine;

1) İnşaat ruhsatı aşamasında bu yükümlülüğünü yerine getireceğini gösterir proje ve belgeleri ilgili kuruma sunmadıkça inşaat ruhsatı verilmez.

2) İnşaatı bitmiş olanlardan, bu yükümlülüğü yerine getirmeyenlere işletme ruhsatı ve/veya yapı kullanma ruhsatı verilmez.

3) İnşaat ruhsatına, yapı kullanma veya işletme ruhsatına haiz olmakla birlikte arıtma ve bertaraf yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, verilmiş yapı kullanma izni veya işletme izni iptal edilir. 

Faaliyetlerinde değişiklik yapmayı ve/veya tesislerini büyütmeyi planlayan gerçek ve tüzel kişiler yönetmelikle belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde atıklarını arıtma veya bertaraf etme yükümlülüğünü yerine getirmek zorundadırlar.

Atık suları toplayan kanalizasyon sistemi ile atık suların arıtıldığı ve  arıtılmış atık suların bertarafının sağlandığı atıksu altyapı sistemlerinin kurulması, bakımı, onarımı, ıslahı ve işletilmesinden; Büyükşehirlerde 20.11.1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunla belirlenen kuruluşlar, belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler, bunların  dışında iskana konu her türlü kullanım alanında valiliğin denetiminde bu alanları kullananlar sorumludur.

Serbest ve/veya endüstri bölgelerinde bölge müdürlükleri, kültür ve turizm koruma ve gelişme bölgelerinde, turizm merkezlerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı veya yetkili kıldığı birimler, organize sanayi bölgelerinde organize sanayi bölgesi yönetimi, küçük sanayi sitelerinde kooperatif başkanlıkları, mevcut yerleşim alanlarından kopuk olarak münferit yapılmış tatil köyü, tatil sitesi, turizm tesis alanları vb. kullanım alanlarında ise site yönetimleri veya tesis işletmecileri atıksu altyapı sistemlerinin kurulması, bakımı, onarımı ve işletilmesinden sorumludurlar.

Atıksu altyapı sistemlerini kullanan ve/veya kullanacaklar, bağlantı sistemlerinin olup olmadığına bakılmaksızın, arıtma sistemlerinden sorumlu yönetimlerin yapacağı her türlü yatırım, işletme, bakım, onarım, ıslah ve temizleme harcamalarının tamamına kirlilik yükü oranında katılmak zorundadırlar. Bu hizmetlerden yararlananlardan, belediye meclisince ve bu maddede sorumluluk verilen diğer idarelerce belirlenecek tarifeye göre atıksu toplama, arıtma ve bertaraf ücreti alınır. Bu fıkra uyarınca tahsil edilen ücretler, atıksu ile ilgili hizmetler dışında kullanılamaz. Atıksu ön arıtma tesisleri kurup gerekli izinleri alanlar ve yönetmelikte belirlenen şekilde çalıştıranlar bu zorunluluk kapsamı dışında olup, sadece bağlantı kanalının kullanım harcamalarından sorumludur.

Atıksu toplama havzasının birden fazla belediye veya kurumun yetki sahasında olması halinde; atıksu arıtma tesisini işleten kurum, atıksu ile ilgili yatırım ve harcama giderlerini kirletenlerden kirlilik yükü nispetinde tahsil eder.

Atık üreticileri  uygun metot ve teknolojiler ile atıklarını en az düzeye düşürecek tedbirleri almak zorundadırlar.

Atıkların üretiminin ve zararlarının önlenmesi veya azaltılması ile atıkların geri kazanılması ve geri kazanılabilen atıkların kaynağında ayrı toplanması esastır. Atık yönetim planlarının hazırlanmasına ilişkin esaslar, Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Geri kazanım imkânı olmayan atıklar, yönetmeliklerle belirlenen uygun yöntemlerle bertaraf edilir.

Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler evsel katı atık bertaraf tesislerini kurmak kurdurmak, işletmek veya işlettirmekle yükümlüdürler. Bu hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacaklar, sorumlu yönetimlerin yapacağı yatırım, işletme, bakım, onarım ve ıslah harcamalarına katılmakla yükümlüdür. Bu hizmetten yararlananlardan, belediye meclisince belirlenecek tarifeye göre katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücreti alınır. Bu fıkra uyarınca tahsil edilen ücretler, katı atıkla ilgili hizmetler dışında kullanılamaz.

Üretici, ithalatçı ve piyasaya sürenlerin sorumluluğu kapsamında yükümlülük getirilen üreticiler, ithalatçılar ve piyasaya sürenler, ürünlerinin faydalı kullanım ömrü sonucunda oluşan atıklarının toplanması, taşınması, geri kazanımı, geri dönüşümü ve bertaraf edilmelerine dair yükümlülüklerinin yerine getirilmesi ve bunlara yönelik gerekli harcamalarının karşılanması, eğitim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla Bakanlığın koordinasyonunda bir araya gelerek tüzel kişiliğe haiz birlikler oluştururlar. Bu kapsamda yükümlülük getirilen kurum ve kuruluşların sorumluluklarının bu birliklere devrine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkartılacak yönetmeliklerle belirlenir.

Tehlikeli atık üreticileri, Yönetmelikle belirlenecek esaslara göre atıklarını bertaraf etmek veya ettirmekle yükümüdürler.

Atık geri kazanım, geri dönüşüm ve bertaraf tesislerini kurmak ve işletmek isteyen gerçek ve/veya tüzel kişiler, yönetmelikle belirlenen esaslar doğrultusunda, ürün standardı, ürünlerinin satışa uygunluğu ve piyasadaki denetimi ile ilgili izni, ilgili kurumlardan almak kaydı ile, Bakanlıktan lisans almakla yükümlüdür.

Evsel atıklar hariç olmak üzere, atık taşıma ve/veya toplama işlerini yapan kurum veya kuruluşlar Bakanlıktan lisans almak zorundadır. Evsel atıkların taşıma ve toplama işlerini yapan kurum ve kuruluşlar Bakanlıkça kayıt altına alınır.

Atıksu arıtımı, atık bertarafı ve atık geri kazanım tesisleri yapmak amacıyla belediyelerin hizmet birlikleri kurmaları halinde, bu hizmet birliklerine araştırma, etüt ve proje konularında Bakanlıkça teknik ve mali yardım yapılır. Tesis yapım projeleri ise bu Kanunun 18 inci maddesi çerçevesinde kredi veya yardım ile desteklenebilir. Kredi borcunun geri ödenmemesi durumunda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip yapılır ve öncelikle 2380 sayılı Belediyelere ve İl Özel İdarelerine Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun ek 4 üncü maddesi hükümleri çerçevesinde ilgili belediyelerin İller Bankasındaki paylarından tahsil olunur. 

Arıtma ve bertaraf etme yükümlülüğüne tâbi tesis ve işletmeler ile yerleşim birimleri, bu yükümlülüğe istinaden kurulması zorunlu olan arıtma ve bertaraf sistemleri, atıksu arıtma ve ön arıtma sistemleri ile atıksu altyapı sistemlerinin kurulması, onarımı, ıslahı, işletilmesi ve harcamalara katkı paylarının belirlenmesi ile ilgili usul ve  esaslar Bakanlıkça yönetmeliklerle düzenlenir. Bu konuda diğer kanunlarla verilen yetkiler saklıdır.

Bu Kanunun uygulanmasını sağlamak üzere alınması gereken izinler ve bu izinlerin tâbi olacağı usul ve esaslar Bakanlıkça çıkartılacak yönetmeliklerle belirlenir.

Faaliyetleri nedeniyle çevreye olumsuz etkileri olabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler tarafından, faaliyetlerine ilişkin olası bir kaza durumunda, kazanın çevreye olumsuz etkilerini kontrol altına almak ve azaltmak üzere uygulanacak acil durum planları hazırlanması zorunludur. Buna ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Bu planlar dikkate alınarak Bakanlığın koordinasyonunda ilgili kurum ve kuruluşlarca yerel, bölgesel ve ulusal acil durum planları hazırlanır.

Liman, tersane, gemi bakım-onarım, gemi söküm, marina gibi kıyı tesisleri; kendi tesislerinde ve gemi ve diğer deniz araçlarında oluşan petrollü, yağlı katı atıklar ve sintine, kirli balast, slaç, slop gibi sıvı atıklar ile evsel atıksu ve katı atıkların alınması, depolanması, taşınması ve bertarafı ile ilgili işlemleri ve tesisleri yapmak veya yaptırmakla yükümlüdürler. Buna ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkartılacak yönetmelikle belirlenir."

MADDE 9.- 2872 sayılı Kanunun 12 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Denetim, bilgi verme ve bildirim yükümlülüğü

Madde 12.- Bu Kanun hükümlerine uyulup uyulmadığını denetleme yetkisi Bakanlığa  aittir. Gerektiğinde bu yetki, Bakanlıkça; il özel idarelerine,  çevre denetim birimlerini kuran belediye başkanlıklarına, Denizcilik Müsteşarlığına, Sahil Güvenlik Komutanlığına, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre belirlenen denetleme görevlilerine veya Bakanlıkça uygun görülen diğer kurum ve kuruluşlara devredilir. Denetimler, Bakanlığın belirlediği denetim usul ve esasları çerçevesinde yapılır.

Askeri işyerleri, askeri bölgeler ve tatbikatların bu Kanun çerçevesindeki denetimi ve neticelerine ait işlemler, Genelkurmay Başkanlığı, Millî Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Bakanlık tarafından müştereken hazırlanacak yönetmeliğe göre yürütülür.

İlgililer, Bakanlığın veya denetimle yetkili diğer mercilerin isteyecekleri bilgi ve belgeleri vermek, yetkililerin yaptıracakları analiz ve ölçümlerin giderlerini karşılamak, denetim esnasında her türlü kolaylığı göstermek zorundadırlar.

İlgililer, çevre kirliliğine neden olabilecek faaliyetleri ile ilgili olarak, kullandıkları hammadde, yakıt, çıkardıkları ürün ve atıklar ile üretim şemalarını, acil durum planlarını, izleme sistemleri ve kirlilik raporları ile diğer bilgi ve belgeleri talep edilmesi halinde  Bakanlığa veya yetkili denetim birimine vermek zorundadırlar. 

Denetim, bilgi verme ve bildirim yükümlülüğüne ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."

MADDE 10.- 2872 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Tehlikeli kimyasallar ve atıklar

Madde 13.- Tehlikeli kimyasalların belirlenmesi, üretimi, ithalatı, atık konumuna gelinceye kadar geçen süreçte kullanım alanları ve miktarları, etiketlenmesi, ambalajlanması, sınıflandırılması, depolanması, risk değerlendirilmesi, taşınması ile ihracatına ilişkin usul ve esaslar ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkartılacak yönetmelikle belirlenir.

Yönetmelik hükümlerine aykırı olarak piyasaya sürüldüğü tespit edilen tehlikeli kimyasallar ile bu kimyasalları içeren eşya, bunları satış ve kullanım amacıyla piyasaya süren kurum, kuruluş ve işletmelere toplattırılır ve imha ettirilir. Nakil ve imha için gereken masraflar ilgililerince karşılanır. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde bu masraflar, ilgili kurum, kuruluş ve işletmelerden 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. 

Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı, bazı yakıtların, maddelerin, atıkların, tehlikeli kimyasallar ile bu kimyasalları içeren eşyaların ithalini, Bakanlığın görüşünü alarak yasaklayabilir veya kontrole tâbi tutabilir.

Tehlikeli atıkların ithalatı yasaktır.

Tehlikeli atıkların tanımı ile tehlikeli atıkların oluşum aşamasından itibaren toplanması, ayrılması, geçici ve ara depolanması, geri kazanılması, yeniden kullanılması, taşınması, bertarafı, bertaraf sonrası kontrolü, ihracatı, transit geçişi, ambalajlanması, etiketlenmesi, denetimi ve atık yönetim planlarının hazırlanması ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça yayımlanacak yönetmelikle belirlenir.

Tehlikeli kimyasalların üretimi, satışı, depolanması, kullanılması ve taşınması faaliyetleri ile tehlikeli atıkların toplanması, taşınması, geçici ve ara depolanması, geri kazanımı, yeniden kullanılması ve bertarafı faaliyetlerinde bulunanlar, bu Kanun ile getirilen yükümlülükler açısından müteselsilen sorumludurlar. Sorumlular bu Kanunda belirtilen mesleki faaliyetleri nedeniyle oluşacak bir kaza dolayısıyla üçüncü şahıslara verebilecekleri zararlara karşı tehlikeli kimyasal ve tehlikeli atık mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunda olup, faaliyetlerine başlamadan önce Bakanlıktan gerekli izni alırlar. Sigorta yaptırma zorunluluğuna uymayan kurum, kuruluş ve işletmelere bu faaliyetler için izin verilmez. 

Bu maddede öngörülen zorunlu mali sorumluluk sigortası, mali yeterliliklerine göre,  Hazine Müsteşarlığınca belirlenen sigorta şirketleri tarafından ya da bağlı olduğu Bakanın onayı ile Hazine Müsteşarlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle oluşturulacak bir havuz tarafından temin edilir. Havuzun yönetim ve işleyişi ile ilgili usul ve esaslar da aynı yönetmelikle belirlenir. Havuz, sigorta ve/veya reasürans havuzu şeklinde oluşturulur. Kamu adına havuzda belirli bir payın korunmasına karar verilmesi hususunda Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakan yetkilidir. Havuzun başlangıç giderleri için geri ödenmek üzere Hazine Müsteşarlığı bütçesinden avans kullandırılabilir. Havuzun yükümlülükleri; prim gelirleri ve bunların getirileri, piyasalardan sağlayacağı reasürans ve benzeri korumalar ve ödeme gücüyle sınırlıdır.

Bakanlık, Hazine Müsteşarlığının uygun görüşünü almak kaydıyla, tehlikeli kimyasallar ve tehlikeli atıklarla ilgili faaliyetlerde bulunanların mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğunu, bu sigortaya ilişkin genel şartlar ile tarife ve talimatların yürürlüğe girmesinden itibaren en çok bir yıl ertelemeye yetkilidir.

Her bir sorumlu tarafından yaptırılacak mali sorumluluk sigortasına ilişkin sigorta genel şartları Hazine Müsteşarlığınca onaylanır. Malî sorumluluk sigortası tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan tarafından tespit edilir. Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan tarifeyi serbest bırakmaya yetkilidir."

MADDE 11.- 2872 Sayılı Çevre Kanununun 14 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 14.- Kişilerin huzur ve sükununu, beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde ilgili yönetmeliklerle belirlenen standartlar üzerinde gürültü ve titreşim oluşturulması yasaktır.

Ulaşım araçları, şantiye, fabrika, atölye, işyeri, eğlence yeri, hizmet binaları ve konutlardan kaynaklanan gürültü ve titreşimin yönetmeliklerle belirlenen standartlara  indirilmesi için faaliyet sahipleri tarafından gerekli tedbirler alınır."

MADDE 12.- 2872 sayılı Kanunun 15 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 15.- Bu Kanun ve bu Kanun uyarınca yayımlanan yönetmeliklere aykırı davrananlara söz konusu  aykırı faaliyeti düzeltmek üzere Bakanlıkça ya da 12 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca denetim yetkisinin devredildiği kurum ve merciler  tarafından bir defaya mahsus olmak üzere esasları yönetmelikle belirlenen ve bir yılı aşmamak üzere süre verilebilir. 

 Faaliyet süre verilmemesi halinde derhal, süre verilmesi durumunda, bu süre sonunda  aykırılık düzeltilmez ise Bakanlıkça ya da 12 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca denetim yetkisinin devredildiği kurum ve merciler tarafından kısmen veya tamamen, süreli veya süresiz olarak durdurulur.

Çevre ve insan  sağlığı yönünden tehlike yaratan faaliyetler süre verilmeksizin durdurulur.

Çevresel Etki Değerlendirmesi incelemesi yapılmaksızın  başlanan faaliyetler Bakanlıkça, proje tanıtım dosyası hazırlanmaksızın başlanan faaliyetler ise mahallin en büyük mülki amiri tarafından süre verilmeksizin durdurulur.

Süre verilmesi ve faaliyetin durdurulması, bu Kanunda öngörülen cezaların uygulanmasına engel teşkil etmez."

MADDE 13.- 2872 sayılı Kanunun mülga 18 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

"Çevre katkı payı alınması, diğer gelirler ve bütçe ödenekleri

Madde 18.- Çevre kirliliğinin önlenmesi, çevrenin iyileştirilmesi ve çevre ile ilgili yatırımların desteklenmesi amacıyla,

a) İthaline izin verilen kontrole tâbi yakıt ve atıkların CIF bedelinin yüzde biri ile, hurdaların CIF bedelinin binde beşi oranında alınacak miktar,

b) Belediyelerce tahsil edilen çevre temizlik vergisinin yüzde yirmisi,

c) Hava taşıt araçlarından yurtiçi taşımaları için (yurt dışı bağlantılı seferler hariç) yolcu başına bilet bedelinin yüzde birinden ve taşınan yük için ton başına yılda alınacak 1 Türk Lirası,

d) GSM mobil telefon abonelerinden ayda bir defa abone başına 1 Türk Lirası olmak üzere şirketlerce tahsil edilen miktar,

e) Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre gemi siciline; 16.12.1999 tarihli ve 4490 sayılı  Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca Türk Uluslararası Gemi Siciline tescil edilen her türlü deniz aracından;

1 ) Onsekiz gros tondan yüz (dahil) gros tona kadar olanlara gros ton başına 1 Türk Lirası,

2 ) Yüzbir gros tondan beşyüz (dahil) gros tona kadar olanlardan yukarıdaki meblağa ilave olarak yüz gros tonun üzerindeki her gros ton başına 50 Kuruş,

3) Beşyüzbir gros tondan beşbin (dahil) gros tona kadar olanlardan yukarıdaki meblağlara ilave olarak beşyüz gros tonun üzerindeki her gros ton başına 10 Kuruş,

4) Beşbinbir gros tondan yirmibin (dahil) gros tona kadar olanlardan yukarıdaki meblağlara ilave olarak beşbin gros tonun üzerindeki her gros ton başına 5 Kuruş,

5) Yirmibin gros tondan büyük olanlardan ise yukarıdaki meblağlara ilave olarak yirmibin gros tonun üzerindeki her gros ton başına 2 Kuruş, olmak üzere liman başkanlıklarınca her yılın Ocak ayı içerisinde tahsil edilen miktar,

Çevre katkı payı olarak tahsil edilir. Tahsil edilen bu tutarlar, ilgililerce en geç ertesi ayın onbeşine kadar ilgili mal saymanlıkları hesaplarına aktarılır ve bütçeye gelir kaydedilir.

Ayrıca, yurtiçi ve yurtdışından temin edilecek her türlü hibe, yardım ve bağışlar ile kredi anapara geri dönüşleri ve kredi faizleri de tahsil edilerek, Çevre ve Orman Bakanlığı merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına yatırılır ve bütçeye gelir kaydedilir.

Bu maddede sayılan gelirlerin tahsilatında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.

(c), (d) ve (e) bentlerinde maktu olarak öngörülen tutarlar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılır. Bakanlar kurulu (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan oranları ayrı ayrı veya topluca sıfıra kadar indirmeye veya kanuni oranına kadar yükseltmeye yetkilidir.

Atıksu arıtımı, atık bertarafı ve katı atık geri kazanım tesislerinin gözetim, fizibilite, etüt, proje ve inşaat işlerinin kredi veya yardım suretiyle desteklenmesi ile çevre düzeni planlarının yapımı, hava, su ve toprak kalitesinin ölçüm ve izleme ağının oluşturulması, gürültünün önlenmesi ile ilgili etüt ve projelerin desteklenmesi, acil müdahale planlarının hazırlanması, çevresel etki değerlendirmesi faaliyetleri, havza koruma planı çalışmaları, biyolojik çeşitliliğin korunması, çölleşme ve iklim değişikliği ile mücadele çalışmaları, stratejik çevresel değerlendirme, nesli tehlikede olan bitki ve hayvan türleri ile yaşama ortamlarının korunması, uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerin karşılanması, çevre eğitimi ve yayını ile ilgili faaliyetler ve ihtisas komisyonları için yapılan harcamalar ile çevre kirliliğinin giderilmesi çalışmaları için Bakanlık bütçesine, yılı bütçe gelirleri içerisinde tahmin edilen yukarıdaki gelirler karşılığı ödenek öngörülür.

Yukarıda sayılan gelirlerin tahsili ve bütçede öngörülen ödeneklerin kullanımı ile ilgili usul ve esaslar, Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.”

MADDE 14.- 2872 sayılı Kanunun 20 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 20.- İdarî nitelikteki cezalar şunlardır:

a) Ek 5 inci madde uyarınca emisyon ölçümü yaptırmayan motorlu taşıt sahiplerine 250 Türk Lirası, yönetmeliklerle belirlenen standartlara aykırı emisyona sebep olan motorlu taşıt sahiplerine 500 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

b) Hava kirlililiği yönünden önemli etkileri nedeniyle kurulması ve işletilmesi yönetmelikle izne tâbi tutulan tesisleri, yetkili makamlardan izin almadan kuran ve işleten veya iznin iptal edilmesine rağmen kurmaya ve işletmeye devam eden veya bu tesislerde izin almaksızın sonradan değişiklik yapan veya yetkili makamların gerekli gördükleri değişiklikleri tanınan sürede yapmayanlara 12.000  Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu tesislerde emisyon miktarları yönetmelikle belirlenen sınırları aşıyorsa 24.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

İzne tâbi tesisleri, aldıkları izin belgesinde veya yönetmeliklerde öngörülen önlemleri almadan veya yönetmeliklerde belirlenen emisyon standartlarına ve sınırlamalarına aykırı olarak işletenlere 12.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

c) Hava kirliliği yönünden kurulması ve işletilmesi izne tâbi olmayan tesislerin işletilmesi sırasında yönetmelikle belirlenen standartlara aykırı emisyona neden olanlara 3.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

Bu Kanunun Ek 10 uncu maddesine aykırı davrananlara 1.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

Bu bendin birinci paragrafında öngörülen fiilin konutlarla ilgili olarak işlenmesi halinde verilecek ceza toplu veya ferdi ısıtılan konutlarda her bağımsız bölüm için 150 Türk Lirasıdır. Bu cezai sorumluluk toplu ısıtılan konutlarda yöneticiye, ferdi ısıtılan konutlarda ise konutu kullanana aittir. Yöneticinin bağımsız bölümleri kullananlara genel hükümlere göre rücu hakkı saklıdır.

d) Hava kirliliği yönünden özel önem taşıyan bölgelerde veya kirliliğin ciddi boyutlara ulaştığı zamanlarda ve yerlerde veya kritik meteorolojik şartlarda yönetmeliklerle öngörülen önlemleri almayan, yasaklara aykırı davranan ya da Mahalli Çevre Kurullarınca bu konuda alınan kararlara uymayanlara bu maddenin (b) ve (c) bentlerinde öngörülen cezalar bir kat artırılarak verilir.

Bu fiilin konutlarla ilgili olarak işlenmesi halinde cezai sorumluluk bu maddenin (c) bendinin ikinci paragrafına  göre tespit edilir.

e) Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecine başlamadan veya bu süreci tamamlamadan inşaata başlayan ya da faaliyete geçenlere yapılan proje bedelinin yüzde 1'i  oranında idarî para cezası verilir. Cezaya konu olan durumlarda yatırımcı faaliyet alanını eski hale getirmekle yükümlüdür. 

Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinde verdikleri taahhütnameye aykırı davrananlara, her bir ihlal için  5.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

f) 11 inci maddeye göre kurulması zorunlu olan atık alım, ön arıtma, arıtma veya bertaraf tesislerini kurmayanlar ile kurup da çalıştırmayanlara 30.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

g) 12 nci maddede öngörülen  bildirim ve bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere 3.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

h) Bu Kanunun 14 üncü maddesine göre çıkarılan yönetmelikle belirlenen önlemleri almayan veya standartlara aykırı şekilde gürültü ve titreşime neden olanlara, konutlar için 200 Türk Lirası, ulaşım araçları için 600 Türk Lirası, işyerleri ve atölyeler için 2.000 Türk Lirası, fabrika, şantiye ve eğlence gürültüsü için 6.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

ı) Bu Kanunda öngörülen yasaklara ve sınırlamalara aykırı olarak ülkenin egemenlik alanlarındaki denizlerde ve yargılama yetkisine tâbi olan deniz yetki alanlarında ve bunlarla bağlantılı sularda, tabiî veya sunî göller ve baraj gölleri ile akarsularda;

1) Petrol ve petrol türevleri (ham petrol, akaryakıt, sintine, slaç, slop, rafine ürün, yağlı atık vb.) tahliyesi veya deşarjı yapan tankerlerden, bin (dahil) gros tona kadar olanlar için gros ton başına 20 Türk Lirası, bin ilâ beşbin (dahil) gros ton arasında olanlara, bu miktar ve ilave her gros ton başına 5 Türk Lirası,  beşbin gros tondan fazla olanlara ise, yukarıdaki miktarlar ve ilave  her gros ton başına 50 Kuruş, 

2) Kirli balast tahliyesi yapan tankerlerden bin (dahil) gros tona kadar olanlar için gros ton başına 15 Türk Lirası, bin ilâ beşbin (dahil) gros ton arasında olanlara bu miktar ve ilave her gros ton başına 3 Türk Lirası, beşbin gros tondan fazla olanlara ise yukarıdaki miktarlar ve ilave her gros ton başına 50 Kuruş,

3) Petrol türevleri (sintine, slaç, slop, akaryakıt, yağlı atık vb. ) veya kirli balast tahliyesi yapan gemi ve diğer deniz vasıtalarından bin gros tona kadar olanlar için gros ton başına 10 Türk Lirası, bin ilâ beşbin (dahil) gros ton arasında olanlara bu miktar ve ilave her gros ton başına 2 Türk Lirası, beşbin gros tondan fazla olanlara ise yukarıdaki miktarlar ve ilave her gros ton başına 50 Kuruş,

4) Katı atık bırakan veya evsel atıksu deşarjı yapan tanker, gemi ve diğer deniz araçlarından bin (dahil) gros tona kadar olanlar için gros ton başına 5 Türk Lirası, bin ilâ beşbin (dahil) gros ton arasında olanlara bu miktar ve ilave her gros ton başına 1 Türk Lirası, beşbin gros tondan fazla olanlara ise yukarıdaki miktarlar ve ilave her gros ton başına 20 Kuruş, idarî para cezası verilir.   

Tehlikeli madde ve atıkların deşarjı durumunda uygulanacak idarî para cezaları, petrol ve türevleri kategorisi esas alınarak on katı  verilir.

Kirliliğin oluşmasını müteakip gemi veya deniz aracının kendi imkânları ile, neden olduğu kirliliği giderdiğinin tespit edilmesi durumunda, idarî para cezası 1/3 oranında uygulanır.

Cezanın derhal ve defaten ödenmemesi veya bu hususta yeterli teminat gösterilmemesi halinde, gemiler ve götürülebilen diğer deniz vasıtaları en yakın liman yetkilisine teslim edilerek seyrüseferden ve faaliyetten men edilir. Banka teminat mektubu veya geminin bağlı olduğu klüp sigortacısı tarafından düzenlenecek teminat mektubu teminat olarak kabul edilir.

Yabancı devlet egemenliği altındaki sularda bu devletlerin mevzuatının Türk Bayraklı gemiler tarafından ihlali durumunda, ilgili devletin ceza uygulamaması ve Türkiye'nin cezalandırmasını talep etmesi durumunda bu Kanun hükümleri uygulanır.

Bu bendin birinci paragrafı dışında, bu Kanun ve bu Kanun uyarınca çıkarılan yönetmeliklere aykırı olarak ülkenin egemenlik alanındaki denizlere ve yargılama yetkisine tâbi olan deniz yetki alanlarına, içme ve kullanma suyu sağlama amacına yönelik olmayan sulara atık boşaltanlara 12.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir. Yukarıda öngörülen fiilin konutlarla ilgili olarak işlenmesi halinde her konut ve bağımsız bölüm için 300 Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu cezai sorumluluk, müstakil konutlarda konutu kullanana, diğer konutlarda ise yöneticiye aittir. Yöneticinin bağımsız bölümleri kullananlara genel hükümlere göre rücu hakkı saklıdır.

i) Bu Kanunun Ek 9 uncu maddesine aykırı davrananlara 500 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

j) Kanunda ve yönetmelikte öngörülen yasaklara veya standartlara aykırı olarak veya önlemleri almadan atıkları toprağa verenlere 12.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

Bu  fiilin konutlarla ilgili olarak işlenmesi halinde her konut ve bağımsız bölüm için 300 Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu cezai sorumluluk, müstakil konutlarda konutu kullanana, diğer konutlarda ise yöneticiye aittir. Yöneticinin bağımsız bölümleri kullananlara genel hükümlere göre rücu hakkı saklıdır.

k) Bu Kanunun 9 uncu maddesinin  (a) bendinde belirtilen hususlara aykırı olarak  biyolojik çeşitliliği tahrip edenlere, (d) bendi uyarınca ilan edilen Özel Çevre Koruma Bölgeleri için tespit edilen koruma ve kullanma esaslarına aykırı davrananlara ve (e) bendinin ikinci paragrafı uyarınca sulak alanlar için yönetmelikle belirlenen koruma ve kullanım usul ve esaslarına aykırı davrananlar ile (f) bendinde belirlenen esaslara ve yasaklamalara aykırı davrananlara 10.000 Türk Lirası, (e) bendinin birinci paragrafına aykırı davrananlara 50.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

l) Bu Kanunun Ek 1 inci maddesinin (c) bendine aykırı olarak anız yakanlara her dekar için 10 Türk Lirası idarî para cezası verilir. Anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara  bitişik yerler ile meskun mahallerde işlenmesi durumunda ceza beş kat artırılır.

Bu Kanunun Ek 1 inci maddesinin (d) bendi uyarınca tespit edilen esaslara aykırı olarak ülkenin egemenlik alanlarındaki denizlerden ve kazasına tâbi olan deniz yetki alanlarından, akarsular ve göller ile tarım alanlarından belirlenen esaslara aykırı olarak kum, çakıl ve benzeri maddeleri alanlara metreküp başına  60 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

m) Bu Kanunun Ek 2 nci maddesinde öngörülen çevre yönetim birimini kurmayanlara 3.000 Türk Lirası, çevre görevlisi bulundurmayanlara ya da Bakanlıkça yetkilendirilmiş firmalardan hizmet almayanlara 2.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

n) Bu Kanunun 9 uncu maddesi uyarınca belirlenen koruma esaslarına aykırı  olarak içme ve kullanma suyu koruma alanlarına, kaynağın kendisine ve bu kaynağı besleyen yerüstü ve yeraltı sularına, sulama ve drenaj kanallarına atık boşaltanlara 24.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

Bu fiilin konutlarla ilgili olarak işlenmesi halinde her konut ve bağımsız bölüm için 600 Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu cezai sorumluluk, müstakil konutlarda konutu kullanana, diğer konutlarda ise yöneticiye aittir. Yöneticinin bağımsız bölümleri kullananlara genel hükümlere göre rücu hakkı saklıdır.

Bu alanlarda Kanuna ve yönetmeliklere aykırı olarak yapılan yapılar 3194 sayılı İmar Kanununda belirlenen esaslara göre yıktırılır.

o) Bu Kanunun 11 inci maddesinde öngörülen acil durum planlarını yönetmelikle  belirlenen usul ve esaslara uygun olarak hazırlamayan ve bu planların uygulanması için gerekli tedbirleri almayan, ekip ve ekipmanları bulundurmayanlar ile  yerel, bölgesel ve ulusal acil durum planlarına uymayanlara 6.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

p) Bu Kanunun 13 üncü maddesinde öngörülen mali sorumluluk sigortasını yaptırmayanlara 12.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

r) Bu Kanunda ve yönetmeliklerde öngörülen usul ve esaslara, yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak atık toplayan, taşıyan, geçici ve ara depolama yapan, geri kazanan, geri dönüşüm sağlayan, tekrar kullanan  veya bertaraf edenlere 12.000 Türk Lirası, ithal edenlere 30.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

s) Umuma açık yerlerde her ne şekilde olursa olsun çevreyi kirletenlere 50 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

t) Tehlikeli atıkların her ne şekilde olursa olsun ülkeye girişini sağlayanlara ayrı ayrı 1.000.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

u) Tehlikeli atıkları ilgili mercilere ön bildirimde bulunmadan ihraç eden veya transit geçişini yapanlara 1.000.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

v) Bu Kanunda ve ilgili yönetmeliklerde öngörülen yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak tehlikeli atıkları toplayan, ayıran, geçici ve ara depolama yapan, geri kazanan, yeniden kullanan, taşıyan, ambalajlayan, etiketleyen, bertaraf  eden ve ömrü dolan tehlikeli atık bertaraf tesislerini kurallara uygun olarak kapatmayanlara 100.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

y) Tehlikeli kimyasallar ve bu kimyasalları içeren eşyayı bu Kanunda ve ilgili yönetmeliklerde belirtilen usul ve esaslara, yasak ve sınırlamalara aykırı olarak üreten, işleyen, ithal ve ihraç eden, taşıyan, depolayan, kullanan, ambalajlayan, etiketleyen, satan ve satışa sunanlara, 100.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

z) Bu Kanunun 11 inci maddesi ile atıksu altyapı sistemlerinin ve katı atık bertaraf tesisleri kurma yükümlülüğü verilen kurum  ve kuruluşların, bu yükümlülüklerini, bu Kanunun geçici 5 inci maddesinde belirtilen süre içinde  yerine getirmemeleri halinde; Belediyelerde nüfusu, 100.000’den fazla olanlara 50.000 Türk Lirası, 100.000 ila 50.000 arasında olanlara 30.000 Türk Lirası, 50.000 ila 10.000 arasında olanlara 20.000 Türk Lirası, 10.000 ila 2.000 arasında olanlara 10.000 Türk Lirası, Organize sanayi bölgelerinde 50.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.

Bu maddenin ( k ), (l), (r), (s), (t), (u), (v) ve (y) bentlerinde öngörülen idarî para cezaları, kurum, kuruluş ve işletmelere üç katı olarak verilir.

Bu maddede öngörülen idarî para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca o yıl için tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılır.

Bu maddede öngörülen ceza miktarlarını 10 katına kadar artırmaya Bakanlar Kurulu Yetkilidir."

MADDE 15.- 2872 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 23.- Bu Kanunda belirtilen idarî para cezaları, bu cezaların verilmesini gerektiren fiillerin işlenmesinden itibaren üç yıl içinde birinci tekrarında bir kat, ikinci ve müteakip tekrarında iki kat artırılarak verilir."

MADDE 16.- 2872 sayılı Kanunun değişik 24 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 24.- Bu Kanunda öngörülen idarî para cezalarını verme yetkisi Bakanlığa aittir.

Bu yetki, 12 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca denetim yetkisinin devredildiği kurum ve merciler tarafından da kullanılır.

Bu Kanunda öngörülen idarî para cezaları genel bütçeye gelir kaydedilir. 

Bu Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca denetim yetkisi verilen ve genel bütçe dışında yer alan kurum ve merciler tarafından verilen idarî para cezalarının yüzde ellisi, bu Kanun uyarınca yapılacak denetimlerle ilgili harcamaları karşılamak ve diğer çevre hizmetlerinde kullanılmak üzere bu kurumların bütçesine gelir kaydedilir, yüzde ellisi ise genel bütçeye gelir kaydedilir. 

Bu Kanun uyarınca yapılacak denetimlerle ilgili harcamaları karşılamak ve diğer çevre hizmetlerinde kullanılmak üzere, Bakanlık bütçesine, genel bütçeye gelir kaydedilecek idarî para cezaları karşılığı gerekli ödenek öngörülür."

MADDE 17.- 2872 sayılı Kanunun 25 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"İdarî para cezalarının uygulanması, ödeme süresi, tahsil usulü ve itiraz

Madde 25.- Bu Kanunda öngörülen idarî para cezası gerektiren suçlarla ilgili olarak yetkili denetleme elemanlarınca bir tutanak tanzim edilir. Bu tutanak denetleme elemanlarının bağlı bulunduğu ve ceza vermeye yetkili mercie intikal ettirilir. Bu merci tutanağı değerlendirerek gerekli cezayı verir. Ceza kararı 11.2.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre cezayı veren merci tarafından ilgiliye tebliğ edilir.

İdarî para cezalarının ödeme süresi cezanın tebliğ tarihinden itibaren 30 gündür. İdarî para cezalarına karşı tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde idare mahkemesinde dava açılabilir.

Dava açmış olmak idarece verilen cezanın tahsilini durdurmaz.

Ceza vermeye yetkili kurum ve merciler tarafından verilen idarî para cezaları, Maliye Bakanlığından izin alınarak Bakanlıkça bastırılan ve dağıtılan makbuz karşılığında tahsil edilir.

Öngörülen süre içinde ödenmeyen idarî para cezaları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere, ceza uygulananların bağlı bulundukları vergi dairelerine bildirilir. 

Bu Kanuna göre verilecek idarî para cezalarında suçun tespiti ve cezanın kesilmesi usulleri, ceza uygulamasında kullanılacak makbuzların şekli, dağıtımı ve kontrolü ile cezaların tahsiline ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle  belirlenir."

MADDE 18.- 2872 sayılı Kanunun 26 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Adli nitelikteki cezalar

Madde 26.- Bu Kanunun 12  nci maddesinde öngörülen bildirim ve bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirirken yanlış ve yanıltıcı bilgi verenler ve bilgi vermemekte direnenler ile  çevresel etki değerlendirmesi sürecinde yanlış ve yanıltıcı belge düzenleyenler ve kullananlar altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu maddeye göre yargıya intikal eden çevresel etki değerlendirmesine ilişkin ihtilaflarda çevresel etki değerlendirmesi süreci yargılama sonuna kadar durur."

MADDE 19.- 2872 sayılı Kanunun 28 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Çevreye verilen zararların tazminine ilişkin talepler zarar görenin zararı ve tazminat yükümlülüğünü öğrendiği tarihten başlayarak beş yıl ve herhalde zarara neden olan fiilin meydana gelmesinden itibaren on  yıl geçmekle zamanaşımına uğrar."

MADDE 20.- 2872 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye bu fıkrayı mütekiben aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Çevre kirliliğinin önlenmesi ve giderilmesine ilişkin faaliyetler teşvik tedbirlerinden yararlandırılır. Bu amaçla her yılın başında belirlenen teşvik sistemine Bakanlığın görüşü alınmak sureti ile Hazine Müsteşarlığınca yeni esaslar getirilebilir."

"Arıtma tesisi kuran, işleten ve yönetmeliklerde belirtilen yükümlülükleri yerine getiren kuruluşların arıtma tesislerinde kullandıkları elektrik enerjisi tarifesinin, sanayi tesislerinde kullanılan enerji tarifesinin yüzde ellisine kadar indirim uygulamaya Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir."

MADDE 21.- 2872 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Bilgi edinme ve başvuru hakkı

Madde 30.- Çevreyi kirleten veya bozan bir faaliyetten zarar gören  veya haberdar olan herkes ilgili mercilere başvurarak faaliyetle ilgili gerekli önlemlerin alınmasını  veya faaliyetin durdurulmasını isteyebilir. 

Herkes 9.10.2003 tarihli ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında çevreye ilişkin bilgilere ulaşma hakkına sahiptir. Ancak, açıklanması halinde üreme alanları, nadir türler gibi çevresel değerlere zarar verecek bilgilere ilişkin talepler de bu Kanun kapsamında reddedilebilir."

MADDE 22.- 2872 sayılı Kanunun 31 inci maddesindeki "Çevre Genel Müdürlüğünce" ibaresi "Bakanlıkça" olarak değiştirilmiştir.

MADDE 23.- 2872 sayılı Kanuna aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.

"EK MADDE 1.- Toprağın korunmasına ve kirliliğinin önlenmesine  ilişkin esaslar şunlardır:

a) Toprağın korunmasına ve kirliliğinin önlenmesine, giderilmesine ilişkin usul ve esaslar ilgili kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak  yönetmelikle belirlenir.

b) Taşocağı ve madencilik faaliyetleri, malzeme ve toprak temini için arazide yapılan kazılar, dökümler ve doğaya bırakılan atıklarla bozulan doğal yapının yeniden kazanılmasına ilişkin usul ve esaslar ilgili kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

c) Anız yakılması, çayır ve mer'aların tahribi ve erozyona sebebiyet verecek her türlü faaliyet yasaktır. Ancak, ikinci ürün ekilen yörelerde Valiliklerce hazırlanan eylem planı çerçevesinde ve Valiliklerin sorumluluğunda kontrollü anız yakmaya izin verilebilir.

d) Ülkenin egemenlik alanlarındaki denizlerden, akar ve kuru dere yataklarından, göl yataklarından ve tarım arazilerinden kum, çakıl ve benzeri maddelerin alınması ile ilgili esaslar ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."

"EK MADDE 2.- Faaliyetleri sonucu çevre kirliliğine neden olacak veya çevreye zarar verecek kurum, kuruluş ve işletmeler çevre yönetim birimi kurmak, çevre görevlisi istihdam etmek veya Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlardan bu amaçla hizmet satın almakla yükümlüdürler. Bu konuyla ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."

"EK MADDE 3.- Bu Kanun ile "Nesli Tehlikede Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme" uyarınca, girişi, çıkışı, kullanılması, taşınması, depolanması ve bulundurulması suç teşkil eden bitkiler ile maddelere ilgili idarece el konulur ve bu maddeler ile bitkiler, ilgili idarenin talebi ile yetkili sulh ceza mahkemesi kararı ile müsadere edilir. El konulan ve müsadere edilen maddeler ile bitkilerin tâbi tutulacağı işlemler ve diğer usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."

"EK MADDE 4.- Bakanlık, yönetmelikte belirtilen koşulları taşıyanları çevre gönüllüsü olarak görevlendirebilir. Bu görev için ilgililere herhangi bir ücret ödenmez.

Görevini kötüye kullandığı tespit edilen çevre gönüllülerinin bu görevleri sona erdirilir.

Çevre gönüllülerinin çalışma ve eğitimlerine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."

"EK MADDE 5.- Motorlu taşıt sahipleri, egzoz emisyonlarının yönetmelikle belirlenen standartlara uygunluğunu belgelemek üzere egzoz emisyon ölçümü yaptırmak zorundadırlar. Trafikte seyreden taşıtların egzoz emisyon ölçümleri ve standartları ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Motorlu taşıt üreticileri de üretim aşamasında yönetmelikle belirlenen emisyon standartlarını sağlamakla yükümlüdür."

"EK MADDE 6.- Bakanlık, bu Kanunla öngörülen ölçme, izleme ve denetleme faaliyetleri ile çevre sorunlarının çözümüne yönelik diğer faaliyetleri yerine getirmek üzere gerekli kurumsal alt yapıyı oluşturur."

"EK MADDE 7.- Hava kalitesinin korunması ve hava kirliliğinin önlenmesi için, ulusal enerji kaynakları öncelikli olmak üzere, Bakanlıkça belirlenen standartlara uygun temiz ve kaliteli yakıtların ve yakma sistemlerinin üretilmesi ve kullanılması zorunludur. Standartlara uygun olmayan yakma sistemi ve yakıt üretenlere ruhsat verilmez, verilenlerin ruhsatları iptal edilir.

Bakanlıkça, belirlenen temiz hava politikalarının il ve ilçe merkezlerinde uygulanması ve hava kalitesinin izlenmesi esastır.

Hava kalitesinin belirlenmesi, izlenmesi ve ölçülmesine yönelik yöntemler, hava kalitesi sınır değerleri ve bu sınır değerlerin aşılmaması için alınması gerekli önlemler ile kamuoyunun bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine ilişkin çalışmalar Bakanlıkça yürütülür. Bu çalışmalara ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."

"EK MADDE 8.- Bakanlık, çevre ile ilgili olarak gerekli gördüğü her türlü veri ve bilgiyi, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerden doğrudan istemeye yetkilidir. Kendilerinden veri ve bilgi istenen tüm kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler bu veri ve bilgileri bedelsiz olarak ve talep edilen sürede vermekle yükümlüdür."

"EK MADDE 9.- İyonlaştırıcı olmayan radyasyon yayılımı sonucu oluşan manyetik alanların çevre ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin önlenmesi için usul ve esaslar, ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."

"EK MADDE 10.- Kokuya sebep olan emisyonların, yönetmelikle belirlenen sınır değerlerin üzerinde çevreye verilmesi yasaktır. Kokuya sebep olanlar, koku emisyonlarının önlenmesine ilişkin tedbirleri almakla yükümlüdür. Buna ilişkin idarî ve teknik usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."

MADDE 24.- 2872 sayılı Kanunun 16, 21, 22 ve ek 1 inci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.

GEÇİCİ MADDE 1.-  Bu Kanun uyarınca ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikler bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren en geç bir yıl; Hazine Müsteşarlığı tarafından tespit edilecek sigorta genel şartları ile Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakan tarafından onaylanacak tarife ve talimatlar bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren en geç altı ay içinde yayımlanır.

GEÇİCİ MADDE 2.- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte faal durumda olan  işletmelere bu Kanun ve yönetmeliklerle getirilen ek yükümlülüklerin gerçekleştirilmesi için, yönetmeliklerin yayımlanmasından sonra, Bakanlıkça bir yıla kadar süre verilebilir.

GEÇİCİ MADDE 3.- Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği hükümlerine tâbi olduğu halde, yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerden, hali hazırda yer seçimi uygun olanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, ilgili yönetmelikler çerçevesinde gerekli yükümlülüklerini yerine getirdiklerini gösterir çevresel durum değerlendirme raporunu hazırlayarak Bakanlığa sunar. İlgili yönetmeliklerde belirlenen şartları sağlayanlar başvuru tarihinden itibaren altı ay içinde karara bağlanır.

Çevresel durum değerlendirme raporunu altı ay içinde Bakanlığa sunmayan ya da raporun Bakanlığa sunulmasından itibaren altı ay içerisinde gerekli çevre koruma önlemlerini almayan faaliyetler Bakanlıkça süre verilmeksizin durdurulur.

Yürürlükteki mevzuat uyarınca yer seçimi uygun olmayan faaliyetler için ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanması esastır.

GEÇİCİ MADDE 4.- Atıksu arıtma ve evsel nitelikli katı atık bertaraf tesisini kurmamış belediyeler ile, hali hazırda faaliyette olup, atıksu arıtma tesisini kurmamış organize sanayi bölgeleri, diğer sanayi kuruluşları ile yerleşim birimleri, bu tesislerin kurulmasına ilişkin iş termin planlarını bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde Bakanlığa sunmak ve aşağıda belirtilen sürelerde işletmeye almak zorundadır.

İşletmeye alma süreleri, iş termin planının Bakanlığa sunulmasından itibaren; Belediyelerde nüfusu, 100.000’ den fazla olanlarda 3 yıl, 100.000 ila 50.000 arasında olanlarda 4 yıl, 50.000 ila 10.000 arasında olanlarda 5 yıl, 10.000 ila 2.000 arasında olanlarda 6 yıl, Organize sanayi bölgelerinde 2 yıl, Organize sanayi bölgeleri dışında kalan endüstri tesisleri ve atıksu üreten her türlü tesiste 18 aydır.

Halen inşaatı devam eden atıksu arıtma ve katı atık bertaraf tesisleri için iş termin  planı hazırlanması şartı aranmaz. Tesisin işletmeye alınma süresi  bu maddede belirlenen işletmeye alınma sürelerini geçemez.

Belediyeler, organize sanayi bölgeleri, diğer sanayi kuruluşları ile yerleşim yerleri bu hükümden yararlanmak için bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir ay içinde Bakanlığa başvurmak zorundadır.

GEÇİCİ MADDE 5.- Bu Kanuna ekli (1) sayılı listede gösterilen kadrolar iptal edilerek, 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (1) sayılı cetvelin Çevre ve Orman Bakanlığına ilişkin bölümünden çıkartılmış, ekli (II) sayılı listede gösterilen kadrolar ise ihdas edilerek, 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (1) sayılı cetvelin Çevre ve Orman Bakanlığına ilişkin bölümüne eklenmiştir.

GEÇİCİ MADDE 6.- Bu Kanunda geçen Türk Lirası ibaresi karşılığında, uygulamada 28.1.2004 tarihli ve 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun hükümlerine göre Ülkede tedavülde bulunan para "Yeni Türk Lirası" olarak adlandırıldığı sürece bu ibare kullanılır.

MADDE 25.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğü girer.

MADDE 26.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

 

Prof. Dr. T. Çiller

 

 

 

Başbakan

 

 

 

Başbakan Yrd. ve Dışişleri Bakanı

Devlet Bakanı

Devlet Bakanı

 

M. Karayalçın

N. Cevheri

Y. Aktuna

 

Devlet Bakanı

Devlet Bakanı

Devlet Bakanı

 

A. Ş. Erek

M. Gülcegün

B. S. Daçe

 

Devlet Bakanı

Devlet Bakanı

Devlet Bakanı

 

Ö. Alpago

A. E. Kıratlıoğlu

N. Kurt

 

Devlet Bakanı

Devlet Bakanı

Devlet Bakanı

 

A. Köylüoğlu

A. A. Doğan

A. Ataç

 

Devlet Bakanı

Devlet Bakanı

Devlet Bakanı

 

S. Sümer

A. Gökdemir

Ş. Erdem

 

Devlet Bakanı

Adalet Bakanı

Millî Savunma Bakanı

 

B. Alagöz

M. Moğultay

M. Gölhan

 

İçişleri Bakanı

Maliye Bakanı

Millî Eğitim Bakanı

 

N. Menteşe

İ. Attila

N. Ayaz

 

Bayındırlık ve İskân Bakanı

Sağlık Bakanı

Ulaştırma Bakanı

 

H. Çulhaoğlu

D. Baran

M. Köstepen

 

Tarım ve Köyişleri Bakanı

Çal. ve Sos. Güv. Bakanı

Sanayi ve Ticaret Bakanı

 

R. Şahin

N. Matkap

M. Dönen

 

Enerji ve Tabiî Kay. Bakanı

Kültür Bakanı

Turizm Bakanı

 

V. Atasoy

T. Savaş

Ş. Ulusoy

 

Orman Bakanı

Çevre Bakanı

 

 

H. Ekinci

R. Akçalı

 


ÇEVRE KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METNE EKLİ LİSTE

(1) SAYILI CETVEL

KURUMU: ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI

TEŞKİLATI: TAŞRA

İPTAL EDİLEN KADROLAR

SINIFI     UNVANI                         K/D KADRO ADEDİ               TOPLAM

GİH

MEMUR

7

5

5

GİH

MEMUR

8

1

1

GİH

MEMUR

10

4

4

GİH

ORMAN. MUH. MEM.

5

90

90

GİH

ORMAN MUH. MEM.

7

70

70

GİH

ORMAN MUH. MEM.

11

70

70

GİH

DAKTİLOGRAF

5

14

14

GİH

DAKTİLOGRAF

7

4

4

GİH

ŞOFÖR

5

45

45

GİH

ŞOFÖR

7

20

20

GİH

ŞOFÖR

9

1

1

GİH

ŞOFÖR

11

30

30

THS

EKONOMİST

1

4

4

THS

EKONOMİST

2

1

1

THS

TEKNİKER

1

20

20

THS

TEKNİSYEN

3

15

15

THS

TEKNİSYEN

4

4

4

THS

TEKNİSYEN

8

5

5

THS

TEKNİSYEN

9

5

5

THS

TEKNİSYEN

10

5

5

YHS

HİZMETLİ

5

10

10

YHS

HİZMETLİ

7

8

8

YHS

HİZMETLİ

11

3

3

YHS

KALORİFERCİ

5

1

1

YHS

KALORİFERCİ

7

1

1

YHS

BEKÇİ

5

25

25

YHS

BEKÇİ

7

25

25

YHS

BEKÇİ

8

5

5

YHS

BEKÇİ

11

9

9

                                                                                                                                      

 

 

 

 

 

TOPLAM

 

500

500


(II) SAYILI LİSTE

KURUMU: ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI

TEŞKİLATI: MERKEZ

İHDAS EDİLEN KADROLAR

SINIFI     UNVANI                 DERECE                     ADET

GİH

ÇEVRE VE ORMAN UZMANI

5

100

GİH

ÇEVRE VE ORMAN UZMANI

6

50

GİH

ÇEVRE VE ORMAN UZMANI

7

50

GİH

ÇEVRE VE ORMAN UZMAN YRD.

8

300

                                                                                                                                     

 

 

 

 

     TOPLAM

 

500