Dönem: 22 Yasama Yılı: 3
T.B.M.M. (S. Sayısı: 871)
Çevre Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ve Çevre Komisyonu Raporu (1/322)
Not: Tasarı; Başkanlıkça Adalet, Plan ve Bütçe ile Çevre
Komisyonlarına havale edilmiştir.
|
T.C. |
|
|
Başbakanlık |
23.12.2002 |
|
Kanunlar ve Kararlar |
|
|
Genel Müdürlüğü |
|
|
Sayı : B.02.0.KKG
/196-279/6088 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Önceki yasama döneminde hazırlanıp Başkanlığınıza sunulan ve
İçtüzüğün 77 nci maddesi uyarınca hükümsüz sayılan ilişik listede adları
belirtilen kanun tasarılarının yenilenmesi Bakanlar Kurulunca uygun görülmüştür.
Gereğini arz ederim.
Abdullah
Gül
Başbakan
LİSTE
Esas
No. Hükümsüz Sayılan
Kanun Tasarılarının Adı :
1/388 Çevre
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
1/393 Hayvanları Koruma Kanunu Tasarısı
1/864 Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanunu,
Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu ile Türk Silahlı Kuvvetleri Personel
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
|
T.C. |
|
|
Başbakanlık |
22.6.1999 |
|
Kanunlar ve Kararlar |
|
|
Genel Müdürlüğü |
|
|
Sayı : B.02.0.KKG/196-342/2695 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Önceki yasama döneminde hazırlanıp Başkanlığınıza sunulan ve
İçtüzüğün 77 nci maddesi uyarınca hükümsüz sayılan ilişik listede adları
belirtilen kanun tasarılarının yenilenmesi BakanlarKurulunca uygun görülmüştür.
Gereğini arz ederim.
|
|
Bülent Ecevit |
|
|
Başbakan |
|
T.C. |
|
|
Başbakanlık |
3.5.1996 |
|
Kanunlar ve Kararlar |
|
|
Genel Müdürlüğü |
|
|
Sayı : B.02.0.KKG/196-342/1847 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Önceki yasama döneminde hazırlanıp Başkanlığınıza sunulan ve
İçtüzüğün 78 inci maddesi uyarınca hükümsüz sayılan ilişik listede adları
belirtilen kanun tasarılarının yenilenmesi BakanlarKurulunca uygun görülmüştür.
Gereğini arz ederim.
Mesut
Yılmaz
Başbakan
1/851 Çevre Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı.
|
|
|
|
T.C. |
|
|
Başbakanlık |
|
|
Kanunlar ve Kararlar |
|
|
Genel Müdürlüğü |
26.4.1995 |
|
Sayı : B.02.0.KKG/101-815/1980 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Çevre Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı
Bakanlar Kurulunca 2.3.1995 tarihinde kararlaştırılan “Çevre Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte
gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Prof. Dr. Tansu Çiller
Başbakan
GENEL
GEREKÇE
İçinde bulunduğumuz
yüzyılda, endüstri ve teknoloji alanında meydana gelen hızlı gelişmeler bir
yandan insanın doğa üzerindeki egemenliğini artırıp, yaşam düzeyinin
yükselmesini sağlarken diğer yandan artan nüfus ve hızlı kentleşme olgusunun da
etkisiyle doğal dengelerin bozulması, kaynakların yok edilmesi, canlıların
yaşamını tehdit edecek boyutlara varan hava, su ve toprak kirlenmeleri sonucunu
ortaya çıkarmıştır.
Ülkemiz de, özelikle
1970’li yıllardan beri çevre sorunlarının gittikçe artan baskısıyla karşı
karşıyadır. Birçok büyük şehrimizde görülen hava kirliliği, kıyılarımızda ve iç
sularımızda artan kirlilik, kaliteli tarım topraklarının endüstri ve yerleşme
bölgesi haline gelmesi, tarımsal mücadele ilaçlarının olumsuz etkileri, yeşil
alanların tahribi, atıklar ve gürültü, ülkenin ekolojik dengesini, doğal
kaynaklarını ve insan sağlığını zedeler hale gelmiştir.
Bütün bu gelişmeler
doğrultusunda Anayasal bazda ilk defa 1982 Anayasasının 56 ncı maddesinde
“Sağlık Hizmetleri ve Çevrenin Korunması” başlığı altında bir düzenlemeye yer
verilmiştir. Anayasanın bu hükmüyle “çevre hakkı” sosyal ve ekonomik hak ve
ödevler arasında yerini almıştır.
Ancak Anayasanın çevrenin
korunmasına ilişkin hükümleri sadece 56 ncı madde ile sınırlı değildir.
“Özel mülkiyet hakkının
kullanılmasına getirilen kamu yararı sınırını düzenleyen 35 inci madde; deniz,
göl ve akarsu kıyılarının, sahil şeritlerinin kamu yararına açık alanlar
olmasına ilişkin 43 üncü madde; toprağın verimli kullanılması ve korunmasına
ilişkin 44 üncü madde; tarım alanları ile çayır ve meraların amaç dışı
kullanımını ve tahribini önlemeyi düzenleyen 45 inci madde; konut ihtiyacının
çevre koşullarını gözeten bir planlama çerçevesinde karşılanmasını öngören 57
nci madde; tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunmasını düzenleyen 63 üncü
madde; doğal afet ve tehlikeli salgın hastalıkları düzenleyen 119 uncu madde;
doğal servetlerin ve kaynakların aranması ve işletilmesini düzenleyen 168 inci
madde ve ormanların korunması ve geliştirilmesine ilişkin 169 uncu maddeler de”
çevre ile ilgilidir.
1982 Anayasası ile
getirilen bu hükümler gereğince, çevre kirliliğinin önlenmesi, çevrenin
korunması ve iyileştirilmesi amacına yönelik olarak 9.8.1983 tarihli ve 2872
sayılı Çevre Kanunu yürürlüğe girmiştir.
2872 sayılı Çevre Kanunu
çevre ile ilgili temel tanımların dışında idarî düzenlemeler ve
yükümlülüklerin, yasakların, denetim ve cezai müeyyidelerin yer aldığı çerçeve
bir kanundur. Bu genel çerçevenin gerektirdiği düzenlemeler ise yönetmeliklere
bırakılmıştır. Kanunun uygulanmasını sağlamak üzere bugüne kadar dokuz adet
yönetmelik çıkarılmıştır.
Ancak, ülkemizde çevre
sorunlarının yeni oluştuğu ve anlaşıldığı sırada hazırlanan ve yürürlüğe
konulan 2872 sayılı Çevre Kanunu günün ihtiyaçlarına tam olarak cevap
verememektedir. Genel anlamda, çevre sorunlarının süratle büyümesi ve çevrenin
öneminin zaman içinde daha da anlaşılır hale gelmesi sebepleriyle Kanunun
etkinliğini artırmak üzere bazı değişikliklerin yapılması zorunluluğu
doğmuştur.
Ülkemizde hızlı
şehirleşmenin ve endüstrileşmenin kaçınılmaz bir sonucu olan hava kirliliği,
bazı şehirlerimizde insan sağlığını tehdit eden boyutlara ulaşmıştır.
Kişilerin beden ve ruh
sağlığını etkileyen gürültü, canlıları rahatsız eden, medenî ve doğal hayat
tarzına uymayacak şekilde ve hızla artmaktadır.
Denizlerimizde ve iç
sularımızda görülen kirlilik; sağlık, ekonomi ve turizm potansiyelimizi tehdit
eden ölçülere varmıştır. Yerleşme ve endüstri merkezlerinden sulara bırakılan
katı ve sıvı atıklar, deniz ve körfezlerimizi hızla kirletirken, radyoaktif
maddeler, katı atıklar, kimyasallar, tehlikeli katı ve sıvı atıkların bertarafı
uluslararası sorun olmuş, gelişmiş ve sanayileşmiş ülkelerin atıklarını
gelişmekte olan ülkelere gönderme isteklerine paralel olarak, söz konusu
atıkların ülkemizin hükümranlık alanındaki denizlerimizde bertaraf edilmesi
sorunu ortaya çıkmıştır. Buna bağlı olarak kıyılarımızda artan kirlilik,
turizme bağlanan ümitleri de büyük ölçüde zedelemektedir. Ayrıca su ürünlerinin
gördüğü zarar yanında, yayılan kirlilik deniz ekolojisini çevre ve insan
sağlığını tehdit eden, bozan ölçülere varmıştır.
Toprağın kötü
kullanılması ise ülkemizin bugünü ve geleceği açısından büyük bir tehlikeye yol
açmaktadır. Kaliteli tarım topraklarının yerleşme ve endüstri maksatlarıyla
kullanarak yok edilmesinin yanında, yeşil örtünün tahribi ve erozyon,
yurdumuzun ekolojik dengesini ve tarım potansiyelini belki görülmeyen bir
şekilde, fakat hızla etkilemektedir.
Bunun yanısıra tarımsal
üretimi etkileyen zararlılarla mücadele ilaçları ve benzeri diğer kimyasal
maddeler, gereğinden fazla veya bilgisizce kullanma gibi sebeplerle, insan,
hayvan ve bitki sağlığını etkileyen sonuçlara yol açmaktadır.
Bütün bu olumsuzlukları
gidermek üzere 2872 sayılı Kanunun uygulamada etkinliğini sağlayacak bazı
hükümleri ile cezai hükümleri yeniden düzenlenmiştir.
2872 sayılı Çevre
Kanununun uygulanmasında, yaptırımların idarî para cezası şeklinde öngörülmüş
olmasından kaynaklanan sıkıntılarla karşılaşılmaktadır. İdarî para cezalarının,
hürriyeti bağlayıcı cezalara oranla daha hızlı işletilebilmesine rağmen, bu
cezaların cezayı veren makam tarafından olayın niteliği ve niceliğine göre
takdir edilememesi hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurmaktadır. Ayrıca öngörülen
para cezaları çoğunlukla muhtemel zararı önlemek için harcanması gereken
miktardan daha düşük kalması nedeniyle etkisiz olmaktadır.
Hürriyeti bağlayıcı
cezalar, sonuçları itibarı ile idarî para cezalarından daha caydırıcı niteliğe
sahip olması ve fiilin ağırlığına göre takdir edilebilmesi açısından çevre
korumasının gerçekleştirilmesinde idarî para cezalarına oranla daha etkin bir
rol oynayacaktır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1. – Bu madde ile 2872 sayılı Çevre
Kanununun “Tanımlar” başlıklı 2 nci maddesinde yer alan atık tanımı
değiştirilmiş ve Kanunda yapılan değişikliklere paralel olarak maddeye
tehlikeli atık, evsel atık, tehlikeli madde, sulak alan ve tarım kimyasalı
tanımları ilave edilmiştir.
Madde 2. – Bu madde ile 2872 sayılı Çevre
Kanununun 10 uncu maddesi değiştirilmiş ve çevreyi doğrudan ya da dolaylı
olarak, olumlu ya da olumsuz yönde etkileyen bir faaliyetin etkilerinin,
faaliyetle ilgili yatırıma başlamadan önce henüz karar aşamasında iken
irdelenmesi ve faaliyetin yaratabileceği olumsuz etkilerin önlenmesi için
alternatif çözümlerin belirlenmesinde kullanılan çevresel etki değerlendirmesi
uygulamasında yetkili ve karar verici mercinin Çevre Bakanlığı olduğu
belirtilmiştir.
Madde 3. – Kanunun uygulanmasının
izlenmesi ve yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğinin tespitinde
denetim önemli bir araçtır.
Çevre Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin “görev” başlıklı 2 nci maddesiyle “Çevreye
olumsuz etkileri olan her türlü faaliyeti ülke bütününde izlemek ve denetlemek”
yetkisi Çevre Bakanlığına verilmiştir.
Ancak, Çevre Bakanlığının bugünkü teşkilât
yapısı ve imkânlarıyla denetiminin etkili ve süratli bir şekilde yapılması
mümkün olmadığından, Çevre Bakanlığının kontrolü altında, belediyelere ve mülkî
idare amirliklerine de denetim yetkisi tanınmıştır.
Askerî bölgeler ve faaliyetlerin
denetiminin, özellikleri nedeniyle, Genel Kurmay Başkanlığı ve ilgili
Bakanlıklar tarafından hazırlanacak bir yönetmelik çerçevesinde yapılması
öngörülmüştür.
Denetim hizmetleri ayrı bir teknik ve
uzmanlığı gerektirdiğinden denetimi yapacak elemanların nitelikleri ve denetim
usulüne ilişkin hususların, düzenlenecek yönetmelikle belirlenmesi uygun
görülmüştür.
Ayrıca, yapılacak denetimlerin etkinliğini
sağlamak üzere denetime muhatap olan gerçek ve tüzel kişilere denetimle yetkili
mercilerin isteyecekleri bilgi ve belgeleri verme ve kirleten öder ilkesi
gereğince analiz ve ölçüm giderlerini karşılama zorunluluğu çevreyi
kirletebilecek faaliyette bulunan kurum ve işletmelere kullandıkları hammadde,
yakıt, çıkardıkları ürün ve atıklar ile proses şemalarını ve kirlilik
raporlarını denetimle yetkili mercilere bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiştir.
Madde 4. – Bu madde ile, çevreye zararlı
faaliyetlerde bulunan kurum, kuruluş ve işletmelerin faaliyetlerinin
denetlemeye yetkili mercilerin talebi üzerine mahallin en büyük mülkî idare
amiri tarafından durdurulmasına imkân tanıyan bir düzenleme yapılmıştır. Ayrıca
çevre kirliliğinin insan ve çevre sağlığı yönünden büyük tehlike yarattığı
durumlarda Çevre Bakanlığına da faaliyeti durdurma yetkisi verilmiştir.
Madde 5. – Bu madde ile 2872 sayılı Çevre Kanununda yer alan fon gelirleri
ile ilgili olarak uygulamada görülen bir kısım eksikliklerin giderilmesine
çalışılmıştır. Ayrıca fon kaynaklarını artırabilmek amacıyla çevre ile doğrudan
alakalı bulunan konularda ve fona ait veya fonun katıldığı tesis ve işletmeler
marifetiyle veya Bakanlık vasıtasıyla verilen hizmetlerden elde edilecek
gelirler de fon gelirleri arasına dahil edilmiştir. Yine 2872 sayılı Çevre
Kanununda fon gelirleri arasında sayılmasına rağmen tahsilat güçlükleri
sebebiyle uygulama alanı bulamayan; çevre kirliliğine sebebiyet veren kurum ve
işletmelerden alınacak iştirak paylarına, Belediye Gelirleri Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkındaki 3914 sayılı Kanunla yürürlüğe giren çevre
temizlik vergisinin de aynı mahiyette olması sebebiyle madde metninde yer
verilmemiştir.
Fon gelirlerinin tahsili ve bankaya
aktarılması konusundaki usulleri de belirten madde hükmünde; özellik arz eden
en önemli düzenleme, fon gelirlerinin zamanında fonun bankadaki hesabına
aktarımını sağlamayan kurum ve kuruluşların şahsî sorumlularından, aktarılması
gereken meblağın % 10’u nispetinde ceza tahsil edilmesidir. Böylelikle fon
gelirlerinin düzenli olarak fona aktarılması sağlanacaktır.
Bu madde ile ayrıca, çevre hizmetlerinin
gerçekleştirilmesi ile ceza tahsilatı yapan kurum ve kuruluşların tahsilat
masraflarının karşılanmasında kullanılmak kaydıyla Çevre Kanunu ile getirilen
idarî para cezalarından, madde metninde öngörülen oranlarda, tahsilatı yapan
kurum ve kuruluşlara da pay ayrılmasına ilişkin bir düzenleme yapılmıştır. Bu
suretle Kanundaki cezaların uygulanmasında etkinliği sağlamak ve fon
gelirlerini artırmak amaçlanmıştır.
Madde 6. – Bu madde ile, motorlu taşıtlarla havanın kirletilmesi, gemi veya
diğer deniz vasıtaları ile suların kirletilmesi ve haber verme, bildirim ve
bilgi verme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde uygulanacak idarî para
cezaları düzenlenmiştir.
Madde 7. – Bu madde ile, 20 nci maddede
belirtilen idarî para cezalarının hangi merciler tarafından verileceği
düzenlenmiştir. Kanunun 12 nci maddesinde yapılan düzenlemeye paralel olarak
liman başkanlıklarına ve Sahil Güvenlik Komutanlığı bağlısı uçak ve helikopter
pilotlarına da ceza kesme yetkisi verilmiştir.
Madde 8. – Bilindiği üzere, “Kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesi gereğince
idareye fiilin ağırlığına göre, takdiren para cezası verme yetkisi
tanınmamaktadır. Bu durum ise, çevreye verilecek zararın niceliği ne olursa
olsun aynı cezayı uygulamak zorunluluğunu beraberinde getirmekte, haksız
uygulamalara yol açmaktadır.
Bu madde ile yukarıda belirtilen
olumsuzlukların bertaraf edilmesi amaçlanmıştır. Bu sebeple, Çevre Kanunuyla
düzenlenen suçlara, (gemi ve deniz araçları ve motorlu kara taşıtlarıyla
işlenen suçlara verilecek cezalar ve diğer birkaç konu dışında) uygulanacak
müeyyideler Ceza Hukukuna tâbi kılınmıştır.
Ayrıca madde ile, idarî para cezalarına
göre daha caydırıcı niteliğe sahip ve fiilin ağırlığına göre takdir edilebilen
hürriyeti bağlayıcı cezalar da öngörülmüştür.
Madde 9. – Gelişmiş ülkeler, ürettikleri atıklardan kurtulmanın en kolay ve
en ucuz yolunu söz konusu atıkları gelişmekte olan ülkelere yasal olmayan
yollarla göndermekte bulunmaktadırlar. Ülkemiz de bu maddelerin uluslararası taşınımının
olumsuz etkilerine maruz kalmaktadır. Bu tür zararlı atıkların yurt içine
sokulmasını ve kullanımını önlemek amacıyla söz konusu atıkların ithali madde
hükmü ile yasaklanmış, ihracat ve transit geçişi ise Çevre Bakanlığının iznine
bağlanmıştır. Ayrıca atıkların taşınması sırasında taşıma belgesinin
bulundurulması zorunluluğu getirilmiştir.
Atıkların dışında tutulan hurdaların
ithali yürürlükte olan İthalat Rejimi Kararları çerçevesinde yürütülmektedir.
Madde metni ile istisnai olarak ekonomik değeri haiz kâğıt, demir gibi geri
kazanım yüzdesi yüksek olan hurdaların yasak kapsamına girmeden kontrollü
olarak ülkemize girişine müsaade edilmiştir.
Madde 10. – İçme ve kullanma suları tüm
dünyada olduğu gibi ülkemizde de rezerv olarak sınırlıdır. Söz konusu suların
korunması ve en iyi şekilde kullandırılmasını sağlamak amacıyla bu suların
çevrelerinde koruma bantları oluşturulması, koruma alanlarının tanımı ve bu
bantlarda uygulanacak yasak ve sınırlamalara ilişkin düzenleme Geçici 2 nci
madde olarak 2872 sayılı Çevre Kanununa ilâve edilmiştir.
Ayrıca madde ile nüfus yoğunluğundaki
artışa temel teşkil etmesi bakımından su havzalarında belediye kurulması
yasaklanmıştır.
Madde 11. – Bu madde ile yürürlükten kaldırılan hükümler belirtilmiştir.
Madde 12. – Yürürlük maddesidir.
Madde 13. – Yürütme maddesidir.
Çevre Komisyonu Raporu
|
Türkiye Büyük Millet
Meclisi |
|
|
Çevre Komisyonu |
13.4.2005 |
|
Esas No.: 1/322 |
|
|
Karar No.: 14 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca
26.12.2002 tarihinde esas olarak Komisyonumuza, tali olarak da Adalet ile Plan
ve Bütçe komisyonlarına havale edilen 1/322 esas numaralı "Çevre Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı", Komisyonumuzun 24 Haziran
2004 tarihli 2 nci yasama yılı 13 üncü toplantısında görüşülmüş, Tasarının tümü
üzerinde yapılan görüşmelerin tamamlanmasından sonra Tasarının günümüzün
ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğu, Tasarının bu haliyle çevrenin korunmasına
yeterince katkı yapamayacağı ve ayrıca Avrupa Birliği süreci de dikkate
alındığında, Tasarının eksikliklerinin daha da fazla ortaya çıktığı şeklindeki
görüşler neticesinde, konunun daha ayrıntılı bir şekilde incelenerek Tasarının
olgunlaştırılmasını teminen bir alt komisyon kurulmasına karar verilmiştir.
Alınan karar gereğince kurulan Alt
Komisyon, konuyla ilgili bütün tarafların, ilgili Bakanlıkların, diğer kamu
kurum ve kuruluşlarının ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla altı toplantı
yaparak Tasarıda kapsamlı değişiklikler yapmış ancak Alt Komisyon çalışmalarını
bir rapora bağlayamadan 2 nci yasama yılı sona ermiştir.
TBMM'nin 3 üncü yasama yılı başında
İçtüzüğün 20 nci maddesi gereği Komisyon üyelikleri yenilenmiş ve 2 nci yasama
yılında Alt Komisyon üyesi olan iki milletvekilimizin yeniden Çevre Komisyonu
üyesi olmaması nedeniyle, Çevre Komisyonunun 3.11.2004 tarihinde yapılan 3 üncü
yasama yılı 2 nci toplantısında Alt Komisyon yeniden oluşturulmuş ve
çalışmaların sürdürülmesi kararlaştırılmıştır.
İstanbul Milletvekili Yahya Baş'ın
başkanlığında, Aydın Milletvekili Mehmet Boztaş, Burdur Milletvekili Mehmet
Alp, Çanakkale Milletvekili İbrahim Köşdere, Edirne Milletvekili Rasim Çakır,
Elazığ Milletvekili Şemsettin Murat'tan oluşan Alt Komisyonun, yaptığı
çalışmalar sonucunda oluşturduğu Alt Komisyon Raporu, Komisyonumuzun, 3 üncü
yasama yılının 16.3.2005 tarihli 6 ncı, 29.3.2005 tarihli 7 nci, 30.3.2005
tarihli 8 inci ve 7.4.2005 tarihli 9 uncu toplantılarında, Çevre ve Orman
Bakanı Sayın Osman Pepe ile Çevre ve Orman Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Maliye
Bakanlığı, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı,
İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Denizcilik
Müsteşarlığı, Devlet Planlama Teşkilatı, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği,
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Devlet Meteoroloji
İşleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, Türkiye Kömür
İşletmeleri, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü, Çevre
Mühendisleri Odası, Orman Mühendisleri Odası, Maden Mühendisleri Odası, Kimya
Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türk Sanayici ve İşadamları
Derneği, İstanbul Sanayi Odası, Deniz Ticaret Odası, Madencilik Sektörü Başkanlar
Konseyi, Anadolu Madencileri Derneği, ÇEVKO Vakfı, Türkiye Kimya Sanayicileri
Derneği, Türkiye İşverenler Sendikası, Tekstil İşverenleri Sendikası, Türk
Kamu-Sen, Türk Tarım-Orman Sen, Toç-Bir Sen ve Büro Memur-Sen temsilcilerinin
katılımıyla ele alınmıştır.
Geçen yüzyılda, endüstri ve teknoloji
alanında meydana gelen hızlı gelişmeler, bir yandan insanın yaşam düzeyinin
yükselmesini sağlarken diğer yandan artan nüfus ve hızlı kentleşme olgusunun da
etkisiyle doğal dengelerin bozulması, doğal kaynakların yok edilmesi,
canlıların yaşamını tehdit eden boyutlara varan hava, su ve toprak kirlenmesi
sonucunu ortaya çıkarmıştır.
Bu gelişmeler sonucunda Anayasal bazda ilk
defa 1982 Anayasasının 56 ncı maddesinde "Sağlık Hizmetleri ve Çevrenin
Korunması" başlığı altında bir düzenlemeye yer verilmiş ve "çevre
hakkı" Anayasa ile güvence altına alınmıştır.
1982 Anayasası ile getirilen bu hüküm
çerçevesinde, çevre kirliliğinin önlenmesi, çevrenin korunması ve
iyileştirilmesi amacına yönelik olarak 9.8.1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre
Kanunu yürürlüğe girmiştir.
Ancak, Çevre Kanununun yürürlüğe
girmesinden bugüne kadar geçen yirmi
yılı aşkın sürede, ülkemizde ve dünyada çevre konusunda yaşanan hızlı değişim
ve gelişim karşısında, Çevre Kanununda bazı değişikliklerin yapılması ihtiyacı
doğmuştur. Bu nedenle, 1995 yılında hazırlanan ve bundan önce üç kez TBMM'ye
sunulmasına rağmen kanunlaşmadan kadük olan "Çevre Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"nda, gerek iki kez kurularak Tasarıyı ele
alan Alt Komisyonda, gerekse Komisyonumuzda, çevre konusunda dünyada yaşanan
gelişmelere ve ülkemizin altına imza attığı uluslararası sözleşmelerle
üstlendiğimiz yükümlülüklere uygun kapsamlı düzenlemeler yapılmıştır.
İlk olarak 1987 tarihli "Ortak
Geleceğimiz Raporu" ile ortaya konulan, daha sonra 1992 tarihli Rio
Konferansı ile dünya gündeminde yer alan sürdürülebilir kalkınma ilkesi, çağdaş
çevre koruma yaklaşımının temel bileşenlerinden birisidir. Bugünün
ihtiyaçlarını, gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılama olanaklarını
tehlikeye atmaksızın karşılayan kalkınma politikalarının uygulanmasını öngören
bu ilke, tüm dünyada kabul görmüş ve ülkemizin de taraf olduğu pek çok uluslararası
belgede yerini almıştır. Sürdürülebilir Kalkınma ilkesinin ulusal mevzuatımıza
aktarılması ve ülkemizde çevre konusunda en temel düzenleme olan Çevre
Kanununun bu ilke çerçevesinde yeniden düzenlenmesi gerekliliğinden hareketle,
Kanunda yer alan düzenlemelerde bu doğrultuda değişiklik yapılmıştır.
Ayrıca, ülkemizin Avrupa Birliğine üyeliği
sürecinde uyumlaştırılması öngörülen direktiflerin önemli bir kısmını çevre
konusuna ilişkin direktifler oluşturmaktadır. Bu duruma paralel olarak, Avrupa
Birliğine uyum sürecinde gerçekleştirilecek müzakerelerde, "çevre"
başlıklı bölümün, en zorlu müzakere alanlarından birisi olması beklenmektedir.
Bu doğrultuda, müzakereler sırasında yaşanabilecek sıkıntıların mümkün olduğu
kadar giderilmesi amacıyla, ülkemizin AB
müktesebatına uyum kapsamında hazırladığı Ulusal Program ve Avrupa Birliği
direktifleri de dikkate alınarak, Çevre Kanunu yeniden düzenlenmiştir.
Buna ilave olarak, ülkemizin çevre
alanında taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile taahhüt edilen ülke
yükümlülüklerinin tam olarak yerine getirilebilmesi için Kanunda yeni bazı
düzenlemeler yapma gereği doğmuştur.
Bunun yanı sıra Kanunun uygulanmasında
zaman içinde ortaya çıkan aksaklıklar da dikkate alınarak, bazı değişiklikler
yapılması yoluna gidilmiştir.
Kanunda yer alan hükümlerle;
Çevre konusunda toplumsal katılımı azami
düzeye çıkarma anlayışının kurumsallaşmasını teminen, bir yandan toplumun tüm
kesimlerinin çevre konusunda eğitilmesini sağlamaya yönelik hükümlere yer
verilmiş, diğer yandan da çevre konusunda
bilinçlendirilen bu kesimlerin, çevreye ilişkin kararlara katılımını sağlamaya
yönelik düzenlemeler yapılmıştır. "Çevre Gönüllüsü" uygulamasıyla da
katılım ve denetimde Devlet-vatandaş işbirliğinin hayata geçirilmesi
hedeflenmiştir.
Çevrenin korunmasına ve kirliliğinin
önlenmesine ilişkin genel ilkeler, dünyada ve ülkemizde kabul gören yeni
yaklaşımlar dikkate alınarak yeniden düzenlenmiştir.
Yüksek Çevre Kurulunun oluşumu ve
görevleri yeniden tanımlanarak, çevrenin korunmasına ilişkin çalışmalarda
kurumlararası koordinasyonun sağlanması ve daha etkin kararların alınmasını
teminen üst düzeyde kurumsal bir yapı oluşturulması hedeflenmiştir.
Taraf olduğumuz uluslararası sözleşme
hükümleri ve Avrupa Birliği direktifleri de dikkate alınarak, biyolojik
çeşitlilik ile bu çeşitliliği barındıran ekosistemin korunması, biyolojik
çeşitliliğin sürdürülebilirliliğinin sağlanması bakımından, nesli tehdit veya
tehlike altında olanlar ile nadir bitki ve hayvan türlerinin korunması, sulak
alanların doğal yapılarının ve ekolojik dengelerin korunması ile ilgili
hükümlere yer verilmiştir.
Ayrıca, 4856 sayılı Kanun ile Çevre ve
Orman Bakanlığına verilen görevler doğrultusunda, nazım ve uygulama imar planlarına esas teşkil etmek üzere çevre
düzeni planlarının Çevre ve Orman Bakanlığınca yapılmasına, yaptırılması ve onaylanmasına,
ülkenin deniz, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının ve su ürünleri istihsal
alanlarının korunarak kullanılmasının sağlanması ve kirlenmeye karşı
korunmasına yönelik düzenlemeler yapılmıştır.
Gerçekleştirmeyi planladıkları
faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve
işletmelere, "çevresel etki değerlendirmesi raporu" veya "proje
tanıtım dosyası" hazırlama yükümlüğü getirilmiş ve "çevresel etki değerlendirmesi
olumlu kararı" veya "çevresel etki değerlendirmesi gerekli değildir
kararı" alınmadıkça bu projelere onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım
ruhsatı verilmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Üretim, tüketim ve hizmet faaliyetleri
sonucunda oluşan atıkların bertarafına ilişkin yetki, görev ve sorumluluklar
net bir şekilde tanımlanmış ve kirleten öder prensibi doğrultusunda, atıkların
bertarafına ilişkin hizmetlerden yararlananların sorumlu yönetimler tarafından
yapılacak harcamaların tamamına kirlilik yükü oranında katılması esası
getirilmiştir.
Avrupa Birliği direktifleri ve çevre
korunmasında önleyici yaklaşım ilkesi doğrultusunda, atık üreticilerine uygun
metot ve teknolojiler ile atıklarını en az düzeye düşürecek tedbirleri alma
zorunluluğu getirilmiş, ayrıca atıkların geri kazanılması ve geri kazanılabilen
atıkların kaynağında ayrı toplanması esası benimsenmiştir.
Kanun uyarınca yapılacak denetimlere
ilişkin usul ve esaslar düzenlenerek, kirlilik denetimi ve kirlilikle mücadele
kabiliyetinin artırılması hedeflenmiştir.
Avrupa Birliği direktifleri doğrultusunda
gürültü, titreşim ve iyonlaştırıcı olmayan radyasyon yayılımı sonucu oluşan
manyetik alanların çevre ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin
önlenmesi ile tehlikeli kimyasallar ve tehlikeli atıkların yönetimine ilişkin
esaslar yeniden belirlenmiştir. Bu kapsamda, tehlikeli kimyasallar ve tehlikeli
atıklar bakımından sigorta yükümlülüğü getirilmiştir.
Faaliyetin durdurulmasına ilişkin madde,
uygulamada karşılaşılan sıkıntılar doğrultusunda yeniden düzenlenmiş ve Çevre
ve Orman Bakanlığının yanı sıra denetim yetkisinin devredildiği tüm kurumlara
faaliyeti durdurma yaptırımını uygulama yetkisi tanınmıştır.
İdarî para cezası miktarları, işlenen
suçun niteliği ve ağırlığına göre yeniden belirlenmiştir.
Anayasanın 56 ncı maddesi ile düzenlenen
çevre hakkının usuli güvencelerinin sağlanması ve Avrupa Birliği direktiflerine
uyum bağlamında, çevre ile ilgili bilgilere ulaşma hakkı ile ilgili düzenlemeye
yer verilmiştir.
Ayrıca Kanuna toprağın korunmasına, içme
ve kullanma suyu havzalarının korunmasına, egzoz emisyon ölçümü yaptırma
zorunluluğuna ve temiz ve kaliteli yakıtların kullanılmasına ilişkin yeni bazı
maddeler eklenmiştir.
Alt Komisyon Raporunun tümü üzerindeki
görüşmelerin tamamlanmasından sonra maddelere geçilmesi oylanmış ve Alt
Komisyonun kabul ettiği metin madde madde ele alınarak görüşülmüştür.
Buna göre Komisyonumuz, Alt Komisyon
Metninin,
- 1 inci maddesine, sürdürülebilir
kalkınma ilkesi yanında, sürdürülebilir çevre ilkesinin eklenmesini,
- Tanımlarla ilgili 2 nci maddesine,
Kanunda yapılan değişikliklere paralel olarak “sürdürülebilir çevre",
"doğal varlık", "katı atık", "evsel katı atık",
"proje tanıtım dosyası", "risk değerlendirmesi",
"iyonlaştırıcı olmayan radyasyon", "elektromanyetik alan",
"koku" ve "hava kalitesi" tanımlarının eklenmesini;
"radyoaktif atık" tanımının çıkarılmasını ve bazı tanımlarda da
değişiklik yapılmasını,
- 3 üncü maddesine, birinci cümlede yer
alan "çevrenin korunması" ibaresinden sonra
"iyileştirilmesine" ibaresinin eklenmesini; çevrenin korunması,
çevrenin bozulmasının önlenmesi ve kirliliğin giderilmesi alanlarındaki her
türlü faaliyette, Bakanlık ve yerel yönetimlerin, gerekli hallerde meslek
odaları, birlikler ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yapacaklarına dair
bir bent eklenmesini; Bakanlık ve yerel yönetimlerin, meslek odaları,
birlikler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşların çevre hakkını
kullanacakları katılım ortamını yaratmakla yükümlü olacakları ve yenilenebilir enerji kaynaklarının ve temiz
teknolojilerin teşvik edilmesine yönelik hükümlerin; ve yetki karmaşasına yol açmamak için, Türkiye
Atom Enerjisi Kurumunun yetki alanındaki konuların 2690 sayılı Türkiye Atom
Enerjisi Kurumu Kanunu uyarınca bu Kurum tarafından yürütüleceğine dair
hükümlerin eklenmesini,
- 6 ncı maddesinde Bakanlıkça yapılacağı
hükme bağlanan "çevre düzeni planları"nın, "bölge ve havza
bazında" yapılmasına dair ibarenin eklenmesini; çevre kirlenmeleri ve
bozulmalarına duyarlı alanlar ifadesinin, toprak ve su alanları, biyolojik
çeşitlilik, doğal kaynaklar ve bunlarla ilgili kültürel kaynaklar olarak daha
açık belirlenmesini; ve çevre ile ilgili olarak toplanan her türlü kaynak ve
gelirin, öncelikle çevrenin korunması, geliştirilmesi, ıslahı ve kirliliğin
önlenmesi için kullanılacağına yönelik bir hükmün eklenmesini,
- 7 nci maddesine, Maden Kanunundaki
düzenlemeye paralel olarak, petrol,
jeotermal kaynaklar ve maden arama faaliyetlerinin, çevresel etki
değerlendirmesi kapsamı dışında olacağına dair bir fıkra eklenmesini,
- "İzin alma, arıtma ve bertaraf etme
yükümlülüğü"nü düzenleyen 8 inci maddesinin 6 ncı fıkrasına, atıksu arıtma
hizmetlerden yararlananlardan, belediye meclisince ve bu maddede sorumluluk
verilen diğer idarelerce belirlenecek tarifeye göre atıksu toplama, arıtma ve
bertaraf ücreti alınacağı ve bu fıkra uyarınca tahsil edilen ücretlerin, atıksu
ile ilgili hizmetler dışında kullanılamayacağına yönelik bir hükmün
eklenmesini; 11 inci fıkrasına evsel katı atıklarla ilgili olarak aynı yönde
bir hüküm getirilmesini; 12 nci fıkrasına, üretici ve piyasaya sürenler
yanında, ithalatçıların da atıklarını bertaraf etmekle yükümlü olacakları
yönünde bir düzenleme yapılmasını ve muğlak bir ifade olan "sektörel
bazda" ibaresinin metinden çıkarılmasını; 14 üncü fıkrasına, atık geri
kazanım, geri dönüşüm ve bertaraf tesislerini kurmak ve işletmek isteyen gerçek
ve/veya tüzel kişilerin, ürün standardı, ürünlerinin satışa uygunluğu ve piyasadaki
denetimi ile ilgili izni, ilgili kurumlardan almak kaydı ile Bakanlıktan lisans almakla yükümlü olacağı
yönünde bir hüküm getirilmesini; 15 inci fıkrasına, evsel atıkların taşıma ve
toplama işlerini yapan kurum ve kuruluşların Bakanlıkça kayıt altına alınması
yönünde bir hüküm eklenmesine,
- Tehlikeli kimyasallar ve atıklarla
ilgili 10 uncu maddesinde yer alan zorunlu mali sorumluluk sigortasıyla ilgili
hükmün, Hazine Müsteşarlığının da görüşü alınarak ülkemiz mevzuatına uygun bir
şekilde düzenlenmesini,
- Gürültü ve titreşimle ilgili 11 inci
maddesinde, gürültü ve titreşimin yönetmeliklerle belirlenen standartlara
indirilmesi için faaliyet sahipleri tarafından gerekli tedbirlerin alınacağına
dair bir düzenleme yapılmasını,
- "Özel gelir ve özel ödenek"
olarak düzenlenen 13 üncü maddesinin, "Çevre katkı payı alınması, diğer
gelirler ve bütçe ödenekleri" başlığıyla, ülkemizin mali sistemine ve
uygulanmakta olan mali disipline uygun olarak yeniden düzenlenmesini,
- 14 üncü maddesindeki idarî nitelikteki
cezaların, yeni ek maddelere uygun olarak düzenlenmesini ve maddenin sonuna,
Bakanlar Kurulunun, maddede öngörülen ceza miktarlarını 10 katına kadar
artırmaya yetkili olacağına yönelik bir fıkranın eklenmesini,
- 15 inci maddesinin, idarî para
cezalarının, bu cezaların verilmesini gerektiren fiillerin işlenmesinden
itibaren üç yıl içinde birinci tekrarında bir kat, ikinci ve müteakip
tekrarında iki kat artırılarak verilmesine yönelik olarak yeniden
düzenlenmesini,
- 16 ncı maddesinin, Maliye Bakanlığının
görüşü doğrultusunda, ülke bütçe sistemine uygun olarak yeniden düzenlenmesini,
- 17 nci maddesinde 15 gün olarak
öngörülen cezaların ödeme süresi ve dava açma süresinin 30 güne çıkarılmasını
ve ceza vermeye yetkili merciin tutanağı değerlendirerek gerekli cezayı
vereceğine yönelik bir değişiklik yapılmasını,
- 2872 sayılı Çevre Kanununun 29 uncu
maddesinin yeniden düzenlenmesini ve bu düzenlemenin de Alt Komisyon Metninin
19 uncu maddesinden sonra gelmek üzere, "çevre kirliliğinin önlenmesi ve
giderilmesine ilişkin faaliyetlerin teşvik tedbirlerinden yararlandırılacağı,
bu amaçla her yılın başında belirlenen teşvik sistemine Bakanlığın görüşü
alınmak sureti ile Hazine Müsteşarlığınca yeni esaslar getirilebileceği ve
arıtma tesisi kuran, işleten ve yönetmeliklerde belirtilen yükümlülükleri
yerine getiren kuruluşların arıtma tesislerinde kullandıkları elektrik enerjisi
tarifesinin, sanayi tesislerinde kullanılan enerji tarifesinin yüzde ellisine
kadar indirim uygulamaya Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunun yetkili
olacağına yönelik bir maddenin 20 nci madde olarak eklenmesini,
- 20 nci maddesinden sonra gelmek üzere,
2872 sayılı Kanunun 31 inci maddesindeki "Çevre Genel Müdürlüğünce"
ibaresinin "Bakanlıkça" olarak değiştirilmesine yönelik bir madde
eklenmesini,
- Ek 1 inci maddesinde yer alan ve anız
yakılmasını yasaklayan hükme bir istisna getirilerek, ikinci ürün ekilen
yörelerde Valiliklerce hazırlanan eylem planı çerçevesinde ve Valiliklerin
sorumluluğunda kontrollü anız yakmaya izin verilebileceğine yönelik bir
düzenlemenin eklenmesini,
- Ek 3 üncü maddesinin, 6 ncı maddede
benzer bir düzenleme bulunduğundan metinden çıkarılmasını,
- Ek 4 üncü maddesinin, ülkemizin de taraf
olduğu "Nesli Tehlikede Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin
Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme" uyarınca, girişi, çıkışı,
kullanılması, taşınması, depolanması ve bulundurulması suç teşkil eden
bitkileri de kapsayacak şekilde düzenlenmesini,
- Ek 7 nci maddesinin, teşvikle ilgili
düzenleme eklenen 20 nci maddeyle yapıldığından, mükerrerliği gidermek amacıyla
metinden çıkarılmasını,
- Ek 9 uncu maddesinin 1 inci fıkrasının,
belirlenen standartlara uygun temiz ve kaliteli yakıtların ve yakma
sistemlerinin kullanılması kadar üretilmesinin de zorunlu olacağına; ayrıca
standartlara uygun olmayan yakma sistemi ve yakıt üretenlere ruhsat
verilmeyeceğine, verilenlerin ruhsatlarının da iptal edileceğine yönelik
hükümler eklenmesini; maddenin sonuna bir fıkra eklenerek, hava kalitesinin
belirlenmesi, izlenmesi ve ölçülmesine yönelik yöntemlerin, hava kalitesi sınır
değerleri ve bu sınır değerlerin aşılmaması için alınması gerekli önlemler ile
kamuoyunun bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine ilişkin çalışmaların
Bakanlıkça yürütüleceğini ve bu çalışmalara ilişkin usul ve esasların
Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenmesine yönelik bir düzenleme
yapılmasını,
- Ek 10 uncu maddesinin, uygulamanın bu
yönde olması sebebiyle metinden çıkarılmasını,
- Ek 12 nci maddesinin, Maliye
Bakanlığınca yeni bir personel reformu hazırlanmakta olduğu ve kamu
personelinin maaşlarının yeniden ele alınarak eşitsizliklerin giderileceği,
dolayısıyla, madde ile Çevre ve Orman Bakanlığı personeline verilmesi öngörülen
ek ödemenin bu aşamada sıkıntılara yol açacağı için metinden çıkarılmasını,
- İki Ek madde eklenmesini ve
iyonlaştırıcı olmayan radyasyon yayılımı sonucu oluşan manyetik alanların çevre
ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin önlenmesi ve kokuya sebep olan
emisyonların, yönetmelikle belirlenen sınır değerlerin üzerinde çevreye
verilmesinin yasaklanmasına yönelik düzenlemelerin yapılmasını,
- Geçici 2 nci maddesinde yer alan ve faal
durumda olan işletmelere getirilen ek
yükümlülüklerin gerçekleştirilmesi için Bakanlıkça verilebileceği belirtilen
sürenin, yönetmeliklerin yayımlanmasını takiben işlemesine yönelik bir hükmün
eklenmesini,
- Geçici 3 üncü maddesinin, yine
hazırlanmakta olan personel reformu çerçevesinde değerlendirilecek bir konu
olması nedeniyle, metinden çıkarılmasını,
- Geçici 6 ncı maddesiyle Çevre ve Orman
Bakanlığının ihtiyaç duyduğu uzman kadrolarının 500'e çıkarılmasını ve mevcut
çeşitli boş kadroların buna uygun olarak "çevre ve orman uzmanı" ve
"çevre ve orman uzman yardımcısı" kadrolarına dönüştürülmesini,
- Madde ve bent numaralarının, metne
eklenen ve metinden çıkarılan maddelere uygun olarak teselsül ettirilmesini,
- 14 üncü maddesinde düzenlenen cezaların,
değişen madde numaralarına uygun olarak redakte edilmesini ve bu yetkinin
Komisyona verilmesini,
Kararlaştırmıştır.
Maddeler üzerindeki görüşmelerin
tamamlanmasından sonra Tasarının tümü oylanarak kabul edilmiş ve Çevre
Komisyonunun kabul ettiği metin oluşturulmuştur.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak
üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.
|
Başkanvekili |
Kâtip |
Üye |
|
Mustafa Çakır |
Fatih Arıkan |
Abdürrahim Aksoy |
|
Samsun |
Kahramanmaraş |
Bitlis |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Tevfik Akbak |
Şemsettin Murat |
Nurettin Aktaş |
|
Çankırı |
Elazığ |
Gaziantep |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Yahya Baş |
Gürsoy Erol |
Hacı Turan |
|
İstanbul |
İstanbul |
Kırşehir |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Veli Kaya |
Durdu Mehmet Kastal |
Polat Türkmen |
|
Kilis |
Osmaniye |
Zonguldak |
ÇEVRE KOMİSYONU ALT
KOMİSYON RAPORU
Esas No.: 1/322
Karar No.: 2
ÇEVRE KOMİSYONU
BAŞKANLIĞINA
1/322 Esas Numaralı
"Çevre Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" TBMM
Başkanlığınca, 26.12.2002 tarihinde esas komisyon olarak Komisyonumuza, tali
olarak da Adalet ve Plan-Bütçe Komisyonuna havale edilmiştir. Komisyonumuz Tasarıyı
24 Haziran 2004 tarihli 2. Yasama Yılı 13 üncü toplantısında gündemine alarak
görüşmüş, Tasarının tümü üzerinde yapılan görüşmelerin tamamlanmasından sonra,
1995 yılında hazırlanan Tasarının, özellikle son yıllarda ortaya çıkan çevre
sorunları ile ilgili olumsuzlukları giderme konusunda eksik kaldığı, Tasarının
bu haliyle ihtiyaçların tümünü kapsamadığı, bu nedenle konunun daha ayrıntılı
bir şekilde incelenerek Tasarının olgunlaştırılmasını teminen bir Alt Komisyon
kurulmasına karar verilmiştir.
Alınan karar gereğince
kurulan Alt Komisyon, Çevre ve Orman Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı, Denizcilik Müsteşarlığı,
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Çevre
Mühendisleri Odası ve Deniz Ticaret Odasından yetkililer ile çeşitli
üniversitelerin Çevre Mühendisliği Bölümlerinden öğretim üyeleri ve çevre
alanında çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin de
katılımıyla 6 toplantı yapmıştır. Alt Komisyon, anılan kurum ve kuruluşların
temsilcilerinin aktif katılımıyla Tasarıyı madde madde ele almış, bu
toplantılar sonucunda ve ayrıca yazılı olarak görüş bildiren sivil toplum
örgütlerinin görüşlerini de değerlendirerek Tasarıda kapsamlı ve önemli
değişiklikler yapmıştır. Ancak Alt Komisyon çalışmalarını bir rapora
bağlayamadan 2 nci yasama yılı sona ermiştir.
TBMM nin 3 üncü yasama
yılı başında İçtüzüğün 20 nci maddesi gereği Komisyon üyelikleri yenilenmiş ve
2 nci yasama yılında Alt Komisyon üyesi olan iki milletvekilimizin yeniden
Çevre Komisyonu üyesi olmaması nedeniyle, Çevre Komisyonunun 3.11.2004
tarihinde yapılan 3 üncü yasama yılı 2 nci toplantısında Alt Komisyon yeniden
oluşturulmuş ve çalışmaların sürdürülmesi kararlaştırılmıştır.
Oluşturulan Alt Komisyon
üyeliklerine Aydın Milletvekili Mehmet Boztaş, Burdur Milletvekili Mehmet Alp,
Çanakkale Milletvekili İbrahim Köşdere, Edirne Milletvekili Rasim Çakır, Elazığ
Milletvekili Şemsettin Murat ve İstanbul Milletvekili Yahya Baş seçilmiştir.
Alt Komisyonumuz aynı tarihte yaptığı 1 inci toplantısında İstanbul
Milletvekili Yahya Baş'ı başkanlığa seçerek çalışmalarına başlamış, Çevre ve
Orman Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı, Adalet
Bakanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Devlet Planlama
Teşkilatı yetkilileri ile, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Deniz Ticaret
Odası, TÜSİAD, Otomotiv Sanayi Derneği, Anadolu Madencileri Derneği gibi
kuruluşların temsilcilerinin de katılımıyla 5 toplantı yapmıştır.
Alt Komisyonumuz, yaptığı
bu çalışmalar neticesinde, 2872 sayılı Çevre Kanununda kapsamlı değişiklikler
yapmıştır. Buna göre, Alt Komisyonumuz tarafından;
- "Sürdürülebilir
kalkınma" nın ilke olarak benimsenmesi ve tüm metne hakim kılınan sürdürülebilir
kalkınma anlayışının amaç bölümünde de yer almasının, uluslararası sözleşme ve
bildirgelere de uygun olacağı değerlendirilmiş ve Çevre Kanununun
"Amaç" başlıklı 1 inci maddesi bu doğrultuda yeniden düzenlenerek
çerçeve 1 inci madde olarak Tasarıya eklenmiştir.
- Tasarının, Çevre
Kanununun "Tanımlar" başlıklı 2 nci maddesinde değişiklik öngören
çerçeve 1 inci maddesi, Tasarıda yapılan kapsamlı değişikliklerle ortaya çıkan
bazı tanımların eklenmesi ve çağdaş tanımlara yer verilmesi amacıyla, günün
ihtiyaçları da dikkate alınmak suretiyle genişletilerek yeniden düzenlenmiş ve
çerçeve 2 nci madde olarak kabul edilmiştir.
Çevre Kanununun
"İlkeler" başlıklı 3 üncü maddesi, sürdürülebilir kalkınma ilkesi,
çevre politikalarının oluşumunda katılım hakkı, çevreyle uyumlu teknolojilerin
kullanılma esası, bölgesel ve küresel çevre sorunlarının çözümü ile ilgili
olarak uluslararası çalışmalar sonucu ortaya çıkan ulusal yükümlülüklerin Çevre
Bakanlığının koordinasyonunda yapılması esası ile gerçek ve tüzel kişilerin bu
maddedeki düzenlemeler sonucunda ortaya çıkacak maliyetleri karşılama yükümlülüklerini
düzenlemek amacıyla bu doğrultuda değiştirilmiş ve çerçeve 3 üncü madde olarak
Tasarıya eklenmiştir.
Çevre Kanununun 9.8.1991
tarih ve 443 sayılı KHK ile yürürlükten kaldırılan "Merkez Çevre
Kurulu" başlıklı 4 üncü maddesi değiştirilerek "Yüksek Çevre
Kurulu" oluşturulmuş, Yüksek Çevre Kurulunun oluşumu, Kurul çalışmalarına
diğer kuruluşların katılımı, Kurulun, Başbakanın başkanlığında kendisinin
belirleyeceği sayıda bakan ve Çevre Bakanlığı Müsteşarından oluşması
benimsenmiş, Kurulun çalışmalarıyla ilgili ön hazırlık yapmak üzere Çevre
Bakanlığı Müsteşarının başkanlığında ilgili bakanlık, kurum ve kuruluşların üst
amirlerinin katılımı ile toplantıların düzenlenmesi ve bu toplantılara bilimsel
ve sivil toplum kuruluşları ile yerel yönetim temsilcilerinin davet edilmesi
esası getirilmiş ve bu düzenleme çerçeve 4 üncü madde olarak Tasarıya
eklenmiştir.
Çevre Kanununun 13.3.1990
tarih ve 409 sayılı KHK ile yürürlükten kaldırılan 5 inci maddesi "Yüksek
Çevre Kurulunun görevleri" başlığı altında yeniden düzenlenmiş ve Yüksek
Çevre Kurulu'na, etkin bir çevre yönetimi için politika ve stratejiler
belirlemek, sürdürülebilir kalkınma ilkesi temelinde, ekonomik kararlara çevre
boyutunun dahil edilmesine olanak veren hukuki ve idarî tedbirleri belirlemek
ve birden fazla bakanlığı ilgilendiren çevre konularına ilişkin uyuşmazlıklarda
nihai kararı vermek görevleri verilmiştir. Bu düzenleme çerçeve 5 inci madde
olarak Tasarıya eklenmiştir.
Çevre Kanunu'nun
"Çevre korunması" başlıklı 9 uncu maddesi "Çevrenin
korunması" başlığı altında yeniden düzenlenmiş ve ülkemizdeki biyolojik
çeşitliliğin, sulak alanların, dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan alanların,
doğal kaynakların, nesli tehlike altında olan bitki ve hayvan türlerinin,
deniz, yer altı ve yerüstü su kaynaklarının, korunmasının temel esas olarak
belirlenmesi ve yine çevrenin korunması ve kamuoyunda çevre bilincinin
geliştirilmesi amacıyla okul öncesinden başlayarak örgün eğitim kurumlarının
öğretim programlarında çevre ile ilgili konulara yer verilmesi ve kitle
iletişim araçlarında çevre bilincinin geliştirilmesine yönelik yayınların
yapılması esası getirilmesi kararlaştırılmıştır. Yapılan bu düzenleme çerçeve 6
ncı madde olarak Tasarıya eklenmiştir.
Tasarının çerçeve 2 nci
maddesi ile değiştirilmesi öngörülen Çevre Kanununun "Çevresel etki
değerlendirilmesi" başlıklı 10 uncu maddesi yeniden düzenlenerek,
gerçekleştirmeyi planladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol
açabilecek kurum, kuruluş ve işletmelere, çevresel etki değerlendirmesi
sürecinde, ÇED olumlu kararı veya ÇED gerekli değildir kararı alınmadıkça, bu
tür faaliyetler için onay, izin, teşvik ve yapı ve kullanım ruhsatı verilmemesi
esası benimsenmiş ve çerçeve 7 nci madde olarak kabul edilmiştir.
Çevre Kanununun
"İşletme izni ve haber verme yükümlülüğü" başlıklı 11 inci maddesi,
"İzin alma, arıtma ve bertaraf etme yükümlülüğü" başlığı altında
yeniden düzenlenmiş ve üretim, tüketim ve hizmet faaliyetleri sonucunda oluşan
atıklarını alıcı ortamlara doğrudan veya dolaylı vermeleri uygun görülmeyen
tesis ve işletmeler ile yerleşim birimleri, atıklarını yönetmeliklerde
belirlenen standart ve yöntemlere uygun olarak arıtmak ve bertaraf etmekle veya
ettirmekle ve öngörülen izinleri almakla yükümlü kılınmış, kamu kuruluşları, yerel yönetimler ve faaliyet
sahiplerinin görev, yetki ve sorumlulukları da ayrıntılı olarak belirlenerek,
acil durum planlarının hazırlanmasını ve uygulanmasını sağlamak ve deniz araçlarından
kaynaklanan atıkların bertarafı amacıyla yapılan düzenlemeler çerçeve 8 inci
madde olarak Tasarıya ilave edilmiştir.
Tasarının çerçeve 3 üncü
maddesi ile değiştirilmesi öngörülen Çevre Kanununun 12 nci maddesi, çevre
denetimini güçlendirmek, bilgi verme ve bildirim yükümlülüğü konusundaki usul
ve esasları belirlemek amacıyla yeniden düzenlenmiş ve çerçeve 9 uncu madde
olarak kabul edilmiştir.
Çevre Kanununun
"Zehirli kimyasal maddeler" başlıklı 13 üncü maddesi, "Tehlikeli
kimyasallar ve atıklar" başlığı altında yeniden düzenlenmiş ve madde ile
tehlikeli kimyasal maddeler ve atıklarla ilgili ayrıntılı düzenleyici hükümler
getirilerek, çerçeve 10 uncu madde olarak Tasarıya eklenmiştir.
Çevre Kanununun
"Gürültü" başlıklı 14 üncü maddesinde, gürültü yanında, günün
ihtiyaçlarına uygun olarak titreşim kirliliğinin de kapsanması yönünde bir
düzenleme yapılmış ve çerçeve 11 inci madde olarak Tasarıya eklenmiştir.
Tasarının çerçeve 4 üncü
maddesi ile değiştirilmesi öngörülen Çevre Kanununun 15 inci maddesi,
aykırılığı düzeltmeyenlerin faaliyetlerinin durdurulması konusunda etkin
düzenlemeler yapmak ve kontrol sağlamak amacıyla yeniden düzenlenmiş ve çerçeve
12 nci madde olarak kabul edilmiştir.
Tasarının çerçeve 5 inci
maddesi ile Çevre Kanununun 18 inci maddesinde değişiklik öngören ve tekrar
oluşturulan "Çevre kirliliğini önleme fonu", "özel gelir ve özel
ödenek" olarak düzenlenerek çerçeve 13 üncü madde olarak kabul edilmiş,
ancak bu madde ile ilgili daha uygun bir düzenlemenin Çevre Komisyonunda yapılmasına
karar verilmiştir.
Tasarının çerçeve 6 ncı
maddesi ile değiştirilmesi öngörülen Çevre Kanununun 20 nci maddesi idarî
cezaları günün ekonomik koşullarına uygun hale getirmek amacıyla yeniden
düzenlenmiş ve çerçeve 14 üncü madde olarak kabul edilmiştir.
Çevre Kanununun
"Fiillerin tekrarı" başlıklı 23 üncü maddesi yeniden düzenlenerek,
idarî para cezalarının, bu cezaların verilmesini gerektiren fiillerin,
cezaların kesinleşmesini takiben üç yıl
içinde birinci tekrarında yüzde yüz, ikinci ve müteakip tekrarında yüzde iki
yüz oranında artırılarak verileceği yönünde hüküm getirilmiş ve bu düzenleme
çerçeve 15 inci madde olarak Tasarıya ilave edilmiştir.
Tasarının çerçeve 7 nci
maddesi ile değiştirilmesi öngörülen Çevre Kanununun 24 üncü maddesi yeniden
düzenlenmiş ve idarî para cezalarını verme yetkisinin Çevre ve Orman
Bakanlığına ait olduğu, bu yetkinin 12 nci madde hükmü uyarınca denetim
yetkisinin devredildiği merciler tarafından da kullanılabileceği hükme
bağlanmıştır. Yapılan bu düzenleme çerçeve 16 ncı madde olarak kabul
edilmiştir.
Çevre Kanununun
"İdarî cezalara itiraz" başlıklı 25 inci maddesi, "İdarî para
cezalarının uygulanması, ödeme süresi, tahsil usulü ve itiraz" başlığı
altında yeniden düzenlenmiş ve çerçeve 17 nci madde olarak Tasarıya
eklenmiştir.
Tasarının çerçeve 8 inci
maddesi ile değiştirilmesi öngörülen Çevre Kanununun 26 ncı maddesi "Adli
nitelikteki cezalar" başlığı altında yeniden düzenlenmiş ve bu Kanunun 12
nci maddesinde öngörülen bildirim ve bilgi verme yükümlülüğünü yerine
getirirken yanlış ve yanıltıcı bilgi verenler ve bilgi vermemekte direnenler
ile çevresel etki değerlendirmesi sürecinde yanlış ve yanıltıcı belge
düzenleyenler ile kullananların altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılması, bu maddeye göre yargıya intikal eden çevresel etki
değerlendirmesine ilişkin ihtilaflarda çevresel etki değerlendirmesi sürecinin
yargılama sonuna kadar duracağı hükme bağlanmıştır. Yapılan bu düzenleme çerçeve
18 inci madde olarak kabul edilmiştir.
Tasarıya eklenen çerçeve
19 uncu madde ile, Çevre Kanununun 28 inci maddesine bir fıkra eklenerek,
çevreye verilen zararların tazminine ilişkin taleplerin, zarar görenin zararı
ve tazminat yükümlülüğünü öğrendiği tarihten başlayarak beş yıl ve herhalde
zarara neden olan fiilin meydana gelmesinden itibaren on yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı hükmü
getirilmiştir.
Çevre Kanununun
"İdarî Makamlara Başvurma" başlıklı 30 uncu maddesi "Bilgi
edinme ve başvuru hakkı" başlığı altında yeniden düzenlenmiş, çevreyi
kirleten veya bozan bir faaliyetten zarar gören veya haberdar olan herkesin ilgili mercilere başvurarak
faaliyetle ilgili gerekli önlemlerin alınmasını veya faaliyetin durdurulmasını
isteyebileceği, ayrıca 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında çevreye
ilişkin bilgilere ulaşma ve yargıya başvurma hakkına sahip olacağı şeklinde bir
düzenleme yapılmış ve çerçeve 20 nci madde olarak Tasarıya ilave edilmiştir.
Tasarının çerçeve 9 uncu
maddesi ile değiştirilmesi öngörülen Çevre Kanununun ek 1 inci maddesi, bu maddede
yer alan düzenlemeler diğer maddeler içinde yer aldığından gereksiz görülmüş ve
Tasarı metninden çıkarılmıştır.
Tasarının çerçeve 10 uncu
maddesi ile değiştirilmesi öngörülen Çevre Kanununun geçici 2 nci maddesinde
yer alan düzenlemeler, Ek Madde 3 'te düzenlenmiş olduğundan gereksiz görülerek
Tasarı metninden çıkarılmıştır.
Tasarıya çerçeve 21 inci
madde ile 12 Ek Madde ilave edilmiştir:
Ek 1 inci madde ile,
toprağın korunması ve toprak kirliliğinin önlenmesine dair esaslara yer
verilmiştir.
Ek 2 nci madde ile,
faaliyetleri sonucu çevreye zarar verecek olan kurum, kuruluş ve işletmelere
çevre yönetim birimi kurma, çevre görevlisi istihdam etme ve Bakanlıkça
yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlardan bu amaçla hizmet satın alma yükümlülüğü
getirilmiştir.
Ek 3 üncü madde ile içme
ve kullanma suyu rezervuarlarının ve diğer su kaynaklarının korunmasına yönelik
düzenleme yapılmıştır.
Ek 4 üncü madde ile
ülkeye girişi, kullanılması, taşınması, depolanması ve bulundurulması bu Kanuna
göre suç teşkil eden maddelere ilgili idarece el konulması ve bu maddelerin
ilgili idarenin talebi ile yetkili sulh ceza mahkemesi kararı ile müsadere
edilmesi hükmü getirilmiştir.
Ek 5 inci madde ile
yönetmelikte belirtilen koşulları taşıyanların Bakanlıkça çevre gönüllüsü
olarak görevlendirebileceği, görevini kötüye kullandığı tespit edilen çevre
gönüllülerinin görevlerine son verileceği ve çevre gönüllülerinin çalışma ve
eğitimlerine ilişkin usul ve esasların da Bakanlıkça çıkarılacak bir
yönetmelikle düzenleneceğine yönelik düzenleme yapılmıştır.
Ek 6 ncı madde ile
motorlu taşıt sahiplerine egzoz emisyon ölçümü yaptırma zorunluluğu
getirilmiştir.
Ek 7 inci madde ile
arıtma tesisi kuran, işleten ve yönetmeliklerde belirtilen yükümlülükleri
yerine getiren kuruluşlara enerji kullanımında bir teşvik sağlanarak, arıtma
tesisinde kullandıkları elektrik enerjisi tarifesinin, sanayi tesislerinde
kullanılan enerji tarifesinin yüzde 50'si olarak uygulanması hükme
bağlanmıştır.
Ek 8 inci madde ile Çevre
ve Orman Bakanlığının, bu Kanunla öngörülen ölçme, izleme ve denetleme
faaliyetleri ile çevre sorunlarının çözümüne yönelik diğer faaliyetleri yerine
getirmek üzere gerekli kurumsal alt yapıyı oluşturacağı hükmü getirilmiştir.
Ek 9 uncu madde ile hava
kalitesinin korunması ve hava kirliliğinin önlenmesi için ulusal enerji
kaynakları öncelikli olmak üzere, belirlenen standartlara uygun temiz ve
kaliteli yakıtların ve yakma sistemlerinin kullanılması zorunluluğu
getirilmiştir.
Ek 10 uncu madde ile
düzenlenen lisans, kontrol, izin belgeleri, taahhütname ve sözleşme gibi
belgeler uyarınca alınacak cezai şart ve benzeri gelirler ile egzoz emisyon
pulu bedeli olarak egzoz emisyon ölçüm bedelinin yüzde 50'si oranındaki
miktarın, Çevre ve Orman Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi bütçesine gelir
olarak kaydedilmesi hükme bağlanmıştır.
Ek 11 inci madde ile
Bakanlığın, çevre ile ilgili olarak gerekli gördüğü her türlü veri ve bilgiyi,
kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerden doğrudan isteme
yetkisi ile veri ve bilgi istenen kurum ve kuruluşların bu bilgileri bedelsiz
olarak ve talep edilen sürede vermekle yükümlü olacakları yönünde bir düzenleme
yapılmıştır.
Ek 12 nci madde ile
Bakanlık ve bağlı kuruluşlarının personeline döner sermaye gelirlerinden ek
ödeme yapılmasına ilişkin bir düzenleme yapılmıştır.
Tasarının çerçeve 11 inci
maddesi ile Çevre Kanununun 16, 21, 22 ve 23 üncü maddelerinin yürürlükten
kaldırılması öngörülmektedir. 23 üncü madde yeniden düzenlendiğinden bu madde
kapsamı dışında bırakılmış, Ek 1 inci maddede yer alan düzenlemelere diğer
maddeler içinde yer verildiğinden yürürlükten kaldırılan maddeler içine dahil
edilmiş ve bu düzenleme çerçeve 22 inci madde olarak kabul edilmiştir.
Tasarıya 7 Geçici Madde
ilave edilmiştir:
Geçici 1 inci madde ile
Bu Kanun uyarınca Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikler bu Kanunun yürürlüğe
girmesinden itibaren en geç bir yıl; Hazine Müsteşarlığı tarafından tespit
edilecek sigorta genel şartları ile Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu
Bakan tarafından onaylanacak tarife ve talimatlar bu Kanunun yürürlüğe
girmesinden itibaren en geç altı ay içinde yayımlanacağı hükme bağlanmıştır.
Geçici 2 nci madde ile bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte faal durumda olan işletmelere bu Kanun ve yönetmeliklerle getirilen ek
yükümlülüklerin gerçekleştirilmesi için Bakanlıkça bir yıla kadar süre
verilebileceği düzenlenmiştir.
Geçici 3 üncü madde ile
bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı
kuruluşlarında 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi hükmü gereğince halen sözleşmeli
statüde çalışanlar ile 4857 sayılı İş Kanununa tâbi olarak geçici işçi
statüsünde çalışmakta olan ve bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir ay
içinde memurluğa geçmek için yazılı olarak müracaat eden, en az 4 yıllık eğitim
veren fakülte ve yüksek okullardan veya denkliği Yüksek Öğrenim Kurumu tarafından
kabul edilmiş olan yurt dışındaki eğitim kurumlarından mezun olan personel
öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri tavanı aşmamak kaydıyla derece ve
kademeleri tespit edilmek suretiyle memur kadrolarına intibak ettirilmelerine
yönelik bir düzenleme yapılmıştır.
Geçici 4 üncü madde ile
bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği
hükümlerine tâbi olduğu halde, yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerden, hali
hazırda yer seçimi uygun olanların, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren altı ay içinde, yönetmelikler çerçevesinde yükümlülüklerini yerine
getirdiklerini gösterir çevresel durum değerlendirme raporunu hazırlayarak
Bakanlığa sunmaları ve belirlenen şartları sağlayanların başvurularının altı ay
içinde karara bağlanacağı hükmü getirilmiş, çevresel durum değerlendirme
raporunu altı ay içinde Bakanlığa sunmayan ya da raporun Bakanlığa
sunulmasından itibaren altı ay içerisinde gerekli çevre koruma önlemlerini
almayan faaliyetlerin Bakanlıkça süre verilmeksizin durdurulacağı şeklinde bir
düzenleme yapılmıştır.
Geçici 5 inci madde ile
atıksu arıtma ve evsel nitelikli katı atık bertaraf tesisini kurmayanlara, bu
tesislerin kurulmasına ilişkin iş termin planlarını Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren bir yıl içinde Bakanlığa sunma ve belirlenen sürelerde
işletmeye alma yükümlülüğü getirilmiştir.
Geçici 6 ncı madde ile
Bakanlık merkez teşkilatında kullanılmak üzere 300 adet çevre ve orman uzman
yardımcısı, 300 adet çevre ve orman uzmanı kadroları ihdas edilmesi yönünde bir
düzenleme yapılmıştır.
Geçici 7 nci madde ile bu
Kanunda geçen Türk Lirası ibaresinin, 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun hükümlerine göre, tedavülde bulunan
paranın "Yeni Türk Lirası" olarak adlandırıldığı sürece kullanılacağı
hükmü getirilmiştir.
Tasarının yürürlüğe
ilişkin 12 nci maddesi 23 üncü madde olarak kabul edilmiştir.
Tasarının yürütmeye
ilişkin 13 üncü maddesi 24 üncü madde olarak kabul edilmiştir.
Bu değişikliklerle Alt
Komisyonumuz Tasarıyı 24 madde olarak yeniden düzenlemiş ve bir Alt Komisyon
Metni oluşturmuştur.
Raporumuz, Çevre
Komisyonu Başkanlığına saygı ile arz olunur.
|
|
|
|
|
Başkan |
Üye |
Üye |
|
Yahya Baş |
Mehmet Boztaş |
Mehmet Alp |
|
Samsun |
Aydın |
Burdur |
|
|
(Tümüne muhalifim) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
İbrahim Köşdere |
Rasim Çakır |
Şemsettin Murat |
|
Çanakkale |
Edirne |
Elazığ |
|
|
(Bazı maddelere muhalifim) |
|
MUHALEFET ŞERHİ
Alt komisyonda görüşülmüş
olan Çevre Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı
ile ilgili: Madde 9, Madde 10, Madde 21 in Ek 1. Maddesi ve Ek 9 uncu
Maddelerine karşı olduğumu saygılarımla arz ederim.
10.3.2005
Rasim Çakır
Edirne
KARŞI
OY YAZISI
“Alt Komisyonda
görüşülmekte olan Çevre Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı”nın geneline aşağıdaki nedenlerle muhalif kaldığımı belirtirim.
Çevre Kanunu, sadece
Çevre ve Orman Bakanlığının iş ve işlemlerinde kolaylaştırıcı hükümler
getirmekle sınırlı kalmayıp; tüm birey, kuruluş ve kurumların ihtiyaçlarına
çevreci bir bakış açısıyla yanıt verecek şekilde yeniden ele alınmalı ve
güncelleştirilerek geleceğin çevre koruma çalışmalarına da çözüm getirmesini
sağlayacak düzenlemeleri kapsamalıdır. Bu nedenle tasarının, Çevre Kanunu ile
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun olarak ele alınması önemlidir.
Bilindiği üzere Anayasamızın 56 ncı maddesi “Herkes sağlıklı ve dengeli bir
çevrede yaşama hakkında sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak
ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir” demekle çevre
hakkını güvence altına almakta ve bu konuda tüm birey ve kuruluşları sorumlu
tutmaktadır. Bu nedenle çevre hakkının kullanılması ve toplumsal barışın
sağlanmasında, toplumun üretici veya doğal kaynakları kullanıcı kesimleri,
bireylerin yaşamını tehdit edici şekilde çevreyi kirletme hakkına sahip
değillerdir. Hiçbir kişi ve kurum gelecek nesillerin ortak mirası olan çevreye
zarar verme hakkına sahip değildir. Özellikle sanayinin ekonomik faaliyetlerinde
bu durum temel bir kriter olmaldır.
Vatandaşların sağlıklı
bir çevrede yaşama haklarını özgürce kullanabilecekleri gibi, örgütlü olarak
temsil edildikleri sivil toplum kuruluşlarının da denetim mekanizmalarına aktif
katılımlarına Çevre Kanunu imkân sağlamalıdır.
Çarpık kentleşmenin önüne
geçilmeli eski ve çevre sorunu yaratacak teknolojilerin transferleri
önlenmelidir. Çevre eğitiminin yaygınlaştırılması, çevre cezalarının caydırıcı
bir noktaya getirilmesi şarttır.
Çevre Kanunu çevreci bir
mantığı öne çıkartmalıdır. Çevre Kanununda hâkim olan ticarî bir mantığı
çağrıştıran sürdürülebilir kalkınma yerine, sürdürülebilir çevre ya da
sürdürülebilir yaşam mantığı esas alınmalıdır.
Tasarının yukarıda
belirtilen yaklaşımla daha da iyileştirilebilmesi üst komisyonda sağlanacağı
inancıyla alt komisyon metninin geneline muhalefet ediyorum.
11.3.2005
Mehmet Boztaş
Aydın
ALT
KOMİSYONUN KABUL ETTİĞİ METİN
ÇEVRE
KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1.- 9.8.1983 tarihli ve 2872 sayılı
Çevre Kanununun 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 1.- Bu Kanunun amacı, bütün
canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir kalkınma ilkesi
doğrultusunda korunmasını sağlamaktır."
MADDE 2.-
2872 sayılı Kanunun 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 2.- Bu Kanunda geçen terimlerden;
Çevre: Canlıların yaşamları boyunca
ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları biyolojik, fiziksel,
sosyal, ekonomik ve kültürel ortamı,
Çevre korunması: Çevresel değerlerin ve
ekolojik dengenin tahribini, bozulmasını ve yok olmasını önlemeye, mevcut
bozulmaları gidermeye, çevreyi iyileştirmeye ve geliştirmeye, çevre kirliliğini
önlemeye yönelik çalışmaların bütününü,
Çevre kirliliği: Çevrede meydana gelen ve
canlıların sağlığını, çevresel değerleri ve ekolojik dengeyi bozabilecek her
türlü olumsuz etkiyi,
Sürdürülebilir kalkınma: Bugünkü ve
gelecek kuşakların, sağlıklı bir çevrede yaşamasını güvence altına alan
çevresel, ekonomik ve sosyal hedefler arasında denge kurulması esasına dayalı
kalkınma ve gelişmeyi,
Alıcı ortam: Hava, su, toprak ortamları
ile bu ortamlarla ilişkili ekosistemleri,
Doğal kaynak: Bütün bitki, hayvan ve
mikroorganizmalar ile bunların yaşama ortamları olan hava, su, toprak ve
doğada bulunan cansız varlıkları,
Kirleten: Faaliyetleri sırasında veya sonrasında doğrudan veya
dolaylı olarak çevre kirliliğine, ekolojik dengenin ve çevrenin bozulmasına
neden olan gerçek ve tüzel kişileri,
Ekosistem: Canlıların kendi aralarında ve
cansız çevreleriyle ilişkilerini bir düzen içinde yürüttükleri biyolojik,
fiziksel ve kimyasal sistemi,
Atıksu: Evsel, endüstriyel, tarımsal ve
diğer kullanımlar sonucunda kirlenmiş veya özellikleri kısmen veya tamamen değişmiş
suları,
Atıksu altyapı tesisleri: Evsel ve/veya
endüstriyel atıksuları toplayan kanalizasyon sistemi ile atıksuların arıtıldığı
ve alıcı ortama verilmesinin sağlandığı sistem ve tesislerin tamamını,
Arıtma tesisi : Her türlü faaliyet sonucu
oluşan katı, sıvı ve gaz halindeki atıkların yönetmeliklerde belirlenen
standartları sağlayacak şekilde arıtıldığı tesisleri,
Ekolojik denge: İnsan ve diğer canlıların
varlık ve gelişmelerini doğal yapılarına uygun bir şekilde sürdürebilmeleri
için gerekli olan şartların bütününü,
Sulak alan: Doğal veya yapay, devamlı veya
geçici, suları durgun veya akıntılı, tatlı, acı veya tuzlu, denizlerin gelgit
hareketlerinin çekilme devresinde altı metreyi geçmeyen derinlikleri kapsayan,
başta su kuşları olmak üzere canlıların yaşama ortamı olarak önem taşıyan bütün
sular, bataklık, sazlık ve turbiyeler ile bu alanların kıyı kenar çizgisinden
itibaren kara tarafına doğru ekolojik açıdan sulak alan kalan yerleri,
Biyolojik çeşitlilik: Kara, deniz ve diğer
su ekosistemleri ile bu ekosistemlerin bir parçası olan ekolojik kompleksler de
dahil olmak üzere tüm kaynakları içeren canlı organizmalar arasındaki
farklılaşma, türlerin kendi içindeki ve türler arasındaki çeşitlilik ile
ekosistem çeşitliliğini,
Atık: Herhangi bir faaliyet sonucunda
oluşan, çevreye atılan veya bırakılan her türlü maddeyi,
Evsel atık: Konutlardan atılan tehlikeli
ve zararlı atık kavramına girmeyen bahçe, park ve piknik alanları gibi
yerlerden gelen katı atıkları,
Radyoaktif atık: İlgili mevzuat uyarınca
yetkili kılınan merciler tarafından belirlenen serbest bırakma seviyelerinin
üzerinde aktivite ve konsantrasyonda radyoizotopları bulunduran veya bu
radyoizotoplarla bulaşmış ve tekrar kullanılması mümkün olmayan madde ve
malzemeleri,
Tehlikeli atık : Fiziksel, kimyasal
ve/veya biyolojik yönden olumsuz etki yaparak ekolojik denge ile insan ve diğer
canlıların doğal yapılarının bozulmasına neden olan atıklar ve bu atıklarla kirlenmiş maddeleri,
Tehlikeli kimyasallar : Fiziksel, kimyasal
ve/veya biyolojik yönden olumsuz etki yaparak ekolojik denge ile insan ve diğer
canlıların doğal yapılarının bozulmasına neden olan her türlü kimyasal madde ve ürünleri,
Kirli balast: Duran veya seyir halindeki
tankerden, gemiden veya diğer deniz araçlarından su üzerine bırakıldığında; su
üstünde veya bitişik sahil hattında petrol, petrol türevi veya yağ
izlerinin görülmesine neden olan veya
su üstünde ya da su altında renk değişikliği oluşturan veya askıda katı madde/emülsiyon halinde maddelerin
birikmesine yol açan balast suyunu,
Çevresel etki değerlendirmesi:
Gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz
etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz
yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza
indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji
alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin
uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmaları,
Stratejik çevresel değerlendirme: Onaya
tâbi plan ya da programın onayından önce planlama veya programlama sürecinin
başlangıcından itibaren, çevresel değerlerin plan ve programa entegre
edilmesini sağlamak, plan ya da programın olası çevresel etkilerini en aza
indirmek ve karar vericilere yardımcı olmak üzere katılımcı bir yaklaşımla
sürdürülen ve yazılı bir raporu da içeren çevresel değerlendirme çalışmalarını,
Çevre yönetimi : İdarî, teknik, hukuki,
politik, ekonomik, sosyal ve kültürel araçları kullanarak doğal ve yapay çevre
unsurlarının sürdürülebilir kullanımını ve gelişmesini sağlamak üzere yerel,
bölgesel, ulusal ve küresel düzeyde belirlenen politika ve stratejilerin
uygulanmasını,
Çevre yönetim birimi/Çevre görevlisi: Bu
Kanun ve Kanuna göre yürürlüğe konulan düzenlemeler uyarınca denetime tâbi
tesislerin faaliyetlerinin mevzuata uygunluğunu, alınan tedbirlerin etkili
olarak uygulanıp uygulanmadığını değerlendiren, tesis içi yıllık denetim
programları düzenleyen birim ya da görevliyi,
Çevre gönüllüsü: Bakanlıkça, uygun
niteliklere sahip kişiler arasından seçilen ve Bu Kanun ve Kanuna göre
yürürlüğe konulan düzenlemelere aykırı faaliyetleri Bakanlığa iletmekle görevli ve yetkili kişiyi,
Çevre düzeni planı: Kalkınma ve bölge
planları temel alınarak sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda doğal
kaynakların rasyonel kullanımını, ekonomik kararlar ile ekolojik kararların birbirine entegrasyonunu
sağlamak üzere gelişme ve koruma politika ve stratejilerini, konut, sanayi,
tarım, turizm ve ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanım kararlarını belirleyen
ve nazım ve uygulama imar planlarına esas teşkil eden 1/50.000, 1/100.000 ve
daha küçük ölçekli fiziki planı,
Çevreye ilişkin bilgi: Su, hava, toprak,
bitki ve hayvan varlığı ile bunları olumsuz olarak etkileyen veya etkileme
ihtimali bulunan faaliyetler ve alınan idarî ve teknik önlemlere ilişkin olarak
mevcut bulunan her türlü yazılı, sözlü veya görüntülü bilgi veya veriyi,
İş termin planı: Atıksu ve evsel nitelikli
katı atık kaynaklarının yönetmelikte belirtilen alıcı ortam deşarj
standartlarını sağlamak için yapmaları gereken atıksu arıtma tesisi ve/veya
kanalizasyon gibi altyapı tesisleri ile katı atık bertaraf tesislerinin
gerçekleştirilmesi sürecinde yer alan
yer seçimi, proje, ihale, inşaat, işletmeye alma gibi işlerin zamanlamasını gösteren planı,
Bakanlık: Çevre ve Orman Bakanlığını,
ifade eder."
MADDE 3.-
2872 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 3.- Çevrenin korunmasına ve
kirliliğinin önlenmesine ilişkin genel ilkeler şunlardır :
a) Başta idare, meslek odaları, birlikler
ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere herkes, çevrenin korunması ve
kirliliğin önlenmesi ile görevli olup bu konuda alınacak tedbirlere ve
belirlenen esaslara uymakla yükümlüdürler.
b) Arazi ve kaynak kullanım kararlarını
veren ve proje değerlendirmesi yapan yetkili kuruluşlar, karar alma
süreçlerinde sürdürülebilir kalkınma ilkesini gözetirler.
c) Yapılacak ekonomik faaliyetlerin
faydası ile doğal kaynaklar üzerindeki etkisi sürdürülebilir kalkınma ilkesi
çerçevesinde uzun dönemli olarak değerlendirilir.
d) Çevre politikalarının oluşmasında
katılım hakkı esastır.
e) Her türlü faaliyet sırasında doğal
kaynakların ve enerjinin verimli bir şekilde kullanılması amacıyla atık
oluşumunu kaynağında azaltan ve atıkların geri kazanılmasını sağlayan çevre ile
uyumlu teknolojilerin kullanılması esastır.
f) Kirlenme ve bozulmanın önlenmesi,
sınırlandırılması, giderilmesi ve çevrenin iyileştirilmesi için yapılan
harcamalar kirleten ve bozulmaya neden olan tarafından karşılanır. Kirletenin
kirlenmeyi ve bozulmayı durdurmak, gidermek ve azaltmak için gerekli önlemleri
almaması veya bu önlemlerin yetkili makamlarca doğrudan alınması nedeniyle kamu
kurum ve kuruluşlarınca yapılan gerekli harcamalar 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kirletenden tahsil
edilir.
g) Çevrenin korunması, çevre kirliliğinin
önlenmesi ve giderilmesi için uyulması zorunlu standartlar ile vergi, harç,
katılma payı, çeşitli teşvikler, emisyon ücreti ve kirletme bedeli alınması,
karbon ticareti gibi piyasaya dayalı mekanizmalar ve ekonomik araçlar
kullanılır.
h) Bölgesel ve küresel çevre sorunlarının
çözümüne yönelik olarak taraf olduğumuz
uluslararası anlaşmalar sonucu ortaya çıkan ulusal hak ve
yükümlülüklerin yerine getirilmesi için gerekli teknik, idarî, mali ve hukuki
düzenlemeler Bakanlığın koordinasyonunda yapılır.
Gerçek ve tüzel kişiler, bu düzenlemeler
sonucu ortaya çıkabilecek maliyetleri karşılamakla yükümlüdür.
ı) Çevrenin korunması, çevre kirliliğinin
önlenmesi ve çevre sorunlarının çözümüne yönelik gerekli teknik, idarî, mali ve
hukuki düzenlemeler Bakanlığın koordinasyonunda yapılır."
MADDE 4.-
2872 sayılı Kanunun İkinci Bölümünün başlığı "Yüksek Çevre Kurulu
ve Görevleri" olarak değiştirilmiş ve mülga 4 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
yeniden düzenlenmiştir.
"Yüksek Çevre Kurulu
Madde 4.-
Başbakanın başkanlığında, Başbakanın bulunmadığı zamanlarda Çevre ve
Orman Bakanının Başkanlığında, Başbakanın belirleyeceği sayıda Bakan ile
Bakanlık Müsteşarından oluşan Yüksek Çevre Kurulu kurulmuştur.
Diğer Bakanlar gündeme göre Kurul
toplantılarına başkan tarafından çağrılabilir.
Kurul yılda en az bir defa toplanır.
Kurulun sekreterya hizmetleri Bakanlıkça
yürütülür.
Kurulun çalışmaları ile ilgili konularda
ön hazırlık ve değerlendirme yapmak üzere, Bakanlık Müsteşarının başkanlığında
ilgili bakanlık müsteşarları, diğer kurum ve kuruluşların en üst düzey yetkili
amirlerinin katılımı ile toplantılar düzenlenir. Bu toplantılara gündeme göre
ilgili kamu kurumu niteliğindeki kuruluşların birlik temsilcileri, meslek
kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, yerel yönetim temsilcileri, üniversite
temsilcileri ve bilimsel kuruluşların temsilcileri davet edilir.
Kurulun çalışma usul ve esasları ile diğer
hususlar yönetmelikle belirlenir."
MADDE 5.-
2872 sayılı Kanunun mülga 5 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde yeniden düzenlenmiştir.
"Yüksek Çevre Kurulunun görevleri
Madde 5.-
Yüksek Çevre Kurulunun görevleri şunlardır:
a) Etkin bir çevre yönetiminin sağlanması
için hedef, politika ve strateji belirlemek,
b) Sürdürülebilir kalkınma ilkesi
çerçevesinde ekonomik kararlara çevre boyutunun dahil edilmesine imkân veren
hukuki ve idarî tedbirleri belirlemek,
c) Birden fazla bakanlık ve kuruluşu
ilgilendiren çevre konularına ilişkin uyuşmazlıklarda nihai kararı
vermek."
MADDE 6.-
2872 sayılı Kanunun değişik 9 uncu maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Çevrenin korunması
Madde 9.-
Çevrenin korunması amacıyla,
a) Doğal çevreyi oluşturan biyolojik
çeşitlilik ile bu çeşitliliği barındıran ekosistemin korunması esastır.
Biyolojik çeşitliliği koruma ve kullanım esasları, sürdürülebilir kalkınma
ilkesi doğrultusunda yerel yönetimlerin, üniversitelerin, sivil toplum
kuruluşlarının ve ilgili diğer kuruluşların görüşleri alınarak belirlenir.
b) Ülke fiziki mekanında sürdürülebilir
kalkınma ilkesi doğrultusunda, koruma kullanma dengesi gözetilerek kentsel ve
kırsal nüfusun barınma, çalışma, dinlenme, ulaşım gibi ihtiyaç alanlarını
belirlemek, bu ihtiyaçların karşılanması sonucu oluşabilecek çevre kirliliğini
önlemek amacıyla nazım ve uygulama imar planlarına esas teşkil etmek üzere
çevre düzeni planları Bakanlıkça yapılır, yaptırılır ve onaylanır. Çevre düzeni
planlarının yapılmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkartılacak
yönetmelikle belirlenir.
c) Ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi
olan, çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı alanları, doğal güzelliklerin
gelecek kuşaklara ulaşmasını emniyet altına almak üzere gerekli düzenlemelerin
yapılabilmesi amacıyla, Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan etmeye
Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Bu bölgelere ilişkin plan ve projelerin hazırlanmasında 3.5.1985
tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 9 uncu maddesi hükümleri uygulanmaz.
d) Sulak alanların doğal yapılarının ve
ekolojik dengelerinin korunması esastır. Sulak alanların doldurulması ve
kurutulması yolu ile arazi kazanılamaz. Bu hükme aykırı olarak arazi
kazanılması halinde söz konusu alan faaliyet sahibince eski haline getirilir.
Sulak alanların korunması ve yönetimine
ilişkin usul ve esaslar ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınarak Bakanlıkça
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
e) Biyolojik çeşitliliğin
sürdürülebilirliğinin sağlanması bakımından nesli tehdit veya tehlike altında
olanlar ile nadir bitki ve hayvan türlerinin korunması esas olup, mevzuata
aykırı biçimde ticarete konu edilmeleri yasaktır.
f) Doğal kaynakların korunması,
kirliliğinin ve tahribatının önlenmesi ve kalitesinin iyileştirilmesi için gerekli
idarî, hukuki ve teknik esaslar Bakanlık tarafından belirlenir.
g) Ülkenin deniz, yeraltı ve yerüstü su
kaynaklarının ve su ürünleri istihsal
alanlarının korunarak kullanılmasının sağlanması ve kirlenmeye karşı korunması
esastır. Su ürünleri istihsal alanları ile ilgili alıcı ortam standartları
Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca belirlenir.
Alıcı su ortamlarına atıksu deşarjlarına ilişkin usul ve esaslar
Bakanlıkça çıkartılacak yönetmelikle
belirlenir.
h) Çevrenin korunması ve kamuoyunda çevre
bilincinin geliştirilmesi amacıyla, okul öncesi eğitimden başlanarak Millî
Eğitim Bakanlığına bağlı örgün eğitim kurumlarının öğretim programlarında çevre
ile ilgili konulara yer verilmesi esastır.
Yaygın eğitime yönelik olarak, radyo ve
televizyon programlarında da çevrenin önemine ve çevre bilincinin
geliştirilmesine yönelik programlara yer verilmesi esastır. Türkiye Radyo
Televizyon Kurumu ile özel televizyon kanallarına ait televizyon programlarında
ayda en az iki saat, özel radyo kanallarının programlarında ise ayda en az
yarım saat eğitici yayınların yapılması zorunludur. Bu yayınların %20 sinin
izlenme ve dinlenme oranı en yüksek saatlerde yapılması esastır. Radyo
Televizyon Üst Kurulu, görev alanına giren hususlarda bu maddenin takibi ile
yükümlüdür."
MADDE 7.-
2872 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 10.- Gerçekleştirmeyi planladıkları faaliyetleri sonucu çevre
sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, Çevresel Etki
Değerlendirmesi Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlüdürler.
Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu
Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça
bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez;
proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez.
Çevresel Etki Değerlendirmesine tâbi
projeler ve Stratejik Çevresel Değerlendirmeye tâbi plan ve programlar ve
konuya ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir."
MADDE 8.-
2872 sayılı Kanunun 11 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"İzin alma, arıtma ve bertaraf etme
yükümlülüğü
Madde 11.- Üretim, tüketim ve hizmet faaliyetleri sonucunda oluşan
atıklarını alıcı ortamlara doğrudan veya dolaylı vermeleri uygun görülmeyen
tesis ve işletmeler ile yerleşim birimleri atıklarını yönetmeliklerde belirlenen
standart ve yöntemlere uygun olarak arıtmak ve bertaraf etmekle veya ettirmekle
ve öngörülen izinleri almakla
yükümlüdürler.
Birinci fıkrada belirtilen yükümlülüğü
bulunan tesis ve işletmeler ile yerleşim birimlerine;
1) İnşaat ruhsatı aşamasında bu
yükümlülüğünü yerine getireceğini gösterir proje ve belgeleri ilgili kuruma
sunmadıkça inşaat ruhsatı verilmez.
2) İnşaatı bitmiş olanlardan, bu
yükümlülüğü yerine getirmeyenlere işletme ruhsatı ve/veya yapı kullanma ruhsatı
verilmez.
3) İnşaat ruhsatına, yapı kullanma veya
işletme ruhsatına haiz olmakla birlikte arıtma ve bertaraf yükümlülüklerini
yerine getirmemeleri halinde, verilmiş yapı kullanma izni veya işletme izni
iptal edilir.
Faaliyetlerinde değişiklik yapmayı ve/veya
tesislerini büyütmeyi planlayan gerçek ve tüzel kişiler yönetmelikle belirlenen
usul ve esaslar çerçevesinde atıklarını arıtma veya bertaraf etme yükümlülüğünü
yerine getirmek zorundadırlar.
Atık suları toplayan kanalizasyon sistemi
ile atık suların arıtıldığı ve
arıtılmış atık suların bertarafının sağlandığı atıksu altyapı
sistemlerinin kurulması, bakımı, onarımı, ıslahı ve işletilmesinden; Büyükşehirlerde
20.11.1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel
Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunla belirlenen kuruluşlar, belediye
ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler, bunların dışında iskâna konu her türlü kullanım
alanında valiliğin denetiminde bu alanları kullananlar sorumludur.
Serbest ve/veya endüstri bölgelerinde
bölge müdürlükleri, kültür ve turizm koruma ve gelişme bölgelerinde, turizm
merkezlerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı veya yetkili kıldığı birimler,
organize sanayi bölgelerinde organize sanayi bölgesi yönetimi, küçük sanayi
sitelerinde kooperatif başkanlıkları, mevcut yerleşim alanlarından kopuk olarak
münferit yapılmış tatil köyü, tatil sitesi, turizm tesis alanları vb. kullanım
alanlarında ise site yönetimleri veya tesis işletmecileri atıksu altyapı
sistemlerinin kurulması, bakımı, onarımı ve işletilmesinden sorumludurlar.
Atıksu altyapı sistemlerini kullanan
ve/veya kullanacaklar bağlantı sistemlerinin olup olmadığına bakılmaksızın arıtma sistemlerinden sorumlu yönetimlerin
yapacağı her türlü yatırım, işletme, bakım, onarım, ıslah ve temizleme harcamalarının
tamamına kirlilik yükü oranında katılmak zorundadırlar. Atıksu ön arıtma
tesisleri kurup gerekli izinleri alanlar ve
Yönetmelikte belirlenen şekilde çalıştıranlar bu zorunluluk kapsamı
dışında olup, sadece bağlantı kanalının kullanım harcamalarından sorumludur.
Atıksu toplama havzasının birden fazla
belediye veya kurumun yetki sahasında olması halinde; atıksu arıtma tesisini
işleten kurum, atıksu ile ilgili yatırım ve harcama giderlerini kirletenlerden
kirlilik yükü nispetinde tahsil eder.
Atık üreticileri uygun metot ve
teknolojiler ile atıklarını en az düzeye düşürecek tedbirleri almak
zorundadırlar.
Atıkların üretiminin ve zararlarının
önlenmesi veya azaltılması ile atıkların geri kazanılması ve geri kazanılabilen
atıkların kaynağında ayrı toplanması esastır.Atık yönetim planlarının
hazırlanmasına ilişkin esaslar, Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Geri kazanım imkânı olmayan atıklar,
yönetmeliklerle belirlenen uygun yöntemlerle bertaraf edilir.
Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler
evsel atık bertaraf tesislerini kurmak kurdurmak, işletmek veya işlettirmekle
yükümlüdürler. Bu hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacaklar, sorumlu
yönetimlerin yapacağı yatırım, işletme, bakım, onarım ve ıslah harcamalarına
katılmakla yükümlüdür.
Üretici ve piyasaya sürenlerin sorumluluğu
kapsamında yükümlülük getirilen üreticiler ve piyasaya sürenler, ürünlerinin
faydalı kullanım ömrü sonucunda oluşan atıklarının toplanması, taşınması, geri
kazanımı, geri dönüşümü ve bertaraf edilmelerine dair yükümlülüklerinin yerine
getirilmesi ve bunlara yönelik gerekli harcamalarının karşılanması, eğitim
faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla sektörel bazda ve Bakanlığın
koordinasyonunda bir araya gelerek tüzel kişiliğe haiz birlikler oluştururlar.
Bu kapsamda yükümlülük getirilen kurum ve kuruluşların sorumluluklarının bu
birliklere devrine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkartılacak
yönetmeliklerle belirlenir.
Tehlikeli atık üreticileri, Yönetmelikle
belirlenecek esaslara göre atıklarını bertaraf etmek veya ettirmekle
yükümüdürler.
Atık geri kazanım, geri dönüşüm ve
bertaraf tesislerini kurmak ve işletmek isteyen gerçek ve/veya tüzel kişiler
yönetmelikle belirlenen esaslar doğrultusunda Bakanlıktan lisans almakla
yükümlüdür.
Evsel atıklar hariç olmak üzere, atık
taşıma ve/veya toplama işlerini yapan kurum veya kuruluşlar Bakanlıktan lisans
almak zorundadır.
Atıksu arıtımı, atık bertarafı ve atık
geri kazanım tesisleri yapmak amacıyla belediyelerin hizmet birlikleri
kurmaları halinde, bu hizmet birliklerine araştırma, etüt ve proje konularında
Bakanlıkça teknik ve mali yardım yapılır. Tesis yapım projeleri ise bu Kanunun
18 inci maddesi çerçevesinde kredi ile desteklenebilir. Kredi borcunun geri
ödenmemesi durumunda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
hükümlerine göre takip yapılır ve öncelikle 2380 sayılı Belediyelere ve İl Özel
İdarelerine Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun ek 4
üncü maddesi hükümleri çerçevesinde ilgili belediyelerin İller Bankasındaki
paylarından tahsil olunur.
Arıtma ve bertaraf etme yükümlülüğüne tâbi
tesis ve işletmeler ile yerleşim birimleri, bu yükümlülüğe istinaden kurulması
zorunlu olan arıtma ve bertaraf sistemleri, atıksu arıtma ve ön arıtma
sistemleri ile atıksu altyapı sistemlerinin kurulması, onarımı, ıslahı,
işletilmesi ve harcamalara katkı paylarının belirlenmesi ile ilgili usul
ve esaslar Bakanlıkça yönetmeliklerle
düzenlenir. Bu konuda diğer kanunlarla verilen yetkiler saklıdır.
Bu Kanunun uygulanmasını sağlamak üzere
alınması gereken izinler ve bu izinlerin tâbi olacağı usul ve esaslar
Bakanlıkça çıkartılacak yönetmeliklerle belirlenir.
Faaliyetleri nedeniyle çevreye olumsuz
etkileri olabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler tarafından, faaliyetlerine
ilişkin olası bir kaza durumunda, kazanın çevreye olumsuz etkilerini kontrol
altına almak ve azaltmak üzere uygulanacak acil durum planları hazırlanması
zorunludur. Buna ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Bu planlar dikkate alınarak Bakanlığın
koordinasyonunda ilgili kurum ve kuruluşlarca yerel, bölgesel ve ulusal acil
durum planları hazırlanır.
Liman, tersane, gemi bakım-onarım, gemi
söküm, marina gibi kıyı tesisleri; kendi tesislerinde ve gemi ve diğer deniz
araçlarında oluşan petrollü, yağlı katı atıklar ve sintine, kirli balast, slaç,
slop gibi sıvı atıklar ile evsel atıksu ve katı atıkların alınması,
depolanması, taşınması ve bertarafı ile ilgili işlemleri ve tesisleri yapmak
veya yaptırmakla yükümlüdürler. Buna ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça
çıkartılacak yönetmelikle belirlenir."
MADDE 9.-
2872 sayılı Kanunun değişik 12 nci maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Denetim, bilgi verme ve bildirim
yükümlülüğü
Madde 12.- Bu Kanun hükümlerine uyulup
uyulmadığını denetleme yetkisi Bakanlığa
aittir. Gerektiğinde bu yetki, Bakanlıkça; il özel idarelerine, çevre denetim birimlerini kuran belediye
başkanlıklarına, Denizcilik Müsteşarlığına, Sahil Güvenlik Komutanlığına,
13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre belirlenen
denetleme görevlilerine veya Bakanlıkça uygun görülen diğer kurum ve
kuruluşlara devredilir. Denetimler, Bakanlığın belirlediği denetim usul ve
esasları çerçevesinde yapılır.
Askeri işyerleri, askeri bölgeler ve
tatbikatların bu Kanun çerçevesindeki denetimi ve neticelerine ait işlemler,
Genelkurmay Başkanlığı, Millî Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Bakanlık
tarafından müştereken hazırlanacak yönetmeliğe göre yürütülür.
İlgililer, Bakanlığın veya denetimle
yetkili diğer mercilerin isteyecekleri bilgi ve belgeleri vermek, yetkililerin
yaptıracakları analiz ve ölçümlerin giderlerini karşılamak, denetim esnasında
her türlü kolaylığı göstermek zorundadırlar.
İlgililer, çevre kirliliğine neden
olabilecek faaliyetleri ile ilgili olarak, kullandıkları hammadde, yakıt,
çıkardıkları ürün ve atıklar ile üretim şemalarını, acil durum planlarını,
izleme sistemleri ve kirlilik raporları ile diğer bilgi ve belgeleri talep
edilmesi halinde Bakanlığa veya yetkili
denetim birimine vermek zorundadırlar.
Denetim, bilgi verme ve bildirim
yükümlülüğüne ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir."
MADDE 10.- 2872 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Tehlikeli kimyasallar ve atıklar
Madde 13.- Tehlikeli kimyasalların
belirlenmesi, üretimi, ithalatı, atık konumuna gelinceye kadar geçen süreçte
kullanım alanları ve miktarları, etiketlenmesi, ambalajlanması,
sınıflandırılması, depolanması, risk değerlendirilmesi, taşınması ile
ihracatına ilişkin usul ve esaslar ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri
alınarak Bakanlıkça çıkartılacak yönetmelikle belirlenir.
Yönetmelik hükümlerine aykırı olarak
piyasaya sürüldüğü tespit edilen tehlikeli kimyasallar ile bu kimyasalları
içeren eşya, bunları satış ve kullanım amacıyla piyasaya süren kurum, kuruluş
ve işletmelere toplattırılır ve imha ettirilir. Nakil ve imha için gereken
masraflar ilgililerince karşılanır. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi
halinde bu masraflar, ilgili kurum, kuruluş ve işletmelerden 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı, bazı
yakıtların, maddelerin, atıkların, tehlikeli kimyasallar ile bu kimyasalları
içeren eşyaların ithalini, Bakanlığın görüşünü alarak yasaklayabilir veya
kontrole tâbi tutabilir.
Tehlikeli atıkların ithalatı yasaktır.
Tehlikeli atıkların tanımı ile tehlikeli
atıkların oluşum aşamasından itibaren toplanması, ayrılması, geçici ve ara
depolanması, geri kazanılması, yeniden kullanılması, taşınması, bertarafı,
bertaraf sonrası kontrolü, ihracatı, transit geçişi, ambalajlanması,
etiketlenmesi, denetimi ve atık yönetim planlarının hazırlanması ile ilgili
usul ve esaslar Bakanlıkça yayımlanacak yönetmelikle belirlenir.
Tehlikeli kimyasalların üretimi, satışı,
depolanması, kullanılması ve taşınması faaliyetleri ile tehlikeli atıkların
toplanması, taşınması, geçici ve ara depolanması, geri kazanımı, yeniden
kullanılması ve bertarafı faaliyetlerinde bulunanlar, bu Kanun ile getirilen
yükümlülükler açısından müteselsilen sorumludurlar. Sorumlular bu Kanunda
belirtilen mesleki faaliyetleri nedeniyle oluşacak bir kaza dolayısıyla çevreye
ve üçüncü şahıslara verebilecekleri zararlara karşı tehlikeli kimyasal ve
tehlikeli atık mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunda olup, faaliyetlerine
başlamadan önce Bakanlıktan gerekli izni alırlar. Sigorta yaptırma
zorunluluğuna uymayan kurum, kuruluş ve işletmelere bu faaliyetler için izin
verilmez.
Bu maddede öngörülen zorunlu mali
sorumluluk sigortasının, Hazine Müsteşarlığınca belirlenen sigorta şirketleri
tarafından ya da bu şirketlerin kendi aralarında kuracakları bir havuz
tarafından yapılması zorunludur.
Bakanlık, Hazine Müsteşarlığının uygun
görüşünü almak kaydıyla, tehlikeli kimyasallar ve tehlikeli atıklarla ilgili
faaliyetlerde bulunanların mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğunu, bu
sigortaya ilişkin genel şartlar ile tarife ve talimatların yürürlüğe
girmesinden itibaren en çok bir yıl ertelemeye yetkilidir.
Her bir sorumlu tarafından yaptırılacak
mali sorumluluk sigortasına ilişkin sigorta genel şartları Hazine
Müsteşarlığınca onaylanır. Malî sorumluluk sigortası tarife ve talimatları
Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan tarafından tespit edilir. Hazine
Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan tarifeyi serbest bırakmaya yetkilidir."
MADDE 11.- 2872 Sayılı Çevre Kanununun 14
üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 14.- Kişilerin huzur ve
sükununu, beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde ilgili yönetmeliklerle
belirlenen esas ve standartlar üzerinde gürültü ve titreşim oluşturulması
yasaktır.
Ulaşım araçları, şantiye, fabrika, atölye,
işyeri, eğlence yeri, hizmet binaları ve konutlardan kaynaklanan gürültü ve
titreşimin yönetmeliklerle belirlenen standartlara indirilmesi için gerekli
tedbirler alınır."
MADDE 12.- 2872 sayılı Kanunun 15 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 15.- Bu Kanun ve bu Kanun uyarınca yayımlanan yönetmeliklere aykırı
davrananlara söz konusu aykırı
faaliyeti düzeltmek üzere Bakanlıkça ya da 12 nci maddenin birinci fıkrası
uyarınca denetim yetkisinin devredildiği kurum ve merciler tarafından bir defaya mahsus olmak üzere
esasları yönetmelikle belirlenen ve bir yılı aşmamak üzere süre
verilebilir.
Faaliyet süre verilmemesi halinde derhal,
süre verilmesi durumunda, bu süre sonunda
aykırılık düzeltilmez ise Bakanlıkça ya da 12 nci maddenin birinci
fıkrası uyarınca denetim yetkisinin devredildiği kurum ve merciler tarafından
kısmen veya tamamen, süreli veya süresiz olarak durdurulur.
Çevre ve insan sağlığı yönünden tehlike yaratan faaliyetler süre verilmeksizin
durdurulur.
Çevresel Etki Değerlendirmesi incelemesi
yapılmaksızın başlanan faaliyetler
Bakanlıkça, proje tanıtım dosyası hazırlanmaksızın başlanan faaliyetler ise
mahallin en büyük mülki amiri tarafından süre verilmeksizin durdurulur.
Süre verilmesi ve faaliyetin durdurulması,
bu Kanunda öngörülen cezaların uygulanmasına engel teşkil etmez."
MADDE 13.- 2872 sayılı Kanunun mülga 18 inci maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
"Özel gelir ve özel ödenek
Madde 18.- Atıksu arıtımı, atık bertarafı ve katı atık geri kazanım
tesislerinin gözetim, fizibilite, etüt, proje ve inşaat işlerinin kredi veya
yardım suretiyle desteklenmesi ile çevre düzeni planlarının yapımı, hava, su ve
toprak kalitesinin ölçüm ve izleme ağının oluşturulması, gürültünün önlenmesi
ile ilgili etüt ve projelerin desteklenmesi, çevresel etki değerlendirmesi
faaliyetleri, havza koruma planı çalışmaları, biyolojik çeşitliliğin korunması,
çölleşme ve iklim değişikliği ile mücadele çalışmaları, stratejik çevresel
değerlendirme, nesli tehlikede olan bitki ve hayvan türleri ile yaşama
ortamlarının korunması, uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerin
karşılanması, çevre eğitimi ve yayını ile ilgili faaliyetler ve ihtisas
komisyonları için yapılan harcamalarda kullanılmak üzere;
a) Trafiğe ilk defa tescil edilen motorlu
taşıtlardan alınan özel tüketim vergisi tutarının onda biri oranında tahsil
edilen miktar,
b) Motorlu taşıtların her fenni muayenesi
sırasında alınan fenni muayene ücretinin beşte biri oranında ayrıca tahsil
edilen miktar,
c) Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre
gemi siciline; 16.12.1999 tarihli ve 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca Türk Uluslararası
Gemi Siciline tescil edilen her türlü deniz aracından;
1 ) Onsekiz gros tondan yüz (dahil) gros tona kadar olanlara gros
ton başına 1 Türk Lirası,
2 ) Yüzbir gros tondan beşyüz (dahil) gros tona kadar olanlardan
yukarıdaki meblağa ilave olarak yüz gros tonun üzerindeki her gros ton başına
50 Kuruş,
3) Beşyüzbir gros tondan beşbin (dahil)
gros tona kadar olanlardan yukarıdaki meblağlara ilave olarak beşyüz gros tonun
üzerindeki her gros ton başına 10 Kuruş,
4) Beşbinbir gros tondan yirmibin (dahil)
gros tona kadar olanlardan yukarıdaki meblağlara ilave olarak beş bin gros
tonun üzerindeki her gros ton başına 5 Kuruş,
5)
Yirmibin gros tondan büyük olanlardan ise yukarıdaki meblağlara ilave
olarak yirmibin gros tonun üzerindeki her gros ton başına 2 Kuruş,
olmak üzere liman başkanlıklarınca her
yılın Ocak ayı içerisinde tahsil edilen miktar,
d) Hava taşıt araçları ile yurt içinde
yapılan, yurt dışı bağlantılı seferler hariç yolcu ve yük taşıma bedellerinin
yüzde biri oranında ayrıca tahsil edilen miktar,
e) Her türlü tütün mamulleri ile alkollü
içkinin imalat ve ithalatçıları tarafından yurt içinde yapılacak teslimlerde
satış fiyatı üzerinden hesaplanan yüzde iki oranındaki kesinti,
f) Yurt içi ve yurt dışından temin
edilecek her türlü hibe, yardım ve bağışlar,
g) Kredi geri dönüşleri ve faizleri,
h) İthaline izin verilen katı yakıtların
CIF bedelinin binde beşi, hurdaların CIF bedelinin yüzde biri oranındaki
miktar,
ı) Motorlu deniz ve kara taşıt araçları
ile yurt içinde yapılan yolcu taşıma bilet bedellerinin binde biri oranında
ayrıca tahsil edilen miktar,
Çevre ve Orman Bakanlığı Merkez Saymanlığı
Hesabına, tahsilatın yapıldığı tarihi takip eden ayın son gününe kadar
yatırılır. Yatırılan bu tutarlar, Maliye Bakanlığınca bir yandan bütçeye özel
gelir, diğer yandan Bakanlık bütçesinde açılacak tertiplere özel ödenek
kaydedilir. Bu suretle ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içinde harcanmayan
tutarları ertesi yıl bütçesine devren
kaydedilir. Bu gelirler tahsisi mahiyette olup, amacı dışında
kullanılamaz.
Bu maddede öngörülen gelirlerin
tahsilatında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
hükümleri uygulanır.
Bu madde uyarınca yapılacak tahsilatlara
ilişkin diğer hususlar ile Bakanlık bütçesine özel ödenek kaydedilen tutarların
harcama esas ve usulleri, kredi verilmesi gereken hallerde kredi verilmesinin
şartları, vade ve faiz koşulları ile diğer hususlar Maliye Bakanlığının uygun
görüşü üzerine Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Birinci fıkranın (c) bendinde maktu olarak
öngörülen miktarlar her yıl 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun
mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden
değerleme oranında artırılır.
Yurt içi ve yurt dışından sağlanacak her
türlü kredi, hibe ve bağışlar hazinece gerekli işlemler yapıldıktan sonra
doğrudan Bakanlık bütçesine aktarılır."
MADDE 14.- 2872 sayılı Kanunun 20 nci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Madde 20.- İdarî nitelikteki cezalar şunlardır:
a) Ek 6 ncı madde uyarınca emisyon ölçümü
yaptırmayan motorlu taşıt sahiplerine 250 Türk Lirası, yönetmeliklerle
belirlenen standartlara aykırı emisyona sebep olan motorlu taşıt sahiplerine
500 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
b) Hava kirliliği yönünden önemli etkileri
nedeniyle kurulması ve işletilmesi yönetmelikle izne tâbi tutulan tesisleri,
yetkili makamlardan izin almadan kuran ve işleten veya iznin iptal edilmesine
rağmen kurmaya ve işletmeye devam eden veya bu tesislerde izin almaksızın
sonradan değişiklik yapan veya yetkili makamların gerekli gördükleri
değişiklikleri tanınan sürede yapmayanlara 12.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu tesislerde emisyon
miktarları yönetmelikle belirlenen sınırları aşıyorsa 24.000 Türk Lirası idarî
para cezası verilir.
İzne tâbi tesisleri, aldıkları izin
belgesinde veya yönetmeliklerde öngörülen önlemleri almadan veya
yönetmeliklerde belirlenen emisyon standartlarına ve sınırlamalarına aykırı
olarak işletenlere 12.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
c) Hava kirliliği yönünden kurulması ve
işletilmesi izne tâbi olmayan tesislerin işletilmesi sırasında yönetmelikle
belirlenen standartlara aykırı emisyona neden olanlara 3.000 Türk Lirası idarî
para cezası verilir.
Bu bendin birinci paragrafında öngörülen
fiilin konutlarla ilgili olarak işlenmesi halinde verilecek ceza toplu veya
ferdi ısıtılan konutlarda her bağımsız bölüm için 150 Türk Lirasıdır. Bu cezai
sorumluluk toplu ısıtılan konutlarda yöneticiye, ferdi ısıtılan konutlarda ise
konutu kullanana aittir. Yöneticinin bağımsız bölümleri kullananlara genel
hükümlere göre rücu hakkı saklıdır.
d) Hava kirliliği yönünden özel önem
taşıyan bölgelerde veya kirliliğin ciddi boyutlara ulaştığı zamanlarda ve
yerlerde veya kritik meteorolojik şartlarda yönetmeliklerle öngörülen önlemleri
almayan, yasaklara aykırı davranan ya da Mahalli Çevre Kurullarınca bu konuda
alınan kararlara uymayanlara bu maddenin (b) ve (c) bentlerinde öngörülen
cezalar bir kat artırılarak verilir.
Bu fiilin konutlarla ilgili olarak
işlenmesi halinde cezai sorumluluk bu maddenin (c) bendinin ikinci
paragrafına göre tespit edilir.
e) Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecine
başlamadan veya bu süreci tamamlamadan inşaata başlayan ya da faaliyete
geçenlere yapılan proje bedelinin yüzde
1'i oranında idarî para cezası verilir.
Cezaya konu olan durumlarda yatırımcı faaliyet alanını eski hale getirmekle
yükümlüdür.
Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinde
verdikleri taahhütnameye aykırı davrananlara, her bir ihlal için 5.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
f) 11 inci maddeye göre kurulması zorunlu
olan atık alım, ön arıtma, arıtma veya bertaraf tesislerini kurmayanlar ile
kurup da çalıştırmayanlara 30.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
g) 12 nci maddede öngörülen bildirim ve bilgi verme yükümlülüğünü yerine
getirmeyenlere 3.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
h) Bu Kanunun 14 üncü maddesine göre
çıkarılan yönetmelikle belirlenen önlemleri almayan veya standartlara aykırı
şekilde gürültü ve titreşime neden olanlara, konutlar için 200 Türk Lirası,
ulaşım araçları için 600 Türk Lirası, işyerleri ve atölyeler için 2.000 Türk
Lirası, fabrika, şantiye ve eğlence gürültüsü için 6.000 Türk Lirası idarî para
cezası verilir.
ı) Bu Kanunda öngörülen yasaklara ve
sınırlamalara aykırı olarak ülkenin egemenlik alanlarındaki denizlerde ve
yargılama yetkisine tâbi olan deniz yetki alanlarında ve bunlarla bağlantılı
sularda, tabiî veya suni göller ve baraj gölleri ile akarsularda;
1) Petrol ve petrol türevleri (ham petrol,
akaryakıt, sintine, slaç, slop, rafine ürün, yağlı atık vb.) tahliyesi veya
deşarjı yapan tankerlerden, bin (dahil) gros tona kadar olanlar için gros ton
başına 20 Türk Lirası, bin ilâ beşbin (dahil) gros ton arasında olanlara, bu
miktar ve ilave her gros ton başına 5 Türk Lirası, beşbin gros tondan fazla olanlara ise, yukarıdaki miktarlar ve
ilave her gros ton başına 50
Kuruş,
2) Kirli balast tahliyesi yapan
tankerlerden bin (dahil) gros tona kadar olanlar için gros ton başına 15 Türk
Lirası, bin ilâ beşbin (dahil) gros ton arasında olanlara bu miktar ve ilave
her gros ton başına 3 Türk Lirası, beşbin gros tondan fazla olanlara ise
yukarıdaki miktarlar ve ilave her gros ton başına 50 Kuruş,
3) Petrol türevleri (sintine, slaç, slop,
akaryakıt, yağlı atık vb. ) veya kirli balast tahliyesi yapan gemi ve diğer
deniz vasıtalarından bin gros tona kadar olanlar için gros ton başına 10 Türk
Lirası, bin ilâ beşbin (dahil) gros ton arasında olanlara bu miktar ve ilave
her gros ton başına 2 Türk Lirası, beşbin gros tondan fazla olanlara ise
yukarıdaki miktarlar ve ilave her gros ton başına 50 Kuruş,
4) Katı atık bırakan veya evsel atıksu
deşarjı yapan tanker, gemi ve diğer deniz araçlarından bin (dahil) gros tona
kadar olanlar için gros ton başına 5 Türk Lirası, bin ilâ beşbin (dahil) gros
ton arasında olanlara bu miktar ve ilave her gros ton başına 1 Türk Lirası,
beşbin gros tondan fazla olanlara ise yukarıdaki miktarlar ve ilave her gros
ton başına 20 Kuruş,
İdarî para cezası verilir.
Tehlikeli madde ve atıkların deşarjı durumunda
uygulanacak idarî para cezaları, petrol ve türevleri kategorisi esas alınarak
on katı verilir.
Radyoaktif madde/atıkların deşarjı
durumunda uygulanacak idarî para cezaları, petrol ve türevleri kategorisi esas
alınarak yirmi katı verilir.
Kirliliğin oluşmasını müteakip gemi veya
deniz aracının kendi imkânları ile, neden olduğu kirliliği giderdiğinin tespit
edilmesi durumunda, idarî para cezası 1/3 oranında uygulanır.
Cezanın derhal ve defaten ödenmemesi veya
bu hususta yeterli teminat gösterilmemesi halinde, gemiler ve götürülebilen
diğer deniz vasıtaları en yakın liman yetkilisine teslim edilerek seyrüseferden
ve faaliyetten men edilir. Banka teminat mektubu veya geminin bağlı olduğu klüp
sigortacısı tarafından düzenlenecek teminat mektubu teminat olarak kabul
edilir.
Yabancı devlet egemenliği altındaki
sularda bu devletlerin mevzuatının Türk Bayraklı gemiler tarafından ihlali
durumunda, ilgili devletin ceza uygulamaması ve Türkiye'nin cezalandırmasını
talep etmesi durumunda bu Kanun hükümleri uygulanır.
Bu bendin birinci paragrafı dışında, bu
Kanun ve bu Kanun uyarınca çıkarılan yönetmeliklere aykırı olarak ülkenin
egemenlik alanındaki denizlere ve yargılama yetkisine tâbi olan deniz yetki
alanlarına, içme ve kullanma suyu sağlama amacına yönelik olmayan sulara atık
boşaltanlara 12.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir. Yukarıda öngörülen
fiilin konutlarla ilgili olarak işlenmesi halinde her konut ve bağımsız bölüm
için 300 Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu cezai sorumluluk, müstakil
konutlarda konutu kullanana, diğer konutlarda ise yöneticiye aittir.
Yöneticinin bağımsız bölümleri kullananlara genel hükümlere göre rücu hakkı
saklıdır.
j) Kanunda ve yönetmelikte öngörülen
yasaklara veya standartlara aykırı olarak veya önlemleri almadan atıkları
toprağa verenlere 12.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
Bu
fiilin konutlarla ilgili olarak işlenmesi halinde her konut ve bağımsız
bölüm için 300 Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu cezai sorumluluk,
müstakil konutlarda konutu kullanana, diğer konutlarda ise yöneticiye aittir.
Yöneticinin bağımsız bölümleri kullananlara genel hükümlere göre rücu hakkı
saklıdır.
k) Bu Kanunun 9 uncu maddesinin (a) bendinde belirtilen hususlara aykırı
olarak biyolojik çeşitliliği tahrip
edenlere, (c) bendi uyarınca ilan edilen Özel Çevre Koruma Bölgeleri için
tespit edilen koruma ve kullanma esaslarına aykırı davrananlara ve (d) bendinin
ikinci paragrafı uyarınca sulak alanlar için yönetmelikle belirlenen koruma ve
kullanım usul ve esaslarına aykırı davrananlar ile (e) bendinde belirlenen esaslara ve yasaklamalara aykırı
davrananlara 10.000 Türk Lirası, (d) bendinin birinci paragrafına aykırı
davrananlara 50.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
l) Bu Kanunun ek 1 inci maddesinin (c)
bendinde öngörülen yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak anız yakanlara
her dekar için 10 Türk Lirası idarî para cezası verilir. Anız yakma fiilinin
orman ve sulak alanlara bitişik yerler
ile meskun mahallerde işlenmesi durumunda ceza beş kat artırılır.
Bu Kanunun ek 1 inci maddesinin (d) bendi
uyarınca tespit edilen esaslara aykırı olarak ülkenin egemenlik alanlarındaki
denizlerden ve kazasına tâbi olan deniz yetki alanlarından, akarsular ve göller
ile tarım alanlarından belirlenen esaslara aykırı olarak kum, çakıl ve benzeri
maddeleri alanlara metreküp başına 60
Türk Lirası idarî para cezası verilir.
m) Bu Kanunun ek 2 nci maddesinde
öngörülen çevre yönetim birimini kurmayanlara 3.000 Türk Lirası, çevre
görevlisi bulundurmayanlara ya da Bakanlıkça yetkilendirilmiş firmalardan
hizmet almayanlara 2.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
n) Bu Kanunun ek 3 üncü maddesine aykırı
olarak içme ve kullanma suyu koruma alanlarına, kaynağın kendisine ve bu
kaynağı besleyen yerüstü ve yeraltı sularına, sulama ve drenaj kanallarına atık
boşaltanlara 24.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
Bu fiilin konutlarla ilgili olarak
işlenmesi halinde her konut ve bağımsız bölüm için 600 Türk Lirası idarî para
cezası verilir. Bu cezai sorumluluk, müstakil konutlarda konutu kullanana,
diğer konutlarda ise yöneticiye aittir. Yöneticinin bağımsız bölümleri
kullananlara genel hükümlere göre rücu hakkı saklıdır.
Bu alanlarda Kanuna ve yönetmeliklere
aykırı olarak yapılan yapılar 3194 sayılı İmar Kanununda belirlenen esaslara
göre yıktırılır.
o) Bu Kanunun 11 inci maddesinde öngörülen
acil durum planlarını yönetmelikle
belirlenen usul ve esaslara uygun olarak hazırlamayan ve bu planların
uygulanması için gerekli tedbirleri almayan, ekip ve ekipmanları bulundurmayanlar
ile yerel, bölgesel ve ulusal acil
durum planlarına uymayanlara 6.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
p) Bu
Kanunun 13 üncü
maddesinde öngörülen mali sorumluluk
sigortasını yaptırmayanlara 12.000
Türk Lirası idarî para cezası verilir.
r) Bu Kanunda ve yönetmeliklerde öngörülen
usul ve esaslara, yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak atık toplayan,
taşıyan, geçici ve ara depolama yapan,
geri kazanan, geri dönüşüm sağlayan, tekrar kullanan veya bertaraf edenlere 12.000 Türk Lirası, ithal
edenlere 30.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
s) Umuma açık yerlerde her ne şekilde
olursa olsun çevreyi kirletenlere 50 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
t) Tehlikeli veya radyoaktif atıkların her
ne şekilde olursa olsun ülkeye girişini sağlayanlara ayrı ayrı 1.000.000 Türk
Lirası idarî para cezası verilir.
u) Tehlikeli veya radyoaktif atıkları
ilgili mercilere ön bildirimde bulunmadan ihraç eden veya transit geçişini
yapanlara 1.000.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
v) Bu Kanunda ve ilgili yönetmeliklerde
öngörülen yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak tehlikeli atıkları
toplayan, ayıran, geçici ve ara depolama yapan, geri kazanan, yeniden kullanan,
taşıyan, ambalajlayan, etiketleyen, bertaraf eden ve ömrü dolan tehlikeli atık bertaraf tesislerini kurallara
uygun olarak kapatmayanlara 100.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
y) Tehlikeli kimyasallar ve bu
kimyasalları içeren eşyayı bu Kanunda ve ilgili yönetmeliklerde belirtilen usul
ve esaslara, yasak ve sınırlamalara aykırı olarak üreten, işleyen, ithal ve
ihraç eden, taşıyan, depolayan, kullanan, ambalajlayan, etiketleyen, satan ve
satışa sunanlara, 100.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
z) Bu Kanunun 11 inci maddesi ile atıksu
altyapı sistemlerinin ve katı atık bertaraf tesisleri kurma yükümlülüğü verilen
kurum ve kuruluşların, bu
yükümlülüklerini, bu Kanunun geçici 5 inci maddesinde belirtilen süre
içinde yerine getirmemeleri halinde;
Belediyelerde nüfusu, 100.000 den fazla olanlara 50.000 Türk Lirası, 100.000
ila 50.000 arasında olanlara 30.000 Türk Lirası, 50.000 ila 10.000 arasında
olanlara 20.000 Türk Lirası, 10.000 ila 2.000 arasında olanlara 10.000 Türk
Lirası, Organize sanayi bölgelerinde 50.000 Türk Lirası idarî para cezası
verilir.
Bu maddenin (a), ( k ), (l), (n), (p),
(r), (s), (t), (u), (v) ve (y) bentlerinde öngörülen idarî para cezaları,
kurum, kuruluş ve işletmelere üç katı olarak verilir.
Bu maddede öngörülen idarî para cezaları
her takvim yılı başından geçerli olmak üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu
hükümleri uyarınca o yıl için tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında
artırılır. "
MADDE 15.- 2872 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Madde 23.- Bu Kanunda belirtilen idarî para cezaları, bu cezaların
verilmesini gerektiren fiillerin, cezaların kesinleşmesini takiben üç yıl içinde birinci tekrarında yüzde yüz,
ikinci ve müteakip tekrarında yüzde iki yüz oranında artırılarak verilir."
MADDE 16.- 2872 sayılı Kanunun değişik 24 üncü maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Madde 24.- Bu Kanunda öngörülen idarî para cezalarını verme yetkisi
Bakanlığa aittir.
Bu yetki, 12 nci maddenin birinci fıkrası
uyarınca denetim yetkisinin devredildiği kurum ve merciler tarafından da
kullanılır.
Bu Kanunda öngörülen idarî para cezaları
Çevre ve Orman Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi hesabına yatırılır.
Bu Kanunun 12 nci maddesinin birinci
fıkrası uyarınca denetim yetkisi verilen ve genel bütçe içinde yer alan kurum
ve mercilerin döner sermaye işletmesinin bulunması halinde, bu kurum ve
merciler tarafından verilen idarî para cezalarının yüzde ellisi, bu Kanun
uyarınca yapılacak denetimlerle ilgili harcamaları karşılamak ve diğer çevre
hizmetlerinde kullanılmak üzere idarî para cezasını veren kuruma ait döner
sermaye işletmesi hesabına, yüzde ellisi ise tahsilatı takip eden ayın son
gününe kadar Çevre ve Orman Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi hesabına
yatırılır.
Bu Kanunun 12 nci maddesinin birinci
fıkrası uyarınca denetim yetkisi verilen ve genel bütçe dışında yer alan kurum
ve merciler tarafından verilen idarî para cezalarının yüzde ellisi, bu Kanun
uyarınca yapılacak denetimlerle ilgili harcamaları karşılamak ve diğer çevre
hizmetlerinde kullanılmak üzere, bu kurumların bütçesine gelir kaydedilir,
yüzde ellisi ise, tahsilatı takip eden ayın son gününe kadar Çevre ve Orman
Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi hesabına yatırılır."
MADDE 17.- 2872 sayılı Kanunun 25 inci maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"İdarî para cezalarının uygulanması,
ödeme süresi, tahsil usulü ve itiraz
Madde 25.- Bu Kanunda öngörülen idarî para cezası gerektiren suçlarla ilgili
olarak yetkili denetleme elemanlarınca bir tutanak tanzim edilir. Bu tutanak
denetleme elemanlarının bağlı bulunduğu ve ceza vermeye yetkili mercie intikal ettirilir.
Bu merci, tutanağı ilgili mevzuata uygunluk bakımından değerlendirerek en geç
otuz gün içerisinde gerekli cezayı verir. Ceza kararı 11.2.1959 tarihli ve 7201
sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre cezayı veren merci tarafından ilgiliye
tebliğ edilir.
İdarî para cezalarının ödeme süresi
cezanın tebliğ tarihinden itibaren 15 gündür. İdarî para cezalarına karşı
tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde idare mahkemesinde dava açılabilir.
Dava açmış olmak idarece verilen cezanın
tahsilini durdurmaz.
Bu Kanunun 24 üncü maddesinde belirtilen
kurum ve merciler tarafından verilen ve Maliye Bakanlığından izin alınarak
Bakanlıkça bastırılan ve dağıtılan makbuz karşılığında tahsil edilen idarî para
cezaları, 24 üncü maddede öngörülen esaslar çerçevesinde ilgili hesaplara
aktarılır.
Öngörülen süre içinde ödenmeyen idarî para
cezaları yüzde elli artırılarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere, ceza uygulananların bağlı
bulundukları vergi dairelerine bildirilir.
Bu Kanuna göre verilecek idarî para
cezalarında suçun tespiti ve cezanın kesilmesi usulleri, ceza uygulamasında
kullanılacak makbuzların şekli, dağıtımı ve kontrolü ile cezaların tahsiline
ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Bakanlıkça
çıkarılacak yönetmelikle
belirlenir."
MADDE 18.- 2872 sayılı Kanunun 26 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Adli nitelikteki cezalar
Madde 26.- Bu Kanunun 12 nci
maddesinde öngörülen bildirim ve bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirirken
yanlış ve yanıltıcı bilgi verenler ve bilgi vermemekte direnenler ile çevresel etki değerlendirmesi sürecinde
yanlış ve yanıltıcı belge düzenleyenler ve kullananlar altı aydan bir yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu maddeye göre yargıya intikal eden
çevresel etki değerlendirmesine ilişkin ihtilaflarda çevresel etki
değerlendirmesi süreci yargılama sonuna kadar durur."
MADDE 19.- 2872 sayılı Kanunun değişik 28 inci maddesine aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
"Çevreye verilen zararların tazminine
ilişkin talepler zarar görenin zararı ve tazminat yükümlülüğünü öğrendiği
tarihten başlayarak beş yıl ve herhalde zarara neden olan fiilin meydana
gelmesinden itibaren on yıl geçmekle
zamanaşımına uğrar."
MADDE 20.- 2872 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Bilgi edinme ve başvuru hakkı
Madde 30.- Çevreyi kirleten veya bozan bir faaliyetten zarar gören veya haberdar olan herkes ilgili mercilere
başvurarak faaliyetle ilgili gerekli önlemlerin alınmasını veya faaliyetin durdurulmasını
isteyebilir.
Herkes 9.10.2003 tarihli ve 4982 sayılı
Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında çevreye ilişkin bilgilere ulaşma ve yargıya
başvurma hakkına sahiptir. Ancak, açıklanması halinde üreme alanları, nadir
türler gibi çevresel değerlere zarar verecek bilgilere ilişkin talepler de bu
Kanun kapsamında reddedilebilir."
MADDE 21.- 2872 sayılı Kanuna aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.
"EK MADDE 1.- Toprağın korunmasına ve kirliliğinin
önlenmesine ilişkin esaslar şunlardır:
a)
Toprağın korunmasına ve kirliliğinin önlenmesine, giderilmesine ilişkin
usul ve esaslar ilgili kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
b) Taşocağı ve madencilik faaliyetleri,
malzeme ve toprak temini için arazide yapılan kazılar, dökümler ve doğaya
bırakılan atıklarla bozulan doğal yapının yeniden kazanılmasına ilişkin usul ve
esaslar ilgili kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir.
c) Anız yakılması, çayır ve mer'aların
tahribi ve erozyona sebebiyet verecek her türlü faaliyet yasaktır.
d) Ülkenin egemenlik alanlarındaki
denizlerden, akar ve kuru dere yataklarından, göl yataklarından ve tarım
arazilerinden kum, çakıl ve benzeri maddelerin alınması ile ilgili esaslar
ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir."
"EK MADDE 2.- Faaliyetleri sonucu çevre kirliliğine neden
olacak veya çevreye zarar verecek kurum, kuruluş ve işletmeler çevre yönetim
birimi kurmak, çevre görevlisi istihdam etmek veya Bakanlıkça yetkilendirilmiş
kurum ve kuruluşlardan bu amaçla hizmet satın almakla yükümlüdürler. Bu konuyla
ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."
"EK MADDE 3.- İçme ve kullanma suyu temin edilen veya
edilecek havzaların korunmasında ilgili kuruluşların görüşü alınarak ve koruma-
kullanma dengesi gözetilerek Bakanlıkça çevre düzeni planları hazırlanır ve her
havzaya özel koruma esasları belirlenir. Havzaya özel esaslar belirleninceye ve
çevre düzeni planları hazırlanıncaya kadar uygulanacak koruma esasları
Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."
"EK MADDE 4.- Ülkeye girişi, kullanılması, taşınması,
depolanması ve bulundurulması bu Kanuna göre suç teşkil eden maddelere ilgili
idarece el konulur ve bu maddeler ilgili idarenin talebi ile yetkili sulh ceza
mahkemesi kararı ile müsadere edilir. El konulan ve müsadere edilen maddelerin
tâbi tutulacağı işlemler ve diğer usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak
Yönetmelikle belirlenir."
"EK MADDE 5.- Bakanlık, yönetmelikte belirtilen koşulları
taşıyanları çevre gönüllüsü olarak görevlendirebilir. Bu görev için ilgililere
herhangi bir ücret ödenmez.
Görevini kötüye kullandığı tespit edilen
çevre gönüllülerinin bu görevleri sona erdirilir.
Çevre gönüllülerinin çalışma ve
eğitimlerine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir."
"EK MADDE 6.- Motorlu taşıt sahipleri, egzoz
emisyonlarının yönetmelikle belirlenen standartlara uygunluğunu belgelemek
üzere egzoz emisyon ölçümü yaptırmak zorundadırlar. Trafikte seyreden
taşıtların egzoz emisyon ölçümleri ve standartları ile ilgili usul ve esaslar
Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Motorlu taşıt üreticileri de üretim
aşamasında yönetmelikle belirlenen emisyon standartlarını sağlamakla
yükümlüdür."
"EK MADDE 7.- Arıtma tesisi kuran, işleten ve
yönetmeliklerde belirtilen yükümlülükleri yerine getiren kuruluşların arıtma tesisinde kullandıkları elektrik
enerjisi tarifesi, sanayi tesislerinde kullanılan enerji tarifesinin yüzde
50'si olarak uygulanır."
"EK MADDE 8.- Bakanlık, bu Kanunla öngörülen ölçme, izleme
ve denetleme faaliyetleri ile çevre sorunlarının çözümüne yönelik diğer
faaliyetleri yerine getirmek üzere gerekli kurumsal alt yapıyı oluşturur."
"EK MADDE 9.- Hava kalitesinin korunması ve hava
kirliliğinin önlenmesi için ulusal enerji kaynakları öncelikli olmak üzere
Bakanlıkça belirlenen standartlara uygun temiz ve kaliteli yakıtların ve yakma
sistemlerinin kullanılması zorunludur.
Bakanlıkça, belirlenen temiz hava
politikalarının il ve ilçe merkezlerinde uygulanması ve hava kalitesinin
izlenmesi esastır."
"EK MADDE 10.- Bu Kanuna dayanılarak düzenlenen lisans,
kontrol, izin belgeleri, taahhütname ve sözleşme gibi belgeler uyarınca
alınacak cezai şart ve benzeri gelirler ile egzoz emisyon pulu bedeli olarak
egzoz emisyon ölçüm bedelinin yüzde 50'si oranındaki miktar, Çevre ve Orman
Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi bütçesine gelir olarak kaydedilir.
Bu maddede belirtilen gelirlerin tahsiline
ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."
"EK MADDE 11.- Bakanlık, çevre ile ilgili olarak gerekli
gördüğü her türlü veri ve bilgiyi, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve
tüzel kişilerden doğrudan istemeye yetkilidir. Kendilerinden veri ve bilgi
istenen tüm kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler bu veri ve
bilgileri bedelsiz olarak ve talep edilen sürede vermekle yükümlüdür."
"EK MADDE 12.- Çevre ve Orman Bakanlığı Döner Sermaye
İşletmesinden elde edilen gelirlerden, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa
tâbi Bakanlık personeline, bu personelin aylık (ek gösterge dahil), yan ödeme ve
her türlü tazminat tutarının % 50'sini aşmamak üzere Bakanlıkça belirlenecek
esas ve oranlarda her ay ek ödeme yapılır.
Bakanlık bağlı kuruluşlarının 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununa tâbi personeline de, bu kuruluşların kendi döner
sermaye işletmeleri gelirlerinden, birinci fıkrada belirtilen usul ve esaslara
göre her ay ek ödeme yapılır."
MADDE 22.- 2872 sayılı Kanunun 16, 21, 22
ve ek 1 inci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
GEÇİCİ MADDE 1.- Bu Kanun uyarınca ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle
Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikler bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren
en geç bir yıl; Hazine Müsteşarlığı tarafından tespit edilecek sigorta genel
şartları ile Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakan tarafından
onaylanacak tarife ve talimatlar bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren en
geç altı ay içinde yayımlanır.
GEÇİCİ MADDE 2.- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte faal durumda olan işletmelere bu Kanun ve yönetmeliklerle
getirilen ek yükümlülüklerin gerçekleştirilmesi için Bakanlıkça bir yıla kadar süre verilebilir.
GEÇİCİ MADDE 3.- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Çevre ve Orman Bakanlığı ve
bağlı kuruluşlarında 657 sayılı Kanunun 4/B
maddesi hükmü gereğince halen sözleşmeli statüde çalışanlar ile 4857
sayılı İş Kanununa tâbi olarak geçici işçi statüsünde çalışmakta olan ve bu
Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir ay içinde memurluğa geçmek için yazılı
olarak müracaat eden, en az 4 yıllık eğitim veren fakülte ve yüksek okullardan
veya denkliği Yüksek Öğrenim Kurumu tarafından kabul edilmiş olan yurt
dışındaki eğitim kurumlarından mezun olan personel öğrenim durumlarına göre
yükselebilecekleri tavanı aşmamak kaydıyla derece ve kademeleri tespit edilmek
suretiyle memur kadrolarına intibak ettirilirler.
GEÇİCİ MADDE 4.- Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce Çevresel Etki
Değerlendirmesi Yönetmeliği hükümlerine tâbi olduğu halde, yükümlülüklerini
yerine getirmeyenlerden, hali hazırda yer seçimi uygun olanlar, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, ilgili yönetmelikler çerçevesinde
gerekli yükümlülüklerini yerine getirdiklerini gösterir çevresel durum
değerlendirme raporunu hazırlayarak Bakanlığa sunar. İlgili yönetmeliklerde
belirlenen şartları sağlayanlar başvuru tarihinden itibaren altı ay içinde
karara bağlanır.
Çevresel durum değerlendirme raporunu altı
ay içinde Bakanlığa sunmayan ya da raporun Bakanlığa sunulmasından itibaren
altı ay içerisinde gerekli çevre koruma önlemlerini almayan faaliyetler
Bakanlıkça süre verilmeksizin durdurulur.
Yürürlükteki mevzuat uyarınca yer seçimi
uygun olmayan faaliyetler için ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanması esastır.
GEÇİCİ MADDE 5.- Atıksu arıtma ve evsel nitelikli katı atık bertaraf tesisini
kurmamış belediyeler ile, hali hazırda faaliyette olup, atıksu arıtma tesisini
kurmamış organize sanayi bölgeleri, diğer sanayi kuruluşları ile yerleşim birimleri,
bu tesislerin kurulmasına ilişkin iş termin planlarını bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde Bakanlığa sunmak ve aşağıda belirtilen
sürelerde işletmeye almak zorundadır.
İşletmeye alma süreleri, iş termin
planının Bakanlığa sunulmasından itibaren; Belediyelerde nüfusu, 100.000 den
fazla olanlarda 3 yıl, 100.000 ila 50.000 arasında olanlarda 4 yıl, 50.000 ila
10.000 arasında olanlarda 5 yıl, 10.000 ila 2.000 arasında olanlarda 6 yıl,
Organize sanayi bölgelerinde 2 yıl, Organize sanayi bölgeleri dışında kalan
endüstri tesisleri ve atıksu üreten her türlü tesiste 18 aydır.
Halen inşaatı devam eden atıksu arıtma ve
katı atık bertaraf tesisleri için iş termin
planı hazırlanması şartı aranmaz. Tesisin işletmeye alınma süresi bu maddede belirlenen işletmeye alınma
sürelerini geçemez.
Belediyeler, organize sanayi bölgeleri,
diğer sanayi kuruluşları ile yerleşim yerleri bu hükümden yararlanmak için bu
Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir ay içinde Bakanlığa başvurmak
zorundadır.
GEÇİCİ MADDE 6.- Bakanlık merkez
teşkilatında kullanılmak üzere 300 adet çevre ve orman uzman yardımcısı, 300
adet çevre ve orman uzmanı kadroları ihdas edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin eki (1) sayılı cetvelin ilgili bölümüne eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 7.- Bu Kanunda geçen Türk
Lirası ibaresi karşılığında, uygulamada 28.1.2004 tarihli ve 5083 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun hükümlerine göre
Ülkede tedavülde bulunan para "Yeni Türk Lirası" olarak
adlandırıldığı sürece bu ibare kullanılır.
MADDE 23.- Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğü girer.
MADDE 24.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ
METİN
ÇEVRE KANUNUNDA
DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KANUN
TASARISI
MADDE 1.- 9.8.1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 2
nci maddesinin (e) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki
bentler eklenmiştir.
“e) “Atık” terimi; Çevreye bırakıldığında özellikleri
nedeniyle bulundukları alıcı ortamların doğal bileşim ve özelliklerinin
değişmesine yol açarak zarar verebilen ve ortamın kullanım olanaklarını olumsuz
yönde etkileyen katı, sıvı veya gaz halindeki maddeleri ve enerji türlerini
(Çevreye atılan ısı enerjisi, radyoaktif enerji),”
“g) “Tehlikeli atık” terimi; Üretim ve tüketim faaliyetleri
sonucunda ortaya çıkan, fiziksel, kimyasal ve/veya biyolojik özellikleri ile
alıcı ortamda kısa veya uzun vadede olumsuz etkilere yol açabilen, tehlikeli
özelliklerden en az birine sahip olan atıklar ve bu atıklarla kirlenmiş madde
ve malzemeleri,
h) “Evsel atık” terimi; Tehlikeli özellik taşımayan,
kullanıcısı tarafından atılmak istenen ve toplumun huzuru ve çevrenin korunması
yönünden düzenli bir şekilde bertarafı gereken veya geri kazanımı mümkün olan
madde ve malzemeleri,
i) “Tehlikeli madde” terimi;Çevre ve insan sağlığı üzerinde,
kısa veya uzun dönemde, doğrudan veya dolaylı olarak fiziksel, kimyasal ve/veya
biyolojik yönden olumsuz etki yaparak ekolojik dengenin bozulmasına neden olan,
olumsuz etkiyi bizzat kendisi yapan veya yapısının değişmesi ya da başka
maddelerle etkileşmesi sonucu olumsuz yapıya girebilen, tehlikeli özelliklerden
en az birine sahip olan her türlü kimyasal element ve bunların bileşimlerini,
j) “Sulak alanlar” terimi; Doğal veya yapay; devamlı veya
geçici; suları durgun veya akıntılı, tatlı, acı veya tuzlu; denizlerin gel-git
hareketlerinin çekilme devresinde altı metreyi geçmeyen derinlikleri kapsayan,
başta su kuşları olmak üzere canlıların yaşama ortamı olarak önem taşıyan bütün
sular, bataklık ve turbiyeleri,
k) “Tarım kimyasalı” terimi; Tarımsal verimin artırılması ve
toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinin iyileştirilmesi
amacıyla toprağa ilave edilen kimyasal maddeleri,”
MADDE 2.- 2872 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Madde 10.- Gerçekleştirmeyi planladıkları faaliyetleri
sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, çevresel
etki değerlendirmesi sürecine tâbidirler.
Çevresel etki değerlendirmesi uygulamalarında yetkili ve
karar verici merci Çevre Bakanlığıdır.
Çevresel etki değerlendirmesi raporlarını incelemek ve
değerlendirmek üzere Çevre Bakanlığınca bir inceleme ve değerlendirme komisyonu
teşkil edilir. Bu komisyon faaliyetin konusu, türü ve faaliyetin uygulanması
için seçilen yerin veya alternatif yerlerin özellikleri dikkate alınarak
merkezî ve yerel kurum ve kuruluşların temsilcileri, çevresel etki
değerlendirmesi raporunu hazırlayan kurum veya kuruluş temsilcisi, halkın
katılımı toplantısı tutanak sekreteri veya Çevre Bakanlığı taşra teşkilâtı
temsilcisi ile Çevre Bakanlığı temsilcilerinden oluşur. Komisyon çalışmalarına
Çevre Bakanlığınca gerçek ve tüzel kişiler, üniversite, enstitü, araştırma ve
ihtisas kuruluşları ve meslek odaları temsilcileri de üye olarak
çağrılabilirler.
Çevresel etki değerlendirmesi ön araştırma raporlarını
incelemek ve değerlendirmek üzere Çevre Bakanlığı taşra teşkilâtınca gerekli
görüldüğü hallerde ilgili diğer bakanlıkların taşra teşkilâtları, yerel
yönetimler, gerçek ve tüzel kişiler, üniversite, araştırma kuruluşları ve
meslek odaları temsilcileri ile faaliyet sahibinden oluşan bir ön inceleme
değerlendirme komisyonu teşkil edilebilir.
Çevresel etki değerlendirmesinin içereceği hususlar ve hangi
tip faaliyetlerden isteneceği, halkın katılımı, izleme ve denetlemede yetkili
merciler, faaliyet sahibinden alınacak taahhüt ve çevresel etki değerlendirmesi
raporu hazırlayacak kurum ve kuruluşlara yeterlik belgesi verilmesi ile ilgili
usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 3.- 2872 sayılı Kanunun 12 nci maddesi madde başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Denetim, bilgi verme ve bildirim yükümlülüğü
Madde 12.- Denetim, çevrenin korunması, iyileştirilmesi ve
çevre kirliliğinin önlenmesi konusunda maddî olayları ve kayıtları araştırarak
bu Kanundaki yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğinin veya
doğruluğunun tespit edilmesidir. Denetim yetkisi Çevre Bakanlığına aittir.
Denetim yetkisi, Çevre Bakanlığının kontrolü ve denetimi
altında belediye ve mücavir alan sınırları içinde büyükşehir belediyeleri ve
belediyeler, liman sınırları dahilinde liman başkanlıkları, diğer alanlarda
mahallin en büyük mülkî idare amirliği tarafından da kullanılır.
Askerî işyerleri, askerî bölgeler, İstanbul ve Çanakkale
Boğazları, ikili veya çok taraflı anlaşmalarla ihdas edilen askerî bölgeler ve
tatbikatlar gibi askerî faaliyetlerin denetim konusu ve neticelerine ait
işlemler Genelkurmay Başkanlığı, Millî Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı,
Sağlık Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı tarafından, petrol
arama ve üretim faaliyetlerinin denetim konusu ve sonuçlarına ait işlemler ise
Enerji ve Tabiî KaynaklarBakanlığı ve Çevre Bakanlığı tarafından hazırlanacak
bir yönetmeliğe göre yürütülür.
Denetimin ne zaman yapılacağının önceden haber verilmesi
mecburî değildir. Önceden denetim yapılmış olması yeniden denetim yapılmasına
engel değildir.
Denetim yetkisinin kullanılmasına ve bu konudaki işbirliği
ve koordinasyona ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.
Çevreyi kirletebilecek faaliyette bulunan kurum, kuruluş ve
işletmeler ile bunlarla muamelelerde bulunan gerçek veya tüzel kişiler Çevre
Bakanlığının veya denetimle yetkili mercilerin isteyecekleri bilgi ve belgeleri
vermeye; yetkililerin yaptıracakları analiz ve ölçümlerin giderlerini
karşılamaya; denetim esnasında her türlü kolaylığı göstermeye mecburdurlar.
Kurum, kuruluş ve işletmeler çevre kirliliğine neden
olabilecek faaliyetleri ile ilgili olarak hammadde, yakıt, çıkardıkları ürün ve
atıkları ile proses şemalarını ve kirlilik raporlarını Çevre Bakanlığınca
hazırlanacak formatlara uygun olarak düzenleyerek yönetmelikle aksine bir süre
belirlenmedikçe yıllık olarak ve izleyen yılın ilk onbeş günü içerisinde Çevre
Bakanlığı taşra teşkilâtına, Çevre Bakanlığı taşra teşkilâtı bulunmayan
yerlerde Çevre Bakanlığı merkez teşkilâtına veya denetimle yetkili mercilere
vermeye mecburdurlar.
Bilgi verme ve bildirim yükümlülüğü ile bunları verecekler
hakkındaki usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 4.- 2872 sayılı Kanunun 15 inci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Madde 15.- Bu Kanun ve bu Kanuna dayanılarak çıkartılan
yönetmeliklerdeki yasaklara aykırı davranan veya yükümlülüklerini yerine
getirmeyen kurum, kuruluş ve işletmelere, faaliyeti denetlemeye yetkili makamın
talebi üzerine mahallin en büyük mülkî idare amiri tarafından bu yasaklara
aykırı faaliyeti düzeltmek ve kanunda belirtilen yükümlülükleri yerine getirmek
üzere esasları yönetmelikle belirlenen yeteri kadar bir süre verilir. Bu süre
sonunda bunları yapmayan kurum, kuruluş ve işletmelerin faaliyeti aykırı
davranılan yasak ve yerine getirilmeyen yükümlülük sebebi ortadan
kaldırılıncaya kadar kısmen veya tamamen durdurulur. Bu karar derhal Çevre
Bakanlığına ve faaliyetten sorumlu ilgili bakanlığa bildirilir.
Çevre kirliliğinin insan ve çevre sağlığı yönünden büyük
tehlike yarattığı veya önemli derecede zarar verdiği hallerde Çevre Bakanlığı
da faaliyeti durdurma yetkisini haizdir.
Faaliyetin durdurulması, diğer cezaların uygulanmasına engel
teşkil etmez.”
MADDE 5.- 2872 sayılı Kanunun 18 inci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Madde 18.- Çevre Kirliliğini Önleme Fonunun gelirleri;
a) Trafiğe ilk defa tescil edilen motorlu araçlardan alınan
taşıt alım vergisi tutarının dörtte biri oranında ayrıca tahsil edilen
miktardan,
b) Motorlu taşıt araçlarının her fennî muayenesi sırasında
alınan fennî muayene ücretinin beşte biri oranında ayrıca tahsil edilen
miktardan,
c) Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre gemi siciline tescil
edilen ve 100 (dahil) gros tonun üzerinde olan her türlü deniz aracından gros
ton başına beşbin TL. olmak üzere liman başkanlıklarınca her yılın Ocak ayı
içerisinde tahsil edilen ve Fonun bankadaki hesabına yatırılan miktardan,
d) Hava taşıt araçları ile yapılan yolcu ve yük taşıma
bedellerinin veya kiralama bedellerinin binde beşi oranında ayrıca tahsil
edilen miktardan,
e) Çevre Bakanlığının bütçesine her yıl bu amaçla konan
ödeneklerden,
f) Fondan verilen kredilerin ve bankalardaki mevduatın
faizlerinden,
g) Fona yapılan bağış ve yardımlardan,
h) Fona ait veya Fonun katıldığı tesis veya işletmeler
vasıtasıyla veya Çevre Bakanlığı Çevre Referans Laboratuvarı ile benzeri
Bakanlık hizmetleri karşılığı tahsil edilecek gelirlerden,
ı) Bu Kanuna göre tahsil edilecek idarî para cezalarının bu
maddenin yedinci ve sekizinci fıkraları ile belirlenen oranlarda fona
aktarılması gereken miktarlarından,
j) Diğer kanunlar uyarınca Fona aktarılması öngörülen
gelirlerden,
k) Fondan finanse edilen araç ve gereçlerin satışından elde
edilen gelirlerden,
l) Bu Kanuna dayanılarak tanzim edilen taahhütname ve
sözleşme gibi belgeler uyarınca alınacak cezaî şart veya benzeri gelirlerden,
Oluşur.
BakanlarKurulu bu maddede öngörülen maktu ve nispî hadleri
ayrı ayrı ve topluca sıfır (0)’a kadar indirmeye ve % 50’sine kadar artırmaya
yetkilidir.
Fonun gelirleri bir DevletBankasında açılacak hesapta
toplanır.
Bu maddenin (a) bendine göre ödenmesi gereken miktar Fonun
bankadaki hesabına yatırılmadıkça tescil işlemi yapılamaz.
Bu maddenin (b), (c), (d) ve (ı) bentleri gereğince toplanan
paraların, ilgililerce en geç ertesi ayın yirmisine kadar Fonun bankadaki
hesabına yatırılması zorunludur. Bu paralar yatırılmadığı takdirde tahsilatı
yapan ilgili kurum ve kuruluşların bu görevleri süresinde yerine getirmeyen
sorumlularından, aktarılması gereken meblağın yüzde onu nispetinde ayrıca ceza
tahsil edilir.
Bu maddenin (d) bendine göre yatırılması gereken miktarı
kanunî süresinde Fonun bankadaki hesabına yatırmayan gerçek ve özel hukuk tüzel
kişileri ile bu maddenin beşinci fıkrasında zikredilen şahsî sorumlular
hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun
hükümlerine göre takibat yapılır.
Bu Kanuna göre tahsil edilen idarî para cezalarının yüzde
altmışı tahsili takip eden ayın yirmisine kadar Fonun bankadaki hesabına
aktarılır; yüzde kırkı ise, tahsilat masraflarının karşılanmasında ve çevre
hizmetlerinin gerçekleştirilmesinde kullanılmak üzere cezayı veren idarede
kalır.
Cezanın trafik polisi, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve liman
başkanlığınca tahsil edilmesi halinde tahsil edilen idarî para cezalarının
yüzde yetmişi yukarıda belirtilen usule göre Fonun bankadaki hesabına
aktarılır; yüzde otuzu ise takip ve tahsilat masraflarında kullanılmak üzere
cezayı veren idarede kalır.
Çevre Bakanlığı, gerektiğinde bu meblağların çevre ile
ilgili faaliyetlerde kullanılıp kullanılmadığını incelemek, bu konularda
ilgililerden bilgi almak yetkisine sahiptir.
Fon idaresi ile bu idarenin emrinde kurulan Fon; kurumlar
vergisinden, yapılacak bağış ve yardımlar nedeniyle veraset ve intikal
vergisinden, yapacakları her türlü muameleler dolayısıyla damga vergisinden,
açtıkları krediler dolayısıyla lehte tahakkuk edecek faizler banka ve sigorta
muameleleri vergisinden muaftır.”
MADDE 6.- 2872 sayılı Kanunun 20 nci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Madde 20.- İdarî nitelikteki cezalar şunlardır :
a) Her türlü motorlu taşıt emisyonunun standartlara
uygunluğunu sağlamak için yönetmeliklerle belirlenen önlemleri almayan veya
standartlara aykırı emisyona sebep olanlar iki milyon lira idarî para cezası
ile cezalandırılır.
b) Bu Kanunda öngörülen yasaklara ve sınırlamalara aykırı
olarak ülkenin egemenlik alanlarındaki denizlerde ve kazasına tâbi olan deniz
yetki alanlarında, İstanbul ve Çanakkale Boğazları ile Marmara Denizinde, tabiî
veya sunî göller ile akarsularda;
1. Balast tahliyesi yapan gemi veya diğer deniz
vasıtalarından bin (dahil) gros tona kadar olanlar için ikiyüz milyon lira, bin
ilâ beşbin (dahil) gros ton arasında olanlar için dörtyüz milyon lira ve beşbin
gros tondan fazla olanlar için ikimilyar lira,
2. Diğer her türlü atık veya sintine tahliye eden gemi veya
deniz vasıtalarından yüz (hariç) gros tona kadar olanlar için on milyon lira,
yüz ilâ bin (dahil) gros ton arasında olanlar için ikiyüz milyon lira, bin gros
tondan fazla olanlar için üçyüz milyon lira idarî para cezası verilir.
Cezanın derhal ve defaten ödenmemesi veya bu hususta yeterli
teminat gösterilmemesi halinde, gemiler ve götürülebilen diğer deniz vasıtaları
en yakın liman yetkilisine teslim edilerek seyrüseferden ve faaliyetten
menedilir.
c) 11 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen haber verme
yükümlülüğünü yerine getirmeyen kurum, kuruluş ve işletmelere onbeş milyon lira
idarî para cezası verilir.
d) 12 nci maddede öngörülen bildirim ve bilgi verme
yükümlülüğünü yerine getirmeyen veya geç yerine getiren kurum, kuruluş ve
işletmeler yirmi milyon lira idarî para cezası ile cezalandırılır.
Bildirimin gerçeğe aykırı olması halinde yüz milyon lira
idarî para cezası verilir.
Bu fiillerin tekrarı halinde para cezaları bir kat
artırılarak verilir.”
MADDE 7.- 2872 sayılı Kanunun 24 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Madde 24.- 20 nci maddenin (a) bendinde öngörülen idarî
para cezası trafik polisi tarafından verilir.
20 nci maddenin (b) bendinde öngörülen idarî para cezaları,
mahallin en büyük mülkî idare amirlikleri, Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı
bot komutanları, uçak ve helikopter pilotlarınca verilir.
Fiillerin belediye sınırları içinde kalan sularda işlenmesi
halinde büyükşehir belediye başkanlıkları ve belediye başkanlıkları, liman
sınırları içerisinde işlenmesi halinde ise liman başkanlıkları da ceza vermeye
yetkilidir. Ancak bu yerlerde ceza, mülkî idare amirlikleri veya Sahil Güvenlik
Komutanlığına bağlı bot komutanları, uçak ve helikopter pilotlarınca verildiği
takdirde yetkili belediye ve liman başkanlığının haberdar edilmesi zorunludur.
20 nci maddenin (c) ve (d) bentlerinde öngörülen cezalar 12
nci maddede de belirtilen denetimle yetkili merciler tarafından verilir.
Bu Kanunda öngörülen idarî suçlardan dolayı verilecek
cezalarla ilgili olarak suçun tespiti, cezanın verilmesi usulleri ile ceza
verilmesinde kullanılacak makbuzların şekli, dağıtımı ve kontrolüne ilişkin
esaslar yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 8.- 2872 sayılı Kanunun 26 ncı maddesi bu madde
başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Adlî nitelikteki cezalar
Madde 26.- Adlî nitelikteki cezalar şunlardır:
a) Çevresel etki değerlendirmesi çalışmasında yanıltıcı
bilgi verdikleri ve belge düzenledikleri belirlenenler altı aydan iki yıla
kadar hapis ve verilen hapis cezası süresi kadar meslekten men cezası ile
cezalandırılır.
b) Sulak alanların kurutulmaması, doğal yapılarının ve
ekolojik dengelerinin korunması esastır.
Sulak alanların içme, kullanma ve sulama suyu kaynağı olarak
kullanılması sulak alanlar ve sulak alan ekosistemi ile ilişkili akarsular,
orman, çayır, mer’a, kumul ve benzeri alanların karakterinde değişiklik meydana
getirebilecek her türlü faaliyet ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınarak
Çevre Bakanlığının iznine tâbidir.
Yukarıdaki fıkralar ve yönetmelikle belirlenen koruma ve
kullanım usul ve esaslarına aykırı olarak gerekli izni almadan bu Kanunun
amaçları doğrultusunda korunması gereken sulak alanları yok eden veya bozanlar
bu alanların niteliğine göre bir yıldan üç yıla kadar hapis ve ellimilyon
liradan üçyüzmilyon liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
c) Hava kirliliği yönünden önemli etkileri nedeniyle
kurulması ve işletilmesi yönetmelikle izne tâbi tutulan tesisleri, yetkili
makamlardan izin almadan kuran veya işleten veya iznin geri alınmasına rağmen
kurmaya veya işletmeye devam eden veya bu tesislerde izin almaksızın sonradan
değişiklik yapan veya yetkili makamların gerekli gördükleri değişiklikleri
tanınan sürede yapmayanlar altı aydan iki yıla kadar hapis veya ellimilyon
liradan ikiyüzmilyon liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
Bu bendin birinci fıkrasında öngörülen durumlarda emisyon
miktarları yönetmelikle belirlenen sınırları aşıyorsa hürriyeti bağlayıcı ceza
ve para cezası birlikte hükmolunur.
İzne tâbi tesisleri izin belgesinde veya yönetmeliklerde
öngörülen önlemleri almadan veya yönetmeliklerde alıcı ortam özellikleri
dikkate alınarak belirlenen emisyon standartlarına ve hava kalitesi
sınırlamalarına aykırı olarak işleten veya işletmeye devam edenler bu bendin
ikinci fıkrasına göre cezalandırılır.
d) Hava kirliliği yönünden kurulması ve işletilmesi izne
tâbi olmayan tesislerin kurulması ve işletilmesi sırasında yönetmeliklerle
belirlenen şartlara uymayan veya alınması gereken önlemleri almayanlar
beşmilyon liradan kırkbeşmilyon liraya kadar ağır para cezası ile
cezalandırılır.
Bu bendin birinci fıkrasındaki tesislerin işletilmesi
sırasında yönetmelikle belirlenen standartlara aykırı emisyona neden olunursa
yirmibeşmilyon liradan altmışbeşmilyon liraya kadar ağır para cezası verilir.
Bu bendin birinci ve ikinci fıkrasında öngörülen fiillerin
konutlarla ilgili olarak işlenmesi halinde birmilyon liradan beşmilyon liraya
kadar ağır para cezası verilir. Bu fıkradaki cezaî sorumluluk toplu ısıtılan
konutlarda yöneticiye ferdî ısıtılan konutlarda ise konutu kullanana aittir.
e) Hava kirliliği yönünden özel önem taşıyan bölgelerde veya
hava kirliliğinin ciddi boyutlara ulaştığı zamanlarda ve yerlerde veya kritik
meteorolojik şartlarda yönetmeliklerle öngörülen önlemleri almayan, yasaklara
aykırı davranan veya yetkili kurulların kararlarına uymayanlar altı aydan iki
yıla kadar hapis veya onbeşmilyon liradan yüzellimilyon liraya kadar ağır para
cezası ile cezalandırılır.
Bu fiilin konutlarla ilgili olarak işlenmesi halinde cezaî
sorumluluk bu maddenin (d) bendinin üçüncü fıkrasına göre tespit edilir.
f) Yönetmelikle belirlenen önlemleri almayan veya
standartlara aykırı şekilde gürültü yapanlar beşmilyon liradan yirmibeşmilyon
liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
g) Bu Kanunun Geçici 2 nci maddesine aykırı olarak koruma
alanlarına, kaynağın kendisine ve bu kaynağı besleyen yer üstü ve yer altı
sularına, sulama ve drenaj kanallarına atık boşaltanlar o alanların niteliğine
göre ve verilen zararın veya yaratılan tehlikenin ağırlığına göre altı aydan
dört yıla kadar hapis ve yirmimilyon liradan ikiyüzmilyon liraya kadar ağır
para cezası ile cezalandırılır.
Fiilin tehlikeli atıklarla ilgili olarak işlenmesi halinde,
iki yıldan altı yıla kadar hapis ve üçyüzmilyon liradan beşyüzmilyon liraya
kadar ağır para cezası verilir.
Fiilin evsel atıklarla ilgili olarak işlenmesi halinde, dört
aydan bir yıla kadar hapis ve birmilyon liradan yirmibeşmilyon liraya kadar
ağır para cezası verilir.
Bu alanlarla ilgili olarak Kanunda veya yönetmeliklerde
öngörülen diğer yasaklara veya sınırlamalara aykırı davrananlar ihlal edilen
yasağın veya sınırlamanın niteliğine ve verilen zararın veya yaratılan
tehlikenin ağırlığına göre dört aydan iki yıla kadar hapis ve ikimilyon liradan
ellimilyon liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.
Bu alanlarda Kanuna ve yönetmeliklere aykırı olarak yapılan
yapılar 3194 sayılı İmar Kanununda belirlenen esaslara göre yıktırılır. Bu
alanlarda Kanuna ve yönetmeliklere aykırı olarak yapılan planlar geçersiz olup,
uygulanmasından ilgili belediye sorumlu tutulur.
h) Bu Kanun ve bu Kanun uyarınca çıkarılan yönetmeliklere
aykırı olarak ülkenin egemenlik alanındaki denizlere ve kazasına tâbi olan
deniz yetki alanlarına, içme ve kullanma suyu sağlama amacına yönelik olmayan
sulara atık boşaltan ve/veya bu sularda atıkları yakma suretiyle bertaraf
edenler dört aydan bir yıla kadar hapis ve yirmimilyon liradan yüzmilyon liraya
kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
Fiilin tehlikeli atıklarla ilgili olarak işlenmesi halinde
bir yıldan üç yıla kadar hapis ve ikiyüzmilyon liradan üçyüzmilyon liraya kadar
ağır para cezası verilir.
Fiilin evsel atıklarla ilgili olarak işlenmesi halinde
birmilyon liradan üçmilyon liraya kadar ağır para cezası verilir.
Bu sulara izin almaksızın veya standartlara aykırı olarak
derin deşarj yapanlar altı aydan iki yıla kadar hapis ve yüzmilyon liradan az
olmamak üzere ağır para cezası ile cezalandırılır.
Derin deşarjın evsel atıklarla ilgili olması halinde dört
aydan iki yıla kadar hapis ve yirmibeşmilyon liradan yüzmilyon liraya kadar
ağır para cezası verilir.
ı) Arazilerde yapılan arama, işletme, zenginleştirme
faaliyetleri öncesinde ve sonrasında bu faaliyetlerin olumsuz etkilerinin
giderilmesine, kullanılan arazinin iyileştirilmesine ve yeniden kullanımına
yönelik olarak gerekli işlemler faaliyet sahibi tarafından yapılır.
Bu bendin birinci fıkrasına göre yapılması gerekli görülen
ve mümkün olan düzeltmeleri ve iyileştirmeleri yapmayanlar altı aydan iki yıla
kadar hapis ve yüzmilyon liradan üçyüzmilyon liraya kadar ağır para cezası ile
cezalandırılır.
j) Kanunda ve yönetmelikte öngörülen yasaklara veya
standartlara aykırı olarak veya önlemleri almadan atıkları toprağa verenler
dört aydan bir yıla kadar hapis ve onmilyon liradan yüzmilyon liraya kadar ağır
para cezasıyla cezalandırılır.
Fiilin tehlikeli atıklarla ilgili olarak işlenmesi halinde
bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yüzmilyon liradan üçyüzmilyon liraya kadar
ağır para cezası verilir.
Fiilin evsel atıklarla ilgili olarak işlenmesi halinde
beşyüzbin liradan beşmilyon liraya kadar ağır para cezası verilir.
Bu bendin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında öngörülen
fiiller bu Kanunun Geçici 2 nci maddesinde belirtilen koruma alanlarında
işlenirse her fıkradaki ceza, fiilin işlendiği koruma alanının niteliğine göre
üçte birden yarıya kadar artırılır.
k) Tarım kimyasallarının üretimi, ithali ve pazarlanmasında
yönetmeliğe aykırı olarak alınması gereken önlemleri almayan veya bunları
gerçeğe uygun ve uyarıcı biçimde etiketlemeyenler üç aydan bir yıla kadar hapis
ve yirmimilyon liradan ellimilyon liraya kadar ağır para cezasıyla
cezalandırılır.
Yönetmelikle kullanımı yasaklanan veya kısıtlanan tarım
kimyasallarını üreten, ithal eden ve pazarlayanlar dört aydan iki yıla kadar
hapis ve otuzmilyon liradan yüzmilyon liraya kadar ağır para cezası ile
cezalandırılır.
l) Anız yakılması toprak kalitesini olumsuz yönde
etkileyecek ve bozulmasına yol açacak uygun olmayan yapılaşma, toprak bitki
örtüsünün, çayır ve mer’aların tahribi ve erozyona sebebiyet verecek her türlü
faaliyet yasaktır.
Yukarıdaki fıkrada öngörülen bu yasaklara veya sınırlamalara
aykırı hareket edenler ile yönetmelikle belirlenen esaslar dışında kirlenmiş
sularla sulama yapanlar, atıkları ve kimyasal maddeleri toprağa depolayanlar,
kazı, dolgu ve hafriyat çalışmaları atıklarını toprağa verenler, dere
yataklarından kum alanlar verilen zararın ve yaratılan tehlikenin ağırlığına
göre dört aydan iki yıla kadar hapis ve yirmibeşmilyon liradan beşyüzmilyon
liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
m) Tehlikeli madde ve ürünlerini Çevre Bakanlığına ön
bildirimde bulunmadan ithal ve ihraç eden veya transit geçişini yapanlar iki
yıldan dört yıla kadar hapis ve yüzmilyon liradan beşyüzmilyon liraya kadar
ağır para cezasıyla cezalandırılır.
Bu maddeleri, Kanunda ve yönetmelikte belirtilen usul ve
esaslara aykırı olarak üreten, işleyen, ithal veya ihraç eden, taşıyan,
depolayan, kullanan, ambalajlayan, adlandıran, etiketleyen, tanıtan, satan veya
satışa sunanlar, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve ellimilyon liradan
ikiyüzmilyon liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
Bu maddelerin üretimi, işlenmesi, ithali, ihracı,
depolanması, kullanılması, ambalajlanması, etiketlenmesi, tanıtılması,
satılması veya satışa sunulması sırasında yanlış, yanıltıcı veya eksik bilgi
verenler, kırkmilyon liradan yüzellimilyon liraya kadar ağır para cezasıyla
cezalandırılır.
Bu maddelerin üretimi, ithali, taşınması veya transit geçişi
sırasında çevreye verile-bilecek zararlara karşı sigorta yaptırmayanlar
yüzmilyon liradan az olmamak üzere ağır para cezasıyla cezalandırılır. Ayrıca
bu maddelerin üretimi, ithali, taşınması veya transit geçişi men edilir.
n) Tehlikeli atıkları yönetmelikle öngörülen yasaklara veya
sınırlamalara aykırı olarak veya önlemleri almadan üreten, kullanan, toplayan,
taşıyan, depolayan, işleyen veya bertaraf edenler iki yıldan beş yıla kadar
hapis ve yüzmilyon liradan dörtyüzmilyon liraya kadar ağır para cezası ile
cezalandırılır.
o) Yönetmeliklerde öngörülen usul ve esaslara, yasaklara
veya sınırlamalara aykırı olarak veya önlemleri almadan katı veya sıvı atıkları
üreten, toplayan, taşıyan veya bertaraf edenler onmilyon liradan ellimilyon
liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
p) Atık ithal eden ve her ne şekilde olursa olsun ülkeye
girişini sağlayanlar beş yıldan on yıla kadar hapis ve üçyüz milyon liradan
yedi-yüzmilyon liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
r) 11 inci maddeye göre kurulması zorunlu olan arıtma tesis
veya sistemlerini gereği gibi çalıştırmayanlar ellimilyon liradan üçyüzmilyon
liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.
s) Hafriyat, moloz, kum, kömür gibi maddeleri taşırken
gerekli önlemleri almayarak karayollarına dökülmesine neden olanlar, ikimilyon
liradan onmilyon liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.
t) Ülkenin egemenlik alanlarındaki denizlerden ve kazasına
tâbi olan deniz yetki alanlarından Maden Kanunu kapsamı dışındaki kum, çakıl ve
benzeri maddelerin alınması, Çevre Bakanlığının uygun görüşü ile mahallin en
büyük mülki idare amirinin iznine tâbidir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen bu sulardan izinsiz olarak
kum, çakıl ve benzeri maddeler alanlar bir yıldan iki yıla kadar hapis ve bu
maddelerin alınmasında kullanılan araç, gereç ve aletlerin rayiç bedellerinin
onda biri oranında ağır para cezası ile cezalandırılır. Suçta kullanılan her
türlü araç, gereç ve alet müsadere edilir.
Bu maddede suç olarak öngörülen fiiller başka kanunlara göre
de suç ise, en ağır cezayı gerektiren kanun hükümleri uygulanır.
Fiili ile bu Kanunun birden fazla hükmünü ihlal eden kimseye
daha ağır olan ceza verilir.
Bu Kanunda öngörülen suçlardan dolayı hükmedilecek hürriyeti
bağlayıcı cezaların 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 4 üncü
maddesine göre para cezasına veya diğer tedbirlere çevrilmesi veya hürriyeti
bağlayıcı cezalarla para cezalarının ertelenmesi, gerekli önlemlerin alınmış ve
verilen zararların ta-mamen giderilmiş olması halinde mümkündür.
Bu maddede öngörülen suçlarla ilgili davalar asliye ceza
mahkemesinde görülür.
Bu maddede öngörülen suçlarla ilgili ceza kovuşturması 3005
sayılı Meşhut Suçların Muhakeme Usulü Kanunu hükümlerine göre yapılır.”
MADDE 9.- 2872 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Ek Madde 1.- Atıkların hangi sebeple olursa olsun ithali
yasaktır.
Ancak, ekonomik değeri haiz hurdaların ithalat izinleri Dış
Ticaret Müsteşarlığınca yayınlanacak tebliğler doğrultusunda Çevre Bakanlığınca
verilir.
Atıkların ihracatı ve transit geçişi için Çevre
Bakanlığından izin alınır.
Atıkların ihracatı ve transit geçişinden önce Çevre
Bakanlığına bildirimde bulunulması ve taşıma sırasında ilgili taşıma belgesinin
bulundurulması zorunludur.”
MADDE 10.- 2872 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Geçici Madde 2.- İçme ve kullanma suyu ve termal kaynak
olarak kullanılan, planlanan veya içme ve kullanma suyu olarak kullanılmamakla
birlikte içme ve kullanma suyu niteliği taşıyan rezervuarların ve benzeri su
kaynaklarının korunmasına ilişkin olarak formasyonun jeolojik, tektonik,
hidrolojik ve hidrojeolojik özelliklerine göre Çevre Bakanlığınca her kaynak
için koruma kullanma esasları belirleninceye kadar aşağıda belirtilen esaslar
geçerlidir.
a) Mutlak koruma alanı, içme ve kullanma suyu
rezervuarlarının en yüksek su seviyesinden itibaren yatay olarak 300 m
genişliğindeki alandır. Bu alan su kaynağını kullanan idare ya da idarelerce
kamulaştırılır ve ağaçlandırılır. Bu alanda hiç bir yapı ve faaliyet yapılamaz.
b) Kısa mesafeli koruma alanı, mutlak koruma alanı sınırından
itibaren yatay olarak 700 m genişliğindeki alandır.
c) Orta mesafeli koruma alanı, kısa mesafeli koruma alanı
sınırından itibaren yatay olarak 1 000 m genişliğindeki alandır.
d) Uzun mesafeli koruma alanı, orta mesafeli koruma alanı
sınırından itibaren su toplama havzasının sınırına kadar olan alandır.
Gerekli hallerde Çevre Bakanlığı (a), (b), (c) ve (d)
bendlerindeki mesafeleri iki katına kadar artırmaya, yarısına kadar azaltmaya
yetkilidir.
Bu alanlar ile bu alanlardaki içme ve kullanma suyu rezervuarları
ve bunları besleyen yer altı ve yer üstü sularına, sulama ve drenaj kanallarına
atık, atıksu ve arıtılmış su boşaltılamaz. (a), (b) ve (c) bentlerinde
belirtilen alanlarda yeni belediye teşkilâtı kurulamaz.
Bu alanlarda yapılacak nazım imar planı ve değişikliklerinde
Çevre Bakanlığının uygun görüşü alınır.
İçme ve kullanma suyu kaynakları etrafında oluşturulan
koruma alanlarında yapıla-bilecek faaliyetler ve koşullara ait usul ve esaslar
yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 11.- 2872 sayılı Kanunun 16, 21,
22 ve 23 üncü maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 12.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 13.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
ÇEVRE
KOMİSYONUNUN
KABUL
ETTİĞİ METİN
ÇEVRE KANUNUNDA
DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KANUN
TASARISI
MADDE 1.- 9.8.1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 1
inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 1.- Bu Kanunun amacı, bütün canlıların ortak
varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri
doğrultusunda korunmasını sağlamaktır."
MADDE 2.- 2872 sayılı Kanunun 2 nci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 2.- Bu Kanunda geçen terimlerden;
Çevre: Canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini
sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları biyolojik,
fiziksel, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamı,
Çevre korunması: Çevresel değerlerin ve ekolojik dengenin
tahribini, bozulmasını ve yok olmasını önlemeye, mevcut bozulmaları gidermeye,
çevreyi iyileştirmeye ve geliştirmeye, çevre kirliliğini önlemeye yönelik
çalışmaların bütününü,
Çevre kirliliği: Çevrede meydana gelen ve canlıların
sağlığını, çevresel değerleri ve ekolojik dengeyi bozabilecek her türlü olumsuz
etkiyi,
Sürdürülebilir çevre: Gelecek kuşakların ihtiyaç duyacağı
kaynakların varlığını ve kalitesini tehlikeye atmadan, hem bugünün hem de
gelecek kuşakların çevresini oluşturan tüm çevresel değerlerin her alanda
(sosyal, ekonomik, fiziki vb.) ıslahı, korunması ve geliştirilmesi sürecini,
Sürdürülebilir kalkınma: Bugünkü ve gelecek kuşakların,
sağlıklı bir çevrede yaşamasını güvence altına alan çevresel, ekonomik ve
sosyal hedefler arasında denge kurulması esasına dayalı kalkınma ve gelişmeyi,
Alıcı ortam: Hava, su, toprak ortamları ile bu ortamlarla
ilişkili ekosistemleri,
Doğal varlık: Bütün bitki, hayvan, mikoorganizmalar ile
bunların yaşama ortamlarını,
Doğal kaynak: Hava, su, toprak ve doğada bulunan cansız
varlıkları,
Kirleten: Faaliyetleri
sırasında veya sonrasında doğrudan veya dolaylı olarak çevre
kirliliğine, ekolojik dengenin ve çevrenin bozulmasına neden olan gerçek ve
tüzel kişileri,
Ekosistem: Canlıların kendi aralarında ve cansız
çevreleriyle ilişkilerini bir düzen içinde yürüttükleri biyolojik, fiziksel ve
kimyasal sistemi,
Atıksu: Evsel, endüstriyel, tarımsal ve diğer kullanımlar
sonucunda kirlenmiş veya özellikleri kısmen veya tamamen değişmiş suları,
Atıksu altyapı tesisleri: Evsel ve/veya endüstriyel
atıksuları toplayan kanalizasyon sistemi ile atıksuların arıtıldığı ve alıcı ortama
verilmesinin sağlandığı sistem ve tesislerin tamamını,
Arıtma tesisi: Her türlü faaliyet sonucu oluşan katı, sıvı
ve gaz halindeki atıkların yönetmeliklerde belirlenen standartları sağlayacak
şekilde arıtıldığı tesisleri,
Ekolojik denge: İnsan ve diğer canlıların varlık ve
gelişmelerini doğal yapılarına uygun bir şekilde sürdürebilmeleri için gerekli
olan şartların bütününü,
Sulak alan: Doğal veya yapay, devamlı veya geçici, suları
durgun veya akıntılı, tatlı, acı veya tuzlu, denizlerin gelgit hareketlerinin
çekilme devresinde altı metreyi geçmeyen derinlikleri kapsayan, başta su
kuşları olmak üzere canlıların yaşama ortamı olarak önem taşıyan bütün sular,
bataklık, sazlık ve turbiyeler ile bu alanların kıyı kenar çizgisinden itibaren
kara tarafına doğru ekolojik açıdan sulak alan kalan yerleri,
Biyolojik çeşitlilik: Ekosistemlerin, türlerin, genlerin ve
bunlar arasındaki ilişkilerin tamamını,
Atık: Herhangi bir faaliyet sonucunda oluşan, çevreye atılan
veya bırakılan her türlü maddeyi,
Katı atık: Üreticisi tarafından atılmak istenen ve toplumun
huzuru ile özellikle çevrenin korunması bakımından, düzenli bir şekilde
bertaraf edilmesi gereken katı atık maddeleri,
Evsel katı atık: Tehlikeli ve zararlı atık kapsamına
girmeyen konut, sanayi, işyeri, piknik alanları gibi yerlerden gelen katı
atıkları,
Tehlikeli atık: Fiziksel, kimyasal ve/veya biyolojik yönden
olumsuz etki yaparak ekolojik denge ile insan ve diğer canlıların doğal
yapılarının bozulmasına neden olan
atıklar ve bu atıklarla kirlenmiş maddeleri,
Tehlikeli kimyasallar: Fiziksel, kimyasal ve/veya biyolojik
yönden olumsuz etki yaparak ekolojik denge ile insan ve diğer canlıların doğal
yapılarının bozulmasına neden olan her
türlü kimyasal madde ve ürünleri,
Kirli balast: Duran veya seyir halindeki tankerden, gemiden
veya diğer deniz araçlarından su üzerine bırakıldığında; su üstünde veya
bitişik sahil hattında petrol, petrol türevi veya yağ izlerinin görülmesine neden olan veya su üstünde ya da
su altında renk değişikliği oluşturan veya askıda katı madde/emülsiyon halinde maddelerin birikmesine yol açan
balast suyunu,
Çevresel etki değerlendirmesi: Gerçekleştirilmesi planlanan
projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde,
olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya
da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin,
seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde
ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmaları,
Proje tanıtım dosyası: Gerçekleşmesi planlanan projenin
yerini, özelliklerini, olası olumsuz etkilerini ve öngörülen önlemleri içeren,
projeyi genel boyutları ile tanıtan bilgi ve belgeleri içeren dosyayı,
Stratejik çevresel değerlendirme: Onaya tâbi plan ya da
programın onayından önce planlama veya programlama sürecinin başlangıcından
itibaren, çevresel değerlerin plan ve programa entegre edilmesini sağlamak,
plan ya da programın olası çevresel etkilerini en aza indirmek ve karar
vericilere yardımcı olmak üzere katılımcı bir yaklaşımla sürdürülen ve yazılı
bir raporu da içeren çevresel değerlendirme çalışmalarını,
Çevre yönetimi: İdarî, teknik, hukukî, politik, ekonomik,
sosyal ve kültürel araçları kullanarak doğal ve yapay çevre unsurlarının
sürdürülebilir kullanımını ve gelişmesini sağlamak üzere yerel, bölgesel,
ulusal ve küresel düzeyde belirlenen politika ve stratejilerin uygulanmasını,
Çevre yönetim birimi/Çevre görevlisi: Bu Kanun ve Kanuna
göre yürürlüğe konulan düzenlemeler uyarınca denetime tâbi tesislerin
faaliyetlerinin mevzuata uygunluğunu, alınan tedbirlerin etkili olarak
uygulanıp uygulanmadığını değerlendiren, tesis içi yıllık denetim programları
düzenleyen birim ya da görevliyi,
Çevre gönüllüsü: Bakanlıkça, uygun niteliklere sahip kişiler
arasından seçilen ve Bu Kanun ve Kanuna göre yürürlüğe konulan düzenlemelere
aykırı faaliyetleri Bakanlığa iletmekle
görevli ve yetkili kişiyi,
Çevre düzeni planı: Kalkınma ve bölge planları temel
alınarak sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda doğal kaynakların
rasyonel kullanımını, ekonomik kararlar ile
ekolojik kararların birbirine entegrasyonunu sağlamak üzere gelişme ve
koruma politika ve stratejilerini, konut, sanayi, tarım, turizm ve ulaşım gibi
yerleşme ve arazi kullanım kararlarını belirleyen ve nazım ve uygulama imar
planlarına esas teşkil eden 1/50.000, 1/100.000 ve daha küçük ölçekli fiziki planı,
Çevreye ilişkin bilgi: Su, hava, toprak, bitki ve hayvan
varlığı ile bunları olumsuz olarak etkileyen veya etkileme ihtimali bulunan
faaliyetler ve alınan idarî ve teknik önlemlere ilişkin olarak mevcut bulunan
her türlü yazılı, sözlü veya görüntülü bilgi veya veriyi,
İş termin planı: Atıksu ve evsel nitelikli katı atık
kaynaklarının yönetmelikte belirtilen alıcı ortam deşarj standartlarını
sağlamak için yapmaları gereken atıksu arıtma tesisi ve/veya kanalizasyon gibi
altyapı tesisleri ile katı atık bertaraf tesislerinin gerçekleştirilmesi
sürecinde yer alan yer seçimi, proje,
ihale, inşaat, işletmeye alma gibi
işlerin zamanlamasını gösteren planı,
Risk değerlendirmesi: Belirli kimyasal madde ya da
maddelerin potansiyel tehlikelerinin belirlenmesi ve sonuçlarının hesaplanması
yönünde kullanılan yöntemler bütününü,
İyonlaştırıcı olmayan radyasyon: İyonlaşmaya neden olmayan
elektromanyetik dalgaları,
Elektromanyetik alan: Elektrik ve manyetik alan bileşenleri
olan dalgaların oluşturduğu alanı,
Koku: İnsanda koku alma duygusunu harekete geçiren ve
kokunun algılanmasına neden olan uçucu maddelerin yarattığı etkiyi,
Hava kalitesi: İnsan ve çevresi üzerine etki eden hava
kirliliğinin göstergesi olan, çevre havasında mevcut hava kirleticilerin artan
miktarıyla azalan kalitelerini,
Bakanlık: Çevre ve Orman Bakanlığını,
İfade eder."
MADDE 3.- 2872 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 3.- Çevrenin korunmasına, iyileştirilmesine
ve kirliliğinin önlenmesine ilişkin
genel ilkeler şunlardır :
a) Başta idare, meslek odaları, birlikler ve sivil toplum
kuruluşları olmak üzere herkes, çevrenin korunması ve kirliliğin önlenmesi ile
görevli olup bu konuda alınacak tedbirlere ve belirlenen esaslara uymakla
yükümlüdürler.
b) Çevrenin korunması, çevrenin bozulmasının önlenmesi ve
kirliliğin giderilmesi alanlarındaki her türlü faaliyette, Bakanlık ve yerel
yönetimler, gerekli hallerde meslek odaları, birlikler ve sivil toplum
kuruluşları ile işbirliği yaparlar.
c) Arazi ve kaynak kullanım kararlarını veren ve proje
değerlendirmesi yapan yetkili kuruluşlar, karar alma süreçlerinde
sürdürülebilir kalkınma ilkesini gözetirler.
d) Yapılacak ekonomik faaliyetlerin faydası ile doğal
kaynaklar üzerindeki etkisi sürdürülebilir kalkınma ilkesi çerçevesinde uzun
dönemli olarak değerlendirilir.
e) Çevre politikalarının oluşmasında katılım hakkı esastır.
Bakanlık ve yerel yönetimler; meslek odaları, birlikler, sivil toplum
kuruluşları ve vatandaşların çevre hakkını kullanacakları katılım ortamını
yaratmakla yükümlüdür.
f) Her türlü faaliyet sırasında doğal kaynakların ve
enerjinin verimli bir şekilde kullanılması amacıyla atık oluşumunu kaynağında
azaltan ve atıkların geri kazanılmasını sağlayan çevre ile uyumlu
teknolojilerin kullanılması esastır.
g) Kirlenme ve bozulmanın önlenmesi, sınırlandırılması,
giderilmesi ve çevrenin iyileştirilmesi için yapılan harcamalar kirleten veya
bozulmaya neden olan tarafından karşılanır. Kirletenin kirlenmeyi veya
bozulmayı durdurmak, gidermek veya azaltmak için gerekli önlemleri almaması
veya bu önlemlerin yetkili makamlarca doğrudan alınması nedeniyle kamu kurum ve
kuruluşlarınca yapılan gerekli harcamalar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kirletenden tahsil edilir.
h) Çevrenin korunması, çevre kirliliğinin önlenmesi ve
giderilmesi için uyulması zorunlu standartlar ile vergi, harç, katılma payı,
yenilenebilir enerji kaynaklarının ve temiz teknolojilerin teşviki, emisyon
ücreti ve kirletme bedeli alınması, karbon ticareti gibi piyasaya dayalı
mekanizmalar ile ekonomik araçlar ve teşvikler kullanılır.
ı) Bölgesel ve küresel çevre sorunlarının çözümüne yönelik
olarak taraf olduğumuz uluslararası
anlaşmalar sonucu ortaya çıkan ulusal hak ve yükümlülüklerin yerine getirilmesi
için gerekli teknik, idarî, malî ve hukukî düzenlemeler Bakanlığın
koordinasyonunda yapılır.
Gerçek ve tüzel kişiler, bu düzenlemeler sonucu ortaya
çıkabilecek maliyetleri karşılamakla yükümlüdür.
j) Çevrenin korunması, çevre kirliliğinin önlenmesi ve çevre
sorunlarının çözümüne yönelik gerekli teknik, idarî, malî ve hukukî
düzenlemeler Bakanlığın koordinasyonunda yapılır. 2690 sayılı Türkiye Atom
Enerjisi Kurumu Kanunu kapsamındaki konular Türkiye Atom Enerjisi kurumu
tarafından yürütülür."
MADDE 4.- 2872 sayılı Kanunun İkinci Bölümünün başlığı
"Yüksek Çevre Kurulu ve Görevleri" olarak değiştirilmiş ve mülga 4
üncü maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
"Yüksek Çevre Kurulu
Madde 4.- Başbakanın başkanlığında, Başbakanın bulunmadığı
zamanlarda Çevre ve Orman Bakanının Başkanlığında, Başbakanın belirleyeceği
sayıda Bakan ile Bakanlık Müsteşarından oluşan Yüksek Çevre Kurulu kurulmuştur.
Diğer Bakanlar gündeme göre Kurul toplantılarına başkan
tarafından çağrılabilir.
Kurul yılda en az
bir defa toplanır.
Kurulun sekreterya hizmetleri Bakanlıkça yürütülür.
Kurulun çalışmaları ile ilgili konularda ön hazırlık ve
değerlendirme yapmak üzere, Bakanlık Müsteşarının başkanlığında ilgili bakanlık
müsteşarları, diğer kurum ve kuruluşların en üst düzey yetkili amirlerinin
katılımı ile toplantılar düzenlenir. Bu toplantılara gündeme göre ilgili kamu
kurumu niteliğindeki kuruluşların birlik temsilcileri, meslek kuruluşları,
sivil toplum kuruluşları, yerel yönetim temsilcileri, üniversite temsilcileri
ve bilimsel kuruluşların temsilcileri davet edilir.
Kurulun çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar
yönetmelikle belirlenir."
MADDE 5.- 2872 sayılı Kanunun mülga 5 inci maddesi başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
"Yüksek Çevre Kurulunun görevleri
Madde 5.- Yüksek Çevre Kurulunun görevleri şunlardır:
a) Etkin bir çevre yönetiminin sağlanması için hedef,
politika ve strateji belirlemek,
b) Sürdürülebilir kalkınma ilkesi çerçevesinde ekonomik
kararlara çevre boyutunun dahil edilmesine imkân veren hukukî ve idarî
tedbirleri belirlemek,
c) Birden fazla bakanlık ve kuruluşu ilgilendiren çevre
konularına ilişkin uyuşmazlıklarda nihai kararı vermek."
MADDE 6.- 2872 sayılı Kanunun değişik 9 uncu maddesi başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Çevrenin korunması
Madde 9.- Çevrenin korunması amacıyla,
a) Doğal çevreyi oluşturan biyolojik çeşitlilik ile bu
çeşitliliği barındıran ekosistemin korunması esastır. Biyolojik çeşitliliği
koruma ve kullanım esasları, yerel yönetimlerin, üniversitelerin, sivil toplum
kuruluşlarının ve ilgili diğer kuruluşların görüşleri alınarak belirlenir.
b) Ülke fiziki mekanında, sürdürülebilir kalkınma ilkesi
doğrultusunda, koruma-kullanma dengesi gözetilerek kentsel ve kırsal nüfusun
barınma, çalışma, dinlenme, ulaşım gibi ihtiyaç alanlarını belirlemek, bu
ihtiyaçların karşılanması sonucu oluşabilecek çevre kirliliğini önlemek
amacıyla, nazım ve uygulama imar planlarına esas teşkil etmek üzere bölge ve
havza bazında çevre düzeni planları Bakanlıkça yapılır, yaptırılır ve
onaylanır. Bölge ve havza bazında çevre düzeni planlarının yapılmasına ilişkin
usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
c) Ulusal mevzuat ve taraf olduğumuz uluslararası
sözleşmeler ile koruma altına alınarak koruma statüsü kazandırılmış alanlar ve
ekolojik değeri olan hassas alanların her tür ölçekteki planlarda gösterilmesi
zorunludur. Koruma statüsü kazandırılmış alanlar ve ekolojik değeri olan
alanlar, plan kararı dışında kullanılamaz.
d) Ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan, çevre
kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı toprak ve su alanlarını, biyolojik
çeşitliliğin, doğal kaynakların ve bunlarla ilgili kültürel kaynakların gelecek
kuşaklara ulaşmasını emniyet altına almak üzere gerekli düzenlemelerin
yapılabilmesi amacıyla, Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan etmeye
Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Bu bölgelere ilişkin
plan ve projelerin hazırlanmasında 3.5.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar
Kanununun 9 uncu maddesi hükümleri uygulanmaz.
e) Sulak alanların doğal yapılarının ve ekolojik
dengelerinin korunması esastır. Sulak alanların doldurulması ve kurutulması
yolu ile arazi kazanılamaz. Bu hükme aykırı olarak arazi kazanılması halinde
söz konusu alan faaliyet sahibince eski
haline getirilir.
Sulak alanların korunması ve yönetimine ilişkin usul ve
esaslar ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınarak Bakanlıkça çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir.
f) Biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilirliliğinin sağlanması
bakımından nesli tehdit veya tehlike altında olanlar ile nadir bitki ve hayvan
türlerinin korunması esas olup, mevzuata aykırı biçimde ticarete konu
edilmeleri yasaktır.
g) Doğal kaynakların ve varlıkların korunması, kirliliğinin
ve tahribatının önlenmesi ve kalitesinin iyileştirilmesi için gerekli idarî,
hukukî ve teknik esaslar Bakanlık tarafından belirlenir.
h) Ülkenin deniz, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının ve su ürünleri istihsal alanlarının
korunarak kullanılmasının sağlanması ve kirlenmeye karşı korunması esastır. Su
ürünleri istihsal alanları ile ilgili alıcı ortam standartları Tarım ve
Köyişleri Bakanlığınca belirlenir.
Alıcı su ortamlarına atıksu deşarjlarına ilişkin usul ve esaslar
Bakanlıkça çıkartılacak yönetmelikle
belirlenir.
ı) Çevrenin korunması ve kamuoyunda çevre bilincinin
geliştirilmesi amacıyla, okul öncesi eğitimden başlanarak Millî Eğitim
Bakanlığına bağlı örgün eğitim kurumlarının öğretim programlarında çevre ile
ilgili konulara yer verilmesi esastır.
Yaygın eğitime yönelik olarak, radyo ve televizyon
programlarında da çevrenin önemine ve çevre bilincinin geliştirilmesine yönelik
programlara yer verilmesi esastır. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu ile özel
televizyon kanallarına ait televizyon programlarında ayda en az iki saat, özel
radyo kanallarının programlarında ise ayda en az yarım saat eğitici yayınların yapılması zorunludur. Bu yayınların %
20’sinin izlenme ve dinlenme oranı en yüksek saatlerde yapılması
esastır. Radyo Televizyon Üst Kurulu, görev alanına giren hususlarda bu
maddenin takibi ile yükümlüdür.
j) Çevre ile ilgili olarak toplanan her türlü kaynak ve
gelir tahsisi mahiyette olup, öncelikle çevrenin korunması, geliştirilmesi,
ıslahı ve kirliliğin önlenmesi için kullanılır.”
MADDE 7.- 2872 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 10.- Gerçekleştirmeyi planladıkları faaliyetleri
sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, Çevresel
Etki Değerlendirmesi Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla
yükümlüdürler.
Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel
Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili
onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez; proje için yatırıma
başlanamaz ve ihale edilemez.
Petrol, jeotermal kaynaklar ve maden arama faaliyetleri,
çevresel etki değerlendirmesi kapsamı dışındadır.
Çevresel Etki Değerlendirmesine tâbi projeler ve Stratejik
Çevresel Değerlendirmeye tâbi plan ve programlar ve konuya ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak
yönetmeliklerle belirlenir."
MADDE 8.- 2872 sayılı Kanunun 11 inci maddesi başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"İzin alma, arıtma ve bertaraf etme yükümlülüğü
Madde 11.- Üretim, tüketim ve hizmet faaliyetleri sonucunda
oluşan atıklarını alıcı ortamlara doğrudan veya dolaylı vermeleri uygun
görülmeyen tesis ve işletmeler ile yerleşim birimleri atıklarını
yönetmeliklerde belirlenen standart ve yöntemlere uygun olarak arıtmak ve
bertaraf etmekle veya ettirmekle ve
öngörülen izinleri almakla yükümlüdürler.
Birinci fıkrada belirtilen yükümlülüğü bulunan tesis ve
işletmeler ile yerleşim birimlerine;
1) İnşaat ruhsatı aşamasında bu yükümlülüğünü yerine
getireceğini gösterir proje ve belgeleri ilgili kuruma sunmadıkça inşaat
ruhsatı verilmez.
2) İnşaatı bitmiş olanlardan, bu yükümlülüğü yerine
getirmeyenlere işletme ruhsatı ve/veya yapı kullanma ruhsatı verilmez.
3) İnşaat ruhsatına, yapı kullanma veya işletme ruhsatına
haiz olmakla birlikte arıtma ve bertaraf yükümlülüklerini yerine getirmemeleri
halinde, verilmiş yapı kullanma izni veya işletme izni iptal edilir.
Faaliyetlerinde değişiklik yapmayı ve/veya tesislerini
büyütmeyi planlayan gerçek ve tüzel kişiler yönetmelikle belirlenen usul ve
esaslar çerçevesinde atıklarını arıtma veya bertaraf etme yükümlülüğünü yerine
getirmek zorundadırlar.
Atık suları toplayan kanalizasyon sistemi ile atık suların
arıtıldığı ve arıtılmış atık suların
bertarafının sağlandığı atıksu altyapı sistemlerinin kurulması, bakımı,
onarımı, ıslahı ve işletilmesinden; Büyükşehirlerde 20.11.1981 tarihli ve 2560
sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri
Hakkında Kanunla belirlenen kuruluşlar, belediye ve mücavir alan sınırları
içinde belediyeler, bunların dışında
iskana konu her türlü kullanım alanında valiliğin denetiminde bu alanları
kullananlar sorumludur.
Serbest ve/veya endüstri bölgelerinde bölge müdürlükleri,
kültür ve turizm koruma ve gelişme bölgelerinde, turizm merkezlerinde Kültür ve
Turizm Bakanlığı veya yetkili kıldığı birimler, organize sanayi bölgelerinde
organize sanayi bölgesi yönetimi, küçük sanayi sitelerinde kooperatif
başkanlıkları, mevcut yerleşim alanlarından kopuk olarak münferit yapılmış
tatil köyü, tatil sitesi, turizm tesis alanları vb. kullanım alanlarında ise
site yönetimleri veya tesis işletmecileri atıksu altyapı sistemlerinin
kurulması, bakımı, onarımı ve işletilmesinden sorumludurlar.
Atıksu altyapı sistemlerini kullanan ve/veya kullanacaklar,
bağlantı sistemlerinin olup olmadığına bakılmaksızın, arıtma sistemlerinden
sorumlu yönetimlerin yapacağı her türlü yatırım, işletme, bakım, onarım, ıslah
ve temizleme harcamalarının tamamına kirlilik yükü oranında katılmak
zorundadırlar. Bu hizmetlerden yararlananlardan, belediye meclisince ve bu
maddede sorumluluk verilen diğer idarelerce belirlenecek tarifeye göre atıksu
toplama, arıtma ve bertaraf ücreti alınır. Bu fıkra uyarınca tahsil edilen
ücretler, atıksu ile ilgili hizmetler dışında kullanılamaz. Atıksu ön arıtma
tesisleri kurup gerekli izinleri alanlar ve yönetmelikte belirlenen şekilde
çalıştıranlar bu zorunluluk kapsamı dışında olup, sadece bağlantı kanalının
kullanım harcamalarından sorumludur.
Atıksu toplama havzasının birden fazla belediye veya kurumun
yetki sahasında olması halinde; atıksu arıtma tesisini işleten kurum, atıksu
ile ilgili yatırım ve harcama giderlerini kirletenlerden kirlilik yükü
nispetinde tahsil eder.
Atık üreticileri
uygun metot ve teknolojiler ile atıklarını en az düzeye düşürecek
tedbirleri almak zorundadırlar.
Atıkların üretiminin ve zararlarının önlenmesi veya
azaltılması ile atıkların geri kazanılması ve geri kazanılabilen atıkların
kaynağında ayrı toplanması esastır. Atık yönetim planlarının hazırlanmasına
ilişkin esaslar, Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Geri kazanım imkânı olmayan atıklar, yönetmeliklerle
belirlenen uygun yöntemlerle bertaraf edilir.
Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler evsel katı atık
bertaraf tesislerini kurmak kurdurmak, işletmek veya işlettirmekle
yükümlüdürler. Bu hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacaklar, sorumlu
yönetimlerin yapacağı yatırım, işletme, bakım, onarım ve ıslah harcamalarına
katılmakla yükümlüdür. Bu hizmetten yararlananlardan, belediye meclisince
belirlenecek tarifeye göre katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücreti alınır.
Bu fıkra uyarınca tahsil edilen ücretler, katı atıkla ilgili hizmetler dışında
kullanılamaz.
Üretici, ithalatçı ve piyasaya sürenlerin sorumluluğu
kapsamında yükümlülük getirilen üreticiler, ithalatçılar ve piyasaya sürenler,
ürünlerinin faydalı kullanım ömrü sonucunda oluşan atıklarının toplanması,
taşınması, geri kazanımı, geri dönüşümü ve bertaraf edilmelerine dair
yükümlülüklerinin yerine getirilmesi ve bunlara yönelik gerekli harcamalarının
karşılanması, eğitim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla Bakanlığın
koordinasyonunda bir araya gelerek tüzel kişiliğe haiz birlikler oluştururlar.
Bu kapsamda yükümlülük getirilen kurum ve kuruluşların sorumluluklarının bu
birliklere devrine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkartılacak
yönetmeliklerle belirlenir.
Tehlikeli atık üreticileri, Yönetmelikle belirlenecek
esaslara göre atıklarını bertaraf etmek veya ettirmekle yükümüdürler.
Atık geri kazanım, geri dönüşüm ve bertaraf tesislerini
kurmak ve işletmek isteyen gerçek ve/veya tüzel kişiler, yönetmelikle
belirlenen esaslar doğrultusunda, ürün standardı, ürünlerinin satışa uygunluğu ve
piyasadaki denetimi ile ilgili izni, ilgili kurumlardan almak kaydı ile,
Bakanlıktan lisans almakla yükümlüdür.
Evsel atıklar hariç olmak üzere, atık taşıma ve/veya toplama
işlerini yapan kurum veya kuruluşlar Bakanlıktan lisans almak zorundadır. Evsel
atıkların taşıma ve toplama işlerini yapan kurum ve kuruluşlar Bakanlıkça kayıt
altına alınır.
Atıksu arıtımı, atık bertarafı ve atık geri kazanım
tesisleri yapmak amacıyla belediyelerin hizmet birlikleri kurmaları halinde, bu
hizmet birliklerine araştırma, etüt ve proje konularında Bakanlıkça teknik ve
mali yardım yapılır. Tesis yapım projeleri ise bu Kanunun 18 inci maddesi
çerçevesinde kredi veya yardım ile desteklenebilir. Kredi borcunun geri
ödenmemesi durumunda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
hükümlerine göre takip yapılır ve öncelikle 2380 sayılı Belediyelere ve İl Özel
İdarelerine Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun ek 4
üncü maddesi hükümleri çerçevesinde ilgili belediyelerin İller Bankasındaki
paylarından tahsil olunur.
Arıtma ve bertaraf etme yükümlülüğüne tâbi tesis ve
işletmeler ile yerleşim birimleri, bu yükümlülüğe istinaden kurulması zorunlu
olan arıtma ve bertaraf sistemleri, atıksu arıtma ve ön arıtma sistemleri ile
atıksu altyapı sistemlerinin kurulması, onarımı, ıslahı, işletilmesi ve
harcamalara katkı paylarının belirlenmesi ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça yönetmeliklerle
düzenlenir. Bu konuda diğer kanunlarla verilen yetkiler saklıdır.
Bu Kanunun uygulanmasını sağlamak üzere alınması gereken
izinler ve bu izinlerin tâbi olacağı usul ve esaslar Bakanlıkça çıkartılacak
yönetmeliklerle belirlenir.
Faaliyetleri nedeniyle çevreye olumsuz etkileri olabilecek
kurum, kuruluş ve işletmeler tarafından, faaliyetlerine ilişkin olası bir kaza
durumunda, kazanın çevreye olumsuz etkilerini kontrol altına almak ve azaltmak
üzere uygulanacak acil durum planları hazırlanması zorunludur. Buna ilişkin
usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Bu planlar dikkate alınarak Bakanlığın koordinasyonunda
ilgili kurum ve kuruluşlarca yerel, bölgesel ve ulusal acil durum planları
hazırlanır.
Liman, tersane, gemi bakım-onarım, gemi söküm, marina gibi
kıyı tesisleri; kendi tesislerinde ve gemi ve diğer deniz araçlarında oluşan
petrollü, yağlı katı atıklar ve sintine, kirli balast, slaç, slop gibi sıvı
atıklar ile evsel atıksu ve katı atıkların alınması, depolanması, taşınması ve
bertarafı ile ilgili işlemleri ve tesisleri yapmak veya yaptırmakla
yükümlüdürler. Buna ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkartılacak
yönetmelikle belirlenir."
MADDE 9.- 2872 sayılı Kanunun 12 nci maddesi başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Denetim, bilgi verme ve bildirim yükümlülüğü
Madde 12.- Bu Kanun hükümlerine uyulup uyulmadığını
denetleme yetkisi Bakanlığa aittir.
Gerektiğinde bu yetki, Bakanlıkça; il özel idarelerine, çevre denetim birimlerini kuran belediye
başkanlıklarına, Denizcilik Müsteşarlığına, Sahil Güvenlik Komutanlığına,
13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre belirlenen
denetleme görevlilerine veya Bakanlıkça uygun görülen diğer kurum ve
kuruluşlara devredilir. Denetimler, Bakanlığın belirlediği denetim usul ve
esasları çerçevesinde yapılır.
Askeri işyerleri, askeri bölgeler ve tatbikatların bu Kanun
çerçevesindeki denetimi ve neticelerine ait işlemler, Genelkurmay Başkanlığı,
Millî Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Bakanlık tarafından müştereken
hazırlanacak yönetmeliğe göre yürütülür.
İlgililer, Bakanlığın veya denetimle yetkili diğer
mercilerin isteyecekleri bilgi ve belgeleri vermek, yetkililerin yaptıracakları
analiz ve ölçümlerin giderlerini karşılamak, denetim esnasında her türlü
kolaylığı göstermek zorundadırlar.
İlgililer, çevre kirliliğine neden olabilecek faaliyetleri
ile ilgili olarak, kullandıkları hammadde, yakıt, çıkardıkları ürün ve atıklar
ile üretim şemalarını, acil durum planlarını, izleme sistemleri ve kirlilik
raporları ile diğer bilgi ve belgeleri talep edilmesi halinde Bakanlığa veya yetkili denetim birimine
vermek zorundadırlar.
Denetim, bilgi verme ve bildirim yükümlülüğüne ilişkin usul
ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."
MADDE 10.- 2872 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Tehlikeli kimyasallar ve atıklar
Madde 13.- Tehlikeli kimyasalların belirlenmesi, üretimi,
ithalatı, atık konumuna gelinceye kadar geçen süreçte kullanım alanları ve
miktarları, etiketlenmesi, ambalajlanması, sınıflandırılması, depolanması, risk
değerlendirilmesi, taşınması ile ihracatına ilişkin usul ve esaslar ilgili
kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkartılacak yönetmelikle
belirlenir.
Yönetmelik hükümlerine aykırı olarak piyasaya sürüldüğü
tespit edilen tehlikeli kimyasallar ile bu kimyasalları içeren eşya, bunları
satış ve kullanım amacıyla piyasaya süren kurum, kuruluş ve işletmelere
toplattırılır ve imha ettirilir. Nakil ve imha için gereken masraflar
ilgililerince karşılanır. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde bu masraflar,
ilgili kurum, kuruluş ve işletmelerden 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı, bazı yakıtların,
maddelerin, atıkların, tehlikeli kimyasallar ile bu kimyasalları içeren
eşyaların ithalini, Bakanlığın görüşünü alarak yasaklayabilir veya kontrole
tâbi tutabilir.
Tehlikeli atıkların ithalatı yasaktır.
Tehlikeli atıkların tanımı ile tehlikeli atıkların oluşum
aşamasından itibaren toplanması, ayrılması, geçici ve ara depolanması, geri
kazanılması, yeniden kullanılması, taşınması, bertarafı, bertaraf sonrası
kontrolü, ihracatı, transit geçişi, ambalajlanması, etiketlenmesi, denetimi ve
atık yönetim planlarının hazırlanması ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça
yayımlanacak yönetmelikle belirlenir.
Tehlikeli kimyasalların üretimi, satışı, depolanması,
kullanılması ve taşınması faaliyetleri ile tehlikeli atıkların toplanması,
taşınması, geçici ve ara depolanması, geri kazanımı, yeniden kullanılması ve
bertarafı faaliyetlerinde bulunanlar, bu Kanun ile getirilen yükümlülükler
açısından müteselsilen sorumludurlar. Sorumlular bu Kanunda belirtilen mesleki
faaliyetleri nedeniyle oluşacak bir kaza dolayısıyla üçüncü şahıslara
verebilecekleri zararlara karşı tehlikeli kimyasal ve tehlikeli atık mali
sorumluluk sigortası yaptırmak zorunda olup, faaliyetlerine başlamadan önce
Bakanlıktan gerekli izni alırlar. Sigorta yaptırma zorunluluğuna uymayan kurum,
kuruluş ve işletmelere bu faaliyetler için izin verilmez.
Bu maddede öngörülen zorunlu mali sorumluluk sigortası, mali
yeterliliklerine göre, Hazine
Müsteşarlığınca belirlenen sigorta şirketleri tarafından ya da bağlı olduğu
Bakanın onayı ile Hazine Müsteşarlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle
oluşturulacak bir havuz tarafından temin edilir. Havuzun yönetim ve işleyişi
ile ilgili usul ve esaslar da aynı yönetmelikle belirlenir. Havuz, sigorta
ve/veya reasürans havuzu şeklinde oluşturulur. Kamu adına havuzda belirli bir
payın korunmasına karar verilmesi hususunda Hazine Müsteşarlığının bağlı
bulunduğu Bakan yetkilidir. Havuzun başlangıç giderleri için geri ödenmek üzere
Hazine Müsteşarlığı bütçesinden avans kullandırılabilir. Havuzun
yükümlülükleri; prim gelirleri ve bunların getirileri, piyasalardan sağlayacağı
reasürans ve benzeri korumalar ve ödeme gücüyle sınırlıdır.
Bakanlık, Hazine Müsteşarlığının uygun görüşünü almak
kaydıyla, tehlikeli kimyasallar ve tehlikeli atıklarla ilgili faaliyetlerde
bulunanların mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğunu, bu sigortaya ilişkin
genel şartlar ile tarife ve talimatların yürürlüğe girmesinden itibaren en çok
bir yıl ertelemeye yetkilidir.
Her bir sorumlu tarafından yaptırılacak mali sorumluluk
sigortasına ilişkin sigorta genel şartları Hazine Müsteşarlığınca onaylanır.
Malî sorumluluk sigortası tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı
olduğu Bakan tarafından tespit edilir. Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu
Bakan tarifeyi serbest bırakmaya yetkilidir."
MADDE 11.- 2872 Sayılı Çevre Kanununun 14 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 14.- Kişilerin huzur ve sükununu, beden ve ruh
sağlığını bozacak şekilde ilgili yönetmeliklerle belirlenen standartlar
üzerinde gürültü ve titreşim oluşturulması yasaktır.
Ulaşım araçları, şantiye, fabrika, atölye, işyeri, eğlence
yeri, hizmet binaları ve konutlardan kaynaklanan gürültü ve titreşimin
yönetmeliklerle belirlenen standartlara
indirilmesi için faaliyet sahipleri tarafından gerekli tedbirler
alınır."
MADDE 12.- 2872 sayılı Kanunun 15 inci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 15.- Bu Kanun ve bu Kanun uyarınca yayımlanan
yönetmeliklere aykırı davrananlara söz konusu
aykırı faaliyeti düzeltmek üzere Bakanlıkça ya da 12 nci maddenin
birinci fıkrası uyarınca denetim yetkisinin devredildiği kurum ve merciler tarafından bir defaya mahsus olmak üzere
esasları yönetmelikle belirlenen ve bir yılı aşmamak üzere süre
verilebilir.
Faaliyet süre
verilmemesi halinde derhal, süre verilmesi durumunda, bu süre sonunda aykırılık düzeltilmez ise Bakanlıkça ya da
12 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca denetim yetkisinin devredildiği kurum
ve merciler tarafından kısmen veya tamamen, süreli veya süresiz olarak
durdurulur.
Çevre ve insan
sağlığı yönünden tehlike yaratan faaliyetler süre verilmeksizin
durdurulur.
Çevresel Etki Değerlendirmesi incelemesi yapılmaksızın başlanan faaliyetler Bakanlıkça, proje
tanıtım dosyası hazırlanmaksızın başlanan faaliyetler ise mahallin en büyük
mülki amiri tarafından süre verilmeksizin durdurulur.
Süre verilmesi ve faaliyetin durdurulması, bu Kanunda
öngörülen cezaların uygulanmasına engel teşkil etmez."
MADDE 13.- 2872 sayılı Kanunun mülga 18 inci maddesi başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
"Çevre katkı payı alınması, diğer gelirler ve bütçe
ödenekleri
Madde 18.- Çevre kirliliğinin önlenmesi, çevrenin
iyileştirilmesi ve çevre ile ilgili yatırımların desteklenmesi amacıyla,
a) İthaline izin verilen kontrole tâbi yakıt ve atıkların
CIF bedelinin yüzde biri ile, hurdaların CIF bedelinin binde beşi oranında
alınacak miktar,
b) Belediyelerce tahsil edilen çevre temizlik vergisinin
yüzde yirmisi,
c) Hava taşıt araçlarından yurtiçi taşımaları için (yurt
dışı bağlantılı seferler hariç) yolcu başına bilet bedelinin yüzde birinden ve
taşınan yük için ton başına yılda alınacak 1 Türk Lirası,
d) GSM mobil telefon abonelerinden ayda bir defa abone
başına 1 Türk Lirası olmak üzere şirketlerce tahsil edilen miktar,
e) Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre gemi siciline;
16.12.1999 tarihli ve 4490 sayılı Türk
Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca Türk Uluslararası Gemi Siciline tescil
edilen her türlü deniz aracından;
1 ) Onsekiz gros tondan yüz (dahil) gros tona kadar olanlara
gros ton başına 1 Türk Lirası,
2 ) Yüzbir gros tondan beşyüz (dahil) gros tona kadar
olanlardan yukarıdaki meblağa ilave olarak yüz gros tonun üzerindeki her gros
ton başına 50 Kuruş,
3) Beşyüzbir gros tondan beşbin (dahil) gros tona kadar olanlardan
yukarıdaki meblağlara ilave olarak beşyüz gros tonun üzerindeki her gros ton
başına 10 Kuruş,
4) Beşbinbir gros tondan yirmibin (dahil) gros tona kadar
olanlardan yukarıdaki meblağlara ilave olarak beşbin gros tonun üzerindeki her
gros ton başına 5 Kuruş,
5) Yirmibin gros tondan büyük olanlardan ise yukarıdaki
meblağlara ilave olarak yirmibin gros tonun üzerindeki her gros ton başına 2
Kuruş, olmak üzere liman başkanlıklarınca her yılın Ocak ayı içerisinde tahsil
edilen miktar,
Çevre katkı payı olarak tahsil edilir. Tahsil edilen bu
tutarlar, ilgililerce en geç ertesi ayın onbeşine kadar ilgili mal
saymanlıkları hesaplarına aktarılır ve bütçeye gelir kaydedilir.
Ayrıca, yurtiçi ve yurtdışından temin edilecek her türlü
hibe, yardım ve bağışlar ile kredi anapara geri dönüşleri ve kredi faizleri de
tahsil edilerek, Çevre ve Orman Bakanlığı merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına
yatırılır ve bütçeye gelir kaydedilir.
Bu maddede sayılan gelirlerin tahsilatında 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
(c), (d) ve (e) bentlerinde maktu olarak öngörülen tutarlar,
her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre
belirlenen yeniden değerleme oranında artırılır. Bakanlar kurulu (a), (b) ve
(c) bentlerinde yer alan oranları ayrı ayrı veya topluca sıfıra kadar indirmeye
veya kanuni oranına kadar yükseltmeye yetkilidir.
Atıksu arıtımı, atık bertarafı ve katı atık geri kazanım
tesislerinin gözetim, fizibilite, etüt, proje ve inşaat işlerinin kredi veya
yardım suretiyle desteklenmesi ile çevre düzeni planlarının yapımı, hava, su ve
toprak kalitesinin ölçüm ve izleme ağının oluşturulması, gürültünün önlenmesi
ile ilgili etüt ve projelerin desteklenmesi, acil müdahale planlarının
hazırlanması, çevresel etki değerlendirmesi faaliyetleri, havza koruma planı
çalışmaları, biyolojik çeşitliliğin korunması, çölleşme ve iklim değişikliği
ile mücadele çalışmaları, stratejik çevresel değerlendirme, nesli tehlikede
olan bitki ve hayvan türleri ile yaşama ortamlarının korunması, uluslararası
sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerin karşılanması, çevre eğitimi ve
yayını ile ilgili faaliyetler ve ihtisas komisyonları için yapılan harcamalar
ile çevre kirliliğinin giderilmesi çalışmaları için Bakanlık bütçesine, yılı
bütçe gelirleri içerisinde tahmin edilen yukarıdaki gelirler karşılığı ödenek
öngörülür.
Yukarıda sayılan gelirlerin tahsili ve bütçede öngörülen
ödeneklerin kullanımı ile ilgili usul ve esaslar, Maliye Bakanlığının uygun
görüşü üzerine Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 14.- 2872 sayılı Kanunun 20 nci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 20.- İdarî nitelikteki cezalar şunlardır:
a) Ek 5 inci madde uyarınca emisyon ölçümü yaptırmayan
motorlu taşıt sahiplerine 250 Türk Lirası, yönetmeliklerle belirlenen
standartlara aykırı emisyona sebep olan motorlu taşıt sahiplerine 500 Türk
Lirası idarî para cezası verilir.
b) Hava kirlililiği yönünden önemli etkileri nedeniyle
kurulması ve işletilmesi yönetmelikle izne tâbi tutulan tesisleri, yetkili
makamlardan izin almadan kuran ve işleten veya iznin iptal edilmesine rağmen
kurmaya ve işletmeye devam eden veya bu tesislerde izin almaksızın sonradan
değişiklik yapan veya yetkili makamların gerekli gördükleri değişiklikleri
tanınan sürede yapmayanlara 12.000 Türk
Lirası idarî para cezası verilir. Bu tesislerde emisyon miktarları yönetmelikle
belirlenen sınırları aşıyorsa 24.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
İzne tâbi tesisleri, aldıkları izin belgesinde veya
yönetmeliklerde öngörülen önlemleri almadan veya yönetmeliklerde belirlenen
emisyon standartlarına ve sınırlamalarına aykırı olarak işletenlere 12.000 Türk
Lirası idarî para cezası verilir.
c) Hava kirliliği yönünden kurulması ve işletilmesi izne
tâbi olmayan tesislerin işletilmesi sırasında yönetmelikle belirlenen
standartlara aykırı emisyona neden olanlara 3.000 Türk Lirası idarî para cezası
verilir.
Bu Kanunun Ek 10 uncu maddesine aykırı davrananlara 1.000
Türk Lirası idarî para cezası verilir.
Bu bendin birinci paragrafında öngörülen fiilin konutlarla
ilgili olarak işlenmesi halinde verilecek ceza toplu veya ferdi ısıtılan
konutlarda her bağımsız bölüm için 150 Türk Lirasıdır. Bu cezai sorumluluk
toplu ısıtılan konutlarda yöneticiye, ferdi ısıtılan konutlarda ise konutu
kullanana aittir. Yöneticinin bağımsız bölümleri kullananlara genel hükümlere
göre rücu hakkı saklıdır.
d) Hava kirliliği yönünden özel önem taşıyan bölgelerde veya
kirliliğin ciddi boyutlara ulaştığı zamanlarda ve yerlerde veya kritik
meteorolojik şartlarda yönetmeliklerle öngörülen önlemleri almayan, yasaklara
aykırı davranan ya da Mahalli Çevre Kurullarınca bu konuda alınan kararlara
uymayanlara bu maddenin (b) ve (c) bentlerinde öngörülen cezalar bir kat
artırılarak verilir.
Bu fiilin konutlarla ilgili olarak işlenmesi halinde cezai
sorumluluk bu maddenin (c) bendinin ikinci paragrafına göre tespit edilir.
e) Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecine başlamadan veya bu
süreci tamamlamadan inşaata başlayan ya da faaliyete geçenlere yapılan proje bedelinin
yüzde 1'i oranında idarî para cezası
verilir. Cezaya konu olan durumlarda yatırımcı faaliyet alanını eski hale
getirmekle yükümlüdür.
Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinde verdikleri
taahhütnameye aykırı davrananlara, her bir ihlal için 5.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
f) 11 inci maddeye göre kurulması zorunlu olan atık alım, ön
arıtma, arıtma veya bertaraf tesislerini kurmayanlar ile kurup da
çalıştırmayanlara 30.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
g) 12 nci maddede öngörülen
bildirim ve bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere 3.000 Türk
Lirası idarî para cezası verilir.
h) Bu Kanunun 14 üncü maddesine göre çıkarılan yönetmelikle
belirlenen önlemleri almayan veya standartlara aykırı şekilde gürültü ve
titreşime neden olanlara, konutlar için 200 Türk Lirası, ulaşım araçları için
600 Türk Lirası, işyerleri ve atölyeler için 2.000 Türk Lirası, fabrika,
şantiye ve eğlence gürültüsü için 6.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
ı) Bu Kanunda öngörülen yasaklara ve sınırlamalara aykırı
olarak ülkenin egemenlik alanlarındaki denizlerde ve yargılama yetkisine tâbi
olan deniz yetki alanlarında ve bunlarla bağlantılı sularda, tabiî veya sunî
göller ve baraj gölleri ile akarsularda;
1) Petrol ve petrol türevleri (ham petrol, akaryakıt,
sintine, slaç, slop, rafine ürün, yağlı atık vb.) tahliyesi veya deşarjı yapan
tankerlerden, bin (dahil) gros tona kadar olanlar için gros ton başına 20 Türk
Lirası, bin ilâ beşbin (dahil) gros ton arasında olanlara, bu miktar ve ilave
her gros ton başına 5 Türk Lirası,
beşbin gros tondan fazla olanlara ise, yukarıdaki miktarlar ve
ilave her gros ton başına 50
Kuruş,
2) Kirli balast tahliyesi yapan tankerlerden bin (dahil)
gros tona kadar olanlar için gros ton başına 15 Türk Lirası, bin ilâ beşbin
(dahil) gros ton arasında olanlara bu miktar ve ilave her gros ton başına 3
Türk Lirası, beşbin gros tondan fazla olanlara ise yukarıdaki miktarlar ve
ilave her gros ton başına 50 Kuruş,
3) Petrol türevleri (sintine, slaç, slop, akaryakıt, yağlı
atık vb. ) veya kirli balast tahliyesi yapan gemi ve diğer deniz vasıtalarından
bin gros tona kadar olanlar için gros ton başına 10 Türk Lirası, bin ilâ beşbin
(dahil) gros ton arasında olanlara bu miktar ve ilave her gros ton başına 2
Türk Lirası, beşbin gros tondan fazla olanlara ise yukarıdaki miktarlar ve
ilave her gros ton başına 50 Kuruş,
4) Katı atık bırakan veya evsel atıksu deşarjı yapan tanker,
gemi ve diğer deniz araçlarından bin (dahil) gros tona kadar olanlar için gros
ton başına 5 Türk Lirası, bin ilâ beşbin (dahil) gros ton arasında olanlara bu
miktar ve ilave her gros ton başına 1 Türk Lirası, beşbin gros tondan fazla
olanlara ise yukarıdaki miktarlar ve ilave her gros ton başına 20 Kuruş, idarî
para cezası verilir.
Tehlikeli madde ve atıkların deşarjı durumunda uygulanacak
idarî para cezaları, petrol ve türevleri kategorisi esas alınarak on katı verilir.
Kirliliğin oluşmasını müteakip gemi veya deniz aracının
kendi imkânları ile, neden olduğu kirliliği giderdiğinin tespit edilmesi
durumunda, idarî para cezası 1/3 oranında uygulanır.
Cezanın derhal ve defaten ödenmemesi veya bu hususta yeterli
teminat gösterilmemesi halinde, gemiler ve götürülebilen diğer deniz vasıtaları
en yakın liman yetkilisine teslim edilerek seyrüseferden ve faaliyetten men
edilir. Banka teminat mektubu veya geminin bağlı olduğu klüp sigortacısı
tarafından düzenlenecek teminat mektubu teminat olarak kabul edilir.
Yabancı devlet egemenliği altındaki sularda bu devletlerin
mevzuatının Türk Bayraklı gemiler tarafından ihlali durumunda, ilgili devletin
ceza uygulamaması ve Türkiye'nin cezalandırmasını talep etmesi durumunda bu
Kanun hükümleri uygulanır.
Bu bendin birinci paragrafı dışında, bu Kanun ve bu Kanun
uyarınca çıkarılan yönetmeliklere aykırı olarak ülkenin egemenlik alanındaki
denizlere ve yargılama yetkisine tâbi olan deniz yetki alanlarına, içme ve
kullanma suyu sağlama amacına yönelik olmayan sulara atık boşaltanlara 12.000
Türk Lirası idarî para cezası verilir. Yukarıda öngörülen fiilin konutlarla
ilgili olarak işlenmesi halinde her konut ve bağımsız bölüm için 300 Türk
Lirası idarî para cezası verilir. Bu cezai sorumluluk, müstakil konutlarda
konutu kullanana, diğer konutlarda ise yöneticiye aittir. Yöneticinin bağımsız
bölümleri kullananlara genel hükümlere göre rücu hakkı saklıdır.
i) Bu Kanunun Ek 9 uncu maddesine aykırı davrananlara 500
Türk Lirası idarî para cezası verilir.
j) Kanunda ve yönetmelikte öngörülen yasaklara veya
standartlara aykırı olarak veya önlemleri almadan atıkları toprağa verenlere
12.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
Bu fiilin konutlarla
ilgili olarak işlenmesi halinde her konut ve bağımsız bölüm için 300 Türk
Lirası idarî para cezası verilir. Bu cezai sorumluluk, müstakil konutlarda
konutu kullanana, diğer konutlarda ise yöneticiye aittir. Yöneticinin bağımsız
bölümleri kullananlara genel hükümlere göre rücu hakkı saklıdır.
k) Bu Kanunun 9 uncu maddesinin (a) bendinde belirtilen hususlara aykırı olarak biyolojik çeşitliliği tahrip edenlere, (d)
bendi uyarınca ilan edilen Özel Çevre Koruma Bölgeleri için tespit edilen
koruma ve kullanma esaslarına aykırı davrananlara ve (e) bendinin ikinci
paragrafı uyarınca sulak alanlar için yönetmelikle belirlenen koruma ve
kullanım usul ve esaslarına aykırı davrananlar ile (f) bendinde belirlenen
esaslara ve yasaklamalara aykırı davrananlara 10.000 Türk Lirası, (e) bendinin
birinci paragrafına aykırı davrananlara 50.000 Türk Lirası idarî para cezası
verilir.
l) Bu Kanunun Ek 1 inci maddesinin (c) bendine aykırı olarak
anız yakanlara her dekar için 10 Türk Lirası idarî para cezası verilir. Anız
yakma fiilinin orman ve sulak alanlara
bitişik yerler ile meskun mahallerde işlenmesi durumunda ceza beş kat
artırılır.
Bu Kanunun Ek 1 inci maddesinin (d) bendi uyarınca tespit
edilen esaslara aykırı olarak ülkenin egemenlik alanlarındaki denizlerden ve
kazasına tâbi olan deniz yetki alanlarından, akarsular ve göller ile tarım
alanlarından belirlenen esaslara aykırı olarak kum, çakıl ve benzeri maddeleri
alanlara metreküp başına 60 Türk Lirası
idarî para cezası verilir.
m) Bu Kanunun Ek 2 nci maddesinde öngörülen çevre yönetim
birimini kurmayanlara 3.000 Türk Lirası, çevre görevlisi bulundurmayanlara ya
da Bakanlıkça yetkilendirilmiş firmalardan hizmet almayanlara 2.000 Türk Lirası
idarî para cezası verilir.
n) Bu Kanunun 9 uncu maddesi uyarınca belirlenen koruma
esaslarına aykırı olarak içme ve
kullanma suyu koruma alanlarına, kaynağın kendisine ve bu kaynağı besleyen
yerüstü ve yeraltı sularına, sulama ve drenaj kanallarına atık boşaltanlara
24.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
Bu fiilin konutlarla ilgili olarak işlenmesi halinde her
konut ve bağımsız bölüm için 600 Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu
cezai sorumluluk, müstakil konutlarda konutu kullanana, diğer konutlarda ise
yöneticiye aittir. Yöneticinin bağımsız bölümleri kullananlara genel hükümlere
göre rücu hakkı saklıdır.
Bu alanlarda Kanuna ve yönetmeliklere aykırı olarak yapılan
yapılar 3194 sayılı İmar Kanununda belirlenen esaslara göre yıktırılır.
o) Bu Kanunun 11 inci maddesinde öngörülen acil durum
planlarını yönetmelikle belirlenen usul
ve esaslara uygun olarak hazırlamayan ve bu planların uygulanması için gerekli
tedbirleri almayan, ekip ve ekipmanları bulundurmayanlar ile yerel, bölgesel ve ulusal acil durum
planlarına uymayanlara 6.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
p) Bu Kanunun 13 üncü maddesinde öngörülen mali sorumluluk
sigortasını yaptırmayanlara 12.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
r) Bu Kanunda ve yönetmeliklerde öngörülen usul ve esaslara,
yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak atık toplayan, taşıyan, geçici ve
ara depolama yapan, geri kazanan, geri dönüşüm sağlayan, tekrar kullanan veya bertaraf edenlere 12.000 Türk Lirası,
ithal edenlere 30.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
s) Umuma açık yerlerde her ne şekilde olursa olsun çevreyi
kirletenlere 50 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
t) Tehlikeli atıkların her ne şekilde olursa olsun ülkeye
girişini sağlayanlara ayrı ayrı 1.000.000 Türk Lirası idarî para cezası
verilir.
u) Tehlikeli atıkları ilgili mercilere ön bildirimde
bulunmadan ihraç eden veya transit geçişini yapanlara 1.000.000 Türk Lirası
idarî para cezası verilir.
v) Bu Kanunda ve ilgili yönetmeliklerde öngörülen yasaklara
veya sınırlamalara aykırı olarak tehlikeli atıkları toplayan, ayıran, geçici ve
ara depolama yapan, geri kazanan, yeniden kullanan, taşıyan, ambalajlayan,
etiketleyen, bertaraf eden ve ömrü
dolan tehlikeli atık bertaraf tesislerini kurallara uygun olarak kapatmayanlara
100.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
y) Tehlikeli kimyasallar ve bu kimyasalları içeren eşyayı bu
Kanunda ve ilgili yönetmeliklerde belirtilen usul ve esaslara, yasak ve
sınırlamalara aykırı olarak üreten, işleyen, ithal ve ihraç eden, taşıyan,
depolayan, kullanan, ambalajlayan, etiketleyen, satan ve satışa sunanlara,
100.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
z) Bu Kanunun 11 inci maddesi ile atıksu altyapı
sistemlerinin ve katı atık bertaraf tesisleri kurma yükümlülüğü verilen kurum ve kuruluşların, bu yükümlülüklerini, bu
Kanunun geçici 5 inci maddesinde belirtilen süre içinde yerine getirmemeleri halinde; Belediyelerde nüfusu,
100.000’den fazla olanlara 50.000 Türk Lirası, 100.000 ila 50.000 arasında
olanlara 30.000 Türk Lirası, 50.000 ila 10.000 arasında olanlara 20.000 Türk
Lirası, 10.000 ila 2.000 arasında olanlara 10.000 Türk Lirası, Organize sanayi
bölgelerinde 50.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
Bu maddenin ( k ), (l), (r), (s), (t), (u), (v) ve (y)
bentlerinde öngörülen idarî para cezaları, kurum, kuruluş ve işletmelere üç
katı olarak verilir.
Bu maddede öngörülen idarî para cezaları her takvim yılı
başından geçerli olmak üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca o
yıl için tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılır.
Bu maddede öngörülen ceza miktarlarını 10 katına kadar
artırmaya Bakanlar Kurulu Yetkilidir."
MADDE 15.- 2872 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 23.- Bu Kanunda belirtilen idarî para cezaları,
bu cezaların verilmesini gerektiren fiillerin işlenmesinden itibaren üç yıl
içinde birinci tekrarında bir kat, ikinci ve müteakip tekrarında iki kat
artırılarak verilir."
MADDE 16.- 2872 sayılı Kanunun değişik 24 üncü maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 24.- Bu Kanunda öngörülen idarî para cezalarını
verme yetkisi Bakanlığa aittir.
Bu yetki, 12 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca denetim
yetkisinin devredildiği kurum ve merciler tarafından da kullanılır.
Bu Kanunda öngörülen idarî para cezaları genel bütçeye gelir
kaydedilir.
Bu Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca
denetim yetkisi verilen ve genel bütçe dışında yer alan kurum ve merciler
tarafından verilen idarî para cezalarının yüzde ellisi, bu Kanun uyarınca
yapılacak denetimlerle ilgili harcamaları karşılamak ve diğer çevre
hizmetlerinde kullanılmak üzere bu kurumların bütçesine gelir kaydedilir, yüzde
ellisi ise genel bütçeye gelir kaydedilir.
Bu Kanun uyarınca yapılacak denetimlerle ilgili harcamaları
karşılamak ve diğer çevre hizmetlerinde kullanılmak üzere, Bakanlık bütçesine,
genel bütçeye gelir kaydedilecek idarî para cezaları karşılığı gerekli ödenek
öngörülür."
MADDE 17.- 2872 sayılı Kanunun 25 inci maddesi başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"İdarî para cezalarının uygulanması, ödeme süresi,
tahsil usulü ve itiraz
Madde 25.- Bu Kanunda öngörülen idarî para cezası gerektiren
suçlarla ilgili olarak yetkili denetleme elemanlarınca bir tutanak tanzim
edilir. Bu tutanak denetleme elemanlarının bağlı bulunduğu ve ceza vermeye
yetkili mercie intikal ettirilir. Bu merci tutanağı değerlendirerek gerekli
cezayı verir. Ceza kararı 11.2.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu
hükümlerine göre cezayı veren merci tarafından ilgiliye tebliğ edilir.
İdarî para cezalarının ödeme süresi cezanın tebliğ
tarihinden itibaren 30 gündür. İdarî para cezalarına karşı tebliğ tarihinden
itibaren 30 gün içinde idare mahkemesinde dava açılabilir.
Dava açmış olmak idarece verilen cezanın tahsilini durdurmaz.
Ceza vermeye yetkili kurum ve merciler tarafından verilen
idarî para cezaları, Maliye Bakanlığından izin alınarak Bakanlıkça bastırılan
ve dağıtılan makbuz karşılığında tahsil edilir.
Öngörülen süre içinde ödenmeyen idarî para cezaları, 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil
edilmek üzere, ceza uygulananların bağlı bulundukları vergi dairelerine
bildirilir.
Bu Kanuna göre verilecek idarî para cezalarında suçun
tespiti ve cezanın kesilmesi usulleri, ceza uygulamasında kullanılacak
makbuzların şekli, dağıtımı ve kontrolü ile cezaların tahsiline ilişkin usul ve
esaslar Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Bakanlıkça çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir."
MADDE 18.- 2872 sayılı Kanunun 26 ncı maddesi başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Adli nitelikteki cezalar
Madde 26.- Bu Kanunun 12
nci maddesinde öngörülen bildirim ve bilgi verme yükümlülüğünü yerine
getirirken yanlış ve yanıltıcı bilgi verenler ve bilgi vermemekte direnenler ile çevresel etki değerlendirmesi sürecinde
yanlış ve yanıltıcı belge düzenleyenler ve kullananlar altı aydan bir yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu maddeye göre yargıya intikal eden
çevresel etki değerlendirmesine ilişkin ihtilaflarda çevresel etki
değerlendirmesi süreci yargılama sonuna kadar durur."
MADDE 19.- 2872 sayılı Kanunun 28 inci maddesine aşağıdaki
fıkra eklenmiştir.
"Çevreye verilen zararların tazminine ilişkin talepler
zarar görenin zararı ve tazminat yükümlülüğünü öğrendiği tarihten başlayarak
beş yıl ve herhalde zarara neden olan fiilin meydana gelmesinden itibaren
on yıl geçmekle zamanaşımına uğrar."
MADDE 20.- 2872 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye bu fıkrayı mütekiben
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Çevre kirliliğinin önlenmesi ve
giderilmesine ilişkin faaliyetler teşvik tedbirlerinden yararlandırılır. Bu
amaçla her yılın başında belirlenen teşvik sistemine Bakanlığın görüşü alınmak
sureti ile Hazine Müsteşarlığınca yeni esaslar getirilebilir."
"Arıtma tesisi kuran, işleten ve yönetmeliklerde
belirtilen yükümlülükleri yerine getiren kuruluşların arıtma tesislerinde
kullandıkları elektrik enerjisi tarifesinin, sanayi tesislerinde kullanılan
enerji tarifesinin yüzde ellisine kadar indirim uygulamaya Bakanlığın teklifi
üzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir."
MADDE 21.- 2872 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Bilgi edinme ve başvuru hakkı
Madde 30.- Çevreyi kirleten veya bozan bir faaliyetten zarar
gören veya haberdar olan herkes ilgili
mercilere başvurarak faaliyetle ilgili gerekli önlemlerin alınmasını veya faaliyetin durdurulmasını isteyebilir.
Herkes 9.10.2003 tarihli ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı
Kanunu kapsamında çevreye ilişkin bilgilere ulaşma hakkına sahiptir. Ancak,
açıklanması halinde üreme alanları, nadir türler gibi çevresel değerlere zarar
verecek bilgilere ilişkin talepler de bu Kanun kapsamında reddedilebilir."
MADDE 22.- 2872 sayılı Kanunun 31 inci maddesindeki
"Çevre Genel Müdürlüğünce" ibaresi "Bakanlıkça" olarak
değiştirilmiştir.
MADDE 23.- 2872 sayılı Kanuna aşağıdaki ek maddeler
eklenmiştir.
"EK MADDE 1.- Toprağın korunmasına ve kirliliğinin
önlenmesine ilişkin esaslar şunlardır:
a) Toprağın korunmasına ve kirliliğinin önlenmesine,
giderilmesine ilişkin usul ve esaslar ilgili kuruluşların görüşleri alınarak
Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle
belirlenir.
b) Taşocağı ve madencilik faaliyetleri, malzeme ve toprak
temini için arazide yapılan kazılar, dökümler ve doğaya bırakılan atıklarla
bozulan doğal yapının yeniden kazanılmasına ilişkin usul ve esaslar ilgili
kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
c) Anız yakılması, çayır ve mer'aların tahribi ve erozyona
sebebiyet verecek her türlü faaliyet yasaktır. Ancak, ikinci ürün ekilen
yörelerde Valiliklerce hazırlanan eylem planı çerçevesinde ve Valiliklerin
sorumluluğunda kontrollü anız yakmaya izin verilebilir.
d) Ülkenin egemenlik alanlarındaki denizlerden, akar ve kuru
dere yataklarından, göl yataklarından ve tarım arazilerinden kum, çakıl ve
benzeri maddelerin alınması ile ilgili esaslar ilgili kurum ve kuruluşların
görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."
"EK MADDE 2.- Faaliyetleri sonucu çevre kirliliğine
neden olacak veya çevreye zarar verecek kurum, kuruluş ve işletmeler çevre
yönetim birimi kurmak, çevre görevlisi istihdam etmek veya Bakanlıkça
yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlardan bu amaçla hizmet satın almakla yükümlüdürler.
Bu konuyla ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle
belirlenir."
"EK MADDE 3.- Bu Kanun ile "Nesli Tehlikede Olan
Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin
Sözleşme" uyarınca, girişi, çıkışı, kullanılması, taşınması, depolanması
ve bulundurulması suç teşkil eden bitkiler ile maddelere ilgili idarece el
konulur ve bu maddeler ile bitkiler, ilgili idarenin talebi ile yetkili sulh
ceza mahkemesi kararı ile müsadere edilir. El konulan ve müsadere edilen maddeler
ile bitkilerin tâbi tutulacağı işlemler ve diğer usul ve esaslar Bakanlıkça
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."
"EK MADDE 4.- Bakanlık, yönetmelikte belirtilen
koşulları taşıyanları çevre gönüllüsü olarak görevlendirebilir. Bu görev için
ilgililere herhangi bir ücret ödenmez.
Görevini kötüye kullandığı tespit edilen çevre
gönüllülerinin bu görevleri sona erdirilir.
Çevre gönüllülerinin çalışma ve eğitimlerine ilişkin usul ve
esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."
"EK MADDE 5.- Motorlu taşıt sahipleri, egzoz
emisyonlarının yönetmelikle belirlenen standartlara uygunluğunu belgelemek
üzere egzoz emisyon ölçümü yaptırmak zorundadırlar. Trafikte seyreden
taşıtların egzoz emisyon ölçümleri ve standartları ile ilgili usul ve esaslar
Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Motorlu taşıt üreticileri de üretim aşamasında yönetmelikle
belirlenen emisyon standartlarını sağlamakla yükümlüdür."
"EK MADDE 6.- Bakanlık, bu Kanunla öngörülen ölçme,
izleme ve denetleme faaliyetleri ile çevre sorunlarının çözümüne yönelik diğer
faaliyetleri yerine getirmek üzere gerekli kurumsal alt yapıyı oluşturur."
"EK MADDE 7.- Hava kalitesinin korunması ve hava
kirliliğinin önlenmesi için, ulusal enerji kaynakları öncelikli olmak üzere,
Bakanlıkça belirlenen standartlara uygun temiz ve kaliteli yakıtların ve yakma
sistemlerinin üretilmesi ve kullanılması zorunludur. Standartlara uygun olmayan
yakma sistemi ve yakıt üretenlere ruhsat verilmez, verilenlerin ruhsatları
iptal edilir.
Bakanlıkça, belirlenen temiz hava politikalarının il ve ilçe
merkezlerinde uygulanması ve hava kalitesinin izlenmesi esastır.
Hava kalitesinin belirlenmesi, izlenmesi ve ölçülmesine
yönelik yöntemler, hava kalitesi sınır değerleri ve bu sınır değerlerin
aşılmaması için alınması gerekli önlemler ile kamuoyunun bilgilendirilmesi ve
bilinçlendirilmesine ilişkin çalışmalar Bakanlıkça yürütülür. Bu çalışmalara
ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."
"EK MADDE 8.- Bakanlık, çevre ile ilgili olarak gerekli
gördüğü her türlü veri ve bilgiyi, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve
tüzel kişilerden doğrudan istemeye yetkilidir. Kendilerinden veri ve bilgi
istenen tüm kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler bu veri ve
bilgileri bedelsiz olarak ve talep edilen sürede vermekle yükümlüdür."
"EK MADDE 9.- İyonlaştırıcı olmayan radyasyon yayılımı
sonucu oluşan manyetik alanların çevre ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz
etkilerinin önlenmesi için usul ve esaslar, ilgili kurum ve kuruluşların
görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."
"EK MADDE 10.- Kokuya sebep olan emisyonların,
yönetmelikle belirlenen sınır değerlerin üzerinde çevreye verilmesi yasaktır.
Kokuya sebep olanlar, koku emisyonlarının önlenmesine ilişkin tedbirleri
almakla yükümlüdür. Buna ilişkin idarî ve teknik usul ve esaslar Bakanlıkça
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."
MADDE 24.- 2872 sayılı Kanunun 16, 21,
22 ve ek 1 inci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
GEÇİCİ MADDE 1.- Bu
Kanun uyarınca ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça
çıkarılacak yönetmelikler bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren en geç bir
yıl; Hazine Müsteşarlığı tarafından tespit edilecek sigorta genel şartları ile
Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakan tarafından onaylanacak tarife ve
talimatlar bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren en geç altı ay içinde
yayımlanır.
GEÇİCİ MADDE 2.- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte faal
durumda olan işletmelere bu Kanun ve
yönetmeliklerle getirilen ek yükümlülüklerin gerçekleştirilmesi için,
yönetmeliklerin yayımlanmasından sonra, Bakanlıkça bir yıla kadar süre
verilebilir.
GEÇİCİ MADDE 3.- Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce
Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği hükümlerine tâbi olduğu halde,
yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerden, hali hazırda yer seçimi uygun
olanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, ilgili
yönetmelikler çerçevesinde gerekli yükümlülüklerini yerine getirdiklerini
gösterir çevresel durum değerlendirme raporunu hazırlayarak Bakanlığa sunar.
İlgili yönetmeliklerde belirlenen şartları sağlayanlar başvuru tarihinden
itibaren altı ay içinde karara bağlanır.
Çevresel durum değerlendirme raporunu altı ay içinde
Bakanlığa sunmayan ya da raporun Bakanlığa sunulmasından itibaren altı ay
içerisinde gerekli çevre koruma önlemlerini almayan faaliyetler Bakanlıkça süre
verilmeksizin durdurulur.
Yürürlükteki mevzuat uyarınca yer seçimi uygun olmayan
faaliyetler için ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanması esastır.
GEÇİCİ MADDE 4.- Atıksu arıtma ve evsel nitelikli katı atık
bertaraf tesisini kurmamış belediyeler ile, hali hazırda faaliyette olup,
atıksu arıtma tesisini kurmamış organize sanayi bölgeleri, diğer sanayi
kuruluşları ile yerleşim birimleri, bu tesislerin kurulmasına ilişkin iş termin
planlarını bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde
Bakanlığa sunmak ve aşağıda belirtilen sürelerde işletmeye almak zorundadır.
İşletmeye alma süreleri, iş termin
planının Bakanlığa sunulmasından itibaren; Belediyelerde nüfusu, 100.000’ den
fazla olanlarda 3 yıl, 100.000 ila 50.000 arasında olanlarda 4 yıl, 50.000 ila
10.000 arasında olanlarda 5 yıl, 10.000 ila 2.000 arasında olanlarda 6 yıl,
Organize sanayi bölgelerinde 2 yıl, Organize sanayi bölgeleri dışında kalan
endüstri tesisleri ve atıksu üreten her türlü tesiste 18 aydır.
Halen inşaatı devam eden atıksu arıtma ve katı atık bertaraf
tesisleri için iş termin planı
hazırlanması şartı aranmaz. Tesisin işletmeye alınma süresi bu maddede belirlenen işletmeye alınma
sürelerini geçemez.
Belediyeler, organize sanayi bölgeleri, diğer sanayi
kuruluşları ile yerleşim yerleri bu hükümden yararlanmak için bu Kanunun yayımı
tarihinden itibaren bir ay içinde Bakanlığa başvurmak zorundadır.
GEÇİCİ MADDE 5.- Bu Kanuna ekli (1) sayılı listede
gösterilen kadrolar iptal edilerek, 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki
(1) sayılı cetvelin Çevre ve Orman Bakanlığına ilişkin bölümünden çıkartılmış,
ekli (II) sayılı listede gösterilen kadrolar ise ihdas edilerek, 190 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (1) sayılı cetvelin Çevre ve Orman Bakanlığına
ilişkin bölümüne eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 6.- Bu Kanunda geçen Türk Lirası ibaresi
karşılığında, uygulamada 28.1.2004 tarihli ve 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun hükümlerine göre Ülkede tedavülde bulunan
para "Yeni Türk Lirası" olarak adlandırıldığı sürece bu ibare
kullanılır.
MADDE 25.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğü girer.
MADDE 26.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
|
Prof. Dr. T. Çiller |
|
|
|
Başbakan
|
|
|
|
Başbakan
Yrd. ve Dışişleri Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
M. Karayalçın |
N. Cevheri |
Y. Aktuna |
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
A. Ş. Erek |
M. Gülcegün |
B. S. Daçe |
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
Ö. Alpago |
A. E. Kıratlıoğlu |
N. Kurt |
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
A. Köylüoğlu |
A. A. Doğan |
A. Ataç |
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
S. Sümer |
A. Gökdemir |
Ş. Erdem |
|
Devlet
Bakanı |
Adalet
Bakanı |
Millî
Savunma Bakanı |
|
B. Alagöz |
M. Moğultay |
M. Gölhan |
|
İçişleri
Bakanı |
Maliye
Bakanı |
Millî
Eğitim Bakanı |
|
N. Menteşe |
İ. Attila |
N. Ayaz |
|
Bayındırlık
ve İskân Bakanı |
Sağlık
Bakanı |
Ulaştırma
Bakanı |
|
H. Çulhaoğlu |
D. Baran |
M. Köstepen |
|
Tarım ve
Köyişleri Bakanı |
Çal. ve
Sos. Güv. Bakanı |
Sanayi
ve Ticaret Bakanı |
|
R. Şahin |
N. Matkap |
M. Dönen |
|
Enerji
ve Tabiî Kay. Bakanı |
Kültür
Bakanı |
Turizm
Bakanı |
|
V. Atasoy |
T. Savaş |
Ş. Ulusoy |
|
Orman
Bakanı |
Çevre
Bakanı |
|
|
H. Ekinci |
R. Akçalı |
|
ÇEVRE KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METNE EKLİ LİSTE
(1) SAYILI CETVEL
KURUMU: ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI
TEŞKİLATI: TAŞRA
İPTAL EDİLEN KADROLAR
SINIFI UNVANI K/D KADRO ADEDİ TOPLAM
GİH |
MEMUR |
7 |
5 |
5 |
GİH |
MEMUR |
8 |
1 |
1 |
GİH |
MEMUR |
10 |
4 |
4 |
GİH |
ORMAN. MUH. MEM. |
5 |
90 |
90 |
GİH |
ORMAN MUH. MEM. |
7 |
70 |
70 |
GİH |
ORMAN MUH. MEM. |
11 |
70 |
70 |
GİH |
DAKTİLOGRAF |
5 |
14 |
14 |
GİH |
DAKTİLOGRAF |
7 |
4 |
4 |
GİH |
ŞOFÖR |
5 |
45 |
45 |
GİH |
ŞOFÖR |
7 |
20 |
20 |
GİH |
ŞOFÖR |
9 |
1 |
1 |
GİH |
ŞOFÖR |
11 |
30 |
30 |
THS |
EKONOMİST |
1 |
4 |
4 |
THS |
EKONOMİST |
2 |
1 |
1 |
THS |
TEKNİKER |
1 |
20 |
20 |
THS |
TEKNİSYEN |
3 |
15 |
15 |
THS |
TEKNİSYEN |
4 |
4 |
4 |
THS |
TEKNİSYEN |
8 |
5 |
5 |
THS |
TEKNİSYEN |
9 |
5 |
5 |
THS |
TEKNİSYEN |
10 |
5 |
5 |
YHS |
HİZMETLİ |
5 |
10 |
10 |
YHS |
HİZMETLİ |
7 |
8 |
8 |
YHS |
HİZMETLİ |
11 |
3 |
3 |
YHS |
KALORİFERCİ |
5 |
1 |
1 |
YHS |
KALORİFERCİ |
7 |
1 |
1 |
YHS |
BEKÇİ |
5 |
25 |
25 |
YHS |
BEKÇİ |
7 |
25 |
25 |
YHS |
BEKÇİ |
8 |
5 |
5 |
YHS |
BEKÇİ |
11 |
9 |
9 |
|
|
|
|
|
|
TOPLAM |
|
500 |
500 |
(II) SAYILI LİSTE
KURUMU: ÇEVRE VE ORMAN
BAKANLIĞI
TEŞKİLATI: MERKEZ
İHDAS EDİLEN KADROLAR
SINIFI UNVANI DERECE ADET
GİH |
ÇEVRE VE ORMAN UZMANI |
5 |
100 |
GİH |
ÇEVRE VE ORMAN UZMANI |
6 |
50 |
GİH |
ÇEVRE VE ORMAN UZMANI |
7 |
50 |
GİH |
ÇEVRE VE ORMAN UZMAN YRD. |
8 |
300 |
|
|
|
|
|
TOPLAM |
|
500 |