Dönem : 22 Yasama Yılı : 1
T.B.M.M. (S. Sayısı : 198)
Çeşitli Kanunlarda ve
Maliye Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ile İçişleri; Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm; Tarım, Orman ve Köyişleri;
Çevre ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/602)
Not : Tasarı Başkanlıkça; Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî
Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji; İçişleri;
Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm; Tarım, Orman ve Köyişleri; Çevre ve Plan ve Bütçe
komisyonlarına havale edilmiştir.
T.C.
Başbakanlık 16.5.2003
Kanunlar ve Kararlar
Genel
Müdürlüğü
Sayı :
B.02.0.KKG.0.10/101-605/2232
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Maliye
Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca 21.4.2003
tarihinde kararlaştırılan “Çeşitli Kanunlarda ve Maliye Bakanlığının Teşkilât
ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini
arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GENEL GEREKÇE
Tasarı ile, 4706 sayılı Hazineye Ait
Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanunda, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununda,
4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunda, 3083
sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanununda,
2644 sayılı Tapu Kanununda, 775 sayılı Gecekondu Kanununda, 442 sayılı Köy
Kanununda 6664 sayılı Taş Ocakları Muamelatının Tedviri ve Varidatının
Tahsilinin Vilayet Hususi İdarelerine Ait Olduğu Hakkında Kanunda, 2886 sayılı
Devlet İhale Kanununda, 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununda, 167 sayılı Yeraltı
Suları Hakkında Kanunda, 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede, 3533 sayılı Umumi, Mülhak ve Hususi
Bütçelerle İdare Edilen ve Belediyelerle Sermayesinin Tamamı Devlete Ait Daire
ve Müesseseler Arasındaki İhtilafların Tahkim Yoluyla Halli Hakkında Kanunda,
13 Mart 1913 tarihli İl Özel İdaresi Kanununda, 4325 sayılı Olağanüstü Hal
Bölgesinde ve Kalkınmada Öncelikli Yörelerde İstihdam Yaratılması ve
Yatırımların Teşvik Edilmesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanunda, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununda ve 4342 sayılı
Mera Kanununda, 3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunda, 3007 sayılı
Gümrük Mevzuatına Göre Tasfiye Edilecek Eşya Hakkında Döner Sermaye Kanununda
ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda değişiklikler yapılmaktadır.
Tasarı ile;
- Hazineye ait taşınmaz malların
satışlarının hızlandırılması ve kolaylaştırılması,
- Ülke kalkınmasında önemli yer tutan
organize sanayi bölgelerinin, küçük sanayi sitelerinin, organize hayvancılık ve
besi bölgelerinin, endüstri ve teknoloji geliştirme bölgelerinin ve serbest
bölgelerin kurulmasının ve toplu konut üretiminin teşvik edilmesi,
- Hazineye ait taşınmaz malların yönetim
ve değerlendirilmesindeki bürokratik formalitelerin azaltılması,
- Köy veya beldelerdeki tarım arazilerinin
kullanıcılarına doğrudan satışının kolaylaştırılması, yararlanacaklara yeniden
müracaat imkânı tanınması ve taksitli satışlarda faiz uygulanmaması,
- Birinci derece doğal sit alanlarında
kalan taşınmaz mallar için yüzde altı oranında yapılaşmaya izin verilmesi,
- Tarım reformu alanında kalan ancak tarım
yapılamayan dördüncü sınıftan yukarı arazilerin, yatırımların teşviki
kapsamında kullanıma açılması,
- Yabancı gerçek kişiler ile ticaret
şirketlerinin karşılıklı olmak kaydıyla taşınmaz mal edinebilmelerinin
sağlanması,
- Taş, çakıl, kum ve toprak ocaklarının
kiralama yetkisinin Maliye Bakanlığından alınarak, belediye ve mücavir alan
sınırları içinde belediyelere, dışında ise il özel idarelerine verilmesi,
- Su ürünü üretim alanları ile kaynak
sularının kiralama yetkisinin Maliye Bakanlığından alınarak, il özel
idarelerine verilmesi,
- Kamu kurum ve kuruluşları arasında
taşınmazın aynına ilişkin uyuşmazlıkların, hakem yerine genel hükümlere göre
çözümlenmesi,
- Genel bütçeye dahil dairelerle katma
bütçeli idarelerin yürüttükleri hizmetler için gerekli cari ve yatırım
nitelikli giderlerini karşılamak amacıyla, valilerin yetki ve sorumluluğunda
olmak üzere il özel idarelerince katkı sağlanabilmesi,
- Kalkınmada öncelikli yörelerde yatırım
yapacaklara, Hazine yanında katma bütçeli kuruluşlara, belediyelere ve il özel
idarelerine ait arazi ve arsaların da mülkiyetinin bedelsiz devredilebilmesi ve
yatırımın yarısından fazlasını tamamlayan yatırımcılardan talepte bulunanlara
bu yerlerin doğrudan satılabilmesi,
- Turizm ve tersane yatırımcıları ile
yaşanan ihtilafların çözümlenmesi,
- Mera komisyonu çalışmalarında Maliye
Bakanlığının izninin alınması,
- Genel bütçe vergi gelirleri
tahsilatından büyük şehir belediyelerine aktarılan paylar ile ilgili olarak,
belediyelerin mağduriyetlerinin giderilmesi,
- Gümrüğe terk edilen, terk edilmiş
sayılan, müsadere edilen eşyanın satışından elde edilen hasılattan ayrılan %
10’luk döner sermaye gelirinin % 50’ye çıkarılması,
- Trafik para cezalarının kredi kartı ile
de ödenebilmesi,
Hususlarında düzenlemeler yapılmaktadır.
Yapılan bu düzenlemeler ile yatırım
ortamının iyileştirilmesi, yabancı yatırımların teşvik edilmesi, yerel
yönetimlerin malî yapılarının güçlendirilmesi ve kişilerin mülkiyet haklarının
kullanılmasına ilişkin mağduriyetlerinin giderilmesi amaçlanmaktadır.
MADDE
GEREKÇELERİ
Madde 1. - BakanlarKurulu kararı ile satış
kapsamına alınan hazineye ait taşınmazların satışı ile ilgili olarak 29.6.2001
tarihli ve 4706 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile oluşturulan Hazine Taşınmaz
Malları Satış Koordinasyon Kurulu, Değer Tespit Komisyonu ve İhale Komisyonu
çalışmalarında, komisyonların üye sayılarının çokluğu ve Hazineye ait taşınmaz
satışlarında görüş sorulan bakanlıkların merkez ve taşra teşkilâtlarında
görevli olan yetkililerin yanında, belediye ve sivil toplum kuruluşları
temsilcilerinin de bulunması nedeniyle karar alınmasında, değer tespitlerinde
ve ihalelerin yapılmasında güçlüklerle karşılaşılmıştır.
Kanun koyucunun amacının Hazineye ait
taşınmaz satışlarını hızlandırmak olmasına rağmen, uygulamada satışların
hızlandırılması bir yana, daha fazla bürokrasi ile karşılaşılmış ve
komisyonların toplanmasında sorunlar yaşanmıştır.
Diğer yandan, bir kamu kuruluşuna tahsisli
olduğu halde tahsis amacında kullanılmayan atıl vaziyetteki taşınmazların
değerlendirilebilmesi için Bakanlar Kurulundan bu taşınmazların satışına
ilişkin olarak karar alınması ve bu karar sonucunda tahsislerin kalkmış olması
Maliye Bakanlığını rahatlatan bir uygulama olmuştur. Bu uygulamanın devam
etmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir. Yapılan düzenleme ile uygulamada
beklenen fayda sağlanamayan, aksine satışları sürüncemede bırakan komisyonlar
kaldırılmaktadır.
Madde 2. - 4706 sayılı Kanunun 1 inci
maddesinde yapılan değişiklik çerçevesinde, kaldırılan kurul ve komisyonların
çalışma esas ve usullerini düzenleyen 2 nci maddede de bu yönde değişiklik
yapılmaktadır. Bir kamu kuruluşuna tahsisli olduğu halde, tahsis amacında
kullanılmayan atıl vaziyetteki Hazineye ait taşınmazların satışı için Bakanlar
Kuruluna Maliye Bakanlığınca teklif götürülmesi yönünde düzenlemeye
gidilmektedir.
Ayrıca, aynı Kanunun 2 nci maddesinde yer
alan ihale usulü ile komisyon üyelerine ve Kanunun uygulanmasında doğrudan
görev alanlara ücret ödenmesine ilişkin hükümler, komisyonların kaldırılmış
olması nedeniyle madde metninden çıkarılmaktadır.
Bu maddenin sekizinci ve dokuzuncu
fıkralarında yer alan, ihalede açıklık ve rekabetin sağlanmasına yönelik
tedbirlerin alınması ile onaylanan ihale kararlarının internet aracılığıyla
yayınlanmasına ilişkin hükümler, Tasarının 6 ncı maddesi ile 4706 sayılı
Kanunun 7 nci maddesine bir fıkra eklenmesi suretiyle yeniden düzenlendiğinden,
madde metninden çıkarılmaktadır.
Madde 3. - 4706 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesinin (b) bendinde yapılan değişiklik ile üzerinde çeşitli amaçlarla
kişiler lehine irtifak hakkı tesis edilmiş Hazineye ait taşınmazların zemini
ile üzerindeki bina ve tesislerden Hazineye geçmesi gereken kısmının talep
edilmesi halinde hak lehdarlarına rayiç bedel üzerinden doğrudan
satılabileceğine ilişkin düzenlemede yer alan “irtifak hakkı” ibaresi, 4721
sayılı Türk Medeni Kanununda “sınırlı ayni hak” olarak yer aldığından ve bu
kavram irtifak hakkını da içeren daha geniş bir anlam taşıdığından, diğer
sınırlı ayni hak sahiplerinin de bu imkândan yararlanabilmesi için maddede buna
paralel düzenleme yapılmaktadır. Maddede yer alan 6831 sayılı Orman Kanunu,
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ve 2873 sayılı Millî Parklar Kanunu uyarınca
ormanlardan izin verilmiş veya irtifak hakkına konu edilmiş yerlerin satışı
yasal olarak mümkün olmadığından, madde metninde yer almasına gerek bulunmamakta
ve bu nedenle de söz konusu madde anılan kanunları içermeyecek şekilde yeniden
düzenlenmektedir.
4706 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (c)
bendinde yapılan değişiklik ile uygulama imar planı içinde veya dışında çeşitli
nedenlerle kişilerle hisseli hale getirilmiş Hazineye ait taşınmazlardaki hisse
miktarı ve oranı esas alınarak, hissedarlarına rayiç bedel üzerinden doğrudan
satışına imkân tanıyan eski düzenlemedeki miktar sınırlamaları kaldırılmakta ve
Hazineye ait hisse oranı yüzde kırk olarak yeniden belirlenmektedir. Yapılan bu
düzenleme ile daha önceki uygulamada yer alan mevcut hükmün yeterli olmadığı,
ancak uygulamanın başarılı olduğu görüldüğünden, uygulamanın kapsamı
genişletilmektedir.
4706 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (f)
bendinde yapılan değişiklik ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına
ilave olarak, kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlara da kuruluş amaçlarında
kullanılmak ve ticarî faaliyete konu edilmemek şartıyla Hazineye ait
taşınmazların doğrudan satışına imkân tanınmaktadır.
4706 sayılı Kanunun 4 üncü maddesine
eklenen (g) bendi ile 16.2.1995 tarihli ve 4070 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin
ikinci fıkrasında yer alan tapu kayıtlarında tapu fazlalıklarının Hazineye ait
olduğuna ilişkin şerh bulunan taşınmazlardaki fazlalıkların tapu malikine veya
mirasçılarına doğrudan satılabileceğine ilişkin hüküm başvuru süresine ilişkin
sınırlama da kaldırılarak bu maddeye taşınmaktadır.
4706 sayılı Kanunun 4 üncü maddesine
eklenen son fıkra ile ülkemiz sanayiinin, hayvancılığının, tarımın, ihracatın
ve teknolojinin gelişmesinde önemli bir yer tutan küçük sanayi siteleri,
organize hayvancılık ve besi bölgeleri, borsa yerleri, serbest bölgeler,
endüstri bölgeleri ve teknoloji geliştirme bölgelerinin kurulmasına, en az yüz
milyon ABD Doları karşılığı Türk Lirası
yatırım yapılmasına ve toplu konut üretimine yönelik olarak, Hazine taşınmazlarının
doğrudan satışına imkân tanınmaktadır. Bu yerlerin amacı dışında
kullanılamayacağına dair tapu kütüğüne şerh konularak amaç dışı kullanım
önlenmektedir.
Madde 4. - 4706 sayılı Kanunun 5 inci
maddesinde yapılan düzenleme ile Hazineye ait taşınmazların daha kısa sürede
satılarak ekonomiye kazandırılmasını temin etmek üzere, taksitli satışlarda
Bakanlığa, taksite esas bedel, taksit süresi ve taksit sayısını belirleme
yetkisi tanınmak suretiyle taşınmazların satışı cazip hale getirilmektedir.
16.2.1995 tarihli ve 4070 sayılı Kanuna göre yapılan satışlarda bedelin
taksitle ödenmesi halinde, taksitle ödenecek kısma faiz uygulanmaması esası
getirilmektedir. Ayrıca belediyelere, Hazineye ait bütün taşınmaz satış
gelirlerinden pay verilmesi öngörülmekte, bu payın yıllık tutarının, genel
bütçe vergi gelirlerinden aktarılan payın yıllık toplam tutarını geçemeyeceğine
ilişkin sınırlama kaldırılmakta, belediyelere verilecek paylar artırılmakta,
ayrıca 775 sayılı Gecekondu Kanununa göre oluşturulan fona satış gelirlerinin
yüzde onu aktarılmakta ve mücavir alan dışındaki köylerde yapılan taşınmaz
satış gelirlerinden de ilgili köy tüzel kişiliğine pay verilmektedir.
Belediye ve mücavir alan sınırları içinde
olup, Bakanlıkça tespit edilecek alanlarda bulunan; 31.12.2000 tarihinden önce
üzerinde yapılanma olan Hazineye ait taşınmazların, öncelikle yapı sahipleri
ile bunların kanunî veya akdi haleflerine satılmak ya da genel hükümlere göre
değerlendirilmek üzere ilgili belediyelere bedelsiz olarak devredilmesi, bu taşınmazların
belediyelerce öncelikle yapı sahipleri ile bunların kanunî veya akdi
haleflerine, rayiç bedel üzerinden doğrudan satılması öngörülmektedir. Bu
şekilde devredilen taşınmazların, haczedilemeyeceği ve üzerinde üçüncü kişiler
lehine herhangi bir sınırlı ayni hak tesis edilemeyeceği öngörülmektedir.
Bu suretle yapılacak satışlarda satış
bedelinin, en az dörtte biri peşin ödenmek üzere üç yıla kadar
taksitlendirilebilmesi, taksit tutarlarına kanunî faiz oranının yarısının
uygulanması ve taksitle satışa esas bedel ile taksit süresi ve sayısını
belirlemeye belediyelerin yetkili olması esası getirilmektedir.
Belediyelere devredilen taşınmazların
öncelikle imar planları ve imar uygulaması yapılması gerekmekte olup, imar
planı ve/veya imar uygulaması yapılmadan kadastral parsel üzerinden yapılan
satışlarda, düzenleme ortaklık paylarına ilave olarak, satışı yapılan arazinin
düzenlemeden önceki yüzölçümünün % 20’sinin, satış bedelinden aynı oranda
düşülmek kaydıyla eğitim ve sağlık tesisleri ile diğer resmî tesis alanları
için ayrılabileceğine ve bu amaçla ayrılan alanların bedelsiz ve müstakil
parsel şeklinde Hazine adına resen tescil edileceğine dair tapu kütüğüne şerh
konulması öngörülmektedir. Böylece plansız ve çarpık yapılaşmış işgalli
alanların yeniden düzenlenmesi, bu yolla kentleşme ilkelerine uygun dokunun
oluşması amaçlanmaktadır.
İlgili belediyece yapılacak yazılı
tebligat tarihinden itibaren altı ay içinde kullanıcısı tarafından satın
alınmayan veya yapılacak imar uygulamaları sonucunda oluşan ve üzerinde
yapılanma olmayan taşınmazlar, genel hükümlere göre belediyece satılabilecek,
devir tarihinden itibaren üç yıl içinde belediyelerce satılamayan taşınmazlar,
belediyelerin muvafakatine ve hükme gerek olmaksızın Hazine adına resen tescil
edilecektir.
Belediyelerce satılan taşınmazların satış
bedelleri, alıcıları tarafından Maliye Bakanlığınca belirlenecek saymanlık
hesabına yatırılacak ve bu bedeller hiçbir şekilde haczedilemeyecektir.
Bedellerin yatırılacağı hesaplar illerde defterdarlıklar, ilçelerde ise
malmüdürlükleri tarafından ilgili belediyeye bildirilecektir. Tahsil edilen
bedellerden beşinci fıkraya göre pay ayrılacaktır.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
sonra Hazineye ait taşınmazlar üzerinde yapılan her türlü yapı ve tesislerin,
başka bir işleme gerek kalmaksızın Hazineye intikal etmesi, yapı ve tesisleri
yapanların herhangi bir hak ve tazminat talep edememeleri öngörülmektedir.
Böylece, Kanunun yürürlük tarihinden sonra Hazine taşınmazları üzerinde kaçak
yapılaşmanın önlenmesi yönünde önemli bir yaptırım getirilerek caydırıcılık
sağlanmaktadır.
Madde 5. - 4706 sayılı Kanunun 6 ncı
maddesinde yapılan düzenleme ile üzerinde kesin inşaat yasağı bulunan, birinci
derece doğal sit alanında kalan taşınmaz maliklerinin mağduriyetlerinin
giderilmesi amacıyla bu taşınmazlar için toplam yüzölçümünün yüzde altısını
geçmemek üzere inşaat izni verilmektedir.
Diğer yandan, üzerinde kesin inşaat yasağı
bulunan taşınmazların Hazine taşınmazları ile trampa edilmesine imkân tanıyan
belge verilebilmesi için koruma amaçlı imar planı yapılması zorunluluğu
getirilmektedir.
Madde 6. - Hazineye ait taşınmazların
ekonomiye kazandırılması sürecinde, mevzuat çerçevesinde bir çok bilgi ve
belgenin ilgili kurumlardan temin edilmesi gerekmektedir. Uygulamada, bu
işlemler uzun sürede yapılmakta ve beklenen verim alınamamaktadır.
Ayrıca, talep edilen bu bilgi ve belgeleri
mevzuatı gereğince sonuçlandırılması gereken ilgili kuruluşlar ücret, bedel ve
gider karşılığı şeklinde taleplerde bulunmaktadırlar. Yapılan düzenleme ile
ilgili idarelerin söz konusu bilgi ve belgeleri öncelikle göndermeleri, görüş
yazılarını en geç iki ay içinde cevaplandırmaları ve yapacakları ifraz, tevhit,
tescil ve tespit işlemleri için herhangi bir ücret talep etmemeleri
sağlanmaktadır. Genel bütçeli bir idare olan Tapu ve Kadastro Genel
Müdürlüğünün, yine genel bütçeli bir idare olan Maliye Bakanlığından ifraz,
tevhid, tescil ve tespit işlemleri için ücret talep etmesi nedeniyle işlemlerin
sonuçlandırılamamasının önüne geçilmekte ve 19.1.2002 tarihli ve 4736 sayılı
Kanun ile kamu kurum ve kuruluşlarının özel mevzuatı gerekçe gösterilerek
ücret, bedel ve gider karşılığı adı altında Hazineden para talep edilmemesi
amaçlanmaktadır.
Diğer taraftan, maddeye eklenen iki fıkra
ile Hazineye ait taşınmazların satış, trampa, kiralama, sınırlı aynî hak tesisi
işlemlerini kapsayan ihalelerde, şeffaflık ve açıklığın sağlanması ve
kamuoyunun bilgilendirilmesine yönelik olarak, ihale sonuçlarının süratle
duyurulması amaçlanmakta ve Hazineye ait taşınmaz satışında, kiraya
verilmesinde veya sınırlı aynî hak tesisinde; 4.1.2002 tarihli ve 4734 sayılı Kanuna tâbi olmaksızın, 28.7.1981
tarihli ve 2499 sayılı Kanuna tâbi ekspertiz şirketlerine değer tespit
ettirilebilmesi, ayrıca, ilan, reklam, pazarlama veya müşteri bulma gibi
konularda hizmet satın alınabilmesi imkânı getirilmektedir.
Madde 7. - Madde ile 4706 sayılı Kanuna
iki madde eklenmektedir.
Madde 7/A. - Hazineye ait tarım
arazilerinin satışına ilişkin 4070 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde, satış ihalelerinde,
ita amirinin onayı ile tahmin edilen bedelin % 30’una kadar geçici teminat
alınabileceği hükmü bulunmakla birlikte, kiralama, sınırlı ayni hak ve buna
bağlı ön izin ihalelerinde bu hükmün uygulanması mümkün bulunmadığından,
uygulamada ilgili yıl Bütçe Kanununa hüküm konulmak suretiyle birlik sağlanmaya
çalışılmaktadır. Yapılan düzenleme ile satış dışındaki ihalelerde de ihale
bedelinin % 30’una kadar geçici teminat alınmasına imkân tanınmaktadır.
Madde 7/B. - Hazineye ait taşınmazların,
konut yapılmak amacıyla rayiç bedel üzerinden konut yapı kooperatiflerine,
kooperatif birliklerine veya bu birliklerin oluşturduğu üst birliklere, bunlar
arasında yapılacak ihale ile satılabilmesi imkânı ve bunların ihaleye
katılabilmeleri için, ihale konusu taşınmazın tahmini bedelinin dörtte birini
bir bankada adlarına açılan hesapta bloke etmeleri şartı getirilmektedir. Bu
taşınmazların satış amacı dışında kullanılamayacağına, amacı dışında
kullanıldığının tespiti halinde, satılan taşınmazın satış bedelinin faizsiz
iade edilerek Hazinece geri alınacağına dair tapu kütüğüne şerh konulacaktır.
Ancak yapılacak planlarda baz alınacak projeksiyon nüfusun ihtiyacı olan sosyal
ve kültürel tesis alanları ile lokanta, çarşı, banka gibi günlük ihtiyaçları
karşılamaya yönelik alanlara yer verilmesi satış amacına aykırılık teşkil
etmeyecektir. Bu maddeye göre satılan taşınmazlarla ilgili olarak yapılacak
imar uygulaması sonucunda kamu hizmet alanlarına ayrılan yerlerin, bedelsiz ve
müstakil parsel olarak Hazine adına resen tescil edilmesi hükmü getirilerek
ileride kamu ihtiyaçlarının karşılanması güvence altına alınmakta ve Devletin
ileride doğabilecek kamulaştırma yükü ortadan kaldırılmaktadır.
Madde 8. - Madde ile 4706 sayılı Kanuna
iki geçici madde eklenmektedir.
Geçici Madde 4. - 4706 sayılı Kanunun 6
ncı maddesi ile trampaya konu olabilecek taşınmazların, koruma amaçlı plan
içerisinde yer alması esası getirildiğinden, bu maddenin yürürlük tarihinden
önce Kültür ve Turizm Bakanlığınca trampa programına alınan taşınmazlar hakkında,
bu şartın aranmayacağı hüküm altına alınmaktadır.
Geçici Madde 5. - 22.9.1969 tarihli ve
6/12421 sayılı Bakanlar Kurulu kararı uyarınca, Gemi Yapım Sanayi Bölgesi
olarak tespit edilen İstanbul ili, Tuzla ilçesinde bulunan Hazinenin özel
mülkiyetindeki taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan
yerler üzerinde, bu Karar uyarınca, tersane, çekek, donatın, yüzer havuz, tekne
imal, yan sanayi, fiktif saha ve benzeri tesisler kurmak amacıyla, adlarına
kamu arazisi tahsis edilerek lehlerine irtifak hakkı tesis edilen yatırımcılar
tarafından; Ulaştırma (Denizcilik Müsteşarlığı) ve Maliye bakanlıklarının
iznini almadan, bu taşınmazlar üzerinde inşa ettikleri tesisleri kısmen veya
tamamen üçüncü kişilere kiraya vermek, şirket hisselerini veya irtifak
haklarını kısmen veya tamamen devretmek; irtifak hakları üzerinde ipotek tesis
ettirmek, borçlarını zamanında ödememek gibi nedenlerle irtifak hakkı
sözleşmelerine aykırı davrandıkları gerekçesiyle bu yatırımcılar lehine tesis
edilen irtifak haklarının iptali için davalar açılmış, dava açılmayanlar
hakkında ise, irtifak haklarının iptali için dava açılma aşamasına gelinmiştir.
Bu yatırımcıların irtifak haklarının iptali için dava açılması denizcilik
(tersane) sektörünü olumsuz etkilemiş, yatırımcılar ile Devlet arasında uzun
sürecek hukukî ihtilafların meydana gelmesine neden olmuştur.
Bu durumda olan yatırımcılar hakkında,
irtifak haklarının iptali için açılan davaların Hazine lehine sonuçlanması
halinde, bu taşınmazların üzerinde bulunan tesisler, süregelen hukukî
ihtilaflardan sonra Hazineye intikal edecek, bu tesisler, yatırımcılara yeniden
tahsis edilinceye kadar kapatılacak, eskiyecek, bakımsız kalacak ve bu sektörde
çalışan bir çok kişi işini kaybedecektir.
Denizcilik (tersane) sektörünün ve
yatırımlarının ülkemiz ekonomisi açısından önemi, istihdam ve katma değer
yaratması, döviz ikâme etmesi, yan sanayii geliştirmesi, teknolojik gelişmeyi
sürüklemesi, millî deniz ticaret filosunu desteklemesi, ülke savunmasına hizmet
eden stratejik öneme haiz bulunması gibi hususlar ile söz konusu aykırı
davranışların esasa değil de şekle ilişkin olduğu dikkate alınarak, maddede
belirtilen koşulların bu yatırımcılar tarafından yerine getirilmesi kaydıyla,
haklarında açılan davalardan vazgeçilmesi ve dava açılmayanlar hakkında ise,
dava açılmaması ve tahsislerinin devamı amaçlanmaktadır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve
esasların, ilgili bakanlıkların görüşü alınarak Maliye Bakanlığınca
belirleneceği öngörülmektedir.
Madde 9. - 4562 sayılı Organize Sanayi
Bölgeleri Kanununa göre, Hazineye ait taşınmazlar, 2886 sayılı Devlet İhale
Kanununa göre oluşturulan komisyonca takdir edilecek rayiç bedel üzerinden
Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyet Başkanlığına doğrudan satılmaktadır.
Yapılan düzenleme ile satışlarda rayiç bedel yerine harca esas değerin esas
alınmasına imkân tanınmaktadır. Böylece, kuruluş aşamasında finansman
kaynaklarının önemli bir bölümünü arsa temininde kullanmak durumunda kalan
yatırımcılara yeni bir finansman imkânı sağlanmak suretiyle yatırımlar teşvik
edilmektedir.
Madde 10. - 4070 sayılı Kanunun 3 üncü
maddesinde yapılan değişiklik ile köy veya beldelerde satışa konu olacak
Hazineye ait tarım arazilerinin satış ihalelerine katılabilmek için aranan o
köy veya belde nüfusuna kayıtlı olmak ve oralarda oturmak veya 31.12.1993
tarihinden önce oralarda bir taşınmaz malı malik veya zilyed olarak tasarruf
etmek şartları değiştirilerek, bu şartlardan herhangi birini taşıyan kişilerin
tarım arazilerinin satış ihalelerine katılmaları sağlanmakta ve 31.12.1993
tarihi 31.12.2002 tarihi olarak belirlenmektedir.
Madde 11. - 4070 sayılı Kanunun 5 inci
maddesi ile, topraksız veya yeterli toprağı olmaması nedeniyle 31.12.1993
tarihinden önce kendilerine Hazineye ait tarım arazisi kiraya verilen
çiftçilere, bu araziler, talep etmeleri halinde, takdir edilecek bedel
üzerinden doğrudan satılmaktadır. Yapılan düzenleme ile maddede yer alan
31.12.1993 tarihi 31.12.2002 olarak değiştirilmektedir.
Madde 12. - 4070 sayılı Kanunun 6 ncı
maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik ile Hazinenin hissedar olduğu
taşınmazların, hissedarlarına yapılacak satışlarda sulu arazide kırk ve kuru
arazide yüz dönüm olan miktar sınırlaması kaldırılmakta ve Hazine paylarının
tamamının takdir edilecek bedel üzerinden doğrudan hissedarlarına satılması
amaçlanmaktadır.
Madde 13. - 4070 sayılı Kanunun 7 nci
maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik ile Hazineye ait tarım
arazilerinin kullanıcılarına doğrudan satışı için aranan en az 10 yıllık
kullanma şartı 5 yıla indirilmekte, miktar sınırlaması kaldırılmakta ve
31.12.1993 tarihi 31.12.2002 olarak değiştirilmektedir.
4070 sayılı Kanunun 7 nci maddesine
eklenen fıkra ile mülga 28.6.1966 tarihli ve 766 sayılı Kanunun 37 nci maddesi
gereğince üzerine şerh konulmuş ve 21.6.1987 tarihli ve 3402 sayılı Kanunun 46
ncı maddesi gereğince ilgililerince talep ve dava edilmemiş Hazineye ait
taşınmazların, birinci fıkradaki şartlar aranmaksızın tapuda adına şerh
bulunanlara veya bunların yasal mirasçılarına doğrudan satılmasına imkân
tanınmaktadır.
Madde 14. - 4070 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yapılan
değişiklik ile Hazineye ait tarım arazilerini kullananlardan doğrudan satış
hakkından faydalanamamış olanların veya bunların kanuni mirasçılarının, bu
taşınmaz malların ihale ile satışı halinde öncelikli alım hakkı korunmakta,
ayrıca öncelikli alım hakkı kullanmada aranan; 31.12.1993 tarihinden önce o
taşınmaz malı kullanma şartı 31.12.2002 tarihi olarak değiştirilmekte ve miktar
sınırlaması kaldırılmaktadır.
Madde 15. - 4070 sayılı Kanunun 10 uncu
maddesinde yapılan değişiklik ile, Tasarının 4 üncü maddesi ile 4706 sayılı
Kanunun 5 inci maddesinde taksitle ödeme, satış bedelinin tahsili, taksit
süreleri ve uygulanacak faiz oranlarına ilişkin düzenleme yapıldığından,
maddenin ilk dört fıkrası madde metninden çıkarılmakta, madde başlığı buna
uygun olarak yeniden düzenlenmekte, son fıkrasında yer alan Köy Hizmetleri
Genel Müdürlüğünden görüş alınması hükmü değiştirilerek, buna yetki veren
“Tarım Alanlarının Tarım Dışı Gaye ile Kullanılmasına Dair Yönetmelik” Danıştay
Onuncu Dairesinin 29.11.2000 tarihli ve Esas No.: 1999/130, Karar No.:
2000/5886 sayılı Kararı ile yürürlükten kaldırıldığından, Tarım ve Köyişleri
Bakanlığından görüş alınması hükmü getirilmektedir.
Madde 16. - 4070 sayılı Kanuna eklenen geçici 2 nci madde ile, bu Kanunun
yürürlüğe gireceği tarihten itibaren 4070 sayılı Kanundan yararlanmak için iki
yıllık yeni müracaat süresi getirilmekte ve Bakanlar Kuruluna bu süreyi bir
defaya mahsus olmak üzere bir yıl daha uzatma yetkisi verilmektedir.
Ayrıca mülga 28.6.1966 tarihli ve 766
sayılı Kanunun 37 nci maddesi gereğince konulan şerhlerin, bu taşınmazların
Kanunun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasına göre satın alınmaması halinde, tapu
idarelerince resen kaldırılması sağlanmaktadır.
Madde 17. - 3083 sayılı Kanunun 7 nci
maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik ile tarım reformu uygulama
bölgesi olarak ilan edilen yerlerdeki dördüncü sınıftan yukarı olup bitkisel
üretimde kullanılmayan Hazine arazileri değerlendirilmek üzere, Hazinenin
tasarrufuna bırakılmaktadır.
Madde 18. - 22.12.1934 tarihli ve 2644
sayılı Kanunun 35 inci maddesinde yapılan değişiklik ile, karşılıklı olmak ve
kanuni sınırlamalara uyulmak kaydıyla, yabancı uyruklu gerçek kişiler yanında,
yabancı ülkelerde, o ülke kanunlarına göre kurulmuş ticaret şirketlerine de
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde taşınmaz edinebilme imkânı tanınmaktadır.
Maddede belirtilen “ticaret şirketleri” ifadesi, Türk Ticaret Kanununda
tanımlanan şirketlere tekabül eden imalat, hizmet, ticarî, ziraî ve benzeri
alanlarda faaliyet göstermek üzere yabancı ülkelerde kurulmuş şirketleri
kapsamaktadır. Karşılıklılık ilkesinin uygulanmasında, yabancı devletin
taşınmaz ediniminde kendi vatandaşlarına veya ticaret şirketlerine tanıdığı
hakların, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına veya ticaret şirketlerine de
tanınması esastır. Böylece ülkeler yönünden, kendi vatandaşlarına veya ticaret
şirketlerine tanınan hakkın diğer ülke vatandaşlarına veya ticaret şirketlerine
de tanınıp tanınmadığı önemli olmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti ile arasında
karşılıklılık ilkesi uygulanmayan devlet vatandaşlarının kanunî miras yoluyla
edindikleri taşınmazlar ile kanuni kısıtlamalara tabi alanlardaki
taşınmazların, intikal işlemlerinin yapılarak tasfiye edilmesine ve bedele
çevrilmesine imkân tanınmaktadır.
Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile ticaret
şirketleri Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde otuz hektara kadar taşınmaz
edinebileceklerdir. Bu miktarın üzerinde taşınmaz edinilmesi Bakanlar Kurulunun
iznine tabi olacaktır.
Kanunî miras ve ölüme bağlı tasarruflarla
yabancı uyruklu gerçek kişilerin taşınmaz edinimi de karşılıklı olma şartına
bağlı olacaktır. Yabancı gerçek kişilerin dışında, ticaret şirketleri veya
diğer yabancı tüzel kişilerin ölüme bağlı tasarrufla Türkiye Cumhuriyeti
sınırları içinde taşınmaz edinmeleri mümkün olmayacaktır.
Yabancı uyruklu gerçek kişilerin kanuni
miras hariç olmak üzere ölüme bağlı tasarruflarla otuz hektardan fazla taşınmaz
edinimi de Bakanlar Kurulunun iznine tabi olacak, iznin verilmemesi durumunda,
edinilecek taşınmaz tasfiye edilecektir.
Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile ticaret
şirketlerinin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde sınırlı ayni hak
iktisaplarında karşılıklılık ilkesi aranmayacaktır. Madde hükmüne göre
taşınmazın mülkiyeti devredilemeyeceğinden ve sınırlı ayni hak süresinin
bitmesi ile taşınmazın bütün tasarruf yetkisi malikine döneceğinden
karşılıklılık ilkesinin aranmasına gerek bulunmamaktadır.
Bakanlar Kuruluna, kamu yararı ve ülke
güvenliği bakımından, bu maddenin uygulanmayacağı yerleri belirleme yetkisi
verilerek, maddenin uygulanmasında güvenlik ve kamu yararı bakımından gerekli
olan yerlerin uygulama dışında tutulması amaçlanmaktadır.
Madde 19. - 15.2.1956 tarihli ve 6664
sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik ile,
orman sınırları içinde bulunanlar da dahil olmak üzere Hazinenin özel
mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerde Maliye
Bakanlığından önceden izin alınmak kaydıyla açılacak taş, çakıl, kum ve toprak
ocaklarının ihale edilmesi işlemlerini yürütmeye belediye ve mücavir alan
sınırları içinde ilgili belediyeler, dışında ise il özel idareleri yetkili
kılınmaktadır. Bu şekilde yerel yönetimlere yeni kaynaklar sağlanarak, bu
idarelerin mali yönden güçlendirilmesi amaçlanmaktadır.
Madde 20. - 6664 sayılı Kanuna eklenen
geçici 2 nci madde ile kiralama yetkisi, belediye ve mücavir alan sınırları
içinde ilgili belediyelere, dışında il özel idarelerine verilen taş, çakıl, kum
ve toprak ocaklarından bu Kanunun yürürlüğe gireceği tarihten önce Maliye
Bakanlığı tarafından kiraya verilmiş olanların kira bedellerinin, kira
sürelerinin sonuna kadar Maliye Bakanlığınca tahsil edilmesi sağlanmaktadır.
Madde 21. - 8.9.1983 tarihli ve 2886
sayılı Kanunun 51 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde yapılan
değişiklik ile Hazinenin, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün özel mülkiyetinde
veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki baraj, dalyan, voli
yerleri, göller, havuzlar, nehirler ve nehir ağızlarındaki av yerleri ile deniz
ve iç sularda belirlenmiş yerlerdeki su ürünleri üretim haklarının kiraya
verilmesi ile ilgili esasları belirleme yetkisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığına,
kiraya verme yetkisi Maliye Bakanlığından alınarak, il özel idarelerine
verilmektedir. Bu şekilde il özel idarelerine ilave kaynak sağlanarak, bu
idarelerin mali yönden güçlendirilmesi amaçlanmaktadır.
Madde 22. - 22.3.1971 tarihli ve 1380
sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde yapılan değişiklik ile 2886 sayılı Kanunun 51
inci maddesinin (h) bendinde yapılan düzenlemeye paralel olarak, su ürünleri
üretim yerlerinin kiralama yetkisi Maliye Bakanlığından alınarak, il özel
idarelerine verilmekte ve kiralama işlemlerinin 2886 sayılı Kanun çerçevesinde
yapılması öngörülmektedir.
Madde 23. - 1380 sayılı Kanuna eklenen
geçici 4 üncü madde ile; kiralama yetkisi il özel idarelerine devredilen su
ürünü üretim yerlerinden, bu Kanunun yürürlüğe gireceği tarihten önce Maliye
Bakanlığınca kiraya verilmiş yerlere ilişkin kira bedellerinin, kira
sürelerinin sonuna kadarMaliye Bakanlığınca tahsil edilmesi sağlanmaktadır.
Madde 24. - 16.12.1960 tarihli ve 167
sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının sonuna eklenen cümle ile
Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan
yerlerdeki kaynak suları ile 167 sayılı Kanunda tanımlanan faydalı ihtiyaç
miktarını aşan sulama, kullanma ve işlenerek veya doğal hali ile içme suyu
olarak satılmak için çıkarılan yer altı sularının kiralanması yetkisi Maliye
Bakanlığından alınarak, il özel idarelerine verilmektedir.
Madde 25. - 167 sayılı Kanuna eklenen
geçici 2 nci madde ile; kiralama yetkisi il özel idarelerine devredilen kaynak
suları ve yer altı sularından, bu Kanunun yürürlüğe gireceği tarihten önce
Maliye Bakanlığınca kiraya verilmiş yerlere ilişkin kira bedellerinin, kira
sürelerinin sonuna kadar Maliye Bakanlığınca tahsil edilmesi sağlanmaktadır.
Madde 26. - 13.12.1983 tarihli ve 178
sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin 13 üncü maddesinin (b) bendinde yapılan değişiklik ile Tasarının
19, 21, 22 ve 24 üncü maddelerinde yapılan düzenlemelere paralel olarak Maliye
Bakanlığının taş, çakıl, kum ve toprak ocaklarını, su ürünü üretim yerlerini ve
kaynak sularını kiraya verme yetkisi kaldırılmaktadır.
Madde 27. - 3533 sayılı Kanun hükmüne göre
taşınmazın mülkiyetine ilişkin uyuşmazlıklarda önce mülkiyet tespit davası
açılarak hakeme başvurulmakta, hakem tescile karar veremediğinden, dava
sonucunda lehine karar verilen taraf ayrıca yetkili mahkemelerde tapu iptal ve
tescil davası açmak zorunda kalmaktadır. Bu ise uyuşmazlıkların çözümünün
uzamasına ve mahkemelerin iş yükünün de artmasına neden olmaktadır.
29.6.1938 tarihli ve 3533 sayılı Kanunun 4
üncü maddesinde yapılan değişiklik ile, taşınmaza ait olan uyuşmazlıklardan
taşınmazın aynına ilişkin olanlar, Kanunun kapsamı dışına çıkarılmaktadır.
Böylece taşınmazın mülkiyetine ilişkin davaların genel mahkemelerde açılacak
tek bir dava ile sonuçlandırılması, taşınmazın mülkiyetine ilişkin yargı
kararları arasında birlikteliğin sağlanması ve mahkemelerin iş yükünün
azaltılması amaçlanmaktadır.
Madde 28. - 16.5.1987 tarihli ve 3360
sayılı Kanunla değişik 13 Mart 1913 tarihli İl Özel İdaresi Kanununun 78 inci
maddesine eklenen bent ile genel bütçeye dahil dairelerde katma bütçeli
idarelerin yürüttükleri hizmetler için gerekli cari ve yatırım nitelikli
giderlerini karşılamak amacıyla, valilerin yetki ve sorumluluğunda olmak üzere
il özel idarelerince katkı sağlanabilmesi imkânı getirilmekte, yatırım
nitelikli katkı tutarlarının kullanılabilmesi için Devlet Planlama Teşkilâtı
Müsteşarlığınca yılı yatırım programı ile ilişkilendirilmesi
öngörülmektedir.Böylece, ödenek yetersizliği nedeniyle karşılanamayan bazı
harcamaların il özel idarelerince yapılabilmesine ve hizmetin aksamadan yürütülmesine
imkân sağlanmaktadır.
Madde 29. - 21.1.1998 tarihli ve 4325
sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci, dördüncü ve beşinci fıkralarına
eklenen ibareler ile kalkınmada öncelikli yörelerde yatırım yapacak
yatırımcılara Hazineye ait arazi ve arsalar yanında katma bütçeli kuruluşlara,
belediyelere ve il özel idarelerine ait arazi ve arsaların da bedelsiz
devredilebilmesi imkânı getirilmektedir. Ayrıca, devredilen arazi veya arsa
üzerinde, teşvik belgesinde öngörülen yatırımın yarısından fazlasını tamamlayan
yatırımcıların, değişik nedenlerle bu arazi veya arsayı satın almak istemeleri
halinde, rayiç bedel üzerinden doğrudan satılabilmesine imkân sağlanmaktadır.
Madde 30. - 31.8.1956 tarihli ve 6831
sayılı OrmanKanunu ve Orman Arazilerinin Tahsisi Hakkında Yönetmelik, 12.3.1982
tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ve Kamu Arazisinin Turizm
Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik, 9.8.1983 tarihli ve 2873 sayılı
Millî Parklar Kanunu ve Millî Parklar Yönetmeliği, 8.9.1983 tarihli ve 2886
sayılı Devlet İhale Kanunu ve Devlete Ait Taşınmaz Mal Satış, Trampa, Kiraya
Verme, Mülkiyetin Gayri Aynî Hak Tesis, Ecrimisil ve Tahliye Yönetmeliği
hükümleri uyarınca, Çevre ve Orman, Kültür ve Turizm ve Maliye bakanlıkları
tarafından, Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan veya orman vasfıyla Hazine
adına kayıtlı olan taşınmazlar üzerinde turizm yatırımı yapılmak amacıyla
adlarına tahsis yapılan turizm yatırımcıları ve işletmecileri tarafından, Çevre
ve Orman, Kültür ve Turizm ve Maliye bakanlıklarının iznini almadan, bu
taşınmazlar üzerinde inşa ettikleri tesisleri kısmen veya tamamen üçüncü
kişilere kiraya vermek, şirket hisselerini veya kesin izin, kesin tahsis veya
irtifak haklarını kısmen veya tamamen devretmek, irtifak hakları üzerinde
ipotek tesis ettirmek, borçlarını zamanında ödememek gibi nedenlerle kesin izin
ve kesin tahsis taahhütnamelerine veya irtifak hakkı sözleşmelerine aykırı
davrandıkları gerekçesiyle bu yatırımcılardan lehlerine irtifak hakkı tesis
edilenlerin bu haklarının iptali için davalar açılmış, dava açılmayanlar
hakkında ise, adlarına yapılan bu tahsislerin iptali işlemi yapılması veya
lehlerine tesis edilen irtifak haklarının iptali için dava açılma aşamasına
gelinmiştir. Bu yatırımcıların irtifak haklarının iptali için dava açılması
veya kesin tahsislerin iptali için işlem yapılması turizm sektörünü ve
dolayısıyla da ülkemizde yatırım yapacak yabancı sermayeli yatırımcıları
olumsuz etkilemiş, yatırımcılar ile Devlet arasında uzun sürecek hukukî
ihtilafların meydana gelmesine neden olmuştur.
Bu durumda olan yatırımcılar hakkında
tahsis işleminin iptal edilmesi veya irtifak haklarının iptali için açılan
davaların Hazine lehine sonuçlanması halinde, bu taşınmazların üzerinde bulunan
tesisler, süregelen hukukî ihtilaflardan sonra Hazineye veya Çevre ve Orman
Bakanlığına intikal edecek, bu tesisler, yatırımcılara yeniden tahsis
edilinceye kadar kapatılacak, eskiyecek, bakımsız kalacak ve bu sektörde
çalışan bir çok kişi işini kaybedecektir.
Turizm sektörünün ve yatırımlarının
ülkemiz ekonomisi açısından önemi, yarattığı istihdam ve katma değer, ülkemizin
tanıtılmasına olan katkısı, yabancı sermayenin ülkemize gelmesini sağlaması
gibi hususlar ile söz konusu aykırı davranışların esasa değil de şekle ilişkin
olduğu dikkate alınarak, maddede belirtilen koşulların bu yatırımcılar ve
işletmeciler tarafından yerine getirilmesi kaydıyla, haklarında açılan
davalardan vazgeçilmesi ve dava açılmayanlar hakkında ise, dava açılmaması ve
tahsislerinin devamı amaçlanmaktadır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve
esasların ise, ilgili bakanlıkların görüşleri alınarak Kültür ve
TurizmBakanlığınca belirleneceği öngörülmüştür.
Madde 31. - Uygulamada, mera komisyonları
Maliye Bakanlığından görüş almadan Hazine taşınmazlarını mera, yaylak ve kışlak
olarak tespit etmektedirler.Bu durum Hazine taşınmazlarının yönetiminde
kargaşaya ve sorunlara neden olmaktadır. Bu sorunların ortadan kaldırılması
için 4342 sayılı Mera Kanununun 5 inci maddesinin (b) bendi yeniden
düzenlenmektedir.
Madde 32. - 27.6.1984 tarihli ve 3030
sayılı Kanunun 18 inci maddesinde, 19.1.2002 tarihli ve 4736 sayılı Kanun ile
yapılan değişiklikten önce, büyükşehir belediyelerinin genel bütçe vergi gelirlerinden
aldıkları paylar Maliye Bakanlığınca hesaplanarak takip eden ayın sonuna kadar
ilgili belediye hesaplarına aktarılmaktaydı. 4736 sayılı Kanun ile yapılan
değişiklikten sonra büyük şehir belediyeleri için hesaplanan tutarın yüzde
kırkının Maliye Bakanlığınca doğrudan ilgili belediyelerin hesaplarına
aktarılması, yüzde altmışının da İller Bankasında bir havuzda toplanarak bu
Bankaca büyük şehir belediyelerine nüfuslarına göre dağıtılması esası
getirilmiştir. Bu uygulama, payların ilgili belediyelerin hesaplarına
geçmesinde gecikmelere neden olmaktadır. Yapılan düzenleme ile payların Maliye
Bakanlığınca hesaplanarak doğrudan büyük şehir belediyelerinin hesaplarına
aktarılması suretiyle gecikmenin önlenmesi amaçlanmaktadır.
Madde 33. - Gümrüğe terk edilen, terk
edilmiş sayılan, müsadere edilen eşyanın satışından elde edilen hasılattan
ayrılan % 10’luk döner sermaye geliri, ihtiyaçları ve özellikle de personel
giderlerini karşılamaya yetmemektedir. Bu payın, ihtiyaçları karşılayacak
şekilde % 50’ye çıkarılması yönünde düzenleme yapılmaktadır.
Madde 34. - Trafik para cezaları
genellikle “ceza tutanağı” düzenlenmek suretiyle tahsil edilmektedir. Bu yöntem
tahakkuk eden cezanın önemli bir kısmının ödenmemesi veya geç ödenmesi gibi bir
sonuç doğurmaktadır. Örneğin 2002 yılında tahakkuk eden toplam trafik para
cezasının
% 56’sı tahsil edilmiştir.Bu değişiklik ile tahsilat oranının artırılması ve
trafik cezası ödeyenlere çağdaş bir ödeme aracı kullanmalarına imkân verilerek
ödemede kolaylık sağlanması amaçlanmaktadır.
Madde 35. - a) Bu Tasarının 18 inci
maddesi ile Tapu Kanununun 35 inci maddesi değiştirilerek yabancı uyruklu
gerçek kişiler ile ticaret şirketlerine taşınmaz satışı yeniden
düzenlendiğinden ve kamu yararı ile ülke güvenliği bakımından, maddenin
uygulanmayacağı yerleri belirleme konusunda Bakanlar Kuruluna yetki
verildiğinden, 442 sayılı Köy Kanununun 87 nci maddesinde yer alan
sınırlamaların kaldırılması amacıyla bu madde yürürlükten kaldırılmaktadır.
b) Bu Tasarının 18 inci maddesi ile Tapu
Kanununun 35 inci maddesi yeniden düzenlendiğinden ve 2644 sayılı Tapu
Kanununun 36 ncı maddesinde yer alan hükümlere yapılan bu düzenlemede yer
verildiğinden, 36 ncı madde yürürlükten kaldırılmaktadır.
c) Bu Tasarının 4 üncü maddesi ile
getirilen hükümler nedeniyle, 775 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin
uygulanmasına gerek duyulmayacağından, yürürlükten kaldırılmaktadır.
d) Bu Tasarının 21 ve 22 nci maddeleri ile
su ürünü üretim yerlerinin kiralanması yetkisi Maliye Bakanlığından alınarak il
özel idarelerine verildiğinden, bu konuda Maliye Bakanlığına yetki veren 1380
sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesi yürürlükten kaldırılmaktadır.
e) Tasarının 3 üncü maddesi ile 4706
sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen (g) bendinde 4070
sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan hükümlere yer
verildiğinden, söz konusu ikinci fıkra yürürlükten kaldırılmaktadır.
Tasarının 7 nci maddesi ile 4706 sayılı
Kanuna eklenen ek maddede Hazineye ait taşınmaz mal satış, kiralama, sınırlı
aynî hak tesisi veya ön izin verilmesi işlemlerine ilişkin ihalelerde alınması
gereken geçici teminat tutarı ile ilgili olarak yeni bir düzenleme
yapıldığından, 4070 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi yürürlükten
kaldırılmaktadır.
Madde 36. - Yürürlük maddesidir.
Madde 37. - Yürütme maddesidir.
İçişleri Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet
Meclisi
İçişleri
Komisyonu 29.5.2003
Esas No. : 1/602
Karar No. : 37
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Bakanlar Kurulunca hazırlanarak, 16.5.2003
tarihinde Başkanlığınıza sunulan, "Çeşitli Kanunlarda ve Maliye
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı", Başkanlığınızca, 23.5.2003
tarihinde esas Komisyon olarak Plan ve Bütçe Komisyonuna; tali komisyon olarak
da Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji, Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm, Tarım Orman ve Köyişleri ve Çevre Komisyonu ile
Komisyonumuza havale edilmiştir. Komisyonumuz, 28.5.2003 tarihli 13 üncü
toplantısında, İçişleri, Adalet, Maliye, Çevre ve Orman, Sanayi ve Ticaret,
Tarım ve Köyişleri, Bayındırlık ve İskân bakanlıkları temsilcilerinin de
katılımıyla Tasarıyı inceleyip görüşmüştür.
Tasarı ile özetle,
-
Sanayi ve tarım bölgeleri ile toplu konut üretiminin desteklenmesi,
- Hazineye ait taşınmaz malların
değerlendirilmesi,
- Yabancılara taşınmaz mal edinme olanağı
tanınması,
- İl özel idarelerine kaynak yaratılması,
- Trafik cezalarının tahsilinde kolaylık
sağlanması,
Öngörülmektedir.
Bu sayede Ülkemizdeki yatırım ortamı
iyileştirilmekte, yabancı yatırımlar teşvik edilmekte ve yerel yönetimlerin
mali yapıları güçlendirilmiş olmaktadır.
Komisyonumuzda Tasarının tümü üzerinde
yapılan görüşmeler sırasında, kamuoyunda da tartışılan iki ana noktada tartışma
yaşanmıştır.
1. Doğal Sit Alanlarında Yapılaşma İzni
Tasarının getirdiği düzenlemelerden biri,
birinci derece doğal sit alanlarında kalan taşınmaz mallar üzerinde % 6
oranında yapılaşmaya izin verilmesidir. Bu düzenlemenin aleyhinde olan
üyelerimiz şu itirazları ileri sürmüşlerdir:
· Doğal sit alanlarının yapılaşmaya
açılmasıyla birlikte, ülkemizdeki doğal sit alanlarını korumanın olanağı
kalmayacaktır.
· Doğal sit alanları çok kısa süre içinde
tükenecek ve böylece ülkemizin çok sayıda güzelliği ve zenginliği yok
olacaktır.
· Bu durum turizmi de olumsuz
etkileyecektir.
· Doğal sit alanlarının yapılaşmaya
açılmasıyla, özel mülk sahiplerinin mağduriyeti de giderilemeyecektir.
· Çünkü özel mülk sahipleri mülklerinin
sadece % 6'sını kullanabileceklerdir.
· Bunun yerine Devlet bu tür yerleri
kamulaştırarak özel şahısların mağduriyetini gidermelidir.
· Kamulaştırdığı doğal sit alanlarını
korumaya alarak heba olmasını önlemelidir.
· Bu tür bir sınırlı yapılaşma izni
suiistimallere açıktır.
· Bu sınıra zamanla uyulmayacak ve doğal
sit alanları tümüyle yapılaşmış olacaktır.
· Hassas nitelikteki doğal sit
alanlarından bazıları, örneğin çeşitli kuşların yaşadığı belirli sular tarafı
olduğumuz uluslararası antlaşmalarla korumaya alınmıştır.
· Bu alanlarda yapılaşmaya izin verilmesi
uluslararası yükümlülüklerimizin ihlali anlamını taşır.
· Düzenleme kabul edilecekse bile bu tür
yerler için % 6 çok yüksek oranlı bir yapılaşmadır; oranın çok daha aşağı
çekilmesi gerekir.
Düzenlemenin lehinde olan üyelerimiz ise
şu cevabi açıklamaları yapmışlardır:
· Mevcut durumda doğal sit alanlarının
korunmasına yönelik tedbirler işlememektedir.
· Koruma kurulları çeşitli nedenlerle
sübjektif davranabilmekte ve bu durum da doğal sit alanlarının tahribine yol
açmaktadır.
· Ülkemizde doğal sit alanları üzerinde
çok yaygın bir kaçak yapılaşma mevcuttur.
· Dolayısıyla bu tür yasaklayıcı
tedbirlerle doğal sit alanlarının korunamadığı fiili gerçektir.
· Tasarıdaki düzenleme iki yönlü bir
iyileştirme yapmaktadır.
· Birincisi, doğal sit alanlarına % 6
oranında yapılaşma izni vererek % 6'nın üzerindeki yapılaşmayı önlemiş
olacaktır.
· Mülk sahipleri mülklerini bu biçimde
değerlendirmiş olacaklarından, burada daha büyük kaçak yapılaşmaya
gidilmeyecektir.
· İkinci olarak mülk sahiplerinin bu
sayede, mülklerini kullanamamalarından kaynaklanan mağduriyetleri giderilmiş
olacaktır.
· Doğal sit alanlarındaki taşınmazların
kamulaştırılması, bu alanların tahribini önlemeyecek tam tersine artıracaktır.
· Bunun en iyi göstergesi hazine arazileri
üzerinde yapılan gecekondulardır.
· Devletin kamulaştırılan doğal sit
alanlarını koruyabilmesinin olanağı yoktur.
· Tam tersine devlet tarafından
kamulaştırma yapılması halinde çok kısa sürede kaçak yapıların hızla yükseldiği
görülecektir.
· Her şeyi devletten bekleme ve yasaklama
zihniyetinden vazgeçip, vatandaşa güvenme ve yerelleşme zihniyetine
geçilmelidir.
· Bu tür doğal sit alanları bu zihniyetle
geçmişte korunamamıştır; bugün korunamamaktadır; gelecekte de korunamayacaktır.
· Dolayısıyla zihniyeti değiştirmekten
başka yol yoktur.
· Bazı yerlerde park yapımı amacıyla
kamulaştırılacağı bildirilen yerler kamulaştırılmadığı için ve buralar aynı
zamanda özel mülk olduğu için dokunulamamaktadır.
· Ancak bu alanın hemen çevresi hazine
arazisi olduğu için işgal edilerek yapılaşmaya açılmaktadır.
· Koruma altında olması gereken devlet
arazileri kaçak yolla da olsa yapılaşırken kamulaştıracağı bildirilen mülkler
arada yapılaşmamış olarak kalmaktadır.
· Bu demektir ki hazineye ait araziler
kaçak yapılaşmaya daha uygundur.
· Bundan dolayı bu tür yerleri özel
kişilerin mülkiyetinde bırakmak daha uygun olacaktır.
· Özel mülk sahiplerinin burada kaçak
yapılar yapmasını önlemek için de onlara meşru bir yapı yapma izni verilmesi en
uygun çözümdür.
· Doğal sit
alanlarında getirilen % 6 sınırlaması, sadece tabana değil tavana da getirilen
bir sınırlamadır.
· Dolayısıyla % 6 sınırının suiistimal
edilmesi olanaklı değildir.
· Daha düşük oranlı bir yapılaşma da mülk
sahiplerinin mağduriyetini gidermeyecektir.
· Dolayısıyla bu sınırlama makul bir
sınırlamadır.
· Doğal sit alanlarından sularda yapılaşma
zaten söz konusu değildir.
· Böyle olunca da uluslararası
yükümlülüklerimizin ihlali söz konusu olamaz.
· Sonuç olarak % 6 sınırı bir taraftan
talanı ve işgali önleyecektir, diğer taraftan bu alanlar ekonomiye
kazandırılırken mülk sahiplerinin mağduriyeti giderilmiş olacaktır.
2. Gecekondulara İmar Affı
Tasarıdaki düzenlemenin kaçak yapılaşmayı
teşvik edeceği düşüncesinde olan üyelerimiz şu görüşleri ileri sürmüşlerdir.
· Ülkemizde çok yaygın bir gecekondulaşma
mevcuttur.
· Tasarıyla bir gecekondu affı
getirilmektedir.
· Gecekondu afları, gecekondulaşmayı
hızlandırmaktadır.
· Gecekondulaşmayı önlemek gerekirken, af
çıkararak gecekondulaşmayı teşvik etmek doğru değildir.
· Af çıkarmak gecekondulaşmayı önlemenin
yolu değildir.
· Gecekondulaşmayı önlemek, konut talebi
kadar konut üretiminde bulunmakla olanaklıdır.
· Dolayısıyla yeteri kadar konut
üretiminin yolu bulunmalıdır.
· Bu tür aflardan hiçbir zaman beklenen
gelir de sağlanamamaktadır.
Tasarıdaki düzenlemenin lehinde olan
üyelerimiz şu açıklamaları yapmışlardır:
· Tasarıdaki düzenleme bir af olarak
değerlendirilmemelidir; düzenleme ne bir imar affı ne de bir gecekondu affıdır.
· Fiili durumun gecekondulaşmayı
önlemediği çok açıktır.
· Hazine arazilerinin vatandaşa
devredilmesiyle hem bu arazilerin ekonomiye kazandırılması söz konusu olacak,
hem de devlet gelir sağlamış olacaktır.
· Komisyonumuzda Tasarının tümü üzerinde
yapılan görüşmeler sırasında ayrıca çeşitli bakanlık temsilcileri
bakanlıklarını ilgilendiren konular üzerinde görüş ve önerilerini
aktarmışlardır. Bu görüş ve öneriler şöyle özetlenebilir:
· Tasarıdaki orman alanlarına ilişkin
düzenlemeler, Orman Kanunundaki hükümlerle çelişkili bir durum yaratmaktadır.
Orman Kanunuyla Orman Bakanlığına verilmiş olan bazı görev ve yetkiler
Tasarıyla başka kurumlara verilmektedir. Bu tür yetki kargaşasının ortaya
çıkmaması için Tasarının bu açıdan gözden geçirilmesi gerekir.
· Trafik para cezalarının kredi kartıyla
tahsili yönünde yapılan düzenlemede, tahsilin usulü hakkında bir hüküm
bulunmamaktadır. Bu konuda yönetmelikle düzenleme yapılması yönünde bir yetki
verilmelidir.
· Emniyet Genel Müdürlüğüne tahsisli
taşınmaz malların satışından elde edilecek gelirler, Emniyet Genel Müdürlüğüne
ait inşaatlarda ve bu Genel Müdürlüğün çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak üzere
Genel Müdürlük bütçesine ödenek kaydedilmelidir.
· Taş ocakları gelirlerinin il özel
idareleri ile belediyeler arasında paylaştırılması yerine bu gelirler eskiden
olduğu gibi il özel idarelerine bırakılmalıdır.
Komisyonumuzda, Tasarının, yerel
yönetimleri güçlendiren ve yetkileri merkezi yönetimden alarak yerel
yönetimlere aktaran bir anlayış içerdiği ve bu anlayışın takdir edilmesi
gerektiği düşüncesi hâkim olmuştur. Bu çerçevede il özel idarelerini ve
belediyeleri güçlendirmeye yönelik düzenlemeler son derece olumlu
karşılanmıştır. Komisyonumuzda, yukarıdaki önerilerin yerelleşme ile çatışmayan
bölümlerinin değerlendirilebileceği, ancak merkezi yönetimin yerelleşmeye direnci
biçiminde sergilenen görüşlerinin dikkate alınmayacağı görüşü ortaya çıkmıştır.
Komisyonumuz bu önerilerin yerelleşme anlayışı çerçevesinde değerlendirilmesini
uygun görmüştür.
Tasarının tümü üzerinde yapılan bu
görüşmelerden sonra, Tasarı ile gerekçesi benimsenmiş, ancak İçtüzüğümüzün 23
üncü maddesi uyarınca, Tasarının maddelerine geçilmeden, uygunluk görüşünün
esas komisyona bildirilmesiyle yetinilmesi kararlaştırılmıştır. Ayrıca,
Komisyon üyeleri tarafından maddeler üzerinde verilen önergelerin de, yukarıda
belirtilen çerçevede değerlendirilmek üzere, raporla birlikte esas komisyona
gönderilmesi kararlaştırılmıştır.
Raporumuz, Plan ve Bütçe Komisyonuna
sunulmak üzere arz olunur.
|
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
Tevfik Ziyaeddin
Akbulut |
Ali Sezal |
Ümmet Kandoğan |
|
|
Tekirdağ |
Kahramanmaraş |
Denizli |
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
|
Muharrem Tozçöken |
Ali Küçükaydın |
Şevket
Gürsoy |
|
|
Eskişehir |
Adana |
Adıyaman |
|
|
|
|
(İmzada
bulunamadı) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Reyhan Balandı |
Şevket Orhan |
Ali Yüksel Kavuştu |
|
|
Afyon |
Bursa |
Çorum |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Sait Armağan |
Sıdıka
Aydoğan |
Nusret Bayraktar |
|
|
Isparta |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
|
(İmzada
bulunamadı) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Serpil Yıldız |
Sinan Özkan |
Mehmet
Siyam Kesimoğlu |
|
|
İzmir |
Kastamonu |
Kırklareli |
|
|
|
|
(İmzada
bulunamadı) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet
Sefa Sirmen |
Selami Uzun |
Abdullah Veli Seyda |
|
|
Kocaeli |
Sivas |
Şırnak |
|
|
(İmzada
bulunamadı) |
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Şevket
Arz |
Şükrü Önder |
Mehmet Erdemir |
|
|
Trabzon |
Yalova |
Yozgat |
|
|
(İmzada
bulunamadı) |
|
|
Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet
Meclisi
Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve 2.6.2003
Turizm
Komisyonu
Esas No. : 1/602
Karar No. : 34
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Maliye Bakanlığınca hazırlanan ve
Başbakanlıkça 16.5.2003 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
sunulan ve 23.5.2003 tarihinde Başkanlıkça tali olarak Komisyonumuza havale
edilen 1/602 esas numaralı "Çeşitli Kanunlarda ve Maliye Bakanlığının
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Tasarısı", Komisyonumuzun 30.5.2003 tarihli 12 nci
Birleşiminde Hükümeti temsilen Maliye, Bayındırlık ve İskân, İçişleri, Tarım ve
Köyişleri, Çevre ve Orman, Kültür ve Turizm, Sanayi ve Ticaret Bakanlıkları,
Denizcilik Müsteşarlığı, AB Genel Sekreterliği, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü,
Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı ile ilgili meslek teşekkülleri
temsilcilerinin katılımlarıyla incelenip görüşülmüştür.
Tasarı ile yatırım ortamının
iyileştirilmesi, yerli ve yabancı yatırımların teşvik edilmesi, yerel
yönetimlerin mali yapılarının güçlendirilerek yeni kaynaklar sağlanması ve
kişilerin mülkiyet haklarının kullanılmasına ilişkin mağduriyetlerinin
giderilmesi amaçlanmaktadır.
Komisyonumuzda yapılan görüşmelerde; Tasarının
alt komisyon oluşturularak incelenmesi, tümü üzerinde görüşme yapılması,
komisyonu ilgilendiren belli maddelerin müzakere edilmesi yönündeki öneriler
oylanarak, belirli maddelerin (3, 4, 5, 7, 18 ve 24 üncü maddeler)
komisyonumuzda görüşülerek esas komisyona bildirilmesi kabul edilmiştir.
Tasarının çerçeve 3 üncü maddesi üzerinde
yapılan görüşmelerde; belediyelerin kamu kurumu veya kuruluşu olup olmadığı
müzakere edilerek; söz konusu madde ile 4706 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin
sonuna eklenen fıkrada yer alan "kamu kurum ve kuruluşları" ibaresi
yanında "belediyeler" ibaresinin de yer alıp almamasının esas
komisyonca değerlendirilmesi gerektiğinin raporumuzda ifade edilmesi uygun
görülmüştür.
Tasarının çerçeve 4 üncü maddesi;
4706 sayılı Kanunun 5 inci maddesini
değiştiren metnin beşinci fıkrasının birinci cümlesi; yanlış anlamalara mahal
vermemek ve daha açık bir anlatım sağlamak üzere “büyükşehirlerde büyükşehir
belediyesinin, diğerlerinde ise" ibaresi metinden çıkartılarak, aynı
fıkranın ikinci cümlesinde yer alan oranlar büyükşehir belediyeleri dışındaki
belediyeler lehine değiştirilmek suretiyle yeniden düzenlenmiştir. Ayrıca
köylerde bulunan Hazine taşınmazlarının satışlarından elde edilecek gelirin o
ilde bulunan diğer köylere il özel idarelerince götürülecek hizmetler için
katkıda bulunulabilmesi amacıyla aynı fıkrada yer alan "ilgili köy tüzel
kişiliğine % 15 oranında pay verilir" ibaresinin "dörtte biri ilgili
köy tüzel kişiliğine ödenmek ve kalanı diğer köylere götürülecek hizmetlerde kullanılmak
üzere il özel idarelerine % 15 oranında pay verilir" şeklinde
değiştirilmesinin uygun olacağının esas komisyona bildirilmesi kabul
edilmiştir.
Buna göre söz konusu beşinci fıkra;
"Belediye ve mücavir alan sınırları
içindeki Hazineye ait taşınmazların satış bedellerinin tahsil edilen kısmından
yerinde muhafaza edilemeyen yapıların tasfiyesinde kullanılmak şartıyla % 10'u
ilgili belediyenin 20.7.1966 tarihli ve 775 sayılı Kanun hükümlerine göre
oluşturulan fon hesabına aktarılır. Kalan kısmından ise ilgili belediyeye % 30,
varsa büyükşehir belediyesine % 10 oranında pay verilir. Belediye mücavir alan
sınırları dışındaki köylerde bulunan Hazine taşınmazlarının satış bedellerinin
tahsil edilen kısmından dörtte biri ilgili köy tüzel kişiliğine ödenmek ve
kalanı diğer köylere götürülecek hizmetlerde kullanılmak üzere il özel
idarelerine % 15 oranında pay verilir. Bu paylar tahsilini takip eden ayın
yirmisinde ilgili idarelerin hesaplarına aktarılır. Belediyelere veya köy tüzel
kişiliklerine yapılan satış ve devir gelirleri ile özel ödenek kaydedilen satış
gelirlerinden pay verilmez."
Şeklini almıştır.
Yine çerçeve 4 üncü maddenin sekizinci
fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "satın alınmayan" ibaresi
"satın alınma beyanında bulunulmayan" şeklinde anlatımda açıklık
sağlamak amacıyla değiştirilerek kabul edilmiştir.
Tasarının çerçeve 5 inci maddesi ile
düzenlenen 4706 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası kabul edilen
önerge doğrultusunda;
Gerek özel kanunlarla ve gerekse
uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınan yerlerde yapılaşma izni
verilmemesi,
Ayrıca, yapılaşmaya izin verilen birinci
derece doğal sit alanlarında ise, parsel büyüklüğü açısından sınırlama
getirilerek ve toplam inşaat alanı oranı % 6'dan % 3'e düşürülmek suretiyle,
olası yoğun yapılaşmanın önüne geçilmesi suretiyle daha iyi korunması amacıyla;
"Özel kanunlardaki hükümler ile
Devletin taraf olduğu uluslararası sözleşme hükümleri saklı kalmak üzere,
birinci derece doğal sit alanı olarak tescil ve ilan edilen yerlerde bulunan ve
yüzölçümü 10.000 metrekare ve üzerindeki parsellerde, koruma planı ve uygulama
projeleri 21.7.1983 tarihli ve 2863 sayılı kanuna göre oluşturulan koruma
kurullarınca onaylanmak ve toplam inşaat alanı parsel yüzölçümünün % 3'ünü
geçmemek şartıyla yapılaşmaya izin verilir. Bu konunun uygulanmasına ilişkin
usul ve esaslar Maliye, Bayındırlık ve İskân, Kültür ve Turizm ve Çevre ve
Orman Bakanlıklarınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."
Şeklinde düzenlenmiştir.
Tasarının çerçeve 7 nci maddesi; 4706
sayılı Kanuna eklenen 7/B maddesinin son cümlesinde yer alan taşınmazlarla
ilgili olarak;
Söz konusu maddede yer alan hazine adına
tescil edilme şekli, kamu hizmetini yapacak idare adına tescil ve amacı dışında
kullanım halinde ise Hazineye aynen geri iade edilmesini öngören önerinin
oylanması sonucu değiştirilerek, kabul edilmiştir.
Bu değişiklik çerçevesinde 7/B maddesinin
son cümlesi; "Bedelsiz ve müstakil parsel olarak kamu hizmetini yapacak
idare adına resen tescil edilir. Bu husus tapuya şerh edilir. Amacı dışında
kullanım halinde ise Hazineye aynen geri iade edilir."
Şeklinde düzenlenmiştir.
Tasarının çerçeve 18 inci maddesi
Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.
Tasarının çerçeve 24 üncü maddesi ile 167
sayılı Yer Altı Suları Kanununun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen
cümleye ilave olarak yapılan değişiklik çerçevesinde il özel idarelerince
kiraya verilen yer altı sularından elde edilen gelirin yer altı su kaynağının
çıktığı yerdeki köy tüzel kişiliğine (% 15) ve ilgili belediyeye (% 25) bu
gelirden pay verilmesinin esas komisyona bildirilmesi yönündeki öneri kabul
edilmiştir.
Raporumuz, havalesi gereği Esas Komisyon
olan Plan ve Bütçe Komisyonuna tevdi edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile
arz olunur.
|
|
Başkan |
Kâtip |
Üye |
|
|
Adem Baştürk |
Mehmet Sarı |
Ayhan Zeynep Tekin |
|
|
Kayseri |
Gaziantep |
Adana |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ahmet Yaşar |
Feyzi Berdibek |
Osman Aslan |
|
|
Aksaray |
Bingöl |
Diyarbakır |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Zülfü Demirbağ |
Recep Koral |
Mehmet Parlakyiğit |
|
|
Elazığ |
İstanbul |
Kahramanmaraş |
|
|
|
|
(5
inci maddeye muhalifim) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Yıldırım |
Niyazi Özcan |
Recep Yıldırım |
|
|
Kastamonu |
Kayseri |
Sakarya |
|
|
(5
inci maddeye muhalifim) |
|
|
|
|
|
Üye |
|
|
|
|
Hasan Güyüldar |
|
|
|
|
Tunceli |
|
Tarım, Orman ve Köyişleri
Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet
Meclisi
Tarım, Orman ve
Köyişleri Komisyonu 3.6.2003
Esas No. : 1/602
Karar No. : 13
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Komisyonumuz; Çeşitli Kanunlarda ve Maliye
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısının; 1, 5, 10, 11, 12, 13, 14, 15,
17, 19, 20, 21, 22, 23, 31, 35, 36 ve 37 nci maddelerini Maliye, Tarım ve Köyişleri, Çevre ve Orman
Bakanlıkları temsilcilerinin de katıldığı 2.6.2003 tarihli toplantısında
İçtüzüğün 23/4 üncü maddesi gereğince görüşmüştür.
Kanun Tasarısının tümü üzerinde yapılan
müzakerelerde, Hükümet temsilcileri;
- Hazineye ait taşınmazların satışlarının
hızlandırılmasının ve kolaylaştırılmasının, atıl değer olarak duran bu
değerlerin ekonomiye kazandırılmasının çok büyük yararlar sağlayacağını,
- Köy ve beldelerdeki tarım arazilerinin
kullanıcılarına doğrudan taksitli olarak satışının faizsiz olarak
uygulanmasının, ekonomik açıdan zor durumda olan belirli bir kesimin refah
düzeyinin artmasına yol açacağını,
- Üzerinde kesin olarak inşaat yasağı
bulunan taşınmazların, Hazine arazileri ile takas imkânı tanıyan bir belge
verilerek koruma amaçlı imar planı yapılması zorunluluğu getirilmesinin, keza
doğal sit alanında kalan taşınmaz maliklerinin mağduriyetlerinin giderilmesi
amacıyla taşınmazlar için toplam yüzölçümünün % 6'sını geçmemek üzere inşaat
izninin verilmesinin, sosyal adaletin oluşmasına büyük katkılar sağlayacağını,
- Hazineye ait taşınmazların ekonomiye
kazandırılma sürecinde bir çok kuruluşun çeşitli nedenlerle yetkili
kılındığını, bu durumun bu işlemlerin yapılmasında zaman kaybına neden olduğunu
ve beklenen verimin alınamadığını,
- Su ürünü üretim alanları ile kaynak
sularının kiralama yetkisinin, Maliye Bakanlığından alınarak özel idarelere
verilmesinin, özel idareleri ekonomik açıdan güçlendireceğini,
İfade etmişlerdir.
Komisyonumuz, yapılan açılamaları uygun
mütalaa ederek tasarının maddelerinin müzakeresine geçilmesini oy birliği ile
kabul etmiştir.
Kanun Tasarısının maddelerinin müzakeresi
sonucunda:
1 - Kanun Tasarısının: 5 inci maddesinin
birinci fıkrası; 6831 sayılı Orman, 2872 sayılı Millî Parklar, 2960 sayılı
Boğaziçi, 4533 sayılı Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı, 3621 sayılı Kıyı
kanunları ile 383 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gibi, korunması hususunda
özel hükümler bulunan alanların sınırları içerisindeki birinci derece doğal sit
alanlarını korumak, ayrıca 28.12.1993 tarihli ve 3958 sayılı Kanunla
onaylanması uygun görülen "Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak
Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme" ile uyumu
sağlamak, keza kullanarak koruma ilkesine işlerlik kazandırmak ve yoğun
yapılaşmayı önlemek amacıyla "Özel kanunlardaki hükümler ile Devletin
taraf olduğu uluslararası sözleşme
hükümleri saklı kalmak üzere, birinci derece doğal sit alanı olarak tescil ve
ilan edilen yerlerde bulunan ve yüzölçümü 10.000 metrekare ve üzerindeki
parsellerde, koruma planı ve uygulama projeleri 21.7.1983 tarihli ve 2863
sayılı Kanuna göre oluşturulan koruma kurullarınca onaylanmak ve toplam inşaat
alanı parsel yüzölçümünün % 3'ünü geçmemek şartıyla yapılaşmaya izin verilir.
Bu konunun uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye, Bayındırlık ve İskân,
Kültür ve Turizm ve Çevre ve Orman bakanlıklarınca müştereken çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir." şeklinde değiştirilerek kabul edilmiştir.
2 - Su ürünleri ve turizm potansiyel
alanları ile ilgili 3-4 yılda sonuçlanan bürokratik işlemlerin süratle
sonuçlandırılabilmesi amacı ile Kanun Tasarısının 22 nci maddesine son fıkra
olarak "Daha önce ilgili kuruluşların görüşleri alındıktan sonra 1/25.000
çevre düzeni planlarına işlenmiş su ürünleri ve turizm potansiyel alanları ile
ilgili işlemler ilgili bakanlıkça tek elden yürütülür." fıkrasının
eklenmesi kabul edilmiştir.
3 - Mera Kanunu'nun uygulanması ile
kayıtlı ve kadimden beri kullanılmakta olan meralarla birlikte, Devletin hüküm
ve tasarrufunda veya Hazinenin mülkiyetinde bulunan arazilerden, etüt sonucu
mera olarak değerlendirilebilecek alanların, tespit, tahdit ve ıslahlarının
yapılarak, mera alanlarının artırılması ile birlikte hayvancılık sektörünün
ihtiyacı olan kaliteli kaba yemin bol ve ucuz temin edilmesi sağlanmaktadır.
Mera Kanunu'nun 5 inci maddesinin (b)
bendi gereği, Devletin hüküm tasarrufunda veya hazinenin mülkiyetinde bulunan
arazilerin etüt sonucu mera olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin
belirlenmesi görevi, Mera Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 28.2.1998 tarihinden
itibaren, illerde oluşturulan Mera komisyonları ve bu komisyonlara bağlı olarak
çalışan teknik ekiplere verilmiştir. 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 6 ncı maddesi
gereği kurulan, Mera komisyonları ve teknik ekiplerde Millî Emlak Müdürlüğünün
bir temsilcisi görev almakta olup, Devletin hüküm ve tasarrufunda veya
Hazinenin mülkiyetinde bulunan alanlarla ilgili olarak bilgi belge temin
edilmesi ve söz konusu alanların yapılan etüt sonucu mera olarak
değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin belirlenmesinde görev ve sorumluluğu
bulunmaktadır. Bu nedenle Mera Kanunu'nun 5/b maddesi uygulamaları ile ilgili
olarak, ayrıca Maliye Bakanlığının görüşünün alınması, zaman kaybı mükerrer
uygulamaya neden olacaktır.
4342 sayılı Mera Kanunu'nun 5 inci
maddesinin (b) bendinin uygulanması, son yıllarda uygulanan yanlış ekonomik
politikalar sonucu dibe vuran ve toplumun büyük bir kesimini ilgilendiren ülkemiz hayvancılığı açısından çok büyük
önem taşımakta olup, hazine arazilerinin satışını engelleyen bir işlevi
bulunmamaktadır. Yukarıda sayılan bu nedenlerle azalan mera alanlarının
ihtiyaca yetecek kadar artırılması, mera olarak değerlendirilmeyen alanlarda
ise Maliye Bakanlığının rahatça tasarrufta bulunmasına imkân sağlamak amacıyla
Kanun Tasarısının 31 inci maddesinin metinden çıkarılması kabul edilmiştir.
4 - Kanun Tasarısının 1, 10, 11, 12, 13,
14, 15, 17, 19, 20, 21, 22 ve 23 üncü maddeleri aynen, 35, 36 ve 37 nci
maddeleri 31 inci maddenin metinden çıkarılması nedeniyle 34, 35 ve 36 ncı
maddeler olarak kabul edilmiştir.
Raporumuz, gereği yapılmak üzere Yüce
Başkanlığa saygı ile sunulur.
|
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
İlyas Arslan |
Vahit Kirişci |
Erdoğan Özegen |
|
|
Yozgat |
Adana |
Niğde |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Fikret Badazlı |
Osman Özcan |
Ahmet Ertürk |
|
|
Antalya |
Antalya |
Aydın |
|
|
|
(5
inci maddeye muhalifim) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Ali Suçin |
Ramazan Kerim Özkan |
Mehmet Mehdi Eker |
|
|
Batman |
Burdur |
Diyarbakır |
|
|
|
(5
inci maddeye muhalifim) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Selami Yiğit |
Özkan
Öksüz |
Ömer İnan |
|
|
Kars |
Konya |
Mersin |
|
|
(5
inci maddeye muhalifim) |
(İmzada
bulunamadı) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Fahrettin Üstün |
Necati Uzdil |
Zülfikar İzol |
|
|
Muğla |
Osmaniye |
Şanlıurfa |
|
|
(Bazı
maddelere muhalifim) |
(5
inci maddeye karşıyım) |
|
|
|
Üye |
Üye |
|
|
|
Ahmet Kambur |
Maliki Ejder Arvas |
|
|
|
Tekirdağ |
Van |
|
Çevre Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet
Meclisi
Çevre Komisyonu 3.6.2003
Esas No. : 1/602
Karar No. : 15
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca
23.5.2003 tarihinde tali olarak Komisyonumuza havale edilen 1/602 esas numaralı
"Çeşitli Kanunlarda ve Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı",
Komisyonumuzun, 28.5.2003 tarihli 6 ncı ve 3.6.2003 tarihli 7 nci
toplantısında, Maliye Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Kültür ve Turizm
Bakanlığı, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile
İçişleri Bakanlığı temsilcilerinin de
katılımıyla görüşülmüştür.
Yatırım ortamının iyileştirilmesi, yerli
ve yabancı yatırımların teşvik edilmesi, yerel yönetimlerin mali yapılarının
güçlendirilerek yeni kaynaklar sağlanması ve kişilerin mülkiyet haklarının
kullanılmasına ilişkin mağduriyetlerinin giderilmesini amaçlayan Tasarı,
Komisyonumuz tarafından iki birleşimde ele alınmıştır.
1. İlk birleşimde Komisyonumuz Tasarıyı
kendisini ilgilendiren yönleriyle görüşme kararı almıştır. Gerekçenin
okunmasından sonra, Tasarının tümü üzerinde görüşmeler yapılmıştır. Tümü
üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasından sonra, Tasarının Komisyonumuzu
ilgilendiren 3, 4, 5, 7, 9 ve 17 nci maddelerinin ele alınarak görüşülmesi
kararlaştırılmıştır.
2. Tasarının 3 üncü maddesi üzerinde
yapılan görüşmelerde, üyeler genel olarak son fıkra üzerinde görüş bildirmiş ve
Hazineye ait taşınmazların satışı yapılan kişi ve kuruluşların, küçük sanayi
sitesi, organize hayvancılık ve besi bölgesi, borsa yeri, serbest bölge ve
toplu konut kurma gibi faaliyetlerde çevreye
duyarlılık göstermelerini ve bu konuda bir hükmün maddeye
eklenmesini istemişlerdir. Bu hususta
verilen bir önerge kabul edilerek, 3 üncü maddenin son fıkrasının sonuna gelmek
üzere aşağıdaki cümlenin eklenmesi kararlaştırılmıştır.
"Arazi satışı yapılan kişi ve
kuruluşlar, faaliyetlerini çevreye zarar vermeyecek şekilde yürütürler. Aksi
halde Çevre Kanunu hükümleri uygulanır"
3. Tasarının 7 ve 9 uncu maddeleri de 3
üncü maddeyle aynı mahiyette görüldüğünden, oylanarak aynen kabul edilmiştir.
4. Tasarının 5 inci maddesi üzerinde
yapılan görüşmelerde, bazı üyeler, sit alanlarının hatalı olarak tespit
edildiği, vatandaşların bu yüzden mağdur oldukları, sit alanlarının bir rant
kavgası haline dönüştüğünü, bu sebeple sit alanlarının yeniden belirlenmesi
gerektiğini söylemişler, bazı üyeler de sit alanlarında yapılaşmaya izin
verilmemesi gerektiği yönünde görüş bildirmişlerdir. 5 inci madde üzerinde
verilen önergenin kabulüyle 5'inci maddenin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Özel kanunlardaki hükümler ile
Devletin taraf olduğu uluslararası sözleşme hükümleri saklı kalmak üzere,
birinci derece doğal sit alanı olarak tescil ve ilan edilen yerlerde bulunan ve
yüzölçümü 10.000 metrekare ve üzerindeki parsellerde, koruma planı ve uygulama
projeleri 21.7.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kanuna göre oluşturulan koruma
kurullarınca onaylanmak ve toplam inşaat alanı parsel yüzölçümünün % 3'ünü
geçmemek şartıyla yapılaşmaya izin verilir. Bu konunun uygulanmasına ilişkin
usul ve esaslar Maliye, Bayındırlık ve İskân, Kültür ve Turizm ve Çevre ve
Orman Bakanlıklarınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."
5. Tasarının 4 üncü maddesi ile 17 nci
maddesi de Komisyonumuz tarafından aynen benimsenmiştir.
Raporumuz, havalesi gereği esas komisyon
olan Plan ve Bütçe Komisyonuna sunulmak
üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.
|
|
Başkan |
Sözcü |
Kâtip |
|
|
A. Münir Erkal |
Zeynep Armağan Uslu |
Fuat Geçen |
|
|
Malatya |
İstanbul |
Hatay |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Yüksel Coşkunyürek |
Metin Yılmaz |
Mehmet Alp |
|
|
Bolu |
Bolu |
Burdur |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Rasim Çakır |
İbrahim Özdoğan |
Nurettin Aktaş |
|
|
Edirne |
Erzurum |
Gaziantep |
|
|
(4
ve 5 inci maddeye muhalifim) |
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ali İbiş |
Canan Arıtman |
Hasan Bilir |
|
|
İstanbul |
İzmir |
Karabük |
|
|
|
(4
ve 5 inci maddeye muhalifim) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Halil Tiryaki |
Veli Kaya |
Muzaffer Baştopçu |
|
|
Kırıkkale |
Kilis |
Kocaeli |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Salih Gün |
Ali
Cumhur Yaka |
Cahit Can |
|
|
Kocaeli |
Muğla |
Sinop |
|
|
|
(İmzada bulunamadı) |
|
Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu
Türkiye
BüyükMillet Meclisi
Plan ve Bütçe
Komisyonu
Esas No. : 1/602 27.6.2003
Karar No. : 38
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Maliye Bakanlığınca hazırlanarak Bakanlar
Kurulunca 16.5.2003 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan
ve Başkanlıkça 25.5.2003 tarihinde tali komisyon olarak Sanayi, Ticaret, Enerji
ve Tabiî Kaynaklar Komisyonu, İçişleri Komisyonu, Bayındırlık, İmar, Ulaştırma
ve Turizm Komisyonu, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu ile Çevre Komisyonuna,
esas komisyon olarak da Komisyonumuza havale edilen 1/602 esas numaralı "Çeşitli Kanunlarda ve
Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı", Komisyonumuzun 5.6.2003
tarihinde yaptığı 47 nci birleşimde, Hükümeti temsilen Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan ile Devlet Bakanı Mehmet Ali
Şahin ve Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Çevre ve Orman
Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bayındırlık
ve İskân Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ile Tapu ve Kadastro Genel
Müdürlüğü temsilcilerinin de
katılımlarıyla incelenip, görüşülmüştür.
Bilindiği gibi; Devletin hüküm ve
tasarrufu altında bulunan taşınmazlar ülke yüzölçümünün yaklaşık % 46'sını
teşkil etmektedir. Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan ve bir kamu hizmeti için
gerekli olmayan taşınmaz mallar, talep halinde, mevzuat dahilinde satılarak,
kiralanarak veya kullananlardan ecrimisil tahsil edilmek suretiyle ekonomiye
kazandırılmaktadır. Ancak, Hazineye ait taşınmazların ekonomiye kazandırılma
sürecinde, mevzuatın çok çeşitli olmasının yanında, bir çok kamu kurum ve
kuruluşunun yetkili kılınması
bürokratik işlemleri artırdığından, satışların rasyonel bir sürede
yapılmasında sorunlara neden olmaktadır. Bu nedenle, yatırım ortamının
iyileştirilmesi, yabancı yatırımların
teşvik edilmesi, yerel yönetimlerin mali yapılarının güçlendirilmesi, Hazine
taşınmazlarının kullanımından kaynaklanan Devlet ile vatandaş arasındaki
uyuşmazlıkların çözüme kavuşturulması, Hazineye kaynak sağlanması ve kişilerin doğal sit alanlarında ve diğer
Hazine taşınmazlarında bulunan mülkiyet haklarının kullanılmasına ilişkin
mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla; atıl değer olarak duran Hazineye ait
taşınmazların satışının hızlandırılarak ekonomiye kazandırılması için düzenleme
yapılması gereği hâsıl olmuştur.
Tasarı ile;
- Hazineye ait taşınmazların daha kısa
sürede satılarak ekonomiye kazandırılmasını temin etmek amacıyla ;
- Hazineye ait taşınmazların taksitli
satışlarında Maliye Bakanlığına, taksite esas bedel, taksit süresi ve taksit sayısını belirleme yetkisi
tanınmak suretiyle taşınmazların satışının cazip hale getirilmesi,
- Belediyelere, Hazineye ait taşınmaz
satış gelirlerinden pay verilmesi,
- Hazineye ait taşınmaz malların yönetim
ve değerlendirilmesindeki bürokratik formalitelerin azaltılması,
- Hazineye ait tüm taşınmaz satışlarının
Devlet İhale Kanununa göre yapılması,
- Mücavir alan kapsamında kalan hazineye
ait taşınmazların ekonomiye kazandırılması sürecinde belediye ve mücavir alan
sınırları içinde ve üzerinde yapılaşma olduğu tespit edilen alanların,
öncelikle yapı sahipleri ile bunların kanunî veya akdî haleflerine satılmak
yada genel hükümlere göre değerlendirmek üzere, ilgili belediyeye bedelsiz
devredilmesi suretiyle belediyelere, öncelikle imar planları ve imar uygulaması
yapılması şartı ile, gelir kazanma olanağının sağlanması,
- Ülke kalkınmasında önemli yer tutan
organize sanayi bölgelerinin, küçük sanayi sitelerinin, organize hayvancılık ve
besi bölgelerinin, endüstri ve teknoloji geliştirme bölgelerinin ve serbest
bölgelerin kurulmasının teşvik edilmesi amacıyla, bu bölgelerdeki Hazine'ye ait
taşınmazların harca esas değer üzerinden doğrudan ilgili gerçek veya tüzel
kişilere devredilmesi imkânının getirilmesi,
- Yüz milyon ABD Doları karşılığı Türk
Lirası tutarında yatırım
yapacaklara Hazine'ye ait taşınmazların
harca esas değer üzerinden doğrudan
satış imkânı getirilmesi,
- Toplu Konut üretmek amacıyla Hazine arsa
ve arazilerinin Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü'ne veya Toplu Konut İdaresi
Başkanlığı'na harca esas değer üzerinden doğrudan satılabilmesinin
sağlanması,
-
Köy veya beldelerdeki tarım arazilerinin kullanıcılarına doğrudan satışının
kolaylaştırılması amacıyla;
- Hazineye ait tarım arazilerinin satış
ihalelerine katılabilmek için aranan şartların basitleştirilmesi,
-
Hak sahipliğinin başlangıcı
olarak 31.12.2002 tarihi belirlenmesi suretiyle yararlanacaklara yeniden müracaat imkânının tanınması,
- Taksitli satışlarda faiz uygulanmaması,
- Hazineye ait tarım arazilerini
kullananlara, bu arazilerin doğrudan satışıyla ilgili esas ve usullerin, hak
sahiplerinin haklarını koruyacak şekilde yeniden belirlenmesi,
- Birinci derece doğal sit
alanlarında plan ve projeleri ilgili
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nca onaylanması koşulu ile, yüzde
altı oranında yapılaşmaya izin verilmesi,
- Tarım reformu alanında kalan ancak tarım
yapılamayan dördüncü sınıftan yukarı arazilerin, yatırımların teşviki
kapsamında kullanıma açılması,
- Yabancı gerçek kişiler ile ticaret
şirketlerinin karşılıklı olmak ve öngörülen şartları yerine getirmeleri
veya sağlamaları kaydıyla taşınmaz mal
edinebilmelerinin sağlanması, bu konuda Bakanlar Kurulu'na, kamu yararı ve ülke
güvenliği bakımından, satış yapılmayacak yerleri belirleme yetkisi verilmesi,
- Yerel yönetimlere yeni kaynaklar
sağlanarak, bu idarelerin mali yönden güçlendirilmesi amacıyla; taş, çakıl, kum
ve toprak ocaklarının kiralama yetkisinin Maliye Bakanlığından alınarak,
belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyelere, dışında ise il özel
idarelerine verilmesi,
- Su ürünü üretim alanları ile kaynak
sularının kiralama ile kullanım esas ve
usullerini belirleme yetkisi, Maliye Bakanlığından alınarak, il özel
idarelerine verilmesi,
- Kamu kurum ve kuruluşları arasında
taşınmazın aynına ilişkin uyuşmazlıkların, hakem yerine genel hükümlere göre
çözümlenmesi,
- Ödenek yetersizliği nedeniyle
karşılanamayan bazı harcamaların il özel idarelerince yapılabilmesine ve
hizmetin aksamadan yürütülmesine imkân sağlanması amacıyla; genel bütçeye dahil
dairelerle katma bütçeli idarelerin yürüttükleri hizmetler için gerekli cari ve
yatırım nitelikli giderlerini karşılamak amacıyla, valilerin yetki ve
sorumluluğunda olmak üzere il özel idarelerince katkı sağlanabilmesi,
- Kalkınmada öncelikli yörelerde yatırım
yapacaklara, Hazine yanında katma bütçeli kuruluşlara, belediyelere ve il özel
idarelerine ait arazi ve arsaların da mülkiyetinin bedelsiz devredilebilmesi ve
yatırımın yarısından fazlasını tamamlayan yatırımcılardan talepte bulunanlara
bu yerlerin doğrudan satılabilmesi,
- Turizm ve tersane yatırımcıları ile
yaşanan ihtilafların çözümlenmesi,
- Mera komisyonlarınca Hazine taşınmazları
yönünden yapılacak işlemlerde, Maliye
Bakanlığının uygun görüşünün alınması,
- Genel bütçe vergi gelirleri
tahsilatından büyükşehir belediyelerine aktarılan paylar ile ilgili olarak,
belediyelerin mağduriyetlerinin giderilmesi,
-
Gümrüğe terk edilen, terk edilmiş sayılan, müsadere edilen eşyanın
satışından elde edilen hasılattan ayrılan %10'luk döner sermaye gelirinin
%50'ye çıkarılması,
- Tahsilat oranının artırılması ve trafik
cezası ödeyenlere çağdaş bir ödeme aracı kullanmalarına imkân verilerek ödemede kolaylık sağlanması amacıyla trafik
para cezalarının kredi kartı ile de ödenebilmesi,
Amacıyla çeşitli kanunlarda düzenlemeler yapılmaktadır.
Komisyonumuzda Tasarının tümü üzerinde
yapılan müzakerelerde;
- Tasarı ile kapsamlı düzenlemeler
yapıldığı, Hazineye ait taşınmazların değerlendirilmesi konusunda merkezi
idareye ait bir çok yetkinin yerel
yönetimlere bırakıldığı, bunun memnuniyetle karşılandığı, ancak uygulamada
çıkması muhtemel suistimallerin önlenmesi amacıyla merkezi idarenin denetimle ilgili gerekli tedbirleri alması
gerektiği,
- Maliye Bakanlığı'nın sit alanlarının
imara açan bir yaklaşım sergilemesinin doğru olmadığı, zira bu yetkinin 2863
sayılı Kanun gereği Kültür ve Turizm Bakanlığına ait olduğu,
- Doğal sit alanlarının yapılaşmaya
açılmasıyla birlikte bu alanları koruma olanağının ortadan kalkabileceği,
ülkemizin sahip olduğu pek çok doğal güzellik ile zenginliğin kaybolacağı
gibi bu durumdan turizmin de olumsuz etkileneceği,
-
Kapsamlı konularda düzenleme yapan Tasarının, daha uygulanabilir ve
anlaşılabilir hale getirilmesi amacıyla konunun bir alt komisyonda
görüşülmesinin daha uygun olacağı,
-
Doğal sit alanlarında imar izni verilmesinin özel mülk sahiplerinin
mağduriyetlerini gidermeyeceği, kapsamın dar olması nedeniyle mevcut sorunu tam
olarak çözemeyeceği, bunun yerine sözkonusu alanların kamulaştırılmasının daha
uygun olacağı, böylece yaşanan mağduriyetlerin
daha aza indirilmesi yanında daha etkin bir korumanın da sağlanacağı,
- Doğal sit alanlarında öngörülen % 6
oranındaki yapılaşma izninin çok fazla olduğu, bunun aşağı çekilmesi
gerektiği,
-
Çevre konusunda hassasiyetin arttığı bir dönemde ulusal kanunlar yanında
uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınan doğal sit alanlarının korunması konusunda
ihlallere yol açabilecek sözkonusu Tasarının;
sivil toplum örgütleri ile ilgili kurum ve kuruluş temsilcilerinin
katılacağı bir alt komisyonda değerlendirilmesinin yararlı olacağı,
- Ülkemizde doğal sit alanlarına yönelik
etkin bir korumanın bulunmadığı, bu alanlarda yaygın bir kaçak yapılaşmanın
olduğu, sözkonusu Tasarı ile mevcut
çarpık yapılaşma ortadan kaldırılarak bundan sonra ortaya çıkması muhtemel yanlış
uygulamaların önüne geçilmesinin amaçlandığı,
- Gecekondulaşma ile ilgili olarak
getirilen düzenlemelerin sorunları çözmekten uzak olduğu, kamu arazilerinin
kullanımı yoluyla arsa üretilmesi yanında,
ucuz konut kredisi sistemi oluşturulması gibi sorunun kökten çözülmesine
yönelik tedbirlere ihtiyaç duyulduğu,
- Hazine arazilerinin vatandaşlara
satılmasıyla bu arazilerin hem ekonomiye kazandırılacağı hem de devlete ek
gelir sağlanmış olacağı,
- Mera alanlarının belirlenmesi konusunda
Maliye Bakanlığı'na yetki verilmesinin doğru olmadığı, zira bu alanları
belirleyecek kuruluşların belli olduğu, gerek duyulursa Maliye Bakanlığı'nın
uygun görüşünün alınabilineceği,
- İrtifak hakkı tesis edilen Hazineye
ait taşınmazların mülkiyetinin
devredilmesinin doğru olmayacağı, aksi halde toplumun en önemli varlıklarından
olan turizm beldelerinin, çarpık yapılaşma yoluyla turistik cazibelerini
kaybetmelerine yol açabileceği,
- Turizm amaçlı olarak Hazine arazileri
üzerinde tesis edilen intifa hakkı kullanımından dolayı ortaya çıkan
ihtilafların çözümlenmesiyle ilgili düzenlemelerin daha etkin sonuç
doğurabilmesi için sözleşmelerin de
değiştirilmesi gerektiği, bu yapılmadığı taktirde öngörülen
düzenlemelerin bir af olacağı,
-
Taş ocakları gelirlerinin il özel idareleri ile belediyeler arasında
paylaştırılması yerine, eskiden olduğu
gibi il özel idarelerine bırakılmasının daha yerinde bir uygulama
olacağı,
- Üzerinde toplu yapılaşma bulunan
Hazine'ye ait taşınmazların belediyelere bedelsiz devredilmesiyle ilgili
düzenlemelerin, çarpık kentleşmeyi önlemeye yönelik diğer tedbirlerle birlikte
uygulanmadığı taktirde, bir gecekondu affı olarak değerlendirilebileceği,
- Serbest bölgelerin ticaret hacmine,
ihracat kapasitesine ve istihdama belirgin ölçüde bir katkısının olmadığı, bu
bölgelerin teşvikine yönelik düzenlemeye gerek bulunmadığı,
- Tersanelerin bulunduğu Hazine
arazilerinden kaynaklanan sorunların çözümlenmesinin olumlu karşılandığı,
böylece ihracat ve katma değer yaratma konusunda dinamik bir yapıya sahip
tersane işletmecilerinin teşvik edilmesinin sağlanacağı,
- Orman vasfını kaybetmiş Hazine arazileri
ile fiilen vatandaşlar tarafından kullanılan Hazine taşınmazlarıyla ilgili
mülkiyet haklarının kullanılmasından kaynaklanan sorunların çözümlenmesine
yönelik düzenlemelerin memnuniyetle karşılandığı,
- Tarım arazilerinin çiftçilere taksitli
satışlarında faiz alınmamasının doğru bir yaklaşım olduğu, böylece
çiftçilerimizin ödeme gücünün üstünde bir yüke maruz kalmasının
engellenebileceği,
- Yabancılara toprak satışı konusunda daha önce yapılan
düzenlemelerin Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildiği, bu durumun gözönünde
bulundurulması gerektiği,
Şeklindeki görüş ve eleştirileri müteakip
Hükümet adına yapılan tamamlayıcı açıklamalarda ise;
-
Hazineye ait taşınmazların değerlendirilmesinde zaman içinde uygulamadan
kaynaklanan sorunların giderilmesi, bu taşınmazların hızlı bir şekilde
ekonomiye kazandırılması ve yerel
yönetimlere yeni gelir kaynakları sağlanması amacıyla yirmi kanunda değişiklik
yapılmasını öngören sözkonusu Tasarının hazırlandığı,
- Taşınmazları birinci derece doğal sit
alanlarında kalan vatandaşların mülkiyet hakkı kullanılmasından
kaynaklanan mağduriyetlerinin
giderilmesi amacıyla bu alanlarda belli ölçüde yapılaşmaya izin verildiği,
orman alanları, Millî parklar, Gelibolu Yarımadası Tarihi Millî Parkı, Boğaziçi
Kıyı Kanunu gibi özel koruma kapsamında yer alan birinci derece doğal sit alanları ile ülkemizin taraf olduğu
uluslararası sözleşmelerle koruma altına
alınması öngörülen alanların Tasarı kapsamı dışında bırakıldığı,
- Hazineye ait taşınmazların yönetim ve
değerlendirilmesinde karşılaşılan aksaklıkların giderilmesi yanında, bürokratik
formalitelerin azaltılmasına yönelik düzenlemelerin yapıldığı,
- Yatırımların teşvik edilmesi amacıyla,
Hazineye ait taşınmazların harca esas değer üzerinden ve ihalesiz olarak ilgili
gerçek veya tüzel kişilere devredilmesi imkânı getirildiği,
- Tarım reformu alanında kaldığı için
yatırım yapılamayan Hazineye ait dördüncü sınıftan yukarı arazilerin,
yatırımların teşviki amacıyla 4325 sayılı
Kanuna göre yatırımcılara bedelsiz devri dahil, değerlendirilme
imkânının sağlandığı,
- Tasarıda gecekondu affına yönelik bir
düzenlemenin yer almadığı, halen belediyeler tarafından yürütülen arazi
toplulaştırmasından kaynaklanan harca değer esas üzerinden alınan harç
ödemeleriyle ilgili sorunların giderilmesine yönelik düzenlemelerin yapıldığı,
- Karşılıklı olmak ve belli koşullara
uymak kaydıyla yabancı gerçek kişiler ile ticaret şirketlerinin, Türkiye'de
taşınmaz edinebilmelerinin önünde engel teşkil eden mevzuattan kaynaklanan
formalitelerin azaltılmasına yönelik düzenlemelerin yapıldığı,
-
Köy veya beldelerdeki tarım arazilerinin kullanıcılarına doğrudan satışın
kolaylaştırıldığı,
- Yerel yönetimlerin mali yapılarının
güçlendirilmesi amacıyla taş, kum, çakıl ve toprak ocaklarının, su ürünleri
üretim alanlarının, kaynak ve yeraltı sularının, kiralama yetkisinin Maliye
Bakanlığı'ndan alınarak, yerel yönetimlere devredildiği,
- 2001 yılından bu yana uygulanan 4706
sayılı Kanun gereğince, üzerinde yapılaşma bulunan Hazineye ait taşınmazların
belediyelere devri konusunda ortaya çıkan aksaklıkların giderilmesi amacıyla
sözkonusu taşınmazların bedelsiz olarak belediyelere devredilerek hak
sahiplerine satılabilmesine, bu alanlarda
öncelikle imar planlarının yapılması şartıyla, imkân sağlandığı,
İfade
edilmiştir.
Tasarı üzerinde yapılan müzakereler
esnasında, Komisyonumuzda ortaya çıkan genel kanı neticesinde, Tasarının daha
detaylı incelenip görüşülmesini temin etmek amacıyla bir alt komisyon
kurulmasına karar verilmiştir.
Alt Komisyon 5.6.2003, 11.6.2003, 12.6.2003,
17.6.2003, 18.6.2003 ve 19.6.2003 tarihlerinde, Maliye Bakanlığı, Adalet
Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı,
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı,
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Dış Ticaret
Müsteşarlığı, Özel Çevre Koruma Kurumu
Başkanlığı, Tapu ve Kadastro
Genel Müdürlüğü, TMMOB ile Şehir
Plancıları Odası ve Gemi İnşa
Sanayicileri Birliği temsilcilerinin de
katılımlarıyla yaptığı toplantılarda, konuyu Tasarı'nın geneli üzerinde yapılan
müzakereler esnasında ifade edilen görüş ve değerlendirmeler ile ilgili sivil
toplum kuruluşlarının görüşleri ile
tali komisyonların rapor ve metinleri çerçevesinde ele alarak çalışmalarını bir rapor ve metin halinde Komisyonumuza
sunmuştur.
Alt Komisyonda yapılan çalışmalar
sonucunda Tasarı'nın;
- Çerçeve 1 inci maddesi aynen,
- Çerçeve 2 inci maddesi ile değiştirilen
4706 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi; Hazineye ait taşınmazlardan, tahsisli
olanların ekonomiye kazandırılmasını temin
etmek ve anlama açıklık kazandırılması amacıyla redaksiyona tâbi tutulması
suretiyle,
- Çerçeve 3 üncü maddesi ile kısmen
değiştirilen 4706 sayılı Kanun'un 4
üncü maddesi;
- ( c ) bendine, Hazineye ait
taşınmazların hisse oranı % 40'ı aşmamak şartı ile talepte bulunan
hissedarlarına satışında; miktar sınırlamasının kaldırılarak sadece oran
sınırlamasına geçilmesinin uygulamada tereddütlere yol açabileceği şeklindeki
görüşten hareketle, "hisse miktarı
uygulama imar planı sınırları içinde dörtyüz, dışında ise dörtbin metrekareyi aşmamak" şeklinde bir
ifadenin eklenmesi,
- Maddeye eklenmesi öngörülen fıkranın;
- Uygulamada çıkması muhtemel
tereddütlerin giderilmesi amacıyla teknik tanımlara açıklık getirilmesi,
- Hazineye ait taşınmazların, plan
kararlarına uyulması kaydıyla doğrudan satışının yapılabilmesini temin etmek
amacıyla gerekli ibarenin eklenmesi,
- Organize hayvancılık bölgesi kurulması
amacıyla Hazineye ait taşınmazların, kooparetifler ile kamu kurum ve
kuruluşları yanında, gerçek veya özel hukuk tüzel kişilere de
doğrudan satışına imkân sağlayan bir düzenlenmenin yapılması,
- Uygulamada çıkması muhtemel hukuki
problemlerin giderilmesi amacıyla endüstri bölgelerinin doğrudan satışıyla ilgili ibarenin metinden
çıkarılması,
- Serbest bölgelerin bir imtiyaz
sağlanarak kurulduğu, bu imtiyazdan kaynaklı olarak önemli oranda bir değer
kazandığı, bu nedenle, kamu menfaati ve hakkaniyet açısından mevcut ve
kurulacak serbest bölgelerin, gerçek ve
özel hukuk tüzel kişilerine, harca esas değer yerine, rayiç bedelden doğrudan
satışına imkân sağlamaya yönelik bir düzenlemenin 4706 sayılı Kanun'un 4 üncü
maddesine yeni ( h ) bendi olarak eklenmesi, bu düzenleme nedeniyle serbest
bölgelerle ilgili hükmün, serbest bölge olarak kullanılan yerlerin gerçek ve
özel hukuk tüzel kişilerine, harca esas değer üzerinden satışına imkân
sağlayan kısmının sözkonusu fıkra kapsamından çıkarılması,
- Toplu konut üretmek amacıyla Arsa Ofisi
Genel Müdürlüğü'ne harca esas değer üzerinden hazineye ait taşınmazların
satışıyla ilgili düzenlemenin, 1164 sayılı Arsa Ofisi Kanununda yapılmasının
daha doğru bir yaklaşım olacağı şeklindeki görüşten hareketle, "Arsa Ofisi
Genel Müdürlüğü'ne veya" ibaresinin metinden çıkarılması,
- Yatırımların teşvik edilmesi ve
istihdamın artırılması amacıyla Hazine'ye ait taşınmazların en az 25 milyon ABD
Doları karşılığı Türk Lirası tutarında
ve en az 100 kişi istihdam sağlayacak sınai yatırım yapacaklara
satılabilmesine imkân sağlanması,
Doğrultusunda yeniden düzenlenmesi
suretiyle,
- Çerçeve 4 üncü maddesi ile değiştirilen
4706 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi,
- 3 üncü fıkrasının; anlama açıklık
kazandırılması amacıyla "Taksitle satışa esas bedel" ibaresinin,
" Taksitlendirme dışında bırakılacak bedel" şeklinde değiştirilmesi,
"içinde kalan taşınmazların" ibaresinin ise yanlış anlamaya sebep
olmaması amacıyla metinden çıkarılması,
- 5 inci fıkrasının; uygulamada çıkması
muhtemel tereddütlerin giderilmesi ve anlama açıklık kazandırılması amacıyla
redaksiyona tabi tutulması, Hazine'ye
ait taşınmazların satış bedellerinden % 10'luk fon kesintisi yapıldıktan
sonra ilgili belediyelere ayrılan % 25'lik ve varsa büyükşehir belediyesine
ayrılan % 15'lik payların, ilçe belediyelerinin gelirlerinin artırılması
amacıyla sırasıyla % 30 ve % 10 olarak değiştirilmesi, köylerde bulunan
Hazine'ye ait taşınmazların satış
bedellerinin tahsil edilen
kısmından, il özel idarelerine
ayrılan payın %15'den %25'e
çıkarılması ve bu payın dörtte birinin ilgili köy tüzel kişiliğine,
kalanının ise diğer köylere götürülecek hizmetlerde kullanılmak üzere il özel
idarelerine bırakılması,
- 8 inci fıkrasının; birinci cümlesinde
yer alan " satın alınmayan" ibaresinin, "satın alınma talebinde
bulunulmayan" şeklinde değiştirilmesi,
doğrultusunda yeniden düzenlenmesi,
- 6 ve 7 nci fıkralarının Komisyonun
değerlendirmesine bırakılması,
Suretiyle,
- Çerçeve 5 inci maddesi ile
değiştirilen 4706 sayılı Kanun'un 6 ncı
maddesinin birinci fıkrasının; gerek özel kanunlarla gerekse uluslararası
sözleşmelerle koruma altına alınan yerlerin madde kapsamı dışında
bırakılması suretiyle buralarda
yapılaşmaya izin verilmemesi, yapılaşmaya izin verilen birinci derece doğal sit
alanlarında ise, olası yoğun yapılaşmanın önüne geçilmesi amacıyla, parsel
büyüklüğü açısından sınırlama getirilerek toplam inşaat alanı oranının % 6'dan, % 3'e düşürülmesi doğrultusunda yeniden
düzenlemesi suretiyle,
- Çerçeve 6 ncı maddesi ile kısmen
değiştirilen 4706 sayılı Kanun'un 7 nci maddesinin sonuna eklenmesi öngörülen;
- 5 inci fıkranın son cümlesinin;
onaylanan ihale kararlarının kamuoyunun bilgilendirilmesi amacıyla internet
aracılığıyla yayımlanması konusuna açıklık getirilmesini teminen yeniden düzenlenmesi,
- 6 ncı fıkranın; anlama açıklık
kazandırılması, metinde terim birliğinin sağlanması ve tanımların literatüre
uygun hale getirilmesi amacıyla redaksiyona tâbi tutulması,
Suretiyle,
- Çerçeve 7 nci maddesi ile 4706 sayılı
Kanun'un 7 nci maddesinden sonra gelmek üzere eklenmesi öngörülen 7/A ve
7/B maddelerinin;
- Kanunların hazırlanmasında uygulanan
esas ve usuller doğrultusunda ayrı
çerçeve maddeler halinde düzenlenmesi ve müteakip çerçeve madde
numaralarının teselsül ettirilmesi,
- 7/A maddesinin; redaksiyona tâbi
tutulması,
- 7/B maddesine; konut yapılmak amacıyla
yapı kooperatiflerine, kooperatif birliklerine veya bu birliklerin
oluşturdukları üst birliklere rayiç bedel üzerinden satılacak Hazine'ye ait
taşınmazlar üzerinde, imar planlarına uygun olarak konut yapılmasını sağlamaya
yönelik bir ifadenin eklenmesi,
Suretiyle,
- Çerçeve 8 inci maddesi ile 4706 sayılı
Kanun'a eklenmesi öngörülen;
- Geçici 4 üncü maddenin aynen kabul
edilmesi,
- Geçici 5 inci maddenin; İstanbul ili
Tuzla ilçesinde bulunan Hazine'ye ait taşınmazlardan tersane ve benzeri
tesisler kurmak amacıyla tahsis edilen kamu arazilerinin üzerinde irtifak hakkı
tesis edilmesi yanında kullanım izni verilen kamu arazilerinin de bulunması
dikkate alınarak, madde ile öngörülen haklardan kullanım izni verilen kamu
arazilerini kullanan tersane yatırımcılarının da yararlanmasına yönelik bir
ifadenin eklenmesi,
- Çerçeve madde numarasının 9 olarak değiştirilmesi,
Suretiyle,
- Çerçeve 9 uncu maddesi; 10 uncu madde
olarak aynen,
- Çerçeve 10 uncu maddesi ile
değiştirilen 4070 sayılı Kanun'un 3
üncü maddesinde yapılan değişikliğin yanlış uygulamalara ve tereddütlere yol açabileceği görüşünden
hareketle metinden çıkarılması, ancak hak sahiplerinin tarım arazilerinin
satışından yararlanabilmeleri için
sözkonusu maddede yer alan "31.12.1993" tarihinin,
"31.12.2002" olarak değiştirilmesi, bu doğrultuda madde çerçevesinin yeniden düzenlenmesi ve madde numarasının 11 olarak
değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 11 ve 12 inci maddeleri; 12 ve
13 üncü maddeler olarak aynen,
- Çerçeve 13 üncü maddesi ile değiştirilen
4070 sayılı Kanun'un 7 nci maddesinin sonuna eklenmesi öngörülen fıkranın; dava aşamasında olan hak
sahiplerinin davaya konu sorunlarının
sulh yoluyla çözümlenmesi amacıyla fıkra kapsamında sağlanan haklardan
yararlanabilmelerine imkân sağlayan bir ifadenin eklenmesi ve madde numarasının
14 olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 14, 15 ve 16 ncı maddeleri, 15,
16 ve 17 nci maddeler olarak aynen,
- Çerçeve 17 nci maddesi ile değiştirilen
3083 sayılı Kanun'un 7 nci maddesinin ikinci fıkrasının; anlama açıklık kazandırılması amacıyla satışa konu
olacak dördüncü sınıftan yukarıda olup
bitkisel üretimde kullanılmayan arazilerin tespitine açıklık getirilmesi ve
madde numarasının 18 olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 18 inci maddesi; 19 uncu madde olarak
aynen,
- Çerçeve 19 uncu maddesi ile değiştirilen
6664 sayılı Kanun'un 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişikliğin,
Komisyonumuz gündeminde bulunan 1/360 esas numaralı Maden Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Kanun Tasarısı'nda; taş, çakıl, kum ve toprak ocaklarının da, maden
kabul edilerek Maden Kanunu hükümlerine tâbi olmasına yönelik düzenlenmelerin bulunması dikkate alınarak metinden
çıkarılması ve müteakip madde numaralarının teselsül ettirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 20 nci maddesi ile 6664 sayılı
Kanuna eklenmesi öngörülen geçici 2 nci maddenin de, Maden Kanunu'nda yapılacak
kapsamlı düzenlemeler ile ilgili Tasarı
dikkate alınarak metinden çıkarılması ve müteakip madde numaralarının
teselsül ettirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 21 inci maddesi ile değiştirilen
2886 sayılı Kanun'un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının ( h ) bendinin;
baraj, dalyan, voli yerleri, göller, havuzlar, nehirler ve nehir ağızlarındaki
av yerleri ile deniz ve iç sularda belirlenmiş yerlerdeki su ürünleri üretimi
hakkının il özel idarelerince, 1380
sayılı Su Ürünleri Kanunu'na göre kiraya verilmesini hükme bağlayan bir ifadenin eklenmesi, anlama akıcılık
kazandırılması ve gereksiz tekrarların önlenmesi amacıyla redaksiyona tâbi
tutulması ve madde numarasının 20 olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 22 inci maddesi ile
değiştirilen 1380 sayılı Kanun'un 4
üncü maddesinin;
- 1 inci fıkrasının; baraj, dalyan, voli
yerleri, göller, havuzlar, nehirler ve nehir ağızlarındaki av yerleri ile deniz
ve iç sularda belirlenmiş su ürünleri üretim hakkının kiralanmasında, görüşü alınacak bakanlıklar ile uygulanacak
esasları tespit edecek bakanlığa ve bu
kiralama gelirlerinin il özel idarelerine ait olduğuna açıklık getirilmesi,
- 3
üncü fıkrasının; anlama açıklık kazandırılması ve uygulamada
tereddütlere yol açılmaması amacıyla redaksiyona tâbi tutulması,
- madde numarasının 21 olarak
değiştirilmesi,
Suretiyle,
- Çerçeve 23 üncü maddesi ile ; 1380
sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen geçici maddenin kanun tekniği açısından, bu
Kanunun geçici maddesi olarak düzenlenmesi daha uygun olacağından, metinden
çıkarılması ve müteakip madde numaralarının teselsül ettirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 24 üncü maddesi ile düzenlenen
167 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin
üçüncü fıkrasının sonuna eklenen cümlenin; sonuna, köy veya belediye sınırları içinde bulunan yeraltı
sularının veya kaynak sularının, il özel idarelerince kiraya verilmesinden elde
edilen kira gelirlerinin, tahsil edilen kısmından, ilgili köy tüzel kişiliği
ile belediyelere de pay verilmesini öngören bir cümlenin eklenmesi, madde çerçevesinin redaksiyona tâbi
tutulması ve madde numarasının 22
olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 25 inci maddesinin; bu Kanunun
geçici maddesi olarak düzenlenmesinin daha uygun olacağı görüşünden hareketle
metinden çıkarılması ve müteakip madde numaralarının teselsül ettirilmesi
suretiyle,
- Çerçeve 26 ncı maddesi ile değiştirilen
178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü maddesinin ( b ) bendinin,
çerçeve 19 uncu madde ile 6664 sayılı Kanun'un 1 inci maddesinin birinci
fıkrasında yapılan düzenlemenin metinden çıkarılması dikkate alınarak, Maden
Kanunu'nda gerekli düzenleme yapılıncaya kadar, taş, kum, çakıl ve toprak
ocaklarının kiraya verilmesi işlemlerinin
yürütülmesi konusunda Maliye Bakanlığının yetkisini kullanmaya devam
etmesini sağlayacak bir ifadenin eklenmesi ve madde numarasının 23 olarak
değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 27 ve 28 inci maddeleri, 24 ve
25 inci maddeler olarak aynen,
- 4325 sayılı Kanununun 8 inci maddesini
kısmen değiştiren çerçeve 29 uncu maddesi, 26 ncı madde olarak aynen
benimsenmesi suretiyle,
- Çerçeve 30 uncu maddesi ile 2634 sayılı
Kanun'a eklenen geçici 7 nci
maddesinin;
- Birinci fıkrasının başında yer alan
"Kanunlar" ibaresinin, anlama açıklık getirilmesi amacıyla
"Kanunları" şeklinde değiştirilmesi,
- İkinci fıkrasının; maddenin
uygulanmasıyla ilgili usul ve esasların, Çevre ve Orman Bakanlığı ile Kültür ve
Turizm Bakanlığı'nın görüşü alınarak Maliye
Bakanlığı'nca belirlenmesini sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmesi,
- Bu düzenlemenin kanunların
hazırlanmasında uygulanan esas ve usuller doğrultusunda Tasarıya geçici 2 nci
madde olarak eklenmesi, müteakip madde numaralarının teselsül ettirilmesi,
Suretiyle,
- Çerçeve 31 inci maddesi, 27 nci madde
olarak aynen,
- Çerçeve 32 nci maddesi ile değiştirilen
3030 sayılı Kanun'un 18 inci maddesinin son fıkrasının ikinci cümlesine;
payların hesaplanma, mahsup ve dağıtım işlemlerinin tek elden Maliye Bakanlığı'nca
yapılabilmesine imkân veren bir hükmün eklenmesi ve madde numarasının 28 olarak
değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 33 ve 34 üncü maddeleri, 29 ve 30 uncu maddeler olarak aynen,
- Çerçeve 30 olarak teselsül ettirilen 34
üncü maddeden sonra gelmek üzere;
- Arsa Ofisi Genel Müdürlüğünün mülkiyetinde olup, ihale suretiyle satılan,
ancak yargı kararları ile satış işlemleri
iptal edilerek eski durumlarına dönen, arsa ve arazilerin sahiplerine;
Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak, uğradıkları zararların telafi
edilmesi amacıyla; ihale bedellerinin güncelleştirilmiş değerlerinin verilmesi
veya emsali değerde başka arsa veya arazi verilmesini hükme bağlayan bir
düzenlemenin, 1164 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin birinci fıkrasının ( c )
bendinin sonuna eklenmesini öngören
metnin, yeni çerçeve 31 inci madde olarak Tasarıya eklenmesi,
- Devlet Su İşleri, Karayolları ve Köy
Hizmetleri Genel Müdürlükleri'nin mülkiyetinde
bulunan ve hizmet dışı kalmış veya ihtiyaç fazlası makine, teçhizat, demirbaş araç ve gereç ve malzemelerin belediyelere, il özel idarelerine, sulama
birliklerine ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına satışına veya kiralanmasına
imkân sağlayan bir düzenlemenin, yeni 32 nci madde olarak metne eklenmesi,
- Ve bu düzenlemeler doğrultusunda,
müteakip madde numaralarının teselsül ettirilmesi,
Suretiyle,
- Çerçeve 35 inci maddesi, 33
üncü madde olarak aynen,
- Çerçeve 23 ve 25 inci maddeler ile
ilgili Kanunlarına eklenmesi öngörülen geçici maddelerdeki düzenlemelerin;
geçici 1 inci madde olarak metne
eklenmesi suretiyle,
- Yürürlülük ve yürütmeye ilişkin 36 ve
37 nci maddeleri, 34 ve 35 inci
maddeler olarak aynen,
Kabul edilmiştir.
- Bu defa, Komisyonumuzun 24.06.2003 tarihinde, Hükümeti temsilen
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin ve Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Adalet
Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Kültür ve
Turizm Bakanlığı, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı
Müsteşarlığı, Denizcilik
Müsteşarlığı, Vakıflar Genel
Müdürlüğü , Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü
ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü
temsilcilerinin katılımlarıyla
yaptığı 52 nci birleşimde, Alt Komisyonca hazırlanan Metin
üzerinden görüşmelere geçilmesine karar verilmiştir.
- Alt Komisyon metni üzerinde, Komisyon üyeleri tarafından yapılan görüş ve
eleştirileri müteakip, Tasarı ve
gerekçesi Komisyonumuzca da benimsenerek, maddeler üzerindeki görüşmelere
geçilmiştir.
Alt Komisyon Metninin;
- Çerçeve
1, 2 ve 3 üncü maddeleri aynen,
- Çerçeve 4 üncü maddesi ile değiştirilen
4706 sayılı Kanun'un 5 nci maddesinin, 6 ncı fıkrasının ilk cümlesinin,
belediye ve mücavir alan sınırları içinde olup, Maliye Bakanlığı'nca tespit edilecek alanlarda bulunan Hazine'ye
ait taşınmazların tespitine açıklık getirilmesi doğrultusunda yeniden
düzenlenmesi suretiyle,
- Çerçeve 5, 6, 7 ve 8 inci maddeleri
aynen,
- Çerçeve 9 uncu maddesi ile 4706 sayılı
Kanuna eklenmesi öngörülen geçici 4 üncü maddenin; çerçeve 5 nci maddesi ile
değiştirilen 4706 sayılı Kanun'un 6 ncı
maddesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca trampa programına alınmış taşınmazlarla
ilgili hususların ayrıntılı bir şekilde belirlenmiş olduğundan metinden
çıkarılması, bu maddenin yerine
özellikle büyük kentlerde,
Vakıflar Genel Müdürlüğü ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait olup,
üzerinde toplu yapılaşma alanları oluşan taşınmazların, Hazine'ye ait
taşınmazlar ile trampa edilebilme imkânı getirilerek üzerinde yapılaşma bulunan
alanların, Hazine tarafından kullanıcılarına satılarak ekonomiye
kazandırılmasına yönelik bir metnin geçici 4 üncü madde olarak 4706 sayılı
Kanuna eklenmesi ile ilgili
düzenlemenin ilave edilmesi suretiyle,
- Çerçeve 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16 ve 17
nci maddeleri aynen,
- Çerçeve 18 inci maddesi ile değiştirilen
3083 sayılı Kanun'un 7 nci maddesinin ikinci fıkrasının; 3083 sayılı
Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine
Dair Tarım Reformu Kanunu kapsamında uygulama alanı olarak ilan edilen
yerlerde, tarımsal niteliği düşük olan arazilerin, gerçek veya özel hukuk tüzel
kişileri tarafından sanayi ve tarım yatırımlarında kullanılması amacıyla,
satılmasını, üzerinde sınırlı ayni hak tesis edilmesini, kiralanmasını ve 4325
sayılı Kanun amaçlarında kullanılabilmesini sağlayacak şekilde yeniden
düzenlenmesi suretiyle,
- Çerçeve 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25 ve 26
ncı maddeleri aynen,
- Çerçeve 27 nci maddesi ile 4342 sayılı
Kanun'un 5 nci maddesinin ( b ) bendine, Devletin hüküm ve tasarrufu altında
veya Hazine'nin özel mülkiyetinde bulunan arazilerin, mera komisyonlarınca
mera, yaylak ve kışlak olarak tespit edilmesinde Maliye Bakanlığı'nın uygun
görüşünün alınmasıyla ilgili hükmün, sadece belediye ve mücavir alanlarla
sınırlandırılmasını öngören bir ifadenin eklenmesi suretiyle,
- Çerçeve 27 nci maddesinden sonra gelmek
üzere;
- Köylerde bulunan meralarda, köyün genel
ihtiyaçları için gerek duyulması
halinde, tahsis değişikliğinin yapılabilmesine imkân sağlayan bir hükmün, 4342
sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinin birinci fıkrasına ( e ) bendi olarak
eklenmesiyle ilgili düzenlemenin çerçeve 28 inci madde olarak metne eklenmesi,
-
Köyün genel ihtiyaçlarının
karşılanmasına yönelik tesislerin yapılması amacıyla, köylerde bulunan
meraların tahsis değişikliğinin yapılması halinde Mera Kanunu'nda öngörülen ot
bedelinin alınmamasına yönelik olarak 4342 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin
birinci fıkrasının ( e ) bendinin
yeniden düzenlenmesiyle ilgili metnin çerçeve 29 uncu madde olarak metne
eklenmesi,
- Bu düzenlemeler doğrultusunda müteakip
madde numaralarının teselsül
ettirilmesi,
Suretiyle,
- Çerçeve 28, 29 ve 31 inci maddeleri, 30,
31 ve 33 üncü madde olarak aynen,
- Çerçeve 33 üncü madde olarak teselsül
ettirilen 31 inci maddesinden sonra gelmek üzere;
- Uzun zaman ve yüksek maliyet
gerektiren vakıf eserlerinin onarım ve
restorasyon çalışmalarının gerçekleştirilmesi amacıyla, vakıf taşınmazlarının
onarım veya inşa karşılığı kiralanmalarında, onarım ve inşa bedelleri göz önüne
alınarak, kira süresinin, ilgili Bakan'ın onayı ile 29 yıla kadar tespit
edilebilmesine imkân sağlayan bir düzenlemenin ek madde 1 olarak 5.6.1935
tarihli ve 2762 sayılı Vakıflar Kanunu'na eklenmesiyle ilgili metnin çerçeve 34
üncü madde olarak metne ilave edilmesi,
- Gerçek veya tüzel kişilerce kullanılan
vakıf taşınmazlarıyla ilgili olarak gerek kira bedellerinin rayiç bedel
seviyesine yükseltilmesine, gerekse bu taşınmazlardaki işgalin sona
erdirilmesiyle ilgili uyuşmazlıkların çözümlenerek Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün
alacaklarını ivedilikle tahsil etmesine yönelik bir düzenlemenin, 2762 sayılı
Vakıflar Kanunu'na geçici 2 nci madde olarak eklenmesiyle ilgili düzenlemenin
çerçeve 35 inci madde olarak metne
eklenmesi,
- 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına
Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı
İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanunu'nun Bir Maddesinin Değiştirilmesi
Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği
8.3.1984 tarihinde, sözkonusu Kanuna göre hak sahibi olmasına rağmen, mülkiyeti
Hazine'ye ait olup da itirazlı veya
malik hanelerinin boş olması nedeniyle, mağdur olan hak sahiplerinin
mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla daha sonra Hazine adına tescili yapılan
bahsekonu taşınmazların, 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre değerlendirmek
üzere, belediyelere bedelsiz devrini öngören bir düzenlemenin 2981 sayılı
Kanuna geçici 5 inci madde olarak
eklenmesiyle ilgili metninin çerçeve 36 ncı madde olarak metne eklenmesi,
Suretiyle,
- Çerçeve 32 inci maddesinin; Devlet Su
İşleri, Karayolları ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüklerine ait hizmet dışı kalmış veya ihtiyaç fazlası iş
makinesi, makine, teçhizat, demirbaş, araç, gereç ve malzemenin ihtiyacı olan
kamu kurum ve kuruluşlarına satışına veya kiralanmasına olanak sağlayan düzenlemenin kapsamının genişletilmesi ve
madde numarasının 37 olarak
değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 33 üncü maddesi, 38 inci madde
olarak aynen,
- Geçici 1 inci maddesinin; Maliye
Bakanlığı tarafından kiraya verilen su ürünü üretim yerleri ile kaynak ve
yeraltı sularına ait bedellerin, sözleşmelerin sona ermesi yerine 31.12. 2003
tarihine kadar tahsil edilmesine imkân verecek şekilde redaksiyona tâbi
tutulması suretiyle,
- Geçici 2 nci maddesi aynen,
- Geçici 2 nci maddeden sonra gelmek
üzere; son yıllarda ülkemiz ekonomisinde yaşanan olumsuz gelişmeler nedeniyle,
Hazine'nin mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerleri
kiralayanlardan, kira bedellerini ödeyemeyerek temerrüde düşenlerin, öngörülen
sürede başvurmaları şartı ile, tamamen ya da kısmen ödenmiş olan kira
bedellerine, Devlet İstatistik Enstitüsü'nce her ay için belirlenen toptan eşya
fiyat endeksinin aylık oranının uygulanması suretiyle bulunacak tutarın, dokuz
eşit taksitle ödenmesi şartıyla sözleşmelerden kaynaklanan gecikme faizi ve
cezai şartın tamamının tahsilinden vazgeçilmesine yönelik bir düzenlemenin
geçici 3 üncü madde olarak metne eklenmesi suretiyle,
- Yürürlülüğe ilişkin 34 üncü maddesi;
çerçeve 30 uncu maddesinin Kanun'un yayımını takip eden ayın başından itibaren
yürürlüğe girmesini sağlayacak şekilde redaksiyona tâbi tutulması ve madde
numarasının 39 olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Yürütmeye ilişkin 35 inci maddesi, 40
ıncı madde olarak aynen,
Kabul edilmiştir
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak
üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.
|
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
Sait Açba |
M. Altan
Karapaşaoğlu |
Sabahattin
Yıldız |
|
|
Afyon |
Bursa |
Muş |
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet
Sekmen |
Mahmut
Göksu |
Mehmet
Melik Özmen |
|
|
İstanbul |
Adıyaman |
Ağrı |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Bülent
Gedikli |
Mehmet
Zekai Özcan |
Osman
Kaptan |
|
|
Ankara |
Ankara |
Antalya |
|
|
|
|
(Karşı oy yazımız ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet
Mesut Özakcan |
Ali Osman
Sali |
Ali Kemal
Deveciler |
|
|
Aydın |
Balıkesir |
Balıkesir |
|
|
(Karşı oy yazımız ektedir) |
|
(Karşı oy yazısı eklidir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Aziz
Akgül |
Ömer
Abuşoğlu |
Nurettin
Canikli |
|
|
Diyarbakır |
Gaziantep |
Giresun |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Alaattin
Büyükkaya |
Birgen
Keleş |
Ali Kemal
Kumkumoğlu |
|
|
İstanbul |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
|
(Karşı oy yazım ektedir) |
(Karşı oy yazım ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ali Topuz |
M.
Mustafa Açıkalın |
Kıvılcım
Kemal Anadol |
|
|
İstanbul |
İstanbul |
İzmir |
|
|
(Karşı oy yazısı eklidir) |
|
(Karşı oy yazısı eklidir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet
Ceylan |
Y.
Selahattin Beyribey |
Taner
Yıldız |
|
|
Karabük |
Kars |
Kayseri |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mustafa
Ünaldı |
Ali Er |
Gürol
Ergin |
|
|
Konya |
Mersin |
Muğla |
|
|
|
|
(Karşı oy yazısı eklidir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Abdülkadir
Kart |
Musa
Uzunkaya |
Enis
Tütüncü |
|
|
Rize |
Samsun |
Tekirdağ |
|
|
|
|
(Karşı oy yazımız ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Faruk
Nafız Özak |
Mehmet
Akif Hamzaçebi |
Osman
Coşkunoğlu |
|
|
Trabzon |
Trabzon |
Uşak |
|
|
|
(Karşı oy yazısı ektedir) |
(Karşı oy yazısı eklidir) |
|
|
|
Üye |
|
|
|
|
Mustafa
Zeydan |
|
|
|
|
Hakkâri |
|
KARŞI OY YAZISI
Tasarıya ilişkin çoğunluk görüşüne aşağıda belirtilen
hususlarda katılmıyoruz.
Kamu hizmetine tahsis edilmiş olan Hazine taşınmazlarının
tahsislerinin kaldırılma usulü Maliye Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri
Hakkındaki 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü maddesinde
belirtilmiştir. Buna göre Hazineye ait bir taşınmaz tahsis amacına uygun olarak
kullanılmıyor ise tahsisi Maliye Bakanlığınca kaldırılabilir. Bunun için
Bakanlar Kurulu kararına gerek yoktur. Tasarının 2 nci maddesine göre
tahsisleri Bakanlar Kurulu Kararı ile kaldırılacak taşınmazlar tahsis amacına
uygun olarak kullanılmadığı veya amaca aykırı kullanıldığı konusunda herhangi
bir tespit bulunmayan ve ilgili kurumca da tahsislerinin kaldırılmasına uygun
görüş verilmeyen Hazine taşınmazlarıdır. Kamu hizmetinin yürütüldüğü
taşınmazların gelir elde etme uğruna tahsislerinin bu şekilde kaldırılmasını
doğru bulmuyoruz. Bu yaklaşım kamu hizmetini aksatacaktır.
29.6.2001 tarih ve 4706 sayılı Kanunun 4/b maddesi 6831
sayılı Orman Kanunu, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ve 2873 sayılı Millî
Parklar Kanunu uyarınca ormanlardan izin veya irtifak hakkın konu edilmiş
yerler dışında çeşitli amaçlarla kişiler lehine tesis edilmiş olan irtifak
haklarına konu Hazine taşınmazlarının hak lehdarlarına satışını düzenliyordu.
Tasarının 3/b maddesinde yer alan maddenin yeni şekli kapsamda 2634 sayılı
Kanun dışında bir değişiklik getirmeyip gereksiz tekrarları kaldırmaktadır.
Ancak söz konusu irtifak haklarından Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca orman
dışındaki Hazine taşınmazlarında tesis edilmiş olanlara konu Hazine
taşınmazlarının hak lehdarlarına satışı konusu üzerinde iyi düşünülmesi
gerekir. Düşünülmesi gereken husus kamu mülkiyetinin özel mülkiyete dönüşmesi
değildir. Sorun burada değildir. Bu yerler doğal güzellik yönünden ülkemizin
önemli varlıklarındandır. Sorun mülkiyet devrinden sonra bu yerlerin doğal
güzelliğini kaybetmesine neden olabilecek imar planı düzenlemelerine yol
açabilecek bir sürecin başlaması ihtimalidir. Böyle bir süreç bu varlıkları
kaybetmemiz sonucunu yaratacaktır.
Tasarının 4 üncü maddesinin gecekondu affına ilişkin
düzenlemeleri gecekondu sorununu çözmekte yetersiz olacaktır. Ayrıca madde
kendi içinde de sorunlarla doludur.
Belediye ve mücavir alan sınırları içinde olup Bakanlıkça
tespit edilecek alanlarda bulunan ve 31.12.2000 tarihinden önce üzerinde
yapılanma olan Hazineye ait taşınmazlar madde kapsamına girmektedir. Bu
şekliyle Maliye Bakanlığına çok geniş bir yetki verilmektedir. Bu tür bir yetki
hukuka aykırıdır. Yetkilerde sınırın açıkça belirlenmesi gerekir. Ayrıca 4706
sayılı Kanundaki “toplu yapılanma” ibaresinden “toplu” kelimesi çıkarılmak
suretiyle üzerinde tek bir izinsiz yapı bile bulunan taşınmazlar madde
kapsamına dahil edilmiştir.
Maddedeki diğer teknik sorunlar ve eksiklikler şunlardır :
- Belediyeye bedelsiz devredilen taşınmazların imar planı
yapılmaksızın işgalcilerine satılması doğru bir yaklaşım değildir. Doğru olan
öncelikle imar planı yapılması ve sonra mülkiyet sorununun çözülmesidir.
- 775 sayılı Gecekondu Kanunu ile 2981 sayılı İmar Affına
İlişkin Kanunda yer alan “yerinde korunamayan yapı” kavramı maddede yoktur. Bu
da uygulama imar planı yapılmış yerlerde sorun yaratacaktır.
- Deprem tehlikesi nedeniyle yapı-denetim şirketlerinin
yapılarının güçlendirilmesi konusunda görevlendirilmesi gerekir.
- Madde kapsamındaki taşınmazların satışından elde edilecek
gelirlerin bir kısmının deprem tehlikesi altındaki yapıların güçlendirilmesinde
kullanılması daha uygun olacaktır.
Madde bu şekliyle gecekonduda yaşayan insanlarımızın
sorunlarını çözemeyeceği gibi kentlerimizin gecekondu bölgelerinin
rehabilitasyonuna imkân vermemektedir. Yapılması gereken gecekonduda oturan
insanımızın mülkiyet ve imar sorunlarını çözerken kentlerimizin modern bir
görünüme kavuşmasını ve bu arazilerin yapılaşma olmayan bölümlerinde oluşmuş
olan kentsel rantların da Hazineye kazandırılmasını sağlamak olmalıdır.
Tasarının 5 inci maddesi ile 4706 sayılı Kanunun 6 ncı
maddesinin değiştirilmesi öngörülmektedir. Maddenin Hükümet tasarısındaki
şekline göre birinci derece doğal sit alanı ilân edilen arsa ve arazilerde,
toplam inşaat alanı taşınmazın yüzölçümünün yüzde altısını geçmemek üzere
koruma kurallarınca onaylanacak olan plan ve projelere göre yapılaşma izni
verilecektir.
Alt komisyon çalışmaları sırasında yüzde altı oranı yüzde
üçe indirilmiş ve 10 000 metrekare yüzölçümünün altında olan taşınmazlar ile
tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelere konu olan yerler madde kapsamı
dışına çıkarılmıştır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı temsilcisinin komisyonda verdiği
bilgilere göre de Türkiye’de 5278 arkeolojik sit, 831 doğal sit, 188 kentsel
sit, 125 tarihî sit ve 390’da karma sit bulunmaktadır. 831 doğal sit alanı
içerisinde 472 adet birinci derece doğal sit alanı bulunmaktadır.
Sit alanlarında koruma amaçlı imar planı uygulanmaktadır.
Konuyla ilgili 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda
yapılaşmayla ilgili herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Koruma amaçlı imar
planları koruma kurullarının kararıyla şekillenmektedir. Mevcut uygulamaya göre
de bu alanlarda yapılaşma günübirlik tesislere yönelik olarak son derece
sınırlıdır.
Yine 2863 sayılı Yasaya göre sit alanlarında taşınmazı olan
kişilerin mağduriyetlerinin giderilebilmesi amacıyla kamulaştırma
öngörülmüştür. Ayrıca bu taşınmazların uygun özellik ve değerdeki Hazine
taşınmazları ile trampa edilmesi de bir ikinci yol olarak benimsenmiştir. Ancak
kamulaştırma bugüne kadar işletilmediğinden ve trampa olanağı da oldukça
sınırlı sayıda kaldığından kişilerin mağduriyeti giderilmemiştir.
Düzenlemenin gerekçesinin birinci derece doğal sit
alanlarında taşınmazları olan kişilerin mağduriyetinin giderilmesi olduğu
anlaşılmaktadır.
Düzenlemeyi aşağıdaki nedenlerle doğru bulmuyoruz.
1. Birinci derece doğal sit alanlarındaki yerler özel
mülkiyete konu olmakla birlikte doğal güzellikleri nedeniyle aynı zamanda bütün
toplumun da ortak malıdır. Bu nedenle koruma altına alınmış ve yapılaşma çok
sıkı şartlara bağlı kılınmıştır. Bu bir ihtiyaçtan doğmuştur. 2863 sayılı
Kanunun kabul edildiği 1983 yılından yirmi yıl sonra bu ihtiyacın ortadan
kalktığını ileri sürmek mümkün değildir. “Sürdürülebilir kalkınma” dediğimiz
kavramın temelinde nitelikli bir kalkınma politikasının desteklenmesi için
yeterli doğal kaynağın korunması ve gerektiğinde yenilenmesi vardır. Düzenleme
konuya sadece mülkiyet açısından yaklaşıldığını konunun bu boyutuyla ele
alınmadığını göstermektedir. Bu yaklaşım mağduriyeti giderme uğruna bütün
topluma ait olan doğal güzelliklerimizin elimizden çıkmasına neden olacaktır.
2. Konuya sadece mağduriyetin giderilmesi açısından
yaklaşıldığında da düzenlemenin kendi içinde tutarlı olmadığını görüyoruz. Sit
alanı rakamlarına bakıldığında yapılaşmanın sınırlandığı doğal sit alanı
dışındaki diğer sit alanlarında Hükümet tasarısının yaklaşımıyla ifade edecek
olursak mağduriyetin devam ettiğini görüyoruz. Birinci derece doğal sit
alanlarının sayısı yapılaşma yasağı olan arkeolojik sit alanlarının sayısının
yüzde onundan bile azdır. Kaldı ki birinci derece doğal sit alanlarında
yapılaşma izninin hiçbir anlam ifade etmeyeceği tarım arazileri de vardır. Amaç
mağduriyeti gidermek ise birinci derece doğal sit alanı dışındaki taşınmazlar
içinde bir çözümün getirilmiş olması gerekir. Çözüm adına getirilen
düzenlemenin gerçekte bir çözüm olmadığı açıktır.
3. Sit alanlarına ilişkin inşaat alanı izninin yasalarla
düzenlenmesi doğru değildir.
Tasarının 6 ncı maddesi kapsamındaki düzenlemelerden
Hazineye ait taşınmazların ifraz, tevhit, tescil ve tespit işlemlerinin imar
mevzuatındaki kısıtlamalara tâbi olmaksızın yapılması yönündeki düzenlemeyi
eşitlik ilkesine aykırı buluyoruz. Kişilerin mülkiyetindeki taşınmazlar imar
mevzuatındaki kısıtlamalara tâbi iken Hazinenin özel mülkiyetindeki
taşınmazlara ayrıcalık tanınmasını kanunların genelliği ilkesiyle
bağdaştıramıyoruz. Böyle bir uygulama imar uygulamasını bozucu bir etki
gösterecektir.
Tasarının çerçeve 9 uncu maddesi ile 4706 sayılı Kanuna
eklenen geçici 4 üncü madde üzerinde toplu yapılaşma olan vakıf arazilerinin
Hazineye ait taşınmazlarla trampa edilebileceğini öngörmektedir. Vakıflar Genel
Müdürlüğünce korunamayıp işgale maruz kalmış olan arazilerin Hazineye ait
taşınmazlarla trampa edilmesi doğru olmayıp işgale teşvik edici mahiyettedir.
Bu iyi çalışmayan bir kurumun ödüllendirilmesi anlamına gelir. Düzenleme ayrıca
vakıf hukuku yönünden tartışma yaratacak niteliktedir.
Tasarının çerçeve 18 inci maddesi ile 3083 sayılı Sulama
Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununun 7 nci maddesi
değiştirilmektedir. Hükümet tasarısında dördüncü sınıftan yukarıda olup
bitkisel üretimde kullanılmadığı belirlenen arazi için düzenleme yapıldığı
halde komisyonda kabul edilen şeklinde arazi sınıflaması konusunda bir ayırım
yapılmayıp tarımsal arazilerin tamamının satılması, sınırlı ayni hak tesis
edilmesi ve kiralanması olanağı getirilmektedir. Madde, 3083 sayılı Kanunun
temel kabulünü değiştirmekte ve verimli tarım arazilerinin hiçbir sınır
getirmeden tarım dışı amaçlarla kullanılmasının önü açılmaktadır. Amaç sanayi
yatırımları için arazi temini ise bu daha sınırlı bir düzenleme ile de
yapılabilirdi. Düzenleme tarımın teşviki konusunda bir geri adım niteliği
taşımaktadır.
Tüzel kişiliğe sahip yabancı şirketlerin köy sınırları
içerisindeki taşınmaz iktisabına ilişkin maddenin güvenlik açısından iyi
değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Her ne kadar tasarıda güvenlik açısından
Bakanlar Kurulunun istisna belirleme yetkisi var ise de farklı bir yöntem
belirleyip karşılıklılık esası çerçevesinde izin verilecek yerlerin Bakanlar
Kurulu Kararları ile belirlenmesi daha uygun olacaktır. Ayrıca sınırlı ayni
haklar mülkiyet hakkı gibi olduğu için bu haklarda karşılıklılık ilkesinden
vazgeçilmemesi gerekir.
Tasarının 27 nci maddesiyle Hazinenin taşınmazlarından mera,
yaylak ve kışlak olarak yararlanılabileceği anlaşılan yerlerin ilgili
komisyonlar tarafından bu şekilde kullanılmak üzere kararlaştırılmasından önce
Maliye Bakanlığının uygun görüşünün alınması öngörülmektedir. Düzenlemenin
gerekçesinin mera komisyonlarının çalışmalarına bir sınır getirilerek satışa
sunulacak Hazine taşınmazlarının sayısının artırılması olduğu anlaşılmaktadır.
Maddenin komisyonda uğradığı değişiklik ile Maliye Bakanlığının uygun görüşü
belediye mücavir alanları içerisindeki taşınmazlarla sınırlı tutulmuş ise de bu
uygulama da sorun yaratacak niteliktedir.
Büyükşehir Belediyelerinin vergi gelirlerinden aldıkları
payın dağıtımına ilişkin olarak 2002 yılında yapılmış olan düzenleme bazı
büyükşehir belediyelerini kaynak yönünden güçlendirmiş bazılarında ise
düzenlemenin mahiyeti gereği aksi etkide bulunmuştur. 1999 yılında depremden
zarar görmüş olan belediyelerin geçici bir süre ile bu uygulamadan olumsuz
etkilenmesinin önüne geçilmesi gerekir. Tasarının 28 inci maddesindeki
düzenleme bu açıdan yetersizdir.
|
|
Ali Topuz |
Osman
Kaptan |
M. Akif
Hamzaçebi |
|
|
İstanbul |
Antalya |
Trabzon |
|
|
M. Mesut
Özakcan |
A. Kemal
Deveciler |
Osman
Coşkunoğlu |
|
|
Aydın |
Balıkesir |
Uşak |
|
|
A. Kemal
Kumkumoğlu |
K. Kemal
Anadol |
Gürol
Ergin |
|
|
İstanbul |
İzmir |
Muğla |
|
|
|
Enis
Tütüncü |
|
|
|
|
Tekirdağ |
|
KARŞI OY YAZISI
Plan ve Bütçe Komisyonunda tartışılan
1/602 Esas Sayılı Tasarının 2, 3, 4, 5, 6, 14, 15, 19, 27 nci maddelerine ve
çeşitli kanunların maddelerini yürürlükten kaldıran 38 inci maddesine karşıyım.
Tasarı, sadece Hazineye ait taşınmazların
satışlarının hızlandırılması ve kolaylaştırılmasını değil, en kısa sürede
tümüyle elden çıkarılmasını da hedef almakta ve değiştirdiği maddeler yerine
kamu yararını gözardı eden, gelecek kuşakların ihtiyaçlarını dikkate almayan,
kuralsızlığı ve keyfiliği esas kılan bir düzen getirmektedir.
Tasarının 2 nci maddesi, Tasarının amacını
“Hazineye ait taşınmazların daha kısa sürede ekonomiye kazandırılması” olarak
tanımlayan 1 inci maddesinin samimiyetten ne kadar uzak olduğunu kanıtlar
niteliktedir. Bir taşınmazın herhangi bir faaliyete tahsis edilmiş olması,
ekonomiye kazandırılmış olduğunu göstermektedir. Üstelik, tahsis edilmiş olan
taşınmazlar imar planı kapsamında ise, tahsisin ilgili kuruluşun izni olmadan
Bakanlar Kurulu kararı ile kaldırılması ve taşınmazın gelir elde etmek için
öncelikle satılması amaç maddesi ile bağdaşan bir durum değildir.
Tasarı, 2 nci maddesi ile 4706 Sayılı
Yasanın 2 nci maddesinde öngörülen satış ve esas ve usullerini kaldırdığı gibi,
3 üncü maddesi ile de 4706 Sayılı Yasanın 4/1 inci maddesinde yeralan rayiç
bedeli tespit etme yöntemini ortadan kaldırmakta; Hazine taşınmazlarının
belirli kişi ve kurumlara, talep etmeleri veya bazı koşulları yerine
getirmeleri durumunda harca esas değer üzerinden doğrudan satılabileceğini
öngörmektedir.
Ayrıca, belediye sınırları ve mücavir alan
içinde kalan Hazine taşınmazlarının nasıl ve hangi yöntemle satılacağı,
belediyelere devredilme koşulları ve gelirin nasıl dağıtılacağı saptanırken
değinilen ve Belediyelere devredilen Hazine taşınmazlarının imar planı
yapılmadan da satılabilmesini öngören hüküm büyük sorunlara yol açabilecektir.
Tasarının doğal sit alanlarında % 3
yapılanma izni vermesi Anayasaya, yasalara ve uluslararası sözleşmelere
aykırıdır.
Tasarının Hazineye ait taşınmazların
ifraz, tevhit, tescil ve tespit işlemlerinde imar mevzuatındaki kısıtlamaların
dikkate alınmayacağını belirten hükmü ise çok sakıncalı sonuçlar
yaratabilecektir.
Hazineye ait tarım arazilerinin
satılmasında 4070 sayılı Yasada yeralan sulu arazide 40, kuru arazide 100
dönümden fazla arazisi olmama koşulununun kaldırılması, Hazineye ait tarım
arazilerinin satışında gözetilmesi gereken sosyal amacı gözardı etmektedir ve
bu yönüyle de Anayasaya aykırıdır.
Tasarı getirdiği değişiklikle, yabancılara
taşınmaz edinmede ve taşınmazlar üzerinde aynî hak tesisinde sınırsız olanak
sağlamaktadır. Tasarının 19 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında karşılıklılık
ilkesine değinilmekte; ancak, diğer fıkralar söz konusu ilkeyi geçersiz
kılmaktadır. Tasarı ile yasalarda var olan karşılıklılık ilkesi kalktığı gibi
yabancıların Türkiye’nin her yerinde taşınmaz edinmeleri mümkün hale
gelmektedir. Çünkü tasarı, yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde
bu ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri
lehine taşınmaz üzerinde sınırlı aynî hak tesis edilmesi halinde, karşılıklılık
şartı aranmayacağını öngörmektedir. Sınırlı aynî hak tesisi, yabancılara
satılacak Hazine arazilerinde karşılıklılık ilkesini ortadan kaldırmaktadır.
Tasarıda yeralan 30 hektar sınırının Bakanlar Kurulunun izni ile aşılabileceği
de Tasarıda belirtilmektedir. Ayrıca, Tasarının 3 üncü maddesinin son bendinde
yeralan hükme göre, Hazine arazileri üzerinde örneğin; Devlet Üretme
Çiftliklerinde en az 25 milyon ABD doları yatırım yapan ve 100 kişi istihdam
eden yabancılar, Türkiye’nin en önemli tarım alanlarını doğrudan satın
alabileceklerdir. Bunun yanında, Tasarının çeşitli kanunların maddelerini
yürürlükten kaldıran
38 inci maddesi ile 442 sayılı Köy Kanununun 87 nci maddesini yürürlükten
kaldırması, yabancıların sadece karşılılıklık ilkesi olmadan sınırsız taşınmaz
edinmelerini değil; aynı zamanda, Türkiye’nin her yerinde toprak edinmelerini
de mümkün hale getirmektedir. Oysa, yabancıların Türkiye’de taşınmaz edinmeleri
konusunda daha önce çıkarılmış iki yasayı iptal eden Anayasa Mahkemesi ve
Yargıtay kararları vardır. 19 uncu madde Anayasaya, Yasalara, Anayasa Mahkemesi
ve Yargıtay kararlarına aykırıdır.
Mera olarak tahsis
edilecek yerlerin Mera Komisyonu tarafından belirlenmesi yerine, Maliye
Bakanlığının uygun görüşü üzerine saptanması doğru değildir.
Tasarının çeşitli
kanunların maddelerini yürürlükten kaldıran 38 inci maddesi ile 22.12.1934
tarihli ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 35 ve 18.3.1924 tarihli ve 442 sayılı Köy
Kanununun 87 nci maddelerini yürürlükten kaldırması çok sakıncalı ve ileride
Türkiye’yi güç durumda bırakabilecek gelişmelerdir. Doğrudan Yabancı Yatırımlar
Yasasında getirilen değişikliklerle birlikte düşünüldüğünde bu sakınca daha da
artmaktadır.
Birgen Keleş
İstanbul
ALT KOMİSYON RAPORU
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANLIĞINA
Esas No.
:1/602 23.6.2003
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca
25.5.2003 tarihinde Komisyonumuza havale edilen 1/602 esas numaralı "Çeşitli Kanunlarda ve Maliye Bakanlığının
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Tasarısı", Komisyonumuzun 05.06.2003 tarihinde Hükümeti
temsilen Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN ile Devlet Bakanı Mehmet Ali ŞAHİN ve Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Çevre
ve Orman Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı,
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü temsilcilerinin katılımlarıyla yaptığı 47
nci birleşiminde yapılan görüşmelerde ortaya çıkan genel kanı neticesinde,
konunun daha ayrıntılı bir şekilde incelenebilmesini teminen bir alt komisyon
kurulmasına karar verilmiştir.
Alt Komisyonumuzun 05.06.2003, 11.06.2003,
12.06.2003, 17.06.2003, 18.06.2003 ve
19.06.2003 tarihlerinde, Maliye Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı, Bayındırlık ve İskân
Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Özel Çevre
Koruma Kurumu Başkanlığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, TMMOB ile Şehir Plancıları Odası ve Gemi İnşa Sanayicileri Birliği temsilcilerinin de katılımlarıyla yaptığı
toplantılarda, konuyu Tasarı'nın geneli üzerinde yapılan müzakereler esnasında
ifade edilen görüş ve değerlendirmeler ile ilgili sivil toplum kuruluşlarının görüşleri ile tali
komisyonların rapor ve metinleri çerçevesinde ele alarak çalışmalarını tamamlamıştır.
£ Alt Komisyonda yapılan çalışmalar sonucunda
Tasarı'nın;
- Çerçeve 1 inci maddesi aynen,
- Çerçeve 2 inci maddesi ile değiştirilen
4706 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi; Hazineye ait taşınmazlardan, tahsisli
olanların ekonomiye kazandırılmasını temin
etmek ve anlama açıklık kazandırılması amacıyla redaksiyona tâbi tutulması
suretiyle,
- Çerçeve 3 üncü maddesi ile kısmen
değiştirilen 4706 sayılı Kanun'un 4
üncü maddesi;
(c) bendine, Hazineye ait taşınmazların hisse
oranı % 40'ı aşmamak şartı ile talepte bulunan hissedarlarına satışında; miktar
sınırlamasının kaldırılarak sadece oran sınırlamasına geçilmesinin uygulamada
tereddütlere yol açabileceği şeklindeki görüşten hareketle, "hisse miktarı uygulama imar planı
sınırları içinde dörtyüz, dışında ise dörtbin
metrekareyi aşmamak" şeklinde bir ifadenin eklenmesi,
Maddeye eklenmesi öngörülen fıkranın;
- Uygulamada çıkması muhtemel
tereddütlerin giderilmesi amacıyla teknik tanımlara açıklık getirilmesi,
- Hazineye ait taşınmazların, plan
kararlarına uyulması kaydıyla doğrudan satışının yapılabilmesini temin etmek
amacıyla gerekli ibarenin eklenmesi,
- Organize hayvancılık bölgesi kurulması
amacıyla Hazineye ait taşınmazların, kooparetifler ile kamu kurum ve
kuruluşları yanında, gerçek veya özel hukuk tüzel kişilere de
doğrudan satışına imkan sağlayan bir düzenlenmenin yapılması,
- Uygulamada çıkması muhtemel hukuki
problemlerin giderilmesi amacıyla endüstri bölgelerinin doğrudan satışıyla ilgili ibarenin metinden çıkarılması,
- Serbest bölgelerin bir imtiyaz
sağlanarak kurulduğu, bu imtiyazdan kaynaklı olarak önemli oranda bir değer
kazandığı, bu nedenle, kamu menfaati ve hakkaniyet açısından mevcut ve
kurulacak serbest bölgelerin, gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine, harca esas
değer yerine, rayiç bedelden doğrudan satışına imkan sağlamaya yönelik bir
düzenlemenin 4706 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesine yeni (h) bendi olarak
eklenmesi, bu düzenleme nedeniyle serbest bölgelerle ilgili hükmün, serbest
bölge olarak kullanılan yerlerin gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine, harca
esas değer üzerinden satışına imkan sağlayan
kısmının sözkonusu fıkra
kapsamından çıkarılması,
- Toplu konut üretmek amacıyla Arsa Ofisi
Genel Müdürlüğü'ne harca esas değer üzerinden hazineye ait taşınmazların
satışıyla ilgili düzenlemenin, 1164 sayılı Arsa Ofisi Kanununda yapılmasının
daha doğru bir yaklaşım olacağı şeklindeki görüşten hareketle, "Arsa Ofisi
Genel Müdürlüğü'ne veya" ibaresinin metinden çıkarılması,
- Yatırımların teşvik edilmesi ve
istihdamın artırılması amacıyla Hazine'ye ait taşınmazların en az 25 milyon ABD
Doları karşılığı Türk Lirası tutarında
ve en az 100 kişi istihdam sağlayacak sınai yatırım yapacaklara
satılabilmesine imkan sağlanması,
doğrultusunda yeniden düzenlenmesi
suretiyle,
- Çerçeve 4 üncü maddesi ile değiştirilen
4706 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi,
3 üncü fıkrasının; anlama açıklık
kazandırılması amacıyla "Taksitle satışa esas bedel" ibaresinin,
"Taksitlendirme dışında bırakılacak bedel" şeklinde değiştirilmesi,
"içinde kalan taşınmazların" ibaresinin ise yanlış anlamaya sebep
olmaması amacıyla metinden çıkarılması,
5 inci fıkrasının; uygulamada çıkması muhtemel
tereddütlerin giderilmesi ve anlama açıklık kazandırılması amacıyla redaksiyona
tâbi tutulması, Hazine'ye ait
taşınmazların satış bedellerinden % 10'luk fon kesintisi yapıldıktan sonra
ilgili belediyelere ayrılan % 25'lik ve varsa büyükşehir belediyesine ayrılan
%15'lik payların, ilçe belediyelerinin gelirlerinin artırılması amacıyla
sırasıyla %30 ve %10 olarak değiştirilmesi, köylerde bulunan Hazine'ye ait taşınmazların satış bedellerinin tahsil edilen kısmından, il özel idarelerine
ayrılan payın %15'den %25'e çıkarılması ve bu payın dörtte birinin ilgili köy
tüzel kişiliğine, kalanının ise diğer köylere götürülecek hizmetlerde
kullanılmak üzere il özel idarelerine bırakılması,
8 inci fıkrasının; birinci cümlesinde yer alan
"satın alınmayan" ibaresinin, "satın alınma talebinde
bulunulmayan" şeklinde değiştirilmesi,
doğrultusunda yeniden düzenlenmesi,
Ve ayrıca; sözkonusu maddenin, 6 ncı ve 7
nci fıkralarının Komisyonun
değerlendirmesine bırakılmasına karar verilmesi,
suretiyle,
- Çerçeve 5 inci maddesi ile
değiştirilen 4706 sayılı Kanun'un 6 ncı
maddesinin birinci fıkrasının; gerek özel kanunlarla gerekse uluslararası
sözleşmelerle koruma altına alınan yerlerin madde kapsamı dışında bırakılması suretiyle buralarda yapılaşmaya izin
verilmemesi, yapılaşmaya izin verilen birinci derece doğal sit alanlarında ise,
olası yoğun yapılaşmanın önüne geçilmesi amacıyla, parsel büyüklüğü açısından
sınırlama getirilerek toplam inşaat alanı oranının % 6'dan, % 3'e düşürülmesi doğrultusunda yeniden
düzenlemesi suretiyle,
- Çerçeve 6 ncı maddesi ile kısmen
değiştirilen 4706 sayılı Kanun'un 7 nci maddesinin sonuna eklenmesi öngörülen;
5 inci fıkranın son cümlesinin; onaylanan ihale
kararlarının kamuoyunun bilgilendirilmesi amacıyla internet aracılığıyla
yayımlanması konusuna açıklık getirilmesini teminen yeniden düzenlenmesi,
6 ncı fıkranın; anlama açıklık kazandırılması,
metinde terim birliğinin sağlanması ve tanımların literatüre uygun hale
getirilmesi amacıyla redaksiyona tâbi tutulması,
suretiyle,
- Çerçeve 7 nci maddesi ile 4706 sayılı
Kanun'un 7 nci maddesinden sonra gelmek üzere eklenmesi öngörülen 7/A ve
7/B maddelerinin;
Kanunların hazırlanmasında uygulanan esas ve
usuller doğrultusunda ayrı çerçeve
maddeler halinde düzenlenmesi ve müteakip çerçeve madde numaralarının teselsül
ettirilmesi,
7/A maddesinin; redaksiyona tâbi tutulması,
7/B maddesine; konut yapılmak amacıyla yapı
kooparetiflerine, kooparetif birliklerine veya bu birliklerin oluşturdukları
üst birliklere rayiç bedel üzerinden satılacak Hazine'ye ait taşınmazlar
üzerinde, imar planlarına uygun olarak konut yapılmasını sağlamaya yönelik bir
ifadenin eklenmesi,
suretiyle,
- Çerçeve 8 inci maddesi ile 4706 sayılı
Kanun'a eklenmesi öngörülen;
Geçici 4 üncü maddenin aynen kabul edilmesi,
Geçici 5 inci maddenin; İstanbul ili Tuzla
ilçesinde bulunan Hazine'ye ait taşınmazlardan tersane ve benzeri tesisler
kurmak amacıyla tahsis edilen kamu arazilerinin üzerinde irtifak hakkı tesis
edilmesi yanında kullanım izni verilen kamu arazilerinin de bulunması dikkate
alınarak, madde ile öngörülen haklardan kullanım izni verilen kamu arazilerini
kullanan tersane yatırımcılarının da yararlanmasına yönelik bir ifadenin
eklenmesi,
Çerçeve madde numarasının 9 olarak değiştirilmesi,
Ve ayrıca, özellikle büyük kentlerde; il özel
idareleri, belediyeler ve üniversiteler ile
Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne veya
bu Genel Müdürlük'çe temsil ve
idare edilen mazbut vakıflara ait olup, üzerinde toplu yapılaşma bulunan
taşınmazların, Hazine'ye ait taşınmazlar ile trampa imkanı getirilerek mevcut
sorunların çözümlenmesine yönelik bir metnin, 4706 sayılı Kanuna yeni bir
geçici madde olarak eklenmesini öngören
düzenlemenin, Komisyonumuzda görüşülerek karara bağlanması konusunda temennide
bulunulmasına karar verilmesi,
suretiyle,
- Çerçeve 9 uncu maddesi; 10 uncu madde
olarak aynen,
- Çerçeve 10 uncu maddesi ile
değiştirilen 4070 sayılı Kanun'un 3
üncü maddesinde yapılan değişikliğin yanlış uygulamalara ve tereddütlere yol açabileceği görüşünden
hareketle metinden çıkarılması, ancak hak sahiplerinin tarım arazilerinin
satışından yararlanabilmeleri için
sözkonusu maddede yer alan "31.12.1993" tarihinin,
"31.12.2002" olarak değiştirilmesi, bu doğrultuda madde çerçevesinin yeniden düzenlenmesi ve madde numarasının 11 olarak
değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 11 ve 12 inci maddeleri; 12 ve
13 üncü maddeler olarak aynen,
- Çerçeve 13 üncü maddesi ile değiştirilen
4070 sayılı Kanun'un 7 nci maddesinin sonuna eklenmesi öngörülen fıkranın; dava aşamasında olan hak
sahiplerinin davaya konu sorunlarının
sulh yoluyla çözümlenmesi amacıyla fıkra kapsamında sağlanan haklardan
yararlanabilmelerine imkan sağlayan bir ifadenin eklenmesi ve madde numarasının
14 olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 14, 15 ve 16 ıncı maddeleri, 15,
16 ve 17 nci maddeler olarak aynen,
- Çerçeve 17 nci maddesi ile değiştirilen
3083 sayılı Kanun'un 7 nci maddesinin ikinci fıkrasının; anlama açıklık kazandırılması amacıyla satışa konu
olacak dördüncü sınıftan yukarıda olup
bitkisel üretimde kullanılmayan arazilerin tespitine açıklık getirilmesi ve
madde numarasının 18 olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 18 inci maddesi; 19 uncu madde
olarak aynen,
- Çerçeve 19 uncu maddesi ile değiştirilen
6664 sayılı Kanun'un 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişikliğin,
Komisyonumuz gündeminde bulunan 1/360 esas numaralı Maden Kanunu ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı'nda; taş, çakıl, kum
ve toprak ocaklarının da, maden kabul
edilerek Maden Kanunu hükümlerine tâbi olmasına yönelik düzenlenmelerin
bulunması dikkate alınarak metinden çıkarılması ve müteakip madde numaralarının
teselsül ettirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 20 inci maddesi ile 6664 sayılı
Kanuna eklenmesi öngörülen geçici 2 nci maddenin de, Maden Kanunu'nda yapılacak
kapsamlı düzenlemeler ile ilgili Tasarı
dikkate alınarak metinden çıkarılması ve müteakip madde numaralarının
teselsül ettirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 21 inci maddesi ile değiştirilen
2886 sayılı Kanun'un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinin; baraj,
dalyan, voli yerleri, göller, havuzlar, nehirler ve nehir ağızlarındaki av
yerleri ile deniz ve iç sularda belirlenmiş yerlerdeki su ürünleri üretimi
hakkının il özel idarelerince, 1380
sayılı Su Ürünleri Kanunu'na göre kiraya verilmesini hükme bağlayan bir ifadenin eklenmesi, anlama akıcılık
kazandırılması ve gereksiz tekrarların önlenmesi amacıyla redaksiyona tâbi
tutulması ve madde numarasının 20 olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 22 inci maddesi ile
değiştirilen 1380 sayılı Kanun'un 4
üncü maddesinin;
1 inci fıkrasının; baraj, dalyan, voli yerleri,
göller, havuzlar, nehirler ve nehir ağızlarındaki av yerleri ile deniz ve iç
sularda belirlenmiş su ürünleri üretim hakkının kiralanmasında, görüşü alınacak bakanlıklar ile uygulanacak
esasları tespit edecek bakanlığa ve bu
kiralama gelirlerinin il özel idarelerine ait olduğuna açıklık getirilmesi,
3 üncü
fıkrasının; anlama açıklık kazandırılması ve uygulamada tereddütlere yol
açılmaması amacıyla redaksiyona tâbi tutulması,
ve madde numarasının 21 olarak
değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 23 üncü maddesi ile; 1380 sayılı
Kanuna eklenmesi öngörülen geçici maddenin kanun tekniği açısından, bu Kanunun
geçici maddesi olarak düzenlenmesi daha uygun olacağından, metinden çıkarılması
ve müteakip madde numaralarının teselsül ettirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 24 üncü maddesi ile düzenlenen
167 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin
üçüncü fıkrasının sonuna eklenen cümlenin; sonuna, köy veya belediye sınırları içinde bulunan yeraltı
sularının veya kaynak sularının, il özel idarelerince kiraya verilmesinden elde
edilen kira gelirlerinin, tahsil edilen kısmından, ilgili köy tüzel kişiliği
ile belediyelere de pay verilmesini öngören bir cümlenin eklenmesi,
madde çerçevesinin redaksiyona
tâbi tutulması ve madde numarasının
22 olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 25 inci maddesinin; bu Kanunun
geçici maddesi olarak düzenlenmesinin daha uygun olacağı görüşünden hareketle
metinden çıkarılması ve müteakip madde numaralarının teselsül ettirilmesi
suretiyle,
- Çerçeve 26 ncı maddesi ile değiştirilen
178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü maddesinin (b) bendinin, çerçeve
19 uncu madde ile 6664 sayılı Kanun'un 1 inci maddesinin birinci fıkrasında
yapılan düzenlemenin metinden çıkarılması dikkate alınarak, Maden Kanunu'nda
gerekli düzenleme yapılıncaya kadar, taş, kum, çakıl ve toprak ocaklarının
kiraya verilmesi işlemlerinin
yürütülmesi konusunda Maliye Bakanlığının yetkisini kullanmaya devam
etmesini sağlayacak bir ifadenin eklenmesi ve madde numarasının 23 olarak
değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 27 ve 28 inci maddeleri, 24 ve
25 inci maddeler olarak aynen,
- 4325 sayılı Kanunu'nun 8 inci maddesini
kısmen değiştiren çerçeve 29 uncu maddesi, 26 ncı madde olarak aynen
benimsenmesi,
Ayrıca, 4325 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin
beşinci fıkrasında yer alan, yatırımcıların
sözkonusu madde kapsamındaki şartlara uymamaları halinde, herhangi bir
yargı kararı aranmaksızın, taşınmaz malın üzerindeki muhdesat ile birlikte
Hazine adına kaydolunması şeklindeki düzenlemenin; hakkaniyete uygun olmadığı
ve yaşanan krizler nedeniyle zor duruma düşen yatırımcıların, yarım kalmış
yatırımlarını tamamlayabilmeleri amacıyla
konunun, bu maddenin görüşülmesi sırasında Komisyonumuzda
değerlendirilmesinde fayda mülahaza edildiğine
karar verilmesi,
suretiyle,
- Çerçeve 30 uncu maddesi ile 2634 sayılı
Kanun'a eklenen geçici 7 inci
maddesinin;
Birinci fıkrasının başında yer alan
"Kanunlar" ibaresinin, anlama açıklık getirilmesi amacıyla
"Kanunları" şeklinde değiştirilmesi,
İkinci fıkrasının; maddenin uygulanmasıyla
ilgili usul ve esasların, Çevre ve Orman Bakanlığı ile Kültür ve Turizm
Bakanlığı'nın görüşü alınarak Maliye
Bakanlığı'nca belirlenmesini sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmesi,
Bu düzenlemenin kanunların hazırlanmasında
uygulanan esas ve usuller doğrultusunda Tasarıya geçici 2 nci madde olarak
eklenmesi, müteakip madde numaralarının teselsül ettirilmesi,
suretiyle,
- 4342 sayılı Mera Kanunu'unun 5 inci
maddesinin (b) bendini değiştiren çerçeve 31 inci maddesi, 27 nci madde olarak;
Devletin hüküm ve tasarrufu altında veya Hazine'nin özel mülkiyetinde bulunan arazilerin, mera komisyonlarınca mera, yaylak ve kışlak olarak tespit edilmesinde Maliye
Bakanlığı'nın uygun görüşünün aranmasıyla ilgili hükmün, sadece belediye ve
mücavir alanlarla sınırlandırılması hususunun,
Komisyonun değerlendirilmesine
bırakılmasına karar verilmesi
suretiyle,
- Ayrıca, 4342 sayılı Mera Kanunu'unun 14 üncü ve 30 uncu maddelerinde,
köylerde bulunan meraların, köyün genel
ihtiyaçları için gerek duyulması halinde tahsis değişikliğine gidildiği
durumlarda, ot bedeli alınmamasına yönelik önergenin, ilgili Kurumlarca olgunlaştırılarak, Komisyonda
değerlendirilmesine karar verilmesi suretiyle,
- Çerçeve 32 nci maddesi ile değiştirilen
3030 sayılı Kanun'un 18 inci maddesinin son fıkrasının ikinci cümlesine;
payların hesaplanma, mahsup ve dağıtım işlemlerinin tek elden Maliye
Bakanlığı'nca yapılabilmesine imkan veren bir hükmün eklenmesi ve madde
numarasının 28 olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Ayrıca, 3030 sayılı Kanun'da
belediye paylarının dağıtımıyla ilgili
hususların, uygulamada ortaya çıkan aksaklıklar dikkate alınarak yeniden
düzenlenmesinde yarar görüldüğü, bu
nedenle konunun Komisyonumuzda değerlendirilmesine karar verilmesi suretiyle,
- Çerçeve 33 ve 34 üncü maddeleri, 29 ve 30 uncu maddeler olarak aynen,
- Çerçeve 30 olarak teselsül ettirilen 34
üncü maddeden sonra gelmek üzere;
Arsa Ofisi Genel Müdürlüğünün mülkiyetinde olup, ihale suretiyle satılan,
ancak yargı kararları ile satış işlemleri
iptal edilerek eski durumlarına dönen, arsa ve arazilerin sahiplerine;
Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak, uğradıkları zararların telafi
edilmesi amacıyla; ihale bedellerinin güncelleştirilmiş değerlerinin verilmesi
veya emsali değerde başka arsa veya arazi verilmesini hükme bağlayan bir
düzenlemenin, 1164 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendinin sonuna eklenmesini öngören
metnin, yeni çerçeve 31 inci madde olarak Tasarıya eklenmesi,
Devlet Su İşleri, Karayolları ve Köy Hizmetleri
Genel Müdürlükleri'nin mülkiyetinde
bulunan ve hizmet dışı kalmış veya ihtiyaç fazlası makine, teçhizat,
demirbaş araç ve gereç ve
malzemelerin belediyelere, il özel
idarelerine, sulama birliklerine ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına satışına
veya kiralanmasına imkan sağlayan bir düzenlemenin, yeni 32 nci madde olarak
metne eklenmesi,
Ve bu düzenlemeler doğrultusunda, müteakip
madde numaralarının teselsül ettirilmesi,
suretiyle,
- Çerçeve 35 inci maddesi, 33
üncü madde olarak aynen,
- Çerçeve 23 ve 25 inci maddeler ile
ilgili Kanunlarına eklenmesi öngörülen geçici maddelerdeki düzenlemelerin;
geçici 1 inci madde olarak metne
eklenmesi suretiyle,
- Yürürlülük ve yürütmeye ilişkin 36 ve
37 nci maddeleri, 34 ve 35 inci
maddeler olarak aynen,
kabul edilmiştir.
Raporumuz, Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı'na saygı ile arz olunur.
|
|
Başkan |
Üye |
Üye |
|
|
|
M.
Mustafa Açıkalın |
Mehmet
Melik Özmen |
Birgen
Keleş |
|
|
|
İstanbul |
Ağrı |
İstanbul |
|
|
|
|
|
(Muhalefet şerhim ektedir) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
Mehmet
Ceylan |
Y.
Selahattin Beyribey |
Kazım
Türkmen |
|
|
|
Karabük |
Kars |
Ordu |
|
|
|
|
|
(Muhalefet şerhim ektedir) |
|
|
|
Üye |
Üye |
|
|
|
|
Musa
Uzunkaya |
M. Akif
Hamzaçebi |
|
|
|
|
Samsun |
Trabzon |
|
|
|
|
|
(Karşı oy yazım ektedir) |
|
|
|
|
|
|
|
|
KARŞI OY YAZISI
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANLIĞINA
Alt Komisyonda incelenen Çeşitli
Kanunlarda ve Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısının, Alt Komisyon
Metnindeki 2, 3, 4, 5, 6, 10, 14, 15, 19, 27 ve 33 üncü maddelerine karşıyım.
Tasarı sadece Hazineye ait taşınmazların
satışlarının hızlandırılmasını ve kolaylaştırılmasını değil, en kısa sürede
tümüyle elden çıkarılmasını hedef almakta ve değiştirdiği maddeler yerine kamu
yararını gözardı eden, gelecek kuşakların ihtiyaçlarını dikkate almayan,
kuralsızlığı ve keyfiliği esas kılan bir düzen getirmektedir.
4706 sayılı Yasanın 2 nci maddesinde
öngörülen satış esas ve usulleri ile aynı Yasanın 4/1 maddesinde yer alan rayiç
bedeli tespit etme yöntemini ortadan kaldırmakta; Hazine taşınmazlarının
belirli kişi ve kurumlara, talep etmeleri veya bazı koşuları yerine getirmeleri
durumunda harca esas değer üzerinden doğrudan satılabileceğini öngörmektedir.
Ayrıca, belediye sınırları ve mücavir alan
içinde kalan Hazine taşınmazlarının nasıl ve hangi yöntemle satılacağı,
belediyelere devredilme koşulları ve gelirin nasıl dağıtılacağı saptanırken
değinilen ve Belediyelere devredilen Hazine taşınmazlarının imar planı
yapılmadan da satılabilmesini öngören hüküm büyük sorunlara yol açabilecektir.
Tasarının doğal sit alanlarında % 3
yapılanma izni vermesi Anayasaya, yasalara ve uluslararası sözleşmelere
aykırıdır.
Tasarının Hazineye ait taşınmazların
ifraz, tevhit, tescil ve tespit işlemlerinde imar mevzuatındaki kısıtlamaları
dikkate alınmayacağını belirten hükmü ise çok sakıncalı sonuçlar
yaratabilecektir.
Hazineye ait tarım arazilerinin
satılmasında 4070 sayılı Yasada yeralan sulu arazide 40, kuru arazide 100
dönümden fazla arazisi olmama koşulunun kaldırılması Hazineye ait tarım
arazilerinin satışında gözetilmesi gereken sosyal amacı gözardı etmektedir.
Tasarı getirdiği değişiklikle,
yabancılara, taşınmaz edinmede ve taşınmazlar üzerinde aynî hak tesisinde
sınırsız olanak sağlamaktadır. Yasalarda var olan karşılıklılık ilkesi kalktığı
gibi yabancıların Türkiye’nin her yerinde taşınmaz edinmeleri mümkün hale
gelmektedir. Bu durum, Anayasaya, Yasalara, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay
kararlarına aykırıdır.
Mera olarak tahsis edilecek yerlerin Mera
Komisyonu tarafından belirlenmesi yerine, Maliye Bakanlığının uygun görüşü
üzerine saptanması doğru değildir.
442 sayılı Köy Kanununun 87 nci maddesinin
ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 36 ncı maddesinin kaldırılması çok sakıncalı ve
ileride Türkiye’yi çok güç durumda bırakabilecek gelişmelerdir. Doğrudan
Yabancı Yatırımlar Yasasında getirilen değişikliklerle birlikte düşünüldüğünde
bu sakınca daha da artmaktadır.
24.6.2003
Kazım
Türkmen Birgen Keleş
Ordu İstanbul
KARŞI OY YAZISI
Tasarıya ilişkin çoğunluk görüşüne aşağıda
belirtilen hususlarda katılmıyorum.
Madde 2
Kamu hizmetine tahsis edilmiş olan Hazine
taşınmazlarının tahsislerinin kaldırılma usulü Maliye Bakanlığının Teşkilât ve
Görevleri Hakkındaki 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü maddesinde
belirtilmiştir. Buna göre Hazineye ait bir taşınmaz tahsis amacına uygun olarak
kullanılmıyor ise tahsisi Maliye Bakanlığınca kaldırılabilir. Bunun için
Bakanlar Kurulu kararına gerek yoktur. Tahsisleri Bakanlar Kurulu kararı ile
kaldırılacak taşınmazlar tahsis amacına uygun olarak kullanıldığı veya amaca
aykırı kullanıldığı konusunda herhangi bir tespit bulunmayan ve ilgili kurumca
da tahsislerinin kaldırılmasına uygun görüş verilmeyen Hazine taşınmazlarıdır.
Kamu hizmetinin yürütüldüğü taşınmazların gelir elde etme uğruna tahsislerinin
bu şekilde kaldırılmasını doğru bulmuyorum.
Madde 3/b
29.6.2001 tarih ve 4706 sayılı Kanunun 4/b
maddesi, 6831 sayılı Orman Kanunu, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ve 2873
sayılı Millî Parklar Kanunu uyarınca ormanlardan izin veya irtifak hakkı konu
edilmiş yerler dışında çeşitli amaçlarla kişiler lehine tesis edilmiş olan
irtifak haklarına konu Hazine taşınmazlarının hak lehdarlarına satışını
düzenliyordu. Maddenin yeni şekli kapsamda bir değişiklik getirmeyip gereksiz
tekrarları kaldırmaktadır. Ancak söz konusu irtifak haklarından Turizmi Teşvik
Kanunu uyarınca orman dışındaki Hazine taşınmazlarında tesis edilmiş olanlara
konu Hazine taşınmazlarının hak lehdarlarına satışı konusu üzerinde iyi
düşünülmesi gerekir. Düşünülmesi gereken husus kamu mülkiyetinin özel mülkiyete
dönüşmesi değildir. Sorun burada değildir. Bu yerler ülkemizin doğal güzellik
yönünden en önde gelen yerlerindendir. Sorun mülkiyet devrinden sonra bu
yerlerin doğal güzelliğini kaybetmesine neden olabilecek imar planı
düzenlemelerine yol açabilecek bir sürecin başlaması ihtimalidir.
Madde 5
Tasarının 5 inci maddesi ile 4706 sayılı
Kanunun 6 ncı maddesinin değiştirilmesi öngörülmektedir. Maddenin tasarıdaki
şekline göre birinci derece doğal sit alanı ilân edilen arsa ve arazilerde,
toplam inşaat alanı taşınmazın yüzölçümünün yüzde altısını geçmemek üzere
koruma kurallarınca onaylanacak plan ve projelere göre yapılaşma izni
verilecektir.
Alt komisyon çalışmaları sırasında verilen
bir önergeyle yüzde altı oranı yüzde üçe indirilmiş ve tarafı olduğumuz
uluslararası sözleşmelere konu olan yerler madde kapsamı dışına çıkarılmıştır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı temsilcisinin
komisyonda verdiği bilgilere göre Türkiye’de 5278 arkeolojik sit, 831 doğal
sit, 188 kentsel sit, 125 tarihî sit ve 390’da karma sit bulunmaktadır. 831
doğal sit alanı içerisinde 472 adet birinci derece doğal sit alanı
bulunmaktadır.
Sit alanlarında koruma amaçlı imar planı
uygulanmaktadır. Konuyla ilgili 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Kanununda yapılaşmayla ilgili herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Koruma
amaçlı imar planları koruma kurullarının kararıyla şekillenmektedir. Mevcut
uygulamaya göre de bu alanlarda yapılaşma günübirlik tesislere yönelik olarak
son derece sınırlıdır.
Yine 2863 sayılı Yasaya göre sit
alanlarında taşınmazı olan kişilerin mağduriyetlerinin giderilebilmesi amacıyla
kamulaştırma öngörülmüştür. Ayrıca bu taşınmazların uygun özellik ve değerdeki
Hazine taşınmazları ile trampa edilmesi de bir ikinci yol olarak benimsenmiştir.
Ancak kamulaştırma bugüne kadar işletilmediğinden ve trampa olanağı da oldukça
sınırlı sayıda kaldığından kişilerin mağduriyeti giderilmemiştir.
Düzenlenmenin gerekçesinin birinci derece
doğal sit alanlarında taşınmazları olan kişilerin mağduriyetinin giderilmesi
olduğu anlaşılmaktadır.
Düzenlemeyi aşağıdaki nedenlerle doğru
bulmuyorum.
1. Birinci derece doğal sit alanlarındaki
yerler özel mülkiyete konu olmakla birlikte doğal güzellikleri nedeniyle aynı
zamanda bütün toplumun da ortak malıdır. Bu nedenle koruma altına alınmış ve
yapılaşma çok sıkı şartlara bağlı kılınmıştır. Bu bir ihtiyaçtan doğmuştur.
2863 sayılı Kanunun kabul edildiği 1983 yılından yirmi yıl sonra bu ihtiyacın
ortadan kalktığını ileri sürmek mümkün değildir. “Sürdürülebilir kalkınma”
dediğimiz kavramın temelinde nitelikli bir kalkınma politikasının desteklenmesi
için yeterli doğal kaynağın korunması ve gerektiğinde yenilenmesi vardır.
Düzenleme konuya sadece mülkiyet açısından yaklaşıldığını konunun bu boyutuyla
ele alınmadığını göstermektedir. Bu yaklaşım mağduriyeti giderme uğruna bütün
topluma ait olan doğal güzelliklerimizin elimizden çıkmasına neden olacaktır.
2. Konuya sadece mağduriyetin giderilmesi
açısından yaklaşıldığında da düzenlemenin kendi içinde tutarlı olmadığını
görüyoruz. Sit alanı rakamlarına bakıldığında yapılaşmanın sınırlandığı diğer
sit alanlarında Hükümet tasarısının yaklaşımıyla ifade edecek olursak
mağduriyetin devam ettiğini görüyoruz. Birinci derece doğal sit alanlarının
sayısı yapılaşma yasağı olan arkeolojik sit alanlarının sayısının yüzde onundan
bile azdır. Kaldı ki birinci derece doğal sit alanlarında yapılaşma izninin
hiçbir anlam ifade etmeyeceği tarım arazileri de vardır. Amaç mağduriyeti
gidermek ise diğerleri için de bir çözümün getirilmiş olması gerekir. Çözüm
adına getirilen düzenlemenin gerçekte bir çözüm olmadığı açıktır.
Madde 6
Madde kapsamındaki düzenlemelerden
Hazineye ait taşınmazların ifraz, tevhit, tescil ve tespit işlemlerinin imar
mevzuatındaki kısıtlamalara tâbi olmaksızın yapılması yönündeki düzenlemeyi
eşitlik ilkesine aykırı buluyoruz. Kişilerin mülkiyetindeki taşınmazlar imar
mevzuatındaki kısıtlamalara tâbi iken Hazinenin özel mülkiyetindeki
taşınmazlara ayrıcalık tanınmasını kanunların genelliği ilkesiyle
bağdaştıramıyoruz. Böyle bir uygulama imar uygulamasını bozucu bir etki
gösterecektir.
Madde 27
Tasarının bu maddesiyle Hazinenin
taşınmazlarından mera, yaylak ve kışlak olarak yararlanabileceği anlaşılan
yerlerin ilgili komisyonlar tarafından bu şekilde kullanılmak üzere
kararlaştırılmasından önce Maliye Bakanlığının uygun görüşünün alınması
öngörülmektedir. Düzenlemenin gerekçesinin mera komisyonlarının çalışmalarına
bir sınır getirilerek satışa sunulacak Hazine taşınmazlarının sayısının
artırılması olduğu anlaşılmaktadır. Alt komisyon çalışmaları sırasında Maliye
Bakanlığının uygun görüşü Belediye mücavir alanları içerisindeki taşınmazlarla
sınırlı tutulmuş ise de bu uygulama da sorun yaratacak niteliktedir.
Madde 28
Büyükşehir Belediyelerinin vergi
gelirlerinden aldıkları payın dağıtımına ilişkin olarak 2002 yılında yapılmış
olan düzenleme bazı büyükşehir belediyelerini kaynak yönünden güçlendirmiş
bazılarında ise düzenlemenin mahiyeti gereği aksi etkide bulunmuştur. 1999
yılında depremden zarar görmüş olan belediyelerin geçici bir süre ile bu
uygulamadan olumsuz etkilenmesinin önüne geçilmesi gerekir.
Alt komisyonun tasarının ana komisyonda
görüşülmesine karar verdiği hususlar hakkında bu aşamada bir görüş
bildirmiyorum.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
ALT KOMİSYONUN KABUL
ETTİĞİ METİN
ÇEŞİTLİ
KANUNLARDA VE MALİYE BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE
KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI
HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE 1. - 29/6/2001 tarihli ve 4706
sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesi başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Amaç
Madde 1. - Bu Kanunun amacı; Hazineye ait
taşınmazların daha kısa sürede ekonomiye kazandırılmasıdır. Bu Kanunda geçen
Bakanlık deyimi Maliye Bakanlığını ifade eder."
MADDE 2. - 4706 sayılı Kanunun 2 nci
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Bakanlar Kurulu kararı ile tahsisin
kaldırılması ve satış
Madde 2. - Hazineye ait taşınmazlardan,
tahsisli olanların ekonomiye kazandırılması
amacıyla tahsislerinin kaldırılmasına, Bakanlığın teklifi üzerine,
Bakanlar Kurulunca da karar verilebilir . Bu
taşınmazların satışı öncelikle yapılır."
MADDE 3. - 4706 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının sonunda yer alan "Bu Kanun hükümlerine göre
belirlenecek rayiç bedel üzerinden doğrudan satılabilir." cümlesi
"Rayiç bedel üzerinden doğrudan satılabilir." şeklinde ve aynı
fıkranın (b), (c) ve (f) bentleri
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, bu fıkraya aşağıdaki (g) ve (h) bentleri ile
ikinci fıkranın sonuna "(e) ve (f) bentlerine göre satılan yerlerin satış
amacı dışında kullanılamayacağı hususunda tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh
konulur." cümlesi ve maddenin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“b) Üzerinde çeşitli amaçlarla kişiler
lehine sınırlı ayni hak tesis edilmiş ise, zemini ile üzerindeki bina ve
tesislerin Hazineye geçmesi gereken kısmı, talep edilmesi halinde hak
lehdarlarına,”
“c) Hisse oranı yüzde kırkı, hisse miktarı
uygulama imar planı sınırları içinde
dört yüz , dışında ise dört
bin metrekareyi aşmamak kaydıyla talepte bulunan
hissedarlarına,"
"f) Kuruluş amaçlarında kullanılmak
ve ticari faaliyete konu edilmemek üzere; kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlar
ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına,”
"g) Tapu kayıtlarında tapu
fazlalıklarının Hazineye ait olduğuna ilişkin şerh bulunan taşınmazlardaki
fazlalıklar, tapu malikine veya mirasçılarına,"
"h)
Serbest bölge olarak kullanılmak üzere, bu amaçla tahsis edilmiş
taşınmazlar da dahil, gerçek veya özel
hukuk tüzel kişilerine,"
"Hazineye ait taşınmazlar, plan
kararlarına uyulmak kaydıyla; organize hayvancılık * yapacaklar ile kamu kurum
ve kuruluşlarına, küçük sanayi sitesi yapılmak üzere bu amaçla kurulmuş
kooperatifler ile kamu kurum ve kuruluşlarına, borsa * yapılmak üzere ticaret
borsalarına, serbest bölge olarak kullanılmak üzere, bu amaçla tahsis edilmiş
taşınmazlar da dahil, kamu kurum ve
kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki
meslek kuruluşlarına, * teknoloji geliştirme bölgelerinde yönetici şirkete,
üzerinde en az yirmibeş milyon ABD Doları karşılığı Türk Lirası tutarında ve en
az 100 kişi istihdam sağlayacak sınai
yatırım yapacaklara, toplu konut üretmek amacıyla * Toplu Konut İdaresi
Başkanlığına, 492 sayılı Harçlar Kanununun 63 üncü maddesinde yer alan harca
esas değer üzerinden doğrudan satılabilir. Bu yerlerin amacı dışında
kullanılamayacağına dair tapu kütüğüne şerh konulur."
MADDE 4. - 4706 sayılı Kanunun 5 inci
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 5. - Hazineye ait
taşınmazların satış bedeli taksitle de ödenebilir. Taksitle ödeme halinde,
satış bedelinin en az dörtte biri peşin, kalanı en fazla iki yılda ve
taksitlerle kanuni faizi ile birlikte ödenir.
Taksitli satışlarda taksit tutarını ve
kanuni faizlerini karşılayacak miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu
verilmesi veya satışı yapılan taşınmazın üzerinde 4721 sayılı Türk Medeni
Kanunu hükümleri uyarınca Hazine lehine kanuni ipotek tesis edilmesi halinde,
taşınmaz alıcısı adına devredilir.
Taksitlendirme dışında bırakılacak bedel
ile taksit süresi ve sayısını köy sınırları veya belediye ve mücavir alan
sınırları * itibarıyla belirlemeye
Bakanlık yetkilidir.
16/2/1995 tarihli ve 4070 sayılı Kanuna
göre yapılan satışlarda bedelin taksitle ödenmesi halinde, taksitle ödenecek
kısma faiz uygulanmaz.
Belediye ve mücavir alan sınırları
içindeki Hazineye ait taşınmazların satış bedellerinin tahsil edilen kısmından
öncelikle yerinde muhafaza edilemeyen yapıların tasfiyesinde kullanılmak
şartıyla % 10'u, * ilgili belediyelerin 20/7/1966 tarihli ve 775 sayılı Kanun
hükümlerine göre oluşturulan fon hesabına aktarılır. Kalan kısmından ise ilgili
belediyeye % 30, varsa büyükşehir belediyesine % 10 oranında pay verilir. Belediye mücavir alan sınırları dışındaki
köylerde bulunan Hazine taşınmazlarının satış bedellerinin tahsil edilen
kısmından, % 25 oranında; dörtte biri
ilgili köy tüzel kişiliğine ödenmek ve
kalanı diğer köylere götürülecek
hizmetlerde kullanılmak üzere, il özel idarelerine pay verilir. Bu
paylar tahsilini takip eden ayın yirmisine kadar ilgili idarelerin hesaplarına aktarılır. Belediyelere veya köy
tüzel kişiliklerine yapılan satış ve devirlerden elde edilen gelirler ile özel ödenek kaydedilen satış
gelirlerinden pay verilmez.
Belediye ve mücavir alan sınırları içinde
olup, Bakanlıkça tespit edilecek alanlarda bulunan; 31/12/2000 tarihinden önce
üzerinde yapılanma olan Hazineye ait taşınmazlar, öncelikle yapı sahipleri ile
bunların kanuni veya akdi haleflerine satılmak ya da genel hükümlere göre
değerlendirilmek üzere ilgili belediyelere bedelsiz olarak devredilir. Bu
şekilde devredilen taşınmazlar, haczedilemez ve üzerinde üçüncü kişiler lehine
herhangi bir sınırlı ayni hak tesis edilemez.
Bu taşınmazlar belediyelerce öncelikle talepleri üzerine yapı sahipleri
ile bunların kanuni veya akdi haleflerine, rayiç bedel üzerinden doğrudan satılır. Bu suretle yapılacak
satışlarda satış bedeli, en az dörtte biri peşin ödenmek üzere üç yıla kadar
taksitlendirilebilir. Taksit tutarlarına kanuni faiz oranının yarısı uygulanır.
Taksitle satışa esas bedel ile taksit süresi ve sayısını belirlemeye
belediyeler yetkilidir.
Bu taşınmazların öncelikle imar planları
ve imar uygulaması yapılır. Belediyelerce imar planı ve/veya imar uygulaması
yapılmadan kadastral parsel üzerinden yapılan satışlarda, düzenleme ortaklık
paylarına ilave olarak, satışı yapılan arazinin düzenlemeden önceki
yüzölçümünün % 20'sinin, satış bedelinden aynı oranda düşülmek kaydıyla eğitim
ve sağlık tesisleri ile diğer resmi tesis alanları için ayrılabileceğine ve bu
amaçla ayrılan alanların bedelsiz ve müstakil parsel şeklinde Hazine adına
resen tescil edileceğine dair tapu kütüğüne şerh konulur.
Yapılacak yazılı tebligat tarihinden
itibaren altı ay içinde satın alınma talebinde bulunulmayan veya üzerinde yapılanma olmayan ve bu madde
kapsamında devredilen taşınmazlar genel hükümlere göre belediyece satılabilir.
Devir tarihinden itibaren üç yıl içinde belediyece satılamayan taşınmazlar,
belediyelerin muvafakatine ve hükme gerek olmaksızın Hazine adına resen tescil
edilir.
Belediyece satılan taşınmazların satış
bedelleri, alıcıları tarafından Bakanlıkça belirlenecek saymanlık hesabına
yatırılır. Bu bedeller hiçbir şekilde haczedilemez. Tahsil edilen bedellerden
beşinci fıkraya göre pay ayrılır.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
sonra Hazineye ait taşınmazlar üzerinde yapılan her türlü yapı ve tesisler,
başka bir işleme gerek kalmaksızın Hazineye intikal eder. Yapı ve tesisleri
yapanlar herhangi bir hak ve tazminat talep edemezler."
MADDE 5. - 4706 sayılı Kanunun 6 ncı
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 6. - Özel kanunlardaki
hükümler ile Devletin taraf olduğu uluslararası sözleşme hükümleri saklı kalmak
üzere, birinci derece doğal sit alanı olarak tescil ve ilan edilen yerlerde
bulunan ve yüzölçümü on bin metrekare ve üzerindeki parsellerde, koruma planı
ve uygulama projeleri 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kanuna göre oluşturulan
koruma kurullarınca onaylanmak ve toplam inşaat alanı parsel yüzölçümünün %
3'ünü geçmemek şartıyla yapılaşmaya izin verilir. Bu fıkranın uygulanmasına
ilişkin usul ve esaslar Maliye, Bayındırlık ve İskân, Kültür ve Turizm ve Çevre
ve Orman Bakanlıklarınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
2863 sayılı Kanun uyarınca, sit alanı ilan
edilmiş ve koruma amaçlı imar planında kesin inşaat yasağı getirilmiş arsa ve
arazilerin, Hazineye ait taşınmazlarla değiştirilmesi işlemlerinde, taşınmaz
maliklerinin kabul etmesi halinde Hazineye ait taşınmazların satış işlemlerinde
ödeme aracı olarak kabul edilmek üzere, taşınmazın bedelini gösteren bir belge
verilir.
Belgenin işleme tabi tutulacağı tarihteki
bedeli, belgede yazılı bedele kıymet takdir tarihinden itibaren kanuni faiz
uygulanmak suretiyle tespit edilir."
MADDE 6. - 4706 sayılı Kanunun 7 nci
maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiş, ikinci fıkrasında yer alan "5 inci maddenin
dördüncü fıkrasında" ibaresi "5 inci maddenin altıncı fıkrasında"
şeklinde değiştirilmiş ve maddenin sonuna aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
"Hazineye ait taşınmazların
değerlendirilmesi ile ilgili işlemlerde Bakanlık tarafından istenilen bilgi ve
belgeler, kamu kurum ve kuruluşlarınca öncelikle gönderilir ve görüş yazıları
en geç iki ay içinde cevaplandırılır. Bu süre içinde cevap verilmediği takdirde
olumlu görüş verilmiş sayılır. İfraz, tevhit, tescil ve tespit işlemleri imar
mevzuatındaki kısıtlamalara tabi olmaksızın ve herhangi bir ücret, bedel ve
gider karşılığı talep edilmeksizin ilgili kuruluşlarca talebi izleyen iki ay
içinde yerine getirilir."
"İhale komisyonları, gerektiğinde
basın ve yayın organlarının satış işlemlerini izlemesi de dahil olmak üzere,
ihalenin rekabet ve açıklık ilkelerine uygun şekilde yapılmasını sağlayan her
türlü tedbiri alır. Onaylanan ihale kararları, kamuoyunu bilgilendirmek
amacıyla internet aracılığı ile ayrıca
yayınlanır.
Hazineye ait taşınmazların satışında, kiraya verilmesinde veya sınırlı
ayni hak tesisinde; 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kanuna tabi olmaksızın,
28/7/1981 tarihli ve 2499 sayılı Kanuna tabi ekspertiz şirketlerine değer
tespit ettirilebilir. Ayrıca, ilan, reklam veya pazarlama gibi konularda
hizmet satın alınabilir."
MADDE 7. - 4706 sayılı Kanuna 7 nci
maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 7/A maddesi eklenmiştir.
"MADDE 7/A. - Hazinenin özel
mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve
tasarrufu altında bulunan yerlerin kiralanması, satışı, sınırlı ayni hak tesisi
veya ön izin verilmesi ihalelerinde tahmini bedelin % 3'ünden az olmamak üzere
% 30'una kadar geçici teminat alınabilir.”
MADDE 8. - 4706 sayılı Kanuna 7/A maddesinden
sonra gelmek üzere aşağıdaki 7/B maddesi eklenmiştir.
“MADDE 7/B. - Hazineye ait taşınmazlar;
imar planlarına uygun olarak konut yapılmak amacıyla rayiç bedel üzerinden
konut yapı kooperatiflerine, kooperatif birliklerine veya bu birliklerin
oluşturduğu üst birliklere, bunlar arasında yapılacak ihale ile satılabilir.
Bunların ihaleye katılabilmeleri için, ihale konusu taşınmazın tahmini
bedelinin dörtte birini bir bankada adlarına açılan hesapta bloke etmeleri
şarttır. Bu taşınmazların satış amacı dışında kullanılamayacağına, amacı dışında kullanıldığının tespiti halinde,
satılan taşınmazın satış bedelinin faizsiz iade edilerek Hazinece geri
alınacağına dair tapu kütüğüne şerh konulur. Bu maddeye göre satılan
taşınmazlarla ilgili olarak yapılacak imar uygulaması sonucunda kamu hizmet
alanlarına ayrılan yerler, bedelsiz ve müstakil parsel olarak Hazine adına
resen tescil edilir."
MADDE 9. - 4706 sayılı Kanuna aşağıdaki
geçici maddeler eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 4. - Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar
Kültür ve Turizm Bakanlığınca trampa programına alınmış taşınmazlar için belge
düzenlenmesinde, taşınmazların koruma amaçlı imar planı içinde yer almış olması
şartı aranmaz.
GEÇİCİ MADDE 5. - 22/9/1969 tarihli ve
6/12421 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca, Gemi Yapım Sanayi Bölgesi
olarak tespit edilen İstanbul İli, Tuzla İlçesinde bulunan Hazinenin özel
mülkiyetindeki taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan
yerler üzerinde, bu karar uyarınca, tersane ve benzeri tesisler kurmak
amacıyla, adlarına kamu arazisi tahsis edilerek lehlerine irtifak hakkı tesis
edilen veya kullanma izni verilen ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
önce, ilgili bakanlıkların iznine tabi işlemleri izinsiz olarak gerçekleştiren
veya sözleşmelerine aykırı davranan yatırımcılar hakkında açılan davalardan;
tahsise konu taşınmazın emlak vergisi asgari metrekare vergi değerleri esas
alınarak hesaplanan değerin yüzde biri ile dava masraflarını defaten ödemeleri,
sözleşmeden doğan mali yükümlülüklerini yerine getirmeleri, yatırımcıların
açtıkları davalardan vazgeçmeleri ve ilgili bakanlıklar ile yeniden sözleşme
yapmaları kaydıyla vazgeçilir, bu şartların yerine getirilmesi kaydıyla, dava
açılması gerekenler için ise dava açılmaz ve tahsisleri devam eder.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar, ilgili bakanlıkların görüşü alınarak Maliye Bakanlığınca
belirlenir."
MADDE 10. - 12/4/2000 tarihli ve 4562
sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 4 üncü maddesinin yedinci fıkrasında
yer alan "2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 13 üncü maddesinin birinci
fıkrasında belirtilen Komisyonca günün rayicine göre takdir edilecek bedelleri"
ifadesi "492 sayılı Harçlar Kanununun 63 üncü maddesinde yer alan harca
esas değerleri " şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 11. - 16/2/1995 tarihli ve 4070
sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunun 3 üncü
maddesinde yer alan
"31/12/1993" ibaresi, "31/12/2002" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 12. - 4070 sayılı Kanunun 5 inci
maddesinde yer alan "31/12/1993" ibaresi "31/12/2002"
olarak değiştirilmiştir.
MADDE 13. - 4070 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Hazineye ait tarım arazilerindeki
Hazine hissesi, talepte bulunan hissedarlara takdir edilecek bedel üzerinden
doğrudan satılabilir."
MADDE 14. - 4070 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddenin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Hazineye ait tarım arazileri,
31/12/2002 tarihinden önce 5 yıl süreyle fiilen tarımsal amaçla kullanılması ve
bu hususun Hazinece belirlenmiş olması şartıyla, kullananlara doğrudan
satılabilir."
"Hazineye ait taşınmazlardan, mülga
28/6/1966 tarihli ve 766 sayılı Kanunun 37 nci maddesi gereğince üzerine şerh
konulmuş ve 21/6/1987 tarihli ve 3402 sayılı Kanunun 46 ncı maddesine göre
ilgililerince talep ve dava edilmemiş olanlar ile davaları devam edenlerden
davadan vazgeçenlere, birinci fıkradaki
şartlar aranmaksızın tapuda adına şerh bulunanlara veya bunların yasal
mirasçılarına doğrudan satılabilir."
MADDE 15. - 4070 sayılı Kanunun 8 inci
maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"31/12/2002 tarihinden önce Hazineye
ait tarım arazilerini kullananlardan, doğrudan satış hakkından yararlanamamış
olanlar veya bunların kanuni mirasçıları; taşınmazı fiilen kullanmaları ve bu
hususun Hazinece belirlenmiş olması şartıyla, satışa çıkarılacak bu arazileri
öncelikli alım hakkına sahiptir."
MADDE 16. - 4070 sayılı Kanunun 10 uncu
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Amaç dışı kullanım
Madde 10. - Bu Kanuna göre satılan tarım
arazileri 10 yıl süre ile tarım dışı amaçlarla kullanılamaz, bu husus tapu
kütüğünün beyanlar hanesine yazılır. Bu süre sonunda tarım dışı amaçla kullanım
Tarım ve Köyişleri Bakanlığından alınacak izne tabidir."
MADDE 17. - 4070 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 2.- Bu Kanunun 5, 6, 7
ve 8 inci maddelerine göre taşınmaz satın almak isteyenlere bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıllık başvuru süresi tanınır. Bu
süreyi Bakanlar Kurulu bir defaya mahsus olmak üzere bir yıla kadar uzatabilir.
Bu sürenin geçmesi ile her türlü talep hakkı düşer ve söz konusu taşınmazlar
genel hükümlere göre satılır.
Mülga 28/6/1966 tarihli ve 766 sayılı
Kanunun 37 nci maddesi gereğince konulan şerhler, bu taşınmazların Kanunun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasına
göre satın alınmaması halinde, tapu idarelerince resen kaldırılır."
MADDE 18. - 22/11/1984 tarihli ve 3083
sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanununun 7
nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Tarım reformu uygulamaları sonucu,
bu amaçla kullanılmayacak durumdaki arazi ile uygulayıcı kuruluş tarafından
yapılacak arazi sınıflaması sonucu,
*dördüncü sınıftan yukarıda olup bitkisel üretimde kullanılmadığı belirlenen
arazi; satılmak, sınırlı ayni hak tesis edilmek, kiralanmak veya
21/1/1998 tarihli ve 4325 sayılı Kanun amaçlarında kullanılmak üzere Hazinenin
tasarrufuna bırakılabilir."
MADDE 19. - 22/12/1934 tarihli ve 2644
sayılı Tapu Kanununun 35 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 35. - Karşılıklı olmak ve
kanuni sınırlamalara uyulmak kaydıyla, yabancı uyruklu gerçek kişiler ile
yabancı ülkelerde bu ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip
ticaret şirketleri, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde taşınmaz
edinebilirler. Karşılıklılık ilkesinin uygulanmasında, yabancı devletin
taşınmaz ediniminde kendi vatandaşlarına veya yabancı ülkelerde bu ülkelerin
kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerine tanıdığı
hakların, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına veya ticaret şirketlerine de
tanınması esastır.
Türkiye Cumhuriyeti ile arasında
karşılıklılık olmayan devlet vatandaşlarının kanuni miras yoluyla edindikleri
taşınmazlar ile kanuni kısıtlamalara tabi alanlardaki taşınmazlar, intikal
işlemleri yapılarak tasfiye edilir ve bedele çevrilir.
Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı
ülkelerde bu ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret
şirketlerinin otuz hektardan fazla taşınmaz edinebilmesi Bakanlar Kurulunun
iznine tabidir. Kanuni miras yoluyla intikal eden taşınmazlar için bu hüküm
uygulanmaz. Yabancı uyruklu gerçek kişilerin, kanuni miras dışında ölüme bağlı
tasarruflar yoluyla otuz hektardan fazla taşınmaz edinebilmesi de Bakanlar Kurulunun iznine bağlıdır. İzin
verilmez ise, fazla miktar tasfiye edilerek bedele çevrilir.
Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı
ülkelerde bu ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret
şirketleri lehine, taşınmaz üzerinde
sınırlı ayni hak tesis edilmesi halinde karşılıklılık şartı aranmaz.
Kamu yararı ve ülke güvenliği bakımından,
bu maddenin uygulanmayacağı yerleri belirlemeye Bakanlar Kurulu
yetkilidir."
MADDE 20. - 8/9/1983 tarihli ve 2886
sayılı Devlet İhale Kanununun 51 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“h) Hazinenin veya Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğünün mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan
yerlerdeki baraj, dalyan, voli yerleri, göller, havuzlar, nehirler ve nehir
ağızlarındaki av yerleri ile deniz ve iç sularda belirlenmiş yerlerdeki su
ürünleri üretim hakkının, * 22/3/1971
tarihli ve 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununa göre il özel idarelerince kiraya verilmesi,"
MADDE 21.- 22/3/1971 tarihli ve 1380
sayılı Su Ürünleri Kanununun 4 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 4. - Hazinenin veya Devlet Su
İşleri Genel Müdürlüğünün mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında
bulunan yerlerdeki baraj, dalyan, voli yerleri, göller, havuzlar, nehirler ve
nehir ağızlarındaki av yerleri ile deniz ve iç sularda belirlenmiş yerlerdeki
su ürünleri üretim hakkı; öncelikle o yerde kurulan, üyeleri 5 yıldan az
olmamak üzere üretim bölgesinde ikamet eden, münhasıran su ürünü üretim ve
pazarlaması ile iştigal eden kooperatif, kooperatif birliği veya köy
birliklerine başta Çevre ve Orman
Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı
olmak üzere ilgili bakanlıkların görüşü alınarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca tespit edilecek
esaslar dahilinde, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu esaslarına göre, gelirleri kendilerine ait olmak üzere
il özel idarelerince kiraya verilir.
Bu yerleri kiralayan kooperatif,
kooperatif birliği veya köy birlikleri bu haklarını başkalarına devredemezler.
Kooperatif, kooperatif birliği veya köy
birlikleri tarafından kiralanmadığı
takdirde bu üretim yerleri, ilgili
bakanlıkların görüşü alınarak, diğer talep sahiplerine 2886 sayılı Kanuna göre
kiraya verilir.
Kira şartnamelerinin teknik şartları ve
süreleri, su ürünü üretim yerlerinin özellikleri dikkate alınarak ilgili
bakanlıklarca tespit olunur."
MADDE 22. - 16/12/1960 tarihli ve 167
sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının
sonuna aşağıdaki cümleler eklenmiştir.
"Bu miktarı aşan sular ile sulama, kullanma ve işlenerek veya
doğal haliyle içme suyu olarak satılmak üzere çıkarılan yeraltı suları,
Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan
yerlerdeki kaynak suları, 2886 sayılı Kanun hükümlerine uyularak il özel
idarelerince kiraya verilir. Tahsil edilen kira gelirinden; yer altı veya
kaynak suyunun çıktığı yer köy
sınırları içinde ise o yerdeki köy tüzel kişiliğine % 15, belediye sınırları
içinde ise ilgili belediyeye % 25 oranında pay verilir."
MADDE 23. -
13/12/1983 tarihli ve 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü maddesinin (b) bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"b) Hazinenin özel mülkiyetindeki
taşınmazların satışı, kiralanması, trampası ve üzerinde sınırlı ayni hak tesisi,
Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kiralanması ve bu yerler için
gerekli görülen hallerde kullanma izni verilmesi işlemleriyle ormanlar ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki diğer yerler ile devletin özel mülkiyetindeki yerlerde bulunan taş, kum, çakıl ve
toprak ocaklarının kiraya verilmesi işlemlerini yapmak,"
MADDE 24. - 29/6/1938 tarihli ve 3533
sayılı Umumi, Mülhak ve Hususi Bütçelerle İdare Edilen Daireler ve
Belediyelerle Sermayesinin Tamamı Devlete veya Belediye veya Hususi İdarelere
Ait Daire ve Müesseseler Arasındaki İhtilafların Tahkim Yoluyla Halli Hakkında
Kanunun 4 üncü maddesinde yer alan "uyuşmazlık gayrimenkule ilişkinse o
gayrimenkulün bulunduğu yerin" ibaresi "taşınmaza ilişkin
uyuşmazlıklarda, taşınmazın aynına yönelik olanlar hariç olmak üzere o taşınmazın
bulunduğu yerin" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 25. - 16/5/1987 tarihli ve 3360
sayılı Kanunla değişik 13 Mart 1913 tarihli İl Özel İdaresi Kanununun 78 inci
maddesine aşağıdaki (16) numaralı bent eklenmiştir.
"16- Genel bütçeye dahil dairelerle
katma bütçeli idarelerin yürüttükleri hizmetler için gerekli cari ve yatırım
nitelikli giderlerini karşılamak amacıyla, valilerin yetki ve sorumluluğunda
olmak üzere il özel idarelerince katkı sağlanabilir. Sağlanacak olan bu
katkıların tahsis ve kullanım esasları valilik ve ilgili kuruluşlarca yapılacak
protokolle belirlenir. Bu protokollerin bir örneği bilgi amacıyla Maliye
Bakanlığına gönderilir.
Yatırım nitelikli katkı tutarlarının
kullanılabilmesi için Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığınca yılı yatırım
programı ile ilişkilendirilmesi zorunludur."
MADDE 26. - 21/1/1998 tarihli ve 4325
sayılı Olağanüstü Hal Bölgesinde ve Kalkınmada Öncelikli Yörelerde İstihdam
Yaratılması ve Yatırımların Teşvik Edilmesi ile 193 Sayılı Gelir Vergisi
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 8 inci maddesinin birinci
fıkrasında yer alan "Hazineye" ibaresinden sonra gelmek üzere
"katma bütçeli kuruluşlara, belediyelere veya il özel idarelerine"
ibaresi, dördüncü fıkrasında yer alan "Hazinece" ibaresinden sonra
gelmek üzere "katma bütçeli kuruluşlarca, belediyelerce veya il özel
idarelerince" ibaresi, beşinci fıkrasında yer alan "Hazine"
ibaresinden sonra gelmek üzere "katma bütçeli kuruluşlar, belediyeler veya
il özel idareleri" ibaresi ile dördüncü fıkrasının sonuna "Devredilen
arazi veya arsa üzerindeki toplam yatırımın yarısından fazlasının tamamlanmış olması ve yatırımcının talep
etmesi halinde, devredilen arazi veya arsanın rayiç bedeli tahsil edilerek tapu
kayıtlarındaki şerh terkin edilir." cümlesi eklenmiştir.
MADDE 27. - 25/2/1998 tarihli ve 4342
sayılı Mera Kanununun 5 inci maddesinin (b) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"b) Maliye Bakanlığının uygun görüşü
üzerine, Devletin hüküm ve tasarrufu altında veya Hazinenin özel mülkiyetinde
bulunan arazilerden etüt sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak
yararlanılabileceği anlaşılan yerler,"
MADDE 28. - 27/6/1984 tarihli ve 3030
sayılı Büyük Şehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 18 inci maddesinin son
fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Bu payın % 40'ı doğrudan ilgili
belediye hesabına yatırılır, kalan % 60'ı ise büyükşehir belediyelerine
nüfuslarına göre dağıtılır. Hesaplama ve dağıtım işlemleri Maliye Bakanlığınca
yapılır."
MADDE 29. - 16/5/1984 tarihli ve 3007
sayılı Gümrük Mevzuatına Göre Tasfiye Edilecek Eşya Hakkında Döner Sermaye
Kanununun 7 nci maddesinde yer alan "% 10'u" ibaresi "%
50'si" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 30.- 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun
114 üncü maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Trafik para cezaları kredi kartı ile
de ödenebilir. Kredi kartı ile yapılan tahsilatın saymanlık hesaplarına
aktarılma süresi ile uygulamaya ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca
belirlenir."
MADDE 31.- 29/4/1969 tarihli ve 1164
sayılı Kanunun 2 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
"Genel Müdürlük mülkiyetinde olup,
ihale suretiyle satılan, ancak yapılan satış işlemleri yargı kararları ile
iptal edilerek kamu malına dönüştürülen, satışa konu arazi ve arsaların
maliklerine; ihale bedellerinin güncelleştirilmiş değeri veya emsali değerdeki,
Genel Müdürlük mülkiyetinde bulunan ya da Genel Müdürlükçe imkân dahilinde
sağlanacak en yakın arazi ve arsalardan
vermeye,"
MADDE 32.- Devlet Su İşleri, Karayolları
ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüklerinin mülkiyetinde bulunan, hizmet dışı
kaldığından kullanılmayan veya ihtiyaç fazlası olan iş makinesi, makine ve
teçhizat, demirbaş, araç, gereç ve malzemeleri belediyelere, il özel
idarelerine, sulama birliklerine ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına
karşılıklı anlaşma suretiyle satmaya, kiralamaya, satış ve kira bedellerini
taksitlendirmeye ilgili kurumlar yetkilidir.
MADDE 33. - a) 18/3/1924 tarihli ve 442
sayılı Köy Kanununun 87 nci maddesi,
b) 22/12/1934 tarihli ve 2644 sayılı Tapu
Kanununun 36 ncı maddesi,
c) 20/7/1966 tarihli ve 775 sayılı
Gecekondu Kanununun 3 üncü maddesi,
d) 22/3/1971 tarihli ve 1380 sayılı Su
Ürünleri Kanununun geçici 3 üncü maddesi,
e) 16/2/1995 tarihli ve 4070 sayılı
Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci
fıkrası ile 14 üncü maddesi,
yürürlükten kaldırılmıştır.
GEÇİCİ
MADDE 1. - Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce Maliye Bakanlığı
tarafından kiraya verilen su ürünü üretim yerleri ile kaynak ve yer altı
sularına ait bedeller, sözleşmelerin sona ermesine kadar Maliye Bakanlığınca
tahsil edilmeye devam olunur.
GEÇİCİ
MADDE 2. - Kanunları uyarınca turizm yatırımı yapılmak amacıyla adlarına
kamu arazisi tahsis edilen ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce,
ilgili bakanlıkların iznine tabi işlemleri izinsiz olarak gerçekleştiren veya
sözleşmelerine aykırı davranan yatırımcılar ve işletmeciler hakkında açılan
davalardan; cari yıl proje maliyet bedelinin % 3 ile dava masraflarını defaten ödemeleri, sözleşmeden doğan mali
yükümlülüklerini yerine getirmeleri ve ilgili bakanlıklar ile yeniden sözleşme
yapmaları kaydıyla vazgeçilir, bu şartların yerine getirilmesi kaydıyla, dava
açılması gerekenler için ise dava açılmaz ve tahsisleri devam eder.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar, Çevre ve Orman Bakanlığı ile
Kültür ve Turizm Bakanlığının görüşü
alınmak kaydıyla Maliye Bakanlığınca
belirlenir."
Yürürlük
MADDE 34. - Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 35. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN
ÇEŞİTLİ
KANUNLARDA VE MALİYE BAKANLIĞININ TEŞKİLÂT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE
KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI
HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE 1. - 29.6.2001 tarihli ve 4706 sayılı Hazineye Ait
Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanunun
1 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Amaç
Madde 1. - Bu Kanunun amacı; Hazineye ait taşınmazların daha
kısa sürede ekonomiye kazandırılmasıdır. Bu Kanunda geçen Bakanlık deyimi
Maliye Bakanlığını ifade eder.”
MADDE 2. - 4706 sayılı Kanunun 2 nci maddesi başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bakanlar Kurulu kararı ile satış
Madde 2. - Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile
satış kapsamına alınan Hazineye ait taşınmazlardan, tahsisli olanların tahsisi
kalkmış sayılır ve bu taşınmazların satışı öncelikle yapılır.”
MADDE 3. - 4706 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının sonunda yer alan “Bu Kanun hükümlerine göre belirlenecek rayiç bedel
üzerinden doğrudan satılabilir.” cümlesi “Rayiç bedel üzerinden doğrudan
satılabilir.” şeklinde ve aynı fıkranın (b), (c) ve (f) bentleri aşağıdaki
şekilde değiştirilmiş, bu fıkraya aşağıdaki (g) bendi ile ikinci fıkranın
sonuna “(e) ve (f) bentlerine göre satılan yerlerin satış amacı dışında
kullanılamayacağı hususunda tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh konulur.”
cümlesi ve maddenin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“b) Üzerinde çeşitli amaçlarla kişiler lehine sınırlı ayni
hak tesis edilmiş ise, zemini ile üzerindeki bina ve tesislerin Hazineye
geçmesi gereken kısmı, talep edilmesi halinde hak lehdarlarına,
c) Hisse oranı yüzde kırkı aşmamak kaydıyla talepte bulunan
hissedarlarına,”
“f) Kuruluş amaçlarında kullanılmak ve ticarî faaliyete konu
edilmemek üzere; kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlar ile kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşlarına,
g) Tapu kayıtlarında tapu fazlalıklarının Hazineye ait
olduğuna ilişkin şerh bulunan taşınmazlardaki fazlalıklar, tapu malikine veya
mirasçılarına,”
“Hazineye ait taşınmazlar, küçük sanayi sitesi, organize
hayvancılık ve besi bölgesi yapılmak üzere bu amaçla kurulmuş kooperatifler ile
kamu kurumu ve kuruluşlarına; borsa yeri yapılmak üzere ticaret borsalarına;
serbest bölge olarak kullanılmak üzere kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşları ile gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerine;
endüstri bölgelerinde yatırım yapmasına izin verilen yerli ve yabancı gerçek ve
tüzel kişilere; teknoloji geliştirme bölgelerinde yönetici şirkete; üzerinde en
az yüz milyon ABDDoları karşılığı Türk Lirası tutarında yatırım yapacaklara;
toplu konut üretmek amacıyla Arsa Ofisi Genel Müdürlüğüne veya Toplu Konut
İdaresi Başkanlığına, 492 sayılı Harçlar Kanununun 63 üncü maddesinde yer alan
harca esas değer üzerinden doğrudan satılabilir. Bu yerlerin amacı dışında
kullanılamayacağına dair tapu kütüğüne şerh konulur.”
MADDE4. - 4706 sayılı Kanunun 5 inci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Madde 5. - Hazineye ait taşınmazların satış bedeli taksitle
de ödenebilir. Taksitle ödeme halinde, satış bedelinin en az dörtte biri peşin,
kalanı en fazla iki yılda ve taksitlerle kanunî faizi ile birlikte ödenir.
Taksitli satışlarda taksit tutarını ve kanunî faizlerini
karşılayacak miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu verilmesi veya
satışı yapılan taşınmazın üzerinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri
uyarınca Hazine lehine kanunî ipotek tesis edilmesi halinde, taşınmaz alıcısı
adına devredilir.
Taksitle satışa esas bedel ile taksit süresi ve sayısını köy
sınırları veya belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan taşınmazlar
itibarıyla belirlemeye Bakanlık yetkilidir.
16.2.1995 tarihli ve 4070 sayılı Kanuna göre yapılan
satışlarda bedelin taksitle ödenmesi halinde, taksitle ödenecek kısma faiz
uygulanmaz.
Belediye ve mücavir alan sınırları içindeki Hazineye ait
taşınmazların satış bedellerinin tahsil edilen kısmından yerinde muhafaza
edilemeyen yapıların tasfiyesinde kullanılmak şartıyla % 10’u, büyükşehirlerde
büyükşehir belediyesinin, diğerlerinde ise ilgili belediyelerin 20.7.1966
tarihli ve 775 sayılı Kanun hükümlerine göre oluşturulan fon hesabına
aktarılır. Kalan kısmından ise ilgili belediyeye % 25, varsa büyükşehir
belediyesine % 15 oranında pay verilir. Belediye mücavir alan sınırları
dışındaki köylerde bulunan Hazine taşınmazlarının satış bedellerinin tahsil
edilen kısmından ilgili köy tüzel kişiliğine % 15 oranında pay verilir. Bu
paylar tahsilini takip eden ayın yirmisinde ilgili idarelerin hesaplarına
aktarılır. Belediyelere veya köy tüzel kişiliklerine yapılan satış ve devir
gelirleri ile özel ödenek kaydedilen satış gelirlerinden pay verilmez.
Belediye ve mücavir alan sınırları içinde olup, Bakanlıkça
tespit edilecek alanlarda bulunan; 31.12.2000 tarihinden önce üzerinde
yapılanma olan Hazineye ait taşınmazlar, öncelikle yapı sahipleri ile bunların
kanunî veya akdî haleflerine satılmak ya da genel hükümlere göre
değerlendirilmek üzere ilgili belediyelere bedelsiz olarak devredilir. Bu
şekilde devredilen taşınmazlar, haczedilemez ve üzerinde üçüncü kişiler lehine
herhangi bir sınırlı aynî hak tesis edilemez. Bu taşınmazlar belediyelerce
öncelikle talepleri üzerine yapı sahipleri ile bunların kanunî veya akdî
haleflerine, rayiç bedel üzerinden doğrudan satılır. Bu suretle yapılacak
satışlarda satış bedeli, en az dörtte biri peşin ödenmek üzere üç yıla kadar
taksitlendirilebilir. Taksit tutarlarına kanunî faiz oranının yarısı uygulanır.
Taksitle satışa esas bedel ile taksit süresi ve sayısını belirlemeye
belediyeler yetkilidir.
Bu taşınmazların öncelikle imar planları ve imar uygulaması
yapılır. Belediyelerce imar planı ve/veya imar uygulaması yapılmadan kadastral
parsel üzerinden yapılan satışlarda, düzenleme ortaklık paylarına ilave olarak,
satışı yapılan arazinin düzenlemeden önceki yüzölçümünün % 20’sinin, satış
bedelinden aynı oranda düşülmek kaydıyla eğitim ve sağlık tesisleri ile diğer
resmî tesis alanları için ayrılabileceğine ve bu amaçla ayrılan alanların
bedelsiz ve müstakil parsel şeklinde Hazine adına resen tescil edileceğine dair
tapu kütüğüne şerh konulur.
Yapılacak yazılı tebligat tarihinden itibaren altı ay içinde
satın alınmayan veya üzerinde yapılanma olmayan ve bu madde kapsamında
devredilen taşınmazlar genel hükümlere göre belediyece satılabilir. Devir
tarihinden itibaren üç yıl içinde belediyece satılamayan taşınmazlar,
belediyelerin muvafakatine ve hükme gerek olmaksızın Hazine adına resen tescil
edilir.
Belediyece satılan taşınmazların satış bedelleri, alıcıları
tarafından Bakanlıkça belirlenecek saymanlık hesabına yatırılır. Bu bedeller
hiçbir şekilde haczedilemez. Tahsil edilen bedellerden beşinci fıkraya göre pay
ayrılır.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra Hazineye ait
taşınmazlar üzerinde yapılan her türlü yapı ve tesisler, başka bir işleme gerek
kalmaksızın Hazineye intikal eder. Yapı ve tesisleri yapanlar herhangi bir hak
ve tazminat talep edemezler.”
MADDE5. - 4706 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Madde 6. - Birinci derece doğal sit alanı tescil ve ilan
edilen yerlerde bulunan arsa ve arazilerde, toplam inşaat alanı taşınmazın
yüzölçümünün yüzde altısını geçmemek, koruma planı ve uygulama projeleri
21.7.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kanuna göre oluşturulan koruma kurullarınca
onaylanmak kaydıyla yapılaşmaya izin verilir.
2863 sayılı Kanun uyarınca, sit alanı ilan edilmiş ve koruma
amaçlı imar planında kesin inşaat yasağı getirilmiş arsa ve arazilerin,
Hazineye ait taşınmazlarla değiştirilmesi işlemlerinde, taşınmaz maliklerinin
kabul etmesi halinde Hazineye ait taşınmazların satış işlemlerinde ödeme aracı
olarak kabul edilmek üzere, taşınmazın bedelini gösteren bir belge verilir.
Belgenin işleme tâbi tutulacağı tarihteki bedeli, belgede
yazılı bedele kıymet takdir tarihinden itibaren kanunî faiz uygulanmak
suretiyle tespit edilir.”
MADDE6. - 4706 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, ikinci fıkrasında yer alan “5 inci
maddenin dördüncü fıkrasında” ibaresi “5 inci maddenin altıncı fıkrasında”
şeklinde değiştirilmiş ve maddenin sonuna aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Hazineye ait taşınmazların değerlendirilmesi ile ilgili
işlemlerde Bakanlık tarafından istenilen bilgi ve belgeler, kamu kurum ve
kuruluşlarınca öncelikle gönderilir ve görüş yazıları en geç iki ay içinde
cevaplandırılır. Bu süre içinde cevap verilmediği takdirde olumlu görüş
verilmiş sayılır.İfraz, tevhit, tescil ve tespit işlemleri imar mevzuatındaki
kısıtlamalara tâbi olmaksızın ve herhangi bir ücret, bedel ve gider karşılığı
talep edilmeksizin ilgili kuruluşlarca talebi izleyen iki ay içinde yerine
getirilir.”
“İhale komisyonları, gerektiğinde basın ve yayın
organlarının satış işlemlerini izlemesi de dahil olmak üzere, ihalenin rekabet
ve açıklık ilkelerine uygun şekilde yapılmasını sağlayan her türlü tedbiri
alır.Onaylanan ihale kararları internet aracılığı ile ayrıca yayınlanabilir.
Hazineye ait taşınmaz satışında, kiraya verilmesinde veya
sınırlı ayni hak tesisinde; 4.1.2002 tarihli ve 4734 sayılı Kanuna tâbi
olmaksızın, 28.7.1981 tarihli ve 2499 sayılı Kanuna tâbi ekspertiz şirketlerine
değer tespit ettirilebilir. Ayrıca, ilan, reklam, pazarlama veya müşteri bulma
gibi konularda hizmet satın alınabilir.”
MADDE7. - 4706 sayılı Kanuna 7 nci maddeden sonra gelmek
üzere aşağıdaki maddeler eklenmiştir.
“MADDE7/A - Hazinenin özel mülkiyetinde ve Devletin hüküm ve
tasarrufu altında bulunan yerlerin kiralanması, satışı, sınırlı ayni hak tesisi
veya ön izin verilmesi ihalelerinde tahmini bedelin % 3’ünden az olmamak üzere
% 30’una kadar geçici teminat alınabilir.
MADDE7/B - Hazineye ait taşınmazlar; konut yapılmak amacıyla
rayiç bedel üzerinden konut yapı kooperatiflerine, kooperatif birliklerine veya
bu birliklerin oluşturduğu üst birliklere, bunlar arasında yapılacak ihale ile
satılabilir. Bunların ihaleye katılabilmeleri için, ihale konusu taşınmazın
tahmini bedelinin dörtte birini bir bankada adlarına açılan hesapta bloke
etmeleri şarttır. Bu taşınmazların satış amacı dışında kullanılamayacağına,
amacı dışında kullanıldığının tespiti halinde, satılan taşınmazın satış
bedelinin faizsiz iade edilerek Hazinece geri alınacağına dair tapu kütüğüne
şerh konulur. Bu maddeye göre satılan taşınmazlarla ilgili olarak yapılacak
imar uygulaması sonucunda kamu hizmet alanlarına ayrılan yerler, bedelsiz ve
müstakil parsel olarak Hazine adına resen tescil edilir.”
MADDE 8. - 4706 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 4. - Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe
kadar Kültür ve Turizm Bakanlığınca trampa programına alınmış taşınmazlar için
belge düzenlenmesinde, taşınmazların koruma amaçlı imar planı içinde yer almış
olması şartı aranmaz.
GEÇİCİ MADDE 5. - 22.9.1969 tarihli ve 6/12421 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca, Gemi Yapım Sanayi Bölgesi olarak tespit edilen
İstanbul İli, Tuzla İlçesinde bulunan Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazlar
ile Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerler üzerinde, bu karar
uyarınca, tersane ve benzeri tesisler kurmak amacıyla, adlarına kamu arazisi
tahsis edilerek lehlerine irtifak hakkı tesis edilen ve bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten önce, ilgili bakanlıkların iznine tâbi işlemleri izinsiz
olarak gerçekleştiren veya sözleşmelerine aykırı davranan yatırımcılar hakkında
açılan davalardan; tahsise konu taşınmazın emlak vergisi asgarî metrekare vergi
değerleri esas alınarak hesaplanan değerin yüzde biri ile dava masraflarını
defaten ödemeleri, sözleşmeden doğan malî yükümlülüklerini yerine getirmeleri,
yatırımcıların açtıkları davalardan vazgeçmeleri ve ilgili bakanlıklar ile
yeniden sözleşme yapmaları kaydıyla vazgeçilir, bu şartların yerine getirilmesi
kaydıyla, dava açılması gerekenler için ise dava açılmaz ve tahsisleri devam
eder.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, ilgili
bakanlıkların görüşü alınarak Maliye Bakanlığınca belirlenir.”
MADDE 9. - 12.4.2000 tarihli ve 4562 sayılı Organize Sanayi
Bölgeleri Kanununun 4 üncü maddesinin yedinci fıkrasında yer alan “2886 sayılı
Devlet İhale Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen
Komisyonca günün rayicine göre takdir edilecek bedelleri” ifadesi “492 sayılı
Harçlar Kanununun 63 üncü maddesinde yer alan harca esas değerleri” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 10. - 16.2.1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait
Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunun 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Madde 3. - Tarım arazilerinin satışı ile ilgili ihalelere,
taşınmazın bulunduğu köy veya belde nüfusuna kayıtlı veya o köyde ya da beldede
oturmakta olan veya 31.12.2002 tarihinden önce o köyde bir taşınmazı malik veya
zilyed olarak tasarruf eden gerçek kişiler katılabilir.”
MADDE 11. - 4070 sayılı Kanunun 5 inci maddesinde yer alan
“31.12.1993” ibaresi “31.12.2002” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 12. - 4070 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Hazineye ait tarım arazilerindeki Hazine hissesi, talepte
bulunan hissedarlara takdir edilecek bedel üzerinden doğrudan satılabilir.”
MADDE 13. - 4070 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddenin sonuna aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“Hazineye ait tarım arazileri, 31.12.2002 tarihinden önce 5
yıl süreyle fiilen tarımsal amaçla kullanılması ve bu hususun Hazinece
belirlenmiş olması şartıyla, kullananlara doğrudan satılabilir.”
“Hazineye ait taşınmazlardan, mülga 28.6.1966 tarihli ve 766
sayılı Kanunun 37 nci maddesi gereğince üzerine şerh konulmuş ve 21.6.1987
tarihli ve 3402 sayılı Kanunun 46 ncı maddesine göre ilgililerince talep ve
dava edilmemiş olanlar, birinci fıkradaki şartlar aranmaksızın tapuda adına
şerh bulunanlara veya bunların yasal mirasçılarına doğrudan satılabilir.”
MADDE 14. - 4070 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“31.12.2002 tarihinden önce Hazineye ait tarım arazilerini
kullananlardan, doğrudan satış hakkından yararlanamamış olanlar veya bunların
kanunî mirasçıları; taşınmazı fiilen kullanmaları ve bu hususun Hazinece
belirlenmiş olması şartıyla, satışa çıkarılacak bu arazileri öncelikli alım
hakkına sahiptir.”
MADDE 15. - 4070 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Amaç dışı kullanım
Madde 10. - Bu Kanuna göre satılan tarım arazileri 10 yıl
süre ile tarım dışı amaçlarla kullanılamaz, bu husus tapu kütüğünün beyanlar
hanesine yazılır. Bu süre sonunda tarım dışı amaçla kullanım Tarım ve Köyişleri
Bakanlığından alınacak izne tâbidir.”
MADDE 16. - 4070 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 2. - Bu Kanunun 5, 6, 7 ve 8 inci maddelerine
göre taşınmaz satın almak isteyenlere bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren iki yıllık başvuru süresi tanınır. Bu süreyi Bakanlar Kurulu bir
defaya mahsus olmak üzere bir yıla kadar uzatabilir. Bu sürenin geçmesi ile her
türlü talep hakkı düşer ve söz konusu taşınmazlar genel hükümlere göre satılır.
Mülga 28.6.1966 tarihli ve 766 sayılı Kanunun 37 nci maddesi
gereğince konulan şerhler, bu taşınmazların Kanunun 7 nci maddesinin üçüncü
fıkrasına göre satın alınmaması halinde, tapu idarelerince resen kaldırılır.”
MADDE 17. - 22.11.1984 tarihli ve 3083 sayılı Sulama
Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanununun 7 nci maddesinin
ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Tarım reformu uygulamaları sonucu, bu amaçla
kullanılmayacak durumdaki arazi ile uygulayıcı kuruluş tarafından yapılacak
arazi sınıflaması sonucu belirlenen ve dördüncü sınıftan yukarıda olup bitkisel
üretimde kullanılmayan arazi; satılmak, sınırlı aynî hak tesis edilmek,
kiralanmak veya 21.1.1998 tarihli ve 4325 sayılı Kanun amaçlarında kullanılmak
üzere Hazinenin tasarrufuna bırakılabilir.”
MADDE 18. - 22.12.1934 tarihli ve 2644 sayılı Tapu Kanununun
35 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Madde 35. - Karşılıklı olmak ve kanunî sınırlamalara
uyulmak kaydıyla, yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde bu
ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri;
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde taşınmaz edinebilirler. Karşılıklılık
ilkesinin uygulanmasında, yabancı devletin taşınmaz ediniminde kendi
vatandaşlarına veya yabancı ülkelerde bu ülkelerin kanunlarına göre kurulan
tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerine tanıdığı hakların, Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşlarına veya ticaret şirketlerine de tanınması esastır.
Türkiye Cumhuriyeti ile arasında karşılıklılık olmayan
devlet vatandaşlarının kanunî miras yoluyla edindikleri taşınmazlar ile kanunî
kısıtlamalara tâbi alanlardaki taşınmazlar, intikal işlemleri yapılarak tasfiye
edilir ve bedele çevrilir.
Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde bu
ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin
otuz hektardan fazla taşınmaz edinebilmesi Bakanlar Kurulunun iznine tâbidir.
Kanunî miras yoluyla intikal eden taşınmazlar için bu hüküm uygulanmaz. Yabancı
uyruklu gerçek kişilerin; kanunî miras dışında ölüme bağlı tasarruflar yoluyla
otuz hektardan fazla taşınmaz edinebilmesi de Bakanlar Kurulunun iznine
bağlıdır. İzin verilmez ise, fazla miktar tasfiye edilerek bedele çevrilir.
Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde bu
ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri
lehine, taşınmaz üzerinde sınırlı aynî hak tesis edilmesi halinde karşılıklılık
şartı aranmaz.
Kamu yararı ve ülke güvenliği bakımından, bu maddenin
uygulanmayacağı yerleri belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.”
MADDE 19. - 15.2.1956 tarihli ve 6664 sayılı Taş Ocakları
Muamelatının Tedviri ve Varidatının Tahsilinin Vilayet Hususî İdare-lerine Ait
Olduğu Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Orman sınırları içinde bulunanlar da dahil olmak üzere,
Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan
yerlerde Maliye Bakanlığından önceden izin alınmak kaydıyla açılacak taş,
çakıl, kum ve toprak ocakları Taşocakları Nizamnamesine uyularak belediye ve
mücavir alan sınırları içinde ilgili belediyelerce, dışında ise il özel
idarelerince ihale edilir.”
MADDE 20. - 6664 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 2. - Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
önce Maliye Bakanlığı tarafından kiraya verilen taş, çakıl, kum ve toprak
ocaklarına ait bedeller sözleşmenin sona ermesine kadar Maliye Bakanlığınca
tahsil edilir.”
MADDE 21. - 8.9.1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale
Kanununun 51 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“h) Hazinenin veya Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün
mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki baraj,
dalyan, voli yerleri, göller, havuzlar, nehirler ve nehir ağızlarındaki av
yerleri ile deniz ve iç sularda belirlenmiş yerlerdeki su ürünleri istihsali
hakkının, ilgili bakanlıkların görüşü alınarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca
tespit edilecek esaslar dahilinde, o yerde kurulan üyeleri 5 yıldan az olmamak
üzere istihsal bölgesinde ikamet eden münhasıran su ürünü istihsal ve
pazarlaması ile iştigal eden kooperatif birliği, kooperatif veya köy
birliklerine il özel idarelerince kiralanması,”
MADDE 22. - 22.3.1971 tarihli ve 1380 sayılı Su Ürünleri
Kanununun 4 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Madde 4. - Hazinenin veya Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğünün mülkiyetinde veya Devlet hüküm ve tasarrufu altında bulunan
yerlerdeki, baraj, dalyan, voli yerleri, göller, havuzlar, nehirler ve nehir
ağızlarındaki av yerleri ile deniz ve iç sularda belirlenmiş yerlerdeki su
ürünleri üretim hakkı; öncelikle o yerde kurulan, üyeleri 5 yıldan az olmamak
üzere üretim bölgesinde ikamet eden, münhasıran su ürünü üretim ve pazarlaması
ile iştigal eden kooperatif, kooperatif birliği veya köy birliklerine ilgili
bakanlıkların görüşü alınarak tespit edilecek esaslar dahilinde, 2886 sayılı
Devlet İhale Kanunu esaslarına göre il özel idarelerince kiraya verilir.
Bu yerleri kiralayan kooperatif, kooperatif birliği veya köy
birlikleri bu haklarını başkalarına devredemezler.
Kooperatif, kooperatif birliği veya köy birliklerince
kiralanmaması halinde bu üretim yerleri, ilgili bakanlıkların görüşü alınarak,
diğer talep sahiplerine 2886 sayılı Kanuna göre kiraya verilir.
Kira şartnamelerinin teknik şartları ve süreleri, su ürünü
üretim yerlerinin özellikleri dikkate alınarak ilgili bakanlıklarca tespit
olunur.”
MADDE 23. - 1380 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 4. - Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
önce Maliye Bakanlığı tarafından kiraya verilen su ürünü üretim yerlerine ait
bedeller, sözleşmenin sona ermesine kadar Maliye Bakanlığınca tahsil edilir.”
MADDE 24. - 16.12.1960 tarihli ve 167 sayılı Yeraltı Suları
Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına “Bu miktarı aşan sular ile
sulama, kullanma ve işlenerek veya doğal haliyle içme suyu olarak satılmak
üzere çıkarılan yeraltı suları, Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm
ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki kaynak suları, 2886 sayılı Kanun
hükümlerine uyularak il özel idarelerince kiraya verilir.” cümlesi eklenmiştir.
MADDE 25. - 167 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 2. - Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
önce Maliye Bakanlığı tarafından kiraya verilen kaynak suları ile yeraltı
sularına ait bedeller, sözleşmenin sona ermesine kadar Maliye Bakanlığınca
tahsil edilir.”
MADDE 26. - 13.12.1983 tarihli ve 178 sayılı Maliye
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü
maddesinin (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“b) Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazların satışı,
kiralanması, trampası ve üzerinde sınırlı aynî hak tesisi, Devletin hüküm ve
tasarrufu altındaki yerlerin kiralanması ve bu yerler için gerekli görülen
hallerde kullanma izni verilmesi işlemlerini yapmak,”
MADDE 27. - 29.6.1938 tarihli ve 3533 sayılı Umumî, Mülhak
ve Hususî Bütçelerle İdare Edilen Daireler ve Belediyelerle Sermayesinin Tamamı
Devlete veya Belediye veya Hususî İdarelere Ait Daire ve Müesseseler Arasındaki
İhtilafların Tahkim Yoluyla Halli Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinde yer alan
“uyuşmazlık gayrimenkule ilişkinse o gayrimenkulün bulunduğu yerin” ibaresi
“taşınmaza ilişkin uyuşmazlıklarda, taşınmazın aynına yönelik olanlar hariç
olmak üzere o taşınmazın bulunduğu yerin” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 28. - 16.5.1987 tarihli ve 3360 sayılı Kanunla değişik
13 Mart 1913 tarihli İl Özel İdaresi Kanununun 78 inci maddesine aşağıdaki (16)
numaralı bent eklenmiştir.
“16. - Genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli
idarelerin yürüttükleri hizmetler için gerekli cari ve yatırım nitelikli
giderlerini karşılamak amacıyla, valilerin yetki ve sorumluluğunda olmak üzere
il özel idarelerince katkı sağlanabilir. Sağlanacak olan bu katkıların tahsis
ve kullanım esasları valilik ve ilgili kuruluşlarca yapılacak protokolle
belirlenir. Bu protokollerin bir örneği bilgi amacıyla Maliye Bakanlığına
gönderilir.
Yatırım nitelikli katkı tutarlarının kullanılabilmesi için
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığınca yılı yatırım programı ile
ilişkilendirilmesi zorunludur.”
MADDE 29. - 21.1.1998 tarihli ve 4325 sayılı Olağanüstü Hal
Bölgesinde ve Kalkınmada Öncelikli Yörelerde İstihdam Yaratılması ve Yatırımların
Teşvik Edilmesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Hazineye”
ibaresinden sonra gelmek üzere “katma bütçeli kuruluşlara, belediyelere veya il
özel idarelerine” ibaresi, dördüncü fıkrasında yeralan “Hazinece” ibaresinden
sonra gelmek üzere “katma bütçeli kuruluşlarca, belediyelerce veya il özel
idarelerince” ibaresi, beşinci fıkrasında yeralan “Hazine” ibaresinden sonra
gelmek üzere “katma bütçeli kuruluşlar, belediyeler veya il özel idareleri”
ibaresi ile dördüncü fıkrasının sonuna “Devredilen arazi veya arsa üzerindeki
toplam yatırımın yarısından fazlasının tamamlanmış olması ve yatırımcının talep
etmesi halinde, devredilen arazi veya arsanın rayiç bedeli tahsil edilerek tapu
kayıtlarındaki şerh terkin edilir.” cümlesi eklenmiştir.
MADDE 30. - 12.3.1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik
Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 7. - Kanunlar uyarınca turizm yatırımı
yapılmak amacıyla adlarına kamu arazisi tahsis edilen ve bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten önce, ilgili bakanlıkların iznine tâbi işlemleri izinsiz
olarak gerçekleştiren veya sözleşmelerine aykırı davranan yatırımcılar ve
işletmeciler hakkında açılan davalardan; cari yıl proje maliyet bedelinin yüzde
üçü ile dava masraflarını defaten ödemeleri, sözleşmeden doğan malî
yükümlülüklerini yerine getirmeleri ve ilgili bakanlıklar ile yeniden sözleşme
yapmaları kaydıyla vazgeçilir, bu şartların yerine getirilmesi kaydıyla, dava açılması
gerekenler için ise dava açılmaz ve tahsisleri devam eder.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, ilgili
bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Kültür ve Turizm Bakanlığınca
belirlenir.”
MADDE 31. - 25.2.1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununun
5 inci maddesinin (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“b) Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine, Devletin hüküm
ve tasarrufu altında veya Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan arazilerden etüt
sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak yararlanılabileceği anlaşılan yerler,”
MADDE 32. - 27.6.1984 tarihli ve 3030 sayılı Büyükşehir
Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek
Kabulü Hakkında Kanunun 18 inci maddesinin son fıkrasının ikinci cümlesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bu payın % 40’ı doğrudan ilgili belediye hesabına
yatırılır, kalan % 60’ı ise büyükşehir belediyelerine nüfuslarına göre
dağıtılır.”
MADDE 33. - 16.5.1984 tarihli ve 3007 sayılı Gümrük
Mevzuatına Göre Tasfiye Edilecek Eşya Hakkında Döner Sermaye Kanununun 7 nci
maddesinde yeralan “% 10’u” ibaresi “% 50’si” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 34. - 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları
Trafik Kanununun 114 üncü maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Trafik para cezaları kredi kartı ile de ödenebilir. Kredi
kartı ile yapılan tahsilatın saymanlık hesaplarına aktarılma süresi ile
uygulamaya ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.”
MADDE 35. - a) 18.3.1924 tarihli ve 442 sayılı Köy Kanununun
87 nci maddesi,
b) 22.12.1934 tarihli ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 36 ncı
maddesi,
c) 20.7.1966 tarihli ve 775 sayılı Gecekondu Kanununun 3
üncü maddesi,
d) 22.3.1971 tarihli ve 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununun
geçici 3 üncü maddesi,
e) 16.2.1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım
Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrası ile 14
üncü maddesi,
Yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 36. - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 37. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
|
|
Recep
Tayyip Erdoğan |
|
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
|
Dışişleri Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
|
|
A. Gül |
A. Şener |
M. A.
Şahin |
|
|
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
|
|
B. Atalay |
A.
Babacan |
M. Aydın |
|
|
Adalet Bakanı V. |
Millî Savunma Bakanı |
İçişleri Bakanı |
|
|
B. Atalay |
M. V.
Gönül |
A. Aksu |
|
|
Maliye Bakanı |
Millî Eğitim Bakanı |
Bayındırlık ve İskân Bakanı |
|
|
K.
Unakıtan |
H. Çelik |
Z.
Ergezen |
|
|
Sağlık Bakanı |
Ulaştırma Bakanı |
Tarım ve Köyişleri Bakanı |
|
|
R. Akdağ |
B.
Yıldırım |
S. Güçlü |
|
|
Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı |
Sanayi ve Ticaret Bakanı |
En. ve Tab. Kay. Bakanı |
|
|
M.
Başesgioğlu |
A. Coşkun |
M. H.
Güler |
|
|
Kültür Bakanı |
Turizm Bakanı |
Orman Bakanı |
|
|
E. Mumcu |
G. Akşit |
O. Pepe |
|
|
|
Çevre Bakanı |
|
|
|
|
K. Tüzmen |
|
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METİN
ÇEŞİTLİ KANUNLARDA
VE MALİYE BAKANLIĞININ TEŞKİLÂT
VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI
HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE 1. - 29.6.2001 tarihli ve 4706 sayılı Hazineye Ait
Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Amaç
Madde 1. - Bu Kanunun amacı; Hazineye ait taşınmazların daha
kısa sürede ekonomiye kazandırılmasıdır. Bu Kanunda geçen Bakanlık deyimi
Maliye Bakanlığını ifade eder."
MADDE 2. - 4706 sayılı Kanunun 2 nci maddesi başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Bakanlar Kurulu kararı ile tahsisin kaldırılması ve
satış
Madde 2. - Hazineye ait taşınmazlardan, tahsisli olanların
ekonomiye kazandırılması amacıyla
tahsislerinin kaldırılmasına, Bakanlığın teklifi üzerine, Bakanlar Kurulunca da
karar verilebilir. Bu taşınmazların
satışı öncelikle yapılır."
MADDE 3. - 4706 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının sonunda yer alan "Bu Kanun hükümlerine göre belirlenecek rayiç
bedel üzerinden doğrudan satılabilir." cümlesi "Rayiç bedel üzerinden
doğrudan satılabilir." şeklinde ve aynı fıkranın (b), (c) ve (f) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, bu
fıkraya aşağıdaki (g) ve (h) bentleri ile ikinci fıkranın sonuna "(e) ve
(f) bentlerine göre satılan yerlerin satış amacı dışında kullanılamayacağı
hususunda tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh konulur." cümlesi ve
maddenin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"b) Üzerinde çeşitli amaçlarla kişiler lehine sınırlı
ayni hak tesis edilmiş ise, zemini ile üzerindeki bina ve tesislerin Hazineye
geçmesi gereken kısmı, talep edilmesi halinde hak lehdarlarına,
c) Hisse oranı yüzde kırkı, hisse miktarı uygulama imar
planı sınırları içinde dört yüz, dışında ise dört bin metrekareyi aşmamak
kaydıyla talepte bulunan hissedarlarına,"
"f) Kuruluş amaçlarında kullanılmak ve ticari faaliyete
konu edilmemek üzere; kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlar ile kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşlarına,”
"g) Tapu kayıtlarında tapu fazlalıklarının Hazineye ait
olduğuna ilişkin şerh bulunan taşınmazlardaki fazlalıklar, tapu malikine veya
mirasçılarına,"
"h) Serbest bölge olarak kullanılmak üzere, bu amaçla
tahsis edilmiş taşınmazlar da dahil, gerçek veya özel hukuk tüzel
kişilerine,"
"Hazineye ait taşınmazlar, plan kararlarına uyulmak
kaydıyla; organize hayvancılık
yapacaklar ile kamu kurum ve kuruluşlarına, küçük sanayi sitesi yapılmak
üzere bu amaçla kurulmuş kooperatifler ile kamu kurum ve kuruluşlarına, borsa
yapılmak üzere ticaret borsalarına, serbest bölge olarak kullanılmak üzere, bu
amaçla tahsis edilmiş taşınmazlar da dahil, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu
kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına,
teknoloji geliştirme bölgelerinde yönetici şirkete, üzerinde en az
yirmibeş milyon ABD Doları karşılığı Türk Lirası tutarında ve en az 100 kişi
istihdam sağlayacak sınai yatırım yapacaklara, toplu konut üretmek
amacıyla Toplu Konut İdaresi Başkanlığına,
492 sayılı Harçlar Kanununun 63 üncü maddesinde yer alan harca esas değer
üzerinden doğrudan satılabilir. Bu yerlerin amacı dışında kullanılamayacağına
dair tapu kütüğüne şerh konulur."
MADDE 4. - 4706 sayılı Kanunun 5 inci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 5. - Hazineye ait taşınmazların satış bedeli
taksitle de ödenebilir. Taksitle ödeme halinde, satış bedelinin en az dörtte
biri peşin, kalanı en fazla iki yılda ve taksitlerle kanunî faizi ile birlikte
ödenir.
Taksitli satışlarda taksit tutarını ve kanunî faizlerini
karşılayacak miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu verilmesi veya
satışı yapılan taşınmazın üzerinde 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümleri
uyarınca Hazine lehine kanunî ipotek tesis edilmesi halinde, taşınmaz alıcısı adına
devredilir.
Taksitlendirme dışında bırakılacak bedel ile taksit süresi
ve sayısını köy sınırları veya belediye ve mücavir alan sınırları itibarıyla
belirlemeye Bakanlık yetkilidir.
16.2.1995 tarihli ve 4070 sayılı Kanuna göre yapılan
satışlarda bedelin taksitle ödenmesi halinde, taksitle ödenecek kısma faiz
uygulanmaz.
Belediye ve mücavir alan sınırları içindeki Hazineye ait
taşınmazların satış bedellerinin tahsil edilen kısmından öncelikle yerinde
muhafaza edilemeyen yapıların tasfiyesinde kullanılmak şartıyla % 10'u, ilgili belediyelerin 20.7.1966 tarihli ve
775 sayılı Kanun hükümlerine göre oluşturulan fon hesabına aktarılır. Kalan
kısmından ise ilgili belediyeye % 30, varsa büyükşehir belediyesine % 10
oranında pay verilir. Belediye mücavir
alan sınırları dışındaki köylerde bulunan Hazine taşınmazlarının satış
bedellerinin tahsil edilen kısmından, %25 oranında; dörtte biri ilgili köy
tüzel kişiliğine ödenmek ve kalanı
diğer köylere götürülecek hizmetlerde
kullanılmak üzere, il özel idarelerine pay verilir. Bu paylar tahsilini takip
eden ayın yirmisine kadar ilgili
idarelerin hesaplarına aktarılır. Belediyelere veya köy tüzel kişiliklerine
yapılan satış ve devirlerden elde edilen gelirler ile özel ödenek kaydedilen satış gelirlerinden pay verilmez.
Belediye ve mücavir alan sınırları içinde olup Bakanlıkça
tespit edilecek alanlarda bulunan, Hazineye ait taşınmazlardan, 31.12.2000
tarihinden önce üzerinde yapılanma olanlar; öncelikle yapı sahipleri ile
bunların kanunî veya akdi haleflerine satılmak ya da genel hükümlere göre
değerlendirilmek üzere ilgili belediyelere bedelsiz olarak devredilir. Bu
şekilde devredilen taşınmazlar, haczedilemez ve üzerinde üçüncü kişiler lehine
herhangi bir sınırlı ayni hak tesis edilemez.
Bu taşınmazlar belediyelerce öncelikle talepleri üzerine yapı sahipleri
ile bunların kanunî veya akdi haleflerine, rayiç bedel üzerinden doğrudan
satılır. Bu suretle yapılacak satışlarda satış bedeli, en az dörtte biri peşin
ödenmek üzere üç yıla kadar taksitlendirilebilir. Taksit tutarlarına kanunî
faiz oranının yarısı uygulanır. Taksitle satışa esas bedel ile taksit süresi ve
sayısını belirlemeye belediyeler yetkilidir.
Bu taşınmazların öncelikle imar planları ve imar uygulaması
yapılır. Belediyelerce imar planı ve/veya imar uygulaması yapılmadan kadastral
parsel üzerinden yapılan satışlarda, düzenleme ortaklık paylarına ilave olarak,
satışı yapılan arazinin düzenlemeden önceki yüzölçümünün % 20'sinin, satış
bedelinden aynı oranda düşülmek kaydıyla eğitim ve sağlık tesisleri ile diğer
resmî tesis alanları için ayrılabileceğine ve bu amaçla ayrılan alanların
bedelsiz ve müstakil parsel şeklinde Hazine adına resen tescil edileceğine dair
tapu kütüğüne şerh konulur.
Yapılacak yazılı tebligat tarihinden itibaren altı ay içinde
satın alınma talebinde bulunulmayan veya üzerinde yapılanma olmayan ve bu madde
kapsamında devredilen taşınmazlar genel hükümlere göre belediyece satılabilir.
Devir tarihinden itibaren üç yıl içinde belediyece satılamayan taşınmazlar,
belediyelerin muvafakatine ve hükme gerek olmaksızın Hazine adına resen tescil
edilir.
Belediyece satılan taşınmazların satış bedelleri, alıcıları
tarafından Bakanlıkça belirlenecek saymanlık hesabına yatırılır. Bu bedeller
hiçbir şekilde haczedilemez. Tahsil edilen bedellerden beşinci fıkraya göre pay
ayrılır.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra Hazineye ait
taşınmazlar üzerinde yapılan her türlü yapı ve tesisler, başka bir işleme gerek
kalmaksızın Hazineye intikal eder. Yapı ve tesisleri yapanlar herhangi bir hak
ve tazminat talep edemezler."
MADDE 5. - 4706 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 6. - Özel kanunlardaki hükümler ile Devletin
taraf olduğu uluslararası sözleşme hükümleri saklı kalmak üzere, birinci derece
doğal sit alanı olarak tescil ve ilan edilen yerlerde bulunan ve yüzölçümü on
bin metrekare ve üzerindeki parsellerde, koruma planı ve uygulama projeleri
21.7.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kanuna göre oluşturulan koruma kurullarınca
onaylanmak ve toplam inşaat alanı parsel yüzölçümünün % 3'ünü geçmemek şartıyla
yapılaşmaya izin verilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar
Maliye, Bayındırlık ve İskân, Kültür ve Turizm ve Çevre ve Orman
Bakanlıklarınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
2863 sayılı Kanun uyarınca, sit alanı ilan edilmiş ve koruma
amaçlı imar planında kesin inşaat yasağı getirilmiş arsa ve arazilerin,
Hazineye ait taşınmazlarla değiştirilmesi işlemlerinde, taşınmaz maliklerinin
kabul etmesi halinde Hazineye ait taşınmazların satış işlemlerinde ödeme aracı
olarak kabul edilmek üzere, taşınmazın bedelini gösteren bir belge verilir.
Belgenin işleme tâbi tutulacağı tarihteki bedeli, belgede
yazılı bedele kıymet takdir tarihinden itibaren kanunî faiz uygulanmak
suretiyle tespit edilir."
MADDE 6. - 4706 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, ikinci fıkrasında yer alan "5 inci maddenin dördüncü
fıkrasında" ibaresi "5 inci maddenin altıncı fıkrasında"
şeklinde değiştirilmiş ve maddenin sonuna aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
"Hazineye ait taşınmazların değerlendirilmesi ile
ilgili işlemlerde Bakanlık tarafından istenilen bilgi ve belgeler, kamu kurum
ve kuruluşlarınca öncelikle gönderilir ve görüş yazıları en geç iki ay içinde
cevaplandırılır. Bu süre içinde cevap verilmediği takdirde olumlu görüş
verilmiş sayılır. İfraz, tevhit, tescil ve tespit işlemleri imar mevzuatındaki
kısıtlamalara tâbi olmaksızın ve herhangi bir ücret, bedel ve gider karşılığı
talep edilmeksizin ilgili kuruluşlarca talebi izleyen iki ay içinde yerine
getirilir."
"İhale komisyonları, gerektiğinde basın ve yayın
organlarının satış işlemlerini izlemesi de dahil olmak üzere, ihalenin rekabet
ve açıklık ilkelerine uygun şekilde yapılmasını sağlayan her türlü tedbiri
alır. Onaylanan ihale kararları, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla internet
aracılığı ile ayrıca yayınlanır.
Hazineye ait taşınmazların satışında, kiraya verilmesinde
veya sınırlı aynî hak tesisinde; 4.1.2002 tarihli ve 4734 sayılı Kanuna tâbi
olmaksızın, 28.7.1981 tarihli ve 2499 sayılı Kanuna tâbi ekspertiz şirketlerine
değer tespit ettirilebilir. Ayrıca, ilan, reklam veya pazarlama gibi konularda
hizmet satın alınabilir."
MADDE 7. - 4706 sayılı Kanuna 7 nci maddesinden sonra gelmek
üzere aşağıdaki 7/A maddesi
eklenmiştir.
"MADDE 7/A. - Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan
yerlerin kiralanması, satışı, sınırlı ayni hak tesisi veya ön izin verilmesi
ihalelerinde tahmini bedelin % 3'ünden az olmamak üzere % 30'una kadar geçici
teminat alınabilir."
MADDE 8. - 4706 sayılı Kanuna 7/A maddesinden sonra gelmek
üzere aşağıdaki 7/B maddesi
eklenmiştir.
"MADDE 7/B. - Hazineye ait taşınmazlar; imar planlarına
uygun olarak konut yapılmak amacıyla rayiç bedel üzerinden konut yapı
kooperatiflerine, kooperatif birliklerine veya bu birliklerin oluşturduğu üst
birliklere, bunlar arasında yapılacak ihale ile satılabilir. Bunların ihaleye
katılabilmeleri için, ihale konusu taşınmazın tahmini bedelinin dörtte birini
bir bankada adlarına açılan hesapta bloke etmeleri şarttır. Bu taşınmazların
satış amacı dışında kullanılamayacağına, amacı dışında kullanıldığının tespiti
halinde, satılan taşınmazın satış bedelinin faizsiz iade edilerek Hazinece geri
alınacağına dair tapu kütüğüne şerh konulur. Bu maddeye göre satılan
taşınmazlarla ilgili olarak yapılacak imar uygulaması sonucunda kamu hizmet
alanlarına ayrılan yerler, bedelsiz ve müstakil parsel olarak Hazine adına
resen tescil edilir."
MADDE 9. - 4706 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler
eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 4.- Vakıflar Genel Müdürlüğüne veya
mazbut vakıflar ile kamu kurum ve
kuruluşlarına ait, üzerinde toplu yapılaşma bulunan taşınmazlar, Hazineye ait
taşınmazlar ile trampa edilebilir. Trampaya ilişkin usul ve esaslar taşınmaz
maliki veya idare ve temsil eden kamu kurum ve kuruluşunun bağlı, ilgili veya
ilişkili olduğu Bakanlık ile Maliye Bakanlığı arasında müştereken belirlenir.
GEÇİCİ MADDE 5. - 22.9.1969 tarihli ve 6/12421 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca, Gemi Yapım Sanayi Bölgesi olarak tespit edilen
İstanbul İli, Tuzla İlçesinde bulunan Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazlar
ile Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerler üzerinde, bu karar
uyarınca, tersane ve benzeri tesisler kurmak amacıyla, adlarına kamu arazisi
tahsis edilerek lehlerine irtifak hakkı tesis edilen veya kullanma izni verilen
ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, ilgili bakanlıkların iznine
tâbi işlemleri izinsiz olarak gerçekleştiren veya sözleşmelerine aykırı
davranan yatırımcılar hakkında açılan davalardan; tahsise konu taşınmazın emlak
vergisi asgari metrekare vergi değerleri esas alınarak hesaplanan değerin yüzde
biri ile dava masraflarını defaten ödemeleri, sözleşmeden doğan mali
yükümlülüklerini yerine getirmeleri, yatırımcıların açtıkları davalardan
vazgeçmeleri ve ilgili bakanlıklar ile yeniden sözleşme yapmaları kaydıyla
vazgeçilir, bu şartların yerine getirilmesi kaydıyla, dava açılması gerekenler
için ise dava açılmaz ve tahsisleri devam eder.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, ilgili
bakanlıkların görüşü alınarak Maliye Bakanlığınca belirlenir."
MADDE 10. - 12.4.2000 tarihli ve 4562 sayılı Organize Sanayi
Bölgeleri Kanununun 4 üncü maddesinin yedinci fıkrasında yer alan "2886
sayılı Devlet İhale Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen
Komisyonca günün rayicine göre takdir edilecek bedelleri" ifadesi
"492 sayılı Harçlar Kanununun 63 üncü maddesinde yer alan harca esas
değerleri " şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 11. - 16.2.1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait
Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinde yer alan "31.12.1993" ibaresi,
"31.12.2002" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 12. - 4070 sayılı Kanunun 5 inci maddesinde yer alan
"31.12.1993" ibaresi "31.12.2002" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 13. - 4070 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Hazineye ait tarım arazilerindeki Hazine hissesi,
talepte bulunan hissedarlara takdir edilecek bedel üzerinden doğrudan satılabilir."
MADDE 14. - 4070 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddenin sonuna aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
"Hazineye ait tarım arazileri, 31.12.2002 tarihinden
önce 5 yıl süreyle fiilen tarımsal amaçla kullanılması ve bu hususun Hazinece
belirlenmiş olması şartıyla, kullananlara doğrudan satılabilir."
"Hazineye ait taşınmazlardan, mülga 28.6.1966 tarihli
ve 766 sayılı Kanunun 37 nci maddesi gereğince üzerine şerh konulmuş ve
21.6.1987 tarihli ve 3402 sayılı Kanunun 46 ncı maddesine göre ilgililerince
talep ve dava edilmemiş olanlar ile davaları devam edenlerden davadan
vazgeçenlere, birinci fıkradaki şartlar
aranmaksızın tapuda adına şerh bulunanlara veya bunların yasal mirasçılarına
doğrudan satılabilir."
MADDE 15. - 4070 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"31.12.2002 tarihinden önce Hazineye ait tarım
arazilerini kullananlardan, doğrudan satış hakkından yararlanamamış olanlar
veya bunların kanunî mirasçıları; taşınmazı fiilen kullanmaları ve bu hususun
Hazinece belirlenmiş olması şartıyla, satışa çıkarılacak bu arazileri öncelikli
alım hakkına sahiptir."
MADDE 16. - 4070 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Amaç dışı kullanım
Madde 10. - Bu Kanuna göre satılan tarım arazileri 10 yıl
süre ile tarım dışı amaçlarla kullanılamaz, bu husus tapu kütüğünün beyanlar
hanesine yazılır. Bu süre sonunda tarım dışı amaçla kullanım Tarım ve Köyişleri
Bakanlığından alınacak izne tâbidir."
MADDE 17. - 4070 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 2. - Bu Kanunun 5, 6, 7 ve 8 inci
maddelerine göre taşınmaz satın almak isteyenlere bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren iki yıllık başvuru süresi tanınır. Bu süreyi Bakanlar Kurulu
bir defaya mahsus olmak üzere bir yıla kadar uzatabilir. Bu sürenin geçmesi ile
her türlü talep hakkı düşer ve söz konusu taşınmazlar genel hükümlere göre
satılır.
Mülga 28.6.1966 tarihli ve 766 sayılı Kanunun 37 nci maddesi
gereğince konulan şerhler, bu taşınmazların
Kanunun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasına göre satın alınmaması halinde,
tapu idarelerince resen kaldırılır."
MADDE 18. - 22.11.1984 tarihli ve 3083 sayılı Sulama
Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununun 7 nci maddesinin
ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Bu arazi, bu Kanunun amaçları gözetilerek, uygulayıcı
kuruluşça uygun görüldüğü takdirde; satılmak, sınırlı ayni hak tesis edilmek,
kiralanmak, 21.1.1998 tarihli ve 4325 sayılı Kanun amaçlarında kullanılmak veya
kendilerine özel kanunlarla verilen görev ve yetki içinde kullanmaları şartı
ile kamu kuruluşlarına tahsis edilmek üzere, Hazinenin tasarrufuna
bırakılabilir."
MADDE 19. - 22.12.1934 tarihli ve 2644 sayılı Tapu Kanununun
35 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 35. - Karşılıklı olmak ve kanunî sınırlamalara
uyulmak kaydıyla, yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde bu
ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri,
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde taşınmaz edinebilirler. Karşılıklılık
ilkesinin uygulanmasında, yabancı devletin taşınmaz ediniminde kendi
vatandaşlarına veya yabancı ülkelerde bu ülkelerin kanunlarına göre kurulan
tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerine tanıdığı hakların, Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşlarına veya ticaret şirketlerine de tanınması esastır.
Türkiye Cumhuriyeti ile arasında karşılıklılık olmayan
devlet vatandaşlarının kanunî miras yoluyla edindikleri taşınmazlar ile kanunî
kısıtlamalara tâbi alanlardaki taşınmazlar, intikal işlemleri yapılarak tasfiye
edilir ve bedele çevrilir.
Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde bu
ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin
otuz hektardan fazla taşınmaz edinebilmesi Bakanlar Kurulunun iznine tâbidir.
Kanuni miras yoluyla intikal eden taşınmazlar için bu hüküm uygulanmaz. Yabancı
uyruklu gerçek kişilerin, kanunî miras dışında ölüme bağlı tasarruflar yoluyla
otuz hektardan fazla taşınmaz edinebilmesi
de Bakanlar Kurulunun iznine bağlıdır. İzin verilmez ise, fazla miktar
tasfiye edilerek bedele çevrilir.
Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde bu
ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri
lehine, taşınmaz üzerinde sınırlı ayni
hak tesis edilmesi halinde karşılıklılık şartı aranmaz.
Kamu yararı ve ülke güvenliği bakımından, bu maddenin
uygulanmayacağı yerleri belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir."
MADDE 20. - 8.9.1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale
Kanununun 51 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"h) Hazinenin veya Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün
mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki baraj,
dalyan, voli yerleri, göller, havuzlar, nehirler ve nehir ağızlarındaki av
yerleri ile deniz ve iç sularda belirlenmiş yerlerdeki su ürünleri üretim
hakkının, 22.3.1971 tarihli ve 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununa göre il özel
idarelerince kiraya verilmesi,"
MADDE 21. -
22.3.1971 tarihli ve 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununun 4 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 4. - Hazinenin veya Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğünün mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan
yerlerdeki baraj, dalyan, voli yerleri, göller, havuzlar, nehirler ve nehir
ağızlarındaki av yerleri ile deniz ve iç sularda belirlenmiş yerlerdeki su
ürünleri üretim hakkı; öncelikle o yerde kurulan, üyeleri 5 yıldan az olmamak
üzere üretim bölgesinde ikamet eden, münhasıran su ürünü üretim ve pazarlaması
ile iştigal eden kooperatif, kooperatif birliği veya köy birliklerine başta Çevre ve Orman Bakanlığı ile Kültür ve
Turizm Bakanlığı olmak üzere ilgili bakanlıkların görüşü alınarak Tarım ve
Köyişleri Bakanlığınca tespit edilecek esaslar dahilinde, 2886 sayılı Devlet
İhale Kanunu esaslarına göre, gelirleri kendilerine ait olmak üzere
il özel idarelerince kiraya verilir.
Bu yerleri kiralayan kooperatif, kooperatif birliği veya köy
birlikleri bu haklarını başkalarına devredemezler.
Kooperatif, kooperatif birliği veya köy birlikleri
tarafından kiralanmadığı takdirde bu
üretim yerleri, ilgili bakanlıkların görüşü alınarak, diğer talep sahiplerine
2886 sayılı Kanuna göre kiraya verilir.
Kira şartnamelerinin teknik şartları ve süreleri, su ürünü
üretim yerlerinin özellikleri dikkate alınarak ilgili bakanlıklarca tespit
olunur."
MADDE 22. - 16.12.1960 tarihli ve 167 sayılı Yeraltı Suları
Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının sonuna aşağıdaki cümleler
eklenmiştir.
"Bu miktarı
aşan sular ile sulama, kullanma ve işlenerek veya doğal haliyle içme suyu
olarak satılmak üzere çıkarılan yeraltı suları, Hazinenin özel mülkiyetinde
veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki kaynak suları, 2886
sayılı Kanun hükümlerine uyularak il özel idarelerince kiraya verilir. Tahsil
edilen kira gelirinden; yer altı veya kaynak suyunun çıktığı yer köy sınırları içinde ise o yerdeki köy
tüzel kişiliğine %15, belediye sınırları içinde ise ilgili belediyeye %25
oranında pay verilir."
MADDE 23. - 13.12.1983 tarihli ve 178 sayılı Maliye
Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü
maddesinin (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"b) Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazların satışı,
kiralanması, trampası ve üzerinde sınırlı ayni hak tesisi, Devletin hüküm ve
tasarrufu altındaki yerlerin kiralanması ve bu yerler için gerekli görülen
hallerde kullanma izni verilmesi işlemleriyle ormanlar ve Devletin hüküm ve
tasarrufu altındaki diğer yerler ile devletin özel mülkiyetindeki yerlerde
bulunan taş, kum, çakıl ve toprak ocaklarının kiraya verilmesi işlemlerini
yapmak,"
MADDE 24. - 29.6.1938 tarihli ve 3533 sayılı Umumi, Mülhak
ve Hususi Bütçelerle İdare Edilen Daireler ve Belediyelerle Sermayesinin Tamamı
Devlete veya Belediye veya Hususi İdarelere Ait Daire ve Müesseseler Arasındaki
İhtilafların Tahkim Yoluyla Halli Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinde yer alan
"uyuşmazlık gayrimenkule ilişkinse o gayrimenkulün bulunduğu yerin"
ibaresi "taşınmaza ilişkin uyuşmazlıklarda, taşınmazın aynına yönelik
olanlar hariç olmak üzere o taşınmazın bulunduğu yerin" olarak
değiştirilmiştir.
MADDE 25. - 16.5.1987 tarihli ve 3360 sayılı Kanunla değişik
13 Mart 1913 tarihli İl Özel İdaresi Kanununun 78 inci maddesine aşağıdaki (16)
numaralı bent eklenmiştir.
"16- Genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli
idarelerin yürüttükleri hizmetler için gerekli cari ve yatırım nitelikli
giderlerini karşılamak amacıyla, valilerin yetki ve sorumluluğunda olmak üzere
il özel idarelerince katkı sağlanabilir. Sağlanacak olan bu katkıların tahsis
ve kullanım esasları valilik ve ilgili kuruluşlarca yapılacak protokolle
belirlenir. Bu protokollerin bir örneği bilgi amacıyla Maliye Bakanlığına
gönderilir.
Yatırım nitelikli katkı tutarlarının kullanılabilmesi için
Devlet Planlama Teşkilâtı Müsteşarlığınca yılı yatırım programı ile
ilişkilendirilmesi zorunludur."
MADDE 26. - 21.1.1998 tarihli ve 4325 sayılı Olağanüstü Hal
Bölgesinde ve Kalkınmada Öncelikli Yörelerde İstihdam Yaratılması ve
Yatırımların Teşvik Edilmesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan
"Hazineye" ibaresinden sonra gelmek üzere "katma bütçeli
kuruluşlara, belediyelere veya il özel idarelerine" ibaresi, dördüncü
fıkrasında yer alan "Hazinece" ibaresinden sonra gelmek üzere
"katma bütçeli kuruluşlarca, belediyelerce veya il özel idarelerince"
ibaresi, beşinci fıkrasında yer alan "Hazine" ibaresinden sonra gelmek
üzere "katma bütçeli kuruluşlar, belediyeler veya il özel idareleri"
ibaresi ile dördüncü fıkrasının sonuna "Devredilen arazi veya arsa
üzerindeki toplam yatırımın yarısından fazlasının tamamlanmış olması ve yatırımcının talep etmesi halinde,
devredilen arazi veya arsanın rayiç bedeli tahsil edilerek tapu kayıtlarındaki
şerh terkin edilir." cümlesi eklenmiştir.
MADDE 27. - 25.2.1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununun
5 inci maddesinin (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"b) Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine, belediye
ve mücavir alan sınırları içinde
Devletin hüküm ve tasarrufu altında veya Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan
arazilerden; etüt sonucu mera, yaylak
ve kışlak olarak yararlanılabileceği anlaşılan yerler,"
MADDE 28. - 4342
sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasına, (d) bendinden sonra gelmek
üzere aşağıdaki (e) bendi eklenmiştir.
"e) 18.3.1924 tarihli ve 442 sayılı Köy Kanununun 13 ve
14 üncü maddeleri kapsamında kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan,"
MADDE 29.- 4342 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (e) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"e) Tahsis amacının değiştirilmesi için başvuruda
bulunan gerçek ve tüzel kişilerden, bu Kanunun 14 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (e) bendine göre yapılan tahsis değişiklikleri hariç, tahsis amacı
değiştirilen meradan elde olunacak yirmi yıllık gelir esas alınarak, komisyonca
tespit edilecek miktarda alınacak ücret,"
MADDE 30. - 27.6.1984 tarihli ve 3030 sayılı Büyük Şehir
Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek
Kabulü Hakkında Kanunun 18 inci maddesinin son fıkrasının ikinci cümlesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Bu payın % 40'ı doğrudan ilgili belediye hesabına
yatırılır, kalan % 60'ı ise büyükşehir belediyelerine nüfuslarına göre
dağıtılır. Hesaplama ve dağıtım işlemleri Maliye Bakanlığınca yapılır."
MADDE 31. - 16.5.1984 tarihli ve 3007 sayılı Gümrük
Mevzuatına Göre Tasfiye Edilecek Eşya Hakkında Döner Sermaye Kanununun 7 nci
maddesinde yer alan "% 10'u" ibaresi "% 50'si" olarak
değiştirilmiştir.
MADDE 32. -
13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 114 üncü
maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Trafik para cezaları kredi kartı ile de ödenebilir.
Kredi kartı ile yapılan tahsilatın saymanlık hesaplarına aktarılma süresi ile
uygulamaya ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir."
MADDE 33. - 29.4.1969 tarihli ve 1164 sayılı Arsa Ofisi
Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin sonuna aşağıdaki
cümle eklenmiştir.
"Genel Müdürlük mülkiyetinde olup, ihale suretiyle
satılan, ancak yapılan satış işlemleri yargı kararları ile iptal edilerek kamu
malına dönüştürülen, satışa konu arazi ve arsaların maliklerine; ihale
bedellerinin güncelleştirilmiş değeri veya emsali değerdeki, Genel Müdürlük
mülkiyetinde bulunan ya da Genel Müdürlükçe imkân dahilinde sağlanacak en yakın arazi ve arsalardan vermeye,"
MADDE 34. - 5.6.1935 tarih ve 2762 sayılı Vakıflar Kanununa
aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
"EK MADDE 1. - Vakıflar Genel Müdürlüğüne, mazbut
vakıflar ile mülhak vakıflara ait
taşınmazların onarım veya inşa
karşılığı kiralanmalarında, onarım ve
inşa bedeli göz önüne alınarak, kira süresi,
ilgili Bakanın onayı ile 29 yıla kadar tespit edilebilir."
MADDE 35. - 2762 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 2. - Vakıflar Genel Müdürlüğüne veya mazbut vakıflara ait taşınmazlarda, bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihte kiracılık ilişkisi nizalı şekilde devam
edenler veya 31.12.2002 tarihinden önce işgalci durumunda olanlar, bu maddenin
yürürlük tarihinden itibaren dört ay içinde sözleşme yapmak üzere müracaat
edebilirler. Müracaat edenler ile Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılacak
tebligat tarihinden itibaren bir ay içinde;
Bölge Müdürlüklerinde oluşturulacak komisyonlarca en fazla beş yıl için
tespit edilecek kullanım bedellerini, varsa kullanıcılar tarafından daha önce
yapılan her türlü ödemeler mahsup edilmek kaydıyla, peşin veya en geç altı ay
içinde kanunî faizi ile birlikte ve eşit taksitlerle ödemeleri, varsa üzerinde
izinsiz olarak yapı inşa edilmiş taşınmazlardaki yapıları bedelsiz olarak terk
ve teberru etmeleri ve açılmış olan davalardan vazgeçmeleri şartıyla, sözleşme
yapılabilir. Ancak, Vakıflar Genel Müdürlüğünce değerlendirilmesi öngörülen
veya teslim ve tahliye edilen taşınmazlar için kira sözleşmesi yapılmaz.
Birinci fıkra hükümleri uyarınca sözleşme yapılmaması
durumunda, hüküm almaya veya tebligat yapmaya gerek kalmaksızın, Vakıflar Genel
Müdürlüğünün başvurusu üzerine, taşınmazı kullananlar, ilgili mülki amirler
tarafından 30 gün içinde taşınmazdan tahliye edilir.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları
belirlemeye Vakıflar Genel Müdürlüğü yetkilidir."
MADDE 36. - 24.2.1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve
Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı
İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici
madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 5. - 8.3.1984 tarihinde, tapu kütüğünde
malik hanesi açık ve itirazlı olup da daha sonra Hazine adına tescil edilen
taşınmazlar, bu Kanun hükümlerine istinaden değerlendirilmek üzere belediyelere
bedelsiz devredilir."
MADDE 37. - Katma bütçeli idareler ile diğer kamu kurum ve
kuruluşlarına ait, hizmet dışı
kaldığından kullanılmayan veya ihtiyaç fazlası olan iş makinesi, makine ve
teçhizat, demirbaş, araç, gereç ve malzemeleri belediyelere, il özel idarelerine,
tarımsal kalkınma kooperatiflerine, sulama kooperatiflerine, sulama
birliklerine ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına karşılıklı anlaşma suretiyle
satmaya, kiralamaya, satış ve kira bedellerini taksitlendirmeye ilgili kurumlar
yetkilidir.
MADDE 38. - a) 18.3.1924 tarihli ve 442 sayılı Köy Kanununun
87 nci maddesi,
b) 22.12.1934 tarihli ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 36 ncı
maddesi,
c) 20.7.1966 tarihli ve 775 sayılı Gecekondu Kanununun 3
üncü maddesi,
d) 22.3.1971 tarihli ve 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununun
geçici 3 üncü maddesi,
e) 16.2.1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım
Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrası ile 14
üncü maddesi,
Yürürlükten kaldırılmıştır.
GEÇİCİ MADDE 1. - Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce Maliye Bakanlığı tarafından kiraya
verilen su ürünü üretim yerleri ile kaynak ve yer altı sularına ait bedeller,
31.12.2003 tarihine kadar Maliye Bakanlığınca tahsil edilmeye devam
olunur.
GEÇİCİ MADDE 2. -
Kanunları uyarınca turizm yatırımı yapılmak amacıyla adlarına kamu arazisi
tahsis edilen ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, ilgili
bakanlıkların iznine tâbi işlemleri izinsiz olarak gerçekleştiren veya
sözleşmelerine aykırı davranan yatırımcılar ve işletmeciler hakkında açılan
davalardan; cari yıl proje maliyet bedelinin %3 ile dava masraflarını defaten ödemeleri, sözleşmeden doğan mali
yükümlülüklerini yerine getirmeleri ve ilgili bakanlıklar ile yeniden sözleşme
yapmaları kaydıyla vazgeçilir, bu şartların yerine getirilmesi kaydıyla, dava
açılması gerekenler için ise dava açılmaz ve tahsisleri devam eder.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Çevre ve Orman Bakanlığı ile Kültür ve
Turizm Bakanlığının görüşü alınmak
kaydıyla Maliye Bakanlığınca
belirlenir.
GEÇİCİ MADDE 3. - Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Hazine mülkiyetinde veya Devletin
hüküm ve tasarrufu altında olup kiraya verilmiş yerlere ilişkin olarak, mahkeme
kararıyla kesinleşmiş olanlar da dahil olmak üzere, vadesi geldiği halde
tamamen veya kısmen ödenmemiş olan kira bedellerinin ödenmeyen kısmına, Devlet
İstatistik Enstitüsünce her ay için belirlenen toptan eşya fiyat endeksinin
aylık oranı uygulanmak suretiyle hesaplanacak tutarın; bu Kanunun yayımı
tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili
idarelere başvurulması şartıyla, başvuru tarihini izleyen aydan itibaren aylık dönemler
halinde dokuz eşit taksitte tamamen ödenmesi, dava açılmaması veya açılmış
davalardan vazgeçilmesi şartıyla, aktedilen sözleşmelerdeki temerrüt ile ilgili hükümlere bağlı kalınmaksızın kira
bedellerine uygulanan gecikme faizi ve cezaî şartın tamamının tahsilinden
vazgeçilir.
Bu madde kapsamına giren alacaklar ile ilgili olarak tatbik
edilen hacizler, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır.Maddenin uygulanması
ile ilgili esas ve usulleri belirlemeye
Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Yürürlük
MADDE 39. - Bu Kanunun; 30 uncu maddesi yayımını takip eden
ayın başında, diğer maddeleri ise
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 40. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.