TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE İRAN İSLAM
CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ ARASINDA GELİR VE SERVET
ÜZERİNDEN
ALINAN VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ
ÖNLEME VE VERGİ KAÇAKÇILIĞINA ENGEL OLMA
ANLAŞMASININ
ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA
DAİR KANUN
Kanun No. 4923 |
|
Kabul Tarihi : 9.7.2003 |
MADDE 1. - 17 Haziran 2002 tarihinde Tahran’da imzalanan
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile İran İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Gelir ve Servet Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve
Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
MADDE 2. - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
İLE İRAN İSLAM CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ ARASINDA GELİR VE
SERVET ÜZERİNDEN ALINAN
VERGİLERDE ÇİFTE
VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME VE VERGİ
KAÇAKÇILIĞINA ENGEL OLMA
ANLAŞMASI
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
VE
İRAN İSLAM CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ
Gelir ve servet
üzerinden alınan vergilerde çifte vergilendirmeyi önleyen ve vergi
kaçakçılığına engel olan bir Anlaşma yapmak isteğiyle
aşağIdakİ anlaşmaya varmIşlardIr :
Madde 1
KİŞİLERE İLİŞKİN KAPSAM
Bu Anlaşma Âkit
Devletlerden birinin veya her ikisinin mukimi olan kişilere uygulanacaktır.
Madde 2
KAVRANAN VERGİLER
1. Bu Anlaşma,
ne şekilde alındığına bakılmaksızın, bir Âkit Devlet, politik alt bölüm ya da
mahallî idareler adına gelir ve servet üzerinden alınan vergilere
uygulanacaktır.
2. Menkul veya
gayrimenkul varlıkların devrinden doğan kazançlara uygulanan vergiler ile
ücretin veya maaşın toplam tutarı üzerinden müteşebbisçe ödenen vergiler ve
bunun yanısıra sermaye değer artışlarına uygulanan vergiler dahil olmak üzere,
toplam gelir, toplam servet veya gelirin ya da servetin unsurları üzerinden
alınan tüm vergiler, gelirden ve servetten alınan vergiler olarak kabul
edilecektir.
3. Anlaşmanın
uygulanacağı şu anda geçerli olan vergiler özellikle :
a) Türkiye
Cumhuriyetinde (bundan böyle “Türkiye” olarak bahsedilecektir) :
i) gelir vergisi;
ii) kurumlar vergisi;
iii) gelir
vergisi ve kurumlar vergisi üzerinden alınan fon payı;
(Bundan böyle
“Türk vergisi” olarak bahsedilecektir).
b) İran İslam
Cumhuriyetinde :
İran Dolaysız
Vergiler Kanunu kapsamında yer alan gelir vergisi;
(Bundan böyle
“İran İslam Cumhuriyeti vergisi” olarak bahsedilecektir).
4. Anlaşma aynı
zamanda, Anlaşmanın imza tarihinden sonra, mevcut vergilere ilave olarak veya
onların yerine alınan ve mevcut vergilerle aynı nitelikte olan veya onlara
önemli ölçüde benzeyen vergilere de uygulanacaktır. Âkit Devletlerin yetkili
makamları, ilgili vergi mevzuatlarında yapılan önemli değişiklikleri birbirlerine
bildireceklerdir.
Madde 3
GENEL TANIMLAR
1. Bu
Anlaşmanın amaçları yönünden, metin aksini öngörmedikçe :
a) i) “Türkiye”
terimi, Türkiye Cumhuriyetinin sahip olduğu egemenlik alanını ifade eder;
ii) “İran İslam Cumhuriyeti”
terimi, İran İslam Cumhuriyetinin sahip olduğu egemenlik ve veya yargı alanını
ifade eder.
b) “Bir Âkit
Devlet” ve “diğer Âkit Devlet” terimleri, metnin gereğine göre, Türkiye veya
İran İslam Cumhuriyeti anlamına gelir;
c) “Vergi”
terimi, bu Anlaşmanın 2 nci maddesinde kavranan vergiler anlamına gelir;
d) “Kişi”
terimi, bir gerçek kişi, bir şirket ve kişilerin oluşturduğu diğer herhangi bir
kuruluşu kapsar;
e) “Şirket”
terimi, herhangi bir kurum veya vergileme yönünden kurum olarak muamele gören
herhangi bir kuruluş anlamına gelir;
f) “Kayıtlı
merkez” terimi, her iki Âkit Devletin ilgili kanunlarına göre tescil edilen
kanunî merkez anlamına gelir;
g) “Vatandaş”
terimi;
i) bir Âkit Devletin vatandaşlığına sahip
herhangi bir gerçek kişiyi;
ii) bir Âkit
Devlette yürürlükte olan mevzuata göre statü kazanan herhangi bir hükmî şahsı,
ortaklığı veya derneği
ifade eder;
h) “Bir Âkit
Devletin teşebbüsü” ve “diğer Âkit Devletin teşebbüsü” terimleri sırasıyla, bir
Âkit Devletin bir mukimi tarafından işletilen bir teşebbüs ve diğer Âkit
Devletin bir mukimi tarafından işletilen bir teşebbüs anlamına gelir;
i) “Yetkili
makam” terimi :
i) Türkiye’de Maliye Bakanını veya onun
yetkili temsilcisini;
ii) İran İslam Cumhuriyetinde, Ekonomik
İşler ve Maliye Bakanını veya onun yetkili temsilcisini
ifade eder;
j)
“Uluslararası trafik” terimi, bir Türk veya İran teşebbüsü tarafından, yalnızca
Türkiye veya İran İslam Cumhuriyeti sınırları içinde gerçekleştirilen gemi,
uçak veya kara nakil vasıtası işletmeciliği hariç, gemi, uçak veya kara nakil
vasıtası işletilerek yapılan taşımacılığı ifade eder.
2. Bir Âkit
Devletin bu Anlaşmayı uygulaması bakımından, metin aksini öngörmedikçe,
Anlaşmada tanımlanmamış herhangi bir terim, Anlaşmanın uygulanacağı vergilere
ilişkin olarak bu Devletin mevzuatında öngörülen anlamı taşır.
Madde 4
MUKİM
1. Bu
Anlaşmanın amaçları bakımından, “bir Âkit Devletin mukimi” terimi, o Devletin
mevzuatı gereğince ev, ikametgâh, kayıtlı merkez, yönetim yeri veya benzer
yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle vergi mükellefiyeti altına giren
kişi anlamına gelir.
2. 1 inci fıkra
hükümleri dolayısıyla bir gerçek kişi her iki Âkit Devlette de mukim olduğunda,
bu kişinin durumu aşağıdaki şekilde belirlenecektir :
a) Bu kişi,
daimî olarak kalabileceği bir meskenin bulunduğu Devletin mukimi kabul
edilecektir. Eğer bu kişinin her iki Devlette de daimî olarak kalabileceği bir
meskeni varsa, bu kişi, kişisel ve ekonomik ilişkilerinin daha yakın olduğu
Devletin mukimi kabul edilecektir (hayati menfaatlerin merkezi);
b) Eğer kişinin
hayati menfaatlerinin merkezinin yer aldığı Devlet saptanamazsa veya her iki
Devlette de daimî olarak kalabileceği bir meskeni yoksa, bu kişi kalmayı adet
edindiği evin bulunduğu Âkit Devletin mukimi kabul edilecektir;
c) Eğer kişinin
her iki Devlette de kalmayı adet edindiği bir ev varsa veya her iki Devlette de
böyle bir ev sözkonusu değilse, bu kişi vatandaşı bulunduğu Devletin mukimi
kabul edilecektir;
d) Eğer kişi
her iki Devletin de vatandaşıysa veya her iki Devletin de vatandaşı değilse,
Âkit Devletlerin yetkili makamları sorunu karşılıklı anlaşmayla çözeceklerdir.
3. 1 inci fıkra
hükümleri dolayısıyla gerçek kişi dışındaki bir kişi her iki Âkit Devletin de
mukimi olduğunda, bu kişi kayıtlı merkezinin bulunduğu Âkit Devletin mukimi
olarak kabul edilecektir.
Madde 5
İŞYERİ
1. Bu
Anlaşmanın amaçları bakımından “işyeri” terimi, bir teşebbüsün işinin tamamen
veya kısmen yürütüldüğü işe ilişkin sabit bir yer anlamına gelir.
2. “İşyeri”
terimi özellikle şunları kapsamına alır :
a) Yönetim
merkezi;
b) Şube;
c) Büro;
d) Fabrika;
e) Atelye;
f) Maden ocağı,
petrol veya doğal gaz kuyusu, taş ocağı veya doğal kaynakların çıkarıldığı
diğer herhangi bir yer, ve
g) Altı ayı
aşan bir süre devam eden bir inşaat şantiyesi, yapım veya kurma projesi.
3. Bu maddenin
daha önceki hükümleri ile bağlı kalınmaksızın, “işyeri” teriminin aşağıdaki
hususları kapsamadığı kabul edilecektir :
a) Teşebbüs
olanaklarının yalnızca teşebbüse ait malların veya ticarî eşyanın depolanması
veya teşhiri amacıyla kullanılması;
b) Teşebbüse
ait mal veya ticarî stoklarının yalnızca depolama veya teşhir amacıyla elde
tutulması;
c) Teşebbüse
ait mal veya ticarî eşya stoklarının yalnızca bir başka teşebbüse
işlettirilmesi amacıyla elde tutulması;
d) İşe ilişkin
sabit bir yerin yalnızca teşebbüse mal veya ticarî eşya satın alma veya bilgi
toplama amacıyla elde tutulması;
e) İşe ilişkin
sabit bir yerin teşebbüs için yalnızca hazırlayıcı veya yardımcı karakter
taşıyan diğer herhangi bir işin yapılması amacıyla elde tutulması;
f) İşe ilişkin
sabit bir yerin yalnızca, a) ila e) bentleri arasında bahsedilen faaliyetlerin
bir veya birkaçını bir arada icra etmek için elde tutulması; ancak bu
faaliyetlerin bir arada icra edilmesi sonucunda kendini gösteren toplu
faaliyetin hazırlayıcı veya yardımcı karakterde olması şarttır.
4. 1 inci ve 2
nci fıkra hükümleriyle bağlı kalınmaksızın - 5 inci fıkranın uygulanacağı
bağımsız nitelikteki bir acente dışında - bir kişi, bir Âkit Devlette, bir
teşebbüs adına hareket ederse ve bu teşebbüs adına mukavele akdetme yetkisine
sahip olup bu yetkisini mutaden kullanırsa, sözkonusu kişinin faaliyetleri 3
üncü fıkrada belirtilenlerle sınırlı olmadıkça, bu teşebbüs, bu Devlette bu
kişinin teşebbüs için gerçekleştirdiği her türlü faaliyet dolayısıyla bir
işyerine sahip kabul edilecektir. Ancak, anılan fıkra hükmü çerçevesinde işe
ilişkin sabit bir yerden yürütülen faaliyetler bu yeri bir işyeri haline
getirmeyecektir.
5. Bir
teşebbüs, bir Âkit Devlette, işlerini yalnızca kendi işlerine olağan şekilde devam
eden bir simsar, bir genel komisyon acentesi veya bağımsız statüde diğer
herhangi bir acente vasıtasıyla yürüttüğü için bu Devlette bir işyerine sahip
kabul olunmayacaktır. Bununla birlikte, bir acentenin faaliyetlerinin tamamının
veya tamamına yakın bir kısmının teşebbüs adına yürütülmesi halinde, sözkonusu
acente, bu fıkrada bahsedilen bağımsız statüde bir acente kapsamında
değerlendirilmeyecektir.
6. Bir Âkit
Devletin mukimi olan bir şirket, diğer Âkit Devletin mukimi olan veya bu diğer
Âkit Devlette ticarî faaliyette bulunan (bir işyeri vasıtasıyla veya diğer bir
şekilde) bir şirketi kontrol eder ya da onun tarafından kontrol edilirse, bu
şirketlerden herhangi biri diğeri için bir işyeri oluşturmayacaktır.
Madde 6
GAYRİMENKUL VARLIKLARDAN ELDE
EDİLEN GELİR
1. Bir Âkit
Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette bulunan gayrimenkul varlıklardan elde
ettiği gelir (tarım veya ormancılıktan elde edilen gelir dahil), bu diğer
Devlette vergilendirilebilir.
2. “Gayrimenkul
varlık” terimi, söz konusu varlığın bulunduğu Âkit Devletin mevzuatına göre
tanımlanacaktır. Terim her halükârda, gayrimenkul varlığa müteferri varlıkları,
tarım ve ormancılıkta kullanılan araçları ve hayvanları, her çeşit dalyanları,
özel hukuk hükümlerinin uygulanacağı gayrimenkul mülkiyetine ilişkin hakları,
gayrimenkul intifa haklarını ve maden yataklarının, kaynakların ve diğer doğal
kaynak alanlarının işletilmesinden veya işletme hakkından doğan sabit ya da değişken ödemeler üstündeki hakları kapsayacaktır.
Gemiler, vapurlar ve uçaklar gayrimenkul varlık sayılmayacaktır.
3. 1 inci fıkra
hükümleri, gayrimenkul varlığın doğrudan kullanımından, kiralanmasından veya
diğer herhangi bir şekilde kullanımından elde edilen gelire uygulanacaktır.
4. 1 inci ve 3
üncü fıkra hükümleri aynı zamanda, bir teşebbüsün gayrimenkul varlıklardan elde
ettiği gelir ile serbest meslek faaliyetlerinin icrasında kullanılan
gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelire de uygulanacaktır.
Madde 7
TİCARÎ KAZANÇLAR
1. Bir Âkit
Devlet teşebbüsüne ait kazanç, söz konusu teşebbüs diğer Âkit Devlette yer alan
bir işyeri vasıtasıyla ticarî faaliyette bulunmadıkça yalnızca bu Devlette
vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticarî
faaliyette bulunursa, teşebbüsün kazancı, diğer Devlette sadece işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı
olmak üzere vergilendirilebilir.
2. 3 üncü fıkra
hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet teşebbüsü diğer Âkit Devlette yer
alan bir işyeri vasıtasıyla ticarî faaliyette bulunduğunda, bu işyerine her iki
Âkit Devlette de, eğer bu işyeri, aynı veya benzer koşullar altında, aynı veya
benzer faaliyetlerde bulunan, tamamen ayrı ve bağımsız bir teşebbüs olsaydı ve
işyerini oluşturduğu teşebbüs ile tamamen bağımsız bir iş ilişkisinde bulunsa
idi elde etmesi beklenen kazanç ne ise, böyle bir kazanç atfedilecektir.
3. İşyerinin
kazancı belirlenirken, eğer bu işyeri bağımsız bir teşebbüs olsa idi
indirilebilecek olan, ister işyerinin bulunduğu Devlette isterse başka yerlerde
yapılsın, yönetim ve genel idare giderleri de dahil, işyerinin amaçlarına uygun
giderlerin indirilmesine müsaade edilecektir.
4. İşyerine, bu
işyeri tarafından teşebbüs adına yalnızca mal veya ticarî eşya alınması
dolayısıyla hiçbir kazanç atfedilmeyecektir.
5. Kazanç, bu
Anlaşmanın başka maddelerinde ayrı olarak düzenlenen gelir unsurlarını da
kapsamına aldığında, o maddelerin hükümleri bu madde hükümlerinden
etkilenmeyecektir.
Madde 8
DENİZ, HAVA VE KARA
TAŞIMACILIĞI
Bir Âkit Devlet
teşebbüsünün uluslararası trafikte gemi, uçak veya kara nakil vasıtalarının
işletilmesinden elde ettiği kazanç, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
Madde 9
BAĞIMLI TEŞEBBÜSLER
1. a) Bir Âkit
Devlet teşebbüsü doğrudan veya dolaylı olarak diğer Âkit Devlet teşebbüsünün
yönetim, kontrol veya sermayesine katıldığında, veya
b) Aynı kişiler
doğrudan veya dolaylı olarak bir Âkit Devlet teşebbüsünün ve diğer Âkit Devlet
teşebbüsünün yönetim, kontrol veya sermayesine katıldığında
ve her iki
halde de, iki teşebbüsün ticarî veya malî ilişkilerinde oluşan veya empoze edilen
koşullar, bağımsız teşebbüsler arasında oluşması gereken koşullardan
farklılaştığında, bu teşebbüslerden birisinde olması gereken; fakat bu koşullar
dolayısıyla kendini göstermeyen kazanç, o teşebbüsün kazancına eklenip
vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit
Devletin kendi teşebbüslerinden birinin kazancına dahil ettiği ve vergilediği
kazanç, diğer Âkit Devlette vergilendirilen bu diğer Devlet teşebbüslerinden
birinin de kazancını içerebilir. Aynı zamanda, bu ilk bahsedilen Devletin
kavradığı kazanç, bildirilen kazanç olmayıp, bağımsız teşebbüsler arasında
oluşması gereken koşullar gözönünde tutularak, sonradan bu ilk bahsedilen
Devletçe yürütülen hesaplamalar sonucunda belirlenen kazanç olabilir. Böyle bir
durum kendini gösterdiğinde, eğer diğer Devlet bu düzenlemenin haklı olduğu
kanaatine varırsa, söz konusu kazanç üzerinden alınan verginin miktarında
gerekli düzeltmeleri yapmak durumundadır. Bu düzeltme yapılırken, bu Anlaşmanın
diğer hükümleri gözönünde tutulacak ve gerektiğinde Âkit Devletlerin yetkili makamları
birbirlerine danışacaklardır.
Madde 10
TEMETTÜLER
1. Bir Âkit
Devletin mukimi olan bir şirket tarafından diğer Âkit Devletin bir mukimine
ödenen temettüler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla
beraber söz konusu temettüler, ödemeyi yapan şirketin mukimi olduğu Âkit
Devlette o ve Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, temettü
elde eden temettünün gerçek lehdarı ise, bu şekilde alınacak vergi aşağıdaki
oranları aşmayacaktır :
a) Temettü elde
eden, temettü ödeyen şirketin sermayesinin doğrudan doğruya en az yüzde 25’ini
elinde tutan bir şirket ise (ortaklıklar hariç) gayrisafi temettü tutarının
yüzde 15’i;
b) Tüm diğer
durumlarda gayrisafi temettü tutarının yüzde 20’si.
3. Bu maddede
kullanılan “temettü” terimi, hisse senetlerinden, intifa senetlerinden veya
intifa haklarından, kurucu hisse senetlerinden veya alacak niteliğinde olmayıp
kazanca katılmayı sağlayan diğer haklardan elde edilen gelirleri, bunun
yanısıra dağıtımı yapan şirketin mukimi olduğu Devletin mevzuatına göre,
vergileme yönünden hisse senetlerinden elde edilen gelirle aynı muameleyi gören
diğer şirket haklarından elde edilen gelirleri ifade eder.
4. Diğer Âkit
Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticarî faaliyette bulunan bir Âkit
Devlet şirketinin kazancı, bu işyerinin bulunduğu Âkit Devlette 7 nci maddeye
göre vergilendirildikten sonra, kalan kısım üzerinden de 2 nci fıkranın a)
bendine göre vergilendirilebilir.
5. Bir Âkit
Devlet mukimi olan temettünün gerçek lehdarı, temettüyü ödeyen şirketin mukim
olduğu diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticarî faaliyette
veya bu Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde
bulunursa ve söz konusu temettü elde ediş olayı ile bu işyeri veya sabit yer
arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri
uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri
uygulanacaktır.
6. 10 uncu
maddenin 4 üncü fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet mukimi
olan bir şirket, diğer Âkit Devletten kazanç veya gelir elde ettiğinde, bu
diğer Devlet, şirket tarafından ödenen temettüler üzerinden herhangi bir vergi
alamaz. Bunun istisnasını, söz konusu temettülerin bu diğer Devletin
mukimlerinden birine ödenmesi veya temettü elde ediş olayı ile bu diğer
Devlette bulunan bir işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunması
oluşturur. Aynı şekilde bu diğer Devlet, bu şirketin dağıtılmayan kazançları
üzerinden de dağıtılmayan kazanç vergisi alamaz. Dağıtılan temettülerin veya dağıtılmamış
kazancın tamamen veya kısmen bu diğer Devlette elde edilen gelir veya kazançtan
oluşması durumu değiştirmez.
Madde 11
FAİZ
1. Bir Âkit
Devlette doğan ve diğer Âkit Devletin bir mukimine ödenen faiz, bu diğer
Devletin mevzuatına göre vergilendirilebilir.
2. Bununla
beraber bu faiz, elde edildiği Âkit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de
vergilendirilebilir; ancak, faiz elde eden faizin gerçek lehdarı ise, bu
şekilde alınacak vergi faizin gayrisafi tutarının yüzde 10’unu aşmayacaktır.
3. 2 nci fıkra
hükümlerine bakılmaksızın
a) Türkiye’de
doğan ve İran İslam Cumhuriyeti Hükümetine, İran İslam Cumhuriyeti Merkez
Bankasına veya İhracatı Geliştirme Bankasına ödenen faizler Türk vergisinden
muaf tutulacaktır.
b) İran İslam
Cumhuriyetinde doğan ve Türkiye Hükümetine, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına
veya Türkiye İhracat Kredi Bankası A.Ş.’ne ödenen faizler İran İslam
Cumhuriyeti vergisinden muaf tutulacaktır.
4. Bu maddede
kullanılan “faiz” terimi, ipotek garantisine bağlı olsun veya olmasın ve
borçlunun kârına katılma hakkı tanısın veya tanımasın, her nevi alacaktan ve
özellikle Devlet tahvilleri ile tahvil veya borç senetlerinden elde edilen
gelirler ile söz konusu menkul kıymetler, tahviller veya borç senetlerine bağlı
prim ve ikramiyeleri ifade eder. Geç ödemelerden kaynaklanan gecikme cezaları,
bu maddenin amaçları yönünden faiz kapsamında değerlendirilmeyecektir.
5. Bir Âkit
Devlet mukimi olan faizin gerçek lehdarı, faizin elde edildiği diğer Âkit
Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticarî faaliyette bulunursa ve söz
konusu faizin ödendiği alacak ile bu işyeri arasında etkin bir bağ
bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, 7
nci madde hükümleri uygulanacaktır.
6. Bir Devletin
kendisi, politik alt bölümü, mahallî idaresi veya mukimi tarafından ödenen
faizin, o Âkit Devlette elde edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber, faiz
ödeyen kişi, bir Âkit Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Âkit Devlette
faiz ödemeye neden olan borç-alacak ilişkisiyle bağlantılı bir işyerine sahip
olduğunda ve faiz bu işyerinden kaynaklandığında, söz konusu faizin işyerinin
bulunduğu Âkit Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
7. Alacak
karşılığında ödenen faizin miktarının, ödeyici ile gerçek lehdar arasında veya
her ikisi ile bir başka kişi arasında var olan özel ilişki nedeniyle, böyle bir
ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ile lehdar arasında kararlaştırılacak
miktarı aşması halinde, bu maddenin hükümleri yalnızca en son bahsedilen
miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilâve ödeme, bu Anlaşmanın diğer hükümleri
de dikkate alınarak her bir Âkit Devletin mevzuatına göre vergilendirilecektir.
Madde 12
GAYRİMADDÎ HAK BEDELLERİ
1. Bir Âkit
Devlette doğan ve diğer Âkit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddî hak
bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla
beraber, söz konusu gayrimaddî hak bedelleri elde edildikleri Âkit Devlette ve
o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, gayrimaddî hak bedeli
elde eden gayrimaddî hak bedelinin gerçek lehdarı ise, bu şekilde alınacak
vergi gayrimaddî hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10’unu aşmayacaktır.
3. Bu maddede
kullanılan “gayrimaddî hak bedelleri” terimi, sinema filmleri ile radyo ve
televizyon yayınlarında kullanılan filmler ve bantlar dahil olmak üzere edebi,
sanatsal veya bilimsel her nevi telif hakkının, her nevi patentin, alameti
farikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin
kullanımı veya kullanım hakkı ile sınaî, ticarî veya bilimsel tecrübeye dayalı
bilgiler veya sınaî, ticarî veya bilimsel teçhizatın kullanımı veya kullanım
hakkı karşılığında yapılan her türlü ödemeleri ifade eder.
4. Bir Âkit
Devlet mukimi olan gayrimaddî hak bedelinin gerçek lehdarı söz konusu bedelin
elde edildiği diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticarî
faaliyette bulursa ve söz konusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri
arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri
uygulanmayacaktır. Bu durumda, 7 nci madde hükümleri uygulanacaktır.
5. Bir Âkit
Devletin kendisi, politik alt bölümü, mahallî idaresi veya mukimi tarafından
ödenen gayrimaddî hak bedelinin, o Âkit Devlette elde edildiği kabul
olunacaktır. Bununla beraber, gayrimaddî hak bedelini ödeyen kişi bir Âkit
Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Âkit Devlette gayrimaddî hak bedelini
ödemeye neden olan hak veya varlık ile bağlantılı bir işyerine sahip olduğunda
ve bu gayrimaddî hak bedeli bu işyerinden kaynaklandığında, söz konusu
gayrimaddî hak bedelinin, işyerinin bulunduğu Âkit Devlette elde edildiği kabul
olunacaktır.
6. Kullanım,
hak veya bilgi karşılığında ödenen gayrimaddî hak bedelinin miktarı, ödeyici
ile gerçek lehdar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında var olan
özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ile
gerçek lehdar arasında kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu madde hükümleri
yalnızca en son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilâve ödeme, bu
Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir Âkit Devletin mevzuatı
uyarınca vergilendirilecektir.
Madde 13
SERMAYE DEĞER ARTIŞ
KAZANÇLARI
1. Bir Âkit
Devlet mukimince, diğer Âkit Devlette yer alan ve 6 ncı maddede belirtilen
gayrimenkul varlıkların elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar bu diğer
Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit
Devlet teşebbüsünün diğer Âkit Devlette sahip olduğu bir işyerinin ticarî
varlığına dahil menkul varlıkların veya bir Âkit Devlet mukiminin diğer Âkit
Devlette serbest meslek faaliyeti icra etmek üzere kullandığı sabit bir yere
ait menkul varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazanç, bu işyerinin (yalnız
veya tüm teşebbüsle birlikte) veya sabit yerin elden çıkarılmasından doğan
kazanç da dahil olmak üzere, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
3. Uluslararası
trafikte işletilen gemi, uçak veya kara nakil vasıtalarının veya söz konusu
gemi, uçak veya kara nakil vasıtalarının işletilmesiyle ilgili menkul
varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazanç, yalnızca bu teşebbüsün kayıtlı
merkezinin bulunduğu Âkit Devlette vergilendirilebilecektir.
4. 1, 2 ve 3
üncü fıkralarda değinilenler dışında kalan varlıkların elden çıkarılmasından
doğan kazançlar, elden çıkaranın mukim olduğu Âkit Devlette
vergilendirilebilecektir. Bununla beraber, diğer Âkit Devlette elde edilen ve
bundan önceki cümlede bahsedilen sermaye değer artış kazançları, elde etme ve
elden çıkarma arasındaki süre bir yılı aşmadığı takdirde, bu diğer Âkit
Devlette vergilendirilebilecektir.
Madde 14
SERBEST MESLEK FAALİYETLERİ
1. Bir Âkit
Devlet mukiminin serbest meslek faaliyetleri veya bağımsız nitelikteki diğer
faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, bu kişi diğer Âkit Devlette
faaliyetlerini icra etmek için sürekli kullanabileceği sabit bir yere sahip
olmadıkça, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Bu kişinin sabit bir yere
sahip olması halinde, yalnızca söz konusu sabit yere atfedilebilen gelir diğer
Âkit Devlette vergilendirilebilir.
2. “Serbest
meslek faaliyetleri” terimi, özellikle bağımsız olarak yürütülen bilimsel,
edebi, sanatsal, eğitici veya öğretici faaliyetleri, bunun yanı sıra
doktorların, avukatların, mühendislerin, mimarların, dişçilerin ve
muhasebecilerin bağımsız faaliyetlerini ifade eder.
Madde 15
BAĞIMLI FAALİYETLER
1. 16, 18, 19
ve 20 nci maddelerin hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet mukiminin
bir hizmet akdi dolayısıyla elde ettiği ücret, maaş ve diğer benzeri ödemeler,
hizmet diğer Âkit Devlette ifa edilmedikçe, yalnızca bu Devlette
vergilendirilecektir. Hizmet diğer Âkit Devlette ifa edilirse, buradan elde
edilen gelir bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. 1 inci fıkra
hükümlerine bakılmaksızın, bir Âkit Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette ifa
ettiği bir hizmet dolayısıyla elde ettiği gelir, eğer :
a) Gelir elde
eden kişi, diğer Devlette ilgili malî yıl içinde başlayan veya biten herhangi
bir oniki aylık dönemde bir veya birkaç seferde toplam 183 günü aşmamak üzere
kalırsa, ve
b) Ödeme, diğer
Devletin mukimi olmayan bir işveren tarafından veya böyle bir işveren adına
yapılırsa, ve
c) Ödeme,
işverenin diğer Devlette sahip olduğu bir işyeri veya sabit yerden yapılmazsa
yalnızca ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir.
3. Bu maddenin
bundan önceki hükümlerine bakılmaksızın, uluslararası trafikte işletilen bir
gemi, uçak veya kara nakil vasıtasında ifa edilen bir hizmet dolayısıyla elde
edilen gelir, teşebbüsün kayıtlı merkezinin bulunduğu Âkit Devlette
vergilendirilebilir.
Madde 16
MÜDÜRLERE YAPILAN ÖDEMELER
Bir Âkit Devlet
mukiminin, diğer Âkit Devletin mukimi olan bir şirketin yönetim kurulu üyesi
olması dolayısıyla elde ettiği ücret ve diğer benzeri ödemeler, bu diğer
Devlette vergilendirilebilir.
Madde 17
SANATÇI VE SPORCULAR
1. 14 ve 15
inci maddelerin hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, bir Âkit Devlet mukimi olan
ve tiyatro, sinema, radyo ve televizyon sanatçısı gibi bir sanatçı veya bir
müzisyen veya bir sporcunun diğer Âkit Devlette icra ettiği bu nitelikteki
şahsî faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. Bir
sanatçının ya da sporcunun icra ettiği bu nitelikteki faaliyetlerden doğan
gelir, sanatçının ya da sporcunun kendisine değil de bir başkasına yönelirse,
bu gelir 7, 14 ve 15 inci maddelerin hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, sanatçı
ya da sporcunun faaliyetlerinin icra edildiği Âkit Devlette
vergilendirilebilir.
3. Sanatçı veya
sporcuların bir Âkit Devlette icra ettikleri faaliyetlerden elde ettikleri
gelire, bu Devlete yapılan sözkonusu ziyaretin tamamen veya önemli ölçüde diğer
Âkit Devletin, politik alt bölümünün veya mahallî idaresinin kamusal
fonlarından desteklenmesi halinde, 1 ve 2 nci fıkra hükümleri
uygulanmayacaktır.
Madde 18
EMEKLİ MAAŞLARI
1. 19 uncu
maddenin 1 inci fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet mukimine
geçmiş çalışmalarının karşılığında ödenen emekli maaşları ve diğer benzeri
ödemeler yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir. Bu hüküm aynı zamanda,
bir ÂkitDevlet mukimine ömür boyu sağlanan düzenli ödemelere de uygulanacaktır.
2. Şahsî
zararları tazmin etmek amacıyla bir Âkit Devlet veya politik alt bölümü
tarafından ödenen emekli maaşları ve ömür boyu gelirler ile diğer düzenli veya
arızî ödemeler, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilir.
Madde 19
KAMU GÖREVİ
1. Bir Âkit
Devletin kendisine, politik alt bölümüne veya mahallî idaresine bir kamu görevi
dolayısıyla herhangi bir gerçek kişi tarafından verilen hizmetler karşılığında,
bu Devlet, alt bölüm veya idare tarafından veya bunlarca oluşturulan fonlardan
sağlanan menfaatler, emekli maaşları da dahil bu Devlette
vergilendirilebilecektir.
2. Bir Âkit
Devletin kendisi, politik alt bölümü veya mahallî idaresi tarafından yürütülen
ticarî faaliyetlerle bağlantılı hizmetler karşılığında sağlanan menfaatlere ve
emekli maaşlarına 15, 16 ve 18 inci madde hükümleri uygulanacaktır.
Madde 20
ÖĞRETMENLER VE ÖĞRENCİLER
1. Bir Âkit
Devletin vatandaşı olup, diğer Âkit Devlette yalnızca öğrenim veya meslekî
eğitim amacıyla bulunan bir öğrenci veya stajyerin geçim, öğrenim veya meslekî
eğitim masraflarını karşılamak için, bu Diğer Devletin dışındaki kaynaklardan
yapılan ödemeler, bu diğer Devlette vergilendirilmeyecektir.
2. Aynı
şekilde, bir Âkit Devletin vatandaşı olup, diğer Âkit Devlette yalnızca öğretim
veya bilimsel araştırma yapmak amacıyla bulunan bir öğretmen veya öğretim
üyesinin, iki yılı aşmayan bir süre veya süreler için öğretim veya araştırma
karşılığında, bu diğer Devletin dışındaki kaynaklardan elde ettiği gelirler, bu
diğer Devlette vergiden istisna edilecektir.
Araştırma
faaliyetinin, esas olarak belirli bir kişi veya kişilerin özel menfaatleri için
yapılması halinde, sözkonusu faaliyetlerden elde edilen gelire bu fıkra
uygulanmayacaktır.
Madde 21
DİĞER GELİRLER
Bir Âkit Devlet
mukiminin, nerede doğarsa doğsun, bu Anlaşmanın daha önceki maddelerinde
belirtilmeyen gelir unsurları, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir.
Madde 22
SERVET
1. Bir Âkit
Devlet mukiminin 6 ncı maddede bahsedilen gayrimenkul varlıklardan oluşan ve
diğer Âkit Devlette bulunan serveti, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit
Devlet teşebbüsünün diğer Âkit Devlette sahip olduğu bir işyerinin aktifine
dahil menkul varlıklardan veya bir Âkit Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette
serbest meslek faaliyeti icra etmek üzere kullanabileceği sabit bir yere ait
menkul varlıklardan oluşan servet, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
3. Uluslararası
trafikte işletilen gemi, uçak veya kara nakil vasıtalarından ve sözkonusu gemi,
uçak veya kara nakil vasıtalarının işletilmesine tahsis edilen menkul
varlıklardan oluşan servet, yalnızca teşebbüsün kayıtlı merkezinin bulunduğu
Âkit Devlette vergilendirilebilecektir.
4. Bir Âkit
Devlet mukiminin diğer bütün servet unsurları, yalnızca bu Devlette
vergilendirilebilecektir.
Madde 23
ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME
YÖNTEMİ
1. Bir Âkit
Devlet mukimi, bu Anlaşma hükümlerine göre diğer Âkit Devlette
vergilendirilebilen bir gelir elde ettiğinde veya servete sahip olduğunda, ilk
bahsedilen Devlet :
a) Bu mukimin
geliri üzerinden ödeyeceği vergiden, diğer Devlette ödediği gelir vergisine
eşit bir miktarın mahsubuna;
b) Bu mukimin
servet üzerinden ödeyeceği vergiden, diğer Devlette ödediği servet vergisine
eşit bir miktarın mahsubuna
müsaade edecektir.
Bununla beraber
sözkonusu mahsup, her iki durumda da, bu diğer Devlette vergilendirilebilen gelir veya servet için,
mahsuptan önce hesaplanan gelir vergisi veya servet vergisi miktarını
aşmayacaktır.
2. Bu
Anlaşmanın herhangi bir hükmü dolayısıyla, bir Âkit Devlet mukiminin geliri
veya sahip olduğu serveti o Devlette vergiden istisna edilirse, bu Devlet, bu
mukimin diğer gelirlerinin veya servetinin vergisini hesaplarken, vergiden
istisna edilen geliri veya serveti de dikkate alabilir.
Madde 24
AYRIM YAPILMAMASI
1. Bir Âkit
Devletin vatandaşları, diğer Âkit Devlette bu diğer Devletin vatandaşlarının
aynı koşullarda karşı karşıya kaldıkları veya kalabilecekleri vergilemeden veya
buna bağlı mükellefiyetlerden değişik veya daha ağır bir vergilemeye ve buna
bağlı mükellefiyetlere tâbi tutulmayacaklardır. Bu hüküm, 1’inci madde
hükümlerine bakılmaksızın, Âkit Devletlerden birinin veya her ikisinin mukimi
olmayan kişilere de uygulanacaktır.
2. 10 uncu
maddenin 4 üncü fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet
teşebbüsünün diğer Âkit Devlette sahip olduğu bir işyeri, bu diğer Devletin
aynı faaliyetleri yürüten teşebbüslerine göre daha az lehe bir vergileme ile
karşı karşıya kalmayacaktır.
3. Bir Âkit
Devletin, diğer ÂkitDevletin bir veya birkaç mukimi tarafından, doğrudan veya
dolaylı olarak, kısmen veya tamamen sermayesine sahip olunan veya kontrol
edilen teşebbüsleri, ilk bahsedilen Devlette, bu Devletin benzeri
teşebbüslerinin tâbi oldukları veya olabilecekleri vergilemeden veya buna bağlı
mükellefiyetlerden değişik veya daha ağır vergilemeye ve buna bağlı
mükellefiyetlere tâbi tutulmayacaklardır.
4. Bu hükümler,
bir Âkit Devletin kendi mukimlerine şahsî veya ailevi durumları dolayısıyla
uyguladığı şahsî indirimleri, vergi ve matrah indirimlerini diğer Âkit Devlet
mukimlerine de uygulama zorunda olduğu yönünde anlaşılmayacaktır.
Madde 25
BİLGİ DEĞİŞİMİ
1. Âkit Devletlerin
yetkili makamları, bu Anlaşma hükümlerinin yürütülmesi için gerekli olan
bilgileri ve Anlaşma ile uyumsuzluk göstermediği sürece, Anlaşma kapsamına
giren vergiler ile ilgili içi mevzuat hükümlerinin yürütülmesi için gerekli
olan bilgileri değişime tâbi tutacaklardır. Bir Âkit Devlet tarafından alınan
her türlü bilgi, o Devletin kendi iç mevzuatı çerçevesinde elde ettiği bilgiler
gibi gizli tutulacak ve yalnızca bu Anlaşmada belirtilen vergilerin tahakkuk
veya tahsilleri veya cebri icra ya da cezasıyla veya bu hususlardaki şikâyet ve
itirazlara bakmakla görevli kişi veya makamlara (adlî makamlar ve idarî
kuruluşlar dahil) verilebilecektir. Bu kişi veya makamlar sözkonusu bilgileri
yalnızca yukarıda belirtilen amaçlar doğrultusunda kullanacaklardır. Bu kişi
veya makamlar sözkonusu bilgileri mahkeme duruşmalarında veya adlî kararlar
alınırken açıklayabilirler.
2. 1 inci fıkra
hükümleri, hiçbir surette bir Âkit Devleti :
a) Kendisinin
veya diğer Âkit Devletin mevzuatına veya idarî uygulamalarına uymayacak idarî
önlemler alma;
b) Kendisinin
veya diğer Âkit Devletin mevzuatı veya normal idarî işlemleri çerçevesinde elde
edilemeyen bilgileri sunma;
c) Herhangi bir
ticarî, sınaî, meslekî sırrı veya ticarî işlemi aleni hale getiren bilgileri
veya aleniyeti kamu düzenine aykırı düşen bilgileri verme
yükümlülüğü
altına sokacak şekilde yorumlanamaz.
Madde 26
KARŞILIKLI ANLAŞMA USULÜ
1. Bir Âkit
Devlet mukimi, Âkit Devletlerden birinin veya her ikisinin işlemlerinin kendisi
için bu Anlaşmaya uygun düşmeyen sonuçlar yarattığı veya yaratacağı kanaatine
vardığında, bu Devletlerin iç mevzuatlarında öngörülen çözümlerle bağlı
kalmaksızın, durumu mukimi olduğu Âkit Devletin yetkili makamına veya bu
kişinin durumu 24 üncü maddenin 1 inci fıkrasına uygun düşerse, vatandaşı
olduğu Âkit Devletin yetkili makamına arzedebilir. Sözkonusu müracaatın, Âkit
Devletlerin iç mevzuatlarında belirtilen süre içerisinde yapılması
gerekmektedir.
2. Sözkonusu
yetkili makam, itirazı haklı bulmakla beraber kendisi tatminkâr bir çözüme ulaşamadığı
takdirde, bu Anlaşmaya ters düşen bir vergilemeyi önlemek amacıyla, bir diğer
Âkit Devletin yetkili makamıyla karşılıklı anlaşmaya gayret sarfedecektir.
Uzlaşmaya varılan her husus, Âkit Devletin iç mevzuatlarında belirtilen süre
içerisinde uygulanmaya başlayacaktır.
3. Âkit
Devletlerin yetkili makamları, Anlaşmanın yorumundan veya uygulanmasından
kaynaklanan her türlü güçlüğü ve tereddütü karşılıklı anlaşmayla çözmek için
gayret göstereceklerdir. Yetkili makamlar aynı zamanda, Anlaşmada ele alınmayan
durumlardan kaynaklanan çifte vergilendirmenin ortadan kaldırılması için de
birbirlerine danışabilirler.
4. Âkit
Devletlerin yetkili makamları, bundan önceki fıkralarda belirtilen hususlarda
anlaşmaya varabilmek için birbirleriyle doğrudan doğruya haberleşebilirler.
Anlaşmaya varabilmek için sözlü görüş alış-verişi gerekli görüldüğünde, bu
görüşme, Âkit Devletlerin yetkili makamlarının temsilcilerinden oluşan bir
komisyon kanalıyla yürütülebilir.
Madde 27
DİPLOMAT HÜVİYETİNDEKİ
MEMURLAR VE KONSOLOSLUK MEMURLARI
Bu Anlaşma
hükümleri, diplomat hüviyetindeki memurların ve konsolosluk memurlarının
uluslararası hukukun genel kuralları ve özel anlaşma hükümleri uyarınca
yararlandıkları malî ayrıcalıkları etkilemeyecektir.
Madde 28
YÜRÜRLÜĞE GİRME
1. Bu Anlaşma
onaylanacak ve onay belgeleri en kısa sürede teati edilecektir.
2. Bu Anlaşma,
onay belgelerinin teatisinden sonra yürürlüğe girecek ve hükümleri :
a) Kaynakta
tevkif edilen vergiler yönünden, Anlaşmanın yürürlüğe girdiği yılı izleyen
takvim yılının Ocak ayının birinci günü veya daha sonra elde edilen gelirler
için;
b) Gelir ve
servet üzerinden alınan diğer vergiler yönünden, Anlaşmanın yürürlüğe girdiği
yılı izleyen takvim yılının Ocak ayının birinci günü veya daha sonra başlayan
her vergilendirme yılına ait vergiler için
hüküm ifade
edecektir.
Madde 29
YÜRÜRLÜKTEN KALKMA
Bu Anlaşma, bir
Âkit Devlet tarafından feshedilinceye kadar yürürlükte kalacaktır. Her bir Âkit
Devlet, Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıllık bir sürenin
bitimini izleyen herhangi bir takvim yılının sonundan en az altı ay önce
diplomatik yollardan yazılı fesih ihbarnamesi vermek suretiyle Anlaşmayı
feshedebilirler. Bu durumda Anlaşma :
a) Kaynakta
tevkif edilen vergiler yönünden, fesih ihbarnamesinin verildiği yılı izleyen
takvim yılının Ocak ayının birinci günü veya daha sonra elde edilen gelirler
için;
b) Gelir ve
servet üzerinden alınan diğer vergiler yönünden, fesih ihbarnamesinin verildiği
yılı izleyen takvim yılının Ocak ayının birinci günü veya daha sonra başlayan
her vergilendirme yılına ait vergiler için
hüküm ifade
etmeyecektir.
BU HUSUSLARI
TEYİDEN, aşağıda imzaları bulunan tam yetkili temsilciler, bu Anlaşmayı
imzaladılar.
Türk, Fars ve
İngiliz dilindeki nüshalarda, tüm metinler aynı derecede geçerli olmak üzere,
17 Haziran 2002 tarihinde (Hicri Şemsi 17 Khordad 1381), Tahran’da
düzenlenmiştir. Yorumda farklılık olması halinde İngilizce metin geçerli
olacaktır.
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ İRAN
İSLAM CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ
ADINA HÜKÜMETİ
ADINA
Mehmet KEÇECİLER Tahmaseb
MAZAHERI
Devlet
Bakanı Ekonomi
ve Maliye Bakanı