İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KANUN
Kanun No. 4949 |
|
Kabul Tarihi : 17.7.2003 |
MADDE 1. - 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs
Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
İcra ve iflâs dairelerinin
muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra tetkik
mercii hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim
tarafından yapılır. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca icra tetkik merciinin
birden fazla dairesi kurulabilir. Bu durumda icra tetkik mercii daireleri
numaralandırılır. İcra tetkik merciinin birden fazla dairesi bulunan yerlerde
iş dağılımı ve buna ilişkin esaslar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca
belirlenir. Her icra tetkik mercii hâkimi, kendisine Adlî Yargı Adalet
Komisyonu Başkanlığınca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflâs dairelerinin
muamelelerine yönelik şikâyetleri ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim
ve denetimlerini yapar, idarî işlerine bakar.
MADDE 2. - 2004 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
İcra ve iflâs daireleri, 4 üncü
maddedeki esaslara göre tetkik mercii hâkiminin daimî gözetimi ve denetimi
altındadır.
MADDE 3. - 2004 sayılı Kanunun 14 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Yargıtay, icra ve iflâs işlerine ait kararların tamamını düzenli olarak yayımlar. Buna ilişkin esaslar Yargıtay tarafından yönetmelikle düzenlenir.
MADDE 4. - 2004 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Aksine hüküm bulunmayan hâllerde
tetkik mercii, şikâyet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına
ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını
takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en
kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir. Duruşma
yapılmayan işlerde tetkik mercii, işin kendisine geldiği tarihten itibaren en
geç on gün içinde kararını verir. Duruşmalar, ancak zorunluluk hâlinde ve otuz
günü geçmemek üzere ertelenebilir.
MADDE 5. - 2004 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin ikinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
(Taşınır rehni) tabiri, teslime bağlı rehinleri, Türk Medenî Kanununun 940 ıncı maddesinde öngörülen rehinleri, ticarî işletme rehnini, hapis hakkını, alacak ve sair haklar üzerindeki rehinleri,
MADDE 6. - 2004 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının son
cümlesinde yer alan "takip tarihindeki" ibaresi "haczin
yapıldığı tarihteki" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 7. - 2004 sayılı Kanunun 25/a maddesinden sonra
gelmek üzere aşağıdaki 25/b maddesi eklenmiştir:
Çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilâmların icrasında uzman bulundurulması:
MADDE 25/b. - Çocukların
teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilâmların icrası, icra
müdürü ile birlikte Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından
görevlendirilen sosyal çalışmacı, pedagog, psikolog veya çocuk gelişimcisi gibi
bir uzmanın, bunların bulunmadığı yerlerde bir eğitimcinin hazır bulunması
suretiyle yerine getirilir.
MADDE 8. - 2004 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Fazla kalırsa borçlunun adına, Adalet
Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikte nitelikleri belirlenen bankalardan birine
yatırılır.
MADDE 9. - 2004 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin başlığı "Bir işin
yapılmasına veya yapılmamasına dair olan ilâmlar" şeklinde değiştirilmiş
ve aynı maddeye aşağıdaki son fıkra
eklenmiştir.
Bir işin yapılmasına veya
yapılmamasına dair olan ilâm hükmü yerine getirildikten sonra borçlu, ilâm
hükmünü ortadan kaldıracak bir eylemde bulunursa, mahkemeden ayrıca hüküm
almaya gerek kalmadan, önceki ilâm hükmü tekrar zorla yerine getirilir.
MADDE 10. - 2004 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin ikinci cümlesinde yer alan "hapis ile tazyik olunacağı ve" ibaresi "hapis ile tazyik olunacağı, mal beyanında bulunmaz veya" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 11. - 2004 sayılı Kanunun 44 üncü maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
Mal beyanını alan merci,
keyfiyeti tapu veya gemi sicil daireleri ile Türk Patent Enstitüsüne bildirir.
Bu bildiri üzerine sicile, temlik hakkının iki ay süre ile tahdit edilmiş
bulunduğu şerhi verilir. Keyfiyet ayrıca Türkiye Bankalar Birliğine de
bildirilir.
MADDE 12. - 2004 sayılı Kanunun 58
inci maddesinin ikinci fıkrasının (3) numaralı bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
3. Alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizi;
MADDE 13. - 2004 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci
fıkrasının ikinci cümlesi ile ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş,
ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar
buna göre teselsül ettirilmiştir.
İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka
bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla
birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan
masraftan memur şahsen sorumludur.
Takibe itiraz edildiği, 59 uncu
maddeye göre alacaklının yatırdığı avanstan karşılanmak suretiyle üç gün içinde
bir muhtıra ile alacaklıya tebliğ edilir.
Borçlu veya vekili, dava ve
takip işlemlerine esas olmak üzere borçluya ait yurt içinde bir adresi itirazla
birlikte bildirmek zorundadır. Adresini değiştiren borçlu yurt içinde yeni
adres bildirmediği ve tebliğ memurunca yurt içinde yeni adresi tespit
edilemediği takdirde, takip talebinde gösterilen adrese çıkarılacak tebligat
borçlunun kendisine yapılmış sayılır.
MADDE 14. - 2004 sayılı Kanunun 63 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
Madde 63. - İtiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez.
MADDE 15. - 2004 sayılı Kanunun 67 nci maddesinin üst
başlığı, başlığı ve birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
6- İtirazın hükümden düşürülmesi:
a) İtirazın iptali:
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
MADDE 16. - 2004 sayılı Kanunun 68 inci maddesinin başlığı,
birinci fıkrası ve son fıkrasının ilk cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
b) İtirazın kesin olarak
kaldırılması:
Talebine itiraz edilen
alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını
içeren bir senede yahut resmî
dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre
verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine
tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir.
Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilâmsız
takip yapılamaz.
İtirazın kaldırılması talebinin
esasa ilişkin nedenlerle kabulü hâlinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi
hâlinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde kırktan aşağı olmamak
üzere tazminata mahkûm edilir.
MADDE 17. - 2004 sayılı Kanunun 68/a maddesinin başlığı ile birinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
c) İtirazın geçici olarak kaldırılması:
Takibin dayandığı senet hususî
olup, imza itiraz sırasında borçlu tarafından reddedilmişse, alacaklı itirazın
kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın geçici olarak
kaldırılmasını isteyebilir. Bu hâlde icra hâkimi iki taraftan izahat alır.
MADDE 18. - 2004 sayılı Kanunun 68/b maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi
aşağıdaki şekilde ve ikinci fıkrasında yer alan "aldığı" ibaresi
"gönderilen" şeklinde değiştirilmiş; üçüncü fıkrasında yer alan
"hesap özetleri ile" ibaresinden sonra "ihtarnameler ve"
ibaresi ve üçüncü fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra ilave edilmiştir.
Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi hâlinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi hâlinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.
Krediyi kullanan tarafın kredi
hesabının kesilmesine veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarname içeriğine itiraz
etmiş olması, kredi hesabının kesilmesi ve borcun ödenmesine ilişkin
ihtarnameden önce tebliğ edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşmiş bulunan faiz
tahakkuk dönemlerine ilişkin hesap özetlerinin muhtevasına itiraz edilmemiş
olmasının sonuçlarını ortadan kaldırmaz. Bu durumda, önceki dönemlere ilişkin
kesinleşmiş hesap özetleri hakkında ikinci fıkra hükümleri uygulanır.
MADDE 19. - 2004 sayılı Kanunun 79 uncu maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
Resmî sicile kayıtlı malların haczi, takibin
yapıldığı icra dairesince, kaydına işletilmek suretiyle doğrudan da
yapılabilir.
MADDE 20. - 2004 sayılı Kanunun 85 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci
cümlesinde yer alan "Borçlu" kelimesinden sonra gelmek üzere
"yahut borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran şahıslar" ibaresi
ve "borçluyu" kelimesinden sonra "yahut borçlu ile birlikte malı
elinde bulunduran şahısları" ibaresi eklenmiştir.
MADDE 21. - 2004 sayılı Kanunun 88 inci maddesinin ikinci fıkrasının sonuna ve üçüncü
fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler eklenmiş,
dördüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Üçüncü şahsın elinde bulunan taşınır mallar haczedilince, alacaklının muvafakatı ve üçüncü şahsın kabulü hâlinde üçüncü şahsa yediemin olarak bırakılır.
Ticarî işletme rehni kapsamındaki taşınırlar
ise, icra dairesince satılmalarına karar verilmesinden sonra muhafaza altına
alınabilir.
Adalet Bakanlığı, mahcuz
malların muhafazası için uygun göreceği yerlerde depo ve garaj açabileceği
gibi; Adalet Teşkilâtını Güçlendirme Vakfına da açtırabilir veya işletme
hakkını verebilir.
İcra dairesi, depo ve garajlarda
ve yediemin olarak kendisine hacizli malın bırakılmış olduğu üçüncü kişilerde
saklanıp da hukuken artık muhafazasına gerek kalmayan malı, vereceği uygun süre
içinde geri almasını ilgililere re'sen bildirir. Verilen süre içinde eşya geri
alınmazsa, icra müdürü tetkik merciinin kararı ile taşınır mal satışlarına
ilişkin hükümler uyarınca bunları satar. Elde edilen miktardan muhafaza ve satış giderleri ödenir. Artan miktar 9
uncu madde hükmüne göre muhafaza olunur. Bu konuda ortaya çıkan ihtilâflar
tetkik mercii tarafından basit yargılama usulüne göre çözülür.
MADDE 22. - 2004 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası ile beşinci
fıkrasının son cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Üçüncü şahıs, haciz
ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse,
mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz
ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya
borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci
ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin
kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen
sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan
borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim
etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde
sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya
yedinde sayılan malı
icra dairesine teslim
etmeyen üçüncü şahsa
onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı
teslim etmesi yahut bu süre içinde
menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya
yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü
şahıs, icra takibinin yapıldığı veya
yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası
açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde
ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra
işlemleri menfi tespit davası sonunda
verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs,
takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını
ispat etmeye mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece,
dava konusu şeyin yüzde kırkından aşağı
olmamak üzere bir tazminata mahkûm edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi
tespit davaları maktu harca tabidir.
Her hâlde üçüncü şahıs, borçlu ile kötü
niyetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın veya teslim
ettiği malın iadesini isteyebilir.
MADDE 23. - 2004 sayılı Kanunun 91 inci maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
Hacizli taşınmazın el değiştirmesi hâlinde 148/a maddesi uygulanır.
MADDE 24. - 2004 sayılı Kanunun 92 nci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Daire, taşınmazın idare ve
işletmesi ile eklentinin korunması için gerekli tedbirleri alır. Bu tedbirler
meyanında icra dairesi, eğer taşınmazda kiracı varsa bu kiracıya, işleyecek
kiraları icra dairesine ödemesini emreder. Zarar görme ihtimali bulunan
eklenti, rehin alacaklısının talebi üzerine, işletmenin faaliyetine engel
olmayacak şekilde muhafaza altına alınır. İdare ve muhafaza masrafları satış
bedelinden öncelikle ödenir.
MADDE 25. - 2004 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin
birinci fıkrasının üçüncü cümlesi madde
metninden çıkarılmış ve ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki
cümleler eklenmiştir.
Anonim şirketlerde paylar için pay senedi veya
pay ilmühaberi çıkarılmamışsa, borçlunun şirketteki payı icra dairesi
tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedilir. Bu haczin şirket pay defterine
işlenmesi zorunludur; ancak haciz, şirket pay defterine işlenmemiş olsa bile
şirkete tebliğ tarihinde yapılmış sayılır. Haciz, icra dairesi tarafından
tescil edilmek üzere Ticaret Siciline bildirilir. Bu durumda haczedilen
payların devri, alacaklının haklarını ihlâl ettiği oranda batıldır. Haczedilen
payların satışı, taşınır malların satışı usulüne tâbidir. Diğer taşınırlarda
icra dairesi başkasına devre mâni tedbirleri alır.
MADDE 26. - 2004 sayılı Kanunun 111 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
Borçlu ile alacaklının borcun
taksitlendirilmesi için icra dairesinde yapacakları sözleşme veya sözleşmelerin
devamı süresince 106 ve 150/e maddelerindeki süreler işlemez. Ancak bu sözleşme
veya sözleşmelerin toplam süresinin on yılı aşması hâlinde, aştığı tarihten
itibaren süreler kaldığı yerden işlemeye başlar.
MADDE 27. - 2004 sayılı Kanunun 114 üncü maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve ikinci fıkrasına aşağıdaki
cümle eklenmiştir.
Satış açık artırma ile yapılır.
Birinci ve ikinci artırmanın yapılacağı yer, gün ve saat daha önceden ilân
edilir.
İlânın yurt düzeyinde yayımlanan bir gazete
ile yapılmasına karar verilmesi hâlinde bu ilân satış talebi tarihinde yurt
düzeyinde tirajı en yüksek beş gazeteden biriyle yapılır.
MADDE 28. - 2004 sayılı Kanunun 115 inci maddesinin
birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "% 75 ini" ibaresi
"yüzde altmışını" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 29. - 2004 sayılı Kanunun 116 ncı maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
İkinci artırma, ilk artırmayı
izleyen beşinci gün yapılır. Beşinci
günün resmî tatil gününe rastlaması hâlinde ikinci artırma resmî tatili izleyen
ilk iş günü yapılır. Bu hâlde de 114 üncü madde hükmü uygulanır.
MADDE 30. - 2004 sayılı Kanunun 118 inci maddesinin
birinci fıkrasının üçüncü cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Satılan mal ihale kesinleşmeden teslim olunmaz.
MADDE 31. - 2004 sayılı Kanunun 119 uncu maddesinin (5) numaralı bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
5- Mahcuz malın tahmin edilen
değeri birmilyar lirayı geçmezse.
MADDE 32. - 2004 sayılı Kanunun 126 ncı maddesinin ikinci
fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan "yüzde yetmişbeşini"
ibaresi "yüzde altmışını" olarak; aynı bendin içinde yer alan
parantez içindeki ifade de "Onuncu günün resmî tatile rastlaması hâlinde
ikinci artırma tarihi olarak tatilin bitimini izleyen ilk iş gününün
belirlenmesi ve bu ikinci ihalenin yapılacağı yer, gün ve saatin ilânda açıkça
gösterilmesi zorunludur." şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 33. - 2004 sayılı Kanunun 128 inci maddesinin
ikinci fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle ile
ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Taşınmazın önceden takdir edilen kıymetini etkileyen mükellefiyetlerin ortaya çıkması hâlinde, icra dairesi satışa esas olmak üzere taşınmazın kıymetini yeniden takdir ettirir.
Satışa çıkarılan taşınmazda
eklenti niteliğinde teşvikli mal varsa icra müdürlüğü bu malların kıymetini
ayrıca takdir ettirir. Satıştan önce ilgili kurumlardan bu mallar üzerindeki
vergi, resim, harç gibi yükümlülükler sorulur. Satış isteyen alacaklının talebi
üzerine bu mallar satış dışında tutulabileceği gibi, üzerlerindeki vergi,
resim, harç gibi malın aynından kaynaklanan kamu alacakları dikkate alınarak
129 uncu madde hükümlerine göre taşınmazla birlikte ihale de edilebilir.
MADDE 34. - 2004 sayılı Kanunun 128 inci maddesinden
sonra gelmek üzere aşağıdaki 128/a maddesi eklenmiştir.
Kıymet takdirine ilişkin
şikâyet:
MADDE 128/a- Kıymet takdirinin
tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu
düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki tetkik merciinde şikâyette
bulunabilirler. Şikâyet tarihinden itibaren yedi gün içinde gerekli masraf ve
ücretin mahkeme veznesine yatırılması hâlinde yeniden bilirkişi incelemesi
yaptırılabilir; aksi hâlde başka bir işleme gerek olmaksızın şikâyet kesin
olarak reddedilir.
Kesinleşen kıymet takdirinin
yapıldığı tarihten itibaren bir yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri
istenemez. Ancak, doğal afetler ve imar durumundaki çok önemli değişiklikler
meydana getiren benzer hallerde yeniden kıymet takdiri istenebilir.
Kıymet takdirine ilişkin şikâyet
yetkisiz tetkik merciine yapılırsa, tetkik mercii evrak üzerinde inceleme
yaparak başvuru tarihinden itibaren en geç on gün içinde yetkisizlik kararı
verir.
Bu madde gereğince icra tetkik
merciinin verdiği kararlar kesindir.
MADDE 35. - 2004 sayılı Kanunun 129 uncu maddesinin
birinci fıkrasında yer alan "yetmişbeşini" ibaresi
"altmışını" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 36. - 2004 sayılı Kanunun 130 uncu maddesinin ikinci cümlesinde yer alan
"yirmi günü" ibaresi "on günü" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 37. - 2004 sayılı Kanunun 133 üncü maddesinin
birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "ilk fıkrasına" ibaresi
"aradığı şartlara" ve beşinci cümlesinde yer alan "maddenin
ikinci fıkrasındaki" ibaresi "maddedeki" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 38. - 2004 sayılı Kanunun 134 üncü maddesinin
birinci fıkrasına aşağıdaki cümle ile ikinci fıkrasının ilk cümlesinde yer alan
"iştirak edenler" ibaresinden sonra "yurt içinde bir adres
göstermek koşuluyla" ibaresi eklenmiş, ikinci fıkrasının sonuna aşağıdaki
cümle ile ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar üçüncü ve
dördüncü fıkra olarak eklenmiş, diğer fıkralar buna göre teselsül
ettirilmiştir.
İhale kesinleşinceye kadar taşınmazın ne şekilde muhafaza ve idare edileceği icra dairesi tarafından kararlaştırılır.
Ancak işin esasına girilmemesi nedeniyle
talebin reddi hâlinde para cezasına hükmolunamaz.
İhalenin feshine ilişkin şikâyet
görevsiz veya yetkisiz tetkik mercii veya mahkemeye yapılırsa, tetkik mercii
veya mahkeme evrak üzerinde inceleme yaparak başvuru tarihinden itibaren en geç
on gün içinde görevsizlik veya yetkisizlik kararı verir. Bu kararlar kesindir.
Taşınmazı satın alanlar, ihaleye
alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş
olsa bile, satış bedelini derhâl veya 130 uncu maddeye göre verilen süre içinde
nakden ödemek zorundadırlar. İcra müdürü, ödenen ihale bedeli ile ilgili
olarak, ihalenin feshine yönelik şikâyet sonucunda verilecek karar
kesinleşinceye kadar para bankalarda nemalandırılır. İhalenin feshine ilişkin
şikâyetin kabulüne veya reddine ilişkin kararın kesinleşmesi üzerine, ihale
bedeli nemaları ile birlikte hak sahiplerine ödenir.
MADDE 39. - 2004 sayılı Kanunun 142 nci maddesinden sonra
gelmek üzere aşağıdaki 142/a maddesi eklenmiştir.
Teminat karşılığı ödeme:
MADDE 142/a. - Sıra cetveline
karşı 142 nci madde uyarınca şikâyet veya itiraz yapılmışsa, tebligatı alan ve
sıra cetvelinde hak sahibi görünen her alacaklı, bir bankanın kesin teminat
mektubunu dosyaya ibraz ederek payına düşen meblâğı tahsil edebilir. 36 ncı
maddenin ikinci fıkrası burada da uygulanır.
Teminat mektubunda, alacaklının
dosyadan tahsil ettiği meblâğ ile bu meblâğın kısmen veya tamamen icra
dosyasına iadesinin gerekmesi hâlinde iade tarihine kadar geçecek süreye ait
olan faizin, icra dairesinin ilk yazılı talebi üzerine dosyaya ödenmesi taahhüt
edilmelidir. Bu esaslar dahilinde teminat mektubuyla garanti edilecek miktar
icra dairesince belirlenir.
MADDE 40. - 2004 sayılı Kanunun 143 üncü maddesinin
birinci ve altıncı fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Alacaklı alacağının tamamını alamamış ve aciz vesikası düzenlenmesi için gerekli şartlar yerine gelmişse, icra dairesi kalan miktar için hemen bir aciz vesikası düzenleyip alacaklıya ve bir suretini de borçluya verir; bu belgeler hiçbir harç ve vergiye tâbi değildir. Aciz vesikasının bir nüshası da her il merkezinde Adalet Bakanlığınca tespit edilen icra dairesi tarafından tutulan özel sicile kaydedilmek üzere bu icra dairesine gönderilir. Aciz vesikası sicili aleni olup ne şekilde tutulacağı ve hangi hususları içereceği Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan yönetmelikle belirlenir.
Bu borç, borçluya karşı, aciz
vesikasının düzenlenmesinden itibaren yirmi yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
Borçlunun mirasçıları, mirasın açılmasından itibaren bir sene içinde alacaklı
hakkını aramamışsa, borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürebilirler.
Borçlu, aciz vesikasını düzenlemiş olan icra dairesine borcunu
işlemiş faizleriyle birlikte her zaman ödeyebilir. İcra dairesi ödenen parayı
alacaklıya verir veya gerektiğinde 9 uncu madde hükümleri dahilinde bir bankaya
yatırır. Borcun bu şekilde tamamının ödenmesinden sonra aciz vesikası sicilden
terkin edilir ve borçluya borcunu ödeyerek aciz vesikasını sicilden terkin
ettirdiğine dair bir belge verilir. Aynı şekilde, icra takibi batıl ise veya
iptal edilirse yahut borçlunun borçlu olmadığı mahkeme kararıyla sabit olursa
ya da alacaklı icra takibini geri alırsa, aciz vesikası sicilden terkin edilir
ve borçluya buna ilişkin bir belge verilir.
MADDE 41. - 2004 sayılı Kanunun 148 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki
148/a maddesi eklenmiştir.
Adres gösterme zorunluluğu:
MADDE 148/a. - İpotek sözleşmesinin tarafları veya ipotekli taşınmazı
daha sonra satın alanlar ya da bunların
halefleri, tapu sicili müdürlüğüne yurt içinde bir tebligat adresi bildirmek
zorundadırlar. Aksi takdirde ilgililerin tescil talebi, tapu sicili
müdürlüğünce reddolunur.
Adresin değiştirilmesi tapu
sicil müdürlüğüne bildirilmesi hâlinde sonuç doğurur. Yeni adresin
bildirilmemesi hâlinde tebligatların eski adrese ulaştığı tarih tebellüğ tarihi
sayılır.
MADDE 42. - 2004 sayılı Kanunun 150/b maddesinin birinci cümlesinden sonra gelmek
üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
Şu kadar ki, bu şekilde işlem yapılması 132 ve 135 inci maddelerdeki hakları ortadan kaldırmaz.
MADDE 43. - 2004 sayılı Kanunun 150/ı maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
Madde 150/ı. - Borçlu cari hesap
veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdî veya gayrinakdi bir
krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve
şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf,
krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli
kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi
kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine
ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde
yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle
tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını
gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü
149 uncu madde uyarınca işlem yapar. Şu kadar ki, krediyi kullanan tarafın
hesap özetine ve borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi
nedeniyle tazmin talebine, kendisine tebliğ edildiği veya 68/b maddesi
gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde noter
aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle tetkik merciine
şikâyette bulunmak hakkı saklıdır. Bu takdirde krediyi kullandıran taraf
alacağını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa,
krediyi kullanan tarafın şikâyeti reddedilir. Tetkik merciinde yapılan inceleme
sırasında, borçlu, borcun sona erdiğine veya ertelendiğine ilişkin resmî veya
imzası ikrar edilmiş bir belge sunmadıkça takibin durdurulmasına karar
verilemez. Hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki
üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması Türk Medenî
Kanununun 887 nci maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer.
MADDE 44. - 2004 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin ikinci
fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "kararı," kelimesinden sonra
"karar tarihinde," ibaresi eklenmiş; ikinci ve üçüncü cümlesinde yer
alan "trajı" kelimeleri "tirajı" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 45. - 2004 sayılı Kanunun 168 inci maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı
bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
6. İtiraz edilmediği ve borç
ödenmediği takdirde on gün içinde 74 üncü maddeye, itiraz edilip de
reddedildiği takdirde ise üç gün içinde 75 inci maddeye göre mal beyanında
bulunması ve bulunmazsa hapisle tazyik edileceği, mal beyanında bulunmaz veya
hakikate aykırı beyanda bulunursa ayrıca hapisle cezalandırılacağı ihtarı.
MADDE 46. - 2004 sayılı Kanunun 169/a maddesinin birinci
ve ikinci fıkraları ile altıncı fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Tetkik mercii hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. Tetkik mercii hâkimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir.
Tetkik mercii hâkimi, borçlunun
itiraz dilekçesine ekli olarak ibraz ettiği belgelerden borcun itfa veya imhal
edildiği veya senedin metninden zamanaşımına uğradığı veya borçlunun borçlu
olmadığı yahut icra dairesinin yetkili olmadığı kanaatine varırsa, daha evvel
itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten
durdurulmasına karar verebilir.
Borçlunun itirazının tetkik
merciince esasa ilişkin nedenlerle kabulü hâlinde kötü niyeti veya ağır kusuru
bulunan alacaklı, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak
üzere; takip muvakkaten durdurulmuş ise
bu itirazın reddi hâlinde borçlu, diğer tarafın isteği üzerine takip konusu
alacağın yüzde kırktan aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilir.
MADDE 47. - 2004 sayılı Kanunun 170 inci maddesinin
üçüncü fıkrası ile dördüncü fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Tetkik mercii, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkâr edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır. İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir. Borçlu menfi tespit veya istirdat davası açarsa, hükmolunan tazminatın ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve davanın borçlu lehine sonuçlanması hâlinde daha önce hükmedilmiş olan tazminat ve para cezası kalkar.
Tetkik mercii, itirazın kabulüne
karar vermesi hâlinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru
bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde
yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para
cezasına mahkûm eder.
MADDE 48. - 2004 sayılı Kanunun 170/b maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Madde 170/b. - 61 inci maddenin ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları ve 62 ilâ 72 nci maddeler bu fasıl hükümlerine aykırı olmadıkça, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip hakkında da uygulanır.
MADDE 49. - 2004 sayılı Kanunun 179 uncu maddesi başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Sermaye şirketleri ile
kooperatiflerin iflâsı:
Madde 179. - Sermaye şirketleri
ile kooperatiflerin borçlarının aktifinden fazla olduğu idare ve temsil ile
vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise
tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit
edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflâsına karar verilir. Şu
kadar ki, idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan
biri, şirket veya kooperatifin malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün
olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflâsın ertelenmesini
isteyebilir. Mahkeme projeyi ciddî ve inandırıcı bulursa, iflâsın ertelenmesine
karar verir. İyileştirme projesinin ciddî ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi
ve belgelerin de mahkemeye sunulması zorunludur.
Mahkeme, gerekli görürse idare
ve temsille vazifelendirilmiş kimseleri ve alacaklıları dinleyebilir. İflâsın
ertelenmesi talepleri öncelikle ve ivedilikle sonuçlandırılır.
MADDE 50. - 2004 sayılı Kanunun 179 uncu maddesinden
sonra gelmek üzere aşağıdaki 179/a ve 179/b maddeleri eklenmiştir.
Erteleme tedbirleri:
MADDE 179/a. - İflâsın
ertelenmesine karar veren mahkeme, şirketin veya kooperatifin malvarlığının
korunması için gerekli her türlü tedbiri iyileştirme projesini de göz önünde
tutarak alır.
Mahkeme erteleme kararı ile
birlikte kayyım atanmasına karar verir. Mahkeme, yönetim organının yetkilerini
tümüyle elinden alıp kayyıma verebileceği gibi yönetim organının karar ve
işlemlerinin geçerliliğini kayyımın onayına
bağlı kılmakla da yetinebilir.
İflâsın ertelenmesi kararında
kayyımın görev ve yetkileri ayrıntılı olarak
gösterilir.
Mahkeme erteleme kararının hüküm
fıkrasını 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan eder ve gerekli
bildirimleri yapar.
Erteleme kararının etkileri:
MADDE 179/b. - Erteleme kararı
üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak
üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur; bir takip
muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.
Erteleme sırasında taşınır,
taşınmaz veya ticarî işletme rehniyle
temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip
başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir; ancak bu takip
nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı
gerçekleştirilemez. Bu durumda erteleme süresince işleyecek olup mevcut rehinle
karşılanamayacak faizler teminatlandırılmak zorundadır.
206 ncı maddenin birinci
sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir.
Erteleme süresi azami bir
yıldır. Bu süre kayyımın verdiği rapor dikkate alınarak bir yıl daha
uzatılabilir. Kayyım, mahkemenin belirleyeceği sürelerde faaliyetleri ve
işletmenin durumu konusunda düzenli olarak mahkemeye rapor verir.
İflâsın ertelenmesi talebinin
reddi ya da erteleme süresi sonunda iyileşmenin mümkün olmadığının tespiti
üzerine mahkeme, şirketin veya kooperatifin iflâsına karar verir. Erteleme
süresi dolmamakla birlikte, mahkeme kayyımın verdiği raporlardan şirketin veya
kooperatifin malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varırsa,
erteleme kararını kaldırarak şirketin veya kooperatifin iflâsına karar
verebilir.
MADDE 51. - 2004 sayılı Kanunun 185 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki
cümle eklenmiştir.
Ancak, rehin sahibi alacaklı, istediği takdirde iflâstan sonra da masaya karşı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir.
MADDE
52. -
2004 sayılı Kanunun 206 ncı maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Teminatlı olup da rehinle
karşılanmamış olan veya teminatsız bulunan alacaklar masa mallarının satış
tutarından, aşağıdaki sıra ile verilmek üzere kaydolunur:
Birinci sıra:
A) İşçilerin, iş ilişkisine
dayanan ve iflâsın açılmasından önceki
bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları
ile iflâs nedeniyle iş ilişkisinin sona
ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları,
B) İşverenlerin, işçiler için
yardım sandıkları veya sair yardım teşkilatı kurulması veya bunların
yaşatılması maksadıyla meydana gelmiş ve tüzel kişilik kazanmış bulunan
tesislere veya derneklere olan borçları,
C) İflâsın açılmasından önceki
son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan ve nakden ifası gereken aile hukukundan
doğan her türlü nafaka alacakları.
İkinci sıra:
Velâyet ve vesayet nedeniyle malları
borçlunun idaresine bırakılan kimselerin bu ilişki nedeniyle doğmuş olan tüm
alacakları;
Ancak bu alacaklar, iflâs, vesayet veya velâyetin devam ettiği
müddet yahut bunların bitmesini takip eden yıl içinde açılırsa imtiyazlı alacak
olarak kabul olunur. Bir davanın veya takibin devam ettiği müddet hesaba
katılmaz.
Üçüncü sıra:
Özel kanunlarında imtiyazlı
olduğu belirtilen alacaklar.
Dördüncü sıra:
İmtiyazlı olmayan diğer bütün
alacaklar.
Bir ve ikinci sıradaki
müddetlerin hesaplanmasında aşağıdaki süreler hesaba katılmaz:
1. İflâsın açılmasından önce
mühlet de dahil olmak üzere geçirilen konkordato süresi.
2. İflâsın ertelenmesi süresi.
3. Alacak hakkında açılmış olan
davanın devam ettiği süre.
4. Terekenin iflâs hükümlerine
göre tasfiyesinde, ölüm tarihinden tasfiye kararı verilmesine kadar geçen süre.
MADDE 53. - 2004 sayılı Kanunun 222 nci maddesi başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Toplantı veya karar nisabının
oluşmaması:
Madde 222. - Alacaklılar toplanması mümkün olmazsa veya karar nisabı oluşmazsa durum tespit olunur. Bu hâlde daire, ikinci alacaklılar toplanmasına kadar masayı idare eder ve tasfiyeye başlar.
MADDE 54. - 2004 sayılı Kanunun 223 üncü maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
İflâs idaresi toplantıları,
idare memurlarının veya herhangi bir alacaklının gündem belirlemek suretiyle
yapacağı talep üzerine iflâs dairesi müdürünün toplantı gününden en az yedi gün
önce göndereceği çağrı üzerine yapılır. İflâs idaresi, kararlarını çoğunlukla alır;
ancak toplantıya her üç iflâs idare memurunun da katılmaması hâlinde iflâs
dairesi müdürü iflâs idaresinin görevini yüklenir ve iflâs idaresi adına tek
başına karar alır. Toplantıya iflâs idaresi memurlarından birinin veya ikisinin
iştiraki hâlinde iflâs dairesi müdürü de bu toplantıya katılır. Karar
alınamaması hâlinde iflâs dairesi müdürünün oyu doğrultusunda işlem yapılır.
İflâs masasına alacaklı olarak müracaat eden alacaklılar, tebligata elverişli
adres göstermek ve Adalet Bakanlığınca çıkarılacak tarifede gösterilecek yazı
ve tebliğ masrafları için avans vermek suretiyle iflâs idaresince alınacak
kararların kendilerine tebliğini isteyebilirler. Bu muameleyi yaptırmış
alacaklılar hakkında iflâs idare memurunun kararlarına karşı kanun yolları kendilerine
tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar.
MADDE 55. - 2004 sayılı Kanunun 226 ncı maddesinin ikinci
fıkrasında yer alan "ikiyüzbin" ibaresi "ikimilyar" olarak
değiştirilmiştir.
MADDE 56. - 2004 sayılı Kanunun 239 uncu maddesi başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Toplantı ve karar nisabının
oluşmaması:
Madde 239. - Alacaklıların
toplanması mümkün olmazsa veya karar nisabı oluşmazsa durum tespit olunur. Bu
halde iflâs idaresi tasfiye kapanıncaya kadar işe devam eder.
MADDE 57. - 2004
sayılı Kanunun 250 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 250. - Dağıtıma yukarıdaki
maddede yazılı bırakılma müddeti bittikten
sonra başlanır. Şikâyet vaki olmuşsa, dağıtım bu şikâyet üzerine
verilecek kararın dağıtıma etkili olabileceği oranda ertelenebilir. 144 üncü
madde hükümleri burada da uygulanır. Tâlikî bir şarta veya belirli olmayan bir
vadeye bağlı alacaklar için ayrılan paylar hakkında 9 uncu madde hükümleri
uygulanır.
MADDE 58. - 2004 sayılı Kanunun 251 inci maddesinin ikinci
fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı fıkraya
aşağıdaki cümle eklenmiştir.
196 ncı madde hükmü saklı kalmak kaydıyla, aciz vesikası 143 üncü maddede yazılı olan hukukî sonuçları doğurur.
Müflise yeni mal iktisap etmediği itirazında
bulunma imkânını sağlamak niyetiyle üçüncü kişinin hak sahibi kılındığı ama
müflisin fiilen tasarruf ettiği mallar, üçüncü kişi bu durumu biliyor veya
bilmesi gerekiyorsa, yeni mal sayılır.
MADDE 59. - 2004 sayılı Kanunun 257 nci maddesinin
başlığı "İhtiyatî haciz şartları", birinci fıkrasında yer alan
"borcun" ibaresi "para borcunun" olarak ve ikinci
fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan "kaçarsa" ibaresi
"kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli
işlemlerde bulunursa;" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 60. - 2004 sayılı Kanunun 258 inci maddesine aşağıdaki fıkra son fıkra olarak
eklenmiştir.
İhtiyatî haciz talebinin reddi hâlinde alacaklı kanun yoluna başvurabilir.
MADDE 61. - 2004 sayılı Kanunun 261 inci maddesine aşağıdaki fıkra son fıkra olarak eklenmiştir.
İhtiyatî haczin infazı ile ilgili şikâyetler infazı yapan icra dairesinin bağlı olduğu tetkik merciine yapılır.
MADDE 62. - 2004 sayılı Kanunun 264 üncü maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
İhtiyatî haciz, alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulmuş veya alacaklı birinci fıkraya göre mahkemede dava açmış ise, esas hakkında verilecek hükmün mahkemece tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklı takip talebinde bulunmaya mecburdur.
MADDE 63. – 2004 sayılı Kanunun 265 inci maddesinin başlığı "İhtiyatî haciz kararına itiraz ve temyiz" olarak ve birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aşağıdaki fıkralar ikinci ve son fıkra olarak eklenmiştir.
Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.
Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir.
İtiraz üzerine verilen karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Yargıtay bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. Temyiz, ihtiyatî haciz kararının uygulanmasını durdurmaz.
MADDE 64. - 2004 sayılı Kanunun 268 inci maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
261 inci maddeye göre ihtiyaten
haczedilen mallar, ihtiyatî haciz kesin hacze dönüşmeden önce diğer bir
alacaklı tarafından bu Kanuna veya diğer kanunlara göre haczedilirse, ihtiyatî
haciz sahibi alacaklı, bu hacze 100 üncü maddedeki şartlar dairesinde
kendiliğinden ve muvakkaten iştirak eder. Rehinden önce ihtiyatî veya icrai
haciz bulunması hâlinde âmme alacağı dahil hiçbir haciz rehinden önceki hacze
iştirak edemez.
MADDE 65. - 2004 sayılı Kanunun 269/a maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 269/a. - Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine tetkik merciince tahliyeye karar verilir.
MADDE 66. - 2004 sayılı Kanunun 280 inci maddesinin
başlığı "Zarar verme kastından dolayı iptal" olarak ve birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Malvarlığı borçlarına yetmeyen
bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler,
borçlunun içinde bulunduğu malî durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer
tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu
hâllerde iptal edilebilir. Şu kadar ki, işlemin gerçekleştiği tarihten itibaren
beş yıl içinde borçlu aleyhine haciz veya
iflâs yoluyla takipte bulunulmuş olmalıdır.
MADDE 67. - 2004 sayılı Kanunun 285 inci maddesinin
başlığından önce gelmek üzere "I. ADÎ KONKORDATO" üst başlığı
eklenmiş, 285 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş
ve bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş, diğer fıkralar
buna göre teselsül ettirilmiştir.
Konkordato hükümlerinden
yararlanmak isteyen herhangi bir borçlu, tetkik merciine gerekçeli bir dilekçe
ve bir konkordato projesi verir. Bu projeye ayrıntılı bir bilanço, gelir
tablosu ve defter tutmaya mecbur şahıslardan ise defterlerinin durumunu
bildiren bir cetvel ekler. Bu cetvelde, özellikle Türk Ticaret Kanununun 66 ncı
maddesi hükmünce tutulması mecburi olan defterlerin hepsinin tutulmuş olup
olmadıkları gösterilir.
İflâs talebinde bulunabilecek
her alacaklı, gerekçeli bir dilekçeyle, tetkik merciinden borçlu hakkında
konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir.
Konkordato talebi üzerine tetkik
mercii, gerekli gördüğü takdirde, borçlunun malvarlığının muhafazası için 290
ıncı maddenin ikinci fıkrasındaki tedbirleri emreder.
MADDE 68. - 2004 sayılı Kanunun 286 ncı maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye ikinci fıkradan
sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Tetkik mercii borçluyu ve
talepte bulunmuş ise alacaklıyı dinledikten sonra borçlunun durumunu,
malvarlığı ve gelirlerini, taahhütlerini yerine getirmesine engel olan
sebepleri ve konkordatonun başarı ihtimalini göz önünde tutarak, projenin
alacaklıları zarara sokmak kastından âri olup olmadığına göre konkordato
talebinin uygun olup olmadığına karar verir.
Konkordato talebinin reddine
ilişkin kararı, tefhiminden itibaren on gün içinde borçlu veya talep sahibi
alacaklı temyiz edebilir.
MADDE 69. - 2004 sayılı Kanunun 287 nci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
Madde 287. - Konkordato talebi 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usule göre ilân edilir. Konkordato talebinin ilânından itibaren on gün içinde alacaklılar itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hâl bulunmadığını ileri sürerek tetkik merciinden konkordato talebinin reddini isteyebilir.
Talep uygun görülürse tetkik
mercii borçluya en fazla üç aylık bir mühlet verir ve aynı zamanda gerekli
bilgi ve tecrübeye sahip Türk vatandaşlarından bir veya birkaç komiser tayin
eder. Birden fazla komiser tayin edilmesi hâlinde tetkik mercii bu kişilerin
görev ve yetki alanlarını belirler.
Konkordato komiseri, kusurundan
doğan zararlardan sorumludur.
Komiser, borçlunun faaliyetine
nezaret eder ve 290 ve devamı maddelerde verilen görevleri yapar. Ayrıca
komiser, tetkik merciinin talebi hâlinde ara raporlar verir ve alacaklıları
konkordato süreci hakkında bilgilendirir.
8, 10, 11, 16, 21 ve 359 uncu
maddeler hükümleri kıyas yoluyla komiserler hakkında da uygulanır.
İşin niteliği gerekli kılıyorsa
komiserin teklifi üzerine mühlet, alacaklılar da dinlendikten sonra en fazla
iki ayı geçmemek üzere uzatılabilir.
Borçlunun malvarlığının muhafaza
edilmesi için gerekli ise veya konkordatonun gerçekleşmeyeceği açıkça
anlaşılıyorsa, konkordato mühleti komiserin talebi üzerine mühletin sona
ermesinden önce kaldırılabilir. Bu takdirde borçlu ve alacaklılar dinlenir.
299, 300 ve 301 inci maddeler kıyas
yoluyla uygulanır.
İhtiyatî tedbir yoluyla da olsa, borçluya karşı başlamış olan takiplerin konkordato mühletinin bitiminden sonraki dönem içinde durdurulmasına veya borçluya karşı yeni takip yapılamayacağına karar verilemez.
MADDE 70. - 2004 sayılı Kanunun 288 inci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 288. - Tetkik merciince
mühlet, karar tarihinde yurt düzeyinde tirajı en yüksek beş gazeteden birinde
ilân olunur ve icra dairesi ile tapu dairesine bildirilir. Borçlu bir tacir ise
ticaret sicili memurluğuna ve deniz ticaretiyle meşgul ise ayrıca gemi sicil
memurluğuna da haber verilir. Borçlunun gemisi sicile kayıtlı olduğu takdirde
gemi sicil memuru, konkordato mehli hakkında sicile şerh verir. Bu şerh Türk
Ticaret Kanununun 879 uncu maddesindeki şerhin hukukî neticesini meydana
getirir. Mühlet kararı ayrıca diğer lazım gelen yerlere bildirilir.
MADDE 71. - 2004 sayılı Kanunun 289 uncu maddesi başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Mühletin alacaklılar bakımından
sonuçları:
Madde 289. - Mühlet içinde
borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere
hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyatî haciz
kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak
düşüren müddetler işlemez.
Mühlet sırasında taşınır veya
taşınmaz rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi
yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir;
ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı
gerçekleştirilemez.
206 ncı maddenin birinci
sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir.
Konkordato aksine hüküm
içermediği takdirde mühlet, rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz
işlemesini durdurur.
Takas bu Kanunun 200 ve 201 inci
maddelerine tâbidir. Bu maddelerin uygulanmasında konkordato mühletinin veya
iflâsın ertelenmesi kararının ilânı tarihi esas alınır.
MADDE 72. - 2004 sayılı Kanunun 290 ıncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
Mühletin borçlu bakımından
sonuçları:
Madde 290. - Borçlu, komiserin
nezareti altında işlerine devam edebilir. Şu kadar ki, tetkik mercii bazı
işlemlerin geçerli olarak ancak komiserin katılımı ile yapılmasına veya
borçlunun yerine komiserin işletmenin faaliyetini devam ettirmesine karar
verebilir.
Borçlu, tetkik merciinin izni
dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz, taşınmaz
ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemez ve takyit edemez
ve ivazsız tasarruflarda bulunamaz. Aksi hâlde yapılan işlemler hükümsüzdür.
Borçlu bu hükme yahut komiserin
ihtarlarına aykırı davranırsa veya iyi niyetinden şüpheyi haklı gösterir bir
harekette bulunursa tetkik mercii komiserin raporu üzerine, mümkün ise borçluyu
ve gerektiğinde alacaklıları dinledikten sonra borçlunun malları üzerindeki
tasarruf yetkisini veya mühleti kaldırabilir.
299, 300 ve 301 inci maddeler
hükmü kıyas yoluyla uygulanır.
MADDE 73. - 2004 sayılı Kanunun 291 inci maddesi başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Defter tutulması ve rehinli
malların kıymetinin takdiri:
Madde 291. - Komiser, tayinini
müteakip borçlunun mevcudunun bir defterini yapar ve malların kıymetlerini
takdir eder. Borçlunun başka yerlerde malları varsa bu muamele o yer icra
dairesi marifetiyle yaptırılabilir.
Komiser rehinli malların
kıymetinin takdirine ilişkin kararını alacaklıların incelemesine hazır tutar;
kıymet takdiri kararı alacaklılar toplantısından önce yazılı olarak rehinli
alacaklılara ve borçluya bildirilir.
İlgililer, on gün içinde ve
masrafları önceden vermek kaydıyla, tetkik merciinden rehinli malların
kıymetini yeniden takdir etmesini isteyebilir. Eğer yeni kıymet takdiri bir
alacaklı tarafından istenmiş ve takdir edilen kıymet, kayda değer bir şekilde
değişmişse alacaklı borçludan masraflarının ödenmesini talep edebilir.
MADDE 74. - 2004 sayılı Kanunun 292 nci maddesi başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Alacaklıları davet ve
alacakların bildirilmesi:
Madde 292. - Alacaklılar,
komiser tarafından ilân tarihinden itibaren yirmi gün içinde alacaklarını
bildirmeye mühlet kararının yayımlandığı gazetede yapılacak ilânla davet
olunur. Ayrıca, ilânın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile
gönderilir. İlânda, hilafına hareket eden alacaklıların bilançoda kayıtlı
olmadıkça konkordato müzakeresine kabul edilmeyecekleri ihtarı da yazılır.
Aynı ilânda komiser; yukarıdaki
fıkrada yazılı müddet geçtikten sonra olmak üzere, konkordato teklifini
müzakere etmek için alacaklıları muayyen bir gün ve saatte toplanmaya davet
eder ve toplantıdan önceki on gün içinde belgeleri inceleyebileceklerini bildirir.
MADDE 75. - 2004 sayılı Kanunun 296 ncı maddesi başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Konkordatonun mahkemede
incelenmesi:
Madde 296. - Toplanmayı takip
eden on gün bittikten sonra komiser konkordatoya ilişkin bütün belgeleri ve bu
süre içinde iltihak eden olmuşsa bunları da dikkate alarak, konkordatonun kabul
edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu
ticaret mahkemesine tevdi eder ve durumu ilgili tetkik merciine bildirir.
Mahkeme, komiseri dinledikten
sonra ve her hâlde mühlet içinde kısa bir zamanda kararını verir. Karar vermek
için tayin olunan duruşma günü, mühlet kararının yayımlandığı gazetede ilân
edilir. İtiraz edenlerin haklarını müdafaa için duruşmada bulunabilecekleri de
ilâna yazılır.
MADDE 76. - 2004 sayılı Kanunun 297 nci maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Konkordato, kaydedilmiş olan
alacaklıların yarısını ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından
imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır.
MADDE 77. - 2004 sayılı Kanunun 298 inci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 298. - Yukarıdaki hükümler dairesinde yapılan konkordato teklifinin tasdiki aşağıdaki şartların tahakkukuna bağlıdır:
1- Teklif edilen meblağın
borçlunun kaynakları ile orantılı olması (Mahkeme borçluya intikâl edebilecek
malları da dikkate alabilir.).
2- Malvarlığının terki suretiyle
konkordatoda, paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi
tarafından teklif edilen meblağın,
iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla
olacağının öngörülmesi.
3- Konkordato işlemlerinin
yerine getirilmesini, alacakları kabul edilmiş olan imtiyazlı alacakların
tamamen ödenmesini ve mühlet sırasında komiserin onayıyla akdedilmiş borçların
ifasını sağlamak için, bu alacaklılardan her biri özel olarak ve açıkça kendi
alacağı bakımından vazgeçmedikçe, yeterli teminatın gösterilmesi.
4- Konkordatonun tasdikinin
gerektirdiği yargılama masrafları ve ilâm harçlarının tasdik kararından önce,
borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.
Hâkim, konkordato teklifini
yetersiz bulması hâlinde re'sen veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmeyi
yapabilir.
MADDE 78. - 2004 sayılı Kanunun 298 inci maddesinden
sonra gelmek üzere 298/a maddesi eklenmiştir.
Rehinli taşınır veya taşınmazın
paraya çevrilmesinin ertelenmesi:
MADDE 298/a. - Konkordatoyu
tasdik eden hâkim, borçlunun talebi üzerine, tasdik kararından itibaren en
fazla bir yılı geçmemek ve erteleme süresince işleyecek olup mevcut rehinle
karşılanamayan faizler teminatlandırılmak kaydıyla, rehinli taşınır veya
taşınmazın konkordato talebinden önceki bir alacak nedeniyle satışını
erteleyebilir. Ancak, bu ertelemenin yapılabilmesi için rehinli alacağın
konkordato talebinden önceki yıla ait faizlerinin ödenmiş olması lazımdır.
Borçlu ayrıca taşınmazın veya
ticarî işletme rehni konusu unsurların
işletmenin çalışması için kendisine gerekli olduğunu ve paraya çevirmenin
ekonomik varlığını tehlikeye sokacağını gerçeğe yakın bir şekilde ispat
etmelidir.
İlgili rehinli alacaklılar
yazılı görüşlerini konkordatonun tasdikine ilişkin görüşmelerden önce sunmaya
davet edilirler; bu alacaklılar ayrıca tasdik duruşmasına bizzat çağırılırlar.
Borçlu, rehinli taşınır veya
taşınmazı rızasıyla devreder, iflâs eder veya ölürse, paraya çevirmenin
ertelenmesi kendiliğinden hükümsüz hâle gelir.
İlgili alacaklının talebi
üzerine ve borçluyu dinledikten sonra, konkordatoyu tasdik eden hâkim paraya
çevirmenin ertelenmesi kararını, alacaklı şu hâllerden birinin mevcudiyetini
gerçeğe yakın bir şekilde ispat ederse iptal eder:
1- Borçlu paraya çevirmenin
ertelenmesini yanlış bilgiler vermek suretiyle elde etmişse.
2- Serveti ve gelirleri artmış
ve borcu ekonomik varlığını tehlikeye sokmadan ödeyebilecekse.
3- Rehinli taşınır veya taşınmazın paraya çevrilmesi borçlunun ekonomik varlığını artık tehlikeye sokmayacaksa.
MADDE 79. - 2004 sayılı Kanunun 300 üncü maddesinin
birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "yurt sathında trajı en
yüksek beş gazeteden birinde" ibaresi "mühlet kararının yayımlandığı
gazetede" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 80. - 2004 sayılı Kanunun 301 inci maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Konkordato tasdik olunmaz yahut
mühlet kaldırılırsa, borçlu iflâsa tâbi kişilerden olmasa bile, alacaklılardan
birinin 300 üncü maddeye göre yapılacak ilândan itibaren on gün içinde vuku
bulacak talebi üzerine borçlunun derhâl iflâsına karar verilir.
MADDE 81. - 2004 sayılı Kanunun 302 nci maddesinin
birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "yedi" ibaresi
"on" olarak değiştirilmiş ve maddenin sonuna aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
İcra takibi sonucunda kesinleşmiş alacaklar
ile ilâma bağlı alacaklara ilişkin
haklar saklıdır.
MADDE 82. - 2004 sayılı Kanunun 303 üncü maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 303. - Tasdik edilen konkordato, alacakları mühlet kararından önce veya komiserin onayı olmaksızın konkordatonun tasdikine kadar doğmuş bütün alacaklar için mecburidir. Rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ile bu Kanunun 206 ncı maddesinin birinci fıkrasında sayılan Devlet alacakları müstesnadır.
Mühlet içinde komiserin onayıyla
akdedilmiş borçlar, malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki
bir iflâsta masa borcu sayılır.
Konkordatonun tasdiki kararında
alacaklıların hangi ölçüde alacaklarından vazgeçtiği, borçlunun borçlarını
nasıl ödeyeceği ve gerekirse sağlanacak teminatlar belirtilir. Kararda komiser
veya uzman bir kişi tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak
için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla
görevlendirilebilir. Bu takdirde görevlendirilen kişi, borçlunun işletmesinin
durumu ve borçlarını konkordato projesi uyarınca ödeme kabiliyetini
muhafaza edip etmediği konusunda iki
ayda bir tasdik kararını veren mahkemeye rapor tevdi eder; alacaklılar bu
raporu inceleyebilirler.
MADDE 83. - 2004 sayılı Kanunun 309 uncu maddesinin "İflâstan sonra
konkordato" başlığı "Şartları ve hükümleri" şeklinde
değiştirilmiş, üst başlık olarak "II. İFLÂSTAN SONRA KONKORDATO"
ibaresi eklenmiş ve üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Paraya çevirme ticaret mahkemesi
tasdik hakkında bir karar verinceye kadar ertelenir.
MADDE 84. - 2004 sayılı Kanuna 309 uncu maddesinden sonra
gelmek üzere "III. MALVARLIĞININ TERKİ SURETİYLE KONKORDATO" üst
başlığı altında 309/a ilâ 309/l maddeleri eklenmiştir.
III. MALVARLIĞININ TERKİ
SURETİYLE KONKORDATO
Genel olarak:
MADDE 309/a.- Malvarlığının
terki suretiyle konkordato ile alacaklılara, borçlunun malvarlığı üzerinde
tasarruf etmek veya bu malların tamamını ya da bir kısmını üçüncü kişiye
devretmek yetkisi verilir.
Alacaklılar haklarını konkordato
tasfiye memurları ve alacaklılar kurulu aracılığıyla kullanırlar. Konkordato
tasfiye memurları ve alacaklılar kurulu konkordato talebi hakkında karar veren
alacaklılar tarafından seçilir. Konkordato tasfiye memuru tetkik merciinin
seçime ilişkin kararı onaylamasından sonra göreve başlar. Konkordato komiseri
de tasfiye memuru olabilir.
Zorunlu içeriği:
MADDE 309/b. - Malvarlığının
terki suretiyle konkordato aşağıdaki hususları içerir:
1- Alacaklıların malların
tasfiyesi ya da üçüncü kişiye devri suretiyle karşılanamayan alacaklarından
feragat edip etmedikleri, feragat etmiyorlarsa borçlunun sorumluluğunun ne
olduğu.
2- Konkordato tasfiye memurları
ile alacaklılar kurulu üyelerinin belirlenmesi ve bunların yetkileri.
3- Kanun tarafından
belirlenmemişse, malların tasfiye usulü ve eğer mallar üçüncü kişiye
devredilecekse, bu devrin şekli ve teminatlandırılması.
4- Alacaklılara yönelik
ilânların Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi yanında tasdik tarihinde yurt
düzeyinde yayınlanan tirajı en yüksek beş gazeteden biriyle yapılacağı.
Konkordato kapsamı dışında kalan
mallar varsa bunlar açıkça belirtilir.
Tasdikin sonuçları:
MADDE 309/c. - Malvarlığının
terki suretiyle konkordatonun tasdikine ilişkin kararın kesinleşmesinden
itibaren, borçlu malları üzerinde tasarruf edemez ve bu mallar hakkında
tasarruf yetkisine sahip kişilerin imza yetkisi sona erer.
Borçlu ticaret siciline kayıtlı
ise ticaret unvanına "konkordato tasfiyesi hâlinde" sözcükleri
eklenir. Konkordato masası, konkordato kapsamına girmeyen borçlardan dolayı bu
unvan altında takip edilir.
Konkordato tasfiye memurları
konkordato masasının muhafazası ve paraya çevrilmesi veya lüzumu hâlinde
malların devri için gerekli bütün işlemleri yerine getirir.
Konkordato tasfiye memurları
mahkemelerde konkordato masasını temsil eder. 228 inci madde kıyas yoluyla
uygulanır.
Konkordato tasfiye memurlarının
hukukî durumu:
MADDE 309/ç. - Konkordato
tasfiye memurları alacaklılar kurulunun nezaret ve denetimine tâbidir.
Konkordato tasfiye memurlarının malvarlığının paraya çevrilmesine ilişkin
kararlarına karşı öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde alacaklılar kurulu
nezdinde itiraz edilebilir ve bu kurulun kararlarına karşı da şikâyet yoluna
başvurulabilir.
8, 9, 10, 11, 21 ve 359 uncu
maddeler konkordato tasfiye memurlarının işlemlerinde de kıyas yoluyla
uygulanır.
Paylaştırmaya katılacak
alacaklıların belirlenmesi:
MADDE 309/d. - Tasfiyeden elde
edilen hasılatın paylaşımına katılacak olan alacaklıları ve sıralarını
belirlemek üzere konkordato tasfiye memurları, alacaklılara yeni bir davet
yapmaya gerek kalmaksızın, sadece ticarî defterlere ve yapılan alacak
kayıtlarına dayanarak bir sıra cetveli hazırlar ve bu sıra cetvelini
alacaklıların incelemesine hazır tutar.
230 ilâ 236 ncı maddeler kıyas
yoluyla uygulanır.
Paraya çevirme:
MADDE 309/e. - Konkordato
masasını oluşturan malvarlığı ayrı ayrı veya bir bütün hâlinde paraya çevrilir.
Paraya çevirme, eğer bir alacak söz konusu ise bu alacağın tahsili veya talep
hakkının satılması, diğer mallar için pazarlık veya açık artırma yoluyla
gerçekleştirilir.
Paraya çevirmenin usulü ve
zamanı konkordato tasfiye memurlarının teklifi üzerine alacaklılar kurulunca
kararlaştırılır.
Rehinli taşınmazlar:
MADDE 309/f. - Malların üçüncü
kişiye devredildiği hâller dışında, rehinli taşınmazların konkordato tasfiye
memurları tarafından pazarlık suretiyle satışı ancak, rehinli taşınmazın satış
bedelinden alacağını tahsil edemeyen rehinli alacaklıların muvafakatıyla
mümkündür. Aksi takdirde, söz konusu taşınmazlar ancak açık artırma yoluyla
paraya çevrilebilir. Taşınmaz üzerindeki irtifaklar, taşınmaz yükleri,
ipotekler ve şerh edilmiş kişisel hakların varlığı ve sırası, sıra cetveline
göre belirlenir.
Taşınır rehinleri:
MADDE 309/g. - Alacağı taşınır
rehniyle temin edilmiş olan alacaklılar rehinli taşınırları konkordato tasfiye
memurlarına tevdi etmek zorunda değildirler. Konkordatoda başka bir süre
öngörülmedikçe, rehinli alacaklılar rehinli taşınırı uygun gördükleri zamanda,
rehnin paraya çevrilmesi yoluyla veya rehin sözleşmesinde yetki verilmişse
pazarlık yoluyla ya da borsada satmak suretiyle paraya çevirebilirler.
Ancak, rehnin paraya çevrilmesi
konkordato masasının yararına ise, konkordato tasfiye memurları rehinli
alacaklıya rehinli malı altı ay içinde paraya çevirmesi için yetki verebilir.
Konkordato tasfiye memurları rehinli alacaklıya, aynı zamanda 336/a maddesinde
öngörülen cezayı da hatırlatarak, bu süre içinde paraya çevirme işlemini
gerçekleştirmediği takdirde rehinli malı kendilerine teslim etmesini, haklı bir
sebep olmaksızın teslim etmezse rüçhan hakkından mahrum kalacağını ihtar eder.
Tahsili güç ve ihtilaflı
hakların alacaklılara devri:
MADDE 309/ğ. - Alacaklılar
kurulu, konkordato tasfiye memurlarının teklifi üzerine ihtilaflı veya tahsili
güç bir alacaktan, özellikle bir iptal davasından, borçlunun organlarına veya
çalışanlarına karşı sorumluluk davasından vazgeçerse, alacaklıları yazıyla veya
ilân yoluyla haberdar eder ve 245 inci maddeye uygun olarak bu iddiaların takibi hakkını devretmeyi
teklif eder.
Paraların paylaştırılması:
MADDE 309/h. - Konkordato
tasfiye memurları, geçici de olsa her dağıtımdan önce, bir pay cetveli düzenler
ve payının miktarını her alacaklıya
bildirir; konkordato tasfiye memurları pay cetvelini on gün süreyle iflâs dairesinde alacaklıların incelemesine
hazır tutar. Pay cetveline karşı şikâyet yoluna başvurulabilir.
Konkordato tasfiye memurları,
pay cetveli ile birlikte masrafları da içeren son hesabı iflâs dairesine tevdi
ederler.
Rehin açığı:
MADDE 309/ı. - Geçici pay
cetvelinin tevdii sırasında rehni paraya çevrilmiş bulunan rehinli alacaklılar,
alacaklarının açık kalan kısmı için geçici dağıtıma katılırlar. Açık kalan kısım
konkordato tasfiye memurları tarafından belirlenir ve bu karara karşı şikâyet
yoluna gidilebilir.
Geçici pay cetvelinin tevdii
sırasında rehin paraya çevrilmemişse, rehinli alacaklı komiser tarafından açık
kalacağı öngörülmüş olan miktar için dağıtıma katılır. Rehnin paraya
çevrilmesinden elde edilen bedelin öngörülen miktarın altında kaldığını
ispatlayan rehinli alacaklı, buna
tekabül eden ödemelere hak kazanır.
Rehnin paraya çevrilmesinden
elde edilen bedel ile o zamana kadar yapılan geçici ödemeler toplamı alacak
tutarını aşarsa, rehinli alacaklı fazlayı iade etmek zorundadır.
Tevdi:
MADDE 309/i. - Konkordato
tasfiye memurları tarafından belirlenen sürede hak sahipleri tarafından tahsil
edilmeyen paylar 9 uncu madde hükümlerine göre bankaya yatırılır.
Beş yıl içinde hak sahipleri
tarafından tahsil edilmeyen paylar iflâs dairesi tarafından dağıtılır; 255 inci
madde kıyas yoluyla uygulanır.
Faaliyet raporu:
MADDE 309/j. - Tasfiye sona
erince konkordato tasfiye memurları bir nihaî rapor düzenler. Bu nihaî rapor
alacaklılar kurulunun onayına sunulur. Kurul onayladığı nihaî raporu tasdik
makamı olan ticaret mahkemesine gönderir ve tasdik makamı da alacaklıların
incelemesine hazır tutar.
Tasfiyenin bir yıldan uzun
sürmesi hâlinde konkordato tasfiye memurları, her yıl en geç Aralık ayı sonuna
kadar, tasfiye edilen malvarlığının ve henüz paraya çevrilmemiş malların
durumunu belirten bir cetvel ve faaliyetleri hakkında bir rapor düzenleyip
alacaklılar kuruluna tevdi eder. Bu cetvel ve rapor, takip eden yılın Şubat ayı
sonuna kadar alacaklıların incelemesine hazır bulundurulmak üzere alacaklılar
kurulu aracılığıyla tasdik makamına sunulur.
Hukukî işlemlerin iptali:
MADDE 309/k. - Borçlu tarafından
konkordatonun tasdikinden önce yapılmış hukukî işlemler 277 ilâ 284 üncü
maddelere göre iptale tâbidir.
Konkordato mühletinin verilmesi
veya mühletten önce bu Kanuna göre vuku bulan iflâsın ertelenmesi tarihleri,
iptal davası açma sürelerinin hesaplanmasında haczin veya iflâsın açılmasının
yerini tutar.
Konkordato masasına yöneltilen
taleplerin tasarrufun iptali yoluyla kısmen veya tamamen reddini sağlamak
mümkün ise konkordato tasfiye memurları, def'î yoluyla iptal talebinde
bulunmaya yetkili ve yükümlüdürler.
Uygulanacak ortak hükümler:
MADDE 309/l. - Niteliğine aykırı
düşmedikçe 285 ilâ 308 inci maddeler malvarlığının terki suretiyle konkordatoda
da uygulanır.
MADDE 85. - 2004 sayılı Kanunun 318 inci maddesine ikinci fıkradan sonra gelmek
üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Dilekçenin verilmesinden sonra tetkik mercii, 326 ncı maddede öngörülen alacaklar hariç, tedbir yoluyla derdest takipleri durdurabilir. Tetkik mercii, takiplerin durdurulması süresinin fevkalâde mühletten indirilip indirilmeyeceğini ve indirilecekse ne ölçüde indirileceğini belirler.
MADDE 86. - 2004 sayılı Kanunun 323 üncü maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 323. - Mühlet içinde
borçluya karşı takip yapılabilir ve bu takiplere hacze veya depo emrine kadar
devam edilebilir. Haczedilen ücretler mühlet sırasında da tahsil edilir; mühlet
sırasında veya mühletten önce başlatılmış bir takip çerçevesinde aynî teminat
kapsamına girdiği takdirde kiralar için de aynı kural geçerlidir. Buna mukabil,
rehnin paraya çevrilmesi talebi, haciz veya depo emri mühletin verilmesinden
önce vuku bulmuş olsa bile, satış yapılamaz veya iflâsa karar verilemez.
106, 150/e, 156, 206, 278, 279
ve 280 inci maddelerde öngörülen süreler mühlet süresince uzatılır. Aynı kural,
aynî teminatlarda, taşınmaz rehni ile temin edilmiş alacakların faizleri için
de geçerlidir.
MADDE 87. - 2004 sayılı Kanunun 326 ncı maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Mühlet, beşyüzmilyon liradan
aşağı alacaklara ve 206 ncı maddenin birinci sırasındaki alacaklara uygulanmaz.
MADDE 88. - 2004 sayılı Kanunun 329 uncu maddesinden
sonra gelmek üzere aşağıdaki 329/a maddesi eklenmiştir.
İflâsın ertelenmesi ile ilişki:
MADDE 329/a. - Bir sermaye
şirketi veya kooperatif fevkalâde mühlet elde ettiği takdirde, mühletin
bitiminden itibaren bir yıllık süre içinde 179 ve devamı maddeleri uyarınca
iflâsın ertelenmesinden yararlanamaz.
Bir sermaye şirketi veya
kooperatifin iflâsı 179 ve devamı maddeleri uyarınca ertelendiği takdirde, bu
ertelemenin bitiminden itibaren bir yıllık süre içinde fevkalâde mühlet
verilemez.
MADDE 89. - 2004 sayılı Kanunun 331 inci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 331. - Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek veya asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde, altı aydan üç yıla kadar hapis ve birmilyar liradan yüzmilyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.
İflâs takibinden veya doğrudan
doğruya iflâs hallerinde iflâs talebinden önce birinci fıkradaki fiilleri işleyen
borçlu hakkında da, bu fiiller başka bir suç oluştursa dahi bu hükümler
uygulanır.
Konkordato mühleti veya iflâsın
ertelenmesi talebinden önceki iki yıl içinde ya da konkordato mühleti talebi
veya iflâsın ertelenmesi süresinden sonra birinci fıkradaki fiilleri işleyen
borçlu hakkında da bu hükümler uygulanır.
Taşınmaz rehni kapsamında
bulunan eklentinin rehin alacaklısına zarar vermek kasdı ile taşınmaz dışına
çıkarılması hâlinde, eklentinin zilyedi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve
birmilyar liradan yüzmilyar liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
Zararın
miktarına göre Türk Ceza Kanununun 522 nci maddesi hükümleri dahi uygulanır.
Bu suçlar alacaklının şikâyeti
üzerine takip olunur.
Borçlu lehine bilerek yardımda
bulunanlar ile bu maddede yazılı fiillere iştirak edenler de aslî fail gibi
cezalandırılırlar.
MADDE 90. - 2004 sayılı Kanunun 333 üncü maddesinden
sonra gelmek üzere aşağıdaki 333/a maddesi eklenmiştir.
Ticari işletmede yöneticinin
sorumluluğu:
MADDE 333/a. – Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen
yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastıyla ticari
işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara
soktukları takdirde, bu işlem ve eylemlerin başka bir suç oluşturmaması hâlinde
altı aydan iki yıla kadar hapis ve dörtmilyar liradan dörtyüz milyar liraya
kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
Birinci fıkradaki suç taksirle
işlendiği takdirde, faile zararın ağırlığına göre, ikimilyar liradan
ikiyüzmilyar liraya kadar ağır para cezası verilir.
Bu maddede yazılı suçların takibi alacaklının şikâyetine bağlıdır.
MADDE 91. - 2004 sayılı Kanunun 334 üncü maddesi başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Konkordatoda yetkili kimseleri
hataya düşüren veya konkordato koşullarına uymayan borçlunun cezası:
Madde 334. - Konkordato mühleti
elde etmek veya konkordatoyu tasdik ettirmek için gerçeğe aykırı hesap veya
bilanço göstererek malî durumu hakkında alacaklıları, komiseri veya yetkili
memuru hataya düşürmek veya konkordato projesine uymamak suretiyle kasten
zarara sebebiyet veren borçlu, ilgilinin tetkik merciine yapacağı şikâyet
üzerine altı aydan bir yıla kadar hafif hapis cezası ile cezalandırılır.
MADDE 92. - 2004 sayılı Kanunun 334 üncü maddesinden
sonra gelmek üzere aşağıdaki 334/a maddesi eklenmiştir.
Konkordato komiserinin
sorumluluğu:
MADDE 334/a. - Konkordato
komiserleri, işledikleri eylemler bakımından Türk Ceza Kanununun 279 uncu
maddesi anlamında memur sayılırlar.
MADDE 93. - 2004 sayılı Kanunun 336 ncı maddesinden sonra
gelmek üzere aşağıdaki 336/a maddesi eklenmiştir.
Kendisine teslim edilen malları
vermeyenler hakkındaki cezalar:
MADDE 336/a. - Bu Kanun
uyarınca, muhafaza edilmek üzere kendisine rehin, haciz veya diğer herhangi bir
sebeple teslim olunan malları icra dairesinin talebine rağmen yedi gün içinde
icra dairesine teslim etmeyen kimse, alacaklının şikâyeti üzerine tetkik
merciince iki aydan altı aya kadar hafif hapisle cezalandırılır.
MADDE 94. - 2004 sayılı Kanunun 337 nci maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Müddeti içinde beyanda bulunmak
üzere mazereti olmaksızın icra dairesine gelmeyen veya yazılı beyanda
bulunmayan borçlular, alacaklının şikâyeti üzerine, tetkik mercii tarafından on
günden bir aya kadar hafif hapis cezasıyla cezalandırılırlar. Borçlunun haczi
kabil mallarını alacaklının bildiği veya bilmesi lâzım geldiği takdirde yahut
borcu karşılayacak miktarda malın haczedilmesi hâlinde borçluya ceza verilmez.
MADDE 95. - 2004 sayılı Kanunun 338 inci maddesinin
birinci fıkrasında yer alan "bir seneye" ibaresi "altı aya"
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 96. - 2004 sayılı Kanunun 341 inci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 341. - Çocuk teslimi hakkındaki ilâmın veya ara kararının icrası sırasında çocuğu gizleyen ya da ilâmın veya ara kararının icrasından sonra tekrar kaçıran borçlu ile bu fiillere bilerek iştirak edenler, lehine hüküm verilmiş kimsenin şikâyeti üzerine, tetkik mercii tarafından, iki aydan altı aya kadar hafif hapis cezasıyla cezalandırılırlar.
MADDE 97. - 2004 sayılı Kanunun 344 üncü maddesinin
başlığı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye ikinci fıkradan sonra gelmek
üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Nafakaya ilişkin kararlara
uymayanların cezası:
Mahkemece ara kararı ile
hükmedilen nafakayı ödemeyen borçlular hakkında da birinci fıkra hükmü
uygulanır.
MADDE 98. - 2004 sayılı Kanunun 345/b maddesinin birinci
fıkrasında yer alan "hapis" ibaresi "hafif hapis" şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 99. - 2004 sayılı Kanunun 352 nci maddesine aşağıdaki
fıkra eklenmiştir.
Takibi şikâyete bağlı suçlarda dava ve cezanın 354 üncü maddede yazılı sebeplerle düşeceği kararda belirtilir.
MADDE 100. - 2004 sayılı Kanunun 352 nci maddesinden sonra
gelmek üzere 352/a maddesi eklenmiş ve
mevcut 352/a maddesinin numarası 352/b olarak değiştirilmiştir.
Ceza kararnamesi:
Madde 352/a. - Bu Kanunda yazılı
olup cezasının üst sınırı altı aya kadar hafif hapis veya yalnızca hafif veya
ağır para cezası veya bunlardan biri veya ikisi olan suçların failleri hakkında
duruşma yapılmaksızın ceza kararnamesiyle karar verilebilir.
Şikâyet dilekçesini veya dava
beyanını alan tetkik mercii, işin ceza kararnamesiyle sonuçlandırılabileceği
kanısına varırsa 349 uncu madde hükmünü uygulamaz. Bu takdirde Ceza
Muhakemeleri Usulü Kanununun 386 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 387, 388, 389
uncu maddeleri ve 390 ıncı maddenin birinci ve ikinci fıkraları ile 391 inci
maddesi hükümleri uygulanır. Tetkik mercii, şikâyet konusu ile ilgili dosyayı,
sanığın nüfus kayıt örneğini ve sabıka kaydını getirtir.
Hâkim, Ceza Muhakemeleri Usulü
Kanununun 388 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen hususlara ek olarak
borcun ödenmesi hâlinde 354 üncü maddeye göre bütün sonuçlarıyla birlikte
cezanın düşeceği hususunu ceza kararnamesine yazar.
Hafif hapis cezası içeren ceza
kararnamesine itiraz hâlinde bu Kanun hükümlerine göre yargılama yapılır.
Ceza kararnamesiyle sadece para cezasına hükmolunduğu hâllerde itiraz, tetkik merciinin yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesi başkanı tarafından incelenir. İtiraz dilekçesinin verilmesi, aleyhine itiraz olunan ceza kararnamesinin yerine getirilmesini durdurur. Hâkim evrak üzerinde yapacağı inceleme sonucunda itirazı yerinde görürse itiraz konusu hakkında karar verir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.
MADDE 101. - 2004 sayılı Kanunun 363 üncü maddesinin
ikinci fıkrasında yer alan "yüzmilyon" ibaresi "ikimilyar"
olarak değiştirilmiştir.
MADDE 102. - 2004 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde
eklenmiştir.
EK MADDE 1. - Bu Kanunun 119, 226, 326 ve 363 üncü maddelerindeki parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların onmilyon lirayı aşmayan kısımları dikkate alınmaz.
363 üncü maddenin yukarıdaki
fıkra uyarınca her takvim yılı başından geçerli olmak üzere uygulanan parasal
sınırın artışına ilişkin hükmü, artışın yürürlüğe girdiği tarihten önce icra
tetkik merciince nihaî olarak karara bağlanmış olan davalar ile Yargıtayın
bozma kararı üzerine yeniden bakılan davalarda uygulanmaz.
MADDE 103. - 2004 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin
dördüncü fıkrası, 67 nci maddesinin
dördüncü fıkrası, 128 inci maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi, 134 üncü
maddesinin son fıkrası, 280 inci maddesinin ikinci fıkrası, 285 inci maddesinin
son fıkrası, 354 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve 363 üncü maddesinin (12)
numaralı bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 104. - 2004 sayılı Kanunun 309/a ilâ 309/l
maddelerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığınca
çıkarılacak yönetmelikte gösterilir.
MADDE 105. - 2004 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler
eklenmiştir
GEÇİCİ MADDE 3. - 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununda yer alan "icra reisi", "icra hâkim yardımcısı" ve "icra hâkimliği" ibareleri "icra tetkik mercii hâkimi"; "ikametgâh", "menkul", "gayrimenkul" ve "teferruat" ibareleri sırasıyla "yerleşim yeri", "taşınır", "taşınmaz" ve "eklenti" olarak değiştirilmiştir.
GEÇİCİ MADDE 4. - Adalet
Bakanlığı veya Adalet Teşkilâtını Güçlendirme Vakfınca mahcuz malların
muhafazası için depo ve garajlar açılıncaya kadar, özel depo ve garajlarda,
Adalet Bakanlığınca çıkartılan ilgili yönetmelik ve ücret tarifelerinin
uygulanmasına devam olunur.
GEÇİCİ MADDE 5. - Bu Kanun ile
değiştirilen 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun;
1- 4, 13, 26 ve 250 nci
maddeleri ile 88 inci maddesinin dördüncü
ve beşinci fıkralarında değişiklik
yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay sonra,
2- 14 üncü maddesinde değişiklik
yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren 6 ay sonra,
3- 18 inci maddesinde değişiklik
yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak şikâyetler hakkında,
4- 24, 79, 85, 92 ve 94 üncü
maddeleri ile 88 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında değişiklik yapan hükümleri, Kanunun
yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak hacizlerde,
5- 25/b maddesi, Kanunun
yürürlüğe girmesinden sonra ilâm hükmünün zorla icra edileceği çocuk
teslimlerinde ve çocukla şahsi münasebet tesislerinde,
6- 30 uncu maddesinde değişiklik
yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra ilâm hükmünü ortadan
kaldıracak borçlu eylemlerinde,
7- 32 nci maddesinde değişiklik
yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra gönderilecek icra emirlerinde,
8- 44 üncü maddesinde değişiklik
yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra verilecek mal beyanlarında,
9- 58 ve 269/a maddelerinde
değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak
takiplerde,
10- 62, 67, 68/a ve 170 inci maddelerinde değişiklik yapan
hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak itirazlarda,
11- 63 üncü maddesinde değişiklik
yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak itirazın
kaldırılması duruşmalarında,
12- 68 inci maddesinin son
fıkrasının ilk cümlesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden
sonra yapılacak itirazın kaldırılması taleplerine,
13- 68/b maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe
girmesinden sonra tesis edilen kredi işlemlerinden kaynaklanan takiplerde,
14- 89 uncu maddesinin üçüncü
fıkrasında değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte eski
düzenlemeye göre ikinci ihbarnamenin henüz gönderilmemiş ya da gönderilmiş
ama menfi tespit davası açma süresinin
dolmamış bulunduğu hacizlerde; beşinci fıkrasında değişiklik yapan hükmü, eski
düzenlemeye göre ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmiş ve menfi tespit davası
açma süresi sona ermişse açılacak davalarda,
15- 91 inci maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra vuku bulacak el
değiştirmelerde,
16- 111 inci maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yapılan
sözleşmelerde,
17- 114, 115, 116, 126 ve 129
uncu maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden
sonra yapılacak ve ilan metni Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Basın-İlan
Kurumuna henüz gönderilmemiş bulunan satışlarda,
18- 118, 119, 130 ve 133 üncü
maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra
yapılacak satışlarda,
19- 128 ve 128/a maddelerinde
değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılan kıymet
takdirlerinde,
20- 134 üncü maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılan ihalenin
feshi taleplerinde,
21- 142/a maddesinde değişiklik
yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen sıra cetvellerinde
veya Kanun yürürlüğe girdiği sırada derdest bir şikâyet ve/veya itiraza konu
teşkil etmiş olan sıra cetvellerinde,
22- 143 üncü maddenin birinci
fıkrasında değişiklik yapan hükmü ve 143 üncü maddeye bu Kanunla eklenen
yedinci fıkra, Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay sonra, 143 üncü
maddesinin altıncı fıkrasında değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren,
23- 148/a maddesinde değişiklik
yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra akdedilecek ipotek
sözleşmelerinin tapu siciline tescilinde,
24- 150/b ve 150/ı maddelerinde
değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra başlatılacak
rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde,
25- 166 ncı maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra verilen iflâs
kararlarında,
26- 168 ve 170/b maddelerinde
değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra başlatılan
kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde,
27- 169/a maddesinde değişiklik
yapan hükmü, Kanun yürürlüğe girdiği sırada derdest itiraz yargılamalarında,
28- 179 uncu maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak iflâsın
ertelenmesi taleplerinde,
29- 179/a ve 179/b maddeleri,
Kanun yürürlüğe girdiği sırada derdest iflâsın ertelenmesi taleplerinde,
30- 185 inci maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanun yürürlüğe girdiği sırada devam eden iflâs
tasfiyelerinde,
31- 206 ncı maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenecek sıra
cetvellerinde,
32- 222 nci maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ilk
alacaklılar toplanmalarında,
33- 223 üncü maddesinde
değişiklik yapan hükmü, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak iflâs
idaresi toplantılarında,
34- 226 ncı maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak sulh ve
tahkimlerde,
35- 250 nci maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen pay
cetvellerinde veya Kanun yürürlüğe girdiği sırada derdest bir şikâyete konu
teşkil etmiş olan pay cetvellerinde,
36- 251 inci maddenin ikinci
fıkrasının birinci cümlesinde değişiklik yapan hükmü, yollama yaptığı 143 üncü
maddenin birinci fıkrası ve yedinci
fıkrası bakımından Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay sonra,
yollama yaptığı 143 üncü maddenin altıncı fıkrası bakımından Kanunun yürürlüğe
girmesinden itibaren; 251 inci maddenin ikinci fıkrasına eklenen dördüncü
cümlesi ise Kanunun yürürlüğe
girmesinden itibaren,
37- 257, 258, 261, 264, 265 ve
268 inci maddelerinde değişiklik yapan
hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ihtiyatî haciz
taleplerinde,
38- 280 inci maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden önce açılmış ve derdest
olan iptal davalarında,
39- 285, 286, 287, 288, 289,
290, 291, 292, 296, 297, 298, 300, 301, 302, 303 ve 309 uncu maddelerinde
değişiklik yapan hükümleri ile bu Kanunla getirilen 298/a ve 309/a ilâ 309/l
maddeleri hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak konkordato
taleplerinde,
40- 318, 323 ve 326 ncı
maddelerinde değişiklik yapan hükümleri ile 329/a maddesi hükmü, Kanunun
yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak fevkalâde mühlet taleplerinde,
Uygulanır.
MADDE 106. - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 107. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.