TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE UKRAYNA ARASINDA HUKUKÎ
KONULARDA ADLÎ YARDIMLAŞMA VE İŞBİRLİĞİ
ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
Kanun No. 4920 |
|
Kabul Tarihi : 9.7.2003 |
MADDE 1. - 23 Kasım
2000 tarihinde Ankara'da imzalanan "Türkiye Cumhuriyeti ile Ukrayna
Arasında Hukukî Konularda Adlî Yardımlaşma ve İşbirliği Anlaşması"nın
onaylanması uygun bulunmuştur.
MADDE 2. - Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3. - Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE UKRAYNA
ARASINDA HUKUKÎ KONULARDA
ADLÎ YARDIMLAŞMA VE İŞBİRLİĞİ
ANLAŞMASI
Türkiye Cumhuriyeti ve Ukrayna (bundan böyle
"Âkit Taraflar" olarak anılacaklardır),
İki ülke arasında dostluk bağlarını pekiştirmek ve
hukukî konularda karşılıklı adlî yardımlaşmayı, ulusal egemenlik, haklarda
eşitlik ve içişlerine karışmama ilkelerine dayanarak yerine getirmek arzusu
ile,
Hukukî konularda bir adlî yardımlaşma ve işbirliği
anlaşması akdedilmesine karar vermişler ve bu amaçla aşağıdaki hususlar
üzerinde mutabık kalmışlardır:
KISIM I
GENEL HÜKÜMLER
Madde 1
Adlî Koruma
1. Âkit Tarafların vatandaşları, diğer Âkit Tarafın
ülkesinde, bu Âkit Taraf vatandaşları ile aynı şart ve usullerle hak ve
menfaatlerinin yasal korunması hakkına sahip olacaklardır.
2. Âkit Taraflardan birinin vatandaşları, diğer Âkit
Tarafın ülkesinde hukukî konularda hak ve menfaatlerinin takibi ve korunmasında
mahkemelere ve diğer yetkili makamlara, bu Âkit Tarafın vatandaşlarının tâbi
olduğu aynı şart ve usullerle serbestçe müracaat hakkına sahip olacaklardır.
3. Âkit Tarafların birinin ülkesinde yönetim merkezi
olan ve bu Âkit Tarafın mevzuatına uygun olarak kurulmuş tüzel kişiler, işbu
Anlaşmanın hükümlerinden yararlanma hakkına sahip olacaklardır.
Madde 2
Merkezî Makam
1. Âkit Taraflar, işbu Anlaşmaya uygun olarak adlî
yardım taleplerini yerine getirmek üzere Merkezî Makamlar tayin edeceklerdir.
2. Türkiye Cumhuriyeti tarafından Merkezî Makam
Adalet Bakanlığı, Ukrayna tarafından Merkezî Makam Adalet Bakanlığı olarak
belirlenmiştir.
3. Âkit Tarafların yetkili makamları, işbu Anlaşmanın
uygulanmasında, Merkezî Makamlar aracılığı ile iletişim kuracaklardır.
Madde 3
Lisan
Adlî yardım talepleri ve ekleri, talepte bulunan Âkit
Taraf dilinde düzenlenecek ve bunlara diğer Âkit Tarafın dilinde veya İngilizce
olarak yapılmış onaylı tercümeleri eklenecektir.
Madde 4
Bilgi Teatisi
Âkit Tarafların Adalet Bakanlıkları, talep vukuunda,
işbu Anlaşmaya konu teşkil eden hukukî sorunlara ilişkin olarak ülkelerindeki
mevzuat ve uygulamalar hakkında birbirlerine karşılıklı olarak bilgi
vereceklerdir.
KISIM II
ADLÎ YARDIMLAŞMA
BÖLÜM I
HUKUKÎ KONULARDA ADLÎ YARDIMLAŞMA
Madde 5
Adlî Yardımlaşmanın Kapsamı
Adlî yardımlaşma, yardım istenilen Tarafın mevzuatına
aykırı olmadıkça, Âkit Tarafların mevzuatlarında öngörülen, özellikle
tarafların, şahitlerin ve bilirkişilerin dinlenmesi, inceleme, keşif, adlî tıp
incelemesi, belgelerin ibrazı ve iletilmesi ve diğer dava işlemlerini kapsar.
Madde 6
Talebin İçeriği
1. Bir adlî yardım talebi şu hususları ihtiva
edecektir:
a) Talepte bulunan ve bulunulan makamların adları,
b) Delil talep edilen davanın niteliği ve buna
ilişkin verilmesi gerekli bütün bilgiler,
c) Tarafların isimleri, sürekli adresleri (ikametgâh
veya mesken), tâbiiyetleri, meslekleri ve varsa temsilcileri,
d) Talebin konusu ve yerine getirilmesi için gerekli
bilgiler.
2. Adlî yardım talebi ve buna ekli belgeler,
imzalanacak ve talep eden makamın resmî mührünü taşıyacaktır.
3. Talepte bulunulan makamca alınan belgenin bu
maddenin 1 inci fıkrasına göre düzenlenmemiş olması halinde, talepte bulunulan
makam, duruma göre, ya talepte bulunan makamdan eksik belgelerin tamamlanmasını
ister ya da mevcut belgeleri, tamamlanması için derhal talepte bulunan makama
iade eder.
Madde 7
Yerine Getirme Usulü
1. Talepte bulunulan makam, talebin yerine
getirilmesi usul ve yöntemleri bakımından kendi devletinin mevzuat hükümlerini
uygular. Bununla birlikte, talep eden makamın isteği üzerine, talepte bulunulan
Âkit Tarafın mevzuatına aykırı olmamak şartıyla talep eden Âkit Tarafın
mevzuatında öngörülen usul hükümlerini uygulayabilir.
2. Talepte bulunulan Âkit Tarafın makamı adlî talebin
yerine getirilmesinde yetkili değilse, söz konusu talebi, talepte bulunulan
Âkit Tarafın Merkezî Makamına gönderir ve bu Merkezî Makam, talebi, yetkili
makamına iletir.
Talep, Merkezî Makamlar aracılığı ile iletilmemiş
ise, talebin gönderildiği makam, işbu talebi, kendi Merkezî Makamına iletir. Bu
makam gecikmeksizin talebi, talep eden Taraf Merkezî Makamına iade eder ve
talebin yerine getirilmediğini sebepleri ile bildirir.
3. Talepte bulunulan Âkit Tarafın Merkezî Makamı,
adlî yardım talebinin yerine getirildiğini gösterir belgeleri, talep eden Âkit
Tarafın Merkezî Makamına iletir. Talebin tamamen veya kısmen yerine
getirilmemesi durumunda da, sebepleri derhal aynı kanaldan talep eden makama
bildirilecektir.
Madde 8
Belgelerin Tebliği
1. Bir tebligat talebinde muhatabın tam adresi ve
tebliğ edilecek belgeler belirtilecektir.
2. Belgeler tebligat talebinde bildirilen adrese
tebliğ edilemediği takdirde, talepte bulunulan makam muhatabın doğru adresinin
tespiti için lüzumlu tedbirleri alacaktır. Doğru adresin tespit edilmesinin
imkânsızlığı halinde, talepte bulunulan Âkit Taraf, talepte bulunan Âkit Tarafa
bilgi verir ve belgeleri bu Tarafa iade eder.
3. Talep alındısı, talepte bulunulan Âkit Tarafın
mevzuat gereklerine uygun olarak düzenlenir.
Tebligat alındısında, tebliğ edilen kişinin ismi ile
birlikte tebliğ tarihi ve yeri belirtilecektir.
Madde 9
Tebliğ Masrafı
Her Âkit Taraf kendi topraklarında adlî yardım
talebinin yerine getirilmesi sebebiyle yapılan bütün masrafları üstlenecek ve
bu masrafların ödenmesini talep etmeyecektir.
Madde 10
Adlî Yardım Talebinin Reddi
Bir adlî yardım talebinin yerine getirilmesi, talepte
bulunulan Âkit tarafın egemenliğine, güvenliğine veya kamu düzenine aykırı
görülürse, reddedilir. Bununla birlikte red gerekçesi diğer Âkit Tarafa yazılı
olarak bildirilecektir.
Madde 11
Ülke Dışından Tanık ve Bilirkişi Celbi
1. Âkit Taraflardan birinin mahkemesinde görülmekte
olan bir dava sırasında, diğer Âkit Taraf ülkesinde ikamet eden bir tanık veya
bilirkişinin bizzat bulunması gerekli addediliyorsa, ilgili kişinin çağrısı ile
ilgili bir talep diğer Âkit Tarafın Merkezî Makamına iletilir.
2. Çağrı belgeleri davet edilen şahsın, davete icabet
etmemesi halinde cezaî yaptırımlar ihtiva etmeyecektir.
3. Bir Âkit Tarafın vatandaşı olup, diğer Âkit
Tarafın mahkemesince tanık veya bilirkişi olarak davada hazır bulunmak üzere
çağrılan bir kimse, bu Âkit Tarafın ülkesine girişinden önce işlemiş olduğu
suçtan veya herhangi bir fiilinden dolayı hakkında kovuşturma yapılamaz,
tutuklanamaz veya diğer herhangi bir şekilde şahsî hürriyetinden mahrum
bırakılamaz.
4. Bir tanık veya bilirkişi, daveti yapan mahkeme
tarafından hazır bulunmasının gerekli olmadığı hususu kendisine bildirildiği
tarihi takip eden 15 gün içinde talepte bulunan Âkit Tarafın ülkesini
terketmediği takdirde işbu dokunulmazlık sonra erer. Tanık veya bilirkişinin
kendi elinde olmayan sebeplerle talepte bulunan Âkit Tarafın ülkesini terk etmediği
zaman süreci, öngörülen sürenin kapsamı dışında tutulacaktır.
5. Talepte bulunan mahkeme, davet edilen tanık veya
bilirkişiyi, talepte bulunan Âkit Tarafın mevzuatında öngörülen şartlar
dairesinde yol ve ikâmet giderleriyle, bilirkişilik ücretinin ödeneceği
hususunda haberdar edecektir. Bu kişilerin talebi üzerine, yol ve ikâmet
masraflarının karşılanması için sözü edilen mahkemece bir avans ödenecektir.
BÖLÜM II
BELGELER
Madde 12
Ahvali Şahsîyeye İlişkin Belgeler ile Diğer Belgeler
Âkit Taraflardan birinin mahkemeleri veya diğer
yetkili makamlarının talebi üzerine, diğer Âkit Taraf, talepte bulunan Âkit
Tarafın vatandaşlarının şahsî hallerine ilişkin belgelerin, şahsî işleri ve
menfaatleri ile ilgili diğer belgelerin tasdikli suretlerini tercümesiz ve
ücretsiz gönderecektir.
Madde 13
Belgelerin Geçerliliği
1. Âkit Tarafların birinin ülkesinde, yetkili
makamlar tarafından tanzim edilmiş, verilmiş veya onaylanmış ve resmî mühür
taşıyan belgeler ile bunların onaylı örnekleri diğer Âkit Tarafın ülkesinde
tasdik işlemine tâbi tutulmayacaktır.
2. Bir Âkit Tarafın resmî makamlarınca düzenlenen
belgeler, diğer Âkit Tarafın ülkesinde aynı ispat gücüne sahip olacaktır.
BÖLÜM III
YARGILAMA MASRAFLARI VE TEMİNAT (JUDICATUM SOLVI)
Madde 14
Teminattan Muafiyet
(Judicatum Solvi)
1. Âkit Taraflardan birinin vatandaşları, diğer Âkit
Tarafın adlî makamları önünde davalara, davacı veya müdahil olarak
katıldığında, yabancı olmaları veya bu Âkit Taraf ülkesinde ikametgâh veya
meskenleri bulunmaması sebebiyle ne isim altında olursa olsun herhangi bir
teminat akçesi istenmeyecektir.
2. İşbu maddenin 1 inci fıkrasındaki hükümler tüzel
kişilere de uygulanır.
Madde 15
Adlî Masraflardan Muafiyet
1. Her bir Âkit Tarafın vatandaşları diğer Âkit
Tarafın mahkemeleri önünde, bu Tarafın vatandaşlarıyla aynı şart ve ölçüde
yargılama harç ve masraflarından muaf olmaktan ve ücretsiz adlî müzaheretten
faydalanırlar.
2. Söz konusu adlî yardım ve adlî müzaheret, icra
işlemleri de dahil olmak üzere davanın tüm işlemlerine uygulanır.
Madde 16
Adlî Müzaheretle İlgili Belgelerin Verilmesi
1. 15 inci
maddenin hükümlerinden faydalanmak için başvuruda bulunanın şahsî, ailevi ve
malvarlığı durumuna mütedair belge, müracaat edenin ikametgâhı veya meskeninin bulunduğu
Âkit Tarafın yetkili makamı tarafından verilir.
2. Şayet
müracaat edenin her iki Âkit Taraf ülkesinde ikametgâhı veya meskeni mevcut
değilse, kendi ülkesinin diplomatik misyon veya konsolosluğu söz konusu belgeyi
verebilir.
3. Yargılama
harç ve masraflarından muafiyet talebini karara bağlayacak olan adlî makam,
işbu Anlaşmanın 2 nci maddesinin 3 üncü fıkrasında öngörülen yöntemi izleyerek,
bu belgeyi vermiş olan makamdan tamamlayıcı bilgiler talep edebilir.
BÖLÜM IV
KANUNLAR İHTİLÂFI
Madde 17
Mahkemelerin Yetkisi
1. İşbu Anlaşmada aksi öngörülmedikçe, hukukî
davaları görmeye, davalının ikametgâhının bulunduğu Âkit Tarafın
mahkemeleri, yetkili olacaktır. Tüzel
kişilerle ilgili davalarda, idare Merkezî temsilciliğinin yahut davalının en
yakın irtibat halinde bulunduğu Âkit Tarafın mahkemeleri yetkili olacaktır.
2. Taraflar anlaşmış ise, bir Âkit Tarafın mahkemesi
veya mahkemeleri muayyen bir hukukî ilişkiden doğan veya ileride doğabilecek
uyuşmazlıkları görmeye yetkili olacaktır. Davalı, davanın esasına girmeden önce
yetki itirazında bulunursa söz konusu Âkit Taraf mahkemesi münhasır yetkili
olmadıkça yargılamayı durduracaktır.
3. Her iki Âkit Tarafın bu Anlaşmaya göre yetkili
kılınan mahkemelerinde, uyuşmazlıkla ilgili dava görülürken, aynı taraflar
arasında, aynı konuda ve aynı hukukî sebebe dayalı olarak yeni bir davanın
açılması halinde, daha sonraki mahkeme yargılamayı durdurur.
Madde 18
Hukukî Hak ve Fiil Ehliyeti
1. Gerçek kişilerin hukukî hak ve fiil ehliyeti
vatandaşı oldukları Âkit Tarafın hukukuna göre belirlenecektir.
2. Tüzel
kişilerin hukukî ehliyeti, statülerine göre idare merkezinin bulunduğu Âkit
Tarafın hukukuna tâbi olacaktır.
Madde 19
Ehliyetin Kısıtlanması veya Şahsın Ehliyetsizliğinin Tespiti
1. Bir kimsenin ehliyetinin kısıtlanması veya
ehliyetsizliğinin belirlenmesinde, vatandaşı olduğu Âkit Tarafın mahkemeleri yetkili olacak ve bu Tarafın hukuku
uygulanacaktır.
2. Zorunlu
hallerde, Âkit Taraflardan birinin mahkemesi, kendi ülkesinde yaşayan veya meskeni
bulunan ve ehliyetinin kısıtlanması veya ehliyetsizliği söz konusu olan diğer
Âkit Tarafın bir vatandaşı hakkında, şahsını veya mal varlığını korumak üzere
kendiliğinden tedbir alabilir. İşbu tedbirlerle ilgili olarak verilen kararlar,
sözü edilen Âkit Tarafın Merkezî Makamına gönderilir.
3. Bu maddenin 1 ve 2 nci fıkralarının hükümleri bir
kimsenin ehliyetinin kısıtlanmasının sona ermesi yahut şahsın ehliyetinin
yeniden ihdası hallerinde de uygulanacaktır.
Madde 20
Gaiplik, Ölmüş Sayılma ve Ölüm Olayının Tespiti
1. Ölmüş sayılma, gaiplik ve ölüm olayının tespiti
konularında, şahsın mevcut en son bilgilere göre hayatta olduğu anda vatandaşı
bulunduğu Âkit Tarafın mahkemeleri yetkili olacaktır.
2. Âkit Taraflardan birinin mahkemesi, diğer Âkit
Tarafın bir vatandaşının;
a) Gaipliğine, ölmüş olduğuna veya ölüm olayının
tespitine karar verilmesi öngörülen kimsenin mal varlığının bulunduğu Âkit
Tarafın mahkemelerinin, bu mal varlığı ile ilgili olarak, bir karar vermesi
gerekmekte ise, mülkiyet veya miras haklarına sahip olan eşin talebi üzerine,
b) Gaipliğine, ölmüş olduğuna veya ölüm olayının
tespitine karar verilmesi öngörülen kimsenin karısının/kocasının başvurusu
esnasında ülkesinde ikamet ettiği Âkit Tarafın mahkemelerinin bir karar vermesi
gerekmekte ise, talebi üzerine,
Ölmüş sayılmasına, gaipliğine veya ölüm olayının
tespitine karar verebilir.
3. Ölmüş sayılma, gaiplik ve ölüm olayının tespiti,
şahsın mevcut en son bilgilere göre hayatta olduğu anda vatandaşı bulunduğu
Âkit Tarafın hukukuna tâbidir.
4. Bu maddenin 2 nci fıkrasına göre, bir Âkit Tarafın
mahkemesince verilen kararın yasal sonuçları, münhasıran kendi ülke sınırları
içinde geçerli olacaktır.
Madde 21
Evlenme
1. Evlenme şartlarına, taraflardan her birinin
vatandaşı olduğu Âkit Tarafın hukuku uygulanır.Bunun yanı sıra ülkesinde
evlenmenin tescil edildiği, Âkit Tarafın mevzuatında öngörülen evlenme
engellerine ilişkin şartların da yerine getirilmesi gerekmektedir.
2. Evlenmenin şekli, evliliğin yapıldığı Âkit Tarafın
hukukuna tâbi olacaktır.
Madde 22
Eşlerin Şahsî ve Malî Hakları
1. Her ikisi de aynı vatandaşlıkta olan eşlerin
kanunî kişisel ve malî ilişkileri, vatandaşı oldukları Âkit Tarafın hukukuna
tâbidir. Eşlerden her birinin Âkit Taraflardan birinin vatandaşı olması
halinde, kanunî kişisel ve malî ilişkilerine, tarafların müşterek
ikametgâhlarının bulunduğu Âkit Tarafın hukuku uygulanacaktır.
2. Eşlerden birinin bir Âkit Taraf ülkesinde, öteki
eşin diğer Âkit Taraf ülkesinde ikamet etmesi durumunda, her ikisi de aynı
vatandaşlıkta ise kişisel ve malî ilişkilerine, vatandaşı oldukları Âkit
Tarafın hukuku uygulanacaktır.
3. Eşlerden her birinin Âkit Taraflardan birinin
vatandaşı ve bunlardan birinin bir Âkit Taraf ülkesinde, diğerinin, diğer Âkit
Taraf ülkesinde ikamet etmesi hallerinde kişisel ve malî ilişkilerine
tarafların en son müşterek ikametgâhlarının bulunduğu Âkit Tarafın hukuku
uygulanacaktır.
4. Bu maddenin 3 üncü fıkrasında gösterilen
kimselerin, Âkit Tarafların ülkesinde müşterek ikametgâhlarının olmaması
halinde, davanın mahkemesinde görüldüğü Âkit Tarafın hukuku uygulanacaktır.
Madde 23
Boşanma ve Evliliğin Feshi
1. Her ikisi de aynı vatandaşlıkta olan eşlerin
boşanma ve ayrılık davalarında, başvuru tarihinde vatandaşı oldukları Âkit
Tarafın makamları yetkili olacak ve bu Âkit Tarafın hukuku uygulanacaktır.
Boşanma ve ayrılık davalarında, eşlerin her ikisinin aynı vatandaşlıkta olup,
müşterek ikametgâhlarının diğer Âkit Taraf ülkesinde bulunması durumunda bu
Âkit Tarafın makamları davayı görmeye yetkili olacak ve bu Tarafın hukuku
uygulanacaktır. Eşlerden her birinin Âkit Taraflardan birinin vatandaşı olduğu
boşanma ve ayrılık davalarına da, müşterek ikametgâhlarının bulunduğu Âkit
Tarafın hukuku uygulanacaktır.
2. Boşanma ve ayrılık hakkında başvurunun yapıldığı
tarihte eşlerden her biri Âkit Taraflardan birinin vatandaşı ve bunlardan
birinin ikametgâhı bir Âkit Taraf ülkesinde, diğerinin ikametgâhı diğer Âkit
Taraf ülkesinde ise, her iki Âkit Tarafın makamları davayı görmeye yetkili
olacaktır. Böyle bir durumda, işbu yetkili makamlar kendi devletlerinin
hukukunu uygulayacaktır.
3. Evlenmenin feshi hallerinde, bu Anlaşmanın 21 inci
maddesine uygun olarak, ülkesinde evlenme akdinin yapıldığı Âkit Tarafın hukuku
uygulanacaktır. Bu takdirde mahkemelerin yetkisi, bu maddenin 1 ve 2 nci
fıkralarına göre belirlenecektir.
Madde 24
Ana, Baba ve Çocuk Hakları
1. Aynı vatandaşlıkta olan ana baba ve çocukların
hakları ile birlikte ana, babalık ilişkisinin kurulması ve çocuğun nesebinin
reddine ilişkin hususlar, vatandaşı oldukları Âkit Tarafın hukukuna tâbi
olacaktır. Eşlerden birinin, bir Âkit Tarafın vatandaşı, diğer eşin, diğer Âkit
Tarafın vatandaşı olması halinde, yukarıda bahsedilen durumlarda, söz konusu
kişilerin müşterek ikametgâhlarının bulunduğu Âkit Tarafın hukuku
uygulanacaktır.
2. Ana ve babanın ikametgâhı bir Âkit Tarafın
ülkesinde ve çocuğun ikametgâhı diğer Âkit Tarafın ülkesinde bulunmakta ise,
aralarındaki hukukî ilişkiler, ana babanın millî hukukuna tâbi olacaktır.
3. Ana ve babası evli olmayan çocuğun nesebi,
uyuşmazlık mevcut olmadığı takdirde, tarafların millî hukukuna göre
belirlenecektir.
4. Bu maddenin 1 ilâ 3 üncü fıkralarında belirtilen
konularla ilgili kararın verilmesinde, mevzuatının uygulandığı, Âkit Tarafın
makamları yetkili olacaktır. Her iki Âkit Tarafın mevzuatının uygulanmasının
mümkün olduğu halde, çocuğun ikametgâhının bulunduğu Âkit Tarafın makamları
yetkili olacaktır.
5. Davacı ve davalı Âkit Taraflardan birinin
ülkesinde ikamet etmekte ise, aynı Âkit Tarafın makamları, bu maddenin 1 ilâ 3
üncü fıkralarının uygulanmasında ayrıca yetkili olacaktır.
Madde 25
Evlât Edinme
1. Âkit Taraflardan birinin vatandaşı olan ve diğer
Âkit Taraf ülkesinde ikamet eden çocuğun evlât edinilmesinde, çocuk ve evlât
edinenin vatandaşı olduğu Âkit Tarafların hukuku uygulanır.
2. Evlât edinmeye, evlât edinilenin vatandaşı olduğu
Âkit Tarafın mevzuatı öngörmekte ise, evlât edinilen ile birlikte kanunî
temsilcisinin rızası ve yetkili devlet organının izni şartı aranır.
3. Bir çocuğun eşler tarafından birlikte evlât
edinilmesinde, bunlardan biri bir Âkit Tarafın vatandaşı, diğeri diğer Âkit
Tarafın vatandaşı olduğu takdirde, Âkit Tarafların her ikisinin mevzuatında
öngörülen şartların yerine getirilmesi gerekmektedir.
4. Bu maddenin 1, 2 ve 3 üncü fıkralarının hükümleri,
aynı zamanda, evlât edinme ilişkisinin sona erdirilmesi ve geçersiz kabul
edilmesi hakkında da uygulanır.
5. Evlât edinme, evlât edinme ilişkisinin sona
erdirilmesi veya geçersiz kabul edilmesi hallerinde, evlât edinilenin vatandaşı
olduğu Âkit Tarafın makamları yetkili olacaktır. Evlât edinilen Âkit
Taraflardan birinin vatandaşı olup, aynı zamanda evlât edinenin de
ikametgâhının bulunduğu diğer Âkit Taraf ülkesinde ikamet etmekte ise, bu Âkit
Tarafın makamları da ayrıca yetkili olacaktır.
Madde 26
Vesayet ve Kayyımlık
1. Âkit Tarafların vatandaşlarına vasi veya kayyım
tayin edilmesinde, işbu Anlaşmada aksi öngörülmedikçe, vasi veya kayyım tayini
gerekli görülen kimsenin vatandaşı olduğu Âkit Tarafın kayyımlık ve vesayet
organları yetkili olacaktır. Bu ahvalde, söz konusu Âkit Tarafın hukuku
uygulanır. İkametgâhı, meskeni veya mal varlığı diğer Âkit Taraf ülkesinde
bulunan vatandaşlarına, kayyım ve vasi tayin edilmesi hallerinde, bu Âkit
Tarafın vesayet ve kayyımlık organları da ayrıca yetkili olacaktır.
2. Kendisine vasi veya kayyım tayin edilen kimse ile
kayyım veya vasi arasındaki kanunî ilişkiler, yetkili vasayet ve kayyımlık
organlarınca, vasi veya kayyımı tayin etmiş olan Âkit Tarafın hukukuna tâbidir.
3. İkametgâhı, meskeni veya mal varlığı diğer Âkit
Taraf ülkesinde bulunan kendisine kayyım veya vasi tayin edilmiş kimsenin
yararına olarak, kayyımlık ve vesayetle ilgili tedbir alınması ihtiyacı doğmuş
ise, aynı Âkit tarafın bu maddenin 1 inci fkırasında belirtilen yetkili vesayet
ve kayyımlık organları, Adalet Bakanlığı aracılığı ile diğer Âkit Tarafı derhal
durumdan haberdar edecektir.
4. Zorunlu hâllerde yukarıda sözü edilen Âkit Tarafın
yetkili vesayet ve kayyımlık organları kendiliğinden gerekli tedbirleri
alabilir. Bununla beraber, Adalet Bakanlığı aracılığı ile diğer Âkit Tarafın bu
maddenin 1 inci fıkrasında belirtilen makamlarına söz konusu tedbirler hakkında
gecikmeksizin bilgi verir. Alınmış bulunan tedbirler, yetkili makam tarafından yerlerine
yenileri konuluncaya kadar geçerli kalır.
5. Bu maddenin 1 inci fıkrasında belirtilen makamlar,
kendisine vasi veya kayyım tayin edilen kimsenin ikametgâhı, meskeni veya mal
varlığının diğer Âkit Taraf ülkesinde bulunması halinde vesayet ve kayyımlık
yetkisini, bu Âkit Tarafın yetkili makamlarına bırakabilir. Şu şartla ki; bu
yetkilendirme, talepte bulunulan makamların vesayet ve kayyımlık işlerini
üstlenmeyi kabul etmeleri ve bunu söz konusu talepte bulunan yetkili makamlara
bildirmeleri hâlinde geçerli olacaktır.
6. Bu maddenin 5 inci fıkrası uyarınca vesayet ve
kayyımlık yetkisini devralmış bulunan makamlar, kayyımlık ve vesayet işlerini
kendi devletinin mevzuatı çerçevesinde yerine getirecektir. Bununla birlikte,
bu yetkili makamlar, vesayet altında bulunan veya kendisine kayyım tayin
edilmiş kimsenin şahsî hallerine ilişkin konularda karar ihdas etmeyecektir.
Madde 27
Mülkiyet Hakları
1. Mülkiyet ve aynî haklar, malların ülkesinde
bulunduğu Âkit Tarafın hukukuna tâbidir.
2. Devlet siciline kaydı gereken ulaşım araçları
üzerindeki mülkiyet haklarına, yetkili makamlarınca ulaşım araçlarının
ülkesinde sicile kaydedildiği Âkit Tarafın hukuku uygulanır.
3. Taşınır mallar üzerindeki mülkiyet veya diğer aynî
hakların kazanılması ve sona erdirilmesine, bu hakkın doğumu veya sona ermesine
neden oluşturan bir işlemin yapıldığı ya da hakkın kaybedildiği anda malların
bulunduğu Âkit Tarafın hukuku uygulanacaktır. Bir sözleşmeye dayanan mülkiyet
yahut diğer aynî hakların iktisabı ve sona erdirilmesi, taraflar başka suretle
anlaşmadıkları takdirde, sözleşmenin yapıldığı yer hukukuna tâbi olacaktır.
Madde 28
Sözleşmede Şekil
1. Sözleşmenin şekli, yapıldığı Âkit Tarafın hukukuna
tâbidir.
2. Mülkiyet ve aynî haklara ilişkin sözleşmenin
şekline, malların bulunduğu Âkit Tarafın hukuku uygulanır.
Madde 29
Zararların Tazmini
1. Sözleşme ve diğer hukukî işlemler dışında doğan
zararların tazminiyle ilgili borç ilişkilerine, tazminat talebine mesnet teşkil
eden fiil veya olayın meydana geldiği Âkit Tarafın hukuku uygulanır.
2. Şayet zarara sebebiyet veren kişi ile zarar gören
Âkit Taraflardan birinin vatandaşı olup da, diğer Âkit Taraf ülkesinde geçici
olarak ikamet etmekte ise, dava başvurusunun yapıldığı mahkemece, bu kişilerin
vatandaşı olduğu Âkit Tarafın hukuku uygulanır.
3. Bu maddenin 1 ve 2 nci fıkralarında belirtilen
hâllerde, zararın tazmini talebine neden oluşturan fiil veya olayın vuku
bulduğu Âkit Tarafın mahkemesi yetkili olacaktır. Bunun yanı sıra zarar gören,
davalının ikametgâhının bulunduğu Âkit Taraf mahkemesinde de dava açabilir.
Madde 30
Miras
1. Menkul terekeye ilişkin kanunî işlemler, miras
bırakanın en son ikametgâhının bulunduğu Âkit Tarafın hukukuna tâbidir.
2. Gayrimenkul tereke hakkında kanunî işlemlerde,
gayrimenkul malın bulunduğu Âkit Tarafın hukuku uygulanır.
3. Âkit Taraflardan her birinin vatandaşları, her iki
Âkit Tarafın mevzuatında, yabancılar için getirilen kısıtlamalar ayrık tutulmak
üzere, ölüm durumunda, diğer Âkit Tarafın ülkesinde miras mevzuatı uyarınca, bu
tarafın vatandaşlarıyla aynı ölçüde ve aynı şartlarla, miras yolu ile mal ve
diğer hakları iktisap veya satış hakkını edinebilirler.
Madde 31
Terekenin Devlete İntikali
Âkit Taraflardan birinin vatandaşı olan miras
bırakanın, diğer Âkit Taraf ülkesinde mirasçıları bulunmadığı takdirde, menkul
ve gayrimenkul terekesi, bu malların bulunduğu Devlete intikal eder.
Madde 32
Vasiyetnamenin Şekli
Vasiyetnamenin şekli, vasiyetnamenin düzenlendiği
tarihe göre, mirasçının vatandaşı olduğu âkit Tarafın hukukuna tâbi olacaktır.
Bununla birlikte, vasiyetnamenin düzenlendiği Âkit Tarafın hukukunda öngörülen
şekle bağlı olması şartı da aranacıktır. Bu hüküm aynı zamanda vasiyetnamenin
iptali veya değiştirilmesi hakkında da uygulanır.
Madde 33
Miras Davalarında Yetki
1. Bu maddenin 2 nci fıkrasında öngörülen durumlar
hariç olmak üzere, menkul malların mirası ile ilgili işlemler, miras bırakanın
son ikametgâhının bulunduğu Âkit Tarafın yetkili makamları tarafından yerine
getirilir.
2. Şayet miras bırakılan tüm menkul malların
bulunduğu Âkit Taraf ülkesinde, miras bırakanın ikametgâhı yoksa, tüm
mirasçıların muvafakati ile, mirasçının veya lehine vasiyet yapılan kişinin
talebi üzerine, mirasla ilgili işlemler bu aynı Âkit Tarafın yetkili makamları tarafından
yerine getirilir.
3. Gayrimenkul malların mirası ile ilgili işlemler bu
malların bulunduğu Âkit Tarafın yetkili makamları tarafından yerine getirilir.
4. Bu maddenin hükümleri, aynı zamanda miras
durumuyla ilgili uyuşmazlıklar hakkında da uygulanır.
Madde 34
Terekenin Korunmasına Yönelik Tedbirler
Âkit Taraflardan her birinin yetkili makamları, diğer
Âkit Tarafın bir vatandaşı tarafından kendi ülkesinde bırakılmış bulunan tereke
mallarının korunması için kendi mevzuatları çerçevesinde gerekli tedbirleri
uygular.
BÖLÜM V
HUKUKÎ KONULARDAKİ KARARLARIN TANINMASI VE TENFİZİ
Madde 35
Hukukî Konulara İlişkin Kararlar ile Tazminata İlişkin Cezaî Konularda
Verilmiş Kararların Tanınması ve Tenfizi
1. Âkit Taraflardan her biri, diğer Âkit Taraf
ülkesinde verilmiş aşağıdaki kararları, işbu Anlaşmada öngörülen hükümler
altında tanıyacak ve tenfiz edecektir.
a) Hukukî konulara ilişkin adlî kararlar,
b) Tazminata ilişkin olarak cezaî konularda verilmiş
kararlar.
2. Âkit Taraflarca sadece işbu Anlaşmanın yürürlüğe
girmesinden sonra verilen kesinleşmiş adlî kararlar tanınacak ve tenfiz
edilecektir.
Madde 36
Kararların Tanınması ve Tenfizi Şartları
İşbu Anlaşmanın 35 inci maddesinde belirtilen
kararlar, aşağıdaki şartları haiz olmaları halinde diğer Âkit Tarafın ülkesinde
tanınır ve tenfiz edilir :
a) Karar, verildiği Âkit Tarafın kanunlarına göre
kesinleşmiş ve icra edilebilir olmalıdır;
b) Kararın verildiği Âkit Tarafın kanunlarına göre,
davalı taraf, üsulüne uygun surette mahkemeye davet edilmiş olmalıdır,
c) Davanın tarafları iddia ve savunma hakkından
mahrum edilmemiş ve usulüne uygun olarak mahkemeye çağrılmış bulunmalı ve
kendilerine iddialarını ileri sürme ve savunmaya imkânsızlıkları halinde temsil
edilebilme fırsatı verilmiş olmalıdır,
d) Kararın tanınmasının ve tenfizinin talep edildiği
Âkit Tarafın ülkesinde aynı konuda ve aynı taraflar arasında, daha önceden
verilip kesinleşmiş bir mahkeme kararı mevcut bulunmamalıdır.
e) Kararın tanınmasının ve tenfizinin talep edildiği
Âkit Tarafın yargı organlarında açılmış aynı taraflara, aynı sebeplere ve aynı
konuya dayanan bir dava mevcut bulunmamalıdır.
f) Karar, tanınması ve tenfizi talep edilen Âkit
Tarafın kamu düzeni ve temel hukuk ilkelerine uygunluk arzetmelidir.
Madde 37
Kararların Tenfizi Taleplerinin İncelenmesi
1. Kararların tenfizi taleplerinin incelenmesinde,
tenfizin talep edildiği Âkit Taraf mahkemeleri yetkili olacak ve talep, söz
konusu mahkemelere doğrudan yapılacaktır.
2. Talep için gerekli görülen unsurlar, tenfizin
yapılacağı Âkit Tarafın hukukuna göre belirlenecektir.
3. Tenfiz talebine aşağıdaki belgeler eklenir :
a) Kararın mahkemece tasdik edilmiş bir örneği, karar
metninde bir açıklık mevcut değilse, kararın kesinleşmiş olduğunu tevsik eden
bir belge ile icra kuvvetini haiz olduğuna dair bir şerh,
b) Yargılamaya katılmayan davalı veya davalı
temsilcisinin en az bir defa süresi içinde ve usulüne uygun bir şekilde
mahkemeye çağrıldığını tevsik eden bir belge,
c) Bu maddenin 3 üncü fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde
gösterilen belgelerin onaylı tercümeleri,
4. Mahkemenin
tenfiz talebinin konusu ile ilgili olarak tereddüt etmesi durumunda, kararın
tenfizi için başvuruda bulunan kişiden açıklama isteyebileceği gibi aleyhine
talepte bulunan borçlu hakkında da araştırma yapabilir. Ve temin edilmesi
mümkün olduğu takdirde, kararı veren mahkemeden ilave belgeler isteyebilir.
Madde 38
Tanıma ve Tenfiz Usulü
1. Kararların tanınması ve tenfizine ilişkin usule,
tanıma ve tenfizin talep edildiği Âkit Tarafın mevzuatı uygulanır.
2. İşbu Anlaşmanın uygulanmasında, tanıma ve tenfizin
talep edildiği makam, davanın aslı ile bağlı olup, sadece bu Anlaşmada
öngörülen şartların yerine getirilip getirilmediğini inceler.
Madde 39
Sulh Anlaşmaları
Bu Anlaşmanın 35 ila 38 inci maddelerindeki hükümler,
mahkemeler tarafından tasdik edilmiş sulh anlaşmalarına da uygulanacaktır.
Madde 40
Para ve Eşyanın Transferi
Bu Anlaşmanın, kararların tanınması ve tenfizine
ilişkin hükümleri, Âkit Tarafların adlî bir icra işlemi sonucu elde edilen para
ve eşyanın yabancı bir ülkeye transferi hakkında iç mevzuatına halel getirmez.
KISIM III
NİHAÎ HÜKÜMLER
Madde 41
Uyuşmazlıkların Çözümü
İşbu Anlaşmanın uygulanması ile ilgili olarak ortaya
çıkabilecek sorunlar diplomatik yoldan çözümlenecektir.
Madde 42
İşbu Anlaşma onaylanacak ve onay belgelerinin teati
edilmesini müteakip 30 gün sonra yürürlüğe girecektir.
Madde 43
İşbu Anlaşma süresiz olarak yürürlükte kalacaktır.
Bununla birlikte Âkit Taraflardan her biri, diğer Tarafa yazılı bildirimde
bulunmak suretiyle her zaman Anlaşmayı feshedebilir.
Fesih, diğer Âkit Tarafın bu konudaki yazılı
bildirimi aldığı tarihten 6 ay sonra geçerlilik kazanacaktır.
Bu Anlaşma, Âkit Tarafların tam yetkili temsilcileri
tarafından imzalanıp mühürlenmiştir.
İşbu Anlaşma, Ankara'da 23 Kasım 2000 günü üç
lisanda, Türkçe, Ukraynaca ve İngilizce olarak ikişer nüsha halinde düzenlenmiş
olup bu metinlerin hepsi aynı derecede geçerlidir. Yorumda aykırılık halinde,
İngilizce metin esas alınacaktır.
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ UKRAYNA
ADINA ADINA
(İmza) (İmza)