TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE
SLOVENYA CUMHURİYETİ ARASINDA
GELİR ÜZERİNDEN ALINAN
VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ
ÖNLEME ANLAŞMASI VE EKİ
PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ
UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
Kanun No. 4931 |
|
Kabul Tarihi : 15.7.2003 |
MADDE 1. - 19 Nisan
2001 tarihinde Ljubljana’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ile Slovenya
Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi
Önleme Anlaşması” ve eki “Protokol”ün onaylanması uygun bulunmuştur.
MADDE 2. - Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3. - Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE SLOVENYA
CUMHURİYETİ
ARASINDA GELİR ÜZERİNDEN ALINAN
VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ
ÖNLEME
ANLAŞMASI
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
İLE
SLOVENYA CUMHURİYETİ
Gelir üzerinden alınan vergilerde çifte vergilendirmeyi
önleyen bir Anlaşma yapmak isteğiyle
AŞAĞIDAKİ ANLAŞMAYA VARMIŞLARDIR :
Madde 1
KAPSANAN KİŞİLER
Bu Anlaşma, Âkit
Devletlerden birinin veya her ikisinin mukimi olan kişilere uygulanacaktır.
Madde 2
KAPSANAN VERGİLER
1. Bu Anlaşma, ne
şekilde alındığına bakılmaksızın, bir Âkit Devlet veya politik alt bölümleri ya
da mahallî idareleri tarafından gelir üzerinden alınan vergilere
uygulanacaktır.
2. Menkul veya
gayrimenkul varlıkların devrinden doğan kazançlara uygulanan vergiler ile
ücretin veya maaşın toplam tutarı üzerinden teşebbüsler tarafından ödenen
vergiler dahil olmak üzere, toplam gelir veya gelir unsurları üzerinden alınan
tüm vergiler, gelir üzerinden alınan vergiler olarak kabul edilecektir.
3. Anlaşmanın
uygulanacağı mevcut vergiler özellikle:
a) Slovenya’da:
i) tüzelkişilerin kazançları üzerinden alınan
vergi; (davek od dobicka pravnih oseb)
ii) ücret ve
maaşlar, değer artış kazançları, tarımsal ve ticarî faaliyetler ile menkul ve
gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelirler dahil olmak üzere, gerçek
kişilerin gelirleri üzerinden alınan vergi, (dohodnina)
(Bundan böyle
“Sloven vergisi” olarak bahsedilecektir);
b) Türkiye’de:
i) gelir vergisi;
ii) kurumlar vergisi;
iii) gelir vergisi
ve kurumlar vergisi üzerinden alınan fon payı;
(Bundan böyle “Türk
vergisi” olarak bahsedilecektir).
4. Anlaşma aynı
zamanda, Anlaşmanın imza tarihinden sonra mevcut vergilere ilave olarak veya
onların yerine alınan ve mevcut vergilerle aynı nitelikte olan veya onlara
önemli ölçüde benzeyen vergilere de uygulanacaktır. Âkit Devletlerin yetkili
makamları, ilgili vergi yasalarında yapılan önemli değişiklikleri birbirlerine
bildireceklerdir.
Madde 3
GENEL TANIMLAR
1. Bu Anlaşmanın
amaçları bakımından, metin aksini öngörmedikçe:
a) i) “Slovenya”
terimi, Slovenya Cumhuriyeti’ni ifade eder ve Slovenya Cumhuriyeti’nin
uluslararası hukuk uyarınca egemenlik hakları veya yargı yetkisini
uygulayabileceği hava sahası ve deniz alanları dahil olmak üzere, egemenlik
haklarına sahip olduğu alanları kapsar;
ii) “Türkiye”
terimi , karasuları ve hava sahası dahil olmak üzere Türkiye’nin sahip olduğu
egemenlik alanını, aynı zamanda uluslararası hukuka uygun olarak doğal
kaynakların araştırılması, işletilmesi ve korunması amaçlarıyla yargı yetkisi
veya egemenlik haklarına sahip olduğu deniz alanlarını ifade eder.;
b) “Bir Âkit
Devlet” ve “Diğer Âkit Devlet” terimleri, metnin gereğine göre Türkiye veya
Slovenya anlamına gelir;
c) “Kişi” terimi,
bir gerçek kişiyi, bir şirketi ve kişilerin oluşturduğu diğer herhangi bir
kuruluşu kapsar;
d) “Şirket” terimi,
herhangi bir kurum veya vergileme yönünden kurum olarak muamele gören herhangi
bir kuruluş anlamına gelir;
e) Bir şirketin
“kurumlaştığı yer”;
i) Türk Ticaret
Kanunu uyarınca kanunî merkezi Türkiye’de kayıtlı ise Türkiye’de;
ii) Slovenya
kanunları uyarınca oluşturulmuş, meydana getirilmiş veya kurumlaştırılmış ise
Slovenya’dadır.
f) “Bir
ÂkitDevletin Teşebbüsü” ve “Diğer Âkit Devletin Teşebbüsü” terimleri sırasıyla,
bir Âkit Devlet mukimi tarafından işletilen bir teşebbüs ve diğer Âkit Devlet
mukimi tarafından işletilen bir teşebbüs anlamına gelir;
g) “Uluslararası
trafik” terimi, yalnızca diğer Âkit Devletin sınırları içinde gerçekleştirilen
gemi, uçak veya karayolu nakil vasıtası işletmeciliği hariç olmak üzere, bir
Âkit Devlet teşebbüsü tarafından gemi, uçak veya karayolu nakil vasıtası
işletilerek yapılan taşımacılığı ifade eder;
h) “Yetkili makam”
terimi:
i) Slovenya’da:
Slovenya Cumhuriyeti Maliye Bakanlığını veya onun yetkili temsilcisini;
ii) Türkiye’de
Maliye Bakanını veya onun yetkili temsilcisini
ifade eder;
i) “Vatandaş”
terimi:
i) Bir Âkit Devletin vatandaşlığına sahip
herhangi bir gerçek kişiyi;
ii) Bir Âkit
Devlette yürürlükte olan mevzuata göre statü kazanan herhangi bir hükmî şahsı,
ortaklığı veya derneği
ifade eder;
2. Bu Anlaşmanın,
bir Âkit Devlet tarafından herhangi bir tarihte uygulanmasına ilişkin olarak,
Anlaşmada tanımlanmamış herhangi bir terim, metin aksini öngörmedikçe,
Anlaşmanın uygulanacağı vergilerin amaçları bakımından, o tarihte bu Devletin
mevzuatında sahip olduğu anlamı taşıyacak ve bu Devletin yürürlükteki vergi
mevzuatında yer alan bir anlam, bu Devletin diğer mevzuatında bu terime verilen
anlama göre üstünlük taşıyacaktır.
Madde 4
MUKİM
1. Bu Anlaşmanın
amaçları bakımından, “bir Âkit Devletin mukimi” terimi, bu Devlet herhangi bir
politik alt bölümü veya mahallî idaresi de dahil olmak üzere, o Devletin
mevzuatı gereğince ev, ikametgah, kurumlaşılan yer, yönetim yeri veya benzer
yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle vergi mükellefi olan kişi anlamına
gelir. Ancak bu terim, yalnızca o Devletteki kaynaklardan elde edilen gelir
nedeniyle vergiye tâbi tutulan herhangi bir kişiyi kapsamaz.
2. 1 inci fıkra
hükümleri dolayısıyla bir gerçek kişi her iki Âkit Devletin de mukimi
olduğunda, bu kişinin durumu aşağıdaki şekilde belirlenecektir.
a) Bu kişi,
yalnızca daimi olarak kalabileceği bir meskenin bulunduğu Devletin mukimi kabul
edilecektir. Eğer bu kişinin her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir
meskeni varsa, bu kişi, kişisel ve ekonomik ilişkilerinin daha yakın olduğu
(hayatî menfaatlerin merkezi olan) Devletin mukimi kabul edilecektir;
b) Eğer kişinin
hayatî menfaatlerinin merkezinin yer aldığı Devlet saptanamazsa veya her iki
Devlette de daimi olarak kalabileceği bir meskeni yoksa, bu kişi yalnızca
kalmayı âdet edindiği evin bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir;
c) Eğer kişinin her
iki Devlette de kalmayı âdet edindiği bir ev varsa veya her iki Devlette de
böyle bir ev sözkonusu değilse, bu kişi yalnızca vatandaşı olduğu Devletin
mukimi kabul edilecektir;
d) Eğer kişi her
iki Devletin de vatandaşıysa veya her iki Devletin de vatandaşı değilse, Âkit
Devletlerin yetkili makamları sorunu karşılıklı anlaşmayla çözeceklerdir.
3. Gerçek kişi
dışındaki bir kişi 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla her iki ÂkitDevletin de
mukimi olduğunda, bu kişi yalnızca kurumlaşılan yerin bulunduğu Devletin mukimi
kabul edilecektir.
Madde
5
İŞYERİ
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından “işyeri” terimi,
bir teşebbüsün işlerinin tamamen veya kısmen yürütüldüğü işe ilişkin sabit bir
yer anlamına gelir.
2. “İşyeri” terimi özellikle şunları kapsamına alır:
a) Yönetim yeri;
b) Şube;
c) Büro;
d) Fabrika;
e) Atölye, ve
f) Maden ocağı, petrol veya doğal gaz kuyusu, taş ocağı
veya doğal kaynakların çıkarıldığı diğer herhangi bir yer.
3. Sadece oniki ayı aşan bir süre devam eden bir inşaat
şantiyesi, yapım veya kurma projesi bir işyeri oluşturur.
4. Bu maddenin daha önceki hükümleri ile bağlı
kalınmaksızın, “işyeri” teriminin aşağıdaki hususları kapsamadığı kabul
edilecektir:
a) Teşebbüs tesislerinin yalnızca teşebbüse ait malların
veya ticarî eşyanın depolanması, teşhiri veya teslimi amacıyla kullanılması;
b) Teşebbüse ait mal veya ticarî eşya stoklarının,
yalnızca depolama, teşhir veya teslim amacıyla elde tutulması;
c) Teşebbüse ait mal veya ticarî eşya stoklarının,
yalnızca bir başka teşebbüse işlettirilmesi amacıyla elde tutulması,
d) İşe ilişkin sabit bir yerin, yalnızca teşebbüse mal
veya ticarî eşya satın alma veya bilgi toplama amacıyla elde tutulması;
e) İşe ilişkin sabit bir yerin, teşebbüs için yalnızca
hazırlayıcı veya yardımcı karakter taşıyan diğer herhangi bir işin yürütülmesi
amacıyla elde tutulması;
f) İşe ilişkin sabit bir yerin yalnızca, (a) ila (e)
bentlerinde bahsedilen faaliyetlerin birini veya birkaçını bir arada yürütmek
için elde tutulması; ancak işe ilişkin sabit yerdeki bütün bu faaliyetlerin bir
arada yürütülmesi sonucunda oluşan faaliyetin hazırlayıcı veya yardımcı
nitelikte olması şarttır.
5. 1 inci ve 2 nci fıkraların hükümleriyle bağlı
kalınmaksızın, bir kişi 6 ncı fıkranın uygulanacağı bağımsız nitelikteki bir
acente dışında bir Âkit Devlette, bir teşebbüs adına hareket eder ve bu
teşebbüs adına mukavele akdetme yetkisine sahip olup, bu yetkisini mutaden
kullanırsa, bu kişinin faaliyetleri, 4 üncü fıkrada belirtilen ve işe ilişkin
sabit bir yerden yapılması durumunda bu yeri işyeri haline getirmeyen
nitelikteki faaliyetlerden olmadıkça bu teşebbüs, bu Devlette, bu kişinin
teşebbüs için gerçekleştirdiği her türlü faaliyet dolayısıyla bir işyerine
sahip kabul edilecektir.
6. Bir Âkit Devlet teşebbüsü, diğer Âkit Devlette
işlerini yalnızca bir simsar, bir genel komisyon acentesi veya bağımsız statüde
diğer herhangi bir acente vasıtasıyla yürüttüğü için bu diğer Devlette bir
işyerine sahip kabul olunmayacaktır; şu kadar ki, bu kişilerin kendi işlerine
olağan şekilde devam etmeleri şarttır.
7. Bir Âkit Devletin mukimi olan bir şirket, diğer Âkit
Devletin mukimi olan veya bu diğer Devlette ticarî faaliyette bulunan (bir
işyeri vasıtasıyla veya diğer bir şekilde) bir şirketi kontrol eder ya da onun
tarafından kontrol edilirse, bu şirketlerden herhangi biri diğeri için bir
işyeri oluşturmayacaktır.
Madde
6
GAYRİMENKUL
VARLIKLARDAN ELDE EDİLEN GELİR
1. Bir Âkit Devlet Mukiminin diğer Âkit Devlette bulunan
gayrimenkul varlıklardan elde ettiği gelir (tarım veya ormancılıktan elde
edilen gelir dahil), bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. “Gayrimenkul varlık” terimi, sözkonusu varlığın
bulunduğu Âkit Devletin mevzuatına göre tanımlanacaktır. Terim her halükarda,
gayrimenkul varlığa müteferri varlıkları, tarım (balık üretimi ve
yetiştiriciliği dahil) ve ormancılıkta kullanılan araçları ve hayvanları, özel
hukuk hükümlerinin uygulanacağı gayrimenkul mülkiyetine ilişkin hakları,
gayrimenkul intifa haklarını ve maden ocaklarının, kaynakların ve diğer doğal
kaynakların işletilmesi veya işletme hakkı karşılığında doğan sabit ya da
değişken ödemeler üzerindeki hakları kapsayacak; gemiler, vapurlar ve uçaklar
gayrimenkul varlık olarak kabul edilmeyecektir.
3. 1 inci fıkra hükümleri, gayrimenkul varlığın doğrudan
kullanımından, kiralanmasından veya diğer herhangi bir şekilde kullanımından
elde edilen gelire uygulanacaktır.
4. 1 inci ve 3 üncü fıkra hükümleri aynı zamanda, bir
teşebbüsün gayrimenkul varlıklardan elde ettiği gelir ile serbest meslek
faaliyetlerinin icrasında kullanılan gayrimenkul varlıklardan elde edilen
gelire de uygulanacaktır.
Madde
7
TİCARÎ
KAZANÇLAR
1. Bir Âkit Devlet teşebbüsüne ait kazanç, sözkonusu
teşebbüs diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticarî faaliyette
bulunmadıkça, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda
bahsedilen şekilde ticarî faaliyette bulunursa, teşebbüsün kazancı bu diğer
Devlette yalnızca işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere
vergilendirilebilir.
2. 3 üncü fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit
Devlet teşebbüsü diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticarî
faaliyette bulunduğunda, her iki Âkit Devlette de bu işyerine atfedilecek
kazanç, bu işyeri aynı veya benzer koşullar altında aynı veya benzer
faaliyetlerde bulunan, tamamen ayrı ve bağımsız bir teşebbüs olsaydı ve
işyerini oluşturduğu teşebbüsten tamamen bağımsız bir nitelik kazansaydı ne
kazanç elde edecek ise aynı miktarda bir kazanç olacaktır.
3. İşyerinin kazancı belirlenirken, işyerinin bulunduğu
Devlette veya başka yerde yapılan, yönetim ve genel idare giderleri de dahil
olmak üzere işyerinin amaçlarına uygun olan giderlerin indirilmesine müsaade
edilecektir.
4. Bir Âkit Devlette, bir işyerine atfedilebilir kazancın, teşebbüsün toplam kazancının
muhtelif birimlere paylaştırılması esasına göre belirlenmesi mutad olduğu
takdirde, 2 nci fıkradaki hiçbir hüküm, bu Âkit Devletin, vergilendirilebilir
kazancı mutad paylaştırma yöntemine göre belirlemesine engel olmayacaktır;
bununla birlikte uygulanacak paylaştırma yönteminin sonucu, bu maddede yer alan
prensiplere uygun olacaktır.
5. İşyerine, bu işyeri tarafından teşebbüs adına
yalnızca mal veya ticarî eşya satın alınması dolayısıyla hiçbir kazanç
atfedilmeyecektir.
6. Bundan önceki fıkraların amaçları bakımından,
işyerine atfedilebilen kazanç, aksine makul ve geçerli bir neden olmadıkça, her
yıl aynı yöntemle belirlenecektir.
7. Kazanç, bu Anlaşmanın diğer maddelerinde ayrı olarak
düzenlenen gelir unsurlarını da kapsamına aldığında, o maddelerin hükümleri bu
madde hükümlerinden etkilenmeyecektir.
Madde
8
DENİZ,
HAVA VE KARAYOLU TAŞIMACILIĞI
1. Bir Âkit Devlet teşebbüsünün uluslararası trafikte
gemi, uçak veya karayolu nakil vasıtası işletmeciliğinden elde ettiği
kazançlar, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
2. Bu maddenin amaçları bakımından, bir Âkit Devlet
teşebbüsünce uluslararası trafikte gemi veya uçak işletmeciliğinden elde edilen
kazanç, 1 inci fıkra hükümlerinin uygulanacağı kazançların yanısıra arızî
olarak elde edilmesi koşulu ile konteynerlerin kullanımı veya kiralanmasından
elde edilen kazançları da kapsayacaktır.
3. Bu maddenin 1 inci fıkra hükümleri aynı zamanda, bir
ortaklığa, bir ortak teşebbüse veya uluslararası işletilen bir acenteye iştirak
dolayısıyla elde edilen kazançlara da uygulanacaktır.
Madde
9
BAĞIMLI
TEŞEBBÜSLER
1. a) Bir Âkit Devlet teşebbüsü doğrudan veya dolaylı
olarak diğer Âkit Devlet teşebbüsünün yönetim, kontrol veya sermayesine
katıldığında, veya
b) Aynı kişiler doğrudan veya dolaylı olarak bir Âkit
Devlet teşebbüsünün ve diğer Âkit Devlet teşebbüsünün yönetim, kontrol veya
sermayesine katıldığında
ve her iki halde de, iki teşebbüs arasındaki ticarî veya
malî ilişkilerde oluşan veya empoze edilen koşullar, bağımsız teşebbüsler
arasında oluşması gereken koşullardan farklılaştığında, bu teşebbüslerden
birisinde olması gereken, fakat bu koşullar dolayısıyla kendini göstermeyen
kazanç, o teşebbüsün kazancına eklenip buna göre vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit Devletin kendi teşebbüsünün kazancına dahil
edip vergilendirdiği kazanç, diğer Âkit Devlette vergilendirilen diğer Devletin
teşebbüsünün kazancını içermesi ve aynı zamanda, ilk bahsedilen Devletin
kavradığı bu kazancın, iki teşebbüs arasında olması gereken koşullar göz önünde
tutularak, sonradan bu ilk bahsedilen Devletçe yapılan hesaplamalar sonucunda
belirlenen kazanç olması durumunda, diğer Devlet bu düzenlemenin hukukî olduğu
kanaatine varırsa sözkonusu kazanç üzerinden alınan verginin miktarında gerekli
düzeltmeleri yapacaktır. Bu düzeltme yapılırken, bu Anlaşmanın diğer hükümleri
göz önünde tutulacak ve gerektiğinde Âkit Devletlerin yetkili makamları
birbirlerine danışacaklardır.
Madde
10
TEMETTÜLER
1. Bir Âkit Devletin mukimi olan bir şirket tarafından
diğer Âkit Devletin bir mukimine ödenen temettüler, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber sözkonusu temettüler, temettüyü
ödeyen şirketin mukim olduğu Âkit Devlette ve bu Devletin mevzuatına göre de
vergilendirilebilir; ancak, temettünün gerçek lehdarı diğer Âkit Devletin bir
mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi gayrisafi temettü tutarının yüzde 10’unu
aşmayacaktır.
Bu fıkra, içinden temettü ödemesi yapılan kazançlar
yönünden şirketin vergilendirilmesini etkilemeyecektir.
3. Bu maddede kullanılan “temettü” terimi, hisse
senetlerinden, intifa senetlerinden veya intifa haklarından, kurucu hisse
senetlerinden veya alacak niteliğinde olmayıp kazanca katılmayı sağlayan diğer
haklardan elde edilen gelirler ile dağıtımı yapan şirketin mukim olduğu
Devletin mevzuatına göre, vergileme yönünden hisse senetlerinden elde edilen
gelirle aynı muameleyi gören diğer şirket haklarından elde edilen gelirler ile
yatırım fonu ve yatırım ortaklığından elde edilen gelirleri ifade eder.
4. Diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla
ticarî faaliyette bulunan bir Âkit Devlet şirketinin kazancı, 7 nci maddeye
göre vergilendirildikten sonra, kalan kısım işyerinin bulunduğu Âkit Devlette
vergilendirilebilir. Ancak bu vergi, 2 nci fıkrada belirtilen oranı aşan bir
oranda alınmayacaktır.
5. Bir Âkit Devlet mukimi olan temettünün gerçek
lehdarı, temettüyü ödeyen şirketin mukim olduğu diğer Âkit Devlette yer alan
bir işyeri vasıtasıyla ticarî faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette yer
alan sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve
sözkonusu temettü elde ediş olayı ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin
bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu
durumda, olayına göre 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
6. 4 üncü fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit
Devlet mukimi olan bir şirket, diğer Âkit Devletten kazanç veya gelir elde
ettiğinde, bu diğer Devlet, temettülerin kendi mukimlerinden birisine ödenmesi
veya temettü elde edilmesi ile bu diğer Devlette bulunan bir işyeri veya sabit
yer arasında etkin bir bağ bulunması durumları hariç olmak üzere, bu şirket
tarafından ödenen temettüler üzerinden herhangi bir vergi alamaz. Aynı şekilde
bu diğer Devlet, ödenen temettülerin veya dağıtılmamış kazancın tamamen veya
kısmen bu diğer Devlette elde edilen kazanç veya gelir olup olmadığına
bakmaksızın, bu şirketin dağıtılmayan kazançları üzerinden dağıtılmayan
kazançlara uygulanan bir vergi alamaz.
Madde
11
FAİZ
1. Bir Âkit Devlette doğan ve diğer Âkit Devletin bir
mukimine ödenen faiz, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber bu faiz, elde edildiği Âkit Devlette
ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, faizin gerçek
lehdarı diğer Âkit Devletin bir mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi faizin
gayrisafi tutarının yüzde 10’unu aşmayacaktır.
3. 2 nci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Âkit
Devlette doğan ve diğer Âkit Devletin hükümeti, politik alt bölümü, mahallî
idaresi veya merkez bankası tarafından elde edilen faiz, ilk bahsedilen
Devlette vergiden muaf tutulacaktır.
4. Bu maddede kullanılan “faiz” terimi, ipotek
garantisine bağlı olsun olmasın veya borçlunun kazancına katılma hakkını
tanısın tanımasın, her nevi alacaktan doğan gelirleri ve özellikle kamu menkul
kıymetleri ile tahvil veya borç senetlerinden elde edilen gelirler ile
sözkonusu menkul kıymet, tahvil veya borç senetlerine ilişkin prim ve
ikramiyeleri ifade eder.
5. Bir Âkit Devlet mukimi olan faizin gerçek lehdarı,
faizin elde edildiği diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticarî
faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla
serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve sözkonusu faizin ödendiği alacak ile
bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci
fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre 7 nci veya 14 üncü
madde hükümleri uygulanacaktır.
6. Bir Âkit Devletin kendisi, politik alt bölümü,
mahallî idaresi veya o Devletin bir mukimi tarafından ödenen faizin, o Âkit
Devlette elde edildiği kabul edilecektir. Bununla beraber, faiz ödeyen kişi, bir
Âkit Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Âkit Devlette faiz ödemeye neden
olan borç-alacak ilişkisiyle bağlantılı bir işyerine veya sabit yere sahip
olduğunda ve faiz bu işyeri veya sabit yerden kaynaklandığında, sözkonusu
faizin, işyerinin veya sabit yerin bulunduğu Devlette elde edildiği kabul
olunacaktır.
7. Alacak karşılığında ödenen faizin miktarı, ödeyici
ile gerçek lehdar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında var olan
özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ve
lehdar arasında kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu madde hükümleri
yalnızca en son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme, bu
Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir Âkit Devletin
mevzuatına göre vergilendirilecektir.
Madde
12
GAYRİMADDÎ
HAK BEDELLERİ
1. Bir Âkit Devlette doğan ve diğer Âkit Devletin bir
mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber, sözkonusu gayrimaddî hak bedelleri
elde edildikleri Âkit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de
vergilendirilebilir; ancak, gayrimaddî hak bedelinin gerçek lehdarı diğer Âkit
Devletin bir mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi, gayrimaddî hak bedelinin
gayrisafî tutarının yüzde 10’unu aşmayacaktır.
3. Bu maddede kullanılan “gayrimaddî hak bedelleri”
terimi, sinema filmleri ile radyo ve televizyon yayınlarında kullanılan bantlar
dahil olmak üzere edebî, sanatsal veya bilimsel her nevi telif hakkının, her
nevi patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya
üretim yönteminin kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında veya sınaî, ticarî
veya bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikimi karşılığında elde edilen her
türlü ödemeyi ifade eder.
4. Bir Âkit Devlet mukimi olan gayrimaddî hak bedelinin
gerçek lehdarı, sözkonusu bedelin elde edildiği diğer Âkit Devlette yer alan
bir işyeri vasıtasıyla ticarî faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette yer
alan sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve
sözkonusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri veya sabit yer
arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri
uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri
uygulanacaktır.
5. Bir Âkit Devletin kendisi, politik alt bölümü,
mahallî idaresi veya o Devletin bir mukimi tarafından ödenen gayrimaddî hak
bedelinin, o Âkit Devlette elde edildiği kabul edilecektir. Bununla beraber,
gayrimaddî hak bedelini ödeyen kişi, bir Âkit Devletin mukimi olsun veya
olmasın, bir Âkit Devlette gayrimaddî hak bedelini ödemeye neden olan hak veya
varlık ile bağlantılı bir işyerine veya sabit yere sahip olduğunda ve
gayrimaddî hak bedeli bu işyeri veya sabit yerden kaynaklandığında, sözkonusu
gayrimaddî hak bedelinin, işyerinin veya sabit yerin bulunduğu Âkit Devlette
elde edildiği kabul olunacaktır.
6. Kullanım, hak veya bilgi karşılığında ödenen
gayrimaddî hak bedelinin miktarı, ödeyici ile gerçek lehdar arasında veya her
ikisi ile bir başka kişi arasında var olan özel ilişki nedeniyle, böyle bir
ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ile gerçek lehdar arasında
kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu madde hükümleri yalnızca en son
bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme kısmı, bu Anlaşmanın
diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir Âkit Devletin mevzuatı uyarınca
vergilendirilecektir.
Madde
13
SERMAYE
DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARI
1. Bir Âkit Devlet mukimince, diğer Âkit Devlette yer
alan ve 6 ncı maddede belirtilen gayrimenkul varlıkların elden çıkarılmasından
sağlanan kazançlar, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit Devlet teşebbüsünün diğer Âkit Devlette
sahip olduğu bir işyerinin ticarî varlığına dahil menkul varlıkların veya bir
Âkit Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette serbest meslek faaliyeti icra etmek
üzere kullandığı sabit bir yere ait menkul varlıkların elden çıkarılmasından
doğan kazançlar, bu işyerinin (yalnız veya tüm teşebbüsle birlikte) veya sabit
yerin elden çıkarılmasından doğan kazanç da dahil olmak üzere, bu diğer
Devlette vergilendirilebilir.
3. Bir Âkit Devlet mukimince uluslararası trafikte
işletilen gemi, uçak veya karayolu nakil vasıtalarının veya sözkonusu gemi,
uçak veya karayolu nakil vasıtalarının işletilmesiyle ilgili menkul varlıkların
elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, yalnızca bu Devlette
vergilendirilecektir.
4. 1, 2 ve 3 üncü fıkrada belirtilenlerin dışında kalan
varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazançlar, yalnızca elden çıkaranın
mukim olduğu Âkit Devlette vergilendirilecektir.
5. 4 üncü fıkra hükümleri, Âkit Devletlerden birinin
mukimi tarafından çıkarılan tahvil veya hisse senetlerinin, diğer Devletin bir
mukimi tarafından elden çıkarılmasından sağlanan kazançların, iktisap ve elden
çıkarma arasındaki sürenin bir yılı aşmaması kaydıyla, ilk bahsedilen Âkit
Devlet tarafından kendi vergi kanunlarına göre vergilendirilmesi hakkını
etkilemeyecektir.
Madde
14
SERBEST
MESLEK FAALİYETLERİ
1. Bir Âkit Devlet mukiminin, serbest meslek
faaliyetleri veya bağımsız nitelikteki diğer faaliyetler dolayısıyla elde ettiği
gelirler, bu kişi, faaliyetlerini icra etmek için diğer Âkit Devlette düzenli
olarak kullanabileceği sabit bir yere sahip olmadıkça, yalnızca bu Devlette
vergilendirilecektir.Eğer kişi, böyle bir sabit yere sahip olursa, gelir
sözkonusu sabit yere atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. “Serbest meslek faaliyetleri” terimi, özellikle
bağımsız olarak yürütülen bilimsel, edebî, sanatsal, eğitici veya öğretici
faaliyetleri, bunun yanısıra doktorların, avukatların, mühendislerin,
mimarların, dişçilerin ve muhasebecilerin bağımsız faaliyetlerini kapsamına
alır.
Madde
15
BAĞIMLI
FAALİYETLER
1. 16, 18, 19 ve 20 nci maddelerin hükümleri saklı
kalmak üzere, bir Âkit Devlet mukiminin bir hizmet dolayısıyla elde ettiği maaş,
ücret ve diğer benzeri gelirler, bu hizmet diğer Âkit Devlette ifa edilmedikçe,
yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Hizmet diğer Devlette ifa edilirse,
buradan elde edilen sözkonusu gelir bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. 1 inci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Âkit
Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette ifa ettiği bir hizmet dolayısıyla elde
ettiği gelir, eğer:
a) Gelir elde eden, diğer Devlette ilgili malî yıl
içinde başlayan veya biten herhangi bir oniki aylık dönemde bir veya bir kaç
seferde toplam 183 günü aşmamak üzere bulunursa, ve
b) Ödeme, diğer Devletin mukimi olmayan bir işveren
tarafından veya böyle bir işveren adına yapılırsa, ve
c) Ödeme, işverenin diğer Devlette sahip olduğu bir
işyerinden veya sabit yerden yapılmazsa
Yalnızca ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir.
3. Bu maddenin bundan önceki hükümlerine bakılmaksızın,
bir Âkit Devlet teşebbüsü tarafından uluslararası trafikte işletilen bir gemi,
uçak veya karayolu nakil vasıtasında ifa edilen bir hizmet dolayısıyla elde
edilen gelir bu Devlette vergilendirilebilir.
Madde
16
YÖNETİCİLERE
YAPILAN ÖDEMELER
Bir Âkit Devlet mukiminin, diğer Âkit Devlet mukimi olan
bir şirketin yönetim kurulu üyesi olması dolayısıyla elde ettiği ücret ve diğer
benzeri ödemeler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
Madde
17
SANATÇI
VE SPORCULAR
1. 14 ve 15 inci maddelerin hükümlerine bakılmaksızın,
bir Âkit Devlet mukimi olan tiyatro, sinema, radyo veya televizyon sanatçısı
gibi bir sanatçının, bir müzisyenin veya bir sporcunun diğer Âkit Devlette icra
ettiği şahsî faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. Bir sanatçının ya da sporcunun icra ettiği şahsî
faaliyetlerden doğan gelir, sanatçının veya sporcunun kendisine değil de bir başkasına
yönelirse, bu gelir 7, 14 ve 15 inci maddelerin hükümleriyle bağlı
kalınmaksızın, sanatçı ya da sporcunun faaliyetlerinin icra edildiği Âkit
Devlette vergilendirilebilir.
3. Bir sanatçı veya sporcunun bir Âkit Devlette icra
ettiği faaliyetlerden dolayı elde ettiği gelir, bu Devlete yapılan söz konusu
ziyaretin tamamen veya önemli ölçüde diğer Âkit Devletin, politik alt bölümünün
veya mahallî idaresinin kamusal fonlarından desteklenmesi halinde, bu Devlette
vergiden istisna edilecektir.
Madde
18
EMEKLİMAAŞLARI
19 uncu maddenin 2 nci fıkrası hükümleri saklı kalmak
üzere, bir Âkit Devlet mukimine geçmiş çalışmalarının karşılığında ödenen
emekli maaşları yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Bu hüküm aynı
zamanda, bir Âkit Devlet mukimine ömür boyu sağlanan düzenli ödemelere de
uygulanacaktır.
Madde 19
KAMU GÖREVİ
1. a) Bir Âkit
Devletin kendisine, politik alt bölümüne veya mahalli idaresine bir gerçek kişi
tarafından verilen hizmetler karşılığında, bu Devlet, alt bölüm veya idare
tarafından yapılan ve emekli maaşı dışında kalan ücret, maaş ve diğer benzeri
ödemeler, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
b) Bununla beraber,
hizmet diğer Devlette sunulduğunda ve hizmeti sunan gerçek kişi bu Devletin bir
mukimi olduğunda, yapılan ücret, maaş ve diğer benzeri ödemeler, yalnızca bu
diğer Âkit Devlette vergilendirilecektir. Ancak bu kişinin:
i) Bu Devletin
vatandaşı olması; veya
ii) Yalnızca hizmet
sunmak için bu Devletin mukimi durumuna geçmemiş olması zorunludur.
2. a) Bir Âkit
Devletin kendisine, politik alt bölümüne veya mahalli idaresine bir gerçek kişi
tarafından verilen hizmetler karşılığında, bu Devlet, alt bölüm veya idare
tarafından veya bunlarca oluşturulan fonlardan ödenen emekli maaşları, yalnızca
bu Devlette vergilendirilecektir.
b) Bununla beraber,
gerçek kişinin diğer Âkit Devletin bir mukimi ve vatandaşı olması halinde,
sözkonusu emekli maaşı yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
3. Bir Âkit
Devletin kendisi, politik alt bölüm veya mahalli idaresi tarafından yürütülen ticari
faaliyetlerle bağlantılı hizmetler karşılığında yapılan ücret, maaş ve diğer
benzeri ödemeler ile emekli maaşlarına 15, 16, 17 ve 18 inci madde hükümleri
uygulanacaktır.
Madde 20
PROFESÖRLER VE ARAŞTIRMACILAR
1. Bir Âkit Devleti
ziyareti sırasında veya ziyaretinden hemen önce diğer Âkit Devletin mukimi olan
ve ilk bahsedilen Devlette yalnızca bir üniversite, yüksekokul, okul veya diğer
herhangi bir kabul görmüş eğitim veya araştırma kurumunda öğretim, okutmanlık
veya araştırma yapmak amacıyla iki yılı aşmayan bir süre veya süreler için
bulunan bir profesör veya araştırmacıya, sözkonusu öğretim, okutmanlık veya
araştırma karşılığında bu Devletin dışındaki kaynaklardan yapılan ödemeler bu
Devlette vergiden istisna edilecektir.
2. Bir profesör
veya araştırmacının, özellikle belirli kişi veya kişilerin özel menfaatleri
doğrultusunda yürüttükleri araştırma karşılığında elde ettikleri gelire bu
madde hükümleri uygulanmayacaktır.
Madde 21
ÖĞRENCİLER
1. Bir Âkit Devleti
ziyareti sırasında veya ziyaretinden hemen önce diğer Âkit Devletin mukimi olan
ve ilk bahsedilen Devlette yalnızca öğrenim veya mesleki eğitim amacıyla
bulunan bir öğrenci veya stajyere geçim, öğrenim veya mesleki eğitim
masraflarını karşılamak üzere bu Devletin dışındaki kaynaklardan yapılan
ödemeler, bu Devlette vergilendirilmeyecektir.
2. Bir öğrenci veya
stajyer, bu maddenin 1 inci fıkrasında kapsanmayan yardım, burs ve ücret
ödemeleri hususunda, sözkonusu öğrenim veya mesleki eğitim süresince, ziyarette
bulundukları Âkit Devletin mukimlerine uygulanan vergiler açısından aynı
muafiyet, istisna veya indirimlere hak kazanacaktır.
Madde 22
DİĞER GELİRLER
1. Bir Âkit Devlet
mukiminin, nerede doğarsa doğsun, bu Anlaşmanın daha önceki maddelerinde ele
alınmayan gelir unsurları, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir.
2. 6 ncı maddenin 2
nci fıkrasında tanımlanan gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelirler hariç
olmak üzere, bir Âkit Devlet mukimi olan sözkonusu gelir lehdarının diğer Âkit
Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette veya sabit bir yer
vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde bulunması ve gelirin ödendiği hak veya
varlık ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunması halinde bu
gelire 1 inci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda olayına göre, 7 nci
veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
Madde 23
ÇİFTE VERGİLENDİRMENİN ÖNLENMESİ
1. Bir Âkit Devlet
mukimi, bu Anlaşma hükümlerine uygun olarak diğer Âkit Devlette
vergilendirilebilen bir gelir elde ettiğinde, ilk bahsedilen Devlet bu mukimin
gelirine isabet eden vergiden, diğer Devlette gelir üzerinden ödediği vergiye
eşit bir tutarın mahsubuna müsaade edecektir.
Bununla birlikte
sözkonusu mahsup, diğer Devlette vergilendirilebilir gelir için, mahsuptan önce
hesaplanan gelir üzerinden ödenen vergi miktarını aşmayacaktır.
2. Bir Âkit Devlet
mukiminin Anlaşma hükümlerine uygun olarak bu Devlette vergiden istisna edilen
bir gelir elde etmesi halinde, bu Devlet, bu mukimin geriye kalan gelirinin
vergisini hesaplarken, istisna edilen geliri de dikkate alabilir.
Madde 24
AYRIM YAPILMAMASI
1. Bir Âkit
Devletin vatandaşları, diğer Âkit Devlette, bu diğer Devletin vatandaşlarının
aynı koşullarda karşı karşıya kaldıkları veya kalabilecekleri vergilemeden ve
buna bağlı mükellefiyetlerden, özellikle mukimlik yönünden, değişik veya daha
ağır bir vergilemeye ve buna bağlı mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır.
2. Bir Âkit Devlet
mukimi olan vatansız kişiler, her iki Âkit Devlette de, ilgili Devlet
vatandaşlarının aynı koşullarda karşı karşıya kaldıkları veya kalabilecekleri
vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden değişik veya daha ağır
vergilemeye ve buna bağlı mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır.
3. 10 uncu maddenin
4 üncü fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet teşebbüsünün diğer
Âkit Devlette bulunan işyeri, diğer Devlette, bu diğer Devletin aynı
faaliyetleri yürüten teşebbüslerine göre daha az lehe bir vergileme ile karşı
karşıya kalmayacaktır.
4. Bu hüküm, bir
Âkit Devletin kendi mukimlerine şahsi veya ailevi durumları dolayısıyla
uyguladığı şahsi indirimleri, vergi ve matrah indirimlerini diğer Âkit Devlet
mukimlerine de uygulama zorunda olduğu yönünde anlaşılmayacaktır.
5. 9 uncu maddenin
1 inci fıkrası, 11 inci maddenin 7 nci fıkrası veya 12 nci maddenin 6 ncı
fıkrası hükümlerinin uygulanacağı durumlar hariç olmak üzere, bir Âkit Devlet
teşebbüsünün diğer Âkit Devletin bir mukimine ödediği faiz, gayrimaddi hak
bedeli ve diğer ödemeler, bu teşebbüsün vergilendirilebilir kazancının
belirlenmesi amacıyla, ilk bahsedilen Devletin bir mukimine ödenmiş gibi
indirilebilecektir.
6. Bir Âkit
Devletin, diğer Âkit Devletin bir veya bir kaç mukimi tarafından, doğrudan veya
dolaylı olarak, kısmen veya tamamen sermayesine sahip olunan veya kontrol
edilen teşebbüsleri, ilk bahsedilen Devlette, bu Devletin benzeri
teşebbüslerinin tabi oldukları veya olabilecekleri vergilemeden veya buna bağlı
mükellefiyetlerden değişik veya daha ağır vergilemeye ve buna bağlı
mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır.
7. Bu madde hükümleri,
yalnızca Anlaşmada kapsanan vergilere uygulanacaktır.
Madde 25
KARŞILIKLI ANLAŞMA USULÜ
1. Bir kişi, Âkit
Devletlerden birinin veya her ikisinin işlemlerinin kendisi için bu Anlaşmanın
hükümlerine uygun düşmeyen bir vergileme yarattığı veya yaratacağı kanaatine
vardığında, bu Devletlerin iç mevzuatlarında öngörülen müracaat usulleriyle
bağlı kalmaksızın, durumu mukimi olduğu Âkit Devletin yetkili makamına veya
durumu 24 üncü maddenin 1 inci fıkrasına uygun düşerse, vatandaşı olduğu Âkit
Devletin yetkili makamına başvurabilir. Sözkonusu müracaat, Anlaşma hükümlerine
aykırı düşen vergilemenin ilk bildiriminden itibaren üç yıl içerisinde
yapılmalıdır.
2. Sözkonusu
yetkili makam, itirazı haklı bulmakla beraber kendisi tatminkâr bir çözüme
ulaşamadığı takdirde, Anlaşmaya ters düşen bir vergilemeyi önlemek amacıyla,
diğer Âkit Devletin yetkili makamıyla karşılıklı anlaşmaya gayret
sarfedecektir. Anlaşmaya varılan her husus, Âkit Devletlerin iç mevzuatlarında
öngörülen sürelere bakılmaksızın uygulanacaktır.
3. Âkit Devletlerin
yetkili makamları, Anlaşmanın yorumundan veya uygulanmasından kaynaklanan her
türlü güçlüğü veya tereddüdü karşılıklı anlaşmayla çözmek için gayret
göstereceklerdir. Yetkili makamlar aynı zamanda, Anlaşmada ele alınmayan
durumlardan kaynaklanan çifte vergilendirmenin ortadan kaldırılması için de
birbirlerine danışabilirler.
4. Âkit Devletlerin
yetkili makamları, bundan önceki fıkralarda belirtilen hususlarda anlaşmaya
varabilmek için kendilerinden veya temsilcilerinden oluşan ortak bir komisyon
dahil olmak üzere, birbirleriyle doğrudan haberleşebilirler.
Madde 26
BİLGİ DEĞİŞİMİ
1. Âkit Devletlerin
yetkili makamları, bu Anlaşma hükümlerinin uygulanması için gerekli olan
bilgileri bunun yanısıra bu Anlaşma ile uyumsuzluk göstermediği sürece, Anlaşma
kapsamına giren vergiler ile ilgili iç mevzuat hükümlerinin yürütülmesi için
gerekli olan bilgileri değişime tabi tutacaklardır. Bilgi değişimi 1 inci madde
ile sınırlı değildir. Bir Âkit Devlet tarafından alınan her türlü bilgi, o
Devletin kendi iç mevzuatı çerçevesinde elde ettiği bilgiler gibi gizli
tutulacak ve yalnızca bu Anlaşmada belirtilen vergilerin tahakkuk veya
tahsilleri veya cebri icra ya da kovuşturulmasıyla veya bu hususlardaki şikâyet
ve itirazlara bakmakla görevli kişi veya makamlara (adli makamlar ve idari
kuruluşlar dahil) verilebilecektir. Bu kişi veya makamlar sözkonusu bilgileri
yalnızca bu amaçlar doğrultusunda kullanacaklardır. Bu kişi veya makamlar
sözkonusu bilgileri mahkeme duruşmalarında veya adli kararlar alınırken
açıklayabilirler.
2. 1 inci fıkra
hükümleri, hiçbir surette bir Âkit Devleti:
a) Kendisinin veya
diğer Âkit Devletin mevzuatına ve idari uygulamalarına uymayacak idari önlemler
alma;
b) Kendisinin veya
diğer Âkit Devletin mevzuatı veya normal idari işlemleri çerçevesinde elde
edilemeyen bilgileri sunma;
c) Herhangi bir
ticari, sınai, mesleki sırrı veya ticari işlemi aleni hale getiren bilgileri
veya aleniyeti kamu düzenine aykırı düşen bilgileri verme yükümlülüğü altına
sokacak şekilde yorumlanamaz.
Madde 27
DİPLOMAT HÜVİYETİNDEKİ MEMURLAR VE KONSOLOSLUK MEMURLARI
Bu Anlaşma
hükümleri, diplomat hüviyetindeki memurlar veya konsolosluk memurlarının
uluslararası hukukun genel kuralları veya özel anlaşma hükümleri uyarınca
yararlandıkları mali ayrıcalıkları etkilemeyecektir.
Madde 28
YÜRÜRLÜĞE GİRME
1. Âkit
Devletlerden herbiri, bu Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için kendi mevzuatında
öngörülen işlemlerin tamamlandığını diğer Âkit Devlete bildirecektir. Bu
Anlaşma, bu bildirimlerin sonuncusunun alındığı tarihte yürürlüğe girecektir.
2. Bu Anlaşmanın
hükümleri:
a) Kaynakta tevkif
edilen vergiler yönünden, bu Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen Ocak
ayının birinci günü veya daha sonra ödenen veya mahsup edilen miktarlar için;
ve
b) Diğer vergiler
yönünden, bu Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen Ocak ayının birinci
günü veya daha sonra başlayan vergilendirme yılları için hüküm ifade edecektir.
Madde 29
YÜRÜRLÜKTEN KALKMA
Bu Anlaşma, bir
Âkit Devlet tarafından feshedilinceye kadar yürürlükte kalacaktır. Âkit
Devletlerden herbiri, Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıllık
bir sürenin bitiminden sonra başlayan herhangi bir takvim yılının sonundan en
az altı ay önce diplomatik yollardan fesih ihbarnamesi vermek suretiyle Anlaşmayı
feshedebilir. Bu durumda Anlaşma:
a) Kaynakta tevkif
edilen vergiler yönünden, fesih ihbarnamesinin verildiği takvim yılının
bitiminden sonra ödenen veya mahsup edilen miktarlar için; ve
b) Diğer vergiler
yönünden, fesih ihbarnamesinin verildiği takvim yılının bitiminden sonra
başlayan vergilendirme yılları için hüküm ifade etmeyecektir.
BU
HUSUSLARI TEYİDEN, aşağıda imzaları bulunan tam yetkili
temsilciler, bu Anlaşmayı imzaladılar.
Türk, Sloven ve
İngiliz dillerinde, Ljubljana’da 19.04.2001’de her üç metin de aynı derecede
geçerli olmak üzere ikişer nüsha halinde düzenlenmiştir. Metinler arasında
farklılık olması halinde, İngilizce metin geçerli olacaktır.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ SLOVENYA
CUMHURİYETİ
ADINA ADINA
(İmza) (İmza)
PROTOKOL
Türkiye Cumhuriyeti
ile Slovenya Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte
Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının imzalanması sırasında, imzalayan tam
yetkili taraflar, aşağıdaki hükümlerin sözkonusu Anlaşmanın ayrılmaz bir
parçasını oluşturduğu hususunda anlaşmaya varmışlardır.
25 inci maddenin 2
nci fıkrasına ilişkin olarak:
25 inci maddenin 2
nci fıkrasına ilişkin olarak, Türkiye yönünden, mükellefin, karşılıklı
anlaşmanın sonuçlandırılmasından doğan iadeyi, vergi idaresinin kendisini
karşılıklı anlaşma sonucundan haberdar etmesinden itibaren bir yıllık bir süre
içerisinde talep etmek zorunda olduğu hususunda anlaşmaya varılmıştır.
Türk, Sloven ve
İngiliz dillerinde, Ljubljana’da 19.04.2001’de her üç metin de aynı derecede
geçerli olmak üzere ikişer nüsha halinde düzenlenmiştir. Metinler arasında
farklılık olması halinde, İngilizce metin geçerli olacaktır.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ SLOVENYA
CUMHURİYETİ
ADINA ADINA
(İmza) (İmza)