Dönem : 22 Yasama Yılı : 2
T.B.M.M. (S. Sayısı : 616)
Belediyeler Kanunu Tasarısı ile Avrupa Birliği Uyum,
İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/766)
T.C.
Başbakanlık 3.3.2004
Kanunlar ve Kararlar
Genel Müdürlüğü
Sayı :
B.02.0.KKG.0.10/101-849/1044
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
İçişleri Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı
Bakanlar Kurulunca 25.2.2004 tarihinde kararlaştırılan “Belediyeler Kanunu
Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GENEL GEREKÇE
Bütün dünyada toplumsal
yapı ve ilişkileri derinden etkileyen hızlı bir değişim ve dönüşüm
yaşanmaktadır. 20. yüzyılın son çeyreğinde başlayan ve 21. yüzyılda da devam
edeceği anlaşılan bu değişim ve dönüşüm süreci her alanda olduğu gibi kamu
yönetimi düşüncesi, yapısı ve fonksiyonları üzerinde derin etkiler bırakmış,
neyi nasıl yapması gerektiğinden hareketle, devletin görevlerinde ve iş yapma
yöntemlerinde tartışmalara yol açmıştır.
Kamunun rolünün yeniden
tanımlanmasına yol açan bu tartışmalar, kamu yönetiminin demokratikleştirilmesi
taleplerini de beraberinde getirmiştir. Geleneksel temsil yönteminin yeterli
olmadığı, daha demokratik bir kamu yönetimi için yönetim ve hizmet sunumunda
açıklık, katılım, sorumluluk ve hesap verebilirlik ilkelerinin hayata
geçirilmesi gerektiği, bu ilkelerin aynı zamanda etkin bir kamu yönetiminin
zorunlu unsurları arasında olduğu bilinmektedir.
Yeni kamu yönetimi
anlayışı, yönetimde etkinlik ve verimliliği temel almaktadır. Geleceğin
belirsizliklerine karşı hazırlıklı olma, hızlı karar alma ve sorunlara süratle
uygun çözümler bulma, değişime uyum sağlamanın temel gerekleridir. Kamu
yönetiminde yeniden yapılanma, mahallî idarelerde de bir dönüşüm ve değişimi
gerekli kılmaktadır. Mahallî idarelerin teşkilât yapıları, görev ve yetkileri,
çalışma yöntemleri ve süreçleri ile amaçları da değişimin konusu olacaktır. Bu
idarelerde aşırı bürokratik yapıların kaldırılması, etkin çalışan esnek ve daha
küçük birimlerin oluşturulması, çalışma yöntem ve süreçlerinin sorgulanması
gerekmektedir.
Esnek ve yatay örgütlenme
yanında geleceği öngören stratejik yönetimin öne çıkması; kamunun girişimci ve
rekabet edebilir olması gerektiğine vurgu yapılması ademi merkeziyetçilikle de
uyumlu olan bir durumdur. Kamu hizmetlerinin sunumunda mahallî idarelere daha
çok görev ve sorumluluk verilmesi, merkezî idare ile mahallî idareler
arasındaki yetki ve kaynak dağılımının geleneksel yapısının değiştirilmesini de
zorunlu kılmaktadır.
Dolayısıyla mahallî
idarelerin daha fazla yetki, sorumluluk ve kaynakla desteklenmesi, bu
idarelerin yönetim yapı ve anlayışlarında da buna uygun değişimleri
gerektirmektedir. Gün geçtikçe yenilenen ve çeşitlenen toplumsal ihtiyaç ve
beklentilerin daha iyi karşılanabilmesi, bu alandaki çağdaş değişim ve
gelişmelerin yeterince kavranmasından geçmektedir. Yerel nitelikli kamu
hizmetlerinin sunumunda hizmetlerden yararlananların memnuniyetini artırmak,
hukuka uygunluğu, etkinliği ve verimliliği sağlamak için vatandaş taleplerini
temel alan bir anlayışı yönetime hakim kılmak gerekmektedir. Sonuca, yani
çıktılara odaklanan bir yönetimde hesap verebilirliği, açıklığı, saydamlığı,
katılımı, öngörülebilirliği kapsayan mekanizmalara ihtiyaç bulunmaktadır.
Mahallî idareler, temsilî
demokraside halkın yerel kamusal menfaatlerinin teminatıdır. Diğer taraftan,
demokratik sistemin önemli bir unsuru olarak çoğulculuğun, katılımın
sağlanmasında, yerel ve ulusal menfaatlerin uzlaştırılmasında, halkın
tercihleri ile talep ve beklentilerinin yönetime yansıtılmasında, mahallî
idarelerin önemli rolleri bulunmaktadır. Mahallî idareler, halkın katılımını
sağlamada merkezî idareye göre çok daha fazla imkân ve yeteneklere sahiptir ve
böylece tüm sistemin yönetim kapasitesini de güçlendirmektedir.
Mahallî idareler
vatandaşlara ilave seçme ve seçilme imkânı sağlamakta, sivil toplum örgütleri
de dahil olmak üzere onlara daha fazla katılım imkânı vermektedir. Böylece
adeta demokrasi için eğitim merkezleri işlevini görmektedir. Ayrıca, mahallî
politikacılar her gün birlikte oldukları belde halkına karşı daha fazla
sorumluluk hissetmektedir.
Ülkemizde Fransız
örneğinden etkilenen ilk belediye idaresi Osmanlı taşra yönetiminin
merkeziyetçi yapısına uygun olarak İstanbul'da 1854 yılında kurulmuştur. Geçen
zaman içerisinde belediyelerle ilgili çok sayıda düzenleme çalışmaları
yapılmışsa da en kapsamlı düzenleme Cumhuriyetin kuruluşundan sonra 1930
yılında çıkarılan 1580 sayılı Belediye Kanunudur. Büyükşehir belediyelerinin
kurulmasına dair 1984 yılında çıkarılan ve yeni bir tür belediye öngören 3030
sayılı Kanun dikkate alınmazsa 1580 sayılı kanun belediyelerin kuruluş ve
görevlerini düzenleyen temel kanun
olmaya devam etmektedir.
Belediyelerimiz, ilk
kuruluşundan bu yana amaçlananın aksine mahallî kamu hizmetlerini yürütme yetki
ve sorumluluğuna sahip yerinden yönetim kuruluşları olarak değil, verilen
görevleri yerine getiren ve merkezî idarenin uzantısı birimler olarak
algılanmışlardır. Bu anlayış belediyenin yapılanmasında da kendini
göstermiştir. Belediyeler başkan eksenli merkezî bir yapıda teşkilâtlanmışlar
ve bu yapı hep süregelmiştir. Bu durum merkezî idaredeki yetersizliklerin ve
diğer sorunların mahallî idarelere aynen yansımasına da yol açmıştır. Bu
nedenle zaman içinde pek çok mahallî nitelikli görev ve hizmet, merkezî idare
kuruluşlarına aktarılırken belediyelerin niçin var olduğu adeta unutulmuştur.
Kamu yönetiminde
gerçekleştirilen bir çok değişim ve gelişime rağmen aynı çabalar mahallî
idareler, dolayısıyla belediye yönetimleri konusunda gösterilememiş, bunun
sonucunda bu idareler kendilerinden beklenen hizmetleri başarıyla yerine
getirecek yeterli bir kurumsal yapıya kavuşturulamamışlardır. Belediyelerin
belde halkının kendini yönettiği özerk kurumlar olmaktan ziyade bayındırlık,
imar ve diğer kentsel hizmetleri karşılayan ve merkezî idareye tâbi kurumlar
oldukları anlayışı bu kurumların aşırı bir vesayet ve kontrol altında
tutulmalarına neden olmuştur. İdari vesayet, belediyelerin organları,
teşkilâtı, personeli, işlemleri ve bütçesi dahil olmak üzere pek çok alanı
kapsar duruma gelmiştir.
1580 sayılı Kanun
belediyenin organlarını; belediye meclisi, belediye encümeni ve belediye
başkanı olarak düzenlemiş ve encümen için atanmışlar ve seçilmişlerden
oluşan karma bir yapı öngörmüştür.
Belediye başkanı ilk dönemler meclis üyeleri arasından seçilmekte iken 1960
sonrası yapılan değişiklerle doğrudan seçilmeye başlamıştır. Belediyenin
görevleri sayılarak belirtilmiş, ihtiyarî ve zorunlu görevler olarak ikili bir
ayrıma tâbi tutulmuştur. Ayrıca, belediye bütün görevlerini yaptıktan sonra
belde halkının faydasına olan her türlü teşebbüste bulunacaktır.
Osmanlı İmparatorluğundan
devralınanlarla birlikte 1923'de 436 olan belediye sayısı bugün 3215'e
yükselmiş bulunmaktadır. Bunlardan 16'sı büyükşehir, 65'i il merkez
belediyesidir. Yüksek nüfus artışı, iç göç ve kalkınma çabaları Türkiye'yi
hızlı ve sağlıksız bir kentleşme olgusu ile karşı karşıya bırakmıştır. Öyle ki
kentleşme, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana ülkenin toplumsal yapısını
etkileyen adeta en önemli sosyo-ekonomik değişim gerçeği olarak ortaya
çıkmıştır.
Belediye sınırları içinde
yaşayan nüfusun toplam nüfusa oranı 1950'de % 27,5 iken 2000 yılında % 78,73'e
yükselmiştir. Belediye sınırları dışında yaşayan nüfusun oransal düşüşü devam
etmektedir. Türkiye'nin ekonomik ve sosyal kalkınmasına paralel olarak belediye
sınırları içinde yaşayan nüfustaki artış trendinin önümüzdeki dönemde de
azalarak süreceği ve yaklaşık % 85 civarında istikrar kazanacağı tahmin edilmektedir.
Batılı örneklerin aksine
Türkiye'de belediye sayısında sürekli bir artış söz konusudur. Bu artışın
başlıca sebebi 1930 yılında çıkarılan Belediye Kanununun belediye kurulması
için öngörülmüş olduğu 2000 sınırının hızlı nüfus artışı karşısında yetersiz
kalmasıdır. Yeni kurulan belediyelerle birlikte belediyelerin ortalama nüfus
büyüklüğü de düşmektedir. 2000 yılı Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre il ve
ilçe merkez belediyeleri hariç 340 belediye kurulma sınırı olan 2000 nüfusun
altına düşmüştür. 2000-5000 arasında nüfusa sahip belediye sayısı 1640 olup,
toplam belediye sayısının % 51'ini oluşturmaktadır. Bu rakamlar 5.000-10.000
arası nüfusa sahip belediye grubu için 558 ve oranı % 18'dir. Belediyelerin
yaklaşık % 62'sinin nüfusu 5000'in, % 80'inin nüfusu 10.000'in altındadır.
10.000 nüfusun altındaki 2554 belediye 9,5 milyon civarında nüfusa hizmet
sunarken geriye kalan 645 belediye (büyükşehirler hariç) yaklaşık 44 milyon
nüfusa hizmet vermektedir. Ortalama belediye büyüklüğünün yaklaşık 16.700 nüfusu
kapsadığı ülkemizde 50.000 nüfusun altındaki belediyeler için ortalama nüfus
büyüklüğü 3.000'civarındadır. Bu durum,
özellikle küçük belediyeler göz önüne alındığında ciddi bir ölçek sorununu
ortaya çıkarmaktadır. Ölçek sorunu, küçük belediyelerde kaynakların etkin ve
yerinde kullanılmasını engellerken, nüfus yığılması olan büyük kentlerde
hizmete olan aşırı talebin karşılanamamasının yol açtığı bir kriz durumuna
neden olmaktadır.
Ölçek bakımından küçük
belediyelerde yönetim kapasitesinin gelişmediği, bunların gelirlerinin önemli
bir kısmını cari harcamalarda kullandıkları ve hizmetlerin gerektirdiği
yatırımları yapamadıkları, hatta temel hizmetler için bile yeterli kaynak
ayıramadıkları görülmektedir. Bu belediyeler, nitelikli ve yetişmiş personel istihdam
etmede önemli sıkıntılar yaşamaktadır.
1580 sayılı Belediye
Kanunu belediyenin görevlerini sayarak belirtmiş, ayrıca bu görevlerin yerine
getirilmesinden sonra halkın faydasına görülen mahallî nitelikli diğer
hizmetlerin yapılabileceğini öngörmüştür. Ancak daha sonraki dönemde, kaynak
tahsislerinin ve kamu hizmetlerinin merkezileştirilmesi kalkınmanın bir gereği
olarak görüldüğünden başlangıçta belediyelere verilen pek çok görev ve yetki
merkezî idareye aktarılmıştır. Oysa bu görevler belediyelerin sorumlulukları arasından çıkarılmadığından, aynı
hizmeti sunmada birden çok kuruluş yetkili hale gelmiştir.
Günümüzde, bütün dünyada
olduğu gibi ülkemizde de belediyeler, diğer mahallî idarelere göre daha fazla
öne çıkmıştır. Bunda belediyelerin kent yönetimlerinden sorumlu ve gelişmelere
daha duyarlı olmalarının payı büyüktür. Nüfusun çoğunluğunun hızlı bir şekilde
büyük merkezlere taşınması, kentlerin endüstri ve kültür merkezleri olarak
ortaya çıkması, belediyelerin önem kazanmasına yol açan diğer etkenlerdir.
Diğer taraftan, 1580
sayılı Kanunla belediyelere verilen bazı görevlerin, bugün ya bir anlamı
kalmamış veya belediye çapında uygulama imkânı ortadan kalkmıştır. İktisadî,
sosyal ve teknolojik gelişmeler, bir yandan birtakım kentsel görevlerin ortadan
kalkmasına, diğer yandan çok sayıda yeni görev ve hizmet alanının ortaya
çıkmasına yol açmıştır. Demokrasinin yaygınlaşması, refah artışı, teknolojik
gelişmeler ve demografik yapıdaki değişmeler ihtiyaç ve taleplerin artmasına ve
çeşitlenmesine neden olmuştur. Liste usulü olarak düzenlenen bir görev
yapısında, belediyelerimiz yeni görev ve hizmetleri karşılamada sıkıntılar
yaşamaktadır. Ayrıca belediyelerin bazı iş ve hizmetleri kendi aralarında
ortaklaşa görmelerini sağlayacak mekanizmalar da yeterince gelişmemiştir.
Belediyeler,
sorumluluklarında bulunan hizmetleri görmek için yeterli kaynaklara da sahip
değillerdir. Anayasanın 127 nci maddesinde öngörülen mahallî idarelere
görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanması hiçbir zaman mümkün olamamıştır.
Mahallî idareler toplam olarak GSMH'nın yaklaşık % 4,4'ünü kullanmakta, bunun
en az yarısı merkezî idareden aktarılan kaynaklardan oluşmaktadır. Çağdaş
demokratik ülkelerin çoğunda mahallî idarelerin toplam kamu harcamaları
içindeki payı % 50'leri aşarken Türkiye'de bu oran % 20'nin altındadır.
Kentleşme ve nüfus artışının ürettiği yüksek beklentiyi bu kaynaklarla
karşılamak ve etkin hizmet sunmak mümkün değildir. Yönetim kapasitesi zayıf ve
kurumsal gelişmesi yeterli olmayan belediyeler öz kaynaklarını geliştirmede de
başarılı olamamışlardır.
Belediyelerin mevcut
teşkilât ve personel yapısı kentsel
hizmetleri karşılamada yetersiz kalmıştır. Etkin olmayan, katı ve hantal
teşkilât yapısı etkili ve verimli hizmet sunmanın önündeki en önemli
engellerden biridir. Teşkilât yapısından ve mevzuattan kaynaklanan dağınıklık,
bürokrasiyi ve verimsizliği artırmanın yanında, her alanda değişik sorunlara
yol açmaktadır. Personel istihdamında detaylara kadar bütün usuller merkezî
idarece belirlenmektedir. Nitelikli ve yetişmiş personelin kaliteli hizmet
sunma bakımından taşıdığı önem gözönüne alındığında, belediyelerin içinde
bulundukları yetersizlik anlaşılacaktır.
Sonuç olarak ülkemizde
belediyeler, mahallî idare özerkliğinin gerektirdiği bağımsız karar alma, açıklık
ve katılımı sağlama mekanizmalarına sahip olmadıklarından demokratik
nitelikleri zayıf olan kurumlardır. Anayasanın 127 nci maddesinde "mahallî
müşterek" ihtiyaçların mahallî idarelerce karşılanacağının hükme
bağlanmasına karşılık yasal düzenlemelerde bugüne kadar bu ilkeye yeterince
uyulduğu söylenemez. Bu nedenle, belediyelerimiz bugün yerel kamu hizmetleri
alanında çağdaş eğilimlerin aksine genel yetkili değillerdir ve gelirleri
görevlerini karşılamaktan uzaktır; kurumsallaşamamışlardır, yönetim kapasiteleri
zayıftır, etkin ve verimli hizmet sunamamaktadır.
1580 sayılı Belediye
Kanunu, çıkarıldığı dönemin şartlarında belediyelerin yetki ve görevleriyle
katılım ve etkinlik, bakımından önemli derecede olumlu hususlar içerse de
günümüzdeki yerelleşme eğilimleri karşısında gerekli açılımların yapılabilmesi
için yetersiz kalmaktadır. Kanunun dayandığı mahallî idare anlayışı, günümüzün
yerel hizmetlerde genel yetkili mahallî idare anlayışından farklıdır. Ayrıca,
Belediye Kanunu daha sonra yapılan değişikliklerle bütünlüğünü ve iç
tutarlılığını kaybetmiştir. Kanun hükümlerinin yaklaşık üçte biri yürürlükten
kaldırılmış ve bir o kadar da değişiklik ve ekleme yapılmıştır. Dolayısıyla
Kanun hükümleri arasında başlangıçta var olan bağ ve tutarlılık kaybolmuştur.
Çağdaş gelişmelerle de uyumlu olarak yönetimde zihniyet değişimi ile birlikte
belediyelerin kuruluş ve görevlerine ilişkin mevzuat alt yapısının yenilenmesi
kaçınılmaz hale gelmiştir.
Tasarının genel çerçevesi
Devletin üniter yapısına, Anayasamızda yer alan idarenin bütünlüğü ile idarenin
merkezden ve yerinden yönetim esaslarına dayandırılmıştır. Avrupa Yerel
Yönetimler Özerklik Şartı ile ülkemizin adaylık sürecinde bulunduğu Avrupa
Birliğinin mahallî idarelere ilişkin genel yaklaşımı da Tasarıda dikkate alınan
diğer hususlardır.
Bu düşüncelerin bir
sonucu olarak, mahallî idarelerin temel değerleri olan demokrasi, özerklik,
katılım ve etkinlik ilkeleri Tasarıya yansıtılmaya çalışılmıştır. Yerinden
yönetim ilkesinin bir gereği olan özerklikten (bu Tasarıda) anlaşılması
gereken; mahallî idarelerin kanunlarla verilen görev ve hizmetleri kendi
organlarının kararıyla ve kendi sorumlulukları altında yerine getirmeleridir.
Katılım, idarelerin demokratikleştirilmesini; etkinlik ise kamu yönetiminde
yaşanan değişime uygun olarak etkili, verimli ve hizmet odaklı bir yönetim
kurulmasını ifade etmektedir. Verimlilik, etkinlik ve yönetimin demokratikliği
birbiri ile çatışan değil birbirini tamamlayan kavramlardır.
Tasarı ile getirilen
düzenlemeleri dört grupta toplamak mümkündür:
Belediyelerin kurulması,
görev ve yetkileri,
Bu idarelerin organları
ve teşkilâtı,
Belediye yönetimine
ilişkin ilke ve esaslar,
Merkezî idare ile
belediyeler arasındaki ilişkiler.
Merkezî idare ile mahallî
idareler arasındaki ilişkilerden söz edildiği zaman görev, yetki ve kaynakların
bölüşümü ile özerklik ve idarî vesayet akla gelen ilk konulardır. Tasarıda,
kamu yönetiminin bir parçası olan belediyeler, mahallî idarelerin kuruluş ve
görevleriyle yetkilerinin yerinden yönetim esasına uygun olarak kanunla
düzenleneceğini öngören Anayasa hükmüne uygun şekilde ele alınmıştır. Belediye
organlarının meclis, encümen ve başkandan oluşan geleneksel üçlü yapısı
korunmuş, belediye encümeninin karar organı değil yürütme organı olması öngörülmüştür.
Mahallî idareler alanında
çağdaş eğilimlerden biri yerel nitelikli görev ve hizmetler bakımından bu
idarelerin genel yetkili olmaları, diğeri etkinlik sağlamak amacıyla mahallî
idare sayılarının azaltılmasıdır. Görev bölüşümü dendiği zaman merkezî idare
ile mahallî idareler arasındaki görev bölüşümü ilk akla gelen konu olmakla
birlikte, mahallî idarelerin kendi aralarındaki görev bölüşümü de büyük önem
taşımaktadır. Tasarıda bazı istisnalarla belediyelerin mahallî müşterek
hizmetler bakımından kendi sınırları içinde genel yetkili olmaları
öngörülmektedir. Genel yetkililik, kanunların yasaklamadığı veya başka bir
kuruluşa vermediği bütün yerel hizmetler hakkında mahallî idarelerin görevli ve
yetkili olmaları anlamına gelmektedir. Bu, ülkemizin kabul ettiği Avrupa Yerel
Yönetimler Özerklik Şartının ve Anayasanın 127 nci maddesinde mahallî
idarelerin görev ve yetkilerinin belirlenmesinde ölçüt olarak belirtilen
"mahallî müşterek ihtiyaç" kavramının gerekli kıldığı bir ilkedir.
Tasarı ile özerk bir
mahallî idarenin gereği olarak belediyeler üzerindeki idarî vesayet
uygulamalarının çoğuna son verilirken idarenin bütünlüğünü ve hukuka uygunluğu
sağlayacak mekanizmalar da öngörülmektedir.
Belediyelerin yeniden
yapılandırılmasında Tasarı ile getirilen hükümlerden bir kısmı da bu idarelerin
daha demokratik, katılımcı ve saydam hale getirilmesine ilişkindir.
Vatandaşların yönetime katılma talebi ile kamu hizmetlerinin etkin sunulması
arasında yakın bir ilişki söz konusudur. Tasarıda mahalle yönetiminin, mahalle halkı
ile belediye arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde ve sorunların belediyeye
aktarılmasında önemli bir rol oynamasını sağlayacak düzenlemeler
getirilmektedir. 1580 sayılı Kanunda da yer alan hemşehri hak ve
yükümlülüklerinin kapsamı ve niteliği genişletilerek hemşehriliğe daha aktif ve
katılımcı bir özellik kazandırılmaktadır. Hizmetlerin vatandaşlara en yakın
yerlerde ve en uygun yöntemlerle sunulması öngörülerek belediye yönetimlerinin
daha demokratik ve vatandaş odaklı bir anlayışı benimseyecekleri düşünülmüştür.
Katılıma ilişkin yeniliklerin başında belediye meclislerine ve ihtisas
komisyonlarına katılıma ve görüş bildirilmesine ilişkin düzenlemeler
bulunmaktadır. Belediye meclisi kararları uygun yollarla halka duyurulacaktır.
Belediyenin desteği ile toplanacak kent konseyleri herkesin görüşünü açıklama
imkânı bulduğu bir platform olacaktır. Konsey kararlarının belediye meclisinin
ilk toplantısında değerlendirileceğinin öngörülmesi belediye yönetimine
katılmanın başka bir boyutunu oluşturacaktır. Tasarının, kimi belediye
hizmetlerinde gönüllülerin çalıştırılmasına imkân veren maddesinin de,
belediyelerin yurttaş taleplerine karşı daha duyarlı olmasına ve halkla
belediyenin yakınlaşmasına yardımcı olacağı düşünülmektedir.
Bu Tasarı ile öngörülen
düzenlemelerin temel amaçlarından biri
de belediyelerde etkili ve verimli bir
yönetim kurmaktır. Belediyeler, temel hedeflerini ve bu hedeflere ulaşmak için
gerçekleştirecekleri faaliyetleri kapsayacak şekilde beş yıllık stratejik plan
yapacaklardır. Yıllık çalışma programlarıyla, bütçelerini ve performans
ölçütlerini bu plana göre oluşturacaklardır. Böylece geleceğe dönük politikalar
oluşturarak sorunlara uzun vadeli çözümler getirecek ve sonuç odaklı bir
anlayışa sahip olacaklardır.
Belediyeler bir kamu kuruluşu
olarak mevzuat uyarınca bir çok iş ve hizmeti serbest piyasada gördürme
imkânlarına zaten sahiptir. İmtiyaz verme veya yap-işlet-devret modeliyle bazı
iş ve hizmetleri yaptırma yanında Tasarıyla yapılan düzenlemelere göre
belediyeler bir çok iş ve hizmetler bakımından yaptırma veya işlettirme
yöntemlerini kullanmaya da yetkili olacaklardır. Belediyeler ayrıca diğer kamu
kurum ve kuruluşları ve sivil toplum örgütleri ile işbirliği yapabilecekler;
bazı hizmetlerin gördürülmesinde gönüllülük yöntemlerini uygulayacaklardır. Bu
alternatif hizmet sunma yolları sayesinde belediyelerin iş görme yöntemleri
çeşitlendirilerek etkinliğin sağlanmasına katkıda bulunulacaktır. Performans
değerlendirmesine ve stratejik yönetime uygun bir istihdam politikası öngörülmesi
ve esnek teşkilâtlanmaya imkân verilmesi, belediyelerde etkin bir yönetim
kurulması için Tasarıyla getirilen diğer düzenlemelerdir. Hizmetlerin sunumunda
verimlilik ve etkinliği sağlamak için yerindenlik ve ihtiyaca uygunluk
gözetilecek ve mahallî idareler arasında rekabetçi bir anlayış hâkim olacaktır.
Tasarıyla düzenlenen ve
birkaç örneği yukarıda belirtilen hükümlerle belediye yönetimleri katılımcı bir
yapı kazanacak ve demokratik nitelikleri artacaktır. Ayrıca belediye yönetimi
ile belde halkı arasında güven duygusu oluşması, halkın yerel hizmetlere sahip
çıkması ve belediye yönetimine katılması mümkün olabilecektir.
Tasarı kanunlaştığında
belediye idaresi ile belde halkı arasında sürekli işbirliği, dayanışma ve
karşılıklı güven artacaktır. Belediyeler, idarenin bütünlüğüne uygun görev
yapan; güvenilir ve öngörülebilir; açık ve saydam; hesap verme yükümlüğü olan;
verimli, etkin ve kaliteli hizmet sunan bir yapıya kavuşacaklar, demokratik
değerlerin yaygınlaşmasına ve refahın artmasına katkıda bulunacaklardır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1. - Madde, Kanunun
amacının belediyelerin hukukî statüsünün düzenlenmesi; kuruluşu, organları,
yönetimi, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esaslarının
açıklanması olduğunu belirtmektedir.
Madde 2. - Kanun,
belediyeleri kapsamaktadır.
Madde 3. - Kanunun daha
iyi anlaşılmasını sağlamak amacıyla metinde geçen bazı kavramlar
açıklanmaktadır.
Belediyenin tanımında
geçen idarî ve malî özerklik kavramı sınırsız bir özerkliği kapsamamaktadır.
Belediyelerin, Anayasanın 127 nci maddesinde ve diğer kanunlarda öngörülen esas
ve sınırlar çerçevesinde mahallî müşterek ihtiyaçların karşılanması hususunda,
karar organının alacağı kararla harekete geçebilen, harcama yapabilen,
borçlanabilen ve her türlü hukukî ehliyete sahip bir kamu tüzel kişisi
olduğunda hiçbir kuşku bulunmamaktadır.
İdarî ve malî özerklik,
Anayasanın 123 üncü maddesinde düzenlenen idarenin bütünlüğü ilkesini ortadan
kaldıracak veya zayıflatacak şekilde yorumlanamaz. Söz konusu kavramlar,
mahallî idarelerin, mahallî müşterek ihtiyaçları karşılamak amacıyla yetkili
organlarının kararı ile kanunlara uygun olarak serbestçe karar alma,
teşkilâtlanma, personel istihdamı, borçlanma ve benzeri alanlardaki yetkilerini
ifade etmektedir.
Ayrıca, maddede belediyenin
organları ile belde ve mahalle tanımları yapılmaktadır.
Madde 4. - Belediye
kurulmasında uygulanan nüfus şartı 2.000'den 5.000'e çıkarılmak suretiyle
belediyelerde belirli bir ölçek büyüklüğü sağlanmaktadır. Belediyenin
kuruluşunda öngörülen nüfus ölçeğinin büyütülmesi hizmetlerin etkili, verimli
ve ekonomik bir şekilde yürütülmesini sağlayacak böylece kaynak israfı da
önlenecektir.
Yeni kurulacak bir
belediyenin bir başka belediyenin meskun sahalarına 5.000 metreden daha yakın
olamayacağı hüküm altına alınarak iç içe girmiş, adeta cadde ve sokakların
birbirinden ayırdığı belediye kurulmasına son verilmektedir. Bu uygulama,
vatandaşların hizmet talep edeceği belediye veya aksayan hizmetlerin hesabını
soracağı yetkilileri doğrudan tanımasına; belediye hizmetlerinin etkili,
verimli ve ekonomik olarak, koordinasyon içerisinde yürütülmesine imkân
sağlayacaktır. Ayrıca, içme ve kullanma suyu havzalarıyla sit ve diğer koruma
alanlarında belediye kurulması yasaklanmak suretiyle bu alanların daha etkin bir
şekilde korunması amaçlanmaktadır.
Köylerin veya köy
kısımlarının birleşerek belediye kurabilmeleri için, bu yerlerin belediye
merkezî olarak kabul edilecek yere olan mesafeleri 500 metreden 1.000 metreye
çıkarılarak belediyelerin belirli bir alan büyüklüğünü kapsaması ve bir anlamda
şehirleşme teşvik edilmektedir. Yerleşim yerleri arasındaki mesafenin kuş uçuşu
olarak ölçüleceği belirtilerek muhtemel karışıklıklar önlenmektedir.
Belediye kurulmasında,
1580 sayılı Belediye Kanununda öngörülen usul basitleştirilmiş ve herkesin
anlayabileceği şekilde yeniden belirlenmiştir.
Bunlara ilave olarak,
doğal afetler, göç ve benzeri sebeplerle oluşturulan ve nüfusları 5000'den
fazla olan yerleşim yerlerinde, İçişleri Bakanlığının teklifi ve müşterek
kararname ile belediye kurulması imkânı getirilmektedir.
Madde 5. - Belediye
sınırlarının tespitindeki karmaşık ve uzun usul basitleştirilmektedir.
Madde 6. - Belediye
sınırlarının kesinleşmesi ile ilgili olarak 1580 sayılı Belediye Kanununda
öngörülen 80.000'den az nüfuslu yerlerde ilçe idare kurulunun görüşü ve il
idare kurulunun onayı; 80.000'den fazla nüfuslu yerlerde il idare kurulunun
görüşü, valiliğin teklifi ve İçişleri Bakanlığının onayı şeklindeki usulden
vazgeçilmektedir.
Yeni düzenlemeyle
belediye sınırları, belediye meclisinin kararı ve valinin onayı ile
kesinleşmektedir. İlçe içindeki belediyelerin sınırlarının tespitinde
kaymakamın görüşünün alınması da öngörülmektedir.
Kesinleşen sınırların
valilikçe yerinde uygulanmak suretiyle taraflara tebliği ve bu durumun bir
tutanakla tespitinin yapılması da öngörülerek muhtemel uyuşmazlıkların önüne
geçilmesi amaçlanmaktadır.
Yeni sınır tespitine
ilişkin olarak yapılan düzenlemeyle mevcuda göre daha basit ve uygulanabilir
nitelikler taşıyan bir sistem öngörülmüştür.
Madde 7. - Belediye
sınırlarının onaylanmasında öngörülen usul, sınır uyuşmazlıklarının çözümünde
de esas alınmak suretiyle, prosedür basit ve hızlı bir şekilde uygulanabilir
hale getirilmektedir.
Madde 8. - Bir beldenin
tamamının veya bazı kısımlarının komşu bir belde ile birleşmesi, köylerin veya
köy kısımlarının komşu bir beldenin yerleşim yeri ile birleşmesi durumlarında
uygulanan birleşme ve ayrılma usul ve esasları basitleştirilmektedir.
Avrupa Yerel Yönetimler
Özerklik Şartının 5 inci maddesinde öngörülen sınır değişikliklerinde belde
halkına önceden danışılması şartına istinaden, birleşmek isteyen belde veya
belde kısımları ile köy veya köy kısımlarında halkın oyuna başvurulması ve
yapılan oylamanın sonucuna göre dosyanın, valilikçe iltihak olunacak belediyeye
gönderilmesi, birleşmenin, belediye meclisinin otuz gün içerisinde vereceği
karar ile gerçekleşmesi öngörülmektedir. Belediye meclisi birleşme talebini
reddettiği takdirde, kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde talep sahiplerinin
yapacakları itiraz üzerine, dosya, İçişleri Bakanlığınca karara bağlanmak üzere
valinin görüşüyle birlikte Danıştaya gönderilecek ve talep hakkında, Danıştayın
bildireceği görüşten sonra 4 üncü maddedeki usule göre işlem tamamlanacaktır.
Birinci fıkranın (b)
bendine göre yapılan birleşme ve ayrılmalarda esas belde nüfusunun kuruluş
şartı olan 5.000'den aşağı düşmemesi gerekmektedir.
Ayrıca, birleşme ve
ayrılmalarda idareler arasındaki personel, kadro, taşınır ve taşınmaz mal, hak
ve borçların devrine ilişkin ayrıntılı düzenlemelerin yapılması konusunda
İçişleri Bakanlığına yönetmelik çıkarma yetkisi verilerek uygulamada
karşılaşılabilecek sorunların çözümü amaçlanmaktadır.
Madde 9. - Mahalle
yönetimi yeniden düzenlenerek mahallenin ihtiyaçlarının tespitinde katılımcı
bir anlayış benimsenmekte, mahallenin ve muhtarlığın ihtiyaçlarının mahalle
halkının talepleri de dikkate alınmak suretiyle belediyelerce imkânlar
ölçüsünde karşılanması öngörülmektedir.
Mahalle muhtarının görev
ve yetkileri yeniden tanımlanarak daha aktif hale getirilmesi ve mahalle
yönetiminin güçlendirilmesi amaçlanmaktadır.
Mahalle kurulmasına
ilişkin usul ve esaslar basitleştirilmiştir. Mahallenin belediye meclisinin
kararı ve valinin onayı ile kurulması sağlanmaktadır. İlçelerde mahalle
kurulmasına dair işlemlerde kaymakamın
görüşünü alması esası benimsenmiştir.
Madde 10. - 1580 sayılı
Belediye Kanununda, belde adının değiştirilmesine ilişkin olarak getirilen
belediye meclisinin ve vilayet idare heyetinin kararı, Danıştayın görüşü ve
Bakanlar Kurulunun kararı şeklindeki usul basitleştirilmekte ve belde adının
belediye meclisi üye tam sayısının dörtte üç çoğunluğunun kararı, valinin
görüşü ve İçişleri Bakanlığının onayı ile değiştirilmesi öngörülmektedir.
Madde 11. - 1930 yılından
beri yürürlükte olan 1580 sayılı Belediye Kanununda belediye tüzel kişiliğinin
hangi hallerde sona ereceğine dair açık bir düzenleme bulunmamakta idi. Bu
nedenle, nüfusu 2.000' in altına düşerek kuruluş şartlarını kaybeden bir çok
belediye varlığını sürdürmüş ve bunun neticesinde kaynaklar verimsiz bir
şekilde kullanılmış, bu belediyeler görevlerini yapmakta acze düşmüş, çarpık
kentleşme ve gecekondulaşma ciddi boyutlara ulaşmıştır. Nüfusu 2.000’in altına
düşen belediyelerin, usulde paralellik ilkesi gereği kuruluş işlemlerindeki
usule uygun olarak tersine işlemle
kapatılabileceği düşünülse de bu yol hükümetlerce işletilememiştir.
Denizli ve Hatay
illerimizde olduğu gibi bir çok belediye cadde ve sokaklarla birbirinden
ayrılmış, görev ve yetkilerin kullanımı ile hizmetlerin sunumunda karmaşa
yaşanmış, vatandaşlar karşılaştıkları sorunlarla ilgili olarak hangi belediyeye
başvuracaklarını şaşırmış, imar denetimleri ve kaçak yapılaşma ile mücadele
yeterince yapılamamış ve kentlerimiz hızla gecekondulaşmıştır.
Bu madde ile nüfusu
2000'in altına düşen belediyelerin tüzel kişiliğinin, Danıştayın görüşü
alınarak İçişleri Bakanlığının teklifi üzerine müşterek kararname ile sona
erdirilmesi imkânı getirilmektedir.
Ayrıca, bağlı olduğu il
veya ilçe belediyesi ile nüfusu 50.000'in üzerinde olan bir başka belediyenin
sınırına 5.000 metreden daha yakın hale gelen belediye ve köylerin; genel imar
düzeni veya temel alt yapı hizmetlerinin gerekli kılması durumunda, yine
Danıştayın görüşü alınarak İçişleri Bakanlığının teklifi üzerine müşterek
kararname ile tüzel kişiliklerinin sona erdirilerek ilgili belediyeye katılması
öngörülmektedir.
Madde ile, belediye
kuruluşu için 4 üncü maddede öngörülen
5.000 nüfus şartıyla tutarlılık sağlanmakta, bununla birlikte sadece nüfusu 2.000'in altına düşen belediyelerin
kapatılması öngörülmekte, dolayısıyla nüfusu 2000-5000 arasındaki belediyelerin
tüzel kişiliklerini devam ettirmelerine imkân verilmektedir.
Madde 12. - Belediye
kurulması, kurulu bir belediyeye katılma veya belediye tüzel kişiliğinin sona
erdirilmesine dair kararların uygulanma zamanı ve seçimlerin bu yerlerin yeni
durumlarına göre yapılması hususu düzenlenmektedir.
Madde 13. - Hemşehri
hukuku, katılımı ve açıklığı sağlayacak şekilde yeniden düzenlenerek
hemşehrilerin belediye kararlarına katılmaları ve hizmetlerden yararlanmalarına
ilişkin yeni esaslar benimsenmiştir.
Bu madde ile 1580 sayılı
Kanundan farklı olarak hemşehrilerin haklarının yanısıra sorumlulukları ve
ödevleri de düzenlenerek, belediyenin kanunlara dayanarak verdiği emirlere uyma
ve belediye vergi, resim, harç ve aidatlarını ödeme yükümlülüğü
getirilmektedir.
Madde 14. - Anayasanın
127 nci maddesine göre mahallî idarelerin görev ve yetki alanı mahallî müşterek
ihtiyaçlardır. Anayasanın anılan maddesi ile Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik
Şartının "Özerk Yerel Yönetimin Kapsamı" başlıklı 4 üncü maddesinde
öngörülen ilkelere ve çağdaş mahallî idare vizyonuna uygun olarak belediyelerin görev ve sorumlulukları yeniden
düzenlenmektedir.
Maddede, belediyelerin
görev ve yetkileri tek tek sayılmak yerine hizmet alanları sayılmış ve
kanunlarla açıkça başka bir kamu kurum ve kuruluşuna verilmeyen "mahallî
müşterek" nitelikteki her türlü görev ve hizmetin belediyelerce yapılması
esası benimsenmiştir.
Yeni kamu yönetimi
anlayışında, mahallî idarelerin görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda
çıkarılacak tüzük, yönetmelik ve benzeri düzenlemelerde, mahallî idarelerin
yetkilerini kısıtlayıcı, mahallî hizmetleri zayıflatıcı ve yerinden yönetim
ilkesine aykırı düzenleme yapılamaması esası benimsenerek merkezî hükümetin
kanunlar dışındaki düzenlemelerle belediyelerin görevlerine müdahalesi
önlenmektedir.
Belediyelerin, asli
görevlerinin yanında, okul öncesi eğitim kurumları açabileceği; Devlete ait her
derecedeki okul binalarını yapabileceği veya bunların bakım ve onarımları ile
her türlü araç, gereç ve malzeme ihtiyacını karşılayabileceği; sağlıkla ilgili
her türlü tesisi açabileceği ve işletebileceği; özürlü, yaşlı ve düşkünlerin
kolayca hizmet almasını kolaylaştıran tedbirler alacağı öngörülmektedir.
Madde 15. - Kamu tüzel
kişisi olarak belediyelerin sahip olduğu yetkiler ve imtiyazlar sayılmıştır.
Madde 16. - Kamu tüzel
kişisi olarak belediyelerin
yararlanacağı muafiyetler belirlenmiştir.
Madde 17. - Belediye
meclisinin, belediyenin karar organı olduğu ve üyelerinin kanunlarda öngörülen
usullere uygun olarak seçileceği; mahalle muhtarlarının kendi aralarından
seçecekleri temsilciler ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının,
üniversiteler ve sendikalar ile gündemdeki konularla ilgili sivil toplum
örgütleri temsilcilerinin meclis ve
ihtisas komisyonu toplantılarına katılarak oy hakkı olmaksızın görüşlerini
belirtebilecekleri hükme bağlanmaktadır.
Yeni kamu yönetimi
anlayışına uygun olarak meclis çalışmalarında katılımcılık, saydamlık, hesap
verebilirlik, hizmetten yararlananların ihtiyacına odaklılık, sivil toplum
örgütlerinin önerilerinden yararlanma ve halkın bilgi edinme hakkını kullanması
düşüncelerini hayata geçirecek bir sistem kurulması öngörülmüştür.
Madde 18. - Belediye meclisinin görev ve
yetkileri maddeler halinde sayılarak belediyelerin karar organının meclis
olduğu vurgulanmaktadır.
Madde 19. - Belediyelerde, meclis birinci
ve ikinci başkan vekiliyle kâtip üyelerden oluşan meclis başkanlık divanının
oluşumu ve seçimleri yeni esaslara bağlanmaktadır. İlk iki yıl için
seçilenlerin görev süresi iki yıl, ikinci dönem için seçilenlerin görev süresi
ise mahallî idareler seçimlerine kadar devam edecektir. Başkanlık divanı
üyeleri meclis üyeleri arasından gizli oyla seçilmektedir.
Madde 20. - 1580 sayılı Kanunda öngörülen
ve yılda üç defa yapılan olağan ve belirli şartların gerçekleşmesiyle yapılacak
olağanüstü toplantı sisteminden vazgeçilerek, meclisin her ay olağan olarak
toplanması öngörülmektedir. Yapılan değişiklik ile mahallî hizmetlerin
katılımcı ve şeffaf bir anlayışla yürütülmesi ve meclis denetiminin daha etkin
şekilde yapılması amaçlanmaktadır.
Belediye meclislerinin her ay toplanması
sebebiyle olağanüstü toplantı yapılmasına gerek kalmadığından olağanüstü
toplantı sistemine son verilmektedir.
Mahallî hizmetler ile ilgili olarak
alınacak kararların halkın çıkarları doğrultusunda alınması ve Avrupa Yerel
Yönetimler Özerklik Şartına uygunluğu sağlama açısından meclislerin sık sık toplanması ve mahallî
hizmetleri kendi içerisinde müzakere etmesinde fayda görülmektedir.
Ayrıca, belediye meclisinin toplantı ve
kararlarının aleni olduğu, kararların halka duyurulacağı öngörülmüştür.
Yönetimde açıklık ilkesinin bir gereği olarak 1580 sayılı Kanunda var olan
"Gizli toplantı" kavramı yerine "Kapalı toplantı" kavramı
getirilerek bu toplantıların başkanın veya üyelerden herhangi birinin gerekçeli
teklifi üzerine, toplantıya katılanların üçte iki çoğunluğunun kararıyla yapılabileceği
öngörülmektedir.
Madde 21. - Belediye meclisinin gündemi,
belediye başkanı tarafından düzenlenmektedir. Gündemin meclis üyelerine en az
üç gün önceden bildirilmesi ve ilanı öngörülerek meclis üyelerinin görüşmelere
etkin ve hazırlıklı olarak katılmalarına imkân verilmektedir.
Ayrıca, belediye meclis üyelerinin de
gündemin belirlenmesi konusunda söz sahibi olmaları sağlanarak katılımcı bir
yöntem öngörülmekte ve başkan dışındaki üyelere de halkın dilek ve
şikayetlerini meclis gündemine getirme imkânı tanınmaktadır.
Madde 22. - Belediye meclisinin üye tam sayısının salt çoğunluğuyla
toplanması ve katılanların çoğunluğuyla karar vermesi öngörülerek meclisin
karar vermesi kolaylaştırılmaktadır. Ancak, meclisin bir konuda karar alabilmesi
için gerekli olan sayı, üye tam sayısının dörtte birinden az olamayacaktır.
Karar alma mekanizmasında bu şekilde bir baraj konulmak suretiyle kararların
belirli bir katılım düzeyi ile alınması öngörülerek yönetimde meşruiyet ilkesi
gözetilmektedir.
Oylamada eşitlik çıkması halinde
başkanının bulunduğu tarafın çoğunluk sayılacağı hükme bağlanarak çözümsüzlük
ve meclisin kilitlenmesi önlenmektedir. Gizli oylamada eşitlik çıkması
durumunda ise doğal olarak oylamanın tekrarlanması, yapılacak yeni oylamada da
eşitliğin bozulmaması durumunda yine meclisin kilitlenmesini önlemek maksadıyla
kur'a çekilerek karar verilmesi sağlanmaktadır.
Maddedeki "Meclis toplantılarında
toplantı yeter sayısı olan salt çoğunluk sağlanamadığı takdirde, başkan, gün ve
saatini tespit ederek en geç üç gün içinde toplanmak üzere meclisi tatil eder.
Gelecek toplantı, hazır bulunan üyelerle yapılır." hükmüyle meclisin karar
alma sürecinin kesintisiz olarak işlemesi öngörülmüştür.
Gizli oy kullanmaya fizikî bakımdan engeli
bulunan herhangi bir üyenin, meclis üyeleri arasından tayin edeceği vekil
eliyle oyunu kullanmasına imkân
sağlanmaktadır.
Madde ile oylama usulleri de düzenlenerek
oylamanın gizli, işaretle veya ad okunarak yapılabileceği hüküm altına alınmış,
katılımı arttırmak ve üyelerin bilgi sahibi olmasını sağlamak maksadıyla
gelecek toplantıda meclis kararlarının meclis üyelerinin bilgisine sunulması
sistemi getirilmektedir.
Madde 23. - Madde ile 1580 sayılı Belediye
Kanununda belediye meclisi kararlarının kesinleşmesi için öngörülen onay
sistemine son verilerek yeni yöntem benimsenmiştir. Belediye başkanı, hukuka
aykırı gördüğü meclis kararlarının bir daha görüşülmesini isteyebilecek, buna
gerek görmemesi durumunda karar kendiliğinden kesinleşecektir. Belediye
başkanınca tekrar görüşülmesi istenen herhangi bir karar, belediye meclisinde
üye tam sayısının salt çoğunluğuyla kabul edildiği takdirde kesinleşmektedir.
Belediye başkanı, bu şekilde kesinleşen kararların iptali ve yürütülmesinin
durdurulması için on gün içinde idarî yargı mercilerine başvurabilmektedir.
Belediye başkanından ayrı olarak ilde vali
ve ilçede kaymakama hukuka aykırı gördüğü meclis kararı aleyhine yargı merciine
başvurma yetkisi verilmektedir. Yeni getirilen sistem ile belediyeler üzerinde
uygulanan önemli vesayet uygulamalarından birisi olan meclis kararlarının mülki
idare amirlerince onayından vazgeçilmekte sadece bu kararların anılan makamlara
gönderilmesi öngörülmektedir.
Madde ile getirilen bir başka yenilik de
meclis kararlarının özetlerinin toplantıyı izleyen en geç yedi gün içinde halka
duyurulmasıdır. Kararların halka duyurulması yoluyla ülkemizde eksikliği
hissedilen kamuoyu denetiminin etkinleştirilmesi ve halkın yönetime
katılmasının özendirilmesi amaçlanmaktadır.
Madde 24. - İhtisas komisyonları yeniden
düzenlenerek bir taraftan toplumsal birikimin belediyelerimize yansıtılması,
diğer taraftan katılımın artırılması ve bu komisyonların etkililiğini
sağlayacak bir yapıya kavuşturulması amaçlanmıştır. İhtisas komisyonları
yoluyla kararların tartışılarak alınması, kararların mecliste görüşülmeden önce
komisyonlarda olgunlaştırılması ve ilgili sivil toplum örgütlerinin
görüşlerinin alınması sağlanmaktadır.
Ülkemizde imara ilişkin sorunların önem ve
önceliğini koruduğu gözönünde bulundurularak nüfusu 50.000'in üzerindeki belediyelerde imar komisyonlarının kurulması
zorunlu hale getirilmektedir. Diğer komisyonların çalışma süreleri meclisin
toplantı süresiyle sınırlı olmasına rağmen aynı düşünceyle imar komisyonunun
çalışmaları süreye tâbi tutulmamış ve havale edilen işlerin, bir ay içinde
sonuçlandırması öngörülerek işlerin aylarca sürüncemede kalmasının önlenmesi
hedeflenmiştir. Ayrıca, komisyonların etkin ve verimli çalışmalarını temin için
uzman kişilerden de faydalanma imkânı
getirilerek kararların daha sağlıklı olarak alınması amaçlanmıştır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
komisyonlarının çalışma sisteminde olduğu gibi ihtisas komisyonlarının görev
alanına giren işlerin ilgili komisyonda görüşüldükten sonra belediye meclisinde
karara bağlanması sistemi getirilmek suretiyle meclis üyelerinin kararlara
etkin bir şekilde katılımı da sağlanmaktadır.
Meclis kararlarında olduğu gibi komisyon
raporlarının halka duyurulması ve isteyenlere belediye meclisince tespit
edilecek bedel karşılığında verilmesi öngörülerek halkın denetimi amaçlanmaktadır.
Madde 25. - Bu Kanun ile getirilen en
önemli yeniliklerden biri de nüfusu 10.000'in üzerindeki belediyelerde, bir
önceki yıl gelir ve giderleri ile hesap ve işlemlerin denetimini yapmak üzere
denetim komisyonu kurulmasıdır. Böylece, meclis üyelerinin özel idare işleriyle
ilgili olarak daha iyi bilgi edinmeleri ve bunun sonucunda elde edilen
verilerle meclisin bilgi edinme ve denetim yollarının daha etkili bir şekilde
işletilmesi de mümkün olabilecektir.
Komisyon belediye binası içinde belediye
başkanı tarafından tayin edilen yerde çalışır ve çalışmalarında uzman kişi ve
kuruluşlardan yararlanabileceği gibi kamu kuruluşları personelinden de
faydalanabilir.
Madde 26. - Belediye meclisinin, faaliyet
raporunu değerlendirme, denetim komisyonu, soru, genel görüşme ve gensoru
yoluyla bilgi edinme ve denetim
yetkisini kullanmasının şartları düzenlenmiş ve faaliyet raporunun reddedilmesi
durumunda uygulanacak prosedür belirlenmiştir.
Madde 27. - Belediye başkanı ve meclis
üyelerinin kendileriyle veya ikinci derece dahil kan ve kayın hısımlarıyla
ilgili işlerin görüşüldüğü meclis toplantılarına katılamayacakları hüküm altına
alınmak suretiyle meclis kararlarının objektif ve tarafsız bir şekilde
alınmasına imkân sağlanmaktadır.
Madde 28. - Belediye başkanı ve belediye
meclis üyelerinin, görevleri süresince ve görevlerinin sona ermesinden itibaren
üç yıl süreyle belediye ve bağlı kuruluşlarından doğrudan veya dolaylı olarak
iş alamaması, belediye nezdinde komisyonculuk ve temsilcilik yapamaması hükme
bağlanarak nüfuz istismarının önlenmesi amaçlanmaktadır.
Madde 29. - Belediye meclisi üyeliğinin
sona erme halleri düzenlenmektedir.
Madde 30. - Bu Tasarı ile getirilen
yeniliklerden biri de belediye meclisinin feshini gerektiren sebeplerin
sınırlandırılmasıdır. Böylece serbest seçimle oluşan belediye meclislerine
rahat çalışma ortamının sağlanmasına öncelik verilmiştir.
Madde 31. - Belediye meclisinin herhangi
bir sebeple görevini yapamaz duruma gelmesi hâlinde; yedek üyelerin
getirilmesinden sonra meclis üye tam sayısının yarıdan aşağı düşmesi, Danıştay
tarafından feshi veya meclis toplantılarının ertelenmesi, İçişleri Bakanı
tarafından geçici olarak görevden uzaklaştırılması hallerinde, meclis
çalışabilir duruma gelinceye veya yeni meclis seçimi yapılıncaya kadar, meclis
görevinin belediye encümeni tarafından yürütülmesi öngörülmek suretiyle
belediye hizmetlerinin kesintisiz olarak sürdürülmesine imkân sağlanmaktadır.
Madde 32. - Belediyenin karar organı
olarak önemli görev ve sorumluluklar verilen belediye meclisinin üyelerine,
İçişleri Bakanlığınca belirlenecek üst sınırları aşmamak şartıyla, meclislerce
belirlenecek miktarda huzur hakkı verilmesi imkânı getirilmektedir. Ayrıca
meclis üyelerinin hastalık izinleri ve mazeret izinleri konusundaki boşluk
doldurularak yeni esaslara bağlanmaktadır.
Madde 33. - Belediye encümeni, Kanunda
öngörülen belediye teşkilât yapısına uygun olarak yeniden düzenlenmektedir.
Yeni düzenlemeyle encümen idarî bir organ olarak düzenlenmekte; encümenin
uzmanlık niteliği güçlendirilerek yürütmeye ilişkin daha dinamik bir karar alma
mekanizması öngörülmektedir. Ayrıca, belediye meclisince seçilmiş üyelerin de
encümene katılması sağlanarak katılım ilkesinin güçlendirilmesi
amaçlanmaktadır.
Madde 34. - Encümenin görev ve yetkileri
yeniden düzenlenerek yürütme organı
olma niteliği daha netleştirilmekte ve belediye meclisine ilişkin hükümlerle
tutarlılık içinde, 1580 sayılı Kanunla öngörülen meclis yerine karar alma
yetkisi tümüyle kaldırılmaktadır. Sonuç olarak karar organı olan meclis ile
yürütme organı olan encümen arasındaki ayırım netleştirilmiştir.
Madde 35. - Encümenin haftada birden az
olmamak üzere önceden belirlenen gün ve saatte toplanması, belediye
başkanının acil durumlarda encümeni
toplantıya çağırması, encümenin üye tam sayısının çoğunluğuyla toplanması ve
katılanların çoğunluğuyla karar alması, çekimser oy kullanılamaması, encümen
gündeminin hazırlanması ve encümende belediye başkanı tarafından havale
edilmeyen konuların görüşülememesi gibi hususlar düzenlenmiştir. Ayrıca,
encümene havale edilen konuların bir
hafta içinde görüşülerek karara bağlanması zorunluluğu getirilerek sorunların
sürüncemede bırakılması önlenmektedir.
Madde 36. - Encümen üyelerinin ödenekleri
katsayı sistemine bağlanarak yeniden düzenlenmektedir. Böylece, ödenekler
konusunda da bir standart sağlanmaktadır.
Madde 37. - Belediye idaresinin başı
olarak belediye başkanının hukukî
statüsü tanımlanmaktadır.
Düzenleme ihtiyaç duyulan bazı yenilikleri
de içermektedir. Belediye başkanı hakkında düşürülme kararı verildiği taktirde
bir sonraki seçimde aday olamaması bunlardan birisidir. Keza belediye
başkanlarının profesyonel spor
klüplerinde başkanlık veya yöneticilik yapması engellenmek suretiyle sadece
başkanlık görevine yoğunlaşmaları amaçlanmaktadır.
Madde 38. - Belediye başkanının görev ve
yetkileri, Tasarı ile öngörülen diğer hükümlere uygun olarak ayrıntılı şekilde
yeniden düzenlenmektedir.
Madde 39. - Belediye başkanlarının
ödenekleri konusundaki belirsizlik giderilerek başkan ödeneği, belediyelerin
nüfus gruplarına göre katsayı sistemine bağlanarak başkanlar için günün
şartlarına uygun adil ve dengeli bir ücret sistemi kurulmaktadır.
Ayrıca, belediye başkanının hastalık
nedeniyle veya görevli ve izinli ayrılışlarında ödeneğinin ödenmesi; sosyal
hakları ve belediye başkanlığına seçilenlerin sosyal güvenlik kurumlarıyla
ilişkilendirilmesi ve emekliliklerine
açıklık getirilmektedir.
Madde 40. - Belediye başkan vekilinin
seçilmesi, yetkileri ve başkan vekili ödeneği yeniden düzenlenmektedir.
Madde 41. - Yeni kamu yönetimi anlayışı
doğrultusunda belediyelerimizde stratejik yönetim uygulanmasına geçilmesi,
stratejik planların seçimlerden hemen sonra yapılması ile gelecek yönelimli ve
hizmetlerin sonucuna odaklı bir yönetim anlayışının oluşturulması
öngörülmektedir.
Stratejik yönetimle şehirlerimizin
geleceğinin altyapı, ulaşım, çevre gibi temel hizmetler açısından uzun vadeli olarak planlanması ve çalışma programlarının bu planlara göre
yapılması öngörülmektedir.
Stratejik planların, beldede bulunan
üniversitelerin, meslek odalarının ve konuyla ilgili sivil toplum örgütlerinin
görüşleri de alınarak hazırlanması, böylece kentlerimizin geleceği hakkında
halkımızın da söz sahibi olması imkânı getirilmektedir.
Madde 42. - Hizmetlerin aksamadan hızlı,
verimli ve etkili yürütülmesi amacıyla
yetki devri uygulaması kamu yönetiminde vazgeçilmez bir yöntemdir. Madde ile
belediye başkanlarının, yetkilerinden uygun gördüklerini başkan yardımcılarına
ve diğer yöneticilere devretmesine imkân tanınmaktadır.
Madde 43. - Madde ile belediye başkanı ve
yakınlarının, belediye ile ihtilaflı olduğu durumlarda, belediye adına başkana
karşı dava açılması ve bu davada belediyenin temsil edilmesine ilişkin hususlar
düzenlenmektedir. 1580 sayılı Kanunun önemli bir eksiği olan belediyenin kendi
başkanına veya yakınlarına karşı temsili konusundaki belirsizlik ve bunun neden
olduğu sakıncalar ortadan kaldırılmaktadır. Madde gereğince belediyenin hakları başkana karşı bile
güvence altına alınmakta, ayrıca temsil yetkisi verilen kişilerin görevlerini
yapmamaları durumunda haklarında yapılacak cezai takibat ve yaptırımlar da bu
maddede hükme bağlanmaktadır.
Madde 44. - Belediye başkanlığı görevinin
sona ermesiyle bunun nedenlerine ilişkin hususlar ve bu durumda uygulanacak
usul düzenlenmektedir.
Madde 45. - Belediye başkanlığının
herhangi bir sebeple boşalması, tutuklanma ve görevden uzaklaştırma hallerinde,
meclisin başkan veya başkan vekili seçmesi ve bunun usulü düzenlenmektedir.
Başkan veya başkan vekili seçimine ilişkin
olarak en fazla dört tur oylama yapılması ve dördüncü turun sonunda başkanın
seçilmesini temin edecek, mecliste kilitlenme ve gruplaşmayı önleyerek
uzlaşmayı teşvik edecek bir seçim sistemi öngörülmektedir.
Ayrıca, belediye başkanı veya başkan
vekili seçiminin en geç on beş gün içinde tamamlanması zorunlu hale getirilerek
seçim yapılamadığı takdirde belediye meclisinin kendisine kanunla verilen
görevleri yapmamasına ilişkin hükümlerin uygulanması öngörülerek başkan veya
başkan vekili seçiminin bir an önce yapılması amaçlanmaktadır.
Madde 46. - Madde ile belediye
başkanlığının herhangi bir sebeple boşalması ve belediye meclisinin yeni
belediye başkanını veya başkan vekilini seçememesi durumunda belediye
başkanlığına, seçim yapılıncaya kadar büyükşehir ve il belediyelerinde İçişleri
Bakanı, diğer belediyelerde vali tarafından görevlendirme yapılması
öngörülmektedir. Belediye başkanlığına görevlendirileceklerin ilgili kanunla
getirilen belediye başkanı seçilme yeterliğini taşıması gerektiği de ayrıca
hükme bağlanmaktadır.
Madde 47. - Maddeyle mahallî idarelerin
organlarının veya bu organların üyelerinin görevden uzaklaştırılması konusunda
Anayasada öngörülen şartlara uygun ve ayrıntılı bir düzenleme getirilmektedir.
Görevden uzaklaştırma işleminin üç ayda bir gözden geçirilmesi ve devamında
kamu yararı bakımından fayda görülmeyen görevden uzaklaştırma tedbirinin sona
erdirilmesi zorunlu hale getirilmektedir.
Görevden uzaklaştırma tedbirinin sona
erdirilmesi hususunda, İçişleri Bakanına tanınan takdir yetkisi
sınırlandırılarak objektif esaslara bağlanmaktadır. Yapılacak soruşturma veya
kovuşturma sonunda görevden uzaklaştırılan belediye organları veya bu
organların üyeleri hakkında; 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin
Yargılanması Hakkında Kanuna göre soruşturma izni verilmemesi, takipsizlik,
kamu davasının düşmesi veya beraat kararı verilmesi, davanın genel af ile
ortadan kaldırılması veya görevden düşürülmeyi gerektirmeyen bir suçla mahkûm
olunması halinde görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılması zorunlu hale
getirilmek suretiyle keyfi uygulamaların da önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Ülkemizin de imzalayarak kabul ettiği
Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartına uygunluğu sağlamak ve mahallî
idarelerin özerkliğini korumak maksadıyla merkezî idareye tanınan görevden
uzaklaştırma yetkisinin uygulanma şartları ve devamı süresince uyulması gereken
kurallar da bu madde ile düzenlenmektedir.
Bunlara ilave olarak, memurlarda olduğu
gibi görevden uzaklaştırılan belediye başkanına, görevine iade edilinceye
kadar, almakta olduğu aylık ödeneğin üçte ikisinin ödenmesi ve diğer sosyal hak
ve yardımlardan faydalanması hüküm altına alınmıştır.
Madde 48. - Belediyeler için ihtiyaçlara
göre değişebilen esnek bir teşkilât yapısı öngörülerek mahallî hizmetlerin
etkili, verimli, hızlı, saydam ve vatandaş ihtiyaçlarına odaklı bir şekilde
sunulması düşünülmüştür.
Madde ile belediye teşkilâtının; beldenin
nüfusu, fizikî ve coğrafî yapısı, ekonomik, sosyal ve kültürel özellikleri ile
İçişleri Bakanlığınca belirlenecek norm kadro sistemine uygun olarak kurulması
öngörülmektedir. Yazı işleri, malî hizmetler, fen işleri ve zabıta birimlerinin
her belediyede zorunlu olarak kurulması; sağlık, itfaiye, imar, insan
kaynakları ve hukuk işleri birimleri ile ihtiyaç duyulan diğer birimlerin
belediye meclisinin kararı ile kurulmasına imkân tanınmaktadır.
Ayrıca, kurulmuş birimlerin kaldırılması
veya başka bir birim ile birleştirilmesi hususunda belediye meclislerine yetki
verilerek esnek ve gelişmeye açık bir teşkilât yapısının oluşturulabilmesi
öngörülmektedir.
Madde 49. - Belediyelerin görevli ve
yetkili olduğu hizmetlerin memurlar, diğer kamu görevleri ve işçiler eliyle
yürütülmesi; kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen memurların,
kendilerinin ve kurumlarının muvafakatiyle belediyede uzun süreli olarak
görevlendirilmesi imkânı getirilmektedir.
Belediyede, norm kadroya uygun olarak
uzmanlık gerektiren çevre, sağlık, veterinerlik, teknik, hukuk, sosyal ve
ekonomi, kültür ve sanat, bilişim ve iletişim, planlama, araştırma ve
geliştirme, eğitim ve danışmanlık alanlarında tabip, uzman tabip, veteriner,
avukat, mühendis, çözümleyici ve programcı, ebe, hemşire, teknisyen, tekniker
ve benzeri uzman ve teknik elemanların sözleşmeli olarak çalıştırılmasına imkân
sağlanmakta; bunlara ödenecek ücretlerin Bakanlar Kurulunca belirlenecek
sınırlar çerçevesinde belediye meclislerince kararlaştırılması öngörülmektedir.
Yıllık toplam personel giderleri
toplamının, gerçekleşen en son yıl bütçe gelirlerine oranlanması ve bu miktarın
her yıl yeniden değerleme katsayısı oranında artırılması sonucu bulunacak
miktarın nüfusu on binin altında olan belediyelerde % 40'ını diğerlerinde ise %
30'unu aşmaması ilkesi benimsenerek personel giderlerinin artışının önlenmesi
amaçlanmıştır.
Meclis üyeleri arasından başkan
yardımcılığı kadrolarına görevlendirme yapma uygulaması da yeniden düzenlenerek
devam ettirilmektedir.
Madde ile ayrıca, sözleşmeli ve işçi
statüsünde çalışanlar hariç olmak üzere, belediye çalışanlarına, başarı
durumlarına göre yılda iki defa ikramiye verilmesine imkân sağlayan bir hüküm
getirilerek belediyelerimizde nitelikli personel çalıştırılmasının
özendirilebileceği düşünülmüştür.
Madde 50. - Beldelerde, belediyelerce
sunulan mahallî hizmetlere ilişkin olarak esenlik, sağlık, huzur ve düzeni
sağlamak, belediye karar organlarınca alınan kararları, emirleri ve yasakları
uygulamak üzere belediye zabıtası kurulması öngörülmektedir. Doğaldır ki
belediye zabıtasına tanınan yetkiler genel asayiş ve güvenliğe ilişkin olarak alınacak
tedbirleri kapsamamaktadır.
Zabıta teşkilâtının görev ve yetkileri,
memurluğa alınması için taşımaları gereken nitelikler, alacakları meslek içi
eğitim, görevde yükselme, meslekten çıkarılma, giyecekleri kıyafet ve savunma
amaçlı olarak kullanacakları aletler ile itfaiye teşkilâtında hizmet
gereklerine göre oluşturulacak birimlerin, İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmektedir
Madde 51. - İtfaiye teşkilâtının kurulması
da norm kadro sistemine uygun olarak yapılacaktır.
İtfaiye çalışanlarının; görev ve
yetkileri, memurluğa alınması için taşımaları gereken nitelikler, alacakları
meslek içi eğitim, görevde yükselme, meslekten çıkarılma, giyecekleri kıyafet
ve savunma amaçlı olarak kullanacakları aletler ile itfaiye teşkilâtında hizmet
gereklerine göre oluşturulacak birimlerin, İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmektedir. Çalışma koşulları dikkate alınarak
itfaiye personelinden yangın söndürme işlerinde fiilen çalışanlara belediye meclisi tarafından belirlenecek üst
sınırı aşmamak şartıyla fazla çalışma ücreti ödenmesi imkânı getirilmektedir.
Madde 52. - Deprem, su baskını, yangın ve
diğer benzeri doğal afetlerden korunmak veya bunların zararlarını azaltmak
konusunda merkezî idarenin tek başına yeterli olamayacağı kabul edilmelidir. Nitekim 17 Ağustos 1999
tarihinde meydana gelen Marmara Depremi mahallî idarelerimizin acil durum
yönetim kapasitelerinin artırılması ve özel idarelerle birlikte belediyelerimize
yeni sorumluluklar verilmesi gereğini açıkça ortaya koymuştur. Bu düşüncelerden
hareketle belediyelerin afet ve acil
durum planlarını yapması, bu amaçla bütçelerine ödenek koyması, gerekli ekip ve
donanımı hazırlaması ve personelini eğitmesi zorunlu hale getirilmektedir.
Madde ile belediyelerin görev alanı dışında meydana gelen afetlere yardım ve
destek sağlaması da hükme bağlanmıştır.
Madde 53. - Yeni kamu yönetimi anlayışına
uygun olarak, halen uygulanmakta olan ve
işleyiş itibariyle etkinliği kalmayan denetim sistemi ve teknikleri
değiştirilerek denetim yeniden düzenlenmektedir.
Öngörülen yeni denetim sistemi ile
idarenin ve çalışanların hatalarını bulma yönünde yoğunlaşan denetim anlayışına
son verilmektedir. Yapılacak denetim faaliyetleri ile muhtemel hata alanları
tespit edilerek belediye yönetimi ve çalışanlar hata yapmadan önce eğitilecek
ve uyarılacaktır. Denetim daha çok gelecek yönelimli ve hizmetlerin
yürütülmesindeki süreçlerin kontrolü şeklinde olacaktır.
Denetim faaliyetlerinde öngörülen ikinci
amaç ise, faaliyetlerin ve sonuçlarının mevzuata, kurumsal strateji ve başarı
ölçütleriyle hedeflere; ulusal politika ve standartlara uygunluk açısından
değerlendirilmesi ve raporlanmasıdır.
Denetim raporlarının kamuoyuna açıklanması
öngörülerek meclis ve kamuoyu denetimi
etkin hale getirilmektedir.
Madde 54. - Denetimin kapsam ve türlerini
düzenleyen bu madde ile denetimin kapsamı iş ve işlemlerin hukuka uygunluğu,
malî kontrol ve performans ölçümü olarak belirlenmektedir. Bu üç unsuru içeren
denetim, iç denetim ve dış denetim olarak yapılacaktır.
İç denetim, belediye başkanı veya
görevlendireceği iç denetçiler; dış denetim, Sayıştay tarafından yapılacaktır.
Malî iş ve işlemler üzerinde İçişleri Bakanlığınca uygulanan mevcut denetim
kaldırılmaktadır.
Dış denetimin ikinci boyutu olan malî
işlemler dışında kalan diğer idarî işlemler ise, idarenin bütünlüğüne, kalkınma
planı ve stratejilere, merkezî idare tarafından belirlenen standart, ilke ve
politikalara uygunluk açısından İçişleri Bakanlığı tarafından denetlenecektir.
Denetim sonuçlarının etkin bir
şekilde takibini sağlamak için denetim
raporlarının meclise sunulması ve kamuoyuna açıklanması sistemi
getirilmektedir.
Madde 55. - Belediyelerde uygulanan bir
başka denetim sistemi de faaliyet raporları yoluyla yapılan denetimdir.
Faaliyet raporlarının hazırlanması ve içeriği Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol
Kanununun 41 inci maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre
faaliyet raporu; stratejik plan ve performans hedeflerine göre yürütülen
faaliyetleri, belirlenmiş performans ölçütlerine göre hedef ve gerçekleşme
durumu ile meydana gelen sapmaların nedenlerini açıklayacak şekilde
hazırlanacaktır.
Hazırlanan faaliyet raporu mart ayı
toplantısında belediye başkanı tarafından meclise sunulur. Raporun bir örneği
İçişleri Bakanlığına gönderilir ve kamuoyuna da açıklanır.
Madde 56. - Tasarı ile getirilen yeni bir
denetim ve kontrol yöntemi de müdahale sistemidir. Halen merkezî idare
tarafından yürütülen ve çıkarılacak kanunlarla belediyelere devredilecek olan
hizmetlerle diğer belediye hizmetlerinin ciddi bir şekilde aksatıldığı ve bu
aksamanın halkın sağlık, huzur ve esenliğini hayati derecede olumsuz
etkilediğinin ilgili bakanlığın talebi üzerine yetkili hukuk hâkimince tespit
edilmesi durumunda İçişleri Bakanlığına aşağıda belirtilen müdahale yetkisi
verilmektedir. İçişleri Bakanlığı aksatılan hizmetin özelliğine göre makul bir
süre vererek aksamanın giderilmesini ilgili belediyeden isteyecektir. Verilen
bu süreye rağmen herhangi bir olumlu gelişme sağlanamadığı takdirde Bakanlık,
belediyenin bulunduğu ilin valisini görevlendirerek aksayan hizmetin
görülmesini isteyecek, vali öncelikle belediyenin ve ihtiyaca göre diğer kamu
kurum ve kuruluşlarının imkânlarını kullanarak aksamayı ortadan kaldıracaktır.
Bu düzenlemenin amacı, mahallî hizmetlerde
meydana gelebilecek aksamalardan dolayı halkın hayatının zorlaşmasını önlemek,
kamu hizmetlerinin kesintisiz sunumunu sağlamak, hizmetlerde meydana gelecek
aksamalar sebebiyle, merkezî idarenin harekete geçebilmesine imkân vermektir.
Diğer taraftan müdahale, hizmetlerde meydana gelen aksamanın halkın sağlık,
huzur ve esenliğini hayati ölçüde olumsuz etkilediğinin yetkili mahkemece
tespit edilmesi şartına bağlanarak merkezî hükümetin siyasi sebeplerle
belediyelere müdahalesi önlenmektedir.
Madde 57. - Denetimin yapılması ve
faaliyet raporunun hazırlanmasında bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde Kamu
Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ve diğer kanunlarda öngörülen hükümlerin
uygulanacağı belirtilerek ilgili kanunlara atıf yapılmaktadır.
Madde 58. - Bu Tasarı ile birlikte mahallî
idarelerin yetkili ve görevli oldukları kamu hizmetlerinde önemli artışlar
olmaktadır, Bu nedenle, Anayasanın 127 nci maddesi ve Avrupa Yerel Yönetimler
Özerklik Şartının 9 uncu maddesinde getirilen ilkelere uygun olarak
belediyelere sorumlulukları ile orantılı gelir kaynakları sağlanmaktadır.
Bu maddede sayılan gelir kaynaklarının
oran ve miktarları ise ilgili kanunlarda ayrıntılı olarak düzenlenmektedir.
Madde 59. - Madde ile belediyenin
giderleri tespit edilmekte ve gider çeşitleri ayrıntılı olarak sayılmaktadır.
Yapılan düzenleme ile idarî ve malî özerkliği zedelemeyecek derecede esneklik
sağlanmaktadır.
Madde 60. - Belediye bütçesi, stratejik
planlar ile orta ve uzun vadeli hedeflere uygun olarak hazırlanan ve belediye
hizmetleri için gerekli ödeneklerin tahsis edildiği yerleri gösteren önemli bir
belgedir. Ayrıca, bütçe, belediyelerde meclis denetimini sağlama yollarından
birisidir. Bütçenin görüşülmesi ve kabulü aşamasında meclis belediye yönetimini denetleme imkânı bulmaktadır.
Madde ile, belediye bütçesi buna uygun
olarak düzenlenmektedir.
Madde 61. - Belediyenin bir yıllık
faaliyetlerini ve her bir faaliyet için ne kadar ödenek tahsis edildiğini
gösteren bütçe, belediye başkanı tarafından stratejik planlara uygun olarak
hazırlanacak, encümen ve mecliste görüşülerek kabul edilecektir. 1580 sayılı
Belediye Kanununda bütçenin kesinleşmesi için öngörülen kaymakam ve valinin
onayına ise bu maddede yer verilmemektedir.
Madde 62. - Belediyelerdeki harcama
yetkisinin kullanım şartları yeniden düzenlenerek hizmetlerin daha etkili,
verimli ve hızlı sunumu için bu harcama yetkisinin diğer üst yöneticilere
devredilmesi imkânı getirilmektedir.
Madde 63. - Kesin hesabın görüşülmesi ve
karara bağlanmasının usul ve esasları belirtilmiştir.
Madde 64. - Belediyelerde bütçe ve
muhasebe sistemlerinin düzenlenmesine ilişkin usul ve esasların daha ayrıntılı
bir şekilde açıklanmasını temin maksadıyla İçişleri Bakanlığına yönetmelik çıkarma yetkisi verilmektedir.
Madde 65. - Doğal afet, meclisin feshi ve
yenisinin seçilememesi gibi sebeplerle bütçe yapılamaz veya yapılmasına rağmen
kesinleşmezse, belediye hizmetlerinin aksamaması için geçen yıl bütçesinin
devamına imkân tanınmaktadır.
Madde 66. - Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol
Kanununa uygun olarak birden fazla yıla sarkan park, bahçe ve havuz bakımı;
araç kiralama, temizlik ve yemek hizmetleri; bilgisayar, faks, fotokopi gibi
teknolojik ürünlerin bakım ve onarımı gibi işlerde, süresi ilk mahallî idareler
genel seçimlerini izleyen üçüncü ayın sonunu geçmemek üzere gelecek yıllara
yaygın yüklenme imkânı getirilerek hizmetlerin etkili, verimli ve ekonomik
olarak sunulması imkânı getirilmektedir.
Madde 67. - Borçlanma ve tahvil ihracı
günümüzde belediyelerin önemli gelir kaynaklarından biri haline gelmiştir.
Demokratik gelişmeler ve refah artışı belediyelerin yapmakla görevli oldukları
hizmetlerin miktar, nitelik ve niceliğinde önemli değişikliklere yol açmıştır.
Belediyeler artan hizmet taleplerini vergi
ve benzeri malî yükümlülükler koyarak karşılayamadığından kimi zaman borçlanma
zorunlu hale gelmektedir. Diğer taraftan temel alt yapı hizmetleri gibi büyük
projeleri mevcut kaynaklarla gerçekleştirmek imkânsız olup bunun uzun vadeli
kredilerle gerçekleştirilmesi yoluna gidilmektedir.
Ancak, belediyelerin borçlanması ve bu
borçların geri ödemesinin ulusal ekonomi üzerinde yaratacağı etkiler ve
ülkemizin uluslararası piyasalardaki itibarı da dikkate alınarak borçlanmanın
bazı sınırlamalara tâbi tutulmasında zorunluluk görülmektedir. Bu tür
sınırlamalara çağdaş demokrasilerde de yaygın olarak başvurulmaktadır.
Bu madde ile, belediyelerin dış
borçlanması ve tahvil ihracı sadece yatırım programında yer alan projelerle
sınırlandırılmakta; iç borçlanmaya karar verme yetkisi bütçe gelirine
bağlanarak bütçe gelirinin % 10'una
kadar olan iç borçlanmaların meclis kararı, % 10'un üzerindeki
borçlanmaların ise meclisin üçte iki
çoğunlukla vereceği kararın İçişleri Bakanlığınca onayı ile yapılması
öngörülmektedir.
Belediye ve bağlı kuruluşlarının iç ve dış
borç stokunun ana para ve faiz tutarı, en son kesinleşmiş bütçe gelirleri
toplamının Vergi Usul Kanununda belirlenen
yeniden değerleme oranında artırımı sonucu bulunacak miktarın iki katını
aşması durumunda yeni borçlanmaya izin verilmemektedir.
Madde 68. - Madde ile belediyelerin
düzenli kentleşmeyi sağlamak, beldenin konut, sanayi ve ticaret alanı
ihtiyacını karşılamak amacıyla imarlı ve alt yapılı arsalar üretmesine; toplu
konut yapmasına, satmasına ve bu amaçlarla arazi satın almasına ve
kamulaştırmasına imkân tanınmaktadır.
Ayrıca, belediyelerin üretilen arsaları
bireylere ve kooperatiflere satması veya takas etmesi, bu amaçla kamu
kurum ve kuruluşları ve bankalarla işbirliği yapması, işletme kurması, kurulmuş
veya kurulacak yapı ortaklıklarına katılması, üretilen arsa ve konutların
satışı hususlarında önemli düzenlemeler getirilmektedir.
Madde 69. - Madde ile bir taraftan
belediyelerin hizmetlerini daha etkili, verimli ve ekonomik şartlarda sunmasına
ve kaynak yaratmalarına yardımcı olmak amacıyla sermaye ortaklığı kurmasına
izin verilmekte; diğer taraftan kurulacak ortaklığın belediyenin görev alanıyla ilgili olması şartı
getirilerek şirket kuruluşunun disiplin
altına alınması ve belediyelerin haksız rekabete yol açmalarının önüne
geçilmesi amaçlanmıştır.
Doğal olarak, madde hükmü gereğince
belediyelerin kurdukları veya ortak oldukları şirketlerden, belediyenin görev
alanıyla ilgili olmayan şirketleri tasfiye etmesi veya ortaklıktan çekilmesi
gerekecektir.
Madde 70. - Belediyelerin özelliği bulunan
su, toplu taşıma hizmetleri, toplu konut uygulaması gibi özel gelir ve gideri
bulunan hizmetleri, İçişleri Bakanlığının izniyle bütçe içinde işletme kurmak
suretiyle yapmasına imkân getirilmektedir.
Madde 71. - Belediyeler ile merkezî idare
kuruluşları arasındaki alacak borç ilişkileri,
genellikle merkezî idare lehine düzenlenmiştir. Merkezî idare
belediyelere olan borçları için faiz ödemediği halde, belediyelerden olan
alacakları için yüksek oranlarda faiz almaktadır. Bu uygulama mahallî
hizmetlerin aksamasına ve haksızlığa sebep olmaktadır.
Yaşanan bu sorunu kısmen de olsa çözmek
amacıyla mahsup sistemi getirilerek mahallî idarelerin uğradığı mağduriyet
önlenmektedir. Ayrıca, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslarının
düzenleneceği yönetmeliğin hazırlanmasında İçişleri Bakanlığının olumlu
görüşünün alınması zorunluluğu getirilmektedir.
Madde 72. - Sağlıksız ve hızlı kentleşme
ülkemizin önemli sorunlarının başında gelmektedir. Kentlerimiz özellikle
ülkemizin batı bölgelerinde aşırı şekilde büyümüş, fakat buna uygun sosyal
imkânlarla donatılamamıştır. Büyük kentlerde trafik, hava kirliliği, yetersiz
konut, çarpık yapılaşma, alt yapı hizmetleri ve benzeri sorunlar acilen çözüm
beklemektedir.
Bu düşünceden hareketle büyükşehir
belediyeleri ve nüfusu 100.000'in üzerindeki belediyelerin kentin gelişimine
uygun konut alanları, ticaret alanları, teknoloji parkları ve sosyal donatılar
oluşturmak; kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak ve restore etmek
amacıyla kentsel gelişim alanları ilan etme ve uygulayabilmelerine imkân vermek
kaçınılmaz hale gelmiştir. Madde bu amaçla düzenlenmiştir.
Kentsel gelişim projesi ilan edilecek
yerin belediye veya belediye mücavir alan sınırları içinde bulunması ve en az
100.000 metrekare olması öngörülmektedir. Ayrıca, bu alanların, imar görmemiş
alanlardan seçilmesi esas olmakla birlikte imar görmüş alanlarda da belirli
şartlar dahilinde uygulanma imkânı bulunmaktadır.
Kentsel gelişim projesi uygulamaların
sürüncemede kalmaması için uygulama ile ilgili olarak açılacak davaların,
mahkemelerde öncelikle görüşülmesi ve üç ay içerisinde karara bağlanması
öngörülmektedir.
Madde 73. - Uluslararası gelişmeler ve
ülkemizin Avrupa Birliği perspektifi ile birlikte belediyelerimizin uluslararası
teşekküllere üye olması ve yabancı ülke
belediyeleriyle ortak proje gerçekleştirebilmeleri için yeni açılımlarda
bulunmak kaçınılmaz hale gelmiştir. Özellikle ülke sınırları dışına taşan bazı
çevre sorunlarının çözümü, sınır ötesi işbirliğini ve ortak projelerin
uygulanmasını zorunlu kılmaktadır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle
belediyelerin uluslararası teşekkül ve organizasyonlara katılması veya kurucu
üye olmasında uygulanan prosedür basitleştirilerek İçişleri Bakanlığının iznine
bağlanmaktadır. Belediyelerin yürüteceği uluslararası ilişkilerin, ülkenin
ulusal dış politikası ile uyumunu sağlamak açısından izin zorunluluğu
getirilmektedir.
Madde 74. - Belediye hizmetlerinin etkili,
verimli, ekonomik, hızlı ve uyum içerisinde yürütülebilmesi için belediyelerin
diğer mahallî idareler ve merkezî idare kuruluşları ile ortak proje
gerçekleştirebilmesi ve bu amaçla kaynak aktarımında bulunma; bina, tesis, araç ve personel tahsis etme; süresi yirmi
beş yılı geçmemek üzere taşınmaz mal tahsis etme imkânı getirilmektedir.
Madde 75. - Kentte yaşayanlar
arasında hemşehrilik bilinci, kent
vizyonunun geliştirilmesi, kent hak ve
hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal
yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım ve yerinden yönetim ilkelerini hayata
geçirebilmek amacıyla sivil bir danışma forum ve danışma mekanizması
oluşturulmasının yararlı olacağı düşünülmüştür. Kent konseylerinin sivil bir yapı olma niteliği konusunda gösterilen
titizlik nedeniyle maddede ayrıntılı düzenlemeden kaçınılmış ve genel ilkeler
konulmakla yetinilmiştir.
Madde 76. - Maddede sayılan değişik sosyal
hizmetlerin yapılmasında dayanışma ve katılım; hizmetlerde etkinlik, tasarruf
ve verimliliğin sağlanması amacıyla gönüllü kişilerin bu hizmetlere katılmasına
ilişkin mekanizmaların oluşturulması ve buna ilişkin hususların İçişleri
Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmektedir.
Madde 77. - Belediyeler halen
yazışmalarını valilik ve kaymakamlıklar aracılığıyla yürütmekte, bu durum
gereksiz zaman kaybına ve hizmet sunumunda gecikmelere yol açmaktadır. Madde
ile belediyelerin bütün kamu kurum ve
kuruluşlarıyla doğrudan yazışma yapmasına imkân sağlanarak hizmetlere hız
kazandırılabilecektir.
Madde 78. - Belediye sınırları içerisinde
bulunan ve diğer kişi ve kurumların tasarrufu altında bulunmayan yerler
belediyelerin tasarrufuna bırakılmak suretiyle mahallî hizmetlerin sunumunda
kolaylık sağlamaktadır. Ancak, maddede sayılan yerlerle ilgili olarak diğer kanunlarla
getirilen hükümler saklı tutulmaktadır.
Madde 79. - Şehirlerarası yolcu taşıma
hizmetlerinin başlangıç noktası olan ve ülkemizin sosyal hayatında önemli bir
yeri bulunan otobüs terminallerinin yapılması, işletilmesi ve şehiriçi toplu
taşıma ile uyumlu bir şekilde yürütülmesi hizmetleri de belediyelerin
sorumluluğuna verilmektedir. Ayrıca, gerçek ve tüzel kişilerin şehirlerarası
özel otobüs terminali kurması ve işletmesine de belediyeler izin verecektir. Bu
yetki büyükşehir belediyesi bulunan yerlerde sadece büyükşehir belediyelerince
kullanılacaktır.
Madde 80. - Madde ile cadde, sokak, park,
tesis ve benzeri yerlere ad verilmesi veya adlarının değiştirilmesiyle amblem,
flama ve benzerlerinin belirlenmesi yetkisi belediyelere verilmektedir. Ancak,
bu yetkinin kullanılması sınırsız olmayıp, konulacak isimlerin genel ahlâka,
Türk kültürüne ve Devletin takip ettiği dış politikaya uygun olarak
kullanılması gerektiği açıktır. Diğer taraftan bu ad veya sembollerin
konjonktüre veya başkanlara bağlı olarak sık sık değiştirilmesini de hoş
karşılamak mümkün değildir. Bu nedenle değişiklik gerektiren meclis
kararlarında ağırlıklı çoğunluk aranması ve ayrıca mülki idare amirinin
onayının alınması da madde ile hüküm altına alınmıştır.
Madde 81. - Avukatlık ücretinin
dağıtılmasına ilişkin düzenlemeler getirilmektedir.
Madde 82. - Kanunda öngörülen parasal
miktarların her yıl enflasyon oranında artmasını sağlamak ve para cezalarının
zaman içerisinde etkisini yitirmesini önlemek amacıyla, bu miktarların, Vergi
Usul Kanununda belirtilen yeniden değerleme katsayısı oranında artırılması
imkânı getirilmektedir.
Madde 83. - Bu Kanun ile belediyelere
verilen yetkilerin etkili bir şekilde kullanımını temin, hizmetlerin halkın
ihtiyaç ve taleplerine uygun olarak sunumunu sağlama, görev ve yetki
uyuşmazlıklarını önleme amacıyla maddede sayılan kanunların, bu Kanuna aykırı
hükümlerinin belediyeler bakımından uygulanmayacağı hüküm altına alınmaktadır.
Madde 84. - Belediye başkanlarının
emekliliklerinde uygulanacak ek gösterge, zam ve tazminatlar objektif
kriterlere ve eşdeğer görev olarak kabul edilen makam ve unvanlara bağlanmak
suretiyle emekli olan belediye başkanlarının mağduriyetleri giderilmektedir. Bu
amaçla 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununda değişiklik
yapılmaktadır.
Madde 85. - Bu Kanun ile belediye
hizmetlerinin etkili ve verimli bir şekilde sunulmasını temin maksadıyla bazı
kanunlar veya bazı kanunların bir kısım maddeleri yürürlükten kaldırılmaktadır.
Belediyeler Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamından
çıkarılmaktadır. Yapılan bu düzenleme ile birlikte belediyeler ile belediyeye
bağlı kuruluş, müessese ve işletmelerin kadrolarının; ihdas, iptal ve
değiştirilmesi İçişleri Bakanlığının belirlediği norm kadro sistemine uygun
olarak meclis kararı ile yapılacaktır. Diğer taraftan belediyelerin memur ve
işçi kadrolarının ihdas, iptal ve değiştirilmesindeki izin, onay ve vize
sistemi sona ermektedir.
Bunlara ilaveten belediye bütçelerinden
sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına % 2, Gençlik ve Spor Genel
Müdürlüğüne ayrılan % 1 ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna % 1 pay
ayrılmasına dair hükümler de kaldırılmaktadır.
Geçici Madde 1. - Mera, yaylak, otlak,
kışlak gibi yerler; kamu hizmetlerinde kullanılan veya özel mevzuatı gereğince
kişilere tahsisli yerler; Orman Kanunu hükümleri dışına çıkarılan yerler ile
Orman Köylerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun hükümlerine tâbi olarak Orman
Bakanlığı emrine geçen yerler dışında kalan ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı içinde
kalan hazine arazi ve arsaları, belediye ve mücavir alan sınırları içinde
belediyelere, 10.000 metrekarenin üzerindeki yerler büyükşehirlerde büyükşehir
belediyelerine bedelsiz devredilecektir.
Belediye ve mücavir alan sınırları
içindeki Hazineye ait arazi ve arsaların belediyelere devri ile mahallî
hizmetlerin yürütülmesi sırasında belediyelerin ihtiyaç duyduğu arsa ihtiyacı
da karşılanmış olacaktır. Diğer taraftan belediye ve mücavir alan sınırları
içinde bulunan ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı yapılmış olan yerlerdeki
hazine arazi ve arsaları, belediyelere devredilmek suretiyle bu arazi ve
arsalar üzerindeki kaçak yapılaşma önlenecek, mevcut kaçak yapıların tasfiyesi
kolaylaşacaktır.
Belediyelerin bu yerleri kamu
hizmetlerinin kullanımı dışında üçüncü kişilere satması durumunda elde edilen
gelirin üçte birinin Hazineye aktarılması öngörülmektedir.
Geçici Madde 2. - Madde ile bu Kanunun 49
uncu maddesinde, personel giderleriyle ilgili olarak öngörülen sınırlar ve
oranlar tutturuluncaya kadar, yeni personel İçişleri Bakanlığının iznine
bağlanmaktadır.
Geçici Madde 3. - Bu Kanunun ilgili
maddesi ile belediyeler, 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname kapsamından çıkarılmakta ve kadro ihdas, iptal ve
değişiklikleri belediye meclislerine bırakılmakta olduğundan norm kadro
sisteminin belediyelerde uygulamasına başlayıncaya kadar, kadro ihdas ve iptal
yetkisinin İçişleri Bakanlığının onayına bağlanması öngörülmektedir.
Madde 86. - Yürürlük maddesidir.
Madde 87. - Yürütme maddesidir.
Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet
Meclisi
Avrupa Birliği Uyum
Komisyonu 4.6.2004
Esas No. : 1/766
Karar No. : 12
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Bakanlar Kurulunca 3.3.2004 tarihinde TBMM
Başkanlığına sunulan "Belediyeler Kanunu Tasarısı", Başkanlık
tarafından 4.3.2004 tarihinde esas komisyon olarak Plan ve Bütçe Komisyonuna,
tali olarak da İçişleri Komisyonuna sunulmuş ve İçtüzüğümüzün 34 üncü
maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 1.4.2004 tarihinde Komisyonumuza havale
edilmiştir.
Geneli üzerindeki görüşmelerin ardından,
Tasarı ve gerekçesi Komisyonumuzca benimsenerek maddelerinin görüşülmesine
karar verilmiştir.
Tasarının bütün maddeleri aynen kabul edildiğinden, ayrı bir metin
düzenlenmesine gerek görülmemiştir ancak Komisyonumuz bir tek madde üzerinde
açıklamalarla görüş ve önerilerini esas komisyona sunmayı uygun görmüştür.
Tasarının 47 nci maddesi görevden
uzaklaştırma konusunu düzenlemektedir. Maddenin birinci fıkrası, görevleri ile
ilgili bir suç nedeniyle haklarında soruşturma veya kovuşturma açılan belediye
organlarını ve üyelerini, İçişleri Bakanı'nın geçici bir önlem olarak kesin bir
hükme kadar görevden uzaklaştırabileceğini belirtmektedir. Üyelerimiz, milletin
hür iradesiyle seçilip gelen mahalli idare organlarının ve üyelerinin görevleri
ile ilgili bir suç sebebiyle haklarında fıkrada belirtilen sebepler nedeniyle
geçici bir tedbir olarak görevlerinden uzaklaştırılabilmelerinin, İçişleri
Bakanı'nın yetkisinden alınarak yargı kararına istinaden yerine getirilmesinin
gerektiğini ifade etmişlerdir.
Cevaben yapılan açıklamalarda; hükümet
temsilcisi, Anayasanın 127. maddesinin dördüncü fıkrasında, İçişleri Bakanı'nın
söz konusu yetkisinin düzenlenmesi nedeniyle
fıkranın Tasarıya da aynı şekilde yansıtıldığını belirtmiştir.
Üyelerimiz, Anayasanın 127 nci maddesinde
belirtilen İçişleri Bakanı'nın görevden alma yetkisinin, bakan yerine yargı
kararına dayalı olarak yeniden düzenlenmesinin
ilk anayasa değişikliğinde yer almasının uygun olacağını
belirtmişlerdir.
Raporumuz, Plan ve Bütçe Komisyonuna
sunulmak üzere saygı ile arz olunur.
|
|
Başkanvekili |
Sözcü |
Üye |
|
|
Ömer İnan |
İbrahim
Reyhan Özal |
Muzaffer
Gülyurt |
|
|
Mersin |
İstanbul |
Erzurum |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Muharrem
Karslı |
Musa
Sıvacıoğlu |
Kemal Derviş |
|
|
İstanbul |
Kastamonu |
İstanbul |
İçişleri Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet
Meclisi
İçişleri
Komisyonu 26.4.2004
Esas No. : 1/766
Karar No. : 62
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
İçişleri Bakanlığınca hazırlanarak
Bakanlar Kurulunca, 3.3.2004 tarihinde Başkanlığınıza sunulan,
"Belediyeler Kanunu Tasarısı", Başkanlığınızca, 4.3.2004 tarihinde
esas komisyon olarak Plan ve Bütçe Komisyonuna, tali komisyon olarak da
Komisyonumuza havale edilmiş ve Komisyonumuz, 14.4.2004 tarihli 26 ncı,
21.4.2004 tarihli 27 nci ve 22.4.2004 tarihli 28 inci toplantılarında,
İçişleri, Adalet, Maliye Bakanlıkları; ilgili kurum ve kuruluşlar ile sivil
toplum örgütleri temsilcilerinin de katılımıyla Tasarıyı inceleyip görüşmüştür.
Tasarı ile 1580 sayılı Belediye Kanunu
yürürlükten kaldırılarak belediyelerin yapı ve işleyişleri yeniden
düzenlenmektedir.
Tasarının tümü üzerinde yapılan görüşmeler
sırasında, mahalli idareler konusunda bir reform gereksiniminin hemen herkes
tarafından kabul edilmekte olduğu ancak bunun yöntemi konusunda görüş
farklılıkları bulunduğu; bu tür görüş farklılıklarının ise demokrasi içinde
olağan karşılanması gerektiği belirtilmiştir. Mahalli idareler konusunda
yapılan tartışmalarda, yöneticilerin kafasında, mahalli idarelerin yönetiminin
sıradan vatandaşa bırakılması halinde ortaya çıkabilecek sorunların bulunduğu
belirtilmiş; sıradan vatandaşa kuşkuyla bakıldığı ifade edilmiştir. Bu
Tasarıyla sözkonusu kuşkunun aşılmış olduğu belirtilmiştir.
Tasarının tümü üzerinde görüşmelerden sonra
Tasarı ile gerekçesi benimsenmiş ve Tasarının maddelerinin görüşülmesine
geçilmesi kararlaştırılmıştır.
Komisyonumuz Tasarının 4, 15, 23, 24, 33,
49 ve 75 inci maddelerini değiştirerek, diğer maddelerini aynen kabul etmiştir.
Ancak Komisyonumuzda, aynen kabul edilen bazı maddeler üzerinde de tartışmalar
yaşanmış ve buradaki görüşlerin esas komisyona bildirilmesi
kararlaştırılmıştır. Bu nedenle, öncelikle üzerinde değişiklik yapılan maddeler
ve bu değişikliklerin gerekçeleri açıklandıktan sonra, üzerinde tartışma
yapılan maddeler ve bu tartışmalarda somutlaşan düşünceler özetlenecektir.
1. Değiştirilen Maddeler
- m. 4
Tasarının 4 üncü maddesi belediye
kurulmasının koşullarını düzenlemektedir. Maddeye göre bir yerleşim biriminde
belediye kurulabilmesi için, bu yerleşim biriminde son nüfus sayımı en az 5000
nüfus bulunması gerekmektedir. Maddenin görüşülmesi sırasında, madde üzerinde
iki farklı görüş ileri sürülmüştür.
Birinci görüşe göre, belediye sayısının
olanaklı olduğunca artması kentleşmeyi ve dolayısıyla kalkınmayı
hızlandıracaktır. En küçük birimlerde belediye bulunması, buraların köy
olmaktan çıkmasına ve kent haline gelmesine yol açacaktır. Bu çerçevede 2000
nüfuslu yerlerde belediye bulunması ülkenin kalkınması ve kentleşmesi açısından
yararlıdır. Küçük ölçekli birimlerde hizmet maliyetinin yüksek olması nedeniyle
hizmet üretilememesinin önüne ise "alan yönetimi" kavramı ile
geçilebilir. Belirli bir alandaki küçük belediyelerin zorunlu birlikler
aracılığıyla birleştirilmesi ve hizmet üretmeleri, hem hizmetin üretilmesini
olanaklı kılacak hem de kentleşme hızlanmış olacaktır. Örneğin Türkiye'nin
idari yapısının esin kaynağı olan Fransa'da 35. 000 belediye bulunmaktadır ve
alan yönetimi sayesinde hizmet üretiminde aksama olmamaktadır. Oysa Ülkemizde
toplam belediye sayısı 3225'tir ve sorun alan yönetimi olmamasından
kaynaklanmaktadır. Bu nedenle belediye kurabilmek için gereken 2000 nüfusun
5000'e yükseltilmesi sakıncalıdır.
İkinci görüşe, nüfusu 5000'in altında olan
belediyeler hiçbir hizmet üretememekte, bu belediyelere sağlanan kaynaklar,
sadece cari giderlerin karşılanmasında kullanılmakta ve bu kaynaklar yeterli
olmadığından bu belediyeler hizmet karşılığı olmadan borçlanmaktadırlar. Bu da
ülke kaynaklarının heba olmasına neden olmaktadır. Bu nedenle belediye kurulma
koşulunun 7500 nüfus ve hatta 10.000 olmasında yarar vardır. Ancak bu aşamada
nüfus koşulunu bu kadar yükseltmenin yaratacağı sakıncalar dikkate alınarak,
2000 nüfusu 5000'e yükseltmek yeterli olacaktır. Öte yandan, halen görüşülmekte
olan İl Özel İdaresi Kanunu Tasarısında, köyler arasında zorunlu birlikler
kurulması öngörülmüştür ve il özel idaresinin yönetiminde köyler arasında
birlik kurulması yoluyla alan yönetimi kavramı uygulanmış bulunmaktadır.
Maddenin üçüncü fıkrası köylerin ya da
muhtelif köy kısımlarının birleşerek belediye kurabilmelerine olanak
tanımaktadır. Buna göre bu tür köylerin ya da köy kısımlarının birleşerek
belediye kurabilmeleri için meskun sahalarının, merkez kabul edilecek yerleşim
yerinin meskun sahasına uzaklığının kuş uçuşu en fazla 1000 metre olması
gerekmektedir. Komisyon üyelerimiz bu mesafenin birleşerek belediye kurmak
isteyen köy ya da köy kısımları için düşük olduğunu, daha uzaktaki köylerin de
birleşerek belediye kurmalarına olanak tanımak gerektiğini ifade etmişlerdir.
Bu amaçla 1000 metrelik mesafeyi 1500 metreye çıkaran önerge Komisyonumuzca
kabul edilmiş ve 4 üncü madde bu önergeyle birlikte kabul edilmiştir.
- m. 15
Tasarının 15 inci maddesi belediyenin
yetkileriyle imtiyazlarını düzenlemektedir. Maddenin (m) bendinde ikinci ve
üçüncü sınıf gayri sıhhi müesseseler ile umuma açık istirahat ve eğlence
yerlerini ruhsatlandırma yetkisi belediyeye verilmiştir. Madde üzerindeki
görüşmeler sırasında, belediye tarafından ruhsatlandırılan bu yerlerin denetiminin
belediye tarafından yapılamamasının bir eksiklik olduğu ifade edilmiştir. Madde
üzerinde verilen bir önerge ile bu tür yerlerinin denetiminin de belediye
tarafından yapılması öngörülmüştür. Önerge Komisyonumuzca kabul edilmiş ve 15
inci madde önergede öngörülen bu değişiklikle birlikte kabul edilmiştir.
Maddenin (j) bendinde, gerçek ve tüzel
kişilerin belediye sınırları içinde hal açmalarına izin vermenin belediyenin
yetkisi olduğu belirtilmektedir. Madde üzerinde verilen bir önerge ile bu yetkinin
(j) bendinden çıkarılması istenmektedir. Önerge üzerinde yapılan açıklamalarda,
bu tür hallerin açılmasına izin verilmesiyle, sebze ve meyvenin toptancı
hallerine girmeyebileceği ve bu suretle devletin önemli miktarda vergi kaybına
uğrayacağı belirtilmiştir. Ayrıca bu tür haller rekabetin de işlemesine engel
olacak ve toptancı hallerindeki komisyoncuları olumsuz etkileyecektir. Önerge
Komisyonumuzda, belediyeleri bu tür yetkilerle donatmanın yerel halkın yararına
olacağı düşüncesiyle reddedilmiştir.
15 inci maddenin son fıkrası
haczedilemeyecek belediye mallarını düzenlemektedir. Komisyonumuzda,
haczedilemeyecek malların kapsamının genişletilmesi gerektiği ve belediye
mallarının haczine neden olan kişilerin bu hacizden dolayı sorumlu tutulmaları
gerektiği ifade edilmiştir. Cevaben yapılan açıklamalarda, haczedilecek
malların sınırlı tutulmasının, belediyenin borçlu kalmasına ve borçlarının
devlet tarafından üstlenilmesine neden olduğu; bu durumda seçmenin seçilenleri
cezalandırmadığı ifade edilmiştir. Batı demokrasilerinde, belediyelerin bütün
malları haczedilebilmekte ve belediyeyi hacizle karşı karşıya getiren
yöneticiler izleyen seçimlerde seçilmeyerek cezalandırılmış olmaktadır.
Seçmenin seçilenleri cezalandırması için, haciz durumundan etkilenmesi ve
aldığı hizmetlerin yerine getirilmemesi gerekir. Bu durumda seçmen oyunu
kullanırken daha dürüst kişilerin seçimi konusunda daha hassas olacaktır.
Dolayısıyla belediyede haczedilecek malların kapsamının mümkün olduğunca
daraltılması en doğru çözümdür. Tasarıda, halkın hizmetlerden tümüyle mahrum
kalmaması için, bu ilkeye aykırı davranılmış ve bazı malların haczedilememesi
hüküm altına alınmıştır.
- m. 23
Tasarının 23 üncü maddesi belediye meclisi
kararlarının kesinleşme yöntemine ilişkindir. Buna göre belediye başkanı,
hukuka aykırı gördüğü belediye meclisi kararlarını beş gün içinde gerekçeli
olarak iade edebilir. Belediye meclisinin bu tür kararlarının yeniden kabul
edilebilmesi için üye tam sayısının salt çoğunluğunun oyu gerekecektir.
Maddenin komisyonumuzda görüşülmesi
sırasında, belediye meclisi kararlarının iadesi için belediye başkanına tanınan
beş günlük sürenin yetersiz olduğu belirtilmiştir. Belediye başkanının yapacağı
hukukilik denetimi daha derinlemesine bir araştırma ve incelemeyi gerektirebilir
ya da kararın alındığı dönemde işlerin yoğunluğu nedeniyle bu tür bir iade
mümkün olmayabilir. Komisyonumuzda belediye başkanına biraz daha zaman tanımak
amacıyla verilen önerge kabul edilmiştir. Önerge beş günlük süreyi yedi güne
çıkarmaktadır. Madde önergede öngörülen değişiklikle birlikte kabul edilmiştir.
- m. 24
Tasarının 24 üncü maddesi ihtisas
komisyonlarını düzenlemektedir. Maddeye göre belediye meclis üyeleri arasından
seçeceği kişilerle her dönem başı toplantısında ihtisas komisyonları kurabilecektir.
Komisyonumuzda yapılan görüşmelerde, bu komisyonların her dönem başı
toplantısında seçiliyor olmasının ihtisaslaşmayı engelleyebileceği
belirtilmiştir. Bunun yerine, tıpkı TBMM'deki ihtisas komisyonlarında olduğu
gibi, başkanlık divanı seçimleri döneminde seçim yapmak komisyonların daha uzun
süre görev yapmalarına ve alanlarında ihtisaslaşmalarına neden olacaktır.
Belediye başkanlık divanı, seçimden sonra iki yıl için seçilmekte ve ilk iki
yıldan sonra seçilen başkanlık divanı gelecek seçimlere kadar görev
yapmaktadır. Böylece ihtisas komisyonları da önce iki yıl için sonra da yeni
mahalli idareler seçimine kadar görev yapacaktır. Komisyonumuzda ihtisas
komisyonlarının görev süresinin başkanlık divanının görev süresiyle eşit
olmasını öngören bir önerge kabul edilmiştir.
Maddenin ikinci fıkrasının ikinci
cümlesinde belli bir büyüklüğe ulaşmış belediyelerde plan ve bütçe ile imar
komisyonlarının kurulması zorunlu kılınmaktadır. Bu yerlerde düzenli kentleşme
için planlama yapılması ve imarın kontrol altında olması zorunluluktur. Maddeye
göre bu büyüklük "nüfusu 50.000'i aşan belediyeler"dir.
Komisyonumuzda yapılan görüşmeler sırasında, çok daha küçük yerlerde de düzenli
kentleşmeyi sağlamak için önlemler almak zorunludur. Bu nedenle maddede geçen
50.000 nüfus koşulunu 10.000'e indiren bir önerge Komisyonumuzca kabul
edilmiştir. Böylece nüfusu 10.000'i aşan bütün belediyelerde plan ve bütçe ile
imar komisyonlarının kurulması zorunluluk haline gelmiş olmaktadır.
Tasarının 24 üncü maddesi kabul edilmiş
bulunan bu iki önergeyle birlikte kabul edilmiştir.
- m. 33
Tasarının 33 üncü maddesi belediye
encümeninin oluşumunu düzenlemektedir. Maddede, belediye encümeni konusunda, il
belediyeleri ile diğer belediyeler arasında ayrım yapılmıştır. Buna göre il belediyelerinde
dört seçilmiş ve dört atanmış encümen üyesi; diğer belediyelerde ise üç atanmış
ve üç seçilmiş encümen üyesi bulunmaktadır. Komisyonumuzda yapılan görüşmeler
sırasında belli bir büyüklüğü aşan belediyelerde iş yoğunluğunun çok yüksek
olduğu ve bu belediyelerde de tıpkı il belediyelerinde olduğu gibi dört
seçilmiş ve dört atanmış üyenin bulunması gerektiği ifade edilmiştir. Bu amaçla
nüfusu 100.000'i aşan belediyeleri, encümen üyelerinin sayısı bakımından il
belediyeleri ile aynı sınıfa sokan önerge Komisyonumuzca kabul edilmiştir. Buna
göre nüfusu 100.000'i aşan belediyelerde, tıpkı il belediyeleri gibi dört
seçilmiş ve dört atanmış üye bulunacaktır.
- m. 49
Tasarının 49 uncu maddesi belediyelerde
personel istihdamına ilişkindir.
Komisyon üyelerimiz, 49 uncu maddenin
Tasarının en önemli maddelerinden biri olduğunu ifade etmişlerdir. Madde
çeşitli yönleriyle komisyon üyelerimiz tarafından eleştirilmiştir.
Komisyon üyelerimizden bazıları maddenin
getirdiği personel rejiminin siyasi kadrolaşmayı olanaklı kıldığını ifade
etmişlerdir. Belediye personelinin belediye başkanı tarafından atanacak olması,
belediye başkanının kendi siyasi yandaşlarını işe almasına neden olacak ve
siyasi kadrolaşma gerçekleşecektir. Bu da hizmetlerin gereği gibi yerine getirilmemesi
ve belediyelerin siyasi kadrolaşma yeri olmasıyla sonuçlanacaktır.
Cevaben yapılan açıklamalarda,
belediyelerde hızlı karar alınmasını ve etkinliği sağlamak, belediye başkanının
projelerini gerçekleştirmesine olanak tanımak bakımından, belediye başkanına
personel alımında bu tür bir yetki vermenin gerekli olduğu belirtilmiştir. Bir
çok belediyede yeterli nitelikte eleman olmadığından, bir çok hizmet gereği
gibi yerine getirilememekte ve sonuçta hizmetlerin gereği gibi yerine
getirilmesi aksamaktadır. Belediye başkanına donanımlı personeli sözleşmeli
olarak istihdam etme yetkisi verilmesi çağdaş belediyecilik anlayışının zorunlu
bir sonucudur.
Maddeye göre, belediye personeli belediye
başkanı tarafından atanmakta ve bu atama belediye meclisinin bilgisine
sunulmaktadır. Komisyon üyelerimizden bazıları bu atamanın başkan tarafından
yapılmasını olumlu karşılamakla birlikte, bu atamanın onaya değil de bilgiye
sunulmasını yetersiz bulmuşlardır. Bu görüşe göre, belediye meclisi de belediye
başkanı gibi seçilmiştir ve başkanın yaptığı atamalar meclisin onayından
geçmelidir. Belediye meclisine başkanın işlerini aksatan bir kurum gözüyle
bakmak doğru bir anlayışın yansıması değildir. Belediye meclisi, belediye
başkanıyla birlikte yerel hizmetlerin yerine getirilmesi çabası içinde olan ve
yine başkan gibi yerel seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan bir organdır.
Belediye başkanını, belediye meclisi karşısında bu kadar güçlendirmek ve
belediye meclisini etkisizleştirmek sağlıklı bir yerel yönetim yapısının
oluşmasını engeller. Bu anlayıştaki komisyon üyelerimiz tarafından verilen bir
önergede, belediye başkanı tarafından yapılan atamalar belediye meclisinin
bilgisi yerine onayına sunulmaktadır. Önergenin aleyhinde konuşan komisyon
üyelerimiz, belediyenin daha etkin ve kaliteli hizmet sunabilmesi için belediye
başkanının personel istihdamında özgür bırakılması gerektiğini ifade
etmişlerdir. Belediye başkanları birlikte çalışacakları elemanları teminde
tümüyle özgür bırakılmalı ve Başkan en donanımlı elemanları belediyede istihdam
etme yetkisine sahip olmalıdır. Belediye Kanunu Tasarısı ile getirilen sistemin
işleyebilmesinin en önemli ayaklarından biri, başkanın bu tür bir yetkiyle
donatılmış olmasıdır. Başkan bu yetkiyle ekibini özgürce oluşturacak ve projelerini
gerçekleştirme olanağına sahip olacaktır. Belediye meclisinin atamaları
onaylama yetkisi başkan ile meclis arasında hoş olmayan pazarlıkların doğmasına
neden olabilecektir.
Önerge sahipleri tarafından yapılan
açıklamalarda, belediyenin atanan personeli atama yetkisinin olması, başkanın
özgürlüğünü sınırlamadığı; başkanın, liyakatli eleman istihdam etmede bir
sorununun olmayacağı belirtilmiştir. Önerge Komisyonumuzca oyçokluğu ile kabul
edilmiş ve madde önergede öngörülen değişiklikle birlikte kabul edilmiştir.
Madde üzerindeki görüşmeler sırasında,
bazı komisyon üyelerimiz tarafından, başkan yardımcılığı uygulamasının son
derece yerinde olduğu ve özellikle büyük belediyelerde başkan yardımcılığının
çok işlevsel olabileceği, ancak başkan yardımcısına ödenecek ödeneğin başkana
verilen ödeneğin yarısıyla sınırlandırılmış olmasının yetenekli başkan
yardımcısı istihdam etmeyi güçleştireceği ifade edilmiştir. Bu üyelerimiz
tarafından, başkan yardımcılarına ödenecek ödeneğin üst sınırının başkana
ödenen ödenek olması gerektiği ifade edilmiştir.
- m. 75
Tasarının 75 inci maddesi kent
konseylerini düzenlemektedir.
Maddenin görüşülmesi sırasında, bazı
komisyon üyelerimiz tarafından kent konseylerine katılanlara huzur hakkı
ödenmesinin, katılanları teşvik edeceği ve katılımı artıracağı ifade
edilmiştir. Cevaben yapılan açıklamalarda, kent konseyine katılımın gönüllü ve
ücretsiz olmasının "kent konseyi" kavramının içinde bulunduğu;
ödenecek ücretin kent konseyi kavramının ruhuna aykırı olduğu belirtilmiştir. Kent
konseyine katılacak kişi ve kurumlar, herhangi bir karşılık beklemeden kentin
sorunlarıyla uğraşan ve yaşadığı kentin sorunlarını çözmeye çalışan ve sorunsuz
bir kent içinde yaşamayı sağlayan birey ve örgütlerdir. Dolayısıyla bu tür bir
huzur hakkı, bu tür bir katılımı karşılıklılık ruhuna dayandıracak ve kent
konseyi kavramının özü zedelenecektir.
Kent konseyinin düzenlendiği 75 inci
maddenin ikinci fıkrasında kent konseyine katılacak kişi ve kuruluşlar
düzenlenmektedir. Maddenin ikinci fıkrasına ilişkin olarak verilen önergede
noterlerin de madde metninde sayılması öngörülmektedir. Önerge Komisyonumuzca
kabul edilmiş ve madde önergede öngörülen değişiklikle birlikte kabul
edilmiştir.
2. Tartışma Konusu Olan Maddeler
- m. 11
Tasarının 11 inci maddesi belediye tüzel
kişiliğinin sona erdirilmesine ilişkindir. Maddeye göre nüfusu 2000'in altına
düşen belediyeler, Danıştay'ın görüşü alınarak İçişleri Bakanlığının önerisi
üzerine müşterek kararname ile köye dönüştürülmektedir.
Daha önce 4 üncü madde üzerindeki tartışmalarda aktarıldığı gibi, alan yönetimi kavramının uygulanmasını isteyen Komisyon üyelerimiz, belediye nüfusunun düşük olmasının yerinde olduğunu; belediyenin kentleşmeyi hızlandırdığını ve bu nedenle küçük belediyeleri kaldırmak yerine alan yönetimi uygulamasına gidilmesini önermişlerdir. Bu üyelerimiz, nüfusu 2000'in altında olan belediyelerin kaldırılmasına karşı çıkmışlardır.
Maddenin lehindeki komisyon üyelerimiz,
nüfusu 2000'in altına düşmüş olan belediyelerin, mevcut 1580 sayılı Kanundaki
2000 nüfus koşulunu bile taşımadıklarını, dolayısıyla bu belediyelerin kanun
gereği kaldırılmaları gerektiğini, ancak kanundaki boşluk nedeniyle
kaldırılamadıklarını ve 4 üncü maddenin bu boşluğu doldurduğunu ifade
etmişlerdir. Maddenin lehindeki üyelerimiz bu tür belediyelerin hizmet
üretiminde bulunmadan kaynak tükettiklerini ve bu nedenle kaldırılmalarının
gerektiğini ifade etmişlerdir.
Komisyon üyelerimizden bazıları bu tür
belediyelerin kaldırılması için Danıştayın görüşüne başvurmanın gereksiz olduğunu
ve süreci uzattığını ve bu nedenle Danıştayın görüşüne başvurma zorunluluğunun
kaldırılması gerektiğini ifade etmişlerdir. Cevaben yapılan açıklamalarda,
Danıştayın görüşüne başvurulmaması ve daha sonra bir hata yapıldığının yargı
kararıyla ortaya konması halinde, içinden çıkılmaz sorunlarla karşılaşıldığı,
bu tür durumlarla karşılaşmamak için önceden Danıştay görüşünü almanın yararlı
olacağı belirtilmiştir. Ayrıca idare hukukundaki usulde paralellik ilkesi
Danıştayın görüşünün alınmasını zorunlu kılmaktadır. Çünkü belediye kurulurken
Danıştayın görüşü alınmaktadır. Dolayısıyla belediye kuruluşunda yapılan bir
işlemin belediye kaldırılmasında uygulanmaması usulde paralellik ilkesine
aykırılık oluşturacaktır.
- m. 19
Tasarının 19 uncu maddesi meclis başkanlık
divanını düzenlemektedir. Buna göre, belediye meclisi, seçimden sonra
kendiliğinden toplandığı ilk toplantısında, meclis birinci ve ikinci
başkanvekilleri ile iki katip üyeyi başkanlık divanına seçmektedir. Maddenin
üçüncü fıkrasına göre belediye meclisine belediye başkanı ve bulunmaması
durumunda sırasıyla meclis birinci başkanvekili ve meclis ikinci başkanvekili
başkanlık etmektedir.
Komisyonumuzda maddenin 3 üncü fıkrası
konusunda uygulamada ortaya çıkabilecek yanlış anlama önlenmeye çalışılmıştır.
Şöyle ki, Tasarının 40 ıncı maddesi başkanvekilini düzenlemektedir. Buna göre
belediye başkanının izin ve hastalık nedeniyle veya görevli olarak görevden
ayrılması hallerinde, belediye meclisi üyelerinden biri, belediye başkanı
tarafından, başkan vekili olarak görevlendirilmektedir. Dolayısıyla her şeyden
önce 19 uncu maddedeki meclis başkanvekilleri ile başkan vekili arasındaki
farkı bilmek gerekir. İkinci olarak, belediye başkanının bulunmaması durumunda
kendisine vekalet edecek olan kişi başkan vekilidir. Dolayısıyla 19 uncu
maddenin üçüncü fıkrasındaki "belediye başkanının bulunmamasını",
"belediye başkanı ve başkan vekilinin bulunmaması" biçiminde anlamak
gerekir. Dolayısıyla belediye başkanı ve başkan vekilinin bulunmaması halinde
meclis başkanvekilleri başkanlık edecektir. Diğer bir ifadeyle belediye
başkanının bulunmadığı yerde kendisi yerinde görev yapan başkan vekili,
belediye meclisinde de, başkanın yokluğunda görev yapacak ilk kişidir. Belediye
başkanı ifadesi, her durumda, başkan vekili ifadesini kapsar. Kısacası 19 uncu
maddede başkanın bulunmaması halinde başkanlık yapacak olan öncelikle
başkanvekilidir; başkan vekilinin de bulunmaması halinde meclis birinci ve
ikinci başkanvekilleri başkanlık yapacaklardır.
Komisyonumuzda maddenin görüşülmesi
sırasında, bu hususun yeterince açık olmadığı ve maddenin daha açıkça yazılması
gerektiği ifade edilmiştir. Ancak bu tür bir yazım, "başkan"
sözcüğünün geçtiği her yerde, "başkanın bulunmadığı yerlerde başkan vekili
yetkilidir" biçiminde bir açıklama yapılmasını gerektirir ki bu hem güçtür
hem de gereksizdir. Dolayısıyla komisyon raporumuzda konunun açıklanması
suretiyle, uygulamada ortaya çıkabilecek aksaklıkların önlenmesi
kararlaştırılmıştır.
- m. 20
Tasarının 20 nci maddesi belediye
meclisinin toplantılarını düzenlemektedir. Buna göre belediye meclisi her ayın
ilk haftası beş günü geçmemek üzere toplanmaktadır. Maddenin Komisyonumuzda
görüşülmesi sırasında, "tatil" kavramının çalışanlar açısından son
derece önemli olduğu ve çalışmanın olduğu yerde dinlenme amacıyla tatil
yapılmasının çağdaşlığın bir sembolü olduğu belirtilmiştir. Bu amaçla belediye
meclisinin yılda bir ay tatil yapmasına olanak tanıyan bir önerge verilmiştir.
Ancak belediye meclisinin ayda en fazla beş gün toplanabilmesi ve 25 gün çalışmamak
zorunda olması, tatille ilgili bir düzenleme yapılmamasına neden olmuştur.
Belediye meclisinin beş günlük toplantı süresi üst sınırdır; meclis bir gün de
toplanabilir. Bu durumda her ay 29-30 gün tatil yapılması olanaklıdır. Ayrıca
belediye meclisi üyelerinin tümünün aynı ay içinde tatil yapmaları
düşünülemeyeceğine ve belediye meclisinin çoğunlukla toplanması olanaklı
olduğuna göre, maddede ayrıca tatil konusunun düzenlenmesine gerek
görülmemiştir. Komisyonumuz bu nedenle, belediye meclisinin yılda bir ay tatil
yapmasını öngören önergeyi reddetmiştir.
- m. 30
Tasarının 30 uncu maddesi belediye
meclisinin feshini düzenlemektedir. Buna göre fesih nedenlerinden biri,
belediye meclisinde belediyeye verilen görevlerle ilgili olmayan siyasi
konuların görüşülmesi ve bu konuda karar alınmasıdır. Komisyon üyelerimizden
bazıları, bu tür bir düzenlemenin belediyeleri zor durumda bırakacağını,
düşünce özgürlüğüne aykırı olduğunu ve kaldırılması gerektiğini ifade
etmişlerdir. Bu üyelerimiz en azından, bu tür bir fesih nedenini "karar
almak"la sınırlamak gerektiğini, sadece görüşme yapılmasının fesih nedeni
sayılmaması gerektiğini ifade etmişlerdir.
Cevaben yapılan açıklamalarda, mevcut
düzenlemede, belediyeye verilen görevlerle ilgili konularda bile siyasi konuların
görüşülmesinin yasaklanmış olduğunu, yeni düzenlemede görev alanına giren
siyasi konularda görüşme yapılabileceği ve karar alınabileceği ve bunun ileri
bir adım olduğu belirtilmiştir.
- m. 39
Tasarının 39 uncu maddesi belediye
başkanlarının özlük haklarını düzenlemektedir. Komisyon üyelerimiz belediye
başkanlarının özlük haklarının iyileştirilmesini olumlu karşılamışlardır.
Komisyonumuzda, geçmişte belediye başkanlığı yapmış kişilerin, görevleri sona
erdikten sonra son derece zor durumda kalabildiklerini ve kendilerine
yakışmayan işlerde çalıştıklarını ifade etmişlerdir. Bu nedenle belediye
başkanlığı yapmış kişilerin sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınarak
itibarlarının korunması bir zorunluluktur. Çünkü bu kişiler yerel seçmenler
tarafından belediye başkanlığı gibi son derece onurlu bir göreve
getirilmişlerdir. Bu kişilerin bu onurlu görevden sonra, kendileri açısından
küçük düşürücü işlerde çalıştırılmaları doğru değildir. Bu nedenle geçmişte
belediye başkanlığı yapmış ve mevzuattaki boşluk nedeniyle emeklilik hakkını
kazanmamış ve sayıları 300'ü geçmeyen belediye başkanının emeklilik haklarıyla
ilgili bir düzenleme yapılmalıdır.
Cevaben yapılan açıklamalarda, sosyal
güvenlik sisteminin iştirakçilerin katkılarıyla ayakta kalabildiği ve karşılığı
olmaksızın kişileri sosyal güvenliğe kavuşturmanın sosyal güvenlik
kuruluşlarının dengesini bozarak sistemin işlemesini aksattığı belirtilmiştir.
Bu nedenle haklı da olsa, bu tür sistemi bozan uygulamalardan kaçınmak
gerektiği ifade edilmiştir. Konunun, bu konuda ihtisas komisyonu olan Plan ve
Bütçe Komisyonunda görüşülmesinin daha doğru olacağı ifade edilmiştir.
- m. 50
Tasarının 50 nci maddesi belediye
zabıtasını düzenlemektedir. Maddenin Komisyonumuzda görüşülmesi sırasında,
belediye zabıtasının belediyenin vitrini olduğu ve bu nedenle de büyük önem
taşıdığı ifade edilmiştir. Belediye zabıtası kaçak yapılar ile mücadelede çok
önemli bir fonksiyon üstlenmektedir. Belediye zabıtasının kaçak yapılaşma ile
mücadelede ve diğer bazı konularda daha etkin hizmet yürütebilmesi için
kendilerine belirli sınırlamalarla silah taşıma ve kullanma yetkisi
tanınmalıdır.
Cevaben yapılan açıklamalarda, silah
taşıma ve kullanma yetkisinin çok hassas bir konu olduğu; belediyenin kaçak
yapılarla mücadelede güvenlik güçlerinden yardım alabildiği ve belediyelerin bu
konuda ciddi sorunlarla karşılaşmamaları için belediye zabıtasına bu tür bir
yetki vermemek gerektiği ifade edilmiştir.
- m. 54
Tasarının 54 üncü maddesi denetimin kapsam
ve türlerine ilişkindir. Buna göre denetim, iç ve dış denetim olarak ikiye
ayrılmakta; iç denetim belediye başkanı veya görevlendireceği iç denetçiler
tarafından, dış denetim Sayıştay tarafından yapılmaktadır. Ayrıca belediyenin
idari işlemlerinin idarenin bütünlüğüne ve kalkınma planı ve stratejilerine
uygunluğu İçişleri Bakanlığı tarafından denetlenecektir. Madde üzerinde yapılan
görüşmeler sırasında;
- Sayıştay'ın dış denetim yapan tek
kuruluş olmasının denetimin yetersiz kalmasıyla sonuçlanacağı; Sayıştay'ın
denetim işinin üstesinden gelemeyeceği,
- Teftiş kurullarının denetim yapmasına
olanak tanınması gerektiği,
- Denetim kurullarının denetim yetkisine
son verilmesi gerektiği,
İfade edilmiştir.
Yapılan açıklamalarda, denetim
kurullarının denetim sırasında son derece siyasi davrandıkları, Bakanlar
tarafından belli siyasi düşünceye sahip belediye başkanlarını cezalandırmak
için görevlendirildikleri ve bu nedenle tarafsız görev yapamayan bu kurulların
tasfiye edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bunun yerine son derece sıkı ve
titiz çalışmalar yapan teftiş kurulları tarafından denetim yapılmasına olanak
tanınması gerektiği ifade edilmiştir.
Cevaben yapılan açıklamalarda, denetim
kurullarında söz edilen tür görev yapan kişiler bulunabileceği ancak bu
davranışların kurulların bütün elemanları için geçerli olmayacağı, her kurumda
kurumun amaçlarıyla bağdaşmayacak biçimde davranan kişiler olabileceği ve
dolayısıyla bundan dolayı kurumun tümünü karalamamak gerektiği ifade
edilmiştir.
Ayrıca Tasarıda yapılan düzenlemelerle,
denetim kurullarında görülen aksaklıkların giderildiği, denetim kurullarının
siyasi davranmalarının önüne geçildiği ifade edilmiş olan kaygıların giderilmiş
olduğu belirtilmiştir.
- m. 56
Tasarının 56 ncı maddesi belediye
hizmetlerinde aksama olması halini düzenlemektedir. Buna göre, belediye
hizmetlerinin,
a) Ciddi biçimde aksaması,
b) Bu aksamanın halkın sağlık, huzur ve
esenliğini hayati derecede olumsuz etkilemesi halinde,
Bu durum, öncelikle ilgili Bakanlığın
talebi üzerine yetkili hukuk hâkimi tarafından saptanacaktır.
Bakanlık bu saptamadan sonra belediyeyi
hizmeti yerine getirmesi konusunda uyarır ve aksaklık giderilmezse hizmetin
yerine getirilmesi validen istenir.
Madde üzerinde yapılan açıklamalarda,
"hizmetin ciddi biçimde aksaması" ve "hayati derecede olumsuzluk"
kavramlarının göreli kavramlar olduğu; bunların ölçütlerinin bulunmadığı ve bu
nedenle de subjektif uygulamaların konusu olabilecekleri ifade edilmiştir.
Maddenin baskı ve tehdit içerdiği ve siyasal uygulamalara olanak tanıdığı
belirtilmiştir.
Cevaben yapılan açıklamalarda, buradaki
işleyişin kademeli bir saptama üzerine temellendiği ve bu maddenin haksız
işlemesinin çok güç olduğu; maddenin halkın ihtiyaçlarının karşılanmamış olması
ihtimali dikkate alınarak zorunluluktan kaynaklandığı ve yeterince objektif
olduğu belirtilmiştir.
- m. 60
Tasarının 60 ıncı maddesi belediyelerin
borçlanma yöntemini belirlemektedir.
Madde üzerinde yapılan açıklamalarda,
İller Bankasının bugünkü yapısıyla bir belediye bankası olmaktan çıktığı ve
acilen bir belediye bankası haline getirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Komisyon üyelerimiz İller Bankasının, belediyelerin işini yapan bir banka
haline getirilmesinin ve Belediyeler Bankası adını almasının zorunlu olduğunu
ifade etmişlerdir. Banka bugünkü yapısıyla, diğer bankalardan kredi almakta ve
üzerine kendi komisyonunu da koyarak belediyelere kredi vermektedir. Bankanın
belediyelere yaptığı projeler son derece pahalı yapılmakta ve belediyeler
pahalıya hizmet üretmiş olmaktadırlar. Banka ayrıca partizanca davranışlarda da
bulunmaktadır. Bu nedenle bir an önce yeniden düzenlenmesi gerekir.
Cevaben yapılan açıklamalarda, bankanın
yeniden yapılandırma çalışmalarının sürmekte olduğu ifade edilmiştir.
- m. 69
Tasarının 69 uncu maddesi belediyelerin
sermaye şirketleri kurmalarına ilişkindir.
Maddenin görüşülmesi sırasında, bu
maddenin belirsiz olduğu ve belediyelerin şirket kurmalarına olanak tanınacaksa
bu maddenin daha ayrıntılı düzenlenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Belediye
şirketlerinin ihalelere girememek gibi bir sorunları bulunmaktadır. Bu durumda
belediye şirketlerinin ne olduğu ve ne yapabilecekleri konusunun ayrıntılı
olarak düzenlenmesi şarttır.
Raporumuz, Plan ve Bütçe Komisyonuna
sunulmak üzere arz olunur.
|
|
Başkan |
Başkanvekili |
Kâtip |
|
|
Tevfik
Ziyaeddin Akbulut |
Ali Sezal |
Muharrem
Tozçöken |
|
|
Tekirdağ |
Kahramanmaraş |
Eskişehir |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ali
Küçükaydın |
Şevket
Gürsoy |
Reyhan
Balandı |
|
|
Adana |
Adıyaman |
Afyon |
|
|
|
(Muhalefet şerhi ektedir) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Şevket
Orhan |
Ali
Yüksel Kavuştu |
Mehmet
Soydan |
|
|
Bursa |
Çorum |
Hatay |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet
Sait Armağan |
Sıdıka
Sarıbekir |
Nusret
Bayraktar |
|
|
Isparta |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
|
(Muhalifim) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Hakkı
Ülkü |
Serpil
Yıldız |
Sinan
Özkan |
|
|
İzmir |
İzmir |
Kastamonu |
|
|
(Bazı maddeler için |
|
|
|
|
muhalefet şerhim eklidir) |
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet S.
Kesimoğlu |
Mehmet Sefa Sirmen |
Ali Oksal |
|
|
Kırklareli |
Kocaeli |
Mersin |
|
|
(Muhalefet şerhim ektedir) |
(İmzada bulunamadı) |
(Madde 53-54-56’ya
muhalefet) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Selami
Uzun |
Abdullah
Veli Seyda |
Şevket
Arz |
|
|
Sivas |
Şırnak |
Trabzon |
|
|
|
|
(Muhalefet şerhi ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
|
|
|
Mehmet
Kartal |
Şükrü Önder |
|
|
|
Van |
Yalova |
|
|
|
(Bazı maddelere muhalifim) |
(İmzada bulunamadı) |
|
MUHALEFET ŞERHİMİZDİR
Tasarı yerelleşme anlayışına sahiptir; Prens Sabahattin modelidir; cemaatleri güçlendirmektedir ve bu nedenle çeşitli sakıncalar içermektedir. Bu alanda bir reform gerekli olmakla birlikte yerelleşme yerine yerinden yönetim anlayışının kurumsallaştırılması gerekir. Tasarının geneline bu açıdan ve aşağıda belirtmiş olduğumuz alanlardaki maddelerine belirtilen şu gerekçelerle muhalifiz :
- Çağdaş yerel yönetimlerin birçoğunda ve
Türk İdari Sisteminin esin kaynağı olan Fransız İdari Sisteminde alan yönetimi
bulunmaktadır. Alan yönetiminde çok sayıda küçük belediye bulunmakta ve belirli
bir alandaki küçük belediye birlikler yoluyla yönetilmektedir. Örneğin
Fransa'da 35.000 belediye bulunmaktadır. Oysa bizde yakınmakta olduğumuz
belediye sayısı sadece 3225 yani Fransa'dakinin 1/10'udur. Böylece hem çok
küçük ölçekli birimler belediye yapılarak kentleştirilmekte hem de hizmet
maliyetinin düşürülmesinde büyük ölçek gerektiren hizmetler, alan yönetimi
kavramı kullanılarak büyük ölçekte verilmektedir. Böylece hem küçük ölçekli
olmanın dezavantajları giderilmekte hem de küçük ölçekli olmanın sağladığı
avantajlardan yararlanılmaktadır. Bu nedenle Tasarının 4 üncü maddesinde
belediye kurulması koşulunun 5000 nüfusa yükseltilmiş olmasına ve 11 inci
maddesinde 2000 nüfusun altındaki belediyelerin tüzel kişiliklerinin sona
erdirilmesine karşıyız.
- 15 inci maddenin (j) bendinde, gerçek ve
tüzel kişilerin belediye sınırları içinde hal açmalarına izin vermenin
belediyenin yetkisi olduğu belirtilmektedir. Bu tür hallerin açılmasına izin
verilmesiyle, sebze ve meyvenin toptancı hallerine girmeyecektir ve bu suretle
devlet önemli miktarda vergi kaybına uğrayacaktır. Ayrıca bu tür haller
rekabetin de işlemesine engel olacak ve toptancı hallerindeki komisyoncuları
olumsuz etkileyecektir. 15 inci maddenin son fıkrası haczedilemeyecek belediye
mallarını düzenlemektedir. Belediyelerin mağdur olmaması ve yerel seçmenlerin
yöneticilerin hatalarından dolayı cezalandırılmamaları için haczedilemeyecek
malların kapsamı genişletilmelidir ve belediye mallarının haczine neden olan
kişilerin bu hacizden dolayı sorumlu tutulmaları gerekir. Bu nedenlerle 15 inci
maddedeki düzenlemeye muhalifiz.
- Tasarının 30 uncu maddesi belediye
meclisinin feshini düzenlemektedir. Buna göre fesih nedenlerinden biri,
belediye meclisinde belediyeye verilen görevlerle ilgili olmayan siyasi
konuların görüşülmesi ve bu konuda karar alınmasıdır. Bu tür bir düzenleme,
belediyeleri zor durumda bırakacak, düşünce özgürlüğünü zedeleyecek, siyasi
olmayan konuların siyasi konuymuş gibi değerlendirilmesi yoluyla haksız politik
fesihlere yol açacaktır. Bu nedenle 30 uncu madde düzenlemesine karşıyız.
- Tasarının 39 uncu maddesi belediye
başkanlarının özlük haklarını düzenlemektedir. Belediye başkanlarının özlük
haklarının iyileştirilmesi son derece olumludur. Ancak geçmişte belediye
başkanlığı yapmış kişiler, görevleri sona erdikten sonra son derece zor durumda
kalabilmekte ve kendilerine yakışmayan işlerde çalışmaktadırlar. Örneğin
simitçilik yapan eski belediye başkanları ile karşılaşılabilmektedir. Bu
nedenle belediye başkanlığı yapmış kişilerin sosyal güvenlik şemsiyesi altına
alınarak itibarlarının korunması bir zorunluluktur. Çünkü bu kişiler yerel
seçmenler tarafından belediye başkanlığı gibi son derece onurlu bir göreve
getirilmişlerdir. Bu kişilerin bu onurlu görevden sonra, kendileri açısından
küçük düşürücü işlerde çalıştırılmaları doğru değildir. Bu nedenle geçmişte
belediye başkanlığı yapmış ve mevzuattaki boşluk nedeniyle emeklilik hakkını
kazanmamış ve sayıları 3000'i geçmeyen belediye başkanının emeklilik haklarıyla
ilgili bir düzenleme, Emekli Sandığı ile ilişki kurularak yapılmalıdır.
- Tasarının 49 uncu maddesinin getirdiği
personel rejimi siyasi kadrolaşmayı olanaklı kılmaktadır. Belediye personelinin
belediye başkanı tarafından atanacak olması, belediye başkanının kendi siyasi
yandaşlarını işe almasına neden olacak ve siyasi kadrolaşma gerçekleşecektir.
Bu da hizmetlerin gereği gibi yerine getirilmemesi ve belediyelerin siyasi
kadrolaşma yeri olmasıyla sonuçlanacaktır. Bu nedenle 49 uncu madde
düzenlemesine karşıyız.
- Tasarının 54 üncü maddesi denetimin kapsam
ve türlerine ilişkindir. Sayıştayın dış denetim yapan tek kuruluş olması,
denetimin yetersiz kalmasıyla sonuçlanacaktır çünkü Sayıştay denetim işinin
üstesinden tek başına gelemez. Belediyelerin denetimi son derece kurumsallaşmış
bir yapıya sahip olan ve deneyimleri bulunan teftiş kurulları tarafından
yapılmalıdır. Daha çok siyasi denetim yapan ve çoğu kontrolör konumunda olan
denetim kurullarının denetim yetkisine son verilmelidir. Bu nedenlerle 54 üncü
maddedeki düzenlemelere karşıyız.
Tasarının 56 ncı maddesindeki,
"hizmetin ciddi biçimde aksaması" ve "hayati derecede
olumsuzluk" kavramları göreli kavramlardır; bu kavramların ölçütleri
bulunmamaktadır ve bu nedenle de subjektif uygulamaların konusu olabilirler.
Madde bu haliyle baskı ve tehdit içermektedir ve siyasal uygulamalara olanak
tanımaktadır. Bu nedenle maddedeki düzenlemelere karşıyız.
Tasarının 60 ıncı maddesinde İller Bankası
bulunmaktadır. İller Bankası bugünkü yapısıyla bir belediye bankası olmaktan
çıkmıştır. Bu nedenle Bankanın bir an önce yeniden düzenlenmesi gerekir.
Belediye şirketlerinin kurulmasını
düzenleyen Tasarının 69 uncu maddesi belirsizdir. Belediyelerin şirket
kurmalarına olanak tanınacaksa, bu olanağın sınırlı olması, bu maddenin daha
ayrıntılı düzenlenmesi gerekir.
|
|
Hakkı
Ülkü |
Şevket
Arz |
Mehmet S.
Kesimoğlu |
|
|
İzmir |
Trabzon |
Kırklareli |
|
|
|
Şevket
Gürsoy |
|
Adıyaman
İÇİŞLERİ KOMİSYONUNUN
KABUL ETTİĞİ METİN
BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler
BİRİNCİ
BÖLÜM
Amaç,
Kapsam ve Tanımlar
MADDE 1.- Tasarının 1 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 2.- Tasarının 2 nci maddesi, Komisyonumuzca başlığıyla
birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 3.- Tasarının 3 üncü maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Belediyenin
Kuruluşu ve Sınırları
Kuruluş
MADDE 4. - Son nüfus sayımına göre nüfusu 5.000 ve üzerinde
olan yerleşim birimlerinde belediye kurulabilir. İl ve ilçe merkezlerinde
belediye kurulması zorunludur.
İçme ve kullanma suyu havzaları ile sit ve diğer koruma
alanlarında ve yerleşik alanı kurulu bir belediyenin sınırlarına 5.000 metreden
daha yakın olan yerleşim yerlerinde belediye kurulamaz.
Köylerin veya muhtelif köy kısımlarının birleşerek belediye
kurabilmeleri için, meskûn sahalarının, merkez kabul edilecek yerleşim yerinin
meskûn sahasına, kuş uçuşu azami 1.500 metre mesafede bulunması ve nüfusları
toplamının en az 5.000 ve üzerinde olması gerekir.
Bir veya birden fazla köyün köy ihtiyar meclisinin kararı
veya seçmenlerinin en az yarısından bir fazlasının mahallîn en büyük mülkî
idare amirine yazılı başvurusu ya da valinin kendiliğinden buna gerek görmesi
durumunda, valinin bildirimi üzerine, mahallî seçim kurulları, on beş gün
içinde köyde veya köy kısımlarında kayıtlı seçmenlerin oylarını alır ve sonucu
bir tutanakla valiliğe bildirir.
İşlem dosyası valinin görüşüyle birlikte İçişleri
Bakanlığına gönderilir. Danıştay'ın görüşü alınarak müşterek kararname ile o
yerde belediye kurulur.
Yeni iskân nedeniyle oluşturulan ve nüfusu 5.000 ve üzerinde
olan herhangi bir yerleşim yerinde, İçişleri Bakanlığının önerisi üzerine
müşterek kararnameyle belediye kurulabilir.
MADDE 5.- Tasarının 5 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 6.- Tasarının 6 ncı maddesi, Komisyonumuzca başlığıyla
birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 7.- Tasarının 7 nci maddesi, Komisyonumuzca başlığıyla
birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 8.- Tasarının 8 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 9.- Tasarının 9 uncu maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 10.- Tasarının 10 uncu maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 11.- Tasarının 11 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 12.- Tasarının 12 nci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 13.- Tasarının 13 üncü maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Belediyenin
Görev, Yetki ve Sorumlulukları
MADDE 14.- Tasarının 14 üncü maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
Belediyenin yetkileri ve
imtiyazları
MADDE 15.- Belediyenin yetkileri ve imtiyazları şunlardır:
a) Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki
ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla her türlü faaliyet ve girişimde bulunmak,
b) Kanunların belediyeye verdiği yetki çerçevesinde
yönetmelik çıkarmak, emir vermek, belediye yasakları koymak ve uygulamak,
kanunlarda belirtilen cezaları vermek,
c) Gerçek ve tüzel kişilerin faaliyetleri ile ilgili olarak
kanunlarda belirtilen izin veya ruhsatı vermek,
d) Özel kanunları gereğince belediyeye ait vergi, resim ve
harçların tarh, tahakkuk ve tahsilini yapmak,
e) Müktesep haklar saklı kalmak üzere belediye sınırları
içinde; içme, kullanma ve endüstri suyu sağlamak; kullanılmış sular ile yağmur
sularının uzaklaştırılmasını sağlamak; bunlar için gerekli tesisleri kurmak,
kurdurmak, işletmek ve işlettirmek,
f) Belediye sınırları içinde toplu taşıma yapmak; bu amaçla
otobüs, deniz ve su ulaşım araçları, tünel, raylı sistem dâhil her türlü toplu
taşıma sistemlerini kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmek.
g) Katı atıkların toplanması, taşınması, ayrıştırılması,
geri kazanımı, ortadan kaldırılması ve depolanması ile ilgili bütün hizmetleri
yapmak ve yaptırmak.
h) Mahallî müşterek nitelikteki hizmetlerin yerine
getirilmesi amacıyla, belediye sınırları ve mücavir alanlar içerisinde taşınır
ve taşınmaz malları almak, satmak, kiralamak veya kiraya vermek, takas etmek,
bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesis etmek,
i) Borç almak, bağış kabul etmek,
j) Toptancı ve perakendeci halleri, otobüs terminali, fuar
alanı, mezbaha ve yat limanları kurmak, işletmek, işlettirmek; gerçek ve tüzel
kişilerin belediye sınırları içinde hal açmasına izin vermek,
k) Motorlu taşıt muayene ve emisyon ölçümü yapmak veya
yaptırmak,
l) Vergi, resim ve harçlar dışında kalan ve miktarı on
milyar Türk Lirasının altında olan dava konusu işlerin, anlaşmayla tasfiyesine
karar vermek,
m) İkinci ve üçüncü sınıf gayri sıhhî müesseseler ile umuma
açık istirahat ve eğlence yerlerini ruhsatlandırmak ve denetlemek,
(e), (f) ve (g) bentlerinde belirtilen hizmetler münhasıran
belediyenin hakkıdır. Bu hizmetlere ait hak ve imtiyazların devri genel
hükümlere göre yapılır. Belediye, toplu taşımaya ilişkin hizmetlere ait
hakkını, kiralayabileceği gibi imtiyaz oluşturmayacak şekilde ruhsat vermek
suretiyle de kullanabilir.
Belediye, belde sakinlerinin belediye hizmetleriyle ilgili
görüş ve düşüncelerini tespit etmek amacıyla kamuoyu yoklaması ve araştırması
yapabilir.
Belediye mallarına karşı suç işleyenler Devlet malına karşı
suç işlemiş sayılır.
Belediye vergileri, resimleri, harçları ve proje karşılığı
borçlanma yoluyla elde edilen gelirleri, şartlı bağışlar ile kamu hizmetlerinde
fiilen kullanılan malları haczedilemez.
MADDE 16.- Tasarının 16 ncı maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
İKİNCİ KISIM
Belediyenin Organları
BİRİNCİ
BÖLÜM
Belediye
Meclisi
MADDE 17.- Tasarının 17 nci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 18.- Tasarının 18 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 19.- Tasarının 19 uncu maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 20.- Tasarının 20 nci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 21.- Tasarının 21 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 22.- Tasarının 22 nci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
Meclis kararlarının
kesinleşmesi
MADDE 23.- Belediye başkanı, hukuka aykırı gördüğü meclis
kararlarını, yedi gün içinde gerekçesini de belirterek yeniden görüşülmek üzere
belediye meclisine iade edebilir.
Yeniden görüşülmesi istenilmeyen kararlar ile yeniden
görüşülmesi istenip de belediye meclisi üye tam sayısının salt çoğunluğuyla
ısrar edilen kararlar kesinleşir.
Belediye başkanı, kesinleşen kararların iptalini ve
yürütülmesinin durdurulmasını on gün içinde idarî yargı mercilerinden
isteyebilir.
Kararlar kesinleştiği tarihten itibaren en geç yedi gün
içinde mahallin en büyük mülkî idare amirine gönderilir.
Mülkî idare amiri hukuka aykırı gördüğü kararlar aleyhine on
gün içinde idarî yargıya başvurabilir.
Kesinleşen meclis kararlarının özetleri yedi gün içinde
uygun araçlarla halka duyurulur.
İhtisas komisyonları
MADDE 24.- Belediye meclisi, her başkanlık divanı seçimi
döneminde, üyeleri arasından seçilecek en az üç en fazla beş kişiden oluşan
ihtisas komisyonları kurabilir.
İhtisas komisyonları, her siyasî parti grubunun ve bağımsız
üyelerin belediye meclisindeki üye sayısının meclis üye tam sayısına
oranlanması suretiyle oluşturulur. Nüfusu 10.000'i aşan belediyelerde plan ve
bütçe ile imar komisyonlarının kurulması zorunludur.
İmar komisyonu dışındaki komisyonların çalışma süreleri
meclisin toplantı süresiyle sınırlıdır. İmar komisyonu, havale edilen işleri
bir ay içinde sonuçlandırır.
Komisyonlar, havale edilen işlerle ilgili raporlarını,
ertesi ayın ilk toplantısına kadar meclise sunar. Rapor bu sürenin sonunda
meclise sunulmadığı takdirde, konu meclis başkanı tarafından doğrudan gündeme
alınır.
İhtisas komisyonlarının görev alanına giren işler bu komisyonlarda
görüşüldükten sonra belediye meclisinde karara bağlanır.
Komisyon çalışmalarında uzman kişilerden yararlanılabilir.
Komisyon raporları alenîdir, çeşitli yollarla halka
duyurulur ve isteyenlere belediye meclisi tarafından belirlenecek bedel karşılığında
verilir.
MADDE 25.- Tasarının 25 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 26.- Tasarının 26 ncı maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 27.- Tasarının 27 nci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 28.- Tasarının 28 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 29.- Tasarının 29 uncu maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 30.- Tasarının 30 uncu maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 31.- Tasarının 31 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 32.- Tasarının 32 nci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Belediye
Encümeni
Belediye encümeni
MADDE 33.- Belediye encümeni, belediye başkanının
başkanlığında;
a) İl belediyeleri ile nüfusu 100.000'i aşan belediyelerde,
belediye meclisinin her yıl kendi üyeleri arasından bir yıl için, gizli oyla
seçeceği dört üye ile biri malî hizmetler birim amiri olmak üzere belediye
başkanının her yıl birim amirleri arasından seçeceği dört üyeden,
b) Diğer belediyelerde, belediye meclisinin her yıl kendi
üyeleri arasından bir yıl için, gizli oyla seçeceği üç üye ile biri malî
hizmetler birim amiri olmak üzere belediye başkanının her yıl birim amirleri
arasından seçeceği üç üyeden,
oluşur.
Belediye başkanının katılamadığı toplantılarda, belediye
başkanının görevlendireceği başkan yardımcısı, encümene başkanlık eder.
Encümen toplantılarına gündemdeki konularla ilgili olarak,
ilgili birim amirleri, belediye başkanı tarafından oy hakkı olmaksızın
görüşleri alınmak üzere çağrılabilir.
MADDE 34.- Tasarının 34 üncü maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 35.- Tasarının 35 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 36.- Tasarının 36 ncı maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Belediye
Başkanı
MADDE 37.- Tasarının 37 nci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 38.- Tasarının 38 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 39.- Tasarının 39 uncu maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 40.- Tasarının 40 ıncı maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 41.- Tasarının 41 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 42.- Tasarının 42 nci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 43.- Tasarının 43 üncü maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 44.- Tasarının 44 üncü maddesi, Komisyonumuzca başlığıyla
birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 45.- Tasarının 45 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 46.- Tasarının 46 ncı maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Organlara
İlişkin Ortak Hükümler
MADDE 47.- Tasarının 47 nci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Belediye Teşkilatı
BİRİNCİ
BÖLÜM
Belediye
Teşkilatı ve Personeli
MADDE 48.- Tasarının 48 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
Personel istihdamı
MADDE 49.- Belediye hizmetleri, memurlar, diğer kamu
görevlileri ve işçiler eliyle yürütülür.
Belediye personeli, belediye başkanı tarafından atanır ve
ilk toplantıda belediye meclisinin onayına sunulur.
Belediyede, norm kadroya uygun olarak çevre, sağlık,
veterinerlik, teknik, hukuk, sosyal ve ekonomi, kültür ve sanat, bilişim ve
iletişim, planlama, araştırma ve geliştirme, eğitim ve danışmanlık alanlarında
tabip, uzman tabip, veteriner, avukat, mühendis, çözümleyici ve programcı,
mimar, ebe, hemşire, teknisyen, tekniker ve benzeri uzman ve teknik elemanlar
sözleşmeli olarak çalıştırılabilir.
Sözleşmeli olarak çalıştırılacakların ücret miktarı ve her
çeşit ödemeleri, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen sınırlar içinde belediye
meclisi tarafından kararlaştırılır. Sözleşmede süre, performans ölçütleri,
performans değerlendirmesine dayalı ödüllendirme ve diğer hususlar yer alır.
Personelin her türlü alacakları zamanında ve öncelikle ödenir.
Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen memurlar,
belediye başkanının talebi, kendilerinin ve kurumlarının muvafakatiyle ve
süreleri seçim döneminin bitiminden sonraki otuzuncu günü geçmemek üzere
belediyelerin yönetici kadrolarında görevlendirilebilir. Bu şekildeki
görevlendirmelerde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68 inci maddesinin (B)
fıkrasında öngörülen atamaya ilişkin şartlar dikkate alınır. Görevlendirilen
memurlar kurumlarından izinli sayılır ve asıl kadrolarıyla ilişkileri devam eder.
Görevlendirildikleri kadroda geçen hizmetleri asıl kadrolarında geçmiş gibi
değerlendirilerek intibakları yapılır. Bunlar, görevlendirildikleri kadronun
malî ve sosyal haklarından yararlandırılır. Bu şekilde görevlendirilenler,
görevlendirme süresinin sona ermesinden itibaren en geç bir ay içerisinde
herhangi bir işleme gerek kalmaksızın aslî kadrolarındaki görevlerine
başlatılır.
Belediye başkanı zorunlu gördüğü takdirde, belediye
meclisinin görev süresini aşmamak ve başkan yardımcısı kadro sayısının yarısını
geçmemek şartıyla belediye meclis üyeleri arasından, boş olan başkan yardımcısı
kadrolarına görevlendirme yapabilir. Bu şekilde görevlendirilen başkan
yardımcılarına başkana verilen ödeneğin yarısını aşmamak üzere belediye meclisi
tarafından belirlenecek aylık ödenek verilir.
Belediyenin yıllık toplam personel giderleri, gerçekleşen en
son yıl bütçe gelirlerinin Vergi Usul Kanununda belirlenen yeniden değerleme
katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarın yüzde 30'unu aşamaz. Nüfusu
10.000'in altında olan belediyelerde bu oran yüzde 40 olarak uygulanır.
Sözleşmeli ve işçi statüsünde çalışanlar hariç belediye
memurlarına, başarı durumlarına göre toplam memur sayısının yüzde 10'unu ve
Devlet memurlarına uygulanan aylık katsayısının 20.000 gösterge rakamı ile
çarpımı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere encümen kararıyla yılda en
fazla iki kez ikramiye ödenebilir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Belediye
Zabıtası, İtfaiye ve Acil Durum Planlaması
MADDE 50.- Tasarının 50 nci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 51.- Tasarının 51 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 52.- Tasarının 52 nci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Belediyelerin Denetimi
MADDE 53.- Tasarının 53 üncü maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 54.- Tasarının 54 üncü maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 55.- Tasarının 55 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 56.- Tasarının 56 ncı maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 57.- Tasarının 57 nci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
BEŞİNCİ KISIM
Mali Hükümler
BİRİNCİ
BÖLÜM
Belediyenin
Gelir ve Giderleri
MADDE 58.- Tasarının 58 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 59.- Tasarının 59 uncu maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Belediye
Bütçesi
MADDE 60.- Tasarının 60 ıncı maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 61.- Tasarının 61 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 62.- Tasarının 62 nci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 63.- Tasarının 63 üncü maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 64.- Tasarının 64 üncü maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 65.- Tasarının 65 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 66.- Tasarının 66 ncı maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Borçlanma
ve İktisadi Girişimler
MADDE 67.- Tasarının 67 nci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 68.- Tasarının 68 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 69.- Tasarının 69 uncu maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 70.- Tasarının 70 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 71.- Tasarının 71 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
ALTINCI KISIM
Çeşitli ve Son Hükümler
BİRİNCİ
BÖLÜM
Çeşitli
Hükümler
MADDE 72.- Tasarının 72 nci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 73.- Tasarının 73 üncü maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 74.- Tasarının 74 üncü maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
Kent konseyi
MADDE 75.- Kent konseyi, kent yaşamında; kent vizyonunun ve
hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması,
sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma,
saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım ve yerinden yönetim ilkelerini
hayata geçirmeye çalışır.
Belediyeler, kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşlarının, sendikaların, noterlerin, varsa üniversitelerin, ilgili sivil
toplum örgütlerinin, siyasi partilerin, kamu kurum ve kuruluşlarının ve mahalle
muhtarlarının temsilcileri ile diğer ilgililerin katılımıyla oluşan kent
konseyinin faaliyetlerinin etkili ve verimli yürütülmesi konusunda yardım ve
destek sağlar.
Kent konseyinde oluşturulan görüşler belediye meclisinin ilk
toplantısında gündeme alınarak değerlendirilir.
MADDE 76.- Tasarının 76 ncı maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 77.- Tasarının 77 nci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 78.- Tasarının 78 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 79.- Tasarının 79 uncu maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 80.- Tasarının 80 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 81.- Tasarının 81 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 82.- Tasarının 82 nci maddesi, Komisyonumuzca başlığıyla
birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 83.- Tasarının 83 üncü maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 84.- Tasarının 84 üncü maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 85.- Tasarının 85 inci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Geçici
Hükümler
GEÇİCİ MADDE 1.- Tasarının geçici 1 inci maddesi,
Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.
GEÇİCİ MADDE 2.- Tasarının geçici 2 nci maddesi, Komisyonumuzca
aynen kabul edilmiştir.
GEÇİCİ MADDE 3.- Tasarının geçici 3 üncü maddesi,
Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Son
Hükümler
MADDE 86.- Tasarının 56 ncı maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
MADDE 87.- Tasarının 57 nci maddesi, Komisyonumuzca
başlığıyla birlikte aynen kabul edilmiştir.
Plan ve
Bütçe Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet
Meclisi
Plan ve Bütçe
Komisyonu 25.6.2004
Esas No. : 1/766
Karar No. : 89
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
İçişleri Bakanlığınca hazırlanarak
Bakanlar Kurulunca 3.3.2004 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
sunulan ve Başkanlıkça 4.3.2004 tarihinde, tali komisyon olarak İçişleri
Komisyonuna, esas komisyon olarak da Komisyonumuza havale edilen (1/766) esas
numaralı "Belediyeler Kanunu Tasarısı", Komisyonumuzun 4.3.2004
tarihinde yapmış olduğu 35 inci birleşiminde Hükümeti temsilen İçişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu ile İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı,
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı, T.C. Emekli
Sandığı Genel Müdürlüğü ve Devlet Personel Başkanlığı temsilcilerinin
katılımlarıyla incelenip, görüşülmüştür.
Bilindiği gibi; yönetim biliminde eskiden
"adem - i merkeziyet" olarak adlandırılan bir kavram olan yerel yönetimin başlıca iki türü vardır.
Bunlardan biri yetki genişliği, diğeri ise yerinden yönetimdir. Yetki
genişliğinde merkezi kuruluşlar merkezden uzakta bulunan birimlerine ve görevlerine
belli işlevleri yerine getirmelerine yetecek bir ya da daha çok yetkiyi, kendi
adlarına kullanmak üzere devrederler. Yerinden yönetim olarak bilinen diğer
oluşumda ise yasalar uyarınca oluşturulmuş yönetim organlarının, yine yasaların
belirlediği ya da merkeze bırakılmış olanlardan başka işlevleri görebilmeleri
için tüzel, siyasal ve mali bir takım yetkilerle donatılmalarıdır.
Yerel yönetimlerin karar organlarının
seçimle işbaşına gelmiş olmaları ve kendi işlerini kendi organları eliyle
görmeleri ve tüzel kişiliğe sahip olmaları, bu kurumlara demokratik ve özerk
kuruluş niteliği kazandırmaktadır. Ancak günümüzde geleneksel temsil yönteminin
yeterli olmadığı, daha demokratik bir kamu yönetimi için yönetim ve hizmet
sunumunda açıklık, katılım, sorumluluk ve hesapverebilirlik ilkelerinin daha etkin bir şekilde hayata
geçirilmesi gerektiği, bu ilkelerin aynı zamanda etkin bir kamu yönetiminin
zorunlu unsurları arasında olduğu bir gerçektir.
Yeni kamu yönetimi anlayışı, yönetimde
etkinliği ve verimliliği temel almaktadır. Bu doğrultuda kamu yönetiminde
yeniden yapılanma, mahalli idarelerde bir dönüşüm ve değişimi zorunlu
kılmaktadır. Mahalli idarelerin teşkilat yapıları, görev ve yetkileri, çalışma
yöntemleri ve süreçleri ile amaçlarının da değişimin konusu olması zorunludur.
Kamu hizmetlerinin sunulmasında halka daha
yakın olan mahalli idarelere daha çok görev ve sorumluluk verilmesi, merkezi
idare ile mahalli idareler arasındaki yetki ve kaynak dağılımının geleneksel
yapısının değiştirilmesini ve görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanması
ilkesinin tam anlamıyla hayata geçirilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda
mahalli idarelerin daha fazla yetki, sorumluluk ve kaynakla desteklenmesi, bu
idarelerin yönetim, yapı ve anlayışlarında da buna uygun dönüşümlerin
gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunu
hazırlayan tarihsel koşullar ve toplum yapısı güçlü bir merkezi otoriteye
bağımlı yerel yönetimler öngörmüştür. Türk yerel yönetim sisteminde
belediyeler, il özel idareleri ve köyler olmak üzere üç tür yerel yönetim
biçimi kurulmuştur.
Belediyeler dünyada yaşanan gelişmelere
koşut olarak ülkemizde de diğer mahalli idarelere göre öne çıkmıştır. Bunda,
belediyelerin kent yönetimlerinden sorumlu ve gelişmelere daha duyarlı ve
gelişmelerden direkt etkilenen birimler olmalarının payı büyüktür. Çeşitli
toplumsal, siyasal ve ekonomik nedenlerle kentlerin ülke nüfusunu bünyesine
çekmesi belediyelerin önem kazanmasına yol açan diğer etkenlerin başında
gelmektedir.
1930 yılında çıkarılan 1580 sayılı
Belediyeler Kanunu büyük şehir belediyelerinin kuruluşuyla ilgili 3030 sayılı
Kanun dikkate alınmazsa, belediyelerin kuruluş ve görevlerini düzenleyen temel
kanundur.
Günümüz itibariyle yaşanan hızlı ve
çarpıcı iktisadi, sosyal ve teknolojik gelişmeler belediye hizmetlerin sunulmasında
ve örgütün yönetilmesinde 1580 sayılı Kanunun yetersiz kalması sonucunu doğurmuştur. Demokrasinin yaygınlaşması,
refah artışı, teknolojik gelişmeler ve demografik yapıdaki değişmeler, ihtiyaç ve taleplerin artmasına ve
çeşitlenmesine neden olmuştur. Tüm bu ihtiyaçları sayma yoluyla belirtilen bir
listenin içine sıkıştırmak olanaksız hale gelmiştir. Ayrıca belediyelerin bazı
iş ve hizmetleri kendi aralarında ortaklaşa görmelerini sağlayacak
mekanizmalarda yetirince gelişmemiştir.
Osmanlı İmparatorluğundan devralınanlarla
birlikte 1923'de 436 olan belediye sayısı 16'sı büyük şehir, 65'i il merkez belediyesi olmak üzere 3215'e
yükselmiştir. Gelişmiş ülkelerin aksine Türkiye'de belediye sayısında sürekli bir
artış yaşanmış, bunda da belediye kurmak için ön görülen ve oldukça düşük olan iki bin nüfus
limitinin belirlenmiş olması büyük rol oynamıştır. Bu durum ölçek sorununu da
gündeme getirmiştir. Bu sorun küçük belediyelerde kaynakların ussal kullanımını
ve uzmanlaşmayı önlemiş, nüfus yığılması olan büyük kentlerde hizmete olan
aşırı talebin karşılanmaması problemlerini doğurmuştur.
Anayasanın 127 nci maddesi hükmü olan,
mahalli idarelere görevleriyle orantılı gelir sağlanır hükmü gerçek anlamda
uygulanamamış ve kaynak sorunu belediyeler için en büyük problemlerin başında yer almıştır. Yönetim kapasitesi
zayıf ve kurumsal gelişmesi yeterli olmayan belediyeler öz kaynaklarını
geliştirmede de başarılı olamamışlardır. Belediyelerin mevcut teşkilat ve
personel yapısı da kentsel hizmetleri karşılamada yetersiz kalmıştır.
Sonuç olarak ülkemizde belediyeler, yerel
yönetim özerkliğinin gerektirdiği karar alma ve uygulama, açıklık ve katılımı
sağlama mekanizmalarına sahip olamamıştır. Belediyelerimiz yerel kamu
hizmetleri alanındaki çağdaş gelişmelerin tersine genel yetkili değildir ve
gelirleri yetersiz, kurumsallaşamamış, yönetim kapasiteleri zayıf, etkin ve
verimli hizmet sunamayan yönetimler haline gelmiştir. 1580 sayılı Kanunun
dayandığı anlayış, çağdaş eğilimler doğrultusunda gelişen ve ifadesini bulan
yerel hizmetlerde genel yetkili yerel yönetim anlayışından farklıdır. Bu
Kanunda daha sonra yapılan pek çok değişiklikte Kanunun bütünlüğünü ve iç
tutarlılığını bozmuştur.
Bu gerekçeler doğrultusunda, Devletin
üniter yapısını, Anayasamızda yer alan idarenin bütünlüğü ile idarenin
merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarını gözeten, Avrupa Yerel
Yönetimler Özerklik Şartı ile ülkemizin
adaylık süreci içerisinde bulunduğu AB ile uyumu da göz önünde bulundurmak
suretiyle ihtiyaçlara cevap vereceği ve problemleri çözeceği düşünülen bu
Tasarı hazırlanmıştır.
Tasarı ve gerekçesi incelendiğinde;
- Mahalli idarelerin temel değerleri olan
demokrasi ve özerklik, katılım ve etkinlik ilkelerinin Tasarının özüne
yansıtılmasının,
- Mahalli idarelerin, kanunlarla verilen
görev ve hizmetleri kendi organlarının kararıyla ve kendi sorumlulukları
altında yerine getirmelerinin sağlanmasının, bunu gerçekleştirebilmek amacıyla
belediyelere idari ve mali özerklik tanınmasının,
- Belediye sınırlarının tespitinde kullanılacak
ölçütlere açıklık getirilmesinin,
- Belediye encümeninin karar organı değil
yürütme organı olmasını sağlayacak düzenlemeler yapılmasının ve belediye
encümeninde seçilmişlerin sayısının artırılmasının,
- Mahalli müşterek hizmetler bakımından
kendi sınırları içinde genel yetkili olmalarının,
- Belediyeler üzerindeki vesayet
yetkisinin sınırlarının daraltılmasının ve idarenin bütünlüğü ve hukuka uygunluğunu sağlayacak mekanizmaların
düzenlenmesinin,
- Vatandaşların, belediye meclislerine ve
ihtisas komisyonlarına katılma ve görüş bildirmesine imkan sağlayan
düzenlemeler yapılmasının,
- Belediyenin desteği ile herkesin
görüşünü açıklama imkanı bulduğu bir platform olacak kent konseylerinin
toplanmasının,
- Mahalle yönetiminin, mahalle halkı ile belediye
arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde ve sorunların belediyeye
aktarılmasında etkili olacak düzenlemeler getirilmesinin ve bu bağlamda mahalle
muhtarlarının kent konseyinde temsilinin sağlanmasının,
- Hemşehriliğe daha aktif ve katılımcı bir
özellik kazandıran düzenlemeler yapılmasının,
- Kimi belediye hizmetlerinde gönüllülerin
çalıştırılmasına imkan veren yöntemler benimsenmesinin,
- Belediyelerin temel hedeflerini ve bu
hedeflerini gerçekleştirecekleri faaliyetlerini kapsayan beş yıllık stratejik
planların hazırlanmasının, nüfusu 30.000'in altında olan belediyelerde
stratejik plan yapma zorunluluğunun bulunmamasının,
- Belediyelerin bütçelerini ve performans
ölçütlerini oluşturacakları yıllık çalışma programları oluşturmalarının,
- Bir çok iş ve hizmetler bakımından
yaptırma veya işlettirme yöntemlerini kullanmaya yetkili olabilmelerini
sağlayacak düzenlemeler yapılmasının,
- Belediyelerin diğer kamu kurum ve
kuruluşları ve sivil toplum örgütleri ile işbirliği yapabilmesine imkan
tanınmasının,
- Performans değerlendirmesi ve stratejik
yönetime uygun istihdam politikalarının oluşturulması ve esnek teşkilatlanmaya
imkan sağlanmasının,
- Belediye olabilmek için gerekli olan
nüfus limitinin 2000'den 5000'e çıkarılmasının,
- Nüfusu 2000'in altına düşen
belediyelerin köye dönüştürülmesine ilişkin yöntemlerin saptanmasının,
- Belediye meclislerinin her ay mutat
olarak toplanmasının,
- Nüfusu 50.000'i aşan belediyelerde
zorunlu olarak plan ve bütçe ile imar komisyonlarının kurulmasının,
- Belediye meclisinin bilgi edinme
yollarını etkinleştirecek yöntemler benimsenmesinin,
- Belediye başkanlarının siyasi partilerin
il, ilçe ve belde teşkilatının yönetim ve denetim organlarında görev almaları
ile profesyonel spor kulüplerinde başkanlık veya yöneticilik yapmasının
yasaklanmasının,
- Belediyelerde iç ve dış denetim
yapılmasının ve denetimin, iş ve işlemlerin hukuka uygunluk, mali ve performans denetimini kapsamasının,
- Bu Tasarıyla yapılan düzenlemelere uyum
sağlanması amacıyla bazı kanunların çeşitli hükümlerinin değiştirilmesinin ve
bazı kanunların tümünün veya bazı maddelerinin yürürlükten kaldırılmasının,
Öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Komisyonumuzda, Tasarının geneli
üzerindeki görüşmelere geçilmeden önce, verilen bir önerge ile, Tasarının daha
detaylı incelenebilmesini teminen bir alt komisyon kurulmasına ve alt komisyon
çalışmalarını takiben müzakerelere devam edilmesine karar verilmiştir.
Alt komisyon, çeşitli tarihlerde tali
komisyon olan İçişleri Komisyonunun ve
İçtüzüğün 34 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca görüş bildiren Avrupa
Birliği Uyum Komisyonunun önerilerini de dikkate alarak, ilgili kurumların
temsilcilerinin de katılımlarıyla yapmış olduğu toplantılar sonucunda
çalışmalarını tamamlamış ve hazırlamış olduğu rapor ve metni Komisyonumuza
sunmuştur.
Bu defa, Komisyonumuzun 16.6.2004
tarihinde yapmış olduğu 55 inci birleşimde, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ile
İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Devlet Planlama
Teşkilatı Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı, Devlet Personel Başkanlığı ve T.C.
Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü temsilcilerinin de katılımlarıyla, Tasarının
geneli üzerindeki görüşmelere geçilmiştir.
Tasarının geneli üzerinde yapılan
müzakerelerde;
- Belediyenin görev ve sorumlulukları
konusunda özerklik şartı ve genel
yetkililik mantalitesinin bulunduğu,
görevler konusunda benimsenen bu genel yetki anlayışının sorunlar ortaya
çıkarabileceği, sayma yönteminin devam etmesi gerektiği ancak içeriğinin
değişebileceği,
- Tasarıda mahalli idari birlikleriyle
ilgili düzenlemelerin de yer alması gerektiği,
- Kanun dili olarak Tasarının
yetersiz olduğu ve kavramların rastgele
kullanılmış olduğu,
- Öngörülen değişikliklerin yerinde olduğu
ve öteden beri yapılması istenen şeyleri yansıttığı,
- Sivil toplum örgütlerinin sisteme daha
aktif katılımının sağlanması gerektiği, bunun denetimi ve hizmetlere katılımı
artıracağı,
- Belediyelere tanınmış olan yetkilerin
üstesinden gelebileceğinden fazla olduğu bu durumun iyi analiz edilmesi
gerektiği,
- Belediyelerin görevlerine ilişkin
tanımlarda muğlakların olduğu ve mecburiyet sonucunu doğurmadığı, oysa
vatandaşlara yönelik sorumlulukların çok net tanımlanmış olduğu, tanımların
kamu yararına uygun olarak net bir
şekilde yapılması gerektiği,
- Belediyelerin borçlanması konusunda
belirlenecek mekanizmanın işleyişinin kontrol altında tutulmasının yararlı
olacağı,
- Belediye büyüklüklerine ilişkin
değişikliklerin ayrıntılı bir yaklaşımla ele alınması gerektiği, belediyelerin
birbirleriyle benzermiş gibi değerlendirilmesinin doğru olmayacağı, özel durumu
olan belediyeler için özel düzenlemeler öngörülmesi gerektiği,
- Mevcut Kanunun çatı olarak çok sağlam
olduğu ancak yeni ihtiyaçlara göre
revize edilmeye ihtiyacı bulunduğu,
- Meclis toplantısının ayda beş günle
sınırlandırılmasının makul olmayabileceği, bu durumun büyük belediyeler için
sorunlar ortaya çıkarabileceği,
- Belediye olmak için gerekli olan 2000
nüfus kriterinin korunması gerektiği, ülkemizin gelişmiş ülkelerden
farklılıklar arz eden özelliklerin
gözönünde bulundurulması gerektiği,
- Norm
kadro uygulamasının yerinde olduğu, ancak norm kadro çalışmasını yapma
görevinin İçişleri Bakanlığına
verilmesinin doğru olmadığı, her belediyenin kendi ihtiyaçlarını gözeterek bu
çalışmayı kendisinin yapması gerektiği, aksinin tatbik kabiliyeti olmadığı,
- Stratejik planın belediyeler için uygun
olmadığı, ancak bunun Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunundan kaynaklandığı, makro
planlarla belediyelerin yapacakları
stratejik planlar arasındaki bağın kurulması gerektiği, aksi takdirde makro
planların gerekliliğinin ortadan
kalkacağı,
-
Belediyelerin genel yetkili kılınmasının siyasi yaşamımızda yapılan bir
reform ve son iki yüz yılın en büyük değişikliği olduğu, mevcut düzenin belli
yanlarının savunulmasının alışkanlıklardan kaynaklandığı, Tasarının da
esas itibariyle yenilikleriyle birlikte 1580 sayılı Kanuna dayanmakta
olduğu,
- Belediyelerin çoğunun genel yönetim giderlerini bile
karşılamaktan aciz olduğu ve Devletin
üzerinde bir yük oluşturduğu,
nüfus sınırının yükseltilmesiyle
yetkinin genişletilerek verimliliğin artırılabileceği,
- Yapılan değişikliklerin üniter yapıyla
uyumlu olması ve merkezi yönetimle
yerel yönetimler arasındaki ilişkinin bu durumun gözönünde bulundurularak kurulması
gerektiği, üniter yapıyı zaafa uğratmadan hizmet sunulmasının en iyi
şekilde düzenlenmesi hususunun dikkate alınmasının yerinde olacağı,
- İmar konularında katı davranılması ve belediye meclislerinin
bu konudaki esnekliklerinin sınırlandırılması gerektiği,
Gibi görüş ve eleştirileri takiben Hükümet
adına yapılan açıklamalarda ise;
- Mahalli idarelerin kendi aralarındaki ve
merkezi yönetimle aralarındaki yetki kargaşasının önlenmesi amacıyla bu alanda
çeşitli değişiklikler yapılmış olduğu, ancak sorunun bu şekilde de çözülmeyeceği anlaşılınca bu konunun çözümü için yerel yönetimlerin bu tasarılarla
topyekün ele alınmış olduğu,
- Yerel yönetimlerde reform yapılması
yönünde toplumsal bir konsensüsün
bulunduğu, tüm toplum kesimlerinin yerel yönetimlerin yetkilerinin ve
imkanlarının artırılmasından yana olduğu, ancak doğal olarak ayrıntılarda küçük
farklılıklar bulunduğu, bu değişimin aynı zamanda modernleşme projemizin önemli
bir etabı olduğu, bütün Avrupa Birliği ülkelerinin bu reformu gerçekleştirdiği,
- Bu reformun kamuoyuyla paylaşılması ve ilgililerin katılımı hususunda özen
gösterildiği, bütün ilgililerin fikirlerini açıkça ortaya koyabileceği çok
sayıda platform oluşturulduğu, dolayısıyla tasarıların ortak aklın bir ürünü
olması için gayret sarf edildiği,
- Mahalli müşterek nitelikteki
ihtiyaçların yerel yönetimler tarafından yürütülmesinin esas
amaç olduğu,
- Belediye meclisi ve encümenin niteliklerinin gözden geçirildiği, encümenin karar organı olma
niteliğinin ortadan kaldırılarak
bu konuda meclisin tek yetkili organ
kılındığı, encümenin yapısının sayısal olarak da değiştiği, meclis
üyeleri ile bürokratlar arasında başkanca görevlendirilecek kişilerin
sayılarının eşitlendiği,
- Suiistimal edilen olağanüstü toplantı
yöntemi uygulamasının sona erdirildiği,
- Meri kanunda encümen üyelerinin huzur
haklarının belediye meclisine bırakılmış olduğu ancak bu uygulamadan
vazgeçilerek Tasarıyla bu konuya açıklık kazandırıldığı,
- Tasarı hazırlanırken Kamu Yönetiminin
Temel İlkesi ve Yeniden
Yapılandırılması Kanunu Tasarısının dikkate alınmış ve ilgili düzenlemelerin
buna uygun olarak yapılmış olduğu,
- Tasarıyla, belediye kurulması için
gerekli olan nüfus şartının ikibinden beş bine çıkarılmasının öngörüldüğü,
böylece ekonomik ve hizmet gerekleri itibariyle daha uygun bir büyüklüğün belediye kurulmasında şart
olarak arandığı,
- Hemşehri hukuku kavramı getirilerek,
hemşehrilerin, belediyenin karar ve hizmetlerine katılma, belediye faaliyetleri
hakkında bilgilenme ve belediye idaresinin yardımlarından faydalanma haklarının
bulunduğunun hükme bağlanmış olduğu,
- Mülki idare amirlerinin belediye
bütçeleri dahil meclis kararlarını tasdik yetkisinin kaldırılarak bunun
yerine hukuka veya kamu hizmetlerinin
oluşturulma koşullarına uymayan kararları idare mahkemelerine götürme yetkisinin verildiği, böylece gereksiz
zaman kaybı, formalite ve kırtasiyeciliğin önlenerek daha etkili bir denetim imkanının getirildiği,
- Nüfusu onbinin üzerindeki yerlerde
belediye hesaplarını incelemek üzere Denetim Komisyonu ve ellibin nüfusu aşan
yerlerde Plan ve Bütçe ile İmar Komisyonları kurulmasının zorunlu kılındığı,
- Belediye yönetimlerine personel konusunda esneklik tanındığı, personel
kadrolarının ihdası, iptali ve değiştirilmesi, belediye idaresinin teşkilat
yapısı, stratejik planların yapılması
ve borçlanma konularında yetkilerin meclislere bırakıldığı,
- Çağdaş stratejik yönetim anlayışının Tasarıya yansıtılmış
olduğu, bu bağlamda belediyelerin bir yıllık faaliyetlerinin stratejik plana ve
belirlenen hedeflere uygun olarak gerçekleşip gerçekleşmediği, mali durum ve
performans göstergelerinde meydana gelen sapmaların ve sebeplerin gösterildiği
faaliyet raporunun hazırlanacağı,
-Yöneticilik kadrolarında merkezi idare
personelinin geçici olarak görevlendirilebileceği, belediyelerde personel
giderlerinin, nüfusu onbini aşan belediyelerde bütçenin % 40'ını diğerlerinde %
30'unu geçemeyeceği,
- Belediyelerin denetimi konusunda da yeni
bir bakış açısının getirildiği, belediyelerde iç denetimi artırıcı bir yöntem
benimsendiği ve denetim alanındaki mükerrerliklerin giderilmesinin amaçlandığı,
- Hataların önlenmesi, risklerin ve
zayıflıkların belirlenmesi, iyi uygulama
örneklerinin yaygınlaştırılması ve yönetimin geliştirilmesine yönelik
olarak belediye başkanları tarafından denetim yapılacağı,
- Mali işlemler ve kararlar ile performans
ölçütlerine uygunluk açısından Sayıştay, mali işlemler dışında kalan iş ve işlemlerin denetiminin ise İçişleri
Bakanlığı tarafından yapılacağı, denetim sonuçlarını gösteren raporların
belediye meclisine sunulacağı ve
kamuoyuna açıklanacağı,
- Daha önce hiçbir sınır olmayan
borçlanmaya sınır getirildiği,
- Dış borçlanmanın sadece yatırımlar için ve 4749 sayılı Kanun hükümlerine göre,
iç borçlanmanın bütçe gelirlerinin % 10'una kadar meclis kararıyla, % 10'u
geçen hallerde İçişleri Bakanlığının onayıyla yapılacağı,
- Belediye ve bağlı kuruluşların toplam iç ve dış borçlarının
ana para ve faiz tutarının, en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının
Vergi Usul Kanununda belirlenen yeniden
değerleme oranıyla artırılan miktarının iki katını aşamayacağı,
- Katılımcılık, şeffaflık, çevre bilinci,
sosyal dayanışma ve hesap sorma kültürünün geliştirilmesi için sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu
kent konseylerinin kurulmasının öngörüldüğü, aslında var olan bu uygulamanın
yasal dayanağa kavuşturulmasının amaçlandığı,
- Yerel yönetimlerin kendi aralarında veya
merkezi idare kuruluşlarıyla ortak proje ve yatırımlar yapabileceği, kendi
aralarında bina, tesis, araç ve personel tahsis
edebilecekleri,
- Nazım imar planları içinde kalan Hazineye ait arazi ve arsaların, bedelsiz olarak belediyelere
devredebileceği ve toplu konut ve şehircilik hizmetlerinde kullanılabileceği,
İfade edilmiştir.
Tasarının geneli üzerindeki görüşmelerin
ardından alt komisyon metni esas olmak suretiyle maddelerin görüşülmesine
geçilmiş ve Komisyonumuz 16.6.2004, 21.6.2004 ve 23.6.2004 tarihlerinde yapmış
olduğu birleşimler neticesinde çalışmalarını sonuçlandırmıştır.
Alt komisyon metninin;
- 3 üncü maddesi; (d) bendinde yer alan
"tüzel kişiliği bulunmayan" ibaresinin kavram kargaşasına sebebiyet
vermemesi amacıyla metinden çıkarılması suretiyle,
- 7 nci maddesi; birinci fıkranın sonuna
büyükşehir belediyeleri sınırları içindeki ilçe ve ilk kademe belediyelerinin
sınır ihtilafları ve sınır değişiklikleri kararlarında büyükşehir belediye meclisinin görüşünün de alınmasını
sağlamaya yönelik bir hükmün ilave edilmesi suretiyle,
- 8 inci maddesi; kanun tekniğine
uygunluğunun sağlanması amacıyla birinci fıkrada yer alan "Danıştaya"
ibaresinden önce gelmek üzere " görüşü alınmak üzere" ibaresinin
eklenmesi suretiyle,
- 9 uncu maddesi; dördüncü fıkrasına
"çözümü için" ibaresinden sonra gelmek üzere, belediyenin bütçe
kısıtının bulunabileceği ve fıkradaki amir hükmün belediyeyi sıkıntıya
sokabileceği, bu nedenle bu durumun önlenmesi amacıyla "bütçe imkanları
ölçüsünde" ibaresinin eklenmesi ve
yazım hatalarının giderilmesi amacıyla maddenin redaksiyona tabi
tutulması suretiyle,
- 13 üncü maddesi; birinci fıkrasının
sonuna yardımların insan onurunu zedelemeyecek şekilde yapılması zorunluluğunu
öngören bir hükmün eklenmesi suretiyle,
- 14 üncü maddesi; birinci fıkrasında yer
alan ifadenin şu an belediyelerin ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının aynı
konuda, fakat ayrı ayrı yaptıkları hizmetlerine yasak getirmekte olduğu, oysa
başta sağlık olmak üzere pek çok hizmetin hem belediye hem de diğer kurum ve
kuruluşlar tarafından yapılmakta olduğu, bu sakıncanın giderilmesi amacıyla
"kanunlarla" ibaresinden sonra gelmek üzere "münhasıran"
ibaresinin eklenmesi suretiyle,
- 15 inci maddesi; birinci fıkrası,
(d) bendinin sonuna belediyelerin özel
hukuk hükümlerinden kaynaklanan alacaklarıyla ilgili bir hükmün eklenmesi,
(g) bendine, "kömür" ibaresinden
sonra gelmek üzere "ve hurda", "depolama" ibaresinden sonra
gelmek üzere "alanlarını" ibaresinin eklenmesi, (h) bendinde yer alan
"takas" ibaresinin hukuki olarak doğru kullanılmasını sağlamak
amacıyla "trampa" olarak değiştirilmesi, (k) bendinin başına, motorlu
taşıtların muayene ve emisyon ölçümü konusunda kuralları ve standartları belirleme yetkisinin Çevre
ve Orman Bakanlığında bulunması nedeniyle bu yetkinin söz konusu çerçevede kullanımını sağlamaya dönük bir hükmün
eklenmesi, (n) bendinin sonuna, seyyar satıcılar tarafından izinsiz satışı
yapılan ve cezası ödenmeyerek geri alınmayan gıda maddeleri ve gıda dışı
malların yoksullara verilmesini sağlamaya dönük bir hükmün eklenmesi, reklam
panoları ve tanıtıcı tabelalar
konusunda standartlar getirmek konusundaki bir düzenlemenin fıkraya (o) bendi
olarak eklenmesi; ikinci fıkrası, imtiyaz verilmesine ilişkin hususun açıklığa
kavuşturulması amacıyla birinci ve ikinci cümleler birleştirilerek yeniden
düzenlenmesi ve üçüncü cümlesi 67 nci madde uyarınca gelecek yıllara sari şekilde hizmet satın almaya imkan
verecek şekilde yeniden düzenlenmesi, üçüncü fıkrası, yatırımların teşviki
konusunun makro çerçevede düzenlenmesinin daha uygun olacağı gerekçesiyle madde
metninden çıkarılması suretiyle,
- 18 inci maddesi; borçlanmanın 68 inci
madde de düzenlenmiş olduğu, bu nedenle ayrıca borçlanma yetkisinin
gerçekleşmesine gerek olmadığı gerekçesiyle (d) bendinde yer alan "tahvil
ihracına ve diğer borçlanma yöntemlerine" ibaresinin metinden çıkarılması,
(e) bendinde yer alan "akar haline getirilmesine izin vermek"
ibaresinin anlama açıklık kazandırmak ve kamu hizmetinde ihtiyaç duyulması
şartı getirmek amacıyla kamu hizmetine ihtiyaç duyulması "kamu hizmetine
ihtiyaç duyulması halinde tahsisin kaldırılmasına" şeklinde değiştirilmesi
suretiyle,
- 23 üncü maddesi; dördüncü fıkrasının
sonuna mülki idare amirine gönderilmeyen kararların yürürlüğe girmeyeceğine
ilişkin bir hükmün eklenmesi suretiyle,
- 26 ve 27 nci maddeleri; yazım
hatalarının giderilmesi amacıyla redaksiyona tabi tutulması suretiyle,
- 30 uncu maddesi; ( c ) bendinin,
Tasarının 31 inci maddesinde düzenlenen boşalan meclis görevine ilişkin bir konu olduğu ve bir maddi hatanın söz
konusu olduğu gerekçesiyle metinden çıkarılması suretiyle,
- 32 nci maddesi; meclis üyelerine,
belediye başkanına ödenmekte olan aylık brüt
ödeneğin günlük tutarın beşte birini geçmemek üzere ödenmesi öngörülen
tutarın üçte bire çıkarılması suretiyle,
- 34 üncü maddesi; redaksiyona tabi
tutulması suretiyle,
- 35 inci maddesi; üçüncü fıkraya, encümen
üyelerinin gündem maddesi teklif edebilmelerine yönelik bir hükmün ilave edilmesi suretiyle,
- 36 ncı
maddesi; belediye başkanının encümen başkanı olması sıfatıyla
ödenek alabilmesi ve nüfus esasına göre verilecek ödenekler arasında bir denge
sağlanması amacıyla yeniden düzenlenmesi suretiyle,
- 37 nci maddesi; ikinci fıkrasına,
belediye başkanlarının görevlerinin devamı süresince parti genel merkezinde
ancak genel idare kurulu ile parti meclislerinde görev alabilecekleri, yönetim
ve denetim organlarında görev almayacaklarına ilişkin bir hükmün ilave edilmesi
suretiyle,
- 39 uncu maddesi; birinci fıkrası,
belediye başkanlarının aylık ödeneklerinin
nüfus esasına göre daha dengeli bir şekilde belirlenmesi amacıyla
yeniden düzenlenmesi suretiyle,
- 41 inci maddesi; kalkınma planlarının
makro, stratejik planların ise mikro düzeyde kurumsal planlar olduğu, bir ara
kademe olarak fiziki plan niteliğinde olan çevre düzeni planları yerine bölge
planlarının referans alınmasının daha
uygun olacağı, beşeri ve kurumsal
kapasite bakımından nüfusu ellibinin üzerindeki belediyelerde stratejik plan
yapılmasının daha etkili ve yerinde olacağı, performans planı olmaksızın
stratejik planın işlevsel ve operasyonel olmayacağı, bu nedenle yıllık
operasyonel düzeyde bütçe - stratejik plan ilişkisinin performans planı ile kurulmasının gerekçesiyle bir, üç ve
dördüncü fıkralarının yeniden düzenlenmesi suretiyle,
- 45 inci maddesi; maddenin içeriğinin
daha iyi ifade etmesi amacıyla matlabının yeniden düzenlenmesi suretiyle,
- 49 uncu maddesi; dördüncü fıkrasının
birinci cümlesinde yer alan "görevlendirme" ibaresinin yanlış
anlaşılmalara meydan vermemek amacıyla metinden çıkarılması; son fıkrasına,
ödenecek ikramiyenin çalışılan sürelerle orantılı olarak ödemeyi sağlamaya
dönük bir hükmün eklenmesi suretiyle,
- 50 nci maddesi; birinci fıkrasında yer alan "İçişleri Bakanlığınca"
ibaresinin, kadro unvanlarının değişikliğinin belediye ve il genel meclisince
yapılması amacıyla "ilgili meclislerce" olarak değiştirilmesi
suretiyle,
- 51 inci maddesi; son fıkrası, fazla
mesai uygulamasından azami fayda sağlanması ve fazla mesai yapanlar ile
yapmayanlar arasında ayrım yapılması amacıyla belediye başkanına da yılı Bütçe
Kanununda gösterilen sınırlara uymak kaydıyla miktar ve süre konusunda yetki tanınarak yeniden
düzenlenmesi suretiyle,
- 57 nci maddesi; birinci fıkrasında yer
alan "ilgili bakanlığın" ibaresinin ifadeye açıklık kazandırmak ve
yetki kargaşasını önlemek amacıyla "İçişleri Bakanlığının" şeklinde
değiştirilmesi ve belediyelere sulh hukuk tarafından kararlara karşı asliye
hukuku mahkemesine itiraz etme yetkisi veren bir hükmün maddeye son fıkra
olarak eklenmesi suretiyle,
- 67 nci maddesi; hizmet yüklenimlerinin
kapsamının genişletilmesi ve Anayasaya uygunluğu sağlamak amacıyla ayrıntılı
bir şekilde tadat edilerek yeniden düzenlenmesi suretiyle,
- 68 inci maddesi; (d) bendinin
belediyelerin borç sarmalına düşmemeleri amacıyla toplam borç stokları üzerine
bir limit konularak yeniden düzenlenmesi, iç borçlanma sınırını ve iç
borçlanmada yetkili organ ve makamları belirten yeni bir metnin maddeye (e)
bendi olarak eklenmesi, Bakanlar Kurulunca kabul edilecek bazı projelerle
ilgili olarak yapılacak borçlanmaların (d) bendindeki sınırın dışında değerlendirmesini
sağlayacak bir hükmün maddeye (f) bendi olarak eklenmesi ve son fıkrasının
belediyelerin mali durumlarının daha sıkı denetiminin yapılabilmesi amacıyla
yeniden düzenlenmesi suretiyle,
- 69 uncu maddesi; birinci fıkrasında yer alan "bireylere ve
kooperatiflere satmak" ibaresinin metinden çıkarılması, ikinci fıkrasında
yer alan "açıklık ve rekabet ilkesine uygun olarak yapılır"
ibaresinin "2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabidir"
şeklinde değiştirilmesi ve son fıkrasının başında yer alan "Bu
maddenin" ibaresinin "Bu fıkranın" şeklinde değiştirilerek fıkranın, üçüncü fıkranın sonuna eklenmesi
suretiyle,
- 83 üncü maddesi; yanlış uygulamalara
sebebiyet vermemek amacıyla Tasarıda geçen ve yeniden değerlendirmeye tabi
tutulacak parasal miktarların geçtiği maddelerin tadat edilmesi suretiyle,
- 84 üncü maddesi; 12.9.1960 tarihli ve 80
sayılı 1580 sayılı Belediye Kanununun 15 inci maddesinin 58 inci bendinde
Tevfikan Belediyelerce Kurulan Toptancı Hal'lerin Sureti İdaresi Hakkında Kanun
uyarınca belediyelerce kurulan hallerin kiraya verilememekte dolayısıyla
işlettirilememekte olduğu ve amme emlakinden sayıldıklarından mahkeme kararları
nedeniyle satılmaların da mümkün olmadığı, bu durumun çözümlenmesi amacıyla bu
Kanunun uygulanmayacak hükümler
arasında sayılması; 560 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5179 sayılı
Kanunla mülga olduğu, bu nedenle bu Kanun Hükmünde Kararname yerine bu Kanunun
isminin zikredilmesi suretiyle,
- 85 inci maddesi; redaksiyona tabi
tutulmak suretiyle,
- 86 ncı maddesi; 5434 sayılı T.C. Emekli
Sandığı Kanununun ek 48 inci maddesinin (b) fıkrası ile aylıklarını personel
kanunlarına göre almayan iştirakçilerin yararlanacağı ek göstergelerin ne
şekilde tespit edileceğinin belirlenmiş olduğu, bu nedenle konu birliğinin
sağlanması açısından belediye başkanlarının yararlandırılacağı makam ve temsil
veya görev tazminatlarının ödenmesine ilişkin esasların söz konusu Kanunun
makam tazminatı ödenmesinin düzenlenmeye tabi tutulmasının daha uygun olacağı
gerekçesiyle yeniden düzenlemek suretiyle,
- Stratejik planlamanın kamu kesimi ve
belediyeler için çok yeni ve kurumsal kapasitelerin geliştirilmesini gerektiren
bir yaklaşım olduğu, ilk planların hazırlanması için de bir eğitim ve teknik hazırlık ihtiyaç duyulacağı gerekçesiyle
bu Tasarıyla belediyelerin altı ay içinde hazırlanmasını öngördüğü stratejik
planları bu Kanunun yürürlüğünü takiben hazırlanması gereken ilk stratejik
planları için bir yıl olarak uygulanacağına yönelik bir düzenlemenin Tasarıya
geçici 7 nci madde olarak eklenmesi suretiyle,
- Belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşlar
ile sermayesinin % 50'sinden fazlası belediyelere ait şirketlerin 31.5.2004
tarihi itibariyle diğer belediyeler ile kamu kurum ve kuruluşlarından olan
alacakları ve bunlara olan borçlarının bu Kanun yayımını izleyen altı ay içinde
mahsup edilmesini ve belediyelerin kalan borçlarını bir ödeme planına
bağlanması, mahsup ve kesinti işlemlerinin karara bağlanmasında yetkili bir
komisyon oluşturulmasını öngören bir düzenlemenin Tasarıya geçici 8 inci madde
olarak eklenmesi suretiyle,
- 1, 2, 4, 5, 6, 10, 11, 12, 16, 17, 19,
20, 21, 22, 24, 25, 28, 29, 31, 33, 38, 40, 42, 43, 44, 46, 47, 48, 52, 53, 54,
55, 56, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78,
79, 80, 81, 82, 87, Geçici 1, 2, 3, 4, 5, 6 ve yürürlük ve yürütmeye ilişkin 88
ve 89 uncu maddeleri aynen,
Kabul edilmiştir.
Ayrıca Tasarının tamamı kanun tekniğine
uygun düzeltmelerin yapılması ve yazım hatalarının giderilmesi amacıyla
redaksiyona tabi tutulmuştur.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak
üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.
|
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
Sait Açba |
M. Altan Karapaşaoğlu |
Sabahattin Yıldız |
|
|
Afyon |
Bursa |
Muş |
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Sekmen |
Mahmut Göksu |
Mehmet Melik Özmen |
|
|
İstanbul |
Adıyaman |
Ağrı |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ruhi Açıkgöz |
Mehmet Zekai Özcan |
Osman Kaptan |
|
|
Aksaray |
Ankara |
Antalya |
|
|
|
|
(Muhalefet
şerhi eklidir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Mesut Özakcan |
Ali Osman Sali |
Ali Kemal Deveciler |
|
|
Aydın |
Balıkesir |
Balıkesir |
|
|
(M.
şerhi eklidir) |
|
(Muhalefet
şerhi ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Aziz Akgül |
Ömer Abuşoğlu |
Nurettin Canikli |
|
|
Diyarbakır |
Gaziantep |
Giresun |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mustafa Zeydan |
M. Emin Murat Bilgiç |
Nazım Ekren |
|
|
Hakkâri |
Isparta |
İstanbul |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Alaattin Büyükkaya |
Birgen Keleş |
Ali Kemal Kumkumoğlu |
|
|
İstanbul |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
|
(Karşı
oy yazısı eklidir) |
(M.
şerhi eklidir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Kemal Kılıçdaroğlu |
M. Mustafa Açıkalın |
Bülent Baratalı |
|
|
İstanbul |
İstanbul |
İzmir |
|
|
(Karşı
oy yazısı ekte) |
|
(M.
şerhi eklidir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Ceylan |
Y. Selahattin Beyribey |
Taner Yıldız |
|
|
Karabük |
Kars |
Kayseri |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mustafa
Ünaldı |
Ali Er |
Gürol Ergin |
|
|
Konya |
Mersin |
Muğla |
|
|
(İmzada
bulunamadı) |
|
(M.
şerhi eklidir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
KazımTürkmen |
Abdülkadir Kart |
Erol Aslan Cebeci |
|
|
Ordu |
Rize |
Sakarya |
|
|
(M.
şerhi eklidir) |
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Musa Uzunkaya |
Enis Tütüncü |
Faruk Nafiz Özak |
|
|
Samsun |
Tekirdağ |
Trabzon |
|
|
|
(Ayrışık
oy yazısı ektedir) |
|
|
|
Üye |
Üye |
|
|
|
Mehmet Akif Hamzaçebi |
Osman Coşkunoğlu |
|
|
|
Trabzon |
Uşak |
|
|
|
(Ayrışık
oy yazısı ektedir) |
(M.
şerhi eklidir) |
|
AYRIŞIK OY
Ulusal sınırlar içerisinde yaşayan
insanların ortak nitelikteki gereksinimlerini karşılamak devletin temel
görevidir. Bu temel görevi gerçekleştirecek devleti dar ve geniş anlamda
tanımlamak mümkündür. Dar anlamda devlet, kamu tüzel kişilerinin yalnızca
merkezi ve siyasal nitelikte olanlarını kapsar. Yerel yönetimler bu kapsam
içinde yer almazlar. Geniş anlamı ile devlet, örgütlü kamu gücünün bütününü ya
da kamu tüzel kişilerinin hepsini içerir. Yerel yönetimler bu kapsam içinde ele
alınabilirler. Devleti diğer kurumlardan ayıran başlıca özellikleri ise
devletin en geniş hacimli örgütlenme biçimi olması, ileri düzeyde işbölümü
sonucu devletin faaliyetlerinin gerçekleşmesi ve tüm bunları yapabilecek erke
sahip olmasıdır. Devletin bu erki elinde bulundurması ise egemenlik kavramı ile
tanımını bulur.
Siyasal bir organizasyon olan devletin
merkezi idareyi kurmasının temelinde "herhangi bir ülkede yaşayan
insanların ortak nitelikteki iç ve dış güvenlik, adalet, toplumsal refah ve
kalkınmanın sağlanması, sosyal güvenliğin etkin bir biçimde gerçekleştirilmesi
gibi amaçlar yatar". Bu amaçların gerçekleştirilmesi için her ülkede
yönetim görevi ve sorumluluğu ile hizmetler, merkezi yönetim ve yerel yönetim
olmak üzere iki ayrı otorite ve örgüt arasında paylaştırılmıştır.
Yönetimler arası hizmet bölüşümü
deyiminden anlaşılması gereken kamusal ve yarı kamusal nitelikteki hizmetlerin
merkezi yönetim ve yerel yönetim birimleri arasındaki dağılımıdır. Yönetimler
arasında hizmetlerin görülebilmesi için neden ayırıma gidilmesi gerekir
sorusunun yanıtı ise; etkinlik, hizmette vatandaşa yakınlık, tarihi ve siyasal
nedenler ile açıklanmaktadır.
Bir hizmetin yerel nitelik taşıması için
genelde iki ölçüt öne sürülmektedir. Bunlardan birincisi, hizmette "ölçek
ekonomileri"dir. Yönetim birimi, ölçek ekonomilerini gerçekleştirmeye
olanak tanıyacak ölçüde büyük tutulmalıdır. Burada ölçek ekonomisi kavramı,
hizmette üretilen miktar arttıkça, birim hizmet maliyetinin düşmesi anlamında
kullanılmaktadır. Ölçek ekonomileri ile üretilen hizmetlerde birim maliyeti,
merkezi üretim sürecinde daha düşük olabilecektir.
İkinci kriter ise Hizmette vatandaşa
yakınlık ilkesi, bir hizmetin prensip olarak vatandaşa en yakın idari birim
tarafından yerine getirilmesini ve sadece bu birim tarafından ya hiç yada
yeterince etkin bir biçimde yerini getirilmeyen hizmetlerin bir üst birim
tarafından üstlenilmesini gerektirmektedir. Hizmetin vatandaşa yakınlığından
hareketle en yakın idari birim tarafından yerine getirilmesi hususunda standart
yoktur. Çünkü hizmetlerin vatandaşa yakınlığı kadar ölçek sorununun da göz
önünde bulundurulması gerekmektedir. Hizmetin özelliğine göre en yakın idari
bazen köy, belediye olabilirken, bazen bölgesel, bazen de merkezi idare
olabilmektedir. Örneğin; elektrik, iç güvenlik ve benzeri faaliyetlerin daha
etkin, verimli ve kaliteli gerçekleştirilebilmesi için, bölgesel veya ülke
ölçeğinde örgütlenmesi kaçınılmaz bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
Üniter yapıya sahip olan Türkiye'de yerel
yönetimlerin yerine getirdiği hizmetler 5 ana grupta toplanabilir. Bunlar;
1. İmarla ilgili görevler (İmar planı,
inşaat ruhsatı, kaçak inşaatlarla mücadele, kamulaştırma vb.)
2. Kent hizmeti ile ilgili görevler (Çöp
toplama ve yok etme, toplu taşıma, itfaiye vb.)
3. Ekonomik nitelikli görevler (Hal ve
pazar, toplu konut, ekmek fabrikası, süpermarket vb.)
4. Sosyal ve Kültürel hizmetler
(Sinema-konser salonu, spor tesisi, kütüphane, kurslar, kreş)
5. Kontrol ve denetim (Fiyat kontrolü,
inşaatların denetimi, gıda ve çevre sağlığı kontrolü, ceza uygulama vb.) dır.
Hizmetlerin sunumunda yönetimler arasında
kesin ayırımlara gitmek gerçekçi bir yaklaşım tarzı olmayabilir. Aynı hizmet
türü ile yerel ve merkezi yönetim farklı gerekçelerle ilgilenebilir. Örneğin
ilköğretim hizmetinden sağlanan faydanın bir kısmı yerel olarak kabul
edilebilir. Fakat bu, hizmetin yerel yönetimlerce sunulması için yeterli koşul
değildir. Ölçek ekonomileri ve eğitimin tüm ülkede eşit koşullarda sağlanması
gibi nedenler ile merkezi yönetimce sunulması istenebilir.
Yukarıda etraflıca açıklanan nedenlerle
merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasında kesin ayrımlara gitmek gerçekçi
bir yaklaşım olmadığı için Anayasada merkezi idare, "kamu hizmetlerinin
gereklerine göre" genel yetkili kılınmıştır. Nitekim, Anayasanın
"Merkezi İdare" başlığını taşıyan 126 ncı maddesinde,
"Türkiye, merkezi idare kuruluşu
bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin
gereklerine göre, illere; iller de diğer kademeli bölümlere ayrılır.
(...)" denilmiştir.
Bu hükümden anlaşılacağı üzere, merkezi
idarenin kuruluşu esas olarak coğrafi bakımdan düzenlenmiş, fakat merkezi
idarenin üstleneceği kamu hizmetleri bakımından bir açıklık getirilmemiştir. Bu
konuda maddede yapılan belirleme sadece "kamu hizmetlerinin gereklerine
göre..." ifadesidir. Bunun anlamı ise açıktır yani merkezi idare genel
yetkilidir.
Merkezi idarenin görev ve yetkileri,
Anayasada belirlenen temel hak ve hürriyetlerden anlaşılmaktadır. Ancak,
Anayasada örgütlenme ile ilgili düzenlemede görevler ve hizmetler sayılarak
sınırlandırılmamıştır. Anayasanın 127 nci maddesinin beşinci fıkrasında
"Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarenin
bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin
sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi
karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari
vesayet yetkisine sahiptir" denilmek suretiyle merkezi yönetimin yetkileri
ayrıntıya varan bir titizlikle düzenlenirken merkezi yönetimin görev ve
hizmetleri şunlardır şeklinde hiç bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Merkezi yönetim ile mahalli idareler
arasındaki görev bölüşümü, bunlar arasındaki ilişkilerin niteliğini ve
yoğunluğunu belirleyen unsurların başında gelmesi açısından ayrı bir önem
taşımaktadır. Kamu görevlerinin değişik düzeydeki yönetim birimleri arasında
paylaştırılması, ülkelerin devlet felsefesine, geleneklerine ve
toplumsal-ekonomik yapılarına göre belirlenmektedir. Uzun mahalli idareler
geleneğine sahip ülkelerde, yerel birimlerin merkeze verilen, düzenleyici,
üretici, hizmet sunucu bir dizi görevi de üstlenmiş olduğu görülmektedir. Bu
nedenle merkez-yerel biçiminde, evrensel nitelikli ayrım yapmak olanaksızdır.
Daha fonksiyonel ölçütler olarak yerel nitelikli, yerel halka yönelik, yerel
katkıya elverişli, küçük ölçekli, daha verimli olarak yapılabilecek, mali
güçlerin olanak verdiği görevlerin, mahalli idarelere bırakılması gerektiği
söylenebilir.
Yerel yönetimleri düzenleyen kanun
tasarıları ile Kamu Yönetiminin Temel İlkeleri ve Yeniden Yapılandırılması
Kanun Tasarısı birlikte değerlendirildiğinde, yönetimler arası hizmet
bölüşümünde gerçekçi kriterlere yer verilmediği görülmektedir.
Bu genel değerlendirmeden sonra Tasarının katılmadığımız
veya eksik bulduğumuz maddelerine ilişkin görüşlerimiz aşağıda sıralanmıştır.
1. Yerel Yönetim Tasarılarının en zayıf
noktası, kaynak paylaşımını sağlayacak mekanizmaları yaratmamış olmasıdır.
Kaynak paylaşımı ve yerel yönetimlerin öz kaynaklara sahip olmasının sağlanması
yalnızca kaynakların etkin kullanımı açısından değil, bilinçli, hesap soran ve
hizmet bedelini ödemeye hazır birey ve sivil toplum yaratılması açısından da
önemlidir.
Hizmetlerin devrinden sonra ilgili
Bakanlık bütçelerinde bu hizmetlere ilişkin ödeneklerin yerel yönetimlere
transferine dayalı bir kaynak paylaşımı, yerel yönetimlerin hem yönetsel hem de
demokratik kurum olarak gelişmelerini engelleyecektir. Yerel yöneticiler
hizmetlerin yetersizliği durumunda "Ankara ödenek vermiyor!"
mazeretinin arkasına sığınacaklar ve yerel kaynaklara dayalı gelişme tamamen
ortadan kalkacak, yerel yönetimler merkeze daha bağımlı hale gelecektir.
Tasarılar ile birlikte mali paylaşım ve
yerel yönetimler gelir kanunu tasarılarının hazırlanmaması bir eksikliktir.
2. Tasarının "birleşme ve ayrılmalar" başlığını taşıyan 8 inci
maddesinin birinci fıkrasında "... iltihak olunacak belde sakinlerinin
oylarına başvurulmaksızın" ifadesine yer verilmiştir.
Bilindiği üzere 1988 yılında Türkiye tarafından
imzalanan "Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı" 1991 yılında bazı
çekinceler ile, 3723 sayılı Yasa ile onaylanmıştır. Avrupa Yerel Yönetimler
Özerklik Şartı'nın Türkiye tarafından da benimsenen "Yerel Yönetim
Sınırlarının Korunması" başlığını taşıyan 5 inci maddesi aynen şöyledir:
"Yerel yönetimlerin sınırlarında,
mevzuatın elverdiği durumlarda ve mümkünse bir referandum yoluyla ilgili yerel
topluluklara önceden danışılmadan değişiklik yapılamaz."
Tasarıda iltihak olunacak belde
sakinlerinin oylarına başvurulmadan belde sınırlarında değişiklik yapılması,
usulüne göre yürürlüğe konulmuş olan söz konusu uluslararası anlaşmaya uygun
düşmemektedir.
3. Tasarının "Tüzel kişiliğin sona
erdirilmesi" başlığını taşıyan 11 inci maddesinin birinci fıkrası hükmü,
"Belediye sınırı veya meskûn sahası,
bağlı olduğu il veya ilçe belediyesi ile nüfusu 50.000 ve üzerinde olan bir
belediyenin sınırına, 5.000 metreden daha yakın duruma gelen belediye ve
köylerin tüzel kişiliği; genel imar düzeni veya temel alt yapı hizmetlerinin
gerekli kılması durumunda, Danıştay'ın görüşü alınarak, İçişleri Bakanlığının
teklifi üzerine müşterek kararname ile kaldırılarak bu belediyeye katılır.
Tüzel kişiliği kaldırılan belediyenin mahalleleri, katıldıkları belediyenin
mahalleleri haline gelir. Tüzel kişiliği kaldırılan belediye ile köylerin memur
ve işçileri kadro ve pozisyonlarıyla birlikte, taşınır ve taşınmaz mal, hak,
alacak ve borçları katıldıkları belediyeye intikal eder." şeklindedir.
Bu hüküm ile, bağlı olduğu il veya ilçe
belediyesi ile nüfusu 50.000'in üzerinde olan bir başka belediyenin sınırına
5.000 metreden daha yakın hale gelen belediye ve köylerin; genel imar düzeni
veya temel alt yapı hizmetlerinin gerekli kılması durumunda, Danıştay'ın görüşü
alınarak İçişleri Bakanlığı'nın teklifi üzerine müşterek kararname ile tüzel
kişiliklerinin sona erdirilerek ilgili belediyeye katılması öngörülmektedir.
Tasarı ile yapılan düzenleme, tüzel
kişilikleri sona erdirilip ilgili belediyeye katılması söz konusu yerel
toplulukların yani belediye ile köy halkının, katılma konusunda kendilerine
referandum yoluyla danışılmasını öngörmediğinden biraz önce sözü edilen söz
konusu uluslararası anlaşmaya uygun düşmemektedir.
4. Son dönemlerde "yönetişim"
konusundaki bütün isteklere, gelişmelere ve çeşitli deneyimlerin yaşanıyor
olmasına karşın, Belediyeler Kanunu Tasarısının 13. maddesindeki Hemşehri
Hukuku maddesi 1580 sayılı yasadakinden daha ileri bir düzenleme
getirmemektedir. 1930 yılından bu yana yasal bir hak olmasına karşın etkin olarak
işlemeyen hemşehri hukukunun, ancak aktif katılımı teşvik edecek yeni
düzenlemelerle yaşama geçirilebilmesinin mümkün olabileceği açıktır.
Hemşehrilerin etkin katılımını sağlayacak
ilk önemli adımın "saydamlık" ve "bilgi edinme hakkı"
olduğu kuşkusuzdur. Yeni yetkilerle donatılan belediyelerin karar almadan ve
uygulamaya geçmeden önce, mali kaynaklar ve harcamalar konusunda
"hemşehrilerini" bilgilendirmesi, gereksinmelerini ve eğilimlerini
saptaması da önemli bir konudur. Soyut bir hemşehri hukukunun, somut bir
uygulama haline nasıl dönüşeceği konusunda yeterince bilgi birikimi olduğu
açıktır.
Bu çerçevede, beldenin stratejik planının
hazırlanması ve yıllık programların uygulanmasından önce kararlardan doğrudan
etkilenecek "hemşehrilerin" bilgilendirilmesi ve onların da kararlara
katılımı sağlanabilir. Bu çerçevede, belde halkının Belediye Meclisinin
gündemine katkıda bulunma hakkı, ya da alınan bir meclis kararına toplu itiraz
hakkı gibi düzenlemeler de getirilebilir. Yine bazı imar yatırım ya da harcama
kararları için referandum yaparak görüşlerin alınması da bu bağlamda
düşünebilir.
Demokratikliği sadece seçimlere
indirgemediğimiz zaman belediyenin uygulamalarının hemşehri denetiminden
geçmesinin yollarının aranması önemli bir çaba olmaktadır. Kararlara katılımın
yanı sıra, belde halkının belediye yönetimine güvensizlik duyduğu durumlarda
yerel yöneticileri "görevden çekilmeye çağrı hakkının" ihdas
edilmesi, hemşehri denetimini sağlayan bir yöntem olarak uygun olabilir.
5. Tasarının 13 ve 14 üncü maddelerinde
belediyelerin sosyal yardımlarına ve bunlardan yararlanacaklara ilişkin çeşitli
düzenlemeler yapılmıştır. Ancak olması gereken anlayış belediyenin sosyal
yardımda bulunması değil sosyal hizmet sistemi içinde gerekli önlemleri alması
ve etkinliklerde bulunmasıdır.
Türkiye'de toplumsal dışlanma ve kent
yoksulluğunun önlenmesi görevini üstlenen etkin bir sosyal hizmet sisteminin
eksikliği gün geçtikçe daha fazla hissedilmektedir. Sosyal Hizmetler Genel
Müdürlüğü'nün çok kısıtlı olanaklarla sürdürmeye çalıştığı sosyal hizmet
faaliyetlerinin, sosyal yurttaşlık kavramını dikkate alan çağdaş bir sosyal
hizmet sistemine dönüştürülmemiş olması büyük bir eksikliktir. Bu eksiklik son
dönemlerde, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu, belediyeler ve Sivil
Toplum Kuruluşlarının, hiç de sistematik olmayan bir biçimde rastgele
dağıttıkları "sosyal yardım" faaliyetleriyle doldurulmaya
çalışılmaktadır. Yoksullukla mücadeleye yardım etmeye hazır görünen ve yerel
nüfusla yakın ilişkisi olan belediyeler çağdaş bir sosyal hizmet sisteminin
geliştirilmesine öncülük yapabilir.
Bu bağlamda tasarının (Madde 13; Madde 14;
Madde 38/n; Madde 60/i) sosyal yardım konusuna atıfta bulunulmakla birlikte
sadece "sosyal yardım"dan söz etmesi önemli bir eksiklik olarak
görülmektedir. Bu maddelerin "sosyal hizmet" olarak düzenlenmesi,
çağdaş sosyal politika araçlarının kullanılmasına uygun bir ortamın
hazırlanması açısından yararlı olacaktır.
Toplumsal dışlanmanın önlenmesi ve
yoksullukla mücadele gibi, çok önemli ve hassas konunun çok boyutlu bir ele
alışı gerektirmesi ve sadece "ayni ya da nakdi yardım" olarak
tasarlanması çok yetersizdir. Toplumsal dışlanmanın önlenmesi için
geliştirilecek sosyal politikaların iyi düzenlenmiş bir "sosyal
hizmet" kurumu çerçevesinde sistematik bir biçimde ele alınması
gereklidir. Özel bir uzmanlık alanı olan sosyal hizmet ve sosyal yardım
konularının hangi grupları ya da kişileri kapsayacağı ve bu hizmetin nasıl
düzenleneceği ve ne tür projelerle yaklaşılacağı gibi konulara profesyonelce
yaklaşılması gerekmektedir.
Sosyal politika uygulamalarının yurttaşlık
temeline dayanan bir hak olarak kabul edilmesi çağdaş toplumların önemli
unsurlarından biridir. Son dönemlerde, toplumsal dışlanma ve özellikle çok daha
karmaşık niteliklere bürünmekte olan kentsel yoksullukla mücadele edilmesi
konuları küresel ölçekte de tartışılan ve çözüm aranan konulardan biridir. Bu
nedenle bu konunun, sadece, doğrudan gelir ya da ihtiyaç transferi anlamına
gelen "sosyal yardım"la sınırlanması günün koşullarına cevap vermekten
çok uzaktır. Kaldı ki, sosyal yardımın da gerektiğinde bir yurttaşlık hakkı
olarak, keyfilikten uzak ve bireyin onurunu zedelemeyecek bir biçimde, hangi
koşullarda, hangi sürelerde ve nasıl verileceği konusunun da bir uzmanlık
konusu olduğu kabul edilmelidir.
Sosyal yardımın "sadaka"
zihniyetiyle dağıtılması, bu önemli konuyu kişilerin inayetine veya siyasi
manipülasyonuna bırakacağı gibi, belediyenin kıt kaynaklarının etkin olarak
kullanılmaması ve iyi niyetle olsa bile beklenen toplumsal kaynaşmayı
sağlamaması sonucunu doğurabilecektir.
Belediyelerdeki sosyal hizmet ve sosyal
yardım çalışmalarının Avrupa Sosyal Şartına uyması sağlanmalıdır.
6. Tasarının 14 üncü maddesi belediyelerin
görev ve sorumluluklarını düzenlemektedir. Belde halkının müşterek mahalli
ihtiyaçlarının karşılanması belediyelerin görevidir. İmar planı yapma yetki ve
görevi de bunlardandır.
1980 sonrasında belediyelere merkezden
aktarılan en önemli yetki olan imar planı yapma yetkisi, son yirmi yıldır
belediyelerin kaynak ihtiyacı olmadan kullandıkları en önemli yetkidir. Bu
yetkinin belediyelere devredilmesinin önemli sonuçlarından biri, yerel
yönetimlere ilginin artması ve yerel politikayı canlandırmasıdır. Ancak, bu
konuda yapılan araştırmalar bu ilginin, tüm hemşehrilerden çok, bu konuyla
ilgili meslek ve iş gruplarına dönük olduğunu göstermektedir. Devredilmesi
tasarlanan yeni yetkilerin, diğer kentsel grupların da yerel yönetimlere
ilgisini artıracağı tahmin edilebilir.
Diğer taraftan, belediyelerin, neredeyse
hiçbir otoriteye hesap vermeden, yirmi yıldır kullandıkları plan yapma
yetkisinin doğurduğu olumsuz sonuçlar, artık gerçekçi olarak değerlendirilmeli
ve bu değerlendirmeler yasal düzenlemelere yansıtılmalıdır. Tasarı bu açıdan
yeni yaklaşım veya çözüm getirmemektedir.
İmar planı yapımı gibi evrensel kuralları
olan ve yetkin teknik bilgi gerektiren bir yetkinin ehil kadrolarca
yapılmamasının ve üstelik popülist bir siyasal ortamda kaynak harcamadan
yandaşlara rant dağıtan bir araç haline gelmesinin sonuçlarını doğal ve doğal
olmayan afetler yaşandıkça hep birlikte gözlemleyebiliyoruz.
Yerel yönetimlerin kamuoyu önündeki
güvenirliğini büyük ölçüde zedeleyen bu yetkinin kullanımının kısıtlanmasının
ve denetim altına alınmasının "popülist olmayan" bir politika olduğu
halde kamuoyu tarafından büyük ölçüde destek bulacağı açıktır. Bu yetkinin
kısıtlanmasına ve denetim altına alınmasına sadece bu kararın yetkin olarak
kullanılmamasından yarar uman çevreler karşı çıkacaktır. Bir anlamda, yerel
yönetimlere yeni bazı yetkiler verilirken plan yapma yetkinin kısıtlanmasını,
kötü planın bedelini yaşamlarıyla; kötü konutlarda ve kentsel ortamlarda
yaşayarak ödeyen kentlilerin destekleyeceği muhtemeldir. Bugünkü konjonktürde
kamuoyunun büyük ölçüde bu yetkinin etkin denetiminden yana olduğunu öngörmek
mümkündür.
Geri dönülmez etkileri olan bu yetkinin,
eşgüdüm, yönlendirilme ve denetim mekanizması kurulmadan belediyelere
devredilmiş olması, kentlerimizde yaşanan imar anarşisinin en önemli
nedenlerinden biri olarak kabul edilebilir.
Tümü deprem bölgesi içinde olan ve doğal
afetler karşısında çaresizliği açıkça gözlemlenen Türkiye'de, mevcut imar
planlarının, uygulamaların ve imar denetiminin tıpkı bir acil durum planlaması
gibi yeniden ele alınmasına gerek vardır. Mevcut imar plan yapım sürecinin
iyileştirilmesi, sadece yeni alanların imara açılması yönünden değil, mevcut
imarlı ve imarsız alanlardaki tüm yapı ve konut stokunun iyileştirilmesi
açısından da bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerekmektedir. Bu da ancak,
yerel yönetimlerin plan yapma yetkisini kullanırken dikkate alacakları ilkeler,
ana kararlar ve strateji bazında, köylerde imar planlamasını zorunlu kılmak
koşuluyla ulusal, bölgesel ve il düzeyinde etkin karar-eşgüdüm ve denetim
yapacak ve bir "Planlama ve Uygulama Otoritesi" oluşturularak
çözümlenebilir.
Mevcut Belediye Yasa Tasarısı, imar
planlarının yapımı; kentsel arsa üretimi; mevcut imarlı ve imarsız konut
stokunun iyileştirilmesi ve acil durum planlaması konularını, birbiriyle
ilişkilendirilmeden ele almaktadır. Tasarı bu konuları yakın geçmişte yaşanan
depremleri ve diğer doğal afetleri göz önünde tutarak ele almamakta ve
bunların, planlama ve imar düzeniyle ilişkilerini kurmamaktadır. Bu
deneyimlerin gerçekçi olarak değerlendirilmesi, demokratiklik-etkinlik eksenlerinin
hassas dengesini gözeterek yepyeni bir kurumsal düzenlemeyi kendiliğinden
getirecektir.
Bu bağlamda, yasadaki "hazine
arazilerinin devriyle" ilgili Geçici Madde 1; "arsa ve konut
üretimi" ile ilgili 69 uncu madde; "acil durum planlaması" ile
ilgili 53 üncü madde aşağıda belirtilen gerekçeler çerçevesinde sınır düzeni ve
imar ve planlama ile ilgili maddelerle birlikte düşünülerek yeniden ele
alınmalıdır.
Tasarısının 4 üncü maddesinin belediyenin
kuruluşuyla ilgili "nüfus" eşiğini yükseltmesi ya da 5 inci madde; 11
inci madde ve 89 uncu maddede getirilen sınır düzenlemeleri, belediyelerin
Madde 14'te belirtilen "imar ve planlaması ve uygulaması" yetkisini,
geçmişe göre daha etkin ve başarılı yürütebilmesi için yeterli önlemler
değildir.
Son dönemlerde yaşananlar, belediye
sınırları içindeki imarlı alanların da sorunlarla dolu olduğunu göstermiştir.
Diğer taraftan, belediye sınırları dışındaki alanlar ve özellikle esnek imar
uygulama olanağı veren köy ve orman statüsündeki alanların da planlama ve imar
açısından düzenlenmesi ve denetlenmesi de acil bir gereksinmedir. Bu nedenle,
yeni düzenlemenin belediye içi ve dışı tüm alanları dikkate alacak bir biçimde
yapılması gereklidir.
Özetle, yukarda sözü edilen, fiziki
planlama ve imar konusunda ulusal, bölgesel ve il düzeyinde ilke kararları
geliştiren ve bu konularda eşgüdüm, yönlendirme ve denetim yapacak bir güçlü
bir "planlama" otoritesine gereksinim devam etmektedir.
Ulusal ve bölgesel düzeyde, hem mevcut
konut ve yerleşme stokunun sorunlarını ele alacak; hem de gerekirse yeni
kentsel alan üretilmesini öngörecek; çevre ve yerleşme konularında genel
kararlar üretecek, o bölge halkının da bilgilenmesini, gereksinmelerini ve
katılımını sağlayacak çağdaş bir "planlama" otoritesinin,
"finansman" konusunu da dikkate alacak biçimde yeni bir anlayışla
geliştirilerek bu taslakta yer alması yararlı olacaktır.
7. Tasarının 15/i maddesinde belirtildiği
üzere belediyeler borç alabilirler. Tasarının 18/d maddesi hükmüne göre,
borçlanmaya karar vermek Belediye Meclisinin yetkisindedir. İç ve Dış
borçlanmanın usul ve esasları ise, 68 inci maddede belirlenmiştir. 68 inci
maddenin (b) bendinde, en son kesinleşmiş bütçe gelirinin, Vergi Usul Kanununda
belirlenen yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarının yüzde 10'unu geçmeyen
iç borçlanmanın belediye meclisinin kararı, yüzde 10'u geçen miktarlar için
meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ve İçişleri Bakanlığı'nın
onayı ile yapılabileceği hükme bağlanmıştır.
İçişleri Bakanlığı'nın onayının alınması
konusunda Tasarıda olduğu şekilde bir ayrımın yapılması yerinde değildir.
Belediyeleri, görevleriyle orantılı gelire kavuşturamayan devlet, zaman zaman
belediye borçlarını ertelemek ya da tümüyle üzerine alarak ortadan kaldırmak
yolunu seçmiştir. Bu amaçla 1980 yılından önce üç kez belediyelerin borçlarının
silinmesi veya ertelenmesi yoluna gidilmiştir. Son olarak Ekim 1991
seçimlerinin ardından kurulan hükümet, 1992 yılında çıkardığı 3836 sayılı
"Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Birbirlerine Olan Borçlarının Tahkimi Hakkındaki
Kanun" uyarınca belediyelerin 1 trilyon liraya yaklaşan Hazine borçlarını
silmiş, bir bölümünü de tahkim etmiştir.
21 Ekim 2003 Gün ve 25266 Sayılı Resmi
Gazetede Yayımlanan 13 Ekim 2003 Gün ve 2003/6286 Sayılı 2004 Yılı Programının
Uygulanması, Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararı Eki
Kararda aynen (R.G. 28.10,2003, Sa. 25273);
"Borç kullanımı ve ödemelerinde mali
prensiplerin sağlıklı bir şekilde oluşmamasının bir sonucu olarak; Hazine,
garanti verdiği dış borçların geri ödemesinin önemli bir bölümünü üstlenmek
zorunda kalmıştır. Nitekim, 1992-2002 döneminde Hazine toplam 4.950 milyon
dolar borç ödemesini üstlenmiştir. Hazine tarafından üstlenilen toplam miktar
2003 yılının ilk yarısında 5.131 milyon dolara ulaşmıştır. Hazine garantili dış
borçlanmaya 1998 yılından itibaren bütçe kanunlarıyla getirilen sınırlama
sonrasında Hazine garantisi ile sağlanan dış kredi miktarı oldukça azalmış ve
1998 yılında 2.442 milyon dolar olan mahalli idareler garantili dış borç stoku,
2002 yılında 1. 703 milyon dolara, 2003 yılının birinci çeyreği itibarıyla
1.401 milyon dolara gerilemiştir.
4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç
Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde başlatılan
çalışmalarla mahalli idarelerin borç geri ödemeleri konusunda olumlu gelişmeler
sağlanmıştır. Bununla birlikte, uzlaşma sağlanamayan idarelerle,
yükümlülüklerin yerine getirilmesi konusundaki genel direnç sebebiyle, sorun
çözülememiş durumdadır. Hazine Müsteşarlığı verilerine göre, 30 Haziran 2003 tarihi
itibarıyla, 5.230 trilyon TL'si vadesi geçmiş olmak üzere, mahalli idarelerin
Hazineye toplam 10.919 trilyon TL borcu bulunmaktadır.
2004 yılında, mahalli idarelerin
gelirlerinin 15.788 trilyon TL, harcamalarının 16.429 trilyon TL, GSMH içindeki
paylarının ise sırasıyla yüzde 3,76 ve yüzde 3,91 olması öngörülmüştür.
Böylece, mahalli idareler açığının 641 trilyon TL olması, GSMH içindeki payının
da yüzde 0,15 düzeyinde gerçekleşmesi hedeflenmiştir. " denilmektedir.
Hazine Müsteşarlığı'nın verilerine göre
30.09.2003 tarihi itibariyle Hazine'nin yerel yönetimlerden alacakları
11.440.662 katrilyon TL. dir. Bunun 5.915.873 katrilyon TL'si vadesi geçmiş
borçtur. Vadesi geçmiş borçların; 2.976.986 katrilyon TL'si garantili borç,
355.018 trilyon TL' si devirli borç, 2.583.781 katrilyon TL.'si
yap-işlet-devret projeleri borcudur. 5.524.879 katrilyon TL. tutarındaki vadesi
gelmemiş borçların; 1870.948 katrilyon TL' si devirli borç, 3.513.816 katrilyon
TL' si garantili borç, 140.115 trilyon TL' si yap-işlet-devret projeleri
borcudur. Yerel yönetimler yasa tasarıları, belediye ve bağlı kuruluşlarının
borçlanmasında çok önemli düzenlemeler yapmıştır. Bilindiği gibi 4749 sayılı
Kanun iç borçlanmaya Hazine garantisi veya kefalet verilmesini yasaklamıştır.
Yasa tasarılarında dış borçlanmanın yatırım projeleri için yapılabileceği hükme
bağlanmıştır. 4749 sayılı Kanun, dış borçlanmayı belirli kurallara
bağladığından yerel yönetimlerin iç borçlanma yoluna başvurmaları ihtimali daha
yüksektir. Yerel yönetimlerin gelir kaynakları henüz net bir şekilde belli
olmadığı için ne miktarda borç yapabileceklerini şimdiden kesin olarak söylemek
mümkün olmamakla beraber yapılan çalışmalarda genel bütçeden yapılacak
transferler hariç, 2004 yılı belediye ve il özel idarelerinin bütçe gelirleri
toplamının 14 katrilyon TL. olacağı tahmin edilmiştir. Yani, 2004 yılında
yaklaşık 28 katrilyon TL. tutarında iç ve dış borç yapabileceklerdir. Bütçeden
yapılan transferler de hesaba katıldığında bu miktarın 40-50 . katrilyon TL'ye
ulaşacağı rahatlıkla söylenebilir. Bu rakamlar yerel yönetimlere çok büyük
miktarda borç yapma yolunun açıldığını göstermektedir. Belediyelerin Hazine'ye
olan II katrilyon TL. tutarındaki borçlarının ödenmesindeki sorunlar dikkate
alındığında oluşturulan sistemin sürdürülebilir bir borç yapısına uygun
olmadığı açıkça ortaya çıkar.
Bu açıklamalardan, belediyelerin Hazine
garantili dış borçlarında bütçe kanunları ile getirilen sınırlamalara bağlı
olarak artış oranında bir azalma olsa da Hazine'ye olan iç borçlarının artarak
devam ettiği, netice itibariyle yerel yönetimlerin finansman durumunda
rahatlama olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durum da bu konuda belediyeler
üzerindeki vesayet yetkisinin gerekli kıldığı denetimin öneminin açık bir
göstergesidir.
Diğer yandan Tasarıda, belediye meclisinin
kararının bakanlıkça onanmaması halinde ne gibi bir işlem yapılacağı
belirlenmemiştir. Yürürlükteki 1580 sayılı Kanunun 71 inci maddesine göre,
kararın bir hafta içinde tasdik edilmemesi halinde, belediye meclisinin tetkik
istemi üzerine bir ay içinde Danıştay'ın vereceği kararın kesin olduğu
belirtilmiştir. Tasarıda da bu paralelde bir düzenleme yapılmasının uygun
olacağı düşünülmektedir.
Öte yandan maddenin şu riskleri taşıdığım
da dikkate almak gerekir.
Dış Borçlanma Açısından; Kanun tasarıları
yerel yönetimlerin yapacağı dış borçlanmanın 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve
Borç Yönetimi Hakkındaki kanun hükümlerine tabi olmak ve yatırım programında
yer almak koşuluna bağlamıştır. 4749 sayılı kanunun ve tamamlayıcı mevzuatının
yukarıda sayılan hükümleri incelendiğinde mevcut halleri ile mahalli idarelerin
dış borçlanmasının oldukça sıkı kurallara tabi olduğu ve bazı sorumluluk
(örneğin müteselsil sorumluluk) ve denetim mekanizmaları ile somut kriterlere
dayalı kredi izin müessesesi ile mahalli idare dış borçlanmasına (garantili
veya garantisiz) sınırlar getirildiği söylenebilir.
Mevcut mevzuatın yerel yönetimlerin dış
borçlanmasını sıkı kurallara tabi kılmasının başında bu kuruluşların geçmişte
hazine garantisi ile (esasen mahalli idarelerin uygulamada kendi başlarına dış
kredi bulmaları oldukça güçtür) yapmış oldukları borçlanmayı kendilerinin asıl
borçlu sıfatıyla ödemeyip garantör sıfatıyla Hazineye ödettirmeleridir. 1996 -
2003 yılları arasında Hazinenin mahalli idareler adına ödemek durumunda kaldığı
dış borçların toplamı 5.2 milyar dolar olup bu yaklaşık olarak her yıl vadesi
gelen garantili borçların % 60'ının Hazine tarafından ödenmesi anlamına
gelmektedir. Bu kapsamda hazinenin Belediyelerden vadesi geçmiş 6.5 katrilyon
TL alacağı bulunmaktadır. (Hazine Şubat 2004 Borç Yönetim Raporu s.50). Buna
hali hazırda vadesi gelecek olan 5.6 katrilyon TL'lık alacak da eklendiğinde
Hazine'nin mahalli idarelerden olan alacaklarının ödenmediği bir ortamda 4749
sayılı Kanun ve tamamlayıcı mevzuatı çerçevesinde getirilmiş olan kurallarla
belediyelerin kullanabilecekleri dış borçlanma imkanı oldukça kısıtlı
kalacaktır.
Buna karşılık Kamu Yönetimi Temel Kanunu
Tasarısı ile belediyelere yeni hizmetler yetkiler devredilirken buna ilişkin
yeterli özkaynağın temin edilememesi durumunda büyük ihtimalle dışarıdan
borçlanma arayışına girilmesi ve bunun sonucunda 4749 sayılı yasanın disiplin
sağlayan hükümlerinin yumuşatılması yönünde eğilimlerin yoğunlaşması bir risk
unsuru olarak görülmelidir.
İç Borçlanma Yönünden: Mahalli İdareler
Kanun Tasarılarında belli kısıtlar ile bu kuruluşların iç borçlanmaya gitmesi
hükümleri getirilmiştir. Borçlanabilmek için meclisin salt çoğunluğunun oyu
yeterli olacaktır. Oysa borçlanma gibi önemli bir konuda salt çoğunluk yerine
2/3 çoğunluk aranması daha doğru olurdu. Buna karşılık 4749 sayılı kanun Hazine
iç borçlanmasını ve yukarıda saydığımız nedenlerle mahalli idareler dahil diğer
kuruluşların dış borçlanmasını düzenlerken Hazine dışı kuruluşların iç
borçlanmasını ayrıca düzenlememiş ancak 8 inci maddesinde "Hazine kamu
ve/veya özel kurum ve kuruluşlarının yurt içi piyasalardan yapacağı
borçlanmalara garanti veya kefalet veremez" diyerek iç borçlanmayı dış
borçlanmanın aksine hazine garantisi dışında tutmuştur.
Diğer taraftan merkezi hükümet adına
Hazine borçlanmasının da yoğun olduğu gerçeği karşısında yerel yönetimlerin (ve
özellikle büyükşehir belediyelerinin) ağırlıklı olarak tahvil ihracı suretiyle
iç piyasaya girmelerinin uyumsuzluk yaratacağı gözardı edilmemelidir. Bu
nedenle Belediyeler Kanun Tasarısının 68 inci maddesindeki İçişleri
Bakanlığı'ndan izin alınması sürecine Hazine Müsteşarlığı'nın da uygun
görüşünün alınması şeklinde bir ekleme yapılmasının daha uygun olacağı
değerlendirilmektedir. Hatta Hazine Müsteşarlığı kamu finansman dengesini göz
önünde bulundurarak sınırlamalar getirmeye yetkili olmalıdır.
Burada altı çizilmesi gereken bir diğer
önemli konu da, İçişleri Bakanlığı'nın vereceği onayın ne şekilde oluşacağıdır.
Eğer söz konusu bakanlık geleceği yükümlülük altına sokacak bu nitelikli
kararları onaylama yetkisi ile karşı karşıya kalacaksa tıpkı denetim ve bütçe
konularında olduğu gibi buna göre organizasyon yapısını güçlendirmek
zorunluluğu ile karşı karşıya kalacaktır. İller Bankasının yeniden yapılandırılması
sürecinde özellikle bu tür mali ve finansal nitelikli düzenlemelerin dikkate
alınması önem taşımaktadır. Aksi takdirde düzenlemeler ile amaçlanan mali
nitelikli konuların başka tür problemler ortaya çıkarmasına engel
olunamayacaktır.
Ayrıca, İller Bankası'ndan nakit kredisi
kullanılmasıyla ilgili olarak bu tasarıda veya İller Bankası' nın yeniden
yapılandırılması çerçevesinde çıkacak olan tasarıda sınırlayıcı nitelikli
düzenlemelerin yer alması gerektiği düşünülmektedir. Bu nitelikli sınırlayıcı hükümler
İller Bankası'nın daha objektif çalışmasını da sağlayacaktır.
Bu konuya ilişkin olarak son bir nokta da
belediyelere bağlı ama ayrı tüzel kişiliği olan şirketlerin iç borçlanmayla
ilgili sınırlamaya tabi olup olmayacağı konusudur. Benzer düzenlemeler söz
konusu şirketler için de olmalıdır. Aksi durumda, başta büyükşehir belediyeleri
olmak üzere özellikle belediyeler bu sınırlama dışına çıkmak için çeşitli mali
yöntemler (fiscal tncks) geliştirebileceklerdir.
Temel yaklaşım yerel yönetimlerin borçlanmasının
sermaye harcaması niteliğindeki harcamalar için söz konusu olmasıdır. Birkaç
ülke uygulaması hariç cari harcamalar için yerel yönetimlerin borçlanma yetkisi
bulunmamaktadır. Bu kural yerelleşmenin en yoğun olduğu ülkeler için de geçerli
olmaktadır.
Borçlanma konusunda ülkelerin önemli bir
kısmında borçlanma üzerinde bir üst sınır ve izin süreci bulunmaktadır. Bu
bağlamda bazı ülke örneklerine bakarsak:
- Geçiş sürecindeki on ülkeden sadece
üçünde borçlanma üzerinde çok sınırlı veya hiç olmayan bir kontrol
bulunmaktadır (Çek Cumhuriyeti ve Slovak Cumhuriyeti), diğer ülkelerde ise kimi
ülkede oldukça sınırlayıcı olan kontroller ve izinler bulunmaktadır.
- Bulgaristan ve Slovenya'da yerel
yönetimlerin borçlanması üzerinde getirilen yeni düzenlemeler çerçevesinde
oldukça katı kurallar ve sınırlamalar bulunmaktadır.
- Belçika' da sermaye harcamaları için
yerel yönetimler önemli bir esnekliğe sahip olmakla birlikte cari nitelikli
harcamalar için sadece kısa dönemli borçlanmalar yapabilmektedirler.
- Danimarka'da belediyeler eğer
belirlenmiş sektörlere yönelik olarak yatırım harcaması niteliğinde borç
kullanacaklar ise izin almadan borçlanma yapabilmektedirler. Bunun dışında
yapılacak borçlanmalar İçişleri Bakanlığı'nın onayına tabi olmaktadır.
- İtalya' da bölgesel ve yerel idareler
borçlanabilmekte ve tahvil çıkarabilmektedirler. Kanun ile borçlanma üzerine
altın kural denilen tavan sınır getirmiştir. Borç servisi kendi gelirlerinin
yüzde 25'ini aşmamakta ve sadece sermaye harcamaları için borçlanabilmektedir.
- İspanya' da belediyeler sadece sermaye
harcamaları için belli bir yılı aşmayacak vadede borçlanabilmektedirler. Eğer
borç servisi cari gelirlerinin yüzde 25'ini aşmıyorsa Maliye Bakanlığı'nın
onayını almalarına gerek bulunmamaktadır. Bununla birlikte, merkezi idare
uygulanan makro ekonomik politikanın gerekleri doğrultusunda limit ve
sınırlamalar koyabilmektedir.
- İngiltere'de yerel yönetimlerin cari
harcamalarını finanse etmek için borçlanmaları yasa ile engellenmiştir. Sadece
sermaye niteliğindeki harcamaları için borçlanabilmektedirler.
Türkiye'nin kamu borç stokunun büyüklüğü
ve kamu finansman dengeleri dikkate alındığında yerel yönetimlere tanınan
borçlanma olanağının büyüklüğü ve - sakıncaları kendiliğinden ortaya çıkar.
8. Tasarının 15 inci maddesinin son
fıkrasında "Belediye vergileri, resimleri, harçları ve proje karşılığı
borçlanma yoluyla elde edilen gelirleri, şartlı bağışlar ile kamu hizmetlerinde
fiilen kullanılan malları haczedilemez" denilmiştir. Bu hükümden belediyelerin
"kamu hizmetlerinde fiilen kullanılmayan mallarının"
haczedilebileceği anlaşılmaktadır. Bu hüküm yerel yönetim sistemini "iflas
kurumuna" açacak bir düzenlemedir. Söz konusu gelirler o idarenin gördüğü
kamu hizmetinin karşılığıdır. Bu gelirlerin haczinin öngörülmesi o idarenin
kamu hizmeti görememesi ile eş anlamlıdır. 1580 sayılı Kanunun 19 uncu
maddesinin 7 nci fıkrasında yer alan düzenlemeye göre; haczedilebilirlik için,
doğrudan doğruya kamu hizmetinde kullanılmama ve akar (gelir) getirmeme
koşulları birlikte aranmaktadır. Tasarıdaki düzenlemenin de bu doğrultuda
olmasında yukarıda açıklanan nedenle yarar bulunmaktadır.
9. Tasarının "Belediye meclisinin
görev ve yetkileri" başlığını taşıyan 18 inci maddesinin (c) bendinde,
"Belediyenin imar planlarını görüşmek ve onaylamak" belediye
meclisinin görevleri arasında sayılmıştır. 1985 yılında yürürlüğe giren 3194
Sayılı İmar Kanunu imar planlarını kademelendirerek temel ilke olarak, makro
seviyedeki planların (Bölge planı ve çevre düzeni planı) merkezi yönetimce, alt
ölçekli imar planlarının da (nazım imar planı, uygulama imar planı ve mevzi
imar planı) yerel yönetimlerce hazırlanmasını öngörmüş, belediye ve mücavir
alan sınırları içinde (istisnalar hariç) imar planı yapmak, yaptırmak ve onama
yetkileri belediyelere verilmiştir. Bu aslında yasanın getirmiş olduğu en büyük
yeniliktir. Yetkinin yerel yönetimlere verilmesi merkeziyetçilikten uzaklaşma,
yetkinin yaygınlaşması, işlerin yerinde ve ihtiyaca göre kısa sürede yapılması
açısından ileri bir adım olarak değerlendirilebilir Ancak yasa ve yönetmelikler
belirtilen çizgide uygulanmadığından istenilen amaca uygun gerçekleştiği
söylenemez.
Özellikle yeni kurulan ve ekonomik gücü
olmayan belediyelerimiz teknik eleman yönünden son derece yetersiz durumdadır.
Büyük çoğunluğunda teknik eleman yoktur. Teknik eleman bulunan belediyelerin
ise büyük çoğunluğu yetkilerini politik ve menfaat çıkarları doğrultusunda
kullanmaktadır Yasa ve yönetmeliklere aykırı plan değişiklikleri yaparak ve
kendi yandaşlarına çıkar sağlamakta veya kendilerine muhalif olanların
mağduriyetlerine sebep olmaktadırlar. Haklarını idare mahkemelerinde arayanlar
ise mahkemelerde dosya sayılarının çok yoğun olması nedeniyle yıllarca beklemek
zorunda kalmakta, bu arada kentlerimizde çarpık yapılaşma süratle devam
etmektedir.
Büyükşehir Belediyeleri Kanunu Tasarısının
11 inci maddesi hükmü ile, Büyükşehir belediyesine, ilçe ve ilk kademe
belediyelerinin imar uygulamalarını denetleme yetkisinin verilmesi yerinde
olmakla beraber yapılan yasa dışı uygulamaların tümüyle ortadan kaldırılması
için yeterli değildir. Belediyelerin imar uygulamalarını denetleyecek il veya
bölge kurullarının oluşturulması için Tasarıda gerekli düzenlemenin yapılması,
yararlı olduğu gibi yerel yönetim sisteminde reforma giden yolda atılacak
önemli adımlardan da biri olacaktır.
Yönetimde reform kavramı, yönetim
sisteminde aksayan, gereği gibi işlemeyip verimlilik ve etkinliği engelleyen
yöntem ve mekanizmaların saptanıp sistemden çıkarılması, bunların yerine
etkinliği ve verimliliği artıracak, aksaklıkları giderecek mekanizmaların
devreye sokulmasıdır. Tasarı böyle bir anlayışın çok uzağındadır.
Bu bağlamda, 3194 sayılı kanun ile plan
onama konusunda yetkili kılınan belediyeler ve valiliklerin bu yetkileri
kullanabilecek biçimde reorganizasyonunun gerçekleştirilmesi zorunludur.
Tasarıda bu amaçla yapılacak düzenlemede (Türk Mühendis ve Mimar Odaları
Birliği, Şehir Plancıları Odası'nın görüşleri de alınarak) imar birimleri
verilen yetki ve sorumluluğa uygun biçimde genişletilmeli, imar birimlerinin
imar adası ve imar parseli ölçeğinde uygulama ve denetimi sağlanırken, Fen
İşleri Birimleri yapı ölçeği ile sınırlandırılmalı ve bu alanda gerçekten
uzmanlaşmaları sağlanmalıdır.
10. Tasarının 18 inci maddesinin (i) bendi
hükmüne göre, "Bütçe içi işletmeler ile Türk Ticaret Kanununa tabi
ortaklıklar kurulmasına, kurulmuş veya kurulacak ortaklıklara katılmaya veya
ayrılmaya, sermaye artışına ve gayrimenkul yatırım ortaklığı kurulmasına karar
vermek" belediye meclisinin görev ve yetkileri arasındadır. Yine
Tasarı'nın 69 uncu maddesi hükmüne göre, "Belediye kendisine verilen görev
ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre sermaye
şirketleri kurabilir,"
Özelleştirme Uygulamalarının
Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair 4046 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinin son fıkrasında,
"Belediyeler ve diğer mahalli idareler ile bunların kurdukları birlikler
tarafından ticari amaçla faaliyette bulunmak üzere ticari kuruluşlar kurulması,
mevcut veya kurulacak şirketlere sermaye katılımında bulunulması, Bakanlar
Kurulunun iznine tabidir" denilmiştir.
Tasarı ile yapılan düzenleme söz konusu
hüküm ile çelişmektedir. Yürürlükte olan bir kanunu ortadan kaldırmadan, o
kanunda yer alan hususları dikkate almaksızın ve tamamen yürürlükteki kanunun
aksine bir hüküm getirilmesi bir hukuk devletinde asla kabul edilemeyecek bir
durumdur. Çünkü böyle bir durum, hukuk düzeninden beklenen belirliliği
engeller.
11. Tasarının 18 inci maddesinin (j)
bendi, belediyeye ait şirket(lerin) özelleştirilmesi konusunda belediye
meclislerini yetkilendirmektedir. Belediye şirketleri konusu, bir bakış açısına
göre, yürürlükteki belediye mevzuatının en sorunlu alanıdır. Türkiye
Cumhuriyeti'nin tarihinde, Belediye şirketlerinin a'dan z'ye düzenlendiği bir
yasa hiçbir zaman çıkarılmamıştır. Tasarı bu çok önemli eksikliğin giderilmesi
için fırsat vermekte ise de bu fırsat kullanılmamıştır.
Günümüzdeki uygulamada, belediye meclisi
kararlarından hareketle ve kolayca karşılanan bazı idari koşullar yerine
getirilerek, "özel hukuk tüzel kişisi" biçiminde belediye şirketleri
kurulabilmektedir. Belediye şirketlerinin etkinlikleri tamamen özel hukuk
kurallarına göre olmakta; şirket yöneticileri, aynı özel hukuk kişileri gibi bu
kuruluşları yönetebilmektedir. Mevcut sistemin sakıncası, özellikle şirketlerin
kuruluş sözleşmesine, belediyelere "kamu hizmeti" olarak yasayla
verilmiş görevlerin yazılmasında ortaya çıkmaktadır. Bu sayede, o etkinlik,
"kamu hizmetlerinin özel kişilere gördürülmesi" yönteminin ayrılmaz
bir parçası olan "ihale" koşulu da aşılarak, "özel hukuk
kişisi"ne gördürülen "özel-ticari" bir etkinliğe bir şirket
sözleşmesi ile dönüştürülmektedir. Yasayla, yani "yasama işlemi" ile
kurulmuş olan bir "kamu hizmeti"nin bu niteliği yine ancak yasayla
kaldırılmak gerekir. Oysa, "idari işlem"lerle bir kamu hizmeti
"fiilen" bir özel-ticari etkinliğe dönüştürülebilmektedir. Devamında,
kamu hukuku rejiminin özellikle "denetim"e ilişkin koşul ve kayıtlarından
soyutlanmış olarak, hizmet, tamamen özel hukuk kurallarına göre
yürütülebilmektedir. Bu durum, 1982 Anayasası'nın, özelleştirmede
"kanun" arayan 47. maddesine açıkça aykırıdır. Özelleştirmeye ilişkin
bazı yasal düzenlemelerde belediye şirketlerinin "özelleştirilmesi"nden
söz ediliyor olması durumu değiştirmemekte, Tasarıdaki Anayasa'ya aykırılığı
ortadan kaldırmamaktadır. Kamu tüzel kişisi olmayan bir özel hukuk tüzel
kişisinin nasıl "özelleştirileceği" bir tarafa; böyle bir
özelleştirme ile yasanın kamu hizmeti saymaya devam ettiği bir etkinliğin,
idari işlemle özel hukuk kişisine, bazen "tekel" de oluşturacak
biçimde "devredilmesi" ne İdare Hukukuna, ne de Anayasa'nın 47 nci
maddesine göre olanaklıdır.
12. Tasarının 20 nci maddesinde belediye
meclisinin olağanüstü olarak toplanabilmesine olanak veren bir hüküm
bulunmamaktadır. Belediye meclisinin bir ay içinde toplantı yapacağı gün
sayısının artırılmış olması olağanüstü toplantı yapma ihtiyacını ortadan
kaldırmaz.
13. Tasarının 25 inci maddesi ile Denetim
Komisyonunun kurulması öngörülmektedir.
Denetim Komisyonuna ilişkin Tasarı hükmü
genel nitelikte düzenlemeler getirmekle birlikte son dönemde bütçesel karar
sürecinde saydamlığı ve hesap verme sorumluluğunu artırmaya yönelik olarak kamu
mali yönetiminde ve mali denetim sisteminde yapılan değişiklikleri içerecek
şekilde tasarlanmadığı tespitinde bulunulmuştur. Maddenin 5018 sayılı Kamu Mali
Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Kamu Yönetimi Temel Kanunu tasarısında yer alan
ilgili hükümler çerçevesinde eksiktir.
2005 yılından itibaren uygulamasına
geçilecek olan yeni sistemde kurumsal düzeyde stratejik planlama, iç kontrol,
iç denetim gibi yeni süreçler devreye girmektedir. Bu yeni süreçlerin
getireceği yeni mekanizmaların Meclis Denetim Komisyonu tarafından mutlak
şekilde dikkate alınması gerekmektedir. Bu komisyonun çalışma sürecindeki
etkinliğini artıracağı gibi yeni öngörülen mekanizmaların doğru algılanması ve
etkin bir şekilde uygulanması konusunda belirleyici dinamik bir faktör
olacaktır.
Günümüzde modern kamu mali yönetim ve denetim
sistemlerini geleneksel uygulamalardan ayıran özelliklerin başında rol ve
sorumlulukların açık olması ve açık olarak tanımlanmış görev ve yetkilere göre
kurumların denetim işlevlerini yerine getirmesidir. Dolayısıyla meclis üyeleri
arasından gizli oyla seçilen ve konunun doğrudan uzmanı olmayan komisyon
üyelerinin belediye hesap ve işlemlerini denetleyebilmesi için denetim de
öncelikle neleri sorgulayacaklarının çerçevesinin çizilmesi gerekmektedir.
Konu bu çerçevede değerlendirildiğinde
maddenin aşağıdaki hususlarda eksik olduğu görülmektedir.
Sadece hesap ve işlemlerin değil stratejik
planların ve uygulama sonuçlarının ayrıntılı incelenmesi.
Belediyeyi yükümlülük altına sokan
faaliyetlerin temel inceleme ve denetleme başlıkları içinde olması ve bunlarla
ilgili belediyenin başlangıç hedeflerinin uygulama sonuçları çerçevesinde
sorgulanması. Başta borçlanma ve borçların sürdürülebilirliği ile ihale ve
büyük yatırım projeleri olmak üzere hedef ve uygulama sonuçlarının hesap verme
sorumluluğu çerçevesinde açık bir şekilde ortaya konması.
Vergi ve benzeri piyasa ve vatandaş
üzerinde yükümlülük yaratan kararların ve uygulama sonuçlarının
değerlendirilmesi.
Belediyenin hizmet sunumu çerçevesinde
sahip olduğu varlıklardaki artışın ve azalışın incelenmesi.
Faaliyet raporları, iç denetçilerin
hazırladıkları kapsamlı denetim raporları, Sayıştay'ın dış denetim raporları ve
İçişleri Bakanlığının yetkili denetim ve kontrol birimlerinin raporları
çerçevesinde hesap ve işlemlerin denetlenmesi.
Bunlar Meclis Denetim Komisyonunun denetim
sürecinde dikkate alması ve sonuçlandırması gereken temel noktalar olmalı,
bunların dışında komisyon kendi ilgisine göre denetimi genişletmelidir. Ancak
Meclis Denetim Komisyonu genel hükümlerde belirtilen denetim usullerinin dışında
bunlarla çatışacak ve bu denetim sonuçları ile ters düşecek mükerrer denetim
görevleri üstlenmemelidir.
14. Tasarının 33 üncü maddesine göre
belediye encümeni seçilmiş ve atanmış üyelerden oluşmaktadır. Anayasanın 127
nci maddesi uyarınca yerel yönetimler, "karar organları seçmenler
tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileri"dir. Belediye
encümenlerinin karar organı mı, yoksa yürütme organı mı olduğu, üzerinde fikir
birliği sağlanamayan bir konudur.
Anayasa Mahkemesi 22.06.1988 gün ve
E:1987/18, K: 1988/23 sayılı kararında, il daimi encümenini, "il kamu
tüzelkişiliğinin karar organlarından biri" olarak kabul etmiş ve il daimi
encümeninde memurların da yer almasını sağlamaya yönelik yasal düzenlemeyi
iptal etmiştir. Öte yandan yine Anayasa Mahkemesi, 13.06.1988 gün ve E:
1987/22, K:1988/19 sayılı kararında,
"Anayasa gereği kuruluşları ayrı
yasalarla düzenlenmiş üç ayrı yerel yönetim biriminden en özgün yapıyı taşıyan
belediyeler, 14.4.1930 günlü, 1580 sayılı Belediye Kanunu'na göre kurulmuşlardır.
Bu yasaya göre, belediye tüzelkişiliğinin organları, belediye meclisi, belediye
encümeni ve belediye başkanı olup belediye meclisiyle belediye encümeni karar,
belediye başkanı ise yürütme organıdır." denilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin anılan kararları karşısında,
belediye encümeninde memur üyelere -hem de toplanma ve karar çoğunluğunu elde
tutar sayıda- yer verilmesi, Tasarının Anayasaya uygun olarak hazırlanmadığını
göstermektedir. .
15. Tasarının 37 nci maddesinde belediye
başkanlarının siyasi partilerin genel idare kurulu ve parti meclisi
üyeliklerinde bulunabilmesine yönelik hüküm belediye başkanlarının işlerini
aksatabileceğinden doğru değildir.
16. Belediye Personel sistemi, günümüzde
beş tipik özellik sergilemektedir.
1. Yerel yönetimlerde esnek istihdam
geçici işçilik eliyle gerçekleştirilmektedir.
2. Şirketleşme ve taşeronlaşma,
belediye-içi ve belediye-dışı istihdam sistemleri doğmasına yol açmıştır.
3. Belediyelerde bürokrasinin bütünlüğü ve
sürekliliği kırılmıştır.
4. Merkezi yönetim "tahsisçilik"
işlevine sıkışmıştır.
5. Personel rejimini belirleme
mekanizmaları içinde belediyelerin ve belediye çalışanlarının ağırlığı yoktur.
Yerel yönetimlerde kadro ve istihdam
sayılarına ulaşabilmek oldukça güç bir iştir. Özellikle belediyelerin bağlı
kuruluş, birlik, şirket gibi giderek artan sayıda yan kuruluşlar eliyle
çalışmaları, sayısal verilere ulaşmayı oldukça güçleştirmektedir.
Yerel yönetimlerde memur, işçi, sözleşmeli
olmak üzere üç statüde personel çalıştırılmaktadır. Personel rejiminde açık bir
hukuksal zemini olmamakla birlikte, son on yıldan bu yana "geçici
işçilik" olarak adlandırılan bir yeni kategori türemiş bulunmaktadır.
İl özel idaresi, belediye ve köylerde
kadro - istihdam sayılarına ulaşmak hala önemli bir sorundur. Konu ile ilgili
iki merkezi kurum, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü ve
Devlet Personel Başkanlığı'dır. Bu kurumlar personel varlığına ilişkin verilere
sahip olmalarına karşın, bunları düzenli ve sağlıklı biçimde erişilebilir
kılınmış değillerdir.
Belediyelerin örgütlenmesinde ortaya çıkan
"holdingleşme" eğilimi, personel yapısına ilişkin rakamsal
büyüklüklerin edinilmesini güçleştiren başlıca nedenlerden biridir.
Belediyeler, personel sayılarını belediye ana bünyesinde çalışanlar, bağlı
kuruluşlar, işletmeler ve şirketlerde istihdam edilenleri birleştirerek verme
eğiliminde değildirler. Bilgilerin "belediye ana bünyesi" ve
"belediye kuruluşları" temelinde toplanması gereği zorunluluk haline
gelmiş bulunmaktadır.
"Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine
İlişkin Türkiye Ulusal Programı" ile "Avrupa Birliği Müktesebatının
Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programının Uygulanması, Koordinasyonu ve
İzlenmesine Dair Karar"ın kabulüne ilişkin 23.6.2003 tarihli Bakanlar
Kurulu Kararında;
"Devlet Personel Rejimi Reformu: Bu
çalışma, Devlette Genel Kurumsal Yapının Gözden Geçirilmesi ile Merkez İdare ve
Yerel Yönetim Reformu çalışmaları ile uyumlu olarak, Devlet Personel Rejimi
reformu aşağıdaki temel ilkeler doğrultusunda hazırlanacaktır" denilerek bu
temel ilkeler gösterilmiştir. Bu temel ilkelerden biri de;
"Devlette asli ve sürekli görevler
belirlenecek ve bu görevi yürütenlerin dışındakiler İş Kanununa göre
çalıştırılacak, asli ve sürekli görevlerde çalışanlar tüm kamu çalışanlarının
belli bir oranını geçemeyecek" olmasıdır. Bu temel ilke doğrultusunda
gerekli belirleme yapılmış değildir.
Tasarının norm kadro uygulamasına ilişkin
düzenlemeleri bu açıdan eksiktir.
17. Belediyelerin denetimi, ''yardımcı
olmak", "rehberlik etmek" amacıyla yapılacaktır. Denetim
"mevzuata, hedeflere, performans ölçütlerine, kalite standartlarına
göre" yapılacaktır. Bu işlem "tarafsız analiz, ölçme, değerlendirme,
sonuçları rapor etme" işidir. Rapor, "ilgililere duyurulacak"
tır. Tasarının 53 üncü maddesi denetimi böyle tanımlamakta
"inceleme-soruşturma" içeriğinden söz etmemektedir; bu yönüyle sistem
"teftiş sistemi" olmaktan çıkmıştır. Belediyelerin mali ve performans
denetimi Sayıştay tarafından; diğer idari işlemleri İçişleri Bakanlığı tarafından
yapılacaktır. Anayasanın 127 nci maddesinin beşinci fıkrasının öngördüğü idari
vesayet, merkezden yönetimin yerel yönetimler üzerinde yapabileceği ve yasa ile
düzenlenmesi gereken bir denetim yetkisidir. Bu denetim yetkisi, Tasarıda
olduğu üzere merkezden yönetimin elinde salt ve biçimsel bir denetim ve otorite
aracı olarak düşünülemez. Bu yetki, aynı zamanda mahalli hizmetlerin idarenin
bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin
sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi
karşılanması amaçlarına yöneliktir. Bu amaçların salt idari işlemlerle sınırlı
bir vesayet yetkisi ile gerçekleştirilmesi ise olanaksızdır.
53 üncü maddede, belediyelerin denetiminin
amacı açıklanırken "performans ölçütleri" ibaresine yer verilmekle
yürütmenin performans ölçütlerini belirlemek konusunda asli düzenleme yapmasına
imkan tanınarak, asli düzenleme yetkisi, Anayasanın 7 nci maddesine aykırı
biçimde yürütmeye devredilmiş olmaktadır. Böyle bir durum, idareye belirtilen
konularda takdir yetkisini dilediği gibi kullanma keyfi olarak belirleyebilme
imkanını vermektedir ki, böyle bir düzenleme de, yürütmenin kanuniliği ilkesi
çerçevesinde değerlendirilmesi sonucu, Anayasanın 8 inci maddesine aykırı
düşmektedir.
Anayasaya göre yürütmenin asli düzenleme
yetkisi, Anayasanın gösterdiği ayrık haller dışında yoktur. Bu yetki Anayasanın
7 nci maddesinde Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiştir ve devredilemez.
Yürütme, ancak yasayla asli olarak düzenlenmiş alanda kural koyabilir.
Anayasanın çeşitli maddelerinde yer alan
"kanunla düzenlenir" deyiminden neyin anlaşılması gerektiği hususuna
Anayasa Mahkemesi, kararlarıyla açıklık getirmiştir. Örneğin, 18.6.1985 günlü,
E.185/3, K. 1985/8 sayılı kararında, konuyu şöyle belirginleştirmiştir:
"Yasa koyucu, belli konularda gerekli
kuralları koyacak, çerçeveyi çizecek, eğer uygun ve zorunlu görürse, onların
uygulanması yolunda sınırları belirlenmiş alanlar bırakacak, idare, ancak o
alanlar içinde takdir yetkisine dayanmak suretiyle yasalara aykırı olmamak üzere
bir takım kurallar koyarak yasanın uygulanmasını sağlayacaktır."
Esasen Anayasanın 8 inci maddesinin,
yürütme yetkisi ve görevinin Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve
yerine getirilir, hükmünün anlamı da budur"(Anayasa Mahkemesinin 22.6.1988
tarih E. 1987/18,K. 1986/23, sayılı kararı, RG. 26.11.1988, sa.2001).
Diğer yandan, her kademedeki yöneticilerin
görevlerini performans ölçütlerine göre yapıp yapmadıklarının
değerlendirilmesi, sonuçları itibariyle adaletsiz, kayırmaya açık ve bireysel
rekabeti kışkırtacak bir durum yaratmaktadır. Zira bu düzenlemede kişisel
performansın nasıl ölçüleceği, bunun objektif kriterlerinin neler olacağı ve
kim tarafından değerlendirileceği soruları cevapsız kalmakta ve subjektif
değerlendirmelere yol açmaktadır. Her kademedeki yöneticilerin
sorumluluklarının, değerlendiricilerin algılayışlarına göre belirlenmesi
ayrımcılığa ve eşitsizliğe meydan verecektir. Bu nedenle söz konusu ibare,
Anayasanın 10 uncu maddesi hükmüne de aykırıdır.
Ayrıca Tasarı idari vesayeti en az düzeye
indirmiştir. İdari vesayetin azaltılarak özerkliğin geliştirilmesi olumludur
ama bu idarelerin hesap vermekle yükümlü oldukları unutulmamalıdır. Yani, hesap
verme sorumluluğu, özerkliğe feda edilmemelidir. Mahalli müşterek ihtiyaç olarak
nitelendirilerek merkezi idareden alınıp, belediyelere verilen görev ve
hizmetler çok büyük bir olasılıkla merkezi idarenin yerel yönetimlere transfer
edeceği kaynaklarla yerine getirilecektir. Tahsis edilen kaynaklarla ilgili
hesap verme sorumluluğunun nasıl yerine getirileceği belli değildir. Merkezi
idarenin yerel yönetimlerin bütçeleri ve stratejik planları üzerinde vesayet
yetkisi öngörülmemiştir. Merkezi idarenin yerel yönetimlere verdiği para ve
kaynakların nasıl kullanıldığını denetleme yetkisi de yoktur. Belediyeler
Kanunu Tasarısının 55 inci maddesinde düzenlenen denetim böyle bir yetki
içermemektedir. İç denetçilerin yapacağı denetimin de Sayıştay'ın yapacağı
denetimin de merkezi idare adına yapılmadığı açıktır. İçişleri Bakanlığı'nın
mali işler dışında kalan diğer idari işlemleri denetlemesi ise, idari
işlemlerin idarenin bütünlüğüne ve kalkınma planı ve stratejilerine uygunluğunu
denetlemekle sınırlıdır ve bu sınırlı denetimin nasıl sonuçlanacağı belli
değildir. Bu nedenle İçişleri Bakanlığı'nın veya Merkezi İdarenin ilgili
kurumlarının yapacağı denetimin mali denetimi de kapsayacak şekilde
düzeltilmesi gerekir.
Denetim konusundaki en önemli
eksikliklerden biri, yolsuzluklarla ilgili soruşturmalar konusunda yaratılan
boşluktur. Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısı teftiş kurullarını ortadan
kaldırmış ve iç denetçilere soruşturma yapma yetkisi vermemiştir. Belediyeler
Kanunu Tasarısında, İl Özel İdareleri Kanunu Tasarısında ve Büyükşehir
Belediyeleri Kanunu Tasarısında, yaratılan bu boşluğu giderecek düzenlemeler
yoktur. Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu Tasarısının 77 nci maddesinde
İçişleri Bakanlığına verilen yetki de soruşturma yapmayı içermeyen bir
yetkidir. Tüm bu nedenlerle kanun tasarıları, yolsuzlukla mücadele
perspektifine sahip değildir. Zaten genel olarak denetimle ilgili maddelerin
düzenlenmesinde özensizlik vardır.
18. Tasarının "Hizmetlerde
aksama" başlığını taşıyan 57 nci maddesinde, belediye hizmetlerinin ciddi
şekilde aksatıldığının ilgili bakanlığın talebi üzerine "yetkili hukuk
hakimi" tarafından belirleneceği hükme bağlanmıştır. Ancak idarenin kamu
gücü kullanarak yaptığı işler idare hukukuna tabidir. Bu işlerden doğan
uyuşmazlıklara da idari yargıda bakılır. Bu nedenle, söz konusu belirlemenin
"tespitin" yetkili idare mahkemesinde yapılacağı şeklinde maddedeki
düzenlemenin düzeltilmesi gerekmektedir.
19. Tasarının 62 nci maddesi hükmüne göre,
belediye başkanı tarafından hazırlanıp eylül ayı başında encümene sunulan
bütçe, kasım ayının birinci gününden önce belediye meclisine sunulacaktır. 5018
sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 18 inci maddesinde, mali
yılbaşından en az yetmiş beş gün önce TBMM'ye sunulacak olan merkezi yönetim
bütçe kanun tasarısına mahalli idarelerin bütçe tahminlerinin de eklenmesi
öngörülmüştür. Bu nedenle, merkezi yönetim bütçe kanun tasarısının sunumuna
yetiştirilebilmesi için, Tasarının 62 nci maddesindeki bütçe hazırlanma
süresinin öne çekilmesi yerinde olacaktır.
"Belediye bütçesine ilişkin esas ve
usuller ile muhasebe ve raporlama standartları, çerçeve hesap planı ile
düzenlenecek raporların şekil, süre ve türleri Maliye Bakanlığının görüşü
alınarak İçişleri Bakanlığı tarafindan çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir" denilmiştir.
20. Tasarının 70 inci maddesine göre
belediye kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında ilgili mevzuatta
belirtilen usullere göre şirket kurabilir. Tasarının 18/i maddesi de bununla
ilgilidir. Belediye bazı hizmetlerini 7l inci maddeye göre işletme tesisi
suretiyle gerçekleştirebileceğinden ayrıca şirket kurmasına gerek
bulunmamaktadır.
Ayrıca belediyelerce şirket kurulması
piyasa ekonomisi kurallarına uygun düşmemekte ve rekabeti bozucu bir etki
yaratmaktadır.
Böyle bir düzenleme açıkça yolsuzluklara
açık bir yapının oluşmasına yol açacaktır. Nitekim bugün yerel yönetimlerdeki
BİT’ler pek çok yolsuzluğun kaynağı durumundadır. Kaldı ki bunların denetimi de
Türk Ticaret Kanunun çerçevesinde olacağından, bir kamu kaynağının kullanımı
açıkça kamunun denetimi dışında da tutulmaktadır.
Belediye şirketlerinin çoğunun kuruluş
sözleşmesinde, belediyelere yasa ile verilen kamu hizmetlerinin belediye
şirketleri tarafından yerine getireceği yazılıdır. Belediyelerin, şirket
kurarak görevlerini bunlar eliyle yürütmesi, bir tür dahili taşeronluk
uygulamasıdır. Yasa ile belediyelere verilen kamu hizmetinin idari bir işlemle
özel hukuk kişisine devredilmesi hukukun genel ilkelerine de, Anayasanın 47 nci
maddesine de aykırıdır. Bir yasama işlemi ile oluşturulan herhangi bir kamu
hizmeti, idari bir işlemle fiilen "özel hukuk kişilerine"
gördürülmektedir. Bu Anayasanın özelleştirmede Kanun arayan 47 nci maddesine
açıkça aykırıdır.
Bu düzenlemenin doğal sonucu,
belediyelerin bütün hizmetlerinin şirketler kurarak verilebilir hale
gelmesidir. Bu düzenleme, belediye şirketleri konusunda halen mevcut olan yoğun
yakınmaları giderici özelliğe haiz değildir. Mahalli müşterek ihtiyaç olarak
adlandırılan her çeşit hizmetin, şirket kurma yoluyla yerine getirilmesine
sınırlama getirilmemiştir. Getirilen bu yasal çerçeve için yerel yönetimlerin,
kamu hizmeti sunan idari birim olma özelliği tümden ortadan kalkabilir.
Belediyelere verilen her türlü görevlerin şirketler aracılığıyla yerine
getirilmesinin yolu açılabilir. Geçmiş dönemde en çok yakınılan şeyin, özel
hukuk hükümlerine tabi belediye şirketlerinin yeterince denetlenememesi sonucu
kamuoyunda usulsüzlük iddialarının yoğunlaşması olduğu ve bu gerçeğin İçişleri
Bakanlığı genelgesine yansıdığı unutulmamalıdır. Halen geçerli olan mevzuatta
hangi alanlarda şirket kurulacağı konu bakımından belirlendiği halde, her
alanda şirket kurulduğu (belediyelerin şirket kurma yetkisinin
sınırlandırılmadığı yorumu ile) ve belediye şirketlerinin bir araya gelerek
yeni bir şirket kurabildikleri, ayrıca vakıfları ve birlikleri aracılığıyla
veya kurulu bir şirketi bağış olarak kabul etmek suretiyle de şirket sahibi
olabildikleri unutulmamalıdır. Bu açıdan yeni yasal düzenlemeler, mevcut
olumsuzlukları giderici hükümler içermemekte, tam tersine olumsuzlukları
artırıcı bir nitelik taşımaktadır.
21. Tasarının "Borç ve alacakların
takas ve mahsubu" başlığını taşıyan 72 nci maddesi ile "Bu madde
gereğince yapılacak mahsup işlemlerine ilişkin esas ve usuller, İçişleri
Bakanlığının olumlu görüşü alınarak, Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılacak
bir yönetmelikle düzenlenir." hükmü getirilmektedir.
Bu hüküm ile belediyenin yerel
yönetimlerden veya merkezi idare kuruluşlarından olan ister özel hukuk ister
kamu hukukundan (vergi, resim, harç) kaynaklansın tüm alacak ve borçları için
zorunlu bir "takas-mahsup sistemi" getirilmektedir. Böyle bir
sistemin anlamı ise şudur: Belediyeleri, yerel yönetimler veya merkezi idare
kuruluşlarından olan hiçbir alacağını nakden veya hesaben tahsil edemeyecekleri
gibi borçlarını da bu şekilde ödemeyeceklerdir. Kaynağı ne olursa olsun bütün
alacak ve borçlar takas-mahsup yoluyla itfa edilecektir.
Söz konusu maddenin gerekçesinde
düzenlemenin amacı; merkezi idarenin belediyeye olan borçları için faiz
ödemediği halde, belediyeden olan alacakları için yüksek oranda faiz alması
nedeniyle ortaya çıkan belediye mağduriyetinin kısmen de olsa giderilmesi
olarak açıklanmıştır. Ancak, bilindiği üzere faiz alacağı ya kanundan ya da
sözleşmeden doğar. Her iki durumda da hak sahibinin hukuken bu alacağı tahsil
yetkisine haiz olduğu açıktır. Kaldı ki, bu konuda maddede herhangi bir
düzenleme de yapılmamıştır.
Düzenleme birikmiş borç/alacak stokunu
tasfiyeye yönelik olmayıp daimidir. Bu şekliyle bütçe prensiplerine aykırıdır.
22. Tasarının 73 üncü maddesinin beşinci
fıkrasının son cümlesinde "Kentsel gelişim projesi kapsamında bulunan mülk
sahipleri tarafindan açılacak davalar, mahkemelerde öncelikle görüşülür ve üç
ay içerisinde karara bağlanır" hükmüne yer verilmiştir. Yapılan bu
düzenleme, "usul hukukuna" ilişkin olduğundan kanun yapma tekniğine
aykırıdır, usul kanunlarında yapılması gereken bir düzenlemedir.
23. Tasarının Geçici 1 inci maddesiyle
bazı istisnalar dışında 1/5000 ölçekli nazım imar planı içinde kalan Hazine
taşınmazları bedelsiz olarak belediyelere devredilmektedir. Hazine taşınmazları
olarak isimlendirilen varlıklar toplumun mülkiyetindedir. Hazine adına kayıtlı
olmaktan amaç budur. Dolayısıyla bu varlıkların toplum yararına kullanılması
gerekir. Bu noktada Devletin yapması gereken buna ilişkin objektif kuralları
koymaktır.
Tasarıdaki düzenleme ise anılan amaçtan
uzaktır. İmar planlarının yapıldığı yerlerde artık kentleşme ve yapılaşma
başlamış hatta tamamlanmıştır. Kent rantlarının oluştuğu bu taşınmazların bir
amaç tanımlamaksızın belediyelere bedelsiz olarak devredilmesi bu rantların herhangi
bir objektif amaç olmaksızın belediyelere aktarılması sonucunu yaratacağından
son derece yanlıştır.
24. Tasarıya Komisyon görüşmeleri
sırasında eklenen bir geçici madde ile belediyeler ve bağlı kuruluşlar ile
sermayesinin yüzde 50'sinden fazlası belediyelere ait şirketlerin 31.05.2004
tarihi itibariyle diğer belediyeler ile kamu kurum ve kuruluşlarından olan kamu
hukuku ve özel hukuka tabi alacakları, bunların diğer belediyeler ile kamu
kurum ve kuruluşlarına olan borçlarına karşılık olmak üzere 6 ay içinde mahsup
edileceği düzenlenmektedir.
Belediyelerin mahsup sonrasında kalan
borçları genel bütçe gelirlerinden her ay ayrılacak paylarından yüzde 40'ı
geçmemek üzere kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilecektir.
Öncelikle bu şekilde bir mahsup işlemi
bütçe prensiplerine ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu
hükümlerine aykırıdır. Böylelikle TBMM'nin bütçe kanunu ile yürütme organına
vermiş olduğu bütçe büyüklüğü, yani ödenek sınırı aşılmış olmaktadır. Bu durum
Anayasanın bütçe ile ilgili hükümlerine de aykırıdır.
Ayrıca belediye paylarından yüzde 40
oranına kadar yapılacak kesintiler belediyeler için ağırdır. Bunun yanında
belediyelerin mahsuplaşma yoluyla yapacakları ödemelerin Vergi Barışı Kanunuyla
36 ay vadeye yayılmış vergi borçlarının ödenme planı ile de ilişkisi
kurulmamıştır.
25. Nüfusu 2.000 altında kalıp da
kaldırılan belediyeler konusunda belde halkına referandum yoluyla başvurmak da
bir çözüm olarak düşünülmelidir. Tasarı bu açıdan eksiktir.
26. Tasarıda; halen belediye başkanı ya da
illerin daimi komisyon üyeliğine seçilen ve atananlar ile Emekli Sandığından
veya diğer sosyal güvenlik kuruluşlarından emekli, yaşlılık veya malullük
aylığı almakta iken, belediye başkanlığına seçilen ve atananların istemeleri
halinde, kendilerinin Emekli Sandığı kapsamına alınmalarına olanak
sağlanmaktadır. Ancak bu uygulama, eski belediye başkanlarını ve illerin daimi
komisyon üyelerini kapsamamaktadır. Böyle bir uygulama, aynı kentlerde farklı
dönemlerde belediye başkanlığı yapmış kişiler açısından haksız sonuçlar
doğuracaktır. Bu eşitsizliğin giderilmemesi halinde, bu tasarının yasalaşıp,
yürürlüğe girmesinden önce görev yapanlar açısından, mağduriyete yol açacaktır.
27. Belediye Kanunu, İl Özel İdaresi
Kanunu ve Büyükşehir Belediye Kanunu tasarılarında çok sayıda yetki ve görev
mükerrerlikleri vardır. Böyle bir düzenleme, tasarılar yasalaştığında pek çok
bürokratik işlemin doğmasına ve bürokraside gereksiz çekişmelere ortam
hazırlayacaktır. Bu tür görev çalışmaları yerel yönetimlerde pek çok bürokratik
soruna ortam hazırlayacaktır.
|
|
M. Akif
Hamzaçebi |
Birgen
Keleş |
Kemal Kılıçdaroğlu |
|
|
Trabzon |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
Enis
Tütüncü |
Osman
Kaptan |
Mehmet
Mesut Özakcan |
|
|
Tekirdağ |
Antalya |
Aydın |
|
|
Ali Kemal
Deveciler |
Ali Kemal
Kumkumoğlu |
Bülent
Baratalı |
|
|
Balıkesir |
İstanbul |
İzmir |
|
|
Gürol
Ergin |
Kazım
Türkmen |
Osman
Coşkunoğlu |
|
|
Muğla |
Ordu |
Uşak |
ALT KOMİSYON RAPORU
Esas No. : 1/766
11.6.2004
PLAN
VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANLIĞINA
Komisyonumuzun 4.3.2004 tarihinde Hükümeti
temsilen İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU ile İçişleri Bakanlığı, Maliye
Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve Devlet Personel Başkanlığı
temsilcilerinin de katılımlarıyla yapmış olduğu 35 inci birleşiminde (1/766)
esas numaralı Belediyeler Kanunu Tasarısı görüşülmeye başlanmış, verilen bir
önerge ile Tasarının daha ayrıntılı bir şekilde incelenmesini teminen alt
komisyon kurulmasına karar verilmiştir.
Alt komisyon, çeşitli tarihlerde, ilgili
kurumların temsilcilerinin de katılımlarıyla yapmış olduğu çalışmaları
tamamlamıştır. Çalışmalarda tali komisyon olan İçişleri Komisyonunun ve
İçtüzüğün 34 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca görüş belirten Avrupa
Birliği Uyum Komisyonunun önerileri de dikkate alınmıştır.
Alt Komisyonumuzca Tasarının;
- Başlığı, 1580 sayılı Belediye Kanununda
olduğu gibi tekil ibare kullanılmasının daha uygun olacağı görüşüyle
"Belediye Kanunu Tasarısı" olarak değiştirilmesi suretiyle,
- 1 inci maddesi, "hukuki
statüsünü" ibaresinin, belediyenin kuruluşu, organları, görev, yetki ve sorumluluklarının
zaten belediyenin hukuki statüsünü oluşturduğu gerekçesiyle ayrıca belirtilmesi
gereksiz görülerek metinden çıkarılması suretiyle,
- 2 nci maddesi aynen,
- 3 üncü maddesi, il belediyesi, ilçe
belediyesi ve kamuoyunda belde belediyesi olarak bilinen belediyelere ilişkin
tanımların ayrı ayrı yapılmasının gerekliliği üzerine açıklanan görüşlerin
ardından yalnızca "belde" tanımının "belediyesi bulunan yerleşim
yerini" şeklinde değiştirilmesi suretiyle,
- 4 üncü maddesi, ilk fıkrasında, genel
nüfus sayımlarının on yılda bir yapılacak olması nedeniyle belediye
kurulmasında nüfus sayımının baz alınmasının yıllarca beklemeyi
gerektirebileceği, Kanunun nüfusla ilgili diğer hükümlerinde son nüfus
sayımının esas alınacağının belirtilmemiş olması karşısında, Kanunda öngörülen
nüfusların tespitinin Devlet İstatistik Enstitüsünce yapılmasına ilişkin bir
hükmün, Birinci Kısmın İkinci Bölümünde yer alan, bazı maddelerdeki çeşitli
kararların uygulanmasıyla ilgili 12 nci maddeye yeni bir fıkra olarak eklenmesi,
bu durumda birinci fıkradaki "Son nüfus sayımına göre" ibaresinin
çıkarılması, ikinci fıkrasında, Kanunda terim birliği sağlamak amacıyla
"yerleşik alanı" ibaresinin "meskun sahası" olarak
değiştirilmesi, üçüncü fıkrasında düzenlenen köylerin ve muhtelif köy
kısımlarının birleşerek belediye kurabilmelerinde aranan kuş uçuşu azami 1.000
metre mesafe şartının, azami 5.000 metre olarak değiştirilmesi ve nüfusları
toplamında öngörülen asgari sayıyı ifade eden "en az 5.000 ve
üzerinde" ibaresinden "en az" ibaresinin gereksiz görülerek
çıkarılması, suretiyle,
- 5 inci maddesi, madde başlığının
"Sınırların tespiti" şeklinde kısaltılması; birinci fıkrasındaki
"belediye meclisi kararıyla" ibaresinin, maddede belediye
sınırlarının nasıl belirleneceğinin düzenlendiği, maddede düzenlenen belediye
sınırlarının tespitine ilişkin prosedürün belediye meclisi kararına bırakıldığı
intibaı uyandırdığı, oysa 6 ncı maddeye göre belediye meclisinin, tespit edilen
sınırlar üzerinde kararını vereceği gerekçesiyle metinden çıkarılması
suretiyle,
- 6 ncı maddesi, birinci fıkrasının ikinci
cümlesinde öngörülen kaymakamın görüşünün alınması hususunun ilk cümlenin
içinde belirtilerek ikinci cümlenin metinden çıkarılması suretiyle,
- 7 nci maddesi, 6 ncı madde paralelinde,
birinci fıkrasının sonundaki kaymakam görüşünün alınmasıyla ilgili ayrı
cümlenin çıkarılarak alınması öngörülen görüşlerin bir arada ifade edilmesini
sağlayan değişikliğin yapılması suretiyle,
- 8 inci maddesi, maddede ayrılma
konusunun değil birleşme ve katılmanın düzenlenmiş olması nedeniyle madde
başlığının "Birleşme ve katılmalar" şeklinde değiştirilmesi, madde
içerisinde geçen "ayrılma" ibarelerinin "katılma" şeklinde
değiştirilmesi; birinci fıkrasının, üç bent halinde düzenlenen birleşme
durumlarının ayrı bentler yerine fıkra içinde toparlanarak ve birleşmede meskun
sahanın dikkate alınacağı hususuna açıklık kazandırılarak ifade edilmesi,
yerleşim yerlerinin meskun sahaları arasında 5.000 metre ve altında mesafe
bulunmasının birleşmiş sayılmalarına yeterli olacağını öngören yeni bir
fıkranın ikinci fıkra olarak maddeye eklenmesi, bir beldenin bazı kısımlarının
komşu bir beldeye katılmasında, nüfusunun 5.000'den aşağı düşmemesini hükme
bağlayan mevcut ikinci fıkrasının birinci fıkradaki düzenleme doğrultusunda
değiştirilmesi ve üçüncü fıkra olarak metinde yer alması, mevcut üçüncü
fıkrasının, katılmalarda taşınır ve taşınmaz mal, hak, alacak ve borçların
devri ve paylaşımının iltihak olunan ve olan yerler arasında düzenlenecek
protokolle belirleneceğini öngören bir içerikte düzenlenmesi ve dördüncü fıkra
olarak yer alması, personel ve kadrolarla ilgili hususun ise, kazanılmış
hakları ilgilendiren bir konu olduğu için kanunda açıkça düzenlenmesi
gerektiğinden, 11 inci maddeye göre tüzel kişiliği kalkacak belediyeleri de
kapsayacak şekilde yeni bir maddede düzenlenerek, ilgili yer olması sebebiyle
Tasarının Üçüncü Kısmının "Belediye Teşkilatı ve Personeli" başlıklı
Birinci Bölümüne 50 nci madde olarak eklenmesi suretiyle,
- 9 uncu maddesi, 6 ve 7 nci maddeler paralelinde,
ikinci fıkrasındaki kaymakam görüşünün, ayrı cümlede ifade edilmesi yerine ilk
cümle içerisinde belirtilmesi suretiyle,
- 10 uncu maddesi, "meclisi"
ibaresinin "belediye meclisi" şeklinde yazılması suretiyle,
- 11 inci maddesi, birinci fıkrasında yer
alan "memur ve işçileri kadro ve pozisyonlarıyla birlikte"
ibaresinin, tüzel kişiliği kalkacak belediyelerin personelinin ve kadrolarının
durumu, 8 inci maddede düzenlenen katılmaları da kapsayacak şekilde ayrı bir
maddede düzenlendiğinden metinden çıkarılması, yine aynı nedenle ikinci
fıkrasının maddeden çıkarılması suretiyle,
- 12 nci maddesi, birinci fıkrasında yer
alan "1 Ocak" ibaresinin, bütçenin hazırlanması ve kabulüyle ilgili
maddeye uygun olması için "ocak ayının birinci" şeklinde değiştirilmesi,
ikinci fıkrasında yer alan "ayrılma" ibaresinin 8 inci madde
paralelinde "katılma" şeklinde değiştirilmesi, "durumuna"
ibaresinin çoğul takısıyla yazılması, yerleşim yerlerinin nüfus tespitinin
Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığınca yapılacağını belirten bir fıkranın
maddeye son fıkra olarak eklenmesi ve madde başlığının bu doğrultuda
"Kararların uygulanması ve nüfus tespiti" şeklinde değiştirilmesi
suretiyle,
- 13 üncü maddesi, son fıkrasındaki
"aidatlarını" ibaresinin, belediyeye ödenmekle yükümlü aidat
olamayacağı, bu adla bir belediye geliri bulunmadığı gerekçesiyle çıkarılması
ve yerine vergi, resim ve harçlarla birlikte belirtilmesi gerektiği düşünülen
"katkı ve katılma paylarını" ibaresinin eklenmesi suretiyle,
- 14 üncü maddesi, belediyenin görev ve
hizmetlerini, değişen ekonomik şartlar ve gereklilikler, kamu yönetimi ve yerel
yönetim anlayışındaki gelişmeler doğrultusunda etkin ve verimli olarak
sunabilmesine imkân vermek, belediyenin hareket kabiliyetini artırmak amacıyla
hizmetleri kendisi dışındaki kurum ve kuruluşlara ve özel sektöre gördürerek
yerine getirebileceğini vurgulamak için, birinci ve ikinci fıkralarında geçen
"yapar" ibaresinden sonra "veya yaptırır" ibaresinin,
üçüncü fıkrasında geçen "yapabilir" ibaresinden sonra "veya yaptırabilir"
ibaresinin eklenmesi ve üçüncü fıkrada okul binaları ile ilgili yazımda
redaksiyon yapılması, altıncı fıkrasına "sorumluluk" ibaresinin
eklenmesi, mücavir alanlara da belediye meclisi kararıyla hizmet
götürülebilmesine imkân veren yeni bir fıkranın son fıkra olarak eklenmesi
suretiyle,
- 15 inci maddesi, (d) bendine tarh,
tahakkuk ve tahsili yapılacaklar arasına, vergi, resim ve harçlarla birlikte
belirtilmesi gereken katkı ve katılma paylarının eklenmesi, (e), (f) ve (j)
bentlerinde geçen "belediye sınırları içinde" ibaresinin, 14 üncü
madde uyarınca belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanı zaten belediye
sınırlarını kapsadığından, belediyenin yetki ve imtiyazlarında bu hususta
ayrıca bir belirtme yapmaya gerek görülmemesi nedeniyle metinden çıkarılması,
(e) bendinde "kullanılmış su" ifadesi yerine "atık su"
ifadesinin kullanılması, (g) bendine, hafriyat toprağı ve moloz döküm
alanlarının, kum, çakıl, odun ve kömür depolama yerlerinin belirlenmesi ve
bunların taşınmasında çevre kirliliği oluşturmayacak tedbirlerin alınmasına
yönelik hükümlerin eklenmesi, (h) bendinden, belediyenin taşınır malları her
yerden alabilmesi gerektiği düşüncesiyle "taşınır ve" ibaresinin
çıkarılması ve bende taşınmaz malları tahsis etmek ve kamulaştırmak yetkilerinin
eklenmesi, (j) bendindeki, gerçek ve tüzel kişilerin hal açmasına izin verme
yetkisinin terminal, fuar alanı, yat limanı ve mezbaha için de geçerli
kılınması, bendin başında toptancı ve perakendeci halleri zaten
belirtildiğinden sonraki hal ibaresinin çıkarılması, kurdurma yetkisinin
bentteki yerlerin hepsini kapsayacak şekilde eklenmesi, (l) bendindeki, anlaşma
yoluyla tasfiye edilecek parasal sınırın, yeterli olmayacağı gerekçesiyle 25
milyara yükseltilmesi ve bendin redaksiyona tâbi tutulması, (m) bendinin sonuna
denetleme yetkisinin eklenmesi, izinsiz satış yapan seyyar satıcıların
faaliyetten men edilmesine ilişkin yeni bir bendin (n) bendi olarak eklenmesi;
ikinci fıkrada, toplu taşıma hatlarının kiralanmasıyla ilgili hususun
düzenlemeye eklenerek fıkranın yeniden yazılması; büyükşehir ve diğer
belediyelerin yatırımları teşvik edebilmeleri amacıyla almaları gereken vergi,
resim, harç, katkı ve katılma payında ve belediyece sunulan hizmetler
karşılığında alınan ücretlerde indirim uygulayabilmelerine imkân veren yeni bir
fıkranın madde metnine üçüncü fıkra olarak eklenmesi; büyükşehir ve il
belediyelerinin il düzeyinde turizm ve ticaret gibi belli alanlarda yapılan
yatırımların ve üniversitelerin alt yapı çalışmalarını yapmasına imkân veren
yeni bir fıkranın dördüncü fıkra olarak eklenmesi; son fıkrasında,
haczedilemeyecekler arasından belediye vergi, resim ve harçlarının çıkarılması
suretiyle,
- 16 ncı maddesi, madde başlığının
"Belediyeye tanınan muafiyetler" şeklinde değiştirilmesi ve
muafiyetler arasına katılma payının da eklenmesi suretiyle,
- 17 nci maddesi, ikinci fıkrasında fahri
üyelikte büyükşehir belediye meclisinin hariç tutulması ve üçüncü fıkrasında
redaksiyon niteliğinde değişiklik yapılması, belediye meclisi toplantılarına
katılım ve söz hakkı verilmesi konusunda bir sınırlandırma yapılmasının verimli
ve düzenli bir çalışma sistemi sağlanması için gerekli görüldüğü, mahalle
muhtarları ile meslek kuruluşları, üniversiteler, sendikalar ve sivil toplum
örgütlerinin temsilcilerinin yalnızca kararların kotarıldığı ihtisas komisyonu
toplantılarına katılmaları ve görüş bildirmelerinin daha isabetli olacağı
gerekçesiyle meclis toplantılarına katılmalarına ilişkin hükmün fıkra
metinlerinden çıkarılması, bu haliyle ikinci ve üçüncü fıkraların madde
metninden çıkarılması ve yapılan değişikliklerle birlikte ilgisi nedeniyle 24
üncü maddeye beş ve altıncı fıkralar olarak eklenmesi suretiyle,
- 18 inci maddesi, (d) bendi, tahville
birlikte "diğer borçlanma yöntemleri" ibaresinin zikredilmesinin
uygun olacağı düşüncesiyle bu ibarenin bende eklenmesi, (e) bendi, redaksiyon
yapılması, (h) bendi, 15 inci maddenin (l) bendine uygun olarak tasfiyesine
karar verilebilecek alacakların vergi, resim ve harçlar dışında kalan alacaklar
olabileceğine ilişkin hüküm eklenmesi ve parasal sınıra ilişkin yapılan
değişikliğe paralel olarak anlaşma yoluyla tasfiyesine karar verilecek parasal
sınırların artırılması, (i) bendi, belediyelerin hizmet ve görev alanlarında
ihtiyaç duyduklarında şirket kurabilecekleri, bu durumda bu tür şirketlere
katılmanın da doğal olduğu, ancak uygulamada kötü yönetim veya başka sebeplerle
iflas etme noktasına gelen ya da işlevsiz duruma düşmüş şirketlere de ortak
olma imkânı verilmesinin doğru olmayacağı gerekçesiyle kurulmuş veya kurulacak şirketlere
ortak olmayı önlemek amacıyla "kurulmuş ve kurulacak ortaklıklara
katılmaya veya" ibaresinin kurdukları ortaklıklardan ayrılabilmelerini
sağlamaya dönük olarak "veya bu ortaklıklardan" şeklinde
değiştirilmesi, (l) bendinde, "İçişleri Bakanlığı tarafından
belirlenecek" ibaresinin, norm kadronun belirlenmesinin ilgili maddede
düzenlenmiş olması nedeniyle metinden çıkarılması, (p) ve (r) bentlerinin
birleştirilerek ve 73 üncü madde göz önüne alınarak takas etme hususunun
çıkarılıp yeniden yazılması, İçişleri Bakanlığı izninin yalnızca yurt dışındaki
belediyeler ve mahallî idare birlikleriyle ilişkilerde aranmasının öngörülmesi,
ulusal alanda bu iznin öngörülmemesi, sonraki bentlerin teselsül ettirilmesi,
15 inci maddede yapılan değişiklik doğrultusunda mücavir alanlara hizmet
götürülmesine karar verme yetkisinin yeni (t) bendi olarak eklenmesi suretiyle,
- 19 uncu maddesi, üçüncü fıkrasında geçen
"bulunmaması" ibaresinin "katılamaması" olarak
değiştirilmesi ve son fıkradaki yönetmelikle düzenlenecek belediye meclisi
çalışmalarına katılımın eklenmesi suretiyle,
- 20 nci maddesi, üçüncü fıkrasından mutat
toplantı yeri dışındaki bir yerde toplanma halinde mülki idare amirine önceden
bilgi verme şartının kaldırılması, mutat toplantı yeri dışında toplanmada,
belirlenecek yere belediye sınırları içinde olması şartının getirilmesi, son
fıkrasına belediye meclisi toplantılarının sesli cihazlarla da kaydedilebilmesi
hükmünün eklenmesi suretiyle,
- 21 inci maddesi, birinci fıkradaki
"yollarla" ibaresinin "yöntemlerle" olarak değiştirilmesi
ve ikinci fıkrasındaki çoğunluğun önüne "salt" ibaresinin eklenmesi
suretiyle,
- 22 nci maddesi, ilk fıkrasına, belediye
meclisinin toplantı ve çalışma düzeniyle ilgili hükümlerde geçen "salt
çoğunluk" kavramının, uygulamada tereddütlere yer vermeyecek şekilde TBMM
İçtüzüğündeki tanıma uygun şekilde ifade edilmesi, beşinci fıkrasında yer alan
çekimser oy kullanılamayacağına ilişkin hükmün çıkarılması ve bu doğrultuda
oylama şekillerinin kabul, ret ve çekimser olarak belirtilmesi suretiyle,
- 23 üncü maddesi, üçüncü fıkrasında,
belediye başkanının idari yargıya başvurma yetkisiyle ilgili ikinci fıkrasında,
iptal ve yürütmeyi durdurma istemlerini kapsadığından ve mülki idare amirinin
idari yargıya gitme yetkisinde kullanıldığından "iptalini ve
yürütülmesinin durdurulmasını" ibaresinin çıkarılarak "aleyhine"
ibaresinin eklenmesi, belediye başkanının ısrar edilerek kesinleşen kararlar
aleyhine idari yargıya başvurabileceğine açıklık kazandırılması suretiyle,
- 24 üncü maddesi, ikinci fıkrasının, plan
ve bütçe ile imar komisyonlarının il, ilçe ve nüfusu 10.000'i aşan
belediyelerde zorunlu olarak kurulacağına ilişkin düzenleme yapılarak
değiştirilmesi, üçüncü ve dördüncü fıkralarının birleştirilmesi ve
komisyonların toplanma ve görüşme sürelerinde değişiklik yapılması ve son
fıkrasına komisyon raporlarının bedelinin maliyetini aşmamak üzere
belirleneceğinin vurgulanması ve maddeye, 17 nci maddede yapılan değişiklik
doğrultusunda iki fıkranın beşinci ve altıncı fıkralar olarak eklenmesi
suretiyle,
- 25 inci maddesi, denetim komisyonunun
10.000'in üzerindeki belediyelerin yanı sıra il ve ilçe belediyelerinde de
oluşturulacağına ilişkin bir hükmün eklenmesi suretiyle,
- 26 ncı maddesi, dördüncü fıkrasının
beşinci fıkrasıyla birleştirilerek, faaliyet raporunun sunulma zamanı ile
ilgili hususun 55 inci maddede de yer verildiğinden metinden çıkarılması, bu
doğrultuda son fıkrasında atıf yapılan fıkranın dördüncü fıkra olarak
değiştirilmesi suretiyle,
- 27 nci maddesi, başkan ve meclis üyelerinin
görüşmelere katılamayacağı durumlar arasına evlatlıklarla ilgili işlerin de
eklenmesi suretiyle,
- 28 inci maddesi, madde başlığından
"Belediye" kelimesinin çıkarılması, belediye ve bağlı kuruluşlarında
taahhüde girilemeyecek sürenin belediye meclisi üyeleri için iki yıl olarak
öngörülmesi ve ifadeye açıklık kazandırmak amacıyla redaksiyona tâbi tutulmak
suretiyle,
- 29 uncu maddesi, birinci fıkrasına
belediye meclisi üyeliğinden istifa dilekçesinin nasıl işlem göreceğiyle ilgili
bir düzenlemenin ve ikinci fıkrasına "çoğunluğuyla" ibaresinin önüne
"salt" ibaresinin eklenmesi suretiyle,
- 30 uncu maddesi, (a) bendinde,
"meclisin görevini yapmaktan çekinmesi" ifadesinin netleştirilmesi
amacıyla değiştirilmesi, (b) bendinin siyasi konuları görüşmenin fesih nedeni
sayılmaması amacıyla değiştirilmesi, üyelerden yarısından fazlasının
tutuklanması durumunun fesih nedenleri arasına eklenmesi suretiyle,
- 31 inci maddesi, madde başlığının
"Boşalan meclisin görevinin yerine getirilmesi" şeklinde değiştirilmesi,
(b) bendindeki üyelerin yarıdan fazlasının tutuklanması durumunun ayrı bir bent
olarak düzenlenmesi, (c) bendinin "İçişleri Bakanı tarafından"
ibaresinin çıkartılması ve (d) bendi olarak teselsül ettirilmesi suretiyle,
- 32 nci maddesi, madde başlığının
kısaltılması ve içeriği tam olarak yansıtması amacıyla "Huzur ve izin
hakkı" şeklinde değiştirilmesi, birinci fıkrasının, meclis üyelerinin
ihtisas komisyonu toplantıları için de huzur hakkı alabilmesinin sağlanması,
ödemenin kesin olarak yapılacağının vurgulanması amacıyla
"ödenebilir" ibaresinin "ödenir" olarak değiştirilmesi,
huzur hakkının üst sınırının belirtilmesi gereğinden hareketle belediye başkanı
ödeneğinin belli bir oranına endekslenmesi, İçişleri Bakanlığının belirlemesine
gerek kalmaması nedeniyle Bakanlıkla ilgili ibarenin çıkarılması suretiyle,
- 33 üncü maddesi, (a) bendinin, nüfusu
100.000'i aşan belediyelerde de encümen üye sayısının il belediyelerinde olduğu
gibi dokuz üyeden oluşmasının sağlanması suretiyle,
- 34 üncü maddesi, (f) bendinin, 18 inci
maddenin (h) bendinde yapılan değişiklik paralelinde, tasfiyesine karar
verilebilecek alacakların vergi, resim ve harçlar dışında kalan alacaklar
olacağına ilişkin hüküm eklenmesi ve parasal sınırın yükseltilmesi, (g)
bendinde yer alan "takas" ibaresinin teknik olarak doğru ifade
edilmesi amacıyla "trampa" seklinde değiştirilmesi suretiyle,
- 35 inci maddesi, ikinci fıkrada geçen
çoğunluğun salt çoğunluk olduğunun belirtilmesi ve 27 nci maddedeki değişiklik
paralelinde encümen üyelerinin görüşmelere katılamayacağı durumlar arasına
evlatlıklarla ilgili işlerin de eklenmesi suretiyle,
- 36 ncı maddesi, belediye encümeni
üyelerinin ödeneklerinin azaltılarak nüfusu 50.000'e kadar olan belediyelerde
5.000'den 3.000'e düşürülmesi, nüfusu 50.000'in üzerindeki belediyelerde ise
10.000'den 6.000'e indirilmesi suretiyle,
- 37 nci maddesi, ikinci fıkrasının,
faaliyet raporu yeterli görülmeyerek düşürülen belediye başkanlarının bir
sonraki yerel seçimlerde aday olamayacakları hükmünün seçilme hakkına getirilen
bir sınırlandırma olması nedeniyle yerinin bu Kanun olmadığı, ayrıca Anayasaya
aykırılığının ciddi şekilde tartışma konusu yapılabileceği gerekçeleriyle
metinden çıkarılması ve üçüncü fıkrasının redaksiyona tâbi tutulması suretiyle,
- 38 inci maddesi, (c) bendinin, temsil
görev ve yetkisinin daha düzgün ifade edilmesi amacıyla yeniden yazılması, (k)
bendine, denetim yetkisi kapsamında işletmelerin de bulunduğunun vurgulanması
bakımından "işletmelerini" ibaresinin eklenmesi suretiyle,
- 39 uncu maddesi, birinci fıkrasında yer
alan "son resmî nüfus sayımına veya tespitine göre" ibaresinin
metinden çıkarılması, nüfusu 5.000'e kadar olan beldelerin başkanlarının
gösterge rakamının 30.000'den 40.000'e yükseltilmesi; belediye başkanının ödeneğinin
kesilmemesi için görevden ayrılış ve başlangıç tarihini mülki amire bildirmesi
şartını içeren ikinci fıkranın yeniden düzenlenerek belediye başkanının izinli,
görevli ve hasta olduğu sürelerde ödeneğinin kesilmeyeceğinin öngörülmesi;
üçüncü ve dördüncü fıkraların, emeklilikle ilgili hususların T.C. Emekli
Sandığı Kanununda düzenlenmesi gereğinden hareketle ve Tasarıda söz konusu
Kanunda değişiklik de öngörülmüş olduğundan düzenlemelerin Tasarının ilgili
maddesinde yapılması amacıyla metinden çıkarılması; belediye başkanlarının daha
sonra memuriyete dönmeleri veya başlamalarında başkanlıkta geçen sürelerinin
değerlendirilmesiyle ilgili beşinci fıkrasında daha net bir ifadeye
kavuşturulmasına yönelik değişiklik yapılması; son fıkrasının, sosyal hak ve
yardımlardan yararlanma konusunun 657 sayılı Kanunun vurgulanarak
netleştirilmesi suretiyle,
- 40 ncı maddesi, aynen,
- 41 inci maddesi, birinci fıkrasına,
stratejik planın yıllık dilimlerini oluşturan çalışma programının ilgili olduğu
yılbaşından önce hazırlanacağını belirten bir hükmün eklenmesi; son fıkrasında
yıllık çalışma programının bütçeden önce görüşüleceğinin vurgulanması
suretiyle,
- 42 nci maddesi, belediye başkanına
yetkilerinin hepsini değil bir kısmını uygun gördüğü takdirde devredebilmesine
yönelik olarak yeniden düzenlenmesi suretiyle,
- 43 üncü maddesi, madde başlığının
"İhtilaf hali" şeklinde değiştirilmesi ve 27 ve 35 inci maddelere
paralel olarak evlatlıklarla ilgili işlerin, eklenmesi; ikinci fıkrasının, söz
konusu durumda Türk Ceza Kanununun ilgili hükümlerinin zaten uygulanacağı
gerekçesiyle metinden çıkarılması suretiyle,
- 44 üncü maddesi, ikinci fıkraya,
belediye meclisinin feshine neden olan eylem ve işlemlere katılma durumunun da
başkanlığı sona erdiren bir hal olarak (d) bendiyle eklenmesi, bentlerden sonra
yer alan "durumlarından" ibaresinin "Hallerinden" olarak,
"duyurusu" ibaresinin "başvurusu" olarak değiştirilmesi
suretiyle,
- 45 inci maddesi, üçüncü fıkrasının,
Büyükşehir Belediye Kanunu Tasarısında başkan vekilliğiyle ilgili özel hüküm
bulunduğu ve boşalma halinde Büyükşehir ilçe ve ilk kademe belediye
başkanlarının da başkan olabilmelerine imkân verilmesi amacıyla maddeden
çıkarılması suretiyle,
- 46 ncı maddesi, aynen,
- 47 nci maddesi, birinci fıkrasından
"İçişleri Bakanı" ibaresinin metinden çıkarılması, ikinci
fıkrasındaki görevden uzaklaştırma önleminin gözden geçirme süresinin üç aydan
iki aya indirilmesi, üçüncü fıkrasında ve son fıkrasında redaksiyon yapılması
suretiyle,
- 48 inci maddesi, belediye teşkilatında
yazı işleri, mali hizmetler, fen işleri ve zabıta birimlerinin zorunlu olarak
oluşturulacağının anlaşılmasını sağlayacak biçimde birinci fıkrasının yeniden
yazılması ve norm kadro sisteminin belirlenmesinin personel istihdamıyla ilgili
maddede belirtilmiş olması nedeniyle "İçişleri Bakanlığı tarafından
belirlenecek" ibaresinin metinden çıkarılması, ikinci fıkrasının, ihtiyari
birimlerin oluşturulmasının mahallî özellikler ve gerekliliklere göre norm
kadroya uygun şekilde olacağı hususuna açıklık kazandırmak suretiyle,
- 49 uncu maddesi, birinci fıkrasında yer
alan "diğer kamu görevlileri" ibaresinin, bu görevlilerin hakim ve
savcılar, Türk Silahlı Kuvvetleri personeli gibi özel personel kanunları
bulunan kamu personelini ifade etmesi nedeniyle metinde geçmemesi gerektiği, bu
fıkra maddede bulunmasa bile belediyede zaten memur ve işçi
çalıştırılabileceği, "diğer kamu görevlileri" ifadesinden sözleşmeli
personel kastediliyorsa madde içerisinde sözleşmeli personel
çalıştırılabilmesine imkân veren düzenlemenin yer almasının yeterli olduğu
gerekçeleriyle birinci fıkranın metinden çıkarılması, norm kadro
belirlenmesinde Devlet Personel Başkanlığının da yer alması, İçişleri Bakanlığı
ve Devlet Personel Başkanlığının yalnızca norm kadro ilke ve standartlarını
belirlemesi, buna uygun olarak kadro çalışmalarının belediyelerce yapılması
benimsenerek birinci fıkra olarak düzenlenmesi, sözleşmeli personel
çalıştırılmasına ilişkin üçüncü ve dördüncü fıkraların birleştirilerek,
sözleşmeli personelin 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası uyarıca
mı, yoksa bunun harici bir statüde mi oluşturulacağının açık olmaması, özlük
haklarına ilişkin temel hususların belirtilmemiş olması nedenleriyle ve bu
düzenlemeler karşısında belediyenin ileride idari yargı karşısında güç durumlarda
kalabileceği endişeleriyle sözleşmeli personel çalıştırılması ile ilgili
hükümlerin yeniden düzenlenmesi suretiyle, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında
görev yapan memurların belediyede geçici görevlendirilmesi ile ilgili fıkranın
uygulamada sorun doğurabileceği endişesiyle bazı hususlarına açıklık
getirilmesi, belediye başkan vekilliğine belediye meclisi üyeleri arasından
atama yapılmasının hak oluşturmayacağının ilgili fıkrada vurgulanması, personel
harcamalarının bütçedeki oran sınırlamasıyla ilgili fıkraya beklenmeyen ücret
artışları karşısında kanuni sınıra gelinceye kadar yeni personel alımının
yapılamayacağının eklenmesi ve fıkradaki sınırlamalara uymayan belediye
başkanlarına yaptırım öngörülmesi suretiyle,
- 8 inci madde uyarınca katılma sonucu
tüzel kişiliği sona eren belediyeler ile 11 inci maddeye göre köye
dönüştürülecek ve tüzel kişiliği kalkacak belediyelerin personel ve
kadrolarıyla ilgili konunun, kazanılmış hakları ilgilendiren bir husus olduğu
için kanunda açıkça düzenlenmesi gerektiğinden, yeni bir maddede düzenlenerek
ilgili yer olması sebebiyle Üçüncü Kısmın "Belediye Teşkilatı ve
Personeli" başlıklı Birinci Bölümüne 50 nci madde olarak eklenmesi
suretiyle,
- 50 nci maddesi, birinci fıkrasının,
belediye teşkilatıyla ilgili 48 inci maddede gerekli düzenlemenin yer alması
nedeniyle gereksiz görülerek çıkarılması, fiilen zabıta hizmetlerinde görev
alanlara da 51 inci maddenin son fıkrasına paralel olarak fazla çalışma ücreti
ödenebilmesine imkân veren yeni bir fıkranın son fıkra olarak metne eklenmesi
suretiyle 51 inci madde olarak,
- 51 inci maddesi, birinci fıkrasının,
belediye teşkilatıyla ilgili 48 inci maddede gerekli düzenlemenin yer alması
nedeniyle gereksiz görülerek çıkarılması, ikinci fıkrasında, fazla çalışma
ücreti üst sınırının belediye meclisi kararı yerine yılı bütçe kanununda
belirlenen üst sınır olarak değiştirilmesi suretiyle 52 nci madde olarak,
- 52 nci maddesi, 53 üncü madde olarak
aynen,
- 53 üncü maddesi, 54 üncü madde olarak
aynen,
- 54 üncü maddesi, Kamu Mali Yönetimi ve
Kontrol Kanununda iç ve dış denetimin nasıl ve kimler tarafından yapılacağının
belirtilmiş olması nedeniyle ikinci fıkrasının, iç ve dış denetiminin söz
konusu Kanun hükümleri uyarınca yapılacağı yönünde yeniden düzenlenmesi, üçüncü
fıkrasına, malî işlemler dışında kalan diğer idarî işlemlerin, idarenin
bütünlüğüne ve kalkınma planı ve stratejilerine uygunluğu açısından İçişleri
Bakanlığı tarafından denetlenmesi yanı sıra belediye başkanı veya
görevlendireceği elemanlar tarafından da denetlenebilmesini sağlamaya dönük bir
ibare eklenmesi, dördüncü fıkrasında redaksiyon yapılması suretiyle, 55 inci
madde olarak,
- 55 inci maddesi, birinci fıkrası,
belediye borçlarının durumunun da faaliyet raporunda gösterilmesi gerekli
görülerek buna ilişkin hükümlerin eklenmesi suretiyle, 56 ncı madde olarak,
- 56 ncı maddesi, birinci fıkrasında geçen
hukuk hakiminin sulh hukuk hakimi olarak netleştirilmesi, ikinci fıkranın (b)
bendinde geçen "Bu nedenle" ibaresinin metinden çıkarılması
suretiyle, 57 nci madde olarak,
- 57 nci maddesi, atıf yapılan Kanunun
sayısının yazılması suretiyle, 58 inci madde olarak,
- 58 inci maddesi, (c) bendinde geçen
"aktarılacak ödenekler" ibaresinin genel ve özel bütçeli idarelerden
belediyelere ödenek aktarılmasının mümkün olmaması nedeniyle "yapılacak
ödemeler" şeklinde değiştirilmesi, (f) bendinde geçen kiranın, (d)
bendinde de belirtilmiş olması nedeniyle metinden çıkarılması suretiyle, 59
uncu madde olarak
- 59 uncu maddesi, (f) bendinde,
"birliklerle" ibaresinden önce gelmek üzere "katıldığı"
ibaresinin eklenmesi, (h) bendindeki "ücretler" ibaresinin
"ödemeler" şeklinde değiştirilmesi, (i) bendindeki "sosyal
yardım" ibaresinin daha kapsayıcı olacağı gerekçesiyle "sosyal hizmet
ve yardım" şeklinde değiştirilmesi, (l) bendindeki "ücretleri"
ibaresinin de "hizmetleri karşılığı yapılan ödemeler" şeklinde
değiştirilmesi, (m) bendindeki "diğer" ibaresinin çıkarılması, şartlı
bağışların kabulünde bazı giderlerin yapılması gerektiğinden buna ilişkin bir
hükmün (r) bendi olarak metne eklenmesi, imar düzenleme giderlerinin ve her
türlü proje giderlerinin de belirtilmesinin uygun olacağı gerekçesiyle buna
ilişkin (s) ve (t) bentlerinin metne eklenmesi suretiyle, 60 ıncı madde olarak,
- 60 ıncı maddesi, birinci fıkrasında,
Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu uyarınca bütçelerin üç yıllık gelir ve
gider tahminlerini göstermesi benimsendiğinden belediye bütçesinin de üç yıllık
öngörüyle hazırlanacağını belirten değişiklik yapılmak suretiyle 61 inci madde
olarak,
- 61 inci maddesi, belediye bütçesinin
encümene sunulma zamanının bir ay ileriye alınması, Kamu Malî Yönetimi ve
Kontrol Kanunu uyarınca vurgulanması gereken bazı hususların metne aktarılması
suretiyle 62 nci madde olarak,
- 62 nci maddesi, maddenin 5018 sayılı
Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 31 inci maddesiyle uyumlu hale gelmesi
amacıyla yeniden düzenlenmesi suretiyle 63 üncü madde olarak,
- 63 üncü maddesi, 64 üncü madde olarak
aynen,
- 64 üncü maddesi, muhasebe ve raporlama
standartları, çerçeve hesap planı ve düzenlenecek raporların şekil süre ve
türleriyle ilgili düzenlemenin Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununda yer
almasından dolayı metinden çıkarılması, ancak muhasebeye ilişkin işlemlerle
ilgili düzenleme yapma yetkisini muhafaza edecek bir ibarenin eklenmesi
suretiyle, 65 inci madde olarak,
- 65 inci maddesi, 66 ncı madde olarak
aynen,
- 66 ncı maddesi, madde başlığına içeriğe
uygun olarak "hizmet" ibaresinin eklenmesi, "belediyeye bağlı
kurum ve kuruluşlarda" ibaresinden "kurum ve" kelimelerinin
çıkarılması, "benzeri teknolojik ürünlerin" ibaresindeki
"benzeri" kelimesinin "diğer" olarak değiştirilmesi
suretiyle, 67 nci madde olarak,
- 67 nci maddesi, (a) bendi aynen, (b)
bendinin metinden çıkarılması, İller Bankasıyla ilgili (d) bendinin (b) bendi
olarak kabul edilmesi, (e) bendinin ikinci cümlesinin çıkarılarak (c) bendi
olarak kabul edilmesi, (c) bendinin, borçlanmaya sınır getiren hükmün mevcut
borçla ilişkilendirilmeksizin gelir kriterine bağlanması, her bir belediye
için, getirilen limitin on puan üzerine kadar borçlanabilmesinde Bakanlar
Kuruluna yetki verilmesi, İller Bankasından yatırım programında yer alan
projeler için yapılan borçlanmalar ile diğer bazı projelerin finansmanında
borçlanma sınırlaması uygulanmayacağının öngörülerek (d) bendi olarak kabul
edilmesi suretiyle, 68 inci madde olarak,
- 68 inci maddesi, ikinci fıkrasından,
belediyenin yapı kooperatiflerine katılabilmesine izin veren hükmün çıkarılması
suretiyle, 69 uncu madde olarak,
- 69 uncu maddesi, "sermaye
şirketi" ibaresinden "sermaye" kelimesinin çıkarılması
suretiyle, 70 inci madde olarak,
- 70 inci maddesi, ikinci fıkrasının,
denetimle ilgili 54 üncü maddenin dördüncü fıkrasında işletmelerin denetimiyle
ilgili hüküm yer alması sebebiyle metinden çıkarılması suretiyle, 71 inci madde
olarak,
- 71 inci maddesi, birinci fıkrasının,
"merkezi idare" ibaresinin çıkarılarak 4749 sayılı Kanun kapsamındaki
Hazine alacakları hariç olmak üzere, kapsamın tüm kamu kesimini içerecek
şekilde genişletilmesi, kurumlar arasında borç-alacak ilişkilerinin sağlıklı
bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla mahsupla birlikte takas işleminin
de kapsama dahil edilmesi ve buna uygun olarak madde başlığına
"takas" ibaresinin eklenmesi suretiyle, 72 nci madde olarak,
- 72 nci maddesi, madde başlığının "Kentsel
dönüşüm ve gelişim alanı" olarak değiştirilmesi, madde içindeki ifadelerin
başlığa uygun olarak değiştirilmesi, birinci fıkrasının, kentsel dönüşüm ve
gelişim projesi uygulayabilecek belediyelere ilişkin nüfus şartının 100.000'den
50.000'e indirilmesi ve il belediyeleri ile büyükşehir belediye sınırları
içindeki ilk kademe ve ilçe belediyelerinin de kapsama dahil edilmesi, deprem
riskine karşı tedbirler alma amacının da proje kapsamına alınması, ikinci
fıkrasının ikinci cümlesinin Büyükşehir Belediyesi Kanunu Tasarısında
düzenlenmiş olması nedeniyle metinden çıkarılması, proje alanlarında yıkılarak
yeniden yapılacak münferit yapılarda ilgili resim ve harçların dörtte bir
oranında alınmasını öngören yeni bir hükmün üçüncü fıkra olarak metne eklenmesi,
üçüncü fıkrasının, dördüncü fıkra olarak proje alanına ilişkin yüz bin
metrekare şartının elli bine indirilmesi, ayrıca projenin imar planı veya imar
ıslah planı yapılmış alanlarda ilan edilmiş olması halinde öngörülen yapılaşma
oranı ve binaların yaşına ilişkin ikinci cümlesinin metinden çıkarılması
suretiyle, 73 üncü madde olarak,
- 73 üncü maddesi, ikinci fıkrasındaki
"şehir" ibaresinin 18 inci maddenin (p) bendindeki gibi
"kent" olarak değiştirilmesi suretiyle, 74 üncü madde olarak,
- 74 üncü maddesi, (b) bendinde,
taşınmazlarla ilgili hususun (d) bendinde düzenlenmiş olması nedeniyle
"bina ve tesisler ile arsa" ibaresinin metinden çıkarılması,
"hizmetlerin" ibaresinden önce gelmek üzere "asli görev"
ibaresinin eklenmesi "görevlendirebilir" ibaresinin "temin
edebilir" şeklinde değiştirilmesi, (c) bendinde, ortak hizmet projeleri
gerçekleştirilebilecek dernek ve vakıfların kamu yararına çalışan dernekler ve
Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınmış vakıflar olması şartı getirilmesi,
(d) bendinde, "hizmetlerinde" ibaresinden önce gelmek üzere
"asli görev ve" ibaresinin eklenmesi, taşınmazların diğer kamu kurum
ve kuruluşlarına kiraya verilebilmesini sağlayan bir hüküm ile söz konusu
taşınmazların kamu konutu ve sosyal tesis olarak kullanılamayacağını öngören
bir hükmün eklenmesi suretiyle, 75 inci madde olarak,
- 75 inci maddesi, tali komisyon olan
İçişleri Komisyonunun kabulü dikkate alınarak noterlerin de Kent Konseyinde yer
alacaklar arasında zikredilmesi suretiyle, 76 ncı madde olarak,
- 76 ncı maddesi, "sosyal
yardım" ibaresinin daha kapsayıcı olması bakımından "sosyal hizmet ve
yardım" olarak değiştirilmesi suretiyle, 77 nci madde olarak,
- 77 nci maddesi 78 inci madde olarak
aynen,
- 78 inci maddesi, madde başlığının
içeriğine uygunluğu sağlama amacıyla "Belediye tasarrufundaki yerler"
şeklinde değiştirilmesi, "yıkılmış kale ve kulelerin boş arsaları"
ibaresinden işgal edilerek dolu hale getirilmiş alanların da belediye
tasarrufunda olduğunun vurgulanması amacıyla "boş" ibaresinin
metinden çıkarılması, deniz, nehir ve gölden doldurma suretiyle kazanılan
alanların kıyı mevzuatına uygun şekilde kullanılması şart koşularak Maliye
Bakanlığınca belediyelerin, büyükşehirlerde büyükşehirlerin tasarrufuna
bırakılacağını öngören düzenlemenin ikinci fıkra olarak düzenlenmesi suretiyle,
79 uncu madde olarak,
- 79 uncu maddesi 80 inci madde olarak
aynen,
- 80 inci maddesi, 81 inci madde olarak
aynen,
- 81 inci maddesi, lehe takdir edilen
avukatlık ücretinin ve dağıtımının 2.2.1929 tarihli ve 1389 sayılı Kanun
çerçevesinde gerçekleştirileceğinin vurgulanması suretiyle, 82 nci madde
olarak,
- 82 nci maddesi, 83 üncü madde olarak
aynen,
- 83 üncü maddesi, içerisinde Belediye
Kanununa aykırı hükümler bulunduğu takdirde Belediye Kanununun uygulanacağı
belirtilen kanunlar arasına 657 sayılı Kanunun eklenmesi suretiyle, 84 üncü
madde olarak,
- 84 üncü maddesi, belediye başkanlarının
ve bu görevde bulunmuş olanların emeklilikleriyle ilgili hükümlerin, 39 uncu
maddede yapılan değişiklikler de dikkate alınarak, 5434 sayılı Kanunun ilgili
hükümleri karşısında tekrara ve çelişkiye yol açmayacak bir şekilde
düzenlenmesi amacıyla 5434 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin (II) işaretli
fıkrasının değişik (n) bendinde yapılan değişikliğin 85 inci madde olarak, ek
48 inci maddesinde yapılan değişikliğin de 86 ncı madde olarak düzenlenmesi
suretiyle,
- 85 inci maddesi, belediye başkanlarının,
belediye meclisi ve il genel meclisi üyelerinin görevlerinden ayrılmadan
milletvekili seçimlerinde aday olabilmelerine imkân veren düzenlemenin,
belediye başkanlarının mevcut görevlerinin garantisiyle milletvekili adayı
olabilmelerinin adaylığı yoğun şekilde teşvik edeceği, başkanlıkları sona
ermeden seçime girmeleri halinde belediye imkânlarının seçim sürecinde
istenilmeyen şekillerde kullanılabileceği ve haksız rekabet oluşturabileceği
gerekçeleriyle 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunuyla ilgili kısmın metinden
çıkarılması, yürürlükten kaldırılan hükümlerin sistematik olarak görülebilmesi
bakımından bentler halinde sıralanması, İstanbul Büyükşehir Belediyesi
bütçesinden kesinti öngören İstanbul Kentinde Yapılacak Olimpiyat Oyunları
Kanunundaki ilgili hükmün de yürürlükten kaldırılmasını öngören yeni bir bendin
(f) bendi olarak eklenmesi suretiyle, 87 nci madde olarak,
- Geçici 1 inci maddesi, birinci
fıkrasının, belediyelere devredilecek Hazineye ait taşınmazlardan kapsam dışı
olanların toparlayıcı bir şekilde ifade edilmesi, Büyükşehir belediyelerine
devredilecek yerlerin alan sınırının yarıya indirilmesi, imar uygulaması sonucu
kamu hizmetlerine ayrılan alanların Hazine adına tescil edileceğinin
belirtilmesi, devredilen arazilerin satılması halinde elde edilen gelirden
Hazineye aktarılacak üçte birlik payın yarıya çıkarılması, uygulamada
karışıklık doğmaması için esas ve usullerin İçişleri ve Maliye bakanlıklarınca
belirlenmesinin eklenen son fıkra ile düzenlenmesi suretiyle,
- Geçici 2 nci maddesi, personel
giderlerinin, bütçenin belli bir oranını geçemeyeceğine ilişkin 49 uncu maddede
yer alan hükme uygun hale gelinceye kadar belediyede yeni personelin ancak
izinle istihdam edilebileceği konusunun daha sıkı şartlara bağlanarak yeniden
düzenlenmesi suretiyle,
- Geçici 3 üncü maddesi, norm kadro
uygulamasına geçilinceye kadar belediyede memur ve işçi istihdamı konusunun iki
ayrı fıkra halinde yeniden düzenlenmesi suretiyle,
- Mahallî idarelerdeki kamu personeline
sosyal yardım ve bunun gibi adlar altında yapılmış çeşitli ek ödemelerden
dolayı bu ödemeyi yapan kamu görevlileri haklarında yargılama ve takibat
yapılmayacağını öngören bir düzenlemenin geçici 4 üncü madde olarak metne
eklenmesi suretiyle,
- 2000 yılı genel nüfus sayımına göre
nüfusu 2000' in altına düşen ve köye dönüştürülmesi gereken belediyelerin, bu
Kanunun 8 inci madde hükmünden yararlanarak başka bir belediyeye katılması veya
kendine katılma gerçekleşmesi halinde köye dönüştürülme işleminin 31.12.2005
tarihine kadar uygulanmayacağını öngören bir düzenlemenin geçici 5 inci madde
olarak metne eklenmesi suretiyle,
- Tasarıda, belediye meclisi başkan
vekilliği, kâtip üyeliği, encümen üyeliği gibi görevler için bir seçim dönemi
içerisinde süresi belirli devrelerde seçim yapılması öngörüldüğü, oysa 1580
sayılı Kanun uyarınca, son mahallî idareler seçimi sonrasında bu görevlere
belli süreler için seçilmiş kişilerin halen görev yaptığı, bu nedenlerle
belediye idaresinde boşluk doğmaması ve zaman kaybına neden olunmaması
amaçlarıyla bu görevlere seçilmiş bulunanların seçildikleri devrenin sonuna
kadar görevlerinin süreceğini ifade eden bir düzenlemenin geçici 6 ncı madde olarak
metne eklenmesi suretiyle,
- Yürürlük ve yürütmeye ilişkin 86 ve 87
nci maddeler 88 ve 89 uncu maddeler olarak aynen,
Kabul edilmiştir.
Raporumuz, Plan ve Bütçe Komisyonuna arz
olunur.
|
|
Başkan |
Üye |
Üye |
|
|
Mustafa
Açıkalın |
Ali Osman
Sali |
Alaattin
Büyükkaya |
|
|
İstanbul |
Balıkesir |
İstanbul |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Birgen
Keleş |
Kemal
Kılıçdaroğlu |
Ali Kemal
Kumkumoğlu |
|
|
İstanbul |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
(Karşı oy yazım ektedir) |
(Karşı oy yazısı ektedir) |
(Karşı oy yazım ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet
Sekmen |
Mehmet
Ceylan |
Kazım
Türkmen |
|
|
İstanbul |
Karabük |
Ordu |
|
|
|
|
(Karşı oy ektedir) |
AYRIŞIK OY YAZISI
1. Tasarı, "Kamu
Yönetimi Temel Kanunu" esas alınarak hazırlanmıştır. Oysa bu tasarı, pek
çok hükmüyle Anayasaya aykırılıklar içermektedir. Aynı mantıkla ele alınan
Belediye Kanunu Tasarısında da doğal olarak Anayasaya aykırı düzenlemelere yer
verilmiştir. Bu bağlamda Tasarının pek çok maddesi Anayasaya aykırılıklar
içermektedir.
2. Yerel yönetimlerin,
temel özelliklerinden birisi de "katılımcılık" anlayışının yerelde
daha kolay ve etkili uygulanabilmesidir. Ancak söz konusu tasarıda,
katılımcılık konusunda hiçbir ciddi düzenlemeye yer verilmemiştir.
3. Tasarının
"hemşehri hukuku" maddesi tek boyutlu olarak düzenlenmiş,
hemşehrilerin haklarına hiç yer verilmemiştir. Böyle bir anlayışın,
demokrasiyle bağdaşmayacağı açıktır.
4. Kent planlaması,
öteden beri sağ iktidarlarca ciddiye alınmamış ve bunun doğal sonucu olarak,
gerek ekonomik ve gerekse sosyal açıdan çarpık bir kentleşme yapısı ortaya
çıkmıştır. Yerel yönetimlerde reform yapıyoruz iddiasıyla gündeme getirilen bu
Tasarıda, bu bağlamda sorunlara kalıcı hiçbir çözüm getirici düzenlemeye yer
verilmemiştir. Oysa planlama olgusunun belli bir ekonomik ve sosyal bütünlük
içinde ele alınmasını öngören yasal düzenlemelerin öngörülmesi gerekirdi. Bu
hem sağlıklı kentleşme ve hem de büyüme açısından zorunludur.
5. Vergi, resim, harç,
katkı ve katılma paylarında yüzde 90'a kadar indirim yapma yetkisinin verilmesi
de Anayasaya aykırıdır. çünkü bu yetki sadece Bakanlar Kuruluna tanınmıştır. Bu
yetkiyi, belediyelere devretmek Anayasaya aykırılık oluşturur.
6. Tasarıda, bir yandan
norm kadro uygulaması getirilirken, öte yandan kamu kurum ve kuruluşlarında
istihdam edilen memurların, belediye başkanının talebi, kendilerinin isteği ve kurumlarının
izniyle belediyelerde görevlendirilmelerine olanak veren düzenlemeye yer
verilmiştir. Bu anlayış, norm kadro uygulamasına ve norm kadro getirilmesindeki
mantığa aykırıdır.
7. Tasarıda, belediyenin
vergi, resim ve harç gelirlerinin haczedilmesi öngörülmüştür (Madde l5/son
fıkra). Bir kamu idaresinin vergi, resim ve harç gibi kamu alacakları, o
idarenin gördüğü "kamu hizmeti"nin karşılığıdır. Bu alacakların
haczinin öngörülmesi, o idarenin kamu hizmeti görmesinin engellenmesi ile eş anlamlıdır.
8. Tasarıda
"performans ölçütleri"ni belirleme konusunda yetki, tümüyle yönetime
bırakılmıştır. Bu anlayış, yönetimde keyfiliğe yol açacak, yönetimde sağlıklı
bir performans ölçütünün oluşmasını engelleyecektir.
9. Tasarıda, belediye
hizmetlerinin ciddi bir biçimde aksatıldığının ve bu durumun halkın sağlık,
huzur ve esenliğini hayati derecede olumsuz etkilediğinin ilgili bakanlığın
talebi üzerine yetkili "sulh hukuk hâkimi" tarafından belirleneceği
hükmü getirilmektedir. Oysa idarenin "kamu gücünü kullanarak yaptığı
işler" idare hukukuna tâbidir.
10. Tasarıda, belediye
bütçesi ile muhasebe işlemlerine ilişkin esas ve usullerin Maliye Bakanlığının
görüşü alınarak içişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle
düzenlenmesi öngörülmüştür. Belediye bütçesine ilişkin esas ve usullerin
belirlenmesine ilişkin ilkeler konusunda her hangi bir düzenleme maddede yer
almamaktadır (Madde 65). Bu nedenle, bu konudaki usul ve esasları belirleyen
bir yönetmelik, asli düzenleme yapmış olacaktır. Oysa Anayasanın gösterdiği
ayrık haller dışında, yürütmenin asli düzenleme yetkisi yoktur; yürütme
Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılacak ve yerine getirilecek bir
yetki ve görevdir. Anayasanın 8'inci maddesinde ifade edilmiş olan bu ilke,
yürütmenin ancak kanun ile asli olarak düzenlenmiş bir alanda düzenleme yetkisi
kullanabileceğini açıkça ortaya koymaktadır. Anayasanın 7'nci maddesine göre
ise, asli düzenleme yetkisi, TBMM'nindir ve devredilemez. Kanunda bir hususun
yönetmelikle düzenleneceğinin belirtilmesi, o hususun kanunla düzenlenmiş
olduğu anlamına gelmez. Kanunla yapılmış bir düzenlemeden söz edilebilmesi
için, o hususun en azından temel ilkelerinin kanunda gösterilmesi gerekir.
11. Tasarıda,
belediyelerin şirket kurma yolu sonuna kadar açılmaktadır. Böyle bir düzenleme
açıkça yolsuzluklara açık bir yapının oluşmasına yol açacaktır. Nitekim bugün
yerel yönetimlerdeki BİT'ler pek çok yolsuzluğun kaynağı durumundadır. Kaldı ki
bunların denetimi de Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde olacağından, bir kamu kaynağının
kullanımı açıkça kamunun denetimi dışında da tutulmaktadır.
12. Tasarıda
belediyelerin şirket kurmaları ancak Bakanlar Kurulu Kararı ile olanaklı iken,
Tasarıda bu şirketlerin özelleştirilmeleri yetkisi, belediye meclisine
bırakılmıştır. Bakanlar kurulu kararıyla kurulan bir şirketin, Bakanlar Kurulu
Kararı olmaksızın belediye meclisince özelleştirilmesine karar verilmesi hukuka
aykırıdır.
13. Belediye
şirketlerinin çoğunun kuruluş sözleşmesinde, belediyelere yasa ile verilen kamu
hizmetlerinin belediye şirketleri tarafından yerine getireceği yazılıdır.
Belediyelerin, şirket kurarak görevlerini bunlar eliyle yürütmesi, bir tür
dahili taşeronluk uygulamasıdır. Yasa ile belediyelere verilen kamu hizmetinin
idari bir işlemle özel hukuk kişisine devredilmesi hukukun genel ilkelerine de,
Anayasanın 47 nci maddesine de aykırıdır. Bir yasama işlemi ile oluşturulan
herhangi bir kamu hizmeti, idari bir işlemle fiilen "özel hukuk
kişilerine" gördürülmektedir. Bu Anayasanın özelleştirmede kanun arayan 47
nci maddesine açıkça aykırıdır.
14. Belediyelerin
borçlanmaları konusunda yapılan düzenlemenin de yetersiz olduğu açıktır.
Örneğin, belediyeler cari harcamalar için borçlanmamalıdırlar. Kaldı ki, bugün
yerel yönetimlerin temel sorunu kaynak yetersizliğidir. Kaynak sorununun
çözümlenmediği bir ortamda, yerel yönetimlerde yeni düzenlemelere gitmek
sorunları çözmeyecektir. Bu nedenle öncelikle yerel yönetimlerin kaynak
sorununu çözen tasarıların Parlamentoya getirilmesi gerekirdi.
15. Belediye Kanunu, İl
Özel idaresi Kanunu ve Büyükşehir Belediye Kanunu tasarılarında çok sayıda
yetki ve görev mükerrerlikleri vardır. Böyle bir düzenleme, tasarılar
yasalaştığında pek çok bürokratik işlemin doğmasına ve bürokraside gereksiz
çekişmelere ortam hazırlayacaktır. Örneğin son olarak, toplu konut yapımında
imar planlarını yapma yetkisi Toplu Konut idaresine verilmiştir. Bu tür görev
çakışmaları yerel yönetimlerde pek çok bürokratik soruna ortam hazırlayacaktır.
16. Tasarıda; halen
belediye başkanı ya da illerin daimi komisyon üyeliğine seçilen ve atananlar
ile Emekli Sandığından veya diğer sosyal güvenlik kuruluşlarından emekli,
yaşlılık veya malullük aylığı almakta iken, belediye başkanlığına seçilen ve
atananların istemeleri halinde, kendilerinin Emekli Sandığı kapsamına
alınmalarına olanak sağlanmaktadır. Ancak bu uygulama, eski belediye
başkanlarını ve illerin daimi komisyon üyelerini kapsamamaktadır. Böyle bir
uygulama, aynı kentlerde farklı dönemlerde belediye başkanlığı yapmış kişiler
açısından haksız sonuçlar doğuracaktır. Bu eşitsizliğin giderilmemesi halinde,
bu tasarının yasalaşıp, yürürlüğe girmesinden önce görev yapanlar açısından,
söz konusu kişilerin mağduriyetine yol açacaktır.
|
|
Kemal
Kılıçdaroğlu |
Birgen
Keleş |
|
|
İstanbul |
İstanbul |
|
|
Ali Kemal
Kumkumoğlu |
Kazım
Türkmen |
|
|
İstanbul |
Ordu |
ALT KOMİSYONUN KABUL ETTİĞİ METİN
BİRİNCİ
KISIM
Genel
Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1.- Bu Kanunun amacı, belediyenin
kuruluşunu, organlarını, yönetimini, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma
usul ve esaslarını düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2.- Bu Kanun belediyeleri kapsar.
Tanımlar
MADDE 3.- Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Belediye: Beldenin ve belde
sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere
kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve
malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisini,
b) Belediyenin organları: Belediye
meclisini, belediye encümenini ve belediye başkanını,
c) Belde: Belediyesi bulunan yerleşim
yerini,
d) Mahalle: Belediye sınırları içerisinde
yer alan, ortak ihtiyaç ve öncelikleri benzer özellikler gösteren ve sakinleri
arasında komşuluk ilişkisi bulunan insanların yaşadığı, tüzel kişiliği
bulunmayan idarî birimi,
İfade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Belediyenin Kuruluşu ve Sınırları
Kuruluş
MADDE 4.- Nüfusu 5.000 ve üzerinde olan
yerleşim birimlerinde belediye kurulabilir. İl ve ilçe merkezlerinde belediye
kurulması zorunludur.
İçme ve kullanma suyu havzaları ile sit ve
diğer koruma alanlarında ve meskûn sahası kurulu bir belediyenin sınırlarına
5.000 metreden daha yakın olan yerleşim yerlerinde belediye kurulamaz.
Köylerin veya muhtelif köy kısımlarının
birleşerek belediye kurabilmeleri için, meskûn sahalarının, merkez kabul
edilecek yerleşim yerinin meskûn sahasına azami 5.000 metre mesafede bulunması
ve nüfusları toplamının 5.000 ve üzerinde olması gerekir.
Bir veya birden fazla köyün köy ihtiyar
meclisinin kararı veya seçmenlerinin en az yarısından bir fazlasının mahallîn
en büyük mülkî idare amirine yazılı başvurusu ya da valinin kendiliğinden buna
gerek görmesi durumunda, valinin bildirimi üzerine, mahallî seçim kurulları, on
beş gün içinde köyde veya köy kısımlarında kayıtlı seçmenlerin oylarını alır ve
sonucu bir tutanakla valiliğe bildirir.
İşlem dosyası valinin görüşüyle birlikte
İçişleri Bakanlığına gönderilir. Danıştayın görüşü alınarak müşterek kararname
ile o yerde belediye kurulur.
Yeni iskân nedeniyle oluşturulan ve nüfusu
5.000 ve üzerinde olan herhangi bir yerleşim yerinde, İçişleri Bakanlığının
önerisi üzerine müşterek kararnameyle belediye kurulabilir.
Sınırların
tespiti
MADDE 5.- Yeni kurulan bir belediyenin
sınırları, kuruluşu izleyen altı ay içinde aşağıdaki şekilde tespit edilir:
a) Eskiden beri beldeye ait sayılan tarla,
bağ, bahçe, çayır, mera, otlak, yaylak, zeytinlik, palamutluk, fundalık gibi
yerler ile kumsal ve plajlar belediye sınırı içine alınır.
b) Belediye sınırlarını dere, tepe, yol
gibi belirli ve sabit noktalardan geçirmek esastır. Bunun mümkün olmaması durumunda,
sınır düz olarak çizilir ve işaretlerle belirtilir.
c) Belediyenin sınırları içinde kalan ve
eskiden beri komşu belde veya köy halkı tarafından yararlanılan yayla, çayır,
mera, koru, kaynak ve mesirelik gibi yerlerden geleneksel yararlanma hakları devam
eder. Bu haklar için sınır kâğıdına şerh konulur.
d) Çizilen sınırların geçtiği yerlerin
bilinen adları sınır kâğıdına yazılır. Ayrıca yetkili fen elemanı tarafından
düzenlenen kroki sınır tespit tutanağına eklenir.
Sınırların
kesinleşmesi
MADDE 6.- Belediye sınırları, belediye
meclisinin kararı ve kaymakamın görüşü üzerine valinin onayı ile kesinleşir.
Kesinleşen sınırlar, valilikçe yerinde
uygulanmak suretiyle taraflara gösterilir ve durum bir tutanakla belirlenir.
Kesinleşen sınır kararları ile dayanağı olan belgelerin birer örneği;
belediyesine, mahallî tapu dairesine, il özel idaresine ve o yerin mülkî idare
amirine gönderilir.
Kesinleşen sınırlar zorunlu nedenler
olmadıkça beş yıl süre ile değiştirilemez.
Sınır
uyuşmazlıklarının çözümü
MADDE 7.- Bir il dahilindeki beldeler veya
köyler arasında sınır uyuşmazlığı çıkması halinde ilgili belediye meclisi ve
köy ihtiyar meclisi ile kaymakamın görüşleri otuz gün süre verilerek istenir.
Vali, bu görüşleri değerlendirerek sınır uyuşmazlığını karara bağlar.
İl ve ilçe sınırlarının değiştirilmesini
gerektirecek sınır uyuşmazlıklarında, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu hükümleri
uygulanır.
Birleşme ve
katılmalar
MADDE 8.- Bir belde veya köyün veya
bunların bazı kısımlarının meskûn sahasının, komşu bir beldenin meskûn sahası
ile birleşmesi halinde, iltihak olunacak belde sakinlerinin oylarına
başvurulmaksızın, katılmak isteyen köy veya belde veya bunların kısımlarında
yapılan oy verme sonucuna ait evrak, valilikçe iltihak olunacak belediyeye
gönderilir. Belediye meclisi evrakın gelişinden itibaren otuz gün içerisinde
istek hakkındaki kararını verir. Belediye meclisinin kabulüyle katılım
gerçekleşir. Katılma talebinin belediye meclisi tarafından reddi durumunda,
kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde istek sahiplerinin itirazı
üzerine, valinin görüşüyle birlikte dosya, İçişleri Bakanlığı tarafından
Danıştaya gönderilir. Danıştayın görüşü üzerine 4 üncü maddedeki usule göre
işlem tamamlanır.
Belde, köy veya bunların bazı kısımlarının
meskûn sahaları arasında 5.000 metre ve altında mesafe bulunması, birleşmiş
sayılmalarına yeterlidir.
Bir beldenin bazı kısımlarının komşu bir
beldeye katılmasında, belde nüfusunun 5.000'den aşağı düşmemesi şarttır.
Bu madde uyarınca gerçekleşen
katılmalarda, iltihak olunan belde ile bazı kısımları veya tümü iltihak olan
köy veya belde arasında; taşınır ve taşınmaz mal, hak, alacak ve borçların
devri ve paylaşımı, aralarında düzenlenecek protokolle belirlenir.
Birleşme ve katılma işlemlerinde bu
maddede düzenlenmeyen hususlarda 4 üncü madde hükmüne göre işlem yapılır.
Mahalle ve
yönetimi
MADDE 9.- Mahalle, muhtar ve ihtiyar
heyeti tarafından yönetilir.
Belediye sınırları içinde mahalle
kurulması, kaldırılması, birleştirilmesi, adlarıyla sınırlarının tespiti ve
değiştirilmesi, belediye meclisinin kararı ve kaymakamın görüşü üzerine valinin
onayı ile olur.
Muhtar, mahalle sakinlerinin gönüllü
katılımıyla ortak ihtiyaçları belirlemek, mahallenin yaşam kalitesini
geliştirmek, belediye ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilişkilerini
yürütmek, mahalle ile ilgili konularda görüş bildirmek ve diğer kurumlarla iş
birliği yapmak, kanunlarla verilen diğer görevleri yapmakla yükümlüdür.
Belediye, mahallenin ve muhtarlığın
ihtiyaçlarının karşılanması ve sorunlarının çözümü için gerekli yardım ve
desteği sağlar; kararlarında mahallelinin ortak isteklerini gözönünde
bulundurur ve hizmetlerin mahallenin ihtiyaçlarına uygun biçimde yürütülmesini
sağlamaya çalışır.
Belde
adının değiştirilmesi
MADDE 10.- Bir beldenin adı, belediye
meclisi üye tam sayısının en az dörtte üç çoğunluğunun kararı ve valinin görüşü
üzerine İçişleri Bakanlığının onayı ile değiştirilir. Bu karar Resmî Gazetede
yayımlanır.
Tüzel
kişiliğin sona erdirilmesi
MADDE 11.- Belediye sınırı veya meskun
sahası, bağlı olduğu il veya ilçe belediyesi ile nüfusu 50.000 ve üzerinde olan
bir belediyenin sınırına, 5.000 metreden daha yakın duruma gelen belediye ve
köylerin tüzel kişiliği; genel imar düzeni veya temel alt yapı hizmetlerinin
gerekli kılması durumunda, Danıştayın görüşü alınarak, İçişleri Bakanlığının
teklifi üzerine müşterek kararname ile kaldırılarak bu belediyeye katılır.
Tüzel kişiliği kaldırılan belediyenin mahalleleri, katıldıkları belediyenin
mahalleleri hâline gelir. Tüzel kişiliği kaldırılan belediye ile köylerin
taşınır ve taşınmaz mal, hak, alacak ve borçları katıldıkları belediyeye
intikal eder.
Nüfusu 2.000'in altına düşen belediyeler,
Danıştayın görüşü alınarak, İçişleri Bakanlığının önerisi üzerine müşterek
kararname ile köye dönüştürülür. Tüzel kişiliği kaldırılan belediyenin
tasfiyesi il özel idaresi tarafından yapılır. Bu belediyenin taşınır ve
taşınmaz malları ile hak, alacak ve borçları ilgili köy tüzel kişiliğine
intikal eder. İntikal eden borçların karşılanamayan kısımları il özel idaresi
tarafından üstlenilir ve vali tarafından İller Bankasına bildirilir. İller
Bankası bu miktarı, takip eden ayın genel bütçe vergi gelirleri tahsilat
toplamının belediyelere ayrılan kısmından keserek ilgili il özel idaresi
hesabına aktarır.
Kararlarının
uygulanması ve nüfus tespiti
MADDE 12.- 4 üncü, 6 ncı, 7 nci, 8 inci, 9
uncu ve 10 uncu maddelerde belirtilen kararlar kesinleşme tarihini takip eden
yılın ocak ayının birinci gününden itibaren yürürlüğe girer. 4 üncü maddeye
göre belediye kurulan yerlerde 2972 sayılı Mahallî İdareler ile Mahalle
Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunun 29 uncu maddesine
göre seçim yapılır.
8 inci maddede geçen birleşme ve
katılmalara, 9 uncu maddede geçen mahalle kaldırılmasına, 11 inci maddede geçen
belediye ve köy tüzel kişiliğinin kaldırılmasına veya bir beldenin köye
dönüştürülmesine dair kararlar ilk mahallî idareler seçimlerinde uygulanır ve
seçimler bu yerlerin yeni durumlarına göre yapılır.
Yerleşim yerlerinin bu Kanunda öngörülen
nüfusları Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığınca tespit edilir.
Hemşehri
hukuku
MADDE 13.- Herkes ikamet ettiği beldenin
hemşehrisidir. Hemşehrilerin, belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye
faaliyetleri hakkında bilgilenme ve belediye idaresinin yardımlarından
yararlanma hakları vardır.
Belediye, hemşehriler arasında sosyal ve
kültürel ilişkilerin geliştirilmesi ve kültürel değerlerin korunması konusunda
gerekli çalışmaları yapar. Bu çalışmalarda, üniversitelerin, kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşlarının, sendikaların, sivil toplum kuruluşları ve
uzman kişilerin katılımını sağlayacak önlemler alınır.
Belediye sınırları içinde oturan, bulunan
veya ilişiği olan her şahıs, belediyenin, kanunlara dayanan kararlarına,
emirlerine ve duyurularına uymakla ve belediye vergi, resim, harç, katkı ve
katılma paylarını ödemekle yükümlüdür.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Belediyenin Görev, Yetki ve Sorumlulukları
Belediyenin
görev ve sorumlulukları
MADDE 14.- Belediye, kanunlarla başka bir
kamu kurum ve kuruluşuna verilmeyen mahallî müşterek nitelikteki her türlü
görev ve hizmeti yapar veya yaptırır, gerekli kararları alır, uygular ve
denetler.
Belediye öncelikle, imar, su ve
kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve
katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi
trafik; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; konut;
kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor; sosyal hizmet ve yardım,
evlendirme, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi
hizmetlerini yapar veya yaptırır.
Belediye, okul öncesi eğitim kurumları
açabilir; Devlete ait her derecedeki okul binalarının inşaatı ile bakım ve
onarımını yapabilir veya yaptırabilir, her türlü araç, gereç ve malzeme
ihtiyaçlarını karşılayabilir; sağlıkla ilgili her türlü tesisi açabilir ve
işletebilir; kültür ve tabiat varlıkları ile tarihî dokunun ve kent tarihi
bakımından önem taşıyan mekânların ve işlevlerinin korunmasını sağlayabilir, bu
amaçla bakım ve onarımını yapabilir, korunması mümkün olmayanları aslına uygun
olarak yeniden inşa edebilir.
Hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik
sırası, belediyenin malî durumu ve hizmetin ivediliği dikkate alınarak
belirlenir.
Belediye hizmetleri, vatandaşlara en yakın
yerlerde ve en uygun yöntemlerle sunulur. Hizmet sunumunda özürlü, yaşlı,
düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygulanır.
Belediyenin görev, sorumluluk ve yetki
alanı, belediye sınırlarını kapsar.
Belediye meclisinin kararı ile mücavir
alanlara da belediye hizmetleri götürülebilir.
Belediyenin
yetkileri ve imtiyazları
MADDE 15.- Belediyenin yetkileri ve
imtiyazları şunlardır:
a) Belde sakinlerinin mahallî müşterek
nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla her türlü faaliyet ve girişimde
bulunmak,
b) Kanunların belediyeye verdiği yetki
çerçevesinde yönetmelik çıkarmak, emir vermek, belediye yasakları koymak ve
uygulamak, kanunlarda belirtilen cezaları vermek,
c) Gerçek ve tüzel kişilerin faaliyetleri
ile ilgili olarak kanunlarda belirtilen izin veya ruhsatı vermek,
d) Özel kanunları gereğince belediyeye ait
vergi, resim, harç, katkı ve katılma paylarının tarh, tahakkuk ve tahsilini
yapmak,
e) Müktesep haklar saklı kalmak üzere;
içme, kullanma ve endüstri suyu sağlamak; atık su ve yağmur suyunun uzaklaştırılmasını
sağlamak; bunlar için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek ve
işlettirmek,
f) Toplu taşıma yapmak; bu amaçla otobüs,
deniz ve su ulaşım araçları, tünel, raylı sistem dâhil her türlü toplu taşıma
sistemlerini kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmek.
g) Hafriyat toprağı ve moloz döküm
alanlarını, kum, çakıl, odun ve kömür depolama ve satış yerlerini belirlemek;
bu alan ve yerler ile taşımalarda çevre kirliliği oluşmaması için gereken
tedbirleri almak; katı atıkların toplanması, taşınması, ayrıştırılması, geri
kazanımı, ortadan kaldırılması ve depolanması ile ilgili bütün hizmetleri
yapmak ve yaptırmak,
h) Mahallî müşterek nitelikteki
hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla, belediye sınırları ve mücavir alanlar
içerisinde taşınmaz malları almak, kamulaştırmak, satmak, kiralamak veya kiraya
vermek, takas etmek, tahsis etmek, bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesis
etmek,
i) Borç almak, bağış kabul etmek,
j) Toptancı ve perakendeci halleri, otobüs
terminali, fuar alanı, yat limanı ve mezbaha kurmak, kurdurmak, işletmek,
işlettirmek; veya bu yerlerin gerçek ve tüzel kişilerce açılmasına izin vermek,
k) Motorlu taşıt muayene ve emisyon ölçümü
yapmak veya yaptırmak,
l) Vergi, resim ve harçlar dışında kalan
ve miktarı yirmi beş milyar Türk Lirasına kadar olan dava konusu
uyuşmazlıkların, anlaşmayla tasfiyesine karar vermek,
m) İkinci ve üçüncü sınıf gayri sıhhî
müesseseler ile umuma açık istirahat ve eğlence yerlerini ruhsatlandırmak ve
denetlemek,
n) Beldede ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi
ve kayıt altına alınması amacıyla, izinsiz satış yapan seyyar satıcıları
faaliyetten men etmek.
(e), (f) ve (g) bentlerinde belirtilen
hizmetler münhasıran belediyenin yetkisindedir. Bu hizmetlere ait imtiyazın
devri genel hükümlere göre yapılır. Belediye, toplu taşıma hizmetlerini imtiyaz
veya tekel oluşturmayacak şekilde ruhsat vermek suretiyle yerine getirebileceği
gibi toplu taşıma hatlarını kiraya verme yoluyla da yerine getirebilir.
Büyükşehir belediyeleri ile belediyelerin,
görev alanlarına giren konulardaki yatırımları beldelerinde teşvik edebilmeleri
amacıyla, yatırımcı kamu veya özel kurum ve kuruluşların, gerçek ve tüzel
kişilerin, yatırımlarıyla ilgili vergi, resim, harç, katkı ve katılma
paylarında %90'a kadar indirim uygulayabilmelerine izin vermeye Bakanlar Kurulu
yetkilidir. Bakanlar Kurulunca verilen izin çerçevesinde, teşvik uygulanacak
yatırımları, uygulanacak teşvikleri ve oranlarını belediye meclisi kararlaştır.
Belediye meclisi ayrıca söz konusu yatırımlar için belediye ve bağlı
kuruluşlarınca verilen hizmetlerde indirimli tarife uygulanmasına da karar
verebilir.
Büyükşehir ve il belediyeleri, meclis
kararıyla il sınırları içinde; turizm, sağlık, sanayi ve ticaret yatırımlarının
ve üniversitelerin su, termal su, kanalizasyon, doğalgaz, yol ve aydınlatma
gibi alt yapı çalışmalarını faiz almaksızın on yıla kadar geri ödemeli veya
ücretsiz olarak yapabilir veya yaptırabilir, bunun karşılığında yapılan
tesislere ortak olabilir; ilde turizmi geliştirecek projelere İçişleri Bakanlığının
onayı ile ücretsiz veya düşük bir bedelle amacı haricinde kullanılmamak
kaydıyla arsa tahsis edebilir.
Belediye, belde sakinlerinin belediye
hizmetleriyle ilgili görüş ve düşüncelerini tespit etmek amacıyla kamuoyu
yoklaması ve araştırması yapabilir.
Belediye mallarına karşı suç işleyenler
Devlet malına karşı suç işlemiş sayılır.
Belediyenin proje karşılığı borçlanma
yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen
kullanılan malları haczedilemez.
Belediyeye
tanınan muafiyetler
MADDE 16.- Belediyenin kamu hizmetine
ayrılan veya kamunun yararlanmasına açık, gelir getirmeyen taşınmaz malları ile
bunların inşa ve kullanımları her türlü vergi, resim, harç, katılma ve katkı
paylarından muaftır.
İKİNCİ
KISIM
Belediyenin
Organları
BİRİNCİ BÖLÜM
Belediye Meclisi
Belediye
meclisi
MADDE 17.- Belediye meclisi, belediyenin
karar organıdır ve ilgili kanunda gösterilen esas ve usullere göre seçilmiş
üyelerden oluşur.
Meclisin
görev ve yetkileri
MADDE 18.- Belediye meclisinin görev ve
yetkileri şunlardır:
a) Stratejik plan ile yatırım ve çalışma
programlarını, belediye faaliyetlerinin ve personelinin performans ölçütlerini
görüşmek ve kabul etmek,
b) Bütçe ve kesin hesabı kabul etmek,
bütçede kurumsal kodlama yapılan birimler ile fonksiyonel sınıflandırmanın
birinci düzeyleri arasında aktarma yapmak,
c) Belediyenin imar planlarını görüşmek ve
onaylamak,
d) Borçlanmaya, tahvil ihracına ve diğer
borçlanma yöntemlerine karar vermek,
e) Taşınmaz mal alımına, satımına, takasına,
tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın akar
haline getirilmesine izin vermek; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi yirmi
beş yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesisine karar
vermek,
f) Kanunlarda vergi, resim, harç ve
katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı hizmetler için
uygulanacak ücret tarifesini belirlemek,
g) Şartlı bağışları kabul etmek,
h) Vergi, resim ve harçlar dışında kalan
ve miktarı beş milyardan yirmi beş milyar Türk Lirasına kadar, dava konusu olan
belediye alacaklarının anlaşma ile tasfiyesine karar vermek,
i) Bütçe içi işletme ile Türk Ticaret
Kanununa tâbi ortaklıklar kurulmasına veya bu ortaklıklardan ayrılmaya, sermaye
artışına ve gayrimenkul yatırım ortaklığı kurulmasına karar vermek,
j) Belediye adına imtiyaz verilmesine ve
belediye yatırımlarının yap-işlet veya yap-işlet-devret modeli ile yapılmasına;
belediyeye ait şirket, işletme ve iştiraklerin özelleştirilmesine karar vermek,
k) Encümen üyeleri ile ihtisas
komisyonları üyelerini seçmek,
l) Norm kadro çerçevesinde belediyenin ve
bağlı kuruluşlarının kadrolarının ihdas, iptal ve değiştirilmesine karar
vermek,
m) Belediye tarafından çıkarılacak
yönetmelikleri kabul etmek,
n) Meydan, cadde, sokak ve parklara ad
vermek,
o) Diğer mahallî idarelerle birlik
kurulmasına, kurulmuş birliklere katılmaya veya ayrılmaya karar vermek,
p) Yurt içindeki ve İçişleri Bakanlığının
izniyle yurt dışındaki belediyeler ve mahallî idare birlikleriyle karşılıklı işbirliği
yapılmasına; kardeş kent ilişkileri kurulmasına; ekonomik ve sosyal ilişkileri
geliştirmek amacıyla kültür, sanat ve spor gibi alanlarda faaliyet ve projeler
gerçekleştirilmesine; bu çerçevede arsa, bina ve benzeri tesisleri yapma,
yaptırma, kiralama veya tahsis etmeye karar vermek,
r) Fahrî hemşehrilik payesi ve beratı
vermek,
s) Belediye başkanıyla encümen arasındaki
anlaşmazlıkları karara bağlamak.
t) Mücavir alanlara belediye hizmetlerinin
götürülmesine karar vermek.
Başkanlık
divanı
MADDE 19.- Belediye meclisi, seçim
sonuçlarının ilânını takip eden beşinci gün belediye başkanının başkanlığında
kendiliğinden toplanır. Meclis bu toplantıda, üyeleri arasından, gizli oyla
meclis birinci ve ikinci başkan vekili ile iki kâtip üyeyi ilk iki yıl için
görev yapmak üzere seçer. İlk iki yıldan sonra seçilecek başkanlık divanı
yapılacak ilk mahallî idareler seçimlerine kadar görev yapar.
Başkanlık divanı seçimi üç gün içinde
tamamlanır.
Meclise belediye başkanı, katılamaması
durumunda meclis birinci başkan vekili, onun da katılamaması durumunda ikinci
başkan vekili başkanlık eder. Ancak yıllık faaliyet raporunun görüşüldüğü
meclis toplantısı meclis başkan vekilinin başkanlığında yapılır.
Başkanlık divanında boşalma olması
durumunda kalan süreyi tamamlamak üzere yenisi seçilir.
Meclis başkanı, meclis çalışmalarında
düzeni sağlamakla yükümlüdür.
Meclisin çalışmalarına ve katılıma ilişkin
esas ve usuller İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Meclis
toplantısı
MADDE 20.- Belediye meclisi, her ayın ilk
haftası, meclis tarafından önceden belirlenen günde, mutat toplantı yerinde
toplanır. Ekim ayı toplantısı dönem başı toplantısıdır.
Bütçe görüşmesine rastlayan toplantı
süresi en çok yirmi gün, diğer toplantıların süresi en çok beş gündür.
Mutat toplantı yeri dışında
toplanılmasının zorunlu olduğu durumda üyelere önceden bilgi vermek kaydıyla
meclis başkanının belediye sınırları içerisinde belirlediği yerde toplantı
yapılır. Ayrıca, toplantının yeri ve zamanı mutat usullerle belde halkına
duyurulur.
Meclis toplantıları açıktır. Meclis
başkanının veya üyelerden herhangi birinin gerekçeli önerisi üzerine,
toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla kapalı oturum yapılmasına karar
verilebilir.
Meclis görüşmeleri görevlilerce tutanağa
geçirilir, başkan ve kâtip üyeler tarafından imzalanır. Toplantılar, meclisin
kararıyla sesli ve görüntülü cihazlarla da kaydedilebilir.
Gündem
MADDE 21.- Gündem, belediye başkanı
tarafından belirlenir ve üyelere en az üç gün önceden bildirilir. Ayrıca
çeşitli yöntemlerle halka duyurulur.
Meclis üyeleri de belediyeye ait işlerle
ilgili konuların gündeme alınmasını önerebilir. Öneri, toplantıya katılanların
salt çoğunluğuyla kabul edildiği takdirde gündeme alınır.
Toplantı ve
karar yeter sayısı
MADDE 22.- Belediye meclisi, üye tam
sayısının salt çoğunluğuyla toplanır ve katılanların salt çoğunluğuyla karar
verir. Salt çoğunluk belli bir sayının yarısından az olmayan çoğunluğu ifade
eder. Oylamada eşitlik çıkması durumunda meclis başkanının bulunduğu taraf
çoğunluk sayılır. Gizli oylamada eşitlik çıkması durumunda oylama tekrarlanır,
eşitliğin bozulmaması durumunda meclis başkanı tarafından kur'a çekilir. Ancak,
karar yeter sayısı, üye tam sayısının dörtte birinden az olamaz.
Meclisin toplanmasında, üye tam sayısının
salt çoğunluğu sağlanamadığı takdirde, başkan, gün ve saatini belirleyerek en
geç üç gün içinde toplanmak üzere meclisi tatil eder. Gelecek toplantı, hazır
bulunan üyelerle yapılır.
Görüşmeler sırasında başkan veya üyelerden
birinin talebi üzerine yapılacak yoklamada karar yeter sayısının bulunmadığı
anlaşılırsa, ikinci fıkradaki hükümler uygulanır.
Üyeler oylarını bizzat kullanır. Gizli oy
kullanmaya fizikî bakımdan engelli üyeler, tayin edecekleri kişi eliyle oy
kullanabilirler.
Oylama gizli, işaretle veya ad okunarak
yapılır. Oy verme, kabul, ret veya çekimser şeklinde olur.
Kararlar, meclis başkanı ve kâtip üyeler
tarafından imzalanır ve bir sonraki toplantıda üyelere dağıtılır.
Meclis
kararlarının kesinleşmesi
MADDE 23.- Belediye başkanı, hukuka aykırı
gördüğü meclis kararlarını, gerekçesini de belirterek yeniden görüşülmek üzere
beş gün içinde meclise iade edebilir.
Yeniden görüşülmesi istenilmeyen kararlar
ile yeniden görüşülmesi istenip de belediye meclisi üye tam sayısının salt
çoğunluğuyla ısrar edilen kararlar kesinleşir.
Belediye başkanı, meclisin ısrarı ile
kesinleşen kararlar aleyhine on gün içinde idarî yargıya başvurabilir.
Kararlar kesinleştiği tarihten itibaren en
geç yedi gün içinde mahallîn en büyük mülkî idare amirine gönderilir.
Mülkî idare amiri hukuka aykırı gördüğü
kararlar aleyhine on gün içinde idarî yargıya başvurabilir.
Kesinleşen meclis kararlarının özetleri
yedi gün içinde uygun araçlarla halka duyurulur.
İhtisas
komisyonları
MADDE 24.- Belediye meclisi, her dönem
başı toplantısında, üyeleri arasından seçilecek en az üç en fazla beş kişiden
oluşan ihtisas komisyonları kurabilir.
İhtisas komisyonları, her siyasî parti
grubunun ve bağımsız üyelerin meclisteki üye sayısının meclis üye tam sayısına
oranlanması suretiyle oluşturulur. İl ve ilçe belediyeleri ile nüfusu 10.000'in
üzerindeki belediyelerde plan ve bütçe ile imar komisyonlarının kurulması
zorunludur.
Meclis toplantısını müteakip imar
komisyonu en fazla on işgünü, diğer komisyonlar ise beş işgünü içinde
kendilerine havale edilen işleri sonuçlandırır. Komisyonlar kendilerine havale
edilen işlerle ilgili raporlarını bu sürenin sonunda meclise sunmadıkları
takdirde, konu meclis başkanı tarafından doğrudan gündeme alınır.
İhtisas komisyonlarının görev alanına
giren işler bu komisyonlarda görüşüldükten sonra belediye meclisinde karara
bağlanır.
Mahalle muhtarlarının, belediye meclisi
üye tam sayısının beşte biri oranında her yıl kendi aralarından seçeceği
temsilciler, büyükşehir belediye meclisi hariç, belediye meclisinin fahrî
üyesidir. Fahrî üyeler, ihtisas komisyonu toplantılarına katılarak görüşlerini
belirtebilir, ancak oy kullanamaz.
Ayrıca, kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları, üniversite ve sendikalar ile gündemdeki konularla ilgili sivil
toplum örgütlerinin temsilcileri, oy hakkı olmaksızın kendi görev ve faaliyet
alanlarına giren konuların görüşüldüğü ihtisas komisyonu toplantılarına
katılabilir ve görüş bildirebilir.
Komisyon çalışmalarında uzman kişilerden
yararlanılabilir.
Komisyon raporları alenîdir, çeşitli
yollarla halka duyurulur ve isteyenlere meclis tarafından maliyetlerini aşmamak
üzere belirlenecek bedel karşılığında verilir.
Denetim
komisyonu
MADDE 25.- İl ve ilçe belediyeleri ile
nüfusu 10.000'in üzerindeki belediyelerde, belediye meclisi, her ocak ayı
toplantısında belediyenin bir önceki yıl gelir ve giderleri ile hesap ve
işlemlerinin denetimi için kendi üyeleri arasından gizli oyla ve üye sayısı
üçten az beşten çok olmamak üzere bir denetim komisyonu oluşturur. Komisyon,
her siyasî parti grubunun ve bağımsız üyelerin meclisdeki üye sayısının meclis
üye tam sayısına oranlanması suretiyle oluşur.
Komisyon, belediye başkanı tarafından
belediye binası içinde belirlenen yerde çalışır ve çalışmalarında kamu
kuruluşları personelinden, gerektiğinde uzman kişi ve kuruluşlardan
yararlanabilir. Bu kişi veya kuruluşlara ödenecek ücret, meclis tarafından
kararlaştırılır.
Komisyon belediye birimleri ve bağlı
kuruluşlarından her türlü bilgi ve belgeyi isteyebilir. Bu istekler gecikmeksizin
yerine getirilir.
Komisyon, çalışmasını şubat ayı sonuna
kadar tamamlar ve buna ilişkin raporunu izleyen ayın on beşine kadar meclis
başkanlığına sunar.
Konusu suç teşkil eden hususlarla ilgili
olarak meclis başkanlığı tarafından yetkili mercilere suç duyurusunda
bulunulur.
Meclisin
bilgi edinme ve denetim yolları
MADDE 26.- Belediye meclisi, bilgi edinme
ve denetim yetkisini faaliyet raporunu değerlendirme, denetim komisyonu, soru,
genel görüşme ve gensoru yoluyla kullanır.
Meclis üyeleri, meclis başkanlığına önerge
vererek belediye işleriyle ilgili konularda sözlü veya yazılı soru sorabilir.
Soru, belediye başkanı veya görevlendireceği kişi tarafından sözlü veya yazılı
olarak cevaplandırılır.
Meclis üyelerinin en az üçte biri, meclis
başkanlığına istekte bulunarak, belediyenin işleriyle ilgili bir konuda
mecliste genel görüşme açılmasını isteyebilir. Bu istek, meclis tarafından
kabul edildiği takdirde gündeme alınır.
Belediye başkanınca meclise sunulan bir
önceki yıla ait faaliyet raporundaki açıklamalar, meclis üye tam sayısının
dörtte üç çoğunluğuyla yeterli görülmezse, yetersizlik kararıyla görüşmeleri
kapsayan tutanak, meclis başkan vekili tarafından mahallîn mülkî idare amirine
gönderilir.
Vali, dosyayı gerekçeli görüşüyle birlikte
Danıştaya gönderir.
Yetersizlik kararı, Danıştayca uygun
görüldüğü takdirde belediye başkanı, başkanlıktan düşer.
Meclis üye tam sayısının en az üçte biri
oranındaki üyenin imzasıyla belediye başkanı hakkında gensoru önergesi
verilebilir. Gensoru önergesi, meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun oyu
ile gündeme alınır.
Gensoru önergesinin karara bağlanmasında
dördüncü fıkraya göre işlem yapılır.
Başkan ve
meclis üyelerinin görüşmelere katılamayacağı durumlar
MADDE 27.- Belediye başkanı ve meclis üyeleri,
münhasıran kendileri, ikinci derece dâhil kan ve kayın hısımları veya
evlatlıkları ile ilgili işlerin görüşüldüğü meclis toplantılarına katılamazlar.
Başkan ve
meclis üyelerinin yükümlülükleri
MADDE 28.- Belediye başkanı görevi
süresince ve görevinin sona ermesinden itibaren üç yıl süreyle, meclis üyeleri
ise görevleri süresince ve görevlerinin sona ermesinden itibaren iki yıl
süreyle, belediye ve bağlı kuruluşlarına karşı doğrudan doğruya veya dolaylı
olarak taahhüde giremez, komisyonculuk ve temsilcilik yapamaz.
Meclis
üyeliğinin sona ermesi
MADDE 29.- Meclis üyeliği, ölüm ve istifa
durumunda kendiliğinden sona erer. Meclis üyeliğinden istifa dilekçesi belediye
başkanlığına verilir ve başkan tarafından meclisin bilgisine sunulur.
Özürsüz veya izinsiz olarak arka arkaya üç
birleşim günü veya bir yıl içinde yapılan toplantıların yarısına katılmayan
üyenin üyeliğinin düşmesine, savunması alındıktan sonra üye tam sayısının salt
çoğunluğuyla karar verilir.
Belediye meclisi üyeliğine seçilme
yeterliğinin kaybedilmesi durumunda, valinin bildirmesi üzerine Danıştay
tarafından üyeliğin düşmesine karar verilir.
Meclisin
feshi
MADDE 30.- Belediye meclisi;
a) Kendisine kanunla verilen görevleri
süresi içinde yapmayı ihmal eder ve bu durum belediyeye ait işleri sekteye veya
gecikmeye uğratırsa,
b) Belediyeye verilen görevlerle ilgisi
olmayan siyasî konularda karar alırsa,
c) Üye tam sayısının yarıdan fazlası
tutuklanırsa,
İçişleri Bakanlığının bildirisi üzerine
Danıştayın kararı ile feshedilir.
İçişleri Bakanlığı gerekli gördüğü
takdirde meclisin feshine dair bildiri ile birlikte karar verilinceye kadar
meclis toplantılarının ertelenmesini de ister. Danıştay, bu hususu en geç bir
ay içinde karara bağlar.
Bu şekilde feshedilen meclisin yerine
seçilen meclis, kalan süreyi tamamlar.
Boşalan
meclisin görevinin yerine getirilmesi
MADDE 31.- Belediye meclisinin;
a) Danıştay tarafından feshi veya meclis
toplantılarının ertelenmesi,
b) Meclis üye tam sayısının yarıdan
fazlasının tutuklanması,
c) Yedek üyelerin getirilmesinden sonra da
meclis üye tam sayısının yarısından aşağı düşmesi,
d) Geçici olarak görevden
uzaklaştırılması,
Hallerinde, meclis çalışabilir duruma
gelinceye veya yeni meclis seçimi yapılıncaya kadar meclis görevi, belediye
encümenin memur üyeleri tarafından yürütülür.
Huzur ve
izin hakkı
MADDE 32.- Meclis üyelerine, meclis
toplantılarına ve ihtisas komisyonları toplantılarına katıldıkları her gün
için, 39 uncu madde uyarınca belediye başkanına ödenmekte olan aylık brüt
ödeneğin günlük tutarının beşte birini geçmemek üzere meclis tarafından
belirlenecek miktarda huzur hakkı ödenir. Huzur hakkı ödenecek gün sayısı, 20
nci maddenin ikinci fıkrasında ve 24 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen
toplantı günü sayısından fazla olamaz.
Meclis üyeleri hastalıkları süresince
izinli sayılır. Ayrıca mazeretleri durumunda, bir yıl içindeki toplantı
süresinin yarısını aşmamak şartıyla istekleri üzerine meclis tarafından izin
verilebilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Belediye Encümeni
Belediye
encümeni
MADDE 33.- Belediye encümeni, belediye
başkanının başkanlığında;
a) İl belediyelerinde ve nüfusu 100.000'in
üzerindeki belediyelerde, belediye meclisinin her yıl kendi üyeleri arasından
bir yıl için, gizli oyla seçeceği dört üye ile biri malî hizmetler birim amiri
olmak üzere belediye başkanının her yıl birim amirleri arasından seçeceği dört
üyeden,
b) Diğer belediyelerde, belediye meclisin
her yıl kendi üyeleri arasından bir yıl için, gizli oyla seçeceği üç üye ile
biri malî hizmetler birim amiri olmak üzere belediye başkanının her yıl birim
amirleri arasından seçeceği üç üyeden,
Oluşur.
Belediye başkanının katılamadığı
toplantılarda, belediye başkanının görevlendireceği başkan yardımcısı, encümene
başkanlık eder.
Encümen toplantılarına gündemdeki konularla
ilgili olarak, ilgili birim amirleri, belediye başkanı tarafından oy hakkı
olmaksızın görüşleri alınmak üzere çağrılabilir.
Encümeninin
görev ve yetkileri
MADDE 34.- Belediye encümeninin görev ve
yetkileri şunlardır:
a) Stratejik plan ve yıllık çalışma
programı ile bütçe ve kesin hesabı inceleyip belediye meclisine görüş
bildirmek,
b) Yıllık çalışma programına alınan
işlerle ilgili kamulaştırma kararlarını almak ve uygulamak,
c) Öngörülmeyen giderler ödeneğinin
harcama yerlerini belirlemek,
d) Bütçede fonksiyonel sınıflandırmanın
ikinci düzeyleri arasında aktarma yapmak,
e) Kanunlarda öngörülen cezaları vermek,
f) Vergi, resim ve harçlar dışında kalan
ve miktarı beş milyar Türk Lirasına kadar, dava konusu olan belediye
alacaklarının anlaşma ile tasfiyesine karar vermek,
g) Taşınmaz mal satımına, trampasına ve
tahsisine ilişkin meclis kararlarını uygulamak; süresi üç yılı geçmemek üzere
kiralanmasına karar vermek,
h) Umuma açık yerlerin açılış ve kapanış
saatlerini belirlemek.
Encümen
toplantısı
MADDE 35.- Belediye encümeni, haftada
birden az olmamak üzere önceden belirlenen gün ve saatte toplanır. Belediye
başkanı acil durumlarda encümeni toplantıya çağırabilir.
Encümen üye tam sayısının salt
çoğunluğuyla toplanır ve katılanların salt çoğunluğuyla karar verir. Oyların
eşitliği durumunda başkanının bulunduğu taraf çoğunluk sayılır. Çekimser oy
kullanılamaz.
Encümen gündemi belediye başkanı
tarafından hazırlanır. Belediye başkanı tarafından havale edilmeyen konular
encümende görüşülemez.
Encümene havale edilen konular bir hafta
içinde görüşülerek karara bağlanır.
Alınan kararlar başkan ve toplantıya
katılan üyeler tarafından imzalanır. Karara muhalif kalanlar gerekçelerini de
açıklar.
Encümen başkan ve üyeleri, münhasıran
kendileri, ikinci derece dâhil kan ve kayın hısımları, evlatlıkları ile ilgili
işlerin görüşüldüğü encümen toplantılarına katılamazlar.
Encümen
üyelerine verilecek ödenek
MADDE 36.- Belediye encümeni üyelerine,
nüfusu 50.000' e kadar olan belediyelerde 3.000, nüfusu 50.000 ve üzerindeki
belediyelerde 6.000 gösterge rakamının Devlet memurları için belirlenen aylık
katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık brüt ödenek verilir.
Encümenin memur üyelerine bu miktarın yarısı ödenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Belediye Başkanı
Belediye
Başkanı
MADDE 37.- Belediye başkanı, belediye
idaresinin başı ve belediye tüzel kişiliğinin temsilcisidir. Belediye başkanı,
ilgili kanunda gösterilen esas ve usullere göre seçilir.
Belediye başkanı, görevinin devamı
süresince, siyasî partilerin il, ilçe ve belde teşkilâtının yönetim ve denetim
organlarında görev alamaz; profesyonel spor klüplerinin başkanlığını yapamaz ve
yönetiminde bulunamaz.
Belediye
başkanının görev ve yetkileri
MADDE 38.- Belediye başkanının görev ve
yetkileri şunlardır:
a) Belediye teşkilâtının en üst amiri
olarak belediye teşkilâtını sevk ve idare etmek, belediyenin hak ve
menfaatlerini korumak,
b) Belediyeyi stratejik plana uygun olarak
yönetmek, belediye idaresinin kurumsal stratejilerini oluşturmak, bu
stratejilere uygun olarak bütçeyi, belediye faaliyetlerinin ve personelinin
performans ölçütlerini hazırlamak ve uygulamak, izlemek ve değerlendirmek,
bunlarla ilgili raporları meclise sunmak,
c) Belediyeyi Devlet dairelerinde ve
törenlerde, davacı veya davalı olarak da yargı yerlerinde temsil etmek veya
vekil tayin etmek,
d) Meclise ve encümene başkanlık etmek,
e) Belediyenin taşınır ve taşınmaz
mallarını idare etmek,
f) Belediyenin gelir ve alacaklarını takip
ve tahsil etmek,
g) Yetkili organların kararını almak şartıyla
sözleşme yapmak,
h) Meclis ve encümen kararlarını
uygulamak,
i) Bütçeyi uygulamak, bütçede meclis ve
encümenin yetkisi dışındaki aktarmalara onay vermek,
j) Belediye personelini atamak,
k) Belediye ve bağlı kuruluşları ile
işletmelerini denetlemek,
l) Şartsız bağışları kabul etmek,
m) Belde halkının huzur, esenlik, sağlık
ve mutluluğu için gereken önlemleri almak,
n) Bütçede yoksul ve muhtaçlar için
ayrılan ödeneği kullanmak,
o) Kanunlarla belediyeye verilen ve
belediye meclisi veya belediye encümeni kararını gerektirmeyen görevleri yapmak
ve yetkileri kullanmak.
Belediye
başkanının özlük hakları
MADDE 39.- Belediye başkanına nüfusu;
a) 5.000'e kadar olan beldelerde 40.000,
b) 5.001'den 10.000'e kadar olan
beldelerde 50.000,
c) 10.001'den 50.000'e kadar olan
beldelerde 70.000,
d) 50.001'den 100.000'e kadar olan
beldelerde 90.000,
e) 100.001'den 250.000'e kadar olan
beldelerde 110.000,
f) 250.001'den 500.000'e kadar olan
beldelerde 130.000,
g) 500.001'den 1.000.000'a kadar olan
beldelerde 150.000,
h) 1.000.001'den 2.000.000'a kadar olan
beldelerde 170.000,
i) 2.000.001'den fazla olan beldelerde
200.000,
Gösterge rakamının Devlet memurları için
belirlenen aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık brüt
ödenek ödenir.
Belediye başkanının görevli, izinli ve
hasta bulunduğu sürelerde ödeneği kesilmez.
Belediye başkanlığı yapmış olanların, personel
kanunlarına tâbi bir kadroya atanmaları halinde belediye başkanlığında geçen
süreleri memuriyette geçmiş sayılır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu
uyarınca Devlet memurları ile bakmakla yükümlü bulundukları için uygulanan
sosyal hak ve yardımlar, aynı esas ve usullere göre belediye başkanları ile
bakmakla yükümlü bulundukları için de uygulanır.
Başkan
vekili
MADDE 40.- Belediye başkanı, izin ve
hastalık nedeniyle veya görevli olarak görevden ayrılması hallerinde bu süre
içinde kendisine vekâlet etmek üzere belediye meclisi üyeleri arasından birini
başkan vekili olarak görevlendirir.
Başkan vekili, başkanın yetkilerine
sahiptir.
Başkan vekiline, görev süresince başkana
ödenen aylık net ödeneğin gün hesabı üzerinden ödenek verilir.
Stratejik
plan ve çalışma programı
MADDE 41.- Belediye başkanı, mahallî
idareler genel seçimlerinden itibaren altı ay içerisinde; kalkınma planı ve
çevre düzeni planına uygun olarak, alt yapı, ulaşım, çevre, imar, katı atık,
doğal afetler, kültürel mirasın korunması ve diğer hizmetlere ilişkin stratejik
plan ve ilgili olduğu yıl başından önce de bu planın yıllık dilimlerini
oluşturmak üzere çalışma programını hazırlayıp belediye meclisine sunar.
Stratejik plan, varsa üniversiteler ve
meslek odaları ile konuyla ilgili sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınarak
hazırlanır ve belediye meclisi tarafından kabul edildikten sonra yürürlüğe
girer.
Nüfusu 30.000'in altında olan
belediyelerde stratejik plan yapılması zorunlu değildir.
Yıllık çalışma programı, bütçenin hazırlanmasına
esas teşkil eder ve belediye meclisinde bütçeden önce görüşülerek kabul edilir.
Yetki devri
MADDE 42.- Belediye başkanı, görev ve
yetkilerinden bir kısmını uygun gördüğü takdirde, yöneticilik sıfatı bulunan
belediye görevlilerine devredebilir.
İhtilaf
hali
MADDE 43.- Belediye başkanının kendisinin,
birinci ve ikinci derecedeki kan ve kayın hısımlarının, evlatlıklarının,
belediye ile ihtilâflı olduğu durumlarda dava açılması ve bu davada belediyenin
temsili, meclis birinci başkan vekili, bulunmadığı takdirde ikinci başkan
vekili veya bunların yetkilendireceği kişiler tarafından yerine getirilir.
Belediye
başkanlığının sona ermesi
MADDE 44.- Belediye başkanlığı, ölüm ve
istifa hallerinde kendiliğinden sona erer.
Belediye başkanının;
a) Mazeretsiz ve kesintisiz olarak yirmi
günden fazla görevini terk etmesi ve bu durumun mahallîn mülkî idare amiri
tarafından belirlenmesi,
b) Seçilme yeterliğini kaybetmesi,
c) Görevini sürdürmesine engel bir
hastalık veya sakatlık durumunun yetkili sağlık kuruluşu raporuyla
belgelenmesi,
d) Meclisin feshine neden olan eylem ve
işlemlere katılması,
Hallerinden birinin meydana gelmesi
durumunda İçişleri Bakanlığının başvurusu üzerine Danıştay kararıyla başkanlık
sıfatı sona erer.
Belediye
başkanlığının boşalması
MADDE 45.- Belediye başkanlığının herhangi
bir nedenle boşalması durumunda, vali tarafından belediye meclisinin on gün
içinde toplanması sağlanır. Meclis, birinci başkan vekilinin, onun bulunmaması
durumunda ikinci başkan vekilinin, onun da bulunmaması durumunda en yaşlı
üyenin başkanlığında toplanarak;
a) Belediye başkanlığının boşalması veya
seçim dönemini aşacak biçimde kamu hizmetinden yasaklanma cezasının verilmiş
olması durumunda bir başkan,
b) Başkanın görevden uzaklaştırılması,
tutuklanması veya seçim dönemini aşmayacak biçimde kamu hizmetinden yasaklama
cezası alması durumunda bir başkan vekili,
Seçer.
Belediye başkanı veya başkan vekili
belediye meclis üyeleri arasından ve gizli oyla seçilir. İlk iki oylamada üye
tam sayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu
aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan
iki aday için dördüncü oylama yapılır. Dördüncü oylamada en fazla oy alan üye,
belediye başkanı veya başkan vekili seçilmiş olur. Oyların eşitliği durumunda
kur'a çekilir.
Birinci fıkranın (b) bendi uyarınca başkan
vekili seçildikten sonra, belediye başkanlığının (a) bendinde belirtilen
nedenlerle boşalması durumunda bu maddeye göre belediye başkanı seçilir.
Yeni seçilen belediye başkanının görev
süresi, yerine seçildiği başkanın görev süresi ile sınırlıdır. Başkan vekili,
yeni başkan seçilinceye veya görevden uzaklaştırılmış ya da tutuklanmış olan
başkan göreve dönünceye kadar görev yapar.
Belediye başkanı veya başkan vekili seçilinceye
kadar belediye başkanlığı görevi, meclis birinci başkan vekili, bulunmaması
durumunda ikinci başkan vekili, onun da bulunmaması durumunda vali tarafından
görevlendirilecek bir kamu görevlisi tarafından yürütülür.
Belediye başkanı veya başkan vekili seçimi
en geç on beş gün içinde tamamlanmadığı takdirde belediye meclisinin feshine
ilişkin hükümler uygulanır.
Belediye
başkanı görevlendirilmesi
MADDE 46.- Belediye başkanlığının herhangi
bir nedenle boşalması ve yeni belediye başkanı veya başkan vekili seçiminin
yapılamaması durumunda, seçim yapılıncaya kadar, belediye başkanlığına
büyükşehir ve il belediyelerinde İçişleri Bakanı, diğer belediyelerde vali
tarafından görevlendirme yapılır. Görevlendirilecek kişinin belediye başkanı
seçilme yeterliğine sahip olması şarttır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Organlara İlişkin Ortak Hükümler
Görevden
uzaklaştırma
MADDE 47.- Görevleriyle ilgili bir suç
nedeniyle haklarında soruşturma veya kovuşturma açılan belediye organları veya
bu organların üyeleri, geçici bir önlem olarak kesin hükme kadar görevden
uzaklaştırılabilir.
Görevden uzaklaştırma önlemi iki ayda bir
gözden geçirilir. Devamında kamu yararı bakımından yarar görülmeyen görevden
uzaklaştırma önlemi kaldırılır.
Soruşturma veya kovuşturma sebebiyle
görevden uzaklaştırılan belediye organları veya bu organların üyeleri hakkında;
4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanuna
göre soruşturma izni verilmemesi, takipsizlik, kamu davasının düşmesi veya
beraat kararı verilmesi, davanın genel af ile ortadan kaldırılması veya
görevden düşürülmeyi gerektirmeyen bir suçla mahkûm olunması durumunda görevden
uzaklaştırma önlemi kaldırılır.
Görevden uzaklaştırılan belediye
başkanına, görevden uzak kaldığı sürece aylık ödeneğinin üçte ikisi ödenir ve
bu süre içinde diğer sosyal hak ve yardımlardan yararlanmaya devam eder.
ÜÇÜNCÜ
KISIM
Belediye
Teşkilâtı
BİRİNCİ BÖLÜM
Belediye Teşkilâtı ve Personeli
Belediye
teşkilâtı
MADDE 48.- Belediye teşkilâtı, norm
kadroya uygun olarak yazı işleri, malî hizmetler, fen işleri ve zabıta
birimlerinden oluşur.
Beldenin nüfusu, fizikî ve coğrafî yapısı,
ekonomik, sosyal ve kültürel özellikleri ile gelişme potansiyeli dikkate
alınarak, norm kadro sistemine uygun olarak gerektiğinde sağlık, itfaiye, imar,
insan kaynakları, hukuk işleri ve ihtiyaca göre diğer birimler oluşturulabilir.
Bu birimlerin kurulması, kaldırılması veya birleştirilmesi belediye meclisinin
kararıyla olur.
Norm kadro
ve personel istihdamı
MADDE 49.- Norm kadro ilke ve standartları
İçişleri Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı tarafından müştereken
belirlenir. Bu ilke ve standartlar çerçevesinde norm kadro çalışmasını belediye
yapar veya yaptırır.
Belediye personeli, belediye başkanı
tarafından atanır. Birim müdürlüğü ve üstü yönetici kadrolarına yapılan
atamalar ilk toplantıda belediye meclisinin bilgisine sunulur.
Belediyede, norm kadroya uygun olarak
çevre, sağlık, veterinerlik, teknik, hukuk, sosyal ve ekonomi, kültür ve sanat,
bilişim ve iletişim, planlama, araştırma ve geliştirme, eğitim ve danışmanlık
alanlarında tabip, uzman tabip, veteriner, avukat, mühendis, çözümleyici ve
programcı, mimar, ebe, hemşire, teknisyen, tekniker gibi ihtiyaç duyulan uzman
ve teknik personel, süreleri seçim döneminin bitiminden itibaren otuz günü geçmemek
üzere, sözleşme ile çalıştırılabilir. Bu şekilde sözleşmeli olarak
çalıştırılacakların, yürütecekleri hizmetlere ilişkin nitelikleri taşımaları
şarttır. Sözleşmeli personel eliyle yürütülen hizmetlere ilişkin boş kadrolara
ayrıca atama yapılamaz.
Üçüncü fıkra uyarınca sözleşmeli olarak
istihdam edileceklerin ücret miktarı, yılları bütçe kanunlarında belirlenecek
ücret tavanını aşmamak üzere, Bakanlar Kurulunca belirlenen sınırlar içerisinde
belediye meclisi tarafından kararlaştırılır. Bu şekilde çalıştırılacaklara her
ne ad altında olursa olsun sözleşme ücreti dışında herhangi bir ödeme yapılamaz
ve ücret mahiyetinde ayni ya da nakdi menfaat temin edilemez. Söz konusu
personel hakkında bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda, vize hariç 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre istihdam
edilenler hakkındaki hükümler uygulanır.
Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam
edilen memurlar, belediye başkanının talebi, kendilerinin ve kurumlarının
muvafakatiyle görevlendirme süreleri seçim döneminin bitiminden itibaren otuz
günü geçmemek üzere, belediyelerin birim müdürü ve üstü yönetici kadrolarında
görevlendirilebilirler. Bu şekilde görevlendirmelerde Devlet Memurları
Kanununun 68 inci maddesinin (B) fıkrasında öngörülen şartlar dikkate alınır.
Belediyelerde bu şekilde istihdam edilen personel kurumlarından izinli
sayılırlar. Bu personelin görevlendirildikleri süre zarfındaki,
görevlendirildikleri kadroya ait her türlü mali hakları ile kurumları
tarafından karşılanması gereken sosyal güvenlik ve benzeri diğer hakları
belediye tarafından ödenir. İzinli oldukları müddet, terfi ve emekliliklerinde
hesaba katılır ve terfi haklarını kazananlar başkaca bir işleme lüzum
kalmaksızın terfi ettirilirler. Bu şekilde görevlendirilenler, görevlendirme
süresinin sona ermesinden itibaren on beş gün içerisinde yazılı olarak
kurumlarına başvurmaları halinde en geç bir ay içerisinde kadrolarına,
kadroları kaldırılmış veya zorunlu sebeplerle kadrolarına atama yapılmış ise
durumlarına uygun bir kadroya atanırlar.
Belediye başkanı zorunlu gördüğü takdirde,
belediye meclisinin görev süresini aşmamak ve başkan yardımcısı kadro sayısının
yarısını geçmemek şartıyla, boş olan başkan yardımcısı kadrolarına belediye
meclisi üyeleri arasından görevlendirme yapabilir. Bu şekilde görevlendirilen
meclis üyelerine belediye başkanına verilen ödeneğin yarısını aşmamak üzere
belediye meclisi tarafından belirlenecek aylık ödenek verilir. Bu şekilde
görevlendirme, memuriyete geçiş, sözleşmeli veya işçi statüsünde çalışma dahil
ilgililer açısından herhangi bir hak teşkil etmez.
Belediyenin yıllık toplam personel
giderleri, gerçekleşen en son yıl bütçe gelirlerinin 213 sayılı Vergi Usul
Kanununda belirlenen yeniden değerleme katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak
miktarın yüzde 30'unu aşamaz. Nüfusu 10.000'in altında olan belediyelerde bu
oran yüzde 40 olarak uygulanır. Yıl içerisinde aylık ve ücretlerde beklenmedik
bir artışın meydana gelmesi sonucunda personel giderlerinin söz konusu oranları
aşması durumunda, cari yıl ve izleyen yıllarda personel giderleri bu oranların
altına ininceye kadar yeni personel alımı yapılamaz. Yeni personel alımı
nedeniyle bu oranın aşılması sebebiyle oluşacak kamu zararı, zararın oluştuğu
tarihten itibaren hesaplanacak kanuni faiziyle birlikte belediye başkanından
tahsil edilir.
Sözleşmeli ve işçi statüsünde çalışanlar
hariç belediye memurlarına, başarı durumlarına göre toplam memur sayısının %
10' unu ve Devlet memurlarına uygulanan aylık katsayının 20.000 gösterge rakamı
ile çarpımı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere encümen kararıyla yılda en
fazla iki kez ikramiye ödenebilir.
Personel
devri
MADDE 50.- Bu Kanunun 8 inci ve 11 inci
maddeleri uyarınca tüzel kişiliği kaldırılan belediyelerin kadroları ve
personeli; katılma halinde katıldıkları belediyeye, köye dönüştürülme halinde
ilgili il özel idaresine devredilir. Devredilen personelden kadro ve görev
unvanları değişmeyenler, aynı unvanlı kadrolara atanmış sayılırlar. Devredilen
personelden durumlarına uygun boş kadro olmayanların veya mevcut kadro unvanı
ile atamaları yapılamayanların kadro unvanları üç ay içerisinde İçişleri
Bakanlığınca aynı sınıf içerisinde kalmak kaydıyla değiştirilir. Bu
değişiklikten itibaren bir ay içerisinde ilgililerin durumlarına uygun
kadrolara atamaları yapılır. Söz konusu personel, atama işlemleri yapılıncaya
kadar, devredildikleri belediye veya il özel idaresince ihtiyaç duyulan işlerde
görevlendirilebilirler. Bunlar yeni bir kadroya atanıncaya kadar, eski
kadrolarına ait aylık, ücret, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları ile
diğer mali haklarını devredildikleri belediye veya il özel idaresinden almaya
devam ederler. Devredilen personelden memur statüsünde görev yapanların,
atandıkları yeni kadrolarının aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları
ile diğer mali hakları toplamının net tutarının, eski kadrolarına bağlı olarak
en son ayda almakta oldukları aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları
ile diğer mali hakları toplamı net tutarından az olması halinde aradaki fark
giderilinceye kadar atandıkları kadrolarda kaldıkları sürece herhangi bir
kesintiye tâbi olmaksızın tazminat olarak ödenir.
Tüzel kişiliği kaldırılan belediyelerde
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına
göre istihdam edilen sözleşmeli personelin pozisyonları, avukat unvanlı
pozisyonlar hariç olmak üzere, başka bir işleme gerek kalmaksızın
devredildikleri belediye veya il özel idaresi adına vize edilmiş sayılır.
Tüzel kişiliği kaldırılan belediyelerde
geçici iş pozisyonlarında görev yapan personel, aynı statüde pozisyonlarıyla
birlikte ilgili belediye veya il özel idaresine devredilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Belediye Zabıtası, İtfaiye ve Acil Durum
Planlaması
Zabıtanın
görev ve yetkileri
MADDE 51.- Belediye zabıtası, beldede
esenlik, huzur, sağlık ve düzenin sağlanmasıyla görevli olup bu amaçla,
belediye karar organları tarafından alınan ve belediye zabıtası tarafından
yerine getirilmesi gereken emir ve yasaklarla bunlara uymayanlar hakkında
mevzuatta öngörülen ceza ve diğer yaptırımları uygular.
Görevini yaparken zabıtaya karşı gelenler,
Devlet memuruna karşı gelenler gibi cezalandırılır.
Belediye zabıta teşkilâtının çalışma usul
ve esasları, çalışanların görev ve yetkileri, memurluğa alınması için
taşımaları gereken nitelikler, alacakları meslek içi eğitim, görevde yükselme,
meslekten çıkarılma, giyecekleri kıyafet ve savunma amaçlı olarak
kullanacakları aletler ile zabıta teşkilâtında hizmet gereklerine göre
oluşturulacak birimler, İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir. Belediye, bu yönetmeliğe aykırı olmamak üzere ek düzenlemeler
yapabilir.
Belediye zabıta teşkilâtında büro
hizmetlerinde çalışanlar hariç, zabıta hizmetlerinde çalışanlara fazla mesai
karşılığı olarak yılı bütçe kanununda belirlenen üst sınırı aşmamak kaydıyla
fazla çalışma ücreti ödenebilir.
İtfaiye
MADDE 52.- İtfaiye teşkilâtının çalışma
usul ve esasları, çalışanların görev ve yetkileri, memurluğa alınması için
taşımaları gereken nitelikler, alacakları meslek içi eğitim, görevde yükselme,
meslekten çıkarılma, giyecekleri kıyafet ve savunma amaçlı olarak
kullanacakları aletler ile itfaiye teşkilâtında hizmet gereklerine göre
oluşturulacak birimler, İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir. Belediye bu yönetmeliğe aykırı olmamak üzere ek düzenlemeler
yapabilir.
Belediye itfaiye teşkilâtında büro
hizmetlerinde çalışanlar hariç, fiilen yangın söndürme hizmetlerinde
çalışanlara fazla mesai karşılığı olarak yılı bütçe kanununda belirlenen üst
sınırı aşmamak kaydıyla fazla çalışma ücreti ödenebilir.
Acil durum
planlaması
MADDE 53.- Belediye; yangın, sanayi
kazaları, deprem ve diğer doğal afetlerden korunmak veya bunların zararlarını
azaltmak amacıyla beldenin özelliklerini de dikkate alarak gerekli afet ve acil
durum planlarını yapar, ekip ve donanımı hazırlar.
Acil durum planlarının hazırlanmasında
varsa il ölçeğindeki diğer acil durum planlarıyla da koordinasyon sağlanır ve
ilgili bakanlık, kamu kuruluşları, meslek teşekkülleriyle üniversitelerin ve
diğer mahallî idarelerin görüşleri alınır.
Planlar doğrultusunda halkın eğitimi için
gerekli önlemler alınarak ikinci fıkrada sayılan idareler, kurumlar ve
örgütlerle ortak programlar yapılabilir.
Belediye, belediye sınırları dışında
yangın ve doğal afetler meydana gelmesi durumunda, bu bölgelere gerekli yardım
ve destek sağlayabilir.
DÖRDÜNCÜ
KISIM
Belediyelerin
Denetimi
Denetimin
amacı
MADDE 54.- Belediyelerin denetimi;
faaliyet ve işlemlerinde hataların önlenmesine yardımcı olmak, çalışanların ve
belediye teşkilâtının gelişmesine, yönetim ve kontrol sistemlerinin geçerli,
güvenilir ve tutarlı duruma gelmesine rehberlik etmek amacıyla; hizmetlerin
süreç ve sonuçlarını mevzuata, önceden belirlenmiş amaç ve hedeflere,
performans ölçütlerine ve kalite standartlarına göre tarafsız olarak analiz
etmek, karşılaştırmak ve ölçmek; kanıtlara dayalı olarak değerlendirmek, elde
edilen sonuçları rapor hâline getirerek ilgililere duyurmaktır.
Denetimin
kapsamı ve türleri
MADDE 55.- Belediyelerde iç ve dış denetim
yapılır. Denetim, iş ve işlemlerin hukuka uygunluk, malî ve performans
denetimini kapsar.
İç ve dış denetim 5018 sayılı Kamu Malî
Yönetimi ve Kontrol Kanunu hükümlerine göre yapılır.
Ayrıca, belediyenin malî işlemler dışında
kalan diğer idarî işlemleri, idarenin bütünlüğüne ve kalkınma planı ve
stratejilerine uygunluğu açısından İçişleri Bakanlığı, belediye başkanı veya
görevlendireceği elemanlar tarafından da denetlenir.
Belediyelere bağlı kuruluş ve işletmeler
de yukarıdaki esaslara göre denetlenir.
Denetime ilişkin sonuçlar kamuoyuna
açıklanır ve meclisin bilgisine sunulur.
Faaliyet
raporu
MADDE 56.- Belediye başkanı, Kamu Malî
Yönetimi ve Kontrol Kanununun 41 inci maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen
biçimde; stratejik plan ve performans hedeflerine göre yürütülen faaliyetleri,
belirlenmiş performans ölçütlerine göre hedef ve gerçekleşme durumu ile meydana
gelen sapmaların nedenlerini ve belediye borçlarının durumunu açıklayan
faaliyet raporunu hazırlar. Faaliyet raporunda, bağlı kuruluş ve işletmeler ile
belediye ortaklıklarına ilişkin söz konusu bilgi ve değerlendirmelere de yer
verilir.
Faaliyet raporu mart ayı toplantısında
belediye başkanı tarafından meclise sunulur. Raporun bir örneği İçişleri
Bakanlığına gönderilir ve kamuoyuna da açıklanır.
Hizmetlerde
aksama
MADDE 57.- Belediye hizmetlerinin ciddî
bir biçimde aksatıldığının ve bu durumun halkın sağlık, huzur ve esenliğini
hayatî derecede olumsuz etkilediğinin ilgili bakanlığın talebi üzerine yetkili
sulh hukuk hâkimi tarafından belirlenmesi durumunda;
İçişleri Bakanlığı;
a) Hizmetlerde meydana gelen aksamanın
giderilmesini, hizmetin özelliğine göre makul bir süre vererek belediyeden
ister.
b) Aksama giderilemezse, söz konusu
hizmetin yerine getirilmesini o ilin valisinden ister. Bu durumda, vali, aksaklığı
öncelikle belediyenin araç, gereç, personel ve diğer kaynaklarıyla giderir.
Mümkün olmadığı takdirde diğer kamu kurum ve kuruluşlarının imkânlarını da
kullanabilir. Ortaya çıkacak maliyet vali tarafından İller Bankasına bildirilir
ve İller Bankasınca o belediyenin müteakip ay genel bütçe vergi gelirleri
tahsilâtı toplamı üzerinden belediyeye ayrılan paydan valilik emrine
gönderilir.
Denetimle
ilgili diğer hükümler
MADDE 58.- Denetimin yapılması ve faaliyet
raporunun hazırlanması hususunda bu Kanunda hüküm bulunmayan durumlarda 5018
sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile diğer kanunların ilgili
hükümleri uygulanır.
BEŞİNCİ
KISIM
Malî
Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Belediyenin Gelir ve Giderleri
Belediyenin
gelirleri
MADDE 59.- Belediyenin gelirleri
şunlardır:
a) Kanunlarla gösterilen belediye vergi,
resim, harç ve katılma payları,
b) Genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan
pay,
c) Genel ve özel bütçeli idarelerden
yapılacak ödemeler,
d) Taşınır ve taşınmaz malların kira,
satış ve başka suretle değerlendirilmesinden elde edilecek gelirler,
e) Belediye meclisi tarafından
belirlenecek tarifelere göre tahsil edilecek hizmet karşılığı ücretler,
f) Faiz ve ceza gelirleri,
g) Bağışlar,
h) Her türlü girişim, iştirak ve
faaliyetler karşılığı sağlanacak gelirler,
i) Diğer gelirler.
Belediyenin
giderleri
MADDE 60.- Belediyenin giderleri
şunlardır:
a) Belediyenin hizmet binaları ve
tesislerinin temini, bakımı ve onarımı için yapılan giderler,
b) Belediyenin personeline ve seçilmiş
organlarının üyelerine ödenen maaş, ücret, ödenek, huzur hakkı, yolluklar,
hizmete ilişkin eğitim harcamaları ile diğer giderler,
c) Her türlü alt yapı, yapım, onarım ve
bakım giderleri,
d) Vergi, resim, harç, katılma payı,
hizmet karşılığı alınacak ücretler ve diğer gelirlerin takip ve tahsili için
yapılacak giderler,
e) Belediye zabıta ve itfaiye hizmetleri
ile diğer görev ve hizmetlerin yürütülmesi için yapılacak giderler,
f) Belediyenin kuruluşuna katıldığı
şirket, kuruluş ve katıldığı birliklerle ilgili ortaklık payı ve üyelik aidatı
giderleri,
g) Mezarlıkların tesisi, korunması ve
bakımına ilişkin giderler,
h) Faiz, borçlanmaya ilişkin diğer
ödemeler ile sigorta giderleri,
i) Dar gelirli, yoksul, muhtaç ve
kimsesizler ile özürlülere yapılacak sosyal hizmet ve yardımlar,
j) Dava takip ve icra giderleri,
k) Temsil, tören, ağırlama ve tanıtım
giderleri,
l) Avukatlık, danışmanlık ve denetim
hizmetleri karşılığı yapılacak ödemeler,
m) Yurt içi ve yurt dışı kamu ve özel
kesim ile sivil toplum örgütleriyle birlikte yapılan ortak hizmetler ve proje
giderleri,
n) Sosyo-kültürel ve bilimsel etkinlikler
için yapılan giderler,
o) Belediye hizmetleriyle ilgili olarak
yapılan kamuoyu yoklaması ve araştırması giderleri,
p) Kanunla verilen görevler ve hizmetlerin
yürütülmesi için yapılan diğer giderler,
r) Şartlı bağışlarla ilgili yapılacak
harcamalar,
s) İmar düzenleme giderleri,
t) Her türlü proje giderleri.
İKİNCİ BÖLÜM
Belediye Bütçesi
Belediye
bütçesi
MADDE 61.- Belediyenin stratejik planına
uygun olarak hazırlanan bütçe, belediyenin malî yıl ve izleyen iki yıl içindeki
gelir ve gider tahminlerini gösterir, gelirlerin toplanmasına ve harcamaların
yapılmasına izin verir.
Bütçeye ayrıntılı harcama programları ile
finansman programları eklenir.
Bütçe yılı Devlet malî yılı ile aynıdır.
Bütçe dışı harcama yapılamaz.
Belediye başkanı ve harcama yetkisi
verilen diğer görevliler, bütçe ödeneklerinin verimli, tutumlu ve yerinde
harcanmasından sorumludur.
Bütçenin
hazırlanması ve kabulü
MADDE 62.- Belediye başkanı tarafından
hazırlanan bütçe tasarısı eylül ayının birinci gününden önce encümene sunulur
ve İçişleri Bakanlığına gönderilir. İçişleri Bakanlığı belediye bütçe
tahminlerini konsolide eder ve Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu uyarınca
merkezi yönetim bütçe tasarısına eklenmek üzere eylül ayı sonuna kadar Maliye
Bakanlığına bildirir. Encümen, bütçeyi inceleyerek görüşüyle birlikte kasım
ayının birinci gününden önce belediye meclisine sunar.
Meclis bütçe tasarısını yılbaşından önce,
aynen veya değiştirerek kabul eder. Ancak, meclis bütçe denkliğini bozacak
biçimde gider artırıcı ve gelir azaltıcı değişiklikler yapamaz. Kabul edilen
bütçe, mali yılbaşından itibaren yürürlüğe girer.
Harcama
yetkilisi
MADDE 63.- Belediye bütçesiyle ödenek
tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisi harcama yetkilisidir.
Kesin hesap
MADDE 64.- Her yıl bütçesinin kesin
hesabı, belediye başkanı tarafından hesap döneminin bitiminden sonra mart ayı
içinde encümene sunulur. Kesin hesap belediye meclisinin mayıs ayı
toplantısında görüşülerek karara bağlanır.
Kesin hesabın görüşülmesi ve
kesinleşmesinde, bütçeye ilişkin hükümler uygulanır.
Bütçe
sistemi
MADDE 65.- Belediye bütçesi ile muhasebe
işlemlerine ilişkin esas ve usuller Maliye Bakanlığının görüşü alınarak İçişleri
Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Geçmiş yıl
bütçesinin devamı
MADDE 66.- Herhangi bir nedenle yeni yıl
bütçesi kesinleşmemiş ise yeni bütçenin kesinleşmesine kadar geçen yıl bütçesi
uygulanır.
Bütçenin kabulüne kadar yapılan işlemler
yeni yıl bütçesine göre yapılmış sayılır.
Gelecek
yıllara yaygın hizmet yüklenmeleri
MADDE 67.- Belediyede belediye meclisinin,
belediyeye bağlı kuruluşlarda yetkili organın kararı ile park, bahçe ve havuz
bakımı; araç kiralama, kontrollük, temizlik ve yemek hizmetleri; araç,
bilgisayar, faks, fotokopi ve diğer teknolojik ürünlerin bakım ve onarım işleri
süresi ilk mahallî idareler genel seçimlerini izleyen üçüncü ayın sonunu
geçmemek üzere ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürülebilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Borçlanma ve İktisadî Girişimler
Borçlanma
MADDE 68.- Belediye, görev ve
hizmetlerinin gerektirdiği giderleri karşılamak amacıyla aşağıda belirtilen
usul ve esaslara göre borçlanma yapabilir ve tahvil ihraç edebilir.
a) Dış borçlanma, 4749 sayılı Kamu
Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümleri
çerçevesinde sadece belediyenin yatırım programında yer alan projelerinin
finansmanı amacıyla yapılabilir.
b) İller Bankasından yatırım kredisi ve
nakit kredi kullanan belediye, ödeme planını bu bankaya sunmak zorundadır.
İller Bankası hazırlanan geri ödeme planını yeterli görmediği belediyenin kredi
isteklerini reddeder.
c) Tahvil ihracı yatırım programında yer
alan projelerin finansmanı için ilgili mevzuat hükümleri uyarınca yapılır.
d) Belediye ve bağlı kuruluşlarının bir
yıl içerisinde yapacakları toplam borç kullanımı, en son kesinleşmiş bütçe
gelirleri toplamının Vergi Usul Kanununda belirlenen yeniden değerleme oranıyla
artırılan miktarının % 10'unu geçemez. Bir belediyenin bu oranın iki katına
kadar borçlanabilmesi Bakanlar Kurulunun iznine tâbidir. Belediyenin yatırım
programında yer alan projelerin finansmanı için İller Bankasından yapılan
borçlanmalar ile toplu taşıma ve diğer ulaşım projeleri, içme ve kullanma suyu
temini, atık su uzaklaştırma ve arıtma projelerinin finansmanı için yapılan
borçlanmalar, söz konusu borçlanma sınırlamasına tâbi değildir.
Yukarıda belirtilen usul ve esaslara
aykırı olarak borçlanan belediye yetkilileri hakkında, fiilleri daha ağır bir
cezayı gerektirmeyen durumlarda Türk Ceza Kanununun 240 ıncı maddesi hükümleri
uygulanır.
Belediye, borçlanmayla ilgili olarak
Hazine Müsteşarlığı tarafından istenen bilgileri düzenli olarak göndermekle
yükümlüdür.
Arsa ve
konut üretimi
MADDE 69.- Belediye; düzenli kentleşmeyi
sağlamak, beldenin konut, sanayi ve ticaret alanı ihtiyacını karşılamak
amacıyla belediye ve mücavir alan sınırları içinde, özel kanunlarına göre
korunması gerekli yerler ile tarım arazileri hariç imarlı ve alt yapılı arsalar
üretmek, konut, toplu konut yapmak, satmak, kiralamak ve bu amaçlarla arazi
satın almak, kamulaştırma yapmak, bu arsaları bireylere ve kooperatiflere
satmak, takas etmek, bu konuda ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşları ve
bankalarla işbirliği yapmak ve gerektiğinde onlarla ortak projeler
gerçekleştirmek yetkisine sahiptir.
Belediye, bu amaçla bütçesinden gerekli
parayı ayırmak suretiyle işletme tesis edebilir.
Üretilen arsa ve konutların satışı,
açıklık ve rekabet ilkesine uygun olarak yapılır. Ancak, o belediye ve mücavir
alan sınırları içinde kendisine, eşine veya 18 yaşından küçük çocuklarına ait
konutu olmayan dar gelirli kişilere, özürlülere, afete maruz kalanlara, sanayi
bölgelerinden nakledileceklere ve üyelerinin tamamı bu durumda olan
kooperatiflere, bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre
oluşturulan takdir komisyonu tarafından belirlenecek tutardan aşağı olmamak
üzere arsa tahsisi yapılabilir. Durumları 775 sayılı Gecekondu Kanununun 25
inci maddesine uyan kimselere de bu maddeye göre arsa ve konut sağlanabilir.
Bu maddenin uygulama esasları, İçişleri
Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından müştereken hazırlanacak
çerçeve yönetmeliğe uygun olarak belediye meclisleri tarafından çıkarılacak bir
yönetmelikle düzenlenir.
Şirket
kurulması
MADDE 70.- Belediye kendisine verilen
görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre şirket
kurabilir.
İşletme
tesisi
MADDE 71.- Belediye, özel gelir ve gideri
bulunan hizmetlerini İçişleri Bakanlığının izniyle bütçe içinde işletme kurarak
yapabilir.
Borç ve
alacakların takas ve mahsubu
MADDE 72.- 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve
Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamındaki Hazine alacakları
hariç olmak üzere Belediyenin, genel bütçeli kuruluşlardan, sosyal güvenlik
kuruluşlarından, mahalli idarelerden ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarından
olan özel hukuk ve kamu hukukuna tâbi alacak ve borçları takas ve mahsup
edilir. Bu amaçla kurum ve kuruluşların bütçelerine yeterli ve gerekli ödenek
konur.
Bu madde gereğince yapılacak takas ve
mahsup işlemlerine ilişkin esas ve usuller, İçişleri Bakanlığının olumlu görüşü
alınarak, Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
ALTINCI
KISIM
Çeşitli ve
Son Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Kentsel
dönüşüm ve gelişim alanı
MADDE 73.- Büyükşehir belediyeleri,
büyükşehir belediyeleri sınırları içindeki ilçe ve ilk kademe belediyeleri ve
il belediyeleri ile nüfusu 50.000'in üzerindeki belediyeler; kentin gelişimine
uygun olarak eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek; konut
alanları, sanayi ve ticaret alanları, teknoloji parkları ve sosyal donatılar
oluşturmak, deprem riskine karşı tedbirler almak veya kentin tarihî ve kültürel
dokusunu korumak amacıyla kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabilir.
Kentsel dönüşüm ve gelişim projelerine
konu olacak alanlar, meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ile ilân
edilir.
Kentsel dönüşüm ve gelişim proje
alanlarında yıkılarak yeniden yapılacak münferit yapılarda ilgili resim ve
harçların dörtte biri alınır.
Bir yerin kentsel dönüşüm ve gelişim proje
alanı olarak ilân edilebilmesi için; o yerin belediye veya mücavir alan
sınırları içerisinde bulunması ve en az elli bin metrekare olması şarttır.
Kentsel dönüşüm ve gelişim proje
alanlarında bulunan yapıların boşaltılması, yıkımı ve kamulaştırmasında anlaşma
yolu esastır. Kentsel dönüşüm ve gelişim projesi kapsamında bulunan mülk
sahipleri tarafından açılacak davalar, mahkemelerde öncelikle görüşülür ve üç
ay içerisinde karara bağlanır.
Yurt dışı
ilişkileri
MADDE 74.- Belediye, belediye meclisinin
kararına bağlı olarak görev alanıyla ilgili konularda faaliyet gösteren
uluslararası teşekkül ve organizasyonlara, kurucu üye veya üye olabilir.
Belediye, bu teşekkül, organizasyon ve
yabancı mahallî idarelerle ortak faaliyet ve hizmet projeleri
gerçekleştirebilir veya kardeş kent ilişkisi kurabilir.
Birinci ve ikinci fıkra gereğince
yapılacak faaliyetlerin, dış politikaya ve uluslararası anlaşmalara uygun
olarak yürütülmesi ve önceden İçişleri Bakanlığının izninin alınması
zorunludur.
Diğer
kuruluşlarla ilişkiler
MADDE 75.- Belediye, belediye meclisinin
kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına
giren konularda;
a) Diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait
yapım, bakım, onarım ve taşıma işlerini bedelli veya bedelsiz üstlenebilir veya
bu kuruluşlar ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir ve bu amaçla
gerekli kaynak aktarımında bulunabilir. Bu takdirde iş, işin yapımını üstlenen
kuruluşun tâbi olduğu mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılır.
b) Merkezî idareye ait asli görev
hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla gerekli aynî ihtiyaçları
karşılayabilir, geçici olarak araç ve personel temin edebilir.
c) Kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları, kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar Kurulunca vergi
muafiyeti tanınmış vakıflar ve 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanunu
kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir.
d) Kendilerine ait taşınmaz malları, asli
görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak diğer
kamu kurum ve kuruluşlarına devredebilir veya süresi yirmi beş yılı geçmemek
üzere tahsis edebilir. Bu taşınmazlar aynı kuruluşlara kiraya da verilebilir.
Bu taşınmazların, tahsis amacı dışında kullanılması hâlinde, tahsis işlemi
iptal edilir. Tahsis süresi sonunda, aynı esaslara göre yeniden tahsis
mümkündür.
Kamu kurum ve kuruluşlarına belediyeler,
bağlı kuruluşları ve belediye şirketlerince devir veya tahsis edilen
taşınmazlar, kamu konutu ve sosyal tesis olarak kullanılamaz.
Kent
konseyi
MADDE 76.- Kent konseyi, kent yaşamında;
kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve
hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal
yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım ve
yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalışır.
Belediyeler, kamu kurumu niteliğindeki
meslek kuruluşlarının, sendikaların, noterlerin, varsa üniversitelerin, ilgili
sivil toplum örgütlerinin, siyasi partilerin, kamu kurum ve kuruluşlarının ve
mahalle muhtarlarının temsilcileri ile diğer ilgililerin katılımıyla oluşan
kent konseyinin faaliyetlerinin etkili ve verimli yürütülmesi konusunda yardım
ve destek sağlar.
Kent konseyinde oluşturulan görüşler
belediye meclisinin ilk toplantısında gündeme alınarak değerlendirilir.
Belediye
hizmetlerine gönüllü katılım
MADDE 77.- Belediye; sağlık, eğitim, spor,
çevre, sosyal hizmet ve yardım, kütüphane, park, trafik ve kültür
hizmetleriyle, yaşlılara, kadın ve çocuklara, özürlülere, yoksul ve düşkünlere
yönelik hizmetlerin yapılmasında beldede dayanışma ve katılımı sağlamak,
hizmetlerde etkinlik, tasarruf ve verimliliği artırmak amacıyla gönüllü
kişilerin katılımına yönelik programlar uygular.
Gönüllülerin nitelikleri ve
çalıştırılmalarına ilişkin usul ve esaslar İçişleri Bakanlığı tarafından
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Yazışma
MADDE 78.- Belediye, kamu kurum ve
kuruluşlarıyla doğrudan yazışabilir.
Belediye
tasarrufundaki yerler
MADDE 79.- Diğer kanunlarla getirilen
hükümler saklı kalmak üzere, mezarlıklar ile belediye sınırları içinde bulunan
ve sahipsiz arazi niteliğinde olan seyrangâh, harman yeri, koruluk, dinlenme
yerleri, meydanlar, bataklık, çöp döküm sahaları, yıkılmış kale ve kulelerin
arsaları ve enkazı ve benzeri yerler belediyenin tasarrufundadır.
Belediye tarafından deniz, nehir ve gölden
doldurma suretiyle kazanılan alanlar, Kıyı Kanunu ve ilgili mevzuata uygun
olarak kullanılmak şartıyla Maliye Bakanlığı tarafından belediyelerin,
büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerinin tasarrufuna bırakılır.
Şehirlerarası
özel otobüs terminali işletmesi
MADDE 80.- Belediye sınırları ve mücavir
alanları içerisinde, kara yolu ile yolcu taşıma hakkına sahip gerçek ve tüzel
kişilerin şehirlerarası otobüs terminali kurmalarına ve işletmelerine varsa
nazım imar planı ve şehrin ana ulaşım planına uygun olmak kaydıyla belediye
tarafından izin verilebilir. Bu yetki büyükşehirlerde büyükşehir belediyesi
tarafından kullanılır.
Ad verme,
tanıtıcı amblem ve flama
MADDE 81.- Cadde, sokak, meydan, park,
tesis ve benzerlerine ad verilmesine; beldeyi tanıtıcı amblem, flama ve
benzerlerinin tespitine ilişkin kararlar belediye meclisinin üye tam sayısının
salt çoğunluğunun kararı ile verilir. Bunların değiştirilmesine ilişkin
kararlar, meclis üye tamsayısının üçte iki çoğunluğunun kararı ve mülkî idare
amirinin onayı ile olur.
Avukatlık
ücretinin dağıtımı
MADDE 82.- Belediye lehine sonuçlanan dava
ve icra takipleri nedeniyle hükme bağlanarak karşı taraftan tahsil olunan
vekalet ücretlerinin;kadroya bağlı olarak çalışan avukatlara ve hukuk
servisinde fiilen görev yapan memurlara dağıtımı hakkında 2/2/1929 tarihli ve
1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti
Vekalet Hakkında Kanun hükümleri kıyas yolu ile uygulanır.
Yeniden
değerleme oranının uygulanması
MADDE 83.- Bu Kanunda belirtilen parasal
miktarlar, her yıl 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre belirlenecek yeniden
değerleme oranına göre artırılır.
Uygulanmayacak
hükümler
MADDE 84.- Bu Kanunla, belediyenin sorumlu
ve yetkili kılındığı görev ve hizmetlerle ilgili olarak, 24.4.1930 tarihli ve
1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, 4.7.1934 tarihli ve 2559 sayılı Polis
Vazife ve Selahiyet Kanunu, 10.6.1949 tarihli ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu,
2.7.1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu, 3.5.1985 tarihli ve 3194 sayılı
İmar Kanunu, 14.6.1989 tarihli ve 3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma
Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair
Kanun, 24.6.1995 tarihli ve 560 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve
Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname, 10.7.2003 tarihli ve 4925 sayılı
Karayolu Taşıma Kanunu ile 14.7.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununda bu Kanun hükümlerine aykırılık bulunması durumunda bu Kanun hükümleri
uygulanır.
İKİNCİ BÖLÜM
Değiştirilen Hükümler
MADDE 85.- 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun değişik 12 nci maddesinin (II)
işaretli fıkrasının (n) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Sosyal güvenlik kuruluşlarına tâbi
görevlerde bulunmadan veya bu kuruluşlara tâbi olarak çalışmakta iken illerin
daimi komisyon üyeliğine veya belediye başkanlığına seçilen ve atananlar ile
Sandıktan veya diğer sosyal güvenlik kuruluşlarından emekli, yaşlılık veya
malullük aylığı almakta iken belediye başkanlığına seçilen ve atananlar,
istekleri üzerine istek dilekçelerinin Sandık kayıtlarına geçtiği tarihi takip
eden ay başından itibaren emekli kesenekleri kendilerince, karşılıkları
kurumlarca ödenmek ve emekli aylıkları Sandıkla ilgilendirildikleri tarihten
itibaren kesilmek suretiyle,
MADDE 86.- 5434 sayılı Kanunun ek 48 inci
maddesinin (b) bendinin 18.5.1994 tarihli ve 527 sayılı Kanun Hükmünde Kararname
ile yeniden düzenlenen ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığınca
emekli aylığı bağlanan Büyükşehir belediye başkanlarına 7000, il belediye
başkanlarına 6000, ilçe belediye başkanlarına 3500, diğer belediye başkanlarına
1000 gösterge rakamı üzerinden 5434 sayılı Kanunun ek 68 inci maddesinde
belirtilen usul ve esaslar dahilinde makam tazminatı, buna bağlı olarak temsil
veya görev tazminatı ödenir.
Ek 68 inci maddede öngörülen iki yıllık
sürenin hesabında iştirakçi olup olmadıklarına bakılmaksızın belediye başkanı
olarak geçen sürelerinin tamamı dikkate alınır.
Bu ödemeler Türkiye Cumhuriyeti Emekli
Sandığınca ödenmesini müteakip iki ay içinde Hazineden faturası karşılığı
tahsil edilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
Yürürlükten
kaldırılan hükümler
MADDE 87.- a) 3.4.1930 tarihli ve 1580
sayılı Belediye Kanunu ile bu Kanunun ek ve değişiklikleri,
b) 13.12.1983 tarihli ve 190 sayılı Genel
Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinin (b) bendi,
5 inci maddesi ve 11 inci maddesinin son fıkrası,
c) 24.5.1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun 18 inci maddesinin birinci
fıkrasının (ı) ve (j) bentleri,
d) 21.5.1986 tarihli ve 3289 sayılı
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun 14
üncü maddesinin birinci fıkrasının (l) bendi ile ikinci ve üçüncü fıkraları,
e) 29.5.1986 tarihli ve 3294 sayılı Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununun 8 inci maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi ve ikinci fıkrası,
f) 30.4.1992 tarihli ve 3796 sayılı
İstanbul Kentinde Yapılacak Olimpiyat Oyunları Kanununun 11 inci maddesinin (e)
bendi,
Yürürlükten kaldırılmıştır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Geçici Hükümler
GEÇİCİ MADDE 1.- Özel mevzuat hükümlerine
göre devri mümkün olmayan, kamu hizmetlerinde kullanılan veya Maliye
Bakanlığınca üzerinde sınırlı ayni hak tesis edilmiş olanlar dışında kalan
Hazineye ait taşınmazlardan, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte 1/5000 ölçekli
nazım imar planı içinde kalanlar; belediye ve mücavir alan sınırları içinde
belediyeye, büyükşehir belediye teşkilâtı kurulan yerlerde 5.000 metrekarenin
üzerinde olanlar büyükşehir belediyesine bedelsiz devredilir. Bu şekilde
devredilen taşınmazlarla ilgili olarak yapılacak imar uygulaması sonucunda kamu
hizmeti alanı olarak ayrılan yerler, bedelsiz ve müstakil parsel olarak Hazine
adına resen tescil edilir. Bu hususta tapu kütüğüne şerh konulur.
Bunların satılması durumunda elde edilecek
gelirin yarısı Hazineye aktarılır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin esas ve
usuller İçişleri ve Maliye bakanlıklarınca müştereken belirlenir.
GEÇİCİ MADDE 2.- Bu Kanunun yayımı
tarihinde personel giderlerine ilişkin olarak 49 uncu maddede belirtilen
oranları aşmış olan belediyelerde bu oranların altına inilinceye kadar, boş
kadro ve pozisyon bulunması ve bütçe imkânlarının yeterli olması kaydıyla
mevcut memur ve sözleşmeli personel sayısının % 10'unu geçmemek üzere İçişleri
Bakanlığınca zorunlu hallere münhasır olacak şekilde verilecek izin dışında
ilave personel istihdam edilemez. Geçici iş pozisyonları için önceki yıldan
fazla olacak şekilde vize yapılamaz.
GEÇİCİ MADDE 3.- Norm kadro uygulamasına
geçilinceye kadar belediyenin, bağlı kuruluşlarının ve mahallî idare birliklerinin
memur kadrolarının ihdas ve iptalleri ile boş kadro değişiklikleri, İçişleri
Bakanlığının teklifi, Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığının uygun
görüşü üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile yapılır.
Sürekli işçi kadroları ile iş pozisyonları
ise norm kadro uygulamasına geçilinceye kadar İçişleri Bakanlığının vizesine
tâbidir. İçişleri Bakanlığı vize yetkisini valiliklere devredebilir.
GEÇİCİ MADDE 4.- Konusu suç teşkil etmemek
ve kesinleşmiş bir yargı kararına müstenit olmamak kaydıyla, bu Kanunun yayımı
tarihine kadar, memur temsilcileri ile toplu iş sözleşmesi akdederek veya başka
bir tasarrufta bulunarak belediye, büyükşehir belediyesi ve il özel idaresinde
çalışan kamu personeline her ne ad altında olursa olsun ek ödemede bulunmaları
nedeniyle kamu görevlileri haklarında idarî, adlî veya malî yargılama ve
takibat yapılamaz, başlatılanlar işlemden kaldırılır.
GEÇİCİ MADDE 5.- Bu Kanunun yayımlandığı
tarihte 2000 yılı genel nüfus sayımına göre nüfusu 2000' in altına düşen
belediyelerin tüzel kişiliklerinin kaldırılarak köye dönüştürme işlemi, bu
Kanunun 8 inci maddesi uygulamasından faydalanmak isteyen belediyeler için
31.12.2005 tarihine kadar uygulanmaz. Tüzel kişiliğin kaldırılmasında, birleşme
veya katılma sonrasında 2000 yılı genel nüfus sayımı sonucuna göre oluşan
toplam nüfus esas alınır.
GEÇİCİ MADDE 6.- Bu Kanunun yayımı
tarihinde görevde bulunan belediye meclisi başkan vekilleri, meclis kâtipleri,
ihtisas komisyonu üyeleri ve encümenin seçilmiş üyeleri seçildikleri devrenin sonuna
kadar göreve devam ederler. Bu Kanun uyarınca söz konusu görevlere yapılacak
seçimler bu devrenin sona ermesini takiben yapılır.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Son Hükümler
Yürürlük
MADDE 88.- Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 89.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.
HÜKÜMETİN
TEKLİF ETTİĞİ METİN
BELEDİYELER KANUNU
TASARISI
BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler
BİRİNCİ
BÖLÜM
Amaç,
Kapsam ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1. - Bu Kanunun amacı, belediyenin
hukukî statüsünü, kuruluşunu, organlarını, yönetimini, görev, yetki ve
sorumlulukları ile çalışma usul ve esaslarını düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2. - Bu Kanun belediyeleri kapsar.
Tanımlar
MADDE 3. - Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Belediye: Beldenin ve belde
sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere
kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve
malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisini,
b) Belediyenin organları: Belediye
meclisini, belediye encümenini ve belediye başkanını,
c) Belde: Belediye teşkilâtına sahip
yerleşim yerini,
d) Mahalle: Belediye sınırları içerisinde
yer alan, ortak ihtiyaç ve öncelikleri benzer özellikler gösteren ve sakinleri
arasında komşuluk ilişkisi bulunan insanların yaşadığı, tüzel kişiliği bulunmayan
idarî birimi,
ifade eder.
İKİNCİ
BÖLÜM
Belediyenin
Kuruluşu ve Sınırları
Kuruluş
MADDE 4. - Son nüfus sayımına göre nüfusu
5.000 ve üzerinde olan yerleşim birimlerinde belediye kurulabilir. İl ve ilçe
merkezlerinde belediye kurulması zorunludur.
İçme ve kullanma suyu havzaları ile sit ve
diğer koruma alanlarında ve yerleşik alanı kurulu bir belediyenin sınırlarına
5.000 metreden daha yakın olan yerleşim yerlerinde belediye kurulamaz.
Köylerin veya muhtelif köy kısımlarının
birleşerek belediye kurabilmeleri için, meskûn sahalarının, merkez kabul
edilecek yerleşim yerinin meskûn sahasına, kuş uçuşu azami 1.000 metre mesafede
bulunması ve nüfusları toplamının en az 5.000 ve üzerinde olması gerekir.
Bir veya birden fazla köyün köy ihtiyar
meclisinin kararı veya seçmenlerinin en az yarısından bir fazlasının mahallîn
en büyük mülkî idare amirine yazılı başvurusu ya da valinin kendiliğinden buna
gerek görmesi durumunda, valinin bildirimi üzerine, mahallî seçim kurulları, on
beş gün içinde köyde veya köy kısımlarında kayıtlı seçmenlerin oylarını alır ve
sonucu bir tutanakla valiliğe bildirir.
İşlem dosyası valinin görüşüyle birlikte
İçişleri Bakanlığına gönderilir. Danıştayın görüşü alınarak müşterek kararname
ile o yerde belediye kurulur.
Yeni iskân nedeniyle oluşturulan ve nüfusu
5.000 ve üzerinde olan herhangi bir yerleşim yerinde, İçişleri Bakanlığının
önerisi üzerine müşterek kararnameyle belediye kurulabilir.
Belediye
sınırlarının tespiti
MADDE 5. - Yeni kurulan bir belediyenin
sınırları, kuruluşu izleyen altı ay içinde belediye meclisi kararıyla aşağıdaki
şekilde tespit edilir:
a) Eskiden beri beldeye ait sayılan tarla,
bağ, bahçe, çayır, mera, otlak, yaylak, zeytinlik, palamutluk, fundalık gibi
yerler ile kumsal ve plajlar belediye sınırı içine alınır.
b) Belediye sınırlarını dere, tepe, yol
gibi belirli ve sabit noktalardan geçirmek esastır. Bunun mümkün olmaması
durumunda, sınır düz olarak çizilir ve işaretlerle belirtilir.
c) Belediyenin sınırları içinde kalan ve
eskiden beri komşu belde veya köy halkı tarafından yararlanılan yayla, çayır,
mera, koru, kaynak ve mesirelik gibi yerlerden geleneksel yararlanma hakları
devam eder. Bu haklar için sınır kâğıdına şerh konulur.
d) Çizilen sınırların geçtiği yerlerin
bilinen adları sınır kâğıdına yazılır. Ayrıca yetkili fen elemanı tarafından
düzenlenen kroki sınır tespit tutanağına eklenir.
Sınırların
kesinleşmesi
MADDE 6. - Belediye sınırları, belediye
meclisinin kararı ve valinin onayı ile kesinleşir. İlçenin mülkî sınırları
içinde bulunan belediyelerin sınırlarının onayında kaymakamın görüşü alınır.
Kesinleşen sınırlar, valilikçe yerinde
uygulanmak suretiyle taraflara gösterilir ve durum bir tutanakla belirlenir.
Kesinleşen sınır kararları ile dayanağı olan belgelerin birer örneği;
belediyesine, mahallî tapu dairesine, il özel idaresine ve o yerin mülkî idare
amirine gönderilir.
Kesinleşen sınırlar zorunlu nedenler
olmadıkça beş yıl süre ile değiştirilemez.
Sınır
uyuşmazlıklarının çözümü
MADDE 7. - Bir il dahilindeki beldeler
veya köyler arasında sınır uyuşmazlığı çıkması halinde ilgili belediye meclisi
ve köy ihtiyar meclisinin görüşleri otuz gün süre verilerek istenir. Vali, bu
görüşleri değerlendirerek sınır uyuşmazlığını karara bağlar. Bunlardan ilçelere
ait olanlar hakkında kaymakamın görüşü alınır.
İl ve ilçe sınırlarının değiştirilmesini
gerektirecek sınır uyuşmazlıklarında, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu hükümleri
uygulanır.
Birleşme ve
ayrılmalar
MADDE 8. - Birleşme ve ayrılmalarda;
a) Bir beldenin tamamının diğer belde ile
birleşmesi,
b) Bir beldenin bazı kısımlarının komşu
bir beldenin yerleşim yeri ile birleşmesi,
c) Köylerin veya köy kısımlarının komşu
bir beldenin yerleşim yeri ile birleşmesi,
hallerinde, iltihak olunacak belde
sakinlerinin oylarına başvurulmaksızın, birleşmek isteyen köy veya belde
kısmında yapılan oy verme sonucuna ait evrak, valilikçe iltihak olunacak
belediyeye gönderilir. Belediye meclisi evrakın gelişinden itibaren otuz gün
içerisinde istek hakkındaki kararını verir ve birleşme gerçekleşir. Birleşme
talebinin belediye meclisi tarafından reddi durumunda, kararın tebliğinden
itibaren on beş gün içinde istek sahiplerinin itirazı üzerine, valinin
görüşüyle birlikte dosya, İçişleri Bakanlığı tarafından Danıştaya gönderilir.
Danıştayın görüşü üzerine 4 üncü maddedeki usule göre işlem tamamlanır.
Birinci fıkranın (b) bendine göre yapılan
birleşme ve ayrılmalarda esas belde nüfusunun 5.000'den aşağı düşmemesi
şarttır.
Birinci fıkranın (a), (b) ve (c)
bentlerindeki durumlarda bu idareler arasında; personel, kadro, taşınır ve
taşınmaz mal, hak ve borçların devrine ilişkin esaslar İçişleri Bakanlığı
tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirlenir.
Birleşme ve ayrılma işlemlerinde bu
maddede düzenlenmeyen hususlarda 4 üncü madde hükmüne göre işlem yapılır.
Mahalle ve
yönetimi
MADDE 9. - Mahalle, muhtar ve ihtiyar
heyeti tarafından yönetilir.
Belediye sınırları içinde mahalle
kurulması, kaldırılması, birleştirilmesi, adlarıyla sınırlarının tespiti ve
değiştirilmesi, belediye meclisinin kararı ve valinin onayı ile olur. İlçe ve
bağlı belediyelerinde kaymakamın görüşü alınır.
Muhtar, mahalle sakinlerinin gönüllü
katılımıyla ortak ihtiyaçları belirlemek, mahallenin yaşam kalitesini
geliştirmek, belediye ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilişkilerini
yürütmek, mahalle ile ilgili konularda görüş bildirmek ve diğer kurumlarla iş
birliği yapmak, kanunlarla verilen diğer görevleri yapmakla yükümlüdür.
Belediye, mahallenin ve muhtarlığın
ihtiyaçlarının karşılanması ve sorunlarının çözümü için gerekli yardım ve
desteği sağlar; kararlarında mahallelinin ortak isteklerini gözönünde
bulundurur ve hizmetlerin mahallenin ihtiyaçlarına uygun biçimde yürütülmesini
sağlamaya çalışır.
Belde
adının değiştirilmesi
MADDE 10. - Bir beldenin adı, meclis üye
tam sayısının en az dörtte üç çoğunluğunun kararı ve valinin görüşü üzerine
İçişleri Bakanlığının onayı ile değiştirilir. Bu karar Resmî Gazetede
yayımlanır.
Tüzel
kişiliğin sona erdirilmesi
MADDE 11. - Belediye sınırı veya meskun
sahası, bağlı olduğu il veya ilçe belediyesi ile nüfusu 50.000 ve üzerinde olan
bir belediyenin sınırına, 5.000 metreden daha yakın duruma gelen belediye ve
köylerin tüzel kişiliği; genel imar düzeni veya temel alt yapı hizmetlerinin
gerekli kılması durumunda, Danıştayın görüşü alınarak, İçişleri Bakanlığının
teklifi üzerine müşterek kararname ile kaldırılarak bu belediyeye katılır.
Tüzel kişiliği kaldırılan belediyenin mahalleleri, katıldıkları belediyenin
mahalleleri hâline gelir. Tüzel kişiliği kaldırılan belediye ile köylerin memur
ve işçileri kadro ve pozisyonlarıyla birlikte, taşınır ve taşınmaz mal, hak,
alacak ve borçları katıldıkları belediyeye intikal eder.
Nüfusu 2.000'in altına düşen belediyeler,
Danıştayın görüşü alınarak, İçişleri Bakanlığının önerisi üzerine müşterek
kararname ile köye dönüştürülür. Tüzel kişiliği kaldırılan belediyenin
tasfiyesi il özel idaresi tarafından yapılır. Bu belediyenin taşınır ve
taşınmaz malları ile hak, alacak ve borçları ilgili köy tüzel kişiliğine
intikal eder. İntikal eden borçların karşılanamayan kısımları il özel idaresi
tarafından üstlenilir ve vali tarafından İller Bankasına bildirilir. İller
Bankası bu miktarı, takip eden ayın genel bütçe vergi gelirleri tahsilat
toplamının belediyelere ayrılan kısmından keserek ilgili il özel idaresi
hesabına aktarır.
Memur ve işçiler, kadro ve pozisyonlarıyla
birlikte kadro şartına bağlı olmaksızın il özel idaresinin kadrolarına atanır.
Kurulma,
katılma ve sona erdirme kararlarının uygulanması
MADDE 12. - 4 üncü, 6 ncı, 7 nci, 8 inci,
9 uncu ve 10 uncu maddelerde belirtilen kararlar kesinleşme tarihini takip eden
yılın 1 Ocak gününden itibaren yürürlüğe girer. 4 üncü maddeye göre belediye
kurulan yerlerde 2972 sayılı Mahallî İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve
İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunun 29 uncu maddesine göre seçim yapılır.
8 inci maddede geçen birleşme ve
ayrılmalara, 9 uncu maddede geçen mahalle kaldırılmasına, 11 inci maddede geçen
belediye ve köy tüzel kişiliğinin kaldırılmasına veya bir beldenin köye
dönüştürülmesine dair kararlar ilk mahallî idareler seçimlerinde uygulanır ve
seçimler bu yerlerin yeni durumuna göre yapılır.
Hemşehri
hukuku
MADDE 13. - Herkes ikamet ettiği beldenin
hemşehrisidir. Hemşehrilerin, belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye
faaliyetleri hakkında bilgilenme ve belediye idaresinin yardımlarından
yararlanma hakları vardır.
Belediye, hemşehriler arasında sosyal ve
kültürel ilişkilerin geliştirilmesi ve kültürel değerlerin korunması konusunda
gerekli çalışmaları yapar. Bu çalışmalarda, üniversitelerin, kamu kurumu niteliğindeki
meslek kuruluşlarının, sendikaların, sivil toplum kuruluşları ve uzman
kişilerin katılımını sağlayacak önlemler alınır.
Belediye sınırları içinde oturan, bulunan
veya ilişiği olan her şahıs, belediyenin, kanunlara dayanan kararlarına,
emirlerine ve duyurularına uymakla ve belediye vergi, resim, harç ve
aidatlarını ödemekle yükümlüdür.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Belediyenin
Görev, Yetki ve Sorumlulukları
Belediyenin görev ve
sorumlulukları
MADDE 14. - Belediye, kanunlarla başka bir
kamu kurum ve kuruluşuna verilmeyen mahallî müşterek nitelikteki her türlü
görev ve hizmeti yapar, gerekli kararları alır, uygular ve denetler.
Belediye öncelikle, imar, su ve
kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve
katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi
trafik; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; konut;
kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor; sosyal hizmet ve yardım,
evlendirme, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi
hizmetlerini yapar.
Belediye, okul öncesi eğitim kurumları
açabilir; Devlete ait her derecedeki okul binalarının inşaatı ile yapılmış
binaların bakım ve onarımını yapabilir, her türlü araç, gereç ve malzeme
ihtiyaçlarını karşılayabilir; sağlıkla ilgili her türlü tesisi açabilir ve
işletebilir; kültür ve tabiat varlıkları ile tarihî dokunun ve kent tarihi
bakımından önem taşıyan mekânların ve işlevlerinin korunmasını sağlayabilir, bu
amaçla bakım ve onarımını yapabilir, korunması mümkün olmayanları aslına uygun
olarak yeniden inşa edebilir.
Hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik
sırası, belediyenin malî durumu ve hizmetin ivediliği dikkate alınarak
belirlenir.
Belediye hizmetleri, vatandaşlara en yakın
yerlerde ve en uygun yöntemlerle sunulur. Hizmet sunumunda özürlü, yaşlı,
düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygulanır.
Belediyenin görev ve yetki alanı, belediye
sınırları içidir.
Belediyenin
yetkileri ve imtiyazları
MADDE 15. - Belediyenin yetkileri ve
imtiyazları şunlardır:
a) Belde sakinlerinin mahallî müşterek
nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla her türlü faaliyet ve girişimde
bulunmak,
b) Kanunların belediyeye verdiği yetki
çerçevesinde yönetmelik çıkarmak, emir vermek, belediye yasakları koymak ve
uygulamak, kanunlarda belirtilen cezaları vermek,
c) Gerçek ve tüzel kişilerin faaliyetleri
ile ilgili olarak kanunlarda belirtilen izin veya ruhsatı vermek,
d) Özel kanunları gereğince belediyeye ait
vergi, resim ve harçların tarh, tahakkuk ve tahsilini yapmak,
e) Müktesep haklar saklı kalmak üzere
belediye sınırları içinde; içme, kullanma ve endüstri suyu sağlamak;
kullanılmış sular ile yağmur sularının uzaklaştırılmasını sağlamak; bunlar için
gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmek,
f) Belediye sınırları içinde toplu taşıma
yapmak; bu amaçla otobüs, deniz ve su ulaşım araçları, tünel, raylı sistem
dâhil her türlü toplu taşıma sistemlerini kurmak, kurdurmak, işletmek ve
işlettirmek.
g) Katı atıkların toplanması, taşınması,
ayrıştırılması, geri kazanımı, ortadan kaldırılması ve depolanması ile ilgili
bütün hizmetleri yapmak ve yaptırmak.
h) Mahallî müşterek nitelikteki
hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla, belediye sınırları ve mücavir alanlar
içerisinde taşınır ve taşınmaz malları almak, satmak, kiralamak veya kiraya
vermek, takas etmek, bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesis etmek,
i) Borç almak, bağış kabul etmek,
j) Toptancı ve perakendeci halleri, otobüs
terminali, fuar alanı, mezbaha ve yat limanları kurmak, işletmek, işlettirmek;
gerçek ve tüzel kişilerin belediye sınırları içinde hal açmasına izin vermek,
k) Motorlu taşıt muayene ve emisyon ölçümü
yapmak veya yaptırmak,
l) Vergi, resim ve harçlar dışında kalan
ve miktarı on milyar Türk Lirasının altında olan dava konusu işlerin,
anlaşmayla tasfiyesine karar vermek,
m) İkinci ve üçüncü sınıf gayri sıhhî
müesseseler ile umuma açık istirahat ve eğlence yerlerini ruhsatlandırmak,
(e), (f) ve (g) bentlerinde belirtilen
hizmetler münhasıran belediyenin hakkıdır. Bu hizmetlere ait hak ve
imtiyazların devri genel hükümlere göre yapılır. Belediye, toplu taşımaya
ilişkin hizmetlere ait hakkını, kiralayabileceği gibi imtiyaz oluşturmayacak
şekilde ruhsat vermek suretiyle de kullanabilir.
Belediye, belde sakinlerinin belediye
hizmetleriyle ilgili görüş ve düşüncelerini tespit etmek amacıyla kamuoyu
yoklaması ve araştırması yapabilir.
Belediye mallarına karşı suç işleyenler
Devlet malına karşı suç işlemiş sayılır.
Belediye vergileri, resimleri, harçları ve
proje karşılığı borçlanma yoluyla elde edilen gelirleri, şartlı bağışlar ile
kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları haczedilemez.
Belediyenin
muafiyetleri
MADDE 16. - Belediyenin kamu hizmetine
ayrılan veya kamunun yararlanmasına açık, gelir getirmeyen taşınmaz malları ile
bunların inşa ve kullanımları her türlü vergi, resim, harç ve katkı paylarından
muaftır.
İKİNCİ KISIM
Belediyenin Organları
BİRİNCİ
BÖLÜM
Belediye
Meclisi
Belediye meclisi
MADDE 17. - Belediye meclisi, belediyenin
karar organıdır ve ilgili kanunda gösterilen esas ve usullere göre seçilmiş
üyelerden oluşur.
Mahalle muhtarlarının, belediye meclisi
üye tam sayısının beşte biri oranında her yıl kendi aralarından seçeceği
temsilciler, belediye meclisinin fahrî üyesidirler. Fahrî üyeler, meclis ve ihtisas
komisyonu toplantılarına katılarak görüşlerini belirtebilir, ancak oy
kullanamaz.
Ayrıca, kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları, üniversite ve sendikalar ile gündemdeki konularla ilgili sivil
toplum örgütlerinin temsilcileri, oy hakkı olmaksızın kendi görev alanları ve
faaliyet konularının görüşüldüğü meclis ve ihtisas komisyonu toplantılarına
katılabilir ve görüş bildirebilir.
Belediye
meclisinin görev ve yetkileri
MADDE 18. - Belediye meclisinin görev ve
yetkileri şunlardır:
a) Stratejik plan ile yatırım ve çalışma
programlarını, belediye faaliyetlerinin ve personelinin performans ölçütlerini
görüşmek ve kabul etmek,
b) Bütçe ve kesin hesabı kabul etmek,
bütçede kurumsal kodlama yapılan birimler ile fonksiyonel sınıflandırmanın
birinci düzeyleri arasında aktarma yapmak,
c) Belediyenin imar planlarını görüşmek ve
onaylamak,
d) Borçlanmaya ve tahvil ihracına karar
vermek,
e) Taşınmaz mal alımına, satımına,
takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın
akar haline getirilmesine izin; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi yirmi
beş yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesisine karar
vermek,
f) Kanunlarda vergi, resim, harç ve
katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı hizmetler için
uygulanacak ücret tarifesini belirlemek,
g) Şartlı bağışları kabul etmek,
h) Miktarı iki milyardan on milyar Türk
Lirasına kadar dava konusu olan belediye alacaklarının anlaşma ile tasfiyesine
karar vermek,
i) Bütçe içi işletmeler ile Türk Ticaret
Kanununa tâbi ortaklıklar kurulmasına, kurulmuş veya kurulacak ortaklıklara
katılmaya veya ayrılmaya, sermaye artışına ve gayrimenkul yatırım ortaklığı
kurulmasına karar vermek,
j) Belediye adına imtiyaz verilmesine ve
belediye yatırımlarının yap-işlet veya yap-işlet-devret modeli ile yapılmasına;
belediyeye ait şirket, işletme ve iştiraklerin özelleştirilmesine karar vermek,
k) Encümen üyeleri ile ihtisas
komisyonları üyelerini seçmek,
l) İçişleri Bakanlığı tarafından
belirlenecek norm kadro çerçevesinde belediyenin ve bağlı kuruluşlarının
kadrolarının ihdas, iptal ve değiştirilmesine karar vermek,
m) Belediye tarafından çıkarılacak
yönetmelikleri kabul etmek,
n) Meydan, cadde, sokak ve parklara ad
vermek,
o) Diğer mahallî idarelerle birlik
kurulmasına, kurulmuş birliklere katılmaya veya ayrılmaya karar vermek,
p) Yurt içindeki ve yurt dışındaki
belediyeler ve mahallî idare birlikleriyle karşılıklı iş birliği yapılmasına ve
kardeş kent ilişkileri kurulmasına karar vermek,
r) Ulusal ve uluslararası alanda iş
birliği yapılan kentler arasında ekonomik ve sosyal ilişkileri geliştirmek
amacıyla İçişleri Bakanlığının izni ile kültür, sanat ve spor gibi alanlarda
karşılıklı işbirliğinde bulunulmasına; arsa, bina ve benzeri tesisleri yapma,
yaptırma, kiralama veya takas etmeye karar vermek,
s) Fahrî hemşehrilik payesi ve beratı
vermek,
t) Belediye başkanıyla encümen arasındaki
anlaşmazlıkları karara bağlamak.
Meclis
başkanlık divanı
MADDE 19. - Belediye meclisi, seçim
sonuçlarının ilânını takip eden beşinci gün belediye başkanının başkanlığında
kendiliğinden toplanır. Meclis bu toplantıda, üyeleri arasından, gizli oyla
meclis birinci ve ikinci başkan vekili ile iki kâtip üyeyi ilk iki yıl için
görev yapmak üzere seçer. İlk iki yıldan sonra seçilecek başkanlık divanı
yapılacak ilk mahallî idareler seçimlerine kadar görev yapar.
Meclis başkanlık divanı seçimi üç gün
içinde tamamlanır.
Belediye meclisine belediye başkanı,
bulunmaması durumunda meclis birinci başkan vekili, onun da bulunmaması
durumunda ikinci başkan vekili başkanlık eder. Ancak yıllık faaliyet raporunun
görüşüldüğü meclis toplantısı meclis başkan vekilinin başkanlığında yapılır.
Başkanlık divanında boşalma olması
durumunda kalan süreyi tamamlamak üzere yenisi seçilir.
Meclis başkanı, meclis çalışmalarında
düzeni sağlamakla yükümlüdür.
Belediye meclisinin çalışmalarına ilişkin
esas ve usuller İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Meclis
toplantısı
MADDE 20. - Belediye meclisi, her ayın ilk
haftası, meclis tarafından önceden belirlenen günde, mutat toplantı yerinde
toplanır. Ekim ayı toplantısı dönem başı toplantısıdır.
Bütçe görüşmesine rastlayan toplantı
süresi en çok yirmi gün, diğer toplantıların süresi en çok beş gündür.
Mutat toplantı yeri dışında
toplanılmasının zorunlu olduğu durumda üyelere ve mahallîn mülkî amirine
önceden bilgi vermek kaydıyla meclis başkanının belirlediği yerde toplantı
yapılır. Ayrıca, toplantının yeri ve zamanı mutat usullerle belde halkına
duyurulur.
Belediye meclisinin toplantıları açıktır.
Meclis başkanı veya üyelerden herhangi birinin gerekçeli önerisi üzerine,
toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla kapalı oturum yapılmasına karar
verilebilir.
Belediye meclisinin görüşmeleri
görevlilerce tutanağa geçirilir, başkan ve kâtip üyeler tarafından imzalanır.
Toplantılar, meclisin kararıyla görüntülü cihazlarla da kaydedilebilir.
Gündem
MADDE 21. - Gündem, belediye başkanı
tarafından belirlenir ve üyelere en az üç gün önceden bildirilir. Ayrıca
çeşitli yollarla duyurulur.
Belediye meclisi üyeleri de belediyeye ait
işlerle ilgili konuların gündeme alınmasını önerebilir. Öneri, toplantıya
katılanların çoğunluğuyla kabul edildiği takdirde gündeme alınır.
Toplantı ve
karar yeter sayısı
MADDE 22. - Belediye meclisi, üye tam
sayısının salt çoğunluğuyla toplanır ve katılanların salt çoğunluğuyla karar
verir. Ancak, karar yeter sayısı, üye tam sayısının dörtte birinden az olamaz.
Oylamada eşitlik çıkması durumunda meclis başkanının bulunduğu taraf çoğunluk
sayılır. Gizli oylamada eşitlik çıkması durumunda oylama tekrarlanır, eşitliğin
bozulmaması durumunda meclis başkanı tarafından kur'a çekilir.
Meclisin toplanmasında, üye tam sayısının
salt çoğunluğu sağlanamadığı takdirde, başkan, gün ve saatini belirleyerek en
geç üç gün içinde toplanmak üzere meclisi tatil eder. Gelecek toplantı, hazır
bulunan üyelerle yapılır.
Görüşmeler sırasında başkan veya üyelerden
birinin talebi üzerine yapılacak yoklamada karar yeter sayısının bulunmadığı
anlaşılırsa, ikinci fıkradaki hükümler uygulanır.
Üyeler oylarını bizzat kullanır. Gizli oy
kullanmaya fizikî bakımdan engelli üyeler, tayin edecekleri kişi eliyle oy
kullanabilirler.
Oylama gizli, işaretle veya ad okunarak
yapılır. Oy verme, kabul veya ret şeklinde olur. Çekimser oy kullanılamaz.
Kararlar, meclis başkanı ve kâtip üyeler
tarafından imzalanır ve bir sonraki toplantıda üyelere dağıtılır.
Meclis
kararlarının kesinleşmesi
MADDE 23. - Belediye başkanı, hukuka
aykırı gördüğü meclis kararlarını, beş gün içinde gerekçesini de belirterek
yeniden görüşülmek üzere belediye meclisine iade edebilir.
Yeniden görüşülmesi istenilmeyen kararlar
ile yeniden görüşülmesi istenip de belediye meclisi üye tam sayısının salt
çoğunluğuyla ısrar edilen kararlar kesinleşir.
Belediye başkanı, kesinleşen kararların
iptalini ve yürütülmesinin durdurulmasını on gün içinde idarî yargı
mercilerinden isteyebilir.
Kararlar kesinleştiği tarihten itibaren en
geç yedi gün içinde mahallîn en büyük mülkî idare amirine gönderilir.
Mülkî idare amiri hukuka aykırı gördüğü
kararlar aleyhine on gün içinde idarî yargıya başvurabilir.
Kesinleşen meclis kararlarının özetleri
yedi gün içinde uygun araçlarla halka duyurulur.
İhtisas
komisyonları
MADDE 24. - Belediye meclisi, her dönem
başı toplantısında, üyeleri arasından seçilecek en az üç en fazla beş kişiden
oluşan ihtisas komisyonları kurabilir.
İhtisas komisyonları, her siyasî parti
grubunun ve bağımsız üyelerin belediye meclisindeki üye sayısının meclis üye
tam sayısına oranlanması suretiyle oluşturulur. Nüfusu 50.000'i aşan
belediyelerde plan ve bütçe ile imar komisyonlarının kurulması zorunludur.
İmar komisyonu dışındaki komisyonların
çalışma süreleri meclisin toplantı süresiyle sınırlıdır. İmar komisyonu, havale
edilen işleri bir ay içinde sonuçlandırır.
Komisyonlar, havale edilen işlerle ilgili
raporlarını, ertesi ayın ilk toplantısına kadar meclise sunar. Rapor bu sürenin
sonunda meclise sunulmadığı takdirde, konu meclis başkanı tarafından doğrudan
gündeme alınır.
İhtisas komisyonlarının görev alanına giren
işler bu komisyonlarda görüşüldükten sonra belediye meclisinde karara bağlanır.
Komisyon çalışmalarında uzman kişilerden
yararlanılabilir.
Komisyon raporları alenîdir, çeşitli
yollarla halka duyurulur ve isteyenlere belediye meclisi tarafından belirlenecek
bedel karşılığında verilir.
Denetim
komisyonu
MADDE 25. - Nüfusu 10.000'in üzerindeki
belediyelerde, belediye meclisi, her ocak ayı toplantısında belediyenin bir
önceki yıl gelir ve giderleri ile hesap ve işlemlerinin denetimi için kendi
üyeleri arasından gizli oyla ve üye sayısı üçten az beşten çok olmamak üzere
bir denetim komisyonu oluşturur. Komisyon, her siyasî parti grubunun ve
bağımsız üyelerin belediye meclisindeki üye sayısının meclis üye tam sayısına
oranlanması suretiyle oluşur.
Komisyon, belediye başkanı tarafından
belediye binası içinde belirlenen yerde çalışır ve çalışmalarında kamu
kuruluşları personelinden, gerektiğinde uzman kişi ve kuruluşlardan
yararlanabilir. Bu kişi veya kuruluşlara ödenecek ücret, belediye meclisi
tarafından kararlaştırılır.
Komisyon belediye birimleri ve bağlı
kuruluşlarından her türlü bilgi ve belgeyi isteyebilir. Bu istekler
gecikmeksizin yerine getirilir.
Komisyon, çalışmasını şubat ayı sonuna
kadar tamamlar ve buna ilişkin raporunu izleyen ayın on beşine kadar meclis
başkanlığına sunar.
Konusu suç teşkil eden hususlarla ilgili
olarak meclis başkanlığı tarafından yetkili mercilere suç duyurusunda
bulunulur.
Meclisin
bilgi edinme ve denetim yolları
MADDE 26. - Belediye meclisi, bilgi edinme
ve denetim yetkisini faaliyet raporunu değerlendirme, denetim komisyonu, soru,
genel görüşme ve gensoru yoluyla kullanır.
Meclis üyeleri, meclis başkanlığına önerge
vererek belediye işleriyle ilgili konularda sözlü veya yazılı soru sorabilir.
Soru, belediye başkanı veya görevlendireceği kişi tarafından sözlü veya yazılı
olarak cevaplandırılır.
Belediye meclisi üyelerinin en az üçte
biri, meclis başkanlığına istekte bulunarak, belediyenin işleriyle ilgili bir
konuda mecliste genel görüşme açılmasını isteyebilir. Bu istek, meclis
tarafından kabul edildiği takdirde gündeme alınır.
Belediye başkanı, mart ayı toplantısında
bir önceki yıla ait faaliyet raporunu meclise sunar.
Faaliyet raporundaki açıklamalar, meclis
üye tam sayısının dörtte üç çoğunluğuyla yeterli görülmezse, yetersizlik
kararıyla görüşmeleri kapsayan tutanak, meclis başkan vekili tarafından
mahallîn mülkî idare amirine gönderilir.
Vali, dosyayı gerekçeli görüşüyle birlikte
Danıştaya gönderir.
Yetersizlik kararı, Danıştayca uygun
görüldüğü takdirde belediye başkanı, başkanlıktan düşer.
Meclis üye tam sayısının en az üçte biri
oranındaki üyenin imzasıyla belediye başkanı hakkında gensoru önergesi
verilebilir. Gensoru önergesi, meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun oyu
ile gündeme alınır.
Gensoru önergesinin karara bağlanmasında
beşinci fıkraya göre işlem yapılır.
Başkan ve
meclis üyelerinin görüşmelere katılamayacağı durumlar
MADDE 27. - Belediye başkanı ve meclis
üyeleri, münhasıran kendileriyle veya ikinci derece dâhil kan ve kayın
hısımlarıyla ilgili işlerin görüşüldüğü meclis toplantılarına katılamazlar.
Belediye
başkanı ve meclis üyelerinin yükümlülükleri
MADDE 28. - Belediye başkanı ve meclis
üyeleri, görevleri süresince ve görevlerinin sona ermesinden itibaren üç yıl
süreyle belediye ve bağlı kuruluşlarında doğrudan doğruya veya dolaylı olarak
taahhüde giremez, komisyonculuk ve temsilcilik yapamaz.
Meclis
üyeliğinin sona ermesi
MADDE 29. - Belediye meclisi üyeliği, ölüm
ve istifa durumunda kendiliğinden sona erer.
Özürsüz veya izinsiz olarak arka arkaya üç
birleşim günü veya bir yıl içinde yapılan toplantıların yarısına katılmayan
üyenin üyeliğinin düşmesine, savunması alındıktan sonra üye tam sayısının
çoğunluğuyla karar verilir.
Belediye meclisi üyeliğine seçilme
yeterliğinin kaybedilmesi durumunda, valinin bildirmesi üzerine Danıştay
tarafından üyeliğin düşmesine karar verilir.
Meclisin
feshi
MADDE 30. - Belediye meclisi;
a) Kanunla verilen görevleri süresi içinde
yapmaktan çekinirse,
b) Belediyeye verilen görevlerle ilgisi
olmayan siyasî konuları görüşür ve bu konuda karar alırsa,
İçişleri Bakanlığının bildirisi üzerine
Danıştayın kararı ile feshedilir.
İçişleri Bakanlığı gerekli gördüğü
takdirde meclisin feshine dair bildiri ile birlikte karar verilinceye kadar
meclis toplantılarının ertelenmesini de ister. Danıştay, bu hususu en geç bir
ay içinde karara bağlar.
Bu şekilde feshedilen meclisin yerine
seçilen meclis, kalan süreyi tamamlar.
Boşalan
meclis görevinin yerine getirilmesi
MADDE 31. - Belediye meclisinin;
a) Danıştay tarafından feshi veya meclis
toplantılarının ertelenmesi,
b) Yedek üyelerin getirilmesinden sonra da
meclis üye tam sayısının yarısından aşağı düşmesi veya meclis üye tam sayısının
yarıdan fazlasının tutuklanması
c) İçişleri Bakanı tarafından geçici olarak
görevden uzaklaştırılması,
hallerinde, meclis çalışabilir duruma
gelinceye veya yeni meclis seçimi yapılıncaya kadar meclis görevi, belediye
encümenin memur üyeleri tarafından yürütülür.
Meclis
üyelerinin huzur hakları ve diğer sosyal hakları
MADDE 32. - Belediye meclis üyelerine,
meclis toplantılarına katıldıkları her gün için, İçişleri Bakanlığı tarafından
belediyelerin nüfuslarına göre belirlenecek üst sınırları aşmamak üzere
belediye meclisi tarafından belirlenecek miktarda huzur hakkı ödenebilir.
Belediye meclisi üyeleri hastalıkları
süresince izinli sayılır. Ayrıca mazeretleri durumunda, bir yıl içindeki
toplantı süresinin yarısını aşmamak şartıyla istekleri üzerine meclis
tarafından izin verilebilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Belediye Encümeni
Belediye encümeni
MADDE 33. - Belediye encümeni, belediye
başkanının başkanlığında;
a) İl belediyelerinde, belediye meclisinin
her yıl kendi üyeleri arasından bir yıl için, gizli oyla seçeceği dört üye ile
biri malî hizmetler birim amiri olmak üzere belediye başkanının her yıl birim
amirleri arasından seçeceği dört üyeden,
b) Diğer belediyelerde, belediye
meclisinin her yıl kendi üyeleri arasından bir yıl için, gizli oyla seçeceği üç
üye ile biri malî hizmetler birim amiri olmak üzere belediye başkanının her yıl
birim amirleri arasından seçeceği üç üyeden,
oluşur.
Belediye başkanının katılamadığı
toplantılarda, belediye başkanının görevlendireceği başkan yardımcısı, encümene
başkanlık eder.
Encümen toplantılarına gündemdeki
konularla ilgili olarak, ilgili birim amirleri, belediye başkanı tarafından oy
hakkı olmaksızın görüşleri alınmak üzere çağrılabilir.
Encümenin
görev ve yetkileri
MADDE 34. - Encümenin görev ve yetkileri
şunlardır:
a) Stratejik plan ve yıllık çalışma
programı ile bütçe ve kesin hesabı inceleyip belediye meclisine görüş
bildirmek,
b) Yıllık çalışma programına alınan
işlerle ilgili kamulaştırma kararlarını almak ve uygulamak,
c) Öngörülmeyen giderler ödeneğinin
harcama yerlerini belirlemek,
d) Bütçede fonksiyonel sınıflandırmanın
ikinci düzeyleri arasında aktarma yapmak,
e) Kanunlarda öngörülen cezaları vermek,
f) İki milyar Türk Lirasına kadar olan
davaların sulhen halline karar vermek,
g) Taşınmaz mal satımına, takasına ve
tahsisine ilişkin meclis kararlarını uygulamak; süresi üç yılı geçmemek üzere
kiralanmasına karar vermek,
h) Umuma açık yerlerin açılış ve kapanış
saatlerini belirlemek.
Encümen
toplantısı
MADDE 35. - Encümen, haftada birden az
olmamak üzere önceden belirlenen gün ve saatte toplanır. Başkan acil durumlarda
encümeni toplantıya çağırabilir.
Encümen üye tam sayısının çoğunluğuyla
toplanır ve katılanların çoğunluğuyla karar verir. Oyların eşitliği durumunda
başkanın bulunduğu taraf çoğunluk sayılır. Çekimser oy kullanılamaz.
Encümen gündemi belediye başkanı
tarafından hazırlanır. Belediye başkanı tarafından havale edilmeyen konular
encümende görüşülemez.
Encümene havale edilen konular bir hafta
içinde görüşülerek karara bağlanır.
Alınan kararlar başkan ve toplantıya
katılan üyeler tarafından imzalanır. Karara muhalif kalanlar gerekçelerini de
açıklar.
Encümen başkan ve üyeleri, münhasıran
kendileriyle ve ikinci derece dâhil kan ve kayın hısımlarıyla ilgili işlerin
görüşüldüğü encümen toplantılarına katılamazlar.
Encümen
üyelerine verilecek ödenek
MADDE 36. - Encümen üyelerine, nüfusu
50.000' e kadar olan belediyelerde 5.000, nüfusu 50.000 ve üzerindeki
belediyelerde 10.000 gösterge rakamının Devlet memurları için belirlenen aylık
katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık brüt ödenek verilir.
Encümenin memur üyelerine bu miktarın yarısı ödenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Belediye Başkanı
Belediye
Başkanı
MADDE 37. - Belediye başkanı, belediye
idaresinin başı ve belediye tüzel kişiliğinin temsilcisidir. Belediye başkanı,
ilgili kanunda gösterilen esas ve usullere göre seçilir.
Faaliyet raporu yeterli görülmediği için
belediye başkanlığından düşürülenler, takip eden ilk mahallî idareler genel ve
ara seçimlerinde belediye başkanlığına aday olamaz.
Belediye başkanı, görevinin devamı
süresince, siyasî partilerin il, ilçe ve belde teşkilâtının yönetim ve denetim
organlarında görev alamaz; profesyonel spor klüplerinde başkanlık veya
yöneticilik yapamaz.
Başkanın
görev ve yetkileri
MADDE 38. - Belediye başkanının görev ve
yetkileri şunlardır:
a) Belediye teşkilâtının en üst amiri
olarak belediye teşkilâtını sevk ve idare etmek, belediyenin hak ve
menfaatlerini korumak,
b) Belediyeyi stratejik plana uygun olarak
yönetmek, belediye idaresinin kurumsal stratejilerini oluşturmak, bu
stratejilere uygun olarak bütçeyi, belediye faaliyetlerinin ve personelinin
performans ölçütlerini hazırlamak ve uygulamak, izlemek ve değerlendirmek,
bunlarla ilgili raporları meclise sunmak,
c) Devlet dairelerinde ve yargı
organlarında belediyeyi, davacı veya davalı olarak temsil etmek veya vekil
tayin etmek, törenlerde belediyeyi temsil etmek,
d) Belediye meclisine ve belediye
encümenine başkanlık etmek,
e) Belediyenin taşınır ve taşınmaz
mallarını idare etmek,
f) Belediyenin gelir ve alacaklarını takip
ve tahsil etmek,
g) Yetkili organların kararını almak
şartıyla sözleşme yapmak,
h) Belediye meclisi ve encümen kararlarını
uygulamak,
i) Bütçeyi uygulamak, bütçede meclis ve
encümenin yetkisi dışındaki aktarmalara onay vermek,
j) Belediye personelini atamak,
k) Belediye ve bağlı kuruluşlarını
denetlemek,
l) Şartsız bağışları kabul etmek,
m) Belde halkının huzur, esenlik, sağlık
ve mutluluğu için gereken önlemleri almak,
n) Bütçede yoksul ve muhtaçlar için
ayrılan ödeneği kullanmak,
o) Kanunlarla belediyeye verilen ve
belediye meclisi veya belediye encümeni kararını gerektirmeyen görevleri yapmak
ve yetkileri kullanmak.
Belediye
başkanının özlük hakları
MADDE 39. - Belediye başkanına son resmî
nüfus sayımına veya tespitine göre nüfusu;
a) 5.000'e kadar olan beldelerde 30.000,
b) 5.001'den 10.000'e kadar olan
beldelerde 50.000,
c) 10.001'den 50.000'e kadar olan
beldelerde 70.000,
d) 50.001'den 100.000'e kadar olan
beldelerde 90.000,
e) 100.001'den 250.000'e kadar olan
beldelerde 110.000,
f) 250.001'den 500.000'e kadar olan
beldelerde 130.000,
g) 500.001'den 1.000.000'a kadar olan
beldelerde 150.000,
h) 1.000.001'den 2.000.000'a kadar olan
beldelerde 170.000,
i) 2.000.001'den fazla olan beldelerde
200.000,
gösterge rakamının Devlet memurları için
belirlenen aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık brüt
ödenek ödenir.
Belediye başkanı, herhangi bir sebeple
görev yerinden ayrılışını ve göreve başlayışını mahallîn mülkî idare amirine
yazılı olarak bildirir. Bu durumda başkan ödeneği kesilmez.
Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan
emekli olmadan belediye başkanlığına seçilenler, daha önceki durumlarına
bakılmaksızın T. C. Emekli Sandığı ile ilişkilendirilir ve emeklilik işlemleri
belediye başkanlığı dönemindeki durumuna göre yapılır.
Emekli iken belediye başkanlığına
seçilenlerin istekleri dışında emekli aylıkları kesilmez. İstekleri üzerine
aylıkları kesilenler, mevcut hükümlere göre T. C. Emekli Sandığı ile
ilişkilendirilir.
Belediye başkanı iken veya daha sonra
memuriyete dönenlerin belediye başkanlığında geçen süreleri memuriyette geçmiş
sayılır.
Belediye başkanı ile bakmakla yükümlü
olduğu kişiler emeklilik, sağlık, cenaze giderleri ve diğer sosyal hak ve
yardımlardan Devlet memurları gibi yararlanır.
Başkan
vekili
MADDE 40. - Belediye başkanı, izin ve
hastalık nedeniyle veya görevli olarak görevden ayrılması hallerinde bu süre
içinde kendisine vekâlet etmek üzere belediye meclisi üyeleri arasından birini
başkan vekili olarak görevlendirir.
Başkan vekili, başkanın yetkilerine
sahiptir.
Başkan vekiline, görev süresince başkana
ödenen aylık net ödeneğin gün hesabı üzerinden ödenek verilir.
Stratejik
plan ve çalışma programı
MADDE 41. - Belediye başkanı, mahallî
idareler genel seçimlerinden itibaren altı ay içerisinde; kalkınma planı ve
çevre düzeni planına uygun olarak, alt yapı, ulaşım, çevre, imar, katı atık,
doğal afetler, kültürel mirasın korunması ve diğer hizmetlere ilişkin orta veya
uzun vadeli stratejik plan ve bu planın yıllık dilimlerini oluşturmak üzere
çalışma programını hazırlayıp belediye meclisine sunar.
Stratejik plan, varsa üniversiteler ve
meslek odaları ile konuyla ilgili sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınarak
hazırlanır ve belediye meclisi tarafından kabul edildikten sonra yürürlüğe
girer.
Nüfusu 30.000'in altında olan
belediyelerde stratejik plan yapılması zorunlu değildir.
Yıllık çalışma programı, bütçenin
hazırlanmasına esas teşkil eder ve belediye meclisinde bütçeyle birlikte
görüşülerek kabul edilir.
Yetki devri
MADDE 42. - Belediye başkanı, görev ve
yetkilerinden uygun gördüklerini, yöneticilik sıfatı bulunan belediye
görevlilerine devredebilir.
Belediye
ile belediye başkanının ihtilâflı olması
MADDE 43. - Belediye başkanı ile birinci
ve ikinci derecedeki kan ve kayın hısımlarının belediye ile ihtilâflı olduğu
durumlarda, dava açılması ve bu davada belediyenin temsili, meclis birinci
başkan vekili, bulunmadığı takdirde ikinci başkan vekili veya bunların
yetkilendireceği kişiler tarafından yerine getirilir.
Birinci fıkrada sayılan görevliler aynı
fıkrayla verilen görevleri yapmadıkları takdirde Türk Ceza Kanununun 230 uncu
maddesi hükmüne göre cezalandırılırlar ve belediyenin uğradığı zarar aynı
maddenin son fıkrası hükmü uyarınca kendilerine ödettirilir.
Belediye
başkanlığının sona ermesi
MADDE 44. - Belediye başkanlığı, ölüm ve
istifa hallerinde kendiliğinden sona erer.
Belediye başkanının;
a) Mazeretsiz ve kesintisiz olarak yirmi
günden fazla görevini terk etmesi ve bu durumun mahallîn mülkî idare amiri
tarafından belirlenmesi,
b) Seçilme yeterliğini kaybetmesi,
c) Görevini sürdürmesine engel bir
hastalık veya sakatlık durumunun yetkili sağlık kuruluşu raporuyla
belgelenmesi,
durumlarından birinin meydana gelmesi
durumunda İçişleri Bakanlığının duyurusu üzerine Danıştay kararıyla başkanlık
sıfatı sona erer.
Belediye
başkanlığının boşalması
MADDE 45. - Belediye başkanlığının
herhangi bir nedenle boşalması durumunda, vali tarafından belediye meclisinin
on gün içinde toplanması sağlanır. Meclis, birinci başkan vekilinin, onun
bulunmaması durumunda ikinci başkan vekilinin, onun da bulunmaması durumunda en
yaşlı üyenin başkanlığında toplanarak;
a) Belediye başkanlığının boşalması veya
seçim dönemini aşacak biçimde kamu hizmetinden yasaklanma cezasının verilmiş
olması durumunda bir başkan,
b) Başkanın görevden uzaklaştırılması,
tutuklanması veya seçim dönemini aşmayacak biçimde kamu hizmetinden yasaklama
cezası alması durumunda bir başkan vekili,
seçer.
Belediye başkanı veya başkan vekili
belediye meclis üyeleri arasından ve gizli oyla seçilir. İlk iki oylamada üye
tam sayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu
aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan
iki aday için dördüncü oylama yapılır. Dördüncü oylamada en fazla oy alan üye,
başkan veya başkan vekili seçilmiş olur. Oyların eşitliği durumunda kur'a
çekilir.
Büyükşehir belediye başkanlığının
boşalması halinde, meclisin tabiî üyeleri başkan veya başkan vekili
seçilemezler.
Birinci fıkranın (b) bendi uyarınca başkan
vekili seçildikten sonra, belediye başkanlığının (a) bendinde belirtilen
nedenlerle boşalması durumunda bu maddeye göre belediye başkanı seçilir.
Yeni seçilen başkanın görev süresi, yerine
seçildiği başkanın görev süresi ile sınırlıdır. Başkan vekili, yeni başkan
seçilinceye veya görevden uzaklaştırılmış ya da tutuklanmış olan başkan göreve
dönünceye kadar görev yapar.
Başkan veya başkan vekili seçilinceye
kadar belediye başkanlığı görevi, meclis birinci başkan vekili, bulunmaması
durumunda ikinci başkan vekili, onun da bulunmaması durumunda vali tarafından
görevlendirilecek bir kamu görevlisi tarafından yürütülür.
Belediye başkanı veya başkan vekili seçimi
en geç on beş gün içinde tamamlanmadığı takdirde belediye meclisinin feshine
ilişkin hükümler uygulanır.
Belediye
başkanı görevlendirilmesi
MADDE 46. - Belediye başkanlığının
herhangi bir nedenle boşalması ve yeni belediye başkanı veya başkan vekili
seçiminin yapılamaması durumunda, seçim yapılıncaya kadar, belediye
başkanlığına büyükşehir ve il belediyelerinde İçişleri Bakanı, diğer
belediyelerde vali tarafından görevlendirme yapılır. Görevlendirilecek kişinin
belediye başkanı seçilme yeterliğine sahip olması şarttır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Organlara İlişkin Ortak Hükümler
Görevden
uzaklaştırma
MADDE 47. - Görevleriyle ilgili bir suç
nedeniyle haklarında soruşturma veya kovuşturma açılan belediye organlarını
veya bu organların üyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir önlem olarak kesin
hükme kadar görevden uzaklaştırabilir.
Görevden uzaklaştırma önlemi üç ayda bir
gözden geçirilir. Devamında kamu yararı bakımından yarar görülmeyen görevden
uzaklaştırma önlemi kaldırılır.
Soruşturma veya kovuşturma sonunda
görevden uzaklaştırılan belediye organları veya bu organların üyeleri hakkında;
4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanuna
göre soruşturma izni verilmemesi, takipsizlik, kamu davasının düşmesi veya
beraat kararı verilmesi, davanın genel af ile ortadan kaldırılması veya
görevden düşürülmeyi gerektirmeyen bir suçla mahkûm olunması durumlarında
görevden uzaklaştırma önlemi kaldırılır.
Görevden uzaklaştırılan belediye
başkanına, görevden uzak kaldığı sürece aylık ödeneğinin üçte ikisi ödenir ve
bu süre içinde diğer sosyal hak ve yardımlardan yararlanması devam eder.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Belediye Teşkilâtı
BİRİNCİ
BÖLÜM
Belediye
Teşkilâtı ve Personeli
Belediye teşkilâtı
MADDE 48. - Belediye teşkilâtı, beldenin
nüfusu, fizikî ve coğrafî yapısı, ekonomik, sosyal, kültürel özellikleri ile
gelişme potansiyeline göre İçişleri Bakanlığı tarafından belirlenecek norm
kadro sistemine uygun olarak yazı işleri, malî hizmetler, fen işleri, zabıta
ile gerektiğinde sağlık, itfaiye, imar, insan kaynakları, hukuk işleri ve
ihtiyaca diğer birimlerden oluşur.
Birimlerin kurulması, kaldırılması veya
birleştirilmesi belediye meclisinin kararıyla olur.
Personel
istihdamı
MADDE 49. - Belediye hizmetleri, memurlar,
diğer kamu görevlileri ve işçiler eliyle yürütülür.
Belediye personeli, belediye başkanı
tarafından atanır ve ilk toplantıda belediye meclisinin bilgisine sunulur.
Belediyede, norm kadroya uygun olarak
çevre, sağlık, veterinerlik, teknik, hukuk, sosyal ve ekonomi, kültür ve sanat,
bilişim ve iletişim, planlama, araştırma ve geliştirme, eğitim ve danışmanlık
alanlarında tabip, uzman tabip, veteriner, avukat, mühendis, çözümleyici ve
programcı, mimar, ebe, hemşire, teknisyen, tekniker ve benzeri uzman ve teknik
elemanlar sözleşmeli olarak çalıştırılabilir.
Sözleşmeli olarak çalıştırılacakların
ücret miktarı ve her çeşit ödemeleri, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen
sınırlar içinde belediye meclisi tarafından kararlaştırılır. Sözleşmede süre,
performans ölçütleri, performans değerlendirmesine dayalı ödüllendirme ve diğer
hususlar yer alır.
Personelin her türlü alacakları zamanında
ve öncelikle ödenir.
Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam
edilen memurlar, belediye başkanının talebi, kendilerinin ve kurumlarının
muvafakatiyle ve süreleri seçim döneminin bitiminden sonraki otuzuncu günü
geçmemek üzere belediyelerin yönetici kadrolarında görevlendirilebilir. Bu
şekildeki görevlendirmelerde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68 inci
maddesinin (B) fıkrasında öngörülen atamaya ilişkin şartlar dikkate alınır.
Görevlendirilen memurlar kurumlarından izinli sayılır ve asıl kadrolarıyla
ilişkileri devam eder. Görevlendirildikleri kadroda geçen hizmetleri asıl
kadrolarında geçmiş gibi değerlendirilerek intibakları yapılır. Bunlar,
görevlendirildikleri kadronun malî ve sosyal haklarından yararlandırılır. Bu
şekilde görevlendirilenler, görevlendirme süresinin sona ermesinden itibaren en
geç bir ay içerisinde herhangi bir işleme gerek kalmaksızın aslî kadrolarındaki
görevlerine başlatılır.
Belediye başkanı zorunlu gördüğü takdirde,
belediye meclisinin görev süresini aşmamak ve başkan yardımcısı kadro sayısının
yarısını geçmemek şartıyla belediye meclis üyeleri arasından, boş olan başkan
yardımcısı kadrolarına görevlendirme yapabilir. Bu şekilde görevlendirilen
başkan yardımcılarına başkana verilen ödeneğin yarısını aşmamak üzere belediye
meclisi tarafından belirlenecek aylık ödenek verilir.
Belediyenin yıllık toplam personel
giderleri, gerçekleşen en son yıl bütçe gelirlerinin Vergi Usul Kanununda
belirlenen yeniden değerleme katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarın
yüzde 30'unu aşamaz. Nüfusu 10.000'in altında olan belediyelerde bu oran yüzde
40 olarak uygulanır.
Sözleşmeli ve işçi statüsünde çalışanlar
hariç belediye memurlarına, başarı durumlarına göre toplam memur sayısının
yüzde 10'unu ve Devlet memurlarına uygulanan aylık katsayısının 20.000 gösterge
rakamı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere encümen kararıyla
yılda en fazla iki kez ikramiye ödenebilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Belediye Zabıtası, İtfaiye ve Acil Durum
Planlaması
Zabıtanın
görev ve yetkileri
MADDE 50. - Belediyede norm kadro
esaslarına uygun olarak belediye zabıtası oluşturulur.
Belediye zabıtası, beldede esenlik, huzur,
sağlık ve düzenin sağlanmasıyla görevli olup bu amaçla, belediye karar
organları tarafından alınan ve belediye zabıtası tarafından yerine getirilmesi
gereken emir ve yasaklarla bunlara uymayanlar hakkında mevzuatta öngörülen ceza
ve diğer yaptırımları uygular.
Görevini yaparken zabıtaya karşı gelenler,
Devlet memuruna karşı gelenler gibi cezalandırılır.
Belediye zabıta teşkilâtının çalışma usul
ve esasları, çalışanların görev ve yetkileri, memurluğa alınması için
taşımaları gereken nitelikler, alacakları meslek içi eğitim, görevde yükselme,
meslekten çıkarılma, giyecekleri kıyafet ve savunma amaçlı olarak kullanacakları
aletler ile zabıta teşkilâtında hizmet gereklerine göre oluşturulacak birimler,
İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Belediye, bu
yönetmeliğe aykırı olmamak üzere ek düzenlemeler yapabilir.
İtfaiye
MADDE 51. - Norm kadro esaslarına uygun
olarak belediyede itfaiye teşkilâtı oluşturulur.
İtfaiye teşkilâtının çalışma usul ve
esasları, çalışanların görev ve yetkileri, memurluğa alınması için taşımaları
gereken nitelikler, alacakları meslek içi eğitim, görevde yükselme, meslekten
çıkarılma, giyecekleri kıyafet ve savunma amaçlı olarak kullanacakları aletler
ile itfaiye teşkilâtında hizmet gereklerine göre oluşturulacak birimler,
İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Belediye bu
yönetmeliğe aykırı olmamak üzere ek düzenlemeler yapabilirler.
Belediye itfaiye teşkilâtında büro
hizmetlerinde çalışanlar hariç, fiilen yangın söndürme hizmetlerinde
çalışanlara fazla mesai karşılığı olarak her yıl belediye meclisi tarafından
belirlenen üst sınırı aşmamak kaydıyla fazla çalışma ücreti ödenebilir.
Acil durum
planlaması
MADDE 52. - Belediye; yangın, sanayi
kazaları, deprem ve diğer doğal afetlerden korunmak veya bunların zararlarını
azaltmak amacıyla beldenin özelliklerini de dikkate alarak gerekli afet ve acil
durum planlarını yapar, ekip ve donanımı hazırlar.
Acil durum planlarının hazırlanmasında
varsa il ölçeğindeki diğer acil durum planlarıyla da koordinasyon sağlanır ve
ilgili bakanlık, kamu kuruluşları, meslek teşekkülleriyle üniversitelerin ve
diğer mahallî idarelerin görüşleri alınır.
Planlar doğrultusunda halkın eğitimi için
gerekli önlemler alınarak ikinci fıkrada sayılan idareler, kurumlar ve
örgütlerle ortak programlar yapılabilir.
Belediye, belediye sınırları dışında
yangın ve doğal afetler meydana gelmesi durumunda, bu bölgelere gerekli yardım
ve destek sağlayabilir.
DÖRDÜNCÜ
KISIM
Belediyelerin
Denetimi
Denetimin
amacı
MADDE 53. - Belediyelerin denetimi;
faaliyet ve işlemlerinde hataların önlenmesine yardımcı olmak, çalışanların ve
belediye teşkilâtının gelişmesine, yönetim ve kontrol sistemlerinin geçerli,
güvenilir ve tutarlı duruma gelmesine rehberlik etmek amacıyla; hizmetlerin
süreç ve sonuçlarını mevzuata, önceden belirlenmiş amaç ve hedeflere,
performans ölçütlerine ve kalite standartlarına göre tarafsız olarak analiz
etmek, karşılaştırmak ve ölçmek; kanıtlara dayalı olarak değerlendirmek, elde
edilen sonuçları rapor hâline getirerek ilgililere duyurmaktır.
Denetimin
kapsamı ve türleri
MADDE 54. - Belediyelerde iç ve dış denetim
yapılır. Denetim, iş ve işlemlerin hukuka uygunluk, malî ve performans
denetimini kapsar.
İç denetim; belediye başkanı veya
görevlendireceği iç denetçiler; dış denetim Sayıştay tarafından yapılır.
Ayrıca, belediyenin malî işlemler dışında
kalan diğer idarî işlemleri, idarenin bütünlüğüne ve kalkınma planı ve
stratejilerine uygunluğu açısından İçişleri Bakanlığı tarafından denetlenir.
Belediyelere bağlı kuruluş ve işletmeler
yukarıdaki esaslara göre denetlenir.
Denetime ilişkin sonuçlar kamuoyuna açıklanır
ve meclisin bilgisine sunulur.
Faaliyet
raporu
MADDE 55. - Belediye başkanı, Kamu Malî
Yönetimi ve Kontrol Kanununun 41 inci maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen
biçimde; stratejik plan ve performans hedeflerine göre yürütülen faaliyetleri,
belirlenmiş performans ölçütlerine göre hedef ve gerçekleşme durumu ile meydana
gelen sapmaların nedenlerini açıklayan faaliyet raporunu hazırlar.
Faaliyet raporu mart ayı toplantısında
belediye başkanı tarafından meclise sunulur. Raporun bir örneği İçişleri
Bakanlığına gönderilir ve kamuoyuna da açıklanır.
Hizmetlerde
aksama
MADDE 56. - Belediye hizmetlerinin ciddî
bir biçimde aksatıldığının ve bu durumun halkın sağlık, huzur ve esenliğini
hayatî derecede olumsuz etkilediğinin ilgili bakanlığın talebi üzerine yetkili
hukuk hâkimi tarafından belirlenmesi durumunda;
İçişleri Bakanlığı;
a) Hizmetlerde meydana gelen aksamanın
giderilmesini, hizmetin özelliğine göre makul bir süre vererek belediyeden
ister.
b) Aksama giderilemezse, söz konusu
hizmetin yerine getirilmesini o ilin valisinden ister. Bu durumda, vali,
aksaklığı öncelikle belediyenin araç, gereç, personel ve diğer kaynaklarıyla
giderir. Mümkün olmadığı takdirde diğer kamu kurum ve kuruluşlarının
imkânlarını da kullanabilir. Bu nedenle ortaya çıkacak maliyet vali tarafından
İller Bankasına bildirilir ve İller Bankasınca o belediyenin müteakip ay genel
bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamı üzerinden belediyeye ayrılan paydan
valilik emrine gönderilir.
Denetimle
ilgili diğer hükümler
MADDE 57. - Denetimin yapılması ve
faaliyet raporunun hazırlanması hususunda bu Kanunda hüküm bulunmayan
durumlarda Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile diğer kanunların ilgili
hükümleri uygulanır.
BEŞİNCİ
KISIM
Malî
Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Belediyenin Gelir ve Giderleri
Belediyenin
gelirleri
MADDE 58. - Belediyenin gelirleri
şunlardır:
a) Kanunlarla gösterilen belediye vergi,
resim, harç ve katılma payları,
b) Genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan
pay,
c) Genel ve özel bütçeli idarelerden
aktarılacak ödenekler,
d) Taşınır ve taşınmaz malların kira,
satış ve başka suretle değerlendirilmesinden elde edilecek gelirler,
e) Belediye meclisi tarafından
belirlenecek tarifelere göre tahsil edilecek hizmet karşılığı ücretler,
f) Kira, faiz ve ceza gelirleri,
g) Bağışlar,
h) Her türlü girişim, iştirak ve
faaliyetler karşılığı sağlanacak gelirler,
i) Diğer gelirler.
Belediyenin
giderleri
MADDE 59. - Belediyenin giderleri
şunlardır :
a) Belediyenin hizmet binaları ve
tesislerinin temini, bakımı ve onarımı için yapılan giderler,
b) Belediyenin personeline ve seçilmiş
organlarının üyelerine ödenen maaş, ücret, ödenek, huzur hakkı, yolluklar,
hizmete ilişkin eğitim harcamaları ile diğer giderler,
c) Her türlü alt yapı, yapım, onarım ve
bakım giderleri,
d) Vergi, resim, harç, katılma payı,
hizmet karşılığı alınacak ücretler ve diğer gelirlerin takip ve tahsili için
yapılacak giderler,
e) Belediye zabıta ve itfaiye hizmetleri
ile diğer görev ve hizmetlerin yürütülmesi için yapılacak giderler,
f) Belediyenin kuruluşuna katıldığı
şirket, kuruluş ve birliklerle ilgili ortaklık payı, üyelik aidatı giderleri,
g) Mezarlıkların tesisi, korunması ve
bakımına ilişkin giderler,
h) Faiz, borçlanmaya ilişkin diğer
ücretler ile sigorta giderleri,
i) Dar gelirli, yoksul, muhtaç ve
kimsesizler ile özürlülere yapılacak sosyal yardımlar,
j) Dava takip ve icra giderleri,
k) Temsil, tören, ağırlama ve tanıtım
giderleri,
l) Avukatlık, danışmanlık ve denetim
ücretleri,
m) Yurt içi ve yurt dışı kamu ve özel
kesim ile sivil toplum örgütleriyle birlikte yapılan ortak hizmetler ve diğer
proje giderleri,
n) Sosyo-kültürel ve bilimsel etkinlikler
için yapılan giderler,
o) Belediye hizmetleriyle ilgili olarak
yapılan kamuoyu yoklaması ve araştırması giderleri,
p) Kanunla verilen görevler ve hizmetlerin
yürütülmesi için yapılan diğer giderler.
İKİNCİ BÖLÜM
Belediye Bütçesi
Belediye
bütçesi
MADDE 60. - Belediyenin orta ve uzun
vadeli stratejik planına uygun olarak hazırlanan bütçe, belediyenin malî yıl
içindeki gelir ve gider tahminlerini gösterir, gelirlerin toplanmasına ve
harcamaların yapılmasına izin verir.
Bütçeye ayrıntılı harcama programları ile
finansman programları eklenir.
Bütçe yılı Devlet malî yılı ile aynıdır.
Bütçe dışı harcama yapılamaz.
Belediye başkanı ve harcama yetkisi
verilen diğer görevliler, bütçe ödeneklerinin verimli, tutumlu ve yerinde
harcanmasından sorumludur.
Bütçenin
hazırlanması ve kabulü
MADDE 61. - Belediye başkanı tarafından
hazırlanan bütçe tasarısı ağustos ayı başında, büyükşehir belediyelerinde eylül
ayı başında encümene sunulur. Encümen, bütçeyi inceleyerek görüşüyle birlikte
kasım ayının birinci gününden önce belediye meclisine sunar.
Belediye meclisi bütçe tasarısını aynen
veya değiştirerek kabul eder. Ancak, meclis bütçe denkliğini bozacak biçimde
gider artırıcı ve gelir azaltıcı değişiklikler yapamaz.
Harcama
yetkilisi
MADDE 62. - Belediye bütçesinin harcama
yetkilisi belediye başkanıdır. Belediye başkanı bu yetkisini belediye başkan
yardımcılarına veya birim amirlerine, büyükşehir belediyelerinde ise genel
sekretere, genel sekreter yardımcılarına ve birim amirlerine devredebilir.
Kesin hesap
MADDE 63. - Her yıl bütçesinin kesin
hesabı, belediye başkanı tarafından hesap döneminin bitiminden sonra mart ayı
içinde encümene sunulur. Kesin hesap belediye meclisinin mayıs ayı
toplantısında görüşülerek karara bağlanır.
Kesin hesabın görüşülmesi ve
kesinleşmesinde, bütçeye ilişkin hükümler uygulanır.
Bütçe ve
muhasebe sistemi
MADDE 64. - Belediye bütçesine ilişkin
esas ve usuller ile muhasebe ve raporlama standartları, çerçeve hesap planı ile
düzenlenecek raporların şekil, süre ve türleri Maliye Bakanlığının görüşü
alınarak İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Geçmiş yıl
bütçesinin devamı
MADDE 65. - Herhangi bir nedenle yeni yıl
bütçesi kesinleşmemiş ise yeni bütçenin kesinleşmesine kadar geçen yıl bütçesi
uygulanır.
Bütçenin kabulüne kadar yapılan işlemler
yeni yıl bütçesine göre yapılmış sayılır.
Gelecek
yıllara yaygın yüklenmeler
MADDE 66. - Belediyede belediye
meclisinin, belediyeye bağlı kurum ve kuruluşlarda yetkili organın kararı ile
park, bahçe ve havuz bakımı; araç kiralama, kontrollük, temizlik ve yemek
hizmetleri; araç, bilgisayar, faks, fotokopi ve benzeri teknolojik ürünlerin
bakım ve onarım işleri süresi ilk mahallî idareler genel seçimlerini izleyen
üçüncü ayın sonunu geçmemek üzere ihale yoluyla üçüncü şahıslara
gördürülebilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Borçlanma ve İktisadî Girişimler
Borçlanma
MADDE 67. - Belediye, görev ve
hizmetlerinin gerektirdiği giderleri karşılamak amacıyla aşağıda belirtilen
usul ve esaslara göre borçlanma yapabilir ve tahvil ihraç edebilir.
a) Dış borçlanma, 4749 sayılı Kamu
Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümleri
çerçevesinde sadece belediyenin yatırım programında yer alan projelerin
finansmanı amacıyla yapılabilir.
b) Belediye, en son kesinleşmiş bütçe
gelirlerinin, Vergi Usul Kanununda belirlenen yeniden değerleme oranıyla
artırılan miktarının yüzde 10'unu geçmeyen iç borçlanmayı belediye meclisinin
kararı; yüzde 10'u geçen miktarlar için meclis üye tam sayısının salt
çoğunluğunun kararı ve İçişleri Bakanlığının onayı ile yapabilir.
c) Belediye ve bağlı kuruluşlarının toplam
iç ve dış borçlarının ana para ve faiz tutarı, en son kesinleşmiş bütçe
gelirleri toplamının Vergi Usul Kanununda belirlenen yeniden değerleme oranıyla
artırılan miktarının iki katını aşamaz.
d) İller Bankasından yatırım kredisi ve
nakit kredi kullanan belediye, ödeme planını bu bankaya sunmak zorundadır.
İller Bankası hazırlanan geri ödeme planını yeterli görmediği belediyenin kredi
isteklerini reddeder.
e) Tahvil ihracı yatırım programında yer
alan projelerin finansmanı için ve ilgili mevzuat hükümleri uyarınca yapılır.
Tahvil ihracı yoluyla yapılacak toplam borçlanma (b) ve (c) bentlerindeki
oranların hesabına dahil edilir.
Yukarıda belirtilen usul ve esaslara
aykırı olarak borçlanan belediye yetkilileri hakkında, fiilleri daha ağır bir
cezayı gerektirmeyen durumlarda Türk Ceza Kanununun 240 ıncı maddesi hükümleri
uygulanır.
Belediye, borçlanmayla ilgili olarak
Hazine Müsteşarlığı tarafından istenen bilgileri düzenli olarak göndermekle
yükümlüdür.
Arsa ve
konut üretimi
MADDE 68. - Belediye; düzenli kentleşmeyi
sağlamak, beldenin konut, sanayi ve ticaret alanı ihtiyacını karşılamak
amacıyla belediye ve mücavir alan sınırları içinde, özel kanunlarına göre
korunması gerekli yerler ile tarım arazileri hariç imarlı ve alt yapılı arsalar
üretmek, konut, toplu konut yapmak, satmak, kiralamak ve bu amaçlarla arazi
satın almak, kamulaştırma yapmak, bu arsaları bireylere ve kooperatiflere
satmak, takas etmek, bu konuda ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşları ve
bankalarla işbirliği yapmak ve gerektiğinde onlarla ortak projeler
gerçekleştirmek yetkisine sahiptir.
Belediye, bu amaçla bütçesinden gerekli
parayı ayırmak suretiyle işletme tesis edebilir, kurulmuş veya kurulacak yapı
ortaklıklarına katılabilir.
Üretilen arsa ve konutların satışı,
açıklık ve rekabet ilkesine uygun olarak yapılır. Ancak, o belediye ve mücavir
alan sınırları içinde kendisine, eşine veya 18 yaşından küçük çocuklarına ait
konutu olmayan dar gelirli kişilere, özürlülere, afete maruz kalanlara, sanayi
bölgelerinden nakledileceklere ve üyelerinin tamamı bu durumda olan
kooperatiflere, bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre
oluşturulan takdir komisyonu tarafından belirlenecek tutardan aşağı olmamak
üzere arsa tahsisi yapılabilir. Durumları 775 sayılı Gecekondu Kanununun 25
inci maddesine uyan kimselere de bu maddeye göre arsa ve konut sağlanabilir.
Bu maddenin uygulama esasları, İçişleri
Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından müştereken hazırlanacak
çerçeve yönetmeliğe uygun olarak belediye meclisleri tarafından çıkarılacak bir
yönetmelikle düzenlenir.
Şirket
kurulması
MADDE 69. - Belediye kendisine verilen
görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre sermaye
şirketleri kurabilir.
İşletme
tesisi
MADDE 70. - Belediye, özel gelir ve gideri
bulunan hizmetlerini İçişleri Bakanlığının izniyle bütçe içinde işletme kurarak
yapabilir.
Bu işletmelerin denetimi belediyenin tâbi
olduğu usule tâbidir.
Borç ve
alacakların mahsubu
MADDE 71. - Belediyenin, diğer mahallî
idarelerden veya merkezî idare kuruluşlarından olan özel hukuk ve kamu hukukuna
tâbi alacak ve borçları mahsup edilir.
Bu madde gereğince yapılacak mahsup
işlemlerine ilişkin esas ve usuller, İçişleri Bakanlığının olumlu görüşü
alınarak, Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
ALTINCI
KISIM
Çeşitli ve
Son Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Kentsel
gelişim alanı
MADDE 72. - Büyükşehir belediyeleri ve
nüfusu 100.000'in üzerindeki belediyeler; kentin gelişimine uygun olarak
eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek; konut alanları, sanayi
ve ticaret alanları, teknoloji parkları ve sosyal donatılar oluşturmak veya
kentin tarihî ve kültürel dokusunu korumak amacıyla kentsel gelişim projeleri
uygulayabilir.
Kentsel gelişim projelerine konu olacak
alanlar, meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ile ilân edilir.
Büyükşehir belediyesi bulunan yerlerde, kentsel gelişim projeleri büyükşehir
belediyesi tarafından uygulanır.
Bir yerin kentsel gelişim proje alanı
olarak ilân edilebilmesi için; o yerin belediye veya mücavir alan sınırları
içerisinde bulunması ve en az yüz bin metrekare olması şarttır. Ancak bu
projelerin, imar planı veya imar ıslah planı yapılmış alanlarda ilân edilmesi
halinde, en az yüzde 75'inde yapılaşma olmaması veya yapılaşma olmuş ise,
yapıların en az yüzde 75'inin otuz yıldan daha eski olması şarttır.
Kentsel gelişim proje alanlarında bulunan
yapıların boşaltılması, yıkımı ve kamulaştırmasında anlaşma yolu esastır.
Kentsel gelişim projesi kapsamında bulunan mülk sahipleri tarafından açılacak
davalar, mahkemelerde öncelikle görüşülür ve üç ay içerisinde karara bağlanır.
Yurt dışı
ilişkileri
MADDE 73. - Belediye, belediye meclisinin
kararına bağlı olarak görev alanıyla ilgili konularda faaliyet gösteren
uluslararası teşekkül ve organizasyonlara, kurucu üye veya üye olabilir.
Belediye, bu teşekkül, organizasyon ve
yabancı mahallî idarelerle ortak faaliyet ve hizmet projeleri
gerçekleştirebilir veya kardeş şehir ilişkisi kurabilir.
Birinci ve ikinci fıkra gereğince
yapılacak faaliyetlerin, dış politikaya ve uluslararası anlaşmalara uygun
olarak yürütülmesi ve önceden İçişleri Bakanlığının izninin alınması
zorunludur.
Diğer
kuruluşlarla ilişkiler
MADDE 74. - Belediye, belediye meclisinin
kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına
giren konularda;
a) Diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait
yapım, bakım, onarım ve taşıma işlerini bedelli veya bedelsiz üstlenebilir veya
bu kuruluşlar ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir ve bu amaçla
gerekli kaynak aktarımında bulunabilir. Bu takdirde iş, işin yapımını üstlenen
kuruluşun tâbi olduğu mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılır.
b) Merkezî idareye ait hizmetlerin
görülmesi amacıyla gerekli bina ve tesisler ile arsa ve aynî ihtiyaçları
karşılayabilir, geçici olarak araç ve personel görevlendirebilir.
c) Kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları, dernekler, vakıflar ve 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar
Kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri
gerçekleştirebilir.
d) Kendilerine ait taşınmaz malları,
hizmetlerinde kullanılmak ve süresi yirmi beş yılı geçmemek üzere bedelli veya
bedelsiz olarak diğer kamu kurum ve kuruluşlarına tahsis edebilir. Bu
taşınmazların, tahsis amacı dışında kullanılması hâlinde, tahsis işlemi iptal
edilir. Tahsis süresi sonunda, aynı esaslara göre yeniden tahsis mümkündür.
Kent
konseyi
MADDE 75. - Kent konseyi, kent yaşamında;
kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve
hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal
yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım ve
yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalışır.
Belediyeler, kamu kurumu niteliğindeki
meslek kuruluşlarının, sendikaların, varsa üniversitelerin, ilgili sivil toplum
örgütlerinin, siyasi partilerin, kamu kurum ve kuruluşlarının ve mahalle
muhtarlarının temsilcileri ile diğer ilgililerin katılımıyla oluşan kent
konseyinin faaliyetlerinin etkili ve verimli yürütülmesi konusunda yardım ve
destek sağlar.
Kent konseyinde oluşturulan görüşler
belediye meclisinin ilk toplantısında gündeme alınarak değerlendirilir.
Belediye
hizmetlerine gönüllü katılım
MADDE 76. - Belediye; sağlık, eğitim,
spor, çevre, sosyal yardım, kütüphane, park, trafik ve kültür hizmetleriyle,
yaşlılara, kadın ve çocuklara, özürlülere, yoksul ve düşkünlere yönelik
hizmetlerin yapılmasında beldede dayanışma ve katılımı sağlamak, hizmetlerde
etkinlik, tasarruf ve verimliliği artırmak amacıyla gönüllü kişilerin
katılımına yönelik programlar uygular.
Gönüllülerin nitelikleri ve çalıştırılmalarına
ilişkin usul ve esaslar İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle
belirlenir.
Yazışma
MADDE 77. - Belediye, kamu kurum ve
kuruluşlarıyla doğrudan yazışabilir.
Belediye
sınırları içindeki yerler
MADDE 78. - Diğer kanunlarla getirilen
hükümler saklı kalmak üzere, mezarlıklar ile belediye sınırları içinde bulunan
ve sahipsiz arazi niteliğinde olan seyrangâh, harman yeri, koruluk, dinlenme
yerleri, meydanlar, bataklık, çöp döküm sahaları, belediye tarafından deniz,
nehir ve gölden doldurma suretiyle kazanılan alanlar, yıkılmış kale ve
kulelerin boş arsaları ve enkazı ve benzeri yerler belediyenin tasarrufundadır.
Şehirlerarası
özel otobüs terminali işletmesi
MADDE 79. - Belediye sınırları ve mücavir
alanları içerisinde, kara yolu ile yolcu taşıma hakkına sahip gerçek ve tüzel
kişilerin şehirlerarası otobüs terminali kurmalarına ve işletmelerine varsa
nazım imar planı ve şehrin ana ulaşım planına uygun olmak kaydıyla belediye
tarafından izin verilebilir. Bu yetki büyükşehirlerde büyükşehir belediyesi
tarafından kullanılır.
Ad verme,
tanıtıcı amblem ve flama
MADDE 80. - Cadde, sokak, meydan, park,
tesis ve benzerlerine ad verilmesine; beldeyi tanıtıcı amblem, flama ve
benzerlerinin tespitine ilişkin kararlar belediye meclisinin üye tam sayısının
salt çoğunluğunun kararı ile verilir. Bunların değiştirilmesine ilişkin
kararlar, meclis üye tamsayısının üçte iki çoğunluğunun kararı ve mülkî idare
amirinin onayı ile olur.
Avukatlık
ücretinin dağıtımı
MADDE 81. - Bir kadroya bağlı olarak aylık
veya ücreti belediye veya bağlı kuruluşları bütçesinden verilen avukatların
takip ettikleri dava ve işlerde; belediye veya bağlı kuruluşları lehine takdir
edilen avukatlık ücreti, hazine avukatlarının tâbi olduğu usule göre dağıtılır.
Yeniden
değerleme oranının uygulanması
MADDE 82. - Bu Kanunda belirtilen parasal
miktarlar, her yıl 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre belirlenecek yeniden
değerleme oranına göre artırılır.
Uygulanmayacak
hükümler
MADDE 83. - Bu Kanunla, belediyenin
sorumlu ve yetkili kılındığı görev ve hizmetlerle ilgili olarak, 24/4/1930
tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, 4/7/1934 tarihli ve 2559
sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu, 10/6/1949 tarihli ve 5442 sayılı İl
İdaresi Kanunu, 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu, 3/5/1985 tarihli
ve 3194 sayılı İmar Kanunu, 14/6/1989 tarihli ve 3572 sayılı İşyeri Açma ve
Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne
Dair Kanun, 24/6/1995 tarihli ve 560 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve
Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname ile 10/7/2003 tarihli ve 4925
sayılı Karayolu Taşıma Kanununda bu Kanun hükümlerine aykırılık bulunması
durumunda bu Kanun hükümleri uygulanır.
Değiştirilen
hükümler
MADDE 84. - 8/6/1949 tarihli ve 5434
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun ek 48 inci maddesinin (b)
bendinin 18/5/1994 tarihli ve 527 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yeniden
düzenlenen ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Belediyelerde iştirakçilikleri devam
edenlerden büyükşehir belediye başkanlarına il valisi; il belediye başkanlarına
bakanlıklarda genel idare hizmetleri sınıfında görev yapan genel müdür; diğer
belediye başkanlarına ise son nüfus sayımına göre nüfusu;
a) 250.000 ve daha fazla olan belediyelerde
bakanlıklarda genel idare hizmetleri sınıfında görev yapan genel müdür,
b) 100.000'den 250.000'e kadar olan
belediyelerde birinci derecenin dördüncü kademesindeki mülkî idare amiri,
c) 25.000'den 100.000'e kadar olan
belediyelerde bakanlıklarda genel idare hizmetleri sınıfında görev yapan daire
başkanı,
d) 25.000'e kadar olan belediyelerde
bakanlıklarda genel idare hizmetleri sınıfında birinci derecede görev yapan
şube müdürü,
için belirlenen ve
emekliliklerinde esas alınan ek gösterge, zam ve diğer tazminat rakamları
uygulanır."
Yürürlükten
kaldırılan hükümler
MADDE 85. - 3/4/1930 tarihli ve 1580
sayılı Belediye Kanunu ile bu Kanunun ek ve değişiklikleri; 10/6/1983 tarihli
ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 18 inci maddesindeki "aday
olmak isteyen belediye başkanları ve" ibaresi ile "ile belediye
meclis üyeleri, il genel meclisi üyeleri" ibaresi; 13/12/1983 tarihli ve
190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci
maddesinin (b) fıkrası, 5 inci maddesi ve 11 inci maddesinin (c) fıkrasındaki
"İl özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik ve
müesseselerde sürekli işçi çalıştırılması Devlet Personel Dairesinin görüşüne
dayalı İçişleri Bakanlığının vizesine tâbidir. Bu kuruluşlarda yeni kurulan
birimler ile yeniden satın alınacak iş araç ve makineleri ve toplu taşım
araçları için ihtiyaç duyulacaklar dışında sürekli işçi kadrosu istenemez ve
vize yapılamaz." ibaresi; 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun 18 inci maddesinin (ı) ve (j)
bentleri; 21/5/1986 tarihli ve 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün
Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(l) bendi ile ikinci ve üçüncü fıkraları; 29/5/1986 tarihli ve 3294 sayılı
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununun 8 inci maddesinin (b) bendi
yürürlükten kaldırılmıştır.
İKİNCİ BÖLÜM
Geçici Hükümler
GEÇİCİ MADDE 1. - 31/8/1956 tarihli ve
6831 sayılı Orman Kanunu hükümleri gereğince orman sınırları dışına çıkarılan
yerler ile 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının
Desteklenmesi Hakkında Kanun hükümlerine tâbi olarak Orman Bakanlığı emrine
geçen yerler ile mera, yaylak ve kışlak olarak hayvancılıkta kullanılabilecek
yerler, kamu hizmetlerinde kullanılan veya özel mevzuatı gereğince gerçek ve
kamu veya özel hukuk tüzel kişilerine tahsisli yerler hariç, 1/5000 ölçekli
nazım imar planı içinde kalan hazine arazi ve arsaları; belediye ve mücavir
alan sınırları içinde belediyeye, büyükşehir belediye teşkilâtı kurulan
yerlerde 10.000 metrekarenin üzerinde olan yerler büyükşehir belediyesine
bedelsiz devredilir.
Bu arazi ve arsalar öncelikle toplu konut
ve şehircilik hizmetlerinde kullanılır. Bunların satılması durumunda elde
edilecek gelirin üçte biri hazineye aktarılır.
GEÇİCİ MADDE 2. - Belediye, personel
giderlerine ilişkin olarak 49 uncu maddede öngörülen oranlara ininceye kadar,
İçişleri Bakanlığının izni dışında yeni personel istihdam edemez.
GEÇİCİ MADDE 3. - Norm kadro uygulamasına
geçinceye kadar belediyenin, bağlı kuruluşlarının ve mahallî idare
birliklerinin memur ve sürekli işçi kadroları ile pozisyonlarının ihdas ve
iptalleri, İçişleri Bakanlığı tarafından yapılır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Son Hükümler
Yürürlük
MADDE 86. - Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 87. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.
|
|
Recep Tayyip Erdoğan |
|
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
|
Dışişleri
Bak. ve Başb. Yrd. V. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. V. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
|
|
B. Atalay |
R. Akdağ |
M. A. Şahin |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
|
B. Atalay |
A. Babacan |
M. Aydın |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı V. |
Adalet
Bakanı V. |
|
|
G. Akşit |
A. Coşkun |
M. A. Şahin |
|
|
Millî
Savunma Bakanı V. |
İçişleri
Bakanı |
Maliye
Bakanı |
|
|
A. Aksu |
A. Aksu |
K. Unakıtan |
|
|
Millî
EğitimBakanı |
Bayındırlık
ve İskân Bakanı |
Sağlık
Bakanı |
|
|
H. Çelik |
Z. Ergezen |
R. Akdağ |
|
|
Ulaştırma
Bakanı |
Tarım
ve Köyişleri Bakanı |
Çalışma
ve Sos. Güv. Bakanı |
|
|
B. Yıldırım |
S. Güçlü |
M. Başesgioğlu |
|
|
Sanayi
ve Ticaret Bakanı |
En.
ve Tab. Kay. Bakanı |
Kültür
ve Turizm Bakanı |
|
|
A. Coşkun |
M. H. Güler |
E. Mumcu |
|
|
|
Çevre
ve Orman Bakanı |
|
|
|
|
O. Pepe |
|
Plan ve Bütçe
Komİsyonunun kabul ettİğİ METİN
BELEDİYE
KANUNU TASARISI
BİRİNCİ
KISIM
Genel
Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1.- Bu Kanunun amacı, belediyenin
kuruluşunu, organlarını, yönetimini, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma
usul ve esaslarını düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2.- Bu Kanun belediyeleri kapsar.
Tanımlar
MADDE 3.- Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Belediye: Beldenin ve belde
sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere
kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve
malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisini,
b) Belediyenin organları: Belediye
meclisini, belediye encümenini ve belediye başkanını,
c) Belde: Belediyesi bulunan yerleşim
yerini,
d) Mahalle: Belediye sınırları içerisinde
yer alan, ortak ihtiyaç ve öncelikleri benzer özellikler gösteren ve sakinleri
arasında komşuluk ilişkisi bulunan insanların yaşadığı idarî birimi,
İfade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Belediyenin Kuruluşu ve Sınırları
Kuruluş
MADDE 4.- Nüfusu 5.000 ve üzerinde olan
yerleşim birimlerinde belediye kurulabilir. İl ve ilçe merkezlerinde belediye
kurulması zorunludur.
İçme ve kullanma suyu havzaları ile sit ve
diğer koruma alanlarında ve meskun sahası kurulu bir belediyenin sınırlarına
5.000 metreden daha yakın olan yerleşim yerlerinde belediye kurulamaz.
Köylerin veya muhtelif köy kısımlarının
birleşerek belediye kurabilmeleri için, meskûn sahalarının, merkez kabul
edilecek yerleşim yerinin meskûn sahasına azami 5.000 metre mesafede bulunması
ve nüfusları toplamının 5.000 ve
üzerinde olması gerekir.
Bir veya birden fazla köyün köy ihtiyar
meclisinin kararı veya seçmenlerinin en az yarısından bir fazlasının mahallîn
en büyük mülkî idare amirine yazılı başvurusu ya da valinin kendiliğinden buna
gerek görmesi durumunda, valinin bildirimi üzerine, mahallî seçim kurulları, on
beş gün içinde köyde veya köy kısımlarında kayıtlı seçmenlerin oylarını alır ve
sonucu bir tutanakla valiliğe bildirir.
İşlem dosyası valinin görüşüyle birlikte
İçişleri Bakanlığına gönderilir. Danıştayın görüşü alınarak müşterek kararname
ile o yerde belediye kurulur.
Yeni iskân nedeniyle oluşturulan ve nüfusu
5.000 ve üzerinde olan herhangi bir yerleşim yerinde, İçişleri Bakanlığının
önerisi üzerine müşterek kararnameyle belediye kurulabilir.
Sınırların
tespiti
MADDE 5.- Yeni kurulan bir belediyenin
sınırları, kuruluşu izleyen altı ay içinde aşağıdaki şekilde tespit edilir:
a) Eskiden beri beldeye ait sayılan tarla,
bağ, bahçe, çayır, mera, otlak, yaylak, zeytinlik, palamutluk, fundalık gibi
yerler ile kumsal ve plajlar belediye sınırı içine alınır.
b) Belediye sınırlarını dere, tepe, yol
gibi belirli ve sabit noktalardan geçirmek esastır. Bunun mümkün olmaması
durumunda, sınır düz olarak çizilir ve işaretlerle belirtilir
c) Belediyenin sınırları içinde kalan ve
eskiden beri komşu belde veya köy halkı tarafından yararlanılan yayla, çayır,
mera, koru, kaynak ve mesirelik gibi yerlerden geleneksel yararlanma hakları
devam eder. Bu haklar için sınır kâğıdına şerh konulur.
d) Çizilen sınırların geçtiği yerlerin
bilinen adları sınır kâğıdına yazılır. Ayrıca yetkili fen elemanı tarafından
düzenlenen kroki sınır tespit tutanağına eklenir.
Sınırların
kesinleşmesi
MADDE 6.- Belediye sınırları, belediye
meclisinin kararı ve kaymakamın görüşü üzerine valinin onayı ile kesinleşir.
Kesinleşen sınırlar, valilikçe yerinde
uygulanmak suretiyle taraflara gösterilir ve durum bir tutanakla belirlenir.
Kesinleşen sınır kararları ile dayanağı olan belgelerin birer örneği;
belediyesine, mahallî tapu dairesine, il özel idaresine ve o yerin mülkî idare
amirine gönderilir.
Kesinleşen sınırlar zorunlu nedenler
olmadıkça beş yıl süre ile değiştirilemez.
Sınır
uyuşmazlıklarının çözümü
MADDE 7.- Bir il dahilindeki beldeler veya
köyler arasında sınır uyuşmazlığı çıkması halinde ilgili belediye meclisi ve
köy ihtiyar meclisi ile kaymakamın görüşleri otuz gün süre verilerek istenir.
Vali, bu görüşleri değerlendirerek sınır uyuşmazlığını karara bağlar.
Büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçe ve ilk kademe belediyelerinin
sınır değişikliklerinde büyükşehir belediye meclisinin de görüşü alınır.
İl ve ilçe sınırlarının değiştirilmesini
gerektirecek sınır uyuşmazlıklarında 10.6.1949 tarihli ve 5442 sayılı İl
İdaresi Kanunu hükümleri uygulanır.
Birleşme ve
katılmalar
MADDE 8.- Bir belde veya köyün veya
bunların bazı kısımlarının meskun sahasının, komşu bir beldenin meskun sahası
ile birleşmesi halinde, iltihak olunacak belde sakinlerinin oylarına
başvurulmaksızın, katılmak isteyen köy veya belde veya bunların kısımlarında yapılan oy verme
sonucuna ait evrak, valilikçe iltihak olunacak belediyeye gönderilir. Belediye
meclisi evrakın gelişinden itibaren otuz gün içerisinde istek hakkındaki
kararını verir. Belediye meclisinin kabulüyle katılım gerçekleşir. Katılma
talebinin belediye meclisi tarafından reddi durumunda, kararın tebliğinden
itibaren on beş gün içinde istek sahiplerinin itirazı üzerine, valinin
görüşüyle birlikte dosya, İçişleri Bakanlığı tarafından görüşü alınmak üzere
Danıştaya gönderilir. Danıştayın görüşü üzerine 4 üncü maddedeki usule göre
işlem tamamlanır.
Belde, köy veya bunların bazı kısımlarının
meskun sahaları arasında 5.000 metre ve altında mesafe bulunması, birleşmiş
sayılmalarına yeterlidir.
Bir beldenin bazı kısımlarının komşu bir
beldeye katılmasında, belde nüfusunun 5.000'den aşağı düşmemesi şarttır.
Bu madde uyarınca gerçekleşen
katılmalarda, iltihak olunan belde ile bazı kısımları veya tümü iltihak olan
köy veya belde arasında; taşınır ve taşınmaz mal, hak, alacak ve borçların
devri ve paylaşımı, aralarında düzenlenecek protokolle belirlenir.
Birleşme ve katılma işlemlerinde bu
maddede düzenlenmeyen hususlarda 4 üncü madde hükmüne göre işlem yapılır.
Mahalle ve
yönetimi
MADDE 9.- Mahalle, muhtar ve ihtiyar
heyeti tarafından yönetilir.
Belediye sınırları içinde mahalle
kurulması, kaldırılması, birleştirilmesi, adlarıyla sınırlarının tespiti ve
değiştirilmesi, belediye meclisinin kararı ve kaymakamın görüşü üzerine valinin
onayı ile olur.
Muhtar, mahalle sakinlerinin gönüllü
katılımıyla ortak ihtiyaçları belirlemek, mahallenin yaşam kalitesini
geliştirmek, belediye ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilişkilerini
yürütmek, mahalle ile ilgili konularda görüş bildirmek, diğer kurumlarla iş
birliği yapmak ve kanunlarla verilen diğer görevleri yapmakla yükümlüdür.
Belediye, mahallenin ve muhtarlığın
ihtiyaçlarının karşılanması ve sorunlarının çözümü için bütçe imkanları
ölçüsünde gerekli yardım ve desteği sağlar; kararlarında mahallelinin ortak
isteklerini gözönünde bulundurur ve hizmetlerin mahallenin ihtiyaçlarına uygun
biçimde yürütülmesini sağlamaya çalışır.
Belde
adının değiştirilmesi
MADDE 10.- Bir beldenin adı, belediye
meclisi üye tam sayısının en az dörtte üç çoğunluğunun kararı ve valinin görüşü
üzerine İçişleri Bakanlığının onayı ile değiştirilir. Bu karar Resmî Gazetede
yayımlanır.
Tüzel
kişiliğin sona erdirilmesi
MADDE 11.- Belediye sınırı veya meskun
sahası, bağlı olduğu il veya ilçe belediyesi ile nüfusu 50.000 ve üzerinde olan
bir belediyenin sınırına, 5.000 metreden daha yakın duruma gelen belediye ve
köylerin tüzel kişiliği; genel imar düzeni veya temel alt yapı hizmetlerinin
gerekli kılması durumunda, Danıştayın görüşü alınarak, İçişleri Bakanlığının
teklifi üzerine müşterek kararname ile kaldırılarak bu belediyeye katılır.
Tüzel kişiliği kaldırılan belediyenin mahalleleri, katıldıkları belediyenin
mahalleleri hâline gelir. Tüzel kişiliği kaldırılan belediye ile köylerin
taşınır ve taşınmaz mal, hak, alacak ve borçları katıldıkları belediyeye
intikal eder.
Nüfusu 2.000'in altına düşen belediyeler,
Danıştayın görüşü alınarak, İçişleri Bakanlığının önerisi üzerine müşterek
kararname ile köye dönüştürülür. Tüzel kişiliği kaldırılan belediyenin
tasfiyesi il özel idaresi tarafından yapılır. Bu belediyenin taşınır ve
taşınmaz malları ile hak, alacak ve borçları ilgili köy tüzel kişiliğine
intikal eder. İntikal eden borçların karşılanamayan kısımları il özel idaresi
tarafından üstlenilir ve vali tarafından İller Bankasına bildirilir. İller
Bankası bu miktarı, takip eden ayın genel bütçe vergi gelirleri tahsilat
toplamının belediyelere ayrılan kısmından keserek ilgili il özel idaresi
hesabına aktarır.
Kararlarının
uygulanması ve nüfus tespiti
MADDE 12.- 4 üncü, 6 ncı, 7 nci, 8 inci, 9
uncu ve 10 uncu maddelerde belirtilen kararlar kesinleşme tarihini takip eden
yılın ocak ayının birinci gününden itibaren yürürlüğe girer. 4 üncü maddeye
göre belediye kurulan yerlerde 18.1.1984 tarihli ve 2972 sayılı Mahallî
İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunun
29 uncu maddesine göre seçim yapılır.
8 inci maddede geçen birleşme ve
katılmalara, 9 uncu maddede geçen mahalle kaldırılmasına, 11 inci maddede geçen
belediye ve köy tüzel kişiliğinin kaldırılmasına veya bir beldenin köye
dönüştürülmesine dair kararlar ilk mahallî idareler seçimlerinde uygulanır ve
seçimler bu yerlerin yeni durumlarına göre yapılır.
Yerleşim yerlerinin bu Kanunda öngörülen
nüfusları Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığınca tespit edilir.
Hemşehri
hukuku
MADDE 13.- Herkes ikamet ettiği beldenin
hemşehrisidir. Hemşehrilerin, belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye
faaliyetleri hakkında bilgilenme ve belediye idaresinin yardımlarından
yararlanma hakları vardır. Yardımların insan onurunu zedelemeyecek koşullarda
sunulması zorunludur.
Belediye, hemşehriler arasında sosyal ve
kültürel ilişkilerin geliştirilmesi ve kültürel değerlerin korunması konusunda
gerekli çalışmaları yapar. Bu çalışmalarda, üniversitelerin, kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşlarının, sendikaların, sivil toplum kuruluşları ve
uzman kişilerin katılımını sağlayacak önlemler alınır.
Belediye sınırları içinde oturan, bulunan
veya ilişiği olan her şahıs, belediyenin, kanunlara dayanan kararlarına,
emirlerine ve duyurularına uymakla ve belediye vergi, resim, harç, katkı ve
katılma paylarını ödemekle yükümlüdür.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Belediyenin Görev, Yetki ve Sorumlulukları
Belediyenin
görev ve sorumlulukları
MADDE 14.- Belediye, kanunlarla münhasıran
başka bir kamu kurum ve kuruluşuna verilmeyen mahallî müşterek nitelikteki her
türlü görev ve hizmeti yapar veya yaptırır, gerekli kararları alır, uygular ve
denetler.
Belediye öncelikle, imar, su ve
kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve
katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi
trafik; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; konut;
kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor; sosyal hizmet ve yardım,
evlendirme, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi
hizmetlerini yapar veya yaptırır.
Belediye, okul öncesi eğitim kurumları
açabilir; Devlete ait her derecedeki okul binalarının inşaatı ile bakım ve
onarımını yapabilir veya yaptırabilir, her türlü araç, gereç ve malzeme
ihtiyaçlarını karşılayabilir; sağlıkla ilgili her türlü tesisi açabilir ve
işletebilir; kültür ve tabiat varlıkları ile tarihî dokunun ve kent tarihi
bakımından önem taşıyan mekânların ve işlevlerinin korunmasını sağlayabilir, bu
amaçla bakım ve onarımını yapabilir, korunması mümkün olmayanları aslına uygun
olarak yeniden inşa edebilir.
Hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik
sırası, belediyenin malî durumu ve hizmetin ivediliği dikkate alınarak
belirlenir.
Belediye hizmetleri, vatandaşlara en yakın
yerlerde ve en uygun yöntemlerle sunulur. Hizmet sunumunda özürlü, yaşlı,
düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygulanır.
Belediyenin görev, sorumluluk ve yetki
alanı, belediye sınırlarını kapsar.
Belediye meclisinin kararı ile mücavir
alanlara da belediye hizmetleri götürülebilir.
Belediyenin
yetkileri ve imtiyazları
MADDE 15.- Belediyenin yetkileri ve
imtiyazları şunlardır:
a) Belde sakinlerinin mahallî müşterek
nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla her türlü faaliyet ve girişimde
bulunmak,
b) Kanunların belediyeye verdiği yetki
çerçevesinde yönetmelik çıkarmak, emir vermek, belediye yasakları koymak ve
uygulamak, kanunlarda belirtilen cezaları vermek,
c) Gerçek ve tüzel kişilerin faaliyetleri
ile ilgili olarak kanunlarda belirtilen izin veya ruhsatı vermek,
d) Özel kanunları gereğince belediyeye ait
vergi, resim, harç, katkı ve katılma paylarının tarh, tahakkuk ve tahsilini
yapmak; vergi, resim ve harç dışındaki özel hukuk hükümlerine göre tahsili
gereken doğalgaz, su, atık su ve hizmet karşılığı alacakların tarh, tahakkuk ve
tahsilini yapmak veya yaptırmak,
e) Müktesep haklar saklı kalmak üzere;
içme, kullanma ve endüstri suyu sağlamak; atık su ve yağmur suyunun
uzaklaştırılmasını sağlamak; bunlar için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak,
işletmek ve işlettirmek,
f) Toplu taşıma yapmak; bu amaçla otobüs,
deniz ve su ulaşım araçları, tünel, raylı sistem dâhil her türlü toplu taşıma
sistemlerini kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmek.
g) Hafriyat toprağı ve moloz döküm
alanlarını, kum, çakıl, odun, kömür ve hurda depolama alanlarını ve satış
yerlerini belirlemek; bu alan ve yerler ile taşımalarda çevre kirliliği oluşmaması
için gereken tedbirleri almak; katı atıkların toplanması, taşınması,
ayrıştırılması, geri kazanımı, ortadan kaldırılması ve depolanması ile ilgili
bütün hizmetleri yapmak ve yaptırmak,
h) Mahallî müşterek nitelikteki
hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla, belediye sınırları ve mücavir alanlar
içerisinde taşınmaz malları almak, kamulaştırmak, satmak, kiralamak veya kiraya
vermek, trampa etmek, tahsis etmek, bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesis
etmek,
i) Borç almak, bağış kabul etmek,
j) Toptancı ve perakendeci halleri, otobüs
terminali, fuar alanı, yat limanı ve mezbaha kurmak, kurdurmak, işletmek,
işlettirmek veya bu yerlerin gerçek ve tüzel kişilerce açılmasına izin vermek,
k) 1.5.2003 tarihli ve 4856 sayılı Kanunun
9 uncu maddesinin (ı) bendine göre oluşturulacak kural ve standartlara uymak
kaydıyla motorlu taşıt muayene ve emisyon ölçümü yapmak veya yaptırmak,
l) Vergi, resim ve harçlar dışında kalan
ve miktarı yirmibeş milyar Türk Lirasına kadar olan dava konusu
uyuşmazlıkların, anlaşmayla tasfiyesine karar vermek,
m) İkinci ve üçüncü sınıf gayri sıhhî
müesseseler ile umuma açık istirahat ve eğlence yerlerini ruhsatlandırmak ve
denetlemek,
n) Beldede ekonomi ve ticaretin
geliştirilmesi ve kayıt altına alınması amacıyla izinsiz satış yapan seyyar
satıcıları faaliyetten men etmek, izinsiz satış yapan seyyar satıcıların
faaliyetten men edilmesi sonucu, cezası ödenmeyerek iki gün içinde geri
alınmayan gıda maddelerini gıda bankalarına, cezası ödenmeyerek otuz gün içinde
geri alınmayan gıda dışı malları yoksullara vermek,
o) Reklam panoları ve tanıtıcı tabelalar
konusunda standartlar getirmek,
Belediye, (e), (f) ve (g) bentlerinde
belirtilen hizmetleri Danıştayın görüşü ve İçişleri Bakanlığının kararıyla
süresi 49 yılı geçmemek üzere imtiyaz yoluyla devredebilir; toplu taşıma
hizmetlerini imtiyaz veya tekel oluşturmayacak şekilde ruhsat vermek suretiyle
yerine getirebileceği gibi toplu taşıma hatlarını kiraya verme veya 67 nci
maddedeki esaslara göre hizmet satın alma yoluyla yerine getirebilir.
Büyükşehir ve il belediyeleri, meclis
kararıyla il sınırları içinde; turizm, sağlık, sanayi ve ticaret yatırımlarının
ve üniversitelerin su, termal su, kanalizasyon, doğalgaz, yol ve aydınlatma
gibi alt yapı çalışmalarını faiz almaksızın on yıla kadar geri ödemeli veya
ücretsiz olarak yapabilir veya yaptırabilir, bunun karşılığında yapılan
tesislere ortak olabilir; ilde turizmi geliştirecek projelere İçişleri
Bakanlığının onayı ile ücretsiz veya düşük bir bedelle amacı haricinde
kullanılmamak kaydıyla arsa tahsis edebilir.
Belediye, belde sakinlerinin belediye
hizmetleriyle ilgili görüş ve düşüncelerini tespit etmek amacıyla kamuoyu
yoklaması ve araştırması yapabilir.
Belediye mallarına karşı suç işleyenler
Devlet malına karşı suç işlemiş sayılır.
Belediyenin proje karşılığı borçlanma
yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen
kullanılan malları haczedilemez.
Belediyeye
tanınan muafiyetler
MADDE 16.- Belediyenin kamu hizmetine
ayrılan veya kamunun yararlanmasına açık, gelir getirmeyen taşınmaz malları ile
bunların inşa ve kullanımları her türlü vergi, resim, harç, katılma ve katkı
paylarından muaftır.
İKİNCİ KISIM
Belediyenin Organları
BİRİNCİ
BÖLÜM
Belediye
Meclisi
Belediye
meclisi
MADDE 17.- Belediye meclisi, belediyenin
karar organıdır ve ilgili kanunda gösterilen esas ve usullere göre seçilmiş
üyelerden oluşur.
Meclisin
görev ve yetkileri
MADDE 18.- Belediye meclisinin görev ve
yetkileri şunlardır:
a) Stratejik plan ile yatırım ve çalışma
programlarını, belediye faaliyetlerinin ve personelinin performans ölçütlerini
görüşmek ve kabul etmek,
b) Bütçe ve kesin hesabı kabul etmek,
bütçede kurumsal kodlama yapılan birimler ile fonksiyonel sınıflandırmanın
birinci düzeyleri arasında aktarma yapmak,
c) Belediyenin imar planlarını görüşmek ve
onaylamak,
d) Borçlanmaya karar vermek,
e) Taşınmaz mal alımına, satımına,
takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir
taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması halinde tahsisin kaldırılmasına;
üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi yirmi beş yılı geçmemek kaydıyla bunlar
üzerinde sınırlı aynî hak tesisine karar vermek,
f) Kanunlarda vergi, resim, harç ve
katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı hizmetler için
uygulanacak ücret tarifesini belirlemek,
g) Şartlı bağışları kabul etmek,
h) Vergi, resim ve harçlar dışında kalan
ve miktarı beş milyardan yirmibeş milyar Türk Lirasına kadar, dava konusu olan
belediye alacaklarının anlaşma ile tasfiyesine karar vermek,
i) Bütçe içi işletme ile Türk Ticaret
Kanununa tabi ortaklıklar kurulmasına veya bu ortaklıklardan ayrılmaya, sermaye
artışına ve gayrimenkul yatırım ortaklığı kurulmasına karar vermek,
j) Belediye adına imtiyaz verilmesine ve
belediye yatırımlarının yap-işlet veya yap-işlet-devret modeli ile yapılmasına;
belediyeye ait şirket, işletme ve iştiraklerin özelleştirilmesine karar vermek,
k) Encümen üyeleri ile ihtisas
komisyonları üyelerini seçmek,
l) Norm kadro çerçevesinde belediyenin ve
bağlı kuruluşlarının kadrolarının ihdas, iptal ve değiştirilmesine karar
vermek,
m) Belediye tarafından çıkarılacak
yönetmelikleri kabul etmek,
n) Meydan, cadde, sokak ve parklara ad
vermek,
o) Diğer mahallî idarelerle birlik
kurulmasına, kurulmuş birliklere katılmaya veya ayrılmaya karar vermek,
p) Yurt içindeki ve İçişleri Bakanlığının
izniyle yurt dışındaki belediyeler ve mahallî idare birlikleriyle karşılıklı
işbirliği yapılmasına; kardeş kent ilişkileri kurulmasına; ekonomik ve sosyal
ilişkileri geliştirmek amacıyla kültür, sanat ve spor gibi alanlarda faaliyet
ve projeler gerçekleştirilmesine; bu çerçevede arsa, bina ve benzeri tesisleri
yapma, yaptırma, kiralama veya tahsis etmeye karar vermek,
r) Fahrî hemşehrilik payesi ve beratı
vermek,
s) Belediye başkanıyla encümen arasındaki
anlaşmazlıkları karara bağlamak,
t) Mücavir alanlara belediye hizmetlerinin
götürülmesine karar vermek.
Başkanlık
divanı
MADDE 19.- Belediye meclisi, seçim
sonuçlarının ilânını takip eden beşinci gün belediye başkanının başkanlığında
kendiliğinden toplanır. Meclis bu toplantıda, üyeleri arasından, gizli oyla
meclis birinci ve ikinci başkan vekili ile iki kâtip üyeyi ilk iki yıl için
görev yapmak üzere seçer. İlk iki yıldan sonra seçilecek başkanlık divanı
yapılacak ilk mahallî idareler seçimlerine kadar görev yapar.
Başkanlık divanı seçimi üç gün içinde
tamamlanır.
Meclise belediye başkanı, katılamaması
durumunda meclis birinci başkan vekili, onun da katılamaması durumunda ikinci
başkan vekili başkanlık eder. Ancak yıllık faaliyet raporunun görüşüldüğü
meclis toplantısı meclis başkan vekilinin başkanlığında yapılır.
Başkanlık divanında boşalma olması
durumunda kalan süreyi tamamlamak üzere yenisi seçilir.
Meclis başkanı, meclis çalışmalarında
düzeni sağlamakla yükümlüdür.
Meclisin çalışmalarına ve katılıma ilişkin
esas ve usuller İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Meclis
toplantısı
MADDE 20.- Belediye meclisi, her ayın ilk
haftası, meclis tarafından önceden belirlenen günde, mutat toplantı yerinde
toplanır. Ekim ayı toplantısı dönem başı toplantısıdır.
Bütçe görüşmesine rastlayan toplantı
süresi en çok yirmi gün, diğer toplantıların süresi en çok beş gündür.
Mutat toplantı yeri dışında
toplanılmasının zorunlu olduğu durumda üyelere önceden bilgi vermek kaydıyla
meclis başkanının belediye sınırları içerisinde belirlediği yerde toplantı
yapılır. Ayrıca, toplantının yeri ve zamanı mutat usullerle belde halkına
duyurulur.
Meclis toplantıları açıktır. Meclis
başkanının veya üyelerden herhangi birinin gerekçeli önerisi üzerine,
toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla kapalı oturum yapılmasına karar
verilebilir.
Meclis görüşmeleri görevlilerce tutanağa
geçirilir, başkan ve kâtip üyeler tarafından imzalanır. Toplantılar, meclisin
kararıyla sesli ve görüntülü cihazlarla da kaydedilebilir.
Gündem
MADDE 21.- Gündem, belediye başkanı
tarafından belirlenir ve üyelere en az üç gün önceden bildirilir. Ayrıca
çeşitli yöntemlerle halka duyurulur.
Meclis üyeleri de belediyeye ait işlerle
ilgili konuların gündeme alınmasını önerebilir. Öneri, toplantıya katılanların
salt çoğunluğuyla kabul edildiği takdirde gündeme alınır.
Toplantı ve
karar yeter sayısı
MADDE 22.- Belediye meclisi, üye tam
sayısının salt çoğunluğuyla toplanır ve katılanların salt çoğunluğuyla karar
verir. Salt çoğunluk belli bir sayının yarısından az olmayan çoğunluğu ifade
eder. Oylamada eşitlik çıkması durumunda meclis başkanının bulunduğu taraf
çoğunluk sayılır. Gizli oylamada eşitlik çıkması durumunda oylama tekrarlanır,
eşitliğin bozulmaması durumunda meclis başkanı tarafından kur'a çekilir. Ancak,
karar yeter sayısı, üye tam sayısının dörtte birinden az olamaz.
Meclisin toplanmasında, üye tam sayısının
salt çoğunluğu sağlanamadığı takdirde, başkan, gün ve saatini belirleyerek en
geç üç gün içinde toplanmak üzere meclisi tatil eder. Gelecek toplantı, hazır
bulunan üyelerle yapılır.
Görüşmeler sırasında başkan veya üyelerden
birinin talebi üzerine yapılacak yoklamada karar yeter sayısının bulunmadığı
anlaşılırsa, ikinci fıkradaki hükümler uygulanır.
Üyeler oylarını bizzat kullanır. Gizli oy
kullanmaya fizikî bakımdan engelli üyeler, tayin edecekleri kişi eliyle oy
kullanabilirler.
Oylama gizli, işaretle veya ad okunarak
yapılır. Oy verme, kabul, ret veya çekimser şeklinde olur.
Kararlar, meclis başkanı ve kâtip üyeler
tarafından imzalanır ve bir sonraki toplantıda üyelere dağıtılır.
Meclis
kararlarının kesinleşmesi
MADDE 23.- Belediye başkanı, hukuka aykırı
gördüğü meclis kararlarını, gerekçesini de belirterek yeniden görüşülmek üzere
beş gün içinde meclise iade edebilir.
Yeniden görüşülmesi istenilmeyen kararlar
ile yeniden görüşülmesi istenip de belediye meclisi üye tam sayısının salt
çoğunluğuyla ısrar edilen kararlar kesinleşir.
Belediye başkanı, meclisin ısrarı ile
kesinleşen kararlar aleyhine on gün içinde idarî yargıya başvurabilir.
Kararlar kesinleştiği tarihten itibaren en
geç yedi gün içinde mahallîn en büyük mülkî idare amirine gönderilir. Mülki
idare amirine gönderilmeyen kararlar yürürlüğe girmez.
Mülkî idare amiri hukuka aykırı gördüğü
kararlar aleyhine on gün içinde idarî yargıya başvurabilir.
Kesinleşen meclis kararlarının özetleri
yedi gün içinde uygun araçlarla halka duyurulur.
İhtisas
komisyonları
MADDE 24.- Belediye meclisi, her dönem
başı toplantısında, üyeleri arasından seçilecek en az üç en fazla beş kişiden
oluşan ihtisas komisyonları kurabilir.
İhtisas komisyonları, her siyasî parti
grubunun ve bağımsız üyelerin meclisteki üye sayısının meclis üye tam sayısına
oranlanması suretiyle oluşturulur. İl ve ilçe belediyeleri ile nüfusu 10.000'in
üzerindeki belediyelerde plan ve bütçe ile imar komisyonlarının kurulması
zorunludur.
Meclis toplantısını müteakip imar
komisyonu en fazla on iş günü, diğer komisyonlar ise beş iş günü içinde
kendilerine havale edilen işleri sonuçlandırır. Komisyonlar kendilerine havale
edilen işlerle ilgili raporlarını bu sürenin sonunda meclise sunmadıkları takdirde, konu meclis başkanı tarafından
doğrudan gündeme alınır.
İhtisas komisyonlarının görev alanına
giren işler bu komisyonlarda görüşüldükten sonra belediye meclisinde karara
bağlanır.
Mahalle muhtarlarının, belediye meclisi
üye tam sayısının beşte biri oranında her yıl kendi aralarından seçeceği
temsilciler, büyükşehir belediye meclisi hariç, belediye meclisinin fahrî
üyesidir. Fahrî üyeler, ihtisas komisyonu toplantılarına katılarak görüşlerini
belirtebilir, ancak oy kullanamaz.
Ayrıca, kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları, üniversite ve sendikalar ile gündemdeki konularla ilgili sivil
toplum örgütlerinin temsilcileri, oy hakkı olmaksızın kendi görev ve faaliyet
alanlarına giren konuların görüşüldüğü ihtisas komisyonu toplantılarına
katılabilir ve görüş bildirebilir.
Komisyon çalışmalarında uzman kişilerden
yararlanılabilir.
Komisyon raporları alenîdir, çeşitli
yollarla halka duyurulur ve isteyenlere meclis tarafından maliyetlerini aşmamak
üzere belirlenecek bedel karşılığında verilir.
Denetim
komisyonu
MADDE 25.- İl ve ilçe belediyeleri ile
nüfusu 10.000'in üzerindeki belediyelerde, belediye meclisi, her ocak ayı
toplantısında belediyenin bir önceki yıl gelir ve giderleri ile hesap ve
işlemlerinin denetimi için kendi üyeleri arasından gizli oyla ve üye sayısı
üçten az beşten çok olmamak üzere bir denetim komisyonu oluşturur. Komisyon,
her siyasî parti grubunun ve bağımsız üyelerin meclisdeki üye sayısının meclis
üye tam sayısına oranlanması suretiyle oluşur.
Komisyon, belediye başkanı tarafından
belediye binası içinde belirlenen yerde çalışır ve çalışmalarında kamu
kuruluşları personelinden, gerektiğinde uzman kişi ve kuruluşlardan
yararlanabilir. Bu kişi veya kuruluşlara ödenecek ücret, meclis tarafından
kararlaştırılır.
Komisyon belediye birimleri ve bağlı
kuruluşlarından her türlü bilgi ve belgeyi isteyebilir. Bu istekler
gecikmeksizin yerine getirilir.
Komisyon, çalışmasını şubat ayı sonuna
kadar tamamlar ve buna ilişkin raporunu izleyen ayın on beşine kadar meclis
başkanlığına sunar.
Konusu suç teşkil eden hususlarla ilgili
olarak meclis başkanlığı tarafından yetkili mercilere suç duyurusunda
bulunulur.
Meclisin
bilgi edinme ve denetim yolları
MADDE 26.- Belediye meclisi, bilgi edinme
ve denetim yetkisini faaliyet raporunu değerlendirme, denetim komisyonu, soru,
genel görüşme ve gensoru yoluyla kullanır.
Meclis üyeleri, meclis başkanlığına önerge
vererek belediye işleriyle ilgili konularda sözlü veya yazılı soru sorabilir.
Soru, belediye başkanı veya görevlendireceği kişi tarafından sözlü veya yazılı
olarak cevaplandırılır.
Meclis üyelerinin en az üçte biri, meclis
başkanlığına istekte bulunarak, belediyenin işleriyle ilgili bir konuda genel
görüşme açılmasını isteyebilir. Bu istek meclis tarafından kabul edildiği
takdirde gündeme alınır.
Belediye başkanınca meclise sunulan bir
önceki yıla ait faaliyet raporundaki açıklamalar, meclis üye tam sayısının
dörtte üç çoğunluğuyla yeterli görülmezse yetersizlik kararıyla görüşmeleri
kapsayan tutanak, meclis başkan vekili tarafından mahallîn mülkî idare amirine
gönderilir.
Vali, dosyayı gerekçeli görüşüyle birlikte
Danıştaya gönderir.
Yetersizlik kararı, Danıştayca uygun görüldüğü
takdirde belediye başkanı, başkanlıktan düşer.
Meclis üye tam sayısının en az üçte biri
oranındaki üyenin imzasıyla belediye başkanı hakkında gensoru önergesi
verilebilir. Gensoru önergesi, meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun oyu
ile gündeme alınır.
Gensoru önergesinin karara bağlanmasında
dördüncü fıkraya göre işlem yapılır.
Başkan ve
meclis üyelerinin görüşmelere katılamayacağı durumlar
MADDE 27.- Belediye başkanı ve meclis
üyeleri, münhasıran; kendileri, ikinci derece dâhil kan ve kayın hısımları ve
evlatlıkları ile ilgili işlerin görüşüldüğü meclis toplantılarına katılamazlar.
Başkan ve
meclis üyelerinin yükümlülükleri
MADDE 28.- Belediye başkanı görevi
süresince veya görevinin sona ermesinden itibaren üç yıl süreyle, meclis
üyeleri ise görevleri süresince ve görevlerinin sona ermesinden itibaren iki
yıl süreyle, belediye ve bağlı kuruluşlarına karşı doğrudan doğruya veya
dolaylı olarak taahhüde giremez, komisyonculuk ve temsilcilik yapamaz.
Meclis
üyeliğinin sona ermesi
MADDE 29.- Meclis üyeliği, ölüm ve istifa
durumunda kendiliğinden sona erer. Meclis üyeliğinden istifa dilekçesi belediye
başkanlığına verilir ve başkan tarafından meclisin bilgisine sunulur.
Özürsüz veya izinsiz olarak arka arkaya üç
birleşim günü veya bir yıl içinde yapılan toplantıların yarısına katılmayan
üyenin üyeliğinin düşmesine, savunması alındıktan sonra üye tam sayısının salt
çoğunluğuyla karar verilir.
Belediye meclisi üyeliğine seçilme
yeterliğinin kaybedilmesi durumunda, valinin bildirmesi üzerine Danıştay
tarafından üyeliğin düşmesine karar verilir.
Meclisin
feshi
MADDE 30.- Belediye meclisi;
a) Kendisine kanunla verilen görevleri
süresi içinde yapmayı ihmal eder ve bu durum belediyeye ait işleri sekteye veya
gecikmeye uğratırsa,
b) Belediyeye verilen görevlerle ilgisi
olmayan siyasî konularda karar alırsa,
İçişleri Bakanlığının bildirisi üzerine
Danıştayın kararı ile feshedilir.
İçişleri Bakanlığı gerekli gördüğü
takdirde meclisin feshine dair bildiri ile birlikte karar verilinceye kadar
meclis toplantılarının ertelenmesini de ister. Danıştay, bu hususu en geç bir
ay içinde karara bağlar.
Bu şekilde feshedilen meclisin yerine
seçilen meclis, kalan süreyi tamamlar.
Boşalan
meclisin görevinin yerine getirilmesi
MADDE 31.- Belediye meclisinin;
a) Danıştay tarafından feshi veya meclis
toplantılarının ertelenmesi,
b) Meclis üye tam sayısının yarıdan
fazlasının tutuklanması,
c) Yedek üyelerin getirilmesinden sonra da
meclis üye tam sayısının yarısından aşağı düşmesi,
d) Geçici olarak görevden uzaklaştırılması,
Hallerinde, meclis çalışabilir duruma
gelinceye veya yeni meclis seçimi yapılıncaya kadar meclis görevi, belediye
encümeninin memur üyeleri tarafından yürütülür.
Huzur ve
izin hakkı
MADDE 32.- Meclis üyelerine, meclis
toplantılarına ve ihtisas komisyonları toplantılarına katıldıkları her gün
için, 39 uncu madde uyarınca belediye başkanına ödenmekte olan aylık brüt
ödeneğin günlük tutarının üçte birini geçmemek üzere meclis tarafından
belirlenecek miktarda huzur hakkı ödenir. Huzur hakkı ödenecek gün sayısı, 20
nci maddenin ikinci fıkrasında ve 24 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen
toplantı günü sayısından fazla olamaz.
Meclis üyeleri hastalıkları süresince
izinli sayılır. Ayrıca mazeretleri durumunda, bir yıl içindeki toplantı süresinin
yarısını aşmamak şartıyla istekleri üzerine meclis tarafından izin verilebilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Belediye Encümeni
Belediye
encümeni
MADDE 33.- Belediye encümeni, belediye
başkanının başkanlığında;
a) İl belediyelerinde ve nüfusu 100.000'in
üzerindeki belediyelerde, belediye meclisinin her yıl kendi üyeleri arasından
bir yıl için, gizli oyla seçeceği dört üye ile biri malî hizmetler birim amiri
olmak üzere belediye başkanının her yıl birim amirleri arasından seçeceği dört
üyeden,
b) Diğer belediyelerde, belediye
meclisinin her yıl kendi üyeleri arasından bir yıl için, gizli oyla seçeceği üç
üye ile biri malî hizmetler birim amiri olmak üzere belediye başkanının her yıl
birim amirleri arasından seçeceği üç üyeden,
Oluşur.
Belediye başkanının katılamadığı
toplantılarda, belediye başkanının görevlendireceği başkan yardımcısı, encümene
başkanlık eder.
Encümen toplantılarına gündemdeki
konularla ilgili olarak, ilgili birim amirleri, belediye başkanı tarafından oy
hakkı olmaksızın görüşleri alınmak üzere çağrılabilir.
Encümenin
görev ve yetkileri
MADDE 34.- Belediye encümeninin görev ve
yetkileri şunlardır:
a) Stratejik plan ve yıllık çalışma
programı ile bütçe ve kesin hesabı inceleyip belediye meclisine görüş
bildirmek,
b) Yıllık çalışma programına alınan
işlerle ilgili kamulaştırma kararlarını almak ve uygulamak,
c) Öngörülmeyen giderler ödeneğinin
harcama yerlerini belirlemek,
d) Bütçede fonksiyonel sınıflandırmanın
ikinci düzeyleri arasında aktarma yapmak,
e) Kanunlarda öngörülen cezaları vermek,
f) Vergi, resim ve harçlar dışında kalan
ve miktarı beş milyar Türk Lirasına kadar, dava konusu olan belediye
alacaklarının anlaşma ile tasfiyesine karar vermek,
g) Taşınmaz mal satımına, trampasına ve
tahsisine ilişkin meclis kararlarını uygulamak; süresi üç yılı geçmemek üzere
kiralanmasına karar vermek,
h) Umuma açık yerlerin açılış ve kapanış
saatlerini belirlemek.
Encümen
toplantısı
MADDE 35.- Belediye encümeni, haftada
birden az olmamak üzere önceden belirlenen gün ve saatte toplanır. Belediye
başkanı acil durumlarda encümeni toplantıya çağırabilir.
Encümen üye tam sayısının salt
çoğunluğuyla toplanır ve katılanların salt çoğunluğuyla karar verir. Oyların
eşitliği durumunda başkanın bulunduğu taraf çoğunluk sayılır. Çekimser oy
kullanılamaz.
Encümen gündemi belediye başkanı
tarafından hazırlanır. Encümen üyeleri başkanının uygun görüşü ile gündem
maddesi teklif edebilir. Belediye başkanı tarafından havale edilmeyen konular
encümende görüşülemez.
Encümene havale edilen konular bir hafta
içinde görüşülerek karara bağlanır.
Alınan kararlar başkan ve toplantıya
katılan üyeler tarafından imzalanır. Karara muhalif kalanlar gerekçelerini de
açıklar.
Encümen başkan ve üyeleri, münhasıran;
kendileri, ikinci derece dâhil kan ve kayın hısımları ve evlatlıkları ile
ilgili işlerin görüşüldüğü encümen toplantılarına katılamazlar.
Encümen
üyelerine verilecek ödenek
MADDE 36.- Belediye encümeni başkan ve
üyelerine, nüfusu 10.000' e kadar olan belediyelerde 3.500, nüfusu
10.001-50.000' e kadar olan belediyelerde 4.500, 50.001-200.000' e kadar olan
belediyelerde 6.000 ve 200.001' in üzerinde olan belediyelerde ise 7.500 gösterge rakamının Devlet memurları için
belirlenen aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık brüt ödenek
verilir. Encümenin memur üyelerine bu tutarın yarısı ödenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Belediye Başkanı
Belediye
başkanı
MADDE 37.- Belediye başkanı, belediye
idaresinin başı ve belediye tüzel kişiliğinin temsilcisidir. Belediye başkanı,
ilgili kanunda gösterilen esas ve usullere göre seçilir.
Belediye başkanı, görevinin devamı
süresince, siyasî partilerin genel idare kurulu ve/veya parti meclislerinde
görev alabilirler. Ancak genel merkez yönetim ve denetim organları ile il, ilçe
ve belde teşkilâtının yönetim ve denetim organlarında görev alamaz; profesyonel
spor klüplerinin başkanlığını yapamaz ve yönetiminde bulunamaz.
Belediye
başkanının görev ve yetkileri
MADDE 38.- Belediye başkanının görev ve
yetkileri şunlardır:
a) Belediye teşkilâtının en üst amiri
olarak belediye teşkilâtını sevk ve idare etmek, belediyenin hak ve
menfaatlerini korumak,
b) Belediyeyi stratejik plana uygun olarak
yönetmek, belediye idaresinin kurumsal stratejilerini oluşturmak, bu
stratejilere uygun olarak bütçeyi, belediye faaliyetlerinin ve personelinin
performans ölçütlerini hazırlamak ve uygulamak, izlemek ve değerlendirmek,
bunlarla ilgili raporları meclise sunmak,
c) Belediyeyi Devlet dairelerinde ve
törenlerde, davacı veya davalı olarak da yargı yerlerinde temsil etmek veya
vekil tayin etmek,
d) Meclise ve encümene başkanlık etmek,
e) Belediyenin taşınır ve taşınmaz
mallarını idare etmek,
f) Belediyenin gelir ve alacaklarını takip
ve tahsil etmek,
g) Yetkili organların kararını almak
şartıyla sözleşme yapmak,
h) Meclis ve encümen kararlarını
uygulamak,
i) Bütçeyi uygulamak, bütçede meclis ve
encümenin yetkisi dışındaki aktarmalara onay vermek,
j) Belediye personelini atamak,
k) Belediye ve bağlı kuruluşları ile
işletmelerini denetlemek,
l) Şartsız bağışları kabul etmek,
m) Belde halkının huzur, esenlik, sağlık
ve mutluluğu için gereken önlemleri almak,
n) Bütçede yoksul ve muhtaçlar için
ayrılan ödeneği kullanmak,
o) Kanunlarla belediyeye verilen ve
belediye meclisi veya belediye encümeni kararını gerektirmeyen görevleri yapmak
ve yetkileri kullanmak.
Belediye
başkanının özlük hakları
MADDE 39.- Belediye başkanına nüfusu;
a) 5.000'e kadar olan beldelerde 50.000,
b) 5.001'den 10.000'e kadar olan
beldelerde 55.000,
c) 10.001'den 25.000'e kadar olan
beldelerde 60.000,
d) 25.001'den 50.000'e kadar olan
beldelerde 65.000,
e) 50.001'den 100.000'e kadar olan
beldelerde 90.000,
f) 100.001'den 250.000'e kadar olan
beldelerde 110.000,
g) 250.001'den 500.000'e kadar olan
beldelerde 130.000,
h) 500.001'den 1.000.000'a kadar olan
beldelerde 150.000,
i) 1.000.001'den 2.000.000'a kadar olan
beldelerde 190.000,
j) 2.000.001'den fazla olan beldelerde
230.000,
Gösterge rakamının Devlet memurları için
belirlenen aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık brüt ödenek
ödenir.
Belediye başkanının görevli, izinli ve
hasta bulunduğu sürelerde ödeneği kesilmez.
Belediye başkanlığı yapmış olanların, personel
kanunlarına tabi bir kadroya atanmaları halinde belediye başkanlığında geçen
süreleri memuriyette geçmiş sayılır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu
uyarınca Devlet memurları ile bakmakla yükümlü bulundukları için uygulanan
sosyal hak ve yardımlar, aynı esas ve usullere göre belediye başkanları ile
bakmakla yükümlü bulundukları için de uygulanır.
Başkan
vekili
MADDE 40.- Belediye başkanı, izin ve
hastalık nedeniyle veya görevli olarak görevden ayrılması hallerinde bu süre
içinde kendisine vekâlet etmek üzere belediye meclisi üyeleri arasından birini
başkan vekili olarak görevlendirir.
Başkan vekili, başkanın yetkilerine
sahiptir.
Başkan vekiline, görev süresince başkana
ödenen aylık net ödeneğin gün hesabı üzerinden ödenek verilir.
Stratejik
plan ve performans planı
MADDE 41.- Belediye başkanı, mahallî
idareler genel seçimlerinden itibaren altı ay içinde; kalkınma planı ve
programı ile varsa bölge planına uygun olarak
stratejik plan ve ilgili olduğu yıl başından önce de yıllık performans
planı hazırlayıp belediye meclisine sunar.
Stratejik plan, varsa üniversiteler ve
meslek odaları ile konuyla ilgili sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınarak
hazırlanır ve belediye meclisi tarafından kabul edildikten sonra yürürlüğe
girer.
Nüfusu 50.000'in altında olan
belediyelerde stratejik plan yapılması zorunlu değildir.
Stratejik plan ve performans planı
bütçenin hazırlanmasına esas teşkil eder ve belediye meclisinde bütçeden önce
görüşülerek kabul edilir.
Yetki devri
MADDE 42.- Belediye başkanı, görev ve
yetkilerinden bir kısmını uygun gördüğü takdirde, yöneticilik sıfatı bulunan
belediye görevlilerine devredebilir.
İhtilaf
hali
MADDE 43.- Belediye başkanının kendisinin,
birinci ve ikinci derecedeki kan ve kayın hısımlarının ve evlatlıklarının,
belediye ile ihtilâflı olduğu durumlarda dava açılması ve bu davada belediyenin
temsili, meclis birinci başkan vekili, bulunmadığı takdirde ikinci başkan
vekili veya bunların yetkilendireceği kişiler tarafından yerine getirilir.
Belediye
başkanlığının sona ermesi
MADDE 44.- Belediye başkanlığı, ölüm ve
istifa hallerinde kendiliğinden sona erer.
Belediye başkanının;
a) Mazeretsiz ve kesintisiz olarak yirmi
günden fazla görevini terk etmesi ve bu durumun mahallîn mülkî idare amiri
tarafından belirlenmesi,
b) Seçilme yeterliğini kaybetmesi,
c) Görevini sürdürmesine engel bir
hastalık veya sakatlık durumunun yetkili sağlık kuruluşu raporuyla
belgelenmesi,
d) Meclisin feshine neden olan eylem ve
işlemlere katılması,
Hallerinden birinin meydana gelmesi
durumunda İçişleri Bakanlığının başvurusu üzerine Danıştay kararıyla başkanlık
sıfatı sona erer.
Belediye
başkanlığının boşalması halinde yapılacak işlemler
MADDE 45.- Belediye başkanlığının herhangi
bir nedenle boşalması durumunda, vali tarafından belediye meclisinin on gün
içinde toplanması sağlanır. Meclis, birinci başkan vekilinin, onun bulunmaması
durumunda ikinci başkan vekilinin, onun da bulunmaması durumunda en yaşlı
üyenin başkanlığında toplanarak;
a) Belediye başkanlığının boşalması veya
seçim dönemini aşacak biçimde kamu hizmetinden yasaklanma cezasının verilmiş
olması durumunda bir başkan,
b) Başkanın görevden uzaklaştırılması,
tutuklanması veya seçim dönemini aşmayacak biçimde kamu hizmetinden yasaklama
cezası alması durumunda bir başkan vekili,
Seçer.
Belediye başkanı veya başkan vekili
belediye meclis üyeleri arasından ve gizli oyla seçilir. İlk iki oylamada üye
tam sayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu
aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan
iki aday için dördüncü oylama yapılır. Dördüncü oylamada en fazla oy alan üye,
belediye başkanı veya başkan vekili seçilmiş olur. Oyların eşitliği durumunda
kur'a çekilir.
Birinci fıkranın (b) bendi uyarınca başkan
vekili seçildikten sonra, belediye başkanlığının (a) bendinde belirtilen
nedenlerle boşalması durumunda bu maddeye göre belediye başkanı seçilir.
Yeni seçilen belediye başkanının görev
süresi, yerine seçildiği başkanın görev süresi ile sınırlıdır. Başkan vekili,
yeni başkan seçilinceye veya görevden uzaklaştırılmış ya da tutuklanmış olan
başkan göreve dönünceye kadar görev yapar.
Belediye başkanı veya başkan vekili
seçilinceye kadar belediye başkanlığı görevi, meclis birinci başkan vekili,
bulunmaması durumunda ikinci başkan vekili, onun da bulunmaması durumunda vali
tarafından görevlendirilecek bir kamu görevlisi tarafından yürütülür.
Belediye başkanı veya başkan vekili seçimi
en geç on beş gün içinde tamamlanmadığı takdirde belediye meclisinin feshine
ilişkin hükümler uygulanır.
Belediye
başkanı görevlendirilmesi
MADDE 46.- Belediye başkanlığının herhangi
bir nedenle boşalması ve yeni belediye başkanı veya başkan vekili seçiminin
yapılamaması durumunda, seçim yapılıncaya kadar, belediye başkanlığına
büyükşehir ve il belediyelerinde İçişleri Bakanı, diğer belediyelerde vali
tarafından görevlendirme yapılır. Görevlendirilecek kişinin belediye başkanı
seçilme yeterliğine sahip olması şarttır.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Organlara
İlişkin Ortak Hükümler
Görevden uzaklaştırma
MADDE 47.- Görevleriyle ilgili bir suç
nedeniyle haklarında soruşturma veya kovuşturma açılan belediye organları veya
bu organların üyeleri, geçici bir önlem olarak kesin hükme kadar görevden
uzaklaştırılabilir.
Görevden uzaklaştırma önlemi iki ayda bir
gözden geçirilir. Devamında kamu yararı bakımından yarar görülmeyen görevden
uzaklaştırma önlemi kaldırılır.
Soruşturma veya kovuşturma sebebiyle
görevden uzaklaştırılan belediye organları veya bu organların üyeleri hakkında;
4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanuna
göre soruşturma izni verilmemesi, takipsizlik, kamu davasının düşmesi veya
beraat kararı verilmesi, davanın genel af ile ortadan kaldırılması veya
görevden düşürülmeyi gerektirmeyen bir suçla mahkûm olunması durumunda görevden
uzaklaştırma önlemi kaldırılır.
Görevden uzaklaştırılan belediye
başkanına, görevden uzak kaldığı sürece aylık ödeneğinin üçte ikisi ödenir ve
bu süre içinde diğer sosyal hak ve yardımlardan yararlanmaya devam eder.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Belediye Teşkilâtı
BİRİNCİ
BÖLÜM
Belediye
Teşkilâtı ve Personeli
Belediye teşkilâtı
MADDE 48.- Belediye teşkilâtı, norm
kadroya uygun olarak yazı işleri, malî hizmetler, fen işleri ve zabıta
birimlerinden oluşur.
Beldenin nüfusu, fizikî ve coğrafî yapısı,
ekonomik, sosyal ve kültürel özellikleri ile gelişme potansiyeli dikkate
alınarak, norm kadro sistemine uygun olarak gerektiğinde sağlık, itfaiye, imar,
insan kaynakları, hukuk işleri ve ihtiyaca göre diğer birimler oluşturulabilir.
Bu birimlerin kurulması, kaldırılması veya birleştirilmesi belediye meclisinin
kararıyla olur.
Norm kadro
ve personel istihdamı
MADDE 49.- Norm kadro ilke ve standartları
İçişleri Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı tarafından müştereken
belirlenir. Bu ilke ve standartlar çerçevesinde norm kadro çalışmasını belediye
yapar veya yaptırır.
Belediye personeli, belediye başkanı
tarafından atanır. Birim müdürlüğü ve üstü yönetici kadrolarına yapılan
atamalar ilk toplantıda belediye meclisinin bilgisine sunulur.
Belediyede, norm kadroya uygun olarak
çevre, sağlık, veterinerlik, teknik, hukuk, sosyal ve ekonomi, kültür ve sanat,
bilişim ve iletişim, planlama, araştırma ve geliştirme, eğitim ve danışmanlık
alanlarında tabip, uzman tabip, veteriner, avukat, mühendis, çözümleyici ve
programcı, mimar, ebe, hemşire, teknisyen, tekniker gibi ihtiyaç duyulan uzman
ve teknik personel, süreleri seçim döneminin bitiminden itibaren otuz günü
geçmemek üzere, sözleşme ile çalıştırılabilir. Bu şekilde sözleşmeli olarak
çalıştırılacakların, yürütecekleri hizmetlere ilişkin nitelikleri taşımaları
şarttır. Sözleşmeli personel eliyle yürütülen hizmetlere ilişkin boş kadrolara
ayrıca atama yapılamaz.
Üçüncü fıkra uyarınca sözleşmeli olarak istihdam edileceklerin
ücret miktarı, yılları bütçe kanunlarında belirlenecek ücret tavanını aşmamak
üzere, Bakanlar Kurulunca belirlenen sınırlar içerisinde belediye meclisi
tarafından kararlaştırılır. Bu şekilde çalıştırılacaklara her ne ad altında
olursa olsun sözleşme ücreti dışında herhangi bir ödeme yapılamaz ve ücret
mahiyetinde ayni ya da nakdi menfaat temin edilemez. Söz konusu personel
hakkında bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda, vize hariç 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre istihdam edilenler
hakkındaki hükümler uygulanır.
Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam
edilen memurlar, belediye başkanının talebi, kendilerinin ve kurumlarının
muvafakatiyle, süreleri seçim döneminin bitiminden itibaren otuz günü geçmemek
üzere, belediyelerin birim müdürü ve üstü yönetici kadrolarında
görevlendirilebilirler. Bu şekilde görevlendirmelerde Devlet Memurları
Kanununun 68 inci maddesinin (B) fıkrasında öngörülen şartlar dikkate alınır.
Belediyelerde bu şekilde istihdam edilen personel kurumlarından izinli
sayılırlar. Bu personelin görevlendirildikleri süre zarfındaki,
görevlendirildikleri kadroya ait her türlü mali hakları ile kurumları
tarafından karşılanması gereken sosyal güvenlik ve benzeri diğer hakları
belediye tarafından ödenir. İzinli oldukları müddet, terfi ve emekliliklerinde
hesaba katılır ve terfi haklarını kazananlar başkaca bir işleme lüzum
kalmaksızın terfi ettirilirler. Bu şekilde görevlendirilenler, görevlendirme
süresinin sona ermesinden itibaren on beş gün içerisinde yazılı olarak
kurumlarına başvurmaları halinde en geç bir ay içerisinde kadrolarına,
kadroları kaldırılmış veya zorunlu sebeplerle kadrolarına atama yapılmış ise
durumlarına uygun bir kadroya atanırlar.
Belediye başkanı zorunlu gördüğü takdirde,
belediye meclisinin görev süresini aşmamak ve başkan yardımcısı kadro sayısının
yarısını geçmemek şartıyla, boş olan başkan yardımcısı kadrolarına belediye
meclisi üyeleri arasından görevlendirme yapabilir. Bu şekilde görevlendirilen
meclis üyelerine belediye başkanına verilen ödeneğin yarısını aşmamak üzere
belediye meclisi tarafından belirlenecek aylık ödenek verilir. Bu şekilde
görevlendirme, memuriyete geçiş, sözleşmeli veya işçi statüsünde çalışma dahil
ilgililer açısından herhangi bir hak teşkil etmez.
Belediyenin yıllık toplam personel
giderleri, gerçekleşen en son yıl bütçe gelirlerinin 213 sayılı Vergi Usul
Kanununda belirlenen yeniden değerleme katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak
miktarın yüzde 30'unu aşamaz. Nüfusu 10.000'in altında olan belediyelerde bu
oran yüzde 40 olarak uygulanır. Yıl içerisinde aylık ve ücretlerde beklenmedik
bir artışın meydana gelmesi sonucunda personel giderlerinin söz konusu oranları
aşması durumunda, cari yıl ve izleyen yıllarda personel giderleri bu oranların
altına ininceye kadar yeni personel alımı yapılamaz. Yeni personel alımı
nedeniyle bu oranın aşılması sebebiyle oluşacak kamu zararı, zararın oluştuğu
tarihten itibaren hesaplanacak kanuni faiziyle birlikte belediye başkanından
tahsil edilir.
Sözleşmeli ve işçi statüsünde çalışanlar
hariç belediye memurlarına, başarı durumlarına göre toplam memur sayısının
%10'unu ve Devlet memurlarına uygulanan aylık katsayının 20.000 gösterge rakamı
ile çarpımı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere, hastalık ve yıllık
izinleri dahil olmak üzere, çalıştıkları sürelerle orantılı olarak encümen
kararıyla yılda en fazla iki kez ikramiye ödenebilir.
Personel
devri
MADDE 50.- Bu Kanunun 8 inci ve 11 inci
maddeleri uyarınca tüzel kişiliği kaldırılan belediyelerin kadroları ve
personeli; katılma halinde katıldıkları belediyeye, köye dönüştürülme halinde
ilgili il özel idaresine devredilir. Devredilen personelden kadro ve görev
unvanları değişmeyenler, aynı unvanlı kadrolara atanmış sayılırlar. Devredilen
personelden durumlarına uygun boş kadro olmayanların veya mevcut kadro unvanı
ile atamaları yapılamayanların kadro unvanları üç ay içerisinde ilgili belediye
meclisi veya il genel meclisince aynı sınıf içerisinde kalmak kaydıyla
değiştirilir. Bu değişiklikten itibaren bir ay içerisinde ilgililerin
durumlarına uygun kadrolara atamaları yapılır. Söz konusu personel, atama
işlemleri yapılıncaya kadar, devredildikleri belediye veya il özel idaresince
ihtiyaç duyulan işlerde
görevlendirilebilirler. Bunlar yeni bir kadroya atanıncaya kadar, eski
kadrolarına ait aylık, ücret, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları ile
diğer mali haklarını devredildikleri belediye veya il özel idaresinden almaya
devam ederler. Devredilen personelden memur statüsünde görev yapanların,
atandıkları yeni kadrolarının aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları
ile diğer mali hakları toplamının net tutarının, eski kadrolarına bağlı olarak
en son ayda almakta oldukları aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları
ile diğer mali hakları toplamı net tutarından az olması halinde aradaki fark
giderilinceye kadar atandıkları kadrolarda kaldıkları sürece herhangi bir
kesintiye tabi olmaksızın tazminat olarak ödenir.
Tüzel kişiliği kaldırılan belediyelerde
657 sayılı Devlet Memurları Kanunun değişik 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına
göre istihdam edilen sözleşmeli personelin pozisyonları, avukat unvanlı
pozisyonlar hariç olmak üzere, başka bir işleme gerek kalmaksızın
devredildikleri belediye veya il özel idaresi adına vize edilmiş sayılır.
Tüzel kişiliği kaldırılan belediyelerde
geçici iş pozisyonlarında görev yapan personel, aynı statüde pozisyonlarıyla
birlikte ilgili belediye veya il özel idaresine devredilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Belediye Zabıtası, İtfaiye ve Acil Durum
Planlaması
Zabıtanın
görev ve yetkileri
MADDE 51.- Belediye zabıtası, beldede
esenlik, huzur, sağlık ve düzenin sağlanmasıyla görevli olup bu amaçla,
belediye karar organları tarafından alınan ve belediye zabıtası tarafından
yerine getirilmesi gereken emir ve yasaklarla bunlara uymayanlar hakkında
mevzuatta öngörülen ceza ve diğer yaptırımları uygular.
Görevini yaparken zabıtaya karşı gelenler,
Devlet memuruna karşı gelenler gibi cezalandırılır.
Belediye zabıta teşkilâtının çalışma usul
ve esasları, çalışanların görev ve yetkileri, memurluğa alınması için
taşımaları gereken nitelikler, alacakları meslek içi eğitim, görevde yükselme,
meslekten çıkarılma, giyecekleri kıyafet ve savunma amaçlı olarak
kullanacakları aletler ile zabıta teşkilâtında hizmet gereklerine göre
oluşturulacak birimler, İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir. Belediye, bu yönetmeliğe aykırı olmamak üzere ek düzenlemeler
yapabilir.
Belediye zabıta teşkilâtında büro
hizmetlerinde çalışanlar hariç, zabıta hizmetlerinde çalışanlara yılı bütçe
kanununda belirtilen miktar ve süre üst sınırlarını aşmamak kaydıyla belediye
başkanı tarafından uygun görülen miktar ve süreler dahilinde saat başı fazla çalışma ücreti ödenebilir.
İtfaiye
MADDE 52.- İtfaiye teşkilâtının çalışma
usul ve esasları, çalışanların görev ve yetkileri, memurluğa alınması için
taşımaları gereken nitelikler, alacakları meslek içi eğitim, görevde yükselme,
meslekten çıkarılma, giyecekleri kıyafet ve savunma amaçlı olarak
kullanacakları aletler ile itfaiye teşkilâtında hizmet gereklerine göre
oluşturulacak birimler, İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir. Belediye bu yönetmeliğe aykırı olmamak üzere ek düzenlemeler
yapabilir.
Belediye itfaiye teşkilâtında büro
hizmetlerinde çalışanlar hariç, fiilen yangın söndürme hizmetlerinde
çalışanlara fazla mesai karşılığı olarak yılı bütçe kanununda belirlenen üst
sınırı aşmamak kaydıyla fazla çalışma ücreti ödenebilir.
Acil durum
planlaması
MADDE 53.- Belediye; yangın, sanayi
kazaları, deprem ve diğer doğal afetlerden korunmak veya bunların zararlarını
azaltmak amacıyla beldenin özelliklerini de dikkate alarak gerekli afet ve acil
durum planlarını yapar, ekip ve donanımı hazırlar.
Acil durum planlarının hazırlanmasında
varsa il ölçeğindeki diğer acil durum planlarıyla da koordinasyon sağlanır ve
ilgili bakanlık, kamu kuruluşları, meslek teşekkülleriyle üniversitelerin ve
diğer mahallî idarelerin görüşleri alınır.
Planlar doğrultusunda halkın eğitimi için
gerekli önlemler alınarak ikinci fıkrada sayılan idareler, kurumlar ve
örgütlerle ortak programlar yapılabilir.
Belediye, belediye sınırları dışında
yangın ve doğal afetler meydana gelmesi durumunda, bu bölgelere gerekli yardım
ve destek sağlayabilir.
DÖRDÜNCÜ
KISIM
Belediyelerin
Denetimi
Denetimin
amacı
MADDE 54.- Belediyelerin denetimi;
faaliyet ve işlemlerinde hataların önlenmesine yardımcı olmak, çalışanların ve
belediye teşkilâtının gelişmesine, yönetim ve kontrol sistemlerinin geçerli,
güvenilir ve tutarlı duruma gelmesine rehberlik etmek amacıyla; hizmetlerin
süreç ve sonuçlarını mevzuata, önceden belirlenmiş amaç ve hedeflere,
performans ölçütlerine ve kalite standartlarına göre tarafsız olarak analiz
etmek, karşılaştırmak ve ölçmek; kanıtlara dayalı olarak değerlendirmek, elde
edilen sonuçları rapor hâline getirerek ilgililere duyurmaktır.
Denetimin
kapsamı ve türleri
MADDE 55.- Belediyelerde iç ve dış denetim
yapılır. Denetim, iş ve işlemlerin hukuka uygunluk, malî ve performans
denetimini kapsar.
İç ve dış denetim 5018 sayılı Kamu Mali
Yönetimi ve Kontrol Kanunu hükümlerine göre yapılır.
Ayrıca, belediyenin malî işlemler dışında
kalan diğer idarî işlemleri, idarenin bütünlüğüne ve kalkınma planı ve
stratejilerine uygunluğu açısından İçişleri Bakanlığı, belediye başkanı veya
görevlendireceği elemanlar tarafından
da denetlenir.
Belediyelere bağlı kuruluş ve işletmeler
de yukarıdaki esaslara göre denetlenir.
Denetime ilişkin sonuçlar kamuoyuna
açıklanır ve meclisin bilgisine sunulur.
Faaliyet
raporu
MADDE 56.- Belediye başkanı, Kamu Malî
Yönetimi ve Kontrol Kanununun 41 inci maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen
biçimde; stratejik plan ve performans hedeflerine göre yürütülen faaliyetleri,
belirlenmiş performans ölçütlerine göre hedef ve gerçekleşme durumu ile meydana
gelen sapmaların nedenlerini ve belediye borçlarının durumunu açıklayan
faaliyet raporunu hazırlar. Faaliyet raporunda, bağlı kuruluş ve işletmeler ile
belediye ortaklıklarına ilişkin söz konusu bilgi ve değerlendirmelere de yer
verilir.
Faaliyet raporu mart ayı toplantısında
belediye başkanı tarafından meclise sunulur. Raporun bir örneği İçişleri
Bakanlığına gönderilir ve kamuoyuna da açıklanır.
Hizmetlerde
aksama
MADDE 57.- Belediye hizmetlerinin ciddî
bir biçimde aksatıldığının ve bu durumun halkın sağlık, huzur ve esenliğini
hayatî derecede olumsuz etkilediğinin İçişleri Bakanlığının talebi üzerine
yetkili sulh hukuk hâkimi tarafından belirlenmesi durumunda;
İçişleri Bakanlığı;
a) Hizmetlerde meydana gelen aksamanın
giderilmesini, hizmetin özelliğine göre makul bir süre vererek belediyeden
ister.
b) Aksama giderilemezse, söz konusu hizmetin
yerine getirilmesini o ilin valisinden ister. Bu durumda, vali, aksaklığı
öncelikle belediyenin araç, gereç, personel ve diğer kaynaklarıyla giderir.
Mümkün olmadığı takdirde diğer kamu kurum ve kuruluşlarının imkânlarını da
kullanabilir. Ortaya çıkacak maliyet vali tarafından İller Bankasına bildirilir
ve İller Bankasınca o belediyenin müteakip ay genel bütçe vergi gelirleri
tahsilâtı toplamı üzerinden belediyeye ayrılan paydan valilik emrine
gönderilir.
İçişleri Bakanlığının talebi üzerine sulh
hukuk hakimi tarafından alınan karara karşı ilgili belediyece asliye hukuk
mahkemesine itiraz edilebilir.
Denetimle
ilgili diğer hükümler
MADDE 58.- Denetimin yapılması ve faaliyet
raporunun hazırlanması hususunda bu Kanunda hüküm bulunmayan durumlarda 5018 sayılı
Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile diğer kanunların ilgili hükümleri
uygulanır.
BEŞİNCİ
KISIM
Malî
Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Belediyenin Gelir ve Giderleri
Belediyenin
gelirleri
MADDE 59.- Belediyenin gelirleri
şunlardır:
a) Kanunlarla gösterilen belediye vergi,
resim, harç ve katılma payları,
b) Genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan
pay,
c) Genel ve özel bütçeli idarelerden
yapılacak ödemeler,
d) Taşınır ve taşınmaz malların kira,
satış ve başka suretle değerlendirilmesinden elde edilecek gelirler,
e) Belediye meclisi tarafından
belirlenecek tarifelere göre tahsil edilecek hizmet karşılığı ücretler,
f) Faiz ve ceza gelirleri,
g) Bağışlar,
h) Her türlü girişim, iştirak ve
faaliyetler karşılığı sağlanacak gelirler,
i) Diğer gelirler.
Belediyenin
giderleri
MADDE 60.- Belediyenin giderleri
şunlardır:
a) Belediyenin hizmet binaları ve
tesislerinin temini, bakımı ve onarımı için yapılan giderler,
b) Belediyenin personeline ve seçilmiş
organlarının üyelerine ödenen maaş, ücret, ödenek, huzur hakkı, yolluklar,
hizmete ilişkin eğitim harcamaları ile diğer giderler,
c) Her türlü alt yapı, yapım, onarım ve
bakım giderleri,
d) Vergi, resim, harç, katılma payı,
hizmet karşılığı alınacak ücretler ve diğer gelirlerin takip ve tahsili için
yapılacak giderler,
e) Belediye zabıta ve itfaiye hizmetleri
ile diğer görev ve hizmetlerin yürütülmesi için yapılacak giderler,
f) Belediyenin kuruluşuna katıldığı
şirket, kuruluş ve katıldığı birliklerle ilgili ortaklık payı ve üyelik aidatı
giderleri,
g) Mezarlıkların tesisi, korunması ve
bakımına ilişkin giderler,
h) Faiz, borçlanmaya ilişkin diğer
ödemeler ile sigorta giderleri,
i) Dar gelirli, yoksul, muhtaç ve
kimsesizler ile özürlülere yapılacak sosyal hizmet ve yardımlar,
j) Dava takip ve icra giderleri,
k) Temsil, tören, ağırlama ve tanıtım
giderleri,
l) Avukatlık, danışmanlık ve denetim
hizmetleri karşılığı yapılacak ödemeler,
m) Yurt içi ve yurt dışı kamu ve özel
kesim ile sivil toplum örgütleriyle birlikte yapılan ortak hizmetler ve proje
giderleri,
n) Sosyo-kültürel ve bilimsel etkinlikler
için yapılan giderler,
o) Belediye hizmetleriyle ilgili olarak
yapılan kamuoyu yoklaması ve araştırması giderleri,
p) Kanunla verilen görevler ve hizmetlerin
yürütülmesi için yapılan diğer giderler,
r) Şartlı bağışlarla ilgili yapılacak
harcamalar,
s) İmar düzenleme giderleri,
t) Her türlü proje giderleri.
İKİNCİ BÖLÜM
Belediye Bütçesi
Belediye
bütçesi
MADDE 61.- Belediyenin stratejik planına
uygun olarak hazırlanan bütçe, belediyenin malî yıl ve izleyen iki yıl içindeki
gelir ve gider tahminlerini gösterir, gelirlerin toplanmasına ve harcamaların
yapılmasına izin verir.
Bütçeye ayrıntılı harcama programları ile
finansman programları eklenir.
Bütçe yılı Devlet malî yılı ile aynıdır.
Bütçe dışı harcama yapılamaz.
Belediye başkanı ve harcama yetkisi
verilen diğer görevliler, bütçe ödeneklerinin verimli, tutumlu ve yerinde
harcanmasından sorumludur.
Bütçenin
hazırlanması ve kabulü
MADDE 62.- Belediye başkanı tarafından
hazırlanan bütçe tasarısı eylül ayının birinci gününden önce encümene sunulur
ve İçişleri Bakanlığına gönderilir. İçişleri Bakanlığı belediye bütçe
tahminlerini konsolide eder ve Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu uyarınca
merkezi yönetim bütçe tasarısına eklenmek üzere eylül ayı sonuna kadar Maliye
Bakanlığına bildirir. Encümen, bütçeyi inceleyerek görüşüyle birlikte kasım
ayının birinci gününden önce belediye meclisine sunar.
Meclis bütçe tasarısını yılbaşından önce,
aynen veya değiştirerek kabul eder. Ancak, meclis bütçe denkliğini bozacak
biçimde gider artırıcı ve gelir azaltıcı değişiklikler yapamaz. Kabul edilen
bütçe, mali yılbaşından itibaren yürürlüğe girer.
Harcama
yetkilisi
MADDE 63.- Belediye bütçesiyle ödenek
tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisi harcama yetkilisidir.
Kesin hesap
MADDE 64.- Her yıl bütçesinin kesin
hesabı, belediye başkanı tarafından hesap döneminin bitiminden sonra mart ayı
içinde encümene sunulur. Kesin hesap belediye meclisinin mayıs ayı
toplantısında görüşülerek karara bağlanır.
Kesin hesabın görüşülmesi ve
kesinleşmesinde, bütçeye ilişkin hükümler uygulanır.
Bütçe
sistemi
MADDE 65.- Belediye bütçesi ile muhasebe
işlemlerine ilişkin esas ve usuller Maliye Bakanlığının görüşü alınarak
İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Geçmiş yıl
bütçesinin devamı
MADDE 66.- Herhangi bir nedenle yeni yıl
bütçesi kesinleşmemiş ise yeni bütçenin kesinleşmesine kadar geçen yıl bütçesi
uygulanır.
Bütçenin kabulüne kadar yapılan işlemler
yeni yıl bütçesine göre yapılmış sayılır.
Gelecek
yıllara yaygın hizmet yüklenmeleri
MADDE 67.- Belediyede belediye meclisinin,
belediyeye bağlı kuruluşlarda yetkili organın kararı ile park, bahçe, sera,
refuj, kaldırım ve havuz bakımı ve tamiri; araç kiralama, kontrollük, temizlik,
güvenlik ve yemek hizmetleri; makine-teçhizat bakım ve onarım işleri;
bilgisayar sistem ve santralleri ile elektronik bilgi erişim hizmetleri;
sağlıkla ilgili destek hizmetleri; fuar, panayır ve sergi hizmetleri; baraj,
arıtma ve katı atık tesislerine ilişkin hizmetler; kanal bakım ve temizleme,
altyapı ve asfalt yapım ve onarımı, trafik sinyalizasyon ve aydınlatma bakımı,
sayaç okuma ve sayaç sökme- takma işleri ile ilgili hizmetler; toplu ulaşım ve
taşıma hizmetleri; sosyal tesislerin işletilmesi ile ilgili işler, süresi ilk mahallî idareler genel
seçimlerini izleyen üçüncü ayın sonunu geçmemek üzere ihale yoluyla üçüncü
şahıslara gördürülebilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Borçlanma ve İktisadî Girişimler
Borçlanma
MADDE 68.- Belediye, görev ve hizmetlerinin
gerektirdiği giderleri karşılamak amacıyla aşağıda belirtilen usul ve esaslara
göre borçlanma yapabilir ve tahvil ihraç edebilir.
a) Dış borçlanma, 4749 sayılı Kamu
Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümleri
çerçevesinde sadece belediyenin yatırım programında yer alan projelerinin
finansmanı amacıyla yapılabilir.
b) İller Bankasından yatırım kredisi ve
nakit kredi kullanan belediye, ödeme planını bu bankaya sunmak zorundadır.
İller Bankası hazırlanan geri ödeme planını yeterli görmediği belediyenin kredi
isteklerini reddeder.
c) Tahvil ihracı yatırım programında yer
alan projelerin finansmanı için ilgili mevzuat hükümleri uyarınca yapılır.
d) Belediye ve bağlı kuruluşları ile
bunların sermayesinin % 50'sinden fazlasına sahip oldukları şirketlerin, faiz
dahil iç ve dış borç stok tutarı, en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının
213 sayılı Vergi Usul Kanununda belirlenen yeniden değerleme oranıyla artırılan
miktarını aşamaz. Bu miktar büyükşehir belediyeleri için bir buçuk kat olarak
uygulanır.
e) Belediye ve bağlı kuruluşları ile
bunların sermayesinin % 50'sinden fazlasına sahip oldukları şirketler, en son
kesinleşmiş bütçe gelirlerinin, 213 sayılı Vergi Usul Kanununda belirlenen
yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarının yılı içinde toplam % 10'unu
geçmeyen iç borçlanmayı belediye meclisinin kararı; % 10'unu geçen iç borçlanma
için ise meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ve İçişleri
Bakanlığının onayı ile yapabilir.
f) Belediyelerin, ileri teknoloji ve büyük
tutarda maddi kaynak gerektiren altyapı yatırımlarında Devlet Planlama
Teşkilatı Müsteşarlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca kabul edilen
projeleri için yapılacak borçlanmalar (d) bendindeki miktarın hesaplanmasında
dikkate alınmaz. Dış kaynak gerektiren projelerde Hazine Müsteşarlığının
görüşü alınır.
Yukarıda belirtilen usul ve esaslara
aykırı olarak borçlanan belediye yetkilileri hakkında, fiilleri daha ağır bir
cezayı gerektirmeyen durumlarda Türk Ceza Kanununun 240 ıncı maddesi hükümleri
uygulanır.
Belediye, varlık ve yükümlülüklerinin
ayrıntılı bir şekilde yer aldığı mali tablolarını üçer aylık dönemler halinde
İçişleri ve Maliye Bakanlıkları ile Devlet Planlama Teşkilatı ve Hazine
Müsteşarlıklarına gönderir.
Arsa ve
konut üretimi
MADDE 69.- Belediye; düzenli kentleşmeyi
sağlamak, beldenin konut, sanayi ve ticaret alanı ihtiyacını karşılamak
amacıyla belediye ve mücavir alan sınırları içinde, özel kanunlarına göre
korunması gerekli yerler ile tarım arazileri hariç imarlı ve alt yapılı arsalar
üretmek, konut, toplu konut yapmak, satmak, kiralamak ve bu amaçlarla arazi
satın almak, kamulaştırma yapmak, bu arsaları trampa etmek, bu konuda ilgili
diğer kamu kurum ve kuruluşları ve bankalarla işbirliği yapmak ve gerektiğinde
onlarla ortak projeler gerçekleştirmek yetkisine sahiptir.
Belediye, bu amaçla bütçesinden gerekli
parayı ayırmak suretiyle işletme tesis edebilir.
Üretilen arsa ve konutların satışı, 2886
sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabidir. Ancak, o belediye ve mücavir
alan sınırları içinde kendisine, eşine veya on sekiz yaşından küçük çocuklarına
ait konutu olmayan dar gelirli kişiler ile afete maruz kalanlara, sanayi
bölgelerinden nakledileceklere ve üyelerinin tamamı bu durumda olan
kooperatiflere, bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre
oluşturulan takdir komisyonu tarafından belirlenecek tutardan aşağı olmamak
üzere arsa tahsisi yapılabilir. Durumları 775 sayılı Gecekondu Kanununun 25
inci maddesine uyan kimselere de bu maddeye göre arsa ve konut sağlanabilir. Bu
fıkranın uygulama esasları, İçişleri Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskân
Bakanlığı tarafından müştereken hazırlanacak çerçeve yönetmeliğe uygun olarak
belediye meclisleri tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Şirket
kurulması
MADDE 70.- Belediye kendisine verilen
görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre şirket
kurabilir.
İşletme
tesisi
MADDE 71.- Belediye, özel gelir ve gideri
bulunan hizmetlerini İçişleri Bakanlığının izniyle bütçe içinde işletme kurarak
yapabilir.
Borç ve
alacakların takas ve mahsubu
MADDE 72.- 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve
Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamındaki Hazine alacakları
hariç olmak üzere Belediyenin, genel bütçeli kuruluşlardan, sosyal güvenlik
kuruluşlarından, mahalli idarelerden ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarından
olan özel hukuk ve kamu hukukuna tâbi alacak ve borçları takas ve mahsup
edilir. Bu amaçla kurum ve kuruluşların bütçelerine yeterli ve gerekli ödenek
konur.
Bu madde gereğince yapılacak takas ve
mahsup işlemlerine ilişkin esas ve usuller, İçişleri Bakanlığının olumlu görüşü
alınarak, Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
ALTINCI KISIM
Çeşitli ve Son Hükümler
BİRİNCİ
BÖLÜM
Çeşitli
Hükümler
Kentsel
dönüşüm ve gelişim alanı
MADDE 73.- Büyükşehir belediyeleri,
büyükşehir belediyeleri sınırları içindeki ilçe ve ilk kademe belediyeleri ve
il belediyeleri ile nüfusu 50.000'in üzerindeki belediyeler; kentin gelişimine
uygun olarak eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek; konut
alanları, sanayi ve ticaret alanları, teknoloji parkları ve sosyal donatılar
oluşturmak, deprem riskine karşı tedbirler almak veya kentin tarihî ve kültürel
dokusunu korumak amacıyla kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabilir.
Kentsel dönüşüm ve gelişim projelerine
konu olacak alanlar, meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ile ilân
edilir.
Kentsel dönüşüm ve gelişim proje
alanlarında yıkılarak yeniden yapılacak münferit yapılarda ilgili resim ve
harçların dörtte biri alınır.
Bir yerin kentsel dönüşüm ve gelişim proje
alanı olarak ilân edilebilmesi için; o yerin belediye veya mücavir alan
sınırları içerisinde bulunması ve en az elli bin metrekare olması şarttır.
Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında
bulunan yapıların boşaltılması, yıkımı ve kamulaştırmasında anlaşma yolu
esastır. Kentsel dönüşüm ve gelişim projesi kapsamında bulunan mülk sahipleri
tarafından açılacak davalar, mahkemelerde öncelikle görüşülür ve üç ay
içerisinde karara bağlanır.
Yurt dışı
ilişkileri
MADDE 74.- Belediye, belediye meclisinin
kararına bağlı olarak görev alanıyla ilgili konularda faaliyet gösteren
uluslararası teşekkül ve organizasyonlara, kurucu üye veya üye olabilir.
Belediye, bu teşekkül, organizasyon ve
yabancı mahallî idarelerle ortak faaliyet ve hizmet projeleri
gerçekleştirebilir veya kardeş kent ilişkisi kurabilir.
Birinci ve ikinci fıkra gereğince
yapılacak faaliyetlerin, dış politikaya ve uluslararası anlaşmalara uygun
olarak yürütülmesi ve önceden İçişleri Bakanlığının izninin alınması
zorunludur.
Diğer
kuruluşlarla ilişkiler
MADDE 75.- Belediye, belediye meclisinin
kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına
giren konularda;
a) Diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait
yapım, bakım, onarım ve taşıma işlerini bedelli veya bedelsiz üstlenebilir veya
bu kuruluşlar ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir ve bu amaçla
gerekli kaynak aktarımında bulunabilir. Bu takdirde iş, işin yapımını üstlenen
kuruluşun tâbi olduğu mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılır.
b) Merkezî idareye ait asli görev
hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla gerekli aynî ihtiyaçları
karşılayabilir, geçici olarak araç ve personel temin edebilir.
c) Kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları, kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar Kurulunca vergi
muafiyeti tanınmış vakıflar ve 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanunu
kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir.
d) Kendilerine ait taşınmaz malları, asli
görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak diğer
kamu kurum ve kuruluşlarına devredebilir veya süresi yirmi beş yılı geçmemek
üzere tahsis edebilir. Bu taşınmazlar aynı kuruluşlara kiraya da verilebilir.
Bu taşınmazların, tahsis amacı dışında kullanılması hâlinde, tahsis işlemi
iptal edilir. Tahsis süresi sonunda, aynı esaslara göre yeniden tahsis
mümkündür.
Kamu kurum ve kuruluşlarına belediyeler,
bağlı kuruluşları ve belediye şirketlerince devir veya tahsis edilen
taşınmazlar, kamu konutu ve sosyal tesis olarak kullanılamaz.
Kent
konseyi
MADDE 76.- Kent konseyi, kent yaşamında;
kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve
hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal
yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım ve
yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalışır.
Belediyeler, kamu kurumu niteliğindeki
meslek kuruluşlarının, sendikaların, noterlerin, varsa üniversitelerin, ilgili
sivil toplum örgütlerinin, siyasi partilerin, kamu kurum ve kuruluşlarının ve
mahalle muhtarlarının temsilcileri ile diğer ilgililerin katılımıyla oluşan
kent konseyinin faaliyetlerinin etkili ve verimli yürütülmesi konusunda yardım
ve destek sağlar.
Kent konseyinde oluşturulan görüşler
belediye meclisinin ilk toplantısında gündeme alınarak değerlendirilir.
Belediye
hizmetlerine gönüllü katılım
MADDE 77.- Belediye; sağlık, eğitim, spor,
çevre, sosyal hizmet ve yardım, kütüphane, park, trafik ve kültür
hizmetleriyle, yaşlılara, kadın ve çocuklara, özürlülere, yoksul ve düşkünlere
yönelik hizmetlerin yapılmasında beldede dayanışma ve katılımı sağlamak,
hizmetlerde etkinlik, tasarruf ve verimliliği artırmak amacıyla gönüllü
kişilerin katılımına yönelik programlar uygular.
Gönüllülerin nitelikleri ve
çalıştırılmalarına ilişkin usul ve esaslar İçişleri Bakanlığı tarafından
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Yazışma
MADDE 78.- Belediye, kamu kurum ve
kuruluşlarıyla doğrudan yazışabilir.
Belediye
tasarrufundaki yerler
MADDE 79.- Diğer kanunlarla getirilen
hükümler saklı kalmak üzere, mezarlıklar ile belediye sınırları içinde bulunan
ve sahipsiz arazi niteliğinde olan seyrangâh, harman yeri, koruluk, dinlenme
yerleri, meydanlar, bataklık, çöp döküm sahaları, yıkılmış kale ve kulelerin
arsaları ve enkazı ve benzeri yerler belediyenin tasarrufundadır.
Belediye tarafından deniz, nehir ve gölden
doldurma suretiyle kazanılan alanlar, Kıyı Kanunu ve ilgili mevzuata uygun
olarak kullanılmak şartıyla Maliye Bakanlığı tarafından belediyelerin,
büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerinin tasarrufuna bırakılır.
Şehirlerarası
özel otobüs terminali işletmesi
MADDE 80.- Belediye sınırları ve mücavir
alanları içerisinde, kara yolu ile yolcu taşıma hakkına sahip gerçek ve tüzel
kişilerin şehirlerarası otobüs terminali kurmalarına ve işletmelerine varsa
nazım imar planı ve şehrin ana ulaşım planına uygun olmak kaydıyla belediye
tarafından izin verilebilir. Bu yetki büyükşehirlerde büyükşehir belediyesi
tarafından kullanılır.
Ad verme,
tanıtıcı amblem ve flama
MADDE 81.- Cadde, sokak, meydan, park,
tesis ve benzerlerine ad verilmesine; beldeyi tanıtıcı amblem, flama ve
benzerlerinin tespitine ilişkin kararlar belediye meclisinin üye tam sayısının
salt çoğunluğunun kararı ile verilir. Bunların değiştirilmesine ilişkin
kararlar, meclis üye tamsayısının üçte iki çoğunluğunun kararı ve mülkî idare
amirinin onayı ile olur.
Avukatlık
ücretinin dağıtımı
MADDE 82.- Belediye lehine sonuçlanan dava
ve icra takipleri nedeniyle hükme bağlanarak karşı taraftan tahsil olunan
vekalet ücretlerinin; kadroya bağlı olarak çalışan avukatlara ve hukuk
servisinde fiilen görev yapan memurlara dağıtımı hakkında 2.2.1929 tarihli ve
1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti
Vekalet Hakkında Kanun hükümleri kıyas yolu ile uygulanır.
Yeniden
değerleme oranının uygulanması
MADDE 83.- Bu Kanunun 15, 18 ve 34 üncü
maddelerinde belirtilen parasal miktarlar, her yıl 213 sayılı Vergi Usul
Kanununa göre belirlenecek yeniden değerleme oranına göre artırılır.
Uygulanmayacak
hükümler
MADDE 84.- Bu Kanunla, belediyenin sorumlu
ve yetkili kılındığı görev ve hizmetlerle ilgili olarak, 24.4.1930 tarihli ve
1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, 4.7.1934 tarihli ve 2559 sayılı Polis
Vazife ve Selahiyet Kanunu, 10.6.1949 tarihli ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu,
12.9.1960 tarihli ve 80 sayılı 1580 Sayılı Belediye Kanununun 15 inci
Maddesinin 58 inci Bendine Tevfikan Belediyelerce Kurulan Toptancı Hal'lerinin
Sureti İdaresi Hakkında Kanun, 2.7.1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu,
3.5.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu, 14.6.1989 tarihli ve 3572 sayılı
İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin
Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun, 27.05.2004 tarihli ve 5179 sayılı Gıdaların
Üretimi, Tüketimi Ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin
Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun, 10.7.2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu
Taşıma Kanunu ile 14.7.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda bu
Kanun hükümlerine aykırılık bulunması durumunda bu Kanun hükümleri uygulanır.
İKİNCİ BÖLÜM
Değiştirilen Hükümler
MADDE 85.- 8.6.1949 tarihli ve 5434 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun değişik 12 nci maddesinin (II)
işaretli fıkrasının (n) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
n) Sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi
görevlerde bulunmadan veya bu kuruluşlara tabi olarak çalışmakta iken illerin
daimi komisyon üyeliğine veya belediye başkanlığına seçilen ve atananlar ile
Sandıktan veya diğer sosyal güvenlik kuruluşlarından emekli, yaşlılık veya
malullük aylığı almakta iken belediye başkanlığına seçilen ve atananlar,
istekleri üzerine istek dilekçelerinin Sandık kayıtlarına geçtiği tarihi takip
eden ay başından itibaren emekli
kesenekleri kendilerince, karşılıkları kurumlarca ödenmek ve emekli aylıkları Sandıkla ilgilendirildikleri tarihten
itibaren kesilmek suretiyle,
MADDE 86.- 5434 sayılı Kanunun ek 68 inci
maddesine üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Sandıkça emekli aylığı bağlanan büyükşehir
belediye başkanlarına 7000, il belediye başkanlarına 6000, ilçe belediye
başkanlarına 3000, diğer belediye başkanlarına 1500 gösterge rakamı üzerinden,
bu maddede belirtilen usul ve esaslar dahilinde makam tazminatı, buna bağlı
olarak temsil veya görev tazminatı
ödenir. Bu tazminatlar ilgililere ödendikçe iki ay içinde faturası karşılığında
Hazineden tahsil olunur. Birinci fıkrada öngörülen iki yıllık sürenin hesabında iştirakçi olup
olmadıklarına bakılmaksızın belediye başkanı olarak geçen sürelerin tamamı
dikkate alınır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
Yürürlükten
kaldırılan hükümler
MADDE 87.- a) 3.4.1930 tarihli ve 1580
sayılı Belediye Kanunu ile bu Kanunun ek ve değişiklikleri,
b) 13.12.1983 tarihli ve 190 sayılı Genel
Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinin (b) bendi,
5 inci maddesi ve 11 inci maddesinin son fıkrası,
c) 24.5.1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun 18 inci maddesinin birinci fıkrasının
(ı) ve (j) bentleri,
d) 21.5.1986 tarihli ve 3289 sayılı
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun 14
üncü maddesinin birinci fıkrasının (l) bendi ile ikinci ve üçüncü fıkraları,
e) 29.5.1986 tarihli ve 3294 sayılı Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununun 8 inci maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi ve ikinci fıkrası,
f) 30.4.1992 tarihli ve 3796 sayılı
İstanbul Kentinde Yapılacak Olimpiyat Oyunları Kanununun 11 inci maddesinin (e)
bendi,
Yürürlükten kaldırılmıştır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Geçici Hükümler
GEÇİCİ MADDE 1.- Özel mevzuat hükümlerine
göre devri mümkün olmayan, kamu hizmetlerinde kullanılan veya Maliye
Bakanlığınca üzerinde sınırlı ayni hak tesis edilmiş olanlar dışında kalan
Hazineye ait taşınmazlardan, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte 1/5000
ölçekli nazım imar planı içinde kalanlar; belediye ve mücavir alan sınırları
içinde belediyeye, büyükşehir belediye teşkilâtı kurulan yerlerde 5.000
metrekarenin üzerinde olanlar büyükşehir belediyesine bedelsiz devredilir. Bu
şekilde devredilen taşınmazlarla ilgili olarak yapılacak imar uygulaması
sonucunda kamu hizmeti alanı olarak ayrılan yerler, bedelsiz ve müstakil parsel
olarak Hazine adına resen tescil edilir. Bu hususta tapu kütüğüne şerh konulur.
Bunların satılması durumunda elde edilecek
gelirin yarısı Hazineye aktarılır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin esas ve
usuller İçişleri ve Maliye bakanlıklarınca müştereken belirlenir.
GEÇİCİ MADDE 2.- Bu Kanunun yayımı
tarihinde personel giderlerine ilişkin olarak 49 uncu maddede belirtilen
oranları aşmış olan belediyelerde bu oranların altına inilinceye kadar, boş
kadro ve pozisyon bulunması ve bütçe imkanlarının yeterli olması kaydıyla
mevcut memur ve sözleşmeli personel sayısının %10'unu geçmemek üzere İçişleri
Bakanlığınca zorunlu hallere münhasır olacak şekilde verilecek izin dışında
ilave personel istihdam edilemez. Geçici iş pozisyonları için önceki yıldan
fazla olacak şekilde vize yapılamaz.
GEÇİCİ MADDE 3.- Norm kadro uygulamasına
geçilinceye kadar belediyenin, bağlı kuruluşlarının ve mahallî idare
birliklerinin memur kadrolarının ihdas ve iptalleri ile boş kadro
değişiklikleri, İçişleri Bakanlığının teklifi, Maliye Bakanlığı ve Devlet
Personel Başkanlığının uygun görüşü üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile yapılır.
Sürekli işçi kadroları ile iş pozisyonları
ise norm kadro uygulamasına geçilinceye kadar İçişleri Bakanlığının vizesine
tabidir. İçişleri Bakanlığı vize yetkisini valiliklere devredebilir.
GEÇİCİ MADDE 4.- Konusu suç teşkil etmemek
ve kesinleşmiş bir yargı kararına müstenit olmamak kaydıyla, bu Kanunun yayımı
tarihine kadar, memur temsilcileri ile toplu iş sözleşmesi akdederek veya başka
bir tasarrufta bulunarak belediye, büyükşehir belediyesi ve il özel idaresinde
çalışan kamu personeline her ne ad altında olursa olsun ek ödemede bulunmaları
nedeniyle kamu görevlileri haklarında idarî, adlî veya malî yargılama ve
takibat yapılamaz, başlatılanlar işlemden kaldırılır.
GEÇİCİ MADDE 5.- Bu Kanunun yayımlandığı
tarihte 2000 yılı genel nüfus sayımına göre nüfusu 2000' in altına düşen
belediyelerin tüzel kişiliklerinin kaldırılarak köye dönüştürme işlemi, bu
Kanunun 8 inci maddesi uygulamasından faydalanmak isteyen belediyeler için
31.12.2005 tarihine kadar uygulanmaz. Tüzel kişiliğin kaldırılmasında, birleşme
veya katılma sonrasında 2000 yılı genel nüfus sayımı sonucuna göre oluşan
toplam nüfus esas alınır.
GEÇİCİ MADDE 6.- Bu Kanunun yayımı
tarihinde görevde bulunan belediye meclisi başkan vekilleri, meclis katipleri,
ihtisas komisyonu üyeleri ve encümenin seçilmiş üyeleri seçildikleri devrenin
sonuna kadar göreve devam ederler. Bu Kanun uyarınca söz konusu görevlere
yapılacak seçimler bu devrenin sona ermesini takiben yapılır.
GEÇİCİ MADDE 7.- Bu Kanunun 41 inci
maddesinde öngörülen stratejik planın hazırlanmasına dair altı aylık süre,
Kanunun yürürlüğünü müteakip hazırlanması gereken ilk stratejik plan için bir
yıl olarak uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 8.- Belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşlar ile sermayesinin %
50'sinden fazlası belediyelere ait şirketlerin; 31.5.2004 tarihi itibariyle
diğer belediyeler ile kamu kurum ve kuruluşlarından olan kamu hukuku ve özel
hukuka tabi alacakları, bunların diğer belediyeler ile kamu kurum ve
kuruluşlarına olan borçlarına karşılık olmak üzere bu Kanunun yayımını izleyen
altı ay içinde mahsup edilir.
Yukarıdaki fıkra uyarınca mahsup işlemleri
yapıldıktan sonra belediyelerin, kamu kurum ve kuruluşlarına olan borçları,
genel bütçe vergi gelirlerinden her ay ayrılacak paylarının % 40'ını geçmemek
üzere kesinti yapılarak tahsil edilir. Mahsup sonucu kalan bu tutarlara zam ve
faiz uygulanmaz. Bu maddedeki alacak ve borçlar fer'ilerini de kapsar.
Bu maddeye göre yapılacak mahsup ve
kesinti işlemleri yılı bütçe kanunlarıyla ilişkilendirilmeksizin ilgili belediye
ve uzlaşma komisyonu tarafından karara bağlanır. Uzlaşma komisyonu Hazine
Müsteşarlığından sorumlu bakan tarafından görevlendirilecek bir başkan ile
Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı,
Hazine Müsteşarlığı, Sayıştay Başkanlığı ve İller Bankasından birer temsilciden
oluşur.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Son Hükümler
Yürürlük
MADDE 88.- Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 89.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.