Dönem : 22 Yasama Yılı : 2
T.B.M.M. (S. Sayısı : 323)
Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına
İlişkin Kanun Tasarısı ve Tarım, Orman ve Köyişleri
Komisyonu Raporu
(1/669)
Not : Tasarı, Başkanlıkça Adalet ve Tarım, Orman ve
Köyişleri komisyonlarına havale edilmiştir.
T.C.
Başbakanlık 13.8.2003
Kanunlar ve Kararlar
Genel Müdürlüğü
Sayı :
B.02.0.KKG.0.10/101-146/3846
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza
arzı Bakanlar Kurulunca 15.7.2003 tarihinde kararlaştırılan “Yeni Bitki Çeşitlerine
Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun Tasarısı” ile gerekçesi
ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GENEL GEREKÇE
Ülkemizin, dünya
tarımındaki gelişmeler karşısında hak ettiği yeri alması için, ülke tarımının
çağdaş teknolojileri kullanması, yeni teknolojileri üretecek bilgilere kolayca
ulaşması ve uluslararası alanda rekabet gücünü kazanması gerekmektedir. Ülkemiz
tarımının bu imkânlara kavuşabilmesi ise uluslararası uygulamalarla uyumlu bir
fikri ve sınai mülkiyet hakları sisteminin kurulması ve bu konudaki altyapının
oluşturulması ile mümkündür.
Bu amaçlara
ulaşılabilmesi ve fikri ve sınai mülkiyet sistemi çerçevesinde bitki çeşit
haklarının korunabilmesi için hazırlanan bu Tasarı, Yeni Bitki Çeşitlerinin
Korunması Uluslararası Birliği (UPOV) Sözleşmesinin 1991 Yılı Metni ile Avrupa
Birliği Konseyinin 2100/94EC, 1768/95EC ve 2470/96EC sayılı Direktifleri esas
alınarak hazırlanmış olup, Kanun Tasarısı uluslararası mevzuat ve uygulamalarla
uyumludur.
Bu Kanun Tasarısının
amacı, yurt içinde bitki ıslahçılarının çeşit geliştirmesini özendirmek, yeni
çeşitlere ait ıslahçı haklarının korunmasını sağlamak ve aynı zamanda,
karşılıklılık ilkesi uyarınca, ülkemiz ıslahçılarına koruma sağlayan diğer ülke
ıslahçılarının haklarını da koruma altına almaktır. Bunun sonucunda, yeni bir
çeşit geliştiren kişi veya kuruluşların çeşit geliştirme işleminde harcadığı
emek, zaman, işgücü, materyal ve para gibi harcamalarını karşılama imkânı
tanınacak ve yeni bitki çeşidinin getireceği ayrıcalıklı haklara sahip olma
fırsatı sunarak daha sonraki çalışmaları için yeterli desteği bulma şansı
verecektir. Buna bağlı olarak, bu kanun ile yeni çeşitlerin çoğaltım materyallerinin
ticareti konusunda çeşit ıslahçılarına ait haklar korunarak rekabet ortamı
tesis edilecek, daha yeni ve üstün vasıflı bitki çeşitlerinin ıslah edilmesi
için bitki ıslahçılarına yeni kaynak ve imkân sağlanarak yeni bitki çeşitlerinin
ıslah edilmesinde önemli gelişme kaydedilecektir.
Ayrıca, ıslahçıların
haklarını koruma altına alan bu Kanunun yürürlüğe girmesi ile özel sektörün de
uzun zaman ve büyük emek gerektiren bitki ıslah faaliyetlerine yönelmesi
sağlanacaktır. Zira, ıslahçı haklarının koruma altına alındığı ülkelerde kamu
sektörü yetiştiriciliğinden özel sektör yetiştiriciliğine doğru bir kayma
olmaktadır. Böyle bir durumda kamu kuruluşları, özel sektör kuruluşlarının
faaliyette bulunmak istemediği ekonomik olmayan ancak gerekli olan konularda
ıslah faaliyetlerinde bulunabilecektir.
Türkiye-Avrupa Birliği
arasında Gümrük Birliğinin oluşturulmasına ilişkin 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi
Kararının, (8) sayılı Ekinin 6 ncı maddesi uyarınca, Kararın yürürlüğe
girişinden itibaren üç yıl içinde ülkemizin yeni bitki türlerinin korunması
hakkında kanunu hazırlayarak yürürlüğe koyması konusunda yükümlülüğü
bulunmaktadır. Fikri ve sınai mülkiyet hakları sistemi içerisinde yer alan bu
Tasarının yürürlüğe girmesiyle ülkemizin bu yükümlülüğü yerine getirmesi
sağlanacaktır.
Ayrıca "Dışa Açılma
ve Dünyaya Entegrasyon ile Avrupa Birliğine Uyum Projesi" kapsamında da
yer alan yeni bitki türlerinin korunması konusunda hukuki düzenleme yapılması
ve Yeni Bitki Çeşitlerinin Korunması Uluslararası Birliği (UPOV) Sözleşmesine
katılımın sağlanması konularında da ülkemizin taahhütleri ve yükümlülüğü
bulunmaktadır. Bu Tasarının Türkiye Büyük Millet Meclisine sevkedilmesi UPOV
Sözleşmesine katılımın ön şartıdır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca UPOV
Sözleşmesine katılımın sağlanması amacıyla gerekli girişimler başlatılmış olup,
Kanunun yürürlüğe girmesi ile UPOV Sözleşmesine katılımın sağlanması
hususundaki süreç eş zamanlı olarak işleyecektir. Bir ülke, UPOV’a üye olmakla,
dünya çapında kabul gören ve desteklenen prensiplerle bitki ıslahçılarının
haklarını koruma arzusunu gösterir. Kendi bitki ıslahçılarına diğer üye
ülkelerden koruma imkânı sağlar ve yabancı bitki ıslahçılarının o ülkede bitki
ıslahı ve tohumluk üretimi amaçlı yatırımlarına ortam hazırlayarak diğer üye
ülkelerin deneyimlerinden yararlanırlar. Bu Tasarıyla UPOV'a üyelik için önemli
bir adım atılmış olacaktır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde l. - Bitki
ıslahçılarının çok uzun zaman ve emek harcayarak ıslah ettikleri ve
geliştirdikleri bitki çeşitlerinin koruma altına alınmasıyla ıslahçı haklarının
korunmasının sağlanması ve böylece bu çeşidi kullanan kişi veya kişilerin
çeşidin ıslahçısına bir hak ödeyerek ıslahçının emeğinin karşılığını vermesi
son derece önem arz etmektedir. Zira bir bitki çeşidinin ıslah edilmesi ve
geliştirilmesi ve bunun sonucunda üretime intikal etmesi bazen 15-20 yıl gibi
çok uzun bir süreyi gerektirmektedir. Halen ülkemizde ıslahçı haklarının
korunmasına ilişkin bir kanun yürürlükte olmadığından, bu kadar uzun zaman ve
emek harcanarak ortaya çıkarılan bitki çeşitleri üzerinde ıslahçılar herhangi bir
hak iddiasında bulunamamakta ve sonuçta harcadıkları zamanın ve emeğin
karşılığını alamamaktadırlar. Madde, bu Kanunun amacının, bitki ıslahçılarının
korumaya aldırdıkları çeşitleri için bir hak almalarını sağlamak ve böylece
yeni bitki çeşitlerini ıslah etmeleri ve geliştirmeleri için teşvik etmek ve
özendirmek olduğunu açıklamıştır.
Bu madde, Kanunun
kapsamını da düzenleyerek, tüm bitkileri bu Kanun kapsamında
değerlendirmektedir.
Madde 2. - Madde, Kanunda
yer alan terimleri tanımlayarak gereksiz tekrarlardan kaçınılmasını
sağlamıştır.
Madde 3. - Madde ile,
bitki ıslahçılarının ıslah ettikleri veya buldukları ve geliştirdikleri bitki
çeşitlerinden hangilerinin ne şartlarda bu Kanun kapsamındaki korumadan
yararlandırılacakları belirlenmiştir.
Madde 4. - Madde, Kanunun
sağladığı korumadan başta Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları veya Türkiye
Cumhuriyeti sınırları içerisinde ikametgâhı olan veya iş merkezi bulunan
kişilerin yararlanacağını belirtmiş olup, Türkiye Cumhuriyeti uyruğundaki
kişilere koruma hakkı sağlayan devletlerin uyruğundaki kişilerin de,
karşılıklılık ilkesi uyarınca korumadan yararlanacağını hükme bağlamıştır.
Madde 5. - Bir çeşidin
korumaya alınmasında genel şartlardan birincisi yeniliktir. 3 üncü maddede
sayılan koruma için genel şartlardan yenilik konusunun ne olduğu ve çeşitle
ilgili hangi faaliyetlerin yenilik konusunu etkilemediği hususları bu maddede
belirtilmiştir.
Madde 6. - Madde ile,
Kanun kapsamındaki korumadan yararlanmak için genel şartlardan biri olan
farklılık konusuna açıklık getirilmiştir.
Madde 7. - Madde, koruma
şartlarından biri olan yeknesaklık konusuna açıklık getirmiştir.
Madde 8. - Madde,
durulmuşluk konusunu açıklamıştır.
Madde 9. - İsimlendirme
ve ismin kullanılması, çeşidin tanınmasında son derece önemli bir özelliktir.
Madde, Kanun kapsamında korumaya konu olan çeşidin isimlendirilmesi ile ilgili
kuralları düzenlemiştir. Ayrıca yurt içinde veya yurt dışında çeşit ile ilgili
faaliyette bulunanların çeşidin ismini kullanma hususlarını tespit etmiştir.
Madde 10. - Kanun
kapsamında korumadan yararlanan çeşitlerin, ağaç ve asmalar da dahil olmak
üzere koruma süreleri belirtilmiştir.
Madde 11. - Madde ile,
bir çeşide ait ıslahçı hakkının kime ait olduğu, bu hak üzerindeki payların ne
şekilde kullanılacağı, hakkın diğer kişi veya kişilere nasıl devredilebileceği
hususlarına açıklık getirilmiştir.
Madde 12. - Madde, kamu
sektöründe ve özel sektörde bitki ıslahı üzerinde çalışanların işlerini
görürken ıslah ettikleri veya buldukları ve geliştirdikleri çeşitler üzerinde
hak sahibi olanlar ile bu hakkın kullanımı ile ilgili konuları düzenlemiştir.
Madde 13. - Maddede,
hizmet sözleşmesi dışında kalan sözleşmelerde, ıslah edilen veya bulunan ve
geliştirilen çeşitlerin sahibinin işi veren olduğu vurgulanmıştır.
Madde 14. - Madde ile,
Kanun kapsamında korunan çeşidin sahibinin inhisari yetkileri sayılmış olup,
çeşitle ilgili hak sahibinin iznini gerektiren faaliyetler ile bu faaliyetlerin
kapsamı belirtilmiştir.
Madde, "esas
itibarıyla türetilmiş çeşit" kavramını açıklayarak bu çeşitler üzerindeki
hak sahibinin yetkilerini tespit etmiştir.
Madde 15. - Maddede,
ıslahçı hakkı için yapılan başvurunun tarihi ile hakkın tescil edildiği tarih
arasında kalan süre içerisinde hak sahibinin iznini gerektiren faaliyetlerde
bulunan kişi veya kişilerin hak sahibine karşı yükümlülükleri belirtilmiştir.
Madde 16. - Madde,
korumaya konu olan çeşitle ilgili, hak sahibinin yetkileri dışında kalan
faaliyetleri saymıştır.
Madde 17. - Maddede,
Kanun ile sağlanan korumadan yararlanan çeşitleri kullanan çiftçilerin kendi
arazilerinde yaptıkları üretimden yine kendi işledikleri arazilerinde
yapacakları üretimler için yetkileri bulunduğu ve bu üretimler için hak
sahibine herhangi bir bedel ödemesine gerek olmadığı vurgulanarak, çiftçi istisnası
kapsamına giren türler belirtilmiş ve istisnadan yararlanacak çiftçiler ile
yetkinin sınırları açıklanmıştır.
Madde 18. - Madde,
zorunlu lisans konusunu kamu yararı gerekçesine inhisar ettirmiş ve hangi
hallerde kamu yararının olduğunu vurgulamıştır.
Zorunlu lisansın
verilebilme şartları ile zorunlu lisansı alanın bu hakkı kullanabilme
sınırlarına açıklık getirilmiştir.
Madde, kamu yararı nedeni
ile zorunlu lisans işlemlerinin esas itibarıyla türetilmiş çeşit açısından da
yapılmasını öngörmekte olup, bu çeşit bakımından lisansa karar verilmesi
halinde başlangıç çeşidinin sahibinin sadece muhik bir bedel hakkı olduğunu
vurgulamaktadır. Bu nedenle zorunlu lisans sırasında bu husus dikkate
alınmalıdır.
Madde 19. - Bakanlığın
zorunlu lisans verilmesine karar verdiği çeşitlerin duyurulmasından sonra,
isteyen kişiler kendilerine zorunlu lisans verilmesini talep edebilir.
Madde, hak sahibi ile
lisans isteyenin önce "sözleşmeye dayalı lisans" haklarının olduğunu
vurgulayarak; bu konuda Bakanlığın arabuluculuk yetkisinin bulunduğunu
belirtmiş ve arabuluculuk talebinin taşıması gereken hususları saymıştır.
Madde 20. - Kanun,
Bakanlığın arabuluculuk ile ilgili talep konusunda kabul veya redde ilişkin
karar yetkisi olduğu esasına dayanmakta olup, bu madde, sözü edilen kararın
verilmesi sırasında dikkate alınması gereken hususlara değinmektedir.
Madde 21. - Arabuluculuk
talebini kabul eden Bakanlığın, tarafları bir araya getirerek görüşmeleri
başlatmasını düzenleyen madde; görüşmelerin süresine, ek süre hususuna,
Bakanlığın bu konulardaki kararına ve arabuluculuk belgeleri ile ilgili sır
tutma yükümlülüğüne ayrıca değinmiştir.
Madde 22. - Bakanlığın
arabulucu olduğu görüşmeler sonunda taraflar ya sözleşmeye dayalı bir lisans
konusunda anlaşırlar veya taraflar arasında bir anlaşma olmayabilir.
Bu madde; tarafların
anlaşması halinde lisans sözleşmesinin yapılma şartlarını, lisansın niteliğini,
arabuluculuk talebinde bulunan tarafın çeşidi kullanmaya hazırlık aşamasındaki
yükümlülüklerini, Bakanlığın bu aşamaya ilişkin yetkilerini vurgulamaktadır.
Madde 23. - Bakanlığın
arabuluculuk talebini reddetmesi veya 21 inci maddeye göre arabuluculuk ve
araştırma faaliyetini sona erdirme kararı vermesi ya da arabuluculuk faaliyeti
süresi içinde lisans sözleşmesi yapılması konusunda anlaşma olmaması
hallerinde, daha önce arabuluculuk yolunu deneyen kişi bu kez mahkemeden
kendisine zorunlu lisans verilmesini isteyebilir.
Madde, mahkemeye
yöneltilecek zorunlu lisans talebine eklenmesi gereken belgeleri ve sağlanması
gereken şartları düzenlemektedir.
Madde 24. - Madde;
zorunlu lisans talebini alan mahkemenin yapacağı işlemleri vurgulamaktadır. Hak
sahibine, talebe itiraz imkanı sağlanmış bulunmaktadır.
Madde 25. - Mahkeme, hak
sahibinin itirazlarının, zorunlu lisans talep edene tebliğinden itibaren bir ay
içinde zorunlu lisans talebi hakkında karar verir.
Madde, kararda bulunması
gereken hususları kapsam, süre, bedel, teminat, kullanıma başlama zamanı ve
kullanımı sağlayıcı tedbirler itibarı ile saymış ve temyiz halinde icranın
durdurulması konusunu açıklamıştır.
Madde 26. - Madde,
mahkemenin yürütmekte olduğu zorunlu lisansa ilişkin işlemlerin ancak her iki
tarafın müşterek ve gerekçeli talebi ile bir defaya mahsus olmak üzere
durdurulabileceğini belirterek; bu durdurmanın süresini ve daha sonra yapılacak
işlemleri tanımlamaktadır.
Madde 27. - Bu madde,
zorunlu lisansın kural olarak inhisari nitelikte olmadığını vurgulamıştır.
Veriliş amacı dikkate alınarak mahkemenin bunun aksine karar vermesi de mümkün
bulunmaktadır.
Zorunlu lisans ilişkisi
hak sahibine, çeşidin değerlendirilmesini olumsuz şekilde etkileyecek
davranışlardan kaçınması yükümlülüğünü getirmektedir. Bunun ihlali lisans
alanın bedelde indirim talebi hakkına yol açmaktadır.
Beşinci fıkra akdin yeni
şartlara uydurulması ilkesini düzenlemektedir.
Altıncı fıkra; lisans
süresinin dolması' halinde, lisans alanın talep etmesi ve mahkemenin de zorunlu
lisans verilmesine neden olan kamu yararı şartlarının halen devam etmekte
olduğunu tespiti halinde sürenin 25 inci maddenin ikinci fıkrasında sözü edilen
süreler çerçevesinde uzatılabileceğini öngörmektedir.
Lisans alanın sözleşmeden
doğan yükümlülüklerini ihlali halinde, hak sahibinin talebi ile sözleşmeyi
iptal yetkisi mahkemeye ait bulunmaktadır. Böyle bir durumda hak sahibinin
tazminat talepleri saklı tutulmuştur.
Madde 28. - Madde,
zorunlu lisansın işletmeden ayrı olarak devredilemeyeceği ilkesini getirmiştir.
Madde 29. - Esas
itibarıyla türetilmiş çeşidin tanımı Kanunun 14 üncü maddesinin altıncı ve
yedinci fıkralarında yapılmaktadır. Madde, kamu yararı nedeni ile zorunlu
lisans işlemlerinin esas itibarıyla türetilmiş çeşit açısından yapılmasını
öngörmekte olup, bu çeşit bakımından lisansa karar verilmesi halinde başlangıç
çeşidinin sahibinin muhik bir bedel hakkı olduğunu vurgulamaktadır. Bu nedenle
maddenin atıfta bulunduğu gerek arabuluculuk gerek zorunlu lisans sırasında bu
hususun dikkate alınması gerekmektedir.
Madde 30. - Madde,
mahiyetine aykırı olmamak kaydıyla Kanunun sözleşmeye dayalı lisans
hükümlerinin zorunlu lisansa da uygulanacağını vurgulamıştır.
Madde 31. - Madde, hakkın
tüketilmesi ilkesini yurt içinde tüketim şeklinde düzenlemektedir.
Hakkın tüketilmesi, hak
sahibinin rızası ile piyasaya sürülen çeşit veya 14 üncü maddenin beşinci
fıkrasında belirtilen çeşitlere ait materyal veya bu materyalden elde edilen
materyal ile ilgili olup, daha sonra üçüncü kişilerin yapacağı satış veya diğer
şekillerde ticari işlemlere konu olmak, ithalat, ihracat, bu amaçlar için
depolamak gibi fiiller, hak sahibinin 14 üncü maddede belirtilen inhisari
yetkilerinin kapsamı dışındadır. Bir başka deyimle hak sahibi, rızası ile ilk
kez piyasaya sürme sırasında, piyasaya sürdüğü bu çeşit ve materyal üzerinde
hakkını tüketmiş sayılır.
Bu madde, çeşit veya
materyal rıza ile piyasaya sürülse dahi, iki tür fiil için hakkın
tükenmediğini, bir başka deyimle hak sahibinin bu iki tür fiili yapan kişilere
karşı inhisari yetkilerini kullanabileceğini öngörmektedir.
Madde ayrıca "çeşide
ait materyal" tabirinin kapsamını da tanımlamıştır.
Madde 32. - Madde, Kanun
ile sağlanan korumadan yararlanmak için çeşit sahibinin yazılı olarak Bakanlığa
başvurması gerektiğini belirtmiştir.
Madde 33. - Madde,
korumadan yararlanmak için başvuruda bulunan çeşit sahibinin başvuru
dilekçesinde bulunması gereken bilgi ve belgeleri saymıştır.
Madde 34. - Başvuru
sahibi ve selefinin UPOV Sözleşmesine taraf herhangi bir ülkede ıslahçı hakkına
konu olan çeşitle ilgili bir başvuruda bulunmuş ise aynı çeşitle ilgili
Türkiye'de ıslahçı hakkı almak için yaptığı başvuru tarihinin önceki başvurunun
tarihi olarak kabul edilmesini isteme hakkı vardır. Maddede ayrıca, rüçhan
hakkından yararlanmak için yapılacak başvurunun şartları ile inceleme konusuna
açıklık getirilmiştir.
Madde 35. - Kanun ile
sağlanan korumadan yararlanmak için yapılan başvurunun Bakanlık tarafından
şeklen ve esastan incelenmesine dair hükümler ile başvurunun kabulü veya reddi
ile ilgili hususlar bu maddede belirlenmiştir.
Madde 36. - Madde,
korumaya konu olan ıslahçı hakkıyla ilgili başvurunun Bakanlık tarafından
nerede ilan edileceğini belirtmiş olup, bu ilanda hangi bilgilerin yer alması
gerektiği vurgulanmıştır.
Madde 37. - Madde,
başvuruya karşı yapılacak herhangi bir itirazın hangi konulara dayanılarak
yapılabileceği ve itiraz başvurusunda bulunması gerekli bilgi ve belgelerin
neler olacağı konusuna açıklık getirmiştir.
Madde 38. - Madde,
ıslahçı hakkı ile ilgili yapılan başvurulara yapılan itirazların incelenmesi
esaslarını belirlemiştir.
Madde 39. - Madde,
korumaya konu olan çeşit ile ilgili teknik incelemede hangi konuların
değerlendirileceğini saymış olup, teknik incelemenin şartları ile incelemenin
hangi mercilerce yapılacağı konularını da belirlemiştir.
Madde 40. - Madde,
yapılan teknik inceleme neticesinde belirli bir kanaat oluşması ile 6, 7 ve 8
inci maddelerindeki hususların tespitini içeren bir raporun hazırlanması ve bu
raporun belirli bir karar için yeterli veya yetersiz olması durumuna göre
Bakanlık tarafından yapılacak işleri düzenlemektedir.
Madde 41. - Korumaya konu
olan çeşit için başvuruda geçici bir ismin bildirilmesi halinde, çeşidin
tescilinden önce geçici ismin kesinleştirilmesi gerekir. Madde, geçici ismin
kesinleşmesi şartlarını düzenlemektedir.
Madde 42. - Madde,
korumaya konu olan çeşit ile ilgili yapılan başvurunun hangi hallerde Bakanlık
tarafından re'sen reddedileceği hususlarını açıklamış olup, maddenin (a)
bendinde ret nedenlerinden isimlendirme ile ilgili hususlar sayılmış, diğer
bentlerde ise ret nedeni olabilecek haller sıralanmıştır.
Madde 43. - Madde,
incelemeler sonucunda korumaya konu olan çeşidin koruma şartlarını taşıması
durumunda ve çeşit sahibinin gerekli işlemleri yerine getirmesi halinde ıslahçı
hakkının tescil edilerek hak sahibine belge verilmesini öngörmüştür.
Madde 44. - Madde, tescil
edilen ıslahçı hakkının otuz gün içinde Bültende ilan edileceğini
belirlemiştir.
Madde 45. - Madde,
yapılan ıslahçı hakkı tescili ile ilgili bir itirazın hangi gerekçelerle,
nereye ve kimler tarafından yapılabileceğini tespit etmiş olup, itirazın
incelenmesi sonucunda işlemlerde bir eksikliğin belirlenmesi halinde tescille
ilgili nasıl bir işlem yapılacağını belirlemiştir.
Madde 46. - Bu Kanunla
verilen ıslahçı hakkı ile ilgili olarak, Bakanlığın, işlem ücreti ve yıllık
ücret olmak üzere iki tür ücret tahakkuk ettireceği vurgulanmış olup, maddenin
(a) bendinde işlem ücretlerinin neler olduğu sayılmış, (b) bendinde ise yıllık
ücretin ne şekilde ve ne zaman ödeneceği belirtilmiş, ücretlerle ilgili
uygulamaların usul ve esaslarının yönetmelikle belirleneceği hükme
bağlanmıştır.
Madde 47. - Kanunla
sağlanan korumadan yararlanan bir çeşidin sahibinin, hakkın yürürlükte olduğu
sürece çeşidin genetik yapılarının idame ettirilmesinden sorumlu olduğu
belirtilmiş, hak sahibinin bu yükümlülüğünü yerine getirme şekli tespit edilmiş
ve yükümlülüklerin yerine getirilmediği durumlarda yapılacak işlemler
açıklanmıştır.
Madde 48. - Madde, hak
sahibinin yerine getirmek zorunda olduğu yükümlülükleri yerine getirmediğinin
veya çeşidin koruma şartlarından olan yeknesaklık ve durulmuşluk özelliklerini
kaybettiğinin tespit edilmesi halinde ıslahçı hakkının Bakanlık tarafından
re'sen iptal edileceğini vurgulamıştır.
Maddenin ikinci
fıkrasında ise diğer iptal edilme nedenleri sayılmıştır.
Madde 49. - Madde, hem
başvurunun hem de tescilden doğan hakkın sağlararası işlemlere, mirasa ve ölüme
bağlı tasarruflara konu olabileceğini vurgularken rehin ve haciz hakkı
bakımından Medenî Kanun ile İcra ve iflas Kanununa atıfta bulunmuştur.
Sağlararası işlemlerde
yazılı şekli öngören madde, devir ve intikal işlemlerinin üçüncü kişilere karşı
hüküm ifade etmesi açısından sicile kayıt şartı koymuştur.
Madde 50. - Madde, iradi
lisans sözleşmesinin şeklini, çeşitlerini her bir çeşidin lisans alan ve lisans
verene getirdiği hak ve yükümlülükleri, lisans verilmesinden sonra üçüncü
kişilerin tecavüzlerine karşı tarafların dava açma yetkilerini düzenlemektedir.
Madde 51. - Madde, devir
ve lisanstan sonra yetkisizlik, ret, iptal ve hükümsüzlük kararları üzerine,
devreden ve lisans verenin tazminat sorumluluğunun şekil ve şartlarını
düzenlemektedir.
Madde 52. - Madde, koruma
şartlarından yenilik, farklılık, yeknesaklık ve durulmuşluğun bulunmaması
durumunda veya yetkisiz bir kişi adına yapılan tescilden doğan hakkın
hükümsüzlüğüne mahkeme tarafından karar verileceğini belirtmektedir.
Madde 53. - Madde,
hükümsüzlük talebinde bulunma şartlarını düzenlemektedir.
Madde 54. - Madde,
hükümsüzlük kararının herkesi etkileyen ve geçmişe etkili sonuçlar doğuracağını
belirterek istisnaları ayrıca saymıştır.
Madde 55. - Hükümsüzlük
halinde hak, baştan itibaren yok sayılırken; kendiliğinden sona erme halinde,
maddede sayılan sona erme nedenlerinin gerçekleşmesinden itibaren hak konusu
çeşit topluma mal olmaktadır.
Madde ayrıca sona erme
nedenlerinden biri olan vazgeçmeyi daha ayrıntılı biçimde düzenlemiş ve
üzerinde hukuki tasarruflarda bulunulmuş ıslahçı hakkından, lehine tasarrufta
bulunulanların izni olmadıkça vazgeçilemeyeceğini vurgulamıştır. Aynı kural
üçüncü bir kişinin hak sahipliği iddiası halinde de geçerlidir. Madde,
vazgeçmenin yazılı olarak Bakanlığa bildirilmesini, Kütüğe kaydını ve Bültende
ilanını Öngörmüştür.
Madde 56. - Madde,
ıslahçı hakkına tecavüz sayılan fiilleri belirtmiştir.
Madde 57. - Madde,
ıslahçı hakkına tecavüz durumlarında hak sahibinin mahkemeden yapacağı
talepleri saymıştır.
Madde, Kanun kapsamında
açılacak davalarda yetkili olan mahkemeleri de belirtmiştir.
Madde 58. - Madde, hak
sahibinin izni olmadan korunan çeşidi kullanan kişilerin sebep oldukları zararı
tazmin etmek zorunda olduklarını belirtmiştir.
Madde 59. - Madde, fiili
zararın yanı sıra, yoksun kalınan kazancın da tazminat kapsamında olduğunu
belirtmiş ve alternatif değerlendirme kriterleri sunmuştur.
Madde 60. - Madde, 15
inci maddede sözü edilen ıslahçı hakkı başvurusu ile tescil tarihi arasında
kalan süre içinde hak sahibinin iznini gerektiren faaliyette bulunan kişilerin
hak sahibine ödemesi gereken bedel ile ilgili ilkeyi belirlemiştir. Madde,
ayrıca ilgili kural açısından söz konusu bedelin diğer muhik bedel hallerine de
uygulanabilir olduğunu belirtmiştir.
Madde 61. - Madde, hak
sahibine karşı açılacak olan menfi tespit davasının açılma usulü ve şartlarını
düzenlemektedir.
Madde 62. - Madde, hak
sahibinin dava yolu ile tecavüz sayılan fiillerin tespiti hususunu düzenlemekte
olup, esas itibarıyla Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda düzenlenmiş olan
konunun vurgulanması niteliğindedir.
Madde 63. - Madde, bu
Kanunun öngördüğü davaları açan veya açacak olan kişilerin, o davada alınacak
olan kararın etkinliği açısından tedbir talebi hakları olduğunu vurgulamıştır.
Madde, alınacak tedbirin,
verilecek hükmün etkinliğini sağlayacak nitelikte olmasını özellikle vurgulamış
ve taşıması gereken diğer hususları da saymıştır.
Madde 64. - Madde, tespit
davası ve tedbir talebi açısından bu konuların düzenlendiği Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanununa atıfta bulunmuştur.
Madde 65. - Madde, özel
hukuka ilişkin taleplerin zamanaşımı açısından Borçlar Kanununa atıfta
bulunmuştur.
Madde 66. - Madde, kastın
varlığı halinde ceza davası açılacak halleri düzenlemektedir.
Bu düzenlemede esas
itibarıyla 56 ncı maddede sayılan tecavüz niteliğindeki fiiller esas
alınmıştır.
Yaptırımların miktar ve
süreleri açısından, Türkiye'nin taraf olduğu Dünya Ticaret Örgütü (WTO) TRIPs
Anlaşmasının 61 inci maddesi gereğince, sınai hak mevzuatı ile paralellik
kurulmaya çalışılmış; ayrıca yargıcın cezaların şahsileştirilmesi ilkesini
uygulayabilmesi açısından terditli cezalar öngörülmüştür.
Madde 67. - Madde, ceza
takibatı ile ilgili usul ve zamanaşımını düzenlemekte olup, şikayete tâbi olan
bu suçu, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 344 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (8) numaralı bendinin uygulanmayacağını belirtmekle şahsi dava
konusu olmaktan çıkarmıştır.
Madde 68. - Madde, bir
sınaî hak türü olan yeni bitki çeşitleri üzerindeki ıslahçı hakkı konusundaki
ihtilafların, diğer fikrî ve sınaî hak uyuşmazlıklarında olduğu gibi ihtisas
mahkemeleri tarafından çözülmesini öngörmektedir.
Asliye hukuk ve asliye
ceza mahkemelerinden hangilerinin ihtisas mahkemesi olarak görevlendirileceğini
ve bu mahkemelerin yargı çevresini, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu belirleyecektir.
Madde 69. - Madde, davada
haklı çıkan tarafın, kesinleşmiş kararın medya aracılığı ile ilanını isteme
hakkının talep ve uygulama şartlarını düzenlemektedir.
Madde 70. - Madde,
Bakanlık tarafından başvuru sicili ve ıslahçı hakkı sicilini içeren bir kütük
oluşturulacağını öngörmüştür.
Madde 71. - Madde,
Bakanlık tarafından yayımlanacak Bültende yer alması gereken hususları
saymıştır.
Madde 72. - Madde, bu
Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmeliklerin Bakanlık tarafından altı ay
içinde çıkarılması gerektiğini belirtmiştir.
Madde 73. - Maddede,
çeşitlerin tescili ile ıslahçı hakkının tescili konularının birbirine
karışmasını önlemek amacıyla, 308 sayılı Kanunda yer alan çeşit tescili kavramı
değiştirilerek yeniden tanımlanmıştır.
Madde 74. - Madde, konu
ile ilgili bazı mevzuatı yürürlükten kaldırmıştır.
Geçici Madde l. - Madde
ile, 26/2/1994 tarihli ve 21861 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 3976 sayılı
Kanunla değişik 308 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında
çeşitlerini koruma altına aldırarak ıslahçı haklarından yararlanan kişi veya
kişilerin, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde
Bakanlığa başvurarak korunan çeşidinin bu Kanun kapsamında korumaya alınmasını
talep edebilmesine imkân tanınmıştır. Bu uygulamayla, daha önce yürürlükte olan
mevzuat kapsamında çeşitlerini koruma altına aldıran ıslahçıların haklarının,
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra da korunması sağlanacak ve böylece,
çeşitlerini daha önce korumaya aldıran ıslahçıların bir hak kaybına uğraması
önlenecektir.
Geçici Madde 2. - Bu
Kanunun 5 inci maddesine göre bir çeşidin çoğaltım veya hasat edilmiş
materyali, ıslahçı hakkı başvurusunun yapıldığı tarihten geriye doğru yurt
içinde bir yıl, yurt dışında dört yıl öncesine kadar kullanım amacıyla hak
sahibi tarafından veya onun rızasıyla satılmamış veya umuma sunulmamış ise
çeşit, yeni kabul edilmektedir.
Yurt içinde Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten geriye doğru bir yıldan daha önce, çeşitlerini
ilgili mevzuat çerçevesinde kayıt altına aldırarak satan veya umuma arz eden
ıslahçılar, çeşitleri yeni kabul edilemeyeceğinden bu Kanun kapsamında sağlanan
korumadan yararlanamayacaklardır.
Madde, Kanunun yürürlüğe
girmesinden itibaren bir yıl içinde başvurmak kaydıyla, yenilik incelemesi
amacıyla yurt içi için öngörülen bir yıllık sürenin beş yıl olarak
uygulanmasını öngörmüştür. Madde ile, bir defaya mahsus olmak üzere,
ıslahçılara beş yıllık süre tanınarak, çeşitlerini bu süre içinde kayıt altına
aldırarak satan veya umuma arz eden ıslahçıların da bu Kanundaki korumadan
yararlanmasına imkân tanınmıştır.
Madde 75. - Yürürlük
maddesidir.
Madde 76. - Yürütme
maddesidir.
Tarım,
Orman ve Köyişleri Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet
Meclisi
Tarım, Orman ve 25.12.2003
Köyişleri
Komisyonu
Esas No. : 1/669
Karar No. : 17
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca hazırlanan
ve Başbakanlık tarafından 13.8.2003 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına sunulan ve Başkanlıkça 1.10.2003 tarihinde tali komisyon olarak
Adalet Komisyonuna, esas komisyon olarak da Komisyonumuza havale edilen
"Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun
Tasarısı", Komisyonumuzun 19.11.2003 ve 17.12.2003 tarihli
toplantılarında, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı,
Avrupa Birliği Genel Sekreterliği ile çeşitli birlik ve dernek temsilcilerinin
de katılımlarıyla incelenip görüşülmüştür.
Tasarı ve gerekçesi incelendiğinde;
- Ülkemiz tarımının, dünyadaki gelişmeler
karşısında hak ettiği yeri alabilmesi için gerekli çağdaş teknolojileri
kullanması, yeni teknolojileri üretecek bilgilere kolayca ulaşması ve
uluslararası alanda rekabet gücünü kazanması gerektiği,
- Ülke tarımının bu imkânları elde
edebilmesinin, ise uluslararası uygulamalarla uyumlu bir fikri ve sınai
mülkiyet hakları sisteminin kurulması ile mümkün olduğu,
- Kanun tasarısının amacının; yurt içinde
bitki ıslahçılarının çeşit geliştirmesini özendirmek, yeni çeşitlere ait
ıslahçı haklarının korunmasını sağlamak ve karşılıklılık ilkesi gereği, ülkemiz
ıslahçılarına koruma sağlayan diğer ülke ıslahçılarının haklarını da koruma
altına almak olduğu,
- Böyle bir düzenlemenin sonucunda, yeni
bir çeşit geliştiren kişi veya kuruluşların çeşit geliştirme işleminde
harcadığı emek, zaman, işgücü, para ve materyal vb. harcamalarının karşılanması
ve yeni bitki çeşidinin getireceği ayrıcalıklı haklar sayesinde daha sonraki
çalışmalar için gerekli desteğin sağlanmış olacağı,
- Buna bağlı olarak, yeni çeşitlerin
çoğaltım materyallerinin ticareti konusunda, çeşit ıslahçılarına ait haklar
korunarak rekabet ortamı tesis edileceği, daha yeni ve üstün nitelikli bitki
çeşitlerinin ıslah edilmesi için bitki ıslahçılarına yeni kaynak ve imkân
sağlamak suretiyle yeni bitki çeşitlerinin ıslah edilmesinde önemli gelişme
kaydedilmiş olacağı,
- Ayrıca, ıslahçıların haklarını koruma
altına alan bu tasarının kanunlaşıp yürürlüğe girmesiyle, özel sektörün de
bitki ıslah faaliyetlerine yönelmesinin sağlanacağı,
- Zira, ıslahçı haklarının koruma altına
alındığı ülkelerde, kamu sektörü yetiştiriciliğinden özel sektör
yetiştiriciliğine doğru kayma olduğu,
- Ayrıca, Türkiye ile Avrupa Birliği
arasında Gümrük Birliğinin oluşturulmasına ilişkin 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi
Kararının (8) sayılı Ekinin 6 ncı maddesi uyarınca, Kararın yürürlüğe
girişinden itibaren üç yıl içinde ülkemizin yeni bitki türlerinin korunması
hakkında kanunî düzenlemeyi yaparak yürürlüğe koymasının gerektiği,
- Yine, "Dışa Açılma ve Dünyaya
Entegrasyon ile Avrupa Birliğine Uyum Projesi" kapsamında yer alan yeni
bitki türlerinin korunması konusunda hukuki düzenleme yapılması ve Yeni Bitki
Çeşitlerinin Korunması Uluslararası Birliği (UPOV) Sözleşmesine katılımın
sağlanması konularında da ülkemizin taahhütleri ve yükümlülüklerinin bulunduğu,
- Bu tasarı ile UPOV'a üyelik için önemli
bir adım atılmış olacağı,
İfade edilmekte ve tasarının tümü üzerinde
hükümet temsilcisinin yaptığı tamamlayıcı açıklamalarda da;
- 1930'lu yıllardan bu yana Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı bünyesinde ıslahçı olarak çalışan araştırıcıların,
geliştirdikleri yeni çeşitler ve üstün teknolojiler ile ülke tarımına çok büyük
ölçüde katkıda bulundukları,
- Ülkemizde kışlık olarak ekilen
makarnalık ve ekmeklik buğday tohumluklarının tamamına yakın bir oranının,
Bakanlık ıslahçılarının geliştirdiği çeşitler ile sağlandığı,
- Yine, arpa ve yem bitkileri ile yemeklik
tane baklagiller ile ilgili de aynı durumun söz konusu olduğu,
- Tasarının kanunlaşması ile ülke tarımına
ve ekonomiye bu kadar katkısı olan ve özveriyle çalışan bitki ıslahçılarının
hak ettikleri maddî ve manevî karşılığın verilmesi, araştırmaların
sürekliliğinin sağlanması ve özel sektörün bitki ıslah ve araştırma
faaliyetlerine girmesinin özendirileceği,
Belirtilmiştir.
Komisyon üyelerimiz de;
- Avrupa Birliği 2003 ilerleme raporunun
yaklaşık üçte ikilik bölümünün müktesebat uyumu olduğunu, bunun da yüzde
kırkını tarımla ilgili mevzuatın oluşturduğunu,
- Özellikle fikri ve sınai mülkiyet
hakları bağlamında, bu tasarının kanunlaşmasının Avrupa Birliği 2004 ilerleme
raporu açısından önem arz ettiğini,
- Aslında geç kalınmış bir düzenleme
olduğu ve Tasarının çok büyük bir boşluğu dolduracağını,
Vurgulamışlardır.
Kanun tasarısının tümü üzerindeki
görüşmelerin tamamlanmasını müteakip maddelerine geçilmesi oybirliği ile kabul
edilmiştir.
Tasarının maddeleri üzerindeki
görüşmelerin sonucunda;
- 2, 10, 13, 49, 64, 65 ve 67 nci
maddeleri, Komisyonumuza verilen redaksiyon yetkisi çerçevesinde yapılan
düzenlemeler ile,
- 11 inci maddesi, verilen bir önergenin
kabulü ile maddenin son fıkrasının değiştirilmesi suretiyle,
- Diğer maddeleri ise aynen,
Kabul edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak
üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
|
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
İlyas Arslan |
Vahit Kirişci |
Erdoğan Özegen |
|
|
Yozgat |
Adana |
Niğde |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Fikret Badazlı |
Nail Kamacı |
Osman Özcan |
|
|
Antalya |
Antalya |
Antalya |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ahmet Ertürk |
Mehmet Ali Suçin |
Ramazan Kerim Özkan |
|
|
Aydın |
Batman |
Burdur |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ali Ayağ |
Selami Yiğit |
Yavuz Altınorak |
|
|
Edirne |
Kars |
Kırklareli |
|
|
|
(İmzada bulanamadı) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Özkan Öksüz |
Mehmet Çerçi |
Ömer İnan |
|
|
Konya |
Manisa |
Mersin |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Şefik Zengin |
Fahrettin Üstün |
Cemal Uysal |
|
|
Mersin |
Muğla |
Ordu |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Necati Uzdil |
Zülfikar İzol |
Ahmet Kambur |
|
|
Osmaniye |
Şanlıurfa |
Tekirdağ |
|
|
|
Üye |
|
|
|
|
Maliki Ejder Arvas |
|
|
|
|
Van |
|
HÜKÜMETİN
TEKLİF ETTİĞİ METİN
YENİ BİTKİ
ÇEŞİTLERİNE AİT ISLAHÇI HAKLARININ KORUNMASINA İLİŞKİN
KANUN TASARISI
BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler
BİRİNCİ
BÖLÜM
Amaç,
Kapsam ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1. - Bu Kanunun amacı, bitki çeşitlerinin
geliştirilmesini özendirmek, yeni çeşitlerin ve ıslahçı haklarının korunmasını
sağlamaktır.
Bu Kanun tüm bitki türlerini kapsar.
Tanımlar
MADDE 2. - Bu Kanunda geçen :
a) Bakanlık : Tarım ve Köyişleri Bakanlığını,
b) Mahkeme : Fikrî ve sınaî haklar konusundaki ihtisas
mahkemelerini,
c) Islahçı : Yeni bir bitki çeşidini ıslah eden veya bulan
ve geliştiren kişiyi,
d) Hak sahibi : Islahçı veya onun hukukî haleflerini,
e) Çeşit : Islahçı hakkının verilmesi için gerekli şartların karşılanıp karşılanmadığına
bakılmaksızın, bir veya birden fazla genotipin ortaya çıkardığı bazı
özelliklerin kendisini göstermesiyle tanımlanan ve aynı tür içindeki diğer
genotiplerden en az bir tipik özelliği ile
ayrılan ve değişmeksizin çoğaltmaya uygunluğu bakımından bir birim
olarak kabul edilen en küçük taksonomik
kısım içerisinde yer alan bitki grubunu,
f) Tohumluk : Bitkilerin çoğaltımı için kullanılan vegetatif
ve generatif bitki kısımlarını,
g) Çoğaltım veya çoğaltma : Asıl veya ebeveyn bitkilerle
aynı özellikleri taşıyan bir sonraki nesil bitkilerin elde edilmesini,
h) Üretim veya üretme : Ürün veya çoğaltım materyali elde
etmek amacıyla bitki yetiştirilmesini,
i) Çoğaltım materyali : Bitkilerin çoğaltımı için kullanılan
bütün bir bitki veya kısımlarını,
j) Tescil : Bu Kanun kapsamındaki çeşitlerin ıslahçı hakları
kütüğüne yazılmasını,
k) Bülten : Bitki Çeşitleri Bültenini,
l) Kütük : Islahçı hakkı başvurusu ve hakkın tescili ile
ilgili hususların kayıtlı olduğu sicilleri,
m) Katalog: İlgili
mevzuat çerçevesinde ticareti yapılan çeşitlerin yayımlandığı
listeyi,
n) UPOV Sözleşmesi : Uluslararası Yeni Bitki Çeşitlerini
Koruma Birliği Sözleşmesini,
İfade eder.
İKİNCİ
BÖLÜM
Koruma
Şartları ve Korumadan
Yararlanacak
Kişiler
Genel şartlar
MADDE 3. - Yeni, farklı, yeknesak ve durulmuş olduğu tespit
edilen bitki çeşitleri, bu Kanunda belirtilen diğer şartların yerine
getirilmesi kaydıyla, ıslahçı hakkı verilerek korunur.
Korumadan yararlanacak
kişiler
MADDE 4. - Bu Kanun ile sağlanan korumadan, Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşları veya Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde ikametgahı
olan veya iş merkezi bulunan gerçek veya tüzel kişiler veya UPOV Sözleşmesi
hükümleri dahilinde başvuru hakkına sahip kişiler yararlanır.
Birinci fıkra şartlarını taşımamasına rağmen, Türkiye
Cumhuriyeti uyruğundaki kişilere kanunen veya fiilen koruma tanıyan devletlerin
uyruğundaki gerçek veya tüzel kişiler de, karşılıklılık ilkesi uyarınca bu
Kanunun sağladığı korumadan yararlanır.
Yenilik ve yeniliği
etkilemeyen durumlar
MADDE 5. - Bir çeşidin çoğaltım veya hasat edilmiş
materyali; ıslahçı hakkı için başvurunun yapıldığı tarihten geriye doğru yurt
içinde bir yıl, yurt dışında dört yıl, ağaç ve asmalarda altı yıl öncesine
kadar kullanım amacıyla hak sahibi tarafından veya onun rızasıyla satılmamış
veya umuma sunulmamış ise çeşit yeni kabul edilir.
Aşağıda belirtilen haller çeşidin yeni sayılmasını
etkilemez:
a) Hak sahibi aleyhine, hakkın kötüye kullanımı sayılacak
satış veya açıklamalar.
b) Islahçı hakkının devrine ilişkin sözleşme kapsamında olan
satış veya açıklamalar.
c) Çoğaltım materyalinin mülkiyet hakkının hak sahibinde
olması ve bu materyalin bir başka çeşit üretiminde kullanılmaması kaydıyla hak
sahibi adına bu materyalin çoğaltım sözleşmesi kapsamında kalan faaliyetler.
d) Çeşidin niteliklerini belirlemek amacıyla bir sözleşme
çerçevesinde yapılan tarla veya laboratuvar denemeleri ya da küçük çaplı ürün işleme denemeleriyle ilgili
faaliyetler.
e) Biyolojik güvenlik amacıyla yapılacak yasal işlemler veya ticareti yapılacak çeşitlerin resmi
kataloğa kaydedilmesi gibi yükümlülüklerden doğan faaliyetler.
f) Çeşidin elde edilişi sırasında ortaya çıkan artık ürünün
veya yan ürün niteliğindeki hasat edilmiş materyalin ya da (c), (d) ve (e)
bentleri çerçevesindeki faaliyetleri sonucu ortaya çıkan materyalin tüketim
amacıyla ve çeşit tanımlanmaksızın satışı veya kamuya sunulması ile ilgili
faaliyetler.
Farklılık
MADDE 6. - Başvuru veya rüçhan hakkı tarihinde, herkesçe
bilinen çeşitlerden açıkça ayırt edilebilen çeşit, farklı sayılır.
Bir çeşide herhangi bir ülkede başvuru sonucunda ıslahçı
hakkı verilmesi veya çeşidin katalogda yer alması halinde, çeşidin başvuru
tarihinden itibaren herkesçe bilindiği kabul edilir.
Herkesçe bilinme, çeşidin kullanılmaya başlaması veya
meslekî bir kuruluşun çeşitler kataloğunda yer alması veya bir referans
koleksiyonuna dahil edilmesi gibi durumlara bakılarak da tespit edilebilir.
Yeknesaklık
MADDE 7. - Kullanılan çoğaltım metoduna bağlı olan muhtemel
değişiklikler dışında, ilgili özellikler bakımından bir örneklik gösteren
çeşit, yeknesak kabul edilir.
Durulmuşluk
MADDE 8. - Birbirini izleyen çoğaltımlar sırasında veya
belirli çoğaltım dönemleri sonunda ilgili özellikleri değişmeksizin aynı kalan
çeşit, durulmuş kabul edilir.
İsimlendirme ve ismin
kullanılması
MADDE 9. - Korunan bir çeşidin ismi onun umumî ismi haline
gelir.
İsim, çeşidin tanınmasını sağlamak kaydıyla anlamlı veya
anlamsız bir kelime veya kelime grubundan, kelime ve rakamlardan veya harf ve
rakamlardan oluşabilir. Çeşit için önerilen ismin içinde, çeşit ile ilgili
ürünler bakımından marka alınmasını markalar mevzuatı açısından engelleyecek
unsurlar bulunamaz.
Çeşit için, Türkiye’de veya UPOV Sözleşmesine taraf bir
ülkede bir isim tescil edilmiş ve kullanılmakta ise ıslahçı hakkı başvuruları
bu isimle yapılır. 42 nci madde hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla, çeşidin
diğer ülkelerde kullanılan isimleri de Başvuru Siciline ve Islahçı Hakları
Siciline kaydedilir.
Bir çeşidin Türkiye’de veya UPOV Sözleşmesine taraf bir
ülkede kullanılmakta olan isminin aynısı veya karışıklığa yol açacak kadar
benzeri, aynı veya yakın türdeki bir diğer çeşit için kullanılamaz. Bu hüküm
UPOV Sözleşmesine taraf ülkede tescil edilmiş isimler için de uygulanır.
Korunan bir çeşidin çoğaltım materyalini satan veya başka
şekilde pazarlayan herkes çeşidin bu ismini kullanmak zorundadır. Bu hüküm 14 üncü maddenin beşinci fıkrasının (b)
bendindeki çeşitlere de uygulanır.
İsmi kullanım zorunluluğu, ıslahçı hakkı sona erse bile
devam eder.
Çeşidin kullanımıyla ilgili olarak üçüncü kişilerin önceki
hakları saklıdır. Üçüncü kişilerin önceki hakları nedeniyle, bir çeşide ait
ismin kullanılması bu ismi kullanmak zorunda olan kişiye yasaklanmışsa Bakanlık
ıslahçıdan çeşit için yeni bir isim ister.
Satışa sunulan veya diğer şekillerde piyasaya sürülen bir
çeşidin isminin marka, ticaret unvanı veya benzer diğer işaretler ile birlikte
kullanımı ancak çeşit isminin kolayca tanınabilir şekilde yazılması halinde
mümkündür.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Koruma
Süresi
Koruma süresi
MADDE 10. - Koruma
süresi ıslahçı hakkının tescilinden itibaren 25 yıldır. Bu süre ağaçlar,
asmalar ve patates için 30 yıldır.
Koruma süresinin sona ermesi takvim yılı sonu itibarıyla
hesaplanır.
İKİNCİ KISIM
Hak Sahipliği, Hakkın
Kapsamı ve
Sınırlandırma
BİRİNCİ
BÖLÜM
Hak
Sahipliği ve Hak Sahibinin Yetkileri
Hak sahipliği
MADDE 11. - Bir çeşidin ıslahçı hakkı, ıslahçıya ve onun
hukuki haleflerine aittir.
Islahçının birden çok olması halinde taraflar arasında
aksine bir anlaşma yoksa, ıslahçılar müşterek mülkiyet hükümleri çerçevesinde
hak sahibidir.
Her hak sahibi diğerlerinden bağımsız olarak aşağıdaki
işlemleri kendi adına yapabilir;
a) Kendine düşen pay üzerinde serbestçe tasarrufta
bulunabilir,
b) Diğer hak sahiplerine yazılı bildirimde bulunduktan sonra
hak konusu çeşidi kullanabilir,
c) Hak konusu çeşidin korunması için gerekli önlemleri
alabilir,
d) Diğer pay sahipleriyle birlikte Bakanlığa yapılan başvuru
veya tescilden doğan hakların herhangi bir şekilde tecavüze uğraması halinde
üçüncü kişilere karşı hukuk ve ceza davası açabilir.
Üçüncü kişilere karşı hukuk veya ceza davası açılması
halinde diğer hak sahiplerinin davaya katılabilmeleri için durum davayı açan
tarafından, davanın açıldığı tarihten itibaren bir ay içinde kendilerine
bildirilir.
Payın üçüncü kişilere devredilmesi halinde diğer pay
sahiplerinin önalım hakkı vardır. Payın devri yazılı olarak yapılır ve sicile
kaydedilir. Bakanlık önalım hakkının kullanılabilmesi için durumu iki ay içinde
diğer paydaşlara bildirir. Önalım hakkı bildirimin tebellüğünden itibaren bir
ay içinde kullanılır.
Çeşidin kullanılması amacıyla üçüncü kişilere lisans
verilmesi, hak sahiplerinin tamamının rızasıyla mümkündür. Ancak bunun mümkün
olmaması veya sağlanamaması ve hak sahiplerinden birinin mahkemeye başvurması
halinde, mahkeme mevcut şartları göz önünde bulundurarak üçüncü kişilere lisans verme yetkisini hak
sahiplerinden sadece birine de verebilir.
Hizmet ilişkisinde hak
sahipliği
MADDE 12. - Aralarındaki özel sözleşmeden veya işin
mahiyetinden aksi anlaşılmadıkça, çalışanların işlerini görürken ıslah
ettikleri veya buldukları ve geliştirdikleri çeşitlerin sahibi, bunların
işverenidir.
Sözleşmesi gerektirmediği halde, işyerindeki bilgi ve
araçlardan faydalanmak suretiyle çeşit geliştiren çalışanların ıslah ettikleri
veya buldukları ve geliştirdikleri çeşidin sahibi işverendir.
Çalışanların, ıslah ettikleri veya buldukları ve
geliştirdikleri çeşitleri için çeşidin ekonomik değeri de göz önüne alınarak
işverenin ve çalışanın birlikte tespit edeceği bir bedele hakları vardır.
Taraflar bedel konusunda anlaşamadıkları takdirde söz konusu bedel mahkemece
tespit edilir. Taraflar bedeli, hizmet sözleşmesine önceden belirleyip
koyabilirler.
Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan görevlilerden
hangilerinin ıslahçı hakkından ne ölçüde ve nasıl yararlanacağı, ilgili
bakanlıkların görüşleri alınarak Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikte
belirlenir.
Hizmet sözleşmesi dışında
kalan sözleşmelerde hak sahipliği
MADDE 13. - Sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, hizmet
sözleşmesi dışında kalan iş sözleşmeleri çerçevesinde ıslah edilen veya bulunan
ve geliştirilen çeşidin sahibi işi verendir.
Hak sahibinin yetkileri
MADDE 14. - Islahçı hakkı, korunan çeşit ile ilgili olarak,
hak sahibine aşağıdaki inhisari yetkileri verir:
a) Üretmek veya çoğaltmak.
b) Çoğaltım amacıyla hazırlamak.
c) Satışa arz etmek.
d) Satmak veya diğer şekillerde piyasaya sürmek.
e) İhraç veya ithal etmek.
f) Depolamak.
Koruma altındaki bir çeşide ait çoğaltım materyalinin
izinsiz kullanımı sonucunda sağlanan hasat edilmiş materyal ile ilgili olarak;
birinci fıkrada belirtilen tüm faaliyetler için hak sahibinin izni gereklidir.
Ancak hak sahibi, geçmişte makul bir fırsata sahip olduğu halde söz konusu
çoğaltım materyali üzerindeki bu hakkını kullanmamışsa izin gerekmez.
Koruma altındaki bir çeşide ait çoğaltım materyalinin
izinsiz kullanımı sonucunda sağlanan hasat edilmiş materyalden doğrudan elde
edilen mamul maddelere de, ikinci fıkra hükümleri uygulanır.
Hak sahibi, yukarıdaki fıkralarda belirtilen hükümlerdeki
yetkilerini şarta bağlayabilir ve bu yetkilerine sınırlandırma getirebilir.
Yukarıdaki fıkralarda belirtilen hükümler aşağıdaki
çeşitlere de uygulanır:
a) Koruma altındaki bir çeşidin kendisinin esas itibarıyla
türetilmiş bir çeşit olmaması kaydıyla, bu çeşitten esas itibarıyla türetilen
çeşitlere.
b) Korunan bir çeşitten farklı olmayan çeşitlere.
c) Üretilmeleri için her defasında koruma altındaki bir
çeşidin kullanımını gerektiren çeşitlere.
Aşağıdaki haller
beşinci fıkranın (a) bendinde sözü edilen diğer bir çeşitten esas itibarıyla
türetilmiş çeşitleri kapsar:
a) Çeşidin, hakim özellikler itibarıyla bir başlangıç
çeşidinden türetilmiş olması veya yine hakim özellikler itibarıyla başlangıç
çeşidinden türetilen diğer bir çeşitten türetilmiş olması gerekir. Her iki
durumda da esas itibarıyla türetilmiş çeşit, başlangıç çeşidini oluşturan
genotip veya genotipler tarafından meydana getirilen asli özellikleri
göstermelidir.
b) Türetilmiş çeşit, başlangıç çeşidinden açıkça ayırt
edilebilir olmalı ve türetme yönteminin yol açtığı farklılıklar dışında
başlangıç çeşidini oluşturan genotip veya genotipler tarafından meydana
getirilen asli özellikleri göstermelidir.
Esas itibarıyla türetme; tabiî veya sunî mutant seleksiyonu,
somaklonal varyant seleksiyonu, başlangıç çeşidi içinden farklı bireylerin
seleksiyonu, geriye melezleme veya genetik mühendisliği yoluyla transformasyona
uğratılmış bitkilerden elde etme gibi yöntemlerle olabilir.
Başvuru ve tescil tarihi
arasında kalan süre içinde yetkiler
MADDE 15. - Islahçı hakkı için yapılan başvuru tarihi ile
hakkın verildiği tarih arasındaki süre içinde, 14 üncü maddede belirtilen ve
hak sahibinin iznini gerektiren faaliyetlerde bulunan kişi veya kişiler, hak
sahibine muhik bir bedel ödemek zorundadır.
İKİNCİ
BÖLÜM
Yetkinin
Sınırlandırıldığı Haller
Genel sınırlandırma
halleri
MADDE 16. - Aşağıdaki haller hak sahibinin yetkileri
dışındadır:
a) Şahsi amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan
faaliyetler.
b) Deneme amacıyla yapılan faaliyetler.
c) 14 üncü maddenin beşinci fıkrasındaki haller dışında
başka çeşitlerin elde edilmesi amacıyla yapılan faaliyetler.
Çiftçi istisnası
MADDE 17. - Hak sahibinin, 14 üncü maddenin birinci
fıkrasında belirtilen yetkilerine aykırı olmamak kaydıyla, tarımsal üretimin
korunması ve kollanması amacıyla, çiftçilerin kendi arazilerinde yaptıkları
üretim sonucunda elde ettikleri üründen, yine kendi işlediği arazilerinde
yapacakları yeni üretimler için, hibrit ve sentetik çeşitler hariç olmak üzere,
korunan bir çeşidin çoğaltım materyalini kullanabilmeye yetkileri vardır.
Birinci fıkra hükümleri aşağıdaki türlere uygulanır.
a) Tahıllar
1- Buğday (Triticum spp.)
2- Arpa (Hordeum vulgare L.)
3- Çeltik (Oryza sativa L.)
4- Yulaf (Avena sativa L.)
5- Çavdar (Secale cercale L.)
6- Tritikale (Triticosecale)
b) Yemeklik baklagiller
1- Kuru fasulye (Phaseolus vulgaris L.)
2- Nohut (Cicer arietinum L.)
3- Mercimek (Lens culinaris Medik.)
4- Bezelye (Pisum sativum L.)
5- Bakla (Vicia faba L.)
c) Yem bitkileri
1- Yonca (Medicago sativa L.)
2- Korunga (Onobrychis sativa L.)
3- Fiğ (Vicia sativa L.)
4- Üçgül (Trifolium spp.)
d) Endüstri bitkileri
1- Pamuk (Gossypium spp.)
2- Tütün (Nicotiana tabacum L.)
3- Patates (Solanum tuberosum L.)
4- Kolza (Brassica napus L.)
5- Yer fıstığı (Arachis hypogaea L.)
6- Soya (Glycine Max L.)
Birinci fıkra, hak sahibinin ve çiftçilerin haklarını
koruyacak şekilde, aşağıdaki kriterler göz önüne alınarak uygulanır.
a) Çiftçinin işlediği arazisi için herhangi bir miktar kısıtlaması olmadan ihtiyaç duyduğu çoğaltım
materyalini kullanmaya hakları vardır. Çiftçinin işlediği arazisi; çiftçinin
kendi adına, kendi sorumluluğu altında bitki yetiştirdiği, mülkiyetindeki veya
kiraladığı veya ortakçılık yoluyla işlediği arazidir.
b) Çiftçi istisnasından küçük çiftçiler yararlanır. Küçük
çiftçiler; ikinci fıkrada belirtilen türlerden en fazla 92 ton tahıl üretmek
için kullanılması gerekli araziden daha küçük araziye sahip çiftçiler veya
diğer türler için karşılaştırılabilir kriterleri sağlayan çiftçilerdir.
Karşılaştırılabilir kriterler yönetmelikle belirlenir. Bu çiftçiler, hak
sahibine herhangi bir bedel ödemezler.
c) Korunan çeşidi kullanan ve istisna dışında kalan
çiftçiler hak sahibine belirli bir bedel öderler. Bu bedel, hak sahibi ile
çiftçi arasında yapılacak anlaşmayla belirlenir.
d) İstisnadan yararlanan çiftçiler veya ürünü işleyenler,
hak sahibinin talep ettiği her türlü bilgi ve belgeyi vermek zorundadır. Hak
sahibi, gerektiğinde, bu konuda Bakanlıktan yardım isteyebilir. Bakanlık,
ücreti karşılığında, konuyla ilgili bilgi ve belgeleri hak sahibine verebilir.
Bakanlık, talep edilen bilgi ve belgeleri vermeyi reddederse, ret kararını
gerekçeleriyle birlikte hak sahibine yazılı olarak bildirir.
Çiftçi istisnası ile ilgili uygulamaların usul ve esasları
yönetmelikle düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Zorunlu
Lisans ve Islahçı Hakkının
Tüketilmesi
Zorunlu lisans
MADDE 18. - Islahçı hakkının tescilinden itibaren üçüncü
yılın sonunda, kamu yararının gerektirmesi halinde, ıslahçı hakkı zorunlu
lisansa konu yapılabilir.
Millî savunma veya halk sağlığı açısından, korunan çeşidin
kullanılmaya başlaması, kullanımının artırılması veya yaygınlaştırılması büyük
önem taşıyorsa, kamu yararının bulunduğu kabul edilir.
Korunan çeşidin kullanılmamasının veya nitelik ve miktar
bakımından yetersiz kullanılmasının ekonomik ve teknolojik gelişme
açısından ciddi zararlara sebep olacağı
hallerde de kamu yararının bulunduğu kabul edilir.
Zorunlu lisansa Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu
karar verir. Korunan çeşidin kullanımının millî savunma veya halk sağlığı
bakımından önemli olması halinde ise zorunlu lisans teklifi, Bakanlık ile Millî
Savunma Bakanlığı veya Sağlık Bakanlığı tarafından birlikte yapılır.
Millî savunma nedeni ile verilen zorunlu lisans kararı,
çeşidin bir veya birkaç işletme tarafından kullanılması ile
sınırlandırılabilir.
Korunan çeşidin ihraç edilmesi durumu, zorunlu lisans
gerekçesi olarak kabul edilmez.
Zorunlu lisansla ilgili uygulamaların usul ve esasları
yönetmelikle düzenlenir.
Zorunlu lisansla ilgili
arabuluculuğun talep edilmesi
MADDE 19. - Zorunlu lisans verilmesi için talepte bulunmak
isteyen kişi, önce, aynı çeşit için sözleşmeye dayalı lisans verilmesi amacıyla
Bakanlıktan arabuluculuk etmesini isteyebilir.
Bakanlığın arabuluculuğunu talep etmek için, yönetmelikte
belirtilen ücret ödenir.
Arabuluculuk talebinde aşağıdaki hususlar yer alır:
a) Talepte bulunan hakkında bilgi.
b) Arabuluculuk talebine konu olan çeşit ve hak sahibi
hakkında bilgi.
c) Zorunlu lisans verilmesini haklı kılan şartlar.
d) Talep edilen lisansın kapsamı ve talebin sebepleri.
e) Talepte bulunanın hak konusu çeşidi etkin şekilde
kullanıp kullanamayacağı ve hak sahibi tarafından lisans verilmesi için
istenilen makul teminatın verilip verilemeyeceği konusunda karar vermeye
yetecek bilgiler.
Bakanlığın arabuluculuğu
MADDE 20. - Bakanlık, arabuluculuk talebi konusundaki
kararını talep tarihinden itibaren bir ay içinde verir.
Bakanlık, kendisine yapılan arabuluculuk talebi ile bu
talebe ekli belgelerin incelenmesinden ve yaptığı araştırmadan sonra, zorunlu
lisansın verilmesini gerektiren bir durum bulunduğu, talepte bulunan kişinin
ödeme gücü olduğu ve hak konusu çeşidin kullanımı için gerekli imkânlara sahip
olduğu kanısına varırsa, arabuluculuk talebini kabul eder.
Bakanlık, arabuluculuk talebi konusundaki kararını, talep
sahibine ve ayrıca arabuluculuk talebinin bir sureti ile birlikte hak sahibine
bildirir.
Arabuluculuk işleminin
yapılması
MADDE 21. - Bakanlık, arabuluculuk talebini kabul ederse,
arabulucu olarak bulu-nacağı sözleşmeye dayalı lisans görüşmelerine, ilgili
tarafların katılması için gecikmeksizin çağrıda bulunur. Görüşmeler en çok iki
ay sürer.
Arabuluculuk talebinin kabul edildiğinin taraflara
bildirilmesini izleyen iki aylık süreye rağmen, sözleşmeye dayalı bir lisansın
verilmesi mümkün olmamışsa, Bakanlık arabuluculuk ve araştırma faaliyetinin
sona erdiğini açıklar ve bunu ilgililere bildirir.
Bakanlık, lisans sözleşmesinin gerçekten yapılabileceği
kanısına varırsa, tarafların birlikte yapacağı en çok bir aylık ek süre
talebini, iki aylık süre geçmesine rağmen, kabul edebilir.
Bakanlığın kararını vermesinden önce, sadece tarafların,
arabuluculuk işlemleri ile ilgili belgelere bakma ve suretleri isteme hakları
vardır. Taraflar ve Bakanlık, belgelerin içeriğinin gizliliğine uymakla
yükümlüdür.
Arabuluculuk faaliyetinin
sonuçları
MADDE 22. - Bakanlığın arabulucu olduğu görüşmeler
sonucunda, tarafların hak konusu çeşidin kullanımı ile ilgili lisans konusunda anlaşmaya varmaları
halinde, lisans alanın çeşidi kullanmaya başlaması için kendisine süre tanınır.
Çeşidin kullanılmaya başlaması için tanınan süre bir yılı
aşamaz ve arabuluculuk faaliyetinin sonuçlanması için aşağıdaki şartlar aranır:
a) Taraflarca kararlaştırılan lisansın inhisari lisans
olması ve zorunlu lisansa konu olmasını engellememesi.
b) Hak konusu çeşidin kullanılması için, arabuluculuk
talebinde bulunanın gerekli imkânlara sahip olduğunu ve çeşidin niteliği
itibarıyla kullanıma başlamak için süreye ihtiyacı olduğunu kanıtlayan
belgelerin temin edilmesi.
c) Talepte bulunanın, öngörülen süre içinde hak konusu
çeşidi kullanıma başlayamaması halinde, doğabilecek sorumluluk için,
yönetmelikte belirtilen teminatın verilmesi.
d) Yönetmelikte belirtilen arabuluculuk ücretinin ödenmesi.
Bakanlık, tarafların sundukları belgelere dayanarak, ikinci
fıkrada öngörülen şartların yerine getirilmiş olduğuna ve tarafların çeşidin
kullanımı konusunda hemen harekete geçeceklerine ilişkin kesin bir kanıya
varırsa, arabu-luculuk işlemlerini tamamlar ve arabuluculuk sonucu verilen
lisansı Kütüğe kaydeder.
Talepte bulunan, çeşidin kullanımına başlanılmasıyla ilgili
hazırlıklar ve mevcut durum hakkında Bakanlığa bilgi vermekle yükümlüdür.
Bakanlık gerekli gördüğü takdirde, denetime yetkilidir.
Bakanlığın arabuluculuğu sonucunda lisans alan, hak konusu
çeşidin kullanımı için tanınan süre içinde, söz konusu çeşit için zorunlu
lisans verilmesi işlemlerinin durdurulmasını mahkemeden talep edebilir.
Zorunlu lisans verilmesi işlemlerinin durdurulması
hakkındaki kararın, esaslı bir yanılmaya veya tarafların öngörülen süre içinde
çeşide yönelik ciddi ve sürekli faaliyette bulunamayacakları düşüncesine
dayandığının ispatı halinde, mahkeme durdurma kararını kaldırabilir.
Bakanlığın arabuluculuk faaliyeti sonucu lisans alan,
öngörülen süre içinde çeşidi kullanmaya başlamazsa, Bakanlık, lisans alanın
lisans verene bir bedel ödemesi gerektiğine karar verebilir. Bedel, çeşidin
kullanılmadığı süreye eşdeğer süreli bir lisans sözleşmesinde lisans alanın hak
sahibine ödemesi gereken lisans bedeline göre hesaplanır.
Zorunlu lisansın talep
edilmesi
MADDE 23. - 21 inci maddede öngörülen sürenin bitmesinden
veya Bakanlığın arabuluculuk yapmasına ilişkin talebi reddeden kararından itibaren
üç aylık süre geçmişse veya Bakanlık tarafından yapılan arabuluculuk faaliyeti
süresi içinde, taraflar lisans sözleşmesi yapılması konusunda anlaşmaya
varamamışlarsa, mahkemeden zorunlu lisans verilmesi talep edilebilir.
Zorunlu lisans talep eden, daha önce yapılan arabuluculuk
işlemlerine ve bu amaçla sunulan belgelere dayanarak zorunlu lisansın verilmesi
ile ilgili şartların gerçekleştiğini ileri sürebilir.
Talep sahibi ayrıca çeşidi etkin bir biçimde kullanmayı
sağlayacak imkânları ve lisans verilmesi halinde gösterebileceği teminatı
belirtir.
Zorunlu lisans talebine aşağıdaki belgeler eklenir:
a) Daha önce yapılmış bir arabuluculuk faaliyetine ilişkin
belgeler bulunmadığı takdirde, zorunlu lisans talebini inandırıcı bir şekilde
destekleyen belgeler.
b) Zorunlu lisans işlemleri için gerekli olan masrafı
karşılamak üzere yönetmelikte belirtilen teminatın verileceği ile ilgili
belgeler.
c) Yönetmelikte belirtilen ücretin ödendiğini gösterir
belge.
Zorunlu lisans işleminin
başlaması
MADDE 24. - 23 üncü maddede belirtilen şartların
gerçekleşmesi halinde, mahkeme zorunlu lisans talebiyle ilgili işlemlere
başlar. Talebin ve ekli belgelerin birer sureti hak sahibine gönderilir. Hak
sahibi, belgelerin alındığı tarihten itibaren en geç bir ay içinde, bunlara
karşı itirazda bulunabilir.
Bakanlığın arabuluculuk talebini reddetmiş olması sebebiyle
zorunlu lisans talebinde bulunulması halinde, hak sahibine tanınacak itiraz
süresi, iki aydan az olamaz.
Hak sahibi tarafından yapılan itirazda, daha önce Bakanlığın
yaptığı arabuluculuk işlemlerine ait belgeler göz önüne alınır ve bu işlemlerle
ilgili olarak ileri sürülen fakat söz konusu belgelerde yer almayan deliller de
sunulur. Delillerin birer sureti mahkeme tarafından hak sahibine gönderilir.
Zorunlu lisans kararı
MADDE 25. - Mahkeme, hak sahibi tarafından yapılan itirazı
zorunlu lisans talep edene tebliğ eder. Tebliğ tarihinden itibaren bir ay
içinde, talebin reddine veya zorunlu lisansın verilmesine karar verilir. Hak
sahibi zorunlu lisans talebine itiraz etmemişse, mahkeme gecikmeksizin zorunlu
lisansa karar verir.
Zorunlu lisans kararında, lisansın kapsamı, bedeli, iki
yıldan az dört yıldan fazla olmamak üzere süresi, lisans alan tarafından
gösterilen teminat, lisansın kullanıma başlama zamanı ile çeşidin etkin
kullanımına ilişkin hususlar yer alır.
Kararın temyizi halinde, uygulamanın durdurulması için hak
sahibi tarafından sunulan deliller mahkemece yeterli görülürse, çeşidin
kullanımı, lisansa ilişkin kararın kesinleşmesine kadar ertelenir. Temyiz
talebi kesinleşmiş kararın uygulanmasını geciktirmez.
Zorunlu lisans
işlemlerinin durdurulması
MADDE 26. - Zorunlu lisans verilmesi talebinin yapılmasından
sonra mahkeme, lisans verilmesi ile ilgili kararın alınması bakımından gereken
işlemlere başlar. Mahkeme her iki tarafın müştereken ve gerekçeli talebi
üzerine bir defaya mahsus olmak üzere, zorunlu lisans işlemlerini en çok üç
aylık bir süre için durdurabilir. Bu sürenin dolması üzerine mahkeme, durumu
taraflara bildirir ve işlemlere tekrar devam eder.
Zorunlu lisansın niteliği
MADDE 27. - Zorunlu lisans inhisari değildir. Ancak, veriliş
amacındaki gerekleri karşılamak kaydıyla, zorunlu lisans inhisari nitelikte de
verilebilir.
Zorunlu lisans verilmesi halinde hak sahibine muhik bir
bedel ödenir. Lisans bedeli, özellikle çeşidin ekonomik önemi göz önüne
alınarak belirlenir.
Hak sahibi, zorunlu lisans alan kişiye zorunlu lisans
süresince çoğaltım materyalini vermekle yükümlüdür.
Zorunlu lisans sebebiyle, hak sahibi ve lisans alan arasında
doğan güven ilişkisi, hak sahibi tarafından ihlal edilirse, lisans alan,
ihlalin hak konusu çeşidin değerlendirilmesindeki etkisine göre, hak sahibinin
isteyebileceği lisans bedelinden indirim yapılmasını talep edebilir.
Lisans alan veya hak sahibi, sonradan ortaya çıkan ve
değişikliği haklı kılan olaylara dayanarak mahkemeden zorunlu lisans bedelinde
veya şartlarında değişiklik yapılmasını talep edebilir. Özellikle hak sahibi,
zorunlu lisans verilmesinden sonra, zorunlu lisansa göre daha uygun şartlarda
sözleşmeye dayalı lisans yapması halinde böyle bir talepte bulunabilir.
Zorunlu lisans süresinin dolması halinde, lisans süresinin
uzatılması mahkemeden talep edilebilir. Mahkeme, zorunlu lisans verilmesini
gerektiren şartların devam etmekte olduğunu tespit ederse, lisans süresini 25
inci maddenin ikinci fıkrası çerçevesinde uzatabilir.
Lisans alan, zorunlu lisanstan doğan yükümlülüklerini önemli
ölçüde ihlal etmekte veya sürekli olarak yerine getirmemekte ise hak sahibi,
tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla, zorunlu lisansın iptali için mahkemeye
başvurabilir.
Zorunlu lisansın devri
MADDE 28. - Zorunlu lisans başkasına devredilebilir. Zorunlu
lisans devrinin geçerli olabilmesi için, işletme ile birlikte devredilmesi veya
lisansın değerlendirilmekte olduğu işletme kısmının devredilmesi gerekir.
Zorunlu lisans devri, Bakanlık tarafından
Kütüğe kaydedilir.
Zorunlu lisans alan alt lisans veremez. Bu amaçla yapılan
işlem geçersizdir.
Esas itibarıyla
türetilmiş çeşitlerde zorunlu lisans
MADDE 29. - Esas itibarıyla türetilmiş çeşitlerde de
yukarıda belirtilen hükümler çerçevesinde, kamu yararı nedeniyle zorunlu lisans
verilebilir. Esas itibarıyla türetilmiş çeşitlerde zorunlu lisans
verilmesi halinde, arabuluculuk faaliyeti
veya dava, başlangıç çeşidinin hak sahibine de bildirilir. Esas itibarıyla
türetilmiş çeşit ile ilgili olarak verilecek zorunlu lisans kararında,
başlangıç çeşidinin hak sahibine muhik bir bedel ödenmesi hususu da yer alır.
Sözleşmeye dayalı lisans
hükümlerinin uygulanabilirliği
MADDE 30. - 50 nci ve 51 inci maddelerde belirtilen
sözleşmeye dayalı lisans ile ilgili hükümler, mahiyetine aykırı olmamak
kaydıyla zorunlu lisansa da uygulanır.
Islahçı hakkının
tüketilmesi
MADDE 31. - Korunan bir çeşide ait veya 14 üncü maddenin
beşinci fıkrası hükümlerine giren bir çeşide ait materyal veya bu materyalden
elde edilen materyal, yurt içinde ıslahçı tarafından veya onun rızasıyla
satılmış veya diğer bir şekilde pazarlanmış ise ıslahçı hakkı tüketilir. Bu
nitelikteki materyal veya ürünlerin konu olacağı sonraki tasarruflara karşı
ıslahçı hakkı ileri sürülemez.
Ancak, sonraki tasarruf, hak konusu çeşidin çoğaltılmasına
imkân veren faaliyetlerden oluşmakta ise veya çeşidin ait olduğu cins ve türü
koruma kapsamına almamış bir ülkeye, çeşidin çoğaltılmasına imkân verecek
materyalin ihraç edilmesi faaliyetlerini içeriyorsa, her iki halde de ıslahçı
hakkı ileri sürülebilir. Ancak, ihraç edilen materyalin nihai tüketim amacıyla
kullanılması halinde, ıslahçı hakkı tüketilmiş sayılır.
Birinci fıkrada sözü edilen çeşide ait materyal kavramı; her
türlü çoğaltım materyalini, bütün bitkiyi veya bitki kısımlarını kapsayan hasat
edilmiş materyali ve hasat edilmiş materyalden doğrudan elde edilen her türlü
ürünü kapsar.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Başvuru, Tescil, İlan,
İtiraz ve Ücretler
BİRİNCİ
BÖLÜM
Başvuru
Şartları ve Başvuruya İtiraz
Başvuru mercii
MADDE 32. - Bu Kanunun verdiği koruma hakkından yararlanmak
için çeşit sahibi, yazılı olarak Bakanlığa başvurur.
Başvuru şartları
MADDE 33. - Islahçı hakkı tescilini talep edenin başvuru
dilekçesi, en az aşağıdaki bilgi ve belgeleri ihtiva eder:
a) Başvuru sahibinin veya varsa vekilinin adı ve adresi.
b) Başvuruyu yapan ıslahçının kendisi değilse, ıslahçının
adı ve adresi ile hakkın ıslahçıdan ne şekilde alındığını gösterir bilgi ve
belge.
c) Çeşidin botanik sınıflandırmadaki Türkçe ve Latince ismi.
d) Çeşit için önerilen isim veya ıslahçının kullandığı
geçici bir isim.
e) Daha önceki bir başvurudan dolayı rüçhan hakkı talep
ediliyorsa, ilk başvurunun yapıldığı tarih ve makam.
f) Çeşidin teknik özellikleri.
g) Çeşitle ilgili daha önce ticarî bir işlem yapılmışsa,
buna ait bilgi ve belgeler.
h) Başvuru ücretinin ödendiğine dair belge.
i) Çeşidin coğrafi orijini.
Başvuruya ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.
Rüçhan hakkı
MADDE 34. - Başvuru sahibi veya selefi, UPOV Sözleşmesine
taraf bir ülkede, bir çeşidin korunması için daha önce başvuruda bulunmuş ve bu
başvurunun üzerinden oniki ay geçmemişse, ıslahçı hakkı almak için Türkiye'de
başvuru yapma konusunda rüçhan hakkından yararlanır. Böyle bir durumda UPOV
Sözleşmesine taraf ülkedeki ilk başvuru tarihi Türkiye'de yapılan başvuru
tarihi olarak kabul edilir.
Islahçı, rüçhan hakkından yararlanmak için daha sonraki
başvurusunda, ilk başvurunun öncelik hakkını kullanmak istediğini Bakanlığa
yazılı olarak bildirir. Süresinde kullanılmayan rüçhan hakkı düşer.
Bakanlık, başvuru sahibinden, başvuru tarihinden itibaren üç
ay içinde, ilk başvurusunu yaptığı makama verdiği belgelerin onaylı suretleri
ve tercümeleri ile her iki başvuruya konu olan çeşidin aynı olduğunu gösteren
numune veya delilleri isteyebilir.
Bakanlık, başvuru sahibinin talebi üzerine, teknik inceleme
yapılabilmesi amacıyla gerekli olan bilgi, belge ve materyal temini için rüçhan
hakkı süresinin dolmasından itibaren en çok iki yıl süre verebilir. İlk
başvurunun reddedilmesi veya geri çekilmesi halinde ise Bakanlık, uzattığı
süreden vazgeçerek, teknik incelemenin yapılmasını sağlayacak bilgi, belge ve
materyal temini için başvuru sahibine ret veya geri çekme tarihinden itibaren
en çok oniki aya kadar bir süre verebilir.
Başvurunun incelenmesi
MADDE 35. - Bakanlık, yapılan başvuruyu şeklen ve esastan
olmak üzere iki açıdan inceler.
a) Başvurunun şeklen incelenmesinde aşağıdaki hususlar
araştırılır:
1- Başvurunun 32 nci maddeye göre yapılıp yapılmadığı.
2- Başvurunun 33 üncü madde şartlarına uygun olup olmadığı.
3- Rüçhan hakkı talebi varsa, 34 üncü madde hükümlerine
uygun olup olmadığı.
4- 46 ncı madde hükümleri gereğince belirlenecek ücretin
öngörülen sürede ödenip ödenmediği.
Başvuru eksik veya yanlış yapılmışsa, Bakanlık, talebin
eline geçtiği tarihten itibaren otuz gün içinde, başvuru sahibinden bu durumu
düzeltmesini ister. Başvuru sahibi verilen süre içinde eksik veya yanlışlığı
düzeltmediği takdirde, başvuru yapılmamış sayılır.
b) Başvurunun esastan incelenmesinde aşağıdaki hususlar
araştırılır:
1- Çeşidin, 5 inci madde hükümlerine göre, yeni sayılıp
sayılmayacağı.
2- Başvuru sahibinin başvuruya yetkili olup olmadığı.
3- Çeşit için önerilen ismin 9 uncu ve 42 nci maddenin (a) bendi hükümlerine uygun olup
olmadığı.
Bakanlık, inceleme sonucunda ıslahçı hakkı verilmesine bir
engel bulunduğunu tespit ederse başvuruyu reddeder. Ret kararının alındığı tarihten itibaren otuz gün içinde
durum gerekçeleriyle birlikte başvuru sahibine yazılı olarak bildirilir.
Eksiksiz ve doğru yapılan her başvuru, Kütüğe kaydedilir ve
bir başvuru numarası verilir. 33 üncü maddede belirtilen belgelerin Bakanlıkça
alındığı tarih, başvuru tarihi olarak kabul edilir.
Başvurunun Bültende ilanı
MADDE 36. - Bakanlık; başvurunun Kütüğe kaydedilmesinden
itibaren otuz gün içinde, 33 üncü maddenin (a), (b), (c), (d) ve (e)
bentlerinde istenilen bilgileri Bültende yayımlar.
Başvuruya itiraz
MADDE 37. - Başvuruya yapılacak itirazlar, başvurunun
Bültende ilan edildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde Bakanlık nezdinde
yapılır.
İtirazlar; çeşidin yeni, farklı, yeknesak ve durulmuş
olmadığı veya başvuru sahibinin hak sahibi olmadığı veya çeşit için önerilen
ismin 9 uncu maddeye ve 42 nci maddenin (a) bendine uygun olmadığı
gerekçelerine dayanılarak, bu gerekçelere ait delil ve belgelerin ekli olduğu
bir dilekçeyle yapılır.
Başvuruya itirazın
incelenmesi
MADDE 38. - Bakanlık, ıslahçı hakkı başvurusuna yapılan
itirazı başvuru sahibine bildirir ve itiraz karşısında başvuru sahibi olmaya
devam edip etmeyeceğini veya başvurusunda değişiklik yapıp yapmayacağını üç ay
içinde bildirmesini ister. Başvuru sahibinin haklı nedenlere dayalı talebi
üzerine, itirazla ilgili verilen süre en çok iki ay uzatılabilir.
Verilen sürenin sonunda, başvuru sahibinden cevap
alınamazsa, başvuru geri çekilmiş sayılır. Başvuru sahibi başvurusuna aynen
devam edeceğini veya değişiklik yapacağını bildirirse, Bakanlık, durumu itiraz
edene bildirerek itirazını sürdürüp sürdürmeyeceğini otuz gün içerisinde
bildirmesini ister.
İtiraz eden itirazından vazgeçmiyorsa, itiraz:
a) Çeşidin yeni olmadığı, başvuru sahibinin hak sahibi
olmadığı veya çeşit için önerilen ismin 9 uncu maddeye ve 42 nci maddenin (a)
bendi hükümlerine aykırı olduğu iddiasına dayanıyorsa, bu takdirde Bakanlık
incelemeyi hemen başlatır.
b) Çeşidin farklı, yeknesak ve durulmuş olmadığı iddiasına
dayanıyorsa, bu takdirde inceleme çeşidin teknik incelemesi sırasında yapılır.
İtirazın gerekçesine uygun şekilde inceleme yapabilmek için,
Bakanlık teknik inceleme yöntemini kendisi belirler.
İtiraz eden kişiden, itirazını destekleyecek şekilde daha
fazla bilgi, belge veya teknik inceleme yapılacak çoğaltım materyalini vermesi
istenebilir. Bu durumda 39 uncu maddenin dördüncü ve beşinci fıkraları
hükümleri uygulanır.
Üçüncü fıkranın (a)
bendi çerçevesinde yapılan itiraz üzerine, Bakanlık tarafından verilen kararın
tebliğinden itibaren otuz gün içinde dava açılabilir.
Gerçek hak sahipliğine dayalı itirazın kabulüne ilişkin
kararın ilgiliye tebliğinden itibaren bir ay içinde, aynı çeşit hakkında
başvuruda bulunan gerçek hak sahibi, reddedilen başvuru tarihinin kendi başvuru
tarihi olarak kabul edilmesini talep etmesi halinde, Bakanlık tarafından bu
talep kabul edilir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Teknik
İnceleme, Tescil, İlân ve Tescile İtiraz
Çeşidin teknik bakımdan
incelenmesi
MADDE 39. - Çeşidin teknik incelemeye alınmasının uygun
görülmesinden sonra, çeşit aşağıdaki
hususların tespiti için teknik incelemeye tâbi tutulur:
a) Çeşidin, belirtilen botanik sınıfa ait olduğunun teyit
edilmesi.
b) Çeşidin farklı, yeknesak ve durulmuş olduğunun tespit
edilmesi.
c) Çeşidin (a) ve (b) bentlerindeki şartlara uyması halinde,
çeşit özellik belgesinin hazırlanması.
İncelemenin uygulama şartları, Bakanlıkça belirlenir ve
inceleme Bakanlığın gözetimi altında yapılır. Teknik inceleme için gerekli olan
yetiştirme testleri veya diğer testler,
UPOV Sözleşmesine taraf ülkelerden birisinde o ülkenin yetkili kuruluşu
tarafından yapılmış ise test sonuçlarının Bakanlığa verilmesi kaydıyla,
teknik inceleme bu testlerin sonuçlarına dayandırılabilir. Ancak bu testler,
Türkiye ile aynı tarımsal iklim şartlarına sahip ülkelerde yapılmış olmalıdır.
İncelemenin bu test sonuçlarına dayandırılamaması durumunda:
a) Bakanlık, teknik
incelemeyi ana hizmet birimlerine veya bağlı ve ilgili kuruluşlarına veya başka
kuruluşlara yaptırabilir. Teknik incelemenin başka kuruluşlara yaptırılması
halinde, 46 ncı madde hükümlerine göre belirlenecek ücret ödenir.
b) Bakanlık, teknik incelemeyi başvuru sahibine de
yaptırabilir. Başvuru sahibi, Bakanlığın talebi üzerine, kendisi tarafından
yapılacak veya yaptırılacak yetiştirme veya diğer testlerin sonuçlarını
Bakanlığa verir. Teknik inceleme bu testlerin sonuçlarına dayandırılabilir.
Birinci fıkranın (c) bendinde yer alan çeşit özellik
belgesine, tarımsal ve botanik bilgilerdeki değişmelere bağlı olarak yeni
kısımlar eklenebilir veya değiştirilebilir. Ancak koruma konusu bu durumdan
etkilenmez.
Bakanlık, teknik inceleme amacıyla her türlü bilgi, belge ve
materyali başvuru sahibinden ister. Başvuru sahibi haklı bir nedene
dayanmaksızın, Bakanlığın belirleyeceği süre içinde talep edilen bilgi, belge
ve materyali vermediği takdirde, başvuru reddedilir.
Çeşidin teknik bakımdan incelenmesi ile ilgili uygulamaların
usul ve esasları yönetmelikle düzenlenir.
İnceleme raporu
MADDE 40. - Teknik incelemeyi Bakanlık adına yapan kuruluş,
çeşide ait özelliklerin belirlenmesinin yeterli olduğu kanısına varırsa, 6 ncı, 7 nci ve 8 inci maddelerdeki
hususların tespitini içeren bir inceleme raporu ile çeşide ait özellik
belgesini Bakanlığa gönderir.
Bakanlık, inceleme raporunu kesin bir karar vermek için
yeterli bulmazsa, başvuru sahibine bilgi verir ve tamamlayıcı incelemeleri
Bakanlık kendisi yapar veya yaptırır. Ret veya kabul kararı alınıncaya kadar
yapılan tamamlayıcı incelemeler, 39 uncu maddenin birinci fıkrasının (a), (b)
ve (c) bentlerinde belirtilen incelemelerin bir devamı olarak kabul edilir.
Kendisine teknik inceleme yaptırılan kuruluşlar, inceleme
sonuçlarını, ancak Bakanlığın izniyle kullanabilir.
Geçici ismin kesinleşmesi
MADDE 41. - Başvuru dilekçesinde çeşit için geçici bir isim
bildirilmesi halinde, Bakanlık, tescil aşamasından hemen önce başvuru
sahibinden 9 uncu madde ve 42 nci maddenin (a) bendi hükümlerine uygun kesin
bir ismin bildirilmesini ister. Başvuru sahibi, otuz gün içinde, çeşit için
kesin bir isim bildirir.
Bakanlık, ismi uygun bulduğu takdirde, bu ismi UPOV
Sözleşmesine taraf ülkelere bildirir ve Bültende yayımlar.
İsmin, Bültende yayımlanmasından itibaren üç ay içinde, 9
uncu madde ve 42 nci maddenin (a) bendi hükümleri çerçevesinde itiraz
edilebilir. UPOV Sözleşmesine taraf ülkelerin ilgili kuruluşları, isimle ilgili
görüşlerini bildirebilir. İtiraz ve görüşler, başvuru sahibine bildirilerek
cevap vermesi için otuz günlük süre tanınır.
Başvuru sahibi tarafından yeni bir ismin önerilmesi halinde
ikinci ve üçüncü fıkralardaki işlemler tekrar edilir. Her iki durumda da cevap
verilmemesi halinde başvuru reddedilir. İtirazın kabulü veya reddine ilişkin
olarak Bakanlık tarafından alınan gerekçeli karar taraflara bildirilir. Kararın
tebliğinden itibaren otuz gün içinde dava açılabilir.
Başvurunun ret nedenleri
MADDE 42. - Bakanlık, aşağıdakilerden birinin varlığı
halinde başvuruyu re'sen reddeder:
a) Çeşit için önerilen ismin aşağıdaki şartları taşımaması
halinde:
1- Aykırılık durumu itiraza bağlı olan 9 uncu maddenin
yedinci fıkrası hariç, isim 9 uncu madde hükümlerine uymuyorsa.
2- Farklı bir isim niteliği taşımıyor veya dil bilimi
açısından çeşidin tanınmasında yetersiz kalıyorsa.
3- Kamu düzeni ve genel ahlaka aykırıysa.
4- İsim sadece bitki çeşitleri ve tohumculuk sektöründe söz
konusu olan tür, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi orijin veya üretim
tarihini belirten işaretlerden ibaretse.
5- Çeşidin özellikleri, değeri ve coğrafî orijini açısından
veya çeşit ile ıslahçı ya da çeşit ile başvuru sahibi arasındaki irtibat
bakımından yanıltıcı veya karışıklığa neden olacak nitelikteyse.
6- Çeşidin üretimden kalkmış olması veya yaygın olarak
tanınmaması durumlarının dışında,Türkiye'de veya UPOV Sözleşmesine taraf bir
ülkede, aynı türe veya yakın akraba türlere ait tescil edilmiş bir çeşit
isminin aynısı veya karışıklığa neden olacak kadar benzeriyse.
b) 35 inci madde hükümlerine uyulmaması halinde.
c) 39 uncu maddenin beşinci fıkrası hükümlerine uyulmaması
halinde.
d) 40 ıncı madde gereğince hazırlanan inceleme raporuna
göre, çeşidin 6 ncı, 7 nci ve 8 inci madde şartlarına uymaması halinde.
e) 41 inci maddenin birinci fıkrasının ihlali halinde.
Tescil
MADDE 43. - Bakanlık, inceleme sonu-cunda, korumadan
yararlanacak kişilerin 4 üncü maddeye uygunluğunu ve başvuru sahibinin Kanunda
belirlenen gerekli işlemleri yerine getirdiğini tespit ederse, ıslahçı hakkını
Kütüğe kaydederek hak sahibine Islahçı
Hakkı Belgesi verir.
Tescilin ilânı
MADDE 44. - Korunan çeşitle ilgili ıslahçı hakkının tescili,
tescil tarihinden itibaren otuz gün içinde Bültende ilan edilir.
Tescile itiraz
MADDE 45. - Tescilin Bültende ilanından itibaren otuz gün
içinde, üçüncü kişiler, tescil işlemine karşı 32 nci, 33 üncü, 34 üncü, 36 ncı,
39 uncu, 40 ıncı, 41 inci ve 44 üncü maddelerde belirtilen işlemlerde,
eksiklikler yapıldığı gerekçesi ile Bakanlık nezdinde itirazda bulunabilir.
Bakanlık tarafından yapılan inceleme sırasında, ıslahçı
hakkının verilmesi ile ilgili bir işlemin yerine getirilmediği veya önemli bir
eksiklik yapıldığı tespit edildiği takdirde, Bakanlık, tescil ile ilgili
işlemin geçersizliğine ve eksikliğin yapıldığı safhaya kadar geriye dönülmesine
ve işlemlerin yeniden yapılmasına karar verir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Ücretler
Ücretler
MADDE 46. - Bakanlık, işlem ücreti ve yıllık ücret olmak
üzere iki tür ücret tahakkuk ettirir.
a) İşlem ücreti aşağıda sayılan işlemler karşılığında
alınır:
1- Başvuru ücreti.
2- Teknik inceleme ücreti.
3- İsim inceleme ücreti.
4- İtiraz ücreti.
5- Tescil ücreti.
6- Zorunlu lisansla ilgili arabuluculuk ücreti.
7- Suretlerden alınan ücretler.
8- Yayın ücretleri.
9- Diğer ücretler.
b) Yıllık ücret, ıslahçı hakkının koruma süresince, her yıl
Ocak ayı içinde peşin olarak ödenir.
Ücretler ile ilgili uygulamaların usul ve esasları
yönetmelikle düzenlenir.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Tescil Sonrası Hak Sahibinin Yükümlülüğü, Bakanlıkça
Yapılan Denetim ve Islahçı Hakkının Re'sen İptali Hak Sahibinin TescildenSonraki
Yükümlülüğü
MADDE 47. - Hak sahibi, hakkın yürürlükte olduğu sürece,
korunan çeşidin veya yerine göre kalıtsal kısımlarının genetik yapılarının
devamından sorumludur.
Bakanlık, koruma süresince, çeşidin veya yerine göre
kalıtsal kısımlarının genetik yapılarının devam edip etmediğini araştırır. Hak
sahibi, korunan çeşidin genetik yapısının devam edip etmediğinin Bakanlık veya
Bakanlığın belirlediği bir kuruluş tarafından araştırılması için bilgi, belge
ve materyal sağlamakla yükümlüdür.
Çeşidin genetik yapısının devamı hususunda şüpheye düşülürse
ve bu şüphe ikinci fıkrada belirtilen bilgi, belge ve materyal ile
giderilemezse, Bakanlık, çeşidin genetik yapısının devam edip etmediğinin
araştırılmasını ister. Bu araştırma, hak sahibi tarafından sağlanan materyal
ile çeşit özellik belgesindeki bilgilerin ve numunelerin yetiştirme testleri ve
diğer testler yapılarak karşılaştırılmalarını ihtiva eder.
Yapılan araştırmalar, çeşidin genetik yapısını devam
ettirmede hak sahibinin başarısız olduğunu ortaya çıkarırsa, ıslahçı hakkı, 48
inci maddeye göre Bakanlıkça iptal edilmeden önce hak sahibinin görüşü alınır.
Hak sahibi, belirlenen süre içinde, korunan çeşidin veya
yerine göre kalıtsal kısımlarının yeterli miktarda numunesini, çeşidin numunesi
olmak veya mevcut numuneyi yenilemek veya çeşidin korunması için diğer
çeşitlerle karşılaştırmalı bir inceleme yapabilmek amacıyla Bakanlığa veya
Bakanlığın belirleyeceği yetkili kuruluşa verir.
Bakanlığın gerekli görmesi halinde hak sahibi, çeşide ait
numuneyi Bakanlık adına muhafaza eder.
Bakanlık tarafından
yapılan denetim ve ıslahçı hakkının re'sen iptali
MADDE 48. - Hak sahibinin 47 nci maddenin birinci fıkrası
gereğince yerine getirmek zorunda olduğu yükümlülükleri yerine getirmediği veya
çeşidin yeknesaklık ve durulmuşluk özelliklerini kaybettiği tespit edildiği
takdirde, ıslahçı hakkı, Bakanlık tarafından re'sen iptal edilir.
Aşağıdaki hallerde de ıslahçı hakkı Bakanlık tarafından
re'sen iptal edilir:
a) 47 nci maddenin ikinci fıkrası gereğince istenen bilgi, belge ve materyalin, Bakanlıkça
belirlenen süre içinde hak sahibi
tarafından temin edilmediği durumda.
b) Çeşit isminin mahkeme tarafından iptal edilmesi halinde,
Bakanlıkça belirlenen süre içinde, hak sahibi tarafından çeşit için yeni bir
isim bildirilmemesi durumunda.
Islahçı hakkının iptali Kütüğe kaydedilme tarihinden
itibaren yürürlüğe girer.
İptal kararı, Kütüğe kaydedildiği tarihten itibaren otuz gün
içinde Bültende yayımlanır.
BEŞİNCİ KISIM
Başvuru ve
Tescilden Doğan Hakkın Devri, İntikali, Rehin Hakkı Tesisi, Haczi ve Lisans
Sözleşmesi
BİRİNCİ
BÖLÜM
Devir,
İntikal, Rehin ve Haciz
Devir, intikal, rehin ve
haciz
MADDE 49. - Bir çeşit ile ilgili olarak, bu Kanun uyarınca
yapılan başvuru veya tescilden doğan hak, bir başkasına devredilebilir veya
miras yoluyla intikal edebilir. Bu haklar üzerinde ölüme bağlı tasarrufların
yapılması mümkündür.
Başvuru veya tescilden doğan hakkın devri veya miras yoluyla
intikali, 46 ncı maddeye göre belirlenecek ücretin ödenmesi kaydıyla sicile
kaydedilir ve yayımlanır.
Başvuru veya tescilden doğan hak, kanuni veya akdi rehin
hakkına ve hacze konu edilebilir. Bu durumda taraflardan birinin talebi üzerine
ilgili haklar, sicile kaydedilir ve Bültende yayımlanır. Rehin hakkı ve haciz
bakımından, Türk Medeni Kanunu ile İcra ve İflas Kanununun ilgili hükümleri
uygulanır.
Başvuru veya tescilden doğan hak üzerindeki sağlararası
işlemler, yazılı şekle tabidir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Sözleşmeye
Dayalı Lisans
Sözleşmeye dayalı lisans
MADDE 50. - Başvuru veya tescilden doğan hak, ülke sınırları
içerisinde geçerli olacak şekilde, lisans sözleşmesine konu edilebilir. Lisans,
inhisari lisans veya inhisari olmayan lisans şeklinde verilebilir.
Lisans sözleşmesinde aksi
kararlaştırılmamışsa, lisans inhisari değildir. Lisans veren, korunan çeşidi
kendi kullanabileceği gibi üçüncü kişilere aynı çeşide ilişkin başka lisanslar
da verebilir.
İnhisari lisans söz konusu olduğu zaman, lisans veren
başkasına lisans veremez ve hakkını saklı tutmadıkça, kendisi de hak konusu
çeşidi kullanamaz.
Birinci fıkrada öngörülen sözleşmedeki şartların lisans alan
tarafından ihlal edilmesi halinde, başvuru veya tescilden doğan haklar, hak
sahibi tarafından lisans alana karşı, dava yoluyla ileri sürülebilir.
Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa, sözleşmeye dayalı
lisans sahipleri lisanstan doğan haklarını üçüncü kişilere devredemez veya alt
lisans veremez.
Sözleşmeye dayalı lisans hakkını alan kişi, aksi sözleşmede
kararlaştırılmamışsa, çeşidin koruma süresince ulusal sınırların bütünü içinde,
hak konusu çeşidin kullanılmasına ilişkin her türlü tasarrufta bulunabilir.
Lisans sözleşmesi yazılı olarak yapılır. Lisans sözleşmesi
taraflardan birinin yazılı talebi üzerine Bakanlıkça ilgili sicile kaydedilir
ve Bültende yayımlanır.
İnhisari lisans alanlar, lisans sözleşmesinde aksi
kararlaştırılmamışsa, üçüncü kişiler tarafından haklarına tecavüz edilmesi
durumunda, hak sahibinin bu Kanun uyarınca açabileceği davaları kendi adına
açabilir.
İnhisari olmayan lisans alanların dava açma hakları yoktur.
İnhisari olmayan lisans alanlar, hakka tecavüzün olduğu durumlarda noter
kanalıyla yapacağı bir bildirimle, hak sahibinden dava açmasını isteyebilir.
Hak sahibinin bu talebi kabul etmemesi veya bildirimin alındığı tarihten
itibaren üç ay içinde davayı açmaması halinde, lisans alan bildirimin bir
suretini de ekleyerek, kendi adına dava açabilir ve dava açtığını hak sahibine
bildirir. Lisans alan, ciddi bir zarar tehlikesi varsa, üç aylık sürenin
geçmesini beklemeden, mahkemeden ihtiyati tedbir kararı alınmasını isteyebilir.
Hakkın devri ve lisans
verilmesinden doğan sorumluluk
MADDE 51. - Başvuru veya tescilden doğan hakkını bir bedel
karşılığında veya bedelsiz devreden
veya lisans veren kişi,
yetkisinin olmadığının anlaşılması
veya başvurunun reddedilmesi
veya iptal edilmesi veya hükümsüzlük kararı verilmesi hallerinde, devir alan
veya lisans alanın zararlarını tazmin etmekle yükümlüdür.
Tazminatı talep süresi, ret, iptal veya hükümsüzlük
kararının verilmesinden veya yetkisizliğin öğrenilmesinden itibaren işlemeye
başlar.
Devreden veya lisans verenin kötü niyetle hareketleri
halinde, bunlar, fiillerinden her zaman sorumludur. Devreden veya lisans veren,
üzerinde tasarruf edilen ıslahçı hakkı başvurusu veya hak konusu olan çeşidin
verilen bu hak ile korunabilirliği konusundaki rapor ve kararları veya bu
konuda bildiklerini karşı tarafa bildirmemiş ve bunlara ilişkin belgelere
sözleşmede yer vermemişse kötü niyetin varlığı kabul edilir.
ALTINC1 KISIM
Hükümsüzlük Halleri ve
Hakkın Sona Ermesi
BİRİNCİ
BÖLÜM
Hükümsüzlük
Hükümsüzlük halleri
MADDE 52. - Aşağıdaki hallerden birinin varlığı durumunda
mahkeme tarafından ıslahçı hakkının hükümsüz sayılmasına karar verilir:
a) Başvuru veya rüçhan hakkı tarihi itibarıyla, çeşidin 5
inci ve 6 ncı maddelerde belirtilen şartlara uymadığının anlaşılması.
b) 7 nci ve 8 inci maddede öngörülen şartların
gerçekleşmediğinin anlaşılması.
c) Islahçı hakkı tescilinin 11 inci, 12 nci ve 13 üncü
maddelerde belirtilenler dışında yetkisiz bir kişi adına yapıldığının
anlaşılması.
Hükümsüzlük talebi
MADDE 53. - Hukukî menfaati olan herkes, koruma hakkı devam
ettiği sürece, mahkeme nezdinde ıslahçı hakkına dair hükümsüzlük talebinde
bulunabilir. 52 nci maddenin (c) bendine göre ise hükümsüzlük talebi ancak
gerçek hak sahibi tarafından ileri sürülebilir.
Hükümsüzlüğün etkisi
MADDE 54. - Islahçı hakkının hükümsüzlüğüne karar verilmesi
halinde, kararın sonuçları geçmişe etkilidir ve bu Kanun ile sağlanan koruma,
hükümsüzlük kapsamında doğmamış sayılır.
Kesinleşmiş bir hükümsüzlük kararı Kütüğe kaydedilir ve
herkese karşı hüküm ifade eder.
Hak sahibinin kötü niyetli olarak hareket etmesinden
kaynaklanan, zararın giderilmesine ilişkin tazminat talep hakkı saklı kalmak
üzere, hükümsüzlüğün geriye dönük etkisi, aşağıdaki durumları etkilemez:
a) Hakkın hükümsüz sayılmasından önce, söz konusu hakka
tecavüz sebebiyle verilen hukuken kesinleşmiş ve uygulanmış kararlar.
b) Hakkın hükümsüzlüğüne karar verilmeden önce yapılmış ve
uygulanmış lisans sözleşmeleri.
Ancak, haklı sebepler ve hakkaniyet ilkesi göz önünde
bulundurularak, lisans sözleşmesi uyarınca ödenmiş olan bedelin kısmen veya
tamamen iade edilip edilmeyeceğine mahkemece karar verilir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Hakkın
Kendiliğinden Sona Ermesi
Hakkın kendiliğinden sona
ermesi
MADDE 55. - Aşağıdaki hallerden birinin gerçekleşmesiyle
ıslahçı hakkı kendiliğinden sona erer:
a) Koruma süresinin sona ermesi.
b) Hak sahibinin hakkından vazgeçmesi.
c) Yıllık ücretlerin belirlenen sürelerde ödenmemesi.
Hakkın sona ermesi halinde hak konusu çeşit, sona erme
nedeninin gerçekleştiği tarihten itibaren umumun malı sayılır. Bu husus,
Bültende yayımlanır.
Hak sahibi, ıslahçı hakkından vazgeçebilir. Vazgeçmenin
yazılı olarak Bakanlığa bildirilmesi gerekir. Vazgeçme, Kütüğe kaydedilme
tarihi itibarıyla hüküm doğurur.
Kütüğe kaydedilmiş diğer hak sahipleri ve lisans
sahiplerinin izni olmadıkça, hak sahibi hakkından vazgeçemez.
Hak üzerinde, bir üçüncü kişi tarafından hak sahipliği iddia
edilmekte ise onun rızası olmadan haktan vazgeçilemez.
Yıllık ücretin süresi içinde ödenmemesi halinde, ıslahçı
hakkı, bu ücretin son ödeme tarihi itibarıyla sona erer.
Yıllık ücretin ödenmemesi nedeniyle hak sona ermişse, hak
sahibinin ödemenin mücbir sebepten dolayı yapılamadığını ispat etmesi halinde,
hak yeniden geçerlilik kazanır.
Mücbir sebeple ilgili talebin, hakkın sona erdiğine ilişkin
ilanın Bültende yayımlanmasından itibaren altı ay içinde yapılması gerekir. Bu
talep Bültende ilan edilir. İlgililer otuz gün içinde konu hakkındaki
görüşlerini bildirebilirler.
Hakkın yeniden geçerlilik kazanması, Bakanlığın kararı ile
olur ve Bültende yayımlanır. Hakkın yeniden geçerlilik kazanması, hakkın sona
ermesi sonucunda bu konuyla ilgili bir kısım haklar kazanmış olan üçüncü
kişilerin kazanılmış haklarını etkilemez.
Hakkın yeniden geçerlilik kazanması halinde, hak sahibi,
ödemediği ücretleri ödemekle yükümlüdür.
YEDİNCİ KISIM
Hakka Tecavüz Halleri, Davalar
ve
Görevli Mahkeme
BİRİNCİ
BÖLÜM
Hakka
Tecavüz Halleri
Hakka tecavüz sayılan
haller
MADDE 56. - Aşağıdaki haller ıslahçı hakkına tecavüz
sayılır:
a) 14 üncü maddede sayılan yetkileri hak sahibinin rızası
olmadan kullanmak.
b) Korunan çeşide ait çoğaltım materyalinin, hak sahibinin
inhisari yetkilerini ihlal etmek suretiyle üretildiğini bildiği veya bilmesi
gerektiği halde, söz konusu materyali çoğaltım amacıyla hazırlamak, çoğaltmak,
satışa sunmak, satmak veya diğer şekillerde piyasaya sürmek, ihraç etmek, ithal
etmek veya bu amaçlarla depolamak.
c) Sözleşmeye dayalı lisans veya zorunlu lisans ile verilmiş
yetkileri izinsiz genişletmek veya bu yetkileri üçüncü kişilere devretmek.
d) 9 uncu maddenin
dördüncü ve beşinci fıkralarını ihlal etmek,
e) Hakkı gasbetmek.
f) Yukarıdaki bentlerde sayılan fiillere iştirak veya yardım
etmek veya teşvik etmek veya hangi şekil ve şartta olursa olsun bu fiillerin
yapılmasını kolaylaştırmak.
g) Kendisinde bulunan ve haksız olarak üretilen veya
piyasaya sürülen materyalin nereden alındığını veya nasıl sağlandığını
bildirmekten kaçınmak.
İKİNCİ
BÖLÜM
Hukuk
Davaları
Hak sahibinin talepleri
ve hukuk davalarında yetkili mahkeme
MADDE 57. - Islahçı hakkının tecavüze uğraması halinde, hak
sahibi mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Islahçı hakkından doğan hakka tecavüz fiillerinin
durdurulması.
b) Tecavüzün giderilmesi, maddi ve manevi tazminat.
c) Hakka tecavüz neticesinde üretilen materyal ile bunların
üretiminde doğrudan doğruya kullanılan
araçlara el konulması.
d) (c) bendi hükmü çerçevesinde el konulan materyal ve
araçlar üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması; bu durumda el konulan
materyalin değeri, (b) bendi hükümlerine göre belirlenecek tazminat miktarından
düşülür. Bu değer, kabul edilen tazminat miktarını aştığı zaman, hak sahibi,
aşan kısmı karşı tarafa öder.
e) Hakka tecavüzün devamını önleyici tedbirlerin alınması;
(c) bendi hükümleri çerçevesinde el konulan materyal ve araçların şekillerinin
değiştirilmesi veya hakka tecavüzün önlenmesi için imhası.
f) Hakka tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme
kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanmak üzere, ilgililere
tebliğ edilmesi ve kamuya ilan yoluyla duyurulması.
Hak sahibi tarafından açılacak hukuk davalarında yetkili
mahkeme, davacının ikametgâhının olduğu veya suçun işlendiği veya tecavüz
fiilinin etkilerinin görüldüğü yerdeki mahkemedir.
Davacının Türkiye'de ikamet etmemesi halinde, yetkili
mahkeme Ankara'daki mahkemelerdir.
Üçüncü kişiler tarafından başvuru sahibi veya hak sahibi
aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalının ikametgâhının bulunduğu
yerdeki mahkemedir. Başvuru veya hak sahibinin Türkiye'de ikamet etmemesi
halinde bu maddenin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır.
Birden fazla mahkemenin yetkili olduğu durumda, yetkili
mahkeme, ilk davanın açıldığı mahkemedir.
Bakanlığın davacı veya davalı olduğu durumda, yetkili
mahkeme, Ankara'daki mahkemelerdir.
Tazminat
MADDE 58. - Hak sahibinin izni olmaksızın, korunan çeşidi
üreten, satan, dağıtan veya başka şekilde piyasaya süren veya bu amaçlar için
ihraç ve ithal eden veya ticari amaçla elinde bulunduran veya kullanan kişi,
hukuka aykırılığı gidermek ve sebep olduğu zararı tazmin etmekle yükümlüdür.
Korunan çeşidi herhangi bir şekilde kullanmakta olan kişi;
hak sahibinin hakkın varlığından ve tecavüzden kendisini haberdar etmesi ve
tecavüzü durdurmasını talep etmesi halinde veya kullanmanın kusurlu bir
davranış teşkil etmesi halinde, sebep olduğu zararı tazmin etmekle yükümlüdür.
Yoksun kalınan kazanç
MADDE 59. - Hak sahibinin uğradığı zarar, sadece fiili
kaybın değerini değil, buna ilave olarak ıslahçı hakkına tecavüz neticesinde
yoksun kalınan kazancı da kapsar.
Yoksun kalınan kazanç, zarara uğrayan hak sahibinin
seçeceği, aşağıdaki değerlendirme usullerinden birine göre hesap edilir:
a) Islahçı hakkına tecavüz eden kişinin rekabeti olmasaydı,
hak sahibinin çeşidi kullanması ile elde edebileceği muhtemel gelire göre.
b) Hakka tecavüz eden kişinin, hak konusu çeşidi kullanmakla
elde ettiği kazanca göre.
c) Hakka tecavüz edenin, korunan çeşidi bir lisans anlaşması
ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans
bedeline göre.
Hak konusu çeşidin ekonomik önemi, hakka tecavüz edildiği
anda geçerlilik süresi, tecavüzün yapıldığı esnada korunan çeşitle ilgili
lisansların sayısı veya çeşidi gibi etkenler, yoksun kalınan kazancın
hesaplanmasında göz önüne alınır.
Mahkeme, hak sahibinin bu Kanunda öngörülen çeşidi kullanma
yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğunu tespit ederse, yoksun kalınan kazanç,
ikinci fıkranın (c) bendi hükümleri çerçevesinde belirlenir.
Bedel davası
MADDE 60. - Başvuru sahibi veya hak sahibi, çeşidi
kullananların hakkaniyete uygun bedeli ödemesini temin etmek amacıyla şahsi
mahiyette bedel davası açabilir.
Çiftçi istisnası kapsamı dışındaki çiftçiler tarafından
ödenecek bedel ile ilgili olarak açılan bedel davasını, ıslahçı hakları ile
ilgili mesleki kuruluşlar da açabilir.
15 inci maddede belirtilen bedelin tespitinde ıslahçı
hakkının tescil edildiği varsayılarak yapılacak bir lisans sözleşmesinde
ödenecek lisans bedelinin aşılmaması gözetilir.
Dava, bedelin ödenmesini gerektiren fiilin öğrenilmesinden
itibaren bir yıl içinde açılır.
Hakka tecavüzün olmadığı
hakkında dava ve şartları
MADDE 61. - Menfaati olan herkes, hak sahibine karşı dava
açarak, faaliyetlerinin ıslahçı hakkına tecavüz teşkil etmediğine karar
verilmesini talep edebilir.
Dava açılmadan önce, korunan çeşit ile ilgili yapılan veya
yapılacak faaliyetlerin ıslahçı hakkına tecavüz teşkil edip etmediği hakkında,
hak sahibinin görüşlerini bildirmesi noter aracılığı ile talep edilebilir. Bu
talebin hak sahibine tebliğinden itibaren bir ay içinde hak sahibinin cevap
vermemesi veya verilen cevabın menfaat sahibi tarafından kabul edilmemesi
halinde, menfaat sahibi birinci fıkraya göre dava açabilir.
Birinci fıkrada belirtilen dava, ıslahçı hakkına tecavüzden
dolayı kendisine dava açılmış bir kişi tarafından açılamaz.
Dava, korunan çeşit üzerinde hak sahibi olan ve Kütüğe
kaydedilmiş bulunan, bütün hak sahiplerine tebliğ edilir.
Bu maddede belirtilen dava, hakkın hükümsüzlüğü davasıyla
birlikte de açılabilir.
Tespit davası
MADDE 62. - Islahçı hakkına tecavüz davası açmaya yetkili
olan kişi, bu haklara tecavüz sayılabilecek olayların tespitini mahkemeden
isteyebilir.
İhtiyati tedbir talebi ve
niteliği
MADDE 63. - Bu Kanun uyarınca dava açan veya dava açacak
olan kişiler, dava konusu çeşidin, kendi haklarına tecavüz teşkil edecek
şekilde, Türkiye'de kullanılmakta olduğunu veya kullanılması için ciddi ve
etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, mahkemeden ihtiyati tedbir
kararı verilmesini talep edebilirler.
İhtiyati tedbir talebi, dava açılmadan önce veya dava ile
birlikte veya dava açıldıktan sonra yapılabilir. İhtiyati tedbir talebi,
davadan ayrı olarak incelenir.
İhtiyati tedbir, verilecek hükmün etkinliğini tamamen
sağlayacak nitelikte olmalı ve aşağıda belirtilen tedbirleri kapsamalıdır:
a) Islahçı hakkına tecavüz teşkil eden fiillerin
durdurulmasını,
b) Islahçı hakkına tecavüz edilerek üretilen veya ithal
edilen hak konusu çeşitle ilgili materyallere, Türkiye sınırları içinde veya
gümrük ve serbest liman veya serbest bölgelerde dahil olmak üzere bulundukları her yerde el konulması
ve bunların zarar görmeyecek
şekilde saklanması.
Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanunu-nun uygulanması
MADDE 64. - Tespit davaları ve ihtiyati tedbirlerle ilgili
diğer hususlarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri
uygulanır.
Zamanaşımı
MADDE 65. - Bu Kanundan doğan özel hukuka ilişkin
taleplerde, 818 sayılı Borçlar Kanununun zamanaşımına ilişkin hükümleri
uygulanır.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Cezalar
ve Usul Hükümleri
İhlâl sayılan haller ve
yaptırımlar
MADDE 66. - İhlâl sayılan haller ve bu hallerde verilecek
cezalar aşağıda gösterilmiştir:
a) 56 ncı maddenin (a), (b), (e) ve (f) bentlerindeki
fiilleri kasten işleyenler onüç aydan iki yıla kadar hapis veya beş milyar
liradan on milyar liraya kadar ağır para cezası veya her ikisi ile birlikte
cezalandırılır ve ticaret ile uğraşanların işyerlerinin bir yıldan az olmamak
üzere kapatılmasına ve aynı süre ticaretten men edilmelerine karar verilir.
b) 56 ncı maddenin (c), (d) ve (g) bentlerini kasten ihlal
edenler beş milyar liradan on milyar liraya kadar ağır para cezası ile
cezalandırılır.
c) Gerçeğe aykırı biçimde, kendisini başvuru sahibi veya hak
sahibi olarak tanıtanlar beş milyar liradan on milyar liraya kadar ağır para
cezası ile cezalandırılır.
d) Bu maddenin (a), (b) ve (c) bentlerinde sayılan fiiller,
bir işletmenin çalışanları tarafından, hizmetlerini yerine getirmeleri
esnasında, doğrudan kendilerince veya emir üzerine işlenmişse, çalışanlar ve
suçun işlenmesine mani olmayan işletme sahibi, temsilcisi veya idareci veya
hangi sıfatla olursa olsun işletmeyi fiilen yöneten kişi de aynı şekilde
cezalandırılır. Bir tüzel kişinin işleri yürütülürken, 56 ncı maddede
belirtilen fiillerden herhangi biri işlenirse, tüzel kişi de masraflar ve para
cezasından müteselsilen sorumlu olur.
Usul ve zamanaşımı
MADDE 67. - 66 ncı maddede sayılan suçlardan dolayı takibat;
hak sahibinin şikayetine tabidir. 66 ncı maddenin (c) bendinde belirtilen
fiilin işlenmesi halinde, hak sahibinin yanı sıra Bakanlık, ıslahçı hakları ile
ilgili birlikler, tüketici dernekleri ve 8.3.1950 tarihli ve 5590 sayılı Kanun ile 507 sayılı Esnaf ve Küçük
Sanatkârlar Kanununa tâbi kuruluşlar da şikâyet hakkına sahiptir.
Şikâyetin, fiil ve failden haberdar olma tarihinden itibaren
bir yıl içinde yapılması gerekir. Şikâyetler acele işlerden sayılır. Bu suçlar
hakkında 3005 sayılı Meşhud Suçların Muhakeme Usulü Kanunu'ndaki yargılama
usulü uygulanır.
66 ncı madde hükümlerinin uygulanmasında, 1412 sayılı Ceza
Muhakemeleri Usulü Kanununun 344 üncü maddesinin birinci fıkrasının (8)
numaralı bendi uygulanmaz.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
İhtisas
Mahkemeleri
Görevli mahkeme
MADDE 68. - Bu
Kanunda öngörülen davalarda, görevli mahkeme, ihtisas mahkemeleridir.
Asliye hukuk ve asliye ceza mahkemelerinden hangilerinin ihtisas mahkemesi
olarak görevlendirileceğini ve bu mahkemelerin yargı çevresini, Adalet
Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler
ve Savcılar Yüksek Kurulu belirler.
Hükmün ilanı
MADDE 69. - Dava sonucunda haklı çıkan tarafın, haklı bir
sebebinin veya menfaatinin bulunması halinde, masrafları karşı tarafa ait olmak
üzere, kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya
özet olarak ilan edilmesini talep etme hakkı vardır.
İlanın şekli ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı,
kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde kullanılmazsa düşer.
SEKİZİNCİ KISIM
Çeşitli ve Son Hükümler
Islahçı Hakkı Kütüğü
MADDE 70. - Bakanlık, Başvuru Sicili ve Islahçı Hakkı
Sicilini içeren Islahçı Hakkı Kütüğünü oluşturur.
İlgili olan herkes, başvuruya ve ıslahçı hakkının tesciline
ilişkin belgeler ile diğer belgeleri Kütükten inceleyebilir.
Üretilmesi veya çoğaltılması, diğer çeşitlerin sürekli
kullanımını gerektiren çeşitlerin sahibi, çeşide ait belge ve testlerin,
Kütüğün inceleme kapsamı dışında tutulmasını isteyebilir.
Başvuru Sicili ve Islahçı Hakkı Siciline ilişkin hususlar
yönetmelikle düzenlenir.
Bitki Çeşitleri Bülteni
MADDE 71. - Bakanlık tarafından yayımlanacak Bültende
aşağıdaki hususlar yer alır:
a) Islahçı hakkı
başvuruları.
b) Çeşit için önerilen isim veya varsa geçici isim.
c) Başvurudan vazgeçme.
d) Başvurunun reddi.
e) Islahçı hakkının tescili ve tescil edilen isim.
f) Hak sahibi veya vekili ile ilgili değişiklikler.
g) Hakkın sona ermesi.
h) Lisanslar.
i) Resmî duyurular.
j) Diğer hususlar.
Bakanlık; korunan çeşitle ilgili olarak çeşidin sahibi,
koruma süresi, tescil tarihi ve ismini içeren bilgiler ile yayımlanmasını
gerekli gördüğü başka bilgilerin yer aldığı yıllık bir rapor yayımlar.
Yönetmelikler
MADDE 72. - Bu Kanunun uygulanması ile ilgili usul ve
esasları düzenleyen yönetmelikler Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
altı ay içinde Bakanlıkça çıkarılır.
MADDE 73. - 21.8.1963 tarihli ve 308 sayılı Tohumlukların
Tescil, Kontrol ve Sertifikasyonu Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin (a) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"a) Tescil; ıslah edilmiş çeşitlerin morfolojik,
biyolojik ve tarımsal niteliklerinin tarla denemeleri ve laboratuar
analizleriyle belirtilmesi, mevcutlardan farklı ve yeni çeşit olduğu tespit
edilerek sertifikasyon amacıyla bir kütüğe kaydedilmesi."
Yürürlükten kaldırılan
mevzuat
MADDE 74. - 308 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin (ş), (t) ve
(u) bentleri ile 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
GEÇİCİ MADDE 1. - 26.2.1994 tarihi itibarıyla yeni, farklı,
yeknesak ve durulmuş olduğu tespit edilen bir çeşit için 308 sayılı Kanunun 6
ncı maddesinin üçüncü fıkrasından yararlanan çeşitlerin sahipleri, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde Bakanlığa başvurmaları ve bu
Kanundaki diğer şartları yerine
getirmeleri kaydıyla, bu Kanun kapsamındaki korumadan yararlanır.
GEÇİCİ MADDE 2. - Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren
bir yıl içinde yapılacak başvurularda yenilik incelemesi yapılırken 5 inci
maddede yurt içi açısından sözü edilen bir yıllık süre bir defaya mahsus olmak
üzere beş yıl olarak uygulanır.
Yürürlük
MADDE 75. - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 76. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
|
|
Recep Tayyip Erdoğan |
|
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
|
Dışişleri
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
|
|
A. Gül |
A. Şener |
M. A. Şahin |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
|
B. Atalay |
A. Babacan |
M. Aydın |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı V. |
Adalet
Bakanı |
|
|
G. Akşit |
A. Coşkun |
C. Çiçek |
|
|
Millî Savunma
Bakanı |
İçişleri
Bakanı |
Maliye
Bakanı |
|
|
M. V. Gönül |
A. Aksu |
K. Unakıtan |
|
|
Millî
Eğitim Bakanı |
Bayındırlık
ve İskân Bakanı V. |
Sağlık
Bakanı |
|
|
H. Çelik |
A. Aksu |
R. Akdağ |
|
|
Ulaştırma
Bakanı |
Tarım ve
Köyişleri Bakanı |
Çalışma
ve Sos. Güv. Bakanı |
|
|
B. Yıldırım |
S. Güçlü |
M. Başesgioğlu |
|
|
Sanayi
ve Ticaret Bakanı |
En. ve
Tab. Kay. Bakanı |
Kültür
ve Turizm Bakanı |
|
|
A. Coşkun |
M. H. Güler |
E. Mumcu |
|
|
|
Çevre ve
Orman Bakanı |
|
|
|
|
O. Pepe |
|
|
|
|
|
|
TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONUNUN KABUL
ETTİĞİ METİN
YENİ BİTKİ
ÇEŞİTLERİNE AİT ISLAHÇI HAKLARININ KORUNMASINA İLİŞKİN
KANUN TASARISI
BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler
BİRİNCİ
BÖLÜM
Amaç,
Kapsam ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1. - Tasarının 1 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Tanımlar
MADDE 2. - Bu Kanunda geçen ;
a) Bakanlık : Tarım ve Köyişleri Bakanlığını,
b) Mahkeme : Fikrî ve sınaî haklar konusundaki ihtisas
mahkemelerini,
c) Islahçı : Yeni bir bitki çeşidini ıslah eden veya bulan
ve geliştiren kişiyi,
d) Hak sahibi : Islahçı veya onun hukukî haleflerini,
e) Çeşit : Islahçı hakkının verilmesi için gerekli şartların
karşılanıp karşılanmadığına bakılmaksızın, bir veya birden fazla genotipin
ortaya çıkardığı bazı özelliklerin kendisini göstermesiyle tanımlanan ve aynı
tür içindeki diğer genotiplerden en az bir tipik özelliği ile ayrılan ve değişmeksizin çoğaltmaya
uygunluğu bakımından bir birim olarak kabul edilen en küçük taksonomik kısım içerisinde yer alan bitki
grubunu,
f) Tohumluk : Bitkilerin çoğaltımı için kullanılan vegetatif
ve generatif bitki kısımlarını,
g) Çoğaltım veya çoğaltma : Asıl veya ebeveyn bitkilerle
aynı özellikleri taşıyan bir sonraki nesil bitkilerin elde edilmesini,
h) Üretim veya üretme : Ürün veya çoğaltım materyali elde
etmek amacıyla bitki yetiştirilmesini,
ı) Çoğaltım materyali : Bitkilerin çoğaltımı için kullanılan
bütün bir bitki veya kısımlarını,
i) Tescil : Bu Kanun kapsamındaki çeşitlerin ıslahçı hakları
kütüğüne yazılmasını,
j) Bülten : Bitki Çeşitleri Bültenini,
k) Kütük : Islahçı hakkı başvurusu ve hakkın tescili ile
ilgili hususların kayıtlı olduğu sicilleri,
l) Katalog: İlgili
mevzuat çerçevesinde ticareti yapılan çeşitlerin yayımlandığı
listeyi,
m) UPOV Sözleşmesi : Yeni Bitki Çeşitlerini Koruma
Uluslararası Birliği Sözleşmesini,
İfade eder.
İKİNCİ
BÖLÜM
Koruma
Şartları ve Korumadan
Yararlanacak
Kişiler
Genel şartlar
MADDE 3. - Tasarının 3 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Korumadan yararlanacak
kişiler
MADDE 4. - Tasarının 4 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Yenilik ve yeniliği
etkilemeyen durumlar
MADDE 5. - Tasarının 5 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Farklılık
MADDE 6. - Tasarının 6 ncı maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Yeknesaklık
MADDE 7. - Tasarının 7 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Durulmuşluk
MADDE 8. - Tasarının 8 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
İsimlendirme ve ismin
kullanılması
MADDE 9. - Tasarının 9 uncu maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Koruma
Süresi
Koruma süresi
MADDE 10. - Koruma
süresi ıslahçı hakkının tescilinden itibaren yirmibeş yıldır. Bu süre
ağaçlar, asmalar ve patates için otuz yıldır.
Koruma süresinin sona ermesi, takvim yılı sonu itibarıyla
hesaplanır.
İKİNCİ KISIM
Hak Sahipliği, Hakkın
Kapsamı ve
Sınırlandırma
BİRİNCİ
BÖLÜM
Hak
Sahipliği ve Hak Sahibinin Yetkileri
Hak sahipliği
MADDE 11. - Bir çeşidin ıslahçı hakkı, ıslahçıya ve onun
hukukî haleflerine aittir.
Islahçının birden çok olması halinde, taraflar arasında
aksine bir anlaşma yoksa, ıslahçılar, müşterek mülkiyet hükümleri çerçevesinde
hak sahibidir.
Her hak sahibi diğerlerinden bağımsız olarak aşağıdaki
işlemleri kendi adına yapabilir:
a) Kendine düşen pay üzerinde serbestçe tasarrufta
bulunabilir.
b) Diğer hak sahiplerine yazılı bildirimde bulunduktan sonra
hak konusu çeşidi kullanabilir.
c) Hak konusu çeşidin korunması için gerekli önlemleri
alabilir.
d) Diğer pay sahipleriyle birlikte, Bakanlığa yapılan
başvuru veya tescilden doğan hakların herhangi bir şekilde tecavüze uğraması
halinde, üçüncü kişilere karşı hukuk ve ceza davası açabilir.
Üçüncü kişilere karşı hukuk veya ceza davası açılması
halinde, diğer hak sahiplerinin davaya katılabilmeleri için durum davayı açan
tarafından, davanın açıldığı tarihten itibaren bir ay içinde kendilerine
bildirilir.
Payın üçüncü kişilere devredilmesi halinde, diğer pay
sahiplerinin önalım hakkı vardır. Payın devri, yazılı olarak yapılır ve sicile
kaydedilir. Bakanlık önalım hakkının kullanılabilmesi için durumu iki ay içinde
diğer paydaşlara bildirir. Önalım hakkı, bildirimin tebellüğünden itibaren bir
ay içinde kullanılır.
Çeşidin kullanılması hakkının üçüncü kişilere devrinin, hak
sahiplerinin tamamının rızasıyla mümkün olmaması halinde, devredilip
devredilemeyeceği hususunu mahkeme takdir eder.
Hizmet ilişkisinde hak
sahipliği
MADDE 12. - Tasarının 12 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Hizmet sözleşmesi dışında
kalan sözleşmelerde hak sahipliği
MADDE 13. - Sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, hizmet
sözleşmesi dışında kalan iş sözleşmeleri çerçevesinde ıslah edilen veya bulunan
ve geliştirilen çeşidin sahibi işverendir.
Hak sahibinin yetkileri
MADDE 14. - Tasarının 14 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Başvuru ve tescil tarihi
arasında kalan süre içinde yetkiler
MADDE 15. - Tasarının 15 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Yetkinin
Sınırlandırıldığı Haller
Genel sınırlandırma
halleri
MADDE 16. - Tasarının 16 ncı maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Çiftçi istisnası
MADDE 17. - Tasarının 17 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Zorunlu
Lisans ve Islahçı Hakkının
Tüketilmesi
Zorunlu lisans
MADDE 18. - Tasarının 18 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Zorunlu lisansla ilgili
arabuluculuğun talep edilmesi
MADDE 19. - Tasarının 19 uncu maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Bakanlığın arabuluculuğu
MADDE 20. - Tasarının 20 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Arabuluculuk işleminin
yapılması
MADDE 21. - Tasarının 21 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Arabuluculuk faaliyetinin
sonuçları
MADDE 22. - Tasarının 22 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Zorunlu lisans talep
edilmesi
MADDE 23. - Tasarının 23 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Zorunlu lisans işleminin
başlaması
MADDE 24. - Tasarının 24 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Zorunlu lisans kararı
MADDE 25. - Tasarının 25 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Zorunlu lisans
işlemlerinin durdurulması
MADDE 26. - Tasarının 26 ncı maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Zorunlu lisansın niteliği
MADDE 27. - Tasarının 27 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Zorunlu lisansın devri
MADDE 28. - Tasarının 28 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Esas itibarıyla
türetilmiş çeşitlerde zorunlu lisans
MADDE 29. - Tasarının 29 uncu maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Sözleşmeye dayalı lisans
hükümlerinin uygulanabilirliği
MADDE 30. - Tasarının 30 uncu maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Islahçı hakkının
tüketilmesi
MADDE 31. - Tasarının 31 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Başvuru, Tescil, İlan,
İtiraz ve Ücretler
BİRİNCİ
BÖLÜM
Başvuru
Şartları ve Başvuruya İtiraz
Başvuru mercii
MADDE 32. - Tasarının 32 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Başvuru şartları
MADDE 33. - Tasarının 33 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Rüçhan hakkı
MADDE 34. - Tasarının 34 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Başvurunun incelenmesi
MADDE 35. - Tasarının 35 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Başvurunun Bültende ilanı
MADDE 36. - Tasarının 36 ncı maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Başvuruya itiraz
MADDE 37. - Tasarının 37 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Başvuruya itirazın incelenmesi
MADDE 38. - Tasarının 38 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Teknik
İnceleme, Tescil, İlan ve Tescile İtiraz
Çeşidin teknik bakımdan
incelenmesi
MADDE 39. - Tasarının 39 uncu maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
İnceleme raporu
MADDE 40. - Tasarının 40 ıncı maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Geçici ismin kesinleşmesi
MADDE 41. - Tasarının 41 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Başvurunun ret nedenleri
MADDE 42. - Tasarının 42 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Tescil
MADDE 43. - Tasarının 43 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Tescilin ilanı
MADDE 44. - Tasarının 44 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Tescile itiraz
MADDE 45. - Tasarının 45 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Ücretler
Ücretler
MADDE 46. - Tasarının 46 ncı maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Tescil
Sonrası Hak Sahibinin Yükümlülüğü, Bakanlıkça Yapılan Denetim ve Islahçı
Hakkının Re'sen İptali Hak Sahibinin Tescilden
Sonraki Yükümlülüğü
MADDE 47. - Tasarının 47 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Bakanlık tarafından
yapılan denetim ve ıslahçı hakkının re'sen iptali
MADDE 48. - Tasarının 48 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
BEŞİNCİ KISIM
Başvuru ve
Tescilden Doğan Hakkın Devri, İntikali, Rehin Hakkı Tesisi, Haczi ve Lisans
Sözleşmesi
BİRİNCİ
BÖLÜM
Devir,
İntikal, Rehin ve Haciz
Devir, intikal, rehin ve
haciz
MADDE 49. - Bir çeşit ile ilgili olarak, bu Kanun uyarınca
yapılan başvuru veya tescilden doğan hak, bir başkasına devredilebilir veya
miras yoluyla intikal edebilir. Bu haklar üzerinde, ölüme bağlı tasarrufların
yapılması mümkündür.
Başvuru veya tescilden doğan hakkın devri veya miras yoluyla
intikali, 46 ncı maddeye göre belirlenecek ücretin ödenmesi kaydıyla sicile
kaydedilir ve yayımlanır.
Başvuru veya tescilden doğan hak, kanuni veya akdi rehin
hakkına ve hacze konu edilebilir. Bu durumda taraflardan birinin talebi üzerine
ilgili haklar, sicile kaydedilir ve Bültende yayımlanır. Rehin hakkı ve haciz
bakımından, 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile 9.6.1932
tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.
Başvuru veya tescilden doğan hak üzerindeki sağlar arası
işlemler, yazılı şekle tâbidir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Sözleşmeye
Dayalı Lisans
Sözleşmeye dayalı lisans
MADDE 50. - Tasarının 50 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Hakkın devri ve lisans
verilmesinden doğan sorumluluk
MADDE 51. - Tasarının 51 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
ALTINCI KISIM
Hükümsüzlük Halleri ve
Hakkın Sona Ermesi
BİRİNCİ
BÖLÜM
Hükümsüzlük
Hükümsüzlük halleri
MADDE 52. - Tasarının 52 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Hükümsüzlük talebi
MADDE 53. - Tasarının 53 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Hükümsüzlüğün etkisi
MADDE 54. - Tasarının 54 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Hakkın
Kendiliğinden Sona Ermesi
Hakkın kendiliğinden sona
ermesi
MADDE 55. - Tasarının 55 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
YEDİNCİ KISIM
Hakka Tecavüz Halleri,
Davalar
ve Görevli Mahkeme
BİRİNCİ
BÖLÜM
Hakka
Tecavüz Halleri
Hakka tecavüz sayılan
haller
MADDE 56. - Tasarının 56 ncı maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Hukuk
Davaları
Hak sahibinin talepleri
ve hukuk davalarında yetkili mahkeme
MADDE 57. - Tasarının 57 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Tazminat
MADDE 58. - Tasarının 58 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Yoksun kalınan kazanç
MADDE 59. - Tasarının 59 uncu maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Bedel davası
MADDE 60. - Tasarının 60 ıncı maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Hakka tecavüzün olmadığı
hakkında dava ve şartları
MADDE 61. - Tasarının 61 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Tespit davası
MADDE 62. - Tasarının 62 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
İhtiyati tedbir talebi ve
niteliği
MADDE 63. - Tasarının 63 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanunu-nun uygulanması
MADDE 64. - Tespit davaları, ihtiyati tedbirler ve ilgili
diğer hususlarda, 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanunu hükümleri uygulanır.
Zamanaşımı
MADDE 65. - Bu Kanundan doğan özel hukuka ilişkin
taleplerde, 22.4.1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanununun zamanaşımına
ilişkin hükümleri uygulanır.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Cezalar
ve Usul Hükümleri
İhlal sayılan haller ve
yaptırımlar
MADDE 66. - Tasarının 66 ncı maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Usul ve zamanaşımı
MADDE 67. - 66 ncı maddede sayılan suçlardan dolayı takibat,
hak sahibinin şikayetine tabidir. 66 ncı maddenin (c) bendinde belirtilen
fiilin işlenmesi halinde, hak sahibinin yanı sıra; Bakanlık, ıslahçı hakları
ile ilgili birlikler, tüketici dernekleri ve 8.3.1950 tarihli ve 5590 sayılı
"Ticaret ve Sanayi Odaları", "Ticaret Odaları",
"Sanayi Odaları", "Deniz Ticaret Odaları", "Ticaret
Borsaları" ve "Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve
Ticaret Borsaları Birliği" Kanunu ile 17.7.1964 tarihli ve 507 sayılı
Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa tâbi kuruluşlar da şikâyet hakkına
sahiptir.
Şikâyetin, fiil ve failden haberdar olma tarihinden itibaren
bir yıl içinde yapılması gerekir. Şikayetler acele işlerden sayılır. Bu suçlar
hakkında, 8.6.1936 tarihli ve 3005 sayılı Meşhud Suçların Muhakeme Usulü
Kanunundaki yargılama usulü uygulanır.
66 ncı madde hükümlerinin uygulanmasında, 4.4.1929 tarihli
ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 344 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (8) numaralı bendi uygulanmaz.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
İhtisas
Mahkemeleri
Görevli mahkeme
MADDE 68. - Tasarının 68 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Hükmün ilanı
MADDE 69. - Tasarının 69 uncu maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
SEKİZİNCİ KISIM
Çeşitli ve Son Hükümler
Islahçı Hakkı Kütüğü
MADDE 70. - Tasarının 70 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Bitki Çeşitleri Bülteni
MADDE 71. - Tasarının 71 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Yönetmelikler
MADDE 72. - Tasarının 72 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 73. - Tasarının 73 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
Yürürlükten kaldırılan
mevzuat
MADDE 74. - Tasarının 74 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
GEÇİCİ MADDE 1. - Tasarının Geçici 1 inci maddesi
Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.
GEÇİCİ MADDE 2. - Tasarının Geçici 2 nci maddesi
Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.
Yürürlük
MADDE 75. - Tasarının yürürlüğe ilişkin 75 inci maddesi
Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.
Yürütme
MADDE 76. - Tasarının yürütmeye ilişkin 76 ncı maddesi
Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.