Dönem : 22 Yasama Yılı : 3
T.B.M.M. (S. Sayısı : 718)
Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde
Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini
Esaslarına Dair Kanun Tasarısı ve Çevre Komisyonu
Raporu (1/876)
Not : Tasarı, Başkanlıkça Adalet ve Çevre komisyonlarına
havale edilmiştir.
T.C.
Başbakanlık 21.7.2004
Kanunlar ve Kararlar
Genel Müdürlüğü
Sayı :
B.02.0.KKG.0.10/101-867/3576
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Çevre ve Orman Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza
arzı Bakanlar Kurulunca 5.7.2004 tarihinde kararlaştırılan “Deniz Çevresinin
Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve
Zararların Tazmini Esaslarına Dair Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte
gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GENEL GEREKÇE
Günümüzde petrol ve diğer
zararlı maddelerin büyük ölçüde deniz yoluyla taşınması ve kıyı tesislerindeki
petrol ve diğer zararlı maddelere ilişkin faaliyetler nedeniyle, deniz çevresi,
petrol ve diğer maddelerle kirlenme konusunda önemli bir tehdide maruz kalmaktadır.
Alınan tüm tedbirlere
rağmen, çarpma, kırılma, yangın, patlama veya diğer nedenlerle, bu maddeleri
taşıyan gemilerden veya herhangi bir olay sonucu kıyı tesislerinden, denize
petrol ve diğer zararlı maddelerin yayılması riskinin ortadan kaldırılamaması
nedeniyle, böyle durumlarda deniz çevresinin kirlenmesinin önlenmesi veya
kirliliğin azaltılması için yapılacak müdahale ve faaliyetler önem
kazanmaktadır.
Uygulama alanlarında,
deniz çevresinin petrol ve diğer zararlı maddelerle kirlenmesinde acil durumlarda
etkin müdahale; ilgili kuruluşların görev, yetki ve sorumluluklarının
belirlenmesini, müdahale usul ve yöntemlerinin tespitini, önceden hazırlıklı
olmayı, teşkilatlanmayı, imkan ve kabiliyetlere sahip olmayı ve iyi bir
planlamayı gerektirmektedir. Diğer taraftan, bir ülkenin, deniz yetki
alanlarında meydana gelecek bir olaya zamanında ve etkin müdahale edebilmesi,
aynı zamanda egemenlik haklarının teyidi ve göstergesi olarak kabul
edilmektedir.
Deniz çevresinin petrol
ve diğer zararlı maddelerle kirlenmesinde zararların tazmini, buna neden
olabilecek faaliyetleri icra edenlerin önceden bazı sigorta sistemleri ile
tazminat garantisi sağlamaları ile mümkündür. Deniz yetki alanlarına giren
gemilerin ve mevcut kıyı tesislerinin uygun sigorta sistemlerine sahip olup
olmadıklarının takip ve kontrolü ile müdahale sonucunda tazmin konusundaki
yetki, görev ve sorumlulukların belirlenmesi, sistemin işleyişinin vazgeçilmez
prensipleridir.
Deniz çevresinin petrol
ve diğer zararlı maddelerle kirlenmesinde acil durumlarda müdahale ve
zararların tazmini konusunda, taraf olduğumuz uluslararası düzenlemelerle
üstlenilen yükümlülükler ile hak ve yetkilerin iç hukuk düzenlemelerine
yansıtılması vazgeçilmez bir ihtiyaç olup, bu konu, üç tarafı denizlerle
çevrili ve petrol ve/veya diğer zararlı maddeleri taşıyan gemi trafiğine yoğun
olarak maruz kalan ülkemiz için ayrı bir önem taşımaktadır.
Tasarı, bugüne kadar Türk
boğazlarında ve Türkiye'nin deniz yetki alanlarında meydana gelen olaylarda,
müdahale ve tazmin konularında yaşanan olumsuzlukların giderilmesi amacıyla
hazırlanmıştır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1. - Madde ile
Kanunun amacı ortaya konulmaktadır. Kanun, olay sonucu ortaya çıkan petrol ve
diğer zararlı maddelerle kirlenmede acil durumlarda müdahale ve tazmin
esaslarının belirlenmesine yöneliktir. Olayın meydana gelmesini önlemek üzere
alınan tedbirler Kanunun konusu ve amacı dışındadır. Müdahale, olay sonucu
denize yayılan veya yayılma tehlikesi bulunan petrol ve diğer zararlı
maddelerle kirlenme tehlikesini ortadan kaldırmak, kirlenmeyi azaltmak veya
gidermek amacıyla yapılacak faaliyetleri içermektedir. Bu faaliyetleri icra
etmek için hazırlıklı olmak üzere önceden alınması gereken tedbirlere ilişkin
usul ve esasların belirlenmesi de Kanunun konusu ve amaçları içerisindedir. Kanunla
amaçlanan diğer bir husus da olay sonucu ortaya çıkan kirlenmenin yarattığı
zararlar ve müdahale maliyetlerinin tespiti ve tazmini esas ve usullerini
belirlemektir. Kanunla ayrıca, Kanun kapsamına giren konularla ilgili faaliyetlerde
uluslararası yükümlülüklere ilişkin yetki, görev ve sorumlulukların
belirlenmesi de hedeflenmektedir.
Madde 2. - Madde ile
Kanunun kapsamı düzenlenmektedir.
Madde 3. - Madde ile
Kanunda geçen bazı ifadelerin tanımı yapılmaktadır.
Madde 4. - Madde ile
Kanunun amaçladığı ve kapsamına giren faaliyetlerin icrasına ilişkin yetki,
görev ve sorumluluklardan;
- Genel koordinasyon,
kıyı alanlarında kara kökenli kirliliğin önlenmesine yönelik acil müdahale
planlarının hazırlanması, kirlenmenin türü ve etkilerinin belirlenmesi, çevreye
olan zararların tespiti ve olay sonrası kirlilikten etkilenen alanların
rehabilitasyonuna ilişkin olanlar Çevre ve Orman Bakanlığına,
- Deniz araçlarından
kaynaklanan deniz kirliliğinin önlenmesine yönelik acil müdahale planlarının
hazırlanması, hazırlıklı olma, kirliliğe müdahale, zararların tazmini ve malî
sorumluluk garantilerinin bildirimi konularında icraya ilişkin olanlar
Denizcilik Müsteşarlığına,
- Asayiş ve kolluk
görevlerine ilişkin olanlar Sahil Güvenlik Komutanlığına,
Verilmektedir.
Madde 5. - Madde ile olay
meydana gelmemesi için gemi ve kıyı tesislerinin genel sorumlulukları,
taşımaları gereken standartlar, idarenin bu konudaki yetkileri ve müdahale
konusundaki hizmetlerden faydalanma esasları düzenlenmektedir.
Petrol ve diğer zararlı
maddelerle kirlenmeye yol açacak olayların ortaya çıkma ihtimali, gemi ve kıyı
tesislerinin uluslararası standartları taşıyıp taşımadıkları ile yakından
ilgilidir. Son dönemde ABD ve AB üyesi devletlerin limanlarına gelen gemilerde
özel standartlar aramaları ve etkin denetim sistemleri kurmaları, düşük
standartlı gemilerin, uygulama alanlarımızdaki deniz trafiğine kaymaları
sonucunu doğurmuş ve büyük bir tehdit oluşturmaya başlamıştır. Bu konudaki
mücadele ülkemiz için büyük önem taşımaktadır.
Petrol ve diğer zararlı
maddelerle kirlenmeye müdahale edecek imkan ve kabiliyetlerin kazanılması ve
idamesinin maddi külfeti oldukça fazladır. Büyük oranda batı pazarlarına petrol
taşımacılığı yapan tankerlerin neden olabileceği kirliliğe müdahale için hazır
bulundurulması gereken bu imkan ve kabiliyetlerin maddi külfetinin can, mal ve
çevre risklerine katlanan ülkemize yüklenmesi hakkaniyete uygun olmayacaktır.
Bu nedenle, konu hakkındaki külfetlerin, hizmeti alanlara yayılması suretiyle
hakkaniyet sağlanmaya çalışılmıştır.
Madde 6. - Madde ile
olaya neden olan gemi ve kıyı tesislerinin hangi ilgililerinin, hangi zarar ve
masraflardan sorumlu olacakları belirlenmektedir.
Madde 7. - Madde ile
tazmin sorumluluğunun sınırı, Türkiye'nin taraf olduğu konu ile ilgili
uluslararası sözleşmelere atıf yapılarak belirlenmektedir.
Madde 8. - Madde ile
uygulama alanlarına girecek petrol ve diğer zararlı maddeleri taşıyan
gemilerin, neden olacakları olayda yaratacakları zararların ve masrafların
tazmini amacıyla malî sorumluluk garantileri düzenlenmektedir.
Madde 9. - Madde ile
uygulama alanlarına girecek petrol ve diğer zararlı maddeleri taşıyan gemilerin
bildirim yükümlülükleri, bildirim usulleri ve verecekleri bilgiler
düzenlenmektedir.
Madde 10. - Madde ile
zararların belirlenmesi esasları ve bu maksatla oluşturulacak komisyonun
kuruluş, görev, yetki ve sorumlulukları düzenlenmektedir.
Madde 11. - Madde ile
olay sonucu ortaya çıkan kirlenmede zarar görenlere tazminatların ve müdahale
masraflarının ödenmesine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmekte ve olay sonucu
ortaya çıkan kirlenmede kirletenin tespit edilemediği durumlarda Denizcilik
Müsteşarlığınca kirliliğe müdahale edileceği belirtilmektedir.
Madde 12. - Madde ile
tazminat taleplerinde zamanaşımı süreleri tespit edilmektedir.
Madde 13. - Madde ile
kirlilik ve kirlilik tehlikesinin ilgili makam ve müdahale birimlerine
bildirilmesine ilişkin yükümlülük belirlenmektedir.
Madde 14. - Madde ile
olay sonucu meydana gelen kirlenmenin, türü, miktarı, yayılma yönü, hızı,
muhtemel sonuçları ve bertaraf yöntemlerinin değerlendirilmesine yönelik
çalışmaların Çevre ve Orman Bakanlığınca yapılması öngörülmektedir.
Madde 15. - Madde ile
olay sonucu ortaya çıkan kirlenmeye müdahale konusunda yetki görev ve sorumluluklar
ile uluslararası işbirliğine ilişkin yetkiler belirlenmektedir.
Müdahalede etkinliğin
sağlanması; çok hızlı müdahaleyi, uygun imkan ve kabiliyetlerin elde
bulundurulmasını, müdahale teknikleri konusunda iyi eğitilmiş personelin
istihdamını zorunlu kılmaktadır. Bunu sağlamak üzere, müdahaleden sorumlu
ulusal kuruluş olan Denizcilik Müsteşarlığına, bu görevi kendisinin icra
etmesi, diğer kamu kurum ve kuruluşlarına yaptırması veya bu alanda meslek icra
eden ve bu amaçla kurulmuş merkezi Türkiye'de bulunan şirketlere yaptırması
gibi geniş bir hareket serbestisi tanınmaktadır.
Madde 16. - Madde ile
olay bölgesinde toplanan atıkların uygun bertaraf tesisine taşınması ve
bertarafının acil müdahale planlarında belirlenen esaslara göre yapılması
öngörülmektedir.
Madde 17. - Madde ile
müdahale işlemleri sonrasında kirlilikten etkilenen alanların tespiti ve bu
alanların rehabilitasyonuna ilişkin çalışmaların Çevre ve Orman Bakanlığınca
yapılması öngörülmektedir.
Madde 18. - Madde ile
ulusal acil müdahale planı ve diğer acil müdahale planlarının hazırlanmasına
ilişkin yetki, görev ve sorumluluklar belirlenmektedir.
Madde 19. - Madde ile
3056 sayılı Kanun kapsamında acil durum yönetimine geçilmesi halinde ilgili
kuruluşlar arasında koordinasyon sağlanması öngörülmektedir.
Madde 20. - Madde ile
uyuşmazlıkların çözümü için hakem tayinine ilişkin hususlar düzenlenmektedir.
Madde 21. - Madde ile
tehlike altındaki gemilerin uygun, güvenli deniz alanlarına kabulüne ilişkin
yetkiler belirlenmektedir.
Madde 22. - Madde ile
kirliliğe neden olduğundan veya kirlilik tehlikesi taşıdığından şüphelenilen
durumlarda gemilerin denetimine ilişkin yetkiler düzenlenmekte ve Kanunun
uygulanmasına ilişkin tüm kolluk görevlerinin Sahil Güvenlik Komutanlığı
tarafından yerine getirileceği öngörülmektedir.
Madde 23. - Madde ile
Kanuna tâbi olan ve olmayan gemilerin yakıt olarak taşıdıkları petrol ve
türevleri ile yüklerden meydana gelen kirliliğe veya kirlilik tehlikesine
müdahale ve zararların tespit ve tazmininde Kanunun hangi hükümlerinin
uygulanacağı belirtilmektedir.
Madde 24. - Madde ile
Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmeliklerin hangi kurumlar tarafından
hazırlanacağı belirtilmektedir.
Madde 25. - Madde ile
Kanunun kapsamı içerisindeki faaliyetlerde acil olarak ihtiyaç duyulabilecek
araç, gereç ve malzemelerin temininde, daha hızlı hareket edilebilmesini
teminen 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerinin uygulanmayacağı öngörülmektedir.
Geçici Madde 1. - Madde
ile Kanunda öngörülen yönetmeliklerin, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren bir yıl içinde yürürlüğe konulacağı öngörülmektedir.
Geçici Madde 2. - Madde
ile Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte faal durumda bulunan tesislerden,
eksiklerini yönetmelikte belirtilen süre içinde tamamlamayanların
faaliyetlerinin Bakanlık tarafından durdurulacağı öngörülmektedir.
Madde 26. - Yürürlük
maddesidir.
Madde 27. - Yürütme
maddesidir.
Çevre Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet
Meclisi
Çevre
Komisyonu 13.12.2004
Esas No. : 1/876
Karar No. : 4
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığınca 4.8.2004 tarihinde esas olarak Komisyonumuza, tali olarak
da Adalet Komisyonuna havale edilen 1/876 esas numaralı "Deniz Çevresinin
Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve
Zararların Tazmini Esaslarına Dair Kanun Tasarısı", Komisyonumuzun,
3.11.2004 tarihli 3 üncü yasama yılı ikinci toplantısında, Çevre ve Orman
Bakanı Sayın Osman Pepe ile Çevre ve Orman Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Dışişleri
Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Denizcilik Müsteşarlığı, Sahil Güvenlik
Komutanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ve İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanlığı temsilcilerinin de katılımıyla
görüşülmüştür.
Tasarı temel olarak,
deniz çevresinin petrol ve diğer zararlı maddelerle kirlenmesinde acil
durumlarda etkin müdahale, ilgili kuruluşların görev, yetki ve
sorumluluklarının belirlenmesini ve müdahale usul ve yöntemlerini düzenlemektedir. Müdahale, olay sonucu
denize yayılan veya yayılma tehlikesi bulunan petrol ve diğer zararlı
maddelerle kirlenme tehlikesini ortadan kaldırmak, kirlenmeyi azaltmak veya
gidermek amacıyla yapılacak faaliyetleri kapsamaktadır. Bu kapsamda, söz konusu
faaliyetleri yürütmek için hazırlıklı olmak açısından, önceden alınması gereken
tedbirlere ilişkin usul ve esaslar da Tasarı ile düzenlenmiştir. Tasarı ayrıca,
olay sonucu ortaya çıkan kirlenmenin yarattığı zararlar ve müdahale
maliyetlerinin tespiti ve tazmini ile ilgili usul ve esasları da
düzenlemektedir. Ülkemizin bu alandaki uluslararası yükümlülüklerine ilişkin
yetki, görev ve sorumlulukları da Tasarı ile düzenlemeye kavuşmaktadır.
Komisyon Başkanı ile
Çevre ve Orman Bakanı Sayın Osman Pepe'nin yaptığı sunuş konuşmalarından sonra
Tasarının tümü üzerindeki görüşmelere geçilmiştir. Tümü üzerindeki görüşmelerin
tamamlanmasını müteakip, Komisyon üyelerimizce Tasarıyla ilgili olarak birtakım
eksiklikler dile getirilmiş ve bunların giderilmesi amacıyla Tasarının bir alt
komisyonda ele alınması yönünde görüşler oluşmuştur. Yapılan oylama sonucunda,
Komisyonumuz Tasarıyla ilgili olarak bir alt komisyon kurulmasını
kararlaştırmıştır.
Samsun Milletvekili
Mustafa Çakır'ın başkanlığında, Bitlis Milletvekili Abdürrahim Aksoy, Hatay
Milletvekili Abdülaziz Yazar, İstanbul Milletvekili Gürsoy Erol, Kahramanmaraş
Milletvekili Fatih Arıkan ve Tekirdağ Milletvekili Erdoğan Kaplan'dan oluşan
Alt Komisyonun yaptığı çalışmalar sonucunda oluşturduğu Alt Komisyon Raporu
Komisyonumuzun 8.12.2004 tarihli 3 üncü yasama yılının üçüncü toplantısında ele
alınmıştır.
Çevre ve Orman Bakanlığı,
Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Denizcilik
Müsteşarlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Türkiye Atom
Enerjisi Kurumu, Kamu İhale Kurumu,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Deniz Ticaret Odası, Armatörler
Birliği ve Vapur Donatanları Derneği temsilcilerinin de katılımı ile yapılan
toplantıda, önce Alt Komisyon Raporunun okunması oylanmış, Raporun okunmasını
takiben, Alt Komisyon Raporu ve Metninin tümü üzerindeki görüşmelere
geçilmiştir.
Alt Komisyon Raporu ve
Metninin tümü üzerinde yapılan görüşmelerde, özellikle Komisyon Başkanı
tarafından, petrol ve petrol türevi maddelerin gemilerle taşınmasının riskine
değinilmiş, özellikle petrol taşımacılığının günümüzde büyük ölçüde deniz
yoluyla yapılmasının Boğazlar gibi önemli su yollarına sahip olan ülkemiz
açısından büyük bir risk oluşturduğu vurgulanmıştır. Türk boğazlarından yılda
ortalama 50.000 gemi geçtiği ve yine yılda 103 milyon ton petrol ve petrol
türevi maddelerle diğer türde kimyasal ve tehlikeli maddenin boğazlar yoluyla
taşındığı ve bu rakamların da Boğazlarımızın ne denli büyük bir risk altında
olduğunun göstergesi olduğu belirtilmiştir. Herhangi bir kaza olması durumunda
şu andaki mevzuat hükümlerine göre 17 kurumun işin içine karıştığı, dolayısıyla
bir yetki ve sorumluluk karmaşası yaşandığı da ifade edilerek, bu Tasarının
kanunlaşması ile yetkinin üç kurum arasında paylaşılacağı ve acil ve etkin bir
müdahale sisteminin kurulmuş olacağı belirtilmiştir.
Alt Komisyon Metninin
tümü üzerindeki görüşmelerde, bazı üyelerimiz, Tasarının başlığının
değiştirilmesi gerektiğini, çünkü Tasarının amacını düzenleyen 1 inci
maddesinin gerekçesinde de belirtildiği gibi,
Tasarının sadece kirlenme ortaya çıktığında değil, kirlenmenin
önlenmesi, kirlenme tehlikesinin ortadan kaldırılmasını da içerdiğini bu
nedenle, Tasarının başlığı ile bir çelişki doğduğunu belirtmişlerdir.
Bazı üyelerimiz de
Tasarının "deniz çevresi" kavramını açıkça belirlemediğini, denizden
ne kadarlık bir mesafe kastedildiğinin belirlenmemiş olmasının bir eksiklik
olduğunu gündeme getirmişlerdir.
Tasarının radyoaktif
maddeleri kapsamamasının da yanlış olduğunu dile getiren bazı üyelerimiz,
radyoaktif maddelerle ilgili olarak Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun yetkili
olmasının yine bir çok başlılığa neden olduğunu ifade etmişlerdir. Bunun
üzerine Türkiye Atom Enerjisi Kurumu yetkilileri Komisyonumuza bilgi vermiş ve
Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun doğrudan Başbakana bağlı bir kurum olduğu, 1957
yılında Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının kurulmasından sonra bütün
uluslararası yükümlülüklere Kurumun taraf olduğu, Komisyon üyelerimizin endişe
duyduğu birtakım görev ve yetkilerin ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde
Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun tekelinde olduğu, radyoaktif maddelerin
bulaşma, kirlenme ve yayılma parametrelerinin petrol ve kimyasal maddelerden
çok farklı olduğu ve çok özel bir ihtisaslaşma gerektirdiği, bu nedenle kanun
ve yönetmeliklerle bu alandaki her türlü yetkinin Kuruma verilmiş olduğu ifade
edilmiştir. Bu bilgiler doğrultusunda, radyoaktif maddelerin bu Kanun kapsamı dışında
kalması kararlaştırılmıştır.
Tümü üzerindeki
görüşmelerin tamamlanmasından sonra, Alt Komisyon metninin maddelerine
geçilmesi oylanmış ve maddelere geçilmesi kabul edilmiştir. Maddeler üzerinde
yapılan görüşmeler sonucunda:
- Alt Komisyon Metninin 1
inci ve 2 nci maddeleri Komisyonumuz tarafından aynen kabul edilmiştir.
- Alt Komisyon Metninin
"Tanımlar" başlıklı 3 üncü maddesine (s) bendi olarak "zararsız
geçiş" tanımı eklenmiştir.
- Alt Komisyon Metninin 4
üncü maddesi Komisyonumuz tarafından iki fıkra halinde yeniden düzenlenmiş ve
birinci fıkrada Kanunun uygulanması bakımından genel koordinasyon görevinin
Bakanlığa ait olacağı ve bu Kanunla yetkili kılınan diğer kurum ve
kuruluşların, gerçekleştirdikleri işlemleri ve elde ettikleri bilgileri
gecikmeksizin Bakanlığa bildirmekle yükümlü olacakları hükme bağlanmıştır.
- Alt Komisyon Metninin 5
inci maddesinin ikinci fıkrası, ülkemizin taraf olduğu uluslararası
sözleşmelerde belirlenmiş standartlara uymayan yabancı bayraklı gemilere, bu
şartları sağlamaları için en fazla 30 gün süre verilmesi; Türk bayraklı
gemilerin ise, bu şartları sağlayıncaya kadar bağlanarak seferden yasaklanması
ve ayrıca bu durumdaki gemilerin yüklerinin, gemi veya yük sahibince
standartlara uygun başka bir gemiye nakledilmesi, bertaraf edilmesi gereken
yüklerin de uygun bir şekilde bertarafının sağlanması yönünde bir düzenleme
yapılmıştır.
- Alt Komisyon Metninin 5
inci maddesinin üçüncü fıkrası da yeniden düzenlenmiş ve gemilerin bildirim
yapmamasından dolayı bağlanmasının yanlış olacağı ve geminin taşıdığı yük ile
ilgili bilgileri acil müdahale birimlerine değil de Müsteşarlığa vermelerinin
daha anlamlı ve işlevsel olacağı Komisyonumuzca uygun görülmüş; yine aynı
fıkrada düzenlenmiş olan kırksekiz saat önceden bildirimde bulunma zorunluluğu,
Türkiye'nin yakın komşusu olan ülkelerden gelecek gemilerin Türk karasularına
girişlerinin kırksekiz saatten az olabileceği düşüncesiyle, kalkış limanı ile
Türk karasularına girmesine kadarki seyir süresi kırksekiz saatten az olan
gemilerin, bildirimde bulunma yükümlülüğünün kalkış limanından hareketten hemen
sonra olması kararlaştırılmıştır.
- Alt Komisyon Metninin 6
ncı ve 7 nci maddeleri Komisyonumuz tarafından aynen benimsenmiştir.
- Alt Komisyon Metninin 8
inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan, uygulama alanlarına girmek isteyen
gemilerden istenen "mali sorumluluk belgelerinden birine sahip olmak"
ibaresi, mali sorumluluk belgelerine sahip olmak şeklinde değiştirilmiştir.
- Komisyonumuz, 8 inci
maddenin ikinci fıkrasında da değişiklik yaparak, 5 inci maddeyle paralel bir
düzenlemeye gitmiş ve yabancı bayraklı gemilere istenen şartları sağlamaları
için en fazla 30 günlük süre verilmesi ile diğer paralel düzenlemeler bu
fıkrada da yapılmıştır.
- Alt Komisyon Metninin 9
uncu maddesinin üçüncü fıkrasında, zararsız geçiş amacıyla Türk karasularını
kullanacak olan gemilerden istenecek bilgilere, geminin çağrı adı, bayrağı,
teminat geçerlilik süresi, geminin yükü ve miktarı ile geminin tipi ve kalkış
ve varış limanına ilişkin bilgiler de eklenmiş; "mali sorumluluk
belgelerindeki" ibaresinin yerine de "mali sorumluluk belgelerindeki
bilgiler" ibaresi konulmuştur.
- Komisyonumuz Alt
Komisyon Metninin 10 uncu, 11 inci, 12 nci ve 13 üncü maddelerini aynen
benimsemiştir.
- Alt Komisyon Metninin
14 üncü maddesinin sonundaki "bilgi verir" ibaresi,
"bildirir" olarak değiştirilmiştir.
- Komisyonumuz, Alt
Komisyon Metninin 15 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan Müsteşarlığın
kirlenmeye ve kirlenme tehlikesine müdahale ederken kolluk kuvvetlerinin
görevlendirme planlamasına yardımcı olmak amacıyla Sahil Güvenlik
Komutanlığının da görüşlerini alması yönündeki düzenlemenin metinden
çıkarılmasına karar vermiştir. Sahil Güvenlik Komutanlığına verilen yetkiler
zaten 4 üncü maddede belirlendiğinden, mükerrerliğin önlenmesi amacıyla bu düzenleme
yapılmıştır.
- Komisyonumuz, Alt
Komisyon Metninin yine 15 inci maddesine, birinci fıkradan sonra gelmek üzere
bir fıkra eklemiş ve maddenin birinci fıkrasında belirtilen yetkilerin,
gerektiğinde Bakanlık tarafından da kullanılabilmesine olanak tanıyacak biçimde
bir düzenleme yapılmıştır.
- Alt Komisyon Metninin
15 inci maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi, "Müsteşarlık
gerçekleştirilen müdahale faaliyetlerini Bakanlığa bildirir" şeklinde
yeniden düzenlenmiştir.
- Komisyonumuz, ülkemizin
taraf olduğu OPRC/90 Sözleşmesi kapsamında, ülkemize davet edeceğimiz yabancı
acil müdahale unsurlarının masraflarını ödeme ve ülkemizin de başka ülkelere
acil müdahale unsurları gönderdiği zaman da masrafları talep etme hakkı ve
yükümlülüğünü 15 inci madde hükümleri arasında düzenlenmesini uygun bularak, 15
inci maddenin üçüncü fıkrasında buna uygun düzenleme yapmıştır.
- Alt Komisyon Metninin
16 ncı maddesi Komisyonumuz tarafından aynen kabul edilmiştir.
- Komisyonumuzca, 17 nci
maddedeki "sağlık" ibaresinin, "insan sağlığı" olarak
değiştirilmesi uygun bulunmuştur.
- Alt Komisyon Metninin
18 inci maddesindeki ifade karışıklığı düzeltilerek, ulusal acil müdahale
planının, Müsteşarlıkla koordinasyon sağlanarak Bakanlıkça hazırlanacağı
şeklinde bir düzenleme yapılmıştır.
- Alt Komisyon Metninin
19 uncu, 20 nci, 21 inci ve 22 nci maddeleri Komisyonumuz tarafından aynen
kabul edilmiştir.
- Komisyonumuz, deniz
çevresinin, bu Kanun kapsamında olmayan gemilerin taşıdığı zararlı maddeler
veya diğer yükler nedeniyle meydana gelen bir kirliliğe de acil müdahale
edilebilmesini sağlamak amacıyla, Alt Komisyon Metninin 23 üncü maddesini
yeniden düzenlemiştir.
- Türkiye'nin taraf
olmadığı ve gemi yakıtlarını düzenleyen "Bunker Sözleşmesi"nde
zorunlu mali sigorta istenmesi hakkı bulunmaktadır. 23 üncü maddeyle getirilen
istisnalar, ülkemizin bu Sözleşmeye taraf olması halinde, Sözleşme kapsamındaki
zorunlu mali sigorta belgelerinin istenmemesi sonucunu doğurabileceği
gerekçesiyle, Komisyonumuz 23 üncü maddenin sonuna bir cümle ekleyerek,
Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşme hükümlerinin saklı olduğunu hükme
bağlamıştır.
- Komisyonumuz, Alt
Komisyon Metninin 24 üncü maddesini aynen benimsemiştir.
- Alt Komisyon Metninin
25 inci maddesiyle 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 3 üncü maddesine (j) bendi
eklenerek, Kanun kapsamı içindeki faaliyetlerde acil olarak ihtiyaç
duyulabilecek araç, gereç ve malzemelerin temininde daha hızlı hareket
edilebilmesinin sağlanması amacıyla, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun
uygulanmaması amaçlanmıştır. Ancak, maddenin, Çevre ve Orman Bakanlığı ile
Denizcilik Müsteşarlığı tarafından denizlerde sürekli izleme programı ile
ilgili olarak yapılacak hizmet alımlarının da Kamu İhale Kanunu kapsamı dışında
tutulmasına yönelik hüküm içermesi nedeniyle Komisyon üyelerimiz tarafından
sürekli izlemenin aciliyet taşımadığı ve bu tip alımların Kamu İhale Kanunu
kapsamı dışında tutulmasının istismarlara yol açabileceği yönünde görüş
belirtmeleri üzerine, madde yeniden düzenlenerek bu yöndeki hüküm metinden
çıkarılmıştır. Araç, gereç ve malzeme alımına, hizmet alımı da eklenmiş, acil
müdahale planlarının hazırlanması için gerekli olacak alımlar da madde
kapsamına dahil edilmiştir.
- Komisyonumuz Alt
Komisyon Metnine, 25 inci maddeden sonra gelmek üzere yeni bir madde (yeni 26
ncı madde) ekleyerek, 25 inci madde ile 4734 sayılı Kanuna getirilen istisna
kapsamında yapılacak alımlara ilişkin esas ve usullerin, Maliye Bakanlığı, Kamu
İhale Kurumu ve Denizcilik Müsteşarlığının görüşlerini alarak Çevre ve Orman
Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle belirleneceği hükmünü getirmiştir.
- Komisyonumuz Alt
Komisyon Metninin Yürürlük maddesini de değiştirerek, denizcilik sektörünün
bilgilenmesi ve gerekli hazırlıkları yapabilmesi için bir süre verilmesine ve
bu nedenle de Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç ay sonra yürürlüğe
girmesine karar vermiştir.
Alt Komisyon Metninin
maddelerinin tek tek görüşülüp oylanmasından sonra Metnin tümü oylanarak kabul
edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun
onayına sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.
|
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
A. Münir Erkal |
Mustafa Çakır |
Cüneyt Karabıyık |
|
|
Malatya |
Samsun |
Van |
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
|
Fatih Arıkan |
Ahmet Yaşar |
Mehmet Boztaş |
|
|
Kahramanmaraş |
Aksaray |
Aydın |
|
|
|
|
(Tümüne muhalifim) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Abdürrahim Aksoy |
Mehmet Alp |
İbrahim Köşdere |
|
|
Bitlis |
Burdur |
Çanakkale |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Tevfik Akbak |
Rasim Çakır |
Şemsettin Murat |
|
|
Çankırı |
Edirne |
Elazığ |
|
|
|
(Tümüne muhalifim) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Nurettin Aktaş |
Mehmet Eraslan |
Abdulaziz Yazar |
|
|
Gaziantep |
Hatay |
Hatay |
|
|
|
|
(Tümüne muhalifim) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Sait Armağan |
Yahya Baş |
Gürsoy Erol |
|
|
Isparta |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Canan Arıtman |
Yavuz Altınorak |
Veli Kaya |
|
|
İzmir |
Kırklareli |
Kilis |
|
|
(Tümüne muhalifim) |
(Tümüne muhalifim) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Salih Gün |
Şefik Zengin |
Erdoğan Kaplan |
|
|
Kocaeli |
Mersin |
Tekirdağ |
|
|
(Tümüne muhalifim) |
(Tümüne muhalifim) |
|
|
|
|
|
|
KARŞI OY YAZISI
ÇEVRE KOMİSYONU
BAŞKANLIĞINA
Çevre Komisyonunda
görüşülmekte olan “Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle
Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini Esaslarına Dair
Kanun Tasarısı”nın geneline aşağıdaki nedenlerle muhalif kaldığımı belirtirim.
Bu tasarı da bundan
önceki tasarılar gibi ilgili çevrelerce yeteri kadar tartışılmadan, onların
görüş ve düşünceleri alınmadan, alınan görüş ve düşüncelerin de yeteri kadar
değerlendirilmesi yapılmadan komisyondan geçirilmiştir.
Üç tarafı denizlerle
çevrili olan ülkemizde insanlığın ortak mirası olan çevrenin korunması amacıyla
deniz ve kıyılarda yaşanan petrol ve diğer zararlı maddelerle kirlenmenin
önlenmesi amacıyla çıkartılması gereken çağdaş bir yasa hepimizin beklentisidir.
Ancak komisyonda görüşülen tasarı bu haliyle beklentilere cevap vermekten
uzaktır.
Tasarı, başlığından da
anlaşılacağı üzere kirliliğin önlenmesine dönük bir tasarı değil, kirlenmenin
gerçekleşmesinden sonra acil durumlarda müdahaleyi ve zararların tazminini
öngören bir tasarıdır. Bu nedenle tasarı, mantığı itibariyle yanlıştır.
Kirlenmeden önce alınacak tedbirleri de içermesi gerekirken tasarıda bu kısım
eksik bırakılmıştır. Tasarının birinci maddesinin gerekçesinde “olayın meydana
gelmesini önlemek üzere alınan tedbirler kanunun konusu ve amacı dışındadır.”
denilerek bu husus açıkça belirtilmiştir.
Sivil toplum örgütleri ve
çevreci kuruluşların etkinliklerini artırılarak denetim noktasında onları da
yetkilendirmek gerekmektedir. Zira çevreyi asıl koruyacak olan onlardır. Mevcut
yasalarla bile çevre katliamı önlenebilecek iken gerek bürokrasinin hantallığı
gerekse çevreyi sanayileşmenin önündeki engelmiş gibi gören çarpık anlayış
ülkemizdeki çevre katliamına seyirci kalmayı beraberinde getirmiştir.
Tasarı dikkatle
incelendiğinde çevreci bir mantıkla hazırlanmadığı, daha çok ticarî kaygılarla
hazırlandığı anlaşılmaktadır. Tasarının “genel gerekçe” başlıklı sayfasının son
paragrafında “tasarı, bugüne kadar Türk Boğazlarında ve Türkiye’nin Deniz Yetki
Alanlarında Meydana Gelen Olaylarda, Müdahale ve Tazmin Konularında yaşanan
olumsuzlukların giderilmesi amacıyla hazırlanmıştır.” denilerek bu görüş açıkça
dile getirilmiştir.
Tasarı, yasayla
düzenlenmesi gereken birçok hususu yönetmeliklerle idareye devretmektedir. Bu
durum yasa taslağının içini boşaltmakta, yasamanın yetkisini bir bakıma idareye
devretmesi anlamına gelmektedir. Ayrıca konu yaşamsal bir anlama sahip olup
yönetmeliklere bırakılamayacak kadar
açık ve net hükümler içermelidir.
Yukarıda saydığımız
nedenlerle, Çevre Komisyonunda görüşülüp sonuçlandırılan tasarının tümüne
karşıyım.
15.12.2004
|
|
Rasim Çakır |
Mehmet Boztaş |
Yavuz Altınorak |
|
|
Edirne |
Aydın |
Kırklareli |
|
|
Şefik Zengin |
Abdulaziz Yazar |
Salih Gün |
|
|
Mersin |
Hatay |
Kocaeli |
|
|
|
Canan Arıtman |
|
|
|
|
İzmir |
|
ALT KOMİSYON RAPORU
ÇEVRE KOMİSYONU
BAŞKANLIĞINA
Esas No. : 1/876
Karar No. : 2
Çevre ve Orman Bakanlığınca hazırlanarak,
21.7.2004 tarihinde TBMM Başkanlığına sunulan "Deniz Çevresinin Petrol ve
Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların
Tazmini Esaslarına Dair Kanun Tasarısı", 4.8.2004 tarihinde Esas Komisyon
olarak Komisyonumuza, Tali Komisyon olarak da Adalet Komisyonuna havale
edilmiştir. Komisyonumuz, 3.11.2004
tarihinde yaptığı 3. yasama yılı 2. toplantısında, Tasarıyla ilgili birtakım
eksiklikler görerek, bunların yeniden gözden geçirilmesi amacıyla, verilen
önergeler doğrultusunda, bir Alt Komisyon kurulmasını kararlaştırmıştır.
Samsun Milletvekili Mustafa Çakır, Bitlis
Milletvekili Abdürrahim Aksoy, Hatay Milletvekili Abdülaziz Yazar, İstanbul
Milletvekili Gürsoy Erol, Kahramanmaraş Milletvekili Fatih Arıkan ve Tekirdağ
Milletvekili Erdoğan Kaplan'dan oluşan Alt Komisyonumuz, 3.11.2004 tarihinde
yaptığı birinci toplantıda, Samsun Milletvekili Mustafa Çakır'ı Alt Komisyon
Başkanı seçerek çalışmalarına başlamıştır.
Alt Komisyonumuz, Çevre ve Orman
Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Denizcilik Müsteşarlığı, Türkiye Atom Enerjisi
Kurumu, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanlığı yetkilileri ile Deniz Ticaret Odası, Vapur Donatanları ve
Acenteleri Derneği, Türk Armatörler Birliği, İstanbul Sanayi Odası ve gemi
sigortacılığı alanında uzman Vitsan ve Omur Marin Şirketlerinin temsilcilerinin
de katılımıyla 9.11.2004 tarihinde toplanarak Tasarıyı ele almıştır.
Toplantıda yukarıda anılan kurum ve
kuruluşların da görüşleri alınarak, Tasarıda aşağıdaki değişiklikler
yapılmıştır:
Buna göre;
- Tasarının 1 inci ve 2 nci maddeleri Alt
Komisyonumuz tarafından aynen benimsenmiştir.
- Tasarının "Tanımlar" başlıklı
3 üncü maddesinin (d) bendinde yer alan "diğer zararlı maddeler"
tanımı kapsamı dışında kalan radyoaktif maddelerin de kapsam içine alınması
konusu Alt Komisyonumuzda tartışılmış ve bu yönde görüşler bildirilmiştir.
Ancak Türkiye Atom Enerjisi Kurumu yetkililerinin, radyoaktif maddelerle ilgili
her türlü yetki ve sorumluluğun ilgili kanun ve yönetmeliklerle Türkiye Atom
Enerjisi Kurumuna verilmiş olduğu ve uluslararası yükümlülüklerimizin de bunu
gerektirdiği yönünde yapmış oldukları açıklamalar doğrultusunda, Alt
Komisyonumuz radyoaktif maddelerin kapsam dışında tutulmasını ve bent hükmünün
aynı şekilde korunmasını kararlaştırmıştır.
- Tasarının "Tanımlar" başlıklı
3 üncü maddesinin (d) bendi ile (m) bendinde yer alan, Denizlerin Gemiler
Tarafından Kirletilmesinin Önlenmesine Ait Uluslararası Sözleşmenin,
uluslararası alanda kısaca bilinen ismi MARPOL, Sözleşmenin tarihi olan 1973 ve
Sözleşmeye ek Protokolün tarihi olan 1978, (d) ve (m) bentlerine (MARPOL 73/78)
olarak eklenmiştir. Yine aynı maddenin (p) bendine, "kıta sahanlığı"
tabiri eklenmiştir.
- Tasarının 4 üncü maddesi Alt
Komisyonumuz tarafından aynen kabul edilmiştir.
- Tasarının 5 inci maddesinin 3 üncü
fıkrasının son cümlesindeki "İhbara" ibaresi "Bildirime"
olarak değiştirilmiştir.
- Tasarının 6 ncı ve 7 nci maddeleri Alt
Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.
- Tasarının "Malî Sorumluluk
Garantileri" başlıklı 8 inci maddesi ile "Malî Sorumluluk Garantilerinin
Bildirimi" başlıklı 9 uncu maddesi üzerinde yapılan görüşmelerde, Alt
Komisyon üyelerimiz tarafından çeşitli görüş ve endişeler dile getirilmiş ve
meydana gelen kazalar sonrasında, mali sorumluluk belgesi teminat tutarlarının
yeterli olmadığının tespit edildiği veya belgelerin geçerli olmadığının
anlaşıldığı bir çok durumla karşılaşıldığı şeklinde görüşler dile
getirilmiştir. Alt Komisyon Toplantısına katılan Hazine Müsteşarlığı'na bağlı
Sigortacılık Genel Müdürlüğü uzmanları ile Dışişleri Bakanlığı uzmanlarınca,
mevcut uygulamada karasularımıza ve iç sularımıza giriş yapan gemiler için
aranılan mali sorumluluk belgesi temini ve bildirimine ilişkin şartların
ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler çerçevesinde düzenlendiği ifade
edilmiş, mali sorumluluk belgesi temini ve bildirimine ilişkin yükümlülüklerin,
ülkemiz makamlarınca ne şekilde ve nasıl yeniden düzenlenebileceği, bu
belgelerin geçerliliğine dair başka hangi şartların getirilebileceği, karasularımıza
ve iç sularımıza giriş yapan gemilerin sebep olacağı zararların eksiksiz bir
şekilde ve zamanında tazmin edilebilmesi için, hangi tedbirlerin alınması
gerektiği konusunda yapılan görüşmeler ve uzmanlardan alınan bilgiler çerçevesinde,
8 inci ve 9 uncu maddelerde Alt Komisyonumuz tarafından yeni düzenlemeler yapılmıştır.
Alt Komisyon üyelerimizce, kirliliğin çok yüksek boyutlarda olması durumunda
bunun sigorta şirketlerince tazmin edilip edilemeyeceği yönünde dile getirilen
endişelere karşılık, sigorta şirketlerinin temsilcileri ve Dışişleri Bakanlığı
uzmanlarınca, ülkemizin olası bir petrol kirliliğinden doğan zararın tazmini
bakımından, "Uluslararası Petrol Kirliliğinden Doğan Zararlar İçin Sivil
Sorumluluk Sözleşmesi (CLC) Fonu ile Uluslararası Petrol kirliliği Tazmin Fonu
(IOPC)'den yararlanabileceği ve ayrıca gemilerin belli bir tip sigortaya tabi
olmaları halinde, sigorta şirketleri tarafından 1 milyar dolara kadar ödeme
yapılabileceği bildirilmiştir.
Tasarıda kıyı tesislerinin zorunlu sigorta
yükümlülüğüne ilişkin düzenlemenin yönetmeliğe bırakılması bir eksiklik olarak
görülmüş ve 8 inci maddede, Hazine Müsteşarlığının 7397 sayılı Kanun uyarınca,
zorunlu sigorta yükümlülüğünün ancak Kanunla getirilebileceği yönündeki görüşü
doğrultusunda yeni bir düzenleme yapılmıştır.
- Tasarının "Malî Sorumluluk
Garantilerinin Bildirimi" başlıklı 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer
alan "tüzük" ibaresi ile "Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni
Tüzüğü" kastedildiğinden, tüzüğün adının açık şekilde yazılmasında yarar
görülmüş ve madde bu şekilde düzenlenmiştir. Yine aynı maddenin üçüncü
fıkrasında yer alan ve zararsız geçiş amacıyla Türkiye'nin karasularını
kullanacak gemilerin, istenen bilgileri "telsiz muhaberesi" yoluyla
bildirmesine yönelik düzenleme, günümüz iletişim teknolojilerindeki gelişmeler
de dikkate alınarak, "telsiz veya her türlü muhabere vasıtasıyla"
şeklinde değiştirilmiştir. Ayrıca, ülkemizin karasularını zararsız geçiş
amacıyla kullanacak gemilerin en yakın liman yetkilisine bildirmek zorunda
oldukları ve Tasarıda alt alta şıklar halinde sıralanan bilgiler, üçüncü
fıkranın içine dahil edilmiştir.
- Tasarının 10 uncu maddesi Alt
Komisyonumuz tarafından aynen kabul edilmiştir.
- Tasarının 11 inci maddesinin son
fıkrasının son cümlesi, kanun tekniği açısından daha uygun olacağından, ayrı
bir fıkra olarak düzenlenmiştir.
- Tasarının 12 inci maddesi Alt
Komisyonumuz tarafından aynen kabul edilmiştir.
- Alt Komisyonumuzca, Tasarının
"Bildirim" başlıklı 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci
cümlesinde yer alan "olayı gören, duyan veya haberdar olan"lar
dışında, "olaya karışan"lara da kirlenme veya kirlenme tehlikesini
ilgili makamlara bildirme yükümlülüğü getirilmiştir.
- Tasarının 14 üncü, 15 inci, 16 ncı, 17
nci, 18 inci, 19 uncu, 20 nci ve 21 inci maddeleri Alt Komisyonumuz tarafından
aynen kabul edilmiştir.
- Tasarının "Geminin Denetimi ve
Kolluk Görevleri" başlıklı 22 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan,
Sahil Güvenlik Komutanlığının kolluk görevleri, "asayiş ve kolluk"
olarak değiştirilmiştir.
- Tasarının "Gemi Yakıtlarından ve
Diğer Yüklerden Kaynaklanan Kirlilik" başlıklı 23 üncü maddesi Alt
Komisyonumuz tarafından "Bir olayda, bu Kanuna tâbi olan veya olmayan bir
geminin yakıt olarak taşıdığı petrol veya türevlerinden veya bu Kanuna tabi
olmayan gemilerin yüklerinden meydana gelen kirliliğe veya kirlilik tehlikesine
müdahale ve zararların tespit ve tazmininde, bu Kanunun 5 inci maddesinin 3
üncü fıkrası ile 8 inci ve 9 uncu maddeleri dışındaki hükümleri uygulanır"
şeklinde yeniden düzenlenmiştir.
- Tasarının 24 üncü maddesi Alt
Komisyonumuz tarafından aynen kabul edilmiştir.
- Alt Komisyonumuz, Tasarının
"Değiştirilen Hükümler" başlıklı 25 inci maddesi ile 4734 sayılı Kamu
İhale Kanununun 3 üncü maddesine eklenen (ı) bendinin, 5226 sayılı Kanunla daha
önce eklenmiş olması nedeniyle, bendin (j) bendi olarak eklenmesi ve son
cümledeki Çevre ve Orman Bakanlığı ibaresinden sonra gelmek üzere Denizcilik
Müsteşarlığının da ilave edilmesini kararlaştırmıştır.
- Tasarının Geçici 1 inci maddesi Alt
Komisyonumuz tarafından yeniden düzenlenerek, Kanunun öngördüğü
yönetmeliklerin, Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren en geç bir yıl içinde;
mali sorumluluk sigortası genel şartları ile tarife ve talimatlarının da en geç
altı ay içinde hazırlanarak Resmî Gazetede yayımlanmasını kararlaştırmıştır.
- Tasarının Geçici 2 inci maddesinde,
ifade yönünden bir değişiklik yapılmıştır.
- Tasarının 26 ncı ve 27 nci maddeleri Alt
Komisyonumuz tarafından aynen kabul edilmiştir.
Bu değişikliklerle Alt Komisyonumuz
Tasarıyı yeniden düzenleyerek Alt Komisyon Metni oluşturmuştur.
Raporumuz, Çevre Komisyonu Başkanlığına
saygı ile arz olunur.
|
|
Başkan |
Üye |
Üye |
|
|
Mustafa Çakır |
Abdürrahim Aksoy |
Abdülaziz Yazar |
|
|
Samsun |
Bitlis |
Hatay |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Gürsoy Erol |
Fatih Arıkan |
Erdoğan Kaplan |
|
|
İstanbul |
Kahramanmaraş |
Tekirdağ |
ALT KOMİSYONUN KABUL ETTİĞİ METİN
DENİZ
ÇEVRESİNİN PETROL VE DİĞER ZARARLI MADDELERLE KİRLENMESİNDE
ACİL
DURUMLARDA MÜDAHALE VE ZARARLARIN TAZMİNİ ESASLARINA DAİR
KANUN
TASARISI
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler
Amaç
MADDE 1. - Bu Kanunun amacı, deniz
emniyetinin sağlanması ve deniz kirliliğinin önlenmesi konusundaki uluslararası
hukuk ve iç hukuktan doğan hak ve yükümlülükler göz önünde bulundurularak;
a) Acil durumlarda gemilerden ve kıyı
tesislerindeki faaliyetlerden kaynaklanan kirlenme tehlikesini ortadan
kaldırmak veya kirlenmeyi azaltmak, sınırlamak ve gidermek üzere uygulanacak
müdahale ve hazırlıklı olma esaslarını,
b) Olay sonucu ortaya çıkan zararların
tespit ve tazmin esaslarını,
c) Uluslararası yükümlülüklerin yerine
getirilmesi esaslarını,
d) Kanun kapsamına giren kişilerle, kurum,
kuruluş, gemi ve tesislerin Kanunda belirtilen ilgililerinin yetki, görev ve
sorumluluklarını,
belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2. - Bu Kanun, uygulama alanlarında
bulunan veya herhangi bir nedenle uygulama alanlarına girmek isteyen, beşyüz
groston ve daha büyük petrol ve diğer zararlı maddeleri taşıyan gemiler ile
petrol ve diğer zararlı maddelerle kirlenmeye neden olabilecek faaliyetleri
icra eden kıyı tesislerinin sorumlu taraflarının, bakanlıkların ve kamu kurum
ve kuruluşlarının yetki, görev ve sorumluluklarını kapsar.
Savaş gemileri ve yardımcı savaş gemileri
ile herhangi bir devlete ait veya devlet tarafından işletilen ve ticari
faaliyetler dışında kullanılan gemiler Kanun kapsamı dışındadır.
Tanımlar
MADDE 3. - Bu Kanunda geçen;
a) Acil müdahale birimi: Acil müdahale
planları çerçevesinde koruyucu önlemleri uygulamak veya uygulatmak, kirliliği
önlemek veya önletmek, ortadan kaldırmak veya kaldırtmak, çıkacak yangınları
söndürmek veya söndürtmek amacıyla oluşturulmuş, yetkilendirilmiş, donatılmış
birimi,
b) Acil müdahale planı: Müdahale
faaliyetleri kapsamında teşkilatlanmayı, yetki, görev ve sorumlulukları,
yapılacak işlemleri, hazırlıklı olma, müdahale imkan ve kabiliyetleri ile diğer
hususları içeren ulusal, bölgesel ve yerel düzeydeki planları,
c) Bakanlık: Çevre ve Orman Bakanlığını,
d) Diğer zararlı maddeler: Denizlerin
Gemiler Tarafından Kirletilmesinin Önlenmesine Ait Uluslararası Sözleşmenin
(MARPOL 73/78) II nci ekinin II nci ve
III üncü eklentilerinde listelenmiş maddeler ile bu liste ile sınırlı olmaksızın
deniz ortamına karıştığında kirlenme yaratan radyoaktif maddeler hariç her
türlü maddeyi,
e) Garantör: Bu Kanunda belirtilen
hükümlere göre sorumlu taraf adına, sorumlu taraf dışında zararların tazminine
ilişkin mali sorumluluk üstlenen ve mali sorumluluk belgesini sağlayan kişi,
kuruluş veya devleti,
f) Hazırlıklı olma: Olayda acil ve etkin
bir önlem almak ve olaydan kaynaklanabilecek zararı en aza indirmek amacıyla
müdahale etme kabiliyetine sahip her türlü araç, gereç, donanım, malzeme ve
eğitilmiş insan gücünü hazır bulundurma halini,
g) Kıyı tesisi: Açık deniz tesisleri ve
boru hatları da dahil, kıyıda veya kıyıya yakın bölgelerde denizlerin petrol ve
diğer zararlı maddelerle kirlenmesine yol açabilecek faaliyetleri icra eden
tesisi,
h) Kirlenme: Olay sonucunda, petrol ve
diğer zararlı maddelerin; canlı kaynaklara ve deniz yaşamına zarar verecek,
insan sağlığı için tehlike oluşturacak, balıkçılık ve denizlerin diğer yasal
amaçlarla kullanımı da dahil olmak üzere, denizcilik faaliyetlerini engelleme,
deniz suyunun niteliğini değiştirme ve ekolojik dengeyi bozma gibi zararlı
etkiler yaratacak şekilde deniz çevresine karışmasını,
ı) Koruyucu önlem: Bir olayın meydana
gelmesinden sonra ortaya çıkabilecek muhtemel kirlenmeyi önlemek veya sınırlı
tutmak amacıyla alınan tedbirleri,
j) Olay: Acil müdahale planlarının
uygulanmasını veya acil müdahaleyi gerektiren, çarpışma, kırılma, yangın,
patlama veya diğer nedenlerle gemilerden veya kıyı tesislerinden kaynaklanan
kirlenme veya zarar ortaya çıkaran veya ortaya çıkma tehlikesi yaratan bir
durumu,
k) Müdahale: Bir olayın meydana
gelmesinden sonra ortaya çıkan kirliliğin neden olacağı zararı azaltmak,
gidermek, sınırlandırmak amacıyla icra edilen faaliyetleri veya koruyucu
önlemlerin uygulanmasını,
l) Müsteşarlık: Denizcilik Müsteşarlığını,
m) Petrol: Denizlerin Gemiler Tarafından
Kirletilmesinin Önlenmesine Ait Uluslararası Sözleşmenin (MARPOL 73/78) I inci
ekinin I inci eklentisinde listelenen maddeler ile bu liste ile sınırlı
olmaksızın ham petrol, akaryakıt, slaç, rafine ürünler ve toprak altında doğal
olarak meydana gelen her türlü sıvı hidrokarbon karışımını,
n) Sorumlu taraf: Zararın tazmini ve
koruyucu önlemlerin karşılanması konusunda yükümlülük atfedilebilecek, beşyüz
groston ve daha büyük petrol ve diğer zararlı maddeleri taşıyan gemiler ile
kıyı tesislerinin sahipleri, işletenleri, kaptanları, idare edenleri,
kiracıları, zilyetleri ve garantörleri,
o) Talep sahibi: Bu Kanun hükümlerine göre
bir zararın tazmini için talepte bulunan gerçek ve tüzel kişileri,
p) Uygulama alanları: Bu Kanunun
uygulanması bakımından, Türkiye'nin iç suları, karasuları, kıta sahanlığı ve
münhasır ekonomik bölgesinden oluşan deniz yetki alanlarını ve bu Kanunda
öngörülen acil durumlarda, bu durumlara müdahale ve zararların tazmini
amaçlarıyla sınırlı kalmak kaydıyla, Müsteşarlığın, Bakanlık, Dışişleri
Bakanlığı ve ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşlarının görüşlerini alarak
vereceği karara bağlı olarak, karasularının ötesindeki açık deniz alanlarını,
r) Zarar: Bu Kanunun 6 ncı maddesinde
belirtilenler ile zararın tespit, tazmin ve uyuşmazlıkların giderilmesine
ilişkin masrafları,
İfade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Yetki, Görev ve
Sorumluluklar
Kuruluşların
yetki, görev ve sorumlulukları
MADDE 4. - Bu Kanunun uygulanması
bakımından, genel koordinasyon, kıyı alanlarında kara kökenli kirliliğin
önlenmesine yönelik acil müdahale planlarının hazırlanması, kirlenmenin türü ve
etkilerinin belirlenmesi, çevreye olan zararların tespiti ve olay sonrası
kirlilikten etkilenen alanların rehabilitasyonuna ilişkin yetki, görev ve
sorumluluklar Bakanlığa; deniz araçlarından kaynaklanan deniz kirliliğinin
önlenmesine yönelik acil müdahale planlarının hazırlanması, hazırlıklı olma,
kirliliğe müdahale, zararların tazmini ve mali sorumluluk garantilerinin
bildirimi konularında icraya ilişkin yetki, görev ve sorumluluklar
Müsteşarlığa; asayiş ve kolluk görevlerine ilişkin yetki, görev ve sorumluluklar
Sahil Güvenlik Komutanlığına aittir.
Seyir, can,
mal ve çevre emniyetinin sağlanması
MADDE 5. - Bu Kanun kapsamındaki tüm gemi
ve kıyı tesislerinin sorumlu tarafları; olayın meydana gelmesinin önlenmesi,
olayın meydana geldiği durumlarda ise zararın azaltılması, giderilmesi,
sınırlandırılması amacıyla hazırlıklı olma ve koruyucu önlemler de dahil
uluslararası hukukun öngördüğü ve seyir, can, mal ve çevre emniyetinin
gerektirdiği yükümlülüklere ilişkin tüm tedbirleri almakla yükümlüdürler.
Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası
sözleşmelerde seyir, can, mal ve çevre emniyeti ile ilgili olarak belirlenmiş
standartlara uyduğunu, uluslararası kabul görmüş belgelerle ispat edemeyen veya
standartlara uymadığı konusunda açık emareler bulunan petrol ve/veya diğer
zararlı maddeleri taşıyan bu Kanun kapsamındaki gemilerin, can kurtarma
hizmetlerinden kaynaklanacak mücbir sebepler dışında, Türk iç sularına veya iç
sular dışındaki bir demir yeri veya liman tesislerine uğramak amacıyla Türk
karasularına ve iç sularına girmesine izin verilmez; girmiş olan gemiler derhal
buralardan çıkartılır veya şartları tamamlanıncaya kadar bağlanarak seferden
yasaklanır.
Bu Kanun kapsamındaki gemiler, Türk iç
sularına veya iç sular dışındaki bir demir yeri veya liman tesislerine uğramak
amacı ile Türk karasularına girmeden kırksekiz saat önce, Müsteşarlık
tarafından belirlenecek bir acil müdahale birimine, gemi ve taşıdığı yükle
ilgili bilgileri vermek zorundadır. Bu zorunluluğa uymayan gemilerin Türk
karasularına ve iç sularına girmesine izin verilmez; girmiş olan gemiler derhal
buralardan çıkartılır veya şartları tamamlanıncaya kadar bağlanarak seferden
yasaklanır. Bildirime ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Seyir, can, mal ve çevre emniyetini
sağlamak amacıyla alınan tedbirler, bu Kanun, ilgili mevzuat ve uluslararası
düzenlemelerde belirtilen usul ve esaslara göre, yetkili kuruluşlar tarafından
denetlenir. Denetim ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Kıyı tesislerinin, muhtemel kirliliğe
müdahale etmek üzere bulundurmak zorunda oldukları personel, malzeme ve
ekipmanlar ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir. Bulundurmak
zorunda oldukları personel, malzeme ve ekipmanlar tamamlanıncaya kadar, yeni
kurulacak kıyı tesislerinin faaliyetlerine izin verilmez.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Zararların Tazmini
Zarardan
dolayı sorumluluk
MADDE 6. - Bu Kanun kapsamına giren gemi
ve kıyı tesislerinin sorumlu tarafları, uygulama alanlarında gemi ve kıyı
tesislerinden kaynaklanan olay sonucu ortaya çıkan kirlenmenin veya kirlenme
tehlikesinin neden olduğu; temizleme masraflarını, koruyucu önlemlere ilişkin
masrafları, canlı kaynaklar ve deniz yaşamına verilen zararları, bozulan
çevrenin yeniden oluşturulması, toplanan atıkların taşınması ve bertarafı için
yapılacak masrafları, geçim için kullanılan doğal ve canlı kaynaklarda meydana
gelen zararları, özel mallardaki zararları, şahısların yaralanması ve ölümünden
kaynaklanan zararları, gelir kayıplarını, gelir ve kazanç kapasitelerine
verilen zararları ve diğer kamu zararlarını tazmin etmekle müteselsilen
sorumludur.
Garantörün sorumluluğu, diğer sorumlu
tarafların sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Garantörün tazmin etmediği zararlar
diğer sorumlu taraflarca tazmin edilir.
İki veya daha fazla geminin karışmasıyla
meydana gelen bir olayda ortaya çıkan zarardan tüm gemilerin sorumlu tarafları
müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Olay sonucu ortaya çıkan zararı
ödeyenlerin zarara neden olanlara rücû hakkı saklıdır.
Sorumluluğun
sınırı
MADDE 7. - Gemi başına sorumlu taraf
yükümlülüğünün toplamı ve sorumlu tarafa yüklenecek azami tazminat miktarı
konusunda Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşme hükümleri saklıdır.
Malî
sorumluluk garantileri
MADDE 8. - Uygulama alanlarına girmek
isteyen petrol ve/veya diğer zararlı maddeleri taşıyan gemiler Türkiye'nin
taraf olduğu uluslararası sözleşmeler uyarınca kendilerinden istenen mali
sorumluluk belgelerinden birine sahip olmak, bunları ilgili makamlara bildirmek
ve talep edildiğinde göstermek zorundadırlar.
Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası
sözleşmelerde öngörülen mali sorumluluk garantilerine sahip olmadıkları
belirlenen bu Kanun kapsamındaki gemilerin, can kurtarma hizmetlerinden
kaynaklanacak mücbir sebepler dışında, Türk iç sularına veya iç sular dışındaki
bir demir yeri veya liman tesislerine uğramak amacıyla Türk karasularına ve iç
sularına girmesine izin verilmez; girmiş olan gemiler derhal buralardan
çıkartılır veya şartları tamamlanıncaya kadar bağlanarak seferden yasaklanır.
Kıyı tesisleri, bu Kanun kapsamındaki
zararlara karşı mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadır. Sigorta
yaptırma zorunluluğuna uymayan kıyı tesislerinin faaliyetine izin verilmez.
Yukarıdaki fıkrada öngörülen zorunlu mali
sorumluluk sigortasının, Hazine Müsteşarlığınca belirlenen sigorta şirketleri
tarafından ya da bu şirketlerin kendi aralarında kuracakları bir havuz
tarafından yapılması zorunludur.
Bakanlık Hazine Müsteşarlığının uygun
görüşünü almak kaydıyla, kıyı tesislerinin mali sorumluluk sigortası yaptırma
zorunluluğunu, bu sigortaya ilişkin genel şartlar ile tarife ve talimatların
yürürlüğe girmesinden itibaren en çok bir yıl ertelemeye yetkilidir.
Kıyı tesisleri tarafından yaptırılacak
mali sorumluluk sigortasına ilişkin sigorta genel şartları Hazine
Müsteşarlığınca onaylanır. Mali sorumluluk sigortası tarife ve talimatları
Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan tarafından tespit edilir. Hazine
Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan tarifeyi serbest bırakmaya yetkilidir.
Malî
sorumluluk garantilerinin bildirimi
MADDE 9. - Herhangi bir Türk limanına
gitmek üzere Türkiye'nin karasularına girmek isteyen ve bu Kanuna göre mali
sorumluluk garantileri bulundurmakla yükümlü gemilerin 8 inci maddede
belirtilen belgelerinin sureti, gidecekleri liman başkanlıklarına, Türk
karasularına girişten önce, Türkiye'de mukim bir acente vasıtası ile
ulaştırılır.
Türk boğazlarından uğraksız geçiş amacıyla
Türkiye'nin karasularına girmek isteyen gemiler için bildirim yükümlülükleri
Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Tüzüğü ile belirlenir.
Zararsız geçiş amacıyla Türkiye'nin
karasularını kullanacak gemiler, telsiz veya her türlü muhabere aracılığı ile
mali sorumluluk belgelerindeki, geminin adı ve tescil limanı, gemi sahibinin
adı ve idare merkezinin yeri, geminin Uluslararası Denizcilik Örgütü numarası,
teminat türü, sigortacının adı ve merkezinin bulunduğu yer, tazmin limitleri ve
geminin yük durumu ile ilgili bilgileri en yakın liman yetkilisine bildirmek
zorundadır:
Zararların
belirlenmesi
MADDE 10. - Bakanlık temsilcisinin
başkanlığında; Müsteşarlık, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Kıyı Emniyeti ve Gemi
Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile ilgili valilik ve belediyelerin
temsilcilerinden zarar tespit komisyonu oluşturulur. Komisyon gerek görürse
ilgili diğer kurum ve kuruluşlarının temsilcilerini ve uzmanları da komisyona
çağırabilir. Komisyonun çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle
belirlenir.
Komisyon, zararların tamamının veya bir
kısmının tespitini, bu konuda uzman Türk veya yabancı kişi ve kuruluşlara
yaptırabilir. Bu şekilde tespit edilen zarar miktarı, komisyon tarafından
onaylanması üzerine geçerlilik kazanır.
Tazminat ve
ücret talepleri ve ödenmesi
MADDE 11. - Olaydan zarar görenlerin
tazminat talepleri ile kirliliğe müdahale ve kirliliği bertaraf edenlerin ücret
talepleri Müsteşarlığa bildirilir. Müsteşarlık, zararların tespitine ve
uyuşmazlıkların giderilmesine bağlı olarak zararların sorumlu taraflarca
tazminini ve ücretlerin ödenmesini sağlar. Komisyon tarafından belirlenen zarar
miktarı üzerinde taraflarca uzlaşma sağlanması durumunda Müsteşarlık,
zararların sorumlu taraf veya garantöründen talep ve tahsiline ve zarar
görenlere dağıtılmasına yetkilidir.
Kirletenin tespit edilememesi halinde
Müsteşarlık tarafından kirliliğe müdahale edilir veya ettirilir.
Müsteşarlık, Bakanlığın ve Dışişleri
Bakanlığının görüşlerini alarak bu Kanun kapsamında kirliliğe neden olan ancak,
sorumlu tarafları bulunamayan yabancı bayraklı gemilerin Türkiye'de neden
oldukları zararların tazmini konusunda bayrak devletinden yardım talep
edebilir.
Tazmin ve ödemelere ilişkin usul ve
esaslar yönetmelikle belirlenir.
Zamanaşımı
MADDE 12. - Bu Kanun kapsamındaki olaylar
nedeniyle tazminat taleplerinde zamanaşımı süresi, diğer kanunlarda daha uzun
bir süre öngörülmedikçe, zararın öğrenildiği ve sorumlu tarafın tespit edildiği
tarihten itibaren beş yıl, her hâlde olayın meydana geldiği tarihten veya olay,
olaylar zincirinden meydana geliyorsa son olayın meydana geldiği tarihten
itibaren on yıldır. Zamanaşımı süresine ilişkin olarak Türkiye'nin taraf olduğu
uluslararası sözleşme hükümleri saklıdır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Müdahale Esasları
Bildirim
MADDE 13. - Olaya karışan, olayı gören,
duyan veya olaydan haberdar olan herkes, kirlenme veya kirlenme tehlikesini
ilgili makam ve acil müdahale birimlerine bildirmekle yükümlüdür. Bildirilecek
makamlar ve bildirime ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Kirlenmenin
tespiti
MADDE 14. - Bakanlık, bir olay sonucu
meydana gelen kirlenmenin türü, kapsamı, miktarı, yayılma yönü ve hızı,
muhtemel sonuçları ve bertaraf yöntemleri konularında gerekli çalışmaları yapar
veya yaptırır ve ilgili acil müdahale birimine bilgi verir.
Müdahale
MADDE 15. - Olay sonucunda ortaya çıkan
kirlenmeye ve kirlenme tehlikesine müdahale etme yetkisi Müsteşarlığa aittir.
Müsteşarlık bu görevi, kolluk kuvvetlerinin görevlendirme planlamasına yardımcı
olmak amacıyla Sahil Güvenlik Komutanlığının ve Bakanlığın görüşlerini alarak,
diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ve bu alanda meslek icra eden veya bu amaçla
kurulmuş olan ve merkezi Türkiye'de bulunan şirketlere yaptırabilir. Bu durum,
Müsteşarlığın sorumluluğunu ortadan kaldırmaz ve görevlendirilen kamu kurum ve
kuruluşlarına ve şirketlere, sorumlu taraftan doğrudan tazminat talep etme
yetkisi vermez. Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğünün
kurtarma ve yardıma ilişkin hakları saklıdır.
Gemilerin veya kıyı tesislerinin neden
olduğu kirlenmede, olaya karışan gemiler ve olay yakınındaki gemiler ile kıyı
tesisleri, üzerlerinde bulundurdukları personel, teçhizat ve malzemelerle
sınırlı olarak ilk müdahalede bulunurlar veya bulundururlar, yetkili acil
müdahale biriminin olaya müdahalesinden sonra bu birimin talimatlarına uyarlar.
Müsteşarlık, gerçekleştirilen müdahale faaliyetleri hakkında Bakanlığa bilgi
verir.
Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası
sözleşmeler ve bu çerçevede hazırlanmış acil müdahale planlarında belirtilen
uluslararası işbirliği hükümlerine göre, Türkiye'ye yabancı acil müdahale
unsurlarını davet etmeye veya yabancı ülkelere Türk acil müdahale ekibi
göndermeye, Bakanlığın ve Dışişleri Bakanlığının görüşlerini alarak Müsteşarlık
yetkilidir.
Acil müdahale birimi olarak görev yapacak
özel kuruluşlar ile kamu kurum ve kuruluşları ve uluslararası işbirliği
çerçevesinde davet edilmiş yabancı ülke acil müdahale unsurlarının müdahale
yetkisine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Müdahale faaliyetlerinin etkinliğini
artırmak amacıyla Müsteşarlık, Sahil Güvenlik Komutanlığının da olumlu görüşünü
alarak, olay bölgesinde veya olayla ilgili uygun gördüğü deniz alanlarında
deniz trafiğini geçici olarak askıya alabilir veya değiştirebilir.
Atıkların
taşınması ve bertarafı
MADDE 16. - Olay bölgesinde toplanan
atıkların uygun bertaraf tesisine taşınması ve bertarafı acil müdahale
planlarında belirlenen esaslara göre yapılır.
Kirlilikten
etkilenen alanların tespiti ve rehabilitasyonu
MADDE 17. - Müdahale işlemleri sonrasında,
kirlilikten etkilenen alanların tespiti ve rehabilitasyonu çalışmaları ile
kirliliğin sağlık, bitki ve hayvan varlığı ile doğal ve tarihsel değerler
üzerinde uzun dönemli etkilerinin tespiti amacıyla Bakanlıkça izleme
programları yürütülür.
Acil
müdahale planları
MADDE 18. - Deniz çevresinin petrol ve
diğer zararlı maddelerden kirlenmesinde acil durumlarda müdahaleye ilişkin faaliyetleri
ve uluslararası işbirliğine ilişkin esasları içeren ulusal acil müdahale planı
Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü ve ilgili kuruluşların görüşü
alınmak suretiyle Bakanlığın koordinasyonunda Müsteşarlıkla müştereken
hazırlanır. Ulusal acil müdahale planı ile bölgesel ve yerel düzeydeki acil
müdahale planlarının hazırlanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle
belirlenir.
Acil durum
yönetimine geçilmesi halinde koordinasyon
MADDE 19. - Bu Kanun kapsamındaki bir olay
nedeniyle 10.10.1984 tarihli ve 3056 sayılı Kanunun 11/A maddesi uyarınca
Bakanlığın talebi üzerine acil durum yönetimine geçilmesi durumunda, bu Kanun
kapsamında yetkilendirilecek acil müdahale birimi, oluşturulacak merkezlerin
birer unsuru olarak görev yapar.
Acil durum yönetimine geçilmesini
gerektirmemekle birlikte bu Kanun kapsamında yer alan bir olayın karayı da
etkilemesi durumunda, bu Kanun kapsamında yetkilendirilecek acil müdahale
birimi, birinci fıkrada belirtilen hükümler uyarınca oluşturulacak merkezlerin
birer unsuru olarak görev yapar.
Birinci ve ikinci fıkralarda öngörülen
durumlarda, 10 ncu maddede belirtilen komisyona Türkiye Acil Durum Yönetimi
Genel Müdürlüğü temsilcileri de katılır.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Uyuşmazlıkların
çözümü için hakem tayini
MADDE 20. - Müsteşarlık ile sorumlu taraf
veya garantörünün uzlaşması halinde bu Kanunun uygulanmasından doğacak
uyuşmazlıkların çözümü için hakem veya hakem heyeti tayin edilebilir. Tayin
edilen hakemler Türk hukukunu uygular. Tahkim, ilgisine göre 1086 sayılı Hukuk
Usulü Muhakemeleri Kanunu veya 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu
hükümlerine tabidir.
Tehlike
altındaki gemilerin uygun, güvenli deniz alanlarına kabulü
MADDE 21- Tehlike altındaki bir geminin,
talebi halinde, uygun, güvenli deniz alanlarına kabulüne Müsteşarlık
yetkilidir. Kabule ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Geminin
denetimi ve kolluk görevleri
MADDE 22. - Bir geminin bu Kanun
kapsamında bir olaya veya kirliliğe neden olacağı veya böyle bir risk
oluşturacağı yönünde ciddi şüphelerin bulunduğu durumlarda, Müsteşarlık kesin
tespit için gemiyi denetime tabi tutabilir. Müsteşarlık bu yetkisini gerekli
gördüğü hallerde ilgili kurum ve kuruluşlara devredebilir.
Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin tüm
asayiş ve kolluk görevleri Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından yerine
getirilir.
Gemi
yakıtlarından ve diğer yüklerden kaynaklanan kirlilik
MADDE 23. - Bir olayda, bu Kanuna tabi
olan veya olmayan bir geminin yakıt olarak taşıdığı petrol veya türevlerinden
veya bu Kanuna tabi olmayan gemilerin yüklerinden meydana gelen kirliliğe veya
kirlilik tehlikesine müdahale ve zararların tespit ve tazmininde, bu Kanunun 5
inci maddesinin 3 üncü fıkrası ile 8 inci ve 9 uncu maddeleri dışındaki
hükümleri uygulanır.
Yönetmelikler
MADDE 24. - Bu Kanunun uygulanmasına
ilişkin yönetmelikler, ilgili bakanlık ve kuruluşların görüşü alınmak suretiyle
Bakanlık ve Müsteşarlık tarafından müştereken hazırlanır.
Değiştirilen
hükümler
MADDE 25. - 4734 sayılı Kamu İhale
Kanununun 3 üncü maddesine aşağıdaki (j) bendi eklenmiştir.
"j) Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer
Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini
Esaslarına Dair Kanun hükümleri kapsamında bir olay meydana geldikten sonra
kirliliğe müdahale ve acil müdahale planlarının icrası için acil olarak ihtiyaç
duyulabilecek araç, gereç ve malzeme alımı ile Çevre ve Orman Bakanlığı ve
Denizcilik Müsteşarlığının denizlerde sürekli izleme programı konusunda hizmet
alımları,"
GEÇİCİ MADDE 1. - Bu Kanunda öngörülen
yönetmelikler, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç bir yıl; malî
sorumluluk sigortasına ilişkin genel şartlar ile tarife ve talimatlar bu
Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren en geç altı ay içinde hazırlanır ve
Resmi Gazetede yayımlanır.
GEÇİCİ MADDE 2. - Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihte faal durumda bulunan tesislerden, bu Kanunun 5 inci maddesinin
son fıkrasına göre bulundurmak zorunda oldukları personel, malzeme ve
ekipmanlara ilişkin eksiklerini yönetmelikte belirtilen süre içinde
tamamlamayanların faaliyetleri Bakanlık tarafından durdurulur.
Yürürlük
MADDE 26. - Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 27. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.
HÜKÜMETİN
TEKLİF ETTİĞİ METİN
DENİZ
ÇEVRESİNİN PETROL VE DİĞER ZARARLI MADDELERLE KİRLENMESİNDE ACİL DURUMLARDA MÜDAHALE
VE ZARARLARIN TAZMİNİ
ESASLARINA DAİR KANUN
TASARISI
BİRİNCİ
BÖLÜM
Genel
Hükümler
Amaç
MADDE 1. - Bu Kanunun amacı, deniz emniyetinin sağlanması ve
deniz kirliliğinin önlenmesi konusundaki uluslararası hukuk ve iç hukuktan
doğan hak ve yükümlülükler göz önünde bulundurularak;
a) Acil durumlarda gemilerden ve kıyı tesislerindeki
faaliyetlerden kaynaklanan kirlenme tehlikesini ortadan kaldırmak veya
kirlenmeyi azaltmak, sınırlamak ve gidermek üzere uygulanacak müdahale ve
hazırlıklı olma esaslarını,
b) Olay sonucu ortaya çıkan zararların tespit ve tazmin
esaslarını,
c) Uluslararası yükümlülüklerin yerine getirilmesi
esaslarını,
d) Kanun kapsamına giren kişilerle, kurum, kuruluş, gemi ve
tesislerin Kanunda belirtilen ilgililerinin yetki, görev ve sorumluluklarını,
Belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2. - Bu Kanun, uygulama alanlarında bulunan veya
herhangi bir nedenle uygulama alanlarına girmek isteyen, beşyüz groston ve daha
büyük petrol ve diğer zararlı maddeleri taşıyan gemiler ile petrol ve diğer
zararlı maddelerle kirlenmeye neden olabilecek faaliyetleri icra eden kıyı
tesislerinin sorumlu taraflarının, bakanlıkların ve kamu kurum ve
kuruluşlarının yetki, görev ve sorumluluklarını kapsar.
Savaş gemileri ve yardımcı savaş gemileri ile herhangi bir
devlete ait veya devlet tarafından işletilen ve ticari faaliyetler dışında
kullanılan gemiler Kanun kapsamı dışındadır.
Tanımlar
MADDE 3. - Bu Kanunda geçen;
a) Acil müdahale birimi : Acil müdahale planları
çerçevesinde koruyucu önlemleri uygulamak veya uygulatmak, kirliliği önlemek
veya önletmek, ortadan kaldırmak veya kaldırtmak, çıkacak yangınları söndürmek
veya söndürtmek amacıyla oluşturulmuş, yetkilendirilmiş, donatılmış birimi,
b) Acil müdahale planı : Müdahale faaliyetleri kapsamında
teşkilatlanmayı, yetki, görev ve sorumlulukları, yapılacak işlemleri,
hazırlıklı olma, müdahale imkan ve kabiliyetleri ile diğer hususları içeren
ulusal, bölgesel ve yerel düzeydeki planları,
c) Bakanlık : Çevre ve Orman Bakanlığını,
d) Diğer zararlı maddeler: Denizlerin Gemiler Tarafından
Kirletilmesinin Önlenmesine Ait Uluslararası Sözleşmeye (1973) İlişkin
Protokol-1978’in (II) numaralı ekinin (II) ve (III) numaralı eklentilerinde
listelenmiş maddeler ile bu listeler ile sınırlı olmaksızın deniz ortamına
karıştığında kirlenme yaratan radyoaktif maddeler hariç her türlü maddeyi,
e) Garantör : Bu Kanunda belirtilen hükümlere göre sorumlu
taraf adına, sorumlu taraf dışında zararların tazminine ilişkin mali sorumluluk
üstlenen ve mali sorumluluk belgesini sağlayan kişi, kuruluş veya devleti,
f) Hazırlıklı olma : Olayda acil ve etkin bir önlem almak ve
olaydan kaynaklanabilecek zararı en aza indirmek amacıyla müdahale etme kabiliyetine
sahip her türlü araç, gereç, donanım, malzeme ve eğitilmiş insan gücünü hazır
bulundurma halini,
g) Kıyı tesisi : Açık deniz tesisleri ve boru hatları da
dahil, kıyıda veya kıyıya yakın bölgelerde denizlerin petrol ve diğer zararlı
maddelerle kirlenmesine yol açabilecek faaliyetleri icra eden tesisi,
h) Kirlenme : Olay sonucunda, petrol ve diğer zararlı
maddelerin; canlı kaynaklara ve deniz yaşamına zarar verecek, insan sağlığı
için tehlike oluşturacak, balıkçılık ve denizlerin diğer yasal amaçlarla
kullanımı da dahil olmak üzere, denizcilik faaliyetlerini engelleme, deniz
suyunun niteliğini değiştirme ve ekolojik dengeyi bozma gibi zararlı etkiler
yaratacak şekilde deniz çevresine karışmasını,
ı) Koruyucu önlem : Bir olayın meydana gelmesinden sonra
ortaya çıkabilecek muhtemel kirlenmeyi önlemek veya sınırlı tutmak amacıyla
alınan tedbirleri,
j) Olay : Acil müdahale planlarının uygulanmasını veya acil
müdahaleyi gerektiren, çarpışma, kırılma, yangın, patlama veya diğer nedenlerle
gemilerden veya kıyı tesislerinden kaynaklanan kirlenme veya zarar ortaya
çıkaran veya ortaya çıkma tehlikesi yaratan bir durumu,
k) Müdahale : Bir olayın meydana gelmesinden sonra ortaya
çıkan kirliliğin neden olacağı zararı azaltmak, gidermek, sınırlandırmak
amacıyla icra edilen faaliyetleri veya koruyucu önlemlerin uygulanmasını,
l) Müsteşarlık : Denizcilik Müsteşarlığını,
m) Petrol: Denizlerin Gemiler Tarafından Kirletilmesinin
Önlenmesine Ait Uluslararası Sözleşmeye (1973) İlişkin Protokol-1978’in (I)
numaralı ekinin (I) numaralı eklentisinde listelenen maddeler ile bu liste ile
sınırlı olmaksızın ham petrol, akaryakıt, slaç, rafine ürünler ve toprak
altında doğal olarak meydana gelen her türlü sıvı hidrokarbon karışımını,
n) Sorumlu taraf : Zararın tazmini ve koruyucu önlemlerin
karşılanması konusunda yükümlülük atfedilebilecek, beşyüz groston ve daha büyük
petrol ve diğer zararlı maddeleri taşıyan gemiler ile kıyı tesislerinin
sahipleri, işletenleri, kaptanları, idare edenleri, kiracıları, zilyetleri ve
garantörleri,
o) Talep sahibi : Bu Kanun hükümlerine göre bir zararın
tazmini için talepte bulunan gerçek ve tüzel kişileri,
p) Uygulama alanları : Bu Kanunun uygulanması bakımından,
Türkiye’nin iç suları, karasuları ve münhasır ekonomik bölgesinden oluşan deniz
yetki alanlarını ve bu Kanunda öngörülen acil durumlarda, bu durumlara müdahale
ve zararların tazmini amaçlarıyla sınırlı kalmak kaydıyla, Müsteşarlığın,
Bakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşlarının
görüşlerini alarak vereceği karara bağlı olarak, karasularının ötesindeki açık
deniz alanlarını,
r) Zarar : Bu Kanunun 6 ncı maddesinde belirtilenler ile
zararın tespit, tazmin ve uyuşmazlıkların giderilmesine ilişkin masrafları,
İfade eder.
İKİNCİ
BÖLÜM
Yetki,
Görev ve Sorumluluklar
Kuruluşların yetki, görev
ve sorumlulukları
MADDE 4. - Bu Kanunun uygulanması bakımından, genel
koordinasyon, kıyı alanlarında kara kökenli kirliliğin önlenmesine yönelik acil
müdahale planlarının hazırlanması, kirlenmenin türü ve etkilerinin
belirlenmesi, çevreye olan zararların tespiti ve olay sonrası kirlilikten
etkilenen alanların rehabilitasyonuna ilişkin yetki, görev ve sorumluluklar
Bakanlığa; deniz araçlarından kaynaklanan deniz kirliliğinin önlenmesine
yönelik acil müdahale planlarının hazırlanması, hazırlıklı olma, kirliliğe
müdahale, zararların tazmini ve mali sorumluluk garantilerinin bildirimi
konularında icraya ilişkin yetki, görev ve sorumluluklar Müsteşarlığa; asayiş
ve kolluk görevlerine ilişkin yetki, görev ve sorumluluklar Sahil Güvenlik
Komutanlığına aittir.
Seyir, can, mal ve çevre
emniyetinin sağlanması
MADDE 5. - Bu Kanun kapsamındaki tüm gemi ve kıyı
tesislerinin sorumlu tarafları; olayın meydana gelmesinin önlenmesi, olayın
meydana geldiği durumlarda ise zararın azaltılması, giderilmesi,
sınırlandırılması amacıyla hazırlıklı olma ve koruyucu önlemler de dahil
uluslararası hukukun öngördüğü ve seyir, can, mal ve çevre emniyetinin
gerektirdiği yükümlülüklere ilişkin tüm tedbirleri almakla yükümlüdürler.
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde seyir,
can, mal ve çevre emniyeti ile ilgili olarak belirlenmiş standartlara uyduğunu,
uluslararası kabul görmüş belgelerle ispat edemeyen veya standartlara uymadığı
konusunda açık emareler bulunan petrol ve/veya diğer zararlı maddeleri taşıyan
bu Kanun kapsamındaki gemilerin, can kurtarma hizmetlerinden kaynaklanacak
mücbir sebepler dışında, Türk iç sularına veya iç sular dışındaki bir demir
yeri veya liman tesislerine uğramak amacıyla Türk karasularına ve iç sularına
girmesine izin verilmez; girmiş olan gemiler derhal buralardan çıkartılır veya
şartları tamamlanıncaya kadar bağlanarak seferden yasaklanır.
Bu Kanun kapsamındaki gemiler, Türk iç sularına veya iç
sular dışındaki bir demir yeri veya liman tesislerine uğramak amacı ile Türk
karasularına girmeden kırksekiz saat önce, Müsteşarlık tarafından belirlenecek
bir acil müdahale birimine, gemi ve taşıdığı yükle ilgili bilgileri vermek
zorundadır. Bu zorunluluğa uymayan gemilerin Türk karasularına ve iç sularına
girmesine izin verilmez; girmiş olan gemiler derhal buralardan çıkartılır veya
şartları tamamlanıncaya kadar bağlanarak seferden yasaklanır. İhbara ilişkin
usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Seyir, can, mal ve çevre emniyetini sağlamak amacıyla alınan
tedbirler, bu Kanun, ilgili mevzuat ve uluslararası düzenlemelerde belirtilen
usul ve esaslara göre, yetkili kuruluşlar tarafından denetlenir. Denetim ile
ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Kıyı tesislerinin, muhtemel kirliliğe müdahale etmek üzere
bulundurmak zorunda oldukları personel, malzeme ve ekipmanlar ile ilgili usul
ve esaslar yönetmelikle belirlenir. Bulundurmak zorunda oldukları personel,
malzeme ve ekipmanlar tamamlanıncaya kadar, yeni kurulacak kıyı tesislerinin
faaliyetlerine izin verilmez.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Zararların
Tazmini
Zarardan dolayı
sorumluluk
MADDE 6. - Bu Kanun kapsamına giren gemi ve kıyı
tesislerinin sorumlu tarafları, uygulama alanlarında gemi ve kıyı tesislerinden
kaynaklanan olay sonucu ortaya çıkan kirlenmenin veya kirlenme tehlikesinin
neden olduğu; temizleme masraflarını, koruyucu önlemlere ilişkin masrafları,
canlı kaynaklar ve deniz yaşamına verilen zararları, bozulan çevrenin yeniden
oluşturulması, toplanan atıkların taşınması ve bertarafı için yapılacak
masrafları, geçim için kullanılan doğal ve canlı kaynaklarda meydana gelen
zararları, özel mallardaki zararları, şahısların yaralanması ve ölümünden
kaynaklanan zararları, gelir kayıplarını, gelir ve kazanç kapasitelerine
verilen zararları ve diğer kamu zararlarını tazmin etmekle müteselsilen
sorumludur.
Garantörün sorumluluğu, diğer sorumlu tarafların
sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Garantörün tazmin etmediği zararlar diğer
sorumlu taraflarca tazmin edilir.
İki veya daha fazla geminin karışmasıyla meydana gelen bir
olayda ortaya çıkan zarardan tüm gemilerin sorumlu tarafları müştereken ve
müteselsilen sorumludur.
Olay sonucu ortaya çıkan zararı ödeyenlerin zarara neden
olanlara rücû hakkı saklıdır.
Sorumluluğun sınırı
MADDE 7. - Gemi başına sorumlu taraf yükümlülüğünün toplamı
ve sorumlu tarafa yüklenecek azami tazminat miktarı konusunda Türkiye’nin taraf
olduğu uluslararası sözleşme hükümleri saklıdır.
Mali sorumluluk
garantileri
MADDE 8. - Uygulama alanlarına girmek isteyen petrol ve/veya
diğer zararlı maddeleri taşıyan gemiler Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası
sözleşmeler uyarınca kendilerinden istenen mali sorumluluk belgelerinden birine
sahip olmak, bunları ilgili makamlara bildirmek ve talep edildiğinde göstermek
zorundadırlar.
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde
öngörülen mali sorumluluk garantilerine sahip olmadıkları belirlenen bu Kanun
kapsamındaki gemilerin, can kurtarma hizmetlerinden kaynaklanacak mücbir
sebepler dışında, Türk iç sularına veya iç sular dışındaki bir demir yeri veya
liman tesislerine uğramak amacıyla Türk karasularına ve iç sularına girmesine
izin verilmez; girmiş olan gemiler derhal buralardan çıkartılır veya şartları
tamamlanıncaya kadar bağlanarak seferden yasaklanır.
Kıyı tesislerinin yerine getirmek zorunda oldukları mali
sorumluluk garantileri yönetmelikle belirlenir.
Mali sorumluluk
garantilerinin bildirimi
MADDE 9. - Herhangi bir Türk limanına gitmek üzere
Türkiye’nin karasularına girmek isteyen ve bu Kanuna göre mali sorumluluk
garantileri bulundurmakla yükümlü gemilerin 8 inci maddede belirtilen
belgelerinin sureti, gidecekleri liman başkanlıklarına, Türk karasularına
girişten önce, Türkiye’de mukim bir acente vasıtası ile ulaştırılır.
Türk boğazlarından uğraksız geçiş amacıyla Türkiye’nin
karasularına girmek isteyen gemiler için bildirim yükümlülükleri tüzük ile
belirlenir.
Zararsız geçiş amacıyla Türkiye’nin karasularını kullanacak
gemiler, telsiz muhaberesi ile mali sorumluluk belgelerindeki aşağıdaki
bilgileri en yakın liman yetkilisine bildirmek zorundadır:
a) Geminin adı ve tescil limanı,
b) Gemi sahibinin adı ve idare merkezinin yeri,
c) Geminin Uluslararası Denizcilik Örgütü numarası,
d) Teminat türü,
e) Sigortacının adı ve merkezinin bulunduğu yer,
f) Tazmin limitleri,
g) Geminin yük durumu.
Zararların belirlenmesi
MADDE 10. - Bakanlık temsilcisinin başkanlığında;
Müsteşarlık, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma
İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile ilgili valilik ve belediyelerin
temsilcilerinden zarar tespit komisyonu oluşturulur. Komisyon gerek görürse
ilgili diğer kurum ve kuruluşların temsilcilerini ve uzmanları da komisyona
çağırabilir. Komisyonun çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle
belirlenir.
Komisyon, zararların tamamının veya bir kısmının tespitini,
bu konuda uzman Türk veya yabancı kişi ve kuruluşlara yaptırabilir. Bu şekilde
tespit edilen zarar miktarı, komisyon tarafından onaylanması üzerine geçerlilik
kazanır.
Tazminat ve ücret
talepleri ve ödenmesi
MADDE 11. - Olaydan zarar görenlerin tazminat talepleri ile
kirliliğe müdahale ve kirliliği bertaraf edenlerin ücret talepleri Müsteşarlığa
bildirilir. Müsteşarlık, zararların tespitine ve uyuşmazlıkların giderilmesine
bağlı olarak zararların sorumlu taraflarca tazminini ve ücretlerin ödenmesini
sağlar. Komisyon tarafından belirlenen zarar miktarı üzerinde taraflarca
uzlaşma sağlanması durumunda Müsteşarlık, zararların sorumlu taraf veya
garantöründen talep ve tahsiline ve zarar görenlere dağıtılmasına yetkilidir.
Kirletenin tespit edilememesi halinde Müsteşarlık tarafından
kirliliğe müdahale edilir veya ettirilir.
Müsteşarlık, Bakanlığın ve Dışişleri Bakanlığının
görüşlerini alarak bu Kanun kapsamında kirliliğe neden olan ancak, sorumlu
tarafları bulunamayan yabancı bayraklı gemilerin Türkiye’de neden oldukları
zararların tazmini konusunda bayrak devletinden yardım talep edebilir. Tazmin
ve ödemelere ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Zamanaşımı
MADDE 12. - Bu Kanun kapsamındaki olaylar nedeniyle tazminat
taleplerinde zamanaşımı süresi, diğer kanunlarda daha uzun bir süre
öngörülmedikçe, zararın öğrenildiği ve sorumlu tarafın tespit edildiği tarihten
itibaren beş yıl, her hâlde olayın meydana geldiği tarihten veya olay, olaylar
zincirinden meydana geliyorsa son olayın meydana geldiği tarihten itibaren on
yıldır. Zamanaşımı süresine ilişkin olarak Türkiye’nin taraf olduğu
uluslararası sözleşme hükümleri saklıdır.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Müdahale
Esasları
Bildirim
MADDE 13. - Olayı gören, duyan veya olaydan haberdar olan
herkes, kirlenme veya kirlenme tehlikesini ilgili makam ve acil müdahale
birimlerine bildirmekle yükümlüdür. Bildirilecek makamlar ve bildirime ilişkin
usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Kirlenmenin tespiti
MADDE 14. - Bakanlık, bir olay sonucu meydana gelen
kirlenmenin türü, kapsamı, miktarı, yayılma yönü ve hızı, muhtemel sonuçları ve
bertaraf yöntemleri konularında gerekli çalışmaları yapar veya yaptırır ve
ilgili acil müdahale birimine bilgi verir.
Müdahale
MADDE 15. - Olay sonucunda ortaya çıkan kirlenmeye ve
kirlenme tehlikesine müdahale etme yetkisi Müsteşarlığa aittir. Müsteşarlık bu
görevi, kolluk kuvvetlerinin görevlendirme planlamasına yardımcı olmak amacıyla
Sahil Güvenlik Komutanlığının ve Bakanlığın görüşlerini alarak, diğer kamu
kurum ve kuruluşlarına ve bu alanda meslek icra eden veya bu amaçla kurulmuş
olan ve merkezi Türkiye’de bulunan şirketlere yaptırabilir. Bu durum,
Müsteşarlığın sorumluluğunu ortadan kaldırmaz ve görevlendirilen kamu kurum ve
kuruluşlarına ve şirketlere, sorumlu taraftan doğrudan tazminat talep etme
yetkisi vermez. Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğünün
kurtarma ve yardıma ilişkin hakları saklıdır.
Gemilerin veya kıyı tesislerinin neden olduğu kirlenmede,
olaya karışan gemiler ve olay yakınındaki gemiler ile kıyı tesisleri,
üzerlerinde bulundurdukları personel, teçhizat ve malzemelerle sınırlı olarak
ilk müdahalede bulunurlar veya bulundururlar, yetkili acil müdahale biriminin
olaya müdahalesinden sonra bu birimin talimatlarına uyarlar. Müsteşarlık,
gerçekleştirilen müdahale faaliyetleri hakkında Bakanlığa bilgi verir.
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve bu
çerçevede hazırlanmış acil müdahale planlarında belirtilen uluslararası işbirliği
hükümlerine göre, Türkiye’ye yabancı acil müdahale unsurlarını davet etmeye
veya yabancı ülkelere Türk acil müdahale ekibi göndermeye, Bakanlığın ve
Dışişleri Bakanlığının görüşlerini alarak Müsteşarlık yetkilidir.
Acil müdahale birimi olarak görev yapacak özel kuruluşlar
ile kamu kurum ve kuruluşları ve uluslararası işbirliği çerçevesinde davet
edilmiş yabancı ülke acil müdahale unsurlarının müdahale yetkisine ilişkin usul
ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Müdahale faaliyetlerinin etkinliğini artırmak amacıyla
Müsteşarlık, Sahil Güvenlik Komutanlığının da olumlu görüşünü alarak, olay
bölgesinde veya olayla ilgili uygun gördüğü deniz alanlarında deniz trafiğini
geçici olarak askıya alabilir veya değiştirebilir.
Atıkların taşınması ve
bertarafı
MADDE 16. - Olay bölgesinde toplanan atıkların uygun
bertaraf tesisine taşınması ve bertarafı acil müdahale planlarında belirlenen
esaslara göre yapılır.
Kirlilikten etkilenen
alanların tespiti ve rehabilitasyonu
MADDE 17. - Müdahale işlemleri sonrasında, kirlilikten
etkilenen alanların tespiti ve rehabilitasyonu çalışmaları ile kirliliğin
sağlık, bitki ve hayvan varlığı ile doğal ve tarihsel değerler üzerinde uzun
dönemli etkilerinin tespiti amacıyla Bakanlıkça izleme programları yürütülür.
Acil müdahale planları
MADDE 18. - Deniz çevresinin petrol ve diğer zararlı
maddelerden kirlenmesinde acil durumlarda müdahaleye ilişkin faaliyetleri ve
uluslararası işbirliğine ilişkin esasları içeren ulusal acil müdahale planı
Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü ve ilgili kuruluşların görüşü
alınmak suretiyle Bakanlığın koordinasyonunda Müsteşarlıkla müştereken
hazırlanır. Ulusal acil müdahale planı ile bölgesel ve yerel düzeydeki acil
müdahale planlarının hazırlanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle
belirlenir.
Acil durum yönetimine
geçilmesi halinde koordinasyon
MADDE 19. - Bu Kanun kapsamındaki bir olay nedeniyle
10.10.1984 tarihli ve 3056 sayılı Kanunun 11/A maddesi uyarınca Bakanlığın
talebi üzerine acil durum yönetimine geçilmesi durumunda, bu Kanun kapsamında
yetkilendirilecek acil müdahale birimi, oluşturulacak merkezlerin birer unsuru
olarak görev yapar.
Acil durum yönetimine geçilmesini gerektirmemekle birlikte
bu Kanun kapsamında yer alan bir olayın karayı da etkilemesi durumunda, bu
Kanun kapsamında yetkilendirilecek acil müdahale birimi, birinci fıkrada
belirtilen hükümler uyarınca oluşturulacak merkezlerin birer unsuru olarak
görev yapar.
Birinci ve ikinci fıkralarda öngörülen durumlarda, 10 uncu
maddede belirtilen komisyona Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü
temsilcileri de katılır.
BEŞİNCİ
BÖLÜM
Çeşitli
Hükümler
Uyuşmazlıkların çözümü
için hakem tayini
MADDE 20. - Müsteşarlık ile sorumlu taraf veya garantörünün
uzlaşması halinde bu Kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümü
için hakem veya hakem heyeti tayin edilebilir. Tayin edilen hakemler Türk
hukukunu uygular. Tahkim, ilgisine göre 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanunu veya 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu hükümlerine tabidir.
Tehlike altındaki
gemilerin uygun, güvenli deniz alanlarına kabulü
MADDE 21. - Tehlike altındaki bir geminin, talebi halinde,
uygun, güvenli deniz alanlarına kabulüne Müsteşarlık yetkilidir. Kabule ilişkin
usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Geminin denetimi ve
kolluk görevleri
MADDE 22. - Bir geminin bu Kanun kapsamında bir olaya veya
kirliliğe neden olacağı veya böyle bir risk oluşturacağı yönünde ciddi
şüphelerin bulunduğu durumlarda, Müsteşarlık kesin tespit için gemiyi denetime
tabi tutabilir. Müsteşarlık bu yetkisini gerekli gördüğü hallerde ilgili kurum
ve kuruluşlara devredebilir.
Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin tüm kolluk görevleri Sahil
Güvenlik Komutanlığı tarafından yerine getirilir.
Gemi yakıtlarından ve
diğer yüklerden kaynaklanan kirlilik
MADDE 23. - Bir olayda, bu Kanuna tabi olan veya olmayan bir
geminin yakıt olarak taşıdığı petrol veya türevlerinden veya yüklerinden
meydana gelen kirliliğe veya kirlilik tehlikesine müdahale ve zararların tespit
ve tazmininde, 5 inci maddenin ihbar yükümlülüğü dışındaki hükümleri uygulanır.
Yönetmelikler
MADDE 24. - Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelikler,
ilgili bakanlık ve kuruluşların görüşü alınmak suretiyle Bakanlık ve
Müsteşarlık tarafından müştereken hazırlanır.
Değiştirilen hükümler
MADDE 25. - 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 3 üncü
maddesine aşağıdaki bent eklenmiştir.
“ı) Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle
Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini Esaslarına Dair
Kanun hükümleri kapsamında bir olay meydana geldikten sonra kirliliğe müdahale
ve acil müdahale planlarının icrası için acil olarak ihtiyaç duyulabilecek
araç, gereç ve malzeme alımı ile Çevre ve Orman Bakanlığının denizlerde sürekli
izleme programı konusunda hizmet alımları,”
GEÇİCİ MADDE 1. - Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler,
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yürürlüğe konulur.
GEÇİCİ MADDE 2. - Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte faal
durumda bulunan tesislerden, 5 inci maddenin son fıkrasına göre bulundurmak
zorunda oldukları personel, malzeme ve ekipmanlara ilişkin eksiklerini
yönetmelikte belirtilen süre içinde tamamlamayanların faaliyetleri Bakanlık
tarafından durdurulur.
Yürürlük
MADDE 26. - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 27. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
|
|
Recep Tayyip Erdoğan |
|
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
|
Dışişleri Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
|
|
A. Gül |
A. Şener |
M. A. Şahin |
|
|
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
|
|
B. Atalay |
A. Babacan |
M. Aydın |
|
|
Devlet Bakanı V. |
Devlet Bakanı |
Adalet Bakanı |
|
|
A. Aksu |
K. Tüzmen |
C. Çiçek |
|
|
Millî Savunma Bakanı |
İçişleri Bakanı |
Maliye Bakanı |
|
|
M. V. Gönül |
A. Aksu |
K. Unakıtan |
|
|
Millî Eğitim Bakanı |
Bayındırlık ve İskân Bakanı |
Sağlık Bakanı |
|
|
H. Çelik |
Z. Ergezen |
R. Akdağ |
|
|
Ulaştırma Bakanı |
Tarım ve Köyişleri Bakanı |
Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı |
|
|
B. Yıldırım |
S. Güçlü |
M. Başesgioğlu |
|
|
Sanayi ve Ticaret Bakanı |
En. ve Tab. Kay. Bakanı |
Kültür ve Turizm Bakanı |
|
|
A. Coşkun |
M. H. Güler |
E. Mumcu |
|
|
|
Çevre ve Orman Bakanı |
|
|
|
|
O. Pepe |
|
ÇEVRE
KOMİSYONUNUN
KABUL
ETTİĞİ METİN
DENİZ
ÇEVRESİNİN PETROL VE DİĞER ZARARLI MADDELERLE KİRLENMESİNDE ACİL DURUMLARDA MÜDAHALE
VE ZARARLARIN TAZMİNİ
ESASLARINA DAİR KANUN
TASARISI
BİRİNCİ
BÖLÜM
Genel
Hükümler
Amaç
MADDE 1. - Bu Kanunun amacı, deniz emniyetinin sağlanması ve
deniz kirliliğinin önlenmesi konusundaki uluslararası hukuk ve iç hukuktan
doğan hak ve yükümlülükler göz önünde bulundurularak;
a) Acil durumlarda gemilerden ve kıyı tesislerindeki
faaliyetlerden kaynaklanan kirlenme tehlikesini ortadan kaldırmak veya
kirlenmeyi azaltmak, sınırlamak ve gidermek
üzere uygulanacak müdahale ve hazırlıklı olma esaslarını,
b) Olay sonucu ortaya çıkan zararların tespit ve tazmin
esaslarını,
c) Uluslararası yükümlülüklerin yerine getirilmesi
esaslarını,
d) Kanun kapsamına giren kişilerle, kurum, kuruluş, gemi ve
tesislerin Kanunda belirtilen ilgililerinin yetki, görev ve sorumluluklarını,
Belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2. - Bu Kanun, uygulama alanlarında bulunan veya
herhangi bir nedenle uygulama alanlarına
girmek isteyen, beşyüz groston
ve daha büyük petrol ve diğer zararlı maddeleri taşıyan gemiler ile petrol ve
diğer zararlı maddelerle kirlenmeye neden olabilecek faaliyetleri icra eden
kıyı tesislerinin sorumlu taraflarının, bakanlıkların ve kamu kurum ve
kuruluşlarının yetki, görev ve sorumluluklarını kapsar.
Savaş gemileri ve yardımcı savaş gemileri ile herhangi bir
devlete ait veya devlet tarafından işletilen ve ticari faaliyetler dışında
kullanılan gemiler Kanun kapsamı dışındadır.
Tanımlar
MADDE 3. - Bu Kanunda geçen;
a) Acil müdahale birimi : Acil müdahale planları
çerçevesinde koruyucu önlemleri uygulamak veya uygulatmak, kirliliği önlemek
veya önletmek, ortadan kaldırmak veya kaldırtmak, çıkacak yangınları söndürmek
veya söndürtmek amacıyla oluşturulmuş, yetkilendirilmiş, donatılmış birimi,
b) Acil müdahale planı : Müdahale faaliyetleri kapsamında
teşkilatlanmayı, yetki, görev ve sorumlulukları, yapılacak işlemleri, hazırlıklı
olma, müdahale imkan ve kabiliyetleri ile diğer hususları içeren ulusal,
bölgesel ve yerel düzeydeki planları,
c) Bakanlık : Çevre ve Orman Bakanlığını,
d) Diğer zararlı maddeler : Denizlerin Gemiler Tarafından
Kirletilmesinin Önlenmesine Ait Uluslararası Sözleşmenin (MARPOL 73/78) II nci ekinin II nci ve III üncü
eklentilerinde listelenmiş maddeler ile bu liste ile sınırlı olmaksızın deniz
ortamına karıştığında kirlenme yaratan radyoaktif maddeler hariç her türlü maddeyi,
e) Garantör : Bu Kanunda belirtilen hükümlere göre sorumlu
taraf adına, sorumlu taraf dışında zararların tazminine ilişkin mali sorumluluk
üstlenen ve mali sorumluluk belgesini sağlayan kişi, kuruluş veya devleti,
f) Hazırlıklı olma : Olayda acil ve etkin bir önlem almak ve
olaydan kaynaklanabilecek zararı en aza indirmek amacıyla müdahale etme
kabiliyetine sahip her türlü araç, gereç, donanım, malzeme ve eğitilmiş insan
gücünü hazır bulundurma halini,
g) Kıyı tesisi : Açık
deniz tesisleri ve boru hatları da dahil, kıyıda veya kıyıya yakın bölgelerde
denizlerin petrol ve diğer zararlı maddelerle kirlenmesine yol açabilecek
faaliyetleri icra eden tesisi,
h) Kirlenme : Olay sonucunda, petrol ve diğer zararlı
maddelerin; canlı kaynaklara ve deniz yaşamına zarar verecek, insan sağlığı
için tehlike oluşturacak, balıkçılık ve denizlerin diğer yasal amaçlarla
kullanımı da dahil olmak üzere, denizcilik faaliyetlerini engelleme, deniz
suyunun niteliğini değiştirme ve ekolojik dengeyi bozma gibi zararlı etkiler
yaratacak şekilde deniz çevresine karışmasını,
ı) Koruyucu önlem : Bir olayın meydana gelmesinden sonra
ortaya çıkabilecek muhtemel kirlenmeyi
önlemek veya sınırlı tutmak amacıyla alınan tedbirleri,
j) Olay : Acil müdahale planlarının uygulanmasını veya acil
müdahaleyi gerektiren, çarpışma, kırılma, yangın, patlama veya diğer nedenlerle
gemilerden veya kıyı tesislerinden kaynaklanan kirlenme veya zarar ortaya
çıkaran veya ortaya çıkma tehlikesi yaratan bir durumu,
k) Müdahale : Bir olayın meydana gelmesinden sonra ortaya
çıkan kirliliğin neden olacağı zararı azaltmak, gidermek, sınırlandırmak
amacıyla icra edilen faaliyetleri veya koruyucu önlemlerin uygulanmasını,
l) Müsteşarlık : Denizcilik Müsteşarlığını,
m) Petrol : Denizlerin Gemiler Tarafından Kirletilmesinin
Önlenmesine Ait Uluslararası Sözleşmenin (MARPOL 73/78) I inci ekinin I inci
eklentisinde listelenen maddeler ile bu liste ile sınırlı olmaksızın ham
petrol, akaryakıt, slaç, rafine ürünler ve toprak altında doğal olarak meydana
gelen her türlü sıvı hidrokarbon karışımını,
n) Sorumlu taraf : Zararın tazmini ve koruyucu önlemlerin
karşılanması konusunda yükümlülük atfedilebilecek, beşyüz groston ve daha büyük
petrol ve diğer zararlı maddeleri taşıyan gemiler ile kıyı tesislerinin
sahipleri, işletenleri, kaptanları, idare edenleri, kiracıları, zilyetleri ve
garantörleri,
o) Talep sahibi : Bu Kanun hükümlerine göre bir zararın
tazmini için talepte bulunan gerçek ve tüzel kişileri,
p) Uygulama alanları : Bu Kanunun uygulanması bakımından,
Türkiye'nin iç suları, karasuları, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik
bölgesinden oluşan deniz yetki alanlarını ve bu Kanunda öngörülen acil
durumlarda, bu durumlara müdahale ve zararların tazmini amaçlarıyla sınırlı
kalmak kaydıyla, Müsteşarlığın, Bakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve ilgili diğer
kamu kurum ve kuruluşlarının görüşlerini alarak vereceği karara bağlı olarak,
karasularının ötesindeki açık deniz alanlarını,
r) Zarar : Bu Kanunun 6 ncı maddesinde belirtilenler ile
zararın tespit, tazmin ve uyuşmazlıkların giderilmesine ilişkin masrafları,
s) Zararsız geçiş : Türk iç sularına girmeksizin veya iç
sular dışında bulunan bir demirleme yerine veya liman tesisine uğramaksızın
karasularını katetme amacıyla veya Türk iç sularına ulaşmak veya ayrılmak, iç
sular dışında bulunan bir demirleme yerinde veya liman tesisinde durmak veya
bunlardan ayrılmak amacıyla Türk karasularında seyretmeyi,
İfade eder.
İKİNCİ
BÖLÜM
Yetki,
Görev ve Sorumluluklar
Kuruluşların yetki, görev
ve sorumlulukları
MADDE 4. - Bu Kanunun uygulanması bakımından, genel
koordinasyon görevi Bakanlığa aittir. Bu Kanunla yetkili kılınan kurum ve
kuruluşlar, bu Kanun kapsamında elde ettikleri bilgiler ile yapılan işlemleri
gecikmeksizin Bakanlığa bildirmekle yükümlüdürler.
Acil müdahale planlarının hazırlanması, kıyı alanlarında
acil müdahale planlarının uygulanması, kirlenmenin türü ve etkilerinin
belirlenmesi, çevreye olan zararların tespiti ve olay sonrası kirlilikten
etkilenen alanların rehabilitasyonuna ilişkin yetki, görev ve sorumluluklar
Bakanlığa; deniz araçlarından kaynaklanan deniz kirliliğinin önlenmesine
yönelik acil müdahale planlarının uygulanması, hazırlıklı olma, kirliliğe
müdahale, zararların tazmini ve mali sorumluluk garantilerinin bildirimi
konularında icraya ilişkin yetki, görev ve sorumluluklar Müsteşarlığa; asayiş
ve kolluk görevlerine ilişkin yetki, görev ve sorumluluklar Sahil Güvenlik
Komutanlığına aittir.
Seyir, can, mal ve çevre
emniyetinin sağlanması
MADDE 5. - Bu Kanun kapsamındaki tüm gemi ve kıyı
tesislerinin sorumlu tarafları; olayın meydana gelmesinin önlenmesi, olayın
meydana geldiği durumlarda ise zararın azaltılması, giderilmesi,
sınırlandırılması amacıyla hazırlıklı olma ve koruyucu önlemler de dahil
uluslararası hukukun öngördüğü ve seyir, can, mal ve çevre emniyetinin
gerektirdiği yükümlülüklere ilişkin tüm tedbirleri almakla yükümlüdürler.
Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde seyir,
can, mal ve çevre emniyeti ile ilgili olarak belirlenmiş standartlara uyduğunu,
uluslararası kabul görmüş belgelerle ispat edemeyen veya standartlara uymadığı
konusunda açık emareler bulunan petrol ve/veya diğer zararlı maddeleri taşıyan
bu Kanun kapsamındaki yabancı bayraklı gemilerin, can kurtarma hizmetlerinden
kaynaklanacak mücbir sebepler dışında, Türk iç sularına veya iç sular dışındaki
bir demir yeri veya liman tesislerine uğramak amacıyla Türk karasularına ve iç
sularına girmesine izin verilmez; girmiş olan gemiler derhal buralardan
çıkartılır veya standartları sağlaması için en fazla 30 gün süre verilir. Bu
süre sonunda standartları sağlamadığı tespit edilen gemiler derhal karasuları
dışına çıkartılır. Standartlara uymayan bu Kanun kapsamındaki Türk bayraklı
gemiler ise standartları sağlayıncaya kadar bağlanarak seferden yasaklanır. Bu
durumdaki gemilerin yükü, gemi veya yük sahibince standartlara uygun başka bir
gemiye nakledilir ve mevzuat uyarınca bertaraf edilmesi gereken yüklerin uygun
bir şekilde bertarafı sağlanır.
Bu Kanun
kapsamındaki gemiler, Türk iç sularına
veya iç sular dışındaki bir demir yeri veya liman tesislerine uğramak amacı ile
Türk karasularına girmeden kırksekiz saat önce, veya kalkış limanı ile Türk
karasularına girmesine kadarki seyir süresi kırksekiz saatten az olan gemiler
kalkış limanından hareketten hemen sonra Müsteşarlığa, gemi ve taşıdığı yükle
ilgili bilgileri vermek zorundadır. Bu zorunluluğa uymayan gemilerin Türk
karasularına ve iç sularına girmesine izin verilmez; girmiş olan gemiler derhal
buralardan çıkartılır. Bildirime ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle
belirlenir.
Seyir, can, mal ve çevre emniyetini sağlamak amacıyla alınan
tedbirler, bu Kanun, ilgili mevzuat ve uluslararası düzenlemelerde belirtilen
usul ve esaslara göre, yetkili kuruluşlar tarafından denetlenir. Denetim ile
ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Kıyı tesislerinin, muhtemel kirliliğe müdahale etmek üzere
bulundurmak zorunda oldukları personel, malzeme ve ekipmanlar ile ilgili usul
ve esaslar yönetmelikle belirlenir. Bulundurmak zorunda oldukları personel,
malzeme ve ekipmanlar tamamlanıncaya kadar, yeni kurulacak kıyı tesislerinin
faaliyetlerine izin verilmez.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Zararların
Tazmini
Zarardan dolayı
sorumluluk
MADDE 6. - Bu Kanun kapsamına giren gemi ve kıyı
tesislerinin sorumlu tarafları, uygulama alanlarında gemi ve kıyı tesislerinden
kaynaklanan olay sonucu ortaya çıkan kirlenmenin veya kirlenme tehlikesinin
neden olduğu; temizleme masraflarını, koruyucu önlemlere ilişkin masrafları,
canlı kaynaklar ve deniz yaşamına verilen zararları, bozulan çevrenin yeniden
oluşturulması, toplanan atıkların taşınması ve bertarafı için yapılacak
masrafları, geçim için kullanılan doğal ve canlı kaynaklarda meydana gelen
zararları, özel mallardaki zararları, şahısların yaralanması ve ölümünden
kaynaklanan zararları, gelir kayıplarını, gelir ve kazanç kapasitelerine
verilen zararları ve diğer kamu zararlarını tazmin etmekle müteselsilen
sorumludur.
Garantörün sorumluluğu, diğer sorumlu tarafların
sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Garantörün tazmin etmediği zararlar diğer
sorumlu taraflarca tazmin edilir.
İki veya daha fazla geminin karışmasıyla meydana gelen bir
olayda ortaya çıkan zarardan tüm gemilerin sorumlu tarafları müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Olay sonucu ortaya
çıkan zararı ödeyenlerin zarara neden olanlara rücû hakkı saklıdır.
Sorumluluğun sınırı
MADDE 7. - Gemi başına sorumlu taraf yükümlülüğünün toplamı
ve sorumlu tarafa yüklenecek azami tazminat miktarı konusunda Türkiye'nin taraf
olduğu uluslararası sözleşme hükümleri saklıdır.
Mali sorumluluk
garantileri
MADDE 8. - Uygulama alanlarına girmek isteyen petrol ve/veya
diğer zararlı maddeleri taşıyan gemiler Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası
sözleşmeler uyarınca kendilerinden istenen mali sorumluluk belgelerine sahip
olmak, bunları ilgili makamlara bildirmek ve talep edildiğinde göstermek
zorundadırlar.
Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde
öngörülen mali sorumluluk garantilerine sahip olmadıkları belirlenen bu Kanun
kapsamındaki yabancı bayraklı gemilerin, can kurtarma hizmetlerinden
kaynaklanacak mücbir sebepler dışında, Türk iç sularına veya iç sular dışındaki
bir demir yeri veya liman tesislerine uğramak amacıyla Türk karasularına ve iç
sularına girmesine izin verilmez; girmiş olan gemiler derhal buralardan
çıkartılır veya şartları sağlaması için en fazla 30 gün süre verilir. Bu süre
sonunda şartları sağlamadığı tespit edilen gemiler derhal karasuları dışına
çıkartılır. Şartlara uymayan bu Kanun kapsamındaki Türk bayraklı gemiler ise
şartları sağlayıncaya kadar bağlanarak seferden yasaklanır. Bu durumdaki
gemilerin yükü, gemi veya yük sahibince şartlara uygun başka bir gemiye
nakledilir ve mevzuat uyarınca bertaraf edilmesi gereken yüklerin uygun bir
şekilde bertarafı sağlanır.
Kıyı tesisleri, bu Kanun kapsamındaki zararlara karşı mali
sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadır. Sigorta yaptırma zorunluluğuna
uymayan kıyı tesislerinin faaliyetine izin verilmez.
Yukarıdaki fıkrada öngörülen zorunlu mali sorumluluk
sigortasının, Hazine Müsteşarlığınca belirlenen sigorta şirketleri tarafından
ya da bu şirketlerin kendi aralarında kuracakları bir havuz tarafından
yapılması zorunludur.
Bakanlık Hazine Müsteşarlığının uygun görüşünü almak
kaydıyla, kıyı tesislerinin mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğunu,
bu sigortaya ilişkin genel şartlar ile tarife ve talimatların yürürlüğe
girmesinden itibaren en çok bir yıl ertelemeye yetkilidir.
Kıyı tesisleri tarafından yaptırılacak mali sorumluluk
sigortasına ilişkin sigorta genel şartları Hazine Müsteşarlığınca onaylanır.
Mali sorumluluk sigortası tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı
olduğu Bakan tarafından tespit edilir. Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu
Bakan tarifeyi serbest bırakmaya yetkilidir.
Mali sorumluluk
garantilerinin bildirimi
MADDE 9. - Herhangi bir Türk limanına gitmek üzere
Türkiye'nin karasularına girmek isteyen ve bu Kanuna göre mali sorumluluk
garantileri bulundurmakla yükümlü gemilerin 8 inci maddede belirtilen
belgelerinin sureti, gidecekleri liman başkanlıklarına, Türk karasularına
girişten önce, Türkiye'de mukim bir acente vasıtası ile ulaştırılır.
Türk boğazlarından uğraksız geçiş amacıyla Türkiye'nin
karasularına girmek isteyen gemiler için bildirim yükümlülükleri Türk Boğazları
Deniz Trafik Düzeni Tüzüğü ile belirlenir.
Zararsız geçiş amacıyla Türkiye'nin karasularını kullanacak
gemiler, her türlü muhabere aracı ile mali sorumluluk belgelerindeki bilgiler
ile, geminin adı, çağrı adı, bayrağı, tescil limanı, geminin sahibinin adı ve
idare merkezinin yeri, geminin Uluslararası Denizcilik Örgütü numarası (IMO
No), teminat türü, teminat geçerlilik süresi, sigortacının adı ve merkezinin
bulunduğu yer, tazmin limitleri ve geminin yükü ve miktarı, geminin tipi,
kalkış ve varış limanına ilişkin bilgi ve belgeleri en yakın liman yetkilisine
bildirmek zorundadır.
Zararların belirlenmesi
MADDE 10. - Bakanlık temsilcisinin başkanlığında;
Müsteşarlık, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma
İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile ilgili valilik ve belediyelerin
temsilcilerinden zarar tespit komisyonu oluşturulur. Komisyon gerek görürse
ilgili diğer kurum ve kuruluşlarının temsilcilerini ve uzmanları da komisyona
çağırabilir. Komisyonun çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle
belirlenir.
Komisyon, zararların tamamının veya bir kısmının tespitini,
bu konuda uzman Türk veya yabancı kişi ve kuruluşlara yaptırabilir. Bu şekilde
tespit edilen zarar miktarı, komisyon tarafından onaylanması üzerine geçerlilik
kazanır.
Tazminat ve ücret
talepleri ve ödenmesi
MADDE 11. - Olaydan zarar görenlerin tazminat talepleri ile
kirliliğe müdahale ve kirliliği bertaraf edenlerin ücret talepleri Müsteşarlığa
bildirilir. Müsteşarlık, zararların tespitine ve uyuşmazlıkların giderilmesine
bağlı olarak zararların sorumlu taraflarca tazminini ve ücretlerin ödenmesini
sağlar. Komisyon tarafından belirlenen zarar miktarı üzerinde taraflarca
uzlaşma sağlanması durumunda Müsteşarlık, zararların sorumlu taraf veya
garantöründen talep ve tahsiline ve zarar görenlere dağıtılmasına yetkilidir.
Kirletenin tespit edilememesi halinde Müsteşarlık tarafından
kirliliğe müdahale edilir veya ettirilir.
Müsteşarlık, Bakanlığın ve Dışişleri Bakanlığının
görüşlerini alarak bu Kanun kapsamında kirliliğe neden olan ancak, sorumlu
tarafları bulunamayan yabancı bayraklı gemilerin Türkiye'de neden oldukları
zararların tazmini konusunda bayrak devletinden yardım talep edebilir.
Tazmin ve ödemelere ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle
belirlenir.
Zamanaşımı
MADDE 12. - Bu Kanun kapsamındaki olaylar nedeniyle tazminat
taleplerinde zamanaşımı süresi, diğer kanunlarda daha uzun bir süre
öngörülmedikçe, zararın öğrenildiği ve sorumlu tarafın tespit edildiği tarihten
itibaren beş yıl, her hâlde olayın meydana geldiği tarihten veya olay, olaylar
zincirinden meydana geliyorsa son olayın meydana geldiği tarihten itibaren on
yıldır. Zamanaşımı süresine ilişkin olarak Türkiye'nin taraf olduğu
uluslararası sözleşme hükümleri saklıdır.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Müdahale
Esasları
Bildirim
MADDE 13. - Olaya karışan, olayı gören, duyan veya olaydan
haberdar olan herkes, kirlenme veya kirlenme tehlikesini ilgili makam ve acil
müdahale birimlerine bildirmekle yükümlüdür. Bildirilecek makamlar ve bildirime
ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Kirlenmenin tespiti
MADDE 14. - Bakanlık, bir olay sonucu meydana gelen
kirlenmenin türü, kapsamı, miktarı, yayılma yönü ve hızı, muhtemel sonuçları ve
bertaraf yöntemleri konularında gerekli çalışmaları yapar veya yaptırır ve
ilgili acil müdahale birimine bildirir.
Müdahale
MADDE 15. - Olay sonucunda ortaya çıkan kirlenmeye ve
kirlenme tehlikesine müdahale etme yetkisi Müsteşarlığa aittir. Müsteşarlık bu
görevi, Bakanlığın görüşlerini alarak, diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ve bu
alanda meslek icra eden veya bu amaçla kurulmuş olan ve merkezi Türkiye'de
bulunan şirketlere yaptırabilir. Bu durum, Müsteşarlığın sorumluluğunu ortadan
kaldırmaz ve görevlendirilen kamu kurum ve kuruluşlarına ve şirketlere, sorumlu
taraftan doğrudan tazminat talep etme yetkisi vermez. Kıyı Emniyeti ve Gemi
Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğünün kurtarma ve yardıma ilişkin hakları
saklıdır.
Birinci fıkrada belirtilen yetkiler gerektiğinde Bakanlık
tarafından da kullanılabilir.
Gemilerin veya kıyı tesislerinin neden olduğu kirlenmede,
olaya karışan gemiler ve olay yakınındaki gemiler ile kıyı tesisleri,
üzerlerinde bulundurdukları personel, teçhizat ve malzemelerle sınırlı olarak
ilk müdahalede bulunurlar veya bulundururlar, yetkili acil müdahale biriminin
olaya müdahalesinden sonra bu birimin talimatlarına uyarlar. Müsteşarlık,
gerçekleştirilen müdahale faaliyetlerini Bakanlığa bildirir.
Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve bu
çerçevede hazırlanmış acil müdahale planlarında belirtilen uluslararası
işbirliği hükümlerine göre, Türkiye'ye yabancı acil müdahale unsurlarını davet
etmeye veya yabancı ülkelere Türk acil müdahale ekibi göndermeye ve bunlara ait
harcamaları ödemeye veya talep etmeye Bakanlığın ve Dışişleri Bakanlığının
görüşlerini alarak Müsteşarlık
yetkilidir.
Acil müdahale birimi olarak görev yapacak özel kuruluşlar
ile kamu kurum ve kuruluşları ve uluslararası işbirliği çerçevesinde davet
edilmiş yabancı ülke acil müdahale unsurlarının müdahale yetkisine ilişkin usul
ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Müdahale faaliyetlerinin etkinliğini artırmak amacıyla
Müsteşarlık, Sahil Güvenlik Komutanlığının da olumlu görüşünü alarak, olay
bölgesinde veya olayla ilgili uygun gördüğü deniz alanlarında deniz trafiğini
geçici olarak askıya alabilir veya değiştirebilir.
Atıkların taşınması ve
bertarafı
MADDE 16. - Olay bölgesinde toplanan atıkların uygun
bertaraf tesisine taşınması ve bertarafı acil müdahale planlarında belirlenen
esaslara göre yapılır.
Kirlilikten etkilenen
alanların tespiti ve rehabilitasyonu
MADDE 17. - Müdahale işlemleri sonrasında, kirlilikten
etkilenen alanların tespiti ve rehabilitasyonu çalışmaları ile kirliliğin insan
sağlığı, bitki ve hayvan varlığı ile doğal ve tarihsel değerler üzerinde uzun
dönemli etkilerinin tespiti amacıyla Bakanlıkça izleme programları yürütülür.
Acil müdahale planları
MADDE 18. - Deniz çevresinin petrol ve diğer zararlı
maddelerden kirlenmesinde acil durumlarda müdahaleye ilişkin faaliyetleri ve
uluslararası işbirliğine ilişkin esasları içeren ulusal acil müdahale planı
Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü ve ilgili kuruluşların görüşü
alınmak suretiyle, Müsteşarlıkla koordinasyon sağlanarak Bakanlıkça hazırlanır.
Ulusal acil müdahale planı ile bölgesel ve yerel düzeydeki acil müdahale
planlarının hazırlanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Acil durum yönetimine
geçilmesi halinde koordinasyon
MADDE 19. - Bu Kanun kapsamındaki bir olay nedeniyle
10.10.1984 tarihli ve 3056 sayılı Kanunun 11/A maddesi uyarınca Bakanlığın
talebi üzerine acil durum yönetimine geçilmesi durumunda, bu Kanun kapsamında
yetkilendirilecek acil müdahale birimi, oluşturulacak merkezlerin birer unsuru olarak görev yapar.
Acil durum yönetimine geçilmesini gerektirmemekle birlikte
bu Kanun kapsamında yer alan bir olayın karayı da etkilemesi durumunda, bu
Kanun kapsamında yetkilendirilecek acil müdahale birimi, birinci fıkrada
belirtilen hükümler uyarınca oluşturulacak merkezlerin birer unsuru olarak
görev yapar.
Birinci ve ikinci fıkralarda öngörülen durumlarda, 10 uncu
maddede belirtilen komisyona Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü
temsilcileri de katılır.
BEŞİNCİ
BÖLÜM
Çeşitli
Hükümler
Uyuşmazlıkların çözümü
için hakem tayini
MADDE 20. - Müsteşarlık ile sorumlu taraf veya garantörünün
uzlaşması halinde bu Kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümü
için hakem veya hakem heyeti tayin edilebilir. Tayin edilen hakemler Türk
hukukunu uygular. Tahkim, ilgisine göre 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanunu veya 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu hükümlerine tabidir.
Tehlike altındaki
gemilerin uygun, güvenli deniz alanlarına kabulü
MADDE 21. - Tehlike altındaki bir geminin, talebi halinde,
uygun, güvenli deniz alanlarına kabulüne Müsteşarlık yetkilidir. Kabule ilişkin
usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Geminin denetimi ve
kolluk görevleri
MADDE 22. - Bir geminin bu Kanun kapsamında bir olaya veya
kirliliğe neden olacağı veya böyle bir risk oluşturacağı yönünde ciddi
şüphelerin bulunduğu durumlarda, Müsteşarlık kesin tespit için gemiyi denetime
tabi tutabilir. Müsteşarlık bu yetkisini gerekli gördüğü hallerde ilgili kurum
ve kuruluşlara devredebilir.
Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin tüm asayiş ve kolluk
görevleri Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından yerine getirilir.
Gemi yakıtlarından ve
yüklerden kaynaklanan kirlilik
MADDE 23. - Bir olayda, bu Kanuna tabi olan veya olmayan bir
geminin yakıt olarak taşıdığı petrol veya türevlerinden veya bu Kanuna tabi
olmayan geminin taşıdığı diğer zararlı maddelerden/yüklerden meydana gelen
kirliliğe veya kirlilik tehlikesine müdahale ve zararların tespit ve
tazmininde, bu Kanunun 5 inci maddesinin 3 üncü fıkrası ile 8 inci ve 9 uncu
maddeleri dışındaki hükümleri uygulanır. Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası
sözleşme hükümleri saklıdır.
Yönetmelikler
MADDE 24. - Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelikler,
ilgili bakanlık ve kuruluşların görüşü alınmak suretiyle Bakanlık ve
Müsteşarlık tarafından müştereken hazırlanır.
Değiştirilen hükümler
MADDE 25. - 4.1.2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale
Kanununun 3 üncü maddesine aşağıdaki (j) bendi
eklenmiştir.
"j) Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle
Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini Esaslarına Dair
Kanun hükümleri kapsamında, acil müdahale planlarının hazırlanması ve bir olay
meydana geldikten sonra kirliliğe müdahale ve acil müdahale planlarının icrası
için acil olarak ihtiyaç duyulabilecek hizmet alımı ile araç, gereç ve malzeme
alımı."
MADDE 26. - 4734
sayılı Kamu İhale Kanununun geçici 4 üncü maddesine son fıkrasından sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Bu Kanunun 3 üncü maddesinin (j) bendine ilişkin esas
ve usuller, Maliye Bakanlığı, Kamu İhale Kurumu ve Denizcilik Müsteşarlığının
görüşleri alınarak Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından çıkarılacak bir
yönetmelikle belirlenir."
GEÇİCİ MADDE 1. - Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler,
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç bir yıl; mali sorumluluk
sigortasına ilişkin genel şartlar ile tarife ve talimatlar bu Kanunun yürürlüğe
girmesinden itibaren en geç altı ay içinde hazırlanır ve Resmi Gazetede
yayımlanır.
GEÇİCİ MADDE 2. - Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte faal
durumda bulunan tesislerden, bu Kanunun 5 inci maddesinin son fıkrasına göre
bulundurmak zorunda oldukları personel, malzeme ve ekipmanlara ilişkin
eksiklerini yönetmelikte belirtilen süre içinde tamamlamayanların faaliyetleri
Bakanlık tarafından durdurulur.
Yürürlük
MADDE 27. - Bu Kanun yayımı tarihinden itibaren üç ay sonra
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 28. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.