Dönem : 22 Yasama Yılı : 2
T.B.M.M. (S. Sayısı : 316)
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/720)
T.C.
Başbakanlık
Kanunlar ve Kararlar
Genel Müdürlüğü 22.12.2003
Sayı :
B.02.0.KKG.0.10/101-792/5689
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Maliye Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı
Bakanlar Kurulunca 22.12.2003 tarihinde kararlaştırılan “Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte
gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GENEL GEREKÇE
Vergi esas olarak
ekonomik faaliyetlerin sonucudur. Vergi sistemi de ekonomik faaliyetleri
düzenleyen değil takip eden, Devletin ve işletmelerin ihtiyaçları doğrultusunda
gerektiğinde değiştirilmesi ve günün koşullarına uyarlanması gereken bir
sistemdir. Bu çerçevede vergi mevzuatındaki değişiklikler yapısal anlamda
değişimi öngören değişiklikler olabileceği gibi, bazen de günün koşullarının
gerektirdiği küçük iyileştirmeler şeklinde olabilir.
Bu Tasarı büyük ölçüde
içinde bulunulan ekonomik koşulların gerektirdiği bazı düzenlemeleri yapmak
veya mükelleflerin veya Devletin ihtiyaç duyduğu bazı iyileştirmeleri sağlamak
üzere hazırlanmıştır. Yapılan düzenlemeler bir reform niteliğinde olmamakla
birlikte Tasarı;
- Geniş kesimleri
ilgilendiren,
- Ekonomik olayları etkileyebilecek,
- Vergilemede basitlik ve
adaleti sağlamaya yönelik,
önemli düzenlemeleri
içermektedir.
Tasan yürütme ve yürürlük
maddeleri hariç 49 maddeden oluşmaktadır. Tasarı ile yapılan düzenlemelerden
bazıları aşağıda özetlenmiştir.
- Ekonomideki olumlu
gidişin kalıcı hale gelmesinde ve hızlanmasında katkı yapmak amacıyla, vergi
kanunlarında yer alan bazı geçici düzenlemelerin süreleri bir yıl
uzatılmaktadır.
- Teknoloji Geliştirme
Bölgeleri Kanununda yer alan vergi teşviklerinin kapsamı ve süresi
genişletilmekte, bu bölgelerde faaliyet gösteren mükelleflerin teslimleri için
ayrıca katma değer vergisi istisnası getirilmektedir.
- İhracat ve döviz kazandırıcı faaliyetlerle ilgili teşvikler sürekli
hale getirilmekte, teşviklerin uygulamasıyla ilgili bürokratik işlemler de en
aza indirilmektedir.
- Vakıflar Genel Müdürlüğü yönetimindeki mazbut vakıflara ait
abide eserlerin bakımı, onarımı ve restore edilmesi için yapılan bağış ve
yardımların tamamının vergi matrahından indirimine imkân verilmektedir.
- Motorlu taşıtlar vergisi, Avrupa Birliği üyesi ülkelerde
uygulanan sisteme daha uyumlu bir hale getirilmekte ve sistemin mevcut sorunlarını
giderecek şekilde yeniden düzenlenmektedir. Mevcut uygulamadaki ağırlık esasına
göre vergilendirmeye son verilerek, vergilemede silindir hacmi esas kriter
olarak alınmaktadır. Böylece, bu vergiye bir yandan çevre vergisi olma niteliği
kazandırılmakta, bir yandan da silindir hacmi ve yaş kriterleri baz alınmak ve
kademe sayısı artırılmak suretiyle ödenecek verginin araçların değeri ile daha
uyumlu hale gelmesi sağlanmaktadır.
- Kurumların, bankaların
ve bankalara borçlu durumundaki mükelleflerin malî bünyelerinin
iyileştirilmesine ilişkin düzenlemelerin süresi uzatılmaktadır.
- Konutlara ait çevre
temizlik vergisinin su faturası ile alınması sağlanmaktadır. Böylece çevre
temizlik vergisinin ödenmesi vatandaşlar için ek bir külfet olmaktan çıkacaktır.
- Özel işlem vergisi ve
eğitime katkı payı adı altında alınan vergiler, sürekli hale getirilmekte, buna
ilişkin düzenleme ilgili vergi kanunlarının içine alınarak mevzuat
basitleştirilmektedir.
- Serbest meslek
erbabının kazançlarının tespitinde dikkate alınan giderler günün koşullarına
uygun olarak yeniden belirlenmekte, şu anda kabul edilmeyen bir çok gider
unsuru kabul edilir hale getirilmektedir. .
- Reel sektörün
bankacılık kesiminden
sağladığı kaynakların maliyetinin düşürülmesi amacı çerçevesinde,
kredi sözleşmeleri üzerinden ödenen damga vergisi kaldırılmaktadır.
Tasarıda yukarıda
sayılanların dışında ayrıca, Devletin veya mükelleflerin ihtiyaçları
doğrultusunda hazırlanmış bir çok teknik düzenleme bulunmaktadır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde l. - Madde ile
ilanen tebligata ilişkin düzenleme yapılmaktadır. Yapılan düzenlemeye göre; bir
milyar liranın altındaki vergi alacakları için gazete vasıtasıyla tebligat
yapmak gerekmemekte, bir milyar lira ile yüz milyar lira arasındaki alacaklar
için tebligatın yerel düzeyde yapılması yeterli görülmektedir.
Madde 2. - Madde ile
tahsil edilen ancak fazla veya yersiz olarak tahsil edildiği anlaşılan
vergilerin veya kanunları gereğince mükelleflere yapılacak red ve iadelerin,
mükelleflere red ve iadelerine ilişkin prosedürleri belirleme konusunda yetki
verilmektedir.
Madde 3. - Amme
alacaklarına karşılık yapılan ödemeler, alacaklı tahsil dairesinin yetkili ve
sorumlu memurlarınca düzenlenecek makbuz karşılığında kabul edilmektedir.
Ancak bu uygulama paranın
tahsilat ve teslimat sırasındaki güvenliğinin sağlanması açısından çeşitli
zorluklarla karşılaşılmasına ve işgücü kaybına neden olmaktadır.
Tahsil siteminde yaşanan
bu zorlukların aşılması ve kamu alacağının tahsil güvenliğinin sağlanması
açısından bankacılık sisteminden azamî ölçüde yararlanılması gerekmektedir.
Malî idarelerin otomasyon sistemlerinde meydana gelen gelişmelere paralel
olarak ileride tahsil işlemlerinde tamamen bankacılık sisteminin sağladığı
kolaylıklardan faydalanılması hedeflendiğinden, ödemenin, genel ödeme şekli
dışında tamamen özel ödeme şekilleri kullanılarak yapılmasını sağlayacak yönde
düzenlemeye gidilmektedir.
Yapılan bu düzenleme ile
amme alacağına karşılık yapılacak ödemelerin sadece özel ödeme şekilleri
kullanılmak suretiyle yapılmasını sağlamak üzere amme idareleri, tahsil
daireleri ve amme alacağının nev'i, ödeme zamanları ve bulunduğu safhalar
itibarıyla topluca veya ayrı ayrı düzenleme yapma hususunda Maliye Bakanlığı
yetkili kılınmaktadır.
Madde 4. - Madde ile
gecikme zammı oranı aylık yüzde dört olarak belirlenmiş, ay kesirlerine isabet
eden gecikme zammının hesaplanmasında aylık hesaplama yerine günlük hesaplamaya
geçilerek daha adil bir hesaplama yöntemi benimsenmiş ve mükelleflerin ayın
sonunu beklemeden ödeme yapabilmelerine imkân tanınmıştır.
Madde ile ayrıca, asgari
gecikme zammı miktarı günün ekonomik ve ticari gelişmelerine paralel olarak bir
milyon liraya yükseltilmiş, üçüncü fıkraya yapılan ilave ile de fıkrada
sayılanlar dışında kalan amme alacaklarına gecikme zammı uygulanmayacağı açıkça
yasa metnine konulmuştur.
Malî piyasalarda geçerli
faiz oranlarının değişebileceği dikkate alınarak ve Hazinenin menfaatlerinin
korunması amacıyla Bakanlar Kurulu gecikme zammı oranını yüzde onuna kadar
indirmeye, gecikme zammı oranı ile gecikme zammı asgari tutarını iki katına
kadar artırmaya, vadesinde ödenmeyen amme alacaklarının tahsilinde bileşik faiz
yöntemi hesaplatmaya ve gecikme zammını aylar itibarıyla farklı olarak
belirlemeye yetkili kılınmaktadır.
Madde 5. - Amme
alacaklarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin özel kanunlar gereğince bugüne
kadar uygulanmakta olan düzenlemelerde borçların yeniden vadelendirilmeleri
6183 sayılı Kanunun tahsil zamanaşımı ile ilgili hükümleri uyarınca belirli
vadeli borçların zamanaşımına uğramaları sonucunu beraberinde
getirebilmektedir.
Yapılan bu düzenleme ile,
özel kanunları gereği borçlarını yeniden yapılandırmak üzere başvuruda bulunan,
ancak ödeme yapmayan mükelleflerden aranılacak olan kamu alacaklarının
tahsilinde ortaya çıkabilecek bu sorunun çözümlenmesi amaçlanmaktadır.
Madde 6. - Madde ile
fazla ödenen vergilerin yalnızca indirim hakkına sahip olmayanlara iadesine
olanak tanıyan mevcut düzenleme değiştirilmekte, indirim hakkına sahip
mükelleflerin de fazla ödedikleri vergiyi indirim yoluyla giderememeleri
durumunda iade olarak alabilmeleri konusunda Maliye Bakanlığına yetki
verilmektedir. Maddenin yürürlüğünden önce ödenmiş ve yürürlük tarihine kadar
indirim yoluyla telafi edilememiş fazla ve yersiz vergiler için de bu hükme
göre işlem yapılacağı tabiidir.
Madde 7. - 3065 sayılı
Katma Değer Vergisi Kanununda 4503 sayılı Kanunla yapılan değişikle Gümrük
Kanununun ilgili maddelerine uygun düzenlemeler yapılmıştır.
3065 sayılı Kanunun 4503
sayılı Kanunla değişik 16 ncı maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendinde
Gümrük Kanunundaki bazı rejim, bölge, yer ve sahalarla ilgili hükümlerin
uygulandığı mal ve hizmetler istisna kapsamına alınmıştır. Ancak yaşanan
uygulama güçlükleri ve Gümrük Kanunu hükümleri ile ortaya çıkan çelişkiler
nedeniyle madde hükmünde yer alan hizmetlerin tamamı ile serbest bölgelerdeki
bütün işlemler madde kapsamından çıkarılmıştır.
Madde 8. - 3065 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesindeki değişiklik nedeniyle istisna kapsamından çıkarılan
serbest bölgelerde ifa edilen hizmetlerin maddeye eklenen (ı) bendindeki hüküm
ile, katma değer vergisinden müstesna tutulmasına daha önce de olduğu gibi
devam edilecektir. Gümrüklü sahalarda deniz ve hava taşıma araçları için kısmi
istisna uygulanırken bu alanlar dışında tam istisna uygulanması, uygulamada
problemlere yol açmakta iade edilmesi gereken verginin hesaplanması bakımından
ihtilaflara neden olmaktadır. Bu nedenlerle deniz ve hava taşıma araçları için
verilen hizmetler, gümrüklü sahada olup olmadığına bakılmaksızın kısmi istisna
kapsamına alınmakta, değiştirilen (g) bendi ve eklenen (n) bendi ile hurda ve
atık teslimleri ve Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğüne verilen haber
hizmetleri kısmi istisna kapsamına alınmaktadır.
Madde 9. - Katma Değer
Vergisi Kanununun 29 uncu maddesinin (2) numaralı fıkrası indirimli orana tâbi
işlemleri bulunan mükelleflere yüklenip indiremedikleri verginin ancak yıl
sonunda iadesine imkân tanımaktadır. Maddenin (3) numaralı fıkrasının (a)
bendiyle yapılan düzenleme ile vergi borcu, SSK prim borcu, kamu kurumlarından
mal ve hizmet teminine ilişkin borcu bulunan mükelleflere yıl içinde de iade
imkânı sağlanmaktadır. Mahsup edilecek vergisi veya borcu olmayan ya da nakit
iade talebinde bulunan mükelleflere ancak yıl sonunda iade yapılabilecektir.
Madde 10. - 3065 sayılı
Kanunun 32 nci maddesinde sayılan istisnalar tam istisna mahiyetindedir. Bunlar
arasında ihracat istisnası da bulunmaktadır. Yurt içinde yapılan bazı teslimler
ve ifa edilen hizmetler, Katma Değer Vergisi Kanununun ilgili hükümlerine göre
kısmi istisna kapsamına girdiği halde bu mal ve hizmetlerin ihraç edilmeleri
halinde aynı Kanunun 11 inci maddesine göre tam istisna söz konusu olması
gerektiğinden bir tereddüt ortaya çıkmaktadır. Konuya açıklık getirebilmek için
yurt içi teslim ve ifaları kısmi istisna kapsamına giren mal ve hizmetlerin
ihracı 3065 sayılı Kanunun 32 nci maddesi kapsamı dışına çıkarılmıştır.
Diğer fıkra ile de haksız
katma değer vergisi iadesi alınmasını zorlaştırmak için nakit iade yaptırmama
konusunda Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir.
Madde 11. - Katma Değer
Vergisi Kanununa eklenen geçici 20 nci maddenin (1) numaralı fıkrası ile
teknoloji geliştirme bölgelerinde halen uygulanan gelir ve kurumlar vergisi
mükelleflerine yönelik teşvikler katma değer vergisine de teşmil edilmektedir.
Ancak istisna sadece bölgede üretilecek yazılım program ve lisansını kapsayacak
bölge dışında yaratılan katma değeri kavramayacaktır.
(2) numaralı fıkra ile de Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihe kadar gerçekleşen ve aynı anda kısmi ve tam istisna kapsamına
giren işlemlerde iadeye imkân sağlanarak ihtilaf konusu hususa açıklık
getirilmektedir.
(3) numaralı fıkrada ise gümrüklü sahalarda
ifa edilen ve bu Kanunla vergilenmesi düzenlenen inşaat taahhüt işlerinde
maliyetlerin oluşmuş olması nedeniyle Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
başlayanlar için istisna uygulamasının devam edeceği hükmüne yer verilmektedir.
(4) numaralı fıkrada ise 2003 yılı içinde
gerçekleştirilen indirimli orana tâbi işlemlerle ilgili iade taleplerinde 3065
sayılı Kanununun değiştirilmeden önceki 29/2 nci maddesine göre işlem
yapılacağı açıklığa kavuşturulmuştur. Buna göre bu iade talepleri 29/2 nci
maddenin bu Kanunla değiştirilmeden önceki hükmüne göre Maliye Bakanlığına
verilen yetki çerçevesinde yayınlanan tebliğlerdeki açıklamalara uygun şekilde
yıllık olarak hesaplanacak, bu hesaplama sonunda bulunacak tutarın 8 200 000
000 lirayı aşan kısmı, 2004 yılının ocak- aralık ayları arasındaki dönemlerden
herhangi birisinde talep edilmesi halinde genel hükümler saklı kalmak kaydıyla
nakden veya mahsuben iade edilebilecektir.
Madde 12. - Serbest
meslek kazancının tespitinde hasılattan indirilecek giderleri düzenleyen 68
inci madde farklı bir anlayışla yeniden düzenlenmektedir.
Buna göre, serbest meslek
faaliyetinin sürdürülebilmesi için yapılması zorunlu olan harcamalar genel
giderler kapsamına alınarak indirimine imkân tanınmıştır.
Ayrıca, günümüzde serbest
meslek mensuplarının yaygın bir şekilde yanlarında hizmetli ve işçi çalıştırdıktaları
göz önüne alınarak hizmetli ve işçilere ilişkin iaşe, ibate, tedavi ve ilaç
giderleri ile sigorta primleri ve emekli aidatlarının da indirim konusu
yapılması sağlanmıştır.
Madde 13. - Madde ile
Vakıflar Genel Müdürlüğü idaresinde ve denetiminde bulunan mazbut vakıflar
adına kayıtlı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu nezdinde eski eser
tescilli abide eserlerin bakımı, restorasyonu ve yaşatılması amacıyla yapılan
bağış ve yardımların tamamının, yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerden indirilmesi
öngörülmektedir.
Madde 14. - Bütçe
sistematiğinde yapılan değişiklikle, haksız yere alınmış olan vergiler ile
tevkif suretiyle alınan ancak ilgili beyannamede mahsup imkânı olmadığı için
iadesi gereken vergilerin Devlet harcaması kategorisinde değerlendirilmesine
son verilmiştir.
Bu durumda 1050 sayılı
Muhasebe-i Umumiye Kanununu ve Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliğinde yer alan
düzenleme çerçevesinde yapılan iade işlemlerinin yapılabilmesi için yeni bir
düzenleme yapma ihtiyacı doğmuştur.
Bu değişiklik ile iade
işlemlerinin gerçekleştirilmesinde mevzuat çerçevesinde Maliye Bakanlığına
verilmiş olan yetkiler iade sisteminin daha sağlıklı ve hızlı bir şekilde
çalışabilmesi amacıyla genişletilerek Gelir Vergisi Kanununun 121 inci
maddesinde düzenlenmektedir.
Bu düzenleme ile Maliye
Bakanlığı iadeyi, mahsuben veya nakden yaptırmaya, aranılacak belgeleri
belirlemeye, iadeyi inceleme raporuna, yeminli mali müşavir raporuna veya
teminata bağlamaya yetkilidir.
Yapılan düzenlemede her
şeyden önce mahsuben ve nakden iade konusunda farklı düzenlemeler yapabilme
konusunda yetki alınmaktadır. Böylece mahsuben iadelerde nakden iadelere
nazaran daha basitleştirilmiş prosedürler izlenebilmesine imkân sağlanacaktır.
Halen uygulanmakta olan
sistem içerisinde de belirli tutarı aşan iadelerde inceleme raporu
aranmaktadır. Yeni düzenlemede de bu yetki korunmaktadır. Ancak bu yetki daha
önceki düzenlemeden farklı olarak kazanç türlerine, iade şekillerine, geliri
elde edenin veya ödemeyi yapanın hukuki statüsüne göre farklı şekillerde
kullanılabilecektir. Yine eskiden olduğu gibi bu yetki belirli hadler esas
alınarak da kullanılabilecektir.
Geliri sağlayan ve
dolayısıyla gelir vergisi tevkifatı yapan mükelleflerin hukuki statüsüne bağlı
olarak da farklı düzenleme yapılabilecektir. Halen uygulanmakta olan sistemde
bankalar aracılığıyla elde edilen gelirler itibarıyla bulunan bu yetki daha
geniş bir şekilde maddede düzenlenmektedir. Böylece bankalar, sigorta
şirketleri, finans kurumları, kamu kurum ve kuruluşları gibi ayrımlar
çerçevesinde iade ve mahsup işlemlerinde aranan belgeler
farklılaştırılabilecektir. Böylece iade işlemlerinin gerek mahsup gerekse
nakden iade şeklinde gerçekleştirilmesi basitleştirilebilecektir.
Yapılan önemli bir
düzenleme ise mahsuben iade işlemlerinde iade tutarının yer aldığı yıllık gelir
vergisi beyannamesinin verildiği tarihin esas alınarak yapılacağının kanun
metnine girmiş olmasıdır. Bugüne kadar olan uygulamada mahsup işlemleri
mükellefin dilekçesi ve eklerinin vergi dairesi kayıtlarına girdiği tarih esas
alınarak gerçekleştirilmiş ve mahsubu istenen vergilere ilişkin gecikme zammı
uygulaması da bu tarihe kadar yapılmıştır.
Mahsup işleminde ve
gecikme zammı uygulamasında yıllık gelir vergisi beyannamesinin verildiği tarih
esas alınacak olmakla birlikte mahsup işlemi gerekli tüm belgelerin
tamamlanması ile yapılacaktır. Gecikme zammı uygulamasına esas alınan tarih ile
mahsup işleminin fiilen gerçekleştirildiği tarihin farklı olmasından
doğabilecek sorunların önlenmesi açısından, mahsup imkânının doğduğu tarih ile
gerekli işlemlerin tamamlanacağı tarih arasında mükellefçe mahsubunu talep
ettiği vergi borcu ile ilgili olarak rızaen yapılan ödemeler için her hangi bir
düzeltme yapılmayacağı da açıkça düzenlenmektedir.
Yıllık gelir veya kurumlar
vergisi beyannamesinin kanunî süresinde verilmemesi ya da sair nedenlerle
ikmalen veya re'sen yapılan tarhiyat üzerine tahakkuk eden vergiler ile ilgili
olarak daha önce tevkif yoluyla kesilen vergiler öncelikle bu tarhiyata konu
vergi, ceza ve gecikme faizlerine mahsup edilecek, bu mahsuplar sonunda kalan
kısmın diğer vergi borçlarına mahsubu talep edildiğinde ise mahsup talepleri
dilekçe ve eklerinin eksiksiz olarak vergi dairesi kayıtlarına girdiği tarihten
itibaren hüküm ifade edecektir. Bu tarihten itibaren mükelleflerin mahsubunu
talep ettikleri vergi borçları için gecikme zammı uygulanmayacaktır.
Madde 15. - Madde ile
Vakıflar Genel Müdürlüğü idaresinde ve denetiminde bulunan mazbut vakıflar
adına kayıtlı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu nezdinde eski eser
tescilli abide eserlerin bakımı, restorasyonu ve yaşatılması amacıyla yapılan
bağış ve yardımların tamamının, kurum kazancının tespitinde hasılattan gider
olarak indirilmesi öngörülmektedir.
Madde 16. - Gelir Vergisi
Kanununun 121 inci maddesinde yapılması öngörülen değişikliğin gerekçesinde de
belirtildiği üzere tevkif suretiyle alınan ancak ilgili beyannamede mahsup
imkânı olmadığı için iadesi gereken vergiler yönünden yeni bir düzenleme yapma
ihtiyacı doğmuştur.
Kurumlar vergisi yönünden
düzenleme 5422 sayılı Kanunun 44 üncü maddesine eklenen fıkralar ile
yapılmaktadır. Yapılan düzenleme Gelir Vergisi Kanununun 121 inci maddesinde
yapılan düzenlemeye paraleldir.
Madde 17. - Kurumlar
Vergisi Kanununa eklenen geçici madde ile kurumların 2004 yılı kazançlarının
vergilendirilmesinde uygulanan kurumlar vergisi oranının % 33 olması
öngörülmektedir. Bu oran 2004 yılı geçici vergilendirme dönemleri kazançlarının
vergilendirilmesinde de uygulanacak olup, kendilerine özel hesap dönemi tayin
edilenler için ayrıca düzenleme yapılmıştır.
Düzenlemeye göre, özel
hesap dönemine tâbi kurumlar 2004 yılında sona eren hesap dönemlerinin kurumlar
vergisi tutarını bu oranı kullanarak hesaplayacaklardır. Bu kurumların geçici
vergilerinin hesaplanmasında da bu oran uygulanacak olmakla birlikte maddede,
düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce kapanmış vergilendirme dönemlerine
ilişkin geçici verginin % 30 oranı kullanılarak hesaplanması öngörülmüştür.
Madde 18. - Madde ile
Bakanlar Kurulunun iade oranı konusundaki yetkisi yeniden düzenlenmiş, ihtiyaç
kalmadığı anlaşılan bazı yetkiler ise kaldırılmıştır.
Madde 19. - Maddede yer
alan yetki yeniden düzenlenmiştir. Madde ile vergi iadesi nispetini geçmemek
üzere farklı bir avans oranı tespit etme konusunda Maliye Bakanlığına yetki
verilmiştir. Vergi iade nispetinin azaltılması konusunda Bakanlığa her hangi
bir yetki verilmemiş olup, Kanunda yer alan nispette (% 5) veya Bakanlar
Kurulunca artırılması halinde tespit edilen yeni oranda vergi iadesi yapılmaya
devam edilecektir. Yapılan düzenleme ile ayrıca mücbir sebeplerle avans alınan
iadeye ilişkin belgelerin ibraz edilememesi veya ölüm halinde verginin geri
alınması yoluna gidilmesi de engellenmektedir.
Madde 20. - Bu madde ile
motorlu taşıtlar vergisi uygulamasında yer alan tanımlara, vergilemede yeni
uygulanacak kriterlerin tanımları eklenmektedir.
Madde 21. - Yapılan
düzenleme ile malul ifadesine engelliler ifadesi eklenmekte, ayrıca malul ve
engellilerin bu istisnadan yararlanma şartı olan "bizzat kullanma"
zorunluluğu uygulamadan kaldırılarak, taşıt kullanamayacak derecede malul ve
engelli olanların da istisnadan yararlanabilmeleri sağlanmaktadır.
Madde 22. - Bu madde ile
otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerlerinin vergilendirme ölçü ve hadlerini
düzenleyen 5 inci madde yeniden düzenlenmektedir.
Mevcut uygulamada,
motorlu taşıtlar vergisi; esas olarak net ağırlık ve yaş kriterlerine göre
alınan bir servet vergisidir. Bu uygulamada taşıtlar 1600 cm3 altındaki ve
üzerindeki taşıtlar olarak iki temel gruba ayrılmış, 1600 cm3 ün üzerindeki
taşıtlar için ayrıca ağırlık esası baz alınarak bir vergileme yoluna
gidilmiştir. Bu durum silindir hacmi birbirinden çok farklı olan taşıtların
aynı ölçüde vergi ödemelerine neden olmuştur. Ayrıca, ağırlık ölçüsü aracın
değerini göstermek bakımından son derece zayıf bir ölçü olduğundan değeri çok
farklı araçların aynı tutarda vergi ödemesi gibi bir sonuç ortaya çıkmıştır.
Şüphesiz aracın değeri
ile bağlantılı bir vergileme için en uygun ölçü, aracın sigorta değerinin esas
alınmasıdır. Ancak, sigorta değerlerinin tespiti hem vergiyi tahsil edecekler
hem de vergiyi ödeyecek olanlar bakımından son derece güçlüğe neden olabilecek
ve kargaşa yaratabilecek bir mahiyette olduğundan, uygulamada ortaya çıkacak
zorluk sağlayacağı yararın çok daha üzerinde olabilecek, idare ile mükellef
arasında ihtilaf sayısı artacak, vergiyi ödemek ve tahsil etmek eziyet haline
gelebilecektir.
Tasarının bu maddesi ile
Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun (I) sayılı tarifesinde yer alan otomobil,
kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerlerinin vergilendirilmesindeki aracın
değeri ile bağlantı kurmaya çalışan net ağırlık uygulamasına son verilmekte,
uygulanması basit ve kolay olan, aracın çevreye vermiş olduğu zararı da göz
önünde bulunduran, mükellef ile idare ilişkilerini olumlu yönde etkileyecek
biçimde daha adil ve objektif bir vergilendirme kriteri olarak kabul edilen
motor silindir hacmi esasını baz alan bir vergilendirme uygulaması
getirilmektedir. Böylece, özellikle Avrupa Birliği üyesi ülkelerin önemli bir
bölümünde olan uygulamaya benzer şekilde (I) sayılı tarifedeki taşıtların yaş
ve silindir hacmi kriterlerine göre vergilendirilmesi uygulamasına
geçilmektedir. Yapılan değişiklik ile taşıtların silindir hacimleri; 1300 cm3
ve aşağısı, 1301-1600 cm3,1601-2000 cm3, 2001-2500 cm3,2501-3000 cm3, 3001-3500
cm3, 3501-4000 cm3, 4001 cm3 ve yukarısı olarak geniş bir şekilde sekiz farklı
grupta derecelendirilerek; silindir hacmi farklı olan taşıtların farklı tutarda
vergilendirilmesi sağlanmaktadır. Bu düzenleme ile söz konusu vergiye bir çevre
vergisi olma niteliği de kazandırılmış olmakla beraber, araçların yaşı göz
önünde bulundurularak ve silindir hacmine göre vergilendirmede fazla sayıda
kademe yaratılarak araçların değerleri ile eskisine nazaran daha orantılı bir
vergilendirme yapma imkânı yaratılmıştır.
Ayrıca, 1.1.1985
tarihinde taşıt pulu uygulamasına geçilmesi nedeniyle motorlu taşıtlar vergisi
kapsamından çıkarılmış bulunan motosikletler, 1.1.2005 tarihinden itibaren
silindir hacmi esasına göre vergilendirilmek üzere verginin konusuna dahil
edilmektedir.
Madde 23. - Bu madde ile
(II) sayılı tarifede yer alan minibüs.otobüs ve benzerleri ile kamyonet,
kamyon, çekici ve benzerleri; (II) sayılı tarifede yer alan yat, kotra ve her
türlü motorlu özel tekneler; (IV) sayılı tarifede yer alan uçak ve
helikopterlerin vergilendirme ölçü ve hadlerini belirleyen 197 sayılı Kanunun 6
ncı maddesi yeniden düzenlenmektedir. Yapılan değişiklikle panel van ve motorlu
karavanlar (II) sayılı tarife kapsamına alınmakta, ayrıca (II) sayılı tarifede
vergilendirilmekte olan kamyonet, kamyon, çekici ve benzeri taşıtların
ağırlığına göre vergilendirilmesinde kriter olarak alınan istiap haddi
uygulamasına son verilerek; daha objektif olan ve taşıtların karayollarını
aşındırma etkisini de dikkate alan taşıtların teknik belgelerindeki azami
toplam ağırlık esası uygulamaya konulmakta, böylece istiap haddine göre
vergilendirme usulündeki sorun ve ihtilaflar giderilmektedir.
Madde 24. - Yapılan
düzenleme ile Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin başlığı ve
son fıkrası değiştirilerek taşıtların yaşının belirlenmesinde; tescil
belgesinde yazılı olan model yılında bir yaşında olduğu kabul edilerek buna
göre vergilendirme esası getirilmektedir. Böylece, otomotiv sektöründeki
gelişmeler nedeniyle içinde bulunulan takvim yılından daha yeni model
taşıtların üretilmesi sonucunda, taşıtların model yıllarının tespiti ve
vergilendirilmesinde ortaya çıkmakta olan sorunların giderilmesi sağlanmış
olmaktadır.
Madde 25. - Bu madde ile
197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununa geçici maddeler eklenmektedir.
Eklenen geçici 4 üncü
maddede, 3.4.2003 tarihli ve 4837 sayılı Ekonomik İstikrarı Sağlamak İçin Ek
Vergiler Alınması Hakkında Kanunun l inci maddesi hükümlerine göre ek motorlu
taşıtlar vergisinin taksitlerini kısmen veya tamamen ödeyen mükelleflerden bu
ödemeleri mahsup veya iade edilmemiş bulunanlar ile 30.7.2003 tarihli ve 4962
sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Vakıflara Vergi Muafiyeti
Tanınması Hakkında Kanunun 21 inci maddesi hükümlerine göre taşıt vergisini
ödeyen mükelleflerin ödediği tutarların; 2004 yılı için tahakkuk edecek olan
motorlu taşıtlar vergisinden mahsup edileceği, mahsuptan sonra ödenmesi gereken
motorlu taşıtlar vergisinin olması halinde bu verginin 2004 yılının taksit
aylarında ödeneceği, mahsup edilemeyen tutarın mükellefin talebi üzerine iade
edileceği, ödeme zamanlarında ödenmemiş olan ek motorlu taşıtlar vergisi ve
taşıt vergisinin terkin edileceği ve bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve
esasların Maliye Bakanlığınca belirleneceği belirtilmektedir. Böylece yapılan
düzenleme ile, ek motorlu taşıtlar vergisi ve taşıt vergisini ödemiş olan
mükellefler için, bu vergilerin mahsup ve iadesi imkânı getirilmiş olmaktadır.
Geçici 5 inci maddede, bu
Kanunun 22 nci maddesi ile değiştirilen 197 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin
(I) sayılı tarifesinde yer alan taşıtlara ait motor silindir hacmi ve 23 üncü
maddesi ile değiştirilen 6 ncı maddesinin (II) sayılı tarifesinde yer alan kamyonet,
kamyon, çekici ve benzeri taşıtlara ait azami toplam ağırlık ile ilgili
bilgilerin trafik tescil belgesinde bulunmaması nedeni ile mükellefler
tarafından söz konusu bilgilerin talep edilmesi halinde; trafik tescil
kuruluşları ile yetkili bayiler veya ilgili vergi dairelerine, bu bilgileri
ihtiva eden bir belgeyi talep eden mükelleflere vermek zorunluluğu getirilerek,
bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığı tarafından
belirleneceği belirtilmektedir.
Geçici 6 ncı maddede, bu Kanunun
23 üncü maddesi ile değiştirilen 197 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin (II)
sayılı tarifesinde yer alan (4) numaralı bendindeki kamyonet, kamyon, çekici ve
benzerlerinin 31.12.2004 tarihine kadar istiap haddi esasına göre
vergilendirileceği belirtilmiştir.
Madde 26. - Maddede
yapılan düzenleme ile maktu damga vergisi tutarlannda her yıl yeniden değerleme
ile yapılan artış hesaplamalarının kolay tahsil edilebilir tutarlar olarak
belirlenmesine yönelik düzenleme yapılmıştır.
Madde 27. - Maddede
yapılan düzenleme ile uygulama süresi 31.12.2003 tarihinde sona erecek olan
3505 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinde yer alan döviz kazandırıcı
faaliyetlerle ilgili damga vergisi istisnasının devamı hedeflenmiştir.
Madde 28. - Resmî
dairelerce kişilere nakden yapılan hakediş ödemeleri nedeniyle düzenlenen
kağıtlar damga vergisine tâbi tutulmakta, ancak söz konusu ödemelerin bankalar
aracılığıyla yapılması sırasında ise uygulamada tereddütler hasıl olmaktadır.
Söz konusu düzenlemeyle resmî daireler nam ve hesabına bankalar aracılığıyla
kişilere yapılan ödemelerde nakli ve tediyeyi temin eden kâğıdın
vergilendirileceği açıkça belirlenerek bu hususta uygulamada meydana gelen
tereddütlerin giderilmesi amaçlanmıştır.
Ayrıca maddede yapılan
diğer düzenleme ile 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "IV-
Makbuzlar ve diğer kâğıtlar" başlıklı bölümünün (2) numaralı fıkrası
yeniden ve ayrıntılı bir şekilde düzenlenerek fıkra metninde yer alan kağıtlara
ilişkin vergi miktarları özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı ile ilgili
yapılan düzenlemelere paralel olarak artırılmış, Sosyal Sigortalar Kurumuna
verilen bildirgeler ile belediyelere ve gümrük idarelerine verilen beyannameler
Kanun kapsamına dahil edilmiş, Bakanlar Kuruluna beyanname ve bildirgelerin
internet ortamında gönderilmesi halinde söz konusu miktarları yarısına kadar
indirme yetkisi verilmiştir.
Madde 29. - 488 sayılı
Kanuna ekli (2) sayılı tablonun “IV. Ticarî ve medenî işlerle ilgili kağıtlar”
başlıklı bölümünün (23) numaralı fıkrası hükmünde yapılan değişiklikle, yurt
içi ve yurt dışı kredi kuruluşlarından sağlanan ve ortalama vadesi bir yıl ve
daha uzun süreli nakdi yatırım kredileri nedeniyle düzenlenen kâğıtlara ilişkin
istisna hükmü, süreye bağlı yatırım kredisi ayrımı kaldırılarak, bankalar ve yurt
dışı kredi kuruluşlarıyla uluslararası kurumlardan sağlanan kredilerin temini
ile bunların geri ödenmesi sırasında kredi kuruluşuyla müşteri arasında
düzenlenen kâğıtları ve bu mahiyetteki şerhleri de kapsayacak şekilde yeniden
düzenlenmiştir. Maddede belirtilen banka ifadesi özel finans kurumlarını da
kapsamaktadır. Böylece, kredi işlemlerinin maliyetlerinin azaltılması
hedeflenmiştir. Ancak bu istisnanın kredinin kullanımı sırasında düzenlenecek
kâğıtları kapsamadığı belirtilmiştir.
Bu bölüme eklenen (29) ve
(30) numaralı fıkralar ile de damga vergisi konusu dışına çıkarılan kambiyo
senetleri ve bu senetlere benzeyen senetler üzerine konulan aval ve kefalet
şerhleri ile 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 10 uncu maddesi
çerçevesinde tüketici kredisine ilişkin olarak düzenlenen sözleşmenin
tüketiciye verilen nüshası vergiden istisna edilmiştir.
Madde 30. - Yapılan
düzenleme ile sermaye şirketlerinin kuruluş ve sermaye artırımı işlemleri
kapsamında ticaret sicili, noter ve tapuda yapılacak işlemlerinin harçtan
bağışık tutulması sağlanmaktadır.
Maddede yapılan düzenleme
ile ayrıca yurt içi ve yurt dışı kredi kuruluşları ile uluslararası kurumlarca
kullandırılan krediler ve bunların teminatları ile ilgili noterde, tapuda ve
diğer kuruluşlarda yapılacak bütün işlemlerin harca tâbi tutulmaması
öngörülmektedir.
Madde 31. - Maddede
yapılan düzenleme ile maktu harç tutarlarında her yıl yeniden değerleme ile
yapılan artış hesaplamalarının kolay tahsil edilebilir tutarlar olarak
belirlenmesine yönelik düzenleme yapılmıştır.
Madde 32.- Maddede
yapılan düzenleme ile uygulama süresi 31.12.2003 tarihinde sona erecek olan
3505 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinde yer alan döviz kazandırıcı
faaliyetler ilgili harç istisnasının devamı hedeflenmiştir.
Madde 33. - Maddede
yapılan düzenlemeyle Anayasanın 157 nci maddesiyle düzenlenmiş bir yüksek yargı
organı olan Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne de (1) sayılı tarifede yer
verilmiştir.
Madde 34. - 4884 sayılı
Kanunun 7 nci maddesi ile ticaret sicili memurlarına anonim ve limited şirket
defterlerinin tasdiki yetkisi verilmiş ve bu tasdik işlemlerinin noterlerde
olduğu gibi sicil memurluklarında da harca tâbi tutulması suretiyle noterde ve
ticaret sicil memurluklarında yapılacak tasdik işlemlerinde eşitlik sağlanmıştır.
Madde 35.- Yapılan
düzenleme ile, kadastro işlemlerindeki hataların düzeltilmesine yönelik
23.6.1983 tarihli ve 2859 sayılı Tapulama ve Kadastro Paftalarının Yenilenmesi
Hakkında Kanuna göre yapılan kadastro yenileme çalışmalarından yeniden harç
alınmaması sağlanmaktadır.
Madde 36. - Çeşitli
ülkelerin Türkiye'deki temsilciliklerinin vize müracaatında bulunan
vatandaşlarımızdan “müracaat parası veya işlem parası” adı altında ücret tahsil
etmelerinin yaygınlaşarak uluslararası bir uygulama halini alması nedeniyle,
benzer bir uygulamaya, ülkemize gelmek için vize talebinde bulunan yabancıların
tâbi tutulabilmesi ve mütekabiliyet esasına göre ülkeler itibarıyla farklı
tutarlar tespit etmeye Dışişleri Bakanlığına yetki verilmesi şeklinde düzenleme
yapılmaktadır.
Ayrıca, ikamet tezkeresi
harcının ikamet edilen süre kadar alınması amacıyla 6 ay, l yıl ve 5 yıllık
süreler esas alınarak yürütülmekte olan harç uygulamasının, yapılan düzenleme
ile günlük ve aylık dilimler halinde hesaplanması ve uygulamadaki
eşitsizliklerin giderilmesi hedeflenmiştir.
Madde 37. - 31.7.2002 gün
ve 24832 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Gemiadamları Yönetmeliğinde
belirtilen yeterlik belgesi adları ile Kanunda mevcut yeterlik belgesi adları
uyuşmadığından, Gemiadamları Yönetmeliğinde yapılan düzenlemeye paralel olarak
Harçlar Kanununa bağlı (7) sayılı tarifenin II-Liman işlemleri bölümünün (6) ve
(7) nci fıkraları yeniden düzenlenmiştir.
Madde 38. - 4306 sayılı
Kanun gereğince alınmakta olan eğitime katkı payı ve 4481 sayılı Kanun
gereğince alınmakta olan özel işlem vergisi uygulamasıyla ilgili yapılan
düzenlemelere paralel olarak bu tutarlar, 492 sayılı Harçlar Kanununda ilgili
olduğu tarifeye eklenmekte ve ayrıca yivsiz tüfek ruhsatnameleri harç kapsamına
alınmaktadır.
4632 sayılı Bireysel
Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununun 8 inci maddesine göre bireysel
emeklilik sisteminde faaliyet göstermek üzere kurulan veya sigorta
şirketlerinden emeklilik şirketine dönüşüm yapan şirketlerin bu hizmeti
yürütebilmek üzere Hazine Müsteşarlığından alması zorunlu olduğu emeklilik
branşı faaliyet ruhsatının 492 sayılı Harçlar Kanunu kapsamına alınması
amaçlanmaktadır.
Madde ile ayrıca 4306
sayılı Kanun gereğince alınmakta olan eğitime katkı payı ve 4481 sayılı Kanun
gereğince alınmakta olan özel işlem vergisi uygulamasıyla ilgili yapılan
düzenlemelere paralel olarak bu tutarlar, 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı
tarifeye eklenmektedir.
Madde 39. - Ehliyet almak için başvuruda
bulunanların, ehliyetlerini alana kadar geçici olarak kullandıkları K sınıfı
sürücü belgeleri için harç ödeme zorunluluğu kaldırılmış, harç ödemek için
gerekli işlem sayısı azaltılırken, buna paralel olarak daha sonraki aşamada
alınan sürücü belgesi ile ilgili harç tutarları yeniden düzenlenmiştir.
Madde 40. - Bu madde ile
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun mükerrer 44 üncü maddesine göre
ödenmekte olan çevre temizlik vergisinin, mükellefler tarafından daha kolay bir
şekilde ödenebilirliğini sağlamak amacıyla madde yeniden düzenlenmekte ve verginin
tarh, tahakkuk ve tahsili yeni esaslara bağlanmaktadır. Yapılan düzenleme ile
ayrıca, büyük şehir belediyesine dahil bulunmayan belediyelerin sınırları ve
mücavir alanları içinde bulunan binaları kullananlardan su tüketim bedeli
üzerinden alınmakta olan çevre temizlik vergisi kaldırılmaktadır. Bu çerçevede
yapılan değişikliklerle;
Bu verginin kapsamına,
daha önce olduğu gibi, belediye sınırlan ve mücavir alanlar içinde bulunan ve
belediye hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekilde kullanılan
binalar girmektedir. Daha önce bazı binalar için sağlanan muafiyet aynı şekilde
muhafaza edilmiş ve muafiyet kapsamına ayrıca, darülaceze ve benzeri kuruluşlar
ile Kredi ve Yurtlar Kurumuna ait yurt binaları da dahil edilmiştir.
Çevre temizlik vergisi mükellefi,
daha önce olduğu gibi binaları kullananlar olacaktır.
Büyük şehir belediyesine
dahil bulunmayan belediyelerin sınırları ve mücavir alanları içinde bulunan
konutlara ait çevre temizlik vergisinin, su tüketim miktarı esas alınmak
suretiyle metreküp başına 100.000 TL. üzerinden hesaplanacak ve su
faturalarında, su bedelinden ayrı olarak gösterilmek suretiyle tahakkuk
ettirilerek tahsil edilecektir.
Su ve kanalizasyon
hizmetleri ayrı bir kanunla düzenlenmiş olan büyük şehir belediye sınırları ve
mücavir alanlarda bulunan konutlara ilişkin olarak ilçe ve belde
belediyelerince tahsili gereken çevre
temizlik vergisi ise 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Kuruluş ve
Görevleri Hakkında Kanun hükümlerine göre kurulan su ve kanalizasyon idarelerince
su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına 100.000 TL. üzerinden
hesaplanacaktır. Hesaplanan bu vergi, su faturalarında su bedelinden ayrı
olarak gösterilmek suretiyle tahsil edilecektir.
İlgili su ve kanalizasyon
idaresi, büyük şehir dahilindeki her ilçe ve belde belediyesinin belediye
sınırları ve mücavir alanları içinde bulunan konutları kullananlardan tahsil
ettiği çevre temizlik vergisi ve bu verginin süresinde ödenmemesinden dolayı
tahsil edeceği gecikme zammı toplamının yüzde seksenini tahsilatı takip eden
ayın yirminci günü akşamına kadar bir bildirim ile ilgili belediyeye bildirecek
ve aynı süre içinde ödeyecektir. Tahsil edilen vergi ve gecikme zammı
toplamının yüzde yirmisinin ise münhasıran çöp imha tesislerinin kuruluş ve
işletmelerinde kullanılmak üzere ilgili büyük şehir belediyesinin hesabına
yatıracaktır.
İşyeri ve diğer şekilde
kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisi de, binaların belediye
meclislerince tarifedeki intibak ettirildikleri derecelere ait tutarlar
üzerinden her yılın Ocak ayında yıllık olarak tahakkuk ettirilecektir. Bu
suretle tahakkuk ettirilen vergi, her yıl, emlak vergisi taksit süreleri
içerisinde tahsil edilecektir. Büyük şehir belediye sınırları içinde bulunan
ilçe ve belde belediyeleri bu suretle tahsil ettikleri çevre temizlik
vergisinin yüzde yirmisini, münhasıran çöp imha tesislerinin kuruluş ve
işletmelerinde kullanmak üzere ilgili büyük şehir belediyesinin hesabına
yatıracaktır.
Belediyelerin çevre
temizlik hizmetlerinden yararlanan ancak, su ihtiyacını belediyece tesis
edilmiş su şebekesi haricinde karşılayan konutlara ilişkin çevre temizlik
vergisi, tarifenin yedinci grubunun belediye meclislerince belirlenecek
derecesi üzerinden tahakkuk ettirilerek emlak vergisi taksit süreleri içerisinde
tahsil edilecektir.
Tahsil edilen vergi ve
gecikme zammının süresinde ilgili belediyeye yatırılmaması halinde, ilgili
idarelerin yatırmaya mecbur oldukları vergi ve gecikme zammı, 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre gecikme zammı tatbik
edilerek tahsil edilecektir.
Daha önce aylık olarak
düzenlenen tarife, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait yıllık
tarife haline getirilmiştir.
Söz konusu tarifede yer
alan ve yıllık vergi tutarları ile su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle
metreküp başına alınan maktu vergi miktarı, her yıl, yeniden değerleme oranında
artırılmak suretiyle tespit edilecektir. Bu tutarların belirlenmesinde, vergi
tutarlarının yüzde beşini aşmayan kesirler dikkate alınmayacaktır.
Bakanlar Kurulu; tarifede
yer alan bina gruplarını, gerektiği durumlarda yeniden belirleyebilecek, ayrıca
dördüncü ve beşinci fıkralarında yer alan maktu vergi tutarlarını; yöreler,
belediyelerin nüfusları ve bina grupları itibarıyla ayrı ayrı yarısına kadar
indirebilecek veya bir katına kadar artırabilecektir.
Bakanlar Kurulunca
belirlenen bina gruplarına göre, binaların hangi dereceye gireceği hususu,
binaların bulunduktan mahallin sosyal ve ekonomik farklılıkları ile
büyüklükleri de dikkate alınarak belediye meclislerince kararlaştırılacaktır.
Maliye Bakanlığı, çevre
temizlik vergisi ile ilgili olarak mükelleflere bildirim verdirmeye ve buna
ilişkin usulleri belirlemeye, ayrıca İçişleri Bakanlığının da görüşünü almak
suretiyle maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye yetkili
kılınmıştır.
Madde 41. - Bu madde ile
Belediye Gelirleri Kanununa geçici bir madde eklenmektedir. Eklenen madde ile
31.12.2005 tarihini geçmemek üzere, mükerrer 44 üncü maddede yer alan yetkiler
kullanılıncaya kadar işyeri ve diğer şekilde kullanılan binalara ait çevre
temizlik vergisinin tarh ve tahakkukunda, anılan maddenin değişmeden önceki
hükümlerine göre çıkarılmış bulunan Bakanlar Kurulu Kararı ile belediye
meclislerince alınmış bulunan kararlar uygulanmaya devam edilecektir.
Dolayısıyla, 2004 yılında tahsil edilecek çevre temizlik vergisi, işyeri ve
diğer şekilde kullanılan binalar için, daha önce belirlenen grup ve derecelere
göre, yeni düzenlenen tarifedeki vergi tutarları üzerinden tahakkuk ettirilerek
tahsil edilecektir.
Madde 42. - 4306 sayılı
Kanun uyarınca tahsil edilmekte olan eğitime katkı payları, işlem görmekte
olduğu Kanunlara ilave edildiğinden bu maddelere göre tahsil edilen tutarların
yüzde yirmibeşinin 31.12.2010 tarihine kadar sekiz yıllık kesintisiz ilköğretim
hizmetlerinde kullanılmak üzere Millî Eğitim Bakanlığı payı olarak ayrılmasına
yönelik düzenleme yapılmıştır.
Madde 43. - Halen Kanunun
8 inci maddesinde yer alan ve teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet
gösteren firmaları teşvik etmek amacıyla düzenlenmiş doğrudan vergilere ilişkin
teşvikler bir geçici maddede yeniden düzenlenmektedir.
Yapılan düzenlemede
teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösterecek olan yönetici şirketlerin
2013 yılı sonuna kadar, bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları kurumlar
vergisinden istisna edilmektedir. Var olan düzenlemede bu yönde herhangi bir
istisna hükmü bulunmamaktaydı.
Teknoloji geliştirme
bölgelerinde yazılım ve Ar-Ge alanında faaliyet gösterecek mükelleflerin bu
alanlarda teknoloji geliştirme bölgesinde yaptıkları çalışmalardan
sağlayacakları kazançları gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilmektedir.
Daha önce de var olan bu istisna sadece süresi yönünden yeniden
düzenlenmektedir. Gerek yönetici şirketlere gerekse bölgede faaliyet gösteren
diğer şirketlere sağlanan kurumlar vergisi istisnasının, istisnaya konu
kazançların dağıtılması halinde Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında yapılacak tevkifata etkisi
bulunmamaktadır. Konu herhangi bir tereddüdü içermediğinden, buna ilişkin
ayrıca bir hükme gerek görülmemiştir.
Teknoloji geliştirme
bölgelerinde faaliyet gösteren mükelleflerin bölgede çalışan araştırmacı,
yazılımcı ve Ar-Ge personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri 31.12.2013
tarihine kadar her türlü vergiden istisna edilmekte, ayrıca istisna
uygulamasıyla ilgili olarak yönetici şirkete sorumluluk verilmektedir.
Madde 44. - Özel iletişim
vergisi ve şans oyunları oynanması nedeniyle doğan özel işlem vergisi uygulamasının
sona ermesi ve şans oyunları üzerinden alınan eğitime katkı payı ile ilgili
yapılan düzenlemeye paralel olarak 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununda şans
oyunları ve özel iletişim vergisi ile ilgili yeni düzenlemeler yapılmıştır.
Gider Vergileri Kanununda
düzenlenen madde ile, her nevi cep telefonu işletmecileri tarafından verilen
tesis, devir, nakil ve haberleşme hizmetleri ile cep telefonu aboneliğinin ilk
tesisi ve kablo ve uydu dahil her nevi telekomünikasyon altyapısı üzerinden
radyo ve televizyon yayınlarının iletilmesine ilişkin hizmet verenlerin bu
hizmetleri özel iletişim vergisine tâbi tutulmuştur. Maddeyle yapılan düzenleme
esas olarak 4481 sayılı Kanunla yapılan düzenlemenin paraleli hükümler
içermektedir.
Maddeyle ayrıca şans
oyunlarını tertipleyen Spor Toto Teşkilat Müdürlüğü, Milli Piyango İdaresi ve
Türkiye Jokey Kulübü gibi kuruluşların oynattıkları müşterek bahis ve şans
oyunlarının vergilendirilmesi öngörülmüştür. İleride bu kuruluşların
özelleştirilebileceği veya başka nedenlerle bu oyunların oynatılabileceği göz
önünde bulundurularak, oyunların ve oyunları tertipleyenlerin isimleri maddede tek tek sayılmamıştır. Düzenlemede sadece
halen oynatılmakta olan oyunların bazılarının isimlerine yer verilmiş, “ve
benzeri” ifadesiyle de benzer hiçbir oyunun kapsam dışı kalmaması
amaçlanmıştır.
Müşterek bahis oyunları,
şans oyunları dışında ticari amaçlı ve gelir elde etme gayesi ile yapılan ve
belli bir organizasyonu gerektiren niteliklere sahip bahis oyunlarıdır. Bu
oyunları oynatan kişi ve kuruluşların da vergi kapsamı dışında kalmaması için
maddeye, buna yönelik hüküm konulmuştur.
Düzenlemeye göre şans
oyunları vergisi, kolon ve bilet bedeli ile birlikte ödenecek, müşterek bahis
ve talih oyunlarını tertipleyenler tarafından bir ay içinde tahsil edilen
vergi, ertesi ayın yirminci günü akşamına kadar beyan edilerek ödenecektir.
Madde 45. - Katma değer
vergisi iadelerinin hızlı ve kamu alacağını tehlikeye sokmayacak şekilde yerine
getirilmesinde mahsup yoluyla ödemenin etkin bir araç olduğu, ancak mevcut
durumda KDV beyannamelerinin verileceği son günden SSK primlerinin ödeneceği
son güne kadar olan maksimum 6 günlük süre vergi dairelerinin KDV
beyannamelerini inceleyerek mahsup talebini sonuçlandırmaları için yeterli
olmadığı ve KDV mükelleflerinin gecikme zammı ile karşılaşmalarına neden olduğu
gerekçesiyle 4842 sayılı Kanunun 32 nci maddesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığına, Maliye Bakanlığının uygun görüşü ile prim borcu ödeme süresini 30
günü aşmamak üzere uzatma yetkisi verilmiştir.
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı bu yetkiye dayanarak çıkardığı Sosyal Sigortalar Kurumu
Alacaklarının KDV İadesinden Mahsup Edilmesine İlişkin Tebliğ ile 24.4.2003
tarihinden itibaren yapılmış olan mahsup işlemleri için prim borcunun ödeme süresinin
15 gün uzatılmasını hükme bağlamıştır. 87 ve 89 Seri No.'lu KDV Genel
Tebliğleriyle de Maliye Bakanlığı uygulamaya dönük paralel düzenlemeleri
yapmıştır.
Ancak, bu tarihten önce
KDV iade alacaklarının SSK prim borçlarına mahsup edilmesi için başvurmuş
olmalarına rağmen, başvurularının sonuçlandırılması gecikmiş mükelleflerin
mağduriyetleri ve ihtilaflı durumları sürmektedir. Yapılacak düzenleme ile
geçmişe etkili olarak, sadece vergi dairelerinin işlem yoğunluğu ve zaman
yetersizliği nedeniyle mağdur duruma düşen mükelleflerin sorunları çözülecek ve
idarenin ileride karşılaşabileceği tazmin yükümlülüklerinin önüne geçilecektir.
Madde 46. - İştirak
hisseleri Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile doğrudan veya özelleştirme
programına alınmış bir şirketin bünyesi içinde idare portföyüne dahil
edilmektedir.
Bu iştirak paylarının
bazılarının büyüklük ve nitelik itibariyle kolayca özelleştirilebilir niteliğe
sahip olmasına karşın, sayıca büyük bir çoğunluğunun özelleştirilmesi son
derece güçtür. Bunun ana nedeni iştirak hisselerinin genelde azınlık payı
olması nedeniyle Türk Ticaret Kanunu (TTK) çerçevesinde şirket yönetiminde
hemen hiçbir etkilerinin bulunmamasıdır. Nitekim TTK'na göre yalnızca % 10 ve
üzerindeki azınlık payları için ancak son derece kısıtlı bir müdahale hakkı
getirilmektedir.
4046 sayılı Kanunda söz
konusu iştirak payları için bir ayrıma gidilmemiş, özelleştirme çerçevesinde
yapılacak değer tespiti ve ihale işlemleri son derece ayrıntılı bir şekilde
düzenlenmiştir. İdarece bir kısım iştirak hisselerinin özelleştirme
işlemlerinin yapılması için programdaki kuruluşlara görev ve yetki verilmişse
de, Kanundaki genel usuller ile yürütülmek durumunda olan özelleştirme
işlemleri çoğu zaman hisse değerini karşılamayacak maliyetlere ve zaman kaybına
yol açmaktadır.
Bu nedenle, özelleştirme
portföyünde bulunan ve normal piyasa şartlarında özelleştirilmesi mümkün
görülmeyen iştirak hisselerinin özelleştirme prosedürünün basitleştirilmesinde
zaman ve maliyet tasarrufu açısından büyük yarar görülmektedir.
Madde 47.- Halen TÜPRAŞ, TEKEL, THY, TTAŞ gibi büyük
ölçekli şirketler ile elektrik üretim, dağıtım ve doğalgaz tesislerinin
özelleştirme çalışmalarıyla TCDD, Posta İşletmesi, Millî Piyango, TPAO, İMKB,
Altın Borsası, otoyol ve köprüler gibi özelleştirme kapsam ve programına yeni
alınmış veya alınması düşünülen kuruluşların hazırlık çalışmaları Özelleştirme
İdaresi Başkanlığınca (İdare) yürütülmektedir.
Geçtiğimiz dönemde,
yurtiçi ve yurt dışında yaşanan ekonomik krizler hisse senedi piyasalarını son
derece olumsuz etkilediğinden, İdare sermaye piyasaları aracılığı ile yaptığı
özelleştirme uygulamalarına bir süre ara vermek durumunda kalmıştır. Ancak
piyasalarda 2004 yılı başı itibarıyla ciddi bir iyileşme beklenmektedir. Bu
arada "Hisse senedine dönüştürülebilir tahvil" ihracı yöntemi tüm
dünyada olduğu gibi Türk Telekomun özelleştirilmesinde de öncelikli olarak
gündeme gelebilecektir.
Yurt içi veya dışı
sermaye piyasaları aracılığıyla yapılan özelleştirme uygulamalarında, arzı
gerçekleştirmek üzere, uluslararası bilgi, beceri, personel ve donanıma sahip
saygın bir yatırım bankası ile bir yerli yatırım bankası eş liderliğinde
kurulan çok geniş bir bankalar konsorsiyumu kullanılmaktadır. Bu çerçevede
İdare, lider firmanın yanı sıra, teknik, çevre, hukuk, bağımsız denetim,
gayrimenkul, depo banka gibi konularda uzman kuruluşlarla geniş bir konsorsiyum
halinde çalışmak durumundadır. Tüm bu gerekli hizmetler, sözleşme imzalandıktan
sonra, ilgili yatırım bankası ile İdare ile yapılan çalışmalar sonucunda,
piyasaların durumu ve özelleştirme stratejisine bağlı olarak kesinleştiğinden,
sözleşmedeki iş tanımı geniş kapsamlı olmak durumundadır. Ayrıca burada Kamu
İhale Kanununun talep ettiği yaklaşık maliyet veya sözleşme bedeli belirlenmesi
mümkün görülmemektedir.
Ayrıca halka arz
işlemleri, piyasaların durumuna uygun olarak, çok kısa bir zaman aralığında
anlık kararlarla gerçekleştirilmektedir. Bu uygulamalar sırasında uluslararası
yüklenici yatırım bankaları, tüm dünyada uygulanmakta olan "en iyi gayret
usulü" (best efford) yöntemini benimsemişlerdir. Bu yöntemde İdare sadece
arz etmeyi planladığı hisse miktarını açıklamakta, kesin arz oranı ve hisse
fiyatı, arzın son noktasında belli olmaktadır. Bu nedenle de yatırım bankaları
satış üzerinden belirlenen yüzde oranında prim almaktadırlar. Buna karşın Kamu
İhale Kanununda yalnızca iki tip sözleşme öngörülmektedir. Götürü usulü ve
birim fiyat usulü. Bu sözleşme tipleri, yukarıda anlatılan hizmet alımlarına
uymamaktadır. Ayrıca piyasaların durumu arz işlemi için önemli bir faktör
olduğundan sözleşme sürelerinin uzatılabilir olması gerekmektedir.
Genel olarak Kamu İhale
Kanununda düzenlenen hizmet alımları ve danışmanlık hizmet alımları
şartnamelerinde geçen kriterler ve şartlar, yeni Kanun ile daha da iyileştirilmiş
olsa dahi yukarıda tanımlanan hizmetleri verebilecek firmalar açısından kabul
edilemeyecek derecede detaylı ve ağırdır. Firmalar, Kanunda yer alan ağır
şartlar nedeniyle teklif vermekten kaçınmaktadırlar.
Genel olarak ifade etmek
gerekirse, tüm bu nedenlerden dolayı Kamu İhale Kanunu hükümleri İdarenin
ihtiyacını karşılamaktan uzaktır.
Kamuya kaynak yaratmak
veya kamunun kaynak kaybını önlemeye yönelik işlem olan özelleştirme
çerçevesinde yurt içi ve yurt dışı borsalarda yapılacak arzlar ve blok satışlar
için alınacak yatırım bankacılığı hizmetleri ile bunlara bağlı her türlü hizmet
alımının ivedilikle Kamu İhale Kanunu kapsamından çıkarılması gerekmektedir.
Madde 48. - Madde ile
bazı kanunlarda ibare değişiklikleri yapılmaktadır.
Vergi Usul Kanununda
yapılan değişiklikle; bu Kanunun Birinci Kitabının Altıncı Kısmının üçüncü
bölümünün başlığı "Vergi Hatalarını Düzeltme ve Reddiyat” olarak
değiştirilmekte, fatura düzenleme süresi ise on günden yedi güne
indirilmektedir.
Maddenin (3) numaralı
fıkrasının (a) ve (b) bentleriyle yapılan düzenleme ile de katma değer vergisi
beyannamesinin verilme ve bu beyannamelere ilişkin verginin ödeme süresi, bu
verginin bankalar vasıtasıyla tahsiline imkân sağlamak amacıyla yeniden
düzenlenmektedir.
Maddenin (4) numaralı
fıkrasının (a) bendi ile Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişiklikle dekapaj
işlerinin inşaat ve onarma işi olduğuna açıklık kazandırılmıştır.
Dekapaj işi, genellikle
baraj inşaatlarında ve yeryüzüne yakın olup galeriler açılmak suretiyle
işletilmesi rasyonel sayılmayan kömür yataklarının üzerini açmak şeklinde
karşımıza çıkmaktadır.
Kısaca dekapaj olarak
adlandırılan faaliyet kapsamında mükellefler, bir proje çerçevesinde belirlenen
sınırlar dahilinde dekapaj sahasındaki toprak ve kayalık alanın temizlenmesi,
döküm sahası ile dekapaj sahası arasında, dekapaj sahası içinde, üretim ve
dekapaj işlemleri için gerekli yolların yapımı, bakımı, dekapaj sahasında
suların tahliyesi, sahayı su basmaması için gerekli önlemlerin alınması gibi
işler üstlenmektedirler. Bu bağlamda dekapaj, yalnızca baraj sahasının yahut
kömür alanının üzerinin açılması gibi dar kapsamda yüklenilen bir faaliyet
değildir. Bunlara ilaveten, kazı ve döküm sahalarında yol, su, kanal yapımına
kadar uzanan bir dizi işi de içeren bir faaliyetler zinciridir. Bu
faaliyetlerin her biri birinin içinde olup, birbirinden bağımsız olarak yapılan
işler değildir.
Bugüne kadar dekapaj
işleri inşaat işleri kapsamında değerlendirilmiştir. Bununla birlikte maddede
dekapaj işinin inşaat onarma işleri kapsamına girip girmeyeceği konusunda
çeşitli ihtilaflar ortaya çıkmıştır. Bu tür ihtilafların önümüzdeki dönemlerde
de ortaya çıkmaması bakımından dekapaj işlerinin 42 nci madde kapsamındaki
işlerden olduğu hususu net bir şekilde madde metninde ifade edilmiştir.
Maddenin (4) numaralı
fıkrasının (b) bendi ile Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişiklikle, yıllara
sari inşaat ve onarma işlerinde işin bitim tarihi ile ilgili belirsizlik
giderilmiştir. Halen yürürlükte bulunan madde hükmü çerçevesinde inşaat ve
onarma işlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tâbi olan hallerde geçici
kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarih bu belgenin
düzenleme tarihi olarak işin bitiminin tespitinde esas alınmaktadır.
Geçici kabul
tutanaklarında, onay tarihinden farklı olarak bir düzenlenme tarihin de
belirtiliyor olması, işin bitim tarihi olarak tutanak üzerinde belirtilen
düzenlenme tarihinin mi yoksa tutanağın onay tarihinin mi işin bitim tarihi
olacağı konusunda tartışmaları gündeme getirmekte ve ihtilaflara neden
olmaktadır.
Geçici ve kati kabul
usulüne tâbi olan yıllara sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde işin bitim
tarihinde referans alınan geçici kabul tutanağı hukuki bir belge niteliğinde
olup, bu niteliği kazanabilmesi, kendi hukuki düzenlemesi çerçevesinde hukuki
prosedürünü tamamlamasına bağlıdır. İlgili idarece onaylanmadıkça geçici kabul
tutanağı düzenlenmiş sayılmamakta, hukuki değeri olmayan ve geçici kabul
tutanağı olarak kabul edilemeyecek bir belge niteliğinde olmaktadır.
Bu bağlamda işin bitim
tarihinin (tutanağın düzenlenme tarihinin) tutanağın idarece onaylandığı
tarihin olması gerekir. Kaldı ki, düzenlenen bir geçici kabul tutanağının
idarece onaylanmadığı ve yeniden geçici kabul tutanağı düzenlendiği bir
durumda, onaylanmayan belgeye dayanarak işin bittiğinin kabul edilmesi mümkün
bulunmamaktadır.
Nitekim, madde hükmünde
yer alan ifadenin maddeye eklenmesine yönelik, değişikliği yapan 2361 sayılı
Kanunun madde gerekçesinde de "Maddenin bu yeni şekline göre, geçici ve
kati kabul usulüne tâbi olan hallerde işin bitimi, geçici kabulün yapıldığını
gösteren tutanağın tasdik tarihine göre tespit edilecektir."
denilmektedir.
Sorunun tamamen
giderilmesine yönelik olarak geçici kabul tutanağının düzenlediği tarih olarak
onay tarihinin esas alınacağı konusunda madde metni daha açık şekilde
düzenlenmektedir.
Maddenin (4) numaralı
fıkrasının (c), (e), (f) ve (g) bentleri ile Gelir Vergisi Kanununda yapılan
değişikliklerle; yıllık gelir vergisi beyannamesinin, muhtasar beyannamenin ve
geçici vergi beyannamesinin verilme ve bu beyannamelere ilişkin verginin ödeme
süresi yeniden düzenlenmektedir.
Maddenin (4) numaralı
fıkrasının (d) bendi ile Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişiklikle, Vakıflar
Genel Müdürlüğü idaresinde ve denetiminde bulunan mazbut vakıflara ait
gayrimenkullerin kiralanması dolayısıyla bunlara yapılan kira ödemelerinden
tevkifat yapılmaması öngörülmektedir.
Gelir Vergisi Kanununun
geçici 55 inci maddesine göre, faiz ve benzeri gelirler halen değişik oranlarda
stopaj yoluyla vergilenmekte ve tutarı ne olursa olsun beyan edilmemektedir.
Maddenin (4) numaralı fıkrasının (h) bendi ile yapılan düzenleme ile süresi
2003 yılı sonunda bitecek bu uygulamanın 2004 yılında elde edilen gelirler için
de geçerli olması sağlanmaktadır.
Buna göre 2004 yılında
elde edilen ve stopaj yoluyla vergilendirilen menkul sermaye iratlarından
mevduat faizleri, faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları ve repo
gelirleri ile, menkul kıymetler yatırım fonlarının katılma belgelerine ödenen
kâr payları için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecek, bu gelirlerin
üzerinden stopaj yoluyla alınan vergiler, kazanç sahiplerinin nihai vergisi
olacaktır.
Maddenin (4) numaralı
fıkrasının (j) bendi ile Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişiklikle, Devlet
tahvili ve Hazine bonosu faizleri ile ilgili olarak uygulanan istisnanın süresi
bir yıl daha uzatılmaktadır.
Maddenin (5) numaralı
fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri ile Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan
değişiklikle, yıllık kurumlar vergisi ve muhtasar beyannamenin verilme ve bu
beyannamelere ilişkin verginin ödeme süresi yeniden düzenlenmektedir.
Maddenin (5) numaralı
fıkrasının (d) bendi ile Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan değişiklikle,
Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 28 inci maddesinde yer alan düzenlemenin
uygulama süresi bir yıl uzatılmaktadır. Bu madde esas olarak, kurumların sahip
oldukları gayrimenkul ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazancın
sermayeye eklenmesi koşuluyla kurumlar vergisinden istisna olmasını
öngörmektedir. Maddenin uygulama süresi 2003 yılı sonu itibarıyla sona ermekte
olup, bu defa yapılan düzenlemeyle uygulamanın bir yıl daha devam etmesi
öngörülmektedir.
Maddenin (5) numaralı
fıkrasının (e) bendi ile Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan değişiklikle,
Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 29 uncu maddesinde yer alan düzenlemenin
süresi bir yıl uzatılmaktadır. Bu madde bankaların yeniden yapılandırılmasında
ve mali bünyelerinin güçlendirilmesinde çeşitli vergi teşviklerini
düzenlemektedir.
Bankacılık kesimindeki yeniden
yapılanma çalışmalarının devam etmesi ve reel kesimin bankalara olan
borçlarının ödenmesinde bunlara sağlanan kolaylıklara devam edilmesi
gerekliliğinin sona ermemiş olması nedeniyle uygulamanın bir yıl daha
uzatılması öngörülmektedir. Ayrıca maddede yapılan diğer bir değişiklikle yurt
dışında kurulu olan ve Türkiye'de şube açmak suretiyle faaliyet gösteren
bankaların bu faaliyetlerini Türkiye'de kurulu banka olarak sürdürmek
istemeleri halinde maddede yer alan kolaylıklardan yararlanmaları sağlanmıştır.
Maddenin (6) numaralı
fıkrası ile 4684 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin (A) fıkrası ile 488 sayılı
Kanunun 22 nci maddesinin (a) bendinde yapılan ve kooperatif mukavelenamelerini
madde hükmü kapsamı dışına çıkaran düzenlemeye paralel olmak üzere 18 inci
maddede de benzer düzenleme yapılmış, ayrıca sermaye şirketlerinin kuruluşları
ve süre uzatımları sırasında düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden istisna
edilmiştir.
Maddenin (7) numaralı
fıkrası ile 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun bazı maddelerinde
değişiklikler yapılması öngörülmüştür. Fıkranın (a) bendi ile, 9 uncu
maddesinin üçüncü fıkrasındaki "Maliye ve Gümrük Bakanlığı" ibaresi
"Maliye Bakanlığı", aynı maddenin 4369 sayılı Kanunla eklenen beşinci
fıkrasında yer alan "yapıldığı yerin vergi dairesine" ibaresi
"yapıldığı yerin vergi dairesine veya Maliye Bakanlığı tarafından motorlu
taşıtlar vergisi tahsiline yetki verilen banka veya özel finans kurumu
şubelerine", son fıkrasında yer alan "kayıt ve tescil" ibaresi
"kayıt ve tescil veya satış nedeniyle malik", (b) bendi ile 10 uncu
maddesinin son fıkrasındaki "100.000 liranın" ibaresi "1.000.000
liranın", (c) ve (d) bentleri ile 11 inci maddesinin birinci fıkrasında
yer alan "net ağırlığı" ibaresi "motor silindir hacmi",
"istiap haddi" ibaresi "azami toplam ağırlığı", (e) bendi
ile de 13 üncü maddesinin (a) ve (b) bentlerindeki "vukua gelen"
ibaresi "meydana gelen", "vuku bulduğu" ibaresi
"meydana geldiği" şeklinde değiştirilmiştir.
Madde 49. - Bu madde kaldırılan hükümlere ilişkindir.
Maddenin (1) numaralı
fıkrası ile Katma Değer Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin (b) bendi hükmü
yürürlükten kaldırılmaktadır. Kaldırılan hüküm, deniz ve hava taşıma araçları
için liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetleri tam istisna kapsamına almaktadır.
Ancak bu tür hizmetler gümrüklü saha veya serbest bölgelerde ifa edildiğinde
tam istisna kapsamına girdiğinden uygulamada ciddi problemler ortaya
çıkmaktadır. Bu husus göz önüne alınarak sözü edilen hizmetler bu Kanunun 50
nci maddesiyle tam istisna kapsamından çıkarılmış ve 8 inci maddesiyle kısmi
istisna kapsamına alınmıştır.
Maddenin (2) numaralı
fıkrası ile Gelir Vergisi Kanununun dernek ve vakıfların kendi gelirleri
üzerinden tevkifat yapmalarını öngören hükmü kaldırılmaktadır.
Maddenin (3) numaralı
fıkrası ile, Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 28 inci maddesinin bir hükmü
yürürlükten kaldırılmaktadır. Yürürlükten kaldırılan hüküm, kazancın sermayeye
eklenmesi nedeniyle ortaklarca elde edilen menkul sermaye iradı için beyanname
verilmeyeceğini hükme bağlamakta, ayrıca istisna kazanç üzerinden stopaj
yapılmasını öngörmektedir.
Gelir Vergisi Kanununun
94 üncü maddesinde 4842 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeyle istisna kazançlarda
vergileme sistemi değiştirilmiş, vergileme bütün kazançlar için dağıtım
aşamasına bırakılmış, kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmayarak
vergileme yapılmaması öngörülmüştür. Bu değişiklik geçici 28 inci maddenin (a)
fıkrasının üçüncü paragrafında yer alan düzenlemeyi gereksiz hale getirmiş
olduğundan, söz konusu hüküm yürürlükten kaldırılmıştır.
Bu düzenlemelere göre,
geçici 28 inci madde kapsamında kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazanç,
hiçbir şekilde gelir vergisi stopajına konu olmayacaktır.
Maddenin (4) numaralı
fıkrası ile 488 sayılı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun "IV. Ticarî ve
medenî işlerle ilgili kâğıtlar" başlıklı bölümünün, bankalar ve yurt dışı
kredi kuruluşlarıyla uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini
ve geri ödenmesi amacıyla düzenlenecek
kâğıtlara damga vergisi istisnası getirilerek yurt içi ile yurt dışı
kredilerindeki ayrımı ortadan kaldıran
düzenlemeye paralel olarak (3)
numaralı fıkrası yürürlükten kaldırılmaktadır. Düzenleme ile ayrıca sermaye
şirketlerince şirket kuruluş mukavelenameleri damga vergisinin konusu dışına
çıkartılmıştır.
Maddenin (5) numaralı
fıkrası ile 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (8) sayılı tarifenin "V-
Satış ruhsatnameleri" başlıklı bölümünde yer alan tekel konusuna giren
maddeleri satmak isteyenlere verilecek satış ve ruhsat tezkereleri ile tekel
konusuna giren maddeleri imal ve ithal etmek isteyenlere verilecek izin
vesikalarından alınan harç uygulamaları, 1177 sayılı Tütün ve Tütün Tekeli
Kanununun yürürlükten kaldırılması ve 4619 sayılı Kanunla da alkollü içkilerde
tekelin kaldırılmış olması nedenleri ile yürürlükten kaldırılmaktadır. Kaldı
ki, halen satış ve ruhsat tezkereleri harcı olarak alınan bu tutarların yanı
sıra 4733 sayılı Kanunla satış belgesi ücreti de tahsil edildiğinden
mükerrerlik önlenmektedir.
Maddenin (6) numaralı fıkrası
ile Gider Vergileri Kanununun 47 nci maddesinin (d) fıkrası yürürlükten
kaldırılmaktadır. Söz konusu madde, hesaplarını beyanname verme süresi içinde
kapatamayan bankalara ek beyanname verme süresi vermektedir. Günümüz
koşullarında ihtiyaç kalmayan düzenleme kaldırılmaktadır.
Maddenin (7) numaralı
fıkrası ile Teknoloji Bölgeleri Kanununun 8 inci maddesinin üç, dört ve beşinci
fıkraları kaldırılmaktadır. Bu maddelerle düzenlenmiş olan vergi teşvikleri,
aynı Kanuna eklenen bir geçici madde ile yeniden düzenlenmiştir.
Bu maddenin (8) numaralı
fıkrası ile uygulama süreleri sona ermiş bulunan Motorlu Taşıtlar Vergisi
Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrası yürürlükten kaldırılmaktadır.
Geçici Madde l. - Madde
ile yapılan düzenlemeyle, çeşitli üst kurulların nakit ve gelir-gider
durumlarının değerlendirilerek, gelir fazlalarının kamuya aktarılması
öngörülmektedir.
Madde 50. - Yürürlük
maddesidir.
Madde 51. - Yürütme
maddesidir.
Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu
Türkiye Büyük Millet
Meclisi
Plan ve Bütçe
Komisyonu 24.12.2003
Esas No. : 1/720
Karar No. : 67
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Maliye Bakanlığınca hazırlanarak Bakanlar
Kurulunca 22.12.2003 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
sunulan ve Başkanlıkça aynı tarihte Komisyonumuza havale edilen "Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı", Danışma
Kurulunun, Tasarının Komisyona havale tarihinden itibaren 48 saat geçmeden görüşülmeye başlanmasına ilişkin
23.12.2003 tarihli ve 6 nolu tavsiye kararı uyarınca, Komisyonumuzun 24.12.2003
tarihinde yapmış olduğu 24 üncü birleşimde, Hükümeti temsilen Maliye Bakanı
Kemal UNAKITAN ile Maliye Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve
Hazine Müsteşarlığı temsilcilerinin de katılımlarıyla incelenip, görüşülmüştür.
Bilindiği gibi, vergi sistemlerinin
uygulanan ekonomi politikalarının
sonuçları doğrultusunda değiştirilmesi, günün koşulları ile uyumlu hale
getirilmesi son derece önemlidir. Bu çerçevede, vergi sistemine yönelik yapısal veya fiili ihtiyaçların karşılanması için gerekli düzenlemeler zaman
zaman yapılmaktadır.
Tasarı ve gerekçesi incelendiğinde; tasarının, ekonomik koşulların ortaya
çıkardığı gereksinimler doğrultusunda, toplumun geniş kesimlerini ilgilendiren,
ekonomik faaliyetleri etkileyici ve yönlendirici, vergilemede adalet ilkesini
sağlamaya ve mevzuatın basitleştirilmesine yönelik olarak hazırlandığı
anlaşılmaktadır.
Tasarı ile;
- Ekonominin istikrarı açısından olumlu
konjonktürün kalıcı hale gelmesi ve sağlıklı bir trend yakalanması için bazı
geçici düzenlemelerin sürelerinin bir yıl uzatılması,
- Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununda
yer alan vergi teşviklerinin kapsamının genişletilmesi ve süresinin uzatılması,
bu bölgelerde faaliyet gösteren mükelleflerin teslimleri için katma değer
vergisi istisnası getirilmesi,
- İhracat ve döviz kazandırıcı
faaliyetlerle ilgili teşviklerin sürekli hale getirilmesi,
- Vakıflar Genel Müdürlüğü yönetimindeki
mazbut vakıflara ait abide eserlerin bakımı, onarımı ve restorasyonu için yapılan
bağış ve yardımların vergi matrahından indirimine imkân verilmesi,
- Avrupa Birliğine uyum sürecinde motorlu
taşıtlar vergisinin üye ülkelerde
uygulanan sisteme daha uyumlu hale getirilmesi ve sistemin mevcut sorunlarını
giderecek şekilde yeniden düzenlenmesi, bu doğrultuda vergilemede silindir hacminin esas kriter olarak alınması, bu
vergiye bir yandan çevre vergisi olma niteliği kazandırılması, bir yandan
da verginin motorlu taşıtların
değerleri ile uyumlu hale getirilmesi,
-
Krizlerden önemli ölçüde etkilenen kurumların, bankaların ve bankalara
borçlu mükelleflerin mali bünyelerinin iyileştirilmesine ilişkin düzenlemelerin
süresinin uzatılması,
-
Vatandaşlara kolaylık sağlanması açısından konutlara ait çevre temizlik
vergisinin su faturası ile alınması,
- Özel işlem vergisi ve
eğitime katkı payı adı altında alınan vergilerin, sürekli hale getirilmesi,
buna ilişkin düzenlemelerin ilgili vergi kanunlarında yapılması suretiyle
mevzuatın basitleştirilmesi,
- Serbest meslek erbabının kazançlarının
tespitinde dikkate alınan giderlerin yeniden belirlenmesi ve kabul edilmeyen
birçok gider unsurunun kabul edilir hale getirilmesi,
- Reel sektörün desteklenmesi açısından bankacılık kesiminden sağladıkları
kaynakların maliyetinin düşürülmesi için, kredi sözleşmeleri üzerinden ödenen
damga vergisinin kaldırılması,
- Bütçe Kanunu sistematiğinin değişerek
vergi iadelerinin harcama olmaktan çıkması nedeniyle, vergi iade prosedürünü
belirleme konusunda Maliye Bakanlığına yetki verilmesi,
öngörülmektedir.
Komisyonumuzda, Tasarının geneli üzerinde
yapılan görüşmelerde;
- Vergilenmeyen faiz gelirlerinin
yatırımlara dönüşeceği, böylece yatırımın ve üretimin artacağı beklentisinin
geçerli olmadığı, bu nedenle bir yıl daha faiz gelirlerinin önemli bir bölümünün
vergi dışı kalmasının eşitsizliklere yol açtığı,
- Avrupa Birliği ülkelerinde sermaye
hareketlerine ilişkin olarak pasaport sisteminin uygulandığı, ancak ülkemizde
spekülatif sermayenin ülkeye giriş - çıkış serbestisini sınırlayan bir
düzenlemenin bulunmadığı, bu durumun
ekonomide istikrarsızlığa yol
açabileceği,
- Teknoloji bölgeleri ile ilgili
teşviklerin olumlu ve yararlı bulunduğu, bunun teknolojiye verilen önemi
gösterdiği, ancak AR-GE ve yazılım
alanında getirilen teşviklerin teknoloji bölgeleri ile sınırlı kalmaması
gerektiği,
- Çevre temizlik vergisinin su faturası
ile birlikte alınmasının olumlu
bulunduğu, ancak su tüketimi ile orantılı olarak alınmasının
doğru olmadığı,
- Zorunlu deprem sigortası ödemelerinin de
emlak vergisi ödemeleri ile birlikte alınabileceği,
- Bileşik faiz uygulamasının yeniden
düşünülmesi gerektiği, daha öncede de uygulandığı ancak yürürlükten
kaldırıldığı, ayrıca bileşik faizle ilgili olarak, Bakanlar Kuruluna yetki
verilmesi yerine, doğrudan yasaya hüküm konulması suretiyle düzenlenme
yapılmasının daha yerinde olacağı,
- Vergi numarası uygulamasından hızla
vatandaşlık numarası uygulamasına geçilmesi ve bu numaranın vergi, sosyal
güvenlik gibi pek çok kamusal işlemlerde kullanılması gerektiği,
-
Motorlu taşıtlar vergisinin belirlenmesinde silindir hacminin esas
alınmasının yerinde olduğu, ancak tarifelerde önemli eşitsizliklere yol
açabilecek düzenlemeler bulunduğu, yeniden gözden geçirilmesinde fayda
görüldüğü,
- Motosikletlere uygulanacak olan verginin
de 1.1.2004 tarihinden itibaren yürürlüğe girmesinin yerinde olacağı,
- Vakıflar Genel Müdürlüğü idaresindeki
mazbut vakıflara ait abide eserler için getirilen düzenlemenin son derece
yerinde olduğu, ancak kapsamının genişletilmesi gerektiği,
- Beyanname verme sürelerinin öne alınmasının uygulamada aksaklıklara yol
açacağı,
- Devlet iç borçlanma senetlerinin faiz
gelirlerindeki istisnanın bir yıl daha uzatılmasının doğru olmadığı, bunun 2001
yılındaki fevkalade şartlar nedeniyle düzenlendiği, bir kez daha uzatılmasının
yanlış olduğu,
- Gecikme zamlarında yapılan indirimin
yerinde olduğu, günlük hesaplamaya geçilerek daha adil bir hesaplama
yönteminin benimsenmesinin olumlu
bulunduğu,
- Motorlu taşıt vergileri hasılatından
yerel yönetimlere pay ayrılması gerektiği,
- Vergi tahsilatlarının bankalar
aracılığıyla yapılmasının çok yerinde bir düzenleme olduğu,
şeklindeki görüş ve eleştirileri müteakip,
Hükümet adına yapılan tamamlayıcı
açıklamalarda ise;
- Tasarının vergi sistemindeki yapısal
ve güncel ihtiyaçların karşılanmasına
yönelik olarak hazırlandığı,
- Motorlu taşıtlar vergisinin, Avrupa
Birliği üyesi ülkelerinin çoğunda uygulanan sisteme uyumlu hale getirilmesi
için kapsamlı bir değişikliğe tabi tutulduğu,
- Bir bölüm düzenlemenin, süresi 2003 yılı
sonunda bitecek bazı düzenlemelerin süresinin uzatılmasına ilişkin olduğu,
bunların başında, mevduat faizi ve benzeri bazı gelirlerin bir yıl daha beyan
dışı kalmasını öngören düzenlemenin bulunduğu,
- Ülkemizde mevduat hacminin önemli
bir bölümünün vergisel açıdan
değerlendirildiği, üç aya kadar vadeli hesaplardan elde edilen faiz
gelirlerinin stopaj suretiyle % 17,6
oranında vergilendirildiği, aynı şekilde repo gelirleri üzerinden de % 22
oranında vergi alındığı, enflasyondan arındırma işleminin de yapılmaması
nedeniyle bu gelirler üzerinde önemli
bir vergi yükünün bulunduğu,
- Bazı faiz gelirlerinin beyan dışı
bırakılması uygulamasının ertelenmesinin ekonomik bir yönünün de bulunduğu, enflasyon ve faiz göstergelerinde
ulaşılan olumlu iyileşmelerin sonucunda sağlanan ekonomik istikrarın kalıcı
hale gelmesi açısından önemli olduğu,
vatandaşlarımızın ekonomik kararlarının olumsuz etkilenmemesi gerektiği,
- Devlet tahvili ve bonolarından
vergi alındığı takdirde devletin
borçlanma faiz oranlarının yükseldiği, hatta elde edilen vergi hasılatının
üzerinde maliyetlere yol açtığı,
- Faiz gelirlerinin vergilendirilmesine
yönelik sürekli ve kalıcı düzenlemelerin 2004 yılında sivil toplum örgütleri,
finans sektörü ve konu ile ilgili bütün tarafların katılımlarıyla gerçekleşecek
teknik bir çalışma sonucu Yüce Meclis'e sunulacağı,
- Bileşik faizin ödemeye zorlayıcı bir
unsur olarak getirildiği,
- Bilişim sektörünün önümüzdeki dönemde de
daha kapsamlı teşviklere konu olacağı,
- Bankacılık sektörü üzerindeki yükün
kısım kısım kaldırıldığı, finans sektörünün ekonominin temel dinamiği olduğu,
diğer ülkelerle karşılaştırıldığında yükün fazla olduğu,
- İşlem vergilerinin bir bölümünün
kaldırıldığı, olanaklar elverdiği ölçüde belli bir program dahilinde zaman içinde
çoğu işlem vergisinin kaldırılacağı,
- Genel bütçe vergi gelirlerinden;
belediyelere % 5, il özel idarelerine %
1,12 ve büyükşehir belediyelerine % 3,5 pay ayrıldığı, bu payların içinde
motorlu taşıtlar vergisinin de
bulunduğu, mahalli idarelerin yetki aktarımlarına paralel olarak zaman içinde
mali olanaklarının da artırılacağı,
gibi hususlar dile getirilmiştir.
Geneli üzerindeki görüşmeleri müteakip,
Tasarı ve gerekçesi Komisyonumuzca da benimsenerek maddelerinin görüşülmesine
geçilmiştir.
Tasarının;
- Çerçeve 1 ve 2 nci maddeleri aynen,
- Çerçeve 3 üncü maddesi; 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 40 ıncı maddesinin 1 inci fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen
fıkranın 1 inci cümlesinin maddeye açıklık getirmek amacıyla yeniden
düzenlenmesi, ikinci cümlesinde yer alan "... nevileri, ödeme
zamanları..." ibaresinin "...türleri, ödeme zamanı..." şeklinde
redaksiyona tabi tutulması suretiyle,
- Çerçeve 4, 5, 6 ve 7 nci maddeleri aynen,
- Çerçeve 8 inci maddesi; 3065 sayılı
Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin (2 ) numaralı fıkrasının (b)
bendinin, fakirlere yardım amaçlı faaliyet gösteren dernek ve vakıflara, gıda
bankacılığı faaliyeti kapsamında bağışlanan mal bedellerinin gelir ve kurumlar
vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmesine imkân veren
düzenlemelere paralel olarak, bu teslimler için katma değer vergisi istisnası
da sağlanması amacıyla yeniden düzenlenmesi, ayrıca "dore külçe
altın" teslimlerinin de kısmi istisna kapsamına alınmasını teminen (4) numaralı fıkranın (g) bendine bu
doğrultuda bir ibare eklenmesi, "...taşıt pulu..." ibaresinin bent
kapsamından çıkarılması ve madde çerçevesinde gerekli düzenlemenin yapılması
suretiyle,
- Çerçeve 9, 10 ve 11 inci maddeleri
aynen,
- Çerçeve 11 nci maddesinden sonra gelmek
üzere, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasına,
gıda bankacılığı faaliyeti yapan dernek ve vakıflara bağışlanan gıda
maddelerinin maliyet bedellerinin ticari kazancın tespitinde dikkate alınmasını
temine yönelik bir bent eklenmesini
öngören düzenlemenin, metne yeni çerçeve 12 nci madde olarak ilave edilmesi ve
takip eden madde numaralarının buna göre teselsül ettirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 12 nci maddesi; ilave edilen
yeni madde nedeniyle madde çerçevesinin yeniden düzenlenmesi ve madde
numarasının 13 olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 13 üncü maddesi; 193 sayılı
Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendine, ikinci alt bendinden sonra gelmek üzere ilave
edilen ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün
idaresinde ve denetiminde bulunan
mazbut vakıflar adına kayıtlı olan eski eserlerin bakımı, onarımı ve restore
edilmesi için yapılan bağışların, sınırsız olarak vergi matrahından
indirilmesini öngören alt bendin kapsamının,
belediyeler dahil diğer kamu kurum ve kuruluşları adına kayıtlı olan eski
eserleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi, ayrıca, gıda bankacılığı
faaliyeti yapan dernek ve vakıflara bağışlanan gıda maddelerinin maliyet
bedellerinin yıllık beyanname ile beyan edilecek matrahın tespitinde dikkate
alınmasını öngören yeni bir alt bendin maddeye ilave edilmesi ve madde
numarasının 14 olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 14 üncü maddesi,15 nci madde
olarak aynen,
- Çerçeve 15 inci maddesi; 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendine, ikinci alt bendinden sonra
gelmek üzere ilave edilen alt bendin
kapsamının Vakıflar Genel Müdürlüğü idaresindeki mazbut vakıfların dışında
kalan, belediyeler dahil kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan eski eserlerin de
kapsama alınarak korunması ve yaşatılmasını teminen yeniden düzenlenmesi ve
madde numarasının 16 olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 16, 17, 18 ve 19 uncu maddeleri;
17, 18, 19 ve 20 nci maddeler olarak
aynen,
- Çerçeve 20 nci maddesi; 197 sayılı
Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun ikinci maddesinin diğer mevzuattaki
terimlerle uyumlu hale getirilmesi amacıyla redaksiyona tabi tutulması ve madde
numarasının 21 olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 21 nci maddesi; 22 nci madde
olarak aynen,
- Çerçeve 22 nci maddesi, 197 sayılı
Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin 1601-1800 cm3 arasındaki araçların daha uygun bir tarifeye
tabi tutulması amacıyla ( I ) sayılı tarifeye 1601-1800 cm3 gurubunun eklenmesi, 7-11, 12-15 ile 16 ve
daha yukarı yaş gurubunda bulunan taşıtların vergi tutarlarının bir kısmının
yeniden düzenlenmesi, ayrıca ( I ) sayılı tarifede yer alan taşıtların
vergilendirilmesinde aynı silindir hacminde olup, kasko sigortası değerleri
farklı olan taşıtlar arasında meydana gelebilecek değer farklılıklarının
giderilerek, silindir hacmi kriterinin daha adaletli bir şekilde uygulanmasını
sağlamak için, kasko sigortası değerine uygun motorlu taşıtlar vergisi tutarını
belirlemek üzere Bakanlar Kuruluna yetki verilmesi ve madde numarasının 23
olarak düzeltilmesi suretiyle,
- Çerçeve 23 üncü maddesi; 197 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde yer alan
( II ) sayılı tarifede bulunan panel van ve motorlu karavanlara ilişkin tutarların
silindir hacmine göre iki gruba ayrılması, kamyonet, kamyon, çekici ve
benzerlerinin azami toplam ağırlığına göre vergilendirilmesinde uygulanacak
tarifenin ikinci sırasında yer alan tutarların yeniden düzenlenmesi, ( IV )
sayılı tarifede yer alan uçak ve helikopterlerin vergi tutarlarının artırılması
ve madde numarasının 24 olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 24 üncü maddesi, 25 nci madde
olarak aynen,
- Çerçeve 25 nci maddesi; madde ile 197
sayılı Kanuna eklenen geçici 4, 5 ve 6
ncı maddeleri aynen, motosikletlerin 2004 yılında ilk defa motorlu taşıtlar
vergisine tabi tutulacak olması nedeniyle, uygulamada ortaya çıkabilecek aksaklıkları gidermek amacıyla
yapılacak düzenlemeleri içeren bir metnin geçici 7 nci madde olarak eklenmesi
suretiyle,
- Çerçeve 26 ncı maddesi; 488 sayılı Damga
Vergisi Kanununun mükerrer 30 uncu maddesinin birinci fıkrasına ikinci
cümlesinden sonra gelmek üzere eklenen cümlede
yer alan " % 5'ini " ibaresinin yazıyla yazılması ve madde
numarasının 27 olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 27 nci maddesi, 28 inci madde
olarak aynen,
- Çerçeve 28 inci maddesi; son fıkrasında yer alan "...
yarısına..." ibaresinin, beyanname ve bildirgelerin internet ortamında
gönderilmesi halinde maddede belirtilen miktarları yarısına kadar indirmek
üzere Bakanlar Kuruluna verilen
yetkinin sıfıra kadar indirilebilecek şekilde kullanılabilmesi amacıyla
"...sıfıra..." şeklinde değiştirilmesi ve madde numarasının 29 olarak
düzeltilmesi suretiyle,
- Çerçeve 29 uncu maddesi, 30 uncu madde
olarak aynen,
- Çerçeve 30 uncu maddesi; 492 sayılı
Harçlar Kanununun 123 üncü maddesinin son fıkrasında yapılan değişiklikte yer
alan "...yurt içi ve yurt dışı kredi kuruluşlarıyla..." ibaresinin,
Damga Vergisi Kanununda belirtilen kişi ve kurumlarca verilen kredilere
sağlanan damga vergisi istisnasının
aynen bunlarla ilgili teminatlara da harç istisnası olarak uygulanması amacıyla
"...bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları..." şeklinde değiştirilmesi
ve madde numarasının 31 olarak düzeltilmesi suretiyle,
- Çerçeve 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38
ve 39 uncu maddeleri, 32, 33, 34, 35,
36, 37, 38, 39 ve 40 ıncı maddeler olarak aynen,
- Çerçeve 40 ıncı maddesi; 2464 sayılı
Belediye Gelirleri Kanununun mükerrer 44
üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasında yer alan "% 20'si"
ibaresinin yazıyla yazılması, onikinci fıkrasında yer alan "...itibarıyla
ayrı ayrı yarısına kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmaya
yetkilidir..." ibaresinin, "...itibarıyla dörtte bir oranına kadar
indirmeye veya yarısına kadar artırmaya
yetkilidir." şeklinde değiştirilmesi ve madde numarasının 41 olarak düzeltilmesi suretiyle,
- Çerçeve 41, 42 ve 43 üncü maddeleri, 42, 43 ve 44 üncü maddeler olarak aynen,
- Çerçeve 44 üncü maddesi; 6802 sayılı
Gelir Vergileri Kanununun, özel iletişim vergisinin süreli hale getirilmesini
teminen yeniden düzenlenen mülga 39 uncu maddesinin birinci fıkrası ile üçüncü
fıkrasının ilk cümlesinin, verginin kapsamı ve mükellefinin açık bir şekilde
belirlenmesi amacıyla yeniden düzenlenmesi, şans oyunları üzerinden alınan
eğitime katkı payı ve özel iletişim vergisinin yerine geçmek üzere aynı Kanunun
" Şans oyunları vergisi" başlığı altında yeniden düzenlenen mülga 40
ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan "... 40.000
liradan..." ibaresinin "...80.000 liradan...", "bilet
bedelinin %5'i." İbaresinin "...bilet bedelinin % 10'u."
şeklinde, (d) bendinde yer alan "...katılma bedelinin %5'i."
ibaresinin "...katılma bedelinin % 10'u." şeklinde değiştirilmesi ve
madde numarasının 45 olarak düzeltilmesi suretiyle,
- Çerçeve 45 inci maddesi, 46 ncı madde olarak aynen,
- Çerçeve 46 ncı maddesi; iç piyasanın
eski teknoloji ve hurda tesis getirilerek zarara uğratılmamasını teminen,
Türkiye'de tütün mamulleri üretmek isteyenlerin, tütün hazırlama bölümleri
dahil tam ve yeni teknoloji ile tesisler kurmalarını sağlamak amacıyla 3.1.2002
tarihli ve 4733 sayılı Kanunun 6 ncı
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "entegre" ibaresinin "tam
ve yeni teknoloji ile" şeklinde değiştirilmesi ve madde numarasının 47
olarak düzeltilmesi suretiyle,
- Çerçeve 47 nci maddesinin; getirilen
düzenlemenin, özelleştirme ihalelerinde rekabeti yok edici nitelikte olduğu görüşünden hareketle metinden
çıkarılması suretiyle,
- Çerçeve 48 nci maddesi; muhtasar ve KDV
beyannamelerinin verilme süresinin yeniden düzenlenmesi ile Gelir Vergisi
Kanununun 92 nci maddesinde 4842 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler dikkate
alınarak maddede gerekli düzenlemelerin yapılması suretiyle,
- Çerçeve 49 uncu maddesi; çerçeve 29 uncu
maddede yapılan düzenleme ile bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve
uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini ve geri
ödenmesi amacıyla düzenlenecek kağıtlar ve bu kağıtlar üzerine konulacak
şerhler istisna kapsamına alındığından,
bankalarca kullandırılan konut
kredilerine ayrıca istisna tanınmasına gerek kalmadığı görüşüyle maddede buna
ilişkin düzenlemenin yapılması suretiyle,
- Geçici 1 inci maddesinin redaksiyona
tabi tutulması suretiyle,
- Türk Telekomünikasyon A.Ş'nin aylık
gayrisafi hasılat üzerinden alınmakta
olan % 15'lik payın hesabında, radyo ve televizyon yayınlarının uydu platformu
ve kablo ortamından iletilmesine ilişkin hizmetlerden elde edilen gelirlerin
dikkate alınmayacağına dair bir düzenlemenin geçici 2 nci madde olarak metne
ilave edilmesi suretiyle,
- Yürürlüğe ilişkin 50 inci maddesi; tasarının içeriğinde yapılan
değişikliklere paralel olarak yeniden düzenlenmesi suretiyle,
- Yürütmeye ilişkin 51 inci maddesi aynen,
Kabul edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak
üzere, Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.
|
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
|
|
|
|
|
|
Sait Açba |
M. Altan Karapaşaoğlu |
Sabahattin Yıldız |
|
|
|
|
|
|
|
|
Afyon |
Bursa |
Muş |
|
|
|
|
|
|
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
|
|
|
|
|
|
|
Mehmet Sekmen |
Mahmut Göksu |
Mehmet Melik Özmen |
|
|
|
|
|
|
|
|
İstanbul |
Adıyaman |
Ağrı |
|
|
|
|
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
|
|
|
|
|
Ruhi Açıkgöz |
Mehmet Zekai Özcan |
Yakup Kepenek |
|
|
|
|
|
|
|
|
Aksaray |
Ankara |
Ankara |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
(Karşı
oy yazımız ektedir.) |
|
|
|
|
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
|
|
|
|
|
Osman Kaptan |
Mehmet
Mesut Özakcan |
Ali Osman Sali |
|
|
|
|
|
|
|
|
Antalya |
Aydın |
Balıkesir |
|
|
|
|
|
|
|
|
(Karşı
oy yazımız ektedir.) |
(İmzada
bulunamadı) |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
|
|
|
|
|
Ali Kemal Deveciler |
Aziz Akgül |
Nurettin Canikli |
|
|
Balıkesir |
Diyarbakır |
Giresun |
|
|
|
(Muhalefet
şerhimiz ektedir.) |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
|
|
|
|
|
Mustafa Zeydan |
M. Emin Murat Bilgiç |
Nazım
Ekren |
|
|
|
|
|
|
|
|
Hakkâri |
Isparta |
İstanbul |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
(İmzada
bulunamadı) |
|
|
|
|
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
|
|
|
|
|
Alaattin Büyükkaya |
Ali
Kemal Kumkumoğlu |
Kemal
Kılıçdaroğlu |
|
|
|
|
|
|
|
|
İstanbul |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
(İmzada
bulunamadı) |
(İmzada
bulunamadı) |
|
|
|
|
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
|
|
|
|
|
M. Mustafa Açıkalın |
Hakkı Akalın |
Mehmet Ceylan |
|
|
|
|
|
|
|
|
İstanbul |
İzmir |
Karabük |
|
|
|
|
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
|
|
|
|
|
Y. Selahattin Beyribey |
Taner Yıldız |
Mustafa
Ünaldı |
|
|
|
|
|
|
|
|
Kars |
Kayseri |
Konya |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
(İmzada
bulunamadı) |
|
|
|
|
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
|
|
|
|
|
Ali Er |
Abdülkadir Kart |
Erol Aslan Cebeci |
|
|
|
|
|
|
|
|
Mersin |
Rize |
Sakarya |
|
|
|
|
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
|
|
|
|
|
Musa Uzunkaya |
Enis
Tütüncü |
Faruk Nafiz Özak |
|
|
|
|
|
|
|
|
Samsun |
Tekirdağ |
Trabzon |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
(İmzada
bulunamadı) |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Üye |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Mehmet Akif Hamzaçebi |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Trabzon |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
(Karşı
oy yazısı ektedir.) |
|
|
|
|
|
|
|
KARŞI OY YAZISI
Tasarı, ekonomide zaman içinde meydana
gelen gelişmelere paralel olarak vergi idaresinin ihtiyaç duyduğu çeşitli
düzenlemelerin karşılanması, vergi sisteminde yer alan bazı istisnaların
süresinin uzatılması, geçici teşvik düzenlemelerinden bir kısmının sürekli hale
getirilmesi yanında esas olarak konutlarda çevre temizlik vergisinin su
faturalarıyla birlikte tahsil edilmesi motorlu taşıtlar vergisinde silindir
hacmi esasına geçilmesi ve süresi 31.12.2003 tarihinde sona erecek olan özel
işlem ve özel iletişim vergilerinin kalıcı hale getirilmesi düzenlemelerini
kapsamaktadır.
Tasarıya, aşağıdaki hususlarda
katılmıyoruz.
1. Fon payı da dahil olmak üzere % 33 olan
Kurumlar Vergisi oranı daha önce yapılan bir düzenlemeyle % 30'a indirilmişti.
Tasarı ile 2004 yılı kazançları için bu oran tekrar % 33'e çıkarılırken, 2004 yılında ödenecek geçici vergi tutarları da aynı orana yükseltilmektedir.
Düzenleme, kurumlarda vergi yükünü artıracak olması yanında çok kısa bir süre
önce indirilen vergi oranının tekrar yükseltilmesi gibi bir tutarsızlığı da
ortaya koymaktadır .
2. Tasarının 19 uncu maddesi ile getirilen
düzenleme, avans oranının belirtilmemesi ve avans oranının Bakanlar Kurulunca
muhtemelen vergi iadesi oranından düşük olarak belirlenecek olması nedeniyle
emeklilere yapılacak vergi iadesinin bir kısmının emekliler tarafından
gecikerek elde edilmesi sonucunu yaratabilecektir.
3. Motorlu Taşıtlar Vergisinde silindir
hacmi esasına geçişle birlikte düzenlenen vergi tarifesi mevcut tarifeye
kıyasla 2003 yılı yeniden değerleme oranı olan yüzde 28,5’in çok üzerinde bir
artışı yansıtmaktadır. Motorlu Taşıtlar Vergisinin 2004 yılı gelir tahmini olan
1.635 trilyon liranın 2003 yılı motorlu taşıtlar vergisi gelirine kıyasla artış
oranı yüzde 50’dir. Tasarıyla tarifede öngörülen artış miktarı, enflasyon
hedefinin ve yeniden değerleme oranının üzerinde belirlenmek suretiyle 2003
yılında tahsil edilip de Anayasa Mahkemesi Kararları uyarınca iade edilmesi
gereken verginin iadesi sonucunda karşılaşılacak gelir kaybını telafi edecek
düzeydedir. Yeni bir sisteme geçilirken böyle bir kaygıyla tarifenin olması
gerekenden daha yüksek belirlenmesi hukuka uygun değildir. Ayrıca basitlik adına getirilen düzenleme tarifedeki dilim sayısını artırmak
suretiyle basitlikten uzaklaşmıştır.
4. Vergi sistemimizde geçici bir düzenleme
olan ve uygulaması en son 58 inci Hükümet tarafından 2003 yılı sonuna kadar
uzatılan Özel İletişim Vergisi tasarı ile kapsamı da genişletilmek suretiyle
kalıcı hale getirilmektedir. Bütçe ihtiyaçları nedeniyle olağanüstü dönem
uygulaması olarak getirilen Özel İletişim Vergisinin kalıcı hale getirilmesi
doğru olmayıp vergi sisteminin dolaylı vergiler lehine gelişmesine de yol
açmaktadır. Ayrıca bu düzenleme programlarında haberleşme üzerindeki vergi
yükünü azaltacağız diyen Hükümet'in vergi konusundaki yaklaşımını göstermesi
açısından da ilginçtir. Ayrıca tasarıya göre cep telefonu aboneliği tesisi
sırasında 20 milyon lira özel iletişim vergisi alınmaktadır. Tasarının
kamuoyuna sunulması sırasında yapılan açıklamalarda ise cep telefonu tesisi sırasında alınan özel iletişim vergisi ve
eğitime katkı payının kaldırıldığı ifade edilmişti. Oysa alınan vergiler,
miktarında küçük bir düşüş olmakla birlikte özel iletişim vergisi adı altında
devam etmektedir.
5. Yine geçici düzenlemeler olan Özel
İşlem Vergisi ve Eğitime Katkı Payı kapsamındaki bazı kağıt ve işlemler Damga
Vergisi ve Harçlar kapsamına alınmak suretiyle daimi hale getirilmektedir.
Düzenleme doğru olmadığı gibi Hükümetin işlem vergilerinin kaldırılacağı
yönündeki taahhüdü karşısında özel iletişim vergisinde olduğu gibi ilginç bir
örnek oluşturmaktadır.
6. Beyanname verme ve ödeme sürelerinin
farklılaştırılması uygulamada karışıklığa yol açacak niteliktedir.
7. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı
bendinin ( c ) alt bendi yürürlükten kaldırılmak suretiyle dernek ve
vakıfların kendi gelirlerinden halen oranı
(0 - sıfır) olmakla birlikte yapmaları gereken stopaj müessesesi ortadan
kaldırılmaktadır. Oranı sıfır olmakla birlikte çeşitli nedenlerle ihtiyaç
duyulabilecek bir müessesenin kaldırılmasını doğru bulmuyoruz.
8. Devlet İç Borçlanma Senetlerinin (DİBS)
faiz gelirlerindeki istisnanın 2004 yılı sonuna kadar ihraç edilen DİBS’ni kapsayacak şekilde uzatılması vergide eşitlik ilkesine
aykırıdır. Halen 2003 yılı gelirleri için bu istisnanın tutarı 315 milyar
liraya ulaşmaktadır. Ayrıca 2001 yılının ekonomik şartları içerisinde getirilmiş olan bir düzenlemenin 2001 yılı
şartları ortadan kalktığından devam ettirilmesine gerek bulunmamaktadır.
M. Akif Hamzaçebi Yakup Kepenek
Trabzon Ankara
Osman Kaptan Ali Kemal Deveciler
Antalya Balıkesir
BAZI KANUNLARDA
DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA
KANUN TASARISI
MADDE 1.- 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul
Kanununun 104 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 104.-
İlan aşağıdaki şekilde yapılır:
1. İlan yazısı tebliğ yapan vergi dairesinin ilan koymaya
mahsus mahalline asılır ve (3) numaralı bende göre ilana çıkarılır. Tebliğin
konusu, her biri için ayrı ayrı olmak üzere, bir milyar liradan az vergi veya
vergi cezasına taalluk ettiği takdirde ayrıca (3) numaralı bende göre ilan
yapılmaz ve ilan yazısının askıya çıkarıldığı tarihi izleyen 15 inci gün ilan
tarihi olarak kabul edilir.
2. İlan yazısının bir sureti mükellefin bilinen son
adresinin bağlı olduğu muhtarlığa gönderilir.
3. İlan ile yapılan tebliğin konusu bir milyar ila yüz
milyar lira arasındaki vergi veya vergi cezasına taalluk ettiği takdirde ilan,
ilgili vergi dairesinin bulunduğu yerin belediye sınırları içinde çıkan bir
veya daha fazla gazetede yayınlanır. Tutarın yüz milyar lirayı aşması halinde
ilan, Türkiye genelinde yayın yapan günlük gazetelerden birinde ayrıca yapılır.
Tebliğ olunacak evrakın örnekleri yabancı memlekette bulunan
mükellefin bilinen adresine ayrıca posta ile gönderilir."
MADDE 2.- 213 sayılı Kanunun 120 nci maddesine aşağıdaki
fıkra eklenmiştir.
"Nakden veya mahsuben tahsil edilen ancak fazla veya
yersiz olarak tahsil edildiği anlaşılan vergilerde ve kanunları gereğince
mükelleflere yapılacak iade ve mahsup işlemlerinde, düzeltmeye dayanak teşkil
edecek belgeler ile bu işlemlere ait usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca
belirlenir."
MADDE 3.- 21.7.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 40 ıncı maddesine birinci
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Maliye Bakanlığı, özel ödeme şekilleri belirlemeye
yetkilidir. Bu yetki; tahsil daireleri, amme alacağının nev'ileri, ödeme
zamanları ve bulunduğu safhalar itibarıyla topluca veya ayrı ayrı
kullanılabilir."
MADDE 4.- 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 51.- Amme alacağının ödeme müddeti içinde
ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı yüzde
dört gecikme zammı tatbik olunur. Ay kesirlerine isabet eden gecikme zammı
günlük olarak hesap edilir.
Gecikme zammı bir milyon liradan az olamaz.
Gecikme zammı; 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre uygulanan
vergi ziyaı cezalarında bu madde uyarınca belirlenen oranda, mahkemeler
tarafından verilen ve ceza mahiyetinde olan amme alacaklarında ise bu oranın
yarısı ölçüsünde uygulanır. Bunların dışındaki ceza mahiyetinde olan amme
alacaklarına gecikme zammı tatbik edilmez.
Bakanlar Kurulu, gecikme zammı oranlarını aylar itibarıyla
topluca veya her ay için ayrı ayrı, yüzde onuna kadar indirmeye, gecikme zammı
oranı ile gecikme zammı asgari tutarını iki katına kadar artırmaya, ayrıca
gecikme zammı oranını aylar itibarıyla farklı olarak belirlemeye ve gecikme
zammını bileşik faiz usulüyle aylık, üç aylık, altı aylık veya yıllık olarak
hesaplatmaya yetkilidir."
MADDE 5.- 6183 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinin birinci
fıkrasına (10) numaralı bentten sonra gelmek üzere aşağıdaki (11) numaralı bent
eklenmiştir.
"11. Amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme
planına bağlanması."
MADDE 6.- 25.10.1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer
Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının son cümlesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Bu gibi sebeplerle fazla ödenen vergiler Maliye
Bakanlığının belirleyeceği usul ve esaslara göre ilgililere iade edilir."
MADDE 7.- 3065 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin (1) numaralı
fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"c) Gümrük Kanunundaki
transit ve gümrük antrepo rejimleri ile geçici depolama ve serbest bölge
hükümlerinin uygulandığı mallar,"
MADDE 8.- 3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin (4) numaralı
fıkrasının (g) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, mülga (ı) bendi aşağıdaki
şekilde yeniden düzenlenmiş ve fıkraya aşağıdaki (n) bendi eklenmiştir.
"g) Külçe altın, külçe gümüş, döviz, para, damga pulu,
harç pulu, değerli kağıtlar, hisse senedi, tahvil ile metal, plastik, kağıt,
cam hurda ve atıklarının teslimi,"
"ı) Serbest bölgelerde verilen hizmetler, deniz ve hava
taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetler,"
"n) Basın, Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğüne
verilen haber hizmetleri."
MADDE 9.- 3065 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin (2)
numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"2. Bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer
vergisi toplamı, mükellefin vergiye tâbi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma
değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki fark sonraki dönemlere
devrolunur ve iade edilmez. Şu kadar ki 28 inci madde uyarınca Bakanlar Kurulu
tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve
hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar
Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan vergi bu mükelleflerin vergi ve sosyal
sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan
borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin % 51'i veya daha
fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmelerden
temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödenir.
Yılı içinde mahsuben iade edilemeyen vergi nakden iade edilir. Maliye Bakanlığı
bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye
yetkilidir."
MADDE 10.- 3065 sayılı Kanunun 32 nci maddesine aşağıdaki
fıkralar eklenmiştir.
"Şu kadar ki yurt içi teslimleri ve ifaları kısmi
istisna kapsamına giren mal ve hizmetlerin ihracında bu madde hükmü uygulanmaz.
Maliye Bakanlığı katma değer vergisi iadesini, hak
sahiplerinin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli
daireler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile
sermayesinin % 51'i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme
kapsamında bulunan işletmelerden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine
ilişkin borçlarına mahsup suretiyle sınırlayabilir."
MADDE 11.- 3065 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 20. -
1. 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununa göre teknoloji
geliştirme bölgesinde faaliyette bulunan girişimcilerin kazançlarının gelir
veya kurumlar vergisinden istisna bulunduğu süre içinde münhasıran bu
bölgelerde ürettikleri ve sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları,
sektörel, internet, mobil ve askeri komuta kontrol uygulama yazılımı şeklindeki
teslim ve hizmetleri katma değer vergisinden müstesnadır.
Maliye Bakanlığı; program ve lisans türleri itibarıyla
istisnadan yararlanılacak bedele ilişkin olarak asgari sınır belirlemeye,
istisna uygulanacak yazılım programlarını tanımlamaya ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit
etmeye yetkilidir.
2. Bu Kanunun yayımı tarihine kadar gerçekleşen ve hem tam istisna hem kısmi istisna
kapsamına giren işlemlere ilişkin olarak yüklenilen vergiler Katma Değer
Vergisi Kanununun 32 nci maddesine göre iade edilir.
3. Bu Kanunun yayımı tarihinden önce başlayan inşaat taahhüt
işlerinde Katma Değer Vergisi Kanununun 16 ncı maddesinin (1) numaralı
fıkrasının bu Kanunla değiştirilmeden önceki (c) bendi hükmü uygulanır.
4. 2003 takvim yılında gerçekleştirilen indirimli orana tâbi
işlemlerle ilgili iade taleplerinde, Katma Değer Vergisi Kanununun 29 uncu
maddesinin 2 numaralı fıkrasının bu Kanunla değiştirilmeden önceki hükmüne göre
işlem yapılır."
MADDE 12.- 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanununun 68 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 68.- Serbest meslek kazancının tespitinde
aşağıda yazılı giderler hasılattan indirilir:
1. Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için
ödenen genel giderler (İkametgâhlarının
bir kısmını işyeri olarak kullananlar, ikametgâh için ödedikleri kiranın tamamı
ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını indirebilirler. İşyeri
kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgâhı kendi mülkü olup bunun
bir kısmını işyeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider
yazabilirler.).
2. Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin
müştemilatındaki iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta
primleri ve emekli aidatı (bu primlerin ve aidatın geri alınmamak üzere
Türkiye'de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş
olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları
şartıyla) ile 27 nci maddede yazılı giyim giderleri.
3. Mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve ikamet giderleri
(seyahat maksadının gerektirdiği süre ile sınırlı olmak şartıyla).
4. Mesleki faaliyette kullanılan tesisat, demirbaş eşya ve
envantere dahil taşıtlar için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan
amortismanlar (amortismana tâbi iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması halinde
aynı Kanunun 328 inci maddesine göre hesaplanacak zararlar dahil).
5. Kiralanan veya envantere dahil olan ve işte kullanılan
taşıtların giderleri.
6. Alınan mesleki yayınlar için ödenen bedeller.
7. Mesleki faaliyetin ifası için ödenen mal ve hizmet alım
bedelleri.
8. Serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla emekli
sandıklarına ödenen giriş ve emeklilik aidatları ile mesleki teşekküllere
ödenen aidatlar.
9. Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için
ödenen meslek, ilan ve reklam vergileri ile işyerleriyle ilgili ayni vergi,
resim ve harçlar.
10. Mesleki faaliyetle ilgili olarak kanun, ilam ve
mukavelenameye göre ödenen tazminatlar.
Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile serbest meslek
erbabının suçlarından doğan tazminatlar gider olarak indirilemez."
MADDE 13.- 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (2) numaralı bendinin ikinci alt bendinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki alt bent eklenmiştir.
"Vakıflar Genel
Müdürlüğünün idaresinde ve denetiminde bulunan mazbut vakıflar adına
kayıtlı olan, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu
nezdinde eski eser tescilli abide
eserlerin; bakımı, onarımı, restore edilmesi ve yaşatılması amacıyla Vakıflar
Genel Müdürlüğüne yapılan bağış ve yardımların tamamı yıllık beyanname ile
bildirilen gelirden indirilir."
MADDE 14.- 193 sayılı Kanunun 121 inci maddesinin sonuna
aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
"Maliye Bakanlığı; iadeyi mahsuben veya nakden
yaptırmaya, inceleme raporuna, yeminli mali müşavir raporuna veya teminata
bağlamaya ve iade için aranılacak belgeleri belirlemeye yetkilidir.
Bu yetki; kazanç türlerine, iade şekillerine, geliri elde
edenin veya ödemeyi yapanın hukuki statüsüne göre ayrı ayrı kullanılabileceği
gibi belli hadler çerçevesinde de kullanılabilir.
Mahsuben iade işlemi, aranan tüm belgelerin tamamlanması
koşuluyla, yıllık gelir vergisi beyannamesinin verildiği tarih itibarıyla
yapılır. İkmalen veya re'sen yapılan tarhiyatlarda mahsup işlemi, mahsup
talebine ilişkin dilekçe ve eklerinin eksiksiz olarak vergi dairesi kayıtlarına
girdiği tarih esas alınarak yapılır. Aranan belgelerin tamamlanması aşamasında
yapılan tahsilatlar yönünden düzeltme yapılmaz."
MADDE 15.- 3.6.1949 tarihli ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi
Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin ikinci
alt bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki alt bent eklenmiştir.
"Vakıflar Genel
Müdürlüğünün idaresinde ve denetiminde bulunan mazbut vakıflar adına
kayıtlı olan, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu nezdinde eski
eser tescilli abide
eserlerin; bakımı, onarımı, restore edilmesi ve yaşatılması amacıyla
Vakıflar Genel Müdürlüğüne yapılan bağış ve yardımların tamamı kurum kazancının
tespitinde gider kaydedilir."
MADDE 16.- 5422 sayılı Kanunun 44 üncü maddesinin sonuna
aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
"Maliye Bakanlığı; iadeyi mahsuben veya nakden
yaptırmaya, inceleme raporuna, yeminli mali müşavir raporuna veya teminata bağlamaya
ve iade için aranılacak belgeleri belirlemeye yetkilidir.
Bu yetki; kazanç türlerine, iade şekillerine, geliri elde
edenin veya ödemeyi yapanın hukuki statüsüne göre ayrı ayrı kullanılabileceği
gibi belli hadler çerçevesinde de kullanılabilir.
Mahsuben iade işlemi, aranan tüm belgelerin tamamlanması
koşuluyla, yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarih itibarıyla
yapılır. İkmalen veya re'sen yapılan tarhiyatlarda mahsup işlemi, mahsup
talebine ilişkin dilekçe ve eklerinin eksiksiz olarak vergi dairesi kayıtlarına
girdiği tarih esas alınarak yapılır. Aranan belgelerin tamamlanması aşamasında
yapılan tahsilatlar yönünden düzeltme yapılmaz."
MADDE 17.- 5422
sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 32.- 2004 yılı kazançlarının
vergilendirilmesinde 25 inci maddede yer alan kurumlar vergisi oranı % 33
olarak uygulanır. 2004 yılı üçer aylık geçici vergilendirme dönemleri ile
ilgili geçici verginin hesabında da bu oran dikkate alınır.
Kendilerine özel hesap dönemi tayin edilen kurumların, bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce kapanmış dönemlerle ilgili geçici
vergi hesabında bu oran uygulanmaz."
MADDE 18.- 2.2.1984 tarihli ve 2978 sayılı Vergi İadesi
Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki gibi değiştirilmiş,
maddenin son fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
"Bu maddede belirtilen nispeti % 50 oranında artırmaya
ve tekrar kanuni orana kadar indirmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir."
MADDE 19.- 2978 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci
fıkrasının son cümlesi aşağıdaki gibi değiştirilmiş ve bu cümleden sonra gelmek
üzere aynı fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiştir.
"Bu dönemleri bir aydan az olmamak üzere yeniden tespit
etmeye, vergi iadesinden mahsup edilmek üzere avans olarak ödeme yaptırmaya,
vergi iade nispetini geçmemek üzere iade nispetinden ayrı olarak avans oranı
belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. Vergi Usul Kanununda belirtilen mücbir
sebepler dolayısıyla hak sahibince iadeye konu harcamalara ilişkin belgelerin
ibraz edilememesi veya hak sahibinin vefatı halinde daha önce avans olarak
ödenmiş vergi iadeleri ile ilgili olarak herhangi bir işlem yapılmaz."
MADDE 20.- 18.2.1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar
Vergisi Kanununun 2 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Tanımlar
Madde 2.- Bu Kanunda kullanılan terimlerin taşıdığı anlamlar
aşağıda gösterilmiştir:
1. Motorlu taşıt: Karada, havada, deniz, göl ve nehirlerde
insan, hayvan ve eşya taşımaya yarayan ve makine kuvvetiyle hareket eden
taşıtlardır.
2. Kaptıkaçtı: Şoföründen başka, oturmaları şartıyla en çok
7 yolcu alabilen, insan taşımak için imal edilmiş olan ve bu maksatla
kullanılan, yerle temas halinde 4 tekerleği bulunan, şekil ve yapılışı
itibarıyla otomobilden farklı olan motorlu taşıtlardır (Garry-all, Travel-all,
Jeep-station ve benzerleri bu sınıfa dahildir.)
3. Panel van: Azami toplam ağırlığı 3500 kilogramı geçmeyen,
kapalı kasalı (yandan camlı olanlar dahil), sürücü kısmından başka tek veya
daha fazla sıralı oturma yeri bulunan, insan ve yük taşımak için imal edilmiş
olan taşıtlardır.
4. Motorlu karavan (kamp taşıtı): Yük taşımasında
kullanılmayan, iç tasarımı tatil yapmaya uygun teçhizatlarla donatılmış, hizmet
edebileceği kadar yolcu taşıyabilen motorlu taşıttır.
5. Yat, kotra ve her türlü motorlu tekneler: Spor ve gezinti
amacıyla özel olarak kullanılan her boyda içten ve dıştan takma motorla hareket
eden tekneler ile motorlu, yelkenli teknelerdir.
6. Motorlu yelkenli tekneler: Türkiye Yelken Federasyonuna
kayıtlı olup, Federasyondan yelken numarası almış, motorları olan yelkenli
teknelerdir.
7. Motor gücü: Taşıtların motorlarını imal eden fabrikalarca
uluslararası normlara göre tespit olunan ve kanunlarda (BG) olarak ifade olunan
devamlı beygir gücüdür.
8. Motor silindir hacmi: Taşıtların motorlarını imal eden
fabrikalarca uluslararası normlara göre tespit olunarak teknik belgelerinde
gösterilen ve ilgili mevzuatları gereğince cm3 cinsinden ifade olunan motor
hacmidir.
9. Azami toplam ağırlık: Taşıtların karayollarında güvenle ve
yapıya zarar vermeden geçebilmeleri için saptanan toplam ağırlıktır.
10. Azami kalkış ağırlığı: Bir uçak veya helikopterin; azami
yakıt, yük, yolcu ve teçhizatı dahil kalkışı için özel teknik emirlerinde izin
verilen ve yazılı olan kilogram cinsinden ağırlığıdır.
11. Yaş: Motorlu taşıtlarda model yılına göre geçen süredir.
Bu süre takvim yılı itibarıyla tespit edilir.
12. Kayıt ve tescil : Motorlu taşıtların ilgili mevzuat
gereğince trafik, belediye veya liman ile Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğünce tutulan sivil hava vasıtaları siciline yapılan kayıt ve tescilini
ifade eder.
Bu verginin uygulanmasıyla ilgili diğer terimler Karayolları
Trafik Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Karayolları Trafik Yönetmeliği ve Türk
Gümrük Tarife Cetveline göre tespit olunur."
MADDE 21.- 197 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"c) Malul ve engellilerin, bu durumlarına uygun hale
getirilmiş özel tertibatlı taşıtlar."
MADDE 22.- 197 sayılı Kanunun 5 inci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 5.- Otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve
benzerleri ile motosikletler aşağıdaki (I) sayılı tarifeye göre
vergilendirilir.”
MADDE 23.- 197 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde yer alan
(II), (III) ve (IV) sayılı tarifeler aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 24.- 197 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin başlığı
"Vergiye etki eden değişiklikler" şeklinde, son fıkrası ise aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Taşıtların tescil belgesinde yazılı olan model yılında
bir yaşında olduğu kabul edilir."
MADDE 25.- 197 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler
eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 4. - 3.4.2003 tarihli ve 4837 sayılı
Ekonomik İstikrarı Sağlamak İçin Ek Vergiler Alınması Hakkında Kanunun 1 inci
maddesi hükümlerine göre ek motorlu taşıtlar vergisinin taksitlerini kısmen
veya tamamen ödeyen mükelleflerden bu ödemeleri mahsup veya iade edilmemiş
bulunanlar ile 30.7.2003 tarihli ve 4962 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması
ve Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Kanunun 21 inci maddesi hükümlerine göre taşıt vergisini ödeyen
mükelleflerin ödediği tutarlar, 2004 yılı için tahakkuk edecek olan motorlu
taşıtlar vergisinden mahsup edilir. Mahsuptan sonra ödenmesi gereken motorlu
taşıtlar vergisi olması halinde 2004 yılı taksit aylarında ödenir. Mahsup
edilemeyen tutar ise mükellefin talebi üzerine iade olunur. Ödeme zamanlarında
ödenmemiş olan ek motorlu taşıtlar vergisi ile taşıt vergisi terkin edilir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye
Bakanlığınca belirlenir.
GEÇİCİ MADDE 5. - 5 inci maddenin (I) sayılı tarifesinde yer
alan taşıtlara ait motor silindir hacmi ve 6 ncı maddenin (II) sayılı
tarifesinde yer alan kamyonet, kamyon, çekici ve benzeri taşıtlara ait azami
toplam ağırlık bilgilerinin trafik tescil belgesinde bulunmaması nedeniyle
mükellefler tarafından talep edilmesi halinde; trafik tescil kuruluşları ile
yetkili bayiler veya ilgili vergi daireleri bu bilgileri ihtiva eden bir belgeyi
mükellefe vermek zorundadırlar.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye
Bakanlığınca belirlenir.
GEÇİCİ MADDE 6. - 6
ncı maddenin (II) sayılı tarifesinde yer alan (4) numaralı bent 31.12.2004
tarihine kadar aşağıdaki şekilde uygulanır.
MADDE 26.- 1.7.1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi
Kanununun mükerrer 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinden
sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
"Bu şekilde hesaplanan maktu had ve tutarların % 5'ini
aşmayan kesirleri dikkate alınmaz."
MADDE 27.- 488 sayılı Kanuna aşağıdaki madde eklenmiştir.
"EK MADDE 2. -
Döviz kazandırıcı faaliyetlere ilişkin
işlemlerle ilgili olarak düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden
müstesnadır.
Döviz kazandırıcı faaliyetlerin kısmen veya tamamen
gerçekleştirilmemesi halinde,
gerçekleşmeyen kısma ait alınmayan damga vergisi, mükelleflerden, 213 sayılı
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ceza ve gecikme faizi ile birlikte geri
alınır.
Yukarıda belirtilen hususlarda damga vergisi istisnası
uygulamak suretiyle işlem yapan kuruluşlar, istisnaya konu işlemin mahiyeti ile
alınmayan vergi tutarını, işlemin yapıldığı tarihi takip eden 30 gün içinde
ilgililerin gelir veya kurumlar vergisi bakımından bağlı bulunduğu vergi
dairesine bildirmeye mecburdurlar.
Döviz kazandırıcı faaliyetin gerçekleşmediğinin tespit edildiği tarihi takip eden 30 gün
içinde, bu durumu vergi dairesine bildirmeyen kuruluşlar, damga vergisi, ceza
ve gecikme faizinin ödenmesinden ilgililerle birlikte müteselsilen
sorumludurlar.
Bu maddenin uygulanması bakımından döviz kazandırıcı
faaliyetlerin neler olduğu ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar
Maliye Bakanlığı ile Dış Ticaret Müsteşarlığı
tarafından birlikte tespit edilir."
MADDE 28.- 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun
"IV. Makbuzlar ve diğer kâğıtlar" başlıklı bölümünün; (1) numaralı
fıkrasının (h) bendi ile (2) numaralı fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, (2) numaralı fıkrasının
sonuna (c), (d) ve (e) bentleri ile aşağıdaki hüküm eklenmiştir.
"h) Kişiler tarafından belli parayı mutazammın olarak
resmi dairelere verilen makbuz ve ibra senetleri ile resmi daireler nam ve
hesabına kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledilen veya
emir ve havalelerine tediye olunan paralar için düzenlenen ve nakli veya
tediyeyi temin eden kâğıtlar."
"b) Kanun hükümlerine göre resmi dairelere verilen
diğer beyannameler:
1. Yıllık gelir vergisi beyannameleri (15.000.000 TL.)
|
2.
Kurumlar vergisi beyannameleri |
(20.000.000
TL.) |
|
|
|
3.
Muhtasar beyannameler |
(13.000.000
TL.) |
|
|
4. Katma
değer vergisi beyannameleri |
(13.000.000
TL.) |
|
|
5.
Diğerleri |
(13.000.000
TL.) |
|
c)
Belediyelere verilen beyannameler |
(10.000.000
TL.) |
|
|
d)
Sosyal Sigortalar Kurumuna verilen sigorta |
|
|
|
prim bildirgeleri |
(10.000.000
TL.) |
|
|
e)
Gümrük idarelerine verilen beyannameler |
(30.000.000 TL.)" |
|
"Beyanname ve bildirgelerin internet ortamında
gönderilmesi halinde, yukarıda belirtilen miktarları her bir beyanname ve
bildirge itibarıyla ayrı ayrı yarısına kadar indirmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir."
MADDE 29.- 488 sayılı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun
"IV.Ticari ve medeni işlerle ilgili kâğıtlar" başlıklı bölümünün (23)
numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, bu bölüme (28) numaralı
fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki (29) ve (30) numaralı fıkralar
eklenmiştir.
"23. Bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve
uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini ve geri ödenmesi
amacıyla düzenlenecek kâğıtlar ile bu kâğıtlar üzerine konulacak şerhler
(kredilerin kullanımları hariç)."
"29. Kambiyo senetleri ve kambiyo senetlerine benzeyen
senetler üzerine konulan aval ve kefalet şerhleri ile bu mahiyetteki diğer
şerhler.
30. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 10
uncu maddesi çerçevesinde tüketici kredisine ilişkin olarak düzenlenen
sözleşmenin tüketiciye verilen nüshası."
MADDE 30.- 2.7.1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun
123 üncü maddesinin son fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin
kuruluş, sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve nev'i değişiklikleri
nedeniyle yapılacak işlemler ile yurt içi ve yurt dışı kredi kuruluşlarıyla uluslararası kurumlarca
kullandırılacak kredilerin temini ve bunların
teminatları ile geri
ödenmelerine ilişkin işlemler harca tabi tutulmaz."
MADDE 31.- 492 sayılı Kanunun mükerrer 138 inci maddesinin
ikinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
"Bu şekilde hesaplanan maktu had ve tutarların % 5'ini
aşmayan kesirleri dikkate alınmaz."
MADDE 32.- 492 sayılı Kanuna aşağıdaki madde eklenmiştir.
"EK MADDE 1.- Döviz kazandırıcı faaliyetlere ilişkin
işlemler harçlardan müstesnadır.
Döviz kazandırıcı faaliyetlerin kısmen veya tamamen
gerçekleştirilmemesi halinde,
gerçekleşmeyen kısma ait alınmayan
harç, mükelleflerden, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ceza ve
gecikme faizi ile birlikte geri alınır.
Yukarıda belirtilen hususlarda harç istisnası uygulamak suretiyle işlem yapan
kuruluşlar, istisnaya konu işlemin mahiyeti ile alınmayan harç tutarını,
işlemin yapıldığı tarihi takip eden 30 gün içinde ilgililerin gelir veya
kurumlar vergisi bakımından bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirmeye
mecburdurlar.
Döviz kazandırıcı faaliyetin gerçekleşmediğinin tespit edildiği tarihi takip eden 30 gün
içinde, bu durumu vergi dairesine bildirmeyen kuruluşlar, harç ile ceza ve gecikme faizinin ödenmesinden
ilgililerle birlikte müteselsilen sorumludurlar.
Bu maddenin uygulanması bakımından döviz kazandırıcı
faaliyetlerin neler olduğu ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar Maliye Bakanlığı ile Dış
Ticaret Müsteşarlığı tarafından
birlikte tespit edilir."
MADDE 33.- 492 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tarifenin
"A) Mahkeme Harçları" başlıklı bölümünün (I-3), (III-1-e) ve (III- 2/
b) ve (c) fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"3. Bölge İdare
Mahkemeleri, Yargıtay, Danıştay ve
Askeri Yüksek İdare
Mahkemesinde (15.300.000 TL.)"
"e) Yukarıdaki
nispetler Bölge İdare Mahkemeleri,
Danıştay, Askeri Yüksek
İdare Mahkemesi ve
Yargıtayın tasdik veya
işin esasını hüküm altına
aldığı kararları için de
aynen uygulanır."
"b) (a) fıkrasında
yazılı davalarda esasa taalluk eden veya
tashihi karar
taleplerinin reddine dair Yargıtay, Danıştay
ve Askeri Yüksek
İdare Mahkemesi kararlarında (20.600.000 TL.)
c) İdare Mahkemeleri,
Bölge İdare Mahkemeleri, Yargıtay,
Danıştay ve Askeri Yüksek
İdare Mahkemesinin
icranın tehiri
kararlarında (16.400.000 TL.)"
MADDE 34.- 492 sayılı Kanuna ekli (2) sayılı tarifenin
"II-Maktu harçlar" bölümünün (4) numaralı fıkrasının sonuna aşağıdaki
hüküm eklenmiştir.
"Ticaret sicili memurluklarınca yapılacak defter
tasdiki işlemlerinden yukarıda belirtilen harçlar aynen alınır."
MADDE 35.- 492 sayılı Kanuna ekli (4) sayılı tarifenin
"II- Kadastro ve tapulama işlemleri" başlıklı bölümüne (d)
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki hüküm eklenmiştir.
"Kadastro işlemlerinin yenilenmesinden harç
alınmaz."
MADDE 36.- 492 sayılı Kanuna ekli (6) sayılı tarifenin
"II- Vize harçları" başlığı
"II- Vize müracaat ve vize harçları" şeklinde, aynı bölümün (2) numaralı fıkrasından sonra gelen
paragraf hükmü, "Hangi ülke vatandaşlarından vize müracaat harcı, hangi
ülke vatandaşlarından vize harcı alınması gerektiği ile harç tutarlarının
tespitine mütekabiliyet esası göz önünde tutularak Dışişleri Bakanlığı
yetkilidir." şeklinde, "III- Yabancılara verilecek ikamet tezkeresi
ve Dışişleri Bakanlığı tasdik harçları" bölümünün (1) numaralı fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
" 1- İkamet tezkeresi:
1 aya kadar her gün için (5.000.000 TL.)
(Bu tutar ilk ay
için tezkere başına 10 milyondan az 50 milyondan çok olamaz.)
1 aydan sonraki her ay
için (30.000.000 TL.)
İlk aydan sonraki aylara
ait harcın hesabında ay kesirleri tam ay olarak dikkate alınır."
MADDE 37. - 492 sayılı
Kanuna ekli (7) sayılı tarifenin "II-Liman işlemleri" bölümünün (6)
ve (7) numaralı fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"6. Yeterlik Belgesi
Harçları:
a) Uzakyol Kaptanı,
Uzakyol Başmakinist/Başmühendisi,
Uzakyol Birinci Zabiti,
Uzakyol İkinci Mühendisi/Makinisti,
Uzakyol Vardiya Zabiti,
Uzakyol Vardiya Mühendisi/Makinisti,
İstanbul Liman Kılavuz
Kaptanı, Boğazı Kılavuz Kaptanı ve
Çanakkale Boğazı Kılavuz
Kaptanı (31.100.000 TL.)
b) Kaptan, Başmakinist ve
Deniz Kılavuz Kaptanı (20.600.000 TL.)
c) Birinci Zabit, İkinci
Makinist, Vardiya Zabiti, Telsiz Zabiti/
Operatörü, Makine Zabiti,
Yat Kaptanı, Balıkadam,
1.Sınıf Dalgıç, 2.Sınıf
Dalgıç, Balıkadam Gaz Karışım ve
Açık Deniz Balıkçı Gemisi
Kaptanı (12.300.000 TL.)
d) Sınırlı Kaptan,
Sınırlı Başmakinist, Sınırlı Vardiya Zabiti,
Sınırlı Makine Zabiti,
Amatör Denizci ve Balıkçı Gemisi Kaptanı (9.000.000
TL.)
7. - Türk Denizci
Kütüğüne kayıt suretlerinden (Fotokopiler
dahil),
Gemiadamı Cüzdanı,
Gemiadamlarının Eğitim, Belgelendirme ve
Vardiya Standartları
Hakkında Uluslararası Sözleşme Kapsamında
Verilen Eğitim
Sertifikaları ve Kısa Mesafe Telsiz Belgeleri (5.900.000
TL.)"
MADDE 38.- 492 sayılı
Kanuna ekli (8) sayılı tarifenin "VI- Meslek erbabına verilecek tezkere,
vesika ve ruhsatnamelerden alınacak harçlar" başlıklı bölümünün (15)
numaralı fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile (16) numaralı fıkrasının (a) ve (b)
bentlerinde yer alan tutarlar aşağıdaki şekilde yeniden belirlenmiş, (16)
numaralı fıkrasının sonuna aşağıdaki (c) bendi eklenmiş, aynı tarifenin XI inci
bölümünün başlığı "Finansal faaliyet harçları" olarak değiştirilmiş,
bölümün (8) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve tarifenin
sonuna aşağıdaki (10) numaralı fıkra eklenmiştir.
"a) Avcı
cemiyetlerine dahil olanlardan (110.000.000
TL.)
b) Avcı cemiyetlerine
dahil olmayanlardan (120.000.000 TL.)
a) Resmi makamlar
tarafından gerçek kişilere
verilecek silah taşıma
müsaade vesikaları (Her yıl için ) (250.000.000
TL.)
b) Bulundurma vesikaları (400.000.000 TL.)
c) Özel kanuna göre
verilecek yivsiz
tüfek ruhsatnameleri (10.000.000 TL.)"
"8.-a) Sigorta
şirketleri kuruluş izin belgeleri (Her yıl için) (42.622.000.000 TL.)
b) Emeklilik şirketleri
kuruluş izin belgeleri (Her yıl için) (30.000.000.000
TL.)"
"10. İstanbul Menkul
Kıymetler Borsasında yapılan iş ve
işlemler nedeniyle alınan
menkul kıymet kotasyon ve tescil
ücretleri, kurtaj
ücretlerinden borsa yönetimine ödenecek borsa
payları ve Sermaye
Piyasası Kurulu tarafından yapılan tescil
ve kayıtlar nedeniyle
alınan ücretler üzerinden (Yüzde
50)"
MADDE 39.- 492 sayılı
Kanuna ekli (9) sayılı tarifenin "II-Sürücü belgesi harçları"
bölümünün (a) bendi aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
"a) A1, A2, B, F ve
H sınıfı sürücü belgelerinden (100.000.000
TL.)"
MADDE 40.- 26.5.1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye
Gelirleri Kanununun mükerrer 44 üncü maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Mükerrer Madde 44.
- Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin
çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde
kullanılan binalar çevre temizlik vergisine tâbidir.
Genel ve katma bütçeli idareler, il özel idareleri,
belediyeler, köyler, bunların kuracakları birlikler, darülaceze ve benzeri
kuruluşlar ve üniversiteler tarafından
münhasıran hizmetlerinde kullanılan binalar, Kızılay Genel Merkezi ile
şubeleri ve kampları, Kredi ve Yurtlar
Kurumuna ait öğrenci yurtları ile umuma açık
ibadet yerleri, karşılıklı olmak şartıyla elçilik ve konsolosluk
hizmetlerinde kullanılanlarla elçilerin ikametine mahsus olan binalar,
milletlerarası kuruluşlar ve bunların temsilcilikleri tarafından kullanılan
binalar ile bunların müştemilatı vergiye
tâbi değildir.
Verginin mükellefi, binaları kullananlardır. Mükellefiyet
binanın kullanımı ile başlar.
Konutlara ait çevre temizlik vergisi, su tüketim miktarı
esas alınmak suretiyle metreküp başına 100.000 TL. olarak hesaplanır.
İşyerleri ve diğer şekilde kullanılan binalara ait vergi,
aşağıdaki tarifeye göre alınır.
Belediyenin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan ancak,
su ihtiyacını belediyece tesis edilmiş su şebekesi haricinde karşılayan konutlara ilişkin çevre temizlik
vergisi, yukarıdaki tarifenin yedinci grubunun belediye meclisince belirlenecek
derecesi üzerinden hesaplanır.
Su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle hesaplanan çevre
temizlik vergisi, su faturasında ayrıca
gösterilmek suretiyle tahakkuk etmiş sayılır. Bu suretle tahakkuk eden vergi,
su tüketim bedeli ile birlikte belediyelerce tahsil edilir. Su ve kanalizasyon
hizmetleri ayrı bir kanunla düzenlenmiş bulunan büyük şehir belediye sınırları
ve mücavir alanlardaki çevre temizlik vergisi ise 20.11.1981 tarihli ve 2560 sayılı
Kanun hükümlerine göre kurulan su ve kanalizasyon idarelerince tahsil edilir.
İşyeri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait çevre
temizlik vergisi, belediyelerce binaların tarifedeki derecelere intibak
ettirilmesi üzerine her yılın Ocak ayında yıllık tutarı itibarıyla tahakkuk
etmiş sayılır. Tahakkuk eden vergi, bir defaya mahsus olmak üzere,
belediyelerin ilan mahallerinde bir ay süreyle topluca ilan edilir. İşyeri ve
diğer şekilde kullanılan binalarla ilgili olarak tahakkuk eden bu vergi, her yıl,
emlak vergisinin taksit sürelerinde ödenir.
Su ve kanalizasyon idareleri büyük şehir dahilindeki her
ilçe veya ilk kademe belediyesinin belediye ve mücavir alan sınırları içinde
bulunan konutlara ilişkin olarak tahsil ettiği çevre temizlik vergisi ile bu
verginin süresinde ödenmemesi nedeniyle tahsil ettiği gecikme zammının yüzde
seksenini tahsilatı takip eden ayın yirminci günü akşamına kadar bir bildirim
ile, ilgili belediyeye bildirerek aynı süre içinde öder. Tahsil edilen vergi ve
gecikme zammının yüzde yirmisini ise münhasıran çöp imha tesislerinin kuruluş
ve işletmelerinde kullanılmak üzere büyük şehir belediyesinin hesabına
tahsilatı takip eden ayın yirminci günü akşamına kadar aktarır. Büyük şehir
belediye sınırları içinde bulunan belediyelerin kendileri tarafından tahsil
edilen çevre temizlik vergisinin % 20'si aynı esaslar çerçevesinde büyük şehir
belediyelerine aktarılır.
Tahsil ettiği vergiyi veya gecikme zammını yukarıda
belirtilen süre içinde ilgili belediyeye yatırmayan idarelerden, bu tutarlar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun hükümlerine göre gecikme zammı tatbik edilerek tahsil edilir.
Bu maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarında yer alan tutarlar, her yıl yeniden değerleme oranında
artırılır. Bu tutarların belirlenmesinde, vergi tutarlarının yüzde beşini
aşmayan kesirleri dikkate alınmaz.
Bakanlar Kurulu; beşinci fıkradaki tarifede yer alan bina
gruplarını belirlemeye ve bu maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarında yer alan
tutarları yöreler, belediyelerin nüfusları ve bina grupları itibarıyla ayrı
ayrı yarısına kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmaya yetkilidir.
Belediye meclisleri, bulundukları mahallin sosyal ve
ekonomik farklılıkları ile büyüklüklerini de dikkate alarak binaların hangi
dereceye gireceğini tespit etmeye yetkilidir.
Maliye Bakanlığı, mükellefiyetle ilgili olarak bildirim
verdirmeye ve buna ilişkin usulleri
belirlemeye, İçişleri Bakanlığının da görüşünü alarak bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir."
MADDE 41. - 2464 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 5 - 31.12.2005 tarihini geçmemek
üzere, mükerrer 44 üncü maddede yer
alan yetkiler kullanılıncaya kadar, işyeri ve diğer şekilde kullanılan binalara
ait çevre temizlik vergisinin tarh ve tahakkukunda, söz konusu maddenin bu
Kanunla değişmeden önceki hükümlerine göre çıkarılmış bulunan Bakanlar Kurulu
Kararı ile belediyelerce alınmış kararlar uygulanmaya devam olunur."
MADDE 42.- 16.8.1997 tarihli ve 4306 sayılı Kanunun
geçici 1 inci maddesinin (A) fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"A) 1. 13.4.1994 tarihli ve 3984 sayılı Kanun uyarınca
Radyo Televizyon Üst Kurulu tarafından yayın kuruluşlarının reklam
gelirlerinden alınan pay kadar ayrıca hesaplanacak tutarda eğitim katkı payı
31.12.2010 tarihine kadar, Radyo
Televizyon Üst Kurulu payı ile birlikte ödenir. Radyo Televizyon Üst Kurulu
tarafından tahsil edilen eğitim katkı payları ertesi ayın yirminci günü akşamına
kadar beyan edilerek ödenir.
Eğitim katkı payının tarh, tahakkuk ve tahsilinde ilgili
mevzuat hükümleri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
2. a) 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı
tablonun "IV-Makbuzlar ve diğer kâğıtlar" başlıklı bölümünün (2)
numaralı fıkrasının (b), (c), (d) ve (e) bentleri uyarınca tahsil edilen damga
vergisinin,
b) 492 sayılı Harçlar Kanununa ekli (8) sayılı tarifenin
"VI-Meslek erbabına verilecek tezkere, vesika ve ruhsatnamelerden alınacak
harçlar" başlıklı bölümünün (15) numaralı fıkrasının (a) ve (b) bentleri,
(16) numaralı fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri ile "Finansal faaliyet
harçları" başlıklı XI inci bölümünün (10) numaralı fıkrası hükümlerine göre
tahsil edilen harçların,
c) 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 40 ıncı maddesine
göre tahsil edilen şans oyunları vergisinin,
% 25'i, 31.12.2010 tarihine kadar sekiz yıllık kesintisiz
ilköğretim hizmetlerinde kullanılmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı payı olarak
ayrılır.
Bu hükme göre ayrılan paylar, tahsil edildiği ayı takip eden
ayın son günü akşamına kadar Milli Eğitim Bakanlığına ödenir."
MADDE 43. - 26.6.2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji
Geliştirme Bölgeleri Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 2. - Yönetici şirketlerin bu Kanun
uygulaması kapsamında elde ettikleri kazançlar ile bölgede faaliyet gösteren
gelir ve kurumlar vergisi
mükelleflerinin, münhasıran bu bölgedeki yazılım ve AR-GE faaliyetlerinden
elde ettikleri kazançları 31/12/2013 tarihine kadar gelir ve kurumlar
vergisinden müstesnadır.
Bölgede çalışan araştırmacı, yazılımcı ve AR-GE personelinin
bu görevleri ile ilgili ücretleri 31.12.2013 tarihine kadar her türlü vergiden
müstesnadır. Yönetici şirket, ücreti gelir vergisi istisnasından yararlanan
kişilerin bölgede fiilen çalışıp çalışmadığını denetler. Bölgede fiilen
çalışmayanlara istisna uygulandığının tespit edilmesi halinde, ziyaa uğratılan
vergi ve buna ilişkin cezalardan yönetici şirket de ayrıca sorumludur."
MADDE 44 .- 13.7.1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri
Kanununun İkinci Kısmının "PTT Hizmetleri Vergisi" başlıklı Üçüncü
Bölümünün başlığı "Özel İletişim Vergisi ve Şans Oyunları Vergisi"
olarak değiştirilmiş, bu Bölümde yer alan mülga 39 ve 40 ıncı maddeleri
aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
"Özel iletişim vergisi:
Madde 39. - Her nevi cep telefonu işletmecileri tarafından
verilen (ön ödemeli kart satışları dahil) tesis, devir, nakil ve haberleşme
hizmetleri % 25, her nevi telekomünikasyon altyapısı (kablo ve uydu dahil)
üzerinden radyo ve televizyon yayınlarının iletilmesine ilişkin hizmet
verenlerin bu hizmetleri %15 oranında özel iletişim vergisine tabidir. Bakanlar
Kurulu, % 25 oranını % 10'a kadar indirmeye ve kanuni oranına kadar artırmaya,
% 15 oranını ise % 10'a kadar indirmeye
ve % 25'e kadar artırmaya yetkilidir.
Cep telefonu aboneliğinin ilk tesisinde 20 milyon lira
ayrıca özel iletişim vergisi alınır. Bu tutar her yıl bir önceki yıla ilişkin
olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden
değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde hesaplanan
tutarın % 5'ini aşmayan kesiri dikkate alınmaz. Bakanlar Kurulu, bu şekilde
tespit edilen tutarı % 50'si oranında artırmaya veya yarısına kadar indirmeye
yetkilidir.
Verginin mükellefi cep telefonu işletmecileri ile radyo ve
televizyon yayınlarının iletilmesine ilişkin hizmet verenlerdir. Bu verginin
matrahı, katma değer vergisi matrahını oluşturan unsurlardan teşekkül eder. Bir
aya ait özel iletişim vergisi izleyen ayın onbeşinci günü mesai saati sonuna
kadar beyan edilerek aynı süre içinde ödenir. Bu verginin beyan ve ödenmesine
ilişkin olarak 47 ve 48 inci madde hükümleri uygulanmaz.
Bu maddede hüküm bulunmayan hallerde 3065 sayılı Katma Değer
Vergisi Kanunu hükümleri uygulanır. Her nevi cep telefonu işletmecileri
tarafından imtiyaz sözleşmeleri uyarınca Hazineye ödenecek payın
hesaplanmasında özel iletişim vergisi dikkate alınmaz. Her ay tahakkuk edecek
özel iletişim vergisi, cep telefonu abonelerine düzenlenecek faturalarda ayrıca
gösterilir.
Bu vergi, katma değer vergisi matrahına dahil edilmez, gelir
ve kurumlar vergisi uygulamasında gider olarak kabul edilmez ve hiçbir vergiden
mahsup edilmez. Tahsil edilen vergi üzerinden 2.2.1981 tarihli ve 2380 sayılı
Kanun ile 27.6.1984 tarihli ve 3030 sayılı Kanuna göre mahalli idarelere pay
verilmez.
Bu vergiye ilişkin usul ve esaslar ile verilmesi gereken
beyannamelerin şekil, muhteva ve eklerini belirlemeye Maliye Bakanlığı
yetkilidir.
Şans oyunları vergisi:
Madde 40. - Aşağıda sayılan müşterek bahis ve şans oyunları,
belirtilen tutar veya oranda şans oyunları vergisine tabidir.
a) Spor-Toto, Skor-Toto, Süper-Toto, Spor-Loto, Gol 7 ve
benzeri oyunlarda her bir kolon için 20.000 lira.
b) Şans Topu, On Numara ve benzeri oyunlarda her bir kolon
için 40.000 lira, Sayısal-Loto oyununda her bir kolon için 80.000 lira.
c) At yarışlarında oynanan her bir bilet için 40.000 liradan
az olmamak üzere bilet bedelinin % 5'i.
d) Her türlü diğer müşterek bahislerde katılma bedelinin %
5'i.
Bakanlar Kurulu bu tutarları on katına kadar artırmaya,
sıfıra kadar indirmeye yetkilidir.
Verginin mükellefi bunları tertipleyen kişi ve
kuruluşlardır.
Şans oyunları vergisi, kolon ve bilet bedeliyle birlikte
ödenir. Müşterek bahis ve talih oyunlarını tertipleyenler tarafından bir ay
içinde tahsil edilen şans oyunları vergisi, ertesi ayın yirminci günü akşamına
kadar beyan edilerek ödenir. Bu verginin beyan ve ödenmesine ilişkin olarak 47
ve 48 inci madde hükümleri uygulanmaz.
Şans oyunları vergisi, gelir ve kurumlar vergisi
uygulamasında gider olarak kabul edilmez ve hiçbir vergiden mahsup edilmez.
Tahsil edilen vergi üzerinden 2/2/1981 tarihli ve 2380 sayılı Kanun ile
27.6.1984 tarihli ve 3030 sayılı Kanuna göre mahalli idarelere pay verilmez.
Bu vergiye ilişkin usul ve esaslar ile verilmesi gereken
beyannamelerin şekil, muhteva ve eklerini belirlemeye Maliye Bakanlığı
yetkilidir."
MADDE 45.- 17.7.1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 88. - 9.4.2003 tarihli ve 4842 sayılı
Kanunun 32 nci maddesi ile 80 inci maddeye eklenen ikinci fıkranın yürürlüğe
girdiği tarihe kadar katma değer vergisi iade alacağının prim borçlarına
mahsubunu isteyen işverenler (mükellefler) hakkında, vergi dairesine
süresinde başvurmuş olmaları kaydıyla,
Katma Değer Vergisi mevzuatına göre yapılan mahsup talepleri yerine
getirilinceye kadar geçen süre için gecikme zammı uygulanmaz. Uygulanmış olan
gecikme zammı tutarları Kurumun bağlı olduğu Bakanlıkça belirlenecek usul ve
esaslar çerçevesinde işverenlere nakden veya Kurumun alacaklarına mahsup
suretiyle iade edilir."
MADDE 46.- 4.1.2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale
Kanununun 3 üncü maddesinin (c) fıkrasının sonuna "özelleştirme işlemlerini
yürütmek üzere hizmet alımları" ibaresi eklenmiştir.
MADDE 47. - 24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanunun 18
inci maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin (c) alt bendindeki
"Pazarlık Usulü:" ile başlayan paragrafının sonuna aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
"Sermayesindeki kamu payı % 50'nin altındaki iştirak
hisselerinin özelleştirilmesinde birden fazla teklif şart aranmaz."
MADDE 48. - 1) 213 sayılı Vergi Usul Kanununun;
a) Birinci Kitabının Altıncı Kısmının "Vergi Hatalarını
Düzeltme" başlıklı üçüncü bölümünün başlığı "Vergi Hatalarını
Düzeltme ve Reddiyat" ,
b) 231 inci maddesinin (5) numaralı bendinde yer alan
"on gün" ibaresi "yedi gün",
c) 270 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan
"Taşıt Alım Vergilerini" ibaresi "Özel Tüketim
Vergilerini",
2) 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanunun 106 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan "500.000 liraya
kadar (500.000 lira dahil)" ibaresi "5.000.000 liraya kadar
(5.000.000 lira dahil)",
3) 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;
a) 41 inci maddesinin (1) ve (4) numaralı fıkralarında yer
alan "yirmiüçüncü günü" ibaresi "ondokuzuncu günü",
b) 46 ncı maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer alan
"beyanname verme süresi içinde" ibaresi "beyanname verecekleri
ayın yirmialtıncı günü akşamına kadar",
4) 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;
a) 42 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan
"inşaat ve onarma işlerinde" ibaresi "inşaat (dekapaj işleri de
inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde",
b) 44 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan
"geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın düzenlendiği tarih"
ibaresi "geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı
tarih",
c) 92 nci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı
bendinde yer alan "mart ayı içinde" ve (2) numaralı bendinde yer alan
"şubat ayı içinde" ibareleri, sırasıyla "mart ayının onbeşinci
günü akşamına kadar" ve "şubat ayının onbeşinci günü akşamına
kadar",
d) 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı
bendinin (b) alt bendinde yer alan "Vakıflar" ibaresi "Vakıflar
(mazbut vakıflar hariç)",
e) 98 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan
"ertesi ayın yirmiüçüncü günü akşamına kadar" ibaresi "ertesi
ayın ondokuzuncu günü akşamına kadar", üçüncü fıkrasında yer alan
"Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının yirmiüçüncü günü akşamına
kadar" ibaresi "Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının ondukuzuncu
günü akşamına kadar",
f) 119 uncu maddesinde yer alan "beyanname verecekleri
süre içinde" ibaresi "beyanname verecekleri ayın yirmialtıncı günü
akşamına kadar",
g) Mükerrer 120 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan
"geçici verginin beyan ve ödeme sürelerini üç aylık dönemi izleyen ikinci
ayın 15 inci günü akşamı olarak belirlemeye" ibaresi "geçici verginin
beyan süresini üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın onuncu, ödeme süresini ise
onyedinci günü akşamı olarak belirlemeye", aynı maddenin üçüncü fıkrasında
yer alan "dönemi izleyen ikinci ayın 15 inci günü akşamına kadar bağlı
olunan vergi dairesine beyan edilir ve aynı süre içinde ödenir" ibaresi
"dönemi izleyen ikinci ayın onuncu günü akşamına kadar bağlı olunan vergi
dairesine beyan edilir ve onyedinci günü akşamına kadar ödenir.",
h) Geçici 55 inci maddesinde yer alan "1.1.1999 -
31.12.2003 tarihleri arasında" ibaresi "1.1.1999 - 31.12.2004
tarihleri arasında",
j) Geçici 59 uncu maddesinde yer alan "31.12.2005
tarihine kadar" ve "26.7.2001-31.12.2003 tarihleri arasında"
ibareleri sırasıyla "31.12.2006 tarihine kadar" ve
"26.7.2001-31.12.2004 tarihleri arasında",
5) 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun;
a) 21 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan
"dördüncü ay içinde" ibaresi "dördüncü ayın on beşinci günü
akşamına kadar",
b) 24 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan
"yirmiüçüncü günü akşamına kadar" ibaresi "ondokuzuncu günü
akşamına kadar",
c) 40 ıncı maddesinde yer alan "beyanname verme süresi
içinde" ibaresi "beyannamenin verileceği ayın sonuna kadar",
d) Geçici 28 inci maddesinin (a) fıkrasında yer alan
"1.1.1999 - 31.12.2003 tarihleri
arasında" ibaresi "1.1.1999 - 31.12.2004 tarihleri arasında",
e) Geçici 29 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan
"31.12.2003 tarihine kadar" ibaresi "31.12.2004 tarihine
kadar", (7) numaralı bendinde yer alan "Türkiye'de faaliyette bulunan
özel finans kurumları hakkında da" ibaresi "Türkiye'de faaliyette
bulunan özel finans kurumları ile tüzel kişiliğin sona ermesi şartı
aranmaksızın yurt dışında kurulu bankaların Türkiye'deki şubeleri hakkında
da",
6) 488 sayılı Kanunun;
a) 18 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan
"Anonim, kooperatif, eshamlı komandit" ibaresi "Anonim, eshamlı
komandit",
b) Ekli (2) sayılı tablosunun "IV. Ticari ve medeni işlerle ilgili
kağıtlar" başlıklı bölümünün (16) numaralı fıkrasında yer alan
"şirketlerin sermaye artırımlarına" ibaresi "şirketlerin
kuruluşlarına, sermaye artırımlarına ve süre uzatımlarına",
7) 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun;
a) 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "Maliye
ve Gümrük Bakanlığı" ibaresi "Maliye Bakanlığı", beşinci
fıkrasında yer alan "yapıldığı yerin vergi dairesine" ibaresi
"yapıldığı yerin vergi dairesine veya Maliye Bakanlığı tarafından motorlu
taşıtlar vergisi tahsiline yetki verilen banka veya özel finans kurumu
şubelerine", son fıkrasında yer alan " kayıt ve tescil" ibaresi
"kayıt ve tescil veya satış nedeniyle malik",
b) 10 uncu maddesinin son fıkrasında yer alan "100.000
liranın" ibaresi "1.000.000 liranın",
c) 11 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "net
ağırlığı" ibaresi "motor silindir hacmi",
d) 11 inci maddesinin
birinci fıkrasında yer alan "istiap haddi" ibaresi "azami toplam
ağırlığı",
e) 13 üncü maddesinin (a) ve (b) bentlerinde yer alan
"vukua gelen" ibaresi "meydana gelen", "vuku
bulduğu" ibaresi "meydana geldiği",
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 49.- 1) 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 13
üncü maddesinin (b) bendi,
2) 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (c) alt bendi,
3) 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 28 inci
maddesinin (a) fıkrasının üçüncü alt bendi,
4) 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun mükerrer 30 uncu
maddesinin ikinci fıkrası ile ekli (1) sayılı tablonun "1. Akitlerle
ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün (3) numaralı fıkrası,
5) 492 sayılı Harçlar Kanununa ekli (8) sayılı tarifenin
"V-Satış ruhsatnameleri" başlıklı bölümünde yer alan (1) ve (2)
numaralı fıkraları,
6) 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 47 nci maddesinin
(d) fıkrası,
7) 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun 8
inci maddesinin üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları,
8) 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 10 uncu
maddesinin birinci fıkrası,
yürürlükten kaldırılmıştır.
GEÇİCİ MADDE 1.- Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Rekabet
Kurumu, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Telekomünikasyon Kurumu, Tütün, Tütün Mamulleri
ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu,
Şeker Kurumu ile Kamu İhale Kurumunun elde ettikleri gelirlerinin (faiz, repo,
pay, alım-satım farkı ve sair adlarla elde edilen her türlü gelir dahil)
31.12.2003 tarihine kadar birikmiş tutarları ile bu tarihten 31.12.2004
tarihine kadar birikecek tutarları üzerinden Maliye Bakanının teklifi ve
Başbakanın onayı ile kurum ve kuruluşlar itibarıyla belirlenecek oranlara göre
hesaplanacak kısmı bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydedilmek üzere
Maliye Bakanı tarafından belirlenecek süre içinde Maliye Bakanlığı Merkez
Saymanlık Müdürlüğünün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdindeki hesabına
yatırılır. Söz konusu kuruluşların periyodik olarak kasalarında oluşan nakit
fazlaları bu kuruluşların görüşü alınmak suretiyle bu fıkrada belirlenen
esaslara göre kesilebilir.
Yukarıda belirtilen kurum ve kuruluşlar 31.12.2003 tarihine
kadar birikmiş gelir tutarları ile kasa ve banka mevcutlarını 15.1.2004
tarihine kadar; her ayın gelir ve giderleriyle kasa ve banka mevcutlarını
gösterir malî bilgileri ise izleyen ayın yedinci günü sonuna kadar Maliye
Bakanlığına bildirir. Bu maddede belirtilen tutarların süresi içinde ödenmemesi
halinde, ödenmeyen tutarlar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun hükümlerine göre gecikme zammı da uygulanmak suretiyle takip ve
tahsil edilir.
MADDE 50.- Bu Kanunun;
a) 1 ve 5 inci maddeleri 31/12/2003 tarihinden geçerli olmak
üzere yayımı tarihinde,
b) 3, 4, 6, 7, 10, 17, 18, 19, 41, 45, 46 ve 47 nci
maddeleri, 8 inci maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin
(4) numaralı fıkrasına eklenen (ı) ve (n) bentleri, 11 inci maddesiyle aynı
Kanuna eklenen geçici 20 nci maddenin (2), (3) ve (4) numaralı fıkraları ve 49
uncu maddenin (1) numaralı fıkrası yayımı tarihinde,
c) 22 nci maddesi ile değiştirilen Motorlu Taşıtlar Vergisi
Kanununun 5 inci maddesinde yer alan (I) sayılı tarifenin (2) numaralı bendi,
23 üncü maddesi ile değiştirilen aynı Kanunun 6 ncı maddesinde yer alan (II)
sayılı tarifenin (4) numaralı bendiyle 48 inci maddesinin (7) numaralı
fıkrasının (d) bendi 1.1.2005 tarihinde,
d) Diğer hükümleri 1.1.2004 tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE 51.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
|
|
Recep Tayyip Erdoğan |
|
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
|
Dışişleri
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
|
|
A. Gül |
A. Şener |
M. A. Şahin |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
|
B. Atalay |
A. Babacan |
M. Aydın |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Adalet
Bakanı |
|
|
G. Akşit |
K. Tüzmen |
C. Çiçek |
|
|
Millî
Savunma Bakanı |
İçişleri
Bakanı |
Maliye
Bakanı |
|
|
M. V. Gönül |
A. Aksu |
K. Unakıtan |
|
|
Millî
Eğitim Bakanı |
Bayındırlık
ve İskân Bakanı |
Sağlık
Bakanı |
|
|
H. Çelik |
Z. Ergezen |
R. Akdağ |
|
|
Ulaştırma
Bakanı |
Tarım ve
Köyişleri Bakanı |
Çalışma
ve Sos. Güv. Bakanı |
|
|
B. Yıldırım |
S. Güçlü |
M. Başesgioğlu |
|
|
Sanayi
ve Ticaret Bakanı |
En. ve
Tab. Kay. Bakanı |
Kültür
ve Turizm Bakanı |
|
|
A. Coşkun |
M. H. Güler |
E. Mumcu |
|
|
|
Çevre ve
Orman Bakanı |
|
|
|
|
O. Pepe |
|
BAZI KANUNLARDA
DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA
KANUN TASARISI
MADDE 1.- Tasarının 1 inci maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 2.- Tasarının 2 nci maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 3.- 21.7.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 40 ıncı maddesine birinci
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Maliye Bakanlığı, ödemenin özel ödeme şekilleri
kullanılmak suretiyle yapılması zorunluluğunu getirmeye yetkilidir. Bu yetki;
tahsil daireleri, amme alacağının türü, ödeme zamanı ve bulunduğu safhalar
itibarıyla topluca veya ayrı ayrı kullanılabilir."
MADDE 4.- Tasarının 4 üncü maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 5.- Tasarının 5 inci maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 6.- Tasarının 6 ncı maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 7.- Tasarının 7 nci maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 8.- 3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin (2) numaralı
fıkrasının (b) bendi ve (4) numaralı fıkrasının (g) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, fıkranın mülga (ı) bendi aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiş
ve fıkraya aşağıdaki (n) bendi eklenmiştir.
"b) Kanunların gösterdiği gerek üzerine bedelsiz olarak
yapılan mal teslimi ve hizmet ifaları, yukarıda sayılan kurum ve kuruluşlara
bedelsiz olarak yapılan her türlü mal teslimi ve hizmet ifaları ile fakirlere
yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulanan dernek ve vakıflara
Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda
maddelerinin teslimi,"
"g) Külçe altın, dore külçe altın, külçe gümüş, döviz,
para, damga pulu, harç pulu, değerli kâğıtlar, hisse senedi, tahvil ile metal, plastik,
kâğıt, cam hurda ve atıklarının teslimi,"
"ı) Serbest bölgelerde verilen hizmetler, deniz ve hava
taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetler,"
"n) Basın, Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğüne
verilen haber hizmetleri."
MADDE 9.- Tasarının 9 uncu maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 10.- Tasarının 10 uncu maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 11.- Tasarının 11 inci maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 12.- 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
"10. Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı
faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve
esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda maddelerinin maliyet bedeli."
MADDE 13.- 193 sayılı Kanunun 68 inci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 68. - Serbest meslek kazancının tespitinde
aşağıda yazılı giderler hasılattan indirilir:
1. Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için
ödenen genel giderler (İkametgâhlarının
bir kısmını işyeri olarak kullananlar, ikametgâh için ödedikleri kiranın tamamı
ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını indirebilirler. İşyeri
kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgâhı kendi mülkü olup bunun
bir kısmını işyeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider
yazabilirler.).
2. Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin
müştemilatındaki iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta
primleri ve emekli aidatı (bu primlerin ve aidatın geri alınmamak üzere
Türkiye'de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş
olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları
şartıyla) ile 27 nci maddede yazılı giyim giderleri.
3. Mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve ikamet giderleri
(seyahat maksadının gerektirdiği süre ile sınırlı olmak şartıyla).
4. Mesleki faaliyette kullanılan tesisat, demirbaş eşya ve
envantere dahil taşıtlar için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan
amortismanlar (amortismana tâbi iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması halinde
aynı Kanunun 328 inci maddesine göre hesaplanacak zararlar dahil).
5. Kiralanan veya envantere dahil olan ve işte kullanılan
taşıtların giderleri.
6. Alınan mesleki yayınlar için ödenen bedeller.
7. Mesleki faaliyetin ifası için ödenen mal ve hizmet alım
bedelleri.
8. Serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla emekli
sandıklarına ödenen giriş ve emeklilik aidatları ile mesleki teşekküllere
ödenen aidatlar.
9. Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için
ödenen meslek, ilan ve reklam vergileri ile işyerleriyle ilgili ayni vergi,
resim ve harçlar.
10. Mesleki faaliyetle ilgili olarak kanun, ilam ve mukavelenameye
göre ödenen tazminatlar.
Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile serbest meslek
erbabının suçlarından doğan tazminatlar gider olarak indirilemez."
MADDE 14.- 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (2) numaralı bendinin ikinci alt bendinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki alt bentler eklenmiştir.
"Vakıflar Genel
Müdürlüğünün idaresinde ve denetiminde bulunan mazbut vakıflar ile
belediyeler dahil diğer kamu kurum ve kuruluşları adına kayıtlı olan,
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Kurulu nezdinde eski eser
tescilli abide eserlerin; bakımı, onarımı, restore edilmesi
ve yaşatılması amacıyla abide eserin kayıtlı olduğu kurum ve kuruluşlara
yapılan bağış ve yardımların tamamı yıllık beyanname ile bildirilen gelirden
indirilir.
Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde
bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar
çerçevesinde bağışlanan gıda maddelerinin maliyet bedelinin tamamı, yıllık
beyanname ile bildirilen gelirden indirilir."
MADDE 15.- Tasarının 14 üncü maddesi 15 inci madde olarak
aynen kabul edilmiştir.
MADDE 16.- 3.6.1949 tarihli ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi
Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin ikinci
alt bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki alt bent eklenmiştir.
"Vakıflar Genel
Müdürlüğünün idaresinde ve denetiminde bulunan mazbut vakıflar ile
belediyeler dahil diğer kamu kurum ve kuruluşları adına kayıtlı olan, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu
nezdinde eski eser tescilli abide
eserlerin; bakımı, onarımı, restore edilmesi ve yaşatılması amacıyla
abide eserin kayıtlı olduğu kurum ve kuruluşlara yapılan bağış ve yardımların
tamamı kurum kazancının tespitinde gider kaydedilir."
MADDE 17.- Tasarının 16 ncı maddesi 17 nci madde olarak
aynen kabul edilmiştir.
MADDE 18.- Tasarının 17 nci maddesi 18 inci madde olarak
aynen kabul edilmiştir.
MADDE 19.- Tasarının 18 inci maddesi 19 uncu madde olarak
aynen kabul edilmiştir.
MADDE 20.- Tasarının 19 uncu maddesi 20 nci madde olarak
aynen kabul edilmiştir.
MADDE 21.- 18.2.1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar
Vergisi Kanununun 2 nci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Tanımlar
Madde 2.- Bu Kanunda kullanılan terimlerin taşıdığı anlamlar
aşağıda gösterilmiştir:
1- Motorlu Taşıt: Karada, havada, deniz, göl ve nehirlerde
insan, hayvan ve eşya taşımaya yarayan ve makine kuvvetiyle hareket eden
taşıtlardır.
2- Otomobil: Yapısı itibariyle, sürücüsü dahil en çok 8
oturma yeri olan ve insan taşımak için imal edilmiş bulunan motorlu araçtır.
3- Motosiklet: 2 veya 3 tekerlekli sepetli veya sepetsiz
motorlu araçlardır. Bunlardan karoserisi yük taşıyabilecek şekilde sandıklı veya
özel biçimde yapılmış olan ve yolcu taşımalarında kullanılmayan 3 tekerlekli
motosikletlere yük motosikleti (triportör) denir.
4- Minibüs: Yapısı itibariyle sürücüsü dahil 9 ile 15 oturma
yeri olan ve insan taşımak için imal edilmiş bulunan motorlu araçtır.
5- Otobüs: Yapısı itibariyle sürücüsü dahil en az 16 oturma
yeri olan ve insan taşımak için imal edilmiş bulunan motorlu araçtır.
Troleybüsler de bu sınıfa dahildir.
6- Kaptıkaçtı: Şoföründen başka, oturmaları şartıyla en çok
7 yolcu alabilen, insan taşımak için imal edilmiş olan ve bu maksatla
kullanılan, yerle temas halinde 4 tekerleği bulunan, şekil ve yapılışı
itibarıyla otomobilden farklı olan motorlu taşıtlardır (Carry-all, Travel-all,
Jeep-station ve benzerleri bu sınıfa dahildir.)
7- Arazi Taşıtı: Karayollarında yolcu veya yük taşıyabilecek
şekilde imal edilmiş olmakla beraber bütün tekerlekleri motordan güç alan veya
alabilen motorlu araçtır.
8- Panel van: Azami toplam ağırlığı 3500 kilogramı geçmeyen,
kapalı kasalı (yandan camlı olanlar dahil), sürücü kısmından başka tek veya
daha fazla sıralı oturma yeri bulunan, insan ve yük taşımak için imal edilmiş
olan taşıtlardır.
9- Motorlu karavan (kamp taşıtı): Yük taşımasında
kullanılmayan, iç tasarımı tatil yapmaya uygun teçhizatlarla donatılmış, hizmet
edebileceği kadar yolcu taşıyabilen motorlu taşıttır.
10- Kamyonet: İzin verilebilen azami yüklü ağırlığı 3,5 tonu
geçmeyen ve yük taşımak için imal edilmiş motorlu araçtır.
11- Kamyon: İzin verilebilen azami yüklü ağırlığı 3,5 tondan
fazla olan ve yük taşımak için imal edilmiş motorlu araçtır.
12- Çekici: Römork ve yarı römorkları çekmek için imal
edilmiş olan ve yük taşımayan motorlu araçtır.
13- Yat, kotra ve her türlü motorlu tekneler: Spor ve
gezinti amacıyla özel olarak kullanılan her boyda içten ve dıştan takma motorla
hareket eden tekneler ile motorlu, yelkenli teknelerdir. Motorlu yelkenli
tekneler, Türkiye Yelken Federasyonuna kayıtlı olup, Federasyondan yelken
numarası almış, motorları olan yelkenli teknelerdir.
14- Motor gücü: Taşıtların motorlarını imal eden
fabrikalarca uluslar arası normlara göre tespit olunan ve kanunlarda (BG)
olarak ifade olunan devamlı beygir gücüdür.
15- Motor silindir hacmi: Taşıtların motorlarını imal eden
fabrikalarca uluslar arası normlara göre tespit olunarak teknik belgelerinde
gösterilen ve ilgili mevzuatları gereğince cm3 cinsinden ifade olunan motor
hacmidir.
16- Azami toplam ağırlık: Taşıtların karayollarında güvenle
ve yapıya zarar vermeden geçebilmeleri için saptanan toplam ağırlıktır.
17- Azami kalkış ağırlığı: Bir uçak veya helikopterin; azami
yakıt, yük, yolcu ve teçhizatı dahil kalkışı için özel teknik emirlerinde izin
verilen ve yazılı olan kilogram cinsinden ağırlığıdır.
18- Yaş: Motorlu taşıtlarda model yılına göre geçen süredir.
Bu süre takvim yılı itibarıyla tespit edilir.
19- Kayıt ve tescil: Motorlu taşıtların ilgili mevzuat
gereğince trafik, belediye veya liman ile Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık
Genel Müdürlüğünce tutulan sivil hava vasıtaları siciline yapılan kayıt ve
tescilini ifade eder.
Bu verginin uygulanmasıyla ilgili diğer terimler Karayolları
Trafik Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Karayolları Trafik Yönetmeliği ve Türk
Gümrük Tarife Cetveline göre tespit olunur."
MADDE 22.- Tasarının 21 inci maddesi 22 nci madde olarak aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 23.- 197 sayılı Kanunun 5 inci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
Madde 5. - Otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve
benzerleri ile motosikletler aşağıdaki (I) sayılı tarifeye göre
vergilendirilir.
(I) sayılı
tarifede yer alan otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerlerine ait vergi tutarlarının Türkiye Sigorta ve Reasürans Birliği tarafından Ocak ayında
ilan edilen kasko sigortası değerlerinin %10'unu aşması halinde, aynı
yaş grubunda bulunan taşıtlara ait vergi tutarlarını, bir alt kademedeki
taşıtlara isabet eden vergi tutarı olarak belirlemeye
Bakanlar Kurulu yetkilidir.
MADDE 24.-
197 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde yer alan (II), (III) ve (IV) sayılı
tarifeler aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 25.- Tasarının 24 üncü maddesi 25 inci madde olarak
aynen kabul edilmiştir.
MADDE 26.- 197 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler
eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 4. - 3.4.2003 tarihli ve 4837 sayılı Ekonomik
İstikrarı Sağlamak İçin Ek Vergiler Alınması Hakkında Kanunun 1 inci maddesi
hükümlerine göre ek motorlu taşıtlar vergisinin taksitlerini kısmen veya
tamamen ödeyen mükelleflerden bu ödemeleri mahsup veya iade edilmemiş
bulunanlar ile 30.7.2003 tarihli ve 4962 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılması ve Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Kanunun 21 inci
maddesi hükümlerine göre taşıt
vergisini ödeyen mükelleflerin ödediği tutarlar, 2004 yılı için tahakkuk edecek
olan motorlu taşıtlar vergisinden mahsup edilir. Mahsuptan sonra ödenmesi
gereken motorlu taşıtlar vergisi olması halinde 2004 yılı taksit aylarında
ödenir. Mahsup edilemeyen tutar ise mükellefin talebi üzerine iade olunur.
Ödeme zamanlarında ödenmemiş olan ek motorlu taşıtlar vergisi ile taşıt vergisi
terkin edilir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye
Bakanlığınca belirlenir.
GEÇİCİ MADDE 5.- 5 inci maddenin (I) sayılı tarifesinde yer
alan taşıtlara ait motor silindir hacmi ve 6 ncı maddenin (II) sayılı
tarifesinde yer alan kamyonet, kamyon, çekici ve benzeri taşıtlara ait azami
toplam ağırlık bilgilerinin trafik tescil belgesinde bulunmaması nedeniyle
mükellefler tarafından talep edilmesi halinde; trafik tescil kuruluşları ile
yetkili bayiler veya ilgili vergi daireleri bu bilgileri ihtiva eden bir
belgeyi mükellefe vermek zorundadırlar.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye
Bakanlığınca belirlenir.
GEÇİCİ MADDE 6.- 6 ncı maddenin (II) sayılı tarifesinde yer
alan (4) numaralı bent 31.12.2004 tarihine kadar aşağıdaki şekilde uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 7. - 5 inci maddenin (I) sayılı tarifesinin (2)
numaralı bendinde yer alan motosikletlerin 2004 yılına ait motorlu taşıtlar
vergisi, Nisan ayının ilk gününde tahakkuk etmiş sayılır. Tahakkuk ettirilen
vergi birinci taksiti Nisan, ikinci taksiti Temmuz ayında olmak üzere iki eşit
taksitte ödenir.
MADDE 27. - 1.7.1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi
Kanununun mükerrer 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinden
sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
"Bu şekilde hesaplanan maktu had ve tutarların yüzde
beşini aşmayan kesirleri dikkate alınmaz."
MADDE 28. - Tasarının 27 nci maddesi 28 inci madde olarak
aynen kabul edilmiştir.
MADDE 29. - 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "IV.
Makbuzlar ve diğer kağıtlar" başlıklı bölümünün; (1) numaralı fıkrasının
(h) bendi ile (2) numaralı fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, (2) numaralı fıkrasının
sonuna (c), (d) ve (e) bentleri ile aşağıdaki hüküm eklenmiştir.
"h) Kişiler tarafından belli parayı mutazammın olarak
resmi dairelere verilen makbuz ve ibra senetleri ile resmi daireler nam ve
hesabına kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledilen veya
emir ve havalelerine tediye olunan paralar için düzenlenen ve nakli veya
tediyeyi temin eden kağıtlar."
"b) Kanun hükümlerine göre resmi dairelere verilen
diğer beyannameler:
|
1.
Yıllık gelir vergisi beyannameleri |
(15.000.000
TL.) |
|
|
|
2.
Kurumlar vergisi beyannameleri |
(20.000.000
TL.) |
|
|
3.
Muhtasar beyannameler |
(13.000.000
TL.) |
|
|
4. Katma
değer vergisi beyannameleri |
(13.000.000
TL.) |
|
|
5.
Diğerleri |
(13.000.000
TL.) |
|
c)
Belediyelere verilen beyannameler |
(10.000.000
TL.) |
|
|
d)
Sosyal Sigortalar Kurumuna verilen sigorta |
|
|
|
prim bildirgeleri |
(10.000.000
TL.) |
|
|
e)
Gümrük idarelerine verilen beyannameler
|
(30.000.000 TL.)" |
|
"Beyanname ve bildirgelerin internet ortamında
gönderilmesi halinde, yukarıda belirtilen miktarları her bir beyanname ve
bildirge itibarıyla ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir."
MADDE 30.- Tasarının 29 uncu maddesi 30 uncu madde olarak
aynen kabul edilmiştir.
MADDE 31.- 2.7.1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun
123 üncü maddesinin son fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin
kuruluş, sermaye artırımı, birleşme,
devir, bölünme ve nev'i değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemler ile
bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve
uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini ve
bunların teminatları ile geri ödenmelerine ilişkin işlemler harca
tabi tutulmaz."
MADDE 32.- Tasarının 31 inci maddesi 32 nci madde olarak
aynen kabul edilmiştir.
MADDE 33.- Tasarının 32 nci maddesi 33 üncü madde olarak
aynen kabul edilmiştir.
MADDE 34.- Tasarının 33 üncü maddesi 34 üncü madde olarak
aynen kabul edilmiştir.
MADDE 35.- Tasarının 34 üncü maddesi 35 inci madde olarak
aynen kabul edilmiştir.
MADDE 36.- Tasarının 35 inci maddesi 36 ncı madde olarak
aynen kabul edilmiştir.
MADDE 37.- Tasarının 36 ncı maddesi 37 nci madde olarak
aynen kabul edilmiştir.
MADDE 38.- Tasarının 37 nci maddesi 38 inci madde olarak
aynen kabul edilmiştir.
MADDE 39.- Tasarının 38 inci maddesi 39 uncu madde olarak
aynen kabul edilmiştir.
MADDE 40.- Tasarının 39 uncu maddesi 40 ıncı madde olarak
aynen kabul edilmiştir.
MADDE 41.- 26.5.1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye
Gelirleri Kanununun mükerrer 44 üncü maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Mükerrer Madde 44.- Belediye sınırları ve mücavir
alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden
yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binalar çevre temizlik
vergisine tabidir.
Genel ve katma bütçeli idareler, il özel idareleri,
belediyeler, köyler, bunların kuracakları birlikler, darülaceze ve benzeri
kuruluşlar ve üniversiteler tarafından
münhasıran hizmetlerinde kullanılan binalar, Kızılay Genel Merkezi ile
şubeleri ve kampları, Kredi ve Yurtlar
Kurumuna ait öğrenci yurtları ile umuma açık
ibadet yerleri, karşılıklı olmak şartıyla elçilik ve konsolosluk
hizmetlerinde kullanılanlarla elçilerin ikametine mahsus olan binalar,
milletlerarası kuruluşlar ve bunların temsilcilikleri tarafından kullanılan
binalar ile bunların müştemilatı vergiye tâbi değildir.
Verginin mükellefi, binaları kullananlardır. Mükellefiyet
binanın kullanımı ile başlar.
Konutlara ait çevre temizlik vergisi, su tüketim miktarı
esas alınmak suretiyle metreküp başına 100.000 TL. olarak hesaplanır.
İşyerleri ve diğer şekilde kullanılan binalara ait vergi,
aşağıdaki tarifeye göre alınır.
Belediyenin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan ancak,
su ihtiyacını belediyece tesis edilmiş su şebekesi haricinde karşılayan konutlara ilişkin çevre temizlik
vergisi, yukarıdaki tarifenin yedinci grubunun belediye meclisince belirlenecek
derecesi üzerinden hesaplanır.
Su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle hesaplanan çevre
temizlik vergisi, su faturasında ayrıca
gösterilmek suretiyle tahakkuk etmiş sayılır. Bu suretle tahakkuk eden vergi,
su tüketim bedeli ile birlikte belediyelerce tahsil edilir. Su ve kanalizasyon
hizmetleri ayrı bir kanunla düzenlenmiş bulunan büyük şehir belediye sınırları
ve mücavir alanlardaki çevre temizlik vergisi ise 20.11.1981 tarihli ve 2560
sayılı Kanun hükümlerine göre kurulan su ve kanalizasyon idarelerince tahsil
edilir.
İşyeri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait çevre
temizlik vergisi, belediyelerce binaların tarifedeki derecelere intibak
ettirilmesi üzerine her yılın Ocak ayında yıllık tutarı itibarıyla tahakkuk
etmiş sayılır. Tahakkuk eden vergi, bir defaya mahsus olmak üzere,
belediyelerin ilan mahallerinde bir ay süreyle topluca ilan edilir. İşyeri ve
diğer şekilde kullanılan binalarla ilgili olarak tahakkuk eden bu vergi, her
yıl, emlak vergisinin taksit sürelerinde ödenir.
Su ve kanalizasyon idareleri büyük şehir dahilindeki her
ilçe veya ilk kademe belediyesinin belediye ve mücavir alan sınırları içinde
bulunan konutlara ilişkin olarak tahsil ettiği çevre temizlik vergisi ile bu
verginin süresinde ödenmemesi nedeniyle tahsil ettiği gecikme zammının yüzde
seksenini tahsilatı takip eden ayın yirminci günü akşamına kadar bir bildirim
ile, ilgili belediyeye bildirerek aynı süre içinde öder. Tahsil edilen vergi ve
gecikme zammının yüzde yirmisini ise münhasıran çöp imha tesislerinin kuruluş
ve işletmelerinde kullanılmak üzere büyük şehir belediyesinin hesabına
tahsilatı takip eden ayın yirminci günü akşamına kadar aktarır. Büyük şehir
belediye sınırları içinde bulunan belediyelerin kendileri tarafından tahsil
edilen çevre temizlik vergisinin yüzde yirmisi aynı esaslar çerçevesinde büyük
şehir belediyelerine aktarılır.
Tahsil ettiği vergiyi veya gecikme zammını yukarıda
belirtilen süre içinde ilgili belediyeye yatırmayan idarelerden, bu
tutarlar 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre gecikme zammı tatbik edilerek tahsil
edilir.
Bu maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarında yer alan tutarlar, her yıl yeniden değerleme oranında
artırılır. Bu tutarların belirlenmesinde, vergi tutarlarının yüzde beşini
aşmayan kesirleri dikkate alınmaz.
Bakanlar Kurulu; beşinci fıkradaki tarifede yer alan bina
gruplarını belirlemeye ve bu maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarında yer alan
tutarları yöreler, belediyelerin nüfusları ve bina grupları itibarıyla ayrı
ayrı dörtte birine kadar indirmeye veya yarısına kadar artırmaya
yetkilidir.
Belediye meclisleri, bulundukları mahallin sosyal ve
ekonomik farklılıkları ile büyüklüklerini de dikkate alarak binaların hangi
dereceye gireceğini tespit etmeye yetkilidir.
Maliye Bakanlığı, mükellefiyetle ilgili olarak bildirim
verdirmeye ve buna ilişkin usulleri
belirlemeye, İçişleri Bakanlığının da görüşünü alarak bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir."
MADDE 42.- Tasarının 41 inci maddesi 42 nci madde olarak
aynen kabul edilmiştir.
MADDE 43.- Tasarının 42 nci maddesi 43 üncü madde olarak
aynen kabul edilmiştir.
MADDE 44.- Tasarının 43 üncü maddesi 44 üncü madde olarak
aynen kabul edilmiştir.
MADDE 45.- 13.7.1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri
Kanununun İkinci Kısmının "PTT Hizmetleri Vergisi" başlıklı Üçüncü
Bölümünün başlığı "Özel İletişim Vergisi ve Şans Oyunları Vergisi"
olarak değiştirilmiş, bu Bölümde yer alan mülga 39 ve 40 ıncı maddeleri
aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
"Özel iletişim vergisi
Madde 39 - Her nevi cep telefonu işletmecileri tarafından
verilen (ön ödemeli kart satışları dahil) tesis, devir, nakil ve haberleşme
hizmetleri % 25, radyo ve televizyon yayınlarının uydu platformu ve kablo
ortamından iletilmesine ilişkin hizmet verenlerin bu hizmetleri %15 oranında
özel iletişim vergisine tâbidir. Bakanlar Kurulu, %25 oranını % 10'a kadar
indirmeye ve kanuni oranına kadar artırmaya, %15 oranını ise %5'e kadar indirmeye ve %25'e kadar
artırmaya yetkilidir.
Cep telefonu aboneliğinin ilk tesisinde 20 milyon lira
ayrıca özel iletişim vergisi alınır. Bu tutar her yıl bir önceki yıla ilişkin
olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden
değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde hesaplanan
tutarın yüzde beşini aşmayan kesiri dikkate alınmaz. Bakanlar Kurulu, bu
şekilde tespit edilen tutarı % 50'si oranında artırmaya veya yarısına kadar
indirmeye yetkilidir.
Verginin mükellefi cep telefonu işletmecileri ile radyo ve
televizyon yayınlarının uydu ortamından iletilmesini sağlayan uydu platform
işletmecileri ile kablo iletilmesini sağlayan kablo platform işletmecileridir.
Bu verginin matrahı, katma değer vergisi matrahını oluşturan unsurlardan
teşekkül eder. Bir aya ait özel iletişim vergisi izleyen ayın onbeşinci günü
mesai saati sonuna kadar beyan edilerek aynı süre içinde ödenir. Bu verginin
beyan ve ödenmesine ilişkin olarak 47 ve 48 inci madde hükümleri uygulanmaz.
Bu maddede hüküm bulunmayan hallerde 3065 sayılı Katma Değer
Vergisi Kanunu hükümleri uygulanır. Her nevi cep telefonu işletmecileri
tarafından imtiyaz sözleşmeleri uyarınca Hazineye ödenecek payın
hesaplanmasında özel iletişim vergisi dikkate alınmaz. Her ay tahakkuk edecek
özel iletişim vergisi, cep telefonu abonelerine düzenlenecek faturalarda ayrıca
gösterilir.
Bu vergi, katma değer vergisi matrahına dahil edilmez, gelir
ve kurumlar vergisi uygulamasında gider olarak kabul edilmez ve hiçbir vergiden
mahsup edilmez. Tahsil edilen vergi üzerinden 2.2.1981 tarihli ve 2380 sayılı
Kanun ile 27.6.1984 tarihli ve 3030 sayılı Kanuna göre mahalli idarelere pay
verilmez.
Bu vergiye ilişkin usul ve esaslar ile verilmesi gereken
beyannamelerin şekil, muhteva ve eklerini belirlemeye Maliye Bakanlığı
yetkilidir.
Şans oyunları vergisi
Madde 40 - Aşağıda sayılan müşterek bahis ve şans oyunları,
belirtilen tutar veya oranda şans oyunları vergisine tâbidir.
a) Spor-Toto, Skor-Toto, Süper-Toto, Spor-Loto, Gol 7 ve
benzeri oyunlarda her bir kolon için 20.000 lira.
b) Şans Topu, On Numara ve benzeri oyunlarda her bir kolon
için 40.000 lira, Sayısal-Loto oyununda her bir kolon için 80.000 lira.
c) At yarışlarında oynanan her bir bilet için 80.000 liradan
az olmamak üzere bilet bedelinin % 10'u.
d) Her türlü diğer müşterek bahislerde katılma bedelinin %
10'u.
Bakanlar Kurulu bu tutarları on katına kadar artırmaya,
sıfıra kadar indirmeye yetkilidir.
Verginin mükellefi bunları tertipleyen kişi ve
kuruluşlardır.
Şans oyunları vergisi, kolon ve bilet bedeliyle birlikte ödenir.
Müşterek bahis ve talih oyunlarını tertipleyenler tarafından bir ay içinde
tahsil edilen şans oyunları vergisi, ertesi ayın yirminci günü akşamına kadar
beyan edilerek ödenir. Bu verginin beyan ve ödenmesine ilişkin olarak 47 ve 48
inci madde hükümleri uygulanmaz.
Şans oyunları vergisi, gelir ve kurumlar vergisi
uygulamasında gider olarak kabul edilmez ve hiçbir vergiden mahsup edilmez.
Tahsil edilen vergi üzerinden 2.2.1981 tarihli ve 2380 sayılı Kanun ile
27.6.1984 tarihli ve 3030 sayılı Kanuna göre mahalli idarelere pay verilmez.
Bu vergiye ilişkin
usul ve esaslar ile verilmesi gereken beyannamelerin şekil, muhteva ve eklerini
belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir."
MADDE 46.- Tasarının 45 inci maddesi 46 ncı madde olarak
aynen kabul edilmiştir.
MADDE 47. - 3.1.2002 tarihli ve 4733 sayılı Tütün, Tütün
Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğünün Yeniden Yapılandırılması
ile Tütün ve Tütün Mamullerinin Üretimine, İç ve Dış Alım ve Satımına, 4046
Sayılı Kanunda ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "entegre"
ibaresi "tam ve yeni teknoloji ile" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 48.- 1) 213 sayılı Vergi Usul Kanununun;
a) Birinci Kitabının Altıncı Kısmının "Vergi Hatalarını
Düzeltme" başlıklı üçüncü bölümünün başlığı "Vergi Hatalarını
Düzeltme ve Reddiyat",
b) 231 inci maddesinin (5) numaralı bendinde yer alan
"on gün" ibaresi "yedi gün",
c) 270 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan
"Taşıt Alım Vergilerini" ibaresi "Özel Tüketim
Vergilerini",
2) 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanunun 106 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan "500.000 liraya
kadar (500.000 lira dahil)" ibaresi "5.000.000 liraya kadar
(5.000.000 lira dahil)",
3) 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;
a) 41 inci maddesinin (1) ve (4) numaralı fıkralarında yer
alan "yirmiüçüncü günü" ibaresi "yirminci günü",
b) 46 ncı maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer alan
"beyanname verme süresi içinde" ibaresi "beyanname verecekleri
ayın yirmialtıncı günü akşamına kadar",
4) 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;
a) 42 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan
"inşaat ve onarma işlerinde" ibaresi "inşaat (dekapaj işleri de
inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde",
b) 44 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan
"geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın düzenlendiği tarih"
ibaresi "geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı
tarih",
c) 92 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "Mart
ayı içinde" ve "Şubat ayı içinde" ibareleri, sırasıyla
"Mart ayının onbeşinci günü akşamına kadar" ve "Şubat ayının
onbeşinci günü akşamına kadar",
d) 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı
bendinin (b) alt bendinde yer alan "Vakıflar" ibaresi "Vakıflar
(mazbut vakıflar hariç)",
e) 98 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan
"ertesi ayın yirmiüçüncü günü akşamına kadar" ibaresi "ertesi
ayın yirminci günü akşamına kadar", üçüncü fıkrasında yer alan "Ocak,
Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının yirmiüçüncü günü akşamına kadar" ibaresi
"Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının yirminci günü akşamına kadar",
f) 119 uncu maddesinde yer alan "beyanname verecekleri
süre içinde" ibaresi "beyanname verecekleri ayın yirmialtıncı günü
akşamına kadar",
g) Mükerrer 120 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan
"geçici verginin beyan ve ödeme sürelerini üç aylık dönemi izleyen ikinci
ayın 15 inci günü akşamı olarak belirlemeye" ibaresi "geçici verginin
beyan süresini üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın onuncu, ödeme süresini ise
onyedinci günü akşamı olarak belirlemeye", aynı maddenin üçüncü fıkrasında
yer alan "dönemi izleyen ikinci ayın 15 inci günü akşamına kadar bağlı
olunan vergi dairesine beyan edilir ve aynı süre içinde ödenir" ibaresi
"dönemi izleyen ikinci ayın onuncu günü akşamına kadar bağlı olunan vergi
dairesine beyan edilir ve onyedinci günü akşamına kadar ödenir.",
h) Geçici 55 inci maddesinde yer alan "1.1.1999 -
31.12.2003 tarihleri arasında" ibaresi "1.1.1999 - 31.12.2004
tarihleri arasında",
j) Geçici 59 uncu maddesinde yer alan "31.12.2005
tarihine kadar" ve "26.7.2001-31.12.2003 tarihleri arasında"
ibareleri sırasıyla "31.12.2006 tarihine kadar" ve
"26.7.2001-31.12.2004 tarihleri arasında",
5) 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun;
a) 21 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan
"dördüncü ay içinde" ibaresi "dördüncü ayın on beşinci günü
akşamına kadar",
b) 24 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan
"yirmiüçüncü günü akşamına kadar" ibaresi "yirminci günü
akşamına kadar",
c) 40 ıncı maddesinde yer alan "beyanname verme süresi
içinde" ibaresi "beyannamenin verileceği ayın sonuna kadar",
d) Geçici 28 inci maddesinin (a) fıkrasında yer alan
"1.1.1999 - 31.12.2003 tarihleri
arasında" ibaresi "1.1.1999 - 31.12.2004 tarihleri arasında",
e) Geçici 29 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan
"31.12.2003 tarihine kadar" ibaresi "31.12.2004 tarihine
kadar", (7) numaralı bendinde yer alan "Türkiye'de faaliyette bulunan
özel finans kurumları hakkında da" ibaresi "Türkiye'de faaliyette
bulunan özel finans kurumları ile tüzel kişiliğin sona ermesi şartı
aranmaksızın yurt dışında kurulu bankaların Türkiye'deki şubeleri hakkında
da",
6) 488 sayılı Kanunun;
a) 18 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan
"Anonim, kooperatif, eshamlı komandit" ibaresi "Anonim, eshamlı
komandit",
b) Ekli (2) sayılı tablosunun "IV. Ticari ve medeni işlerle ilgili
kâğıtlar" başlıklı bölümünün (16) numaralı fıkrasında yer alan
"şirketlerin sermaye artırımlarına" ibaresi "şirketlerin
kuruluşlarına, sermaye artırımlarına ve süre uzatımlarına",
7) 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun;
a) 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "Maliye
ve Gümrük Bakanlığı" ibaresi "Maliye Bakanlığı", beşinci
fıkrasında yer alan "yapıldığı yerin vergi dairesine" ibaresi
"yapıldığı yerin vergi dairesine veya Maliye Bakanlığı tarafından motorlu
taşıtlar vergisi tahsiline yetki verilen banka veya özel finans kurumu
şubelerine", son fıkrasında yer alan " kayıt ve tescil" ibaresi
"kayıt ve tescil veya satış nedeniyle malik",
b) 10 uncu maddesinin son fıkrasında yer alan "100.000
liranın" ibaresi "1.000.000 liranın",
c) 11 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "net
ağırlığı" ibaresi "motor silindir hacmi",
d) 11 inci
maddesinin birinci fıkrasında yer alan "istiap haddi" ibaresi
"azami toplam ağırlığı",
e) 13 üncü maddesinin (a) ve (b) bentlerinde yer alan
"vukua gelen" ibaresi "meydana gelen", "vuku
bulduğu" ibaresi "meydana geldiği",
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 49 - 1) 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 13
üncü maddesinin (b) bendi,
2) 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (c) alt bendi,
3) 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 28 inci
maddesinin (a) fıkrasının üçüncü alt bendi,
4) 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun mükerrer 30 uncu
maddesinin ikinci fıkrası, ekli (1) sayılı tablonun "I. Akitlerle ilgili
kâğıtlar" başlıklı bölümünün (3) numaralı fıkrası ve ekli (2) sayılı
tablonun "IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı
bölümünün (18) numaralı fıkrası,
5) 492 sayılı Harçlar Kanununa ekli (8) sayılı tarifenin
"V-Satış ruhsatnameleri" başlıklı bölümünde yer alan (1) ve (2)
numaralı fıkraları,
6) 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 47 nci maddesinin
(d) fıkrası,
7) 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun 8
inci maddesinin üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları,
8) 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 10 uncu
maddesinin birinci fıkrası,
yürürlükten kaldırılmıştır.
GEÇİCİ MADDE 1 - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Rekabet
Kurumu, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Telekomünikasyon Kurumu, Tütün, Tütün Mamulleri
ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu,
Şeker Kurumu ile Kamu İhale Kurumunun elde ettikleri gelirlerinin (faiz, repo,
pay, alım-satım farkı ve sair adlarla elde edilen her türlü gelir dahil)
31.12.2003 tarihine kadar birikmiş tutarları ile bu tarihten 31.12.2004
tarihine kadar birikecek tutarları üzerinden Maliye Bakanının teklifi ve
Başbakanın onayı ile kurum ve kuruluşlar itibarıyla belirlenecek oranlara göre
hesaplanacak kısmı bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydedilmek üzere
Maliye Bakanı tarafından belirlenecek süre içinde Maliye Bakanlığı Merkez
Saymanlık Müdürlüğünün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdindeki hesabına
yatırılır. Adı geçen kurum ve kuruluşların periyodik olarak kasalarında oluşan
nakit fazlaları bunların görüşü alınmak suretiyle bu fıkrada belirlenen
esaslara göre kesilebilir.
Yukarıda belirtilen kurum ve kuruluşlar 31.12.2003 tarihine
kadar birikmiş gelir tutarları ile kasa ve banka mevcutlarını 15.1.2004
tarihine kadar; her ayın gelir ve giderleriyle kasa ve banka mevcutlarını gösterir
malî bilgileri ise izleyen ayın yedinci günü sonuna kadar Maliye Bakanlığına
bildirir. Bu maddede belirtilen tutarların süresi içinde ödenmemesi halinde,
ödenmeyen tutarlar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
hükümlerine göre gecikme zammı da uygulanmak suretiyle takip ve tahsil edilir.
GEÇİCİ MADDE 2.- Türk Telekomünikasyon A.Ş.'nin aylık
gayrisafi hasılatı üzerinden alınmakta olan %15'lik payın hesabında, radyo ve
televizyon yayınlarının uydu platformu ve kablo ortamından iletilmesine ilişkin
hizmetlerden elde edilen gelirler dikkate alınmaz.
MADDE 50 - Bu Kanunun;
a) 1 ve 5 inci maddeleri 31.12.2003 tarihinden geçerli olmak
üzere yayımı tarihinde,
b) 3, 4, 6, 7, 10, 18, 19, 20, 30, 31, 46, 47, 50 ve 51 inci
maddeleri, 8 inci maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin
(4) numaralı fıkrasına eklenen (ı) ve (n) bentleri, 11 inci maddesiyle aynı
Kanuna eklenen geçici 20 nci maddenin (2), (3) ve (4) numaralı fıkraları ve 49
uncu maddenin (1) numaralı fıkrası yayımı tarihinde,
c) 24 üncü maddesi ile değiştirilen Motorlu Taşıtlar Vergisi
Kanununun 6 ncı maddesinde yer alan (II) sayılı tarifenin (4) numaralı bendi
ile 48 inci maddesinin (7) numaralı fıkrasının (d) bendi 1.1.2005 tarihinde,
d) Diğer hükümleri 1.1.2004 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE 51.- Tasarının 51 inci maddesi aynen kabul edilmiştir.