Dönem : 22 Yasama Yılı : 2
T.B.M.M. (S. Sayısı : 405)
Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi
Hakkında Kanun Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî
Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu (1/761)
NOT : Tasarı Başkanlıkça, Adalet ile Sanayi, Ticaret,
Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji komisyonlarına havale edilmiştir.
T.C. |
|
|
|
Başbakanlık |
|
|
Kanunlar ve Kararlar |
|
|
Genel Müdürlüğü |
20.2.2004 |
|
Sayı : B.02.0.KKG.0.10/101-774/783 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Ulaştırma Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı Bakanlar
Kurulunca 22.1.2004 tarihinde kararlaştırılan “Türk Ticaret Kanununun Bazı
Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte
gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GENEL GEREKÇE
Bilindiği üzere 1957
yılından beri, yaklaşık 45 yıldır yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret
Kanunu, özellikle denizcilik sektörünü ilgilendirilen "Deniz
Ticareti" başlıklı dördüncü kitabı ile günün koşullarına hizmet vermekten
uzak kalmıştır. Dünyadaki denizciliğin, deniz teknolojisinin, deniz ticaretinin
gelişmesine paralel olarak ülkemiz denizcilik sektöründe de benzer gelişmeler
meydana gelmiş ve bu gelişmeyle oluşan fiili durum mevcut hukuki alt yapı ile
karşılanamaz hale gelmiş, bu sebeple de denizcilik yatırımları denizciliğin
muhtelif alanlarına yayılamamıştır. Hukuki boşluk nedeniyle, yapılmış
yatırımların kayıt altına alınması ve uluslararası alanda ülkemizin denizcilik
otoritesi olan Denizcilik Müsteşarlığınca gerçekçi bir denetimi mümkün
olmamıştır. Denizcilik sektörünü doğrudan veya dolaylı olarak etkileyen diğer
sektörlerin hukuki alt yapılarını günün şartlarına uygun hale getirdikleri ve
sektörel büyüme çerçevesinde hızlı bir ivme kazandıkları halde, bu sektörlerle
etkileşim içinde bulunan denizcilik sektörü, temel mevzuatı olan Türk Ticaret
Kanununda gerekli iyileştirmeleri zamanında yapamadığı için arzu edildiği
oranlarda gelişme trendi yakalayamamıştır.
Tasarı ile, 6762 sayılı
Türk Ticaret Kanununun;
1. 823 ve 824 üncü maddeleri değiştirilmek suretiyle,
Türk Bayrağı çekebilme şartlarında değişiklik yapılarak yabancı sermayeyi
teşvik ve sermaye piyasası mevzuatına uygunluk sağlanmış, geçici olarak Türk
Bayrağı çekme süresi kaldırılarak, sözleşme süresi ne olursa olsun iki yılda
bir şartların devamının ispatı hükmü getirilmiş,
2. 851 inci maddede yapılan değişiklik ile;
geminin sicilden terkini sebepleri arasına, geminin yurt dışında cebri icra
yoluyla bir yabancıya satılması ilave edilmiş,
3. 939 uncu maddesinin
değiştirilmesi suretiyle, Maliye
Bakanlığından izin alınmaksızın yabancı para üzerinden gemi ipoteği tesisi
imkânı sağlanmış,
4. 1245 inci maddesinde yapılan değişiklikle, yurt
içi cebri icra satışlarının sonuçlarına paralel olarak yurt dışında geminin
cebri icra yoluyla satılması halinde de gemi alacaklılarının gemi üzerindeki
rehin haklarının kalkması hükmü getirilmiştir.
Böylece, bugüne kadarki
uygulamalarda tespit edilen çelişki ve engellerin ortadan kaldırılması, kamu
yararına uygun uygulamalarla sicillere tescil ve hakların korunması
çerçevesinde denizcilik sektörünün önünün açılarak deniz ticaret filomuzun
güçlendirilmesi, sektörel anlamda denizcilik sektörü ile doğrudan veya dolaylı
olarak etkileşim içinde olan diğer sektörlerle mevzuat yönünden paralellik
kurulması amaçlanmıştır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde l. - Türk Ticaret
Kanununun Türk Bayrağı çekme hakkı ve mükellefiyetini düzenleyen 823 üncü
maddesi, zaman içinde ihtiva ettiği hükümler bakımından uygulamada yetersiz
kalmış ve Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra yürürlüğe konulan diğer
yasal düzenlemelere paralel olarak madde metninde gerekli değişiklikler
yapılamadığından Türk Bayrağı çekebilme yönünden günün şartlarının gerisinde
kalmıştır.
Bu madde ile; Türk
Ticaret Kanununun 823 üncü maddesinde değişiklik yapmak suretiyle, müşterek
veya iştirak halinde mülkiyete konu gemilerde, ortaklık paylarının bir
bölümünün kanun gereği veya satış yoluyla yabancılara geçmesi halinde, pay
çokluğu Türk vatandaşlarında kalmak şartıyla Türk gemisi niteliğini
kaybetmemesi, böylelikle azlık hisselerinin veraset, cebri satış, şirket
hisselerinin devri ve benzeri gibi nedenlerle yabancılara geçmesi halinde
geminin Türk Bayrağından çıkması ve dolayısıyla sicilden silinmesinin
engellenmesi, Türk deniz ticaret filosunun bu yolla azalmasının önüne
geçilmesi, yabancı sermayeyi teşvik mevzuatı ile paralellik sağlanması ve Türk
ticaret filosunun yabancı sermayeden yararlanması amaçlanmıştır.
Ayrıca yapılan başka bir
değişiklik ile de, sermaye piyasası mevzuatı ile paralellik kurulması amaçlanmıştır.
Halihazırda gemi sahibi olan anonim şirketlerin gemilerinin Türk gemisi
sayılabilmesinin bir şartı da hisse senetlerinin tamamının nama yazılı
olmasıdır. Bu durumda, hisselerinin bir bölümünü halka arz etmek isteyen sektör
şirketleri, halka arz edecekleri hisse senetlerini hamiline yazılı hale
getirdiklerinde, bu şirketlerin sahip oldukları gemilerin Türk Bayrağı altında
ve dolayısıyla gemi sicilinde tutulmaları mümkün olmamaktadır. Bu durumda
şirketler ya halka açılmayacaklar, ya da açılsalar bile gemilerini milli gemi
siciline kaydettiremeyecekleri için yabancı bayrak altında çalıştıracaklardır.
Hiç değilse azlık hisselerinin hamiline yazılı olması imkânı getirilerek,
hisselerin %49'una kadar olan kısmının halka arz edilebilmesi imkânı
getirilmiştir.
Madde 2. - Türk Ticaret
Kanununun 824 üncü maddesi bayrak çekme hakkının istisnalarını düzenlemiş,
geçici süreli bayraktan çıkma ve Türk Bayrağı çekme hususunda idarenin iznini
aramıştır. Bu madde ile 824 üncü maddede değişiklik yapılarak öncelikle ülkemiz
denizcilik otoritesi olarak Denizcilik Müsteşarlığına verilen bayrak
izinlerinin, Kanuna da işlenerek izin verecek idarenin açıkça belirlenmesi
amaçlanmıştır. Diğer yandan 824 üncü maddenin ikinci fıkrasında yer alan en çok
iki yıl olan Türk Bayrağı çekme izninde süre kaldırılmış ve ancak bunun yerine
iki yılda bir şartların devam edip etmediğinin hak sahibince ispat edilmesi
şartı getirilmiştir. Böylelikle uygulamada iki yıllık süre nedeniyle ortaya
çıkan sorunlar giderilmiş olacak, işin ve hizmetin niteliğine göre taraflar
arasında daha uzun süreli kiralama sözleşmeleri yapılabilecek, her iki yılda
bir sözleşme yenilenmesi ve yeniden izin alınması gibi akdi ve bürokratik
zorunluluklar bertaraf edilerek sözleşme serbestisi de sağlanmış olacaktır.
Madde 3. - Türk Ticaret
Kanununun 851 inci maddesi mevcut haliyle gemi sicilinden terkin şartlarını
düzenlemiştir. Yurt dışında cebri icra yoluyla satış hali madde hükmünde yer
almadığından, bu şekilde yapılan satış sonucu geminin bir yabancının
mülkiyetine geçmesi halinde bile sicilden terkini mümkün olmamaktadır. Halbuki
cebri icra, bir devletin egemenlik ve hükümranlık haklarının kullanılmasının
doğrudan bir sonucu olup, devletler özel hukuku ilkelerine göre yeni bir hukuki
statü tesis eden bu gibi hukuki tasarruflar, hukuki geçerliğini yapıldığı yer
hukukundan alır. Dolayısıyla cebri icra ile tesis edilen yeni hukuki durum,
başka bir devletin müdahalesini gerektirmeksizin veya başka bir devlet
tarafından tanınmasına bağlı olmaksızın hukuki etkisini doğurur. Bu nedenle,
geminin yabancı bir ülkede cebri icra yoluyla satışı sonucu mülkiyetin
yabancıya geçtiğinin ispatı halinde geminin Türk gemi sicilindeki kaydının
başkaca bir şart aranmaksızın terkin edilmesi gerekir. Kaldı ki, kanuni bir
sebepten dolayı ortaya çıkan bir sonucun alacaklı yönünden yurt içi veya yurt
dışında da aynı neticeyi doğurması, çelişkinin giderilmesi bakımından
gereklidir.
Gemiler ekonomik olarak
yüksek değere sahip olduğundan, inşası, satın alınması ve tadilatı büyük mali
kaynak gerektirmektedir. Denizcilik sektöründe bu kadar büyük mali yükü kendi
öz kaynaklarından karşılayabilecek firma sayısının çok az olması ve ulusal
bankalardan kredi temininin ilgili mevzuat ve bankaların kredi kullandırma
ilkeleri gereği uzun ve meşakkatli bir yöntem olması nedeniyle krediyi yabancı
kredi kuruluşlarından temin etmek yegâne yol olmaktadır. Kredi veren yabancı
kuruluş, gemi üzerine ipotek tesis ettirdiğinden, kredinin geri dönmemesi
durumunda, ipoteğin cebri icra yoluyla paraya çevrilmesini talep etmektedir.
Ancak, geminin yurt dışında olduğu ve bulunduğu yerde satışının yapıldığı zaman
851 inci madde hükmü gereğince gemi sicilinden terkin edilemeyeceği için,
alacağın temini zora girmekte, bu hüküm mevcut olduğu sürece yabancı fınans
kuruluşları kredi vermekte zorluklar çıkartmakta ve dolaylı olarak deniz
ticaret filomuzun gelişmesi önlenmektedir.
Madde ile, yukarıda izah
edildiği üzere yaşanan zorlukların giderilmesi amacıyla, yurt dışında cebri
icra satışlarında geminin yabancıya satışı halinde geminin sicilden silinmesi
imkânı getirilmiştir.
Madde 4. - Denizcilik
sektöründe ülkemizde ve Dünyada umumiyetle kullanılan para birimi Amerikan
Dolarıdır. Sektörün finans kaynağı genellikle yurt dışından sağlandığı için,
krediler karşılığı konulan ipotekler de yabancı para üzerinden olmaktadır.
Ülkemiz finans ve kambiyo alanında son yıllarda büyük gelişme ve serbesti
sağlandığı da bilinmektedir. Yabancı paraların rahatça dolaşımının sağlandığı
bir ortamda, hâlâ yabancı para üzerinden ipotek koydurmak için izin alınması
bürokratik işlemleri artırdığı gibi, acil kredi taleplerinin karşılanmasında
engel yaratmaktadır.
Bu madde ile, Maliye
Bakanlığının izni kaldırılmış ve serbestçe yabancı para üzerinden ipotek
konulabilmesi imkânı getirilmiştir. Ancak, ipotek mevzuatına uygun olarak
derecelendirme sistemine göre, yabancı para ipoteklerinin ayrı bir derecede
gösterilmesi ve böylelikle aynı derecede birden fazla para birimi üzerinden
konulmuş ipoteklerin, paraya çevrilme aşamasında ortaya çıkabilecek sorunların
önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Madde 5. - Türk Ticaret
Kanununun 1245 inci maddesi, gemi alacaklılarının gemi üzerindeki (ipotek
dahil) rehin hakkının geminin Türkiye dışında cebri icra yoluyla satılması
halinde ne olacağı konusunda bir düzenleme getirmemiştir.
Halbuki cebri icra
yoluyla satışlarda, geminin Türk gemi sicilindeki kaydının başkaca bir şart
aranmaksızın terkin edilmesi gerekir. Kaldı ki, kanuni bir sebepten dolayı
ortaya çıkan bir sonucun alacaklı yönünden yurt içi veya yurt dışında da aynı
neticeyi doğurması, çelişkinin giderilmesi bakımından gereklidir. Ancak, gemi
üzerinde başka bir rehin hakkı varsa, rehinli alacaklının terkine muvafakat
etmesi gereklidir.
Bu madde ile, yukarıda
izah edildiği üzere, yurt içi cebri icra yoluyla satışlarda olduğu gibi geminin
yurt dışında da cebri icra yoluyla satılması halinde gemi üzerindeki rehin
haklarının kalkması yönünde değişiklik yapılmış, ancak rehinli alacaklının
terkine muvafakat verebilmesini temin amacıyla satışın, ülke genelinde dağıtımı
yapılan iki gazetede ilân yoluyla tebliği yapılmak suretiyle bilinen ve
bilinmeyen rehinli alacaklılara bildirilmesi hükmü getirilmiştir.
Madde 6. - Yürürlük
maddesidir.
Madde 7. - Yürütme
maddesidir.
Sanayi, Ticaret, Enerji,
Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu
|
Türkiye Büyük Millet
Meclisi |
|
|
Sanayi, Ticaret,
Enerji, Tabiî Kaynaklar, |
|
|
Bilgi ve Teknoloji
Komisyonu |
15.4.2004 |
|
Esas No. : 1/761 |
|
|
Karar No. : 33 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Ulaştırma Bakanlığınca
hazırlanarak 20.2.2004 tarihinde Başkanlığınıza sunulan “Türk Ticaret Kanununun
Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı” Başkanlığınızca
26.2.2004 tarihinde tali komisyon olarak Adalet Komisyonuna, esas komisyon
olarak da Komisyonumuza havale edilmiştir. Komisyonumuz 14.4.2004 tarihli 19
uncu toplantısında, Adalet Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı, Denizcilik Müsteşarlığı ve Deniz Ticaret Odası Başkanlığı
temsilcilerinin de katıldığı toplantıda Kanun Tasarısını inceleyip görüşmüştür.
Kanun Tasarısı ile;
- Hangi gemilerin Türk
gemisi olarak kabul edileceği yeniden düzenlenmiş, denizcilik şirketleri
hisselerinin halka açılabilmesi ve bu suretle yabancı sermayeyi bu sektöre çekebilmek imkânı sağlanmıştır.
Ayrıca daha önce en çok iki yıl olan geçici Türk Bayrağı çekme izni süresi
geminin sözleşme ile bırakıldığı süre ile sınırlı olarak uzatılmıştır.
Böylelikle finansal kiralama sözleşmelerindeki asgarî süre olan 4 yıllık süre
ile de paralellik sağlanarak gereksiz bürokratik işlemler azaltılmıştır. Yine
gemi siciline kayıtlı bir geminin gemi sicilinden terkin edilebilmesi sebepleri
arasına geminin yurt dışında cebri icra yoluyla bir yabancıya satılması hali de
eklenmiştir.
- Mevcut yasada yabancı
para ile ödenecek borçlar için yabancı para üzerinden gemi ipoteği kurmak
Maliye Bakanlığının iznine tâbi idi. Yapılan değişiklik ile bu izin keyfiyeti
kaldırılmıştır. Böylelikle Medenî Kanunun 766/a maddesinde 1990 yılında yapılan
değişiklikle uyumlu hale getirildiği gibi gereksiz bürokratik işlemler de
kaldırılmış olmaktadır.
- Yine bir geminin yurt
içinde cebri icra ile satış sonuçlarına paralel olarak geminin yurt dışında
cebri icra yolu ile satılması halinde de gemi üzerindeki kanunî rehin
haklarının kalkması hükmü getirilmiştir.
Böylelikle, cebri icranın bir devletin
egemenlik ve hükümranlık haklarını kullanmasının doğrudan bir sonucu olduğu,
devletler özel hukuk ilkelerine göre yeni bir hukukî statü tesis eden bu gibi
hukukî tasarrufların hukukî geçerliliğini yapıldığı yer hukukundan aldığı,
dolayısıyla cebrî icra ile tesis edilen yeni hukukî durumun başka bir devletin
müdahalesini gerektirmeksizin veya başka bir devletin tanınmasına bağlı
olmaksızın hukukî etki doğuracağı gerçeği de kabul edilmiş olmaktadır. Bu
düzenleme aynı zamanda yabancı finans kuruluşlarının Türk Bayraklı gemilere kredi vermesi imkânını sağlayacak,
denizcilik sektörünün önünü açarak deniz ticaret filomuzun daha da güçlenmesini
sağlayacaktır.
Kanun Tasarısının geneli üzerinde
görüşmeler tamamlanarak maddelerine geçilmesi oybirliği ile kabul edilmiştir.
Kanun Tasarısının 1 inci maddesine
geçilmeden önce verilen bir önerge doğrultusunda;
Türkiye ve AB arasında düzenlenen Katılım
Ortaklığı Belgesi çerçevesinde hazırlanan Ulusal Programın “Siyasî Kriterler”
başlığı altında “yargı” alanında “Denizcilik İhtisas Mahkemeleri”nin
kurulmasına yer verildiği,
Ekonomik ve siyasal gelişmelerin sonucu
olarak gündeme yerleşen çevre bilinci, deniz ve denizcilikten yararlanma,
ekonomik alanda deniz ve denizciliği kullanma, sektörel bazda denizciliğe
ağırlık vermeyi gerektirmiş olup, bu alanda meydana gelen gelişmeler nedeniyle
deniz ticaretinde hareketlilik ile bu hareketlilikten ortaya çıkan deniz
trafiği, buna bağlı olarak denizde can ve mal güvenliği ihtiyacı, kıyı ve deniz
tehlikeleri ile mücadele ve denizcilik sektörüne verilen hizmetler hızla
artmıştır. Denizcilik alanındaki teknolojik ve bilimsel gelişmeler, yapılan
anlaşmalar ile deniz mevzuatının takibi, bu konuda ortaya çıkan problemlerin
çözümü için ihdas edilen hukuk (ticaret) mahkemeleri bu hıza yetişememektedir.
Ülkemizde deniz ticareti dışındaki ticarî birçok olayı, meseleyi ve problemi de
çözme zorunluluğu, denizcilik konusuna, mahkemelerin yeterince eğilebilme
imkânlarını bertaraf etmektedir. Bunun sonucunda da hareket halinde olan
gemilerin veya gayet kolaylıkla telef olabilecek veya bozulabilecek yüklerin
konu edildiği ihtilaflarda müddeabihlerin yüksek olmasına karşılık, çok büyük
meblağlar mahkemelerin ihtilafı süratle çözememesi nedeniyle kaybedilmektedir.
İhtiyaç duyulan, ihtilafın çözümündeki sürattir. Gerek ihtilafın çözümünde
beklenen süratin sağlanabilmesi, gerekse konunun adalete, deniz örf ve
âdetlerine uygun ve en doğru bir şekilde sonuçlandırılabilmesi için, deniz
hukukunda uzmanlaşmış yargı organlarının bu ihtilafların çözümünde
görevlendirilmiş olmasını gerektirdiğinden Denizcilik İhtisas Mahkemeleri
kurulmasının sağlanması amacıyla Kanun Tasarısına 1 inci madde olarak aşağıdaki
maddenin eklenmesi oybirliği ile kabul edilmiştir.
Madde 1. - 29.6.1956 tarihli ve 6762
sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesine aşağıdaki fıkra son fıkra olarak
eklenmiştir.
İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca, bu
Kanunun dördüncü kitabında yer alan deniz ticaretine ilişkin ihtilaflara bakmak
ve asliye derecesinde olmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemeleri kurulur. Bu
mahkemelerin yargı çevresi Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından
belirlenir.
Kanun Tasarısının maddeleri yeni eklenen
madde ile yeniden teselsül ettirilmiştir.
Kanun Tasarısının 1 inci maddesi 2 nci
madde olarak, 2 nci maddesi 3 üncü madde olarak, 3 üncü maddesi 4 üncü madde
olarak, 4 üncü maddesi 5 inci madde olarak aynen kabul edilmiştir.
Kanun Tasarısının 5 inci maddesi daha
anlaşılır ve açık yazılımının sağlanması açısından verilen bir önergenin kabulü
ile,
Madde 6. - 6762 sayılı Kanunun 1245 inci
maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Geminin;
1. Yurt içinde cebri icra yoluyla,
2. Türkiye genelinde tirajı en yüksek beş
gazete arasından iki ayrı gazetede üç gün ara ile iki kez ilanen tebligât
yapılmak suretiyle gemi alacaklarının satıştan haberdar edilmeleri kaydıyla
yurt dışında cebrî icra yoluyla,
3. Kaptan tarafından 990 ıncı madde hükmü
gereğince kanunî yetkisine dayanarak zorunlu hallerde,
Satılması durumunda gemi alacaklılarının
gemi üzerindeki rehin hakları kalkar. Satış bedeli alıcı tarafından henüz
ödenmediği veya kaptanın yahut acentenin elinde bulunduğu müddetçe gemi
alacaklıları için gemi yerine geçer.” şeklinde değiştirilerek 6 ncı madde
olarak kabul edilmiş,
Kanun Tasarısının 6 ncı maddesi 7 nci
madde, 7 nci maddesi 8 inci madde olarak aynen kabul edilmiştir.
İşbu raporumuz gereği yapılmak üzere
Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
|
Başkan |
Sözcü |
Üye |
|
Soner Aksoy |
Hasan Ali Çelik |
Tacidar Seyhan |
|
Kütahya |
Sakarya |
Adana |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Mustafa Sayar |
Ahmet Rıza Acar |
Nejat Gencan |
|
Amasya |
Aydın |
Edirne |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Şemsettin Murat |
Talip Kaban |
Mehmet Ali Arıkan |
|
Elazığ |
Erzincan |
Eskişehir |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Vezir Akdemir |
Mustafa Elitaş |
Hasan Angı |
|
İzmir |
Kayseri |
Konya |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Nuri Çilingir |
Şükrü Ünal |
Mustafa Öztürk |
|
Manisa |
Osmaniye |
Sinop |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
İbrahim Çakmak |
Yekta Haydaroğlu |
Fazlı Erdoğan |
|
Tokat |
Van |
Zonguldak |
HÜKÜMETİN
TEKLİF ETTİĞİ METİN
TÜRK TİCARET KANUNUNUN
BAZI MADDELERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ
HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE l. - 29.6.1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret
Kanununun 823 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 823. - Her Türk gemisi Türk Bayrağı çeker.
Yalnız Türk vatandaşlarının malı olan gemi Türk gemisidir.
Birlikte mülkiyet esaslarına göre birden fazla kişilere ait
olan gemiler, pay çokluğunun Türk vatandaşlarına ait olması şartıyla Türk
gemisi sayılırlar.
Türk kanunları uyarınca kurulup da;
1. Tüzel kişiliği haiz olan teşekkül, müessese, dernek ve
vakıfların malı olan gemiler idare organını teşkil eden kişilerin çoğunluğu
Türk vatandaşı olmak,
2. Türk ticaret şirketlerinin malı olan gemiler, şirketi
idare ve temsil etmeye yetkili ortakların çoğunluğu Türk vatandaşı olmak ve
şirket sözleşmesine göre oy çoğunluğu Türk ortaklarda bulunmak, anonim ve
sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde ayrıca payların çokluğunun nama
yazılı ve bir başkasına devri şirket yönetim kurulunun iznine bağlı bulunmak,
şartıyla Türk gemisi sayılırlar.
Türk ticaret siciline tescil edilen donatma iştiraklerinin
malı olan gemiler; paylarının yarısından fazlası Türklere ait ve iştiraki idare
ve temsil etmeye yetkili müşterek donatanların çoğunluğu Türk vatandaşı olmak
kaydıyla Türk gemisi sayılırlar."
MADDE 2. - 6762 sayılı Kanunun 824 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 824. - Bir Türk gemisi, 823 üncü maddede yazılı
niteliklere sahip olmayan kişilere en az bir yıl süreyle kendi namına
işletilmek üzere bırakılmış olursa, malikin talebi üzerine Denizcilik
Müsteşarlığı en çok iki yıl süreyle geminin yabancı bayrak çekmesine o memleket
kanunları müsait olmak kaydıyla izin verebilir. Bu izin bitmedikçe veya kanunî
sebeplerle geri alınmadıkça gemi Türk Bayrağı çekemez.
Türk gemisi olmayan bir gemi, 823 üncü maddede yazılı
niteliklere sahip olan kişilere en az bir yıl süreyle kendi namına işletilmek
üzere bırakılmış olursa, malikin muvafakatı alınmış olmak, Türk mevzuatının
kaptan ve gemi zabitleri hakkındaki hükümlerine riayet olunmak, yabancı kanunda
da bunu engelleyen bir hüküm bulunmamak şartıyla Denizcilik Müsteşarlığı
geminin bırakma süresince Türk Bayrağı çekmesine izin verebilir. Şu kadar ki;
izin alan kişi her iki yılda bir izin için gerekli şartların mevcudiyetini
sürdürdüğünü ispatlamakla yükümlüdür.
Bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen gemiler, Denizcilik
Müsteşarlığınca tutulacak hususi bir sicile kaydolunur."
MADDE 3. - 6762 sayılı Kanunun 851 inci maddesinin birinci
fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Gemi, kurtarılamayacak şekilde batar veya tamir kabul
etmez hale gelir yahut yurt dışında cebri icra yolu ile bir yabancıya satılarak
veya başka bir surette Türk Bayrağı çekme hakkını zayi ederse, talep üzerine
sicilden kaydı terkin olunur."
MADDE 4. - 6762 sayılı Kanunun 939 uncu maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 939. - Yabancı para üzerinden gemi ipoteği tesis
olunabilir. Ancak, aynı derecede birden fazla para türü kullanılarak gemi
ipoteği tesis edilemez. Yabancı veya Türk parası karşılıklarının hesabında,
hesap günündeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının döviz alış kuru esas
alınır."
MADDE 5. - 6762 sayılı Kanunun 1245 inci maddesinin birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Geminin;
1. Yurt içinde veya ülke genelinde dağıtımı yapılan iki ayrı
gazetede üç gün ara ile iki kez ilanen tebligat yapılmak suretiyle gemi
alacaklılarının satıştan haberdar edilmeleri kaydıyla yurt dışında cebri icra
yoluyla,
2. Kaptan tarafından 990 ıncı madde hükmü gereğince kanunî
yetkisine dayanarak zorunlu hallerde,
satılması durumunda, gemi alacaklılarının gemi üzerindeki
rehin hakları kalkar. Satış bedeli, alıcı tarafından henüz ödenmediği veya
kaptanın yahut acentenin elinde bulunduğu müddetçe gemi alacaklıları için gemi
yerine geçer.''
MADDE 6. - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 7. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Recep Tayyip Erdoğan |
|
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
Dışişleri Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
|
A. Gül |
A. Şener |
M. A. Şahin |
|
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı V. |
Devlet Bakanı |
|
B. Atalay |
B. Atalay |
M. Aydın |
|
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
Adalet Bakanı |
|
G. Akşit |
K. Tüzmen |
C. Çiçek |
|
Millî Savunma Bakanı |
İçişleri Bakanı |
Maliye Bakanı V. |
|
M. V. Gönül |
A. Aksu |
E. Mumcu |
|
Millî Eğitim Bakanı |
Bayındırlık ve İskân Bakanı V. |
Sağlık Bakanı |
|
H. Çelik |
A. Aksu |
R. Akdağ |
|
Ulaştırma Bakanı V. |
Tarım ve Köyişleri Bakanı |
Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı |
|
M. H. Güler |
S. Güçlü |
M. Başesgioğlu |
|
Sanayi ve Ticaret Bakanı |
En. ve Tab. Kay. Bakanı |
Kültür ve Turizm Bakanı |
|
A. Coşkun |
M. H. Güler |
E. Mumcu |
|
|
Çevre ve Orman Bakanı |
|
|
|
O. Pepe |
|
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİÎ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METİN
TÜRK TİCARET KANUNUNUN
BAZI MADDELERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ
HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE 1.- 29.6.1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret
Kanununun 4 üncü maddesine aşağıdaki fıkra son fıkra olarak eklenmiştir.
İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca, Bu Kanunun Dördüncü
Kitabında yer alan Deniz Ticaretine ilişkin ihtilaflara bakmak ve asliye
derecesinde olmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemeleri kurulur. Bu mahkemelerin
yargı çevresi Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenir.
MADDE 2.- Kanun Tasarısının l inci maddesi 2 nci madde
olarak aynen kabul edilmiştir.
MADDE 3.- Kanun Tasarısının 2 nci maddesi 3 üncü madde
olarak aynen kabul edilmiştir.
MADDE 4.- Kanun Tasarısının 3 üncü maddesi 4 üncü madde olarak
aynen kabul edilmiştir.
MADDE 5.- Kanun Tasarısının 4 üncü maddesi 5 inci madde
olarak aynen kabul edilmiştir.
MADDE 6.- 6762 sayılı Kanunun 1245 inci maddesinin birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Geminin;
1. Yurt içinde cebri icra yoluyla,
2. Türkiye genelinde tirajı en yüksek beş gazete arasından
iki ayrı gazetede üç gün ara ile iki kez ilanen tebligat yapılmak suretiyle
gemi alacaklılarının satıştan haberdar edilmeleri kaydıyla yurt dışında cebri
icra yoluyla,
3. Kaptan tarafından 990 ıncı madde hükmü gereğince kanunî
yetkisine dayanarak zorunlu hallerde,
Satılması durumunda gemi alacaklılarının gemi üzerindeki
rehin hakları kalkar. Satış bedeli alıcı tarafından henüz ödenmediği veya
kaptanın yahut acentenin elinde bulunduğu müddetçe gemi alacaklıları için gemi
yerine geçer."
MADDE 7. - Kanun Tasarısının 6 ncı maddesi 7 nci madde
olarak aynen kabul edilmiştir.
MADDE 8. - Kanun Tasarısının 7 nci maddesi 8 inci madde
olarak aynen kabul edilmiştir.