Dönem: 22            Yasama Yılı: 4

 

TBMM  (S. Sayısı: 1145)

 

Kamulaştırma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Erzurum Milletvekili Mustafa Nuri Akbulut’un; 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/805, 2/557)

 

                                          

Not: Tasarı ve Teklif; Başkanlıkça Adalet ile Plan ve Bütçe komisyonlarına havale edilmiştir.

                         T.C.

            Başbakanlık                  4/5/2004

Kanunlar ve Kararlar

    Genel Müdürlüğü

                        Sayı: B.02.0.KKG.0.10/101-357/2081

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca 28/4/2004 tarihinde kararlaştırılan “Kamulaştırma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.

Gereğini arz ederim.

                        Recep Tayyip Erdoğan

                                       Başbakan

GENELGEREKÇE

2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun uygulamasında bir takım sorunlarla karşılaşılması sonucunda, idareler tarafından yapılacak yatırımların aksadığı ve ülkemiz için büyük önemi bulunan özellikle enerji yatırımlarının seri olarak gerçekleşememesinden dolayı ülke ekonomisinin zarar gördüğü tespit edilmiştir. 2942 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklanan sorunların ortadan kaldırılarak yatırımların bir an evvel gerçekleştirilip ekonomiye katkı sağlaması amacıyla, anılan Kanunda bazı değişiklikler yapılması öngörülmüştür.

Bu kapsamda Tasarı ile yapılan düzenlemelerle,

- Kamulaştırma işleminin mal sahibine bildirilmesinde uygulanan "resmi taahhütlü" tebligat işlemi "iadeli taahhütlü" tebligata dönüştürülerek idarelerin tebligat konusunda yaşadığı sıkıntılar giderilmekte,

- 2942 sayılı Kanunda 4650 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle kabul edilen satın alma usulünün uygulanması sonucunda, tarafların anlaşamaması halinde idare tarafından kamulaştırma bedelinin tespiti amacıyla açılacak davada, tapulu bir taşınmaz için ilan yapılmasının idarelere çok büyük mali yük getirmesi; uzlaşma sonucunda yapılan tescil işleminde herhangi bir ilan yapılması söz konusu olmadığı halde, mahkemece verilecek tescil kararı için üçüncü şahısların tapuda kayıtlı olmayan menfaatleri düşünülerek ilan yapılmasının uygun olmaması nedeniyle, kamulaştırmanın ve belgelerin özetinin mahalli ve ulusal basında ilan edilmesi usulüne son verilmekte,

- Mahkemece belirlenen kamulaştırma bedelinin bankaya bloke edilmesi için kamulaştırma yapan idarelere finansman temininde kolaylık sağlanması amacıyla, idarelere verilecek süre otuz gün olarak belirlenmekte,

- Kamulaştırma işlemlerinin hızlandırılması ve masrafların azaltılması amacıyla, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davalarda bilirkişi kurulunun "en az üç kişiden oluşması" öngörülmekte,

- Başkası adına tapulu, sahipsiz ve zilyedi tarafından iktisap edilmemiş yerlerin kamulaştırmasında, bina ve ağaçların bedelinin iyi niyetli olmak şartıyla zilyede ödenmesi hükme bağlanmakta,

- İdareler tarafından yapılan kamulaştırma işleminin kesinleşmesinden sonra beş yıl içerisinde taşınmaz malların kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsisi lüzumu kalmaması halinde, mal sahibi veya mirasçıları tarafından bedelin kanuni faiziyle birlikte ödenmesi durumunda taşınmaz malın iade edilebilmesi öngörülmekte,

- Kanunun 27 nci maddesine göre yapılacak acele kamulaştırma usulü yeniden düzenlenmektedir.

MADDE GEREKÇELERİ

Madde 1- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununda 4650 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle Kanunun 8 inci maddesinin dördüncü fıkrasında idareye taşınmaz mal, kaynak veya bunların üzerindeki irtifak haklarını devralmak istediğini resmi taahhüdü bir yazıyla malike bildirme yükümlülüğü getirilmiştir.

Ancak, PTT tarafından idarelere, taahhütlü olarak gönderilen yazıların taşınmaz malikine tebliğ edilip edilmediğine dair herhangi bir bildirim yapılmamaktadır. Bu nedenle, idare göndermiş olduğu tebligatın yapılıp yapılmadığını, adresin doğruluğunu ve taşınmaz malikinin yeni adresinin neresi olduğunu bilmemekte, böylece kamulaştırma işlemi uzamaktadır. İdarenin tebligatı resen "iadeli taahhütlü" göndermesi halinde de saymanlık müdürlükleri buna ilişkin ödemeleri geri çevirmekte hatta bu işlemleri yapan idare elamanlarına mali sorumluluk yüklemektedir.

Ayrıca, uzlaşma sağlanamayan durumlarda açılmak zorunda kalınan değer tespiti ve tescil davalarında, mahkemeler bildirimin usulüne uygun olup olmadığını araştırmakta, usulsüz bildirimin tespiti halinde davaları reddetmektedir.

Madde ile, uygulamada yaşanan bu sıkıntıların giderilmesi amacıyla söz konusu bildirimlerin "iadeli taahhütlü" olarak yapılması öngörülmektedir.

Madde 2- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununda 4650 sayılı Kanunla yapılan en önemli değişiklik satın alma usulünde yapılan değişikliktir. Yapılan bu değişiklikle, taşınmaz mal sahibi ile anlaşma sağlanamaması veya tapuda ferağ verilmemesi durumunda 10 uncu madde doğrultusunda işlem yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında mahkemece, kamulaştırmanın hem mahalli gazetede hem de Türkiye genelinde yayımlanan gazetede ilan yapılması zorunluluğu getirilmiştir. Bu durum, kamulaştırma yapan idarelere bazı taşınmazların kamulaştırılmasında kamulaştırma bedelinin çok üzerinde mali külfetler getirmektedir. Ayrıca, uzlaşma ile taşınmaz kamulaştırıldığında, ilan edilme şartı aranmadığı halde mahkemece verilen tescil kararı için ilan şartı aranması da hukuk mantığı ile çelişmektedir.

10 uncu maddenin dördüncü fıkrası gereğince yapılan ilanlar, üçüncü kişilerin kamulaştırılan taşınmaz üzerinde sonradan idareden ve davalıdan bir hak talep etmesine engel olmamakta, idare ve davalı, dava konusu taşınmazla ilgili olarak üçüncü şahıslardan gelebilecek her türlü hak talebini yapılan bu ilanlarla bertaraf edememektedir. Ayrıca, ilan yapılmış olsa da olmasa da kamulaştırma nedeniyle hakları haleldar olan üçüncü kişiler tarafından gerek kamulaştırma işlemi sırasında, gerekse kamulaştırma işleminin tamamlanmasından sonra, dava konusu taşınmazın karşılığı olan bedel üzerindeki haklarının 2942 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince talep edilmesi de mümkündür.

2942 sayılı Kanunun 9 uncu ve 19 uncu maddelerine dayanılarak yapılacak kamulaştırma işlemlerinin ilan edilmesinin zorunluluğu anlaşılabilir olup, bunun dışında kalan 10 uncu maddeye dayanılarak açılacak değer tespiti ve tescil davalarında ilan yapılması zorunluluğunun pratikte bir faydası görülmemektedir.

Madde ile, kamulaştırma işlemlerinin hızlandırılması ve masraf yönünden tasarruf sağlanması amacıyla ilan zorunluluğuna ilişkin 10 uncu maddenin dördüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmaktadır.

10 uncu maddenin sekizinci fıkrasında, mahkemece belirlenecek bedelin on beş gün içinde ilgili bankaya malik adına yatırılması için idareye süre verileceği düzenlenmiştir. Bu süre, kamulaştırma yapan idarelerin mali kaynak sorunları da göz önüne alındığında oldukça kısa olup, bunun "otuz gün" olarak belirlenmesi kamulaştırma bedelinin yatırılması için idareye rahat hareket etme imkanı sağlayacağı gibi kamulaştırma işleminin de sağlıklı biçimde bitirilerek taşınmaz maliklerinin kamulaştırma bedellerini almalarını sağlayacaktır. Bu nedenle, madde ile söz konusu süre otuz güne çıkarılmaktadır.

Madde 3- 2942 sayılı Kanunun 15 inci maddesinde, oluşturulacak bilirkişi heyetinin beş kişiden teşkil edileceği düzenlenmiştir. Seçim yöntemleri kanunla belirlenmiş bilirkişiler, mühendis ve mimar mesleklerine sahip olanlar arasından tercih edilmekte olup, meslek odalarının ve idare kurulunun listesinden aynı nitelikte olan bilirkişilerin seçimi, uygulamada yapılan işlemlerde kaliteyi artırmadığı gibi rapor tanzimi aşamasını olumlu olarak da etkilememektedir. Üstelik, bilirkişilerin beş kişiden oluşması idarelere büyük miktarda ek mali yük getirmektedir.

Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespitinde dikkate alınacak kriterler Kanunun 11 inci ve 12 nci maddelerinde belirlenmiştir. Anılan kriterlerin üç kişi yerine beş kişi tarafından uygulanmasının pratikte bir yararı bulunmamaktadır.

Kaldı ki beş kişilik bilirkişi kurulunun pek çok adli yargı çevrelerinde oluşturulmasında sıkıntı yaşanmakta ya da oluşturulması mümkün olmadığından, kurul diğer adli yargı çevrelerinden temin edilmekte bu da davaların uzamasına neden olmaktadır.

Madde ile, bilirkişi kurulu, kamulaştırmaya konu olan yerin cins ve niteliğine göre listeden seçilmek suretiyle en az üç kişiden oluşacak şekilde değiştirilmektedir.

Madde 4- Madde ile; 2942 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin yedinci fıkrasının birinci cümlesi 10 uncu madde hükmüyle paralellik arz etmesi nedeniyle bu fıkrada yer alan "on beş gün" ibaresi de "otuz gün" olarak değiştirilmektedir.

2942 sayılı Kanunun 4650 sayılı Kanunla değişik 19 uncu maddesinin değişiklikten önceki metninde bulunan onikinci fıkrası başkası adına tapulu, sahipsiz ve zilyedi tarafından iktisap edilmemiş yerlerde yapılan bina ve yetiştirilen ağaç bedellerini zilyedine ödeneceğini düzenlemekteydi.

Bu düzenlemeye 4650 sayılı Kanunla yapılan değişiklikte yer verilmemesi uygulamada bir çok ihtilafın ortaya çıkmasına neden olduğundan madde ile anılan hüküm yeniden düzenlenmektedir. Ancak, bu hüküm yeniden düzenlenirken, daha önceki hükümden kaynaklanan, sırf kamulaştırma bedelini almak için ağaç dikmek, bina yapmak veya 765 sayılı Türk Ceza Kanununa göre suç olan meraya tecavüz etmek gibi menfi durumların da yeniden meydana gelmesini önleyici bir düzenleme yapılmaktadır.

Madde 5- 2942 sayılı Kanunun 22 nci maddesinde tarafların anlaşmasıyla vazgeçme ve devir düzenlenmiş olup, maddenin birinci fıkrasında kamulaştırma kesinleştikten sonra vazgeçme halinde 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre mal sahibine yapılan bildirimden itibaren mal sahibinin üç ay içinde almış olduğu kamulaştırma bedelini ödeyerek taşınmazı geri alabileceği belirtilmiştir.

Madde ile, kamulaştırmanın ve bedelinin kesinleşmesinden itibaren "beş yıl içerisinde" kamulaştırılan taşınmaz malların kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsisi lüzumu kalmaması halinde, kamulaştırma bedelini aldığı tarihten itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte ödemesi durumunda, kamulaştırılan taşınmazın sahibi veya mirasçılarının kamulaştırılan taşınmazı geri alabileceği öngörülmüştür. Geri alma bedelinin kanuni faiz işletilerek tespit edilmesi ve beş yıllık sınırlama öngörülerek madde uygulanabilir hale getirilmiştir.

Madde 6- Madde ile acele kamulaştırma usulü yeniden belirlenmiştir.

Madde 7- Yürürlük maddesidir.

Madde 8- Yürütme maddesidir.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununda Değişiklik Yapılmasıyla ilgili olarak tarafımdan hazırlanan kanun teklifi ekte sunulmuştur.

Gereğini müsaadelerinize arz ederim.  21/06/2005

Mustafa Nuri Akbulut

          Erzurum

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

2/557 esas numaralı, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun teklifine imza sahibi olarak katılmak istiyorum.

Gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

               22/02/2006

  Necdet Budak

              Edirne

GENEL GEREKÇE

Kamulaştırma Kanununda 2001 yılında köklü değişiklikler yapılmıştır.

Geçen 4 yıllık süre içinde uygulamada ortaya çıkan bazı aksaklıkların giderilmesi için yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır.

Bunlardan en önemlisi, kuşkusuz, mahkemece belirlenen bedelin ilgili adına bankaya bloke edilmesinden sonra hükümle birlikte paranın hak sahipleri tarafından alınabilmesidir.

Bu durum, kararın bozulmasından sonra yapılan yargılama sırasında daha az bir bedele hükmedilmesi halinde, idarenin zararına neden olmakta ve paranın geri alınmasında büyük sıkıntı yaşanmaktadır.

İdare, kamulaştırma kararı alıp tapuya şerh verilmesini istemesinden sonraki altı aylık sürede bazen işlemleri tamamlayamamakta, bu durum tapu kaydındaki şerhin kalkması sonucunu doğurmaktadır.

Kamulaştırmada ilgilinin pazarlık görüşmelerine katılması için gönderilen belgenin yalnızca taahhütlü yazı ile bildirilmesi, uygulamada yazının muhatabına ulaşıp ulaşmadığı konusunda tereddütler doğurmaktadır.

Diğer yandan yapılacak pazarlıkta idareye küçük bir esneklik ve takdir hakkı tanınmamış olması, aslında anlaşmayla sonlanabilecek birçok görüşmenin mahkemeye taşınması sonucunu doğurmakta, zaman, emek ve kaynak israfına neden olunmaktadır.

Yine anlaşma tutanağı ile ilgili yazının da resmi iadeli taahhütlü olarak gönderilmesi muhtemel karışıklıkları önleyecektir.

Anlaşma olması halinde ilgilinin ferağ vermekte gecikmesi durumunda açılan davalarda, mahkemelerce farklı uygulamalar yapıldığı gözlenmiştir. Uygulamadaki karışıklığın yapılacak değişiklikle giderilebileceği düşünülmektedir.

Yapılacak duruşmaya bilirkişilerin çağrılmasının pratik bir yararı bulunmadığı gibi uygulamada çeşitli karışıklıkların yaşanmasına neden olduğu gözlenmiştir.

Bilirkişi kurulunun önceden olduğu gibi üç kişiden oluşturulması işlemlerin süratlendirilmesi ve davaların hızla sonuçlandırılması bakımından gerekli görülmektedir.

Bu amaçla ilgili yasada ekte sunulan değişikliklerin yapılması yararlı olacaktır.

MADDE GEREKÇELERİ

Madde 1- İdare, kamulaştırma kararı alıp tapuya şerh verilmesini istemesinden sonraki altı ay içerisinde zaman zaman işlemleri tamamlayamamakta, bu durum tapu kaydındaki şerhin kalkması sonucunu doğurmaktadır. Değişiklikle, İdareye, işlemlerin tamamlanabilmesi konusunda biraz daha zaman tanınmaktadır.

Madde 2- Kamulaştırmada ilgilinin pazarlık görüşmelerine katılması için gönderilen belgenin yalnızca taahhütlü yazı ile bildirilmesi, uygulamada yazının muhatabına ulaşıp ulaşmadığı konusunda tereddütler doğurmaktadır. Yazının “resmi iadeli taahhütlü” olarak gönderilmesi suretiyle bu tereddüt giderilebilecektir.

Diğer yandan yapılacak pazarlıkta idareye küçük bir esneklik ve takdir hakkı tanınmaması, aslında anlaşmayla sonlanabilecek bir çok görüşmenin mahkemeye taşınması sonucunu doğurmakta, zaman, emek ve kaynak israfına neden olunmaktadır. İdareye, tespit edilen tahmini değerin % 5’ini geçmemek üzere ilave bir takdir hakkı tanınmaktadır.

Yine anlaşma tutanağı ile ilgili yazının da resmî iadeli taahhütlü olarak gönderilmesi muhtemel karışıklıkları önleyecektir.

Anlaşma olması halinde ilgilinin ferağ vermekte gecikmesi durumunda açılan davalarda, kamulaştırma bedelinin anlaşılan bedel mi olduğu, yoksa yargılamaya devamla oluşacak duruma göre tespit edilecek bedel mi olduğu hususlarında, mahkemelerce farklı uygulamalar yapıldığı gözlenmiştir. Uygulamadaki karışıklığın yapılacak değişiklikle giderilebileceği düşünülmektedir.

Madde 3- Kamulaştırmada, mahkemece belirlenen bedelin hükümle birlikte ve verilen karar kesinleşmeden ilgililerine ödenmesi karışıklık yaratmaktadır. Gerçekten hükmün bozulması ve yeniden yapılan yargılama sonunda daha az bir bedele hükmedilmesi ve bu bedel üzerinden kararın kesinleşmesi halinde, bedelin daha düşük olması halinde, ödenen fazla bedelin geri alınmasında güçlükler yaşanmaktadır. Tespit edilen bedelin vadeli bir hesapta bekletilmesi halinde, ilgililerin hükmün kesinleşmesinden sonra alacaklarını alabilmelerinde bir engel olmayacak gecikme nedeniyle zarar görmeleri de engellenmiş olacaktır. Diğer yandan idarenin muhtemel zararları engellenecek, gereksiz hukuki talep ve uygulamaların önüne geçilmiş olacaktır.

Yapılacak duruşmaya bilirkişilerin çağrılmasının pratik bir yararı bulunmadığı gibi uygulamada çeşitli karışıklıkların yaşanmasına neden olduğu gözlenmiştir.

Madde 4- Bilirkişi kurulunun önceden olduğu gibi üç kişiden oluşturulması işlemlerin süratlendirilmesi ve davaların hızla sonuçlandırılması bakımından gerekli görülmektedir.

Madde 5- Yürürlük maddesidir.

Madde 6- Yürütme maddesidir.

ERZURUM MİLLETVEKİLİ MUSTAFA NURİ AKBULUT’UN TEKLİFİ

2942 SAYILI KAMULAŞTIRMA KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI

HAKKINDA KANUN TEKLİFİ

MADDE 1- Kamulaştırma Kanununun 7/Son maddesinin son cümlesindeki “Altı ay içinde” ibaresi “Bir yıl içinde” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 2- Kamulaştırma Kanununun 8 inci maddesinin 4 üncü fıkrasının son cümlesindeki “resmî taahhütlü” ibaresi “resmî iadeli taahhütlü” şeklinde, 5-6 ve 8 inci fıkraları ise aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

(5) Malik veya yetkili temsilcisi tarafından, bu yazının tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde kamulaştırmaya konu taşınmaz malı pazarlıkla ve anlaşarak satmak veya trampa isteği ile birlikte idareye başvurması halinde; komisyonca tayin edilen tarihte pazarlık görüşmeleri yapılır. Tespit edilen tahmini değerin % 5’ini geçmemek üzere bedelde veya trampada anlaşmaya varılması halinde yapılan bu anlaşmaya ilişkin bir tutanak düzenlenir ve anlaşma konusu taşınmaz malın tüm hukukî ve fiilî vasıfları ile kamulaştırma bedelini içeren tutanak malik veya yetkili temsilci ve komisyon üyeleri tarafından imzalanır.

(6) İdarece anlaşma tutanağının tanzim tarihinden itibaren en geç kırkbeş gün içinde tutanakta belirtilen bedel ödenmeye hazır hale getirilerek bu durum malike veya yetkili temsilcisine resmi iadeli taahhütlü yazıyla bildirilerek tapuda belirtilen günde idare adına tapuda ferağ vermesi istenir. Malik veya yetkili temsilci tarafından idare adına tapuda ferağ verilmesi halinde kamulaştırma bedeli kendilerine ödenir.

(8) Anlaşma olması halinde, kamulaştırma bedeli anlaşılan bedeldir. Anlaşma olmaması ve ferağ verilmemesi halinde bu kanunun 10 uncu maddesine göre işlem yapılır.

MADDE 3- Kamulaştırma Kanununun 10 uncu maddesinin 8 inci fıkrasının sondan bir önceki cümlesi “İdarece kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına yatırıldığına veya hak sahibinin tespit edilemediği durumlarda, ileride ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere bloke edildiğine dair makbuzun ibrazı halinde mahkemece, taşınmaz malın idare adına tesciline ve kamulaştırma bedelinin, verilen kararın kesinleşmesinden sonra ve kesinleşecek karara göre ödenmek üzere, hak sahibi/sahipleri adına, vadeli bir hesaba aktarılmasına karar verilir ve bu karar tapu dairesine ve paranın yatırıldığı bankaya bildirilir.” şeklinde, 7 nci fıkrası ise aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

(7) Bilirkişiler, taraflar ve diğer ilgililerin beyanlarını da dikkate alarak, 11 inci maddedeki esaslar doğrultusunda taşınmaz malın değerini belirten raporlarını onbeş gün içinde mahkemeye verirler. Mahkeme bu raporu, duruşma gününü beklemeksizin taraflara tebliğ eder. Yapılacak duruşmaya hâkim, taraflar veya vekillerini çağırır. Bu duruşmada tarafların bilirkişi raporlarına varsa itirazları dinlenir.

MADDE 4- Kamulaştırma Kanununun 15 inci maddesinin 4 ve 5 inci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

(4) Bilirkişi kurulu, kamulaştırmaya konu olan yerin cins ve niteliğine göre, ikisi odalar listesinden, biri de idare kurulu listesinden seçilmek suretiyle üç kişiden oluşur.

(5) Kamulaştırılan taşınmaz malın üstün niteliği göz önüne alınarak, bilirkişilerden ikisi aynı uzmanlık kolundan seçilebilir.

MADDE 5- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 6- Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür.

Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu

Türkiye Büyük Millet Meclisi

Plan ve Bütçe Komisyonu

Esas No: 1/805, 2/557                25/4/2006

  Karar No: 86

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığınca hazırlanarak Bakanlar Kurulunca 4.5.2004 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan ve Başkanlıkça 6.5.2004 tarihinde tali komisyon olarak Adalet Komisyonuna, esas komisyon olarak da Komisyonumuza havale edilen 1/805 esas numaralı "Kamulaştırma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"nın Komisyonumuzun 18.4.2006 tarihinde Hükümeti temsilen Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM ile Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve TEİAŞ temsilcilerinin de katılımlarıyla yaptığı 59 uncu Birleşiminde; 2/557 esas numaralı Kanun Teklifi ile aynı mahiyette olması nedeniyle İçtüzüğün 35 inci maddesi uyarınca birleştirilmesi ve görüşmelerde 1/805 esas numaralı Tasarının esas alınmasına karar verilmesi suretiyle incelenip, görüşülmüştür.

Bilindiği gibi; Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı, projelerini, Kamu İhale Kanunu çerçevesinde uygulamaktadır. Bu projelerin etkinliğinin sağlanabilmesi için seri olarak gerçekleştirilebilmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde, projelerin hayata geçirilmelerinde  gecikilmesi, ülke ekonomisi için zararlara yol açmaktadır. Anılan sakıncaların yaşanmaması ve projelerin uygulamaya geçirilmesinde kolaylıklar sağlanması amacıyla 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununda değişiklik yapılması ihtiyacı hasıl olmuştur.

Tasarı ve gerekçesi incelendiğinde;

- Kamulaştırma işleminin mal sahibine bildirilmesinde uygulanan "resmi taahhütlü" tebligat işlemi "iadeli taahhütlü" tebligata dönüştürülerek idarelerin tebligat konusunda yaşadığı sorunların giderilmesi,

- 2942 sayılı Kanunda 4650 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle kabul edilen satın alma usulünün uygulanması sonucunda, tarafların anlaşamaması halinde idare tarafından kamulaştırma bedelinin tespiti amacıyla açılacak davada, tapulu bir taşınmaz için ilan yapılmasının idarelere çok büyük mali yük getirmesi; uzlaşma sonucunda yapılan tescil işleminde herhangi bir ilan yapılması söz konusu olmadığı halde, mahkemece verilecek tescil kararı için üçüncü şahısların tapuda kayıtlı olmayan menfaatleri düşünülerek ilan yapılmasının uygun olmaması nedeniyle, kamulaştırmanın ve belgelerin özetinin mahalli ve ulusal basında ilan edilmesi usulüne son verilmesi,

- Mahkemece belirlenen kamulaştırma bedelinin bankaya bloke edilmesi için kamulaştırma yapan idarelere finansman temininde kolaylık sağlanması amacıyla, idarelere verilecek sürenin otuz gün olarak belirlenmesi,

- Kamulaştırma işlemlerinin hızlandırılması ve masrafların azaltılması amacıyla, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davalarda bilirkişi kurulunun en az üç kişiden oluşması,

- Başkası adına tapulu, sahipsiz ve zilyedi tarafından iktisap edilmemiş yerlerin kamulaştırılmasında, bina ve ağaçların bedelinin iyi niyetli olmak şartıyla zilyede ödenmesinin hükme bağlanması,

- İdareler tarafından yapılan kamulaştırma işleminin kesinleşmesinden sonra beş yıl içerisinde taşınmaz malların, kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsisine lüzum kalmaması halinde, mal sahibi veya mirasçıları tarafından bedelin kanuni faiziyle birlikte ödenmesi durumunda taşınmaz malın iade edilebilmesinin sağlanması,

- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27 nci maddesinde yer alan acele kamulaştırma usulünün yeniden düzenlenmesi,

öngörülmektedir.

2/557 esas numaralı Kanun Teklifi ile;

- İdarenin kamulaştırma kararı alıp tapuya şerh verilmesini istemesinden sonraki işlemleri tamamlayabilmeleri için öngörülen sürenin altı aydan bir yıla çıkarılması,

- Kamulaştırmada ilgilinin pazarlık görüşmelerine katılmasını teminen yapılan "resmi taahhütlü" tebligat işlemi "iadeli taahhütlü" tebligata dönüştürülmesi,

- Bilirkişi kurulunun sayısının üçe indirilmesi,

öngörülmektedir.

Komisyonumuzda, Tasarının geneli üzerinde yapılan görüşmelere geçmeden önce, Kanun Teklifi sahibi Erzurum Milletvekili Mustafa Nuri AKBULUT tarafından;

- Kamulaştırma Kanununda 2001 yılında önemli  değişiklikler yapıldığı, geçen dört yıl içinde ortaya çıkan bazı aksaklıkların giderilmesi gerektiği, önemli sorunlardan birinin de mahkemece belirlenen bedelin ilgili adına bankaya bloke edilmesinden sonra, hükümle birlikte  paranın hak sahipleri tarafından alınabilmesi hususu olduğu; kararın bozulmasından sonra yapılan yargılama sonucu daha az bir bedele hükmedilmesi halinde ise idarenin zararına yol açıldığı ve paranın geri alınmasında büyük sorunlar yaşandığı,

- İdarenin kamulaştırma kararı alıp tapuya şerh verilmesini istemesinden sonraki altı aylık sürede bazen işlemleri tamamlayamadıkları, sürenin artırılması gerektiği, 

- Kamulaştırmada ilgilinin pazarlık görüşmelerine katılmasını teminen yapılan "resmi taahhütlü" tebligat işlemi "iadeli taahhütlü" tebligata dönüştürülmesinin gerekli olduğu,

ifade edilmiştir.

Komisyonumuzda, Tasarının geneli üzerinde yapılan görüşmelerde;

- İdareler tarafından yapılan kamulaştırma işleminin kesinleşmesinden sonra beş yıl içerisinde taşınmaz malların kamulaştırma amacına tahsisine lüzumu kalmaması halinde, kamu yararına yönelik başka bir ihtiyaç için kullanılmasının uygun olmadığı, kamulaştırma amacı gerçekleşmediğinde mal sahibi veya mirasçıları tarafından bedelin kanuni faiziyle birlikte ödenmesi durumunda taşınmaz malın sahibine iade edilebilmesinin mümkün olması gerektiği,

- Kamulaştırmanın ve belgelerin özetinin mahalli ve ulusal basında ilan edilmesi usulüne son verilmesinin uygun olmadığı, özellikle mahalli basının önemli bir gelir kaynağının bu düzenleme ile kesileceği,

- Taşınmaz sahipleri ile yapılacak pazarlıkta idareye sınırlı da olsa takdir hakkı tanınmamış olmasının anlaşmayla sonuçlanabilecek birçok görüşmenin mahkemeye intikal etmesi sonucunu doğurduğu,

- Kamulaştırma konusundan doğrudan sorumlu Bakanlığın açıklığa kavuşturulması gerektiği,

- Belirli bir amaca yönelik olarak kamulaştırılma yapılabileceği; "kamunun herhangi bir ihtiyacı" gibi sınırları geniş bir çerçevede kamulaştırma yapılmasının doğru olmayacağı,

- İşlemlerin hızlandırılması ve davaların sonuçlandırılması bakımından Bilirkişi Kurulunun sayının düşürülmesine yönelik düzenlemenin yapılmasının olumlu karşılandığı,

- Kamulaştırma Kanununda öngörülen değişikliklerin uygulamada ortaya çıkan teknik ihtiyaçların karşılanmasına yönelik olduğu,

şeklindeki görüş ve eleştirileri müteakip, Hükümet adına yapılan tamamlayıcı açıklamalarda;

- Kamulaştırma işleminin mal sahibine bildirilmesinde uygulanan "resmi taahhütlü" tebligat işleminin uygulamada sorunlar yarattığı, "iadeli taahhütlü" tebligatın  bu çerçevede önemli kolaylıklar sağlayacağı,

- Tapulu bir taşınmaz için ilan yapılmasının kamu idarelerine büyük mali yük getirdiği, bu nedenle kamulaştırmanın ve belgelerin özetinin mahalli ve ulusal basında ilan edilmesi usulüne son verildiği,

- Mahkemece belirlenen kamulaştırma bedelinin bankaya bloke edilmesi için kamulaştırma yapan idarelere finansman temininde kolaylık sağlanması amacıyla, onbeş günlük  sürenin otuz gün olarak belirlendiği,

- Bazı yerlerde beş kişiden oluşan bilirkişi kurulunu toplamanın mümkün olmadığı, bu nedenle sayının üç kişiye çekildiği,

- İdareler tarafından yapılan kamulaştırma işleminin kesinleşmesinden sonra beş yıl içerisinde taşınmaz malların kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsisi lüzumunun kalmaması halinde, mal sahibi veya mirasçıları tarafından bedelin kanuni faiziyle birlikte ödenmesi durumunda taşınmaz malın iade edilebilmesine imkân tanındığı,

- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27 nci maddesinde yer alan acele kamulaştırma usulünün yeniden düzenlendiği,

- Her bakanlığın kendi görev alanı ile ilgili kamulaştırmalar yapabileceği,

ifade edilmiştir.

Tasarının geneli üzerindeki görüşmeleri müteakiben, Tasarı ve gerekçesi Komisyonumuzca da benimsenerek maddelerinin görüşülmesine geçilmiştir.

Tasarının;

- Çerçeve 1 inci maddesi; aynen,

- Çerçeve 2 nci maddesi; madde çerçevesinde yer alan "anılan maddenin" ibaresinin çıkarılması suretiyle,

- Çerçeve 3 üncü maddesi; oluşturulacak bilirkişi heyetinde üçten fazla kişinin bulunmaması amacıyla değiştirilen 2942 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "en az" ibaresinin metinden çıkarılması ve Medeni Kanun ile uyumun sağlanması amacıyla beşinci fıkrasında yer alan " taşınmaz malın" ibaresinin "taşınmazın" olarak redaksiyona tabi tutulması suretiyle,

- Çerçeve 4 üncü maddesi; idarelerin 2942 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi uyarınca irtifak hakkı kurabilmeleri mümkün bulunduğundan, 19 uncu madde ile uyumun sağlanması amacıyla, bu maddenin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "kamulaştırılması" ibaresinin çıkarılması ve "sonucunda" ibaresinden sonra gelmek üzere "mülkiyetinin kamulaştırılması ve/veya üzerinde irtifak hakkı tesis edilmesi" ibaresinin eklenmesi, üçüncü fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "kamulaştırma" ibaresinden sonra gelmek üzere "mülkiyet/irtifak" ibaresinin eklenmesi, Kanunun 10 uncu maddesi ile paralelliğin sağlanması amacıyla yedinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "15 gün" ibaresinin "30 gün" olarak değiştirilmesi, üçüncü cümlesinin başına "Taşınmazın mülkiyetinin kamulaştırılmasında" ibaresinin eklenmesi, kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesis edilmesi halinde, ihtiyaç duyulan mecra irtifak haklarının hiçbir şekilde tescilinin mümkün olamaması ve bu durumda kamulaştırma işlemlerinin sonuçlandırılmaması sorununu gidermeye yönelik düzenlemenin yedinci fıkradan sonra gelmek üzere yeni bir  fıkra olarak eklenmesi, taşınmazı zilyetlikle kullandığı belirtilen malikin Kadastro Kanununun hükümleri dairesinde tapuya tescil ya da Medeni Kanunun zilyetlikle iktisap hükümleri dairesinde iktisap etmiş olduğu ispat edilinceye kadar geçecek süre zarfında, hem yürürlükteki mevzuat ile çelişmeyen ve aynı zamanda kamulaştırma işlerini de sürüncemede bırakmayacak şekilde konunun çözümü amacıyla sekizinci fıkrasının değiştirilmesi ve Türk Ceza Kanununa göre suç olan meraya tecavüz etmek gibi menfi durumların yeniden meydana gelmesini önlemek  ve Belediye sınırları dışında kalan ve Mera Kanunu uyarınca mera vasfını kaybetmiş yerlerin kamulaştırılmasında, binaların ve ağaçların takdir olunan bedelinin zilyedine ödenmesini teminen onuncu fıkrasının değiştirilmesi suretiyle,

- Çerçeve 5 inci maddesi; kamulaştırma işleminin üzerinden beş yıl geçtiği halde, taşınmazın kamulaştırma amacı için kullanılmaması halinde taşınmazın sahibine iade edilebilmesini sağlamaya yönelik olarak, 2942 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "kamu yararına yönelik olarak herhangi bir ihtiyaca" ibaresinin çıkarılması ve metnin redaksiyona tabi tutulması suretiyle,

- Çerçeve 6 ncı maddesi; 2942 sayılı Kanunun 27 nci maddesinde yer alan taşınmaz mal ibarelerinin Medeni Kanun ile paralelliğinin sağlanması amacıyla taşınmaz olarak redaksiyona tabi tutulması suretiyle,

- Yürürlük ve yürütmeye ilişkin 7 ve 8 inci maddeleri; aynen,

kabul edilmiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.

 

Başkan

Başkanvekili

Sözcü

 

 

Sait Açba

M. Altan Karapaşaoğlu

Sabahattin Yıldız

 

 

Afyonkarahisar

Bursa

Muş

 

 

Kâtip

Üye

Üye

 

 

Mehmet Sekmen

Halil Aydoğan

Mehmet Zekai Özcan

 

 

İstanbul

Afyonkarahisar

Ankara

 

 

Üye

Üye

Üye

 

 

M. Mesut Özakcan

A. Kemal Deveciler

Ali Osman Sali

 

 

Aydın

Balıkesir

Balıkesir

 

 

(Ayrışık oy yazımız ektedir)

(Ayrışık oy ektedir)

 

 

 

Üye

Üye

Üye

 

 

Ahmet İnal

Osman Nuri Filiz

Alaattin Büyükkaya

 

 

Batman

Denizli

İstanbul

 

 

Üye

Üye

Üye

 

 

A. Kemal Kumkumoğlu

Birgen Keleş

Kemal Kılıçdaroğlu

 

 

İstanbul

İstanbul

İstanbul

 

 

(Karşı oy yazım ektedir)

(Ayrışık oy ektedir)

(Ayrışık oy ektedir)

 

 

Üye

Üye

Üye

 

 

M. Mustafa Açıkalın

Bülent Baratalı

Y. Selahattin Beyribey

 

 

İstanbul

İzmir

Kars

 

 

 

(Ayrışık oy ektedir)

 

 

 

Üye

Üye

Üye

 

 

Mustafa Elitaş

Taner Yıldız

Mikail Arslan

 

 

Kayseri

Kayseri

Kırşehir

 

 

Üye

Üye

Üye

 

 

Muzaffer Baştopçu

Mustafa Ünaldı

Hasan Fehmi Kinay

 

 

Kocaeli

Konya

Kütahya

 

 

Üye

Üye

Üye

 

 

Mustafa Özyürek

O. Seyfi Terzibaşıoğlu

Osman Seyfi

 

 

Mersin

Muğla

Nevşehir

 

 

(Ayrışık oy yazısı ektedir)

 

 

 

 

Üye

Üye

Üye

 

 

Cemal Uysal

Kazım Türkmen

İmdat Sütlüoğlu

 

 

Ordu

Ordu

Rize

 

 

 

(Karşı oy ektedir)

 

 

 

Üye

Üye

Üye

 

 

Musa Uzunkaya

Enis Tütüncü

M. Ergun Dağcıoğlu

 

 

Samsun

Tekirdağ

Tokat

 

 

 

(Ayrışık oy yazısı ekte)

 

 

 

 

Üye

 

 

 

 

M. Akif Hamzaçebi

 

 

 

 

Trabzon

 

 

 

 

(Ayrışık oy yazısı ektedir)

 

 

 

AYRIŞIK OY

Tasarının 2 nci maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin 4 üncü fıkrası yürürlükten kaldırılmaktadır. Yürürlükten kaldırılan hükmün kamulaştırmanın yerel ve ulusal basında ilanına ilişkindir. Bu husus kamulaştırmanın duyurulması açısından önem taşıdığı gibi özellikle yerel basının gelir kaynaklarını olumsuz etkilemesi açısından da önemlidir.

 

M. Akif Hamzaçebi

A. Kemal Deveciler

M. Mesut Özakcan

 

Trabzon

Balıkesir

Aydın

 

Kazım Türkmen

A. Kemal Kumkumoğlu

Kemal Kılıçdaroğlu

 

Ordu

İstanbul

İstanbul

 

Bülent Baratalı

Birgen Keleş

Mustafa Özyürek

 

İzmir

İstanbul

Mersin

 

 

Enis Tütüncü

 

 

 

Tekirdağ

 

HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN

KAMULAŞTIRMA KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI

 

MADDE 1 - 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 8 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “resmî taahhütlü” ibaresi “iadeli taahhütlü” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 2- 2942 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve anılan maddenin sekizinci fıkrasının üçüncü cümlesinde yer alan “onbeş gün” ibaresi “otuz gün” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 3- 2942 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Bilirkişi kurulu; kamulaştırmaya konu olan yerin cins ve niteliğine göre, ikisi odalar listesinden, biri de idare kurulu listesinden seçilmek suretiyle en az üç kişiden oluşur.

Kamulaştırılan taşınmaz malın üstün niteliği göz önüne alınarak, bilirkişilerden ikisi aynı uzmanlık kolundan seçilebilir.”

MADDE 4- 2942 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin yedinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “onbeşgün” ibaresi “otuzgün” olarak değiştirilmiş ve aynı maddenin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Kamulaştırma işlemlerine başlanmasından önce ve iyi niyetle olmak koşuluyla başkası adına tapulu, sahipsiz ve zilyedi tarafından iktisap edilmemiş yerin kamulaştırılmasında, binaların ve ağaçların 11 inci ve 12 nci maddeler uyarınca takdir olunan bedeli zilyedine ödenir.”

MADDE 5- 2942 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Kamulaştırmanın ve bedelinin kesinleşmesinden itibaren beş yıl içerisinde taşınmaz malların kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsisi lüzumu kalmaması halinde, keyfiyet idarece mal sahibi veya mirasçılarına 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre duyurulur. Bu duyurma üzerine mal sahibi veya mirasçıları, kamulaştırma bedelini aldıkları günden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte üç ay içinde ödeyerek taşınmaz malı geri alabilir.”

MADDE 6- 2942 sayılı Kanunun 27 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 27- 3634 sayılı Millî Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında; ilgili idare taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine müracaat eder ve taşınmaz mala bu madde uyarınca acele el konulmasıyla, bedel tespitine ve tesciline karar verilmesini ister.

Mahkemece duruşma günü ile bedelin yatırılacağı banka şubesi belirlenir ve yedi gün içinde o taşınmaz malın 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce değer tespitinin yapılması için keşif yapılır.

Bilirkişiler, 11 inci ve 12 nci maddelerdeki esaslar doğrultusunda taşınmaz malın değerini belirten raporlarını yedi gün içinde mahkemeye verirler. Mahkeme bu raporu, duruşma gününü beklemeksizin taraflara tebliğ eder. İdare bu tebliğ üzerine raporda belirtilen bedeli bankaya yatırdığına dair makbuzu mahkemeye ibrazından sonra taşınmaz mala el koyabilir.

Duruşmada mahkemece tarafların bilirkişi raporlarına varsa itirazları dinlenir ve bilirkişilerin bu itirazlara karşı beyanları alınır.

Tarafların bedelde anlaşamamaları halinde, gerektiğinde hakim tarafından onbeş gün içinde sonuçlandırılmak üzere yeni bir bilirkişi kurulu tayin edilir. Hakim, tarafların ve bilirkişilerin rapor veya raporları ile beyanlarından yararlanarak adil ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespit eder. Mahkemece tespit edilen bu bedel, taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkının kamulaştırılma bedelidir.

Kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen bedel, taşınmaz mala el atılmasını teminen idare tarafından bankaya yatırılan bedelden fazla ise, mahkemece idareye aradaki farkın ödenmesi için otuz gün süre verilir.

Kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen bedel, taşınmaz mala el atılmasını teminen idare tarafından bankaya yatırılan bedelden az ise, mahkemece taşınmaz malikinin, karar tarihinden itibaren otuzgün içerisinde aradaki farkı idareye ödemesine karar verilir.

İdarece, kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına yatırıldığına veya hak sahibinin tespit edilemediği durumlarda, ileride ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere bloke edildiğine dair makbuzun ibrazı halinde mahkemece, taşınmaz malın idare adına tesciline karar verilir ve bu karar, tapu dairesine ve paranın yatırıldığı bankaya bildirilir. Tescil hükmü kesin olup tarafların bedele ilişkin temyiz hakları saklıdır.

Bu maddede öngörülen işlemler, mahkemenin davetine uymayanlar olduğu takdirde ilgilinin yokluğunda yapılır.

Hak sahibinin tespit edilemediği durumlarda mahkemece, kamulaştırma bedelinin üçer aylık vadeli hesaba dönüştürülerek nemalandırılması amacıyla gerekli tedbirler alınır.

Bu Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedelidir.”

MADDE 7- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 8- Bu Kanun hükümlerini Ba-kanlar Kurulu yürütür.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNUN

KABUL ETTİĞİ METİN

KAMULAŞTIRMA KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI

 

MADDE 1- 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 8 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "resmi taahhütlü" ibaresi "iadeli taahhütlü" olarak değiştirilmiştir.

MADDE 2- 2942 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve sekizinci fıkrasının üçüncü cümlesinde yer alan "onbeş gün" ibaresi "otuz gün" olarak değiştirilmiştir.

MADDE 3- 2942 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Bilirkişi kurulu; kamulaştırmaya konu olan yerin cins ve niteliğine göre, ikisi odalar listesinden, biri de idare kurulu listesinden seçilmek suretiyle üç kişiden oluşur.

Kamulaştırılan taşınmazın üstün niteliği göz önüne alınarak, bilirkişilerden ikisi aynı uzmanlık kolundan seçilebilir."

MADDE 4- 2942 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "kamulaştırılması" ibaresi "mülkiyetinin kamulaştırılması ve/veya üzerinde irtifak hakkı tesis edilmesi" şeklinde değiştirilmiş, üçüncü fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "kamulaştırma" ibaresinden sonra gelmek üzere "mülkiyet/irtifak" ibaresi eklenmiş, yedinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "onbeş gün" ibaresi "otuz gün" olarak değiştirilmiş, üçüncü cümlesinin başına "Taşınmazın mülkiyetinin kamulaştırılmasında" ibaresi eklenmiş, yedinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş, sekizinci ve onuncu fıkraları ise aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesis edilmesi halinde ise, idare tarafından irtifak hakkına ilişkin kamulaştırma bedelinin bankaya yatırıldığına dair makbuzun mahkemeye ibrazı halinde, üzerinde irtifak hakkı tesis edilecek taşınmazın mülkiyet hanesi açık bırakılmak ve zilyedi tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle tapu kütüğüne tescil edilmesi ve bilahare zilyet tarafından bu taşınmazın mülkiyetinin kendisine ait olduğuna dair adına tescil hükmünü içeren mahkeme ilamının ibrazı halinde, bu taşınmazın açık bırakılmış olan mülkiyet hanesi doldurularak ilgilisi adına tescil edilmesi gerektiği de belirtilerek mahkemece bu taşınmaz üzerinde idare adına irtifak hakkı tesis ve tescil edilmesine ve kamulaştırma bedelinin zilyedine ödenmesine karar verilir. Bu karar ilgili tapu dairesine ve ödemenin yapıldığı bankaya bildirilir."

"Bu müddet içinde Hazine veya üçüncü şahıslar tarafından itiraz edilmesi veya itiraz edilmemiş olsa bile mahkemece zilyetliğin yeterli görülmemesi halinde, mahkeme tarafından tespit edilen kamulaştırma bedelinin ileride hak sahipliğini ispat edecek kişiye ödenmek üzere idarece ilanda belirtilen bankada açılacak üçer aylık vadeli hesaba yatırılmasından sonra, mülkiyet kamulaştırmasında taşınmazın; irtifak kamulaştırmasında ise irtifak hakkının idare adına tesciline karar verilir."

"Kamulaştırma işlemlerine başlanmadan önce  ve iyi niyetle olmak koşuluyla başkası adına tapulu, sahipsiz ve/veya zilyedi tarafından iktisap edilmemiş yerler ile Belediye sınırları dışında kalan ve 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanunu uyarınca mera vasfını kaybetmiş yerlerin kamulaştırılmasında, binaların ve ağaçların 11 inci ve 12 nci maddeler uyarınca takdir olunan bedeli zilyedine ödenir."

MADDE 5- 2942 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Kamulaştırmanın ve bedelinin kesinleşmesinden itibaren beş yıl içerisinde taşınmazların kamulaştırma amacına tahsisine lüzum kalmaması halinde, keyfiyet idarece mal sahibi veya mirasçılarına 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre duyurulur. Bu duyurma üzerine mal sahibi veya mirasçıları, kamulaştırma bedelini aldıkları günden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte üç ay içinde ödeyerek taşınmazı geri alabilir."

MADDE 6- 2942 sayılı Kanunun 27 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"MADDE 27- 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmazların kamulaştırılmasında; ilgili idare taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine müracaat eder ve taşınmaza bu madde uyarınca acele el konulmasıyla, bedel tespitine ve tesciline karar verilmesini ister.

Mahkemece duruşma günü ile bedelin yatırılacağı banka şubesi belirlenir ve yedi gün içinde o taşınmazın 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce değer tespitinin yapılması için keşif yapılır.

Bilirkişiler, 11 inci ve 12 nci maddelerdeki esaslar doğrultusunda taşınmazın değerini belirten raporlarını yedi gün içinde mahkemeye verirler. Mahkeme bu raporu, duruşma gününü beklemeksizin taraflara tebliğ eder. İdare bu tebliğ üzerine raporda belirtilen bedeli bankaya yatırdığına dair makbuzu mahkemeye ibrazından sonra taşınmaza el koyabilir.

Duruşmada mahkemece tarafların bilirkişi raporlarına varsa itirazları dinlenir ve bilirkişilerin bu itirazlara karşı beyanları alınır.

Tarafların bedelde anlaşamamaları halinde, gerektiğinde hakim tarafından onbeş gün içinde sonuçlandırılmak üzere yeni bir bilirkişi kurulu tayin edilir. Hakim, tarafların ve bilirkişilerin rapor veya raporları ile beyanlarından yararlanarak adil ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespit eder. Mahkemece tespit edilen bu bedel, taşınmaz, kaynak veya irtifak hakkının kamulaştırılma bedelidir.

Kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen bedel, taşınmaza el atılmasını teminen idare tarafından bankaya yatırılan bedelden fazla ise, mahkemece idareye aradaki farkın ödenmesi için otuz gün süre verilir.

 Kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen bedel, taşınmaza el atılmasını teminen idare tarafından bankaya yatırılan bedelden az ise, mahkemece taşınmaz malikinin, karar tarihinden itibaren otuz gün içerisinde aradaki farkı idareye ödemesine karar verilir.

İdarece, kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına yatırıldığına veya hak sahibinin tespit edilemediği durumlarda, ileride ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere bloke edildiğine dair makbuzun ibrazı halinde mahkemece, taşınmazın idare adına tesciline karar verilir ve bu karar, tapu dairesine ve paranın yatırıldığı bankaya bildirilir. Tescil hükmü kesin olup tarafların bedele ilişkin temyiz hakları saklıdır.

Bu maddede öngörülen işlemler, mahkemenin davetine uymayanlar olduğu takdirde ilgilinin yokluğunda yapılır.

Hak sahibinin tespit edilemediği durumlarda mahkemece, kamulaştırma bedelinin üçer aylık vadeli hesaba dönüştürülerek nemalandırılması amacıyla gerekli tedbirler alınır.

Bu Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedelidir."

MADDE 7- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 8- Bu Kanun hükümlerini Ba-kanlar Kurulu yürütür.

 

Recep Tayyip Erdoğan

 

 

 

 

 

Başbakan

 

 

 

 

 

Dışişleri Bak. ve Başb. Yrd.

Devlet Bak. ve Başb. Yrd.

Devlet Bak. ve Başb. Yrd.

 

 

 

A. Gül

A. Şener

M. A. Şahin

 

 

 

Devlet Bakanı

Devlet Bakanı V.

Devlet Bakanı

 

 

 

B. Atalay

A. Şener

M. Aydın

 

 

 

Devlet Bakanı

Devlet Bakanı

Adalet Bakanı

 

 

 

G. Akşit

K. Tüzmen

C. Çiçek

 

 

 

Millî Savunma Bakanı V.

İçişleri Bakanı

Maliye Bakanı V.

 

 

 

A. Aksu

A. Aksu

S. Güçlü

 

 

 

Millî Eğitim Bakanı

Bayındırlık ve İskân Bakanı

Sağlık Bakanı V.

 

 

 

H. Çelik

Z. Ergezen

M. A. Şahin

 

 

 

Ulaştırma Bakanı V.

Tarım ve Köyişleri Bakanı

Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı V.

 

 

 

M. Aydın

S. Güçlü

C. Çiçek

 

 

 

Sanayi ve Ticaret Bakanı

En. ve Tab. Kay. Bakanı

Kültür ve Turizm Bakanı V.

 

 

 

A. Coşkun

M. H. Güler

B. Atalay

 

 

 

 

Çevre ve Orman Bakanı V.

 

 

 

 

 

G. Akşit