TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE FAS KRALLIĞI ARASINDA GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME VE
VERGİ KAÇAKÇILIĞINA ENGEL OLMA ANLAŞMASININ
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR
KANUN
Kanun No. 5342 |
|
Kabul Tarihi : 29.4.2005 |
MADDE
1.- 7 Nisan 2004
tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ile Fas Krallığı Arasında
Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi
Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
MADDE
2.- Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ İLE FAS KRALLIĞI ARASINDA GELİR ÜZERİNDEN ALINAN
VERGİLERDE
ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME VE VERGİ
KAÇAKÇILIĞINA
ENGEL OLMA ANLAŞMASI
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Fas Krallığı Hükümeti, gelir üzerinden
alınan vergilerde çifte vergilendirmeyi önleyen ve vergi kaçakçılığına engel
olan bir Anlaşma yapmak isteğiyle,
Aşağıdaki Anlaşmaya varmışlardır:
Madde 1
KİŞİLERE İLİŞKİN KAPSAM
Bu Anlaşma, Âkit Devletlerden birinin veya her ikisinin mukimi olan
kişilere uygulanacaktır.
Madde 2
KAVRANAN VERGİLER
1. Bu Anlaşma, ne şekilde alındığına bakılmaksızın, bir Âkit Devlet veya
politik alt bölümleri veya mahallî idareleri adına gelir üzerinden alınan
vergilere uygulanacaktır.
2. Menkul veya gayrimenkul varlıkların elden çıkarılmasından doğan
kazançlar ile teşebbüsler tarafından ödenen ücret veya maaşların toplam tutarı
üzerinden alınan vergiler dahil olmak üzere, toplam gelir veya gelir unsurları
üzerinden alınan tüm vergiler, gelirden alınan vergiler olarak kabul
edilecektir.
3. Bu Anlaşmanın uygulanacağı şu anda geçerli olan vergiler özellikle:
a) Türkiye bakımından:
i) gelir vergisi;
ii) kurumlar vergisi;
iii) gelir vergisi ve kurumlar vergisi üzerinden alınan fon payı;
(Bundan böyle “Türk vergisi” olarak bahsedilecektir);
b) Fas Krallığı bakımından:
i) genel gelir vergisi;
ii) kurumlar vergisi;
(Bundan böyle “Fas vergisi” olarak bahsedilecektir).
4. Anlaşma aynı zamanda, Anlaşmanın imza tarihinden sonra mevcut
vergilere ilave olarak veya onların yerine alınan ve mevcut vergilerle aynı
nitelikte olan veya onlara önemli ölçüde benzeyen vergilere de uygulanacaktır.
Âkit Devletlerin yetkili makamları, ilgili vergi mevzuatlarında yapılan önemli
değişiklikleri birbirlerine bildireceklerdir.
Madde 3
GENEL TANIMLAR
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, metin aksini öngörmedikçe:
a) “Türkiye” terimi, Türkiye Cumhuriyetinin egemenlik alanını,
karasularını, aynı zamanda uluslararası hukuka uygun olarak doğal kaynakların
araştırılması, işletilmesi ve korunması amaçlarıyla yargı yetkisi veya
egemenlik haklarına sahip olduğu deniz alanlarını ifade eder;
b) “Fas” terimi, Fas Krallığının karasuları dışında bulunan deniz
alanlarını kapsayan ve uluslararası kanunlara uygun olarak Fas Krallığı
mevzuatı uyarınca, Fas Krallığının deniz yatağı, toprak altı ve doğal
kaynaklara ilişkin olarak egemenlik haklarını kullanabileceği bir bölge olarak
tespit edilen veya ilerde tespit edilebilecek olan Fas Krallığı topraklarını
ifade eder;
c) “Bir Âkit Devlet” ve “diğer Âkit Devlet” terimleri, metnin gereğine
göre Türkiye veya Fas anlamına gelir;
d) “Vergi terimi”, metnin gereğine göre Türk vergisi veya Fas vergisi
anlamına gelir;
e) “Kişi” terimi, bir gerçek kişiyi, bir şirketi ve kişilerin
oluşturduğu diğer herhangi bir kuruluşu kapsamına alır;
f) “Şirket” terimi, herhangi bir kurum veya vergileme yönünden kurum
olarak muamele gören herhangi bir kuruluş anlamına gelir;
g) “Bir Âkit Devletin teşebbüsü” ve “diğer Âkit Devletin teşebbüsü”
terimleri sırasıyla, bir Âkit Devlet mukimi tarafından işletilen bir teşebbüs
ve diğer Âkit Devlet mukimi tarafından işletilen bir teşebbüs anlamına gelir;
h) “Vatandaş” terimi:
i) Bir Âkit Devletin vatandaşlığına sahip herhangi bir gerçek kişiyi;
ii) Bir Âkit Devlette yürürlükte olan mevzuata göre statü kazanan
herhangi bir hükmî şahsı, ortaklığı veya derneği ifade eder.
i) “Uluslararası trafik” terimi, yalnızca diğer Âkit Devletin sınırları
içinde gerçekleştirilen gemi veya uçak işletmeciliği hariç, etkin yönetim
merkezi bir Âkit Devlette bulunan bir teşebbüs tarafından gemi veya uçak
işletilerek yapılan taşımacılığı ifade eder.
j) “Yetkili makam” terimi:
i) Türkiye’de, Maliye Bakanını veya yetkili temsilcisini; ve
ii) Fas’ta, Maliye Bakanını veya yetkili temsilcisini
ifade eder.
2. Bu Anlaşmanın bir Âkit Devlet tarafından uygulanmasına ilişkin
olarak, Anlaşmada tanımlanmamış herhangi bir terim, metin aksini öngörmedikçe,
Anlaşmanın uygulanacağı vergilerin yer aldığı Âkit Devletin mevzuatında
öngörülen anlamı taşıyacaktır.
Madde 4
MUKİM
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından “bir Âkit Devletin mukimi” terimi,
o Devletin veya herhangi bir politik alt bölümünün veya mahallî idaresinin
mevzuatı gereğince ev, ikâmetgâh, kanunî merkez, yönetim yeri veya benzer
yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle vergi mükellefiyeti altına giren
kişi anlamına gelir. Ancak bu terim, yalnızca o Devletteki kaynaklardan elde
edilen gelir nedeniyle o Devlette vergiye tâbi tutulan herhangi bir kişiyi
kapsamaz.
2. 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla bir gerçek kişi, her iki Âkit
Devlette de mukim olduğunda, bu kişinin durumu aşağıdaki şekilde belirlenecektir:
a) Bu kişi, daimî olarak kalabileceği bir meskenin bulunduğu Devletin
mukimi kabul edilecektir. Eğer bu kişinin her iki Devlette de daimî olarak
kalabileceği bir meskeni varsa, bu kişi, kişisel ve ekonomik ilişkilerinin daha
yakın olduğu (hayatî menfaatlerin merkezi olan) Devletin bir mukimi kabul
edilecektir;
b) Eğer kişinin hayatî menfaatlerinin merkezinin yer aldığı Devlet
saptanamazsa veya her iki Devlette de daimî olarak kalabileceği bir meskeni
yoksa, bu kişi kalmayı adet edindiği evin bulunduğu Devletin bir mukimi kabul
edilecektir;
c) Eğer kişinin her iki Devlette de kalmayı adet edindiği bir ev varsa
veya her iki Devlette de böyle bir ev söz konusu değilse, bu kişi vatandaşı
olduğu Devletin mukimi kabul edilecektir;
d) Eğer kişi her iki Devletin de vatandaşıysa veya her iki Devletin de
vatandaşı değilse, Âkit Devletlerin yetkili makamları sorunu karşılıklı
anlaşmayla çözeceklerdir.
3. 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla gerçek kişi dışındaki bir kişi her
iki Âkit Devletin de mukimi olduğunda, bu kişi yalnızca etkin yönetim yerinin
bulunduğu Devletin mukimi olarak kabul edilecektir.
Madde 5
İŞYERİ
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından “işyeri” terimi, bir teşebbüsün
işlerinin tamamen veya kısmen yürütüldüğü işe ilişkin sabit bir yer anlamına
gelir.
2. “İşyeri” terimi özellikle şunları kapsamına alır:
a) Yönetim yeri;
b) Şube;
c) Büro;
d) Fabrika;
e) Atelye;
f) Maden ocağı, petrol veya doğal gaz kuyusu, taş ocağı veya doğal
kaynakların çıkarıldığı diğer herhangi bir yer, ve
g) 10 ayı aşan bir süre devam eden bir inşaat şantiyesi, yapım veya
kurma projesi.
3. Bu maddenin daha önceki hükümleri ile bağlı kalınmaksızın, “işyeri”
teriminin aşağıdaki hususları kapsamadığı kabul edilecektir:
a) Teşebbüse ait imkânların, teşebbüsün mallarının veya ticarî eşyasının
yalnızca depolanması, teşhiri veya teslimi amacıyla kullanılması;
b) Teşebbüse ait mal veya ticarî eşya stoklarının, yalnızca depolama,
teşhir veya teslim amacıyla elde tutulması;
c) Teşebbüse ait mal veya ticarî eşya stoklarının, yalnızca bir başka
teşebbüse işlettirilmesi amacıyla elde tutulması;
d) İşe ilişkin sabit bir yerin, yalnızca teşebbüse mal veya ticarî eşya
satın alma veya bilgi toplama amacıyla elde tutulması;
e) İşe ilişkin sabit bir yerin, teşebbüs için yalnızca hazırlayıcı veya
yardımcı karakter taşıyan diğer herhangi bir işin yürütülmesi amacıyla elde
tutulması;
f) İşe ilişkin sabit bir yerin, yalnızca (a) ila (e) bentlerinde
bahsedilen faaliyetlerin bir veya birkaçını bir arada icra etmek için elde
tutulması ancak, bu faaliyetlerin bir arada icra edilmesi sonucunda kendini
gösteren toplu faaliyetin hazırlayıcı veya yardımcı karakterde olması şarttır.
4. 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, bir kişi -6
ncı fıkranın uygulanacağı bağımsız nitelikteki bir acente dışında- bir Âkit
Devlette bir teşebbüs adına hareket eder ve bu teşebbüs adına mukavele akdetme
yetkisine sahip olup bu yetkisini mutaden kullanırsa, söz konusu kişinin
faaliyetleri, bu maddenin 3 üncü fıkrasında belirtilen ve işe ilişkin sabit bir
yerden yapılması durumunda bu yeri işyeri haline getirmeyen nitelikteki
faaliyetlerle sınırlı olmadıkça, bu teşebbüs, bu kişinin teşebbüs için
gerçekleştirdiği her türlü faaliyet dolayısıyla bu Devlette bir işyerine sahip
kabul edilecektir.
5. Bu maddenin önceki hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, bir Âkit
Devletin sigortacılık teşebbüsü, reasürans hariç diğer Devletin toprakları
içerisinde prim topladığı veya 6 ncı fıkranın uygulanacağı bağımsız statüde bir
acente dışındaki bir kişi vasıtasıyla diğer devlette mevcut riski sigortaladığı
takdirde, diğer Âkit Devlette bir işyerine sahip kabul edilecektir.
6. Bir Âkit Devlet teşebbüsü, diğer Âkit Devlette işlerini yalnızca
kendi işlerine olağan şekilde devam eden bir simsar, bir genel komisyon
acentesi veya bağımsız statüde diğer herhangi bir acente vasıtasıyla yürüttüğü
için bu diğer Devlette bir işyerine sahip kabul olunmayacaktır. Bununla
birlikte, söz konusu acentenin faaliyetlerinin tamamı veya tamamına yakını bu
teşebbüs adına hasredildiğinde bu acente ile bu teşebbüs arasındaki ticarî ve
malî ilişkilerdeki koşullar, bağımsız teşebbüsler arasında olması gerekenden
farklı olduğunda söz konusu acente, bu fıkrada belirtilen anlamda bağımsız
statüde bir acente olarak kabul edilmeyecektir.
7. Bir Âkit Devletin mukimi olan bir şirket, diğer Âkit Devletin mukimi
olan veya bu diğer Devlette ticarî faaliyette bulunan (bir işyeri vasıtasıyla
veya diğer bir şekilde) bir şirketi kontrol eder ya da onun tarafından kontrol
edilirse, bu şirketlerden herhangi biri diğeri için bir işyeri
oluşturmayacaktır.
Madde 6
GAYRİMENKUL VARLIKLARDAN ELDE EDİLEN
GELİR
1. Bir Âkit Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette bulanan gayrimenkul
varlıklardan elde ettiği gelir (tarım veya ormancılıktan elde edilen gelir
dahil), bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. “Gayrimenkul varlık” terimi, söz konusu varlığın bulunduğu Âkit
Devletin mevzuatına göre tanımlanacaktır. Terim her halükârda, gayrimenkul
varlığa müteferri varlıkları, tarım (balık üretimi ve yetiştiriciliği dahil) ve
ormancılıkta kullanılan araçları ve hayvanları, özel hukuk hükümlerinin
uygulanacağı gayrimenkul mülkiyetine ilişkin hakları, gayrimenkul intifa
haklarını ve maden ocaklarının, kaynakların ve diğer doğal kaynakların
işletilmesi veya işletme hakkı karşılığında doğan sabit ya da değişken ödemeler
üzerindeki hakları kapsayacak; gemiler, vapurlar ve uçaklar gayrimenkul varlık
olarak kabul edilmeyecektir.
3. 1 inci fıkra hükümleri, gayrimenkul varlığın doğrudan kullanımından,
kiralanmasından veya diğer herhangi bir şekilde kullanımından elde edilen
gelire uygulanacaktır.
4. 1 inci ve 3 üncü fıkra hükümleri aynı zamanda, bir teşebbüse ait
gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelire ve serbest meslek faaliyetlerinin
icrasında kullanılan gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelire de
uygulanacaktır.
5. Bir şirketin hisselerine veya diğer şirket haklarına sahip olma,
sahibine bu hisse veya şirket hakları dolayısıyla şirketin mülkiyetinde bulunan
gayrimenkul varlıklar üzerinde tasarrufta bulunma hakkını sağlıyorsa, söz
konusu tasarrufta bulunma hakkının kullanımından, kiralanmasından veya diğer
herhangi bir şekilde kullanımından elde edilen gelir, gayrimenkul varlığın
bulunduğu Âkit Devlette vergilendirilebilir.
Madde 7
TİCARÎ KAZANÇLAR
1. Bir Âkit Devlet teşebbüsüne ait kazanç, söz konusu teşebbüs diğer
ÂkitDevlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticarî faaliyette bulunmadıkça,
yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen
şekilde ticarî faaliyette bulunursa, teşebbüsün kazançları yalnızca bu işyerine
atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. 3 üncü fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet teşebbüsü
diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticarî faaliyette
bulunduğunda, her iki Âkit Devlette de bu işyerine atfedilecek kazanç, bu
işyeri aynı veya benzer koşullar altında, aynı veya benzer faaliyetlerde
bulunan tamamen ayrı ve bağımsız bir teşebbüs olsaydı ve işyerini oluşturduğu
teşebbüsten tamamen bağımsız bir nitelik kazansaydı ne kazanç elde edecek ise
aynı miktarda bir kazanç olacaktır.
3. Bir işyerinin kazancı belirlenirken, işyerinin bulunduğu Devlette
veya başka herhangi bir yerde yapılan, yönetim ve genel idare giderleri de
dahil olmak üzere, işyerinin amaçlarına uygun olan giderlerin indirilmesine
müsaade edilecektir.
4. İşyerine, bu işyeri tarafından teşebbüs adına yalnızca mal veya
ticarî eşya alınması dolayısıyla hiçbir kazanç atfedilmeyecektir.
5. Kazançlar, bu Anlaşmanın diğer maddelerinde ayrı olarak düzenlenen
gelir unsurlarını da kapsamına aldığında, o maddelerin hükümleri bu madde
hükümlerinden etkilenmeyecektir.
Madde 8
DENİZ VE HAVA TAŞIMACILIĞI
1. Bir ÂkitDevlet teşebbüsünün uluslararası trafikte gemi veya uçak
işletmeciliğinden elde ettiği kazançlar, yalnızca teşebbüsün etkin yönetim
merkezinin bulunduğu Âkit Devlette vergilendirilebilecektir.
Bir gemicilik teşebbüsünün etkin yönetim merkezi, geminin bordası ise bu
teşebbüsün, geminin kayıtlı olduğu limanın bulunduğu Âkit Devlette olduğu, eğer
geminin kayıtlı olduğu böyle bir limanı yoksa gemiyi işletenin mukim olduğu
Âkit Devlette bulunduğu kabul edilecektir.
2. Bu maddenin amaçları bakımından, bir Âkit Devlet teşebbüsünce
uluslararası trafikte gemi veya uçak işletmeciliğinden elde edilen kazançlar, 1
inci fıkra hükümlerinin uygulanacağı kazançların yanısıra arızî olarak elde
ediliyor ise konteynerlerin kullanımı veya kiralanmasından elde edilen
kazançları da kapsayacaktır.
3. Bu maddenin 1 inci fıkra hükümleri aynı zamanda, bir ortaklığa, bir
ortak teşebbüse veya uluslararası işletilen bir acenteye iştirak dolayısıyla
elde edilen kazançlara da uygulanacaktır.
Madde 9
BAĞIMLI TEŞEBBÜSLER
1. a) Bir Âkit Devlet teşebbüsü, doğrudan veya dolaylı olarak diğer Âkit
Devlet teşebbüsünün yönetim, kontrol veya sermayesine katıldığında; veya
b) Aynı kişiler doğrudan veya dolaylı olarak bir Âkit Devlet
teşebbüsünün ve diğer Âkit Devlet teşebbüsünün yönetim, kontrol veya
sermayesine katıldığında ve
her iki halde de, iki teşebbüs arasındaki ticarî veya malî ilişkilerde
oluşan veya empoze edilen koşullar, bağımsız teşebbüsler arasında oluşması
gereken koşullardan farklılaştığında, bu teşebbüslerden birinde olması gereken,
fakat bu koşullar dolayısıyla kendini göstermeyen kazanç, o teşebbüsün
kazancına eklenir ve buna göre
vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit Devletin kendi teşebbüsünün kazancına dahil edip
vergilendirdiği kazanç, diğer Âkit Devlette vergilendirilen diğerDevlet
teşebbüsünün kazancını içermesi ve bu şekilde kavranan kazancın, iki teşebbüs
arasında olması gereken koşullar gözönünde tutularak, sonradan yapılan
hesaplamalar sonucunda belirlenen kazanç olması durumunda, bu diğer Devlet, söz
konusu kazanç üzerinden aldığı verginin miktarında gerekli düzeltmeleri
yapacaktır. Bu düzeltme yapılırken, bu Anlaşmanın diğer hükümleri gözönünde
tutulacak ve gerektiğinde Âkit Devletlerin yetkili makamları birbirlerine
danışacaklardır.
Madde 10
TEMETTÜLER
1. Bir Âkit Devletin mukimi olan bir şirket tarafından diğer
ÂkitDevletin bir mukimine ödenen temettüler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber söz konusu temettüler, temettüyü ödeyen şirketin
mukim olduğu ÂkitDevlette ve bu Devletin mevzuatına göre de
vergilendirilebilir; ancak, temettü elde eden, temettünün gerçek lehdarı ise bu
şekilde alınacak vergi aşağıdaki oranları aşmayacaktır:
a) Temettünün gerçek lehdarı, temettü ödeyen şirketin sermayesinin
doğrudan en az yüzde 25 ini elinde tutan bir şirket ise (ortaklıklar hariç)
gayrisafi temettü tutarının yüzde 7 sini;
b) Tüm diğer durumlarda gayrisafi temettü tutarının yüzde 10 unu.
3. Bu fıkra, bünyesinden temettü ayrılan kazanç bakımından şirket
vergilenmesine etki etmeyecektir.
4. Bu maddede kullanılan “temettü” terimi, hisse senetlerinden, intifa
senetlerinden veya intifa haklarından, kurucu hisse senetlerinden veya alacak
niteliğinde olmayıp kazanca katılmayı sağlayan diğer haklardan elde edilen
gelirler ile dağıtımı yapan şirketin mukim olduğu Devletin mevzuatına göre,
vergileme yönünden hisse senetlerinden elde edilen gelirle aynı muameleyi gören
diğer şirket haklarından elde edilen gelirleri ifade eder.
“Temettü” terimi, Fas bakımından, madencilik hisselerinden ve kâra
katılım sözleşmelerinden elde edilen gelirleri; Türkiye bakımından, yatırım
fonu ve yatırım ortaklığından elde edilen gelirleri de kapsar.
5. Bir Âkit Devlet mukimi olan temettünün gerçek lehdarı, temettüyü
ödeyen şirketin mukim olduğu diğer ÂkitDevlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla
ticarî faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer
vasıtasıyla serbest meslek faaliyeti icra ederse ve söz konusu temettü elde
ediş olayı ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1
inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre 7 nci
veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
6. 7 nci fıkra saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet mukimi olan bir
şirket, diğer Âkit Devletten kazanç veya gelir elde ettiğinde, bu diğer Devlet,
şirket tarafından ödenen temettüler üzerinden herhangi bir vergi alamaz. Bunun
istisnasını, söz konusu temettülerin bu diğer Devletin bir mukimine ödenmesi
veya ödenen temettüler ile bu diğer Devlette bulunan bir işyeri veya sabit yer
arasında önemli bir bağ bulunması oluşturur. Aynı şekilde bu diğer Devlet, bu
şirketin dağıtılmayan kazançları üzerinden de dağıtılmayan kazanç vergisi
alamaz. Dağıtılan temettülerin veya dağıtılmamış kazancın tamamen veya kısmen
bu diğer Devlette elde edilen gelir veya kazançtan oluşması, durumu
değiştirmez.
7. Diğer ÂkitDevlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticarî faaliyette
bulunan bir Âkit Devlet mukimi olan şirketin kazancı, 7 nci maddeye göre
vergilendirildikten sonra, kalan kısım üzerinden bu işyerinin bulunduğu
ÂkitDevlette ve bu Devletin mevzuatına uygun olarak vergilendirilebilir. Ancak,
bu şekilde alınacak verginin oranı yüzde 7 yi geçmeyecektir.
Madde 11
FAİZ
1. Bir Âkit Devlette doğan ve diğer ÂkitDevletin bir mukimine ödenen
faiz, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber bu faiz, elde edildiği Âkit Devlette ve o Devletin
mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak faiz elde eden, faizin gerçek
lehdarı ise bu şekilde alınacak vergi, faizin gayrisafi tutarının yüzde 10 unu
aşmayacaktır.
3. 2 nci fıkra hükümlerine bakılmaksızın;
a) Fas’ta doğan ve Türkiye Hükümetine veya Türkiye CumhuriyetMerkez
Bankasına ödenen faiz, Fas’ta vergiden istisna edilecektir.
b) Türkiye’de doğan ve Fas Hükümetine veya Fas Merkez Bankasına (Bank Al
Maghrib) ödenen faiz, Türkiye’de vergiden istisna edilecektir.
4. Bu maddede kullanılan “faiz” terimi, ipotek garantisine bağlı olsun
olmasın ve borçlunun kazancına katılma hakkını tanısın tanımasın, her nevi
alacaktan doğan gelirleri ve özellikle hazine borçlanma senetlerinden,
tahvillerden veya bonolardan elde edilen gelirler ile söz konusu senetlere,
tahvillere veya bonolara ilişkin prim ve ikramiyeleri ifade eder.
5. Bir Âkit Devlet mukimi olan faizin gerçek lehdarı, faizin elde
edildiği diğer ÂkitDevlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticarî faaliyette
bulunursa veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla serbest
meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu faizin ödendiği alacak ile bu
işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci
fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre 7 nci veya 14 üncü
madde hükümleri uygulanacaktır.
6. Bir Devletin kendisi, bir politik alt bölümü, bir mahallî idaresi
veya bu Devletin bir mukimi tarafından ödenen faizin, o Âkit Devlette elde
edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber, faiz ödeyen kişi, bir Âkit
Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Âkit Devlette faiz ödemeye neden olan
borç-alacak ilişkisiyle bağlantılı bir işyerine veya sabit yere sahip olduğunda
ve faiz bu işyeri veya sabit yerden kaynaklandığında, söz konusu faizin
işyerinin veya sabit yerin bulunduğu Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
7. Alacak karşılığında ödenen faizin miktarı, ödeyici ile gerçek lehdar
arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında var olan özel ilişki
nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ve lehdar arasında
kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu madde hükümleri yalnızca en son
bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme, bu Anlaşmanın diğer
hükümleri de dikkate alınarak, her bir Âkit Devletin mevzuatına göre
vergilendirilecektir.
Madde 12
GAYRİMADDİ HAK BEDELLERİ
1. Bir Âkit Devlette doğan ve diğer Âkit Devletin bir mukimine ödenen
gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber, söz konusu gayrimaddi hak bedelleri elde edildikleri
ÂkitDevlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak
gayrimaddi hak bedeli elde eden, gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı ise,
bu şekilde alınacak vergi, gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde
10’unu aşmayacaktır.
3. Bu maddede kullanılan “gayrimaddi hak bedelleri” terimi:
a) edebi, sanatsal veya bilimsel her nevi telif hakkının, sinema
filmleri veya filmler veya radyo, televizyon, uydu, fiber optik ve kablolu
yayınlarda kullanılan bantlar veya umumi yayınlarda kullanılan benzeri
teknolojiye ilişkin telif haklarının, her nevi patentin, alameti farikanın,
desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin kullanımı veya
kullanım hakkı karşılığında elde edilen ödemeleri; ayrıca, söz konusu varlık
veya hakkın kullanımı amacıyla münferiden yapılan teknik yardım ödemelerini de,
teknik yardımın bu varlık veya hakka ilişkin ödemenin yapıldığı Âkit Devlette
ifa edilmiş olması halinde kapsar, veya
b) sınaî, ticarî, ziraî veya bilimsel teçhizatın kullanımı veya kullanım
hakkı karşılığında yapılan, veya
c) sınaî, ticarî, ziraî veya bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikimi
karşılığında elde edilen,
her türlü ödemeyi kapsar.
4. Bir Âkit Devlet mukimi olan gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı,
söz konusu bedelin elde edildiği diğer ÂkitDevlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla
ticarî faaliyette bulunursa veya bu diğer Âkit Devlette yer alan sabit bir yer
vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu bedelin
ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ
bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda,
olayına göre 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
5. Bir Devletin kendisi, bir politik alt bölümü, bir mahallî idaresi
veya bu Devletin bir mukimi tarafından ödenen gayrimaddi hak bedelinin, o Âkit
Devlette elde edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber, gayrimaddi hak
bedelini ödeyen kişi, bir Âkit Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Âkit
Devlette gayrimaddi hak bedelini ödemeye neden olan hak veya varlık ile
bağlantılı bir işyerine veya sabit yere sahip olduğunda ve gayrimaddi hak
bedeli bu işyeri veya sabit yerden kaynaklandığında, söz konusu gayrimaddi hak
bedelinin, işyerinin veya sabit yerin bulunduğu Devlette elde edildiği kabul
olunacaktır.
6. Kullanım, hak veya bilgi karşılığında ödenen gayrimaddi hak bedelinin
miktarı, ödeyici ile gerçek lehdar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında var olan özel ilişki
nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ile gerçek lehdar
arasında kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu madde hükümleri yalnızca en
son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme, bu Anlaşmanın
diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir Âkit Devletin mevzuatına göre
vergilendirilecektir.
Madde 13
SERMAYE DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARI
1. Bir Âkit Devlet mukimince, diğer ÂkitDevlette yer alan ve 6 ncı
maddede belirtilen gayrimenkul varlıkların elden çıkarılmasından sağlanan
kazançlar, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit Devlet teşebbüsünün diğer Âkit Devlette sahip olduğu bir
işyerinin ticarî varlığına dahil menkul varlığın veya bir Âkit Devlet mukiminin
diğer Âkit Devlette serbest meslek faaliyeti icra etmek üzere kullandığı sabit
bir yere ait menkul varlığın elden çıkarılmasından doğan kazanç, bu işyerinin (yalnız
veya tüm teşebbüsle birlikte) veya sabit yerin elden çıkarılmasından doğan
kazanç da dahil olmak üzere, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
3. Uluslararası trafikte işletilen gemi veya uçakların veya söz konusu
gemi veya uçakların işletilmesiyle ilgili menkul varlıkların elden
çıkarılmasından sağlanan kazançlar, yalnızca teşebbüsün etkin yönetim
merkezinin bulunduğu Âkit Devlette vergilendirilecektir.
4. Varlıkları esas itibariyle bir Âkit Devlette bulunan
gayrimenkullerden oluşan bir şirketin menkul kıymetler borsasına kote edilen
hisseleri dışında kalan şirket hisselerinin elden çıkarılmasından doğan
kazançlar bu Âkit Devlette vergilendirilebilir.
5. 1, 2, 3 ve 4 üncü fıkralarda belirtilenlerin dışında kalan
varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazançlar, yalnızca elden çıkaranın
mukim olduğu ÂkitDevlette vergilendirilecektir.
Madde 14
SERBEST MESLEK FAALİYETLERİ
1. Bir Âkit Devlet mukiminin, serbest meslek faaliyetleri veya bağımsız
nitelikteki diğer faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, bu kişi diğer
Âkit Devlette faaliyetlerini icra etmek amacıyla sürekli kullanabileceği sabit
bir yere sahip olmadığı sürece, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
Kişinin böyle bir sabit yere sahip olması durumunda gelir, yalnızca söz konusu
sabit yere atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. “Serbest meslek faaliyetleri” terimi, özellikle bağımsız olarak
yürütülen bilimsel, edebi, sanatsal, eğitici veya öğretici faaliyetleri, bunun
yanı sıra doktorların, avukatların, mühendislerin, mimarların, dişçilerin ve
muhasebecilerin bağımsız faaliyetlerini kapsamına alır.
Madde 15
BAĞIMLI FAALİYETLER
1. 16, 18, 19 ve 20 nci maddelerin hükümleri saklı kalmak üzere, bir
Âkit Devlet mukiminin bir hizmet dolayısıyla elde ettiği maaş, ücret ve diğer
benzeri gelirler, bu hizmet diğer Âkit Devlette ifa edilmedikçe, yalnızca bu
Devlette vergilendirilecektir. Hizmet diğer Devlette ifa edilirse, buradan elde
edilen söz konusu gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. 1 inci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Âkit Devlet mukiminin
diğer Âkit Devlette ifa ettiği bir hizmet dolayısıyla elde ettiği gelir, eğer.
a) Gelir elde eden kişi, diğer Devlette ilgili malî yıl içinde başlayan
veya biten herhangi bir on iki aylık dönemde bir veya bir kaç seferde toplam
183 günü aşmamak üzere kalırsa, ve
b) ödeme, diğer Devletin mukimi olmayan bir işveren tarafından veya
böyle bir işveren adına yapılırsa, ve
c) ödeme, işverenin diğer Devlette sahip olduğu bir işyerinden veya
sabit yerden yapılmazsa,
yalnızca ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir.
3. Bu maddenin önceki hükümlerine bakılmaksızın, bir Âkit Devlet
teşebbüsü tarafından uluslararası trafikte işletilen bir gemi veya uçakta ifa
edilen bir hizmet dolayısıyla elde edilen gelir, yalnızca bu Devlette
vergilendirilecektir.
Madde 16
MÜDÜRLERE YAPILAN ÖDEMELER
Bir Âkit Devlet mukiminin, diğer Âkit Devlet mukimi olan bir şirketin
yönetim kurulu üyesi olması dolayısıyla elde ettiği ücret ve diğer benzeri
ödemeler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
Madde 17
SANATÇI VE SPORCULAR
1. 14 ve 15 inci maddelerin hükümlerine bakılmaksızın, bir Âkit Devlet
mukimi olan tiyatro, sinema, radyo veya televizyon sanatçısı gibi bir
sanatçının, bir müzisyenin veya bir sporcunun diğer Âkit Devlette icra ettiği
şahsi faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. Bir sanatçının veya sporcunun icra ettiği şahsi faaliyetlerden doğan
gelir, sanatçının veya sporcunun kendisine değil de bir başkasına yönelirse, bu
gelir 7, 14 ve 15 inci maddelerin hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, sanatçı
veya sporcunun faaliyetlerinin icra edildiği Âkit Devlette vergilendirilebilir.
3. Bu maddenin 1 ve 2 nci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir sanatçı
veya sporcunun bir Âkit Devlette icra ettiği faaliyetlerden elde ettiği gelir,
bu Devlete yapılan ziyaretin tamamen veya önemli ölçüde diğer Âkit Devletin,
bir politik alt bölümünün veya bir mahallî idaresinin kamusal fonlarından
desteklenmesi halinde, bu Devlette vergiden istisna edilecektir.
Madde 18
EMEKLİ MAAŞLARI
1. 19 uncu maddenin 2 nci fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit
Devlet mukimine geçmiş çalışmalarının karşılığında ödenen emekli maaşları ve
diğer benzeri ödemeler yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir. Bu hüküm
aynı zamanda, bir Âkit Devlet mukimine ömür boyu sağlanan düzenli ödemelere de
uygulanacaktır.
2. Uğranılan şahsî zararları tazmin etmek amacıyla, bir Âkit Devlet veya
politik alt bölümlerinden biri tarafından ödenen emekli maaşları ve sağlanan
ömür boyu gelirler ile yapılan diğer periyodik (düzenli) veya arizî ödemeler,
yalnızca bu Devlette vergilendirilebilir.
Madde 19
KAMU GÖREVİ
1. a) Bir Âkit Devlete, bir politik alt bölümüne veya bir mahallî
idaresine bir gerçek kişi tarafından verilen hizmetler karşılığında bu Devlet,
alt bölüm veya idare tarafından yapılan, emekli maaşı dışında kalan maaş, ücret
ve benzeri ödemeler, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
b) Bununla birlikte, bu hizmet diğer ÂkitDevlette ifa edildiğinde ve gerçek
kişi bu ÂkitDevletin bir mukimi olduğunda, söz konusu maaş, ücret ve diğer
benzeri ödemeler yalnızca bu diğer Âkit Devlette vergilendirilecektir.
Ancak bu kişinin:
i) bu diğer Devletin bir vatandaşı olması; veya
ii) yalnızca bu hizmeti ifa etmek için bu devletin bir mukimi durumuna
geçmemiş olması zorunludur.
2. a) Bir Âkit Devlete, bir politik alt bölümüne veya
bir mahalli idaresine bir gerçek kişi tarafından verilen hizmetler karşılığında
bu Devlet, alt bölüm veya idare tarafından veya bunlarca oluşturulan fonlardan
ödenen emekli maaşı, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
b) Bununla birlikte, söz konusu gerçek kişinin bu diğer
Âkit Devletin bir mukimi ve vatandaşı olması halinde, söz konusu emekli maaşı
yalnızca bu diğer Âkit Devlette vergilendirilecektir.
3. Bir Âkit Devlet, bir politik alt bölümü veya bir
mahalli idaresi tarafından yürütülen ticari faaliyetlerle bağlantılı olarak
verilen hizmetlerden dolayı yapılan maaş, ücret ve diğer benzeri ödemelere ve
emekli maaşlarına 15, 16 ve 18 inci maddelerin hükümleri uygulanacaktır.
Madde 20
ÖĞRETMEN VE
ÖĞRENCİLER
1. Bir Âkit Devletin vatandaşı olan ve diğer Âkit
Devlette yalnızca öğrenim veya mesleki eğitim amacıyla bulunan bir öğrenci veya
stajyere geçim, öğrenim veya mesleki eğitimini karşılamak üzere diğer Devletin
dışındaki kaynaklardan yapılan ödemeler, bu diğer Devlette
vergilendirilmeyecektir.
2. Aynı şekilde, bir Âkit Devletin vatandaşı olan ve
diğer Âkit Devlette iki yılı aşmayan bir süre veya süreler için, esas olarak
öğretim veya bilimsel araştırma yapmak amacıyla bulunan bir öğretmen veya
öğretim üyesinin, öğretim veya araştırma karşılığındaki kişisel hizmetleri
dolayısıyla bu diğer Devlet dışındaki kaynaklardan elde ettiği gelirler, bu
diğer Devlette vergiden istisna edilecektir.
Madde 21
DİĞER
GELİRLER
1. Bir Âkit Devlet mukiminin, nerede doğarsa doğsun, bu
Anlaşmanın daha önceki maddelerinde belirtilmeyen gelir unsurları yalnızca bu
Devlette vergilendirilebilecektir.
2. 6 ncı maddenin 2 nci fıkrasında tanımlanan
gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelir hariç olmak üzere, bir Âkit Devletin
mukimi olan söz konusu gelirin lehdarı, diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri
vasıtasıyla ticari faaliyette veya sabit bir yerden serbest meslek faaliyetinde
bulunursa ve bu işyeri veya sabit yer ile geliri doğuran hak veya varlık
arasında etkin bir bağ bulunmakta ise, bu gelire 1 inci fıkra hükümleri
uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre, 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri
uygulanacaktır.
Madde 22
ÇİFTE
VERGİLENDİRMENİN ÖNLENMESİ
1. Türkiye mukimleri için çifte vergilendirme aşağıdaki
şekilde önlenecektir:
a) Bir Türkiye mukimi b) bendinde kavranan gelirler
hariç olmak üzere, bu Anlaşma hükümlerine göre, Fas’ta vergilendirilebilir bir
gelir elde ettiğinde, Türkiye, bu geliri vergiden istisna edecektir. Ancak,
Türkiye, bu kişinin geriye kalan gelirine ilişkin vergiyi hesaplarken istisna
edilen gelir sanki vergiden istisna değilmiş gibi bir vergi oranı
uygulayabilir.
b) Bir Türkiye mukimi, bu Anlaşmanın 10,11 ve 12 nci
maddelerine göre Fas’ta vergilendirilebilir bir gelir elde ettiğinde, Türkiye,
bu kişinin gelirine isabet eden vergiden Fas’ta ödenen vergiye eşit bir
miktarın mahsubuna müsaade edecektir.
Bununla birlikte bu mahsup, Fas’ta vergilendirilebilir
gelire tekabül eden ve mahsuptan önce hesaplanan vergi miktarını aşmayacaktır.
2. Fas mukimleri için çifte vergilendirme aşağıdaki
şekilde önlenecektir:
Bir Fas mukimi, bu Anlaşma hükümlerine göre, Türkiye’de
vergilendirilebilir bir gelir elde ettiğinde, Fas bu mukimin gelirinden
alınacak vergiden Türkiye’de gelir üzerinden ödenen vergiye eşit bir miktarın
mahsubuna müsaade edecektir. Bununla birlikte bu mahsup, mahsuptan önce Fas’ta
gelir üzerinden hesaplanan ve Türkiye’de vergilendirilebilir gelire tekabül
eden vergi miktarını aşmayacaktır.
3. Bir Âkit Devlette, bu Anlaşma hükümlerine göre
vergiye tabi olmayan gelir, bu Âkit Devlette alınacak verginin oranının
hesaplanmasında dikkate alınacaktır.
Madde 23
AYRIM
YAPILMAMASI
1. Bir Âkit Devletin vatandaşları, diğer Âkit Devlette,
bu diğer Devletin vatandaşlarının aynı koşullarda karşı karşıya kaldıkları veya
kalabilecekleri vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden, özellikle
mukimlik yönünden, değişik veya daha ağır bir vergilemeye veya buna bağlı
mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır. Bu hüküm aynı zamanda, 1 inci madde
hükümleri ile bağlı kalınmaksızın, Âkit Devletlerden birinin veya her ikisinin
mukimi olmayan kişilere de uygulanacaktır.
2. Bir Âkit Devlet mukimi olan vatansız kişiler, her
iki Âkit Devlette de, ilgili Devlet vatandaşlarının aynı koşullarda karşı
karşıya kaldıkları veya kalabilecekleri vergilemeden ve buna bağlı
mükellefiyetlerden değişik veya daha ağır vergilemeye veya buna bağlı
mükellefiyetlere tabi tutulmayacaktır.
3. 10 uncu maddenin 7 nci fıkrası hükümleri saklı kalmak
üzere, bir Âkit Devlet teşebbüsünün diğer Âkit Devlette sahip olduğu bir
işyeri, diğer Devlette, bu diğer Devletin aynı faaliyetleri yürüten
teşebbüslerine göre daha az lehe bir vergileme ile karşı karşıya kalmayacaktır.
Bu hüküm, bir Âkit Devletin kendi mukimlerine şahsi veya ailevi durumları
dolayısıyla uyguladığı şahsi indirimleri, vergi ve matrah indirimlerini diğer
Âkit Devlet mukimlerine de uygulama zorunda olduğu yönünde anlaşılmayacaktır.
4. 9 uncu maddenin 1 inci fıkrası, 11 inci maddenin 7
nci fıkrası veya 12 nci maddenin 6 ncı fıkrası hükümlerinin uygulanacağı haller
hariç olmak üzere, bir Âkit Devlet teşebbüsünce diğer Âkit Devletin bir
mukimine ödenen faiz, gayrimaddi hak bedeli ve diğer ödemeler, bu teşebbüsün
vergilendirilebilir kazancının belirlenmesinde, bu ödemeler aynı koşullarda ilk
bahsedilen Devletin bir mukimine yapılmış gibi indirilebilir.
5. Bir Âkit Devletin, diğer Âkit Devletin bir veya
birkaç mukimi tarafından, doğrudan veya dolaylı olarak, kısmen veya tamamen
sermayesine sahip olunan veya kontrol edilen teşebbüsleri, ilk bahsedilen
Devlette, bu Devletin benzeri teşebbüslerinin tabi oldukları veya
olabilecekleri vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden değişik veya daha
ağır vergilemeye veya buna bağlı mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır.
6. Bu maddedeki “vergileme” terimi, bu Anlaşmanın
konusuna giren vergileri ifade eder.
Madde 24
KARŞILIKLI
ANLAŞMA USULÜ
1. Bir Âkit Devlet mukimi, Âkit Devletlerden birinin
veya her ikisinin işlemlerinin kendisi için bu Anlaşma hükümlerine uygun
düşmeyen bir vergileme yarattığı veya yaratacağı kanaatine vardığında, bu
Devletlerin iç mevzuatlarında öngörülen müracaat usulleriyle bağlı kalmaksızın,
durumu mukimi olduğu Âkit Devletin yetkili makamına arz edebilir. Bu kişinin
durumu 23 üncü maddenin 1 inci fıkrasına uygun düşerse, o zaman vatandaşı
olduğu Âkit Devletin yetkili makamına başvurabilir. Söz konusu müracaat,
Anlaşma hükümlerine aykırı bir vergileme ile sonuçlanan fiilin ilk
bildiriminden sonra üç yıl içerisinde yapılmalıdır.
2. Söz konusu yetkili makam, itirazı haklı bulmakla
beraber kendisi tatminkâr bir çözüme ulaşamadığı takdirde, Anlaşmaya ters düşen
bir vergilemeyi önlemek amacıyla, diğer Âkit Devletin yetkili makamıyla
karşılıklı anlaşmaya gayret sarfedecektir.
3. Âkit Devletlerin yetkili makamları, Anlaşmanın
yorumundan veya uygulanmasından kaynaklanan her türlü güçlüğü veya tereddütü
karşılıklı anlaşmayla çözmek için gayret göstereceklerdir. Yetkili makamlar
aynı zamanda, Anlaşmada ele alınmayan durumlardan kaynaklanan çifte
vergilendirmenin ortadan kaldırılması için de birbirlerine danışabilirler.
4. Âkit Devletlerin yetkili makamları, bundan önceki
fıkralarda belirtilen hususlarda anlaşmaya varabilmek için birbirleriyle
doğrudan haberleşebilirler. Anlaşmaya varabilmek için sözlü görüş alışverişi
gerekli görüldüğünde, bu görüşme Âkit Devletlerin yetkili makamlarının
temsilcilerinden oluşan bir komisyon kanalıyla yürütülebilir.
Madde 25
BİLGİ
DEĞİŞİMİ
1. Âkit Devletlerin yetkili makamları, bu Anlaşma
hükümlerinin uygulanması için gerekli olan bilgileri veya Anlaşma ile
uyumsuzluk göstermediği sürece, Anlaşma kapsamına giren vergiler ile ilgili iç
mevzuat hükümlerinin yürütülmesi için gerekli olan bilgileri değişime tâbi
tutacaklardır. Bilgi değişimi, 1 inci maddeyle sınırlı değildir. Bir Âkit
Devlet tarafından alınan her türlü bilgi, o Devletin kendi iç mevzuatı
çerçevesinde elde ettiği bilgiler gibi gizli tutulacak ve yalnızca bu Anlaşmada
belirtilen vergilerin tahakkuk veya tahsilleri veya cebri icra ya da cezasıyla
ve bu hususlardaki şikâyet ve itirazlara bakmakla görevli kişi veya makamlara
(adlî makamlar ve idarî kuruluşlar dahil) verilebilecektir. Bu kişi veya
makamlar söz konusu bilgileri yalnızca bu amaçlar doğrultusunda
kullanacaklardır. Bu kişi veya makamlar söz konusu bilgileri mahkeme
duruşmalarında veya adlî kararlar alınırken açıklayabilirler.
2. 1 inci fıkra hükümleri, hiçbir surette bir Âkit
Devleti:
a) Kendisinin veya diğer Âkit Devletin mevzuatına ve
idarî uygulamalarına uymayacak idarî önlemler alma;
b) Kendisinin veya diğer Âkit Devletin mevzuatı veya
normal idarî işlemleri çeçevesinde elde edilemeyen bilgileri sunma;
c) Herhangi bir ticarî, sınaî, meslekî sırrı veya
ticarî işlemi ifşa eden veya açıklanması kamu düzenine aykırı düşen bilgileri
verme
yükümlülüğü altına sokacak şekilde yorumlanamaz.
Madde 26
DİPLOMAT
HÜVİYETİNDEKİ MEMURLAR VE KONSOLOSLUK MEMURLARI
Bu Anlaşma hükümleri, diplomat hüviyetindeki memurların
veya konsolosluk memurlarının uluslararası hukukun genel kuralları veya özel
anlaşma hükümleri uyarınca yararlandıkları malî ayrıcalıkları etkilemeyecektir.
Madde 27
YÜRÜRLÜĞE
GİRME
1. Her bir Âkit Devlet, bu Anlaşmanın yürürlüğe girmesi
için kendi mevzuatında gerekli olan işlemlerin tamamlandığını diğerine
bildirecektir. Bu Anlaşma, bu bildirimlerin sonuncusunun alındığı tarihte
yürürlüğe girecektir.
2. Bu Anlaşma hükümleri:
a) Kaynakta tevkif edilen vergiler yönünden, bu
Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen Ocak ayının birinci günü veya daha
sonra ödenen veya mahsup edilen miktarlar için; ve
b) Diğer vergiler yönünden, bu Anlaşmanın yürürlüğe
girdiği tarihi izleyen Ocak ayının birinci günü veya daha sonra başlayan
vergilendirme yılları için hüküm ifade edecektir.
Madde 28
YÜRÜRLÜKTEN
KALKMA
Bu Anlaşma, bir Âkit Devlet tarafından feshedilinceye
kadar yürürlükte kalacaktır. Âkit Devletlerden her biri, Anlaşmanın yürürlüğe
girdiği tarihten sonraki beş yıllık bir sürenin bitiminden sonra başlayan
herhangi bir takvim yılının sona ermesinden en az altı ay önce diplomatik
kanaldan fesih ihbarnamesi vermek suretiyle Anlaşmayı feshedebilir.
Bu durumda Anlaşma:
a) Kaynakta tevkif edilen vergiler yönünden, fesih
ihbarnamesinin verildiği takvim yılının bitiminden sonra ödenen veya mahsup
edilen miktarlar için, ve
b) Diğer vergiler yönünden, fesih ihbarnamasenin
verildiği takvim yılının bitiminden sonra başlayan vergilendirme yılları için
hüküm ifade etmeyecektir.
BU HUSUSLARI
TEYİDEN, ilgili hükümetlerin aşağıda
imzaları bulunan tam yetkili temsilciler, bu Anlaşmayı imzaladılar.
Türkçe, Arapça ve İngilizce dilindeki nüshalarda, her
üç metin de aynı derecede geçerli olmak üzere, 2004 yılının Nisan ayının 7 nci
gününde Ankara’da düzenlenmiştir. Metinler arasında farklılık olması halinde,
İngilizce metin geçerli olacaktır.