TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE SURİYE ARAP CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ ARASINDA GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE
ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME VE VERGİ KAÇAKÇILIĞINA
ENGEL OLMA ANLAŞMASI İLE EKİ PROTOKOLÜN
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA
DAİR KANUN
Kanun No. 5161 |
|
Kabul Tarihi : 29.4.2004 |
MADDE 1. - 6 Ocak 2004
tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte
Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması” ile eki
“Protokol”ün onaylanması uygun bulunmuştur.
MADDE 2. - Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3. - Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
İLE
SURİYE ARAP CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
ARASINDA GELİR ÜZERİNDEN ALINAN
VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME
VE VERGİ KAÇAKÇILIĞINA ENGEL OLMA
ANLAŞMASI
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
VE
SURİYE ARAP CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
Gelir üzerinden alınan vergilerde çifte
vergilendirmeyi önleyen ve vergi kaçakçılığına engel olan bir Anlaşma yapmak
isteğiyle
AŞAĞIDAKİ ANLAŞMAYA VARMIŞLARDIR:
MADDE 1
KAPSANAN KİŞİLER
Bu Anlaşma, Âkit Devletlerden birinin veya her ikisinin mukimi olan
kişilere uygulanacaktır.
MADDE 2
KAPSANAN VERGİLER
1. Bu Anlaşma, ne şekilde alındığına bakılmaksızın, bir Âkit Devlet,
politik alt bölümleri ya da mahallî idareleri
tarafından gelir üzerinden alınan vergilere uygulanacaktır.
2. Menkul veya gayrimenkul varlıkların elden çıkarılmasından doğan
kazançlara uygulanan vergilerin yanı sıra ücretin veya maaşın toplam tutarı
üzerinden teşebbüsler tarafından ödenen vergiler ile sermaye değer artış
kazançlarına uygulanan vergiler dahil olmak üzere, toplam gelir veya gelir
unsurları üzerinden alınan tüm vergiler, gelir üzerinden alınan vergiler olarak
kabul edilecektir.
3. Anlaşmanın uygulanacağı şu anda geçerli olan vergiler özellikle:
a) Türkiye yönünden:
i) gelir vergisi;
ii)
kurumlar vergisi;
iii) gelir
vergisi ve kurumlar vergisi üzerinden alınan fon payı;
(Bundan böyle "Türk vergisi" olarak bahsedilecektir)
b) Suriye yönünden:
i) ticarî, sınaî ve ticarî
olmayan kazançlar üzerinden alınan gelir vergisi;
ii)
maaş ve ücretler üzerinden alınan gelir vergisi:
iii) mukim
olmayanlardan alınan gelir vergisi;
iv) menkul ve gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelirler üzerinden
alınan gelir vergisi;
v) mahallî idareler tarafından
alınan ek vergiler dahil olmak üzere, yukarıda bahsedilen vergilerin bir
yüzdesi olarak alınan ek vergiler;
(Bundan böyle "Suriye vergisi" olarak bahsedilecektir).
4. Anlaşma aynı zamanda, Anlaşmanın imza tarihinden sonra mevcut
vergilere ilave olarak veya onların yerine alınan ve mevcut vergilerle aynı
nitelikte olan veya onlara önemli ölçüde benzeyen vergilere de uygulanacaktır.
Âkit Devletlerin yetkili makamları, ilgili vergi mevzuatlarında yapılan önemli
değişiklikleri birbirlerine bildireceklerdir.
MADDE 3
GENEL TANIMLAR
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, metin aksini öngörmedikçe:
a) "Bir Âkit Devlet" ve "diğer Âkit Devlet"
terimleri, metnin gereğine göre Türkiye veya Suriye anlamına gelir.
b) Münhasıran işbu Anlaşma'nın amaçları bakımından,
"Türkiye" terimi, uluslararası hukuka uygun olarak,
Türkiye'nin egemenlik haklarının olduğu, iç sularını, karasularını ve bunların
altındaki toprakları ve üzerlerindeki hava sahasını ve Türkiye'nin doğal
kaynakların araştırılması, işletilmesi ve korunması amacıyla egemenliğini icra
etme hakkına sahip olduğu diğer deniz alanlarını da içeren, Türkiye Cumhuriyeti
ülkesini ifade eder;
c) Münhasıran işbu Anlaşma'nın amaçları bakımından,
"Suriye" terimi, uluslararası hukuka uygun olarak, Suriye'nin
egemenlik haklarının olduğu, iç sularını, karasularını ve bunların altındaki
toprakları ve üzerlerindeki hava sahasını ve Suriye'nin doğal kaynakların
araştırılması, işletilmesi ve korunması amacıyla egemenliğini icra etme hakkına
sahip olduğu diğer deniz alanlarını da içeren, Suriye Arap Cumhuriyeti ülkesini
ifade eder;
d) "Kişi" terimi, bir gerçek kişi, bir şirket ve kişilerin
oluşturduğu diğer herhangi bir kuruluşu kapsamına alır;
e) "Vergi" terimi bu Anlaşmanın 2 nci
maddesinde kapsanan vergiler anlamına gelir;
f) "Kayıtlı merkez" terimi, her bir Âkit Devletin ticaret
kanununa göre tescil edilen kanunî ana merkez anlamına gelir;
g) "Vatandaş" terimi;
i) bir Âkit Devletin
vatandaşlığına sahip herhangi bir gerçek kişiyi;
ii) bir
Âkit Devlette yürürlükte olan mevzuata göre statü kazanan herhangi bir tüzel
kişiliği, ortaklığı veya derneği
ifade eder;
h) "Şirket" terimi, herhangi bir kurum veya vergileme yönünden
kurum olarak muamele gören herhangi bir kuruluş anlamına gelir;
i) "Bir Âkit Devletin teşebbüsü" ve "diğer Âkit Devletin
teşebbüsü" terimleri sırasıyla, bir Âkit Devletin mukimi tarafından
işletilen bir teşebbüs ve diğer Âkit Devletin mukimi tarafından işletilen bir teşebbüs
anlamına gelir;
j) "Uluslararası trafik" terimi, yalnızca diğer Âkit Devletin
sınırları içinde gerçekleştirilen gemi, uçak veya kara nakil vasıtası işletmeciliği hariç, bir Âkit Devlet mukimi
tarafından gemi, uçak veya kara nakil vasıtası işletilerek yapılan herhangi bir
taşımacılığı ifade eder;
k) "Yetkili makam" terimi:
i) Türkiye yönünden, Maliye
Bakanını veya onun yetkili temsilcisini;
ii) Suriye
yönünden, Maliye Bakanını veya onun yetkili temsilcisini
ifade eder.
2. Bu Anlaşmanın bir Âkit Devlet tarafından herhangi bir tarihte
uygulanmasına ilişkin olarak, Anlaşmada tanımlanmamış herhangi bir terim, metin
aksini öngörmedikçe, Anlaşmanın uygulanacağı vergilerin amaçları bakımından, o
tarihte bu Devletin mevzuatında sahip olduğu anlamı taşıyacak ve bu Devletin
yürürlükteki vergi mevzuatında yer alan bir anlam, bu Devletin diğer
mevzuatında bu terime verilen anlama göre üstünlük taşıyacaktır.
MADDE 4
MUKİM
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, "bir Âkit Devletin
mukimi" terimi, bu Devlet, herhangi bir politik alt bölümü veya mahallî
idaresi de dahil olmak üzere, o Devletin mevzuatı gereğince ev, ikametgâh,
kayıtlı merkez, yönetim yeri veya benzer yapıda diğer herhangi bir kriter
nedeniyle burada vergi mükellefi olan kişi anlamına gelir. Ancak bu terim,
yalnızca o Devletteki kaynaklardan elde edilen gelir nedeniyle vergiye tâbi
tutulan herhangi bir kişiyi kapsamaz.
2. Bu maddenin 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla bir gerçek kişi her
iki Âkit Devletin de mukimi olduğunda, bu kişinin durumu aşağıdaki şekilde
belirlenecektir:
a) Bu kişi, yalnızca daimi olarak kalabileceği bir evin bulunduğu
Devletin mukimi kabul edilecektir. Eğer bu kişinin her iki Devlette de daimi
olarak kalabileceği bir evi varsa, bu kişi, yalnızca kişisel ve ekonomik
ilişkilerinin daha yakın olduğu (hayati menfaatlerin merkezi olan) Devletin bir
mukimi kabul edilecektir;
b) Eğer kişinin hayati menfaatlerinin merkezinin yer aldığı Devlet
saptanamazsa veya her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir evi yoksa,
bu kişi yalnızca kalmayı adet edindiği evin bulunduğu Âkit Devletin bir mukimi
kabul edilecektir;
c) Eğer kişinin her iki Devlette de kalmayı adet edindiği bir ev varsa
veya her iki Devlette de böyle bir ev söz konusu değilse, bu kişi yalnızca
vatandaşı olduğu Âkit Devletin mukimi kabul edilecektir;
d) Eğer kişi her iki Devletin de vatandaşıysa veya her iki Devletin de
vatandaşı değilse, Âkit Devletlerin yetkili makamları sorunu karşılıklı
anlaşmayla çözeceklerdir.
3. Gerçek kişi dışındaki bir kişi, 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla
her iki Âkit Devletin de mukimi olduğunda, bu kişi yalnızca kayıtlı merkezinin
bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir.
MADDE 5
İŞYERİ
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından "işyeri" terimi, bir
teşebbüsün işinin tamamen veya kısmen yürütüldüğü işe ilişkin sabit bir yer
anlamına gelir.
2. "İşyeri" terimi özellikle şunları kapsamına alır:
a) Yönetim yeri.
b) Şube.
c) Büro.
d) Fabrika.
e) Atelye.
f) Offshore sondaj şantiyesi dahil, maden
ocağı, petrol veya doğal gaz kuyusu, taş ocağı veya doğal kaynakların
çıkarıldığı diğer herhangi bir yer.
3. 9 ayı aşan bir süre devam eden bir inşaat şantiyesi, yapım, montaj
veya kurma projesi bir işyeri oluşturur.
4. Bu maddenin daha önceki hükümleri ile bağlı kalınmaksızın,
"işyeri" teriminin aşağıdaki hususları kapsamadığı kabul edilecektir:
a) Teşebbüs tesislerinin, teşebbüse ait malların veya ticarî eşyanın
yalnızca depolanması veya teşhiri amacıyla kullanılması;
b) Teşebbüse ait mal veya ticarî eşya stoklarının, yalnızca depolama
veya teşhir amacıyla elde tutulması;
c) Teşebbüse ait mal veya ticarî eşya stoklarının, yalnızca bir başka
teşebbüse işlettirilmesi amacıyla elde tutulması;
d) İşe ilişkin sabit bir yerin, yalnızca teşebbüse mal veya ticarî eşya
satın alma veya bilgi toplama amacıyla elde tutulması;
e) İşe ilişkin sabit bir yerin, teşebbüs için yalnızca hazırlayıcı veya
yardımcı karakter taşıyan diğer herhangi bir işin yürütülmesi amacıyla elde
tutulması;
f) İşe ilişkin sabit bir yerin, yalnızca (a) ila (e) bentlerinde
bahsedilen faaliyetlerin bir veya birkaçını bir arada icra etmek için elde
tutulması; ancak işe ilişkin sabit yerdeki bütün bu faaliyetlerin bir arada
yürütülmesi sonucunda oluşan toplu faaliyetin hazırlayıcı veya yardımcı
nitelikte olması şarttır.
5. 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri ile bağlı
kalınmaksızın, bir Âkit Devletteki bir kişi -6 ncı
fıkra hükmünün uygulanacağı bağımsız nitelikteki bir acente dışında- diğer Âkit
Devletin bir teşebbüsü adına hareket ederse ve ilk bahsedilen Devlette teşebbüs
adına mukavele akdetme yetkisine sahip olup, bu yetkisini mutaden
kullanırsa, söz konusu kişinin faaliyetleri 4 üncü fıkrada belirtilen ve işe
ilişkin sabit yerden yapılması durumunda bu fıkra hükümleri çerçevesinde bu
yeri bir işyeri haline getirmeyen faaliyetlerle sınırlı olmadıkça, bu teşebbüs,
bu kişinin teşebbüs için gerçekleştirdiği her türlü faaliyet dolayısıyla ilk
bahsedilen Devlette bir işyerine sahip kabul edilecektir.
6. Bir teşebbüs, bir Âkit Devlette, işlerini yalnızca kendi işlerine
olağan şekilde devam eden bir simsar, genel komisyon acentesi veya bağımsız
statüde diğer herhangi bir acente vasıtasıyla yürüttüğü için bu Devlette bir
işyerine sahip kabul olunmayacaktır.
7. Bir Âkit Devletin mukimi olan bir şirket, diğer Âkit Devletin mukimi
olan veya bu diğer Devlette ticarî faaliyette bulunan (bir işyeri vasıtasıyla
veya diğer bir şekilde) bir şirketi kontrol eder ya
da onun tarafından kontrol edilirse bu şirketlerden herhangi biri diğeri için
bir işyeri oluşturmayacaktır.
MADDE 6
GAYRİMENKUL VARLIKLARDAN ELDE EDİLEN
GELİR
1. Gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelir (tarım veya ormancılıktan
elde edilen gelir dahil), gayrimenkulun bulunduğu Âkit Devlette, bu Devletin
mevzuatına göre vergilendirilebilir.
2. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, "gayrimenkul varlık"
terimi, söz konusu varlığın bulunduğu Âkit Devletin mevzuatına göre
tanımlanacaktır. Terim her halükarda gayrimenkul varlığa müteferri
varlıkları, tarımda, balık üretimi ve yetiştiriciliği ile ormancılıkta
kullanılan araçları ve hayvanları, özel hukuk hükümlerinin uygulanacağı
gayrimenkul mülkiyetine ilişkin hakları, gayrimenkul intifa haklarını ve maden
ocaklarının, kaynakların ve diğer doğal kaynakların işletilmesi veya işletme
hakkı karşılığında doğan sabit ya da değişken
ödemeler üzerindeki hakları kapsayacaktır. Gemiler, vapurlar ve uçaklar
gayrimenkul varlık sayılmayacaktır.
3. 1 inci fıkra hükümleri, gayrimenkul varlığın doğrudan kullanımından,
kiralanmasından veya diğer herhangi bir şekilde kullanımından elde edilen
gelire uygulanacaktır.
4. 1 inci ve 3 üncü fıkra hükümleri aynı zamanda, bir teşebbüse ait
gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelir ile serbest meslek faaliyetlerinin
icrasında kullanılan gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelire de
uygulanacaktır.
MADDE 7
TİCARÎ KAZANÇLAR
1. Bir Âkit Devlet teşebbüsüne ait kazanç, söz konusu teşebbüs diğer
Âkit Devlette yer alan bir işyeri
vasıtasıyla ticarî faaliyette bulunmadıkça, yalnızca bu Devlette
vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticarî faaliyette
bulunursa, teşebbüsün kazançları bu diğer Âkit Devlette, yalnızca bu işyerine
atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere vergilendirilebilir.
2. 3 üncü fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet teşebbüsü
diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticarî faaliyette bulunduğunda,
her iki Âkit Devlette de bu işyerine atfedilecek kazanç, bu işyeri aynı veya
benzer koşullar altında, aynı veya benzer faaliyetlerde bulunan, tamamen ayrı
ve bağımsız bir teşebbüs olsaydı ve işyerini oluşturduğu teşebbüsten tamamen
bağımsız bir nitelik kazansaydı ne kazanç elde edecek ise aynı miktarda bir
kazanç olacaktır.
3. Bir işyerinin kazancı belirlenirken, işyerinin bulunduğu Devlette
veya başka herhangi bir yerde yapılan, yönetim ve genel idare giderleri de
dahil olmak üzere, işyerinin amaçlarına uygun olan giderlerin indirilmesine
müsaade edilecektir.
4. Diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticarî faaliyette
bulunan bir Âkit Devlet şirketinin kazancı bu maddeye göre vergilendirildikten
sonra, kalan tutar üzerinden, işyerinin bulunduğu Âkit Devlette
vergilendirilebilir, ancak bu şekilde alınacak vergi, bu tutarın % 10 unu
aşmayacaktır.
5. Bir işyerine, bu işyeri tarafından teşebbüs adına yalnızca mal veya
ticarî eşya satın alınması dolayısıyla hiç bir kazanç atfedilmeyecektir.
6. Kazanç, bu Anlaşmanın diğer maddelerinde ayrı olarak düzenlenen gelir
unsurlarını da kapsamına aldığında, o maddelerin hükümleri bu madde
hükümlerinden etkilenmeyecektir.
7. Bu madde hükümleri, bir Âkit Devletin, bu Devletin bir mukimi olan
sigorta şirketince sigortacılık faaliyetinden elde edilen kazançların
vergilenmesine ilişkin mevzuat hükümlerini etkilemeyecektir.
MADDE 8
ULUSLARARASI TAŞIMACILIK
1. Bir Âkit Devlet mukimince, uluslararası trafikte gemi, uçak veya kara
nakil vasıtası işletmeciliğinden elde edilen kazanç, yalnızca bu Devlette
vergilendirilecektir. Söz konusu kazanç, uluslararası trafikte gemi, uçak veya
kara nakil vasıtası işletmeciliğinin yanısıra, mal
veya ticarî eşya taşınmasında kullanılan konteynerlerin
arızi olarak kullanımı veya kiralanmasından elde edilen kazançları da kapsar.
2. 1 inci fıkra hükümleri aynı zamanda, bir ortaklığa, bir ortak
teşebbüse veya uluslararası faaliyet gösteren bir acenteye iştirak dolayısıyla
elde edilen kazançlara da uygulanacaktır.
MADDE 9
BAĞIMLI TEŞEBBÜSLER
1. a) Bir Âkit Devlet teşebbüsü doğrudan veya dolaylı olarak diğer Âkit
Devlet teşebbüsünün yönetim, kontrol veya sermayesine katıldığında, veya
b) Aynı kişiler doğrudan veya dolaylı olarak bir Âkit Devlet
teşebbüsünün ve diğer Âkit Devlet teşebbüsünün yönetim, kontrol veya
sermayesine katıldığında,
Ve her iki halde de, iki teşebbüs arasındaki ticarî veya mali
ilişkilerde oluşan veya oluşturulan koşullar, bağımsız teşebbüsler arasında
oluşması gereken koşullardan farklılaştığında, bu teşebbüslerden birisinde
olması gereken, fakat bu koşullar dolayısıyla kendini göstermeyen kazanç, o
teşebbüsün kazancına eklenebilir ve buna göre vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit Devletin kendi teşebbüsünün kazancına dahil edip
vergilendirdiği kazanç, diğer Âkit Devlette vergilendirilen bu diğer Devletin
teşebbüsünün kazancını içermesi ve aynı zamanda ilk bahsedilen Devletin
kavradığı bu kazancın, iki teşebbüs arasında olması gereken koşullar göz önünde
tutularak, sonradan ilk bahsedilen Devletçe yapılan hesaplamalar sonucunda
belirlenen kazanç olması durumunda, diğer Devlet bu belirlemenin yerinde olduğu
kanaatine varırsa, söz konusu kazanç üzerinden alınan verginin miktarında
gerekli düzeltmeleri yapacaktır. Bu düzeltme yapılırken, bu Anlaşmanın diğer
hükümleri göz önünde tutulacak ve gerektiğinde Âkit Devletlerin yetkili
makamları birbirlerine danışacaklardır.
MADDE 10
TEMETTÜLER
1. Bir Âkit Devletin mukimi olan bir şirket tarafından diğer Âkit
Devletin bir mukimine ödenen temettüler, diğer Devlette, bu Devletin kanunlarına
göre vergilendirilebilir.
2. Birinci fıkrada bahsedilen temettüler, temettüyü
ödeyen şirketin mukim olduğu Âkit Devlette ve bu Devletin mevzuatına göre de
vergilendirilebilir. Ancak, lehdar temettünün gerçek sahibi ve diğer Âkit Devletin bir mukimi
ise, bu şekilde alınacak vergi gayrisafi temettü
tutarının yüzde 10 unu aşmayacaktır.
3. Bu maddede kullanılan "temettü" terimi, her nevi hisse
senedinden veya diğer haklardan, intifa senetlerinden veya intifa haklarından,
alacak niteliğinde olmayıp kazanca katılmayı sağlayan diğer haklardan elde
edilen gelirler ile dağıtımı yapan şirketin mukim olduğu Devletin mevzuatına
göre, vergileme yönünden hisse senetlerinden elde edilen gelirle aynı muameleyi
gören diğer şirket haklarından elde edilen gelirler ile yatırım fonu ve yatırım
ortaklığından elde edilen gelirleri ifade eder.
4. Bir Âkit Devlet mukimi olan temettünün
gerçek lehdarı, temettüyü
ödeyen şirketin mukim olduğu diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri
vasıtasıyla ticarî faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette yer alan sabit
bir yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu temettü
elde ediş olayı ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ
bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri
uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre 7 nci
veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
MADDE 11
FAİZ
1. Bir Âkit Devlette doğan ve diğer Âkit Devletin bir mukimine ödenen
faiz, diğer Devlette ve bu Devletin mevzuatına göre vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber bu faiz, elde edildiği Âkit Devlette ve o Devletin
mevzuatına göre de vergilendirilebilir, ancak, faizin gerçek lehdarı olan faizi elde eden diğer Âkit Devletin bir mukimi
ise, bu şekilde alınacak vergi, faizin gayrisafi
tutarının yüzde 10 unu aşmayacaktır.
3. 2 nci fıkra hükümleriyle bağlı
kalınmaksızın, bir Âkit Devlette doğan ve diğer Âkit Devletin Hükümeti, mahallî
idaresi ya da Merkez Bankasına ödenen faizler ilk
bahsedilen Âkit Devlette vergiden istisna edilecektir.
4. Bu maddede kullanılan "faiz" terimi, ipotek garantisine
bağlı olsun olmasın ve borçlunun kazancına katılma hakkını tanısın tanımasın,
her nevi alacaktan doğan gelirleri ve özellikle kamu menkul kıymetleri ile
tahvil veya borç senetlerinden elde edilen gelirler ile söz konusu menkul
kıymet, tahvil veya bonolara ilişkin prim ve ikramiyeleri ifade eder
5. Bir Âkit Devlet mukimi olan faizin gerçek lehdarı,
faizin elde edildiği diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticarî
faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla
serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu faizin ödendiği alacak ile
bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına
göre, 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
6. Bir Âkit Devletin mukimi tarafından ödenen faizin o Devlette elde
edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber, faiz ödeyen kişi, bir Âkit
Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Âkit Devlette faiz ödemeye neden olan
borç-alacak ilişkisiyle bağlantılı bir işyerine veya sabit yere sahip olduğunda
ve faiz bu işyeri veya sabit yerden kaynaklandığında, söz konusu faizin,
işyerinin veya sabit yerin bulunduğu Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
7. Alacak karşılığında ödenen faizin miktarı, ödeyici ile gerçek lehdar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında
var olan özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumda ödeyici ve
lehdar arasında kararlaştırılacak miktarı aştığında,
bu madde hükümleri yalnızca en son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu
durumda ilave ödeme, bu Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir
Âkit Devletin mevzuatına göre vergilendirilecektir.
MADDE 12
GAYRİMADDİ HAK BEDELLERİ
1. Bir Âkit Devlette doğan ve diğer Âkit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddî hak bedelleri, diğer Devlette, bu Devletin
mevzuatına göre vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber, söz konusu gayrimaddi hak
bedelleri elde edildikleri Âkit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de
vergilendirilebilir; ancak gayrimaddi hak bedelinin
gerçek lehdarı diğer Âkit Devletin bir mukimi ise, bu
şekilde alınacak vergi:
(i) patent, alameti farika, desen veya model, plan, gizli formül ya da üretim yöntemi veya sınai, ticarî veya bilimsel
tecrübeye dayalı bilgi birikimi için, gayrimaddi hak
bedelinin gayrisafı tutarının yüzde 15'ini;
(ii)
sinema filmleri ile radyo ve televizyon kayıtları dahil olmak üzere,
edebi, sanatsal veya bilimsel her nevi telif hakkının kullanımı veya kullanım
hakkı için, gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10'unu
aşmayacaktır.
3. Bu maddede kullanılan "gayrimaddi hak
bedelleri" terimi, bu maddenin 2 nci fıkrasının
(i) ve (ii) alt bentlerinde belirlenen ödemeleri
ifade eder.
4. Bir Âkit Devlet mukimi olan gayrimaddi hak
bedelinin gerçek lehdarı, söz konusu bedelin elde
edildiği diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticarî faaliyette
bulunursa veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla serbest
meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu bedelin ödendiği hak veya varlık
ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına
göre, 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri
uygulanacaktır.
5. Bir Âkit Devletin kendisi, politik alt bölümü, mahallî idaresi ya da bu Devletin bir mukimi tarafından ödenen gayrimaddi hak bedelinin, o Devlette elde edildiği kabul
olunacaktır. Bununla beraber, gayrimaddi hak bedelini
ödeyen kişi, bir Âkit Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Âkit Devlette gayrimaddi hak bedelini ödemeye neden olan yükümlülük ile
bağlantılı bir işyerine veya sabit yere sahip olduğunda ve gayrimaddi
hak bedeli bu işyeri veya sabit yerden kaynaklandığında, söz konusu gayrimaddi hak bedelinin, işyerinin veya sabit yerin
bulunduğu Âkit Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
6. Kullanım, hak veya bilgi karşılığında ödenen gayrimaddi
hak bedelinin miktarı, ödeyici ile gerçek lehdar
arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında var olan özel ilişki
nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ile gerçek lehdar arasında kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu
madde hükümleri yalnızca en son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda
ilave ödeme, bu Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir Âkit Devletin mevzuatına göre vergilendirilecektir.
MADDE 13
SERMAYE DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARI
1. Bir Âkit Devlet mukimince, 6 nci maddede belirtilen
gayrimenkul varlıkların elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar bu varlıkların
yer aldığı Âkit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit Devlet teşebbüsünün diğer Âkit Devlette sahip olduğu bir
işyerinin ticarî varlığına dahil menkul varlıkların veya bir Âkit Devlet
mukiminin diğer Âkit Devlette serbest meslek faaliyeti icra etmek üzere
kullandığı sabit bir yere ait menkul varlıkların elden çıkarılmasından doğan
kazançlar, bu işyerinin (yalnız veya tüm teşebbüsle birlikte) veya sabit yerin
elden çıkarılmasından doğan kazançlar da dahil olmak üzere, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
3. Bir Âkit Devlet mukimince uluslararası trafikte işletilen gemi, uçak
veya kara nakil vasıtalarının veya gemi, uçak veya kara nakil vasıtalarının
işletilmesiyle ilgili menkul varlıkların elden çıkarılmasından sağlanan
kazançlar yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
4. 1, 2 ve 3 üncü fıkralarda belirtilenlerin dışında kalan varlıkların
elden çıkarılmasından doğan kazançlar, yalnızca elden çıkaranın mukim olduğu
Âkit Devlette vergilendirilecektir.
MADDE 14
SERBEST MESLEK FAALİYETLERİ
1. Bir Âkit Devlet mukiminin serbest meslek faaliyetleri veya bağımsız
nitelikteki diğer faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnızca bu
Devlette vergilendirilecektir. Bununla beraber, aşağıdaki koşullarda, söz
konusu gelir diğer Âkit Devlette de vergilendirilebilir:
a) kişi, bu diğer Âkit Devlette söz konusu faaliyetleri icra etmek
amacıyla sürekli kullanabileceği sabit bir yere sahip ise; bu durumda, yalnızca
sözkonusu sabit yere atfedilebilen gelir bu diğer
Âkit Devlette vergilendirilebilir; veya
b) kişi, diğer Âkit Devlette, ilgili malî yıl içinde başlayan veya biten
herhangi bir 12 aylık dönemde, bir veya birkaç seferde toplam 183 gün veya daha
uzun bir süre kalırsa; bu durumda, yalnızca bu diğer Âkit Devlette icra edilen
faaliyetten elde edilen gelir bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. "Serbest meslek faaliyetleri" terimi, özellikle bağımsız
olarak yürütülen bilimsel, edebi, sanatsal, eğitici veya öğretici faaliyetleri,
bunun yanı sıra doktorların, avukatların, mühendislerin, mimarların, dişçilerin
ve muhasebecilerin bağımsız faaliyetlerini kapsamına alır.
MADDE 15
BAĞIMLI FAALİYETLER
1. Bu Anlaşmanın 16, 18, 19 ve 20 nci
maddelerinin hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet mukiminin bir hizmet
akdi dolayısıyla elde ettiği ücret, maaş ve diğer benzeri gelirler, bu hizmet
diğer Âkit Devlette ifa edilmedikçe, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
Hizmet diğer Devlette ifa edilirse, buradan elde edilen söz konusu gelir bu
diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. 1 inci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Âkit Devlet mukiminin
diğer Âkit Devlette ifa ettiği bir hizmet dolayısıyla elde ettiği gelir,
aşağıdaki koşulların tamamının yerine getirilmesi durumunda yalnızca ilk
bahsedilen Devlette vergilendirilecektir.
a) Gelir elde eden kişi, diğer Devlette ilgili takvim yıl içinde
başlayan veya biten herhangi bir 12 aylık dönemde bir veya bir kaç seferde
toplam 183 günü aşmayan bir süre kalırsa, ve
b) Ödeme, bu diğer Devletin mukimi olmayan bir işveren tarafından veya
böyle bir işveren adına yapılırsa, ve
c) Ödeme, işverenin diğer Devlette sahip olduğu bir işyerinden veya
sabit yerden yapılmazsa.
3. Bu maddenin önceki hükümlerine bakılmaksızın, uluslararası trafikte
işletilen bir gemi, uçak veya kara nakil vasıtasında ifa edilen bir hizmet
dolayısıyla elde edilen gelir, söz konusu gemi, uçak veya kara nakil vasıtası
işletmeciliğinden kazanç elde eden kişinin mukim olduğu Âkit Devlette vergilendirilebilir.
4. 1 inci ve 2 nci fıkra hükümlerine
bakılmaksızın, bir Âkit Devlet mukimince diğer Âkit Devlette icra edilen bir
çalışma karşılığında elde edilen ücret ve diğer ödemeler, bu çalışmanın, bu
kişilerce 9 ayı aşmayan bir inşaat şantiyesi, yapım, montaj veya kurma
projesine ilişkin olarak icra edilmesi durumunda, bu diğer Âkit Devlette
vergilendirilmeyecektir.
MADDE 16
MÜDÜRLERE YAPILAN ÖDEMELER
Bir Âkit Devlet mukiminin, diğer Âkit Devlet mukimi olan bir şirketin
yönetim kurulu üyesi olması dolayısıyla elde ettiği ücret ve diğer benzeri
ödemeler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
MADDE 17
SANATÇI VE SPORCULAR
1. 14 ve 15 inci maddelerin hükümlerine bakılmaksızın, bir Âkit Devlet
mukimi olan tiyatro, sinema, radyo veya televizyon sanatçısı gibi bir
sanatçının veya bir müzisyenin ya da bir sporcunun
diğer Âkit Devlette icra ettiği şahsi faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği
gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir sanatçının ya da sporcunun icra ettiği
şahsi faaliyetlerden doğan gelir, bir Âkit Devletin mukimi olsun ya da olmasın, sanatçının veya sporcunun kendisine değil de
bir başkasına yönelirse, bu gelir 7, 14 ve 15 inci maddelerin hükümleriyle
bağlı kalınmaksızın, sanatçı ya da sporcunun
faaliyetlerinin icra edildiği Âkit Devlette vergilendirilebilir.
3. 1 ve 2 nci fıkraların hükümlerine
bakılmaksızın, bir Âkit Devlet mukimi olan sanatçı ya
da sporcunun diğer Âkit Devlette icra ettiği şahsi faaliyetlerinden elde ettiği
gelir, bu diğer Devletteki faaliyetlerin esas olarak ilk bahsedilen Devletin,
politik alt bölümünün veya mahallî idaresinin kamusal fonlarından önemli ölçüde
desteklenmesi halinde, yalnızca ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir.
MADDE 18
EMEKLİ MAAŞLARI
1. 19 uncu maddenin 2 nci fıkrası hükümleri
saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet mukimine geçmiş çalışmalarının karşılığında
ödenen emekli maaşları ve diğer benzeri ödemeler yalnızca bu Devlette, bu
Devletin mevzuatına göre vergilendirilecektir. Bu hüküm aynı zamanda, bir Âkit
Devlet mukimine yapılan düzenli ödemelere de uygulanacaktır.
2. 1 inci fıkradaki hiçbir husus, bir Âkit Devletin emekli maaşlarını
vergiden istisna tutmasıyla ilgili mevzuat hükümlerini etkilemeyecektir.
MADDE 19
KAMU HİZMETİ
1. a) Bir Âkit Devlete, politik alt bölümüne veya mahallî idaresine bir
gerçek kişi tarafından verilen hizmetler karşılığında bu Devlet, alt bölüm veya
idare tarafından yapılan ve emekli maaşı dışında kalan ücret, maaş ve diğer
benzeri ödemeler, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
b) Bununla beraber, hizmet diğer Devlette icra edilirse ve gerçek kişi
bu Devletin bir mukimi ise, söz konusu ücret, maaş ve diğer benzeri ödemeler
yalnızca bu diğer Âkit Devlette vergilendirilecektir. Ancak, bu kişinin;
i) bu Devletin bir vatandaşı olması; veya
ii)
yalnızca bu hizmeti sunmak için bu Devletin bir mukimi durumuna geçmemiş olması,
zorunludur.
2. a) Bir Âkit Devlete, politik alt bölümüne veya mahallî idaresine bir
gerçek kişi tarafından verilen hizmetler karşılığında, bu Devlet, alt bölüm
veya idare tarafından veya bunlarca oluşturulan fonlardan ödenen emekli
maaşları, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
b) Bununla beraber, gerçek kişinin diğer Âkit Devletin bir mukimi ve
vatandaşı olması halinde, söz konusu emekli maaşı yalnızca bu diğer Devlette
vergilendirilecektir.
3. Bir Âkit Devlet, politik alt bölümü veya mahallî idaresi tarafından
yürütülen ticarî faaliyetlerle bağlantılı hizmetlerle ilgili olarak yapılan
ücret, maaş ve diğer benzeri ödemeler ile emekli maaşlarına 15, 16, 17 ve 18
inci maddelerin hükümleri uygulanacaktır.
MADDE 20
ÖĞRETMENLER VE ARAŞTIRMACILAR
1. Bir Âkit Devletin mukimi olan ve diğer Âkit Devlette, bir üniversite,
kolej veya yüksek öğrenim kurumlarından birinin daveti üzerine, bu kurumlarda
bir yılı aşmayan bir süre için yalnızca öğretim ya da
araştırma yapmak amacıyla bulunan bir gerçek kişinin, söz konusu faaliyetler
dolayısıyla diğer Devletin dışındaki kaynaklardan elde ettiği gelir, bu diğer
Devlette vergilendirilmeyecektir.
2. 1 inci fıkra hükümleri, esasen kamu menfaatine değil de özel kişi veya
kişilerin kişisel menfaatine yönelik olarak yapılan araştırmalar karşılığında
elde edilen ödemelere uygulanmayacaktır.
MADDE 21
ÖĞRENCİLER
Bir Âkit Devletin vatandaşı olan ve diğer Âkit Devlette yalnızca öğrenim
ya da mesleki eğitim amacıyla bulunan bir öğrenci
veya stajyere, geçim, öğrenim veya mesleki eğitimlerini sağlayabilmeleri için
bu diğer Devletin dışındaki kaynaklardan yapılan ödemeler, bu diğer Devlette
vergilendirilmeyecektir.
MADDE 22
DİĞER GELİRLER
1. Bir .Âkit Devlet mukiminin, nerede doğarsa doğsun, bu Anlaşmanın daha
önceki maddelerinde ele alınmayan gelir unsurları, yalnızca bu Devlette
vergilendirilecektir.
2. 6 ncı maddenin 2 nci
fıkrasında tanımlanan gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelir hariç olmak
üzere, bir Âkit Devlet mukimi olan gelirin gerçek lehdarı,
diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticarî faaliyette bulunursa
veya bu diğer Devlette bulunan sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek
faaliyeti icra ederse ve söz konusu işyeri ya da
sabit yer ile geliri doğuran hak veya varlık arasında etkin bir bağ bulunmakta
ise bu gelire 1 inci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda olayına
göre, 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri
uygulanacaktır.
MADDE 23
ÇİFTE VERGİLENDİRMENİN ÖNLENMESİ
1. Bir Âkit Devlet mukimi, bu Anlaşma hükümlerine uygun olarak diğer
Âkit Devlette vergilendirilebilen bir gelir elde ettiğinde, ilk bahsedilen Âkit
Devlet, bu mukimin gelirine isabet eden vergiden, diğer Devlette gelir
üzerinden ödediği vergiye eşit bir tutarın mahsubuna müsaade edecektir. Bununla
birlikte, söz konusu mahsup, diğer Devlette vergilendirilebilen gelir için
mahsuptan önce hesaplanan gelir üzerinden alınan vergi miktarını aşmayacaktır.
2. Bu Anlaşmanın herhangi bir hükmü dolayısıyla bir Âkit Devlet
mukiminin diğer Âkit Devlette elde ettiği gelir vergiden muaf tutulursa, ilk
bahsedilen Devlet, bu kişinin diğer gelirlerinin vergisini hesaplarken,
vergiden muaf tutulan söz konusu geliri de dikkate alabilir.
MADDE 24
AYRIM YAPILMAMASI
1. Bir Âkit Devletin vatandaşları, diğer Âkit Devlette, bu diğer
Devletin vatandaşlarının aynı koşullarda, karşı karşıya kaldıkları veya
kalabilecekleri vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden, özellikle
mukimlik yönünden, değişik veya daha ağır bir vergilemeye ve buna bağlı
mükellefiyetlere tâbi tutulmayacaklardır.
2. 7 nci maddenin 4 üncü fıkrası hükümleri
saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet teşebbüsünün diğer Âkit Devlette sahip
olduğu bir işyeri, diğer Devlette, bu diğer Devletin aynı faaliyetleri yürüten
teşebbüslerine göre daha az lehe bir vergileme ile karşı karşıya kalmayacaktır.
3. 9 uncu maddenin 1 inci fıkrası, 11 inci maddenin 7 nci fıkrası veya 12 nci maddenin
6 ncı fıkrası hükümlerinin uygulanacağı haller hariç
olmak üzere, bir Âkit Devlet teşebbüsünce diğer Âkit Devletin bir mukimine
ödenen faiz, gayrimaddi hak bedeli ve diğer ödemeler,
söz konusu teşebbüsün vergilendirilebilir kazancının belirlenmesinde, bu
ödemeler aynı koşullarda ilk bahsedilen Devletin bir mukimine yapılmış gibi
indirilebilir.
4. Bir Âkit Devletin, diğer Âkit Devletin bir veya birkaç mukimi
tarafından, doğrudan veya dolaylı olarak, kısmen veya tamamen sermayesine sahip
olunan veya sermayesi kontrol edilen teşebbüsleri, ilk bahsedilen Devlette, bu
Devletin benzeri teşebbüslerinin tâbi oldukları veya olabilecekleri
vergilemeden veya buna bağlı mükellefiyetlerden değişik veya daha ağır bir
vergilemeye ve buna bağlı mükellefiyetlere tâbi tutulmayacaklardır.
5. Bu madde hükümleri, bir Âkit Devletin kendi mukimlerine şahsi veya
ailevi durumları dolayısıyla uyguladığı şahsi indirimleri, vergi ve matrah
indirimlerini diğer Âkit Devlet mukimlerine de uygulamak zorunda olduğu yönünde
anlaşılmayacaktır.
MADDE 25
KARŞILIKLI ANLAŞMA USULÜ
1. Bir kişi, Âkit Devletlerden birinin veya her ikisinin işlemlerinin
kendisi için bu Anlaşma hükümlerine uygun düşmeyen bir vergileme yarattığı veya
yaratacağı kanaatine vardığında, bu Devletlerin iç mevzuatlarında öngörülen
müracaat usulleriyle bağlı kalmaksızın, durumu mukimi olduğu Âkit Devletin
yetkili makamına veya durumu 24 üncü maddenin
1 inci fıkrasına uygun düşerse, vatandaşı olduğu Âkit Devletin yetkili makamına
arzedebilir. Söz konusu müracaat, Anlaşma hükümlerine
aykırı düşen vergilemenin bildirimini takip eden üç yıl içinde yapılmalıdır.
2. Söz konusu yetkili makam, itirazı haklı bulmakla beraber kendisi
tatminkâr bir çözüme ulaşamadığı takdirde, Anlaşmaya ters düşen bir vergilemeyi
önlemek amacıyla, diğer Âkit Devletin yetkili makamıyla karşılıklı anlaşmaya
gayret sarfedecektir.
3. Âkit Devletlerin yetkili makamları, Anlaşmanın yorumundan veya
uygulanmasından kaynaklanan her türlü
güçlüğü veya tereddütü karşılıklı
anlaşmayla çözmek için gayret
göstereceklerdir. Yetkili makamlar aynı zamanda,
Anlaşmada ele alınmayan durumlardan kaynaklanan çifte
vergilendirmenin ortadan kaldırılması için de birbirlerine danışabilirler.
4. Âkit Devletlerin yetkili makamları, bu maddenin bundan önceki
fıkralarında belirtilen hususlarda anlaşmaya varabilmek için birbirleriyle
doğrudan haberleşebilirler. Anlaşmaya varabilmek için sözlü görüş alışverişi
gerekli görüldüğünde, bu görüşme Âkit Devletlerin yetkili makamlarından oluşan
bir Komisyon kanalıyla yürütülebilir.
5. Âkit Devletlerin yetkili makamları, bu Anlaşmanın uygulanma usulünü
karşılıklı anlaşma yoluyla belirleyebilirler.
MADDE 26
BİLGİ DEĞİŞİMİ
1. Âkit Devletlerin yetkili makamları, bu Anlaşma hükümlerinin
uygulanması için gerekli olan bilgileri veya Anlaşma ile uyumsuzluk
göstermediği sürece, Anlaşma kapsamına giren vergiler ile ilgili iç mevzuat
hükümlerinin yürütülmesi için gerekli olan bilgileri değişime tâbi
tutacaklardır. Bilgi değişimi 1 inci maddeyle sınırlı değildir. Bir Âkit Devlet
tarafından alınan her türlü bilgi, o Devletin kendi iç mevzuatı çerçevesinde
elde ettiği bilgiler gibi gizli tutulacak ve yalnızca bu Anlaşmada belirtilen
vergilerin tahakkuk veya tahsilleri veya cebri icra ya
da cezasıyla veya bu hususlardaki şikayet ve itirazlara bakmakla görevli kişi
veya makamlara (adli makamlar ve idari kuruluşlar dahil) verilebilecektir. Bu
kişi veya makamlar söz konusu bilgileri yalnızca bu amaçlar doğrultusunda
kullanacaklardır. Bu kişi veya makamlar söz konusu bilgileri mahkeme
duruşmalarında veya adli kararlar alınırken açıklayabilirler.
2. 1 inci fıkra hükümleri, hiçbir surette bir Âkit Devleti:
a) Kendisinin veya diğer Âkit Devletin mevzuatına ve idari
uygulamalarına uymayacak idari önlemler alma;
b) Kendisinin veya diğer Âkit Devletin mevzuatı veya normal idari
işlemleri çerçevesinde elde edilemeyen bilgileri sunma;
c) Herhangi bir ticarî, sınaî, mesleki sırrı veya ticarî işlemi aleni
hale getiren bilgileri veya aleniyeti kamu düzenine aykırı düşen bilgileri
verme yükümlülüğü altına sokacak şekilde yorumlanamaz.
MADDE 27
DİPLOMAT HÜVİYETİNDEKİ MEMURLAR VE
KONSOLOSLUK MEMURLARI
Bu Anlaşma hükümleri, diplomat hüviyetindeki memurlar veya konsolosluk
memurlarının uluslararası hukukun genel kuralları veya özel anlaşma hükümleri
uyarınca yararlandıkları malî ayrıcalıkları etkilemeyecektir.
MADDE 28
YÜRÜRLÜĞE
GİRME
Âkit Devletler, bu Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için
gerekli yasal prosedürlerin tamamlandığını diplomatik yollardan birbirlerine
bildireceklerdir. Bu Anlaşma, bu bildirimlerden sonuncusunun yapıldığı tarihten
otuz gün sonra yürürlüğe girecektir. Anlaşma hükümleri, Anlaşmanın yürürlüğe
girdiği takvim yılını izleyen Ocak ayının birinci günü veya daha sonra başlayan
her vergilendirme dönemine ilişkin vergiler için hüküm ifade edecektir.
MADDE 29
YÜRÜRLÜKTEN
KALKMA
Bu Anlaşma, bir Âkit Devlet tarafından feshedilinceye
kadar süresiz olarak yürürlükte kalacaktır. Âkit Devletlerden her biri,
Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 yıllık bir sürenin bitiminden
sonra başlayan herhangi bir takvim yılının sonundan en az altı ay önce
diplomatik yollardan fesih ihbarnamesi vermek suretiyle Anlaşmayı feshedebilir.
Bu durumda Anlaşma, fesih ihbarnamesinin verildiği takvim yılını izleyen Ocak
ayının birinci günü veya daha sonra başlayan her vergilendirme dönemine ilişkin
vergiler için hüküm ifade etmeyecektir.
BU HUSUSLARI TEYİDEN, aşağıda imzaları bulunan iki
Devletin tam yetkili temsilcileri, bu Anlaşmayı imzaladılar.
Türk, Arap ve İngiliz dillerindeki nüshalarda, her üç
metin de aynı derecede geçerli olmak üzere, 6 Ocak 2004 tarihinde, Ankara'da
düzenlenmiştir. Türkçe ve Arapça metinler arasında farklılık olması halinde,
İngilizce metin geçerli olacaktır.
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ SURİYE
ARAP CUMHURİYETİ
ADINA
ADINA
Kemal UnakItan Dr.
Saadalla Agha AL Kalaa
Maliye
Bakanı Turizm
Bakanı
PROTOKOL
Türkiye Cumhuriyeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti
arasında gelir üzerinden alınan vergilerde çifte vergilendirmeyi önleme ve
vergi kaçakçılığına engel olma Anlaşmasının imzalanması sırasında, imzalayan
taraflar, aşağıdaki hükümlerin Anlaşmanın ayrılmaz bir bölümünü oluşturduğu
hususunda anlaşmışlardır.
1. 5 inci
madde ile ilgili olarak:
5 inci maddenin 3 üncü fıkrası bakımından, Suriye'nin,
bu Anlaşmanın imza tarihinden sonra herhangi bir ülke ile akdettiği diğer
herhangi bir anlaşmada, bu Anlaşmanın 5 inci maddesinin 3 üncü fıkrasına
tekabül eden ve bu fıkrada belirtilen süreden daha uzun olan bir süreyi içeren
bir hükmü kabul etmesi durumunda, 5 inci maddenin 3 üncü fıkrasının amaçları
bakımından, en uzun süre, söz konusu diğer anlaşmanın uygulandığı tarihten
itibaren uygulanacaktır.
2. 12 nci madde ile ilgili olarak:
Bu Anlaşmanın imza tarihinden sonra Suriye'nin herhangi
bir ülke ile akdettiği diğer herhangi bir anlaşmada, bu Anlaşmanın 12 nci maddesinin 2 nci fıkrasına
tekabül eden ve bu fıkrada belirtilen oranın altındaki bir vergi oranını içeren
bir hükmü kabul etmesi durumunda, 12 nci maddenin 2 nci fıkrasının amaçları bakımından, düşük oran, söz konusu
diğer anlaşmanın uygulandığı tarihten itibaren uygulanacaktır.
BU HUSUSLARI TEYİDEN, aşağıda imzaları bulunan iki
Devletin tam yetkili temsilcileri bu Protokolü imzaladılar.
Türkçe, Arapça ve İngilizce dillerinde her üç metin de
aynı derecede geçerli olmak üzere, 6 Ocak 2004 tarihinde, Ankara'da
düzenlenmiştir. Türkçe ve Arapça metinler arasında farklılık olması halinde
İngilizce metin geçerli olacaktır.
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ SURİYE
ARAP CUMHURİYETİ
ADINA ADINA
Kemal UnakItan Dr.
Saadalla Agha AL Kalaa
Maliye
Bakanı Turizm
Bakanı