Kanun No. 5295 |
|
Kabul Tarihi : 3.2.2005 |
MADDE 1. - 23 Mart 2004 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ve
Slovenya Cumhuriyeti Arasında Yatırımların Teşviki ve Korunmasına İlişkin
Anlaşma”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
MADDE 2. - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE
3. - Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
VE
SLOVENYA CUMHURİYETİ
ARASINDA
YATIRIMLARIN TEŞVİKİ VE KORUNMASINA İLİŞKİN ANLAŞMA
Bundan sonra Âkit Taraflar
olarak anılacak olan Türkiye Cumhuriyeti ve Slovenya Cumhuriyeti,
Her iki ülkenin karşılıklı
menfatine ekonomik işbirliğini artırma ve bir Âkit Taraf yatırımcılarının diğer
Âkit Tarafın ülkesindeki yatırımları için eşit ve adil şartları sürdürmek
arzusu ile,
Bu Anlaşma temelinde
yatırımların teşviki ve korunmasının, teşebbüsleri canlandıracağını kabul
ederek,
Aşağıdaki şekilde anlaşmaya
varmışlardır:
Madde 1
Tanımlar
Bu Anlaşmanın amaçları
bakımından:
1. "yatırımcı"
terimi:
a) her bir Âkit Tarafın
yürürlükteki hukukuna göre, vatandaşı sayılan gerçek kişileri,
b) bir Âkit Tarafın mevzuatı
çerçevesinde iş amacıyla kurulmuş ve merkezi o Âkit Tarafın ülkesinde bulunan
şirketler, firmalar veya iş ortaklıkları gibi tüzelkişileri ifade eder.
2. "Yatırım"
terimi, yatırımın yapıldığı Âkit Tarafın ülkesindeki kanun ve mevzuata uygun
olarak, bir Âkit Taraf yatırımcılarınca diğer Âkit Taraf ülkesinde yatırılan
her türlü değeri ifade eder ve sınırlayıcı olmamakla birlikte, özellikle
aşağıdakileri kapsar:
a) taşınır ve taşınmaz mallar
ile kira, ipotek, ihtiyati haciz ve rehin gibi diğer ayni hakları;
b) hisseler, hisse senetleri
veya bir şirkete ortaklığın diğer şekilleri;
c) yeniden yatırımda
kullanılan hasılatlar, para alacakları veya ekonomik değeri olan edim
alacakları;
d) fikri mülkiyet alanındaki
haklar; ve
e) doğal kaynakları
araştırma, geliştirme, çıkarma ve kullanma dahil, olmak üzere hukuken, idari
tasarruf olarak veya sözleşme ile yetkili makamlarca tanınan iş imtiyazları.
Varlıkların yatırım veya yeniden
yatırımda kullanım biçiminde herhangi bir değişiklik, bunların yatırım olma
niteliğini etkilemez.
3. "Hasılat"
terimi, yatırımlardan elde edilen meblağları ifade eder ve, bunlarla sınırlı
olmamak üzere, kâr, temettü, faiz, royalti, sermaye kazancı ve yatırımlarla
ilgili diğer gelirleri kapsar.
4. "Ülke" terimi,
a) Türkiye Cumhuriyeti
bakımından, kara ülkesi ve kara suları ile doğal kaynakların araştırılması,
çıkarılması ve korunması amacıyla, uluslar arası hukuka uygun olarak, üzerinde
yargılama veya egemenlik haklarının bulunduğu deniz alanlarını ifade eder.
b) Slovenya Cumhuriyeti
bakımından, uluslararası hukuka uygun olarak, üzerinde egemenlik ve yargılama
haklarını icra ettiği deniz alanları da dahil olmak üzere, egemenliği altında
bulunan ülkesini ifade eder.
Madde 2
Yatırımların Teşviki ve Korunması
1. Her bir Âkit Taraf; diğer
Âkit Tarafın yatırımcılarınca ülkesinde yapılan yatırımları mümkün olduğunca
teşvik edecek ve bu gibi yatırımları ülkesine kendi kanun ve nizamlarına uygun
olarak, benzer durumlarda herhangi bir üçüncü ülke yatırımcılarının
yatırımlarına tanıdığından daha az elverişli olmayacak şekilde kabul edecektir.
2. Her bir Âkit Taraf,
ülkesindeki diğer Âkit Taraf yatırımcılarının yatırımlarına adil ve ve eşit
muamele ile tam ve daimi koruma sağlayacaktır.
3. Âkit Taraflar,
ülkelerindeki diğer Âkit Taraf yatırımcılarının yatırımlarının yönetim, idame,
kullanım, tasarruf ya da tasfiyesine, makul olmayan, keyfi veya ayırımcı
tedbirlerle engel olmayacaktır.
4. Âkit Tarafların,
yabancıların ülkeye giriş, geçici ikamet ve istihdamı ile ilgili kanun ve
nizamlarına tabi olarak, her bir Âkit Taraf;
a) kendilerinin veya
kendilerini istihdam eden Birinci Âkit Tarafın yatırımcısının önemli bir miktar
sermaye veya başka kaynak taahhüdünde bulunduğu veya bulunmak üzere olduğu bir
yatırımın kurulması, geliştirilmesi, idaresi amacıyla veya işletilmesine
ilişkin tavsiyelerde bulunmak üzere diğer Âkit Tarafın bölgesine girecek ve
geçici olarak kalacak Âkit Taraflardan her birinin vatandaşlarının,
b) bir Âkit Tarafın
yürürlükteki kanun ve nizamlarına uygun olarak kurulan ve diğer Âkit Taraf
yatırımcılarının yatırımları olan, seçtikleri idari ve teknik personeli
tabiyetlerine bakılmaksızın istihdam etmeye mezun şirketlerinin müracaatlarını
iyi niyetle inceleyecektir:
Madde 3
Ulusal Muamele ve En Cok Kayırılan Ülke Muamelesi
1. Âkit Taraflardan birinin
yatırımcılarınca diğer Âkit Tarafın ülkesinde yapılan yatırımlar, veya bunlarla
ilgili gelirler, hangisi daha elverişli ise, Âkit Tarafın kendi
yatırımcılarınca veya herhangi bir üçüncü ülke yatırımcısınca yapılan
yatırımlara ve gelirlerine tanınan muameleden daha az elverişli olmayan bir
muameleye tabi tutulacaktır.
2. Bir Âkit Tarafın
yatırımcıları, diğer Âkit Tarafça, yatırımlarının yönetimi, idamesi; kullanımı,
tasarrufu ya da tasfiyesi açısından, hangisi daha elverişli ise, kendi
yatırımcılarına ya da herhangi bir üçüncü ülke yatırımcısına uyguladığı
muameleden daha az elverişli olmayan bir muameleye tabi tutulacaktır.
3. Bu Maddenin hükümleri, bir
Âkit Tarafın diğer Âkit Tarafın yatırımcılarına ve bunların yatırımlarına
aşağıda belirtilenlerden dolayı herhangi bir muamelenin faydalarını, önceliğini
veya ayrıcalığını tanımaya zorunlu olduğu şeklinde yorumlanmayacaktır.
a) mevcut veya gelecekte
oluşturulacak serbest ticaret bölgesi, gümrük birliği ya da herhangi bir Âkit
Tarafın üye olduğu veya olabileceği ortak pazar,
b) kısmen veya tamamen
vergilendirme ile ilgili uluslararası anlaşmalar.
Madde 4
Kamulaştırma
1. Bir Âkit Taraf
yatırımcıları tarafından diğer Âkit Taraf ülkesinde yapılan yatırımlar, kamu
yararına olmadıkça, ayrımcı olmayacak biçimde yapılmadıkça"ilgili yasa
hükümlerine uygun olarak ve anında, yeterli ve etkin tazminat ödenmedikçe,
kamulaştırılmayacak, devletleştirilmeyecek veya kamulaştırma ya da
devletleştirmeye (bundan sonra "kamulaştırma" olarak anılacaktır)
benzer etkisi olan tedbirlere konu edilmeyecektir.
2. Bu gibi tazminat,
kamulaştırılan yatırımın kamulaştırma kararının alınması veya kamulaştırma
yapılacağının duyulmasından hemen önceki gerçek piyasa değerine eşit olacaktır.
3. Tazminat gecikme
olmaksızın ödenecektir. Gecikme durumunda tazminat, kanunda belirtildiği
şekilde, kamulaştırma ile ödeme günü arasında geçen süreyle ilgili faizi ihtiva
edecektir.
4. Yatırımları kamulaştırılan
yatırımcı, bu Maddede belirtilen prensipler çerçevesinde işlemin kendisini ve
yatırım, değerlemesini, Âkit Tarafın adli veya diğer yetkili makamlarınca
gözden geçirilmesini isteme hakkına sahiptir.
Madde 5
Zararların Tazmini
Ev sahibi Tarafın ülkesindeki
savaş veya diğer silahlı çatışma, devrim, iç karışıklık, olağanüstü hal veya
diğer benzer olaylar nedeniyle yatırımları zarar gören bir Âkit Taraf
yatırımcıları bu nevi zararlarla ilgili olarak, tazminat veya iadeyi de
içerecek şekilde, hangisi yatırımcıya daha elverişli ise, diğer Âkit Tarafın
kendi yatırımcıları veya üçüncü ülke yatırımcılarına uyguladığından daha az
elverişli olmayan bir muameleye tabi tutulacaktır. Bu Maddeden doğan herhangi
bir ödeme hemen gerçekleştirilebilir ve serbestçe transfer edilebilir
olacaktır.
Madde 6
Ödemelerin Transferi
1. Her bir Âkit Taraf diğer
Âkit Tarafın yatırımcılarına, yatırımlarıyla ilgili fonlar ile, bunlarla
sınırlı olmamak kaydıyla, aşağıdakilerin serbestçe transferine izin verecektir:
a) başlangıç sermayesi ile
yatırımların idamesi veya gelişimi için yapılan ilave katkılar;
b) hasılatlar;
c) bir yatırımla ilgili kredi
geri ödemelerinden doğan fonlar;
d) yatırımın tamamının ya da
bir kısmının tasfiye ya da satış bedeli;
e) herhangi bir tazminat veya
bu Anlaşmanın 4 ve 5. Maddelerinden kaynaklanan diğer ödemeler;
f) bir uyuşmazlığın karara
bağlanmasından doğan ödemeler;
g) yatırımlarla ilgili olarak
vatandaşların yurtdışından elde ettikleri ücret ve diğer kazançlar.
2. Her bir Âkit Taraf,
transferlerin, transfer edilecek para biriminin transfer tarihinde geçerli olan
piyasa döviz kuru üzerinden, yapılmasına da izin verecektir.
Madde 7
Halefiyet
Eğer bir Âkit Taraf veya onun
atanmış temsilcisi, ya da kendi kontrolündeki tüzel kişilik (bundan sonra
"sigortalayan" olarak anılacaktır) kendi yatırımcılarına, diğer Âkit
Tarafın bölgesindeki bir yatırımla ilgili olarak verilmiş bir garanti
kapsamında ödeme yaparsa, diğer Âkit Taraf:
a) ister kanuni olarak,
isterse sigortalayanın ülkesindeki bir sözleşmeye uygun olarak, yatırımcının
her türlü hak veya alacağının sigortalayana temliki yanısıra,
b) sigortalayanın,
halefiyetten dolayı, yatırımcıyla aynı ölçüde hakka sahip olduğunu ve bu
yatırımcının alacaklarını talep etmeye yetkili olduğunu kabul edecektir.
Madde 8
Bir Âkit Taraf ile Diğer Âkit Tarafın Yatırımcıları
Arasında Uyuşmazlıkların Çözümü
1. Bir Âkit Tarafın
yatırımcısı ile diğer Âkit Taraf arasındaki herhangi bir uyuşmazlık, dostça
çözümlenecektir.
2. Eğer bu tür bir uyuşmazlık
yazılı bir çözüm talebi tarihinden itibaren üç (3) ay içerisinde
çözümlenemezse, ilgili yatırımcı uyuşmazlığı aşağıdakilerden birine
götürebilir:
a) Âkit Tarafın yetkili
mahkemesi; veya
b) uzlaşma veya tahkim için,
Washington'da 18 Mart 1965’de imzaya açılmış olan Devletler ile Diğer
Devletlerin Vatandaşları Arasında Yatırım Uyuşmazlıklarının Çözümü
Sözleşmesi'ne dayanarak kurulmuş olan Uluslararası Yatırım Uyuşmazlıkları
Çözümü Merkezi (ICSID), veya
c) uyuşmazlığın taraflarınca
aksi kararlaştırılmadıkça, Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Hukuku
Komisyonu'nun tahkim kurallarına göre, bu maksatla kurulacak bir tahkim
mahkemesi (UNCITRAL).
3. Böylece her bir Âkit
Taraf, bir yatırım uyuşmazlığının uluslararası uzlaşma ve tahkime götürülmesine
şartsız olarak rıza göstermektedir.
4. Karar uyuşmazlığın her iki
tarafı için de nihai ve bağlayıcı olacak ve millî hukuku çerçevesinde tanınacak
ve uygulanacaktır.
Madde 9
Âkit Taraflar Arasında Uyuşmazlıkların Çözümü
1. Bu Anlaşmanın yorumu ve
uygulanması ile ilgili Âkit Taraflar arasındaki uyuşmazlıklar, mümkün
olduğunca, müzakereler yoluyla çözülmelidir.
2. Şayet uyuşmazlık, herhangi
bir Âkit Tarafça böylesi bir müzakere talebinde bulunulmasını takip eden altı
(6) ay içerisinde çözülemezse, herhangi bir Âkit Tarafın talebi üzerine bir
Tahkim Kuruluna götürülecektir.
3. Bu tür bir Tahkim Kurulu
her bir olay için şu şekilde oluşturulacaktır. Tahkim talebinin alınmasından
itibaren iki (2) ay içinde, Âkit Taraflardan her biri bir üye tayin edecektir.
İki Âkit Tarafın onayı ile bu iki üye üçüncü bir ülke vatandaşını, Kurul
Başkanı olarak seçeceklerdir. Başkan diğer iki üyenin atanmasından itibaren üç
(3) ay içerisinde atanacaktır.
4. Eğer bu Maddenin 3.
paragrafında belirtilen süreler içerisinde gerekli atamalar yapılmamışsa, Âkit
Taraflardan her biri, başka herhangi bir anlaşmanın olmaması durumunda,
Uluslararası Adalet Divanı Başkanını gerekli tayinleri yapmaya davet edebilir.
Eğer Uluslararası Adalet Divanı Başkanı Âkit Taraflardan birinin vatandaşı ise
veya söz konusu görevi yerine getirmekten alıkonulursa, Uluslararası Adalet
Divanı'nın kıdem olarak sonra gelen, Âkit Taraflardan birinin vatandaşı olmayan
veya söz konusu görevi yerine getirmekten alıkonulmayan, üyesi gerekli
atamaları yapmaya davet edilecektir.
5. Başkanın seçilmesinden
itibaren üç ay içerisinde Kurul, bu Anlaşmanın diğer hükümleri ile tutarlı
olacak şekilde, usul kuralları üzerinde karara varır. Böylesi bir kararın
verilmemesi durumunda, Kurul Uluslararası Adalet Divanı Başkanından genel
olarak tanınmış uluslararası tahkim usulü kurallarını dikkate alarak usul
kurallarını belirlemesini talep edecektir.
6. Aksi kararlaştırılmadıkça,
Başkanın seçildiği tarihten itibaren sekiz ay içinde bütün sunuşlar yapılacak,
bütün duruşmalar tamamlanacak ve Kurul kararını nihai sunuşlar yapıldıktan veya
duruşmaların tamamlanmasından itibaren hangisi sonra geliyorsa, iki ay içinde
verecektir. Kurul, nihai ve bağlayıcı olan kararlarını oy çokluğu ile
alacaktır.
7. Eğer bir uyuşmazlık, 8.
Madde hükümleri çerçevesinde bir uluslararası tahkim heyetine sunulmuş ve hala orada
çözüm beklemekte ise, işbu Maddenin hükümleri çerçevesinde başka bir
uluslararası tahkim heyetine sunulamayacaktır. Bu, Âkit Taraflar arasında
doğrudan ve anlamlı müzakerelere girilmesine engel teşkil etmeyecektir.
8. Başkan ve diğer hakemlerin
masrafları ile tahkim işlemleriyle ilgili diğer masraflar Âkit Taraflarca eşit
olarak üstlenilecektir. Ancak Kurul, kendi yetkisinde olmak üzere, Âkit
Taraflardan birinin masraflardan daha fazlasını ödemesine hükmedebilir.
Madde 10
Diğer Kuralların Uygulanması
Eğer bir Âkit Tarafın milli
hukukunun hükümleri ya da halihazırda mevcut veya bundan sonra Âkit Taraflar
arasındaki işbu Anlaşmaya ek olarak tesis edilmiş uluslararası hukuk
kapsamındaki yükümlülükler, diğer Âkit Tarafın yatırımcılarının yatırımlarına
bu Anlaşma ile sağlanandan daha iyi bir muameleye tabi olmalarını sağlayan,
genel ya da özel, bir düzenleme ihtiva ediyorsa, bu tür bir düzenleme, daha
elverişli olduğu ölçüde işbu Anlaşmanın üstünde bir etkinliğe sahip olacaktır.
Madde 11
Anlaşmanın Uygulanması
İşbu Anlaşma mevcut ve
gelecekte yapılacak bütün doğrudan yatırımlara uygulanacak, ancak yürürlüğe
girmesinden önce ortaya çıkmış bir yatırımla ilgili herhangi bir anlaşmazlık ya
da yatırımla ilgili üzerinde uzlaşma sağlanmış herhangi bir alacağa uygulanmayacaktır.
Madde 12
Yürürlüğe Girme, Süre ve Yürürlükten Kaldırma
1. Âkit Taraflar bu
Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için gerekli anayasal şartların tamamlanmasını
müteakip birbirlerini haberdar edeceklerdir. Anlaşma, son bildirimin alınması
tarihinden itibaren otuzuncu (30) gün yürürlüğe girecektir.
2. İşbu Anlaşma, başlangıç
olarak onbeş (15) yıllık bir süre ile yürürlükte kalacak ve herhangi bir Âkit
Taraf, sona erme tarihinden en az oniki (12) ay önce sona erdirme niyetiyle
ilgili diğer Tarafa yazılı bir bildirimde bulunmadıkça, aynı şartlarda onbeş
(15) yıl ve dahası uzatıldığı anlaşılacaktır.
3. Bu Anlaşma, Âkit Taraflar
arasında yazılı bir anlaşma ile değiştirilebilir. Bu gibi değişikliklerin
yürürlüğe girmesi hususunda, işbu Anlaşmanın yürürlüğe girmesi ile ilgili
usullerin aynısı uygulanır.
4. Bu Anlaşmanın sona erme
tarihinden önce yapılmış yatırımlarla ilgili olarak, işbu Anlaşmanın Madde 1-11
hükümleri, sona erme tarihinden itibaren ilave bir onbeş (15) yıl daha
yürürlükte olmaya devam edecektir.
Bu Anlaşmayı Âkit Tarafların
tam yetkili temsilcileri huzurlarında imzalamışlardır.
Ankara'da 23.3.2004 tarihinde
Türkçe, Slovence ve İngilizce dillerinde ikişer asıl olarak ve hepsi de aynı
derecede geçerli olacak şekilde akdedilmiştir. Yorumda farklılık olması
halinde, İngilizce metin esas alınacaktır.