BANKALAR
KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA
İLİŞKİN KANUN
Kanun No. 5020 |
|
Kabul Tarihi : 12.12.2003 |
MADDE 1.- 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanununun 286 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Mahkemeye sunulan bilirkişi
raporunun maddî olgu ve fiilî gerçeklerle bağdaşmadığı yönünde kuvvetli emare
ve şüphelerin bulunduğu kanaatine ulaşıldığı takdirde, bu bilirkişiler hakkında
diğer kanunlardaki hukukî ve cezaî sorumluluklar saklı kalmak şartıyla
19.4.1990 tarihli ve 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve
Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu hükümleri uyarınca işlem yapılmak üzere dava
dosyasının tasdikli bir örneği yetkili Cumhuriyet savcılığına gönderilir.
MADDE 2.- 4.4.1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza
Muhakemeleri Usulü Kanununun 76 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Mahkemeye sunulan bilirkişi
raporunun maddî olgu ve fiilî gerçeklerle bağdaşmadığı yönünde kuvvetli emare
ve şüphelerin bulunduğu kanaatine ulaşıldığı takdirde, bu bilirkişiler hakkında
diğer kanunlardaki hukukî ve cezaî sorumluluklar saklı kalmak şartıyla
19.4.1990 tarihli ve 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve
Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu hükümleri uyarınca işlem yapılmak üzere dava
dosyasının tasdikli bir örneği yetkili Cumhuriyet savcılığına gönderilir.
MADDE 3.- 8.1.1943 tarihli ve 4353 sayılı Maliye
Vekâleti Baş Hukuk Müşavirliğinin ve Muhakemat Umum Müdürlüğünün Vazifelerine,
Devlet Dâvalarının Takibi Usullerine ve Merkez ve Vilâyetler Kadrolarında Bazı
Değişiklikler Yapılmasına Dair Kanunun 2 nci maddesine aşağıdaki (G) bendi
eklenmiştir.
G) 19.4.1990 tarihli ve 3628
sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele
Kanununun 17 nci maddesinin birinci fıkrasındaki suçlardan genel bütçeli
daireleri ilgilendirenlerin ceza davalarını ve özel kanun hükümlerine göre
Hazine alacağı sayılan alacakları dava,
takip, müdafaa ve tahsil etmek;
MADDE 4.- 4353 sayılı Kanunun 20 nci maddesine
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Milletlerarası mahkemeler ile
yurt dışındaki davalarda temsil yetkisi genel müdürün önerisi ve Bakanın onayı
ile kullanılır.
MADDE 5.- 4353 sayılı Kanunun 22 nci maddesine
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
İhtisas gerektiren ve ihtiyaç
duyulan hallerde; ilgili Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla
4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 22 nci maddesinin (h) bendi hükmüne göre
serbest avukatlardan veya avukatlık ortaklıklarından hizmet satın alınabilir.
MADDE 6.- 4353 sayılı Kanunun 36 ncı maddesi başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Avukatlık hizmeti satın alınması
Madde 36.- İhtisas gerektiren ve
ihtiyaç duyulan hâllerde; Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla,
4734 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin (h) bendi hükmüne göre serbest avukatlardan
veya avukatlık ortaklıklarından hizmet satın alınabilir.
Milletlerarası yargı
organlarında Devletin taraf olduğu davalar ile milletlerarası tahkim yoluyla
çözümlenmesi öngörülen uyuşmazlıklarla ilgili davalarda da; Devleti ve genel
bütçe içerisindeki daireleri temsil etmek ve savunmak üzere Türk ve yabancı
uyruklu avukatlardan ya da avukatlık ortaklıklarından da 4734 sayılı Kanunun 22
nci maddesinin (h) bendi hükmüne göre hizmet satın alınabilir.
MADDE 7.- 18.2.1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar
Vergisi Kanununun 4 üncü maddesine (c)
bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (d) bendi eklenmiştir.
d) 18.6.1999 tarihli ve 4389
sayılı Bankalar Kanunu hükümlerine göre temettü hariç ortaklık hakları ile
yönetim ve denetimleri veya hisseleri kısmen veya tamamen Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonuna intikal eden bankalara, tasfiyeleri Tasarruf Mevduatı Sigorta
Fonu eliyle yürütülen müflis bankaların iflâs idarelerine ait taşıtlar.
MADDE 8.- 29.7.1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak
Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci cümlesinde yer alan "(a), (b)
ve (s)" ibaresi "(a), (b), (s) ve (y)" şeklinde değiştirilmiş ve
(v) fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki (y) fıkrası eklenmiştir.
y) 18.6.1999 tarihli ve 4389
sayılı Bankalar Kanunu hükümlerine göre temettü hariç ortaklık hakları ile
yönetim ve denetimleri veya hisseleri kısmen veya tamamen Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonuna intikal eden bankalara, tasfiyeleri Tasarruf Mevduatı Sigorta
Fonu eliyle yürütülen müflis bankaların iflâs idarelerine ait binalar.
MADDE 9.- 1319 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin
birinci cümlesinde yer alan "(a), (b) ve (f)" ibaresi "(a), (b),
(f) ve (ı)" şeklinde değiştirilmiş (h) fıkrasından sonra gelmek üzere
aşağıdaki (ı) fıkrası eklenmiştir.
ı) 4389 sayılı Bankalar Kanunu
hükümlerine göre temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimleri veya
hisseleri kısmen veya tamamen Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna intikal eden
bankalara, tasfiyeleri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu eliyle yürütülen müflis
bankaların iflâs idarelerine ait arazi ve arsalar.
MADDE 10.- 6.1.1982 tarihli ve 2575 sayılı Danıştay
Kanununun 34 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 34.- Onuncu Daire;
a)
Türk parasının kıymetini koruma mevzuatından,
b) Bankalar Kanunundan,
c) Sermaye Piyasası Kanunundan,
Doğan dava ve işler ile idare
mahkemeleri arasında görev ve yetkiye ilişkin uyuşmazlıklarda ve bağlı
davalarda merci tayinine ve vergi davalarına bakan dava daireleri hariç diğer
dava dairelerinin görevi dışında kalan uyuşmazlıklara ilişkin dava ve işleri
çözümler.
MADDE 11.- 25.10.1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer
Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (m) bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
m) 18.6.1999 tarihli ve 4389
sayılı Bankalar Kanunu hükümlerine göre temettü hariç ortaklık hakları ile
yönetim ve denetimleri veya hisseleri kısmen veya tamamen Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonuna intikal eden bankalara, tasfiyeleri Tasarruf Mevduatı Sigorta
Fonu eliyle yürütülen müflis bankaların
iflâs idarelerine ait mal ve hakların (müzayede mahallerinde yapılan
satışlar dahil) teslimi ve kiralanması.
MADDE 12.- 19.4.1990 tarihli ve 3628 sayılı Mal
Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanununun 17 nci
maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Bu Kanunda ve 18.6.1999 tarihli
ve 4389 sayılı Bankalar Kanununda yazılı suçlarla, irtikâp, rüşvet, basit ve
nitelikli zimmet, görev sırasında veya görevinden dolayı kaçakçılık, resmî
ihale ve alım ve satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarının açıklanması veya
açıklanmasına sebebiyet verme suçlarından veya bu suçlara iştirak etmekten
sanık olanlar hakkında 2.12.1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu
Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz.
MADDE 13.- 3628 sayılı Kanunun 18 inci maddesine birinci
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Yukarıdaki fıkraya göre yapılan
ihbar veya takipsizlik kararı ve iddianame
Cumhuriyet başsavcılığınca, Maliye Bakanlığı Baş Hukuk Müşavirliği ve
Muhakemat Genel Müdürlüğü ile varsa diğer ilgili kamu kurum veya kuruluşlarına
bildirilir. Hazine avukatının yazılı başvuruda bulunması hâlinde Maliye
Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır.
MADDE 14.- 3628 sayılı Kanunun 20 nci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
Madde 20.- Özel kanunlarında
aksine bir hüküm bulunsa bile ilgili gerçek veya tüzel kişiler veya kamu kurum
ve kuruluşları; bu Kanuna göre takip, soruşturma ve kovuşturmaya yetkili kişi,
Maliye Bakanlığı Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü veya
temsilcisi ve bu Kanundaki diğer mercilerce istenen bilgileri gecikmeksizin
makul sürede eksiksiz vermek zorundadır. Aksine davranan kişiler hakkında bir
yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. Bu ceza, para cezasına veya
tedbirlerden birine çevrilemez ve ertelenemez.
MADDE 15.- 13.11.1996 tarihli ve 4208 sayılı Karaparanın
Aklanmasının Önlenmesine, 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında
Kanunda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda ve 178 sayılı Maliye Bakanlığının
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanunun 2 nci maddesinin (a) bendine (5) numaralı alt bentten
sonra gelmek üzere aşağıdaki (6), (7) ve (8) numaralı alt bentler eklenmiş,
mevcut (6) numaralı alt bent buna göre teselsül ettirilmiştir.
6. 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (4)
numaralı fıkrasındaki,
7. 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 47 nci maddesinin
birinci fıkrasının (A) bendinin (1) ilâ (7) numaralı alt bentlerindeki,
8. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen veya Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonu tarafından tasfiyeye tâbi tutulan bankalara dair iflâs ve
konkordatoya ilişkin olarak 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 333 üncü
maddesindeki,
MADDE 16.- 4208 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci
cümlesinde geçen "on" ibaresi "onbeş" olarak
değiştirilmiştir.
MADDE 17.- 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar
Kanununun 6 ncı maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) bendinde
"Kurul" ibaresinden sonra gelmek üzere "Başkanı ve" ibaresi
eklenmiştir.
MADDE 18.- 4389 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin (1)
numaralı fıkrasının (b) bendine
aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
Mal bildiriminde bulunması
gerekenlerin, bildirimde belirtmedikleri veya gerçeğe aykırı olarak
bildirdikleri her türlü taşınır ve taşınmaz mal, hak ve alacak, gelir ve
harcamalar da haksız mal edinme hükümlerine tâbidir. Haksız mal edinmediğini
ispat edene bu hüküm uygulanmaz.
MADDE 19.- 4389 sayılı
Kanunun 14 üncü maddesinin (5) numaralı fıkrasının (c) bendinin birinci
cümlesinden sonra gelmek üzere "Borçlu tarafından ödenmesi gereken tahsil
harcı dahil her türlü vergi, resim, harç ve masraflar Fon alacağından mahsup
edilemez." cümlesi eklenmiş, dördüncü cümlesinde yer alan "her türlü
ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz" ibaresi "her türlü ihtiyati
tedbir, ihtiyati haciz ve tehir-i icra" şeklinde değiştirilmiş, aynı bende
aşağıdaki paragraf eklenmiş ve (d) bendinin birinci ve ikinci paragraflarında
yer alan "(1)" ibaresi "(1) ve (2)" şeklinde
değiştirilmiştir.
Bu Kanun hükümlerine göre
temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimleri veya hisseleri kısmen
veya tamamen Fona intikal eden bankaların, tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen
müflis bankaların iflâs idarelerinin ve Fonun, yukarıda belirtilen işlemler nedeniyle
kendi aralarındaki ve/veya diğer gerçek ve tüzel kişilerle aralarındaki
işlemler nedeniyle düzenlenen sözleşmeler, belgeler ve sair kâğıtlar ile
bunların değiştirilmesi, yenilenmesi, uzatılması, devredilmesi ya da yeni bir
itfa plânına bağlanması, alacakların
teminatlandırılması, teminatların devir alınması, tarafların sulh
ve/veya ibra olması ve/veya her ne nam altında olursa olsun herhangi bir işleme
tâbi tutulması nedeniyle düzenlenen kâğıtlar ve/veya belgeler her türlü vergi,
resim ve harçlar ile özel kanunları ile hükmolunan malî yükümlülüklerden
müstesnadır. Bu hüküm üçüncü kişiler yönünden, Fonun ve/veya Fona intikal eden
bir bankanın ve/veya tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen müflis bankaların iflâs
idarelerinin alacaklarının tahsili ile ilgili işlemlere taraf olmaları hâlinde
uygulanır.
MADDE 20.- 4389 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin (3)
numaralı fıkrasının dokuzuncu cümlesinden sonra gelmek üzere "Borçlu veya
borçlunun malları başka mahallerde bulunduğu takdirde, Fon, 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerini, kendi tahsilat dairesi
aracılığı ile uygulayabileceği gibi, tahsil dairesi bulunmadığı hâllerde talebi
üzerine, uygulama o mahaldeki Maliye Bakanlığı Tahsil Dairesi tarafından
yapılır." cümlesi, ondördüncü cümlesine "Fon, devraldığı ve dava veya
iflâs takibine konu etmekle görevli ve yetkili olduğu alacakları"
ifadesinden sonra gelmek üzere " ve 6183 sayılı Kanuna göre takip ettiği
ve/veya edeceği alacakları" ibaresi ve bu fıkraya son cümle olarak
"Fon aslen veya devir suretiyle sahip olduğu her türlü alacağının
teminatını teşkil etmek üzere Türk parası ve/veya taşınmaz rehni ve/veya
taşınır rehni dahil olmak üzere her türlü aynî ve şahsî teminat almaya ehil ve
yetkilidir." cümlesi eklenmiş, (4) numaralı fıkrası ile (7) numaralı
fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (b) bendine aşağıdaki
paragraflar eklenmiş, (9) numaralı fıkrasının (c) bendinde yer alan “Fon
bakımından dokuz ay süreyle durur.” ibaresi, "Fon bakımından üç ay süreyle
durur." şeklinde değiştirilmiş ve aynı fıkraya aşağıdaki (e) bendi ve
maddeye aşağıdaki fıkra (10) numaralı
fıkra olarak eklenmiştir.
4. Fonun karar organı Fon
Kuruludur. Fon Kurulu, ilgili bakanın önerisi üzerine Bakanlar Kurulunca atanan
yedi üyeden oluşur. Bakanlar Kurulu, üyelerden birini başkan, birini de ikinci
başkan olarak görevlendirir. Fon Kurulu başkan ve üyelerinin görev süreleri
altı yıldır, Kurul başkan ve üyeleri gibi yemin etmedikçe göreve başlayamazlar.
Görevleri sona erenler yeniden atanabilir. Kurul üyeliklerine hâkim sınıfından
atama yapılması halinde muvafakatı alınır. Fonun genel yönetim ve temsiliyle
Fon Kurulunca alınan kararların yürütülmesi Fon Kurulu başkanına aittir. Fonun
merkezi İstanbul’dadır. Fon, ihtiyaç duyulması halinde Fon Kurulu kararıyla
gerekli görülen yerlerde teşkilat kurabilir. Fon, daire başkanlıkları şeklinde
teşkilatlanmış ana hizmet birimleriyle danışma, iç denetim ve yardımcı hizmet
birimlerinden oluşur. Fon Kurulu, yetkilerini düzenleyici işlemler tesis ederek
ve özel nitelikli kararlar alarak kullanır. Düzenleyici işlem niteliğindeki
yönetmelik ve tebliğler Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulur.
Kurulun çalışma esas ve usulleri
ile Başkan ve üyelerinin malî ve özlük hakları ile diğer hak, yükümlülük ve
sorumluluklarına ilişkin hükümler Fon Kurulu ve bu Kurulun Başkan ve üyeleri
hakkında da uygulanır. 6 ncı maddenin (2), (4), (5) ve (6) numaralı fıkraları,
Fon, Fon Kurulu üyeleri ve Fon personeli hakkında da uygulanır.
Fon Kurulu üyeliğine atananlar
ile Fon başkan yardımcılığına ve Fon daire başkanı ve daire başkan yardımcısı
pozisyonlarına atananlar hakkında 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli
Sandığı Kanunu hükümleri uygulanır. Bu görevler için emeklilik açısından
uygulanacak ek gösterge ve makam tazminatının tespitinde kurul/kurumdaki emsali
görevler esas alınır. Fon Kurulu başkan ve üyeleri ile Fon personeli, görevleri
esnasında veya görevleri nedeniyle işledikleri ve kendilerine karşı işlenen
suçlar bakımından Devlet memuru sayılırlar. Buna ilişkin soruşturmalar, Fon
Kurulu başkanı ve üyeleri için ilgili bakanın, Fon personeli için ise Fon
Kurulunun izin vermesi kaydıyla genel hükümlere göre yapılır. Fon Kurulu başkan
ve üyeliklerine atananlar, Fon Kurulunda görev yaptıkları sürede eski
görevleriyle olan ilişkileri kesilir. Ancak Kuruldaki görevleri sona erdikten
sonra ilgili bakan tarafından, mükteseplerine uygun bir kadroya atanırlar.
Akademik unvanlarının kazanılması için gerekli şartlar saklıdır.
Fon işlemlerini yürütmede
Başkana yardımcı olmak üzere Fon Kurulu kararıyla Kurum başkan yardımcısı
statüsünde ve Kurum başkan yardımcılarında aranan şartları taşıyan üç Fon
başkan yardımcısı atanabilir.
Fon mevcudunun kullanılış usul
ve esasları ile Kanunla Fona verilen
yetkilerin kullanılmasına ilişkin usul ve esaslar Kurulca hazırlanacak Fon Yönetmeliğinde gösterilir ve Fon
giderleri Fon kaynaklarından karşılanır.
Fon; dava, alacak, takip,
tahsil, yeniden yapılandırma ve diğer faaliyetleri ile ilgili olarak üçer aylık
dönemler itibarıyla yayımlayacağı raporlarla kamuoyunu bilgilendirir. Fon,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonunu özel gündemle yapılacak
toplantı ile yılda iki defadan az olmamak üzere bilgilendirir.
Fonun görev alanı ile ilgili
konularda genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idarelerde ve kamu
bankalarında çalışanlar kurumlarının, hâkimler ve savcılar ise kendilerinin
muvafakatı ile Fonda görevlendirilebilirler. Bu şekilde görevlendirilenler de
(8) numaralı fıkrada öngörülen bilgileri istemeye ve bu kapsamda görevlendirilen
Hazine avukatları ayrıca Fona tanınan dava, takip ve tahsile ilişkin yetkileri
kullanmaya, tedbirleri talep etmeye yetkilidir.
Fon Kurulunun talebi üzerine
Kurum personeli Başkan tarafından Fonda görevlendirilebilir. Kurum ve Fon
arasındaki bilgi, bilişim sistemleri ve benzeri alt yapı paylaşımları ile
personelin bir diğerinde geçici görevlendirilme hususları Kurum ve Fon arasında
yapılacak protokol ile belirlenir.
“a) Fon, alacağının tahsili
bakımından yarar görmesi hâlinde ve Fona borçlu olup olmadıklarına
bakılmaksızın; hisseleri kısmen veya tamamen kendisine intikal eden bir
bankanın yönetim ve denetimine sahip olduğu iştiraklerinin, bu bankanın yönetim
ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde
bulunduran tüzel kişi ortaklarının, gerçek ve tüzel kişi ortaklarının yönetim
ve denetimini doğrudan ya da
dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde
bulundurdukları şirketlerin ortaklarının, bu şirketlerde sahip oldukları
hisselerinin tamamına ve/veya bir kısmına ilişkin temettü hariç, ortaklık
hakları ile bu şirketlerin yönetim ve denetimini devralmaya ve şirket ana
sözleşmesinde belirlenen yönetim, müdürler ve denetim kurulu üyelerinin
sayılarıyla bağlı kalmaksızın ve imtiyazlı hisselere dayanılarak atanıp atanmadıklarına
bakılmaksızın görevden almak ve/veya üye sayısını artırmak ve/veya eksiltmek
suretiyle bu kurullara üye atamaya yetkilidir.
Fonun yönetim ve denetimine
sahip olduğu şirketlerin ve/veya bu fıkra uyarınca yönetimini ve denetimini
devir aldığı şirketlerin, Fon tarafından atanan yönetim, müdürler ve denetim
kurulu üyeleri ile Fonun atadığı bu yöneticiler tarafından şirketi temsil ve
ilzam ile yetkili kılınan genel müdür, genel müdür yardımcısı ve müdür gibi
şirket çalışanları, bu şirketlere Fon tarafından yönetim ve denetim kurulu
üyeleri ile müdürlerin atanmasından sonra, bu bentte sayılan gerçek veya tüzel
kişilere ait şirket hisselerinin ve/veya bu hisselerle orantılı aktiflerinin
satışı ve bu satışlardan elde edilen tutarları Fon alacaklarına mahsup etmeye
veya şirketlerin kamu borçları ve/veya Sosyal Sigortalar Kurumuna borçları ile
sair borçlarını ödemede kullanmaya ve bu işlemler ile ilgili kararlar almaya
6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 324 üncü maddesi ile bağlı kalmaksızın
yetkilidirler. Şirketlerin sermayesini kaybetmesinden ve/veya borca
batık olmasından dolayı mahkemeye bildirimde bulunma yükümlülükleri yoktur.
Bildirimde bulunmamaktan dolayı bu şahıslar hakkında İcra ve İflâs Kanununun
179, 277 ve devamı maddeleri ile 345/a maddeleri hükümleri uygulanmaz ve Türk
Ticaret Kanununun 341 inci maddesi uyarınca şahsî sorumluluk davası açılamaz.
Yönetim ve denetimi Fon tarafından devir alınmamış şirketlere Fon tarafından
atanan yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile müdürler, ortaklar genel kurulunca
görevden alınamayacağı gibi ibra edilmeyerek haklarında kendilerinin görev
yaptıkları dönem veya dönemler dışında şahsî sorumluluk davası da açılamaz.”
“Fon alacaklarından; yönetim ve denetimi Fona geçen ve/veya bankacılık yapma ve mevduat kabul etme izin ve yetkileri ilgili Bakan, Bakanlar Kurulu veya Kurul tarafından kaldırılan bankalar ile tasfiyeye tâbi tutulan veya tasfiye işlemi başlatılan bankaların kaynağını kullanmış olmasından dolayı Fona borçlu olması kaydıyla Fona intikal eden bir bankadan ilk kredinin ve/veya banka kaynağının kullanılmasından sonra, bu bendin birinci cümlesinde belirtilen gerçek ve tüzel kişilerin, edindikleri ve/veya bu suretle üçüncü kişilere edindirdikleri para, her türlü mal, hak ve alacaklarının banka kaynağı kullanılmak suretiyle edinildiği ve/veya edindirildiği kabul edilir ve bu gerçek kişiler ile tüzel kişiler tarafından edinilen para, her türlü mal, hak ve alacaklar hakkında bu fıkra hükümlerini uygulamaya Fon yetkilidir. Bu suretle edinildiği ve/veya edindirildiği kabul edilen para, her türlü mal, hak ve alacaklar üzerinde ilk kredinin ve/veya banka kaynağının kullanıldığı tarihten sonra üçüncü kişilere yapılan satış, devir ve temlik, sınırlı aynî hak tesisi gibi işlemler ile üçüncü kişiler lehine tesis edilen aynî ve şahsî tüm haklar Fona karşı hüküm ifade etmez. Bu hukukî işlemlere taraf olan tüm şahısların küllî ve cüzî halefleri dahil, yukarıda belirtilen işlemlerin gerçekleşmesinden sonra edindikleri ve/veya edindirdikleri para, her türlü mal, hak ve alacaklar hakkında da bu fıkra hükümleri uygulanır. Yukarıda belirtilen işlemlere taraf olan üçüncü kişiler bankanın Fona devrinden sonraki işlemler nedeniyle, bu fıkranın birinci paragrafında sayılan kişiler ise bankanın Fona devrinden önceki ve/veya sonraki işlemler nedeniyle iyiniyet iddiasında bulunamazlar. Bankanın Fona devrinden önce satış, kira, devir ve temlik gibi işlemler ile aynî ve şahsî hak tesisine ilişkin işlemlere taraf olan üçüncü kişiler iyiniyetli olduklarını kanıtlamak zorundadırlar.
Bu fıkranın (a) bendinin birinci
cümlesinde ve bu bendin birinci cümlesinde sayılan gerçek ve tüzel kişilerin
yönetim ve/veya denetimindeki şirketlerde ve/veya işletmelerinde iş akdine
bağlı ve/veya bağlı olmaksızın geçici ve/veya sürekli olarak istihdam edilen
şahısların kurucusu, ortağı, yöneticisi veya denetçisi olduğu şirketlerin;
bir iş akdine bağlı olmaksızın,
yukarıda sayılan şahısların vekâleten
ve/veya ticarî mümessil ve/veya ticarî vekil sıfatıyla ve/veya vekâletsiz iş
görme hükümleri gibi herhangi bir hukukî ilişkiye dayanarak geçici ve/veya
sürekli olarak temsil eden şahıslar ile temsil ettikleri gerçek ve/veya tüzel
kişilerin; bu bentte belirtilen şahıslar dışındaki ve/veya bunlar tarafından
kurulan şirketlere bankacılık mevzuatına ve/veya teamüllerine uyulmadan ve/veya
teminatsız ve/veya yetersiz teminat ile kredi kullandırılan ve/veya genellikle
faaliyet yeri olarak aynı adresi kullanan ve/veya yapılan sözleşmelere cayma
hakkı ve/veya borcun nakli gibi hükümler koymak suretiyle kullandıkları
kredileri ve/veya banka kaynaklarını bankanın yönetim ve denetimini doğrudan
ve/veya dolaylı olarak tek başına ve/veya birlikte elinde bulunduran gerçek ve
tüzel kişilere ve/veya bunların ve/veya bankanın iştiraklerine ve/veya doğrudan
veyahut dolaylı bağı bulunan şahıs ve şirketlere yukarıdaki bentlerde sayılan
gerçek veya tüzel kişilere aktarılmasını sağlayan gerçek veya tüzel kişilerin
kullanmış oldukları krediler ve/veya banka kaynakları bankanın yönetim ve
denetimini doğrudan ve/veya dolaylı olarak, tek başına veya birlikte elinde
bulunduran ortaklar tarafından kullanılmış banka kaynağı sayılır ve bu şahıslar
ile edindikleri ve/veya üçüncü kişilerce edindirdikleri para, her türlü mal,
alacak ve haklar hakkında bu fıkra hükümleri uygulanır.”
e) Fon tarafından başlatılan
ve/veya Fona intikal eden bankalardan devir alınan takiplerde borçlular
tarafından yapılan tüm itirazlar satış dışında takip işlemlerini durdurmaz.
Açılan ihalenin feshi davasının
davacı aleyhine sonuçlanması hâlinde dosyaya yatırılan teminat sıra cetvelinde
pay düşen alacaklılara garameten ve derhal ödenir.
Fonun alacaklısı olduğu icra
dosyalarında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna ödenmesi gereken satış bedelleri
sıra cetvelinin kesinleşmesi beklenmeksizin teminatsız olarak ödenir.
10. Fon alacaklarının tahsilini
teminen, Fon tarafından bu Kanun hükümleri çerçevesinde açılan davalarda
verilen tedbir kararları uyarınca üzerine tedbir konulan para, her türlü mal,
hak ve alacaklar, bu davalara konu alacakların yasal teminatını oluşturur ve
karar kesinleşinceye kadar devam eder. Mahkemece karara bağlanan alacaklar
tedbir konulan para, mal ve her türlü hak ve alacakların bedelinden bankanın
Fona devrinden önce diğer bankaların ve üçüncü kişilerin lehine tesis edilmiş
ve muvazaalı bulunmadığı ilgili tarafından ispat edilmiş sınırlı aynî haklar
ile işçi alacakları ve nafaka alacakları dışındakiler imtiyazlı alacak olarak
öncelikle tahsil olunur.
MADDE 21.- 4389 sayılı Kanunun 15 inci maddesinden sonra
gelmek üzere 15/a maddesi eklenmiştir.
Hazine alacağı
MADDE 15/a.- Fon alacaklarından;
yönetim ve denetimi Fona intikal eden ve/veya bankacılık işlemleri yapma ve
mevduat kabul etme izin ve yetkileri ilgili Bakan, Bakanlar Kurulu veya Kurul
tarafından kaldırılan bankalar ile tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen veya Fon
tarafından tasfiye işlemleri başlatılan bankaların yönetim ve denetimini
doğrudan veya dolaylı olarak elinde bulunduran ortaklarının kendi lehine
kullandıkları her türlü banka kaynakları ve her ne ad altında olursa olsun
kendilerine ait yurt içi ve yurt dışı şirket, finans kuruluşu, off-shore
bankalara aktardıkları banka kaynakları
ile eşleri, çocukları ve evlatlıkları ve bunların diğer kan ve kayın hısımları adına açılmış krediler ile bunlara
aktarılan her türlü kaynak aktarımları veya bankaların hâkim ortaklarının
kendilerine veya şirketleri ile iştiraklerine rayiç bedelin altında ve muvazaalı yapılmış tüm devir
ve temlikler, üçüncü kişilere yapılmış
her türlü taşınır ve taşınmaz rehni ve ipotek gibi sınırlı aynî haklar ve
bunlardan elde edilen nemalar, iştiraklerine ve bağlı şirketlerine aynî
bankanın el değiştiren ortaklarının birbirlerine verdiği krediler ile aynı
şekildeki bankaların karşılıklı birbirlerine verdikleri krediler, bankaya ve
grup şirketlerine yüksek bedelle satılmış tüm mal, hisse ve hizmetlerden veya
bunlardan ve benzerlerinden elde edilen nemalar, uzun süreli kiralama veya
finansal kiralama yolu ile kendisine aktarılan kaynak ve hizmetler, bankanın
yönetim ve denetim döneminde
yeterli ticarî faaliyeti
olmaksızın kaynak aktarımı amacıyla kurulmuş şirketlere verilen krediler ile
bunlara aktarılan kira ve hizmet bedellerindeki nemalar, yurt dışı banka ve
finans kuruluşları ile yapılan inançlı işlemler yolu ile aktarılan her türlü
kaynaklar, bankalarının off-shore bankalarındaki yargı kararları nedeniyle ödedikleri mevduatları ve
off-shore bankaların bankaya izinli
veya izinsiz aktardığı off-shore mevduatlar,
bankanın yönetim kurulu ve kredi komitesi başkan ve üyeleri ile genel
müdür, genel müdür yardımcıları, imzaları bankayı ilzam eden memurları,
müdürlerinin kendileri, eşleri ve çocukları, evlatlıkları ile bunların diğer
kan ve kayın hısımlarına aktarılan her türlü kaynakların tümü başkaca bir
işleme gerek olmaksızın Hazine alacağı haline gelmiş sayılır. Fon Kurulunun
talebi üzerine görevlendirilen Hazine avukatlarınca da takip edilebilir.
Yukarıdaki fıkra hükümleri
borsadan hisse alan küçük pay sahibi ortakları ile Türk Ticaret Kanunu ve özel
kanunları hükümleri gereğince yüzde birin altında zorunlu hisse alarak yönetimde
ve denetimde görev alanlardan
iyiniyetli olanlar hakkında uygulanmaz.
Bankanın yönetim kurulu ve kredi
komitesi başkan ve üyeleri ile genel müdür, genel müdür yardımcıları, imzaları
bankayı ilzam eden memurları ve şube müdürleri ile yönetim ve denetimini
doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran
ortaklarının kendileri, eşleri, çocukları ve evlatlıkları ve bunların diğer kan
ve kayın hısımları ile yapılan veya yapılacak olan yeniden yapılandırma
anlaşmaları çerçevesinde Fonun alacakları da Hazine alacaklarındandır.
Yukarıdaki fıkralar hükümleri
gereğince açılmış ve açılacak her türlü davalara adlî tatilde de bakılır, bu
davalarda bilirkişiler resmî kurum ve
kuruluşlarda görev yapanlar arasından seçilir, duruşmalara otuz günden fazla
ara verilmez.
MADDE 22.- 4389 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin (1)
numaralı fıkrasının birinci cümlesindeki "üzerine" ibaresinden sonra
gelmek üzere "doğrudan" ibaresi eklenmiştir.
MADDE 23.- 4389 sayılı Kanuna 17 nci maddesinden sonra
gelmek üzere aşağıdaki 17/a maddesi eklenmiştir.
İspat külfeti
MADDE 17/a.- Fon tarafından 14,
15, 15/a ve 17 nci maddeler hükümleri uyarınca açılmış ve açılacak davalar ile
temettü hariç ortaklık hakları ve/veya yönetim ve denetimi Fona intikal eden
ve/veya bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izin ve yetkileri
ilgili Bakan, Bakanlar Kurulu veya Kurul tarafından kaldırılan bankalar ile
tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen veya Fon tarafından tasfiye işlemleri
başlatılan bankalar tarafından eski yöneticiler ve denetçiler aleyhine aslen
açılan ve/veya külli halef sıfatı ile takip edilen ve/veya Fon tarafından
kanunî halef ve/veya devir alanı ve temellük eden sıfatı ile takip edilen şahsi
sorumluluk davalarında ispat külfeti davalılara aittir.
MADDE 24.- 4389 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin (5)
numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
5. a) Kurul kararları ile
miktarı beşyüzmilyar Türk Lirasını aşan Fon Kurulu kararlarına karşı açılacak
idarî davalar ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda görülür ve acele işlerden
sayılır.
b) Kurul kararları ile miktarı
beşyüzmilyar Türk Lirasını aşan Fon Kurulu kararları aleyhine açılacak idarî
davalarda yürütmenin durdurulması talebinin kabul veya reddi kararına yapılan
itirazların karara bağlanmasından önce, tarafların istemi üzerine duruşma yapılmasına karar verilebilir.
MADDE 25.- 4389 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin (3)
numaralı fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki (4) numaralı fıkra eklenmiş
ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.
4. Fon alacaklarından; temettü
hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Fona intikal eden ve/veya bankacılık işlemleri yapma ve
mevduat kabul etme izin ve yetkileri Kurul tarafından kaldırılan bankalar ile
tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen veya Fon tarafından tasfiye işlemleri
başlatılan bir bankanın; hukuken veya fiilen yönetim ve denetimini elinde
bulunduran yönetici olsun veya olmasın gerçek kişi ortakların 15/a maddesinde
sayılan fiiller sonucu bankanın kaynaklarını, bankanın emin bir şekilde
çalışmasını tehlikeye düşürecek şekilde doğrudan veya dolaylı olarak
kendilerinin veya başkalarının menfaatlerine kullandırmakla bankayı her ne
suretle olursa olsun zarara uğratarak kendilerinin veya başkalarının
malvarlığının artışına neden olmaları zimmet olarak kabul edilir. Bu fiilleri
işleyenler hakkında on yıldan yirmi yıla kadar ağır hapis ve yirmimilyar
liradan seksenmilyar liraya kadar ağır para cezasına hükmolunur. Ayrıca,
meydana gelen zararın Hazine alacağı olarak müteselsilen ödenmesine karar
verilir.
MADDE 26.- 4389 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin (1)
ilâ (4) numaralı fıkraları, (6) numaralı fıkrasının birinci paragrafının
birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı fıkranın üçüncü
paragrafının birinci cümlesinin sonunda yer alan "açılmış sayılır."
ibaresi "açılır." şeklinde ve bu paragrafın son cümlesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
1. Bu Kanunda belirtilen suçlara
ilişkin kovuşturma yapılması Kurum veya Fon tarafından Cumhuriyet
başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlıdır. Ancak, 22 nci maddenin
(4) numaralı fıkrasında belirtilen suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturmalar
Kurumun yazılı bildirimi üzerine veya gecikilmesinde sakınca görülen hâllerde
re'sen Cumhuriyet savcılarınca yapılır. Kurumun veya Fonda görevlendirilen
Hazine avukatının başvuruda bulunması hâlinde, bunlar başvuru tarihinde müdahil
sıfatını kazanırlar.
2. Cumhuriyet savcıları
kovuşturmaya yer olmadığına karar verirlerse, ilgisine göre Kurum veya Fon Ceza
Muhakemeleri Usulü Kanununa göre kendisine tebliğ edilecek bu kararlara karşı
itiraza yetkilidirler. 22 nci maddenin (3) ve (4) numaralı fıkrası kapsamında
veya bu suçlarla bağlantılı olup da ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren
suçlara ait davalar, ilgili bankanın bulunduğu ilin adıyla anılan (1) numaralı
ağır ceza mahkemelerinde görülür. Gerekli görülen yerlerde Adalet Bakanlığının
teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca bu tür suçlara bakmak
üzere o yerlerdeki diğer ağır ceza mahkemeleri de görevlendirilebilir veya yeni
ağır ceza mahkemesi de kurulabilir.
3. 22 nci maddenin (3), (7), (9) ve (10) numaralı fıkralarında yazılı suçlardan dolayı ilgili kuruluşların dava hakkı ile 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümleri saklıdır. 22 nci maddenin (4) numaralı fıkrası kapsamına giren suçların kovuşturma ve soruşturmalarında aşağıdaki hükümler tatbik olunur.
a) 22 nci maddenin (4) numaralı
fıkrası kapsamına giren suçlarla ilgili hazırlık soruşturması, iş bölümü
ilişkilerine göre, Cumhuriyet savcılarınca bizzat yürütülür. Bu suçlar, görev
sırasında veya görevden dolayı işlenmiş olsalar bile, Cumhuriyet savcılarınca
doğrudan soruşturma yapılır.
b) Bu suçların soruşturma ve
kovuşturmalarında, 30.7.1999 tarihli ve 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç
Örgütleriyle Mücadele Kanununun 2 ilâ 10 uncu maddeleri de uygulanır.
c) Bu suçlarla ilgili soruşturma
ve kovuşturmalarda kolluk; soruşturma ve kovuşturma sebebiyle şüpheli, sanık,
tanık, bilirkişi ve suçtan zarar görenleri, Cumhuriyet savcısının veya mahkeme
naibinin veya istinabe olunan hâkimin emriyle belirtilen gün, saat ve yerde
hazır bulundurmaya mecburdur. Bu emir, çağrılanlar hakkında kolluğa ihzar
müzekkeresinde olduğu gibi zor kullanma yetkisi verir.
d) Cumhuriyet savcıları, bu
suçların soruşturmasında gerekli olması hâlinde, geçici olarak yargı çevresi
içerisinde veya dışındaki, genel bütçeli dairelere ve katma bütçeli idarelere,
bütün kamu kurum ve kuruluşlarına, belediyelere, resmî ve özel bankalara ait
bina, araç, gereç ve personelden yararlanmak için istemde bulunabilirler. Bu istemler,
ilgili kurum ve makamlarca geciktirilmeksizin yerine getirilir. Özürsüz olarak
bu istemleri yerine getirmeyen sorumlu kişiler, üç aydan altı aya kadar hapis
cezası ile cezalandırılır.
e) Soruşturmanın gerekli kıldığı
hâllerde, suç mahallî veya delillerin bulunduğu yerlere gidilerek soruşturma
yapılır.
f) Soruşturmanın sonuçlanmasına
kadar, bu suç faillerinin, her türlü mal, alacak para ve sair eşyalarına
Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile el konulur. Bu suçlara iştirak edenler
ile suç faillerinin bu suçlar nedeniyle elde ettiği her türlü haksız kazanımın
transferi sonucu elde edilen kan ve kayın hısımlar ile üçüncü şahıslar
nezdindeki mal, alacak veya sair her türlü şeylere de Cumhuriyet savcısının
yazılı emri ile el konulur.
El koyma kararı yirmidört saat
içinde yetkili ve görevli sulh hâkiminin onayına sunulur. Hâkim kırksekiz saat
içinde kararını açıklar. Aksi hâlde el koyma hükümsüz kalır.
4. 22 nci maddenin (4) numaralı
fıkrasında yazılı suçlardan dolayı mahkûm olanlar, Fona veya Hazineye olan
borçları ve tazminatları ödemediği veya mal varlıklarından tahsil olunamadığı
sürece, bunlar hakkında 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 4 ve 6 ncı
madde hükümleri ile şartla tahliye hükümleri uygulanmaz. Bu hüküm, borsadan
hisse alan küçük yatırımcı pay sahibi ortaklar hakkında uygulanmaz.
Mülga 3182 sayılı Bankalar
Kanununun 64 ve 65 inci maddeleri ile bu Kanunun 14 üncü maddesi uyarınca işlem
yapılan bankalarla ilgili olarak, Bakan, Fon veya Kurum tarafından atanan
yönetim kurulu ve denetleme kurulu üyeleri aleyhine görevlerinin ifası
sebebiyle açılmış bulunan davalar Fon aleyhine açılmış sayılır ve bu davalarda
husumet Fona yöneltilir, açılacak davalar ise doğrudan Fon aleyhine açılır.
Bu şekilde atanan yöneticilere, atandıkları
şirketlerin doğmuş veya doğacak kamu borçları ile Sosyal Sigortalar Kurumu
borçlarının ödenememiş olması nedeniyle şahsî sorumluluk yüklenemez.
MADDE 27.- 4389 sayılı Kanuna aşağıdaki maddeler
eklenmiştir.
EK MADDE 1.- Bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izin ve yetkileri Kurul tarafından kaldırılan bankalar ile tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen veya Fon tarafından tasfiye işlemleri başlatılan bankalarda bulunan ve doğruluğu hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde kanıtlanan tasarruf mevduatı niteliğini haiz hesapların tasarruf mevduatı sigortası kapsamındaki kısmı, Hazine Müsteşarlığı ve Fonun müşterek önerisi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek esas ve usullere göre Fon tarafından ödenir.
1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası Kanunu ile bu Kanun uyarınca banka tarafından yetkili mercilere
beyan edilen sigortaya tâbi tasarruf mevduatı tutarı ile Fon tarafından tespit
edilen tasarruf mevduatı tutarı arasında bir fark bulunması halinde, bu fark
nispetinde bankanın yönetim kurulu ve kredi komitesi başkan ve üyeleri ile
genel müdür, genel müdür yardımcıları, imzaları bankayı ilzam eden memurları ve
şube müdürleri ile yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran
ortaklarının, kendilerine, eşlerine ve çocuklarına ait bankalar ve banka dışı
malî kurumlar ile diğer gerçek ve tüzel kişiler nezdindeki, kiralık kasa
mevcutları da dahil olmak üzere, hak ve alacakları, döviz tevdiat hesapları ve
limitli ve limitsiz kredi kartı ve ATM kartları hesapları dahil tüm banka
hesaplarının dondurulmasına, kara, hava ve deniz taşıtları dahil her türlü
taşınır ve taşınmaz mal, kıymetli evrak ve yurt içi veya yurt dışı Hazine
bonosu, Devlet tahvili, hisse senedi, yatırım fonları katılım belgeleri gibi
diğer menkul değerlerle, bağımsız ticarî işletme, fabrika ve tesisler, bu
tesislerin işletilmesine yönelik marka ve lisans hakları, kamu imtiyaz
sözleşmelerinden doğan televizyon kanalı, elektrik santralı gibi bir tesisin
kurulması ve işletilmesi yetkilerini veren lisans, ruhsat ve işletme hakları
ile bu tesisleri lisans hakkı ile veya lisans hakkı bulunmadan işleten ve kuran
şirketlere ait hisse senetleri, hak ve alacakların üzerindeki tasarruf
yetkisinin tamamen veya kısmen kaldırılmasına, belirtilen tüm mal, kıymetli evrak,
nakit ve diğer değerlerin zaptına ve/veya resmî sicillerdeki kayıtları üzerinde
ihtiyati tedbir konulmasına, bunların bir tevdi mahalline yatırılmasına ve hak
ve alacakların üzerine diğer tedbirlerin konulmasına, bunlardan elde edinilmiş
her türlü taşınır ve taşınmaz mal, hak ve alacaklar ile kıymetli evrak, nakit,
bir tesisi işletme ve kurma hakkı veren marka
ve lisans hakları,
bu tesisleri lisans
hakkı ile veya lisans hakkı
bulunmadan işleten, kuran ve hak sahibi niteliğini haiz şirketlere ait hisse senetleri hakkında
belirtilen tedbirlerin alınmasına, Fon avukatının veya bu Kanuna göre Hazine
alacağı sayılan alacaklara ilişkin olarak Fon avukatının ve/veya Fonda
görevlendirilen Hazine avukatının talebi üzerine ilgili bankanın merkezinin
bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimi, yargılama sırasında ise mahkeme tarafından
karar verilir. Ayrıca, yukarıda belirtilen farkın 14 ve 15 inci maddelerde yer
alan hükümler dahilinde takip ve tahsiline Fon tarafından karar verilebilir. Bu
hükümler, yukarıda sayılan kişiler adına hareket eden veya onlar hesabına kendi
adına para, mal veya hak edinen kişiler hakkında da uygulanır.
Tedbire ilişkin talepler, hâkim
veya mahkeme tarafından evrak üzerinde yapılacak inceleme sonucunda derhal ve
nihayet yirmidört saat içinde sonuçlandırılır. Gecikmesinde sakınca görülen
hallerde Cumhuriyet başsavcılıkları da hak ve alacakların dondurulmasına karar
verebilir. Cumhuriyet başsavcılıkları
bu kararı en geç yirmidört saat içinde sulh ceza hâkimine bildirir. Hâkim en
geç yirmidört saat içinde bu kararı onaylayıp onaylamamaya karar verir. Hâkim
tarafından onaylanmayan kararlar hükümsüz kalır.
Sulh ceza hâkimince verilen
tedbirler, Kurum veya Fonun, bankanın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat
kabul etme izninin kaldırıldığı tarihten itibaren bir yıl içerisinde suç
duyurusunda bulunmaması halinde sona erer. Bu süre içerisinde suç duyurusunda
bulunulması halinde tedbirler, takipsizlik kararının veya açılacak dava
sonucunda verilecek hükmün kesinleşmesine kadar devam eder. Mahkeme, bu Kanun
hükümlerine göre Fon tarafından ödenen ve/veya ödenecek miktarın, sorumlular
tarafından doğrudan Hazineye ödenmesine karar verir. Bu halde, tedbirler
hükmolunan meblağın tahsiline kadar devam eder ve hükmolunan meblağ
sorumluların bu fıkra uyarınca tedbirlere konu edilen para, mal, hak ve
alacakları ile diğer mal varlığından tahsil olunur.
Yukarıdaki fıkralarda yer alan
hükümlerin konusu olup, sorumluların boşanmış veya dul eşlerinin, diğer kan
hısımları ile kayın hısımları ve üçüncü kişilerin mülkiyeti ve tasarrufuna
geçirilmiş bulunan tüm mal, sınırlı aynî veya şahsî hak ve alacaklar hakkında
da Fon avukatı veya bu Kanun uyarınca Hazine alacağı sayılan alacaklar
açısından Fon avukatı ve/veya Fonda görevlendirilen Hazine avukatı tüm banka
hesaplarının dondurulması, tasarruf yetkisinin kaldırılması, zapt, ihtiyati
tedbir kararlarının alınmasını ve diğer kanunî sınırlamaların getirilmesini
sulh ceza mahkemesinden veya yargılama sırasında görevli mahkemeden talep
edebilir. Tüm bu mal, hak ve alacaklara ilişkin olarak açılacak veya açılmış
davalarda bu kişiler Türk Medenî Kanununun 3 üncü maddesindeki iyiniyet
karinesi ile 985 inci maddesindeki mülkiyet karinesinden ve tüm resmî sicillere
iyiniyetli güven ilkesinden yararlanamaz. İyiniyetle edinmiş olduklarını
ispatladıkları takdirde, yaptıkları ödemelerin muvazaalı olmayan rayiç değer
olduğunu belgelendirmek şartıyla ödediklerinin aslî sorumluların mal varlığı ve
diğer değerlerinden bu kişilere geri verilmesine mahkemece karar verilir. Bu
hükümler boşanmış ve dul eşler bakımından bankanın Fona devrinden önceki iki
yıl içindeki edinimlerine uygulanır.
Bankacılık işlemleri yapma ve
mevduat kabul etme izni kaldırılan bir banka nezdinde tasarruf mevduatı hesabı
bulunmamasına rağmen sahte olarak düzenlediği belgeler veya sahte olduğunu
bildiği belgeleri ibraz ederek veya ettirerek, kendisine veya bir başkasına
ödeme yapılmasını talep eden kişilere, fiilleri daha ağır cezayı gerektirmediği
takdirde, dört seneden sekiz seneye kadar ağır hapis cezası verilir. Kendilerine
veya gösterdikleri yahut hak sahibi kıldıkları kişilere ödeme yapıldıktan sonra
bu fiilleri işledikleri ortaya çıkan kişilere, bu cezanın yanı sıra ödenen
tutarın on katı kadar ağır para cezası verilir. Bu kişiler hakkında yukarıda
belirtilen hükümler uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önce gerçekleştirilen fiiller nedeniyle, bu madde hükümlerine göre Fon
tarafından ödeme yapılmasına veya yapılacak olmasına sebebiyet veren kişiler
ile bunların eş ve çocuklarına ait her türlü mal, hak ve alacaklar hakkında da
bu madde hükümleri uygulanır.
EK MADDE 2.- Temettü hariç
ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Fona intikal eden ve/veya bankacılık
işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izin ve yetkileri ilgili Bakan, Bakanlar
Kurulu veya Kurul tarafından kaldırılan bankalar ile tasfiyeleri Fon eliyle
yürütülen veya Fon tarafından tasfiye işlemleri başlatılan bankaların hâkim
ortakları, bankanın yönetim kurulu üyeleri, genel müdür, genel müdür
yardımcıları ve bunların eş ve çocukları ile evlatlıklarının, bunların diğer
kan ve kayın hısımlarının ve imzaya yetkili banka mensuplarının kendi
aralarında veya üçüncü kişilerle yaptıkları taşınır ve taşınmaz rehni, ipotek,
üst hakkı, intifa hakkı ve oturma hakkı gibi her türlü sınırlı aynî hak tesisine
ilişkin sözleşmeler ile kara, hava ve deniz taşıtları gibi taşınır ve yalı,
villa, ada, site, tüm eklentileri ile çiftlik gibi taşınmaz adî ve hasılat kira
sözleşmeleri, taşınır veya taşınmaz mal finansal kiralama, uydu ve kablolu
yayın kanalı kullanma hakkı, televizyon kanalı ile gazetelerin yayım hakkı,
marka ve lisansı devir ve kullanma
hakkı veren sözleşmeleri, idare ve hizmet vekâleti ile Avrupa Birliği
standartları üzerinde prim ödemek suretiyle yapılan hayat, bireysel emeklilik,
ihtiyarlık ve sağlık sigorta sözleşmeleri ve limitli veya limitsiz kredi kartı
ile ATM kartı sözleşmeleri ile münferit veya karşılıklı verilen banka teminat
mektupları, kabul kredileri ve avaller geçersiz sayılır. Bu sözleşmelerden elde
edilen tüm maddî menfaatlerin Fona intikal eden alacaklar bakımından açılmış
veya açılacak davalarda mahkemece doğrudan Hazineye aynî veya değer olarak
verilmesi veya ödenmesine karar verilir. Bu sözleşmelerin geçersizliğinden
dolayı karşı tarafça açılacak tazminat davalarında sözleşmede muvazaa
bulunmadığını ve sözleşmeyle ödenen bedelin muvazaalı olmayan rayiç bedel
olduğunu ispat yükü davacıya aittir.
Borçlunun, bir borçludan
beklenecek derecede hayatını idame ettirebilmesi için gerekli konut kiralaması
yukarıdaki fıkra kapsamı dışındadır.
EK MADDE 3.- Bu Kanundan
kaynaklanan Fon alacaklarına ve bu Kanuna göre Hazine alacağı sayılan
alacaklara ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresi yirmi yıldır. Fon
alacakları ve bu Kanuna göre Hazine alacağı sayılan alacaklar bakımından bu
sürenin başlangıcı Fon tarafından ödeme yapılmasına veya yapılacak olmasına
sebebiyet veren kişilerin fiillerinin gerçekleştiği tarihten itibaren başlar.
EK MADDE 4.- 15/a maddesine göre Hazine alacağı sayılan
alacakların dava ve takibine ilişkin olarak; bu alacaklarla ilgili inceleme, araştırma, tespit, hukukî takip ve
tahsile ilişkin işlerde görevlendirmek üzere denetim elemanları ile müşavir
Hazine avukatları ve Hazine avukatlarından ve gerekirse, genel ve katma bütçeli
daireler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarından da personel temin edilmek
suretiyle oluşan özel takip ve tahsil çalışma grupları oluşturulabilir.
EK MADDE 5.- Kamu bankalarında
(tasfiye halindeki Emlak Bankası A.Ş. dahil) ve sermayesinin yarıdan fazlası
kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan ya da hisselerinin çoğunluğu üzerinde bu
kurum ve kuruluşların idare ve temsil yetkisi bulunan ve özel kanunla kurulmuş
bankalarda bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce bankacılık teamüllerine
göre teminatlı ve/veya yetersiz teminatlı kredi kullanıp da vadesi geçtiği
halde henüz ödenmemiş, süresi uzatılmamış veya yeniden yapılandırılmamış
kredileri kullananlar ya da yeniden yapılandırma şartlarını ihlâl edenler ile
münferit veya karşılıklı verilen banka teminat mektupları, kabul kredileri ve
avaller, taşınır ve taşınmaz rehni, ipotek, üst hakkı, intifa hakkı ve oturma
hakkı gibi her türlü sınırlı aynî hak tesisine ilişkin sözleşmeden doğan
haklarında diğer bankaların ve üçüncü kişilerin muvazaadan âri hakları aleyhine
olmamak üzere Fon ve Hazine alacaklarına ilişkin tedbir, takip ve tahsil
hükümleri bankalarınca uygulanır.
EK MADDE 6.- Temettü hariç
ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Fona intikal eden ve/veya bankacılık
işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izin ve yetkileri ilgili bakan, Bakanlar
Kurulu veya Kurul tarafından kaldırılan bankalar ile tasfiyeleri Fon eliyle
yürütülen veya Fon tarafından
tasfiye işlemleri başlatılan bankaların ve 15/a
maddesinde sayılan kişilerin
15/a maddesinde sayılanlar dışındaki üçüncü kişilerle yaptıkları sözleşmelere,
bu sözleşmelerin karşılıklı edimleri içermeleri, edimler arasında orantısızlık
bulunmaması, üçüncü kişilerin edimlerini yerine getirdiklerine dair düzenlenmiş
usulüne uygun belgelerinin bulunması ve bu işlemlerin her türlü muvazaadan âri
olduğunun bu kişiler tarafından ispatlanması hâlinde, Bankalar Kanununun 15,
15/a, 22, Ek-1 ve Ek-2 maddeleri
uygulanmaz.
MADDE 28.- 4.1.2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale
Kanununun 30.7.2003 tarihli ve 4964 sayılı Kanunun 15 inci maddesi ile değişik
22 nci maddesinin (g) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (h) bendi
eklenmiştir.
h) 4353 sayılı Kanunun 22 nci ve
36 ncı maddeleri uyarınca Türk veya yabancı uyruklu avukatlardan hizmet
alımları.
MADDE 29.- Bu Kanunun 20, 21 ve 23 üncü maddeleriyle,
4389 sayılı Kanuna, bu Kanunun 27 nci maddesiyle eklenen ek 1, ek 2, ek 5,
geçici 1 ve geçici 3 üncü maddelerinde yapılan düzenlemelerle ilgili olarak
31.7.2003 tarihli ve 4969 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin (4) numaralı
fıkrası hükmü de uygulanır.
MADDE 30.- 4389 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin son
fıkrasındaki; 14 üncü maddesinin (5) numaralı fıkrasının (a) bendinin (ac) alt
bendindeki, (6) numaralı fıkrasının (b) ve (c) bentlerindeki; 15 inci
maddesinin (3) numaralı fıkrasındaki "Kurulca" ibareleri "Fon
Kurulunca" şeklinde; 14 üncü maddesinin (1) numaralı fıkrasının son
paragrafındaki "Fondan" ibaresi "Kurumdan" şeklinde; 15
inci maddesinin (5) numaralı fıkrasının
(b) bendindeki "Kurumun" ibaresi "Fonun" şeklinde; 17 nci
maddesinin (1) numaralı fıkrasındaki "Kurul" ibaresi "Fon
Kurulu" şeklinde değiştirilmiştir.
GEÇİCİ MADDE 1.- Bu Kanunun yayımı tarihinden üç ay sonra bu
Kanunun 21 inci maddesiyle Bankalar
Kanununa eklenen 15/a ve 27 nci
maddesiyle aynı Kanuna eklenen ek 1 ve ek 2 nci maddelerinde belirtilen
geçersiz sözleşmeler kapsamındaki tüm taşınır ve taşınmazlara, her türlü hak ve
alacaklara ilişkin kullanma ve yararlanmaya devam edildiğinin tespiti hâlinde,
bu mallar anılan maddelerde sayılan kişilerin kendi malları sayılır. Geçersiz
sayılan sözleşme hükümleri gereğince üçüncü kişilerin elinde bulunan, bu
maddede belirtilen her türlü mal, hak ve alacakların, lisans, marka ve ruhsat
haklarının, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devrine mahkemece ayrıca karar
verilir.
GEÇİCİ MADDE 2.- Bu Kanunun 15, 21 ve 25 inci maddelerinde
sayılan ceza ve hukuk davalarını kovuşturan, soruşturan ve yürüten Cumhuriyet
savcıları ile hâkimler bu işleri ivedilikle yürütürler ve görevleri süresince
disiplin nedenleri hariç meşru mazeretleri ve istemleri olmadıkça üç yıl süre
ile başka bir yere veya göreve atanamazlar. Görev süresi dolanlar tekrar
atanabilirler.
GEÇİCİ MADDE 3.- Bu Kanunla, 4208 sayılı Kanunun 2 nci
maddesinin (a) bendine (5) numaralı alt bentten sonra gelmek üzere eklenen (6)
numaralı alt bendi, 4389 sayılı Bankalar Kanununun 9 uncu maddesinin (1)
numaralı fıkrasının (b) bendine eklenen paragraf, 15 inci maddenin (7)
numaralı fıkrasının (b) bendine
eklenen paragraflar, (9)
numaralı fıkrasının (c)
bendinde yapılan değişiklik, 15 inci maddeye eklenen (10) numaralı
fıkra, Bankalar Kanununa eklenen 15/a maddesi, 17/a maddesi ve ek madde 2, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar temettü hariç ortaklık hakları ile
yönetim ve denetimi Fona intikal eden ve/veya bankacılık işlemleri yapma ve
mevduat kabul etme izin ve yetkileri ilgili bakan, Bakanlar Kurulu veya Kurul
tarafından kaldırılarak tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen veya Fon tarafından
tasfiye işlemleri başlatılan bankalar hakkında uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 4.- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren bir ay içinde 15 inci maddede öngörülen Fon Kurulunun üyeleri atanır.
Bu atama yapılıp Fon Kurulunun üyeleri göreve başlayıncaya kadar 4389 sayılı
Bankalar Kanununun 15 inci maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca oluşturulan
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Yönetim Kurulunun görevi devam eder. Aynı
maddede öngörülen Fon Yönetmeliği Fon Kurulu üyelerinin göreve başladığı
tarihten itibaren en geç bir ay içinde hazırlanır. Yönetmeliğin hazırlanması
Bankalar Kanunundaki hükümlere tâbidir. Bu Yönetmelik yayımlanıncaya kadar eski
Yönetmeliğin bu Kanuna aykırı olmayan
hükümleri uygulanmaya devam olunur.
İlk defa atanan Fon Kurulu
üyelerinden başkan dışında, ikinci yılın sonunda kura sonucunda belirlenen iki
üye ve dördüncü yılın sonunda, kalan üyelerden kura sonucunda belirlenecek iki
üyenin yerine, 4389 sayılı Kanunda belirtilen hükümlere uygun olarak yeni üye
ataması yapılır.
GEÇİCİ MADDE 5.- Bu Kanunun yayımı tarihinde kadrosu
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunda olan ve Tasarruf Mevduatı Sigorta
Fonunda görevli bulunanlar Başkan tarafından görevlendirilebilir.
Bu personelden, muvafakatı
bulunanların Fon Kurulu üyeleri atandıktan sonra Fon Kurulu kararıyla daha önce
işgal ettikleri pozisyonlara veya daha üst pozisyona atamaları yapılır.
Muvafakatı olmayan personel ise Kurul kararıyla durumlarına uygun münhal
pozisyonlara atanırlar ve gerektiğinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunda iki
yılı geçmemek üzere geçici olarak görevlendirilebilirler.
MADDE 31.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 32.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.