CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASI VE DEVLET
GÜVENLİK MAHKEMELERİNİN
Kanun No. 5190 |
|
Kabul Tarihi : 16.6.2004 |
MADDE 1.- 4.4.1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza
Muhakemeleri Usulü Kanununa 394 üncü maddeden sonra gelmek üzere "Bazı
suçlara ilişkin muhakeme usulü" başlıklı ÜÇÜNCÜ FASIL başlığı altında
aşağıdaki maddeler eklenmiştir.
Görev ve yargı çevresinin
belirlenmesi
MADDE 394/a. - Aşağıdaki suçlarla ilgili davalar, Adalet
Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca yargı
çevresi birden çok ili kapsayacak şekilde belirlenecek illerde
görevlendirilecek ağır ceza mahkemelerinde görülür:
1. 765 sayılı Türk Ceza
Kanununun 125 ilâ 139, 146 ilâ 157, 168, 169, 171 ve 172 nci maddelerinde
yazılı suçlar, 403 üncü maddesinde yazılı toplu olarak veya teşekkül vücuda
getirmek suretiyle işlenen suçlar.
2. Anayasanın 120 nci maddesi
gereğince olağanüstü hâl ilan edilen bölgelerde, olağanüstü hâlin ilânına neden
olan olaylara ilişkin suçlar.
3. 3713 sayılı Terörle Mücadele
Kanununda yazılı suçlar.
4. 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç
Örgütleriyle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar.
Gelen iş durumu göz önünde
bulundurularak birinci fıkrada belirtilen suçlara bakmakla görevli olmak üzere,
aynı yerde birden fazla ağır ceza mahkemesi kurulmasına, Adalet Bakanlığının
teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca karar verilir. Bu hâlde,
mahkemeler numaralandırılır. Bu mahkemelerin başkan ve üyeleri adlî yargı
adalet komisyonunca, bu mahkemelerden başka mahkemelerde veya işlerde
görevlendirilemez.
Birinci fıkrada belirtilen
suçları işleyenler sıfat ve memuriyetleri ne olursa olsun bu Kanunla
görevlendirilmiş ağır ceza mahkemelerinde yargılanır.
Anayasa Mahkemesi ve Yargıtayın
yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler ile savaş ve sıkıyönetim hali dahil
askerî mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler saklıdır.
Soruşturma usulü
MADDE 394/b. - 394/a maddesi kapsamına giren suçlarda
hazırlık soruşturması, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca bu suçların
soruşturma ve kovuşturmasında görevlendirilen Cumhuriyet savcılarınca bizzat
yapılır. Bu suçlar görev sırasında veya görevden dolayı işlenmiş olsa bile Cumhuriyet savcılarınca doğrudan doğruya
takibat yapılır. Cumhuriyet savcıları, Cumhuriyet Başsavcılığınca 394/a maddesi
kapsamındaki suçlarla ilgili davalara bakan ağır ceza mahkemelerinden başka
mahkemelerde veya işlerde görevlendirilemez.
394/a maddesi kapsamına giren
suçların soruşturması ve kovuşturması sırasında Cumhuriyet savcıları, hâkim
tarafından verilmesi gerekli kararları, varsa Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulunca bu işlerle görevlendirilen ağır ceza mahkemesi üyesinden, aksi halde
yetkili adlî yargı hâkimlerinden isteyebilirler.
Soruşturmanın gerekli kıldığı
hâllerde suç mahalli ile delillerin bulunduğu yerlere gidilerek soruşturma
yapılabilir.
Suç, ağır ceza mahkemesinin
bulunduğu yer dışında işlenmiş ise, Cumhuriyet savcısı, suçun işlendiği yer
Cumhuriyet savcısından, hazırlık soruşturmasının yapılmasını isteyebilir.
Suç askerî bir mahalde işlenmiş
ise, Cumhuriyet savcısı ilgili askerî savcılıktan hazırlık soruşturmasının
yapılmasını isteyebilir.
Üçüncü ve dördüncü fıkralara
göre soruşturma yapmak üzere görevlendirilen Cumhuriyet savcıları ile askerî
savcılıklar, bu soruşturmayı öncelikle ve ivedilikle yaparlar.
394/a maddesi kapsamına giren
suçlarda, yakalananlar ve tutuklananlar için 128 inci maddenin birinci
fıkrasındaki yirmidört saatlik süre kırksekiz saat olarak uygulanır.
Anayasanın 120 nci maddesi
gereğince olağanüstü hâl ilân edilen bölgelerde yakalanan ve tutuklanan kişiler
hakkında 128 inci maddenin ikinci fıkrasında dört gün olarak belirlenen süre
Cumhuriyet savcısının talebi ve hâkim kararıyla yedi güne kadar uzatılabilir.
Hâkim, karar vermeden önce yakalanan veya tutuklanan kişiyi dinler.
Kolluğun görev ve yetkileri ile
geçici yararlanma
MADDE 394/c. - 394/a maddesi kapsamına giren suçlarla ilgili
soruşturma ve kovuşturmalarda kolluk; soruşturma ve kovuşturma sebebiyle
sanığı, tanığı, bilirkişiyi ve suçtan zarar gören şahsı, ağır ceza mahkemesi
veya başkanının, Cumhuriyet savcısının, mahkeme naibinin veya istinabe olunan
hâkimin emirleriyle belirtilen gün, saat ve yerde hazır bulundurmaya mecburdur.
Bu emir, çağrılanlar hakkında kolluğa, ihzar müzekkeresinde olduğu gibi zor
kullanma yetkisi verir. Bu Fasıl hükümlerine aykırı hareket eden kolluk amir ve
memurları hakkında doğrudan doğruya soruşturma ve kovuşturma yapılır.
394/a maddesi kapsamına giren
suçların soruşturma ve kovuşturması sırasında ek 4 üncü madde hükümleri de
uygulanır.
Bu Fasılda belirtilen suçlar
nedeniyle Cumhuriyet savcıları, soruşturmanın gerekli kılması halinde, geçici
olarak, bu mahkemelerin yargı çevresi içindeki genel ve özel bütçeli idarelere,
kamu iktisadi teşebbüslerine, il özel idarelerine ve belediyelere ait bina,
araç, gereç ve personelden yararlanmak için istemde bulunabilirler. Bu
istemler, ilgili kurum ve makamlarca geciktirilmeksizin yerine getirilir.
Özürsüz olarak üçüncü fıkradaki
istemleri yerine getirmeyen yukarıdaki kuruluşların sorumlu kişileri, üç aydan
bir yıla kadar hapis ve birmilyar liradan az olmamak üzere ağır para cezasıyla
cezalandırılır.
Türk Silahlı Kuvvetleri kıt’a, karargâh ve kurumlarından istemde bulunulması hâlinde, istem, yetkili amirlikçe değerlendirilerek yerine getirilebilir.
Kovuşturma usulü
MADDE 394/d. - 394/a maddesi kapsamına giren suçlarla ilgili
davalara ait duruşmalarda aşağıdaki hükümler uygulanır:
1. Bu suçlar acele işlerden
sayılır ve bunlarla ilgili davalara adlî tatilde de bakılır.
2. İkiyüzden çok sanıklı
davalarda, sanıklardan bir kısmının duruşmanın bazı oturumları ile ilgileri
bulunmuyor ise duruşmanın bu oturumlarının, yokluklarında yapılmasına mahkemece
karar verilebilir. Ancak, bu sanıkların yokluklarında yapılan oturumlarda
kendilerini etkileyen bir hâl ortaya çıktığı takdirde buna ilişkin söz ve
işlerin esaslı noktaları sonraki oturumlarda kendilerine bildirilir.
3. Mahkeme, güvenliğin
sağlanması bakımından duruşmanın başka bir yerde yapılmasına karar verebilir.
4. Bu davalarda esas hakkındaki
iddiasını bildirmek için Cumhuriyet savcısına, müdahil veya vekiline; iddialara
karşı savunmasını yapmak için sanık veya müdafiine makul bir süre verilir. Bu
süre, savunma hakkının sınırlanması anlamına geleceği durumlarda re'sen
uzatılabilir.
5. Mahkeme, duruşmanın düzen ve
disiplinini bozan sözlü veya yazılı beyan ve davranışlar ile mahkemeye, mahkeme
başkanı veya üyelerden herhangi birine, Cumhuriyet savcısına, müdafiiye,
tutanak kâtibine yahut görevlilere karşı uygun olmayan söz ve davranışlar
hakkında yayım yasağı koyabilir. Bu yasağa rağmen yayımda bulunanlara üç aydan
altı aya kadar hapis cezasıyla birlikte beşmilyar liradan onbeşmilyar liraya
kadar ağır para cezası verilir.
6. Mahkeme başkanı, duruşmanın
inzibatını bozan sanığı veya müdafii o günkü duruşmanın tamamına çıkmamak
üzere, duruşma salonundan çıkartır. Bunların, sonra gelen oturumda da duruşmayı
önemli ölçüde aksatacak davranışlara devam edecekleri anlaşılırsa ve hazır
bulunmaları gerekli görülmezse, yokluklarında duruşmaya devam olunmasına
mahkemece karar verilebilir. Bu karar, esasa ilişkin iddia ve savunmanın
yapılmasına engel olacak biçimde uygulanamaz ve sanığın kendisini başka bir
müdafi ile temsil ettirmesine izin verilir. Duruşma salonundan çıkartılan sanık veya müdafiinin
bundan sonraki oturumlarda da duruşmanın inzibatını bozmakta ısrar etmeleri
hâlinde, bir daha aynı dava ile ilgili duruşmaların tamamına veya bir kısmına
katılmamalarına da karar verilebilir. Bu hüküm müdafi hakkında uygulandığı
takdirde, keyfiyet ilgili baroya bildirilir. Bu halde de sanığın kendisini
başka bir müdafi ile temsil ettirmesi için uygun bir süre verilir. Duruşmaların
bir kısmına ya da tamamına katılmamasına karar
verilen müdafi Avukatlık Kanununun 41 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince
tayin edilmiş ise durum, kendisini tayin eden merciye
de bildirilir. Duruşma salonundan çıkartılan sanık veya müdafii tekrar
duruşmaya alındıklarında, yokluklarında yapılan iş ve işlemlerin esaslı
noktaları kendilerine bildirilir. Sanık ya da müdafii
dilerse yokluklarındaki tutanak örnekleri de kendilerine verilir. Duruşma
salonundan çıkartılan veya duruşmalara katılmamalarına karar verilen sanık veya
müdafiler mahkemenin tayin edeceği süre içerisinde yazılı savunma verebilirler.
7. 262 nci madde, 394/a maddesi
kapsamına giren suçlara bakan ağır ceza mahkemeleri hakkında uygulanmaz.
8. Kendisine veya onun namına
tebligat yapılacak kimselere tebligat yapılmaması hallerinde, işin ivediliğine
göre basın veya diğer kitle iletişim araçlarıyla tebligat yapılabilir.
MADDE 2. - 3713 sayılı
Terörle Mücadele Kanununun 20 nci maddesi hükümleri, bu Kanunla 1412 sayılı
Kanuna eklenen 394/a maddesi gereğince Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca
görevlendirilecek ağır ceza mahkemeleri başkan ve üyeleri ile bu mahkemelerin
görev alanına giren suçları soruşturmak ve kovuşturmakla görevli Cumhuriyet
savcıları hakkında da uygulanır. Bunların koruma ve güvenlik talepleri ilgili
makam ve mercilerce öncelikle ve ivedilikle yerine getirilir.
MADDE 3. - 16.6.1983
tarihli ve 2845 sayılı Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.
GEÇİCİ MADDE 1. - Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Devlet güvenlik mahkemeleri ve Devlet
güvenlik mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılıklarının yetki ve görevleri sona erer.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte görevde bulunan Devlet güvenlik
mahkemesi başkanı, asıl ve yedek üyeleri bu Kanunla 1412 sayılı Kanuna eklenen
394/a maddesi gereğince Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca görevlendirilecek
veya kurulacak ağır ceza mahkemelerine ilk atamalar yapılıncaya ve atananlar
görevlerine başlayıncaya kadar sırasıyla; ağır ceza mahkemesi başkan ve üyeleri
sıfatıyla; Devlet güvenlik mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet
savcıları da 1412 sayılı Kanunun 394/a maddesinde belirtilen suçları
soruşturmak ve kovuşturmak üzere Cumhuriyet savcısı sıfatıyla görevlerine devam
ederler ve başka bir göreve atanmalarına Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca
karar verilebilir. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca bu Kanun hükümlerine
göre yapılacak görevlendirme ve atamalar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren onbeş gün içinde gerçekleştirilir.
1412 sayılı Kanunun 394/a maddesinde belirtilen suçların soruşturma ve
kovuşturmasında görevlendirilen Cumhuriyet savcıları ile aynı maddede
belirtilen ağır ceza mahkemelerinin başkan ve üyeleri disiplin sebepleri hariç
meşru mazeretleri ve talepleri olmadıkça üç yıl süre ile başka bir yere veya
göreve atanamazlar. Bu görev süresinin tespitinde, Devlet güvenlik mahkemesi ve
Cumhuriyet Başsavcılıklarındaki görevlerine son atanma tarihleri nazara alınır.
Görev süresi dolanlar tekrar atanabilirler.
GEÇİCİ MADDE 2. - Bu
Kanunun yayımı tarihinde görev ve yetkileri sona eren Devlet güvenlik
mahkemelerinde ve Devlet güvenlik mahkemeleri Cumhuriyet Başsavcılıklarında
mevcut dava ve soruşturma dosyaları ayrıca bir karar verilmesine gerek
kalmaksızın durumlarına, mahiyetlerine ve kanun hükümlerine göre, bulundukları
aşamadan itibaren yargılama ve soruşturmaya devam edilmek üzere görevli ve
yetkili ağır ceza mahkemelerine ve bu mahkemelerin bulundukları illerin
Cumhuriyet Başsavcılıklarına devredilir.
Bu Kanun kapsamına girmeyen suçlar nedeniyle;
a) Hazırlık soruşturma safhasında bulunan dosyalar
hakkında ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarınca,
b) Son soruşturma safhasında bulunan dosyalar hakkında ağır ceza
mahkemelerince dosya üzerinden,
Kanun hükümlerine göre gerekli kararlar verilmek suretiyle, dosyalar
görevli ve yetkili Cumhuriyet Başsavcılıklarına veya mahkemelere
gönderilir.
GEÇİCİ MADDE 3. - Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce, Devlet
güvenlik mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılıkları nezdinde bulunan arşiv, kalem,
emanet ve diğer birimler ile Devlet güvenlik mahkemelerinin arşiv, kalem ve
diğer birimleri, ayrıca başka bir işleme gerek olmaksızın sırasıyla bu Kanunla
1412 sayılı Kanuna eklenen 394/a maddesi gereğince Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulunca görevlendirilecek veya kurulacak ağır ceza mahkemelerinin bulunduğu
il Cumhuriyet Başsavcılıkları nezdinde ve bu ağır ceza mahkemelerinde ayrı bir
birim olarak bu faaliyet ve görevlerine devam ederler.
GEÇİCİ MADDE 4. - 2845
sayılı Kanunun 31 inci maddesi hükümlerine göre teşkil olunan Devlet güvenlik
mahkemesi adalet komisyonlarının görev ve yetkileri bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihte sona erer.
Devlet güvenlik mahkemelerinde
görevli hâkim ve savcılar dışında kalan
personel, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra, bu Kanunla 1412 sayılı
Kanuna eklenen 394/a maddesi gereğince Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca
görevlendirilecek veya kurulacak ağır ceza mahkemeleri ve bu mahkemelerin
bulunduğu il Cumhuriyet Başsavcılıkları nezdinde anılan mahkemelerin görev
alanına giren suçları soruşturmak ve kovuşturmakla görevlendirilen Cumhuriyet
Savcılığı birimlerinde başka bir işleme gerek kalmaksızın ve bulundukları kadro
ve özlük hakları da saklı kalmak şartıyla görevlerine devam ederler. Bu
personel hakkında, anılan ağır ceza mahkemesi başkanı veya ilgili Cumhuriyet
savcısının yazılı muvafakati olmadıkça adlî yargı adalet komisyonunca başka bir
yere veya göreve atama veya görevlendirme işlemi yapılamaz.
GEÇİCİ MADDE 5. - Diğer kanunlarda geçen "Devlet Güvenlik
Mahkemesi", "Devlet Güvenlik Mahkemesi Yedek Hâkimliği",
"Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı ve Cumhuriyet
savcısı" ibareleri sırasıyla "1412 sayılı Kanunun 394/a maddesi
gereğince Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca
görevlendirilecek veya kurulacak ağır ceza mahkemesi", "ağır
ceza mahkemesi üyesi", "1412 sayılı Kanunun 394/a maddesinde
belirtilen suçları soruşturmak ve kovuşturmakla görevlendirilen Cumhuriyet
savcısı" olarak uygulanır.
2845 sayılı Devlet Güvenlik Mahkemelerinin
Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanuna yapılan atıflar bu Kanunla 1412
sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa eklenen Üçüncü Fasıla; 3713 sayılı
Terörle Mücadele Kanununun 4 üncü maddesinde 2845 sayılı Devlet Güvenlik
Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 9 uncu maddesine
yapılan atıflar bu Kanunla 1412 sayılı Kanuna eklenen 394/a maddesinin birinci
fıkrasının (1) ve (2) numaralı bentlerine yapılmış sayılır.
GEÇİCİ MADDE 6. - Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce Devlet güvenlik mahkemelerince karara
bağlanan ve bu Kanunla 1412 sayılı Kanuna eklenen 394/a maddesiyle ağır ceza
mahkemelerinin görev alanına giren dava dosyalarından;
a) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında bulunanlar hakkında Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığınca,
b) Yargıtay dairelerinde bulunanlar hakkında ilgili ceza dairesince,
Başkaca bir işlem yapılmasına ve karar verilmesine gerek olmaksızın
bulundukları aşamada dosyaların incelenmesine devam olunur.
İncelemesi sona eren dava dosyaları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihte yetkili ve görevli ağır ceza mahkemelerine gönderilir.
GEÇİCİ MADDE 7. - 1412 sayılı Kanuna eklenen 394/a maddesi
gereğince Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca görevlendirilecek veya
kurulacak ağır ceza mahkemelerinin yargı çevreleri ve tüm yurtta göreve
başlayacakları tarih, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş gün içinde Resmî Gazetede ilân
edilir.
MADDE 4. - Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 5. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.