Dönem: 22 Yasama Yılı: 5
TBMM
(
Muğ
Not: Teklif; Başkanlıkça, İçişleri ile Plan ve Bütçe
Komisyonlarına havale edilmiştir.
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
2/265 esas numaralı “Belediyelere ve İl Özel İdarelerine
Genel Bütçe Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanuna Bir Ek Madde
Eklenmesine Dair Kanun Teklifi”min İçtüzüğün 37 nci maddesi gereğince doğrudan
gündeme alınmasını arz ederim.
Hasan Özyer
Muğla
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
“Belediyelere ve İl Özel İdarelerine Genel Bütçe
Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanuna Bir Ek Madde Eklenmesine Dair Kanun
Teklifi” ve gerekçesi ilişikte sunulmuştur.
Gereğini bilgilerinize arz ederiz.
Saygılarımızla.
|
|
O. Seyfi Terzibaşıoğlu |
Mehmet Dülger |
Hasan Özyer |
|
|
Muğla |
|
Muğla |
|
|
Osman Akman |
Ahmet Rıza Acar |
Osman Seyfi |
|
|
|
Aydın |
Nevşehir |
|
|
Mevlüt Çavuşoğlu |
Semiha Öyüş |
M. Salih Erdoğan |
|
|
|
Aydın |
Denizli |
|
|
Ahmet Ertürk |
Osman Nuri Filiz |
İbrahim Köşdere |
|
|
Aydın |
Denizli |
Çanakkale |
|
|
Mehmet Elkatmış |
Yekta Haydaroğlu |
Fikret Badazlı |
|
|
Nevşehir |
Van |
|
|
|
Rıdvan Köybaşı |
Burhan Kılıç |
Mehmet Melik Özmen |
|
|
Nevşehir |
|
Ağrı |
|
|
Mehmet Sarı |
Mustafa Eyiceoğlu |
Mehmet Daniş |
|
|
|
|
Çanakkale |
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
(2/265) esas numaralı Kanun Teklifine katılmak istiyorum.
Gereğini emir ve müsaadelerinize arz ederim.
Saygılarımla. 9.11.2004
Necdet Budak
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
2/265 esas numaralı Kanun Teklifine katılıyorum. Gereğini saygılarımla arz ederim. 20.03.2007
Ahmet Işık
GEREKÇE
Turizm,
Türkiye’nin dünya pazarındaki en rekabetçi ürünüdür. Neredeyse tüm sektörlere doğrudan ya da dolaylı girdi
sağlamaktadır. Turizm, geleceğe yönelik olarak istihdam imkânının en
fazla olduğu, toplumsal refahı en kısa sürede yükseltecek, toplumsal hoşgörü ve
sosyal barışı canlı tutan, Dünya Turizm Örgütünün projeksiyonlarına göre
önümüzdeki 40 yıl içerisinde en hızlı ve düzenli büyüyecek olan sektördür.
Turizm aynı zamanda; Türkiye ekonomisinin temel dinamiği,
istihdamı arttırıp, işsizliği azaltan, ülke ihracatının yaklaşık üçte birine
eşit nakit döviz girdisini sağlayan, rekabet gücümüzün çok yüksek
olduğu bir sektördür. Üstelik turizm dış girdilere bağımlılığının
az olması nedeniyle diğer sektörlerden daha
pozitif olarak ekonomimize yansımaktadır.
Gayri
safî millî hâsıla içindeki turizm payı yüzde 4,5
düzeyindedir. Türkiye büyürken, turizmin büyümeye olan katkısını
daha yüksek düzeyde tutmak istiyoruz; çünkü böyle bir potansiyelimiz
var. 2004 yılına başlarken ülke olarak, gayri safî millî hâsıla içindeki
turizmin payını, on yıllık bir periyot içinde iki misline çıkabilmesini,
toplam gayri safî millî hâsılada yüzde 10’luk bir düzeye ulaşmasını -
Türkiye’nin on yıl içindeki projeksiyonunun yılda 600 milyar dolar
gayri safî millî hâsıla olduğu düşünülürse - yılda 60 milyar dolar
turizm geliri ya da bir turizm ekonomisi yaratmayı hedefledik. Üç yıllık
vadede hedefimizin, 150 000 yeni ilave yatağa ulaşmak, yeni turizm
yatırım bölgeleri oluşturmak, altyapı sorunlarını tamamen ortadan
kaldırmak ve bu sayede turist sayısının 20.000.000’a
ulaştırılması ve 500 000 yeni istihdam yaratılması olduğunu söyledik.
Ülkemizin, turizmde hedeflerine ulaşabilmesi ve
mevcut sorunlarını çözebilmesi için hazırladığımız kanun teklifi
gibi bir düzenlemeye ihtiyacı olduğu aşikardır.
Ülke ekonomisi için bu denli önemli gelir getiren
bir sektörün turiste hizmet verirken son derece sağlıklı şartlara
sahip olması gerekir. Zira herkes gibi
turist de, hizmetin aksamadan yürüdüğü ve asgari ihtiyaçlarını
güvenle karşılayabileceği bir ülkede konaklamak ister.
Turizm
bölgesi içinde yer alan belediyelerin gelirleri
merkezden aldıkları yardımlar, yerleşik nüfuslarının sayısına
göre verilen yardımlardır. Belediyeler aldıkları
bu yardımlarla ancak devamlı olan nüfusun ihtiyaçlarını karşılayabilmektedirler.
Oysa turistik beldelerin turizm mevsiminde nüfusları,
gelen yerli ve yabancı turistlerle, mevsim dışı nüfusun 5-10 hatta
20 katına çıkmaktadır. Bu durumda belediyeler
belirli aylarda bölgelerine hizmet vermekte zorlanmaktadırlar.
Mart - Ekim ayları arasındaki
sekiz aylık dönemde bu merkezler, tarım ve turizm işçisiyle ve yerli
yabancı turistiyle nüfus patlaması yaşamasına rağmen, sayım sonuçlarına
bunun yansımamasından dolayı bütçeden hak ettiklerinin altında
pay almaktadırlar. Muğla örneğinden bakarsak, 2003
Ocak - Eylül döneminde toplam 3.158.830 kişinin belediye ve işletme
ruhsatlı mekanlarda turist olarak konaklamış olduğunu görürüz.
Bu da sezonda aylık 525.000 kişi daha demektir.
Yine Antalya ilimiz 7.373.184 turist ağırlamıştır.
Yani sezonda aylık 865.000 kişi fazladan nüfus ve hizmet bekleyen yeni
insanlar... Tabii bu sayıya kendi yazlıklarında konaklayanlar,
yatlarında karavanında veya aileleri yanında misafir olarak kalanlar
ile geçici işçiler dahil değildir.
Belediyelerde
halka elektrik, su, kanalizasyon, ulaşım, temizlik işleri, çöp toplama
işleri gibi hizmetler verilirken bu hizmetler hep yerleşik nüfus
dikkate alınarak planlanmakta ve ödenek de bu nüfus oranları dikkate
alınarak verilmektedir.
Turizm sezonu başladığında ise bu hizmetler artan
nüfustan dolayı, ödenek, personel... gibi yetersizlikler nedeniyle
aksamakta hatta durmaktadır. Örneğin 7 ton çöp
toplayan bir belediyemiz turizm mevsiminde 80-85 tonluk çöp toplamaktadır.
Yine
on bin nüfuslu bir belediyemiz sayımlarla belirlenen nüfusa uygun
içme suyu şebekesi tesis etmekle beraber, turizm mevsiminde 8-10
kat artan nüfus karşısında, sorumlu olduğu bölgelere içme suyu verirken
büyük sıkıntılar çekmektedir. Turistik tesisler,
gelen müşterilerin su ihtiyaçlarının eksiksiz karşılanmasını isterken
yöre halkı da haklı olarak susuz kalmak istememektedirler. Belediyeler her ikisine de yetişmeye çalışırken hiç birini
memnun edememektedirler. Diğer altyapı hizmetlerinin
çalışmalarında da durum bundan farklı değildir. Mese
Sizlerin bildiği ve her gün yaşadığımız ve yukarıda
belirttiğimiz sebeplerden ötürü, turistik beldelerimize merkezden
yapılan yardımların arttırılması söylemi, eyleme dönüşmek zorundadır. Zira
Türkiye’nin yukarıda söylediğimiz hedeflerini
tutturması muasır medeniyetleri de geçmesi gerekmektedir. İdealizmin gereği budur.
Kanun
teklifimizin amacı, İl Özel İdaresine veya belediyelere genel bütçe
gelirlerinden ayrılan payın Kültür ve Turizm Bakanlığı ile belediyelerin
verdikleri işletme ruhsatı sahiplerinin yatak kapasitelerinin
en az yarısının yörede sürekli oturuyormuş gibi kabul edilmesi ve
ödeneğin buna göre hesaplanmasını sağlamaktır. Mesela,
5000 nüfuslu bir beldede turistik tesislerin yatak sayısı 6000 (altı
bin) olsun. Turistlerin altı ay kaldıklarını
düşünelim. Bu yatak sayısının yarısının
(3000) sürekli bu beldede yaşadığını farz ederek merkezden gelen
yardımda bu nüfusu da dikkate almamız gerekir. Yani 5000+3000=8000 nüfuslu bir belediyeymiş gibi ödenek
çıkarılmalıdır. Artırılacak bu ödeneğin karşılığını
rahatlıkla elde edebiliriz. Biz bu sektörden 60 milyar dolar katına değer elde
etmeyi hedefliyoruz. Bu hedefe ulaşmak için bu ve bunun
gibi başka düzenlemeleri mutlaka hayata geçirmeliyiz.
Ülkemiz ihracat gelirinin üçte biri turizm sektöründen
sağlandığına göre, ülkeye sürekli gelir sağlayan, ekonominin lokomotifi
olmuş kalkınmamızın öncüsü bir sektörle ilgilenirken sektörün ihtiyaçlarını
da en iyi şekilde karşılayabilmeliyiz. Bu sayede turizm yörelerindeki belediyelerimizin de
halkımızın da konu ile ilgili sıkıntıları giderilmiş olacaktır.
Hazırlanan teklif Yüce Meclisin takdirine sunulmuştur.
MADDE
GEREKÇELERİ
Madde
1- 2/2/1981 tarihli ve 2380 sayılı Belediyelere ve İl Özel İdarelerine
Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanuna aşağıdaki
ek madde eklenmiştir.
Ek Madde 5- 2380 sayılı Kanuna böyle bir ek madde eklenmesinin
çok önemli nedenleri vardır. Türkiye ihracat
gelirinin üçte birini sağlayan ülke ekonomisinin temel dinamiği
haline gelmiş bir sektörün hizmet verilen yörelerde halen altyapı
sıkıntısı çekmesi bizim eksiğimizdir. Belediyelerimiz
turizm mevsiminde gelen turist ile yerli halka içme suyu, sağlık,
çöp toplama kanalizasyon hizmetleri… gibi altyapı hizmetlerini
verirken personel eksikliği maddi kaynak ve diğer konularda son derece
önemli sıkıntılar yaşamaktadır.
Turizm
sezonunun ortalama 6 ay sürdüğünü
Yine on bin nüfuslu bir belediyemiz bu nüfusa uygun
içme suyu şebekesi tesis ettirmekte. Ancak turizm mevsiminde, belediye sorumlu olduğu bölgelere
hizmet verirken büyük sıkıntılar çekmektedirler.
Yukarıda belirtilen sebeplerle turistik beldelerimize
merkezden yapılan yardımların artırılması için formüller aramaktayız. Çözüm
olarak ise şöyle bir yöntem belirlenmiştir:
Bir beldenin nüfusu 5000 olsun. Yörede bulunan turistik tesislerin yatak sayısı 6000
(altı bin) olsun. Turistlerin altı ay kaldıklarını
düşünelim. Bu yatak sayısının yarısının (3000) sürekli bu beldede yaşadığını
farz ederek merkezden gelen yardımda bu nüfusu da dikkate almamız
gerekir. Yani 5000+3000=8000 nüfuslu belediyeymiş gibi
ödenek çıkarılmalıdır. Bir diğer ifadeyle yörenin ana nüfusu
ile turistik tesislerin yatak kapasitesinin yarısı kadar sayı dikkate alınarak ödenek verilmelidir.
Teklifimiz
Çalışma yapılırken 2464 sayılı Belediye Gelir Kanununun
95. maddesi de dikkate alınır. Belediyeler bu Kanunun bahsi geçen maddesi ile gruplara
ayrılmaktadır.
Madde 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
MUĞLA
MİLLETVEKİLİ HASAN ÖZYER VE 20 MİLLETVEKİLİNİN TEKLİFİ
BELEDİYELERE VE İL ÖZEL İDARELERİNE
GENEL BÜTÇE GELİRLERİNDEN PAY VERİLMESİ
HAKKINDA KANUNA BİR EK MADDE EKLENMESİNE DAİR KANUN TEKLİFİ
MADDE 1-
2/2/1981 tarihli ve 2380 sayılı Belediyelere ve İl Özel İdarelerine Genel Bütçe
Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanuna aşağıdaki ek madde
eklenmiştir.
Ek Madde 5- Bu Kanunun (2380 sayılı Kanun),
birinci maddesinin üçüncü fıkrasına göre belediyelere verilecek paylar
hesaplanırken; turizm bölgesinde yer alan belediyelerde, Turizm Bakanlığı
tarafından verilmiş turizm işletme belgeli tatil köyü, otel, motel ve
pansiyonlar ve İçişleri Bakanlığınca verilen belgeler ile işletilen pansiyon ve
diğer yataklı tesislerdeki yatak kapasitesi belirlenerek, bunun yarısı kadar
sayı, sürekli bu belediyede yaşıyormuş gibi genel nüfus toplamına eklenir.
Turizm bölgelerindeki belediyelerin alacakları pay bu sayıya göre tespit
edilir.
Çalışma yapılırken 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun
95. maddesi de dikkate alınır.
MADDE 2- Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3- Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.