Dönem: 22 Yasama Yılı: 4
TBMM (S. Sayısı: 1043)
Birleşmiş Milletler Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesinin
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (1/1072)
Not: Tasarı;Başkanlıkça
Adalet ve Dışişleri komisyonlarına havale edilmiştir.
T.C.
Başbakanlık
Kanunlar ve Kararlar
Genel Müdürlüğü 4.7.2005
Sayı: B.02.0.KKG.0.10/101-1129/319
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Dışişleri Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı
Bakanlar Kurulunca 20.6.2005 tarihinde kararlaştırılan “Birleşmiş Milletler
Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GEREKÇE
Yolsuzlukla mücadele
alanındaki ilk küresel uluslararası hukuk belgesi niteliğindeki Birleşmiş
Milletler (BM) Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi, yolsuzluğun önlenmesi amacıyla
üye devletlerde bir dizi önleyici tedbir alınmasını öngörmektedir.
BM Yolsuzlukla Mücadele
Sözleşmesi ile, mevzuatımızda esasen suç olarak belirlenmiş olan rüşvet,
zimmet, karapara aklama ve adaletin engellenmesi eylemlerinin suç olarak
düzenlenmesi zorunlu kılınmaktadır. Sözleşme, ayrıca, memuriyet ve mevki
nüfuzunun kötüye kullanılması, haksız zenginleşme, özel sektörde rüşvet, zimmet
ve karaparanın aklanmasının gizlenmesi eylemlerinin suç olarak düzenlenmesi
konusunda yerel mevzuatların geliştirilmesini teşvik etmektedir. Ayrıca, yolsuzlukla
mücadele konusunda etkili bir uluslararası işbirliği mekanizması kurmaktadır.
Sözleşme, yolsuzluktan
elde edilen gelirlerin kaynak ülkeye iadesi konusunda daha önceki uluslararası
hukuk belgelerinde bulunmayan etkili bir sistem öngörmektedir. Sözleşmenin
öngördüğü onbir yolsuzluk suçundan biri olan "özel sektörde zimmet"
suçu ülkemizce önerilmiş ve metne dahil edilmiştir. Dolayısıyla, banka yönetim
kurulu başkan ve üyeleri ile diğer mensuplarının görevleri nedeniyle
kendilerine tevdi olunan ya da muhafazaları, denetim ve sorumlulukları altında
bulunan bankaya ait para ve sair varlıkları zimmetlerine geçirme eylemini suç
olarak düzenleyen 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22/3 maddesi Yolsuzlukla
Mücadele Sözleşmesi'nin kapsamına alınmıştır. Böylece, söz konusu eylemlerden
dolayı yapılacak kovuşturmalarda uluslararası işbirliği sağlamanın önü
açılmıştır.
Özel sektörde zimmet suçu
ilk defa bir uluslararası hukuk belgesinde yer almaktadır. Sözleşmenin
ülkemizin önerisiyle genişletilen, adli yardımı düzenleyen maddesine (mad.46/9)
göre, çifte cezalandırılabilirlik halinin bulunmadığı durumlarda dahi, zecri
tedbir içermeyecek adli yardım taleplerinin yerine getirilmesi hususunda, yasal
sistemin temel hükümlerinin izin verdiği ölçüde üye devletlere yükümlülük
getirilmesi sağlanmıştır. Sözleşmenin yürürlüğe girmesiyle birlikte, iki
ülkeden yalnızca birinde suç teşkil etse dahi, yolsuzluk suçlarından dolayı
adli yardım talebinde bulunulması mümkün olabilecektir. Sözleşme, bu haliyle,
yolsuzluk konusuna da yer veren BM Sınıraşan Örgütlü Suçlarla Mücadele
Sözleşmesi'nden daha etkili bir adli yardım mekanizması öngörmektedir.
Dışişleri Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet
Meclisi
Dışişleri Komisyonu
Esas No. : 1/1072 13.12.2005
Karar No. : 116
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Dışişleri Bakanlığı
tarafından hazırlanarak Bakanlar Kurulunca 4.7.2005 tarihinde Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına sunulan ve Başkanlıkça 19.9.2005 tarihinde tali
komisyon olarak Adalet Komisyonuna esas komisyon olarak da Komisyonumuza havale
edilen ''Birleşmiş Milletler Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesinin Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı", Komisyonumuzun 8.12.2005 tarihli
27 nci toplantısında Dışişleri ile Adalet bakanlıkları temsilcilerinin de katılmalarıyla
görüşülmüştür.
Son yıllarda teknolojinin
hızla gelişmesi ve ulaşım imkanlarının artması suçların işlenmesini
kolaylaştırmış ve buna paralel olarak da takibini zorlaştırmıştır. Suçların
işlenmesinin uluslararası boyut kazanması; suçların önlenmesi, tespit edilmesi
ve cezalandırılmasında ülkelerin işbirliği içinde hareket ederek sahip
oldukları bilgi ve belgeleri diğer ülkelerle paylaşması, kimi zaman da ortak
operasyonlara girişilmesini gerekli kılmaktadır.
Bu bağlamda; demokrasinin
kurum ve değerlerini, etik değerleri ve adaleti zayıflatarak hukukun
üstünlüğünü tehlikeye sokan, toplumların istikrar ve güvenliğine ciddi
tehditler oluşturan yolsuzluk, artık yerel bir olgu olmaktan çıkmış, önlenmesi
ve kontrol altına alınması için uluslararası işbirliğini zorunlu kılan
toplumsal bir olgu haline gelmiştir.
Yolsuzlukla mücadele
amacıyla bugüne kadar Avrupa Birliği Konseyi, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma
Örgütü, Avrupa Konseyi ve Afrika Birliği çalışmalar yapmış ve değişik
sözleşmeler imzalanmıştır. Ancak mevcut işbirliğini en geniş şekliyle sağlamak
amacıyla Birleşmiş Milletler bünyesinde yapılan çalışmalar sonucunda Birleşmiş
Milletler Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi 9-11 Aralık 2003 tarihleri arasında
üye ülkelerin imzasına açılmış olup Sözleşme, ülkemiz tarafından 10 Aralık 2003
tarihinde imzalanmıştır.
Tasarı ve gerekçesi
incelendiğinde Sözleşme ile;
- Yolsuzluğa karşı
önleyici politikalar ile kamu ve özel sektörün yükümlülükleri,
- Suç olarak düzenlenmesi
gereken eylemler,
- Suçların taraf ülkelerde
kovuşturulması, yargılanması ve yaptırımları,
- Suçtan elde edilen
eşyaya el koyma ve müsadere,
- Tanıkların, mağdurların
ve ihbarda bulunanların korunması,
- Ulusal makamlar ile
özel sektör arasında işbirliği,
- Uluslararası makamlar
arasında karşılıklı adli yardım ve hükümlülerin nakli,
- Ortak soruşturmalar ve
bilgi değişimi,
konularında kapsamlı
düzenlemelerin öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Komisyonumuzda Tasarının
tümü üzerinde yapılan görüşmelerde;
- Yolsuzluğun önce
sınıraşan ve sonra da uluslararası bir suç haline geldiği,
- Sözleşmenin ülkemizin
de katıldığı aktif çalışmalar sonucunda hazırlandığı ve otuzuncu ülkenin
onaylama, kabul, uygun bulma veya katılım belgesini tevdi ettiği tarihten
itibaren doksanıncı günde yürürlüğe gireceği ve bu şartın 14 Aralık 2005'te
sağlanarak sözleşmenin yürürlüğe girmesinin beklendiği,
- Sözleşme ile
yolsuzluğun önlenmesi amacıyla devletlere iç hukuklarında birtakım konuların
düzenlenmesi hususunda yükümlülükler getirildiği,
- Sözleşmenin hazırlık aşamasında
ülkemizin özel zimmet ve varlıkların iadesi ile ilgili bölümlerde büyük
katkılar yaptığı,
şeklindeki Hükümet
temsilcilerinin açıklamalarını takiben Komisyon üyelerimiz tarafından;
- Yolsuzluklar ve
karaparayla mücadelenin ülkemizin imajı ve yabancı sermayenin ülkemize gelmesi
açısından çok önemli olduğu,
- Yolsuzluklar ile
mücadele edebilmek için kamu kesimini şeffaf hale getirmenin ve kayıt dışı
ekonomiyi kayıt altına almanın zorunlu olduğu,
- Ülkemizin yolsuzluklar
ile mücadelede gerilerde kalmasının Avrupa Birliği raporlarında da yer aldığı
ve bazı kurumların mali denetimden muaf tutulmasının, yargılama ile ilgili kimi
kısıtlama ve dokunulmazlıkların yolsuzluklarla etkili mücadeleyi engellediği,
Sözleşme kapsamında
bulunan suçların yeni Türk Ceza Kanununda düzenlenip düzenlenmediği,
-Sözleşmenin uygulanması
ile ilgili herhangi bir denetim ve kontrol mekanizmasının sağlanmadığı,
sözleşmeye aykırılık halinde yaptırımın ne olacağı,
- Birleşmiş Milletler
bünyesinde hazırlanan bu Sözleşme için neden bu kadar geç kalındığı,
yönündeki görüş ve
sorulara Hükümet temsilcileri tarafından verilen ek açıklama ve cevaplarda;
- Birleşmiş Milletler
sözleşmelerinin uzun süren görüşmeler neticesinde mutabakat sonucu imzalanan
sözleşmeler olduğundan bazı alanlarda düzenlemelerin yapılamadığı veya geç
yapıldığı,
- Sözleşmeyi çok fazla
sayıda ülkenin imzalayacak olması ve bu ülkelerin mevzuatlarının çok değişik
içerikte olması başlangıç aşamasında denetim mekanizmasının kurulmasını
engellediği, ancak, Birleşmiş Milletler Sözleşmelerinin yaşayan sözleşmeler
olması nedeniyle eksik kalan kısımların sonradan tamamlanabilmesinin mümkün
olduğu,
- Sözleşmede iç
hukukumuzun ötesine geçen düzenlemelerde uyum için gerekli hazırlıkların
yapılmakta olduğu,
ifade edilmiştir.
Tasarının tümü üzerindeki
görüşmelerin ardından Tasarı ve gerekçesi Komisyonumuzca da benimsenerek
maddelerin görüşülmesine geçilmiştir.
Tasarının 1 inci, 2 nci,
3 üncü maddeleri ile tümü aynen kabul edilmiştir.
Sözleşmenin ülkemiz
tarafından bir an önce onaylanarak yürürlüğe girebilmesi amacıyla Tasarının
İçtüzüğün 52 nci maddesine göre öncelikle görüşülmesine karar verilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun
onayına sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.
|
|
Başkan |
Başkanvekili |
Kâtip |
|
|
Mehmet
Dülger |
Eyyüp
Sanay |
Metin
Yılmaz |
|
|
Antalya |
Ankara |
Bolu |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mahmut
Koçak |
Ramazan
Toprak |
Ahmet
Edip Uğur |
|
|
Afyonkarahisar |
Aksaray |
Balıkesir |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
V. Haşim
Oral |
Abdülbaki
Türkoğlu |
Muzaffer
Gülyurt |
|
|
Denizli |
Elazığ |
Erzurum |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Züheyir
Amber |
Halil
Akyüz |
Mehmet B.
Denizolgun |
|
|
Hatay |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Şükrü
Mustafa Elekdağ |
Hüseyin
Kansu |
Onur
Öymen |
|
|
İstanbul |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
|
Üye |
|
|
|
|
Fikret
Ünlü |
|
|
|
|
Karaman |
|
HÜKÜMETİN
TEKLİF ETTİĞİ METİN
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER YOLSUZLUKLA MÜCADELE SÖZLEŞMESİNİN
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1.- “Birleşmiş
Milletler Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi”nin onaylanması uygun bulunmuştur.
MADDE 2.- Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3.- Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
DIŞİŞLERİ KOMİSYONUNUN
KABUL ETTİĞİ METİN
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER YOLSUZLUKLA MÜCADELE SÖZLEŞMESİNİN
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1.- Tasarının 1
inci maddesi Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.
MADDE 2.- Tasarının 2 nci
maddesi Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.
MADDE 3.- Tasarının 3
üncü maddesi Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.
|
|
Recep
Tayyip Erdoğan |
|
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
|
Dışişleri Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
|
|
A. Gül |
A. Şener |
M. A.
Şahin |
|
|
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
|
|
B. Atalay |
A.
Babacan |
M. Aydın |
|
|
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
Adalet Bakanı |
|
|
N.
Çubukçu |
K. Tüzmen |
C. Çiçek |
|
|
Millî Savunma Bakanı |
İçişleri Bakanı |
Maliye Bakanı |
|
|
M. V.
Gönül |
A. Aksu |
K.
Unakıtan |
|
|
Millî Eğitim Bakanı |
Bayındırlık ve İskân Bakanı |
Sağlık Bakanı |
|
|
H. Çelik |
F. N.
Özak |
R. Akdağ |
|
|
Ulaştırma Bakanı |
Tarım ve Köyişleri Bakanı |
Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı V. |
|
|
B.
Yıldırım |
M. M.
Eker |
A. Coşkun |
|
|
Sanayi ve Ticaret Bakanı |
En. ve Tab. Kay. Bakanı |
Kültür ve Turizm Bakanı |
|
|
A. Coşkun |
M. H.
Güler |
A. Koç |
|
|
|
Çevre ve Orman Bakanı |
|
|
|
|
O. Pepe |
|
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER YOLSUZLUKLA MÜCADELE SÖZLEŞMESİ
GİRİŞ
Bu Sözleşmeye Taraf
Devletler;
Demokrasinin kurum ve değerlerini,
etik değerleri ve adaleti zayıflatan, sürdürülebilir kalkınmayı ve hukukun
üstünlüğünü tehlikeye sokan yolsuzluğun toplumların istikrar ve güvenliğine
yönelttiği sorun ve tehditlerin ciddiyetinin endişesini taşıyarak,
Karapara aklama dâhil
olmak üzere, özellikle örgütlü suçlar ve ekonomik suçlar gibi diğer suç türleri
ile yolsuzluk arasındaki bağlantıdan da endişe duyarak,
Devlet kaynaklarının
önemli bir bölümünü teşkil edecek boyutta varlıkların konu olduğu ve
Devletlerin siyasî istikrar ve sürdürülebilir kalkınmasını tehdit eden
yolsuzluk vakaları hakkında da endişe duyarak,
Yolsuzluğun artık yerel
bir mesele olmayıp, bütün toplum ve ekonomileri etkileyen, önlenmesi ve kontrol
altına alınması için uluslararası işbirliğini zorunlu kılan bir sınıraşan olgu
olduğu inancını taşıyarak,
Yolsuzlukla etkin
mücadele edilmesi ve yolsuzluğun önlenmesi için kapsamlı ve çok yönlü bir
yaklaşımın gerekli olduğuna inanarak, Teknik yardımın mevcudiyetinin, kapasite
geliştirmeyi ve kurumsal yapılanmayı da sağlamak suretiyle, Devletlerin
yolsuzluğu önleme ve yolsuzlukla etkin mücadele etme güçlerinin artırılmasında
önemli bir rol oynayabileceği inancını da taşıyarak,
Haksız olarak kişisel
servet edinmenin özellikle demokratik kurumlara, ulusal ekonomilere ve hukukun
üstünlüğü ilkesine zarar vereceğine inanarak,
Haksız olarak edinilmiş
varlıkların uluslararası transferlerinin daha etkin bir biçimde önlenmesi,
tespit edilmesi, caydırılması ve varlıkların geri verilmesi konusunda
uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesi kararlılığını taşıyarak,
Mülkiyet hakkını karara
bağlayacak hukuk davaları veya idarî davalar ile ceza davalarında temel hukuka
uygunluk ilkelerini kabul ederek,
Yolsuzluğun önlenmesi ve
ortadan kaldırılmasının bütün Devletlerin ortak yükümlülüğü olduğunu ve bu
alandaki çabaların etkili olması amacıyla, sivil toplum, hükümet-dışı
kuruluşlar ve yerel toplum örgütleri gibi kamu sektörü dışındaki birey ve
grupların da destek ve katkıları ile her bir Devletin diğeri ile işbirliği
yapmasının zorunlu olduğunu hatırda tutarak,
Kamusal işlerin ve kamu
malvarlığının düzgün yönetimi, adil olma, sorumluluk ve yasa önünde eşitlik
ilkelerini ve dürüstlüğü koruma ve yolsuzluğu reddetme kültürünün
geliştirilmesi ihtiyacını da hatırda tutarak,
Suçun Önlenmesi ve Ceza
Adaleti Komisyonu ile Birleşmiş Milletler Uyuşturucu Maddeler ve Suç Ofisinin,
yolsuzluğun önlenmesi ve yolsuzlukla mücadele alanındaki çabalarını takdir
ederek,
Afrika Birliği, Avrupa
Konseyi, Gümrük İşbirliği Konseyi (Dünya Gümrük Örgütü olarak da tanınır),
Avrupa Birliği, Arap Ligi, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü ve Amerikan
Devletleri Örgütü dâhil olmak üzere, bu alanda diğer uluslararası ve bölgesel
örgütlerin yürüttükleri çalışmaları hatırda tutarak,
Amerikan Devletleri
Örgütü tarafından 29 Mart 1996 tarihinde kabul edilen, Amerikan Devletleri Arasında Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi;
Avrupa Birliği Konseyi tarafından 26 Mayıs 1997 tarihinde kabul edilen, Avrupa Toplulukları Görevlerini ya da Avrupa
Birliği Üye Devlet Görevlilerini Kapsayan Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi;
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü tarafından 21 Kasım 1997 tarihinde kabul
edilen Uluslararası Ticarî İşlemlerde
Yabancı Kamu Görevlilerine Verilen Rüşvetin Önlenmesi Sözleşmesi; Avrupa
Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından 27 Ocak 1999 tarihinde kabul edilen Yolsuzluğa Karşı Ceza Hukuku Sözleşmesi;
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından 4 Kasım 1999 tarihinde kabul edilen
Yolsuzluğa Karşı Özel Hukuk Sözleşmesi
ve Afrika Birliği Devlet ve Hükümet Başkanları tarafından 12 Temmuz 2003
tarihinde kabul edilen Afrika Birliği
Yolsuzluğun Önlenmesi ve Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesini takdirle not
ederek,
Birleşmiş Milletler Sınıraşan Örgütlü Suçlarla Mücadele
Sözleşmesinin
29 Eylül 2003 tarihinde yürürlüğe girişinden memnuniyet duyarak,
Aşağıdaki hususlarda
anlaşmışlardır:
BÖLÜM I
GENEL HÜKÜMLER
Madde 1
Amaç
Bu Sözleşmenin amaçları:
a) Yolsuzluğun önlenmesi
ve yolsuzlukla mücadelenin daha etkin ve verimli kılınmasına yönelik önlemlerin
teşvik edilmesi ve güçlendirilmesi;
b) Varlıkların geri
alınması dâhil olmak üzere, yolsuzluğun önlenmesi ve yolsuzlukla mücadelede
uluslararası işbirliği ve teknik yardımlaşmanın teşvik edilmesi,
kolaylaştırılması ve desteklenmesi;
c) Dürüstlüğün, hesap
verilebilirliğin ve kamusal işler ile kamu mallarının düzgün yönetiminin teşvik
edilmesidir.
Madde 2
Terimler
Bu Sözleşmenin amaçları
bakımından:
a) "Kamu
görevlisi": i) kıdemi göz önüne alınmaksızın, atanmış veya seçilmiş,
sürekli veya geçici, ücretli veya ücretsiz, bir Taraf Devletin yasama, yürütme,
adlî veya idarî bir görevinde bulunan herhangi bir kişi; ii) bir Taraf Devletin
iç hukukunun ilgili alanında uygulanan şekliyle, bir kamu kurumu veya bir kamu
teşebbüsü de dâhil olmak üzere, bir kamu görevi ifa eden veya bir kamu hizmeti
gören diğer bir kişi; iii) bir Taraf Devletin iç hukukunda "kamu
görevlisi" olarak tanımlanmış diğer kişileri ifade eder. Bununla birlikte,
bu Sözleşmenin II. bölümünde yer alan bazı özel önlemler nedeniyle "kamu
görevlisi", bir Taraf Devletin iç hukukunda tanımlandığı ve iç hukukun
ilgili alanında uygulandığı şekliyle bir kamu görevi ifa eden veya kamu hizmeti
gören kişi anlamına gelebilir.
b) "Yabancı kamu
görevlisi", yabancı bir ülkenin yasama, yürütme, adlî veya idarî bir
organında görev yapan, seçilmiş veya atanmış herhangi bir kişi; ve bir kamu
kurumu veya kamu teşebbüsü de dâhil olmak üzere, yabancı bir ülke adına kamu
görevi ifa eden herhangi bir kişi anlamına gelir.
c) "Uluslararası
kamu kuruluşu görevlisi", bir uluslararası memur veya böyle bir kuruluş
tarafından o kuruluş adına hareket etmeye yetkili kılınmış herhangi bir kişi
anlamına gelir.
d)
"Malvarlığı", maddî veya gayri maddî, taşınır veya taşınmaz, somut
veya soyut her türlü varlık ve bu tür varlıklara ilişkin tasarruf hakkını veya
menfaati tevsik eden yasal belgeler veya araçlar anlamına gelir.
e) "Suç
geliri", bir suçun işlenmesinden kaynaklanan veya doğrudan ya da dolaylı
olarak elde edilen malvarlığı anlamına gelir.
f) "Dondurma"
ya da "el koyma", bir mahkeme ya da diğer yetkili makamın emrine
dayanılarak, malvarlığının transfer, dönüştürme, tasarruf veya hareketinin
geçici olarak yasaklanması ya da malvarlığının muhafaza veya kontrolünün geçici
olarak üstlenilmesi anlamına gelir.
g) "Müsadere",
uygulanabildiği hallerde belirli bir hakkın kaybını da kapsayan, malvarlığının
bir mahkeme ya da diğer yetkili makamın emriyle sürekli olarak yitirilmesi
anlamına gelir.
h) "Öncül suç",
işlenmesi sonucunda elde edilen gelir, bu Sözleşmenin 23 üncü maddesinde
tanımlanan bir suçun konusu olabilecek herhangi bir suç anlamına gelir.
i) "Kontrollü
teslimat", bir suçun soruşturulması ve suçun işlenmesine karışmış
kişilerin kimliklerinin tespiti amacıyla, yetkili makamların bilgisi ve
gözetimi altında, yasadışı veya şüpheli sevkıyatın bir veya daha fazla Devletin
ülkesinden dışarı çıkmasına, içinden geçmesine veya içeri girmesine izin
verilmesi tekniğidir.
Madde 3
Kapsam
1. Bu Sözleşme,
hükümlerine uygun olarak, yolsuzluğun önlenmesi, soruşturulması, kovuşturulması
ve bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçların gelirlerinin dondurulması,
bunlara el konulması, müsaderesi ve iadesine uygulanır.
2. Bu Sözleşmenin
uygulanması amacıyla, aksi belirtilmediği sürece, Sözleşmede yer alan suçların
devletin malvarlığına zarar veya ziyan vermiş olması gerekli değildir.
Madde 4
Egemenliğin Korunması
1. Taraf Devletler, bu
Sözleşmedeki yükümlülüklerini, Devletlerin egemen eşitliği, ülke bütünlüğü ve
diğer Devletlerin içişlerine karışmama ilkelerine uygun bir biçimde yerine
getireceklerdir.
2. Bu Sözleşmedeki hiçbir
hüküm, bir Taraf Devlete, bir diğer Devletin ülkesi içinde, diğer Devletin iç
hukukunun münhasıran kendi makamları için saklı tuttuğu yargı yetkisini
kullanma ve işlevleri icra etme yetkisi vermeyecektir.
BÖLÜM II
ÖNLEYİCİ TEDBİRLER
Madde 5
Yolsuzluğa Karşı Önleyici Politikalar ve Uygulamalar
1) Her Taraf Devlet,
hukuk sisteminin temel ilkelerine uygun olarak, toplumsal katılımı teşvik eden
ve hukukun üstünlüğü, kamusal işlerin ve kamu mallarının düzgün yönetimi,
dürüstlük, saydamlık ve hesap verilebilirlik ilkelerini yansıtan, etkin ve
eşgüdümlü yolsuzlukla mücadele politikaları geliştirecek, uygulayacak ya da
sürdürecektir.
2) Her Taraf Devlet,
yolsuzluğun önlenmesi amacıyla etkin uygulamaları oluşturmak ve teşvik etmek
için çaba gösterecektir.
3) Her Taraf Devlet,
ilgili yasal mevzuatını ve idarî önlemlerini, yolsuzlukla mücadele ve
yolsuzluğun önlenmesine yönelik yeterliliklerini tespit etmek amacıyla düzenli
aralıklarla değerlendirmeye almak için gayret gösterecektir.
4) Taraf Devletler, uygun
olduğu ölçüde ve hukuk sistemlerinin temel ilkelerine uygun olarak, bu maddede
belirtilen önlemleri teşvik etmek ve geliştirmek için birbirleriyle ve ilgili
uluslararası ve bölgesel örgütlerle işbirliği yapacaklardır. Bu işbirliği, yolsuzluğun
önlenmesini amaçlayan uluslararası program ve projelere katılımı kapsayabilir.
Madde 6
Yolsuzluğa Karşı Önleyici Birim ya da Birimler
1) Her Taraf Devlet,
hukuk sisteminin temel ilkelerine uygun olarak;
a) Bu Sözleşmenin 5 inci
maddesinde belirtilen politikaları uygulamak ve uygun olan hallerde, bu
politikaların uygulanmasını kontrol ve koordine etmek;
b) Yolsuzluğun önlenmesi
hakkında bilgiyi artırmak ve yaymak,
suretiyle veya benzer
yollarla yolsuzluğu önleyen uygun birim ya da birimleri oluşturacaktır.
2) Her Taraf Devlet,
hukuk sisteminin temel ilkelerine uygun olarak, bu maddenin 1 inci fıkrasında
belirtilen birim ya da birimlere, görevlerini etkin bir biçimde ve gereksiz
etkilerden uzak olarak yerine getirebilmeleri için gerekli özerkliği
tanıyacaktır. Gerekli maddî kaynaklar ve uzman personel ile bu personelin
görevini yerine getirmek için ihtiyaç duyduğu eğitim sağlanmalıdır.
3) Her Taraf Devlet,
yolsuzluğun önlenmesi amacına yönelik özel önlemlerin geliştirilmesi ve
uygulanmasında diğer Taraf Devletlere yardım edebilecek makam veya makamların
isim ve adreslerini Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine bildireceklerdir.
Madde 7
Kamu Sektörü
1) Her Taraf Devlet,
uygun olan hallerde ve hukuk sisteminin temel ilkelerine uygun olarak,
memurların ve uygun olan hallerde, seçimle gelmeyen diğer kamu görevlilerinin
istihdamı, çalıştırılması, terfileri ve emeklilikleri için:
a) Verimlilik ve
saydamlık ilkeleri ile liyakat, eşitlik ve yetenek gibi nesnel kıstaslara
dayalı,
b) Özellikle yolsuzluğa
müsait kamu görevleri için görevlilerin seçim ve eğitimi ile uygun olan
hallerde, bu görevlilerin diğer görevlere rotasyonuna yönelik yeterli usulleri
kapsayan,
c) Taraf Devletin
ekonomik kalkınmışlık düzeyini dikkate alarak, yeterli ücret ve adil maaş
dereceleri geliştiren,
d) Kamu görevlilerinin,
kamu görevlerinin doğru, onurlu ve düzgün bir biçimde ifasının gereklerini
yerine getirebilmelerini sağlayacak ve onları, görevlerinin ifasının özünde
mevcut olan yolsuzluk riski hakkında bilinçlerinin geliştirilmesine yönelik,
uygulanabilir alanlarda davranış ilke ve standartlarına da atıfta bulunabilen,
özel ve uygun eğitim ile donatacak öğretim ve eğitim programlarını teşvik eden,
sistemleri kabul etmek,
uygulamak ve güçlendirmek için çaba sarf edeceklerdir.
2) Her Taraf Devlet
ayrıca, bu Sözleşmenin amaçları ile uyumlu ve iç hukukunun temel ilkelerine
uygun olarak, kamu görevleri için adaylık ve seçim ile ilgili kıstasları
belirlemek üzere uygun yasal ve idarî önlemleri kabul etmeyi değerlendirecektir.
3) Her Taraf Devlet
ayrıca, bu Sözleşmenin amaçları ile uyumlu ve iç hukukunun temel ilkelerine
uygun olarak, kamu görevleri için seçilecek adayların finansmanında ve
uygulanabilen hallerde, siyasî partilerin finansmanında saydamlığı artıracak
uygun yasal ve idarî önlemleri almayı değerlendirecektir.
4) Her Taraf Devlet, iç
hukukunun temel ilkelerine uygun olarak, saydamlığı teşvik edici ve çıkar
çatışmalarını önleyici sistemleri kabul etmek, korumak ve güçlendirmek için
çaba sarf edecektir.
Madde 8
Kamu Görevlileri İçin Davranış İlkeleri
1) Her Taraf Devlet,
yolsuzlukla mücadele amacıyla, hukuk sisteminin temel ilkelerine uygun olarak,
kamu görevlileri arasında, diğerlerinin yanı sıra dürüstlüğü, doğruluğu ve
sorumluluğu geliştirecektir.
2) Her Taraf Devlet,
kendi kurumsal ve hukuk sistemi çerçevesinde, kamu görevlerinin doğru, onurlu
ve düzgün bir biçimde yerine getirilmesi için davranış ilke ve standartlarını
uygulamaya özellikle çaba sarf edecektir.
3) Her Taraf Devlet, bu
madde hükümlerinin uygulanması amacıyla, uygun olan hallerde ve hukuk
sisteminin temel ilkelerine uygun olarak, 12 Aralık 1996 tarih ve 51/59 sayılı
BM Genel Kurul Kararına Ek Kamu Görevlileri Uluslararası Davranış ilkeleri gibi
bölgesel, bölgelerarası ve çok taraflı örgütlerin ilgili çalışmalarını dikkate
alacaktır.
4) Her Taraf Devlet, iç
hukukunun temel ilkelerine uygun olarak, kamu görevlilerinin görevlerini ifa
ederken farkına vardıkları yolsuzluk vak'alarını ilgili makamlara rapor
etmelerini kolaylaştıracak önlemleri almayı ve sistemleri kurmayı da
değerlendirecektir.
5) Her Taraf Devlet,
uygun olan hallerde ve iç hukukunun temel ilkelerine uygun olarak, kamu
görevlilerini, diğerlerinin yanı sıra, kamu görevlerinin ifasına ilişkin olarak
bir çıkar çatışması yaratabilecek nitelikteki meslek dışı faaliyetlerini,
işlerini, yatırımlarını, mal varlıklarını ve aldıkları hediye veya edindikleri
faydaları ilgili makamlara bildirmeye zorunlu kılacak önlemleri almaya ve
sistemleri kurmaya çaba sarf edecektir.
6) Her Taraf Devlet, bu
maddeye uygun olarak tahsis edilen ilke ve standartları ihlal eden kamu
görevlilerine karşı, iç hukukunun temel ilkelerine uygun olarak, disiplin
önlemlerini veya diğer önlemleri almayı değerlendirecektir.
Madde 9
Kamu Alımları ve Kamu Maliyesinin Yönetimi
1. Her Taraf Devlet,
hukuk sisteminin temel ilkelerine uygun olarak, diğerlerinin yanı sıra
yolsuzluğun önlenmesinde de etkili olan, saydamlığa, rekabete ve karar alma
sürecinde nesnellik ölçütüne dayalı uygun tedarik sistemlerini kurmak için
gerekli adımları atacaktır. Bu sistemler, diğerlerinin yanı sıra, aşağıdaki
hususlara dayanacak ve tatbikatta uygun eşik değerleri dikkate alabilecektir:
a) Potansiyel ihale
katılımcılarının ihale tekliflerini hazırlamalarına ve sunmalarına yeterince
zaman tanıyacak biçimde, ihale davetlerine ve ilgili sözleşme şartlarına
ilişkin olanlar dâhil olmak üzere, alım usulleri ve sözleşmeler hakkındaki
bilgilerin kamuya duyurulması;
b) Seçim, ihale ölçütleri
ve teklif kuralları dâhil olmak üzere, ihaleye katılım şartlarının önceden
belirlenmesi ve yayımlanması;
c) Kuralların veya usulün
doğru olarak uygulandığını sonradan teyit etmeyi kolaylaştırmak amacıyla, kamu
alım kararlarında nesnel ve önceden belirlenmiş ölçütlerin kullanılması;
d) Bu fıkra uyarınca
ihdas edilen kurallara veya usule uyulmaması halinde, yasal müracaat hakkını
sağlamak üzere, etkili bir itiraz sistemini de içeren etkili bir dâhili yeniden
inceleme sisteminin oluşturulması;
e) Uygun olan hallerde,
kamu alımından sorumlu personele yönelik olarak, belli kamu alımlarına ilişkin
menfaat beyanı, personeli değerlendirme usulü ve eğitim şartları gibi konuları
düzenlemek üzere önlem alınması.
2) Her Taraf Devlet,
hukuk sisteminin temel ilkelerine uygun olarak, kamu maliyesinin yönetiminde
saydamlığı ve hesap verilebilirliği geliştirmek için uygun önlemleri alacaktır.
Bu önlemler, diğerlerinin yanı sıra;
a) Ulusal bütçenin kabul
usulünü,
b) Gelir ve giderlere
ilişkin raporların zamanında hazırlanmasını,
c) Bir muhasebe ve
denetim standartları sistemini ve gereken gözetimi,
d) Etkili ve verimli bir
risk yönetimi ile dâhili kontrol sistemlerini; ve
e) Uygun olan hallerde,
bu fıkrada belirtilen koşullara uyulmaması durumunda düzeltici önlemleri
kapsayacaktır.
3) Her Taraf Devlet, iç
hukukunun temel ilkelerine uygun olarak, kamu gelir ve giderlerine ilişkin
muhasebe defterlerinin, kayıtların, malî raporların ve diğer belgelerin doğru
tutulmasını sağlamak ve bu belgelerin tahrifini önlemek için gerekli hukukî ve
idarî önlemleri alacaktır.
Madde 10
Kamuya Rapor Verme
Her Taraf Devlet,
yolsuzlukla mücadelenin gereğini dikkate alarak, iç hukukunun temel ilkelerine
uygun biçimde ve uygun olan hallerde, örgütlenmesi, işleyişi ve karar alma
süreci dâhil olmak üzere, kamu yönetiminde saydamlığı artırmak için gerekli
önlemleri alacaktır. Bu önlemler, diğerlerinin yanı sıra, aşağıdakileri
içerebilir:
a) Toplum bireylerinin,
uygun olan hallerde, kamu yönetiminin örgütlenmesi, işleyişi ve karar alma
süreci hakkındaki bilgileri, ve özel yaşamın ve kişisel bilgilerin korunmasına
özen göstererek, toplum bireylerini ilgilendiren kararlara ve yasal
düzenlemelere ilişkin bilgileri edinmelerine olanak tanıyacak usul ve
düzenlemelerin kabul edilmesi;
b) Uygun olan hallerde,
kamunun karar vermeye yetkili makamlara ulaşmasını kolaylaştırmak üzere idarî
usullerin basitleştirilmesi; ve
c) Kamu yönetimindeki
yolsuzluk riskleri hakkında düzenli aralıklarla hazırlanacak raporları da
kapsayabilecek bilgilerin yayımlanması.
Madde 11
Yargı ve Kovuşturma Hizmetlerine İlişkin Önlemler
1) Her Taraf Devlet,
yargının bağımsızlığını ve yolsuzlukla mücadele alanındaki önemli rolünü
hatırda tutarak, hukuk sisteminin temel ilkelerine uygun biçimde ve yargı
bağımsızlığını zedelemeden, dürüstlüğü güçlendirmek ve yargı mensupları
arasında yolsuzluğa fırsat verecek durumları önlemek için önlemler alacaktır.
Bu önlemler, yargı mensuplarının davranış kurallarını içerebilir.
2) Bu maddenin 1 inci
fıkrası uyarınca alınanlarla aynı etkideki önlemler, Taraf Devletlerin
yargısının bir parçasını oluşturmayan, ancak yargı hizmetlerine benzer
bağımsızlığa sahip olan kovuşturma hizmetleri için kabul edilebilir ve
uygulanabilir.
Madde 12
Özel Sektör
1) Her Taraf Devlet, iç
hukukunun temel ilkelerine uygun olarak, yolsuzluğun özel sektöre sirayetini
önlemek ve özel sektörde muhasebe ve denetim standartlarını yükseltmek amacıyla
önlemler alacak ve uygun olan hallerde, bu önlemlerin ihlaline karşı etkin,
orantılı ve caydırıcı hukukî, idarî ve cezaî yaptırımlar getirecektir.
2) Bu amaçlara ulaşmak
için alınacak önlemler, diğerlerinin yanı sıra, aşağıdakileri içerebilir:
a) Yasa uygulayıcı
kurumlar ile ilgili özel kuruluşlar arasında işbirliğinin geliştirilmesi;
b) Ticarî faaliyetlerin
ve ilgili bütün mesleklerin doğru, onurlu ve düzgün bir biçimde yürütülmesi,
çıkar çatışmalarının önlenmesi ve ticarî işletmelerin kendi aralarında ve
Devlet ile akdî ilişkilerinde iyi ticarî uygulamaların kullanımının
geliştirilmesine yönelik davranış ilkeleri dâhil olmak üzere, ilgili özel
kuruluşların dürüstlüğünü korumaya yönelik standart ve usullerin
geliştirilmesinin teşvik edilmesi;
c) Uygun olan hallerde,
şirketlerin kuruluşu aşamasında ve yönetiminde yer alan tüzel ve gerçek
kişilerin kimliklerine ilişkin önlemleri de içerecek şekilde, özel kuruluşlar
arasında saydamlığın artırılması;
d) Kamu kurumlarınca
ticarî faaliyetler için verilen lisans ve yardımlara ilişkin kurallar da dâhil
olmak üzere, özel kuruluşları düzenleyen usullerin kötüye kullanılmasının
önlenmesi;
e) Önceden yürüttükleri
veya idarecisi oldukları görevleri yeni faaliyetleri veya yeni işleri ile
doğrudan ilişkili olan eski kamu görevlilerinin, görevlerinden istifa ettikten
veya emekli olduktan sonra, uygun biçimde ve makul bir süre için mesleki
faaliyetlerine veya özel sektörde istihdam edilmelerine kısıtlama getirilmesi
yoluyla çıkar çatışmalarının önlenmesi;
f) Yapı ve büyüklüklerini
dikkate alarak, özel girişimlerin, yolsuzluk faaliyetlerinin fark edilmesi ve
önlenmesine yardımcı olacak yeterli iç denetim yollarına sahip olmasının ve bu
özel girişimlerin muhasebe kayıtlarının ve gerekli malî raporlarının uygun
denetim ve tasdik usullerine tâbi olmasının sağlanması.
3) Yolsuzluğun önlenmesi
amacıyla her Taraf Devlet, defter ve kayıtların tutulmasına, malî raporların
beyan edilmesine ve muhasebe ve denetleme standartlarına ilişkin kanun ve
tüzüklerine uygun biçimde, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilmiş suçlardan
herhangi birisinin işlenmesi amacına yönelik aşağıdaki eylemleri
yasaklayacaktır:
a) Kayıt dışı hesap
tutulması;
b) Kayıt dışı veya yeterince
tespit edilmemiş işlemler yapılması;
c) Var olmayan gider
kaydı tutulması;
d) Konusu çarpıtılarak
borç kaydedilmesi;
e) Sahte belge kullanımı;
ve
f) Muhasebe belgelerinin
kasıtlı olarak yasanın öngördüğü süreden evvel imhası.
3) Hiçbir Taraf Devlet,
bu Sözleşmenin 15 inci ve 16 ncı maddelerine uygun olarak ihdas edilmiş
suçların kurucu unsurlarından biri olan rüşvet niteliğindeki giderlerin ve
uygun olan hallerde, yolsuzluğu kolaylaştıran diğer giderlerin vergiden mahsup
edilebilmesine izin vermeyecektir.
Madde 13
Toplumsal Katılım
1) Her Taraf Devlet,
olanakları ölçüsünde ve iç hukukunun temel ilkelerine uygun olarak, yolsuzlukla
mücadelede, yolsuzluğun önlenmesinde ve yolsuzluğun varlığı, nedenleri,
boyutları ve yönelttiği tehdit hakkında toplumsal bilinci yükseltmek amacıyla
sivil toplum, hükümet dışı kuruluşlar ve yerel toplum örgütleri gibi kamu
sektörü dışındaki bireylerin ve grupların aktif katılımını geliştirmek için
uygun önlemleri alacaktır. Bu katılım aşağıdaki önlemlerle güçlendirilmelidir:
a) Kamunun karar alma
sürecine katkısının teşvik edilmesi ve saydamlığın artırılması;
b) Kamunun bilgiye etkin
bir biçimde ulaşmasının sağlanması;
c) Yolsuzluğun hoş
görülmemesine yönelik olarak kamuyu bilgilendirme faaliyetlerinin ve okul ve
üniversite müfredatı dâhil olmak üzere kamu eğitim programlarının yürütülmesi;
d) Yolsuzlukla ilgili
bilgiyi araştırma, alma, yayımlama ve dağıtma özgürlüğüne saygı gösterilmesi,
teşvik edilmesi ve korunması. Söz konusu özgürlük sadece;
i) Başkalarının haklarına
ve itibarına saygı gösterilmesi;
ii) Ulusal güvenlik veya
kamu düzeni veya kamu sağlığı yahut ahlâkın korunması için,
gerekli olan hallerde ve
kanunla belli kısıtlamalara tâbi tutulabilir.
2) Her Taraf Devlet, bu
Sözleşmede atıfta bulunulan ilgili yolsuzlukla mücadele birimlerinin kamu
tarafından bilinmesini sağlamak için uygun önlemleri alacak ve kamunun, uygun
olan hallerde, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilmiş suçlardan birini teşkil
ettiği düşünülen herhangi bir vak' ayı, isim dahi belirtmeksizin bildirmek
üzere bu birimlere ulaşmasını sağlayacaktır.
Madde 14
Karapara Aklamayla Mücadele Önlemleri
1) Her Taraf Devlet;
a) Karapara aklamanın her
biçimini önlemek ve tespit etmek için, kendi yetkisi dâhilinde, para ve
kıymetlerin transferi için resmî veya gayriresmî hizmet veren gerçek veya tüzel
kişiler dâhil olmak üzere, bankalar ve bankalar dışındaki malî kuruluşlar ve
uygun olan hallerde, özellikle karapara aklamaya müsait diğer kurumlar için
kapsamlı bir düzenleyici ve denetleyici iç sistem oluşturacaktır. Bu sistem
müşterinin ve uygun hallerde, yararlanıcı hesap sahibinin kimliğinin tespitini,
kayıt tutulmasını ve şüpheli işlemlerin bildirilmesini zorunlu kılacaktır.
b) Bu Sözleşmenin 46 ncı
maddesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla, (iç hukukunca uygun olan hallerde,
adlî makamlar da dâhil karapara aklamayla mücadeleye hasredilmiş idarî
makamlar, düzenleyici makamlar, kolluk makamları ve diğer makamların, iç
hukukunda öngörülen koşullar dâhilinde, ulusal ve uluslararası düzeyde işbirliği
yapma ve bilgi değişiminde bulunma olanağına sahip olmalarını sağlayacak ve bu
amaçla, muhtemel karapara aklamaya ilişkin bilginin toplanması, analizi ve
dağıtılması için ulusal bir merkez olarak hizmet verecek bir malî istihbarat
biriminin kurulmasını değerlendirecektir.
2) Taraf Devletler,
bilginin yerinde kullanımını temin etmek kaydıyla ve yasal sermayenin
dolaşımını herhangi bir biçimde engellemeksizin, paranın ve kıymetli evrakın
sınırları içindeki dolaşımının denetlenmesi ve izlenmesi için makul önlemlerin
uygulanmasını değerlendireceklerdir. Bu tür önlemler, kişi ve kuruluşların
önemli miktarda para ve kıymetli evrakın sınır ötesi nakline ilişkin bildirimde
bulunma zorunluluğunu içerebilir.
3) Taraf Devletler, para
havale edenler de dâhil olmak üzere, malî kuruluşların aşağıdaki hususları
yerine getirmelerini sağlayacak uygun ve makul önlemleri uygulamayı
değerlendireceklerdir:
a) Fonların elektronik
transferine ve ilgili mesajlara ilişkin formlara transfer edenle ilgili doğru
ve anlamlı bilgi konulması;
b) Bu bilginin,
ödemelerin her aşamasında yer almasının sağlanması; ve
c) Kaynak hakkında tam
bilgi içermeyen fonların transferlerinin sıkı bir incelemeye tâbi tutulması.
4) Taraf Devletler, bu
maddeye dayanarak düzenleyici ve denetleyici bir dâhili rejim kurarken, bu
Sözleşmenin diğer maddelerinin hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bölgesel,
bölgelerarası ve çok taraflı örgütlerin karapara aklamaya karşı ilgili
girişimlerini kılavuz olarak kullanmaya davet olunurlar.
5) Taraf Devletler, karapara
aklamayla mücadele etmek için, adlî makamlar, kolluk makamları ve malî yönden
düzenleyici makamlar arasındaki küresel, bölgesel, alt-bölgesel ve ikili
işbirliğini geliştirmek ve teşvik etmek için çaba göstereceklerdir.
BÖLÜM III
SUÇ OLARAK DÜZENLEME VE
YASA UYGULAMA
Madde 15
Ulusal Kamu Görevlilerinin Rüşveti
Her Taraf Devlet, kasten
işlenmesi halinde, aşağıdaki eylemleri suç olarak düzenleyen yasal ve diğer
gerekli önlemleri alacaktır:
a) Bir kamu görevlisine,
resmî görevlerinin ifası zımnında hareket etmesi veya hareket etmekten
kaçınması için; kendisi ya da bir başka kişi yahut kuruluş lehine, doğrudan ya
da dolaylı olarak, haksız bir menfaatin vadedilmesi, teklif edilmesi veya
sağlanması;
b) Bir kamu görevlisinin,
resmî görevlerinin ifası zımnında hareket etmesi veya hareket etmekten
kaçınması için, kendisi ya da üçüncü bir kişi yahut kuruluş lehine, doğrudan ya
da dolaylı olarak, haksız bir menfaat talep veya kabul etmesi.
Madde 16
Yabancı Kamu Görevlilerinin ve Uluslararası Kamu Kuruluşu
Görevlilerinin Rüşveti
1) Her Taraf Devlet,
kasten işlenmesi halinde, uluslararası ticaretin yürütülmesinde iş ya da başka
haksız menfaat elde etmek yahut sürdürmek amacıyla, yabancı bir kamu görevlisi
veya bir uluslararası kamu kuruluşu görevlisine, resmî görevlerinin ifası
zımnında hareket etmesi veya hareket etmekten kaçınması için, kendisi ya da bir
başka kişi yahut kuruluş lehine, doğrudan ya da dolaylı olarak, haksız bir
menfaatin vadedilmesini, teklif edilmesini veya sağlanmasını suç olarak düzenleyen
yasal ve diğer gerekli önlemleri alacaktır.
2) Her Taraf Devlet,
kasten işlenmesi halinde, yabancı bir kamu görevlisi veya bir uluslararası kamu
kuruluşu görevlisinin, resmî görevlerinin ifası zımnında hareket etmesi veya
hareket etmekten kaçınması için kendisi ya da bir başka kişi yahut kuruluş
lehine, doğrudan ya da dolaylı olarak, haksız bir menfaat talep veya kabul
etmesini suç olarak düzenleyen yasal ve diğer gerekli önlemleri almayı
değerlendirecektir.
Madde 17
Malvarlığının Kamu Görevlilerince Zimmete Geçirilmesi,
Kötüye Kullanılması ya da Diğer Biçimlere Dönüştürülmesi
Her Taraf Devlet, kasten
işlenmesi halinde, bir kamu görevlisinin, görevi gereği kendisine emanet edilen
herhangi bir malvarlığını, kamu veya özel fonları ya da menkul kıymetleri yahut
değer taşıyan diğer herhangi bir şeyi, kendisi ya da bir başka kişi yahut
kuruluş menfaatine zimmetine geçirmesini, kötüye kullanmasını ve diğer
biçimlere dönüştürmesini suç olarak düzenleyen yasal ve diğer gerekli önlemleri
alacaktır.
Madde 18
Nüfuz Ticareti
Her Taraf Devlet, kasten
işlenmesi halinde, aşağıdaki eylemleri suç olarak düzenleyen yasal ve diğer
gerekli önlemleri almayı değerlendirecektir:
a) Bir kamu görevlisine
veya bir başka kişiye, Taraf Devletin idaresinden veya bir kamu makamından
kendisini buna teşvik eden kişi veya başka bir kişi lehine haksız bir menfaat
elde etmeyi teminen gerçek veya sözde nüfuzunu kötüye kullanması için, doğrudan
veya dolaylı olarak, haksız bir menfaatin vadedilmesi, teklif edilmesi veya
sağlanması;
b) Bir kamu görevlisi
veya başka bir kişinin, Taraf Devletin idaresinden veya bir kamu makamından
haksız bir menfaat elde etmeyi teminen gerçek veya sözde nüfuzunu kötüye
kullanması için, kendisi veya bir başka kişi lehine, doğrudan veya dolaylı
olarak, haksız bir menfaat talep veya kabul etmesi.
Madde 19
Görevi Kötüye Kullanma
Her Taraf Devlet, kasten
işlenmesi halinde, bir kamu görevlisinin, görevini yerine getirirken, kendisi
ya da bir başka kişi yahut kuruluş lehine haksız bir menfaat sağlamak amacıyla,
yasalara aykırı olarak bir işlem yapması ya da yapmaktan kaçınması suretiyle
görevini ya da konumunu kötüye kullanmasını suç olarak düzenleyen yasal ve
diğer gerekli önlemleri almayı değerlendirecektir.
Madde 20
Haksız Zenginleşme
Her Taraf Devlet,
anayasasına ve hukuk sisteminin temel ilkelerine bağlı olarak, kasten işlenmesi
halinde, bir kamu görevlisinin yasal geliri ile bağlantılı olarak makul bir
açıklama getiremediği, malvarlığında önemli bir artış olan haksız zenginleşmeyi
suç olarak düzenleyen yasal ve diğer gerekli önlemleri almayı
değerlendirecektir.
Madde 21
Özel Sektörde Rüşvet
Her Taraf Devlet,
ekonomik, malî ve ticarî faaliyetler sırasında kasten işlenmesi halinde,
aşağıdaki eylemleri suç olarak düzenleyen yasal ve diğer gerekli önlemleri
almayı değerlendirecektir.
a) Bir özel sektör
kuruluşunda herhangi bir sıfatla çalışan veya kuruluşu yöneten bir kişiye,
görevini ihlal edecek biçimde hareket etmesi veya hareket etmekten kaçınması
amacıyla, kendisi ya da bir başka kişi lehine, doğrudan ya da dolaylı olarak,
haksız bir menfaatin vadedilmesi, teklif edilmesi veya sağlanması;
b) Bir özel sektör
kuruluşunda herhangi bir sıfatla çalışan veya kuruluşu yöneten bir kişinin,
görevini ihlal edecek biçimde hareket etmesi veya hareket etmekten kaçınması
amacıyla, kendisi ya da bir başka kişi lehine doğrudan ya da dolaylı olarak,
haksız bir menfaat talep veya kabul etmesi.
Madde 22
Özel Sektörde Zimmet
Her Taraf Devlet,
ekonomik, malî ve ticarî faaliyetler sırasında kasten işlenmesi halinde, bir
özel sektör kuruluşunda herhangi bir sıfatla çalışan veya kuruluşu yöneten bir
kişinin, görevi dolayısıyla kendisine emanet edilen herhangi bir malvarlığını,
özel fonları ya da menkul kıymetleri yahut değer taşıyan herhangi bir şeyi
zimmetine geçirmesini suç olarak düzenleyen yasal ve diğer gerekli önlemleri
almayı değerlendirecektir.
Madde 23
Suç Gelirlerinin Aklanması
1) Her Taraf Devlet, iç
hukukunun temel ilkelerine uygun olarak, kasten işlenmesi halinde, aşağıdaki
eylemleri suç olarak düzenleyen yasal ve diğer gerekli önlemleri alacaktır:
a) i) Malvarlığının
yasadışı kaynağını gizlemek ya da değiştirmek yahut bir öncül suçun işlenmesine
karışan bir kişiye eyleminin yasal sonuçlarından kurtulması için yardım etmek
amacıyla, suç geliri olduğunu bilerek, bu malvarlığının dönüştürülmesi ya da
transfer edilmesi;
ii) Bir malvarlığının,
suç geliri olduğunu bilerek, gerçek mahiyetinin, kaynağının, yerinin,
tasarrufunun, hareketlerinin ya da mülkiyetinin yahut malvarlığına ilişkin
hakların gizlenmesi ya da değiştirilmesi.
b) Hukuk sisteminin temel
kavramlarına bağlı kalarak;
i) Teslim alındığında suç
geliri olduğu bilinen malvarlığının edinilmesi, bulundurulması ya da
kullanılması;
ii) Bu maddeye uygun
olarak ihdas edilen herhangi bir suçun işlenmesinde ya da işlenme teşebbüsünde
yer almak, iştirak etmek veya tertip kurmak ve bu suçların işlenmesine yardım
etmek, teşvikte bulunmak, kolaylaştırmak veya yol göstermek.
2) Bu maddenin 1 inci
fıkrasındaki hükümlerin yerine getirilmesi veya uygulanması amacıyla:
a) Her Taraf Devlet, 1
inci fıkradaki hükümleri en geniş öncül suç grubuna uygulamaya çalışacaktır;
b) Her Taraf Devleti, en
azından, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçların kapsamlı bir bölümünü
öncül suç olarak hukukuna dâhil edecektir;
c) Yukarıdaki (b)
bendinin amaçları bakımından öncül suçlar, ilgili Devletin hem yargı yetkisi
dâhilinde, hem de dışında işlenen suçları kapsayacaktır. Bununla birlikte, bir
Taraf Devletin yargı yetkisi dışında işlenen suçlar, sadece ilgili eylemin gerçekleştiği
Devletin iç hukukunda bir adlî suç oluşturuyorsa ve bu madde hükümlerini yerine
getirecek ya da uygulayacak Taraf Devletin ülkesinde işlenmesi halinde, o
ülkenin hukukuna göre bir adlî suç oluşturacaksa, öncül suç teşkil edecektir;
d) Her Taraf Devlet, bu
maddeyi yürürlüğe koyan yasalarının ve bu yasalarda yapılacak müteakip
değişikliklerin ya da bunların bir tanımının örneklerini Birleşmiş Milletler
Genel Sekreterine sunacaktır;
e) Bir Taraf Devletin iç
hukukunun temel ilkelerinin gerektirdiği hallerde, bu maddenin 1 inci
fıkrasında düzenlenen suçların, öncül suç işleyen kişilere uygulanmaması
sağlanabilir.
Madde 24
Gizleme
Bu Sözleşmenin 23 üncü
maddesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla, her Taraf Devlet, bu Sözleşmeye
uygun olarak ihdas edilen suçlara iştirak edilmeksizin, söz konusu suçların
işlenmesinden sonra kasten işlenmesi halinde, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas
edilen suçların sonucunda elde edildiğini bilerek bir malvarlığının
gizlenmesini ve sürekli olarak alıkonulmasını suç olarak düzenleyecek yasal ve
diğer gerekli önlemleri almayı değerlendirecektir.
Madde 25
Adaletin Engellenmesi
Her Taraf Devlet, kasten
işlenmesi halinde, aşağıdaki eylemleri suç olarak düzenleyen yasal ve diğer
gerekli önlemleri alacaktır:
a) Bu Sözleşmeye uygun
olarak ihdas edilmiş suçların işlenmesine ilişkin davalarda gerçek dışı tanık
ifadesi verilmesini sağlamak ya da tanıklık yapılmasına yahut delil sunulmasına
müdahalede bulunmak için fiziksel güç kullanımı, tehdit veya korkutmaya
başvurulması veya haksız bir menfaatin vadedilmesi, teklif edilmesi veya
sağlanması;
b) Yargı görevlileri ya
da yasa uygulayıcıların, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilmiş suçların
işlenmesine ilişkin resmî görevlerini yerine getirmelerine fiziksel güç
kullanımı, tehdit ya da korkutma yoluyla müdahalede bulunulması, bu bentteki
hiçbir hüküm, Taraf Devletlerin diğer sınıflardaki kamu görevlilerini koruyacak
mevzuata sahip olma hakkına halel getirmez.
Madde 26
Tüzel Kişilerin Sorumluluğu
1) Her Taraf Devlet,
hukuk ilkelerine uygun biçimde, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilmiş
suçlara iştirak etmeleri durumunda tüzel kişilerin sorumluluğunu tesis etmek
için gerekli önlemleri alacaktır.
2) Taraf Devletin hukuk
ilkelerine bağlı kalınarak, tüzel kişilerin sorumluluğu cezaî, hukukî veya
idarî olabilir.
3) Bu sorumluluk, suçları
işleyen gerçek kişilerin cezaî sorumluluklarına etki etmez.
4) Her Taraf Devlet,
özellikle, bu maddeye uygun olarak sorumlu tutulan tüzel kişilerin, malî
yaptırımları da kapsayan etkin, orantılı ve caydırıcı cezaî ya da cezaî olmayan
yaptırımlara tâbi olmasını sağlayacaktır.
Madde 27
İştirak ve Teşebbüs
1) Her Taraf Devlet, iç
hukukuna uygun biçimde, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçların
işlenmesine ortak, yardımcı veya teşvik edici gibi herhangi bir sıfatla
iştiraki suç olarak düzenleyen yasal ve diğer gerekli önlemleri alacaktır.
2) Her Taraf Devlet, iç
hukukuna uygun biçimde, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçların
işlenmesine teşebbüsü suç olarak düzenleyen yasal ve gerekli diğer önlemleri
alabilir.
3) Her Taraf Devlet, iç
hukukuna uygun biçimde, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçlara
hazırlık yapılmasını suç olarak düzenleyen yasal ve gerekli diğer önlemleri
alabilir.
Madde 28
Bir Suçun Unsurları Olarak Bilgi, Kasıt ve Amaç
Bu Sözleşmeye uygun
olarak ihdas edilen bir suçun unsurunu teşkil eden bilgi, kasıt ve amaç, nesnel
vak'alara dayanan durumlardan çıkarılabilir.
Madde 29
Zamanaşımı
Her Taraf Devlet, uygun
olan hallerde, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen herhangi bir suça
yönelik adlî takibata başlamak için iç hukukunda uzun bir zamanaşımı süresi
tesis edecek; suç isnat edilen kişinin adaletten kaçması halinde ise, daha uzun
bir zamanaşımı süresi tesis edecek ya da zamanaşımının durmasını sağlayacaktır.
Madde 30
Kovuşturma, Yargılama ve Yaptırımlar
1) Her Taraf Devlet, bu
Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen bir suçun işlenmesini, o suçun ağırlığını
dikkate alacak biçimde yaptırımlara tâbi tutacaktır.
2) Her Taraf Devlet,
hukuk sistemine ve anayasal ilkelerine uygun olarak, kamu görevlilerine
görevlerini ifa etmeleri için tanıdığı dokunulmazlık veya adlî ayrıcalıklar ile
gerektiğinde, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçların soruşturulması,
kovuşturulması ve yargılanması olasılığı arasında uygun bir denge kurmak ve
sürdürmek için gerekli önlemleri alacaktır.
3) Her Taraf Devlet, bu
Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçları işleyenlerin kovuşturulmasına
yönelik iç hukukundaki takdire dayalı tüm yasal yetkilerinin, bu suçlara
ilişkin yasa uygulama önlemlerinin etkinliğini en üst düzeye çıkaracak ve bu
tür suçların işlenmesinin caydırılması ihtiyacına gereken ehemmiyeti verecek
biçimde kullanılmasını sağlamak için çaba gösterecektir.
4) Her Taraf Devlet, bu
Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçlar söz konusu olduğunda, iç hukukuna
uygun biçimde ve savunma hakkına gereken saygıyı göstererek, devam eden ya da
temyiz edilen davalarda tahliye kararı için öngörülecek şartların, davalının
müteakip yargılamalarda hazır bulunması zorunluluğunu dikkate almasını sağlamak
için uygun önlemleri alacaktır.
5) Her Taraf Devlet,
hükümlülerin erken salıverilmesi veya şartla tahliye edilmeleri olasılığını
değerlendirirken işlenen suçların ağırlığını göz önünde bulunduracaktır.
6) Her Taraf Devlet, hukuk
sisteminin temel ilkelerine uygun olarak ve masumiyet ilkesini hatırda tutarak,
kendisine bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen bir suç isnat edilen bir kamu
görevlisinin, gerektiğinde, uygun makamlarca görevden el çektirilmesi, açığa
alınması veya yeniden görevlendirilmesi için düzenleme yapmayı
değerlendirecektir.
7) İşlenen suçun
ağırlığının gerektirdiği hallerde, her Taraf Devlet, hukuk sisteminin temel
ilkelerine uygun ölçüde, bu Sözleşmede belirtilen suçlardan mahkum olan
kişilerin, mahkeme kararı veya diğer uygun yollarla, iç hukukunda belirtilen
bir süre için;
a) Bir kamu görevini ifa
etmekten; ve
b) Kısmen ya da tamamen
Devlete ait bir işletmede görev yapmaktan, men edilmesi için düzenleme yapmayı
değerlendirecektir.
8) Bu maddenin 1 inci fıkrası,
yetkili makamların memurlara yönelik disiplin yetkilerinin kullanılmasına halel
getirmez.
9) Bu Sözleşmede yer alan
hiçbir husus, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçların ve yapılabilecek
hukukî savunmaların ya da işlemin hukuka uygunluğunu denetleyen diğer hukuk
ilkelerinin tanımının Taraf Devletin iç hukuku tarafından yapılacağı ilkesini
ve bu suçların, Taraf Devletin iç hukukuna göre kovuşturulup cezalandırılmasını
etkilemeyecektir.
10) Taraf Devletler, bu
Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçlardan mahkum olan kişilerin toplum ile
yeniden bütünleşmesini teşvik etmek için çaba sarf edecektir.
Madde 31
Dondurma ve Müsadere
1. Taraf Devletler, iç
hukuk sistemlerinin elverdiği en geniş biçimde aşağıdakilerin müsaderesinin
sağlanması için gerekli önlemleri alacaklardır:
a) Bu Sözleşmeye uygun
olarak ihdas edilen suçlardan elde edilen suç geliri veya değeri bunlara
tekabül eden malvarlığı;
b) Bu Sözleşmeye uygun
olarak ihdas edilen suçlarda kullanılmış veya kullanılması amaçlanan malvarlığı,
teçhizat veya diğer araç-gereçler.
2. Taraf Devletler,
muhtemel bir müsadere amacıyla, bu maddenin 1 inci fıkrasında bahsedilen
herhangi bir malın tespitinin, izlenmesinin, dondurulmasının veya el
konulmasının sağlanması için gerekli önlemleri alacaklardır.
3. Her Taraf Devlet, iç
hukukuna uygun olarak, bu maddenin 1 inci ve 2 nci fıkralarına konu olan
dondurulmuş, el konulmuş veya müsadere edilmiş malın yetkili makamlar
tarafından yönetimini düzenlemek için yasal ve diğer gerekli önlemleri alacaktır.
4. Eğer suç geliri kısmen
veya tamamen başka bir malvarlığına dönüştürülmüş veya çevrilmiş ise, söz
konusu gelirin yerine bu malvarlığı, bu maddede belirtilen önlemlere tâbi
tutulacaktır.
5. Eğer suç geliri meşru
kaynaklardan kazanılan bir malvarlığı ile karıştırılmış ise, bu tür malvarlığı,
dondurma veya el koymaya ilişkin yetkilere halel gelmeksizin, karıştırılmış suç
gelirinin takdir edilen değerine kadar müsadereye tâbi olacaktır.
6. Suç gelirinden veya
suç gelirinin dönüştürüldüğü veya çevrildiği malvarlığından veya suç gelirinin
içine karışmış olduğu malvarlığından elde edilen kazanç veya diğer menfaatler
de, suç gelirleri ile aynı biçim ve ölçüde, bu maddede belirtilen önlemlere
tâbi tutulacaktır.
7. Bu madde ile bu
Sözleşmenin 55 inci maddesinin amaçları bakımından, her Taraf Devlet, kendi
mahkemelerini veya diğer yetkili makamlarını, ilgili banka kayıtlarının veya
malî veya ticarî kayıtların ibrazı veya bunlara el konulması için emir vermeye
yetkili kılacaktır. Taraf Devletler, bu maddenin hükümlerini uygulamaktan,
bankacılık sırrı gerekçesiyle kaçınamayacaklardır.
8. Taraf Devletler, iç
hukukunun temel ilkeleriyle ve yargılama ve diğer işlemlerin özüyle uyumlu
olduğu ölçüde, bir sanığın, iddia edilen suç gelirinin veya müsadereye tâbi
diğer malvarlığının meşru kaynağını göstermeye zorunlu kılınması olasılığını
değerlendirebilirler.
9. Bu madde hükümleri,
iyi niyetli üçüncü kişilerin haklarına zarar verecek biçimde yorumlanamaz.
10. Bu maddede yer alan
hiçbir hüküm, söz konusu önlemlerin bir Taraf Devletin iç hukuk hükümlerine
uygun ve tâbi olarak tanımlanması ve uygulanması ilkesini etkilemeyecektir.
Madde 32
Tanıkların, Bilirkişilerin ve Mağdurların Korunması
1) Her Taraf Devlet, bu
Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçlara ilişkin ifade veren tanık ve
bilirkişilere ve uygun olduğu ölçüde, akraba ve yakınlarına yönelik muhtemel
mukabele veya tehditlere karşı etkin koruma sağlamak için, iç hukuk sistemine
uygun biçimde ve olanakları dâhilindeki uygun önlemleri alacaktır.
2) Bu maddenin 1 inci
fıkrasında öngörülen önlemler, yargılama usulünden kaynaklanan haklar dâhil,
sanığın haklarına halel getirmeksizin, diğerlerinin yanı sıra aşağıdakileri
içerebilir:
a) Bu tür kişileri
fiziksel olarak korumak için, ihtiyaca göre ve mümkün olduğu ölçüde onları
başka yerlere yerleştirmek ve gerektiğinde, bu tür kişilerin kimlikleri ve
bulundukları yerlere ilişkin bilgilerin açıklanmaması veya bu bilgilerin
açıklanmasına sınırlama getirilmesi gibi usuller tesis etmek;
b) Video veya diğer uygun
araçlar gibi iletişim teknolojisinden yararlanılarak ifade alınmasına izin
verilmesi örneğinde olduğu üzere, tanık ve bilirkişilerin güvenliğini
sağlayacak biçimde ifade vermelerini mümkün kılacak ispat kuralları tesis
etmek.
3) Taraf Devletler, bu
maddenin 1 inci fıkrasında söz konusu kişilerin başka yerlere yerleştirilmesi
için, diğer Devletlerle anlaşmalar veya düzenlemeler yapmayı
değerlendireceklerdir.
4) Bu madde hükümleri,
tanıklık yapmaları halinde, mağdurlara da uygulanacaktır.
5) Her Taraf Devlet, iç
hukukuna bağlı kalarak, ceza yargılamasının uygun aşamalarında mağdurun suç
failleri hakkındaki görüş ve endişelerinin, savunma hakkına halel gelmeyecek
biçimde açıklanmasına ve değerlendirilmesine olanak tanıyacaktır.
Madde 33
İhbarda Bulunan Kişilerin Korunması
Her Taraf Devlet, bu
Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçlarla ilgili hususlarda yetkili
makamlara makul gerekçelerle ve iyi niyetli olarak ihbarda bulunan kişileri
haksız muamelelerden koruyacak uygun önlemleri iç hukuk sistemine dâhil etmeyi
değerlendirecektir.
Madde 34
Yolsuzluk Eylemlerinin Sonuçları
Üçüncü kişilerin iyi
niyetli olarak kazanmış olduğu haklar dikkate alınmak suretiyle, her Taraf
Devlet, iç hukukunun temel ilkelerine uygun biçimde, yolsuzluğun sonuçlarına
ilişkin önlemler alacaktır. Bu bağlamda, Taraf Devletler, yolsuzluğu, bir
sözleşmenin iptal veya feshedilmesi, bir imtiyaz ya da benzer bir vesikanın
geri alınması yahut diğer telafi edici önlemlerin alınmasına ilişkin yasal
işlemlerde uygun bir etken olarak değerlendirebilirler.
Madde 35
Zararın Tazmini
Her Taraf Devlet, iç
hukuk ilkelerine uygun biçimde, bir yolsuzluk eylemi sonucunda zarara uğrayan
kişi ya da kuruluşların, tazminat almak gayesiyle zarardan sorumlu olanlar
aleyhine dava açma hakkını haiz olmalarını sağlamak üzere gerekli önlemleri
alacaktır.
Madde 36
Uzman Makamlar
Her Taraf Devlet, hukuk
sisteminin temel ilkelerine uygun olarak, yasaları uygulama yoluyla yolsuzlukla
mücadelede uzmanlaşmış bir birim ya da birimlerin yahut kişilerin mevcudiyetini
sağlayacaktır. Bu birim ya da birimler yahut kişilere görevlerini etkin ve dış
etkilerden bağımsız bir biçimde yerine getirebilmeleri için Taraf Devletin
hukuk sisteminin temel ilkelerine uygun olarak gerekli bağımsızlık
tanınacaktır. Bu kişilere ya da bu birim yahut birimlerin personeline
görevlerini yerine getirmek için gerekli eğitim ve kaynaklar temin edilmelidir.
Madde 37
Yasa Uygulayıcı Makamlarla İşbirliği
1. Her Taraf Devlet, bu
Sözleşme ile ihdas edilmiş olan bir suçun işlenmesine iştirak eden veya etmiş
olan kişilerin, yetkili makamlara, soruşturmaya ve delil elde etmeye yönelik
faydalı bilgi sunmasını ve suçluları suç gelirlerinden mahrum kılmaya ve bu
gelirlerin geri alınmasına katkı sağlayacak somut yardımlarda bulunmasını
teşvik etmek üzere uygun önlemleri alacaktır.
2. Her Taraf Devlet,
uygun durumlarda, bu Sözleşme ile ihdas edilmiş bir suçla ilgili soruşturma ya
da kovuşturmada önemli işbirliğinde bulunan bir sanığın cezasının
hafifletilmesine olanak sağlamayı değerlendirecektir.
3. Her Taraf Devlet, iç
hukukunun temel ilkelerine uygun olarak, bu Sözleşme ile ihdas edilen bir suçla
ilgili soruşturma ya da kovuşturmada önemli işbirliğinde bulunan bir kişiyi
kovuşturmadan muaf tutma olanağını sağlamayı değerlendirecektir.
4. Bu kişilerin
korunması, bu Sözleşmenin 32 nci maddesinde öngörülen biçim uyarlanmak
suretiyle yapılacaktır.
5. Taraf Devletlerden
birinde oturan ve bu maddenin birinci fıkrasında atıfta bulunulan bir kişinin
diğer bir Taraf Devletin yetkili makamlarıyla etkili işbirliği sağlayabilmesi
halinde, ilgili Taraf Devletler, iç hukuklarına uygun olarak, bu maddenin 2 nci
ve 3 üncü fıkralarında öngörülen uygulamanın diğer Taraf Devletçe yerine
getirilmesi hususunda bir anlaşma veya düzenleme yapılmasını
değerlendirebilirler.
Madde 38
Ulusal Makamlar Arasında İşbirliği
Her Taraf Devlet, iç
hukukuna uygun olarak, bir tarafta kamu kurumları ve görevlileri, diğer tarafta
adlî suçların soruşturulması ve kovuşturulmasından sorumlu makamlar arasında
işbirliğini teşvik etmek üzere gerekli önlemleri alacaktır. Bu işbirliği
aşağıdakileri içerebilir:
a) Bu Sözleşmenin 15, 21
ve 23 üncü maddeleri uyarınca ihdas edilen suçlardan birisinin işlendiğine
inanmak için haklı nedenlerin mevcut olması halinde, kamu kurumları ve
görevlilerinin kendi inisiyatifleri ile cezaî soruşturma ve kovuşturmadan
sorumlu makamları bilgilendirmeleri; veya
b) Talep olduğu takdirde,
bu makamlara gerekli bütün bilgileri sağlamaları.
Madde 39
Ulusal Makamlar ile Özel Sektör Arasında İşbirliği
1. Her Taraf Devlet, iç
hukukuna uygun olarak, ulusal soruşturma ve kovuşturma makamlarının özel sektör
kuruluşları ile, özellikle malî kuruluşlarla, bu Sözleşme ile ihdas edilen
suçların işlenmesini içeren hususlarda işbirliğini teşvik etmek üzere gerekli
önlemleri alacaktır.
2. Her Taraf Devlet kendi
vatandaşlarını ve mutat meskeni kendi ülkesinde bulunan diğer kişileri, bu
Sözleşme ile ihdas edilen bir suçun işlenmesini ulusal soruşturma ve kovuşturma
makamlarına ihbar etme hususunda teşvik etmeyi değerlendirecektir.
Madde 40
Bankacılık Sırrı
Her Taraf Devlet, bu
Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilmiş olan suçlara ilişkin cezaî
soruşturmalarında, banka hesaplarının gizliliğine ilişkin yasalardan
kaynaklanan engellerin aşılabilmesi amacıyla iç hukuk sisteminde uygun düzeneklerin
mevcut bulunmasını sağlayacaktır.
Madde 41
Sabıka Kaydı
Her Taraf Devlet, uygun
bulduğu şartlar ve amaçlar dâhilinde, suç isnat edilen bir kişinin başka bir
Taraf Devletteki evvelki mahkumiyetini, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen
bir suça ilişkin cezaî yargılamalarında kullanmak amacıyla gözönüne almak üzere
gerekli yasal ve diğer önlemleri alabilir.
Madde 42
Yargı Yetkisi
1. Aşağıdaki durumlarda,
her Taraf Devlet, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçlara ilişkin
yargılama yetkisini tesis etmek için gerekli önlemleri alacaktır.
a) Suç, o Taraf Devletin
ülkesinde işlenirse; veya
b) Suç, işlendiği sırada
o Taraf Devletin bayrağını taşıyan bir gemide veya o Taraf Devletin mevzuatına
uygun olarak kayıtlı olan hava taşıtında işlenirse.
2. Bir Taraf Devlet, bu
Sözleşmenin 4 üncü maddesine bağlı olarak, aşağıdaki durumlarda bu tür
suçlardan herhangi birisine ilişkin yargı yetkisini de tesis edebilir:
a) Suç, o Taraf Devletin
bir vatandaşına karşı işlenirse; veya
b) Suç, o Taraf Devletin
bir vatandaşı tarafından veya mutat meskeni o Taraf Devletin ülkesinde bulunan
vatansız bir kişi tarafından işlenirse; veya
c) Suç, bu Sözleşmenin 23
üncü maddesinin 1 (b) (ii) bendinde belirtilen suçlardan birisiyse ve bu
Sözleşmenin 23 üncü maddesinin 1 (a) (i) veya (ii) veya (b) (i) bentlerinde
belirtilen bir suçun o Devletin ülkesi içinde işlenmesi amacıyla o Devletin
ülkesi dışında işlenirse; veya
d) Suç Taraf Devlete karşı işlenirse.
3. Bu Sözleşmenin 44 üncü
maddesinin uygulanması bakımından, her Taraf Devlet, suç isnat edilen ve kendi
ülkesinde bulunan bir kişiyi, sırf vatandaş olması gerekçesiyle iade etmediği
takdirde, bu Sözleşme ile ihdas edilen suçlara ilişkin yargı yetkisini tesis
etmek üzere gerekli olabilecek önlemleri alacaktır.
4. Her Taraf Devlet
ayrıca, suç isnat edilen kişi kendi ülkesinde bulunduğunda ve bu kişiyi iade
etmediğinde, bu Sözleşme ile ihdas olunan suçlara ilişkin yargı yetkisini tesis
etmek için gerekli önlemleri alabilir.
5. Eğer bu maddenin 1
inci veya 2 nci fıkrasına göre yargı yetkisini kullanan bir Taraf Devlete,
herhangi bir başka Taraf Devletin aynı eylem dolayısıyla bir soruşturma,
kovuşturma veya yargısal bir işlem yürüttüğü bildirildiyse veya söz konusu
Taraf Devlet bunu herhangi bir biçimde öğrenmiş ise, bu Taraf Devletlerin
yetkili makamları, uygun olan hallerde, yapacakları işlemlerin eşgüdümü
amacıyla danışmalarda bulunacaklardır.
6. Bu Sözleşme, genel
uluslararası hukuk normları saklı kalmak kaydıyla, bir Taraf Devletin iç
hukukuna uygun olarak tesis ettiği cezaî yargılama yetkisini kullanmasını
ortadan kaldırmaz.
BÖLÜM IV
ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ
Madde 43
Uluslararası İşbirliği
1. Taraf Devletler, bu
Sözleşmenin 44 ila 50 nci maddelerine uygun olarak cezaî konularda işbirliği
yapacaklardır. Uygun olan hallerde ve iç hukuk sistemleri ile uyumlu olduğunda,
Taraf Devletler, yolsuzluğa ilişkin hukukî ve idarî hususlardaki soruşturma ve
davalarda birbirlerine yardım etmeyi değerlendireceklerdir.
2. Uluslararası işbirliği
konularında, çifte cezalandırılabilirliğin zorunlu olduğu hallerde, eğer adlî
yardımlaşma talebine konu suçu oluşturan fiil iki Taraf Devletin yasalarına
göre de bir adlî suç ise, kendisinden talepte bulunulan Taraf Devletin
yasalarının bu suçu talepte bulunan Taraf Devletin yasalarıyla aynı kategoriye
koymasına ya da aynı terminolojiyle adlandırmasına bakılmaksızın, bu zorunluluk
yerine getirilmiş sayılır.
Madde 44
Suçluların İadesi
1. Bu madde, iadeye konu
olan suçun hem talepte bulunan, hem de talepte bulunulan Taraf Devletlerin iç
hukuklarına göre cezalandırılabilir olması kaydıyla, iade talebine konu olan
kişinin talepte bulunulan Taraf Devletin ülkesinde bulunması halinde, bu
Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilmiş olan suçlara uygulanır.
2. Bu maddenin birinci
fıkrasındaki hükme rağmen, bir Taraf Devlet, kendi iç hukuku izin verdiği
takdirde, kendi iç hukukunda cezalandırılabilir olmasa dahi, bu Sözleşmede
belirtilen suçlardan herhangi birisi nedeniyle bir kişiyi iade edebilir.
3. Eğer iade talebi
birbirinden ayrı birkaç suçu içeriyorsa, bu suçların en az birinin bu madde
kapsamında faili iade edilebilir nitelikte olması, diğerlerinin de hapis süresi
nedeniyle faili iade edilebilir nitelikte olmamakla birlikte bu Sözleşmeye
uygun olarak ihdas edilen suçlarla ilgili olması şartıyla, talepte bulunulan
Taraf Devlet bu maddeyi anılan suçlar için de uygulayabilir.
4. Bu maddenin
uygulandığı suçların herbiri, Taraf Devletler arasında suçluların iadesine
ilişkin herhangi bir andlaşmaya, faili iade edilebilir suçlar olarak dâhil edilmiş
sayılacaktır. Taraf Devletler, bu tür suçları, aralarında akdedilecek her iade
andlaşmasına faili iade edilebilir suçlar olarak dâhil edecektir. İç hukuku
izin veren bir Taraf Devlet, bu Sözleşmeyi iadeye esas olarak kullandığında, bu
Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilmiş olan hiçbir suçu siyasî suç olarak
saymayacaktır.
5. Suçluların iadesini
bir andlaşmanın mevcut olması koşuluna dayandıran bir Taraf Devlet, andlaşma
akdetmemiş olduğu diğer bir Taraf Devletten bir iade talebi alması halinde, bu
maddenin uygulandığı suçlar bakımından, bu Sözleşmeyi, suçluların iadesi için
bir hukuksal dayanak olarak kabul edebilir.
6. Suçluların iadesini
bir andlaşmanın mevcut olması koşuluna dayandıran bir Taraf Devlet;
a) Bu Sözleşmeye ilişkin
onaylama, kabul, uygun bulma veya katılım belgelerinin tevdii sırasında,
Sözleşmeye taraf diğer Devletlerle suçluların iadesi hususunda işbirliği için,
bu Sözleşmeyi hukuksal dayanak olarak kabul edip etmeyeceğini Birleşmiş
Milletler Genel Sekreterine bildirecek; ve
b) Bu Sözleşmeyi
suçluların iadesi hususunda işbirliği için hukuksal dayanak olarak kabul
etmezse, uygun olan hallerde, bu maddeyi uygulamak için, Sözleşmeye taraf diğer
Devletlerle suçluların iadesi konusunda andlaşmalar yapmak için çaba
gösterecektir.
7. Suçluların iadesini
bir andlaşmanın mevcut olması koşuluna dayandırmayan Taraf Devletler, bu
maddenin uygulandığı suçları kendi aralarında iade edilebilir suçlar olarak
kabul edeceklerdir.
8. Suçluların iadesi,
diğerlerinin yanı sıra, iade için asgari cezanın gerekliliğine ilişkin koşullar
ve talepte bulunulan Taraf Devletin iadenin reddini dayandırabileceği nedenler
dâhil, talepte bulunulan Taraf Devletin iç hukukunca veya uygulanabilir iade
andlaşmalarınca belirlenmiş koşullara tâbi olacaktır.
9. Taraf Devletler, iç
hukuklarına bağlı kalmak kaydıyla, bu maddenin uygulandığı herhangi bir suçla
ilgili iade işlemlerini hızlandırmak ve delil sunma koşullarını kolaylaştırmak
için çaba göstereceklerdir.
10. Talepte bulunulan
Taraf Devlet, iç hukuk hükümlerine ve taraf olduğu suçluların iadesi
andlaşmalarına bağlı kalmak kaydıyla, durumun gerekli ve acil olduğuna kanaat
getirmesi halinde ve talepte bulunan Taraf Devletin istemi üzerine, iadesi
istenen ve kendi ülkesinde bulunan bir kişiyi gözaltına alacak veya kişinin
iade işlemleri sırasında hazır bulunmasını teminen diğer uygun önlemleri
alacaktır.
11. Ülkesinde suç isnat
edilen bir kişi bulunan Taraf Devlet, eğer bu maddenin uygulandığı bir suç
bakımından bu kişiyi sırf kendi vatandaşı olduğu gerekçesiyle iade etmez ise,
iade isteyen Taraf Devletin isteği üzerine, vakit geçirmeksizin, kovuşturma
amacıyla, olayı kendi yetkili makamlarına iletmek zorundadır. Bu makamlar,
anılan Taraf Devletin iç hukukundaki vahim nitelikli diğer suçlarda olduğu gibi
karar alacak ve işlemleri de aynı biçimde yürüteceklerdir. İlgili Taraf
Devletler, bu tür bir kovuşturmanın etkinliğini teminen, özellikle usul ve
ispata ilişkin konularda, birbirleriyle işbirliği yapacaklardır.
12. Bir Taraf Devlet,
vatandaşı olan bir kişiyi iç hukukuna göre, yalnızca kişinin iadesinin veya
tesliminin istendiği bir dava veya takibat sonucu çarptırılabileceği cezayı bu
Taraf Devlette çekmesi için geri verilmesi koşuluyla iade veya teslim
edebiliyorsa ve bu Taraf Devlet ile iadeyi isteyen Taraf Devlet gerek bu
seçenek üzerinde, gerek uygun görecekleri diğer şartlarda anlaşmışlarsa, bu
biçimde yapılacak şartlı bir iade veya teslim, bu maddenin 11 inci fıkrasında
yer alan yükümlülüğün yerine getirilmesi için yeterli olacaktır.
13. Bir hükmün infazı
amacıyla yapılan iade talebi, iadesi istenen kişinin talepte bulunulan Taraf
Devletin vatandaşı olması nedeniyle reddedilirse, talepte bulunulan Taraf
Devlet, talepte bulunan Tarafın başvurusu üzerine, kendi iç hukuku izin verirse
ve yasaların gerektirdiği hususlara uygun olarak, talepte bulunan Tarafın iç
hukukunca verilmiş cezanın veya geriye kalan kısmının infazını sağlama
yollarını araştıracaktır.
14. Bu maddenin
uygulandığı suçlarla bağlantılı olarak hakkında yargı işlemleri yürütülen
herhangi bir kişiye, davanın bütün safhalarında, kişinin ülkesinde bulunduğu
Taraf Devletin iç hukukunca sağlanan bütün hak ve güvencelerin kullanılması da
dâhil olmak üzere, adil muamele garantisi verilecektir.
15. Eğer talepte
bulunulan Taraf Devletin, talebin bir kişiyi cinsiyeti, ırkı, dini,
vatandaşlığı, etnik kökeni veya siyasî görüşleri nedeniyle yargılamak veya
cezalandırmak için yapıldığına veya bu nedenlerden herhangi biri bakımından,
talebe uymanın anılan kişinin durumuna halel getireceğine inanmak için ciddi
gerekçeleri bulunuyorsa, bu Sözleşmedeki hiçbir hüküm, iadeye ilişkin bir
zorunluluk getirdiği biçiminde yorumlanmayacaktır.
16. Taraf Devletler, sırf
suçun malî konuları da kapsadığının değerlendirildiği gerekçesiyle, suçluların
iadesi talebini reddedemezler.
17. Talepte bulunulan
Taraf Devlet, iadeyi reddetmeden önce, uygun olan hallerde görüşlerini sunmak
ve iddialarına ilişkin bilgi sağlamak için kendisine geniş olanak tanımak
amacıyla talepte bulunulan Taraf Devlete danışacaktır.
18. Taraf Devletler,
iadenin sağlanması veya etkinliğinin arttırılması için, ikili veya çok taraflı
anlaşmalar veya düzenlemeler yapmak için çaba harcayacaklardır.
Madde 45
Hükümlülerin Nakli
Taraf Devletler, bu
Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçlar nedeniyle hapse mahkum olmuş veya
diğer hürriyeti bağlayıcı cezalara çarptırılmış kişilerin, cezalarını
tamamlamak üzere kendi ülkelerine nakline ilişkin ikili veya çok taraflı
anlaşmalar veya düzenlemeler yapmayı değerlendirebilirler.
Madde 46
Karşılıklı Adlî Yardım
1) Taraf Devletler, bu
Sözleşmede belirtilen suçlara ilişkin soruşturma, kovuşturma ve yargılamalarda
birbirlerine en geniş ölçüde karşılıklı adlî yardımı sağlayacaklardır.
2) Karşılıklı adlî
yardım, bu Sözleşmenin 26 ncı maddesi uyarınca bir tüzel kişinin talepte bulunan
Taraf Devlette sorumlu tutulabileceği suçlarla ilgili soruşturma, kovuşturma ve
yargılamalar işlemleri bakımından, talepte bulunulan Taraf Devletin ilgili
yasaları, andlaşmaları, anlaşmaları ve düzenlemelerine göre mümkün olan en
geniş ölçüde sağlanacaktır.
3) Bu madde uyarınca
sağlanacak karşılıklı adlî yardım, aşağıdaki amaçlardan herhangi birisi için
talep edilebilir:
a) Delil toplamak veya
kişilerin ifadesini almak;
b) Adlî belgelerin
tebliğini sağlamak;
c) Arama, el koyma ve
dondurma işlemlerini yerine getirmek;
d) Eşya ve yer incelemesi
yapmak;
e) Bilgileri, delil
olabilecek şeyleri ve bilirkişi görüşlerini temin etmek;
f) Resmî daire, banka,
şirket veya ticaret kayıtları ve malî kayıtlar dâhil, ilgili belge ve
kayıtların asıllarını veya onaylı suretlerini temin etmek;
g) Delil elde etme
amacıyla suç gelirinin, malvarlığının, araç-gereçlerin ve diğer şeylerin
tespiti veya takibi;
h) Kişilerin, talepte
bulunan Taraf Devlette gönüllü olarak bulunmalarını kolaylaştırmak;
i) Talepte bulunulan
Taraf Devletin iç hukukuna aykırı olmayan diğer her türlü yardımı sağlamak;
j) Bu Sözleşmenin V.
bölümündeki hükümlere uygun olarak suç gelirlerinin tespiti, dondurulması ve
takibi;
k) Bu Sözleşmenin V.
bölümündeki hükümlere uygun olarak varlıkların geri alınması.
4) Bir Taraf Devletin
yetkili makamları, iç hukuk saklı kalmak kaydıyla, önceden bir talep
olmaksızın, cezaî konulara ilişkin bilgilerin soruşturma ve yargılamaları
yürütmede veya başarılı bir biçimde sonuçlandırmada diğer bir Taraf Devletin
makamlarına yardımcı olacağına veya o Taraf Devletin bu Sözleşmeye istinaden
bir talepte bulunmasıyla sonuçlanacağına inandıkları takdirde, bu tür bilgileri
anılan Taraf Devletin yetkili makamlarına iletebilirler.
5) Bu maddenin 4 üncü
fıkrasına dayanılarak bilgi iletilmesi, bilgiyi temin eden yetkili makamların
bulunduğu Devletteki soruşturma ve yargılamalara halel getirmeyecektir. Bilgiyi
alan yetkili makamlar anılan bilginin gizli kalması talebine veya
kullanımındaki sınırlamalara, geçici bir süre dahi olsa uyacaklardır. Bununla
beraber, bu durum, bilgiyi alan Taraf Devleti, sanığın suçsuzluğunu gösterecek
bilgileri kendi yargılama süreci sırasında açıklamaktan alıkoymayacaktır. Böyle
bir durumda, bilgiyi alan Taraf Devlet, açıklamadan önce bilgiyi veren Taraf
Devleti haberdar edecek ve talep edilmiş ise, bilgiyi veren Taraf Devlete
danışacaktır. Eğer, istisnai bir durumda, önceden haber verme olanağı
bulunmuyor ise, bilgiyi alan Taraf Devlet, bilgiyi veren Taraf Devleti gecikme
olmaksızın açıklamadan haberdar edecektir.
6) Bu maddenin hükümleri,
karşılıklı adlî yardımı tamamen veya kısmen düzenleyen veya düzenleyecek olan
başka herhangi bir ikili veya çok taraflı andlaşmadan kaynaklanan
yükümlülükleri etkilemeyecektir.
7) Eğer söz konusu Taraf
Devletler bir karşılıklı adlî yardım andlaşmasıyla bağlı değillerse, bu maddeye
dayanarak yapılan taleplerde, bu maddenin 9 ila 29 uncu fıkraları
uygulanacaktır. Taraf Devletler bu tür bir andlaşmayla bağlı iseler, anılan
Devletler bu maddenin 9 ila 29 uncu fıkralarını uygulamaya karar vermedikçe, o
andlaşmanın ilgili hükümleri uygulanacaktır. İşbirliğini kolaylaştıracak ise,
Taraf Devletlerin bu fıkraları uygulamaları kuvvetle teşvik edilir.
8) Taraf Devletler,
bankacılık sırrı gerekçesiyle, bu maddeye istinaden karşılıklı adlî yardımda
bulunmayı reddetmeyeceklerdir.
9) a) Talepte bulunulan
Taraf Devlet, çifte cezalandırılabilirliğin bulunmadığı durumlarda bu maddeye
istinaden bir yardım talebine karşılık verirken, bu Sözleşmenin 1 inci maddede
öngörülen amaçlarını gözönünde bulunduracaktır;
b) Taraf Devletler, çifte
cezalandırılabilirliğin bulunmadığı gerekçesiyle, bu maddeye istinaden yardımda
bulunmayı reddedebilirler. Bununla beraber, talepte bulunulan Taraf Devlet,
hukuk sisteminin temel kavramları ile uyumlu olan durumlarda, zorlayıcı eylem
içermeyen yardım sağlayacaktır. Taleplerin çok cüzi meblağlara ilişkin olması
ya da aranılan işbirliği ya da yardımın bu Sözleşmenin başka hükümleri
gereğince sağlanabilmesi hallerinde, yardım talepleri reddedilebilir;
c) Her Taraf Devlet,
çifte cezalandırılabilirliğin bulunmadığı durumlarda, bu maddeye istinaden daha
geniş ölçüde yardımda bulunabilmesini sağlamak için gerekli önlemleri almayı
değerlendirebilir.
10) Bir Taraf Devletin
ülkesinde tutuklu veya cezasını çekmekte olan ve teşhis, tanıklık veya başka
suretle bu Sözleşmede belirtilen suçlara ilişkin soruşturma, kovuşturma veya
yargısal işlemler için delil toplamada yardım sağlamak amaçlarıyla başka bir
Taraf Devlette bulunması talep edilen bir kişi, aşağıdaki koşullar sağlandığı
takdirde nakledilebilir:
a) Kişi bilerek ve
özgürce rıza gösterirse;
b) Taraf Devletlerin
uygun görebileceği koşullara tâbi olarak, her iki Taraf Devletin yetkili
makamları anlaşırsa.
11) Bu maddenin 10 uncu
fıkrasının uygulanması bakımından:
a) Nakledilecek kişinin
bulunduğu Taraf Devlet başka türlü talep etmedikçe veya müsaade etmedikçe,
kişinin nakledileceği Taraf Devlet, nakledilen kişiyi gözaltında tutma yetki ve
yükümlülüğünü haiz olacaktır;
b) Her iki Taraf Devletin
yetkili makamlarınca önceden veya herhangi bir biçimde kararlaştırıldığı üzere,
kişinin nakledildiği Taraf Devlet, kişiyi gönderen Taraf Devlete geri teslim
etme yükümlülüğünü gecikmeksizin yerine getirecektir;
c) Kişinin nakledildiği
Taraf Devlet, gönderen Taraf Devletten kişinin geri teslimi için yeni bir iade
süreci başlatmasını talep etmeyecektir;
d) Nakledilen kişinin,
nakledildiği Taraf Devlette gözaltında geçirdiği süreler, gönderen Devlette
çekmesi gereken cezadan indirilecektir.
12) Bu maddenin 10 uncu
ve 11 inci fıkralarına uygun olarak kişiyi nakledecek Taraf Devlet kabul
etmedikçe, nakledilen kişi, vatandaşlığına bakılmaksızın, nakleden Devletin
ülkesinden ayrılışından evvelki eylemleri, ihmalleri veya mahkumiyetleriyle
ilgili olarak, nakledileceği Devletin ülkesinde kovuşturulmayacak, gözaltına
alınmayacak, cezalandırılmayacak veya kişisel özgürlüğü bağlayıcı herhangi bir
sınırlamaya tâbi tutulmayacaktır.
13) Her Taraf Devlet,
karşılıklı adlî yardım taleplerini alma ve bunları yerine getirme veya yerine getirilmesi
için yetkili makamlara iletme sorumluluğuna ve yetkisine sahip merkezi bir
makam belirleyecektir. Bir Taraf Devletin karşılıklı adlî yardıma ilişkin ayrı
bir sisteminin olduğu özel bir bölge veya ülkesi olması halinde, o bölge veya
ülke için aynı işleve sahip ayrı bir merkezi makam belirleyebilir. Merkezi
makamlar, alınan taleplerin süratli ve uygun bir biçimde yerine getirilmesini
veya iletilmesini sağlayacaklardır. Merkezi makam, yerine getirilmesi için
talebi yetkili bir makama iletmesi halinde, talebin yetkili makam tarafından
hızlı ve uygun bir biçimde yerine getirilmesini teşvik edecektir. Bu amaçla
belirlenen merkezi makam, her Taraf Devletin bu Sözleşmeye ilişkin onaylama
kabul veya uygun bulma veya katılım belgelerini tevdii sırasında, Birleşmiş
Milletler Genel Sekreterine bildirilecektir. Karşılıklı adlî yardım talepleri
ve buna ilişkin herhangi bir yazışma Taraf Devletlerce belirlenmiş merkezi
makamlara iletilecektir. Bu koşul, bir Taraf Devletin, bu taleplerin ve
yazışmaların kendisine diplomatik kanallarla ve acil durumlarda, Taraf
Devletlerin kararlaştırdıkları hallerde, mümkünse, Uluslararası Adlî Polis
Teşkilatı kanalıyla ulaştırılmasını isteme hakkına halel getirmeyecektir.
14) Talepler yazılı
olarak veya mümkünse yazılı kayıt elde edilmesini sağlayan herhangi bir yolla,
talepte bulunulan Devletin kabul edebileceği bir dilde ve o Devletin,
bildirimin sahih olup olmadığını tespit edebileceği koşullar altında
yapılacaktır. Taraf Devletlerin her biri için kabul edilebilir olan dil veya
diller, bu Sözleşmeye ilişkin onaylama, kabul veya uygun bulma veya katılım
belgelerinin tevdii sırasında Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine
bildirilecektir. Acil durumlarda ve Taraf Devletlerce kararlaştırıldığı
takdirde, talepler sözlü olarak yapılabilir, ancak derhal yazılı olarak teyit
edilecektir.
15) Karşılıklı adlî
yardım için olan bir talep şunları içerecektir:
a) Talebi yapan makamın
adı;
b) Talebin ilgili olduğu
soruşturma, kovuşturma veya yargılamanın konusu ve mahiyeti ve soruşturmayı, kovuşturmayı
ve yargılamayı yürüten makamın adı ve görevleri;
c) Adlî belgelerin
tebliği amacıyla yapılanların dışındaki taleplerde, ilgili olayların bir özeti;
d) İstenen yardımın
tanımı ve talepte bulunan Taraf Devletin uyulmasını istediği herhangi bir özel
usulün açıklaması;
e) Mümkün olduğu
takdirde, ilgili herhangi bir kişinin kimliği, yeri ve uyruğu; ve
f) Delilin, bilginin veya
işlemin hangi amaçla istendiği.
16) Talepte bulunulan
Taraf Devlet, talebin kendi iç hukukuna uygun olarak yerine getirilmesi için
gerekli gördüğünde veya talebin yerine getirilmesine kolaylık sağlayabileceği
durumlarda, ek bilgi talep edebilir.
17) Bir talep, talepte
bulunulan Taraf Devletin iç hukukuna göre ve bu hukuka aykırılık teşkil
etmediği ölçüde ve mümkün olduğunda, talepte belirtilen usullere uygun olarak
yerine getirilecektir.
18) Mümkün olduğu ve iç
hukukun temel ilkeleriyle uyumlu olduğu her durumda, bir kişi bir Taraf
Devletin ülkesinde bulunduğunda ve bu kişinin diğer Taraf Devletin adlî
makamları tarafından tanık veya uzman olarak dinlenmesi gerektiğinde, eğer söz
konusu kişinin talepte bulunan Taraf Devletin ülkesinde şahsen hazır bulunması
mümkün veya arzulanan bir durum değilse, talepte bulunulan Taraf Devlet,
diğerinin talebi üzerine, dinlemenin video konferansıyla yapılmasına izin
verebilir. Taraf Devletler, dinlemenin talepte bulunan Taraf Devletin bir adlî
makamı tarafından yürütülmesine ve talepte bulunulan Taraf Devletin bir adlî
makamının katılmasına karar verebilirler.
19) Talepte bulunan Taraf
Devlet, talebe konu soruşturma, kovuşturma veya yargılamalar için talepte
bulunulan Taraf Devlet tarafından sağlanan bilgiyi veya delili, talepte
bulunulan Taraf Devletin önceden rızası olmaksızın, talepte belirtilen amaçlar
dışında iletmeyecek veya kullanmayacaktır. Bu fıkradaki hiçbir hüküm, talepte
bulunan Taraf Devleti, sanığın suçsuzluğunu gösterecek bilgi veya delili kendi
yargılaması sırasında açıklamaktan alıkoymayacaktır. Bu son durumda, talepte
bulunan Taraf Devlet, açıklamadan önce, talepte bulunulan Taraf Devleti
haberdar edecek ve talep edilmişse, talepte bulunan Taraf Devlete danışacaktır.
Eğer, istisnai bir durumda, önceden haber verme olanağı bulunmuyor ise, talepte
bulunan Taraf Devlet, talepte bulunulan Taraf Devleti gecikmeksizin açıklama hakkında
bilgilendirecektir.
20) Talepte bulunan Taraf
Devlet, talepte bulunulan Taraf Devletten, talebin yerine getirilmesi
bakımından zorunlu olmadığı ölçüde, yapılan talebin ve içeriğinin gizli
tutulmasını isteyebilir. Eğer talepte bulunulan Taraf Devlet gizlilik
zorunluluğuna uyamaz ise, talepte bulunan Taraf Devleti derhal
bilgilendirecektir.
21) Karşılıklı adlî
yardım talebi aşağıdaki hallerde reddedilebilir:
a) Talep bu maddenin
hükümlerine uygun bir biçimde yapılmaz ise;
b) Talepte bulunulan
Taraf Devlet, talebin yerine getirilmesinin, egemenliğine, güvenliğine, kamu
düzenine veya diğer temel çıkarlarına zarar verebileceği kanaatinde ise;
c) Talepte bulunulan
Taraf Devletin makamlarının, benzer herhangi bir suçun kendi yargı yetkileri
dâhilinde soruşturma, kovuşturma ya da yargılamaya tâbi olması halinde, talep
edilen işlemi yapması kendi hukukuna göre yasaklanmış ise;
d) Talebin kabul
edilmesi, talepte bulunan Taraf Devletin karşılıklı adlî yardıma ilişkin hukuk
sistemine aykırı ise.
22) Taraf Devletler, sırf
suçun malî konuları da kapsadığının düşünüldüğü gerekçesiyle bir karşılıklı
adlî yardım talebini reddedemezler.
23) Karşılıklı adlî
yardıma ilişkin herhangi bir ret için gerekçe gösterilecektir.
24) Talepte bulunulan
Taraf Devlet, karşılıklı adlî yardım talebini mümkün olan en kısa sürede yerine
getirecek ve Taraf Devletçe gerekçeleri tercihen talepte belirtilen herhangi
bir süreyi, mümkün olduğunca tam olarak göz önünde bulunduracaktır. Talepte
bulunan Taraf Devlet, talebi karşılamak amacıyla talepte bulunulan Taraf
Devletin aldığı önlemlerin durum ve safhasına ilişkin bilgi almak üzere makul
taleplerde bulunabilir. Talepte bulunulan Taraf Devlet, talepte bulunan Taraf
Devletin, talebin durumuna ve yerine getirilme safhasına ilişkin makul taleplerini
yanıtlayacaktır. Talepte bulunan Taraf Devlet, istenen yardıma gerek kalmadığı
takdirde, talepte bulunulan Taraf Devlete durumu derhal bildirecektir.
25) Karşılıklı adlî
yardım, devam eden bir soruşturmayı, kovuşturmayı veya yargılamayı olumsuz
etkileyebileceği gerekçesiyle, talepte bulunulan Taraf Devletçe ertelenebilir.
26) Bu maddenin 21 inci
fıkrasına istinaden bir talebi reddetmeden veya bu maddenin 25 inci fıkrasına
istinaden talebin yerine getirilmesini ertelemeden önce, talepte bulunulan
Taraf Devlet, gerekli gördüğü bazı kayıt ve koşullarla yardımın yerine
getirilip getirilemeyeceğini değerlendirmek üzere talepte bulunan Taraf Devlete
danışacaktır. Eğer talepte bulunan Taraf Devlet, bu koşullara tâbi yardımı
kabul ederse, söz konusu koşullara uyacaktır.
27) Bu maddenin 12 nci
fıkrasının uygulanmasına halel gelmeksizin, talepte bulunan Taraf Devletin
isteği üzerine, talepte bulunan Taraf Devletin ülkesindeki bir yargılamada
delil sunmaya veya bir soruşturma, kovuşturma veya yargılamada yardım etmeye
rıza gösteren bir tanık, bilirkişi veya başka bir kişi talepte bulunulan Taraf
Devletin ülkesinden ayrılışından evvelki eylemleri, ihmalleri veya
mahkumiyetleriyle ilgili olarak, talepte bulunan Taraf Devletin ülkesinde
kovuşturulmayacak, gözaltına alınmayacak, cezalandırılmayacak veya kişisel
özgürlüğünü kısıtlayıcı herhangi bir sınırlamaya tâbi tutulmayacaktır. Bu tür
bir güvence, bu tanık, bilirkişi veya başka kişinin hazır bulunmasının adlî
makamlarca artık gerekli görülmediğinin resmen bildirildiği tarihten itibaren
kesintisiz 15 gün veya Taraf Devletlerce kararlaştırılmış herhangi bir zaman
dilimi zarfında ayrılma olanağına sahip olup da talepte bulunan Taraf Devletin
ülkesinde kendi isteğiyle kaldığı veya bu ülkeyi terk ettikten sonra kendi
isteğiyle geri döndüğü takdirde sona erecektir.
28) Bir talep yerine
getirilirken ortaya çıkan olağan masraflar, ilgili Taraf Devletlerce aksi
kararlaştırılmadıkça, talepte bulunulan Taraf Devletçe karşılanacaktır. Eğer
talebi yerine getirmek için önemli veya olağan dışı masraflar gerekiyor veya
gerekecekse, talebin hangi kayıt ve koşullarla yerine getirileceğini ve
masrafların nasıl karşılanacağını belirlemek üzere, Taraf Devletler
birbirlerine danışacaktır.
29) Talepte bulunulan
Taraf Devlet;
a) Talepte bulunan Taraf
Devlete, iç hukukuna göre kamuya açık olan elindeki resmî kayıtların,
belgelerin veya bilginin örneklerini verecektir;
b) Kendi takdiriyle,
tamamen, kısmen veya uygun gördüğü koşullara tâbi olarak, iç hukukuna göre
kamuya açık olmayan resmî kayıt, belge ve bilgilerin örneklerini talepte
bulunan Taraf Devlete verebilir.
30) Taraf Devletler,
gerekli hallerde, bu madde hükümlerinin amaçlarına hizmet edecek, bunların
uygulanmasını sağlayacak veya bu hükümleri güçlendirecek ikili veya çok taraflı
anlaşma veya düzenlemeler yapma olanaklarını değerlendireceklerdir.
Madde 47
Ceza Yargılamalarının Nakli
Taraf Devletler, bu
Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçların kovuşturulması amacıyla ceza
yargılamalarının birbirlerine nakledilmesi olanağını, bu naklin adaletin
tecellisi bakımından yararlı görüldüğü durumlarda, özellikle birden fazla yargı
yetkisinin söz konusu olduğu hallerde, kovuşturmanın tek merkezde toplanması
düşüncesiyle değerlendireceklerdir.
Madde 48
Yasa Uygulamada İşbirliği
1) Taraf Devletler, bu
Sözleşmede belirtilen suçlarla mücadeleye yönelik yasa uygulama faaliyetinin
etkinliğinin arttırılması amacıyla, hukukî ve idarî sistemlerine uygun olarak,
birbirleriyle yakın işbirliği yapacaklardır. Taraf Devletler, özellikle aşağıdaki
hususlarda etkili önlemler alacaktır:
a) İlgili Taraf
Devletlerin uygun görmeleri halinde, diğer suçlarla bağlantıları dâhil olmak
üzere, bu Sözleşmede belirtilen suçların bütün yönlerine ilişkin bilgilerin
çabuk ve güvenli değişimini kolaylaştırmak amacıyla yetkili makamlar, kurum ve
hizmetler arasında iletişim kanallarını geliştirmek ve gerektiğinde tesis
etmek;
b) Bu sözleşmede
belirtilen suçlara ilişkin soruşturmaları yürütmek üzere aşağıdaki hususlarda
diğer devletlerle işbirliği yapmak:
i. Bu tür suçlara
karıştığından şüphe edilen kişilerin kimlikleri, bulundukları yer ve
faaliyetleri veya diğer ilgili kişilerin yerleri;
ii. Bu tür suçların
işlenmesinden elde edilen suç gelirinin veya malvarlığının hareketi;
iii. Bu tür suçların
işlenmesinde kullanılan veya kullanılması amaçlanan malvarlığı, teçhizat ve
diğer araç-gereçlerin hareketi;
c) Uygun olan hallerde,
soruşturma ve analiz amacıyla, gereken kalemleri ve yeterli miktarda maddeyi
sağlamak;
d) Uygun olan hallerde,
bu Sözleşmede belirtilen suçların işlenmesi için başvurulan özel yol ve
yöntemler hakkında diğer devletler ile sahte kimlik, tahrif edilmiş,
değiştirilmiş ya da sahte evrak ve suçların gizlenmesi amacıyla başvurulan
diğer yolları da içerecek biçimde bilgi değişiminde bulunmak;
e) Yetkili makamlar,
kurum ve hizmetler arasında etkin eşgüdümü kolaylaştırmak ve ilgili Taraf
Devletler arasındaki ikili anlaşma ve düzenlemelere bağlı kalarak irtibat
görevlileri göndermek de dâhil olmak üzere, personel ve diğer uzmanların
değişimini teşvik etmek;
f) Bu Sözleşmede
belirtilen suçların erken teşhisi amacıyla bilgi değişiminde bulunmak ve uygun
biçimde alınan idarî ve diğer önlemlerin eşgüdümünü sağlamak.
2) Bu Sözleşmenin
uygulanması amacıyla Taraf Devletler, kolluk makamları arasında doğrudan
işbirliğine ilişkin ikili veya çok taraflı anlaşma veya düzenlemeler yapmayı ve
bu tür anlaşma veya düzenlemeler mevcut ise, bunları değiştirmeyi
değerlendireceklerdir. İlgili Taraf Devletler, aralarında bu tür anlaşma veya
düzenlemelerin mevcut olmaması durumunda, bu Sözleşmede belirtilen suçlar
bakımından karşılıklı yasa uygulama işbirliği için bu Sözleşmeyi temel olarak
almayı değerlendireceklerdir. Taraf Devletler, uygun olduğu zaman, kolluk
makamları arasındaki işbirliğini geliştirmek amacıyla, uluslararası ve bölgesel
örgütler de dâhil olmak üzere, anlaşma ve düzenlemelerden tam olarak
yararlanacaklardır.
3) Taraf Devletler, bu
Sözleşmede belirtilen ve modern teknoloji kullanılarak işlenen suçlarla
mücadele etmek için olanakları dâhilinde işbirliği yapmaya çaba sarf
edeceklerdir.
Madde 49
Ortak Soruşturmalar
Taraf Devletler, bir veya
daha fazla Devlette soruşturma, kovuşturma veya yargılama konusu olan
meselelere ilişkin olarak, yetkili makamları aracılığıyla ortak soruşturma
mercileri oluşturmak amacıyla, ikili veya çok taraflı anlaşma veya düzenlemeler
yapmayı değerlendireceklerdir. Bu tür anlaşma veya düzenlemelerin mevcut
olmaması halinde, ortak soruşturmalar her olay için ayrı ayrı yapılacak
anlaşmalarla yürütülebilir. İlgili Taraf Devletler, ülkesinde bu tür bir
soruşturma yürütülecek olan Taraf Devletin egemenliğine bütünüyle saygı
göstereceklerdir.
Madde 50
Özel Soruşturma Teknikleri
1) Her Taraf Devlet,
yolsuzlukla etkin biçimde mücadele etmek maksadıyla, iç hukuk sisteminin temel ilkelerinin
elverdiği ölçüde ve iç hukukunda belirtilen şartlara uygun olarak, yetkili
makamlarının, kendi ülkesinde, kontrollü teslimatı ve uygun gördüğü hallerde,
elektronik veya diğer izleme biçimlerini ve gizli operasyonlar gibi diğer özel
soruşturma tekniklerini uygun biçimde kullanmasına ve bu yöntemle elde edilen
delillerin mahkemelerde kabul edilmesine izin vermek üzere, olanakları
dâhilinde, gerekli önlemleri alacaktır.
2) Bu Sözleşmede
belirtilen suçları soruşturmak amacıyla, Taraf Devletler gerektiğinde, bu tür
özel soruşturma tekniklerinin uluslararası işbirliği çerçevesinde kullanımı
için uygun ikili veya çok taraflı anlaşmalar veya düzenlemeler yapmaya teşvik
olunur. Bu tür anlaşmalar veya düzenlemeler devletlerin egemen eşitliği
ilkesine bütünüyle uyularak yapılacak ve uygulanacak ve bu anlaşma veya
düzenlemelerin hükümlerine kesinlikle uyularak yürütülecektir.
3) Bu maddenin 2 nci
fıkrasında öngörülen türde bir anlaşma veya düzenlemenin mevcut olmaması
halinde, bu tür soruşturma tekniklerinin uluslararası çerçevede kullanımına
yönelik kararlar her olay için ayrı ayrı alınacak ve gerektiğinde, bu
kararlarda, yargı yetkisinin ilgili Taraf Devletlerce kullanılmasına ilişkin
malî düzenlemeler ve anlaşmalar da göz önünde tutulabilecektir.
4) Kontrollü teslimatın
uluslararası düzeyde uygulanmasına yönelik kararlar, ilgili Taraf Devletlerin
rızasıyla, malların ve fonların tespiti ve dokunulmamış olarak veya tamamen
veya kısmen yeri değiştirilmiş veya başkalarının yerine konmuş olarak
sevkıyatın devam etmesine izin verilmesi gibi yöntemleri içerebilir.
BÖLÜM V
VARLIKLARIN GERİ ALINMASI
Madde 51
Genel Hüküm
Bu bölüm uyarınca
varlıkların iadesi bu Sözleşmenin temel bir ilkesidir ve bu bakımdan Taraf
Devletler birbirlerine en geniş ölçüde işbirliği ve yardım sağlayacaktır.
Madde 52
Suç Gelirlerinin Transferinin Önlenmesi ve Tespit Edilmesi
1. Bu Sözleşmenin 14 üncü
maddesi saklı kalmak kaydıyla, her Taraf Devlet, yargı yetkisi dâhilindeki malî
kuruluşların, müşterilerin kimliklerini doğrulamasını, yüksek meblağlı
hesaplara yatırılan fonların yararlanıcı hesap sahiplerinin kimliklerini
belirlemek üzere makul teşebbüslerde bulunmasını ve önemli kamu görevlerini ifa
edenler, aileleri ya da yakınları tarafından yahut bunlar adına açılmak istenen
ya da açılan hesaplar üzerinde yoğun bir inceleme yapmasını zorunlu kılmak
amacıyla, iç hukukuna uygun biçimde gerekli önlemleri alacaktır. Bu tür yoğun
incelemeler, yetkili makamlara rapor etmek amacıyla, şüpheli işlemleri tespit
etmek üzere makul biçimde planlanacak ve malî kuruluşları, meşru müşterileri
ile iş yapmaktan caydıracak ya da iş yapmayı yasaklayacak biçimde
yorumlanmayacaktır.
2. Her Taraf Devlet, bu
maddenin 1 inci fıkrasında belirtilen önlemlerin uygulanmasını kolaylaştırmak
amacıyla, iç hukukuna uygun olarak ve karapara aklamaya karşı ilgili bölgesel,
bölgelerarası ve çok taraflı örgütlerin girişimlerinden hareketle:
(a) Yargı yetkisi
dâhilindeki malî kuruluşlar tarafından, hesapları üzerinde yoğun incelemeler
yapılması beklenecek gerçek ya da tüzel kişi türleri, özel dikkat gösterilecek
hesap ve işlem tipleri ve bu tür hesaplara ilişkin uygun hesap açma, işletme ve
kayıt tutma önlemleri hakkında tavsiyeler yayınlayacak; ve
(b) Gerekli hallerde,
diğer bir Taraf Devletin talebi üzerine ya da kendiliğinden, yargı yetkisi
dâhilindeki malî kuruluşlara, bu kuruluşlar tarafından belirlenebilecek
kişilere ek olarak, söz konusu kuruluşlar tarafından hesapları yoğun incelemeye
tâbi tutulabilecek belirli gerçek ya da tüzel kişilerin kimliklerini bildirecektir.
3. Bu maddenin 2 (a)
bendi bağlamında her Taraf Devlet, malî kuruluşlarının, uygun bir zaman
süresince, bu maddenin 1 inci fıkrasında bahsedilen kişilere ait olanlar dâhil
olmak üzere, hesap ve işlemler hakkında asgarî olarak müşterinin ve mümkünse
yararlanıcı hesap sahibinin kimliklerine ilişkin bilgi içerecek biçimde yeterli
kayıtları tutmasını sağlayacak önlemleri uygulayacaktır.
4. Bu Sözleşmeye uygun
olarak ihdas edilen suçların gelirlerinin transferini önlemek ve tespit etmek
amacıyla her Taraf Devlet, düzenleyici ve denetim birimlerinin yardımı ile,
fiziksel varlığı bulunmayan ve denetim altındaki bir malî gruba bağlı olmayan
bankaların kurulmasını önlemeyi teminen uygun ve etkili önlemleri
uygulayacaktır. Bunun ötesinde, Taraf Devletler, malî kuruluşlarının, bu tür
kuruluşlarla muhabir bankacılık ilişkisine girmesini ya da bu ilişkiyi
sürdürmeyi reddetmesini ve hesaplarının, fiziksel varlığı bulunmayan ve denetim
altındaki bir malî gruba bağlı olmayan bankalar tarafından kullanılmasına izin
veren yabancı malî kuruluşlarla ilişki kurulmasına karşı çıkmasını zorunlu
kılmayı değerlendirebilir.
5. Her Taraf Devlet, iç
hukukuna uygun olarak, belli kamu görevlileri için etkili malî bildirim
sistemleri kurmayı değerlendirecek ve ihlal halleri için uygun yaptırımlar
öngörecektir. Her Taraf Devlet, aynı zamanda, gerektiğinde bu Sözleşmeye uygun
olarak ihdas edilen suç gelirlerini soruşturmak, talep etmek ve geri almak
amacıyla, yetkili makamlarının, bu bilgiyi diğer Taraf Devletlerdeki yetkili
makamlarla paylaşmasına izin vermek üzere gerekli önlemleri almayı
değerlendirecektir.
6. Her Taraf Devlet, iç
hukukuna uygun olarak, yabancı bir ülkedeki bir malî hesapta menfaati, imzası
ya da diğer bir yetkisi bulunan belli kamu görevlilerinin, bu ilişkiyi uygun
makamlara rapor etmesini ve bu hesaplara ait gerekli kayıtları muhafaza
etmesini zorunlu kılmak için gerekli önlemleri almayı değerlendirecektir. Bu
önlemler, aynı zamanda, ihlal halleri için uygun yaptırımlar içerecektir.
Madde 53
Malvarlığının Doğrudan Geri Alınmasına Yönelik Önlemler
Her Taraf Devlet, iç
hukukuna uygun olarak:
(a) Bu Sözleşmeye uygun
olarak ihdas edilen bir suçun işlenmesi suretiyle elde edilen malvarlığı
üzerindeki mülkiyet ya da diğer bir hak iddiasını ispat edebilmek için diğer
Taraf Devletlerin, kendi mahkemelerinde hukuk davası açabilmelerini;
(b) Mahkemelerinin, bu
Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçları işleyenlerin, bu suçlardan zarar
gören diğer Taraf Devlete tazminat ödemesine hükmedebilmesini; ve
(c) Mahkemelerinin ya da
yetkili makamlarının, müsadereye ilişkin karar verirken, bu Sözleşmeye uygun
olarak ihdas edilen bir suçun işlenmesi suretiyle elde edilen malvarlığı
üzerindeki diğer bir Taraf Devletin mülkiyet iddiasını kabul edebilmesini
teminen gerekli önlemleri alacaktır.
Madde 54
Müsadere Hususunda Uluslararası İşbirliği Yoluyla
Malvarlığın Geri Alınması İçin Mekanizmalar
1. Her Taraf Devlet, bu
Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen bir suçun işlenmesi yoluyla kazanılan ya
da bu suçta kullanılan malvarlığına ilişkin olarak bu Sözleşmenin 55 inci
maddesi uyarınca karşılıklı adlî yardım sağlamak üzere, iç hukukuna uygun
olarak:
a) Yetkili makamlarının,
bir başka Taraf Devletin mahkemesi tarafından verilmiş bir müsadere kararını
infaz etmesine izin vermek üzere gerekli önlemleri alacaktır.
b) Yargı yetkileri
bulunduğunda, yetkili makamlarının, karapara aklama suçu veya yargı yetkisi
dâhilinde olabilecek benzer bir suça ilişkin bir hüküm çerçevesinde veya iç
hukukunun cevaz verdiği diğer usuller uyarınca, yabancı menşeli bu malvarlığına
ilişkin müsadere emrini vermelerine izin vermek üzere gerekli önlemleri
alacaktır.
c) Ölüm, firar ya da
gaiplik nedenleriyle failin aleyhine dava açılamadığı hallerde veya diğer uygun
hallerde cezaî mahkumiyet kararı olmaksızın, bu malvarlığının müsaderesine izin
vermek üzere gerekli önlemleri almayı değerlendirecektir.
2. Her Taraf Devlet, bu
Sözleşmenin 55 inci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca yapılan adlî yardımlaşma
talebini yerine getirmek üzere, kendi iç hukukuna uygun olarak:
a) Talep eden Taraf
Devletin yetkili makamları veya mahkemeleri tarafından verilmiş olan dondurma
veya el koyma kararı üzerine, talep eden Taraf Devlet, talepte bulunulan Taraf
Devlete, bu yönde hareket etmek için yeterli nedenlerin bulunduğuna ve bu
malların nihayetinde bu maddenin 1 (a) bendinde öngörülen amaçlar doğrultusunda
bir müsadere kararına tâbi olacağına inanmasını sağlayacak makul bir gerekçe
göstermesi halinde, ilgili makamlarına, malvarlığını dondurma veya el koyma
izni vermek için gerekli önlemleri alacak;
b) Talepte bulunulan
Taraf Devletin, bu yönde hareket etmek için yeterli nedenlerin bulunduğuna ve
bu malların nihayetinde bu maddenin 1 (a) bendinde öngörülen amaçlar
doğrultusunda bir müsadere kararına tâbi olacağına inanmasını sağlayacak makul
bir gerekçe sağlayan bir talep üzerine, yetkili makamlarına malvarlığını
dondurma veya el koyma izni vermek için gerekli önlemleri alacak; ve
c) Yetkili makamlarına,
bu tür malvarlığının edinilmesi ile ilgili bir yabancı tutuklama ya da suç
isnadı gibi nedenlerle, müsadere amacıyla malvarlığını muhafaza etmek için izin
vermek üzere ilave önlemleri almayı değerlendirecektir.
Madde 55
Müsadere Amacıyla Uluslararası İşbirliği
1. Bu Sözleşmeye uygun
olarak ihdas edilen bir suç üzerinde yargı yetkisi bulunan diğer bir Taraf
Devletten, bu Sözleşmenin 31 inci maddesinin 1 inci fıkrasında bahsedilen ve
ülkesinde bulunan suç gelirleri, malvarlığı, teçhizat ve diğer araç-gereçlerin
müsaderesi için talep alan bir Taraf Devlet, iç hukuk sistemi dâhilinde mümkün
olan en geniş ölçüde;
(a) Bu talebi, bir
müsadere kararının verilmesi ve böyle bir kararın verilmesi durumunda infazı
amacıyla, kendi yetkili makamlarına iletecek; ya da,
(b) Bu Sözleşmenin 31
inci maddesinin 1 inci fıkrası ve 54 üncü maddesinin 1 (a) bendine uygun olarak
talepte bulunan Taraf Devletin ülkesindeki bir mahkeme tarafından verilen
müsadere kararını, 31 inci maddenin 1 inci fıkrasında sözü edilen ve kendi
ülkesinde bulunan suç geliri, malvarlığı, teçhizat veya diğer araç-gereçler ile
bağlantılı olduğu ölçüde, talep çerçevesinde infaz edilmek üzere, yetkili
makamlarına iletecektir.
2. Bu Sözleşmeye uygun
olarak ihdas edilen bir suç üzerinde yargı yetkisi bulunan diğer bir Taraf
Devletin talebi üzerine, gerek talepte bulunan Taraf Devlet, gerekse bu
maddenin 1 inci fıkrası çerçevesinde yapılan talep uyarınca talep edilen Taraf
Devlet tarafından verilecek karar gereğince müsadere yapılması amacıyla, talep
edilen Taraf Devlet, bu Sözleşmenin 31 inci maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen
suç gelirleri, malvarlığı, teçhizat veya diğer araç-gereçlerin tespiti,
izlenmesi ve dondurulması veya el konulması için önlemler alacaktır.
3. Bu Sözleşmenin 46 ncı
maddesinin hükümleri, uyarlanmak suretiyle bu maddeye de uygulanır. 46 ncı
maddenin 15 inci fıkrasında belirtilen hususlara ek olarak, bu maddeye
istinaden yapılan talepler aşağıdakileri de içerecektir:
a) Bu maddenin 1 (a)
bendi ile ilgili bir talep olması durumunda, talepte bulunan Taraf Devletin
kendi iç hukukuna uygun olarak müsadere kararının takibini yapabilmesine
yetecek biçimde, mümkün olduğu ölçüde bulunduğu yer ve gerektiğinde tahmini
değeri de dâhil olmak üzere, müsadere edilecek olan malvarlığının bir tanımı ve
talepte bulunulan Taraf Devletin dayandığı vak'a beyanı;
b) Bu maddenin 1 (b)
fıkrası ile ilgili bir talep olması durumunda, talepte bulunan Taraf Devletin
çıkardığı ve talebe esas olan müsadere kararının yasal olarak geçerli bir
örneği, bir vak'a beyanı ve kararın hangi ölçüde yerine getirilmesinin
istendiğine ilişkin bilgi, iyi niyetli üçüncü kişilere yeterli bildirimde
bulunan Taraf Devlet tarafından alınan önlemleri belirten bir beyan ve müsadere
kararının nihaî olduğuna ilişkin bir beyan;
c) Bu maddenin 2 nci
fıkrası ile ilgili bir talep olması durumunda, talepte bulunan Taraf Devletin
dayandığı bir vakâ beyanı, talep edilen işlemlerin tanımı ve mevcut ise talebe
esas kararın yasal olarak geçerli bir örneği.
4. Bu maddenin 1 inci ve
2 nci fıkralarında yer alan karar ve işlemler, talepte bulunulan Taraf Devlet
tarafından, kendi iç hukuk hükümlerine ve usul kurallarına veya talepte bulunan
Taraf Devletle ilişkilerinde bağlı olduğu herhangi bir ikili veya çok taraflı
anlaşma veya düzenlemeye uygun ve tâbi olarak yerine getirilecektir.
5. Her Taraf Devlet, bu
maddeye işlerlik sağlayan kendi yasa ve düzenlemelerinin ve bu yasa ve
düzenlemelerde sonradan yapılacak değişikliklerin birer örneğini veya bunların
bir tanımını Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine iletecektir.
6. Eğer bir Taraf Devlet
bu maddenin 1 inci ve 2 nci fıkralarında belirtilen önlemlerin alınmasını,
ilgili bir andlaşmanın mevcudiyeti şartına bağlamışsa, o Taraf Devlet bu
Sözleşmeyi gerekli ve yeterli bir andlaşma zemini olarak kabul edecektir.
7. Talepte bulunulan
Taraf Devlet zamanlıca ve yeterli delil elde etmez ya da malvarlığının değeri
çok az ise, bu madde çerçevesindeki işbirliği reddedilebilir ya da geçici
önlemler kaldırılabilir.
8. Talepte bulunulan
Taraf Devlet, bu madde gereğince alınmış olan herhangi bir geçici önlemi
kaldırmadan evvel, talepte bulunulan Taraf Devlet, mümkün olduğunda, talepte
bulunan Taraf Devlete önlemin sürdürülmesi lehine gerekçelerini sunması için
bir şans tanıyacaktır.
9. Bu maddenin hükümleri
iyi niyetli üçüncü kişilerin haklarına halel getirecek biçimde yorumlanmayacaktır.
Madde 56
Özel İşbirliği
İç hukukuna aykırı
olmamak kaydıyla, her Taraf Devlet, bilgi göndermenin alıcı Taraf Devletin
soruşturma, kovuşturma ve yargılamaları başlatmasına ya da yürütmesine yardımcı
olacağını ya da Taraf Devleti Sözleşmenin bu bölümü çerçevesinde bir talepte
bulunmaya yönelteceğini değerlendirmesi halinde, kendi yürüttüğü soruşturma,
kovuşturma ve yargılamalara halel gelmeksizin, diğer Taraf Devlete, daha önce
bir talebi olmaksızın, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçların
gelirleri hakkında bilgi gönderebilmeyi teminen önlem almaya çaba
gösterecektir.
Madde 57
Malvarlığının İadesi ve Tasarrufu
1. Bir Taraf Devlet
tarafından bu Sözleşmenin 31 inci ya da 55 inci maddesine dayanarak müsadere
edilmiş malvarlığı, bu maddenin 3 üncü fıkrası gereğince önceki yasal
maliklerine iade edilmesi dâhil olmak üzere, o Taraf Devlet tarafından, bu
Sözleşmenin hükümlerine ve iç hukukuna uygun olarak tasarruf edilecektir.
2. Her Taraf Devlet,
diğer bir Taraf Devletin bu Sözleşmeye uygun bir talebi üzerine, iyi niyetli
üçüncü kişilerin haklarını gözetmek suretiyle, yetkili makamlarının müsadere
edilen malvarlığını iade edebilmelerini teminen, iç hukukunun temel ilkelerine
uygun olarak, gerekli yasal ve diğer önlemleri alacaktır.
3. Talep edilen Taraf
Devlet, bu Sözleşmenin 46 ncı ve 55 inci maddelerine ve bu maddenin 1 inci ve 2 nci fıkralarına uygun olarak:
(a) Bu Sözleşmenin 17 nci
ve 23 üncü maddelerinde bahsedildiği üzere, kamu fonlarının zimmete geçirilmesi
ya da zimmete geçirilen kamu fonlarının aklanması hallerinde, 55 inci maddeye
uygun biçimde ve talepte bulunan Taraf Devletteki nihaî bir hükme dayanmak
suretiyle müsadere yapılmışsa, ki talepte bulunulan Taraf Devlet müsadereye
esas teşkil eden hükmün nihaî olması şartından sarfınazar edebilir, müsadere
edilen malvarlığını talep eden Taraf Devlete iade edecektir;
(b) Bu Sözleşmede
öngörülen diğer herhangi bir suç gelirine ilişkin olarak, 55 inci maddeye uygun
biçimde ve talepte bulunan Taraf Devletteki nihaî bir hükme dayanmak suretiyle
müsadere yapılmışsa, ki talepte bulunulan Taraf Devlet müsadereye esas teşkil
eden hükmün nihaî olması şartından sarfınazar edebilir, talepte bulunan Taraf
Devletin, müsadere edilen malvarlığına ilişkin önceki mülkiyet hakkını talepte
bulunulan Taraf Devlete makul biçimde kanıtlaması ya da talepte bulunulan Taraf
Devletin, müsadere edilen malvarlığını iade etmek üzere talepte bulunan Taraf
Devletteki zararı kabul etmesi halinde, müsadere edilen malvarlığını talepte
bulunan Taraf Devlete iade edecektir;
(c) Diğer bütün hallerde,
müsadere edilen malvarlığını talepte bulunan Taraf Devlete iade etmeyi, bu
malvarlığını önceki yasal maliklerine iade etmeyi ya da suç mağdurlarını tazmin
etmeyi öncelikle değerlendirecektir.
4. Uygun olan hallerde,
diğer Taraf Devletler aksini kararlaştırmadıkça, talepte bulunulan Taraf
Devlet, müsadere edilen malvarlığının bu madde gereğince iade ya da tasarruf
edilmesine neden olan soruşturma, kovuşturma ya da yargılamalardan kaynaklanan
makul masrafları mahsup edebilir.
5. Uygun olan hallerde,
Taraf Devletler, müsadere edilen malvarlığının nihaî tasarrufu amacıyla, her
olay için ayrı ayrı anlaşmalar ya da karşılıklı kabul edilebilir düzenlemeler
yapmayı da özel olarak değerlendirebilir.
Madde 58
Malî İstihbarat Birimi
Taraf Devletler, bu
Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçların gelirlerinin transfer edilmesinin
önlenmesi, bununla mücadele edilmesi ve bu gelirlerin geri alınmasına yönelik
yol ve yöntemlerin teşvik edilmesi amacıyla birbirleriyle işbirliği yapacak ve
bu maksatla, şüpheli malî işlem raporlarını almak, analiz etmek ve yetkili
makamlara iletmekten sorumlu bir malî istihbarat birimi kurmayı
değerlendirecektir.
Madde 59
İkili ve Çok Taraflı Anlaşma ve Düzenlemeler
Taraf Devletler,
Sözleşmenin bu bölümü uyarınca yürütülen uluslararası işbirliğinin etkinliğini
artırmak amacıyla ikili ya da çok taraflı anlaşmalar veya düzenlemeler yapmayı
değerlendirecektir.
BÖLÜM VI
TEKNİK YARDIM VE BİLGİ
DEĞİŞİMİ
Madde 60
Eğitim ve Teknik Yardım
1. Her Taraf Devlet,
gerekli olduğu ölçüde, yolsuzluğun önlenmesi ve yolsuzlukla mücadeleden sorumlu
personeli için bilimsel eğitim programları başlatacak, yürütecek ve
geliştirecektir. Bu eğitim programları, diğerlerinin yanı sıra, aşağıdaki
konuları içerebilir:
(a) Delil toplama ve
soruşturma yöntemlerinin kullanımı dâhil olmak üzere, yolsuzluğun önlenmesi,
tespit edilmesi, soruşturulması, cezalandırılması ve kontrol edilmesine yönelik
etkili önlemler;
(b) Stratejik yolsuzlukla
mücadele politikasının geliştirilmesi ve planlanmasında kapasite oluşturulması;
(c) Sözleşmenin
şartlarına uygun biçimde karşılıklı adlî yardım taleplerinin hazırlanması
konusunda yetkili makamların eğitilmesi;
(d) Kuruluşların, kamu
alımları dâhil olmak üzere kamu hizmet yönetimi ve kamu maliyesi yönetiminin ve
özel sektörün değerlendirilmesi ve güçlendirilmesi;
(e) Bu Sözleşmeye uygun
olarak ihdas edilen suçların gelirlerinin transfer edilmesinin önlenmesi,
bununla mücadele edilmesi ve bu gelirlerin geri alınması;
(f) Bu Sözleşmeye uygun
olarak ihdas edilen suçların gelirlerinin tespit edilmesi ve dondurulması;
(g) Bu Sözleşmeye uygun
olarak ihdas edilen suçların gelirlerinin hareketinin ve bu gelirlerin transfer
edilmesi, gizlenmesi ve değiştirilmesinde kullanılan yöntemlerin izlenmesi;
(h) Bu Sözleşmeye uygun
olarak ihdas edilen suçların gelirlerinin iade edilmesini kolaylaştırmak için
uygun ve etkili yasal ve idarî düzenek ve yöntemler;
(i) Yargı makamları ile
işbirliği yapan mağdur ve tanıkların korunmasında kullanılan yöntemler; ve
(j) Ulusal ve
uluslararası düzenlemeler ile lisan eğitimi.
2. Taraf Devletler,
kapasitelerine uygun olarak, özellikle kalkınmakta olan ülkelerin yararına,
bunların yolsuzlukla mücadele plan ve programlarına yönelik olarak, bu maddenin
1 inci fıkrasında belirtilen alanlardaki maddî destek ile eğitim dâhil olmak
üzere, birbirine en geniş biçimde teknik yardım sağlamayı; ayrıca, iade ve
karşılıklı adlî yardım alanlarında Taraf Devletler arasında işbirliğini
kolaylaştıracak eğitim, yardım ve gerekli deneyim ile uzmanlık bilgisinin
karşılıklı değişimini sağlamayı değerlendirecektir.
3. Taraf Devletler,
gerekli olduğu ölçüde, uluslararası ve bölgesel örgütlerdeki ve ilgili ikili ve
çok taraflı anlaşmalar ve düzenlemeler çerçevesindeki operasyonel ve eğitim
faaliyetlerini en üst düzeye çıkarma çabalarını artıracaktır.
4. Taraf Devletler,
yetkili makamlar ve toplumun katılımıyla, yolsuzlukla mücadele strateji ve
eylem planlarını geliştirmek üzere, talep halinde, yolsuzluğun ilgili
ülkelerdeki çeşitleri, nedenleri, etkileri ve maliyetine ilişkin değerlendirme,
çalışma ve araştırmaları yürütmede birbirine yardım etmeyi değerlendirecektir.
5. Taraf Devletler, bu
Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçların gelirlerinin geri alınmasını
kolaylaştırmak üzere, bu amaca ulaşılmasına yardımcı olabilecek uzmanların
isimlerini birbirine bildirmek suretiyle işbirliği yapabilirler.
6. Taraf Devletler,
işbirliği ve teknik yardımı teşvik etmek ve kalkınmakta olan ülkeler ile
ekonomileri geçiş sürecinde olan ülkelerin özel problemleri ve gereksinmeleri
dâhil olmak üzere, müşterek problemlerin tartışılmasını sağlamak üzere
altbölgesel, bölgesel ve uluslararası konferans ve seminerlerden istifade
etmeyi değerlendirecektir.
7. Taraf Devletler,
kalkınmakta olan ülkeler ile ekonomileri geçiş sürecinde olan ülkelerin bu
Sözleşmeyi uygulama çabalarına, teknik yardım program ve projeleri aracılığı
ile malî katkıda bulunmak amacıyla gönüllü düzenekler kurmayı
değerlendirecektir.
8. Her Taraf Devlet, bu
Sözleşmenin uygulanmasına yönelik olarak kalkınmakta olan ülkelerdeki program
ve projeleri Birleşmiş Milletler Uyuşturucu Maddeler ve Suç Ofisi aracılığıyla
desteklemek üzere, Ofise gönüllü katkılarda bulunmayı değerlendirecektir.
Madde 61
Yolsuzluğa İlişkin Bilgilerin Toplanması, Değişimi ve Analizi
1. Her Taraf Devlet,
uzmanlarla danışma halinde, yolsuzluk suçlarının işlendiği hallerin yanı sıra,
ülkesindeki yolsuzluk eğilimlerini analiz etmeyi değerlendirecektir.
2. Taraf Devletler,
yolsuzlukla mücadele ve yolsuzluğun önlenmesine yönelik en iyi uygulamalar
hakkındaki bilginin yanı sıra, mümkün olduğu ölçüde ortak tanımlar, standartlar
ve metodolojilerin geliştirilmesi amacıyla, yolsuzluk ve bilgiye ilişkin
istatistikleri ve analitik uzmanlığı geliştirmeyi ve bunları birbirleriyle ve
uluslararası ve bölgesel örgütler aracılığıyla paylaşmayı değerlendirecektir.
3. Her Taraf Devlet
yolsuzlukla mücadele politikalarını ve aldığı önlemleri izlemeyi ve bunların
etkinlik ve verimliliğini ölçmeyi değerlendirecektir.
Madde 62
Diğer Önlemler: Sözleşmenin Ekonomik Kalkınma ve Teknik
Yardım
Aracılığıyla Uygulanması
1. Taraf Devletler,
yolsuzluğun genel olarak toplum ve özellikle sürdürülebilir kalkınma üzerindeki
olumsuz etkilerini göz önüne alarak, bu Sözleşmenin en uygun biçimde
uygulanmasına olanak tanıyan önlemleri uluslararası işbirliği yoluyla, mümkün
olan en geniş biçimde alacaktır.
2. Taraf Devletler,
mümkün olduğu ölçüde ve uluslararası ve bölgesel örgütlerin yanı sıra
birbirleriyle işbirliği içinde, aşağıdaki hususlar için somut çaba göstereceklerdir:
(a) Kalkınmakta olan
ülkelerin yolsuzluğu önleme ve yolsuzlukla mücadele etme kapasitelerini
güçlendirmek maksadıyla, bu ülkelerle değişik seviyelerdeki işbirliğini
artırmak;
(b) Kalkınmakta olan
ülkelerin etkin bir biçimde yolsuzluğu önlemek ve yolsuzlukla mücadele etmek
için gösterdikleri çabaları desteklemek ve bu Sözleşmeyi başarılı bir biçimde
uygulamalarına yardım etmek için malî ve maddî yardımı artırmak;
(c) Kalkınmakta olan ve
ekonomileri geçiş sürecinde olan ülkelere, bu Sözleşmenin uygulanması için
duydukları ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olmak için teknik yardım
sağlamak. Bu maksatla, Taraf Devletler, bir Birleşmiş Milletler fonu
düzeneğinde özel olarak bu amaçla belirlenen bir hesaba yeterli ve düzenli
olarak gönüllü katkılarda bulunmaya çaba gösterecektir. Taraf Devletler,
ayrıca, iç hukuklarına ve bu Sözleşmenin hükümlerine uygun olarak, bu Sözleşme
hükümleri uyarınca müsadere edilmiş suç gelirlerinin veya malvarlığının parasal
bir yüzdesini yahut bu paraya tekabül eden meblağı, söz konusu hesaba
bağışlamayı özel olarak değerlendirebilirler;
(d) Diğer Taraf
Devletleri ve malî kuruluşları, özellikle bu Sözleşmenin amaçlarına
ulaşmalarına yardım edebilmek için kalkınmakta olan ülkelere daha fazla eğitim
programları ve modern teçhizat sağlama suretiyle, gerektiğinde, bu maddeye
uygun olarak yürütülen çabalara katılmaya teşvik ve ikna etmek.
3. Bu önlemler, mümkün
olduğu ölçüde, mevcut dış yardım taahhütlerine veya ikili, bölgesel veya
uluslararası düzeydeki diğer malî işbirliği düzenlemelerine halel
getirmeyecektir.
4. Taraf Devletler, bu
Sözleşmede öngörülen uluslararası işbirliği yöntemlerinin etkili olabilmesi ve
yolsuzluğun önlenmesi, tespiti ve kontrol edilmesi için gerekli olan malî
düzenlemeleri dikkate almak suretiyle, maddî ve lojistik yardım konusunda ikili
veya çok taraflı anlaşmalar veya düzenlemeler yapabilirler.
BÖLÜM VII
UYGULAMA MEKANİZMALARI
Madde 63
Sözleşmeye Taraf Devletler Konferansı
1. Taraf Devletlerin bu
Sözleşmedeki hedeflere ulaşabilmeleri için kapasitelerini ve aralarındaki
işbirliğini artırmak, bu Sözleşmenin uygulanmasını teşvik etmek ve gözden
geçirmek amacıyla, bu Sözleşmeye Taraf Devletler Konferansı kurulur.
2. Birleşmiş Milletler
Genel Sekreteri, Taraf Devletler Konferansını, bu Sözleşmenin yürürlüğe
girmesini müteakip en geç bir yıl içinde toplayacaktır. Daha sonra, Taraf
Devletler Konferansının olağan toplantıları Konferans tarafından kabul edilen
usul kurallarına uygun olarak yapılacaktır.
3. Taraf Devletler
Konferansı, usul kurallarını, gözlemcilerin kabulü ve katılımına ilişkin
kurallar da dâhil olmak üzere, bu maddede öngörülen faaliyetlerin yürütülmesine
yönelik kuralları ve bu faaliyetlerin yerine getirilmesinde ortaya çıkan
masrafların ödenmesine ilişkin kuralları belirleyecektir.
4. Taraf Devletler
Konferansı, bu maddenin 1 inci fıkrasında belirtilen hedeflere ulaşmak için,
aşağıdakiler dâhil olmak üzere, faaliyetler ve çalışma usul ve yöntemleri
üzerinde mutabakat sağlayacaktır:
(a) Gönüllü katkılarda
bulunmanın teşvik edilmesi dâhil olmak üzere, Taraf Devletlerin, bu Sözleşmenin
60 ıncı ve 62 nci maddeleri ile II. ilâ V. bölümlerindeki faaliyetlerinin
kolaylaştırılması;
(b) Diğerlerinin yanı
sıra, bu maddede bahsedildiği üzere gerekli bilgilerin yayımlanması suretiyle,
Taraf Devletler arasında, yolsuzluk model ve eğilimleri, yolsuzluğun önlenmesi
ve yolsuzlukla mücadelede başarılı uygulamalar ve suç gelirlerinin iadesine
ilişkin bilgi değişiminin kolaylaştırılması;
(c) İlgili uluslararası
ve bölgesel örgüt ve düzenekler ve sivil toplum örgütleri ile işbirliği
yapılması;
(d) İş yükünün gereksiz
yere artmasını önlemek amacıyla, diğer uluslararası bölgesel düzenekler
tarafından yolsuzluğun önlenmesi ve yolsuzlukla mücadele çerçevesinde elde
edilen gerekli bilgilerden uygun biçimde istifade edilmesi;
(e) Bu Sözleşmenin Taraf
Devletler tarafından uygulanmasının düzenli aralıklarla gözden geçirilmesi;
(f) Bu Sözleşmenin ve
uygulanmasının geliştirilmesi için önerilerde bulunulması;
(g) Taraf Devletlerin, bu
Sözleşmenin uygulanmasına ilişkin teknik yardım ihtiyaçlarına önem verilmesi ve
bu bağlamda, gerekli görülebilecek önerilerde bulunulması.
5. Bu maddenin 4 üncü
fıkrasının amaçları bakımından, Taraf Devletler Konferansı, bu Sözleşmenin
uygulanmasında alınan önlemlere ve karşılaşılan güçlüklere ilişkin gerekli
bilgileri, Taraflarca temin edilen malumat ve kendisi tarafından tesis
edilebilecek ek gözden geçirme düzenekleri aracılığıyla elde edecektir.
6. Her Taraf Devlet, bu
Sözleşmeyi uygulamak için alınan yasal ve idarî önlemlerin yanı sıra, plan,
program ve uygulamaları hakkındaki bilgileri Taraf Devletler Konferansına,
Konferans tarafından talep edildiği biçimde temin edecektir. Taraf Devletler
Konferansı, diğerlerinin yanı sıra, Taraf Devletler ve yetkili uluslararası
örgütlerce temin edilenler dâhil olmak üzere, bilgilerin alınması ve işleme
tâbi tutulmasının en etkili yöntemini araştıracaktır. Taraf Devletler
Konferansınca kabul edilecek usule uygun olarak akredite edilen ilgili sivil
toplum örgütlerinin temin ettiği veriler de ayrıca değerlendirilebilir.
7. Bu maddenin 4 üncü ve
6 ncı fıkraları uyarınca, Taraf Devletler Konferansı, gerekli görürse,
Sözleşmenin etkili biçimde uygulanmasına yardımcı olmak üzere uygun bir düzenek
ya da birim kuracaktır.
Madde 64
Yazmanlık
1. Birleşmiş Milletler
Genel Sekreteri, bu Sözleşmeye Taraf Devletler Konferansına gereken yazmanlık
hizmetlerini sağlayacaktır.
2. Yazmanlık:
a) Taraf Devletler
Konferansına, bu Sözleşmenin 63 üncü maddesinde öngörülen faaliyetleri
yürütmelerinde yardım edecek ve Taraf Devletler Konferansının oturumları için
gereken düzenlemeleri ve hizmetleri sağlayacak;
b) Talep üzerine, Taraf
Devletlere, bu Sözleşmenin 63 üncü maddesinin 5 inci ve 6 ncı fıkralarında
öngörüldüğü üzere, Taraf Devletler Konferansına bilgi temin etmelerinde yardım
edecek; ve
c) İlgili uluslararası ve
bölgesel kuruluşların yazmanlıkları ile gerekli eşgüdümü sağlayacaktır.
BÖLÜM VIII
NİHAİ HÜKÜMLER
Madde 65
Sözleşmenin Uygulanması
1. Her Taraf Devlet,
yasal ve idarî önlemler dâhil, iç hukukunun temel ilkelerine uygun olarak, bu
Sözleşmedeki yükümlülüklerinin yerine getirilmesini sağlamak için gereken
önlemleri alacaktır.
2. Her Taraf Devlet,
yolsuzlukla mücadele ve yolsuzluğun önlenmesi için bu Sözleşme ile
sağlananlardan daha sıkı ve ağır önlemleri alabilir.
Madde 66
Uyuşmazlıkların Çözümü
1. Taraf Devletler, bu
Sözleşmenin yorumlanmasına veya uygulanmasına ilişkin uyuşmazlıkları görüşme
yoluyla çözmek için çaba gösterecektir.
2. İki veya daha fazla
Taraf Devlet arasında, bu Sözleşmenin yorumlanmasına veya uygulanmasına ilişkin
olarak makul bir süre içerisinde görüşme yoluyla çözülemeyen herhangi bir
uyuşmazlık, bu Taraf Devletlerden birinin talebi üzerine, tahkime
götürülecektir. Eğer tahkim talebinin yapıldığı tarihten 6 ay sonra, Taraf
Devletler tahkimin oluşturulmasına ilişkin bir mutabakat sağlayamazlarsa, bu
Taraf Devletlerden herhangi biri uyuşmazlığı, Divan'ın statüsüne uygun bir
taleple, Uluslararası Adalet Divanı'na götürebilir.
3. Her Taraf Devlet, bu
Sözleşmeye ilişkin imzalama, onaylama, kabul ya da uygun bulma yahut katılım
sırasında, kendisini bu maddenin 2 nci fıkrası ile bağlı saymadığını
bildirebilir. Diğer Taraf Devletler, böyle bir çekince koyan Taraf Devlet
bakımından bu maddenin 2 nci fıkrası ile bağlı olmayacaktır.
4. Bu maddenin 3 üncü
fıkrası uyarınca çekince koymuş herhangi bir Taraf Devlet, Birleşmiş Milletler
Genel Sekreterine bildirmek suretiyle, herhangi bir zamanda bu çekinceyi
kaldırabilir.
Madde 67
İmza, Onay, Kabul, Uygun Bulma ve Katılım
1. Bu Sözleşme, 9-11
Aralık 2003 tarihleri arasında Meksika'nın Merida kentinde ve ondan sonra da 9
Aralık 2005 tarihine kadar New York'daki Birleşmiş Milletler Genel Merkezinde
bütün Devletlerin imzasına açık olacaktır.
2. Bu Sözleşme, bu
maddenin 1 inci fıkrası uyarınca, üyelerinden en az bir Devletin bu Sözleşmeyi
imzalaması koşuluyla, bölgesel ekonomik bütünleşme örgütlerinin imzasına da
açık olacaktır.
3. Bu Sözleşme,
onaylamaya, kabule veya uygun bulmaya tâbidir. Onaylama, kabul veya uygun bulma
belgeleri Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine tevdi edilecektir. Bir bölgesel
ekonomik bütünleşme örgütü, üye Devletlerinden en az biri öyle yaptığı
takdirde, onaylama, kabul veya uygun bulma belgesini tevdi edebilir. Bu tür
örgütler, onaylama, kabul veya uygun bulma belgelerinde, bu Sözleşmeyle
düzenlenen konulara ilişkin yetkilerinin sınırını beyan edecektir. Bu örgütler
yetkilerinin kapsamına ilişkin herhangi bir değişikliği de saklayıcıya
bildirecektir.
4. Bu Sözleşme herhangi
bir Devletin veya üye Devletlerinden en az birisi bu Sözleşmeye taraf olan
herhangi bir bölgesel ekonomik bütünleşme örgütünün katılımına açıktır. Katılım
belgeleri, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine tevdi edilecektir. Katılım
sırasında, bölgesel ekonomik bütünleşme örgütü bu sözleşmeyle düzenlenen
konulara ilişkin yetkilerinin sınırını beyan edecektir. Bu tür bir örgüt
yetkilerinin kapsamına ilişkin herhangi bir değişikliği de saklayıcıya
bildirecektir.
Madde 68
Yürürlüğe Girme
1. Bu Sözleşme, otuzuncu
onaylama, kabul, uygun bulma veya katılım belgesinin tevdi edildiği tarihten
sonraki doksanıncı günde yürürlüğe girecektir. Bu fıkranın amaçları bakımından,
bölgesel bir ekonomik bütünleşme örgütü tarafından tevdi edilmiş herhangi bir
belge, bu tür örgütlere üye Devletler tarafından tevdi edilenlere ilave olarak
sayılmayacaktır.
2. Bu Sözleşmeyi otuzuncu
belgenin tevdiinden sonra onaylayan, kabul eden, uygun bulan ya da katılan her
Devlet veya bölgesel bir ekonomik bütünleşme örgütü bakımından, bu Sözleşme, bu
Devlet ya da bölgesel ekonomik bütünleşme örgütünün ilgili belgeyi tevdiinden
otuz gün sonraki tarih ile bu maddenin 1 inci fıkrası gereğince Sözleşmenin
yürürlüğe gireceği tarihten hangisi daha sonra ise, o tarihte yürürlüğe
girecektir.
Madde 69
Değişiklikler
1. Bu Sözleşmenin
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beşinci yılın sonunda, bir Taraf Devlet bir
değişiklik önerisinde bulunabilir ve bunu Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine
sunabilir. Genel Sekreter, bunun üzerine, değişiklik önerisini Taraf Devletlere
ve bu Sözleşmeye Taraf Devletler Konferansına, önerilerin görüşülmesi ve karara
bağlanması amacıyla iletecektir. Taraf Devletler Konferansı her bir değişiklik
üzerinde oydaşmaya varabilmek içen her türlü çabayı gösterecektir. Eğer
oydaşmaya yönelik bütün çabalar tükenmiş ve anlaşmaya varılamamışsa,
değişikliğin kabul edilmesi için son çare olarak Taraf Devletler Konferansında
hazır bulunan ve oy kullanan Taraf Devletlerin üçte iki oy çokluğu aranacaktır.
2. Bölgesel ekonomik
bütünleşme örgütleri, kendi yetkileri dâhilindeki konularda, bu maddedeki oy
haklarını, bu Sözleşmeye Taraf olan kendi üye Devletlerinin sayısına eşit
sayıda oyla kullanacaktır. Bu tür bir örgüte üye Devletler kendi oy haklarını
kullanırlarsa, örgüt oy hakkını; örgüt oy hakkını kullanırsa, üye Devletler oy
haklarını kullanamazlar.
3. Bu maddenin 1 inci
fıkrası uyarınca kabul edilen bir değişiklik Taraf Devletlerce, onaya, kabule
veya uygun bulmaya tâbidir.
4. Bir Taraf Devlet
açısından bu maddenin 1 inci fıkrası uyarınca kabul edilen bir değişiklik, bu
tür bir değişikliğe ilişkin onaylama, kabul veya uygun bulma belgesinin
Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine tevdi edildiği tarihten doksan gün sonra
yürürlüğe girecektir.
5. Yürürlüğe giren bir
değişiklik, bağlanmaya dair rızalarını belirten Taraf Devletler için
bağlayıcılık kazanacaktır. Diğer Taraf Devletler ise bu Sözleşmenin
hükümleriyle ve daha önce onaylamış, kabul etmiş veya uygun bulmuş oldukları
herhangi bir değişiklik ile bağlı kalmaya devam edeceklerdir.
Madde 70
Çekilme
1. Bir Taraf Devlet,
Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine yapacağı yazılı bir bildirimle bu
Sözleşmeden çekilebilir. Bu tür bir çekilme, bildirimin Genel Sekreter
tarafından teslim alınmasından bir yıl sonra yürürlüğe girecektir.
2. Bölgesel bir ekonomik
bütünleşme örgütünün bu Sözleşmeye taraf olma durumu, örgütün üyesi bütün
Devletlerin Sözleşmeden çekilmeleri halinde sona erer.
Madde 71
Saklayıcı ve Kullanılacak Diller
1. Birleşmiş Milletler
Genel Sekreteri, bu Sözleşmenin saklayıcısı olarak tayin edilmiştir.
2. Bu Sözleşmenin Arapça,
Çince, İngilizce, Fransızca, Rusça ve İspanyolca metinlerinin eşit derecede
geçerli olduğu özgün metni, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tarafından
saklanacaktır.
İlgili Hükümetleri
tarafından usulüne uygun olarak yetkilendirilmiş altta imzaları bulunan tam
yetkili temsilciler bu Sözleşmeyi imzalamışlardır.