Dönem:
22 Yasama Yılı: 4
TBMM (S. Sayısı: 1126)
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Katar Devleti Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte
Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının OnaylanmasınınUygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/1093)
Not: Tasarı; Başkanlıkça Plan ve Bütçe ile Dışişleri
komisyonlarına havale edilmiştir.
T.C.
Başbakanlık 12/8/2005
Kanunlar ve
Kararlar
Genel
Müdürlüğü
Sayı:
B.02.0.KKG.0.10/101-1160/3798
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Dışişleri
Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca 25/7/2005
tarihinde kararlaştırılan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti
Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi
Önleme Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı” ile
gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz
ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GEREKÇE
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti
arasında sermaye, teknoloji ve hizmet hareketlerinin geliştirilmesi, her iki
Devletin ekonomisine katkıda bulunacaktır. Bu unsurlara ilişkin hareketlerin
geliştirilmesinde çifte vergilendirme nedeniyle ortaya çıkan sorunların çözümü
önem arz etmektedir. Bu amaçla, 25 Aralık 2001 tarihinde Ankara'da
"Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Gelir
Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması"
imzalanmıştır.
Anlaşma ile gerçek ve tüzel kişilerin aynı gelir
üzerinden iki Devlette birden vergilendirilmesinin (çifte vergilendirme)
önlenmesi amaçlanmaktadır. Bu amacı sağlamak üzere, vergileme hakkı, gelir
unsurları itibarıyla ikamet edilen veya kaynak Devletlerden birine bırakılmakta
veya bu mümkün olmazsa iki Devlet arasında paylaştırılmaktadır. Böylece, Âkit
Devletlerden birinde yatırım yapan, teknoloji veya hizmet sunan diğer Devlet
mukimlerinin, o Devletin mükelleflerine göre daha ağır vergilendirilmesine
engel olunmakta ve teşebbüslerin risk almadan önce ileride karşılarına çıkacak
her türlü vergi ile ilgili mükellefiyeti hesaplayabilmeleri sağlanmaktadır.
Çifte vergilendirmenin Âkit Devletlerde önlenmesi ile Katarlı yatırımcılar için
Türkiye'nin, Türk yatırımcılar için ise Katar'ın daha cazip hale geleceği
tabiidir.
Ayrıca Anlaşmada, kapsama alınan vergiler açısından
çifte vergilendirmenin ve vergi kaçakçılığının önlenmesine ve muhtelif gelir
unsurlarının vergilendirilmesine ilişkin ilkeler ve düzenlemeler
belirlenmektedir.
ANLAŞMA MADDELERİNİN GEREKÇELERİ
"Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti
Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi
Önleme Anlaşması" 29 maddeden meydana gelmiştir. Anlaşma maddelerinin
gerekçeleri aşağıda belirtilmiştir.
Madde 1.- Kişilere
İlişkin Kapsam
1 inci madde hükmü gereğince bu Anlaşma, Âkit
Devletlerden birinin veya her ikisinin mukimi olan kişilere uygulanacaktır.
Diğer bir ifade ile bu Anlaşma, milliyet farkı
gözetilmeksizin Âkit Devletler (Türkiye ve Katar)den birinde veya her ikisinde
mukim olan kişileri kapsamına almaktadır.
Madde 2.- Kavranan
Vergiler
Bu madde, Anlaşmanın kavradığı vergilerin
belirlenmesinde ve tarifinde açıklığı temin etme amacını gütmektedir.
Maddenin 1 inci fıkrası, Anlaşmanın, ne şekilde
alındığına bakılmaksızın bir Âkit Devlette, politik alt bölümlerinde ya da
mahallî idarelerinde gelir üzerinden alınan vergilere uygulanacağını
belirtmektedir.
2 nci fıkra, gelir üzerinden alınan vergilerin
kapsamını belirlemektedir.
3 üncü fıkrada, Anlaşmanın Âkit Devletlerdeki mevcut
vergilerden hangilerine uygulanacağı belirtilmektedir. Anlaşma kapsamına giren
vergilerin; Türkiye'de gelir ve kurumlar vergileri ile gelir ve kurumlar
vergisi üzerinden alınan fon payı; Katar Devleti'nde ise gelir üzerinden alınan
vergilerden ibaret olduğu belirtilmiştir.
4 üncü fıkra, Anlaşmanın imza tarihinden sonra mevcut
vergilere ilave olarak veya onların yerine alınan ve mevcut vergilerle aynı
nitelikte olan veya onlara önemli ölçüde benzeyen vergilerin de Anlaşma
kapsamına gireceğini hükme bağlamakta, ayrıca Âkit Devletlerin yetkili
makamlarının, ilgili vergi mevzuatlarında yaptıkları önemli değişiklikleri
birbirlerine bildirmelerini öngörmektedir.
Madde 3.- Genel
Tanımlar
Bu maddede, Anlaşmada kullanılan terimlerin yorumu için
gerekli genel tanımlar yer almaktadır.
Sözkonusu maddede sırasıyla, "Türkiye",
"Katar Devleti", "Bir Âkit Devlet" ve "Diğer Âkit
Devlet", "Kişi", "Şirket", "Vatandaş",
"Bir Âkit Devletin Teşebbüsü" ve "Diğer Âkit Devletin Teşebbüsü",
"Yetkili Makam" ve "Uluslararası Trafik" terimlerinin
tanımı yer almaktadır.
Maddenin 2 nci fıkrasında, Anlaşmada tanımlanmamış
terimlerin, Âkit Devletlerin iç mevzuatlarında öngörülen anlamları taşıdığı
belirtilmiş ve Anlaşma'da boşluk kalmaması sağlanmıştır.
Madde 4.- Mukim
Âkit Devletlerin vergileme yetkisi, Anlaşmanın birçok
maddesinde doğrudan doğruya "mukim" kavramına göre çözümlenmektedir.
Bu çerçevede, gerçek ve tüzel kişilerin hangi Devletin mukimi addedileceği
hususu büyük bir önem arz etmektedir.
Maddenin 1 inci fıkrasında, gerçek ve tüzel kişiler
arasında ayrım yapılmaksızın, Anlaşmanın amaçları bakımından; bu Devlet,
herhangi bir politik alt bölüm veya mahalli idare de dahil olmak üzere ev,
ikametgah, kanuni merkez, yönetim yeri veya benzer yapıda diğer herhangi bir
kriter nedeniyle vergi mükellefiyeti altına giren kişi "mukim"
addedilmektedir. Gelir Vergisi Kanunumuz Türkiye'de yerleşmiş gerçek kişileri,
Kurumlar Vergisi Kanunumuz ise kanuni veya iş merkezi Türkiye'de bulunan kurumları
tam mükellef addettiğinden, 1 inci fıkra hükmüyle vergi hukukumuza tam bir
paralellik sağlanmaktadır.
2 nci fıkrada, gerçek kişilerin 1 inci fıkrada
belirtilen kriterler nedeniyle her iki Devletin de mukimi addedilmesi halinde,
bu kişilerin hangi kıstaslar kullanılmak suretiyle yalnızca bir Devletin mukimi
addedileceği hususu çözümlenmektedir.
3 üncü fıkrada ise, gerçek kişi dışında kalan kişilerin
her iki Âkit Devletin de mukimi olması halinde, mukimliğin tayininde bu
kişilerin etkin yönetim yerinin esas alınacağı hükme bağlanmıştır.
Madde 5.- İşyeri
İşyerinin tanımına ilişkin bu madde son derece
önemlidir. Bilindiği üzere, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarımız, dar
mükellefler açısından ticari kazancın Türkiye'de elde edilmiş sayılması için,
kazanç sahiplerinin Türkiye'de işyerinin bulunmasını veya daimi temsilci
bulundurmasını ve kazancın bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan
işlerden doğmasını şart koşmaktadır. Aynı şekilde, Anlaşmanın 7 nci maddesinde
de yalnızca işyerine atfedilebilen ticarî kazancın kaynak devlette
vergilenebileceği prensibi getirilmiştir.
6 fıkra halinde düzenlenen bu maddede, hangi durumlarda
bir işyerinin oluşup oluşmayacağı hususu bütün ayrıntılarıyla açıklanmaktadır.
1 inci fıkrada, "işyeri" teriminin genel bir
tanımı yapılmaktadır.
2 nci fıkrada, kapsama özellikle dahil edilen
işyerlerine örnekler verilmektedir ki bunlar; yönetim yeri, şube, büro,
fabrika, atölye, maden ocağı, petrol veya doğal gaz kuyusu, taşocağı veya doğal
kaynakların çıkarıldığı diğer herhangi bir yer ile 12 ayı aşan bir süre devam
eden bir inşaat şantiyesi, yapım veya kurma projesidir.
3 üncü fıkrada, işyeri kapsamı dışında kalan hususlar
belirtilmiştir.
4 üncü fıkrada, daimi temsilcilik düzenlenmiştir. Bu
fıkraya göre, bir kişi teşebbüs adına mukavele akdetme yetkisine sahip olur ve
bu yetkisini düzenli olarak kullanırsa, bu faaliyetler 3 üncü fıkrada
belirtilen ve işe ilişkin sabit bir yerden yapılması durumunda bu yeri işyeri
haline getirmeyen nitelikteki faaliyetlerle sınırlı olmadıkça, bu teşebbüs, bu
kişinin teşebbüs için gerçekleştirdiği her türlü faaliyet dolayısıyla bir
işyerine sahip kabul edilecektir.
Anlaşmada işyeri ve daimi temsilci ayrı ayrı maddelerde
düzenlenmeyip, her ikisi de "işyeri" maddesinde düzenlendiğinden, bu
fıkra hükmüyle, Gelir Vergisi Kanunu'nun dar mükelleflerin ticari kazançlarının
Türkiye'de vergilendirilmesine imkan tanıyan daimi temsilciliğe ilişkin
hükümleri Anlaşmaya yansıtılmış olmaktadır.
5 inci fıkrada, bir teşebbüsün bir Âkit Devlette,
işlerini yalnızca kendi işlerine olağan şekilde devam eden bir simsar, genel
komisyon acentesi veya bağımsız statüde diğer herhangi bir acente vasıtasıyla
yürütmesi halinde bu Devlette bir işyerine sahip kabul olunmayacağı
belirtilmektedir.
6 ncı fıkrada ise, iki ayrı Âkit Devlette mukim olan
şirketlerin birbirlerini kontrol etmesinin, bunlardan herhangi birinin diğeri
için bir işyeri oluşturmayacağı hükme bağlanmaktadır.
Madde 6.- Gayrimenkul
Varlıklardan Elde Edilen Gelir
Bu madde yalnızca gayrimenkul sermaye iratlarını değil,
aynı zamanda gayrimenkullerden kaynaklanacak her türlü gelir unsurunu da
kapsamaktadır.
Maddenin 1 inci fıkrası ile gayrimenkul varlıklardan
elde edilen gelirin (tarım veya ormancılıktan elde edilen gelir dahil)
vergileme hakkı, öncelikle gayrimenkulün bulunduğu Âkit Devlete verilmektedir.
2 nci fıkra, "gayrimenkul varlık" teriminin
tanımına ilişkindir.
3 üncü fıkrada, gayrimenkul varlığın doğrudan
kullanımı, kiralanması veya başka bir suretle kullanımından elde edilen gelire
1 inci fıkra hükmünün uygulanacağı belirtilmektedir.
4 üncü fıkrada ise, 1 ve 3 üncü fıkra hükümlerinin,
serbest meslek faaliyetlerinin icrasında kullanılan gayrimenkullerden elde
edilen gelire de uygulanacağı öngörülmektedir.
Madde 7.- Ticarî
Kazançlar
Maddenin 1 inci fıkrası, ticarî kazancın
vergilendirilmesindeki genel prensibi açıklamaktadır. Buna göre ticarî kazanç,
teşebbüsün mukim olduğu Devlette vergilendirilecektir. Ancak, faaliyetin diğer
Âkit Devlette bir işyeri vasıtasıyla yürütülmesi halinde, kazancın sadece bu
işyerine atfedilebilen kısmı diğer Âkit Devlette vergilendirilebilecektir.
2 nci fıkra, işyeri kazançlarının hesaplanmasındaki
esaslara ilişkindir. Buna göre, işyeri bağımsız bir teşebbüs gibi ele alınacak
ve benzer teşebbüslerin benzer koşullarda elde etmesi gereken kazanç, sözkonusu
işyerine atfedilecektir. Böylece, işyeri-merkez ilişkilerinde emsaline göre
yüksek veya düşük fiyatlandırmaya gidildiğinde olaya müdahale edilip, gerçekçi
fiyatların fatura edilmesiyle yeni bir vergi matrahı belirlenecek ve vergileme
bu matrah üzerinden yapılacaktır.
3 üncü fıkra, işyeri kazancının belirlenmesi sırasında
hangi tür giderlerin indirilebileceğine ilişkindir.
4 üncü fıkra, teşebbüs adına sadece mal ve ticarî eşya
alımında bulunan işyerine, bu faaliyeti dolayısıyla kazanç atfedilemeyeceğine
ilişkindir.
5 inci fıkra ise, ticarî kazancın, Anlaşmanın diğer
maddelerinde belirtilen gelir unsurlarını da kapsamına alması halinde ilgili
madde hükümlerini saklı tutmaktadır.
Madde 8.- Deniz,
Hava ve Kara Taşımacılığı
1 inci fıkra, bir Âkit Devlet teşebbüsünün diğer Âkit
Devlette uluslararası trafik kapsamına giren türden gemi, uçak veya kara nakil
vasıtası işletmeciliğinden elde ettiği gelirlerin yalnızca teşebbüsün mukim
olduğu Âkit Devlette vergilendirilebileceğini öngörmektedir. Diğer bir ifade
ile bu tür kazançlar kaynak Devlette vergiden istisna edilmektedir.
2 nci fıkrada, Anlaşmanın 1 inci maddesi hükümlerine
bakılmaksızın, Katar Devleti yönünden uçak teriminin, Katar Devletinin hissesi
bulunduğu sürece Körfez Hava Yolları şirketini ifade ettiği belirtilmektedir.
3 üncü fıkrada, uluslararası trafikte gemi veya uçak
işletmeciliğinden elde edilen kazançların yanısıra, arızi olarak konteynerlerin
kullanımından veya kiralanmasından elde edilecek kazançların da bu maddede
kapsanacağı öngörülmektedir.
4 üncü fıkrada ise, 1 inci fıkrada benimsenen
prensibin, ortaklık, ortak teşebbüs veya uluslararası işletilen bir acenteye
iştirak dolayısıyla elde edilen kazançlar için de geçerli olduğu hükme
bağlanmıştır.
Madde 9.- Bağımlı
Teşebbüsler
Kurumlar Vergisi Kanunumuzun 15, 16 ve 17 nci
maddelerinde düzenlenen örtülü kazanç ve örtülü sermaye ile ilgili olan bu
maddede, bağımlı teşebbüslerin, bağımsız teşebbüslere oranla farklı ticarî
ilişkilere ve farklı fiyatlandırmalara yönelmeleri halinde Âkit Devletlerin ne
tür tedbirler alabileceği hükme bağlanmaktadır.
1 inci fıkra, bağımlı teşebbüslerin gerekli itinayı
göstermeyip, bağımsız teşebbüsler arasında geçerli olan fiyatlardan sapmaları
halinde, vergi kaybına uğrayan Âkit Devlete ek vergi alma hakkını vermektedir.
Bu ek vergileme sonunda diğer Devletin, kendi mükellefi olan bağımlı teşebbüs
için yapacağı matrah ve vergi indirimleri ise 2 nci fıkrada düzenlenmiştir.
Madde 10.- Temettüler
1 inci fıkra, temettülerin vergilendirilmesindeki genel
ilke ile ilgili olup, temettü gelirinin esas itibariyle temettü gelirini elde
edenin mukim olduğu Âkit Devlette vergilendirileceğini öngörmektedir.
2 nci fıkra, temettülerin, temettüyü ödeyen şirketin
mukim olduğu, yani temettülerin doğduğu Devlette de vergilendirilebileceğini
öngörmektedir. Ancak, diğer Âkit Devlet mukimine ödenen temettü üzerinden
kaynak Devlette alınacak vergi temettü ödeyen şirketin sermayesine en az % 25
oranında iştirak eden şirketler için % 10, diğer bütün durumlarda % 15'i
aşamayacaktır.
3 üncü fıkrada, "temettü" teriminin tanımı
yapılmaktadır.
4 üncü fıkrada, işyeri kazancının 7 nci madde (Ticarî
Kazançlar) çerçevesinde vergilendirildikten sonra, kalan kazanç üzerinden bu
maddenin 2 nci fıkrasına göre de vergilendirilebileceği öngörülmektedir. Bu
fıkra, Gelir Vergisi Kanunumuzun 94 üncü maddesinin 6/b numaralı bendiyle
paralellik arzetmektedir.
5 inci fıkrada ise, temettü lehdarının, temettüyü
ödeyen şirketin mukim olduğu Âkit Devlette bir işyeri vasıtasıyla ticarî
faaliyette veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla serbest
meslek faaliyetinde bulunması ve söz konusu temettü elde ediş olayı ile bu
işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunması halinde, 1 inci ve 2 nci
fıkra hükümlerinin uygulanmayacağı öngörülmektedir. Bu durumda, ticarî kazanca
ilişkin 7 nci madde veya serbest meslek kazancına ilişkin 14 üncü madde
hükümleri uygulanacaktır.
Madde 11.- Faiz
1 inci fıkra, faizlerin vergilendirilmesindeki genel
ilkeyi belirlemektedir. Buna göre, faizi vergilendirme hakkı lehdarın mukim
olduğu Âkit Devlete ait olmaktadır.
2 nci fıkrada, faizlerin doğduğu Âkit Devlete, faizin
gayrisafi tutarı üzerinden azami %10 vergi alma hakkı tanınacağı
öngörülmektedir.
3 üncü fıkrada, bir Âkit Devlette doğan ve diğer Âkit
Devletin Hükümeti, politik alt bölümü veya mahalli idaresi ve Merkez Bankasınca
elde edilen faizlerin bu Devlette vergiden istisna edileceği hükme
bağlanmıştır.
4 üncü fıkrada, "faiz" teriminin kapsamı
belirlenmiştir.
5 inci fıkra, faizin gerçek lehdarı tarafından diğer
Devlette bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette veya sabit bir yer
vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde bulunulması ve faizin ödendiği alacak
ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunması halinde,
sözkonusu faizin bu maddenin 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri çerçevesinde
değil, ticarî kazanca ilişkin 7 nci madde veya serbest meslek faaliyetlerine
ilişkin 14 üncü madde hükümleri çerçevesinde vergilendirileceğini
öngörmektedir.
6 ncı fıkra, faiz gelirlerinin hangi durumda bir Âkit
Devlette elde edilmiş sayılacağını hükme bağlamaktadır. Buna göre, bir Âkit
Devletin kendisi, politik alt bölümü, mahallî idaresi veya o Devletin mukimi
tarafından ödenen faizin, mukim olunan Âkit Devlette elde edildiği kabul
edilecektir. Ancak, faiz ödeyen kişinin bir Âkit Devlette faiz ödemeye neden
olan borç-alacak ilişkisiyle bağlantılı bir işyerine veya sabit yere sahip
olması durumunda faizin bu işyerinin veya sabit yerin bulunduğu Devlette elde
edildiği kabul olunacaktır.
7 nci fıkra, faiz miktarının belirlenmesinde muvazaa
durumunu açıklığa kavuşturmaktadır. Fıkra hükmüne göre muvazaa yapabilecek
kişiler, aralarında özel ilişki bulunan faiz ödeyen kişi ile faiz lehdarı veya
her ikisiyle bir başka kişi olarak belirtilmektedir. Muvazaa durumu ise, özel
ilişkinin olmadığı hallerde, kişiler arasında kararlaştırılan faiz miktarını
aşan bir faizin ödenmesi olarak ortaya konmuştur. Bu durumda fazla kısım, bu
maddede tanımlanan ve indirimli vergiye tabi olan bir faiz olarak nitelendirilmeyip,
Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate alınarak Âkit Devletlerin iç mevzuatına
göre vergilendirilecektir.
Madde 12.- Gayrimaddi
Hak Bedelleri
1 inci fıkra, vergilemedeki genel ilkeyi belirlemekte
ve vergileme hakkını ödeme yapılan kişinin mukim olduğu Devlete tanımaktadır.
2 nci fıkra hükmü, gayrimaddi hak bedellerinin elde
edildiği Devlete de % 10'u aşmayacak şekilde vergi alma hakkı tanımaktadır.
3 üncü fıkra, gayrimaddi hak bedellerinin tanımı ile
ilgilidir.
4 üncü fıkrada, bir Âkit Devlet mukimi olan gayrimaddi
hak bedeli gerçek lehdarı tarafından bu gelirin diğer Âkit Devlette yer alan
bir işyeri veya sabit yer vasıtasıyla elde edilmesi halinde, bu gayrimaddi hak
bedellerinin indirimli vergi oranına göre değil, ticarî kazanca ilişkin 7 nci
madde veya serbest meslek faaliyetlerine ilişkin 14 üncü madde hükümlerine göre
vergilendirileceği öngörülmektedir.
5 inci ve 6 ncı fıkralarda ise, faizde olduğu gibi
gayrimaddi hak bedellerinin nerede elde edilmiş sayılacağı ve muvazaalı durumlarda
nasıl vergilendirileceğine ilişkin özel hükümler yer almaktadır.
Madde 13.- Sermaye
Değer Artış Kazançları
1 inci fıkrada, 6 ncı maddede tanımlanan gayrimenkul
varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazançların, bu varlıkların bulunduğu
Âkit Devlette vergilendirileceği öngörülmektedir.
2 nci fıkrada, bir işyerinin aktifine dahil olan veya
serbest meslek faaliyetinin icrasında kullanılan sabit yere ait menkul
varlıkların ve bu işyeri veya sabit yerin elden çıkarılmasından doğan
kazançların, bu işyerinin veya sabit yerin bulunduğu Âkit Devlette
vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.
3 üncü fıkrada, bir Âkit Devlet teşebbüsünce
uluslararası trafikte işletilen gemi, uçak veya kara nakil vasıtaları ile
bunların işletilmesine tahsis edilen menkul varlıkların satışından elde edilen
kazançların, yalnızca gemi, uçak veya kara nakil vasıtalarını işleten
teşebbüsün mukim bulunduğu Âkit Devlette vergilendirileceği öngörülmektedir.
4 üncü fıkrada, bu maddenin diğer fıkralarında
sayılanların dışında kalan varlıkların satışından doğan kazançların, bu
varlıkları elden çıkaranın mukim olduğu Âkit Devlette vergilendirilebileceği
öngörülmektedir. Ancak, diğer Âkit Devlette elde edilen sermaye değer artış
kazançlarının iktisap tarihinden itibaren bir yıl içinde elden çıkarılması
halinde gelir, elde edildiği kaynak Devlette vergilendirilecektir.
Madde 14.- Serbest
Meslek Faaliyetleri
Maddenin 1 inci fıkrasında, serbest meslek
kazançlarının, kazancı elde edenin mukim olduğu Âkit Devlette
vergilendirileceği hükme bağlanmıştır. Bununla beraber bu kişinin, diğer Âkit
Devlette bulunan sabit bir yeri kullanarak serbest meslek faaliyeti icra etmesi
durumunda, sabit yerden elde edilen kazançların, kaynak Devlette de
vergilendirileceği hükmüne yer verilmiştir.
2 nci fıkrada, "serbest meslek faaliyetleri"
teriminin tanımı yapılmaktadır.
Madde 15.- Bağımlı
Faaliyetler
1 inci fıkrada, bağımlı faaliyetlerin
vergilendirilmesine ilişkin genel kural belirtilmektedir. Buna göre, hizmetin
diğer Devlette ifa edilmemesi şartıyla, bir Âkit Devlet mukimince elde edilen
maaş, ücret ve diğer benzeri gelirler mukim olunan Devlette
vergilendirilecektir. Hizmetin diğer Devlette ifa edilmesi halinde, belli
şartlarla kaynak Devlete de vergileme yetkisi tanınabilecektir. Ancak sözkonusu
kural, bu Anlaşmanın 16, 18, 19 ve 20 nci maddelerinde öngörülen hükümleri
herhangi bir şekilde etkilemeyecektir. Diğer bir ifadeyle, yönetim kurulu
üyeleri, emekliler, kamu görevlileri, öğretmenler ve öğrenciler 15 inci maddeye
göre değil, kendileriyle ilgili maddelere göre vergilendirileceklerdir.
2 nci fıkrada, ücretin sadece mukim Devlette
vergilendirilmesi için hangi şartların bir arada aranması gerektiği
belirtilmektedir. Kaynak Devletin vergileme yapabilmesi için, öngörülen bu
şartlardan birinin ihlali yeterlidir. Bir başka ifadeyle, diğer Devlette hizmet
ifa eden bir Âkit Devlet mukiminin bu Devlette ilgili takvim yılı içinde
başlayan veya biten herhangi bir oniki aylık dönemde bir veya bir kaç seferde
toplam 183 günden fazla kalması veya ücret ödemesinin bu diğer Devletin mukimi
olan bir işveren tarafından veya onun adına yapılması ya da sözkonusu ödemenin,
işverenin bu diğer Devlette sahip olduğu bir işyerinden veya sabit yerden
yapılması durumunda, elde edilen ücretler kaynak Devlette vergilendirilecektir.
3 üncü fıkrada ise, bu maddenin bundan önceki
hükümlerine bakılmaksızın, bir Âkit Devlet mukiminin diğer Âkit Devlet
teşebbüsü tarafından uluslararası trafikte işletilen gemi, uçak veya kara nakil
vasıtasında ifa ettiği hizmetleri dolayısıyla elde ettiği maaş, ücret ve diğer
benzeri gelirlerinin bu diğer Âkit Devlette vergilendirileceği hükme
bağlanmıştır.
Madde 16.- Müdürlere
Yapılan Ödemeler
Maddede, bir Âkit Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette
mukim bir şirketin yönetim kurulu üyesi olması dolayısıyla elde ettiği ücret ve
diğer benzeri ödemelerin, bu diğer Âkit Devlette vergilendirilebileceği hükme
bağlanmıştır.
Madde 17.- Sanatçı
ve Sporcular
1 inci fıkrada, bir Âkit Devlet mukimi olan sanatçı ve
sporcuların iştigal konuları ile ilgili şahsi faaliyetlerinden dolayı diğer
Âkit Devlette elde ettikleri gelirlerinin, bu faaliyetleri icra ettikleri diğer
Âkit Devlette vergilendirileceği hükme bağlanmaktadır. Bu çerçevede, serbest
meslek faaliyetleri ile bağımlı faaliyetleri (ücretler) düzenleyen 14 ve 15 inci
madde hükümleri sanatçı ve sporcular açısından geçerli olmayıp, vergileme
yalnızca 17 nci madde kapsamında yapılacaktır.
2 nci fıkra, organizatörlerle ilgili olup sanatçı ve
sporcuların iştigal konularıyla ilgili faaliyetlerden doğan gelirin, sanatçı veya
sporcuların kendilerine değil de, bir başka gerçek veya tüzel kişiye yönelmesi
halinde, vergilemenin, faaliyetin icra edildiği Âkit Devlette yapılacağını
öngörmektedir. Ancak böyle bir durumda, ticari kazançların, serbest meslek
kazançlarının ve ücretlerin vergilendirilmesini düzenleyen bu Anlaşmanın 7, 14
ve 15 inci madde hükümleri dikkate alınmayıp, vergileme yalnızca 17 nci madde
kapsamında yapılacaktır.
3 üncü fıkrada, bir Âkit Devlette icra edilen ve diğer
Âkit Devletin kamusal fonlarından önemli ölçüde desteklenen sanatsal ve sportif
faaliyetlerden elde edilen gelirin, faaliyetin icra edildiği Devlette
vergilendirilmeyeceği öngörülmektedir.
Madde 18.- Emekli
Maaşları
Madde, geçmiş hizmetler karşılığında ödenen emekli
maaşları ve benzeri ödemelerin bunları elde edenin mukim olduğu Devlette
vergilendirileceği hükmünü öngörmektedir.
Madde 19.- Kamu
Görevi
1 inci fıkrada, emekli maaşları da dahil olmak üzere
kamu hizmeti karşılığında yapılan ödemelerin yalnızca ödemeyi yapan Devlette
vergilendirileceği öngörülmektedir.
2 nci fıkrada ise, kamu iktisadî kuruluşlarında
çalışanlar açısından bu madde hükmünün değil, 15, 16, 17 ve 18 inci madde
hükümlerinin geçerli olacağı öngörülmektedir.
Madde 20.- Öğrenciler
Maddede, öğrenci veya stajyerin öğrenim veya mesleki
eğitimde bulundukları Devlette yararlanacakları vergi istisnasının sınırları
hükme bağlanmaktadır. Buna göre, öğrenci ve stajyerler yalnızca geçim, öğrenim
veya meslekî eğitim masraflarını karşılayan ve bulundukları Devletin dışındaki
kaynaklardan sağlanan paralar dolayısıyla öğrenim gördükleri Âkit Devlette
vergiye tâbi tutulmayacaklardır.
Madde 21.- Diğer
Gelirler
Maddede, nerede doğarsa doğsun, bir Âkit Devlet mukimi
tarafından elde edilen ve Anlaşmanın bundan önceki maddelerinde kavranmayan
gelir unsurlarının, geliri elde eden kişinin mukim olduğu Devlette
vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.
Madde 22.- Çifte
Vergilendirmenin Önlenmesi
Madde çifte vergilendirmenin önlenmesi ile ilgilidir.
1 inci fıkrada, bir Âkit Devlet mukiminin, bu madde
hükümleri çerçevesinde diğer Âkit Devlette vergilendirilebilen bir gelir elde
etmesi durumunda, sözkonusu gelir için ilk bahsedilen Devlette hesaplanan
vergiden, diğer Devlette ödediği vergiyi mahsup edebileceği; ancak bu mahsubun,
mahsuptan önce bu gelir için ilk bahsedilen Devlette hesaplanan vergi miktarını
aşmayacağı belirtilmektedir.
2 nci fıkrada, bir Âkit Devlet mukiminin, mukim olduğu
Devletteki gelirlerinin vergisi hesaplanırken, diğer Devlette istisna edilen
gelirinin de dikkate alınabileceği hükme bağlanmıştır.
Madde 23.- Ayrım
Yapılmaması
Maddenin 1 inci fıkrasında, bir Âkit Devletin
vatandaşlarının, diğer Âkit Devlette, o Devletin aynı koşullara sahip
vatandaşlarına kıyasla daha değişik veya daha ağır bir vergilemeye ve buna
bağlı mükellefiyetlere tâbi tutulmayacağı öngörülmektedir.
2 nci fıkrada, bir Âkit Devlet teşebbüsünün diğer Âkit
Devlette sahip olduğu bir işyerinin bu diğer Devletin aynı faaliyetlerini
yürüten teşebbüslerine kıyasla daha ağır bir vergilemeye tâbi tutulmayacakları
belirtilmektedir.
3 üncü fıkrada, ayrım yapmama prensibinin, bir Âkit
Devletin bir veya bir kaç mukimi tarafından doğrudan veya dolaylı olarak,
kısmen ya da tamamen sermayesine sahip olunan veya kontrol edilen teşebbüsleri
için de geçerli olduğu belirtilmektedir.
4 üncü fıkrada ise, Âkit Devletlerin kendi mukimlerine
uyguladıkları şahsî indirimler ile vergi ve matrah indirimlerini, diğer
Devletin mukimlerine de uygulamak zorunda olmadıkları belirtilmektedir.
Madde 24.- Karşılıklı
Anlaşma Usulü
Maddenin ilk iki fıkrası, bir kişinin, taraf
Devletlerden herhangi birinin veya her ikisinin işlemlerinin, kendisi açısından
bu Anlaşma hükümlerine uygun olmayan sonuçlar yarattığı veya yaratacağı
kanaatine varması halinde sorunun nasıl çözümleneceğini hükme bağlamaktadır.
1 inci fıkraya göre, bu kişi durumunu Âkit Devletlerin
iç mevzuatlarında öngörülen müracaat usulleriyle bağlı kalmaksızın, mukim
olduğu Âkit Devletin yetkili makamına arz edebilecektir. Ancak bu kişi,
durumunun 23 üncü maddenin 1 inci fıkrasına uygun olması halinde, Âkit
Devletlerin mevzuatlarında öngörülen süre içerisinde vatandaşı olduğu Âkit
Devletin yetkili makamına da başvurabilecektir.
2 nci fıkraya göre, kendisine başvuruda bulunulan
yetkili makam sorunu kendi çözemezse, diğer Devletin yetkili makamıyla
karşılıklı anlaşmaya varmak için gayret gösterecektir.
Maddenin 3 üncü fıkrasında, yetkili makamların bu
Anlaşmanın yorumundan veya uygulanmasından kaynaklanan sorunların çözümü için
karşılıklı anlaşma usulünü kullanabilecekleri, 4 üncü fıkrada ise karşılıklı
anlaşmanın ne şekilde yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Madde 25.- Bilgi
Değişimi
Bu Anlaşmanın uygulanabilmesi için, iki Âkit Devletin
vergi idareleri arasında gerekli hallerde yakın işbirliğine ihtiyaç
duyulmaktadır. Maddede, Âkit Devletlerin hangi hallerde bilgi değişiminde
bulunacakları, elde edilen bilgilerin kimlere verilebileceği ve bilgi
değişiminin sınırları ele alınmıştır.
Madde 26.- Diplomat
Hüviyetindeki Memurlar ve Konsolosluk Memurları
Bu maddede, diplomat hüviyetindeki memurlar ve
konsolosluk memurlarının Devletler hukukunun genel kurallarına veya özel
anlaşma hükümlerine göre yararlandıkları vergi ayrıcalıklarının bu Anlaşma
hükümlerinden etkilenmeyeceği belirtilmektedir.
Madde 27.- Menfaatlerin
Sınırlandırılması
Bu madde, Anlaşma hükümlerinin kötüye kullanılmasını
önlemek amacıyla düzenlenmiştir. Maddede, Âkit Devletlerin yetkili
makamlarının, Anlaşmanın amaçlarının kötüye kullanıldığına ilişkin koşulların
oluştuğu konusunda görüş birliğine varmaları halinde, herhangi bir kişi veya
işlemin, Anlaşmanın sağladığı menfaatlerden yararlanmasını karşılıklı anlaşma
ile reddedebilecekleri belirtilmiştir.
Madde 28.- Yürürlüğe
Girme
Maddede, Anlaşmanın, Âkit Devletlerden her birinin,
Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için iç mevzuatlarında gerekli olan işlemlerin
tamamlandığını birbirlerine bildirmelerini müteakip, bu bildirimlerin
sonuncusunun alındığı tarihte yürürlüğe gireceği ve hükümlerinin Anlaşmanın
yürürlüğe girmesini izleyen yılın Ocak ayının birinci günü veya daha sonra başlayan
her vergilendirme dönemine ilişkin vergiler için hüküm ifade edeceği
belirtilmektedir.
Madde 29.- Yürürlükten
Kalkma
Madde, Anlaşmanın feshedilinceye kadar yürürlükte
kalacağını belirtmekte, fesih usulünü açıklamakta ve fesih halinin her iki Âkit
Devlette hangi vergilendirme dönemleri için hüküm ifade edeceğini
belirlemektedir.
Dışişleri
Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Dışişleri Komisyonu 17/3/2006
Esas No.: 1/1093
Karar No.: 139
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanarak Bakanlar
Kurulunca 12/8/2005 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan
ve Başkanlıkça 19/9/2005 tarihinde tali komisyon olarak Plan ve Bütçe
Komisyonuna, esas komisyon olarak da Komisyonumuza havale edilen “Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan
Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı", Komisyonumuzun 9/3/2006 tarihli 32 nci
toplantısında Dışişleri ile Maliye Bakanlıkları temsilcilerinin de
katılmalarıyla görüşülmüştür.
Ülkemiz ile Katar arasında gelir üzerinden alınan
vergiler alanında öngörülen işbirliğine hukukî zemin teşkil etmek üzere 25
Aralık 2001 tarihinde Ankara'da Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti
Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi
Önleme Anlaşması imzalanmıştır.
Tasarı ve gerekçesi incelendiğinde Anlaşma ile;
- Taraf ülkelerde Anlaşma kapsamında bulunan vergi
çeşitleri,
- Değişik kaynaklardan elde edilen gelirlerin
vergilendirilmesinde uygulanacak kurallar,
- Taraf ülkelerden birinde ödenen bir verginin diğer
ülkede mahsup edilebilmesi ve şartları,
- Anlaşmanın yürütülmesi için gerekli bilgi ve
belgelerin değişimi,
-Anlaşmanın yürürlüğe giriş tarihi ve geçerlilik
süresi,
konularında düzenlemelerin öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Komisyonumuzda Tasarının tümü üzerinde yapılan
görüşmelerde,
- Anlaşmanın Türkiye ile Katar arasında gelir üzerinden
alınan vergilerde çifte vergilendirmeyi önlemeyi öngören bir tip anlaşma
olduğu,
- Anlaşma ile bir ülke mukiminin bu ülkede herhangi bir
kaynaktan gelir elde etmesi durumunda hem mukim olduğu ülkede hem de vatandaşı
olduğu başka bir ülkede vergilendirilmesinin önlenmesinin amaçlandığı,
- Katar sermayeli 6 şirketin ülkemizde ve 6 Türk
şirketinin de Katar'da faaliyet gösterdiği,
- Ülkemiz müteahhitlerinin Katar'da önemli projeler
üstlenmelerinin sözkonusu olduğu ve Katar sermayeli şirketlerin de ülkemizde
yatırım fırsatları aradığı ve bu nedenle Anlaşmanın her iki ülke arasında
sermaye akışının düzenli olarak sağlanmasına katkıda bulunacağı,
- Anlaşmanın onay sürecinin Katar tarafında da devam
ettiği ve sürecin kısa sürede tamamlanacağı,
ifade edilmiştir.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmelerin ardından Tasarı
ve gerekçesi Komisyonumuzca da benimsenerek maddelerin görüşülmesine
geçilmiştir.
Tasarının 1 inci, 2 nci, 3 üncü maddeleri ile tümü
aynen kabul edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak üzere Yüksek
Başkanlığa saygı ile arz olunur.
|
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
Mehmet Dülger |
Eyyüp Sanay |
Mustafa Dündar |
|
|
Antalya |
Ankara |
Bursa |
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
|
Metin Yılmaz |
Ramazan Toprak |
Aziz Akgül |
|
|
Bolu |
Aksaray |
Diyarbakır |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Abdülbaki Türkoğlu |
Züheyir Amber |
Halil Akyüz |
|
|
Elazığ |
Hatay |
İstanbul |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet B. Denizolgun |
Şükrü Mustafa Elekdağ |
Hüseyin Kansu |
|
|
İstanbul |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Onur Öymen |
Fikret Ünlü |
Ufuk Özkan |
|
|
İstanbul |
Karaman |
Manisa |
|
|
Üye |
Üye |
|
|
|
Nihat Eri |
Abdullah Veli Seyda |
|
|
|
Mardin |
Şırnak |
|
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE
KATAR DEVLETİ HÜKÜMETİ ARASINDA GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE ÇİFTE
VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA
DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1.- 25 Aralık 2001 tarihinde Ankara’da imzalanan
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Gelir
Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması”nın
onaylanması uygun bulunmuştur.
MADDE2.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE3.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
DIŞİŞLERİ KOMİSYONUNUN
KABUL ETTİĞİ METİN
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE
KATAR DEVLETİ HÜKÜMETİ ARASINDA GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE ÇİFTE
VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA
DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1.- Tasarının 1 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 2.- Tasarının 2 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 3.- Tasarının 3 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
|
|
Recep
Tayyip Erdoğan |
|
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
|
Dışişleri Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
|
|
A.
Gül |
A.
Şener |
M.
A. Şahin |
|
|
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
|
|
B.
Atalay |
A.
Babacan |
M.
Aydın |
|
|
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
Adalet Bakanı |
|
|
N.
Çubukçu |
K.
Tüzmen |
C.
Çiçek |
|
|
Millî Savunma Bakanı |
İçişleri Bakanı |
Maliye Bakanı |
|
|
M.
V. Gönül |
A.
Aksu |
K.
Unakıtan |
|
|
Millî Eğitim Bakanı |
Bayındırlık ve İskân Bakanı |
Sağlık Bakanı |
|
|
H.
Çelik |
F.
N. Özak |
R.
Akdağ |
|
|
Ulaştırma Bakanı |
Tarım ve Köyişleri Bakanı |
Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı |
|
|
B.
Yıldırım |
M.
M. Eker |
M.
Başesgioğlu |
|
|
Sanayi ve Ticaret Bakanı |
En. ve Tab. Kay. Bakanı |
Kültür ve Turizm Bakanı |
|
|
A.
Coşkun |
M.
H. Güler |
A.
Koç |
|
|
|
Çevre ve Orman Bakanı |
|
|
|
|
O.
Pepe |
|
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
İLE
KATAR DEVLETİ
HÜKÜMETİ ARASINDA
GELİR
ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE
ÇİFTE
VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMASI
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
İLE
KATAR DEVLETİ
HÜKÜMETİ
Gelir
üzerinden alınan vergilerde çifte vergilendirmeyi önleyen bir Anlaşma yapmak
isteğiyle
Aşağıdaki
Anlaşmaya varmışlardır:
Madde 1
KİŞİLERE
İLİŞKİN KAPSAM
Bu Anlaşma, Âkit Devletlerden birinin veya her ikisinin
mukimi olan kişilere uygulanacaktır.
Madde 2
KAVRANAN
VERGİLER
1. Bu Anlaşma, ne şekilde alındığına bakılmaksızın, bir
Âkit Devlette veya politik alt bölümlerinde ya da mahallî idarelerinde gelir
üzerinden alınan vergilere uygulanacaktır.
2. Menkul veya gayrimenkul varlıkların elden
çıkarılmasından doğan kazançlara uygulanan vergiler dahil olmak üzere, toplam
gelir veya gelir unsurları üzerinden alınan tüm vergiler, gelirden alınan
vergiler olarak kabul edilecektir.
3. Bu Anlaşmanın uygulanacağı şu anda geçerli olan
vergiler özellikle:
a)
Türkiye'de:
i) gelir
vergisi;
ii) kurumlar vergisi;
iii)
gelir vergisi ve kurumlar vergisi üzerinden alınan fon payı;
(Bundan
böyle "Türk vergisi" olarak bahsedilecektir);
b) Katar
Devleti'nde:
gelir
üzerinden alınan vergiler
(Bundan
böyle "Katar vergisi" olarak bahsedilecektir).
4. Anlaşma aynı zamanda, Anlaşmanın imza tarihinden
sonra mevcut vergilere ilave olarak veya onların yerine alınan ve mevcut
vergilerle aynı nitelikte olan veya onlara önemli ölçüde benzeyen vergilere de
uygulanacaktır. Âkit Devletlerin yetkili makamları, ilgili vergi mevzuatlarında
yapılan önemli değişiklikleri birbirlerine bildireceklerdir.
Madde 3
GENEL
TANIMLAR
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, metin aksini
öngörmedikçe:
a) i) "Türkiye" terimi, Türkiye'nin sahip
olduğu egemenlik alanını, karasularını, hava sahasını, aynı zamanda
uluslararası hukuka uygun olarak doğal kaynakların araştırılması, işletilmesi
ve korunması amaçlarıyla yargı yetkisi veya egemenlik haklarına sahip olduğu
deniz alanlarını ifade eder;
ii) "Katar Devleti" terimi, Katar Devleti'nin
sahip olduğu egemenlik alanını ve uluslararası hukuka uygun olarak üzerinde
yargı yetkisi veya egemenlik haklarına sahip olduğu karasuları ve kıta
sahanlığı dahil deniz alanlarını ifade eder;
b) "Bir Âkit Devlet" ve "diğer Âkit
Devlet terimleri, metnin gereğine göre Türkiye veya Katar Devleti anlamına
gelir;
c) "Kişi" terimi, bir gerçek kişiyi, bir
şirketi ve kişilerin oluşturduğu diğer herhangi bir kuruluşu kapsamına alır;
d) "Şirket' terimi, herhangi bir kurum veya
vergileme yönünden kurum olarak muamele gören herhangi bir kuruluş anlamına
gelir;
e) "Vatandaş" terimi:
i) Bir Âkit
Devletin vatandaşlığına sahip herhangi bir gerçek kişiyi;
ii) Bir
Âkit Devlette yürürlükte olan mevzuata göre statü kazanan herhangi bir hükmi
şahsı, ortaklığı veya derneği
ifade eder;
f) "Bir Âkit Devletin teşebbüsü" ve
"diğer Âkit Devletin teşebbüsü" terimleri, sırasıyla, bir Âkit Devlet
mukimi tarafından işletilen bir teşebbüs ve diğer Âkit Devlet mukimi tarafından
işletilen bir teşebbüs anlamına gelir;
g) "Yetkili makam" terimi:
i)
Türkiye'de, Maliye Bakanını veya onun yetkili temsilcisini; ve
ii) Katar
Devleti’nde, Maliye, Ekonomi ve Ticaret Bakanını veya onun yetkili temsilcisini
ifade eder;
h) "Uluslararası trafik" terimi, yalnızca
diğer Âkit Devletin sınırları içinde gerçekleştirilen gemi, uçak veya kara
nakil vasıtası işletmeciliği hariç, bir Âkit Devlet teşebbüsü tarafından gemi,
uçak veya kara nakil vasıtası işletilerek yapılan taşımacılığı ifade eder.
2. Bu Anlaşmanın bir Âkit Devlet tarafından herhangi
bir tarihte uygulanmasına ilişkin olarak, Anlaşmada tanımlanmamış herhangi bir
terim, metin aksini öngörmedikçe, Anlaşmanın uygulanacağı vergilerin amaçları
bakımından, o tarihte bu Devletin mevzuatında sahip olduğu anlamı taşıyacak ve
bu Devletin yürürlükteki vergi mevzuatında yer alan bir anlam, bu Devletin
diğer mevzuatında bu terime verilen anlama göre üstünlük taşıyacaktır.
Madde 4
MUKİM
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, "bir Âkit Devletin
mukimi" terimi, bu Devlet, herhangi bir politik alt bölümü veya mahalli
idaresi de dahil olmak üzere, o Devletin mevzuatı gereğince ev, ikametgah,
kanuni merkez, yönetim yeri veya benzer yapıda diğer herhangi bir kriter
nedeniyle vergi mükellefi olan kişi anlamına gelir. Ancak bu terim, yalnızca o
Devletteki kaynaklardan elde edilen gelir nedeniyle o Devlette vergiye tabi
tutulan herhangi bir kişiyi kapsamaz.
2. 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla bir gerçek kişi
her iki Âkit Devlette de mukim olduğunda, bu kişinin durumu aşağıdaki şekilde
belirlenecektir:
a) Bu kişi, yalnızca daimi olarak kalabileceği bir
meskenin bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir. Eğer bu kişinin her iki
Devlette de daimi olarak kalabileceği bir meskeni varsa, bu kişi, kişisel ve
ekonomik ilişkilerinin daha yakın olduğu (hayati menfaatlerin merkezi olan)
Devletin bir mukimi kabul edilecektir;
b) Eğer kişinin hayati menfaatlerinin merkezinin yer
aldığı Devlet saptanamazsa veya her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği
bir meskeni yoksa, bu kişi yalnızca kalmayı adet edindiği evin bulunduğu
Devletin bir mukimi kabul edilecektir;
c) Eğer kişinin her iki Devlette de kalmayı adet
edindiği bir ev varsa veya her iki Devlette de böyle bir ev sözkonusu değilse,
bu kişi yalnızca vatandaşı olduğu Devletin mukimi kabul edilecektir;
d) Eğer kişi her iki Devletin de vatandaşıysa veya her
iki Devletin de vatandaşı değilse, Akit Devletlerin yetkili makamları sorunu
karşılıklı anlaşmayla çözeceklerdir.
3. 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla gerçek kişi
dışındaki bir kişi her iki Âkit Devletin de mukimi olduğunda, bu kişi yalnızca
etkin yönetim yerinin bulunduğu Âkit Devletin mukimi olarak kabul edilecektir.
Madde 5
İŞYERİ
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından "işyeri"
terimi, bir teşebbüsün işlerinin tamamen veya kısmen yürütüldüğü işe ilişkin
sabit bir yer anlamına gelir.
2. "İşyeri" terimi özellikle şunları
kapsamına alır:
a) Yönetim yeri;
b) Şube;
c) Büro;
d) Fabrika;
e) Atölye,
f) Maden ocağı, petrol veya doğal gaz kuyusu. taş ocağı
veya doğal kaynakların çıkarıldığı diğer herhangi bir yer, ve
g) 12 ayı aşan bir süre devam eden bir inşaat
şantiyesi, yapım veya kurma projesi.
3. Bu maddenin daha önceki hükümleri ile bağlı
kalınmaksızın, "işyeri" teriminin aşağıdaki hususları kapsamadığı
kabul edilecektir:
a) Teşebbüse ait tesislerin, teşebbüsün mallarının veya
ticari eşyasının yalnızca depolanması, teşhiri veya teslimi amacıyla
kullanılması;
b) Teşebbüse ait mal veya ticari eşya stoklarının,
yalnızca depolama, teşhir veya teslim amacıyla elde tutulması;
c) Teşebbüse ait mal veya ticarî eşya stoklarının,
yalnızca bir başka teşebbüse işlettirilmesi amacıyla elde tutulması;
d) İşe ilişkin sabit bir yerin, yalnızca teşebbüse mal
veya ticari eşya satın alma veya bilgi toplama amacıyla elde tutulması;
e) İşe ilişkin sabit bir yerin, teşebbüs için yalnızca
hazırlayıcı veya yardımcı karakter taşıyan diğer herhangi bir işin yürütülmesi
amacıyla elde tutulması;
f) İşe ilişkin sabit bir yerin, yalnızca (a) ila (e)
bentlerinde bahsedilen faaliyetlerin bir veya birkaçını bir arada icra etmek
için elde tutulması; ancak, bu faaliyetlerin bir arada icra edilmesi sonucunda
kendini gösteren toplu faaliyetin hazırlayıcı veya yardımcı karakterde olması
şarttır.
4. 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleriyle bağlı
kalınmaksızın, bir kişi - 5 inci fıkranın uygulanacağı bağımsız nitelikteki bir
acente dışında- bir Âkit Devlette bir teşebbüs adına hareket eder ve bu
teşebbüs adına mukavele akdetme yetkisine sahip olup bu yetkisini mutaden
kullanırsa, sözkonusu kişinin faaliyetleri, 3 üncü fıkrada belirtilen ve işe
ilişkin sabit bir yerden yapılması durumunda bu yeri işyeri haline getirmeyen
nitelikteki faaliyetlerle sınırlı olmadıkça, bu teşebbüs, bu kişinin teşebbüs
için gerçekleştirdiği her türlü faaliyet dolayısıyla bu Devlette bir işyerine
sahip kabul edilecektir.
5. Bir Akit Devlet teşebbüsü, diğer Âkit Devlette
işlerini yalnızca kendi işlerine olağan şekilde devam eden bir simsar, bir
genel komisyon acentesi veya bağımsız statüde diğer herhangi bir acente
vasıtasıyla yürüttüğü için bu diğer Devlette bir işyerine sahip kabul
olunmayacaktır.
6. Bir Âkit Devletin mukimi olan bir şirket, diğer Âkit
Devletin mukimi olan veya bu diğer Devlette ticarî faaliyette bulunan (bir
işyeri vasıtasıyla veya diğer bir şekilde) bir şirketi kontrol eder ya da onun
tarafından kontrol edilirse, bu şirketlerden herhangi biri diğeri için bir
işyeri oluşturmayacaktır.
Madde 6
GAYRİMENKUL
VARLIKLARDAN ELDE EDİLEN GELİR
1. Bir Âkit Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette bulunan
gayrimenkul varlıklardan elde ettiği gelir (tarım veya ormancılıktan elde
edilen gelir dahil), bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. "Gayrimenkul varlık" terimi, sözkonusu
varlığın bulunduğu Âkit Devletin mevzuatına göre tanımlanacaktır. Terim her
halükarda, gayrimenkul varlığa müteferri varlıkları, tarım (balık üretimi ve
yetiştiriciliği dahil) ve ormancılıkta kullanılan araçları ve hayvanları, özel
hukuk hükümlerinin uygulanacağı gayrimenkul mülkiyetine ilişkin hakları,
gayrimenkul intifa haklarını ve maden ocaklarının, kaynakların ve diğer doğal
kaynakların işletilmesi veya işletme hakkı karşılığında doğan sabit ya da
değişken ödemeler üzerindeki hakları kapsayacak; gemiler, vapurlar ve uçaklar
gayrimenkul varlık olarak kabul edilmeyecektir.
3. 1 inci fıkra hükümleri, gayrimenkul varlığın
doğrudan kullanımından, kiralanmasından veya diğer herhangi bir şekilde
kullanımından elde edilen gelire uygulanacaktır.
4. 1 inci ve 3 üncü fıkra hükümleri aynı zamanda,
serbest meslek faaliyetlerinin icrasında kullanılan gayrimenkul varlıklardan
elde edilen gelire de uygulanacaktır.
Madde 7
TİCARİ
KAZANÇLAR
1. Bir Âkit Devlet teşebbüsüne ait kazanç, sözkonusu
teşebbüs diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticarî faaliyette
bulunmadıkça, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda
bahsedilen şekilde ticari faaliyette bulunursa, teşebbüsün kazançları yalnızca
bu işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. 3 üncü fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit
Devlet teşebbüsü diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari
faaliyette bulunduğunda, her iki Âkit Devlette de bu işyerine atfedilecek
kazanç, bu işyeri aynı veya benzer koşullar altında, aynı veya benzer faaliyetlerde
bulunan tamamen ayrı ve bağımsız bir teşebbüs olsaydı ve işyerini oluşturduğu
teşebbüsten tamamen bağımsız bir nitelik kazansaydı ne kazanç elde edecek ise
aynı miktarda bir kazanç olacaktır.
3. Bir işyerinin kazancı belirlenirken, işyerinin bulunduğu
Devlette veya başka herhangi bir yerde yapılan, yönetim ve genel idare
giderleri de dahil olmak üzere, işyerinin amaçlarına uygun olan giderlerin
indirilmesine müsaade edilecektir. Bununla birlikte, ana veya esas merkez
giderlerine işyerinin katılımı olarak yapılacak indirimler, işyerinin gayrisafi
hasılatının % 3’ünü aşamayacaktır.
4. İşyerine, bu işyeri tarafından teşebbüs adına
yalnızca mal veya ticari eşya alınması dolayısıyla hiç bir kazanç
atfedilmeyecektir.
5. Kazançlar, bu Anlaşmanın diğer maddelerinde ayrı
olarak düzenlenen gelir unsurlarını da kapsamına aldığında, o maddelerin
hükümleri bu madde hükümlerinden etkilenmeyecektir.
Madde 8
DENİZ, HAVA
VE KARA TAŞIMACILlĞI
1. Bir Âkit Devlet teşebbüsünün uluslararası trafikte
gemi, uçak veya kara nakil vasıtası işletmeciliğinden elde ettiği kazançlar,
yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir.
2. Bu Anlaşmanın 1 inci madde hükümlerine
bakılmaksızın, Katar Devleti yönünden önceki fıkranın amaçları bakımından, uçak
terimi Katar Devleti'nin hissesi bulunduğu sürece Körfez Hava Yolları Şirketini
ifade eder.
3. Bu maddenin amaçları bakımından, bir Akit Devlet
teşebbüsünce uluslararası trafikte gemi veya uçak işletmeciliğinden elde edilen
kazançlar, 1 inci fıkra hükümlerinin uygulanacağı kazançların yanısıra arızi
olarak elde edilmesi koşuluyla konteynerlerin kullanımı veya kiralanmasından
elde edilen kazançları da kapsayacaktır.
4. Bu maddenin 1 inci fıkra hükümleri aynı zamanda, bir
ortaklığa, bir ortak teşebbüse veya uluslararası işletilen bir acenteye iştirak
dolayısıyla elde edilen kazançlara da uygulanacaktır.
Madde 9
BAĞIMLI
TEŞEBBÜSLER
1. a) Bir Âkit Devlet teşebbüsü doğrudan veya dolaylı
olarak diğer Âkit Devlet teşebbüsünün yönetim, kontrol veya sermayesine
katıldığında; veya
b) Aynı kişiler doğrudan veya dolaylı
olarak bir Âkit Devlet teşebbüsünün ve diğer Âkit Devlet teşebbüsünün yönetim,
kontrol veya sermayesine katıldığında ve
her iki halde de, iki teşebbüs arasındaki ticari veya
mali ilişkilerde oluşan veya empoze edilen koşullar, bağımsız teşebbüsler
arasında oluşması gereken koşullardan farklılaştığında, bu teşebbüslerden
birisinde olması gereken, fakat bu koşullar dolayısıyla kendini göstermeyen
kazanç, o teşebbüsün kazancına eklenir ve buna göre vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit Devletin kendi teşebbüsünün kazancına dahil
edip vergilendirdiği kazanç, diğer Âkit Devlette vergilendirilen diğer Devletin
teşebbüsünün kazancını içermesi ve aynı zamanda ilk bahsedilen Devletin
kavradığı kazanç, iki teşebbüs arasında olması gereken koşullar gözönünde
tutularak, sonradan ilk bahsedilen Devletçe yapılan hesaplamalar sonucunda
belirlenen kazanç olması durumunda diğer Devlet bu belirlemenin yerinde olduğu
kanaatine varırsa, sözkonusu kazanç üzerinden aldığı verginin miktarında gerekli
düzeltmeleri yapacaktır. Bu düzeltme yapılırken, bu Anlaşmanın diğer hükümleri
gözönünde tutulacak ve gerektiğinde Âkit Devletlerin yetkili makamları
birbirlerine danışacaklardır.
Madde 10
TEMETTÜLER
1. Bir Âkit Devletin mukimi olan bir şirket tarafından
diğer Âkit Devletin bir mukimine ödenen temettüler, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber sözkonusu temettüler, temettüyü
ödeyen şirketin mukim olduğu Âkit Devlette ve bu Devletin mevzuatına göre de
vergilendirilebilir; ancak, temettü elde eden temettünün gerçek lehdarı ise, bu
şekilde alınacak vergi aşağıdaki oranları aşmayacaktır:
a) Temettünün gerçek lehdarı, temettü ödeyen şirketin
sermayesinin doğrudan doğruya en az yüzde 25'ini elinde tutan bir şirket ise
(ortaklıklar hariç) gayrisafi temettü tutarının yüzde 10'u;
b) Tüm diğer durumlarda gayrisafi temettü tutarının
yüzde 15'i.
3. Bu maddede kullanılan "temettü" terimi,
hisse senetlerinden, intifa senetlerinden veya intifa haklarından, kurucu hisse
senetlerinden veya alacak niteliğinde olmayıp kazanca katılmayı sağlayan diğer
haklardan elde edilen gelirler ile dağıtımı yapan şirketin mukim olduğu
Devletin mevzuatına göre, vergileme yönünden hisse senetlerinden elde edilen
gelirle aynı muameleyi gören diğer şirket haklarından elde edilen gelirler ile
yatırım fonu ve yatırım ortaklığından elde edilen gelirleri ifade eder.
4. Diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla
ticarî faaliyette bulunan bir Âkit Devlet şirketinin kazancı, 7 nci maddeye
göre vergilendirildikten sonra, kalan kısım üzerinden bu işyerinin bulunduğu
Âkit Devlette bu maddenin 2 nci fıkrasına uygun olarak vergilendirilebilir.
5. Bir Âkit Devlet mukimi olan temettünün gerçek
lehdarı, temettüyü ödeyen şirketin mukim olduğu diğer Âkit Devlette yer alan
bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette yer
alan sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyeti icra ederse ve
sözkonusu temettü elde ediş olayı ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin
bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu
durumda, olayına göre 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
Madde 11
FAİZ
1. Bir Âkit Devlette doğan ve diğer Âkit Devletin bir
mukimine ödenen faiz, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber bu faiz, elde edildiği Âkit Devlette
ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, faiz elde eden
faizin gerçek lehdarı ise, bu şekilde alınacak vergi faizin gayrisafi tutarının
yüzde 10'unu aşmayacaktır.
3. 2 nci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Âkit
Devlette doğan ve;
i) diğer
Âkit Devletin Hükümeti, politik alt bölümü veya mahalli idaresince;
ii) diğer
Âkit Devletin Merkez Bankasınca,
gerçek lehdar olarak elde edilen faizler, bu Devlette
vergiden istisna edilecektir.
4. Bu maddede kullanılan "faiz" terimi,
ipotek garantisine bağlı olsun olmasın veya borçlunun kazancına katılma hakkını
tanısın tanımasın, her nevi alacaktan doğan gelirleri ve özellikle kamu menkul
kıymetleri ile tahvil veya borç senetlerinden elde edilen gelirleri ifade eder.
5. Bir Âkit Devlet mukimi olan faizin gerçek lehdarı,
faizin elde edildiği diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari
faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla
meslek faaliyetinde bulunursa ve sözkonusu faizin ödendiği alacak ile bu işyeri
veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktasya, 1 inci veya 2 nci fıkra
hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre 7 nci veya 14 üncü madde
hükümleri uygulanacaktır.
6. Bir Âkit Devletin kendisi, politik alt bölümü,
mahalli idaresi veya bu Devletin bir mukimi tarafından ödenen faizin, o Âkit
Devlette elde edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber, faiz ödeyen kişi,
bir Âkit Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Âkit Devlette faiz ödemeye
neden olan borç-alacak ilişkisiyle bağlantılı bir işyerine veya sabit yere
sahip olduğunda ve faiz bu işyeri veya sabit yerden kaynaklandığında, sözkonusu
faizin, işyerinin veya sabit yerin bulunduğu Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
7. Alacak karşılığında ödenen faizin miktarı, ödeyici
ile gerçek lehdar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında var olan
özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ve
lehdar arasında kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu madde hükümleri
yalnızca en son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme, bu
Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir Âkit Devletin
mevzuatına göre vergilendirilecektir.
Madde 12
GAYRİMADDİ
HAK BEDELLERİ
1. Bir Âkit Devlette doğan ve diğer Âkit Devletin bir
mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber, sözkonusu gayrimaddi hak bedelleri
elde edildikleri Âkit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de
vergilendirilebilir; ancak gayrimaddi hak bedeli elde eden, gayrimaddi hak
bedelinin gerçek lehdarı ise, bu şekilde alınacak vergi, gayrimaddi hak
bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10'unu aşmayacaktır.
3. Bu maddede kullanılan "gayrimaddi hak bedelleri"
terimi, sinema filmleri ile radyo ve televizyon yayınlarında kullanılan bantlar
dahil olmak üzere edebi, sanatsal veya bilimsel her nevi telif hakkının, her
nevi patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya
üretim yönteminin kullanımı veya kullanım hakkı veya sınaî, ticarî veya
bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikimi karşılığında elde edilen her türlü
ödemeyi kapsar.
4. Bir Âkit Devlet mukimi olan gayrimaddi hak bedelinin
gerçek lehdarı, sözkonusu bedelin elde edildiği diğer Âkit Devlette yer alan
bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette yer
alan sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve
sözkonusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri veya sabit yer arasında
etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır.
Bu durumda, olayına göre 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
5. Bir Âkit Devletin kendisi, politik alt bölümü,
mahalli idaresi veya bu Devletin bir mukimi tarafından ödenen gayrimaddi hak
bedelinin, o Âkit Devlette elde edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber,
gayrimaddi hak bedelini ödeyen kişi, bir Âkit Devletin mukimi olsun veya
olmasın, bir Âkit Devlette gayrimaddi hak bedelini ödemeye neden olan hak veya
varlık ile bağlantılı bir işyerine veya sabit yere sahip olduğunda ve
gayrimaddi hak bedeli bu işyeri veya sabit yerden kaynaklandığında, sözkonusu
gayrimaddi hak bedelinin, işyerinin veya sabit yerin bulunduğu Âkit Devlette
elde edildiği kabul olunacaktır.
6. Kullanım, hak veya bilgi karşılığında ödenen
gayrimaddi hak bedelinin miktarı, ödeyici ile gerçek lehdar arasında veya her
ikisi ile bir başka kişi arasında var olan özel ilişki nedeniyle, böyle bir
ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ile gerçek lehdar arasında
kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu madde hükümleri yalnızca en son
bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme, bu Anlaşmanın diğer
hükümleri de dikkate alınarak, her bir Âkit Devletin mevzuatına göre
vergilendirilecektir.
Madde 13
SERMAYE DEĞER
ARTIŞ KAZANÇLARI
1. Bir Âkit Devlet mukimince, diğer Âkit Devlette yer
alan ve 6 ncı maddede belirtilen gayrimenkul varlıkların elden çıkarılmasından
sağlanan kazançlar, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit Devlet teşebbüsünün diğer Âkit Devlette
sahip olduğu bir işyerinin ticari varlığına dahil menkul varlığın veya bir Âkit
Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette serbest meslek faaliyeti icra etmek üzere
kullandığı sabit bir yere ait menkul varlığın elden çıkarılmasından doğan
kazanç, bu işyerinin (yalnız veya tüm teşebbüsle birlikte) veya sabit yerin
elden çıkarılmasından doğan kazanç da dahil olmak üzere, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
3. Bir Âkit Devlet teşebbüsünce uluslararası trafikte
işletilen gemi, uçak veya kara nakil vasıtalarının veya söz konusu gemi, uçak
veya kara nakil vasıtalarının işletilmesiyle ilgili menkul varlıkların elden
çıkarılmasından sağlanan kazançlar, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
4. l, 2 ve 3 üncü fıkralarda belirtilenlerin dışında
kalan varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazançlar, yalnızca elden
çıkaranın mukim olduğu Âkit Devlette vergilendirilecektir. Bununla birlikte,
yukarıdaki cümlede bahsedilen ve diğer Âkit Devlette elde edilen sermaye değer
artış kazançları, iktisap ve elden çıkarma arasındaki süre bir yılı aşmadığı
takdirde diğer Âkit Devlette vergilendirilebilecektir.
Madde 14
SERBEST
MESLEK FAALİYETLERİ
1. Bir Âkit Devlet mukiminin, serbest meslek
faaliyetleri veya bağımsız nitelikteki diğer faaliyetleri dolayısıyla elde
ettiği gelir, bu kişi diğer Âkit Devlette faaliyetlerini icra etmek amacıyla
sürekli kullanabileceği sabit bir yere sahip olmadığı sürece, yalnızca bu
Devlette vergilendirilecektir. Kişinin böyle bir sabit yere sahip olması
durumunda gelir, yalnızca söz konusu sabit yere atfedilebilen miktarla sınırlı
olmak üzere, bu diğer devlette vergilendirilebilir.
2. "Serbest meslek faaliyetleri" terimi,
özellikle bağımsız olarak yürütülen bilimsel, edebi, sanatsal, eğitici veya
öğretici faaliyetleri, bunun yanı sıra doktorların, avukatların, mühendislerin,
mimarların, dişçilerin ve muhasebecilerin bağımsız faaliyetlerini kapsamına
alır.
Madde 15
BAĞIMLIFAALİYETLER
1. 16, 18, 19 ve 20 nci maddelerin hükümleri saklı
kalmak üzere, bir Âkit Devlet mukiminin bir hizmet dolayısıyla elde ettiği
maaş, ücret ve diğer benzeri gelirler, bu hizmet diğer Âkit Devlette ifa
edilmedikçe, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Hizmet diğer Devlette
ifa edilirse, buradan elde edilen söz konusu gelir bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. 1 inci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Âkit
Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette ifa ettiği bir hizmet dolayısıyla elde
ettiği gelir, eğer:
a) Gelir elde eden kişi, diğer Devlette ilgili takvim
yılı içinde başlayan veya biten herhangi bir on iki aylık dönemde bir veya
birkaç seferde toplam 183 günü aşmamak üzere kalırsa, ve
b) Ödeme, diğer Devletin mukimi olmayan bir işveren
tarafından veya böyle bir işveren adına yapılırsa, ve
c) Ödeme, işverenin diğer Devlette sahip olduğu bir
işyerinden veya sabit yerden yapılmazsa
yalnızca ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir.
3. 1 ve 2 nci fıkraların hükümlerine bakılmaksızın, bir
Âkit Devlet mukimince, diğer Âkit Devlet teşebbüsü tarafından uluslararası
trafikte işletilen bir gemi, uçak veya kara nakil vasıtasında ifa edilen bir
hizmet dolayısıyla elde edilen maaş, ücret ve diğer benzeri gelirler bu diğer
Âkit Devlette vergilendirilebilir.
Madde 16
MÜDÜRLERE
YAPILAN ÖDEMELER
Bir Âkit Devlet mukiminin, diğer Âkit Devlet mukimi
olan bir şirketin yönetim kurulu üyesi olması dolayısıyla elde ettiği ücret ve
diğer benzeri ödemeler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
Madde 17
SANATÇIVE
SPORCULAR
1. 14 ve 15 inci maddelerin hükümlerine bakılmaksızın,
bir Âkit Devlet mukimi olan tiyatro, sinema, radyo veya televizyon sanatçısı
gibi bir sanatçının, bir müzisyenin veya bir sporcunun diğer Âkit Devlette icra
ettiği şahsi faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. Bir sanatçının ya da sporcunun icra ettiği şahsi
faaliyetlerden doğan gelir, sanatçının veya sporcunun kendisine değil de bir
başkasına yönelirse, bu gelir 7, 14 ve 15 inci maddelerin hükümleriyle bağlı
kalınmaksızın, sanatçı ya da sporcunun faaliyetlerinin icra edildiği Âkit
Devlette vergilendirilebilir.
3. Bir sanatçı veya sporcunun Âkit Devlette icra ettiği
faaliyetlerden elde ettiği gelir, bu Devlete yapılan ziyaretin tamamen veya
önemli ölçüde diğer Âkit Devletin, politik alt bölümünün veya mahalli
idaresinin kamusal fonlarından desteklenmesi halinde, bu Devlette vergiden
istisna edilecektir.
Madde 18
EMEKLİ
MAAŞLARI
19 uncu maddenin 1 inci fıkrası hükümleri saklı kalmak
üzere, bir Âkit Devlet mukimine geçmiş çalışmalarının karşılığında ödenen
emekli maaşları ve diğer benzeri ödemeler yalnızca bu Devlette
vergilendirilebilecektir. Bu hüküm aynı zamanda, bir Âkit Devlet mukimine ömür
boyu sağlanan düzenli ödemelere de uygulanacaktır.
Madde 19
KAMU GÖREVİ
1. Bir Âkit Devletin kendisine, politik alt bölümüne
veya mahalli idaresine bir kamu görevi dolayısıyla bir gerçek kişi tarafından
verilen hizmetler karşılığında, bu Devlet, alt bölüm veya idare tarafından
yapılan maaş, ücret ve diğer benzeri ödemeler, emekli maaşları da dahil
yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir.
2. Bir Âkit Devletin kendisi, politik alt bölümü veya
mahalli idaresi tarafından yürütülen ticari faaliyetlerle bağlantılı hizmetler
karşılığında yapılan maaş, ücret ve diğer benzeri ödemeler ile emekli
maaşlarına 15, 16, 17 ve 18 inci madde hükümleri uygulanacaktır.
Madde 20
ÖĞRENCİLER
Bir Âkit Devletin vatandaşı olan ve diğer Âkit Devlette
yalnızca öğrenim veya mesleki eğitim amacıyla bulunan bir öğrenci veya stajyere
geçim, öğrenim veya mesleki eğitimini karşılamak üzere diğer Devletin dışındaki
kaynaklardan yapılan ödemeler, bu diğer Devlette vergilendirilmeyecektir.
Madde 21
DİĞERGELİRLER
Bir Âkit Devlet mukiminin, nerede doğarsa doğsun, bu
anlaşmanın daha önceki maddelerinde belirtilmeyen gelir unsurları, yalnızca bu
Devlette vergilendirilebilecektir.
Madde 22
ÇİFTE
VERGİLENDİRMENİN ÖNLENMESİ
1. Bir Âkit Devlet mukimi, bu Anlaşma hükümlerine uygun
olarak diğer Âkit Devlette vergilendirilebilen bir gelir elde ettiğinde, ilk
bahsedilen Devlet bu mukimin gelirine isabet eden vergiden, diğer Devlette
ödediği gelir vergisine eşit bir tutarın mahsubuna müsaade edecektir.
Bununla birlikte söz konusu mahsup, diğer Devlette
vergilendirilebilir gelir için, mahsuptan önce hesaplanan gelir vergisi
miktarını aşmayacaktır.
2. Bir Âkit Devlet mukiminin Anlaşma hükümlerine uygun
olarak bu Devlette vergiden istisna edilen bir gelir elde etmesi halinde, bu
Devlet, bu mukimin geriye kalan gelirinin vergisini hesaplarken, istisna edilen
geliri de dikkate alabilir.
Madde 23
AYRIMYAPILMAMASI
1. Bir Âkit Devletin vatandaşları, diğer Âkit Devlette,
bu diğer Devletin vatandaşlarının aynı koşullarda karşı karşıya kaldıkları veya
kalabilecekleri vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden, özellikle
mukimlik yönünden, değişik veya daha ağır bir vergilemeye ve buna bağlı
mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır.
2. 10 uncu maddenin 4 üncü fıkrası hükümleri saklı
kalmak üzere, bir Âkit Devlet teşebbüsünün diğer Âkit Devlette sahip olduğu bir
işyeri, diğer Devlette, bu diğer Devletin aynı faaliyetleri yürüten
teşebbüslerine göre daha az lehe bir vergileme ile karşı karşıya kalmayacaktır.
3. Bir Âkit Devletin, diğer Âkit Devletin bir veya
birkaç mukimi tarafından, doğrudan veya dolaylı olarak, kısmen veya tamamen
sermayesine sahip olunan veya kontrol edilen teşebbüsleri, ilk bahsedilen
Devlette, bu Devletin benzeri teşebbüslerinin tabi oldukları veya
olabilecekleri vergilemeden veya buna bağlı mükellefiyetlerden değişik veya
daha ağır vergilemeye ve buna bağlı mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır.
4. Bu hükümler, bir Âkit Devletin kendi mukimlerine
şahsî veya ailevi durumları dolayısıyla uyguladığı şahsî indirimleri, vergi ve
matrah indirimlerini diğer Âkit Devlet mukimlerine de uygulama zorunda olduğu
yönünde anlaşılmayacaktır.
Madde 24
KARŞILIKLI
ANLAŞMA USULÜ
1. Bir Âkit Devlet mukimi, Âkit Dev!etlerden birinin
veya her ikisinin işlemlerinin kendisi için bu Anlaşma hükümlerine uygun
düşmeyen bir vergileme yarattığı veya yaratacağı kanaatine vardığında, bu
Devletlerin iç mevzuatlarında öngörülen müracaat usulleriyle bağlı kalmaksızın,
durumu mukimi olduğu Âkit Devletin yetkili makamına arz edebilir. Bu kişinin
durumu 23 üncü maddenin 1 inci fıkrasına uygun düşerse, o zaman vatandaşı
olduğu Âkit Devletin yetkili makamına başvurabilir. Söz konusu müracaatın, Âkit
Devletlerin iç mevzuatlarında belirtilen süre içerisinde yapılması
gerekmektedir.
2. Söz konusu yetkili makam, itirazı haklı bulmakla
beraber kendisi tatminkar bir çözüme ulaşamadığı takdirde, Anlaşmaya ters düşen
bir vergilemeyi önlemek amacıyla, diğer Âkit Devletin yetkili makamıyla
karşılıklı anlaşmaya gayret sarfedecektir.
3. Âkit Devletlerin yetkili makamları, Anlaşmanın
yorumundan veya uygulanmasından kaynaklanan her türlü güçlüğü veya tereddütü
karşılıklı anlaşmayla çözmek için gayret göstereceklerdir. Yetkili makamlar
aynı zamanda, Anlaşmada ele alınmayan durumlardan kaynaklanan çifte
vergilendirmenin ortadan kaldırılması için de birbirlerine danışabilirler.
4. Âkit Devletlerin yetkili makamları, bundan önceki
fıkralarda belirtilen hususlarda anlaşmaya varabilmek için birbirleriyle
doğrudan doğruya haberleşebilirler. Anlaşmaya varabilmek için sözlü görüş alış
verişi gerekli görüldüğünde, bu görüşme, Âkit Devletlerin yetkili makamlarının
temsilcilerinden oluşan bir komisyon kanalıyla yürütülebilir.
Madde 25
BİLGİ
DEĞİŞİMİ
1. Âkit Devletlerin yetkili makamları, bu Anlaşma
hükümlerinin uygulanması için gerekli olan bilgileri veya Anlaşma ile
uyumsuzluk göstermediği sürece, Anlaşma kapsamına giren vergiler ile ilgili iç
mevzuat hükümlerinin yürütülmesi için gerekli olan bilgileri değişime tabi
tutacaklardır. Bir Âkit Devlet tarafından alınan her türlü bilgi, o Devletin
kendi iç mevzuatı çerçevesinde elde ettiği bilgiler gibi gizli tutulacak ve
yalnızca bu Anlaşmada belirtilen vergilerin tahakkuk veya tahsilleri veya cebri
icra ya da cezasıyla, ve bu hususlardaki şikayet ve itirazlara bakmakla görevli
kişi veya makamlara (adlî makamlar ve idari kuruluşlar dahil) verilebilecektir.
Bu kişi veya makamlar söz konusu bilgileri yalnızca bu amaçlar doğrultusunda
kullanacaklardır. Bu kişi veya makamlar söz konusu bilgileri mahkeme
duruşmalarında veya adli kararlar alınırken açıklayabilirler.
2. 1 inci fıkra hükümleri, hiçbir surette bir Âkit
Devleti:
a) Kendisinin veya diğer Âkit Devletin mevzuatına ve
idari uygulamalarına uymayacak idari önlemler alma;
b) Kendisinin veya diğer Âkit Devletin mevzuatı veya
normal idari işlemleri çerçevesinde elde edilemeyen bilgileri sunma;
c) Herhangi bir ticari, sınai, mesleki sırrı veya
ticari işlemi aleni hale getiren bilgileri veya aleniyeti kamu düzenine aykırı
düşen bilgileri verme
yükümlülüğü altına sokacak şekilde yorumlanamaz.
Madde 26
DİPLOMAT
HÜVİYETİNDEKİ MEMURLAR VE KONSOLOSLUK MEMURLARI
Bu Anlaşma hükümleri, diplomat hüviyetindeki memurlar
veya konsolosluk memurlarının uluslararası hukukun genel kuralları veya özel
anlaşma hükümleri uyarınca yararlandıkları mali ayrıcalıkları etkilemeyecektir.
Madde 27
MENFAATLERİN
SINIRLANDIRILMASI
Âkit Devletlerin yetkili makamları, Anlaşmanın
amaçlarının kötüye kullanıldığına ilişkin koşulların oluştuğu konusunda görüş
birliğine varmaları halinde, herhangi bir kişinin veya işlemin bu Anlaşmanın
sağladığı menfaatlerden yararlanmasını karşılıklı anlaşma ile reddedebilirler.
Madde 28
YÜRÜRLÜĞE
GİRME
Akit Devletlerden her biri, bu Anlaşmanın yürürlüğe
girmesi için iç mevzuatlarında gerekli olan işlemlerin tamamlandığını diğerine
bildirecektir. Bu Anlaşma, bu bildirimlerin sonuncusunun alındığı tarihte
yürürlüğe girecek ve hükümleri, Anlaşmanın yürürlüğe girmesini izleyen yılın
Ocak ayının birinci günü veya daha sonra başlayan her vergilendirme dönemine
ilişkin vergiler için hüküm ifade edecektir.
Madde 29
YÜRÜRLÜKTEN
KALKMA
Bu Anlaşma, bir Âkit Devlet tarafından feshedilinceye
kadar yürürlükte kalacaktır. Âkit Devletlerden her biri, herhangi bir takvim
yılının bitiminden en az altı ay önce diplomatik kanallardan fesih ihbarnamesi
vermek suretiyle bu Anlaşmayı feshedebilir. Bu durumda Anlaşma, fesih
ihbarnamesinin verilmesini izleyen yılın Ocak ayının birinci günü veya daha
sonra başlayan her vergilendirme dönemine ilişkin vergiler için hüküm ifade
etmeyecektir.
BU HUSUSLARI
TEYİDEN, aşağıda imzaları bulunan tam
yetkili temsilciler, bu Anlaşmayı imzaladılar ve mühürlerini vaz’ettiler.
Türkçe, Arapça ve İngilizce dillerinde, 2001 Aralık
ayının 25 inci gününe tekabül eden Hicri 1422 yılının 10 uncu ayının 10 uncu
gününde Ankara’da düzenlenmiştir. Her üç metin de aynı derecede geçerlidir.
Metinler arasında farklılık olması halinde, İngilizce metin geçerli olacaktır.
|
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ |
KATAR
DEVLETİ HÜKÜMETİ |
|
|
|
ADINA |
ADINA |
|
|
Sümer ORAL |
Yousef Hussain KAMAL |
|
|
Maliye
Bakanı |
Maliye,
Ekonomi ve Ticaret |
|
|
|
Bakanı |