Dönem: 22 Yasama Yılı: 3
T.B.M.M. (S.
Sayısı: 975)
Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili
Salih Kapusuz’un; Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi
ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ile
Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/1043, 2/539)
Not: Tasarı; Başkanlıkça Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler; Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji;
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ile Plan ve Bütçe komisyonlarına havale
edilmiştir.
T.C.
Başbakanlık 31.5.2005
Kanunlar ve Kararlar
Genel Müdürlüğü
Sayı :
B.02.0.KKG.0.10/101-593/2496
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Maliye Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı
Bakanlar Kurulunca 23.5.2005 tarihinde kararlaştırılan “Özelleştirme
Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GENEL
GEREKÇE
Kanunda öngörülen değişiklikler ile bazı kavramların farklı
anlaşılması ve yorumlanması nedeniyle oluşan kargaşanın giderilmesi, yoruma
muhtaç veya uygulamada tereddüt yaratan bazı hükümlerin tereddüde ve yoruma
mahal bırakmayacak şekilde açık ve net bir şekilde düzenlenmesi ve terim ve
kavram birliğinin temini suretiyle açık ve anlaşılır bir kanun metnine
ulaşılması amaçlanmıştır.
Öte yandan, 4046 sayılı Kanunun 18 inci maddesinde yer alan,
"Belirli istekliler arasında ihale usulü"nde zaman içersinde
karşılaşılan uygulama zorluklarını giderebilmek ve bu ihale usulüne işlerlik
kazandırabilmek amacıyla anılan Kanunda yer alan diğer ihale usullerinde aranan
bazı koşullardan istisna tutularak, ayrı bir ihale usulü olarak yeniden
düzenlenmiştir.
Yine, 4046 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde yer alan iş
kaybı tazminatı ile 22 nci maddesinde yer alan nakle tâbi personelin nakline
ilişkin hükümlerde uygulamada karşılaşılan ve hukuki ihtilaflara sebep olan
bazı hususlar yeniden düzenlenmek suretiyle hukuki ihtilafların en aza
indirilmesi amaçlanmıştır.
Ayrıca, 3194 sayılı İmar Kanunu ve 3621 sayılı Kıyı
Kanununda uygulamada karşılaşılan sorunların giderilmesine yönelik bazı
düzenlemeler yapılmıştır.
Diğer taraftan, Türk Telekom A.Ş’nin özelleştirilerek alıcıya
devredilmesi sırasında, anılan Şirketin verdiği hizmetlerin aksamaması için,
Şirket personelinden gerekli görülenlerin bir süre daha Şirkette çalışmaya
devam edeceklerine ilişkin düzenleme yapılmıştır.
MADDE
GEREKÇELERİ
Madde 1.- Yapılan bu değişiklik ile çok uzun ve yazışmalarda
gereksiz yer kaplayan Kanun ismi netleştirilmiştir. Esasen kamuoyunda
"Özelleştirme Kanunu " veya kısaca "4046 " sayılı kanun
olarak yerleşen Kanunun adı bu şekilde açık hale getirilmiş olacaktır.
Madde 2.- Özelleştirme programında bulunan kuruluşlarca,
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 30 uncu maddesine istinaden, gerek
kendilerinin başka kuruluşlardan hizmetin gereği olarak yapacakları talepler,
gerekse başka kamu kurum ve kuruluşlarınca kendilerine karşı yapılacak taleplere
ilişkin yapılacak işlemlerle ilgili konularda bugüne kadar Özelleştirme Yüksek
Kurulu tarafından karar verilmekte ve bu durum da gecikmelere neden olmakta
idi. Yapılan yeni düzenleme ile bu konuda İdare tarafından karar verilmesi ile
İdarenin ilgili kuruluşa izin vermesi imkânı getirilmiştir. Böylece 2942 sayılı
Kanunda kamu kuruluşlarının birbirlerinden taşınmaz edinmelerine ilişkin
prosedür düzenlendiğinden, bu konuda zaman kaybına yol açılmamış olacaktır.
Ayrıca, aynı maddenin (n) bendinde yapılan değişiklik ile
Fonun kullanım alanları başlıklı
10 uncu maddesinin (ı) bendi arasında oluşabilecek yanlış
değerlendirmelerin önlenmesi amaçlanmıştır. Zira Özelleştirme Fonunun kullanım
alanları içinde İdarenin yalnızca özelleştirme programında olan kuruluşlara
borç verebileceği düzenlenmiştir. Özelleştirme kapsamına alma, hazırlık
işlemlerine tâbi tutulmayı da kapsadığından ve bu şekilde özelleştirme
kapsamına alınan kuruluşların eski statüleri ve Hazine ile olan bağlılıkları da
devam ettiğinden yanlış yorumlar giderilmiş olacaktır.
Madde 3.- Özelleştirme İdaresi Başkanlığında çalışan
personelin fazla çalışma ücreti konusunda ifade değişikliği yapılarak 3056
sayılı yasanın 31 inci maddesi aynen muhafaza edilmiş ve paralellik
sağlanmıştır.
Madde 4.- Değişiklik ile 22 nci madde çerçevesinde yapılacak
ödemelerin Özelleştirme Fonundan karşılanacağı hususu, açık olarak yazılarak
önceki madde metnindeki tereddüdün ortadan kaldırılması amaçlanmıştır.
Madde 5.- Bu değişiklik ile kuruluşların bazen çok düşük
oranlardaki ve önemsiz iştirak paylarının özelleştirilmelerine kolaylık
sağlanacaktır. Bu nedenle ihale usulündeki bağlayıcı "iki teklif
şartı" kaldırılmıştır.
"Belirli istekliler arasında kapalı teklif usulü"
yeniden düzenlenerek, diğer ihale usulleri ile sonuç alınamaması durumunda
yeniden ihale edilmesinde zorluklar olan ve özelleştirilmesi ihale usulleri ile
gerçekleştirilecek olan kuruluşların özelleştirilmesi suretiyle ekonomiye
kazandırılması amaçlanmıştır.
Ayrıca, özelleştirme programındaki kuruluşların değer
tespitlerinin özelleştirme ihalelerinin sonuçlanmasından sonra kamuoyuna
duyurulmasının, alıcılar tarafından devir sözleşmesinin imzalanmaması veya
ihalenin iptal edilmesi halinde kuruluş için yapılacak yeni ihalede kamunun
zarara uğraması söz konusu olabileceğinden bu konuda düzenleme yapılmıştır.
Madde 6.- Değişiklik ile madde daha anlaşılır, açık, net ve
yorum gerektirmeyecek hale getirilmiştir.
Madde 7.- 22.10.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan
2004/7898 sayılı Kararname eki Esaslar ile özelleştirme sonucu işini
kaybedenlerin, kamu kurum ve kuruluşlarında 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 4/C maddesi çerçevesinde geçici personel olarak istihdam
edilebilmelerine imkân sağlanması sebebiyle iş kaybı tazminatı tutarlarının
makul seviyede yeniden düzenlenmesi zorunluluğu doğmuştur. Hem böylelikle
işsizlik ödeneği ile iş kaybı tazminatı arasındaki ücret dengesizliği de bir
ölçüde giderilmiş olacaktır.
21 inci maddenin önceki halinde sakat statüsünde
çalışanların işten çıkarılamayacağına dair düzenleme, uygulamada hem işveren
hem de sakat işçiler yönünden sorunlara yol açmaktaydı. Yapılan özelleştirme
uygulamalarında ihbar ve kıdem tazminatlarının Özelleştirme Fonu tarafından
üstlenilmesi durumunda bütün işçilerin iş sözleşmelerinin sona erdirilerek
yasal haklarının ödenmesine karşın sakat işçilerin iş sözleşmelerinin
feshedilememesi, sakat statüsünde çalışanların yakınmalarına sebep olmaktaydı.
Diğer yandan kuruluşların özelleştirilmesi sonucunda, atıl istihdam sebebiyle
çalışan sayısının azalmasına karşın sakat statüsünde çalışanların
çıkarılamaması, İş Kanununda öngörülen sakat işçi çalıştırma oranının, ekonomik
ve kabul edilebilir oranın çok üzerine çıkmasına sebep teşkil etmekteydi.
Yapılan düzenleme ile bu çelişki giderilmiştir.
21 inci maddenin önceki metninde yer alan düzenlemede sakat
statüsünde çalışanlara, kapatma ve tasfiye nedeniyle işten çıkarılmaları
halinde iş kaybı tazminatı ödeneceğinin mevcut olmasına karşın, satış ve
benzeri yöntemlerle özelleştirilen kuruluşlarda çalışan ve iş sözleşmeleri sona
erdirilen işçilere iş kaybı tazminatının ödeneceğine dair hüküm bulunmaması,
uygulamada bir çok hukuki ihtilafın çıkmasına yol açtığı gibi sakat statüsünde
çalışanların mağduriyetine sebep olmaktaydı. Yapılan düzenleme ile her
halükarda iş sözleşmesi sona erdirilen sakat işçilere de diğer işçiler gibi iş
kaybı tazminatı ödenebilmesine imkân sağlanmıştır.
Özelleştirme Fonundan iş kaybı tazminatı hesabına para
aktarılması işlemi, bir muhasebe işlemi olmasına karşın bunun Özelleştirme
Yüksek Kurulu kararı ile yapılabilmesi, karar istihsalinde gecikmelere yol
açabildiğinden bu yetkinin İdareye verilmesi suretiyle hesaplar arasında para
aktarımının kolaylıkla yapılması sağlanacaktır.
Madde 8.- 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesinde yapılan
değişiklikle;
Özelleştirme programına alınan kuruluşlarda hangi tarih
itibarıyla görev yapan personelin nakle tâbi tutulacağı ve iş kanunlarına tâbi
olarak görev yapmakla birlikte toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanmayan
personelin kadro unvanları belirtilmek suretiyle bunların nakline ilişkin esaslar yeniden belirlenmiştir. Ayrıca,
kuruluşların özelleştirme programına alındıkları tarih itibarıyla, boş kadro ve
pozisyonları ile bu kapsamdaki kadro ve pozisyonlardan daha sonra boşalacak olanların
iptal edilmesi öngörülmüştür.
Devlet Personel Başkanlığınca nakle tâbi personelin diğer
kurumlara naklinde atanılacak kadroların belirlenmesinde oluşan tereddütler
giderilmiştir. Nakle tâbi tutulan kapsamdışı personel ile sözleşmeli personelin
kazanılmış hak aylıklarının belirlenmesinde 4046 sayılı Kanunun geçici 9 uncu
maddesinin dikkate alınmasına ilişkin düzenleme yapılarak bu intibakların
atamayı yapan kuruluş tarafından gerçekleştirilmesi sağlanmıştır.
Özelleştirme programındaki kuruluşlara memur, işçi ve
sözleşmeli personel statüsünde eleman alımı durdurulmuş olmasına karşın,
uluslararası alanda faaliyet gösteren kamu kuruluşlarının uluslararası kurallar
gereği istihdam etmek zorunda olduğu uçucu personel ve gemi adamı gibi
personelin istihdamına imkân sağlanmıştır. Ayrıca, özelleştirme programında
bulunan kuruluşlarda sözleşmeli personel statüsünden memur statüsüne ve
kapsamiçi statüsünden kapsamdışı personel statüsüne geçiş kaldırılmıştır.
Nakle tâbi tutulan personelin eski görev yerinden almış
olduğu aylık ve diğer mali haklar için borç çıkarılmaması ve kurumlar arasında
herhangi bir hesaplaşma yapılmaması,
nakil hakkına sahip iş kanunlarına tâbi olarak çalışan personelin hangi
esaslarla kıdem tazminatından yararlanacağı ve iş kanunlarına tâbi olarak
çalışan personelin nakledilmesi halinde kıdem tazminatından yararlanamayacağı
hususları açıkça düzenlenmiştir.
Özelleştirme programına alınan kuruluşlardaki personelin
fark tazminatına esas eski kadro veya pozisyonlarına ilişkin yapılan ödemelerin
tespitinde, hiçbir tereddüde yol açmayacak şekilde belirgin olan Devlet
Personel Başkanlığına bildirim tarihinin esas alınması öngörülerek, uygulamada
oluşan problemler giderilmiştir. Halihazırda fark tazminatı ödenmesinde atama
tarihinin esas alınması hükme bağlanmış olmakla birlikte, idare mahkemelerince
fark tazminatı ödemelerinde personelin atama tarihinden ilişik kesme tarihinin
anlaşılması gerektiği yönünde kararlar verilmiştir. Bu nedenle, söz konusu fıkrada yapılan değişiklik ile
somut ve açık bir tarih olan personelin nakledilmek üzere Devlet Personel
Başkanlığına bildirildikleri tarihin esas alınması suretiyle nakle tâbi tutulan
personele ödenecek fark tazminatının belirlenmesinde personelin atama onay
tarihinin mi yoksa ilişik kesme tarihinin mi esasa alınacağı yönünde oluşan
ihtilaflar giderilmiştir. Ayrıca, mevcut düzenlemede, fark tazminatı
ödemelerinde personelin atandıkları tarihteki eski kadro ve pozisyonları için
yapılan ödemelerin net tutarının esas alınması hükme bağlanmış olduğundan, söz
konusu net tutarın tespitinde atama tarihindeki ücrete ilişkin vergi ve
kesintilerin oran ve miktarlarının esas alınması zorunlu iken, uygulamada fark
tazminatına esas net tutarın hesabında vergi oranlarındaki değişiklikler
dikkate alınarak yeniden hesaplama yapılıp yapılmayacağı hususunda ihtilaflar
oluşmaktadır. Bununla birlikte, fark
tazminatının ödenmesinde maddede açık bir şekilde fazla mesai ve ek ders ücreti
dışında yeni kadroya ilişkin yapılan tüm ödemelerin esas alınması hükme
bağlanmış olmakla birlikte uygulamada bu konuda da ihtilaflar yaşanmaktadır.
Esas itibarıyla anılan fıkrada net tutarın belirlenmesine ilişkin bir
değişiklik yapılmamakla birlikte uygulamadaki ihtilafların giderilmesi
amacıyla, fark tazminatına esas eski
kadro veya pozisyonlar için yapılan ödemelerin net tutarının, personelin
nakledilmek üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki net
tutarın (bu tutarın belirlenmesine esas kesintilerin oran ve miktarı ile
bağlantı kurmaksızın) sabit bir değer olarak esas alınması ve eski ve yeni
kadroya ilişkin yapılan ödeme unsurlarının açıkça belirlenmesi sağlanarak
uygulamaya açıklık getirilmiştir. Ayrıca, ilgili personelin fark tazminatından
yararlanacağı süre, Devlet Personel Başkanlığına bildirim tarihini takip eden
ay başından itibaren kademeli olarak üç yıl süre ile sınırlandırılmıştır.
Halihazırda şahsa bağlı haktan yararlanan personelin fark
tazminatı ödemelerinde esas itibarıyla bir değişiklik öngörülmemekle birlikte,
sadece uygulamadaki tereddütlerin giderilmesi amacıyla bu personele yapılan
fark tazminatı ödemelerinde beşinci fıkraya atıfta bulunmak yerine anılan fıkra
kapsamında bu personele yapılan fark tazminatı ödemeleri açık bir şekilde
düzenlenmiştir. Ayrıca, bu personelin şahsa bağlı haktan yararlandığı
sürelerin, ilgililerin 5434 sayılı Kanunun ek 68 ve ek 73 üncü maddelerinde
(emeklilikte makam, görev ve temsil tazminatı ile ek göstergenin hak
kazanılması için gerekli olan süreler) öngörülen sürelerin hesabında dikkate
alınması sağlanmıştır.
Madde 9.- İdarenin yoğun olarak muhatap olduğu hukuki
ihtilaflarla ilgili olarak yapılan harç giderleri yüksek miktarlara
ulaşmaktadır. Bu düzenleme gider yoğunluğunu önlemiş olacaktır.
Özelleştirme uygulamaları olan kuruluşların özelleştirme
kapsam ve programına alınmasına, İdarece ihaleye çıkma kararlarına, ihale
komisyonlarınca yapılan ihaleler sonucunda verilen nihai kararlara, Kurulca
verilen nihai devre ilişkin kararlara, Kurulca 4046 sayılı Kanunun 2 nci
maddesinin (i) bendi uyarınca kamu kurum ve kuruluşlarına yapılan devir
kararlarına karşı açılan davaların, kısa sürede sonuçlanmasının temini
açısından Danıştayın ilk derece mahkemesi olması uygun olacaktır. Bu nedenle,
yukarıda belirtilen uygulamalara karşı açılacak davaların ilk derece mahkemesi
olarak Danıştayda görülmesine ilişkin düzenleme yapılmıştır.
Ayrıca, yapılan değişiklikle özelleştirme uygulamalarına
dair muafiyet konusuna açıklık
getirilmiştir.
Madde 10.- 4046 sayılı Kanuna eklenen ek maddeler ile;
Özelleştirme programında bulunan kuruluşlara ait binaların
ve sosyal tesislerin bugüne kadar kat
mülkiyeti işlemleri çeşitli nedenlerle yapılamamıştır. Lojman, büro, dükkan,
depo gibi hizmetler için yapılan bağımsız bölümlerin; tek bir kuruluşta olması ya da tek elden yönetilmesi nedeniyle kat
mülkiyetine ihtiyaç duyulmamıştır. Ancak birden çok bağımsız bölümü içerisinde
barındıran binaların veya tesislerin münferit olarak değerlendirilebilmesi için
fiilen bağımsız olan bu bölümlerin hukuken de bağımsız bölümlere dönüşmesi
gerekmektedir. Böylelikle hem özelleştirmede tabana yayılma sağlanmış olacak
hem de alternatifli özelleştirme modelleri geliştirilebilecektir. Ancak bu
tesislerin 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda
kat mülkiyetine geçilebilmesi
için gerekli belgelerin kurum ve kuruluşlardan temin edilmesi ya mümkün olamamakta ya da varsa bile
arşivlerinde bulunamamaktadır. Bu belgelerin yeniden hazırlanması hem kamuya
ekonomik bir yük getirmekte hem de zaman kaybına neden olmaktadır. Benzer bir
düzenleme ile 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununda bir değişiklik yapılarak
Emekli Sandığı gayrimenkullerinin kat mülkiyetine geçiş işlemleri sağlanmıştır.
Ayrıca İstanbul Temsilciliğine tahsis edilen kadrolar iptal
edilerek İdarenin merkez kadrolarına eklenmiştir.
Madde 11.- Bu düzenleme ile işlevini yitiren hükümler Kanun
metninden çıkarılmıştır.
Madde 12.- Belediye
mücavir alan sınırları içerisinde yer alan özelleştirme programına
alınmış kuruluşlara ait arsa ve arazilere yönelik olarak 4046 sayılı Kanunun 41
inci maddesine göre imar planı veya değişikliği hazırlanarak Özelleştirme
Yüksek Kurulunun onayına sunularak imar planı yapılabilmektedir. Ancak
özelleştirme programına alınmış kuruluşların arsa ve arazileri her zaman
belediye mücavir alan sınırları
içerisinde kalmadığı gibi
belediyenin yetkili olmadığı 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu kapsamında Kültür
ve Turizm Bakanlığınca onaylanması gereken yerlerde, 3621 sayılı Kıyı Kanunu
kapsamında Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanması gereken yerlerde,
valiliklerin onaylayacağı alanlarda ya da özel çevre koruma alanları ya da diğer özel kanunlarla
düzenlenen alanlarda kalabilmektedir. Bu durumda özelleştirme programına alınan
yerlerde imar planı yapma ve değiştirme yetkisi aynı anda birden çok kurum ve
kuruluşun yetkisinde kalabilmektedir. Özelleştirme stratejileri doğrultusunda
özelleştirme programındaki kurum ve kuruluşların mülkiyetinde ya da
kullanımında olan her yerde her türlü imar planı ve değişikliğinin; işlemlerde
süreklilik ve ivediliğin sağlanması yanında
kamu yararının maksimize edilmesi için
Özelleştirme Yüksek Kurulunun yetkisinde olması gerekliliği ortaya
çıkmıştır. Mevcut madde yetki karmaşası nedeniyle özelleştirme sürecini
kısaltmadığı gibi kamu kaynaklarının etkin ve verimli değerlendirilebilmesinde
amaçlanan sonuçlar alınamamıştır. Aynı zamanda özelleştirme programındaki kurum
ve kuruluşların arsa ve arazilerine yönelik imar planı yapma yetkisi hangi
kurum ve kuruluşla ilgili ise ilgisine göre o kurumdan görüş alınarak imar planları hazırlanacak ve
aynı zamanda imar planı sonrası uygulamalarda bu kuruluşlar ya da bu
kuruluşlarla birlikte diğer kuruluşlar tarafından yerine getirileceği için
(yürürlükteki mevzuatlar çerçevesinde gerekli ruhsat, projelerin onayı, imar
durumlarının çıkarılması gibi konular) söz konusu kuruluşlarla koordinasyon
sağlanmış olacaktır. Ancak ilgili kuruluşların verdikleri görüşler İdarece
değerlendirmeye alınacak, İdarenin uygun gördüğü hususların da dikkate
alınmasıyla imar planları ya da değişikliği hazırlanacaktır. İdare,
özelleştirme stratejisine aykırı ya da plan bütünlüğünü bozmayan görüşleri
dikkate alarak görüşlere uyup uymamakta serbesttir.
Diğer taraftan, kamunun elinde bulunan sosyal tesislere kamu
kaynaklarından milyonlarca dolar yatırım yapılmış ancak, turizm tesislerinde
aranan nitelikleri sağlayamadığı için bunların mevcut haliyle özelleştirilmesi
mümkün olmamıştır. Bu tesislerin ekonomiye kazandırılması için imar planları
değiştirilmesi, tesislerin turizm niteliklerine, sağlık, huzurevi, yurt gibi
tesislerin niteliklerine uygun hale
getirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde kıyılarda yapılması gereken yapılar
içerisinde sayılmadığı için ne imar planları değiştirilebilmekte ne de
ruhsatlandırılabilmektedir. Böylece özelleştirilemediği için kamu kaynakları
etkin ve verimli değerlendirilememektedir. Bunun yanında kamuya maliyetleri
hesap edildiğinde büyük miktarlarda yatırımın yapıldığı tespit edilmektedir. Bu
tesislerin işlemesi için yasal alt yapının kurulması gerekmektedir. Böylelikle
tesislerin konumlarına uygun kamu menfaatinin maksimum seviyelerde düşünüldüğü
yeni tesisler olarak hizmete devam etmesi sağlanmış olacaktır.
Madde 13.- 3621 sayılı Kıyı Kanununda kıyıda yapılabilecek
yapılar sayılmış olup bu yapılar içerisinde kruvaziyer liman ve ek üniteleri
sayılmamış, ayrıca yat limanı ve ek ünitelerine ilişkin tanımlamaların
dünyadaki örnekleriyle karşılaştırıldığında ihtiyaçlara cevap vermediği ve
kıyıların kullanımında kamu yararı gereğince herkesin eşitçe kullanacağı hususu
da dikkate alınarak, kruvaziyer ve yat limanı tanımlanmıştır. Kruvaziyer ve
yat limanları içerisinde bu limana
hizmet edecek sosyal ve teknik alt yapının uluslararası normlarda neler olması
gerektiği, ülke imajının üst seviyelere çıkarılması için ne tür dizaynlara
ihtiyaç duyulduğu, dünyadaki örneklerinde nelerin olduğu araştırılarak sosyal
ve teknik alt yapılar tespit edilmiştir. Anayasada ve Kıyı Kanununda kıyılara ilişkin düzenlemelerin temel
unsurlarını da içerecek şekilde kamu
yararı dikkate alınmıştır. Gümrüklü sahalar dışında tesislerin her ünitesinden
herkesin eşitçe faydalanması mümkün olacaktır. Örneğin yiyecek içecek
merkezlerinden, konaklama ünitelerinden, alışveriş mağazalarından herkes eşit
koşullarda yararlanabilecektir.
Ayrıca, şu anda özelleştirme programında bulunan bir çok
yerde fiilen bu hizmetler verilmektedir. Ancak bunların daha modern bir görünüm
ve yapıya kavuşması, mevcut tesislerin işlerliğinin sağlanması için yasal değişiklik ihtiyacı doğmuştur.
Aksi takdirde varolan tesislerden herkesin eşitçe yararlanması yanında ülke imajını üst seviyelere çıkarması ve
turizm gelirlerini arttırması mümkün olamayacaktır. Örnek olarak Salıpazarındaki Türkiye Denizcilik
İşletmeleri A.Ş.'ye ait liman kruvaziyer liman hizmetleri için
kullanılmaktadır. Ancak bu limanın hizmet kalitesi oldukça kötü koşullarda
yürütülmekte ve Devlet eliyle yatırımlar yapılamadığı için bu alandaki
hizmetler aksamaktadır. Bu hizmetlerin belli standartlarda ve kalitede
olabilmesi için oldukça yüksek maliyetli yatırımlar gerekmekte, ancak kamu
kaynakları kısıtlı olduğu için yatırımlar gecikmektedir. Geciken hizmetlerden
dolayı bu alanda elde edilecek yabancı kaynaklar başka alternatif yabancı
limanlara kanalize olmaktadır.
Özelleştirme programındaki kurum ve kuruluşların arsa ve
arazilerinde yapılacak kruvaziyer ve yat limanlarının yapılaşma koşulları Kıyı
Kanunundaki kısıtlamalardan bağımsız olarak mevcut tesisler veya arazinin
konumuna ve özelliğine göre yapılaşma koşullarının imar planı kararları ile
belirlenmesi amaçlanmıştır. Böylelikle halen faaliyet gösteren tesislerin
özelleştirilebilmesi için alt yapı hazırlanmış olacak ayrıca özelleştirme
programına alınmış arsa ve arazilere yönelik hazırlanan kruvaziyer liman ve yat
limanı ile ek ünitelerinin yapılaşma koşulları imar planı kararları ile
Özelleştirme Yüksek Kurulunun yetkisine verilmiş olmaktadır. Böylelikle
özelleştirme programındaki bir kuruluşun arsa ve arazisine yönelik imar planı
kararları ile kruvaziyer ve yat limanı fonksiyonu yüklenmesi 4046 sayılı Kanunun 41 inci maddesindeki
değişiklikle beraber düşünüldüğünde Özelleştirme Yüksek Kurulunun onayı ile
mümkün olacaktır. Bu düzenleme ile
kıyıların kamu yararı dışında kullanılması söz konusu olmayacaktır.
Madde 14.- Türk Telekomun özelleştirilmesi sonucunda nakle
tâbi personele ilişkin uygulamaların, 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesi ile
uyumlu olması amaçlanmıştır. Diğer yandan Türk Telekomun kamu tüzel kişiliğinin
sona ermesi halinde iletişim alanında ulusal ve uluslararası düzeyde
oluşabilecek telafisi imkânsız aksaklıkların önlenmesi için, işlevsel görevlerde
bulunan ve ikamesi kısa sürede imkânsız personelin isteklerine bağlı olarak
makul bir süre kamu görevlerinden aylıksız izinli sayılarak çalışmalarına
hukuken imkân sağlanmıştır.
Madde 15.- 4.12.2003 tarihli ve 5015 sayılı Petrol Piyasası
Kanununun geçici 2 nci maddesinde yer alan "aynı maddenin ikinci fıkrası
uyarınca ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca atandıkları tarihe kadar geçen
süre içinde" ibaresi "Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri
tarihteki kadro ve pozisyonlarına ilişkin olarak bildirim tarihine kadar geçen
süre içinde" şeklinde değiştirilerek 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesi
ile paralellik sağlanmıştır.
Madde 16.- 4046 sayılı Kanuna eklenen geçici maddeler ile;
Özelleştirme uygulamalarına ilişkin idari davalara Danıştay
tarafından bakılacağı düzenlendiğinden, görülmekte olan davaların durumuna
açıklık getirilmiştir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte iş kaybı tazminatı
almaya devam edenlerin, bu Kanunla yapılan değişikliklerden
etkilenmeyeceklerine ilişkin düzenleme yapılmıştır.
Bu Kanunla 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesinde yapılan
değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihte nakil hakkını kazananların, nakillerinin
yapılacağına ilişkin düzenleme yapılarak, bu durumdaki personelin mağdur
olmamaları amaçlanmıştır.
Bu Kanun ile 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesinde yapılması
öngörülen değişiklik ile fark tazminatı uygulamasında, atama tarihi yerine
Devlet Personel Başkanlığına bildirim tarihinin esas alınması sağlanmıştır. Söz
konusu maddenin mevcut halinde ise fark tazminatına esas eski kadro veya
pozisyon için yapılan ödemelerin net tutarlarının tespitinde hangi tarihin esas
alınacağı konusunda ihtilaflar bulunmaktadır. Bu nedenle, tarihe ilişkin
yapılan değişikliklerin halihazırda nakil işlemleri tamamlanmış ve fark tazminatı
ödemeleri devam eden personel açısından uygulanmayarak bu personelin fark
tazminatı ödemelerinde uygulama birliğini sağlayacak şekilde ilgililerin eski
kurumlarından ilişiklerinin kesildiği tarihin
esas alınmak suretiyle fark tazminatlarının ve şahsa bağlı haklarının
belirlenmesi amaçlanmış, ayrıca bunlara fark tazminatının ödenmesinde 22 nci
maddede yapılan değişikliğe paralel olarak Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren kademeli geçiş öngörülmüştür. Maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla
nakil işlemleri tamamlanmamış personel hakkında ise 22 nci maddenin bu Kanunla
değiştirilen hükümlerinin aynen uygulanacağı belirtilmiştir.
Madde 17.- Yürürlük maddesidir.
Madde 18.- Yürütme maddesidir.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Çeşitli Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifim ekte gönderilmiştir.
Bilgilerinizi arz ederim.
Salih Kapusuz
Ankara
GENEL GEREKÇE
2005 yılında İzmir
Kentinde Yapılacak Dünya Üniversitelerarası Spor Oyunlarına ilişkin olmak
üzere, İzmir Üniversiade Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu ile bu oyunlarda
kullanılmak şartıyla Düzenleme Kurulunun onayladığı kurum ve kuruluşlara
yapılan ve yapılacak teslim ve hizmet ifaları, söz konusu Oyunların
gerçekleştirilmesi için ayrılan kısıtlı kamu mali kaynaklarının en verimli
şekilde kullanılmasına imkan sağlanması amacıyla, katma değer vergisinden
müstesna kılınmıştır.
İzmir Üniversiade
Oyunlarında görevlendirilecek gönüllüler, gönüllü hizmet kavramının doğal
sonucu olarak ilgili Kanunlar çerçevesinde işçi ve sigortalı
sayılamayacaklarından, bu husus düzenlenmiştir.
3289 sayılı Gençlik ve
Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun Ek-3 üncü
maddesi ile Spor Hizmet Faaliyetlerinde Üstün Başarı Gösterenlerin
Ödüllendirilmesine Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca spor kulübü, teknik
direktör, antrenör, masör ve benzeri spor elemanlarına verilen ödül ve
ikramiyelerin de sporculara verilen ikramiyeler gibi, gelir vergisinden
müstesna kılınmıştır.
İstanbul Kentinin
uluslararası olimpik anlaşma şartlarına uygun olarak olimpiyatlara hazırlanması
ve olimpiyat oyunlarının düzenlenmesi ile ilgili olarak kurulan "İstanbul
Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu'nun" İstanbul Büyük Şehir
Belediyesinden (bütçesinin % 1'i
kadar) aldığı pay 5272 sayılı Kanunla kesilmiştir. Bu düzenlemeyle bahsi geçen
Kurul, yatırımlara yönelik olarak daha önce girmiş olduğu uluslararası kredi
sözleşmelerinden dolayı ciddi manada maddi kriz sürecine girmiştir. Söz konusu
Kanunun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi üzerine, bahsi geçen
Kurulun karşı karşıya kaldığı maddi krizin aşılması hususu dikkate alınarak
yeniden düzenleme yapılarak iptal edilen Kanun metninden ilgili madde bendi
çıkarılmıştır. Yapılan bu düzenlemeye paralel olarak "İstanbul Olimpiyat
Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu'nun" gelir kalemlerini düzenleyen
Kanunda bu amaca uygun olarak yeniden düzenlenme yapılması amaçlanmıştır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1.- Mevcut
düzenleme ile 2005 yılında İzmir İlinde yapılacak Üniversitelerarası Spor
Oyunları Düzenleme Kuruluna yapılacak mal teslimi ve hizmet ifaları katma değer
vergisinden istisna edilmiş bulunmaktadır. Yapılan değişiklikle söz konusu
Düzenleme Kurulunun onayladığı kurum ve kuruluşlara yapılacak teslim ve hizmet
ifaları da istisna kapsamına alınmakta ve ayrıca düzenleme kısmı istisnadan tam
istisna şekline dönüştürülmektedir.
Madde 2.-193 sayılı Gelir
Vergisi Kanununun 29 uncu maddesinde sporculara verilen ödüller gelir
vergisinden müstesna olmasına rağmen sporcuların yetiştirilmesine emeği geçen
ve sporculara göre daha az ödül alan spor kulübü ve teknik kadroya ödenen
ödülün de vergiden müstesna kapsamına alınması amaçlanmıştır.
Madde 3.- 11-21 Ağustos
tarihleri arasında İzmir'de yapılacak olan 23. Dünya Üniversitelerarası yaz
oyunları (Üniversiade) öncesinde, sırasında ve sonrasında 7000'i aşkın
üniversite ve yüksekokul öğrencisi gönüllü olarak görev yapmaktadır. Bu
gönüllülerin sigortalı sayılmaları durumunda işe giriş ve işten çıkış işlemleri
çok büyük bir yük oluşturacağı gibi, ödenecek SSK primleri de organizasyon
bütçesine yük getirecektir. Bu gönüllüleri teşvik etmek ve bazı masraflarını
karşılamak için yapılacak ödemeler veya ayni yardımların ücret niteliğinde
değerlendirilerek vergilendirilmeleri de hem iş yükü ve hem de maddi külfet
oluşturacaktır.
Geçici maddenin
geçerlilik tarihinin 5255 sayılı Yasanın yürürlük tarihi olarak önerilmesi
halen çalışmakta olan gönüllülerle ilgili olarak ayrıca bir işlem yapılmasını
önlemek içindir.
Madde 4.- İstanbul
Kentinin uluslararası olimpik anlaşma şartlarına uygun olarak olimpiyatlara
hazırlanması ve olimpiyat oyunlarının düzenlenmesi ile ilgili olarak kurulan
"İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu'nun"
gelirlerine, düştüğü maddi kriz nedeniyle, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin
tasdik edilen bütçesinin %1'i kadar pay sağlanmıştır.
Madde 5.- Yürürlük
maddesidir
Madde 6.- Yürütme
maddesidir.
ANKARA MİLLETVEKİLİ SALİH
KAPUSUZ’UN TEKLİFİ
ÇEŞİTLİ KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
MADDE 1.-25.10.1984
tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun geçici 22 nci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Geçici Madde 22.-
2005 yılında İzmir Kentinde yapılacak Dünya Üniversitelerarası Spor Oyunlarına
İlişkin olmak üzere İzmir Üniversiade Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu ile
bu oyunlarda kullanılmak şartıyla söz konusu Düzenleme Kurulunun onayladığı
kurum ve kuruluşlara yapılacak teslim ve hizmet ifaları ve bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla mevcut olan Organizasyon Komitesi tarafından
teslim alınan malların İzmir Üniversiade Oyunları Hazırlık ve Düzenleme
Kurulu'na teslimi katma değer vergisinden müstesnadır.
Bu maddede düzenlenen
istisnalar dolayısıyla yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler üzerinden
hesaplanan vergilerden indirilebilir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen
vergiler ise bu Kanunun 32 nci maddesi hükümleri uyarınca istisna kapsamında
işlem yapan mükellefin talebi üzerine nakden veya mahsuben iade edilir.
Maliye Bakanlığı, bu
maddede yer alan istisnaların kapsamına girecek teslim ve hizmetleri
tanımlamaya, istisnaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir."
MADDE 2.- 31.12.1960
tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 29 uncu maddesinin 1 inci fıkrasına aşağıdaki bent
eklenmiştir.
" 5. Spor kulübü,
teknik direktör, antrenör, masör ve benzeri spor elemanlarına verilen ödül ve
ikramiyeler."
MADDE 3.- 10.11.2004 gün
ve 5255 sayılı İzmir Kentinde Yapılacak Dünya Üniversitelerarası Spor Oyunları
(Üniversiade) Kanunu'na aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 3.-
Hazırlık ve Düzenleme Kurulu tarafından bu Kanun kapsamında gerçekleştirilecek
her türlü etkinlik için görevlendirilecek gönüllüler, 17 Temmuz 1964 gün ve 506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu yönünden sigortalı; 22 Mayıs 2003 gün ve 4857
sayılı İş Kanunu açısından da işçi sayılmazlar. Bu gönüllülere Hazırlık ve
Düzenleme Kurulu ile üçüncü kişiler tarafından temin edilecek her türlü ayni
veya nakdi yardımlar, 31.12.1960 gün ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu
açısından gelir sayılmaz ve vergilendirilmez."
MADDE 4.- 30.4.1992 tarih
ve 3796 sayılı İstanbul Kentinde Yapılacak Olimpiyat Oyunları Kanununun 11 inci
maddesinin Mülga (e) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"e) İstanbul
Büyükşehir Belediyesinin tasdik edilen bütçesinin % 1'i"
MADDE 5.- Bu Kanunun;
a) 1 inci maddesi
13.11.2004 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
b) 2 nci maddesi 1.1.2002
tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
c) 3 üncü maddesi
10.11.2004 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
d) 4 üncü maddesi ise
yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
MADDE 6.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet
Meclisi
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma
ve 15.6.2005
Turizm Komisyonu
Esas No.: 1/1043
Karar No.: 77
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Başbakanlıkça 31.5.2005 tarihinde TBMM
Başkanlığına sunulan, Başkanlığınızca 6.6.2005 tarihinde Komisyonumuza tali
komisyon olarak havale edilen "Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine
ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı",
Komisyonumuzun 15.6.2005 tarihli 37 nci Birleşiminde Ulaştırma, İçişleri,
Bayındırlık ve İskân bakanlıkları ile Denizcilik Müsteşarlığı, Türk Telekom
A.Ş. Genel Müdürlüğü, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ve Devlet Personel
Başkanlığı temsilcilerinin katılımları ile incelenip görüşüldü.
Tasarı ile bazı kavramların farklı
anlaşılması ve yorumlanması nedeniyle oluşan kargaşanın giderilmesi; 24.11.1994
tarihli ve 4046 sayılı Kanunun belirli istekliler arasında öngörülen ihale
usulünde karşılaşılan uygulama zorluklarının giderilmesi ve bu ihale usulüne
işlerlik kazandırılması, iş kaybı tazminatı ile nakle tabi personelin nakline
ilişkin hükümlerde uygulamada karşılaşılan hukuki ihtilafların en aza
indirilmesi; 3194 sayılı İmar Kanunu ve 3621 sayılı Kıyı Kanununda uygulamada
karşılaşılan sorunların giderilmesi, Türk Telekom A.Ş.'nin özelleştirilmesi
sırasında, verilen hizmetlerin aksamaması için, Şirket personelinden gerekli
görülenlerin bir süre daha Şirkette çalışmaya devam etmelerinin sağlanmasının
amaçlandığı anlaşılmaktadır.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmelerde;
Tasarının lehinde olarak;
- Özelleştirme programının çeşitli
nedenlerle uygulanamadığı, örneğin Kat Mülkiyeti Kanunu ile ilgili olarak
gayrimenkuller özel şahıslara devredildiğinde, devlette iken yaşanmayan
sorunların yaşanır hale gelebildiği, bu Tasarı ile bu tür sorunların önüne
geçilmesinin amaçlandığı,
- Özelleştirme İdaresinin özelleştirme ve
sonrasında yaşanan sorunların çözümüne yönelik olarak bu Tasarıyı hazırladığı,
özelleştirmenin kolay hale getirilmesinin amaçlandığı,
- Türkiye'den 10-20 yıl sonra
özelleştirmeye başlayan ülkelerin dahi bu konuda önemli yol aldıkları,
ülkemizin özelleştirme konusunda önünün açılması için bu değişikliklerin
yapılması gerektiği,
Tasarının aleyhinde olarak;
- Tasarı ile Özelleştirme İdaresine plan
yapma yetkisinin tanındığı, bu yönüyle sakıncalı bir düzenleme olduğu, öte
yandan Kıyı Kanununda yapılan değişikliklerle de Anayasaya uygunluk açısından
aykırılık bulunduğu,
- Bu düzenleme ile şu anda meşru olmayan
durumların meşrulaştırılmak istendiği, örneğin özelleştirme ile ilgili olarak
Kat Mülkiyeti Kanunundan doğan yükümlülüklerin, sadece gayrimenkullerin
fotoğrafını çektirmek suretiyle en kolay şekilde çözümlenmek yoluna gidildiği,
- Yapılan düzenleme ile kıyı şeridinde
yapılamayan otel, motel vb. işletmelerin yapılabilir hale geleceği,
Şeklinde görüşler ifade edilmiştir.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
sonrasında, Tasarının sadece komisyonumuzu ilgilendiren 10, 12, 13 ve 14 üncü
maddeleri üzerinde görüşmeler yapılması kabul edilmiştir.
Bu maddeler üzerinde yapılan görüşmeler
sonucunda;
Tasarının 10, 13, ve 14 üncü maddeleri
aynen, 12 nci maddesi ise değiştirilerek kabul edilmiştir.
Tasarının çerçeve 12 nci maddesi;
Bu madde ile 3194 sayılı İmar Kanununun 9
uncu maddesinin değiştirilen ikinci fıkrasında parantez içinde yer alan
"Denizcilik Müsteşarlığı" ibaresinden sonra, yürürlüğe giren Belediye
Kanununa uygunluk sağlamak amacıyla ", İl Özel İdareleri" ibaresinin
eklenmesini öngören önerge doğrultusunda değiştirilerek kabul edilmiştir.
Tasarının bu maddesinin görüşmeleri
sırasında;
4046 sayılı Kanun kapsamında gelir
ortaklığı modeli ve işin gereğine uygun sair hukuki tasarruflar yöntemiyle
gerçekleştirilen hizmet özelleştirilmelerinde bu amaçlar için kullanılmak üzere
yerel yönetimlerce hazırlanmış planlı alanların, halihazırda mevcut olmayacağı
için, bu hizmetlerin sürdürüleceği yerlerde imar planı değişikliklerinde
uygulamaya esas bir kanuni düzenleme gerektiği nedeniyle verilen ve İmar
Kanununun 9 uncu maddesinin son fıkrasından sonra gelmek üzere,
"4046 sayılı kanun kapsamında gelir
ortaklığı modeli ve işin gereğine uygun sair hukuki tasarruflar yöntemine göre
özelleştirme işlemleri tamamlanan hizmet özelleştirilmesi niteliğindeki
yatırımların yapılacağı yerde, sözleşme hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla,
imar mevzuatındaki kısıtlamalara tabi olmaksızın, her tür ve her ölçekteki imar
planını yapmaya, değiştirmeye, askı sürelerine tabi olmaksızın re'sen
onaylamaya ve her türlü ruhsatı vermeye Bayındırlık ve İskân Bakanlığı yetkili
olup bu planların uygulanması zorunludur."
Şeklindeki hükmün eklenmesini öngören
önerge görüşmeye açılmıştır.
Bu önergede yer alan imar mevzuatındaki
kısıtlamalara tâbi olunmaması, askı sürelerine tabi olunmaması gibi hususların
kazanılmış haklar açısından ve Anayasal haklar bakımından sakıncalar
doğurabileceği, konunun kamulaştırma gibi değerlendirilmemesi gerektiği
şeklindeki görüşler sonrası önerge, sahipleri tarafından geri çekilmiştir.
Komisyon üyelerince böyle bir düzenlemenin ancak üzerindeki bu tür çekinceleri
kaldıracak şekle getirilmesi halinde uygun olabileceği ifade edilmiştir.
Raporumuz, havalesi gereği esas komisyon
olan Plan ve Bütçe Komisyonuna tevdi edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile
arz olunur.
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
Mustafa
Demir |
Mustafa
Ilıcalı |
Asım
Aykan |
|
Samsun |
Erzurum |
Trabzon |
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
Mehmet
Sarı |
Mustafa
Tuna |
Naci
Aslan |
|
Gaziantep |
Ankara |
Ağrı |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Fikret
Badazlı |
Kemal
Demirel |
Osman
Aslan |
|
Antalya |
Bursa |
Diyarbakır |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Zülfü
Demirbağ |
Ali İbiş |
Nusret
Bayraktar |
|
Elazığ |
İstanbul |
İstanbul |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Erdal
Karademir |
Abdürrezzak
Erten |
Mehmet
Yıldırım |
|
İzmir |
İzmir |
Kastamonu |
|
(Muhalefet şerhimiz ektedir) |
|
(Muhalefet şerhi ektedir) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Niyazi
Özcan |
Hasan
Özyer |
Recep
Yıldırım |
|
Kayseri |
Muğla |
Sakarya |
|
Üye |
Üye |
|
|
Orhan Taş |
Hasan
Güyüldar |
|
|
Sivas |
Tunceli |
|
|
|
(Muhalifim) |
|
KARŞI OY YAZISI
"Özelleştirme Uygulamalarının
Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Tasarısı"nın 10, 12 nci ve 13 üncü maddeleri hakkında karşı oy yazımızdır.
Tasarının 10 uncu maddesi ile 4046 sayılı
Kanuna eklenen Ek 3 üncü Madde de, "Özelleştirme Programında bulunan
kuruluşlara ait binaların ve sosyal tesislerin kat mülkiyeti işlemlerinin 634
sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundaki şartlar aranmaksızın yapılacağı"
öngörülmektedir.
Maddede, zemindeki fiili durumu tespit
eden planın yeterli görüleceği ve bunun "vaziyet planı" yerine
geçeceği belirtilerek başka bir belge aranmayacağı konu edilmektedir.
Bu durum, Anayasanın 10 uncu maddesinde
açıklanan eşitlik ilkesine aykırıdır. Anayasanın 10 uncu maddesine
göre" Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet
organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine
uygun olarak hareket etmek zorundadırlar."
Tasarının 10 uncu maddesi bir imar affını
öngörmektedir. Bu durum, Özelleştirme Programında bulunan kuruluşlara ait
binaların ve sosyal tesislerin bir çoğunun imarsız ve ruhsatsız olduğu ve bu
yapıların yürürlükteki imar mevzuatı gereğince "kaçak yapı"
statüsünde olduğu bilinmektedir. Getirilen düzenleme de bunu doğrulamaktadtır.
Tasarının kabul edilerek yasalaşması ile, Kamunun elinde bulunan bu tür yapı ve tesislere af getirilmiş olacaktır. Böylesi bir düzenleme, kentsel toprakların yağmalanmasının ve çevrenin talanının önünü açacaktır. Bilinmelidir ki, ruhsatsız ve kaçak konumdaki yapıların yani suçların affedilmesi ve toplumda, yeni suç alanlarının açılmasını teşvik edecek ve plansız kentleşmeyi körükleyecektir.
Tasarının 12 nci maddesi, imar planı
yapma, yaptırma ve onama yetkilerini düzenleyen yürürlükteki yasaları ve
yasaların öngördüğü kurum ve kuruluşları bertaraf ederek, "Özelleştirme
Programına alınmış kuruluşların mülkiyetinde ya da kullanımında arsa ve
arazileri" Üzerinde her türlü imar planı yapma ve değiştirme yetkisini,
imar mevzuatı/tüzesi ile hiç bir ilgisi ve konusu olmayan "Özelleştirme
İdaresi "ne verilmektedir. Bu durum, Ülke kaynaklarının geleceği konusunda
ciddi kaygıları içinde taşımaktadır.
Tasarının 12 nci maddesi ile 3194 sayılı
İmar Kanununun 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası değiştirilmektedir.
Yapılan değişiklikle birlikte özelleştirme
programına alınmış kuruluşlara ait veya kuruluş lehine irtifak/kullanım hakkı
alınmış arsa ve arazilere ilişkin her tür ve ölçekteki imar planlarını yapmaya
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, onaylamaya Özelleştirme Yüksek Kurulu yetkili
kılınmaktadır. Bu hüküm ile;
Mevcut planların yapılması ve onaylanmasında
var olan yetki karmaşası daha da artırılmakta ve içinden çıkılmaz bir hal
almaktadır. Bu hüküm ile özel yasalarla ve genel yasalarla planlama konusunda
yetkili olan, imar planı yapma ve yaptırma konusunda ve onaylama konusunda
yetkili olan, Bakanlıklar (Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bayındırlık ve İskân
Bakanlığı vd.) yetkileri elinden alınmakta, fiziksel planlama yapma amacı ile
kurulmayan ve görevleri plan yapmak olmayan, planlama konusunda gerekli
donanımı, altyapısı ve elemanı bulunmayan Özelleştirme İdaresi yetkili
kılınmaktadır. Bu da planların yapılması ve hazırlanmasında telafisi mümkün
olmayan sonuçlara yol açacaktır.
Son dönemlerde yürürlüğe giren ve
yerelleşme politikasının sonucu olan Büyükşehir Belediyesi Kanunu, İl Özel
İdaresi Kanunu ve Belediye Kanunu hükümlerine göre plan yapımı konusunda
yetkili olan yerel yönetimlerin yetkileri de alınmakta, bu Tasarıyla
belediyeler işlevsiz hale getirilmektedir.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca
özelleştirme programına alınan taşınmazlarda yapılan ve yapılacak planlar
bölgenin, alanın veya belde halkının ihtiyaçlarına göre yapılmayacak söz konusu
taşınmazlar gelir getirici bir unsur olarak görülecektir. Bu taşınmazlar
üzerinde imar planı değişiklikleri ile sanayi alanları, rant odaklı kullanımlara
dönüştürülecek. Alışveriş merkezleri, ticaret merkezleri, konut dışı kentsel
çalışma alanları gibi kentsel rant alanları yaratılacak, kamunun ortak malı
olan ve herkesin hakkı olan taşınmazlar kişilere rant amaçlı olarak
aktarılacaktır. Kentin ihtiyaçları dikkate alınmayacak cazibe merkezi
yaratılacaktır.
Söz konusu taşınmazlar üzerinde bulunan
planlarda yerel ve ülkesel kalkınmaya hizmet eden üretim yani sanayi alanları
da yok edilecek, istihdam ve kalkınmada ciddi zaafiyetler ortaya çıkacaktır. Bu
durumda bazı yerlerde yerel halk, bir kent etkilenecek, kentlerin yaşamsal
faaliyetleri durma noktasına gelebilecektir.
Yapılan planlar farklı bir idare
tarafından mülkiyete göre yapıldığından parçacı olacak, planlama süreci çok
parçalı hale gelecek, kentlerin bütünlüklü planlama ve makro gelişmeleri alt
üst olacaktır.
Tasarının 13 üncü maddesinde ise, Başta
Anayasamız, Medeni Yasa, Kıyı Yasası ve Türk Hukukunda kamu malları üzerinde
kabul görmüş içtihatlara rağmen "Kıyı" gibi herkesin kullanımına ve
yararlanmasına açık doğal varlıklarımızın sırf ticari beklentiler uğruna, kamu
ve toplum yararı dışında kullanılması öngörülmektedir.
Tasarının 13 üncü maddesi, ile 3621 sayılı
Kıyı Kanununun 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrasına eklenmesi istenilen bent
ile, "Organize turlar ile seyahat eden kişilerin taşındığı yolcu
gemilerinin (kruvaziyer gemilerin) bağlandığı, günün teknolojisine uygun yolcu
gemisine hizmet vermek amacıyla liman hizmetlerinin (elektrik, jeneratör, su,
telefon, internet ve benzeri teknik bağlantı noktaları ve hatlarının)
sağlandığı yolcularla ilgili gümrüklü alan hizmetlerinin görüldüğü ülke
tanıtımı ve imajını Üst seviyeye çıkaracak turizm amaçlı (yeme içme tesisleri,
alışveriş merkezleri, haberleşme ve ulaştırmaya yönelik üniteler, danışma, enformasyon
ve banka hizmetleri, konaklama üniteleri, ofis binalar) fonksiyonlara sahip
olup, kruvaziyer gemilerin yanaşmasına ve yolcuları indirmeye müsait deniz
yapıları ve yan tesislerinin yer aldığı kruvazier ve limanları”nı kıyılarda
yapılması öngörülmektedir.
Türk Hukukunda, kamu malları, orta
malları, sahipsiz mallar ve hizmet malları olarak 3 sınıfa ayrılmaktadır.
Kıyılarda, Medeni Yasanın 715 inci maddesi
(Eski TMK. 641. md.)'ne göre sahipsiz mal olarak kabul edilen yerlerdendir ve
Devletin Hüküm ve Tasarrufu altındadır. Diğer bir deyimle, sahipsiz mallar,
doğal nitelikleri gereği özel mülkiyete elverişli olmayan kamu mallarıdır. Türk
Hukukunda egemen olan görüş, devletin kamu malları üzerindeki hakkının medeni
hukuk anlamında mülkiyet hakkı olmadığıdır.
Sahipsiz kamu mallarından olan kıyılar, 1982 Anayasasının
"Kamu Yararı" genel başlığı ile "Kıyılardan Yararlanma" alt
başlığı altında 43 üncü madde ile aşağıdaki
şekilde hükme bağlanmıştır.
"Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu
altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını
çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.
Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin
bu yerlerden yararlanma imkân ve şartları kanunla düzenlenir. "
Madde metninden açıkça görülebileceği
gibi, kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı
gözetilmelidir.
Kıyıların gelecek kuşakları da kapsayacak
biçimde doğal bir kaynak olarak ele alınması gerekmektedir. Kıyıda turizm
amaçlı fonksiyonları kapsayan (yeme-içme tesisleri, alışveriş merkezleri,
haberleşme ve ulaştırmaya yönelik üniteler, danışma, enformasyon ve banka
hizmetleri, konaklama üniteleri, ofis binalarını) kruvaziyer liman yapılması
ile kamu yararı kavramı pratikte gerçekleşmeyecek ve Anayasanın 43.
maddesindeki temel amaca aykırılık teşkil edecektir. "Kruvaziyer
liman" ifadesi son derece geniş bir kavram olup, özel yapılara izin
verilmek suretiyle Anayasanın 43 üncü maddesine aykırılık taşımaktadır.
Anayasaya göre, kıyılar herkesin eşit ve
özgür olarak ortaklaşa yararlanmasına açıktır. Oysa anılan düzenlemeyle
getirilen kruvaziyer liman tanımı ile, kıyıların kullanımı sınırlanmaktadır. Bu
düzenleme ile açıkça, Anayasaya aykırı olarak ülke toprakları, doğal kaynakları,
toplum ve kamu yararı dışında kullanılmasına açılmaktadır. Böylece, kıyıların
ve sahil şeritlerinin doğal servet ve kaynak niteliği kazandıran özelliklerinin
yitirilmesine neden olunmakta, özel bir alan olan kıyılar korunmamaktadır.
Anayasada belirtilen ilkeler, 3621/3830
sayılı Kıyı Kanununda da düzenlenmiştir. Bu kanunlara göre, kıyı, kıyı çizgisi
ile kıyı kenar çizgisi arasında kalan alandır. Bu alanlar devletin hüküm ve
tasarrufu altındadır ve mülkiyete konu olamamaktadır. Mülkiyete dair kazanılmış
hak ilkeleri, kıyılarda geçerli kabul edilmemektedir. Kıyı, herhangi bir tahsis
işlemine gerek olmaksızın doğrudan doğruya doğal yapısından dolayı herkesin
serbestçe yararlanmasına sunulmuş sahipsiz kamu malıdır. Hiçbir karşılık
ödemeksizin herkesin kıyılardan ortaklaşa yararlanma hakkı vardır. Kıyıların
devamı niteliğindeki sahil şeritlerinin kullanımında da kamu yararı gözetilmesi
gerekmektedir. Sahil şeritlerinin derinliğinin saptanmasında, kamu yararını
gözetecek ve kamunun yararlanmasına olanak sağlayacak, çağın anlayışına uygun
makul ve geçerli bir ölçüyü Anayasa öngörmektedir.
3621 sayılı Kıyı Yasasının 5 inci
maddesinde; "kıyıların, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu,
kıyıların herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açık olduğu, kıyı ve
sahil şeridinden yararlanmada öncelikle kamu yararının gözetileceği" hükmü
yer almaktadır.
Görüldüğü gibi, Anayasa ve Kıyı Yasası
hükümlerine aykırı olarak kıyılardan herkesin eşit ve serbest yararlanma
hakkını ortadan kaldıracak veya sınırlandırabilecek herhangi bir tasarrufta
bulunulması mümkün değildir.
Tasarının 13 üncü maddesiyle, Kruvaziyer
gemilerdeki yolcuların bu sahillerden yararlanma imkân ve şartları, diğer
kişilerin aleyhine olarak yasayla genişletilmektedir.
Tasarının 13 üncü maddesi, sadece Anayasanın 43 üncü maddesiyle
çelişmemekte, aynı zamanda, Anayasanın kıyıların korunması amaçlı
kamulaştırmayı konu alan 46 ncı maddesi ve herkesin sağlıklı ve dengeli bir
çevrede yaşama hakkına sahip olduğunu belirleyen 56 ncı maddesi ile de
çelişmektedir.
Bu anlamda, tasarının 10, 12 ve 13 üncü
maddesi geri çekilmelidir. Zira, ileride telafisi mümkün olmayan tahribatların
açılması söz konusu olabilecektir. Söz konusu maddelerin kamu yararı ile
herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Aksine, kamu ve toplum vicdanını zedeleyen
hükümler içermekte olup, Anayasanın 10,43,46 ve 56 ncı maddelerine de aykırıdır.
15.6.2005
Mehmet
Yıldırım Erdal Karademir
Kastamonu İzmir
Türkiye
BüyükMilletMeclisi
Plan ve Bütçe
Komisyonu 2.7.2005
Esas No.: 1/ 1043,
2/539
Karar No.: 49
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Maliye Bakanlığınca hazırlanarak Bakanlar Kurulunca
31.5.2005 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan ve
Başkanlıkça 6.6.2005 tarihinde tali komisyon olarak Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm Komisyonu ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler
Komisyonu ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
Komisyonuna; esas komisyon olarak da Komisyonumuza havale edilen 1/1043 esas
numaralı "Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı", Komisyonumuzun
15.6.2005 ve 30.6.2005 tarihlerinde Hükümeti temsilen Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile Maliye Bakanlığı, Adalet
Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Hazine
Müsteşarlığı, Devlet Personel Başkanlığı ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
temsilcilerinin de katılımlarıyla yapmış olduğu 60 ve 68 inci birleşimlerde
Komisyonumuz portföyünde bulunan 2/539 esas numaralı Kanun Teklifinin söz
konusu Tasarı ile ilgili olması nedeniyle İçtüzüğün 35 inci maddesi uyarınca
birleştirilerek incelenip görüşülmüştür.
Bilindiği gibi; 4046
sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda bazı kavramların
farklı anlaşılması ve yorumlanması nedeniyle çeşitli karışıklıklar ortaya çıkmaktadır.
Yoruma muhtaç veya uygulamada tereddüt oluşturan bazı hükümlerin tereddüde ve
yoruma mahal bırakmayacak şekilde açık ve net bir şekilde düzenlenmesine ve
ayrıca terim ve kavram birliğinin teminine
ihtiyaç bulunmaktadır.
Tasarı ve gerekçesi incelendiğinde;
- 4046 sayılı Kanunun 18
inci maddesinde yer alan, "Belirli istekliler arasında ihale
usulü"nde zaman içerisinde karşılaşılan uygulama zorluklarını giderebilmek
ve bu ihale usulüne işlerlik kazandırabilmek amacıyla anılan Kanunda yer alan
diğer ihale usullerinde aranan bazı koşullardan istisna tutularak, ayrı bir
ihale usulü olarak yeniden düzenlenmesinin,
- 4046 sayılı Kanunun 21
inci maddesinde yer alan iş kaybı tazminatı ile 22 nci maddesinde yer alan
nakle tâbi personelin nakline ilişkin hükümlerde uygulamada karşılaşılan ve
hukuki ihtilaflara sebep olan bazı hususların yeniden düzenlenmesinin,
- İmar Kanunu ve Kıyı Kanununda uygulamada karşılaşılan
sorunların giderilmesine yönelik
düzenlemeler yapılmasının,
- Türk Telekom A.Ş.'nin
özelleştirilerek alıcıya devredilmesi sırasında, anılan Şirketin verdiği
hizmetlerin aksamaması için, Şirket personelinden gerekli görülenlerin bir süre
daha Şirkette çalışmaya devam edeceklerine ilişkin düzenleme yapılmasının,
Öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Komisyonumuzda Tasarının
tümü üzerinde yapılan görüşmelerde;
- Gelişmiş ülkelerde
yapılan özelleştirmelerde önemli kısıtlar ve standartlar bulunduğu, ülkemizde
de birtakım kriterlerin belirlenmesi gerektiği, özelleştirmenin bir sınırı
olduğu ve bu sınırın iyi çizilmesi gerektiği,
- Ekonomiye ilişkin
önemli politikaları özelleştirme üzerine kurmanın doğru olmadığı,
özelleştirmeyle arzu edilen amaçlara ulaşmanın mümkün olmayacağı,
- Özelleştirilen
kurumların çoğunun verimsiz olmadığı, alınan kararlar sonucunda yeni yatırımlar
yapmadığı için verimsiz hale geldikleri,
- Özelleştirmede
yerli-yabancı ayrımının bulunması gerektiği, yabancı ağırlıklı
özelleştirmelerin doğru olmadığı ve yabancılara ilişkin sınırlandırmalar
getirilmesi gerektiği,
- Kamu işletmeciliği
konusunda Devlet tekelinden vazgeçilirken yabancı özel ve devlet tekelinin söz
konusu olabileceği özelleştirme uygulamalarına dikkat edilmesi gerektiği,
ekonomisi bağımsız olmayan bir ülkenin dış politikasının da bağımsız
olamayacağı, bu nedenle ekonominin yabancıların eline geçmesine yol açmamak
için önlem alınmasının şart olduğu,
- Türkiye'de Devlet
harcamalarının GSMH'nin yaklaşık yarısına ulaşmış olduğu ve böyle bir
büyüklükle Devletin ekonomide önemli bir müdahale gücüne ulaştığı, ancak bu durumun hantallığa yol
açabileceği, bunun önüne geçmek için kamunun ekonomideki rolünün küçültülmesi
gerektiği, bunun da yolunun KİT'lerin
özelleştirilmesinden geçtiği,
- KİT'lerin kâr-zarar
gibi konularda özel sektöre nazaran duyarsız oldukları ve iflasa tâbi
olmadıkları, bu niteliklerinden dolayı kamu işletmelerinin bugünkü rekabet
şartları içinde ayakta kalmalarının zorlaştığı,
- 1980'li yıllara kadar
KİT'lerin ülke ihtiyaçları dikkate alınarak kurulduğu, ancak günümüzde bu
ihtiyacın değiştiği, ekonominin bu çerçevede yeniden yapılandırılması
gerektiği,
- Özelleştirmenin sosyal
yönünün ihmal edilmesinin bugünkü işsizlik problemine neden olduğu,
- Bütün işletmelerin
kamunun elinde bulunması gibi bir mantığın olamayacağı, işletmelerin özel sektöre
devrinin mümkün olabileceği, ancak ekonomiklik, etkinlik, verimlilik ve ölçek
gibi kimi kriterler uyarınca kamunun elinde de bazı işletmelerin bulunması
gerektiği,
- Özellikle stratejik
öneme sahip işletmelerin hisselerinin büyük çoğunluğunun kamunun elinde
bulunması gerektiği,
- Kamunun elindeki
işletmelerin verimsiz olduğu anlayışının doğru olmadığı, bu işletmelerin özerk
bir yapıya büründürülüp siyasi etkilerden korunması durumunda kâr elde eden
işletmelere dönüşebilecekleri,
- Özelleştirmelere
başlanırken teknolojik gelişme, verimlilik ve istihdam artışı sağlanacağı
yönünde beklentilerin bulunduğu ancak uygulamaların bu yönde gerçekleşmemiş
olduğu,
- Özelleştirmenin en
büyük sorunlarından birisinin hukuki alt yapısının oluşturulamamış olduğu, bu
sorunun en kısa zamanda çözüme kavuşturulması gerektiği,
- Özelleştirmenin ortaya
çıkış gerekçesinin sosyal devlet anlayışıyla faaliyet alanı genişleyen Devletin
bu faaliyetleri yürütebilmek için topladığı vergileri nerelere harcadığının,
etkin kullanılıp kullanılmadığının sorgulanması olduğu,
- Özelleştirme
yaklaşımının esas amacının, vergi yükünün azaltılarak bireyin refahının
artırılması olduğu, gelişmiş ülkelerde özelleştirmeler yoluyla borç ödeme
yaklaşımının bulunmadığı,
- 4046 sayılı Yasada
özelleştirmenin iki gerekçesinin yer aldığı ve bunların ekonomide verimlilik
artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak olduğu, ancak 2000'li yıllardan bu yana uygulamanın bu
yönde cereyan etmediği ve amacın borç ödeme mantığı üzerine kurulduğu, yüzde 6.5 faiz dışı fazla yükünün kaynağının
da bu borç ödeme faktörüne dayandığı,
- Benimsenmiş olan
dalgalı kur politikasının görevini yerine getiremediği, yüksek cari açık
nedeniyle dövize talep olmasına karşın dövizin fiyatının yükselmediği, bu
tabloyu ise maliye politikası ile düzeltme olanağının bulunmadığı; çünkü sıkı
maliye politikasının uygulandığı durumlarda vergilerin arttığı ve bu
politikanın esnekliğinin azaldığı; çözümün doğrudan yabancı yatırımlarda
arandığı, yabancı yatırımcıların ise özelleştirmeler yoluyla ülkeye girdiği,
dolayısıyla cari açığın özelleştirmeyle kapatılmaya çalışıldığı ve
özelleştirmelerin zorunlu hale geldiği,
- Uygulamaların, halka
arz yoluyla satışın blok satış yönteminden daha kârlı olduğunu ortaya koyduğu,
- Özelleştirmeye giden
pek çok ülkede stratejik alanlarda devletin hâlâ önemli pay sahibi olduğu ve
ekonomideki kontrollerinin devam ettiği,
- Özelleştirmede
öncelikli amacın kamu yararı olması gerektiği,
- 1985 yılında yapılan
kanun değişikliği ile merkezi yönetimin imar planı yapma görevinin bazı
çekincelerle yerel yönetimlere
bırakılmış olduğu, liman, otel gibi tüm ülkeyi ilgilendiren konularda ve
ihtilafların çözümünde ise Bayındırlık Bakanlığının yetkili olduğu, bugüne
kadar yerel yönetimlere devredilmiş imar planı yapma yetkisinin özelleştirme
programındaki kuruluşlara ilişkin olarak 4046 sayılı Kanunla Özelleştirme
Yüksek Kuruluna geçmiş olduğu, bu değişikliğin yerel yönetimler açısından
olumsuz olduğu, imar planı yapma yetkisinin mahallinde yerel yönetimlerin
uhdesinde bulunması gerektiği, bu düzenlemenin Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik
Şartına aykırı nitelik taşıdığı,
- Tasarıyla Özelleştirme
Yüksek Kuruluna tanınan imar planı yapma yetkisinin genişletildiği, ayrıca
birtakım yetkileri bulunan bazı merkezi idare kuruluşlarının da yetkilerinin
kısıtlandığı, bu düzenlemelerin yerellik ve kamu yararı ilkelerine uygun
düşmediği,
- Kıyı kullanımının da
Anayasaya aykırı olarak kruvaziyer gemiler için geniş anlamda değiştirilmesinin
öngörüldüğü, bu durumun kamu yararına uygun olarak, herkesin eşit kullanımına
açık olması gereken kıyılardan tüm vatandaşların değil, kruvaziyer gemi
yolcularının kullanımına tahsis edilmesine neden olacağı,
Şeklindeki görüş ve
eleştirileri takiben hükümet adına
yapılan açıklamalarda;
- KİT'lerin Devlet eliyle
kurulmuş oldukları ve Türkiye ekonomisinde önemli fonksiyonlar icra ettikleri,
- İlk yıllarda KİT'lerin
kurulması amacıyla çıkarılan kuruluş kanunlarında, ülkede yeterli sermaye
sağlandıktan sonra anılan kuruluşlarının özel sektöre devredilecekleri hükmünün
yer aldığı,
- KİT'lerin 1930-1970
yılları arasında ülke sanayileşmesine büyük katkı sağladıkları, 1980'lerden
sonra ise durumun değiştiği, ekonomi için ulusal sınırların ortadan kalkması ve
ekonominin küresel rekabete açılmasıyla KİT'lerin sürdürülebilirliğinin
kalmadığı; üretim, pazarlama ve teknoloji gibi alanlarda karar verme konusunda
özel sektörü yakalamasının mümkün olmadığı, rekabete ayak uyduramaz hale
geldikleri ve bu nedenle de
özelleştirmenin zorunlu hale geldiği,
- Bazı kuruluşlar
itibariyle özellikle de stratejik kuruluşlarla ilgili olarak özelleştirmeye
sınır getirilebileceği,
- Özelleştirmenin,
devletin iktisadi faaliyetlerinin azaltılması, kamu iktisadi teşebbüslerinin
kamu finansmanı üzerindeki yükünün ortadan kaldırılması, piyasa ekonomisine
işlerlik kazandırılması, atıl tasarrufların ekonomiye kazandırılarak sermaye
piyasalarının geliştirilmesi ve elde edilecek kaynakların kamunun altyapı
yatırımları, savunma adalet ve sağlık hizmetlerinde kullanılması suretiyle
ekonomide verimliliğin artırılmasının en önemli aracı, yapısal reformların ise
vazgeçilmez bir unsuru olduğu,
- Türkiye'nin
özelleştirme uygulamalarını başlatan ilk ülkeler arasında yer aldığı, özelleştirme uygulamalarının ilk kez 1984
yılında yürürlüğe giren 2983 sayılı Tasarrufların Teşviki ve Kamu
Yatırımlarının Hızlandırılması Hakkında Kanun ile başlatılmış ve 1994 yılında yürürlüğe giren 4046 sayılı
Kanun ile geniş bir yasal zemine oturtulmuş olduğu,
- Devletin yeniden
yapılandırılmasında önemli bir makro ekonomik politika aracı olan
özelleştirmenin, siyasi kararlılıkla, kamu kuruluşları ve bağımsız düzenleyici
kurumlarla işbirliği içerisinde, artan bir hızla sürdürüldüğü,
- 2003 yılı başından beri
yürütülen uygulamalar kapsamında irili-ufaklı 65 iştirak-işletme ve şirketin
özelleştirildiği ve 800 adet gayrimenkul satışı yapıldığı,
- Geriye doğru
bakıldığında, ilk kez, 2003 ve 2004
yıllarında Özelleştirme Fonu adına hiçbir surette yeni borçlanmaya
gidilmediği, 2003 yılından önce çeşitli nedenlerle yapılan borçlanmaların
tamamının 2004 yılında ödendiği, bu kapsamda 2004 yılında ödenen borçların toplam
tutarının 778 milyon ABD Doları
olduğu, ayrıca uzun yıllardan beri ilk kez
2005 yılının ilk aylarında 1 milyar ABD Doları kaynağın Hazineye
aktarıldığı,
- Sağlanan ekonomik
istikrarın ve artan yatırımcı güveninin de etkisiyle, özelleştirme sürecinde
hem yurt içi hem de yurt dışı yatırımcılarının yoğun ilgi ve katılımının
gerçekleştiği ve özelleştirme sürecinde olumlu gelişmeler kaydedildiği,
- Halen başta Türk
Telekom, Eti Alüminyum A.Ş., Tüpraş, Erdemir,
THY ve Adapazarı Şeker Fabrikası
A.Ş. olmak üzere, TEKEL'in Ankara Başmüdürlük binasının
özelleştirilmelerine ilişkin süreçlerin devam ettiği,
- 25.11.2004 tarihinde ilana çıkılan Türk Telekom'un hisselerinin yüzde 55'inin
özelleştirilmesinde sona yaklaşılmış olduğu, Türk Telekom son teklif verme tarihinin 24.6. 2005 olarak belirlendiği,
- Özelleştirmelerde kamu
yararını ve arz güvenliğini koruyucu,
yatırımları, üretimi ve istihdamı
artırıcı düzenlemelerin özenle ve dikkatle yapılmakta olduğu, ihdas edilen altın hisse uygulamaları ile bu şirketlerin
daha verimli ve güvenli bir şekilde,
özel sektör dinamizmi ile faaliyet
göstermelerinin güvence altına alındığı,
nitekim Türk Telekom, TÜPRAŞ ve ERDEMİR özelleştirmelerinde sınırları ve
kapsamı ayrıntılı olarak belirlenmiş olan altın hisse uygulamasının bulunduğu,
diğer taraftan bu kuruluşların özelleştirmelerinde yatırım, üretim ve istihdama
ilişkin kapsamlı düzenlemeler yer aldığı,
- Özelleştirme
portföyünde yer alan bütün şirketlerde olduğu gibi kârlılık ve verimliliğin
özelleştirmeyi engelleyici bir unsur
olmak bir yana, özelleştirmeyi hızlandırıcı bir unsur olduğu, kârlılık ve
verimlilik yanında, şirketin uzun dönemli, sağlıklı bir büyüme çizgisine
kavuşturulması ve şirketin verimlilik prensiplerine göre işleyişinin garanti
altına alınmasının da büyük önem arz
ettiği,
- Tasarının kanunlaşması
ile özelleştirme uygulamalarının daha süratli ve verimli bir şekilde
gerçekleştirilmesinin sağlanacağı,
- Mevcut Kanunda yer alan
bazı kavramların farklı anlaşılması ve yorumlanması nedeniyle oluşan hukuki
kargaşanın giderilmesi, yoruma muhtaç veya uygulamada tereddüt yaratan bazı
hükümlerin tereddüde ve yoruma mahal bırakmayacak şekilde açık ve net bir
şekilde yeniden düzenlenmesi ve terim
ve kavram birliğinin temini suretiyle açık ve anlaşılır bir kanun metnine
ulaşılmasının amaçlandığı,
- Özelleştirme
uygulamalarında kullanılan ihale usulleri arasında yer alan, "Belirli
istekliler arasında ihale usulü"nün yeniden tamamlandığı ve bu suretle
anılan ihale usulüne işlerlik kazandırılmaya çalışıldığı,
- İş kaybı tazminatı ile nakle tâbi personelin nakline ilişkin
hükümlerde uygulamada karşılaşılan ve hukuki ihtilaflara sebep olan bazı
hususların yeniden düzenlenmesi suretiyle
hukuki ihtilafların önlenmesinin amaçlandığı,
- Özelleştirme
uygulamalarında 3194 sayılı İmar Kanunu ve 3621 sayılı Kıyı Kanununda karşılaşılan sorunların giderilmesine
yönelik bazı düzenlemeler yapıldığı,
- Türk Telekom A.Ş.'nin
özelleştirilerek alıcıya devredilmesi sırasında, Şirket personelinden gerekli
görülenlerin mevcut özlük haklarına
halel gelmeyecek ve kamuya bir yük oluşturmayacak şekilde, belli bir süre daha
Şirkette çalışmaya devam etmelerine ilişkin bir düzenleme yapıldığı, böylelikle
bir yandan telekomünikasyon hizmetlerinin aksaklığa meydan vermeksizin
yürütülmesi, diğer yandan ise personelin geleceğine ilişkin belirsizliğin ortadan kaldırılmasının
amaçlandığı,
İfade edilmiştir.
Tasarının tümü üzerindeki
görüşmeleri takiben Tasarı ve gerekçesi Komisyonumuzca da benimsenerek
maddelerinin görüşülmesine geçilmiştir.
Tasarının;
- Çerçeve 1, 2, 3 ve 4
üncü maddeleri; aynen,
- Çerçeve 5 inci maddesi;
kanun tekniğine uygunluk sağlanması amacıyla madde çerçevesinde yer alan '
"Belirli istekliler arasında kapalı teklif usulü" başlığı ile
birlikte" ' ibaresinin "(c ) alt bendinin son paragrafı" olarak
redaksiyona tâbi tutulması suretiyle,
- Çerçeve 6 ncı maddesi ile değiştirilen 4046 sayılı
Kanunun 20 nci maddesinin (A) bendinde yer alan Türk Ticaret Kanununun önüne
kanun numarasının eklenerek redaksiyona tâbi tutulmak suretiyle,
- Çerçeve 7 nci
maddesi; aynen,
- Çerçeve 8 inci maddesi
ile değiştirilen 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin özelleştirme
programındaki kuruluşlarda boş kadroların tamamen iptal edilmesi ve personel
alımının durdurulması halinde bu kuruluşların faaliyetlerini devam ettirmede
önemli sorunlar yaratabileceğinden özelleştirme programındaki kuruluşlara
ihtiyaç halinde nakil hakkı olmayacak şekilde personel alınmasını teminen
değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 9 uncu maddesi;
aynen,
- Çerçeve 10 uncu
maddesi; madde çerçevesinde yer alan "maddeler" ibaresinin "ek
maddeler" olarak değiştirilmesi, 4046 sayılı Kanuna eklenen ek 3 üncü
maddede yer alan "12 nci maddesinin" ibaresinden sonra gelmek
üzere "ikinci fıkrasının"
ibaresinin eklenmesi ve 4046 sayılı Kanuna eklenen ek 4 üncü maddesinde yer
alan "Bu Kanuna" ibaresinin çıkarılması suretiyle,
- Çerçeve 11 inci
maddesi; "(A) bendinin" ibaresinden sonra gelmek üzere "ikinci
fıkrasının" ibaresinin eklenmesi
suretiyle,
- Çerçeve 12 nci maddesi
ile 3194 sayılı İmar Kanununun 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik
öngören düzenlemenin aynı Kanuna ek 3
üncü madde olarak eklenmesi doğrultusunda madde çerçevesinin değiştirilmesi
suretiyle,
- Çerçeve 13 üncü
maddesi; madde çerçevesinin kanun tekniğine uygunluk bakımından redaksiyona
tâbi tutulması suretiyle,
- Çerçeve 14 üncü
maddesi; nakil hakkından imtina eden nakle tâbi personelin ihbar ve kıdem
tazminatlarının ödeneceğine ilişkin olarak 406 sayılı Kanunun ek 29 uncu maddesinin değiştirilmesi
suretiyle,
- İmtiyaz sözleşmelerinde
Hazine payı ve kurum masraflarına katkı payı matrahının belirlenmesine ilişkin
406 sayılı Kanuna ek 36 ncı maddenin eklenmesini düzenleyen hükmün metne
çerçeve 15 inci madde olarak ilave edilmesi suretiyle,
- Mevcut imtiyaz
sözleşmelerine taraf olan GSM işletmelerinin de 406 sayılı Kanunun ek 36 ncı
maddesi hükmünden yararlanabilmeleri amacıyla bir aylık bir süre tanınmasını
düzenleyen hükmün 406 sayılı Kanuna
geçici 11 inci madde olarak ilave edilmesini düzenleyen hükmün metne çerçeve 16
ncı madde olarak ilave edilmesi suretiyle,
- Türk Telekom’da kadrolu
veya sözleşmeli statüde çalışanlar ile bu statülerde çalışmakta iken iş
mevzuatına geçen personelden emeklilik veya yaşlılık aylığı almaya hak
kazananların mevzuatla uyumlu olarak teşvikinin sağlanması amacıyla 406 sayılı
Kanunun Ek 32 nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında değişiklik öngören
bir düzenlemenin metne yeni 17 nci madde olarak ilave edilmesi suretiyle,
- 15 inci maddesi; 5015
sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinden çıkarılması öngörülen ifadedeki
yanlışlığın düzeltilmesi ve nakle tâbi
tutulan personelin Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihten
sonra geçecek nakil sürecinde eski pozisyonlarına ilişkin olarak yapılması
muhtemel yüksek ücret artışlarının ilgililerin eski pozisyonlarının mali
haklarının tespitinde dikkate alınmaması doğrultusunda değiştirilmesi
suretiyle, 18 inci madde olarak,
- 3194 sayılı İmar
Kanununun 9 uncu maddesinin sonuna eklenen fıkra ile 4046 sayılı Kanun
kapsamında gelir ortaklığı modeli ve işin gereğine uygun sair hukuki
tasarruflar yöntemiyle gerçekleştirilen hizmet özelleştirmelerinde bu amaçlar
için kullanılmak üzere yerel yönetimlerce hazırlanmış planlı alanlar
halihazırda mevcut olmayacağı için bu hizmetlerin sürdürüleceği yerlerde imar
planı değişikliklerinde uygulamaya esasları düzenleyen hükmün metne yeni
çerçeve 19 uncu madde olarak ilave edilmesi suretiyle,
- Araçların muayeneleri
ile görevli kuruluş olan Ulaştırma Bakanlığına denetleme ve gözetim yetkisinin
yanında, işletme yetkisinin verilmediği hallerde, veya işletme belgelerinin
iptali durumunda bu hizmetin adı geçen Bakanlık tarafından yürütülmesine
ilişkin düzenleme yapılarak, hizmetin aksamaması; alt işleticilere verilecek
yetkisinin de Ulaştırma Bakanlığının onayından geçmesi, hizmetin daha etkin ve
verimli bir şekilde yürütülmesi ve kamu hizmetinin idarenin gözetiminde
gerçekleştirilmesinin sağlanması amacıyla 2918 sayılı Karayolları Trafik
Kanununda bir değişiklik öngören yeni 20 nci maddenin metne ilave edilmesi
suretiyle,
- Yatırımcıların yatırım
kararlarını kolaylaştırmak, onay verecek kurum ve kuruluş sayılarını en aza
indirerek zaman kaybının azaltılmasını sağlamak ve mülkiyeti kamuya ait olacak
tesislerin planlama, programlama ve uygulamasının yine kamu adına
yapılabilmesine imkân vermek için bu konularda onay ve denetimde EPDK'nın tek
yetkili kurum olarak belirlenmesi amacıyla 4628 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin
(c ) bendinin sonuna bir fıkra eklenmesi ve Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu ve
Elektrik Piyasası Kanunu arasındaki çelişkilerin giderilmesi amacıyla 2 nci
maddesinin sonuna yeni bir bent eklenmesini öngören bir düzenlemenin yeni 21
inci madde olarak Tasarı metnine ilave edilmesi suretiyle,
- Dağıtım şirketlerinin
santral yatırımlarına girmesinin önündeki kısıtların kaldırılmasını teminen
4628 sayılı Kanunun 3 üncü maddesini değiştiren yeni bir çerçeve 22 nci
maddenin ilave edilmesi suretiyle,
- Kanuni süresi geçtikten
sonra gerek kendiliğinden gerekse pişmanlık talepli olarak elektronik ortamda
gönderilen beyannamelere ilişkin tahakkuk fişi ve/veya ihbarnamelerin de elektronik
ortamda düzenlenmesi ve muhatabına tebliği hususlarında Maliye Bakanlığına
yetki verilmesini teminen Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin
birinci fıkrasının (4) numaralı bendinin sonuna bir ibarenin eklenmesi ve aynı
maddenin sonuna bir fıkranın eklenmesi; teknolojik alanda yaşanan gelişmelerden
vergi idaresinin yararlanması ve vergi güvenliğinin sağlanması amacına yönelik
olarak nitelikleri belirlenip onaylanan özel etiket ve işaretlerin
kullanılmasına dair zorunluluk getirmesi hususunda Maliye Bakanlığının yetkili
kılınmasını teminen mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasına (6) numaralı
bent eklenmesi ve elektronik ortamda verilmesi halinde uygulanacak özel
usulsüzlük cezalarına ilişkin değişiklik yapılmasını teminen mükerrer 355 inci
maddesine bir fıkra eklenmesini öngören bir düzenlemenin metne 23 üncü madde
olarak ilave edilmesi suretiyle,
- Elektrik üretim ve
dağıtım varlıklarının işletme hakkını alan tüzel kişinin, bu varlıklar üzerinde
yapmış olduğu genişleme ve yenileme yatırımlarının muhasebeleştirilmesine ve
bilançosunda gösterebilmesine imkân sağlamasına yönelik bir düzenlemenin metne
24 üncü madde olarak ilave edilmesi suretiyle,
- İzmir ilinde yapılacak
Üniversitelerarası Spor Oyunları Düzenleme Kurulunun onayladığı kurum ve
kuruluşlara yapılacak teslim ve hizmet ifalarının istisna kapsamına alınması ve
ayrıca kısmi istisnadan tam istisna şekline dönüştürülmesi amacıyla 3065 sayılı
Katma Değer Vergisi Kanununa Geçici 22 nci maddenin ilave edilmesini öngören
bir düzenlemenin metne 25 inci madde olarak ilave edilmesi suretiyle,
- İzmir'de yapılacak olan
23. Dünya Üniversitelerarası yaz oyunları öncesinde, sırasında ve sonrasında
görev yapacak gönüllülere verilecek ayni ve nakdi ödemelerin ücret niteliğinde
değerlendirilmemesi amacıyla yapılan düzenlemenin 5255 sayılı Kanununa Geçici 3
üncü madde olarak eklenmesini öngören bir düzenlemenin metne 26 ncı madde olarak ilave edilmesi
suretiyle,
- İstanbul Olimpiyat
Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu gelirlerine İstanbul Büyükşehir
Belediyesinin tasdik edilen bütçesinin % 0,5'i kadar pay ayrılmasını teminen
3796 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin (e) bendini değiştiren bir düzenlemenin
metne 27 nci madde olarak ilave edilmesi suretiyle,
- Özel Tüketim Vergisi
Kanununa ekli (II) sayılı listedeki 87.03 ve 87.04 Gümrük Tarife İstatistik
Pozisyonlarındaki araçlar ile bu araçlara uygulanacak ÖTV oranlarının yeniden
belirlenmesini temin eden bir düzenlemenin metne yeni 28 inci madde olarak
ilave edilmesi suretiyle,
- Çerçeve 16 ncı maddesi ile 4046 sayılı Kanuna eklenen;
- Geçici 19 uncu maddesi
aynen,
- Geçici 20 nci maddesi
aynen,
- Geçici 21 inci maddesi
aynen,
- Geçici 22 nci maddesi 4046 sayılı Kanunda yapılan değişiklikten
önce nakle tâbi tutulan personelin şahsa bağlı haktan ve fark tazminatından
yararlanacağına ilişkin sürelerin tespitine yönelik olarak yeniden düzenlenmesi
suretiyle,
- 2004/7898 tarihli
Bakanlar Kurulu Kararının Geçici 1 inci maddesi gereğince 1.1.1992 ile
20.10.2004 tarihleri arasında iş akitleri feshedilenlerden 657 sayılı Kanunun
4/C bendi kapsamında çalıştırılacak olanlarda iş akitlerinin özelleştirme
tarihinden itibaren özel sektör tarafından 6 ay içinde feshedilmiş olması
şartının aranmaması amacına yönelik bir düzenlemenin Geçici 1 inci madde olarak
metne ilave edilmesi suretiyle,
- İMKB ile Düzenleyici ve Denetleyici Kurumların gelir fazlalarının
Hazineye aktarılan tutarların cari yıl içinde gerçekleşmesini temin eden yeni
bir düzenlemenin Geçici 2 nci madde olarak metne ilave edilmesi suretiyle,
- Yürürlüğe ilişkin 17 nci maddesi; metinde yapılan düzenlemeler
doğrultusunda redaksiyona tâbi tutulması suretiyle 30 uncu madde olarak,
- Yürütmeye ilişkin 18 inci maddesi; 31 inci madde olarak aynen,
Kabul edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa
saygı ile arz olunur.
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
Sait Açba |
M. Altan Karapaşaoğlu |
Sabahattin Yıldız |
|
|
Afyonkarahisar |
Bursa |
Muş |
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Sekmen |
Halil Aydoğan |
Mehmet
Melik Özmen |
|
|
İstanbul |
Afyonkarahisar |
Ağrı |
|
|
|
|
(İmzada
bulunamadı) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Zekai Özcan |
Osman Kaptan |
M. Mesut Özakcan |
|
|
Ankara |
Antalya |
Aydın |
|
|
|
(Karşı
oy yazımız ektedir) |
(Ayrışık
oy yazımız ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
A. Kemal Deveciler |
Ali Osman Sali |
Ahmet İnal |
|
|
Balıkesir |
Balıkesir |
Batman |
|
|
(Ayrışık
oy yazısı ektedir) |
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Osman Nuri Filiz |
Alaattin Büyükkaya |
A. Kemal Kumkumoğlu |
|
|
Denizli |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
|
|
(Ayrışık
oy yazım ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Birgen Keleş |
Kemal Kılıçdaroğlu |
M. Mustafa Açıkalın |
|
|
İstanbul |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
(Karşı
oy yazım ektedir) |
(Ayrışık
oy ektedir) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Fazıl Karaman |
Y. Selahattin Beyribey |
Mustafa Elitaş |
|
|
İzmir |
Kars |
Kayseri |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Taner Yıldız |
Mikail Arslan |
Muzaffer Baştopçu |
|
|
Kayseri |
Kırşehir |
Kocaeli |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Hasan Fehmi Kinay |
Muharrem Doğan |
Mustafa Özyürek |
|
|
Kütahya |
Mardin |
Mersin |
|
|
|
|
(Muhalefet
şerhim var) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Gürol Ergin |
O. Seyfi Terzibaşıoğlu |
Osman Seyfi |
|
|
Muğla |
Muğla |
Nevşehir |
|
|
(Ayrışık
oy yazısı ektedir) |
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Cemal Uysal |
İmdat Sütlüoğlu |
Musa Uzunkaya |
|
|
Ordu |
Rize |
Samsun |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Sabahattin Cevheri |
M. Ergun Dağcıoğlu |
Enis Tütüncü |
|
|
Şanlıurfa |
Tokat |
Tekirdağ |
|
|
|
|
(Ayrışık
oy ektedir) |
|
|
|
Üye |
|
|
|
|
M. Akif Hamzaçebi |
|
|
|
|
Trabzon |
|
|
|
|
(Ayrışık
oy yazım ektedir) |
|
|
AYRIŞIK OY
Tasarı, ağırlıklı olarak
özelleştirme uygulamaları nedeniyle çeşitli yasalarda değişiklik yapmaktadır.
Komisyon görüşmeleri sırasında Tasarıya çok sayıda önerge ile çok önemli
ilaveler yapılmıştır. İlgili bakanların sorumluluğu altında olmaksızın ve
komisyon üyeleri yeteri kadar bilgilendirilmeksizin Tasarının bu şekilde
genişletilmesini uygun bulmuyoruz. Ayrıca görüşmeler sırasında zaman zaman
hükümeti temsil eden bakanlar komisyondan ayrılmış ve görüşmeler bürokratlarla
yürütülmüştür. Komisyon üyelerinin konuları yeterince incelemesine fırsat
verilmeksizin ve arkasında hükümet iradesi olup olmadığı bilinmeksizin yapılan
görüşmeleri kanun yapma tekniğine aykırı ve gayrıciddi buluyoruz. Bu ilaveler
arasında Telekom'dan enerji özelleştirmesine kadar çok çeşitli hükümler vardır.
Hükümetin 18 madde olarak
getirdiği Tasarı komisyondan 31 madde olarak çıkmıştır.
Belirtilenlere ilave
olarak Tasarıya katılmama gerekçelerimiz aşağıdadır.
1- Tasarı imar planı yapma ve onaylama
konularında Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile Bayındırlık ve İskân
Bakanlığına yetki veren birçok düzenleme getirmektedir. Tasarının 12 nci
maddesi 3194 sayılı imar Kanununa bir ek madde eklenmesini öngörmektedir. Söz
konusu maddede özelleştirme programına alınmış olan kuruluşlara ait veya
kuruluş lehine irtifak hakkı alınmış arsa ve arazilere ilişkin imar planları
ile mevcut imar planlarındaki değişikliklerin Özelleştirme İdaresi
Başkanlığınca hazırlanacağı ve Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanarak
yürürlüğe gireceği hükmü vardır. Tasarı ile bu hükmün kapsamı 3621 sayılı Kıyı
Kanunu ve 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu kapsamındaki yerleri de içine alacak
şekilde genişletilmektedir.
Bu düzenleme İmar
Kanununun yürürlükteki hükümlerindeki ilkeleri bir kenara bıraktığı gibi
Anayasaya da aykırıdır. Anayasa ve Anayasa Mahkemesi kararlarına göre imar
planlarının yapılması mahalli müşterek ihtiyaçlardan olduğundan yerel
yönetimlerin (belediyelerin) görev alanı içerisindedir. Belediyelerin görev alanındaki
konunun Özelleştirme İdaresine verilmesi bu yönüyle Anayasaya aykırıdır.
Tasarının 19 uncu maddesiyle İmar Kanununa
eklenmesi öngörülen hükme göre gelir ortaklığı modeli veya sair hukukî
tasarruflar yoluyla yapılan hizmet özelleştirmelerinde yatırımların yapılacağı
yerlerde imar planı yapılması yönünde Bayındırlık ve İskân Bakanlığına verilmiş
olan yetki de aynı şekilde Anayasa'ya aykırıdır.
2- Tasarının 13 üncü
maddesiyle 3621 sayılı Kıyı Kanununa getirilen "Kruvaziyer Liman"
tanımının kapsamında yer alan "alışveriş merkezleri" ve
"konaklama üniteleri" Anayasanın 43 üncü maddesine aykırıdır.
3- Bir önerge ile Tasarıya eklenen 15 inci
maddeye göre Ulaştırma Bakanlığı ile GSM işletmecileri arasında imzalanmış olan
imtiyaz sözleşmelerindeki "brüt satışlar" değiştirilmiştir. Brüt
satışların (yani gelirin) tanımı konusunda idare ile GSM işletmecileri arasında
uyuşmazlık vardır. Uyuşmazlık hem iç hukukta hem de uluslararası hukukta
yargıya intikal etmiştir. Ayrıca Danıştay'ın bu konuda istişarî görüşü
bulunmaktadır. Komisyon yeteri kadar bilgilendirilmeden, sözleşmelerden doğan
Hazine hukukunun korunduğu konusunda komisyon üyelerine ilgili bakanlık
tarafından yeterli bilgi verilmeden yapılan düzenlemeyi uygun bulmuyoruz.
|
M. Akif
Hamzaçebi |
Mustafa
Özyürek |
A. Kemal
Kumkumoğlu |
|
Trabzon |
Mersin |
İstanbul |
|
Birgen
Keleş |
Kemal
Kılıçdaroğlu |
Gürol
Ergin |
|
İstanbul |
İstanbul |
Muğla |
|
Osman
Kaptan |
M. Mesut
Özakcan |
A. Kemal
Deveciler |
|
Antalya |
Aydın |
Balıkesir |
|
|
Enis
Tütüncü |
|
|
|
Tekirdağ |
|
HÜKÜMETİN
TEKLİF ETTİĞİ METİN
ÖZELLEŞTİRME
UYGULAMALARININ DÜZENLENMESİNE VE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME-LERDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUNDA VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI
HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE 1.- 24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanunun adı
"Özelleştirme Uygulama-ları Hakkında Kanun" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 2.- 4046 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (ı) bendinde
yer alan "sair akitler yoluyla tasarruf etmelerine" ibaresinden sonra
gelmek üzere "2942 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi uyarınca işlem tesis
edebilmelerine," ibaresi eklenmiş, aynı maddenin (n) bendinde yer alan
"kapsamına" ibaresi "programına" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 3.- 4046 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin altıncı
fıkrasında yer alan "maddesinde yer alan oran ve miktarları geçmemek
üzere" ibaresi "maddesinde yer alan hükümler çerçevesinde"
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 4.- 4046 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"b) Bu Kanunun 22 nci maddesi gereğince yapılacak
ödemelerde,"
MADDE 5.- 4046 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin (B)
bendinin (c) alt bendinde yer alan; "Değer tespit sonuçları, kuruluşun
özelleştirilmesine ilişkin ihale sonuçlarının onaylanmasını müteakip İdare
tarafından kamuoyuna duyurulur." ibaresi "Değer tespit sonuçları,
kuruluşun özelleştirme işlemi tamamlanarak devir sözleşmesinde yer alan
yükümlülüklerin yerine getirilmesinden sonra kamuoyuna duyurulur."
şeklinde değiştirilmiş, (C) bendinin (c) alt bendinde yer alan "Pazarlık
usulü" ibaresi ile başlayan paragrafın birinci cümlesinin sonuna
"Sermayesindeki kamu payı yüzde onbeşin altında olan iştirak hisselerinin
özelleştirilmesinde birden fazla teklif alınması şartı aranmaz." ibaresi
eklenmiş ve "Belirli istekliler arasında kapalı teklif usulü" başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Belirli istekliler arasında ihale usulü: Çıkılan
ihaleden sonuç alınamaması halinde, Kurulun onayı alınmak kaydıyla belirli
istekliler arasında ihale usulü ile ihale yapılabilir. Bu usulle yapılacak
ihaleler için alınacak tekliflerde teknoloji, yatırım, üretim ve istihdam
şartlarından hangisinin veya hangilerinin aranacağı ve diğer esaslar
hazırlanacak ihale şartnamesinde belirtilir. Hazırlanacak ihale şartnamesi
çerçevesinde istekli veya isteklilerden proje ve taahhütlerini içeren
teklifleri alınır. Tekliflerin alınmasından sonra istekli ya da isteklilerle
tek tek veya müştereken görüşme yapılmasına ihale komisyonunca karar verilir.
Yapılacak görüşmeler sonucunda ihale sonuçları karara bağlanmak üzere İdarece
Kurula sunulur."
MADDE 6.- 4046 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin (A) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"A) Mevcut durumları itibarıyla anonim şirket
statüsünde olan kuruluşların anasözleşmelerinin bu Kanun hükümlerine uygun hale
getirilmelerine, anonim şirket statüsünde bulunmayanlardan gerekli görülenlerin
ana sözleşmelerinin hazırlanarak anonim şirkete dönüştürülmelerine,
sermayesinin tamamı İdareye ait olan anonim şirket statüsündeki kuruluşların
aktiflerinin, anonim şirket statüsünde olmayan kuruluşların ise varlıklarının tamamının veya bir
kısmının özelleştirme programında bulunan ve sermayesinin tamamı İdareye ait
başka bir anonim şirkete veya kuruluşa bedelli veya bedelsiz olarak devrine,
anonim şirket statüsünde olanların aktiflerinin bir kısmının ayni sermaye
şeklinde konularak yeni şirket/şirketler kurulması suretiyle bölünmelerine veya
yeni bir şirket halinde birleşmelerine veya tasfiyesiz infisah suretiyle
birleşmelerine İdarece karar verilir ve bunların anasözleşmeleri İdare
tarafından onaylanır. Bu bentte belirtilen işlemler hakkında Türk Ticaret
Kanununun ilgili maddeleri uygulanmaz."
MADDE 7.- 4046 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde geçen
"İş ve İşçi Bulma Kurumu" ibareleri, "Türkiye İş Kurumu"
şeklinde, aynı maddenin; birinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde ve
dördüncü fıkrasının birinci cümlesi "İş kaybı tazminatı, günlük net asgari
ücretin iki katıdır." şeklinde değiştirilmiş ve son cümlesi madde
metninden çıkarılmıştır.
"Bu Kanuna göre özelleştirme kapsamına alınan
kuruluşların (iştirakler hariç) özelleştirmeye hazırlanması, özelleştirilmesi,
küçültülmesi veya faaliyetlerinin kısmen ya da tamamen durdurulması, süreli ya
da süresiz kapatılması veya tasfiye edilmesi nedeniyle; bu kuruluşlarda iş sözleşmesine
dayalı olarak ücret karşılığı çalışanlardan iş sözleşmeleri tabi oldukları iş
kanunları ve toplu iş sözleşmeleri gereğince tazminata hak kazanacak şekilde
sona ermiş olanlara, kanunlardan ve yürürlükteki toplu iş sözleşmelerinden
doğan tazminatları dışında ilave olarak iş kaybı tazminatı ödenir. Ayrıca,
bunların mesleklerinde geliştirilmesine, bir meslekte yetiştirilmesine veya
meslek edindirilmesine ilişkin eğitim giderleri ile yeni iş bulmalarına katkı
sağlamak amacıyla yapılacak giderler Özelleştirme Fonundan karşılanır. Özürlü
personele (ilgili kanunların öngördüğü I, II ve III. derece), bu maddede
belirtilen tutarın iki katı olarak iş kaybı tazminatı ödenir. İş kaybı
tazminatı ödenmesi ve sağlanabilecek diğer hizmetlere ilişkin işlemler Türkiye
İş Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından yürütülür."
"Özelleştirme Fonu gelirlerinden, iş kaybı tazminatı
ödenmesi veya diğer hizmetlerden kaynaklanacak giderlerin karşılanması amacıyla
ayrılacak tutarlar, öncelikle iş kaybı tazminatı ödenmesinde kullanılır. İş
kaybı tazminatlarının ödenmesi ve diğer hizmetlerle ilgili giderlerin
karşılanması amacıyla yurt içinden ve/veya yurt dışından sağlanacak özel
tahsisli kaynaklar; Kurul tarafından belirlenecek sermayesinin yarıdan fazlası
kamuya ait bir bankada Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü adına açılacak
"Özelleştirmeye Bağlı İş Kaybı Tazminatı ve Diğer Hizmetler Hesabı"na
yatırılır. Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü bu hesabın kullanılması ve
değerlendirilmesi ile görevli ve yetkilidir. Nakit durumunun yetersizliği
sebebiyle ivedi ve zorunlu harcamaların yapılamaması halinde; İdare, Türkiye İş
Kurumu Genel Müdürlüğünün talebi üzerine Özelleştirme Fonundan yapılacak
aktarmalara mahsuben "Özelleştirmeye Bağlı İş Kaybı Tazminatı ve Diğer
Hizmetler Hesabı"na aktarma yapmaya yetkilidir."
MADDE 8.- 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 22.- Özelleştirme programına alınan kuruluşlarda
(iştirakler hariç) istihdam fazlası personel belirlenmesi ya da bu kuruluşların
kısmen veya tamamen satışı nedeniyle kamu tüzel kişiliğinin sona ermesi,
devredilmesi, küçültülmesi, faaliyetlerinin durdurulması, kapatılması, tasfiye
edilmesi halinde; bu kuruluşlarda programa alınma tarihi itibarıyla 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununa tabi olarak veya sözleşmeli statüde çalışmakta
olanlar ile iş kanunlarına tabi olarak görev yapmakla birlikte toplu iş
sözleşmesi hükümlerinden yararlanmayan genel müdür, genel müdür yardımcısı,
teftiş kurulu başkanı, kurul başkanı, daire başkanı, müessese müdürü, bölge müdürü,
fabrika müdürü, işletme müdürü ve şube müdürü, müfettiş ve müfettiş yardımcısı,
müşavir ve başuzman unvanlı kadrolara atanmak suretiyle görev yapan personel,
diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmek üzere yukarıda belirtilen
işlemlerin tamamlanmasından itibaren onbeş gün içerisinde İdare tarafından
Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Nakil hakkı bulunan bir kadro veya
pozisyonda görev yapmakta iken İdare tarafından ihdas edilen ve iş kanunlarına
tabi olan kadrolara atanmayı kabul edenler nakil hakkından yararlanamaz.
Kuruluşların özelleştirme programına alındıkları tarih itibarıyla personele
nakil hakkı kazandıran kadro ve pozisyonlardan boş bulunanlar (aylıksız izinde
olanların kadro ve pozisyonları hariç) ile bu kapsamdaki kadro ve pozisyonlardan
daha sonra boşalacak olanlar herhangi bir işleme gerek kalmaksızın iptal
edilmiş sayılır.
Nakle tabi personelin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa
göre kazanılmış hak aylık derecesinden aşağı olmamak kaydıyla, 190 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname kapsamında bulunan kamu kurum ve kuruluşlarının boş
kadrolarından Devlet Personel Başkanlığınca tespit edilen kadroya, anılan
Başkanlık tarafından kırkbeş gün içerisinde ataması teklif edilir. 190 sayılı
Kanun Hükmünde Kararname kapsamı dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarının (özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar hariç)
mevcut boş kadro veya pozisyonlarına da ihtiyaçlar doğrultusunda atama teklifi
yapılabilir. Bu personelden 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (1)
sayılı cetveldeki kadrolarda istihdam edilmekte olanlar ile burada sayılan
unvanlarla çalışan diğer statülerdeki personelin atama teklifleri Araştırmacı
unvanlı kadrolara yapılır. Devlet Personel Başkanlığı tarafından gönderilen
atama teklif yazısının atamayı yapacak kamu kurum ve kuruluşuna intikalinden
itibaren otuz gün içerisinde bu kurum ve kuruluş tarafından atama işlemlerinin
yapılması zorunludur. Naklen atanan personel hakkında geçici 9 uncu madde
hükümleri dikkate alınır. Özelleştirme programında bulunan kuruluşlarda
uluslararası kurallar gereği istihdamı zorunlu personele ilişkin kadro ve
pozisyonlar dışındaki diğer kadro ve pozisyonlara açıktan veya naklen personel
atanamaz ve bu kuruluşlarda sözleşmeli personel statüsünden memur statüsüne,
kapsamiçi statüden kapsamdışı personel statüsüne geçiş yapılamaz.
Kuruluşun satılması veya devredilmesi halinde bu kuruluşta
çalışan nakle tabi personelin ataması yukarıdaki hükümlere göre yapıldıktan
sonra atama emri, ilgili personele atamayı yapan kurum veya kuruluş tarafından,
istihdam fazlası personel için yapılacak atama emri ise kuruluşu tarafından
7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Personelin işe
başlama sürelerine ve işe başlamama halinde yapılacak işlemlere ilişkin olarak
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 62 ve 63 üncü maddeleri hükümlerinin
uygulanmasından atamayı yapan kamu kurum ve kuruluşu sorumludur. Kurum ve
kuruluşlar atama ve göreve başlatma işlemlerinin sonucunu en geç onbeş gün
içerisinde Devlet Personel Başkanlığına bildirirler. Yeni kurumunda görevine
başlayan personel istekleri halinde, boş kadro bulunması ve ilgili mevzuata
uygun olması şartıyla eski kadro veya pozisyonuna uygun kadrolara kurumlarınca
atanabilirler. Askerlik görevlerini yapmakta olanlar için yukarıdaki süreler
terhislerini takip eden aybaşından itibaren başlar. Bu madde gereğince diğer
kamu kurum ve kuruluşlarına yapılacak nakil sebebiyle boşalan kadro ve
pozisyonlar, boşaldıkları tarihten itibaren herhangi bir işleme gerek
kalmaksızın iptal edilmiş sayılır.
Bu maddenin birinci fıkrasına göre diğer kamu kurum ve
kuruluşlarına nakledilmek üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilen
personelin, kuruluşun kamu tüzel kişiliğinin sona erdiği tarihten, yeni
kurumlarında göreve başlayacakları tarihi takip eden aybaşına kadar geçecek süreye
ilişkin olarak eski kadro veya pozisyonlarına ait aylık, ücret, varsa ikramiye
ve ücrete bağlı diğer malî hakları ile yeni kurumlarında göreve başlayacakları
tarihe kadar geçecek süredeki sosyal hak ve yardımları (harcırah, sağlık
giderleri, cenaze giderleri ve ölüm yardımı) Özelleştirme Fonundan ödenir ve
bunlardan T.C. Emekli Sandığına tâbi olanların bu süre içinde Sandıkla olan
ilgileri devam eder. Eski görev
yerinden alınan aylık ve diğer mali haklar için borç çıkarılmaz ve kurumlar
arasında herhangi bir hesaplaşma yapılmaz. Bu personelden nakil sürecinde
emekli olanlara T.C. Emekli Sandığınca ödenen emekli ikramiyeleri, makam, görev
ve temsil tazminatları ile ölüm yardımları, ödenmesini takiben iki ay
içerisinde faturası karşılığında Hazine tarafından T.C. Emekli Sandığına
ödenir. Nakil hakkına sahip olarak iş kanunlarına tabi çalışmakta iken
özelleştirme uygulamaları nedeniyle istihdam fazlası personel olarak
belirlenenlerden, kararın kendilerine tebliği tarihinden başlayarak on gün
içinde nakil hakkından vazgeçtiğini beyan edenlerin iş sözleşmeleri feshedilmiş
sayılır ve bunların ihbar ve kıdem tazminatları Özelleştirme Fonundan
karşılanır. Kuruluşun özelleştirme uygulaması sonucu nihai devir işlemlerinin
onaylanmasına ilişkin kararın Resmi Gazetede yayımından itibaren on gün içinde
nakil hakkından vazgeçtiğini çalıştığı kuruluşa yazılı olarak bildiren nakil
hakkına sahip iş kanunlarına tabi personelin de iş sözleşmeleri feshedilmiş
sayılır ve bunların ihbar ve kıdem tazminatları Özelleştirme Fonundan
karşılanır. Diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmek üzere isimleri Devlet
Personel Başkanlığına bildirilenlerden; nakil süreci içerisinde kıdem
tazminatına hak kazandıracak şekilde iş sözleşmeleri sona erenlerin kıdem
tazminatları da Özelleştirme Fonundan ödenir. İş kanunlarına tabi olarak
çalışmakta iken, bu madde gereğince diğer kamu kurum ve kuruluşlarına
nakledilen personele kıdem tazminatı ödenmez ve bunların önceden kıdem
tazminatı ödenmiş süreleri hariç, kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona
ermiş hizmet süreleri 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu
hükümlerine göre emekli ikramiyelerinin hesabında dikkate alınır.
Bu madde hükümlerine göre kamu kurum ve kuruluşlarına
nakledilen sözleşmeli personel ile iş kanunlarına tabi personele, Devlet
Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki kadro ve pozisyonlarına ilişkin
olarak bildirim tarihi itibarıyla almakta oldukları sözleşme ücreti, ücret
(fazla mesai ücreti hariç), ikramiye, bankacılık tazminatı, ek ücret, ek ödeme,
teşvik ödemesi ve benzeri adlarla yapılan ödemelerin toplam net tutarı (bu
tutar sabit bir değer olarak esas alınır); nakledildiği kurum veya kuruluştaki
kadro veya pozisyonlara ilişkin olarak yapılan aylık, ek gösterge, ikramiye,
her türlü zam ve tazminatları (ek tazminat ve bankacılık tazminatı dahil),
makam tazminatı, temsil tazminatı, görev tazminatı, sözleşme ücreti, ücret, ek ücret, ek ödeme, teşvik ödemesi,
döner sermaye payı ve benzeri adlarla yapılan her türlü ödemelerin (fazla mesai
ücreti, fiilen yapılan ders karşılığı ödenen ek ders ücreti hariç) toplam net
tutarından fazla olması halinde, aradaki fark tutarının; Devlet Personel
Başkanlığına bildirildikleri tarihi takip eden ay başından itibaren birinci
yılın sonuna kadar yüzde yüzü, ikinci yılın sonuna kadar yüzde yetmişbeşi,
üçüncü yılın sonuna kadar yüzde ellisi herhangi bir vergi ve kesintiye tâbi
tutulmaksızın ayrıca tazminat olarak ödenir. Devlet Personel Başkanlığına
bildirildikleri tarihi takip eden ay başından itibaren üçüncü yılın sonunda
fark tazminatı ödenmesine son verilir. Atandıkları kurumdaki kadro unvanı veya
pozisyonlarında isteğe bağlı olarak herhangi bir değişiklik olanlarla, başka
kurumlara geçenlere fark tazminatı ödenmesine son verilir.
399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (1) sayılı
cetvelde belirtilen kadrolarda görev yapmakta iken nakle tabi tutulan
personelin (bu Kanuna göre anonim şirket halinde birleştirilen kuruluşlardaki
personel dahil), Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki
kadrolarına ilişkin olarak bildirim tarihi itibarıyla almakta oldukları aylık,
ek gösterge, zam, özel hizmet tazminatı, makam tazminatı, temsil tazminatı,
görev tazminatı bir bütün olarak, göreve başladıkları tarihi izleyen aybaşından
geçerli olmak üzere üç yıl süre ile saklı tutulur ve şahsa bağlı haktan
yararlanılan süreler 5434 sayılı Kanunun ek 68 inci ve ek 73 üncü maddelerinde
belirtilen sürelerin hesabında dikkate alınır. İlgililerin yeni kadrolarına
atandıkları tarihten önce, eski kadroları için mevcut olan ve saklı haklar
kapsamında bulunan gösterge, puan, oran ve katsayı artışları şahsa bağlı
haklarda artış sayılır. Ancak eski kadro için bu tarihten sonra ihdas edilmiş
hiçbir malî ve sosyal hak ve yardım ile sair ödemeler şahsa bağlı hak
kapsamında değerlendirilmez. Atanılan kadrodaki derece yükselmeleri veya kademe
ilerlemeleri, aylık gösterge ve ek gösterge dışındaki ödemeler haricinde, şahsa
bağlı olarak saklı tutulan hakların ödendiği eski kadronun derecelerinin
yükseltilmesi veya kademelerinin ilerletilmesi sonucunu doğurmaz. Bu personelin
(bu Kanuna göre anonim şirket halinde birleştirilen kuruluşlardaki personel
dahil), Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki kadrolarına
ilişkin olarak bildirim tarihi itibarıyla almakta oldukları aylık, ek gösterge,
ikramiye, her türlü zam ve tazminatları (ek tazminat ve bankacılık tazminatı
dahil), makam tazminatı, temsil tazminatı, görev tazminatı, ücret (fazla mesai
ücreti hariç), ek ücret, ek ödeme ve benzeri adlarla yapılan ödemelerin toplam
net tutarı (bu tutar sabit bir değer olarak esas alınır); nakledildiği kurum ve
kuruluş tarafından şahsa bağlı hak olarak ödenen aylık, ek gösterge, zam, özel
hizmet tazminatı, makam tazminatı, temsil tazminatı, görev tazminatı ödemeleri
ile şahsa bağlı hak dışında yapılan ikramiye, ücret, ek ücret, ek ödeme, ek
tazminat, teşvik ödemesi, döner sermaye payı ve benzeri adlarla yapılan her
türlü ödemelerin (fazla mesai ücreti, fiilen yapılan ders karşılığı ödenen ek
ders ücreti hariç) toplam net tutarından fazla olması halinde, aradaki fark
tutarının; Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihi takip eden ay
başından itibaren birinci yılın sonuna kadar yüzde yüzü, ikinci yılın sonuna
kadar yüzde yetmişbeşi, üçüncü yılın sonuna kadar yüzde ellisi herhangi bir
vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksızın ayrıca tazminat olarak ödenir. Devlet
Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihi takip eden ay başından itibaren
üçüncü yılın sonunda fark tazminatı ödenmesine son verilir. Atandıkları
kurumdaki kadro unvanı veya pozisyonlarında isteğe bağlı olarak herhangi bir
değişiklik olanlarla, başka kurumlara geçenlere şahsa bağlı hak uygulaması ile
fark tazminatı ödenmesine son verilir.
MADDE 9.- 4046 sayılı Kanunun 27 nci maddesinin (a) bendinde
yer alan "(sözleşmeler dahil)" ibaresi "(danışmanlık hizmet
alımları ile nihai devir işlemlerine ilişkin sözleşmeler dahil)" olarak
değiştirilmiş ve aynı bendin sonuna "İdarenin taraf olduğu dava ve
takiplerde, İdare her türlü harçtan muaftır. Özelleştirme uygulamalarına
ilişkin idari davalar, ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda görülür."
ibaresi eklenmiştir .
MADDE 10.- 4046 sayılı Kanuna aşağıdaki maddeler
eklenmiştir.
"EK MADDE 3.- Özelleştirme programına alınmış
kuruluşlara ait veya bu kuruluşların müşterek maliki bulunduğu gayrimenkullerden
varsa diğer malikler ile de anlaşarak, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundaki
şartlar aranmaksızın, İdarenin talebi üzerine yirmi gün içinde tapu sicil
müdürlüklerince tapuda kat mülkiyeti kütüğüne bağımsız bölümler halinde tescil
edilir. Bu işlemin yapılması sırasında kat mülkiyetine geçiş için kadastro
müdürlüğünce zemindeki fiili durumu tespit eden plan, vaziyet planı sayılır ve
anılan Kanunun 12 nci maddesinin (b) bendinde yazılı fotoğrafın kuruluş
temsilcisince tasdik edilmesi yeterli görülür ve başka bir belge aranmaz."
"EK MADDE 4.- Bu Kanuna ekli (1) sayılı listede yer
alan kadrolar iptal edilerek, 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki
cetvelin Özelleştirme İdaresi Başkanlığına ait bölümünden çıkarılmış, ekli (2)
sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek anılan Kanun Hükmünde
Kararnamenin eki cetvelin, Özelleştirme İdaresi Başkanlığına ait bölümüne
eklenmiştir."
MADDE 11.- 4046 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin son
fıkrasında yer alan "ve İstanbul temsilciliği" ibaresi, 10 uncu
maddesinin (k) bendi, 16 ncı maddesi, 17 nci maddesinin (A) bendinin son
cümlesinde yer alan "ve hangi süre içinde" ibaresi, 19 uncu
maddesinin (B) bendinin (c) alt bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 12.- 3.5.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Özelleştirme programına alınmış kuruluşlara ait veya
kuruluş lehine irtifak/kullanım hakkı alınmış arsa ve arazilere ilişkin, 3621
sayılı Kıyı Kanunu ve 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu kapsamında kalan yerler
dahil olmak üzere genel ve özel kanun hükümlerine göre imar planlarını yapmaya
ve onaylamaya yetkili olan kuruluşlardan (Bayındırlık ve İskan Bakanlığı,
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Denizcilik Müsteşarlığı ve belediyeler) görüş
alınarak çevre imar bütünlüğünü bozmayacak her tür ve her ölçekte imar planları
ve imar tadilatları ile mevzi imar planları Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca
hazırlanarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak suretiyle yürürlüğe
girer. İlgili kuruluşlar bu arsa ve arazilerin imar fonksiyonlarını beş yıl
süreyle değiştiremezler. İlgili kuruluşlar görüşlerini on beş gün içinde
bildirir. Bu planlara göre yapılacak yapılarda
her türlü ruhsat ve diğer belgeler ile izinler ilgili mevzuat çevresinde ilgili kurum ve kuruluşlarca
verilir."
MADDE 13.- 4.4.1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı Kanununun 6
ncı maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki
(c) bendi eklenmiş ve maddeye bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
"c) Organize turlar ile seyahat eden kişilerin
taşındığı yolcu gemilerinin (kruvaziyer gemilerin) bağlandığı, günün
teknolojisine uygun yolcu gemisine hizmet vermek amacıyla liman hizmetlerinin
(elektrik, jeneratör, su, telefon, internet ve benzeri teknik bağlantı
noktaları ve hatlarının) sağlandığı, yolcularla ilgili gümrüklü alan
hizmetlerinin görüldüğü, ülke tanıtımı ve imajını üst seviyeye çıkaracak turizm
amaçlı (yeme-içme tesisleri, alışveriş merkezleri, haberleşme ve ulaştırmaya
yönelik üniteler, danışma, enformasyon ve banka hizmetleri, konaklama
üniteleri, ofis binalar) fonksiyonlara sahip olup, kruvaziyer gemilerin
yanaşmasına ve yolcuları indirmeye müsait deniz yapıları ve yan tesislerinin
yer aldığı kruvaziyer ve yat limanları,
"Özelleştirme kapsam ve programına alınan ve sahil
şeridi belirlenen veya belirlenecek olan alanlar ile kıyı ve dolgu alanlarında
yapılacak yat ve kruvaziyer limanlarının ihtiyacı olan yönetim birimleri,
destek birimleri bakım ve onarım birimleri, teknik ve sosyal altyapı ve konaklama
birimleri ile ilgili kullanım kararları ve yapılanma şartları imar planı ile
belirlenir."
MADDE 14.- 4.2.1924 tarihli ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon
Kanununun ek 29 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "aynı maddenin
ikinci fıkrası uyarınca ilgili kamu
kurum ve kuruluşlarınca atandıkları tarihe kadar geçen süre içinde"
ibareleri "Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki kadro ve
pozisyonlarına ilişkin olarak bildirim tarihine kadar geçen süre içinde",
beşinci fıkrasında yer alan "satışı" ibaresi "devri"
şeklinde, aynı maddenin birinci fıkrası ise aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Türk Telekom hisselerinin devri sonucu kamu payının
yüzde ellinin altına düşmesi durumunda; Türk Telekomda ek 22 nci maddenin (a)
bendinin bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri uyarınca belirlenen aslî
ve sürekli görevlerde çalışmakta olanlar ile 22.1.1990 tarihli ve 399 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnameye tâbi olarak kadrolu veya sözleşmeli personel
statüsünde çalışanlar ve kapsam dışı personel, kamu görevlerinden yüzseksen gün
aylıksız izinli sayılır. Bu personel belirtilen süre içinde Türk Telekomda
çalışmaya devam eder ve hisse devir tarihinden nakil için Devlet Personel
Başkanlığına bildirildikleri tarihe kadarki aylık ücret, harcırah, sağlık
giderleri, cenaze giderleri ve ölüm yardımı ile diğer mali ve özlük hakları
Türk Telekom tarafından karşılanır. Bu fıkrada belirtilen süre içinde nakle
tabi personelden Türk Telekom tarafından hizmetine ihtiyaç duyulmayanlar tespit
edildikleri tarihten, kendi isteği ile nakil talep edenler ise talep tarihinden
itibaren en geç otuz gün içinde Türk Telekom tarafından Devlet Personel
Başkanlığına bildirilir ve bunların aylıksız izinleri bu tarih itibarıyla sona
erer. Hizmetine ihtiyaç duyulmayan personelin tespiti ve kendi isteği ile nakil
talebinde bulunma süresi, hisse devir tarihinden itibaren yüz elli günü aşamaz.
Bu fıkrada belirtilen personelin aylıksız izinli sayıldıkları süre içerisinde
bağlı bulundukları sosyal güvenlik kurumları ile ilgileri devir tarihindeki
kadro, görev veya pozisyonları esas alınmak suretiyle devam ettirilir ve bu
şekilde geçirilen süreler hisse devir tarihindeki statülerinde geçmiş
sayılır."
MADDE 15.- 4.12.2003 tarihli ve 5015 sayılı Petrol Piyasası
Kanununun geçici 2 nci maddesinde yer alan "aynı maddenin ikinci fıkrası
uyarınca ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca atandıkları tarihe kadar geçen
süre içinde" ibaresi "Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri
tarihteki kadro ve pozisyonlarına ilişkin olarak bildirim tarihine kadar geçen
süre içinde" şeklinde değiştirilmiş ve aynı maddenin sonuna aşağıdaki
cümle eklenmiştir.
"Bu tutar, nakil süreci içinde Özelleştirme Fonundan
karşılanır."
MADDE 16.- 4046 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler
eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 19.- Bu Kanunun 27 nci maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği
tarihten önce açılan ve devam eden özelleştirme uygulamalarına ilişkin davalar
görüldükleri mahkemelerce sonuçlandırılır.
GEÇİCİ MADDE 20.- Bu Kanunun 21 inci maddesinde yapılan değişikliğin
yürürlüğe girdiği tarihte iş kaybı tazminatı almaya devam edenler hakkında 21
inci maddenin dördüncü fıkrasında yapılan değişiklikler dikkate alınmaz ve
bunlar hakkında önceki hükümlerin uygulanmasına devam olunur.
GEÇİCİ MADDE 21.- Bu Kanunun 22 nci maddesinde yapılan
değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce özelleştirme programında bulunan
kuruluşlarda nakil hakkı tanınmış kapsamdışı kadro ve pozisyonlarda görev yapan
iş kanunlarına tabi personelin, aynı kadro veya pozisyonlarda görev yapmaya
devam etmeleri halinde nakil hakları saklıdır.
GEÇİCİ MADDE 22.- Bu
Kanunun 22 nci maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce
diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmek üzere Devlet Personel
Başkanlığına bildirilenlerden nakil işlemi tamamlanmış olan personel
hakkında 22 nci maddenin beşinci ve
altıncı fıkralarına göre yapılan fark tazminatı ve şahıslarına bağlı olarak
saklı tutulan hakların ödenmesinde, ilgililerin eski kurumları ile
ilişiklerinin kesildiği tarih esas alınır ve bunlara bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren 22 nci maddenin beşinci ve
altıncı fıkralarına göre belirlenecek fark tutarının birinci yılın sonuna kadar
yüzde yüzü, ikinci yılın sonuna kadar yüzde yetmiş beşi, üçüncü yılın sonuna
kadar yüzde ellisi herhangi bir vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksızın fark
tazminatı olarak ödenir. Bunlar hakkında maddenin yürürlüğe girdiği tarihi
takip eden ay başından itibaren üçüncü yılın sonunda fark tazminatı ödenmesine
son verilir.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla nakil
işlemleri tamamlanmamış personel
hakkında 22 nci maddenin bu Kanunla değiştirilen hükümleri aynen uygulanır.
MADDE 17.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 18.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
PLAN
VE BÜTÇE KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METİN
ÖZELLEŞTİRME
UYGULAMALARININ DÜZENLENMESİNE VE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME-LERDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUNDA VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI
HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE 1.- 24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanunun adı "Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 2.- 4046 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (ı) bendinde
yer alan "sair akitler yoluyla tasarruf etmelerine" ibaresinden sonra
gelmek üzere "2942 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi uyarınca işlem tesis
edebilmelerine," ibaresi eklenmiş, aynı maddenin (n) bendinde yer alan
"kapsamına" ibaresi "programına" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 3.- 4046 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin altıncı
fıkrasında yer alan "maddesinde yer alan oran ve miktarları geçmemek
üzere" ibaresi "maddesinde yer alan hükümler çerçevesinde"
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 4.- 4046 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"b) Bu Kanunun 22 nci maddesi gereğince yapılacak
ödemelerde,"
MADDE 5.- 4046 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin; (B)
bendinin (c) alt bendinde yer alan "Değer tespit sonuçları, kuruluşun
özelleştirilmesine ilişkin ihale sonuçlarının onaylanmasını müteakip İdare
tarafından kamuoyuna duyurulur." ibaresi "Değer tespit sonuçları,
kuruluşun özelleştirme işlemi tamamlanarak devir sözleşmesinde yer alan
yükümlülüklerin yerine getirilmesinden sonra kamuoyuna duyurulur."
şeklinde değiştirilmiş, (C) bendinin; (c) alt bendinde yer alan "Pazarlık
usulü" ibaresi ile başlayan paragrafın birinci cümlesinin sonuna
"Sermayesindeki kamu payı yüzde onbeşin altında olan iştirak hisselerinin
özelleştirilmesinde birden fazla teklif alınması şartı aranmaz." ibaresi
eklenmiş ve (c) alt bendinin son paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Belirli istekliler arasında ihale usulü: Çıkılan
ihaleden sonuç alınamaması halinde, Kurulun onayı alınmak kaydıyla belirli
istekliler arasında ihale usulü ile ihale yapılabilir. Bu usulle yapılacak
ihaleler için alınacak tekliflerde teknoloji, yatırım, üretim ve istihdam
şartlarından hangisinin veya hangilerinin aranacağı ve diğer esaslar
hazırlanacak ihale şartnamesinde belirtilir. Hazırlanacak ihale şartnamesi
çerçevesinde istekli veya isteklilerden proje ve taahhütlerini içeren
teklifleri alınır. Tekliflerin alınmasından sonra istekli ya da isteklilerle
tek tek veya müştereken görüşme yapılmasına ihale komisyonunca karar verilir.
Yapılacak görüşmeler sonucunda ihale sonuçları karara bağlanmak üzere İdarece
Kurula sunulur."
MADDE 6.- 4046 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin (A) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"A) Mevcut durumları itibarıyla anonim şirket
statüsünde olan kuruluşların ana sözleşmelerinin bu Kanun hükümlerine uygun
hale getirilmelerine, anonim şirket statüsünde bulunmayanlardan gerekli
görülenlerin ana sözleşmelerinin hazırlanarak anonim şirkete
dönüştürülmelerine, sermayesinin tamamı İdareye ait olan anonim şirket
statüsündeki kuruluşların aktiflerinin, anonim şirket statüsünde olmayan
kuruluşların ise varlıklarının
tamamının veya bir kısmının özelleştirme programında bulunan ve sermayesinin
tamamı İdareye ait başka bir anonim şirkete veya kuruluşa bedelli veya bedelsiz
olarak devrine, anonim şirket statüsünde olanların aktiflerinin bir kısmının
ayni sermaye şeklinde konularak yeni şirket/şirketler kurulması suretiyle
bölünmelerine veya yeni bir şirket halinde birleşmelerine veya tasfiyesiz
infisah suretiyle birleşmelerine İdarece karar verilir ve bunların ana
sözleşmeleri İdare tarafından onaylanır. Bu bentte belirtilen işlemler hakkında
Türk Ticaret Kanununun ilgili maddeleri uygulanmaz."
MADDE 7.- 4046 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde geçen
"İş ve İşçi Bulma Kurumu" ibareleri, "Türkiye İş Kurumu"
şeklinde, aynı maddenin; birinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde ve
dördüncü fıkrasının birinci cümlesi "İş kaybı tazminatı, günlük net asgari
ücretin iki katıdır." şeklinde değiştirilmiş ve son cümlesi madde
metninden çıkarılmıştır.
"Bu Kanuna göre özelleştirme kapsamına alınan
kuruluşların (iştirakler hariç) özelleştirmeye hazırlanması, özelleştirilmesi,
küçültülmesi veya faaliyetlerinin kısmen ya da tamamen durdurulması, süreli ya
da süresiz kapatılması veya tasfiye edilmesi nedeniyle; bu kuruluşlarda iş
sözleşmesine dayalı olarak ücret karşılığı çalışanlardan iş sözleşmeleri tabi
oldukları iş kanunları ve toplu iş sözleşmeleri gereğince tazminata hak
kazanacak şekilde sona ermiş olanlara, kanunlardan ve yürürlükteki toplu iş
sözleşmelerinden doğan tazminatları dışında ilave olarak iş kaybı tazminatı
ödenir. Ayrıca bunların mesleklerinde geliştirilmesine, bir meslekte
yetiştirilmesine veya meslek edindirilmesine ilişkin eğitim giderleri ile yeni
iş bulmalarına katkı sağlamak amacıyla yapılacak giderler Özelleştirme Fonundan
karşılanır. Özürlü personele (ilgili kanunların öngördüğü I, II ve III.
derece), bu maddede belirtilen tutarın iki katı olarak iş kaybı tazminatı
ödenir. İş kaybı tazminatı ödenmesi ve sağlanabilecek diğer hizmetlere ilişkin
işlemler Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından yürütülür."
"Özelleştirme Fonu gelirlerinden, iş kaybı tazminatı
ödenmesi veya diğer hizmetlerden kaynaklanacak giderlerin karşılanması amacıyla
ayrılacak tutarlar, öncelikle iş kaybı tazminatı ödenmesinde kullanılır. İş
kaybı tazminatlarının ödenmesi ve diğer hizmetlerle ilgili giderlerin
karşılanması amacıyla yurt içinden ve/veya yurt dışından sağlanacak özel
tahsisli kaynaklar, Kurul tarafından belirlenecek sermayesinin yarıdan fazlası
kamuya ait bir bankada Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü adına açılacak
"Özelleştirmeye Bağlı İş Kaybı Tazminatı ve Diğer Hizmetler Hesabı"na
yatırılır. Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü bu hesabın kullanılması ve
değerlendirilmesi ile görevli ve yetkilidir. Nakit durumunun yetersizliği
sebebiyle ivedi ve zorunlu harcamaların yapılamaması halinde; İdare, Türkiye İş
Kurumu Genel Müdürlüğünün talebi üzerine Özelleştirme Fonundan yapılacak
aktarmalara mahsuben "Özelleştirmeye Bağlı İş Kaybı Tazminatı ve Diğer Hizmetler
Hesabı"na aktarma yapmaya yetkilidir."
MADDE 8.- 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 22.- Özelleştirme programına alınan kuruluşlarda
(iştirakler hariç) ilgili kuruluş veya İdare tarafından istihdam fazlası personel
belirlenmesi ya da bu kuruluşların kısmen veya tamamen satışı nedeniyle kamu
tüzel kişiliğinin sona ermesi, devredilmesi, küçültülmesi, faaliyetlerinin
durdurulması, kapatılması, tasfiye edilmesi halinde; bu kuruluşlarda programa
alınma tarihi itibarıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak veya
sözleşmeli statüde çalışmakta olanlar ile iş kanunlarına tabi olarak görev
yapmakla birlikte toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanmayan genel müdür,
genel müdür yardımcısı, teftiş kurulu başkanı, kurul başkanı, daire başkanı,
müessese, bölge, fabrika, işletme ve şube müdürü, müfettiş ve müfettiş
yardımcısı, müşavir ve başuzman unvanlı kadrolara atanmak suretiyle görev yapan
personel, kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmek üzere yukarıda belirtilen
işlemlerin tamamlanmasından itibaren onbeş gün içerisinde İdare tarafından
Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Nakil hakkı tanınan bir kadro veya
pozisyonda görev yapmakta iken İdare tarafından ihdas edilen ve iş kanunlarına
tabi olan kadrolara atanmayı kabul edenler ile kuruluş özelleştirme programına
alındıktan sonra kuruluşa naklen veya açıktan atananlar bu madde ile getirilen
nakil hakkından yararlanamaz. İdare, özelleştirme programındaki kuruluşlarda
nakil hakkı kapsamında yer alan kadro ve pozisyonlardan boş bulunanları iptal
etmeye, kadro ve pozisyonların yerini, aynı kuruluş bünyesindeki şirketler veya
işyerleri arasında değiştirmeye yetkilidir. Özelleştirme programındaki herhangi
bir kuruluşun personeli, İdare tarafından özelleştirilecek kuruluşlarda
görevlendirilebilir ve yetkilendirilebilirler.
Nakle tabi personelin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa
göre kazanılmış hak aylık derecesinden aşağı olmamak kaydıyla, 190 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname kapsamında bulunan kamu kurum ve kuruluşlarının boş
kadrolarından Devlet Personel Başkanlığınca tespit edilen kadroya, anılan
Başkanlık tarafından kırkbeş gün içerisinde ataması teklif edilir. 190 sayılı
Kanun Hükmünde Kararname kapsamı dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarının (özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar hariç)
mevcut boş kadro veya pozisyonlarına da ihtiyaçlar doğrultusunda atama teklifi
yapılabilir. Bu personelden 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (1)
sayılı cetveldeki kadrolarda istihdam edilmekte olanlar ile burada sayılan
unvanlarla çalışan diğer statülerdeki personelin atama teklifleri Araştırmacı
unvanlı kadrolara yapılır. Ancak (1) sayılı cetvelde yer alan, mesleğe özel
yarışma sınavı ile giren ve belirli süreli meslek içi eğitimden sonra özel bir
yeterlik sınavı sonucunda göreve alınanların atama teklifleri, söz konusu görev
unvanına uygun kadrolara yapılır. Devlet Personel Başkanlığı tarafından
gönderilen atama teklif yazısının atamayı yapacak kamu kurum ve kuruluşuna
intikalinden itibaren otuz gün içerisinde bu kurum ve kuruluş tarafından atama
işlemlerinin yapılması zorunludur. Naklen atanan personel hakkında geçici 9
uncu madde hükümleri dikkate alınır.
Kuruluşun satılması veya devredilmesi halinde bu kuruluşta
çalışan nakle tabi personelin ataması yukarıdaki hükümlere göre yapıldıktan
sonra atama emri, ilgili personele atamayı yapan kurum veya kuruluş tarafından,
istihdam fazlası personel için yapılacak atama emri ise kuruluşu tarafından
7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Personelin işe başlama
sürelerine ve işe başlamama halinde yapılacak işlemlere ilişkin olarak 657
sayılı Devlet Memurları Kanununun 62 ve 63 üncü maddeleri hükümlerinin
uygulanmasından atamayı yapan kamu kurum ve kuruluşu sorumludur. Kurum ve
kuruluşlar atama ve göreve başlatma işlemlerinin sonucunu en geç onbeş gün
içerisinde Devlet Personel Başkanlığına bildirirler. Yeni kurumunda görevine
başlayan personel istekleri halinde, boş kadro bulunması ve ilgili mevzuata
uygun olması şartıyla eski kadro veya pozisyonuna uygun kadrolara kurumlarınca
atanabilirler. Askerlik görevlerini yapmakta olanlar için yukarıdaki süreler
terhislerini takip eden aybaşından itibaren başlar. Bu madde gereğince diğer
kamu kurum ve kuruluşlarına yapılacak nakil sebebiyle boşalan kadro ve pozisyonlar,
boşaldıkları tarihten itibaren herhangi bir işleme gerek kalmaksızın iptal
edilmiş sayılır.
Bu maddenin birinci fıkrasına göre diğer kamu kurum ve
kuruluşlarına nakledilmek üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilen
personelin, kuruluşun kamu tüzel kişiliğinin sona erdiği tarihten, yeni
kurumlarında göreve başlayacakları tarihi takip eden aybaşına kadar geçecek
süreye ilişkin olarak eski kadro veya pozisyonlarına ait aylık, ücret, varsa
ikramiye ve ücrete bağlı diğer malî hakları ile yeni kurumlarında göreve
başlayacakları tarihe kadar geçecek süredeki sosyal hak ve yardımları
(harcırah, sağlık giderleri, cenaze giderleri ve ölüm yardımı) Özelleştirme
Fonundan ödenir ve bunlardan T.C. Emekli Sandığına tâbi olanların bu süre
içinde Sandıkla olan ilgileri devam eder. Eski görev yerinden alınan aylık ve
diğer mali haklar için borç çıkarılmaz ve kurumlar arasında herhangi bir
hesaplaşma yapılmaz. Personelin Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri
tarihten yeni görev yerlerine başlayacakları tarihe kadar geçecek süredeki
aylık ve ücretlerindeki artışlar, beşinci ve altıncı fıkraların uygulanmasında
dikkate alınmaz. Bu personelden nakil sürecinde emekli olanlara T.C. Emekli
Sandığınca ödenen emekli ikramiyeleri, makam, görev ve temsil tazminatları ile
ölüm yardımları, ödenmesini takiben iki ay içerisinde faturası karşılığında
Hazine tarafından T.C. Emekli Sandığına ödenir. Nakil hakkına sahip olarak iş
kanunlarına tabi çalışmakta iken özelleştirme uygulamaları nedeniyle istihdam
fazlası personel olarak belirlenenlerden, kararın kendilerine tebliği
tarihinden başlayarak on gün içinde nakil hakkından vazgeçtiğini beyan
edenlerin iş sözleşmeleri feshedilmiş sayılır ve bunların ihbar ve kıdem
tazminatları Özelleştirme Fonundan karşılanır. Kuruluşun özelleştirme
uygulaması sonucu nihai devir işlemlerinin onaylanmasına ilişkin kararın Resmi
Gazetede yayımından itibaren on gün içinde nakil hakkından vazgeçtiğini
çalıştığı kuruluşa yazılı olarak bildiren nakil hakkına sahip iş kanunlarına
tabi personelin de iş sözleşmeleri feshedilmiş sayılır ve bunların ihbar ve
kıdem tazminatları Özelleştirme Fonundan karşılanır. Diğer kamu kurum ve
kuruluşlarına nakledilmek üzere isimleri Devlet Personel Başkanlığına
bildirilenlerden; nakil süreci içerisinde kıdem tazminatına hak kazandıracak
şekilde iş sözleşmeleri sona erenlerin kıdem tazminatları da Özelleştirme
Fonundan ödenir. İş kanunlarına tabi olarak çalışmakta iken, bu madde gereğince
diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen personele kıdem tazminatı ödenmez
ve bunların önceden kıdem tazminatı ödenmiş süreleri hariç, kıdem tazminatına
esas hizmet süreleri 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu
hükümlerine göre emekli ikramiyelerinin hesabında dikkate alınır.
Bu madde hükümlerine göre kamu kurum ve kuruluşlarına
nakledilen sözleşmeli personel ile iş kanunlarına tabi personele, Devlet
Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki kadro ve pozisyonlarına ilişkin
olarak bildirim tarihi itibarıyla almakta oldukları sözleşme ücreti, ücret
(fazla mesai ücreti hariç), ikramiye, bankacılık tazminatı, ek ücret, ek ödeme,
teşvik ödemesi ve benzeri adlarla yapılan ödemelerin toplam net tutarının (bu
tutar sabit bir değer olarak esas alınır); nakledildiği kurum veya kuruluştaki
kadro veya pozisyonlara ilişkin olarak yapılan aylık, ek gösterge, ikramiye,
her türlü zam ve tazminatları (ek tazminat ve bankacılık tazminatı dahil),
makam tazminatı, temsil tazminatı, görev tazminatı, sözleşme ücreti, ücret, ek ücret, ek ödeme, teşvik ödemesi,
döner sermaye payı ve benzeri adlarla yapılan her türlü ödemelerin (fazla mesai
ücreti, fiilen yapılan ders karşılığı ödenen ek ders ücreti hariç) toplam net
tutarından fazla olması halinde, aradaki fark tutarı, herhangi bir vergi ve
kesintiye tâbi tutulmaksızın fark kapanıncaya kadar ayrıca tazminat olarak
ödenir. Atandıkları kurumdaki kadro unvanı veya pozisyonlarında isteğe bağlı
olarak herhangi bir değişiklik olanlarla, başka kurumlara geçenlere fark
tazminatı ödenmesine son verilir.
399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (1) sayılı
cetvelde belirtilen kadrolarda görev yapmakta iken nakle tabi tutulan
personelin (bu Kanuna göre anonim şirket halinde birleştirilen kuruluşlardaki
personel dahil), Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki
kadrolarına ilişkin olarak bildirim tarihi itibarıyla almakta oldukları aylık,
ek gösterge, zam, özel hizmet tazminatı, makam tazminatı, temsil tazminatı,
görev tazminatı bir bütün olarak, göreve başladıkları tarihi izleyen aybaşından
geçerli olmak üzere üç yıl süre ile saklı tutulur ve şahsa bağlı haktan
yararlanılan süreler 5434 sayılı Kanunun ek 68 inci ve ek 73 üncü maddelerinde
belirtilen sürelerin hesabında (daha önce nakledilenler dahil) dikkate alınır.
İlgililerin yeni kadrolarına atandıkları tarihten önce, eski kadroları için
mevcut olan ve saklı haklar kapsamında bulunan gösterge, puan, oran ve katsayı
artışları şahsa bağlı haklarda artış sayılır. Ancak eski kadro için bu tarihten
sonra ihdas edilmiş hiçbir malî ve sosyal hak ve yardım ile sair ödemeler şahsa
bağlı hak kapsamında değerlendirilmez. Atanılan kadrodaki derece yükselmeleri
veya kademe ilerlemeleri, aylık gösterge ve ek gösterge dışındaki ödemelerde,
şahsa bağlı olarak saklı tutulan hakların ödendiği eski kadronun derecelerinin
yükseltilmesi veya kademelerinin ilerletilmesi sonucunu doğurmaz. Bu personelin
(bu Kanuna göre anonim şirket halinde birleştirilen kuruluşlardaki personel
dahil), Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki kadrolarına
ilişkin olarak bildirim tarihi itibarıyla almakta oldukları aylık, ek gösterge,
ikramiye, her türlü zam ve tazminatları (ek tazminat ve bankacılık tazminatı
dahil), makam tazminatı, temsil tazminatı, görev tazminatı, ücret (fazla mesai
ücreti hariç), ek ücret, ek ödeme ve benzeri adlarla yapılan ödemelerin toplam
net tutarının (bu tutar sabit bir değer olarak esas alınır); nakledildiği kurum
ve kuruluş tarafından şahsa bağlı hak olarak ödenen aylık, ek gösterge, zam,
özel hizmet tazminatı, makam tazminatı, temsil tazminatı, görev tazminatı
ödemeleri ile şahsa bağlı hak dışında yapılan ikramiye, ücret, ek ücret, ek
ödeme, ek tazminat, teşvik ödemesi, döner sermaye payı ve benzeri adlarla
yapılan her türlü ödemelerin (fazla mesai ücreti, fiilen yapılan ders karşılığı
ödenen ek ders ücreti hariç) toplam net tutarından fazla olması halinde,
aradaki fark tutarı, herhangi bir vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksızın fark
kapanıncaya kadar ayrıca tazminat olarak ödenir. Atandıkları kurumdaki kadro
unvanı veya pozisyonlarında isteğe bağlı olarak herhangi bir değişiklik
olanlarla, başka kurumlara geçenlere şahsa bağlı hak uygulaması ile fark
tazminatı ödenmesine son verilir.
MADDE 9.- 4046 sayılı Kanunun 27 nci maddesinin (a) bendinde
yer alan "(sözleşmeler dahil)" ibaresi "(danışmanlık hizmet
alımları ile nihai devir işlemlerine ilişkin sözleşmeler dahil)" olarak
değiştirilmiş ve aynı bendin sonuna "İdarenin taraf olduğu dava ve
takiplerde, İdare her türlü harçtan muaftır. Özelleştirme uygulamalarına
ilişkin idari davalar, ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda görülür."
ibaresi eklenmiştir .
MADDE 10.- 4046 sayılı Kanuna aşağıdaki ek maddeler
eklenmiştir.
"EK MADDE 3.- Özelleştirme programına alınmış
kuruluşlara ait veya bu kuruluşların müşterek maliki bulunduğu
gayrimenkullerden varsa diğer malikler ile de anlaşarak, 634 sayılı Kat
Mülkiyeti Kanunundaki şartlar aranmaksızın, İdarenin talebi üzerine yirmi gün
içinde tapu sicil müdürlüklerince tapuda kat mülkiyeti kütüğüne bağımsız
bölümler halinde tescil edilir. Bu işlemin yapılması sırasında kat mülkiyetine
geçiş için kadastro müdürlüğünce zemindeki fiili durumu tespit eden plan,
vaziyet planı sayılır ve anılan Kanunun 12 nci maddesinin (b) bendinde yazılı
fotoğrafın kuruluş temsilcisince tasdik edilmesi yeterli görülür ve başka bir
belge aranmaz."
"EK MADDE 4.-
Ekli (1) sayılı listede yer alan kadrolar iptal edilerek, 190 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin eki cetvelin Özelleştirme İdaresi Başkanlığına ait
bölümünden çıkarılmış, ekli (2) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek
anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin eki cetvelin, Özelleştirme İdaresi
Başkanlığına ait bölümüne eklenmiştir."
MADDE 11.- 4046 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin son
fıkrasında yer alan "ve İstanbul temsilciliği" ibaresi, 10 uncu
maddesinin (k) bendi, 16 ncı maddesi, 17 nci maddesinin (A) bendinin son
cümlesinde yer alan "ve hangi süre içinde" ibaresi, 19 uncu
maddesinin (B) bendinin (c) alt bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 12.- 3.5.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
"EK MADDE 3.- Özelleştirme programındaki kuruluşlara
ait veya kuruluş lehine irtifak/kullanım hakkı alınmış arsa ve arazilerin, 3621
sayılı Kıyı Kanunu ve 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu kapsamında bulunması
halinde bu yerlerde genel ve özel kanun hükümlerine göre imar planlarını
yapmaya ve onaylamaya yetkili olan kuruluşlardan (Bayındırlık ve İskan
Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Denizcilik Müsteşarlığı, belediyeler ve
il özel idareleri) görüş alınarak çevre imar bütünlüğünü bozmayacak her tür ve
ölçekte imar planları ve imar tadilatları ile mevzi imar planları Başbakanlık
Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca
onaylanmak suretiyle yürürlüğe girer. İlgili kuruluşlar bu arsa ve arazilerin
imar fonksiyonlarını beş yıl süreyle değiştiremezler. İlgili kuruluşlar
görüşlerini on beş gün içinde bildirir. Bu planlara göre yapılacak yapılarda
her türlü ruhsat ve diğer belgeler ile izinler
ilgili mevzuat çerçevesinde ilgili kurum ve kuruluşlarca verilir."
MADDE 13.- 4.4.1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı Kanununun 6
ncı maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki
(c) bendi eklenmiş ve maddeye bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
"c) Organize turlar ile seyahat eden kişilerin
taşındığı yolcu gemilerinin (kruvaziyer gemilerin) bağlandığı, günün
teknolojisine uygun yolcu gemisine hizmet vermek amacıyla liman hizmetlerinin
(elektrik, jeneratör, su, telefon, internet ve benzeri teknik bağlantı
noktaları ve hatlarının) sağlandığı, yolcularla ilgili gümrüklü alan
hizmetlerinin görüldüğü, ülke tanıtımı ve imajını üst seviyeye çıkaracak turizm
amaçlı (yeme-içme tesisleri, alışveriş merkezleri, haberleşme ve ulaştırmaya
yönelik üniteler, danışma, enformasyon ve banka hizmetleri, konaklama
üniteleri, ofis binalar) fonksiyonlara sahip olup, kruvaziyer gemilerin
yanaşmasına ve yolcuları indirmeye müsait deniz yapıları ve yan tesislerinin
yer aldığı kruvaziyer ve yat limanları,
"Özelleştirme kapsam ve programına alınan ve sahil
şeridi belirlenen veya belirlenecek olan alanlar ile kıyı ve dolgu alanlarında
yapılacak yat ve kruvaziyer limanlarının ihtiyacı olan yönetim birimleri,
destek birimleri, bakım ve onarım birimleri, teknik ve sosyal altyapı ve
konaklama birimleri ile ilgili kullanım kararları ve yapılanma şartları imar
planı ile belirlenir."
MADDE 14.- "4.2.1924 tarihli ve 406 sayılı Telgraf ve
Telefon Kanununun ek 29 uncu maddesinin ikinci fıkrasının sonuna "ve
kapsam dışı personelden nakil hakkından vazgeçenler hakkında 4046 sayılı
Kanunun 22 nci maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanmasındaki süreler yazılı
olarak beyanda bulunanlar için beyan tarihinden, hizmetine ihtiyaç
bulunmayanlar için ise kararın kendilerine tebliğ tarihinden başlayarak on gün
olarak esas alınır." ibaresinin eklenmesine, üçüncü fıkrasında yer alan
"aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca
atandıkları tarihe kadar geçen süre içinde" ibareleri "Devlet
Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki kadro ve pozisyonlarına ilişkin
olarak bildirim tarihine kadar geçen süre içinde", beşinci fıkrasında yer
alan "satışı" ibaresi "devri" şeklinde, aynı maddenin
birinci fıkrası ise aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir."
"Türk Telekom hisselerinin devri sonucu kamu payının
yüzde ellinin altına düşmesi durumunda; Türk Telekomda ek 22 nci maddenin (a)
bendinin bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri uyarınca belirlenen aslî
ve sürekli görevlerde çalışmakta olanlar ile 22.1.1990 tarihli ve 399 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnameye tâbi olarak kadrolu veya sözleşmeli personel
statüsünde çalışanlar ve kapsam dışı personel, kamu görevlerinden yüzseksen gün
aylıksız izinli sayılır. Bu personel belirtilen süre içinde Türk Telekomda
çalışmaya devam eder ve hisse devir tarihinden nakil için Devlet Personel
Başkanlığına bildirildikleri tarihe kadarki aylık ücret, harcırah, sağlık
giderleri, cenaze giderleri ve ölüm yardımı ile diğer mali ve özlük hakları
Türk Telekom tarafından karşılanır. Bu fıkrada belirtilen süre içinde nakle
tabi personelden Türk Telekom tarafından hizmetine ihtiyaç duyulmayanlar tespit
edildikleri tarihten, kendi isteği ile nakil talep edenler ise talep tarihinden
itibaren en geç otuz gün içinde Türk Telekom tarafından Devlet Personel
Başkanlığına bildirilir ve bunların aylıksız izinleri bu tarih itibarıyla sona
erer. Hizmetine ihtiyaç duyulmayan personelin tespiti ve kendi isteği ile nakil
talebinde bulunma süresi, hisse devir tarihinden itibaren yüzelli günü aşamaz.
Bu fıkrada belirtilen personelin aylıksız izinli sayıldıkları süre içerisinde
bağlı bulundukları sosyal güvenlik kurumları ile ilgileri devir tarihindeki
kadro, görev veya pozisyonları esas alınmak suretiyle devam ettirilir ve bu
şekilde geçirilen süreler hisse devir tarihindeki statülerinde geçmiş
sayılır."
MADDE 15.- 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununa Ek 35 inci
maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
"EK MADDE 36.- Kurum ile GSM işletmecileri arasında
imzalanan imtiyaz sözleşmelerine istinaden Hazine Payı ve Kurum masraflarına
katkı payı olarak yapılacak ödemelerde aşağıdaki hususlar esas alınır.
İşletmeciler; süresinde ödenmeyen bedeller için abonelerine
tahakkuk ettirdikleri gecikme faizi ile vasıtalı vergiler, harç ve resim gibi
mali yükümlülükler ve raporlama amacıyla muhasebeleştirdikleri tahakkuk
tutarları hariç olmak üzere, aylık brüt satışlarının %15 ini ilgili olduğu ayı
izleyen ayın yirminci günü akşamına kadar Hazine payı olarak öderler.
Brüt satışlardan maksat, işletmecinin faaliyetleri
çerçevesinde satılan mal ya da hizmetler karşılığında alınan veya tahakkuk
ettirilen toplam değerleri kapsayan ve gelir tablosu hesaplarından "60.
Brüt Satışlar" hesabına kaydedilen tutarlardır.”
MADDE 16.- 406 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 11.- Kurum ile imtiyaz sözleşmesi
imzalayarak halihazırda hizmet veren GSM işletmecilerinin ek madde 36 nın
yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içinde yazılı müracaatları halinde,
imtiyaz sözleşmeleri ek madde 36 hükümleri çerçevesinde tadil edilir."
MADDE 17.- 406 sayılı Kanunun ek 32 nci maddesinin ikinci ve
üçüncü fıkralarında yer alan "bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten"
ibareleri "01.08.2005 tarihinden" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 18.- 4.12.2003 tarihli ve 5015 sayılı Petrol Piyasası
Kanununun geçici 2 nci maddesinde yer alan "aynı maddenin ikinci fıkrası
uyarınca atandıkları tarihe kadar geçen süre içinde" ibaresi "Devlet
Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki kadro ve pozisyonlarına ilişkin
olarak bildirim tarihine kadar geçen süre içinde" şeklinde değiştirilmiş
ve aynı maddenin sonuna "Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri
tarihten sonra geçecek süre içerisinde ilgililerin eski pozisyonlarının mali
haklarının tespitinde de belirlenecek bu tutar dikkate alınır." cümlesi
eklenmiştir.
MADDE 19.- 3194 sayılı İmar Kanununun 9 uncu maddesinin
sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"4046 sayılı Kanun kapsamında gelir ortaklığı modeli ve
işin gereğine uygun sair hukuki tasarruflar yöntemine göre özelleştirme
işlemleri yapılan hizmet
özelleştirilmesi niteliğindeki yatırımların yapılacağı yerlerde hazırlanan veya
hazırlattırılan planları, Özelleştirme İdaresince değerlendirilmek ve
sözleşmeye uygunluğu konusundaki görüşü de alınmak kaydı ile, imar
mevzuatındaki kısıtlamalara tabi olmaksızın re'sen onaylamaya Bayındırlık ve
İskan Bakanlığı yetkili olup, her türlü ruhsatı ilgili belediye en geç iki ay
içinde verir."
MADDE 20.- 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları
Trafik Kanununa;
a) 8 inci maddesinin (c) bendinde yer alan "tescile
bağlı araçların muayenelerini" ibaresinden sonra gelmek üzere "yapmak
veya" ibaresi,
b) 35 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde
yer alan "Araçların muayeneleri" ibaresinden sonra gelmek üzere
"Ulaştırma Bakanlığına ait muayene istasyonlarında veya bu Bakanlık
tarafından işletme yetki belgesi ile yetki verilmesi halinde ise" ibaresi
ile aynı fıkranın ikinci cümlesinde yer alan "Yetki verilen gerçek veya
tüzel kişiler, bu yetkilerini" ibaresinden sonra gelmek üzere
"Ulaştırma Bakanlığının onayı ile" ibaresi,
eklenmiştir.
MADDE 21.- 20.2.2001
tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 2 nci maddesinin dördüncü
fıkrasının (c) bendinin sonuna aşağıdaki paragraf ve aynı fıkraya (g) bendi
eklenmiştir.
"4046 sayılı Kanun çerçevesinde yapılan özelleştirme
sonrası elektrik dağıtım tesislerinin
iyileştirilmesi, güçlendirilmesi ve
genişletilmesi için yapılan yatırımların mülkiyeti kamuya aittir.
Özelleştirilen elektrik dağıtım tesis
ve varlıklarına ilişkin her türlü işletme ile yatırım planlaması ve
uygulamasında onay, değişiklik ve denetim
Kurul'a aittir. Kurul, hizmetin verilmesini sağlayacak yatırımların
teklif edilmemesi halinde talep eder ve onaylanmış yatırımlar
gerçekleştirilmediği takdirde lisans iptal edilerek yeniden ihale
yapılır."
"g) 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri (OSB)
Kanununa göre kurulan OSB tüzel kişilikleri; onaylı sınırları içerisinde
üretim, dağıtım ve ticaret faaliyetlerinden bir veya bir kaçını yetkili
organlarının kararı ile kuracağı şirket vasıtasıyla yapar. Organize sanayi
bölgeleri katılımcıları, OSB yetkili organlarının kurduğu şirket çerçevesinde
serbest tüketici sayılır. Ancak kurulan şirket, üretimi veya toptan alımı
nedeniyle OSB içindeki serbest tüketicilere piyasada bulabildikleri fiyatların
üzerinde elektrik satamaz. Bu halde sadece OSB içi elektrik dağıtım bedeli
alınır. Organize sanayi bölgelerinin sınırları içerisinde olup, daha önce
bedelsiz olarak veya sembolik bedel ile TEDAŞ'a devir edilen dağıtım
şebekelerinin mülkiyeti ve işletme hakları altı ay içinde aynı bedelle OSB'lere
devir edilir."
MADDE 22.- 20.2.2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik
Piyasası Kanununun 3 üncü maddesinin (c) bendinin (3) numaralı alt bendinin
ikinci ve üçüncü paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Özel sektörde dağıtım şirketleri, dağıtım veya
perakende satış faaliyeti dışında, üretim lisansı almak ve hesapları ayrı
tutulmak kaydıyla üretim tesisi kurabilir ve sahibi olduğu veya iştirak
ilişkisinde bulunduğu üretim şirketi veya şirketlerinden ülke ortalama elektrik
toptan satış fiyatını geçmeyecek fiyattan elektrik enerjisi satın
alabilir."
MADDE 23.- 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul
Kanununun:
a) Mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (4)
numaralı bendinin sonuna aşağıdaki ibare, aynı fıkranın (5) numaralı bendinden
sonra gelmek üzere aşağıdaki (6) numaralı bent ve aynı maddenin sonuna
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"kanuni süresinden sonra kendiliğinden veya pişmanlık
talepli olarak verilen beyannameler üzerine düzenlenen tahakkuk fişi ve/veya
ihbarnameleri mükellefe, vergi sorumlusuna veya bunların elektronik ortamda
beyanname gönderme yetkisi verdiği gerçek veya tüzel kişiye elektronik ortamda
tebliğ etmeye ve buna ilişkin usul ve esasları belirlemeye,"
"6. Vergi güvenliğini sağlamak amacıyla niteliklerini
belirleyip onayladığı elektrikli, elektronik, manyetik ve benzeri cihazlar ve
sistemleri kullandırmaya, bu cihaz ve sistemler vasıtasıyla bandrol, pul,
barkod, halogram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretlerin
kullanılmasına ilişkin zorunluluk getirmeye, uygulamaya ait usul ve esasları
belirlemeye,"
"Kanuni süresi geçtikten sonra kendiliğinden veya
pişmanlık talepli olarak verilen beyannamelerin elektronik ortamda gönderilmesi
üzerine elektronik ortamda düzenlenen tahakkuk fişi ve/veya ihbarnameler
mükellef, vergi sorumlusu veya bunların elektronik ortamda beyanname gönderme
yetkisi verdiği gerçek veya tüzel kişiye elektronik ortamda iletilir. Bu ileti
tahakkuk fişi ve/veya ihbarnamenin muhatabına tebliği yerine geçer."
b) Mükerrer 355 inci maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Elektronik ortamda beyanname verilmesi mecburiyetine
uyulmaması halinde kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası, beyannamenin
kanuni süresinin sonundan başlayarak elektronik ortamda 15 gün içinde verilmesi
halinde 1/4 oranında, bu sürenin dolmasını takip eden 15 gün içinde verilmesi
halinde ise 1/2 oranında uygulanır."
MADDE 24.- 4.1.1961
tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun:
a) 272 nci maddesi, başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Gayrimenkullerde veya elektrik üretim ve dağıtım
varlıklarında maliyet bedelinin artması:
Normal bakım, tamir ve temizleme giderleri dışında,
gayrimenkulü veya elektrik üretim ve dağıtım varlıklarını genişletmek veya
iktisadi kıymetini devamlı olarak artırmak maksadıyla yapılan giderler,
gayrimenkulün veya elektrik üretim ve dağıtım varlıklarının maliyet bedeline
eklenir.
(Bir geminin iktisap tarihindeki süratini fazlalaştırmak,
yolcu ve eşya yükleme ve barındırma tertibatını genişletmek veya değiştirmek
suretiyle iktisadi kıymetini devamlı olarak artıran giderlerle bir motorlu kara
nakil vasıtasının kasa veya motorunun yenisi ile değiştirilmesi veya alımında
mevcut olmayan yeni bir tertibatın eklenmesi için yapılan giderler maliyet
bedeline eklenmesi gereken giderlerdendir.)
Gayrimenkuller kira ile tutulmuş ise veya elektrik üretim ve
dağıtım varlıklarının işletme hakkı verilmiş ise, kiracı veya işletme hakkına
sahip tüzel kişi tarafından yapılan bir ve ikinci fıkralardaki giderler
bunların özel maliyet bedeli olarak ayrıca değerlenir. Kiracının veya işletme hakkına sahip tüzel kişinin
faaliyetini icra için vücuda getirdiği tesisata ait giderler de bu hükümdedir.
Gayrimenkuller veya elektrik üretim ve dağıtım varlıkları
için yapılan giderler hem tamir, hem de kıymet artırma giderlerinden terekküp
ettiği takdirde, mükellef bu giderlerden maliyet bedeline eklenecek kısmı ayrı
göstermek mecburiyetindedir."
b) 327 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Özel maliyet bedellerinin itfası:
Gayrimenkullerin, elektrik üretim ve dağıtım varlıklarının
ve gemilerin iktisadi kıymetlerini artıran ve 272 nci maddede yazılı özel
maliyet bedelleri, kira veya işletme hakkı süresine göre eşit yüzdelerle itfa
edilir. Kira veya işletme hakkı süresi dolmadan, kiralanan veya işletme hakkı
alınan şeyin boşaltılması veya işletme hakkının herhangi bir sebepten sona
ermesi halinde henüz itfa edilmemiş olan giderler, boşaltma veya hakkın sona
erdiği yılda bir defada gider
yazılır."
MADDE 25.- 25.10.1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer
Vergisi Kanununun geçici 22 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Geçici Madde 22.- 2005 yılında İzmir Kentinde yapılacak
Dünya Üniversitelerarası Spor Oyunlarına ilişkin olmak üzere İzmir Üniversiade
Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu ile bu oyunlarda kullanılmak şartıyla söz
konusu Düzenleme Kurulu'nun onayladığı kurum ve kuruluşlara yapılacak teslim ve
hizmet ifaları ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla mevcut olan
Organizasyon Komitesi tarafından teslim alınan malların İzmir Üniversiade
Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu'na teslimi katma değer vergisinden
müstesnadır.
Bu maddede düzenlenen istisnalar dolayısıyla yüklenilen
vergiler, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergilerden indirilebilir.
İndirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler ise bu Kanunun 32 nci maddesi
hükümleri uyarınca istisna kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine
nakden veya mahsuben iade edilir.
Maliye Bakanlığı, bu maddede yer alan istisnaların kapsamına
girecek teslim ve hizmetleri tanımlamaya, istisnaya ilişkin usul ve esasları
belirlemeye yetkilidir."
MADDE 26.- 10.11.2004 tarihli ve 5255 sayılı İzmir Kentinde
Yapılacak Dünya Üniversitelerarası Spor Oyunları (Üniversiade) Kanununa
aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 3.- Hazırlık ve Düzenleme Kurulu
tarafından bu Kanun kapsamında gerçekleştirilecek her türlü etkinlik için
görevlendirilecek gönüllüler, 17.7.1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanunu yönünden sigortalı; 22.5.2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu açısından
da işçi sayılmazlar. Bu gönüllülere Hazırlık ve Düzenleme Kurulu ile üçüncü
kişiler tarafından temin edilecek her türlü ayni veya nakdi yardımlar,
31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu açısından gelir sayılmaz
ve vergilendirilmez."
MADDE 27.- 30.4.1992 tarihli ve 3796 sayılı İstanbul
Kentinde Yapılacak Olimpiyat Oyunları Kanununun 11 inci maddesinin mülga (e)
bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"e) İstanbul Büyükşehir Belediyesinin tasdik edilen
bütçesinin % 0,5'i,"
MADDE 28.- 6.6.2002
tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listedeki 87.03 ve 87.04 G.T.İ.P.
numaralarında yer alan mallar ve vergi oranları ekli (1) sayılı cetvelde
gösterilen şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 29.- 4046 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler
eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 19.- Bu Kanunun 27 nci maddesinde yapılan
değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan ve devam eden özelleştirme
uygulamalarına ilişkin davalar görüldükleri mahkemelerce sonuçlandırılır.
GEÇİCİ MADDE 20.- Bu Kanunun 21 inci maddesinde yapılan
değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihte iş kaybı tazminatı almaya devam edenler
hakkında 21 inci maddenin dördüncü fıkrasında yapılan değişiklikler dikkate
alınmaz ve bunlar hakkında önceki hükümlerin uygulanmasına devam olunur.
GEÇİCİ MADDE 21.- Bu Kanunun 22 nci maddesinde yapılan
değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce özelleştirme programında bulunan
kuruluşlarda nakil hakkı tanınmış kapsamdışı kadro ve pozisyonlarda görev yapan
iş kanunlarına tabi personelin, aynı kadro veya pozisyonlarda görev yapmaya
devam etmeleri halinde nakil hakları saklıdır.
GEÇİCİ MADDE 22.- Bu
Kanunun 22 nci maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce
diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmek üzere Devlet Personel
Başkanlığına bildirilenlerden nakil işlemi tamamlanmış olan personel
hakkında 22 nci maddenin beşinci ve
altıncı fıkralarına göre yapılan fark tazminatı ve şahıslarına bağlı olarak
saklı tutulan hakların ödenmesinde, ilgililerin eski kurumları ile
ilişiklerinin kesildiği tarih esas alınır. 1.8.2003 tarihli ve 4971 sayılı
Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca şahsa bağlı hakları 15.8.2003 tarihinden
itibaren üç yıl süreyle saklı tutulan personelin şahsa bağlı hakları 14.8.2006
tarihinde sona erer. 15.8.2003 tarihinden bu Kanunun 22 nci maddesinde yapılan
değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihler arasında nakle tabi tutulan ve şahsa
bağlı haktan yararlanan personelin şahsa bağlı hakları ise atandıkları yeni
kurumlarında göreve başladıkları tarihi izleyen aybaşından geçerli olmak üzere
üç yıl süreyle saklı tutulur ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce
nakle tabi tutulan personelin şahsa bağlı haklarının tespitinde ve fark
tazminatının ödenmesinde bu fıkra hükümleri hariç 22 nci maddenin bu Kanunla
değiştirilen hükümleri aynen uygulanır.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla nakil
işlemleri tamamlanmamış personel
hakkında 22 nci maddenin bu Kanunla değiştirilen hükümleri aynen
uygulanır."
GEÇİCİ MADDE 1.- 24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanun
gereğince yapılan özelleştirme uygulamaları çerçevesinde kuruluşların
(iştirakler hariç) özelleştirilmesi neticesinde İş Kanunu hükümlerine tabi
daimi ve geçici işçilerden (kapsam dışı
personel hariç) 1.1.1992 ila 20.10.2004 tarihleri arasında iş akdi özel
sektör tarafından feshedilenlerden 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (C) bendi kapsamında
istihdam edilecek olanlarda, özelleştirme tarihinden itibaren özel sektör
tarafından en geç 6 ay içinde iş akitlerinin feshi şartı aranmaz.
GEÇİCİ MADDE 2.- İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, Radyo ve
Televizyon Üst Kurulu, Rekabet Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumu, Telekomünikasyon Kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Kamu İhale
Kurumu ile Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme
Kurumunca elde edilen her türlü gelirin 30.6.2005 tarihine kadar birikmiş
tutarlarından Maliye Bakanının teklifi ve Başbakanın onayı ile kurum ve
kuruluşlar itibarıyla belirlenecek oranlara göre hesaplanacak kısmı; bütçenin
(B) işaretli cetveline gelir kaydedilmek üzere Maliye Bakanı tarafından
belirlenecek süre içinde Maliye Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğünün Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası nezdindeki hesabına yatırılır. Ayrıca, anılan kurum
ve kuruluşların 31.12.2005 tarihine kadar kasalarında oluşacak nakit fazlaları
da bunların görüşü alınmak suretiyle bu fıkrada belirlenen esaslara göre
kesilerek ilgili hesaba aktarılır.
Söz konusu kurum ve kuruluşlar 30.6.2005 tarihine kadar birikmiş
gelir tutarları ile kasa ve banka mevcutlarını 15.7.2005 tarihine kadar; her
ayın gelir ve giderleriyle kasa ve banka mevcutlarını gösterir mali bilgileri
ise izleyen ayın yedinci günü sonuna kadar Maliye Bakanlığına bildirirler. Bu
maddede belirtilen tutarların süresi içinde ödenmemesi halinde, ödenmeyen
tutarlar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine
göre gecikme zammı da uygulanmak suretiyle takip ve tahsil edilir.
MADDE 30.- Bu Kanunun;
a) 20 nci maddesi, 1.1.2005 tarihinden geçerli olmak üzere
yayımı tarihinde,
b) 25 inci maddesi, 13.11.2004 tarihinden geçerli olmak
üzere yayımı tarihinde,
c) 26 ncı maddesi, 10.11.2004 tarihinden geçerli olmak üzere
yayımı tarihinde,
d) Diğer maddeleri ise yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE 31.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
|
Recep
Tayyip Erdoğan |
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
Dışişleri Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
|
A. Gül |
A. Şener |
M. A.
Şahin |
|
Devlet Bakanı V. |
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
|
M. Aydın |
A.
Babacan |
M. Aydın |
|
Devlet Bakanı V. |
Devlet Bakanı |
Adalet Bakanı |
|
C. Çiçek |
K. Tüzmen |
C. Çiçek |
|
Millî Savunma Bakanı V. |
İçişleri Bakanı |
Maliye Bakanı |
|
A. Aksu |
A. Aksu |
K.
Unakıtan |
|
Millî Eğitim Bakanı |
Bayındırlık ve İskân Bakanı |
Sağlık Bakanı |
|
H. Çelik |
Z.
Ergezen |
R. Akdağ |
|
Ulaştırma Bakanı V. |
Tarım ve Köyişleri Bakanı |
Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı |
|
K.
Unakıtan |
S. Güçlü |
M.
Başesgioğlu |
|
Sanayi ve Ticaret Bakanı |
En. ve Tab. Kay. Bakanı |
Kültür ve Turizm Bakanı |
|
A. Coşkun |
M. H.
Güler |
A. Koç |
|
|
Çevre ve Orman Bakanı |
|
|
|
O. Pepe |
|
HÜKÜMETİN TELİF ETTİĞİ
METNE EKLİ LİSTE
(1) SAYILI LİSTE
KURUMU :
ÖZELLEŞTİRME İDARESİ BAŞKANLIĞI
TEŞKİLATI : İSTANBUL TEMSİLCİLİĞİ
İPTAL EDİLEN KADROLARIN
|
|
|
Serbest |
Tutulan |
Toplam |
|
|
|
Kadro |
Kadro |
Kadro |
Sınıfı |
Unvanı |
Derecesi |
Adedi |
Adedi |
Adedi |
GİH |
Proje
Grup Başkanı |
1 |
2 |
- |
2 |
GİH |
Uzman |
1 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Uzman
(Şube Müdürü) |
2 |
2 |
- |
2 |
TH |
Uzman |
2 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Uzman |
3 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Uzman |
4 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Uzman |
5 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Uzman |
6 |
2 |
- |
2 |
GİH |
Uzman
Yardımcısı |
7 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Uzman
Yardımcısı |
8 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Memur |
10 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Bilgisayar
İşletmeni |
10 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Şoför |
12 |
1 |
- |
1 |
YH |
Hizmetli |
12 |
1 |
- |
1 |
|
|
|
|
|
|
|
Toplam |
|
17 |
|
17 |
(2) SAYILI LİSTE
KURUMU : ÖZELLEŞTİRME İDARESİ BAŞKANLIĞI
TEŞKİLATI : MERKEZ
İHDAS EDİLEN KADROLARIN
|
|
|
Serbest |
Tutulan |
Toplam |
|
|
|
Kadro |
Kadro |
Kadro |
Sınıfı |
Unvanı |
Derecesi |
Adedi |
Adedi |
Adedi |
GİH |
Proje
Grup Başkanı |
1 |
2 |
- |
2 |
GİH |
Uzman |
1 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Uzman
(Şube Müdürü) |
2 |
2 |
- |
2 |
TH |
Uzman |
2 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Uzman |
3 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Uzman
Yardımcısı |
7 |
7 |
- |
7 |
GİH |
Memur |
10 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Bilgisayar
İşletmeni |
10 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Şoför |
12 |
1 |
- |
1 |
|
Toplam |
|
17 |
|
17 |
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ
METNE EKLİ LİSTELER
(1) SAYILI LİSTE
KURUMU :
ÖZELLEŞTİRME İDARESİ BAŞKANLIĞI
TEŞKİLATI : İSTANBUL TEMSİLCİLİĞİ
İPTAL EDİLEN KADROLARIN
|
|
|
Serbest |
Tutulan |
Toplam |
|
|
|
Kadro |
Kadro |
Kadro |
Sınıfı |
Unvanı |
Derecesi |
Adedi |
Adedi |
Adedi |
GİH |
Proje
Grup Başkanı |
1 |
2 |
- |
2 |
GİH |
Uzman |
1 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Uzman
(Şube Müdürü) |
2 |
2 |
- |
2 |
TH |
Uzman |
2 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Uzman |
3 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Uzman |
4 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Uzman |
5 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Uzman |
6 |
2 |
- |
2 |
GİH |
Uzman
Yardımcısı |
7 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Uzman
Yardımcısı |
8 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Memur |
10 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Bilgisayar
İşletmeni |
10 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Şoför |
12 |
1 |
- |
1 |
YH |
Hizmetli |
12 |
1 |
- |
1 |
|
|
|
|
|
|
|
Toplam |
|
17 |
|
17 |
(2) SAYILI LİSTE
KURUMU : ÖZELLEŞTİRME İDARESİ BAŞKANLIĞI
TEŞKİLATI : MERKEZ
İHDAS EDİLEN KADROLARIN
|
|
|
Serbest |
Tutulan |
Toplam |
|
|
|
Kadro |
Kadro |
Kadro |
Sınıfı |
Unvanı |
Derecesi |
Adedi |
Adedi |
Adedi |
GİH |
Proje
Grup Başkanı |
1 |
2 |
- |
2 |
GİH |
Uzman |
1 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Uzman
(Şube Müdürü) |
2 |
2 |
- |
2 |
TH |
Uzman |
2 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Uzman |
3 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Uzman
Yardımcısı |
7 |
7 |
- |
7 |
GİH |
Memur |
10 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Bilgisayar
İşletmeni |
10 |
1 |
- |
1 |
GİH |
Şoför |
12 |
1 |
- |
1 |
|
Toplam |
|
17 |
|
17 |
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METNE
EKLİ CETVEL
(1)
SAYILI CETVEL
|
||||||
G.T.İ.P Mal İsmi Vergi Oranı(%) |
||||||
|
||||||
|