T.B.M.M. (S. Sayısı: 969)
Özürlüler Hakkında ve Bazı Kanunlar ile Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı; Tekirdağ
Milletvekili Mehmet Nuri Saygun’un Özürlüler İdaresi Başkanlığı Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi; İstanbul Milletvekili Lokman Ayva’nın Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Cumhuriyet
Halk Partisi Grup Başkanvekilleri
İstanbul Milletvekili Ali Topuz, İzmir Milletvekili Kemal Anadol, Samsun
Milletvekili Haluk Koç ile 46 Milletvekilinin Özürlüler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/1029,
2/215, 2/424, 2/437)
Not: Başkanlıkça 1/1029
Esas No.lu Tasarı Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor; Sağlık, Aile, Çalışma
ve Sosyal İşler; Adalet ile Plan ve Bütçe komisyonlarına, 2/215 Esas No.lu
Teklif, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler ile Plan ve Bütçe komisyonlarına, 2/424 Esas No.lu Teklif, Adalet;
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe komisyonlarına, 2/437
Esas No.lu Teklif, Millî Eğitim,
Kültür, Gençlik ve Spor; Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe komisyonlarına havale edilmiştir.
T.C.
Başbakanlık 5.5.2005
Kanunlar ve Kararlar
Genel Müdürlüğü
Sayı: B.02.0.KKG.0.10/101-306/2125
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca 14.3.2005 tarihinde
kararlaştırılan “Özürlüler Hakkında ve Bazı Kanunlar ile Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı” ile gerekçesi
ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GENEL GEREKÇE
Anayasamızda özürlü bireylerin temel sorun
alanları olan; eğitim, sağlık, çalışma hayatı, sosyal güvenlik ve toplumsal
hayata uyum alanlarında özel düzenlemeler yapılmış ve özürlü bireylere bu
alanlarda özel olarak korunacak grup olarak yer verilmiştir. Ancak,
Anayasamızda yer alan bu hükümlere rağmen özürlü bireylerin sorunlarının
azaltılmasında yeterli mesafe alınamamıştır. Mevzuatın dağınıklığı, hizmet
sunumunun farklı kurumlar eliyle, koordinasyonsuz biçimde yürütülmesi ve
standart uygulamaların olmaması özürlü bireylerin gereksinimlerinin
karşılanamamasının başlıca nedenleridir. Özürlü bireylerin diğer toplum
kesimleriyle birlikte gereksinimlerinin karşılanması, hizmetlerin sağlıklı bir
biçimde planlanması ve toplumsal kaynakların rasyonel dağıtımı, konu ile ilgili
özel politika ve hizmet modellerinin
oluşturulmasını gerektirmektedir. Bu nedenle, ülkemizde, mevzuat içinde
dağınık şekilde bulunan özürlü bireylere yönelik yasal düzenlemelerin ilkesel
düzeyde yasal bir bütünlüğe kavuşturulması zorunludur. Bu zorunluluğun yerine
getirilmesi, özürlülük konusunda kapsamlı bir bakış açısının gerçekleşmesi ve
sorunlara tüm toplum kesimlerinin farkındalık ve duyarlılığının sağlanarak
ortak bir anlayışa ulaşılmasıyla mümkün olacaktır.
Bu bakış doğrultusunda dünya genelinde
özürlülükle ilgili tartışmalar, insan hakları ve ayrımcılık noktalarında devam
etmektedir. Son yıllarda özürlülerin oluşturduğu organizasyonlar, özürlülüğün
pozisyonunun yeniden belirlenmesi, insan hakları ve vatandaşlık hakları
açısından bir çok çalışmalarda bulunmuşlardır. Bugünkü özürlü politikası
kişilerin görme, işitme, zihinsel ve bedensel yetersizlikleri olması gibi fiziksel
özelliklerine odaklanmadan kişinin yeteneklerine, topluma
kazandırabileceklerine ve vatandaş olarak, insan haklarına saygı duymaya
odaklanmaktadır. Bu politika, özürlüler ile ilgili ayrımcılığı vurgulayan
yasalarda, özürlülere ve haklarına zarar vermeden uygulanabilir yasal
düzenlemelere gidilmesi yönündedir.
Özürlülük; özürlü bireyi, ailesini, yakın
çevresini ve ait olduğu toplumsal yapıyı ilgilendiren bir olgudur. Özürlü
bireylerin diğer toplum kesimlerinden farklı olmayan temel gereksinimleri
bulunmaktadır. Sağlık, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanma,
eğitim görme, meslek ve iş edinme, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif
etkinlikler ile siyasal yaşama katılma bunların başında gelmektedir. Ancak
temel gereksinimler açısından bir farklılık bulunmamasına karşın, bir özel
gereksinim grubu oluşturan özürlü bireyler, bu hizmetlere ulaşabilirlik
açısından diğer bireylere göre eşit olmayan bir konuma sahiptir ve bu anlamıyla
da ayrımcılık belirginleşmektedir.
Ayrımcılık açısından değerlendirildiğinde;
toplumsal alan ve yaşam çevresi, özürlü bireyler gözetilmeden düzenlenmektedir.
Bu yapılanma, özürlü bireyi korunmaya muhtaç ve dar bir çevreye bağımlı
kılmakta, toplumsal yaşam içinde ulaşabilirliğini sınırlandırmakta ve engelli
duruma getirmektedir. Bu
düzenlemelerdeki temel ilke; özürlü bireylerin gereksinimlerinin diğer
bireylerinkiyle eşit önemde olduğu, bu gereksinimlerin toplumsal planlamalarda
esas alınması ve bütün bireylere ayrımcılığı ortadan kaldıracak ve eşit katılım
fırsatını tanıyacak biçimde kullanılması olmalıdır.
Bu doğrultuda özürlüler alanında olsun
veya olmasın uluslararası ve ulusal mevzuatta yer alan bütün haklar özürlüler
için de geçerlidir. Devletler bu hakları ırkı, rengi, dili, cinsiyeti, dini,
siyasal veya diğer alanlardaki görüşleri, ulusal, etnik veya toplumsal kökeni,
mülkiyet durumu, doğumla ya da başka türlü edinilmiş konumu, özrü nedeniyle
hiçbir ayrım yapmaksızın tanırlar.
Bu bağlamda dünya ölçeğinde özürlülere
yönelik yapılan her türlü çalışmanın ana hedefi özürlülerin toplumsal yaşama
tam ve eşit katılımının sağlanması ve güçlendirilmesidir. İnsan hakları ve
temel özgürlüklerin tam olarak hayata geçirilmesi, özürlülerin eşit fırsatlara
sahip olmaları ve güçlendirilmeleri için esastır. Bölgesel farklılıkların, tarihsel,
kültürel ve dini nedenlerin önemi akılda tutulurken, siyasi, ekonomik veya
kültürel sistemlerine bakılmaksızın, tüm insan haklarının ve temel
özgürlüklerin korunmasını ve geliştirilmesini sağlamak ana hedeftir. Özürlü
olmakla hiç kimsenin; bağımsız yaşama, yaşamdan haz duyma, kendi tercihlerini
kullanma, topluma katkıda bulunma, bir meslek sahibi olma, ekonomik, siyasi,
sosyal, kültürel ve eğitsel alanlardan yararlanma, fırsat eşitliği, tam
katılım, istihdam, iyi bir yaşam standardına ulaşma ve kendine yeterli olma,
kendi sorunlarının çözümüyle ilgili konularda söz ve karar sahibi olma hakları
kısıtlanamaz ve engellenemez. Özürlülerin kendine yeterli, toplumla
kaynaşabilen, üretici bireyler olarak yetişmelerini sağlamak için eğitsel,
kültürel, ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanması gerekir. Bütün
hizmetler, olanaklar ve avantajlar özürlülerin toplumla kaynaşmalarını
engellemeyecek biçimde ve onların durumlarına ve ihtiyaçlarına uygun koşullarda
düzenlenmelidir.
Ülkemizdeki özürlülük profiline ilişkin
kapsamlı verilere ilk kez Türkiye Özürlüler Araştırması (2002) ile
ulaşılmıştır. Bu veriler özürlüler konusunda acil sosyal politikalar
oluşturulması ve yasal düzenlemeler yapılması gerekliliğini ortaya koymuştur.
Araştırmanın sonuçlarına göre ülkemizde 8.431.937 kişi özürlü olarak yaşamını
sürdürmektedir ve bunun genel nüfusa
oranı % 12,29'dur. Bunların
2,58'i (yaklaşık 1,8 milyon) fiziksel özürlü, % 9,70'i (yaklaşık 6,6 milyon)
ruhsal ve süreğen hastalığa sahiptir.
Özürlülük olgusu kendi içinde
değerlendirildiğinde, özürlüler içinde en dezavantajlı grup, toplumsal hayata
yeniden kazandırılması hayli güç olan bakıma muhtaçlardır. Ülkemizde bakıma
muhtaç özürlülere yönelik sosyal bakım hizmetleri ise son derece yetersizdir.
Bundan dolayı gerek kurumsal, gerekse eve yönelik bakım hizmetleri alanında
bakıma muhtaç özürlülerin günlük yaşamlarını kolaylaştırıcı projelerin hayata
geçirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, özürlülük alanında temel hak ve hizmetlerden
yararlanmada fırsat eşitliği yaratmanın yanı sıra, çalışabilir ve çalışamayacak
durumda olan bakıma muhtaç özürlü bireylere yönelik hizmet sunumu ve
uygulamalarının belirli bir standarda kavuşturulması, dil ve terminoloji
birliğinin sağlanması gerekmektedir.
Tasarı, yukarıda belirtilen gerekçelerle
hazırlanmıştır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1.- Madde ile, Kanunun amacı
düzenlenmektedir. Özürlülerin sağlık, eğitim, rehabili-tasyon, istihdam, sosyal
yardım alanlarında yaşadıkları sorunların çözümlenmesi ile özürlülere yönelik
olarak hizmet veren kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyon sağlanması için
özürlüler alanında yasal düzenlemelerin yeterli seviyeye çıkarılması ve ilkesel
düzeyde yasal bir düzenleme yapılması ve mevzuat arasında uyum sağlanması
gerekli bulunmaktadır.
Madde 2.- Madde ile, Kanunun kapsamı
düzenlenmektedir.
Madde 3.- Madde ile, Kanun içinde geçen
terimlerin tanımı yapılmaktadır.
Madde 4.- Özürlülere verilecek
hizmetlerin, ulusal ve uluslararası politikalara ve normlara uygun olarak
yürütülmesi gereklidir. Madde ile, Kanunda belirtilen hizmetlerin yerine
getirilmesinde uyulacak esaslar düzenlenmektedir.
Madde 5.- Günümüzde kişinin fizyolojik,
psikolojik veya anatomik yapı ve fonksiyonların kaybı ya da normalden sapmasına
yönelik bir sınıflandırma sistemi kullanılmakta, bu sınıflandırmada kişinin
bedensel, zihinsel, ruhsal, işitsel ve duyusal yeteneklerinin azalması veya
kaybedilmesi, aktivitesinin ve katılımının sınırlandırılması ve kişisel
çevresel faktörlerin etkisi üzerinde durulmamaktadır. Özürlülük yalnızca bedensel
yapı ve fonksiyonel kısıtlılıklarla değil, çevresel ve kişisel etmenlerin
etkisi altında kişinin aktivite ve katılımının kısıtlanması ile ortaya çıkan
bir durum olduğuna göre, özürlülerin sınıflandırılmasında asıl temel alınması
gereken nokta kişinin aktivite sınırlılığının yanı sıra katılım sınırlılıkları
ve bunlara çevresel ve kişisel faktörlerin etkisidir. Kurum ve kuruluşların
özürlülerin özür durumları ile ilgili ölçütleri arasında önemli farklılıklar
olduğu gözlenmiştir. Ayrıca ülkeler arasında da benzer değerlendirme
farklılıkları olması nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü uluslararası ve sektörler
arası standart dilin oluşturulmasını hedefleyen bir sınıflandırma sistemi olan
fonksiyona göre uluslararası sınıflandırma sistemini (International Classification
of Functioning = ICF) oluşturmuştur. Bu sınıflandırma sistemi insan fonksiyon
ve yetersizliklerini aktivite kısıtlılıkları, katılım kısıtlılıkları, çevresel
ve kişisel etkenlerle birlikte değerlendirmektedir. ICF sağlık bilgi
sisteminin, sistematik bir kodlama sistemi oluşturmak, özürlülerle ilgili
kurumlar arasında standart bir dil geliştirmek, ülkedeki sağlık sistemi ve
hizmetlerinin değerlendirilmesini sağlamak gibi amaçları vardır. ICF sağlıkla
ilgili bir sınıflandırma olmasına rağmen farklı sektörler tarafından
kullanılabilecektir. Sigorta, sosyal güvenlik, insan hakları ve iş sağlığı,
eğitim, ekonomi gibi alanlarda yapılacak araştırmalarda, plânlama ve politika
oluşturma çalışmalarında kullanılabilir. Madde ile, Türkiye'de hâlihazırda
kullanılan ve her kurum için farklı özellikler içeren özürlüler ile ilgili
sınıflandırma sistemlerinin değiştirilerek, özürlülüğe yol açan bütün
etmenlerin göz önünde tutulduğu standart uluslararası geçerliliği olan bir
sınıflandırma sisteminin getirilmesi ve özürlülük tespitinin temellerini
dünyada da cari olan bu sınıflandırmaya göre yapılması hedeflenmektedir.
Madde 6.- Özürlülük ölçütüne göre ağır
özürlüler rehabilitasyon hizmeti alamamaktadırlar. Bakım hizmetlerine ihtiyacı
olan kişinin bunu talep etmesi hakkıdır. Konuya insan hakları çerçevesinde
yaklaşılması ve sosyal bakım hizmetlerine ihtiyacı olan kişinin bu hizmetleri
talep etmesinin insan haklarından kaynaklanan bir hak olduğunun kabul edilmesi
gerekmektedir. Madde ile, özürlü kişilerin bakım ve rehabilitasyonlarının
yapılması, bunlardan ihtiyacı olanların geçici veya sürekli bakım altına
alınması veya evde bakım hizmeti sunulması öngörülmektedir.
Madde 7.- Bakım hizmetlerinin sunumunda
merkezî idarenin yanında yerel yönetimlerin, gönüllü kuruluşların, sosyal
denetimli serbest piyasa modeline uygun olarak gerçek ve özel hukuk tüzel
kişilerinin de görev ve yetki sahibi olmasında yarar görülmektedir. Ancak yerel
yönetim kurumlarının, gönüllü kuruluşlarının, gerçek ve özel hukuk tüzel
kişilerinin bu alanda hizmetlerini yaygınlaştırmalarını müteakiben merkezî
idarenin uygulamadan çekilmesi hedeflenmektedir. Merkezî idareden beklenen; bu
alanda hizmet sunacak kurum ve kişilere örnek hizmeti göstermesi, resmî ve özel
kuruluşlar için yasal düzenlemeleri yapması, hizmetin standartlarını ve
ilkelerini belirlemesi, rehberlik ve denetim hizmetlerini sunması, ulusal
plânlama ve politikaları yönlendirmesidir. Madde ile, bakım hizmetlerini Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünden ruhsat alan gerçek ve
tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşlarının verebilmesi öngörülmektedir.
Madde 8.- Sosyal hayatta pratik olarak
uygulanması gereken bir hizmetin teorik ve akademik bir alt yapısının
oluşturulması ve geliştirilmesi, toplam kalite anlayışı çerçevesinde kalıcı
etkinliğinin sağlanması açısından şarttır. Nitekim bakım hizmetleri alanında
ileri bir seviyede olan gelişmiş ülkelerde, bakım, geniş anlamda sosyal
hizmetler, dar anlamda bakım bilimine ait alt dallardan oluşan disiplinler
arası bir bilim dalı olarak yüksek okullarda okutulmaktadır. Sosyal bakım
hizmetlerinin sunumunda kişinin psiko-sosyal, biyolojik ve fiziksel
özelliklerinin ve ihtiyaçlarının bir bütün olarak ele alınmasında ve
hizmetlerin bu anlayış çerçevesinde plânlanmasında fayda görülmektedir. Aksi
hâlde biyolojik veya fiziksel ihtiyaçları giderilen, ancak psiko-sosyal
ihtiyaçları ihmal edilen kişiye sunulan hizmetler yeterli olmayacağı gibi,
bakıma muhtaç kişinin hayata bağlılığı da olumsuz yönde etkilenecektir. Sosyal
bakım biliminin içeriğini, temel esaslarını ve aksiyon alanlarını belirlemek,
sosyal bakım çerçevesinde sunulan ders programlarını güncelleştirmek, gerek eve
gerekse kurumsal bakım hizmetlerine yönelik teorik olarak oluşturulan standart
bakım modellerinin hayata geçirilmesindeki etkinlikleri değerlendirmek, bakım
kalitesini artırıcı tedbirleri ve uygulamaları tasarlamak gibi bilimsel ve
kurumsal yönden uzmanlık gerektiren bir çok konunun ve sorunun ortaklaşa
yürütülmesi zaruridir. Ayrıca sosyal bakım hizmetleri kapsamında özürlüler
önemli bir yer almaktadır. Bu nedenle madde ile, ortak çalışmaların
koordinatörlüğü görevi Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel
Müdürlüğüne verilmektedir. Sosyal bakım hizmetleri, gerek bilimsel gerekse
meslekî açıdan birçok disiplin ve çalışma alanı ile yakından ilgilidir. Bakıma
muhtaç kişinin demografik ve şahsi özelliklerinin yanında hastalık veya
özürlülük türüne göre de farklı branşların elemanlarına veya bu branşlarda da
eğitim almış sosyal bakıcılara ihtiyaç vardır. Örneğin bakıma muhtaç
yaşlıların, hastaların bakım ihtiyacının, gerontoloji ve geriatri, sosyal tıp
ve sağlık psikolojisi gibi disiplinlerin temel eğitimini almış sosyal bakıcı
tarafından karşılanması isabetli olacaktır.
Madde 9.- Evde bakım hizmetleri hastalık,
özürlülük, yaşlılık ve analık durumunda aileye verilen her türlü desteği
kapsar. Bu hizmetin temel amacı, muhtaç bireyin ihtiyaçlarını en iyi şekilde
karşılayarak aileye destek vermek ve böylece hem bir bütün olarak ailenin hem
de tüm aile üyelerinin işlevselliğini artırmaktır. Bakıma muhtaç birey için ise
amaç, ev dışında kurumsal yardım almayı geciktirmek ve böylece bireylerin kendi
evlerinde olabildiğince uzun, bağımsız, rahat ve huzurlu bir şekilde
yaşamalarını sağlamaktır. Kurum bakımı ise,
sosyal ve ekonomik yoksunluk içinde bulunan veya evde bakım istemeyen
bireylerin sağlık, sosyal, psikolojik ihtiyaçlarının giderildiği, boş
zamanlarını değerlendirici etkinliklerin yapıldığı, sosyal ilişkilerinin ve
aktivitelerinin artırıldığı, toplu bakımın yapıldığı kurum bakımıdır. Bakım
hizmetlerinde; sürekli destek, bakım, tedavi ve korunmaya gereksinimi olan
bireylere yaşadıkları ortamda yaşam desteği verecek hizmetlerin devamını
sağlamak ve yaşam kalitelerini artırıcı önlemlerle, insanca ve özel ihtiyaçları
karşılanarak yaşam haklarının güvence altına alınması hedeflenmektedir.
Çevresel, fiziksel, sosyal ve duygusal gereksinimi olan ve bakım hizmetinden yararlanmak isteyen
bireylere geniş bir seçme özgürlüğü sunulmalıdır. Esas olan; bireyin özrünün
etkisinin azaltılarak ev ve çevresel düzenlemelerle bulunduğu ortam içinde bağımsızlığını sağlayarak destek
vermektir. Ancak, özürlülük ve bağımlılık oranı yüksek olan bireylerin kurum
bakımını, bağımlılık oranı düşük olanların ise evde bakım hizmetini seçme
hakları vardır. Madde ile, bakım hizmetlerinin öncelikle kişinin sosyal ve
fiziksel çevresinden ayrılmadan sunulması öngörülmektedir.
Madde 10.- Rehabilitasyonun özürlü bireyin
günlük yaşamda, sosyoekonomik alanda bağımsızlığının geliştirilmesi ve
sağlanmasında, toplumsal yaşam içerisinde tam ve eşit koşullarda yer almasının
sağlanmasında çok büyük önemi bulunmaktadır. Bu hizmetin sunulması bütün
özürlülerin hakkıdır. Özürlünün; özrünün türü, derecesi, nedeni, özürlünün
sosyoekonomik seviyesi, yahut sair nedenlerle rehabilitasyon hizmetlerinin
verilmesinde ayrım yapılarak, özürlü bireylerin bu hizmetlerden elde
edebileceği yarar ve gelişme engellenemez. Rehabilitasyon hizmetlerinin bütün
özürlülere verilmesinin yanı sıra, rehabilitasyonun her aşamasında özürlü ve
ailelerinin aktif katılımının sağlanması rehabilitasyon hizmetlerinden beklenen
yararın en üst düzeyde olmasını sağlayacaktır. Rehabilitasyon organizasyonunda,
bireylerin yetenekleri, yaşam biçimleri ve beklentileri dikkate alınarak
plânlama yapılması gerekir. Rehabilitasyon programlarının bireysel ihtiyaç ve
taleplerini kapsayacak şekilde düzenlenmesi rehabilitasyondan elde edilecek
yararların en üst düzeyde olması açısından önem taşımaktadır. Madde ile, özürlü
bireylerin rehabilitasyon hizmetinden eşit şekilde yararlanmaları;
rehabilitasyon programlarının bireysel ihtiyaçlarına, beklentilerine ve yaşam
biçimlerine uygun olarak düzenlenmesi hedeflenmektedir.
Madde 11.- Özür oranının azaltılması;
özürlülüğe yol açan risk faktörlerinin önlenmesi ile mümkündür ve bu rehabilitasyonun
temel hedeflerinin başında gelir. Bu nedenle koruyucu hizmetleri, tarama ve
erken müdahale programları önem kazanmaktadır. Özürlülüğün tümünü önlemek
mümkün olmayabilir, ancak önlenebilecekler konusunda gerekli önlemleri almak,
önlenemeyenlere yönelik rehabilite edici hizmetleri de nitelik ve nicelik
olarak yeterli hâle getirmek gerekir. Rehabilitasyon, sadece özürlülük ortaya
çıktıktan sonra devreye girmez, koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerini de
içerir. Bu nedenle rehabilitasyon alanlarına göre hizmetler organize
edilmelidir. Bir çok özürlülük önlenebilir niteliktedir. Özürlülüğün
önlenmesindeki en önemli faktör, toplumun bilgi ve bilinç düzeyinin
yükseltilmesidir. Bu nedenle özürlülükle ilgili; beslenme, gerekli vitamin
kullanımı, enfeksiyon hastalıklarına karşı aşılama gibi koruyucu önlemler
konusunda yapılacak toplumu bilgilendirici kampanyaların büyük önemi
bulunmaktadır. Gelişim dönemleri içinde en önemli dönem 0-6 yaş dönemidir. Bu
dönemde çocuğun gelişiminin desteklenmesi, fiziksel, motor, sosyal, ruhsal ve
zihinsel gelişimlerinin izlenmesi, genetik geçişli ve özürlülüğe neden
olabilecek hastalıkların erken teşhis edilmesinin ve erken müdahale edilmesinin
sağlanması, özürlülüğün önlenmesi, var olan özrün şiddetinin olabilecek en
düşük seviyeye çekilmesi, ilerlemesinin durdurulması çocuğun ruhsal, bedensel
her açıdan sağlıklı bir yetişkinlik dönemi geçirilebilmesi için çok önemlidir.
Bu dönemde ailelerin çok önemli rolü ve etkisi bulunmaktadır. Bu nedenle
ailelere sosyal, ekonomik, psikolojik destek, danışmanlık ve rehberlik
hizmetlerinin verilmesi gereklidir. Madde ile, yeni doğan, erken çocukluk ve
çocukluğun her döneminde çocukların fiziksel, motor, sosyal, ruhsal ve zihinsel
gelişimlerinin izlenmesi, genetik geçişli ve özürlülüğe neden olabilecek
hastalıkların erken teşhis edilmesi sağlanarak, özürlülüğün önlenmesi, daha
pahalı olan tedavi maliyetlerinin azaltılması, var olan özrün ilerlemesinin
durdurulması amaçlanmaktadır.
Madde 12.- Özürlü bireylerin bireysel
özellikleri, ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda meslekî eğitim
hizmetlerinden yararlanabilmeleri iş ve meslek analizlerinin yapılarak işin
özellikleri ile bireyin özelliklerinin karşılaştırılması ile mümkün
olabilecektir. Özürlüler için iş ve meslek analizlerinin yapılması ve bu
doğrultuda özürlülerin kendileri için en uygun olan meslekte eğitim almaları
hedeflenmektedir. Eğitim öğretimin her aşamasında özürlü bireylerin bireysel
özellikleri, ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda meslekî eğitime
yönlendirilmeleri gerekmektedir. Madde ile, özürlü kişi ile işin özelliklerinin
karşılaştırılmasına yönelik danışmanlık hizmetlerinin yerine getirilerek,
meslekî yönlendirme hizmetlerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması hükme
bağlanmaktadır.
Madde 13.- Çağımızda çalışma, bir insan
hakkı olarak değerlendirilmektedir. İnsan hakları kavramının gelişim süreci
içinde bir sosyal hak olarak kabul gören çalışma; her çağdaş toplumda tüm
bireyler için ulaşılmak istenen bir hedeftir. Herkes için temel bir hak olan
çalışma, günümüzde insanlar için maddî kazanç sağlamak ve yaşamı devam
ettirmenin ötesinde anlamlar taşımaktadır. Çalışma; aidiyet duygusu, kendine
güven ve benlik saygısının gelişmesi ve sosyalleşme için, yani temelde
psikolojik sağlığın korunması için gerekli bir koşuldur. Toplumun tüm bireyleri
için önemli olan çalışma hakkı, özürlüler için, yaşadıkları topluma ulaşmada
kilit rol oynamaktadır. Bir şey üretmek için bedensel ve zihinsel olarak çaba
harcama anlamına gelen çalışma, birey ve içinde yaşadığı toplum açısından çok
önemli anlamlar içermektedir. Her şeyden önce bireyin güven içinde var
olabilmesi, kendini gerçekleştirebilmesi ve varlığını sürdürebilmesi
çalışmasına bağlıdır. Herkes gibi özürlü bireyler de yetenekleri doğrultusunda
istediği mesleği seçmekte ve çalışmak istediği alanı belirlemekte özgürdür.
Ancak, toplumsal önyargılar ve
varsayımlar nedeniyle özürlü bireyler istedikleri mesleği seçmekte, çalışmak
istedikleri alanı belirlemekte engellerle karşılaşmaktadırlar. Madde ile,
özürlülerin mesleğini seçme ve bu alanda eğitim alma hakkı önündeki engellerin
kaldırılması hedeflenmekte, ayrıca bu hizmetlerin belediyeler tarafından da
verilebilmesi öngörülmektedir.
Madde 14.- Özürlülerin istihdam
edilmeleri; hem özürlü hem de özürlünün ailesi ve çevresinde bulunan bireyler
için yararlar sağlamaktadır. Buna karşılık özürlülerin toplumla bütünleşmesinde
kilit rol oynayan istihdamın önündeki engeller çeşitlidir. Bu engellerden biri
ülkenin ekonomik yapısından kaynaklanan işsizlik sorunudur. Özürlüler,
işsizliğin ekonomik ve sosyal sonuçlarından en ağır şekilde etkilenen toplumsal
kesimlerin başında gelmektedir. İşverenlerin özürlülere karşı salt özürlü
olmalarından kaynaklanan bireyin çalışamayacağı veya belirli işleri
yapamayacağına yönelik varsayımları, bilgi eksiklikleri ve önyargıları
bulunmakta ve bu önyargılar özürlülerin istihdamında önemli bir engel teşkil
etmektedir. Özürlüler işgücü piyasasında diğer bireylerle aynı eğitim düzeyine
ve aynı vasıflara sahip olsalar bile tercih edilmemekte, özürleri nedeniyle işe
alımda ayrımcılıkla karşılaşabilmektedirler. Özürlü bireylerin kişisel olarak
değerlendirilmesi sonucu, işini yapmasına herhangi bir engeli yok ise ve
işverenin özürlü bireyi istihdam etmesinde hiçbir zararı olmuyor ise özürlülük
bireyin istihdam edilmesine hiçbir şekilde engel değildir. Özürlü bireyler
diğer insanlara tanınan istihdam olanaklarından yoksun kalmamalıdır.
Özürlü bireylerin iş piyasasına
entegrasyonlarını iyileştirmeye yönelik stratejilerin temel ilkelerinden birisi
de, iş bulma aşamasında yaşanan güçlüklere özel bir önem verilmesidir. Bu
süreçte yaşanan varsayımlar, bilgi eksikliği ve önyargılar nedeniyle özürlüler
bir çok engelle karşılaşmaktadırlar. Bunun yanı sıra doğrudan işle ilgili
olmayan özelliklerin aranması, örneğin; bir daktilograf alımında enerjik
bireylerin arandığının ilan edilmesi gibi, başvuruların ve seçimin özürlüler
için ulaşılabilir ve uygun olmayan mekanlarda yapılması, başvuru formunda uygun
olmayan bilgilerin doldurulması veya elle yazılmasının istenmesi, istenen çalışma
süreleri ve şartlarının özürlü bireye uygun olmaması gibi nedenler de
özürlülerin iş başvurusunda ve seçim sürecinde karşılaştıkları engellerden
bazılarını oluşturmaktadır. Bunlar özürlülerin fırsat eşitliğini engellemekte
ve ayrımcılığa neden olabilmektedir.
Çalışan veya iş başvurusunda bulunan
özürlüler diğer bireylere nazaran farklı uygulamalarla karşılaşabilmektedir.
Özürlüler zaman zaman özrü nedeniyle işe tercih edilmeme, uygun olmayan
şartlarda çalışmaya zorlanma, eşit işe eşit ücret alalamama, terfi ettirilmeme
gibi adil olmayan davranışlarla karşılaşabilmektedirler. Madde ile, özürlü
bireylerin işgücü piyasasında karşılaştıkları ayrımcı uygulamaların
engellenmesi, özürlülerin iş başvurusunda, seçim sürecinde karşılaştıkları
engellerin en aza indirilmesi, mümkünse ortadan kaldırılması, yarışma
şartlarının eşitlenerek istihdamlarının kolaylaştırılması amaçlanmaktadır.
Madde 15.- Eğitim, uluslararası belgeler
ile iç hukukumuzda özürlülere tanınması hükme bağlanmış temel bir haktır.
Özürlü bireylerin de herkes gibi; genel kültürlerine katkıda bulanacak ve
kendilerine eşit fırsatlar sunacak, yeteneklerini, düşünme yetisiyle, manevî ve
sosyal sorumluluk duygusunu geliştirmelerini ve toplumun yararlı bir üyesi
olmalarını sağlayacak eğitimden yararlanma hakkı vardır. Ancak, yasalar ile
özürlülere tanınmış olmasına karşın, bu hak, ülkemizde yeterli düzeyde
sağlanamamaktadır.
Yükseköğretim Kurulu bünyesinde kurulması
öngörülen Özürlüler Danışma ve Koordinasyon Merkezi ile, üniversitelerde
bulunan bu açık kapatılacak ve özürlü öğrencilere uygun eğitim, araştırma ve
barındırma ortamları ile özel ders materyallerinin hazırlanması ve temini gibi
konularda çalışmalar yapılacaktır.
Madde ile, özürlü bireylerin eğitim
haklarını engellenmeden kullanmalarının sağlanması ve görme özürlüler için
eğitim sisteminin her kademesinde ihtiyaç duydukları, kabartma kitap, sesli
kitap ve benzeri materyallerin Millî Eğitim ve Kültür ve Turizm bakanlıklarınca
temini öngörülmektedir.
Madde 16.- Özürlü çocukların alanında
uzmanlaşmış kişilerden oluşan bir kurul tarafından eğitsel yönden
değerlendirilmesi, tanılanması, ihtiyaçlarının tespit edilmesi ve bu doğrultuda
eğitim plânlanması yapılmasının büyük önemi bulunmaktadır. Böylece çocuk her
yönüyle değerlendirilebilecek, ihtiyaçları ve gereksinimleri belirlenebilecek,
yeterlilikleri ve sınırlılıkları göz önünde bulundurularak, uygun düzenleme ve
desteklerle eğitim alması ve bu eğitimden en yüksek seviyede yarar elde etmesi
sağlanabilecektir. Bu değerlendirme ve plânlamada ailenin aktif ve etkin
katılımının sağlanması da özellikle önemlidir. Çocuğu her yönüyle en iyi
şekilde tanıyan, isteklerini beklentilerini en iyi şekilde bilen ailelerdir.
Aileler bu anlamda yol göstericidir. Aynı zamanda eğitim, eğitim ortamında
başlayıp, eğitim ortamında bitmez. Günün her saatinde ve her ortamda devam eden
bir süreçtir. Burada ailenin katılımının ve desteğinin sağlanması
gerekmektedir. Plânlanan eğitim programından beklenen yararın sağlanması
plânlama aşamasından uygulamaya kadar ailenin her süreçte katılımıyla
sağlanabilir. Eğitim programları her yıl gözden geçirilerek, yararı tartılmalı,
eksikleri belirlenmeli ve çocukta yaşanan gelişmelere göre yeniden gözden
geçirilerek, plân yenilenmelidir. Madde ile, özürlülerin eğitsel değerlendirme
ve tanılamasının il millî eğitim
müdürlükleri rehberlik araştırma merkezlerinde uzman kişilerden oluşan ve
özürlünün ailesinin de yer aldığı kurul tarafından yapılması ve eğitim
plânlamasının geliştirilmesi öngörülmektedir.
Madde 17.- Özel eğitim ve rehabilitasyon
merkezlerine hem Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel
Müdürlüğünce hem de Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel
Müdürlüğünce açılış izni verilmesi uygulamada sorunlara yol açmaktadır. Madde
ile, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine açılış izni verilmesi yetkisi
Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğüne verilerek bu
sorunun ortadan kaldırılması öngörülmektedir.
Madde 18.- Madde ile, daha önce 2828
sayılı Kanun hükümleri gereğince Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
Genel Müdürlüğünce açılma izni verilmiş olan özel eğitim ve rehabilitasyon
merkezlerinin 31.12.2006 tarihine kadar Millî Eğitim Bakanlığınca belirlenen
esaslara uygun olarak açılış izinlerinin yenilemeleri öngörülmektedir.
Madde 19.- Mevcut yapılarda özürlüler için
fizikî düzenlemeler bulunmamakta, bu düzenlemelerin gerçekleştirilmesi ise kat
malikleri kurulunun oybirliğini gerektirmektedir. Madde ile, apartmanlarda
özürlülere yönelik olarak yapılması gereken düzenlemelerin, oybirliği
sağlanamaması durumunda, bir komisyon tarafından değerlendirilmesine yönelik
düzenleme yapılmaktadır. Tadilatın yapılması halinde giderler, 634 sayılı
Kanunun 42 nci maddesine göre yeniliklerden faydalanan tarafından faydalanma
oranına göre karşılanacaktır.
Madde 20.- Madde ile, kariyer mesleği olan
özürlülerin durumlarına uygun kadrolarda çalışabilmelerine yönelik düzenleme
yapılmaktadır.
Madde 21.- Madde ile, 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununa tabi çalışanların atamalarının, geçindirmekle yükümlü
oldukları kişilerden, hayatını başkasının yardım ve bakımı olmadan devam
ettiremeyecek derecede özürlü ve özel eğitim alması gerektiğini belgeleyenlerin
eğitim göreceği il veya ilçe sınırları içine yapılması öngörülmektedir.
Madde 22.- Madde ile, ekonomik güçlükler
yaşayan ve emsallerine oranla daha fazla harcama yapmak durumunda olan
özürlülerin yurt sınırları içinde brüt 200 metrekareyi geçmeyen tek meskeni
olması hâlinde emlak vergisi muafiyetinden yararlanmaları öngörülmektedir.
Madde 23.- Madde ile, görme özürlülerle,
işitme ve konuşma özürlülerin noterlik işlemlerinde, isteğe bağlı olarak iki
tanığa gerek kalmadan işlem yaptırabilmeleri öngörülmektedir.
Madde 24.- Madde ile, imza atabilen görme
özürlülerin noterlik işlemlerinde mühür kullanması ve parmağının bastırılması
zorunluluğunun kaldırılması öngörülmektedir.
Madde 25.- Madde ile, 2022 sayılı 65
Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık
Bağlanması Hakkında Kanunda değişiklik yapılarak 65 yaşını doldurmadığı halde
başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek şekilde malûl
olduklarını tam teşekküllü hastanelerden alacakları sağlık kurulu raporu ile
kanıtlayanlar ile herhangi bir işe yerleştirilemeyen özürlülere, anılan Kanun
uyarınca yapılan aylık ödemelerin artırılması öngörülmektedir.
Madde 26.- Madde ile, Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünce verilecek bakım hizmetine ilişkin
olarak, ilgili mevzuata bakıma muhtaç özürlü tanımı eklenmiştir.
Madde 27.- Özel eğitim ve rehabilitasyon
merkezlerinin, Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü
ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından
ruhsatlandırılmaları uygulamada sorunlara yol açmaktadır. Madde ile, bu
merkezlerin ruhsatlandırılmasındaki
ikili uygulamanın kaldırılması amaçlanmaktadır.
Madde 28.- Madde ile, 2828 sayılı Kanuna
iki madde eklenmektedir.
Ek 7 nci madde ile, Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünce verilecek bakımın ağır özürlü
hizmetine ilişkin olarak, ilgili mevzuatta hizmet sunumu, izin, denetim,
ücretlendirme ve ödemelerin usul ve esasları düzenlenmektedir.
Ek 8 inci madde ile de, ülkemizde
profesyonel olarak işaret dili tercümanlığı yapacak uzmanlar bulunmadığından
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünde işaret dili bilen
personelin yetiştirilmesi amaçlanmaktadır.
Madde 29.- Madde ile, özürlülerin araçları
için ayrılmış park yerlerine park etme yasağı getirilmekte ve çoğu dünya
ülkesinde olduğu gibi özürlüler için ayrılmış park yerlerine park edenler için
cezaların artırılması öngörülmektedir.
Madde 30.- Madde ile, özürlülerin
eğitimleri, meslekleri ve günlük yaşamlarında kullanmaları için özel olarak
üretilmiş her türlü araç-gerecin katma değer vergisinden muaf tutulması
amaçlanmaktadır.
Madde 31.- Sportif aktivitelere katılan
özürlüler, sağlam bireylerle bir araya gelerek bir gruba ait olma, paylaşma,
işbirliği duygularını yaşayarak olumsuz duygulardan kurtulmakta, kendilerine ve
topluma karşı olumlu tutum geliştirmektedirler.
Spor kişilere özrü ile başa çıkmasını ve özrünü hafifletmesini öğreten, kas ve
sinir sistemini, zihinsel reaksiyonlarını, vücudun fizyolojik ve metabolik
gelişimini destekleyen bir araçtır. Bu nedenle de spor konusunda teşvik
edilmeleri ve önlerindeki engellerin kaldırılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
Madde ile, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün görevleri arasına özürlülerin
spor yapabilmelerinin sağlanması ve bunun yaygınlaştırılması hususu
eklenmektedir.
Madde 32.- Madde ile, genel olarak işsizliğin
özel olarak da özürlü işsizliğinin önlenmesinde çok önemli bir yere sahip olan
çıraklık eğitiminden özürlülerin de fırsat eşitliği ilkesi doğrultusunda
yararlanabilmeleri için özürlü bireyin bilgi, istek, yetenek ve becerileri
doğrultusunda eğitim göreceği mesleği bir arada ele alacak olan ve bu alanda
uzman kişilerden oluşan bir kurul oluşturulması öngörülmektedir.
Madde 33.- Rehabilite edici hizmetlerde
kullanılan ortopedik ve diğer yardımcı araç ve gereçleri üreten kuruluşlar,
standarda ve özürlü bireyin durumuna uygun olarak üretim yapmamakta, cihaza
uyum için yeterli hizmetleri verememektedir. Madde ile, bu kuruluşların
açılışının, işleyişinin, üretim ve personel standardı sağlanmasının Sağlık
Bakanlığı tarafından yürütülmesi öngörülmektedir.
Madde 34.- Madde ile görme, ortopedik,
işitme, dil-konuşma, ses bozukluğu, zihinsel ve ruhsal özürlü çocuklardan Özel
Eğitim Değerlendirme Kurulları tarafından, özel eğitim ve rehabilitasyon
merkezlerine devam etmeleri uygun görülenlerin eğitim giderlerinin, uygulamada
birliği sağlamak için her yıl bütçe uygulama talimatında belirlenen miktarı
kadarının Millî Eğitim Bakanlığı bütçesine konulması öngörülmektedir.
Madde 35.- 3960 sayılı Kalıtsal
Hastalıklarla Mücadele Kanununda, kalıtsal kan hastalıklarından thalassemia ve
orak hücreli anemi dâhil olmak üzere bütün kan hastalıklarıyla koruyucu sağlık
hizmetleri kapsamında mücadele etmek hedeflenmiştir. Bu Kanunda belirtilen
kalıtsal hastalıklar sadece kalıtsal kan hastalıkları ile sınırlı tutulmuştur.
Madde ile, mücadele edilmesi düşünülen hastalıklar ihtiyaçlara göre yeniden
düzenlenmektedir.
Madde 36.- Madde ile, radyo ve televizyon
programlarında özürlülük olgusunun olumsuz bir biçimde yer almaması ve topluma
bu şekilde yansıtılmaması öngörülmektedir.
Madde 37.- Madde ile, özürlü ve eski
hükümlü çalıştırmamaktan doğan para cezalarının Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığının bölge müdürlüğü yerine Türkiye İş Kurumu bölge müdürlükleri
tarafından tahakkuk ettirilerek işlemlerin uzamasının önlenmesi ve Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığının bölge müdürlüklerinin iş yüklerinin azaltılması
öngörülmektedir.
Madde 38.- Ülkemizin toplam nüfusunun
yarısına yakını büyükşehir belediyeleri sınırları içinde yaşamaktadır. Madde
ile, özürlülerin yerel düzeydeki sorunlarının çözüme kavuşturulması amacıyla
kendilerine en yakın birimler olan
belediyeler bünyesinde danışmanlık hizmeti vermek üzere büyükşehir
belediyeleri, bağlı ilçe ve ilk kademe belediyelerinde özürlü hizmet birimleri
oluşturulması öngörülmektedir.
Madde 39.- Madde ile, Özürlüler İdaresi
Başkanlığının görevleri arasında bulunan özürlü kimlik kartı hazırlama veya
verme yetkisinin ilgili kamu kurumlarına devrine imkan tanıyan düzenleme
yapılmaktadır.
Madde 40.- Madde ile, Kültür ve Turizm
bakanlıklarının birleştirilmesi sonucunda Özürlüler Yüksek Kurulunda açığa
çıkan üyeliğe, duyulan ihtiyaç nedeniyle Devlet Personel Başkanının üyeliği
öngörülmektedir. Yine, "en fazla üyesi bulunan işçi ve işveren
konfederasyonlarının başkanı" ibaresi konuyla ilgili uzman katılımının
sağlanabilmesi amacıyla "en fazla üyesi bulunan işçi ve işveren
konfederasyonlarının temsilcileri" olarak değiştirilmekte ve Özürlüler
Yüksek Kurulu üyeleri arasına Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürü,
İçişleri Bakanlığı, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığı ve Türkiye
Barolar Birliği Başkanlığını temsilen birer üyenin katılması öngörülmektedir.
Madde 41.- Madde ile, Özürlüler Yüksek
Kurulunun görevleri arasına; özürlü haklarının korunması, geliştirilmesi,
uygulanmasının izlenmesi, izleme sonuçlarının değerlendirilmesi ve mevzuatta ve
uygulamada görülen aksaklıkların giderilmesi, ulusal mevzuat ile uluslararası
mevzuat arasındaki uyumsuzlukların giderilmesi amacıyla özürlülerle ilgili
hakları izlemek ve değerlendirmek ile özürlü haklarına ilişkin ulusal
politikanın oluşturulmasına yardımcı olmak ve uygulamalarda birliktelik
sağlamak görevlerinin eklenmesi öngörülmektedir.
Madde 42.- Görme, ortopedik, işitme,
dil-konuşma, ses bozukluğu, zihinsel ve ruhsal özürlü çocuklardan özel eğitim
değerlendirme kurullarınca özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine devam
etmeleri uygun görülenlerin eğitim giderlerinin her yıl bütçe uygulama
talimatında belirlenen miktarı kadarı Millî Eğitim Bakanlığı bütçesine
konulacak ödenekten karşılanması öngörüldüğünden madde ile 506 sayılı Kanunun
ek 37 nci maddesi yürürlükten kaldırılarak mükerrerliğin önlenmesi
amaçlanmaktadır.
Geçici Madde 1.- Madde ile, Kanunda
öngörülen yönetmeliklerin Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içinde
yürürlüğe konulması amaçlanmaktadır.
Geçici Madde 2.- 1997 yılında 3194 sayılı
İmar Kanununda yapılan değişikliğe rağmen mevcut yapı ve alanlarda özürlülere
yönelik düzenlemelere rastlanmamaktadır. Bugün kullanılmakta olan ve tamamına
yakını özürlüler için ulaşılabilir olmayan okul, hastane, belediye, sağlık
ocağı gibi resmî binalar ile özel eğitim, özel sağlık, sinema, tiyatro, çarşı,
otel, yurt, kütüphane, müze, konferans salonu gibi umumî binaların özürlüler
açısından erişilebilir duruma getirilmesi büyük önem arz etmektedir. Aynı durum
özürlüler için erişilebilirlik koşullarını taşımayan mevcut yaya yolları, yaya
geçitleri ve açık alan düzenlemeleri için de geçerlidir. Madde ile, mevcut bina
ve açık alanların uzun süre kullanılacağı göz önüne alındığında, mevcut resmî
ve umumî binalar ve kamusal açık alanlar için makul düzenleme koşullarının
tanımlanması ve bir uygulama programının yapılması, mevcut umumî yapı ve
kamusal açık alanların beş yıl içinde özürlülerin erişimine uygun duruma
getirilmesi amaçlanmaktadır.
Geçici Madde 3.- Madde ile, beş yıl içerisinde, şehir içinde kullanılan belediye
ve özel tüm toplu taşıma araçlarının özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma
getirilmesi amaçlanmaktadır.
Madde 43.- Yürürlük maddesidir.
Madde 44.- Yürütme maddesidir.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Özürlüler İdaresi
Başkanlığı Teşkilatı ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifim gerekçesi ile birlikte ilişikte
sunulmuştur.
Gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
Mehmet Nuri Saygun
Tekirdağ
GEREKÇE
Özürlülerle ilgili olarak
yapılacak çalışmaların ve planların, etkin ve verimli bir biçimde yapılabilmesi
için özürlülerle ilgili güncel ve geçerli bilgilerin araştırmalar yoluyla elde
edilebilmesine ve derlenmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Çeşitli yollardan
edinilen bu bilgilerin tek bir yerde toplanarak, bir veri tabanı oluşturulması
ve bunların güncelleştirilmesi gerekmektedir. Başbakanlık Özürlüler İdaresi
Başkanlığının kuruluş amacı doğrultusunda ulusal ve uluslar arası kurum ve
kuruluşlar arasında etkin ve verimli şekilde işbirliği ve koordinasyonun
sağlanması her şeyden önce çağdaş bilgi teknolojilerini kullanmaktan
geçmektedir. Madde ile, Özürlüler İdaresi Başkanlığının görevleri çerçevesinde,
özürlülerle ilgili tüm bilgilerin saklanması, değerlendirilmesi ve ihtiyaç
sahiplerine en kısa yoldan ulaştırılması ve bilgilerin tek merkezde toplanması
için değişiklik ihtiva edilen bilgilerin bir ay içinde gönderilmesi hükme
bağlanmalıdır.
TEKİRDAĞ MİLLETVEKİLİ
MEHMET NURİ SAYGUN’UN TEKLİFİ
ÖZÜRLÜLER
İDARESİ BAŞKANLIĞI TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
TEKLİFİ
MADDE 1.- 25.3.1997
tarihli ve 571 sayılı Özürlüler İdaresi Başkanlığı Teşkilatı ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
"Ek Madde 1.- Kamu kurum ve kuruluşları
ile özel kuruluşlar, özürlülere ilişkin bilgilerdeki değişiklikleri, oluştuğu
tarihten itibaren bir ay içinde Özürlüler İdaresi Başkanlığına
gönderirler"
MADDE 2.- 571 sayılı
Özürlüler İdaresi Başkanlığı Teşkilatı ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnameye aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 1.-
Kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşlar, özürlülere ilişkin mevcut
bilgileri bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde Özürlüler
İdaresi Başkanlığına gönderirler"
MADDE 3.- Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4.- Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Özürlüler ve Bazı Kanun
ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifim
gerekçesi ile birlikte ilişikte sunulmuştur.
Gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
28.1.2005
Lokman Ayva
İstanbul
GENEL GEREKÇE
Bütün dünya toplumlarında olduğu gibi
bizim toplumumuz içinde de sakat, özürlü veya engelli olarak adlandırılan
vatandaşlarımız vardır. Bu vatandaşlarımız bedensel veya zihinsel olarak
toplumun çoğunluğuna göre çeşitli derecelerde farklılık gösterirler. Bu
farklılıklar toplum tarafından negatif olarak algılanmaktadır. Bunun nedeni de
toplumun, bu farklılıklara maruz kalmış kişilerin acı çektiği yargısına sahip
olmalarıdır. Negatif algılanmanın altında yatan neden olarak farklılığından
dolayı insanların acı çektiği yargısı karşımıza çıkmaktadır. Bir anne çocuğunun
kör olmasına üzülür; çünkü, çocuğu kör olduğu için okuyamayacak, bir meslek
edinemeyecek, evlenemeyecek, kendini koruyamayacak, dünyayı göremeyecek, herkes
ona acıyacaktır. O anneye ve toplumsal paradigmaya göre bütün bu
olamayacakların nedeni körlüktür. Halbuki eğitim gören, meslek edinen, evlenen,
kendini koruyabilen, hatta terörist olan, durumuna gıpta edilen, tarihe
malolmuş körler de vardır. Körlük dereceleri aynı olduğu halde hem zavallı, hem
de tarihe malolmuş körler olabiliyorsa bu konuda tek belirleyici unsurun körlük
olmadığı ortaya çıkıyor. Aslında aynı durum özürsüz vatandaşlarımız için de söz
konusudur. Vücut özellikleri aynı olduğu halde insanlığa zarar veren veya
zavallı ya da insanlığa katkısı olan insanlar var olmuş veya var olmaya da
devam etmektedir. O halde vücut özellikleri etkili olmakla beraber aslolan
şartların uygunluğudur. Vücut özellikleri ne olursa olsun şartlar o bireyin
potansiyelini açığa çıkarmasını sağlayacak şekilde olmalıdır.
Bu Kanun Teklifi ile, sosyal ve fiziksel
şartların, özürlü vatandaşlarımızın da varolan potansiyellerini ortaya
çıkaracak şekilde oluşmasına katkıda bulunacaktır. Şartların bu şekilde
oluşması özürlülerin lehine bir ayrıcalık olarak değil; eşitliğin gereği olarak
telakki edilmelidir.
Eşitlik kavramını ele alırken temel
kriterin ne olduğunun belirlenmesi gerekiyor. Eğer bir işyerinde temel kriter
olarak erkek çalışanların özellikleri dikkate alınırsa doğum izni, emzirme
odası gibi imkânlar kadınlar lehine birer ayrıcalık olarak görülebilir. Aynı
şekilde 1,55 in boyundaki kişilerin boylarını temel kriter olarak alırsak, 1,70
ve yukarısı boy uzunluğuna sahip kişiler için alacağımız yüksek sandalye ve
masalar uzun boylulara ayrıcalık, yapacağımız harcamalar ise ekstra gider
olarak görülebilecektir. Bu ve benzeri örneklerden yola çıkarsak bu alandaki
eşitliği, insanların kendilerinin belirleyemediği doğal özelliklerine uygun
şartların hazırlanmasında eşit davranılması olarak görebiliriz. Toplumumuz ve
ülkemizin bu konudaki hedefi, üretilen mal ve hizmetlerden, kurulan
düzenlerden, oluşturulan organizasyonlardan toplumu oluşturan bütün fertlerin
eşit olarak yararlanması veya bunlara katkıda bulunması ya da bunlarda yer
alması olmalıdır. Başta ülkemiz ve toplumumuz olmak üzere insanlığın sahip
olacağı böyle bir hedefin gerçekleşmesi özürlülerin evrensel temel hak ve
hürriyetlere sahip olması anlamına gelecektir.
Temel hak ve hürriyetlerin hayat
bulabilmesi için birtakım şartların gerçekleşmesi kaçınılmazdır. Gazete kağıdı
üretiminin veya ithalatının ya da radyo ve televizyon cihazlarını elde etmenin
imkânsız olduğu bir ortamda basın hürriyetinden söz edilemeyeceği gibi dinini
öğrenme ve gereklerini yerine getirebileceği mabedi, okuyabileceği kutsal
kitabı olmayan kişilerin inanç ve ibadet hürriyetinden söz edilemez. Aynı
şekilde okuyabileceği kutsal kitabın kabartma versiyonunu bulamayan kör bir
vatandaşın mabedine giremeyen tekerlekli sandalye kullanıcısının, dinini
öğrenmesine imkân olmayan sağır dilsizin ibadet hürriyetinden söz edilemez. Öte
yandan uygun şartların olmaması nedeniyle eğitim hakkını kullanamayan özürlü,
dolaylı olarak, şartların uygun olmaması nedeniyle de doğrudan çalışma hakkını
kullanamaz. Düşünce ve ifade hürriyeti, seyahat hürriyeti, dilekçe hakkı, seçme
ve seçilme hakkı örneklerinde de olduğu gibi temel hak ve hürriyetlerin
kullanılması şartların uygunluğuyla doğrudan ilgilidir.
Yukarıda sözünü ettiğimiz hususlar
uluslararası düzeyde tartışılmış ve somut kararlar altına alınarak evrensel
belgelere dönüştürülmüştür. Bu doğrultuda özürlüler alanında olsun ya da
olmasın uluslararası ve ulusal mevzuatta yer alan bütün haklar özürlüler için
de geçerlidir. Devletler bu hakları tüm vatandaşların ırkı, rengi, dili,
cinsiyeti, dini, siyasal veya diğer alanlardaki görüşleri, ulusal, etnik veya
toplumsal kökeni, mülkiyet durumu, doğumla ya da başka türlü ediniImiş konumu
veya özrü nedeniyle hiçbir ayrım yapmaksızın tanırlar. Uluslararası belgelerde,
insan haklarından tüm yurttaşların ve özürlülerin tam olarak yararlanmasını
güvence altına almayı amaçlayan ilke ve kurallar bulunmaktadır. Çeşitli
hükümlerde özürlülük durumu ayrımcılığa karşı korunmayı gerektiren özel bir
durum olarak kabul görmektedir. Bu özürlülük ile insan hakları arasındaki
ilişkinin giderek daha fazla kavranıp kabul edildiğini göstermektedir.
Günümüzde, herkesin yasalar karşısında
eşit olma hakları ile ayrımcılığa karşı korunmaları evrensel haklardan
sayılmaktadır. Bu haklar, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Kadınlara Karşı
Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması ile İlgili Birleşmiş Milletler
Konvansiyonu, Vatandaşlık ve Siyasal Haklarla Ekonomik, Sosyal ve Kültürel
Haklara ilişkin Birleşmiş Milletler Antlaşmaları ile İnsan Hakları ve Temel
Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Avrupa Konvansiyonu tarafından
benimsenmiştir. Bu belgeler üye ülkelerin hepsi tarafından kabul ve imza
edilmiştir. Ayrıca, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)'nun 111 sayılı
Konvansiyonu da istihdam ve çalışmada ayrımcılığı yasaklamaktadır. İşçilerin
Temel Sosyal Hakları ile İlgili Topluluk Antlaşması, yaşlı ve özürlü kişilerin
topluma katılmalarına ilişkin faaliyetlerin gerçekleştirilme gereği de dahil
olmak üzere her türlü ayrımcılıkla mücadelenin önemini tanımaktadır.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun,
Zihinsel Özürlülerin Haklarına İlişkin Bildirgesi (20 Aralık 1971) ile Özürlü
Hakları Bildirgesi (9 Aralık 1975) uluslar arası tarihi bir belge niteliğinde
olup, özürlü kişilerin toplumda gereken yerlerini alarak yaşamaları ve topluma
üretken bireyler olarak katılmaları konusundaki haklarını ve aynı zamanda
toplumun özürlülere karşı yükümIülüklerini belirlemektedir. Bu bildirgenin
özellikle 3 üncü maddesi özürlü kişilerin, özürlerinin doğası ve derecesi ne
olursa olsun, yaşıtları ile aynı temel haklara ve düzgün yaşam standartlarına
sahip olduklarını vurgulamaktadıf. Buna göre, özürlü insanlar da diğer bütün
insanlarla aynı kişisel ve siyasal haklara sahiptirler.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları
Komisyonunun bir alt birimi durumunda olan Ayrımcılığın Önlenmesi ve Azınlıkların
Korunması Alt Komitesi, benimsediği 1982/1 sayılı tavsiye kararında
hükümetlerin, özürlülerin evrensel ölçüde tanınmış insan haklarından
yararlanmada karşılaştıkları güçlüklere önem vermelerini, bu durumda, olan
insanların, kendi haklarına yönelik ihlaller söz konusu olduğunda,
şikayetlerini yetkili bir organa ya da hükümete iletebilmesi gerektiğini
belirtmektedir. Yine Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 1993 yılında yapılan
toplantısında alınan 48/96 sayılı kararla "Engelliler İçin Fırsat Eşitliği
Konusunda Standart Kurallar" başlığıyla kapsamlı ve ayrıntılı bir haklar
bildirgesi kabul edilmiştir.
Ayrıca özürlülüğe insan hakları temelli
yaklaşım Amsterdam Antlaşması ile de destek bulmuştur. Antlaşmanın 13 üncü
maddesi gereğince; Birlik cinsiyet, inanç ve din, yaş, özürlülük ayrımcılığına
karşı mücadele etme gücüne sahiptir. 13 üncü maddenin başlangıç noktası
kullanılarak istihdamda eşit eğitim ve fırsatlar ile ilgili geniş bir çerçeve
ayrımcılıkla mücadele için Toplum Hareketleri Programlarını kapsayacak şekilde
geniş bir anti-ayrımcılık paketi kabul edilmiştir. Burada ayrımcılıkla mücadele
alanında çıkarılan iki direktif bulunmaktadır: Her iki direktifte de
"doğrudan ayrımcılık", "dolaylı ayrımcılık",
"taciz" ve "mağduriyet" kavramları açıkça tanımlandıktan
sonra ırk, etnik köken, din, inanç, özürlülük, yaş ve cinsel tercihe dayalı
ayrımcılık yasaklanmış ve eşit muamele ilkesi getirilmiştir.
Bu bağlamda dünya ölçeğinde özürlülere
yönelik yapılan her türlü çalışmanın ana hedefi özürlülerin toplumsal yaşama
tam ve eşit katılımının sağlanması ve güçlendirilmesidir. İnsan hakları ve
temel özgürlüklerin tam olarak hayata geçirilmesi, özürlülerin eşit fırsatlara
sahip olmaları ve güçlendirilmeleri için esastır. Bölgesel farklılıkların,
tarihsel, kültürel ve dini nedenlerin önemi akılda tutulurken, siyasi ekonomik
veya kültürel sistemlerine bakılmaksızın, tüm insan haklarının ve temel
özgürlüklerin korunmasını ve geliştirilmesini sağlamak ana hedeftir. Özürlü
olmakla hiç kimsenin; bağımsız yaşama hakkı, yaşamdan haz duyma hakkı, kendi
tercihlerini kullanma hakkı, topluma katkıda bulunma hakkı, bir meslek sahibi
olma hakkı, ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel ve eğitsel alanlardan yararlanma
hakkı; fırsat eşitliği, tam katılım, istihdam, iyi bir yaşam standardına ulaşma
ve kendine yeterli olma hakkı, kendi sorunlarının çözümüyle ilgili konularda
söz ve karar sahibi olma hakkı kısıtlanamaz ve engellenemez. Özürlülerin
kendine yeterli, toplumla kaynaşabilen, üretici bireyler olarak yetişmelerini
sağlamak için eğitsel, kültürel, ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanması
gerekir. Bütün hizmetler, olanaklar ve avantajlar özürlülerin toplumla
kaynaşmalarını engellemeyecek biçimde ve onların durumlarına ve ihtiyaçlarına
uygun koşullarda düzenlenmelidir.
Anayasamızda yer alan eşitlikle ilgili
hükümlerin özürlü vatandaşlarımıza yönelik olarak da gerçekleşebilmesi için
fiziksel, sosyal, idarî, hukukî, iktisadî şartlarda birtakım uyarlamaların
yapılması gerektiği açıkça görülmektedir. Bu uyarlamaların yapılmaması halinde
Anayasamız'ın eşitlik hükümleri yerine getirilmemiş olacaktır. Bu sebeple adı
geçen alanlarda uyarlamaların yapılabilmesi için bu kanun teklifine ihtiyaç
vardır.
Bu Kanun Teklifi asırlardan beri oluşmuş
bir paradigmanın dışına çıkarak gelişmiş bir bakış açısının sağlanması yönünde
hükümleri ihtiva etmektedir. Bu bakış açısının gereklerinin yerine gelmesi
esnasında uygulayıcıların içine düştüğü ikilemlerin, uygulayıcı ve vatandaş
arasındaki uyuşmazlıkların veya bir takım hükümlerin uygulanmasının takibi için
bir müracaat ve takip mekanizmasına ihtiyaç vardır. Toplumlarının böyle bir
bakış açısına geçmesine karar vermiş ülkelerde bu tür mekanizmalar
oluşturulmuştur. Bu sebeple, ülkemizde de neyin ayrımcılık olduğuna karar
verebilecek, kurum ve kuruluşların kendilerine kanunla verilmiş yükümlülükleri
yerine getirip getirmediklerini tespit ederek özürlü bireylerin refakatçisinin
zorunlu olup olmadığı, özür çeşitleri ve tasnifleri gibi birçok hususta karar
verebilecek ve kararları mahkemede bilirkişi niteliğinde olacak sürekli çalışan
bağımsız bir kurula ihtiyaç vardır.
Günümüze kadar çeşitli kanunlardaki
hükümlerin belli bir amaca yönelik olmaması, bir mantık örgüsüne sahip olmaması
ve yukarıda sözü edilen türde mekanizmaların oluşmaması nedeniyle ilgili hükümler
uygulanmamış, birbiriyle çelişmiş, birtakım adaletsizliklere yol açmış ya da
aşırı formaliteler yüzünden uygulanamaz hale gelmiştir. Zaman zaman bir şekilde
geliri olan kişiler gerek vergi muafiyetleri, gerekse sosyal güvenlik
kuruluşlarının rehabilitasyon yardımlarıyla desteklenirken hiçbir geliri
olmayan kişilere destek verilmediği görülmüştür. Kısmen hareket imkânı
bulabilen kişilere otomobil almalarında destek verilirken hiçbir şekilde
hareket imkânı olmayan kişilere hiçbir destek verilmemiş, sonradan ilgili
hükümler düzeltilmiştir. Bu Kanun Teklifinde, yaşanan tecrübeler ışığında
yukarıda zikredilen problemlerin oluşmaması için gerekli özen gösterilmiştir.
Gerek burada yer verilen, gerekse atıfta bulunulan hükümlerle bireyin kendi
kendine yetmesi, toplumun herhangi bir bireyi gibi toplum içinde var olması,
temel hak ve hürriyetlere tam olarak sahip olabilmesi amaçlanmıştır . Yapılacak
indirim, muafiyet gibi hususlarda temel ilke "Özründen kaynaklanan
nedenlerden dolayı indirim veya muafiyet yapılır." ya da "Özründen
dolayı bireyler herhangi bir insandan farklı olarak ne avantaja ne de
dezavantaja sahip olmamalıdır." şeklindedir. "En çok destek, en çok
ihtiyacı olana verilir." ilkesi bu kanun teklifinin temel dayanağıdır.
Ayrıca, bu kanunla kurulacak olan "Özürlü Hakları Kurulu"
belirsizliklere açıklık getirecek, gerek teknolojideki, gerekse bilimsel
yöntemlerdeki gelişmelere göre kanunun doğru anlaşılmasını sağlayacak,
uyuşmazlıklarda hakem görevini üstlenecek ve kamu kurum ve kuruluşlarına
kanunlarla verilen görevlerin yerine getirilmesini izleyecektir. Dolayısıyla bu
kanun dinamik bir yapı da kazanmaktadır.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 48/96
sayılı Kararla belirlediği Standart Kuralların "Yasama" başlıklı 15
inci maddesinde, özürlülerle ilgili kanunların, hakların ve yükümlülüklerin
Anayasa kapsamı içine alınması ya da bunların özel bir kanun ile düzenlenmesi
şeklinde iki ayrı biçim içerisinde oluşturulabileceği belirtilerek, yalnızca
özürlülerle ilgili konuları ele alan özel bir kanunun çıkarılmasının daha
yararlı olabileceğini ortaya koymaktadır. Bu tavsiye doğrultusunda birçok
ülkede (Amerika Birleşik Devletleri,İsveç Kanada, Avustralya, İngiltere,
Almanya gibi) özürlülere yönelik özel kanunlar çıkarılmıştır. Bu kanun
teklifiyle ülkemiz özürlüler alanında milletler ailesinden geri kalmayacağı
gibi gelişmiş ülkelerle beraber en önde yer alacaktır. Özürlü bireylerimizin
bugünü ve geleceği için önemli gelişmeleri sağlamanın yanı sıra uluslararası
sözleşmelere, kararlara uygun olarak da hareket edilmiş olacaktır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1.- Özürlülerin sağlık, eğitim,
rehabilitasyon, istihdam, sosyal yardım alanlarında yaşadıkları sorunların
çözümlenmesi ile özürlülere yönelik olarak hizmet veren kurum ve kuruluşlar
arasında koordinasyon sağlanması için özürlüler alanında yasal düzenlemelerin
yeterli seviyeye çıkarılması ve ilkesel düzeyde yasal bir düzenleme yapılması
ve mevzuat arasında uyum sağlanması gerekli bulunmaktadır. Bu madde Kanunun
amacını bu çerçevede düzenlemektedir.
Madde 2.- Bu madde Kanunun amaçları
doğrultusunda kapsamını düzenlemektedir.
Madde 3.- Maddede, kanunun uygulanmasında
önemli yer tutan bazı kavramlar tanımlanmıştır.
Madde 4.- Dünya birçok ülkesinde olduğu
gibi, ülkemizde de yapılan konuyla ilgili çalışmalarda, hiç kimseye özrü
nedeniyle ayrımcılık yapılamayacağı sıklıkla vurgulanmaktadır. Ancak, kasıtlı
olmasa da özürlüler aleyhine bir ayrımcılık söz konusudur. Hiç kimseye
ayrımcılık yapılamayacağı tezi bugüne kadar hiçbir yasal zemine
dayandırılmamış,hoş bir temenni olarak kalmıştır. Bu Maddeyle,ayrımcılığın
insanlık için bir suç olduğunun vurgulanması ve bu olgunun yasal bir zemine
dayandırılması amaçlanmıştır.
Madde 5.- Maddeyle, ülkemizde yapılan
özürlülerle ilgili çalışmalarda, konuya ilişkin düzenlemelerde ve özürlülerin
günlük yaşamlarında karşı1aşabilecekleri çeşitli durumlarda tarafsız bir organ
olarak yer alması planlanan Özürlü Hakları Kurulu kurulmuştur. Bu kurul
birey-birey, birey-kurum ve kurum-kurumarası uyuşmazlıklarda hakem görevi
görecek, anlaşılmayan kavram ve durumlara açıklık getirecek, kanunun
uygulanmasını takip edecek bir kurul olacaktır. Kurulun kararları mahkemeler
için bilirkişi kararı hükmünde olacaktır.
Madde 6.- Maddeyle Kurul üyelerinin
belirlenmesi Kurulun toplantı ve başvuru esasları gibi unsurlar düzenlenmiştir.
Madde 7.- Maddeyle Kurul üyelerine ilişkin
düzenlemeler yapılmıştır.
Madde 8.- Maddeyle illerde yeni bir kurul
olan Eğitim Değerlendirme Kurulu oluşturulmaktadır.Şu anda bu tür
değerlendirmeler hekimler aracılığıyla yapılmakta, dolayısıyla özürlü çocuğun
sadece sağlık gelişimi tespit edilebilmektedir. Ayrıca, kaynaşmış eğitim, ne
tür bir eğitim alacağı, okula kayıt veya özürlü çocuk için gerekli eğitim
ortamları gibi konularda değerlendirme yapabilecek ve karar verebilecektir. Bu
konuları bizden önce ele almış ülkelerdeki çözümler de bu şekildedir.
Madde 9.- Maddeyle Eğitim Değerlendirme
Kurulunun görev ve yetkileri belirlenmektedir.
Madde 10.- Maddeyle Ülkemizde yasal
zorunluluk olan ilköğretimin özürlülere verilmesinden Milli Eğitim Bakanlığı
Özel Eğitim ve Rehberlik Genel Müdürlüğü sorumludur. Eğitimin bu kısmı,
genellikle, özürlüler için açılmış özel ve birçoğu yatılı olan okullarda
verilmektedir. Ancak, ilköğretimin bitmesiyle, özürlü öğrencilerin
eğitim-öğretim yaşamında ciddî sorunlar başlar. Bu dönemde en sık karşılaşılan
sorun şudur: Özürlü öğrenci, kayıt yaptırmak istediği liseye gider
ama,genellikle,okuldaki idareciler,çocuk özürlü olduğu için o okula kayıt
yaptıramayacağını söylerler. Böylelikle uzun bir eğitim mücadelesi başlar.
Büyük zorluklarla okula kayıt olur. Üniversiteye devam etmek istediğinde,
başarabilirse fakültedeki sınavların kendisine nasıl verileceği, gerekli bütün
koşullara sahip olduğu bir sınava girmek istediğinde, bu sorunları daha epeyce
uzatmamız mümkün. Bütün bunlar, eğitim alanında da özürlüler aleyhine bir
fırsat eşitsizliği yaratmaktadır. Bu maddeyle yapılan düzenlemelerin, bu
eşitsizliği ortadan kaldırması hedeflenmektedir.
Madde 11.- Mevcut uygulamaya göre, Emekli
Sandığı ve Sosyal Sigortalar Kurumu, mensuplarının özel eğitim ve
rehabilitasyon merkezine devam eden özürlü çocuklarının eğitim giderlerinin,
bütçe uygulama talimatıyla belirlenen kısmını karşılamaktadır. Bağ-Kur ve tarım
işçileri sigortasında böyle bir uygulama yoktur. Herhangi bir sosyal güvencesi
olmayan vatandaşlar ise, genellikle, bu merkezlerden yararlanamamaktadır. Öte
yandan, bu amaçla mensuplarına ödeme yapmakta olan Emekli Sandığı ve Sosyal
Sigortalar Kurumu bütçelerinde "eğitim" olarak belirlenmiş bir
harcama kalemi olmadığından, söz konusu uygulamada kurumlar da çeşitli
sorunlarla karşı karşıyadır. Bu maddeyle düzenlendiği gibi bahsedilen
ödemelerin Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinde oluşturulacak bir harcama
kaleminden yapılması hem hizmetten yararlanan vatandaşlar, özel eğitim ve
rehabilitasyon merkezleri ve sosyal güvenlik kurumları açısından ciddî
kolaylıklar sağlayacak hem de "eğitim" hizmeti asli görevi olana ve
ehline teslim edilmiş olacaktır.
Madde 12.- Halen ülkemizde sosyal ve
meslekî rehabilitasyon kamu adına Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
tarafından verilmektedir. Bu tür hizmetlerin merkezi yönetimler tarafından
verilmesi yerel özelliklerin bilinmemesi, farklı bilgilere gitmek zorunda
kalma, ailelerin özürlü bireyin uzaklara gitmesine razı olmamaları, yetişkin
evli özürlülerin uzun süre ailelerinden ayrı kalmak konusunda İsteksiz olmaları
yatılı rehabilitasyon hizmetlerinin maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı
yaygın bir şekilde verilememesi veya kısa süreli rehabilitasyonların seyahat
maliyetlerinin yüksek oluşu gibi nedenlerle yerel yönetimlerin bu işi yapmaları
uygundur. Bu maddeyle sosyal ve mesleki rehabilitasyon hizmetlerinin verilmesi
sorumluluğu belediyelere devredilmektedir. Böylelikle, herhangi bir şehirde
yaşamakta olan özürlüye ailesi, yakınları ve alışkın olduğu ortamdan ayrılma
stresi yaşatılmadan, yerel kaynaklar kullanılarak ve bölgenin özelliklerine
uygun bir rehabilitasyon hizmeti sunulacaktır.
Madde 13.- Kuşkusuz, İş sahibi olmak bir
İnsanın en doğal haklarından biridir. Uygulamalarda görülmüş ve görülmektedir
ki özürlü bireyin bir takım teknolojinin gelişimiyle özürlülerin yapabildiği
birçok mesleği veya işi işverenin veya karar merciinin bilmemesi, inanmaması
öğrenmek istememesi gibi nedenlerle hâlâ yapamayacağını zannederek ayrımcılık
yapmaktadır. Körler konuşan tansiyon cihazıyla tansiyona bakabilmekte, konuşan
termometreyle ateş ölçmekte,konuşan bilgisayarlarla bilgisayar kullanabilmekte,
karakter tanıyıcı programlarla basılı metinleri okuyabilmektedirler. Yakın
zamana kadar bunlar yoktu ve körler bunları yapamıyorlardı. Ayın şekilde birçok
özür grubunun da hayatını kolaylaştıran, daha üretken, etkin ve verimli
olmasını sağlayan teknikler, araç-gereç, geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam
edilmektedir. Bütün bunlardan dolayı bir takım insanların bilmemesi, inanmaması
ya da öğrenmek istememesi gibi nedenlerle özürlü bireylerin çalışma haklarına
engel olması kabul edilemez. Maddeyle, işe girme ve iş yaşamı sırasındaki
uygulamalar sonucunda özürlüler aleyhine oluşan eşitsizliklerin ortadan
kaldırılması amaçlanmaktadır.
Madde 14.- Maddeyle, özürlülerin iş
yaşamına katılımlarını artıracak ve işyerindeki sıkıntılarını ortadan
kaldıracak düzenlemelerin yasal bir zemine oturtulması amaçlanmıştır. Özürlü
çalışanın daha üretken olabilmesi için ihtiyaç duyacağı araç-gerecin bütün
yükünün işverene yüklenmesinin de bir adaletsizlik olması nedeniyle Özürlü
Destek Fonu gibi bir kaynağın kullanılması öngörülmüştür.
Madde 15.- Özürlü bireylerin istihdamında
en son çare olarak "korumalı işyeri" adı verilen ve alışılagelmiş
işyerlerinde çalışması çok zor olan ağır özürlülerin çalışacakları, bir takım
sübvansiyonlarla devamlılığı sağlanan istihdam yöntemleri geliştirilmiştir. Bu
tür yöntemler bundan sonra da geliştirilmeye devam edecektir. O yüzden Özürlü
Hakları Kurulu'na böyle bir yetki verilmesi gelişmelere doğru bir şekilde ayak
uygulamayı kolaylaştıracaktır.Bu tür çalışmalar ülke çapında etkili olacak,
ülke ekonomisini etkileyecek türde gelişmeler olamaz. O yüzden kanuni bir
düzenleme doğru değildir. Ayrıca bu tür detaylı düzenlemeler uygulamada
değişikliklere uyumu zorlaştıracak dinamik yerine statik bir yapı
oluşturacaktır.
Madde 16.- Ayrımcılık temelli yaklaşımın
gereği sağlık tesislerinde de yapılanma ve anlayış değişikliğine gidilmiştir.
Çünkü, sağlık tesisi yöneticileri görme problemi olmayan kişilerin işlerini
kolaylaştırmak için işaret ve işaretçiler koymakta, hastanın kendi dilinde
hizmet vermekte, katlar arası hareketlerini kolaylaştırmak için merdivenler
yapmaktadırlar. Bu sistemi biraz daha genişleterek özürlü bireyleri de içine
alacak şekilde yeni bir yapılanma oluşturulabilir. Bu şekilde de toplumun
tamamına hizmet verilmiş olacaktır.
Madde 17.- Maddeyle,özürlülerin sosyal ve
kültürel hayata katılımına ilişkin düzenlemelerin yasal bir dayanağa
oturtulması ve böylelikle konuyla ilgili mevcut belirsiz uygulamaların ortadan
kaldırılması amaçlanmaktadır.
Madde 18.- Maddeyle, bakıma muhtaç ya da
kimsesiz özürlülerin bakımlarına ilişkin belirsizliklerin ortadan kaldırılması
amaçlanmaktadır.Bunlara ilişkin mevzuat henüz oluşmamıştır. Burada ülkemizde
mevcut özellikle sosyal konuların yerel yönetimlere devredilmesiyle ilgili
eğilim nedeniyle asıl görev yerel yönetimlere verilmiştir. Böylelikle verilecek
hizmetlerde nitelik, etkinlik, çabukluk sağlanmış olacaktır.
Madde 19.- Şu anda özürlü vatandaşlarımıza
yönelik olarak destek anlamında birçok başlık altında veya farklı durumlarda
para ödenmektedir.
- Doğduktan itibaren özrü belgelenir
belgelenmez, çocuğun özür derecesine göre babasından kesilen gelir vergisinde
kısmen muafiyet vardır.
- Çocuk 18 yaşını geçtikten itibaren 2022
sayılı Kanunla Emekli Sandığından üç ayda bir maaş ödenir.
-
Özürlü birey ise girerse 2022 sayılı Kanunla aldığı para kesilir ve
kendisinin ödemek zorunda olduğu gelir vergisinden özrüne göre vergi muafiyeti
söz konusu olur.
- Eğer ise girememişse sosyal güvencesi
olan anne veya babanın biri vefat edince emekli maaşını kısmen almaya devam
eder.
- Yine her hangi bir geliri olmayan özürlü
yetişkin birey VakıfIar Genel Müdürlüğünden maaş alır.
Dikkat edilirse bu paraların ödenmesinin
veya vergi muafiyetlerinin temel gerekçesi bireyin özürlü olması, gelir elde
etmesinin zor olduğu ve özürsüz bireylere göre yaşamak için daha fazla harcama
yapma zorunluluğudur. Bu gerekçe son derece haklıdır. Başta gelişmiş ülkeler
olmak üzere dünyada da uygulamalar bu şekildedir. Ancak, farklı kurumlarla
ilişkiler çoğunlukla üzücü sonuçlar doğurmaktadır. Bazen farkında olmadan bazen
de kötü niyetli olarak bu paralar mükerrer olarak alınmakta, anlaşılınca da
icra yoluyla tahsil edilmekte, üzüntü verici tablolarla karşılaşılmaktadır.
Ayrıca, 2022'den baba maaşını almaya, işe girince vergi muafiyetine geçişlerde
hem ilgili kurum çalışanlarını, hem rapor için sağlık kuruluşlarını, hem de
özürlü bireyleri aşırı derecede yoran, üzen gereksiz formalitelerle
boğuşulmaktadır. Bütün bunların yerine bir kere yapılacak işlemle ilgili kişi
ve kuruluşların tamamı rahatlayacaktır.
Özür derecelerine göre farklı ödeme
yapılması halen de uygulanan özür derecelerine göre ihtiyaçların değişmesi
nedeniyle doğru bir yöntemdir.
Bu fon uzman ve ilgili kuruluş olması
hasebiyle Özürlüler İdaresi Başkanlığı bünyesinde düşünülmüştür.
Bu hükmün uygulamaya geçişi ekonomik ve
idarî nedenler göz önünde tutularak 1 Ocak 2006 olarak kabul edilebilir.
"16 yaşından büyük kişiler için
belirlenen asgari ücretin yarısından az olmamak" hükmü verilecek paranın
insanların kısmen ihtiyaçlarını karşılaması fakat iş arama motivasyonlarını da
kaybetmeleri için düşünülmüştür. Bakanlar Kurulu şartlara göre ayarlamalar
yapabilecektir.
Bu maddeyle ödenmeye başlayacak para halen
ödenmekte olan karmaşık ödemeleri derleyip toplama niteliğinde olduğu için
bütçeye katlarca yük getirmeyecektir. İlave bir bütçe gibi görünen şu anda her
hangi bir sosyal güvencesi olmayan ve 18 yaşından küçük çocuğu olan ailelere
ödenecek para gibi olmakla beraber mükerrer ödemelerden doğacak kazanım bunu
kapatacaktır. İlave bütçe sadece ödenen miktarın asgari ücretin yarısına
yükseltilmekten doğacak fazlalıktır.
İnsanî ihtiyaçların kısmen de olsa
karşılanması bağlamında bu artış sosyal adalete son derece uygundur.
Madde 20.- Bu maddeyle bireyin hayat boyu
gelişimini ciddî bir şekilde etkileyecek olan özürlülüğün erken yaşta tespiti
yapılabilmesi ile özürlü bireylerin kullandıkları araç-gerecin daha iyi
şartlarda üretilmesi ve bu konuda yaşanan mağduriyetlerin önüne geçmek
amaçlanmıştır.
Özürlüler yaşamlarının hemen her
döneminde, çeşitli gerekçelerle durumlarını belgelemek için sağlık kurulu
raporu almak durumunda kalmaktadır. Bu durum oldukça zor ve zahmetli olmasının
yani sıra sosyal güvencesi olmayanlar için maddi külfet getirmektedir. Bu
nedenle, sosyal güvencesi olmayan özürlülerin alacakları sağlık kurulu
raporlarından ücret alınmaması öngörülmektedir.
Madde 21.- Özürlü bireyler bazen 657
sayılı kanuna tâbi bir ise girdiklerinde,özürlü bireyin, personel işlemleri
yapan kişilerin ya da yöneticilerin ilgili mevzuatı bilmemesi, kayıt hataları
gibi nedenlerle özürlü eleman olarak tescil edilmemekte ve vergi muafiyetleri
olmasına rağmen emeklilik hakkını kullanamamaktalar. Mevcut uygulamaya göre;
sakatlıkları sebebiyle ilgili mevzuat uyarınca göreve alınmayan memurlar özürlü
olsalar dahi erken emeklilik hakkından yararlanamamaktadır.Yapılan düzenleme
ile Emekli Sandığına tâbi çalışan özürlülerden,mevzuat uyarınca ise
girmeyenIere de erken emeklilik hakkının tanınması amaçlanmaktadır.
Madde 22.- Bu maddeyle özürlülerle ilgili
iki husus gerçekleştirilmektedir.Bunlardan birisi kendine bakamayacak durumdaki
özürlü bireylerin bakımlarının gerek sigorta kuruluşları, gerekse sağlık
giderlerini kendi bütçesiyle karşılayan kamu kuruluşları aracılığıyla toplumsal
bir destekle sağlanmaktadır. Çünkü,
- Bakıma muhtaç özürlü bireylerin
giderlerini sıradan bir gelire sahip bir ailenin tek başına karşılaması mümkün
değildir.
- Toplumsal dayanışma ve her bireyin
bakıma muhtaç duruma gelme ihtimali bağlamında böyle bir bireye toplumsal
düzeyde kol kanat gerilmesi toplumun yarınına güvenle bakabilmesi açısından son
derece önemli, gerekli ve doğaldır.
- Çalışanların işyerinde huzurlu, rahat,
verimli ve etkin çalışması için yavrularının emin ellerde olması ve bakılması
önemlidir.
- Kuruluşlar tarafından ödenecek bakım
ücretleri ile aslında başka bir maliyet ortadan kaldırılmaktadır. O da iyi,
bilinçli ve ehil kişiler tarafından bakılmayan kişilerin artacak sağlık
giderleri ile onların sağlık ihtiyaçlarını karşılamak üzere yakınlarının
işyerlerinden izin almaları nedeniyle ortaya çıkacak maliyetlerdir. Bunlar
dikkate alındığında gerçek maliyetler zannedildiğinden daha azdır.
- Bu bakım hizmetinin gerçekleşmemesi
halinde ailenin yaşayacağı sorunları, toplumun güveninin zedelenmesinden
doğacak sonuçları tahmin ve tahayyül etmek bile mümkün değildir.
Bu maddeyle çözülecek diğer bir husus da
özürlü yavrusu olan kamu kuruluşlarında çalışan kişilerin yavrusu olup eğitim
alabilmeleri için eğitim kurumlarının olduğu yerleşim yerlerine tayinlerinin
yapılmasının kolaylaştırılmasıdır. Böyle bir imkân olmadığı zaman özürlü
çocuklar eğitim alamamaktadırlar. Aslında yöneticiler inisiyatif
kullanabildikleri durumlarda bu kolaylığı sağlamaktadırlar. Bu değişiklikle
kolaylık sağlama konusunda gerek duyulan kanuni zemin oluşturulmaktadır.
Madde 23.- Özürlülerin ulaşımın
ihtiyaçlarını kolaylaştırabilmek amacıyla, kendi kullandıkları özel tertibatlı
taşıtlar ve özürlünün taşınması amacıyla birinci derece yakını bir sürücü veya
özürlü kişi tarafından iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü
tarafından kullanılan özürlü adına kayıtlı taşıtlarla; özürlülerin eğitimleri,
meslekleri ve günlük yaşamlarında kullanmak üzere özel olarak üretilmiş her
türlü araç gerecin katma değer vergisinden muaf tutulması amaçlanmıştır. Özürlü
bireylerin bu tür otomobil, araç-gereci kullanmaları özürsüz bir bireye göre çok
daha önemlidir. Tekerlekli sandalye kullanan, hiperaktif zihinsel özürlü olan
veya diğer ağır dereceli özürlü olan vatandaşlarımız toplu taşım araçlarını
kullanamamakta, gidip gelme ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır. Dolayısıyla
otomobil türü araçlar adeta ayakları olmaktadır. Yine körlerin kullandığı özel
geliştirilmiş ekran okuyucu programlar sayesinde bilgisayar kullanabilmekte ve
bilgiye erişimlerini bağımsız bir şekilde gerçekleştirebilmektedirler. Bu durum
eğitim, istihdam, toplum hayatlarını ciddî ölçüde etkilemektedir. İmkanlarının
artırılması gerekmektedir. Bu maddeyle getirilecek olan KDV muafiyeti nedeniyle
her hangi bir bütçeni her hangi bir gelir kaybı olmayacaktır. Çünkü, bu
ürünlerin fiyatlarının çok yüksek olması nedeniyle özürlüler tarafından kolay
kolay alınamamakta, dolayısıyla bütçeye vergi anlamında her hangi bir girdi
olmamaktadır. Aksine satış yapan kuruluşların gelir vergisi, sigorta primleri
gibi yollarla belki sözünü etmeye değmeyecek kadar bile olsa bir gelir artışı
söz konusu olacaktır.
Madde 24.- Özürlülerin en çok zorlandığı
yerler büyük şehirlerdir. Kent içinde bağımsız hareket yeteneği olmayan veya
sınırlı olan özürlülerin ulaşılabilirliğinin sağlanması için toplu taşım
araçlarının özürlülere uygun hale getirilmesi ve bağımsız hareket etmelerinin
temin edilmesi gerekmektedir. Özürlüler özürlerinden dolayı yaşamın her
alanında bir kurum veya kişi tarafından desteklenmedikçe diğerlerinden daha çok
harcama yapmak durumundadırlar. Ayrıca yapılan düzenlemelere ve sağlanan
gelişmelere rağmen istihdam olanakları kısıtlı kalmaktadır. Bu nedenle
özürlülerin gelirleri korunamamakta ve ekonomik sorunlar yaşamaktadırlar.
Sorunların azaltılması ve yaşamlarının kolaylaştırılması için büyükşehir
belediyeleri tarafından maIî katkı sağlanması amacıyla madde hazırlanmıştır.
Madde 25.- Ülkemizin toplam nüfusunun
yarısına yakını büyükşehir sınırları içinde yaşamaktadır. Madde ile,
özürlülerin yerel düzeydeki sorunlarının çözüme kavuşturulması amacıyla
kendilerine en yakın birimler olan belediyeler bünyesinde danışmanlık hizmeti
vermek üzere büyükşehir belediyeleri, bağlı ilçe ve alt kademe belediyelerinde
oluşturulan özürlü hizmet birimlerinin çalışma usul ve esaslarının belirlenmesi
öngörülmektedir.
Madde 26.- Özürlülerin en çok zorlandığı
yerler belediye mücavir alanları olan günlük yaşam alanlarıdır. Kent içinde
bağımsız hareket yeteneği olmayan veya sınırlı olan özürlülerin
ulaşılabilirliğinin sağlanması için toplu taşım araçlarının özürlülere uygun
hale getirilmesi ve bağımsız hareket etmelerinin temin edilmesi gerekmektedir.
Özürlüler özürlerinden dolayı yaşamın her alanında bir kurum veya kişi
tarafından desteklenmedikçe diğerlerinden daha çok harcama yapmak
durumundadırlar. Ayrıca yapılan düzenlemelere ve sağlanan gelişmelere rağmen
istihdam olanakları kısıtlı kalmaktadır. Bu nedenle özürlülerin gelirleri
korunamamakta ve ekonomik sorunlar yaşamaktadırlar. Sorunların azaltılması ve
yaşamlarının kolaylaştırılması için büyükşehir belediyeleri tarafından malî
katkı sağlanması amacıyla madde hazırlanmıştır.
Madde 27.- Madde ile, özürlülerin yerel
düzeydeki sorunlarının çözüme kavuşturulması amacıyla kendilerine en yakın
birimler olan belediyeler bünyesinde hizmet vermek üzere belediyeler, bağlı
ilçe ve alt kademe belediyelerinde özürlü hizmet birimi oluşturulması
öngörülmektedir.
Madde 28.- Bu maddeyle özürlü ve eski
hükümlü çalıştırmamaktan doğan cezaların Çalışma Bölge Müdürlükleri yerine
Türkiye İş Kurumu tarafından tahakkuk ettirilerek işlemlerin uzaması önlenecek,
Çalışma Bölge Müdürlüklerinin iş yüklerinin azaltılması sağlanacaktır. Çünkü,
Türkiye İş Kurumu İl Müdürlükleri dosyayı hazırlamakta, ilgili işveren veya
işveren temsilcisi yerine Çalışma Bölge Müdürlükleri'ne göndermekte, Çalışma
Bölge Müdürlükleri ve Bölge Teftiş Kurullarına dolayısıyla iş müfettişlerine
göndermekte ve müfettişler de o dosya üzerinden cezayı tahakkuk ettirmektedir.
Bu süreç içerisinde her hangi bir uyan, hatırlatma veya kısmı müeyyide almayan
işveren veya işveren temsilcisinin cezası artmaktadır. Aslolan ceza da değil,
istilıdarının gerçekleştirilmesidir. Mevcut uygulama adeta istihdamı değil,
cezayı artırmayı gerçekleştirmektedir. O yüzden hızlanmış, etkili, işvereni
uyarıcı ve tedbir almayı teşvik eden bu düzenleme hazırlanmıştır.
Madde 29.- Kariyer sahibi özürlülerin
durumlarına uygun kadrolarda verimli ve etkin bir şekilde çalışabilmelerine
yönelik durumu düzenlemektedir.
Madde 30.- Radyo ve televizyon
programlarında özürlülük olgusunu olumsuz bir biçimde yer almaması ve topluma
bu şekilde yansıtılmaması amacıyla değişiklik öngörülmüştür.
Madde 31.- Kalıtsal Hastalıklarla Mücadele
Kanununda, kalıtsal kan hastalıklarından Thalassemia ve orak hücreli anemi
dahil olmak üzere bütün kan hastalıklarıyla koruyucu sağlık hizmetleri
kapsamında mücadele etmek hedeflenmiştir. Bu kanunda belirtilen kalıtsal
hastalıklar sadece kalıtsal kan hastalıkları ile sınırlı tutulmuştur. Bu
kanunda mücadele edilmesi düşünülen hastalıkların Ülkemiz ihtiyaçlarına göre
yeniden değerlendirilmesine yönelik olarak ilgili maddede değişiklik yapılması
öngörülmektedir.
Madde 32.- Bu maddeyle görme ve
işitme-konuşma özürlü bireylerin sözleşme ve yazılı işlem yapmalarıyla ilgili
engeller kaldırılması için;
A) Görme özürlülerle, işitme ve konuşma
özürlülerin noterlik işlemlerinde, isteğe bağlı olarak iki tanığa gerek
kalmadan işlem yaptırabilmeleri öngörülmüştür.
B) İmza atabilen görme özürlülerin
noterlik işlemlerinde mühür kullanma ve parmağını bastırma zorunluluğun
kaldırılması öngörülmektedir.
C) Görme özürlü bireyler gelişen bakış
acıları, teknolojilerle birlikte toplumsal hayatın her alanına dahil olmaya
başladılar. Çok önceden konmuş bu madde körleri korumak yerine onların
toplumsal hayata katılmalarına engel olmaya başlamıştı. Yanında tanık
bulundurup bulundurmamaya, attığı imzanın ne anlama gelip gelmediğine ve o
imzanın gereklerini yerine getirmeye görme özürlü bireylerin kendilerinin karar
vermeye yetkili ve hakları olduğu doğal bir gerçektir. Bu değişiklikle görme
özürlü bireylerin isterlerse tanıkla, isterlerse tanıksız olarak sözleşme veya
her hangi bir yazılı işlem yapma imkânı sağlamaktadır.
Madde
33.- Halen SSK ve Emekli Sandığı mensubu özürlü çalışanların sahip
oldukları isteğe bağlı erken emeklilik hakkından Bağ-Kur'a tâbi çalışanların da
yararlanabilmeleri öngörülmektedir.
Madde 34.- Çalışma imkânı bulamayıp,
ekonomik olarak kısmen iyi durumda olan ve sosyal güvenlik şemsiyesi altına
girmek isteyen özürlülerin isteğe bağlı sigortalı olmalarını teşvik etmek
amacıyla madde düzenlenmiştir.
Madde 35.- Kanunun yürüklükteki hükmünde;
maddede sayılan gelirlerin % 5'e kadarının Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı
Teşvik Fonu Kurulu kararıyla Özürlüler İdaresi Başkanlığı emrine tahsis
edilebileceği belirtilmiştir. Ayrıca Fondan sağlanan bu kaynak yılı içerisinde
fon yönetim kurulunun onaylayacağı projeler için kullanılacaktır. Bunun, zaman
süreci dikkate alındığında ertesi yıla devri mümkün olmayan kaynağın
kullanılamaması sorunu ile karşılaşılmaktadır. Maddede yapılan değişiklikle
gelirlerin % 1'inin Özürlüler İdaresi Başkanlığı bütçesine özel ödenek
kaydedilmesi ve harcanmayan tutarların da gelecek yıllar bütçesine devredilmesi
amaçlanmıştır.
Madde 36.- Ülkemizde profesyonel olarak
işaret dili tercümanlığı yapacak uzmanlar bulunmamaktadır. Maddeyle söz konusu
uzmanların yetiştirilmesi ve karakollar, mahkemeler, sağlık kuruluşları,
noterler gibi birçok kuruluşta işitme özrü olan bireylerin iletişiminde
tercümanlık yapmak üzere Sosyal Hizmetler ve Çocukk Esirgeme Kurumu Genel
Müdürlüğünde istihdam edilmeleri amaçlanmaktadır.
Madde 37.- Bu maddeyle;
A. Özürlüler İdaresi Başkanlığı'nın
uhdesinde olan" özürlü kimlik kartı" verme yetkisinin gerek görüldüğü
durumlarda başka kurumlara devretmesi,
B. Özürlüler İdaresi Başkanlığı'nın
görevleri arasında olan koordinasyonun sağlanabilmesi amacıyla özürlülerle
ilgili kurum ve kuruluşların alanlarıyla ilgili bilgileri İdareye bildirmeleri
hususları düzenlenmiştir.
Madde 38.- Başkanlığın yardımcı hizmet
birimleri belirtilmekte, Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısı çerçevesinde
Başkanlığımız bünyesindeki Personel ve İdarî ve Malî İşler Dairesi Başkanlığı
yeniden yapılandırılmaktadır.Başkanlığımız hizmet birimlerinin iş ve
işlemlerinin yapılabilmesine yardımcı olmak, Başkanlığın tüm idarî ve maIî
işleri ile sivil savunma hizmetleri ve personel sayısının az olmasından dolayı
çalışanların özlük hakları, hizmet içi eğitimleri gibi tüm işlemlerin tek bir
daire başkanlığı tarafından yürütülmesi uygun olacağından Personel ve İdarî ve
Malî İşler Daire Başkanlıklarının yerine İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri
Dairesi Başkanlığı adı ile yeni bir daire başkanlığının oluşturulması uygun
görülmüştür.
Özürlülere yönelik hizmetler birçok kurum
ve kuruluşun görev ve yetki alanına girmekte ve ayrıca bu konuda hizmet veren
birçok sayıda demek, vakıf ve gönüllü kuruluş bulunmaktadır. Özürlüler alanında
hizmet sunan ulusal ve uluslar arası kurum ve kuruluşlar arasında verimli ve
eşzamanlı ve koordinasyonun sağlanması her şeyden önce çağdaş bilgi
teknolojilerini kullanmaktan geçmektedir. Özürlüler ve özürlülük alanındaki tüm
bilgilerin sağlıklı, süratli ve sürekli bir süreç içinde tek elde toplanması ve
bu bilgiler ışığında politikalar üretilmesi, ihtiyaçlara uygun projelerin
geliştirilmesi, bilgisayar teknolojisini kullanabilen deneyimli personel
istihdamı ve ilgili bir birim oluşturulmasını zorunlu kılmaktadır.Açıklanan bu
nedenlerle Başkanlığın bilişim ve iletişim teknolojileri konusundaki
koordinasyonunu sağlamak, bilişim ile ilgili iş ve işlemleri yürütmek ve
gerekli tedbirleri almak üzere Bilgi İşlem ve Enformasyon Dairesi Başkanlığı
kurulması öngörülmektedir.
Madde 39.- Kurumda çalışan personelin,
kurum içinde ihtiyaç dikkate alınarak farklı birimlerde görevlendirilmesi için
değişiklik öngörülmüştür.
Madde 40.- Kanunda hizmet birimlerine
yönelik olarak gerekçeleri açıklanan değişiklik doğrultusunda 571 sayılı KHK
ekinde yer alan cetvelde de gerekli değişiklik yapılmaktadır.
Madde 41.- Özürlüler İdaresi Başkanlığının
yapısı özür grupları dikkate alınarak yeniden yapılandırılmaktadır. Çünkü özür
gruplarının ihtiyaçları ve onlarla ilgili yapılacak çalışmalar birbirinden çok
farklıdır. Özellikle birimlerin uzmanlaşması açısından bu değişiklik yararlı
olacaktır.
Madde 42.- Bu maddeyle özür merkezli
yapılandırma sonucu oluşan birimlerin görevleri tanımlanmıştır.
Madde 43.- Bu kanun ile yapılan yeni
düzenleme ile kadro ve görev unvanları değişenlerin durumlarına uygun bir
kadroya atanacakları ve atanıncaya kadar kazanılmış haklarının saklı tutulduğu
genel düzenlemelere paralel olarak belirtilmektedir.
Madde 44.- Bu maddeyle 657 sayılı Kanunun
48 inci maddesinin 7. Fıkrasında yer alan "görevini yapmaya mani engelinin
olmaması" hükmü uygulamada kişiye bağlı yorumlar yapılmasına yol
açmaktadır . Bu hükmün gereğini yerine getirecek kişilerin özürlü bireylerin
daha verimli ve etkin çalışabilmesi için geliştirilen yöntem ve teknolojileri
bilmemesi, tercihini başka türlü kullanmak için bu hükmü gerekçe göstermesi
gibi birçok nedenle özürlü bireyler mağdur olmaktadır. Aynı iş için bir özürlü
yapabilir kabul edilmekte, ayın özellikle sahip b aşka bir özürlü ise yapamaz
kabul edildiği çok görülmüştür. Aslında hiç bir özürlü birey ve karar
mekanizmasındaki kişi bu hüküm olmasa da yapılma imkânı olmayan bir ise ne
girmek . için başvurur, ne de o iş için özürlüyü istihdam eder.
Özürlüler İdaresi Başkanlığının yapısı
değiştirilerek özür merkezli bir yapı öngörülmüştür. Çünkü, bir görme problemi
olan kişiyle, işitme problemi olan kişilerin eğitim, istihdam, rehabilitasyon,
spor gibi hemen hemen her alanda farklı ihtiyaçlara sahip oldukları
bilinmektedir. İhtiyaç, istek ve taleplere göre yapılanma gerçekçi bir
yapılanma olacaktır. Bizden daha önce bu tür çalışmaları başlatmış ülkelerdeki
tecrübeler de benzeri sonuçlara varmaktadır.
Ayrıca bu maddeyle Özürlüler Yüksek Kurulu
ve ona bağlı olarak görevleri kaldırılmıştır. Çünkü, şu ana kadar yapılan
uygulamalarda şartlar gereği toplantı yapmanın dışına çıkılamamıştır. Hiç bir
bağlayıcılığı olmadığı için Yüksek Kurulu muhafaza etmek yerine benzeri
toplantıları ilgili Bakanın gerek görmesi halinde yapmak mümkündür.
Geçici Madde 1.- Bu maddeyle bu kanun
uyarınca çıkarılması gereken yönetmeliklerle ilgili hüküm yer almaktadır.
Geçici Madde 2.- 1997 yılında 3194 sayılı
İmar Yasasında yapılan değişikliğe rağmen mevcut yapı ve alanlarda bu
düzenlemelere rastlanmamaktadır. Özellikle bugün kullanılmakta olan ve yaklaşık
tamamına yakını özürlüler için ulaşılabilir olmayan okul, hastane, belediye,
sağlık ocağı gibi resmi binalar ile özel eğitim, özel sağlık, sinema, tiyatro,
çarsı, otel, yurt, kütüphane,müze, konferans salonu gibi umumi binaların
özürlüler açısından erişilebilir duruma getirilmesi büyük önem arz etmektedir.
Aynı durum özürlüler için erişilebilirlik koşullarını taşımayan mevcut yaya
yolları, yaya geçitleri ve açık alan düzenlemeleri için de geçerlidir. Mevcut
bina ve açık alanların uzun süre daha kullanılacağı göz önüne alındığında,
mevcut resmi ve umumi binalar ve kamusal açık alanlar için makul düzenleme
koşullarının mutlaka tanımlanması ve bir uygulama programının yapılması
gereklidir.
Ayrıca, mevcut umumî yapı ve kamusal açık
alanların yedi yıl içinde özürlülerin erişimine uygun duruma getirilmesini
temin en madde düzenlenmiştir.
Geçici Madde 3.- 572 sayılı KHK ile 3030
ve 1580 sayılı yasalara eklenen hüküm ile belediyelere ulaşım araçlarının
özürlülerin kullanımına ve ulaşabilirliğine uygun olmasını sağlamak görevi
verilmiştir. Ancak, bu düzenleme, mevcut toplu taşıma araçlarını ve kent içinde
belediye denetiminde verilen özel toplu taşımacılık hizmetlerini
kapsamamaktadır. Bu hükümle on yıl içerisinde, şehir içinde kullanılan belediye
ve özel tüm toplu taşıma araçlarının özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma
getirilmesi amaçlanmaktadır.
Madde 45.- Yürürlük maddesidir.
Madde 46.- Yürütme maddesidir.
İSTANBUL MİLLETVEKİLİ LOKMAN AYVA’NIN TEKLİFİ
ÖZÜRLÜLER
VE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA
KANUN TEKLİFİ
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1.- Bu Kanunun amacı; özürlülerin
sağlık, eğitim, rehabilitasyon, istihdam, bakım ve sosyal güvenliğine ilişkin
sorunlarının çözümü ile her bakımdan gelişmelerini ve önlerindeki engelleri
kaldırmayı sağlayacak tedbirleri alarak, toplumsal hayata katılımlarını
sağlamak ve bu hizmetlerin koordinasyonu için gerekli düzenlemeleri yapmaktır.
Kapsam
MADDE 2.- Bu Kanun özürlüleri, ailelerini,
özürlülere yönelik hizmet veren gerçek ve tüzel kişiler İle kamu kurum ve
kuruluşlarını kapsar.
Tanımlar
MADDE 3.- Bu kanunun uygulanmasında;
a) Özürlü: Doğuştan veya sonradan herhangi
bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal, duyusal ve sosyal
yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum
sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılamada güçlükleri olan ve korunma,
bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişiyi,
b) Kısmi özürlü: Bedensel, zihinsel,
duyusal, duygusal ve ruhsal kayıp oranları % 40'ın altında olan kişileri,
c) Kurul: Özürlü Hakları Kurulu'nu,
d) Ayrımcılık: Bir kimsenin özrü nedeniyle
bazı hak ve imkânlardan doğrudan veya dolaylı mahrum edilmesini,
e) Korumalı işyeri: Normal işgücü
piyasasına kazandırılmaları güç olan özürlüler için mesleki rehabilitasyon ve
istihdam oluşturmak amacıyla kamu tarafından teknik ve mali yönden
desteklenerek çalışma ortamının özel olarak düzenlendiği işyerlerini,
İfade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Ayrımcılık ve Özürlü Hakları Kurulu
Ayrımcılık
MADDE 4.- Bedensel ve zihinsel özrü
nedeniyle hiç kimseye ayrımcılık yapılamaz. Bedensel ve zihinsel özrü nedeniyle
bazı hak ve imkânlardan doğrudan veya dolaylı mahrum eden gerçek ve tüzel
kişiler ile kamu kurum ya da kuruluşları ayrımcılık yapmış sayılır. Ayrımcılık
yapan kişi, kurum ya da kuruluş, özürlünün, yapılan ayrımcılık nedeniyle
uğradığı maddi ve/veya manevî zararı tazminle yükümlüdür.
Özürlü Hakları
Kurulu
MADDE 5.- Bu kanunla verilen görevleri
yerine getirmek üzere Özürlü Hakları Kurulu kurulmuştur. 7 Asil ve 5 yedek
üyeden oluşan kurul kamu kurumu statüsünü haizdir. Kurul üyeleri, en az biri
hukukçu olmak üzere, özürlü çalışmaları konusunda yetkin ve en az 4 yıllık
fakülte mezunu olan kişiler arasından Bakanlar Kurulu tarafından atanır. Üyeler
5 yıl süreyle görev yaparlar. Kurul başkanı, üyeler arasından ve üye sayısının
salt çoğunluğunun oyu ile seçilir. Bir kimse yalnızca iki defa kurul üyeliğine
seçilebilir. Herhangi bir nedenle görev süresini tamamlamadan ayrılan üyenin
yerine gelen üye, yerine geldiği üyenin görev süresini tamamlar. Görev alanları
ile ilgili olarak kurula gerçek ve tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşları
başvurabilir. Kurul, görev alanlarıyla ilgili konularda bilirkişi kabul
edilir.Kurulun sekretarya işlemleri Başbakanlık Özürlüler İdaresi tarafından
yürütülür.
Kurulun çalışma usul ve esasları ile ve
Kurula başvuru usul ve esasları, Başbakanlık tarafından çıkartılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Kurul
üyelerine ilişkin düzenlemeler
MADDE 6.- Kurul üyelerine görevleri
süresince, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile ek ve değişikliklerine göre
en yüksek Devlet memurunun almakta olduğu aylık (ek gösterge dahil), sosyal yardımlar ile zam ve tazminatlar
ödenir.
Kamu görevlileri, seçildikleri görev
süresince kurumlarından ücretsiz izinli sayılırlar. Ancak, bu görevde geçecek
süre, mesleklerinde geçmiş ve mümtazen terfi etmiş sayılırlar.
Kurul üyeliğine seçilenlerin, seçilmeden
önce tâbi oldukları sosyal güvenlik kuruluşları ile ilişkileri devam eder.
Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşu ile ilgisi olmayanlar, istekleri halinde
Sosyal Sigortalar Kurumu ile ilişkilendirilir. Emekli olanların ise emekli
aylıklarının ödenmesine devam olunur.
Kurul üyeleri Türk Ceza Kanunu uygulaması
bakımından Devlet Memuru sayılırlar. Kurul; tam gün esasına göre çalışır ve
gündemindeki konuları görüşmek üzere en az haftada bir kez, buna ek olarak
başkanın çağrısı ya da üyelerin salt çoğunluğunun yazılı talebiyle toplanır.
Kurul kararları üye sayısının salt çoğunluğunun oyu ile alınır, oyların eşit
olması halinde başkanın olduğu tarafın kararı kabul edilmiş sayılır.
Özürlü
Hakları Kurulunun görevleri
MADDE 7.- Özürlü Hakları Kurulunun
görevleri şunlardır:
a) Her türlü hizmet, ürün ve fiilin
ayrımcılık ya da özürlü bireyin onurunu zedeleyici olup olmadığını tespit eder.
b) Yazılı, basılı, görüntülü, sesli
yayınlardaki unsurların özürlülerin onurlarını zedeleyici veya ayrımcı olup
olmadığını tespit eder.
c) Kasıtlı veya kasıtsız ayrımcı
uygulamaların ortadan kaldırılması, özürlülerin aleyhine olan şartların
iyileştirilmesine yönelik tavsiye kararları alır.
d) Kanun, tüzük, yönetmelik, genelge gibi
mevzuattaki ayrımcılık içeren hükümleri tespit eder ve giderilmesi için
girişimde bulunur.
e) Bilimsel çalışmalara dayanarak
özürlülerle ilgili durum ve konuların açıklığa kavuşturulması için ürün,
hizmet, kavram gibi tanımlarla sınıflandırmaları yapar.
f) Görev alanları ile ilgili yönetmelik
hazırlayarak ilgili Bakanın onayına sunar ve kamu, kurum ve kuruluşları
tarafından yapılacak mevzuat düzenlemeleri ile ilgili görüş bildirir.
g) Kısmî özürlülerle ilgili
olarak,yapılacak düzenlemeler konusunda görüş bildirir.
h) Kanunla kendisine verilmiş diğer
görevleri yerine getirir.
Eğitim
Değerlendirme Kurulu
MADDE 8.- Her ilin Millî Eğitim Müdürlüğü
Rehberlik Araştırma Merkezleri bünyesinde Eğitim Değerlendirme Kurulları
kurulur.
Kurul; fizyoterapist, çocuk gelişimi ve
eğitimcisi, psikolog, özel eğitimci, sosyal çalışmacı, dil ve konuşma
terapisti, iş ve meslek danışmanı, iş-uğraşı terapisti, rehber öğretmen,
odyolog ve eğitim odyoloğu meslek gruplarından seçilen birer temsilciden
oluşur. Kurulun çalışma usul ve esasları ile kurul üyelerinin seçilme ve özlük
haklarına ilişkin usul ve esaslar Millî Eğitim Bakanlığı tarafından Özürlü
Hakları Kurulu'nun görüşü alınarak hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Eğitim
Değerlendirme Kurulu'nun görev ve yetkileri
MADDE 9.- A) Özürlü bireyin başvurusu
halinde, mesleki eğitime yönelik okul ve kurslarda hangi meslek dallarında
eğitim almasının verimli olabileceğine dair yönlendirme yapar.
B) Özel eğitim ve rehabilitasyon
merkezlerinde eğitim gören özürlü çocukların anne-babalarının çalıştıkları
kurumlarda, çocuğun eğitimi gerekçesiyle anne-babanın tayini, idari (Sosyal
Sigortalar Kurumu kapsamında ücretsiz) izinli sayılması gibi konularda resmî
evrak niteliğinde belge düzenler.
C) Kanunla verilen diğer görevleri yerine
getirir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Eğitim, Rehabilitasyon, İstihdam, Sağlık, Sosyal
Yaşama Katılım
Eğitim
MADDE 10.- Eğitim-öğretim süresince özürlü
öğrencinin katılacağı eğitim, öğretim ve sınavlar, öğrencinin özrünün zorunlu
kıldığı koşullar göz önüne alınarak: yapılır. Bu hükme aykırı davranan gerçek ve
tüzel kişiler veya kamu kurum ya da kuruluşları ayrımcılık yapmış sayılırlar.
Özel eğitim
ve rehabilitasyon giderleri
MADDE 11. - Yaşadığı yerleşim merkezinde
özrüne uygun bir eğitim kurumu olmaması, mevcut eğitim kurumunda özrünün
gerektirdiği eğitimlerin verilmemesi, kaynaşmış eğitime gidenler için özrüne
uygun destek eğitimi alması gerektiği ya da devam edebileceği özrüne uygun
okulda yer olmaması nedenleriyle illerde bulunan Eğitim Değerlendirme Kurulları
tarafından özürlü (görme, ortopedik, işitme, dil-konuşma, ses bozukluğu,
zihinsel ve ruhsal) çocukların özel eğitim rehabilitasyon merkezlerine devam
etmeleri uygun görülenlerin eğitim giderleri,her yıl bütçe uygulama talimatında
belirlenen miktarı Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinden ödenir .
Rehabilitasyon
MADDE 12.- Sosyal ve mesleki
rehabilitasyon hizmetleri belediyeler tarafından verilir. Belediyeler, bu
hizmetlerin sunumu sırasında gerekli gördüğü hallerde, Halk Eğitim ve Çıraklık
Eğitim merkezleriyle işbirliği yapar. Başvuran özürlünün rehabilitasyon
talebini karşılamaması halinde, özürlü, hizmeti en yakın merkezden alır ve
ilgili belediye her yıl bütçe talimatında belirlenen miktarı öder.
İstihdam
MADDE 13.- Hiçbir özürlünün özrü ise
alınmama gerekçesi olarak gösterilemez. Söz konusu iş için sınav yapılması
halinde, özürlü adaya, özrünün zorunlu kıldığı koşullar göz önünde
bulundurularak sınav yapılır. Hangi özrün hangi işi yapmaya engel olduğunun
belirlenmesi konusunda Özürlü Hakları Kurulu yetkilidir. Bu kararlar verilirken
hem işverenin özel şartları, hem de özürlü bireyin kişisel özellikler dikkate
alınır.
İşyeri
ortamına uyum
MADDE 14.- Herhangi bir işyerinde istihdam
edilen özürlünün işyerine uyumu, işi yerine getirmesine engel oluşturacak
durumun ortadan kaldırılması veya iş veriminin artması amacıyla kullanılmak
üzere araç-gereç alınmasının gerektiği hallerde; işveren veya işveren vekilinin
yazılı başvurusu üzerine 4857 Sayılı Kanunun 101 inci Maddesi uyarınca kurulan
Özürlüler Destek Fonu yönetim uygun
görülmesi halinde, söz konusu araç-gerecin bedeli Özürlü Destek Fonundan
karşılanır.
Korumalı
işyeri
MADDE 15.- Korumalı işyerlerinin
açılmasına, işletilmesine, kapatılmasına, denetimine, mevcut bir işyerinin
"korumalı işyeri" statüsü almasına ve korumalı işyerlerine sağlanacak
teknik ve mali desteğe ilişkin usul ve esaslar, Özürlü Hakları Kurulu
tarafından hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Sağlık
MADDE 16.- Sağlık kuruluşlarının hizmet
birimleri, özürlüler için ulaşılabilir olmak zorundadır. Özürlünün ihtiyaç
duyması halinde (görme özürlüler, tekerlekli sandalye kullanıcıları vb.),
özürlü sağlık kuruluşundaki iş ve işlemlerini tamamlayana kadar, kuruluşun
elemanlarından biri kendisine rehberlik eder. Sağlık kurum ve kuruluşlarında,
işitme engelli hastalara yardımcı olunması için gerekli çözümü üretmek sağlık
kurum ya da kuruluşunun yükümlülüğüdür. Aksi bir durum ayrımcılıktır.
Toplumsal
hayata katılım
MADDE 17.- Kamuya açık alan ve kamuya
yönelik hizmet özelliği olan;
a) Yeme, içme mekan ve hizmetleri,
b ) Barınma mekan ve hizmetleri,
c ) Eğlence ürün, mekan ve hizmetleri,
d) Tarihî ve kültürel unsurları gösterme,
e) Spor mekanları ve hizmetleri,
f) Her türlü tatil yerleri veya
buralardaki hizmetler,
g) İbadet yerleri ve dini hizmetler
h) Millî günler ve bayramlar,
ı) Kütüphaneler, sergi, sinema, tiyatro,
konser salonları, müzeler gibi mekanlar,
Ve buralardaki hizmetlerden özürlü
bireylerin özrü gerekçe gösterilerek yararlanması engellenemez ve bu nedenle
fazla ücret talep edilemez. Özürlü bireylerin hizmetlerden yararlanabilmesi
için hizmeti sunan gerçek ve tüzel kişiler ve kamu kurum ya da kuruluşları
gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Aksine uygulama ayrımcılık sayılır.
Bakım
MADDE 18.- Yeme içme, ilaç kullanma, vücut
temizliği, tuvalet ihtiyacını giderme, yaşadığı mekanı ısıtma, mekanını ve
kıyafetlerini temizleme konularında yeterli olamayan bakıma muhtaç özürlülerden
fakir veya kimsesiz olanlarının il özel idareleri ve belediyeler tarafından
bakımlarının karşılanması ile bakım hizmetleri ve bu hizmetleri verecek olan
gerçek ve tüzel kişilerin izin, çalışma usul ve esasları Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurum Genel Müdürlüğü koordinatörlüğünde, İç İşleri Bakanlığı,
Sağlık Bakanlığı ve Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından çıkarılacak bir
yönetmelikle belirlenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Mali Hükümler
Özürlü
destek geliri
MADDE 19.- Sağlık kurulu raporu vermeye
yetkili bir sağlık kuruluşundan almış olduğu sağlık kurulu raporuyla % 40 ve
üzerinde özürlü olduğunu belgeleyen her Türk vatandaşı, Başbakanlık Özürlüler
İdaresi Başkanlığı tarafından verilen Özürlü Destek Gelirini almaya hak
kazanır. Alt sınırı 16 yaşından büyükler için belirlenen yıllık asgari ücretin
yarısından az olmamak koşuluyla, özürlü destek gelirinin yıllık miktarı
bakanlar kurulu tarafından belirlenir.
A grubu özürlü (% 80-% 100), özürlü destek
gelirinin tamamını, B grubu (% 60-% 80) 4/5'ini ve C grubu (% 40-% 60) özürlü
3/5’ini alır. Özürlü destek gelirinin yürürlüğe girmesiyle eş zamanlı
olarak 31.12.1960 tarih ve 193 sayılı
Gelir Vergisi Kanunu uyarınca çalışan özürlülere ve özürlü anne-babalarına
uygulanan gelir vergisi muafiyeti yürürlükten kalkar. Sosyal Sigortalar Kurumu,
BAĞ-KUR, ve Emekli Sandığı'ndan annesi veya babasının veya her ikisinin
vefatından dolayı aldığı maaşlar, 1.7.1976 tarihli ve 2022 sayılı Kanun
uyarınca Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı'ndan malûllük maaşı alan malûl
(özürlü) kişilerin adı geçen kanunla tanınan hakları yürürlükten
kalkar.Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan ödemeler Kurumun kurallarına
bağlı olarak devam edebilir ve kaldırılabilir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Değiştirilen ve Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
MADDE 20.- 5.7.1987 tarihli ve 3359 sayılı
Sağlık Hizmetleri T emel Kanununun 3 üncü maddesinin (l) bendine aşağıdaki
paragraf ve (1) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent ile 8 inci
maddesinin birinci fıkrasında yer alan "koruyucu sağlık hizmetleri"
ibaresinden sonra gelmek üzere "ve sosyal güvencesi bulunmayan özürlülere
verilecek sağlık kurulu raporları ile bunun için gerekli görülen muayene ve
tetkik hizmetleri" ibaresi eklenmiştir.
Bilimsel gelişmelere paralel olarak, yeni
doğanlarda çeşitli tarama yöntemleriyle tespiti mümkün olan özür ve
hastalıklarla ilgili taramaların yapılması zorunludur.
m) Rehabilite edici hizmetlerde kullanılan
ortopedik ve diğer yardımcı araç ve gereçleri üretmek amacıyla, kamu kurum ve
kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulacak kuruluşların
açılış iznini vermeye Sağlık Bakanlığı yetkilidir. Bu kurum ve kuruluşların
açılış izninin verilmesine, üretim ve personel standardına, işleyiş ve denetimi
ile daha önce açılmış olan kurum ve kuruluşların durumlarına ilişkin esaslar
Sağlık Bakanlığı ve Özürlüler İdaresi Başkanlığınca müştereken çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
MADDE 21.- 8.6.1949 tarihli ve 5434 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 39 üncü maddesinin (j) fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
j) Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu
Raporları Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak alınmış ve raporda sakatlık oranı
en az % 40 olanlardan 15 yıl fiili hizmeti bulunanların istekleri üzerine;
MADDE 22.- a) 5434 sayılı Kanuna aşağıdaki
ek madde eklenmiştir.
EK MADDE 81.- Kurumdan sürekli iş görmezlik geliri,
malûllük veya yaşlılık aylığı almakta
olanlar ile geçindirmekle yükümlü oldukları kişiler ve aylık alan ayın
durumdakiler, hayatını başkasının yardım ve bakımı olmadan devam ettiremeyecek
derecede düşkün oldukları sağlık kurulu raporu ile tespit edilenlerden resmî
veya özel bakım merkezlerine gönderilenIerin veya evlerinde bakımı yapılanların
bakımlarına ait ücret ve masraflar, bütçe uygulama talimatında belirlenen esas
ve miktarlarda, kurumca karşılanır.
b) 657 sayılı Kanuna aşağıdaki ek maddeler
eklenmiştir.
EK MADDE 40.- Kurumlarından aylık almakta
olanlar ile geçindirmekle yükümlü oldukları kişilerden hayatını başkasının
yardım ve bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede düşkün oldukları sağlık
kurulu raporu ile tespit edilenlerden resmî veya özel bakım merkezlerine
gönderilenIerin veya evlerinde bakımı yapılanların bakımlarına ilişkin
ücretler, Bütçe Uygulama Talimatında belirtilen esas ve miktarlarda kurumca
karşılanır.
EK MADDE 41.- Kurumlarından aylık almakta
olanların geçindirmekle yükümlü oldukları kişilerden hayatını başkasının yardım
veya bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede özürlü olduklarını sağlık
kurulu raporu ile tespit ettirenlerin o mahal dışında resmî veya özel eğitim ve
öğretim kuruluşlarında eğitim ve öğretim yapacaklarının Özürlü Hakları
Kurulu'nun uygun görüsü ile belgelendirilmesi halinde ilgilinin talebiyle
eğitim ve öğretim kuruluşlarının bulunduğu il veya ilçe sınırlarında durumuna
uygun münhal bir kadroya bir ay içerisinde ataması yapılır. ilgilinin durumuna
uygun münhal bir kadronun bulunmadığı hallerde geçici görevlendirme yöntemine
başvurulur. Bu maddede yazılı nedenlerden dolayı geçici görevlendirilenIerin
durumuna uygun boşalacak ilk münhal kadroya öncelikle ataması yapılır.
c) 22.1.1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnameye aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.
EK MADDE 3.- Kurumlarından aylık almakta
olanların geçindirmekle yükümlü oldukları kişilerden hayatını başkasının yardım
veya bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede düşkün oldukları sağlık kurulu
raporu ile tespit edilenlerden resmî veya özel rehabilitasyon ve bakım merkezlerine
gönderilenlerin veya evlerinde bakımı yapılanların bakımlarına ilişkin masraf
ve ücretler, Bütçe Uygulama Talimatında belirtilen esas ve miktarlarda kurumca
ödenir.
EK MADDE 4.- Kurumlarından aylık almakta
olanların geçindirmekle yükümlü oldukları kişilerden hayatını başkasının yardım
veya bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede özürlü olduklarını sağlık
kurulu raporu ile tespit ettirenlerin o mahal dışında resmî veya özel eğitim ve
öğretim kuruluşlarında eğitim ve öğretim yapacaklarının Özürlü Hakları
Kurulunun uygun görüsüyle belgelendirilmesi halinde ilgilinin talebiyle eğitim
ve öğretim kuruluşlarının bulunduğu il veya ilçe sınırlarında durumuna uygun
münhal bir kadroya bir ay içerisinde ataması yapılır. ilgilinin durumuna uygun
münhal bir kadronun bulunmadığı hallerde geçici görevlendirme yöntemine
başvurulur. Bu maddede yazılı nedenlerden dolayı geçici görevlendirilenlerin
durumuna uygun boşalacak ilk münhal kadroya öncelikle ataması yapılır.
d) 1479 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde
eklenmiştir.
EK MADDE 22.- Sigortalılar ve kurumdan
sürekli iş göremezlik geliri, malûllük veya yaşlılık aylığı almakta olanların
yada hak kazandığı toptan ödemeyi almaktan vazgeçenlerin geçindirmekle yükümlü
oldukları kişiler ile kurumdan hak sahibi olarak gelir ve aylık alan aynı
durumdakiler, hayatını başkasının yardım ve bakımı olmadan devam ettiremeyecek
derecede düşkün oldukları, sağlık kurulu raporu ile tespit edilenlerden resmî
veya özel bakım merkezlerine gönderilenlerin veya evlerinde bakımı yapılanların
bakımlarına ilişkin ücretler ve masraflar, Bütçe Uygulama Talimatında
belirtilen esas ve miktarlarda kurumca sağlanır.
e) 506 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde
eklenmiştir.
EK MADDE 49.- Sigortalılar ve kurumdan
sürekli iş göremezlik geliri, malûllük veya yaşlılık aylığı alanların ya da hak
kazandığı toptan ödemeyi almaktan vazgeçenlerin geçindirmekle yükümlü oldukları
kişiler ile kurumdan hak sahibi olarak gelir ve aylık alan ya da hak kazandığı
toptan ödemeyi almaktan vazgeçenlerle aynı durumdakiler, hayatını başkasının
yardım ve bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede düşkün oldukları sağlık
kurulu raporu ile tespit edilenlerden resmî veya özel bakım merkezlerine
gönderilenlerin veya evlerinde bakımı yapılanların bakımlarına ilişkin ücretler
ve masraflar Bütçe Uygulama Talimatında belirtilen usul, esas ve miktarlarda
kurumca sağlanır.
f) 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım
İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununun 39 üncü maddesinin (a) bendine "Ek
38" ibaresinden sonra gelmek üzere "Ek 48" ibaresi eklenmiştir.
MADDE 23.- 25.10.1984 tarihli ve 3065
sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin 4 üncü fıkrasına
aşağıdaki bentler eklenmiştir.
n) Bizzat özürlüler tarafından kullanılan
özel tertibatlı olarak imal edilmiş, sonradan özel tertibat takılmış ve ilave
özel tertibat takılmış motorlu kara taşıtları ya da özürlünün taşınması
amacıyla birinci dereceden yakını bir sürücü veya özürlü kişi tarafından iş
akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından kullanılan özürlü
adına trafik siciline kayıtlı motorlu kara taşıtları,
o) Özürlülerin eğitimleri, meslekleri,
günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç, özel
bilgisayar programları ile fonksiyon kazandırıcı ortez-protez vb. yardımcı ve
destekleyici cihazlar.
MADDE 24.- 10.7.2004 tarihli ve 5216
sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (P)
bendine aşağıdaki ibare eklenmiştir.
Belediyelerce işletilen veya belediyelerin
işletim hakkını imtiyaz sözleşmeleriyle devrettiği her türlü toplu taşıma
araçlarının ve duraklarının özürlülerin yararlanmasına ve ulaşabilirliği ile
Türk Standartlarına uygunluğunu sağlamak, özürlüler ile öğretilebilir zihinsel
özürlülerin ve tekerlekli sandalye kullanıcılarının veya diğer özürlüler için
Özürlü Hakları Kurulu tarafından uygun görülen, zorunlu refakatçilerinin
ücretsiz ulaşımları için gerekli tedbirleri almak, kiraya verilen büfe,
otopark, tuvalet vb. işyerlerinin en az % 2'sinin öncelikli olarak özürlüler ve
özürlülere hizmet veren vakıf ve dernekler tarafından işletilmesi ve
istihdamını sağlamak (Adı geçen işyerlerinin tahsisinde 2886 sayılı Devlet
İhale Kanunu hükümleri uygulanır).
MADDE 25.- 5216 sayılı Kanunun 7 nci
maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Özürlü hizmetleri birimlerinin kuruluş,
görev, yetki, sorumluluk ve işleyişine ilişkin usul ve esaslar İçişleri
Bakanlığı tarafından Özürlü Hakları Kurulu görüşü alınarak hazırlanacak
yönetmelikle belirlenir.
MADDE 26.-3.4.1930 tarihli ve 1580 sayılı
Belediye Kanununun 15 inci maddesinin 81 numaralı bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"81.- Özürlüler ile öğretilebilir
zihinsel özürlülerin ve tekerlekli sandalye kullanıcılarının veya diğer
özürlüler için Özürlü Hakları Kurulu tarafından uygun görülen zorunlu
refakatçilerinin ücretsiz ulaşımları için gerekli tedbirleri almak, kiraya
verilen büfe, otopark, tuvalet vb. işyerlerinin en az %10'unun öncelikli olarak
özürlüler ve özürlülere hizmet veren vakıf ve dernekler tarafından işletilmesi
ve istihdamını sağlamak, adı geçen işyerlerinin tahsisinde 2886 sayılı Devlet
İhale Kanunu hükümleri uygulanır.
MADDE 27.- 1580 sayılı Kanuna aşağıdaki ek
madde eklenmiştir.
"EK MADDE 9.- İl belediyeleriyle son
nüfus sayımına göre nüfusu 50.000 ve üzeri olan ilçe ve belde belediyelerinde
bilgilendirme ve bilinçlendirme, yönlendirme ve özürlülerle ilgili her konuda
sürekli danışmanlık hizmetleri dahil hizmet vermek üzere özürlü hizmetleri
birimi oluşturulur. Bu birimler faaliyetlerini özürlülere hizmet amacıyla
kurulmuş dernek, vakıf ve bunların üst kuruluşlarıyla işbirliği halinde
sürdürürler. Özürlü hizmetleri birimlerinin kuruluş, görev, yetki, sorumluluk
ve işleyişine ilişkin usul ve esaslar İçişleri Bakanlığı tarafından Özürlü
Hakları Kurulu'nun görüşü alınarak hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir."
MADDE 28.- 22.5.2003 tarihli ve 4857
sayılı İş Kanununun 108 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 108.- Bu kanunda öngörülen idari
nitelikteki para cezaları, 101 inci maddeyle düzenlenen özürlü ve eski hükümlü
çalıştırmayan işveren ve işveren vekilleri hakkındaki uygulama istisna tutulmak
kaydıyla, gerekçesi belirtilmek suretiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Bölge Müdürünce verilir. Bu kanunda yazılı olan, 101 inci maddenin kapsamı
dışındaki, idarî para cezaları o yerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Bölge Müdürü tarafından verilir.
101 inci madde kapsamındaki idari para
cezaları ise Türkiye İş Kurumu Bölge Müdürü tarafından verilir. Verilen idarî
para cezalarına dair kararlar ilgililere 11.2.1995 tarihli ve 7201 Sayılı
Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu cezalara karşı tebliğ
tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz
edilebilir. İtiraz, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz.
İtiraz üzerine verilen karar kesindir. İtiraz, zaruret görülmeyen hallerde
evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. Bu kanuna
göre verilen idari para cezaları, 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.
MADDE 29.- 14.7.1965 tarihli ve 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun 53 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Kariyer mesleği olan özürlülerin, bu
mesleğe atanma şartlarına haiz olmaları halinde, mesleklerine uygun münhal
kadrolara atanması,münhal kadrolarının bulunmaması halinde geçici görevle
mesleklerinde çalıştırılmaları, bu durumda olanların kurumda ise başlama ve o
kariyere çalışırken sahip olduysa sahip olduğu tarihler dikkate alınarak özürlü
ve özürsüz çalışanlar arasında herhangi bir ayrımcılığa yol açmadan boşalacak
münhal kadrolara atanır, mesleklerini icra veya infaza yardımcı her türlü araç
ve gereç kurumlarınca temin edilir.
MADDE 30.- 13.4.1994 tarihli ve 3984
sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 4 üncü
maddesinin ikinci fıkrasının (u) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
u) Kadınlara, güçsüzlere, özürlülere ve
küçüklere karşı şiddetin ve ayrımcılığın teşvik edilmemesi.
MADDE 31.- 28.12.1993 tarihli ve 3960
sayılı Kalıtsal Hastalıklarla Mücadele Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Devlet, kalıtsal kan hastalıklarından
Thalessemia ve Orak Hücreli Anemi dahil olmak üzere, bütün kalıtsal kan
hastalıklarıyla ve özürlülüğe yol açan diğer kalıtsal hastalıklarla koruyucu
sağlık hizmetleri kapsamında mücadele eder.
MADDE 32.- a) 18.1.1972 tarihli ve 1512
sayılı Noterlik Kanununun 73 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 73.- Noter, ilgilinin işitme,
konuşma veya görme özürlü olduğunu anlar ya da ilgili özürlü olduğunu beyan
ederse, bütün işlemler özürlünün isteğine bağlı olmak üzere; iki tanık
huzurunda ya da tanıksız yapılır. ilgilinin işitme veya konuşma özürlü olması
ve yazı ile anlaşma imkânının da bulunmaması halinde, iki tanık ve yeminli
tercüman bulundurulur."
b) 1512 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin
ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Bir noterlik işleminde imza atılmış veya
imza yerine geçen el işareti yapılmış olmasına rağmen, ilgilinin istemiyle,
işlemin niteliği, imzayı atan veya el işaretini yapan şahsın (adına işlem
yapılan ve imza atabilen görme özürlüler hariç) durumu ve kimliği bakımından
noter tarafından gerekli görülürse, yukarıdaki fıkradaki yöntem doğrultusunda tanık
tercüman veya bilirkişinin parmağı da bastırılır. Mühür kullanılması halinde
parmağının da bastırılması zorunludur.
c)
22.4.1926 tarih ve 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 14 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
İmza, üzerine borç alan kimsenin el yazısı
olmak lâzımdır.Bir alet vasıtasıyla vazolunan imza, ancak örf ve adetçe kabul
olunan hallerde ve hususiyle çok miktarda tedavüle çıkarılan kıymetli evrakın
imzası lâzım geldiği takdirde, kafi addolunur.
MADDE 33.- 2.9.1971 tarihli ve 1479 sayılı
Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu
Kanununun 35 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Sigortalının sigorta başlangıç tarihinde
asgari % 40 oranında özürlü olduğunu belgelemeleri halinde 15 yıldan beri, sigortalı
olmak ve 3600 gün prim ödemek şartıyla istekle yaşlılık aylığı bağlanır.
MADDE 34.- 17.7.1964 tarihli ve 506 sayılı
Kanunun 85 inci maddesinin (C) bendine aşağıdaki alt bent eklenmiştir.
c) İsteğe bağlı olarak yaşlılık, malûlük,
ve ölüm sigortasından yararlanmak isteyen özürlülerden, asgari % 80 oranında
özürlü olanların primlerinin % 50'sı, asgari % 40 oranında özürlü olanların
primlerinin % 25'i Hazine tarafından ödenir.
MADDE 35.- 29.5.1986 tarihli ve 3294
sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununun 4 üncü maddesinin
dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından
özürlülere yönelik olarak hazırlanan veya hazırlatılan projeler ile Başkanlığın
faaliyetlerinde kullanılmak üzere, bu maddede sayılan gelirlerin % 1'i
Özürlüler İdaresi Başkanlığı bütçesine özel ödenek kaydedilir. Bu ödenekten
harcanmayan tutarlar, gelecek yıllar
bütçesine devren ödenek kaydedilir.
MADDE 36.- 2828 sayılı Kanuna aşağıdaki ek
madde eklenmiştir.
EK MADDE 7.- İşitme ve konuşma özürlülere
gerek görüldüğü hallerde tercümanlık yapmak üzere illerde işaret dili uzmanı
personel istihdam edilir.
MADDE 37.- 25.3.1997 tarihli ve 571 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin;
a) 3 üncü maddesinin (h) bendine aşağıdaki
paragraf eklenmiştir.
Başbakan veya Özürlüler İdaresi
Başkanlığının bağlı olduğu Bakanlığın uygun görüsü ile özürlü kimlik kartı
hazırlama ve/veya verme yetkisi ilgisi olan kamu kurum ve/veya
kuruluşlara/idarelere devredilebilir. Özürlü Kimlik Kartı hazırlama ve verme
usul ve esasları ilgili kurum ve/veya kuruluşlarla/idarelerle Özürlüler İdaresi
Başkanlığınca hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
b) 23 üncü maddesine aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
Kamu kurum ve kuruluşları ile özürlülere
hizmet veren özel kuruluşlar,özürlülere hizmet amacıyla kurulmuş vakıflar,
Türkiye Sakatlar Konfederasyonu,üye federasyonlar ve dernekler özürlülere
ilişkin bilgileri bu Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren 3 ay içinde, bilgi
değişikliklerini ise oluştuğu tarihten itibaren 1 ay içinde Özürlüler İdaresi
Başkanlığı'na bildirir.
MADDE 38.- 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin;
a) 14 üncü maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Madde 14.- Başkanlığın yardımcı hizmet
birimleri şunlardır: a) İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Dairesi
Başkanlığı. b) Bilgi İşlem ve Enformasyon Dairesi Başkanlığı.
b) 15 inci maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri
Dairesi Başkanlığı
Madde 15.- İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri
Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) Başkanlığın insan gücü planlaması ve
personel politikasıyla ilgili
çalışmaları yapmak, personel sisteminin geliştirilmesiyle ilgili tekliflerde
bulunmak,
b) Başkanlık personelinin atama, nakil,
ücret, yükselme, izin,
disiplin,emeklilik ve diğer özlük işlemleri ile ilgili çalışmaları
yürütmek,
c) Başkanlık personeliyle ilgili eğitim
planını hazırlamak, hizmet öncesi ve hizmet içi eğitim programlarını düzenlemek
ve uygulamak,
d) Yönetimi geliştirme çalışmalarını'
yürütmek,
e) Başkanlığın donatım hizmetlerini
yürütmek
f) Başkanlığın malî hizmetlerini yürütmek,
g) Kurum içi haberleşme, genel evrak ve
arşiv hizmetlerini yürütmek,
h) Başkanlık personelinin ve ailelerinin
sağlık işlemlerini düzenlemek ve yürütmek,
i) Başkanlığın yıllık bütçesini
hazırlamak, bütçe ödeneklerinin zamanında yerinde ve gerçek gereksinmeler için
kullanılmasını sağlamak,
j) Kuruma ilişkin satın alma, kiralama,
temizlik, aydınlatma, ısıtma, bakım-onarım ve taşıma hizmetlerine ilişkin araç
gereçler ile diğer mal ve hizmetleri temin etmek, sivil savunma ve seferberlik
hizmetlerini planlamak ve yürütmek,Başkanlığın ve personelin her türlü sosyal
hizmetlerini yürütmek, Başkanlıkça verilen benzeri görevleri yapmak.
b) 16 ncı maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Bilgi İşlem ve Enformasyon Dairesi
Başkanlığı
Madde 16.- Bilgi İşlem ve Enformasyon
Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) Başkanlık birimlerinin bilgi işlem ve
otomasyon ihtiyacını karşılamak ve yürütmek,
b) Bilgi işlem teknolojilerindeki
gelişmeleri takip etmek, yenilikleri izlemek, değerlendirmek ve temini için
önerilerde bulunmak,
c) Özürlülere tanınan hak ve hizmetlerden
yararlanma amacıyla kullanılmak üzere özürlüler kimlik kartı hazırlamak,
d) Başkanlık birimlerinin iş akışlarını
izleyerek etkin ve verimli iş, bilgi akışı ve iletişim düzenini sağlamak,
bunlara yönelik gelişmeleri izlemek ve geliştirmek için önerilerde bulunmak,
e) Bilgi portalını oluşturmak, yönetmek ve
iletişim ağını sağlamak,
f) Veri tabanı ve bankasının
oluşturulmasını sağlamak,
g) Verilerin derlenmesini, işlenmesini,
değerlendirilmesini, sonuçlandırılmasını sağlamak ve bunları ilgili dairelere
bildirmek,
h) Ulusal kurum ve kuruluşlardan
özürlülere yönelik istatistiksel bilgilerin bilgi işlem ortamında toplanmasını
sağlamak ve değerlendirmek,
i) Başkanın direktif ve emirlerini
ilgililere duyurmak ve işlemleri takip etmek,
j) Başkanlığı ilgilendiren toplantı,
brifing ve görüşmeleri düzenlemek, Özürlü Hakları Kurulu ve Özürlüler Şurasının
sekreterya hizmetlerini yürütmek, önemli not ve tutanakları tutmak ve
yayımlamak,
k) Başkanlıkça verilen benzeri görevleri
yapmak”
MADDE 39.- 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin 31 inci maddesinin son fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Kurum personeli yetiştirilmek, etkin ve
verimli kılınmak ve hizmet gerekleri nedeniyle kurum içinde rotasyona tâbi
tutulabilir.
MADDE 40.- 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin eki (1) sayılı cetvelin "Ana Hizmet Birimleri" bölümü
"1. Körler Dairesi Başkanlığı",
"2. Ortopedik Özürlüler Dairesi
Başkanlığı",
"3. Sağır ve Konuşma Özürlüler
Dairesi Başkanlığı",
"4. Zihinsel Özürlüler Dairesi
Başkanlığı'"
"5. Süreğen Hastalar Dairesi
Başkanlığı
"6. Dış İlişkiler ve Tanıtım Dairesi
Başkanlığı"
"7.- Araştırma Geliştirme Dairesi
Başkanlığı" şeklinde "Yardımcı Hizmet Birimleri"
"1. İnsan Kaynakları ve Destek
Hizmetleri Dairesi Başkanlığı",
"2. Bilgi İşlem ve Enformasyon
Dairesi Başkanlığı" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE: 41.- 571 Sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin 7 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 7.- Başkanlığın ana hizmet birimleri
şunlardır:
1. Körler Dairesi Başkanlığı.
2. Ortopedik Özürlüler Dairesi Başkanlığı.
3. Sağır ve Konuşma Özürlüler Dairesi
Başkanlığı.
4. Zihinsel Özürlüler Dairesi Başkanlığı.
5. Süreğen Hastalar Dairesi Başkanlığı.
6. Dış İlişkiler ve Tanıtım Dairesi
Başkanlığı.
7. Araştırma Geliştirme Dairesi
Başkanlığı.
MADDE 42.- 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin;
a) 8 inci maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Körler Dairesi Başkanlığı
Madde 8.- Körler Dairesi Başkanlığının
görevleri şunlardır:
a) Kör ve az görenlerin eğitim, istihdam,
sosyal yaşama katılımı gibi konularda sorun tespiti yapmak, çözüm yöntemleri
önermek, gerekli hallerde çözüm sürecini takip etmek, körlüğe ilişkin bütün
konularda araştırma yapmak.
b) Kanunlar ve başkanlık tarafından
verilen diğer görevleri yerine getirmek.
b) 9 uncu maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Ortopedik Özürlüler Dairesi Başkanlığı
Madde 9.- Ortopedik Özürlüler Dairesi
Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) Ortopedik özürlülerin eğitim, istihdam,
sosyal yaşama katılımı gibi konularda sorun tespiti yapmak, çözüm yöntemleri
önermek, gerekli hallerde çözüm sürecini takip etmek, ortopedik özürlülüğe
ilişkin bütün konularda araştırma yapmak.
b) Kanunlar ve başkanlık tarafından
verilen diğer görevleri yerine getirmek.
c) 10 uncu maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Sağır ve Konuşma Özürlüler Dairesi
Başkanlığı
Madde 10.- Sağır ve Konuşma Özürlüler
Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) İşitme ve konuşma özürlülerin, özürleri
nedeniyle eğitim, istihdam, sosyal yaşama katılımı gibi konularda sorun tespiti
yapmak, çözüm yöntemi önermek, gerekli hallerde çözüm sürecini takip etmek,
süreğen hastalar ve hastalıklarla ilgili bütün konularda araştırma yapmak,
b) Kanunlar ve başkanlık tarafından
verilen diğer görevleri yetine getirmek.
d) 11 inci maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Zihinsel Özürlüler Dairesi Başkanlığı
Madde 11.- Zihinsel Özürlüler Dairesi
Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) Zihinsel özürlülerin eğitim, istihdam,
sosyal yaşama katılımı gibi konularda sorun tespiti yapmak, çözüm yöntemleri
önermek, gerekli hallerde çözüm sürecini takip etmek, zihinsel özürlülük1e
ilgili bütün konularda araştırma yapmak,
b) Kanunlar ve başkanlık tarafından
verilen diğer görevleri yerine getirmek,
e) 11 inci maddesinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki 11/A, 11/B ve 11/C maddeleri eklenmiştir.
Süreğen Hastalar Dairesi Başkanlığı
MADDE 11/A.- Süreğen Hastalar Dairesi
Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) Herhangi Süreğen Hastalar bir süreğen
hastalık nedeniyle özürlü olanların eğitim, istihdam, sosyal yaşama katılımı
gibi konularda sorun tespiti yapmak, çözüm yöntemi önermek, gerekli hallerde
çözüm sürecini takip etmek, süreğen hastalar ve hastalıklarla ilgili bütün
konularda araştırma yapmak,
b) Kanunlar ve başkanlık tarafından
verilen diğer görevleri yetine getirmek.
Dış İlişkiler ve Tanıtım Dairesi
Başkanlığı
MADDE 11/B.- Dış İlişkiler ve Tanıtım
Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) Yurt içi ve yurt dışında başkanlık ve
çalışmalarının tanıtımını yapmak,
b) Özürlüler konusunda çalışmakta olan
diğer ülkelerdeki kamu kurum ve kuruluşları ve sivil toplum örgütleri ile
bağlantı kurmak, ortak çalışmalar yapmak,
c) Kanunlar ve başkanlık tarafından
verilen diğer görevleri yerine getirmek.
Araştırma Geliştirme Dairesi Başkanlığı
MADDE 11/C.- Araştırma Geliştirme Dairesi
Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) Özürlüler ve özürlülükle ilgili her
türlü konuda araştırma yapmak, başkanlık dışında yapılan araştırmalara, gerekli
hallerde, destek vermek,
b) Kanunlar ve başkanlık tarafından
verilen diğer görevleri yeri Başkanlığı eğitim, istihdam, sosyal yaşama
katılımı gibi konularda sorun tespiti yapmak, çözüm yöntemleri önermek, gerekli
hallerde çözüm sürecini takip etmek, işitme ve konuşma özrüne ilişkin bütün konularda
araştırma yapmak,
c) Kanunlar ve başkanlık tarafından
verilen diğer görevleri yerine getirmek.
MADDE 43.- 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameye aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 3.- Bu kanun ile yapılan yeni
düzenleme sebebiyle kadro ve görev unvanları değişenler veya kaldırılanlar
durumlarına uygun yeni kadrolara atanıncaya kadar eski kadrolarının aylıklarını
almaya devam ederler. Diğer memurlardan aylık aldıkları kadro ve görev
unvanları değişmeyenler yeni kadrolarına atanmış sayılırlar. Kadro ve görev
unvanları değişenler veya kaldırılanlar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren bir yıl içinde yeni bir kadroya atanırlar. Atama işlemi yapılıncaya
kadar kurumca ihtiyaç duyulan işlerde görevlendirilebilirler. Bunlar yeni bir kadroya
atanıncaya kadar eski kadrolarına ait aylık, ek gösterge, her türlü zam ve
tazminatları ile diğer mali haklarını almaya devam ederler. Söz konusu
personelin atandıkları yeni kadroların aylık, ek gösterge, her türlü zam ve
tazminatları ile diğer malî haklarının toplam net tutarı, eski kadrolarına
bağlı olarak en son ayda almakta oldukları aylık, ek gösterge, her türlü zam ve
tazminatları ile diğer mali hakları toplam net tutarından az olması halinde
aradaki fark giderilinceye kadar atandıkları kadroda kaldıkları sürece herhangi
bir kesintiye tâbi tutulmaksızın ödenir.
MADDE 44.- a) 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 48 inci maddesinin yedinci fıkrası,
b) 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin
8, 9, 10, 11, 18 ve 19 uncu maddeleri,
Yürürlükten kaldırılmıştır.
GEÇİCİ MADDE 1.- Bu Kanunda öngörülen
yönetmelikler Kanunun yayım tarihinden itibaren bir yıl içerisinde çıkartılır.
GEÇİCİ MADDE 2.- Kamu kurum ve
kuruluşlarına ait mevcut resmî yapılar, mevcut umumi binalar, belediyelerin
tasarrufu altındaki mevcut yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar,
spor alanları vb. sosyal ve kültürel altyapı alanları, bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren 7 yıl içinde özürlülerin erişebilirliğine uygun
duruma getirilir. Yedinci yılın sonuna kadar erişebilirliği sağlamamış veya
belli bir süre hiç çalışma yapmadığı ve kalan sürede de değişiklikleri
tamamlayamayacağı tespit edilen yöneticiler müteselsilen ayrımcılık suçu
işlemiş sayılırlar.
GEÇİCİ MADDE 3.- Büyükşehir Belediyeleri
ve Belediyeler, şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan
toplu taşıma hizmetlerinin özürlülerin erişilebilirliğine uygun olması için
gereken tedbirleri alır. Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 10 yıl içinde özürlüler için erişilebilir
duruma getirilir.
Yürürlük
MADDE 45.- Bu Kanunun;
a) 10 ve 22 nci maddeleri 1.6.2006
tarihinde,
b) 11 ve 18 inci maddeleri 1.1.2006
tarihinde,
c) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
Yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 46.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Özürlüler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifimiz,
gerekçesi ile birlikte ilişikte sunulmuştur.
Gereğini arz ederiz.
Saygılarımızla.
|
Ali Topuz |
Kemal
Anadol |
Haluk Koç |
|
|
İstanbul |
İzmir |
Samsun |
|
|
Ufuk
Özkan |
Halil
Ünlütepe |
Feridun
Ayvazoğlu |
|
|
Manisa |
Afyonkarahisar |
Çorum |
|
|
Hasan
Güyüldar |
Nejat
Gencan |
Erol
Tınastepe |
|
|
Tunceli |
Edirne |
Erzincan |
|
|
Mevlüt
Coşkuner |
Gökhan
Durgun |
Kemal
Demirel |
|
|
Isparta |
Hatay |
Bursa |
|
|
Nurettin
Sözen |
Mustafa
Özyurt |
Erdal
Karademir |
|
|
Sivas |
Bursa |
İzmir |
|
|
Abdülaziz
Yazar |
Şefik
Zengin |
Oya
Araslı |
|
|
Hatay |
Mersin |
Ankara |
|
|
Yavuz
Altınorak |
Algan
Hacaloğlu |
Nevin
Gaye Erbatur |
|
|
Kırklareli |
İstanbul |
Adana |
|
|
Ramazan
Kerim Özkan |
İdris
Sami Tandoğdu |
Gürol
Ergin |
|
|
Burdur |
Ordu |
Muğla |
|
|
Mehmet
Vedat Melik |
Mehmet
Semerci |
Muharrem
Kılıç |
|
|
Şanlıurfa |
Aydın |
Malatya |
|
|
Ali
Cumhur Yaka |
Feridun
Fikret Baloğlu |
Nadir
Saraç |
|
|
Muğla |
Antalya |
Zonguldak |
|
|
Ali
Arslan |
Mustafa
Gazalcı |
Kemal Sağ |
|
|
Muğla |
Denizli |
Adana |
|
|
Mehmet
Ziya Yergök |
Muhsin
Koçyiğit |
Hüseyin
Özcan |
|
|
Adana |
Diyarbakır |
Mersin |
|
|
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu |
Mehmet
Uğur Neşşar |
Mehmet
Ali Arıkan |
|
|
Malatya |
Denizli |
Eskişehir |
|
|
Vahit
Çekmez |
İzzet
Çetin |
Rasim
Çakır |
|
|
Mersin |
Kocaeli |
Edirne |
|
|
Atilla
Kart |
Ahmet
Yılmazkaya |
Mustafa
Yılmaz |
|
|
Konya |
Gaziantep |
Gaziantep |
|
|
Bihlun
Tamaylıgil |
Hüseyin
Ekmekcioğlu |
Mehmet
Boztaş |
|
|
İstanbul |
Antalya |
Aydın |
|
|
|
Mehmet
Mesut Özakcan |
|
|
|
|
Aydın |
|
|
GENEL GEREKÇE
Özürlülük; doğuştan ya da sonradan yaşanan
bir sağlık sorunu nedeniyle bedenin yapı ve fonksiyonlarında bozulma sonucu
kişinin yaşamsal aktivitelerinin kısıtlanması ve bunun sonucu olarak da
toplumsal yaşama katılımının engellenmesi durumudur.
DİE Devlet İstatistik Enstitüsünün 2002
yılında 97.000 kişi ile görüşülerek yaptığı araştırmaya göre nüfusumuzun %
12.28'i özürlü insanlardan oluşuyor. Yine bu araştırma sonuçlarına göre:
özürlülerin % 47’si özürleri ile ilgili hiç tedavi görmemişler; genel nüfus
içinde okuma yazma bilmeyenlerin oranı % 12.94 iken bu oran özürlüler arasında
% 36.34, ancak % 41'i ilkokul, % 6'sı ortaokul, % 7’si lise mezunudur,
üniversite mezunu sayısı son derece düşüktür; % 77.81'i istihdama dahil
değildir; % 50'den fazlasının sosyal güvenliği yoktur; % 70'i ailesi
olmadığında ne olacağı endişesi ile yaşamaktadır; % 34'ü doğuştan, % 66'sı
sonradan özürlü hale gelmiştir; en çok rahatsızlık duydukları husus,
özürlerinden kaynaklanan sorunları yanında toplumun kendilerine olan yanlış ve
önyargılı yaklaşımlarıdır.
Bu sonuçların da ortaya koyduğu gibi
ülkemizdeki özürlüler yeterli sağlık, eğitim,rehabilitasyon ve istihdam
olanaklarına sahip değillerdir.
Ülkemizdeki milyonlarca özürlünün sosyal,
ekonomik ve eğitsel ihtiyaçlarının çağdaş ölçülerle sosyal hukuk devleti
ilkelerine uygun çözümlere kavuşturulmasını Anayasamız 41,62 ve diğer
maddeleriyle devlete görev olarak vermiştir. Yine ülkemizin kabul ettiği
uluslararası sözleşmelerden 159 sayılı ILO sözleşmesi çocukların korunmasıyla ilgili
sözleşmenin 23 üncü maddesi Avrupa Sosyal Şartı, Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi doğrudan veya dolaylı olarak ulus devletlere özürlülerle ilgili
yapılacak düzenlemeler hakkında sorumluluklar yüklemiştir.
Avrupa Birliğinin çeşitli karar organları
özürlülerle ilgili üyelerine uyulması gereken direktifler yayınlamıştır.
- 27 Kasım 2000, Konsey Kararı Ayrımcılığa
karşı topluluk eylem planı oluşturulması (2001 - 2006)
- 27 Kasım 2000, Konsey Kararı İstihdamda
ve işte eşit muamele konusunda genel çerçeve (2000/78 EC)
- Avrupa Birliği Temel Haklar Belgesi (
2000/C 364/01)
l 15 Haziran 2003, Konsey İlke Kararı
Özürlü Bireylerin istihdamının ve
toplumsal bütünleşmelerinin teşvik edilmesi (2003/C 175/01)
l 6 Mayıs 2003, Konsey İlke Kararı
Özürlü bireylere yönelik kültürel
etkinlikler ve bu etkinliklere ulaşılabilirlik (2003/C 134/05)
l 5 Mayıs 2003, Konsey İlke Kararı
Özürlü öğrencilere eğitim ve mesleki
eğitimde fırsat eşitliği sağlanması (2003/C 134/04)
l 17 Haziran 1999, Konsey İlke Kararı
Özürlü kişilere istihdamda fırsat eşitliği
sağlanması (1999/C 186/02)
l 4 Haziran 1998,
Konsey Tavsiye Kararı Özürlüler için park kartı verilmesi (1998/376/EC)
l 20 Aralık 1996, Konsey İlke Kararı
Özürlü bireylere tanınacak fırsat eşitliği
(97/C/12/01)
l 31 Mayıs 1990, Konsey İlke Kararı
Özürlü çocuklar ve gençlerin genel öğretim
sistemine katılımı (90/C 162/02)
Yakın zamana kadar gizlenen, evlerde
saklanan görmezden gelinen bu insanlarımız ve aileleri artık sivil toplum
kuruluşlarında örgütlenerek, sorunlarını dile getirmeye, insan ve yurttaş
olmaktan doğan haklarını talep etmeye başladılar. Son on yıl içinde, özellikle
1997 yılından başlayarak; 571 ve 572 sayılı KHK'ler, Özürlüler İdaresi
Başkanlığının kurulması, özürlü kimlik kartı, Sağlık Raporu Yönetmeliği, Özürlü
istihdamının arttırılması, Özürlü çocuğu olan çalışanlara vergi indirimleri ve
özel eğitim yardımları M.E.B. Özel Eğitim Yönetmelikleri, imarla ilgili
yönetmelikler, özürlülerle ilgili T.S.E. standartları belirlenmesi vb. çok
önemli kazanımlar elde ettiler.
Ancak zaman içinde kamuda çeşitli
kurumları sorumluluğundaki hizmetlerin ve yasalardaki hakların yaşama
geçirilmesinde karşılaşılan sorunlar ve yeni ihtiyaçlar sonucu çağdaş dünyadaki
uygulamalar ve AB normlar dikkate alınarak özürlülerle ilgili hak ve hizmetleri
bir bütünlük içinde ele alan bir yasal düzenleme gereksinimi ortaya çıktı.
Özürlüler sorunu, dolaylı olarak aileleri
ile birlikte nüfusumuzun üçte birini ilgilendiren büyük bir toplumsal
sorunumuzdur.
Özürlülerle ilgili çağdaş dünyadaki genel
anlayış geleneksel acıma ve yardım duyguları ile yaklaşmak yerine; bu
insanların kendi kendilerine yetecek, kendi kendilerine yardım edecek şekilde
eğitilmeleri, donatılmaları ve korunmalarıdır.
Bu yasa ile toplumun en mağdur kesimi olan
özürlülerin insan onuruna yakışır bir yaşam sürmeleri ve yaşamın tüm
nimetlerinden zihinsel ve fiziksel yeteneklerinin el verdiği ölçüde
yararlanmaları yönünde düzenlemeler öngörülmektedir.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1.- Kanun Teklifinin amacı
açıklanmaktadır.
Madde 2.- Kanun Teklifinde geçen
ibarelerin tanımı ile ilgilidir.
Madde 3.- 571 sayılı KHK'nin Genel Esaslar
başlıklı 2. maddesi yeniden düzenlenmiştir.
Madde 4.- Özürlülerle ilgili
derecelendirmelerin, sınıflandırmaların, uluslar arası özürlülük sınıflandırması
temel alınarak hazırlanacak özürlülük ölçütüne göre yapılması ve özürlülük
ölçütünün tespiti ve uygulama esaslarının yönetmelikle yapılması amacıyla 571
sayılı KHK'ye Ek Madde 1 eklenmiştir.
Madde 5.- Başkanlıkça özürlülük ve
özürlüler ile ilgili her türlü bilgileri içeren verilerin toplanması suretiyle
veri tabanı oluşturulması amacıyla 571 sayılı KHK'ye Ek Madde 2 eklenmiştir.
Madde 6.- Özürlü kişilerin yaşamlarını
öncelikle bulundukları ortamda sağlık, huzur ve güven içinde sürdürmesi, toplum
içinde kendi kendilerini idare edebilecek ve üretken hale gelebilecek şekilde
bakım ve rehabilitasyonlarının yapılması amacıyla bunlardan ihtiyacı olanların
geçici veya sürekli bakım altına alınması veya evde bakım hizmeti sunulmasını
temin etmeye yönelik yönetmelik düzenlenmesi amacıyla maddede düzenleme
yapılmıştır.
Madde 7.- Bakım hizmetlerini, Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünden ruhsat alan gerçek ve
tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşlarının verebilmesi için 2828 sayılı
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü Kanununa bir madde
eklenmiştir.
Madde 8.- Bakım hizmetlerinin
standardizasyonu, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü Koordinasyonunda çalışmalar yürütülmesi
amacıyla 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü
Kanununa bir madde eklenmiştir.
Madde 9.- Erken çocukluk ve çocukluğun her
dönemi fiziksel, işitsel, duyusal, sosyal, ruhsal ve zihinsel gelişimlerinin
izlenmesi, genetik geçişli ve özürlülüğe neden olabilecek hastalıkların erken
teşhis edilmesinin sağlanması, özürlülüğün önlenmesi, var olan özrün şiddetinin
olabilecek en düşük seviyeye çekilmesi, ilerlemesinin durdurulması için
yürütülecek hizmetlerin esaslarının belirlenmesi amaçlanmıştır.
Madde 10.- Özür türlerini dikkate alan iş
ve meslek analizlerinin yapılması ve bu analizlerin ışığında, özürlülerin
durumlarına uygun meslekî rehabilitasyon ve eğitim programlarının
geliştirilmesi için 571 sayılı KHK'ye bir madde eklenmiştir.
Madde 11.- Gerçek veya tüzel kişilerce
açılacak olan özel meslekî rehabilitasyon merkezleri, hastanelerdeki mesleki
rehabilitasyon merkezleri, yetenek geliştirme merkezleri ve korumalı
işyerlerinin değişik tipleri ile özel işyerlerinde bireylerin bireysel
gelişimleri ve yeteneklerine uygun iş veya becerilerini geliştirici hizmetlerle
ilgili esasların belirlenmesi için 571 sayılı KHK'ye bir madde eklenmiştir.
Madde 12.- Çalışan veya iş başvurusunda
bulunan özürlülerin karşılaşabileceği engel ve güçlükleri azaltmaya veya
ortadan kaldırmaya yönelik istihdam süreçlerindeki önlemlerin alınması amacıyla
571 sayılı KHK'ye bir madde eklenmiştir.
Madde 13.- Özürlülere karşı toplumdaki
önyargıların ve olumsuz tutumların yok edilmesi, toplumun bilinçlendirilmesi
yolunda eylem planları oluşturularak hayata geçirilmesi amacıyla 571 sayılı
KHK'ye bir madde eklenmiştir.
Madde 14.- Rehabilitasyonun her alanında
sorun tespit etme, bilinçlendirme, bilgilendirme, yönlendirme gibi her tür
hizmeti vermek üzere; Özürlüler idaresi Başkanlığı, Sağlık Bakanlığı, Milli
Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Türkiye Sakatlar
Konfederasyonu, üniversiteler ve yerel yönetimlerin görevlendireceği birer
temsilciden oluşan Rehabilitasyon Danışma Merkezleri kurulması amacıyla
düzenleme yapılmıştır.
Madde 15.- Özürlü çocuklara, gençlere ve
yetişkinlere, özel durumları ve farklılıkları dikkate alınarak,
bütünleştirilmiş ortamlarda ve her düzeyde, özürlü olmayanlarla eşit eğitim
imkânı sağlanması amacıyla 571 sayılı KHK'ye bir madde eklenmiştir.
Madde 16.- Ailelerin, özürlü çocuğunun
ihtiyaçları, çocuklarına yardımcı olma yolları ve destekleyebilecekleri
konularda bilgilendirilmeleri için 571 sayılı KHK'ye bir madde eklenmiştir.
Madde 17.- Özürlülerin eğitsel
değerlendirme ve tanılamasının uzman kişilerden oluşan ve ailesinin yer aldığı
kurul tarafından yapılması ve eğitim planlamasının geliştirilmesi amacıyla 571
sayılı KHK'ye bir madde eklenmiştir.
Madde 18.- Bedensel ve zihinsel özrü
nedeniyle hiç kimseye ayrımcılık yapılmaması, Ayrımcılık yapan kişi, kurum ya
da kuruluşun uğranılan maddi veya manevi zararı tazminle yükümlü tutulması
amacıyla 571 sayılı KHK'ye bir madde eklenmiştir.
Madde 19.- Korumalı işyerlerinin
açılmasına, işletilmesine, kapatılmasına, denetimine ve mevcut bir işyerinin
"korumalı işyeri" statüsü almasına ilişkin usul ve esasların,
Özürlüler Yüksek Kurulu tarafından hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenmesi
için 571 sayılı KHK'ye bir madde eklenmiştir.
Madde 20.- Özürlülerin, aleyhlerine sonuç
doğuracak ayrımcılığa karşı korunması için Özürlüler idaresi Başkanlığının
bünyesinde "Özürlü Haklarının İzlenmesi Komisyonu" oluşturulması için
571 sayılı KHK'ye bir madde eklenmiştir.
Madde 21.- Özür oranlarını ve bu oranlara
göre özür derecelerini belirlemek, ve bu hususlarla ilgili usul ve esasları
düzenlemek amacıyla 571 sayılı Özürlüler idaresi Başkanlığı Kuruluş Görev ve
Yetkileri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 3 üncü maddesine bir bent
eklenmiştir.
Madde 22.- Özürlüler yüksek kurulunda işçi
ve işveren sendikalarının başkanlarınca temsili öngörülmekte olup başkanların
katılmamaları kurulun eksik sayıyla işçi ve işveren kesimlerinin yokluğunda
toplanmaktadır. Başkanları ibaresi temsilci ibaresi ile değiştirilmektedir.
Ayrıca özürlüler yüksek kurulunda barolar
birliği, sosyal dayanışmayı teşvik genel müdürü ve RTÜK temsilcilerinin yer
almasında özürlüler yüksek kurulunun 5-6 yıllık çalışması dikkate alınarak
yarar görülmektedir.
Madde 23.- Özürlülerle ilgili uygulamaları
değerlendirecek ayrımcılığın önlenmesini amaçlayan bir kurumun oluşturulması
önerilmektedir.
Madde 24.- Sakatlığın önlenmesi erken
teşhis için sağlık alanında yapılması gerekenler düzenlenmektedir.
Madde 25.- Sağlık işletmelerinde koruyucu
sağlık hizmetleri ve sosyal güvencesi bulunmayan özürlülere verilecek sağlık
kurulu raporları ile bunun için gerekli görülen muayene ve tetkik hizmetleri
dışında teşhis, tedavi ve rehabilite edici hizmetler ücretli olup, sağlık
işletmesince tahakkuk ettirilen masrafların ilgili kurumca herhangi bir
kısıtlamaya tabi tutulmaksızın öncelik ve ivedilikle ve ödeme emri
beklenilmeksizin ödenmesi için 3359 sayılı Kanunun 8 inci maddesi
değiştirilmiştir.
Madde 26.- Sosyal hizmet kuruluşlarının
açılış iznine, her türlü standartlarına ve işleyişlerine ilişkin esasları,
varsa ücret tarifelerini tespit etmek, onaylamak, denetimini yapmak ve bu
esaslara uymayanların faaliyetlerini durdurmak için 2828 sayılı Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun 9 uncu maddesinin (g) bendi değiştirilmiştir.
Madde 27.- Resmî veya özel rehabilitasyon
merkezlerinde eğitim görmesi uygun görülenlerin herhangi bir kurum veya kuruluş
tarafından karşılanmayan rehabilitasyona ilişkin yardımları, bütçe uygulama
talimatında belirlenen esas ve miktarlarda Fondan karşılanması amacıyla 3294
sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununa aşağıdaki Ek Madde
eklenmiştir.
Madde 28.- Önemli toplumsal görev üstlenen
Türkiye Sakatlar Konfederasyonu ve bağlı federasyonların yasalarla verilen
görevleri ve kendi tüzüklerinde yer alan amaçları gerçekleştirmek için yeterli
ve sürekli gelir ihtiyaçlarının karşılanması amaçlanmaktadır.
Madde 29.- Özürlü tanımı ve
derecelendirmesi SHÇEK mevzuatına da yerleştirilmektedir.
Madde 30.- Özürlülerin günlük yaşamları için
temel gereksinimlerini asgari düzeyde karşılanması öngörülmektedir.
Madde 31.- işitme özürlülerin iletişim
kurmadaki zorlukları hastane, karakol ve adliyelerde sorun olmakta bu iletişim
işitme özürlü yurttaşlar ile ilgililer arasında genellikle çocukları
aracılığıyla kurulmakta çocukların bu nedenle karşılaştıkları olaylar ruhsal
bunalımlara neden olmaktadır. Örneğin bir annenin kadın hastalığını doktora
10-12 yaşındaki erkek çocuğu anlatmak zorunda kalmaktadır. Bu zorlukların
giderilmesi amaçlanmaktadır.
Madde 32.- 2022 sayılı Muhtaç ve Kimsesiz
Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerinden istifade
ederek aylık almaya başlayan özürlü kadınlardan sonradan evlenmek suretiyle
aylık alma hakkını kaybedenlerin haksız yere aldıkları aylıkların hazinece geri
tahsili için başlatılan işlemler bu kanununun yayımı tarihinden itibaren
durdurulması amacıyla 2022 sayılı Muhtaç ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık
Bağlanması Hakkında Kanuna Ek Madde eklenmiştir.
Madde 33.- 2022 sayılı Muhtaç ve Kimsesiz
Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 8 inci maddesinin son
fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
Madde 34.- Özel eğitimden yararlanmanın
ilk koşulu eğitim kurumuna ulaşabilmektir. Özellikle zihinsel özürlü bireylerin
refakatçi olmaksızın bu kurumlara ulaşmaları mümkün olamamaktadır. Zorunlu
durumlarda bu ebeveynlerin çocuklara refakatine olanak verecek bu düzenleme
gereklidir.
Madde 35.- İş olanaklarının sınırlı olması
özürlülerin iş aramakla geçirdikleri uzun yıllar yaşlarının ilerlemesine neden
olmaktadır. Zorunlu emeklilik yaşı dikkate alındığında 15 yılda erken emekli
olacak özürlülerin diğer memur adaylarına göre daha ileri yaşta memuriyete
başlamalarına imkan verecek düzenleme sosyal gerekliliktir.
Madde 36.- Aile yardımı ödemelerinde
özürlü çocukların özel ihtiyaçları dikkate alınmaktadır.
Madde 37.- Özürlü bireyler çeşitli
zorluklara büyük azim ve özveri ile eğitimlerini bitirip meslek sahibi
olmaktadırlar. Ne yazık ki çeşitli nedenlerle mesleklerinde
ilerleyememektedirler. Aynı zamanda ekonomik kayıplara da yol açan bu durum
insan haklarına aykırıdır.
Madde 38.- Özel eğitim kurumlarının
bulunduğu merkezlerin dışında görev yapan memur çocuklarının eğitimleri bu
nedenle aksamaktadır. Gündüzlü eğitim için bu memurların özel eğitim
merkezlerinin bulunduğu illerde görev yapmaları sağlanmalıdır.
Madde 39.- Zihinsel özürlü çocukların
hizmetli olarak veya başka kadrolarda çalıştırılmaları eğitim şartı dikkate
alınmadığında mümkün olabilir.
Madde 40.- Emekli Sandığından malûllük veya
yaşlılık aylığı alanlar ile hak sahibi olarak aylık alanlar içerisinden;
bedensel, zihinsel ve ruhsal hastalık veya özürlülük ve yaşlılık sonucunda,
sürekli veya geçici olarak günlük hayatın alışılmış gereklerini yerine
getirememesi nedeniyle hayatını başkasının yardımı ve bakımı olmadan devam
ettiremeyecek derecede düşkün oldukları özürlülere verilecek sağlık kurulu
raporuyla tespit edilenlerden, bulundukları il sınırları içerisinde yardım ve
bakımını üstlenecek kimsesi olmayanların, resmi veya özel bakım merkezlerinde
veya evlerinde bakımlarının yapılması halinde, bakımlarına ilişkin ücretler,
bakıma muhtaçlık derecelerine göre Bütçe Uygulama Talimatında belirtilen esas
ve miktarlarda Kurumca karşılanması için 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa
madde eklenmiştir.
Madde 41.- İştirakçinin özürlü olduğunu
özürlülere verilen sağlık kurulu raporuyla belgeleyen özürlü çocuklarından
herhangi bir sosyal güvenlik kurumu iştirakçisi olarak çalışmayanlardan asgari
% 80 oranında özürlü olanlara emekli aylığının % 100'ü, asgari % 60 oranında
özürlü olanlara % 75'i, asgari % 40 oranında özürlü olanlara % 50'si aylık
olarak bağlanması amacıyla 5434 sayılı Kanununun 68 inci maddesinin (b) bendine
aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
Madde 42.- 5434 Türkiye Cumhuriyeti Emekli
Sandığı Kanununun Ek 29. maddesinde yer alan "(10)" ibaresi,
"(5)" olarak değiştirilmiştir. Çalışanların çalışmayacak ölçüde malul
olduklarında aylığa bağlanmaları için kurum iştirakçisi olarak çalıştıkları
sürenin azaltılmasını öngören bu düzenleme sosyal devlet ilkesinin gereğidir.
Madde 43.- 15 yılda emekli edilen
özürlülerin gelirlerindeki kaybın azaltılması amaçlanmaktadır.
Madde 44.- Özel eğitimden istifade etmenin
ilk koşulu eğitim kurumuna ulaşabilmektir. Özellikle zihinsel özürlü bireylerin
refakatçi olmaksızın bu kurumlara ulaşmaları mümkün olamamaktadır. Zorunlu
durumlarda bu ebeveynlerin çocuklara refakatine olanak verilmektedir.
Madde 45.- Sigortalılar ve kurumdan
sürekli işgöremezlik geliri, malûllük veya yaşlılık aylığı almakta olanların
geçindirmekle yükümlü oldukları görme, ortopedik, işitme, dil-konuşma ve ses
bozukluğu, zihinsel, ruhsal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde
kaybetmiş özürlü çocukları ile kurumdan hak sahibi olarak gelir veya aylık alan
aynı durumdaki çocuklardan, kurum sağlık tesisleri sağlık kurulu raporu ile
resmi veya özel eğitim merkezlerine gönderilenlerin, gelişim ve eğitimlerine
ilişkin yardımların, Bütçe Uygulama Talimatında belirtilen esas ve miktarlarda
Kurumca sağlanması için 506 sayılı Kanunun Ek 37 nci maddesi değiştirilmiştir.
Madde 46.- Özel eğitimden istifade etmenin
ilk koşulu eğitim kurumuna ulaşabilmektir. Özellikle zihinsel özürlü bireylerin
refakatçi olmaksızın bu kurumlara ulaşmaları mümkün olamamaktadır. Zorunlu
durumlarda bu ebeveynlerin çocuklara refakatine olanak verilmektedir.
Madde 47.- Kurumlarından aylık almakta
olanların geçindirmekle yükümlü oldukları kişilerden hayatını başkasının yardım
veya bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede düşkün oldukları sağlık kurulu
raporu ile tespit edilenlerden resmi veya özel bakım merkezlerine
gönderilenlerin veya evlerinde bakımı yapılanların bakımlarına ilişkin masraf
ve ücretlerin, Bütçe Uygulama Talimatında belirtilen esas ve miktarlarda
Kurumca ödenmesi için 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki Ek Madde
eklenmiştir.
Madde 48.- Özel eğitim kurumlarının
bulunduğu merkezlerin dışında görev yapan memur çocuklarının eğitimleri bu
nedenle aksamaktadır. Gündüzlü eğitim için bu memurların özel eğitim
merkezlerinin bulunduğu illerde görev yapmalarının sağlanması.
Madde 49.- Emekli sandığında yer alan
hizmet süresi SSK iştirakçileri içinde yeterli olmalıdır. Zaten 1981 yılında
SSK kanununda yapılan bir değişiklikle bu uygulama 2003 yılına kadar
sürdürülmüştür. 2003 yılında düzenleme 2 nci ve 3 üncü derecede özürlüler için
18-20 yıla çıkarılmak sureti ile özürlü haklarında geriye gidiş ortaya
çıkmıştır.
Madde 50.- 506 sayılı Kanunun geçici 87.
maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
Madde 51.- Sigortalılar ve kurumdan
sürekli iş görmezlik geliri; malûllük veya yaşlılık aylığı almakta olanların
geçindirmekle yükümlü oldukları görme, ortopedik, işitme, dil konuşma ve ses
bozukluğu, zihinsel, ruhsal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde
kaybetmiş özürlü çocukları ile kurumdan hak sahibi olarak gelir veya aylık alan
aynı durumdaki çocuklardan, kurum sağlık tesisleri sağlık kurulu raporları
dikkate alınarak İl Millî Eğitim kurullarınca alınacak kararla resmi veya özel
eğitim merkezlerine gönderilenlerin, gelişimi ve eğitimlerine ilişkin yardımların,
Bütçe Uygulama Talimatında belirtilen esas ve miktarlarda Kurumca sağlanması
için 506 sayılı Kanunun Ek 37 nci maddesi değiştirilmiştir.
Madde 52.- Bedensel, zihinsel ve ruhsal hastalık veya özürlülük ve yaşlılık sonucunda, sürekli veya geçici olarak günlük hayatın alışılmış gereklerini yerine getirememesi nedeniyle hayatını başkasının yardımı ve bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede düşkün oldukları özürlülere verilecek sağlık kurulu raporuyla tespit edilenlerden, bulundukları il sınırları içerisinde yardım ve bakımını üstlenecek kimsesi olmayanların, resmi veya özel bakım merkezlerinde veya evlerinde bakımlarının yapılması halinde, bakımlarına ilişkin ücretler, bakıma muhtaçlık derecelerine göre Bütçe Uygulama Talimatında belirtilen esas ve miktarlarda Kurumca karşılanması için 506 sayılı Kanuna Ek Madde eklenmiştir.
Madde 53.- Herhangi bir işte çalışamadığı
için sosyal güvenlik kurumlarına iştirakçi olarak katılamayan özürlülerin
geleceklerini kendi olanaklarıyla güvence altına almaya yönelik isteğe bağlı
sigortalılığa devletin katkı yapması ve bu hizmetten yararlanacak özürlü
sayısını artırmak sosyal devlet ilkesi gereğidir.
Madde 54.- 18 yaşını veya ortaöğrenim
yapması halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmamış
yahut özürlü olduklarını özürlülere verilen sağlık kurulu raporuyla
belgeleyenlerden herhangi bir sosyal güvenlik kurumu iştirakçisi olarak
çalışmayanlardan asgari % 80 oranında özürlü olanlara toptan ödeme tutarının %
100'ü, asgari % 60 oranında özürlü olanlara % 75'i, asgari % 40 oranında özürlü
olanlara % 50'si toptan ödeme yapılması için 506 sayılı Kanunda değişiklik
yapılmıştır.
Madde 55- Bakanlığın özürlülere yönelik
görevine açıklık getirilmektedir.
Madde 56.- Herhangi bir işyerinde istihdam
edilen özürlünün işyerine uyumu, işi yerine getirmesine engel oluşturacak
durumun ortadan kaldırılması veya iş veriminin artması amacıyla kullanılmak
üzere araç - gereç alınmasının gerektiği hallerde; işveren veya işveren
vekilinin yazılı başvurusu üzerine söz konusu araç-gerecin bedeli, Türkiye İş
Kurumu bütçesinde açılacak özel bir hesapta toplanan para amaçlanmıştır.
Madde 57.- 4857 Sayılı iş Kanununun 101
inci maddesine aykırılık nedeniyle verilen para cezalarına yapılan itirazların
duruşma yapılarak karara bağlanması için yasada değişiklik yapılmıştır.
Madde 58.- SSK ve Emekli Sandığı
iştirakçisi özürlüler erken emeklilik hakkından yararlanmaktadırlar. (Emekli
Sandığı Kanunu Madde 39-j, SSK Kanunu Madde 60) Bu olanağın Bağ-Kur
iştirakçilerine tanınmaması özürlüler arasında hakkaniyeti ihlal eden
uygulamadır. Özürlülerin ekonomik güce kavuşmaları istihdam edilmeleri için iş
yasasının 30 uncu maddesinde yer alan düzenlemeyle işverenlere teşvik
uygulanmaktadır. Kendi nam ve hesabına çalışarak kendi istihdamını sağlayan
özürlülerin de teşviki aynı kapsamda düşünülmeli Bağ-Kur iştirakçisi
özürlülerin erken emeklilikleri teşvik edilmelidir.
Madde 59.- SSK ve Emekli Sandığı
iştirakçilerinin özürlü çocuklarına sağlanan bir olanakla özel eğitim
kurumlarından yararlanmaktadırlar. Bu olanağın Bağ-Kur iştirakçilerine ve
onların özürlü çocuklarına sağlanmalıdır.
Madde 60.- Bu Maddeyle Bağ-Kur'un sigorta
hizmetlerine yeni bir sigorta hizmeti olarak bakım sigortası eklenmektedir. Bu
hizmetin prim karşılığı yapılması mümkündür. Bakım hizmeti kadının iş ve eğitim
hayatına katılımını hızlanarak artması yaşlılar ve özürlülerin bakımını sosyal
bir problem haline getirmiştir. Emek yoğun hizmet olan bu hizmetin
gerçekleşmesi ülkemizdeki işsizliğin önlenmesine de katkıda bulunacaktır.
Madde 61.- Bu Madde ile kurumdan ölüm
aylığı (yetim aylığı) alacak özürlülerin sübjektif değerlendirmelerden uzak
somut kriterlere tespit etmeyi amaçlayan düzenleme öngörülmektedir. Zira
sübjektif değerlendirmelere olanak veren bu Madde haksızlıklara ve
adaletsizliklere neden olmaktadır. Sigortalılardan kesilecek primlerin
hesaplanmasında ölüm ve yetim aylıkları da dikkate alınarak hesap
yapılmaktadır. Bu hesabın içinde yer alan özürlüler iştirakçinin iradesi
arandığında ilk tercih edilecek varislerdir.
Madde 62.- Bağ-Kur yasasında önerilen
değişikliklerin bu yasaya da aktarılması bu değişikliklerle
gerçekleştirilmektedir.
Madde 63.- Bağ-Kur yasasında önerilen
değişikliklerin bu yasaya da aktarılması bu değişikliklerle
gerçekleştirilmektedir.
Madde 64. Özürlülere hizmet amacıyla
kurulmuş vakıf ve derneklere değişik yasalarla vergi kolaylıkları sağlanmıştır.
Sağlanan vergi kolaylıkları oldukça eski tarihlerde o günün koşullarının
gerektirdiği kolaylıklar olup zamanında anlam taşımakta idi. Bu kolaylıklar
günümüzün faaliyetlerinin gerektirdiği araçlara da uygulanması amaçlanmıştır.
Madde 65.- Özürlülere hizmet amacıyla
kurulmuş vakıf ve derneklere değişik yasalarla vergi kolaylıkları sağlanmıştır.
Sağlanan vergi kolaylıkları oldukça eski tarihlerde o günün koşullarının
gerektirdiği kolaylıklar olup zamanında anlam taşımakta idi. Bu kolaylıklar
günümüzün faaliyetlerinin gerektirdiği araçlara da uygulanması amaçlanmıştır.
Madde 66.- Temel barınma ihtiyacının kendi
olanaklarıyla karşılayan özürlülerin teşviki sosyal devlet ilkesinin gereğidir.
Madde 67.- Özürlülerin ihtiyaçlarını
karşılamak için bu araç gereç edinmeleri esnasında ve başkalarına intikalinde
zorunluluk dikkate alınarak bu vergiden istisna edilmeleri gerekir.
Madde 68.- Özellikle sakatlıkları nedeni
ile toplu taşım araçlarından yararlanamayan özürlülerin özel taşıtlarıyla
hareketleri mümkündür bunun sağlanması bu taşıtların maliyetlerini azalacak
vergi istisnaları gereklidir. Ayrıca özürlülerin günlük yaşamları ve eğitimleri
için gerekli olan ekstra araç gereçten vergi almak sosyal devlet ilkesiyle
bağdaştırılamaz. örneğin herhangi bir yurttaşın kullandığı yazı makinesinin 3
katı fiyatla alınan kabartma yazı makinesi bu dezavantajın yanı sıra 3 katı KOY
ödenmesini de gerektirmektedir. Bu nedenle KOY'nin özel araç ve gereçlerden
alınmaması sağlık harcamaları gibi düşünülmelidir.
Madde 69.- Ücret serbest meslek geliri
elde eden özürlülere gelir vergisi indirimi uygulanarak bir destek
sağlanmalıdır. Bu destek gerçek usulle vergilendirilen özürlülere
sağlanmamaktadır. kendi işini kurmak isteyen özürlülerin teşvik edilmesi
gereklidir. Bu nedenle vergi indirimi özürlüler arasında herhangi bir ayrım
yapılmadan uygulanmalıdır.
Madde 70.- Gümrük kanununun bakanlar
kuruluna verdiği yetki kullanılarak bizzat özürlüler tarafından ithal edilen
özel araç ve gereç gümrük vergisinden istisna edilmiştir. Bu istisnanın ticari
mal niteliğindeki özel araç gerece uygulanmaması ticari şirketlerin konuyla
ilgilenmemelerine neden olmakta bu ilgisizlik yüzünden toplu alımlarda
sağlanabilecek iskontolar teknolojik açıdan gelişmiş özel araç gerecin
araştırılıp tespit edilmesi araç gereçlerle ilgili servis hizmetlerinin de
sunulamamasına neden olmaktadır. Ticari şirketlerin bu tür mallarının çok düşük
olan gümrük vergisinden istisna edilmesi yurtdışından alınacak bu malların daha
ucuz alınmasını teknolojik olarak gelişmiş olanların temin edilmesini
özürlülerin günlük ve eğitim yaşantılarında önemli kolaylıklar sağlayan araç
gerecin yaygın kullanımını sağlayacaktır. Bu istisnanın katma değer vergisinde
de gerekli olduğunu yukarıda açıkladığımız nedenlerle yeniden vurgulamak
istiyoruz.
Madde 71.- Ortopedik özürlü bireylerin
meskenlerine giriş çıkışlarını sağlamak için gerekli tadilatlar zaman zaman
apartman sakinlerince kabul edilmemektedir. zorunlu olan bu tadilatların
gerçekleştirilmesini sağlamak için bu düzenleme zorunludur.
Madde 72.- 572 sayılı KHK'nin 3 üncü
maddesi ile özürlülere sağlanan bazı imkanlar ne yazık ki 5216 sayılı
Büyükşehir Belediye Kanununda yer almamış verilen haklar adeta geri alınmıştır.
Özürlülere sağlanacak olanakların belediyelere yasayla görev olarak verilmeleri
alınan hakkın iadesi olacaktır. Çağdaş belediyecilik anlayışı bunu
gerektirmektedir.
Madde 73.- 572 sayılı KHK'nin 3 üncü
maddesi ile özürlülere sağlanan bazı imkânlar ne yazık ki 5216 sayılı
Büyükşehir Belediye Kanununda yer almamış verilen haklar adeta geri alınmıştır.
Özürlülere sağlanacak olanakların belediyelere yasayla görev olarak verilmeleri
alınan hakkın iadesi olacaktır. Çağdaş belediyecilik anlayışı bunu
gerektirmektedir.
Madde 74.- 572 sayılı KHK'nin 3 üncü
maddesi ile özürlülere sağlanan bazı imkanlar ne yazık ki 5216 sayılı
Büyükşehir Belediye Kanununda yer almamış verilen haklar adeta geri alınmıştır.
Özürlülere sağlanacak olanakların belediyelere yasayla görev olarak verilmeleri
alınan hakkın iadesi olacaktır. Çağdaş belediyecilik anlayışı bunu
gerektirmektedir.
Madde 75.- Kamuoyunun özürlüler hakkında
olumsuz imaj edilmesini önlemek için gerekli bir düzenlemedir.
Madde 76.- Özürlülerin kent yaşamına
katılmalarını kolaylaştırıcı düzenlemeler öngörülmektedir.
Madde 77.- Görme özürlülerin noterlerde
gerçekleştirdikleri işlemlerde imzalarıyla ilgili gereksiz bürokrasiyi ortadan
kaldıran Braille yazı sisteminin noter mevzuatında yer almasını öngören
düzenleme günümüz koşulları için gereklidir.
Madde 78.- Görme özürlülerin noterlerde
gerçekleştirdikleri işlemlerde imzalarıyla ilgili gereksiz bürokrasiyi ortadan
kaldıran Braille yazı sisteminin noter
mevzuatında yer almasını öngören düzenleme günümüz koşulları için gereklidir.
Madde 79.- Görme özürlülerin noterlerde
gerçekleştirdikleri işlemlerde imzalarıyla ilgili gereksiz bürokrasiyi ortadan
kaldıran Braille yazı sisteminin noter
mevzuatında yer almasını öngören düzenleme günümüz koşulları için gereklidir.
Madde 80.- Görme özürlülerin noterlerde
gerçekleştirdikleri işlemlerde imzalarıyla ilgili gereksiz bürokrasiyi ortadan
kaldıran Braille yazı sisteminin noter
mevzuatında yer almasını öngören düzenleme günümüz koşulları için gereklidir.
Madde 81.- Özürlülerin spor yapmalarını
yaygınlaştırmak başarılarını teşvik etmek bu yolla toplumda oluşmuş önyargıları
ortadan kaldırmak amaçlandırılmıştır.
Madde 82.- Özürlülerin spor yapmalarını
yaygınlaştırmak başarılarını teşvik etmek bu yolla toplumda oluşmuş önyargıları
ortadan kaldırmak amaçlanmıştır.
Madde 83.- Ülkemizde özürlülere hizmet
amacıyla kurulmuş yüzlerce dernek mevcuttur. Bunlar tüzüklerinde yazılan
amaçları gerçekleştirmek için yardım kampanyaları düzenlemektedirler. Uzman
eleman yokluğu gerekli projelerin fizibilitesi yapılmadan uygulamaya
konulmasına neden olduğu gibi mükerrer projelerin hazırlanmasına da neden
olmaktadır. Özürlü bireylere gerekli ve yeterli hizmet imkanların azami ölçüde
değerlendirilmesiyle mümkündür. Bu nedenle derneklerin üst kuruluşları olan
federasyon ve konfederasyonun düzenlenen yardım kampanyalarından haberdar
edilerek düşüncelerinin alınması bu alandaki dağınıklığı ve israfı
önleyecektir.
Madde 84.- Özürlü anne ve babanın velayet
hakkının bu nedenle ellerinden alınmasını önlemeye yönelik önerimiz aynı
zamanda ayrımcılıkla mücadelenin gereğidir. Kanun metninde özürlü ibaresinin
çıkarılması gerekli durumlarda karar merciini sair nedenler ibaresine dayanarak
gerekli kararları almaya imkan verecek niteliktedir.
Madde 85.- Üretimi yapılan her türlü malın
özürlülerin özel durumları dikkate alınarak üretilmesini sağlamak bu kurala
aykırı olarak yapılan üretim sonunda ortaya çıkacak zararlardan üretim satış
zincirinde görev alanların sorumluluklarını teyit etmektedir.
Madde 86.- 4046 sayılı Özelleştirme
Yasasının 21. Maddesinde yer alan ve özürlüleri özelleştirmenin
olumsuzluklarından koruyacak düzenleme 10 yıldan beri süren uygulamada amacı
gerçekleştiremediği görülmüştür. Amacın istenilen biçimde gerçekleşmesi için bu
düzenlemeye ihtiyaç duyulmuştur.
Madde 87.- Özürlülerin toplumsal ve sosyal
yaşama daha çok katılmaları amaçlanmaktadır.
Madde 88.- Dernek gelirlerinin
istismarının önlenmesi amaçlanmıştır.
Madde 89.- Bu kanunun öngördüğü yönetmeliklerin
gecikmeden çıkarılması amaçlanmıştır.
Geçici Madde 1.- Kamu kurum ve
kuruluşlarına ait mevcut resmi yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi,
açık ve yeşil alanlar, spor alanları vb. sosyal ve kültürel altyapı alanları
ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her
türlü yapılar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 yıl içinde
özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getirilmesi amacıyla düzenlenmiştir.
Geçici Madde 2.- Büyükşehir belediyeleri
ve belediyeler, şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan
toplu taşıma hizmetlerinin özürlülerin erişilebilirliğine uygun olması için
gereken tedbirleri alır. Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 yıl içinde özürlüler için erişilebilir
duruma getirilmesi amacıyla düzenlenmiştir.
Madde 90.- Yürürlük maddesidir.
Madde 91.- Yürütme maddesidir.
CUMHURİYET HALK PARTİSİ GRUP
BAŞKANVEKİLLERİ İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ALİ TOPUZ, İZMİR MİLLETVEKİLİ KEMAL
ANADOL, SAMSUN MİLLETVEKİLİ
HALUK KOÇ İLE 46 MİLLETVEKİLİNİN TEKLİFİ
ÖZÜRLÜLER
KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE
KARARNAMELERDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
MADDE 1.- Bu Kanunun amacı; özürlülüğün
önlenmesi, özürlülerin sağlık, eğitim, rehabilitasyon, istihdam, bakım ve
sosyal güvenliğine ilişkin sorunlarının çözümü ile her bakımdan gelişmelerini
ve önlerindeki engelleri kaldırmayı sağlayacak tedbirleri alarak topluma tam
katılımlarını sağlamak ve bu hizmetlerin koordinasyonu için çeşitli Kanun ve
Kanun Hükmünde Kararnamelerde gerekli düzenlemeleri yapmaktır.
MADDE 2.- Bu Kanunun uygulanmasında;
Başkanlık: Başbakanlık Özürlüler İdaresi
Başkanlığını,
Bakım: Durumları gereği Rehabilitasyondan
yararlanamayan veya rehabilitasyondan yararlandığı halde özel ilgi, destek ve
korunmayı gerektirenlere verilen yatılı ve/veya gündüzlü hizmeti,
Bakıma muhtaç kişi: Bedensel, zihinsel ve
ruhsal hastalık veya özürlülük ve yaşlılık sonucunda, sürekli veya geçici
olarak günlük hayatın alışılmış gereklerini yerine getirememesi nedeniyle
hayatını başkasının yardımı ve bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede
düşkün olan kişiyi,
Bakım merkezi: Her yaştaki bakıma muhtaç
kişilere veya özürlülere süreli veya sürekli bakım hizmetinin sağlandığı yatılı
ve/veya gündüzlü merkezleri,
Evde bakım hizmeti: Temel bakıma ve ev
idaresine yönelik günlük hizmetleri,
Korumalı işyeri: Normal işgücü piyasasına
kazandırılmaları güç olan özürlüler için, meslekî rehabilitasyon ve istihdam
oluşturmak amacıyla, gerektiğinde devlet tarafından teknik ve malî yönden desteklenerek çalışma ortamının özel
olarak düzenlendiği işyerlerini,
Korumalı işyeri statüsü: Çalışanlarının
yönetmelikle belirlenen oranını özürlülerin oluşturduğu veya özürlülere yönelik
çalışmaları ile korumalı işyerine sağlanan teknik ve malî destek sağlanma
şartlarını taşımayı,
Koruyucu rehabilitasyon hizmetleri: Erken
tanı ile bozukluk ve hastalıkların oluşmasının ya da ilerlemesinin önlenerek
özür durumunun ortaya çıkmasının engellenmesi ve engellenebilir özürlülük
nedenleri ile ilgili toplumsal duyarlılığın artırılmasına yönelik faaliyetlerin
yapılması, sosyal ve çevresel engellerin ortadan kaldırılması, hastalık ya da
özür durumunda ise bu hastalık ve özürden kaynaklanan etkilerin en aza indirilerek
kişilerin geriye kalan fonksiyonel kapasitelerini en üst düzeye ulaştırması ve
toplumla bütünleşmesini,
Meslekî rehabilitasyon hizmetleri:
Herhangi bir mesleği olmayan, mesleğinde yetersiz olan veya meslek değiştirmek
isteyen özürlülerin işgücü piyasasında ihtiyaç duyulan ve özür grubuna uygun
meslekte yetiştirilerek, fizikî ve meslekî yönden en yüksek kapasiteye
ulaştırılmalarını ve yetiştirildikleri meslekte istihdamlarını veya kendi
işlerini kurmalarını sağlamak amacıyla; özürlünün fiziksel, zihinsel,
değerlendirilmesi, meslekî rehberlik ve danışmanlık, hizmetlerinin bütününü,
Özürlü: Doğuştan veya sonradan herhangi
bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli
derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük
gereksinimlerini karşılamada güçlükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon,
danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişiyi,
Özürlülük: Doğuştan veya sonradan herhangi
bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal yeteneklerin bireysel düzeyde azalması
veya kaybedilmesi sonucu oluşan durumu,
Özürlülük ölçütü: Uluslar arası ölçütler
göz önünde bulundurularak hazırlanan ve gerek duyuldukça revize edilen
ölçütleri,
Özürlü sağlık kurulu raporu: Sağlık kurulu
tarafından özürlü bireye yönetmelikle belirlenen özürlülük ölçütüne göre
verilen özür durumunu gösteren belgeyi,
Rehabilitasyon: Doğuştan veya sonradan
herhangi bir nedenle oluşan özrü ortadan kaldırmak veya özürlülüğün etkilerini
mümkün olan en az düzeye indirmek, özürlüye yeniden fiziksel, zihinsel,
psikolojik, ruhsal, sosyal, meslekî ve ekonomik yararlılık alanlarında
başarabileceği en üst düzeyde yetenekler kazandırarak; evinde, işinde ve sosyal
yaşamında kendine ve topluma yeterli olabilmesi ve özürlünün toplum ile bütünleşmesi,
ayrımcılığa karşı tüm tedbirlerin alınması amacıyla verilen koruyucu, tıbbî,
meslekî, eğitsel, rekreasyonal ve psiko - sosyal hizmetler bütününü,
Rehabilitasyon ekibi: Rehabilitasyon
alanında uzman hekim, fizyoterapist, rehabilitasyon hemşiresi, iş ve uğraşı
terapisti, psikiyatr/klinik psikoloğu, sosyal hizmet uzmanı, ortez - protez
teknisyeni/teknikeri, konuşma terapisti, çocuk gelişim ve eğitimcisi, özel
eğitim öğretmeni, rehber öğretmen, diyetisyen, meslek danışmanı, rehabilitasyon
mühendisi, rekreasyon terapisti, optometrist, odyolog, odyometrist, psikolojik
rehber ve danışman, konsültan hekimler, bu alanda özel yetiştirilmiş
yardımcıları (rehabilitasyon yardımcıları),
Rehabilitasyon merkezi: Rehabilitasyonun
amaçları doğrultusunda koruyucu, tıbbî, meslekî, rekreasyonal, eğitsel, psiko -
sosyal rehabilitasyon hizmetlerinin tek tek veya bir bütün halinde, disiplinler
arası bir modelde yataklı veya yataksız olarak verildiği resmî ya da özel
kuruluşları,
Erken tanı ve rehabilitasyon hizmetleri:
Bebeklik, erken çocukluk ve okul öncesi döneminde oluşan veya oluşabilecek
fiziksel ve zihinsel gelişim geriliklerinin erken teşhis edilerek erken
müdahale ile özrün önlenmesi ve erken başlanan rehabilitasyon hizmetlerini,
Sınıflandırma: Önemli bir sağlık öğesi
olarak insan vücudunun fonksiyonu ve yetersizliğinin tanımı konusunda ortak ve
standart bir dil ve çerçeve geliştirme çalışmasını,
Sosyal rehabilitasyon hizmetleri: Toplam
rehabilitasyon sürecini zora sokabilen ekonomik sosyal yükümlülükleri azaltmak;
özürlü bireyin ailesinin, toplumun ve mesleğinin taleplerinin bireye göre
ayarlanmasına yardımcı olmak yoluyla topluma katılımını amaçlayan
rehabilitasyon sürecini,
Tıbbî rehabilitasyon hizmetleri: Hastalık
veya bozukluk sonucu ortaya çıkan özürlülük engellilik durumunu, fizyolojik,
anatomik ve çevresel kısıtlamaların disiplinler arası bir yaklaşımla elverdiği
ölçüde azaltmaya, mümkünse ortadan kaldırmaya yönelik tedavi uygulamalarını,
Toplum temelli rehabilitasyon: Özürlü
engelli bireylerin, ailelerinin ve çevrelerinin yararlanabilecekleri kaynaklar
oluşturmayı ve toplum düzeyinde önlemler almayı içeren süreci,
Yardımcı teknolojiler: Özürlü bireylerin
fonksiyonel kapasitelerini korumak veya geliştirmek amacıyla kullanılan her
türlü gereç - cihaz sistemini,
Yetersizlik: Fizyolojik, psikolojik veya
anatomik yapı ve fonksiyonların kaybı ya da normalden sapma durumunu,
ifade eder.
MADDE 3.- 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin Genel Esaslar başlıklı 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir:
Madde 2.- Genel Esaslar
Bu hizmetin yürütülmesine ilişkin genel
esaslar şunlardır:
1) Özürlülerin aleyhlerine sonuç doğuracak
ayrımcılığa karşı korunması esastır.
2) Başkanlık özürlülüğün önlenmesine
yönelik politikalar geliştirir.
3) Bakıma muhtaç özürlülere bakım
güvencesi temin edilmesi esastır.
4) Başkanlık, insan onur ve haysiyetinin
dokunulmazlığı temelinde, özürlülerin ve özürlülüğün her tür istismarına karşı
sosyal politikalar geliştirir.
5) Özürlülükten doğan sosyal haklar,
özürlünün cinsiyetine ve özürlülük sebebine bakılmaksızın eşitlik ilkesine göre
düzenlenir.
6) Özürlülere verilecek hizmetler,
belirlenen ulusal politikalar ve uygulama esasları doğrultusunda yürütülür.
Ulusal politikalar, özürlülerin toplumla bir arada yaşaması için ihtiyaç
duyulan şartların sağlanması esasına dayanır. Bu çerçevede, özürlülere hizmet
veren kurum ve kuruluşların programları ve hizmetleri ile ilgili bilgilerin,
ulaşılabilir şekilde özürlülere, ailelerine, bu alanda çalışanlara ve toplumun
tüm bireylerine yayılması esastır.
7) Yeni doğacak ve doğmuş olanlarda
tespiti mümkün olan özür ve hastalıklarla ilgili taramalar Sağlık Bakanlığınca
ücretsiz yapılır. Bunun için gerekli ödenek Sağlık Bakanlığının yıllık
bütçesine konur.
8) Kamu kurum ve kuruluşları ile diğer
kuruluşların, özürlülerle ilgili olarak verdiği hizmetler Başkanlığın
eşgüdümünde yürütülür.
9) Faaliyet ve programlar, devletin
denetim ve gözetiminde, halkın gönüllü katkı ve katılımı da sağlanarak bir
bütünlük içinde yürütülür.
10) Özürlülere yönelik hizmetlerde,
uygulamalarda ve mevzuatta kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşlarca
kullanılan tanım, kavram ve sınıflandırmalarda ortak terminoloji oluşturulması
Başkanlığın eşgüdümünde sağlanır.
11) Özürlü bireyin, bağımsız olarak
yaşayabilme, tıbbî bakım, rehabilitasyon veya bakım hizmetlerinden yararlanma,
eğitim alma, meslek edinme, çalışma, sosyal güvenlik, sosyokültürel ve sportif
yaşama katılma hakkı hiçbir şekilde kısıtlanamaz.
12) Özürlülük ölçütüne göre ağır özürlü
sayılan özürlüler için rehabilitasyon hizmeti, bunu takiben bakım hizmeti
sunulur.
13) Özürlülere yönelik, alınacak tüm
kararlarda ve verilecek tüm hizmetlerde özürlülerin, ailelerinin ve gönüllü,
uzman sivil toplum kuruluşlarının katılımı esastır.
14) Toplumun özürlüler ve özür konusunda
bilgilendirilerek, özürlülere yönelik tutum ve davranışların olumlu yönde
değiştirilmesi amacıyla eğitim programları Başkanlık tarafından koordine edilir
ve kitle iletişim araçlarıyla duyurulur.
15) Kamu kurum ve kuruluşlarının hizmet
planlama ve sunumu süreçlerinde, özürlülerin gereksinimleri göz önünde
bulundurulur.
16) Özürlülerin sosyal, kültürel, eğitsel,
sanatsal, sportif ve dini etkinliklere eşit katılımın önündeki engeller
kaldırılır.
17) Özürlülere yönelik hizmetlerin
sunumunda aile bütünlüğünün korunması esastır.
18) Başkanlık, özürlülerin yaşam
kalitesini arttırmak amacıyla rehabilitasyon ve bakım hizmetlerine yönelik
politika ve stratejileri belirler.
19) Rehabilitasyon alanlarında verilecek
tüm hizmetlerin bütünlüğü ile bu hizmetlerin özürlülerin yaşam boyu
gereksinimlerini karşılayacak biçimde düzenlenmesi esastır.
20) Yardımcı teknolojiler ve rehabilite
edici hizmetlerin standardizasyonu ve takibi Başkanlık kanalıyla yapılır.
21) Koruyucu rehabilitasyon hizmetlerinin
koordinasyonu Sağlık Bakanlığı, takibi Başkanlık tarafından yapılır.
22) Rehabilitasyon alanlarında verilen
tıbbî, eğitsel, sosyal, psikolojik, gelişimsel, meslekî hizmetlerin ve bu
alanda toplum düzeyinde önlemler alınmasının koordinasyon ve takibi Başkanlık
tarafından yapılır.
23) Başkanlık, erken çocukluk dönemindeki
özürlülere uygun rehabilitasyon programları geliştirir ve uygular.
24) Özürlülerin yaşamlarını kolaylaştıran,
bağımsızlıklarını artıran, verimli ve üretken duruma gelmelerini sağlayan her
türlü yardımcı araç gereçlerden, cihazlardan, sistemlerden ve yeni
teknolojilerden yararlanma hakkı kısıtlanamaz.
25) Özürlülük alanında hizmet sunan kurum
ve kuruluşların, özürlülere yönelik hazırlayacakları mevzuat düzenlemelerinde
Başkanlığın görüşünü almaları esastır.
MADDE 4.- 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameye aşağıdaki Ek Madde eklenmiştir:
EK MADDE 1.- Özürlülerle ilgili
derecelendirmeler, sınıflandırmalar, tanılamalar uluslar arası özürlülük
sınıflandırması temel alınarak hazırlanacak özürlülük ölçütüne göre yapılır.
Özürlülük ölçütünün tespiti ve uygulama esasları, Türkiye Sakatlar
Konfederasyonunun görüşü alınarak ve Sağlık Bakanlığı, Türkiye iş Kurumu Genel
Müdürlüğü temsilcilerinin yönetmelik çalışmalarına katılımı sağlanarak
Özürlüler İdaresi Başkanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
MADDE 5.- 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameye aşağıdaki Ek Madde eklenmiştir:
EK MADDE 2.- Başkanlıkça özürlülük ve
özürlüler ile ilgili her türlü bilgileri içeren verilerin toplanması suretiyle
veri tabanı oluşturulur. Bu veriler; özürlünün sağlık, eğitim, rehabilitasyon,
sosyal, ekonomik ve kültürel haklarının kullanılması ile hizmetlerin, sosyal
yardımların ve kaynakların rasyonel biçimde sunulması amacıyla kullanılır.
MADDE 6.- 2828 sayılı Kanuna aşağıdaki Ek
Madde eklenmiştir:
EK MADDE 7.- Özürlü kişilerin yaşamlarını
öncelikle bulundukları ortamda sağlık, huzur ve güven içinde sürdürmesi, toplum
içinde kendi kendilerini idare edebilecek ve üretken hale gelebilecek şekilde
bakım ve rehabilitasyonlarının yapılması, bunlardan ihtiyacı olanların geçici
veya sürekli bakım altına alınması veya evde bakım hizmeti sunulması esastır.
Bakım hizmetlerinin kapsamı ve bu
hizmetleri verecek olan gerçek ve tüzel kişilerin izin, çalışma usul ve
esasları, Sağlık Bakanlığı, Özürlüler İdaresi Başkanlığı ve Türkiye iş Kurumu
Genel Müdürlüğü temsilcilerinin yönetmelik çalışmalarına katılımı sağlanarak
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünce çıkarılacak bir
yönetmelikle belirlenir.
MADDE 7.- 2828 sayılı Kanuna aşağıdaki Ek
Madde eklenmiştir:
EK MADDE 8.- Bakım hizmetlerini, Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünden ruhsat alan gerçek ve
tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşları verebilir.
MADDE 8.- 2828 sayılı Kanuna aşağıdaki Ek
Madde eklenmiştir:
EK MADDE 9.- Bakım hizmetlerinin sunumunda
kişinin biyolojik, fiziksel, psikolojik ve sosyal ihtiyaçları da dikkate
alınır. Bakım hizmetlerinin standardizasyonu, geliştirilmesi ve
yaygınlaştırılması için Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel
Müdürlüğü Koordinasyonunda çalışmalar
yürütülür.
Bakım hizmetleri ile bakımın nitelikli
temini sağlanır.
Bakım hizmetleri, evde bakım veya kurum
bakımı modelleriyle sunulabilir. Öncelikle kişinin sosyal ve fiziksel
çevresinden ayrılmaksızın hizmetin sunulması esas alınır.
Rehabilitasyon hizmetleri tam katılım ve
eşitlik temelinde özürlülerin bireysel ve toplumsal ihtiyaçlarını karşılamaya
yönelik olarak verilir. Rehabilitasyon kararının alınması, planlanması,
yürütülmesi, sonlandırılması dahil her aşamasında özürlü ve ailelerinin aktif
ve etkili katılımı esastır. Hiçbir şekilde ayrımcılık yapılamaz.
Rehabilitasyonun her alanında ihtiyaç
duyulan personelin yetiştirilmesine yönelik her düzeyde eğitim programları
geliştirilir ve bu personelin istihdamı için gerekli önlemler alınır.
MADDE 9.- 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameye aşağıdaki Ek Madde
eklenmiştir:
EK MADDE 3.- Hastalık, yetersizlik ve
kazaların önlenmesi veya azaltılmasına, erken tanı ile tedavileri ve bireyin
özürlü duruma gelmesini önlemeye veya özürlülük düzeyini azaltmaya yönelik
hizmetler Sağlık Bakanlığınca planlanır. Risk gruplarının takibinin yapılması,
özürlülüğün tespiti ve önlenmesine yönelik tarama programlarının geliştirilmesi
ve yaygınlaştırılması esastır.
Erken çocukluk ve çocukluğun her dönemi
fiziksel, işitsel, duyusal, sosyal, ruhsal ve zihinsel gelişimlerinin
izlenmesi, genetik geçişli ve özürlülüğe neden olabilecek hastalıkların erken
teşhis edilmesinin sağlanması, özürlülüğün önlenmesi, var olan özrün şiddetinin
olabilecek en düşük seviyeye çekilmesi, ilerlemesinin durdurulması amacıyla
çalışmalar yapılır ve ailelere psikolojik destek, danışmanlık ve rehberlik
hizmetleri sağlanır. Bu hizmetlerin yürütülmesi ile ilgili usul ve esaslar,
Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı temsilcilerinin yönetmelik çalışmalarına katılımı
sağlanarak Özürlü/er İdaresi Başkanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle
belirlenir.
MADDE 10.- 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameye aşağıdaki Ek Madde eklenmiştir:
EK MADDE 4.- Özür türlerini dikkate alan
iş ve meslek analizleri, Özürlüler İdaresi Başkanlığının koordinatörlüğünde
Millî Eğitim Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından
yapılır. Bu analizlerin ışığında, özürlülerin durumlarına uygun meslekî
rehabilitasyon ve eğitim programları, anılan kurumlarca geliştirilir.
MADDE 11.- 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki Ek Madde
eklenmiştir:
EK MADDE 5.- Gerçek veya tüzel kişilerce
açılacak olan özel meslekî rehabilitasyon merkezleri, hastanelerdeki meslekî
rehabilitasyon merkezleri, yetenek geliştirme merkezleri ve korumalı
işyerlerinin değişik tipleri ile özel işyerlerinde bireylerin bireysel
gelişimleri ve yeteneklerine uygun iş veya becerilerini geliştirici tedbirler
alınır. Bu alandaki hizmetler ihtiyaçlara göre iş ve meslek analizi yapılarak
hizmet satın alınması suretiyle temin edilebilir. Buna ilişkin usul ve esaslar,
Türkiye Sakatlar Konfederasyonunun görüşü alınarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı temsilcilerinin
yönetmelik çalışmalarına katılımı sağlanarak Özürlüler İdaresi Başkanlığınca
çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
MADDE 12.- 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameye aşağıdaki Ek Madde eklenmiştir:
EK MADDE 6.- Çalışan veya iş başvurusunda
bulunan özürlülerin karşılaşabileceği engel ve güçlükleri azaltmaya veya
ortadan kaldırmaya yönelik istihdam süreçlerindeki önlemlerin alınması ve
işyerinde fiziksel düzenlemelerin bu konuda görev, yetki ve sorumluluğu bulunan
kurum ve kuruluşlar ile işyerleri tarafından yapılması zorunludur. Özürlülük
durumları sebebiyle işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan özürlülerin
istihdamı, öncelikle korumalı işyerleri aracılığıyla sağlanır.
Türkiye Sakatlar Konfederasyonu ile
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının görüşü alınarak Özürlüler İdaresi
Başkanlığınca çıkarılacak Yönetmelikle belirlenen standartlara göre gerekli
düzenlemeleri yapan işyerlerine, korumalı işyeri statüsü verilir.
MADDE 13.- 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameye aşağıdaki Ek Madde eklenmiştir:
EK MADDE 7.- Özürlülere fiziksel çevre,
konut, ulaşım, sosyal ve sağlık hizmetleri, eğitim ve iş imkanları, kültürel,
sportif ve dinlenme vb. gibi sosyal yaşama ilişkin her tür faaliyetlere
katılımda fırsat eşitliği sağlanması esastır. Özürlülerin kendi hayatlarını
düzenleyebilmeleri için bağımsızlıkları desteklenir.
Özür türü ve derecesi ne olursa olsun,
bütün özürlüler için fiziksel çevrenin erişilebilir kılınmasına yönelik eylem
programları geliştirilir, uygulamaya konur, bilgilendirme ve iletişime erişim
sağlayacak önlemler alınır.
Özürlülere karşı toplumdaki önyargıların
ve olumsuz tutumların yok edilmesi, toplumun bilinçlendirilmesi yolunda eylem
planları oluşturularak hayata geçirilir ve bu yöndeki çalışmalar desteklenir.
MADDE 14.- 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameye aşağıdaki Ek Madde eklenmiştir:
EK MADDE 8.- Rehabilitasyon hizmetlerinde;
rehabilitasyon kurumları esas olmakla birlikte, bu hizmetlerin ihtiyaç duyan tüm
kesimlere ulaşması, özürlülerin, ailelerinin ve toplumun desteğinin ve
katılımının sağlanması amacıyla toplum temelli rehabilitasyon hizmetlerine
ağırlık verilir.
Rehabilitasyonun her alanında sorun tespit
etme, bilinçlendirme, bilgilendirme, yönlendirme gibi her tür hizmeti vermek
üzere; Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Sağlık Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Türkiye Sakatlar Konfederasyonu,
üniversiteler ve yerel yönetimlerin görevlendireceği birer temsilciden oluşan
Rehabilitasyon Danışma Merkezleri kurulur. Bu merkezler, kurulduğu ilin
valiliği emrinde çalışır. Bunların kuruluş, işleyiş usul ve esasları Sağlık
Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Maliye
Bakanlığı temsilcilerinin yönetmelik çalışmalarına katılımı sağlanarak
Özürlüler İdaresi Başkanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
MADDE 15.- 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameye aşağıdaki Ek Madde eklenmiştir:
EK MADDE 9.- Hiçbir gerekçeyle özürlülerin
eğitim alması engellenemez. Özürlü çocuklara, gençlere ve yetişkinlere, özel
durumları ve farklılıkları dikkate alınarak, bütünleştirilmiş ortamlarda ve her
düzeyde, özürlü olmayanlarla eşit eğitim imkânı sağlanır.
Özürlü üniversite öğrencilerinin öğrenim
hayatlarını kolaylaştırabilmek için Yükseköğretim Kurulu bünyesinde araç -
gereç temini, özel ders materyallerinin hazırlanması, bunlara uygun eğitim,
araştırma ve barındırma ortamlarının hazırlanmasının temini, üniversite çağına gelmiş, üniversite eğitimine ulaşamayan
özürlü gençlerin açık öğretim ve uzaktan öğretimle desteklenmesi gibi konularda
sürekli çalışma yapacak "Özürlüler Danışma ve Koordinasyon Merkezi"
kurulur. Bu merkezin kuruluşu ve işleyişi Milli Eğitim Bakanlığı ve Yüksek
Öğretim Kurumu temsilcilerinin yönetmelik çalışmalarına katılımı sağlanarak
Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmelikle
belirlenir.
Görme özürlülerin eğitim ve kültürel
ihtiyaçlarını karşılamak üzere hazırlanacak kabartma kitap, sesli kitap ve
materyal üretilmesini teminen gerekli işlemler ile işitme konuşma özürlülerin
eğitim ve kitle iletişim ihtiyaçlarını görsel alanlarda karşılamak üzere
"Türk işaret Dili" sistemi kurulur.
Bu sisteme göre işaret dili ders kitapları
ile diğer yardımcı kitap ve yayımlar. İşitme konuşma özürlülerin her kademedeki
eğitimlerinde kullanılır.
Bu sistemin kurulması ve uygulanmasını
teminen yapılacak işlemler, Millî Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı,
Türk Dil Kurumu ve Türkiye Sakatlar Konfederasyonu tarafından müştereken
yürütülür.
MADDE 16.- 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameye aşağıdaki Ek Madde eklenmiştir:
EK MADDE 10.- Özürlülerin okulöncesi
dönemi de içine alacak şekilde eğitimi ulusal eğitim planlama ve müfredat
geliştirme sisteminin bütünleşmiş bir parçası olması, öğretmenlere, eğitim
yöntemlerini bu çocukları da kapsayabilecek şekilde uyarlayabilmeleri için
eğitim verilmesi, okullarda özürlü çocukların gereksinimlerine uygun
düzenlenmelerin yapılması ve özürlüleri kapsayıcı bir sistemin geliştirilmesi,
ailelerin, özürlü çocuğunun ihtiyaçları, çocuklarına yardımcı olma yolları ve
destekleyebilecekleri konularda bilgilendirilmeleri esastır.
MADDE 17.- 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameye aşağıdaki Ek Madde eklenmiştir:
EK MADDE 11.- Özürlülerin eğitsel değerlendirme
ve tanılaması uzman kişilerden oluşan ve ailesinin yer aldığı kurul tarafından
yapılır ve eğitim planlaması geliştirilir. Bu planlama her yıl yeniden
değerlendirilerek, gelişmeler doğrultusunda gözden geçirilir. Bu kurulun
kuruluşu ve işleyişi ile ilgili esaslar, Türkiye Sakatlar Konfederasyonunun
görüşü alınarak Millî Eğitim Bakanlığı ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme
Kurumu temsilcilerinin yönetmelik çalışmalarına katılımı sağlanarak Özürlüler
İdaresi Başkanlığının hazırlayacağı yönetmelikle belirlenir.
MADDE 18.- 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameye aşağıdaki Ek Madde eklenmiştir:
EK MADDE 12.- Bedensel ve zihinsel özrü
nedeniyle hiç kimseye ayrımcılık yapılamaz. Bedensel ve zihinsel özrü nedeniyle
bazı hak ve imkanlardan doğrudan veya dolaylı mahrum eden gerçek ve tüzel
kişiler ile kamu kurum ya da kuruluşları ayrımcılık yapmış sayılır. Ayrımcılık
yapan kişi, kurum ya da kuruluş, özürlünün, yapılan ayrımcılık nedeniyle
uğradığı maddi veya manevi zararı tazminle yükümlüdür.
MADDE 19.- 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameye aşağıdaki Ek Madde eklenmiştir:
Ek Madde 13.- Korumalı
işyerlerinin açılmasına, işletilmesine, kapatılmasına, denetimine ve mevcut bir
işyerinin "korumalı işyeri" statüsü almasına ilişkin usul ve esaslar,
Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmelikle
düzenlenir.
MADDE 20.- 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameye aşağıdaki Ek Madde eklenmiştir:
EK MADDE 14.- Özürlülerin, aleyhlerine
sonuç doğuracak ayrımcılığa karşı korunması için Özürlüler İdaresi Başkanlığının
bünyesinde "Özürlü Haklarının İzlenmesi Komisyonu" oluşturulur.
Komisyon; Başkanlığın Başkan Yardımcısının Başkanlığında, Başkanlık Hukuk
Müşaviri, konu ile ilgili iki özürlüler uzmanı veya özürlüler uzman yardımcısı
ve 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 18 inci maddesinin (ı) fıkrasına göre
belirlenen üyelerden Özürlüler Yüksek Kurulunca belirlenecek iki üyeden oluşur.
Komisyon kendisine ulaşan talepleri
inceler ve gereğinde ilgili kurum, kuruluş ve kişilerden görüş alarak
hazırlayacağı raporu Özürlüler Yüksek Kuruluna gönderir.
Özürlü Haklarının İzlenmesi Komisyonunun
çalışma usul ve esasları "Özürlüler İdaresi Başkanlığı Özürlüler Yüksek
Kurulu Görev ve Çalışma Esasları Yönetmeliği"nde yapılacak değişiklikle
belirlenir.
MADDE 21.- 571 sayılı Özürlüler İdaresi
Başkanlığı Kuruluş Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 3
üncü maddesine aşağıdaki (j) bendi eklenmiştir:
j) Özür oranlarını ve bu oranlara göre
özür derecelerini belirlemek, ve bu hususlarla ilgili usul ve esasları, Türkiye
Sakatlar Konfederasyonu ile Sağlık Bakanlığının görüşünü alarak yönetmelikle
düzenlemek.
MADDE 22.- 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (h), (ı), ü) bentleri
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve birinci fıkrasına (k), (I), (m), (n) ve (o)
bentleri eklenmiştir:
h) En fazla üyesi bulunan işçi ve işveren
konfederasyonlarının temsilcileri,
ı) Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Başkanı
ve Konfederasyona üye her özür grubunu temsil eden federasyonların belirleyeceği
birer üye,
j) Başbakan tarafından en az biri
üniversite öğretim üyelerinden olması kaydıyla özürlülerle ilgili konularda
temayüz etmiş kişiler arasından seçilecek 2 üye,
k) İçişleri Bakanlığını temsilen bir üye
ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu Genel Sekreteri,
l) Radyo Televizyon Üst Kurulu üyelerinden
görevlendirilecek bir üye,
m) Türkiye Barolar Birliğince
görevlendirilecek bir üye,
n) Yüksek Öğrenim Kurulunu temsilen
görevlendirilecek bir üye,
o) Türkiye Mimar ve Mühendis Odalarını
temsilen görevlendirilecek bir üye.
MADDE 23.- 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin, 19 uncu maddesine aşağıdaki bent eklenmiştir:
c) Kamu kurum ve kuruluşları ile her türlü
özel kurum ve kuruluşun özürlülerle ilgili yaptığı düzenleme ve uygulamalara
ilişkin şikayet ve itirazları inceleyip görüş oluşturmak. Şikâyet ve
itirazların incelenip görüş oluşturulmasıyla ilgili usul ve esaslar Türkiye
Sakatlar Konfederasyonunun görüşü alınarak İçişleri Bakanlığı ve Adalet
Bakanlığı temsilcilerinin yönetmelik çalışmalarına katılımı sağlanarak
Özürlüler idaresi Başkanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
MADDE 24.- 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri
Temel Kanununun 3 üncü maddesinin (l) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve
(m) bendi eklenmiştir:
l) Özürlü çocuk doğumlarının önlenmesi
için, gebelik öncesi ve gebelik döneminde tıbbi ve eğitsel çalışmalar yapılır.
Yeni doğan bebeklerin metabolizma hastalıkları için gerekli olan testlerden
geçirilerek risk taşıyanların belirlenmesine ilişkin tedbirler alınır.
Özel mevzuatına göre izin veya ruhsat
alınmamış ilaç ve terkiplerin üretimi, ithali, satışı ile ruhsat veya izin
alınmış dahi olsa ilaç ve terkiplerin bilimsel araştırma amacıyla Sağlık ve
Sosyal Yardım Bakanlığı ve ilgili kişinin rızası olmadan insan üzerinde
kullanımı yasaktır.
Bilimsel gelişmelere paralel olarak, anne
karnındaki bebekler ile yeni doğanlarda çeşitli tarama yöntemleriyle tespiti
mümkün olan özür ve hastalıklarla ilgili taramaların yapılması zorunludur.
m) Rehabilite edici hizmetlerde kullanılan
ortopedik ve diğer yardımcı araç ve gereçleri üretmek amacıyla, kamu kurum ve
kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulacak kuruluşların
açılış iznini vermeye Sağlık Bakanlığı yetkilidir.
Bu kurum ve kuruluşların açılış izninin
verilmesine, üretim ve personel standardına, işleyiş ve denetimi ile daha önce
açılmış olan kurum ve kuruluşların durumlarına ilişkin esaslar, Özürlüler
İdaresi Başkanlığı temsilcilerinin yönetmelik çalışmalarına katılımı sağlanarak
Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
MADDE 25.- 3359 sayılı Kanunun 8 inci
maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
Sağlık işletmelerinde koruyucu sağlık
hizmetleri ve sosyal güvencesi bulunmayan özürlülere verilecek sağlık kurulu
raporları ile bunun için gerekli görülen muayene ve tetkik hizmetleri dışında
teşhis, tedavi ve rehabilite edici hizmetler ücretli olup, sağlık işletmesince
tahakkuk ettirilen masraflar ilgili kurumca herhangi bir kısıtlamaya tabi
tutulmaksızın öncelik ve ivedilikle ve ödeme emri beklenilmeksizin ödenir.
MADDE 26.- 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun 9 uncu maddesinin (g) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir:
g) Kuruma bağlı olanlar ve rehabilitasyon
ve eğitim merkezleri dışında kurulacak sosyal hizmet kuruluşlarının açılış
iznine, her türlü standartlarına ve işleyişlerine ilişkin esasları, varsa ücret
tarifelerini tespit etmek, onaylamak, denetimini yapmak ve bu esaslara
uymayanların faaliyetlerini durdurmak.
MADDE 27.- 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma
ve Dayanışmayı Teşvik Kanununa aşağıdaki Ek Madde eklenmiştir:
EK MADDE 2.- Görme, ortopedik, işitme,
dil-konuşma ve ses bozukluğu, zihinsel, ruhsal ve sosyal yeteneklerini çeşitli
derecelerde kaybetmiş özürlülerle ilgili olarak; Özürlülere Verilecek Sağlık
Kurulu Raporları dikkate alınarak, İl Millî Eğitim Kurullarınca, alacakları
rehabilitasyon eğitimi tespit edilir. Resmî veya özel rehabilitasyon
merkezlerinde eğitim görmesi uygun görülenlerin herhangi bir kurum veya kuruluş
tarafından karşılanmayan rehabilitasyona ilişkin yardımları, bütçe uygulama
talimatında belirlenen esas ve miktarlarda Fondan karşılanır. Bu yardımın
yapılmasına ilişkin usul ve esaslar Başbakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle
belirlenir.
MADDE 28.- 3294 sayılı Kanunun 4 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir:
Fon Kurulu kararı ile bu maddede sayılan
gelirlerin binde biri, kuruluş yasasında Konfederasyona verilen görevleri
yerine getirmek amacı ile Türkiye Sakatlar Konfederasyonuna tahsis edilir. Aktarılan
fonların tahsis edildiği amaçlar doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığının
denetimine ilişkin esaslar Başbakanlıkça çıkarılacak yönetmelikte belirlenir.
MADDE 29.- 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
c) Özürlü, doğuştan veya sonradan herhangi
bir hastalık veya kaza sonucu bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal
yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle normal yaşamın gereklerine
uymama durumunda olup; korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek
hizmetlerine ihtiyacı olan kişiyi,
571 sayılı Özürlüler İdaresi Başkanlığı
Kuruluş Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 3 üncü
maddesinin (j) bendinde öngörülen yönetmeliğe göre hesap edilecek özür oranı
asgari % 80 olanlar 1 inci derecede özürlü kişiyi, özür oranı asgari % 60
olanlar 2 nci derecede özürlü kişiyi, özür oranı asgari % 40 olanlar 3 üncü
derecede özürlü kişiyi.
MADDE 30.- 2828 sayılı Kanuna aşağıdaki Ek
Madde eklenmiştir:
EK MADDE 10.-
a) Özürlü olduklarını özürlülere verilen
sağlık kurulu raporu ile belgeleyen T.C. vatandaşlarından asgari % 80 oranında
özürlü olanlara 4000, asgari % 60 oranında özürlü olanlara 2500, asgari % 40
oranında özürlü olanlara 1500 gösterge rakamının her yıl bütçe kanunu ile
tespit edilecek katsayı ile çarpımından bulunacak tutarda aylık verilir.
Aybaşlarında peşin olarak ödenen aylıklar, damga vergisi hariç hiçbir vergi ve
kesintiye tabi değildir.
b) Bu aylıktan yararlananlardan Sosyal
Güvenlik Kurumlarının herhangi birinden sağlık yardımı almayanlara 3816 sayılı
Kanuna göre verilen yeşil karttan verilir.
c) Özürlülerin aylıkları için kurum
bütçesine her yıl yeterli ödenek konur.
d) Aylıklar; ilgilinin, veli veya
vasisinin müracaatını izleyen ayın başından itibaren bağlanır.
e) Aylıkların bağlanmasıyla ilgili usul ve
esaslar Türkiye Sakatlar Konfederasyonunun görüşleri alınarak Sosyal Hizmetler
ve Çocuk Esirgeme Kurumu ve Özürlüler İdaresi Başkanlığı temsilcilerinin
katılımı sağlanarak Maliye Bakanlığınca hazırlanacak yönetmelikle tespit
edilir.
MADDE 31.- 2828 sayılı Kanuna aşağıdaki Ek
Madde eklenmiştir:
EK MADDE 11.- İşitme ve konuşma özürlülere
tercümanlık yapmak üzere illerde işaret dili uzmanı personel istihdam edilmesi,
bunların işaret lisanı öğrenmeleri için gerekli kursların düzenlenmesi
sağlanır. Uzmanların görev ve yetkileri, çalışma koşulları ile ilgili usul ve
esaslar, Türkiye Sakatlar Konfederasyonunun ve Özürlüler İdaresi Başkanlığının
görüşleri alınarak Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü
tarafından hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
MADDE 32.- 2022 sayılı Muhtaç ve Kimsesiz
Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna aşağıdaki Ek Madde
eklenmiştir:
EK MADDE 1.- 2022 sayılı Muhtaç ve
Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerinden
istifade ederek aylık almaya başlayan özürlü kadınlardan sonradan evlenmek
suretiyle aylık alma hakkını kaybedenlerin haksız yere aldıkları aylıkların hazinece
geri tahsili için başlatılan işlemler bu kanunun yayımı tarihinden itibaren
durdurulur, bu nedenle hazinece tahsil edilen miktar ilgililere müracaatları
üzerine 1 ay içinde geri ödenir. Bu durumları henüz tespit edilmemiş olan
özürlü kadınlarla ilgili araştırmalara ve takibata bu kanunun yayımı tarihinden
itibaren son verilir.
MADDE 33.- 2022 sayılı Muhtaç ve Kimsesiz
Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 8 inci maddesinin son
fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 34.- 14.7.1965 tarihli ve 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun 104 üncü Maddesinin "ç" bendinden sonra
gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiştir:
d) Rehabilitasyon ve özel eğitim merkez ve
okullarında veya diğer okullarda eğitim öğretim gören ve bu kurumlara gidip
gelebilmek, eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanabilmek için
zorunlu bir ebeveyn refakatçi ihtiyacı bulunduğu eğitim-öğretim kurumunca
belgelendirilen her yaştaki özürlünün ebeveynleri iş gününün ihtiyaç duyulan
saatlerinde kurumlarınca idarî izinli sayılır. Konuyla ilgili usul ve esaslar,
toplu görüşme çalışmalarına katılan memur konfederasyonları ve Türkiye Sakatlar
Konfederasyonunun görüşü alınarak, Millî Eğitim Bakanlığı ve Özürlüler İdaresi
Başkanlığı temsilcilerinin katılımıyla Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı
tarafından hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
MADDE 35.- 657 sayılı Kanunun 50 nci
maddesine son fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir:
Özürlüler için açılan sınavlarda azami yaş
sınırı 45'tir. Yeterlilik sınavlarında alt sınır ve üzeri puan alan özürlüler
ayrıca sözlü sınava tâbi tutulamaz. Sınavı kazanan özürlü sayısının atanacak
özürlü sayısından fazla olduğu hallerde atama yüksek puandan düşük puana doğru
sırası ile yapılır. Özürlüler için yapılacak olan sınavlarda Türkiye Sakatlar
Konfederasyonunca önceden bildirilecek temsilcinin gözlemci olarak
bulundurulması zorunludur.
MADDE 36.- 657 sayılı Kanunun 204 üncü
maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir:
Bu yardım, yüzde 40 ve üzerinde özürlü
olduğu sağlık kurulu raporu ile belgelenen çocuklar için (0-6) yaş grubu farkı
gözetilmeksizin 1250 gösterge rakamı üzerinden hesaplanır.
MADDE 37.- 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 53 üncü maddesinin kenar başlığı ve birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir:
Özürlülerin devlet memurluğuna alınmaları
ve görevlendirilmeleri
Özürlülerin mesleklerine uygun boş
kadrolara atanması esastır. Meslekleriyle ilgili boş kadro olmaması halinde
durumlarına uygun başka kadrolara atanan özürlüler, kadroya atamaları yapılana
kadar yasaların izin verdiği ölçüde meslekleriyle ilgili görevlerde geçici
görevle çalıştırılırlar. Bu durumdaki özürlüler boşalacak kadrolara öncelikle
atanırlar. Mesleklerini icra veya infaza yardımcı her türlü araç ve gerecin
kurumlarınca temin edilmesi esastır. Özürlülerin Devlet memurluğuna alınma
şartları ile hangi işlerde çalıştırılacakları, mesleklerini icra ve infazda
hangi yardımcı araç ve gereçlerin kurumlarınca temin edileceği hususları
Türkiye Sakatlar Konfederasyonunun görüşleri alınarak Maliye, Sağlık, Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlıkları, Özürlüler İdaresi Başkanlığı temsilcilerinin
katılımı sağlanarak, Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak yönetmelikle
düzenlenir.
MADDE 38.- 657 sayılı Kanuna aşağıdaki Ek
Madde eklenmiştir:
EK MADDE 39.- Kurumlarından aylık almakta
olanların geçindirmekle yükümlü oldukları kişilerden hayatını başkasının yardım
veya bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede özürlü olduklarını sağlık
kurulu raporu ile tespit ettirenlerin o mahal dışında resmi veya özel eğitim ve
öğretim kuruluşlarında eğitim ve öğretim yapacaklarının belgelendirilmesi
halinde ilgilinin talebiyle eğitim ve öğretim kuruluşlarının bulunduğu il veya
ilçe sınırlarında durumuna uygun boş bir kadroya bir ay içerisinde ataması yapılır.
İlgilinin durumuna uygun boş bir kadronun bulunmadığı hallerde yasaların izin
verdiği ölçüde geçici görevle görevlendirilirler. Bu maddede yazılı nedenlerden
dolayı nakil talebinde bulunanlar durumuna uygun boş kadroya öncelikle atanır.
MADDE 39.- 657 sayılı Kanunun 41 inci
maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir:
Bu Kanun hükümlerine göre atanacak
zihinsel özürlüler için asgari eğitim şartı aranmaz.
MADDE 40.- 5434 sayılı Kanuna aşağıdaki Ek
Madde eklenmiştir:
EK MADDE 81.- Kurumdan malûllük veya
yaşlılık aylığı alanlar ile hak sahibi olarak aylık alanlar içerisinden;
Bedensel, zihinsel ve ruhsal hastalık veya
özürlülük ve yaşlılık sonucunda, sürekli veya geçici olarak günlük hayatın
alışılmış gereklerini yerine getirememesi nedeniyle hayatını başkasının yardımı
ve bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede düşkün oldukları özürlülere
verilecek sağlık kurulu raporuyla tespit edilenlerden, bulundukları il
sınırları içerisinde yardım ve bakımını üstlenecek kimsesi olmayanların, resmî
veya özel bakım merkezlerinde veya evlerinde bakımlarının yapılması halinde,
bakımlarına ilişkin ücretler, bakıma muhtaçlık derecelerine göre Bütçe Uygulama
Talimatında belirtilen esas ve miktarlarda Kurumca karşılanır. Bakım
hizmetlerinin yapılmasına ilişkin yönetmelik, Türkiye Sakatlar
Konfederasyonunun görüşleri alınarak, Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü temsilcilerinin
katılımı sağlanarak Özürlüler İdaresi Başkanlığınca hazırlanacak yönetmelikle
düzenlenir.
MADDE 41.- 5434 sayılı Kanunun 68 inci
maddesinin (b) bendine aşağıdaki paragraf eklenmiştir:
İştirakçinin özürlü olduğunu özürlülere
verilen sağlık kurulu raporuyla belgeleyen özürlü çocuklarından herhangi bir
sosyal güvenlik kurumu iştirakçisi olarak çalışmayanlardan asgari % 80 oranında
özürlü olanlara emekli aylığının % 100'ü, asgari % 60 oranında özürlü olanlara
% 75'i, asgari % 40 oranında özürlü olanlara % 50'si aylık olarak bağlanır.
MADDE 42.- 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Emekli Sandığı Kanununun Ek 29 uncu maddesinde yer alan "(10)"
ibaresi, "(5)" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 43.- 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Emekli Sandığı Kanununun 41 inci maddesinin b fıkrasında yer alan "25
yıldan az olanlara her tam yıl için % 1 eksiği" ibaresinden sonra gelmek
üzere aşağıdaki ibare eklenmiştir:
(Bu Kanunun 39 uncu maddesinin (j) fıkrası
ile 53 üncü maddesini hükümlerine göre bağlanacak olan aylıklar 41 inci
maddenin a fıkrasındaki usul ve esaslarla hesaplanan aylığın her halükarda %
70'inden az olamaz.)
MADDE 44.- 4857 sayılı İş Kanununa aşağıdaki Ek Madde eklenmiştir:
EK MADDE 1.- Rehabilitasyon ve özel eğitim
merkez ve okullarında veya diğer okullarda eğitim - öğretim gören ve bu
kurumlara gidip gelebilmek, eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinden
yararlanabilmek için zorunlu bir ebeveyn refakatçi ihtiyacı bulunduğu eğitim
öğretim kurumunca belgelendirilen her yaştaki özürlünün ebeveynleri iş gününün
ihtiyaç duyulan saatlerinde işyerlerinde ücretli izinli sayılır. Konuyla ilgili
usul ve esaslar, en fazla üyeye sahip işçi ve işveren konfederasyonları ve
Türkiye Sakatlar Konfederasyonunun görüşleri alınarak, Millî Eğitim Bakanlığı,
Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel
Müdürlüğü temsilcilerinin katılımı sağlanarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı tarafından hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
MADDE 45.- 506 sayılı Kanunun Ek 37 nci
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
Ek Madde 37.- Sigortalılar ve kurumdan
sürekli iş göremezlik geliri, malullük veya yaşlılık aylığı almakta olanların
geçindirmekle yükümlü oldukları görme, ortopedik, işitme, dil konuşma ve ses
bozukluğu, zihinsel, ruhsal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde
kaybetmiş özürlü çocukları ile kurumdan hak sahibi olarak gelir veya aylık alan
aynı durumdaki çocuklardan, kurum sağlık tesisleri sağlık kurulu raporu ile
resmi veya özel eğitim merkezlerine gönderilenlerin, gelişim ve eğitimlerine
ilişkin yardımlar, Bütçe Uygulama Talimatında belirtilen esas ve miktarlarda
Kurumca sağlanır.
MADDE 46.- 399 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin 22 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir:
Rehabilitasyon ve eğitim merkez ve
okullarında veya diğer okullarda eğitim-öğretim gören ve bu kurumlara gidip
gelebilmek, eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanabilmek için
zorunlu bir ebeveyn refakatçi ihtiyacı bulunduğu eğitim - öğretim kurumunca
belgelendirilen her yaştaki özürlünün ebeveynleri iş gününün belirli
saatlerinde kurumlarınca idarî izinli sayılır. Konuyla ilgili usul ve esaslar,
toplu görüşme çalışmalarına katılan memur konfederasyonları ve Türkiye Sakatlar
Konfederasyonunun görüşleri alınarak Millî Eğitim Bakanlığı, Özürlüler İdaresi
Başkanlığı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü
temsilcilerin katılımı sağlanarak Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı
tarafından hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
MADDE 47.- 399 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameye aşağıdaki Ek Madde eklenmiştir:
EK MADDE 2.- Kurumlarından aylık almakta
olanların geçindirmekle yükümlü oldukları kişilerden hayatını başkasının yardım
veya bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede düşkün oldukları sağlık kurulu
raporu ile tespit edilenlerden resmi veya özel bakım merkezlerine
gönderilenlerin veya evlerinde bakımı yapılanların bakımlarına ilişkin masraf
ve ücretler, Bütçe Uygulama Talimatında belirtilen esas ve miktarlarda Kurumca
ödenir.
Bakım hizmetlerinin usul ve esasları,
Türkiye Sakatlar Konfederasyonunun görüşleri alınarak, Başbakanlık Özürlüler
İdaresi Başkanlığı ve Sağlık Bakanlığı temsilcilerinin katılımı sağlanarak
Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
MADDE 48.- 399 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameye aşağıdaki Ek Madde eklenmiştir:
EK MADDE 3.- Kurumlarından aylık almakta
olanların geçindirmekle yükümlü oldukları kişilerden hayatını başkasının yardım
veya bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede özürlü olduklarını sağlık
kurulu raporu ile tespit ettirenlerin o mahal dışında resmi veya özel eğitim ve
öğretim kuruluşlarında eğitim ve öğretim yapacaklarının belgelendirilmesi
halinde ilgilinin talebiyle eğitim ve öğretim kuruluşlarının bulunduğu il veya
ilçe sınırlarında durumuna uygun boş bir kadroya 1 ay içerisinde ataması
yapılır. İlgilinin durumuna uygun boş bir kadronun bulunmadığı hallerde
yasaların izin verdiği ölçüde geçici görevle görevlendirilirler. Bu maddede
yazılı nedenlerden dolayı nakil talebinde bulunanlar durumuna uygun boş kadroya
öncelikle atanır.
MADDE 49.- 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun 60 ncı maddesinin (C) bendinin (b) alt bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir:
Özürlüler için verilen Sağlık Kurulu
Raporu Yönetmeliğine uygun olarak alınmış sağlık kurulu raporunda sakatlık
oranı en az % 40 olanlardan, yaşları ne olursa olsun, en az 15 yıldan beri
sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
primi ödemiş olmak şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar.
MADDE 50.- 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun, geçici 87 nci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 51.- 506 sayılı Kanunun Ek 37 nci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
Sigortalılar ve kurumdan sürekli iş
görmezlik geliri; malûllük veya yaşlılık aylığı almakta olanların geçindirmekle
yükümlü oldukları görme, ortopedik, işitme, dil - konuşma ve ses bozukluğu,
zihinsel, ruhsal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmiş özürlü
çocukları ile kurumdan hak sahibi olarak gelir veya aylık alan aynı durumdaki
çocuklardan, kurum sağlık tesisleri sağlık kurulu raporları dikkate alınarak İl
Millî Eğitim kurullarınca alınacak kararla resmî veya özel eğitim merkezlerine
gönderilenlerin, gelişimi ve eğitimlerine ilişkin yardımlar, Bütçe Uygulama
Talimatında belirtilen esas ve miktarlarda Kurumca sağlanır.
MADDE 52.- 506 sayılı Kanuna aşağıdaki Ek
Madde eklenmiştir:
EK MADDE 50.- Kurumdan sürekli iş
göremezlik geliri, malûllük veya yaşlılık aylığı alanlar ile hak sahibi olarak
gelir ve aylık alanlar içerisinden; bedensel, zihinsel ve ruhsal hastalık veya
özürlülük ve yaşlılık sonucunda, sürekli veya geçici olarak günlük hayatın alışılmış
gereklerini yerine getirememesi nedeniyle hayatını başkasının yardımı ve bakımı
olmadan devam ettiremeyecek derecede düşkün oldukları Özürlülere Verilecek
Sağlık Kurulu Raporuyla tespit edilenlerden, bulundukları il sınırları
içerisinde yardım ve bakımını üstlenecek kimsesi olmayanların, resmî veya özel
bakım merkezlerinde veya evlerinde bakımlarının yapılması halinde, bakımlarına
ilişkin ücretler, bakıma muhtaçlık derecelerine göre Bütçe Uygulama Talimatında
belirtilen esas ve miktarlarda Kurumca karşılanır. Bakım hizmetlerinin
yapılmasına ilişkin yönetmelik, Türkiye Sakatlar Konfederasyonunun görüşü
alınarak, Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Sağlık Bakanlığı, Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü temsilcilerinin katılımı sağlanarak Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
MADDE 53.- 506 sayılı Kanunun 85 inci
maddesinin (B) bendine aşağıdaki cümle eklenmiştir:
İsteğe bağlı olarak yaşlılık, malûllük ve
ölüm sigortasından yararlanmak isteyen özürlülerin primlerinin asgari % 80
oranında özürlü olanların yarısı, asgari % 40 oranında özürlü olanlarının 1/4’ü Maliye Bakanlığınca ödenir.
MADDE 54.- 506 sayılı Kanunun 71 inci
maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (C) alt bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir:
c) 18 yaşını veya ortaöğrenim yapması
halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmamış yahut
özürlü olduklarını özürlülere verilen sağlık kurulu raporuyla belgeleyenlerden
herhangi bir sosyal güvenlik kurumu iştirakçisi olarak çalışmayanlardan
asgari % 80 oranında özürlü olanlara
toptan ödeme tutarının % 100'ü, asgari % 60 oranında özürlü olanlara % 75'i,
asgari % 40 oranında özürlü olanlara % 50'si toptan ödeme olarak ödenir.
MADDE 55.- 3146 sayılı Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin (f)
bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
f) Özürlülerin mesleki rehabilitasyonu,
istihdamı ve sosyal güvenlikleri ile ilgili temel politikaları üretmek ve
tedbirleri almak.
MADDE 56.- 4857 sayılı Kanunun 101 inci maddesine aşağıdaki fıkra
eklenmiştir:
Herhangi bir işyerinde istihdam edilen
özürlünün işyerine uyumu, işi yerine getirmesine engel oluşturacak durumun
ortadan kaldırılması veya iş veriminin artması amacıyla kullanılmak üzere araç
- gereç alınmasının gerektiği hallerde; işveren veya işveren vekilinin yazılı
başvurusu üzerine söz konusu araç-gerecin bedeli, Türkiye İş Kurumu bütçesinde
açılan özel bir hesapta toplanan para cezalarından karşılanır.
MADDE 57.- 4857 sayılı İş Kanununun 108
inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
Bu Kanunda yazılı olan idari para cezaları
o yerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürü tarafından verilir.
Verilen idari para cezalarına dair kararlar ilgililere 11.2.1959 tarihli ve
7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu cezalara karşı
tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine
itiraz edilebilir. itiraz, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini
durdurmaz. itiraz üzerine verilen karar kesindir. İtiraz, zaruret görülmeyen
hallerde evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. (101
inci maddeye aykırılık nedeniyle verilen para cezalarına yapılan itirazlar duruşma
yapılarak karara bağlanır.)
MADDE 58.- 1479 sayılı Esnaf ve
Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun 35
inci maddesinin (b) fıkrasından sonra gelmek üzere (c) fıkrası Eklenmiştir:
c)
Sigortalının başlangıcından asgarî % 40 oranında özürlü olduğunu belgeleyenlere
15 yıldan beri sigortalı olmak, 3600 gün prim ödemek şartıyla istekle emeklilik
aylığı bağlanır.
MADDE 59.- 1479 sayılı Kanuna aşağıdaki Ek
Madde eklenmiştir:
EK MADDE 22.- Sigortalılar ile Kurumdan
malûllük veya yaşlılık aylığı almakta olanların geçindirmekle yükümlü oldukları
görme, ortopedik, işitme, dil-konuşma ve ses bozukluğu, zihinsel, ruhsal ve
sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmiş özürlü çocukları ile
kurumdan hak sahibi olarak gelir veya aylık alan aynı durumdaki çocuklarla
ilgili olarak, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları dikkate alınarak,
İl Millî Eğitim Kurullarınca, alacakları rehabilitasyon eğitimi tespit edilir.
Resmî veya özel rehabilitasyon merkezlerinde eğitim görmesi uygun görülenlerin
gelişim ve eğitimlerine ilişkin yardımlar, Bütçe Uygulama Talimatında
belirtilen esas ve miktarlarda Kurumca sağlanır.
MADDE 60.- 1479 sayılı Kanuna aşağıdaki Ek
Madde Eklenmiştir:
EK MADDE 23.- Kurumdan malûllük veya
yaşlılık aylığı alanlar ile hak sahibi olarak aylık alanlar içerisinden;
bedensel, zihinsel ve ruhsal hastalık veya özürlülük ve yaşlılık sonucunda,
sürekli veya geçici olarak günlük hayatın alışılmış gereklerini yerine
getirememesi nedeniyle hayatını başkasının yardımı ve bakımı olmadan devam
ettiremeyecek derecede düşkün oldukları Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu
Raporuyla tespit edilenlerden, bulundukları il sınırları içerisinde yardım ve
bakımını üstlenecek kimsesi olmayanların, resmî veya özel bakım merkezlerinde
veya evlerinde bakımlarının yapılması halinde, bakımlarına ilişkin ücretler,
bakıma muhtaçlık derecelerine göre Bütçe Uygulama Talimatında belirtilen esas
ve miktarlarda Kurumca karşılanır.
Bakım hizmetlerinin yapılmasına ilişkin
yönetmelik, Türkiye Sakatlar Konfederasyonunun görüşleri alınarak Özürlüler
İdaresi Başkanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme
Kurumu Genel Müdürlüğü temsilcilerinin katılımı sağlanarak Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
MADDE 61.- 1479 sayılı Kanunun 45 inci
maddesinin (c) fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
c) Onsekiz yaşını, orta öğrenim yapması
halinde yirmi yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde yirmibeş yaşını
doldurmayan ve (18 yaşını doldurmayanlar hariç) bu Kanun ile diğer sosyal
güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki
çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan veya yaşları ne olursa olsun
evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve bu Kanun
ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar
kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan kız çocuklarının
her birine %25'i,
Yaşları ne olursa olsun çalışamayacak
durumda malûl olan çocuklarla, özürlü olduğunu özürlülere verilecek sağlık
kurulu raporuyla belgeleyen özürlülerden herhangi bir sosyal güvenlik kurumu
iştirakçisi olarak çalışmayanlardan 1. derecede özürlü olanlara % 100'ü, 2.
derecede özürlü olanlara % 75'i, 3 üncü derecede özürlü olanlara % 50'si,
MADDE 62.- 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına
ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununun Ek 3 üncü maddesine "Ek
19 uncu madde" ibaresinden sonra gelmek üzere "Ek 21" ve
"Ek 22" ibareleri Eklenmiştir:
MADDE 63.- 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal
Sigortalar Kurumu Kanununun 39 uncu maddesinin (a) fıkrasına "Ek 38"
ibaresinden sonra gelmek üzere "Ek 37" ve "Ek 48" ibaresi
Eklenmiştir:
MADDE 64.- 197 sayılı Motorlu Taşıtlar
Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
c) Özürlülere hizmet amaçlı kurulmuş
dernek, vakıf ve bunların üst kuruluşlarının çalışmalarında kullanılmak üzere
iktisap edecekleri motorlu kara taşıtlarıyla, bizzat özürlüler tarafından
kullanılan özel tertibatlı olarak imal edilmiş, sonradan özel tertibat takılmış
veya ilave özel tertibat takılmış motorlu kara taşıtları ya da özürlünün
taşınması amacıyla birinci derece yakını bir sürücü veya özürlü kişi tarafından
iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından kullanılan trafik
siciline özürlü adına kayıtlı motorlu kara taşıtları.
MADDE 65.- 6.6.2002 tarihli ve 4760 sayılı
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı
bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
2. (II) sayılı listedeki kayıt ve tescile
tabi mallardan, özürlülere hizmet amaçlı kurulmuş dernek, vakıf ve bunların üst
kuruluşlarının çalışmalarında kullanılmak üzere iktisap edecekleri motorlu kara
taşıtlarıyla, bizzat özürlüler tarafından kullanılan özel tertibatlı olarak
imal edilmiş, sonradan özel tertibat takılmış veya ilave özel tertibat takılmış
motorlu kara taşıtları ya da özürlünün taşınması amacıyla birinci derece yakını
bir sürücü veya özürlü kişi tarafından iş akdine bağlı olarak istihdam edilen
bir sürücü tarafından kullanılan trafik siciline özürlü adına kayıtlı motorlu
kara taşıtlarının beş yılda bir defaya mahsus olarak ilk iktisabı.
MADDE 66.- 1319 sayılı Emlak Vergisi
Kanununun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesindeki
"gazilerin" ibaresinden sonra gelmek üzere "özürlülerin"
ibaresi Eklenmiştir:
MADDE 67.- 7338 sayılı Veraset ve İntikal
Vergisi Kanununun 4 üncü maddesine (m) bendi Eklenmiştir:
m) Yurt içinden veya yurt dışından, malûl
ve sakatlara hibe edilen ve özel surette imal edilmiş hareket ettirici
tertibatı bulunan motorlu veya motorsuz koltuklar, bisiklet, motosiklet,
motorlu kara taşıtları.
MADDE 68.- 3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Kanununun 17 nci maddesinin "4 Diğer istisnalar" bendinin (r) alt
bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bentler Eklenmiştir:
s) Özürlülere hizmet amaçlı kurulmuş
dernek, vakıf ve bunların üst kuruluşlarının çalışmalarında kullanılmak üzere
iktisap edecekleri motorlu kara taşıtlarıyla, sakatlık dereceleri % 90 ve daha fazla olan malûl ve özürlülerin
adlarına kayıtlı taşıtlar ile diğer malul ve özürlülerin, bu durumlarına uygun
hale getirilmiş tertibatlı taşıtlar.
t) Özürlülerin eğitimleri, meslekleri,
sportif faaliyetleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü
araç-gereç, özel bilgisayar programları ile fonksiyon kazandırıcı ortez -
protez vb. yardımcı ve destekleyici cihazlar.
MADDE 69.- 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanununun, 89 uncu maddenin birinci fıkrasının 3 nolu bendinde yer alan
"Serbest meslek faaliyetinde bulunan" ibaresinden sonra gelmek üzere
"ticarî faaliyette bulunan" ibaresi eklenmiş; parantez içindeki
cümlede yer alan "serbest meslek" ibaresinden önce gelmek üzere
"ticaret ve" ibaresi eklenmiştir:
MADDE 70.- 4458 sayılı Gümrük Kanununun
167 inci maddesinin birinci fıkrasının 12 nolu bendinin (a) alt bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir:
a) Özürlülerin yaşamlarını kolaylaştırmak
için özel olarak onlara mahsus üretilmiş her türlü araç, gereç ve eşya ile
bunların kullanılabilmesi için ihtiyaç duyulan yazılımlar ile benzeri
elektronik eşyalar.
MADDE 71.- 634 sayılı Kat Mülkiyeti
Kanununun 19 uncu maddesinin 2 nci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkralar eklenmiştir:
Ancak, özürlülerin yaşamı için zorunlu
olan ya da yaşamını kolaylaştıracak tüm inşaat, onarım, tesis ve proje
değişiklikleri, ilgili kat malikinin talebi üzerine, kat maliklerinin en geç 3
ay içerisinde yapacağı toplantıda görüşülerek salt çoğunlukla karara bağlanır.
Toplantının bu süre içerisinde yapılamaması veya talebinin salt çoğunlukla kabul
edilmemesi durumunda; ilgili kat malikinin talebi üzerine bina güvenliğinin
tehlikeye sokulmadığını bildirir komisyon raporuna istinaden ilgili mercilerden
alınacak tasdikli proje değişikliği veya krokiye göre inşaat, onarım ve tesis
yapılabilir. İlgili merciler, tasdikli proje değişikliği veya kroki taleplerini
en geç altı ay içinde sonuçlandırır.
Komisyonun teşkili, çalışma usul ve
esasları, proje ve inşaat giderlerinin karşılanma usul ve esasları Türkiye
Sakatlar Konfederasyonu ve Özürlüler İdaresi Başkanlığının görüşü alınarak
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
MADDE 72.- 5216 sayılı Büyükşehir
Belediyesi Kanununun 7 inci maddesinin birinci fıkrasının (p) bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir:
p) Büyükşehir içindeki toplu taşıma
hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak,
işletmek veya işlettirmek, büyükşehir sınırları içindeki kara ve denizde taksi
ve servis araçları dahil toplu taşıma araçlarına ruhsat vermek, belediyelerce
işletilen veya belediyelerin işletim hakkını imtiyaz sözleşmeleriyle devrettiği
her türlü toplu taşıma araçlarının ve duraklarının özürlülerin yararlanmasına
ve ulaşabilirliği ile Türk Standartlarına uygunluğunu sağlamak, özürlüler ile
öğretilebilir zihinsel özürlülerin ve tekerlekli sandalye kullanıcılarının veya
diğer özürlüler için uygun görülen zorunlu refakatçilerinin ücretsiz ulaşımları
için gerekli tedbirleri almak, kiraya verilen büfe, otopark, tuvalet vb.
işyerlerinin en az % 2'sinin öncelikli olarak özürlüler ve özürlülere hizmet
veren vakıf ve dernekler tarafından işletilmesi ve istihdamını sağlamak. (Adı
geçen işyerlerinin tahsisinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri
uygulanmaz.)
MADDE 73.- 5216 sayılı Kanunun 7 inci
maddesinin son fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir:
Büyükşehir belediyesi ile bağlı ilçe ve
alt kademe belediyelerinde bilgilendirme ve bilinçlendirme, yönlendirme ve
özürlülerle ilgili her konuda sürekli danışmanlık hizmetleri dahil hizmet
vermek üzere Özürlü Hizmet Birimleri oluşturulur. Bu birimler faaliyetlerini
özürlülere hizmet amacı ile kurulmuş dernek ve bunların üst kuruluşlarıyla
işbirliği halinde sürdürürler. Özürlü hizmetleri birimlerinin kuruluş, görev,
yetki, sorumluluk ve işleyişine ilişkin usul ve esaslar Özürlüler İdaresi
Başkanlığı ve Türkiye Sakatlar Konfederasyonunun görüşü alınarak İçişleri
Bakanlığınca hazırlanacak yönetmelikle belirlenir. Büyükşehir Belediyeleri
Kanununda yer alan bu düzenlemeler Belediyeler için de uygulanır.
MADDE 74.- 5272 sayılı Belediye Kanununa
aşağıdaki Ek Madde Eklenmiştir:
EK MADDE 1.- İl belediyeleriyle son nüfus
sayımına göre nüfusu 50.000 ve üzeri olan ilçe ve belde belediyelerinde
bilgilendirme ve bilinçlendirme, yönlendirme ve özürlülerle ilgili her konuda
sürekli danışmanlık hizmetleri dahil hizmet vermek üzere Özürlü Hizmet
Birimleri oluşturulur. Bu birimler faaliyetlerini özürlülere hizmet amacı ile
kurulmuş dernek ve bunların üst kuruluşlarıyla işbirliği halinde sürdürürler.
Özürlü hizmetleri birimlerinin kuruluş, görev, yetki, sorumluluk ve işleyişine
ilişkin usul ve esaslar Özürlüler İdaresi Başkanlığı ve Türkiye Sakatlar
Konfederasyonunun görüşü alınarak İçişleri Bakanlığınca hazırlanacak
yönetmelikle belirlenir.
MADDE 75.- 3984 sayılı Radyo ve
Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci
fıkrasının (u) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
u) Kadınlara, güçsüzlere, özürlülere ve
küçüklere karşı şiddetin ve ayrımcılığın teşvik edilmemesi.
MADDE 76.- 2918 sayılı Karayolları Trafik
Kanununun 61 inci maddesinin birinci fıkrasına (n) bendinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki (o) bendi eklenmiş ve ikinci fıkrasına "(o) bendinin ihlali
halinde para cezası iki kat artırılır" cümlesi eklenmiştir:
o) Özürlülerin araçları için ayrılmış park
yerlerine.
MADDE 77.- 1512 sayılı Noterlik Kanununun
60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının 6 nolu bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir:
6. Belgeleri bir dilden diğer dile veya
bir yazıdan başka bir yazıya çevirmek, (Braille yazı ve işaret dili farklı yazı
ve dillerden sayılır.)
MADDE 78.- 1512 sayılı Noterlik Kanununun
73 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
Madde 73.- Noter, ilgilinin işitme,
konuşma veya görme özürlü olduğunu anlarsa, işlemler iki tanık huzurunda
yapılır. Ancak malî sonuç doğurmayan iş ve işlemler özürlünün isteğine bağlı
olmak üzere tanıksız da yapılabilir.
İlgilinin işitme veya konuşma özürlü olması ve yazı ile anlaşma
imkanının da bulunmaması halinde, iki tanık ve antlı tercüman bulundurulur.
MADDE 79.- 1512 sayılı Kanununun 75 inci
maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
Bir noterlik işleminde imza atılmış veya
imza yerine geçen el işareti yapılmış olmasına rağmen, ilgilisi isterse
yukarıdaki fıkradaki usul dairesinde ilgili, tanık, tercüman veya bilirkişinin
parmağı da bastırılır. Mühür kullanılması halinde parmağın da bastırılması
zorunludur.
MADDE 80.- 1512 sayılı Kanunun 87 inci
maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir:
Bu kanunun 60 ıncı maddesinin 6 ncı
bendinde sayılmış olan yazı ve dillerden herhangi birini bilenler bakımından bu
madde hükmü tatbik olunmaz.
MADDE 81.- 3289 sayılı Gençlik ve Spor
Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 inci maddesinin birinci
fıkrasının "o" bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent
eklenmiştir:
p) Özürlü bireylerin spor yapabilmelerini
sağlamak ve yaygınlaştırmak üzere; spor tesislerinin özürlülerin kullanımına
uygun olmasını sağlamak, spor eğitim programları ve destekleyici teknolojiler
geliştirmek, gerekli malzemeyi sağlamak, konu ile ilgili bilgilendirme ve
bilinçlendirme çalışmaları ile yayınlar yapmak, spor adamları yetiştirmek,
özürlü bireylerin spor yapabilmesi konusunda ilgili diğer kuruluşlarla
işbirliği yapmak.
MADDE 82.- 3289 sayılı Kanunun 29 uncu Maddesine
aşağıdaki fıkra eklenmiştir:
Özürlü sporcular ile görevli personel
deplasman, yerel ve ferdî müsabakalara katıldıkları süre boyunca izinli
sayılırlar.
MADDE 83.- 2860 sayılı Yardım Toplama
Kanununun 9 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir:
Özürlülere hizmet amacıyla birden fazla
ilde düzenlenen yardım toplama faaliyetlerinde izin vermeye yetkili makamca
Türkiye Sakatlar Konfederasyonunun ilgili Federasyonun görüşünü de kapsayacak
biçimde düşüncesi alınır. Bu görüşün 30 gün içinde bildirilmesi zorunludur.
MADDE 84.- 4721 sayılı Medeni Kanunun 348
inci maddesinin birinci fıkrasının 1 nolu bendi aşağıdaki gibi
değiştirilmiştir:
1. Ana ve babanın deneyimsizliği,
hastalığı, başka bir yerde bulunması, veya benzeri sebeplerden biriyle velayet
görevini gereği gibi yerine getirememesi.
MADDE 85.- 4077 sayılı Tüketicinin
Korunması Hakkında Kanuna aşağıdaki Ek Madde Eklenmiştir:
EK MADDE 1.- Satıcı/sağlayıcı, tüketicinin
özürlülüğü nedeniyle ürünün kullanımından doğabilecek sağlık, güvenliği ve
ekonomik çıkarlarının korunması için gerekli önlemleri alır. Bu önlemleri
almayan satıcı/sağlayıcı ürünün kullanımından kaynaklanacak olan özürlünün
uğrayabileceği zararları tazminle yükümlüdür. Özürlünün sağlık, güvenlik ve
ekonomik çıkarlarının nasıl sağlanacağı konusundaki tedbirler, Türkiye Sakatlar
Konfederasyonunun görüşü alınarak Özürlüler İdaresi Başkanlığı, İçişleri
Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı temsilcilerinin katılımı
sağlanarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığının hazırlayacağı yönetmelikle
düzenlenir.
MADDE 86.- 4046 sayılı Özelleştirme
Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 21 inci maddesinin 1 inci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
Bu Kanuna göre özelleştirme kapsamına
alınan kuruluşlarda (iştirakler hariç) bir hizmet aktine dayalı olarak ücret
karşılığı çalışırken bu kuruluşların özelleştirmeye hazırlanması,
özelleştirilmesi, küçültülmesi veya faaliyetlerinin kısmen veya tamamen
durdurulması, süreli veya süresiz kapatılması veya tasfiye edilmesi
nedenleriyle; hizmet akitleri, tabi oldukları iş kanunları ve toplu iş
sözleşmeleri gereğince tazminata hak kazanacak şekilde sona erenlere,
kanunlardan ve yürürlükteki toplu iş sözleşmelerinden doğan tazminatları
dışında ilave olarak iş kaybı tazminatı ödenir. Ayrıca bunlara yeni iş bulma,
meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimi hizmetleri özelleştirme
fonundan desteklenerek ve finanse edilerek, öncelikle sağlanır. Kapatma ve
tasfiye halleri dışında sakat statüsü ile (ilgili kanunların öngördüğü i, ii ve
iii. derece) çalışanlar işten çıkarılamaz. İş kaybı tazminatı ödenmesi ve
sağlanabilecek diğer hizmetlere ilişkin işlemlerin yürütülmesinden İş ve İşçi
Bulma Kurumu Genel Müdürlüğü görevli, yetkili ve sorumludur. Kapatma ve tasfiye
halinde ise seçim hakkı işten çıkarılan sakat personele ait olmak üzere, ya iş
kaybı tazminatı bu kanunun tanıdığı hakların iki katı oranında ödenir yada malî
hakları bakımından en yakın olan ve özürlü kontenjan açığı bulunan kamu
kuruluşuna öncelikle yerleştirilir. Yerleştirmenin gerçekleştiği zamana kadar
sakat işçinin kazanılmış malî hakları korunur ve işsizlik fonundan ödenmeye
devam edilir.
MADDE 87.- 571 sayılı Kanun hükmünde
Kararnameye aşağıdaki Ek Madde eklenmiştir:
EK MADDE 15.- Devlet Demir Yolları, Deniz
Yolları ve Türk Hava Yollarının ulaşım hizmetlerinden, Türk Telekomünikasyon
A.Ş.'nin sabit ve mobil telefon görüşme ücretlerinden 1. derecede özürlüler için fatura bedellerinin yüzde
ellisi, 2 nci ve 3 üncü derecede özürlüler için fatura bedellerinin 25'i
oranında indirim sağlanır. Özürlülere hizmet amacıyla kurulmuş dernek ve
vakıflar ile bunların üst kuruluşlarının adına kayıtlı olan ve faaliyetlerinde
kullandıkları sabit ve mobil telefon görüşme ücretlerinin fatura bedelinin de %
50'si oranında indirim sağlanır. Bu indirimler anılan kuruluşlara ait
işletmelerin devir ve imtiyaz sözleşmesiyle özelleştirilmesi halinde de
uygulanmaya devam edilir.
MADDE 88.- 5253 sayılı Dernekler Kanununun 13 üncü maddesine aşağıdaki fıkra
eklenmiştir:
Ancak dernek yönetim ve denetim
kurullarının başkan ve üyelerine bu madde kapsamında ödenecek ücret ile her
türlü ödenek, yolluk ve tazminatların tutarı o dönem içinde elde edilecek brüt
gelirin % 10'unu aşamaz. Dönem sonuna bu ödemeler devredilemez.
MADDE 89.- Bu Kanunda öngörülen
yönetmelikler kanunun yayım tarihinde itibaren 1 yıl içerisinde çıkartılır.
GEÇİCİ MADDE 1.- Kamu kurum ve
kuruluşlarına ait mevcut resmı yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi,
açık ve yeşil alanlar, spor alanları vb. sosyal ve kültürel altyapı alanları
ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her
türlü yapılar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 yıl içinde
özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getirilir.
GEÇİCİ MADDE 2.- Büyükşehir belediyeleri
ve belediyeler, şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan
toplu taşıma hizmetlerinin özürlülerin erişilebilirliğine uygun olması için
gereken tedbirleri alır. Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 yıl içinde özürlüler için erişilebilir
duruma getirilir.
MADDE 90.- Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
MADDE 91. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.
Sağlık,
Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük
Millet Meclisi
Sağlık,
Aile, Çalışma ve 7.6.2005
Sosyal
İşler Komisyonu
Esas No.: 1/1029,
2/424, 2/437
Karar
No.: 21
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Bakanlar Kurulunca hazırlanarak 5.5.2005
tarihinde Başkanlığınıza sunulan "Özürlüler Hakkında ve Bazı Kanunlar ile
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
Tasarısı", 10.5.2005 tarihinde esas komisyon olarak Plan ve Bütçe
Komisyonuna, tali komisyon olarak Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor, Adalet
Komisyonları ile Komisyonumuza havale edilmiştir. Komisyonumuz tasarı ile
beraber İstanbul Milletvekili Lokman Ayva'nın Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ali Topuz, İzmir Milletvekili Kemal
Anadol, Samsun Milletvekili Haluk Koç ile 46 Milletvekilinin; Özürlüler Kanunu
ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Teklifini 17.5.2005 tarihli 19 uncu birleşiminde gündeme almıştır. Devlet
Bakanı Güldal Akşit ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı,
Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm
Bakanlığı, Bayındırlık Bakanlığı, Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, Devlet Personel Başkanlığı,
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Radyo Televizyon Üst Kurulu, Noterler Birliği, Barolar Birliği, TİSK,
DİSK, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, MEMUR-SEN, KAMU-SEN, KESK, BASK yetkilileri ve Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Başkanı ve konfederasyona bağlı Ortopedik Özürlüler
Federasyonu, Türkiye İşitme Engelliler Millî Federasyonu, Zihinsel Özürlüler
Federasyonu, Türkiye Körler Federasyonu, Demokratik Kör Dernekleri Federasyonu,
Spastik Çocuklar ve Erişkinler Dernekleri Federasyonu Başkanlarının katılımıyla ilk toplantı yapılmıştır.
Gündemimizde bulunan iki kanun teklifi,
Tasarı ile aynı konuları düzenlediğinden Tasarı ile birleştirilmiş, Tasarının
esas alınacağına karar verilmiştir.
- Tasarının tümü üzerindeki görüşmelerde
Sayın Bakan Güldal Akşit özürlülüğün önlenmesi, özürlülerin sağlık, eğitim,
rehabilitasyon, istihdam, bakım ve sosyal güvenliğine ilişkin sorunlarının
çözümü ile her bakımdan gelişmelerini ve önlerindeki engelleri kaldırmayı
sağlayacak tedbirleri alarak topluma tam katılımlarını sağlamak ve bu
hizmetlerin koordinasyonu için gerekli düzenlemeleri yapmak amacı ile Tasarıyı
hazırladıklarını, sekizbuçukmilyon özürlü vatandaşımızın bu Kanunu beklediğini
belirtmişlerdir. Özürlü konfederasyonu ile federasyonları da konuyla ilgili
görüşlerini ve isteklerini
açıklamışlardır.
Komisyonumuz, konunun daha ayrıntılı bir şekilde ele alınarak
olgunlaştırılması ve gerekli düzenlemelerin yapılabilmesini sağlamak amacıyla
bir alt komisyon kurulmasına karar vermiştir.
Adalet ve Kalkınma Partisinden Antalya
Milletvekili Osman Akman, Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, İstanbul
Milletvekili Lokman Ayva, Kocaeli Milletvekili Nevzat Doğan, Cumhuriyet Halk
Partisinden İzmir Milletvekili Enver Öktem, Muğla Milletvekili Ali Arslan'ın
seçildiği alt komisyon, başkanlığına İstanbul Milletvekili Lokman AYVA'yı
seçerek çalışmalarına başlamıştır. Alt Komisyon; Maliye Bakanlığı, Adalet
Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı,Özürlüler İdaresi Başkanlığı temsilcilerinin
de katılımları ile 23.5.2005 ve 24.5.2005 tarihlerinde yaptığı toplantılarla
çalışmalarını tamamlamış ve aşağıdaki değişiklikleri yapmıştır.
Tasarının başlığı "Özürlüler ve Bazı
Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Tasarısı" olarak değiştirilmiştir:
Amaç başlıklı 1 inci maddede "topluma
tam katılımlarını sağlamak" ibaresinden "tam" ibaresi
çıkarılmıştır.
Tasarının 2 nci maddesi aynen kabul
edilmiştir.
Tanımlar başlıklı 3 üncü maddesinin (a)
bendiyle düzenlenen "özürlü"
tanımında "günlük gereksinimlerini
karşılamada" ibaresi daha geniş bir anlam ifade edebilmesi için
"günlük gereksinimlerini karşılama"olarak değiştirilmiştir: (b)
bendinde "özürlülük ölçütü" tanımlanırken "uluslar arası
ölçütler göz önünde bulundurularak" ibaresi "uluslar arası temel
ölçütler esas alınarak" şeklinde değiştirilmiştir: Maddeye "hafif
özürlü" tanımı (c) bendi olarak
eklenmiş, diğer bentler teselsül ettirilmiştir.
Tasarının 4 üncü maddesi aynen kabul
edilmiştir.
Tasarının sınıflandırma başlıklı 5 inci
maddesinde özürlülük ölçütünün tespiti ve uygulama esasları konusunda
yönetmelik çıkaracak bakanlıkların arasına Millî Eğitim Bakanlığı da alınmıştır.
Tasarının 6, 7, 8, 9, 10, 11 ve 12 nci
maddeleri aynen kabul edilmiştir.
Mesleki rehabilitasyon başlıklı 13 üncü
maddenin dördüncü fıkrasında sosyal ve mesleki rehabilitasyon hizmetlerinin
belediyeler tarafından verilebilmesi düzenlenirken belediyelerin mesleki
rehabilitasyon konusunda çok başarılı olmaları nedeniyle bu görevin mutlaka
belediyeler tarafından da yapılması gerektiği düşünülmüş, bu nedenle dördüncü
fıkranın ilk cümlesi "sosyal ve mesleki rehabilitasyon hizmetleri
belediyeler tarafından da verilir" şeklinde değiştirilmiştir:
Tasarının 14 üncü maddesi aynen kabul
edilmiştir.
Tasarının eğitim ve öğretim başlıklı 15
inci maddesine Türk işaret dili sisteminin oluşturulmasıyla ilgili dördüncü
fıkra eklenmiş ve bu eklenen fıkradan sonra gelen fıkra kapsamına "elekt-ronik kitap, alt yazılı
filmlerin" de alınması ve fıkranın
gelişen teknoloji ile ortaya çıkacak materyalleri de kapsaması ve tüm özürlülere
yönelik olması amacıyla söz konusu
fıkra "özürlülerin eğitim ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamak
üzere kabartma, sesli, elektronik kitap, noktalı ve alt yazılı film ve benzeri
materyal üretilmesini teminen gerekli işlemler, Millî Eğitim Bakanlığı ve
Kültür ve Turizm Bakanlığınca müştereken yürütülür." şeklinde
düzenlenmiştir.
Tasarının eğitsel değerlendirme başlıklı
16 ncı maddesi 32 nci maddeyle birlikte değerlendirilmiştir. Bu maddelerin
mevcut haliyle korunması durumunda Millî eğitim müdürlüklerindeki rehberlik
araştırma merkezleri bünyesinde birbiriyle benzeşen işleri yapmak üzere hemen
hemen aynı meslek grubu temsilcilerinden oluşan iki ayrı kurul kurulacağı için
özürlülerin çıraklık eğitimine alınması hususunun Mesleki Eğitim Kanununda
düzenlemek yerine 16 ncı maddeye "Çıraklık eğitimi almak isteyen
özürlülerin ilgi, istek, yetenek ve becerileri doğrultusunda ve sağlık kurulu
raporunu da dikkate almak suretiyle hangi meslek dalında eğitim alacaklarına
kurul karar verir." şeklinde
ikinci fıkra eklenmiş ve 32 nci madde tasarıdan çıkarılmıştır.
2/424 esas numaralı Kanun Teklifinden özürlülerle ilgili gerek kanunla verilen
haklar gerekse önceden bilinemeyen durumlar hakkında görüş oluşturmak üzere
bağımsız bir kurul teşkil edilmesi
amacıyla Özürlü Hakları Kuruluna ilişkin maddeler alınarak yeniden düzenlenmiş
ve Tasarıya 17 ve 18 inci maddeler olarak eklenmiştir: Buna paralel olarak
İkinci Bölüm başlığına "ile Özürlü Hakları Kurulu" eklenmiştir: Yeni
eklenen maddeler nedeniyle Tasarının
diğer maddeleri teselsül ettirilmiştir.
Tasarının 17 nci maddesi 19, 18 inci
maddesi 20, 19 uncu maddesi 21 olarak aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 20 inci maddesi 22 olarak değiştirilmiş ve bu madde ile
657 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin değiştirilen birinci fıkrasına
"Özürlülerin işe alınmaları için açılacak sınavlarda üst yaş sınırlaması konulamaz."
cümlesi eklenmiştir:
Tasarının 21 nci maddesi 23 olarak
değiştirilmiş çerçevede Ek Madde eklendiğine ilişkin düzeltme yapılmıştır. Bu
madde ile 657 sayılı Kanuna ek madde eklenmektedir. 657 sayılı Kanuna tâbi
çalışanların atamalarının, geçindirmekle yükümlü oldukları kişilerden hayatını
başkasının yardım ve bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede özürlü ve özel
eğitim alması gerektiğini belgeleyenlerin eğitim göreceği il veya ilçe
sınırları içinde yapılması hususunu
düzenleyen maddeye çocukları ile kardeşlerine ek olarak "eşi"
eklenmiş, belgelendirme yetkisinin Özel Eğitim ve Değerlendirme Kurulu
tarafından kullanılacağı açıklığa kavuşturulmuştur.
Tasarının 22 nci maddesi 24 üncü madde
olarak aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 23 üncü maddesi 25 inci madde
olarak değiştirilmiştir: Bu madde ile Noterlik Kanununun 73 üncü maddesi
değiştirilmektedir. Maddeden
"asgari ücreti geçmeyecek oranda mali sonuç doğurmayan"
ibaresi çıkarılmıştır.
Tasarının 24 üncü maddesi 26 ncı madde
olarak aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 25 inci maddesi 27 nci madde
olarak değiştirilmiştir: Bu madde ile 2022 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin
dördüncü fıkrası değiştirilmektedir. Mevcut mevzuatta aylık alan erkeklerin
evlenmesi durumunda hakları korunmakta, kadınların evlenmesi halinde aldıkları
aylıklar kesilmektedir. Bu eşitsizliğin giderilmesi bakımından 2022 sayılı
Kanunun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında da değişiklik yapmak gerekmiş, bu
nedenle bu husus çerçeve maddeye yansıtılmış ve maddenin ikinci fıkrası "Yukarıdaki
şartları taşıyanların medeni durumları bu Kanuna göre aylık bağlanmasında engel
teşkil etmez" şeklinde değiştirilmiştir: Ayrıca Tasarı ile değiştirilen
dördüncü fıkraya özürlü olduğu sağlık kurulu raporu ile belirlenen 18 yaşından
küçük Türk vatandaşlarına, bakmakla yükümlü olanlarının hiçbir ekonomik
gelirinin, ücretinin vs. olmaması halinde aylık bağlanması hususu eklenmiştir:
Ayrıca fıkraya "katı" ibarelerinden sonra "tutarında"
ibareleri eklenmiştir:
Tasarının 26 ncı maddesi 28 inci madde
olarak aynen kabul edilmiştir.
Ülkemizde korunmaya, bakıma ve yardıma
muhtaç çocuklara bakım hizmeti veren müesseseler kuran sivil toplum
kuruluşlarının çalışmalarının hukuki belirsizlikler içerisinde olduğu, bunun 2828 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin
(a) ve (e) bentleri arasındaki çelişkiden kaynaklandığı düşüncesiyle 2828
sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde yapılan değişiklik Tasarıya 29 uncu madde
olarak eklenmiştir:
Tasarının 27 nci maddesi 30 uncu madde
olarak aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 28 inci maddesi 31 inci madde
olarak değiştirilmiş ve çerçeve maddede ek maddeler eklendiğini belirten
düzeltme yapılmıştır. Bu madde ile 2828 sayılı Kanuna eklenen ek 7 nci maddenin
sonuna bir özürlüye aynı sebeple iki ayrı ödeme yapılmaması amacıyla
"Bakım ücreti ödenen ya da kurum tarafından bakılan özürlüler, 1.1.1976
tarihli ve 2022 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde düzenlenen aylık hakkından
yararlanamaz." cümlesi eklenmiştir:
Tasarının 29 uncu maddesi 32 nci madde
olarak değiştirilmiş, "park
yerlerine" ibaresi maddenin sistematiğine uygun olarak "park
yerlerinde" olarak düzeltilmiştir.
Tasarının 30 uncu maddesi 33 üncü madde
olarak aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 31 inci maddesi 34 üncü madde
olarak değiştirilmiş, "özürlülerin kullanımına uygun" ibaresi
"özürlülerin kullanımına da uygun" şeklinde düzeltilmiştir.
18 yaş altındaki diabet hastalarının çok
önemli kısmının genetik geçişli olduğu,
bu hastaların hayat boyu insülin kullanmaları gerektiği, kullanmamaları halinde kalıcı körlük, böbrek
yetmezliği ve uzuv kayıpları gibi sonuçlar ortaya çıktığı, bu hastaların sosyal
güvenlik kurumlarına tâbi olmayanlarının ilacının karşılanması gerektiği
gerekçesiyle Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışmayı Teşvik Kanunu kapsamına alınmalarını sağlamak amacıyla Tasarıya 35
inci madde ilave edilerek, 3294 sayılı Kanunun 2 nci maddesine fıkra
eklenmiştir:
Özürlülere yönelik proje ve hizmetlerde
kullanılmak üzere fonun gelirlerinin % 2 sinin Özürlüler İdaresi Başkanlığınca,
% 2 sinin Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünce
kullanılacağına ve % 1 inin ise özürlü konfederasyon ve federasyonlarına
Özürlüler İdaresi Başkanlığı onayı ile aktarılacağına ilişkin düzenleme
yapılması amacıyla yine 3294 sayılı Kanunun fonun gelirleri başlıklı 4 üncü
maddesinin son fıkrası değiştirilerek, Tasarıya 36 ncı madde eklenmiştir:
Tasarının 32 nci maddesi daha önce 16 ncı
madde ile yapılan düzenleme nedeniyle Tasarıdan çıkartılmıştır.
Tasarının 33 üncü maddesi 37 nci madde olarak aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 34 üncü maddesi 38 inci madde
olarak değiştirilmiş, çerçeve maddeye ek madde eklendiğini belirtir ibare
eklenmiştir:
Tasarının 35 inci maddesi 39 uncu madde
olarak değiştirilmiştir: Madde ile Kalıtsal Hastalıklarla Mücadele Kanununun 1
inci maddesinin birinci fıkrasına özürlülüğe yol açan diğer kalıtsal
hastalıklar eklenmektedir. Bu hususun maddenin ikinci fıkrasına da yansıtılması
gerektiği düşüncesi ile söz konusu Kanunun 1 inci maddesi tümden
değiştirilmiştir:
Tasarının 36 ncı maddesi 40 ıncı madde
olarak aynen kabul edilmiştir.
2/437 esas nolu Kanun Teklifinin 84 üncü
maddesi Tasarıya 41 inci madde olarak eklenmiştir: Bu madde ile Türk Medeni
Kanununun 348 inci maddesinde değişiklik yapılmakta, özürlü anne ve babanın
velayet hakkının özürlü olmaları nedeniyle ellerinden alınması önlenmektedir.
Tasarının 37 nci maddesi 42 nci madde
olarak değiştirilmiş, Kabahatler Kanununa uyumlu hale getirmek amacıyla İş
Kanununun 108 inci maddesinin tümünü değiştirmek yerine birinci fıkrası
değiştirilmiş ve ikinci fıkrasının birinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.
Fıkrada "bölge müdürü" ibaresi "il müdürü " olarak
düzeltilmiştir.
Tasarının 38 inci maddesi 43 üncü madde
olarak değiştirilmiş, Büyükşehir Belediyesi ile bağlı ilçe ve ilk kademe
belediyelerinde çeşitli hizmetler sunmak üzere özürlü hizmet birimleri
oluşturulmasında hizmetlerin içine
"sosyal ve mesleki rehabilitasyon hizmetleri" de alınmıştır.
Tasarıya Türk Ceza Kanununun 122 nci
maddesinde değişiklik yapmak amacıyla 44 üncü madde eklenmiş ve Türk Ceza
Kanununun 122 nci maddesinin (1 ) numaralı fıkrasına özürlülük eklenmiştir: Bu
değişiklikle kişiye fiziksel ve zihinsel özürlülüğü nedeniyle de ayrımcılık
yapmak suç kapsamına girmiştir.
Tasarıya Belediye Kanununun 75 inci maddesinde yapılan bir değişiklik 45
inci madde olarak eklenmiştir: Bu madde ile
Belediye Kanununun 75 inci maddesinin (c) bendinde değişiklik yapılarak
belediyelerin, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun
olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda ortak hizmet projeleri
gerçekleştireceği kuruluşlar arasına özürlü dernek ve vakıfları da alınmıştır.
Tasarının 39 uncu maddesi 46 ncı madde olarak aynen kabul edilmiştir.
Özürlüler İdaresi Başkanlığının daha
fonksiyonel hale getirilebilmesi için ana hizmet birimlerinin ve görev
tanımlarının değiştirilmesi amacıyla Tasarıya 47, 48 ,49, 50 ve 51 inci
maddeler eklenmiştir: Bu maddelerle Özürlüler İdaresi Başkanlığının ana hizmet
birimleri değiştirilmiş ve görev tanımları bu duruma uygun olarak
düzenlenmiştir.
Tasarının
40 ıncı maddesi 52 nci madde
olarak değiştirilmiş ve 571 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (h)
bentlerinin değiştirilerek aynı fıkraya bentler eklenmesinden vaz geçilmiş, söz
konusu 18 inci maddenin sonuna " Özürlüler Yüksek Kurulu görev alanlarıyla
ilgili konularda bilirkişi olarak kabul edilir ve önerileri ilgili birimlerce
dikkate alınır." Fıkrasının eklenmesi suretiyle madde değiştirilmiştir:
Tasarının 41 inci maddesi Tasarı metninden
çıkarılmıştır.
Özürlüler İdaresi Başkanlığının ana hizmet
birimlerinde yapılan değişiklik nedeniyle
571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye bir geçici madde eklenmesi
amacıyla tasarıya 53 üncü madde eklenmiştir: Bu madde ile yapılan yeni
düzenleme sebebiyle kadro ve görev unvanları değişenlerin ve kaldırılanların
durumlarına uygun yeni kadrolara atanıncaya
kadar eski kadrolarına ait aylık ve diğer mali haklarını almaya devam
etmeleri sağlanmıştır. Yine başkanlığın ana hizmet birimlerinde yapılan
değişikliğin 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (1) sayılı cetvelde
yansıması amacıyla Tasarıya bu cetvele ilişkin değişiklik 54 üncü madde olarak
eklenmiştir: Yine Özürlüler İdaresi Başkanlığına ait bazı kadroların iptal ve
bazı kadroların ihdas edilebilmesi amacıyla Tasarıya 55 inci madde ve kadrolara
ilişkin iki adet liste eklenmiştir:
Tasarının 42 nci maddesi 56 ncı madde olarak değiştirilmiş, Türk Ticaret
Kanununun 668 inci maddesinin üçüncü fıkrası ile Borçlar Kanununun 14 üncü
maddesinin son fıkrasının da yürürlükten kaldırılması amacıyla madde
değiştirilmiştir: Bu hükümlerin yürürlükten kaldırılmasıyla âmâların imzalarının tasdik olunması usulü ortadan
kaldırılmaktadır.
Tasarının Geçici 1 inci maddesi aynen,
Geçici 2 ve 3 üncü maddelerindeki beş yıllık süre yedi yıla çıkarılmıştır.
Tasarının yürürlük maddesi olan 43 üncü
maddesi 57 nci madde olarak değiştirilmiş ve
Kanunun 38 inci maddesi ile 56
ncı maddesinin (a) bendinin 1.6.2006 tarihinde yürürlüğe girmesi amacıyla
maddede değişiklik yapılmıştır.
Tasarının yürütme maddesi olan 44 üncü
madde 58 inci madde olarak aynen kabul edilmiştir.
Alt Komisyonumuz bu görüş ve
değerlendirmeler çerçevesinde yaptığı çalışmaları bir rapor ve metin halinde
Komisyonumuza sunmuştur.
Komisyonumuz 1.6.2005 tarihli, ilgili kurum
ve kuruluşları da davet ettiği toplantısında, Alt Komisyon metnini esas alarak
Tasarıyı inceleyip görüşmüştür.
Alt Komisyon metninin,
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13
ve 14 üncü maddeleri aynen,
İkinci Bölüm başlığından "ile özürlü
Hakları Kurulu" ibaresinin çıkarılması suretiyle,
15 inci maddesi "Yükseköğretim
Kurulu" ibaresinin "Yükseköğretim Kurumu"olarak redakte edilmesi
ve son fıkrasına "özürlülerin," ibaresinden sonra gelmek üzere
"her türlü" ibaresinin eklenmesi suretiyle,
16 ncı maddesi aynen,
17 ve 18 inci maddeleri Özürlü Hakları
Kurulunun kurulmasının Özürlüler
İdaresi Başkanlığı ve Özürlüler Yüksek
Kurulu ile yetki karmaşasına sebep
olacağı için metinden çıkarılması ve diğer maddelerin teselsül ettirilmesi
suretiyle,
19, 20, 21 inci maddeler 17, 18, 19 olarak
aynen,
22 nci madde 20 olarak ve madde ile
değiştirilen matlaptan madde içeriği
ile uyuşmaması nedeni ile "ve görevlendirilmeleri" ibaresinin ve
değiştirilen fıkranın son cümlesinin mevzuatta memurluğa alımda üst yaş
sınırının olmaması nedeniyle çıkarılmaları suretiyle,
23, 24, 25, 26, 27, 28, 29 ve 30 uncu
maddeler 21, 22, 23 , 24, 25, 26, 27 ve 28 olarak aynen,
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunun merkez teşkilatında
değişiklik yapan yeni bir madde 29 olarak,
31 inci madde 30 olarak ve bu maddeye
bağlı ek 7 nci maddenin son fıkrasının son cümlesinin çıkarılması suretiyle,
32, 33, 34 ve 35 inci maddeler 31, 32, 33
ve 34 olarak aynen,
36 ncı madde fon gelirlerinin kullanımı ve
özürlü federasyonları ile konfederasyonlarına aktarılması uygulamada zorluklara
yol açacağı için maddenin metinden
çıkarılması suretiyle,
37, 38, 39, 40, 41 ve 42 nci maddeler 35,
36, 37, 38, 39 ve 40 olarak aynen,
43 üncü madde 41 olarak ve büyükşehir
belediyelerinde özürlü hizmet birimlerinin açılmasının zorunlu tutulması, bağlı
ilçe ve ilk kademe belediyelerinde de
kurulması ama zorunlu tutulmamaları için "Büyükşehir belediyesi ile bağlı
ilçe ve ilk kademe belediyelerinde" ibaresinin "Büyükşehir
belediyelerinde" olarak değiştirilmesi suretiyle,
44, 45, 46, 47, 48, 49, 50 ve 51 inci
maddeler 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48 ve
49 olarak aynen,
52 nci maddenin Özürlü Yüksek Kurulunun
yapısı itibarıyla bilirkişi olarak görev yapması mevzuat karşısında uygun
görülmediğinden metinden çıkarılması suretiyle,
53 üncü madde metne geçici madde olarak
ilave edileceğinden çerçeve maddenin metinden çıkarılması suretiyle,
54 üncü madde 50 olarak aynen,
55 inci madde 51 olarak ve Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunun
merkez teşkilatı ile ilgili olarak yeni eklenen 29 uncu maddeye bağlı olarak
190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede değişiklik yapılması amacıyla maddenin
değiştirilmesi (ekli listelerle birlikte)suretiyle,
56 ncı madde 52 olarak ve Türk Ticaret
Kanunu ile Borçlar Kanununda âmâların imzalarının tasdik edilmesi suretiyle
geçerli olacağına ilişkin hükümlerin yürürlükten kaldırılmaması amacıyla (b) ve
(c) bentlerinin metinden çıkarılması yönünde verilen önergenin red edilmesi
suretiyle aynen,
Geçici 1, 2 ve 3 üncü maddeler aynen,
Özürlüler İdaresi Başkanlığı ile Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünün teşkilat kanunlarında
yapılan yeni düzenleme nedeni ile çalışanların kadro ve görev unvanları ile
ilgili geçici 4 üncü maddenin metne ilave edilmesiyle,
57 nci maddenin 53 olarak ve teselsüle
göre maddenin içeriğindeki madde numaralarının düzeltilmesi suretiyle,
58 inci madde 54 olarak aynen,
Kabul edilmiştir.
Tasarı metninin tümü kanun tekniğine
uygunluk sağlanması amacıyla redaksiyona tabi tutulmuştur.
Raporumuz, Plan ve Bütçe Komisyonuna sunulmak üzere arz olunur.
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
Cevdet
Erdöl |
Nevzat
Doğan |
Sabri
Varan |
|
Trabzon |
Kocaeli |
Gümüşhane |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Mehmet
Kerim Yıldız |
Ahmet
Yaşar |
Muzaffer
R. Kurtulmuşoğlu |
|
Ağrı |
Aksaray |
Ankara |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Remziye
Öztoprak |
Osman
Akman |
Turhan
Çömez |
|
Ankara |
Antalya |
Balıkesir |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Şerif
Birinç |
İrfan
Rıza Yazıcıoğlu |
Lokman
Ayva |
|
Bursa |
Diyarbakır |
İstanbul |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Enver
Öktem |
İzzet
Çetin |
Hüseyin
Tanrıverdi |
|
İzmir |
Kocaeli |
Manisa |
|
(Bazı maddelere muhalifim, |
|
|
|
gerekçem ektedir) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Ali
Arslan |
Medeni
Yılmaz |
İdris
Sami Tandoğdu |
|
Muğla |
Muş |
Ordu |
|
(Bazı maddelere muhalifim, |
|
|
|
gerekçem ektedir) |
|
|
|
|
Üye |
|
|
|
Alim Tunç |
|
|
|
Uşak |
|
MUHALEFET ŞERHİMİZ
Sağlık, Aile, Çalışma ve
Sosyal İşler Komisyonunun kabul ettiği metnin 3 üncü maddesinin f ve g
fıkrasındaki korumalı işyerlerine sağlanacak teşvik ve olanakların tanımlanması
gerekir.
Metnin 18 inci
maddesindeki düzenleme, bakım ve rehabilitasyon konusunda uzman kuruluş olan
SHÇEK'in görevlerini M.E.B'na devretmektedir. Bu düzenlemelerle özel eğitim,
bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinde ortaya çıkacak kargaşa, mevcut hizmetleri
de çıkmaza sokacaktır.
Sağlık, Aile, Çalışma ve
Sosyal İşler Alt Komisyonu'nun kabul ettiği metnin 36 ncı maddesinde:
29.5.1986 tarihli ve 3294
sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununun 4 üncü fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir: Özürlülere yönelik proje ve hizmetlerde kullanılmak üzere bu
maddede sayılan gelirlerin % 2'si Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
Genel Müdürlüğü'nce kullanılır, % 1'i ise özürlü konfederasyon ve
federasyonlarına Özürlüler İdaresi Başkanlığı onayı ile aktarılır” denmektedir.
2908 sayılı eski
Dernekler Kanununun 88 inci maddesinin emredici hükmüyle kurulan Türkiye
Sakatlar Konfederasyonu ve bağlı federasyonlar çeşitli kanun ve yönetmeliklerle
kendilerine verilen görevleri sürdürmektedirler. Bir tür kamu görevi
sayılabilecek bu faaliyetler, araştırma ve incelemeyi gerektiren uzmanlık
çalışmalarıdır. Bu işler ve tüzüklerinde yer alan amaçları gerçekleştirmek için
yeterli gelirleri yoktur. İlgili kanunda yapılacak düzenleme ile Sosyal
Dayanışmayı Teşvik Fonunun gelirlerinden Türkiye Sakatlar Konfederasyonu ve
bağlı federasyonlara bir pay ayrılmalıdır.
Enver
Öktem Ali
Arslan
İzmir Muğla
SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER
KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METİN
ÖZÜRLÜLER VE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE
KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARISI
BİRİNCİ
BÖLÜM
Amaç,
Kapsam, Tanımlar ve Genel Esaslar
Amaç
MADDE 1.- Bu Kanunun amacı; özürlülüğün önlenmesi,
özürlülerin sağlık, eğitim, rehabilitasyon, istihdam, bakım ve sosyal
güvenliğine ilişkin sorunlarının çözümü ile her bakımdan gelişmelerini ve
önlerindeki engelleri kaldırmayı sağlayacak tedbirleri alarak topluma
katılımlarını sağlamak ve bu hizmetlerin koordinasyonu için gerekli
düzenlemeleri yapmaktır.
Kapsam
MADDE 2.- Bu Kanun özürlüleri, ailelerini, özürlülere
yönelik hizmet veren kurum ve kuruluşlar ile diğer ilgilileri kapsar.
Tanımlar
MADDE 3.- Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Özürlü: Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle
bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde
kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini
karşılama güçlükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve
destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişiyi,
b) Özürlülük ölçütü: Uluslararası temel ölçütler esas
alınarak hazırlanan ve gerek duyuldukça revize edilen ölçütleri,
c) Hafif özürlü: Özürlülük ölçütüne göre, hafif özürlü
olarak tanımlanan kişiyi,
d) Ağır özürlü: Özürlülük ölçütüne göre, ağır özürlü olarak
tanımlanan kişiyi,
e) Bakıma muhtaç özürlü: Özürlülük sınıflandırmasına göre
resmi sağlık kurulu raporu ile ağır özürlü olduğu belgelendirilenlerden, günlük
hayatın alışılmış, tekrar eden gereklerini önemli ölçüde yerine getirememesi
nedeniyle hayatını başkasının yardımı ve bakımı olmadan devam ettiremeyecek
derecede düşkün olan kişileri,
f) Korumalı işyeri: Normal işgücü piyasasına
kazandırılmaları güç olan özürlüler için, meslekî rehabilitasyon ve istihdam
oluşturmak amacıyla Devlet tarafından teknik ve malî yönden desteklendiği ve
çalışma ortamının özel olarak düzenlendiği işyerini,
g) Korumalı işyeri statüsü: Çalışanlarının yönetmelikle
belirlenen oranını özürlülerin oluşturduğu veya özürlülere yönelik çalışmaları
ile korumalı işyerine sağlanan teknik ve malî destek sağlanma şartlarını
taşımayı,
h) Rehabilitasyon: Doğuştan veya sonradan herhangi bir
nedenle oluşan özrü ortadan kaldırmak veya özürlülüğün etkilerini mümkün olan
en az düzeye indirmek, özürlüye yeniden fiziksel, zihinsel, psikolojik, ruhsal,
sosyal, meslekî ve ekonomik yararlılık alanlarında başarabileceği en üst
düzeyde yetenekler kazandırarak; evinde, işinde ve sosyal yaşamında kendine ve
topluma yeterli olabilmesi ve özürlünün toplum ile bütünleşmesi, ayrımcılığa karşı tüm tedbirlerin alınması
amacıyla verilen koruyucu, tıbbî, meslekî, eğitsel, rekreasyonal ve
psiko-sosyal hizmetler bütününü,
i) Sınıflandırma: Önemli bir sağlık öğesi olarak insan
vücudunun fonksiyonu ve yetersizliğinin tanımı konusunda ortak ve standart bir
dil ve çerçeve geliştirme çalışmasını,
İfade eder.
Genel esaslar
MADDE 4.- Bu Kanun kapsamında bulunan hizmetlerin yerine
getirilmesinde aşağıdaki esaslara uyulur:
a) Devlet, insan onur ve haysiyetinin dokunulmazlığı
temelinde, özürlülerin ve özürlülüğün her tür istismarına karşı sosyal
politikalar geliştirir. Özürlüler aleyhine ayrımcılık yapılamaz; ayrımcılıkla
mücadele özürlülere yönelik politikaların temel esasıdır.
b) Özürlülere yönelik olarak alınacak kararlarda ve
verilecek hizmetlerde özürlülerin, ailelerinin ve gönüllü kuruluşların katılımı
sağlanır.
c) Özürlülere yönelik hizmetlerin sunumunda aile
bütünlüğünün korunması esastır.
d) Kurum ve kuruluşlarca özürlülere yönelik mevzuat
düzenlemelerinde Özürlüler İdaresi Başkanlığının görüşünün alınması zorunludur.
İKİNCİ
BÖLÜM
Sınıflandırma, Bakım, Rehabilitasyon, İstihdam, Eğitim,
İş
ve Meslek Analizi
Sınıflandırma
MADDE 5.- Özürlülerle ilgili derecelendirmeler,
sınıflandırmalar, tanılamalar uluslararası özürlülük sınıflandırması temel
alınarak hazırlanan özürlülük ölçütüne göre yapılır. Özürlülük ölçütünün
tespiti ve uygulama esasları, Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığı ile Özürlüler İdaresi
Başkanlığınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Bakım
MADDE 6.- Özürlü kişilerin yaşamlarını öncelikle
bulundukları ortamda sağlık, huzur ve güven içinde sürdürmesi, toplum içinde
kendi kendilerini idare edebilecek ve üretken hâle gelebilecek şekilde bakım ve
rehabilitasyonlarının yapılması, bunlardan ihtiyacı olanların geçici veya
sürekli bakım altına alınması veya bunlara evde bakım hizmeti sunulması
esastır.
Ruhsatlandırma
MADDE 7.- Özürlülere yönelik bakım hizmetlerini, Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünden ruhsat alan gerçek ve
tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşları verebilir.
Hizmet sunumu
MADDE 8.- Bakım hizmetlerinin sunumunda kişinin biyolojik,
fiziksel, psikolojik ve sosyal ihtiyaçları da dikkate alınır. Bakım hizmetlerinin standardizasyonu,
geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme
Kurumu Genel Müdürlüğü koordinasyonunda çalışmalar yürütülür.
Bakım hizmetleri ile bakımın nitelikli temini sağlanır.
Bakım çeşitleri
MADDE 9.- Bakım hizmetleri, evde bakım veya kurum bakımı
modelleriyle sunulabilir. Öncelikle kişinin sosyal ve fiziksel çevresinden
ayrılmaksızın hizmetin sunulması esas alınır.
Rehabilitasyon
MADDE 10.- Rehabilitasyon hizmetleri toplumsal hayata
katılım ve eşitlik temelinde özürlülerin bireysel ve toplumsal ihtiyaçlarını
karşılamaya yönelik olarak verilir. Rehabilitasyon kararının alınması,
plânlanması, yürütülmesi, sonlandırılması dâhil her aşamasında özürlü ve
ailesinin aktif ve etkili katılımı esastır.
Rehabilitasyonun her alanında ihtiyaç duyulan personelin
yetiştirilmesine yönelik eğitim programları geliştirilir ve bu personelin istihdamı
için gerekli önlemler alınır.
Erken tanı ve koruyucu
hizmetler
MADDE 11.- Yeni doğan, erken çocukluk ve çocukluğun her
dönemi fiziksel, işitsel, duyusal, sosyal, ruhsal ve zihinsel gelişimlerinin
izlenmesi, genetik geçişli ve özürlülüğe neden olabilecek hastalıkların erken
teşhis edilmesinin sağlanması, özürlülüğün önlenmesi, var olan özrün şiddetinin
olabilecek en düşük seviyeye çekilmesi ve ilerlemesinin durdurulmasına ilişkin
çalışmalar Sağlık Bakanlığınca planlanır ve yürütülür.
İş ve meslek analizi
MADDE 12.- Özür
türlerini dikkate alan iş ve meslek analizleri, Özürlüler İdaresi
Başkanlığının koordinatörlüğünde Millî Eğitim Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılır. Bu analizlerin ışığında, özürlülerin
durumlarına uygun meslekî rehabilitasyon ve eğitim programları, anılan
kurumlarca geliştirilir.
Meslekî rehabilitasyon
MADDE 13.- Özürlülerin yeteneklerine göre mesleğini seçme ve
bu alanda eğitim alma hakkı kısıtlanamaz.
Özürlülerin yetenekleri doğrultusunda yapabilecekleri bir
işte eğitilmesi, meslek kazandırılması, verimli kılınarak ekonomik ve sosyal
refahının sağlanması amacıyla meslekî rehabilitasyon hizmetlerinden
yararlanmasının sağlanması esastır.
Gerçek veya tüzel kişilerce açılacak olan özel meslekî rehabilitasyon
merkezleri, yetenek geliştirme merkezleri ve korumalı işyerlerinin değişik
tipleri ile özel işyerlerinde bireylerin bireysel gelişimleri ve yeteneklerine
uygun iş veya becerilerini geliştirici tedbirler alınır. Bu alandaki hizmetler
ihtiyaçlara göre iş ve meslek analizi yapılarak hizmet satın alınması suretiyle
temin edilebilir. Buna ilişkin usul ve esaslar, Millî Eğitim Bakanlığı, Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Özürlüler İdaresi Başkanlığınca müştereken
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Sosyal ve mesleki rehabilitasyon hizmetleri belediyeler
tarafından da verilir. Belediyeler bu hizmetlerin sunumu sırasında gerekli
gördüğü hallerde, halk eğitim ve çıraklık eğitim merkezleri ile işbirliği
yapar. Özürlünün rehabilitasyon talebinin karşılanamaması halinde, özürlü,
hizmeti en yakın merkezden alır ve ilgili belediye her yıl bütçe talimatında
belirlenen miktarı hizmetin satın alındığı merkeze öder.
İstihdam
MADDE 14.- İşe alımda; iş seçiminden, başvuru formları,
seçim süreci, teknik değerlendirme, önerilen çalışma süreleri ve şartlarına
kadar olan safhaların hiçbirinde özürlülerin aleyhine ayrımcı uygulamalarda
bulunulamaz.
Çalışan özürlülerin aleyhinde sonuç doğuracak şekilde,
özrüyle ilgili olarak diğer kişilerden farklı muamelede bulunulamaz.
Çalışan veya iş başvurusunda bulunan özürlülerin
karşılaşabileceği engel ve güçlükleri azaltmaya veya ortadan kaldırmaya yönelik
istihdam süreçlerindeki önlemlerin alınması ve işyerinde fiziksel
düzenlemelerin bu konuda görev, yetki ve sorumluluğu bulunan kurum ve
kuruluşlar ile işyerleri tarafından yapılması zorunludur. Özürlülük durumları
sebebiyle işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan özürlülerin istihdamı,
öncelikle korumalı işyerleri aracılığıyla sağlanır.
Korumalı işyerleriyle ilgili usul ve esaslar Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Özürlüler İdaresi Başkanlığınca
müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Eğitim ve öğretim
MADDE 15.- Hiçbir gerekçeyle özürlülerin eğitim alması
engellenemez. Özürlü çocuklara, gençlere ve yetişkinlere, özel durumları ve
farklılıkları dikkate alınarak, bütünleştirilmiş ortamlarda ve özürlü
olmayanlarla eşit eğitim imkânı sağlanır.
Özürlü üniversite öğrencilerinin öğrenim hayatlarını
kolaylaştırabilmek için Yükseköğretim Kurulu bünyesinde araç-gereç temini, özel
ders materyallerinin hazırlanması, özürlülere uygun eğitim, araştırma ve
barındırma ortamlarının hazırlanmasının temini gibi konularda çalışma yapmak
üzere Özürlüler Danışma ve Koordinasyon Merkezi kurulur.
Özürlüler Danışma ve Koordinasyon Merkezinin, çalışma usul
ve esasları, Sağlık Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurumu
ile Özürlüler İdaresi Başkanlığınca müştereken hazırlanan yönetmelikle
belirlenir.
İşitme özürlülerin eğitim ve iletişimlerinin sağlanması
amacıyla Türk Dil Kurumu Başkanlığı tarafından Türk işaret dili sistemi
oluşturulur. Bu sistemin oluşturulmasına ve uygulanmasına yönelik çalışmaların
esas ve usulleri Türk Dil Kurumu Başkanlığı koordinatörlüğünde, Millî Eğitim
Bakanlığı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü ve
Özürlüler İdaresi Başkanlığınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Özürlülerin, her türlü eğitim ve kültürel ihtiyaçlarını
karşılamak üzere kabartma, sesli, elekt-ronik kitap; alt yazılı film ve benzeri
materyal üretilmesini teminen gerekli işlemler, Millî Eğitim Bakanlığı ve
Kültür ve Turizm Bakanlığınca müştereken yürütülür.
Eğitsel değerlendirme
MADDE 16.- Özürlülerin eğitsel değerlendirme ve tanılaması
il Millî eğitim müdürlükleri rehberlik araştırma merkezlerinde uzman kişilerden
oluşan ve özürlü ailesinin yer aldığı özel eğitim değerlendirme kurulu
tarafından yapılır ve eğitim plânlaması geliştirilir. Bu plânlama her yıl
yeniden değerlendirilerek, gelişmeler doğrultusunda gözden geçirilir.
Çıraklık eğitimi almak isteyen özürlülerin ilgi, istek,
yetenek ve becerileri doğrultusunda ve sağlık kurulu raporunu da dikkate almak
suretiyle hangi meslek dalında eğitim alacaklarına kurul karar verir.
Kurulun teşkili ve çalışma usul ve esasları Millî Eğitim
Bakanlığı ile Özürlüler İdaresi Başkanlığınca müştereken çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Değiştirilen
Hükümler
MADDE 17.- 8.6.1965 tarihli ve 625 sayılı Özel Öğretim
Kurumları Kanununun 1 inci maddesinde yer alan "öğrenci etüd eğitim
merkezleri" ibaresinden sonra gelmek üzere "özel eğitim ve
rehabilitasyon merkezleri," ibaresi eklenmiştir:
MADDE 18 .- 625 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir:
GEÇİCİ MADDE 2.- 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme Kurumu Kanunu hükümleri gereği izin almış olan özel eğitim ve
rehabilitasyon merkezleri 31.12.2006 tarihine kadar Millî Eğitim Bakanlığınca
belirlenen hükümlere uygun olarak açılış izinlerini yenilerler.
MADDE 19.- 23.6.1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti
Kanununun 42 nci maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkra eklenmiştir:
Özürlülerin yaşamı için zorunluluk göstermesi hâlinde, proje
tadili kat maliklerinin en geç üç ay içerisinde yapacağı toplantıda görüşülerek
sayı ve arsa payı çoğunluğu ile karara bağlanır. Toplantının bu süre içerisinde
yapılamaması veya tadilat talebinin çoğunlukla kabul edilmemesi durumunda;
ilgili kat malikinin talebi üzerine bina güvenliğinin tehlikeye sokulmadığını
bildirir komisyon raporuna istinaden ilgili mercilerden alınacak tasdikli proje
değişikliği veya krokiye göre inşaat, onarım ve tesis yapılır. İlgili merciler,
tasdikli proje değişikliği veya kroki taleplerini en geç altı ay içinde
sonuçlandırır. Komisyonun teşkili, çalışma usulü ile özürlünün kullanımından
sonraki süreç ile ilgili usul ve esaslar Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ile
Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından müştereken hazırlanacak yönetmelikle
belirlenir.
MADDE 20.- 14.7.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 53 üncü maddesinin başlığı ve birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir:
"Özürlülerin Devlet memurluğuna alınmaları:"
Mevzuata uygun olmak kaydıyla; kariyer mesleği olan
özürlülerin mesleklerine uygun münhal kadrolara atanması, mesleklerini icra
veya infaza yardımcı araç ve gerecin kurumlarınca temin edilmesi esastır.
Özürlülerin Devlet memurluğuna alınma şartları ile hangi işlerde
çalıştırılacakları, mesleklerini icra ve infazda hangi yardımcı araç ve
gereçlerin kurumlarınca temin edileceği, zihinsel özürlülerin hangi görevlere
atanmasında asgari eğitim şartından istisna edileceği hususları Maliye
Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Özürlüler
İdaresi Başkanlığı ve Devlet Personel Başkanlığınca müştereken hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
MADDE 21.- 657 sayılı Kanuna aşağıdaki Ek Madde eklenmiştir:
EK MADDE 39.- Devlet memurlarının, hayatını başkasının yardım veya bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede özürlü olduğu sağlık kurulu raporu ile tespit edilen eşi, çocukları ile kardeşlerinin, memuriyet mahalli dışında resmî veya özel eğitim ve öğretim kuruluşlarında eğitim ve öğretim yapacaklarının Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu tarafından belgelendirilmesi hâlinde, ilgilinin talebi üzerine eğitim ve öğretim kuruluşlarının bulunduğu il veya ilçe sınırları dahilinde kurumunda bulunan durumuna uygun boş bir kadroya ataması yapılır.
MADDE 22.- 29.7.1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi
Kanununun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "gazilerin"
ibaresinden sonra gelmek üzere "özürlülerin," ibaresi eklenmiştir:
MADDE 23.- 18.1.1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik
Kanununun 73 üncü maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir:
İlgilinin işitme, konuşma veya görme özürlü olması:
Madde 73.- Noter, ilgilinin işitme, konuşma veya görme
özürlü olduğunu anlarsa, işlemler özürlünün isteğine bağlı olmak üzere iki
tanık huzurunda yapılır. İlgilinin işitme veya konuşma özürlü olması ve yazı
ile anlaşma imkânının da bulunmaması hâlinde, iki tanık ve yeminli tercüman
bulundurulur.
MADDE 24.- 1512 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin ikinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
Bir noterlik işleminde imza atılmış veya imza yerine geçen
el işareti yapılmış olmasına rağmen, ilgilisi ister veya adına işlem yapılan ve
imza atabilen görme özürlüler hariç olmak üzere noter, işlemin niteliği, imzayı
atan veya el işaretini yapan şahsın durumu ve kimliği bakımından gerekli
görürse, yukarıdaki fıkradaki usul dairesinde ilgili, tanık, tercüman veya bilirkişinin
parmağı da bastırılır. Mühür kullanılması hâlinde parmağın da bastırılması
zorunludur.
MADDE 25.- 1.7.1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını
Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması
Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir:
Yukarıdaki şartları taşıyanların medeni durumları bu Kanuna
göre aylık bağlanmasında engel teşkil etmez.
65 yaşını
doldurmadığı halde başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek
şekilde malûl olduklarını tam teşekküllü hastanelerden alacakları sağlık kurulu
raporu ile kanıtlayanlardan yukarıdaki şartları taşıyan Türk vatandaşlarına
birinci fıkrada öngörülenin üç katı tutarında aylık bağlanır. Herhangi bir işe
yerleştirilemeyen özürlülerden yukarıdaki şartları taşıyan Türk vatandaşları
ile bakmakla yükümlü olanların yaş hariç
birinci fıkradaki şartları taşıması halinde, özürlü olduğu sağlık kurulu
raporu ile belirlenen 18 yaşından küçük Türk vatandaşlarına da birinci fıkrada
öngörülenin iki katı tutarında aylık bağlanır.
MADDE 26.- 24.5.1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler
ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun 3 üncü maddesinin (c) bendinden sonra gelmek
üzere aşağıdaki (d) bendi eklenmiş ve mevcut (d), (e) ve (f) bentleri (e), (f)
ve (g) olarak teselsül ettirilmiştir.
d) "Bakıma Muhtaç Özürlü"; özürlülük
sınıflandırmasına göre resmi sağlık kurulu raporu ile ağır özürlü olduğu
belgelendirilenlerden, günlük hayatın alışılmış, tekrar eden gereklerini önemli
ölçüde yerine getirememesi nedeniyle hayatını başkasının yardımı ve bakımı
olmadan devam ettiremeyecek derecede düşkün olan kişiyi,
MADDE 27.- 2828 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (a) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (e)
bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
a) Bu Kanun kapsamına giren sosyal hizmetlere ilişkin
faaliyetler, Devletin denetim ve gözetiminde, sivil toplum kuruluşları ile
halkın gönüllü katkı ve katılımı da sağlanarak bir bütünlük içinde yürütülür.
Sunulacak bakım ve diğer hizmetlerin kapsamı ve bu hizmetleri verecek olan
gerçek ve tüzel kişilerin izin, çalışma usul ve esasları ve diğer hususlar
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından çıkarılacak bir
yönetmelikle düzenlenir.
MADDE 28.- 2828 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin (g) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
g) Kuruma bağlı olanlar dışında kurulacak sosyal hizmet
kuruluşlarının, özel eğitim ve rehabilitasyon hizmeti verenler hariç olmak
üzere açılış iznine, her türlü standartlarına ve işleyişlerine ilişkin
esasları, varsa ücret tarifelerini tespit etmek, onaylamak, denetimini yapmak
ve bu esaslara uymayanların faaliyetlerini durdurmak.
MADDE 29.-2828 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
Kurumun merkez teşkilatı
bir Genel Müdür, beş Genel Müdür
Yardımcısı ile aşağıdaki esas birimlerden oluşur.
a) Hukuk Müşavirliği.
b) Teftiş Kurlu Başkanlığı.
c) Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı.
d) İnsan Kaynakları Dairesi Başkanlığı.
e) Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı.
f) Yapı İşleri Dairesi Başkanlığı.
g) Aile-Kadın ve Toplum Hizmetleri Dairesi Başkanlığı.
h) Çocuk Hizmetleri Dairesi Başkanlığı.
i) Gençlik Hizmetleri Dairesi Başkanlığı.
j) Özürlü Bakım Hizmetler Dairesi Başkanlığı.
k) Sosyal Hizmetler Eğitim Merkezi Başkanlığı.
l) Yaşlı Bakım Hizmetleri Dairesi Başkanlığı.
m) Sosyal Yardım Hizmetleri Dairesi Başkanlığı.
n) Döner Sermaye Merkez Müdürlüğü.
o) Özel Kalem Müdürlüğü.
p) Savunma Uzmanlığı.
MADDE 30.- 2828 sayılı Kanuna aşağıdaki Ek Maddeler
eklenmiştir:
EK MADDE 7.- Sosyal güvenlik kurumlarına tabi olmayan,
bakıma muhtaç özürlülerden ailesini kaybetmiş olanlar ile ailesi ekonomik veya
sosyal yoksunluk içerisinde bulunanlara bakım hizmetinin resmi veya özel bakım
kurumlarında ya da ikametlerinde verilmesi sağlanır.
Bakıma muhtaç özürlülere sunulacak bakım hizmetlerinin
kapsamı ve bu hizmetleri verecek olan gerçek ve tüzel kişilerin izin, çalışma
usul ve esasları, denetlenmeleri ile ücretlendirme ve ödemeleri Kurumun
koordinatörlüğünde, Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Özürlüler İdaresi
Başkanlığınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Bakıma muhtaç özürlülere sunulacak bakım hizmetinin
karşılığı olarak her ay için kişi başına belirlenecek tutar, iki aylık net
asgari ücretten fazla olamaz.
Bakıma muhtaç özürlülerin, Kurumca bakılanlar dışındakilerin
bakım ücreti bu amaçla Kurum bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.
Ek Madde 8.- İşitme ve konuşma
özürlülerine gerek görüldüğü hâllerde tercümanlık yapmak üzere illerde işaret
dili bilen personel görevlendirilir. Personelin işaret lisanı öğrenmeleri için
gerekli kursların düzenlenmesi sağlanır. Bu personelin görev ve yetkileri,
çalışma koşulları ile ilgili usul ve esaslar Özürlüler İdaresi Başkanlığı ve
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünün müştereken
hazırlayacakları yönetmelikle belirlenir.
MADDE 31.- 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları
Trafik Kanununun 61 inci maddesinin birinci fıkrasına (n) bendinden sonra
gelmek üzere aşağıdaki bent ve ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir:
o) Özürlülerin araçları için ayrılmış park yerlerinde,
(o) bendinin ihlâli hâlinde para cezası iki kat artırılır.
MADDE 32.- 25.10.1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer
Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasına aşağıdaki bent
eklenmiştir:
s) Özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için
özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve özel bilgisayar programları.
MADDE 33.- 21.5.1986 tarihli ve 3289 sayılı Gençlik ve Spor
Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 nci maddesine (n)
bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (o) bendi eklenmiş ve mevcut (o) bendi
(p) bendi olarak teselsül ettirilmiştir.
o) Özürlü bireylerin spor yapabilmelerini sağlamak ve
yaygınlaştırmak üzere; spor tesislerinin özürlülerin kullanımına da uygun
olmasını sağlamak, spor eğitim programları ve destekleyici teknolojiler
geliştirmek, gerekli malzemeyi sağlamak, konu ile ilgili bilgilendirme ve
bilinçlendirme çalışmaları ile yayınlar yapmak, spor adamları yetiştirmek,
özürlü bireylerin spor yapabilmesi konusunda ilgili diğer kuruluşlarla
işbirliği yapmak,
MADDE 34.- 29.5.1986 tarihli ve 3294 sayılı Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununun 2 nci maddesine aşağıdaki fıkra
eklenmiştir:
Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olmayan 18 yaş
altı diyabetik hastaların hastalığından dolayı zorunlu olarak kullanmaları
gereken insülin ve benzeri her türlü ilaç giderleri de bu Kanun kapsamındadır.
MADDE 35.- 7.5.1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri
Temel Kanununun 3 üncü maddesine
aşağıdaki bent eklenmiştir:
m) Rehabilite edici tıbbî hizmetlerde kullanılan yardımcı
araç ve gereçleri üretmek amacıyla, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve
tüzel kişiler tarafından kurulacak kuruluşların açılış iznini vermeye Sağlık
Bakanlığı yetkilidir. Bu kurum ve kuruluşların açılış izninin verilmesine,
üretim ve personel standardına, işleyiş ve denetimi ile daha önce açılmış olan
kurum ve kuruluşların durumlarına ilişkin esaslar Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
MADDE 36.-30.4.1992 tarihli ve 3797 sayılı Millî Eğitim
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanuna aşağıdaki Ek Madde eklenmiştir:
Ek Madde 3.- Görme, ortopedik,
işitme, dil-konuşma, ses bozukluğu, zihinsel ve ruhsal özürlü çocuklardan özel
eğitim değerlendirme kurulları tarafından, özel eğitim ve rehabilitasyon
merkezlerine devam etmeleri uygun görülenlerin eğitim giderlerinin, her yıl
bütçe uygulama talimatında belirlenen miktarı Millî Eğitim Bakanlığı bütçesine konulacak
ödenekten karşılanır.
MADDE 37.- 28.12.1993 tarihli ve 3960 sayılı Kalıtsal
Hastalıklarla Mücadele Kanununun 1
inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
Madde 1.- Devlet, kalıtsal kan hastalıklarından thalessemia
ve orak hücreli anemi dahil olmak üzere, bütün kalıtsal kan hastalıklarıyla ve
özürlülüğe yol açan diğer kalıtsal hastalıklarla koruyucu sağlık hizmetleri
kapsamında mücadele eder. Bunun için gerekli ödenek Sağlık Bakanlığı yılı
bütçesine konulur.
Kalıtsal kan hastalıklarıyla ve özürlülüğe yol açan diğer
kalıtsal hastalıklarla koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında mücadele için
gerekli önlemler ve bu konuda uygulanacak usul ve esaslar Sağlık Bakanlığınca
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
MADDE 38.- 13.4.1994 tarihli ve 3984 sayılı Radyo ve
Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci
fıkrasının (u) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
u) Kadınlara, güçsüzlere, özürlülere ve çocuklara karşı
şiddetin ve ayrımcılığın teşvik edilmemesi.
MADDE 39.- 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni
Kanununun 348 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir:
1) Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde
bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine
getirememesi.
MADDE 40.- 22.5.2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 108
inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve ikinci
fıkrasının birinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.
Bu Kanunda öngörülen idari para cezaları, 101 inci maddedeki
idari para cezaları hariç, gerekçesi belirtilmek suretiyle Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürünce verilir. 101 inci madde kapsamındaki idari
para cezaları ise, doğrudan Türkiye İş Kurumu İl Müdürü tarafından verilir.
MADDE 41.- 10.7.2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir
Belediyesi Kanununa aşağıdaki Ek Madde eklenmiştir:
Ek Madde 1.- Büyükşehir
belediyelerinde özürlülerle ilgili bilgilendirme, bilinçlendirme, yönlendirme,
danışmanlık, sosyal ve mesleki rehabilitasyon hizmetleri vermek üzere özürlü
hizmet birimleri oluşturulur. Bu birimler, faaliyetlerini özürlülere hizmet
amacıyla kurulmuş dernek ve bunların üst kuruluşlarıyla işbirliği hâlinde
sürdürürler. Özürlü hizmet birimlerinin kuruluş, görev, yetki, sorumluluk ve
işleyişine ilişkin usul ve esaslar Özürlüler İdaresi Başkanlığının görüşü
alınarak İçişleri Bakanlığınca hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
MADDE 42.- 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza
Kanununun 122 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasında geçen "dil, ırk,
renk, cinsiyet," ibaresinden sonra gelmek üzere "özürlülük,"
ibaresi eklenmiştir:
MADDE 43.- 7.12.2004 tarihli ve 5272 sayılı Belediye Kanununun 75 inci maddesinin
(c) bendine "kamu yararına çalışan
dernekler," ibaresinden sonra gelmek üzere "özürlü dernek ve
vakıfları," ibaresi eklenmiştir:
MADDE 44.- 25.3.1997 tarihli ve 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin 3 üncü maddesinin (h) bendine aşağıdaki paragraf eklenmiştir:
Başkanlığın bağlı olduğu Bakanın onayı ile özürlü kimlik
kartı hazırlama veya verme yetkisi, valiliklere devredilebilir. Özürlü kimlik
kartı hazırlama ve verme usul ve esasları, İçişleri Bakanlığı ve Özürlüler
İdaresi Başkanlığı ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünce
müştereken hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
MADDE 45.- 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 7 nci
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
Madde 7.- Başkanlığın ana hizmet birimleri şunlardır:
a) Rehabilitasyon ve Eğitim Dairesi Başkanlığı.
b) Özürlülük Araştırmaları ve İstatistik Dairesi Başkanlığı.
c) Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı.
d) Proje ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığı.
MADDE 46.- 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 8 inci
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
Rehabilitasyon ve Eğitim Dairesi Başkanlığı
Madde 8.- Rehabilitasyon ve Eğitim Dairesi Başkanlığının
görevleri şunlardır:
a) Özürlülerin rehabilitasyonu ve eğitimi sürecinde ilgili
kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak.
b) Özürlülerin rehabilitasyonuna yönelik her türlü
standardın oluşturulmasına yönelik çalışmalar yapmak.
c) Rehabilitasyon alanında faaliyet gösteren kurum ve
kuruluşlardaki yapılan çalışmaları takip etmek, sorunları ve çözüm yollarını
araştırmak.
d) Rehabilitasyon ve eğitim alanları ile ilgili (panel,
sempozyum, konferans vb.) etkinliklerde bulunmak.
e) İstihdamı kısıtlayan engellerin kaldırılmasını, istihdam
alanlarının genişletilmesini ve özürlülerin kendi işini kurmalarına yönelik
çalışmaları takip etmek ve tekliflerde bulunmak.
f) Özürlülerin günlük hayatlarında karşılaştıkları fiziki ve
mimari engellerin kaldırılması ve bu konudaki standartların belirlenmesi için
teklifler hazırlamak ve hazırlatmak.
g) Kamuya açık sosyal, kültürel, sportif tesis ve alanlar
ile kitle iletişim ve ulaşım araçlarından özürlülerin faydalanmasını sağlayıcı
tedbirleri araştırmak, değerlendirmek ve teklifler hazırlamak.
h) Özürlü çocuklara, gençlere, yetişkinlere bütünleştirilmiş
ortamlarda ve her düzeyde eğitim imkanı sağlamaya yönelik çalışmaları takip
etmek.
ı) Özürlülüğün önlenmesi, erken teşhisi, özürlülerin
rehabilitasyonu, eğitimi ve sosyal
güvenlikleri ile ilgili konularda teklif ve projeler
hazırlamak, hazırlatmak ve uygulatmak
i) Başkanlıkça verilen benzeri görevleri yapmak.
MADDE 47.- 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
Özürlülük Araştırmaları ve İstatistik Dairesi Başkanlığı
Madde 9.- Özürlülük Araştırmaları ve İstatistik Dairesi
Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) Özürlülük politikasının belirlenmesine yönelik veri
oluşturmak.
b) Özürlülük alanındaki çalışmaları takip etmek,
değerlendirmek.
c) Özürlülerle ilgili mevzuatı derlemek, incelemek ve
geliştirilmesine yönelik çalışma yapmak.
d) Özürlülere tanınan hak ve hizmetlerden yararlanma
amacıyla kullanılmak üzere özürlüler kimlik kartı hazırlamak, hazırlatmak ve
her türlü işlemleri takip etmek.
e)Başkanlık birimlerinin bilgi işlem ve otomasyon ihtiyacını
karşılamak ve yürütmek,
f) Başkanlık birimlerinin iş akışlarını izleyerek etkin ve
verimli iş, bilgi akışı ve iletişim düzenini sağlamak, bunlara yönelik
gelişmeleri izlemek ve geliştirmek için önerilerde bulunmak.
g) Bilgi portalını oluşturmak, yönetmek ve iletişim ağını
sağlamak.
h) Özürlüler ile ilgili veri tabanı oluşturulmasını
sağlamak.
ı) Ulusal kurum ve kuruluşlardan özürlülere yönelik
istatistiksel bilgilerin bilgi işlem
ortamında toplanmasını sağlamak ve değerlendirmek.
i) Başkanın direktif ve emirlerini ilgililere duyurmak ve
işlemleri takip etmek.
j) Başkanlıkça verilen benzeri görevleri yapmak.
MADDE 48.- 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 10 uncu
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı
Madde 10.- Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi
Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) Başkanlığın uluslararası ilişkilerini düzenlemek ve
yürütmek.
b) Özürlülere yönelik oluşturulan sosyal politikaları uluslararası
ve ülkeler ölçeğinde izlemek ve değerlendirmek.
c) Uluslararası düzeyde özürlülere yönelik faaliyet gösteren
kurum ve kuruluşlarla işbirliği kurmak, sürdürmek, geliştirmek, ilgili
personelin bilgilendirilmesini sağlamak.
d) Avrupa Birliği ile özürlülük alanındaki çalışmaları
yürütmek.
e) Özürlülere yönelik faaliyetlerde uluslararası kurum ve
kuruluşlardaki gelişmeleri takip etmek, özürlülerin sorunlarını ve çözüm
yollarını ortak araştırmak, ortaya çıkan sorunlar hakkında ortak inceleme ve
araştırma yapmak, yaptırmak, bu konuda ortak proje ve teklifleri hazırlamak ve
hazırlatmak.
f) Uluslararası kurum ve kuruluşlardan özürlülere yönelik
istatistiksel bilgilerin toplanmasını sağlamak.
g) Özürlülerle ilgili uluslararası gelişmeleri takip etmek,
antlaşma ve sözleşmelerin ülkemizdeki uygulamalarını izlemek ve değerlendirmek.
h)Başkanlığın koordinatörlüğündeki uluslararası düzeyde
özürlülere yönelik faaliyetler için teşkil edilen kurulların ve
organizasyonların sekretarya hizmetini yürütmek.
ı)Yabancı kaynaklı dokümanların temini, tercümesi ve ilgili
birimlerin bilgilendirilmesini sağlamak.
i) Başkanlığın iç ve dış tanıtımını ve halkla ilişkiler
hizmetlerini yürütmek.
j) Başkanlığın her türlü protokol işlerini düzenlemek ve
yürütmek.
k) Başkanlıkça verilen benzeri görevleri yapmak.
MADDE 49.- 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11 inci
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
Proje ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığı
Madde 11.- Proje ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığının görevleri
şunlardır:
a) Başkanlık birimlerince önerilen projelerin hazırlanması
veya hazırlatılması ile ilgili çalışma yapmak ve uygulanmasına destek sağlamak.
b) Başkanlıkça yapılmasına karar verilen projelerin
gerçekleşmesi amacıyla gerekli malî kaynakların sağlanması için ilgili
birimlerle kurum ve kuruluşlarla iletişim kurmak.
c) Projenin tamamlanmasından sonra hazırlanacak proje sonuç
raporunun ilgili birimler aracılığı ile duyurulmasını sağlamak.
d) Proje veri tabanının oluşturulmasını sağlamak.
e) Başkanlık süreli yayınının hazırlanması ve yayınlanması
için gerekli çalışmaları yapmak ve
yaptırmak.
f) Başkanlıkça görevlendirildiğinde, genel yahut özel
protokole bağlı işbirlikleri geliştirmek.
g) Başkanlığı ilgilendiren toplantı, brifing ve görüşmeleri
düzenlemek, Özürlüler Yüksek Kurulu ve Özürlüler Şûrasının sekretarya
hizmetlerini yürütmek, önemli not ve tutanakları tutmak ve yayımlamak.
h) Başkanlıkça verilen benzeri görevleri yapmak.
MADDE 50.- 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (1)
sayılı cetvelin " Ana Hizmet Birimleri" bölümü "1.
Rehabilitasyon ve Eğitim Dairesi Başkanlığı, 2. Özürlülük Araştırmaları ve
İstatistik Dairesi Başkanlığı, 3. Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi
Başkanlığı, 4. Proje ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığı" şeklinde
değiştirilmiştir:
MADDE 51.- a)Ekli (1) sayılı listede yer alan kadrolar iptal
edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
Genel Müdürlüğü bölümünden çıkarılmış, ekli (2) sayılı listede yer alan
kadrolar ihdas edilerek adı geçen Kanun Hükmünde Kararnameye bağlı (I) sayılı
cetvelin adı geçen Genel Müdürlüğe ait
bölümüne eklenmiştir:
b) )Ekli (3) sayılı listede yer alan kadrolar iptal edilerek
190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin
eki (I) sayılı cetvelin Özürlüler İdaresi Başkanlığı bölümünden çıkarılmış,
ekli (4) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek adı geçen Kanun
Hükmünde Kararnameye bağlı (I) sayılı cetvelin adı geçen Başkanlığa ait
bölümüne eklenmiştir:
Yürürlükten kaldırılan
hükümler
MADDE 52.- a)17.7.1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal
Sigortalar Kanununun ek 37 nci maddesi,
b) 29.6.1956 tarihli
ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 668 inci
maddesinin üçüncü fıkrası,
c) 22.4.1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanununun 14 üncü
maddesinin son fıkrası,
Yürürlükten kaldırılmıştır.
GEÇİCİ MADDE 1.- Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler Kanunun
yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde yürürlüğe konulur.
GEÇİCİ MADDE 2.- Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut
resmî yapılar, mevcut tüm yol,
kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal
ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış
ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma
getirilir.
GEÇİCİ MADDE 3.- Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler,
şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan toplu taşıma
hizmetlerinin özürlülerin erişilebilirliğine uygun olması için gereken
tedbirleri alır. Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlüler için erişilebilir
duruma getirilir.
GEÇİCİ MADDE 4.- Bu Kanunla Özürlüler İdaresi Başkanlığı ile
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü teşkilat kanunlarında
yapılan yeni düzenleme sebebiyle kadro ve görev unvanları değişenler veya
kaldırılanlar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde Başkanlıkta
boş bulunan durumlarına uygun kadrolara atanırlar. Bunlar yeni bir kadroya
atanıncaya kadar her türlü mali haklarını eski kadrolarına göre almaya devam
ederler. Söz konusu personelin atandıkları yeni kadroların aylık, ek gösterge,
her türlü zam ve tazminatları ile diğer mali hakları toplamının net tutarı,
eski kadrosunda en son ayda almakta oldukları aylık, ek gösterge, her türlü zam
ve tazminatları ile diğer mali hakları toplamı net tutarından az olması halinde
aradaki fark giderilinceye kadar atandıkları kadroda kaldıkları sürece hiçbir
vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın tazminat olarak ödenir. Kadro ve görev
unvanı değişmeyenler ise aynı kadro ve görev unvanlarına atanmış sayılırlar.
Yürürlük
MADDE 53.- Bu Kanunun 36 ncı maddesi ile 52 nci maddesinin
(a) bendi 1.6.2006 tarihinde, diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 54.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METNE EKLİ LİSTELER
(1) SAYILI LİSTE
İPTAL
EDİLEN KADROLAR
KURUMU : SOSYAL
HİZMETLER VE ÇOCUK ESİRGEME KURUMU
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TEŞKİLAT : MERKEZ
Serbest Tutulan
Kadro Kadro
Sınıfı Unvanı Derecesi Adedi Adedi Toplam
GİH Personel Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Araştırma Planlama ve 1 1 - 1
Koordinasyon Dairesi Başkanı
GİH İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Genel Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Ailenin Bütünlüğünün Korunması Dairesi
Başkanı 1 1 - 1
GİH Aile ve Çocuk Hizmetleri Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Yetiştirme Yurtları Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Yaşlı Hizmetleri Dairesi Başkanı 1 1 - 1
ĞİH Özürlülerin ve Felçlilerin Rehabilitasyonu 1 1 - 1
Dairesi Başkanı
Toplam 9
(2) SAYILI LİSTE
İHDAS EDİLEN KADROLAR
KURUMU : SOSYAL HİZMETLER VE ÇOCUK ESİRGEME KURUMU
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TEŞKİLAT : MERKEZ
Serbest Tutulan
Kadro Kadro
Sınıfı Unvanı Derecesi Adedi Adedi Toplam
GİH Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH İnsan Kaynakları Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Destek Hizmetleri Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Aile-Kadın ve Toplum Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Çocuk Hizmetleri Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Gençlik Hizmetleri Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Özürlü Bakım Hizmetleri Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Yaşlı Bakım Hizmetleri Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Sosyal Yardım Hizmetleri Dairesi Başkanı 1 1 - 1
Toplam 9
(3) SAYILI LİSTE
İPTAL EDİLEN KADROLAR
KURUMU : ÖZÜRLÜLER
İDARESİ BAŞKANLIĞI
TEŞKİLAT : MERKEZ
Serbest Tutulan
Kadro Kadro
Sınıfı Unvanı Derecesi Adedi Adedi Toplam
GİH Tıbbi Hizmetler Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Eğitim Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Mesleki Reh. ve İsth. Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Sosyal Hayata Uyum Dairesi Başkanı 1 1 - 1
Toplam 4 4
(4) SAYILI LİSTE
İHDAS EDİLEN KADROLAR
KURUMU : ÖZÜRLÜLER
İDARESİ BAŞKANLIĞI
TEŞKİLAT : MERKEZ
Serbest Tutulan
Kadro Kadro
Sınıfı Unvanı Derecesi Adedi Adedi Toplam
GİH Rehabilitasyon ve Eğitim Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Özürlülük Araştırmaları ve İstatistik
Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi
Başkanı 1 1 - 1
GİH Proje ve Koordinasyon Dairesi Başkanı 1 1 - 1
Toplam 4 4
Plan ve
Bütçe Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük
Millet Meclisi
Plan ve Bütçe
Komisyonu 28.6.2005
Esas No.: 1/1029,
2/215. 2/424, 2/437
Karar
No.: 46
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Bakanlar Kurulunca 5.5.2005 tarihinde
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan ve Başkanlıkça 10.5.2005
tarihinde tali komisyon olarak Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu
ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonuna ve Adalet Komisyonuna,
esas komisyon olarak da Komisyonumuza havale edilen 1/1029 esas numaralı "Özürlüler ve Bazı Kanun
ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Tasarısı", Komisyonumuzun 28.6.2005 tarihinde Hükümeti temsilen Devlet
Bakanı Nimet Çubukçu ile Maliye Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Devlet Planlama
Teşkilatı Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı, Özürlüler İdaresi Başkanlığı ile
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü temsilcilerinin de
katılımlarıyla yapmış olduğu 66 ncı birleşiminde Komisyonumuz portföyünde
bulunan 2/215, 2/424, 2/437 esas numaralı Kanun Tekliflerinin sözkonusu Kanun
Tasarısı ile ilgili olmaları nedeniyle İçtüzüğün 35 inci maddesine göre
birleştirilerek incelenip,
görüşülmüştür.
Tasarı ile özürlülüğün önlenmesi, özürlülerin
sağlık, eğitim, rehabilitasyon, istihdam, bakım ve sosyal güvenliğe ilişkin
sorunlarının çözümü ile her bakımdan gelişmelerini ve önlerindeki engelleri
kaldırmayı sağlayacak tedbirleri alarak topluma katılımlarını sağlamak ve bu
hizmetlerin koordinasyonu için gerekli düzenlemelerin yapılması amaçlanmıştır.
Komisyonumuzda Tasarının geneli üzerinde
yapılan müzakerelerde;
- Özürlü vatandaşlarımızın sorunlarının
ağır olduğu,
- Özürlüler İdaresi Başkanlığı ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
Genel Müdürlüğü arasında eşgüdümün önemli olduğu,
- Tasarının yıllardır beklenen sorunlara
çözüm getiren önemli düzenlemeler içerdiği,
şeklindeki görüşleri müteakip, Hükümet adına yapılan tamamlayıcı
açıklamalarda ise;
- Tasarının özürlülerin sınıflandırılmaları,
bakım hizmetlerinin sunumu ve çeşitleri, rehabilitasyon ve çeşitleri, erken
tanı-teşhis, iş ve meslek analizi, istihdam ve korumalı işyerleri, eğitim ve
öğretim, eğitsel değerlendirme konularında çerçeve düzenlemeleri hüküm altına
almakta olduğu,
- Özürlülerin eğitimleri, meslekleri,
günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve özel
bilgisayar programlarının Katma Değer Vergisinden istisna tutulacağı, yine
özürlülerin sahip olduğu bir konutun emlak vergisinden muaf tutulduğu,
- Özellikle ağır özürlülerin istihdamı
için ilk defa korumalı işyeri tanımının yapıldığı, özürlülerin mesleki
rehabilitasyonları konusunda ilgili kurumlara ve yerel yönetimlere
yükümlülükler getirildiği,
- Korunmaya muhtaç çocuklar için sivil
toplum kuruluşları ve halkın gönüllü katkı ve katılımıyla da sosyal hizmet
sunumunun sağlanacağı,
ifade edilmiştir.
Komisyonumuzda, verilen bir önergenin
kabul edilmesiyle görüşmelerde Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu
metninin esas alınması kararlaştırılmıştır.
Tali Komisyon metninin;
-1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12,
13, 14, 15, 16 ve çerçeve 17 nci maddeleri; aynen,
- Çerçeve 18 inci maddesi ile 625 sayılı Kanuna eklenen Geçici 2 nci
maddede yer alan "31/12/2006"
ibaresinin bu Kanunun yürürlüğünden önce açılış izni almış olan özel eğitim ve
rehabilitasyon merkezlerinin Millî Eğitim Bakanlığınca izinlerinin yenilenme
süresinin bir yıl daha uzatılmasını teminen "31.12.2007" olarak
değiştirilmesi ve "hükümlere" ibaresinin "şartlara"
olarak redaksiyona tabi tutulması
suretiyle,
- Çerçeve 19 uncu maddesi; aynen,
- Çerçeve 20 nci maddesi; 657 sayılı
Kanunun değiştirilen birinci fıkrasında yer alan "kariyer mesleği olan" ibaresinin metinden
çıkarılması suretiyle,
- Çerçeve 21, 22, 23, 24 ve 25 inci
maddeleri; aynen,
- Çerçeve 26 ncı maddesi ile değiştirilen
2828 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine koruma altındaki çocukların aynı yaş
grubunda ve ev ortamında kalmalarına yönelik çocuk evleri tanımının eklenmesi
suretiyle,
- Çerçeve 27, 28, 29, 30, 31, 32 ve 33
üncü maddeleri; aynen,
- Çerçeve 34 üncü maddesi; Tasarı
metninden çıkarılması suretiyle,
- Çerçeve 35, 36, 37, 38, 39, 40 ıncı
maddeleri; 34, 35, 36, 37, 38 ve 39
uncu maddeleri olarak aynen,
- Çerçeve 41 inci maddesi ile 5216 sayılı Kanuna eklenen ek 1 inci maddede yer
alan "dernek" ibaresinden önce gelmek üzere "vakıf"
ibaresinin eklenmesi suretiyle 40 ıncı madde olarak,
- Çerçeve
42 nci maddesi; 41 inci madde olarak
aynen,
- Çerçeve 43 üncü maddesi; Tasarı metninden
çıkarılması suretiyle,
- Çerçeve 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50 ve 51
inci maddeleri; 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48 ve 49 uncu maddeleri olarak aynen;
- Özürlülerin araçlarına uygulanan özel
tüketim vergisi istisnasının aracın başka birine devri sırasında tahsil
edilmemesini düzenleyen hükmün metne 50 nci madde olarak ilave edilmesi suretiyle,
- Özürlüler tarafından beş yılda bir
defaya mahsus olmak üzere dizel motorlu araçların ilk iktisaplarında sağlanan
istisnanın 1600 cm3 den 2000 cm3'e çıkartılmasını temin eden hükmün metne 51
inci madde olarak ilave edilmesi suretiyle,
- Çerçeve 52 nci maddesi; Geçici 1, Geçici
2, Geçici 3 ve Geçici 4 üncü maddeleri; aynen,
- Yürürlüğe ilişkin 53 üncü maddesi;
metinde yapılan değişiklikler doğrultusunda redaksiyona tabi tutulması
suretiyle,
- Yürütmeye ilişkin 54 üncü maddesi;
aynen,
kabul edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak
üzere, Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
Sait Açba |
M. Altan
Karapaşaoğlu |
Sabahattin
Yıldız |
|
|
Afyonkarahisar |
Bursa |
Muş |
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet
Sekmen |
Halil
Aydoğan |
Mehmet
Melik Özmen |
|
|
İstanbul |
Afyonkarahisar |
Ağrı |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet
Zekai Özcan |
M. Mesut
Özakcan |
Ali Osman
Sali |
|
|
Ankara |
Aydın |
Balıkesir |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ahmet
İnal |
Osman
Nuri Filiz |
Alaattin
Büyükkaya |
|
|
Batman |
Denizli |
İstanbul |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
A. Kemal
Kumkumoğlu |
Birgen
Keleş |
Kemal
Kılıçdaroğlu |
|
|
İstanbul |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
M.
Mustafa Açıkalın |
Y.
Selahattin Beyribey |
Mustafa
Elitaş |
|
|
İstanbul |
Kars |
Kayseri |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mikail
Arslan |
Muzaffer
Baştopçu |
Hasan
Fehmi Kinay |
|
|
Kırşehir |
Kocaeli |
Kütahya |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mustafa
Özyürek |
Gürol
Ergin |
O. Seyfi
Terzibaşıoğlu |
|
|
Mersin |
Muğla |
Muğla |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Osman
Seyfi |
Cemal
Uysal |
İmdat
Sütlüoğlu |
|
|
Nevşehir |
Ordu |
Rize |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Musa
Uzunkaya |
Sabahattin
Cevheri |
M. Ergun
Dağcıoğlu |
|
|
Samsun |
Şanlıurfa |
Tokat |
|
|
Üye |
Üy |
|
|
|
Enis
Tütüncü |
M. Akif
Hamzaçebi |
|
|
|
Tekirdağ |
Trabzon |
|
|
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ
METİN
ÖZÜRLÜLER HAKKINDA VE
BAZI KANUNLAR İLE KANUN HÜKMÜNDE
KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TASARISI
BİRİNCİ
BÖLÜM
Amaç,
Kapsam, Tanımlar ve Genel Esaslar
Amaç
MADDE 1.- Bu Kanunun amacı; özürlülüğün önlenmesi,
özürlülerin sağlık, eğitim, rehabilitasyon, istihdam, bakım ve sosyal
güvenliğine ilişkin sorunlarının çözümü ile her bakımdan gelişmelerini ve
önlerindeki engelleri kaldırmayı sağlayacak tedbirleri alarak topluma tam
katılımlarını sağlamak ve bu hizmetlerin koordinasyonu için gerekli
düzenlemeleri yapmaktır.
Kapsam
MADDE 2.- Bu Kanun özürlüleri, ailelerini, özürlülere
yönelik hizmet veren kurum ve kuruluşları ile diğer ilgilileri kapsar.
Tanımlar
MADDE 3.- Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Özürlü: Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle
bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde
kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini
karşılamada güçlükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve
destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişiyi,
b) Özürlülük ölçütü: Uluslararası ölçütler göz önünde
bulundurularak hazırlanan ve gerek duyuldukça revize edilen ölçütleri,
c) Ağır özürlü: Özürlülük ölçütüne göre, ağır özürlü olarak
tanımlanan kişiyi,
d) Bakıma muhtaç özürlü: Özürlülük sınıflandırmasına göre
resmi sağlık kurulu raporu ile ağır özürlü olduğu belgelendirilenlerden, günlük
hayatın alışılmış, tekrar eden gereklerini önemli ölçüde yerine getirememesi
nedeniyle hayatını başkasının yardımı ve bakımı olmadan devam ettiremeyecek
derecede düşkün olan kişileri,
e) Korumalı işyeri: Normal işgücü piyasasına
kazandırılmaları güç olan özürlüler için, meslekî rehabilitasyon ve istihdam
oluşturmak amacıyla Devlet tarafından teknik ve malî yönden desteklendiği ve
çalışma ortamının özel olarak düzenlendiği işyerini,
f) Korumalı işyeri statüsü: Çalışanlarının yönetmelikle
belirlenen oranını özürlülerin oluşturduğu veya özürlülere yönelik çalışmaları
ile korumalı işyerine sağlanan teknik ve malî destek sağlanma şartlarını
taşımayı,
g) Rehabilitasyon: Doğuştan veya sonradan herhangi bir
nedenle oluşan özrü ortadan kaldırmak veya özürlülüğün etkilerini mümkün olan
en az düzeye indirmek, özürlüye yeniden fiziksel, zihinsel, psikolojik, ruhsal,
sosyal, meslekî ve ekonomik yararlılık alanlarında başarabileceği en üst
düzeyde yetenekler kazandırarak; evinde, işinde ve sosyal yaşamında kendine ve
topluma yeterli olabilmesi ve özürlünün toplum ile bütünleşmesi, ayrımcılığa karşı tüm tedbirlerin alınması
amacıyla verilen koruyucu, tıbbî, meslekî, eğitsel, rekreasyonal ve
psiko-sosyal hizmetler bütününü,
h) Sınıflandırma: Önemli bir sağlık ögesi olarak insan
vücudunun fonksiyonu ve yetersizliğinin tanımı konusunda ortak ve standart bir
dil ve çerçeve geliştirme çalışmasını,
İfade eder.
Genel esaslar
MADDE 4.- Bu Kanun kapsamında bulunan hizmetlerin yerine
getirilmesinde aşağıdaki esaslara uyulur:
a) Devlet, insan onur
ve haysiyetinin dokunulmazlığı temelinde, özürlülerin ve özürlülüğün her tür
istismarına karşı sosyal politikalar geliştirir. Özürlüler aleyhine ayrımcılık
yapılamaz; ayrımcılıkla mücadele özürlülere yönelik politikaların temel
esasıdır.
b) Özürlülere yönelik
olarak alınacak kararlarda ve verilecek hizmetlerde özürlülerin, ailelerinin ve
gönüllü kuruluşların katılımı sağlanır.
c) Özürlülere yönelik
hizmetlerin sunumunda aile bütünlüğünün korunması esastır.
d) Kurum ve
kuruluşlarca özürlülere yönelik mevzuat düzenlemelerinde Özürlüler İdaresi
Başkanlığının görüşünün alınması zorunludur.
İKİNCİ
BÖLÜM
Sınıflandırma, Bakım, Rehabilitasyon, İstihdam, Eğitim,
İş
ve Meslek Analizi
Sınıflandırma
MADDE 5.- Özürlülerle ilgili derecelendirmeler,
sınıflandırmalar, tanılamalar uluslararası özürlülük sınıflandırması temel
alınarak hazırlanan özürlülük ölçütüne göre yapılır. Özürlülük ölçütünün tespiti
ve uygulama esasları, Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı ile Özürlüler İdaresi Başkanlığınca müştereken çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir.
Bakım
MADDE 6.- Özürlü kişilerin yaşamlarını öncelikle
bulundukları ortamda sağlık, huzur ve güven içinde sürdürmesi, toplum içinde
kendi kendilerini idare edebilecek ve üretken hâle gelebilecek şekilde bakım ve
rehabilitasyonlarının yapılması, bunlardan ihtiyacı olanların geçici veya
sürekli bakım altına alınması veya bunlara evde bakım hizmeti sunulması
esastır.
Ruhsatlandırma
MADDE 7.- Özürlülere yönelik bakım hizmetlerini, Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünden ruhsat alan gerçek ve
tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşları verebilir.
Hizmet sunumu
MADDE 8.- Bakım hizmetlerinin sunumunda kişinin biyolojik,
fiziksel, psikolojik ve sosyal ihtiyaçları da dikkate alınır. Bakım hizmetlerinin standardizasyonu,
geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme
Kurumu Genel Müdürlüğü koordinasyonunda çalışmalar yürütülür.
Bakım hizmetleri ile bakımın nitelikli temini sağlanır.
Bakım çeşitleri
MADDE 9.- Bakım hizmetleri, evde bakım veya kurum bakımı
modelleriyle sunulabilir. Öncelikle kişinin sosyal ve fiziksel çevresinden
ayrılmaksızın hizmetin sunulması esas alınır.
Rehabilitasyon
MADDE 10.- Rehabilitasyon hizmetleri toplumsal hayata
katılım ve eşitlik temelinde özürlülerin bireysel ve toplumsal ihtiyaçlarını
karşılamaya yönelik olarak verilir. Rehabilitasyon kararının alınması,
plânlanması, yürütülmesi, sonlandırılması dâhil her aşamasında özürlü ve
ailesinin aktif ve etkili katılımı esastır.
Rehabilitasyonun her alanında ihtiyaç duyulan personelin
yetiştirilmesine yönelik eğitim programları geliştirilir ve bu personelin
istihdamı için gerekli önlemler alınır.
Erken tanı ve koruyucu
hizmetler
MADDE 11.- Yeni doğan, erken çocukluk ve çocukluğun her
dönemi fiziksel, işitsel, duyusal, sosyal, ruhsal ve zihinsel gelişimlerinin
izlenmesi, genetik geçişli ve özürlülüğe neden olabilecek hastalıkların erken
teşhis edilmesinin sağlanması, özürlülüğün önlenmesi, var olan özrün şiddetinin
olabilecek en düşük seviyeye çekilmesi ve ilerlemesinin durdurulmasına ilişkin
çalışmalar Sağlık Bakanlığınca planlanır ve yürütülür.
İş ve meslek analizi
MADDE 12.- Özür
türlerini dikkate alan iş ve meslek analizleri, Özürlüler İdaresi
Başkanlığının koordinatörlüğünde Millî Eğitim Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılır. Bu analizlerin ışığında, özürlülerin
durumlarına uygun meslekî rehabilitasyon ve eğitim programları, anılan
kurumlarca geliştirilir.
Meslekî rehabilitasyon
MADDE 13.- Özürlülerin yeteneklerine göre mesleğini seçme ve
bu alanda eğitim alma hakkı kısıtlanamaz.
Özürlülerin yetenekleri doğrultusunda yapabilecekleri bir
işte eğitilmesi, meslek kazandırılması, verimli kılınarak ekonomik ve sosyal
refahının sağlanması amacıyla meslekî rehabilitasyon hizmetlerinden
yararlanmasının sağlanması esastır.
Gerçek veya tüzel kişilerce açılacak olan özel meslekî
rehabilitasyon merkezleri, yetenek geliştirme merkezleri ve korumalı
işyerlerinin değişik tipleri ile özel işyerlerinde bireylerin bireysel
gelişimleri ve yeteneklerine uygun iş veya becerilerini geliştirici tedbirler
alınır. Bu alandaki hizmetler ihtiyaçlara göre iş ve meslek analizi yapılarak
hizmet satın alınması suretiyle temin edilebilir. Buna ilişkin usul ve esaslar,
Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Özürlüler
İdaresi Başkanlığınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Sosyal ve mesleki rehabilitasyon hizmetleri belediyeler
tarafından verilebilir. Belediyeler bu hizmetlerin sunumu sırasında gerekli
gördüğü hallerde, halk eğitim ve çıraklık eğitim merkezleri ile işbirliği
yapar. Özürlünün rehabilitasyon talebinin karşılanamaması halinde, özürlü,
hizmeti en yakın merkezden alır ve ilgili belediye her yıl bütçe talimatında
belirlenen miktarı hizmetin satın alındığı merkeze öder.
İstihdam
MADDE 14.- İşe alımda; iş seçiminden, başvuru formları,
seçim süreci, teknik değerlendirme, önerilen çalışma süreleri ve şartlarına
kadar olan safhaların hiçbirinde özürlülerin aleyhine ayrımcı uygulamalarda
bulunulamaz.
Çalışan özürlülerin aleyhinde sonuç doğuracak şekilde,
özrüyle ilgili olarak diğer kişilerden farklı muamelede bulunulamaz.
Çalışan veya iş başvurusunda bulunan özürlülerin
karşılaşabileceği engel ve güçlükleri azaltmaya veya ortadan kaldırmaya yönelik
istihdam süreçlerindeki önlemlerin alınması ve işyerinde fiziksel
düzenlemelerin bu konuda görev, yetki ve sorumluluğu bulunan kurum ve
kuruluşlar ile işyerleri tarafından yapılması zorunludur. Özürlülük durumları
sebebiyle işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan özürlülerin istihdamı,
öncelikle korumalı işyerleri aracılığıyla sağlanır.
Korumalı işyerleriyle ilgili usul ve esaslar Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Özürlüler İdaresi Başkanlığınca
müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Eğitim ve öğretim
MADDE 15.- Hiçbir gerekçeyle özürlülerin eğitim alması
engellenemez. Özürlü çocuklara, gençlere ve yetişkinlere, özel durumları ve
farklılıkları dikkate alınarak, bütünleştirilmiş ortamlarda ve özürlü
olmayanlarla eşit eğitim imkânı sağlanır.
Özürlü üniversite öğrencilerinin öğrenim hayatlarını
kolaylaştırabilmek için Yükseköğretim Kurulu bünyesinde araç-gereç temini, özel
ders materyallerinin hazırlanması, özürlülere uygun eğitim, araştırma ve
barındırma ortamlarının hazırlanmasının temini gibi konularda çalışma yapmak
üzere Özürlüler Danışma ve Koordinasyon Merkezi kurulur.
Özürlüler Danışma ve Koordinasyon Merkezinin, çalışma usul
ve esasları, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu
ile Özürlüler İdaresi Başkanlığınca müştereken hazırlanan yönetmelikle
belirlenir.
Görme özürlülerin eğitim ve kültürel ihtiyaçlarını
karşılamak üzere hazırlanacak kabartma kitap, sesli kitap ve materyal
üretilmesini teminen gerekli işlemler, Millî Eğitim Bakanlığı ve Kültür ve
Turizm Bakanlığınca müştereken yürütülür.
Eğitsel değerlendirme
MADDE 16.- Özürlülerin eğitsel değerlendirme ve tanılaması
il milli eğitim müdürlükleri rehberlik araştırma merkezlerinde uzman kişilerden
oluşan ve özürlü ailesinin yer aldığı özel eğitim değerlendirme kurulu
tarafından yapılır ve eğitim plânlaması geliştirilir. Bu plânlama her yıl
yeniden değerlendirilerek, gelişmeler doğrultusunda gözden geçirilir.
Kurulun teşkili ve çalışma usul ve esasları Milli Eğitim
Bakanlığı ile Özürlüler İdaresi Başkanlığınca müştereken çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Değiştirilen
Hükümler
MADDE 17.- 8.6.1965 tarihli ve 625 sayılı Özel Öğretim
Kurumları Kanununun 1 inci maddesinde yer alan "öğrenci etüd eğitim
merkezleri" ibaresinden sonra gelmek üzere "özel eğitim ve
rehabilitasyon merkezleri" ibaresi eklenmiştir.
MADDE 18.- 625 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 2.- 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme Kurumu Kanunu hükümleri gereği izin almış olan özel eğitim ve
rehabilitasyon merkezleri 31.12.2006 tarihine kadar Millî Eğitim Bakanlığınca
belirlenen hükümlere uygun olarak açılış izinlerini yenilerler."
MADDE 19.- 23.6.1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti
Kanununun 42 nci maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkra eklenmiştir.
"Özürlülerin yaşamı için zorunluluk göstermesi hâlinde,
proje tadili kat maliklerinin en geç üç ay içerisinde yapacağı toplantıda
görüşülerek sayı ve arsa payı çoğunluğu ile karara bağlanır. Toplantının bu
süre içerisinde yapılamaması veya tadilat talebinin çoğunlukla kabul edilmemesi
durumunda; ilgili kat malikinin talebi üzerine bina güvenliğinin tehlikeye
sokulmadığını bildirir komisyon raporuna istinaden ilgili mercilerden alınacak
tasdikli proje değişikliği veya krokiye göre inşaat, onarım ve tesis yapılır.
İlgili merciler, tasdikli proje değişikliği veya kroki taleplerini en geç altı
ay içinde sonuçlandırır. Komisyonun teşkili, çalışma usulü ile özürlünün
kullanımından sonraki süreç ile ilgili usul ve esaslar Bayındırlık ve İskân
Bakanlığı ile Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından müştereken hazırlanacak
yönetmelikle belirlenir."
MADDE 20.- 14.7.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 53 üncü maddesinin başlığı ve birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Özürlülerin Devlet memurluğuna alınmaları ve
görevlendirilmeleri:"
"Mevzuata uygun olmak kaydıyla; kariyer mesleği olan
özürlülerin mesleklerine uygun münhal kadrolara atanması, mesleklerini icra
veya infaza yardımcı araç ve gerecin kurumlarınca temin edilmesi esastır.
Özürlülerin Devlet memurluğuna alınma şartları ile hangi işlerde
çalıştırılacakları, mesleklerini icra ve infazda hangi yardımcı araç ve
gereçlerin kurumlarınca temin edileceği, zihinsel özürlülerin hangi görevlere
atanmasında asgari eğitim şartından istisna edileceği hususları Maliye
Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Özürlüler
İdaresi Başkanlığı ve Devlet Personel Başkanlığınca müştereken hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir."
MADDE 21.- 657 sayılı Kanuna aşağıdaki madde eklenmiştir.
"EK MADDE 39.- Devlet memurlarının, hayatını başkasının
yardım veya bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede özürlü olduğu sağlık
kurulu raporu ile tespit edilen çocukları ile kardeşlerinin, memuriyet mahalli
dışında resmî veya özel eğitim ve öğretim kuruluşlarında eğitim ve öğretim yapacaklarının
bu kuruluşlar tarafından belgelendirilmesi hâlinde, ilgilinin talebi üzerine
eğitim ve öğretim kuruluşlarının bulunduğu il veya ilçe sınırları dahilinde
kurumunda bulunan durumuna uygun boş bir kadroya ataması yapılır."
MADDE 22.- 29.7.1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi
Kanununun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "gazilerin"
ibaresinden sonra gelmek üzere "özürlülerin" ibaresi eklenmiştir.
MADDE 23.- 18.1.1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik
Kanununun 73 üncü maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"İlgilinin işitme, konuşma veya görme özürlü olması:
Madde 73.- Noter, ilgilinin işitme, konuşma veya görme
özürlü olduğunu anlarsa, asgarî ücreti geçmeyecek oranda malî sonuç doğurmayan
işlemler özürlünün isteğine bağlı olmak üzere iki tanık huzurunda yapılır.
İlgilinin işitme veya konuşma özürlü olması ve yazı ile anlaşma imkânının da
bulunmaması hâlinde, iki tanık ve yeminli tercüman bulundurulur."
MADDE 24.- 1512 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin ikinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Bir noterlik işleminde imza atılmış veya imza yerine
geçen el işareti yapılmış olmasına rağmen, ilgilisi ister veya adına işlem
yapılan ve imza atabilen görme özürlüler hariç olmak üzere noter, işlemin niteliği,
imzayı atan veya el işaretini yapan şahsın durumu ve kimliği bakımından gerekli
görürse, yukarıdaki fıkradaki usul dairesinde ilgili, tanık, tercüman veya
bilirkişinin parmağı da bastırılır. Mühür kullanılması hâlinde parmağın da
bastırılması zorunludur."
MADDE 25.- 1.7.1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını
Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması
Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"65 yaşını doldurmadığı halde başkasının yardımı
olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek şekilde malûl olduklarını tam
teşekküllü hastanelerden alacakları sağlık kurulu raporu ile kanıtlayanlardan
yukarıdaki şartları taşıyan Türk vatandaşlarına birinci fıkrada öngörülenin üç
katı aylık bağlanır. Herhangi bir işe yerleştirilemeyen özürlülerden yukarıdaki
şartları taşıyan Türk vatandaşlarına ise birinci fıkrada öngörülenin iki katı
aylık bağlanır."
MADDE 26.- 24.5.1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler
ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun 3 üncü maddesinin (c) bendinden sonra gelmek
üzere aşağıdaki (d) bendi eklenmiş ve mevcut (d), (e) ve (f) bentleri (e), (f)
ve (g) olarak teselsül ettirilmiştir.
"d) "Bakıma Muhtaç Özürlü"; özürlülük
sınıflandırmasına göre resmi sağlık kurulu raporu ile ağır özürlü olduğu
belgelendirilenlerden, günlük hayatın alışılmış, tekrar eden gereklerini önemli
ölçüde yerine getirememesi nedeniyle hayatını başkasının yardımı ve bakımı
olmadan devam ettiremeyecek derecede düşkün olan kişiyi,"
MADDE 27.- 2828 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin (g) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"g) Kuruma bağlı olanlar dışında kurulacak sosyal
hizmet kuruluşlarının, özel eğitim ve rehabilitasyon hizmeti verenler hariç
olmak üzere açılış iznine, her türlü standartlarına ve işleyişlerine ilişkin
esasları, varsa ücret tarifelerini tespit etmek, onaylamak, denetimini yapmak
ve bu esaslara uymayanların faaliyetlerini durdurmak."
MADDE 28.- 2828 sayılı Kanuna aşağıdaki maddeler
eklenmiştir.
"EK MADDE 7.- Sosyal güvenlik kurumlarına tabi olmayan,
bakıma muhtaç özürlülerden ailesini kaybetmiş olanlar ile ailesi ekonomik veya
sosyal yoksunluk içerisinde bulunanlara bakım hizmetinin resmi veya özel bakım
kurumlarında ya da ikametlerinde verilmesi sağlanır.
Bakıma muhtaç özürlülere sunulacak bakım hizmetlerinin
kapsamı ve bu hizmetleri verecek olan gerçek ve tüzel kişilerin izin, çalışma
usul ve esasları, denetlenmeleri ile ücretlendirme ve ödemeleri Kurumun
koordinatörlüğünde, Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Özürlüler İdaresi
Başkanlığınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Bakıma muhtaç özürlülere sunulacak bakım hizmetinin
karşılığı olarak her ay için kişi başına belirlenecek tutar, iki aylık net
asgari ücretten fazla olamaz.
Bakıma muhtaç özürlülerin, Kurumca bakılanlar dışındakilerin
bakım ücreti bu amaçla Kurum bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.
EK MADDE 8.- İşitme ve konuşma özürlülerine gerek görüldüğü
hâllerde tercümanlık yapmak üzere illerde işaret dili bilen personel
görevlendirilir. Personelin işaret lisanı öğrenmeleri için gerekli kursların
düzenlenmesi sağlanır. Bu personelin görev ve yetkileri, çalışma koşulları ile
ilgili usul ve esaslar Özürlüler İdaresi Başkanlığı ve Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünün müştereken hazırlayacakları
yönetmelikle belirlenir."
MADDE 29.- 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları
Trafik Kanununun 61 inci maddesinin birinci fıkrasına (n) bendinden sonra
gelmek üzere aşağıdaki bent ve ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
"o) Özürlülerin araçları için ayrılmış park
yerlerine,"
"(o) bendinin ihlâli hâlinde para cezası iki kat
artırılır."
MADDE 30.- 25.10.1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer
Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasına aşağıdaki bent
eklenmiştir.
"s) Özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük
yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve özel bilgisayar
programları,"
MADDE 31.- 21.5.1986 tarihli ve 3289 sayılı Gençlik ve Spor
Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 nci maddesine (n)
bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (o) bendi eklenmiş ve mevcut (o) bendi
(p) bendi olarak teselsül ettirilmiştir.
"o) Özürlü bireylerin spor yapabilmelerini sağlamak ve
yaygınlaştırmak üzere; spor tesislerinin özürlülerin kullanımına uygun olmasını
sağlamak, spor eğitim programları ve destekleyici teknolojiler geliştirmek,
gerekli malzemeyi sağlamak, konu ile ilgili bilgilendirme ve bilinçlendirme
çalışmaları ile yayınlar yapmak, spor adamları yetiştirmek, özürlü bireylerin spor
yapabilmesi konusunda ilgili diğer kuruluşlarla işbirliği yapmak,"
MADDE 32.- 5.6.1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim
Kanununun 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkralar eklenmiştir.
"Özürlülerin çıraklık eğitimine alınmalarında
Bakanlıkça merkezde ve illerde; hekim, fizyoterapist, psikolog, çocuk gelişimi
ve eğitimcisi, özel eğitimci, sosyal çalışmacı, dil ve konuşma terapisti, iş ve
meslek danışmanı, iş-uğraşı terapisti, rehber öğretmen, odyolog, eğitim odyoloğu
meslek gruplarından en az üçünün bir araya geleceği bir kurul oluşturulur.
Özürlülerin ilgi, istek, yetenek ve
becerileri doğrultusunda ve sağlık kurulu raporunu da dikkate almak suretiyle
hangi meslek dalında eğitim alacaklarına kurul karar verir.
Kurulun oluşturulması ve çalışma usul ve esasları Milli
Eğitim Bakanlığı ve Özürlüler İdaresi Başkanlığınca müştereken çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir."
MADDE 33.- 7.5.1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri
Temel Kanununun 3 üncü maddesine aşağıdaki
bent eklenmiştir.
"m) Rehabilite
edici tıbbi hizmetlerde kullanılan yardımcı araç ve gereçleri üretmek amacıyla,
kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulacak
kuruluşların açılış iznini vermeye Sağlık Bakanlığı yetkilidir. Bu kurum ve
kuruluşların açılış izninin verilmesine, üretim ve personel standardına,
işleyiş ve denetimi ile daha önce açılmış olan kurum ve kuruluşların
durumlarına ilişkin esaslar Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir."
MADDE 34.- 30.4.1992 tarihli ve 3797 sayılı Milli Eğitim
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanuna aşağıdaki madde eklenmiştir.
"EK MADDE 3.- Görme, ortopedik, işitme, dil-konuşma,
ses bozukluğu, zihinsel ve ruhsal özürlü çocuklardan özel eğitim değerlendirme
kurulları tarafından, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine devam etmeleri
uygun görülenlerin eğitim giderlerinin, her yıl bütçe uygulama talimatında
belirlenen miktarı Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten
karşılanır."
MADDE 35.- 28.12.1993 tarihli ve 3960 sayılı Kalıtsal
Hastalıklarla Mücadele Kanununun 1
inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Devlet, kalıtsal kan hastalıklarından thalessemia ve
orak hücreli anemi dahil olmak üzere, bütün kalıtsal kan hastalıklarıyla ve
özürlülüğe yol açan diğer kalıtsal hastalıklarla koruyucu sağlık hizmetleri
kapsamında mücadele eder. Bunun için gerekli ödenek Sağlık Bakanlığı yılı
bütçesine konulur."
MADDE 36.- 13.4.1994 tarihli ve 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların
Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (u)
bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"u) Kadınlara, güçsüzlere, özürlülere ve çocuklara
karşı şiddetin ve ayrımcılığın teşvik edilmemesi."
MADDE 37.- 22.5.2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 108
inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 108.- Bu Kanunda öngörülen idari para cezaları,
101 inci maddedeki idari para cezaları hariç, gerekçesi belirtilmek suretiyle
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürünce verilir. 101 inci madde
kapsamındaki idari para cezaları ise, Türkiye İş Kurumu Bölge Müdürü tarafından
verilir.
Verilen idari para cezalarına dair kararlar ilgililere 7201
sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir.
Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç 7 gün
içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, idarece verilen
cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz üzerine verilen karar kesindir.
İtiraz, zaruret görülmeyen hallerde evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa
sürede sonuçlandırılır. Bu Kanuna göre verilen idari para cezaları 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil
olunur."
MADDE 38.- 10.7.2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir
Belediyesi Kanununa aşağıdaki madde eklenmiştir.
"EK MADDE 1.- Büyükşehir belediyesi ile bağlı ilçe ve
ilk kademe belediyelerinde özürlülerle ilgili bilgilendirme, bilinçlendirme,
yönlendirme ve danışmanlık hizmetleri vermek üzere özürlü hizmet birimleri
oluşturulur. Bu birimler, faaliyetlerini özürlülere hizmet amacıyla kurulmuş
dernek ve bunların üst kuruluşlarıyla işbirliği hâlinde sürdürürler. Özürlü
hizmet birimlerinin kuruluş, görev, yetki, sorumluluk ve işleyişine ilişkin
usul ve esaslar Özürlüler İdaresi Başkanlığının görüşü alınarak İçişleri
Bakanlığınca hazırlanacak yönetmelikle belirlenir."
MADDE 39.- 25.3.1997 tarihli ve 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin 3 üncü maddesinin (h) bendine aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
"Başkanlığın bağlı olduğu Bakanın onayı ile özürlü
kimlik kartı hazırlama veya verme yetkisi, valiliklere devredilebilir. Özürlü
kimlik kartı hazırlama ve verme usul ve esasları, İçişleri Bakanlığı ve
Özürlüler İdaresi Başkanlığı ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
Genel Müdürlüğünce müştereken hazırlanacak yönetmelikle belirlenir."
MADDE 40.- 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 18 inci
maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (h) bentleri aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve aynı fıkraya aşağıdaki bentler eklenmiştir.
"d) Devlet Personel Başkanı,"
"h) En fazla üyesi bulunan işçi ve işveren
konfederasyonlarının temsilcileri,"
"k) İçişleri Bakanlığını temsilen bir üye ve Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürü,
l) Radyo Televizyon Üst Kurulu üyelerinden görevlendirilecek
bir üye,
m) Türkiye Barolar Birliğince görevlendirilecek bir
üye."
MADDE 41.- 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 19 uncu
maddesine aşağıdaki bentler eklenmiştir.
"c) Özürlülerle ilgili hakları izlemek ve
değerlendirmek,
d) Özürlü haklarına ilişkin ulusal politikanın
oluşturulmasına yardımcı olmak ve uygulamalarda birliktelik sağlamak."
Yürürlükten kaldırılan
hükümler
MADDE 42.- 17.7.1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun ek 37 nci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
GEÇİCİ MADDE 1.- Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler Kanunun
yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde yürürlüğe konulur.
GEÇİCİ MADDE 2.- Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut
resmî yapılar, mevcut tüm yol,
kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal
ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış
ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren beş yıl içinde özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma
getirilir.
GEÇİCİ MADDE 3.- Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler,
şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan toplu taşıma
hizmetlerinin özürlülerin erişilebilirliğine uygun olması için gereken
tedbirleri alır. Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl içinde özürlüler için erişilebilir
duruma getirilir.
Yürürlük
MADDE 43.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 44.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
|
Recep
Tayyip Erdoğan |
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
Dışişleri Bak. ve Başb. Yrd. V. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
|
K. Tüzmen |
A. Şener |
M. A.
Şahin |
|
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı
V. |
|
B. Atalay |
A.
Babacan |
R. Akdağ |
|
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
Adalet Bakanı |
|
G. Akşit |
K. Tüzmen |
C. Çiçek |
|
Millî Savunma Bakanı |
İçişleri Bakanı |
Maliye Bakanı |
|
M. V.
Gönül |
A. Aksu |
K.
Unakıtan |
|
Millî Eğitim Bakanı |
Bayındırlık ve İskân Bakanı |
Sağlık Bakanı |
|
H.Çelik |
Z.
Ergezen |
R. Akdağ |
|
Ulaştırma Bakanı |
Tarım ve Köyişleri Bakanı |
Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı |
|
B.
Yıldırım |
S. Güçlü |
M.
Başesgioğlu |
|
Sanayi ve Ticaret Bakanı V. |
En. ve Tab. Kay. Bakanı |
Kültür ve Turizm Bakanı V. |
|
A. Aksu |
M. H.
Güler |
B. Atalay |
|
|
Çevre ve Orman Bakanı V. |
|
|
|
M. H.
Güler |
|
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METİN
ÖZÜRLÜLER VE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE
KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARISI
BİRİNCİ
BÖLÜM
Amaç,
Kapsam, Tanımlar ve Genel Esaslar
Amaç
MADDE 1.- Bu Kanunun amacı; özürlülüğün önlenmesi,
özürlülerin sağlık, eğitim, rehabilitasyon, istihdam, bakım ve sosyal
güvenliğine ilişkin sorunlarının çözümü ile her bakımdan gelişmelerini ve
önlerindeki engelleri kaldırmayı sağlayacak tedbirleri alarak topluma
katılımlarını sağlamak ve bu hizmetlerin koordinasyonu için gerekli
düzenlemeleri yapmaktır.
Kapsam
MADDE 2.- Bu Kanun özürlüleri, ailelerini, özürlülere
yönelik hizmet veren kurum ve kuruluşlar ile diğer ilgilileri kapsar.
Tanımlar
MADDE 3.- Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Özürlü: Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle
bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde
kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini
karşılama güçlükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve
destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişiyi,
b) Özürlülük ölçütü: Uluslararası temel ölçütler esas
alınarak hazırlanan ve gerek duyuldukça revize edilen ölçütleri,
c) Hafif özürlü: Özürlülük ölçütüne göre, hafif özürlü
olarak tanımlanan kişiyi,
d) Ağır özürlü: Özürlülük ölçütüne göre, ağır özürlü olarak
tanımlanan kişiyi,
e) Bakıma muhtaç özürlü: Özürlülük sınıflandırmasına göre
resmi sağlık kurulu raporu ile ağır özürlü olduğu belgelendirilenlerden, günlük
hayatın alışılmış, tekrar eden gereklerini önemli ölçüde yerine getirememesi
nedeniyle hayatını başkasının yardımı ve bakımı olmadan devam ettiremeyecek
derecede düşkün olan kişileri,
f) Korumalı işyeri: Normal işgücü piyasasına
kazandırılmaları güç olan özürlüler için, meslekî rehabilitasyon ve istihdam
oluşturmak amacıyla Devlet tarafından teknik ve malî yönden desteklendiği ve
çalışma ortamının özel olarak düzenlendiği işyerini,
g) Korumalı işyeri statüsü: Çalışanlarının yönetmelikle
belirlenen oranını özürlülerin oluşturduğu veya özürlülere yönelik çalışmaları
ile korumalı işyerine sağlanan teknik ve malî destek sağlanma şartlarını
taşımayı,
h) Rehabilitasyon: Doğuştan veya sonradan herhangi bir
nedenle oluşan özrü ortadan kaldırmak veya özürlülüğün etkilerini mümkün olan
en az düzeye indirmek, özürlüye yeniden fiziksel, zihinsel, psikolojik, ruhsal,
sosyal, meslekî ve ekonomik yararlılık alanlarında başarabileceği en üst
düzeyde yetenekler kazandırarak; evinde, işinde ve sosyal yaşamında kendine ve
topluma yeterli olabilmesi ve özürlünün toplum ile bütünleşmesi, ayrımcılığa karşı tüm tedbirlerin alınması
amacıyla verilen koruyucu, tıbbî, meslekî, eğitsel, rekreasyonal ve
psiko-sosyal hizmetler bütününü,
i) Sınıflandırma: Önemli bir sağlık öğesi olarak insan
vücudunun fonksiyonu ve yetersizliğinin tanımı konusunda ortak ve standart bir
dil ve çerçeve geliştirme çalışmasını,
İfade eder.
Genel esaslar
MADDE 4.- Bu Kanun kapsamında bulunan hizmetlerin yerine
getirilmesinde aşağıdaki esaslara uyulur:
a) Devlet, insan onur ve haysiyetinin dokunulmazlığı
temelinde, özürlülerin ve özürlülüğün her tür istismarına karşı sosyal
politikalar geliştirir. Özürlüler aleyhine ayrımcılık yapılamaz; ayrımcılıkla
mücadele özürlülere yönelik politikaların temel esasıdır.
b) Özürlülere yönelik olarak alınacak kararlarda ve
verilecek hizmetlerde özürlülerin, ailelerinin ve gönüllü kuruluşların katılımı
sağlanır.
c) Özürlülere yönelik hizmetlerin sunumunda aile
bütünlüğünün korunması esastır.
d) Kurum ve kuruluşlarca özürlülere yönelik mevzuat
düzenlemelerinde Özürlüler İdaresi Başkanlığının görüşünün alınması zorunludur.
İKİNCİ
BÖLÜM
Sınıflandırma, Bakım, Rehabilitasyon, İstihdam, Eğitim,
İş
ve Meslek Analizi
Sınıflandırma
MADDE 5.- Özürlülerle ilgili derecelendirmeler,
sınıflandırmalar, tanılamalar uluslararası özürlülük sınıflandırması temel
alınarak hazırlanan özürlülük ölçütüne göre yapılır. Özürlülük ölçütünün
tespiti ve uygulama esasları, Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile Özürlüler İdaresi
Başkanlığınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Bakım
MADDE 6.- Özürlü kişilerin yaşamlarını öncelikle
bulundukları ortamda sağlık, huzur ve güven içinde sürdürmesi, toplum içinde
kendi kendilerini idare edebilecek ve üretken hâle gelebilecek şekilde bakım ve
rehabilitasyonlarının yapılması, bunlardan ihtiyacı olanların geçici veya
sürekli bakım altına alınması veya bunlara evde bakım hizmeti sunulması
esastır.
Ruhsatlandırma
MADDE 7.- Özürlülere yönelik bakım hizmetlerini, Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünden ruhsat alan gerçek ve
tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşları verebilir.
Hizmet sunumu
MADDE 8.- Bakım hizmetlerinin sunumunda kişinin biyolojik,
fiziksel, psikolojik ve sosyal ihtiyaçları da dikkate alınır. Bakım hizmetlerinin standardizasyonu,
geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme
Kurumu Genel Müdürlüğü koordinasyonunda çalışmalar yürütülür.
Bakım hizmetleri ile bakımın nitelikli temini sağlanır.
Bakım çeşitleri
MADDE 9.- Bakım hizmetleri, evde bakım veya kurum bakımı
modelleriyle sunulabilir. Öncelikle kişinin sosyal ve fiziksel çevresinden
ayrılmaksızın hizmetin sunulması esas alınır.
Rehabilitasyon
MADDE 10.- Rehabilitasyon hizmetleri toplumsal hayata
katılım ve eşitlik temelinde özürlülerin bireysel ve toplumsal ihtiyaçlarını
karşılamaya yönelik olarak verilir. Rehabilitasyon kararının alınması,
plânlanması, yürütülmesi, sonlandırılması dâhil her aşamasında özürlü ve
ailesinin aktif ve etkili katılımı esastır.
Rehabilitasyonun her alanında ihtiyaç duyulan personelin
yetiştirilmesine yönelik eğitim programları geliştirilir ve bu personelin
istihdamı için gerekli önlemler alınır.
Erken tanı ve koruyucu
hizmetler
MADDE 11.- Yeni doğan, erken çocukluk ve çocukluğun her
dönemi fiziksel, işitsel, duyusal, sosyal, ruhsal ve zihinsel gelişimlerinin
izlenmesi, genetik geçişli ve özürlülüğe neden olabilecek hastalıkların erken
teşhis edilmesinin sağlanması, özürlülüğün önlenmesi, var olan özrün şiddetinin
olabilecek en düşük seviyeye çekilmesi ve ilerlemesinin durdurulmasına ilişkin
çalışmalar Sağlık Bakanlığınca planlanır ve yürütülür.
İş ve meslek analizi
MADDE 12.- Özür
türlerini dikkate alan iş ve meslek analizleri, Özürlüler İdaresi Başkanlığının
koordinatörlüğünde Millî Eğitim Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı tarafından yapılır. Bu analizlerin ışığında, özürlülerin durumlarına
uygun meslekî rehabilitasyon ve eğitim programları, anılan kurumlarca
geliştirilir.
Meslekî rehabilitasyon
MADDE 13.- Özürlülerin yeteneklerine göre mesleğini seçme ve
bu alanda eğitim alma hakkı kısıtlanamaz.
Özürlülerin yetenekleri doğrultusunda yapabilecekleri bir
işte eğitilmesi, meslek kazandırılması, verimli kılınarak ekonomik ve sosyal
refahının sağlanması amacıyla meslekî rehabilitasyon hizmetlerinden
yararlanmasının sağlanması esastır.
Gerçek veya tüzel kişilerce açılacak olan özel meslekî
rehabilitasyon merkezleri, yetenek geliştirme merkezleri ve korumalı
işyerlerinin değişik tipleri ile özel işyerlerinde bireylerin bireysel
gelişimleri ve yeteneklerine uygun iş veya becerilerini geliştirici tedbirler
alınır. Bu alandaki hizmetler ihtiyaçlara göre iş ve meslek analizi yapılarak
hizmet satın alınması suretiyle temin edilebilir. Buna ilişkin usul ve esaslar,
Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Özürlüler
İdaresi Başkanlığınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Sosyal ve mesleki rehabilitasyon hizmetleri belediyeler
tarafından da verilir. Belediyeler bu hizmetlerin sunumu sırasında gerekli
gördüğü hallerde, halk eğitim ve çıraklık eğitim merkezleri ile işbirliği
yapar. Özürlünün rehabilitasyon talebinin karşılanamaması halinde, özürlü,
hizmeti en yakın merkezden alır ve ilgili belediye her yıl bütçe talimatında
belirlenen miktarı hizmetin satın alındığı merkeze öder.
İstihdam
MADDE 14.- İşe alımda; iş seçiminden, başvuru formları,
seçim süreci, teknik değerlendirme, önerilen çalışma süreleri ve şartlarına
kadar olan safhaların hiçbirinde özürlülerin aleyhine ayrımcı uygulamalarda
bulunulamaz.
Çalışan özürlülerin aleyhinde sonuç doğuracak şekilde,
özrüyle ilgili olarak diğer kişilerden farklı muamelede bulunulamaz.
Çalışan veya iş başvurusunda bulunan özürlülerin
karşılaşabileceği engel ve güçlükleri azaltmaya veya ortadan kaldırmaya yönelik
istihdam süreçlerindeki önlemlerin alınması ve işyerinde fiziksel
düzenlemelerin bu konuda görev, yetki ve sorumluluğu bulunan kurum ve
kuruluşlar ile işyerleri tarafından yapılması zorunludur. Özürlülük durumları sebebiyle
işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan özürlülerin istihdamı, öncelikle
korumalı işyerleri aracılığıyla sağlanır.
Korumalı işyerleriyle ilgili usul ve esaslar Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Özürlüler İdaresi Başkanlığınca
müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Eğitim ve öğretim
MADDE 15.- Hiçbir gerekçeyle özürlülerin eğitim alması
engellenemez. Özürlü çocuklara, gençlere ve yetişkinlere, özel durumları ve
farklılıkları dikkate alınarak, bütünleştirilmiş ortamlarda ve özürlü
olmayanlarla eşit eğitim imkânı sağlanır.
Özürlü üniversite öğrencilerinin öğrenim hayatlarını
kolaylaştırabilmek için Yükseköğretim Kurulu bünyesinde araç-gereç temini, özel
ders materyallerinin hazırlanması, özürlülere uygun eğitim, araştırma ve
barındırma ortamlarının hazırlanmasının temini gibi konularda çalışma yapmak
üzere Özürlüler Danışma ve Koordinasyon Merkezi kurulur.
Özürlüler Danışma ve Koordinasyon Merkezinin, çalışma usul
ve esasları, Sağlık Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurumu
ile Özürlüler İdaresi Başkanlığınca müştereken hazırlanan yönetmelikle
belirlenir.
İşitme özürlülerin eğitim ve iletişimlerinin sağlanması
amacıyla Türk Dil Kurumu Başkanlığı tarafından Türk işaret dili sistemi
oluşturulur. Bu sistemin oluşturulmasına ve uygulanmasına yönelik çalışmaların
esas ve usulleri Türk Dil Kurumu Başkanlığı koordinatörlüğünde, Milli Eğitim
Bakanlığı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü ve
Özürlüler İdaresi Başkanlığınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Özürlülerin, her türlü eğitim ve kültürel ihtiyaçlarını
karşılamak üzere kabartma, sesli, elekt-ronik kitap; alt yazılı film ve benzeri
materyal üretilmesini teminen gerekli işlemler, Millî Eğitim Bakanlığı ve Kültür
ve Turizm Bakanlığınca müştereken yürütülür.
Eğitsel değerlendirme
MADDE 16.- Özürlülerin eğitsel değerlendirme ve tanılaması
il milli eğitim müdürlükleri rehberlik araştırma merkezlerinde uzman kişilerden
oluşan ve özürlü ailesinin yer aldığı özel eğitim değerlendirme kurulu
tarafından yapılır ve eğitim plânlaması geliştirilir. Bu plânlama her yıl
yeniden değerlendirilerek, gelişmeler doğrultusunda gözden geçirilir.
Çıraklık eğitimi almak isteyen özürlülerin ilgi, istek,
yetenek ve becerileri doğrultusunda ve sağlık kurulu raporunu da dikkate almak
suretiyle hangi meslek dalında eğitim alacaklarına kurul karar verir.
Kurulun teşkili ve çalışma usul ve esasları Milli Eğitim
Bakanlığı ile Özürlüler İdaresi Başkanlığınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle
belirlenir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Değiştirilen
Hükümler
MADDE 17.- 8.6.1965 tarihli ve 625 sayılı Özel Öğretim
Kurumları Kanununun 1 inci maddesinde yer alan "öğrenci etüd eğitim
merkezleri" ibaresinden sonra gelmek üzere "özel eğitim ve
rehabilitasyon merkezleri," ibaresi eklenmiştir.
MADDE 18 .- 625 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 2.- 24.5.1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu hükümleri gereği izin almış olan özel
eğitim ve rehabilitasyon merkezleri 31.12.2007 tarihine kadar Millî Eğitim
Bakanlığınca belirlenen şartlara uygun olarak açılış izinlerini yenilerler.
MADDE 19.- 23.6.1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti
Kanununun 42 nci maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkra eklenmiştir.
Özürlülerin yaşamı için zorunluluk göstermesi hâlinde, proje
tadili kat maliklerinin en geç üç ay içerisinde yapacağı toplantıda görüşülerek
sayı ve arsa payı çoğunluğu ile karara bağlanır. Toplantının bu süre içerisinde
yapılamaması veya tadilat talebinin çoğunlukla kabul edilmemesi durumunda;
ilgili kat malikinin talebi üzerine bina güvenliğinin tehlikeye sokulmadığını
bildirir komisyon raporuna istinaden ilgili mercilerden alınacak tasdikli proje
değişikliği veya krokiye göre inşaat, onarım ve tesis yapılır. İlgili merciler,
tasdikli proje değişikliği veya kroki taleplerini en geç altı ay içinde
sonuçlandırır. Komisyonun teşkili,
çalışma usulü ile özürlünün kullanımından sonraki süreç ile ilgili usul ve
esaslar Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile Özürlüler İdaresi Başkanlığı
tarafından müştereken hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
MADDE 20.- 14.7.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 53 üncü maddesinin başlığı ve birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Özürlülerin Devlet memurluğuna alınmaları:"
Mevzuata uygun olmak kaydıyla; özürlülerin mesleklerine
uygun münhal kadrolara atanması, mesleklerini icra veya infaza yardımcı araç ve
gerecin kurumlarınca temin edilmesi esastır. Özürlülerin Devlet memurluğuna
alınma şartları ile hangi işlerde çalıştırılacakları, mesleklerini icra ve
infazda hangi yardımcı araç ve gereçlerin kurumlarınca temin edileceği,
zihinsel özürlülerin hangi görevlere atanmasında asgari eğitim şartından
istisna edileceği hususları Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Özürlüler İdaresi Başkanlığı ve Devlet Personel
Başkanlığınca müştereken hazırlanacak
yönetmelikle düzenlenir.
MADDE 21.- 657 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
EK MADDE 39.- Devlet memurlarının, hayatını başkasının
yardım veya bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede özürlü olduğu sağlık
kurulu raporu ile tespit edilen eşi, çocukları ile kardeşlerinin, memuriyet
mahalli dışında resmî veya özel eğitim ve öğretim kuruluşlarında eğitim ve
öğretim yapacaklarının Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu tarafından
belgelendirilmesi hâlinde, ilgilinin talebi üzerine eğitim ve öğretim
kuruluşlarının bulunduğu il veya ilçe sınırları dahilinde kurumunda bulunan
durumuna uygun boş bir kadroya ataması yapılır.
MADDE 22.- 29.7.1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi
Kanununun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "gazilerin"
ibaresinden sonra gelmek üzere "özürlülerin," ibaresi eklenmiştir.
MADDE 23.- 18.1.1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik
Kanununun 73 üncü maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
İlgilinin işitme, konuşma veya görme özürlü olması:
Madde 73.- Noter, ilgilinin işitme, konuşma veya görme
özürlü olduğunu anlarsa, işlemler özürlünün isteğine bağlı olmak üzere iki
tanık huzurunda yapılır. İlgilinin işitme veya konuşma özürlü olması ve yazı
ile anlaşma imkânının da bulunmaması hâlinde, iki tanık ve yeminli tercüman
bulundurulur.
MADDE 24.- 1512 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Bir noterlik işleminde imza atılmış veya imza yerine geçen
el işareti yapılmış olmasına rağmen, ilgilisi ister veya adına işlem yapılan ve
imza atabilen görme özürlüler hariç olmak üzere noter, işlemin niteliği, imzayı
atan veya el işaretini yapan şahsın durumu ve kimliği bakımından gerekli
görürse, yukarıdaki fıkradaki usul dairesinde ilgili, tanık, tercüman veya
bilirkişinin parmağı da bastırılır. Mühür kullanılması hâlinde parmağın da
bastırılması zorunludur.
MADDE 25.- 1.7.1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını
Doldurmuş, Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması
Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları yürürlükten
kaldırılmış ve aynı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
"EK MADDE 1.- 65 yaşını doldurmamış olmakla birlikte;
a) Başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam
ettiremeyecek şekilde özürlü olduklarını tam teşekküllü hastanelerden
alacakları sağlık kurulu raporu ile kanıtlayan, 18 yaşını dolduran ve kanunen
bakmakla mükellef kimsesi bulunmayan
özürlülerden; her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirleri toplamının
aylık ortalamasına göre bu Kanunun 1 inci maddesinde belirtilen gösterge
rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutardan daha az
geliri olanlara, bu Kanunun 1 inci maddesine göre belirlenecek aylık tutarının %300'ü tutarında,
b) 18 yaşını dolduran, kanunen bakmakla mükellef kimsesi
olmayan ve herhangi bir işe yerleştirilememiş olan özürlülerden; her ne ad
altında olursa olsun her türlü gelirleri toplamının aylık ortalamasına göre bu
Kanunun 1 inci maddesinde belirtilen
gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutardan
daha az geliri olanlara, bu Kanunun 1 inci maddesine göre belirlenecek aylık
tutarının %200'ü tutarında,
c) Her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirleri
toplamının aylık ortalamasına göre bu Kanunun 1 inci maddesinde belirtilen
gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutardan
daha az geliri olduğu halde, kanunen bakmakla yükümlü olduğu 18 yaşını
tamamlamamış özürlü yakını bulunanlara, bakım ilişkisi fiilen gerçekleşmek
kaydıyla bu Kanunun 1 inci maddesine göre belirlenecek aylık tutarının %200'ü
tutarında aylık bağlanır.
Aylık bağlanmasına esas oranı değişenlerin aylıkları
durumlarına göre yeniden tespit olunur. Özürlülük oranları, bu Kanuna göre
aylık bağlanması gereken oranının daha altına düşenler ile birinci fıkrada
belirtilen aylık ortalama gelir tutarından daha fazla gelir elde etmeye başlayanlara
aylık ödenmesine son verilir.
Aylık hakkından yararlanan 18 yaşından küçük özürlülerin yalnızca kendileri bu
Kanunun 7 nci maddesinde
belirtilen tedavi hakkından yararlanır. Ancak, bu madde hükümlerine göre aylık
alanlardan herhangi bir sosyal güvenlik kurumunun tedavi yardımı kapsamında
bulunanlara tedavi yardımı yapılmaz.
Bu Kanunun 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 inci maddeleri birinci
fıkra hükümlerine göre aylık
ödenecekler hakkında da uygulanır.
Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan malul olmaları
sebebiyle yetim olarak aylık veya gelir almakta olan çocuklardan bu kurumlardan
aldıkları aylık veya gelir toplamı
tutarları bu madde gereğince durumlarına göre ödenebilecek tutardan daha az
olanlara; aradaki fark ilgili sosyal güvenlik kurumu tarafından (birden fazla
sosyal güvenlik kurumundan aylık veya gelir alanlar için yalnızca tercih
edecekleri bir sosyal güvenlik kurumu tarafından) ödenir ve bu şekilde ödenen
tutarlar Hazine'den tahsil edilir."
MADDE 26.- 24.5.1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler
ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun 3 üncü maddesinin (c) bendinden sonra gelmek
üzere aşağıdaki (d) bendi ve (e) bendine (11) numaralı alt bent eklenmiştir.
d) "Bakıma
Muhtaç Özürlü"; özürlülük sınıflandırmasına göre resmi sağlık kurulu
raporu ile ağır özürlü olduğu belgelendirilenlerden, günlük hayatın alışılmış,
tekrar eden gereklerini önemli ölçüde yerine getirememesi nedeniyle hayatını
başkasının yardımı ve bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede düşkün olan
kişiyi,
11- "Çocuk evleri"; 0-18 yaşlar arasındaki
korunmaya muhtaç çocukların kaldığı ev birimlerini,"
MADDE 27.- 2828 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (a) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (e)
bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
a) Bu Kanun kapsamına giren sosyal hizmetlere ilişkin
faaliyetler, Devletin denetim ve gözetiminde, sivil toplum kuruluşları ile
halkın gönüllü katkı ve katılımı da sağlanarak bir bütünlük içinde yürütülür.
Sunulacak bakım ve diğer hizmetlerin kapsamı ve bu hizmetleri verecek olan
gerçek ve tüzel kişilerin izin, çalışma usul ve esasları ve diğer hususlar
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından çıkarılacak bir
yönetmelikle düzenlenir.
MADDE 28.- 2828 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin (g) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
g) Kuruma bağlı olanlar dışında kurulacak sosyal hizmet
kuruluşlarının, özel eğitim ve rehabilitasyon hizmeti verenler hariç olmak
üzere açılış iznine, her türlü standartlarına ve işleyişlerine ilişkin
esasları, varsa ücret tarifelerini tespit etmek, onaylamak, denetimini yapmak
ve bu esaslara uymayanların faaliyetlerini durdurmak.
MADDE 29.- 2828 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Kurumun merkez teşkilatı
bir Genel Müdür, beş Genel Müdür
Yardımcısı ile aşağıdaki esas birimlerden oluşur.
a) Hukuk Müşavirliği.
b) Teftiş Kurulu Başkanlığı.
c) Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı.
d) İnsan Kaynakları Dairesi Başkanlığı.
e) Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı.
f) Yapı İşleri Dairesi Başkanlığı.
g) Aile-Kadın ve Toplum Hizmetleri Dairesi Başkanlığı.
h) Çocuk Hizmetleri Dairesi Başkanlığı.
i) Gençlik Hizmetleri Dairesi Başkanlığı.
j) Özürlü Bakım Hizmetler Dairesi Başkanlığı.
k) Sosyal Hizmetler Eğitim Merkezi Başkanlığı.
l) Yaşlı Bakım Hizmetleri Dairesi Başkanlığı.
m) Sosyal Yardım Hizmetleri Dairesi Başkanlığı.
n) Döner Sermaye Merkez Müdürlüğü.
o) Özel Kalem Müdürlüğü.
p) Savunma Uzmanlığı.
MADDE 30.- 2828 sayılı Kanuna aşağıdaki ek maddeler
eklenmiştir.
EK MADDE 7.- Sosyal güvenlik kurumlarına tabi olmayan,
bakıma muhtaç özürlülerden ailesini kaybetmiş olanlar ile ailesi ekonomik veya
sosyal yoksunluk içerisinde bulunanlara bakım hizmetinin resmi veya özel bakım
kurumlarında ya da ikametlerinde verilmesi sağlanır.
Bakıma muhtaç özürlülere sunulacak bakım hizmetlerinin
kapsamı ve bu hizmetleri verecek olan gerçek ve tüzel kişilerin izin, çalışma
usul ve esasları, denetlenmeleri ile ücretlendirme ve ödemeleri Kurumun
koordinatörlüğünde, Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Özürlüler İdaresi
Başkanlığınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Bakıma muhtaç özürlülere sunulacak bakım hizmetinin
karşılığı olarak her ay için kişi başına belirlenecek tutar, iki aylık net
asgari ücretten fazla olamaz.
Bakıma muhtaç özürlülerin, Kurumca bakılanlar dışındakilerin
bakım ücreti bu amaçla Kurum bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.
EK MADDE 8.- İşitme ve konuşma özürlülerine gerek görüldüğü
hâllerde tercümanlık yapmak üzere illerde işaret dili bilen personel
görevlendirilir. Personelin işaret lisanı öğrenmeleri için gerekli kursların
düzenlenmesi sağlanır. Bu personelin görev ve yetkileri, çalışma koşulları ile
ilgili usul ve esaslar Özürlüler İdaresi Başkanlığı ve Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünün müştereken hazırlayacakları
yönetmelikle belirlenir.
MADDE 31.- 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları
Trafik Kanununun 61 inci maddesinin birinci fıkrasına (n) bendinden sonra
gelmek üzere aşağıdaki bent ve ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
o) Özürlülerin araçları için ayrılmış park yerlerinde,
(o) bendinin ihlâli hâlinde para cezası iki kat artırılır.
MADDE 32.- 25.10.1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer
Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasına aşağıdaki bent
eklenmiştir.
s) Özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için
özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve özel bilgisayar programları.
MADDE 33.- 21.5.1986 tarihli ve 3289 sayılı Gençlik ve Spor
Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 nci maddesine (n)
bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (o) bendi eklenmiş ve mevcut (o) bendi
(p) bendi olarak teselsül ettirilmiştir.
o) Özürlü bireylerin spor yapabilmelerini sağlamak ve
yaygınlaştırmak üzere; spor tesislerinin özürlülerin kullanımına da uygun
olmasını sağlamak, spor eğitim programları ve destekleyici teknolojiler
geliştirmek, gerekli malzemeyi sağlamak, konu ile ilgili bilgilendirme ve
bilinçlendirme çalışmaları ile yayınlar yapmak, spor adamları yetiştirmek,
özürlü bireylerin spor yapabilmesi konusunda ilgili diğer kuruluşlarla
işbirliği yapmak,
MADDE 34.- 7.5.1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri
Temel Kanununun 3 üncü maddesine aşağıdaki bent eklenmiştir.
m) Rehabilite edici tıbbi hizmetlerde kullanılan yardımcı araç
ve gereçleri üretmek amacıyla, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel
kişiler tarafından kurulacak kuruluşların açılış iznini vermeye Sağlık
Bakanlığı yetkilidir. Bu kurum ve kuruluşların açılış izninin verilmesine,
üretim ve personel standardına, işleyiş ve denetimi ile daha önce açılmış olan
kurum ve kuruluşların durumlarına ilişkin esaslar Sağlık Bakanlığınca
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
MADDE 35.- 30.4.1992 tarihli ve 3797 sayılı Milli Eğitim
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
EK MADDE 3.- Görme, ortopedik, işitme, dil-konuşma, ses
bozukluğu, zihinsel ve ruhsal özürlü çocuklardan özel eğitim değerlendirme
kurulları tarafından, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine devam etmeleri
uygun görülenlerin eğitim giderlerinin, her yıl bütçe uygulama talimatında
belirlenen miktarı Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten
karşılanır.
MADDE 36.- 28.12.1993 tarihli ve 3960 sayılı Kalıtsal
Hastalıklarla Mücadele Kanununun 1
inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 1.- Devlet, kalıtsal kan hastalıklarından thalessemia
ve orak hücreli anemi dahil olmak üzere, bütün kalıtsal kan hastalıklarıyla ve
özürlülüğe yol açan diğer kalıtsal hastalıklarla koruyucu sağlık hizmetleri
kapsamında mücadele eder. Bunun için gerekli ödenek Sağlık Bakanlığı yılı
bütçesine konulur.
Kalıtsal kan hastalıklarıyla ve özürlülüğe yol açan diğer
kalıtsal hastalıklarla koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında mücadele için
gerekli önlemler ve bu konuda uygulanacak usul ve esaslar Sağlık Bakanlığınca
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
MADDE 37.- 13.4.1994 tarihli ve 3984 sayılı Radyo ve
Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci
fıkrasının (u) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
u) Kadınlara, güçsüzlere, özürlülere ve çocuklara karşı
şiddetin ve ayrımcılığın teşvik edilmemesi.
MADDE 38.- 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni
Kanununun 348 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
1) Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde
bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine
getirememesi.
MADDE 39.- 22.5.2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 108
inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve ikinci
fıkrasının birinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.
Bu Kanunda öngörülen idari para cezaları, 101 inci maddedeki
idari para cezaları hariç, gerekçesi belirtilmek suretiyle Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürünce verilir. 101 inci madde kapsamındaki idari
para cezaları ise, doğrudan Türkiye İş Kurumu İl Müdürü tarafından verilir.
MADDE 40.- 10.7.2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir
Belediyesi Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
EK MADDE 1.- Büyükşehir belediyelerinde özürlülerle ilgili
bilgilendirme, bilinçlendirme, yönlendirme, danışmanlık, sosyal ve mesleki
rehabilitasyon hizmetleri vermek üzere özürlü hizmet birimleri oluşturulur. Bu
birimler, faaliyetlerini özürlülere hizmet amacıyla kurulmuş vakıf, dernek ve
bunların üst kuruluşlarıyla işbirliği hâlinde sürdürürler. Özürlü hizmet
birimlerinin kuruluş, görev, yetki, sorumluluk ve işleyişine ilişkin usul ve
esaslar Özürlüler İdaresi Başkanlığının görüşü alınarak İçişleri Bakanlığınca
hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
MADDE 41.- 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza
Kanununun 122 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasında geçen "dil, ırk,
renk, cinsiyet," ibaresinden sonra gelmek üzere "özürlülük,"
ibaresi eklenmiştir.
MADDE 42.- 25.3.1997 tarihli ve 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin 3 üncü maddesinin (h) bendine aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
Başkanlığın bağlı olduğu Bakanın onayı ile özürlü kimlik
kartı hazırlama veya verme yetkisi, valiliklere devredilebilir. Özürlü kimlik
kartı hazırlama ve verme usul ve esasları, İçişleri Bakanlığı ve Özürlüler
İdaresi Başkanlığı ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel
Müdürlüğünce müştereken hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
MADDE 43.- 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 7 nci
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 7.- Başkanlığın ana hizmet birimleri şunlardır:
a) Rehabilitasyon ve Eğitim Dairesi Başkanlığı.
b) Özürlülük Araştırmaları ve İstatistik Dairesi Başkanlığı.
c) Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı.
d) Proje ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığı.
MADDE 44.- 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 8 inci
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Rehabilitasyon ve Eğitim Dairesi Başkanlığı
Madde 8.- Rehabilitasyon ve Eğitim Dairesi Başkanlığının
görevleri şunlardır:
a) Özürlülerin rehabilitasyonu ve eğitimi sürecinde ilgili
kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak.
b) Özürlülerin rehabilitasyonuna yönelik her türlü
standardın oluşturulmasına yönelik çalışmalar yapmak.
c) Rehabilitasyon alanında faaliyet gösteren kurum ve
kuruluşlardaki yapılan çalışmaları takip etmek, sorunları ve çözüm yollarını
araştırmak.
d) Rehabilitasyon ve eğitim alanları ile ilgili (panel,
sempozyum, konferans vb.) etkinliklerde bulunmak.
e) İstihdamı kısıtlayan engellerin kaldırılmasını, istihdam
alanlarının genişletilmesini ve özürlülerin kendi işini kurmalarına yönelik
çalışmaları takip etmek ve tekliflerde bulunmak.
f) Özürlülerin günlük hayatlarında karşılaştıkları fiziki ve
mimari engellerin kaldırılması ve bu konudaki standartların belirlenmesi için
teklifler hazırlamak ve hazırlatmak.
g) Kamuya açık sosyal, kültürel, sportif tesis ve alanlar
ile kitle iletişim ve ulaşım araçlarından özürlülerin faydalanmasını sağlayıcı
tedbirleri araştırmak, değerlendirmek ve teklifler hazırlamak.
h) Özürlü çocuklara, gençlere, yetişkinlere bütünleştirilmiş
ortamlarda ve her düzeyde eğitim imkanı sağlamaya yönelik çalışmaları takip
etmek.
ı) Özürlülüğün önlenmesi, erken teşhisi, özürlülerin
rehabilitasyonu, eğitimi ve sosyal güvenlikleri ile ilgili konularda teklif ve
projeler hazırlamak, hazırlatmak ve uygulatmak.
i) Başkanlıkça verilen benzeri görevleri yapmak.
MADDE 45.- 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Özürlülük Araştırmaları ve İstatistik Dairesi Başkanlığı
Madde 9.- Özürlülük Araştırmaları ve İstatistik Dairesi
Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) Özürlülük politikasının belirlenmesine yönelik veri
oluşturmak.
b) Özürlülük alanındaki çalışmaları takip etmek,
değerlendirmek.
c) Özürlülerle ilgili mevzuatı derlemek, incelemek ve
geliştirilmesine yönelik çalışma yapmak.
d) Özürlülere tanınan hak ve hizmetlerden yararlanma
amacıyla kullanılmak üzere özürlüler kimlik kartı hazırlamak, hazırlatmak ve
her türlü işlemleri takip etmek.
e) Başkanlık birimlerinin bilgi işlem ve otomasyon
ihtiyacını karşılamak ve yürütmek,
f) Başkanlık birimlerinin iş akışlarını izleyerek etkin ve
verimli iş, bilgi akışı ve iletişim düzenini sağlamak, bunlara yönelik
gelişmeleri izlemek ve geliştirmek için önerilerde bulunmak.
g) Bilgi portalını oluşturmak, yönetmek ve iletişim ağını
sağlamak.
h) Özürlüler ile ilgili veri tabanı oluşturulmasını
sağlamak.
ı) Ulusal kurum ve kuruluşlardan özürlülere yönelik
istatistiksel bilgilerin bilgi işlem
ortamında toplanmasını sağlamak ve değerlendirmek.
i) Başkanın direktif ve emirlerini ilgililere duyurmak ve
işlemleri takip etmek.
j) Başkanlıkça verilen benzeri görevleri yapmak.
MADDE 46.- 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 10 uncu
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı
Madde 10.- Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi
Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) Başkanlığın uluslararası ilişkilerini düzenlemek ve
yürütmek.
b) Özürlülere yönelik oluşturulan sosyal politikaları
uluslararası ve ülkeler ölçeğinde izlemek ve değerlendirmek.
c) Uluslararası düzeyde özürlülere yönelik faaliyet gösteren
kurum ve kuruluşlarla işbirliği kurmak, sürdürmek, geliştirmek, ilgili
personelin bilgilendirilmesini sağlamak.
d) Avrupa Birliği ile özürlülük alanındaki çalışmaları
yürütmek.
e) Özürlülere yönelik faaliyetlerde uluslararası kurum ve
kuruluşlardaki gelişmeleri takip etmek, özürlülerin sorunlarını ve çözüm
yollarını ortak araştırmak, ortaya çıkan sorunlar hakkında ortak inceleme ve
araştırma yapmak, yaptırmak, bu konuda ortak proje ve teklifleri hazırlamak ve
hazırlatmak.
f) Uluslararası kurum ve kuruluşlardan özürlülere yönelik
istatistiksel bilgilerin toplanmasını sağlamak.
g) Özürlülerle ilgili uluslararası gelişmeleri takip etmek,
antlaşma ve sözleşmelerin ülkemizdeki uygulamalarını izlemek ve değerlendirmek.
h) Başkanlığın koordinatörlüğündeki uluslararası düzeyde
özürlülere yönelik faaliyetler için teşkil edilen kurulların ve
organizasyonların sekretarya hizmetini yürütmek.
ı)Yabancı kaynaklı dokümanların temini, tercümesi ve ilgili
birimlerin bilgilendirilmesini sağlamak.
i) Başkanlığın iç ve dış tanıtımını ve halkla ilişkiler
hizmetlerini yürütmek.
j) Başkanlığın her türlü protokol işlerini düzenlemek ve
yürütmek.
k) Başkanlıkça verilen benzeri görevleri yapmak.
MADDE 47.- 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11 inci
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Proje ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığı
Madde 11.- Proje ve
Koordinasyon Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) Başkanlık birimlerince önerilen projelerin hazırlanması
veya hazırlatılması ile ilgili çalışma yapmak ve uygulanmasına destek sağlamak.
b) Başkanlıkça yapılmasına karar verilen projelerin
gerçekleşmesi amacıyla gerekli malî kaynakların sağlanması için ilgili
birimlerle kurum ve kuruluşlarla iletişim kurmak.
c) Projenin tamamlanmasından sonra hazırlanacak proje sonuç
raporunun ilgili birimler aracılığı ile duyurulmasını sağlamak.
d) Proje veri tabanının oluşturulmasını sağlamak.
e) Başkanlık süreli yayınının hazırlanması ve yayınlanması
için gerekli çalışmaları yapmak ve
yaptırmak.
f) Başkanlıkça görevlendirildiğinde, genel yahut özel
protokole bağlı işbirlikleri geliştirmek.
g) Başkanlığı ilgilendiren toplantı, brifing ve görüşmeleri
düzenlemek, Özürlüler Yüksek Kurulu ve Özürlüler Şurasının sekretarya
hizmetlerini yürütmek, önemli not ve tutanakları tutmak ve yayımlamak.
h) Başkanlıkça verilen benzeri görevleri yapmak.
MADDE 48.- 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (1)
sayılı cetvelin " Ana Hizmet Birimleri" bölümü "1.
Rehabilitasyon ve Eğitim Dairesi Başkanlığı, 2. Özürlülük Araştırmaları ve
İstatistik Dairesi Başkanlığı, 3. Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi
Başkanlığı, 4. Proje ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığı" şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 49.- a) Ekli (1) sayılı listede yer alan kadrolar
iptal edilerek 190 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Sosyal Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü bölümünden çıkarılmış, ekli (2) sayılı listede
yer alan kadrolar ihdas edilerek adı geçen Kanun Hükmünde Kararnameye bağlı (I)
sayılı cetvelin adı geçen Genel Müdürlüğe ait
bölümüne eklenmiştir.
b) Ekli (3) sayılı listede yer alan kadrolar iptal edilerek
190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin
eki (I) sayılı cetvelin Özürlüler İdaresi Başkanlığı bölümünden çıkarılmış,
ekli (4) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek adı geçen Kanun
Hükmünde Kararnameye bağlı (I) sayılı cetvelin adı geçen Başkanlığa ait
bölümüne eklenmiştir.
MADDE 50.- 6.6.2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim
Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin 2/a bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
2. a) (II) Sayılı mallardan kayıt ve tescile tabi olanların
veraset yoluyla intikaller hariç ilk intisabında istisna uygulanan malların, 7
nci maddenin 2 nci bendinde sayılanlar hariç olmak üzere, istisnadan
yararlananlar dışındakilere iktisabında, ilk iktisabındaki matrah esas alınarak
adına kayıt ve tescil işlemi yapılandan kayıt ve tescili tarihinde geçerli olan
oran üzerinden, bu tarihte özel tüketim vergisi alınır.
MADDE 51.- 4760 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin (2) numaralı
bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"2. (II) sayılı listede yer alan kayıt ve tescile tabi
mallardan:
a) 87.03 (motor silindir hacmi benzin motorlu araçlar için
1.600 cm3’ü Motor silindir hacmi dizel motorlu araçlar için 2.000 cm3’ü aşanlar
hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm3’ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P
numaralarında yer alanların sakatlık derecesi % 90 veya daha fazla olan malul
ve engelliler tarafından,
b) 87.03 (motor silindir hacmi benzin motorlu araçlar için
1.600 cm3’ü, motor silindir hacmi dizel motorlu araçlar için 2.000 cm3 ü
aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm3’ü aşanlar hariç) ve 87.11
G.T.İ.P numaralarında yer alanların bizzat kullanma amacıyla sakatlığına uygun
hareket ettirici özel tertibat yaptıran malul ve engelliler tarafından,
Beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı,"
Yürürlükten kaldırılan
hükümler
MADDE 52.- a)17.7.1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal
Sigortalar Kanununun ek 37 nci maddesi,
b) 29.6.1956 tarihli
ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 668 inci
maddesinin üçüncü fıkrası,
c) 22.4.1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanununun 14 üncü
maddesinin son fıkrası,
Yürürlükten
kaldırılmıştır.
GEÇİCİ MADDE 1.- Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler Kanunun
yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde yürürlüğe konulur.
GEÇİCİ MADDE 2.- Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut
resmî yapılar, mevcut tüm yol,
kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal
ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış
ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma
getirilir.
GEÇİCİ MADDE 3.- Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler,
şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan toplu taşıma
hizmetlerinin özürlülerin erişilebilirliğine uygun olması için gereken
tedbirleri alır. Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları, bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlüler için erişilebilir duruma
getirilir.
GEÇİCİ MADDE 4.- Bu Kanunla Özürlüler İdaresi Başkanlığı ile
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü teşkilat kanunlarında
yapılan yeni düzenleme sebebiyle kadro ve görev unvanları değişenler veya
kaldırılanlar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde
Başkanlıkta boş bulunan durumlarına uygun kadrolara atanırlar. Bunlar yeni bir
kadroya atanıncaya kadar her türlü mali haklarını eski kadrolarına göre almaya
devam ederler. Söz konusu personelin atandıkları yeni kadroların aylık, ek
gösterge, her türlü zam ve tazminatları ile diğer mali hakları toplamının net
tutarı, eski kadrosunda en son ayda almakta oldukları aylık, ek gösterge, her
türlü zam ve tazminatları ile diğer mali hakları toplamı net tutarından az
olması halinde aradaki fark giderilinceye kadar atandıkları kadroda kaldıkları
sürece hiçbir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın tazminat olarak ödenir.
Kadro ve görev unvanı değişmeyenler ise aynı kadro ve görev unvanlarına atanmış
sayılırlar.
Yürürlük
MADDE 53.- Bu Kanunun 35 inci maddesi ile 52 nci maddesinin
(a) bendi 1.6.2006 tarihinde, diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 54.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METNE EKLİ LİSTELER
(1) SAYILI LİSTE
İPTAL
EDİLEN KADROLAR
KURUMU : SOSYAL
HİZMETLER VE ÇOCUK ESİRGEME KURUMU
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TEŞKİLAT : MERKEZ
Serbest Tutulan
Kadro Kadro
Sınıfı Unvanı Derecesi Adedi Adedi Toplam
GİH Personel Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Araştırma Planlama ve 1 1 - 1
Koordinasyon Dairesi Başkanı
GİH İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Genel Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Ailenin Bütünlüğünün Korunması Dairesi
Başkanı 1 1 - 1
GİH Aile ve Çocuk Hizmetleri Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Yetiştirme Yurtları Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Yaşlı Hizmetleri Dairesi Başkanı 1 1 - 1
ĞİH Özürlülerin ve Felçlilerin Rehabilitasyonu 1 1 - 1
Dairesi Başkanı
Toplam 9
(2) SAYILI LİSTE
İHDAS EDİLEN KADROLAR
KURUMU : SOSYAL HİZMETLER VE ÇOCUK ESİRGEME KURUMU
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TEŞKİLAT : MERKEZ
Serbest Tutulan
Kadro Kadro
Sınıfı Unvanı Derecesi Adedi Adedi Toplam
GİH Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH İnsan Kaynakları Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Destek Hizmetleri Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Aile-Kadın ve Toplum Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Çocuk Hizmetleri Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Gençlik Hizmetleri Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Özürlü Bakım Hizmetleri Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Yaşlı Bakım Hizmetleri Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Sosyal Yardım Hizmetleri Dairesi Başkanı 1 1 - 1
Toplam 9
(3) SAYILI LİSTE
İPTAL EDİLEN KADROLAR
KURUMU : ÖZÜRLÜLER
İDARESİ BAŞKANLIĞI
TEŞKİLAT : MERKEZ
Serbest Tutulan
Kadro Kadro
Sınıfı Unvanı Derecesi Adedi Adedi Toplam
GİH Tıbbi Hizmetler Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Eğitim Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Mesleki Reh. ve İsth. Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Sosyal Hayata Uyum Dairesi Başkanı 1 1 - 1
Toplam 4 4
(4) SAYILI LİSTE
İHDAS EDİLEN KADROLAR
KURUMU : ÖZÜRLÜLER
İDARESİ BAŞKANLIĞI
TEŞKİLAT : MERKEZ
Serbest Tutulan
Kadro Kadro
Sınıfı Unvanı Derecesi Adedi Adedi Toplam
GİH Rehabilitasyon ve Eğitim Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Özürlülük Araştırmaları ve İstatistik
Dairesi Başkanı 1 1 - 1
GİH Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi
Başkanı 1 1 - 1
GİH Proje ve Koordinasyon Dairesi Başkanı 1 1 - 1
Toplam 4 4