Dönem: 22 Yasama Yılı: 3
T.B.M.M. (S.
Sayısı: 873)
24.3.2005 Tarihli ve 5321 Sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ve Anayasanın 89 uncu ve 104 üncü Maddeleri
Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1005)
Not: Kanun, Başkanlıkça
Anayasa ile Plan ve Bütçe komisyonlarına havale edilmiştir.
T.C.
Cumhurbaşkanlığı 05/04/2005
Sayı: B.01.0.KKB.01-18/A-4-2005-258
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
İLGİ: 25.03.2005 günlü,
A.01.0.GNS.0.10.00.02-9413/29105 sayılı yazınız.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Genel Kurulu'nca 24.03.2005 gününde kabul edilen 5321 sayılı
"Emniyet Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"
incelenmiştir.
İncelenen Yasa'da, 3201
sayılı Emniyet Teşkilatı Yasası'nda değişiklik yapılarak,
- Emniyet Teşkilatı'nın
polis gereksinimini karşılamak üzere, Maliye Bakanlığı, Devlet Planlama
Teşkilatı Müsteşarlığı ve Devlet Personel Başkanlığı'nın görüşü alınarak
İçişleri Bakanlığı'nın önerisi ve Bakanlar Kurulu kararı ile polis meslek
eğitim merkezleri açılabileceği,
- En az dört yıllık
yüksek öğretim kurumlarını ya da bunlara denkliği kabul edilen yurt dışındaki
yüksek öğretim kurumlarını bitirip, belli yaşı geçmeyen adaylar arasında
yapılacak seçme sınavında başarılı olanların, en az altı ay süreli polis meslek
eğitimine alınacakları,
- Polis meslek eğitim
merkezlerindeki eğitim-öğretim süresi içinde giriş koşullarını taşımadıkları
sonradan anlaşılanlar, eğitim ve öğretimini başarı ile tamamlayamayanlar,
sağlık ve disiplin yönünden polis olamayacağına yetkili kurullarca karar
verilenlerin polis eğitim merkezleri ile ilişiklerinin kesileceği,
- Polis eğitim
merkezlerinde eğitimlerini başarıyla tamamlayanların, Emniyet Genel Müdürlüğü
kadrolarına aday polis memuru olarak atanacakları,
- Bunun için 10.480 kadro
ihdas edilerek Emniyet Genel Müdürlüğü kadro cetveline eklendiği,
- Polis meslek eğitim
merkezlerinin kuruluşu, çalışma usul ve esasları, öğrencilerde aranacak
koşullar, bitirdikleri okulların nitelikleri, sınavlar, disiplin,
eğitim-öğretimle ilgili konular, öğrenciliğin sona ermesi, tazminat ve yükümlülük
esasları ile giysi ve diğer konuların İçişleri Bakanlığı'nca çıkarılacak
yönetmelikle düzenleneceği,
- 2005 yılında aday polis
memuru olarak atanacakların sayısının 2000'i geçmemek üzere, Bütçe Yasası'nın
25. maddesinin (a) fıkrasındaki sınırlamaya bağlı olmayacağı,
belirtilmiştir.
1- Yönetim, kolluk
hizmetleriyle ilgili alanda, anayasal hak ve özgürlüklere karışma, onları
kısıtlama, zor kullanma, hatta gerektiğinde silah kullanma yetkisiyle
donatılmıştır. Bunun için yönetimin, kolluk alanındaki tutum ve davranışlarının,
diğer alanlara oranla çok daha sıkı denetim altında olması zorunludur.
Kamu düzenini sağlamak
yönünden toplum yaşamında önemli yer tutan kolluk hizmetlerinde etkinliğin ve
kaliteli hizmet sunmanın, ancak nitelikli eğitim ile gerçekleştirilebileceği
açıktır.
Bu nedenle, Türk Polis
Teşkilatı'nın yönetici kademesi ortaöğretim üzerine dört yıllık eğitim-öğretim
yapan Polis Akademisi'ne bağlı fakültelerde; polis memurları ise, yine
ortaöğretim üzerine iki yıllık eğitim-öğretim yapan ve Polis Akademisi'ne bağlı
meslek yüksek okullarında yetiştirilmektedir.
Polis memurlarını
yetiştiren polis okulları dokuz aylık eğitim veren kurumlar iken, bu eğitim
yeterli görülmeyerek sözü edilen okullar, 25.04.2001 günlü, 4652 sayılı
Yasa'yla iki yıl süreli eğitim-öğretim yapan meslek yüksek okullarına dönüştürülmüşlerdir.
4652 sayılı Yasa'nın
genel gerekçesinde özetle; içinde bulunulan bilgi çağının gereği olarak
polislik anlayışında yeni gelişmeler, değişmeler ve dinamiklerin ortaya
çıktığı, bu gelişmelere koşut olarak polisin görev ve işlevinin yeniden oluştuğu,
Emniyet Teşkilatı'nın gelişen teknoloji ve buna bağlı olarak ortaya çıkan yeni
suç ve suçlu türleri ile savaşımının, alacağı eğitimin çağın gereklerine uygun
olmasıyla doğru orantılı olduğu, bugün için elektronik ortamda işlenen
sahtecilik, dolandırıcılık, hırsızlık gibi suçlarla ya da organize suç
örgütlerinin sürekli çeşitlilik gösterdiği ülkemizde suç ve suçlulukla savaşım
yöntemlerini geliştirirken gerekli hukuksal ve eğitime ilişkin donanımlara Türk
Polis Teşkilatı'nın da kavuşmak zorunda bulunduğu, diğer gelişmiş ülkelere
bakıldığında polisin temel eğitiminin ortalama iki yıllık bir sürede
tamamlandığının görüldüğü, Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde Türk Polis
Teşkilatı'nın dünyadaki değişimlerin gerisinde kalmasının düşünülemeyeceği, bu
bağlamda dokuz aylık eğitim veren polis okullarındaki eğitim-öğretim süresinin
iki yıla çıkarılarak 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası'nın gereklerine ve genel
çerçevesine uygun biçimde Polis Akademisi'ne bağlanmasının öngörüldüğü, böylece
polis okullarındaki eğitime akademik nitelik kazandırılıp daha fazla uygulama
yapılarak gücünü otoritesinden değil, saygınlığından alan 21. yüzyıl
polislerinin yetiştirilebileceği belirtilmiştir.
İncelenen Yasa ile,
mevcut uygulama korunmakla birlikte, bunların dışında, dört yıllık yüksek
öğretim kurumlarını bitirenlere, açılacak polis meslek eğitim merkezlerinde
verilecek en az altı aylık eğitim sonucu polis memurluğuna atanma olanağı
getirilmektedir.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi tutanakları incelendiğinde, Yasa'nın iki temel gerekçeye dayandırıldığı
anlaşılmaktadır. Bunlardan biri, ülkemizde bir polise düşen nüfus sayısındaki
yükseklik; ikincisi ise, toplumdaki suç sayısı ve türlerindeki artıştır.
Ülkemizde suç sayısı ve
türlerindeki artış ve polis sayısındaki yetersizlik bilinen gerçekler olmakla
birlikte, bu sorunun çözümünün polis meslek eğitiminin süresinin ve kalitesinin
düşürülmesiyle sağlanabileceği olanaklı görülmemektedir.
Nitekim, polis mesleğine
gireceklerin eğitim süresini dokuz aydan iki yıla çıkararak eğitim kurumuna
meslek yüksek okulu statüsü kazandıran 4652 sayılı Polis Yüksek Öğretim
Yasası'nın yukarıda da yer verilen gerekçesinde, yine suç sayıları ve türlerindeki
gelişme, değişme ve artıştan sözedilerek, bununla savaşımın ancak polisin
mesleki eğitim düzeyinin yükseltilmesiyle olanaklı bulunduğu belirtilmiştir.
Dört yıl süreli yüksek
öğretim kurumlarının çoğunda polis mesleği ile doğrudan ya da dolaylı olarak
ilgili eğitim-öğretim yapılmadığından, bu okulları bitirenlerin altı ay gibi
çok kısa bir eğitimden geçirilerek polis memurluğuna atanmaları, sorunun çözümü
için yeterli olmayacaktır. Çünkü, polislik çok özel ve uzun süreli eğitim
verilmesini gerektiren bir meslektir.
Ayrıca, maddelerin
incelenmesinden Yasa'nın,
- Yalnızca belli bir
polis açığının giderilmesi amacıyla getirilmediği, kalıcı ve sürekli olduğu,
- Yürürlüğe girmesiyle
onbin kişinin hemen polis mesleğine alınarak yetiştirilmesinin öngörülmediği,
istihdamın zamana yayıldığı, 2005 yılında yalnızca ikibin kişinin alınmasının
planlandığı,
anlaşılmaktadır.
Her iki durumun da,
Yasa'nın suçu önlemek için polis açığının ivedi olarak kapatılması amacıyla
bağdaşmadığı açıktır.
Ayrıca, bu düzenleme ile
iki yılda yaklaşık dörtbin polis memurunun alınacağı planlandığına göre, iki
yıldan sonraki açığın, iki yıllık eğitim-öğretim veren polis meslek yüksek
okullarının sayısı ve kapasitesinin artırılmasıyla giderilebileceği ortadadır.
Polis gereksiniminin
yeterli mesleki eğitim-öğretim görmemiş, gerekli mesleki nitelikler kazanmamış
kişilerle karşılanmasına neden olacak söz konusu düzenlemeler, hizmet
gereklerine uygun düşmediği gibi, kamu huzurunun ve kamu düzeninin sağlanmasında
da önemli sorunlar yaratabilecek niteliktedir.
Bu nedenle, incelenen
Yasa'da kamu yararı bulunmadığı düşünülmektedir.
2- İncelenen Yasa'nın 2.
maddesiyle, 3201 sayılı Yasa'ya eklenen ek 24. maddenin,
- İkinci fıkrasındaki,
"En az dört yıllık
yüksek öğretim kurumlarından veya bunlara denkliği kabul edilen yurt dışındaki
yüksek öğretim kurumlarından mezun olup, sınav tarihi itibarıyla 27 yaşından
gün almayan erkek ve bayanlar ile askerliğini yapmış 29 yaşından gün almamış
erkek adaylar arasında yapılacak seçme sınavında başarılı olanlar, altı aydan
az olmamak üzere polis meslek eğitimine alınırlar." ve
- Son fıkrasındaki,
"Polis meslek eğitim
merkezlerinin kuruluş ve çalışma usul ve esasları; bu merkezlerde eğitime
alınacak öğrencilerde aranacak şartlar, mezun oldukları okulların nitelikleri,
yapılacak sınavlar, disiplin ve eğitim-öğretimle ilgili konular, öğrenciliğin
sona ermesi, tazminat ve yükümlülük esasları ile giyecekleri kıyafetler ve
diğer hususlar İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."
kuralları üzerinde ayrıca
durulması gerekmektedir.
Bu düzenlemelerde,
polislik mesleğine geçişin başlangıcı olan eğitime alınacak adaylarda genel ve
soyut olarak öğrenim ve sınav koşulu ile yaş koşulu getirildikten sonra,
öğrencilerin ve bitirilen okulların niteliklerine ilişkin hiçbir kurala yer
verilmeden "eğitime alınacak öğrencilerde aranacak koşullar"ın ve
"mezun oldukları okulların nitelikleri"nin İçişleri Bakanlığı'nca
çıkarılacak yönetmelikte düzenleneceği belirtilmiştir.
Anayasa'nın 128.
maddesinde, Devlet'in genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları
kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin memurlar ve diğer
kamu görevlileri eliyle görüleceği kurala bağlanmıştır.
Kamu düzeni ve kamu
güvenliğini sağlama görevi ile bu hizmeti yürüteceklerin sözkonusu fıkra
kapsamında olduklarında kuşku bulunmamaktadır.
Anayasa'nın aynı
maddesinin ikinci fıkrasında, memurların ve diğer kamu görevlilerinin
nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık
ve ödenekleri ile diğer özlük işlerinin yasayla düzenleneceği; 6. maddesinde,
egemenliğin kayıtsız koşulsuz Ulus'un olduğu, Türk Ulusu'nun egemenliğini
Anayasa'nın koyduğu ilkelere göre yetkili organları eliyle kullanacağı, hiçbir
kişi ya da organın kaynağını Anayasa'dan almayan bir Devlet yetkisini kullanamayacağı;
7. maddesinde de, yasama yetkisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin olduğu ve
bu yetkinin devredilemeyeceği belirtilmiştir.
Bu anayasal kurallar
uyarınca, polis meslek eğitim merkezlerinde eğitime alınacak öğrencilerde
aranacak koşulların, bu öğrencilerin bitirdikleri yüksek öğretim kurumlarının
niteliklerinin, sınav ve disiplin konularının, herhangi bir duraksamaya neden
olmayacak açıklıkta yasayla düzenlenmesi gerekmektedir.
Oysa, incelenen Yasa'da
her üç konu da, temel çerçevesi çizilmeden yönetimin takdirine ve yönetsel
düzenlemelere bırakılmıştır.
Nitekim, 4652 sayılı
Polis Yüksek Öğretim Yasası'nın,
- 10. maddesinde,
"Polis meslek yüksek
okullarına Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan Öğrenci
Seçme Sınavını kazanan ve Bakanlıkça ihtiyaç duyulduğu kadar genel lise, erkek
teknik öğretim, kız teknik öğretim ve ticaret ve turizm öğretimine bağlı okul
mezunları arasından yapılacak özel yetenek sınavında başarılı olanlar
alınır..."
- 15. maddesinde de,
"Fakültelerin esas
öğrenci kaynağı polis kolejidir. İhtiyaç halinde, genel lise, erkek teknik
öğretim, kız teknik öğretim ve ticaret ve turizm öğretimine bağlı okul
mezunları arasından yönetmelikle belirlenecek şartları taşıyan öğrenciler de
fakülteye alınabilirler...",
denilerek, polis meslek
yüksek okulları ile fakültenin öğrenci kaynakları açık biçimde belirtilerek
sınırlandırılmıştır.
Bu düzenlemelerde, fen,
anadolu ve imam-hatip liselerini bitirenlere yer verilmemesinin Anayasa'ya
aykırılığı savıyla Anayasa Mahkemesi'ne dava açılmış; Yüksek Mahkeme 12.02.2004
günlü, E.2001/349, K.2004/14 sayılı kararında, Yasa'da öngörülen okulları
bitirenlerin emniyet hizmetlerinin gereklerine daha uygun olduğu gerekçesiyle
davayı reddetmiştir.
Anayasa Mahkemesi bu
kararında ayrıca, belirli önemde kimi kamu hizmetlerinin özelliklerini
gözeterek gerçekleştirdiği bu tür düzenlemelerin, anayasal ilkelere bağlı
kalınması ve hizmetin gereklerini gözönünde bulundurulması koşuluyla
yasakoyucunun takdir yetkisi içinde olan bir yasama işlemi olduğunu da
vurgulamıştır.
Bu kararla varılan sonuç
nedeniyle, polis mesleği ile ilgili eğitim-öğretim kurumlarına alınacak
öğrencilerin bitirdikleri okulun, hizmetin gerekleri de gözönünde
bulundurularak yasada belirlenmesi gerekmektedir.
İncelenen Yasa'nın 2.
maddesiyle 3201 sayılı Yasa'ya eklenen ve bu gereğe uygun düzenleme içermeyen
ek 24. madde, Anayasa'nın 6, 7 ve 128. maddeleriyle de bağdaşmamaktadır.
Yayımlanması yukarıda
açıklanan gerekçelerle uygun görülmeyen 5321 sayılı "Emniyet Teşkilatı
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun", Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nce bir kez daha görüşülmesi için, Anayasa'nın değişik 89 ve 104. maddeleri
uyarınca ilişikte geri gönderilmiştir.
Ahmet Necdet SEZER
Cumhurbaşkanı
Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük
Millet Meclisi 15.4.2005
Plan ve
Bütçe Komisyonu
Esas
No.: 1/1005
Karar
No.: 31
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Türkiye Büyük Millet
Meclisince kabul edilerek 25.3.2005 tarihinde yayımlanmak üzere
Cumhurbaşkanlığı Makamına sunulan 24.3.2005 tarihli ve 5321 sayılı
"Emniyet Teşkilatı Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun", Cumhurbaşkanınca Anayasanın
89 uncu ve 104 üncü maddeleri uyarınca bir daha görüşülmek üzere, 5.4.2005
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına geri gönderilmiş ve
Başkanlıkça geri gönderme tezkeresi ile birlikte 6.4.2005 tarihinde tali
komisyon olarak Anayasa Komisyonuna, esas komisyon olarak da Komisyonumuza
havale edilmiştir. Söz konusu Kanun, Komisyonumuzun 14.4.2005 tarihinde yapmış
olduğu 44 üncü birleşimde Hükümeti temsilen İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU, Maliye
Bakanlığı, Devlet Personel Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü
temsilcilerinin de katılımlarıyla incelenip görüşülmüştür.
Cumhurbaşkanının geri
gönderme tezkeresinde;
- Kamu düzenini sağlamak
yönünden toplum yaşamında önemli yer tutan kolluk hizmetlerinde etkinliğin ve
kaliteli hizmet sunmanın, ancak nitelikli eğitim ile gerçekleştirilebileceği,
- Bu ihtiyacın
karşılanabilmesi için, Türk Polis Teşkilatının yönetici kademesinin ortaöğretim
üzerine dört yıllık eğitim-öğretim yapan Polis Akademisine bağlı fakültelerde;
polis memurlarının ise, daha önce dokuz aylık eğitim veren polis okullarının
yeterli görülmemesi üzerine, iki yıl süreli eğitim-öğretim yapan meslek yüksek
okullarına dönüştürülen eğitim kurumlarında yetiştirildiği,
- Yeni ortaya çıkan ve
giderek çeşitlenen suç ve suçlu türleriyle etkin mücadele edilebilmesi için
polis eğitim süresinin de gelişmiş ülkelerdeki gibi iki yıla çıkarılmasının
zorunlu olduğu gerekçesiyle, 4652 sayılı Polis Yüksek Öğretim Kanunu ile dokuz
aylık eğitim veren polis okullarının iki yıllık meslek yüksekokullarına
dönüştürüldüğü, 5321 sayılı Kanunun ülkemizde polis başına düşen nüfus
sayısının fazlalığı ile suç sayısı ve türlerindeki artış gibi iki temel gerekçeye
dayandığı,
- Her iki kanun da benzer
gerekçelere dayanmakla birlikte getirdikleri çözümlerin birbiriyle örtüşmediği, 4652 sayılı Kanun ile polis
eğitim süresinin çağın gereği olarak dokuz aydan iki yıla çıkarıldığı, buna
karşılık 5321 sayılı Kanunun polis memuru olarak atanacaklar için altı aylık
bir eğitim süresi öngördüğü, suç sayısı ve türlerindeki artış ve polis
sayısındaki yetersizliğin çözümünün polis meslek eğitiminin süresinin ve
kalitesinin düşürülmesiyle sağlanamayacağı,
- Polisliğin çok özel ve
uzun süreli eğitim verilmesini gerektiren bir meslek olması nedeniyle, çoğunda
polis mesleği ile doğrudan ya da dolaylı olarak ilgili eğitim-öğretim
yapılmayan dört yıl süreli yüksek öğretim kurumlarının mezunlarının altı ay
gibi çok kısa bir eğitimden geçirilerek polis memurluğuna atanmalarının,
sorunun çözümü için yeterli olmayacağı,
- 5321 sayılı Kanunun
yalnızca belli bir polis açığının giderilmesi amacıyla getirilmediği, kalıcı ve
sürekli olduğu, onbin kişinin hemen polislik mesleğine alınarak
yetiştirilmesinin öngörülmediği, istihdamın zamana yayıldığı, 2005 yılında
yalnızca ikibin kişinin alınmasının planlandığı, bu durumun Kanunun
gerekçesinde belirtilmiş olan,
suçu önlemek için polis açığının ivedi olarak kapatılması amacıyla
bağdaşmadığı, aslında, bu düzenleme ile iki yılda yaklaşık dörtbin polis
memurunun alınacağı planlandığına göre, iki yıldan sonraki açığın, iki yıllık
eğitim-öğretim veren polis meslek yüksek okullarının sayısı ve kapasitesinin
artırılmasıyla giderilebileceği,
- Polis gereksiniminin
yeterli mesleki eğitim-öğretim görmemiş, gerekli mesleki nitelikleri kazanmamış
kişilerle karşılanmasına neden olacak söz konusu düzenlemelerin, hizmet
gereklerine uygun düşmediği, ayrıca, kamu huzurunun ve kamu düzeninin
sağlanmasında da önemli sorunlar yaratabileceği, bu nedenle, Kanunda kamu
yararı bulunmadığı,
- Kanunun 2 nci
maddesiyle, 3201 sayılı Kanuna eklenen ek 24 üncü maddenin; adaylarda aranacak
şartlara ilişkin ikinci fıkrası ile
polis meslek eğitim merkezlerinin kuruluş ve çalışma usul ve
esaslarının; bu merkezlerde eğitime alınacak öğrencilerde aranacak şartların,
mezun oldukları okulların niteliklerinin, yapılacak sınavların, disiplin ve
eğitim-öğretimle ilgili konuların, öğrenciliğin sona ermesinin, tazminat ve
yükümlülük esasları ile giyecekleri kıyafetlerin ve diğer hususların İçişleri
Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceğine ilişkin son fıkrasının
Anayasanın 6, 7 ve 128 inci maddelerine uygun düşmediği, bu nedenle, polis
meslek eğitim merkezlerinde eğitime alınacak öğrencilerde aranacak koşulların,
bu öğrencilerin bitirdikleri yüksek öğretim kurumlarının niteliklerinin, sınav
ve disiplin konularının, herhangi bir duraksamaya neden olmayacak açıklıkta
kanunla düzenlenmesi gerektiği, nitekim daha önce kabul edilen 4652 sayılı
Kanunda, adayların hangi eğitim kurumlarından mezun olmaları gerektiği
konusunun açıkça düzenlendiği,
Gibi hususlara
değinilmiştir.
Komisyonumuzda Kanunun geneli üzerinde yapılan
görüşmelerde;
- Cumhurbaşkanının
Kanunun tekrar görüşülmesi talebinin haklı gerekçelere dayandığı, özellikle
Anayasaya aykırı bir düzenleme yapıldığına ilişkin değerlendirmenin üzerinde
önemle durulması gerektiği, ilk yıl iki bin aday öğrenci alınacağı için Kanunun
gerekçesinde yer verilen polis sayısının yetersizliği sorununa kısa vadede bir
çözüm getirilmiş olmadığı yolundaki değerlendirmesinin yerinde bulunduğu,
- Polislerin kanunların
uygulanmasında ve güvenliğin sağlanmasında
son derece önemli bir rol üstlendikleri, hukukun üstünlüğünün
sağlanmasında Emniyet Teşkilatına giderek daha fazla görev düştüğü, bu nedenle
altı aylık sürenin polislerin eğitimi
için yeterli olmadığı,
- Kanunların tüm
vatandaşlara eşit uygulanmasından sorumlu olan Emniyet Teşkilatının, siyasetin
dışında bir terfi sistemine kavuşturulması ve son derece hassas bir görevi
yürütmekte olan Teşkilat personelinin özlük haklarının iyileştirilmesi
gerektiği,
- Giderek artan suç ve
suçlularla mücadelenin ancak daha iyi eğitilmiş polislerle
gerçekleştirilebileceği, bu nedenle, halen iki yıl olan eğitim süresinde geriye
gidişin yerinde olmadığı, üniversite mezunlarının altı aylık eğitimle polis yapılması uygulamasının polislik
mesleğinde niteliği düşürebileceği,
- Polis meslek
yüksekokullarının sayısının artırılması suretiyle polis açığının
giderilebileceği, esasen ilk yıl iki bin aday alınacağından en azından sonraki
yıllar için polis meslek yüksekokullarının kapasitelerinin artırılabileceği,
- Üniversitelerin hangi bölümlerinden mezun olan adayların polislik
mesleğine alınacağı hususunun ve diğer niteliklerin yönetmelik yerine kanunla
düzenlenmesi gerektiği, nitekim Cumhurbaşkanının da bu konuyu önemle
vurguladığı, ayrıca, Kanunla kalıcı olarak yapılan düzenlemenin geçici
nitelikte olmasının daha doğru olacağı,
Şeklindeki
değerlendirmeleri müteakip Hükümet adına yapılan açıklamalarda;
- Polis meslek
yüksekokulları kurulmadan önce polis yetiştirmek üzere kurulmuş olan yirmi
polis okulundan yılda on bin civarında polis adayının mezun olduğu, polis
meslek yüksekokullarının kurulmasıyla eğitimin iki yıl olmasından dolayı ilk
yıl hiç mezun verilmediği, sonraki yıllarda ise ortalama dört bin mezun
verildiği, halen yirmi altı polis meslek yüksekokulunun bulunduğu, kapasite
artırımına yönelik çalışmalar sonucunda bu yıl altı bin iki yüz polis adayının
mezun olmasının beklendiği, ayrıca yeni
polis meslek yüksekokullarının açılması için çalışmaların sürdürüldüğü,
- Görüşülmekte olan
Kanunun yürürlüğe girmesi halinde, mevcut altyapı kapasitesine göre ilk yıl
ancak iki bin adayın eğitime
alınabileceği, altyapı kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmaların devam
ettiği,
- Dört yıllık fakülte
mezunlarından öncelikle hukuk ve idari bilimler alanında eğitim görmüş
olanların alınacağı, bu nedenle, altı aylık eğitim süresinin yetersiz olduğuna
ilişkin endişelerin yerinde olmadığı, esasen asli göreve atananların yoğun ve
sürekli bir meslek içi eğitime tabi tutulacağı, nitekim geçtiğimiz yıl yüz
bin civarında personele meslek içi eğitim verildiği,
- Cumhurbaşkanının geri
gönderme gerekçesinde yer verilen Anayasaya aykırılık iddialarına
katılınmadığı, polis meslek eğitim
merkezlerine alınacakların sadece öğrenci oldukları, dolayısıyla memur rejimine
tabi olmadıkları, bunlarda aranacak niteliklerin, disiplin hükümlerinin ve
özlük haklarının ayrıntısının kanunla düzenlenmesinin zorunlu olmadığı,
İfade edilmiştir.
Geneli üzerindeki
görüşmeleri müteakip Kanunun maddelerinin görüşülmesine geçilmiş ve maddeler,
Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun
onayına sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla arz olunur.
|
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
Sait Açba |
M. Altan Karapaşaoğlu |
Sabahattin Yıldız |
|
|
Afyonkarahisar |
Bursa |
Muş |
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Sekmen |
Halil Aydoğan |
Mehmet Melik Özmen |
|
|
İstanbul |
Afyonkarahisar |
Ağrı |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Zekai Özcan |
Osman Kaptan |
M. Mesut Özakcan |
|
|
Ankara |
Antalya |
Aydın |
|
|
|
(Ayrışık
oy yazımız ektedir) |
(Ayrışık
oy yazımız ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
A. Kemal Deveciler |
Ali Osman Sali |
Ahmet İnal |
|
|
Balıkesir |
Balıkesir |
Batman |
|
|
(Ayrışık
oy ektedir) |
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Osman Nuri Filiz |
Alaattin Büyükkaya |
A. Kemal Kumkumoğlu |
|
|
Denizli |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
|
|
(Ayrışık
oy yazım ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Birgen Keleş |
Kemal Kılıçdaroğlu |
M. Mustafa Açıkalın |
|
|
İstanbul |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
(Karşı
oy yazım eklidir) |
(Ayrışık
oy ektedir) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Bülent Baratalı |
Fazıl Karaman |
Mustafa Elitaş |
|
|
İzmir |
İzmir |
Kayseri |
|
|
(Ayrışık
oy ektedir) |
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Taner Yıldız |
Mikail Arslan |
Muzaffer Baştopçu |
|
|
Kayseri |
Kırşehir |
Kocaeli |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Hasan Fehmi Kinay |
Muharrem Doğan |
Gürol Ergin |
|
|
Kütahya |
Mardin |
Muğla |
|
|
|
|
(Ayrışık
oy ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
O. Seyfi Terzibaşıoğlu |
Cemal Uysal |
İmdat Sütlüoğlu |
|
|
Muğla |
Ordu |
Rize |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Musa Uzunkaya |
Sabahattin Cevheri |
M. Ergun Dağcıoğlu |
|
|
Samsun |
Şanlıurfa |
Tokat |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Enis Tütüncü |
Faruk Nafiz Özak |
M. Akif Hamzaçebi |
|
|
Tekirdağ |
Trabzon |
Trabzon |
|
|
(Ayrışık
oy ektedir) |
|
(Ayrışık
oy yazımız ektedir) |
AYRIŞIK OY
Polis, toplumda güven ve
huzuru sağlamakla görevli bir kamu elemanıdır. Dolayısıyla toplumun polise
güven duyması ve polisin de bu güveni koruması ve artırarak sürdürmesi temel
esastır.
Bu yasa ile ihtiyaç
duyulan polis kadrolarının artırılması ve artırılan kadroların da, okul ayırımı
gözetilmeksizin 4 yıllık yüksek okul mezunları arasından seçilecek kişilerce
doldurulması amaçlanmaktadır. Ancak bu amacın, yukarıda açıkladığımız temel
esasın, yani polise duyulacak güveni uzun sürede güçlendirecek ve sürdürecek
istikrarlı politikalarla desteklenmesi gerektiği açıktır. Oysa bu Yasa,
polislik mesleğinin gelişmesine katkıda bulunacak bir yasa değildir.
Şöyle ki:
1- Yasa ile hangi yüksek
öğretim kurumundan mezun olanların polisliğe kabul edileceğine yer
verilmemiştir. Getirilen tek kural, "en az 4 yıllık yüksek öğretim
kurumu" koşuludur. Bu koşul tek başına, polislik mesleğini seçecek olanlar
için yeterli ve objektif bir kural değildir. Kaldı ki, hangi okullardan mezun
olanların sınava kabul edileceği, yönetmeliğe bırakılmıştır. Bu yönüyle
düzenleme, Anayasanın 128. maddesine aykırılık oluşturmaktadır. Çünkü bir alt
hukuk normu olan yönetmelik, tümüyle siyasal kadrolaşmaya açık bir yapıya izin
veren bir hukuk normdur. Örneğin, bu Yasaya göre çıkarılacak bir yönetmelikle,
sadece bir okulun mezunlarının polislik mesleğine alınmasına olanak sağlayan
bir düzenleme yapılabilecektir. Böyle bir düzenleme de, güvenlik hizmetlerinin
gereklerine uygun eleman alımının, önünü tıkayacağı açıktır.
2- Polislik, gittikçe
önem kazanan bir meslektir. Çünkü toplumun güven duyacağı polisin çok iyi
eğitilmesi gerekir. Bu Yasa ile eğitim alanı belirsiz okullardan sınavla
seçilecek kişilerin altı aylık bir eğitim sonrasında polis olarak atanmaları
öngörülmüştür. Gelişen teknoloji ve gittikçe karmaşıklaşan bir yapı içinde
işlenen suçları, altı aylık bir eğitimle çözmeyi beklemek doğru bir yaklaşım
değildir. Bu Yasa ile oluşturulacak yapı, suçların önlenmesini değil, suçların
çözümünü ve suçluların yakalanmasını zorlaştıracaktır. Bu da polise duyulan
güveni büyük ölçüde sarsacaktır. Dolayısıyla eğitim süresinin yetersizliği,
polislik mesleğinde aranılması gereken kaliteyi önemli ölçüde düşürecektir.
3- Polislerin çok zor
koşullarda görev yaptıkları bilinmektedir. Ancak polis, üstlendiği görevin
gereği olarak hak ettiği aylığı alamamaktadır. Bu nedenle meslekten ayrılmalar
artmaktadır. Bu Yasa ile, yeni alınacakların 6 yıllık süre ile bir başka kuruma
geçmesi engellenmektedir. Dolayısıyla bu Yasa ile, iyi eğitim almış polisler,
başta özlük haklarının yetersizliği olmak üzere, çeşitli nedenlerle meslekten
ayrılacak, buna karşın iyi eğitim almamış polisler meslekte kalmaya devam
edeceklerdir. Bu sonucu doğuracak bir yasanın, polislik mesleğine uzun dönemde
ciddi zararlar vereceği açıktır.
4- Soruna köklü çözüm,
polis eğitimi veren okulların sayısını artırmak ve bu okullarda verilen
eğitimin kalitesini yükseltmektedir. Bu Yasa daha çok siyasal kadrolaşmaya
ortam hazırlayan bir anlayışla Parlamentoya sunulmuş ve aynı anlayışla
yasalaşmıştır. Bu anlayışın başta polisler olmak üzere, tüm yurttaşlara zarar
vereceği açıktır. Çünkü polis, siyasal mücadelelerden uzak, yasaları tüm
yurttaşlara eşit uygulayan bir kimliği ve kişiliği sergilemek zorundadır.
5- Bu Yasanın Parlamentoya
sevk gerekçesi, polis açığının ivedilikle giderilmesidir. Bu çerçevede yapılan
düzenlemenin de geçici olması gerekir. Çünkü amacı kısa sürede gereksinmeyi
gidermektir. Ama bu düzenlemeyi geçici değil de kalıcı kılarsanız, polislik
mesleğinde oluşturmayı amaçladığımız kaliteyi bozar, sistemi yozlaştırırsınız.
Devşirme anlayışı ile polis gereksinmesini gidermek, sağlıklı bir yönetim
anlayışı değildir. Bu anlayış, sistemde yozlaşmalara ortam hazırlar, polislik
mesleğinde duyulması gereken güven unsurunu yıpratır. Bu Yasa maalesef,
güvenlik sisteminde ve o sistemin ayrılmaz bir parçası olan polislik mesleğinde
ciddi zaaflara yol açabilecektir.
6- Kalıcı ve sağlıklı
önlemler almak yerine, günü kurtarmaya ve siyasal yandaşları devlet mekanizması
içine yerleştirmeye dönük bu Yasa, Anayasa Mahkememizin verdiği kararlar ve
hukuk sistemimiz göz ardı edilerek ön yargıyla hazırlanmıştır.
|
|
M. Akif Hamzaçebi |
Kemal Kılıçdaroğlu |
Birgen Keleş |
|
|
Trabzon |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
M. Mesut Özakcan |
Enis Tütüncü |
Ali Kemal Kumkumoğlu |
|
|
Aydın |
Tekirdağ |
İstanbul |
|
|
Ali Kemal Deveciler |
Bülent Baratalı |
Gürol Ergin |
|
|
Balıkesir |
İzmir |
Muğla |
|
|
|
Osman Kaptan |
|
|
|
|
Antalya |
|
ANAYASANIN 89 UNCU VE 104
ÜNCÜ MADDELERİ GEREĞİNCE CUMHURBAŞKANINCA BİR DAHA GÖRÜŞÜLMEK ÜZERE GERİ
GÖNDERİLEN KANUN
EMNİYET TEŞKİLATI
KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN
Kanun No. 5321 Kabul
Tarihi: 24.3.2005
MADDE 1.- 4.6.1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı
Kanununun 13 üncü maddesinde sayılan görev unvanlarından 2 nci meslek derecesine
"Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürü", 3 üncü meslek derecesine
"Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı" ibareleri eklenmiştir.
MADDE 2.- 3201 sayılı Kanuna aşağıdaki ek maddeler
eklenmiştir.
EK MADDE 24.- Emniyet Teşkilatının polis memuru ihtiyacını
karşılamak üzere, Maliye Bakanlığı ile Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı
ve Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınmak suretiyle İçişleri Bakanlığının
teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile polis meslek eğitim merkezleri
açılabilir.
En az dört yıllık yüksek öğretim kurumlarından veya bunlara
denkliği kabul edilen yurt dışındaki yüksek öğretim kurumlarından mezun olup,
sınav tarihi itibarıyla 27 yaşından gün almayan erkek ve bayanlar ile
askerliğini yapmış 29 yaşından gün almamış erkek adaylar arasında yapılacak
seçme sınavında başarılı olanlar, altı aydan az olmamak üzere polis meslek
eğitimine alınırlar.
Polis meslek eğitim merkezlerinde eğitim-öğretim, parasız
yatılı ve üniformalı olup, öğrencilerin iaşe, ibate ve sağlık giderleri ile
diğer istihkakları Devletçe karşılanır. Ayrıca, öğrencilere polis meslek yüksek
okulu öğrencilerine ödenen miktar kadar harçlık ödenir.
Polis meslek eğitim merkezlerindeki eğitim-öğretim süresi
içerisinde; giriş şartlarını taşımadıkları sonradan anlaşılanlar, eğitim ve
öğretimini başarı ile tamamlayamayanlar, sağlık ve disiplin yönünden polis
olamayacağına yetkili kurullarca karar verilenlerin polis meslek eğitim
merkezleri ile ilişikleri kesilir. Sağlık veya ölüm dışındaki nedenlerle
ilişiği kesilenlerden, ödenen harçlık ve yapılan masraflar kanunî faizi ile
birlikte tahsil edilir.
Polis meslek eğitim merkezlerinde eğitimlerini başarı ile
tamamlayanlar, Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarına aday polis memuru olarak
atanırlar. Bu şekilde atananlar, atanma tarihinden itibaren altı yıl süreyle
başka kurumlara nakil yoluyla atanamazlar. Bu süre zarfında memuriyetten
çekilen, çekilmiş sayılan, meslekten veya memuriyetten çıkarma cezası alan ve
aslî memurluğa atanamayarak ilişiği kesilenler, mecburi hizmet sürelerinin kalan her yılı için, kendilerine yapılmış olan öğretim masraflarını tazminat olarak
ödemek zorundadırlar.
Polis meslek eğitim merkezlerinin kuruluş ve çalışma usûl ve
esasları; bu merkezlerde eğitime alınacak öğrencilerde aranacak şartlar, mezun
oldukları okulların nitelikleri, yapılacak sınavlar, disiplin ve
eğitim-öğretimle ilgili konular, öğrenciliğin sona ermesi, tazminat ve
yükümlülük esasları ile giyecekleri kıyafetler
ve diğer hususlar İçişleri
Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
EK MADDE 25.- Polis meslek eğitim merkezleri için ekli (1)
sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Emniyet Genel Müdürlüğüne ait bölümüne
eklenmiştir.
MADDE 3.- 3201 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 21.- Bu Kanun uyarınca polis meslek eğitim
merkezlerinde eğitimlerini başarı ile tamamlayanların Emniyet Genel Müdürlüğü
kadrolarına aday polis memuru olarak atanmaları, 2005 yılı için geçerli olmak
ve toplam (2.000) adedi geçmemek üzere, 5277 sayılı 2005 Malî Yılı Bütçe
Kanununun 25 inci maddesinin (a) fıkrasındaki (48.000) adet sınırlamasına tâbi
olmaksızın gerçekleştirilebilir.
MADDE 4.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 5.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METİN
EMNİYET TEŞKİLATI
KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN
MADDE 1.- Kanunun 1 inci maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 2.- Kanunun 2 nci maddesi aynen kabul edilmiştir.
EK MADDE 24.- Kanunun 2 nci maddesine bağlı ek 24 üncü madde
aynen kabul edilmiştir.
EK MADDE 25.- Kanunun 2 nci maddesine bağlı ek 25 inci
madde, bağlı (1) sayılı listeyle birlikte
aynen kabul edilmiştir.
MADDE 3.- Kanunun 3 üncü maddesi aynen kabul edilmiştir.
GEÇİCİ MADDE 21.- Kanunun 3 üncü maddesine bağlı geçici 21
inci madde aynen kabul edilmiştir.
MADDE 4.- Kanunun 4 üncü maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 5.- Kanunun 5 inci maddesi aynen kabul edilmiştir.
ANAYASANIN
89 UNCU VE 104 ÜNCÜ MADDELERİ GEREĞİNCE CUMHURBAŞKANINCA
BİR
DAHA GÖRÜŞÜLMEK ÜZERE GERİ GÖNDERİLEN KANUNA EKLİ LİSTE
(1) SAYILI LİSTE
KURUMU : EMNİYET
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TEŞKİLATI : TAŞRA
İHDAS
EDİLEN KADROLARIN
|
|
|
|
Serbest |
Tutulan |
|
|
|
|
|
Kadro |
Kadro |
|
|
Sınıfı |
Unvanı |
Derecesi |
Adedi |
Adedi |
Toplam |
|
|
|
|
|
|
|
|
E.H.S. |
Polis
Meslek Eğitim Merkezi Müdürü |
1 |
10 |
_ |
10 |
|
E.H.S. |
Polis
Meslek Eğitim Merkezi Müdür Yrd. |
1 |
20 |
_ |
20 |
|
E.H.S. |
Şube
Müdürü |
1 |
50 |
_ |
50 |
|
E.H.S. |
Emniyet
Müdürü (Öğretmen) |
1 |
100 |
_ |
100 |
|
E.H.S. |
Polis
Memuru |
8 |
10.000 |
_ |
10.000 |
|
Y.H.S. |
Teknisyen
Yardımcısı |
13 |
300 |
_ |
300 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
TOPLAM |
|
10.480 |
|
10.480 |
PLAN
VE BÜTÇE KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METNE
EKLİ
LİSTE
Kanuna ekli liste, Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.