BANKACILIK KANUNU
Kanun No.
5411 |
|
Kabul Tarihi : 19.10.2005 |
BİRİNCİ
KISIM
Genel
Hükümler
Amaç
MADDE 1.- Bu Kanunun amacı, finansal piyasalarda güven ve istikrarın
sağlanmasına, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasına, tasarruf sahiplerinin
hak ve menfaatlerinin korunmasına ilişkin usûl ve esasları düzenlemektir.
MADDE 2.- Türkiye'de kurulu mevduat bankaları, katılım bankaları, kalkınma ve
yatırım bankaları, yurt dışında kurulu bu nitelikteki kuruluşların Türkiye'deki
şubeleri, finansal holding şirketleri, Türkiye Bankalar Birliği, Türkiye
Katılım Bankaları Birliği, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonu ve bunların faaliyetleri bu Kanun hükümlerine tâbidir.
Özel kanunlarla kurulmuş olan bankalar hakkında da kanunlarında yer alan
hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümleri uygulanır.
Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler tatbik olunur.
Tanımlar ve kısaltmalar
MADDE 3.- Bu Kanunun uygulanmasında;
İlişkili Bakan: Başbakan veya görevlendireceği Devlet Bakanını,
Kurul: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunu,
Kurum: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunu,
Başkan: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanını,
Merkez Bankası: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Anonim Şirketini,
Fon: Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunu,
Fon Kurulu: Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulunu,
Fon Başkanı: Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu Başkanını,
Kredi kuruluşu: Mevduat bankalarını ve katılım bankalarını,
Kuruluş birlikleri: Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Katılım
Bankaları Birliğini,
Banka: Mevduat bankaları ve katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım
bankalarını,
Mevduat bankası: Bu Kanuna göre kendi nam ve hesabına mevduat kabul
etmek ve kredi kullandırmak esas olmak üzere faaliyet gösteren kuruluşlar ile
yurt dışında kurulu bu nitelikteki kuruluşların Türkiye'deki şubelerini,
Katılım bankası: Bu Kanuna göre özel cari ve katılma hesapları yoluyla
fon toplamak ve kredi kullandırmak esas olmak üzere faaliyet gösteren
kuruluşlar ile yurt dışında kurulu bu nitelikteki kuruluşların Türkiye'deki
şubelerini,
Kalkınma ve yatırım bankası: Bu Kanuna göre mevduat veya katılım fonu
kabul etme dışında; kredi kullandırmak esas olmak üzere faaliyet gösteren
ve/veya özel kanunlarla kendilerine verilen görevleri yerine getiren kuruluşlar
ile yurt dışında kurulu bu nitelikteki kuruluşların Türkiye'deki şubelerini,
Finansal holding şirketi: İçlerinden en az bir tanesi bir kredi kuruluşu
olmak şartıyla bağlı ortaklıklarının tümü veya çoğunluğu kredi kuruluşu veya
finansal kuruluş olan şirketi,
Şube: Elektronik işlem cihazlarından ibaret birimler hariç olmak üzere,
bankaların bağımlı bir parçasını oluşturan ve bu kuruluşların faaliyetlerinin
tamamını veya bir kısmını kendi başına yapan, sabit ya da seyyar bürolar gibi
her türlü işyerini,
Merkez şube: Yurt dışında kurulu bir bankanın Türkiye'de açtığı şubeyi,
birden fazla şubenin olması hâlinde ise Kuruma bildirilecek ve Kurulca
onaylanacak şubeyi,
Fon bankası: Mülga 3182 sayılı Bankalar Kanunu, bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanunu ve bu Kanun uyarınca temettü hariç
ortaklık hakları ile yönetimi ve denetimi Fona intikal eden bankalar ile Fonun
çoğunluk hissesine sahip olduğu bankaları,
Finansal kuruluş: Kredi kuruluşları dışında kalan ve sigortacılık,
bireysel emeklilik veya sermaye piyasası faaliyetlerinde bulunmak veya bu
Kanunda yer alan faaliyet konularından en az birini yürütmek üzere kurulan
kuruluşlar ile kalkınma ve yatırım bankaları ve finansal holding şirketlerini,
Kontrol: Bir tüzel kişinin; sermayesinin, asgarî yüzde ellibirine sahip
olma şartı aranmaksızın, çoğunluğuna doğrudan veya dolaylı olarak sahip
olunması veya bu çoğunluğa sahip olunmamakla birlikte imtiyazlı hisselerin elde
bulundurulması veya diğer hissedarlarla yapılan anlaşmalara istinaden oy
hakkının çoğunluğu üzerinde tasarrufta bulunulması suretiyle veya herhangi bir
suretle yönetim kurulu üyelerinin karara esas çoğunluğunu atayabilme ya da
görevden alma gücünün elde bulundurulmasını,
Ana ortaklık: Kontrolündeki ortaklıklar ile Kurul tarafından belirlenen
usûl ve esaslarla tanımlanan ortaklıkların finansal tablolarını kendi nezdinde
konsolide eden banka veya finansal holding şirketini,
Bağlı ortaklık: Ana ortaklığın kontrolü altında faaliyet gösteren
ortaklıkları,
Nitelikli pay: Bir ortaklığın sermayesinin veya oy haklarının doğrudan
veya dolaylı olarak yüzde on veya daha fazlasını teşkil eden paylar ile bu
oranın altında olsa dahi yönetim kurullarına üye belirleme imtiyazı veren
payları,
Hâkim ortak: Bir ortaklığı doğrudan ya da dolaylı olarak, tek başına
veya birlikte kontrol eden gerçek veya tüzel kişiyi,
Yöneticiler: Bankanın yönetim kurulu, denetim komitesi ve kredi komitesi
başkan ve üyeleri ile genel müdür, genel müdür yardımcıları ve imza yetkisine
sahip mensuplarından; bölge müdürleri, şube müdürleri ve genel müdürlük merkez
teşkilatında yer alan bölüm, kısım, grup ve bunlara eşdeğer isimler altında
faaliyet gösteren birimlerin yöneticilerini,
Mevduat: Yazılı ya da sözlü olarak veya herhangi bir şekilde halka
duyurulmak suretiyle ivazsız veya bir ivaz karşılığında, istendiğinde ya da
belli bir vadede geri ödenmek üzere kabul edilen parayı,
Tasarruf mevduatı: Mevduat bankaları nezdinde açtırılan, gerçek kişilere
ait ve münhasıran çek keşide edilmesi dışında ticari işlemlere konu olmayan
mevduat hesaplarını,
Özel cari hesap: Katılım bankalarında açılabilen ve istenildiğinde
kısmen veya tamamen her an geri çekilebilme özelliği taşıyan ve karşılığında
hesap sahibine herhangi bir getiri ödenmeyen fonların oluşturduğu hesapları,
Katılma hesabı: Katılım bankalarına yatırılan fonların bu kurumlarca
kullandırılmasından doğacak kâr veya zarara katılma sonucunu veren,
karşılığında hesap sahibine önceden belirlenmiş herhangi bir getiri ödenmeyen
ve anaparanın aynen geri ödenmesi garanti edilmeyen fonların oluşturduğu
hesapları,
Katılım fonu: Katılım bankaları nezdinde açtırılan gerçek ve tüzel
kişilere ait özel cari hesap ve katılma hesaplarında yer alan parayı,
Destek hizmeti kuruluşu: Kurulca belirlenecek esaslar çerçevesinde
Merkez Bankası tarafından kurulmuş ya da Merkez Bankası bünyesinde faaliyet
gösterenler ile Sermaye Piyasası Kurulunun denetiminde bulunan takas, saklama
ve merkezi kayıt hizmeti kuruluşları hariç, bu Kanun kapsamındaki kuruluşlara
ana hizmetlerinin uzantısı veya tamamlayıcısı niteliğinde hizmet veren
kuruluşları,
Kıyı bankacılığı: Bankacılık faaliyetleri, kurulu bulunulan ülke harici
ile sınırlı tutulan veya ülke genelinde uygulanan ekonomik ve malî mevzuata
tâbi olmayan ya da kurulu bulunulan ülkede yerleşik olanlardan mevduat ve fon
kabulünün yasaklandığı bankacılığı,
İfade eder.
Faaliyet konuları
MADDE 4.- Bankalar, diğer kanunlarda öngörülen hükümler saklı kalmak kaydıyla
aşağıda belirtilen faaliyetleri gerçekleştirebilirler:
a) Mevduat kabulü.
b) Katılım fonu kabulü.
c) Nakdî, gayrinakdî her cins ve surette kredi verme işlemleri.
d) Nakdî ve kaydî ödeme ve fon transferi işlemleri, muhabir bankacılık
veya çek hesaplarının kullanılması dahil her türlü ödeme ve tahsilat işlemleri.
e) Çek ve diğer kambiyo senetlerinin iştirası işlemleri.
f) Saklama hizmetleri.
g) Kredi kartları, banka kartları ve seyahat çekleri gibi ödeme
vasıtalarının ihracı ve bunlarla ilgili faaliyetlerin yürütülmesi işlemleri.
h) Efektif dahil kambiyo işlemleri; para piyasası araçlarının alım ve
satımı; kıymetli maden ve taşların alımı, satımı veya bunların emanete alınması
işlemleri.
i) Ekonomik ve finansal göstergelere, sermaye piyasası araçlarına, mala,
kıymetli madenlere ve dövize dayalı; vadeli işlem sözleşmelerinin, opsiyon
sözleşmelerinin, birden fazla türev aracı içeren basit veya karmaşık yapıdaki
finansal araçların alımı, satımı ve aracılık işlemleri.
j) Sermaye piyasası araçlarının alım ve satımı ile geri alım veya tekrar
satım taahhüdü işlemleri.
k) Sermaye piyasası araçlarının ihraç veya halka arz yoluyla satışına
aracılık işlemleri.
l) Daha önce ihraç edilmiş olan sermaye piyasası araçlarının aracılık
maksadıyla alım satımının yürütülmesi işlemleri.
m) Başkaları lehine teminat, garanti ve sair yükümlülüklerin üstlenilmesi
işlemleri gibi garanti işleri.
n) Yatırım danışmanlığı işlemleri.
o) Portföy işletmeciliği ve yönetimi.
p) Hazine Müsteşarlığı ve/veya Merkez Bankası ve kuruluş birlikleri
nezdinde oluşturulan bir sözleşme kapsamında üstlenilen yükümlülükler çerçevesinde
alım satım işlemlerine ilişkin piyasa yapıcılığı.
r) Faktöring ve forfaiting işlemleri.
s) Bankalararası piyasada para alım satımı işlemlerine aracılık.
t) Finansal kiralama işlemleri.
u) Sigorta acenteliği ve bireysel emeklilik aracılık hizmetleri.
v) Kurulca belirlenecek diğer faaliyetler.
Mevduat bankaları birinci fıkranın (b) ve (t), katılım bankaları (a),
kalkınma ve yatırım bankaları (a) ve (b) bentlerinde belirtilen faaliyetleri
gerçekleştiremezler.
Dolaylı pay sahipliği
MADDE 5.- Bu Kanunun uygulanmasında, gerçek kişilere ait dolaylı pay sahipliğinin
belirlenmesinde, bir gerçek kişi ile eş ve çocuklarına ve bunların sınırsız
sorumlulukla katıldıkları ortaklıklara veya bu kişi veya ortaklıkların ayrı
ayrı veya birlikte kontrol ettikleri ortaklıklara ait paylar birlikte dikkate
alınır. Tüzel kişilere ait dolaylı pay sahipliğinin belirlenmesinde, bunlara
ait paylar ile bunların kontrol ettikleri ortaklıklara ait paylar birlikte
hesaplanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurul tarafından
belirlenir.
İKİNCİ
KISIM
İzne
Tâbi İşlemler
BİRİNCİ BÖLÜM
Kuruluş ve Faaliyet İzinleri
Kuruluş veya Türkiye'de şube ve
temsilcilik açma izni
MADDE 6.- Türkiye'de bir bankanın kurulmasına veya yurt dışında kurulmuş bir
bankanın Türkiye'deki ilk şubesinin açılmasına, bu Kanunda öngörülen şartların
yerine getirilmesi kaydıyla Kurulun en az beş üyesinin aynı yöndeki oyuyla
alınacak kararla izin verilir.
İzin için yapılacak başvurulara ve iznin verilmesine ilişkin usûl ve
esaslar Kurulca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. İzne ilişkin karar,
başvurunun yapıldığı ya da başvuruda eksiklik bulunması hâlinde, istenilen
bilgi ve belgelerin tamamlandığı tarihten itibaren üç ay içinde ilgiliye
bildirilir. Eksikliklerin altı ay içinde giderilmemesi hâlinde başvuru geçersiz
hale gelir.
Türkiye'de münhasıran kıyı bankacılığı faaliyetinde bulunmak üzere banka
kurulması veya yurt dışında kurulu bankalarca bu amaçla şube açılması, bunların
faaliyet alanları ile finansal raporlama ve denetim usûlleri ve faaliyetlerinin
geçici veya sürekli olarak durdurulması hususları Kurul kararıyla belirlenir.
Yurt dışında kurulu bankalar, mevduat veya katılım fonu kabul etmemek ve
Kurulca belirlenecek esaslara göre faaliyet göstermek kaydıyla, Kurulun izni
ile Türkiye'de temsilcilik açabilirler.
Kuruluş şartları
MADDE 7.- Türkiye'de kurulacak bir bankanın;
a) Anonim şirket şeklinde kurulması,
b) Hisse senetlerinin nakit karşılığı çıkarılması ve tamamının nama
yazılı olması,
c) Kurucularının bu Kanunda belirtilen şartları haiz olması,
d) Yönetim kurulu üyelerinin bu Kanunun kurumsal yönetim hükümlerinde
belirtilen nitelikleri ve plânlanan faaliyetleri gerçekleştirebilecek meslekî
tecrübeyi haiz olması,
e) Öngörülen faaliyet konularının plânlanan malî, yönetim ve
organizasyon yapısı ile uyumlu olması,
f) Nakden ve her türlü muvazaadan âri olarak ödenmiş sermayesinin en az
otuzmilyon Yeni Türk Lirası olması,
g) Ana sözleşmesinin bu Kanun hükümlerine uygun olması,
h) Kurumun etkin denetimini engellemeyecek şeffaf ve açık bir ortaklık
yapısı ve organizasyon şemasına sahip olması,
i)
Konsolide denetimini engelleyici nitelikte herhangi bir hususun bulunmaması,
j) Öngörülen faaliyet konularına ait iş plânlarını, kuruluşun malî
yapısı ile ilgili projeksiyonlarını sermaye yeterliliğini de içerecek şekilde,
ilk üç yıl için bütçe plânını ve yapısal örgütlenmesini gösteren bir faaliyet
programını iç kontrol, risk yönetimi ve iç denetim sistemi de dahil olmak üzere
ibraz etmesi,
Şarttır.
Kalkınma ve yatırım bankaları için ödenmiş sermaye, birinci fıkranın (f)
bendinde belirtilen tutarın üçte ikisinden az olamaz.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar Kurulca belirlenir.
Kurucularda aranan şartlar
MADDE 8.- Bankaların kurucu ortaklarının;
a) 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre müflis
olmaması, konkordato ilân etmiş
olmaması, uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırma başvurusunun tasdik edilmiş
olmaması ya da hakkında iflasın ertelenmesi kararı verilmiş olmaması,
b) Bu Kanunun 71 inci maddesi uygulanan bankalarda veya bu Kanunun
yürürlüğe girmesinden önce Fona devredilmiş olan bankalarda nitelikli paya
sahip olmaması veya kontrolü elinde bulundurmaması,
c) Tasfiyeye tâbi tutulan bankerler ile iradî tasfiye haricinde
tasfiyeye tâbi tutulan finansal kuruluşlarda, faaliyet izni kaldırılan kalkınma
ve yatırım bankalarında, ortaklarının temettü hariç ortaklık hakları ile
yönetim ve denetimi Fona intikal eden veya bankacılık yapma ve mevduat ve
katılım fonu kabul etme izin ve yetkileri kaldırılan kredi kuruluşlarında, Fona
intikalinden veya bankacılık yapma ve mevduat ve katılım fonu kabul etme izin
ve yetkileri kaldırılmadan önce nitelikli paya sahip olmaması veya kontrolü
elinde bulundurmaması,
d) Taksirli suçlar hariç olmak üzere affa uğramış olsalar bile mülga 765
sayılı Türk Ceza Kanunu ve diğer kanunlar uyarınca ağır hapis veya beş yıldan
fazla hapis, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve diğer kanunlar uyarınca üç yıldan
fazla hapis cezasıyla cezalandırılmamış
olması veya mülga 3182 sayılı Bankalar Kanununun, bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun, bu Kanunun ve 2499 sayılı Sermaye
Piyasası Kanununun ve ödünç para verme işleri hakkında mevzuatın hapis cezası gerektiren hükümlerine
muhalefet yahut mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu veya diğer kanunlar uyarınca basit veya
nitelikli zimmet, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık,
sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlâk kaçakçılığı
dışında kalan kaçakçılık suçları, resmî ihale ve alım satımlara fesat
karıştırma, karapara aklama veya Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar ile
Devlet sırlarını açığa vurma, Devletin egemenlik alametlerine ve organlarının
saygınlığına karşı suçlar, Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene
ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk,
yabancı devletlerle olan ilişkilere karşı suçlar, vergi kaçakçılığı suçlarından
veya bu suçlara iştirakten hükümlü bulunmaması,
e) Gerekli malî güç ve itibara sahip bulunması,
f) İşin gerektirdiği dürüstlük ve yeterliliğe sahip olması,
g) Tüzel kişi olması hâlinde, risk grubu ile birlikte ortaklık yapısının
şeffaf ve açık olması,
Şarttır.
Bankaların tüzel kişi kurucu ortaklarının doğrudan veya dolaylı olarak nitelikli paya sahip gerçek kişi ortaklarının bu maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde yer alan şartları taşıması gerekir.
Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalarla kurulmuş çok taraflı
kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar hakkında bu maddenin birinci
fıkrasının (b) ve (c) bentleri uygulanmaz.
Merkezi yurt dışında bulunan
bankaların Türkiye'de şube açma şartları
MADDE 9.- Kurulca belirlenen usûl ve esaslar çerçevesinde gerekli izni alarak
Türkiye'de şube açmak suretiyle faaliyet gösterecek yurt dışında kurulu bir
bankanın;
a) Merkezinin bulunduğu ülkede esas faaliyetlerinde yasaklamanın
bulunmamış olması,
b) Merkezinin bulunduğu ülkenin yetkili denetim merciinin Türkiye'de faaliyet
göstermesine ilişkin olumsuz görüşünün bulunmaması,
c) Ödenmiş sermayesinin Türkiye'ye tahsis edilen kısmının 7 nci maddede
belirtilen miktardan az olmaması,
d) Müdürler kurulu üyelerinin, kurumsal yönetim hükümlerinde belirtilen
şartları ve plânlanan faaliyetleri gerçekleştirebilecek meslekî tecrübeyi haiz
olmaları,
e) İzin kapsamındaki faaliyet konularına ait iş plânlarını, ilk üç yıl
için bütçe plânını ve yapısal örgütlenmesini gösteren bir faaliyet programını
ibraz etmesi,
f) Dahil olduğu grubun ortaklık yapısının şeffaf ve açık olması,
Şarttır.
Merkezinin bulunduğu ülkedeki yerel düzenlemelere aykırılıkları
nedeniyle faaliyeti yasaklanan konularda faaliyet izni verilmez.
MADDE 10.- Bu Kanunun 6 ncı maddesi çerçevesinde kuruluş veya Türkiye'de şube açma
izni alan bankaların, Kuruldan ayrıca faaliyet izni alması şarttır. Bir
beyanname ile yapılacak başvuru üzerine verilecek izin, Kurul tarafından aksi
kararlaştırılmış olmadıkça, 4 üncü maddede belirtilen bütün faaliyetleri aynı
maddenin son fıkrasındaki sınırlamalar çerçevesinde kapsar. Verilen faaliyet
izinleri Resmî Gazetede yayımlanır. Kararın, ilk izin başvurusunun yapıldığı
tarihten itibaren en geç üç ay içinde verilmesi gerekir.
Kurum, bu Kanun ve bu Kanuna dayanılarak yapılan düzenlemelerdeki
şartları taşımayanlara gerekli düzeltmeleri yapmaları ve eksiklikleri
tamamlamaları için altı ayı geçmemek üzere
süre verir. Bu süre içinde yeniden başvuranlar hakkında yapılan inceleme
sonucunda durumları uygun bulunmayanlara verilmiş olan kuruluş izni geçersiz
olur ve sonuç yazılı olarak bildirilir. Kuruluş izni almış olan bankaların
faaliyete geçebilmesi için;
a) Sermayesinin nakit olarak ödenmiş ve plânlanan faaliyetleri
gerçekleştirebilecek düzeyde olması,
b) Kurucuları tarafından 7 nci maddede belirtilen asgarî sermayenin
yüzde onu tutarındaki sisteme giriş payının en az dörtte birinin Fon hesabına
yatırıldığına dair belgenin ibraz edilmesi,
c) Faaliyetlerinin kurumsal yönetim hükümlerine uygunluğunu sağlaması ve
yeterli personel ve teknik donanıma sahip olması,
d) Yöneticilerinin, kurumsal yönetim hükümlerinde belirtilen nitelikleri
haiz olması,
e) Kurulca faaliyet konularını yürütebilecek yeterliliğe sahip olunduğu
kanaatine varılması,
Gerekir.
Sisteme giriş payının ödenmeyen kısmının, faaliyete geçiş tarihinden
itibaren Kurulca belirlenecek ödeme plânı çerçevesinde Fon hesabına
yatırılacağına ilişkin taahhütnamenin Kuruma ibrazı zorunludur. Sisteme giriş
payı bir defaya mahsus olmak üzere alınır. Banka hissedarları sisteme giriş
payının ödenmesinden müteselsilen sorumludurlar.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esasları belirlemeye Kurul
yetkilidir.
Kuruluş izninin iptali
MADDE 11.- Bir bankanın kuruluş izni;
a) İznin gerçeğe aykırı beyanlarla alınmış olması,
b) Kuruluş izninin verildiği tarihten itibaren dokuz ay içerisinde
faaliyet izni için başvurulmaması,
c) Kuruluş izninden vazgeçildiğinin beyan edilmesi,
d) İznin verilmesinde aranan şartların, faaliyete geçilinceye kadar
kaybedilmesi,
e) Faaliyet izni alınamamış olması,
f) İradi olarak bu Kanunun 4 üncü maddesinde belirtilen faaliyetlerin
tümünden vazgeçilmesi ve iradi tasfiyenin tamamlanması,
g) Devrolunan bankanın birleşme veya bölünme işlemlerinin tamamlanması,
h) Bu Kanunun 106 ncı maddesi kapsamında tasfiye veya iflas takibatının
tamamlanması,
Hâllerinden herhangi birinin gerçekleşmesi durumunda, Kurulun en az beş
üyesinin aynı yöndeki oyuyla alınan kararla iptal edilir.
Faaliyet izninin iptali veya
sınırlandırılması
MADDE 12.- Bir bankanın, faaliyet izninin gerçeğe aykırı beyanlarla alınmış olması
veya faaliyet izninin alınmasından itibaren altı ay içinde faaliyete
geçilmemesi ya da bir yıl içinde kesintisiz altı ay süre ile faaliyette
bulunulmamış olması hâlinde faaliyet izni iptal edilir. Faaliyet izninin alındığı
tarihten itibaren bir ay içerisinde ilgili kuruluş birliğine üye olunmaması
veya sisteme giriş payının kalan taksitlerinin Fon hesabına yatırılmamış olması
ve bu yükümlülüklerin Kurum tarafından yapılan uyarıya rağmen yerine
getirilmemesi durumunda, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve
(b) bentleri dışında kalan faaliyet konuları Kurulca tek tek sınırlanabilir.
Bu kararlar ilgililere yazılı
olarak bildirilir ve Resmî Gazetede yayımlanır.
Türkiye'de şubesi bulunan yurt dışında kurulu bankaların, kurulu
bulundukları ülkede herhangi bir nedenle faaliyet izninin kaldırılması,
faaliyetlerinin durdurulması, iflas veya tasfiyelerine karar verilmesi veya
konkordato ilân etmeleri hâlinde, bunların Türkiye'deki şubelerinin faaliyet
izinleri Kurul tarafından kaldırılır.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) veya (b) bentleri
kapsamında bir kredi kuruluşuna verilen yetkinin Kurul tarafından kaldırılması,
faaliyet izninin kaldırılması hükmündedir.
Yurt içinde şube açma
MADDE 13.- Kurulca belirlenecek esaslara ve bu Kanunda yer alan kurumsal yönetim
hükümleri ile koruyucu hükümlere uyulmuş olması ve Kuruma bildirilmesi şartıyla
bankalarca yurt içinde şube açılması serbesttir.
Sınır ötesi faaliyetler
MADDE 14.- Türkiye'de kurulan bankaların, kıyı bankacılığı bölgeleri de dahil
olmak üzere yurt dışında şube veya temsilcilik açmaları, ortaklık kurmaları
veya kurulmuş ortaklıklara katılmaları, bu Kanunda yer alan kurumsal yönetim
hükümleri ile koruyucu hükümlere ve Kurulca belirlenecek esaslara uyulması
kaydıyla Kurulun iznine tâbidir.
Bağımsız denetim, değerleme, derecelendirme ve destek hizmeti kuruluşlarının yetkilendirme izni
MADDE 15.- Bankaların bağımsız denetim, değerleme, derecelendirme ve destek
hizmeti faaliyetlerini gerçekleştirecek olan kuruluşların yetkilendirilmesine,
yetkilerinin geçici veya sürekli olarak kaldırılmasına Kurulca karar verilir.
Buna ilişkin usûl ve esaslar ilgili
meslek birliklerinin görüşü alınarak Kurulca belirlenir.
İKİNCİ BÖLÜM
Ana Sözleşmeye İlişkin Hükümler
Ana sözleşme değişiklikleri
MADDE 16.- Bankaların ana sözleşme değişikliklerinde Kurumun uygun görüşü aranır.
Kurumca uygun görülmeyen değişiklikler genel kurulda karara bağlanamaz. Kurumun
uygun görüşü alınmaksızın yapılan ana sözleşme değişiklikleri Ticaret Siciline
tescil edilemez. Ana sözleşme değişikliği için bu Kanun ve ilgili diğer
mevzuatta öngörülen izin, onay veya olumlu görüş başvuruları, yetkili
mercilerce onbeş iş günü içinde cevaplandırılır.
Bankalar ana sözleşmelerini güncel olarak internet sayfalarında
yayınlar. Ana sözleşmelerin güncelleştirilmesi, değişikliklerin gerçekleştiği
tarihten itibaren on iş günü içerisinde yapılmak zorundadır.
Sermaye artırımları
MADDE 17.- Sermaye artırımlarının, her türlü muvazaadan âri olarak, ilgili
mevzuatla ilâve edilmesine izin verilen kaynaklar hariç, iç kaynaklara
başvurulmadan nakden ödenmesi şarttır. Sermaye artırımının Ticaret Siciline
tescil edilmesinde Kurumun uygun görüşü aranır.
Sermayenin mevzuata aykırı olarak artırıldığı tespit edilen kısmı, özkaynak hesabında dikkate alınmaz.
Bu madde kapsamında sermaye artırımına ilişkin usûl ve esaslar Kurulca
belirlenir.
Pay edinim ve devirleri
MADDE 18.- Bir kişinin, bir bankada doğrudan veya dolaylı pay sahipliği yoluyla
sermayenin yüzde onunu ve daha fazlasını temsil eden payları edinmesi veya bir
ortağa ait doğrudan veya dolaylı payların sermayenin yüzde on, yüzde yirmi,
yüzde otuzüç veya yüzde ellisini aşması sonucunu veren pay edinimleri ile bir
ortağa ait payların, bu oranların altına düşmesi sonucunu veren pay devirleri
Kurulun iznine tâbidir.
Yönetim kuruluna veya denetim komitesine üye belirleme imtiyazı veren
payların tesisi, devri veya yeni imtiyazlı pay ihracı yukarıdaki oransal
sınırlara bakılmaksızın Kurulun iznine tâbidir.
Bu izinlerin verilmesinde, bankanın devralınan hisselerinin nominal
değerinin yüzde biri oranında devir payının devralan tarafından Fona
yatırılması zorunludur.
Ortak sayısının beşten aşağı düşmesine yol açan işlemler ile izin
alınmadan yapılan pay devirleri pay defterine kaydolunmaz. Bu hükme aykırı
olarak pay defterine yapılan kayıtlar hükümsüzdür. Oy hakkı edinilmesi ve
hisseler üzerinde intifa hakkı tesisinde de bu hüküm uygulanır.
Nitelikli paya sahip olan ortakların kurucularda aranan nitelikleri
taşıması şarttır. Kurucularda aranan nitelikleri kaybeden nitelikli paya sahip
ortaklar temettü dışındaki ortaklık haklarından yararlanamaz. Bu halde, diğer
ortaklık hakları Kurumun bildirimi üzerine Fon tarafından kullanılır. Bu
ortaklar sermayedeki doğrudan ve dolaylı payları yüzde onun altına düşene kadar
rüçhan haklarını kullanamazlar.
Bir bankanın sermayesinin yüzde on veya daha fazlasına sahip olan tüzel
kişilerin paylarının doğrudan veya dolaylı olarak birinci fıkrada belirtilen
oranlar veya esaslar dahilinde el değiştirmesi, devralacak ortağın kurucularda
aranan nitelikleri taşıması şartıyla Kurulun iznine tâbidir.
Kurulun izni olmadan payların devredilmesi hâlinde, bu paylara ait
temettü hariç ortaklık hakları Fon
tarafından kullanılır.
Hisseleri borsada işlem gören bankaların hisselerinin borsadan alınması
ve bir bankanın hisselerinin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre
icra dairesinden satın alınması durumunda gerçekleştirilecek işlemlere ve bu
maddenin uygulanmasına dair usûl ve esaslar Kurulca belirlenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Birleşme, Bölünme, Hisse Değişimi ve İradi
Tasfiye
Birleşme, bölünme ve hisse
değişimi
MADDE 19.- Türkiye'de faaliyette bulunan
bankalardan birinin; diğer bir veya birkaç banka veya finansal kuruluş ile
birleşmesi veya bütün aktif ve pasifi ile diğer hak ve yükümlülüklerini
Türkiye'de faaliyette bulunan diğer bir bankaya devretmesi, bütün aktif ve
pasifleri ile diğer hak ve yükümlülüklerini devir alması veya bölünmesi ya da
hisse değişimi Kurulun iznine bağlıdır.
İzin tarihinden itibaren üç ay içinde ilgili bankaların yetkili
organlarınca karar alınarak gerekli işlemlere geçilmediği takdirde, verilen
izin geçersiz olur. Bankaların bu Kanun hükümlerine göre birleşme, bölünme ve
devirlerinde 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile devir veya birleşmeye konu
bankaların toplam aktiflerinin sektör içindeki paylarının yüzde yirmiyi
geçmemesi kaydıyla 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 7, 10 ve 11
inci maddeleri hükümleri uygulanmaz. Birleşme veya devir işleminin kesinleşmesini
müteakip, devredilen kuruluşun bütün aktif ve pasifleri ile diğer hak ve
yükümlülükleri devralan bankaya geçer ve devredilen kuruluşun tüzel kişiliği
sona ererek kaydı Ticaret Sicilinden silinir.
Bu madde hükmünün uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelik ile belirlenir.
İradi tasfiye
MADDE 20.- Bankaların faaliyetlerine son vermeleri ve tasfiyeleri Kurulun iznine ve
Kurumun denetimine tâbidir.
Türkiye'de faaliyette bulunan bankalar faaliyetlerine son vermek ve
bunları tasfiye etmek istedikleri takdirde, durumu Türkiye çapında basımı ve
dağıtımı yapılan en az iki gazete ile ilân ve mevduat sahipleri veya katılım
fonu sahipleri ile alacaklılarına veya bu durumda sayılabilecek kişi ve
kurumlara tebliğ ederek ellerinde bulunan aynî ve nakdî her türlü mevduat veya
katılım fonu ile emanet ve cari hesap bakiyelerini ve sair borçlarını, vadeli
olsalar bile vadelerini beklemeksizin iki ay içinde iadeye ve bu süre
içerisinde sahibi başvurmayan aynî ve nakdî her türlü mevduat, katılım fonu,
emanet ve alacakları Kuruma tevdi etmeye mecburdurlar. Kurum, bu suretle
verilen değerleri, takip eden yıl başından başlamak üzere on yıl süre ile her
yıl başında usûlüne göre ilan etmek suretiyle saklar. Son ilân tarihinden
itibaren altı ay içinde aranmayan bu değerler Fona gelir kaydolunur.
Bu madde hükmünün uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelik ile belirlenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
İzin Başvurularının Reddi
MADDE 21.- Bu Kanun hükümleri uyarınca Kuruma yapılan izin başvuruları; denetimin
etkin bir şekilde ifa edilmesine engel olabilecek nitelikte doğrudan veya
dolaylı herhangi bir ilişkinin varlığı veya izne tâbi işlem için öngörülen
koşulların, niteliklerin, yeterliliklerin izin başvurusu esnasında ya da
değerlendirme sürecinde sağlanamaması veya kaybedilmesi hâlinde Kurulca
reddedilir. Ret kararları ilgililere gerekçeli olarak bildirilir.
ÜÇÜNCÜ
KISIM
Kurumsal
Yönetim
BİRİNCİ BÖLÜM
Yönetim
Kurumsal yönetim ilkeleri
MADDE 22.- Kurumsal yönetime ilişkin yapı ve süreçler ve bunlara ilişkin ilkeler
Sermaye Piyasası Kurulu ile kuruluş birliklerinin de görüşü alınarak Kurul
tarafından belirlenir.
Yönetim kurulu
MADDE 23.- Bankaların yönetim kurulları genel müdür dahil beş kişiden az olamaz.
Genel müdür, bulunmadığı hallerde vekili, yönetim kurulunun doğal üyesidir. Bu
Kanunda genel müdür için öngörülen şartlar, yönetim kurulu üyelerinin yarıdan
bir fazlası için de aranır. Murahhas üyelerin genel müdürde aranan şartları
taşımaları zorunludur. Yönetim kurulu üyeliğine seçilenler ve herhangi bir
nedenle boşalma hâlinde görevlendirilenler, bu maddede aranan şartları
taşıdıklarını gösteren belgelerle birlikte yedi iş günü içerisinde Kuruma
bildirilir. Genel müdürlük ve yönetim kurulu başkanlığı görevleri aynı kişi
tarafından icra edilemez. Yönetim kurulu üyelerinin bu Kanunun 8 inci
maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde belirtilen
şartları taşıması gerekir.
Türkiye'de şube açmak suretiyle faaliyette bulunan yurt dışında kurulu
bankaların Türkiye'deki yönetim merkezlerinde, yönetim kurulu yetki ve
sorumluluklarını taşıyan, merkez şube müdürünün de dahil olduğu en az üç
kişilik bir müdürler kurulu oluşturmaları zorunludur. Bu Kanunun uygulanmasında
müdürler kurulu yönetim kurulu hükmünde olup, birinci fıkrada belirtilen
şartlar müdürler kurulu üyeleri için de aranır.
İç kontrol, risk yönetimi ve iç denetim sistemlerinin ilgili mevzuata
uygun olarak tesis edilmesi, işlerliğinin, uygunluğunun ve yeterliliğinin
sağlanması, finansal raporlama sistemlerinin güvence altına alınması, banka
içindeki yetki ve sorumlulukların belirlenmesi yönetim kurulunun
sorumluluğundadır.
MADDE 24.- Bankaların, yönetim kurullarınca yönetim kurulunun denetim ve gözetim
faaliyetlerinin yerine getirilmesine yardımcı olmak üzere denetim komitesi
oluşturulur. Denetim komitesi en az iki üyeden oluşur. Denetim komitesi üyeleri
icraî görevi bulunmayan yönetim kurulu üyeleri arasından seçilir. Türkiye'de
şube olarak faaliyet gösteren bankalarda ise kendisine bağlı icraî mahiyette
faaliyet gösteren bir birim bulunmayan müdürler kurulu üyelerinden biri
görevlendirilir.
Denetim komitesi üyelerinin, Kurulca belirlenen niteliklere sahip
olmaları şarttır. Buna ilişkin bilgi ve belgeler atamanın yapılmasını
müteakiben en geç yedi iş günü içinde Kuruma bildirilir.
Denetim komitesi, yönetim kurulu adına bankanın iç kontrol, risk
yönetimi ve iç denetim sistemlerinin etkinliğini ve yeterliliğini, bu sistemler
ile muhasebe ve raporlama sistemlerinin bu Kanun ve ilgili düzenlemeler
çerçevesinde işleyişini ve üretilen bilgilerin bütünlüğünü gözetmek, bağımsız
denetim kuruluşlarının yönetim kurulu tarafından seçilmesinde gerekli ön
değerlendirmeleri yapmak, yönetim kurulu tarafından seçilen bağımsız denetim
kuruluşlarının faaliyetlerini düzenli olarak izlemek, bu Kanun kapsamında ana
ortaklık niteliğindeki kuruluşlarda, konsolide denetime tâbi kuruluşların iç
denetim işlevlerinin konsolide olarak sürdürülmesini ve eşgüdümünü sağlamakla
görevli ve sorumludur.
Denetim komitesi, iç kontrol, iç denetim ve risk yönetimi sistemleri
kapsamında oluşturulan birimlerden ve bağımsız denetim kuruluşlarından;
görevlerinin ifasıyla ilgili olarak düzenli raporlar almak ve bankanın
faaliyetlerinin sürekliliği ve güven içinde yürütülmesini olumsuz
etkileyebilecek hususlar veya mevzuata ve iç düzenlemelere aykırılıklar
bulunması hâlinde bu hususları yönetim kuruluna bildirmekle yükümlüdür.
Denetim komitesi, altı aylık dönemleri aşmamak kaydıyla icra ettiği
faaliyetlerin sonuçları ile bankada alınması gereken önlemlere, yapılmasına
ihtiyaç duyulan uygulamalara ve bankanın faaliyetlerinin güven içinde
sürdürülmesi bakımından önemli gördüğü diğer hususlara ilişkin görüşlerini
yönetim kuruluna bildirmekle yükümlüdür.
Denetim komitesi, bankanın tüm birimlerinden, anlaşmalı destek hizmeti
kuruluşları ve bağımsız denetim kuruluşlarından bilgi ve belge almaya, bedeli
banka tarafından karşılanmak suretiyle konularında ihtisas sahibi kişilerden
yönetim kurulunun onayına bağlı olarak danışmanlık hizmeti sağlamaya
yetkilidir. Denetim komitesinin görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usûl
ve esasları yönetim kurulu tarafından düzenlenir.
Genel müdür ve yardımcıları
MADDE 25.- Banka genel müdürlerinin hukuk, iktisat, maliye, bankacılık, işletme,
kamu yönetimi ve dengi dallarda en az lisans
düzeyinde, mühendislik alanında lisans düzeyinde öğrenim görmüş
olanların ise belirtilen alanlarda lisansüstü öğrenim görmüş olmaları ve
bankacılık veya işletmecilik alanında en az on yıllık meslekî deneyime sahip
olmaları şarttır.
Genel müdür yardımcılarının en az yedi yıllık meslekî deneyime sahip ve
asgarî üçte ikisinin birinci fıkrada belirtilen alanlarda en az lisans
düzeyinde öğrenim görmüş olması şarttır. Başka unvanlarla istihdam edilseler
dahi, yetki ve görevleri itibarıyla genel müdür yardımcısına denk veya daha üst
konumlarda icraî nitelikte görev yapan diğer yöneticiler de bu Kanunun genel
müdür yardımcılarına ilişkin hükümlerine tâbidir.
Genel müdürlüğe ve yardımcılıklarına atanacakların, bu maddede aranan
şartları taşıdıklarını gösteren belgelerle birlikte Kuruma bildirilmesi
şarttır. Bildirimden itibaren yedi iş günü içinde Kurumca olumsuz görüş
bildirilmemesi durumunda ilgili kişilerin atamaları yapılabilir.
Herhangi bir nedenle görevden ayrılan genel müdür ve yardımcılarının
görevden ayrılma nedenleri, ilgili banka ve görevden ayrılan tarafından yedi iş
günü içinde Kuruma bildirilir.
Bu madde uygulamasında, genel müdürün
sahip olması gereken nitelikler ve atanmalarına veya görevden
ayrılmalarına ilişkin yükümlülükler bakımından, yurt dışında kurulu bankaların
Türkiye'deki merkez şubesi müdürü, genel müdür gibi değerlendirilir.
Genel müdür ve genel müdür yardımcıları, konsolide denetime tâbi
ortaklıklar hariç başka bir ticari kuruluşta
tam veya yarı zamanlı olarak görev alamaz.
Çalışma ve imza yetkisi yasağı
MADDE 26.- Bu Kanunun 8 inci maddesinin
birinci fıkrasının (a), (b), (c) ve
(d) bentlerinde belirtilen
şartları taşımayan kişiler, bankalarda genel müdür, genel müdür yardımcısı veya
imza yetkisini haiz görevli olarak çalıştırılamazlar. Bankalar, bu kimselerin
imza yetkilerini derhal kaldırmak zorundadırlar.
Kurum denetimleri sonucunda, bu Kanun veya ilgili diğer mevzuat hükümlerini ihlâl ettikleri ve bankanın emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürdükleri tespit edilen ve haklarında kanunî kovuşturma talep edilen banka mensuplarının, imza yetkileri Kurul kararı ile geçici olarak kaldırılır. Bu kimseler, Kurulun izni olmadıkça imza yetkisini haiz personel olarak hiçbir bankada çalıştırılamazlar.
Yemin ve mal beyanı
MADDE 27.- Bankaların yönetim kurulu üyeleri ile müdürler kurulu başkan ve
üyeleri, seçilmeleri veya atanmalarından sonra yerel ticaret mahkemesi
huzurunda yemin etmedikçe göreve başlayamazlar. Bu kişiler ile genel müdür ve
yardımcıları ve imza yetkisine sahip mensuplarından bölge müdürleri, şube
müdürleri ve genel müdürlük merkez teşkilatında yer alan bölüm, kısım, grup ve
bunlara eşdeğer isimler altında faaliyet gösteren birimlerin yöneticileri 3628
sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu
hükümlerine tâbidirler.
Yemin ve mal beyanına ilişkin usûl ve esaslar Kurulca belirlenir.
Karar defteri
MADDE 28.- Yönetim kurulu, denetim komitesi ve kredi komitesi ile müdürler kurulu
kararları, aralarında açıklık bırakılmamak ve satır aralarında çıkıntı olmamak
şartıyla tarih ve numara sırasıyla 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun
defterlerle ilgili hükümleri gereğince onaylanmış müteselsil sayfa numaralı
ayrı birer deftere metnin doğruluğundan hiçbir şekilde şüpheyi davet etmeyecek
şekilde günü gününe kaydedilir ve her kararın altı, üyeler tarafından karar
tarihinden itibaren en geç bir ay içinde imza olunur. Kurulca belirlenecek usûl ve esaslar çerçevesinde, yıl sonlarında
ciltlettirilmeleri kaydıyla karar defterleri yerine yaprakları noterce tasdikli
ve müteselsil sıra numaralı ayrı kalamoza kullanılabilir.
İKİNCİ BÖLÜM
İç Sistemler
İç sistemlere ilişkin
yükümlülükler
MADDE 29.- Bankalar, maruz kaldıkları risklerin izlenmesi, kontrolünün sağlanması,
faaliyetlerinin kapsamı ve yapısıyla uyumlu ve değişen koşullara uygun, tüm
şube ve konsolidasyona tâbi ortaklıklarını kapsayan yeterli ve etkin bir iç
kontrol, risk yönetimi ve iç denetim sistemi kurmak ve işletmekle yükümlüdürler.
İç kontrol, risk yönetimi ve iç denetim sistemlerinin kuruluşuna,
işleyişine, yeterliliğine, oluşturulacak birimlere, icra edilecek faaliyetlere,
üst yönetimin görev ve sorumlulukları ile Kuruma yapılacak raporlamalara
ilişkin usûl ve esaslar Kurulca belirlenir.
İç kontrol sistemi
MADDE 30.- Bankalar, iç kontrol sistemi kapsamında, faaliyetlerinin mevzuata, iç
düzenlemelerine ve bankacılık teamüllerine uygun olarak yürütülmesini, muhasebe
ve raporlama sisteminin bütünlüğünü, güvenilirliğini ve bilgilerin zamanında
elde edilebilirliğini her seviyedeki personeli tarafından uyulacak ve
uygulanacak sürekli kontrol faaliyetleri ile
sağlamak, görevlerin fonksiyonel ayrımlarını, yetki ve sorumlulukların
paylaşımını, fon ödemelerini, banka işlemlerinin mutabakatını, varlıkların
korunmasını ve yükümlülüklerin kontrol altında tutulmasını temin etmek, maruz
kalınan her türlü riskin tanınması, değerlendirilmesi ve yönetimi için gerekli
alt yapıyı hazırlamak ve yeterli iletişim ağını oluşturmak zorundadır. İç
kontrol faaliyetleri yönetim kuruluna bağlı olarak çalışacak iç kontrol birimi
ve personeli tarafından yürütülür.
Risk yönetimi sistemi
MADDE 31.- Bankalar risk yönetimi sistemi kapsamında, risk politikalarını Kurulca
belirlenen esaslar çerçevesinde oluşturmak, uygulamak ve raporlamak zorundadır.
Risk yönetimi faaliyetleri yönetim kuruluna bağlı olarak çalışacak risk
yönetimi birimi ve personeli tarafından yürütülür.
İç denetim sistemi
MADDE 32.- Bankalar bütün birim, şube ve konsolidasyona tâbi ortaklıklarını
kapsayan bir iç denetim sistemi kurmak zorundadır. Bu çerçevede, faaliyetlerin
mevzuata, ana sözleşmeye, iç düzenlemelere ve bankacılık ilkelerine uygunluğu,
banka müfettişleri tarafından denetlenir.
İç denetim faaliyetleri, tarafsız ve bağımsız bir şekilde, gerekli
meslekî özen gösterilerek, yeterli sayıda müfettiş tarafından yerine getirilir.
Ana ortaklık niteliğindeki bankanın iç denetiminde görev alanlar konsolidasyona
tâbi ortaklıklarda iç denetim görevini ifa edebilir. İç denetimle görevli
birimce veya yetkili müfettişlerce bu Kanunun 29 uncu maddesinin ikinci fıkrası
kapsamında düzenlenecek iç denetim raporunun, en az üçer aylık dönemler
itibarıyla ve denetim komitesi aracılığıyla yönetim kuruluna tevdii zorunludur.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Yetkili Kuruluşlar
Bağımsız denetim kuruluşları
MADDE 33.- Bu Kanunun 15 inci maddesine göre yetkilendirilecek bağımsız denetim
kuruluşlarının çalışmalarına ilişkin esaslar Türkiye Serbest Muhasebeci
Malî Müşavirler ve Yeminli Malî Müşavirler Odaları Birliği,Türkiye Muhasebe
Standartları Kurulu, Merkez Bankası ve kuruluş birliklerinin görüşü alınarak
Kurulca düzenlenir. Bağımsız denetim kuruluşları, bu Kanun uyarınca yaptıkları
faaliyetler dolayısıyla üçüncü kişilere verdikleri zararlardan sorumludurlar.
Bağımsız denetim kuruluşları denetim esnasında, bankanın varlığını
tehlikeye sokabilecek veya yöneticilerin Kanun veya esas sözleşmeyi ihlâl etmiş
olduklarını gösteren hususları tespit ederse, durumu derhal Kuruma bildirir. Bu
bildirim, meslekî gizlilik prensiplerinin ve anlaşmalarının veya bankacılık
sırlarına ilişkin yükümlülüklerin ihlâl edildiği anlamına gelmez.
Değerleme ve derecelendirme
kuruluşları
MADDE 34.- Bu Kanun ve bu Kanuna istinaden çıkarılan düzenlemelerde öngörülen
değerlemeler ve derecelendirmeler, Kurulca belirlenecek usûl ve esaslar
çerçevesinde, değerleme ve
derecelendirme kuruluşlarına yaptırılır.
Destek hizmeti kuruluşları
MADDE 35.- Bankalar, destek hizmetinden doğabilecek riskler ile bunların
yönetilmesine, beklenen fayda ve maliyetin değerlendirilmesine ilişkin
hazırlayacakları programı Kuruma ibraz etmek zorundadır. Destek hizmeti,
bankaların yasal yükümlülüklerini yerine getirmelerini, ilgili düzenlemelere
uymalarını ve etkin biçimde denetlenmelerini engelleyici nitelikte olamaz.
Destek hizmeti kuruluşlarına ve
hizmet alınabilecek konulara ilişkin usûl ve esaslar Kurulca belirlenir.
Sorumluluk sigortası
MADDE 36.- Bağımsız denetim, değerleme, derecelendirme ve destek hizmeti
kuruluşları, verdikleri hizmetlerden doğabilecek zararları karşılamak amacıyla
sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurulca belirlenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Finansal Raporlama
Muhasebe ve raporlama sistemi
MADDE 37.- Bankalar, kuruluş birliklerinin ve Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunun
görüşü alınmak suretiyle Kurul tarafından uluslararası standartlar esas
alınarak belirlenecek usûl ve esaslara uygun olarak muhasebe sistemlerinde
tekdüzeni uygulamak; tüm işlemlerini gerçek mahiyetlerine uygun surette
muhasebeleştirmek; finansal raporlarını bilgi edinme ihtiyacını
karşılayabilecek biçim ve içerikte, anlaşılır, güvenilir ve
karşılaştırılabilir, denetime, analize ve yorumlamaya elverişli, zamanında ve
doğru şekilde düzenlemek zorundadır.
Bankalar, kanunî ve yardımcı defter ve kayıtlarını, şubeleri, yurt içi
ve yurt dışındaki muhabirleri ile hesap mutabakatı sağlamadan bilançolarını
kapatamazlar.
Yayımlanan finansal tabloların gerçeğe aykırı olduğunun tespiti hâlinde
Kurul gerekli tedbirleri almaya yetkilidir.
Konsolide finansal raporlar
MADDE 38.- Ana ortaklık, finansal durum ve faaliyet sonuçları hakkında bir bütün
olarak bilgi vermek amacıyla 37 nci maddeye istinaden Kurulca düzenlenen usûl
ve esaslar çerçevesinde konsolide finansal raporlar düzenlemek zorundadır. Konsolide finansal rapor
kapsamında bulunan kuruluşlar, kendilerinden konsolide finansal raporların
düzenlenmesine ilişkin olarak istenecek
her türlü bilgi ve belgeyi ilgili ana ortaklığa vermekle yükümlüdür.
Finansal raporların imzalanması,
sunulması, ilânı ve denetimi
MADDE 39.- Bankalar tarafından hazırlanan finansal raporlardan Kurulca
belirlenecek olanların, yönetim kurulu başkanı, denetim komitesi üyeleri, genel
müdür ile finansal raporlamadan sorumlu genel müdür yardımcısı ve ilgili birim
müdürü veya bu unvanlara eşdeğer kişiler tarafından ad, soyad ve unvan
belirtilmek suretiyle finansal raporlamaya ilişkin düzenlemelere ve muhasebe
kayıtlarına uygun olduğu belirtilerek imzalanması zorunludur. İmza yükümlülüğü,
Türkiye'de şube açmak suretiyle faaliyette bulunan bankalarda müdürler kurulu
üyelerince yerine getirilir.
Bankaların genel kurullarına sunacağı yıllık finansal raporların
bağımsız denetim kuruluşlarınca onaylanması şarttır.
Bankalar, düzenleyecekleri finansal raporlarını, Kurulun belirleyeceği
usûl ve esaslar çerçevesinde ilgili mercilere sunmak ve ilân etmek
zorundadırlar.
Yıllık faaliyet raporu
MADDE 40.- Bankalar, statülerine, yönetim ve organizasyon yapılarına, insan
kaynaklarına, faaliyetlerine, finansal durumlarına, yönetimin değerlendirmeleri
ve geleceğe yönelik beklentilerine ilişkin bilgileri, finansal tablolarını,
özet yönetim kurulu raporunu ve bağımsız denetim raporunu da içeren yıllık
faaliyet raporu hazırlamak zorundadırlar. Faaliyet raporunun hazırlanmasına,
ilgili mercilere bildirilmesine ve kamuya açıklanmasına ilişkin usûl ve esaslar
Kurulca belirlenir.
Sorumluluk
MADDE 41.- Yönetim kurulu, bu Kanunun 37 nci maddesi uyarınca faaliyetlerin
muhasebeleştirilmesi, finansal tabloların hazırlanması, onaylanması,
denetlenmesi, yetkili mercilere sunulması ve yayımlanması dâhil finansal
raporlama sistemini, görev, yetki ve sorumlulukları belirlemek, bilgi
sistemlerini yeterli hale getirmek ve uygulamayı gözetmekle yükümlüdür.
Belgelerin saklanması
MADDE 42.- Alınan yazılar ve faaliyetler ile ilgili belgelerin asılları veya bunun
mümkün olmadığı hâllerde sıhhatlerinden şüpheye mahal vermeyecek kopyaları ve
yazılan yazıların makine ile alınmış, tarih ve numara sırası verilerek
düzenlenecek suretleri, usûlleri çerçevesinde ilgili banka nezdinde on yıl süreyle
saklanır. Bu belgelerin mikrofilm, mikrofiş şeklinde veya elektronik, manyetik
veya benzeri ortamlarda saklanmaları mümkündür. Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usûl ve esaslar Kurulca belirlenir.
DÖRDÜNCÜ
KISIM
Koruyucu
Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Özkaynaklar ve Standart Oranlar
Koruyucu düzenlemeler
MADDE 43.- Kurul; bankaların varlıkları, alacakları, özkaynakları, borç,
yükümlülük ve taahhütleri, gelir ve giderleri arasındaki ilgi ve dengelerin ve
malî bünyeyi etkileyen diğer tüm unsurların ve maruz kalınan risklerin tespiti,
tahlili, izlenmesi, ölçülmesi ve değerlendirilmesi amacıyla sınırlamalar ve
standart oranlar da belirlemek suretiyle gerekli düzenlemeleri yapmaya ve
bunlar hakkında her türlü tedbiri almaya yetkilidir. Bu hüküm, 38 inci madde gereğince
konsolide malî tablo hazırlama yükümlülüğü bulunan ana ortaklık için Kurulca
belirlenecek usûl ve esaslar çerçevesinde konsolide ve konsolide olmayan bazda
uygulanır. Bankalar, yapılan düzenlemelere uymak, belirlenen sınırlamaları ve
standart oranları konsolide baz da dahil olmak üzere hesaplamak, tutturmak ve
idame ettirmek ve bunlara ilişkin olarak Kurum tarafından istenen tedbirleri
belirlenen süreler içinde almak ve uygulamakla yükümlüdür.
Kurul, kurumsal yönetim hükümleri ile koruyucu hükümlerin uygulanmasını
da dikkate alarak, her bir banka ya da banka grubu için belirlenen asgarî veya
azamî standart oranlar ve sınırlardan farklı daha ihtiyatlı bir oran veya sınır
tesis etmeye veya hesaplama ve bildirim dönemlerini farklılaştırmaya veya genel
olarak belirlenmemiş oran ve sınırlar tespit etmeye yetkilidir.
Bu Kanun kapsamında öngörülen sınırlamalara ve standart oranlara ilişkin
eşiklere erişilmesi veya aşımların oluşması hâlinde, ilgili banka durumu derhal
Kuruma bildirmek zorundadır.
Ödenmiş sermaye, yedek akçeler
ve özkaynak
MADDE 44.- Ödenmiş sermaye, bankaların fiilen ve her türlü muvazaadan arî olarak
ödenmiş veya Türkiye'ye ayrılmış ve ödenmiş sermayelerinden, bilançoda görülen
zararın yedek akçelerle karşılanamayan kısmı düşüldükten sonra kalan tutardır.
Yedek akçeler, bankaların 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve ilgili
kanunlar ile ana sözleşmelerine göre ayırdıkları yedek akçelerinden varsa
bilanço zararının düşülmesinden sonra elde edilen tutardır.
Özkaynak, ana sermaye ve katkı sermaye toplamı ile bu toplamdan
sermayeden indirilecek değerlerin düşülmesi sonucu bulunacak tutarı ifade eder.
Konsolide özkaynak, konsolide esasa göre uygulanacak kredi sınırları ile
standart oranların hesaplanmasında bu maddenin üçüncü fıkrası hükmüne göre
hesaplanarak dikkate alınır.
Bu maddeye ilişkin usûl ve
esaslar Kurulca belirlenir.
Sermaye yeterliliği
MADDE 45.- Bu Kanunun uygulanmasında maruz kalınan riskler nedeniyle oluşabilecek
zararlara karşı yeterli özkaynak bulundurulması sermaye yeterliliğini ifade
eder. Bankalar, Kurum tarafından düzenlenecek yönetmelikte öngörülen usûl ve
esaslara göre yüzde sekiz oranından az olmamak üzere belirlenecek sermaye
yeterliliği oranını hesaplamak, tutturmak, idame ettirmek ve raporlamak
zorundadır.
Bankaların iç sistemleri, aktif ve malî yapıları dikkate alınarak asgarî
sermaye yeterliliği oranını artırmaya, bankalar bazında farklılaştırmaya,
kaynağı katılma hesabı olan aktiflerin risk ağırlıklarının belirlenmesinde bu
hesapların özelliklerini dikkate almak suretiyle düzenleme yapmaya Kurul
yetkilidir.
Likidite yeterliliği
MADDE 46.- Bankalar, Merkez Bankasının uygun görüşü alınmak suretiyle Kurulca
belirlenecek usûl ve esaslara göre asgarî likidite düzeyini hesaplamak,
tutturmak, idame ettirmek ve raporlamak zorundadır.
Aşımların giderilmesi
MADDE 47.- Bu Kanun ve bu Kanuna istinaden çıkarılan düzenlemelerde yer alan
sınırlama ve oranlara ilişkin aşımların Kurulca belirlenecek usûl ve esaslar
çerçevesinde giderilmesi zorunludur.
Özkaynaklarda meydana gelebilecek düşüşler nedeniyle özkaynağın belirli
bir oranı ile ilişkilendirilen sınırlama ve oranlarda aşımların oluşması ve
şartların gerektirmesi hâlinde, bu aşımlar Kurumca belirlenecek bir süre içinde
giderilir. Aşımların giderilmesi için belirlenen süre içinde bu Kanunun idarî
para cezalarına ilişkin hükümleri uygulanmaz.
İKİNCİ BÖLÜM
Krediler ve Risk Grubu
Krediler
MADDE 48.- Bankalarca verilen nakdî krediler ile teminat mektupları,
kontrgarantiler, kefaletler, aval, ciro, kabul gibi gayrinakdî krediler ve bu
niteliği haiz taahhütler, satın alınan tahvil ve benzeri sermaye piyasası
araçları, tevdiatta bulunmak suretiyle ya da herhangi bir şekil ve surette
verilen ödünçler, varlıkların vadeli satışından doğan alacaklar, vadesi geçmiş
nakdî krediler, tahakkuk etmekle birlikte tahsil edilmemiş faizler, gayrinakdî
kredilerin nakde tahvil olan bedelleri, ters repo işlemlerinden alacaklar,
vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri ile benzeri diğer sözleşmeler nedeniyle
üstlenilen riskler, ortaklık payları ve Kurulca kredi olarak kabul edilen
işlemler izlendikleri hesaba bakılmaksızın bu Kanun uygulamasında kredi
sayılır.
Birinci fıkrada belirtilenlere ilâve olarak, kalkınma ve yatırım
bankalarının finansal kiralama yöntemiyle sağladığı finansmanlar ile katılım
bankalarının taşınır ve taşınmaz mal ve hizmet bedellerinin ödenmesi suretiyle
veya kâr ve zarar ortaklığı yatırımları, taşınmaz, ekipman veya emtia temini
veya finansal kiralama, mal karşılığı vesaikin finansmanı, ortak yatırımlar
veya benzer yöntemlerle sağladıkları finansmanlar da bu Kanun uygulamasında
kredi sayılır.
MADDE 49.- Bir gerçek kişi ile eşi ve çocukları, bunların yönetim kurulu üyesi
veya genel müdürü oldukları veya bunların ya da bir tüzel kişinin birlikte veya
tek başlarına, doğrudan ya da dolaylı olarak kontrol ettikleri ya da sınırsız sorumlulukla katıldıkları ortaklıklar bir risk grubunu oluşturur.
Bir banka ile bu bankanın nitelikli pay sahipleri, yönetim kurulu
üyeleri ve genel müdürü, bunların birlikte veya tek başına, doğrudan ya da
dolaylı olarak kontrol ettikleri ya da bunların sınırsız sorumlulukla
katıldıkları veya yönetim kurulu üyesi
ya da genel müdürü oldukları ortaklıklar bankanın dahil olduğu risk
grubunu oluşturur.
Yukarıda belirtilen risk gruplarının belirlenmesinde birlikte kontrol
edilen ortaklıklar, bu ortaklıkların kontrolünü birlikte sağlayan her bir
hissedarın risk grubuna dahil edilir.
Bu maddenin uygulanmasında aralarında birinin ödeme güçlüğüne düşmesinin
diğer bir veya birkaçının ödeme güçlüğüne düşmesi sonucunu
doğuracak boyutta kefalet, garanti veya benzeri ilişkiler bulunan gerçek ve
tüzel kişiler ilgili risk gruplarına
dahil edilir.
Sermayesinin çoğunluğu ayrı ayrı veya birlikte Hazineye, Özelleştirme
İdaresi Başkanlığına, genel veya katma bütçeli dairelere ait bankalar; doğrudan
veya dolaylı olarak kontrol ettikleri
ortaklıklar ile birlikte bir risk grubu oluşturur.
Bankalar dışındaki kamu iktisadi teşebbüslerinin veya hisselerinin
çoğunluğu Özelleştirme İdaresi Başkanlığının elinde bulunan diğer kamu kurum ve
kuruluşları, sermaye, yönetim ve denetimlerine hâkim oldukları bağlı ortaklık,
iştirak ve müesseseler ile birlikte bir risk grubu oluşturur.
Bu maddenin uygulanmasına, banka
ve ortaklıklarda yönetim kurulu üyesi ve genel müdür olarak görev
yapanlar ve velâyet altında olmayan çocuklar bakımından aynı risk grubuna dahil
edilecek gerçek ve tüzel kişilerin tespitine ilişkin usûl ve esaslar Kurulca
belirlenir.
Dâhil olunan risk grubu ve
mensuplara kredi kullandırma koşulları
MADDE 50.- Bankalar;
a) Yönetim kurulu üyelerine, genel müdüre, genel müdür yardımcılarına ve
kredi açmaya yetkili mensuplarına; bunların eş ve velâyet altındaki
çocuklarına; tek başlarına ya da birlikte sermayesinin yüzde yirmibeş veya
fazlasına sahip oldukları ortaklıklara,
b) (a) bendinde sayılanlar dışında kalan mensupları ile bunların eş ve
velâyeti altındaki çocuklarına,
c) Mensuplarının kurduğu veya bunlar için kurulan sandık, dernek,
sendika veya vakıflara,
Her ne şekil ve surette olursa olsun nakdî ve gayrinakdî kredi veremez,
tahvil ya da benzeri menkul kıymetlerini satın alamazlar.
Birinci fıkra hükümleri, yönetim kurulu üyeliklerinde aslen bulunan veya
temsilci bulunduran ve banka sermayesinde doğrudan veya dolaylı olarak
nitelikli paya sahip olan gerçek kişi ortaklar ile tüzel kişi ortaklar hakkında
uygulanmaz.
Bir bankanın ortaklıklarının yönetim ve denetim kurullarında bulunan
kimselerin aynı zamanda ilgili bankanın mensubu olması, bu ortaklıkların ilgili
banka ile işlem yapmasına engel değildir.
Bankanın dâhil olduğu risk grubunda bulunan gerçek ve tüzel kişilere
kredi kullandırılması hâlinde, gerekli kararların yönetim kurulunun üye tam
sayısının üçte iki çoğunluğu ile alınması ve bunlara sağlanan kredi
koşullarının kredi kullananın lehine diğer kişi ve gruplara kullandırılanlardan
ve piyasa koşullarından farklılık arz etmemesi şarttır.
Bir bankanın yönetim kurulu üyelerine, mensupları ile bunların eşlerine
ve velâyet altındaki çocuklarına, aylık net ücretleri toplamının beş katını
aşmamak üzere verilecek krediler, üç katını aşmamak üzere çek karnesi veya
kredi kartı verilmesi suretiyle kullandırılacak krediler ile bu Kanunun 55 inci
maddesinin (a) ve (b) bentlerinde belirtilen menkul kıymetler karşılığı
kullandırılan krediler birinci ve dördüncü fıkra hükümlerine tâbi değildir.
Banka, bankanın risk grubunda yer alan kişilere açtığı kredileri Kuruma
düzenli olarak raporlar.
Sonradan bu madde hükümlerine aykırı hale gelen kredilerin en geç altı
ay içinde tasfiye edilmesi zorunludur.
Kredi açma
MADDE 51.- Kredi açma yetkisi yönetim kuruluna aittir. Yönetim kurulu; kredi açma,
onay verme ve diğer idarî esaslara ilişkin
politikaları oluşturmak,
bunların uygulanmasını ve izlenmesini sağlamak ve gerekli tedbirleri
almakla yükümlüdür.
Yönetim kurulu kredi açma yetkisini Kurulca belirlenecek usûl ve esaslar
çerçevesinde kredi komitesine veya genel müdürlüğe devredebilir. Genel müdürlük
kendisine devredilen kredi açma yetkisini diğer birimleri, bölge müdürlükleri
veya şubeleri aracılığıyla da kullanabilir. Kredi komitesinin oluşumu ile
çalışma ve karar alma esasları Kurulca belirlenir. Bu Kanunun kredi sınırlarına
ilişkin hükümlerine tâbi olmayan krediler için kredi açma yetkisi yönetim
kurulunca belirlenecek usûl ve esaslar çerçevesinde devredilebilir.
Kredi açma yetkisini haiz olanlar, kendileri ile eş ve velâyeti
altındaki çocuklarının veya bunlarla risk grubu oluşturan diğer gerçek ve tüzel
kişilerin taraf olduğu kredi işlemlerine ilişkin değerlendirme ve karar verme
aşamalarında yer alamaz ve bu hususu yazılı olarak yetkililere bildirir.
Kurul, bu madde ve 50 nci madde hükümlerine aykırı olarak
kullandırıldığı tespit edilen kredilerin, ilgili bankanın özkaynak hesabında
indirim kalemi olarak dikkate alınmasına karar vermeye veya bu krediler
tutarında ilave özkaynak temin edilmesini zorunlu tutmaya yetkilidir.
Kredilerin izlenmesi
MADDE 52.- Bankalar, kredileri nedeniyle maruz kalınacak riskleri ölçmek, karşı
tarafın malî gücünü düzenli olarak analiz etmek ve izlemek, gerekli bilgi ve
belgeleri temin etmek ve bunlara ilişkin esasları belirlemek zorundadır. Kredi
müşterileri bu çerçevede konsolide ve konsolide olmayan bazda istenilen bilgi
ve belgeleri bankalara vermekle yükümlüdür.
Sermayesinin yarısından fazlasına genel ve katma bütçeli dairelerin,
kamu iktisadi teşebbüslerinin, 28.5.1986 tarihli ve 3291 sayılı Kanun kapsamına
alınan kuruluşların sahip olduğu kurum ve ortaklıklara ve bankalar dışında
kalan müşterilere açılacak kredi ve verilecek kefalet ya da teminatların
Kurumca belirlenecek tutarı geçmesi hâlinde alınacak hesap durumu belgesi ile
eki bilanço ve kâr ve zarar cetvellerinin genel kabul görmüş muhasebe
ilkelerine uygunluğunun Kurumca
belirlenecek esaslar dahilinde 1.6.1989 tarihli ve 3568 sayılı Kanuna göre ruhsat almış, denetim yetkisine sahip
meslek mensupları tarafından onaylanması şarttır.
Bu maddenin uygulanmasıyla
ilgili usûl ve esaslar Kurulca belirlenir.
Karşılıklar ve teminatlar
MADDE 53.- Bankalar, krediler ve diğer alacaklarla ilgili olarak, doğmuş veya
doğması muhtemel zararların karşılanması ve bunlar dışında kalan varlıkların
değer azalışları için yeterli düzeyde karşılık ayrılmasına, aktiflerin
kalitesine ve sınıflandırılmasına, garantilerin ve teminatların alınmasına,
bunların değerinin ve güvenilirliğinin ölçülmesine, takibe alınan kredilerin
izlenmesine ve vadesi dolmuş kredilerin geri ödenmesine ilişkin politikaları
oluşturmak ve uygulamak, bunları düzenli olarak gözden geçirmek, tüm bu
hususları icra edebilecek gerekli yapıları tesis etmek ve işletmek zorundadır.
Bu fıkra hükmünün uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurulca belirlenir.
Bu madde uyarınca krediler ve diğer alacaklarla ilgili olarak ayrılan
özel karşılıkların tamamı, ayrıldıkları yılda kurumlar vergisi matrahının
tespitinde gider olarak kabul edilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Sınırlamalar
Kredi sınırları
MADDE 54.- Bankalarca bir gerçek ya da tüzel kişiye veya bir risk grubuna
kullandırılabilecek kredilerin toplamı özkaynakların yüzde yirmibeşini aşamaz.
Bu oran, 49 uncu maddenin ikinci fıkrasında tanımlanan risk grubu bakımından yüzde yirmi olarak
uygulanır. Kurul, bu oranı yüzde yirmibeşe kadar yükseltmeye veya kanunî
haddine kadar indirmeye yetkilidir. Bir adi ortaklığa verilen krediler,
sorumlulukları oranında ortaklara kullandırılmış sayılır.
Bankalarca hâkim ortak veya nitelikli pay sahibi olup olmadıklarına
bakılmaksızın bankaların sermayesinin yüzde bir ve daha fazla payına sahip olup
pay defterine kayıtlı olan tüm ortaklarına ve bunlarla risk grubu oluşturan
kişilere kullandırılacak kredilerin toplamı özkaynaklarının yüzde ellisini
aşamaz.
Birlikte kontrol edilen ortaklıklara kullandırılan krediler, bu
ortaklıkları birlikte kontrol eden hissedarların her birinin ortaklık
sermayesinde sahip olduğu payların, birlikte kontrol ettikleri toplam paya
oranı ölçüsünde ortaklığı birlikte kontrol eden her bir hissedarın dâhil olduğu
risk grubuna kullandırılmış sayılır.
Bir gerçek ya da tüzel kişiye veya bir risk grubuna özkaynakların yüzde
onu veya daha fazlası oranında kullandırılan krediler büyük kredi sayılır ve
bunların toplamı özkaynakların sekiz katını aşamaz.
Bir risk grubuna kullandırılan kredilerin teminatını oluşturmak üzere
aynı risk grubuna dâhil gerçek veya tüzel kişilerden kabul edilen aval, garanti
ve kefaletler risk grubuna ait kredi sınırlarının hesabında dikkate alınmaz.
Gayrinakdî krediler, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri ile benzeri
diğer sözleşmeler, kabul edilen aval, garanti ve kefaletler, kredi kuruluşları
ve finansal kuruluşlarla gerçekleştirilen işlemler, Kurulca kabul edilecek
ülkelerin merkezî yönetimleri, merkez bankaları ve bankaları ile yapılan
işlemler veya bunlarca çıkarılan ya da ödenmesi garanti edilen bono, tahvil ve
benzeri sermaye piyasası araçları, verilen diğer garantiler karşılığı yapılan
işlemler kredi sınırlarının hesabında Kurulca belirlenen esaslar ve oranlar
dâhilinde dikkate alınır.
Bu madde hükümleri, ana ortaklık bakımından konsolide esasa göre
uygulanır.
Kredi sınırlamalarına tâbi
olmayan işlemler
MADDE 55.- Aşağıdaki kredi işlemleri 54 üncü maddedeki sınırlamalara tâbi
değildir:
a) Karşılığı nakit, nakit benzeri kıymet ve hesaplar ile kıymetli maden
olan işlemler.
b) Hazine Müsteşarlığı, Merkez Bankası, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığıyla yapılan işlemler ile bu kurumlarca
çıkarılan ya da ödenmesi garanti edilen bono, tahvil ve benzeri menkul
kıymetler karşılığı yapılan işlemler.
c) Merkez Bankası nezdindeki piyasalarda veya kanunla teşkilatlanmış
diğer para piyasalarında yapılan işlemler.
d) Aynı kişiye ya da aynı risk grubuna yeni kredi tahsisi hâlinde daha
önce yabancı para cinsinden veya yabancı para ölçüsü ile verilen kredilerin,
müteakiben tahsis edilen kredinin kullandırılmaya başlandığı tarihteki cari
kurdan dikkate alınması kaydıyla çek ve kredi kartı kullandırımları hariç,
kredilerde kur değişikliklerinin doğurduğu artışlar ile vadesi geçmiş kredilere
tahakkuk ettirilen faiz, kâr payı ve diğer unsurlar.
e) Her türlü sermaye artırımları dolayısıyla bedelsiz edinilen ortaklık
payları ile ortaklık paylarının herhangi bir fon çıkışı gerektirmeyen değer
artışları.
f) Kurulca belirlenecek esaslar dâhilinde bankaların kendi aralarındaki
işlemler.
g) Kurulca belirlenecek esas ve süreler çerçevesinde elden çıkarılması kaydıyla halka arza aracılık yüklenimleri kapsamında edinilen ortaklık payları.
h) Özkaynak hesabında indirilecek değer olarak dikkate alınan işlemler.
i) Kurulca belirlenecek diğer işlemler.
Ortaklık paylarına ilişkin
sınırlamalar
MADDE 56.- Bankaların; kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar dışındaki bir
ortaklıktaki payı kendi özkaynaklarının yüzde onbeşini, bu ortaklıklardaki paylarının toplam tutarı ise
kendi özkaynaklarının yüzde altmışını aşamaz.
Bu Kanunun 55 inci maddesinin (e) bendinde belirtilen işlemler, birinci
fıkrada belirtilen sınırların hesabında dikkate alınmaz.
Birinci fıkrada zikredilen sınırların aşılması hâlinde, aşım tutarı
özkaynak hesaplamasında ana sermayeden indirim kalemi olarak dikkate alınır.
Bankalar, kendilerinde doğrudan veya dolaylı olarak pay sahibi olan
ortaklık ve kuruluşlarda doğrudan veya dolaylı olarak pay sahibi olamazlar,
bunların hisse senetlerini rehin olarak kabul edemezler ve karşılığında avans
veremezler.
Gayrimenkul ve emtia üzerine
işlemler
MADDE 57.- Bankaların gayrimenkullerinin net defter değerleri toplamı
özkaynaklarının yüzde ellisini aşamaz. Bu hesaplamada, değerleme veya enflasyon
düzeltmesine bağlı olarak oluşan ve gayrimenkul hesabına eklenen değer
artışları yüzde elli oranında dikkate alınır.
Bankalar, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında gayrimenkul ve
emtiayı esas alan sözleşmeler ile Kurulca uygun görülecek kıymetli madenlerin
alım ve satımı hariç olmak üzere ticaret amacıyla gayrimenkul ve emtianın alım
ve satımı ile uğraşamaz, ipotekli konut finansmanı kuruluşu ve gayrimenkul
yatırım ortaklıkları hariç olmak üzere ana faaliyet konusu gayrimenkul ticareti
olan ortaklıklara katılamazlar.
Katılım bankaları tarafından gayrimenkul, ekipman veya emtia temini veya
finansal kiralama, kâr ve zarar ortaklığı, ortak yatırımlar yoluyla finansman
sağlanması ve benzer faaliyetler nedeniyle üstlenilen yükümlülüklerden dolayı
gayrimenkul ve emtia üzerine yapılan işlemler, bu madde ile yasaklanan ve
sınırlanan faaliyetler kapsamında değerlendirilmez.
Alacaklardan dolayı edinilmek zorunda kalınan emtia ve gayrimenkullerin
elden çıkarılmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurul tarafından belirlenir.
Sandık ve vakıflara ilişkin
işlemler
MADDE 58.- Bankalarca münhasıran çalışanlarına ait olmak üzere sağlık ve sosyal
yardım, emeklilik, ihtiyat ve tasarruf sağlama amaçlarıyla kurulan sandık ve
vakıflara açıklarının kapatılması için
kaynak aktarılamaz.
Bağış sınırları
MADDE 59.- Bankalar ve konsolide denetime tâbi kuruluşlarca bir malî yılda
yapılabilecek bağış miktarı, banka özkaynaklarının binde dördünü aşamaz. Ancak,
yapılan bağış ve yardımların en az yarısının, kurumlar vergisi matrahının
tespitinde gider veya indirim olarak dikkate alınabilecek bağış ve yardımlardan
oluşması zorunludur. Bu hükmün uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurulca
belirlenir.
BEŞİNCİ
KISIM
Mevduata
ve Katılım Fonu Toplamaya İlişkin Hükümler
Mevduat ve katılım fonu kabulü
MADDE 60.- Kredi kuruluşları ile özel kanunlarına göre yetkili olanlar dışında
hiçbir gerçek veya tüzel kişi, aslen veya fer'an meslek edinerek mevduat veya
katılım fonu kabul edemez, ticaret unvanları ve kamuya yapacakları açıklamalar
ile ilân ve reklamlarında bu izlenimi yaratacak ifade ve deyimleri kullanamaz.
Karşılığında hesap cüzdanı yerine makbuz, katılma belgesi, senet ve
benzeri belgelerin verilmesi, alınan paraların mevduat veya katılım fonu kabulü
sayılmasına engel değildir.
Resmî ve özel kuruluşlar ile ortaklıklarda, yalnız çalışanlarına ait
olmak üzere sağlık ve sosyal yardım, emeklilik, ihtiyat ve tasarruf sağlama
amaçlarıyla kurulan sandık ve vakıfların münhasıran kendi üyelerinden bu
amaçlar için topladıkları paralar ile sigorta şirketlerinin işlemleri bu Kanun
uygulamasında mevduat ve katılım fonu kabulü sayılmaz.
Kalkınma ve yatırım bankalarının kendi müstakrizlerinden, ortak ve
ortaklıklarından genel esaslar dâhilinde sağladıkları fonlar ile bankalardan,
para piyasaları, sermaye piyasaları ve organize piyasalardan sağlayacakları
fonlar bu Kanun uygulamasında mevduat
sayılmaz.
Türkiye'de kurulan kredi kuruluşlarının yurt dışındaki şubeleri ve
ortaklıkları, mevduat cüzdanı ve fon toplamaya ilişkin evrakın düzenlenmesi
işlemlerini faaliyette bulundukları ülkede yapmak zorundadır. Bu şube veya
ortaklıklar adına hiçbir şekil ve surette yurt içinde mevduat cüzdanı ve fon
toplamaya ilişkin evrak düzenlenemez veya verilemez.
Türkiye'de kurulu kredi kuruluşları, yurt dışında kurulu ortaklıkları
veya başka banka veya finansal kuruluşlar adına yurt içinde yerleşik kişilerden
mevduat veya katılım fonu kabul etmek amacıyla; evrak ya da cüzdan
bulundurmaları, personel istihdam etmeleri, bu ortaklıklar veya başka kredi
kuruluşu veya finansal kuruluşlar adına toplanacak mevduat ve katılım fonu
üzerinden personele ücret, komisyon, prim ve benzeri adlar altında para ödemek
veya personele bu kuruluşların reklamını yaptırmak suretiyle müşterilerini
anılan kuruluşlara yönlendirmeleri, bu ve benzeri yöntemler kullanarak yurt
dışında kurulu kuruluşlar adına mevduat ve katılım fonu kabul etmeleri, bu
madde kapsamında izinsiz mevduat ve katılım fonu kabulü sayılır.
Kredi kuruluşları, mevduat hesapları ile katılım fonu hesaplarını
Kurulun görüşü alınmak suretiyle Merkez Bankasınca tespit edilecek vade ve
türlerine göre tasnif etmek, tasarruf mevduatı ve gerçek kişilere ait katılım
fonunu diğer hesaplardan ayırmak zorundadırlar.
2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu hükümlerine göre ihraç edilen
sermaye piyasası araçları hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz.
Mevduatın ve katılım fonunun
çekilmesi
MADDE 61.- 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun rehinlere ve hapis hakkına, 818
sayılı Borçlar Kanununun alacağın devir ve temlikine, takasa dair hükümleri ile
diğer kanunların verdiği yetkiler ve koyduğu yükümlülükler saklı kalmak
şartıyla mevduat ve katılım fonu sahiplerine ödenmesi gereken tutarları geri
alma hakları hiçbir suretle sınırlandırılamaz. Mevduat veya katılma hesabı
sahipleri ile kredi kuruluşları arasında vade ve ihbar süresi hakkında
kararlaştırılan şartlar saklıdır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurulca belirlenir.
Zamanaşımı
MADDE 62.- Bankalar nezdlerindeki mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklardan
hak sahibinin en son talebi, işlemi, herhangi bir yazılı talimatı tarihinden
başlayarak on yıl içinde aranmayanlar zamanaşımına tâbidir.
Zamanaşımına uğrayan her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve
alacaklar banka tarafından hak sahibine ulaşılamaması hâlinde, yapılacak ilânı
müteakiben Fona gelir kaydedilir.
Bu maddenin uygulanması ile ilgili usûl ve esaslar Kurulca belirlenir.
Mevduatın ve katılım fonunun
sigortalanması
MADDE 63.- Kredi kuruluşları nezdlerindeki tasarruf mevduatı ve gerçek kişilere
ait katılım fonları, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından sigorta edilir.
Kredi kuruluşları, nezdlerindeki tasarruf mevduatı ve gerçek kişilere
ait katılım fonlarını, sigortaya tâbi kısım üzerinden sigorta ettirmek ve bunun
üzerinden prim ödemek zorundadır.
Sigortaya tâbi olacak tasarruf mevduatı ve gerçek kişilere ait katılım
fonlarının kapsamı ve tutarı, Merkez Bankası, Kurul ve Hazine Müsteşarlığının
olumlu görüşü alınmak suretiyle Fon Kurulu tarafından belirlenir. Risk esaslı
sigorta priminin oranı, yıllık bazda sigortaya tâbi tasarruf mevduat ve katılım
fonunun binde yirmisini aşamaz. Risk esaslı sigorta priminin tarifesi, tahsil
zamanı, şekli ve diğer hususlar Kurulun görüşü alınmak suretiyle Fon Kurulu
tarafından belirlenir.
Kredi kuruluşlarının iflası hâlinde mevduat ve katılım fonu sahipleri,
Fonun imtiyazlı alacaklarından ve Devlet ile sosyal güvenlik kuruluşlarının
6183 sayılı Kanun kapsamındaki alacaklarından sonra gelmek üzere sigortaya tâbi
olmayan kısım için 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 206 ncı maddesindeki
üçüncü sıra anlamında imtiyazlı alacaklıdırlar.
Kredi kuruluşlarınca Fona ödenen sigorta primleri kurumlar vergisi
matrahının tespitinde gider olarak kabul edilir.
Faaliyet izni kaldırılan kredi kuruluşları nezdinde bulunan ve doğruluğu
hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde kanıtlanan mevduat ve katılım fonunun
sigorta kapsamındaki kısmı, Fon kaynaklarından ödenir.
Sigorta kapsamı dışında kalan
mevduat ve katılım fonu
MADDE 64.- Aşağıda sayılan tasarruf mevduatı ve katılım fonu hesapları sigortaya
tâbi değildir:
a) İlgili kredi kuruluşunun hâkim ortakları ile bunların ana, baba, eş
ve velâyet altındaki çocuklarına ait mevduat ve katılım fonu ile diğer
hesaplar.
b) İlgili kredi kuruluşunun yönetim veya müdürler kurulu başkan ve
üyeleri, genel müdür ve yardımcıları ile bunların ana, baba, eş ve velâyet
altındaki çocuklarına ait mevduat ve katılım fonu ile diğer hesaplar.
c) 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 282 nci
maddesindeki suçtan kaynaklanan malvarlığı değerleri kapsamına giren mevduat ve katılım fonu ile diğer hesaplar.
d) Kurul tarafından belirlenen diğer mevduat, katılım fonu ve hesaplar.
ALTINCI
KISIM
Denetim
ve Alınacak Önlemler
Denetim
MADDE 65.- Bu Kanun kapsamındaki kuruluşlar ve bunların faaliyetleri, Kurumun
denetim ve gözetimine tâbidir.
Kurum, bankaların genel kurul toplantılarına gözlemci sıfatıyla temsilci
gönderebilir.
Konsolide denetim
MADDE 66.- Bu Kanunun 43 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü gereğince, konsolide
bazda sınırlama ve oranlara tâbi olan ana ortaklık bankalar ve bunların yurt
içi ve yurt dışı bağlı ortaklıkları, birlikte kontrol edilen ortaklıkları, şube
ve temsilcilikleri konsolide denetime tâbidir.
Birinci fıkrada belirtilen kuruluşlar, öncelikle iç kontrol, risk
yönetimi ve iç denetim sistemleri, muhasebe ve finansal raporlama birimi,
finansal tablolar ve raporları ile risk grubuna kullandırılan kredilere ilişkin
bilgi ve belgeler olmak üzere her türlü kayıt, bilgi, belge, yapı ve sistemlerini
konsolide denetime uygun ve hazır hale getirmek zorundadırlar.
Bağlı ortaklık ve birlikte kontrol edilen ortaklıkların bu Kanun
uyarınca yapılacak konsolide denetimi, gerek duyulması hâlinde, Kurum ve
konsolide denetime tâbi kuruluşların denetimi ve gözetimi ile yetkili
mercilerle birlikte gerçekleştirilir. Denetim sonuçları ile denetime esas bilgi
ve belgeler anılan yetkili mercilerin görüşü alınarak Kurulca belirlenecek usûl
ve esaslara göre paylaşılır ve kullanılır.
Önlem alınmasını gerektiren
hâller
MADDE 67.- Konsolide veya konsolide olmayan bazda yapılan denetimler sonucunda bir
bankanın;
a) Aktiflerinin vade itibarıyla yükümlülüklerini karşılayamama
tehlikesiyle karşı karşıya gelmesi ya da likiditeye ilişkin düzenlemelere
uymaması,
b) Gelir ve giderleri arasındaki ilgi ve dengelerin bozulması nedeniyle
kârlılığın faaliyetleri emin bir şekilde yürütecek yeterlilikte olmaması,
c) Özkaynaklarının sermaye yeterliliğine ilişkin düzenlemelere göre
yetersiz olması veya bu durumun gerçekleşmek üzere bulunması,
d) Aktif kalitesinin malî bünyeyi zayıflatabilecek şekilde bozulması,
e) Bu Kanuna ve ilgili düzenlemelere veya Kurulca alınan kararlara
aykırı nitelikte karar, işlem ve uygulamalarının bulunması,
f) İç denetim, iç kontrol ve risk yönetim sistemlerini kurmaması veya bu
sistemleri etkin ve yeterli bir şekilde işletmemesi veya denetimi engelleyici
herhangi bir hususun bulunması,
g) Yönetiminin basiretsizliği nedeniyle bu Kanun ve ilgili mevzuat ile
tanımlanmış risklerin önemli ölçüde artması veya malî bünyeyi zayıflatabilecek
şekilde yoğunlaşması,
Hâllerinden herhangi birinin tespit edilmesi durumunda, bu Kanunun 68 inci, 69 uncu ve 70 inci maddelerinde
öngörülen tedbirler derhal alınır.
Düzeltici önlemler
MADDE 68.- Kurum, 67 nci maddede düzenlenen;
a) (a), (b), (c) ve (d) bentlerindeki hâllerden birinin veya birkaçının
tespiti hâlinde, bankanın özkaynağının artırılması veya kâr dağıtımının geçici
bir süreyle durdurularak ihtiyatlara aktarılması veya ayrılan karşılıkların
artırılması, hissedarlara kredi verilmesinin durdurulması veya aktiflerin elden
çıkarılması suretiyle likidite temin edilmesi veya yeni yatırımların
sınırlandırılması veya durdurulması, ücret ve diğer ödemelerin
sınırlandırılması, uzun vadeli yatırımların durdurulması,
b) (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerden birinin veya birkaçının
varlığı hâlinde bu aykırılıkların giderilmesi, kredi politikasının gözden
geçirilerek riskli işlemlerin durdurulması, maruz kalınan vade, kur veya
faiz riskinin azaltılması için gerekli
önlemlerin alınması,
Tedbirlerinden bir veya birkaçının ya da tamamının ve Kurumca uygun görülecek diğer tedbirlerin, Kurumun
uygun göreceği bir süre ve onaylayacağı
bir plân dahilinde alınmasını ve uygulanmasını bankanın yönetim kurulundan
ister.
İyileştirici önlemler
MADDE 69.- Banka tarafından 68 inci maddede yer alan önlemlerin alınmaması veya
alınan önlemlere rağmen sorunların giderilememesi ya da bu tedbirlerin alınması
durumunda dahi sonuç alınamayacağının Kurumca belirlenmesi hâlinde Kurul;
a) 67 nci maddenin (a), (b), (c) ve (d)
bentlerinde sayılan hallerden herhangi birinin veya birkaçının
gerçekleşmesi durumunda, malî bünyenin düzeltilmesi, sermaye yeterliliği veya
likidite düzeylerinden birinin ya da her ikisinin yükseltilmesi, uygun bir süre
vererek uzun vadeli veya duran varlıkların elden çıkarılması, işletme ve
yönetim giderlerinde kısıntıya gidilmesini veya mensuplarına her ne ad altında
olursa olsun düzenli olarak ödenenler dışındaki ödemelerin durdurulması,
belirli kişi, kurum, risk grubu veya sektörlere nakdî ve gayrinakdî kredi
kullandırımının sınırlandırılması veya yasaklanması,
b) 67 nci maddenin (e), (f) ve (g) bentleri ile ilgili olarak
aykırılıkların giderilmesi, karar, işlem ve uygulamalarda yönetim kurulu
üyelerinin sorumluluğu bulunması hâlinde genel kurulun en kısa sürede
olağanüstü toplantıya çağrılarak yönetim kurulu üyelerinden bir veya birkaçının
veya tamamının değiştirilmesi veya üye
sayısını artırarak üye atanması veya karar ve işlemlerde sorumluluğu bulunan
mensuplarının görevden alınması, (g)
bendi ile ilgili olarak maruz kalınan risklerin azaltılması için kısa,
orta ve uzun vadeli olmak üzere Kurulca uygun görülecek bir plân oluşturulması
ve yönetim kurulu üyeleri ile nitelikli
paya sahip ortaklarından, bu plânın yazılı olarak taahhüt edilmesi ve
belirlediği dönemler itibarıyla uygulama sonuçlarının gönderilmesi,
De dâhil olmak üzere, uygun göreceği her türlü tedbirin alınmasını ve
ivedilikle uygulanmasını banka yönetim kurulundan ister.
Kısıtlayıcı önlemler
MADDE 70.- Banka tarafından 68 inci ve/veya 69 uncu maddelerde yer alan önlemlerin
alınmaması veya alınan önlemlere rağmen sorunların giderilememesi ya da bu
tedbirlerin alınması durumunda dahi sonuç alınamayacağının belirlenmesi hâlinde
Kurul bankadan;
a) Faaliyetlerini, faaliyet türleri itibarıyla tüm teşkilatını veya
gerekli görülecek yurt içi veya yurt dışı şubelerini veya muhabirlerle
ilişkilerini kapsayacak şekilde kısıtlaması veya geçici olarak durdurulması,
b) Kaynakların toplanması ve kullandırılmasına ilişkin olarak faiz oranı
ve vade kısıtlamaları da dâhil olmak üzere, her türlü sınırlama ve kısıtlama
getirmesi,
c) Yönetim kurulu da dâhil olmak üzere genel müdür, genel müdür
yardımcıları, ilgili birim ve şube yöneticilerinin bir kısmını veya tamamını
görevden alması, görevden alınan kişilerin yerine atanacak veya seçilecek
kişiler için Kurumdan onay alınması,
d) Sigortaya tâbi mevduat veya katılım fonu tutarını aşmamak ve yeterli
teminatı hâkim ortakların hisse senetlerinden veya diğer malvarlıklarından
karşılanmak üzere uzun vadeli kredi sağlaması,
e) Zarar doğurduğu tespit edilen faaliyetlerinin sınırlandırılması veya
durdurulması, verimi düşük veya verimsiz varlıklarının elden çıkarılması,
f) İstekli olan bir veya birkaç banka ile birleşmesi,
g) Özkaynakların artırılmasını sağlamak amacıyla uygun görülecek yeni
hissedarlar bulunması,
h) Doğan zararın özkaynaktan indirilmesi,
Tedbirlerinden bir ya da birkaçının veya uygun göreceği diğer
tedbirlerin alınmasını ve uygulanmasını ister.
Faaliyet izninin kaldırılması
veya Fona devir
MADDE 71.- Denetlemeler sonucunda bir bankayla ilgili olarak;
a) Bu Kanunun 70 inci maddesi kapsamında alınması istenen tedbirlerin
Kurul tarafından verilen süre içerisinde ya da her halükârda en geç oniki ay
içinde kısmen ya da tamamen alınmaması ya da bu tedbirleri kısmen veya tamamen
almış olmasına rağmen, malî bünyesinin güçlendirilmesine imkân bulunmadığı veya bu tedbirler alınmış olsa dahi malî
bünyesinin güçlendirilemeyeceğinin tespit edilmesi,
b) Faaliyetine devamının mevduat ve katılım fonu sahiplerinin hakları ve
malî sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike arz ettiğinin ortaya
çıkması,
c) Yükümlülüklerini vadesinde yerine getiremediğinin tespit edilmesi,
d) Yükümlülüklerinin toplam değerinin varlıklarının toplam değerini aşması,
e) Hâkim ortaklarının veya yöneticilerinin, banka kaynaklarını, bankanın
emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek biçimde doğrudan veya dolaylı
veya dolanlı olarak kendi lehlerine kullanması veya dolanlı olarak kaynak
kullandırması ve bankayı bu suretle zarara uğratması,
Hâllerinden bir veya birkaçının varlığı durumunda Kurul, en az beş
üyesinin aynı yöndeki oyuyla alınan kararla bankanın faaliyet iznini kaldırmaya
ya da kredi kuruluşunun temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve
denetimini, zararın mevcut ortakların sermayesinden indirilmesi kaydıyla kısmen
veya tamamen devri, satışı veya birleştirilmesi amacıyla Fona devretmeye
yetkilidir.
Faaliyet izni kaldırılan kredi kuruluşları bu Kanunda yer alan hükümlere
göre, kalkınma ve yatırım bankaları ise genel hükümlere göre tasfiye edilir.
Bu madde kapsamında alınan Kurul kararları Resmî Gazetede yayımlanır.
Yayım tarihi ilgililer bakımından tebliğ tarihi olarak kabul edilir.
Sistemik riske karşı alınacak
önlemler
MADDE 72.- Finansal sistemin bütününe sirayet edebilecek ölçüde olumsuz bir
gelişmenin ortaya çıkması ve bu durumun Kurumun koordinasyonunda, Fon, Hazine
Müsteşarlığı ve Merkez Bankasınca müştereken tespiti hâlinde, alınacak
olağanüstü tedbirleri belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkili olup, ilgili bütün
kurum ve kuruluşlar belirlenen bu olağanüstü tedbirleri derhal uygulamakla
yetkili ve sorumludur.
YEDİNCİ
KISIM
Kanunî
Yükümlülükler
Sırların saklanması
MADDE 73.- Kurul başkan ve üyeleri ile Kurum personeli, Fon Kurulu başkan ve
üyeleri ile Fon personeli görevleri sırasında öğrendikleri bankalara ve
bunların bağlı ortaklık, iştirak, birlikte kontrol edilen ortaklıkları ve
müşterilerine ait sırları bu Kanuna ve özel kanunlarına göre yetkili olanlardan
başkasına açıklayamaz ve kendilerinin veya başkalarının yararlarına
kullanamazlar. Kurumun dışarıdan destek hizmeti aldığı kişi ve kuruluşlar ile
bunların çalışanları da bu hükme tâbidir. Bu yükümlülük görevden ayrıldıktan
sonra da devam eder.
Bu Kanun hükümleri uyarınca Kurumun, yurt dışındaki muadili denetim
mercileri ile düzenleyeceği mutabakat zabıtları çerçevesinde vereceği bilgi ve
belgeler birinci fıkradaki sır kapsamında değildir. Kurul düzenleyeceği
mutabakat zabıtları veya zabıtlar dışında elde edeceği sırların korunmasını
sağlamakla görevlidir. Kurumun elde edeceği sır niteliğindeki bilgi ve
belgeler, kuruluş ve faaliyet izni verilmesinde, faaliyetlerin denetiminde,
düzenlemelere uyulup uyulmadığının izlenmesinde ve Kurul kararlarına karşı
açılacak idarî davaların görülmesinde kullanılabilir. Kurumun bu fıkra
kapsamında elde edeceği sır niteliğindeki bilgi ve belgeler hiçbir kişi, kurum
ve kuruluşa verilemez. Mahkeme kararına bağlanmış sır kapsamına giren
bilgilerin verilmesinden Kurum sorumlu tutulamaz.
Bankaların ortakları, yönetim kurulu üyeleri, mensupları, bunlar adına
hareket eden kişiler ile görevlileri, sıfat ve görevleri dolayısıyla
öğrendikleri bankalara veya müşterilerine ait sırları, bu konuda kanunen açıkça
yetkili kılınan mercilerden başkasına açıklayamazlar. Bankaların destek hizmeti
aldığı kuruluş ve çalışanları hakkında da bu hüküm uygulanır. Bu yükümlülük
görevden ayrıldıktan sonra da devam eder.
Kredi kuruluşları ve finansal kuruluşların destek hizmeti kuruluşları
ile aralarında akdedecekleri yazılı sözleşmeler çerçevesinde bu kuruluşların
müşterilerinin risk durumlarının izlenmesi, değerlendirilmesi, kontrolü ve
müşteri hizmetlerinin yerine getirilmesi nedeniyle yapılacak bilgi ve belge
alışverişi ile hizmet temini ve ayrıca kredi kuruluşları ve finansal kuruluşların
kendi aralarında doğrudan doğruya veya en az beş banka tarafından kurulacak
şirketler vasıtasıyla yapacakları her türlü bilgi ve belge alışverişi bu hükmün
dışındadır.
İtibarın korunması
MADDE 74.- 5187 sayılı Basın Kanununda belirtilen araçlarla ya da radyo,
televizyon, video, internet, kablolu yayın veya elektronik bilgi iletişim
araçları ve benzeri yayın araçlarından biri vasıtasıyla; bir bankanın itibarını
kırabilecek veya şöhretine ya da servetine zarar verebilecek bir hususa kasten
sebep olunamaz ya da bu yolla asılsız haber yayılamaz.
Etik ilkeler
MADDE 75.- Bankalar ile bunların mensupları; bu Kanuna, ilgili düzenlemelere,
kuruluş amaç ve politikalarına uygun olarak faaliyetlerin icra edilmesini temin
etmeye ve yönetimde adalet, doğruluk, dürüstlük ve sosyal sorumluluğu esas
almaya yönelik etik ilkelere uymakla yükümlüdürler.
Etik ilkeler, kuruluş birlikleri tarafından Kurulun uygun görüşü alınmak
suretiyle belirlenir.
Müşteri hakları
MADDE 76.- Bankalar, müşterilerinin, verilen hizmetlerden kaynaklanan her türlü
sorularına cevap verecek bir sistem kurmakla ve bu hizmetle ilgili bilgiyi
müşterilerine bildirmekle yükümlüdür. Bankalar, kredi sözleşmelerinin onaylı
bir örneğini müşterilerine vermek zorundadır. Talepleri hâlinde müşteri ile
yapılan diğer işlemlere ilişkin her türlü belgenin bir örneği de müşterilere
verilir.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinde yer alan faaliyet konularına ilişkin
olarak, bankalar ile bireysel müşterileri arasında akdedilecek sözleşmelerin
şekil ve içeriğinde yer alması gereken asgarî hususlar ile tip sözleşmelerin
uygulanacağı işlemler Kurulun uygun görüşü alınarak kuruluş birlikleri
tarafından belirlenir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun
hükümleri saklıdır.
Bankaların, kimliklerini ve vergi numaralarını belgelemeyen müşterileri
adına mevduat, katılım fonu, kredi ve her ne ad altında olursa olsun hesap
açmaları, sözleşme düzenlemeleri, havale ve kambiyo hizmetleri ile diğer
bankacılık ve malî hizmetleri vermeleri yasaktır. Bu fıkranın uygulanmasına
ilişkin usûl ve esaslar Kurumun görüşü alınarak Malîye Bakanlığınca düzenlenir.
Bu fıkra hükmüne ve Malîye Bakanlığınca yapılan düzenlemelere uymayanlar
hakkında 2.4.1998 tarihli ve 4358 sayılı Kanunun 5 inci maddesi hükmünün
uygulanması bu Kanunun kovuşturma usûlü hükümlerine tâbi değildir.
SEKİZİNCİ
KISIM
Kalkınma
ve Yatırım Bankaları ve Finansal Holding Şirketi
Kalkınma ve yatırım bankalarına
ilişkin hükümler
MADDE 77.- Kalkınma ve yatırım bankaları, bu Kanunun 54, 55, 56, 57, 61, 63, 64, 106
ilâ 129 uncu maddeleri, 130 uncu maddesinin (a) bendi, 131 ilâ 142 nci
maddeleri hariç olmak üzere diğer
hükümlerine tâbidir.
Finansal holding şirketi
MADDE 78.- Kurul, finansal holding şirketlerinin kapsamını belirlemeye ve
kurulmasını zorunlu tutmaya; sermaye yeterliliği, iç sistemler, konsolide
denetim ve denetimin koordinasyonuna ilişkin usûl ve esasları belirlemeye
yetkilidir. Kurulca belirlenen kapsama girmekle birlikte finansal holding
şirketi kurması zorunlu tutulmayan bir grubun tâbi olacağı hükümleri tespite
Kurul yetkilidir.
Finansal holding şirketleri hakkında, Kurulca belirlenecek usûl ve
esaslar çerçevesinde bu Kanunun 14, 15, 16, 18, 22, 23, 24, 25, 26, 28, 29, 30,
31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 47, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 78,
93, 95 ve 96 ncı madde hükümleri ve bu maddelere ilişkin ceza hükümleri
uygulanır.
Finansal holding şirketleri bakımından belirlenecek standart oranlar
ve sınırlamalar ile yapılacak
hesaplamalar yalnızca konsolide bazda dikkate alınır.
DOKUZUNCU
KISIM
Kuruluş
Birlikleri
Türkiye Bankalar Birliği ve
Türkiye Katılım Bankaları Birliği
MADDE 79.- Mevduat bankaları ile kalkınma ve yatırım bankaları, tüzel kişiliği
haiz ve kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan Türkiye Bankalar
Birliğine; katılım bankaları ise aynı nitelikteki Türkiye Katılım Bankaları
Birliğine, faaliyet izni aldıkları tarihten itibaren bir ay içinde üye olmak
zorundadır.
Birliklerin görev ve yetkileri
MADDE 80.- Kuruluş birlikleri;
a) Mesleğin gelişmesini temin etmek,
b) Meslek ilkelerini belirlemek suretiyle üyelerin birlik ve mesleğin
gerektirdiği vakar ve disiplin içinde ekonominin ihtiyaçlarına uygun olarak
çalışmalarını sağlamak,
c) Üye banka mensuplarının uyacakları meslek ilkeleri ve standartlarını
Kurumun uygun görüşünü alarak belirlemek,
d) İlgili mevzuat uyarınca alınan kararlar ile Kurumca alınması
istenilen tedbirlerin uygulanmasını takip etmek,
e) Üyeleri arasında haksız rekabeti önlemek amacıyla gerekli her türlü
tedbiri almak ve uygulamak,
f) Üyelerin ilân ve reklamlarında uyacakları esas ve şartları tür,
şekil, nitelik ve miktarları itibarıyla Kurumun uygun görüşünü alarak tespit
etmek,
g) Kurum ile işbirliği yapmak suretiyle bankalar arasında ortak
projelere ilişkin işbirliğini temin etmek,
h) Üyelerinin ortak menfaatlerini ilgilendiren konularda yönetim kurulu
kararına istinaden dava açmak,
i) Müşteri haklarına dair hükümlerde öngörülen sözleşmelerin şekil ve
içeriklerine ilişkin usûl ve esasları belirlemek,
j) 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri ve
diğer kanunlarla tanınmış müracaat
hakları saklı kalmak kaydıyla üyeler ve bireysel müşterileri arasındaki
ihtilafların değerlendirilmesi ve çözüme kavuşturulmasını temin etmek üzere
hazırlayacakları ve Kurulca onaylanan usûl ve esaslar dâhilinde hakem heyeti
oluşturmak,
İle görevli ve yetkilidir.
Organlar ve statü
MADDE 81.- Kuruluş birliklerinin organ seçimleri bu Kanunda öngörülen esaslar
çerçevesinde gizli oyla ve yargı gözetimi altında gerçekleştirilir. Seçim
yapılacak genel kurul toplantısından en az onbeş gün önce seçimlere katılacak
üye bankaları ve temsilcilerini belirleyen liste, toplantının gündemini,
yerini, gününü, saatini ve çoğunluk olmadığı takdirde yapılacak ikinci
toplantıya ilişkin hususları belirten bir yazı ile birlikte üç nüsha olarak
Yüksek Seçim Kurulunca belirlenecek seçim kurulu başkanı hâkime tevdi edilir.
Hâkim gerekli incelemeyi yaparak listeyi ve diğer hususları onaylar; bir sandık
kurulu başkanı ve iki sandık kurulu üyesi ile bunlar için birer yedek üye atar.
Oy verme işlemi gizli oy, açık sayım ilkelerine göre yapılır. Seçim süresinin
sonunda seçim sonuçları tutanakla tespit edilip seçim sandık kurulu başkanı ve
üyeleri tarafından imzalanır. Tutanağın düzenlenmesinden itibaren iki gün
içinde seçimlere yapılacak her türlü itiraz hâkim tarafından aynı gün incelenir
ve kesin olarak karara bağlanır.
Kuruluş birliklerinin organları, çalışma esasları ve faaliyetlerinin
kapsamı, birliklerin görüşünü alarak Kurumun yapacağı öneri üzerine Bakanlar
Kurulu kararıyla yürürlüğe konulacak statülerinde gösterilir. Üyeler,
birliklerin statüsüne ve birlikler tarafından alınacak karar ve tedbirlere
uymak zorundadır. Kuruluş birliklerinin giderleri, statüleri gereğince tespit
olunan oy sayısına göre üyelere dağıtılır. Üyeler, kendilerine düşen masraf
paylarını statülerde belirtilen süre içinde yatırmak zorundadır. Masraf iştirak
payları belirlenen süre içinde ödenmediği takdirde birlikler tarafından icra
yoluyla tahsil olunur. Masraf iştirak paylarının ödenmesine dair kararlar 2004
sayılı İcra ve İflas Kanununun 68 inci maddesinde yazılı resmî belge
niteliğindedir.
Kuruluş birliklerinin aldığı genel ya da özel nitelikteki karar ve
tedbirlere zamanında ve tam olarak uymayan üyeler hakkında birliklerin yönetim
kurulunca ikibin Yeni Türk Lirasından yirmibin Yeni Türk Lirasına kadar idarî
para cezasına karar verilir.
ONUNCU
KISIM
Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumuna İlişkin Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu
Kuruluş ve bağımsızlık
MADDE 82.- Kamu tüzel kişiliğini haiz, idarî ve malî özerkliğe sahip Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu kurulmuştur. Kurumun merkezi Ankara'dadır. Kurum,
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu ile Başkanlıktan oluşur.
Kurum, bu Kanunla ve mevzuatla kendisine verilen düzenleme ve
denetlemeyle ilgili görev ve yetkileri kendi sorumluluğu altında bağımsız
olarak yerine getirir ve kullanır. Kurumun kararları yerindelik denetimine tâbi
tutulamaz. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi Kurumun kararlarını etkilemek
amacıyla emir ve talimat veremez.
Kurum, bu Kanunda ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununda
belirtilen usûl ve esaslar çerçevesinde kendisine tahsis edilen malî
kaynaklarını görev ve yetkilerinin gerektirdiği ölçüde, kendi bütçesinde
belirlenen usûl ve esaslar dahilinde serbestçe kullanır.
Kurum, görev ve yetkilerini etkin şekilde yerine getirmek amacıyla
yeterli sayı ve nitelikte personeli istihdam eder.
Kurumun malları Devlet malı hükmündedir, haczedilemez ve rehnedilemez.
İKİNCİ BÖLÜM
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu
Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurulu
MADDE 83.- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, Kurumun karar organıdır.
Kurul; biri başkan, biri ikinci başkan olmak üzere yedi üyeden oluşur. Kurul
Başkanı Kurumun da başkanıdır.
Başkanın izin, hastalık, yurt içi ve yurt dışı görevlendirme ve görevde
bulunmadığı diğer hâller ile görevden alınması durumunda ikinci başkan, onun da
bulunmadığı hâllerde Kurul tarafından belirlenecek bir üye Başkana vekâlet
eder.
Üyelerin atanması
MADDE 84.- Kurul üyelerinin aşağıda belirtilen şartları taşımaları zorunludur:
a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin (A)
fıkrasının (1), (4), (5), (6) ve (7) numaralı bentlerinde belirtilen şartları
taşımak.
b) 8 inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde
belirtilen şartları taşımak.
c) 26 ncı maddede yer alan çalışması yasaklananlardan olmamak.
d) Hukuk, iktisat, malîye, bankacılık, işletme, kamu yönetimi ve dengi
dallarda en az lisans düzeyinde; mühendislik alanında lisans düzeyinde öğrenim
görmüş olanlar için belirtilen alanlarda lisansüstü öğrenim görmüş olmak.
Üyeler, yüksek öğrenim sonrası en az on yıl deneyim sahibi veya yukarıda
sayılan öğrenim dallarında en az on yıl öğretim üyeliği yapan kişiler arasından
Bakanlar Kurulunca atanır. Üyelerden en az birinin hukuk fakültesi mezunu,
birinin ise Kurumda başkan yardımcısı, anahizmet birimi yöneticisi veya meslek
personeli olarak çalışmış olması şarttır. Bakanlar Kurulu, üyelerden birini
başkan birini de ikinci başkan olarak görevlendirir. Bakanlar Kurulunun atama
kararı Resmî Gazetede yayımlanır.
Kurul Başkan ve üyeleri, görevlerinin devamı süresince görevlerini tam
bir dikkat, dürüstlük ve tarafsızlık ile yürüteceklerine, kanun hükümlerine
aykırı hareket etmeyeceklerine ve ettirmeyeceklerine dair Yargıtay Birinci
Başkanlık Kurulu huzurunda yemin ederler. Yemin için yapılan başvuru Yargıtay
tarafından acele işlerden sayılır. Kurul üyeleri, yemin etmedikçe göreve
başlayamazlar.
Başkan ve üyelerin görev
süreleri
MADDE 85.- Kurul Başkan ve üyelerinin görev süresi altı yıldır. Süreleri biten
başkan ve üyeler yeniden atanamazlar. Başkanlığın ve üyeliğin herhangi bir
sebeple boşalması hâlinde, boşalan yere 84 üncü maddede belirtilen esaslar
dahilinde bir ay içinde atama yapılır. Bu şekilde atananlar, bir defalığına tekrar atanabilir.
Kurul Başkan ve üyelerinin görev süreleri dolmadan herhangi bir nedenle
görevlerine son verilemez. Ancak, ağır hastalık veya sakatlık nedeniyle iş
göremeyecekleri, atanmaları için gerekli şartları kaybettikleri veya
durumlarının 86 ncı maddeye aykırı düştüğü tespit edilen veya görevleri ile ilgili olarak işledikleri
suçlardan dolayı haklarında verilen mahkûmiyet kararı kesinleşen Kurul Başkan
ve üyeleri süreleri dolmadan Başbakanın onayı ile görevden alınırlar. Bunların
yerlerine en geç bir ay içinde atama yapılır. Ayrıca geçici iş göremezlik
halinin üç aydan fazla sürmesi hâlinde, bu durumda olan üyelerin üyelikleri
düşer ve bunların yerlerine bir ay içinde atama yapılır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin (A) fıkrasının
(5) numaralı bendinde öngörülen suçlarla ilgili olarak haklarında ceza davası
açılan Kurul Başkan ve üyelerinden görevi başında kalması sakıncalı görülenler,
Bakanlar Kurulu tarafından tedbiren görevden uzaklaştırılabilir. Görevden
uzaklaştırılan Kurul Başkan ve üyeleri hakkında Devlet Memurları Kanununun
ilgili hükümleri uygulanır. Bu şekilde geçici olarak boşalan üyeliklere, 84
üncü maddedeki şartları taşıyanlar arasından, tedbiren görevden uzaklaştırılan
üye göreve dönünceye ve her halükârda söz konusu üyenin üyelik süresini
geçmemek üzere Bakanlar Kurulunca atama yapılabilir.
Yasaklar
MADDE 86.- Kurul Başkan ve üyeleri, asli görevlerini aksatmayan bilimsel amaçlı
yayın, ders ve konferans ile telif hakları hariç Kurumdaki resmî görevlerinin
yürütülmesi dışında kalan resmî veya özel hiçbir görev alamaz, dernek, vakıf,
kooperatif ve benzeri yerlerde yöneticilik yapamaz, ticaretle uğraşamaz,
serbest meslek faaliyetinde bulunamaz, Kurumun düzenlemek ve denetlemekle
yetkili olduğu sektör veya alanla ilgili ortaklıklarda pay sahibi olamaz,
hakemlik ve bilirkişilik yapamazlar.
Kurul Başkan ve üyeleri göreve başlamadan önce kendilerinin veya eş ve
velâyeti altındaki çocuklarının sahibi bulunduğu menkul kıymetlerden Hazine
tarafından çıkarılan borçlanmaya ilişkin olanlar hariç Kurumun düzenlemek ve
denetlemekle sorumlu olduğu kuruluşların her türlü sermaye piyasası araçlarını
eş, evlatlık, üçüncü dereceye kadar kan ve ikinci dereceye kadar kayın
hısımları dışındakilere otuz gün içinde satmak suretiyle elden çıkarmak
zorundadır. Kurul üyeliklerine atanmalarından itibaren otuz gün içinde bu
fıkraya uygun hareket etmeyen üyeler, üyelikten çekilmiş sayılır. Bu durum,
Kurul kararı ile tespit edilir ve ilişkili Bakana bildirilir.
Kurul Başkan ve üyeleri, görevlerinden ayrılmalarını izleyen iki yıl
içinde Kurumun denetlemekle ve düzenlemekle görevli olduğu sektör ve alandaki
özel kuruluşlarda görev alamazlar. Bu fıkra hükmüne uymayanlara 2531 sayılı
Kamu Görevlerinden Ayrılanların Yapamayacakları İşler Hakkında Kanunun 4 üncü
maddesinde belirtilen cezalar verilir.
Kurul Başkan ve üyeleri ve diğer personel, Kurumla ilgili gizlilik
taşıyan bilgileri ve ticari sırları, görevlerinden ayrılmış olsalar bile
kanunen yetkili kılınan mercilerden başkasına açıklayamazlar, kendilerinin veya
başkalarının menfaatine kullanamazlar.
Kurul Başkan ve üyeleri 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet
ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanununa tâbidir.
Kurulun çalışma esasları
MADDE 87.- Kurul en az haftada bir defa olmak üzere, gerekli hallerde toplanır.
Toplantıyı Kurul Başkanı, yokluğunda ikinci başkan yönetir. Toplantının gündemi
Başkan, yokluğunda ikinci başkan tarafından hazırlanarak toplantıdan en az bir
gün önce Kurul üyelerine bildirilir. Gündem maddelerine geçmeden önce Başkan
tarafından Kurumun faaliyetleri hakkında Kurula bilgi verilir. Gündeme yeni
madde eklenebilmesi için toplantı başlamadan önce bir üyenin öneride bulunması
ve önerilen maddenin gündeme eklenmesinin Kurulca kabul edilmesi gerekir.
Geçerli mazereti olmaksızın bir takvim yılında toplam üç toplantıya
katılmayan veya bir toplantıya katıldığı halde Kurul kararlarını süresi içinde
imzalamayan veya karşı oy gerekçesini süresi içinde yazılı olarak bildirmeyen
Kurul üyeleri üyelikten çekilmiş sayılır. Bu durum, Kurul kararı ile tespit
edilir ve ilişkili Bakana bildirilir.
Kurul en az beş üyenin hazır bulunması ile toplanır ve bu Kanunda
belirtilen özel nisap gerektiren haller dışında en az dört üyenin aynı yöndeki
oyuyla karar alır. Üyeler çekimser oy kullanamaz. Toplantıda karar yeter sayısı
sağlanamadığı durumlarda, izleyen toplantılarda oylarda eşitlik olması hâlinde
Başkanın bulunduğu tarafın oyu üstün sayılarak karar alınır. Kurul kararı
tutanakla tespit edilir ve karar tutanağı toplantı esnasında veya en geç
toplantıyı izleyen işgünü, toplantıya katılan tüm üyeler tarafından imzalanır.
Herhangi bir nedenle üye sayısının Kurulun karar almasını imkânsız
kılacak bir sayıya düşmesi hâlinde, toplantı nisabı sağlanacak şekilde bir ayı
geçmemek üzere, kıdem sırasına göre, Kurum başkan yardımcıları vekâlet eder. Bu
madde hükmüne istinaden Kurul üyeliği görevini yürüten Kurum başkan
yardımcılarının malî ve özlük haklarında bir değişiklik olmaz.
Bu Kanunda belirtilen süreler saklı kalmak üzere, Kurul kararı, alındığı
toplantı tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde gerekçeleri, varsa karşı
oy gerekçeleri ve imzaları ile birlikte tekemmül ettirilir.
Kurul Başkan ve üyeleri kendisi, eşi, evlatlıkları ve üçüncü derece
dahil kan ve ikinci derece dahil kayın hısımlarıyla ilgili konularda müzakere
ve oylamaya katılamazlar. Bu durum karar metninde ayrıca belirtilir.
Kurul toplantıları gizlidir. İhtiyaç duyulması hâlinde görüşlerinden
yararlanmak üzere uzman kişiler Kurul toplantısına davet edilebilir. Ancak
Kurul kararları toplantıya dışardan katılanların yanında alınamaz.
Kurulun düzenleyici kararları tekemmül etmesinden itibaren en geç yedi
işgünü içinde ilişkili Bakanlığa ve yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilir.
Bu kararlar gönderildiği tarihten itibaren en geç yedi gün içinde Resmî
Gazetede yayımlanır. Bu Kanunda öngörülen hükümler saklı kalmak üzere,
denetleyici nitelikteki kararlar internet ortamı başta olmak üzere uygun vasıtalarla kamuoyuna duyurulur. Kurul,
yayımlanması ülke ekonomisi ve kamu düzeni açısından sakıncalı olan denetleyici
nitelikteki kararların yayımlanmamasına karar verebilir.
Kurul üyeleri ile Kurum personelinin uyacakları meslekî ve etik ilkeler
ile Kurulun çalışma usûl ve esaslarına ilişkin diğer hususlar Kurul tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Kurulun görev ve yetkileri
MADDE 88.- Kurul bu Kanun ve diğer mevzuatta belirtilen görevler yanında aşağıdaki
görevleri yapar ve yetkileri kullanır:
a) Düzenlemek ve denetlemekle görevli olduğu sektör veya alanla
ilgili uluslararası ilke ve
standartlarla uyumlu ikincil düzenlemeleri yapmak ve kararlar almak.
b) Kurumun stratejik plânını, performans ölçütlerini, amaç ve
hedeflerini, hizmet kalite standartlarını belirlemek, insan kaynakları ve
çalışma politikalarını oluşturmak, Kurumun hizmet birimleri ve bunların
görevleri hakkında öneride bulunmak.
c) Kurumun stratejik plânı ile amaç ve hedeflerine uygun olarak
hazırlanan bütçe teklifini görüşmek ve karara bağlamak.
d) Kurumun performansını ve malî durumunu gösteren raporları onaylamak.
e) Başkanın önerisi üzerine, başkan yardımcıları ve daire başkanlarını
atamak.
f) Taşınmaz alımı, satımı,
kiralanması konularındaki önerileri görüşüp karara bağlamak.
g) Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Başkanlık Teşkilatı
Başkan
MADDE 89.- Kurumun en üst yöneticisi olan Başkan, Kurumun genel yönetim ve
temsilinden sorumludur.
Başkanın görev ve yetkileri şunlardır:
a) Kurul toplantılarının gündemini, gün ve saatini belirlemek,
toplantıları idare etmek, gündeme alınmayan başvurular hakkında gerekli
işlemleri yapmak ve bunlara ilişkin olarak Kurula bilgi vermek.
b) Kurul kararlarının yayımlanmasını veya tebliğini sağlamak, bu
kararların gereğinin yerine getirilmesini temin etmek ve uygulanmasını izlemek.
c) Hizmet birimlerinden gelen önerilere son şeklini vererek Kurula
sunmak.
d) Kurulun belirlediği stratejilere, amaç ve hedeflere uygun olarak,
Kurumun yıllık bütçesi ile malî tablolarını hazırlamak.
e) Hizmet birimlerinin, verimli ve uyumlu bir biçimde çalışmasının en üst düzeyde organizasyonu ve koordinasyonunu sağlamak, Kurum hizmet birimleri arasında çıkabilecek görev ve yetki sorunlarını çözmek.
f) Yıllık faaliyet raporlarını hazırlamak, amaç ve hedeflere, performans
ölçütlerine göre faaliyetlerin değerlendirilmesini yaptırmak ve bunları Kurula
sunmak.
g) Kurumun faaliyet gösterdiği alanda strateji, politikalar ve ilgili
mevzuat ile Başkanlığın ve çalışanların performans ölçütleri hakkında değerlendirme yapmak.
h) Kurumun diğer kuruluşlarla ilişkilerini yürütmek ve Kurumu temsil
etmek.
i) Kurul tarafından atanması
öngörülenler dışındaki Kurum personelini atamak.
j) Kurum başkanı adına imzaya yetkili personelin görev ve yetki alanını
belirlemek.
k) Kurumun yönetim ve işleyişine ilişkin diğer görevleri yerine
getirmek.
Başkan, Kurula ilişkin olmayan görev ve yetkilerinden bir bölümünü,
sınırlarını açıkça belirlemek ve yazılı olmak kaydıyla alt kademelere
devredebilir.
Başkan yardımcıları
MADDE 90.- Başkana başkanlığa ilişkin görevlerinde yardımcı olmak üzere Kurul
kararıyla üç başkan yardımcısı atanır. Başkan yardımcılarından biri, yerinde
denetim ve gözetimle görevli birimlerden sorumlu olur. Başkan yardımcılarının
84 üncü maddede belirtilen şartları taşıması gerekir.
Başkan yardımcıları gerektiğinde sınırlarını yazılı olarak açıkça
belirlemek şartıyla görev ve yetkilerinden bir kısmını alt kademelere
devredebilir.
Kurumun hizmet birimleri
MADDE 91.- Kurumun hizmet birimleri, daire başkanlıkları şeklinde teşkilatlanmış
anahizmet, danışma ve yardımcı hizmet birimlerinden oluşur. Ancak, daire
başkanlıklarının sayısı onu geçemez.
Hizmet birimleri, bu Kanunda belirtilen faaliyet alanı, görev ve
fonksiyonlara uygun olarak Kurumun teklifi ve Bakanlar Kurulu kararıyla
yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.
Anahizmet birimi olarak Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı kurulur.
Hukuk, basın ve halkla ilişkiler, yönetim ve finans gibi alanlarda ihtiyaca
göre sayıları toplam beşi geçmemek üzere Başkanlık müşaviri
görevlendirilebilir.
İnsan kaynakları ve eğitim, idarî ve malî işler ve benzeri faaliyetleri
yürütmek üzere Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı kurulur. Bu daire
başkanlığında biri Kurulun özel büro hizmetlerinde kullanılmak üzere en çok
dört adet müdürlük kurulabilir.
Kurum, düzenlemekle görevli olduğu alanın yoğun olduğu illerde olmak ve
sayısı üçü geçmemek kaydıyla Bakanlar Kurulu kararıyla yurt içi temsilcilik
açabilir.
Kurum personeli
MADDE 92.- Bu Kanun ile Kuruma verilen görevlerin gerektirdiği sürekli görev ve
hizmetler, bankalar yeminli murakıpları ve yardımcıları, bankacılık uzman ve
yardımcıları, hukuk uzman ve yardımcıları ile bilişim uzman ve yardımcılarından
oluşan meslek personeli ve idarî personel eliyle yürütülür. Kurumun her türlü
personelinin bu Kanunun 84 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi hariç,
diğer bentlerinde yer alan nitelikleri taşımaları zorunludur.
Başkan yardımcıları, daire başkanları, müdürler, başkanlık müşavirleri
ve meslek personeli kadro karşılığı sözleşmeli statüde istihdam edilir. Kadro
karşılığı sözleşmeli çalışan Kurum personeli ücret, malî ve sosyal haklar
dışında, diğer personel ise her türlü hak ve yükümlülükleri yönünden 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununa tâbidir.
Bu Kanunun ekinde yer alan (I) sayılı cetveldeki toplam kadro sayısı
geçilmemek üzere, kadro unvan ve derecelerinin değiştirilmesi ile bu kadroların
kullanılmasına ilişkin esas ve usûlleri belirlemeye Kurul yetkilidir. Ancak,
meslek personeli dışında kalan Kurum personelinin unvan değişiklikleri 190
sayılı Genel Kadro ve Usûlü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki
cetvellerde yer alan kadro unvanlarıyla sınırlı olarak yapılır.
Kurumun anahizmet birimlerinde uzmanlık gerektiren işlerde meslek
personeli çalıştırılması esastır. Anahizmet, danışma ve yardımcı hizmet
birimlerinde istihdam edilecek personelin nitelikleri Başkanın teklifi üzerine
Kurul tarafından belirlenir. Kurumda yönetici, müşavir ve meslek personeli
unvanlarını haiz olmayan personelin oranı bu Kanunun eki cetvellerde yer alan
toplam kadro sayısının yüzde otuzunu geçemez.
Kurumda, meslek personeli sayısının yüzde onunu geçmeyecek şekilde,
sektörde en az on yıl meslekî tecrübesi olanlar ile Kurumun faaliyet alanına
ilişkin konularda doktor unvan ve derecesini alanlar arasından yeteri kadar
uzman personel, hizmet veya vekâlet akdi hükümlerine göre çalıştırılabilir.
Kurum personeli başka kamu kurum ve kuruluşlarında geçici olarak
görevlendirilemez.
Bankacılık, hukuk ve bilişim uzman yardımcılığı ile bankalar yeminli
murakıp yardımcılığına atanacaklar merkezî yarışma sınavıyla belirlenenler
arasından seçilir. Uzman yardımcılığı ve bankalar yeminli murakıp
yardımcılığına atananlar ikinci yılın sonunda yetki sınavına tâbi tutulurlar.
Yetki sınavı ile bu sınavda başarılı olanların yetkilerine ilişkin usûl ve
esaslar Kurul tarafından belirlenir. Uzman yardımcılığı ve bankalar yeminli
murakıp yardımcılığına atananlar, üç yıl çalışmak ve olumlu sicil almak
kaydıyla Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavından en az (C)
düzeyinde veya buna denk kabul edilen uluslararası geçerliliği bulunan yabancı
dil puanı alması, yeterlik sınavında başarılı olması ve konuları ile ilgili
hazırlayacakları uzmanlık tezinin oluşturulacak jüri tarafından kabul edilmesi
hâlinde ilgisine göre bankacılık, hukuk ve bilişim uzmanı ile bankalar yeminli
murakıbı olarak atanır ve bunlara bir defaya mahsus olmak üzere bir derece
yükseltilmesi uygulanır. Mazereti olmaksızın tez hazırlamayan veya sınava
girmeyen veya sınavda iki defa başarısız olanlar diğer kamu kurum ve
kuruluşlarındaki öğrenim durumlarına uygun kadrolara atanmak üzere Devlet
Personel Başkanlığına bildirilir.
Kurumun meslek ve idarî personelinin yeterlik ve yarışma sınavları,
nitelikleri ile çalışma usûl ve esasları ile ilgili diğer hususlar Kurum
tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Görev, Yetki ve Sorumluluk
Kurumun görev ve yetkileri
MADDE 93.- Kurum, bu Kanun ve ilgili diğer mevzuatın verdiği yetkiler çerçevesinde
finansal piyasalarda güven ve istikrarın sağlanması, kredi sisteminin etkin bir
şekilde çalışması, malî sektörün gelişmesi, tasarruf sahiplerinin hak ve
menfaatlerinin korunması için;
a) Bankalar ve finansal holding şirketleri ile diğer kanunlarda ve
ilgili mevzuatta yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla finansal kiralama,
faktoring ve finansman şirketlerinin; kuruluş ve faaliyetlerini, yönetim ve
teşkilat yapısını, birleşme, bölünme, hisse değişimini ve tasfiyelerini
düzenlemek, uygulamak, uygulanmasını sağlamak, uygulamayı izlemek ve
denetlemek,
b) Yurt içi ve yurt dışı muadil kurumların katıldığı uluslararası malî,
iktisadî ve meslekî teşekküllere üye olmak, görev alanına giren hususlarda
yabancı ülkelerin yetkili mercileri ile mutabakat zaptı imzalamak,
c) Kanunla verilen diğer görevleri yapmak,
İle görevli ve yetkilidir.
Kurum, tasarruf sahiplerinin haklarını ve bankaların düzenli ve emin bir
şekilde çalışmasını tehlikeye sokabilecek ve ekonomide önemli zararlar
doğurabilecek her türlü işlem ve uygulamaları önlemek, kredi sisteminin etkin
bir şekilde çalışmasını sağlamak üzere gerekli karar ve tedbirleri almak ve
uygulamakla yükümlü ve yetkilidir.
Kurum; her türlü faaliyetinde, kuruluş kanununda verilen yetkiler saklı
kalmak kaydıyla kalkınma plânı, programlar ve hükûmet programında yer alan
ilke, strateji ve politikalara uyar.
Kurum, bu Kanun ve ilgili diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde kendisine
verilen yetkilerini, düzenleyici işlemler tesis ederek veya özel nitelikli
kararlar alarak kullanır. Kurum, Kurul kararıyla bu Kanunun uygulanmasına
ilişkin yönetmelikler ve tebliğler çıkarmaya yetkilidir.
Kurum, iç düzenlemeleri dışındaki düzenleyici işlemlerini yürürlüğe
koymadan önce sektör stratejisi ve politikaları ile ilişkisinin kurulması
bakımından ilişkili Bakanlığın, kalkınma plânı ve yıllık programla ilişkisinin
kurulması açısından Devlet Plânlama Teşkilatı Müsteşarlığının ve diğer ilgili
kurum ve kuruluşların görüşünü alır. İlişkili Bakanlık ve Devlet Plânlama
Teşkilatı Müsteşarlığı en geç yedi gün içinde cevap vermezse olumlu görüş
verilmiş sayılır.
Kurumun hazırlayacağı ikincil düzenleme taslakları en az yedi gün
süreyle Kurumun internet sayfası başta olmak üzere uygun vasıtalarla kamuoyunun
bilgisine sunulur.
Özel nitelikli kararlardan gerekli görülenler doğrudan ilgili kişi ve
kuruluşlara ve uygun görüldüğü takdirde Kurumun haftalık bülteni ile duyurulur.
Kamu kurum ve kuruluşları, Kanun ile belirlenmiş görev alanlarında
Kuruma gerekli yardımı sağlamakla yükümlüdür.
Sektörün geliştirilmesi
MADDE 94.- Kurum, finansal hizmetler sektörünün geliştirilmesi amacıyla;
a) İşlem ve aracılık maliyetlerinin azaltılarak bankaların kârlı,
verimli ve rasyonel çalışmalarının ve finansal piyasaların tarafları arasında
rekabet ortamının sağlanması,
b) Finansal sisteme rekabet gücünün kazandırılması, finansal piyasalara
ilişkin diğer düzenlemeler ve uygulamalar ile bütünleşmenin gerçekleştirilmesi
ve piyasanın daha etkin işleyişinin sağlanması suretiyle etkin ve şeffaf bir
finansal sistemin oluşturulması,
c) Denetim ve faaliyet alanları bakımından uluslararası bankaların
durumunun yakından izlenmesi, tecrübelerinden yararlanılması,
d) Birimler, kurumlar, meslek mensupları ve uluslararası diyalog ve
işbirliğinin artırılması suretiyle malî piyasalarda meslek mensupları arasında
bütünleşmenin sağlanması,
e) Malî piyasalara ilişkin düzenlemelerin ilgili taraflarla istişare
edilerek hazırlanması,
Hususlarında strateji belirlemeye yetkilidir.
Yerinde denetim ve gözetim
MADDE 95.- Bu Kanun hükümleri ile bu Kanun kapsamındaki kuruluşlar hakkında diğer
kanunlarda yer alan hükümlerin uygulanmasının ve bu kuruluşların her türlü
işlemlerinin gözetimi ve yerinde denetimi ve bu Kanun kapsamındaki kuruluşların
konsolide ve konsolide olmayan bazda risk yapısı, iç kontrol, risk yönetimi ve
iç denetim sistemleri ile varlıkları, alacakları, özkaynakları, borçları, kâr
ve zarar hesapları, yükümlülükleri ve taahhütleri arasındaki ilgi ve dengelerin
ve malî bünyeyi etkileyen diğer tüm unsurların ve bu kuruluşların kurumsal
yönetim ilkelerine uyum seviyesinin gözetimi, tahlili ve ölçümü Kurum
tarafından yapılır.
Kurum, bağımsız denetim kuruluşlarınca yapılan yıllık finansal
raporların yapısı, uygunluğu ve güvenilirliğinin değerlendirilmesini de yerine
getirir.
Bu Kanuna tabî kuruluşlar tarafından, Kurulca belirlenen usûl ve esaslar
çerçevesinde konsolide ve konsolide olmayan bazda istenilen her türlü bilgi,
belge, cetvel, rapor ve finansal tabloların, hesap ve kayıt düzenleriyle uyumlu
olarak, zamanında ve doğru şekilde Kuruma tevdi edilmesi şarttır.
Söz konusu kuruluşlarda denetim yapma yetkisi bulunanlar tarafından
düzenlenen rapor ve mütalâaların bir suretinin anılan kuruluşlarca Kuruma
gönderilmesi zorunludur.
Kurum, incelemelerini Başkanın onayından geçmiş çalışma programları ile
Başkan tarafından yapılacak görevlendirmeler çerçevesinde gerçekleştirir.
Başkan, yapılacak yerinde denetimde, Kurumun meslek personelini
oluşturan bankalar yeminli murakıp ve yardımcıları, bankacılık uzmanı ve
yardımcıları, bilişim uzmanı ve yardımcıları, hukuk uzmanı ve yardımcıları
arasından uygun göreceği bir denetim ekibini görevlendirir. Kurumun yerinde denetim
yapmaya yetkili meslek personeli Ankara'da Asliye Ticaret Mahkemesinde yemin
etmedikçe yerinde denetim yapamazlar. Yerinde denetim yapan Kurumun meslek
personeli denetim konularıyla ilişkili olarak bu maddede belirtilen tüm
yetkileri haizdir.
Başkan, gerekli gördüğünde ve özellik arz eden konularda bağımsız
denetim kuruluşlarını ilgili konu hakkında inceleme yapılması için
görevlendirme yetkisini haizdir. Bağımsız denetim yapan kuruluşun denetçisi
denetim konularıyla ilişkili olmak kaydıyla bu maddede belirtilen ilgili
yetkileri haiz olduğu gibi, bu Kanun kapsamındaki sırların saklanması
yükümlülüklerine de tâbidir.
Kurum, bankalardan, bunların bağlı ortaklıklarından, nitelikli paya
sahip oldukları ortaklıklardan, birlikte kontrol ettikleri ortaklıklardan,
şubeleri ile temsilciliklerinden, destek hizmeti kuruluşlarından ve diğer
gerçek ve tüzel kişilerden bu Kanun hükümleri ile ilgili görecekleri bütün
bilgileri gizli dahi olsa istemeye, bunların vergiyle ilgili kayıtları dahil
olmak üzere tüm defter, kayıt ve belgelerini incelemeye yetkili olup, bilgi
istenenler de istenilen bilgileri vermekle, defter, kayıt ve belgeleri
incelemeye hazır bulundurmakla, tüm bilgi işlem sistemini denetim amaçlarına
uygun olarak Kurumun yerinde denetim yapan meslek personeline açmakla,
verilerin güvenliğini sağlamakla ve muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü
defter, belge ve karneler ile vermek zorunda bulundukları bilgilere ilişkin
mikrofiş, mikrofilm, manyetik teyp, disket ve benzeri ortamlardaki kayıtlarını
ve bu kayıtlara erişim veya kayıtları okunabilir hale getirmek için gerekli tüm
sistem ve şifrelerini inceleme için ibraz etmek ve işletmekle yükümlüdür.
Kamu kurum ve kuruluşları, Merkez Bankası ve benzeri kuruluşlar ile Risk
Merkezi görevleriyle ilgili olarak istenecek her hürlü bilgi ve belgeyi gizli
de olsa Kurumun yerinde denetim yapan meslek personeline geciktirilmeksizin
verirler. Kurul, ilgili taraflarla bu husustaki detayları belirleyen mutabakat
zaptı düzenleyebilir.
Kurum tarafından gerçekleştirilen denetimler sırasında talep edilmesi
hâlinde, bankalar tarafından iç kontrol, risk yönetimi ve iç denetim
sistemlerinde çalışanların görevlendirilmesi dâhil olmak üzere her türlü destek
sağlanır.
Diğer kanunlar uyarınca Kurumun meslek personelinin bu Kanun kapsamındaki
görevleri dışında görevlendirilmeleri, bu maddede sayılan görevleri öncelikli
olmak kaydıyla Başkan tarafından yapılır.
Kurum; bu Kanunun, Kurumun görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin
hükümlerinde zikredilen ve 20.2.1930 tarihli ve 1567 sayılı Türk Parasının
Kıymetini Koruma Hakkında Kanun hükümlerine aykırı hareket eden kuruluşlar ve ilgilileri hakkında, adı geçen
Kanunun ek 1 inci maddesindeki yetkilere sahip olduğu gibi tüm bankaların
kuruluş kanunu hükümleri ile diğer kanunların bankalarla ilgili hükümlerinin
uygulanmasını denetlemeye de yetkilidir.
Bankalarda yerinde denetim yapan kişiler, bu Kanunda belirtilen
düzenlemeler dışında diğer kanunlara aykırılıkları tespit ettikleri takdirde bu
tespitleri ilgili mercilere derhal bildirmek zorundadırlar.
Denetim ve gözetime ilişkin usûl ve esaslar Kurulca düzenlenecek
yönetmelikle belirlenir.
Bilgi ve belge isteme
MADDE 96.- Bu Kanunun 93 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde
belirtilen kuruluşlar ile ortakları, bunların bağlı ortaklıkları, nitelikli
paya sahip olduğu ortaklıkları, birlikte kontrol ettiği ortaklıkları, şubeleri
ile temsilcilikleri, bağımsız denetim, değerleme ve destek hizmeti kuruluşları
gizli dahi olsa bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak her türlü bilgi ve
belgeyi Kurumun talebi üzerine Kuruma tevdi etmekle yükümlüdür.
Kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler, Devletin
güvenliği ve temel dış yararlarına karşı ağır sonuçlar doğuracak hâller ile
meslek sırrı, aile hayatının gizliliği ve savunma hakkına ilişkin hükümler
saklı kalmak kaydıyla özel kanunlardaki yasaklayıcı ve sınırlayıcı hükümler
dikkate alınmaksızın gizli dahi olsa Kurum tarafından bu Kanun kapsamında
verilen görevler ile sınırlı olmak üzere istenecek her türlü bilgi ve belgeyi
uygun süre ve ortamda, sürekli veya münferit olarak vermeye, istenecek defter
ve belgeleri ibraz etmeye ve incelemeye hazır bulundurmaya, tüm bilgi işlem
sistemini denetim amaçlarına uygun olarak ilgili personele açmaya, verilerin
güvenliğini sağlamaya ve muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü defter,
belge ve karneler ile vermek zorunda bulundukları bilgilere ilişkin mikrofiş,
mikrofilm, manyetik teyp, disket ve benzeri ortamlardaki kayıtlarını ve bu
kayıtlara erişim veya kayıtları okunabilir hale getirmek için gerekli tüm
sistem ve şifreleri incelemek için ibraz etmeye ve işletmeye mecburdurlar.
Bu madde kapsamında ilgili kişi, kurum ve kuruluşlar Kurumun
belirleyeceği süre içerisinde söz konusu talebe cevap vermek ve gereken
kolaylığı göstermekle yükümlüdürler.
Şeffaflık ve hesap verebilirlik
MADDE 97.- Kurumun faaliyetleri hakkındaki yıllık rapor, raporun ait olduğu dönemi
izleyen yılın mayıs ayı sonuna kadar Bakanlar Kuruluna sunulur ve kesin
hesaplar ile birlikte kamuya açıklanır. Kurum, faaliyetleri ile ilgili olarak
yılda bir defa Türkiye Büyük Millet Meclisi Plân ve Bütçe Komisyonuna bilgi
verir.
Kurum, stratejilerine ve bu stratejilerin yerine getirilmesine ilişkin
olarak Bakanlar Kuruluna altı ayda bir bilgi verir.
Kurum, ilgili sektörde yaşanan önemli gelişmelere ve bu Kanunun 93 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen kuruluşların
performanslarına ilişkin olarak toplulaştırılmış bazda üç aylık süreli raporlar
yayımlar. Kurum risk yönetim politikalarını kamuya açıklar.
Kurul tarafından yapılan düzenlemeler, değişiklikleri de içerecek
şekilde sürekli olarak güncellenmek suretiyle Kurumun internet sayfasında
yayınlanır.
Kurumca hazırlanacak süreli raporların biçim ve içerikleri ile usûl ve
esasları Kurulca belirlenir.
Kurumlararası işbirliği
MADDE 98.- Para, kredi ve bankacılık politikalarının yürütülmesiyle ilgili
konularda Kurum, Hazine Müsteşarlığı, Devlet Plânlama Teşkilatı Müsteşarlığı,
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve Merkez Bankası karşılıklı mütalâa ve bilgi
teatisinde bulunurlar.
Kurum, Fon ve Merkez Bankası bu Kanunda belirtilen görevleri yerine
getirmek amacıyla veri tabanlarında yer alan ve birlikte üzerinde uzlaşılan
bilgileri gizlilik hükümleri çerçevesinde paylaşırlar.
Yabancı ülke kanunlarına göre denetime yetkili ve Kurum muadili
mercilerin, kendi ülkelerindeki finansal piyasalarda faaliyet gösteren
kuruluşların Türkiye'deki şube veya ortaklıklarında denetim yapma ve bilgi
talepleri ile bankaların yurt dışındaki şube veya ortaklıklarının konsolidasyon
kapsamında yer alan bilgilerine ilişkin taleplerinin, karşılıklılık ilkesi de
dikkate alınarak yerine getirilmesi Kurulun iznine tâbidir.
Kurum ayrıca, politikaların ve düzenlemelerin uyumlaştırılmasına yönelik
olarak, gerekli gördüğü hâllerde yabancı ülkelerde denetim yapma ve eğitim ile
personel değişimi imkânı sağlamak üzere Kurum muadili merciler ile
düzenleyeceği ikili mutabakat zabıtları
çerçevesinde veya başka yollarla finansal kuruluşlarla ve finansal
piyasalarla ilgili her türlü işbirliği ve bilgi alışverişinde bulunmaya yetkilidir.
Kurum, bu mutabakat zabıtlarının usûl
ve esasları hakkında kamuoyunu bilgilendirir.
Kurum, yurt dışında şube veya ortaklığı bulunan bir bankanın faaliyet
iznini kaldırdığı veya Fona devrettiği takdirde, ilgili ülkenin muadil merciine
durumu ivedilikle bildirir.
Yurt içi ve yurt dışı yetkili mercilerle denetime, bilgi paylaşımına ve
diğer hususlara dair yapılacak işbirliğine ilişkin usûl ve esaslar ilgili
tarafların görüşü alınmak suretiyle Kurulca belirlenir.
Finansal Sektör Komisyonu
MADDE 99.- Kurum nezdinde, Kurum, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Merkez
Bankası, Sermaye Piyasası Kurulu, Fon, Rekabet Kurulu, Devlet Plânlama
Teşkilatı Müsteşarlığı, İstanbul Altın Borsası, Menkul Kıymetler Borsaları,
Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsaları ve kuruluş birlikleri temsilcilerinden
oluşan Finansal Sektör Komisyonu kurulur. Komisyon, finansal piyasalardaki
güven ve istikrar ile gelişmeyi temin etmek üzere, bilgi teatisini,
kurumlararası işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, ortak politika önerilerinde
bulunmak ve finans sektörünün geleceğini ilgilendiren konulara ilişkin görüş
bildirmekle görevlidir.
Finansal Sektör Komisyonu en az altı ayda bir toplanır ve sonuçları
hakkında Bakanlar Kuruluna bilgi sunar. Komisyonun çalışma usûl ve esasları üye
kurumların görüşleri alınmak suretiyle Kurul tarafından belirlenir.
Eşgüdüm Komitesi
MADDE 100.- Bankacılık sisteminin genel durumu, kredi kuruluşlarının denetimleri
sonucu alınacak önlemler, risk esaslı sigorta primlerinin hesaplanmasında
kullanılmak üzere kredi kuruluşlarının malî bünyelerini gösteren analiz sonuçları ve ayrıca bu bankaların mevduat ve
katılım fonları hesap adetleri,
sigortalı mevduat ve katılım fonları ve toplam mevduat ve katılım fonu
tutarları hakkında gerekli bilgilerin paylaşılması, Fonun görev alanına giren
konularda ve işlem tesis edilmesinin gerekli olduğu hâllerde Kurum ile Fonun
azamî düzeyde işbirliği yapmasını sağlamak üzere Başkan ve Kurum başkan
yardımcıları ile Fon Başkanı ve Fon başkan yardımcılarından oluşan bir eşgüdüm komitesi kurulur.
Komite en az üç ayda bir defa olmak üzere, tarafların uygun göreceği
sıklıkta toplanır. Tarafların bir diğerinden talep edeceği bilgilerin ve
belgelerin diğer tarafa uzlaşılacak bir süre içerisinde verilmesi esastır.
Bu Kanun hükümlerinin uygulanmasında her iki kurumu ilgilendiren
konularda ve bilgi paylaşımında izlenecek usûl ve esaslar Kurum ve Fon
tarafından müştereken belirlenir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Kurumun bütçesi, hesap ve
harcamaların denetimi
MADDE 101.- Kurumun gelirlerinin, giderlerini karşılaması esastır. Kurum bütçesi
5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu hükümlerinde belirlenen usûl
ve esaslara göre hazırlanır ve kabul edilir.
Kurumun malî yıl sonunda oluşan gelir fazlaları, izleyen yılın mart ayı
içinde genel bütçeye gelir olarak aktarılır. Ancak, Kurum bütçe durumunu göz
önünde bulundurarak daha önce de aktarma yapabilir.
Kurumun bütçe yılı takvim yılıdır. Kurumun giderleri, bankalar, finansal
kiralama şirketleri, faktoring şirketleri ve finansman şirketlerince bütçenin
yürürlüğe girmesinden önce katılma payı adı altında Kuruma yapılacak ödemelerle
karşılanır. Giderlere katılma payı olarak tahsil olunacak tutar, söz konusu
kuruluşların bir önceki yıl sonu bilanço toplamlarının onbinde üçünü geçemez.
Belirlenen süre içerisinde ödenmeyen katılma payları 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
Kurumun iç ve dış denetimi hakkında, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve
Kontrol Kanunu hükümleri uygulanır.
Kurul, Kurumun yıllık hesaplarını bir bağımsız denetim şirketine
denetletebilir ve bu durumda bağımsız denetim raporu faaliyet raporu içinde
derc edilerek yayımlanır.
Kurum faaliyetlerine ilişkin olarak her yılın mart ayı sonuna kadar bir
önceki yıla ait kararları, yaptığı ikincil düzenlemeler ile bunların ekonomik
ve sosyal etkilerini analiz eden bir faaliyet raporu hazırlar. Faaliyet raporu,
ayrıca Kurumun performans hedefleri ile uygulama sonuçlarının
karşılaştırılmasını ve değerlendirilmesini de içerir.
Kurumun yıllık faaliyet raporu, malî tabloları ve bütçe kesin hesabı
Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur. Kesinhesabın bir örneği de Maliye
Bakanlığına gönderilir.
Kurum, faaliyetleri hakkında internet ortamı ve resmî bültenler
aracılığıyla kamuoyunu azamî ölçüde bilgilendirir.
Ücretler, malî ve diğer sosyal
haklar
MADDE 102.- Kurul Başkanına Başbakanlık Müsteşarı için belirlenen her türlü
ödemeler dâhil malî ve sosyal haklar tutarında aylık ücret ödenir. Başbakanlık
Müsteşarına ödenenlerden, vergi ve diğer yasal kesintilere tâbi olmayanlar bu
Kanuna göre de vergi ve diğer kesintilere tâbi olmaz. Kurul üyelerine ise Kurul
Başkanına yapılan ödemelerin yüzde doksanbeşi oranında aynı usûl ve esaslara
göre ödeme yapılır.
Kurumun kadro karşılığı sözleşmeli personelinin ücretleri ile diğer malî
ve sosyal hakları birinci fıkrada belirlenen ücret tavanını geçmemek üzere
Kurul tarafından tespit edilir.
Kurum personeline Kurulca belirlenecek esaslar çerçevesinde fazla mesai
ücreti ve performansa dayalı ödül verilebilir. Her halde Kurum personeline
yapılacak ödeme tutarı birinci fıkrada belirlenen ücret tavanını geçemez.
Kurul Başkan ve üyeliklerine atananlar ile Kurum personeli hakkında 5434
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile ek ve değişikliklerine
ilişkin hükümler uygulanır. Emeklilik ve diğer bakımlardan Kurul Başkanına
bakanlık müsteşarı, Kurul üyelerine bakanlık müsteşar yardımcısı, Kurum başkan
yardımcılarına bakanlık genel müdürü, 1 inci dereceli daire başkanlarına
bakanlık genel müdür yardımcısı, başkanlık müşavirlerine bakanlık müşaviri,
bankalar yeminli murakıp ve yardımcılarına kazanılmış hak aylık dereceleri
itibarıyla karşılık gelen bakanlık müfettişi ve yardımcısı, bankacılık, hukuk
ve bilişim uzmanlarına kazanılmış hak aylık dereceleri itibarıyla karşılık
gelen Başbakanlık uzmanı, bunların yardımcılarına Başbakanlık uzman
yardımcıları için tespit edilen ek gösterge ve makam tazminatı uygulanır. Bu
görevlerde geçirilen süreler makam ve temsil tazminatı ödenmesini gerektiren
görevlerde geçmiş sayılır. Bu hükümler, akademik unvanların kazanılması için
gerekli şartlar saklı kalmak üzere üniversite öğretim elemanı kadrolarından
gelen Kurul Başkan ve üyeleri ile personel hakkında da uygulanır.
Kurul başkan ve üyeliklerine atananlardan, emekliliğini hak edip talebi
sonucu emeklilik işlemi tamamlanan Kurul üyelerinin üyelikleri görev süreleri
sonuna kadar devam eder. Atama yapılmadan önce kanunla kurulmuş diğer sosyal
güvenlik kurumlarına bağlı olanların, istekleri hâlinde bu kurumlara
bağlılıkları devam eder ve bunlar hakkında yukarıdaki hükümler uygulanmaz.
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı dışındaki sosyal güvenlik
kurumlarından emekli olan Kurul üyeleri, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığına
yazı ile başvurdukları tarihi takip eden ayın başından itibaren Sandıkla
ilişkilendirilir. Bu üyelerin diğer sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları
aylıkları kesilir ve ayrılışlarında çeşitli sosyal güvenlik kuruluşlarına prim
ödeyerek geçen süreleri birleştirilmek suretiyle kendilerine 24.5.1983 tarihli
ve 2829 sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca aylık bağlanır.
Diğer personelin emeklilik açısından durumu 5434 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile ek ve değişikliklerine ilişkin hükümler
dikkate alınmak suretiyle kıyasen belirlenir.
Kurul başkan ve üyelerine, birinci fıkraya göre belirlenen ücretlerinin
tutarında, damga vergisi hariç herhangi bir kesintiye tâbi tutulmaksızın, her
ay tazminat verilir.
Kurul üyelerinin görevden
ayrılması
MADDE 103.- Kurul Başkan ve üyeliklerine atananların Kurulda görev yaptıkları
sürece önceki görevleri ile olan ilişkileri kesilir. Ancak, kamu görevlisi iken
üyeliğe atananlar, memuriyete giriş şartlarını kaybetmemeleri kaydıyla, görev
sürelerinin sona ermesi veya görevden ayrılma isteğinde bulunmaları ve otuz gün
içinde eski kurumlarına başvurmaları durumunda atamaya yetkili makam tarafından
bir ay içinde mükteseplerine uygun bir kadroya atanır. Atama gerçekleşinceye
kadar bunların almakta oldukları her türlü ödemelerin Kurum tarafından
yapılmasına devam olunur. Bir kamu kurumunda çalışmayanlardan Kurul Başkan ve
üyeliğine seçilip yukarıda belirtilen şekilde görevi sona erenlere herhangi bir
görev veya işe başlayıncaya kadar, almakta oldukları her türlü ödemeler Kurum
tarafından verilmeye devam edilir. Bu maddede
belirtilen nedenlerle üyeliği sona erenlere Kurum tarafından yapılacak
ödeme bir yılı geçemez.
Kurul başkan ve üyelerinin bu görevlerinde geçirdikleri süreler, tâbi
oldukları kanun hükümlerine göre hizmetlerinde değerlendirilir. Bu hüküm,
akademik unvanların kazanılması için gerekli şartlar saklı kalmak üzere,
üniversite akademik kadrolarından gelen Kurul başkan ve üyeleri hakkında da
uygulanır.
Kurul üyeleri ile Kurum
personelinin cezaî ve hukukî sorumluluğu
MADDE 104.- Kurul Başkan ve üyeleri ile Kurum personelinin görevleriyle bağlantılı
olarak işledikleri iddia edilen suçlara ilişkin soruşturmalar, Kurul Başkan ve
üyeleri için ilişkili Bakanın, Kurum personeli için ise Başkanın izin vermesi
kaydıyla genel hükümlere göre yapılır. Kurul üyeleri ile Kurum personelinin
iştirak hâlinde işledikleri iddia edilen suçlara ilişkin soruşturmalarda Kurum
personeli hakkında soruşturma izni verme yetkisi ilişkili Bakana aittir.
Kurul Başkan ve üyeleri ile Kurum personeli hakkında görevleriyle
bağlantılı olarak işledikleri iddia edilen suçlardan dolayı soruşturma izni
verilmesi için, bu kişilerin kendilerine veya üçüncü kişilere çıkar sağlamak
veya Kuruma ya da üçüncü kişilere zarar vermek kastıyla hareket ederek bu
işlemler sonucunda kendilerine veya üçüncü kişilere çıkar sağlamış olmaları
hususunda açık ve yeterli emarelerin olması gerekir. Soruşturma izni verilmesi
hâlinde bu durum ilgililere tebliğ olunur. Soruşturmaya izin verilmesine ya da
verilmemesine dair kararlar aleyhine, tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içerisinde
Danıştay nezdinde itiraz yoluna başvurulabilir. İzin verilmiş olsa dahi, itiraz
süresi geçene kadar veya Danıştaya yapılan itiraz sonucunda hüküm tesis olunana
kadar soruşturma başlatılamaz.
Kurul Başkan ve üyeleri ile Kurum personelinin, görevden ayrılmış
olsalar dahi, görevleriyle bağlantılı olarak işledikleri iddia edilen suçlardan
dolayı başlatılan soruşturma ve kovuşturmalar, ilgili üye veya personelin
talebi hâlinde, bunlarla vekâlet akdi yapmak suretiyle görevlendirilecek bir
avukat tarafından takip edilir. Söz konusu davalara ilişkin dava giderleri ve
Türkiye Barolar Birliğince açıklanan asgarî ücret tarifesinde belirlenen
avukatlık ücretinin onbeş katını aşmamak üzere avukatlık ücreti, Kurum
bütçesinden karşılanır.
Kurul Başkan ve üyeleri ile Kurum personeli aleyhine, Kurulun veya
Kurumun bu Kanunda yazılı görevlere ilişkin karar, eylem ve işlemleri
sebebiyle, gerek görevlerinin ifası sırasında gerek görevden ayrılmalarından
sonra, açılmış veya açılacak her türlü tazminat ve alacak davası, Kurum
aleyhine açılmış sayılır. Bu davalarda husumet Kuruma yöneltilir. Avukatlık
ücreti ve dava giderine ilişkin bu maddenin üçüncü fıkrası hükmü bu hukuk
davaları için de aynen geçerlidir. Yargılama sonucunda Kurum aleyhine karar
verilmesi ve kararın kesinleşmesi nedeniyle Kurumun ödeme yapması hâlinde,
Kurum bu meblağı, ilgililerinden talep eder. Kurumun, yaptığı ödemeleri
ilgililerinden talep edebilmesi için, bu kişiler hakkında kusurlu olduklarına
ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesi gerekir.
Kurul kararlarına karşı yargı
yolu
MADDE 105.- Kurul kararlarına karşı açılacak idarî davalar ilk derece mahkemesi
olarak Danıştayda görülür. Danıştay, Kurul kararlarına karşı yapılan
başvuruları acele işlerden sayar.
İlişkili Bakanlık, Kurulun düzenleyici nitelikteki kararlarına karşı
iptal davası açabilir.
Kurul kararlarına karşı açılacak idarî davalarda yürütmenin durdurulması
talepleri için ayrıca duruşma yapılır. Bu halde 2577 sayılı İdarî Yargılama
Usulü Kanununun 17 nci maddesinin (5) numaralı fıkrasındaki otuz günlük süre
uygulanmaz. Yürütmenin durdurulması talepleri, Kurumun savunması alınmadan
karara bağlanamaz. İlgili taraflar
yürütmenin durdurulması talebinin kendisine tebliğ tarihinden itibaren
yedi gün içinde savunmasını vermek zorundadır. Aksi halde savunma
beklenmeksizin karar verilir.
ONBİRİNCİ
KISIM
Faaliyet
İzni Kaldırılan ve Fona Devredilen
Bankalara İlişkin Hükümler
Faaliyet izninin kaldırılması
MADDE 106.- Bir bankanın bu Kanun hükümlerine göre faaliyet izninin kaldırılması
hâlinde yönetim ve denetimi Fona intikal eder.
İznin kaldırılmasına ilişkin Kurul kararının Resmî Gazetede yayımlandığı
tarihten itibaren, banka hakkındaki ihtiyatî tedbir dahil her türlü icra ve
iflas takibatı durur ve yeni icra ve iflas takibi yapılamaz. Banka hakkında Fon
haricinde üçüncü kişiler tarafından açılmış tüm dava, icra ve iflas takipleri
mahkeme, icra ve iflas dairesi tarafından derhal Fona bildirilir.
Fon, yönetim ve denetimi kendisine intikal eden bankadaki sigortalı
mevduatı ve sigortalı katılım fonunu doğrudan veya ilân edeceği başka bir banka
aracılığı ile ödeyerek, mevduat ve katılım fonu sahipleri yerine bankanın
doğrudan doğruya iflasını ister. Bu görev ve yetki münhasıran Fona aittir. Bu
şekilde yapılacak iflas isteminde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 178 inci
maddesinin ikinci fıkrası ve 179 uncu maddesinin iflasın ertelenmesine ilişkin
hükümleri uygulanmaz.
Fonun iflas talebi hakkında 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun seri muhakeme usulü hükümleri uygulanır ve en geç altı ay içerisinde iflas
talebi hakkında karar verilir.
Yönetim ve denetimi Fona intikal eden banka hakkında iflas kararı
verilmesi hâlinde Fon, iflas masasına 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 206
ncı maddesinde yer alan üçüncü sıradaki tüm imtiyazlı alacaklılardan önce gelmek
üzere imtiyazlı alacaklı sıfatıyla iştirak eder. Fon, bu Kanunun uygulanması
ile sınırlı olmak üzere 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 166 ncı, 218 inci,
219 uncu, 223 üncü, 234 üncü, 236 ncı, 249 uncu, 251 inci ve 254 üncü
maddelerindeki yetki ve görevler hariç olmak üzere iflas dairesi, alacaklılar
toplantısı ve iflas idaresi görev ve yetkilerine sahip olarak bankayı tasfiye
eder.
İflasına hükmolunan bankanın Fona olan borçları, masanın nakit durumuna
göre 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 232 nci maddesinde gösterilen sıra
cetvelinin kesinleşmesi beklenmeksizin ödenir. Alacaklılar sıra cetvelinin
düzenlenmesinde İcra ve İflas Kanununun 232 nci maddesinde öngörülen üç aylık
sürenin yetersiz kalması hâlinde iflas idaresinin talebi üzerine, Fon Kurulu
tarafından üçer aylık ek süreler verilebilir.
İflas kararı verilmeyen hallerde bankanın iradi tasfiyesi, banka genel
kurul kararı aranmaksızın ve Türk Ticaret Kanununun anonim şirketlerin infisah
ve tasfiyeye ilişkin hükümlerine tâbi olmaksızın tasfiye kurulu üyelerinin Fon
tarafından atanması suretiyle gerçekleştirilir.
Bu Kanunun 12 nci maddesi hükümlerine göre faaliyet izni kaldırılan
yabancı banka şubeleri hakkında da bu madde hükümleri uygulanır. Bu şubelerin
mevcut ve alacaklarının yurt dışına transferine ilişkin esaslar Fon tarafından
belirlenir.
Fon, iflas ve/veya tasfiye masasının aktifindeki paralarla, iflas
ve/veya tasfiye idaresi sıfatıyla tahsil ettiği paraları muhafaza ve
nemalandırma hususunda 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 9 uncu ve sair
ilgili maddelerine tâbi değildir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 36 ncı
maddesinin birinci fıkrası hükmü bu paralar için uygulanmaz.
Müflise ait menkul ve gayrimenkullerin satışında 2004 sayılı İcra ve
İflas Kanunu, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu
hükümleri uygulanmaz.
Bu madde hükümlerinin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurulun
görüşü alınmak suretiyle Fon tarafından
yönetmelikle düzenlenir.
Fona devredilen bankalar ile
ilgili hükümler
MADDE 107.- Fon, bu Kanunun 71 inci maddesi hükümlerine göre ortaklarının temettü
hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi kendisine devredilen bankalarla
ilgili yetkilerini maliyet etkinliğini sağlama ve malî sistemin güven ve
istikrarını koruma ilkeleri doğrultusunda kullanır.
Fon, bu Kanunun 71 inci maddesi hükümlerine göre ortaklarının temettü
hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi kendisine devredilen bankanın
faaliyetlerini Fon Kurulunca belirlenecek süre ile geçici olarak durdurmaya
ve/veya devir tarihi itibarıyla düzenlenecek bilançosunu esas almak suretiyle;
a) Uygun göreceği aktiflerini, teşkilatını ve aksine talebi olmayan
personeli ile devir tarihi itibarıyla mevduat bankaları bakımından mevduat
toplamları en yüksek beş bankaca uygulanan faiz oranları ortalamasını, katılım
bankaları bakımından katılım fonu toplamları en yüksek üç bankaca uygulanan
getiri oranları ortalamasını geçmemek üzere işlemiş faiz ve getirileri ile
birlikte sigortaya tâbi tasarruf mevduatı ve katılım fonlarını ve pasifte yer
alan karşılık kalemlerini, kurulacak bir bankaya ya da mevcut bankalardan
istekli olanlara devretmeye ve aktif ve pasifi kısmen veya tamamen devredilen
bankanın faaliyet izninin kaldırılmasını Kuruldan istemeye,
b) Hisselerine sahip olmak kaydıyla ve sigorta kapsamındaki mevduat ve
katılım fonu tutarını aşmamak koşuluyla malî yardım sağlamaya ve kendisine
intikal eden hisseleri temsil eden sermayeye karşılık gelen zararları
devralmaya,
c) Devralınacak zararlar sonucunda hisselerinin tamamına sahip
olunamaması hâlinde, zararın ödenmiş sermaye tutarından düşülmesi suretiyle
hesaplanacak sermaye esas alınmak üzere bulunacak hisse bedelinin Fon Kurulunca
belirlenecek süre içinde banka hissedarlarına ödenmesi karşılığında hisselerini
devralmaya,
d) Faaliyet izninin kaldırılmasını Kuruldan istemeye,
Yetkilidir.
Devralınan zararlara istinaden yapılacak ödemelerin karşılığını temsil
eden hisseler, üzerindeki her türlü hak ve takyidattan arî olarak Fona intikal
eder.
Hakkında bu maddenin ikinci fıkrasının (a) bendi hükümleri uygulanan
bankanın devredilen aktiflerinin toplamının devredilen pasiflerinin toplamını
karşılamaması hâlinde aradaki fark sigorta kapsamındaki mevduat ve katılım fonu
tutarını aşmamak kaydıyla Fon tarafından ödenir. Bu halde ve hakkında bu
maddenin ikinci fıkrasının (a) bendi hükümleri uygulanan bankanın faaliyet
izninin kaldırılması durumunda bu Kanunun 106 ncı maddesinin ikinci ve 109 uncu
maddesinin üçüncü fıkraları uygulanmaz. Bu Kanunun 106 ncı maddesine göre iflas
masaları kurulması hâlinde, Fon ödediği tutar kadar iflas masasına 2004 sayılı
İcra ve İflas Kanununun 206 ncı maddesinde yer alan üçüncü sırasındaki tüm
imtiyazlı alacaklılardan önce gelmek üzere imtiyazlı alacaklı sıfatıyla iştirak
eder.
Fon, hisselerinin çoğunluğu veya tamamı kendisine intikal eden bankanın;
a) Gerektiğinde malî ve teknik yardım da sağlamak suretiyle, varlık ve
yükümlülüklerini kısmen veya tamamen, mevcut bankalardan istekli olanlara ya da
kurulacak bir bankaya devretmeye veya bankayı istekli olan başka bir bankayla
birleştirmeye,
b) Fon Kurulunca gerekli görülen hallerle sınırlı olmak üzere, malî
bünyenin güçlendirilmesi ve yeniden yapılandırılması için gerektiğinde;
1) Sermayesini artırmaya,
2) Zorunlu karşılık ve umumi disponibilite yükümlülüklerinden
kaynaklanan cezaî faizlerini kaldırmaya,
3) İştirak, gayrimenkul ve diğer aktiflerini satın almaya veya bunları
teminat olarak alıp karşılığında avans vermeye,
4) Likidite ihtiyacını gidermek üzere mevduat koymaya,
5) Alacaklarını veya zararlarını devralmaya,
6) Varlık ve yükümlülükleri ile ilgili her türlü işlemi yapmaya ve nakde
tahvilini sağlamaya,
c) Sahip olduğu aktifleri iskonto uygulayarak veya sair suretlerle
üçüncü kişilere satmaya ve gerekli göreceği her türlü tedbiri almaya,
d) Hisselerini bu Kanunun 7 ve 8 inci maddelerindeki hükümlere istinaden
Kuruldan izin alınmak kaydıyla ve Fon Kurulu tarafından belirlenecek usûl ve
esaslar dahilinde üçüncü kişilere devretmeye,
Yetkilidir.
Bu madde hükümlerine göre yapılan devir işlemlerinde alacaklı ve
borçluların rızası aranmaz.
71 inci madde kapsamında temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve
denetimi kendisine devredilen bankaların, malî bünyelerinin güçlendirilmesi,
yeniden yapılandırılması, devri, birleştirilmesi ve satışı ile ilgili süreç
devrin yapıldığı tarihten itibaren en geç dokuz aylık bir süre içerisinde
tamamlanır. Fon Kurulu kararı ile bu süre üç ayı geçmemek üzere uzatılabilir.
Bu süre içinde devir, birleşme veya satışın tamamlanamamış olması hâlinde Fonun
talebi üzerine Kurul bankanın faaliyet iznini kaldırır.
Banka kaynaklarının istismarı
MADDE 108.- 71 inci maddenin birinci fıkrasının (e) bendi hükümlerine göre faaliyet
izni kaldırılan veya Fona devredilen bankaların hâkim ortakları ve
yöneticileri, bu Kanunun şahsi sorumluluğa ilişkin hükümleri saklı kalmak
kaydıyla, kullandıkları kaynakları ve bu suretle uğranılan zararları Fon
tarafından verilecek süre içerisinde iade ve tazmin etmekle mükelleftir.
Bu maddenin uygulanmasında, bankaların hâkim ortaklarının ve
yöneticilerinin; yönetim kurulu, kredi komiteleri, yöneticiler, şubeler ve
diğer yetkili ve görevliler aracılığıyla veya sair suretlerle, banka
kaynaklarını ve varlıklarını; rehnetmek, teminat göstermek, açıldığı tarih
itibarıyla kredibilitesi olmadığı aşikâr bulunan kişilere kredi vermek,
karşılığında kredi temin etmek amacıyla kredi kullandırmak, yurt içi ve yurt
dışı banka ve malî kuruluşlar nezdinde depo ve sair adlarla hesap açtırmak veya
bu hesapları teminat göstermek ve sair şekillerde doğrudan veya dolaylı olarak
kendileri veya başkaları lehine para, mal, her türlü hak ve alacak temini
amacıyla kullandıkları veya başkalarına kullandırdıkları banka kaynakları ve
varlıkları, dolanlı kaynak olarak kullanılmış sayılır.
Bu madde kapsamında kullanılan kaynaklar ve maruz kalınan zarar
kapsamında iade ve tazmin talebine mesnet teşkil edecek işlemler ile iade ve
tazmine konu edilecek tutarlar, ilgili bankada Kurumca yapılacak incelemeler
sonucu ulaşılacak tespitler de dikkate alınarak Fon Kurulunca belirlenir.
Bankanın faaliyet izninin kaldırılması hâlinde Fon tarafından verilecek
süre içerisinde iade ve tazmin edilemeyen tutarlar Fon alacağı haline gelir ve
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre
takip ve tahsil edilir.
Bankanın Fona devrinden sonra Fon tarafından verilecek süre içerisinde
kullanılan kaynakların ve bu suretle uğranılan zararın iade ve tazmin
edilmemesi veya Fon tarafından uygun görülecek biçimde teminatlandırılmaması
veya bu ortaklara ait hisselerin Fon tarafından verilecek süre içinde üçüncü
kişilere devredilmemesi hâlinde bu zarar veya kullanılan kaynakların miktarı
dikkate alınmaksızın ortaklara ait hisseler başkaca bir işleme gerek kalmadan
Fona intikal eder. Bu suretle Fona intikal eden söz konusu hisselerin üçüncü
kişilere satışını müteakip Fon tarafından elde edilen tutar hâkim ortakların
bankaya ve/veya Fona olan borçlarına mahsup edilir.
Bu madde kapsamında kullanılan banka kaynağı ve bu suretle uğranılan
zarar, Fon tarafından verilen süre içinde iade veya tazmin edilse veya Fon
tarafından uygun görülecek biçimde teminatlandırılsa dahi bilançoda görülen
bakiye zararın özkaynakları aştığının tespiti hâlinde Fon, bankanın faaliyet
izninin kaldırılmasını Kuruldan istemeye yetkilidir. Bilançoda görülen zararın
özkaynakları aşmaması hâlinde ise, Fon en az beş üyesinin aynı yöndeki
oylarıyla alınan Fon Kurulu kararıyla hâkim ortaklar dışındaki ortaklara ait
hisseleri, zararın ödenmiş sermaye tutarından düşülmesi suretiyle hesaplanacak
sermaye esas alınmak üzere bulunacak bedel üzerinden Fon Kurulunca belirlenecek
süre içinde banka hissedarlarına ödenmesi karşılığında devralmaya yetkilidir.
Faaliyet izni kaldırılan veya
Fona devredilen bankalara ilişkin ortak hükümler
MADDE 109.- Faaliyet izni kaldırılan veya Fona devredilen bankaların ana sözleşmelerinde yer alan düzenlemelerin,
Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tâbi olmaksızın, genel kurul yapılmaksızın
değiştirilmesine ve tescil ettirilmesine Fon yetkilidir.
Fon, faaliyet izni kaldırılan veya Fona devredilen bankaların hâkim
ortaklarından ve tüzel kişi ortaklarının sermayesinin yüzde onundan fazlasına
sahip gerçek kişi hissedarlarından ve yöneticilerinden, bunların eşlerinden,
üçüncü dereceye kadar kan ve ikinci dereceye kadar kayın hısımlarından,
evlatlıklarından ve kendilerini evlat edinenlerden kendilerine ait taşınmaz ve
iştiraklerini, haczi caiz olan taşınır hak ve alacaklarını ve menkul
kıymetlerini, her türlü kazanç ve gelirleri ile yaşayış tarzına göre geçim
kaynaklarını ve ayrıca bildirimden önceki iki yıl içinde ivazlı veya ivazsız
olarak iktisap ettikleri veya devrettikleri taşınmaz, haczi caiz taşınır, hak,
alacak ve menkul kıymetlerini gösterir birer mal beyannamesi vermelerini
istemeye yetkilidir. Mal beyannamesinin en geç yedi gün içinde Fona verilmesi
zorunludur. Bu mal beyanının hüküm ve sonuçları hakkında 2004 sayılı İcra ve
İflas Kanununun ilgili hükümleri geçerlidir.
Fon, faaliyet izni kaldırılan veya Fona devredilen bankada mevduat ve
katılım fonu sahipleri ile diğer alacaklıların haklarını korumaya yönelik
olarak gerekli göreceği her türlü tedbiri alır. Faaliyet izni kaldırılan veya
Fona devredilen bankanın hâkim ortakları ve tüzel kişi ortaklarının
sermayesinin yüzde onundan fazlasına sahip gerçek kişi hissedarları ve
yöneticilerinin mal, hak ve alacaklarına Fonun talebi üzerine mahkeme tarafından
teminat şartı aranmaksızın ihtiyatî tedbir veya ihtiyatî haciz konulabilir, bu
kişilerin yurt dışına çıkışları yasaklanabilir. Bu şekilde alınan ihtiyatî
tedbir ve ihtiyatî haciz kararları, karar tarihinden itibaren altı ay içinde
dava, icra ve iflas takibine konu olmaz
ise kendiliğinden ortadan kalkar. İlgililer hakkında 2004 sayılı İcra ve İflas
Kanununun 11 inci bab hükümlerine göre açılacak iptal davalarında aciz vesikası
şartı aranmaz.
Faaliyet izninin kaldırıldığı veya Fona devredildiği tarihten itibaren
bankanın alacaklılarından temlik yoluyla alacak edinen borçlular, temlik
yoluyla edindikleri alacakları ile bankaya olan borçlarının takasının yapılması
veya mahsup edilmesi talebinde bulunamaz. Bu sonucu doğuracak takas ve mahsup
işlemleri banka açısından geçersizdir.
Şahsi sorumluluk
MADDE 110.- Bir bankanın yöneticilerinin ve denetçilerinin kanuna aykırı karar ve
işlemleriyle banka hakkında 71 inci madde hükümlerinin uygulanmasına neden
olduklarının tespiti hâlinde, bankaya verdikleri zararlarla sınırlı olarak
bunların şahsi sorumlulukları yoluna gidilerek, Fon Kurulu kararına istinaden
ve Fonun talebi üzerine doğrudan şahsen iflaslarına mahkemece karar
verilebilir. Bu karar ve işlemler bankanın hâkim ortaklarına menfaat temini
amacıyla yapıldığı takdirde, menfaat temin eden ortaklar hakkında da temin
ettikleri menfaat üzerinden uygulanır. Bu suretle tahsil edilen tutarın Fon
tarafından ödenen mevduat ve katılım fonu tutarı ve fer'ileri mahsup edildikten
sonra bakiye kısmı tasfiye hâlindeki veya iflasa tâbi bankaya iade edilir.
Mahkemece iflasına karar verilenler hakkındaki takibi Fon yürütür.
Bu madde hükmüne göre iflası istenenler hakkında mahkemece 2004 sayılı
İcra ve İflas Kanununun 257 nci ve izleyen maddeleri hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun 106 ncı ve 109 uncu maddeleri hükümleri, bu maddeye göre
şahsi iflası istenenler hakkında da uygulanır.
ONİKİNCİ
KISIM
Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonuna İlişkin Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu
Fonun kuruluş ve bağımsızlığı
MADDE 111.- Bu Kanun ve ilgili diğer mevzuat ile verilen yetkiler çerçevesinde
tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla, mevduatın ve katılım fonlarının sigorta edilmesi, Fon
bankalarının yönetilmesi, malî bünyelerinin güçlendirilmesi, yeniden
yapılandırılması, devri, birleştirilmesi, satışı, tasfiyesi, Fon
alacaklarının takip ve
tahsili işlemlerinin yürütülmesi ve sonuçlandırılması, Fon varlık ve
kaynaklarının idare edilmesi ve Kanunla verilen diğer görevlerin ifası için
kamu tüzel kişiliğini haiz, idarî ve malî özerkliğe sahip Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonu kurulmuştur.
Fon görevini yaparken bağımsızdır. Fonun kararları yerindelik denetimine
tâbi tutulamaz. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, Fon Kurulunun kararlarını
etkilemek amacıyla emir ve talimat veremez.
Fon, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu ile Başkanlıktan oluşur.
Fonun merkezi İstanbul'dadır. Fon, görevli ve yetkili olduğu alanın
yoğun olduğu illerde olmak ve sayısı üçü geçmemek kaydıyla Bakanlar Kurulu
kararıyla yurt içi temsilcilik ve tahsilat birimleri açabilir.
Fon, 3346 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük
Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, 2886 sayılı
Devlet İhale Kanunu ile 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine tâbi
değildir.
Fon, görev ve yetkilerini etkin şekilde yerine getirmek amacıyla,
yeterli sayı ve nitelikte personeli istihdam eder.
Fonun malları Devlet malı hükmündedir. Fonun mal, hak ve alacakları
haczedilemez ve rehnedilemez.
İKİNCİ BÖLÜM
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu
Kurulu
MADDE 112.- Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu, Fonun karar organıdır. Fon
Kurulu, biri başkan, biri ikinci başkan olmak üzere yedi üyeden oluşur. Fon
Kurulu Başkanı Fonun da başkanıdır.
Başkanın izin, hastalık, yurt içi ve yurt dışı görevlendirme ve görevde
bulunmadığı diğer hâller ile görevden alınması durumunda ikinci başkan, onun da
bulunmadığı hâllerde Fon Kurulu tarafından belirlenecek bir üye Başkana vekâlet
eder.
Fon Kurulu üyelerinin atanması
MADDE 113.- Fon Kurulu üyelerinin, aşağıda belirtilen şartları taşımaları
zorunludur:
a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin (A)
fıkrasının (1), (4), (5), (6) ve (7) numaralı bentlerinde belirtilen şartları
taşımak.
b) 8 inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde
belirtilen şartları taşımak.
c) 26 ncı maddede yer alan çalışması yasaklananlardan olmamak.
d) Hukuk, iktisat, maliye, bankacılık, işletme, kamu yönetimi ve dengi
dallarda lisans veya lisansüstü düzeyinde öğrenim görmüş olmak.
Üyeler, yüksek öğrenim sonrası en az on yıl deneyim sahibi veya yukarıda
sayılan öğrenim dallarında en az on yıl öğretim üyeliği yapan kişiler arasından
Bakanlar Kurulunca atanır. Üyelerden en az birinin hukuk fakültesi mezunu, birinin ise Fonda başkan yardımcısı, ana
hizmetbirimi yöneticisi veya meslek personeli olarak çalışmış olması şarttır.
Bakanlar Kurulu, üyelerden birini başkan birini de ikinci başkan olarak
görevlendirir. Bakanlar Kurulunun atama kararı Resmî Gazetede yayımlanır.
Fon Kurulu Başkan ve üyeleri, görevlerinin devamı süresince görevlerini
tam bir dikkat, dürüstlük ve tarafsızlık ile yürüteceklerine, kanun hükümlerine
aykırı hareket etmeyeceklerine ve ettirmeyeceklerine dair Yargıtay Birinci
Başkanlık Kurulu huzurunda yemin ederler. Yemin için yapılan başvuru Yargıtay
tarafından acele işlerden sayılır. Fon Kurulu üyeleri, yemin etmedikçe göreve
başlayamazlar.
Fon Kurulu Başkan ve üyelerinin
görev süreleri
MADDE 114.- Fon Kurulu Başkan ve üyelerinin görev süresi altı yıldır. Süreleri
biten başkan ve üyeler yeniden atanamazlar. Başkanlığın ve üyeliğin herhangi
bir sebeple boşalması hâlinde, boşalan yere 113 üncü maddede belirtilen esaslar
dahilinde bir ay içinde atama yapılır. Bu şekilde atananlar, bir defalığına tekrar atanabilirler.
Fon Kurulu Başkan ve üyelerinin görev süreleri dolmadan herhangi bir
nedenle görevlerine son verilemez. Ancak, ağır hastalık veya sakatlık nedeniyle
iş göremeyecekleri, atanmaları için gerekli şartları kaybettikleri, durumlarının
115 inci maddeye aykırı olduğu anlaşılan veya görevleri ile ilgili olarak
işledikleri suçlardan dolayı haklarında verilen mahkûmiyet kararı kesinleşen
Fon Kurulu Başkan ve üyelerinin görevleri Başbakan onayı ile sona erdirilir.
Bunların yerine en geç bir ay içinde atama yapılır. Ayrıca, geçici iş
göremezlik halinin üç aydan fazla sürmesi hâlinde, bu durumda olan üyelerin
üyelikleri düşer ve bunların yerlerine bir ay içinde atama yapılır.
Fon Kurulu Başkan ve üyeleri ile
Fon personeline ilişkin yasaklar
MADDE 115.- Fon Kurulu Başkan ve üyeleri, asli görevlerini aksatmayan bilimsel
amaçlı yayın, ders ve konferans ile telif hakları hariç Fondaki resmî
görevlerinin yürütülmesi dışında kalan resmî veya özel hiçbir görev alamaz,
dernek, vakıf, kooperatif ve benzeri yerlerde yöneticilik yapamaz, ticaretle
uğraşamaz, serbest meslek faaliyetinde bulunamaz, bu Kanun kapsamındaki
kuruluşlar ve bunların doğrudan ya da dolaylı ortaklıklarında pay sahibi
olamaz, hakemlik ve bilirkişilik yapamazlar.
Fon Kurulu Başkan ve üyeleri göreve başlamadan önce, kendilerinin veya
eş ve velâyeti altındaki çocuklarının sahibi bulunduğu menkul kıymetlerden
Hazine tarafından çıkarılan borçlanmaya ilişkin olanlar hariç bu Kanun
kapsamındaki kuruluşlar ve bunların doğrudan ya da dolaylı ortaklıklarına ait
her türlü sermaye piyasası araçlarını eş, evlatlık, üçüncü dereceye kadar kan
ve ikinci dereceye kadar kayın hısımları dışındakilere otuz gün içinde satmak
suretiyle elden çıkarmak zorundadır. Fon Kurulu üyeleri atanmalarından itibaren
otuz gün içinde bu fıkraya uygun hareket etmezlerse üyelikten çekilmiş sayılır.
Bu durum, Fon Kurulu kararı ile tespit edilir ve ilişkili Bakana bildirilir.
Fon Kurulu Başkan ve üyeleri, yönetim ve denetimleri Fona devredilen
kuruluşlarda ve bunların doğrudan ya da dolaylı ortaklıklarında, görevlerinden
ayrılmalarını izleyen iki yıl içinde görev alamazlar. Bu fıkra hükmüne
uymayanlara 2531 sayılı Kamu Görevlerinden Ayrılanların Yapamayacakları İşler
Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinde belirtilen cezalar verilir.
Fon Kurulu Başkan ve üyeleri ile diğer personel, Fonla ilgili gizlilik
taşıyan bilgileri ve ticari sırları, görevlerinden ayrılmış olsalar bile
kanunen yetkili kılınan mercilerden başkasına açıklayamazlar, kendilerinin veya
başkalarının menfaatine kullanamazlar.
Fon Kurulu Başkan ve üyeleri 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması,
Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanununa tâbidir.
Fon Kurulunun çalışma esasları
MADDE 116.- Fon Kurulu en az haftada bir defa olmak üzere, gerekli hallerde toplanır.
Toplantıyı Fon Kurulu Başkanı, yokluğunda ikinci başkan yönetir. Toplantının
gündemi Başkan, yokluğunda ikinci başkan tarafından hazırlanarak toplantıdan en
az bir gün önce Fon Kurulu üyelerine bildirilir. Gündem maddelerine geçmeden
önce Başkan tarafından Fonun faaliyetleri hakkında Fon Kuruluna bilgi verilir.
Gündeme yeni madde eklenebilmesi için toplantı başlamadan önce bir üyenin
öneride bulunması ve önerilen maddenin gündeme eklenmesinin Fon Kurulunca kabul
edilmesi gerekir.
Fon Kurulu en az beş üyenin hazır bulunması ile toplânır ve bu Kanunda
belirtilen özel nisap gerektiren haller dışında en az dört üyenin aynı yöndeki
oyuyla karar alır. Üyeler çekimser oy kullanamaz. Toplantıda karar yeter sayısı
sağlanamadığı durumlarda izleyen toplantılarda, oylarda eşitlik olması hâlinde
Fon Başkanının bulunduğu tarafın oyu üstün sayılarak karar alınır. Fon Kurulu
kararı tutanakla tespit edilir ve karar tutanağı toplantı esnasında veya en geç
toplantıyı izleyen işgünü, toplantıya katılan tüm üyeler tarafından imzalanır.
Geçerli mazereti olmaksızın bir takvim yılında toplam üç toplantıya
katılmayan veya bir toplantıya katıldığı halde Fon Kurulu kararlarını süresi
içinde imzalamayan veya karşı oy gerekçesini süresi içinde yazılı olarak
bildirmeyen Fon Kurulu üyeleri üyelikten çekilmiş sayılır. Bu durum, Fon Kurulu
kararı ile tespit edilir ve ilişkili Bakana bildirilir.
Herhangi bir nedenle üye sayısının Fon Kurulunun karar almasını imkânsız
kılacak bir sayıya düşmesi hâlinde, toplantı nisabı sağlanacak şekilde bir ayı
geçmemek üzere, kıdem sırasına göre Fon başkan yardımcıları vekâlet eder. Bu
madde hükmüne istinaden Fon Kurulu üyeliği görevini yürüten Fon başkan
yardımcılarının malî ve özlük haklarında bir değişiklik olmaz.
Bu Kanunda belirtilen süreler saklı kalmak üzere, Fon Kurulu kararı,
alındığı toplantı tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde gerekçeleri,
varsa karşı oy gerekçeleri ve imzaları ile birlikte tekemmül ettirilir.
Fon Kurulu Başkan ve üyeleri kendisi, eşi, evlatlığı ve üçüncü derece
dâhil kan ve ikinci derece dâhil kayın hısımlarıyla ilgili konularda müzakere
ve oylamaya katılamazlar. Bu durum karar metninde ayrıca belirtilir.
Fon Kurulu toplantıları gizlidir. İhtiyaç duyulması hâlinde
görüşlerinden yararlanmak üzere uzman kişiler Fon Kurulu toplantısına davet
edilebilir. Ancak Fon Kurulu kararları toplantıya dışardan katılanların yanında
alınamaz.
Fon Kurulunun düzenleyici nitelikteki kararları, tekemmül etmesinden
itibaren en geç yedi iş günü içinde ilişkili Bakanlığa ve yayımlanmak üzere
Başbakanlığa gönderilir ve gönderildiği tarihten itibaren en geç yedi gün
içinde Resmî Gazetede yayımlanır. Bu Kanunda öngörülen hükümler saklı kalmak
üzere, Fon Kurulu kararları başta internet ortamı olmak üzere uygun vasıtalarla
kamuoyuna duyurulur. Fon Kurulu, yayımlanması ülke ekonomisi ve kamu düzeni
açısından sakıncalı nitelikteki kararların yayımlanmamasına karar verebilir.
Haklarında dava açılıp yürütülmelerinin durdurulmasına veya ihtiyatî
tedbir kararı verilmesine rağmen, nihai aşamada iptal istemleri reddedilen bu
Kanunun 130 uncu maddesinin (e) bendinde yer alan para cezalarına, işlemin
ilgiliye tebliği tarihinden itibaren kanunî faiz uygulanır. Para cezaları 6183
sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.
Fon Kurulu üyeleri ile Fon personelinin uyacakları meslekî ve etik
ilkeler ile Fon Kurulunun çalışma usûl ve esaslarına ilişkin diğer hususlar Fon
tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Fon Kurulunun görev ve yetkileri
MADDE 117.- Fon Kurulu, bu Kanun ve diğer mevzuatla verilen görevler yanında ayrıca
aşağıdaki görevleri yapar ve yetkileri kullanır:
a) Fonun ana stratejisini, performans ölçütlerini, amaç ve hedeflerini,
hizmet kalite standartlarını belirlemek, insan kaynakları ve çalışma
politikalarını oluşturmak, Fonun hizmet birimleri ve bunların görevleri
hakkında öneride bulunmak.
b) Fonun ana stratejisi ile amaç ve hedeflerine uygun olarak hazırlanan
bütçe teklifini görüşmek ve karara bağlamak.
c) Fonun performansını ve malî durumunu gösteren raporları onaylamak.
d) Fon Başkanının önerisi üzerine, başkan yardımcıları ve daire
başkanlarını atamak.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Başkanlık Teşkilatı
Fon Başkanı
MADDE 118.- Fonun en üst yöneticisi olan Fon Başkanı, Fonun genel yönetiminden,
temsilinden ve Fon Kurulunca alınan kararların yürütülmesinden sorumludur.
Fon Başkanının görev ve yetkileri şunlardır:
a) Fon Kurulu toplantılarının gündemini, gün ve saatini belirlemek,
toplantıları idare etmek, gündeme alınmayan başvurular hakkında gerekli
işlemleri yapmak ve bunlara ilişkin olarak Fon Kuruluna bilgi vermek.
b) Fon Kurulu kararlarının yayımlanmasını veya tebliğini sağlamak, bu
kararların gereğinin yerine getirilmesini temin etmek ve uygulanmasını izlemek.
c) Hizmet birimlerinden gelen önerilere son şeklini vererek Fon Kuruluna
sunmak.
d) Fon Kurulunun belirlediği stratejilere, amaç ve hedeflere uygun
olarak, Fonun yıllık bütçesi ile malî tablolarını hazırlamak.
e) Hizmet birimlerinin verimli ve uyumlu bir biçimde çalışmasının
en üst düzeyde organizasyonu ve koordinasyonunu sağlamak, Fon hizmet birimleri
arasında çıkabilecek görev ve yetki sorunlarını çözmek.
f) Yıllık faaliyet raporlarını hazırlamak, amaç ve hedeflere, performans
ölçütlerine göre faaliyetlerin değerlendirilmesini yaptırmak ve bunları Fon
Kuruluna sunmak.
g) Fonun faaliyet gösterdiği alanda strateji, politikalar ve ilgili
mevzuat ile Başkanlığın ve çalışanların performans ölçütleri hakkında değerlendirme yapmak.
h) Fonun diğer kuruluşlarla ilişkilerini yürütmek ve Fonu temsil etmek.
i) Fon Kurulu tarafından atanması öngörülenler dışındaki Fon personelini
atamak.
j) Fon Başkanı adına imzaya yetkili personelin görev ve yetki alanını
belirlemek.
k) Fonun yönetim ve işleyişine ilişkin diğer görevleri yerine getirmek.
Başkan, Fon Kuruluna ilişkin olmayan görev ve yetkilerinden bir
bölümünü, sınırlarını açıkça belirlemek ve yazılı olmak kaydıyla, alt
kademelere devredebilir.
Fon başkan yardımcıları
MADDE 119.- Fon Başkanına başkanlığa ilişkin görevlerinde yardımcı olmak üzere Fon
Kurulu kararıyla iki başkan yardımcısı atanır. Başkan yardımcılarının 113 üncü
maddede belirtilen şartları taşıması gerekir.
Fon başkan yardımcıları gerektiğinde sınırlarını yazılı olarak açıkça
belirlemek şartıyla yetkilerinden bir kısmını alt kademelere devredebilir.
Fonun hizmet birimleri
MADDE 120.- Fonun hizmet birimleri, daire başkanlıkları şeklinde teşkilatlanmış
anahizmet, danışma ve yardımcı hizmet birimlerinden oluşur. Ancak, daire
başkanlıklarının sayısı onu geçemez.
Hizmet birimleri, bu Kanunda belirtilen faaliyet alanı, görev ve
fonksiyonlara uygun olarak Fonun teklifi ve Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe
konulan yönetmelikle belirlenir.
Fonda anahizmet birimi olarak Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı
kurulur. Hukuk, basın ve halkla ilişkiler, yönetim ve finans gibi alanlarda
ihtiyaca göre sayıları toplam beşi geçmemek üzere Başkanlık müşaviri
görevlendirilebilir.
İnsan kaynakları ve eğitim, idarî ve malî işler ve benzeri faaliyetleri
yürütmek üzere Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı kurulur. Bu daire
başkanlığında biri Fon Kurulunun özel büro hizmetlerinde kullanılmak üzere en
çok dört adet müdürlük kurulabilir.
Fon personeli
MADDE 121.- Bu Kanun ile Fona verilen görevlerin gerektirdiği görev ve hizmetler,
Fon avukatları, Fon denetçisi ve denetçi yardımcıları, Fon uzmanı ve uzman
yardımcılarından oluşan meslek personeli ile idarî personel eliyle yürütülür.
Fonun her türlü personelinin bu Kanunun 113 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(d) bendi hariç, diğer bentlerinde yer alan nitelikleri taşımaları zorunludur.
Başkan yardımcıları, daire başkanları, müdürler, başkanlık müşavirleri
ve meslek personeli kadro karşılığı sözleşmeli statüde istihdam edilir. Kadro
karşılığı sözleşmeli çalışan Fon personeli ücret, malî ve sosyal haklar dışında
her türlü hak ve yükümlülükleri yönünden 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa
tâbidir.
Bu Kanunun ekinde yer alan (II) sayılı cetveldeki toplam kadro sayısı
geçilmemek üzere, kadro unvan ve derecelerinin değiştirilmesi ile bu kadroların
kullanılmasına ilişkin esas ve usûlleri belirlemeye Fon Kurulu yetkilidir.
Fonun anahizmet birimlerinde uzmanlık gerektiren işlerde meslek
personeli çalıştırılması esastır.
Fonun ikinci fıkrada belirtilenler dışında kalan ve ekli (III) sayılı
cetvelde yer alan pozisyonlarda çalıştırılacak personeli idarî hizmet
sözleşmesiyle istihdam edilir. Bu cetvelde yer alan toplam pozisyon sayısı
geçilmemek üzere, pozisyon unvanlarında değişiklik yapmaya Fon Kurulu
yetkilidir. İdarî hizmet sözleşmesiyle çalıştırılanlar emeklilik ve sosyal
güvenlik yönünden 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tâbidir.
Fonda çalışan personel başka kamu kurum ve kuruluşlarında geçici olarak
görevlendirilemez.
Fon denetçi yardımcılığı ile Fon uzman yardımcılığına atanacaklar,
merkezî yarışma sınavıyla belirlenenler arasından seçilir. Fon uzman
yardımcılığı ve Fon denetçi yardımcılığına atananlar, üç yıl çalışmak ve olumlu
sicil almak kaydıyla Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit
Sınavından en az (C) düzeyinde veya buna denk kabul edilen uluslararası
geçerliliği bulunan yabancı dil puanı alması, yeterlik sınavında başarılı
olması ve konuları ile ilgili hazırlayacakları tezin oluşturulacak jüri
tarafından kabul edilmesi hâlinde uzman veya denetçi olarak atanır ve bunlara
bir defaya mahsus olmak üzere bir derece yükseltilmesi uygulanır. Mazereti
olmaksızın tez hazırlamayan veya sınava girmeyen veya sınavda iki defa
başarısız olanlar diğer kamu kurum ve kuruluşlarındaki öğrenim durumlarına
uygun kadrolara atanmak üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.
Fonun meslek ve idarî personelinin yeterlik ve yarışma sınavları,
nitelikleri ile çalışma usûl ve esasları ile ilgili diğer hususlar Fon
tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Görev, Yetki ve Sorumluluk
Fonun görev ve yetkileri
MADDE 122.- Fon, bu Kanun ve ilgili diğer mevzuatla verilenler dışında aşağıdaki
görevleri yapar ve yetkileri kullanır:
a) Fon Kurulu kararlarının uygulanmasını sağlamak.
b) Fonun insan kaynakları politikalarını belirlemek.
c) Yurt içi ve yurt dışı muadil kurumların katıldığı uluslararası malî,
iktisadî ve meslekî teşekküllere üye olmak, görev alanına giren hususlarda
yabancı ülkelerin yetkili mercileri ile mutabakat zaptı imzalamak.
d) Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak.
Fon, Fon Kurulu kararıyla bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelikler
ve tebliğler çıkarmaya yetkilidir.
Fon, sigorta kapsamındaki mevduat ve katılım fonu üzerinden prim
hesaplanmasına esas teşkil edecek gerekli bilgilerin gönderilmesini ve bu
primlerin belirlediği esaslara göre yatırılıp yatırılmadığının denetlenmesini
Kurumdan istemeye yetkilidir. Kurum, makul bir süre içerisinde, Fon tarafından
istenen bilgileri temin etmek ve/veya denetimi yapmakla yükümlüdür.
Fon, her türlü faaliyetinde, kuruluş kanununda verilen yetkiler saklı
kalmak kaydıyla, kalkınma plânı, programlar ve hükûmet programında yer alan
ilke, strateji ve politikalara uyar.
Fonun hazırlayacağı düzenleme taslakları en az yedi gün süreyle Fonun
internet sayfası başta olmak üzere uygun vasıtalarla kamuoyunun bilgisine
sunulur.
Kamu kurum ve kuruluşları, Kanun ile belirlenmiş görev alanlarında Fona
gerekli yardımı sağlamakla yükümlüdür.
Fonun bilgi ve belge isteme
yetkisi
MADDE 123.- Kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler, Devletin
güvenliği ve temel dış yararlarına karşı ağır sonuçlar doğuracak hâller ile meslek
sırrı, aile hayatının gizliliği ve savunma hakkına ilişkin hükümler saklı
kalmak kaydıyla, özel kanunlardaki yasaklayıcı ve sınırlayıcı hükümler dikkate
alınmaksızın gizli dahi olsa Fon tarafından bu Kanun kapsamında verilen
görevler ile sınırlı olmak üzere istenecek her türlü bilgi ve belgeyi uygun
süre ve ortamda, sürekli veya münferit olarak vermeye, istenecek defter ve
belgeleri ibraz etmeye mecburdurlar.
Bu madde kapsamında, ilgili kişi, kurum ve kuruluşlar Fonun
belirleyeceği süre içerisinde söz konusu talebe cevap vermek ve gereken
kolaylığı göstermekle yükümlüdürler.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Fonun hesap ve harcamalarının
denetimi
MADDE 124.- Fonun iç ve dış denetimi hakkında, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve
Kontrol Kanunu hükümleri uygulanır.
Fonun yıllık hesapları bir bağımsız denetim şirketince de denetlenir ve
bağımsız denetim raporu faaliyet raporu içinde derc edilerek yayımlanır.
Fon, faaliyetlerine ilişkin olarak her yılın mart ayı sonuna kadar bir
önceki yıla ait kararları, yaptığı düzenlemeler ile bunların ekonomik ve sosyal
etkilerini analiz eden bir faaliyet raporu hazırlar. Faaliyet raporu, ayrıca
Fonun performans hedefleri ile uygulama sonuçlarının karşılaştırılmasını ve
değerlendirilmesini de içerir.
Fonun yıllık faaliyet raporu, malî tabloları ve bütçe kesinhesabı
Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur. Kesinhesabın bir örneği de Maliye
Bakanlığına gönderilir.
Fon, faaliyetleri hakkında internet ortamı ve resmî bültenler
aracılığıyla kamuoyunu azamî ölçüde bilgilendirir.
Fon; dava, alacak, takip, tahsil, yeniden yapılandırma ve diğer
faaliyetleri ile ilgili olarak üçer aylık dönemler itibarıyla yayımlayacağı
raporlarla kamuoyunu bilgilendirir. Fon, Türkiye Büyük Millet Meclisi Plân ve
Bütçe Komisyonunu, faaliyetleri hakkında
yılda bir defa yapılacak toplantı
ile bilgilendirir.
Fon Kurulu Başkan ve üyeleri ile
Fon personelinin ücretleri, malî ve diğer sosyal hakları
MADDE 125.- Fon Kurulu Başkanına Başbakanlık Müsteşarı için belirlenen her türlü
ödemeler dahil malî ve sosyal haklar tutarında aylık ücret ödenir. Başbakanlık
Müsteşarına ödenenlerden, vergi ve diğer yasal kesintilere tâbi olmayanlar bu
Kanuna göre de vergi ve diğer kesintilere tâbi olmaz. Kurul üyelerine ise Fon
Kurulu Başkanına yapılan ödemelerin yüzde doksanbeşi oranında aynı esas ve
usûllere göre ödeme yapılır.
Fonun kadro karşılığı sözleşmeli personeli ile diğer personelinin
ücretleri ve diğer malî ve sosyal hakları birinci fıkrada belirlenen ücret
tavanını geçmemek üzere Fon Kurulu tarafından tespit edilir.
Fon personeline Fon Kurulunca belirlenecek esaslar çerçevesinde fazla
mesai ücreti ve performansa dayalı ödül verilebilir. Her halde Fon personeline
yapılacak ödemeler tutarı birinci fıkrada belirlenen ücret tavanını geçemez. Fonun taraf olduğu davalarda Fonu temsil
eden avukatlar lehine hükmolunan vekâlet ücretlerinin hak sahiplerine dağıtımı
Fon Kurulunca belirlenecek esaslar çerçevesinde yapılır.
Fon Kurulu Başkan ve üyeliklerine atananlar ile başkan yardımcıları,
daire başkanları, müdürler, başkanlık müşavirleri ve meslek personeli hakkında
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile ek ve
değişikliklerine ilişkin hükümler uygulanır. Emeklilik ve diğer bakımlardan Fon
Kurulu Başkanına bakanlık müsteşarı, Fon Kurulu üyelerine bakanlık müsteşar
yardımcısı, Fon başkan yardımcılarına bakanlık genel müdürü, 1 inci dereceli
daire başkanlarına bakanlık genel müdür yardımcısı, başkanlık müşavirlerine
bakanlık müşaviri, Fon denetçilerine ve denetçi yardımcılarına kazanılmış hak
aylık dereceleri itibarıyla karşılık gelen bakanlık müfettişi ve müfettiş
yardımcısı, Fon avukatlarına ve Fon uzmanlarına kazanılmış hak aylık dereceleri
itibarıyla karşılık gelen Başbakanlık uzmanı, Fon uzman yardımcılarına
Başbakanlık uzman yardımcıları için tespit edilen ek gösterge ve makam
tazminatı uygulanır. Bu görevlerde geçirilen süreler makam ve temsil tazminatı
ödenmesini gerektiren görevlerde geçmiş sayılır. Bu hükümler, akademik
unvanların kazanılması için gerekli şartlar saklı kalmak üzere üniversite
öğretim elemanı kadrolarından gelen Fon Kurulu üyeleri ile personel hakkında da
uygulanır.
Fon Kurulu Başkan ve üyeliklerine atananlardan, emekliliğini hak edip
talebi sonucu emeklilik işlemi tamamlanan Fon Kurulu üyelerinin üyelikleri
görev süreleri sonuna kadar devam eder. Atama yapılmadan önce kanunla kurulmuş
diğer sosyal güvenlik kurumlarına bağlı olanların, istekleri hâlinde bu
kurumlara bağlılıkları devam eder ve bunlar hakkında yukarıdaki hükümler
uygulanmaz.
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı dışındaki sosyal güvenlik
kurumlarından emekli olan Fon Kurulu üyeleri, Türkiye Cumhuriyeti Emekli
Sandığına yazı ile başvurdukları tarihi takip eden ayın başından itibaren
Sandıkla ilişkilendirilirler. Bu üyelerin diğer sosyal güvenlik kurumlarından
aldıkları aylıkları kesilir ve ayrılışlarında çeşitli sosyal güvenlik
kuruluşlarına prim ödeyerek geçen süreleri birleştirilmek suretiyle kendilerine
24.5.1983 tarihli ve 2829 sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca aylık
bağlanır.
Fon Başkan ve üyelerine, birinci fıkraya göre belirlenen ücretlerinin
tutarında, damga vergisi hariç herhangi
bir kesintiye tâbi tutulmaksızın, her ay tazminat verilir.
Fon tarafından bu Kanun hükümleri çerçevesinde yönetim ve denetimi
devralınan şirketlerin yönetim, denetim veya tasfiye kurullarına atanan
memurlar ve diğer kamu görevlilerine kamu iktisadi teşebbüsleri yönetim kurulu
üyeleri için belirlenen aylık ücretin üç katını geçmemek üzere Fon Kurulunca
belirlenecek miktarda ücret ödenebilir.
Fon Kurulu üyelerinin görevden
ayrılması
MADDE 126.- Fon Kurulu Başkan ve üyeliklerine atananların Fon Kurulunda görev
yaptıkları sürece önceki görevleri ile olan ilişkileri kesilir. Ancak, kamu
görevlisi iken üyeliğe atananlar, memuriyete giriş şartlarını kaybetmemeleri
kaydıyla, görev sürelerinin sona ermesi veya görevden ayrılma isteğinde
bulunmaları ve otuz gün içinde eski kurumlarına başvurmaları durumunda atamaya
yetkili makam tarafından bir ay içinde mükteseplerine uygun bir kadroya atanır.
Atama gerçekleşinceye kadar bunların almakta oldukları her türlü ödemelerin Fon
tarafından yapılmasına devam olunur. Bir kamu kurumunda çalışmayanlardan Fon
Kurulu Başkan ve üyeliğine seçilip yukarıda belirtilen şekilde görevi sona
erenlere herhangi bir görev veya işe başlayıncaya kadar, almakta oldukları her
türlü ödemeler Fon tarafından verilmeye devam edilir. Bu maddede belirtilen nedenlerle üyeliği sona erenlere
Fon tarafından yapılacak ödeme bir yılı geçemez.
Fon Kurulu üyeleri, Fon
personeli, Fonun atadığı veya Fonu temsilen seçilen yöneticilerin, iflas idare memurlarının ve Fon personelinin
sorumlulukları
MADDE 127.- Fon Kurulu Başkanı ve üyeleri ile Fon personelinin, görevleriyle
bağlantılı olarak işledikleri iddia edilen suçlara ilişkin soruşturmalar, Fon
Kurulu üyeleri için ilişkili Bakanın, Fon personeli için ise Fon Kurulu
Başkanının izin vermesi kaydıyla genel hükümlere göre yapılır. Fon Kurulu
üyeleri ile Fon personelinin iştirak hâlinde işledikleri iddia edilen suçlara
ilişkin soruşturmalarda Fon personeli hakkında soruşturma izni verme yetkisi
ilişkili Bakana aittir.
Fon Kurulu üyeleri ve Fon personeli hakkında görevleriyle bağlantılı
olarak işledikleri iddia edilen suçlardan dolayı soruşturma izni verilmesi
için, bu kişilerin kendilerine veya üçüncü kişilere çıkar sağlamak veya Fona ya
da üçüncü kişilere zarar vermek kastıyla hareket ederek bu işlemler sonucunda
kendilerine veya üçüncü kişilere çıkar sağlamış olmaları hususunda açık ve
yeterli emarelerin olması gerekir. Soruşturma izni verilmesi hâlinde bu durum
ilgililere tebliğ olunur. Soruşturmaya izin verilmesine ya da verilmemesine
dair kararlar aleyhine, tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içerisinde
Danıştay nezdinde itiraz yoluna
başvurulabilir. İzin verilmiş olsa dahi, itiraz süresi geçene kadar veya Danıştaya
yapılan itiraz sonucunda hüküm tesis olunana kadar soruşturma başlatılamaz.
Fon Kurulu üyeleri ile Fon
personelinin, görevden ayrılmış olsalar dahi, görevleriyle bağlantılı olarak
işledikleri iddia edilen suçlardan dolayı başlatılan soruşturma ve
kovuşturmalar, ilgili üye veya personelin talebi hâlinde, bunlarla vekâlet akdi
yapmak suretiyle görevlendirilecek bir avukat tarafından takip edilir. Söz
konusu davalara ilişkin dava giderleri ve Türkiye Barolar Birliğince açıklanan
asgarî ücret tarifesinde belirlenen avukatlık ücretinin on beş katını aşmamak
üzere avukatlık ücreti, Fon bütçesinden karşılanır.
Fon Kurulu üyeleri ile Fon
personeli aleyhine, Fon Kurulunun veya Fonun bu Kanunda yazılı görevlere
ilişkin karar, eylem ve işlemleri sebebiyle, gerek görevlerinin ifası sırasında
gerek görevden ayrılmalarından sonra, açılmış veya açılacak her türlü tazminat
ve alacak davası, Fon aleyhine açılmış sayılır ve bu davalarda husumet Fona
yöneltilir. Avukatlık ücreti ve dava masraflarına ilişkin yukarıdaki fıkra
hükmü işbu hukuk davaları için de aynen geçerlidir. Yargılama sonucunda Fon
aleyhine karar verilmesi ve kararın kesinleşmesi nedeniyle Fonun ödeme yapması
hâlinde, Fon bu meblağı, ilgililerinden
talep eder. Fonun, yaptığı ödemeleri ilgililerinden talep edebilmesi için, bu
kişiler hakkında kusurlu olduklarına ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesi
gerekir.
Mülga 3182 sayılı Bankalar Kanununun 64 ve 65 inci maddeleri ile bu
Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 14 üncü maddesi
ve bu Kanunun 71 inci maddesi uyarınca işlem yapılan bankalarla ilgili olarak
Bakan, Kurul veya Fon Kurulu tarafından atanan yönetim kurulu ve denetleme
kurulu üyeleri aleyhine görevlerinin ifası sebebiyle açılmış bulunan davalar da
atamayı yapan ilgili mercii olan Kurum veya Fon aleyhine açılmış sayılır ve bu
davalarda da husumet ilgili kuruma yöneltilir. Yargılama sonucunda ilgili
kurum aleyhine karar verilmesi ve
kararın kesinleşmesi nedeniyle, ödeme yapılması hâlinde, ilgili kurum bu
meblağı, ilgililerinden talep eder. İlgili kurumun, yaptığı ödemeleri
ilgililerinden talep edebilmesi için, bu kişiler hakkında kusurlu olduklarına
ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesi gerekir.
Fon tarafından bu Kanunun 134 üncü maddesi hükümlerine ve/veya bu
Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 15 inci
maddesinin (7) numaralı fıkrasının (a) bendine istinaden atanan yönetim ve
denetim kurulu üyeleri ile müdürler kurulu üyeleri ve tasfiye memurları ve/veya
yönetim ve denetimi veya hisseleri Fona intikal eden bankaların iştiraklerinde bu
bankaları temsilen görev yapan yönetim ve denetim kurulu üyeleri, müdürler
kurulu üyeleri ve/veya hisseleri Fona
devredilen iştiraklerde Fonu temsilen görev yapan yönetim, denetim kurulu
üyeleri, müdürler kurulu üyeleri, iflas ve tasfiye memurları aleyhine görevlerinin ifası sebebiyle açılan
ve açılacak her türlü tazminat ve alacak davaları ile şahsi sorumluluk davaları
Fon aleyhine açılır. Fonun ödeyeceği tazminatı ilgililere rücu işlemlerinde bu
maddenin dördüncü fıkrasındaki usûl ve
esaslar uygulanır. Bu şekilde atanan ve/veya görev yapan yöneticilere,
atandıkları ve/veya görev yaptıkları şirketlerin doğmuş veya doğacak kamu
borçları ile Sosyal Sigortalar Kurumu borçlarının ve her türlü işçi alacakları
ile söz konusu şirketlerin tâbi olduğu ilgili diğer mevzuattan kaynaklanan
borçlarının ödenmemiş olması nedeniyle şahsi sorumluluk yüklenemez.
Fon Kurulu başkan ve üyeleri ile Fon tarafından atanan ve/veya görev yapan yukarıdaki fıkrada sayılan yöneticilerin,
şirketlerin sermayesini kaybetmesinden ve/veya borca batık olmasından dolayı
mahkemeye bildirimde bulunma yükümlülükleri yoktur. Bildirimde bulunmamaktan dolayı bu şahıslar hakkında 2004 sayılı
İcra ve İflas Kanununun 179, 277 ve devamı maddeleri ile 345/a maddeleri
hükümleri uygulanmaz; 6762 sayılı Türk
Ticaret Kanununun 341 inci maddesi
uyarınca şahsi sorumluluk davası
açılamaz.
Yönetim ve denetimi Fon tarafından devir alınmamış şirketlere Fon tarafından atanan yönetim ve denetim
kurulu üyeleri ile müdürler, ortaklar genel kurulunca görevden alınamayacağı
gibi, ibra edilmeyerek haklarında görev yaptıkları dönem veya dönemler dışında
şahsi sorumluluk davası açılamaz.
MADDE 128.- Beşyüzbin Yeni Türk Lirasını
aşan miktarlara ilişkin Fon Kurulu kararlarına karşı açılacak davalar ilk
derece mahkemesi olarak Danıştayda görülür. Fon Kurulu kararlarına karşı
yapılan başvurular acele işlerden sayılır.
Fon Kurulu kararlarına karşı açılacak idarî davalarda yürütmenin
durdurulması talepleri için ayrıca duruşma yapılır. Bu halde 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanununun 17 nci maddesinin (5) numaralı fıkrasındaki otuz
günlük süre uygulanmaz. Yürütmenin durdurulması talepleri, Fonun savunması
alınmadan karara bağlanamaz. İlgili taraflar
yürütmenin durdurulması talebinin kendisine tebliğ tarihinden itibaren
yedi gün içinde savunmasını vermek zorundadır. Aksi halde savunma
beklenmeksizin karar verilir.
Fonun bütçesi
MADDE 129.- Fon gelirlerinin, giderlerini karşılaması esastır. Fonun bütçesi 5018
sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununda belirlenen usûl ve esaslara göre
hazırlanır ve kabul edilir.
Fonun bütçe yılı takvim yılıdır.
Fon, bu Kanun ile 5018 sayılı
Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununda belirtilen usûl ve esaslar çerçevesinde
kendisine tahsis edilen kaynaklarını
görev ve yetkilerinin gerektirdiği ölçüde, serbestçe kullanır.
Fon mevcudunun kullanılış usûl ve esasları ile bu Kanunla Fona verilen
yetkilerin kullanılmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar Fon tarafından hazırlanacak yönetmelikte gösterilir. Fon giderleri Fon kaynaklarından
karşılanır.
Fonun giderleri Fon Kurulu kararıyla yürürlüğe giren, stratejik plânları
ve performans hedefleri ile kurumsal, işlevsel ve ekonomik sınıflandırma
sistemine göre hazırlanan yıllık bütçeye göre yapılır. Bütçe, eylül ayı sonuna
kadar doğrudan Türkiye Büyük Millet Meclisine, birer örneği de ilişkili Bakana,
Hazine Müsteşarlığına ve Maliye Bakanlığına gönderilir.
MADDE 130.- Fonun gelirleri;
a) Mevduat ve katılım fonu sigortası primlerinden,
b) 62 nci maddeye göre zamanaşımına uğrayan mevduat, katılım fonu,
emanet ve alacaklardan,
c) Kuruluş izni verilen bankaların kurucularının, faaliyete geçiş
tarihinden itibaren bir yıl içerisinde, bu Kanunun 7 nci maddesinde belirtilen
asgarî sermayenin yüzde onu tutarında Fona yatıracakları sisteme giriş
payından,
d) 18 inci madde hükümleri çerçevesinde, Fona yatırılacak tutarlardan,
e) Bu Kanun hükümlerine
aykırılık dolayısıyla hükmolunacak adlî para cezalarının yüzde ellisi ile
verilecek idarî para cezalarının yüzde doksanından,
f) Fon mevcudunun gelirleri ile sair gelirlerden,
g) 20 nci madde uyarınca Fona gelir kaydedilecek değerlerden,
Oluşur.
Fonun borçlanma ve avans yetkisi
MADDE 131.- Fon, Hazine Müsteşarlığından izin almak kaydıyla borçlanabileceği gibi
ihtiyaç hasıl olduğunda Fona ikrazen verilmek üzere Hazine Müşteşarlığınca özel
tertip Devlet iç borçlanma senedi ihraç edilebilir. Özel tertip Devlet iç
borçlanma senetlerinin faiz oranları ve geri ödeme şartları da dahil olmak
üzere tâbi olacağı usûl ve esaslar Hazine Müsteşarlığı ile Fon tarafından
müştereken belirlenir. Malî yıl bütçe kanunlarında yer alan borçlanma ile
ilgili hükümler ile 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin
Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 5 ve 6 ncı maddeleri hükümleri bu senetler için
de geçerlidir.
Fon, Kurum görüşü alınmak suretiyle Fon Kurulu kararı ile bankalardan
ileride doğacak prim yükümlülüklerine mahsuben bir önceki yılda ödedikleri
sigorta primi toplamına kadar avans alabilir. Avans kullanımına ilişkin
kararlarda uygulanacak faiz oranının belirtilmesi zorunludur.
Olağanüstü hallerde, Fon kaynaklarının ihtiyacı karşılamaması durumunda
Fonun talebi üzerine Merkez Bankasınca Fona avans verilebilir. Alınan avansın
vadesi, tutarı, geri ödeme şekil ve şartları ile uygulanacak faiz oranı ve
diğer hususlar Fonun görüşü alınarak Merkez Bankasınca belirlenir.
ALTINCI BÖLÜM
Takip ve Tahsil Usûlleri
Fon alacaklarının takip ve
tahsiline ilişkin yetki ve usûller
MADDE 132.- Fonun, bu Kanunun 130 uncu maddesinde sayılan gelirleri ile 108 inci ve
135 inci maddesindeki alacaklarının takip ve tahsilinde 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
Fon, bu Kanunun 108 inci maddesinde sayılan alacakların takibine, banka
kaynağının kullanıldığı tarihten itibaren banka defter, kayıt ve belgelerine
göre anapara, her türlü faiz, komisyon ve sair giderlerin toplamından oluşan
birikmiş alacak tutarı üzerinden, 130 uncu maddesinde sayılan alacakların
takibine tahakkuk eden anapara üzerinden, 135 inci maddesinde belirtilen
alacakların takibine ödemeye esas olmak üzere tespit edilen tutar üzerinden
başlar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun
kapsamındaki alacaklara uygulanan oranda gecikme zammı uygular.
Fon, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun
uygulamasında anılan Kanunun Maliye Bakanlığı tahsil dairesi ve diğer makam,
merci ve komisyonlara verdiği yetkileri kullanır.
Borçlu veya borçlunun malları başka mahallerde bulunduğu takdirde, Fon,
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerini, kendi
tahsil dairesi aracılığı ile uygulayabileceği gibi, tahsil dairesi bulunmayan
mahallerde, o mahaldeki Maliye Bakanlığı tahsil dairesi aracılığıyla da uygulayabilir.
Fon, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca
takip ettiği alacaklarına ilişkin her türlü teminatın paraya çevrilmesinde de
anılan Kanun hükümlerini uygulayabilir.
Fon, 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapacağı satışlarda; satış bedelinin vadeli tahsiline karar verebilir. Ancak, bu durumun ve vadeli
satış şartlarının, satış ilânında ve satış şartnamesinde belirtilmesi
zorunludur.
Fon, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
hükümlerine göre satışa arz ettiği mal, hak ve alacaklarla ilgili ihaleye
katılmaya, pey sürmeye ve alacağına mahsuben ihaleden mal, hak ve alacakları
satın almaya yetkilidir.
Bu Kanunun 107 nci maddesi uyarınca bir bankanın alacaklarının
devralınması hâlinde bu alacaklar, devir tarihi itibarıyla Fon alacağı haline
gelir ve bu alacaklarla ilgili olarak borçlu aleyhine 2004 sayılı İcra ve İflas
Kanunu hükümlerine göre başlatılmış bulunan takipler ile alacağın tahsiline
yönelik davalara kaldığı yerden devam edilir.
Bu Kanunun 107 nci maddesi uyarınca devralınan alacaklar nedeniyle Fona
borçlu olanların iflası hâlinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 221 inci
maddesindeki iflas bürosu Fon temsilcisinin katılımıyla teşekkül eder. 2004
sayılı İcra ve İflas Kanununun 223 üncü maddesindeki iflas idaresinin, Fonun
talep etmesi hâlinde üyelerinden en az biri, Fonun göstereceği iki kat aday
arasından icra tetkik mercii tarafından seçilir. Fon, alacağının tahsili
bakımından gerekli görürse iflas idaresinin en az iki üyesinin önereceği iki
katı aday arasından seçilmesini talep etmeye yetkilidir. Bu durumda, icra
tetkik mercii iflas idaresinin asgarî iki üyesini Fonun önereceği adaylar
arasından seçer. Fon bir üye seçtirmişse icra tetkik mercii diğer bir üyeyi
alacak tutarı itibarıyla çoğunlukta olanların göstereceği iki aday arasından,
bir üyeyi de alacaklı sayısı itibarıyla çoğunlukta olanların göstereceği
adaylar arasından seçer. Fon iki üye seçtirmişse, diğer bir üye icra tetkik
mercii tarafından alacaklı sayısı itibarıyla çoğunlukta olanların göstereceği
iki aday arasından seçilir.
Fon, takip ettiği alacaklar ile ilgili olarak iskonto da dâhil olmak
üzere, her türlü tasarrufta bulunmaya, sulh olmaya, satmaya, geri almaya,
alacağına mahsuben menkul ve gayrimenkul mallar ile her türlü hak ve alacakları
belirleyeceği koşullar ile devralmaya ve alacağın yeniden itfa plânına
bağlanması da dâhil olmak üzere borçlularla anlaşma yapmaya ve borçlularla
yaptığı anlaşmalar kapsamında Fon Kurulunca belirlenecek usûl ve esaslar
dâhilinde muhafaza tedbiri uygulayıp uygulamamaya, dava açıp açmamaya veya
açılmış bulunan hukuk davalarının yapılan anlaşma süresince durdurulmasını
mahkemeden istemeye yetkilidir.
Fon, her türlü alacağın teminatını teşkil etmek üzere, Yeni Türk Lirası
ve/veya yabancı para birimi üzerinden, ticari işletme rehni, taşınmaz rehni ve
taşınır rehni dâhil olmak üzere her türlü aynî ve şahsi teminat almaya ehil ve
yetkilidir.
Fon tarafından, bu Kanunun 71 inci maddesi uyarınca faaliyet izni
kaldırılan veya yönetim ve denetimi Fona intikal eden bankalarla ilgili olarak,
takibi şikayete bağlı suçlar dahil olmak üzere, bu Kanun hükümleri uyarınca yapılan başvurular üzerine açılmış
veya açılacak her türlü ceza davalarında Fon, suçtan zarar gören olarak müdahil
sıfatını kazanır. Bu davalara bağlı şahsî haklar dahi Fona ait olur.
Fona borçlu gerçek kişi ile tüzel kişilerin kanunî temsilcileri hakkında
5682 sayılı Pasaport Kanununun 22 nci maddesi hükümleri Fonun talebi üzerine
uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usûl ve esaslar Fon tarafından yönetmelik ile düzenlenir.
Sorumluluk davalarına ilişkin
istisnai yetkiler
MADDE 133.- Faaliyet izni kaldırılan bankaların tasfiyelerinin tamamlanması ancak
iflas veya tasfiye masa alacaklarının tahsil edilememiş olması hâlinde,
bankanın sorumlulukları tespit edilen ortakları, yönetim kurulu eski üyeleri ve
denetçileri aleyhine varsa ibralarının iptali ve işlemleri nedeniyle verdikleri
zararın tazmini için tasfiyenin tamamlanmasını müteakip beş yıl içinde Fon
tarafından dava açılabilir.
Fon bankalarının hisselerinin üçüncü kişilere devir veya intikali
hâlinde banka tarafından, bankanın eski ortakları, yöneticileri ve denetçileri
hakkında açılmış olan dava ve takiplere Fon tarafından kanunî halef sıfatıyla
kaldığı yerden devam olunur. Bu dava ve takipler sonucunda hükmolunacak
tutarlar Fona ait olur. Bu bankaların başka bir bankaya devredilmesi ya da
başka bir banka ile birleşmesi, hisselerinin üçüncü kişilere devredilmesi ya da
tasfiyelerine karar verilmesi hâlinde, bu işlemlerin tamamlanmasını takip eden
beş yıl içinde bankanın sorumlulukları tespit edilen yönetim kurulu eski
üyeleri ve eski denetçileri aleyhine varsa ibralarının iptali ve işlemleri
nedeniyle verdikleri zararın Fon adına tazmini istemi ile Fon tarafından dava
açılabilir. Dava açılmasına dair Fon Kurulu kararı dava şartı olarak aranan
genel kurul kararı yerine geçer.
Bu madde kapsamında açılan veya açılacak davalar ile kanunî halef
sıfatıyla takip edilen davalarda, lehine hükmedilen tarafa vekâlet ücreti maktu
olarak belirlenir.
Fonun alacaklarının tahsiline
ilişkin diğer yetkiler
MADDE 134.- Fon, alacağının tahsili bakımından yarar görmesi hâlinde ve Fona borçlu
olup olmadıklarına bakılmaksızın, Fon bankalarının;
a) Yönetim ve denetimine sahip olduğu iştiraklerinin,
b) Hâkim ortağı olan tüzel kişilerin,
c) Gerçek ve tüzel kişi hâkim ortaklarının hâkim ortak olduğu
şirketlerin,
d) Yukarıda sayılan kişiler adına hareket eden veya onlar hesabına kendi
adına para, mal veya hak edinen şirketlerin ortaklarının,
Bu maddede belirtilen şirketlerde sahip oldukları hisselerinin tamamına
ve/veya bir kısmına ilişkin temettü hariç ortaklık hakları ile bu şirketlerin
yönetim ve denetimini devralmaya ve şirket ana sözleşmesinde belirlenen
yönetim, müdürler ve denetim kurulu üyelerinin sayılarıyla bağlı kalmaksızın ve
imtiyazlı hisselere dayanılarak atanıp atanmadıklarına bakılmaksızın görevden
almak ve/veya üye sayısını artırmak ve/veya eksiltmek suretiyle bu kurullara
üye atamaya yetkilidir.
Doğrudan ya da dolaylı olarak Fonun yönetim ve denetimini devraldığı
bankaların veya şirketlerin ve/veya bu madde uyarınca yönetimini ve denetimini
devir aldığı şirketlerin ve Fon iştiraklerinin ortak sayısının, 6762 sayılı
Türk Ticaret Kanunu ve özel kanunlarda belirtilen zorunlu ortak sayısının
altına düşmesi hâlinde tüzel kişiliklerine halel gelmez.
Fonun yönetim ve denetimine sahip olduğu şirketlerin ve/veya bu fıkra
uyarınca yönetimini ve denetimini devir aldığı şirketlerin, Fon tarafından
atanan yönetim ve denetim kurulu üyeleri ve müdürleri ile Fonun atadığı bu
yöneticiler tarafından şirketi temsil ve ilzam ile yetkili kılınan genel müdür,
genel müdür yardımcısı ve müdür gibi şirket çalışanları veya Fon, bu fıkrada
sayılan gerçek veya tüzel kişilere ait şirket hisselerinin ve/veya bu
şirketlerdeki lisans, ruhsat, 13.4.1994 tarihli ve 3984 sayılı Kanunun geçici 6
ncı maddesi hükmü kapsamında geçici frekans ve kanal kullanımı ve imtiyaz
sözleşmelerinden doğan hakları dahil olmak üzere diğer tüm hak ve varlıklarının
ve/veya bu hisselerle orantılı aktiflerinin satışını gerçekleştirmeye ve bu
satışlardan elde edilen tutarları Fon alacaklarına mahsup etmeye veya
şirketlerin kamu borçları ve/veya Sosyal Sigortalar Kurumuna borçları ile sair
borçlarını ödemede kullanmaya ve bu işlemler ile ilgili kararlar almaya 6762
sayılı Türk Ticaret Kanununun 324 üncü maddesi ile bağlı kalmaksızın
yetkilidirler.
Bu şirket ve iştiraklerin yüzde kırkdokuzundan fazlası ile bunlara ait
her türlü mal, hak ve varlıklar, gayrimenkullerle ilgili özel kanunlarındaki
kısıtlamalar saklı kalmak kaydıyla yabancı
gerçek ve tüzel kişilere satılabilir.
Fon alacaklarının tahsilini teminen, 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca haczedilen aktif değerler ile
lisans, ruhsat ve imtiyaz sözleşmelerinden doğan haklar ve bu varlıkların feri
veya mütemmim cüzü niteliğindeki sözleşmelerden doğan, ancak başlı başına
iktisadî değeri olmayanlar da dahil olmak üzere diğer tüm hak ve varlıkları bir
araya getirerek, ticarî ve iktisadî bütünlük oluşturarak alıcısına geçişini
sağlayacak şekilde satışına, hacizli malların birden fazla borçluya ait olması
ve/veya birden fazla alacaklının haczi
olması hâlinde de satışı yaptırmaya, ihale bedelinin ödenme şeklini, para
birimini, alıcıların sahip olması gereken şartları, ödeme tarihini ve ihalenin
sair usûl ve esasları ile satış şartlarını 6183 sayılı Kanun hükümlerine bağlı
olmaksızın belirlemeye, satışa konu ticarî ve iktisadî bütünlüğü alacağına
mahsuben satın almaya, satışa konu varlıkların ait olduğu şirketlerin teknik
bilgi, yazılım, donanım, ekipman, mal ve hizmet alımından doğan geçmiş dönem
borçlarını ihale bedelinden ödemeye veya ihale alıcısına ödetmeye Fon Kurulu
yetkilidir. Fon Kurulu, satış kararıyla birlikte, bu satışı gerçekleştirmek
üzere en az üç kişiden oluşan bir satış komisyonu oluşturur ve başkanını
belirler. Satış komisyonu, toplam üye sayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve
toplam üye sayısının salt çoğunluğu ile karar alır. Ticarî ve iktisadî
bütünlüğün muhammen bedeli, satış komisyonu tarafından, uzman gerçek veya tüzel
kişilerin kıymet takdiri raporu dikkate alınarak, daha önce bütünlüğü oluşturan
varlıkların ayrı ayrı kıymet takdirlerinin yapılmış olması ile bağlı olmaksızın
düzenlenecek rapor çerçevesinde Fon Kurulu tarafından belirlenir. Ticarî ve
iktisadî bütünlük oluşturan mahcuzlar üzerinde birden fazla kişinin aynî veya
şahsî hakkının bulunması veya bunların mülkiyetinin birden fazla kişiye ait
olması durumunda, bu mal, hak ve/veya varlıkların değeri ayrı ayrı tespit
edilir. Bu madde hükümleri uyarınca yapılacak satış sürecinde, satış ilânının
Resmî Gazetede yayımlanması ilgililere yapılacak tebliğ hükmündedir. Ticarî ve
iktisadî bütünlük oluşturduğuna karar verilen mahcuzların satışı, kapalı zarf
veya açık artırma usûllerinden biri veya ikisi birlikte uygulanmak suretiyle
yapılır. Bundan sonra, Fon Kurulunun gerekli görmesi hâlinde, ihalelere
pazarlık usûlü ile devam edilebilir. Bu usûllerden hangisinin uygulanacağına,
ticarî ve iktisadî bütünlük oluşturan mal, hak ve varlıkların nitelikleri
dikkate alınarak Fon Kurulu tarafından karar verilir. İhale bedelinin
dağıtımına esas sıra cetveli satış komisyonu tarafından düzenlenir. İhalenin
sonuçlanması, Fon Kurulunun onayına bağlıdır.
Bu hüküm uyarınca yapılan satışlarla ilgili ihalenin feshi davaları,
Fonun merkezinin bulunduğu yer idare mahkemelerinde görülür. Ticarî ve iktisadî
bütünlük oluşturulmasına karar verilmesinden itibaren iki yıl içerisinde ticarî
ve iktisadî bütünlük oluşturan mahcuzların, Fonun izni olmaksızın imtiyazlı
alacaklılar dâhil üçüncü kişiler tarafından muhafaza altına alınması ve satışı
talep edilemez, mahcuzların malîklerinin iflasına karar verilemez, ilgili
takyidatlar hakkında zamanaşımı ve hak düşürücü süreler işlemez.
Yukarıdaki hüküm çerçevesinde telekomünikasyon, enerji, ulaşım, radyo,
yazılı ve görsel medya ve diğer sektörlerdeki, yönetim ve denetimi veya
hisseleri Fon tarafından devir alınan şirketlere tanınmış imtiyaz sözleşmesi,
lisans, ruhsat, işletme izni, ön izin, yayın izni, 3984 sayılı Kanunun geçici 6
ncı maddesi hükmü kapsamında geçici frekans ve kanal kullanımı ve benzeri
izinlerin yeni alıcıları adına devri ve tescili işlemleri, Fonun bildirimi
üzerine ilgili kurum, kuruluş ve üst kurullarca, gerekli bilgi ve belgelerin
tamamlanmasını müteakip başkaca bir işleme gerek kalmaksızın en fazla bir ay
içinde tamamlanır.
Bu hüküm uyarınca yapılacak
satışlara ilişkin diğer esas ve usûller Fon tarafından çıkarılacak yönetmelikle
tespit edilir.
Bu maddede yer alan hükümler çerçevesinde varlıkları ticarî ve iktisadî
bütünlük kapsamında satılan şirketlerin kamu kurum, kuruluşları ve üst
kurullara olan ve satış tarihine kadar tahakkuk etmiş borçları satış bedelinden
garameten tahsil edilir. Garame ile dağıtım sonrasında bakiye borç kalması,
lisans, ruhsat, imtiyaz sözleşmesi, geçici frekans ve kanal kullanımı ve
benzeri hakların devri ve yeni alıcısı tarafından işletilmesi için gereken ve
kamu kurum ve kuruluşları ve üst kurullarca yapılması gereken devrin tescil ve
nakli işlemine engel teşkil etmez.
Bu Kanunun 71 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi hükmü
uyarınca faaliyet izni kaldırılan veya Fona devredilen bankalar ile tasfiyeye
tâbi tutulan veya tasfiye işlemi başlatılan bankaların, bu maddenin birinci
fıkrasında belirtilen gerçek ve tüzel kişiler ile gerçek kişilerin kan ve kayın
hısımlarının edindikleri ve/veya bu suretle üçüncü kişilere edindirdikleri
para, her türlü mal, hak ve alacakların banka kaynağı kullanılmak suretiyle
edinildiği ve/veya edindirildiği kabul edilir. Bu gerçek kişiler ile tüzel
kişiler tarafından edinilen para, her türlü mal, hak ve alacaklar hakkında bu
madde hükümlerini uygulamaya Fon yetkilidir. Bu suretle edinildiği ve/veya
edindirildiği kabul edilen para, her türlü mal, hak ve alacaklar üzerinde ilk
kredinin ve/veya banka kaynağının kullanıldığı tarihten sonra üçüncü kişilere
yapılan satış, devir ve temlik, sınırlı aynî hak tesisi gibi işlemler ile
üçüncü kişiler lehine tesis edilen aynî ve şahsi her türlü hak Fona karşı hüküm
ifade etmez. Bu hukuki işlemlere taraf olan, küllî ve cüz'i halefleri dâhil tüm
şahısların, yukarıda belirtilen işlemlerin gerçekleşmesinden sonra edindikleri
ve/veya edindirdikleri para, her türlü mal, hak ve alacaklar hakkında da bu
madde hükümleri uygulanır.
Yukarıda belirtilen işlemlere taraf olan üçüncü kişiler bankanın faaliyet
izninin kaldırılması veya yönetim ve denetiminin Fona devrinden sonraki
işlemler nedeniyle, bu maddenin birinci fıkrasında sayılan kişiler ise bankanın
faaliyet izninin kaldırılması veya yönetim ve denetiminin Fona devrinden önceki
ve/veya sonraki işlemler nedeniyle iyiniyet iddiasında bulunamazlar. Bankanın
faaliyet izninin kaldırılması veya yönetim ve denetiminin Fona devrinden önce
satış, kira, devir ve temlik gibi işlemler ile aynî ve şahsi hak tesisine
ilişkin işlemlere taraf olan üçüncü kişiler iyiniyetli olduklarını kanıtlamak
zorundadırlar.
Bu maddenin birinci fıkrasında sayılan gerçek ve tüzel kişilerin yönetim
ve/veya denetimindeki şirketlerde ve/veya işletmelerinde iş akdine bağlı
ve/veya bağlı olmaksızın geçici veya sürekli olarak istihdam edilen şahısların
kurucusu, ortağı, yöneticisi veya denetçisi olduğu şirketlerin; bir iş akdine
bağlı olmaksızın, yukarıda sayılan şahısların vekâleten ve/veya ticarî mümessil
ve/veya ticarî vekil sıfatıyla ve/veya vekâletsiz iş görme hükümleri gibi
herhangi bir hukukî ilişkiye dayanarak geçici ve/veya sürekli olarak temsil
eden şahıslar ile temsil ettikleri gerçek ve/veya tüzel kişilerin; bu fıkrada
belirtilen şahıslar dışındaki ve/veya bunlar tarafından kurulan şirketlere
bankacılık mevzuatına ve/veya teamüllerine uyulmadan ve/veya teminatsız ve/veya
yetersiz teminat ile kredi kullandırılan ve/veya genellikle faaliyet yeri
olarak aynı adresi kullanan ve/veya yapılan sözleşmelere cayma hakkı ve/veya
borcun nakli gibi hükümler koymak suretiyle kullandıkları kredileri ve/veya
banka kaynaklarını bankanın yönetim ve denetimini doğrudan ve/veya dolaylı
olarak tek başına ve/veya birlikte elinde bulunduran gerçek ve tüzel kişilere
ve/veya bunların ve/veya bankanın iştiraklerine ve/veya doğrudan veyahut
dolaylı bağı bulunan şahıs ve şirketlere yukarıdaki fıkralarda sayılan gerçek veya tüzel kişilere
aktarılmasını sağlayan gerçek veya tüzel kişilerin kullanmış oldukları krediler
ve/veya banka kaynakları bankanın yönetim ve denetimini doğrudan ve/veya
dolaylı olarak, tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortaklar tarafından
kullanılmış banka kaynağı sayılır ve bu şahıslar ile edindikleri ve/veya üçüncü
kişilere edindirdikleri para, her türlü mal, alacak ve haklar hakkında bu madde
hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun 71 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi hükmü
uyarınca faaliyet izni kaldırılan veya Fona devredilen bankanın hâkim
ortakları, yönetim kurulu üyeleri, denetim kurulu üyeleri, genel müdür, genel
müdür yardımcıları ve bunların eş ve çocukları ile evlatlıklarının, bunların
diğer kan ve kayın hısımlarının ve imzaya yetkili banka mensuplarının kendi
aralarında veya üçüncü kişilerle yaptıkları taşınır ve taşınmaz rehni, ipotek,
üst hakkı, intifa hakkı ve oturma hakkı gibi her türlü sınırlı aynî hak tesisine
ilişkin sözleşmeler mahsus siciline veya defterine kayıt ya da şerh edilmiş
olsun veya olmasın her türlü şahsi haklar ve/veya zilyetliğin devrine dair
sözleşmeler dâhil her türlü tasarrufları ile kara, hava ve deniz taşıtları gibi
taşınır ve yalı, villa, ada, site, tüm eklentileri ile çiftlik gibi
taşınmazlarla ilgili adi ve hasılat kira sözleşmeleri, taşınır veya taşınmaz
mal, finansal kiralama sözleşmeleri, uydu ve kablolu yayın kanalı kullanma
hakkı, televizyon kanalı ile gazetelerin yayım hakkı, marka ve lisansı devir ve
kullanma hakkı veren sözleşmeleri, idare ve hizmet vekâleti ile Avrupa Birliği
standartları üzerinde prim ödemek suretiyle yapılan hayat, bireysel emeklilik,
ihtiyarlık ve sağlık sigorta sözleşmeleri ve limitli veya limitsiz kredi kartı ile
ATM kartı sözleşmeleri ile münferit veya karşılıklı verilen banka teminat
mektupları, kabul kredileri ve avaller ile her türlü hisse devir sözleşmeleri
Fon Kurulunun kararıyla geçersiz sayılır. Bu sözleşmelerin geçersizliğinden
dolayı karşı tarafça açılacak tazminat davalarında sözleşmede muvazaa
bulunmadığını ve sözleşmeyle ödenen bedelin muvazaalı olmayan rayiç bedel
olduğunu ispat yükü davacıya aittir.
Borçlunun, haline münasip konut kiralamasına ilişkin sözleşme yukarıdaki
fıkra kapsamı dışındadır.
Fon, bu maddede sayılan alacaklara ilişkin para, mal, her türlü hak ve
alacaklara ihtiyatî haciz koymaya, muhafaza altına almaya ve Fon tarafından
belirlenecek kurum ve kuruluşlarca hazırlanacak raporları dikkate alarak tespit
edeceği değeri üzerinden, alacağına mahsuben devralmaya yetkilidir.
Bu alacaklara zararın ve/veya alacağın doğmasına sebebiyet veren haksız
işlemin yapıldığı tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen oranda gecikme faizi
uygulanabilir.
Fon tarafından bu madde hükümlerine istinaden tesis edilen işlemlere
karşı idarî yargı mercilerinde açılan davalarda mahkemelerce yürütmenin
durdurulması kararı verilebilmesi için teminat şartı aranmaz.
Fon tarafından bu madde hükümlerine istinaden yapılacak işlemlerde 6762
sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanmaz. Bu işlemler her türlü vergi,
resim ve harçtan istisna tutulur. Bu madde ile Fona tanınan yetkiler Fon
tarafından başkaca bir işleme gerek olmaksızın Fon Kurulunun karar alması ile
tekemmül eder. Yapılan işlemlerden tescile tâbi olanlar Fonun talebi üzerine
tescil ve gerektiğinde ilân olunur.
Sigortaya tâbi mevduat ve
katılım fonu tutarının eksik beyanı hâlinde uygulanacak takip ve tahsil
usûlleri
MADDE 135.- 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu ile bu Kanun
uyarınca banka tarafından yetkili mercilere beyan edilen sigortaya tâbi mevduat
ve katılım fonu tutarı ile Fon tarafından tespit edilen mevduat ve katılım fonu
tutarı arasında bir fark bulunması hâlinde, bu fark nispetinde bankanın yönetim
kurulu ve kredi komitesi başkan ve üyeleri ile genel müdür, genel müdür
yardımcıları, imzaları bankayı ilzam eden memurları ve şube müdürleri ile
yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte
elinde bulunduran ortaklarının, kendilerine, eşlerine ve çocuklarına ait
bankalar ve banka dışı malî kurumlar ile diğer gerçek ve tüzel kişiler
nezdindeki, kiralık kasa mevcutları da dahil olmak üzere, hak ve alacakları,
döviz tevdiat hesapları ve limitli ve limitsiz kredi kartı ve ATM kartları
hesapları dahil tüm banka hesaplarının dondurulmasına, kara, hava ve deniz
taşıtları dâhil her türlü taşınır ve taşınmaz, kıymetli evrak ve yurt içi veya
yurt dışı hazine bonosu, devlet tahvili, hisse senedi, yatırım fonları katılım
belgeleri gibi diğer menkul değerlerle, bağımsız ticari işletme, fabrika ve
tesisler, bu tesislerin işletilmesine yönelik marka ve lisans hakları, kamu
imtiyaz sözleşmelerinden doğan televizyon kanalı, elektrik santralı gibi bir
tesisin kurulması ve işletilmesi yetkilerini veren lisans, ruhsat ve işletme
hakları ile bu tesisleri lisans hakkına dayanarak veya lisans hakkı bulunmadan kuran ve işleten şirketlere ait
hisse senetleri, hak ve alacakların üzerindeki tasarruf yetkisinin tamamen veya
kısmen kaldırılmasına, belirtilen
tüm mal, kıymetli evrak,
nakit ve diğer
değerlerin zaptına ve/veya resmî sicillerdeki kayıtları üzerinde
ihtiyatî tedbir konulmasına, bunların bir tevdi mahalline yatırılmasına ve hak
ve alacakların üzerine diğer tedbirlerin konulmasına, bunlardan elde edinilmiş
her türlü taşınır ve taşınmaz, hak ve alacaklar ile kıymetli evrak, nakit, bir
tesisi işletme ve kurma hakkı veren marka ve lisans hakları, bu tesisleri
lisans, ruhsat ve işletme hakkı ile
veya bu hakları bulunmadan işleten,
kuran ve hak sahibi niteliğini haiz şirketlere ait hisse senetleri hakkında
belirtilen tedbirlerin alınmasına, Fonun talebi üzerine ilgili bankanın
merkezinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimi, yargılama sırasında ise mahkeme
tarafından karar verilir.
Yukarıda belirtilen farkın bu Kanunda yer alan hükümler dahilinde takip
ve tahsiline Fon tarafından karar verilebilir. Bu hükümler, yukarıda sayılan
kişiler adına hareket eden veya onlar hesabına kendi adına para, mal veya hak
edinen kişiler hakkında da uygulanır.
Tedbire ilişkin talepler, hâkim veya mahkeme tarafından evrak üzerinde
yapılacak inceleme sonucunda derhal ve nihayet yirmidört saat içinde
sonuçlandırılır. Gecikmesinde sakınca görülen hallerde Cumhuriyet
başsavcılıkları da hak ve alacakların dondurulmasına karar verebilir.
Cumhuriyet başsavcılıkları bu kararı en geç yirmidört saat içinde sulh ceza
hâkimine bildirir. Hâkim en geç yirmidört saat içinde bu kararı onaylayıp
onaylamamaya karar verir. Hâkim tarafından onaylanmayan kararlar hükümsüz
kalır.
Sulh ceza hâkimince verilen tedbirler, tedbir kararını veren mahkemenin
bulunduğu yerdeki nöbetçi icra dairesi tarafından infaz olunur ve Fonun,
bankanın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat ve katılım fonu kabul etme
izninin kaldırıldığı tedbir kararlarının verildiği tarihten itibaren bir yıl
içerisinde suç duyurusunda bulunmaması ve/veya 6183 sayılı Kanuna göre alacağın
tahsili yolunda takip başlatmaması ve/veya alacağın tahsili yolunda hukuk
mahkemelerinde dava açmaması hâlinde sona erer. Bu süre içerisinde suç
duyurusunda bulunulması ve/veya Fon tarafından 6183 sayılı Kanuna göre alacağın
tahsili yolunda takip başlatılması ve/veya alacağın tahsili yolunda hukuk
mahkemelerinde dava açılması hâlinde tedbirler, Fon alacakları tamamen tahsil
edilinceye kadar devam eder. Mahkeme, bu Kanun hükümlerine göre Fon tarafından
ödenen ve/veya ödenecek miktarın, sorumlular tarafından doğrudan Fona
ödenmesine karar verir. Bu takdirde tedbirler, hükmolunan meblağın sorumluların
bu fıkra uyarınca tedbirlere konu edilen, para, mal, hak ve alacakları ile
diğer malvarlığından tahsiline kadar devam eder.
Yukarıdaki fıkralarda yer alan hükümlerin konusu olup, sorumluların
boşanmış veya dul eşlerinin, diğer kan hısımları ile kayın hısımları ve üçüncü kişilerin
mülkiyeti ve tasarrufuna geçirilmiş bulunan tüm mal, sınırlı aynî veya şahsi
hak ve alacaklar hakkında da bu madde
hükümleri uygulanır. Tüm bu mal, hak ve alacaklara ilişkin olarak
açılmış veya açılacak davalarda bu kişiler 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 3
üncü maddesindeki iyiniyet karinesi ile 985 inci maddesindeki mülkiyet
karinesinden ve tüm resmî sicillere iyiniyetli güven ilkesinden yararlanamaz.
İyiniyetle edinmiş olduklarını ispatladıkları takdirde, yaptıkları ödemelerin
muvazaalı olmayan rayiç değer olduğunu belgelendirmeleri şartıyla ödediklerinin
asli sorumluların malvarlığı ve diğer varlıklarından alınmasına mahkemece karar
verilir.
Bankacılık işlemleri yapma ve mevduat ve katılım fonu kabul etme izni
kaldırılan bir banka nezdinde mevduat ve katılım fonu hesabı bulunmamasına
rağmen sahte olarak düzenlediği belgeler veya sahte olduğunu bildiği belgeleri
ibraz ederek veya ettirerek, kendisine veya bir başkasına ödeme yapılmasını
talep eden kişiler hakkında, zimmet veya dolandırıcılık ile belgede sahtecilik,
işlemlerin kayıtdışı bırakılması ve gerçeğe aykırı muhasebeleştirme veya
bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme
suçlarından dolayı gerçek içtima hükümlerine göre cezaya hükmolunur.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçekleştirilen fiiller
nedeniyle, bu madde hükümlerine göre Fon tarafından ödeme yapılmasına veya
yapılacak olmasına sebebiyet veren kişiler ile bunların eş ve çocuklarına ait
her türlü mal, hak ve alacaklar hakkında da bu madde hükümleri uygulanır.
Fon alacaklarının yasal teminatı
MADDE 136.- Fon alacaklarının tahsilini teminen, Fon tarafından bu Kanun hükümleri
çerçevesinde açılan ve/veya takip edilen dava ve takiplerde verilen ihtiyatî
haciz veya tedbir kararları uyarınca üzerine ihtiyatî haciz veya tedbir konulan
para, her türlü mal, hak ve alacaklar, bu davalara konu alacakların yasal
teminatını oluşturur ve karar kesinleşinceye veya takip sonuçlanıncaya kadar
devam eder. Mahkemece karara bağlanan alacaklar, tedbir konulan para, mal, her
türlü hak ve alacakların bedelinden, imtiyazlı alacak olarak öncelikle tahsil
olunur.
İspat külfeti
MADDE 137.- Fon tarafından bu Kanunun 108 ve 110 uncu maddeleri hükümleri uyarınca
açılmış ve açılacak davalarda ispat külfeti davalılara aittir.
MADDE 138.- Fonun taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen veya
tamamen Fon aleyhine neticelenmesi hâlinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda
yazılı tazminat ve cezalar Fon hakkında uygulanmaz.
Bu Kanunun 107 nci maddesi uyarınca bir bankanın, borçlarının,
taahhütlerinin yüklenilmesi veya alacaklarının devralınması hâlinde, bu borç,
taahhüt ve alacaklarla ilgili olarak açılmış veya açılacak dava ve icra
takiplerinde kanunlarda yazılı zamanaşımı ve hak düşürücü süreler dâhil her
türlü süre, alacağın devralındığı veya borcun, taahhüdün yüklenildiği tarihten
itibaren Fon bakımından dokuz ay süre ile durur.
Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin olarak Fonun yapılan ihalelere iştirak
etmesi hâlinde teminat şartı aranmaz.
Fonun alacaklı olduğu ve 2004
sayılı İcra ve İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde borçlular tarafından
yapılan itirazlar satış dışında takip işlemlerini durdurmaz.
Fonun alacaklı olduğu dosyalarda yaptırılan kıymet takdirleri ile satış
ilânlarının borçlular dışındaki ilgililere tebliği, ilânda belirtilen süreler
geçerli olmak kaydıyla, varsa bilinen
son adreslerine yapılacak tebligat ile yoksa keyfiyetin ilanen tebliği
suretiyle yapılır.
Fonun alacaklısı olduğu icra dosyalarında Fona ödenmesi gereken satış
bedelleri sıra cetvelinin kesinleşmesi beklenmeksizin teminatsız olarak ödenir.
Fonun iştirakleri ile ilgili
yetkileri
MADDE 139.- Fon, faaliyet izni kaldırılan veya Fona devredilen bankaların kendisinin ekonomik değeri olan iştirakleri
ile bu Kanunun 134 üncü maddesi ve bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 15 inci
maddesinin (7) numaralı fıkrası kapsamında yönetim ve denetimini devraldığı
şirketler ile ilgili olarak 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri
uygulanmaksızın yapılacak sermaye artırımları da dâhil olmak üzere, yeniden
yapılandırma ve Fon alacağının tahsiline yönelik olarak söz konusu şirketlerin
mal, hak ve alacaklarının korunması ve değerlendirilmesi amacıyla Fon Kurulunca
belirlenecek usûl ve esaslar çerçevesinde malî kaynak sağlamak da dâhil gerekli
her türlü tedbiri almaya yetkilidir.
Fon ve faaliyet izni kaldırılan
bankalara ilişkin malî istisnalar
MADDE 140.- Fon her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.
Faaliyet izni kaldırılan veya tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen
bankaların iflas ve tasfiye idarelerinin Fon tarafından, borçlarının ve/veya
taahhütlerinin üstlenilmesi ve/veya alacaklarının devralınması hâlinde Fonun,
üstlendiği borçlar ve/veya taahhütler ile devraldığı alacaklarla ilgili devir
ve temlik sözleşmeleri, her türlü teminatın tesisi ve kaldırılması,
sözleşmelerin bozulması, dava ve icra takipleri ile bu borçlar ve/veya
alacaklar ve/veya taahhütlerle ilgili diğer her türlü işlemler ve bu işlemlerle
ilgili düzenlenen kâğıtlar, her türlü
vergi, resim, harç, fonlar ve 2548 sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları
İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkûmlara Ödettirilecek Yiyecek
Bedelleri Hakkında Kanunun 1 inci maddesi hükmünden istisnadır.
Borçlu tarafından ödenmesi gereken tahsil harcı dahil her türlü vergi,
resim, harç ve masraflar bu alacaktan mahsup edilemez. Bu işlemlerden
kaynaklanan döner sermaye ücreti ödenmez ve diğer kesintiler yapılmaz.
Fon alacağına karşılık bir malın Fon veya Fon bankaları tarafından
rızaen veya icraen satın alınması hâlinde bu işlemlerle ilgili olarak
tarafların ödemekle yükümlü olduğu vergi, resim, harç ve döner sermaye ücreti
gibi malî yükümlülükler aranmaz.
Fonun, Fon bankalarının ve tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen bankaların
iflas ve tasfiye idarelerinin, mahkeme ilâmını alması ve tebliğe çıkartması
işlemlerinde karşı tarafa yükletilmiş olan harcın ödenmesi ve her türlü
ihtiyatî tedbir, ihtiyatî haciz ve tehir-i icra taleplerinde teminat şartı
aranmaz.
Fon alacaklarına ilişkin davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun seri muhakeme usûlü hükümleri uygulanır.
Fonun, Fon bankalarının ve tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen bankaların
iflas ve tasfiye idarelerinin, yukarıda belirtilen işlemler nedeniyle kendi
aralarındaki ve/veya diğer gerçek ve tüzel kişilerle aralarındaki işlemler
nedeniyle düzenlenen sözleşmeler, belgeler ve sair kâğıtlar ile bunların
değiştirilmesi, yenilenmesi, uzatılması, devredilmesi ya da yeni bir itfa
plânına bağlanması, alacakların teminatlandırılması, teminatların devir
alınması, tarafların sulh ve/veya ibra olması ve/veya her ne nam altında olursa
olsun herhangi bir işleme tâbi tutulması nedeniyle düzenlenen kâğıtlar ve/veya
belgeler her türlü vergi, resim ve harçlar ile özel kanunları ile hükmolunan
malî yükümlülüklerden istisnadır. Bu hüküm üçüncü kişiler yönünden, Fonun
ve/veya Fona intikal eden bir bankanın ve/veya tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen
müflis bankaların iflas idarelerinin, tasfiyeye tâbi tutulan bankaların tasfiye
idarelerinin alacaklarının tahsili ile ilgili işlemlere taraf olmaları hâlinde
uygulanır.
Fonun, bu Kanunun 131 inci maddesi uyarınca gerçekleştireceği borçlanma
ve avans işlemleri her türlü vergi, resim ve harçtan istisnadır.
Fon bankaları, faaliyet izni kaldırılan veya tasfiyeleri Fon eliyle
yürütülen bankaların iflas ve tasfiye idarelerinin alacaklarının tahsilini
teminen yapacakları her türlü işlem, dava ve icra takipleri, bu dava ve
takiplerin borçlularınca kabul edilmek suretiyle kesinleştirilmesi, her türlü vergi, resim, harç ve fonlar ve
2548 sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak
Harçlar ve Mahkûmlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanunun 1 inci
maddesi hükmünden istisnadır.
Faaliyet izni kaldırılan bankaların, Fon bankalarının sandıklarının
Sosyal Sigortalar Kurumuna devri hâlinde, aktüerlerce tespit edilen fiili ve
teknik açıklar için, faaliyet izni kaldırılan bankaya, Fona ve/veya Fon
bankalarına rücu edilemez.
Zamanaşımı
MADDE 141.- Bu Kanundan kaynaklanan Fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde
zamanaşımı süresi yirmi yıldır.
Görevli ve yetkili mahkeme
MADDE 142.- Fon, Fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve
tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesi
tarafından bakılır. O yerde, birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması
hâlinde, bu davalar (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemesinde görülür.
Fon, Fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve
tasfiye idareleri tarafından muamele merkezi veya ikametgâhı İstanbul ili
sınırları içinde olan kişiler aleyhine açılacak hukuk davaları ile borçlular
hakkında açılacak iflas davalarına İstanbul (1) ve (2) numaralı asliye ticaret
mahkemesi tarafından bakılır. İflas davası açılması hâlinde, bu mahkeme,
hakkında iflası istenen borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer asliye
ticaret mahkemesine borçlu aleyhine iflas davası açıldığını bildirir.
Bu Kanun hükümleri ile Fona verilen yetki ve görevler gereğince açılmış
ve açılacak her türlü davalara adlî tatilde de bakılır, bu davalarda
bilirkişiler resmî kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar arasından seçilir,
duruşmalara otuz günden fazla ara verilmez.
Varlık yönetim şirketi
MADDE 143.- Bankalar ve Fon dâhil diğer malî kurumların alacakları ile diğer
varlıklarının satın alınması, tahsili, yeniden yapılandırılması ve satılması
amacıyla, kuruluş ve faaliyet esasları Kurul tarafından belirlenen varlık
yönetim şirketleri de kurulabilir. Varlık yönetim şirketleri alacaklarının
tahsili ve alacakların ve/veya diğer varlıkların yeniden yapılandırılması
kapsamında alacak tahsili amacıyla edindiği gayrimenkul veya sair mal, hak ve
varlıkların işletilmesi, kiralanması ve bunlara yatırım yapılması ve yine
alacaklarını tahsil etmek amacıyla borçlularına ilâve finansman sağlamak veya
sermayelerine iştirak etmek dâhil olmak üzere her türlü faaliyeti
gerçekleştirmeye yetkilidir.
Fon kurulacak varlık yönetim şirketlerine sermaye sağlamak suretiyle
kurucu ortak veya hissedar olarak katılmaya yetkilidir.
Fonun en az yüzde yirmi hissedar olduğu varlık yönetim şirketleri,
Fondan devraldığı alacaklarla ilgili olarak bu Kanunun 132 nci maddesinin
sekizinci fıkrası ve 138 inci maddesinin beşinci fıkrasında Fona tanınan hak ve
yetkileri kullanır.
Varlık yönetim şirketleri bu kapsamdaki işlemleri nedeniyle doğmuş veya
doğması beklenen, ancak miktarı kesin olarak belli olmayan zararlarını
karşılamak amacıyla karşılık ayırmak zorundadırlar. Karşılık ayrılacak
alacakların nitelikleri ile
karşılıklara ilişkin esas ve usûller Kurul tarafından belirlenir. Varlık
yönetim şirketlerinin bu fıkra uyarınca ayırdıkları karşılıkların tamamı,
ayrıldıkları yılda kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul
edilir.
Bu Kanun kapsamında kurulan varlık yönetim şirketleri ile 4743 sayılı
Malî Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 3 üncü
maddesinin yedinci fıkrası uyarınca Kurulun çıkarmış olduğu yönetmelik
kapsamında kurulan varlık yönetim şirketlerinin yaptıkları işlemler ve bununla
ilgili olarak düzenlenen kâğıtlar, kuruluş işlemleri de dâhil olmak üzere
kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl süresince 488 sayılı Damga
Vergisi Kanununa göre ödenecek damga vergisinden, 492 sayılı Harçlar Kanununa
göre ödenecek harçlardan, her ne nam altında olursa olsun tahsil edilecek
tutarlar 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu gereği ödenecek banka ve sigorta
muameleleri vergisinden, kaynak kullanımını destekleme fonuna yapılacak kesintilerden
ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 39 uncu maddesi hükmünden
istisnadır.
Varlık yönetim şirketi tarafından, bu borçların, taahhütlerin
yüklenilmesi veya alacakların, varlıkların devralınması hâlinde, bu borç,
taahhüt, alacak ve varlıklarla ilgili olarak, takibi şikayete bağlı suçlar
dahil olmak üzere açılmış veya açılacak her türlü ceza davalarında, alacağın
devralındığı veya borcun, taahhüdün yüklenildiği tarihten itibaren, suçtan
zarar gören olarak, varlık yönetim şirketi kendiliğinden müdahil sıfatını
kazanır.
Bu Kanunun yayımı tarihinden önce kurulmuş olan varlık yönetim
şirketleri bu Kanun hükümlerine tâbi olarak faaliyetlerini yürütürler.
ONÜÇÜNCÜ
KISIM
Diğer
Hükümler
Faiz oranları ile diğer
menfaatler
MADDE 144.- Bakanlar Kurulu, bankaların ödünç para verme işlemleri ve mevduat
kabulünde uygulanacak azamî faiz oranlarını, katılma hesaplarında kâr ve zarara
katılma oranlarını, özel cari hesaplar dâhil bu maddede belirtilen işlemlerde
sağlanacak diğer menfaatlerin nitelikleri ile azamî miktar ya da oranlarını
tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya yetkilidir.
Bakanlar Kurulu, bu yetkilerini Merkez Bankasına devredebilir.
Parasal tutarlar
MADDE 145.- Para cezalarına ilişkin hükümler hariç olmak üzere, bu Kanundaki
parasal tutar ve sınırlardan her biri, her yıl kısmen ya da tamamen, Devlet
İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan yıllık üretici fiyat endeksindeki
artış oranının gerektirdiği miktarı geçmemek üzere Kurul kararıyla
artırılabilir.
ONDÖRDÜNCÜ
KISIM
Yaptırımlar,
Soruşturma ve Kovuşturma Hükümleri
BİRİNCİ BÖLÜM
İdarî Para Cezaları
Kuruluşlara ilişkin idarî para
cezaları
MADDE 146.- Kurul kararıyla ve gerekçesi belirtilmek suretiyle, bu Kanun
kapsamındaki kuruluşlara, bu Kanunun;
a) 13 üncü ve 14 üncü maddelerine aykırı şekilde şube ve temsilcilik
açılması hâlinde, onbeşbin Yeni Türk
Lirasından ellibin Yeni Türk Lirasına kadar,
b) 18 inci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları hükümlerine aykırılık
hâlinde, beşbin Yeni Türk Lirasından
onbeşbin Yeni Türk Lirasına kadar,
c) 25 inci maddesine aykırı şekilde atama yapılması veya 26 ncı
maddesinde belirtilen kişilerin yasaklanan görevlerde çalıştırılması hâlinde,
onbin Yeni Türk Lirasından kırkbin Yeni Türk Lirasına kadar ve cezanın tebliğ
tarihinden itibaren on iş günü içinde aykırılığın giderilmemesi hâlinde, bu
sürenin bitiminden itibaren geçen her gün için verilmiş olan cezanın yüzde onu
tutarında,
d) 28 inci madde hükümlerine aykırılık hâlinde, beşbin Yeni Türk
Lirasından onbeşbin Yeni Türk Lirasına kadar,
e) 33 veya 34 üncü maddelerine ya da 37 nci maddesinin birinci fıkrasına
ya da 38, 39 veya 42 nci maddelere aykırı davranılması hâlinde onbin Yeni Türk Lirasından yirmibeşbin Yeni
Türk Lirasına kadar,
f) 43 üncü maddede öngörülen bildirimlerin yapılmaması hâlinde beşbin Yeni Türk Lirasından onbeşbin Yeni
Türk Lirasına kadar,
g) 50 nci maddesindeki kredi yasaklarına uyulmaması hâlinde beşbin Yeni Türk Lirasından az olmamak üzere
verilen kredinin yüzde beşi tutarına kadar,
h) 52 nci maddesine aykırı davranılması hâlinde, beşbin Yeni Türk Lirasından onbin Yeni Türk
Lirasına kadar,
i) 53 üncü maddesine göre ayrılması gereken karşılıkların tesis
edilmemesi hâlinde, beşbin Yeni Türk Lirasından az olmamak üzere, ayrılması
gereken karşılık tutarının binde ikisine kadar; üç aydan az olmamak üzere
Kurumca verilecek süre içinde aykırılığın giderilmemesi hâlinde ise, tesis
edilmeyen karşılık tutarının yüzde üçü tutarında,
j) 54 üncü maddesindeki kredi sınırlarına uyulmaması hâlinde, ellibin
Yeni Türk Lirasından az olmamak üzere aykırılık oluşturan tutarın yüzde birine
kadar,
k) 56 ncı maddesine aykırı şekilde ortaklık payı edinilmesi hâlinde,
yirmibin Yeni Türk Lirasından az olmamak üzere, aykırılık teşkil eden tutarın
yüzde beşine kadar ve cezanın tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde
aykırılığın giderilmemesi durumunda ise bu sürenin bitiminden itibaren
aykırılığın giderildiği tarihe kadar geçen her gün için verilen cezanın yüzde
biri tutarında,
l) 57 nci maddesindeki yasaklama ve sınırlamalara aykırılık hâlinde,
yirmibin Yeni Türk Lirasından az olmamak üzere, yasaklama ve sınırlama konusu
değerin yüzde onuna kadar ve cezanın tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde
aykırılığın giderilmemesi durumunda ise, kredi kullandırımından kaynaklanan
aykırılık hariç, bu sürenin bitiminden itibaren aykırılığın giderildiği tarihe
kadar geçen her gün için verilen cezanın yüzde biri tutarında,
m) 58 inci madde hükmüne aykırılık hâlinde beşbin Yeni Türk
Lirasından az olmamak üzere aktarılan
miktar kadar, 59 uncu maddedeki sınırlamaya uyulmaması hâlinde, beşbin Yeni
Türk Lirasından az olmamak üzere sınırı aşan miktar kadar,
n) 60 ıncı maddesinin beşinci ve yedinci fıkralarına uyulmaması
hâlinde onbeşbin Yeni Türk Lirasından
ellibin Yeni Türk Lirasına kadar,
o) 61 inci maddesindeki yükümlülüğün yerine getirilmemesi hâlinde beşbin Yeni Türk Lirasından onbin Yeni Türk
Lirasına kadar,
p) 95 ve 96 ncı maddeleri kapsamında Kurum tarafından bu Kanun
kapsamındaki kuruluşlardan talep edilen bilgilerin gönderilmemesi hâlinde beşbin Yeni Türk Lirasından onbeşbin Yeni
Türk Lirasına, geç gönderilmesi hâlinde
beşbin Yeni Türk Lirasından onbin Yeni Türk Lirasına, eksik bilgi ile
gönderilmesi, kontrol hataları içermesi veya kontrol hatalarının süreklilik arz
etmesi hâlinde beşbin Yeni Türk
Lirasından onbeşbin Yeni Türk Lirasına kadar,
r) 144 üncü maddesi uyarınca alınan kararlara ve yapılan düzenlemelere
uyulmaması hâlinde yirmibin Yeni Türk Lirası, ayrıca Bakanlar Kurulu veya
Merkez Bankası tarafından miktar ya da oranların tespit edildiği durumlarda,
söz konusu miktar ve oranlara aykırı şekilde faiz alınması veya verilmesi ya da
menfaat sağlanması hâlinde, sağlanan menfaat tutarı kadar,
İdarî para cezası uygulanır.
Kurul bu madde uyarınca verilecek cezaları bu Kanunun 68, 69 ve 70 inci
maddeleri uygulanan bankalar için yüzde ellisine, 71 inci maddesi uygulanan
bankalar için ise yüzde yüzüne kadar indirmeye yetkilidir.
İlgili kişilere ilişkin idarî
para cezaları
MADDE 147.- Kurul kararıyla ve gerekçesi belirtilmek suretiyle, ilgili gerçek ve
tüzel kişilere, bu Kanunun;
a) 18 inci maddesinin birinci, ikinci veya dördüncü fıkrasına aykırılık
hâlinde, beşbin Yeni Türk Lirasından
onbeşbin Yeni Türk Lirasına kadar,
b) 36 ncı maddesine aykırılık hâlinde,
beşbin Yeni Türk Lirasından yirmibin Yeni Türk Lirasına kadar,
c) 38 inci maddesine aykırılık hâlinde, beşbin Yeni Türk Lirasından
yirmibin Yeni Türk Lirasına kadar,
İdarî para cezası uygulanır.
Sınırlamalara, kararlara ve
düzenlemelere aykırı hareketler dolayısıyla idarî para cezaları
MADDE 148.- Kurul kararıyla ve gerekçesi belirtilmek suretiyle, bu Kanun
kapsamındaki kuruluşlar ile ilgili gerçek ve tüzel kişilere;
a) Bu Kanun veya bu Kanuna istinaden çıkarılan düzenlemelerde yer alan sınırlamalara uyulmaması hâlinde onbin Yeni Türk Lirasından az olmamak üzere aykırılık oluşturan tutarın binde beşine kadar,
b) İlgili maddelerine göre, Kurul ve Kurum tarafından bu Kanuna
dayanılarak alınan kararlara, çıkarılan yönetmelik ve tebliğlere ve yapılan
diğer düzenlemelere uyulmaması hâlinde
beşbin Yeni Türk Lirasından onbin Yeni Türk Lirasına kadar,
İdarî para cezası uygulanır.
Savunma hakkı ve kapatma kararı
MADDE 149.- İdarî para cezalarının uygulanıp uygulanmayacağına ilgilinin savunması
alındıktan sonra karar verilir. Savunma istendiğine ilişkin yazının tebliğ
tarihinden itibaren bir ay içinde savunma verilmemesi hâlinde savunma hakkından
feragat edildiği kabul edilir.
Bu Kanunun 13 üncü maddesi hükümlerine aykırı olarak yurt içinde açılan
şube ve temsilcilikler hakkında 146 ncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
hükümleri uygulanmakla birlikte, bunlar Kurumun talebi üzerine valiliklerce
geçici veya sürekli kapatılabilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Suçlar
İzinsiz faaliyette bulunmak
MADDE 150.- Bu Kanuna göre alınması gereken izinleri almaksızın banka gibi faaliyet
gösteren ya da mevduat kabul eden yahut katılım fonu toplayan gerçek kişiler
ile tüzel kişilerin görevlileri, üç yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne
kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ayrıca, bu suçun bir işyeri
bünyesinde işlenmesi hâlinde bu işyerlerinin bir aydan bir yıla kadar, tekerrür
hâlinde ise sürekli olarak kapatılmasına karar verilebilir.
Bu Kanuna göre alınması gereken izinleri almaksızın ticaret
unvanlarında, her türlü belge, ilân ve reklamlarında veya kamuoyuna yaptıkları
açıklamalarda banka adını ya da banka gibi faaliyet gösterdikleri ya da banka
gibi mevduat veya katılım fonu topladıkları izlenimini uyandıracak söz ve
deyimleri kullanan gerçek kişiler ile tüzel kişilerin görevlileri, bir yıldan
üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
Ayrıca, bu işyerlerinin bir aydan bir yıla kadar, tekerrür hâlinde ise sürekli
olarak kapatılmasına karar verilebilir.
Yukarıdaki fıkralara aykırılık hâlinde Kurumun ilgili Cumhuriyet başsavcılığını
muhatap talebi üzerine sulh ceza hâkimince, dava açılması hâlinde davaya bakan
mahkemece işyerlerinin faaliyetleri ve reklamlar geçici olarak durdurulur,
ilânları toplatılır. Bu tedbirler, hâkim kararıyla kaldırılıncaya kadar devam
eder. Bu kararlara karşı itiraz yolu açıktır.
Mevduat ve katılım fonu
sahiplerinin haklarını engellemek
MADDE 151.- Bu Kanunun 61 inci maddesi hükmüne aykırı davrananlar altı aydan iki
yıla kadar hapis ve beşyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
Düzeltici, iyileştirici ve
kısıtlayıcı önlemleri almamak
MADDE 152.- Bu Kanunun 68, 69 ve 70 inci maddelerine ve bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 14 üncü maddesine göre, Kurul veya
Kurumca alınması istenen önlemleri almayan bankaların bu önlemleri almakla
yükümlü olan mensupları, iki yıldan dört yıla kadar hapis ve bin günden beşbin
güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılırlar.
Birinci fıkrada belirtilen önlemleri almamak, bankanın nitelikli paya
sahip ortaklarına veya bunların iştirak ve kuruluşlarına yarar sağlamak
amacıyla yapıldığı takdirde dört yıldan altı yıla kadar hapis cezasına ve onbin
güne kadar adlî para cezasına hükmedilir.
Yetkili merciler ile denetim
görevlilerince istenen bilgi ve belgeleri vermemek ve görevlerini yapmalarını
engellemek
MADDE 153.- Bu Kanunla yetkilendirilen mercilerin ve denetim görevlilerinin
istedikleri bilgi ve belgeler ile bu Kanun kapsamındaki kuruluşların, konsolide
finansal tabloların hazırlanmasını teminen 38 inci madde kapsamında istedikleri
bilgi ve belgeleri vermeyen kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşyüz
günden binbeşyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
Bu Kanunla yetkilendirilen denetim görevlilerinin görevlerini
yapmalarına engel olan kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
Belgelerin saklanması
yükümlülüğüne aykırı davranmak
MADDE 154.- Bu Kanunun 42 nci maddesinde belirtilen belgelerin saklanması
yükümlülüğüne uymayanlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşyüz günden
binbeşyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar.
Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak
MADDE 155.- Bu Kanun kapsamındaki kuruluşların, bu Kanunda gösterilen merciler ile
denetim görevlilerine ve mahkemelere verdikleri veya yayımladıkları
belgelerdeki gerçeğe aykırı beyanlardan dolayı, bunları ve bunların
düzenlenmesine esas teşkil eden her türlü belgeleri imza edenler, bir yıldan üç
yıla kadar hapis ve binbeşyüz günden az olmamak üzere adlî para cezası ile
cezalandırılır.
İşlemlerin kayıt dışı
bırakılması ve gerçeğe aykırı muhasebeleştirme
MADDE 156.- Bu Kanun kapsamındaki kuruluşların işlemlerinin kayıt dışı
bırakılmasından, gerçek mahiyetlerine uygun düşmeyen bir şekilde
muhasebeleştirilmesinden, kanunî ve yardımcı defter ve kayıtları, şubeleri,
yurt içi ve yurt dışındaki muhabirleri ile hesap mutabakatı sağlanmadan yıl
sonu bilançolarını kapatmalarından dolayı, bunları ve bunların düzenlenmesine
esas olan her türlü belgeleri imza edenler bir yıldan üç yıla kadar hapis ve
binbeşyüz günden az olmamak üzere adlî para cezası ile cezalandırılır. Gerçeğe
aykırı olarak düzenlendiğini bildiği halde bu belgeleri onaylayan bağımsız
denetim kuruluşu görevlileri de aynı şekilde cezalandırılır.
Sistemi engelleme, bozma,
verileri yok etme veya değiştirme
MADDE 157.- Bu Kanuna tâbi kuruluşlar, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 244 üncü
maddesinde tanımlanan sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya
değiştirme suçu açısından banka veya kredi kurumu olarak kabul edilir.
İtibarın zedelenmesi
MADDE 158.- Bu Kanunun 74 üncü maddesine aykırı davrananlar bir yıldan üç yıla
kadar hapis ve bin günden ikibin güne kadar adlî para cezası ile
cezalandırılır.
Yukarıdaki fıkrada yazılı fiil neticesinde özel veya kamusal bir zarar
doğarsa verilecek ceza altıda bir oranında artırılarak hükmolunur.
Sırların açıklanması
MADDE 159.- Bu Kanunun 73 üncü maddesinin birinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen
yükümlülüğe uymayanlar için bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bin günden ikibin
güne kadar adlî para cezası hükmolunur. Banka ve müşterilere ait sırları
açıklayan üçüncü kişiler hakkında da aynı cezalar uygulanır.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen kimseler sırları kendileri ya da başkaları
için yarar sağlamak amacıyla açıklamış olursa verilecek cezalar altıda bir
oranında artırılır. Ayrıca, fiilin önemine göre sorumluların bu Kanun kapsamına
giren kuruluşlarda görev yapmaları, iki yıldan aşağı olmamak üzere geçici veya
sürekli olarak yasaklanır.
Zimmet
MADDE 160.- Görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve
gözetimiyle yükümlü olduğu para veya para yerine geçen evrak veya senetleri
veya diğer malları kendisinin ya da başkasının zimmetine geçiren banka yönetim
kurulu başkan ve üyeleri ile diğer mensupları, altı yıldan oniki yıla kadar
hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılacakları gibi
bankanın uğradığı zararı tazmine mahkûm edilirler.
Suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla
işlenmesi hâlinde faile on iki yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne
kadar adli para cezası verilir; ancak, adli para cezasının miktarı bankanın
uğradığı zararın üç katından az olamaz. Ayrıca meydana gelen zararın ödenmemesi
hâlinde mahkemece re'sen ödettirilmesine hükmolunur.
Faaliyet izni kaldırılan veya Fona devredilen bir bankanın; hukuken veya
fiilen yönetim ve denetimini elinde bulundurmuş olan gerçek kişi ortaklarının,
kredi kuruluşunun kaynaklarını, kredi kuruluşunun emin bir şekilde çalışmasını
tehlikeye düşürecek şekilde doğrudan veya dolaylı olarak kendilerinin veya
başkalarının menfaatlerine kullandırmak suretiyle, kredi kuruluşunu her ne
suretle olursa olsun zarara uğratmaları zimmet olarak kabul edilir. Bu fiilleri
işleyenler hakkında on yıldan yirmi yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar
adlî para cezasına hükmolunur; ancak, adlî para cezasının miktarı bankanın
uğradığı zararın üç katından az olamaz. Ayrıca, meydana gelen zararın
müteselsilen ödettirilmesine karar verilir.
Soruşturma başlamadan önce, zimmete geçirilen para veya para yerine
geçen evrak veya senetlerin veya diğer malların aynen iade edilmesi veya
uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi hâlinde, verilecek cezanın üçte ikisi
indirilir.
Kovuşturma başlamadan önce, gönüllü olarak, zimmete geçirilen para veya
para yerine geçen evrak veya senetlerin veya diğer malların aynen iade edilmesi
veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi hâlinde, verilecek cezanın
yarısı indirilir. Bu durumun hükümden önce gerçekleşmesi hâlinde, verilecek
cezanın üçte biri indirilir.
Zimmet suçunun konusunu oluşturan para veya para yerine geçen evrak veya
senetlerin veya diğer malların değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte
birden yarıya kadar indirilir.
Diğer kanunlara aykırılıklar
MADDE 161.- Bu Kanuna göre suç teşkil eden hareket ve fiiller başka kanunlara göre
de cezayı gerektirdiği takdirde, failleri hakkında en ağır cezayı gerektiren
kanun maddesi uygulanır. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun sorumluluğu
gerektiren hükümleri saklıdır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Kovuşturma Usûlü
Yazılı başvuru ve müdahale
MADDE 162.- Bu Kanunda belirtilen suçlara ilişkin soruşturma ve kovuşturma
yapılması, Kurum veya Fon tarafından Cumhuriyet başsavcılığına yazılı başvuruda
bulunulmasına bağlıdır. Bu başvuru muhakeme şartı niteliğindedir. Ancak, 160
ıncı maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen suçtan dolayı soruşturma ve
kovuşturmalar Kurumun veya Fonun yazılı bildirimi üzerine veya gecikilmesinde
sakınca görülen hallerde re'sen Cumhuriyet savcılarınca yapılır ve Kurum ve Fon
haberdar edilir. Bu fikra uyarınca yapılan soruşturmalar neticesinde açılan
kamu davalarında, Kurumun veya Fonun başvuruda bulunması hâlinde, bunlar
başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanırlar.
İtibarın zedelenmesi, sırların açıklanması ve zimmet suçlarından dolayı
ilgililerin dava hakkı ile 4.12.2004
tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi
Kanunu hükümleri saklıdır.
İtiraz ve bildirim
MADDE 163.- Bu Kanunun 162 nci maddesi uyarınca başlatılan soruşturmalar
neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilirse, bu karar ilgisine göre
Kuruma veya Fona ve ilgili bankaya tebliğ edilir. Kurum, Fon ve ilgili banka
kendisine tebliğ edilen bu kararlara karşı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa göre itiraza yetkilidir.
Kamu davası açılması hâlinde, iddianamenin bir örneği ilgisine göre
Kuruma veya Fona tebliğ edilir.
Özel görev
MADDE 164.- Bu Kanunda tanımlanan düzeltici, iyileştirici ve kısıtlayıcı önlemleri
almamak, işlemlerin kayıt dışı bırakılması ve gerçeğe aykırı muhasebeleştirme
ve zimmet suçları ile sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya
değiştirme, bankacılık ve müşteri sırlarının açıklanması, bankacılık faaliyeti
çerçevesinde işlenen nitelikli dolandırıcılık, bu suçların işlenmesi amacına
yönelik olarak örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak veya bu suçlarla
bağlantılı olup da ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlara ait
davalar, fiilin işlendiği yerin bağlı olduğu ilin adıyla anılan (1) numaralı
ağır ceza mahkemelerinde görülür. Gerekli görülen yerlerde Adalet Bakanlığının
teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca bu tür suçlara bakmak
üzere o yerlerdeki diğer ağır ceza mahkemeleri de görevlendirilebilir veya yeni
ağır ceza mahkemesi de kurulabilir.
Bilirkişi incelemesi
MADDE 165.- Bu Kanunun uygulaması ile ilgili olarak, bu Kanunda ve diğer kanunlarda
öngörülen suçlardan dolayı açılan ceza davalarında bilirkişi, raporunu dosyanın
kendisine verildiği tarihten başlayarak üç ay içinde mahkemeye verir. Bu süre
hâkim tarafından iki aya kadar uzatılabilir. Bu süre içerisinde de rapor
mahkemeye verilmediği takdirde görev, ücret ödenmeksizin bilirkişiden alınır ve
yeni bilirkişi atanır. Bilirkişilik görevi bu şekilde kendisinden alınan
kişiler, bir yıl süreyle bu Kanun kapsamında hiçbir davada bilirkişi olarak
atanamazlar. Bu kişiler, raporların süresinde verilmemesinin sebep olduğu
masrafları ödemeye ve ayrıca beşyüz güne kadar adlî para cezasına mahkûm
edilirler. Dosyanın bilirkişiye tevdi tarihinde dava zamanaşımı süresi durur.
Bilirkişinin raporunu mahkemeye verdiği tarihten itibaren bu süre kaldığı
yerden işlemeye devam eder.
Kurum, Fon, Fon bankaları ile bankaların iflas idareleri tarafından
açılan hukuk davalarında gerekli görülen hâllerde, yaptırılacak bilirkişi
incelemelerinde bilirkişi, raporunu dosyanın kendisine verildiği tarihten
başlayarak üç ay içinde mahkemeye verir. Bu süre hâkim tarafından iki aya kadar
uzatılabilir. Bu süre içerisinde de rapor mahkemeye verilmediği takdirde görev,
ücret ödenmeksizin bilirkişiden alınır ve yeni bilirkişi atanır. Bilirkişilik
görevi bu şekilde kendisinden alınan kişiler, bir yıl süreyle bu Kanun
kapsamında hiçbir davada bilirkişi olarak atanamazlar. Bu kişiler, raporların
süresinde verilmemesinin sebep olduğu masrafları ödemeye ve ayrıca beşyüz güne
kadar adlî para cezasına mahkûm edilirler.
Özel soruşturma ve kovuşturma
MADDE 166.- 160 ıncı maddenin üçüncü fıkrası kapsamına giren suçların soruşturma ve
kovuşturmalarında aşağıdaki hükümler tatbik olunur:
a) Soruşturma, iş bölümü ilişkilerine göre, Cumhuriyet başsavcılarınca
veya görevlendireceği Cumhuriyet savcılarınca bizzat yürütülür. Bu suçlar,
görev sırasında veya görevden dolayı işlenmiş olsalar bile, Cumhuriyet
savcılarınca doğrudan soruşturma yapılır.
b) Bu suçların soruşturma ve kovuşturmalarında, 5271 sayılı Ceza
Muhakemesi Kanununun 135 ilâ 138 inci maddeleri de uygulanır.
c) Bu suçlarla ilgili soruşturma ve kovuşturmalarda kolluk; soruşturma
ve kovuşturma sebebiyle şüpheli, sanık, tanık, bilirkişi ve suçtan zarar
görenleri, Cumhuriyet savcısının veya mahkeme naibinin veya istinabe olunan
hâkimin emriyle belirtilen gün, saat ve yerde hazır bulundurmaya mecburdur. Bu
emir, çağrılanlar hakkında kolluğa ihzar müzekkeresinde olduğu gibi zor
kullanma yetkisi verir.
d) Cumhuriyet başsavcılıkları, bu suçların soruşturmasında gerekli
olması hâlinde, geçici olarak yargı çevresi içerisinde veya dışındaki, genel
bütçeli dairelere ve katma bütçeli idarelere, bütün kamu kurum ve
kuruluşlarına, belediyelere, bankalara ait bina, araç, gereç ve personelden
yararlanmak için istemde bulunabilirler. Bu istemler, ilgili kurum ve
makamlarca geciktirilmeksizin yerine getirilir. Özürsüz olarak bu istemleri
yerine getirmeyen sorumlu kişiler, üç aydan altı aya kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
e) Soruşturmanın gerekli kıldığı hâllerde, suç mahalli veya delillerin
bulunduğu yerlere gidilerek soruşturma yapılır.
f) Soruşturmanın sonuçlanmasına kadar, bu suç faillerinin her türlü mal,
alacak, para ve sair eşyalarına hâkim kararı, gecikmesinde sakınca olunan
hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile el konulur. Bu suçlara iştirak
edenler ile suç faillerinin bu suçlar nedeniyle elde ettiği her türlü haksız
kazanımın transferi sonucu elde edilen, kan ve kayın hısımlar ile üçüncü
şahıslar nezdindeki mal, alacak veya sair her türlü şeylere de Cumhuriyet
savcısının yazılı emri ile el konulur.
g) El koyma kararı yirmidört saat içinde yetkili ve görevli sulh ceza
hâkiminin onayına sunulur. Hâkim kırksekiz saat içinde kararını açıklar. Aksi
halde el koyma hükümsüz kalır.
İnfaz
MADDE 167.- 160 ıncı maddede yazılı suçlardan dolayı mahkûm olanlar, Fona veya
Hazineye olan borçları ve tazminatları ödemediği veya bu borçlar ve tazminatlar
malvarlıklarından tahsil olunamadığı sürece, bunlar hakkında koşullu
salıverilme hükümleri uygulanmaz.
ONBEŞİNCİ
KISIM
Son
Hükümler
Kaldırılan ve değiştirilen
hükümler
MADDE 168.- A) Bu Kanunun geçici maddelerindeki düzenlemeler hariç olmak üzere,
18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanunu ile ek ve değişiklikleri
yürürlükten kaldırılmıştır.
B) İkrazatçılık hariç ödünç para verme işlerine ve finansal kiralama
faaliyetlerine ilişkin olarak 9.12.1994 tarihli ve 4059 sayılı Hazine
Müsteşarlığı ile Dış Ticaret Müsteşarlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanunda yer alan görev ve yetkilere ilişkin hükümler yürürlükten
kaldırılmıştır.
C) 10.6.1985 tarihli ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun;
a) 30 ve 34 üncü maddeleri hariç olmak üzere, diğer maddelerinde yer
alan "Bakanlar Kurulu" ibareleri "Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurulu",
b) "Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı bulunduğu
Bakanlık" ibareleri ise "Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu",
c) 32 nci maddesinin (b) bendi "10 uncu maddesinde belirtilen
yönetmelik Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunca,"
Şeklinde değiştirilmiştir.
D) 30.9.1983 tarihli ve 90 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin;
a) 12 ve 13 üncü maddelerinde yer alan "Müsteşarlık" ibareleri
"Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu",
b) 14 üncü maddesinin birinci fıkrası "Bu Kanun Hükmünde
Kararnameye tâbi finansman şirketleri ve faktoring şirketlerinin faaliyetleri
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, ikrazatçıların faaliyetleri ise
Müsteşarlıkça denetlenir.”,
c) 14 üncü maddesinin dördüncü fıkrası "Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu finansman şirketleri ve faktoring şirketlerinden, Hazine
Müsteşarlığı ise ikrazatçılardan her türlü bilgi ve belgeyi talep
edebilir."
Şeklinde değiştirilmiştir.
E) 90 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü maddesinin birinci ve
ikinci fıkrasında yer alan "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının görüşünü
alarak" ibaresi ile beşinci fıkrasında yer alan "Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası'nın da görüşlerini alarak" ibareleri madde metninden
çıkarılmıştır.
F) 14.1.1970 tarihli ve 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Kanununun 40 ıncı maddesinin (I) numaralı fıkrasının (b) bendi yürürlükten
kaldırılmış ve (II) numaralı fıkrası ile 44 üncü maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
II - Bankalar ve elektronik ödeme araçlarını çıkaran kuruluşlar dâhil
olmak üzere Bankaca uygun görülecek diğer malî kuruluşlar, Banka nezdinde
açılacak hesaplarda yükümlülükleri esas alınarak, nakden zorunlu karşılık tesis
ederler. Zorunlu karşılığa tâbi yükümlülüklerin kapsamı, zorunlu karşılıkların
oranı, tesis süresi ve bu yükümlülükler için tesis edilen karşılıklara
gerektiğinde ödenecek faiz oranı, mevduat veya katılım fonlarından olağanüstü
çekilişler ile birleşme, devir ve bölünme hâllerinde yapılacak işlemler de dâhil olmak üzere uygulamaya yönelik her
türlü usûl ve esaslar Bankaca belirlenir.
Yukarıda belirtilen kuruluşların taahhütlerine karşı bulunduracakları
umumi disponibilitenin nitelik ve oranı, gerektiğinde Bankaca tespit edilir.
Bankaca yapılacak düzenlemeye göre zorunlu karşılıkların Banka
nezdindeki hesaplarda bloke olarak tutulmasının istenmesi hâlinde, bloke
hesaplarda tutulan zorunlu karşılıklar, hiçbir amaç ve konunun finansmanı için
kullanılamaz, temlik ve haciz edilemez.
Zorunlu karşılıkların ve umumi disponibilitenin süresinde tesis
edilmemesi veya eksik tesis edilmesi hâlinde Banka, belirleyeceği usûl ve
esaslara göre, eksik kısım için; Banka nezdindeki hesaplarda faizsiz mevduat
tutulmasını istemeye veya cezaî faiz tahakkuk ettirmeye yetkilidir. Tahakkuk
ettirilen cezaî faiz alacakları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun hükümleri gereğince tahsil edilir. Tahsil edilen cezaî faizler
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna gelir kaydedilir.
Madde 44.- Banka, Türkiye'de faaliyette bulunan mevduat bankaları,
katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları, finansal holding şirketleri,
finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri, finansman şirketleri ile
Banka ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunca belirlenecek diğer malî
kuruluşların müşterilerinin risk durumlarına ilişkin bilgileri nezdinde
toplamak, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve ilgili kuruluşlar ile
paylaşmak üzere Risk Merkezi kurar.
Yukarıda belirtilen kuruluşlar, bankalar bakımından keşide ettikleri
protestolar da dâhil olmak üzere, müşterilerinin risk durumları hakkında
istenecek her türlü bilgiyi belirlenecek biçim ve içerikte vermekle yükümlüdür.
Risk Merkezinin bütün işlem ve kayıtları gizlidir.
Risk Merkezince sağlanacak bilgilerin biçim ve içeriğine, derlenmesine,
paylaşılmasına ve diğer hususlara ilişkin usûl ve esaslar Bankacılık Düzenleme
ve Denetleme Kurulunun uygun görüşü alınmak suretiyle Bankaca belirlenir.
G) 15.7.1950 tarihli ve 5682 sayılı Pasaport Kanununun 14 üncü
maddesinin (A) fıkrasının birinci paragrafına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurulu ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu üyeleri
için, T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilme ve emekli keseneklerinin bu
derecelerden kesilmesi şartı aranmaz.
H) 30.1.2002 tarihli ve 4743 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin yedinci
fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
I) 13.6.1945 tarihli ve 4759 sayılı İller Bankası Kanununun mülga 24
üncü maddesi aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
Madde 24.- Kredilere ve diğer alacaklara karşılık ayrılmasına ilişkin
yükümlülük 24.4.2003 tarihinden itibaren Banka hakkında uygulanmaz.
İ) 10.2.1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanununun 33 üncü
maddesinin (b) bendinde yer alan "Bankalar Yeminli Murakıp ve Murakıp
Yardımcıları" ibaresinden sonra gelmek üzere "Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumunda görevli Bankacılık Uzmanı, Hukuk Uzmanı ve Bilişim Uzmanı ile
bunların yardımcıları" ibaresi eklenmiştir.
J) 11.1.1954 tarihli ve 6219 sayılı Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim
Ortaklığı Kanununun 6 ncı maddesi ile
15 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Madde 6.- Hisse senetleri (A), (B), (C) ve (D) gruplarına ayrılmış olup;
nama yazılıdır.
Bankanın İdare Meclisi Genel Müdürle birlikte, toplam dokuz üyeden
oluşur. Her grubun İdare Meclisinde sahip olacağı üye sayısı Banka ana
sözleşmesinde gösterilir.
(A) grubu üyelerinden biri Vakıflar Genel Müdürlüğünü temsil etmek üzere
Başbakan tarafından, (A) grubunun diğer
üyeleri ile (B), (C) ve (D) grubu üyeleri Genel Kurulca seçilir.
Mülga kanunlara yapılan atıflar
MADDE 169.- Diğer kanunlarda mülga 3182 sayılı Bankalar Kanunu ve bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununa yapılan atıflar bu Kanunun
ilgili maddelerine yapılmış sayılır.
Diğer kanunlarda ve mülga 3182 sayılı Bankalar Kanunu ve bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununda özel finans kurumlarına
yapılan atıflar, katılım bankalarına yapılmış sayılır.
GEÇİCİ MADDE 1.- Bu Kanuna göre çıkarılacak yönetmelik, tebliğ
ve kararlar yürürlüğe girinceye kadar, kaldırılan hükümlere dayanılarak
çıkarılan düzenlemelerin, bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına
devam olunur.
Bu Kanunda öngörülen düzenlemeler bir yıl içerisinde yürürlüğe konulur.
GEÇİCİ MADDE 2.- 12.5.2001 tarih ve 4672 sayılı Kanunun geçici
2/a maddesi hükümleri saklıdır.
GEÇİCİ MADDE 3.- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Kurum
tarafından daha önce faaliyet izni verilmiş olan tüm bankalar, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önceki kanunlara uygun olarak yapmakta oldukları
faaliyetlerine devam ederler. Bankalar bu Kanunun yürürlüğe girmesinden
itibaren, iki ay içinde faaliyet gösterdikleri alanları bildiren beyannameyi
Kuruma verirler. Bankalar, faaliyetlerini bu Kanunun 4 üncü maddesi
kapsamındaki faaliyet konularını genişletmeden önce Kurumdan izin almak
zorundadır.
Bankalar ve finansal holding şirketleri durumlarını, bu Kanun
hükümlerine bir yıl içinde intibak ettirmek zorundadır.
Halen faaliyette bulunan özel finans kurumları, bir yıl içerisinde
ticaret unvanlarını katılım bankası ibaresini de kapsayacak şekilde değiştirmek
ve mevcut durumlarını Kanunun finansal raporlamayla ilgili hükümlerine intibak
ettirmek zorundadır. Özel Finans Kurumları Birliği Türkiye Katılım Bankaları
Birliği olarak addolunur ve bu Kanunun hükümlerine tâbi olup, üç ay içinde
durumunu bu Kanun hükümlerine uygun hale getirir.
GEÇİCİ MADDE 4.- Kurumca yetkilendirilen Bağımsız denetim
kuruluşları durumlarını 31.12.2006 tarihine kadar 36 ncı madde hükmüne uygun
hale getirmek zorundadır.
GEÇİCİ MADDE 5.- Bu Kanunun 54 üncü maddesinin birinci
fıkrasındaki yüzde yirmibeşlik oran, bir risk grubuna kullandırılabilecek
krediler yönünden, 31.12.2005 tarihine kadar yüzde otuzbeş, 1.1.2006 tarihinden
itibaren yüzde yirmibeş olarak; yüzde yirmilik oran, 31.12.2005 tarihine kadar
yüzde otuzbeş, 1.1.2006 tarihinden 31.12.2006 tarihine kadar yüzde yirmibeş,
1.1.2007 tarihinden itibaren yüzde yirmi olarak uygulanır.
Bu Kanunun 54 üncü maddesindeki kredi sınırlarına ilişkin hesaplamalarda
ortaklık payları; 2005 yılında yüzde kırk, 2006 yılında yüzde elli, 2007
yılında yüzde altmış, 2008 yılında yüzde yetmişbeş, 2009 yılında yüzde doksan,
1.1.2010 tarihinden itibaren yüzde yüz oranında dikkate alınır.
GEÇİCİ MADDE 6.- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla, iştirak tutarları Kanunun 56 ncı maddesinin birinci fıkrasında
belirtilen oranların altında olan kredi kuruluşları, hiçbir şekil ve surette bu
maddede yer alan oranları aşamazlar. Aynı tarih itibarıyla iştirak tutarları
Kanunda belirtilen oranlardan herhangi birini aşan kuruluşlar, aşım
tutarlarını, 31.12.2005 tarihine kadar yüzde yirmisini, 31.12.2006 tarihine
kadar yüzde kırkını, 31.12.2007 tarihine kadar yüzde altmışını, 31.12.2008
tarihine kadar yüzde seksenini, 31.12.2009 tarihine kadar yüzde yüzünü itfa
etmek suretiyle giderirler.
GEÇİCİ MADDE 7.- 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici
20 nci maddesi kapsamında sandık ve vakıfları bulunan bankalar durumlarını
31.12.2007 tarihine kadar 58 inci madde hükmüne uygun hale getirmek
zorundadırlar.
GEÇİCİ MADDE 8.- Bu Kanunun yayımı tarihinden önce Kuruma
yarışma ve yeterlilik sınavıyla alınmış; avukat (Kurum uzman yardımcısı) ve
Kurum uzman yardımcıları, bankacılık uzman yardımcısı olarak atanır. Kurumda
yeterlik sınavını geçerek avukat (Kurum Uzmanı) ve Kurum Uzmanı unvanını
kazanmış olanlar bankacılık uzmanlığına atanır. Bunların Kurumda çalıştıkları
süreler bankacılık uzman yardımcılığı ve bankacılık uzmanlığında geçmiş
sayılır.
Bu Kanunun yayımı tarihinde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunda
görev yapan personelden; Kurum Uzmanı olarak görev yapmış ve geldikleri
kurumlarda mesleğe özel yarışma sınavıyla alınmış ve yeterlik sınavında
başarılı görülerek uzman, müfettiş ve benzeri unvanlarda görev yapmış olanlar
ile en az doktora derecesine sahip olanlar bankacılık uzmanlığına atanmış
sayılırlar. Bunların geldikleri kurumlarda uzman, müfettiş ve benzeri
unvanlarda ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunda çalıştıkları süreler
bankacılık uzmanlığında geçmiş sayılır. Bu Kanunun yayımı tarihinden önce başka
kurumlardan naklen atanmış bankalar yeminli murakıp ve yardımcılarının geldikleri
kurumlarda çalıştıkları süreler Kurumda geçmiş sayılır.
Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrasında zikredilen Kurum uzmanları
dışında kalan Kurum uzmanları ve avukatlar aynı kadro unvanlarıyla görevlerine
devam ederler. Bu kadrolara bir daha atama yapılmaz. Bu kişiler görevde
kaldıkları sürece bankacılık uzmanlarının aylık, malî, sosyal ve emeklilik
haklarından aynen yararlanırlar.
GEÇİCİ MADDE 9.- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki Hazine
Müsteşarlığının 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu hükümleri ile 90 sayılı
Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin ikrazatçılık
dışındaki hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili personeli, muvafakatları alınmak
kaydıyla ve 1.1.2006 tarihine kadar
talep etmeleri hâlinde Kuruma naklen atanır. Kanun yürürlüğe girdiği
tarihte, Müsteşarlığın ilgili personelinden yurt dışı teşkilatında görev yapan
veya uluslararası kuruluşlarda görevli bulunan, lisans üstü eğitim nedeniyle
yurt dışında bulunan veya askerlik ya da sair nedenlerle ücretsiz izinli olanların
naklen atanma hakları saklıdır. Süresi içinde kullanılmayan haklar geçersiz
olur.
Hazine Müsteşarlığından naklen atanacak ilgili personelden, yaş şartı
dışındaki şartları taşıyan ve Kurulca belirlenecek usûl ve esaslara göre en az üç yıllık hizmeti bulunanlar
bankacılık uzmanı, üç yıldan az hizmeti olanlar bankacılık uzman yardımcısı
olarak atanır. Bunların geldikleri kurumda çalıştıkları süreler bankacılık
uzman ve uzman yardımcılığında geçmiş sayılır. Naklen atanan personelden
Müsteşarlığa karşı mecburi hizmet yükümlülüğü bulunanların Kurumda geçirdikleri
süreler bu yükümlülüklerin ifasında dikkate alınır.
Bu maddenin birinci fıkrası hükmüne göre Hazine Müsteşarlığından naklen
ataması yapılan personelin kadroları hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal
edilerek, 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvelin Hazine
Müsteşarlığına ait bölümünden çıkartılmış sayılır.
Kurum veya Fon personeli iken Fonda veya Kurumda geçici olarak
görevlendirilen personel, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç ay içerisinde
kurumlarına iade edilmemeleri hâlinde bulundukları Kurumda veya Fonda
durumlarına uygun kadro veya pozisyonlara atanırlar. Bunlara ödenecek farklar
hakkında geçici 20 nci maddenin ikinci
fıkrası hükümleri uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 10.- Bu Kanun yayımlandığı tarihte halen Fonda
çalışmakta olan personelden, Kanun ile Fona verilen aslî ve sürekli görevler
ile diğer hizmetleri yürütecek olanlar,
öğrenim durumları, hizmet süreleri ve Fon Kurulu tarafından belirlenecek diğer
hususlar dikkate alınarak bu Kanuna ekli (II) ve (III) sayılı cetvellerde yer
alan kadro ve pozisyonlara atanır.
GEÇİCİ MADDE 11.- Bu Kanunun yayımı tarihinden önce, 26.12.2003
tarihine kadar temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Fona
intikal eden ve/veya bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izin ve
yetkileri ilişkili Bakan, Bakanlar Kurulu veya Kurul tarafından kaldırılarak
tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen veya Fon tarafından tasfiye işlemleri
başlatılan bankalar hakkında başlatılan işlemler sonuçlanıncaya ve her türlü
Fon alacakları tahsil edilinceye kadar bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389
sayılı Kanunun 14, 15, 15/a, 16, 17, 17/a ve 18 inci maddeleri, ek 1, 2, 3, 4,
5 ve 6 ncı maddeleri ile geçici 4 üncü maddesi hükümlerinin uygulanmasına devam
edilir.
Bu Kanunun yayımı tarihinden önce haklarında bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan 4389 sayılı Kanun gereği mal bildiriminde bulunması gerekenlerin,
bildirimde belirtmedikleri veya gerçeğe aykırı olarak bildirdikleri her türlü
taşınır ve taşınmaz mal, hak ve alacak ile gelir ve harcamalar da haksız mal
edinme hükümlerine tâbidir. Haksız mal edinmediğini ispat edene bu hüküm
uygulanmaz.
Bu Kanunun yayımı tarihinden önce mülga 3182 sayılı Bankalar Kanununun
64 ve 65 inci maddeleri ile bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı
Bankalar Kanununun 14 üncü maddesi uyarınca işlem yapılan bankalar ile
tasfiyeye tâbi tutulan veya tasfiye işlemi başlatılan bankalar hakkında bu
Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin (5) ve
(6) numaralı fıkraları hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.
GEÇİCİ MADDE 12.- 13.11.1996 tarihli ve 4208 sayılı Kanunun 2
nci maddesinin (a) bendinin (6) numaralı alt bendi; bu Kanunun 134 üncü
maddesinin dokuzuncu, onuncu, onbirinci, onikinci ve onüçüncü fıkraları, 136
ncı maddesi, 137 nci maddesi, 138 inci maddesinin ikinci fıkrası ve geçici 10
uncu maddesinin ikinci fıkrası, 71 inci
maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi hükümlerine göre faaliyet izni
kaldırılan veya Fona devredilen bankalar ile 26.12.2003 tarihine kadar temettü
hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Fona intikal eden ve/veya
bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izin ve yetkileri ilişkili
Bakan, Bakanlar Kurulu veya Kurul tarafından kaldırılarak tasfiyeleri Fon
eliyle yürütülen veya Fon tarafından tasfiye işlemleri başlatılan bankalar
hakkında uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 13.- Sermayesinin yarıdan fazlası kamu kurum ve
kuruluşlarına ait olan ya da hisselerinin çoğunluğu üzerinde bu kurum ve
kuruluşların idare ve temsil yetkisi bulunan ve özel kanunla kurulmuş
bankalarda (Tasfiye Hâlinde T. Emlak Bankası A.Ş. dâhil ) 26.12.2003 tarihinden
önce bankacılık teamüllerine göre teminatlı ve/veya yetersiz teminatlı kredi
kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş, süresi uzatılmamış veya
yeniden yapılandırılmamış kredileri kullananlar ya da yeniden yapılandırma
şartlarını ihlal edenler ile münferit veya karşılıklı verilen banka teminat
mektupları, kabul kredileri ve avaller, taşınır ve taşınmaz rehni, ipotek, üst
hakkı, intifa hakkı ve oturma hakkı gibi her türlü sınırlı aynî hak tesisine
ilişkin sözleşmeden doğan hakların da diğer bankaların ve üçüncü kişilerin
muvazaadan arî hakları aleyhine olmamak üzere Fon alacaklarının tahsiline
ilişkin 123, 134, 136, 137, 138, 140, 142 ve 165 inci madde hükümleri,
tasarrufun iptali davalarında aciz vesikası şartı aranmaması, tüzel kişilerin
kanunî temsilcileri ile borçlu ve borçla diğer ilgililerin yurt dışına
çıkmasını yasaklama dâhil bankalarınca uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 14.- 13.11.1996 tarihli ve 4208 sayılı Kanunun 2
nci maddesinin (a) bendinin (6), (7) ve (8) numaralı bentleri ile bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Kanunun 15/a maddesi ve 22 nci maddesinin
(4) numaralı fıkrasında sayılan ceza ve hukuk davalarını kovuşturan, soruşturan
ve yürüten Cumhuriyet savcıları ile hâkimler bu işleri ivedilikle yürütürler ve
görevleri süresince disiplin nedenleri hariç mazeretleri ve istemleri olmadıkça
üç yıl süre ile başka bir yere veya göreve atanamazlar. Görev süresi dolanlar
tekrar atanabilirler.
GEÇİCİ MADDE 15.- Bu Kanunun yayımı tarihinden önce iflas etmiş
olan bankaların tasfiyesi, tekemmül ettirilen işlemler ve yapılan sıra
cetvelleri saklı kalmak kaydıyla iflas idareleri tarafından bu Kanun
hükümlerine göre yürütülür. Bu maddenin uygulanmasında iflas idareleri bu
Kanunun 106 ncı ve 140 ıncı maddesinde Fona verilen yetkileri haizdir.
GEÇİCİ MADDE 16.- Bu Kanun ile Fon alacağının tahsili
bakımından yarar görülerek zamanaşımı ve diğer konularda Fon lehine getirilen
hükümler makable şamildir.
GEÇİCİ MADDE 17.- Kurul Başkanı ve Fon Kurulu Başkanı hariç
olmak üzere, Kurula ve Fon Kuruluna ilk atanan üyelerin üçte biri iki yılda bir
yenilenir. İkinci yılın sonunda kur'a sonucu üyelikleri sona eren üyeler bir
defalığına tekrar atanabilir.
GEÇİCİ MADDE 18.- Bu Kanunun yayımını izleyen bir ay içerisinde
mülga 4389 sayılı Kanunla kurulan Güvence Fonu tutarları Fona devredilir.
GEÇİCİ MADDE 19.- Bu Kanunun 100 üncü maddesinin son fıkrası
gereğince Kurum ile Fon tarafından müştereken belirlenecek hususlar üç ay
içinde belirlenir.
GEÇİCİ MADDE 20.- Bu Kanun ile yapılan yeni düzenleme sebebiyle
Kurumda görev unvanları değişmeyenler aynı unvanlı kadrolarına atanmış
sayılırlar. Bu şekilde atanan personele, atandıkları tarihteki eski
pozisyonlarına ilişkin olarak almakta oldukları aylık ücret (fazla mesai ücreti
hariç), ikramiye ve benzeri adlarla yapılan ödemelerin toplam net tutarı;
atandıkları yeni kadrolarına ilişkin olarak yapılan her türlü ödemelerin (fazla
mesai ücreti ve performansa dayalı ödül hariç) toplam net tutarından fazla
olması hâlinde, aradaki fark atandıkları kadroda kaldıkları sürece herhangi bir
vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksızın her ay tazminat olarak ödenir. İsteğe
bağlı olarak, atandıkları kadro unvanında herhangi bir değişiklik olanlarla
başka kurumlara geçenlere fark tazminatı ödenmesine son verilir.
Görev unvanları değişenler veya kaldırılanlar Kurumda, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde durumlarına uygun yeni bir
kadroya atanır. Atama işlemi yapılıncaya kadar Kurumca ihtiyaç duyulan işlerde
görevlendirilebilirler. Bunlar yeni bir kadroya atanıncaya kadar eski görev
unvanlarına ait aylık ücret (fazla mesai ücreti hariç), ikramiye ve benzeri
adlarla yapılan ödemeleri almaya devam ederler. Ataması yapılan personelin
aylık ücretleri ile her türlü malî ve sosyal haklarında meydana gelen farklar
hakkında da birinci fıkra hükmü uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte görev yapmakta olan Kurul Başkan ve
üyelerinin üyelikleri görev sürelerinin sonuna kadar devam eder. Kurul Başkan
ve üyelerinin ücretleri ile her türlü malî ve sosyal haklarında görevde
bulundukları sürece bu Kanunda yapılan düzenlemeler sebebiyle meydana gelen
farklar hakkında da birinci fıkra hükmü uygulanır.
Yukarıdaki hükümler, Fon Kurulu Başkan ve üyeleri ile bu Kanuna ekli
(II) sayılı cetvelde belirtilen kadrolara atanacak personel hakkında da
uygulanır.
Kamu kurum ve kuruluşları ile Merkez Bankası personeli iken Kurumda veya
Fonda görev alanlar istekleri hâlinde ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren bir yıl içinde talepte bulunmaları kaydıyla, geldikleri kurumlarda
durumlarına uygun bir göreve atanırlar. Bu takdirde, Kurumda veya Fonda
geçirdikleri süreler tâbi oldukları kanun hükümlerine göre hizmetlerinde
değerlendirilir.
GEÇİCİ MADDE 21.- Bu Kanun uyarınca, 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununa tâbi olan Kurum ve Fon personelinin Kurum ve Fonda geçen
hizmet süreleri, öğrenim durumu itibarıyla yükselebilecekleri dereceyi aşmamak
koşuluyla 657 sayılı Kanunun ek geçici 1, 2 ve 3 üncü maddeleri ile 2.2.2005
tarihli ve 5289 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınarak kazanılmış hak aylık
derece ve kademelerinin tespitinde değerlendirilir.
Bu suretle 5434 sayılı Kanuna tâbi olan personelin kazanılmış hak aylık derecelerinde değerlendirilemeyen geçmiş hizmet süreleri emekli keseneğine esas aylıklarında değerlendirilir.
Söz konusu personele, iş mevzuatına göre herhangi bir tazminat ödenmez.
Bu personelin önceden kıdem tazminatı ödenmiş süreleri hariç kıdem tazminatına
hak kazanacak şekilde geçmiş olan hizmet süreleri 5434 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli sandığı
ikramiyelerinin hesabında dikkate alınır.
GEÇİCİ MADDE 22.- T.C. Emekli Sandığı dışındaki sosyal güvenlik
kurumlarından emekli olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce Kurul ve Fon Kurulu üyeliklerine atananlardan T.C. Emekli Sandığıyla
ilişkilendirilmelerini isteyenler, göreve başladıkları tarihi takip eden
aybaşından itibaren T.C. Emekli Sandığı ile ilişkilendirilirler. Bu süreye ait
emekli kesenek ve karşılıkları genel esaslara göre T.C. Emekli Sandığına
ödenir.
GEÇİCİ MADDE 23.- 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi
kapsamındaki bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi
odaları, borsalar veya bunların teşkil ettikleri birlikler personeli için
kurulmuş bulunan sandıkların iştirakçileri ile malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortasından aylık veya gelir bağlanmış olanlar ile bunların hak sahipleri
herhangi bir işleme gerek kalmaksızın
bu maddenin yayımı tarihinden itibaren üç yıl içinde Sosyal Sigortalar
Kurumuna devredilerek 506 sayılı
Kanun kapsamına alınır. Devir tarihi
itibarıyla sandık iştirakçileri 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı
sayılırlar.
Devre esas olmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye
Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Devlet Plânlama Teşkilatı Müsteşarlığı,
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu,
Sosyal Sigortalar Kurumu, Sandık iştirakçilerini istihdam eden kuruluş ve
sandığı temsilen birer üyenin katılımıyla oluşturulacak komisyonca her bir
sandık için sandıktan ayrılan
iştirakçiler de dâhil olmak üzere, devir tarihi itibarıyla devredilen kişilerle
ilgili olarak, sandıkların 506 sayılı Kanun kapsamındaki gelir ve giderleri
dikkate alınarak yükümlülüğünün peşin değeri hesaplanır. Peşin değerin
aktüeryal hesabında kullanılacak teknik faiz oranı olarak 30.6.2005 tarihi
itibarıyla en uzun vadeli iskontolu
Yeni Türk Lirası cinsinden ihraç edilmiş Devlet iç borçlanma senedinin
ihraç anındaki nominal faiz oranının Orta Vadeli Programda açıklanan tüketici fiyat indeksi yıl sonu enflasyon
hedefi kullanılarak reel hale getirilen faiz oranı esas alınarak belirlenir.
Belirlenen peşin değer, onbeş yıldan fazla olmamak üzere, yıllık eşit
taksitlerle her yıl için ayrı ayrı Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak Yeni Türk
Lirası cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet
iç borçlanma senetlerinin yıllık ortalama nominal faizi üzerinden
sandıklardan ve bu sandık iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlardan müteselsilen
Sosyal Sigortalar Kurumunca 506 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
Devir işlemi tamamlanıncaya kadar, sandık iştirakçilerine sağlanan
sosyal sigorta yardımları ile işirakçilerin primlerinin tahsiline ilgili sandık mevzuat hükümlerine göre
sandıklarca devam edilir.
Bu madde kapsamındaki yükümlülüklerin devrinden sonra sandıklar, 506
sayılı Kanunun öngördüğü sosyal haklarının ve ödemelerinin üzerinde
sağladıkları sosyal sigorta haklarına ve ödemelerine devam edebilirler.
Devralınan iştirakçilerin hizmet yılları ve primleri ödemek veya ödenmiş
olmak suretiyle 506 sayılı Kanuna göre emsallerine uygun olarak intibaklarının
yapılması da dâhil olmak üzere, bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve
esaslar, Komisyonun önerisi üzerine
Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenir.
Söz konusu sandıklar ve sandık iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlar
ile kurum bu madde uygulamasına ilişkin tüm işlemler nedeniyle doğacak her
türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.
Yürürlük
MADDE 170.- Bu Kanunun; 90 ve 91 inci maddeleri bu Kanunun yayımı tarihinden
itibaren iki ay içinde, 168 inci maddesinin (B), (C), (D) ve (E) fıkraları
1.1.2006 tarihinde, diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 171.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
(I)
(I)
(I)
SAYILI CETVEL
KURUMU: BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU
|
(II)
(II)
(II)
SAYILI CETVEL
KURUMU: TASARRUF MEVDUATI SİGORTA FONU
SINIFI |
UNVANI
|
DERECESİ |
ADET |
GİH |
Başkan
Yardımcısı |
1 |
2 |
GİH |
Daire
Başkanı |
1 |
10 |
GİH |
Başkanlık
Müşaviri |
1 |
5 |
GİH |
Müdür |
1 |
2 |
GİH |
Müdür |
3 |
1 |
GİH |
Müdür |
4 |
1 |
GİH |
Denetçi |
1 |
2 |
GİH |
Denetçi |
2 |
2 |
GİH |
Denetçi |
3 |
1 |
GİH |
Denetçi |
4 |
1 |
GİH |
Denetçi |
5 |
1 |
GİH |
Denetçi |
6 |
3 |
GİH |
Denetçi |
7 |
5 |
GİH |
Denetçi
Yardımcısı |
7 |
1 |
GİH |
Denetçi
Yardımcısı |
8 |
4 |
GİH |
Denetçi
Yardımcısı |
9 |
5 |
AH |
Avukat |
1 |
3 |
AH |
Avukat |
2 |
2 |
AH |
Avukat |
3 |
3 |
AH |
Avukat |
4 |
5 |
AH |
Avukat |
5 |
17 |
AH |
Avukat |
6 |
14 |
AH |
Avukat |
7 |
30 |
AH |
Avukat |
8 |
32 |
AH |
Avukat |
9 |
24 |
GİH |
Uzman |
1 |
15 |
GİH |
Uzman |
2 |
15 |
GİH |
Uzman |
3 |
16 |
GİH |
Uzman |
4 |
30 |
GİH |
Uzman |
5 |
30 |
GİH |
Uzman |
6 |
40 |
GİH |
Uzman |
7 |
40 |
GİH |
Uzman
Yardımcısı |
8 |
40 |
GİH |
Uzman
Yardımcısı |
9 |
13 |
|
|
|
|
|
GENEL TOPLAM |
|
415 |
(III)
(III) (III)
SAYILI CETVEL
KURUMU: TASARRUF MEVDUATI SİGORTA FONU
POZİSYON
UNVANI |
ADEDİ |
|
İdarî
Personel |
120 |
|
Destek
Personeli |
35 |
|
|
|
|
TOPLAM |
155 |
|