TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE LÜKSEMBURG BÜYÜK DÜKALIĞI
ARASINDA GELİR VE SERVET ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE
ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME VE VERGİ KAÇAKÇILIĞINA
ENGEL OLMA ANLAŞMASININ VE EKİ PROTOKOLÜN
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA
DAİR KANUN
Kanun No. 5267 |
|
Kabul Tarihi : 2.12.2004 |
MADDE 1. - 9 Haziran 2003 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ile
Lüksemburg Büyük Dükalığı Arasında Gelir ve Servet Üzerinden Alınan Vergilerde
Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması”nın ve
eki “Protokol”ün onaylanması uygun bulunmuştur.
MADDE 2. - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
ARASINDA GELİR VE SERVET
ÜZERİNDEN ALINAN
VERGİLERDE ÇİFTE
VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME VE VERGİ
KAÇAKÇILIĞINA ENGEL OLMA
ANLAŞMASI
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
İLE
LÜKSEMBURG BÜYÜK DÜKALIĞI
Gelir ve servet
üzerinden alınan vergilerde çifte vergilendirmeyi önleyen ve vergi
kaçakçılığına engel olan bir Anlaşma yapmak isteğiyle
AŞAĞIDAKİ
ŞEKİLDE ANLAŞMIŞLARDIR:
Madde 1
KİŞİLERE
İLİŞKİN KAPSAM
Bu Anlaşma, Akit Devletlerden birinin veya her
ikisinin mukimi olan kişilere uygulanacaktır.
Madde 2
KAVRANAN
VERGİLER
1. Bu Anlaşma, ne şekilde alındığına
bakılmaksızın, bir Akit Devlet veya politik alt bölümleri ya da mahalli
idareleri tarafından gelir ve servet üzerinden alınan vergilere uygulanacaktır.
2. Menkul veya gayrimenkul varlıkların
devrinden doğan kazançlara uygulanan vergiler ile teşebbüsler tarafından ödenen
ücret veya maaşın toplam tutarı üzerinden alınan vergiler ve sermaye değer
artışlarına uygulanan vergiler de dahil olmak üzere, toplam gelir, toplam
servet veya gelir veya servet unsurları üzerinden alınan tüm vergiler, gelirden
ve servetten alınan vergiler olarak kabul edilecektir.
3. Anlaşmanın uygulanacağı şu anda geçerli
olan vergiler özellikle:
a) Türkiye yönünden:
i)
gelir vergisi;
ii)
kurumlar vergisi; ve
iii) gelir vergisi ve kurumlar vergisi
üzerinden alınan fon payı;
(Bundan böyle "Türk vergisi" olarak
bahsedilecektir);
b) Lüksemburg yönünden:
(i)
gerçek kişilerden alınan gelir vergisi (l'impôt sur le revenu des
personnes physiques);
(ii)
kurumlar vergisi (l'impôt sur le revenu des collectivités);
(iii) servet vergisi (l'impôt sur la fortune);
ve
(iv) toplumsal ticaret vergisi (l'impôt
commercial communal);
(Bundan böyle "Lüksemburg vergisi"
olarak bahsedilecektir);
4. Anlaşma aynı zamanda, Anlaşmanın imza
tarihinden sonra mevcut vergilere ilave olarak veya onların yerine alınan ve
mevcut vergilerle aynı nitelikte olan veya onlara önemli ölçüde benzeyen
vergilere de uygulanacaktır. Akit Devletlerin yetkili makamları, kendi vergi
mevzuatlarında yapılan önemli değişiklikleri birbirlerine bildireceklerdir.
Madde 3
GENEL TANIMLAR
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, metin
aksini öngörmedikçe:
a) "Türkiye" terimi, Türkiye'nin
egemenlik alanını, karasularını, bunun yanı sıra uluslararası hukuka uygun
olarak doğal kaynakların aranması, işletilmesi, korunması ve idare edilmesi
amacıyla yargı yetkisi veya egemenlik haklarının kullanıldığı deniz alanlarını
ifade eder;
b) "Lüksemburg" terimi, Lüksemburg
Büyük Dükalığı'nın egemenlik alanını ifade eder;
c) "Bir Akit Devlet" ve "diğer
Akit Devlet" terimleri, metnin gereğine göre, Türkiye veya Lüksemburg
anlamına gelir;
d) "Vergi" terimi, bu Anlaşmanın 2
nci maddesinde kavranan herhangi bir vergi anlamına gelir;
e) "Kişi" terimi, bir gerçek kişi,
bir şirket ve kişilerin oluşturduğu diğer herhangi bir kuruluşu kapsar;
f) "Şirket" terimi, herhangi bir
kurum veya vergileme yönünden kurum olarak muamele gören herhangi bir kuruluş
anlamına gelir;
g) "Kayıtlı merkez" terimi, her iki
Akit Devletin ilgili kanunlarına göre tescil edilen kanuni merkez anlamına
gelir;
h) "Vatandaş" terimi:
i) bir Akit Devletin vatandaşlığına sahip
herhangi bir gerçek kişiyi;
ii) bir Akit Devlette yürürlükte olan mevzuata
göre statü kazanan herhangi bir tüzel kişiliği, ortaklığı veya derneği
ifade eder;
i) "Bir Akit Devletin teşebbüsü" ve
"diğer Akit Devletin teşebbüsü" terimleri sırasıyla, bir Akit
Devletin mukimi tarafından işletilen bir teşebbüs ve diğer Akit Devletin mukimi
tarafından işletilen bir teşebbüs anlamına gelir;
j) "Yetkili makam" terimi:
i)
Türkiye'de, Maliye Bakanını veya onun yetkili temsilcisini; ve
ii) Lüksemburg'da, Maliye Bakanını veya onun
yetkili temsilcisini
ifade eder.
k) "Uluslararası trafik" terimi,
yalnızca Türkiye'nin veya Lüksemburg'un sınırları içinde gerçekleştirilen gemi,
uçak veya kara nakil vasıtası işletmeciliği hariç olmak üzere, bir Türk ya da
Lüksemburg teşebbüsü tarafından işletilen gemi, uçak veya kara nakil vasıtası
ile yapılan taşımacılığı ifade eder.
2. Anlaşmanın bir Akit Devlet tarafından
herhangi bir tarihte uygulanmasına ilişkin olarak, burada tanımlanmamış
herhangi bir terim, metin aksini öngörmedikçe, Anlaşmanın uygulanacağı
vergilerin amaçları bakımından, o tarihte bu Devletin mevzuatında sahip olduğu
anlamı taşıyacak ve bu Devletin yürürlükteki vergi mevzuatında yer alan bir
anlam, bu Devletin diğer mevzuatında bu terime verilen anlama göre üstünlük
taşıyacaktır.
Madde 4
MUKİM
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından,
"bir Akit Devletin mukimi" terimi, o Devletin mevzuatı gereğince ev,
ikametgah, kanuni merkez (kayıtlı merkez), yönetim yeri veya benzer yapıda
diğer herhangi bir kriter nedeniyle orada vergi mükellefi olan kişi anlamına
gelir. Ancak bu terim, yalnızca o Devletteki kaynaklardan elde edilen gelir
veya o Devlette bulunan servet nedeniyle vergiye tabi tutulan herhangi bir
kişiyi kapsamaz.
2. 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla bir
gerçek kişi her iki Akit Devletin de mukimi olduğunda, bu kişinin durumu
aşağıdaki şekilde belirlenecektir:
a) Bu kişi, daimi olarak kalabileceği bir evin
bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir. Eğer bu kişinin her iki Devlette
de daimi olarak kalabileceği bir evi varsa, bu kişi, kişisel ve ekonomik
ilişkilerinin daha yakın olduğu Devletin mukimi olarak kabul edilecektir
(hayati menfaatlerin merkezi);
b) Eğer kişinin hayati menfaatlerinin
merkezinin yer aldığı Devlet saptanamazsa veya her iki Devlette de daimi olarak
kalabileceği bir evi yoksa, bu kişi yalnızca kalmayı adet edindiği evin
bulunduğu Akit Devletin mukimi kabul edilecektir;
c) Eğer kişinin her iki Akit Devlette de
kalmayı adet edindiği bir ev varsa veya her iki Devlette de böyle bir ev söz
konusu değilse, bu kişi yalnızca vatandaşı olduğu Devletin mukimi kabul
edilecektir;
d) Eğer kişi her iki Devletin de vatandaşı ise
veya her iki Devletin de vatandaşı değilse, Akit Devletlerin yetkili makamları
sorunu karşılıklı anlaşmayla çözeceklerdir.
3. Gerçek kişi dışındaki bir kişi, 1 inci
fıkra hükümleri dolayısıyla her iki Akit Devletin de mukimi olduğunda, bu kişi,
yalnızca etkin yönetim yerinin bulunduğu Akit Devletin mukimi kabul
edilecektir. Bununla beraber, bu kişinin etkin yönetim yeri belirlenemezse,
Akit Devletlerin yetkili makamları, bu Anlaşmanın amaçları bakımından bu
kişinin hangi Devletin mukimi olarak kabul edileceğini karşılıklı anlaşmayla
belirleyeceklerdir.
Madde 5
İŞYERİ
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından
"işyeri" terimi, bir teşebbüsün işinin tamamen veya kısmen
yürütüldüğü işe ilişkin sabit bir yer anlamına gelir.
2. "İşyeri" terimi özellikle şunları
kapsamına alır:
a) Yönetim yeri;
b) Şube;
c) Büro;
d) Fabrika;
e) Atölye, ve
f) Maden ocağı, petrol veya doğal gaz kuyusu,
taş ocağı veya doğal kaynakların çıkarıldığı diğer herhangi bir yer.
3. Altı ayı aşan bir süre devam eden bir
inşaat şantiyesi, yapım, montaj veya kurma projesi bir işyeri oluşturur.
4. Bu maddenin daha önceki hükümleri ile bağlı
kalınmaksızın, "işyeri" teriminin
aşağıdaki hususları kapsamadığı kabul
edilecektir:
a) Teşebbüse ait imkanların, teşebbüsün
mallarının veya ticari eşyasının yalnızca depolanması, teşhiri veya teslimi
amacıyla kullanılması;
b) Teşebbüse ait mal veya ticari eşya
stoklarının yalnızca depolama, teşhir veya teslim amacıyla elde tutulması;
c) Teşebbüse ait mal veya ticari eşya
stoklarının, yalnızca bir başka teşebbüse işlettirilmesi amacıyla elde
tutulması;
d) İşe ilişkin sabit bir yerin yalnızca
teşebbüse mal veya ticari eşya satın alma veya bilgi toplama amacıyla elde
tutulması;
e) İşe ilişkin sabit bir yerin teşebbüs için
yalnızca hazırlayıcı veya yardımcı karakter taşıyan diğer herhangi bir işin
yürütülmesi amacıyla elde tutulması;
f) İşe ilişkin sabit bir yerin, yalnızca (a)
ila (e) bentlerinde bahsedilen faaliyetlerin birkaçını bir arada yürütmek için
elde tutulması; ancak işe ilişkin sabit yerdeki bütün bu faaliyetlerin bir
arada yürütülmesi sonucunda oluşan faaliyetin hazırlayıcı veya yardımcı
nitelikte olması şarttır.
5. 1 inci ve 2 nci fıkraların hükümleri ile
bağlı kalınmaksızın, bir kişi -6 ncı fıkranın uygulanacağı bağımsız nitelikteki
bir acente dışında- bir Akit Devlette, diğer Akit Devletin bir teşebbüsü adına
hareket ederse, bu teşebbüs aşağıda belirtilen şartlarla ilk bahsedilen Akit
Devlette bu kişinin teşebbüs için gerçekleştirdiği her türlü faaliyet
dolayısıyla bir işyerine sahip kabul edilecektir:
a) Eğer bu kişi, o Devlette teşebbüs adına
mukavele akdetme yetkisine sahip olur ve bu yetkisini mutaden kullanırsa,
kişinin faaliyetleri, 4 üncü fıkrada belirtilen ve işe ilişkin sabit bir yerden
yapılması durumunda bu fıkra hükmüne göre bu yeri işyeri haline getirmeyen
nitelikteki faaliyetlerden olmadıkça, işyerinin varlığı kabul edilecektir.
b) Eğer bu kişi, böyle bir yetkisi olmamasına
rağmen, teşebbüs adına düzenli olarak sevk ettiği mallardan veya ticari eşyadan
ilk bahsedilen Devlette mutaden mal veya ticari eşya stoku bulundurursa,
işyerinin varlığı kabul edilecektir. Sözkonusu kişinin, ilk bahsedilen Devlette
vergiden kaçınmak amacıyla mal veya ticari eşyanın yalnızca düzenli olarak
sevkini değil aynı zamanda satış sözleşmesini bizzat akdetmesi hariç, bu mal
veya ticari eşyanın satışıyla ilgili tüm faaliyetleri yerine getirdiği
ispatlanmadıkça, bir önceki cümle hükümleri uygulanmayacaktır.
6. Bir teşebbüs, bir Akit Devlette, işlerini
yalnızca kendi işlerine olağan şekilde devam eden bir simsar, genel komisyon
acentesi veya bağımsız statüde diğer herhangi bir acente vasıtasıyla yürüttüğü
için bu Devlette bir işyerine sahip kabul olunmayacaktır.
7. Bir Akit Devletin mukimi olan bir şirket,
diğer Akit Devletin mukimi olan veya bu diğer Devlette ticari faaliyette
bulunan (bir işyeri vasıtasıyla veya diğer bir şekilde) bir şirketi kontrol
eder ya da onun tarafından kontrol edilirse, şirketlerden her biri diğeri için
bir işyeri oluşturmayacaktır.
Madde 6
GAYRİMENKUL
VARLIKLARDAN ELDE EDİLEN GELİR
1. Bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit
Devlette bulunan gayrimenkul varlıklardan elde ettiği gelir (tarım veya
ormancılıktan elde edilen gelir dahil), bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. "Gayrimenkul varlık" terimi,
sözkonusu varlığın bulunduğu Akit Devletin mevzuatına göre tanımlanacaktır.
Terim her halükarda, gayrimenkul varlığa müteferri varlıkları, tarım ve
ormancılıkta kullanılan araçları ve hayvanları, her çeşit balıkçılık
alanlarını, özel hukuk hükümlerinin uygulanacağı gayrimenkul mülkiyetine
ilişkin hakları, gayrimenkul intifa haklarını ve maden ocaklarının, kaynakların
ve diğer doğal kaynakların işletilmesi veya işletme hakkı karşılığında doğan
sabit ya da değişken ödemeler üzerindeki hakları kapsayacak; gemiler ve uçaklar
gayrimenkul varlık olarak kabul edilmeyecektir.
3. 1 inci fıkra hükümleri, gayrimenkul
varlığın doğrudan kullanımından, kiralanmasından veya diğer herhangi bir
şekilde kullanımından elde edilen gelire uygulanacaktır.
4. 1 inci ve 3 üncü fıkra hükümleri aynı
zamanda, bir teşebbüsün gayrimenkul varlıklardan elde ettiği gelir ile serbest
meslek faaliyetlerinin icrasında kullanılan gayrimenkul varlıklardan elde
edilen gelire de uygulanacaktır.
Madde 7
TİCARİ
KAZANÇLAR
1. Bir Akit Devlet teşebbüsüne ait kazanç,
sözkonusu teşebbüs diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari
faaliyette bulunmadıkça, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Eğer
teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari faaliyette bulunursa, teşebbüsün
kazancı yalnızca işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere bu diğer
Devlette vergilendirilebilir.
2. 3 üncü fıkra hükümleri saklı kalmak üzere,
bir Akit Devlet teşebbüsü diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla
ticari faaliyette bulunduğunda, her iki Akit Devlette de bu işyerine
atfedilecek kazanç, bu işyeri aynı veya benzer koşullar altında aynı veya
benzer faaliyetlerde bulunan, tamamen ayrı ve bağımsız bir teşebbüs olsaydı ve
işyerini oluşturduğu teşebbüsten tamamen bağımsız bir nitelik kazansaydı ne
kazanç elde edecek ise aynı miktarda bir kazanç olacaktır.
3. Bir işyerinin kazancı belirlenirken,
işyerinin bulunduğu Devlette veya başka yerde yapılan, yönetim ve genel idare
giderleri de dahil olmak üzere işyerinin amaçlarına uygun olan giderlerin
indirilmesine müsaade edilecektir. İşyeri tarafından, teşebbüsün ana merkezine
veya yurtdışında bulunan diğer herhangi bir işyerine lisans, patent veya diğer
hakların kullanımı karşılığında yapılan gayrimaddi hak bedeli, ücret veya diğer
benzeri ödemelerin, verilen hizmetler veya yönetim karşılığında yapılan
komisyon ödemelerinin, bankacılık teşebbüsleri hariç olmak üzere, işyerine
ödünç verilen paralar karşılığında ödenen faizlerin gider olarak indirilmesine
(gerçekten yapılan giderlerin geri ödenmesi hariç) müsaade edilmeyecektir.
4. İşyerine, bu işyeri tarafından teşebbüs
adına yalnızca mal veya ticari eşya satın alınması dolayısıyla hiç bir kazanç
atfedilmeyecektir.
5. Kazanç, bu Anlaşmanın diğer maddelerinde
ayrı olarak düzenlenen gelir unsurlarını da kapsamına aldığında, o maddelerin
hükümleri bu madde hükümlerinden etkilenmeyecektir.
Madde 8
GEMİCİLİK, HAVA
VE KARA TAŞIMACILIĞI
1. Bir Akit Devlet teşebbüsünün uluslararası
trafikte gemi, uçak veya kara nakil vasıtası işletmeciliğinden elde ettiği
kazançlar, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
2. Bu maddenin amaçları bakımından, bir Akit
Devlet teşebbüsünün uluslararası trafikte gemi veya uçak işletmeciliğinden elde
ettiği kazançlar, 1 inci fıkra hükümlerinin uygulanacağı kazançların yanısıra
arızi olarak elde edilmesi koşulu ile konteynerlerin kullanımından veya
kiralanmasından elde edilen kazançları da kapsayacaktır.
3. Bu maddenin 1 inci fıkra hükümleri aynı
zamanda, bir ortaklığa, bir ortak teşebbüse veya uluslararası faaliyet gösteren
bir acenteye iştirak dolayısıyla elde edilen kazançlara da uygulanacaktır.
Madde 9
BAĞIMLI
TEŞEBBÜSLER
1. a) Bir Akit Devlet teşebbüsü doğrudan veya
dolaylı olarak diğer Akit Devlet teşebbüsünün yönetim, kontrol veya sermayesine
katıldığında, veya
b) Aynı kişiler doğrudan veya dolaylı olarak
bir Akit Devlet teşebbüsünün ve diğer Akit Devlet teşebbüsünün yönetim, kontrol
veya sermayesine katıldığında,
ve her iki halde de, iki teşebbüs arasındaki
ticari veya mali ilişkilerde oluşan veya oluşturulan koşullar, bağımsız
teşebbüsler arasında oluşması gereken koşullardan farklılaştığında, olması
gereken, fakat oluşan veya oluşturulan koşullar nedeniyle teşebbüslerden
birinde kendini göstermeyen kazanç, o teşebbüsün kazancına eklenebilir ve buna
göre vergilendirilebilir.
2. Bir Akit Devletin kendi teşebbüsünün
kazancına dahil edip vergilendirdiği kazanç, diğer Akit Devlette
vergilendirilen diğer Devletin teşebbüsünün kazancını içermesi ve aynı zamanda
ilk bahsedilen Devletin kavradığı kazanç, iki bağımsız teşebbüs arasında olması
gereken koşullar göz önünde tutularak sonradan ilk bahsedilen Devletçe yapılan
hesaplamalar sonucunda belirlenen kazanç olması durumunda, diğer Devlet bu
belirlemenin yerinde olduğu kanaatine varırsa sözkonusu kazanç üzerinden aldığı
verginin miktarında gerekli düzeltmeleri yapacaktır. Bu düzeltme yapılırken, bu
Anlaşmanın diğer hükümleri göz önünde tutulacak ve gerektiğinde Akit
Devletlerin yetkili makamları birbirlerine danışacaklardır.
Madde 10
TEMETTÜLER
1. Bir Akit Devletin mukimi olan bir şirket
tarafından diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen temettüler, bu diğer
Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber sözkonusu temettüler, aynı
zamanda temettü ödemesini yapan şirketin mukim olduğu Akit Devlette ve bu
Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, temettünün gerçek lehdarı
diğer Akit Devletin mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi aşağıdaki oranları
aşmayacaktır:
a) Türkiye yönünden :
i) Gerçek lehdar, temettü ödeyen şirketin
sermayesinin doğrudan doğruya en az yüzde 25'ini elinde tutan bir şirket
(ortaklıklar hariç) ise gayrisafi temettü tutarının yüzde 10'u ;
ii) Tüm diğer durumlarda gayrisafi temettü
tutarının yüzde 20'si.
b) Lüksemburg yönünden :
i) Gerçek lehdar, temettü ödeyen şirketin
sermayesinin doğrudan doğruya en az yüzde 25'ini elinde tutan bir şirket
(ortaklıklar hariç) ise gayrisafi temettü tutarının yüzde 5'i;
ii) Tüm diğer durumlarda gayrisafi temettü
tutarının yüzde 20'si.
Bu fıkra, içinden temettü ödemesi yapılan
şirket kârının vergilendirilmesini etkilemeyecektir.
3. Bu maddede kullanılan "temettü"
terimi, hisse senetlerinden, intifa senetlerinden veya intifa haklarından,
kurucu hisse senetlerinden veya alacak niteliğinde olmayıp kazanca katılmayı
sağlayan diğer haklardan elde edilen gelirler ile dağıtımı yapan şirketin mukim
olduğu Devletin mevzuatına göre, vergileme yönünden hisse senetlerinden elde
edilen gelirle aynı muameleyi gören diğer şirket haklarından elde edilen
gelirleri kapsar.
4. Türkiye'de yer alan bir işyeri vasıtasıyla
ticari faaliyette bulunan Lüksemburg mukimi olan bir şirketin kazancı, 7 nci
maddeye göre vergilendirildikten sonra, kalan kısım üzerinden Türkiye'de, bu
kalan kısmın yüzde 10'unu aşmayacak şekilde vergilendirilebilir.
5. Bir Akit Devlet mukimi olan temettünün
gerçek lehdarı, temettüyü ödeyen şirketin mukim olduğu diğer Akit Devlette yer
alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bir Türkiye
mukimi, Lüksemburg'da yer alan sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek
faaliyetinde bulunursa ve sözkonusu temettü elde ediş olayı ile bu işyeri veya
sabit yer arasında önemli bir bağ bulunmaktaysa, 1 incì ve 2 nci fıkra
hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre 7 nci veya 14 üncü madde
hükümleri uygulanacaktır.
6. Bir Akit Devlet mukimi olan bir şirket,
diğer Akit Devlette kazanç veya gelir elde ettiğinde, bu diğer Devlet, bu
şirket tarafından ödenen temettüler üzerinden herhangi bir vergi alamaz. Bunun
istisnasını, sözkonusu temettülerin bu diğer Devletin mukimlerinden birine
ödenmesi veya temettü elde ediş olayı ile bu diğer Devlette bulunan bir işyeri
veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunması oluşturur. Aynı şekilde bu
diğer Devlet, bu şirketin dağıtılmayan kazançları üzerinden de bir dağıtılmayan
kazanç vergisi alamaz. Dağıtılan temettülerin veya dağıtılmamış kazancın
tamamen veya kısmen bu diğer Devlette elde edilen kazanç veya gelirden oluşması
durumu değiştirmez. Bu fıkra hükümlerine bakılmaksızın, Türkiye, bu maddenin 4
üncü fıkrası uyarınca vergi alabilir.
Madde 11
FAİZ
1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit
Devletin bir mukimine ödenen faiz, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber bu faiz, elde edildiği Akit
Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, faizin
gerçek lehdarı diğer Akit Devletin mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi,
aşağıdaki oranları aşmayacaktır:
a) iki yıldan fazla bir süre için yapılan
borçlanma üzerinden ödenen faizde, faizin gayrisafi tutarının yüzde 10'u;
b) diğer bütün durumlarda faizin gayrisafi
tutarının yüzde 15'i.
3. Bu maddede kullanılan "faiz"
terimi, ipotek garantisine bağlı olsun olmasın veya borçlunun kazancına katılma
hakkını tanısın tanımasın, her nevi alacaktan doğan gelirleri ve özellikle,
kamu menkul kıymetleri ile tahvil veya borç senetlerinden elde edilen gelirler
ile gelirin elde edildiği Devletin vergi mevzuatına göre ikrazat geliri sayılan
diğer gelirleri ifade eder.
4. Bir Akit Devlet mukimi olan faizin gerçek
lehdarı, faizin elde edildiği diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri
vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bir Türkiye mukimi, Lüksemburg'da
yer alan sabit bir yer vasıtasıyla Lüksemburg'da serbest meslek faaliyetinde
bulunursa ve sözkonusu faizin ödendiği alacak ile bu işyeri veya sabit yer
arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri
uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri
uygulanacaktır.
5. Bir Akit Devletin mukimi tarafından ödenen
faizin, o Devlette elde edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber, faiz
ödeyen kişi, bir Akit Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Akit Devlette
faiz ödemeye neden olan borç-alacak ilişkisiyle bağlantılı bir işyerine veya
sabit yere sahip olduğunda ve faiz bu işyeri veya sabit yerden
kaynaklandığında, sözkonusu faizin, işyerinin veya sabit yerin bulunduğu
Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
6. Alacak karşılığında ödenen faizin miktarı,
ödeyici ile gerçek lehdar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında
var olan özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici
ve lehdar arasında kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu madde hükümleri
yalnızca en son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme
kısmı, bu Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir Akit Devletin
mevzuatına göre vergilendirilebilecektir.
7. Devletlerden birinin bir mukiminin, diğer
Devletin bir mukimine sınai, ticari veya bilimsel mal, teçhizat ya da ticari
eşya satması ve bu satışa ilişkin ödemelerin söz konusu mal, teçhizat veya
ticari eşyanın teslimi sonrasında belirlenen bir süre içerisinde yapılması
durumunda, sözkonusu ödemelerin hiç bir kısmı, bu maddenin amaçları bakımından
faiz olarak kabul edilmeyecektir. Bu durumda, 5 inci ve 7 nci madde hükümleri
uygulanacaktır.
Madde 12
GAYRİMADDİ HAK
BEDELLERİ
1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit
Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber sözkonusu gayrimaddi hak
bedelleri, elde edildikleri Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de
vergilendirilebilir; ancak, gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı diğer Akit
Devletin mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi gayrimaddi hak bedelinin
gayrisafi tutarının yüzde 10'unu aşmayacaktır.
3. Bu maddede kullanılan "gayrimaddi hak
bedelleri" terimi, sinema filmleri ile radyo ve televizyon kayıtları dahil
olmak üzere edebi, sanatsal veya bilimsel her nevi telif hakkının, her nevi
patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya
üretim yönteminin kullanımı, kullanım hakkı veya satışı için veya sınai, ticari
veya bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikimi için veya sınai, ticari veya
bilimsel teçhizatın kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında yapılan, toplu
ödemeler dahil her türlü ödemeyi ifade eder.
4. Bir Akit Devlet mukimi olan gayrimaddi hak
bedelinin gerçek lehdarı, sözkonusu bedelin elde edildiği diğer Akit Devlette
yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bir Türkiye
mukimi, Lüksemburg'da yer alan sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek
faaliyetinde bulunursa ve sözkonusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu
işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci
fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre 7 nci veya 14 üncü
madde hükümleri uygulanacaktır.
5. Bir Akit Devlet mukimi tarafından ödenen
gayrimaddi hak bedelinin, o Devlette elde edildiği kabul olunacaktır. Bununla
beraber, gayrimaddi hak bedelini ödeyen kişi, bir Akit Devletin mukimi olsun
veya olmasın, bir Akit Devlette gayrimaddi hak bedelini ödemeye neden olan hak
veya varlık ile bağlantılı bir işyerine veya sabit yere sahip olduğunda ve
gayrimaddi hak bedeli bu işyeri veya sabit yerden kaynaklandığında, sözkonusu
gayrimaddi hak bedelinin, işyerinin veya sabit yerin bulunduğu Akit Devlette
elde edildiği kabul olunacaktır.
6. Kullanım, hak veya bilgi karşılığında
ödenen gayrimaddi hak bedelinin miktarı, ödeyici ile gerçek lehdar arasında
veya her ikisi ile bir başka kişi arasında var olan özel ilişki nedeniyle,
böyle bir ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ile gerçek lehdar arasında
kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu madde hükümleri yalnızca en son
bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme kısmı, bu Anlaşmanın
diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir Akit Devletin mevzuatına göre
vergilendirilebilecektir.
Madde 13
SERMAYE DEĞER
ARTIŞ KAZANÇLARI
1. Bir Akit Devlet mukimince, diğer Akit
Devlette yer alan ve 6 ncı maddede belirtilen gayrimenkul varlıkların elden
çıkarılmasından sağlanan kazançlar, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün diğer Akit
Devlette sahip olduğu bir işyerinin ticari varlığına dahil menkul varlıkların
veya bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette serbest meslek faaliyeti
icra etmek üzere kullandığı sabit bir yere ait menkul varlıkların elden
çıkarılmasından doğan kazançlar, bu işyerinin (yalnız veya tüm teşebbüsle
birlikte) veya sabit yerin elden çıkarılmasından doğan kazanç da dahil olmak
üzere, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
3. Bir Akit Devlet teşebbüsünce, uluslararası
trafikte işletilen gemi, uçak veya kara nakil vasıtalarının veya sözkonusu
gemi, uçak veya kara nakil vasıtalarının işletilmesiyle ilgili menkul
varlıkların elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, yalnızca bu Devlette
vergilendirilebilecektir.
4. 1, 2 ve 3 üncü fıkralarda belirtilenlerin
dışında kalan varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazançlar, yalnızca elden
çıkaranın mukim olduğu Akit Devlette vergilendirilecektir. Bununla beraber,
diğer Akit Devlette elde edilen ve bundan önceki cümlede bahsedilen sermaye
değer artış kazançları, iktisap ve elden çıkarma arasındaki süre bir yılı
aşmadığı takdirde, diğer Akit Devlette vergilendirilebilir.
Madde 14
SERBEST MESLEK
FAALİYETLERİ
1. Bir Akit Devlet mukiminin serbest meslek
hizmetleri veya bağımsız nitelikteki diğer faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği
gelir, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir. Bununla beraber,
sözkonusu hizmet veya faaliyetler bu diğer Devlette icra edilirse ve eğer:
a) bu kişi, bu diğer Devlette sözkonusu hizmet
veya faaliyetleri icra etmek amacıyla sürekli kullanabileceği sabit bir yere sahipse;
veya
b) bu kişi, bu diğer Devlette sözkonusu hizmet
veya faaliyetleri icra etmek üzere kesintisiz herhangi bir 12 aylık dönemde,
bir veya birkaç seferde toplam 183 gün veya daha fazla bir süre kalırsa,
sözkonusu gelir aynı zamanda bu diğer Akit
Devlette de vergilendirilebilir.
Böyle bir durumda olayına göre, yalnızca
sözkonusu sabit yere atfedilebilen veya yalnızca bu diğer Devlette bulunulan
süre içinde icra edilen hizmet veya faaliyetlerden elde edilen gelir, bu Diğer
Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün serbest meslek
hizmetleri veya benzer nitelikteki diğer faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği
gelir, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir. Bununla beraber,
sözkonusu hizmet veya faaliyetler bu diğer Devlette icra edilirse ve eğer:
a) bu teşebbüs, bu diğer Devlette sözkonusu
hizmet veya faaliyetlerini icra ettiği bir işyerine sahipse; veya
b) hizmetlerin ifa edildiği dönem ya da
dönemler, kesintisiz herhangi bir 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşarsa,
sözkonusu gelir aynı zamanda bu diğer Akit
Devlette de vergilendirilebilir.
Böyle bir durumda olayına göre, yalnızca
sözkonusu işyerine ya da yalnızca bu diğer Devlette icra edilen hizmet veya
faaliyetlere atfedilebilen gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. Bu teşebbüs
her iki durumda da, sözkonusu gelir diğer Devlette bulunan bir teşebbüsün
işyerine atfedilebilen bir gelirmiş gibi, bu Anlaşmanın 7 nci madde hükümlerine
göre bu diğer Devlette vergilendirilmeyi seçebilir. Bu seçim, diğer Devletin
sözkonusu gelir üzerinden vergi tevkifatı yapma hakkını etkilemeyecektir.
3. "Serbest meslek hizmetleri"
terimi, özellikle bağımsız olarak yürütülen bilimsel, edebi, sanatsal, eğitici
veya öğretici faaliyetleri, bunun yanı sıra doktorların, avukatların,
mühendislerin, mimarların, dişçilerin ve muhasebecilerin bağımsız faaliyetleri
ile özel mesleki beceri gerektiren diğer faaliyetleri kapsamına alır.
Madde 15
BAĞIMLI
FAALİYETLER
1. 16, 18, 19 ve 20 nci maddelerin hükümleri
saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukiminin bir hizmet dolayısıyla elde
ettiği ücret, maaş ve diğer benzeri gelirler, bu hizmet diğer Akit Devlette ifa
edilmedikçe, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir. Hizmet diğer
Devlette ifa edilirse, buradan elde edilen gelir bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. 1 inci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir
Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette ifa ettiği bir hizmet dolayısıyla
elde ettiği gelir, eğer:
a) Gelir elde eden kişi, diğer Devlette ilgili
takvim yılı içinde başlayan veya biten herhangi bir oniki aylık dönemde bir
veya birkaç seferde toplam 183 günü aşmamak üzere kalırsa, ve
b) Ödeme, diğer Devletin mukimi olmayan bir
işveren tarafından veya böyle bir işveren adına yapılırsa, ve
c) Ödeme, işverenin diğer Devlette sahip
olduğu bir işyerinden veya sabit yerden yapılmazsa
yalnızca ilk bahsedilen Devlette
vergilendirilebilecektir.
3. Bu maddenin bundan önceki hükümlerine
bakılmaksızın, bir Akit Devlet teşebbüsü tarafından uluslararası trafikte
işletilen bir gemi, uçak veya kara nakil vasıtasında ifa edilen bir hizmet
dolayısıyla elde edilen gelir, bu Devlette vergilendirilebilir.
Madde 16
MÜDÜRLERE
YAPILAN ÖDEMELER
Bir Akit Devlet mukiminin, diğer Akit Devletin
mukimi olan bir şirketin yönetim kurulu üyesi olması dolayısıyla elde ettiği
ücret ve diğer benzeri ödemeler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
Madde 17
SANATÇI VE
SPORCULAR
1. 14 ve 15 inci madde hükümlerine
bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukimi olan tiyatro, sinema, radyo veya
televizyon sanatçısı gibi bir sanatçının, bir müzisyenin veya bir sporcunun
diğer Akit Devlette icra ettiği şahsi faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği
gelirler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir sanatçının ya da sporcunun icra ettiği
şahsi faaliyetlerden doğan gelir, sanatçının veya sporcunun kendisine değil de
bir başkasına yönelirse, bu gelir 7, 14 ve 15 inci maddelerin hükümleriyle
bağlı kalınmaksızın, sanatçı ya da sporcunun faaliyetlerinin icra edildiği Akit
Devlette vergilendirilebilir.
3. Bir sanatçı veya sporcunun bir Akit
Devlette icra ettiği faaliyetlerden elde ettiği gelir, bu Devlete yapılan
sözkonusu ziyaretin tamamen veya önemli ölçüde diğer Akit Devletin, politik alt
bölümünün veya mahalli idaresinin kamusal fonlarından karşılanması halinde, bu
Devlette vergiden istisna edilecektir.
Madde 18
EMEKLİ MAAŞLARI
1. 19 uncu maddenin 2 nci fıkrası hükümleri
saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukimine geçmiş çalışmalarının karşılığında
ödenen emekli maaşları ve diğer benzeri gelirler, yalnızca bu Devlette
vergilendirilebilecektir.
2. 1 inci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir
Akit Devletin sosyal güvenlik mevzuatı uyarınca ödenen emekli maaşları, ömür
boyu sağlanan düzenli ödemeler ve diğer ödemeler yalnızca bu Devlette
vergilendirilebilecektir.
Madde 19
KAMU GÖREVLERİ
1. a) Bir Akit Devletin kendisine, politik alt
bölümüne veya mahalli idaresine bir gerçek kişi tarafından verilen hizmetler
karşılığında bu Devlet, alt bölüm veya idare tarafından sağlanan ve emekli
maaşı dışında kalan ücret, maaş ve diğer benzeri ödemeler, yalnızca bu Devlette
vergilendirilebilecektir.
b) Bununla beraber, hizmet diğer Akit Devlette
ifa edildiğinde ve gerçek kişi o Devletin bir mukimi olduğunda, sözkonusu
ücret, maaş ve diğer benzeri ödemeler yalnızca bu diğer Devlette
vergilendirilebilecektir. Ancak bu kişinin:
i) o
Devletin vatandaşı olması; veya
ii) yalnızca bu hizmeti ifa etmek için o
Devletin mukimi durumuna geçmemiş olması
zorunludur.
2. a)Bir Akit Devletin kendisi, politik alt
bölümü veya mahalli idaresi tarafından ya da bunlarca oluşturulan fonlardan bu
Devlete, alt bölüme veya idareye yapılan hizmetler karşılığında bir gerçek
kişiye ödenen emekli maaşları yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir.
b) Bununla beraber, gerçek kişinin diğer Akit
Devletin bir mukimi ve vatandaşı olması halinde, sözkonusu emekli maaşı
yalnızca diğer Akit Devlette vergilendirilebilecektir.
3. Bir Akit Devletin kendisi, politik alt
bölümü veya mahalli idaresi tarafından yürütülen ticari faaliyetlerle
bağlantılı hizmetler karşılığında yapılan ücret, maaş ve diğer benzeri ödemeler
ile emekli maaşlarına 15, 16 ve 18 inci maddelerin hükümleri uygulanacaktır.
Madde 20
ÖĞRETMEN VE
ÖĞRENCİLER
1. Bir Akit Devleti ziyareti sırasında veya
hemen öncesinde diğer Akit Devletin mukimi olan ve ilk bahsedilen Devlette
yalnızca öğrenim veya mesleki eğitim amacıyla bulunan bir öğrenci veya
stajyerin, geçim, öğrenim veya mesleki eğitim masraflarını karşılamak için bu
Devletin dışındaki kaynaklardan yapılan ödemeler, bu Devlette
vergilendirilmeyecektir.
2. Aynı şekilde, bir Akit Devleti ziyareti
sırasında veya hemen öncesinde diğer Akit Devletin mukimi olan ve ilk
bahsedilen Devlette esas itibariyle öğretim veya bilimsel araştırma yapmak
amacıyla iki yılı aşmayan bir süre veya süreler için bulunan bir öğretmen veya
öğretim üyesine, kendi öğretim veya araştırma hizmetleri karşılığında bu
Devletin dışındaki kaynaklardan yapılan ödemeler bu Devlette vergiden istisna
edilecektir.
3. Bir Akit Devletin mukimi ya da evvelce
mukimi olan ve diğer Akit Devlette öğrenimi veya mesleği ile ilgili uygulama
alışkanlıkları kazanmak üzere, bir takvim yılı içinde 183 günü aşmayacak süre
veya süreler içinde hizmet ifa eden bir öğrenci veya stajyerin elde ettiği
ücretler bu diğer Devlette vergilendirilmeyecektir.
Madde 21
DİĞER GELİRLER
1. Bir Akit Devlet mukiminin, nerede doğarsa
doğsun, bu Anlaşmanın daha önceki maddelerinde belirtilmeyen gelir unsurları,
yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir.
2. 6 ncı maddenin 2 nci fıkrasında tanımlanan
gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelir hariç olmak üzere, bir Akit Devlet
mukimi olan sözkonusu gelirin lehdarı, diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri
vasıtasıyla ticari faaliyette veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer
vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve gelirin ödendiği hak veya
varlık ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmakta ise, bu
gelire 1 inci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre 7 nci
veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
Madde 22
SERVET
1. Bir Akit Devlet mukiminin, 6 ncı maddede
bahsedilen gayrimenkul varlıklardan oluşan ve diğer Akit Devlette bulunan
serveti, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün diğer Akit
Devlette sahip olduğu bir işyerinin aktifine dahil menkul varlıklardan veya bir
Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette serbest meslek faaliyeti icra etmek
üzere kullanabileceği sabit bir yere ait menkul varlıklardan oluşan serveti, bu
diğer Devlette vergilendirilebilir.
3. Bir Akit Devlet teşebbüsü tarafından
uluslararası trafikte işletilen gemi, uçak veya kara nakil vasıtalarından ve
sözkonusu gemi, uçak veya kara nakil vasıtalarının işletilmesine tahsis edilen
menkul varlıklardan oluşan servet, yalnızca bu Devlette
vergilendirilebilecektir.
4. Bir Akit Devlet mukiminin diğer bütün
servet unsurları, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
Madde 23
ÇİFTE
VERGİLENDİRMENİN ÖNLENMESİ
1. Türkiye bakımından, çifte vergilendirme
aşağıdaki şekilde önlenecektir:
Bir Türkiye mukimi, bu Anlaşma hükümlerine
uygun olarak, Lüksemburg'da vergilendirilebilen bir gelir elde ettiğinde veya
servete sahip olduğunda, Türkiye, buradaki genel hükümleri etkilemeyecek olan
Türk vergi mevzuatının yabancı vergilerin mahsubuna ilişkin hükümleri saklı
kalmak üzere, Lüksemburg'da gelir veya servet üzerinden ödenen vergiye eşit bir
miktarın, bu mukimin geliri veya serveti üzerindeki vergiden mahsubuna izin
verecektir.
Bununla bereber sözkonusu mahsup,
Lüksemburg'da vergilendirilebilen gelir veya servet için, mahsuptan önce
Türkiye'de hesaplanan vergi miktarını aşmayacaktır.
2. Buradaki genel hükümleri etkilemeyecek
olan, çifte vergilendirmenin önlenmesine ilişkin Lüksemburg mevzuatı hükümleri
saklı kalmak üzere, çifte vergilendirme aşağıdaki şekilde önlenecektir:
a) Bir Lüksemburg mukimi, bu Anlaşma
hükümlerine uygun olarak, Türkiye'de vergilendirilebilen bir gelir elde
ettiğinde veya servete sahip olduğunda, Lüksemburg, (b) bendindeki hükümler
saklı kalmak kaydıyla, bu geliri veya serveti vergiden istisna edecektir.
b) Bir Lüksemburg mukimi, 10,11,12 ve17 nci
madde hükümlerine uygun olarak, Türkiye'de vergilendirilebilen gelir elde
ettiğinde, Lüksemburg, bu mukimin Türkiye'de ödediği vergiye eşit bir miktarın
gerçek kişilerden alınan gelir vergisinden (kurumlar vergisi) mahsubuna izin
verecektir. Bununla beraber sözkonusu mahsup Türkiye'de elde edilen gelir
unsurlarına atfedilebilen, mahsuptan önce hesaplanan vergi miktarını
aşmayacaktır.
c) Lüksemburg mukimi olan bir şirketin,
Türkiye mukimi bir şirketten temettü elde etmesi halinde, Lüksemburg, temettü
elde eden şirketin, sözkonusu temettüleri ödeyen şirketin sermayesinin doğrudan
doğruya en az %25'ini elinde tutan bir şirket olması halinde, sözkonusu
temettüleri vergiden istisna edecektir. Yukarıda belirtilen Türk şirketindeki
hisseler, aynı koşullar altında, Lüksemburg servet vergisinden de
istisnadırlar.
3. Bir Akit Devlet mukimi tarafından
Anlaşmanın herhangi bir hükmüne uygun olarak, bu Devlette vergiden istisna
edilen bir gelir elde edilmesi veya servete sahip olunması halinde, sözkonusu
Devlet, bu mukimin geriye kalan geliri veya serveti ile ilgili vergiyi
hesaplarken, istisna edilen geliri ya da serveti de dikkate alabilecektir.
Madde 24
AYRIM
YAPILMAMASI
1. Bir Akit Devletin vatandaşları, diğer Akit
Devlette, bu diğer Devletin vatandaşlarının aynı koşullarda karşı karşıya
kaldıkları veya kalabilecekleri vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden,
özellikle mukimlik açısından, değişik veya daha ağır bir vergilemeye veya buna
bağlı mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır. Bu hüküm, 1 inci madde
hükümlerine bakılmaksızın, Akit Devletlerden birinin ya da her ikisinin mukimi
olmayan kişilere de uygulanacaktır.
2. 10 uncu maddenin 4 üncü fıkrası hükümleri
saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet teşebbüsünün diğer Akit Devlette sahip
olduğu bir işyeri, diğer Devlette, bu diğer Devletin aynı faaliyetleri yürüten
teşebbüslerine göre daha az lehe bir vergileme ile karşı karşıya kalmayacaktır.
3. Bir Akit Devletin, diğer Akit Devletin bir
veya bir kaç mukimi tarafından, doğrudan veya dolaylı olarak, kısmen veya
tamamen sermayesine sahip olunan veya sermayesi kontrol edilen teşebbüsleri,
ilk bahsedilen Devlette, bu Devletin benzeri teşebbüslerinin tabi oldukları
veya olabilecekleri vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden değişik veya
daha ağır vergilemeye veya buna bağlı mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır.
4. Bu hükümler, bir Akit Devletin kendi
mukimlerine şahsi veya ailevi durumları dolayısıyla uyguladığı şahsi
indirimleri, vergi ve matrah indirimlerini diğer Akit Devlet mukimlerine de
uygulama zorunda olduğu yönünde anlaşılmayacaktır.
5. 9 uncu maddenin 1 inci fıkrası, 11 inci
maddenin 6 ncı fıkrası veya 12 nci maddenin 6 ncı fıkrası hükümlerinin
uygulanacağı haller hariç olmak üzere, bir Akit Devlet teşebbüsünce diğer Akit
Devletin bir mukimine ödenen faiz, gayrimaddi hak bedeli ve diğer ödemeler, bu
teşebbüsün vergilendirilebilir kazancının belirlenmesinde, sözkonusu ödemeler
aynı koşullarda ilk bahsedilen Devletin bir mukimine yapılmış gibi
indirilebilecektir. Benzer şekilde, bir Akit Devlet teşebbüsünün diğer Akit
Devletin bir mukimine olan herhangi bir borcu, bu teşebbüsün
vergilendirilebilir servetinin belirlenmesinde, sözkonusu borç aynı koşullarda
ilk bahsedilen Devletin bir mukimine yapılmış gibi indirilebilecektir.
6. Bu madde hükümleri, bu Anlaşmada kavranan
vergilere uygulanacaktır.
Madde 25
KARŞILIKLI
ANLAŞMA USULÜ
1. Bir kişi, Akit Devletlerden birinin veya
her ikisinin işlemlerinin kendisi için bu Anlaşmanın hükümlerine uygun düşmeyen
bir vergileme yarattığı veya yaratacağı kanaatine vardığında, bu Devletlerin iç
mevzuatlarında öngörülen müracaat usulleriyle bağlı kalmaksızın, olayı mukimi
olduğu Akit Devletin yetkili makamına veya durumu 24 üncü maddenin 1 inci
fıkrasına uygun düşerse, vatandaşı olduğu Akit Devletin yetkili makamına
arzedebilir. Sözkonusu müracaat, Anlaşma hükümlerine aykırı düşen bir
vergilemeyle sonuçlanan eylemin ilk bildiriminden itibaren üç yıl içerisinde
yapılmalıdır.
2. Sözkonusu yetkili makam, itirazı haklı
bulur ve kendisi tatminkar bir çözüme ulaşamaz ise, Anlaşmaya ters düşen
vergilemeyi önlemek amacıyla, olayı diğer Akit Devletin yetkili makamıyla
karşılıklı anlaşma yoluyla çözmek için gayret sarf edecektir.
3. Akit Devletlerin yetkili makamları,
Anlaşmanın yorumundan veya uygulanmasından kaynaklanan her türlü güçlüğü veya
tereddütü karşılıklı anlaşmayla çözmek için gayret göstereceklerdir. Yetkili
makamlar aynı zamanda, Anlaşmada ele alınmayan durumlardan kaynaklanan çifte
vergilendirmenin ortadan kaldırılması için de birbirlerine danışabilir.
4. Akit Devletlerin yetkili makamları, bundan
önceki fıkralarda belirtilen hususlarda anlaşmaya varabilmek için birbirleriyle
doğrudan ya da kendilerinden veya temsilcilerinden oluşan ortak bir komisyon
vasıtasıyla haberleşebilirler.
Madde 26
BİLGİ DEĞİŞİMİ
1. Akit Devletlerin yetkili makamları, bu
Anlaşma hükümlerinin yürütülmesi için gerekli olan bilgileri veya Anlaşma ile
uyumsuzluk göstermediği sürece, Anlaşma kapsamına giren vergiler ile ilgili iç
mevzuat hükümlerinin yürütülmesi için gerekli olan bilgileri değişime tabi
tutacaklardır. Bilgi değişimi 1 inci madde ile sınırlı değildir. Bir Akit
Devlet tarafından alınan her türlü bilgi, o Devletin kendi iç mevzuatı
çerçevesinde elde ettiği bilgiler gibi gizli tutulacak ve yalnızca bu Anlaşmada
belirtilen vergilerin tahakkuk veya tahsilleri veya cebri icra ya da cezasıyla
ve bu hususlardaki şikayet ve itirazlara bakmakla görevli kişi veya makamlara
(adli makamlar ve idari kuruluşlar dahil) verilebilecektir. Bu kişi veya
makamlar sözkonusu bilgileri yalnızca bu amaçlar doğrultusunda
kullanacaklardır. Bu kişi veya makamlar sözkonusu bilgilerí mahkeme
duruşmalarında veya adli kararlar alınırken açıklayabilirler.
2. 1 inci fıkra hükümleri, hiçbir surette bir
Akit Devleti:
a) Kendisinin veya diğer Akit Devletin
mevzuatına veya idari uygulamalarına uymayacak idari önlemler alma;
b) Kendisinin veya diğer Akit Devletin
mevzuatı veya normal idari işlemleri çerçevesinde elde edilemeyen bilgileri
sunma;
c) Herhangi bir ticari, sınai, mesleki sırrı
veya ticari işlemi aleni hale getiren bilgileri veya aleniyeti kamu düzenine
aykırı düşen bilgileri verme yükümlülüğü altına sokacak şekilde yorumlanamaz.
Madde 27
TAHSİLATTA
YARDIMLAŞMA
1. Akit Devletler, bu Anlaşmada bahsedilen
vergiler ile birlikte bu vergilerin faiz, gider ve eklerinin ve cezai nitelik
taşımayan para cezalarının tahsili amacıyla karşılıklı olarak yardımlaşmayı ve
birbirlerine destek olmayı taahhüt ederler.
2. Sözkonusu başvuru, tahsil edilecek
vergilerin vadesinin geldiğinin tespit edilebilmesi amacıyla, başvuruyu yapan
Devletin mevzuatının gerektirdiği belgelerle birlikte yapılmalıdır.
3. Bir Akit Devletin yetkili makamının talebi
üzerine, diğer Akit Devletin yetkili makamı, son bahsedilen devlette yukarıda
belirtilen vergilerin tahsiline uygulanan mevzuat ve düzenleme hükümlerine
uygun olarak, 1 inci fıkrada kapsanan, ilk devlette tahsil edilebilir hale
gelmiş olan vergi alacaklarının tahsilini sağlayacaktır. Bu alacaklar, talep
edilen devlette herhangi bir ayrıcalığa sahip olmayacaktır ve bu devlet,
kendisinde mevzuat ve düzenleme hükümlerince yetkilendirilmemiş icra
vasıtalarını uygulama yükümlülüğü altında değildir.
4. 26 ncı maddenin 1 inci fıkrasının
hükümleri, bu maddenin önceki fıkralarının uygulanması bakımından, talep edilen
devletin yetkili makamına sunulan bütün bilgilere eşit şekilde uygulanacaktır.
Madde 28
DİPLOMAT
HÜVİYETİNDEKİ MEMURLAR VE KONSOLOSLUK MEMURLARI
Bu Anlaşma hükümleri, diplomat hüviyetindeki
memurların veya konsolosluk memurlarının uluslararası hukukun genel kuralları
veya özel anlaşma hükümleri uyarınca yararlandıkları mali ayrıcalıkları
etkilemeyecektir.
Madde 29
BELİRLİ
ŞİRKETLERİN KAPSAM DIŞINDA TUTULMASI
Bu Anlaşma özel Lüksemburg mevzuatında,
halihazırda 31 Temmuz 1929 tarihli Kanun (loi) ve 17 Aralık 1938 tarihli
Kararname (arrêté grand-ducal), belirlenen holding şirketlerine (sociétés
holding) uygulanmayacaktır. Bu Anlaşma, ne bir Türkiye mukiminin sözkonusu
şirketlerden elde ettiği gelire ne de böyle bir kişinin sözkonusu şirketlerde
sahip olduğu hisselere ya da diğer haklara uygulanacaktır.
Madde 30
YÜRÜRLÜĞE GİRME
1. Akit Devletlerden her biri, bu Anlaşmanın
yürürlüğe girmesi için kendi iç mevzuatında öngörülen işlemlerin tamamlandığını
diğerine bildirecektir. Anlaşma, bu bildirimlerden sonuncusunun yapıldığı
tarihte yürürlüğe girecektir.
2. Bu Anlaşmanın hükümleri;
a) Kaynakta tevkif edilen vergiler yönünden,
Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen Ocak ayının birinci günü veya daha
sonra ödenen veya mahsup edilen miktarlar için; ve
b) Diğer vergiler yönünden, Anlaşmanın
yürürlüğe girdiği tarihi izleyen Ocak ayının birinci günü veya daha sonra
başlayan vergilendirme yılları için
hüküm ifade edecektir.
Madde 31
YÜRÜRLÜKTEN
KALKMA
1. Bu Anlaşma, bir Akit Devlet tarafından
feshedilinceye kadar yürürlükte kalacaktır. Akit Devletlerden her biri,
Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıllık sürenin bitiminden
sonra başlayan herhangi bir takvim yılının sonundan en az altı ay önce
diplomatik yollardan fesih ihbarnamesi vermek suretiyle Anlaşmayı feshedebilir.
2. Bu durumda Anlaşma:
a) Kaynakta tevkif edilen vergiler yönünden,
fesih ihbarnamesinin verildiği takvim yılının bitiminden sonra ödenen veya
mahsup edilen miktarlar için; ve
b) Diğer vergiler yönünden, fesih
ihbarnamesinin verildiği takvim yılının bitiminden sonra başlayan vergilendirme
yılları için
hüküm ifade etmeyecektir.
BU HUSUSLARI TEYİDEN, aşağıda imzaları bulunan
tam yetkili temsilciler, bu Anlaşmayı imzaladılar.
İngilizce dilinde, 9 Haziran 2003 tarihinde,
Ankara'da düzenlenmiştir.