Kanun No. 5377 |
|
Kabul Tarihi : 29.6.2005 |
MADDE 1.- 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 4 üncü maddesinin
ikinci fıkrası madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 2.- Türk Ceza Kanununun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
(3) Hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle
ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler, derhal uygulanır.
MADDE 3.- Türk Ceza Kanununun 13 üncü maddesine birinci fıkradan sonra gelmek
üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkra numaraları buna göre teselsül
ettirilmiştir.
(2) İkinci Kitap, Dördüncü Kısım altındaki Üçüncü, Dördüncü, Beşinci,
Altıncı ve Yedinci Bölümlerde yer alanlar hariç; birinci fıkra kapsamına giren
suçlardan dolayı Türkiye'de yargılama yapılması, Adalet Bakanının talebine
bağlıdır.
MADDE 4.- Türk Ceza Kanununun 30 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
(4) İşlediği fiilin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir
hataya düşen kişi, cezalandırılmaz.
MADDE 5.- Türk Ceza Kanununun 31 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
(2) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını
doldurmamış olanların işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını
algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş
olması hâlinde ceza sorumluluğu yoktur. Ancak bu kişiler hakkında çocuklara
özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. İşlediği fiilin hukukî anlam ve
sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme
yeteneğinin varlığı hâlinde, bu kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet
hapis cezasını gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla; müebbet hapis
cezasını gerektirdiği takdirde dokuz yıldan onbir yıla kadar hapis cezasına
hükmolunur. Diğer cezaların yarısı indirilir ve bu hâlde her fiil için
verilecek hapis cezası yedi yıldan fazla olamaz.
(3) Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını
doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını
gerektirdiği takdirde onsekiz yıldan yirmidört yıla; müebbet hapis cezasını
gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Diğer cezaların üçte biri indirilir ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis
cezası oniki yıldan fazla olamaz.
MADDE 6.- Türk Ceza Kanununun 43 üncü maddesinin birinci fıkrasına "Mağduru
belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır." cümlesi eklenmiş,
üçüncü fıkrasında geçen "cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı"
ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 7.- Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesine altıncı fıkradan sonra gelmek üzere
aşağıdaki fıkralar eklenmiş ve diğer fıkra numaraları buna göre teselsül
ettirilmiştir.
(7) Süreli hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı bu madde hükümlerine göre belirlenen sonuç ceza, otuz yıldan fazla olamaz.
(8) Adlî para cezası hesaplanırken, bu madde hükmüne göre cezanın
belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine yönelik artırma ve indirimler, gün
üzerinden yapılır. Adlî para cezası, belirlenen sonuç gün ile kişinin bir gün
karşılığı ödeyebileceği miktarın çarpılması suretiyle bulunur.
MADDE 8.- Türk Ceza Kanununun 66 ncı maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
(5) Aynı fiilden dolayı tekrar yargılamayı gerektiren hallerde,
mahkemece bu husustaki talebin kabul edildiği tarihten itibaren fiile ilişkin
zamanaşımı süresi yeni baştan işlemeye başlar.
MADDE 9.- Türk Ceza Kanununun 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde
geçen "kolaylaştırmak" ibaresinden sonra gelmek üzere, "ya da
yakalanmamak" ibaresi ile bu bentten sonra gelmek üzere aşağıdaki (i)
bendi eklenmiş ve diğer bentler buna göre teselsül ettirilmiştir.
i) Bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle,
MADDE 10.- Türk Ceza Kanununun 84 üncü maddesinin başlığı "İntihara
yönlendirme" şeklinde değiştirilmiş ve maddenin üçüncü fıkrasının ikinci
cümlesi madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 11.- Türk Ceza Kanununun 87 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında
geçen "ikinci" ibareleri "üçüncü" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 12.- Türk Ceza Kanununun 103 üncü maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
(3) Cinsel istismarın üstsoy, ikinci veya üçüncü derecede kan hısmı,
üvey baba, evlat edinen, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, sağlık hizmeti veren
veya koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler tarafından ya da
hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle veya birden
fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara
göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
MADDE 13.- Türk Ceza Kanununun 105 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
(2) Bu fiiller; hiyerarşi, hizmet veya eğitim ve öğretim ilişkisinden ya
da aile içi ilişkiden kaynaklanan nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle ya da aynı
işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan yararlanılarak işlendiği takdirde, yukarıdaki
fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur;
işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise, verilecek
ceza bir yıldan az olamaz.
MADDE 14.- Türk Ceza Kanununun 107 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
(2) Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref
veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat
edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre cezaya
hükmolunur.
MADDE 15.- Türk Ceza Kanununun 125 inci maddesinin birinci fıkrasında geçen
"ya da yakıştırmalarda bulunmak" ibaresi metinden çıkarılmış,
dördüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
(4) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.
(5) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı
hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır.
Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.
MADDE 16.- Türk Ceza Kanununun 145 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
(1) Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı
nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, suçun işleniş şekli ve
özellikleri de göz önünde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeçilebilir.
MADDE 17.- Türk Ceza Kanununun 150 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan
"indirilir" ibaresi, "indirilebilir" olarak
değiştirilmiştir.
MADDE 18.- Türk Ceza Kanununun 155 inci maddesinin birinci fıkrasında geçen,
"Başkasına ait olup da," ibaresinden sonra gelmek üzere
"muhafaza etmek veya" ibaresi eklenmiştir.
MADDE 19.- Türk Ceza Kanununun 158 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki
cümle eklenmiştir.
Ancak,
(e), (f) ve (j) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı üç
yıldan, adlî para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından
az olamaz.
MADDE 20.- Türk Ceza Kanununun 168 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 168.- (1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma,
dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs ve karşılıksız yararlanma suçları
tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce,
failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun
uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi
halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.
(2) Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden
önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir.
(3) Yağma suçundan dolayı etkin pişmanlık gösteren kişiye verilecek
cezanın, birinci fıkraya giren hallerde yarısına, ikinci fıkraya giren hallerde
üçte birine kadarı indirilir.
(4) Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin
uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır.
MADDE 21.- Türk Ceza Kanununun 184
üncü maddesine aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
(6) İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce
yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.
MADDE 22.- Türk Ceza Kanununun 188 inci maddesinin üçüncü ve yedinci fıkralarında
geçen "nakleden" ibaresinden önce gelmek üzere "sevk eden,"
ibaresi; dördüncü fıkrasında geçen "uyuşturucu" ibaresinden sonra
gelmek üzere "veya uyarıcı" ibaresi eklenmiş; altıncı fıkrasına;
"Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir." cümlesi eklenmiştir.
MADDE 23.- Türk Ceza Kanununun 190 ıncı maddesinin ikinci fıkrası üçüncü fıkra,
üçüncü fıkrası ise ikinci fıkra olarak
değiştirilmiştir.
MADDE 24.- Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci
cümlesi madde metninden çıkartılmış ve maddenin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında, tedaviye ve
denetimli serbestlik tedbirine; kullanmamakla birlikte, kullanmak için
uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi
hakkında, denetimli serbestlik tedbirine hükmolunur.
MADDE 25.- Türk Ceza Kanununun 218 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
(1) Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların basın ve yayın yoluyla
işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranına kadar artırılır. Ancak, haber
verme sınırlarını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç
oluşturmaz.
MADDE 26.- Türk Ceza Kanununun 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasında geçen "örgüte üye olan" ibaresinden
sonra gelmek üzere, "ya da üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen
veya örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden" ibaresi eklenmiştir.
MADDE 27.- Türk Ceza Kanununun 245 inci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Madde 245- (1) Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka
veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi üç
yıldan yedi yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile
cezalandırılır.
(3) Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya
kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi,
fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, dört
yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile
cezalandırılır.
(4) Birinci fıkrada yer alan suçun;
a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,
b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin
veya evlat edinen veya evlâtlığın,
c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin,
Zararına olarak işlenmesi hâlinde, ilgili akraba hakkında cezaya
hükmolunmaz.
MADDE 28.- Türk Ceza Kanununun 252 nci maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
(5) Yabancı bir ülkede seçilmiş veya atanmış olan, yasama veya idarî
veya adlî bir görevi yürüten kamu kurum veya kuruluşlarının, yapılanma şekli ve
görev alanı ne olursa olsun, devletler, hükümetler veya diğer uluslararası
kamusal örgütler tarafından kurulan uluslararası örgütlerin görevlilerine veya
aynı ülkede uluslararası nitelikte görevleri yerine getirenlere, uluslararası
ticarî işlemler nedeniyle, bir işin yapılması veya yapılmaması veya haksız bir
yararın elde edilmesi veya muhafazası amacıyla, doğrudan veya dolaylı olarak
yarar teklif veya vaat edilmesi veya verilmesi de rüşvet sayılır.
MADDE 29.- Türk Ceza Kanununun 263 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 263.- (1) Kanuna aykırı olarak eğitim kurumu açan veya işleten
kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
MADDE 30.- Türk Ceza Kanununun 268 inci maddesinin birinci fıkrasında geçen "bu kişiye" ibaresi, "başkasına"
olarak değiştirilmiştir.
MADDE 31.- Türk Ceza Kanununun 269 uncu maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
(5) Basın ve yayın yoluyla yapılan iftiradan dolayı etkin pişmanlık
hükümlerinden yararlanılabilmesi için, bunun aynı yöntemle yayınlanması
gerekir.
MADDE 32.- Türk Ceza Kanununun 288 inci maddesinin ikinci fıkrası madde metninden
çıkarılmıştır.
MADDE 33.- Türk Ceza Kanununun 292 nci maddesinin altıncı fıkrası madde metninden
çıkarılmıştır.
MADDE 34.- Türk Ceza Kanununun 293 üncü maddesinin birinci fıkrasında geçen
"Gözaltına alınan," ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 35.- Türk Ceza Kanununun 299 uncu maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
(2) Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır.
MADDE 36.- Türk Ceza Kanununun 302 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
(1) Devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymaya veya Devletin bağımsızlığını zayıflatmaya veya birliğini bozmaya veya Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmaya yönelik bir fiil işleyen kimse, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
MADDE 37.- Türk Ceza Kanununun 304 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci
cümlesi madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 38.- Türk Ceza Kanununun 305 inci maddesinin başlığı "Temel millî
yararlara karşı faaliyette bulunmak için yarar sağlama" olarak; birinci ve
ikinci fıkraları ise aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
(1) Temel millî yararlara karşı fiillerde bulunmak maksadıyla veya bu nedenle, yabancı kişi veya kuruluşlardan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak kendisi veya başkası için maddi yarar sağlayan vatandaşa ya da Türkiye'de bulunan yabancıya, üç yıldan on yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası verilir. Yarar sağlayan veya vaat eden kişi hakkında da aynı cezaya hükmolunur.
(2) Fiilin savaş sırasında işlenmiş olması hâlinde, verilecek ceza yarı
oranında artırılır.
MADDE 39.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 40.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.