Dönem:
22 Yasama Yılı: 4
TBMM (S. Sayısı: 1062)
Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel ve 36
Milletvekilinin; 4207 Sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair
Kanunun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve
İçtüzüğün 37 nci Maddesine Göre Doğrudan
Gündeme
Alınma Önergesi (2/382)
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
4207 Sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine
Dair Kanunun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifim
ilgili komisyonlarda 45 gün geçmesine rağmen görüşülmeyerek TBMM Genel Kurul
gündemine alınmamıştır.İçtüzüğün 37 nci Maddesi gereğince 2/382 Sayılı
02/09/2005 tarihli Kanun Teklifimin gündeme alınmasını arz ederim.
14.11.2005
Sedat Pekel
Balıkesir
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
4207 Sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine
Dair Kanunun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifimiz
gerekçesi ile birlikte ekte sunulmuştur.
|
|
|
09.02.2005 |
|
|
|
Sedat Pekel |
Bülent Baratalı |
Ufuk Özkan |
|
|
Balıkesir |
İzmir |
Manisa |
|
|
Osman Coşkunoğlu |
Uğur Aksöz |
Erol Tınastepe |
|
|
Uşak |
Adana |
Erzincan |
|
|
Erdal Karademir |
Naci Aslan |
Orhan Eraslan |
|
|
İzmir |
Ağrı |
Niğde |
|
|
Necati Uzdil |
Kemal Sağ |
İsmail Değerli |
|
|
Osmaniye |
Adana |
Ankara |
|
|
Mustafa Gazalcı |
Kazım Türkmen |
Mehmet Parlakyiğit |
|
|
Denizli |
Ordu |
Kahramanmaraş |
|
|
Ahmet Yılmazkaya |
Mehmet Uğur Neşşar |
Halil Ünlütepe |
|
|
Gaziantep |
Denizli |
Afyonkarahisar |
|
|
Hüseyin Ekmekcioğlu |
Ahmet Küçük |
Feridun Baloğlu |
|
|
Antalya |
Çanakkale |
Antalya |
|
|
Vezir Akdemir |
Muharrem Kılıç |
Mehmet Boztaş |
|
|
İzmir |
Malatya |
Aydın |
|
|
M. Ziya Yergök |
Atilla Kart |
Feridun Ayvazoğlu |
|
|
Adana |
Konya |
Çorum |
|
|
İzzet Çetin |
Sezai Önder |
Mehmet Işık |
|
|
Kocaeli |
Samsun |
Giresun |
|
|
Ali Rıza Gülçiçek |
Türkân Miçooğulları |
Mustafa Özyurt |
|
|
İstanbul |
İzmir |
Bursa |
|
|
Osman Özcan |
Yavuz Altınorak |
Özlem Çerçioğlu |
|
|
Antalya |
Kırklareli |
Aydın |
|
|
|
Tuncay Ercenk |
|
|
|
|
Antalya |
|
GENELGEREKÇE
Sigara içmek, çok yaygın bir bağımlılık çeşidi
olmasıyla birlikte, sigara ve dumanında bulunan maddelerin insan sağlığı
üzerine yaptığı olumsuz etkiler nedeniyle dünyanın ve Türkiye'nin en önemli
halk sağlığı sorunlarından biridir.
Bugün Dünyada ABD, Küba, Fransa, İtalya, Hollanda,
Kanada, Belçika gibi birçok ülke sigara ile savaşmaktadır. Fransa'da 2003
yılında sigaraya yüzde 45 zam yapıldı ve sigara içenlerin sayısı yüzde 13
düştü. Hollanda’da sigara makinelerine yaş anahtarı koydu. Kafeterya ve market
gibi yerlerden sigara almak isteyen şahıslar ise önce yetkili kişilere
kimliklerini göstermek zorunda kalmaktadırlar. Norveç ve İtalya' da lokanta ve
eğlence yerlerinde sigara içme yasağı uygulanmaktadır. Birçok gelişmiş dünya
ülkesi bu konuda yasal düzenleme yaparak yasaklama getirmektedir.
Yapılan araştırmalar, ülkemizde erkeklerin yaklaşık %
60'ının, kadınların ise % 20'sinin, tüm toplumumuzun ise yaklaşık % 40'ının,
sigara içtiğini ortaya koymaktadır. Ülkemizde her yıl yaklaşık 100.000
insanımızı erken yaşlarda sigaraya kurban vermekteyiz ve eğer önlem alınmazsa
önümüzdeki 20 yılda bu sayı 250.000'e çıkacaktır. Bununla birlikte 18 yaşından
küçük (11-18 yaş grubunda) her gün yaklaşık 3000 çocuğumuz sigaraya
başlamaktadır. Başka bir deyişle sigaraya başlama yaşı 11'e kadar inmiştir.
Ülkemizde bebek ve çocuklarımızın % 75'i de pasif içici konumundadır.
Tütün ve tütün mamullerinin kullanımı nedeniyle ülke
ekonomimiz de zarar görmektedir. Sigaranın insan sağlığı üzerindeki olumsuz
etkileri nedeniyle ülkemizde halen yılda, yaklaşık 3 milyar dolar ekonomik
kayıp olmakta buna ek olarak toplumun yatırım yaptığı gençlerimizin verimliliği
düşmektedir.
Gelişmiş ülkelerde tütün tüketimi hızla düşerken, ne
yazık ki ülkemizde son 20 yılda yaklaşık % 80 oranında artmıştır. Bunun da en
büyük nedeni uluslararası tütün şirketlerinin gelişmekte olan ülkelerdeki pazar
oluşturma stratejileridir. Bu stratejiler arasında en etkili olanı sigara
reklamlarıdır.
Sözü edilen bu olumsuzluklara karşı olumlu bir adım
olarak 07/11/1996 tarihinde 4207 Sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının
Önlenmesine Dair Kanun kabul edilmiş ve yürürlüğe girmiştir. Özellikle
"gençlere sigara satılması", "reklam yasağı" gibi konularda
birçok gelişmiş ülkeye örnek teşkil eden, bireyleri ve toplumu tütün ve tütün
mamullerinin zararlarından korumayı amaç edinen 4207 Sayılı Kanun, amacı ve
içeriğiyle son derece olumlu ve iyi niyetli yasaklar getirmiş olmasına karşın
yeterince uygulanamamaktadır.
Ülkemiz, Dünya Sağlık Örgütü Tütün Kontrolü Çerçeve
Sözleşmesi'ni onaylamıştır. Resmi Gazetenin 24.12.2004 tarihli ve 25681 sayılı
nüshasında yayınlanarak yürürlüğe giren Sözleşme 4207 sayılı Tütün Mamullerinin
Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunda öngörülen hususlarla paralel hükümler
öngörmektedir. Sözleşme, söz konusu kanunun uygulanması esnasında sonradan
ortaya çıkan birtakım eksikliklerin giderilmesine de yardımcı olmaktadır.
Tütün ve tütün mamullerinin toplum sağlığımızı tehdit
etmesini önlemek, bireyleri tütün ve tütün mamullerinin zararlarından korumak
ve yürürlükte bulunan kanunlardaki bazı yetersizlikleri gidermek amacıyla bu
kanun teklifinin hazırlanmasına ihtiyaç duyulmuştur.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1.- Tütün ve tütün mamullerinin toplum
sağlığımızı tehdit etmesini önlemek, bireyleri, özellikle genç kuşaklarımızı,
çocuklarımızı tütün ve tütün mamullerinin zararlarından korumak bir zorunluluk
arz etmektedir. Bunun için eğitim öğretim veren okullarda, öğrencilerin barınma
yerleri yurtlarda, bunların yakınlarında park ve bahçelerinde, spor sahası ve
salonlarında, gençlerimizin gittiği internet kafelerde tütün ve tütün
mamullerinin içilmesi genç kuşaklarımızın sigaraya özenmesi açısından tehdit
edici niteliktedir. Ayrıca bu tür yerlerde pasif içicilik durumu söz konusu
olması nedeniyle yasaklanan alanların genişletilmesi zorunluluğu ortaya
çıkmıştır.
Pasif içicilik; sigara içmeyen kişilerin sigara içilen
ortamlarda bulunan sigara dumanına maruz kalmasıdır. Sigara, puro ya da pipo
içen bir kişinin yanında duran kişi hem yanan tütününün hem de sigara içen
kişinin dışarı verdiği dumanı solur ve oldukça büyük bir zarar görür. Her yıl
binlerce pasif içici, sigara dumanının verdiği zararlardan dolayı hastalanmakta
ya da hayatını kaybetmektedir. Ne yazık ki, çocuklar için risk çok daha
ciddidir. Bu nedenle çocuklarımızın, gençlerimizin ve toplumun sağlığı
açısından kamu kurum ve kuruluşları, eğitim ve öğretim kurumları, hastaneler
vb. yerlerin dışında eğlence ve işyerlerinde de tütün ve tütün mamullerinin
kullanılmasının yasaklanması bir zorunluluk halini almıştır.
Madde 2.- Tütün mamullerinin isim, marka ve alametler
kullanılarak, her ne suretle olursa olsun reklam ve tanıtımının yapılması,
bunların kullanılmasını teşvik ve özendirici kampanyaların düzenlenmesi yasak
olmasına rağmen pek çok sigara üreticisinin değişik yöntemlerle, kanundaki bu
yasağı delmeye çalıştıkları görülmektedir. En bilinen şekilleriyle; marketlerde
markaları çağrıştıran logolar, firmaların dağıtım arabalarındaki renk
çağrışımları, restoran ve bar gibi eğlence yerlerinde yapılan tanıtım
kampanyaları, vitrin camlarını çerçeveleyen ve cama yapıştırılan kuşaklar
reklam yasağını delme girişimleri olarak değerlendirilmektedir. Sigara
firmalarının desteklediği ve sigara markasının kullanıldığı yarışma ve
aktiviteler ve başta haberler olmak üzere çeşitli programlarda yayınlanmaktadır.
Üzerlerinde sigara adı ve arması olan çeşitli giysiler, kül tablaları ve
benzeri eşyalar eşantiyon olarak bayilere, basın mensuplarına dağıtılmaktadır.
Özellikle otomobil yarışmalarında pist kenarlarına sigara reklam panoları
konulmaktadır. Bu tür yasak delme çalışmaları sigara tüketiminin artırılmasına
yönelik çalışmalardır ve toplum sağlığını tehdit etmektedir. Bu nedenle, tütün
ve tütün mamulleri satışında reklam, promosyon ve sponsorlukla ilgili kapsamlı
yasakların getirilmesi zorunluluk arz etmektedir.
Ülkemizde sigaraya başlama yaşı 11 olarak tespit
edilmiştir. Bu tespit oldukça endişe verici bir gerçektir. Bu nedenle 18
yaşından küçüklere tütün ve tütün mamulleri satışı yapılmasını önlemek
zorunluluk haline gelmiştir. Küçüklere tütün satışının yasak olduğunu açık ve
belirgin işaretlerle duyurmak, genç kuşaklarımızı özendirecek girişimlerde
bulunmak tütün ve tütün mamullerinin genç kuşaklar tarafından kullanılmasını
nispeten azaltacaktır.
Madde 3.- Yapılan birçok araştırma ortaya koymuştur ki
tütün ve tütün mamulleri tüketimi insan sağlığına zararlıdır ve ölümcüldür. Bu
nedenle tütün ve tütün mamullerini kullananların bu konuda bilgilendirilmeleri,
uyarılmaları ve sigara kullanımında caydırılmaları açısından sigara
paketlerinin üzerine görünebilir büyüklükte sigaranın öldürücü bir madde olduğu
yazılmalıdır.
Tütün ve tütün mamullerinin kullanımının zararları
hakkında bireylerin bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi
bakımından kitle iletişim araçları tarafından yapılan yayınlar yetersiz
kalmaktadır. Toplum sağlığı açısından bu tür yayınların artırılması
gerekmektedir. Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu ve özel televizyon
kurumlarının bu nedenle program akışı içerisinde prime time saatlerinde bu tür
eğitici programları yayınlamasının zorunlu hale getirilmesi sigaranın
tüketiminin azalması açısından sonuç alınmasına yarar sağlayacaktır.
Madde 4.- Yürürlük maddesidir.
Madde 5.- Yürütme maddesidir.
BALIKESİR MİLLETVEKİLİ SEDAT PEKEL VE 36
MİLLETVEKİLİNİN TEKLİFİ
4207 SAYILI
TÜTÜN MAMULLERİNİN ZARARLARININ ÖNLENMESİNE DAİR KANUNUN BAZI MADDELERİNDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN
TEKLİFİ
MADDE 1.- 07.11.1996 tarih ve 4207 Sayılı Tütün
Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunun 2' inci Maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Sağlık, eğitim-öğretim ve kültür hizmeti veren
yerler, yetiştirme yurtları ve bakım evleri ve bunların açık da olsa park,
bahçe ve kafeterya, yemekhane, kantin, dinlenme yerlerinde, spor sahaları,
kapalı spor salonlarında, internet kafelerde, alışveriş merkezleri,
düğün-toplantı salonları, taksi, toplu taşımacılık yapılan her türlü nakil
vasıtaları ve bunların bekleme salonlarında, kamu hizmeti veren kurum ve
kuruluşların ve bunların lokal, eğitim kampı, dinlenme tesislerindeki kapalı
mekanlarında, dernek, vakıf ve bunların lokal ve tesislerinde her ne olursa
olsun tütün ve tütün mamullerinin içilmesi yasaktır.
Bu gibi mahallerin dışında kalan lokanta, otel,
kafeterya, bar, disco, gazino vb. eğlence yerlerinin kapalı mekanlarında tütün
ve tütün mamullerinin içilmesi için tütün ve tütün mamulleri kullanmayanların
sağlığını tehlikeye düşürmeyecek, tütün ve tütün mamullerinin dumanından ve
kokusundan zarar görmeyecek ve rahatsız etmeyecek ayrı yerler tahsis edilir.
Tahsis edilen tütün ve tütün mamulleri kullanılmayan yerlere duman gidişini
engelleyecek havalandırma, tecrit etme gibi tedbirler alınır. Bu tedbirler
alınmadığı/alınamadığı durumlarda bu tür yerlerde tütün ve tütün mamulleri
içilmesi yasaktır.
Bu tür yerlerin denetimi o mahallin en büyük mülki
amiri veya yetkilendirdiği görevliler tarafından yapılır. "
MADDE 2.- 07.11.1996 tarih ve 4207 Sayılı Tütün
Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunun 3 'üncü Maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Tütün ve tütün mamullerinin isim, marka, logo
veya çağrışımlar yapacak işaret, renk, söz, sesler kullanılarak her ne suretle
olursa olsun her türlü reklamının ve tanıtımının yapılması veya bunların
kullanılmasını teşvik ve özendirici kampanyaların düzenlenmesi yasaktır.
Tütün ve tütün mamulleri üreten firmalar isim, marka,
logo veya çağrışımlar yapacak işaret, renk, söz, sesler kullanarak her ne
suretle olursa olsun kitle iletişim araçlarında program, sponsorluk, kampanya
yapamazlar. Hiçbir koşulda, topluma faydalı olsa da bu tür etkinliklere isim,
marka, logo veya çağrışımlar yapacak işaret, renk, söz, sesler kullanarak
destek veremezler.
On sekiz yaşından küçüklere tütün ve tütün mamulleri
satışı yapılamaz, tütün ve tütün mamulleri taşıttırılamaz.
Tütün ve tütün mamulleri satıcıları, satış noktalarına,
küçüklere tütün satışının yasak olduğunu gösteren açık ve belirgin bir işaret
koymak veya koydurmak zorundadır.
Tütün ve tütün mamulleri, satış noktaları gibi doğrudan
ulaşılabilir yerlerde; şeker, çerez, oyuncak gibi küçük yaştakilerin ilgisini
çekecek yerlere konularak satılmaz.
Şeker, çerez, oyuncak veya küçük yaştakilerin ilgisini
çekecek başka nesnelerin tütün ürünleri şeklinde üretilmesi ve satılması
yasaktır.
Tütün ve tütün mamulleri üreten firmalar ürettikleri
ürünleri gerek kendi firmaları adına gerekse pazarlama, dağıtım şirketleri ve
bayileri adına ücretsiz dağıtamazlar, dağıttıramazlar. "
MADDE 3.- 07.11.1996 tarih ve 4207 Sayılı Tütün
Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunun 4'üncü Maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Tütün ve tütün mamullerinin içilmesinin
yasaklandığı yerlerde, yasağı ve buna uymamanın sonuçlarını belirten uyarılar,
asgari on santimetrelik puntolarla herkes tarafından görülebilir yerlere asılır
veya yazdırılır. Bu uyarıların yapılmasından ilgili yerlerin yetkili ve amiri
durumundaki kişi veya kişiler sorumludur.
Türkiye’de üretilen veya ithal edilen tütün ve tütün
mamulleri paketinin ön ve arka yüzlerine açıkça görülebilir ve rahatça
okunabilir (harfler 14 puntodan az olmamak kaydıyla) şekilde Türkçe harflerle
"Yasal Uyarı: Sigara Öldürür" ibaresi konulur. Bu ibareyi taşımayan
tütün ve tütün mamulleri ithal edilemez ve satışa çıkarılamaz.
Tütün ve tütün mamullerinin paketlerinin içine tütün ve
tütün mamullerinin zararlarını anlatan, rahatlıkla okunan (en az 10 punto)
Türkçe yazılı olarak uyarı ilanları konulur.
Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu ve özel televizyon
kurumları ayda en az üç yüz dakika tütün ve tütün mamullerinin alışkanlığının
zararları konusunda uyarıcı ve eğitici mahiyette yayınlar yapmak
zorundadır."
MADDE 4.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 5.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.