Dönem: 22 Yasama Yılı: 4
TBMM (S. Sayısı: 1208)
Kütahya Milletvekili Soner Aksoy ile 7 Milletvekilinin;
Jeotermal Enerji Kaynakları ve Mineralli Sular Kanunu Teklifi, İzmir
Milletvekili Hakkı Ülkü’nün; Jeotermal Kaynaklar ve Mineralli Sular Kanunu
Teklifi ve Denizli Milletvekili Mehmet Yüksektepe’nin; Jeotermal Kaynakları ve
Mineralli Sular Kanunu Teklifi ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar,
Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu
(2/454, 2/76, 2/579)
Not: (2/454) Esas
Numaralı Teklif; Adalet, İçişleri, Plan ve Bütçe ile Sanayi, Ticaret, Enerji,
Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji komisyonlarına, (2/76, 2/579) esas numaralı
Teklifler; Adalet, Plan ve Bütçe ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar,
Bilgi ve Teknoloji komisyonlarına havale edilmiştir.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Jeotermal Enerji
Kaynakları ve Mineralli Sular Kanunu Teklifi gerekçesi ile birlikte ilişikte
sunulmuştur.
Gereğini arz ederiz.
Saygılarımızla.
|
Soner Aksoy |
Hasan Angı |
Nejat Gencan |
|
|
|
Kütahya |
Konya |
Edirne |
|
|
İsmail Katmerci |
Fatma Şahin |
Sedat Uzunbay |
|
|
İzmir |
Gaziantep |
İzmir |
|
|
Ahmet Rıza Acar |
|
Nuri Çilingir |
|
|
Aydın |
|
Manisa |
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
2/454 Esas numaralı
Jeotermal Kaynaklar ve Mineralli Sular Kanunu Teklifine imza sahibi olarak
katılmak istiyorum.
Gereğinin yapılmasını
saygılarımla arz ederim.
31/5/2006
Yekta Haydaroğlu
Van
GENEL GEREKÇE
Türkiye jeotermal
kaynaklar ve mineralli sular açısından oldukça zengin imkânlara sahiptir.
Ancak, bu imkânlardan daha iyi yararlanmak ve bu kaynaklardan en iyi verimi
sağlamak amacıyla yeni düzenlemelerin yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.
Bilindiği gibi ülkemizde geleneksel olarak jeotermal kaynakların kullanımı daha
çok kaplıca ve içmece alanlarında yoğunlaşmıştır. Bu milli servetin ticari
amaçlarla çeşitli şekilde yararlanmaya ve entegre kullanıma konu olması ulusal
çıkarlarımız açısından gittikçe önem kazanmaktadır. Dünyada jeotermal kaynaklar
yeni uygulama alanları ile insanlığın hizmetine sunulmuş ve bu konuda büyük
yatırımlar yapılmaya başlanmıştır. Temiz ve yenilenebilir enerji kaynağı olarak
son yıllarda bu kaynakların önemi daha da artmıştır.
Yine biliyoruz ki;
ülkemizde son yıllarda bazı il ve ilçelerde bu kaynağa dayalı özellikle konut
ısıtmacılığına yönelik tesisler kurulmakta, jeotermal kaynaklar ile aynı
jeolojik sistem içersinde bulunan mineralli sulardan da daha fazla yararlanmak
için bir çok yatırım yapılmaktadır. Bu alanda gerek kaynağın değerlendirilmesi
gerekse mevzuat bakımından yatırımcılara daha iyi çalışma ortamı sunulması için
bu tasarı hazırlanmıştır.
Tasarıda yatırımcıyı bürokratik
engellerden korumak ve daha etkin ve verimli bir işletme imkânını sağlamak
bakımından yetkinin ve denetimin tek elde ve mahallinde toplanması genel bir
ilke olarak dikkate alınmıştır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1.- Bu madde
kapsamında Kanunun jeotermal kaynaklar ve mineralli suların sürekli ve etkin
bir şekilde aranması, işletilmesi ve değerlendirilmesinin amaçlandığı hüküm
altına alınmış; kaynaklar üzerinde hak sahibi olunması, ruhsatlandırılması,
işletilmesi ve devredilmesinin de bu Kanunla düzenlendiği ifade edilmiştir.
Maden ve petrol
mevzuatına tâbi gazların kapsam dışında olduğu da madde metninde
belirtilmiştir.
Madde 2.- Madde
kapsamında, Kanunun uygulanması sırasında ortaya çıkabilecek sorunların
önlenmesi bakımından, kanunda geçen bazı ibarelerin tanımları verilmiş ve bu
tanımlara getirilen sınırlamalar ve açıklamalar ortaya konmuştur.
Madde 3.- Bu madde ile,
jeotermal kaynaklar ve mineralli suların bulundukları arzın mülkiyetine tâbi
olmadığı belirtilerek bunların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu ifade
edilmiştir.
Madde 4.- Madde
kapsamında Türk Ticaret Kanununa göre kurulan şirketlerin ve diğer gerçek ve
tüzel kişilerin taleplerine istinaden, kaynakların ruhsatlandırılması ve
bunlarla ilgili hükümler açıklanmıştır.
Madde 5.- Bu maddede
arama ruhsatının verilmesi ile buna ilişkin ilke ve şartlar ortaya konmuştur.
Ruhsat süresi ve uzatma şartları da madde kapsamında açıklanmıştır.
Müracaatlarda başvuru önceliğinin esas olduğu da hüküm altına alınmıştır.
Ruhsatlandırmalarda mükerrerliğin sakınca yaratması söz konusu ise, bunların
önlenmesi bakımından Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığından görüş alınması da
düzenlenmiştir. Ayrıca verilebilecek toplam ruhsat alanına da sınır
getirilmiştir.
Madde 6.- Madde ile,
işletme ruhsatı ve bu ruhsatın alınmasına ilişkin esaslar açıklanmaktadır.
İşletme ruhsatı alınması esnasında sunulacak projeler ve buna ilişkin diğer
esaslar açıklanmıştır. Bu kapsamda reenjeksiyon kuyularının üretim kuyusuna
dönüşmesi halinde ruhsat sahibine öncelik tanınacağı da hüküm altına
alınmıştır.
Madde 7.- Kullanım
haklarının işletmeye alınmasına ilişkin usul ve esaslar madde kapsamında
düzenlenmiş olup, hilafına hareket edilmesi halinde tatbik edilecek müeyyideler
de yine bu maddede açıklanmıştır.
Başka Kanunlara göre
arama ruhsatı alan gerçek ve tüzel kişilerin bu Kanun kapsamında
ruhsatlandırmaya konu olan bir kaynağa rastlaması durumunda bunu derhal ilgili
idareye devretmesi de madde metninde düzenlenmiştir.
Madde 8.- Ruhsat
sahibinin, ruhsat çalışmaları sırasında uyacağı teknik esaslara ilişkin genel
ilkeler bu madde ile düzenlenmiştir.
Madde 9.- Bu madde
kapsamında idarenin denetim hakkı konusu açıklanmıştır. Kaynağın daha verimli
kullanılabilmesi için idarenin kullanacağı yetki ile bunların esasları ve bu
alandaki müeyyideler madde dahilinde düzenlenmiştir.
Madde 10.- İşletme
ruhsatı veya kullanım hakkı sahibinin hangi hallerde geçici tatil talebinde
bulunabileceği ile buna ilişkin esaslar bu madde kapsamında açıklanmıştır.
Madde 11.- Bu madde ile,
kaynakların işletilmesi karşılığında il özel idarelerine ödenecek bedel ve
teminat konusu düzenlenmiştir. Bu bedelin gayri safi hasıladan alınması
öngörülmüştür. Madde kapsamında kaynağın bulunduğu köy veya belediyeye tahsil
edilen bedelin 1/6’sının verilmesi de düzenlenmiştir.
Madde 12.- Kaynaklar
üzerindeki hakların devredilmesi, kaynaklara ilişkin ilgili idare bünyesinde bu
kaynaklarla ilgili sicil tutulması ve ihale edilmesi hususu bu madde kapsamında
düzenlenmiştir.
Madde 13.- Bu madde ile
irtifak hakkı kurulması veya kamulaştırmaya ilişkin esaslar düzenlenmiştir.
Madde 14.- Kamunun
kullanımında olan kuyular ile işletme için zorunlu olan tesisler ve ekipman
üzerine haciz konulamayacağı bu maddede hüküm altına alınmıştır.
Madde 15.- Madde ile
kaynağın ve çevrenin korunmasına ilişkin esaslar düzenlenmiş olup, bu konuda
ruhsat sahibinin uyacağı esaslar hüküm altına alınmıştır. Turizm amaçlı
kullanılan doğal güzelliklerin korunması da ilke olarak benimsenmiştir.
Madde 16.- Tesislerin
intikali ve terk başlığı altında; kuyuların idareye intikali konusu bu madde
kapsamında düzenlenmiştir.
Madde 17.- Kaynakların
ruhsatlandırılmasında ve işletilmesinde gerekli teknik rehberliği yapacak ve il
özel idareleri bünyesinde oluşturulacak teknik kurul ve bunun oluşumu bu madde
kapsamında düzenlenmiştir. Bu kurula ihtiyaç halinde diğer bakanlıklardan da
temsilci istenebilecektir.
Madde 18.- Uygulanacak
hükümler bu madde kapsamında düzenlenmiştir.
Madde 19.- Kanunun
uygulanmasına dair yönetmelik çıkartılması bu madde kapsamında düzenlenmiştir.
Madde 20.- Yürürlükten
kaldırılan mevzuat bu madde kapsamında belirtilmiştir.
Geçici Madde 1.- Kanunun
yürürlüğe girmesini müteakip yapılacak intibak ve buna ilişkin esaslar bu
geçici madde kapsamında düzenlenmiştir.
Geçici Madde 2.- Bu madde
kapsamında, ruhsatsız olarak kaynak kullanan gerçek ve tüzel kişilerin, Kanunun
yayımını müteakip durumlarını yasal hale getirmek için ruhsat almaları hususu
düzenlenmiştir.
Geçici Madde 3.- Bu
Kanundan önceki mevzuata göre kazanılan hakların korunacağı ve işletme
imtiyazlı ruhsatlarda esas alınacak hükümler bu madde ile düzenlenmiştir.
Kazanılmış hakların Devlete karşı olan yükümlülükler yerine getirilmiş olmak
kaydıyla korunacağı da burada hüküm altına alınmıştır.
Madde 21.- Yürürlük
maddesidir.
Madde 22.- Yürütme
maddesidir.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Jeotermal Kaynaklar ve
Mineralli Sular Kanun Teklifi gerekçesi ile birlikte ekte sunulmuştur.
Saygılarımla arz ederim. 31/3/2003
Hakkı Ülkü
İzmir
GENEL GEREKÇELER
Türkiye jeotermal
kaynakların aranması ve değerlendirilmesine yönelik bilimsel çalışmaların
başlangıcı yaklaşık kırk yıl öncesine uzanmaktadır. Bu dönem içerisinde yapılan
çalışmalar, ülke potansiyelini tam olarak belirleyecek yeterlilikte olmasa bile
çalışmalar göstermiştir ki ülkemiz jeotermal kaynaklar açısından oldukça zengin
imkânlara sahiptir. Ancak, bu imkânlardan yeterince istifade edildiğini
söylemek mümkün değildir. Ülkemizde uzun yıllardır jeotermal kaynakların
geleneksel kullanımı olan Ilıca/Kaplıca dışında ticari ve kaynağın yapısı ve
özelliklerine dayalı uygulamalı bulunmamaktadır. Halbuki bu dönemde dünyada
jeotermal kaynaklar yeni uygulama alanları ile insanlığın hizmetine sunulmuş ve
bu konuda büyük yatırımlar yapılmıştır. Özellikle son yıllarda artan temiz
enerji ihtiyacı ve çevre kirliliği yaratmayacak enerji kaynaklarına yönelim bu
kaynağın önemini daha da artırmıştır.
Ülkemizde son yıllarda
bazı il ve ilçelerde bu kaynağa dayalı özellikle konut ısıtmacılığına yönelik
tesislerin kurulması, bu kaynağın daha iyi tanınmasına vesile olmuştur. Diğer
taraftan genel olarak jeotermal kaynaklar ile aynı jeolojik sistem içerisinde
bulunan mineralli sulardan da daha fazla istifade edebilme yönünde yatırımlar
başlamıştır. Bu uygulamaların sayıca giderek artması, jeotermal kaynaklar ve
mineralli sular konusundaki mevzuat yetersizliğini ve boşluğunu da gündeme
getirmiştir.
Kaynaklar ile ilgili
hukuki alanda tam bir karmaşa söz konusudur. 927, 4268, 6977 ve 3487 sayılı
kanunlar, sadece içmeye, yıkanmaya mahsus sıcak ve soğuk şifalı sulara ait olup
genellikle kaplıcalar ile ilgili olduğundan, günümüzce teknolojik uygulamaları
kapsamında elektrik üretimi, ısıtma, soğutma mineral-gaz edinmesi termal
turizmi ve tedavi amaçlı uygulamalara yönelik esasları bilimsel ve teknik
anlamda taşımadığından yetersiz kalmaktadır.
Anayasanın 168 inci
maddesinde yeraltı kaynaklarının hangi esas ve usuller çerçevesinde
işletilebileceğinin Kanunla belirlenmesi gerektiği öngörülmüş olmasına rağmen,
jeotermal kaynaklar ve mineralli sular konusunda bugüne kadar, Anayasanın bu
maddesinde belirtilen esaslara uygun bir yasal düzenleme getirilememiştir.
Yukarıda belirtildiği
gibi daha bilimsel ve teknik esaslar çerçevesinde inceleme ve etüt yaparak;
kaynak varlığının tam olarak ortaya çıkarılması, kaynaktan daha fazla istifade
edilmesi, kaynak israfının ve çevre kirliliğinin önlenmesi, temiz enerji
ihtiyacının karşılanması konut ısıtma, termal ve sağlık amaçlı gibi entegre
kullanımın yaygınlaştırılması uygulamasına en sağlıklı şekilde ve süratle
geçilebilmesi için böyle bir yasal düzenlemeye acilen ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu Kanunun yürürlüğe
girmesi ile hukuki alandaki karmaşa ve boşluk ortadan kalkacak, ruhsat hakları
tek elden ve düzenli bir şekilde yürütülebilecek, ayrıca bu Kanunla jeotermal
kaynakların modern uygulamalarına geçilebilecek yerli ve yabancı yatırımcılar
teşvik edilerek faaliyetlerin etkin bir şekilde izlenmesi ile verimin
artırılması sağlanacaktır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1 - Madde ile
Kanunun jeotermal kaynaklar ve mineralli suların sürekli ve etkin bir şekilde
değerlendirilmesi amacıyla hazırlandığı ve bu kaynaklar üzerinde hak sahibi
olunmasının esas ve usullerini kapsadığı belirtilmiştir.
Kanunla jeotermal
kaynaklar ve mineralli sularla ilgili faaliyetlerin bu mevzuat için
değerlendirileceği, bu kaynakların kullanılmasına yönelik tesislerle ilgili
izin işlemlerinin bu kanun kapsamında olmadığı belirtilmiştir.
Madde 2 - Madde ile,
kanunda geçen bazı ibarelerin, hangi anlamda kullanıldığı, hangi anlamın
yüklendiği ve bu sözcüklerin hangi çerçeve doğrultusunda sınırlandığı ile
ilgili genel ve kısa açıklamalar yapılmıştır.
Madde 3 - Bu madde ile,
jeotermal kaynaklar ve mineralli suların Devletin hüküm ve tasarrufu altında
olduğu, tabii servetlerin ve kaynakların aranması ve işletilmesinin, milli
hedeflere en uygun şekilde değerlendirilmesinin ve ekonomiye kazandırılmasının
bir Anayasa hükmü olduğu ve bunun bu Kanun hükümleri ile mümkün olacağı hükmü
getirilmiştir.
Madde 4 - Anayasada
tanımlanan eşitlik ve fırsat eşitliği ilkesi ile uyumlu olması açısından ruhsat
haklarının gerçek kişilere de verilmesi rekabeti artıracak, tekelleşmenin de
önüne geçebilecektir.
Madde 5 - Madde ile, bu
Kanuna tabi bir faaliyetin nerelerde yapılıp yapılamayacağı belirtilmektedir.
Ruhsat sahibinin girilmesi ve bulunulması yasak olan bölgelerde ve koruma
alanlarında, ilgili kuruluşlardan izin almak suretiyle faaliyette
bulunabileceği belirtilmiştir. Ruhsat hakkı doğduktan sonra yasak ve koruma
altına alınan alanlardaki müktesep haklara güvence getirilmiş, izin alınmasında
ilgili kuruluşlar arasında anlaşma sağlanamaması halinde kamu yararının
gözetileceği ve konunun ilgili bakanlıklar ve mahalli idare temsilcilerinden
oluşan komisyonca incelenerek çözümleneceği ilkesi getirilmiştir.
Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin kullanımında bulunan alanlarda herhangi bir faaliyette
bulunulmasının ancak izinle olabileceği belirtilmiştir.
Madde 6 - Madde ile,
kaynak alanlarında arama faaliyetlerinde bulunabilmek için, alan bazında arama
ruhsatı alınması gerektiği; müracaatlarda öncelik hakkının esas olduğu
belirtilmiştir. Ruhsat talebinde bulunan kuruluşun arama faaliyetini nasıl
yapacağını belirtir bir proje hazırlaması ve bu projenin incelenerek uygun
bulunması halinde arama ruhsatının verilmesi ilkesi getirilmiştir. Böylece
arama konusunda yetersiz kurum, kuruluş ve şirketlere ruhsat verilmemesi ve
sahaların atıl bırakılmaması amaçlanmıştır. Ayrıca, ruhsat sahibinin daha ileri
incelemelerde bulunabilmesine imkan tanınarak üç yıl olan arama ruhsatı
talebinin gerektiğinde iki yıl daha uzatılması imkanı getirilmiş, arama ruhsatı
süresince yapılan çalışmalar konusunda Genel Müdürlüğün önceden
bilgilendirilmesi zorunlu kılınmıştır. Böylece kaynak israfı ve çevre
kirliliğinin önlenmesi amaçlanmıştır.
Diğer kanunlara tabi
faaliyetleri esnasında kaynak varlığına rastlayanların bunu ilgili Genel
Müdürlüğe bildirmesi esası ilkesi getirilerek kaynağın atıl kalmaması,
israfının önlenmesi esası ve bildirim sahibine de bir özendirme getirilerek
buluculuk hakkının doğacağı belirtilmiştir.
Madde 7 - Kanunun bu
maddesinde, işletme ruhsatının, projede belirtilen tesislerde kullanılacak su
miktarı esas alınarak kuyu bazında verileceği, bunun yanında kaynaktan birden
fazla amaçla veya entegre olarak faydalanılması halinde her bir faaliyet alanı
için de kullanım hakkı verilmesi esası getirilmiştir. Böylece, aynı kaynak
alanında birçok müteşebbisin faaliyette bulunmasına imkan sağlanmıştır.
Kullanım hakları da belirtilerek hazırlanacak projelerin teknik kurulca
mahallinde incelenerek uygun bulunması halinde işletme ruhsatı ve kullanım
hakkı verileceği ilkesi getirilmiştir. Ancak, verilen işletme projesi, kaynağın
kapasitesinden yeterince yararlanmayı sağlamaması halinde Genel Müdürlüğe bu
alanda yapılacak başka işletme ruhsatı taleplerini değerlendirme imkanı
getirilerek; bu kaynak alanından azami derecede istifade edilmesi
amaçlanmıştır. Ayrıca, kaynak alanlarının sahada işletme ruhsatları bulunsa dahi,
bu haklar korunarak tekrar arama ruhsatına konu edebileceği ilkesi getirilerek
arama faaliyetlerinin gelişen teknoloji ışığında sürekli kılınması
amaçlanmıştır.
Ruhsat süresinin onbeş
ile kırkdokuz yıl arasında olacağı, tesislerin ekonomik ömrünün dolmaması veya
yeni yatırımların yapılması halinde ruhsatın süresinin altmış yılı aşmayacak
şekilde temdit edileceği belirtilmiştir. Ancak, kamu yararının söz konusu
olduğu hallerde ruhsat süresinin Bakanlar Kurulu Kararı ile daha fazla
uzatılabilmesi imkanı getirilerek kamu menfaatinin ön plana alınması ve bu
yönde olan yatırımlara uzun vadede bir güvence sağlanması amaçlanmıştır.
Yürütülen faaliyetlerin
nazari ve mahallinde tetkikinin takibi, bilimsel ve teknik yapılıp
yapılmadığının izlenmesi ve bunların akabinde uygulanacak müeyyideler
belirtilmiştir.
Ruhsat sahibinin sahada
sürdürdüğü faaliyetleri Genel Müdürlüğe bildirmesi, proje değişiklikleri ile
üretim ve enjeksiyon amaçlı yeni kuyu açılmasında Genel Müdürlüğün uygun
görüşünün alınması şartı getirilerek, kaynak alanlarındaki kontrolsüz
faaliyetlerin önüne geçilmesi, israf ve çevre kirliliğinin önlenmesi
amaçlanmıştır.
Madde 8 - İşletme ruhsatı
veya kullanım hakkı sahiplerinin kaynağı atıl bırakmamaları maksadıyla kullanım
haklarını termin planında belirttikleri sürede işletmeye almaları zorunluluğu
getirilmiştir. Ancak, maddede hak sahiplerinin beklenmeyen nedenlerle süresinde
işletmeye geçememeleri halinde sürenin uzatılması imkanı da sağlanmıştır. Süre
uzatımında da kaynağın işletmeye alınmaması durumunda kullanım hakkının
kaynağın atıl kalmaması için başka müteşebbislerce değerlendirilmesi
amaçlanmıştır.
Madde 9 - Bu maddede
jeotermal kaynakların aranmasından işletilmesi aşamasına kadar geçen her
dönemde etkin olan ana disiplin Jeoloji'dir. Faaliyetin aşamasına göre ilgili
diğer meslek dallarından en az birinin yer alması gerekmektedir.
Madde 10 - Kaynak ve
bağlı olduğu jeolojik sistem ile ilgili yürütülecek faaliyetlerin bilimsel
esaslar dahilinde ve daha teknik olarak yürütülmesi için bir teknik kurul
kurulmuştur. Bu kurulun hangi kurum ve kuruluşlardan müteşekkil olacağı görev ve
yetkilerinin neler olacağı belirtilmiştir.
Kurul, belirli ilkeleri
gözeterek görev yapacaktır. Böylece kaynaktan azami ölçüde istifade edilmesi,
çevrenin kirletilmemesi, belirli kurallara bağlı olarak ve en uygun şartlarda
bu kurul tarafından denetlenerek yürütülmesi esası getirilmiştir.
Madde 11 - Kanunda
projelerin incelenmesi ve faaliyetlerin denetlenmesine önem verilmiştir. Bu
amaçla Genel Müdürlük tarafından teşkil edilen teknik kurula yetki verilmiştir.
Kanunda projelerin incelenmesi ve faaliyetlerin denetlenmesi esasının doğrudan
Genel Müdürlük elemanları tarafından yapılabileceği gibi teknik kurul
tarafından da yapılabileceği belirtilmiştir.
Madde 12 - Madde ile,
Kanunda faaliyetlerin sürekliliği ve etkinliği amaçlanmış olmakla birlikte,
mücbir sebep veya beklenmeyen halin ortaya çıkması durumunda, hak sahiplerine
geçici tatil imkanı sağlanmıştır. Böylece hak sahibinin beklenmeyen bazı
nedenlerle mağdur olmaması için belli bir süre tanınırken, bu süre sonunda
uyması gereken hususlar açıklanmıştır.
Madde 13 - Bu maddede,
Devletin hüküm ve tasarrufunda olan yer altı kaynaklarının işletilmesinden
Devlet hakkı ödenmesi esası getirilmiştir. Diğer yandan kaynağın bulunduğu
yörenin kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla mahalli idareler hakkı, sektörü
desteklemek amacıyla Fon payı ödenmesi öngörülmüştür. Ödenecek bu hakların,
hesaplanma şekli de gösterilmiştir.
Kanunda kaynak
aramacılığını teşvik etmek amacıyla buluculuk hakkı tesis edilmiştir. Buluculuk
hakkı, arama döneminde yapılan çalışmalar sonucunda varlığı ve boyutları ile
ortaya konulan alan için olduğu gibi, sondaj yaparak yüzeye çıkarılan akışkana
da verilmektedir. Bu alandan veya sondaj kuyusundan istifade eden hak sahibi,
bulucusuna maddede belirtilen esaslara göre bir pay ödemekle yükümlü
kılınmıştır. Böylece o alanda kaynak ile ilgili çalışma yapan bu çalışmayı
bilimsel ve teknik esaslar çerçevesinde belgeleyenlerin teşviki amaçlanmıştır.
Madde 14 - Bu madde ile,
kaynak üzerinde verilmiş arama, işletme ruhsatları ve kullanım haklarının devredilebilmesi
imkanı getirilmiştir. Ayrıca, herhangi bir nedenle düşmüş hakların ilan
edilerek duyurulması sonucunda birden fazla müracaat olması halinde ise, ihale
ile hak sahipliliğinin belirlenmesi esası öngörülmüştür. Değişik nedenlerle
ihale edilecek hakların doğrudan ve hemen yapılamayacağı kaynağın, bağlı olduğu
sistemin özellikleri, bulunduğu konum ve çevrenin durumu gözetilerek bir ön
inceleme ve değerlendirmeden geçirileceği belirtilmiştir.
Ayrıca, teminatları nasıl
belirleneceği, haklar için tutulacak sicile nelerin işleneceği ve kayıtlarında
nelerin bulunacağı belirtilmiştir.
Madde 15 - Kaynak
alanlarında sürdürülen arama ve işletme faaliyetleri esnasında özel mülkiyete
konu arazilerde özel mülk sahibi ile anlaşmazlık çıkması halinde, arama ve
işletme ruhsatı döneminde irtifak ve intifa tesisi hakkı getirilmiştir. Maddede
ayrıca işletme ruhsatı döneminde kuyu yeri, isale hattı için kamulaştırma
imkanı sağlanmıştır. Kamu yararının ortadan kalkması halinde kamulaştırılan
arazinin eski sahibine rayiç bedel üzerinden iadesi öngörülmüş olup, böylece
mülk sahiplerinin hakkının korunması amaçlanmıştır.
Kamulaştırma işleminin
hangi mevzuata göre ve nasıl yapılacağı ve gerekli sürenin ne olduğu
belirtilmiştir.
Madde 16 - Bu maddede
kaynaklar üzerine haciz, ihtiyati tedbir, rehin konulması ve ipotek tesisi ile
ilgili esaslar belirtilmiştir. Kaynağın işletilmesi için, zaruri olan tesis ve
malzemelere haciz, ihtiyati tedbir ve rehin ayrı ayrı konulamayacağı, ancak
haklar ile tesislerin bir bütün halinde haciz ve ihtiyati tedbire konu
edilebileceği belirtilmiştir. Ayrıca, ipotek tesisinin nasıl yapılacağı, nasıl
uygulanacağı ve süresinin ne olduğu belirtilmiştir. Böylece işletmeciliğin
sürekliliği teminat altına alınmıştır.
Madde 17 - Jeotermal
kaynaklar ve mineralli suların aranması ve işletilmesini teşvik etmek amacıyla
Madencilik Fonundan kredi verilmesi öngörülmüştür.
Madde 18 - Madde ile,
Kanunda kaynağı oluşturan sistemin korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesine
özel önem verilmiştir. İşletme döneminde hak sahibinin çevre mevzuatı gereğince
yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Kaynağı oluşturan
sisteminin bozulmaması, çevrenin kirletilmemesi projelerin ve faaliyetin temel
ilkesi ve hedefi olduğundan bu hususlara dikkat etmeyen hak sahiplerine belirli
yaptırımlar getirilmiştir.
Madde 19 - Madde ile,
kaynak haklarının terk edilmesi halinde çevre ile ilgili emniyet tedbirlerinin
alınma zorunluluğu getirilmiştir.
Hakların değişik
nedenlerle sona ermesi halinde gerekli tedbirlerin alınması gerektiği, daha
sonra bu hakların devlete intikal edeceği belirtilmiştir. Haklarının dışındaki
diğer menkul nitelikli tesis, alet ve malzemenin hak sahibine ait olduğu
belirtilmiştir.
Madde 20 - Kaynak
konusunda uzman kuruluş olan Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü'nün yerde
istediği serbest çalışmayı yaparak daha çok saha, kuyu ve bilimsel raporları
ortaya koyması, bunların da ülke ekonomisi ve insanının istifadesine sunulması
amaçlanmıştır. Bu hususa, bir öncelik ve ayrıcalık verilerek bu kurumun rahat
müdahalesiz, formalitesiz, sürekli ve hızlı çalışması esası benimsenmiştir.
Madde 21 - Madde ile, bu
Kanunun uygulanmasına dair uygulama yönetmeliğinin altı ay içinde çıkarılarak
belirlenen usul ve esaslar dahilinde bu konunun yürütülmesi amaçlanmıştır.
Madde 22 - Madde ile, bu
kanunun uygulanabilmesi için yürürlükte olan bazı mevzuatın kaldırılması
öngörülmüştür.
Madde 23 - Madde ile,
kaynakların bazılarını işleten ve işlettiren mahalli idarelere bir yetki devri
yapılabileceği belirtilmiştir.
Kaynak sisteminin esas
bir yapıya sahip olması ve bu sistemin bozulmaması çevrenin kirlenmemesi,
kaynağın israf olmaması ve yenilenebilirliğinin sürekli tesis için, bu konuda
bilimsel ve teknik esaslarla donatılmış olmak gerekmektedir. Mahalli idarelerin
bu konuda gerekli donanıma sahip bir yapı oluşturmaları durumunda, Bakanlık
yetki ve sorumluluklarını ilgili mahalli idarelere devredilebileceği
öngörülmüştür.
Geçici Madde 1-Bu madde,
kanunun uygulanmasına başlamadan önce sağlıklı bir veri tabanı oluşturmak üzere
ülkemizde çalışması yapılmış kaynaklar konusunda yapılan tüm çalışmalara ait
bilgilerin toplanması ve değerlendirilmesi amacı ile düzenlenmiştir. Böylece
hem bunların bir elden yürütülmesi, hem de bu çalışmaların yeterli olup
olmadığına bağlı olarak hareket stratejisi tesis edileceği belirtilmiştir.
Geçici Madde 2 - Bu madde
ile kanunun yayım tarihinden önce kazanılmış hakların bu kanuna intibak
zorunluluğu getirilmiştir. Böylece en son teknoloji ile çalışabilme ve tek el
ve tek bir mevzuatla, uzman bir denetim, kontrol ve hak sahibini yönlendirerek
kaynaktan azami ölçüde istifade amaçlanmıştır.
Geçici Madde 3 - Bu madde
ile mevcut hakların güvence altına alınması ile intibakların, kaynağı bizzat
kullanan kuruluşlar adına yapılması, böylece mevcut yapının olabildiğince
korunması amaçlanmıştır.
Maden Tetkik ve Arama
Genel Müdürlüğünün bugüne kadar yaptığı etütler ile ortaya koyduğu kaynak
alanlarında buluculuk hakkının saklı olduğu ve bundan sonra da kendi bütçesi
ile yapacağı çalışmalarla ortaya koyacağı sahalar ve kuyular için gerekli bilgi
ve belgelerle buluculuk belgesi talep edebileceği, böylece aynı yerin bir
başkası tarafından istismar edilmesinin önüne geçilmesi ve hak edenin de
hakkının verilerek bu konuda teşvik edilmesi gerektiği esası getirilmiştir.
Turizm alanlarında kaynak
üzerinde hak vermesi yetkisi uygulamada birlik sağlamak amacıyla, Turizm
Bakanlığınca verilen haklar korunarak bu kanun hükümlerine tabi kılınmıştır.
Ancak, bu alanlardaki turizme dönük tesislerin kurulmasına ilişkin olarak
Turizm Bakanlığınca ruhsat veya izin verme yetkileri saklı tutulmuştur.
927 Sayılı kaplıca
kanununa dayanılarak valiliklerce verilen ruhsatlara ilişkin tebliğler, yasal
dayanaktan yoksundur. Çünkü söz konusu kanun şifa amaçlı kaynakları kapsar.
Seracılık, ısıtmacılık ve elektrik üretimi gibi geniş bir yelpazede
kullanılabilen jeotermal kaynaklar doğrudan enerji ile ilintilidir.
Geçici Madde 4 -
Anayasada tanımlanan eşitlik ve fırsat eşitliği ilkesi ile uyumlu olması
açısından ruhsat haklarının gerçek kişilere de verilmesi rekabeti arttıracak,
tekelleşmenin de önüne geçebilecektir.
Geçici Madde 5 - Kanunun
yayımından önce hak sahibi olan gerçek kişilerin dördüncü madde hükümlerine
göre şirketleşmeleri zorunluluğu getirilmiştir.
Madde 24 - Yürürlük
maddesidir.
Madde 25 - Yürütme
maddesidir.
İZMİR
MİLLETVEKİLİ HAKKI ÜLKÜ’NÜN TEKLİFİ
JEOTERMAL KAYNAKLAR VE MİNERALLİ SULAR KANUNU TEKLİFİ
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler
Amaç ve Kapsam
MADDE 1 - Bu kanunun amacı; jeotermal kaynaklar ile mineralli suların
sürekli ve etkin bir şekilde aranması, geliştirilmesi, üretilmesi, korunması,
üzerinde hak sahibi olunması, devredilmesi, terk edilmesi, sona erdirilmesi ile
ilgili usul ve esasları düzenlemektedir.
Bu kanun, jeotermal
kaynaklar ile mineralli suları kapsar. Maden ve petrol mevzuatına tabi gazlar
ile kaynağın kullanıldığı tesislere ilişkin ruhsat ve izinler bu Kanun
kapsamına dahil değildir.
Tanımlar
MADDE 2 - Bu kanunda
geçen;
Jeotermal Kaynak:
Yerkabuğunun derinliklerindeki ısı nedeniyle sıcaklığı sürekli olarak bölgesel
atmosferik ortalama sıcaklığın üzerinde olan, çevresindeki sulara göre daha
fazla miktarda erimiş madde ve gaz içerebilen doğal su, buhar ve gazlar ile
kızgın kuru kayalardan elde edilen su, buhar ve gazları,
Mineralli Su: Şifa ve
tedavi amaçlı olarak kullanılan maden suyu ve sodası, içme suyu, şifalı su,
tıbbi su, termal suyu ve benzeri adlarla anılan soğuk ve sıcak suları,
Kaynak: Tabiî yolla ve
sondaj ve kuyularla elde edilen jeotermal kaynakları ve mineralli suları,
Akışkan: Jeotermal kaynak
ve mineralli su rezervuarlarından doğal olarak ve kızgın kuru kayalardan elde
edilerek kullanılan su, gaz ve buharı,
Enjeksiyon: Su, gaz ve
diğer akışkanların jeotermal kaynak olarak kullanılabilmesi için yer altındaki
jeotermal ve kızgın kuru kaya zonlarına gönderilmesi işlemini,
Reenjeksiyon: Kullanım
sonrası akışkanın bir kısmının veya tamamının çevre kirliliğini önlemek ve
rezervuar parametrelerini korumak amacıyla, tekrar yer altına gönderilmesi
işlemini,
Bakanlık: Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanlığını,
Genel Müdürlük: Maden
İşleri Genel Müdürlüğünü,
Ruhsat: Belirli bir
alanda arama ve işletme faaliyetlerinde bulunulabilmesi için verilen yetki
belgesini,
Faaliyet: Jeotermal
kaynaklar ve mineralli suların aranması ve işletilmesiyle ilgili tüm
faaliyetleri,
Faaliyet Raporu: Her
faaliyet döneminde yönetmelikte belirtilen esaslar dahilinde hazırlanan raporu,
Kullanım Hakkı: Kaynağın
elektrik üretimi, termal turizm, tedavi, ısıtma, soğutma, kurutma, kimyasal
madde eldesi gibi birden fazla alanda entegre olarak kullanılması halinde her
bir kullanım için ayrı ayrı verilen izin belgesini,
Devlet Hakkı: Kaynağın
üretiminden sağlanacak gelirin Devlet payına düşen kısmını,
Mahalli İdareler Hakkı:
kaynağın üretiminden sağlanacak gelirin il özel idare ve belediye payına düşen
kısmını,
Buluculuk Hakkı: Herhangi
bir ruhsat döneminde kaynağın bilimsel ve teknik yöntemler ile varlığının
ortaya çıkarılması ile kazanılan hakkı,
Teminat: Kaynağın
değerlendirilmesine yönelik faaliyetlerde, bu Kanun hükümlerine ve tekniğe
uygun çalışmayı temin amacıyla nakdi olarak alınan geçici bedeli,
Fon: Madencilik fonunu,
Termin Planı: Kaynağın
kullanılmasına yönelik olarak hazırlanan projelerde belirtilen faaliyetlerin
başlanması, gelişimi ve bitirilmesi ile ilgili sürenin planlanmasını,
Teknik Kurulu: Genel
müdürlükçe projelerin nazarı olarak ve mahallinde incelenmesi, faaliyetlerinin
denetlenmesi ve buna ilişkin görüş oluşturması amacı ile faaliyetin yeri ve
özelliğine göre genel müdürlük, ilgili kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler
ve meslek odaları temsilcilerinin katılımı ile oluşturulan kurulu,
İfade eder.
Devletin Hüküm ve Tasarrufu
MADDE 3- Jeotermal kaynaklar ve mineralli sular devletin hüküm ve
tararrufu altında olup, bulundukları arzın mülkiyetine tâbi değildir.
Ruhsat Hakkı
MADDE 4 - Jeotermal kaynak ve mineralli sulara ilişkin faaliyetlerin
yapılabilmesi için, bu kanuna göre ruhsat alınması zorunludur. Ruhsat Hakkı
yeterlilik belgesi bulunan, medeni hakları kullanmaya ehil T.C. vatandaşlarına
(gerçek kişilere), bu tür hakları kullanabileceği statüsünde yazılı Türkiye
Cumhuriyeti kanunlarına göre kurulmuş tüzel kişiliği haiz kişiler ile kamu
kurum ve kuruluşlarına verilir.
Bu Kanuna göre,
yürürlükte olan arama ve işletme ruhsatı üzerine başka ruhsat hakkı verilmez.
Faaliyetlerin İzne Tâbi Olduğu Yerler
MADDE 5 - Ruhsat alınması, ruhsat sahibine, bu Kanunla veya başka bir
kanunla girilmesi veya bulunulması yasak olan bir yere girme veya o yerde
faaliyette bulunma hakkı vermez. Yasak bölge ve koruma alanlarında ilgili
kuruluşlardan izin alınması halinde faaliyette bulunabilir. Ruhsat hakkı
doğduktan sonra diğer kanunlara göre yasak ve koruma altına alınan alanlarda bu
kanuna göre alınmış müktesep haklar saklıdır. İzin alınması ile ilgili
uyuşmazlıklar ve çevre ile ilgili ihtilaflar, kamu yararının söz konusu olduğu
hallerde ilgili bakanlıklar ve mahalli idare temsilcilerinin görüşü alınarak
bakanlıkça oluşturulan geçici bir komisyonca çözümlenir.
Ancak, Türk Silahlı
Kuvvetlerine tahsis edilmiş alanlarda ve savaş hali, olağanüstü hal gibi
durumlarda faaliyetler söz konusu kuruluşun iznine tabi olarak sürdürülür.
Gerekli izinler alınmadan yapılan faaliyetler durdurulur ve teminatı Fona irad
kaydedilir. Tekerrürü halinde her seferinde teminat 5 katına çıkarılır.
İKİNCİ BÖLÜM
Ruhsatlar
Arama Ruhsatı
MADDE 6 - Arama ruhsatı müracaatı 1/25.000 ölçekli pafta adı ve
koordinatları belirtilerek Genel Müdürlüğe yapılır. Müracaatlarda öncelik hakkı
esastır. Müracaat sahibine ruhsat hakkı sağlanıp sağlanmadığı tebliğ edilir.
Müracaat sahibi hak sağlandığının tebliğinden itibaren üç ay içinde arama
projesi vermekle yükümlüdür. Arama ruhsatı verilmeden önce Genel Müdürlük,
projenin teknik ve bilimsel yönden yeterli olup olmadığının tesbiti için teknik
kurulca incelenmesini isteyebilir. Projenin uygun bulunması halinde arama
ruhsatı verilir.
Arama ruhsatı alanı 5.000
hektarı geçemez. Ruhsat süresi üç yıldır. Bu süre içinde arama faaliyetlerinin
olumlu gelişmesi ve ilave etütlere ihtiyaç duyulması halinde projede revizyon
yapılarak bu süre bir kez ve en fazla iki yıl daha uzatılabilir.
Arama ruhsatının
verildiği tarihten itibaren geçen her yıl, bir faaliyet dönemidir. Her faaliyet
dönemi sonunda arama faaliyet raporlarının verilmesi zorunludur.
Bu raporların süresinde
verilmemesi halinde teminatın tamamı Fona irad kaydedilerek her seferinde iki
katına çıkarılır ve üç aylık sürede yatırılması tebliğ edilir. Bu süre içinde
yatırılmaması halinde ruhsat fesh edilir. Üçüncü dönem sonuna kadar faaliyet
raporlarının verilmemesi halinde süre uzatımı ve işletme ruhsatı talebinde
bulunulamaz ve ruhsat fesh edilir. Arama ruhsatı döneminde Genel Müdürlüğün
bilgisi dahilinde çevrenin kirletilmemesi kaydı ile test amaçlı üretim
yapılabilir.
Diğer kanunlara istinaden
yapılan sondaj ve kuyu gibi faaliyetler esnasında kaynak varlığına rastlayan
gerçek ve tüzel kişiler durumu Genel Müdürlüğe bildirmek ile yükümlüdür.
Yapılan çalışmaların kaynağın ortaya çıkarılması açısından yeterli olması
halinde bildirim sahibine buluculuk hakkı doğar.
İşletme Ruhsatı
MADDE 7 - Arama ruhsatı sahibinin, arama ruhsat süresinin son günü
akşamına kadar işletme projesi ile birlikte Genel Müdürlüğe işletme ruhsatı
talebinde bulunması ile işletme ruhsatı alma hakkı doğar.
İşletme ruhsatı, projede
belirtilen tesislerde kullanılacak akışkan miktarı esas alınarak verilir.
İşletme projeleri, kaynağın özelliklerine dayalı olarak sırası ile elektrik
enerjisi üretimi, konut ısıtma, termal turizm ve tedavi amaçlı projeler
öncelikli olmak üzere kaynaktan azami ölçüde istifade, entegre kullanım, kaynak
rezervuarının korunması ve çevrenin kirletilmemesi ilkeleri gözetilerek
hazırlanır. Verilen projeler, Genel Müdürlükçe değerlendirildikten sonra teknik
kurul tarafından mahallinde incelenir.
Projenin uygun bulunması
halinde, istifade edilecek sondajın yeri, kuyu özellikleri, akışkanın debisi ve
nitelikleri ile kullanım hakları belirtilerek işletme ruhsatı ile kullanım
hakkı verilir.
İşletme ruhsatı süresi
onbeş yıldan az, kırkdokuz yıldan fazla olamaz. İşletme ruhsatı sahibi tesisin
ekonomik ömrünün dolmaması, iyileştirme veya tevsi projesi hazırlanması halinde
ruhsat süresi bitimine en az bir yıl kala süre uzatımı talebinde bulunabilir.
Ruhsatın uzatım şartları ve süresi projenin teknik yönüne bağlı olarak Genel
Müdürlükçe belirlenir. Toplam süre altmış yılı geçemez. Ancak, kamunun
istifadesine tahsis edilmiş yatırımların söz konusu olduğu hallerde, ruhsat
süresi Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile otuzdokuz yıl daha
uzatılabilir. Ruhsat, süre sonunda fesh edilir.
Ruhsat sahibi, tabii
olarak ve/veya sondajlarla elde ettiği akışkanın, projesinde belirttiği ihtiyaç
fazlasını veya kullanım sonrası akışkanı başka amaçlarla kullanılmak üzere,
Genel Müdürlükçe projeleri uygun bulunan kuruluş veya şirkete devredilebilir.
Bu durumda yeni hak sahibine işletme ruhsatı veya kullanım hakkı verilir.
İşletme ruhsatlarının
bulunduğu kaynak alanının sahadaki mevcut hakların korunması ve teknik kurulca
uygun bulunması halinde arama ruhsatı verilmek sureti ile geliştirme çabalarına
konu edilebilir. Bu gibi hallerde işletme ruhsatı sahiplerine öncelik hakkı
tanınır. Geliştirme çabalarının olumlu sonuçlanması halinde, arama ruhsat
sahibine de işletme ruhsatı hakkı doğar. Turizm alanı ilan edilen sahalarda da
bu hüküm geçerlidir.
İşletme ruhsatı veya
kullanım hakkı sahipleri arasında çıkacak teknik ihtilaflar teknik kurulca
inceleme ve değerlendirmeleri yapılarak Genel Müdürlükçe çözümlenir.
İşletme ruhsatı veya
kullanım hakkı sahibi, her yıl Mayıs ayının son günü akşamına kadar işletme
faaliyet raporunu Genel Müdürlüğe vermekle yükümlüdür. Raporun verilmemesi
halinde teminatı Fona irad kaydedilerek her defasında iki katına çıkarılır.
Verilmeyen faaliyet raporunun ve irad kaydedilerek iki katına çıkarılan
teminatın üç ay içinde tamamlanmaması halinde, tüm faaliyetler durdurulur ve bu
tarihten itibaren bir yıl içerisinde eksikliklerin tamamlanmaması halinde ruhsat
fesh edilir.
İşletme ruhsatı veya
kullanım hakkı sahibi, projesinde yapacağı değişiklikleri önceden Genel
Müdürlüğe bildirmekle yükümlüdür. Proje değişikliği hakkında uygun görüş
alınmadan uygulamaya geçilemez. Projede yer alan üretim enjeksiyon ve
reenjeksiyon kuyularının, Genel Müdürlüğün izni alınmadan sayıları artırılamaz
ve kapasite artırımına veya yenilemeye yönelik sondaj çalışmaları yapılamaz.
Aksi takdirde bu tür faaliyetler durdurulur ve teminatları on katına çıkarılır.
Kullanım Haklarının İşletmeye Alınması
MADDE 8 - Ruhsat sahibi, işletme projesinde belirtilen Genel
Müdürlükçe onaylanmış termin planına göre kullanım haklarını işletmeye almakla
yükümlüdür. Ancak, gerekçe belirtmek kaydıyla süre uzatımı talebinde
bulunulduğu takdirde gerekçeye bağlı olarak Genel Müdürlük termin planında
belirtilen sürenin yarısını geçmemek kaydıyla süreyi uzatabilir. Bu süre
sonunda da kullanım hakkının işletmeye alınmaması halinde teminat Fona irad
kaydedilerek beş katına çıkarılır ve son kez altı aylık ek bir süre verilir. Bu
süre sonunda da işletmeye geçilmediği takdirde işletme ruhsatında belirtilen
ancak işletmeye alınmayan kullanım hakkı fesh edilir.
Teknik Sorumluluk
MADDE 9 - Arama ve işletme ruhsatı süresince, kaynağın aranması,
araştırılması, geliştirilmesi, üretimi, enjeksiyonu, reenjeksiyonu ve deşarjı
en az bir jeoloji mühendisi gözetiminde yapılır. Çalışmanın aşamasına göre,
jeofizik, kimya, petrol, maden v.b. gibi diğer disiplinlerden de mühendisler
bulundurulur.
Faaliyet raporları ve
projeler; sürdürülen faaliyetin, hazırlanacak projenin ve kullanım hakkının
özelliği ve niteliği göz önüne alınarak en az iki farklı meslek disiplininden,
biri jeoloji mühendisi olmak üzere en az iki mühendis tarafindan hazırlanır ve
imzalanır.
Faaliyetin nezaretinde
görev üstlenecek mühendislerin meslek deneyimi, yeterliliği ve meslekte en az
kaç yıllık olacakları ilgili meslek odalarının da katılacağı komisyonlarda
hazırlanacak yönetmelikte belirtilir.
Teknik Kurulun Teşkili, Görev ve Yetkileri
MADDE 10 - Teknik kurul, kaynağın bulunduğu coğrafi konum,
tabi olduğu jeolojik sistem ve çevre özellikleri dikkate alınarak, bölgesel
veya havza esasına dayalı olarak, Genel Müdürlük, Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü ve ilgili mahalli idare temsilcilerinden oluşur, Kurula ayrıca
faaliyetin yeri ve özelliğine göre Sağlık Bakanlığı, Turizm Bakanlığı, Çevre
Bakanlığı, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü ve ilgili diğer bakanlık temsilcileriyle ve üniversitelerin ilgili
bölüm temsilcileri ve ilgili meslek oda temsilcileri de dahil edilir.
Koordinasyon Genel Müdürlükçe sağlanır.
Teknik Kurul, inceleme ve
denetlemelerinde, kaynaktan azami istifade, entegre kullanım, faaliyetin bilim
ve teknolojiye uygunluğu, ekonomikliği, çevrenin kirletilmemesi ve kamu yararı
ilkelerini gözetir.
Teknik Kurul, arama,
işletme ve kullanım hakkı projelerinin incelenmesi, koruma alanlarının
belirlenmesi, akışkanın enjeksiyonu, reenjeksiyonu ve deşarjı, kaynak
rezervuarının korunması, faaliyetlerin denetlenmesi ve hak sahipleri arasındaki
teknik ihtilafların çözümlenmesi görevlerini yerine getirir. Genel Müdürlüğün
verdiği görevler yanında, faaliyet süresince incelenmesini ve denetlenmesini
istediği konularda öneri getirebilir. Teknik kurul, faaliyetlerle ilgili tüm
bilgi ve belgeleri incelemeye yetkilidir.
Teknik Kurul, inceleme ve
denetleme sonuçlarına ilişkin görüşlerini Genel Müdürlüğe rapor halinde sunar.
Genel Müdürlük bu rapor çerçevesinde gerektiğinde yeniden veya ilave inceleme
ve denetleme isteyerek işlem tesis eder.
Faaliyetlerin Denetlenmesi
Madde 11 - Genel Müdürlük faaliyetlerle ilgili
denetlemelerini doğrudan yapabileceği gibi teknik kurula da yaptırabilir.
Rezervuarın korunması ve
çevre kirliliğinin önlenmesi için acil tedbirlerin alınmasının gerektiği
hallerde 18 inci madde hükümleri uygulanır.
Kamu kurum ve
kuruluşlarının mer'i mevzuatları gereği sahip oldukları denetim yetkileri
saklıdır.
Geçici Tatil
MADDE 12 - İşletme ruhsatı veya kullanım hakkı sahibi,
mücbir sebep veya beklenmeyen halin ortaya çıkması durumunda, gerekçe ve süre
belirtilmek kaydıyla on gün içinde Genel Müdürlüğe müracaat ederek geçici tatil
talebinde bulunabilir. Genel Müdürlük, talebin uygun görülüp görülmediğini en
geç altmış gün içinde hak sahibine bildirir.
Hak sahibi geçici tatil
için verilen sürenin bitiminden itibaren en geç altı ay içinde faaliyete
geçmeye mecburdur. Bu süre içinde faaliyete geçilmediği takdirde, teminatı Fona
irad kaydedilir ve teminatını tamamlaması ve faaliyete geçmesi için hak
sahibine altı ay ek süre verilir. Bu süre sonunda da teminat yatırılmaz ve
faaliyete geçilmez ise ruhsat fesh edilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Ortak Hükümler
Devlet Hakkı, Mahalli İdareler ve Buluculuk Hakları ile Fon
Payı
MADDE 13 - Ruhsat veya kullanım hakkı sahibi, kaynakta
faydalanma biçimine bağlı olarak aşağıda belirtilen şekilde hesaplanacak değer
üzerinden Devlet hakkı, mahalli idareler hakkı, buluculuk hakkı ve Fon payını
ödemekle yükümlüdür.
Bu değerin
hesaplanmasında, kaynağın ısı enerjisine dayalı kullanımında tesiste elde
edilen yıllık kalori miktarına eşdeğer fuel-oil maliyet bedeli esas alınır.
Hesaplamalarda kaynağın kullanıldığı yılın il sınırları içindeki resmi fuel-oil
satış fiyatının yıllık ortalaması dikkate alınır.
Kaynağın diğer
kullanımlarında, tesiste elde edilen ürünün piyasaya arz değeri ile yıllık
tesis kapasitesinin çarpımından elde edilen bedel esas alınır.
Ruhsat veya kullanım
hakkı sahibi, bu esaslar çerçevesinde belirlenecek miktarın % 1'ini Devlet
hakkı olarak Hazineye, % 1'ini mahalli idareler hakkı olarak sınırları
içerisinde bulunduğu belediyeye, belediye sınırları dışında ise il özel
idaresine, % 0.5’ini Fon payı olarak Fon hesabına takip eden yılın Mayıs ayı
son günü akşamına kadar yatırmakla yükümlüdür. İl özel idareleri, belediyeler
ve köy tüzel kişilikleri mahalli idareler hakkı ödemezler.
Ödenmeyen alacaklar,
Devlet alacağı sayılır ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanuna göre tahsil edilir.
Ruhsat sahibi, sahada
yaptığı çalışmalar ile varlığını ortaya koyduğu kaynak alanının ve/veya sondaj
ile elde ettiği akışkanın buluculuğunu talep edebilir. Talebin, Genel Müdürlük
tarafından uygun bulunması halinde buluculuk belgesi verilir. Buluculuk hakkı
verilmiş kaynaktan buluculuk hakkı sahibi dışında istifade eden işletmeci,
ikinci ve üçüncü fıkralarda belirtilen esaslara göre tespit edilen gelirin,
buluculuk hakkı, alanda ise % 0.2'sini, sondajda ise % 0.4'ünü takip eden yılın
Mayıs ayının son günü akşamına kadar buluculuk hakkı sahibine öder. Buluculuk
hakkı kırkdokuz yılı geçemez.
Devir, ihale, Harçlar, Teminat ve Sicil
MADDE 14 - Arama ve işletme ruhsatları ile kulanım hakları
devredilebilir.
Herhangi bir nedenle
fesih, iptal veya terk edilmiş arama ve işletme ruhsatları ile kullanım hakları
altmış gün süre ile Genel Müdürlük ve vilayetlerde ilan edilerek duyurulur. Bu
ruhsatlara veya kullanım haklarına birden fazla talep olması halinde ihale
edilir. İhale açık artırma sureti ile satılır. Fesh ve iptal veya terk edilmiş
işletme ruhsatı veya kullanım haklarının ihale edilip edilmeyeceğine kaynağın
konumu, ait olduğu sistemin özellikleri ve çevre kirliliğinin önlenmesi ilkeleri
gözetilerek Bakanlıkça karar verilir.
Her türlü ruhsat veya
kullanım hakkının alınabilmesi ve devredilebilmesi için harç ve teminatların
yatırılması şarttır. Teminat, arama ruhsatı döneminde hektar başına işletme
ruhsatı döneminde kullanım haklarına göre her yıl Genel Müdürlükçe belirlenir.
Bu kanun ile verilen
bütün haklar için sicil tutulur. Ruhsat veya kullanım hakkı sahibinin adı ve
adresi, arama ruhsatının sınırları, kuyuların koordinatlar, kullanım hakları,
süreleri, devir, buluculuk, ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir ve ipoteğe ilişkin
bilgiler ile hakların sona ermesi sicile işlenir. Sicil alenidir. Haklar,
sicile tescili ile geçerlilik kazanır. Ruhsatlar ve kullanım hakları tevdi
tarihinde yürürlüğe girer.
İrtifak, İntifa ve Kamulaştırma
MADDE 15 - Arama ruhsatı sahibi, arama faaliyeti yapılacak
alanda özel mülkiyete konu gayrimenkul sahibi ile anlaşamaması halinde Genel
Müdürlüğe müracaat ederek irtifa ve/veya intifa hakkı talebinde bulunabilir.
İşletme ruhsatı süresince sadece kuyu tesis yeri ve isale hattı için
gayrimenkul sahibi ile anlaşma sağlanamaz ise, ruhsat sahibi Genel Müdürlüğe
müracaat ederek kamulaştırma talep edebileceği gibi irtifak ve/veya intifa
hakkı talebinde de bulunabilir. Talep, Genel Müdürlükçe incelenir, uygun
bulunması halinde kamu yararı kararı alınır.
İrtifak, intifa ve
kamulaştırma işlemleri 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre
yürütülür. İrtifak, intifa ve kamulaştırma bedel ve masrafları ruhsat sahibince
ödenir.
Kamulaştırmada, ruhsat
süresinin bitmesi veya kullanım amacının ortadan kalkması ile kamu yararı
ortadan kalkar ve gayrimenkul eski sahibinin talebi üzerine günün rayiç bedeli
üzerinden iade edilir. Bu durumda kamu yararının ortadan kalktığının kendisine
tebliğinden itibaren altı ay içerisinde gayrimenkul sahibinin Genel Müdürlüğe
müracaatla talepte bulunması şarttır.
Gayrimenkulün iadesi söz
konusu olduğunda, gayrimenkulün eski sahibine rayiç bedelin tespitini takiben,
arazi bedelini ödemesi için bir yıl süre tanınır. Bu süre zarfında arazi bedelinin
hak sahibine ödenmesi halinde gayrimenkul eski sahiplerine iade edilir.
Rehin, Haciz, İhtiyati Tedbir ve İpotek Tesisi
MADDE 16 - Kaynağın işletilmesinde gerekli olan kuyular,
her türlü tesisler, ekipman, su taşıma hat ve sistemleri, aletleri ile bir
senelik diğer işletme malzemesi üzerine münferiden haciz, ihtiyati tedbir ve
rehin konulamaz. Ancak, arama ruhsatı, işletme ruhsatı ve kullanım hakları ile
tesislerin bütünü haciz ve ihtiyati tedbir konusu olabilir.
Kaynak işletmeciliğini
engellemeyecek durumda görülen her türlü tesis, alet, malzeme ve nakil
vasıtalarına haciz ve ihtiyati tedbir konulabileceği gibi, işletmenin yıllık
gelir üzerine de haciz ve ihtiyati tedbir konulabilir. Bunların icraen satışına
teşebbüs edilmesi halinde alacaklı ve icra dairesince işletmenin faaliyeti
durdurulmayacağı gibi bu faaliyete müdahale de edilemez.
İşletme ruhsatı veya
kullanım hakkı sahibi kaynak için yapmış olduğu borcunu veya ileride bu
maksatla borçlanmasını teminen kaynak hakları üzerinde bir veya birden fazla
derece ve sırada ipotek tesis ettirebilir.
İpotek ile temin edilen
alacaktan dolayı işletme ruhsatı ve/veya kullanım sahibi şahsen de sorumludur.
İşletme ruhsatı veya
kullanım hakkına haciz yoluyla veya ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle sahip
olmak isteyen talibin, bu hakka sahip olabilmesi için bu Kanunda öngörülen
şartları haiz olması gerekir.
743 sayılı Türk Kanunu
Medenisinin ipoteğe ilişkin hükümleri, kaynak ipoteklerine de aynen uygulanır.
Kaynak hakkı üzerine
tesis edilen ipotek, sicilindeki kaydın silinmesi ile son bulur. Tesis olunan
ipotek, ruhsat süresini geçemez.
Krediler
MADDE 17 - Kaynak arama, teknolojik araştırma ve
geliştirme, proje tesis, işletme ve çevre fınansman kredileri Madencilik Fonu
kaynaklarından gerçekleştirilir.
Kaynak Rezervuarının Korunması ve Çevre Kirliliğinin
Önlenmesi
MADDE 18 - Bu kanuna tabi faaliyetlerde, kaynağı oluşturan
sistemin korunması, akışkanın israf edilmemesi ve çevre kirliliğinin önlenmesi
esastır. Koruma alanları içinde sisteme zarar verecek ve yapısını bozacak
faaliyetlerde bulunulamaz. Koruma alanlarının tesbiti, arama ruhsat sahibince,
arama ruhsatı söz konusu değil ise Genel Müdürlük veya teknik kurul tarafından
yapılır. Ruhsat sahibi tarafından belirlenen koruma alanları, Genel Müdürlük
veya teknik kurul tarafından incelenerek yeniden düzenlenebilir.
İşletme ruhsatı veya
kullanım hakkı sahibi, kaynağı işletmeye almadan önce 2872 sayılı Çevre Kanunu
uyarınca gerekli işlemleri yerine getirmekle yükümlüdür.
Ruhsat sahibi, kullanım
sonrası açığa çıkan akışkanı çevre mevzuatına uygun şekilde deşarj etmek veya
kaynağın şifalı özelliğini bozmayacak şekilde reejekte etmekle yükümlüdür.
Kaynağın birden fazla alanda kullanımında hak sahipleri, kaynaktan istifade
ettikleri oranda deşarj veya reenjeksiyon ameliyesine katkıda bulunmak
zorundadır.
Kaynağın ve ait olduğu
sistemin korunması veya çevre kirliliğinin önlenmesi ile ilgili
yükümlülüklerini yerine getirmeyen hak sahiplerinin teminatları, Fona irad
kaydedilerek gerekli tedbirlerin alınması için kendilerine en fazla bir yıl
süre verilir. Verilen süre içinde de tedbir alınmaz ise teminatı on katına
çıkarılır ve gerekli tedbir alınmaz ve teminat tamamlanmaz ise faaliyet
durdurulur. Faaliyetin durdurulduğu tarihten itibaren en geç bir yıl içinde de
tedbir alınmaz ve teminat alınmaz ise ruhsat fesh edilir. Acil tedbirlerin
alınmasının gerektiği hallerde, gider ve masrafları Fondan karşılanmak üzere
Genel Müdürlük tarafından gereken tedbirler alınır veya aldırılır. Yapılan
gider ve masraflar daha sonra hak sahibinden tahsil edilir. Ayrıca 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında kanun hükümleri ile diğer kanunlarda
belirtilen cezai hükümler saklıdır.
Terk ve Tesislerin İntikali
MADDE 19 - Arama ruhsatı sahibi, ruhsat alanının tamamını
veya bir kısmı, işletme ruhsatı sahibi ruhsatını veya kullanım haklarının bir
kısmını terk talebinde bulunabilir. Genel Müdürlük, emniyet tedbirlerinin
yerine getirilmesi ve çevre düzenlenmesi yapılmasını müteakip terk talebini
kabul eder.
Arama ve işletme ruhsatları
veya kullanım haklarının, fesh, iptal, terk veya sürenin bitmesi sebebiyle sona
ermesi halinde, hak sahibine tazminat vermeksizin kuyular ve bunların korunması
için yapılmış tesisler, gerekli kuyu başı emniyet tedbirleri alınmış olmak
kaydı ile devlete intikal eder.
İkinci fıkra kapsamı
dışında kalan tesis, vasıta, alet ve malzeme ruhsat sahibine aittir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü Hizmetleri ile İlgili
Haklar
MADDE 20 - Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, ruhsat
şartı aranmaksızın da her yerde arama, araştırma ve geliştirmeye yönelik her
türlü bilimsel ve teknik çalışmayı yapabilir. Ancak, başka ruhsat alanlar
üzerinde yaptığı bu tür çalışmalar için, mevcut hakların korunması ilkeleri
çerçevesinde yeni rezervuar bulguları için buluculuk hakkı talep edebilir.
Yönetmelik
MADDE 21 - Bu kanunun uygulanmasına dair hususlar, kanunun
yayımlanmasından itibaren altı ay içinde çıkarılacak yönetmelikler ile
düzenlenir.
Yürürlükten Kaldırılan Mevzuat
MADDE 22 - Bu kanun ile, 10.06.1926 tarihli ve 927 sayılı
Sıcak ve Soğuk Maden Sularının İstismarı ile Kaplıcalar Tesisatı Hakkında Kanun
ile 12.3.1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi teşvik Kanununun ek birinci
maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
Yetki Devri
MADDE 23 - Mahalli İdarelerin bu kanunun uygulanabilmesi
için yeterli teknik ve idari yapıya kavuşmaları halinde bakanlık bu kanundan
gelen yetki ve mükellefiyetlerini ilgili mahalli idarelere devredebilir. Bu
durumda teknik kurul, ilgili mahalli idare tarafından oluşturulur.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Geçici ve Son Hükümler
GEÇİCİ MADDE 1 - Bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir yıl
içinde Genel Müdürlük bünyesinde, bütün kaynak sahalarına ait ilgili kamu kurum
ve kuruluşlarınca yapılan tüm çalışmalar ile ilgili bilgiler toplanılır ve
değerlendirilir.
GEÇİCİ MADDE 2 - Bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce
kazanılmış hakların sahipleri; bu haklarına konu olan kaynağa ait, mevcut
jeolojik, jeofizik, kimyasal etüdler ile sondaj çalışmalarına ilişkin rapor,
doküman, üretim şekli ve miktarları, testleri ve sahadaki mevcut tesislere ait
bilgi ve projeleri, hak sahibi olduğunu gösterir ruhsat, izin, imtiyaz, sicil
ve benzeri belgeleri, işletme projesi, harç ve teminat makbuzları ile birlikte
Genel Müdürlüğe vererek bu kanun hükümlerine göre intibak yaptırmakla
yükümlüdür.
İntibak müracaatlarındaki
hata ve noksanlıklar, müracaat sahibine tebliğ edilerek iki ay içinde
tamamlanması istenir. Bu kanun hükümlerine göre intibakını yaptıran hak
sahiplerine işletme ruhsatı ve/veya kullanım hakkı verilir.
İntibak amaçlı
müracaatlar, bu kanunun uygulanmasına dair yönetmeliğin yayımı tarihinden
itibaren en geç altı ay içinde yapılmak zorundadır. Aksi takdirde haklar fesh
edilir.
GEÇİCİ MADDE 3 - İl Özel İdarelerinin işlettiği veya kiraya
verdiği kaynaklar il özel idaresine, il özel idaresinin işletme ruhsatnamesi
verdiği kaynaklar ruhsatname sahibine vilayetçe rüsum ve temettü hisseleri
devredilen kaynaklar devir alan belediye veya köye, belediyelerin işlettiği
veya kiraya verdiği kaynaklar belediyeye, belediye veya il özel idarelerin
ortağı olduğu şirketlerin işlettiği kaynaklar şirkete intibak ettirilir.
Bu kanun yürürlüğe
girmesinden önce Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü ile Türkiye Petrolleri
Anonim Ortaklığı Genel Müdürlüğünün kaynak potansiyeli tespit ettiği alanlara
ilişkin hakları saklıdır. Bu hakların ruhsata dönüştürülmesinde geçici ikinci
madde hükümleri uygulanır. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün mülga 6309
sayılı Maden Kanununa göre verilmiş veya talep edilmiş buluculuk hakları
saklıdır. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü bu kanunun yayımı tarihinden
önce kendi bütçesi ile etütlerini yaparak varlığını ortaya koyduğu sahalar ve
kuyular içinde belgeleri ve raporları ile birlikte Genel Müdürlüğe müracaat
ederek buluculuk hakkı talep edebilir.
Turizm alanları ve turizm
merkezleri ilan edilen jeotermal sahalarda, 2634 sayılı Turizmi Teşvik
Kanununun ek birinci maddesine göre Turizm Bakanlığınca jeotermal kaynaklar ve
mineralli sulara ilişkin verilmiş haklar saklı olup, intibakları bu kanunun
hükümlerine göre yapılır.
Sözleşmeleri ile hak
sahibi olunan kaynaklarda kullanılan akışkana ilişkin rüsum haricinde
sözleşmenin diğer mali hükümleri süre sonuna kadar saklıdır.
İntibaklarda ruhsat
süresi hak sahiplerinin kullandıkları süre dikkate alınarak altmış yılı
geçmemek üzere bu kanunda belirtilen sürelere uygun olarak verilir. İşletme
imtiyazlı sahalarda ise hak sahibinin geçmişte kullandığı süre dikkate alınarak
toplam süre doksandokuz yılı geçmeyecek şekilde verilir.
Bu yasa yürürlüğe
girmeden önce konu ile ilgili çeşitli kurum ve kuruluşların tarafından
yayımlanmış, yönetmelik veya tebliğler yasa yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
hükümsüzdür.
GEÇİCİ MADDE 4 - Bu kanunun uygulanmasına dair yönetmeliğin
yayımı tarihinden itibaren bir yıl içinde arama ruhsatı müracaatlar kabul
edilmez. Bunu takip eden iki ay içerisinde kaynak alanlarına yapılan
müracaatlar ayın zamanda yapılmış kabul edilir. Bu süre içinde aynı alana
birden fazla müracaat yapılmış ise bu kanuna göre ruhsat alabilecek nitelikteki
uygun müracaatçılar arasında ihale edilerek ruhsatlandırılır.
GEÇİCİ MADDE 5 - Bu kanunun yayımı tarihinden önce hak sahibi
olan gerçek kişiler intibak için tanınan altı aylık süre içerisinde kuracakları
bir şirket vasıtası ile intibak yapmak zorundadır. Aksi halde hakları iptal
edilerek kaynak ihale edilir.
Yürürlük
MADDE 24 - Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 25 - Bu kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu Yürütür.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Jeotermal Kaynaklar ve Mineralli Sular
Kanunu Teklifi gerekçesi ile birlikte Ek’te sunulmuştur.
Saygılarımla arz ederim. 17.06.2005
Mehmet Yüksektepe
Denizli
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
2/579 esas numaralı
Jeotermal Kaynakları ve Mineralli Sular Kanunu Teklifine imza sahibi olarak
katılmak istiyorum.
Gereğinin yapılmasını
saygılarımla arz ederim. 22.02.2006
Necdet Budak
Edirne
GENEL GEREKÇE
Ülkemizde jeotermal
kaynaklar ve mineralli sulara yönelik ilk çalışmalar çok eski zamanlara
dayanmaktadır. Jeotermal kaynakların aranması ve değerlendirilmesine yönelik
sistematik çalışmaların başlangıcı ise kırk yıl öncesine uzanmaktadır. Bu dönem
içerisinde yapılan çalışmalar, ülke potansiyelini tam olarak belirleyebilecek
yeterlilikte olmasa bile ülkemizin jeotermal kaynaklar ve mineralli sular
açısından oldukça zengin potansiyele sahip olduğunu göstermiştir. Ancak, bu
potansiyelden yeterince ve gerektiği gibi yararlanıldığını söylemek mümkün
değildir. Ülkemizde jeotermal kaynaklardan uzun yıllardır geleneksel kullanım
olan, ılıca/kaplıca uygulamaları dışında yararlanılmadığı bilinmektedir.
Halbuki bu dönemde Dünyada jeotermal kaynaklar yeni uygulama alanları ile
insanlığın hizmetine sunulmuş ve bu konuda büyük yatırımlar yapılmıştır.
Özellikle son yıllarda artan temiz enerji ihtiyacı ve ısıtma amaçlı kaynak
kullanım çeşitliliğine yönelik araştırmalar ve çevre kirliliği yaratmayacak
enerji kaynaklarına yönelim, jeotermal kaynakların önemini daha da artırmıştır.
Aynı şekilde mineralli suların yararlanmasına yönelik artan kullanım ve
uygulamalar, bu kaynağı da sağlık ve ekonomik açıdan önemli bir konuma
getirmiştir.
Bu kaynaklar, ülkemizin
farklı güzellik ve özelliklere sahip coğrafi bölgelerine ayrı bir önem ve değer
katarken, konut ısıtma ve kaplıca gibi kamu yararının ön planda tutulduğu
uygulamaların yanında, elektrik üretimi, termal turizm, değişik yöntemli
tedavi/şifa amaçlı kullanımlar, seracılık ve endüstriyel ürünlerin elde
edilmesi gibi artan kullanım çeşitliliği ile bu bölgelerin cazibe merkezi
haline gelmelerini de sağlamaktadır. Bu hususun, yöre ve bölge ekonomisine
hareketlilik kazandırması, katma değer sağlaması yanında bu tip merkezli
alanlar vasıtasıyla ülkemizin tanıtılmasında da önemli rol oynadığı
bilinmektedir.
Ülkemizde son yıllarda
bazı il ve ilçelerde jeotermal kaynağın yapısı ve özelliklerine dayalı
uygulamaların yaygınlaşması, bu kaynağın üzerinde önemle durulmasını
gerektirmektedir. Yurt genelinde yaygın olan jeotermal kaynağa yönelik yapılan
çalışmalar sonucunda değişik sıcaklıklarda 170 jeotermal saha keşfedilmiştir.
Bilinen bu jeotermal sahalardan 11’i elektrik üretimine uygun potansiyele
sahiptir ve entegre kullanım için uygundur. Günümüzde Denizli-Kızıldere’de 20
megawatt elektrik (Mwe) kurulu güce sahip santraldan yılda 12 Mwe elektrik
üretilmekte ve aynı tesisten yan ürün olarak yılda 120 bin ton CO2 kuru buzu
elde edilmektedir. Ayrıca, Aydın-Salavatlı’da 7 Mwe, Aydın-Germencik’te 25 Mwe
gücünde elektrik üretimi için santral kurma çalışmalarına özel sektör
tarafından devam edilmektedir. Diğer yandan, 92 jeotermal saha ise 50 C baz
alındığında konut ısıtmacılığına uygun olup, bu jeotermal sahalardan 11’inde
toplam 71 bin konut eşdeğeri kapasite ile konut ısıtmacılığı yapılmaktadır.
Bunun yanında ülkemizin değişik jeotermal alanlarında yaklaşık 63,5 hektar
alanda jeotermal sera ısıtmacılığı yapılarak ülke ekonomisine önemli katmadeğer
ve istihdam sağlanmaktadır. Bunlara ilaveten jeotermal kaynağın
değerlendirildiği 195 adet kaplıcada, şifa ve termal turizm amaçlı
yararlanılmaktadır. Bütün bu uygulamalar için doğrudan kullanım kapasitesi 1077
megawatt termal (Mwt)’dır. Oysa ki, bu güne kadar açılan kuyulardan görünür
hale getirilmiş kullanılabilir 3335 Mwt kapasite mevcuttur. Mevzuat
yetersizliği ve yasal boşluk nedeni ile kullanılabilir durumdaki bilinen bu
potansiyelin yaklaşık % 32’si (1077 Mwt) değerlendirilebilmektedir. Bu tasarı
yasalaştığı takdirde, mevcut kullanılabilir toplam kapasitenin ivedilikle
devreye girmesinin yanında, potansiyel oluşturan diğer jeotermal alanlarda da
geliştirme çalışmaları kapsamında yeterli sondaj faaliyetleri yürütülmesi ile
bu potansiyel artarak ülkemizin teorik olarak bugün için kabul edilen 31500 Mwt
kapasiteye ulaşılabilecektir. Hedeflenen bu kapasite 100 m2 konut eşdeğeri baz
alındığında yaklaşık 5 milyon konutun ısıtılması demektir. Bütün bu kapasitenin
entegre olarak kullanıldığı düşünüldüğünde ülke ekonomisine çok büyük faydalar
sağlayacağı açıktır.
Genel olarak jeotermal
kaynaklar ile aynı jeolojik sistem içerisinde bulunan mineralli sulardan da
daha fazla istifade edebilme yönünde yatırımlar da artmaya başlamıştır.
Kaynağın kullanım çeşitliliği, uygulamaların sayıca giderek artması, jeotermal
kaynaklar ve mineralli sular konusundaki mevzuat yetersizliğini ve boşluğunu da
gündeme getirmiştir. Bu kaynaklarla ilgili hukuki alanda ve uygulamada tam bir
karmaşa ve yetersizlik söz konusudur. 927, 6977 ve 2634/3487 sayılı kanunlar
ile diğer bazı mevzuat, bu kaynakların özellik itibariyle sadece bir bölümü
olan içmeye ve yıkanmaya mahsus özellikler taşıyan sıcak ve soğuk şifalı
suları/kaynakları kapsamakta olup, genellikle kaplıca ve termal turizm ile
sınırlı kalmaktadır. Oysa, bu kaynakların kullanım çeşitliliği göz önünde
bulundurulduğunda ve günümüz teknolojik uygulamaları kapsamında
değerlendirildiğinde; elektrik üretimi başta olmak üzere her türlü ısıtma,
soğutma, termal turizm ve tedavi amaçlı uygulamalar, mineral/gaz elde edilmesi gibi pek çok uygulama alanı için meri
mevzuatın çok yetersiz kaldığı, çoğu kullanımlar için mevzuatın olmadığı
görülmektedir.
Bu kaynakların
değerlendirilmesine yönelik bilimsel ve teknik esaslar çerçevesinde jeolojik
inceleme ve etütler yapılarak; kaynak varlığının tam olarak ortaya çıkarılması,
kaynaktan daha fazla istifade edilmesi, kaynak israfının ve çevre kirliliğinin
önlenmesine katkıda bulunulması, temiz enerji ihtiyacının karşılanması,
elektrik üretimi, konut ısıtma, soğutma, termal, tedavi ve diğer kullanım
amaçlı entegre kullanımın yaygınlaştırılması ve ekonomik anlamdaki uygulamalara
en sağlıklı şekilde ve süratle geçilebilmesi için, yasal boşluğu giderebilecek,
kaynakların yenilenebilir ve sürdürülebilir özelliğini koruyacak dinamik,
uygulanabilir ve entegre kullanımı sağlayacak, yasal bir düzenlemeye acilen
ihtiyaç bulunmaktadır.
Anayasanın 168 inci
maddesinde yeraltı kaynaklarının hangi usul ve esaslar çerçevesinde
işletilebileceğinin kanunla berillenmesi gerektiği öngörülmüş ve buna dayalı
olarak pek çok yeraltı kaynağı için yasal düzenleme yapılmış olmasına rağmen,
jeotermal kaynaklar ve mineralli sular konusunda bu güne kadar, Anayasanın bu
maddesinde belirtilen esaslara uygun bir yasal düzenleme yapılmamıştır. Bu yasa
ile aynı zamanda bu boşluğun giderilmesi de amaçlanmıştır.
Bu kanunun yürürlüğe
girmesiyle, hukuki alandaki karmaşa, yetersizlik ve mevzuat boşluğu ortadan
kalkacak, ruhsat hakları tek elden ve düzenli bir şekilde yürütülebilecek,
jeotermal kaynakların modem uygulamalarına geçilebilecek, verim ve kullanım
çeşitliliği artırılabilecek, bunun yanında içilebilir nitelikteki mineralli
sulara yönelik arama, işletme ve değişik kullanım alanlarındaki oran
artırılabilecektir. Diğer taraftan, yerli ve yabancı yatırımcıların bu kaynakların
değerlendirilmesinde daha etkin ve sürekli bir şekilde yer alması ve bu
kaynakların yönetiminin her yönüyle bütüncül olarak bilimsel ve teknik yönden
planlanması, ruhsatlandırılması, kullanım çeşitliliğinin artırılması, izlenmesi,
korunması, denetlenmesi, daha sağlıklı, verimli ve güvenilir bir şekilde
sağlanmış olacaktır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1- Madde ile,
Kanunun jeotermal ve mineralli suların sürekli ve etkin bir şekilde aranarak
geliştirilip üretime hazır hale getirildikten sonra korunması,
değerlendirilmesi için bu kaynaklara yönelik hak sahibi olunması, devredilmesi,
terk edilmesi, yararlanması, dağıtılması, devredilmesi ve sona erdirilmesi ile
ilgili usul ve esasların düzenleneceği belirtilmiştir.
Madde 2- Jeotermal
kaynaklar ve mineralli sular ile jeotermal kökenli gazların kamu yararı
öncelikli olmak üzere toplum ve ülke hizmetine azami istifadeyi sağlayacak
şekilde sunulması, çevre ile uyumlu, sürdürülebilir arama ve entegre işletme
yönetimi için bu kaynaklar üzerinde hak sahibi olunmasının, kaptaja
alınmasının, devredilmesinin, terk edilmesinin, sona erdirilmesinin, ihale
edilmesinin, kaynak kullanım faaliyetlerinin denetlenmesinin, yaptırımların uygulanmasının
bu Kanun kapsamında değerlendirileceği belirtilmiştir.
Madde 3- Madde ile
Kanunda geçen bazı ibarelerin, hangi anlamda kullanıldığı hangi anlamın
yüklendiği ve bu sözcüklerin hangi çerçeve doğrultusunda sınırlandığı ile
ilgili genel ve kısa açıklamalar yapılmıştır.
Madde 4- Bu madde ile
jeotermal kaynaklar ve mineralli suların Devletin hüküm ve tasarrufu altında
olduğu, bulunduğu arzın mülkiyetine tâbi olmadığı, tabii servetlerin ve
kaynakların aranması ve işletilmesinin, millî hedeflere en uygun şekilde
değerlendirilmesinin ve ekonomiye kazandırılmasının aynı zamanda bir Anayasa
hükmü olduğu hususu belirtilmiştir.
Madde 5- Bu madde ile
jeotermal kaynaklar ile mineralli sulara ilişkin faaliyetler için, ruhsat alma
zorunluluğu getirilmiştir. Ruhsatın kamu kurum ve kuruluşları yanında, gerçek
ve Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre kurulmuş tüzel kişiliği haiz şirketlere
verilebileceği belirtilmiştir. Ruhsat ve kullanım hakkı olmaksızın bu
kaynaklara yönelik hiçbir faaliyette bulunulamayacağı, bununla ilgili
yaptırımlar ile kimlerin ruhsat alıp alamayacağı hususuna açıklık getirilmiştir.
Bu Kanuna tâbi
faaliyetler ile diğer kanunlara tâbi olarak yürütülen faaliyetler arasında
doğabilecek ihtilafların; kamu yararı, ulusal ekonomik menfaatler, kaynağın
özelliği ve müktesep haklar ön plana alınarak Bakanlıkça çözümleneceği belirtilmiştir.
Madde 6- Madde ile bu
Kanuna tâbi bir faaliyetin nerelerde yapılıp yapılamayacağı belirtilmektedir.
Ruhsat sahibinin, girilmesi ve bulunulması yasak olan bölgelerde ve koruma
alanlarında, ilgili kuruluşlardan izin almak suretiyle arama ve işletme
faaliyetinde bulunabileceği belirtilmiştir. Ruhsat hakkı doğduktan sonra
yasaklanan bölge ve koruma altına alınan alanlardaki müktesep haklara güvence
getirilmiş, izin alınmasında ilgili kuruluşlar arasında anlaşma sağlanamaması
halinde kamu yararının gözetileceği ve konunun ilgili bakanlıklar ve mahalli
idare temsilcilerinden oluşan geçici komisyonca incelenerek çözümleneceği
ilkesi getirilmiştir.
Türk Silahlı
Kuvvetlerinin kullanımında bulunan alanlarda herhangi bir faaliyette
bulunulmasının ancak izinle olabileceği belirtilmiştir. Ayrıca gerekli izinler
alınmadan yürütülen faaliyetlerin durdurulacağı ve teminat iradı getirilerek
yaptırım uygulanacağına açıklık getirilmiştir.
Madde 7- Madde ile kaynak
alanlarında arama faaliyetlerinde bulunabilmek için, talep edilen alan bazında
arama ruhsatı alınması gerektiği, müracaatlarda öncelik hakkının esas olduğu
belirtilmiştir. Müracaat sahibinin, talep ettiği sahanın uygun olup olmadığının
duyurulacağı, talep edilen alan uygun ise onbeş günlük süre ile bilimsel,
teknik ve malî açıdan yeterliliğini gösterir belgelerle yönetmelikte belirtilen
formata göre arama projesi vermesi yükümlülüğü getirilmiştir. Projenin
incelenip değerlendirilerek uygun bulunmasını müteakip arama ruhsatının
verilmesinden sonra bu dönemde yapılacak faaliyetler belirtilmiştir. Projede
belirtilmeyen, ancak yürütülen faaliyetler esnasında yapılması zorunluluğu
ortaya çıkan ek arama çalışmaları için önceden uygun görüş alınmasının gerekli
olduğu vurgulanmıştır. Projede belirtilmeyen, faaliyetler sırasında yapılması
zorunluluğu ortaya çıkan ancak Genel Müdürlükten uygun görüş alınmadan
yürütülen arama çalışmaları için uygulanacak yaptırımlar belirtilmiştir.
Arama dönemi için azami
ruhsat alanı, süresi ve arama faaliyetinin olumlu gelişmesi ve ilave etütlere
ihtiyaç duyulması durumunda, bu sürenin ruhsat sahibinin sürenin bitiminden iki
ay önceden müracaat etmesi koşuluyla Genel Müdürlükçe uzatılabileceği
öngörülmüştür. Böylece kaynakla ilgili daha ileri araştırmalarda bulunabilme
imkânı tanınarak üç yıl olan arama ruhsatı döneminin gerektiğinde iki yıla
kadar uzatılabileceği, bunun için de arama ruhsatı süresince yapılan çalışmalar
konusunda Genel Müdürlüğün önceden bilgilendirilmesinin zorunlu olduğu
belirtilmiştir. Böylece kaynak israfının önlenmesi amaçlanmıştır.
Arama ruhsatının
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren her bir yılın bir faaliyet dönemi olduğu ve
her bir yıllık dönem için arama faaliyet raporlarının ilgili meslek
disiplinlerince hazırlanmasının zorunlu olduğu hususu ilkesi benimsenmiştir.Bu
dönem içerisinde arama faaliyet raporlarının süresi içerisinde verilmemesi ile
ilgili uygulanacak yaptırımlar belirtilmiştir.
Arama döneminde Genel
Müdürlüğün bilgisi dahilinde çevrenin kirletilmemesi koşuluyla ticari amaçlı
üretime yönelik olmayan, sadece üretilecek kaynağın kullanılabilirliği ile
ilgili test çalışmalarının yapılabileceği hususu benimsenmiştir.
Diğer kanunlara tâbi
faaliyetler esnasında bu Kanuna tâbi kaynak varlığına rastlayanların bunu
ilgili Genel Müdürlüğe bildirilmesi esası ilkesi getirilerek Kaynağın atıl
kalmaması, israfının önlenmesi esası ve bildirim sahibine de bir özendirme
getirilerek buluculuk hakkının doğacağı belirtilmiştir.
Madde 8- Kanunun bu
maddesinde, işletme ruhsatının, projede belirtilen tesislerde kullanılacak su
miktarı esas alınarak kuyu bazında verileceği, bunun yanında kaynaktan birden
fazla amaçla veya entegre olarak faydalanılması halinde her bir faaliyet alanı
için de kullanım hakları verilmesi esası getirilmiştir.Böylece, aynı kaynak
alanında birçok müteşebbisin faaliyette bulunmasına imkân sağlanmıştır.
Kullanım hakları da belirtilerek hazırlanacak projelerin teknik kurulca
mahallinde incelenerek uygun bulunması halinde işletme ruhsatı ve/veya kullanım
hakları verileceği ilkesi getirilmiştir. Ancak kaynağın kullanım haklarının
öncelikle işletme ruhsat sahibine verileceği belirtilmiştir. İşletme ruhsatı
sahibi ilk kullanım hakkının işletmeye alınmasından sonra en geç üç yıl içinde
diğer kullanım haklarına da sırasıyla geçme zorunluluğu getirilmiştir. Aksi
takdirde kaynağın özelliğine dayalı olarak diğer kullanım için kullanım
haklarının ihale ile verileceği belirtilmiştir.
Kaynağın tüm kullanım
alanlarında akışkan miktarının esas alınacağı ve bu miktarında kritik debinin
üzerinde olamayacağı ilkesi getirilerek kaynaktan teknik ve ekonomik olarak
yararlanılması gerektiği öngörülmüştür.
Ancak verilen işletme
projesi, kaynağın kapasitesinden yeterince yararlanma sağlamaması halinde,
Genel Müdürlüğe bu alanda yapılacak başka işletme ruhsatı taleplerini
değerlendirme imkânı getirilerek; bu kaynak alanından azami derecede istifade
edilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca, kaynak alanlarının sahada işletme ruhsatları
bulunsa dahi, bu haklar korunarak tekrar arama ruhsatına konu edilebileceği
ilkesi getirilerek arama faaliyetlerinin gelişen teknoloji ışığında sürekli
kılınması amaçlanmıştır.
İşletme ruhsatı sahibi,
işletmeye geçtikten sonra kullanım haklarına esas olan kaynağın fazlasını
kaynak israfının önlenmesi ve kaynaktan azami derecede istifade etme ilkesi
çerçevesinde diğer kullanım alanlarında da değerlendirilmesinin sağlanması için
Genel Müdürlüğe bildirilmesi zorunluluğu benimsenerek talep sahiplerine bir
proje dahilinde kaynağın diğer kullanılabilecek alanlarında kullanım haklarına
bağlanması amaçlanmıştır.
Ruhsat süresinin on beş
ile kırk dokuz yıl arasında olacağı, tesislerin ekonomik ömrünün dolmaması veya
yeni yatırımların yapılması halinde ruhsatın süresinin altmış yılı aşmayacak
şekilde temdit edileceği belirtilmiştir. Anclak, kamu yararının söz konusu
olduğu hallerde ruhsat süresinin Bakanlar Kurulu Kararı ile daha fazla
uzatılabilmesi imkânı getirilerek kamu menfaatinin ön plana alınması ve bu
yönde yatırımlara uzun vadede bir güvence sağlanması amaçlanmıştır.
Yürütülen faaliyetlerin
nazari ve mahallinde tetkikinin takibi, bilimsel ve teknik yapılıp
yapılmadığının izlenmesi ve bunların akabinde uygulanacak müeyyideler
belirtilmiştir.
İşletme projesinin Genel
Müdürlükçe uygun bulunmasından sonra bu projede yer alan; üretim, reenjeksiyon,
enjeksiyon amaçlı yeni kuyuların açılması, bu kuyuların sayılarının
artırılması, kapasite artırımına gidilmesi veya yenilenmeye yönelik sondaj
çalışmalarının Genel Müdürlüğün izni olmadan yapılamayacağı, aksi takdirde
teminatının beş katına çıkarılarak 17 nci maddede öngörülen yaptırımların
uygulanacağı belirtilmiştir. Böylece işletme ruhsatı sahibinin sahada sürdüreceği
faaliyetleri önceden Genel Müdürlüğe bildirilmesi, proje değişiklikleri için
Genel Müdürlüğün uygun görüşünün alınması şartı getirilerek, kaynak
alanlarındaki kontrolsüz faaliyetlerin önüne geçilmesi, israf ve çevre kirliliğinin
önlenmesi amaçlanmıştır.
Genel Müdürlükçe uygun
bulunup uygulanmakta olan işletme projesine dayalı kullanım hakları kaynak
rezervuarından azami ölçüde yararlanılamadığının belirlenmesi durumunda mevcut
kullanım hakları sahiplerinin projelerinde belirtilen işletme esaslarına ve
kullanacağı kaynak miktarını etkilemeyecek şartıyla aynı rezervuara bağlı
olarak yapılan taleplere yönelik hakların verilebileceği öngörülmüştür. Böylece
aynı rezervuarın değişik bölümlerinden azami ölçüde öncelik haklarına riayet
edilerek yararlanılması amaçlanmıştır.
Faaliyet raporlarının
verilme süreleri ile süresi içinde verilmemesi halinde uygulanacak yaptırımlar,
ruhsat süresi, tesislerin ekonomik ömrünün dolmaması veya yeni yatırımların
yapılması halinde ruhsat süresinin altmış yılı aşmayacak şekilde ne şekilde
temdit edileceği, ancak kamu yararının söz konusu olduğu hallerde Bakanlığın
teklifi ve Bakanlar Kurulu Kararı ile uzatılabileceği belirtilmiştir.
İşletme ruhsatı ve/veya
kullanım hakkı sahibinin, projesinde yapacağı değişiklikleri Genel Müdürlüğe
bildirmeden ve uygun görüş almadan uygulamaya koyamayacağı ön şartı
getirilmiştir.
Aynı sisteme dahil olan
jeotermal kaynak ve mineralli suların ruhsatlarının bazen üst üste
verilebileceği ancak bunun için faaliyetlerin birbirini engellememesi çevre ve
kaynağın zarar görmemesi ilkesinin öncelikle korunacağı benimsenmiştir.
Kaynağın işletmeye
alınmasından sonra işletme ruhsat sahibinin dışındaki kullanım hakkı sahipleri
ile işletme ruhsatı sahibine ait olan kullanım haklarının uygulanmasında doğan
ihtilafların teknik kurulca inceleme ve değerlendirme yapıldıktan sonra Genel
Müdürlükçe karara bağlanacağı benimsenmiştir.
Madde 9- İşletme ruhsatı
veya kullanım hakkı sahiplerinin kaynağı atıl bırakmamaları maksadıyla kullanım
haklarını termin planında belirttikleri sürede işletmeye almaları zorunluluğu
getirilmiştir. Ancak, madde de hak sahiplerinin beklenmeyen nedenlerle
süresinde işletmeye geçememeleri halinde sürenin uzatılması imkânı da
sağlanmıştır. Süre uzatımında da kaynağın işletmeye alınmaması durumunda
kullanım hakkının kaynağın atıl kalmaması için başka müteşebbislerce değerlendirilmesi
amaçlanmıştır.
Madde 10- Bu maddede,
kaynağa yönelik arama, araştırma, geliştirme, reenjeksiyon, ulusal ve
uluslararası limitler içerisinde reenjeksiyon yapılamıyorsa çevre değerleri
gözetilerek deşarj, enjeksiyon, işletme çalışmalarının bilimsel yöntemlerle
yürütülmesi ve böylece kaynak rezervuarının korunarak kaynaktan azami şekilde
faydalanmayı sağlamak ve kaynak israfını önlemek için bu çalışmaların ilgili
teknik elemanlar tarafından yürütülmesinin zorunlu olduğu düşüncesiyle
çalışmalarda teknik sorumluluk mecburiyeti getirilmiştir. Bu teknik
sorumlulukta görev alacak meslek disiplinlerinin belirli süreli eğitim ve
tecrübe ile onaylanmış uzmanlık durumları ile ilgili meslek odalarınca onaylanmış
vize durumlarının gerektiği belirtilmiştir.
Madde 11- Bu maddede,
kaynak ve bağlı olduğu jeolojik sistem ile ilgili yürütülecek faaliyetlerin
bilimsel esaslar dahilinde ve daha teknik olarak yürütülmesi için bir teknik
kurulun oluşturulduğu, bu kurulun hangi kurum ve kuruluşlardan müteşekkil
olacağı, görev ve yetkilerinin sınırları belirtilmiştir.
Kurulun, kaynaktan azami
ölçüde istifade edilmesi, çevrenin kirletilmemesi ve kamu yararının ön planda
tutulduğu ve entegre kullanım, faaliyetin bilim ve tekniğe uygunluğu,
ekonomiklik ilkeleri gözeterek görevini yerine getireceği, yapacağı inceleme ve
denetimlerle ilgili bir raporu Genel Müdürlüğe sunacağı, Genel Müdürlüğün de bu
rapor doğrultusunda veya gerektiğinde ilave inceleme ve denetim isteyerek işlem
tesis edeceği belirtilmiştir. Ayrıca faaliyetler sırasında hak sahipleri
arasında ortaya çıkabilecek ihtilafların çözümlenmesine yönelik görüş
oluşturulması hususu benimsenmiştir. Böylece teknik kurulla projelerin en doğru
şekilde yapılması, uygulamaya konulması ve faaliyetler süresince yapılacak
inceleme ve denetimlerle yatırımcının en doğru şekilde yönlendirilerek
kaynaktan azami şekilde yararlanılması sağlanırken, rezervuarın ve çevrenin
korunması amaçlanmış, ihtilaflara da mümkün olduğu oranda bir çözüm getirilerek
kaynaktan sürekli, etkin ve azami istifade öngörülerek faaliyetlerin belirli
kurallara bağlı olarak ve en uygun şartlarda yürütülmesi esası getirilmiştir.
Madde 12- Kanunda
projelerin incelenmesinin yanında faaliyetlerin denetlenmesine önem
verilmiştir. Faaliyet kapsamında değerlendirilen kaynağın aranması,
araştırılması, geliştirilmesi, işletilmesi ve terk edilmesi gibi hususların mahallinde
yapılarak sağlıklı işlem edilmesi amaçlanmıştır. Bu nedenle faaliyetlerin
denetlenmesinin doğrudan Genel Müdürlük elemanları tarafından yapılabileceği
gibi gerekli görüldüğü hallerde teknik kurul tarafından da yapılabileceği
öngörülmüştür. Denetimler sırasında jeotermal sistemin, kaynağın ve çevrenin
korunmasının aciliyet arz ettiği hallerde alınacak tedbirler ve uygulanacak
yaptırımlar belirtilmiştir.
Madde 13- Madde ile
Kanunda faaliyetlerin sürekliliği ve etkinliği amaçlanmış olmakla birlikte,
mücbir sebep veya beklenmeyen halin ortaya çıkması durumunda, hak sahiplerine
geçici tatil imkânı sağlanmıştır. Böylece hak sahibinin mücbir sebep ve/veya
beklenmeyen bazı nedenlerle mağdur olmaması için belli bir süre tanınırken, bu
süre sonunda uyması gereken hususlar açıklanmıştır.
Hak sahibinin mücbir
sebep veya beklenmeyen haller dolayısıyla geçici tatile neden olan halin
ortadan kalkmasından sonra belirlenen süre içerisinde faaliyete geçme
zorunluluğu ve belirlenen süre içerisinde geçmediği takdirde uygulanacak cezai
yaptırımlar açıklanmıştır.
Madde 14- Bu maddede, devletin
hüküm ve tasarrufunda olan yeraltı kaynaklarının işletilmesinden Devlet hakkı
ödenmesi esası getirilmiştir. Diğer yandan kaynağın bulunduğu yörenin
kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla mahalli idareler hakkı ödenmesi
öngörülmüştür. Ödenecek bu hakların, hesaplanmada baz alınacak hususlar
belirtilmiştir. Bunun yanında hak sahiplerinin ödeyecekleri oran ile tüzel
kişiliklerin devlet hakkı ödemeyecekleri
hususu benimsenmiştir.
Kanunda kaynak
aramacılığını teşvik etmek amacıyla buluculuk hakkı tesis edilmiştir. Buluculuk
hakkı, arama döneminde yapılan çalışmalar sonucunda varlığı ve
boyutları/özellikleri ile ortaya konulan alan için olduğu gibi, sondaj yaparak
yüzeye çıkarılan akışkana da verilmektedir. Bu alandan veya sondaj kuyusundan
istifade eden hak sahibi, bulucusuna maddede belirtilen esaslara göre bir pay
ödemekle yükümlü kılınmıştır. Böylece o alanda kaynak ile ilgili çalışma yapan
bu çalışmayı bilimsel ve teknik esaslar çerçevesinde belgeleyenlerin teşviki
amaçlanmıştır. Diğer taraftan bu hakların ödenmemesi halinde nasıl tahsil
edileceğine açıklık getirilmiştir.
Madde 15- Bu madde ile
kaynak üzerinde verilmiş arama, işletme ruhsatları ve kullanım haklarının talep
olması halinde devredilebilmesi imkânı getirilmiştir.
Maden Tetkik ve Arama
Genel Müdürlüğünün uhdesinde bulunan arama ruhsatları ile 5177 sayılı Kanunun
geçici 4. maddesi gereğince yürüttüğü faaliyetler esnasında varlığını ortaya
çıkardığı kaynak alanların veya sondaj açarak elde ettiği akışkanın bulucusu
olarak tescil edildikten sonra arama ruhsatı verileceği belirtilmiştir. Daha
sonra bu alanların Genel Müdürlükçe ihale edilebileceği ve ihale sonucunda elde
edilecek gelirin % 50’sinin, bu kaynaklarla ilgili çalışmalarının
sürekliliğinin temini, geliştirilmesi, teknolojik gelişmeleri yakından takip
etmesini gelişmiş düzeyde yapabilmesi için MTA’nın hesabına aktarılmasının
uygun olacağı prensibi benimsenmiştir.
Herhangi bir nedenle
düşmüş hakların belli bir süre ile ilan edilerek duyurulması ve bu konuya ilgi
duyanların bilgilendirilmesi amaçlanmıştır. Birden fazla müracaat olması
halinde ise, ihale ile hak sahipliğinin belirlenmesi esası öngörülmüştür.
Kaynağın konumu, ait olduğu sistemin özellikleri, çevrenin korunması ilkeleri
gözetilerek ön değerlendirmeden sonra kaynağın ihale edilip edilemeyeceğine
Genel Müdürlükçe karar verileceği, her ne sebeple olursa olsun hükümden düşmüş
ruhsat ve kullanım haklarının her zaman ihale edilemeyeceği hususu
benimsenmiştir.
Ruhsat ve kullanım
haklarının alınabilmesi ve devir işleminin gerçekleşebilmesi için gerekli harç
ve teminatın yatırılmasının zorunlu olduğu ve ruhsat dönemlerinde her yıl Genel
Müdürlükçe belirlenen bedele göre arama ruhsatı döneminde hektar başına,
işletme ruhsatı döneminde de bloke alanı toplamı baz alınarak yine hektar
başına ödenmesi ilkesi benimsenmiştir.
Bu kanunla verilen bütün
haklar için tutulacak sicile nelerin işleneceği ve kayıtlarında nelerin
bulunacağı ve hakların geçerlilik kazanma tarihi belirtilmiştir.
Maden Tetkik ve Arama
Genel Müdürlüğü Mülga 6309 sayılı Maden Kanunu döneminde 1983 yılında almış
olduğu arama ruhsatları ile arama ruhsatına bağlanamamış ancak gerekli
çalışmaları yaparak kaynağın varlığını ortaya çıkardığı veya sondaj yaparak
elde ettiği akışkanın buluculuğu tescil edildikten sonra bu kaynak alanlara da
arama ruhsatı alması halinde, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün kendi
mevzuatına göre devredilme imkânı getirilmiştir.
Madde 16- Kaynak
alanlarında sürdürülen arama ve işletme faaliyetleri esnasında özel mülkiyete
konu arazilerde özel mülk sahibi ile anlaşmazlık çıkması halinde, arama ve
işletme ruhsatı döneminde irtifak ve intifa hakkı tesisi hakkı getirilmiştir.
Maddede ayrıca işletme ruhsatı döneminde kuyu yeri, isale hattı için
kamulaştırma imkânı sağlanmıştır. Kamu yararının ortadan kalkması halinde
kamulaştırılan arazinin eski sahibine rayiç bedel üzerinden iadesi öngörülmüş
olup, böylece mülk sahiplerinin hakkının korunması amaçlanmıştır.
İrtifak, intifa ve
kamulaştırma işlemlerinin ilgili meri kanun hükümlerine göre yürütüleceği ve bu
işlemlerle ilgili bedel ve masrafların ruhsat sahibince ödeneceği,
kamulaştırmada ruhsat süresinin bitmesi veya kullanım amacının ortadan
kalkmasıyla ilgili olarak yapılması gerekli işlemler açıklanmış, belirtilen
sürede ilgili bedellerin ödenmesi ile gayrimenkulün eski sahibine iadesi
öngörülmüştür.
Madde 17- Bu maddede
kaynaklar üzerine haciz, ihtiyati tedbir, rehin konulması ve ipotek tesisi ile
ilgili esaslar belirtilmiştir. Kaynağın işletilmesi için, zaruri olan tesis ve
malzemelere haciz, ihtiyati tedbir ve rehinin ayrı ayrı konulamayacağı, ancak
haklar ile tesislerin bir bütün halinde haciz ve ihtiyati tedbire konu
edilebileceği belirtilmiştir. Ayrıca, ipotek tesisinin nasıl yapılacağı, nasıl
uygulanacağı ve süresinin ne olduğu belirtilmiştir. Böylece işletmeciliğin
sürekliliği teminat altına alınmıştır.
Ayrıca yeni Türk Medeni
Kanununun ipoteğe ilişkin hükümleri uygulanması benimsenirken tesis olunan
ipoteğin sicille irtibatlandırılarak ruhsat süresini geçemeyeceği
benimsenmiştir.
Madde 18- Madde ile
kaynak, kaynağı oluşturan sistem, çevrenin korunarak hem kaynak israfının
önlenmesi hem de rezervuar dengesinin devamlılığının sağlanması amaçlanmış, her
yönüyle kamu yararı ön plana alınarak kaynak alanının korunmasına ve çevrenin
kirliliğinin önlenmesine özel bir önem verilmiştir. Bu çerçevede bilimsel ve
teknik esaslara dayalı olarak ortaya çıkarılan kaynağın özelliğine göre entegre
bir şekilde yine bilimsel ve teknik esaslar gözetilerek değerlendirilmesi için,
kaynağın öncelikle korunması, sürdürülebilirliğinin sağlanması ve en verimli
şekilde ülke ekonomisine sunulabilmesinin temini bakımından öncelikle ve
zorunlu olarak Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu Kararıyla “Jeotermal
Kaynak Alanı ve/veya Mineralli Su Alanı” olarak ilan edilebilme imkânı
getirilmiştir. Uluslararası düzeyde öneme sahip kaynaklar arasında
değerlendirilen bu kaynak alanlarının ülkemizde de ulusal düzeyde layık olduğu
değerini bulması için müstesna köşelerinin korunarak sürdürülebilirliğinin,
yenilenebilirliğinin sağlanması ve bu sahalarımıza olan farklı kullanım
taleplerinin planlı ve kontrollü bir şekilde karşılanabilmesi için öncelikle
böyle bir alan koruma aşamasından geçmesinin gerekli olduğu düşünülmektedir.
Böylece koruma kullanma dengesi gözetilerek gelecek kuşaklara doğal miras
olarak bırakılmasının sürdürülebilir kalkınmanın vazgeçilemez ilkesi olduğu göz
önünde bulundurulmuştur. Ayrıca bu kaynaklar üzerinde rast gele yapılaşma,
kontrolsüz ve izinsiz bir şekilde devam eden ve kaynağa zarar veren
faaliyetlerin önüne geçilerek bu tabii kaynaktan azami istifadenin etkinliği ve
sürekliliği amaçlanmıştır. Bunun yanında ilan edilen bu alanların kaynağın
kullanılabilme özelliğine göre genişletilebileceği ve alternatif yer seçimi
olan sabit yatırımların ilan edilen bu alanlar üzerinde yapılmaması gerektiği,
yapılması zorunlu olan bu kamu yararı taşıyan yatırımlar için Bakanlığın uygun
görüşünün alınacağı hususu benimsenmiştir.
Kaynağın ve tâbi olduğu
jeotermal sistemin; bozulması, kirlenmesi ve yenilenebilir özelliğinin
yitirilmesine neden olacak fiziksel, kimyasal ve biyolojik kirleticiler ile
sahanın jeolojik yapısı, hidrojeolojik koşulları, meteoroloji koşulları, zemin
cinsi ve tipleri, drenaj sahasının, kaynak ve kuyu çevresindeki yerleşim
birimleri, endüstri tesisleri vs. çevrenin topografik yapısı gibi unsurlar
gözetilerek her türlü dış etkenlerden belirlenmiş önlemler dizisi ile korunması
amaçlanmıştır. Bu çerçevede gerekli etütler yapılarak koruma alanının
belirlenmesi işletme ruhsatı ve/veya kullanım hakkı sahibi tarafından
yapılabileceği gibi MTA’ya yaptırabileceği belirtilmiştir. Korunma alanının
ruhsat sahibi tarafından yapılması halinde konunun uzmanı konumunda olan
MTA’nın uygun görüşünün alınmasının daha sağlıklı olacağı öngörülmüştür.
İşletme ruhsatı ve/veya
kullanım hakkı sahiplerinin faaliyetlerini koruma alanları etütlerinde
belirlenen tedbirlere uyarak yürütmek zorunda olduğu, bu tedbirlere uygunluğu
ve denetlemesinin MTA tarafından yapılacağı ve öngörülmüş olan tedbirlere
uyulmaması halinde faaliyetlere izin verilmeyeceği hususu benimsenerek kaynak
kullanma ve koruma dengesinin sağlanması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda
faaliyetlerin yürütülmediğinin tespiti halinde alınacak tedbirlerin MTA
tarafından belirlenerek ilgili mercilere bildirileceği, bu mercilerin de yerine
getirilmesi öngörülen tedbirlerin takibinin yapılmasından faaliyetlere izin
verileceği hususu benimsenmiştir. Böylece kaynağın, sistemin ve çevrenin
korunması ile yürütülen faaliyetlerin bilim ve tekniğe uygun bir şekilde
yürütülmesinde yerel yönetimlerin de hem katkıda bulunması hem de bu
kaynaklarla ilgili yürütülen faaliyetlere yönelik bilgi birikimi ile uygulama
birliğinin sürekliliği hedeflenmiştir.
İşletme döneminde kaynağı
işletmeye almadan önce hak sahibinin çevre mevzuatı gereğince yükümlülüklerini
yerine getirmesi gerektiği, kullanım sonrası açığa çıkacak akışkanın çevre
mevzuatı da dikkate alınarak ve rezervuar özelliklerini bozmayacak şekilde
öncelikle reenjeksiyon yapılması ile yükümlü olduğu, reenjeksiyon yapılamıyorsa
deşarj yapmak zorunda olduğu vurgulanmıştır. Aynı ruhsat alanındaki kaynaktan
birden fazla hak sahibinin yararlanması halinde, kaynaktan istifade ettikleri
oranda reenjeksiyon ve/veya deşarj ameliyesine katılması ilkesi getirilmiştir.
Kaynağı oluşturan
sisteminin bozulmaması, çevrenin kirletilmemesi, projelerin ve faaliyetin temel
ilkesi ve hedefi olduğundan bu hususlara dikkat etmeyen hak sahiplerine belirli
yaptırımlar getirilmiştir. Ayrıca kaynağın, ait olduğu sistemin ve çevrenin
kirlenmesinin önlenemeyerek acil tedbirlerin alınmasının gerektiği hallerde bu
tedbirlerin Genel Müdürlük tarafından alınacağı veya aldırılacağı, bununla
ilgili tüm gider ve masrafların ilgili hak sahipleri tarafından karşılanacağı
belirtilmiştir. Karşılanmaması halinde ilgili mevzuat hükümlerine göre cezai
yaptırımların uygulanacağı açıklanmıştır.
Madde 19- Madde ile hak
sahiplerinin arama döneminde ruhsat alanının tamamını veya bir kısmını, işletme
ruhsatı veya kullanım haklarının bir kısmını talep ederek terk edebileceği
ilkesi benimsenmiştir. Böyle bir durumda gerekli emniyet tedbirleri ile
çevresel düzenlemelerin yapılmış olması zorunluluğu getirilmiş, bu tedbirlerin
yerine getirildiğinin tespitinden sonra terk talebinin kabul edileceği
belirtilmiştir.
Hakların, kanunda
öngörülen hükümlere bağlı olarak sona ermesi halinde, gerekli emniyet
tedbirlerinin alınmasının gerektiği, daha sonra bu hakların devlete intikal
edeceği belirtilmiştir. Hakların dışındaki diğer menkul nitelikli tesis, alet
ve malzemenin hak sahibine ait olduğu belirtilmiştir.
Madde 20- Kaynağın
bilimsel ve teknik esaslar çerçevesinde aranması, araştırılması ve
geliştirilmesi konusunda uzman kuruluş olan ve kuruluş kanununa göre bu tür
çalışmaları yapmakla yükümlü olan Maden
Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün, ruhsat almaksızın da her yerde çalışma
yapabilme serbestliği getirilmiştir. Böylece MTA’ya havza bazında ve
rezervuarın belirlenmesinde bilimsel ve teknik bir çalışma rahatlığı ile
müdahalesiz, formalitesiz sürekli ve hızlı ve etkin çalışma prensibi benimsenmiştir.
Bu kaynaklara yönelik yapılan ve yapılacak olan çalışmalara katkıda bulunmanın
yanında bu kaynaklara dayalı olarak faaliyet gösteren sektör yatırımcılarını
yönlendirilmesi amaçlanmış, bu kurumun birikiminden yararlanılması
hedeflenmiştir. Yaptığı çalışmalar esnasında aynı rezervuara ait ilave bulgular
için buluculuk hakkı talep edebileceği belirtilmiştir.
Madde yürürlükten
kaldırılan 6309 sayılı Maden Kanununa göre MTA tarafından alınmış ruhsat ve
buluculuk hakları ile talep edilmiş buluculuk haklarının saklı olduğu
vurgulanmıştır. Ayrıca bu Kanunun yürürlük tarihinden önce kendi bütçesi ile
bilimsel ve teknik esaslar çerçevesinde etütlerini yaparak, varlığını ortaya
çıkardığı kaynak alanları ve/veya sondaj ile elde ettiği akışkanın üretildiği
kuyularla ilgili belge ve raporlarıyla Genel Müdürlüğe müracaat ettiği takdirde
buluculuk hakkı doğacağı ve adına tescil edileceği, bundan sonra da kendi
bütçesiyle yapacağı çalışmalarla ortaya koyacağı sahalar ve kuyular için
gerekli bilgi ve belgelerle buluculuk belgesi talep edebileceği benimsenmiştir.
Aynı çalışma alanında başkaları tarafından kaynağın değerlendirilmesinde
sağlayabilecekleri bir katkının olmamasına rağmen konunun istimrar edilmemesi
ve haksız rekabetin önüne geçilmesi yanında çalışmayı yaparak kaynak varlığını
ortaya koyanın teşvik edilmesi gerektiği esası getirilmiştir.
Maden Tetkik ve Arama
Genel Müdürlüğü, yaptığı bilimsel ve teknik çalışmalar sonucunda buluculuk
hakkının doğduğu saha ve kuyuların Genel Müdürlüğe bildirilmesinden sonra bir
yıl içerisinde buluculuk hakkı talebinde bulunması halinde arama ruhsatı
düzenleneceği ve bu alan ve kuyuların Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü
tarafından ihale yoluyla devredileceği öngörülmüştür.
Madde 21- Maden Tetkik ve
Arama Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen arama, araştırma, geliştirme
faaliyetleri bu faaliyetlerin denetlenmesi ile kaynağın, tâbi olduğu sistemin
ve çevrenin korunması esasına yönelik olarak 18 inci maddede öngörülen ve
MTA’nın denetim ve gözetiminde yürütülmesi uygun görülen faaliyet, tedbirlerin
incelenmesi ve gözlemlenmesi amacıyla yerinde yapılacak çalışmalara ilişkin
masrafların ruhsat ve/veya hak sahibince karşılanması gerektiği belirtilmiştir.
Karşılanması öngörülen gündelik tutarın, mahallinde görevlendirilen konuyla
ilgili ve yardımcı personele 6245 sayılı Harcırah Kanununun 50 nci maddesi ile
ilişkilendirilmeksizin, her yıl Bütçe Kanunu ile belirlenen gündelik harcırah
miktarının üç katı tutarında ödenmesi gerektiği, bu hususun yürütülecek
faaliyetler ve yapılacak denetimlerin zamanında ve daha sağlıklı olarak
gerçekleşmesini sağlayacağı düşünülmüştür.
Madde 22- 2634 sayılı
Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca ilan edilen ve halen yürürlükte 155 turizm
merkezi bulunmaktadır. 2004 yılında yürürlüğe giren 2634 sayılı Kanunda
değişiklik öngören 4957 sayılı Kanunla “Turizm Merkezleri” ile birlikte turizm
potansiyeli yüksek olduğu yöreleri korumak, kullanmak, sektörel kalkınmayı ve
planlı gelişmeyi sağlamak üzere “Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri”
ilanı esası getirmiştir. Bu güne kadar ilan edilen 155 turizim merkezinin 34’ü
termal amaçlı turizm merkezleri olup oran olarak % 22’sini teşkil etmektedir.
Sağlık ve kaplıca uygulamalarını içeren termal turizmi, alternatif turizm için
önemli bir yer tutmakta olup ülkemizin jeotermal potansiyeline ve mineralli su
imkânlarına paralel olarak termal turizmin canlandırılması ve geliştirilmesinin
uygun olacağı düşünülmektedir. Diğer taraftan, termal turizm merkezlerinde imar
planlarına göre termal turizm tesisi ve konaklama tesisi gibi çok sayıda turizm
yatırımı söz konusu olduğundan jeotermal faaliyetlerin bir bütün olarak bir
organizasyon içinde değerlendirilmesinin daha sağlıklı ve uygun olacağı
düşünülmüştür. Bu gibi nedenlerle belirtilen esasların uygulanması hususu
benimsenmiştir.
Madde 23- Madde ile bu
Kanunun uygulanmasına dair uygulama yönetmeliklerin dokuz ay içerisinde tüm
usul ve esasları kapsayacak şekilde çıkarılacağı belirtilmiştir.
Madde 24- Bu Kanunun
uygulanabilmesi için yürürlükte olan ve maddede belirtilen mevzuatın
kaldırılması öngörülmüştür.
Madde 25- Kaynak
sisteminin hassas bir yapıya sahip olması ve bu sistemin bozulmaması, çevrenin
kirlenmemesi, kaynağın israf olmaması ve yenilenebilirliğinin sürekli kılınması
için, bu konuda bilimsel ve teknik esaslarla donatılmış olmak gerekmektedir. Bu
ilkeden hareketle ilk etapta kurumsallaşmanın uluslararası bir düzeye
çıkarılması için planlamanın ve denetlemenin, bilimsel ve teknik esaslara
dayalı olarak uzman kurum ve personelin koordinatörlüğünde ve gözetiminde ilgili
mahalli idare temsilcilerinin de katılımıyla belli bir disiplin ve ilkeler
çerçevesinde yürütülmesi amaçlanmıştır. Zamanla Mahalli İdarelerin
kazanacakları birikim ile yeterli idari, teknik yapı ve donanıma kavuşmaları
halinde kaynakla ilgili yürütülmesi gereken tüm faaliyetler ile koordinasyonun
ilgili mahalli idare tarafından yapılması için yetki devri yapılabileceği
ilkesi benimsenmiştir. Böylece bu kaynaklara yönelik olarak devam eden izinsiz,
kontrolsüz, bilimsel ve teknik esaslara dayanmayan faaliyetler sonucunda kaynak
israfına, çevrenin kirlenmesi, can ve mal kaybına neden olan pek çok
uygulamanın bertaraf edilmesi amaçlanmıştır.
Mahalli idarelerin bu
konuda gerekli donanıma sahip bir yapı oluşturmaları durumunda, Bakanlığın
yetki ve sorumluluklarını ilgili mahalli idarelere devredebileceği
öngörülmüştür.
Geçici Madde 1- Bu madde,
Kanunun uygulanmasına başlamadan önce sağlıklı bir veri tabanı oluşturmak üzere
ülkemizde çalışması yapılan tüm alanlara ait bilgi ve belgelerin toplanması ve
değerlendirilmesinin tek merkezden yürütülmesi amacıyla düzenlenmiştir. Böylece
bu kaynaklara yönelik mevcut bilgilerin bir araya getirilmesi, yapılmış ve
bundan sonra o alanlarda yürütülecek çalışmaların yeterli olup olmadığı
hususunun irdelenmesinden sonra daha sağlıklı bir projeksiyon tesis edilmesi
hedeflenmiştir.
Geçici Madde 2- Jeotermal
kaynaklar ve mineralli sulara yönelik olarak yürütülegelmekte olan
uygulamaların temelinde, öncelikle kaynaklarla ilgili her türlü etüdü yaparak
varlığını ortaya koyan ve raporlarla belgeleyen, bu sayede de kaynakların
bilinmesini/bulunmasını, tanınmasını sağlayan ve kullanıma hazır hale getiren
bir bulucusu olmaktadır. Bu güne kadar kaynakların sağlıklı bir şekilde
aranması, araştırılması, geliştirilmesi ve kullanılmasına yönelik mevzuatın
olmaması, meri mevzuatın da ihtiyaca cevap vermemesi nedeniyle bu kaynaklara
yönelik yatırımlar ve uygulamalar, kontrolsüz, sistemsiz, düzensiz ve çoğu
zaman da izinsiz bir şekilde yürütülmüştür. Mecut durumun aşamalı olarak sistematize
edilmesi için kaynağın bulunmasında her türlü emeği, çabayı gösteren ve mali
külfeti üstlenen ve bu vesileyle buluculuk hakkını almaya hak kazananlara
intibakın yapılmasının daha adil ve uygun olacağı düşünülmüştür. Böylece bu ilke
intibak aşamalarında en önemli kriter olarak benimsenmiştir.
Kanunun yürürlük
tarihinden önce kazanılmış hakların korunması amaçlanmıştır. Bu çerçevede hak
sahiplerinin kaynakla ilgili gerekli bilgi ve belgelerle birlikte Genel
Müdürlüğe belirtilen süre içerisinde müracaat ederek bu kanun hükümlerine göre
intibak zorunluluğu getirilmiş, aksi durumda haklarının fesh edileceği esası
getirilmiştir. Böylece kaynaktan azami ölçüde istifade edilmesi hedeflenirken
kaynaklara yönelik tek bir mevzuat, tek yetki, uzman kurum ve kuruluşlarının
denetiminde bu kaynaklara dayalı yatırım yapan ve yapacak olan girişimcilerin
yönlendirilmesi amaçlanmıştır. Bunun yanında, intibaklar için belli bir süre
öngörülerek müracaatlarla ilgili eksikliklerin belli bir süre içerisinde
tamamlanmasının müracaat sahibine bildirileceği ve intibakı uygun görülenlere
yapılan faaliyetin aşamasına göre arama ruhsatı, işletme ruhsatı ve/veya
kullanım hakkı verileceği belirtilmiştir.
Geçici Madde 3- Bu madde
ile mevcut hakların güvence altına alınması amacıyla intibakların, kaynağı ilk
işleten göz önünde bulundurularak ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve kamu
yararı ön plana alınarak mevcut uygulamanın olabildiğince korunarak
intibaklarının bir önceki maddede belirlenen süre içerisinde yapılması esası
benimsenmiştir.
Türkiye Petrolleri Anonim
Ortaklığı Genel Müdürlüğünün değişik tarihlerde kaynak araştırması yaparak
kaynak potansiyelini tespit ettiği alanlara ilişkin hakları saklı tutulmuş, bu
hakların ruhsata dönüştürülebileceği, bunun için de geçici 2’ nci madde
hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Bu kaynağa dayalı Kültür
ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri ile Turizm Merkezlerindeki uyglulamanın,
bu kanun kapsamında değerlendirilerek intibakının yapılabileceği ancak bilimsel
ve teknik esaslar çerçevesinde gerekli çalışmaları yaparak kaynağın varlığını
ilk ortaya çıkaran ilgili kurumun buluculuk hakkı verilmesi amacıyla
düzenlenecek sözleşme/protokol ile ilgili bakanlığa devredilmesinin uygun
olacağı düşünülmüştür. Böylece mevcut durum ile ilgili uygulama korunurken,
kamu yararı da dikkate alınmış ve kaynağın değerlendirilmesi ile ilgili
tartışmaların iki bakanlık arasında yapılacak resmi bir protokolle devredilerek
sona erdirilmesinin daha sağlıklı ve doğru olacağı sonucuna varılmıştır.
Bu kanunun yürürlük
tarihinden önce mülga 1322 ile 4268 ve 6977 sayılı kanunlarla ruhsatlandırılmış
haklar ile değişik tarihlerde çeşitli adlar altında yapılmış imtiyaz
sözleşmeleri ile verilmiş ve devam eden kaynak işletmelerinde kullanılan
akışkan için verilen rüsum haricinde diğer mali hükümlerin süre sonuna kadar
devam edeceği, bu süre sonunda bu kanun hükümlerine tâbi olacağı hususu
belirtilmiştir.
Hakların intibakında
kullanılmış sürenin dikkate alınarak bu kanunda öngörülen işletme ruhsatının
toplam süresi olan altmış yıla göre ruhsatların düzenleneceği, imtiyaz
sözleşmesinin düzenlendiği tarihten itibaren geçen sürenin altmış yılı geçmesi
halinde, işletmenin devamı için verilecek sürenin otuz dokuz yıl kadar
uzatılabileceği ve toplam sürenin de doksan dokuz yılı geçemeyeceği hususu
benimsenmiştir. Bu süre sonunda da Bakanlığın uygun görmesi halinde Bakanlığın
teklifi ile Bakanlar Kurulu Kararıyla süre uzatımına gidilebileceği prensibi
kabul edilmiştir.
Geçici Madde 4- Bu
maddede yeni arama ruhsatı müracaatlarının başlangıç tarihi belirlenerek
intibak işlemlerinin tekemmülü için idareye bir süre tanınmıştır. Ayrıca, iki
ay içinde yapılan müracaatların aynı anda yapıldığı kabul edilerek başlangıçta
fırsat eşitliğinin sağlanması amaçlanmıştır. Altı aydan sonraki iki ay içinde
aynı alan için yapılan müracaatların aynı anda yapıldığı kabul edilerek, bu
müracaatların değerlendirmeye alındıktan sonra ruhsat alma hakkı doğmuş
olanlara bu kanunun ilgili hükümlerine göre ihale edilerek ruhsat verilmesinin
daha sağlıklı ve adil olacağı düşünülmüştür.
Geçici Madde 5- Kanunun
yürürlük tarihinden önce hak sahibi olan gerçek kişilerin 4. madde hükümlerine
göre belirli bir süre içerisinde intibak yaptırabilmek için şirketleşerek tüzel
kişilik kazanmaları zorunluluğu getirilmiştir. Şirketleşmemesi halinde işletme
ruhsatı ve/veya kullanım hakkı alamayacakları prensibi getirilmiştir.
Geçici Madde 6- Bugüne
kadar tespit edilmiş ve kullanıma hazır bulunan potansiyelin bir an önce
ekonomiye kazandırılması, istihdam yaratılması, ilgili sektörlerin hızlı bir
ivme ile gelişmesi ve teşvik edilmesi amacıyla Kanunun yürürlük tarihinden
itibaren 5 yıl süreyle Madde- 15 de belirtilen Devlet Hakkı ve Mahalli İdareler
Hakkı alınmamasının yararlı olacağı düşünülmüştür.
Madde 26- Yürürlük
maddesidir.
Madde 27- Yürütme
maddesidir.
DENİZLİ MİLLETVEKİLİ MEHMET YÜKSEKTEPE’NİN
TEKLİFİ
JEOTERMAL
KAYNAKLAR VE MİNERALLİ SULAR KANUNU TEKLİFİ
BİRİNCİ
BÖLÜM
Genel
Hükümler
Amaç
MADDE 1- Bu Kanunun amacı,
jeotermal kaynaklar ile mineralli suların sürekli ve etkin bir şekilde
aranması, araştırılması, geliştirilmesi, üretilmesi, korunması, üzerinde hak
sahibi olunması, değerlendirilmesi, dağıtılması, yararlanılması, devredilmesi,
terk edilmesi, sona erdirilmesi ile ilgili usul ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2- Bu Kanun, varlığı önceden
belirlenmiş veya yeni belirlenecek jeotermal kaynaklar, mineralli sular ve
jeotermal kökenli gazların toplum ve ülke hizmetine azami istifadeyi sağlayacak
şekilde sunmak üzere kamu yararı dikkate alınarak, çevre ile uyumlu, kaynağın
sürdürülebilir üretimi için arama ve entegre işletme yönetimi ile ilgili
olarak, kaynaklar üzerinde hak sahibi olunmasını, devredilmesini, terk
edilmesini, sona erdirilmesini, ihale edilmesini, kaynak kullanım
faaliyetlerinin denetlenmesini, kaptajı ve kaynağın korunması ile ilgili usul
ve esaslar ve yaptırımları kapsar.
Tanımlar
MADDE 3- Bu Kanunda geçen;
Bakanlık:Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanlığını,
Genel Müdürlük: Maden İşleri Genel
Müdürlüğünü,
MTA:Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünü,
Kaynak:Doğal yolla, sondaj veya kuyularla
elde edilen jeotermal kaynakları ve mineralli suları,
Jeotermal kaynak:Jeolojik yapıya bağlı
olarak yerkabuğunun derinliklerindeki ısının oluşturduğu, sıcaklığı sürekli
olarak bölgesel atmosferik yıllık ortalama sıcaklığın üzerinde olan,
çevresindeki sulara göre daha fazla miktarda erimiş madde ve gaz içerebilen
doğal olarak çıkan veya teknik yöntemlerle yeryüzüne çıkarılan su, buhar ve
gazlar ile yer ısısından ve kızgın kuru kayalardan, elde edilen su, buhar ve
gazları,
Jeotermal enerji: Jeotermal kaynağa dayalı
olarak doğrudan ve dolaylı olarak üretilebilen her türlü enerjiyi,
Doğal mineralli su: Yerkabuğunun çeşitli
derinliklerinde uygun jeolojik şartlarda, doğal olarak oluşan bir veya daha
fazla kaynaktan yeryüzüne kendiliğinden veya teknik usullerle çıkartılan,
mineral içeriği, kalıntı elementleri ve diğer bileşenleri ile tanımlanan her
türlü kirlenme riskine karşı korunmuş tedavi, şifa ve/veya başka amaçlarla
kullanılan içmece suyu, şifalı su, termal su ve benzeri adlarla anılan
içilebilir nitelikteki soğuk ve sıcak doğal suları,
Jeotermal sistem:Jeotermal alan oluşumunu
sağlayan; beslenme alanı, akışkan, ısı kaynağı, rezervuar ve/veya zonu, örtü
kaya ve boşalım alanının tümünü kapsayan, jeotermal kaynak ve/veya mineralli
suların çıktığı ve/veya üretildiği, kendine özgü jeolojik yapısı, hidrojeolojik
ve kimyasal özellikleri olan sistemi,
Jeotermal Rezervuar: Sıcaklık ve
jeokimyasal açıdan doğal bir denge içinde bulunup bir bütünlük ifade eden,
değişik şekillerde dışardan beslenen yarı açık veya kapalı sıcak su ve/veya
buhar rezervuarını,
Kuyu/sondaj: Jeotermal akışkanları aramak,
üretmek, enjekte ve re-enjekte etmek, rezervuarı gözlemlemek veya test etmek
için bilimsel yöntemler ve uygun araçlar kullanılarak, gereken derinlik ve
çapta yeryüzünden kaynağa doğru jeolojik takip ile kazılan ve amaca yönelik
olarak teçhiz edilen delikleri,
Akışkan: Jeotermal kaynak ve mineralli su
rezervuarlarından doğal olarak, kuyularla veya kızgın kuru kayalardan elde edilerek
kullanılan su, gaz ve buharı,
Kaptaj: Kaynağın doğal olarak ve/veya
bilimsel yöntemler ve uygun araçlar kullanılarak rezervuardan yeryüzüne
çıkarılmasından itibaren kirlenmesinin önlenerek ve korunarak daha sağlıklı
şekilde değerlendirilebilmesi için kullanım öncesi özel teknikle yapılan
toplama havuzlarında, galeri ve/veya kuyularda biriktirilmesi işlemini,
Koruma Alanı: Jeotermal kaynak ve
mineralli suların ve bunların bağlı olduğu jeotermal sistemi; bozulmasına,
kirlenmesine ve yenilenebilir özelliğinin yitirilmesine neden olacak fiziksel,
kimyasal ve biyolojik kirleticiler ile her türlü dış etkenlerden korumak
amacıyla sahanın jeolojik, hidrojeolojik yapısı, iklim koşulları, zemin cinsi
ve tipleri, drenaj sahası sınırı, kaynak ve kuyu çevresindeki yerleşim
birimleri endüstri tesisleri, çevrenin topoğrafik yapısı gibi unsurlara bağlı
olarak belirlenmiş önlemler dizisi ile birlikte içerisinde yapılmasına izin
verilen faaliyetlerin kontrol ve denetime tabi olduğu ve gerektiğinde yapılaşma
ve arazi kullanım faaliyetleri kısıtlanabilir alanları,
Bloke Alan: İşletme ruhsat alanı
mücavirinde ruhsat alanı içindeki kaynak üretim faaliyetlerinin etkilenmemesi
için işletme ruhsatı sahibi dışındaki talep sahiplerine aramalara açılmayacak
alanları,
Enjeksiyon: Üretilen jeotermal
akışkanların ya da diğer akışkanların doğrudan ve doğrudan olmayan yöntemlerle
jeolojik formasyonlara basılmasını,
Reenjeksiyon: Üretilen jeotermal
akışkanların doğrudan ve doğrudan olmayan yöntemlerle kullanıldıktan sonra,
kalan kısmının üretildikleri jeolojik formasyonlara geri basılmasını,
Deşarj: Jeotermal akışkanın kullanımından
sonra enjekte ve reenjekte edilemeyen kısmını veya tamamını fiziksel ve
kimyasal özelliklerinin çevre kirliliğine neden olmayacak vasıfta olması
halinde açık veya kapalı ortamda alıcı başka ortamlara gönderilmesini,
Test: Rezervuanın üretimi, yönetimi ve
izleme programını oluşturmak için fiziksel ve kimyasal parametreleri
belirlemeye yönelik yürütülen çalışmaları,
Emniyetli Verim: Jeotermal sistemi ve rezervuar
dengesini bozmayacak şekilde aynı rezervuardan birim zamanda üretilebilecek
azami akışkan miktarını,
Ruhsat: Belirli bir alanda jeotermal
kaynaklar ve mineralli sulara yönelik arama ve işletme faaliyetlerinde
bulunabilmesi için verilen izin belgesini,
Arama: Jeotermal sistemin kavramsal
modelini kurmak ve bu sistemden akışkan elde etmek amacıyla jeolojik
araştırmalarla başlatılan, jeokimyasal ve jeofizik çalışmalarla desteklenen,
yapılan tüm çalışmalara ait verilerin değerlendirilmesi sonucu belirlenen
lokasyon veya lokasyonlarda amaç ve tekniğine uygun olarak jeolojik takiple
açılan sondaj çalışmalarını da içeren faaliyetler bütününü,
Ruhsat: Sınırları belirlenmiş bir alanda
jeotermal kaynaklar ve mineralli suların aranması ve işletilmesi
faaliyetlerinde bulunabilmesi için verilen izin belgesini,
Arama Ruhsatı:Belirli bir alanda kaynak
arama faaliyetlerinde bulunabilmesi için verilen izin belgesini,
İşletme Ruhsatı:Belirli bir alanda
kaynağın üretilebilmesi, değerlendirilmesi için verilen izin belgesini,
Proje: Kaynağın değerlendirilmesi amacına
yönelik, belirli girdileri seçilmiş bir teknoloji kullanarak mevcut ve
potansiyel talebi karşılamak üzere kaynaktan azami ölçede yararlanmak amacıyla
yapılan çalışmaları düzenleyen, belirlenen ve/veya belirlenecek usul ve
esaslara göre hazırlanan beyan niteliğindeki değişik dokümanlardan oluşan
metni,
Faaliyet:Jeotermal kaynaklar ve mineralli
suların aranması, geliştirilmesi, işletilmesi, kullanılması, korunması ve terk
edilmesi ile ilgili tüm işlemleri,
Faaiyet İzni:Jeotermal kaynaklara ve
mineralli suların aranması, geliştirilmesi, işletilmesi, kullanılması,
korunması ve terk edilmesi ile ilgili tüm faaliyetlerin yapılabilmesi için
verilen izni,
Faaliyet Raporu:Her faaliyet döneminde
belirli usul ve esaslar dahilinde hazırlanan raporu,
Termin Planı: Kaynağı özelliğine göre
kullanılabilecek alanlara yönelik olarak hazırlanan projelerde belirtilen
faaliyetlerin başlaması, gelişimi ve bitirilmesi ile ilgili sürenin
planlanmasını gösteren cetveli,
Hak:Kaynağa ilişkin arama, işletme ve
kaynağın kullanımı için talep sahiplerine belirli sürelerle ayrı ayrı verilen
izin belgesini,
Buluculuk Hakkı:Ruhsat dönemlerinde
kaynağın bilimsel ve teknik yöntemler ile varlığının ortaya çıkarılması ve
raporlarla belgelendirilmesi ile kazanılan hakkı,
Kullanım Hakkı:Kaynağı doğrudan ve/veya
dolaylı kullanımında, işletme projesinde bir termin planına göre belirtilen
kaynağın entegre kullanımı için alınan izni,
Mücbir Sebep:Sel, yangın, deprem, grizu
patlaması, çökme, heyelan ve benzeri halleri,
Beklenmeyen Haller: Jeoloji, ulaştırma,
pazarlama, sağlık ve alt yapı şartlarındaki beklenmeyen değişiklikler ile
ilgili mevzuat gereğince diğer kurumlardan alınması gereken izinlerin
alınmaması durumlarını,
Devlet Hakkı:Kaynak istihracından
sağlanacak gelirden Devlet payına düşen kısmı,
Teminat:Kaynağın değerlendirilmesine
yönelik faaliyetlerde bu Kanun hükümlerine ve tekniğe uygun çalışmayı temin
amacıyla alınan nakdi para, süre yönünden sınırsız banka ve özel finans teminat
mektubu, Devlet bono ve tahvili olarak alınan geçici ödemeyi,
Entegre Kullanım:Kaynağın özelliğine bağlı
olarak öncelikle değerlendirilebilecek tüm alanlarda kaynaktan azami ölçüde
istifade, kullanım çeşitliliği ve verimliliğin sağlanmasını,
Mahalli İdareler Hakkı:Kaynağın
üretiminden sağlanacak gelirin il özel idare ve belediye payına düşen kısmını,
Teknik Kurul:Genel Müdürlükçe;projelerin
nazari olarak ve/veya mahallinde incelenmesi, faaliyetlerin denetlenmesi ve
gerektiğinde enjeksiyon, re-enjeksiyon, deşarj, kuyu açılması gibi diğer
konulara ilişkin görüş oluşturulması amacıyla;faaliyetin yeri ve özelliğine
göre Genel Müdürlük, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının katılımıyla
oluşturulan kurulu, ifade eder.
Kaynağın
Mülkiyeti
MADDE 4- Jeotermal kaynaklar ve
mineralli sular Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup bulundukları arzın
mülkiyetine tabi değildir.
Ruhsat
Hakkı
MADDE 5- Kaynağa ilişkin
faaliyetlerin yapılabilmesi için, bu Kanuna göre ruhsat alınması zorunludur.
Ruhsat, medeni hakları kullanmaya ehil Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına, bu
tür hakları kullanabileceği statüsünde yazılı Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına
göre kurulmuş tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşlarına verilir.
Haklar, sicile işlendiği tarihte yürürlüğe
girer.
Ruhsat ve/veya Kullanım Hakkı olmaksızın
faaliyette bulunulması Devlet malına karşı işlenmiş fiil sayılır. Bu tür
faaliyetler, ilgili mülki idare amirliklerince durdurulur, Türk Ceza Kanunu
hükümleri mahfuzdur.
Bu Kanuna göre, yürürlükte olan arama ve
işletme ruhsatı alanları üzerine başka arama ruhsatı verilemez.
Bu Kanun ile diğer kanunlara göre
yürütülen faaliyetler arasında doğabilecek ruhsat haklarına dair ihtilaflar,
kamu yararı ve ulusal ekonomik menfaatler dikkate alınarak Bakanlıkça
çözümlenir.
Devlet memurları, diğer kamu görevlileri,
ilgili merkez ve taşra teşkilatında çalışan yevmiyeli ve sözleşmeli personel,
arama ve işletme ruhsatı veya kullanım hakkı alamaz.
Arama ve işletme ruhsatı veya kullanım
hakkına sahipken memur olanlar, memuriyete geçişlerinden itibaren altı ay
içinde bu haklarını devretmeye mecburdur.
Altıncı fıkradaki yasaklamaya tabi olup
miras yoluyla kendisine ruhsat ya da kullanım hakkı intikal eden mirasçı,
durumundaki mani hal ortadan kalkmadığı taktirde 15 inci maddenin fıkrası hükmü
uygulanır.
Faaliyetlerin
İzne Tabi Olduğu Yerler
MADDE 6- Ruhsat alınması, ruhsat
sahibine, bu Kanunla veya başka bir kanunla girilmesi veya bulunulması yasak
olan bir yere girme veya o yerde faaliyette bulunma hakkı vermez. Orman,
muhafaza ormanı, özel çevre koruma bölgeleri, milli parklar, tabiat parkları,
tabiat anıtı, tabiat koruma alanı, sit alanları, kıyı alanları, sahil
şeritleri, karasuları, kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm
merkezleri, askeri yasak bölgeler ve imar alanları ile mücavir alanlar ve benzeri
yasak bölge ve koruma alanlarında, ilgili kuruluşlardan izin alınması halinde
faaliyette bulunulabilir. Ruhsat hakkı doğduktan sonra diğer kanunlara göre
yasak ve koruma altına alınan alanlarda bu Kanuna göre alınmış müktesep haklar
saklıdır. İzin alınmasıyla ilgili uyuşmazlıklar ve çevre ile ilgili ihtilaflar,
kamu yararının söz konusu olduğu hallerde ilgili bakanlıklar ve mahalli idare
temsilcilerinin görüşü alınarak Bakanlıkça oluşturulan geçici bir komisyonca
çözümlenir.
Ancak, Türk Silahlı Kuvvetlerine tahsis
edilmiş alanlarda ve savaş hali, olağanüstü hal gibi durumlarda faaliyetler söz
konusu kuruluşun iznine tabi olarak sürdürülür.
Gerekli izinler alınmadan yapılan
faaliyetler durdurulur ve teminatı Hazineye irad kaydedilir. Tekrarı halinde
her seferinde teminat üç katına çıkarılır.
İKİNCİ
BÖLÜM
Ruhsatlar
Arama
Ruhsatı
MADDE 7- Arama ruhsatı müracaatı,
1/25000 ölçekli pafta adı ve koordinatları belirtilerek Genel Müdürlüğe
yapılır. Arama ruhsatı alanı 5.000 hektarı geçemez. Müracaatlarda öncelik hakkı
esastır. Müracaat sahibine talep edilen alanın aramaya uygun olup olmadığı en
geç on beş gün içerisinde Genel Müdürlükte ilan yoluyla duyurulur. Talep edilen
alan uygun ise onbeş gün süre ile rezerve edilir. Müracat sahibi ilan
tarihinden itibaren onbeş gün içinde bilimsel, teknik ve mali yönden yeterli
olduğuna dair belgelerle birlikte arama projesi vermekle yükümlüdür.
Arama projesi, 1/25000 veya gerek
duyulduğunda daha büyük ölçekte jeolojik araştırmalarla başlatılan, jeokimyasal
ve jeofizik çalışmalarla desteklenen, tüm çalışmaların değerlendirilmesi sonucu
belirlenen lokasyon ve lokasyonlarda amaç ve tekniğine uygun jeolojik takiple
açılan sondaj çalışmalarını içerir. İlgili yöntem ve esaslar yönetmelikle belirlenecektir.
Arama ruhsatı verilmeden önce Genel
Müdürlük, projenin bilimsel ve teknik yönden yeterli olup olmadığının tespiti
için Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün görüşünü alır, gerektiğinde
teknik kurulca da incelenmesini isteyebilir. Projenin uygun bulunması, harç ve
teminatın yatırılması halinde arama ruhsatı verilir. Arama projesinde olmayıp
çalışmalar sırasında zorunlu görülen ilave arama çalışmaları için ayrıca Genel
Müdürlükten uygun görüş alınır.
Projede belirtilen kuyu veya kuyular dışında
izinsiz yapılan kuyu ve sondaj faaliyetleri, teminat irad kaydedilerek
durdurulur. Rezervuara, kaynağa ve çevreye verilen zararın tazmini ve alınacak
önlemlere ilişkin masraflar ruhsat sahibinin yükümlülüğündedir.
Ruhsat süresi üç yıldır. Bu süre içinde
arama faaliyetlerinin olumlu gelişmesi ve ilave etütlere ihtiyaç duyulması
halinde proje revizyonu yapılarak bu süre bir kez ve en fazla iki yıla kadar
uzatılabilir. Ancak süre uzatımı talebinin Genel Müdürlüğe ruhsat süresi
bitiminden iki ay önceden yapılması zorunludur.
Arama ruhsatının verildiği tarihten
itibaren geçen her yıl bir faaliyet dönemidir. Her faaliyet dönemi sonunda
arama faaliyet raporlarının verilmesi zorunludur. Arama faaliyet raporları,
jeoloji mühendisi ile, faaliyetin niteliğine göre aramalara katılan jeofizik,
petrol, maden ve kimya mühendisinin sorumluluğunda yapılır. Her faaliyet
döneminde verilecek arama faaliyet raporları ilgili faaliyet döneminde,
faaliyete katılan ve yeterliliği odalarınca belgelenmiş mühendis veya mühendislerce
hazırlanır. Faaliyet raporları TMMOB’a bağlı ilgili meslek odalarınca vize
edilir.
Arama faaliyet raporlarının süresi
içerisinde verilmemesi halinde teminat irad kaydedilerek üç ay içerisinde
tamamlattırılır. Tamamlanmayan teminat iki katına çıkarılarak üç ay içerisinde
tamamlattırılması tebliğ edilir. Üçüncü dönem sonuna kadar faaliyet
raporlarının verilmemesi halinde süre uzatımı ve/veya işletme ruhsatı talebinde
bulunulamaz ve ruhsat fesh edilir.
Arama ruhsatı döneminde Genel Müdürlüğün
bilgisi dahilinde çevrenin kirletilmemesi kaydı ile sadece test amaçlı üretim
yapılabilir.
Diğer kanunlara istinaden yapılan
sondaj/kuyu gibi faaliyetler esnasında bu Kanuna tabi kaynak varlığına
rastlayan gerçek ve tüzel kişiler durumu Genel Müdürlüğe bildirmekle
yükümlüdür. Yapılan çalışmaların kaynağın ortaya çıkarılması açısından yeterli
olması halinde bildirim sahibine buluculuk hakkı doğar.
İşletme
Ruhsatı
MADDE 8- İşletme ruhsatının
alınabilmesi için arama ruhsatı sahibince, arama ruhsat süresinin son günü akşamına
kadar işletme projesiyle birlikte talep harcının ödendiğine dair belge ile
Genel Müdürlüğe işletme ruhsatı talebinde bulunulur.
İşletme projeleri, jeotermal kaynağın
özellikleri olan sıcaklık, şifa özelliği, debi ve basınç gibi fiziksel ve
kimyasal parametreleri ile kullanımındaki yararlılık önceliklerine dayalı
olarak jeotermal kaynaktan entegre olarak; elektrik enerjisi üretimi, sera,
ısıtma, soğutma, termal turizm, tedavi ve kaplıca amaçlı projeler öncelikli
olmak üzere, kaynaktan azami ölçüde istifade, entegre kullanım, kaynak
rezervuarının korunması, çevrenin kirletilmemesi esasları gözetilerek
hazırlanır. Proje mineralli sulara yönelik ise bu kaynağın içilebilir
nitelikleri ile diğer parametreler belirtilerek hazırlanır. Kaynağın işletmeye
alınmasından önce zorunlu olduğu hallerde kaptaja alınarak değerlendirilmesi
durumunda kaynağın özelliklerinin değişmemesi için gerekli tedbirler alınır.
Projeler, Genel Müdürlükçe ön
değerlendirmeden geçirildikten sonra MTA’ya ve/veya teknik kurula incelettirilir.
Projenin uygun bulunması halinde arama
ruhsat sahibine, istifade edilecek doğal çıkış ve kuyuların koordinatları,
özellikleri, akışkanın emniyetli verimli ve tüm nitelikleri göz önünde
bulundurularak harç ve teminatın yatırılması durumunda kaynak kullanımı için
saha bazında tek işletme ruhsatı ve bu ruhsata dayalı olarak projede belirtilen
kullanım hakları verilebilir.
İşletme ruhsatı ve/veya kullanım hakkı
sahibi, sicile işlendiği tarihten itibaren Genel Müdürlük tarafından onaylanmış
projesindeki termin planında belirtilen süre içinde işletmeye geçmek
zorundadır.
İşletme ruhsatında ve/veya kullanık
haklarında, projede belirtilen kullanılacak akışkan miktarı esas alınır. Ancak
tüm kullanımlardaki akışkan miktarı emniyetli verimin üzerinde olamaz.
İşletme ruhsatı sahibi, kaynağın
özelliğine göre projesinde belirtilen tüm entegre kullanım aşamalarını, termin
planına uygun şekilde ilgili kullanım alanında faaliyete geçmek zorundadır.
Aksi taktirde kaynağın ilgili kullanım alanlarında değerlendirilmeyen
kullanımlar iptal edilerek ihalelere açık hale gelir.
İşletme ruhsatlarının bulunduğu kaynak
alanı, sahadaki mevcut haklar korunarak ve Genel Müdürlükçe uygun bulunması
halinde, arama ruhsatı verilmek suretiyle geliştirme çalışmalarına konu
edilebilir. Bu gibi hallerde işletme ruhsatı sahiplerine öncelik hakkı tanınır.
En geç iki yıl içinde işletme ruhsat sahibince geliştirme çalışmalarının
yapılmaması halinde talep sahiplerine bloke alanı dışında arama ruhsatı
verilebilir. Geliştirme çalışmalarının olumlu sonuçlanması halinde, arama
ruhsat sahibine de işletme ruhsatı hakkı doğar.
Ruhsat sahibi, tabii olarak ve/veya
sondajlarla elde ettiği akışkanın projesinde belirttiği ihtiyaç fazlasını veya
kullanım sonrası akışkan miktarını Genel Müdürlüğe bildirmekle yükümlüdür. Bu
akışkanı başka amaçlarla kullanmak isteyen talep sahiplerine, projeleri uygun
bulunduğu takdirde Genel Müdürlükçe kullanım hakkı verilir. Kullanım haklarının
süresi beş yıldan az olmamak üzere projesine göre Genel Müdürlükçe belirlenir.
Buluculuk hakkı saklıdır.
Projede yer alan ve uygun bulunan üretim,
enjeksiyon ve reenjeksiyon kuyularının, Genel Müdürlüğün izni alınmadan,
sayıları artırılamaz ve kapasite artırımına veya yenilenmeye yönelik sondaj
çalışmaları yapılamaz. Aksi takdirde teminatları beş katına çıkarılır ve bu tür
faaliyetler durdurulur, çevre kirliliği ve kaynak israfı vuku bulmuş ise 18
inci madde hükümleri uygulanır.
Uygulanmakta olan projeler, kaynak
rezervuarının kapasitesinden azami ölçüde yararlanmayı sağlamıyor ise, Genel
Müdürlük bu rezervuara yönelik olarak yapılacak başka talepleri de
değerlendirerek bloke alanı dışında, rezervuarın başka bölümlerinde işletme
ruhsatı ve/veya kullanım hakkı verebilir.
İşletme ruhsatı ve/veya kullanım hakkı
sahibi, her yıl Nisan ayının son günü akşamına kadar işletme faaliyet raporunu
Genel Müdürlüğe vermekle yükümlüdür. Raporun verilmemesi halinde teminatı irad
kaydedilerek her defasında iki katına çıkarılır. Verilmeyen faaliyet raporunun
ve irad kaydedilerek iki katına çıkarılan teminatın üç ay içinde tamamlanmaması
halinde, tüm faaliyetler durdurulur ve bu tarihten itibaren en geç altı ay
içerisinde eksikliklerin tamamlanmaması halinde ruhsat fesh edilir.
İşletme ruhsatı süresi on beş yıldan az,
altmış yıldan, kırk dokuz yıldan fazla olamaz. İşletme ruhsatı sahibi tesisin
ekonomik ömrünün dolmaması, iyileştirme veya tevsi projesi hazırlanması halinde
ruhsat süresi bitimine en az bir yıl kala süre uzatımı talebinde bulunabilir.
Ruhsatın uzatım şartları ve süresi, projenin teknik yönüne bağlı olarak Genel
Müdürlükçe belirlenir. Toplam süre altmış yılı geçemez. Ancak kamunun
istifadesine tahsis edilmiş yatırımların söz konusu olduğu hallerde ruhsat
süresi Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu Kararı ile otuz dokuz yıl daha
uzatılabilir. Ruhsat süre sonunda fesh edilir.
İşletme ruhsatı veya kullanım hakkı
sahibi, projesinde yapacağı değişiklikleri önceden Genel Müdürlüğe bildirmekle
yükümlüdür. Proje değişikliği hakkında uygun görüş alınmadan uygulamaya
geçilemez. Genel Müdürlük en geç iki aya kadar bu husustaki görüşünü bildirir.
Doğal çıkış halindeki mineralli sulara
yönelik işletme ruhsatları ile jeotermal kaynağa ait arama ve işletme
ruhsatları üst üste verilebilir.
İşletme ruhsatı ve/veya kullanım hakkı
sahipleri arasında çıkacak ihtilaflar, teknik kurulca yapılacak inceleme ve
değerlendirme sonucuna göre Genel Müdürlükçe karara bağlanır.
Kullanım
Haklarının İşletmeye Alınması
MADDE 9- Ruhsat ve/veya kullanım
hakkı sahibi, işletme projesinde belirtilen Genel Müdürlükçe onaylanmış termin
planına göre kullanım haklarını işletmeye almakla yükümlüdür. Ancak, gerekçe
belirtilmek kaydıyla süre uzatımı talebinde bulunulduğu takdirde gerekçeye
bağlı olarak Genel Müdürlük termin planında belirtilen sürenin yarısını
geçmemek kaydıyla süreyi uzatabilir. Bu süre sonunda da kullanım hakkının
işletmeye alınmaması halinde teminatı bütçeye irad kaydedilerek beş katına
çıkarılır ve son kez altı aylık ek bir süre verilir. Bu süre sonunda da
işletmeye geçilmediği takdirde projesinde belirtilen ancak işletmeye alınmayan
kullanım hakları fesh edilir.
İşletme ruhsatı ve/veya kullanım hakkı
verildiği tarihten itibaren geçen her yıl bir faaliyet dönemidir. İşletme
ruhsatı ve/veya kullanım hakkı sahibi işletmeye aldığı kullanımlarla ilgili her
faaliyet dönemi sonunda kullandığı akışkan miktarı, sıcaklık, basınç, işletme
kapasitesi vb. bilgileri Genel Müdürlüğe vermekle yükümlüdür. Verilmediği
takdirde teminatı irad kaydedilerek iki katına çıkarılır ve en geç iki ay
içinde tamamlanması istenir. Bu süre içerisinde tamamlanmazsa işletme ruhsatı
ve/veya kullanım hakları iptal edilir.
Kullanım haklarının süresi, işletme ruhsat
süresi kadardır. İşletme ruhsatı iptal edilirse kullanım hakları da iptal
edilmiş sayılır.
Teknik
Sorumluluk
MADDE 10- Arama ve işletme ruhsatı
süresince kaynağın; aranması, araştırılması, geliştirilmesi, korunması,
üretimi, testi, reenjeksiyonu ve/veya deşarjı, enjeksiyonu jeoloji mühendisi
ile birlikte faaliyetin niteliğine göre faaliyetlere katılan jeofizik, petrol,
maden ve kimya mühendisinin sorumluluğunda yapılır. Kaynağın işletilmesine
yönelik kullanım haklarının uygulanmasında diğer ilgili disiplinler de
bulundurulabilir. Teknik sorumluluk alacak ilgili meslek sahipleri, mesleğini
ilgilendiren jeotermal kaynak ve mineralli sular ile ilgili faaliyetler
konusunda uzmanlığı ilgili meslek odalarınca onaylanmış en az 5 yıl deneyimli
teknik personelden oluşur.
Teknik
Kurulun Teşkili, Görev ve Yetkileri
MADDE 11- Teknik kurul, kaynağın
bulunduğu coğrafi konum, tabi olduğu jeolojik sistem ve çevre özellikleri
dikkate alınarak, Genel Müdürlük, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, ilgili
mülki ve/veya mahalli idare temsilcilerinden Genel Müdürlükçe teşkil edilir.
Kurula, ayrıca projenin konusu, faaliyetin yeri ve özelliğine göre, meslek
odaları, sivil toplum örgütleri ve ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşları
temsilcileri de dahil edilebilir. Koordinasyon Genel Müdürlükçe sağlanır.
Teknik kurul, inceleme ve
denetlemelerinde, kaynaktan azami derecede istifade, entegre kullanım,
faaliyetin bilim ve teknolojiye uygunluğu, ekonomikliği, çevrenin
kirletilmemesi ve kamu yararı ilkelerini gözetir.
Teknik kurul, arama, işletme ve kullanım
hakkı projelerinin incelenmesi ve faaliyetlerin denetlenmesi yanında koruma
alanlarının belirlenmesi, akışkanın enjeksiyonu, reenjeksiyonu ve deşarjı,
kaynak rezervuarının koruması vb. konularda hak sahipleri arasında ortaya
çıkacak teknik ihtilafların çözümlenmesi görevlerini yerine getirir. Teknik
kurul gerektiğinde ruhsat sahibinden proje revizyonu isteyebilir ve Genel
Müdürlüğün bilgisi dahilinde faaliyetlerle ilgili tüm bilgi ve belgeleri
inceleyebilir.
Teknik kurul, inceleme, denetleme ve diğer
konulara ilişkin görüşlerini en geç bir ay içerisinde Genel Müdürlüğe rapor
halinde sunar. Genel Müdürlük, bu rapor çerçevesinde veya gerektiğinde ilave
inceleme ve denetleme isteyerek işlem tesis edebilir. Kurulun verdiği görüş,
Genel Müdürlük incelemesinden geçtikten sonra kesinleşir.
Faaliyetlerin
Denetlenmesi
MADDE 12- Genel Müdürlük,
faaliyetlerle ilgili denetlemelerini doğrudan yapabileceği gibi teknik kurula
da yaptırabilir.
Denetimler, faaliyetlerin projelere
uygunluğu, sistemin, rezervuarın, kaynağın, çevrenin ve hakların korunması
ilkesi ile mali ve teknik konular göz önünde bulundurularak nazari ve/veya
mahallinde yapılır.
Rezervuarın ve kaynağın korunması ile
çevre kirliliğinin önlenmesi için acil tedbirlerin alınmasının gerektiği
hallerde 18 inci madde hükümleri uygulanır.
Denetimler sonucu hazırlanacak rapor, en
geç onbeş gün içerisinde Genel Müdürlüğe sunulur. Genel Müdürlük, bu raporun
sonucuna göre gerekli işlemi tesis eder.
Denetimler sonucu ikinci ve üçüncü
fıkralarda belirtilen hususların projesinde belirtildiği şekilde
yürütülmediğinin tespiti halinde, teminat irad kaydedilerek üç katına
çıkarılır. Teminatların tamamlanmasıyla ilgili işlemler diğer maddelerde
belirtilen hükümlere göre yürütülür.
Kamu kurum ve kuruluşlarının mer’i
mevzuatı gereği yapacakları denetim yetkileri saklıdır.
Mücbir
sebeplerle geçici tatil
MADDE 13- Ruhsat ve/veya kullanım
hakkı sahibi, mücbir sebep veya beklenmeyen halin ortaya çıkması durumunda,
gerekçe ve süre belirtilmek kaydıyla on gün içinde Genel Müdürlüğe müracaat
ederek geçici tatil talebinde bulunabilir. Genel Müdürlük, talebin uygun
görülüp görülmediğini en geç on beş gün içinde hak sahibine bildirir. Hak
sahibinin Genel Müdürlüğe yaptığı müracaat tarihi geçici tatilin başlama tarihi
olarak kabul edilir.
Hak sahibi, geçici tatil için verilen
sürenin bitiminden itibaren en geç üç ay içinde faaliyete geçmek zorundadır. Bu
süre içinde faaliyete geçilmediği takdirde, teminatı irad kaydedilerek
teminatını tamamlaması ve faaliyete geçmesi için hak sahibine üç aya kadar ek
süre verilir. Bu süre sonunda da teminat yatırılmaz ve faaliyete geçilmez ise
ruhsat fesh edilir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Ortak
Hükümler
Devlet
Hakkı, Mahalli İdareler Hakkı ve Buluculuk Hakkı
MADDE 14- Ruhsat ve/veya kullanım
hakkı sahibi, yararlanılan kaynaktan üretilen miktara bağlı olarak aşağıda
belirtilen şekilde hesaplanacak değer üzerinden Devlet hakkı, mahalli idareler
hakkı ve buluculuk hakkını ödemekle yükümlüdür.
Bu hakların hesaplanmasında jeotermal
kaynak için, ısı enerjisine dayalı doğrudan kullanımlarında, konut ısıtması,
sera ısıtması, termal turizm, kaplıca, şifa, balıkçılık ve endüstriyel
kullanımında tesiste elde edilen ciro bedeli esas alınır. Kaynağın dolaylı
kullanımlarından elektrik enerjisi üretiminde ise elektriğin piyasaya arz
değeri toplam bedeli üzerinden alınır.
Doğal mineralli suların kullanımlarında
ise cironun % 0.1’i esas alınarak Devlet hakkı ve mahalli idareler hakkı
alınır.
Ruhsat ve/veya kullanım hakkı sahibi, bu
esaslar çerçevesinde belirlenecek miktarın
%1’ni Devlet hakkı olarak Hazineye, % 1’ni mahalli idareler hakkı olarak
sınırları içerisinde bulunduğu belediyeye, belediye sınırları dışında ise il
özel idaresine, takip eden yılın Nisan ayı son günü akşamına kadar yatırmakla
yükümlüdür. İl özel idareleri, belediyeler ve köy tüzel kişilikleri mahalli
idareler hakkı ödemezler.
Jeotermal kaynağın bunların dışında diğer
kullanımlarında ise, yerel yönetimlerce dağıtım şebekesi kurulabilecek ve Genel
Müdürlükçe de uygun görülen yerlerde yerel yönetimce debimetre ile akışkan
miktarını ölçmek suretiyle hesaplanacak bedel üzerinden belirlenir. Bu
şartların sağlanamadığı alanlarda ise akışkanın kullanıldığı tesisin ciro
bedelinin % 0.5’i alınır.
Ödenmeyen alacaklar, Devlet alacağı
sayılır ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre
tahsil edilir.
Ruhsat sahibi, sahada yaptığı çalışmalar
ile varlığını ortaya koyduğu kaynak alanının ve/veya sondaj ile elde ettiği
akışkanın buluculuğunu talep edebilir. Talebin, Genel Müdürlük tarafından uygun
bulunması halinde buluculuk belgesi verilir. Buluculuk hakkı verilmiş kaynaktan
buluculuk hakkı sahibi dışında istifade eden her bir kullanım hakkı sahibi,
ikinci ve üçüncü fıkralarda belirtilen esaslara göre tespit edilen gelirin alan
bazında ise % 0.2’sini, sondajda ise % 0.4’ünü takip eden yılın Nisan ayının
son günü akşamına kadar buluculuk hakkı sahibine öder. Buluculuk hakkı kırk
dokuz yılı geçemez.
Devir,
İhale, Harçlar, Teminat ve Sicil
MADDE 15- Arama ve işletme
ruhsatları ile kullanım hakları devredilebilir. Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü uhdesinde bulunan arama ruhsatları ile 5177 sayılı Kanunun Geçici 4
üncü maddesi gereğince yatırım programları çerçevesinde yaptığı çalışmalar ile
kaynağın varlığını ortaya çıkardığı alanların veya sondaj açarak elde ettiği
akışkanın bulucusu olarak tescil edilen kaynak alanları için arama ruhsatı
verilir. Bu alanlar, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra Genel Müdürlükçe
ihale edilir. Bu alanlara ait ihale gelirinin % 50’si Maden Tetkik ve Arama
Genel Müdürlüğü T.C. Ziraat Bankası Kurumsal Bankacılık Hesabına yatırılır.
Herhangi bir sebeple hükümden düşmüş, terk
edilmiş veya taksir edilmiş jeotermal
arama ve işletme ruhsatları ile kullanım hakları 60 gün süre ile ihale yoluyla
aramalara ve kullanım alanlarına açılır. İhale ilanı Resmî Gazetede yayınlanır.
İhale süresi içinde müracaat olmaması halinde ruhsat alanları ile kullanım
hakları başka bir işleme gerek kalmaksızın aramalara ve kullanıma açık hale
gelir. Ancak kaynağın konumu, rezervuarın durumu, ait olduğu sistemin özellikleri,
çevre kirliliği ve hükümden düşüş sebebi dikkate alınarak ruhsat alanları ve
kullanım haklarının ihale edilip edilmeyeceğine Genel Müdürlükçe karar verilir.
Her türlü ruhsat veya kullanım hakkının
alınabilmesi ve devir edilebilmesi için, harç ve teminatların yatırılması
zorunludur. Teminat, arama ruhsatı döneminde hektar başına, işletme ruhsatı
döneminde ise ruhsat sınırı ve etkileşim alanı toplamı baz alınarak hektar
başına hesaplanır.
Verilen tüm haklar için sicil tutulur.
Ruhsat veya kullanım hakkı sahibinin adı ve adresi, ruhsatın sınırları,
kuyuların koordinatları, akışkanın parametreleri, kullanım hakları, devir,
buluculuk hakkı, ihtiyati haciz, rehin, intikal, ihtiyati tedbir ve ipoteğe
ilişkin bilgiler ile hakların sona ermesi sicile işlenir. Sicil alenidir.
Haklar, sicile tescili ile geçerlilik kazanır ve sicilin verildiği tarihte
yürürlüğe girer.
İrtifak,
İntifa ve Kamulaştırma
MADDE 16- Arama ruhsatı sahibi,
arama faaliyetleri yapılacak alanda, özel mülkiyete konu gayrimenkul sahibi ile
anlaşamaması halinde, Genel Müdürlüğe müracaat ederek irtifak ve/veya intifa
hakkı talebinde bulunabilir.
İşletme ruhsatı süresince sadece kuyu
yerleri ve isale hattı, kaptaj gibi gerekli olan yerler için, gayrimenkul
sahibi ile anlaşma sağlanamaz ise ruhsat sahibi, Genel Müdürlüğe müracaat
ederek kamulaştırma talep edebileceği gibi irtifak ve/veya intifa hakkı
talebinde de bulunabilir. Talep, Genel Müdürlükçe incelenip değerlendirildikten
sonra uygun bulunması halinde kamu yararı kararı alınır.
İrtifak, intifa ve kamulaştırma işlemleri
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yürütülür. İrtifak, intifa ve
kamulaştırma bedelleri ve masrafları ruhsat sahibince ödenir.
Kamulaştırma, ruhsat süresinin bitmesi
veya kullanım amacının ortadan kalkması ile kamu yararı ortadan kalkar ve
gayrimenkul eski sahibinin talebi üzerine günün rayiç bedeli üzerinden iade
edilir. Bu durumda kamu yararının ortadan kalktığının kendisine tebliğinden
itibaren altı ay içerisinde gayrimenkul sahibinin Genel Müdürlüğe müracaat ile
talepte bulunması şarttır.
Gayrimenkul iadesi söz konusu olduğunda,
gayrimenkulün eski sahibine rayiç bedelin tespitini takiben, arazi bedelini
ödemesi için bir yıl süre tanınır. Bu süre zarfında arazi bedelinin hak
sahibine ödenmesi halinde gayrimenkul eski sahibine iade edilir.
Kaynağın bulunduğu yerlerde bu kaynağın
işletilmesi ve değerlendirilmesine yönelik tesisler için ihtiyaç duyulan
araziler, mücavirinde bulunan diğer arazilere zarar vermeyecek şekilde gerekli
tedbirlerin alınması ve sadece bu kaynağın değerlendirilmesi ile arazinin
kullanım alanına, şekline, niteliğine ve vasfına bakılmaksızın hak sahiplerine
tahsis edilir.
Rehin,
Haciz, İhtiyati Tedbir ve İpotek Tesisi
MADDE 17- Kaynağın işletilmesinde
gerekli olan kuyular, her türlü tesisler, ekipman, su taşıma hat ve sistemleri,
aletleri ile bir yıllık diğer işletme malzemesi üzerine münferiden haciz,
ihtiyati tedbir ve rehin konulamaz. Ancak, arama ruhsatı, işletme ruhsatı ve
kullanım hakları ile tesislerin bütünü haciz ve ihtiyati tedbir konusu
olabilir.
Kaynak işletmeciliğini engellemeyecek
durumda görülen her türlü tesis, alet, malzeme ve nakil vasıtalarına haciz ve
ihtiyati tedbir konulacağı gibi, işletmenin yıllık geliri üzerine de haciz ve
ihtiyati tedbir konulabilir. Bunların icraen satışına teşebbüs edilmesi halinde
alacaklı ve icra dairesince işletmenin faaliyeti durdurulamayacağı gibi bu
faaliyete müdahale de edilemez.
İşletme ruhsatı veya kullanım hakkı sahibi
kaynak için yapmış olduğu borcunu veya ileride bu maksatla borçlanmasını
teminen kaynak hakları üzerinde bir veya birden fazla derecede ve sırada ipotek
tesis ettirebilir.
İpotek ile temin edilen alacaktan dolayı
işletme ruhsatı ve/veya kullanım hakkı sahibi şahsen de sorumludur.
İşletme ruhsatı ve/veya kullanım hakkına
haciz yoluyla veya ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle sahip olmak isteyen
talibin, bu hakka sahip olabilmesi için bu Kanunda öngörülen şartları haiz
olması gerekir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ipoteğe
ilişkin hükümleri, kaynak ipoteklerine de aynen uygulanır.
Kaynak hakkı üzerine tesis edilen ipotek,
sicilindeki kaydın silinmesi ile son bulur. Tesis olunan ipotek, ruhsat
süresini geçemez.
Kaynak
Rezervuarının Korunması ve Çevre Kirliliğinin Önlenmesi
MADDE 18- Bilimsel ve teknik
esaslara dayalı olarak yapılmış çalışmalar sonucunda varlığı ve
değerlendirilebilirliği ortaya konmuş veya bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra
aynı bilimsel ve teknik esaslar çerçevesinde ortaya çıkarılan kaynak alanları,
Bakanlığın teklifi Bakanlar Kurulu Kararı ile “jeotermal kaynak alanı ve/veya
doğal mineralli su alanı” olarak ilan edilir. İlan edilen bu alanlar
gerektiğinde genişletilebilir. İlandan sonra bu alanların tamamı veya bir
bölümü üzerinde gerçekleştirilecek her türlü yatırım, planlama, tahsis ve
tasarruf öncesinde Bakanlığın uygun görüşü alınır.
Kaynak koruma alanları etüdü ile getirilen
arazi kullanımı ve yapılaşma ile ilgili kısıtlamalar ve koşullar imar
planlarında esas alınır. Kaynak koruma alanlarında alınacak tedbirlere ilişkin
genel ilkeler Genel Müdürlükçe belirlenir.
Bu Kanuna tâbi faaliyetlerde kaynağı
oluşturan sistemin korunması, kaynağın israf edilmemesi ve çevre kirliliğinin
önlenmesi esastır. Koruma alanları içinde sisteme zarar verecek ve yapısını
bozacak faaliyetlerde bulunulamaz. İşletme faaliyeti öncesinde kaynağın koruma
alanları etüdünün yapılması zorunludur. Koruma alanlarının belirlenmemiş olması
veya yenilenmesi halinde, etüdler yapılarak tedbirler belirlenir. Koruma
alanlarının belirlenmesi, ruhsat sahibi tarafından yapılır veya Maden Tetkik ve
Arama Genel Müdürlüğüne yaptırılır. İşletme ruhsat sahibi tarafından yapılması
halinde, koruma alanlarına ilişkin Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün
uygun görüşü doğrultusunda Genel Müdürlüğün onayının alınması zorunludur.
Aksi takdirde faaliyetler durdurularak
koruma alanlarının belirlenmesi için ruhsat sahibine uygun süre verilir. Bu
süre sonunda da koruma alanın belirlenmesi halinde teminat irad kaydedilerek üç
katına çıkarılır ve tamamlattırılması istenir.
İşletme ruhsatı döneminde faaliyetler
koruma alanları etütlerinde belirlenen tedbirlere uygun olarak yürütülür.
Koruma alanlarına ilişkin öngörülen tedbirlerin uygunluğu ve denetlenmesi,
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafından yapılır. İşletme ruhsat
ve/veya kullanım hakkı sahipleri koruma alanlarında belirlenen tedbirlere
uymakla yükümlüdür. Aksi takdirde faaliyetlere izin verilmez.
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü
tarafından yapılan denetlemeler sonucunda, faaliyetlerin bilim ve tekniğine,
kaynağın ve çevrenin korunmasına ve koruma alanları için öngörülen tedbirlere
uygun yürütülmediğinin tespiti halinde, faaliyetler Genel Müdürlükçe
durdurulur. Alınacak tedbirler Maden
Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafından belirlenir ve ilgili mercilere Genel
Müdürlükçe bildirilir. Bu merciler ruhsat sahibinin, belirlenen bu tedbirleri
yerine getirmesini sağlamakla yükümlüdür. Öngörülen tedbirlerin yerine
getirilmesinden sonra faaliyetlere izin verilir.
İşletme ruhsatı ve/veya kullanım hakkı
sahibi, kaynağı işletmeye almadan önce, 2872 sayılı Çevre Kanunu ile ilgili
gerekli işlemleri yerine getirmekle yükümlüdür.
Ruhsat ve/veya kullanım hakkı sahibi,
kullanım sonrası açığa çıkan akışkanı, çevre, mevzuatına uygun olarak kaynağın
özelliklerini bozmayacak şekilde reenjekte etmek zorundadır. Entegre jeotermal
kaynak kullanım alanı dışındaki müstakil kaplıca işletmelerinde reenjeksiyon ve
enjeksiyon şartı aranmayabilir. Reenjeksiyonun teknik nedenlerle
gerçekleşmemesi halinde çevre deşarj limitleri dikkate alınarak deşarj etmekle
yükümlüdür. Kaynaktan birden fazla hak sahibinin yararlanması halinde, bu
kaynaktan yararlanan hak sahipleri, istifade ettikleri oranda reenjeksiyon
ve/veya deşarj ameliyesine katkıda bulunmak zorundadır. Katkıda bulunmayan hak
sahiplerinin faaliyetleri durdurulur.
Kaynağın ve ait olduğu sistemin korunması
veya çevre kirliliğinin önlenmesi ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmeyen
hak sahiplerinin teminatları, bütçeye irad kaydedilerek gerekli tedbirlerin
alınması için en fazla bir yıl süre verilir. Verilen süre içinde de tedbir
alınmaz ise teminatı beş katına çıkarılır ve gerekli tedbir alınmaz ve teminat
tamamlanmaz ise faaliyet durdurulur. Faaliyetin durdurulduğu tarihten itibaren
en geç bir yıl içinde de tedbir alınmaz ve teminat yatırılmaz ise ruhsat fesh
edilir.
Kaynağın ve rezervuarın korunması ile
çevrenin kirlenmesinin önlenmesi için, acil tedbirlerin alınmasının gerektiği
hallerde, yapılan tüm gider ve masraflar hak sahibinden karşılanmak üzere Genel
Müdürlük tarafından gereken tedbirler alınır veya aldırılır. Ayrıca 6183 sayılı
kanun hükümleri ile diğer kanunlarda belirtilen cezai hükümler saklıdır.
Terk ve
Tesislerin İntikali
MADDE 19- Arama ruhsatı sahibi,
ruhsat alanının tamamını veya bir kısmını, işletme ruhsatı sahibi ruhsatını
veya kullanım haklarının bir kısmını terk talebinde bulunabilir. Genel
Müdürlük, faaliyetle ilgili gerekli emniyet tedbirlerinin yerine getirilmiş ve
çevre düzenlemesi yapılmış olmasını yerinde tespitini müteakip terk talebini
kabul edebilir.
Arama ve işletme ruhsatları ve/veya
kullanım haklarının fesih, iptal, terk veya sürenin bitmesi nedeniyle sona
ermesi halinde, hak sahibine tazminat verilmeksizin kuyular ve bunların
korunması için yapılmış tesisler, gerekli kuyu başı emniyet tedbirleri alınmış
olmak kaydıyla Devlete intikal eder.
İkinci fıkra kapsamı dışında kalan tesis,
vasıta, alet ve malzeme ruhsat sahibine aittir.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Çeşitli
Hükümler
Maden
Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü Hizmetleri ile İlgili Haklar
MADDE 20- Maden Tetkik ve Arama
Genel Müdürlüğü, ruhsat şartı olmaksızın da her yerde arama, araştırma ve
geliştirmeye yönelik her türlü bilimsel ve teknik çalışmayı yapabilir. Ancak,
başka ruhsat alanları üzerinde yaptığı bu tür çalışmalar için, mevcut hakların
korunması ilkeleri çerçevesinde aynı rezervuarın ilave bulguları için buluculuk
hakkı talep edebilir.
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü
adına mülga 6309 sayılı Maden Kanunu ve 4268 sayılı Madenlerin Aranma ve
İşletilmesi Hakkında Kanun ile 3213 sayılı Maden Kanununda ve Bazı Kanunlarda
değişiklik yapan 5177 sayılı Kanuna göre alınmış ve/veya talep edilmiş
buluculuk hakları ile arama ruhsatları ve arama ruhsat talep hakları saklıdır.
Ayrıca Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, bu Kanunun yürürlük tarihinden
önce yatırım programı çerçevesinde etütlerini yaparak, varlığın ortaya
çıkardığı kaynak alanları ve/veya sondaj ile elde ettiği akışkanın üretildiği
kuyularla ilgili belge ve raporlarıyla Genel Müdürlüğe müracaat ettiği takdirde
buluculuk hakkı doğar ve adına tescil edilerek bu alanlar ruhsata bağlanır.
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün
yapmış olduğu çalışmalar sonucunda buluculuk hakkı doğmuş ve tescil edilmiş
kaynak alanı ve/veya kuyular için talep halinde bir yıl içerisinde arama
ruhsatı düzenlenir ve bu alan ve/veya kuyular Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü tarafından bu Kanunun 15 inci maddesine göre ihale yoluyla
devredilir. Elde edilen gelirin % 50’si MTA Genel Müdürlüğü TC Ziraat Bankası
Kurumsal Bankacılık Hesabına yatırılır.
Faaliyet ve
Denetim Masraflarının Karşılanması
MADDE 21- Maden Tetkik ve Arama
Genel Müdürlüğü tarafından arama, araştırma, geliştirme faaliyetleri ile bu
faaliyetlerin denetlenmesi ile 18 inci maddede belirtilen hususlara yönelik
olarak memuriyet mahalli dışında görevlendirilen konuyla ilgili ve yardımcı
personele, 6245 sayılı Harcırah Kanununun 50 nci maddesi ile ilişkilendirilmeksizin,
her yıl Bütçe Kanunu ile belirlenen gündelik harcırah miktarının iki katı
tutarında harcırah Kanunu genel hükümlerine göre gündelik ödenir. Projelerin ve
faaliyetlerin denetiminde ve teknik kurulda görevlendirilen personele de aynı
gündelik tutarı ödenir. Ancak bu tür denetimlerde masraflar, ruhsat ve/veya hak
sahibi tarafından karşılanır.
Bu madde kapsamında ödenen gündelik
tutarından herhangi bir ad altında kesinti yapılamaz.
MADDE 22- Turizmi teşvik kanunu
uyarınca ilan edilen Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri ile Turizm
Merkezlerinde aşağıda belirtilen esaslar uygulanır.
Bu Kanun kapsamında verilecek her türlü
faaliyet izinlerinde varsa imar planları ile belirlenen yatırım alanları ve
kapasiteleri dikkate alınır. İmar planı olmayan yerlerde ise işletme projesinde
belirtilen termin planında yer alan kullanım hakları verilmeden önce imar
planlarının hazırlanması gerekir.
Termal turizm yatırımlarının olduğu
yerlerde, jeotermal kaynağın üretimi, dağıtımı, reenjeksiyonu gibi uygulamalarda
sürdürülebilir bir jeotermal kaynak kullanımının sağlanması yönünde gerekli
tedbirler alınır ve bu uygulamalarla ilgili mahalli idarelere, öncülüğünde
ve/veya ortaklığında kurulacak şirketlere veya birliklerine öncelik tanınır.
Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim
Bölgeleri ile Turizm Merkezlerinde bu Kanun kapsamındaki uygulamalarda ilgili
faaliyetler için, önceden Bakanlıkça ilgili bakanlığın görüşü alınır.
Yönetmelik
MADDE 23- Bu Kanunun uygulanmasına
dair tüm usul ve esaslar, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren dokuz ay
içinde çıkarılacak yönetmelikler ile düzenlenir.
Yürürlükten
Kaldırılan Mevzuat
MADDE 24- Bu Kanunla,
10/6/1926 tarih v e 927 sayılı Sıcak ve
Soğuk Maden Sularının İstismarı ile Kaplıcalar Tesisatı Hakkında Kanun ile ek
ve değişiklikleri, 12/3/1982 tarih ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun
27/10/1988 tarih ve 3487 sayılı Kanunla eklenen Ek 1 inci maddesi ile 17/6/1942
tarih ve 4268 sayılı Madenlerin Aranma ve İşletilmesi Hakkındaki Kanunun 2 nci
maddesi, 24/5/1957 tarih ve 6977 sayılı Madenlerin Aranma ve İşletilmesi
Hakkındaki 4268 sayılı Kanunun 2 nci
Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.
Yetki Devri
MADDE 25- Mahalli İdarelerin bu
Kanunu doğrudan uygulayabilmesi için yeterli idari, teknik yapı ve donanıma
kavuşmaları halinde, Bakanlık Kanundan gelen yetki ve mükellefiyetlerini ilgili
mahalli idarelere devredebilir. Bu durumda teknik kurul, ilgili mahalli idare
tarafından oluşturulur.
BEŞİNCİ
BÖLÜM
Geçici ve
Son Hükümler
GEÇİCİ MADDE
1- Bu
Kanunun yürürlük tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde, bütün Kaynak
alanlarına ait ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan tüm çalışmalar ile
ilgili rapor, bilgi ve belgeler Genel Müdürlük bünyesinde toplanır ve
değerlendirilir.
GEÇİCİ
MADDE 2- Bu
kanunla ilgili intibaklarda öncelikle buluculuk hakkı esas alınır. Kaynağın
varlığını ortaya çıkardığına ilişkin olarak buluculuk hakkına sahip olduğunu
belgeleyen gerekli raporların ibraz edilmesi ve Genel Müdürlükçe de uygun bulunması
halinde, kaynak potansiyelinin tespit edildiği bu alanlar buluculuk belgesi
almaya hak kazanan müracaat sahipleri adına tescil edilerek intibakları
yapılır.
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce
kazanılmış hakların sahipleri; bu haklarına konu olan kaynağa ait mevcut
jeolojik, hidrojeolojik, jeokimyasal ve jeofizik etütler ile sondaj çalışmaları
ve koruma alan etütlerine ilişkin rapor, doküman, üretim şekli ve miktarı,
testleri, ilgili analizler ve benzeri bilgi ve belgeler ile sahadaki mevcut
tesislere ait bilgi ve projeleri, hak sahibi olduğunu gösterir ruhsat, izin,
imtiyaz, sicil ve benzeri belgeleri, işletme projesi, harç ve teminat
makbuzları ile birlikte Genel Müdürlüğe müracaat ederek intibak yaptırmakla
yükümlüdür.
İntibak amaçlı müracaatlar, bu Kanunun
uygulanmasına dair yönetmeliğin yürürlük tarihinden itibaren en geç altı ay
içinde yapılmak zorundadır. Aksi takdirde haklar feshedilir.
İntibak müracaatlarındaki hata ve
noksanlıklar, müracaat sahibine tebliğ edildiği tarihten itibaren iki ay içinde
tamamlanması istenir. Bu Kanun hükümlerine göre intibakını yaptıran hak
sahiplerine işletme ruhsatı ve/veya kullanım hakkı verilir.
GEÇİCİ
MADDE 3- İl
Özel İdarelerinin işlettiği veya kiraya verdiği kaynaklar il özel idarelerine,
il özel idarelerinin işletme ruhsatnamesi verdiği kaynaklar ruhsatname
sahibine, vilayetçe rüsum ve temettü hisseleri devredilen kaynaklar devir alan
belediyeye veya köye, belediyelerin işlettiği veya kiraya verdiği kaynaklar
belediyeye, belediye veya il özel idarelerinin ortağı olduğu şirketlerin
işlettiği kaynaklar şirkete intibak ettirilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdürlüğünün Kaynak potansiyeli
tespit ettiği alanlara ilişkin hakları saklıdır. Bu hakların intibakında ve
ruhsata dönüştürülmesinde Geçici 2 nci madde hükümleri uygulanır.
Turizm alanları ve Merkezleri ilan edilen
kaynak sahalarında, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun ek 1 inci maddesine
göre Kültür ve Turizm Bakanlığınca kaynağa ilişkin verilmiş haklar saklı olup,
intibakların bu Kanun hükümlerine göre yapılmadan önce MTA Genel Müdürlüğü ile
Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırımlar Genel Müdürlüğü arasında
sözleşme/protokol yapılarak bu sözleşmeyi müteakip turizm alanları ve
merkezlerindeki kaynak alanları devredilir.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce ilgili
mevzuatla ruhsatlandırılmış olan haklar ile imtiyaz sözleşmelerine dayalı
olarak devam eden kaynak işletmelerinin temdit işlemleri bu Kanun hükümlerine
göre yürütülür.
Sözleşmeler ile hak sahipliği olunan kaynaklarda
kullanılan akışkana ilişkin rüsum haricinde sözleşmenin diğer mahalli hükümleri
süre sonuna kadar saklıdır. Süre bitiminde bu Kanun hükümleri uygulanır.
İntibaklarda ruhsat süresi, hak
sahiplerinin kullandıkları süre dikkate alınarak altmış yılı geçmemek üzere bu
Kanunda belirtilen sürelere uygun olarak verilir. İşletme imtiyazlı sahalarda
ise hak sahibinin geçmişte kullandığı süre dikkate alınarak toplam süre doksan
dokuz yılı geçmeyecek şekilde verilir. 5177 sayılı Kanunla değişik 3213 sayılı
Maden Kanununun geçici 5 inci maddesi gereğince temditi yapılmış kaynak
işletmeleri için de doksan dokuz yıllık süre dikkate alınır. Bu sürenin de
dolması halinde Bakanlar Kurulu kararı ile süre uzatımına gidilir.
GEÇİCİ
MADDE 4- Bu
Kanunun uygulanmasına dair yönetmeliğin yürürlük tarihinden itibaren altı ay
içinde arama ruhsatı müracaatları kabul edilmez. Bu süre zarfında intibak
amaçlı müracaatlar değerlendirilerek ruhsata bağlanır. Bu altı aylık sürenin bitiminden
sonra iki ay içerisinde kaynak alanlarına yapılan müracaatlar aynı zamanda
yapılmış kabul edilir. Bu süre içinde aynı alana birden fazla müracaat yapılmış
ise gerekli değerlendirmelerden sonra kaynak, ruhsat alma hakkı doğabilecek
nitelikteki müracaatçılar arasında bu kanunun ilgili hükümlerine göre ihale
edilerek ruhsatlandırılır.
GEÇİCİ
MADDE 5- Bu
Kanunun yürürlük tarihinden önce hak sahibi olan gerçek kişiler intibak için
tanınan altı aylık süre içerisinde işletme ruhsatı alma hakkı kazanmaları
halinde kuracakları bir şirket vasıtasıyla intibak yapmak zorundadır. Aksi halde
hakları iptal edilerek kaynak ihale edilir.
GEÇİCİ
MADDE 6- Bu
Kanunun yürürlük tarihinden itibaren beş yıl süreyle Devlet Hakkı ve Mahalli
İdareler Hakkı alınmaz.
Yürürlük
MADDE 26- Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 27- Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.
Sanayi,
Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet
Meclisi
Sanayi, Ticaret,
Enerji, Tabiî Kaynaklar,
Bilgi ve Teknoloji
Komisyonu
Esas No: 2/76, 2/454,
2/579 13/06/2006
Karar No: 58
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Başkanlığınız tarafından esas komisyon
olarak Komisyonumuza havale edilmekle birlikte tali komisyon olarak Adalet
Komisyonu, Plan ve Bütçe Komisyonu ile İçişleri Komisyonuna havale edilmiş bulunan 2/454 esas sayılı
Kütahya Milletvekili Soner AKSOY ve sekiz milletvekilinin Jeotermal Enerji
Kaynakları ve Mineralli Sular Kanunu Teklifi ile tali komisyon olarak Adalet
Komisyonu ile Plan ve Bütçe Komisyonuna havale edilmiş 2/76 esas sayılı İzmir
Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün, 2/579 esas sayılı Denizli Milletvekili Mehmet
YÜKSEKTEPE ve Edirne Milletvekili Necdet BUDAK'ın Jeotermal Kaynaklar ve
Mineralli Sular Kanunu Teklifleri, Komisyonumuzun 24/05/2006 tarihinde Hükümeti
temsilen Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı ile Maliye Bakanlığı,
Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Çevre ve Orman
Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı,
Hazine Müsteşarlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü, Maden İşleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma
Kurumu Başkanlığı ile ilgili sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin
katılımlarıyla yaptığı 39. birleşiminde incelenip görüşülmüştür.
Enerji, günümüzde nüfus artışı,
sanayileşme ve yaşam standartlarının yükselmesi nedeniyle tüm dünya ülkelerinin
en başta gelen sorunları arasındadır. Tüm dünyada hızlı bir artış gösteren
enerji gereksiniminin büyük bir kısmı, bir süre daha fosil yakıtlar ve hidrolik
enerji ile karşılanabilecektir. Ancak fosil yakıtların kısa bir dönemde
tükenmesi ve bir süre sonra bunların yerini yeni enerji kaynaklarının alması
beklenmektedir. Jeotermal enerji de bunlardan biridir ve gün geçtikçe
gelişmektedir. Jeotermal enerji, yerkabuğunun derinliklerinden gelen ısının
doğal olarak yeraltındaki sulara aktarılması ve ısınan suyun yeryüzüne ulaşması
sonucu ortaya çıkan bir enerjidir ve düşük (20-70°C), orta (70-150°C) ve yüksek
(150°C'dan yüksek) entalpili (sıcaklıklı) olmak üzere genelde üç gruba
ayrılmaktadır. Düşük ve orta sıcaklıklı sahalar bugünkü teknolojik ve ekonomik
koşullar altında, başta ısıtmacılık olmak üzere (şehir, konut, termal tesis,
sera v.b), endüstride (yiyecek kurutulması, kerestecilik, kağıt ve dokuma
sanayiinde, dericilikte, soğutma tesislerinde), kimyasal madde üretiminde
(borik asit, amonyum bikarbonat, ağır su, akışkandaki CO2'den kuru buz eldesinde),
ağartma, bitki ve balık kültüründe kullanılmaktadır. Ancak orta entalpili
sahalardaki akışkanlardan da elektrik üretimi için teknolojiler geliştirilmiş
ve kullanıma sunulmuştur. Yüksek entalpili sahalardan elde edilen akışkan ise
elektrik üretiminin yanı sıra entegre olarak diğer alanlarda da
kullanılabilmektedir.
Ülkemiz önemli bir jeotermal enerji
potansiyeline sahip olup, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü'nün 1962
yılından bu yana yapmış olduğu çalışmalar sonunda açmış olduğu toplam 392 adet,
yaklaşık 157175 m toplam derinlikte sondaj ile 2749 MWt potansiyel görünür hale
getirilmiş ve doğal çıkışlar ile birlikte Türkiye'nin jeotermal enerji olarak
toplam kullanılabilir kapasitesi 3349 MWt dir. Günümüzde MTA Genel
Müdürlüğü'nün ortaya çıkarmış olduğu bu jeotermal potansiyelden elektrik
üretimi, konut-sera ısıtılması, termal turizm gibi alanlarda
yararlanılmaktadır. Türkiye'nin jeotermal enerjiyi doğrudan kullanma kapasitesi
1077 MWt olup bunun 619 MWt termallik kısmından 71000 konut eşdeğeri konut ısıtmacılığında,
131 MWt'lık kısmından 635000 m2 sera ısıtmacılığında ve 327 MWt'lik kısmından
yaklaşık 195 adet termal tesiste faydalanılmaktadır. Ülkemizde bulunan 40°C'nin
üzerinde jeotermal akışkan içeren 173 adet jeotermal sahadan Aydın-Germencik
(200-232°C), Denizli-Kızıldere (200-212°C), Çanakkale-Tuzla (173°C),
Aydın-Salavatlı (171°C) gibi 13 tanesinin elektrik üretimine uygun, diğerleri
ise merkezi ısıtmaya uygundur. Nitekim elektrik üretimine yönelik ilk uygulamalar,
1968 yılında Denizli-Kızıldere sahasının geliştirilmesi ile başlamış ve 1974'de
0.5 MWe kapasiteli pilot santral devreye girmiştir. Daha sonra 1984 yılında TEK
tarafından 20.4 MWe kapasiteli bir santral kurulmuştur. Ayrıca Aydın
Salavatlı'da 7 MWe, Germencik'te ise 45 MWe gücünde santrallerin kurulması için
özel sektör tarafından çalışmalar devam etmektedir. Jeotermal ısıtma
uygulamaları ise 1964 yılında Gönen Park Otelinin ısıtılması ile başlamıştır.
Balıkesir-Gönen'de 1987 yılından beri 16,3 MWt kapasiteli ısıtma (konutlar,
sera ve otel) yapılmakta ve 54 adet tabakhanenin sıcak proses suyu ihtiyacı
karşılanmaktadır. Türkiye'de halen işletilmekte olan jeotermal ısıtma
sistemleri arasında, 17,8 MWt kapasiteli Balçova termal tesisleri ve Dokuz
Eylül Üniversitesi kampüs ısıtması, 66 MWt kapasiteli Simav'da 1. etap 3.500 ve
2. etap toplam 6.500 konut ısıtma+sıcak su ve 2,2 MWt kapasiteli Simav-Eynal
termal tesisleri, kaplıca, otel ve sera jeotermal ısıtmaları en önemlilerini
oluşturmaktadır.
Avrupa Birliği, üye ve aday ülkeler için,
2010 yılına kadar ülkelerin kullanmakta oldukları enerjinin asgari yüzde
onikisini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamaları şartını getirmiştir. Ülkemizin de bu konuda taahhüdü
bulunmasına rağmen, yenilenebilir enerji kaynaklarının günümüzdeki kullanımı
halen yüzde üçün altında bulunmaktadır. Türkiye'nin 1/10'u oranında potansiyeli
bulunan Romanya'da bile açılan kuyu sayısı 1000'in üzerinde olmasına rağmen
ülkemizde 392'si MTA tarafından açılmış olmak üzere yaklaşık 500 civarında
jeotermal kuyu bulunmaktadır. Türkiye'nin AB'ne yenilenebilir enerji
kaynaklarının kullanımı konusunda vermiş olduğu taahhüdün yerine getirilmesi,
hedeflenen orana ulaşabilmesi ve vatandaşların çok daha ucuza ısınabilmesi için
jeotermal enerji ile yapılacak olan merkezi ısıtma sistemleri büyük önem
taşımaktadır.
Teklifler ve gerekçeleri incelendiğinde;
- Ülkemizin jeotermal kaynaklar ve
mineralli sular açısından oldukça zengin olmasına rağmen, bu potansiyelden
yeterince ve gerektiği gibi yararlanılamadığı gibi uzun yıllardan beri
geleneksel şekilde ılıca ve kaplıca olarak yararlanıldığının,
- Son yıllarda yaşanan temiz ve
yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelim nedeniyle jeotermal enerjinin ve
kaynakların öneminin arttığının,
- Konut ısıtma, elektrik üretimi, tedavi
amaçlı kullanım, seracılık ve endüstriyel ürünlerin eldesi gibi alanların yanı
sıra kaplıca, termal turizm gibi turistik alanlarda da kullanılan jeotermal
kaynakların, ülkemizin farklı güzellikteki coğrafi bölgelerine ayrı bir değer
kazandırması nedeniyle bu bölgelerin ekonomisine hareketlilik getirdiği ve
ülkemizin tanıtılmasına katkı sağladığının,
- Ülkemizdeki kullanılabilir jeotermal
kaynağın sadece %32'sinin değerlendirilebildiği ve yapılacak kanuni
düzenlemeler sayesinde bu oranın yükselebileceği, bu sayede ülke ekonomisine
büyük bir faydanın sağlanacağının,
- Jeotermal kaynakların kullanım alanının
çeşitliliği ve günümüzdeki teknolojik gelişmelere rağmen, bu kaynaklar ile
ilgili mevzuatta tam bir karmaşanın mevcut olduğunun,
- Jeotermal kaynakların yerli ve yabancı
yatırımcılar tarafından daha etkin bir şekilde değerlendirilebilmesi ve bu
kaynakların yönetiminin bilimsel ve teknik olarak planlanmasının,
ruhsatlandırılmasının, kullanım çeşitliliğinin artırılmasının, korunmasının,
denetlenmesinin daha etkin bir şekilde gerçekleştirilmesi için kanuni
düzenlemeye ihtiyaç olduğunun,
ifade edildiği görülmüştür.
Komisyonumuzda Tekliflerin geneli üzerinde
yapılan görüşmeler sırasında;
- Tekliflerin kanunlaşmasının jeotermal
enerjiye ihtiyacının tartışmasız olduğu ülkemiz için büyük önem arzettiği,
-
Günümüzde yerli bir kaynak olan jeotermalin daha etkin bir şekilde
kullanılmasının herkesin dileği olduğu,
- Tekliflerin günümüze kadar
kanunlaşmamasının dahi ülkemize bir çok zararının olduğu,
- Jeotermal kaynakların bulunduğu yerlerde
doğal gaz ile ısıtma sistemlerin kurulmasının israf olduğu,
- Jeotermal kaynakların elektrik
üretiminden seracılığa, termal tesislerden sanayiye kadar bir çok alanda
entegre bir şekilde kullanıldığı,
- Uzun süredir Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanlığı tarafından bir tasarının hazırlanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına sunulmasının beklendiği,
- Teklifler üzerinde daha iyi bir şekilde
çalışılabilmesi için kurulacak bir alt komisyonda üzerlerinde çalışılması
gerektiği,
şeklindeki görüş ve eleştirileri
müteakiben Hükümet tarafından, hazırlanacak tasarı için, konuyla ilgili birçok
Bakanlıktan görüş alınmasının gerekmesi nedeniyle, çalışmaların henüz
tamamlanamadığı ve bu nedenle halen Meclis Başkanlığına sunulamadığı ifade
edilmiştir.
Tekliflerin geneli üzerindeki görüşmelerin
tamamlanmasının ardından alt komisyon kurulması karalaştırılmıştır. Alt
komisyonun 31/05/2006 tarihinde Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı ile ilgili
kamu kurum ve kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin
katılımlarıyla yapmış olduğu toplantı neticesinde, Teklifler üzerindeki
müzakereler tamamlanarak hazırlanan metin Komisyonumuza sunulmuştur.
Tekliflerin geneli üzerinde alt komisyonda yapılan görüşmelerde,
ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları tarafından;
- Jeotermal kaynaklardan etkin bir şekilde
faydalanılabilmesi için kanuni bir düzenlemenin gerekli olduğu,
- Ülkemizde jeotermal ile ilgili yatırım
yapmak isteyen yerli ve yabancı bir çok yatırımcının yapılacak kanuni
düzenlemeyi beklediği,
- Jeotermal kaynakların çıkarılması ve
kullanılmasında özel sektörün önünün açılması ve devletin sadece denetim rolünü
üstlenmesi gerektiği hatta denetimin de özel sektör tarafından yapılabileceği,
- Jeotermal kaynaklar ve mineralli suların
ayrı kanunlarda düzenlenmesi gerektiği,
- Her il için öngörülecek bir Teknik
Kurulun uygulamada zorluklar çıkartabileceği,
ifade edilmiştir. Alt komisyonda
tekliflerin geneli üzerindeki görüşmeleri müteakiben, İçtüzüğün 35 inci
maddesine göre 2/454, 2/76 ve 2/579 esas numaralı kanun tekliflerinin
birleştirilerek görüşülmesi ve görüşmeler
sırasında 2/454 esas sayılı Kütahya Milletvekili Soner AKSOY ve sekiz
milletvekilinin Jeotermal Enerji Kaynakları ve Mineralli Sular Kanunu
Teklifinin esas alınması kararlaştırılarak maddelerin görüşülmesine
geçilmiştir.
Teklifin;
- Başlığı; teklifin düzenleme alanı
dikkate alınarak "Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu
Teklifi" olarak,
- 1 inci maddesi; kanun tekniği açısından
redakte edilerek sadece kanun teklifinin amacını düzenlemesi ve kapsamın 2 nci
maddede düzenlenmesi sağlanarak,
- 2 nci maddesi; uygulamada ortaya
çıkabilecek kavram karmaşasını engellemek gayesiyle jeotermal alan, jeotermal
sistem, jeotermal rezervuar, sondaj, kaptaj, koruma alanı, bloke alanı, deşarj,
test, emniyetli verim, proje, arama, arama ruhsatı, işletme, işletme ruhsatı,
kira sözleşmeleri, mücbir sebep, beklenmeyen haller, teminat, gayri safi
hâsılat kavramları tanımlanmak suretiyle ve buluculuk hakkı, termal doğal
güzellikler, kullanım hakkı, teknik kurul, termin planı kavramı tanımlar
bölümünden çıkarılarak 3 üncü madde olarak,
- 3 üncü maddesi; 4 üncü maddesi ile
birleştirilmiş ve bu nedenle başlığı "Mülkiyet ve Ruhsat" haline getirilmiş, ruhsat alması gerekenler,
sayılmak yerine jeotermal akışkan veya mineralli su ile ilgili faaliyette bulunacaklar
olarak ifadelendirilerek 4 üncü madde olarak,
- 4 üncü maddesi; 3 üncü maddesi ile
birleştirilerek 4 üncü madde olarak,
- 5 inci maddesi; arama ruhsatı süresi iki
yıldan dört yıla ve uzatma süresi bir yıldan iki yıla çıkarılarak,arama
ruhsatının süre uzatımında teknik kurulun uygun görüşü yerine idarenin uygun
görüşünün alınması sağlanarak, müracaatlarda öncelik hakkı esas olmakla
birlikte aynı yer için aynı anda birden fazla talep olması halinde en hızlı ve
en fazla yatırımı teklif eden projenin tercih edilmesi ilkesi getirilerek,
ruhsat verilen alanlar ile ilgili karmaşa durumunda Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanlığının görüşünün alınması yerine Maden İşleri Genel Müdürlüğünün kontrol
etmesi sağlanarak, birden fazla ili kapsayan ruhsat başvuruları için idarelerin
işbirliği veya Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığının hakemlik görevi yerine
başvuruların, büyük alanın bulunduğu il idaresine yapılması düzenlenerek,
faaliyet raporlarının verilmesi ile ilgili düzenlemelerin ilerideki maddelerde
düzenlemek üzere maddeden çıkarılması suretiyle,
- 6 ncı maddesi; işletme ruhsatının teknik
kurul incelemesi ve idarenin uygun görüşü ile verilmesi yerine arama ruhsatı
sahibinin başvurusu halinde idarece verilmesi ve Maden İşleri Genel Müdürlüğüne
bildirilmesi düzenlenerek, işletme ruhsatı sahibine faaliyete geçebilmek için
ilgili kurumlardan izin alma yükümlülüğü getirilerek, proje değişiklikleri için
idareye bildirim yerine idarenin izninin alınması ve gerektiğinde idarece
MTA'dan değerlendirme istenebilmesinin yanı sıra her yıl işletme
faaliyetlerinin MTA'ya bildirilmesi
öngörülerek, işletme ruhsatı süresi kırk dokuz yıldan otuz yıla
indirilerek ve ruhsat süresinin en fazla on beş yıl uzatılması yerine talep
halinde onar yıllık dönemler halinde uzatılması sağlanarak, işletme ruhsatı
veya kullanım hakkı sahipleri arasındaki ihtilaflarda idarenin yetkisi
kaldırılarak,
- 7 nci maddesi; proje ile ilgili
düzenlemenin 6 ncı maddede yapılması ve kullanım haklarına ilişkin düzenlemenin
kaldırılması nedeniyle maddenin başlığı "Teknik sorumluluk ve faaliyet
raporu" olmakla birlikte madde yeniden düzenlenerek, ruhsat süresince
jeoloji, jeofizik, petrol, maden, veya kimya mühendislerinden birinin teknik
sorumluluğunda faaliyetlerin yürütülmesi, teknik sorumlular tarafından
hazırlanan yıllık faaliyet raporlarının her yıl Mart ayı sonuna kadar idareye
verilmesi ve bir suretinin MTA'ya gönderilmesi düzenlenmek suretiyle,
- 8 inci maddesi; teknik sorumluluk
konusunun 7 nci maddede düzenlenmesi nedeniyle madde başlığı "Mücbir sebep
ve beklenmeyen hal" olarak değiştirilerek teklifin 10 uncu maddesinde
"Geçici tatil" başlığı altındaki düzenlemenin bu maddeye alınması
sağlanmış, mücbir sebep ve beklenmeyen hallerde, ruhsat sahibinin talebini
idarenin uygun görmesiyle başlayan ve iki yıldan fazla olamayan ek sürenin,
ruhsat sahibinin başvurusu ile başlaması ve bu durumların ortadan kalkmasından
itibaren üç ay içerisinde faaliyetlere başlanılması zorunluluğu öngörülerek,
- 9 uncu maddesi; faaliyetlerin
denetiminin idarece her zaman teknik kurul veya uzmanlar eliyle
gerçekleştirilmesinin yerine her yıl idare tarafından ve gerektiğinde MTA
eliyle denetlenmesi, bu denetimler için MTA'ya ve personeline yapılacak
ödemeler düzenlenerek,
- 10 uncu maddesi; içeriği 8 inci maddede
düzenlendiği için başlığı "Devir, sicil, harç, teminat, idare payı ve
ihale" olarak değiştirilerek teklifin 11 inci ve 12 nci maddesi ile
birlikte yeniden düzenlenmiş, kaynak siciline ilişkin hükümlerin daha ayrıntılı
olarak düzenlenmesini, idare tarafından yapılacak ihalenin ilanının Resmi
Gazete'de yapılmasını, ruhsat sahipleri tarafından ödenecek ruhsat harcının
eklenmesini, ödenecek teminatın her yıl il genel meclisi tarafından
belirlenmesi yerine hektar başına ruhsat harcının yüzde biri tutarında
olmasının kanun hükmü olarak tesisini, harç ve teminat tutarlarının artış
oranlarındaki usulün belirlenmesini, idare payının gayri safi hasılanın binde
on ikisinden binde birine indirilmesini ve köy ile belediyelere ödenecek
tutarın tahsil edilecek bedelin altıda birinden beşte birine artırılmasını
sağlamak gayesiyle değiştirilerek,
- 11 inci maddesi; başlığı ile birlikte
yeniden düzenlenmek ve idari yaptırımların tek madde altında toplanmasını
sağlamak gayesiyle değiştirilerek,
- 12 nci maddesi; 10 uncu maddede yapılan
düzenleme nedeniyle teklifin 13 üncü maddesi ile birlikte yeniden düzenlenmiş
ve başlığı "irtifak ve kamulaştırma" olarak değiştirilerek,
kamulaştırılan taşınmazın faaliyetlerde kullanılmaz hale gelmesi üzerine eski
malikin altı ay içerisinde başvurusu üzerine rayiç bedeli üzerinden tekrar
iktisap etmesi sağlanarak, kamulaştırılacak taşınmazın kamu yararı kararının
idare tarafından alınması ve
kamulaştırıldıktan sonra idare
adına tescili sağlanarak, teşvik gayesiyle Hazinenin özel mülkiyetinde
ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerdeki faaliyetler için kira ve
ecri misil alınmaması öngörülerek,
- 13 üncü maddesi; içeriğinin bir önceki
maddede düzenlenmesi nedeniyle teklifin 14 üncü maddesiyle birleştirilerek
başlığı "Rehin, haciz, ihtiyati tedbir
ve ipotek tesisi" olarak yeniden düzenlenmiş ve kaynaktaki faaliyetlerin
sürekliliğini sağlamak için münferiden haciz ve ihtiyati tedbir yasağı
ayrıntılı olarak düzenlenerek, ihtiyati tedbir kararı alınması veya icraen
satış halinde işletmenin faaliyetlerine müdahale edilmesi engellenerek, ruhsat
üzerinde tesis edilecek ipoteğe ilişkin düzenlemeler yapılarak,
- 14 üncü maddesi; başlığı "Kaynak
rezervuarın korunması" şeklinde değiştirilerek teklifin 15 inci maddesi
ile birlikte yeniden düzenlenmiş ve kaynağın korunma alanları etüdünün ruhsat
sahibi tarafından yaptırılması zorunluluğu getirilerek, etüd raporlarının
onaylanma usulü ve raporun yapılacak imar planlarında esas alınması zorunluluğu
düzenlenerek, faaliyetlerin öngörülen tedbirlere uygun yürütülmesine ilişkin
tedbirler öngörülerek, reenjeksiyon yükümlülüğü ve mümkün olmadığının MTA
tarafından onaylanması halinde çevre limitleri dikkate alınarak deşarj
yapılabilmesi düzenlenerek,
- 15 inci maddesi; teklifin 16 ncı maddesi
ile birlikte başlığı "Terk ve tesislerin intikali" şeklinde yeniden
düzenlenmiş ve ruhsat sahibinin ruhsat sahasını terk edebilmesi için, çevrenin
korunması gayesiyle, gerekli emniyet tedbirlerinin alınması ve çevre
düzenlemesinin yapılmasının ardından idarenin terk talebini kabul etmesi
şartının eklenmesi suretiyle,
- 16 ncı maddesi; başlığı "Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü
Hizmetleri ile İlgili Haklar" olarak değiştirilmiş, maden arama ve
araştırmasında uzman kuruluş olan MTA'ya ilişkin hususlar düzenlenerek, MTA ve
il özel idaresine gelir sağlamak gayesiyle yapılan arama çalışmalarında bulunan
kaynaklara ihale ile verilen işletme ruhsatlarından elde edilen gelirin,
masrafların mahsubundan sonra, MTA ve idare arasında paylaşılması sağlanarak,
- 17 nci maddesi; teknik kurulun
kaldırılması nedeniyle başlığı "Kültür ve turizm koruma ve gelişme
bölgeleri ile turizm merkezlerine ilişkin hususlar" olarak değiştirilmiş
ve kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezlerine ait
bölgelerde kanunun uygulanmasına ilişkin hususlar düzenlenerek,
- 18 inci maddesi; teklifin 19 uncu
maddesinin taşınması nedeniyle başlığı "Yönetmelik" şeklinde
değiştirilmiş ve birden fazla bakanlık tarafından yapılacak düzenlemenin
zorluğu dikkate alınarak yönetmeliğin sadece Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı tarafından altı ay içerisinde çıkartılması düzenlenerek,
- 19 uncu maddesi; teklifin 20 nci
maddesinin taşınması nedeniyle başlığı "Yürürlükten Kaldırılan
Hükümler" olarak değiştirilerek,
- Geçici 1 inci maddesi; kanunun sistematiği
ile birlikte Geçici 2 ve 3 üncü maddeler dikkate alınarak yeniden düzenlenmiş,
önceden değişik Kanunlara ve bazı Bakanlar Kurulu kararlarına göre verilmiş
ruhsatların ve hakların, bu Kanuna nasıl intibak ettirileceği hususu daha
ayrıntılı bir şekilde düzenlenerek, işletme imtiyazlı ruhsatlarda bu kanundan
önce geçen süre dikkate alınarak toplam sürenin 99 yılı geçemeyeceği ve ayrıca
intibakı yapılan ruhsat alanlarının MİGEM'e idare tarafından bildirileceği
düzenlenerek,
- Geçici 2 nci maddesi; teklifin Geçici 1
inci maddesi hükmüne ilaveten kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı
ay içerisinde intibak talebinde bulunulmayan haklar için yatırılması gereken
teminat iki katına çıkarılarak üç aylık ek süre verileceği, bu verilen süre
içerisinde de intibak talebinde bulunulmaması durumunda hakların iptal
edileceği, Kanunun yürürlük tarihi itibariyle bir yıl boyunca idareye
müracaatın kabul edilmeyeceği, bir yıllık süre sonunda ilk hafta içinde yapılan
müracaatların aynı anda yapılmış kabul edilerek öncelik sırasının kura ile
belirleneceği belirtilmiş, ilk hafta içinde yapılan müracaatlardan asgari
teminat miktarı kadar müracaat bedeli alınacağı düzenlenerek,
- Geçici 3 üncü maddesi; MTA tarafından bulunarak devredilen veya
yapılan çalışmalarla belirlenip MTA adına tescil edilen ve edilecek olan kaynak
ve/veya kaynak alanları için idare tarafından MTA'ya arama ruhsatı verilmesi ve
MİGEM'e bildirileceği ve MTA'ya verilen bu ruhsat alanlarının, MTA tarafından
ihale edilmesi ve ihale gelirinin paylaşılmasına ilişkin hususlar düzenlenerek,
- 20 nci maddesi; yürürlük maddesi olarak
- 21 inci maddesi; yürütme maddesi olarak
kabul edilerek Komisyonumuza sunulmuştur.
Komisyonumuzun 07/06/2006 tarihinde Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi GÜLER ve ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile
sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımlarıyla yapmış olduğu 40 ıncı
birleşiminde alt komisyon metni esas alınarak maddelerin görüşülmesine
geçilmiştir.
Komisyon tarafından metnin tamamı üzerinde redaksiyon yetkisi
verilmekle birlikte, alt komisyon metninin;
- 1 inci maddesi; aynen,
- 2 nci maddesi; aynen,
- 3 üncü maddesi; birinci fıkrasının 28
inci bendinde yer alan "arama faaliyet raporu" tanımı, hem arama hem
de işletme faaliyetlerine ilişkin faaliyet raporlarını kapsayan bir tanımın
yapılması gayesiyle başlığın "faaliyet raporu" şeklinde
değiştirilmesi ve içeriğinin düzenlenmesi suretiyle,
- 4 üncü maddesi; 4.6.1985 tarihli ve 3213
sayılı Maden Kanunu hükümleri ile paralellik arz edecek şekilde ruhsat verilecek
hak sahiplerinin tanımlanması, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sulara
ilişkin hakların tek elden yürütülmesini sağlamak gayesiyle ruhsat sahibi
gerçek şahısların ölümü halinde hakların miras yoluyla intikallerine ilişkin
usul ve esasların düzenlenmesi suretiyle değiştirilerek,
- 5 inci maddesi; öngörülen sürelerin
fazla olması nedeniyle arama ruhsatı süresinin dört yıldan üç yıla, uzatma
süresinin ise iki yıldan bir yıla indirilmesi suretiyle aynen,
- 6 ncı maddesi; aynen,
- 7 nci maddesi; teknik sorumlu olacak
kişilerin tadadi olarak belirlenmesi yerine ilgili mühendislik dallarından
olması uygun görülerek birinci fıkranın, yine doğal mineralli su işletmelerinde
de tüm mühendislik fakültesi mezunlarının teknik sorumlu olmasının uygulamada
sorunlara yol açabileceği gerekçesiyle, yalnızca ilgili mühendislik fakültesi
mezunlarının teknik sorumlu olmasını sağlamak gayesiyle ikinci fıkranın
değiştirilmesi suretiyle,
- 8 inci maddesi; aynen,
- 9 uncu maddesi; 4.6.1985 tarihli ve 3213
sayılı Maden Kanunu hükümleri ile paralellik sağlanması için görevlendirilen
personele ödenecek gündelik harcırah tutarının, Bütçe Kanunu ile belirlenen
tutarın üç katı yerine iki katı olarak değiştirilmesi suretiyle,
- 10 uncu maddesi; idare payının gayri
safi hasılanın binde birinden yüzde birine yükseltilmesi ve kanun tekniğine
göre maddenin yeniden düzenlenmesi gayesiyle değiştirilerek,
- 11 inci maddesi; yatırım güvencesini ve
kaynaklardaki faaliyetlerin sürekliliğini sağlamak için ikinci fıkrada
düzenlenen ek sürenin iki aydan altı aya çıkarılması ile ikinci ve üçüncü
fıkrada öngörülen yaptırımın, ruhsat iptali yerine faaliyetlerin durdurulması
şeklinde düzenlenmesi gayesiyle değiştirilerek,
- 12 nci maddesi; aynen,
- 13 üncü maddesi; aynen,
- 14 üncü maddesi; reenjeksiyonun ekonomik
olduğu sürece teşvik edilmesi gerektiği ifade edilerek reenjeksiyon nedeniyle
artan yatırım maliyetlerinin, yatırımları engellemesini önlemek gayesiyle
dördüncü fıkrası değiştirilerek,
- 15 inci maddesi; aynen,
- 16 ncı maddesi; aynen,
- 17 nci maddesi; komisyon tarafından
verilen redaksiyon yetkisi kapsamında düzenlenerek ve maddede geçen
"kanun" ifadelerinin "madde" şeklinde değiştirilmesi
suretiyle,
- 3213 sayılı Maden Kanununun 47 nci
maddesi uyarınca, MTA tarafından arama ruhsatı alınarak bulunan madenler için
buluculuk hakkı kazanılmakla birlikte söz konusu sahaların ihale edilmesiyle
elde edilen gelirin Hazineye aktarıldığı ifade edilmiş ve MTA'nın çalışmalarını
desteklemek gayesiyle sahaların ihalesinden elde edilecek gelirin yüzde
50'sinin MTA'ya verilmesini sağlayan ve 3213 sayılı Kanunun 47 nci maddesinde
değişiklik öngören bir çerçeve maddenin, diğer maddelerin teselsül ettirilmesi
kaydıyla, 18 inci madde olarak ihdas
edilmesi suretiyle,
- Yurt dışındaki teknolojik gelişmelerin
yakından takibi ve ülkemize hızlı bir şekilde transfer edilebilmesi gayesiyle,
MTA'nın jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular konusunda kamu ve özel sektörle işbirliği yapabilmesi
ve gerçekleştirilen faaliyetler sonucunda elde edilen gelirden asgari %20 pay
almasını sağlayan yeni 19 uncu maddenin ihdası ve diğer maddelerin teselsül
ettirilmesi suretiyle,
- 18 inci maddesi; yanlış anlaşılmaların
önüne geçmek ve tek bir yönetmelikle kanunda öngörülen bütün hususların
düzenlenemeyeceği göz önünde bulundurularak, "yönetmelik" ifadesinin
"yönetmelikler" şeklinde değiştirilmesi suretiyle 20 nci madde
olarak,
- 19 uncu maddesi; 17 Ocak 1992 tarih ve
21114 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1991/2806 sayılı Danıştay Kararında da
belirtildiği üzere 3.3.1954 tarihli ve 6309 sayılı Mülga Maden Kanununun 158
inci maddesi ile kaldırılan kanunların, içmeye ve yıkanmaya mahsus şifalı ve
sıcak maden sularıyla kaplıcalar hakkındaki hükümleri hariç tutulmuş, bu
nedenle 26 Mart 1322 tarihli Mülga Maadin Nizamnamesinin, 26/03/1931 tarih
ve 1794 sayılı 26 Mart 1322 tarihli
Maadin Nizamnamesinin 50 nci Maddesinin Tadiline Dair Kanunun, ve 17.6.1942
tarihli ve 4268 sayılı Mülga Madenlerin Aranması ve İşletilmesi Hakkında
Kanunun içmeye ve yıkanmaya mahsus şifalı sıcak ve soğuk maden sularıyla
kaplıcalar hakkındaki hükümlerinin eklenmesi suretiyle 21 inci madde olarak,
- Geçici 1 inci maddesi; kanunun yürürlüğe
girmesinden önce 927 sayılı Kanun uyarınca temdit talebinde bulunulmuş
ruhsatlar ile 5177 sayılı Kanunun Geçici 4 üncü maddesi uyarınca yapılan
müracaatların, ilgili mevzuat hükümleri uyarınca sonuçlandırılarak
ruhsatlandırılmalarının ardından intibaklarının yapılmasını düzenleyen fıkranın
eklenmesi suretiyle,
- Geçici 2 nci maddesi; intibak işlemleri
sırasındaki bürokrasinin azaltılması için hak sahiplerinden istenecek
belgelerin basitleştirilmesi, kaynaklardaki faaliyetlerin sürekliliğini
sağlamak için ise verilen sürede intibak talebinde bulunmayanlara ruhsat iptali
yerine faaliyetlerin durdurulması yaptırımının getirilmesi gayesiyle
değiştirilmek suretiyle,
- Geçici 3 üncü maddesi; aynen,
- Ülkemizde halen para birimini ifade
etmek için kullanılan "YTL" ifadesinin, 28.1.2004 tarihli ve 5083
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun uyarınca
"Türk Lirası" şeklinde değişmesi halinde, tekrar kanun değişikliğine
gidilmeksizin uyumun sağlanması gayesiyle Geçici 4 üncü madde ihdas edilerek,
- 20 nci maddesi; 22 nci, madde olarak
aynen,
- 21 inci maddesi; 23 üncü madde olarak
aynen,
kabul edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurula sunulmak üzere,
Başkanlığınıza arz olunur.
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
|
Soner Aksoy |
Hasan Ali Çelik |
Hasan Angı |
|
|
Kütahya |
Sakarya |
Konya |
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
|
Fatha Şahin |
Atilla Başoğlu |
Tacidar Seyhan |
|
|
Gaziantep |
Adana |
Adana |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ahmet Rıza Acar |
Mehmet Güner |
Fahri Çakır |
|
|
Aydın |
Bolu |
Düzce |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Vedat Yücesan |
Ahmet Uzer |
İsmail Katmerci |
|
|
Eskişehir |
Gaziantep |
İzmir |
|
|
(İmzada bulunamadı) |
(İmzada bulunamadı) |
(İmzada bulunamadı) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ahmet Büyükakkaşlar |
Hasan Ören |
Nuri Çilingir |
|
|
Konya |
Manisa |
Manisa |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Hüseyin Özcan |
Şükrü Ünal |
Mehmet Özlek |
|
|
Mersin |
Osmaniye |
Şanlıurfa |
|
|
Üye |
Üye |
|
|
|
Yekta Haydaroğlu |
Fazlı Erdoğan |
|
|
|
Van |
Zonguldak |
|
|
|
|
|
|
KÜTAHYA MİLLETVEKİLİ SONER AKSOY İLE 7 MİLLETVEKİLİNİN
TEKLİFİ
JEOTERMAL
ENERJİ KAYNAKLARI VE MİNERALLİ SULAR KANUNU TEKLİFİ
BİRİNCİ
BÖLÜM
Genel
Hükümler
Amaç ve
kapsam
MADDE 1- Bu Kanunun amacı,
jeotermal kaynaklar ile minarelli suların sürekli ve etkin bir şekilde
aranmasını, araştırılmasını, geliştirilmesini, işletilmesini ve korunmasını
sağlamak ve jeotermal kaynaklar ile mineralli sular üzerinde kullanım hakkı
sahibi olunmasına, ruhsatlandırılmasına, işletilmesine, devredilmesine, terk
edilmesine ve sona erdirilmesine ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir.
Bu Kanun jeotermal kaynaklar ile minarelli
suları kapsar.
Tanımlar
MADDE 2- Bu Kanunda geçen;
a) İdare: İl özel idaresini,
b) Jeotermal kaynak: Yerkabuğunun
derinliklerindeki ısının oluşturduğu, sıcaklığı sürekli olarak bölgesel
atmosferik ortalama sıcaklığın üzerinde olan, çevresindeki sulara göre daha
fazla erimiş madde ve gazlar içerebilen doğal su, buhar ve gazlar ile kızgın
kuru kayalardan elde edilen su, buhar ve gazları,
c) Minarelli su: Şifa, tedavi ve diğer
amaçlarla kullanılan maden suyu ve sodası, içmece suyu, şifalı su, tıbbi su,
termal su ve benzeri adlarla anılan soğuk ve sıcak doğal suları,
d) Kaynak: Tabiî yolla veya sondaj ve
kuyularla elde edilebilen Jeotermal kaynakları ve minarelli suları,
e) Enjeksiyon:Su, gaz ve diğer
akışkanların Jeotermal kaynak olarak kullanılabilmesi için yer altındaki
Jeotermal ve kızgın kuru kaya zonlarına gönderilmesi işlemini,
f) Reenjeksiyon:Kullanım sonrası akışkanın
bir kısmının veya tamamının çevre kirliliğini önlemek ve/veya rezervuar
parametrelerini korumak amacıyla tekrar yer altına gönderilmesi işlemini,
g) Ruhsat: Jeotermal kaynaklar ve
minarelleri suların, belirli bir alanda aranması, işletilmesi ve kullanılması
için il özel idaresi tarafından verilen izin belgesini,
ğ) Faaliyet: Jeotermal kaynaklar ve
mineralli suların aranması, işletilmesi ve kullanımıyla ilgili her türlü iş,
işlem ve çalışmaları,
h) Buluculuk hakkı: Bu Kanun yürürlüğe
girdikten sonra, herhangi bir ruhsat döneminde kaynağın, bilimsel ve teknik
yöntemlerle ortaya çıkarılması ile kazanılan hakkı,
ı) Faaliyet raporu: Her faaliyet dönemi
için, yapılan faaliyetlerle ilgili olarak yönetmelikle belirtilen esaslar
dahilinde hazırlanan raporu,
i) Termal doğal güzellikler:Sıcak
akışkanın yüzeyde oluşturduğu değişik renk ve görünüşteki teraslar, gayzerler,
sıcak su kaynakları ve havuzları, buhar çıkışları, çamur havuzları ve
termofilik bitkileri,
j) Kullanım hakkı: Kaynağın birden fazla
alanda;elektrik üretiminde, ısıtmada, kurutmada, soğutmada, kaplıcada, içme amaçlı
ve kimyasal madde elde edilmesinde ve benzerlerinde entegre olarak kullanılması
halinde her bir kullanım için ayrı ayrı verilen izin belgesini,
k) Akışkan: Jeotermal kaynak ve mineralli
su rezervuarlarından doğal olarak veya kızgın kuru kayalardan elde edilerek
kullanılan su, gaz ve buharı,
l) Teknik kurul: Projelerin mahallinde
incelenmesi ve her türlü faaliyetin denetlenmesi amacıyla, İdarece oluşturulan
kurulu,
m) Termin planı: Jeotermal kaynağın ya da
mineralli suyun kullanılmasına yönelik olarak hazırlanan projelerde belirtilen
faaliyetlerin başlaması, uygulanması ve bitirilmesi gibi hususların
planlanmasının yapıldığı belgeyi,
ifade eder.
Kaynakların
mülkiyeti
MADDE 3- Jeotermal kaynaklar ve
minarelli sular Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup bulundukları arzın
mülkiyetine tâbi değildir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Ruhsatlandırma,
İşletme, Denetim ve Alınacak Bedel
Ruhsatlandırma
MADDE 4- Kamu kurum ve
kuruluşları, Türk Ticaret Kanununa göre kurulan şirketler, gerçek ve tüzel
kişiler arama, işletme ve kullanım ruhsatı almak zorundadırlar. Entegre
kullanımda aynı veya farklı kişi ya da kurumlarca farklı faaliyet yapılacaksa
bunların her biri için ayrı ruhsat alınması zorunludur. Maden Tetkik ve Arama
Genel Müdürlüğü tarafından yapılacak aramalar için ruhsat alınmasına gerek
yoktur.
Arama
ruhsatı
MADDE 5- Kaynak araması için talep
sahibine arama ruhsatı verilir. Müracaatlarda öncelik hakkı esastır. Bu
ruhsatın verilebilmesi için, 1/25.000 ölçekli pafta adı ve koordinatları
belirtilerek başvuru yapılmalıdır. Başvurusu kabul edilen talep sahibi en geç
bir ay içerisinde bir arama projesi sunar. Sunulan bu projenin teknik kurul
tarafından uygun bulunması halinde arama ruhsatı verilir. Bu arama ruhsatının
süresi iki yıldır. İhtiyaç halinde idarece bir yıl daha uzatılabilir. Verilebilecek
toplam arama ruhsatı alanı 5000 hektarı geçemez.
Arama ruhsatlarından alınacak arama bedeli
arama bölgesinin niteliğine göre, her yıl ilgili il genel meclisince hektar
başına belirlenir. Arama ruhsat sahibi, her yıl idareye arama faaliyet raporu
vermekle yükümlüdür. Süresi içinde bu raporu vermeyenlere üç ay ek süre
verilir; bunun sonunda da rapor idareye verilmez ise arama ruhsatı iptal
edilir.
Ruhsata konu alanlarda diğer kanunlara
göre ruhsatlandırma durumunda koordinasyonun sağlanması bakımından Enerji ve
Tabiî Kaynaklar Bakanlığından görüş alınır.
Birden fazla ili içine alan faaliyetlerde
idarelerin işbirliği esastır. İşbirliğinin sağlanamaması halinde konu Enerji ve
Tabiî Kaynaklar Bakanlığınca çözüme kavuşturulur.
İşletme
ruhsatı
MADDE 6- Arama ruhsatı sahibinin,
ruhsatta belirtilen arama süresinin son günü mesai saati bitimine kadar işletme
projesiyle birlikte idareye İşletme ruhsatı talebinde bulunmasıyla işletme ve
kullanma ruhsatı hakkı doğar.
İşletme ruhsatı projede belirtilen
tesislerde kullanılacak akışkan miktarı esas alınarak verilir. İşletme
projeleri, kaynaktan azami ölçüde istifade, entegre kullanım, çevre ve kaynak
korunması ilkeleri gözetilerek hazırlanır. Verilen projeler, idarece
değerlendirildikten sonra teknik kurul tarafından incelenir.
İdare, kaynağın özelliklerini ve bulunduğu
konumunu dikkate alarak projede değişiklik isteyebilir. Hak sahibi, doksan gün
içinde gerekli proje değişikliklerini yaparak idareye vermediği taktirde,
işletme ruhsat hakkını kaybeder.
Projenin İdarece uygun bulunması halinde,
akışkanın debisi ve özellikleri, kullanım hakları belirtilerek işletme ruhsatı
ile kullanım hakkı verilir.
Ruhsat sahibi, sondajlarla elde ettiği
akışkanın, ihtiyaç fazlasını veya kullanım sonrası akışkanı, başka amaçlarla
kullanılmak üzere, idarece projeleri uygun bulunan gerçek ve tüzel kişilere
İdarenin izniyle devredebilir. Bu durumda yeni hak sahibine işletme ruhsatı
veya kullanım hakkı verilir.
İşletme ruhsatı veya kullanım hakkı
sahipleri arasında çıkacak teknik ihtilafların giderilmesinde ilgili İdare
yetkilidir. Verilen projeler, kaynağın kapasitesinden azami ölçüde yararlanmayı
sağlamıyor ise, İdare bu kaynağa yönelik olarak yapılacak başka talepleri de
değerlendirerek kaynağın başka noktalarında işletme ruhsatı verebilir. İşletme
ruhsatlarının bulunduğu alan, sahadaki mevcut haklar korunarak arama ruhsatı
verilmek suretiyle geliştirme çalışmalarına konu edilebilir. Bu gibi hallerde
işletme ruhsatı sahiplerine öncelik hakkı tanınır.
İşletme ruhsatı süresi idarece belirlenir
bu süre kırk dokuz yıldan fazla olamaz. İşletme ruhsatı sahibi tesisin ekonomik
ömrünün dolmaması, iyileştirme veya tevsi projesi hazırlanması halinde ruhsat
süresi bitimine en az bir yıl kala süre uzatımı talebinde bulunabilir. Süre,
idarece on beş yılı geçmemek üzere uzatılabilir.
Ancak, merkezi ve mahalli idarelerin
işletme ve kullanımında bulunan ruhsatlı kaynaklar için bu süre idarece daha
fazla uzatılabilir.
İşletme ruhsatı veya kullanım hakkı
sahibi, her yıl Nisan ayının son günü akşamına kadar işletme faaliyet raporunu
İdareye vermekle yükümlüdür. Verilmemesi halinde teminatı idare hesabına irat
kaydedilerek her defasında iki katına çıkarılır. Teminatların en geç üç ay
içinde yatırılmaması halinde tüm faaliyetler durdurulur. Durdurma süresi bir
yılı geçtiği taktirde ruhsat iptal edilir.
İşletme ruhsatı veya kullanım hakkı
sahibi, projesinde yapacağı değişiklikleri İdareye bildirmekle yükümlüdür.
Proje değişikliği hakkında idarenin uygun görüşü alınmadan uygulamaya
geçilemez. Projede yer alan üretim, enjeksiyon ve reenjeksiyon kuyularının,
idarenin izni alınmadan, sayıları artırılamaz ve kapasite artırımına veya
yenilemeye yönelik sondaj çalışmaları yapılamaz. Aksi takdirde bu tür
faaliyetler durdurulur. Reenjeksiyon kuyularının üretim kuyusuna dönüşmesi
halinde ruhsat sahibine işletme ruhsatı bakımından öncelik tanınır.
Kullanım
haklarının işletmeye alınması
MADDE 7- Ruhsat sahibi, işletme
projesinde belirtilen ve idarece onaylanmış termin planında belirtilen
faaliyetleri süresinde gerçekleştirmekle yükümlüdür. Ancak, gerekçe belirtilmek
kaydıyla süre uzatımı talebinde bulunulduğu takdirde gerekçeye bağlı olarak
İdare, termin planında belirtilen sürenin yarısını geçmemek kaydıyla süreyi
uzatabilir. Bu süre sonunda da kullanım hakkının işletmeye alınmaması halinde
teminat İdare hesabına irat kaydedilerek iki katına çıkarılır ve son kez altı
aylık ek bir süre verilir. Bu süre sonunda da işletmeye geçilmediği takdirde
işletme ruhsatında belirtilen ancak işletmeye alınmayan kullanım hakkı, iptal
edilir.
Kullanım hakkının iptali üzerine
işletilmesinde yarar görülen kaynaklar idarece çeşitli usullerle
değerlendirilerek işletilebileceği gibi isteklilerine ihale yoluyla da
verilebilir.
Diğer kanunlara göre arama ruhsatı alan
gerçek ve tüzel kişiler, çalışmaları sırasında bu Kanunda düzenlenen kaynakları
bulur ise, konudan ilgili idareyi derhal haberdar etmekle ve kaynağı bu idareye
teslim etmekle yükümlüdür. Bu şekilde bulunan bir kaynak idarece ihale yoluyla
taliplilerine verilir.
İl özel idarelerinin istemeleri halinde
kaynakları bizzat veya kurulacak şirketlerle ortaklaşa işletme hakları
saklıdır.
Teknik
sorumluluk
MADDE 8- Arama ve işletme ruhsatı
verilen talep sahibine ruhsat çalışmaları süresince kaynağın aranması,
araştırılması, geliştirilmesi, üretimi, enjeksiyonu, reenjeksiyonu ve benzeri
faaliyetleri yaparken faaliyetin niteliği ve büyüklüğü göz önüne alınarak
idarece yeteri kadar teknik eleman bulundurma zorunluluğu getirilir. Bu teknik
elemanların çalışmalarına ait esas ve usuller İçişleri Bakanlığı ile Enerji ve
Tabiî Kaynaklar Bakanlığınca müştereken çıkarılacak bir yönetmelikte
düzenlenir.
Faaliyetlerin
denetlenmesi
MADDE 9- Yapılan faaliyetler
idarece her zaman denetlenebilir. İdare bu denetimini teknik kurul veya uygun
göreceği uzman bilirkişilere de yaptırabilir.
İdare; faaliyet ile ilgili her türlü bilgi
ve belgeler ile mali kayıtları incelemeye, arama ve işletme ruhsatı döneminde
sahada sürdürülen arama, araştırma, geliştirme, üretim, işletme, enjeksiyon ve
reenjeksiyon ile ilgili işlemleri denetlemeye, kaynaktan en uygun verimi, daha
çok yararlanmayı, entegre kullanımı, bilim ve teknolojiye uygunluğu ve çevrenin
korunmasını da sağlayacak tedbirlerin alınmasını istemeye yetkilidir.
Yapılan denetimler sonucunda, ruhsat
sahibinin yukarıda belirtilen temel esaslara ve projesine uygun faaliyette
bulunmadığının tespiti halinde, eksiklik ve hataların giderilmesi için en fazla
altı ay süre verilir. Bu süre zarfında görülen eksiklik ve hatanın
giderilmemesi halinde teminatı, İdare hesabına irat kaydedilerek beş katına
çıkarılır ve eksiklerini gidermesi için üç ay daha süre verilir.
Yapılan denetimlerde eksiklerin
giderilmediğinin tespit edilmesi halinde tüm faaliyetler durdurulur ve
eksiklikler altı ay içinde tamamlanmadığı taktirde ruhsat iptal edilir. Kaynak
israfı veya çevrenin korunmasıyla ilgili acil durumlarda idare tarafından
yapılacak veya yaptırılacak müdahalelerde oluşacak gider ve masraflar, sonradan
hak sahibinden tahsil edilmek üzere İdarece karşılanır.
Faaliyetlerin denetimiyle ilgili olarak
diğer kanunlarda öngörülen hükümler saklıdır.
Geçici
tatil
MADDE 10- İşletme ruhsatı veya
kullanım hakkı sahibi, mücbir sebep veya umulmayan halin ortaya çıkması
durumunda, gerekçe ve süre belirtilmek kaydıyla on gün içinde idareye müracaat
ederek geçici tatil talebinde bulunabilir. İdare, talebin uygun görülüp
görülmediğini otuz gün içinde hak sahibine bildirir. Uygun görülmesi halinde
tatil süresi de belirtilir. Bu süre iki yılı geçemez.
Hak sahibi, geçici tatil için verilen
sürenin bitiminde, faaliyete geçmeye mecburdur. Bu sürenin bitiminde faaliyete
geçilmediği takdirde, teminatı irat kaydedilir ve altı ay ek süre verilerek
teminatın tamamlanması istenir. Bu süre sonunda da teminat yatırılmaz ve
faaliyete geçilmez ise ruhsat iptal edilir.
Kaynaklardan
alınacak bedel ve teminat
MADDE 11- Kaynakların
işletilmesinden elde edilecek yıllık gayrisafi hâsılanın % 1.20'si, ruhsat ve
kullanım hakkı sahibinden her yıl İdare payı olarak alınır. Bu pay her yıl
Nisan ayı son günü mesai saati bitimine kadar idare hesabına yatırılır. Gayrisafi
hasılanın hesaplanmasında tesis bünyesinde bulunan, her türlü hizmet birimleri
ve işletmelerin yıllık gayrisafi hasıla gelirleri esas alınır. Tahsil edilen bu
bedelin 1/6'sı kaynağın bulunduğu belediye veya köye verilir.
Ayrıca ruhsat sahibi, sahada yaptığı
çalışmalar ile varlığını ortaya koyduğu kaynak alanının ve/veya sondaj ile elde
ettiği akışkanın buluculuğunu talep edebilir. Talebin, idare tarafından uygun
bulunması halinde buluculuk belgesi verilir. Buluculuk hakkı verilmiş
kaynaktan; buluculuk hakkı sahibi dışında istifade eden işletmeci, kaynakların
işletilmesinden elde edilecek yıllık gayrisafi hasılanın % 0,1’ini her yıl
Nisan ayı son günü mesai saati bitimine kadar buluculuk hakkı sahibine öder.
Buluculuk hakkı otuz yılı geçemez.
Arama, işletme ve kullanım ruhsatlarının
verilmesinde alınacak teminat miktarlarını her yıl itibariyle ilgili il genel
meclisleri belirler.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Hak
Doğurucu ve Tesis Edici İşlemler, Kaynağın ve Çevrenin Korunması,
Terk ve
Tesislerin İntikali
Devir,
ihale ve sicil
MADDE 12- Kaynak alanları
üzerindeki arama ve işletme ruhsatları ile kullanım hakları idarenin izniyle
tamamen veya kısmen devredilebilir.
Terkedilmiş kaynak ya da iptal edilmiş
işletme ve kullanım hakları idarece gerek görülmesi halinde taliplilerine ihale
yoluyla verilir.
Bu kanun ile verilen bütün haklar için
idare bünyesinde bu Kanunla ilgili bir sicil tutulur. Ruhsat veya kullanım
hakkı sahibinin adı ve adresi, arama ruhsatının sınırları, kuyuların
koordinatları, kullanım hakları, süreleri, devir, buluculuk, ihtiyati
haciz,ihtiyati tedbir ve ipoteğe ilişkin bilgiler ile hakların sona ermesi bu
sicile işlenir.
İrtifak ve
kamulaştırma
MADDE 13- Arama ruhsatı döneminde,
özel mülkiyete konu arama faaliyeti yapılacak alan için gayrimenkul sahibi ile
anlaşılamadığı durumda, ilgili mevzuat uyarınca irtifak hakkı kurulabilir.
İşletme ruhsatı süresince sadece kuyu
tesis yeri ve isale hattı için, gayrimenkul sahibi ile anlaşma sağlanamaz ise
ruhsat sahibi, İdareye müracaat ederek kamulaştırma talep edebileceği gibi
irtifak hakkı talebinde de bulunabilir. Talebi idarece incelenir ve idarenin
yetkisinde olan işlem tesis edilir. Tesis edilen işleme ilişkin masraflar
ruhsat sahibince ödenir.
Kamulaştırma işlemleri, 2942 sayılı
Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yürütülür. Kamulaştırılan arazinin
mülkiyeti idareye, kullanım hakkı ruhsat sahibine aittir.
Devletin hüküm ve tasarrufu veya hazinenin
özel mülkiyetinde bulunan alanlarda ruhsatlandırma, işletme ve kullanım
haklarının tesisi gibi hususlarda idare yetkilidir.
Haciz
yasağı
MADDE 14- Kullanımda olan kuyular
ile işletme için zorunlu tesisler ile ekipman üzerine haciz konulamaz..
Kaynağın ve
çevrenin korunması
MADDE 15- Bu Kanuna tâbi
faaliyetlerde, kaynağı oluşturan sistemin ve çevrenin korunması esastır. Koruma
alanları içinde sisteme ve çevreye zarar verecek ve yapısını bozacak
faaliyetlerde bulunulamaz.
Ruhsat sahibi, kullanım sonrası açığa
çıkacak akışkanı, çevre mevzuatına uygun şekilde deşarj etmek veya reenjekte
etmekle yükümlüdür. Kaynağın birden fazla faaliyet alanında kullanımında hak
sahipleri, kaynaktan istifade ettikleri oranda deşarj veya reenjeksiyon
çalışmasına katkıda bulunmak zorundadır.
Turizm amaçlı kullanılan termal doğal
güzellikler gelecek kuşaklar için koruma altına alınır.
Terk ve
tesislerin intikali
MADDE 16- Arama ve işletme
ruhsatları veya kullanım haklarının, iptal, terk veya sürenin bitmesi sebebiyle
sona ermesi halinde, hak sahibine tazminat verilmeksizin kuyular gerekli her
türlü emniyet tedbirleri alınarak idareye intikal eder. Gerekli tedbirlerin
alınmaması durumunda İdarece bu tedbirler alınır ve yapılan masraflar
ilgilisinden tahsil edilir.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Çeşitli,
Geçici ve Son Hükümler
Teknik
kurulun oluşturulması
MADDE 17- Bu Kanunun yürürlüğe
girmesini müteakip; ilgili İdare bünyesinde yeterli teknik eleman yoksa, il
dahilindeki kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde bulunan ihtiyaca uygun teknik
elemanlardan bir veya daha fazla teknik kurul oluşturulur. Bu teknik kurulda
yapılan işin niteliğine göre; jeoloji, jeofizik, maden, petrol gibi
disiplinlerden yeteri kadar teknik eleman bulunur. Oluşturulacak bu kurula
ihtiyaç halinde ilgili bakanlıklardan da katılımcı istenir. Valinin gerekli
görmesi halinde bu kurullarda sözleşmeli personel de istihdam edilebilir.
Uygulanacak
hükümler
MADDE 18- 24.4.1930 tarihli ve
1593 sayılı Umumi Hıfsısıhha Kanunu hükümleri saklıdır.
Yönetmelik
MADDE 19- Bu Kanunun uygulanmasına
ilişkin esas ve usuller, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı, Bayındırlık ve
İskan Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre ve
Orman Bakanlığının görüşleri alınarak İçişleri Bakanlığı ile Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanlığı tarafından müştereken çıkarılacak bir yönetmelikle
düzenlenir.
Yürürlükten
kaldırılan hükümler
MADDE 20- 10. 6.1926 tarihli ve
927 sayılı Sıcak ve Soğuk Maden Sularının İstismarı ile Kaplıcalar Tesisatı
Hakkında Kanun ile ek ve değişiklikleri, 12. 3.1982 tarihli ve 2634 sayılı
Turizmi Teşvik Kanununun ek 1 inci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
GEÇİCİ
MADDE 1-
Bu kanunun yürürlüğe girmesinden önceki kazanılmış hak sahipleri bu haklarına
konu olan kaynağa ait; mevcut jeolojik, jeofizik, kimyasal etütler ile sondaj
çalışmalarına ilişkin rapor, doküman, üretim şekil ve miktarları, testleri ve
sahadaki mevcut tesislere ait bilgi ve projeleri, hakkın kendilerine ait
olduğunu gösterir belgeleri, işletme projesi, harç ve teminat makbuzları ile
birlikte bu kanunun resmî gazetede yayımlanmasından itibaren kazanılmış haklar
korunarak altı ay içerisinde ilgili idarelere vererek intibak yaptırmakla
yükümlüdür.
GEÇİCİ
MADDE 2-
Özel kanunlar ve Bakanlar Kurulu Kararlarına dayanan kullanımlar hariç olmak
üzere; kamu kurum ve kuruluşları, mahalli idareler, şirketler, gerçek ve tüzel
kişiler her ne amaçla olursa olsun ruhsatsız olarak kullandıkları kaynaklar için
bu kanunun Resmî Gazetede yayımı tarihinden itibaren altı ay içerisinde ilgili
il özel idaresine başvurarak ruhsat almak zorundadırlar. Ruhsat almayanların
kullanımlarına engel olunur ve ilgili il özel idaresince kurulacak komisyon
marifetiyle yapılacak tespiti müteakip, alacağın 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsili cihetine gidilir.
GEÇİCİ
MADDE 3- 927 sayılı Sıcak ve Soğuk Maden
Sularının İstismarı ile Kaplıcalar Tesisatı Hakkında Kanun ile 23.06.1942
tarihli ve 4268 sayılı Kanun ve diğer kanun, tüzük, yönetmelik ve Bakanlar
Kurulu Kararnameleri ile verilmiş bulunan imtiyaz, işletme, sicil ve diğer
ruhsat ve resmî belgeli hakların sahipleri, bu Kanun hükümlerine tâbidir.
Kazanılmış haklar; Devlete karşı olan yükümlülükler yerine getirilmiş olması
kaydıyla korunur. İşletme imtiyazlı ruhsatlarda tesislerin yenilenmesi halinde
bu Kanun hükümleri esas alınır.
Turizm bölge, alan ve merkezi ilan edilen
Jeotermal sahalarda, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun ek 1 inci maddesi
gereğince Turizm Bakanlığınca verilmiş haklar saklıdır.
Yürürlük
MADDE 21- Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 22- Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.
SANAYİ,
TİCARET, ENERJİ, TABİÎ KAYNAKLAR, BİLGİ VE
TEKNOLOJİ KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METİN
JEOTERMAL
KAYNAKLAR VE DOĞAL MİNERALLİ SULAR KANUNU TEKLİFİ
BİRİNCİ
BÖLÜM
Genel
Hükümler
Amaç
MADDE 1- (1) Bu Kanunun amacı,
jeotermal ve doğal mineralli su kaynaklarının etkin bir şekilde aranması,
araştırılması, geliştirilmesi, üretilmesi, korunması, bu kaynaklar üzerinde hak
sahibi olunması ve hakların devredilmesi, çevre ile uyumlu olarak ekonomik
şekilde değerlendirilmesi ve terk edilmesi ile ilgili usul ve esasları
düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2- (1) Bu Kanun, belirlenmiş
veya belirlenecek jeotermal ve doğal mineralli su kaynakları ile jeotermal
kökenli gazların arama ve işletme dönemlerinde, kaynaklar üzerinde hak sahibi
olunması, devredilmesi, terk edilmesi, kaynak kullanımının ihale edilmesi, sona
erdirilmesi, denetlenmesi, kaynak ve kaptajın korunması ile ilgili usul ve
esaslar ile yaptırımları kapsar.
Tanımlar
MADDE 3- (1) Bu Kanunda geçen;
1) Bakanlık : Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığını,
2) MTA : Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünü,
3) MİGEM : Maden İşleri Genel Müdürlüğünü,
4) İdare : İl özel idarelerini,
5) Kaynak : Doğal yolla, sondaj veya kuyularla jeotermal
akışkan veya doğal mineralli su, gaz
veya bunların birlikte elde edildiği yerleri,
6) Jeotermal kaynak : Jeolojik yapıya bağlı olarak yerkabuğu
ısısının etkisiyle sıcaklığı sürekli olarak bölgesel atmosferik yıllık ortalama
sıcaklığın üzerinde olan, çevresindeki sulara göre daha fazla miktarda erimiş
madde ve gaz içerebilen doğal olarak çıkan veya çıkarılan su, buhar ve gazlar
ile yeraltına insan düzenlemeleri vasıtasıyla gönderilerek yerkabuğu veya
kızgın kuru kayaların ısısı ile ısıtılarak su, buhar ve gazların elde edildiği
yerleri,
7) Doğal mineralli su : Yerkabuğunun farklı derinliklerinde,
uygun jeolojik şartlarda doğal olarak oluşan bir veya daha fazla kaynaktan
yeryüzüne kendiliğinden çıkan ya da çıkartılan, mineral içeriği ve diğer
bileşenleri ile tanımlanan; tedavi, şifa amaçlarıyla da kullanılan içmece suyu,
şifalı su, ve benzeri adlarla anılan soğuk ve sıcak doğal suları,
8) Jeotermal alan : Yapılan bilimsel ve teknik çalışmalarla
sınırları belirlenen ve üzerinde jeotermal kaynak veya jeotermal kaynakla
birlikte doğal mineralli suların bulunduğu alanı,
9) Jeotermal sistem
: Jeotermal alan oluşumunu sağlayan; beslenme alanı, akışkan, ısı
kaynağı, rezervuar ve/veya zonu, örtü kaya ve boşalım alanının tümünü kapsayan,
jeotermal kaynak ve/veya doğal mineralli suların çıktığı ve/veya üretildiği,
kendine özgü jeolojik yapısı, hidrojeolojik ve kimyasal özellikleri olan
sistemi,
10) Jeotermal rezervuar : Sıcaklık ve jeokimyasal açıdan
doğal bir denge içinde bulunup bir bütünlük ifade eden, değişik şekillerde
dışardan beslenen yarı açık veya kapalı sıcak su ve/veya buhar üretim ortamını,
11) Sondaj :Jeotermal akışkanları aramak, üretmek, kullanım
sonrası re-enjekte etmek, rezervuarı gözlemlemek veya test etmek için bilimsel
yöntemler ve uygun araçlar kullanılarak, gereken derinlik ve çapta yeryüzünden
kaynağa doğru jeolojik takip ile delik kazma ve açma işlemi ile jeotermal
rezervuar oluşturmak için akışkan enjekte etmek için kuyu açma işlemini,
12) Akışkan : Kaynaklardan elde edilen su, gaz ve buharı,
13) Kaptaj : Akışkanın doğal olarak ve/veya bilimsel
yöntemler ve uygun araçlar kullanılarak rezervuardan yeryüzüne ulaşmasından
itibaren kirlenmesinin önlenerek ve korunarak daha sağlıklı şekilde
değerlendirilebilmesi için kullanım öncesi özel teknikle yapılan toplama
havuzlarında, galeri ve/veya kuyularda biriktirilmesi işlemini,
14) Koruma alanı : Kaynak ve bunların bağlı olduğu jeotermal
sistemin; bozulmasına, kirlenmesine ve sürdürülebilir özelliğinin yitirilmesine
neden olacak dış etkenlerden korumak amacıyla sahanın jeolojik, hidrojeolojik
yapısı, iklim koşulları, zemin cinsi ve tipleri, drenaj sahası sınırı, kaynak
ve kuyu çevresindeki yerleşim birimleri, endüstri tesisleri, çevrenin
topografik yapısı gibi unsurlara bağlı olarak belirlenmiş önlemler alınması
gereken, içerisinde yapılan faaliyetlerin kontrol ve denetime tabi olduğu ve
gerektiğinde yapılaşma ve arazi kullanım faaliyetleri kısıtlanabilir alanları,
15) Bloke alan : İşletme ruhsatı verilmiş bir jeotermal
kaynaktan yapılan üretim faaliyetlerinin etkilenmemesi için işletme ruhsatı
sahibi dışındaki talep sahiplerine kapatılmış ve işletmeye açılmayacak
alanları,
16) Enjeksiyon : Akışkanların, yapay yöntemlerle jeolojik
formasyonlara gönderilmesini,
17) Reenjeksiyon : Üretilen jeotermal akışkanların yapay
yöntemlerle kullanıldıktan sonra tamamının veya kalan kısmının üretildikleri
jeolojik formasyonlara geri gönderilmesini/basılmasını,
18) Deşarj : Jeotermal akışkanın kullanımından sonra
reenjekte edilemeyen kısmının veya tamamının çevre kirliliğine neden olmayacak
şekilde başka alıcı ortamlara gönderilmesini,
19) Test : Rezervuarın üretimi, yönetimi ve izleme
programını oluşturmak için fiziksel ve kimyasal parametreleri belirlemeye
yönelik yürütülen çalışmaları,
20) Emniyetli verim : Jeotermal sistemi ve rezervuar
dengesini bozmayacak şekilde aynı rezervuardan birim zamanda üretilebilecek
azami akışkan miktarını,
21) Ruhsat : Sınırları belirlenmiş bir alanda kaynak tespiti
ve işletilmesi faaliyetlerinin yapılabilmesi için verilen izin belgesini,
22) Proje : Kaynaktan yararlanmak amacıyla yapılacak
çalışmaları düzenleyen, belirlenen usul ve esaslara göre hazırlanan, arama ve
işletme dönemindeki faaliyetlerin başlaması, gelişimi ve bitirilmesi ile ilgili
süreleri içeren, beyan niteliğindeki metni,
23) Arama : Jeotermal sistemden akışkan elde etmek amacıyla
jeolojik araştırmalarla başlatılan, jeokimyasal ve jeofizik çalışmalarla
desteklenen, yapılan tüm çalışmalara ait verilerin değerlendirilmesi sonucu
belirlenen lokasyon veya lokasyonlarda amaç ve tekniğine uygun olarak jeolojik
takiple açılan sondaj çalışmaları ile üretime yönelik test çalışmalarını da
içeren projede belirtilen faaliyetler bütününü,
24) Arama ruhsatı : Sınırları belirlenmiş bir alanda, kaynak
arama faaliyetlerinde bulunulabilmesi amacıyla projeye dayalı verilen izin
belgesini,
25) İşletme : Arama faaliyetleri sonucunda elde edilen
kaynağın üretim, kullanım, reenjeksiyon, enjeksiyon, deşarj ve bu faaliyetlere
yönelik sondaj çalışmalarını içeren projede belirtilen faaliyetler bütününü,
26) İşletme ruhsatı : Belirli bir alanda akışkanın
üretilebilmesi ve değerlendirilmesi için projeye dayalı verilen izin belgesini,
27) Faaliyet :Jeotermal kaynakların aranması,
geliştirilmesi, işletilmesi ve terk edilmesi ile jeotermal ve doğal mineralli
suların kullanılması hususundaki işlemleri,
28) Faaliyet raporu : Ruhsat döneminde yönetmelikle
belirlenen kıstaslara göre yıllık olarak hazırlanan ve faaliyetler ile ilgili
gelişmelerin idare ve MTA’ya bildirilmesini sağlayan raporu,
29) Kira sözleşmeleri : İşletme ruhsatına dayalı kullanım
alanlarıyla ilgili hakların, başkalarına
kiralanmasını sağlayan sözleşmeleri,
30) Mücbir sebep : Sel, yangın, deprem, çökme, heyelan,
savaş hali ile yönetmelikte belirtilen diğer halleri,
31) Beklenmeyen haller : Jeoloji ve kaynak şartlarındaki
beklenmeyen fiziksel ve kimyasal değişiklikler ile ilgili mevzuat gereğince
diğer kurumlardan alınması gereken izinlerin alınamaması durumlarını,
32) Teminat : Kaynağın değerlendirilmesine yönelik
faaliyetlerde, kamu can ve mal sağlığını etkileyecek durumların oluşması ve
ruhsat sahibi tarafından gerekli tedbirlerin alınmaması halinde kullanılmak
üzere arama, işletme ve bloke alanları için nakdi para, banka ve özel finans
teminat mektubu, Devlet bono ve tahvili olarak idareye verilen güvenceyi,
33) Gayri safi hasılat : İşletmenin toplam yıllık cirosu
olup, işletmelere ait tahakkuk eden her türlü mal ve hizmet satış bedelleri,
faizler ile yapılan kiralamaların dahil olduğu miktarı,
ifade eder.
Mülkiyet ve ruhsat
MADDE 4- (1) Jeotermal kaynaklar
ve doğal mineralli sular, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup bulundukları
arzın mülkiyetine tabi değildir. Kaynağa ilişkin faaliyetlerin yapılabilmesi
için, bu Kanuna göre Ruhsat alınması zorunludur.
(2) Jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sulara ilişkin
haklar, medeni hakları kullanmaya ehil T.C. vatandaşlarına, statüsünde
jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sularla ilgili faaliyet yapabileceği
hususu yer alan Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre kurulmuş tüzel kişiliği
haiz şirketlere, bu hususta yetkisi bulunan kamu iktisadi teşebbüsleri ile
müesseselerine, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri ile diğer kamu kurum, kuruluş
ve idarelerine verilir. Jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sulara ilişkin
haklar gerçek veya tüzel tek kişi adına verilir.
(3) Jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sulara ilişkin
haklar, miras yolu ile intikal eder. Bu haklar, bütün mirasçıların vekaletini
havi bir vekaletname ile ikinci fıkrada belirtilen niteliklere sahip mirasçılardan
birine veya üçüncü bir şahsa devredilir. Mirasçıların ittifak edememeleri
halinde mirasçılardan birinin müracaatı ile mahkeme mirasçılardan bu hakkın en
ehil olana tahsisine veya bu da mümkün
olmazsa ruhsatın satılmasına karar verir. Mahkeme bu hususu basit muhakeme
usulü ile halleder. Eğer dava söz konusu değil ise altı ay içerisinde intikal
işlemleri tamamlanmayan ruhsatlar fesh edilir. Devir ve intikal işlemlerinin ne
şekilde yapılacağı yönetmelikle belirlenir.
İKİNCİ BÖLÜM
Ruhsatlar
Arama ruhsatı
MADDE 5- (1) Arama ruhsatı müracaatları, talep sahibi
tarafından 1/25000 ölçekli pafta adı ve koordinatları belirtilerek beş bin
hektarı geçmeyecek şekilde arama projesi ile birlikte idareye yapılır.
Müracaatlarda öncelik hakkı esastır. Aynı yer için aynı anda birden fazla talep
olması halinde, projeler incelenerek en hızlı ve en fazla yatırımı teklif eden
proje sahibinin talebi tercih edilir.
(2) İdare, müracaat alanı hakkında bilgileri MİGEM’e
bildirir. Arama için başvurulan saha, önceki diğer başvurular ile çakışıyorsa,
MİGEM çakışan kısımları çıkararak kalan saha için “arama ruhsatı”
verilebileceğini idareye bildirir. İdare, verilen ruhsatı koordinatları ile
birlikte kayıtlara alınmak üzere MİGEM’e bildirir.
(3) Arama ruhsat süresi üç yıldır. Faaliyetlerin olumlu
gelişmesi ve ilave etütlere ihtiyaç duyulması halinde revize proje verildikten
sonra idarece uygun bulunması halinde bir yıl uzatılır ve uzatma MİGEM’e
bildirilir. Arama ruhsatı süre uzatım talebi, ruhsat süresi bitiminden önce
idareye yapılır.
(4) Arama ruhsatı döneminde idarenin bilgisi dahilinde,
çevrenin kirletilmemesi kaydı ile sadece test amaçlı üretim yapılabilir.
(5) Birden fazla ili içine alan arama ve işletme
faaliyetlerinde başvurular alanın büyük olduğu il idaresine yapılır ve işlemler
alanın küçük olduğu il idaresine bildirilir.
İşletme ruhsatı
MADDE 6- (1) Arama ruhsatı
sahibinin, arama ruhsat süresinin son günü akşamına kadar işletme projesi ile
idareye işletme ruhsatı başvurusunda bulunması halinde “işletme ruhsatı”
verilir ve varsa tespit edilen bloke alanıyla birlikte MİGEM’e bildirilir.
(2) İşletme ruhsatı sahipleri, işletme faaliyetine geçmek
için ilgili kurumlardan gerekli izinleri almakla yükümlüdür.
(3) İşletme ruhsatı sahibi, projesinde belirtilen süre
içinde işletmeye geçmez veya herhangi bir sebeple işletme ruhsatının iptal
edilmesi durumunda teminat irat kaydedilir ve saha idare tarafından ihaleye
çıkarılır. İşletme projeleri ile ihaleye katılan isteklilerden idareye en fazla
geliri teklif eden istekliye işletme ruhsatı verilir ve MİGEM’e bildirilir.
(4) İdareden izin alınmaksızın, projede yer alan herhangi
bir kuyunun yenilenmesi, sayısının ve kapasitesinin artırılması, enjeksiyon,
reenjeksiyon, üretim amaçlı tüm sondaj faaliyetleri ile diğer proje
değişiklikleri ve revizyonları yapılamaz. İdare, gerekli görülen hallerde,
bedelini ödemek kaydıyla, MTA’dan değerlendirme isteyebilir.
(5) İşletme ruhsatı süresi otuz yıldır. Süre sonunda ruhsat
sahibinin talep etmesi durumunda onar yıllık dönemler halinde uzatılır. Süre
uzatımları MİGEM’e bildirilir.
(6) Doğal çıkış halindeki jeotermal ve doğal mineralli sular
için, kaptajı yapılarak doğrudan işletme talepleri de İdarece bu Kanun
hükümlerine göre işletme ruhsatına bağlanır ve MİGEM’e bildirilir.
Teknik sorumluluk ve
faaliyet raporu
MADDE 7- (1) Arama ve işletme
ruhsatı süresince, faaliyetlerin ilgili mühendislik dallarından bir mühendisin
sorumluluğunda sürdürülmesi zorunludur. Teknik sorumlu olmaksızın faaliyette
bulunulması halinde, ruhsat teminatı irat kaydedilerek, faaliyetler durdurulur.
(2) Teknik sorumlu, kaynağın aranması, araştırılması,
geliştirilmesi ve üretiminde bilimsel ve teknik esasları gözeterek görev ve
sorumluluklarını yerine getirir. Ancak doğal mineralli su işletmelerinde ilgili
mühendislik fakültesi mezunu herhangi bir kişi teknik sorumlu olarak
bulunabilir.
(3) Teknik sorumlu veya sorumlularca hazırlanan yıllık arama
ve işletme faaliyet raporlarının ruhsat sahibince iki nüsha olarak takip eden
yılın Mart ayı sonuna kadar idareye verilmesi zorunludur. Faaliyet raporlarının
bir nüshası idare tarafından MTA’ya gönderilir.
(4) Arama ve işletme faaliyet raporlarının süresi içerisinde
idareye verilmemesi halinde, teminatı irat kaydedilerek iki aylık ek süre
verilir ve teminat iki ay içerisinde iki katına tamamlattırılır. Bu süre
sonunda da faaliyet raporunun verilmemesi halinde arama ruhsatı iptal edilir ve
MİGEM’e bildirilir.
Mücbir sebep ve
beklenmeyen hal
MADDE 8- (1) Ruhsat sahibi, mücbir
sebep veya beklenmeyen halin ortaya çıkması durumunda, gerekçe ve süre
belirtilmek kaydıyla on gün içinde idareye müracaat ederek geçen sürenin ruhsat
süresine eklenmesini ve bu sürede yükümlülüklerinin askıya alınmasını talep
eder. Ruhsat sahibi tarafından idareye yapılan müracaat tarihi, mücbir sebebin
başlama tarihi olarak kabul edilir.
(2) Ruhsat sahibi, mücbir sebep veya
beklenmeyen hallerin ortadan kalkmasından itibaren en geç üç ay içinde
faaliyete geçmek zorundadır. Bu süre içinde faaliyete geçilmediği takdirde,
teminatı irat kaydedilerek yeniden teminat vermesi ve faaliyete geçmesi için
ruhsat sahibine üç ay ek süre verilir. Bu süre sonunda da teminat yatırılmaz ve
faaliyete geçilmez ise ruhsat iptal edilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Ortak Hükümler
Faaliyetlerin
denetlenmesi
MADDE 9- (1) Faaliyetler her yıl
idare tarafından denetlenir. Gerektiğinde idarece talep edilmesi halinde MTA
tarafından da denetim yapılır. Denetimler, 14 üncü maddede belirtilen hususlar
ve diğer maddelerde belirtilen ilkeler dikkate alınarak yapılır. Denetimler
için ruhsat sahibi tarafından MTA’ya 1000 Türk Lirası ödenir. Bu miktar, MTA
tarafından yıllık ÜFE’ye göre artırılır.
(2) Memuriyet mahalli dışında MTA’ca görevlendirilen konuyla
ilgili ve yardımcı personele, 10.2.1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah
Kanunu’nun 50 nci maddesi ile ilişkilendirilmeksizin, her yıl Bütçe Kanunu ile
belirlenen gündelik harcırah miktarının iki katı tutarında 6245 sayılı Harcırah
Kanunu genel hükümlerine göre harcırah ödenir. Bu madde kapsamında ödenen
gündelik tutarından her hangi bir ad altında kesinti yapılmaz.
(3) MTA, yapacağı denetim ve incelemeler için, gerekli
görmesi halinde, diğer ilgili bakanlık, kamu kurum ve kuruluşlarının da
katılımını isteyebilir.
Devir, sicil, ihale,
harç, teminat ve idare payı
MADDE 10- (1) Devir, sicil, ihale,
harç, teminat ve idare payına ilişkin esaslar aşağıdaki şekildedir:
a) Devir : Arama ve
işletme ruhsatları devredilebilir.
b) Sicil : İdare, kaynağa ilişkin hakların devir, haciz, rehin ve ipotek veya sona erme
hususlarını içeren bir sicil tutmakla yükümlüdür. Ruhsatın sınırları, kuyuların
koordinatları, akışkanın parametreleri, devir, ihtiyati haciz, rehin, ihtiyati
tedbir, ipoteğe ilişkin bilgiler ve akışkanın kullanımına ilişkin kira ve
benzeri sözleşmeler ile hakların sona ermesi sicile işlenir. Haklar, ancak
sicile işlendiği takdirde hüküm ve sonuç doğurur. İlgililer, sicil kayıtlarının
idarenin sicil memurlarından biri huzurunda gösterilmesini isteyebilir. Sicil
alenidir ve kaynak sicilindeki kayıtların bilinmediği iddia edilemez. Haklara
ilişkin olarak yapılan sözleşmeler, idarece sicile işlenmedikçe üçüncü kişilere
karşı ileri sürülemez.
c) İhale : Herhangi bir sebeple hükümden düşmüş, terk
edilmiş veya taksir edilmiş ruhsatlar, İdarece ihale yoluyla aramalara ve
işletmeye açılır. İhale ilanı Resmi Gazetede yayımlanır. İhale süresi içinde
müracaat olmaması halinde ruhsat alanları başka bir işleme gerek kalmaksızın
idare tarafından MİGEM’e bildirilerek arama ve işletme müracaatlarına açık hale
gelir.
c) Harç : Jeotermal
kaynaklar için 1000 Türk Lirası, doğal mineralli sular için 500 Türk Lirası
arama ruhsat harcı alınır. İşletme ruhsatları için bu harç miktarları dört kat
olarak uygulanır.
d) Teminat : Ruhsat aşamasına bağlı olarak, hektar başına,
ruhsat harcının %1’i tutarında ruhsat teminatı alınır. Bu oranı, %50 oranında
artırmaya veya eksiltmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Ancak teminat 15.000 Türk
Lirasından az olamaz. Teminatın asgari miktarı ve harçlar, her yıl Maliye
Bakanlığı’nca belirlenen yeniden değerlendirme oranlarına göre artırılır. Bu
madde uyarınca önceden alınan işletme ruhsatı teminatları, beş yılda bir Maliye
Bakanlığı’nca belirlenen yeniden değerlendirme oranlarına göre artırılarak
güncelleştirilir. Bu Kanuna göre tamamlanması veya yenilenmesi gereken
teminatlar güncel teminat üzerinden alınır.
e) İdare payı : Akışkanın doğrudan ve/veya dolaylı
kullanıldığı tesislerin gayri safi hasılatının yüzde biri tutarında idare payı,
her yıl Haziran ayı sonuna kadar idareye ödenir. Tahsil edilen tutarın beşte
biri, idare tarafından, kaynağın bulunduğu belediye veya köy tüzel kişiliğine
bir ay içerisinde ödenir.
(2) Hak sahibi, başvurunun kabul edildiğinin kendisine
bildirildiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde harç ve teminatı yatırmadığı
takdirde, talebinden vazgeçmiş sayılır.
İdari yaptırımlar
MADDE 11- (1) Faaliyetlerin,
projeye göre yürütülmesi zorunludur. Ruhsat sahibinin projesinde belirtilmeyen
konularda veya izinsiz olarak faaliyette bulunulduğu tespit edilirse, teminatı
irat kaydedilerek faaliyet durdurulur ve teminat üç katına çıkarılarak bir ay
içinde tamamlattırılır. Aynı fiilin tekrarı halinde teminat irat kaydedilerek
ruhsat iptal edilir.
(2) Ruhsat sahibince, kaynak koruma alanı etüdü yapılmadan
işletmeye geçilmesi veya koruma alanı etüdünde öngörülen tedbirlere
uyulmamasının tespiti halinde faaliyetler durdurularak teminat irat kaydedilir.
Altı ay içerisinde gerekli tedbirlerin alınması ve teminatın tamamlattırılması
istenir. Altı ay sonunda teminat verilmez ve tedbirler alınmaz ise faaliyetler
durdurulur.
(3) İdare payının süresi içerisinde ödenmemesi halinde,
teminat irat kaydedilerek iki aylık süre verilir. Bu süre zarfında idare payı
yatırılmaz ve teminat tamamlanmaz ise faaliyetler durdurulur.
(4) Ruhsat olmadan faaliyette bulunulduğunun tespiti
halinde, faaliyetler idarece durdurulur. 22.2.2005 tarihli ve 5302 sayılı İl
Özel İdaresi Kanununa göre 50.000 Türk Lirası idare tarafından idari para
cezası tahakkuk ettirilir.
(5) Ruhsat ve/veya gerekli izinler alınmadan yapılan
faaliyetler durdurulur. Kaynağın ve rezervuarın korunması ile çevre
kirliliğinin önlenmesi için acil tedbirlerin gerekli olduğu hallerde tedbirler
idarece alınır. Bu nedenle yapılan her türlü masraf, sorumlusundan idare
tarafından 21.7.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
İrtifak ve kamulaştırma
MADDE 12- (1) Arama ruhsatı sahibi,
arama faaliyetleri yapılacak alanda, özel mülkiyete konu taşınmazın sahibi ile
anlaşamaması halinde, idareye müracaat ederek irtifak hakkı talebinde
bulunabilir.
(2) İşletme ruhsatı süresince sadece sondaj yerleri ve isale
hattı, kaptaj gibi gerekli olan yerler için, taşınmazın sahibi ile anlaşma
sağlanamaz ise ruhsat sahibi, idareye müracaat ederek kamulaştırma veya irtifak
hakkı talebinde bulunabilir. Talep, idarece incelenip değerlendirildikten sonra
uygun bulunması halinde kamu yararı kararı alınır.
(3) İrtifak ve kamulaştırma işlemleri, 4.11.1983 tarihli ve
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yürütülür. İrtifak ve kamulaştırma
bedelleri ve masrafları ruhsat sahibince ödenir.
(4) Kamulaştırılan taşınmaz, tapuya idare adına tescil
edilip, faaliyetler devam ettiği sürece ruhsat sahibi adına tahsis edilir.
(5) Kamulaştırılan taşınmazın, faaliyetler için lüzum
kalmadığının idarece tespiti halinde, Kamulaştırma Kanununda öngörülen usul ve
esaslara göre belirlenecek rayiç bedeli ödenmek kaydıyla kamulaştırılan yerin
eski sahibine iade edileceği hususu, ruhsat sahibi ve taşınmazın eski sahibine
tebliğ edilir. Eski sahibinin taşınmazı altı ay içerisinde almak istememesi
durumunda taşınmaz idareye kalır.
(6) Tapu siciline konulan şerhler idarenin müracaatı üzerine
ayrıca mahkeme kararına gerek kalmadan silinir.
(7) Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve
tasarrufundaki yerlerde yapılan faaliyetler için bu Kanunun yürürlük tarihinden
sonra kira, ecri misil alınmaz.
Rehin, haciz, ihtiyati
tedbir ve ipotek tesisi
MADDE 13- (1) Ruhsat alanının
işletilmesinde gerekli olan kuyular, her türlü tesisler, ekipman, su taşıma hat
ve sistemleri, aletleri ile bir yıllık diğer işletme malzemesi gibi kaynağın
üretimine yönelik ayrılmaz parçalar, münferiden haczedilemez veya üzerlerine
ihtiyati tedbir konulamaz ancak bir kül halinde haczi ve ihtiyati tedbir
konulması mümkündür.
Bunların tamamı üzerine ihtiyati tedbir konulması veya
icraen satışlarına karar verilmesi halinde, işletmenin faaliyetlerine müdahale
edilemez.
(2) İşletme ruhsatı üzerine 22.11.2001 tarihli ve 4721
sayılı Türk Medeni Kanunu ilgili hükümleri uyarınca, ruhsat süresini geçmemek
kaydıyla, ipotek tesisi mümkündür. Üzerine ipotek tesisi edilmiş işletme
ruhsatının alanlarında değişiklik olduğu takdirde, mevcut ipotek, hiçbir işleme
gerek kalmaksızın yeniden verilen ruhsat üzerinde de aynı şartlarla devam eder.
(3) İşletme ruhsatının sona ermesi halinde ipotek, kuyular
ve bunların korunması için yapılmış tesisler dışında kalan ruhsat sahibine ait
tesis, vasıta, alet ve malzeme üzerinde
devam eder.
Kaynak rezervuarının
korunması
MADDE 14- (1) Bu Kanuna tabi
faaliyetlerde kaynağı oluşturan jeotermal sistemin korunması, kaynağın israf
edilmemesi ve çevrenin korunması esas olup işletme faaliyeti öncesinde kaynağın
koruma alanları etüdünün ruhsat sahibi tarafından yaptırılması zorunludur. Aksi
takdirde faaliyetler durdurularak koruma alanlarının belirlenmesi için ruhsat
sahibine uygun süre verilir. Bu süre sonunda da koruma alanının belirlenmemesi
halinde 11 inci madde hükümleri uygulanır.
(2) Koruma alanı etüt raporları, MTA’nın görüşü alınarak,
idare tarafından onaylanır. Arazi kullanımı ve yapılaşma ile ilgili kaynak
koruma alanları etüdünde öngörülen kısıtlama ve koşullar, imar planlarında esas
alınır. Kaynak koruma alanlarında alınacak tedbirlere ilişkin genel ilkeler
yönetmelikle belirlenir.
(3) MTA tarafından yapılan denetlemelerde faaliyetlerin
öngörülen tedbirlere uygun yürütülmediğinin tespiti halinde, faaliyetler
idarece durdurulur. Alınacak tedbirler, MTA tarafından belirlenir ve idareye
bildirilir. Gerekli tedbirleri almak ve/veya aldırmakla idare yükümlüdür.
Gerekli tedbirlerin alınması için en fazla bir yıl süre verilir. Öngörülen
tedbirlerin yerine getirilmemesi halinde ruhsat iptal edilir.
(4) Ruhsat sahibi, kullanım sonrası açığa çıkacak akışkanı
çevre limitlerini dikkate alarak deşarj edebilir. Akışkan içeriği çevre
limitlerine göre deşarja izin vermiyorsa reenjekte etmekle yükümlüdür. Ancak
formasyonun fiziksel ve kimyasal özellikleri nedeniyle reenjeksiyonun
gerçekleşmediğinin MTA tarafından onaylanması halinde, çevre kirlenmesini
önleyecek tedbirler alınarak deşarj yapılır.
(5) Entegre jeotermal kaynak kullanım alanı dışındaki
müstakil kaplıca ve doğal mineralli su işletmelerinde reenjeksiyon ve
enjeksiyon şartı aranmayabilir. Çevre ve Orman Bakanlığının görüşü
doğrultusunda idarece karar verilir.
Terk ve tesislerin
intikali
MADDE 15- (1) Arama veya işletme
ruhsatı sahibi, ruhsat alanının tamamını veya bir kısmını, terk talebinde
bulunabilir. İdare, faaliyetle ilgili gerekli emniyet tedbirlerinin yerine
getirilmiş ve çevre düzenlenmesi yapıldığının tespitini müteakip terk talebini
kabul eder.
(2) Arama ve işletme ruhsatlarının fesih, iptal, terk veya
sürenin bitmesi nedeniyle sona ermesi halinde, hak sahibine tazminat
verilmeksizin kuyular ve bunların korunması için yapılmış tesisler, gerekli
kuyu başı emniyet tedbirleri alınmış olmak kaydıyla idareye intikal eder. Diğer
tesis, vasıta, alet ve malzeme ruhsat sahibine aittir.Bu şekilde idareye
intikal eden varlıklar ihale ile satışı yapılarak gerekli ruhsatlandırma
yapılır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Maden Tetkik ve Arama
Genel Müdürlüğü hizmetleri ile ilgili haklar
MADDE 16- (1) MTA, jeotermal ve
doğal mineralli su kaynak aramalarını ruhsat harcından ve teminatından muaf
olarak bu kanun hükümlerine göre ruhsat alarak yapar. MTA’nın arama ruhsatı
aldığı sahalarda kaynak varlığı tespit etmesi halinde, bu alan MTA tarafından
ihale edilir ve ihale üzerinde kalan istekliye bu alanda idarece işletme
ruhsatı verilir. MTA’nın yaptığı masraflar ihale bedeli üzerinden alındıktan
sonra kalan miktar MTA ve idarece eşit paylaşılır.
(2) MTA, yürüyen ruhsat alanları dahil her yerde ruhsat
şartı olmaksızın her türlü bilimsel ve teknik çalışmayı yapabilir.
Kültür ve turizm koruma
ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezlerine ilişkin hususlar
MADDE 17- (1) 12.3.1982 tarihli ve
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca ilan edilen kültür ve turizm koruma
ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezlerinde;
1) Bu madde kapsamında verilecek her türlü faaliyet
izinlerinde imar planları ile belirlenen turizm yatırım alanları ve
kapasitelerinin gerektirdiği ihtiyaçlar sağlandıktan sonra diğer faaliyet izni
talepleri karşılanabilir. İmar planları onaylanana kadar faaliyet izni
verilemez.
2) Turizm belgeli tesislerin jeotermal su kullanım bedeli,
kullanılan jeotermal su miktarına göre belirlenir.
3) Bu madde kapsamındaki uygulamalarla ilgili faaliyetler
için idarece önceden Kültür ve Turizm Bakanlığının görüşü alınır.
(2) Jeotermal faaliyetlerde, sürdürülebilir ve bütüncül
jeotermal kaynak kullanımı sağlamak için idare, belediyeler, mahalli idare
birlikleri veya bunların bu yerlerdeki turizm yatırımcılarının çoğunluğu ile
birlikte ortak oldukları şirketlerin başvurmaları halinde bölge veya merkezin
tamamında faaliyet izni bunlara verilir. Bu başvurudan sonra bu yerlerde
başkaca bir başvuru sahibine faaliyet izni verilemez. Ancak kaynağın bunların
ihtiyacının üzerinde olması halinde Kültür ve Turizm Bakanlığının görüşü ile
diğer kişilerin faaliyetlerine izin verilebilir.
(3) İdare ve belediyeler veya mahalli idare birliklerinin bu
madde kapsamında aldıkları faaliyet iznini idare, belediyeler veya mahalli
idareler birlikleri ile bunların bu yerdeki turizm yatırımcılarının çoğunluğu
ile birlikte ortak olduğu tüzel kişiliklere bu Kanundan doğan haklarını o güne
kadar yaptıkları masrafların yasal faizi ile birlikte ödenmesi halinde
devredilebilirler.
(4) Bu madde kapsamında Belediyelerce kurulacak şirketler
için 24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında
Kanun’un 27 nci maddesi uygulanmaz, İçişleri Bakanlığı’nın uygun görüşü alınır.
(5) Bu maddenin uygulanması ile ilgili tüm usul ve esaslar,
Kültür ve Turizm Bakanlığının görüşü alınarak İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir.
MADDE 18- (1) 4.6.1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden
Kanununun 47 nci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü bu kanun hükümlerine
göre arama ruhsatı alarak bulduğu madenler için 15 inci maddeye göre buluculuk
hakkını kazanır. Arama ruhsat süresi sonuna kadar Genel Müdürlüğe devredilen bu
ruhsatlar 30 uncu madde hükümlerine göre ihale edilir. İhale sonucu elde edilen
gelirin %50’si MTA’ya kaynak geliri olarak aktarılır.”
MADDE 19- MTA yurtiçi ve yurt
dışında yerli ve yabancı kamu veya özel tüzel kişilerle jeotermal kaynak ve
doğal mineralli sulara yönelik olarak arama, araştırma, geliştirme ve bilimsel
ve teknik çalışma yapabilir. Asgarî yüzde 20 olmak kaydıyla, ilgili şirket ile
varılan anlaşma çerçevesinde belirlenecek oranda işletme gelirinden pay alır.
Bu maddenin uygulama usul ve esasları Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle
belirlenir.
Yönetmelik
MADDE 20- (1) Bu Kanunun
uygulanmasına dair usul ve esaslar, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren
altı ay içerisinde, Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikler ile
düzenlenir.
Yürürlükten kaldırılan
hükümler
MADDE 21- (1) Bu Kanunla,
10.06.1926 tarih ve 927 sayılı Sıcak ve Soğuk Maden Sularının İstismarı ile
Kaplıcalar Tesisatı Hakkında Kanun, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunun Ek 1
inci maddesi ile birlikte 26 Mart 1322 tarihli Mülga Maadin Nizamnamesinin,
26/03/1931 tarih ve 1794 sayılı 26 Mart
1322 tarihli Maadin Nizamnamesinin 50 nci Maddesinin Tadiline Dair Kanunun, ve
17/06/1942 tarih ve 4268 sayılı Mülga Madenlerin Aranması ve İşletilmesi
Hakkında Kanunun içmeye ve yıkanmaya mahsus şifalı sıcak ve soğuk maden
sularıyla kaplıcalar hakkındaki hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır.
BEŞİNCİ KISIM
Geçici ve Son Hükümler
GEÇİCİ
MADDE 1- (1)
Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce, 26.3.1322 tarihli Mülga Maadin
Nizamnamesi, 17.6.1942 tarihli ve 4268 sayılı Mülga Madenlerin Aranması ve
İşletilmesi Hakkında Kanun, 19.2.1985 tarihli ve 3154 sayılı Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, 26.5.2004 tarihli
ve 5177 sayılı Maden Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Kanun, 927 ve 2634 sayılı kanunlar ile 83/6568 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararı uyarınca 3.3.1954 tarihli ve 6309 sayılı Mülga Maden Kanunu kapsamında
verilmiş ruhsat ve haklar aşağıdaki şekilde intibak ettirilir.
a) İl Özel
İdarelerinin işlettiği veya kiraya verdiği kaynaklar il özel idarelerine,
b) İl Özel
İdarelerinin işletme ruhsatı verdiği kaynaklar ruhsat sahiplerine,
c) Vilayetçe rüsum
ve temettü hisseleri devredilen kaynaklar devir alan belediye veya köy tüzel
kişiliği adına,
d) Belediyelerin
işlettiği ve/veya kiraya verdiği kaynaklar belediye tüzel kişiliği adına,
e) Belediye ve il
özel idarelerinin ortağı olduğu şirketlerin işlettiği kaynaklar şirket adına,
f) MTA tarafından bu
Kanunun yayım tarihinden önce kamu veya özel tüzel kişiler, belediye ve özel
idare ile yapılan sözleşme ve protokollerle verilen işletme hakları, alanı MTA
tarafından belirlenerek ilgili hak sahibi adına,
g) 5177 Sayılı
Kanunun Geçici 5 inci maddesine göre
temdit talebinde bulunulan ve süresi uzatılan içmece, maden suları, ılıca ve
kaplıcalar ilgili hak sahibi adına,
h) Elektrik Üretim
A.Ş. tarafından işletilen kaynak, alanı MTA tarafından belirlenerek Elektrik
Üretim A.Ş adına,
idare tarafından alan bazında intibak ettirilir. Elektrik
Üretim A.Ş. veya Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından bu sahanın üçüncü
kişilere ihale edilmesi halinde, ihale bedelinin % 50’si MTA’ya öz kaynak
olarak aktarılır. İntibaklarda sözleşme ve işletme şartları ile üçüncü
kişilerin müktesep hakları sicile işlenir.
(2) İşletme imtiyazlı ruhsatlarda ise hak sahibinin geçmişte
kullandığı süre dikkate alınarak toplam süre doksan dokuz yılı geçemez.
(3) İntibakı yapılan ruhsatlar MİGEM’e bildirilir.
(4) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle 927 sayılı
Kanuna göre süresi içinde temdit talebinde bulunulmuş ruhsatlar ile 5177 sayılı
Kanunun Geçici 4 üncü maddesine göre ruhsat almak üzere yapılan yeni
müracaatlar, il özel idarelerince müracaat tarihinde yürürlükte olan 5177
sayılı Kanunun Geçici 4 üncü maddesi ve 927 sayılı Kanuna göre
sonuçlandırılarak uygun görülenler ruhsatlandırılarak bu yasaya intibakı
yapılır.
GEÇİCİ MADDE 2- (1) Bu Kanunun yürürlüğe
girmesinden önce kazanılmış hakların sahipleri, bu haklarına konu olan kaynağa
ait mevcut bilgi ve belgeler ile sahadaki mevcut tesislere ait bilgi ve
projeleri, hak sahibi olduğunu gösterir ruhsat, izin, imtiyaz, sözleşme, sicil
ve benzeri belgeleri varsa işletme projesi ve teminat makbuzları ile birlikte
altı ay içerisinde idareye müracaat ederek intibak yaptırmakla yükümlüdür.
(2) Altı ay içinde intibak talebinde bulunulmayan haklar
için teminat iki katına çıkarılarak altı ay eksüre verilir. Bu süre içerisinde
de intibak talebinde bulunulmayan haklara ilişkin faaliyetler durdurulur.
(3) Kanunun yürürlük tarihi itibariyle bir yıl boyunca
müracaat kabul edilmez. Bu süre sonunda ilk hafta yapılan müracaatlar aynı anda
yapılmış kabul edilir ve öncelik sırası kura ile belirlenir. İlk hafta içinde
yapılan müracaatlardan asgari teminat miktarı kadar müracaat bedeli alınır.
(4) İdare, il sınırları içerisindeki kaynak ruhsatlarını ve
ruhsat verilmesi MİGEM’ce uygun bulunan müracaatları, bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde; hak sahibi, kaynak ve alan sınır
koordinatları, kaynağın cinsi, süresi, mülkiyet durumu ve diğer gerekli olan
tüm bilgileri MİGEM’e bildirmek zorundadır.
GEÇİCİ MADDE 3- (1) Bu Kanunun yürürlük
tarihinden önce MTA tarafından, kamu veya özel tüzel kişilere, belediyelere,
özel idarelere sözleşme ile devredilen, kiraya verilen veya kullanım hakkı
verilen ve bu kanunun yürürlülük tarihi itibarı ile sona eren kaynak veya
kaynak alanları ile, MTA’nın yaptığı çalışmalarla belirlediği ve MTA adına
tescil edilen ve tescil edilecek kaynak ve/veya kaynak alanları için MTA’ya
idare tarafından arama ruhsatı verilerek MİGEM’e bildirilir. Bu ruhsat
alanları, MTA tarafından ihale edilir. İhale gelirinden MTA’nın yaptığı arama
masrafları düşüldükten sonra kalan miktar MTA ile İdare arasında eşit olarak
paylaşılır.
(2) MTA adına tescil edilen ve tescil edilecek bu sahalardan
herhangi bir nedenle ihale edilemeyenlerden idare payının yarısı MTA’ya ödenir.
GEÇİCİ MADDE 4- (1) Bu Kanunda geçen
Türk Lirası ibaresi karşılığında, uygulamada 28.1.2004 tarihli ve 5083 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun hükümlerine göre
Ülkede tedavülde bulunan para “Yeni Türk Lirası” olarak adlandırıldığı sürece
bu ibare kullanılır.
Yürürlük
MADDE 22- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 23- (1) Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.