Dönem: 22 Yasama Yılı: 5
TBMM (S.
Sayısı: 1338)
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Etiyopya Federal Demokratik
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde
Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının ve Eki Protokolün Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu
Raporu (1/1242)
Not: Tasarı, Başkanlıkça; Plan ve Bütçe ile Dışişleri
komisyonlarına havale edilmiştir.
T.C.
Başbakanlık
Kanunlar ve Kararlar
Genel Müdürlüğü 9/8/2006
Sayı:
B.02.0.KKG.0.10/101-1300/3999
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Dışişleri Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza
arzı Bakanlar Kurulunca 26/7/2006 tarihinde kararlaştırılan “Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi
Önleme Anlaşmasının ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GEREKÇE
Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti Hükümeti
arasında sermaye, teknoloji ve hizmet hareketlerinin geliştirilmesi,
her iki Devletinde refahına katkıda bulunacaktır. Bu unsurlara ilişkin
hareketlerin geliştirilmesinde çifte vergilendirme nedeniyle
ortaya çıkan sorunların çözümü önem arz etmektedir. Bu amaçla, Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti
Hükümeti arasında 2 Mart 2005 tarihinde Addis Ababa'da "Gelir
Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması"
imzalanmıştır.
Anlaşma ile kişilerin
aynı gelir üzerinden iki Devlette birden vergilendirilmesinin
(çifte vergilendirme) önlenmesi amaçlanmaktadır. Bu amacı sağlamak
üzere, vergileme hakkı, gelir unsurları itibariyle ikamet edilen
veya kaynak Devletlerden birine bırakılmakta veya bu mümkün olmazsa
iki Devlet arasında paylaştırılmaktadır. Böylece, Âkit Devletlerden
birinde yatırım yapan, teknoloji veya hizmet sunan diğer Devlet mukimlerinin,
o Devletin mükelleflerine göre daha ağır vergilendirilmesine engel
olunmakta ve teşebbüslerin risk almadan önce ileride karşılarına
çıkacak her türlü vergi ile ilgili mükellefiyeti hesaplayabilmeleri
sağlanmaktadır. Çifte vergilendirmenin Âkit Devletlerde önlenmesi
ile Etiyopyalı yatırımcılar için Türkiye'nin, Türk yatırımcılar
için ise Etiyopya'nın daha cazip hale geleceği tabiîdir.
Anlaşmanın kapsamına
aldığı vergiler açısından çifte vergilendirmenin ve vergi kaçakçılığının
nasıl önleneceği ve muhtelif gelir unsurlarının vergilendirilmesine
ilişkin ilkeler ve düzenlemeler, ilişikte yer alan Anlaşmanın madde
gerekçelerinde ayrıntılarıyla açıklanmıştır.
ANLAŞMA MADDELERİNİN
GEREKÇELERİ
"Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi
Önleme Anlaşması" 29 madde ve Protokol'den meydana gelmiştir. Anlaşma
maddelerinin gerekçeleri aşağıda belirtilmiştir.
Madde1- Kapsanan Kişiler
1 inci madde hükmü gereğince
bu Anlaşma, Âkit Devletlerden birinin veya her ikisinin mukimi olan
kişilere uygulanacaktır.
Diğer bir ifade ile bu
Anlaşma, milliyet farkı gözetilmeksizin Âkit Devletler (Türkiye
ve Etiyopya)den birinde veya her ikisinde mukim
olan kişileri kapsamına almaktadır.
Madde 2- Kavranan
Vergiler
Bu madde, Anlaşmanın
kavradığı vergilerin belirlenmesinde ve tarifinde açıklığı temin
etme amacını gütmektedir.
Maddenin 1 inci fıkrası,
Anlaşmanın, ne şekilde alındığına bakılmaksızın bir Âkit Devlette,
politik alt bölümlerinde ya da mahalli idarelerinde gelir üzerinden
alınan vergilere uygulanacağını belirtmektedir.
2 nci fıkra, gelir üzerinden
alınan vergilerin kapsamını belirlemektedir.
3 üncü fıkrada, Anlaşmanın
Âkit Devletlerdeki mevcut vergilerden hangilerine uygulanacağı
hükme bağlanmıştır. Anlaşma kapsamına giren vergilerin; Türkiye'de
gelir ve kurumlar vergileri ile gelir ve kurumlar vergisi üzerinden
alınan fon payı; Etiyopya'da ise hizmet ve buna bağlı ücretlerden elde
edilen gelir üzerinden alınan vergi, zirai faaliyetlerden elde edilen
gelir ile gayrimenkul kira gelirleri üzerinden alınan vergiler dahil
olmak üzere, tüzel kişiliği haiz olan ve olmayan işletmelerden elde
edilen gelirler üzerinden alınan vergi, yurtdışında icra edilen hizmetlerden
elde edilen gelirler üzerinden alınan vergiler, temettü, gayrimaddi
hak bedeli ve şans oyunlarından alınan vergi ve değer artış kazançları
vergisinden ibaret olduğu belirtilmiştir.
4 üncü fıkra, Anlaşmanın
imza tarihinden sonra mevcut vergilere ilave olarak veya onların
yerine alınan ve mevcut vergilerle aynı nitelikte olan veya onlara
önemli ölçüde benzeyen vergilerin de Anlaşma kapsamına gireceğini
hükme bağlamakta, ayrıca, Âkit Devletlerin yetkili makamlarının,
ilgili vergi mevzuatlarında yaptıkları önemli değişiklikleri
birbirlerine bildirmelerini öngörmektedir.
Madde 3- Genel Tanımlar
Bu maddede, Anlaşmada
kullanılan terimlerin yorumu için gerekli genel tanımlar yer almaktadır.
Sözkonusu maddede sırasıyla, "Türkiye",
"Etiyopya", "Bir Âkit Devlet" ve "Diğer Âkit Devlet",
"Vergi", "Kişi", "Şirket", "Vatandaş",
"Bir Âkit Devletin Teşebbüsü" ve “Diğer Âkit Devletin Teşebbüsü",
"Yetkili Makam" ve "Uluslararası Trafik" terimlerinin
tanımı yer almaktadır.
Maddenin 2 nci fıkrasında,
Anlaşmada tanımlanmamış terimlerin, Âkit Devletlerin iç mevzuatlarında
öngörülen anlamları taşıdığı belirtilmiş ve Anlaşmada boşluk
kalmaması sağlanmıştır.
Madde 4- Mukim
Âkit Devletlerin vergileme
yetkisi, Anlaşmanın birçok maddesinde doğrudan doğruya "mukim"
kavramına göre çözümlenmektedir. Bu çerçevede, gerçek ve tüzel kişilerin
hangi Devletin mukimi addedileceği hususu büyük bir önem arz etmektedir.
Maddenin 1 inci fıkrasında, gerçek ve tüzel kişiler arasında
ayrım yapılmaksızın, Âkit Devletlerin iç mevzuatları gereğince
ev, ikametgâh, yönetim yeri veya benzer yapıda diğer herhangi bir
kriter nedeniyle vergi mükellefiyeti altına giren kişi "mukim"
addedilmektedir. Gelir Vergisi Kanunumuz Türkiye'de yerleşmiş
gerçek kişileri, Kurumlar Vergisi Kanunumuz ise kanuni veya iş
merkezi Türkiye'de bulunan kurumları tam mükellef addettiğinden,
1 inci fıkra hükmüyle vergi hukukumuza tam bir paralellik sağlanmaktadır.
2 nci fıkrada, gerçek
kişilerin 1 inci fıkrada belirtilen kriterler nedeniyle her iki Devletin
de mukimi addedilmesi halinde, bu kişilerin hangi kıstaslar kullanılmak
suretiyle yalnızca bir Devletin mukimi addedileceği hususu çözümlenmektedir.
3 üncü fıkrada ise,
gerçek kişi dışında kalan kişilerin her iki Âkit Devletin de mukimi
olması halinde, Âkit Devletlerin yetkili makamlarının sorunu karşılıklı
anlaşmayla çözecekleri ve Anlaşmanın bu kişiye ne şekilde uygulanacağını
belirleyecekleri hükme bağlanmıştır.
Madde 5- İşyeri
İşyerinin tanımına
ilişkin bu madde son derece önemlidir. Bilindiği üzere, Gelir ve Kurumlar
Vergisi Kanunlarımız, dar mükellefler açısından ticari kazancın
Türkiye'de, elde edilmiş sayılması için, kazanç sahiplerinin Türkiye'de
işyerinin bulunmasını veya daimi temsilci bulundurmasını ve kazancın
bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden doğmasını
şart koşmaktadır. Aynı şekilde, Anlaşmanın 7 nci maddesinde de yalnızca
işyerine atfedilebilen ticari kazancın kaynak devlette vergilenebileceği
prensibi getirilmiştir.
7 fıkra halinde düzenlenen
bu maddede, hangi durumlarda bir işyerinin oluşup oluşmayacağı hususu
bütün ayrıntılarıyla açıklanmaktadır.
1 inci fıkrada,
"işyeri" teriminin genel bir tanımı yapılmaktadır.
2 nci fıkrada, kapsama
özellikle dahil edilen işyerlerine örnekler verilmektedir ki bunlar;
yönetim yeri, şube, büro, fabrika, atelye, maden ocağı, petrol veya
doğal gaz kuyusu, taş ocağı veya doğal kaynakların çıkarıldığı diğer
herhangi bir yerdir.
3 üncü fıkrada, bir
inşaat şantiyesi, yapım veya kurma projesinin yalnızca 12 ayı aşan
bir süre devam etmesi halinde bir işyeri oluşturacağı belirtilmiştir.
4 üncü fıkrada, işyeri
kapsamı dışında kalan hususlar belirtilmiştir.
5 inci fıkrada, daimi
temsilcilik düzenlenmiştir. Bu fıkraya göre, bir kişi teşebbüs adına
mukavele akdetme yetkisine sahip olur ve bu yetkisini düzenli olarak
kullanırsa, bu faaliyetler 4 üncü fıkrada belirtilen ve işe ilişkin
sabit bir yerden yapılması durumunda bu yeri işyeri haline getirmeyen
nitelikteki faaliyetlerden olmadıkça, bu teşebbüs, bu kişinin teşebbüs
adına gerçekleştirdiği her türlü faaliyet dolayısıyla bir işyerine
sahip kabul edilecektir.
Anlaşmada işyeri ve
daimi temsilci ayrı ayrı maddelerde düzenlenmeyip, her ikisi de
"işyeri" maddesinde düzenlendiğinden, bu fıkra hükmüyle,
Gelir Vergisi Kanunu'nun dar mükelleflerin ticari kazançlarının
Türkiye'de vergilendirilmesine imkân tanıyan daimi temsilciliğe
ilişkin hükümleri Anlaşmaya yansıtılmış olmaktadır.
6 ncı fıkrada, bir teşebbüsün
bir Âkit Devlette, işlerini yalnızca kendi işlerine olağan şekilde
devam eden bir simsar, genel komisyon acentesi veya bağımsız statüde
diğer herhangi bir acente vasıtasıyla yürütmesi halinde bu Devlette
bir işyerine sahip kabul olunmayacağı belirtilmektedir. Ancak,
sözkonusu acentenin faaliyetlerinin tamamı veya tamamına yakını
bu teşebbüse verildiğinde ve teşebbüsler arasındaki ticari veya
mali ilişkilerde oluşan veya oluşturulan koşullar, bağımsız teşebbüsler
arasında oluşması gereken koşullardan farklılaştığında, bu kişi
bağımsız statüde bir acente olarak kabul edilmeyecektir.
7 nci fıkrada ise, iki
ayrı Âkit Devlette mukim olan şirketlerin birbirlerini kontrol etmesinin,
bunlardan herhangi birinin diğeri için bir işyeri oluşturmayacağı
hükme bağlanmıştır .
Madde 6- Gayrimenkul
Varlıklardan Elde Edilen Gelir
Bu madde yalnızca gayrimenkul
sermaye iratlarını değil, aynı zamanda gayrimenkullerden kaynaklanacak
her türlü gelir unsurunu kapsamaktadır.
Maddenin 1 inci fıkrası
ile gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelirin (tarım veya ormancılıktan
elde edilen gelir dahil) vergileme hakkı öncelikle gayrimenkulün
bulunduğu Âkit Devlete verilmektedir.
2 nci fıkra, "gayrimenkul
varlık" teriminin tanımına ilişkindir.
3 üncü fıkrada, gayrimenkul
varlığın doğrudan kullanımı, kiralanması veya başka bir suretle
kullanımından elde edilen gelire 1 inci fıkra hükmünün uygulanacağı
belirtilmektedir.
4 üncü fıkrada ise, 1
ve 3 üncü fıkra hükümlerinin, bir teşebbüsün gayrimenkul varlıklardan
elde ettiği gelir ile serbest meslek faaliyetlerinin icrasında
kullanılan gayrimenkullerden elde edilen gelire de uygulanacağı
öngörülmektedir.
Madde 7- Ticari
Kazançlar
Maddenin 1 inci fıkrası,
ticari kazancın vergilendirilmesindeki genel prensibi açıklamaktadır.
Buna göre ticari kazanç, teşebbüsün mukim olduğu Devlette vergilendirilecektir.
Ancak, faaliyetin diğer Âkit Devlette bir işyeri vasıtasıyla yürütülmesi
halinde, kazancın sadece bu işyerine atfedilebilen kısmı diğer
Âkit Devlette vergilendirilebilecek.
2 nci fıkra, işyeri
kazançlarının hesaplanmasındaki esaslara ilişkindir. Buna göre,
işyeri bağımsız bir teşebbüs gibi ele alınacak ve benzer teşebbüslerin
benzer koşullarda elde etmesi gereken kazanç, sözkonusu işyerine
atfedilecektir. Böylece, işyeri-merkez ilişkilerinde emsaline
göre yüksek veya düşük fiyatlandırmaya gidildiğinde olaya müdahale
edilip, gerçekçi fiyatların fatura edilmesiyle yeni bir vergi matrahı
belirlenecek ve vergileme bu matrah üzerinden yapılacaktır.
3 üncü fıkra, işyeri
kazancının belirlenmesi sırasında hangi tür giderlerin indirilebileceğine
ilişkindir.
4 üncü fıkra, teşebbüs
adına sadece mal ve ticari eşya alımında bulunan işyerine, bu faaliyeti
dolayısıyla kazanç atfedilemeyeceğine ilişkindir.
5 inci fıkrada ise,
ticari kazancın, Anlaşmanın diğer maddelerinde belirtilen gelir
unsurlarını da kapsamına alması halinde ilgili madde hükümlerini
saklı tutmaktadır.
Madde 8- Deniz ve Hava
Taşımacılığı
1 inci fıkra, uIuslararası
trafikte gemi veya uçak işletmeciliğinden elde edilen kazançların,
yalnızca teşebbüsün etkin yönetim yerinin bulunduğu Âkit Devlette
vergilendirilebileceğini öngörmektedir.
2 nci fıkrada,
bir gemicilik teşebbüsünün etkin
yönetim merkezinin, geminin bordası olması durumunda, bu teşebbüsün,
geminin kayıtlı olduğu limanın bulunduğu Âkit Devlette, eğer geminin
kayıtlı olduğu böyle bir liman yoksa gemiyi işletenin mukim olduğu
Âkit Devlette yerleşik olduğunun kabul edileceği belirtilmektedir.
3 üncü fıkrada, uluslararası
trafikte gemi veya uçak işletmeciliğinden elde edilen kazançların
yanısıra, arızi olarak konteynerlerin kullanımından veya kiralanmasından
elde edilecek kazançların da bu maddede kapsanacağı öngörülmektedir.
4 üncü fıkrada ise, 1
inci fıkrada benimsenen prensibin, ortaklık, ortak teşebbüs veya
uluslararası işletilen bir acenteye iştirak dolayısıyla elde
edilen kazançlar için de geçerli olduğu hükme bağlanmıştır.
Madde 9- Bağımlı
Teşebbüsler
Kurumlar Vergisi Kanunumuzun
15, 16 ve 17 nci maddelerinde düzenlenen örtülü kazanç ve örtülü
sermaye ile ilgili olan bu maddede, bağımlı teşebbüslerin, bağımsız
teşebbüslere oranla farklı ticari ilişkilere ve farklı fiyatlandırmalara
yönelmeleri halinde Âkit Devletlerin ne tür tedbirler alabileceği
hükme bağlanmaktadır.
1 inci fıkra, bağımlı
teşebbüslerin gerekli itinayı göstermeyip, bağımsız teşebbüsler
arasında geçerli olan fiyatlardan sapmaları halinde, vergi kaybına
uğrayan Âkit Devlete ek vergi alma hakkını vermektedir. Bu ek vergileme
sonunda diğer Devletin, kendi mükellefi olan bağımlı teşebbüs için
yapacağı matrah ve vergi indirimleri ise 2 nci fıkrada düzenlenmiştir.
Madde 10- Temettüler
1 inci fıkra, temettülerin
vergilendirilmesindeki genel ilke ile ilgili olup, temettü gelirinin
esas itibariyle temettü gelirini elde edenin mukim olduğu Âkit Devlette
vergilendirileceğini öngörmektedir.
2 nci fıkra, temettülerin,
temettüyü ödeyen şirketin mukim olduğu, yani temettülerin doğduğu
Devlette de vergilendirilebileceğini öngörmektedir. Ancak, temettünün
gerçek lehdarı diğer Âkit Devletin mukimi ise, alınacak vergi gayrisafi
temettü tutarının % 10'unu aşamayacaktır.
3 üncü fıkrada,
"temettü" teriminin tanımı yapılmaktadır.
4 üncü fıkrada, işyeri
kazancının 7 nci madde (Ticari Kazançlar) çerçevesinde vergilendirildikten
sonra, kalan kazanç üzerinden bu maddenin 2 nci fıkrasına göre
de vergilendirilebileceği öngörülmektedir.
Bu fıkra, Gelir Vergisi Kanunumuzun 94 üncü maddesinin 6/b numaralı
bendiyle paralellik arz etmektedir.
5 inci fıkrada ise,
temettü lehdarının, temettüyü ödeyen şirketin mukim olduğu Âkit
Devlette bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette veya sabit yer
vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde bulunması ve sözkonusu
temettü elde ediş olayı ile bu işyeri veya sabit yer arasında önemli
bir bağ bulunması halinde, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümlerinin uygulanmayacağı
öngörülmektedir. Bu durumda, ticari kazançlara ilişkin 7 nci madde
veya serbest meslek faaliyetlerine ilişkin 14 üncü madde hükümleri
uygulanacaktır.
Madde 11- Faiz
1 inci fıkra, faizlerin
vergilendirilmesindeki genel ilkeyi belirlemektedir. Buna göre,
faizi vergilendirme hakkı lehdarın mukim olduğu Âkit Devlete ait
olmaktadır.
2 nci fıkrada, faizin
gerçek lehdarının diğer Âkit Devletin bir mukimi olması halinde,
faizlerin doğduğu Devlete, faizin gayrisafi tutarı üzerinden azami
% 10 vergi alma hakkı tanınacağı öngörülmektedir.
3 üncü fıkra, Türkiye
Hükümeti, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile Etiyopya Hükümeti
ve Etiyopya Ulusal Bankası'na ödenen faizlerin karşılıklı olarak
vergiden muaf tutulmasına ilişkindir.
4 üncü fıkrada,
"faiz" teriminin kapsamı belirlenmiştir.
5 inci fıkra, faizin
gerçek lehdarı tarafından diğer Devlette bir işyeri vasıtasıyla
ticari faaliyette veya sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde
bulunulması ve faizin ödendiği alacak ile bu işyeri veya sabit yer
arasında etkin bir bağ bulunması halinde, sözkonusu faizin bu maddenin
1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri çerçevesinde değil, ticari kazanca
ilişkin 7 nci madde veya serbest meslek faaliyetlerine ilişkin 14 üncü
madde hükümleri çerçevesinde vergilendirileceği öngörülmektedir.
6 ncı fıkra, faiz gelirlerinin
hangi durumda bir Âkit Devlette elde edilmiş sayılacağını hükme
bağlamaktadır. Buna göre, bir Âkit Devletin kendisi, politik alt bölümü,
mahalli idaresi veya o Devletin mukimi tarafından ödenen faizin,
mukim olunan Âkit Devlette elde edildiği kabul edilecektir. Ancak,
faiz ödeyen kişinin mukim olsun ya da olmasın bir Âkit Devlette faiz
ödemeye neden olan borç-alacak ilişkisiyle bağlantılı bir işyerine
veya sabit yere sahip olması durumunda ve faizin bu işyeri veya sabit
yerden kaynaklanması durumunda sözkonusu faizin bu işyerinin veya
sabit yerin bulunduğu Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
7 nci fıkra, faiz miktarının
belirlenmesinde muvazaa durumunu açıklığa kavuşturmaktadır. Fıkra
hükmüne göre muvazaa yapabilecek kişiler, aralarında özel ilişki
bulunan faiz ödeyen kişi ile faiz lehdarı veya her ikisiyle bir başka
kişi olarak belirtilmektedir. Muvazaa durumu ise, özel ilişkinin
olmadığı hallerde, kişiler arasında kararlaştırılan faiz miktarını
aşan bir faizin ödenmesi olarak ortaya konmuştur. Bu durumda fazla
kısım, bu maddede tanımlanan ve indirimli vergiye tabi olan bir faiz
olarak nitelendirilmeyip, Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate
alınarak Âkit Devletlerin iç mevzuatına göre vergilendirilecektir.
Madde 12- Gayrimaddi Hak
Bedelleri
1 inci fıkra, vergilemedeki
genel ilkeyi belirlemekte ve vergileme hakkını ödeme yapılan kişinin
mukim olduğu Devlete tanımaktadır.
2 nci fıkra hükmü, gayrimaddi
hak bedellerinin elde edildiği Devlete de % 10’u aşmayacak şekilde
vergi alma hakkı tanımaktadır.
3 üncü fıkra, gayrimaddi
hak bedellerinin tanımı ile ilgilidir.
4 üncü fıkrada, gayrimaddi
hak bedelinin gerçek lehdarına ait bir işyeri veya sabit yer vasıtasıyla
elde edilen gayrimaddi hak bedellerinin indirimli vergi oranına
göre değil, ticari kazanca ilişkin 7 nci madde veya serbest meslek kazançlarına
ilişkin 14 üncü madde hükümlerine göre vergilendirileceği öngörülmektedir.
5 inci ve 6 ncı fıkralarda
ise, faizde olduğu gibi gayrimaddi hak bedellerinin nerede elde
edilmiş sayılacağı ve muvazaalı durumlarda nasıl vergilendirileceğine
ilişkin özel hükümler yer almaktadır.
Madde 13- Sermaye Değer
Artış Kazançları
1 inci fıkrada, 6 ncı
maddede tanımlanan gayrimenkul varlıkların elden çıkarılmasından
doğan kazançların, bu varlıkların bulunduğu Âkit Devlette vergilendirilebileceği
öngörülmektedir.
2 nci fıkrada, bir işyerinin
aktifine dahil olan veya serbest meslek faaliyetinin icrasında
kullanılan sabit yere ait menkul varlıkların ve bu işyeri veya sabit
yerin elden çıkarılmasından doğan kazançların, bu işyerinin veya
sabit yerin bulunduğu Âkit Devlette vergilendirilebileceği hükme
bağlanmıştır.
3 üncü fıkrada, uluslararası
trafikte işletilen gemi veya uçakların işletilmesine tahsis edilen
menkul varlıkların satışından elde edilen kazançların, yalnızca
gemi veya uçakları işleten teşebbüsün etkin yönetim yerinin bulunduğu
Âkit Devlette vergilendirileceği öngörülmektedir.
4 üncü fıkrada, bu
maddenin 1, 2 ve 3 üncü fıkralarında sayılanların dışında kalan
varlıkların satışından doğan kazançların, bu varlıkları elden çıkaranın
mukim olduğu Âkit Devlette vergilendirilebileceği hükme bağlanmıştır.
5 inci fıkrada ise, 4
üncü fıkra hükümlerinin Âkit Devletlerden her birinin, ilk bahsedilen
Devletin bir mukimi tarafından ihraç edilen tahvil ve hisselerini
elden çıkarmasından sağladığı kazançları, iktisap ve elden çıkarma
arasındaki sürenin bir yılı geçmemesi şartıyla, kendi mevzuatına
göre vergileme hakkını etkilemeyeceği belirtilmektedir.
Madde 14- Serbest Meslek
Faaliyetleri
Maddenin 1 inci fıkrasında,
serbest meslek kazançlarının, kazancı elde edenin mukim olduğu
Âkit Devlette vergilendirileceği öngörülmektedir. Bununla beraber
bu kişinin, diğer Âkit Devlette bulunan sabit bir yeri kullanarak
serbest meslek faaliyeti icra etmesi durumunda, sabit yerden elde
edilen kazançların, kaynak Devlette de vergilendirilebileceği
hükmüne yer verilmiştir
2 nci fıkrada,
"serbest meslek faaliyetleri" teriminin tanımı yapılmaktadır.
Madde 15- Bağımlı
Faaliyetler
1 inci fıkrada, bağımlı
faaliyetlerin vergilendirilmesine ilişkin genel kural belirtilmektedir.
Buna göre, hizmetin diğer Devlette ifa edilmemesi şartıyla, bir
Âkit Devlet mukimince elde edilen ücret, maaş ve diğer benzeri gelirler
mukim olunan Devlette vergilendirilecektir. Hizmetin diğer Devlette
ifa edilmesi halinde, belli şartlarla kaynak Devlete de vergileme
yetkisi tanınabilecektir. Ancak sözkonusu kural, bu Anlaşmanın
16, l8, 19, 20 ve 21 inci maddelerinde öngörülen hükümleri herhangi
bir şekilde etkilemeyecektir. Diğer bir ifadeyle, yönetim kurulu
üyeleri, emekliler, kamu görevlileri, öğrenci ve stajyerler ve öğretmenler
15 inci maddeye göre değil, kendileriyle ilgili maddelere göre
vergilendirileceklerdir.
2 nci fıkrada, ücretin
sadece mukim Devlette vergilendirilmesi için hangi şartların bir
arada aranması gerektiği belirtilmektedir. Kaynak Devletin vergileme
yapabilmesi için, öngörülen bu şartlardan birinin ihlali yeterlidir.
Bir başka ifadeyle, diğer Devlette hizmet ifa eden bir Âkit Devlet mukiminin
bu Devlette ilgili takvim yılı içinde başlayan veya biten herhangi
bir oniki aylık dönemde bir veya bir kaç seferde toplam l83 günden fazla
kalması veya ücret ödemesinin bu diğer Devletin mukimi olan bir işveren
tarafından veya onun adına yapılması ya da sözkonusu ödemenin, işverenin
bu diğer Devlette sahip olduğu bir işyerinden veya sabit yerden kaynaklanması
durumunda, elde edilen ücretler kaynak Devlette vergilendirilecektir.
3 üncü fıkrada ise, bu maddenin bundan önceki hükümlerine
bakılmaksızın, uluslararası trafikte işletilen bir gemi veya
uçakta ifa edilen bir hizmet dolayısıyla elde edilen ücret, maaş ve
diğer benzeri gelirlerin, teşebbüsün etkin yönetim yerinin bulunduğu
Âkit Devlette vergilendirileceği hükmü öngörülmektedir.
Madde 16- Müdürlere
Yapılan Ödemeler
Maddede, bir Âkit Devlet
mukiminin diğer Âkit Devlette mukim bir şirketin yönetim kurulu
üyesi olması dolayısıyla elde ettiği ücret ve diğer benzeri ödemelerin,
bu diğer Âkit Devlette vergilendirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Madde 17- Sanatçı ve Sporcular
1 inci fıkra, bir Âkit
Devlet mukimi olan sanatçı ve sporcuların iştigal konuları ile ilgili
şahsi faaliyetlerinden dolayı diğer Âkit Devlette elde ettikleri
gelirlerin, bu faaliyetleri icra
ettikleri diğer Âkit Devlette vergilendirilebileceğini
hükme bağlamaktadır. Bu çerçevede, serbest meslek faaliyetleri
ile bağımlı faaliyetleri (ücretler) düzenleyen 14 ve 15 inci madde
hükümleri sanatçı ve sporcular açısından geçerli olmayıp, vergileme
yalnızca 17 nci madde kapsamında yapılacaktır.
2 nci fıkra organizatörlerle
ilgili olup, sanatçı ve sporcuların iştigal konularıyla ilgili
faaliyetlerden doğan gelirin, sanatçı veya sporcuların kendilerine
değil de, bir başka gerçek veya tüzel kişiye yönelmesi halinde, vergilemenin,
faaliyetin icra edildiği Âkit Devlette yapılabileceğini öngörmektedir.
Ancak böyle bir durumda, ticari kazançların, serbest meslek kazançlarının
ve ücretlerin vergilendirilmesini düzenleyen bu Anlaşmanın 7,
14 ve 15 inci madde hükümleri dikkate alınmayıp; vergileme yalnızca
17 nci madde kapsamında yapılacaktır.
3 üncü fıkra, bir Âkit
Devlette icra edilen ve diğer Âkit Devletin kamusal fonlarından
önemli ölçüde desteklenen sanatsal ve sportif faaliyetlerden elde
edilen gelirin, faaliyetin icra edildiği Devlette vergilendirilmeyeceği
öngörülmektedir.
Madde 18- Emekli
Maaşları
1 inci fıkrada, Anlaşmanın
19 uncu maddesinin 2 nci fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, geçmiş
çalışmalar karşılığında ödenen emekli maaşları ve benzeri ödemelerin
yalnızca bunları elde edenin mukim olduğu Devlette vergilendirileceği
belirtilmekte ve bu hükmün aynı zamanda bir Âkit Devlet mukimine
ömür boyu sağlanan düzenli ödemelere de uygulanacağı öngörülmektedir.
2 nci fıkrada, uğranılan
şahsi zararları tazmin etmek üzere, bir Âkit Devlet veya politik alt
bölümlerinden biri tarafından ödenen emekli maaşları, düzenli
ödemeler ve diğer devamlı veya arızi ödemelerin de mukim olunan Devlette
vergilendirileceği belirtilmektedir.
3 üncü fıkrada ise,
"düzenli ödeme" teriminin tanımı yapılmaktadır.
Madde 19- Kamu Hizmeti
1 inci fıkrada, bir
Âkit Devlete, politik alt bölümüne veya mahalli idaresine verilen
hizmetler karşılığında bu Devlet, politik alt bölüm veya mahalli
idare tarafından yapılan ve emekli maaşı dışında kalan ücret, maaş
ve diğer benzeri ödemelerin yalnızca ödemeyi yapan Devlette vergilendirileceği
öngörülmektedir. Ancak, hizmet diğer Devlette ifa edildiğinde ve
gelir elde eden bu Devletin bir mukimi olduğunda, bu kişinin, aynı
zamanda bu Devletin vatandaşı olması veya yalnızca hizmet sunmak
için bu Devletin mukimi durumuna geçmemiş olması şartıyla, elde
edilen gelirler yalnızca bu diğer Devlette vergilendirilebilecektir.
2 nci fıkrada, bir
Âkit Devlete, politik alt bölümüne veya mahalli idaresine verilen
hizmetler karşılığında, bu Devlet, politik alt bölümü veya idaresi
tarafından ya da bunlarca oluşturulan fonlardan ödenen emekli maaşlarının
yalnızca bu Devlette vergilendirileceği; bununla beraber gerçek
kişinin diğer Âkit Devletin bir mukimi ve vatandaşı olması halinde,
sözkonusu emekli maaşının yalnızca diğer Âkit Devlette vergilendirileceği
öngörülmektedir.
3 üncü fıkrada ise,
kamu iktisadi kuruluşlarında çalışanlar açısından bu madde hükmünün
değil, 15, 16, 17 ve 18 inci madde hükümlerinin geçerli olacağı öngörülmektedir.
Madde 20- Öğrenciler ve
Stajyerler
1 inci fıkra, öğrenci
ve stajyerlerin öğrenim veya mesleki eğitimde bulundukları Devlette
yararlanacakları vergi istisnasının sınırlarını belirlemektedir.
Buna göre, öğrenci ve stajyerlere geçim, öğrenim veya mesleki eğitim
masraflarını karşılamak için bulundukları Devletin dışındaki kaynaklardan
elde ettikleri gelirler, bulundukları Devlette vergiden istisna
edilecektir.
2 nci fıkrada ise, bir
Âkit Devletin mukimi olup, diğer Âkit Devlette öğrenimi veya formasyonu
ile ilgili uygulama alışkanlıkları kazanmak üzere bir yılı aşmayacak
süre veya süreler içinde hizmet ifa eden bir öğrenci veya stajyerin
elde ettiği ücretin, bu Devlette vergilendirilmeyeceği öngörülmektedir.
Madde 21- Öğretmenler
Maddede, bir Âkit Devletin
mukimi olan ve diğer Âkit Devlette bir üniversite, yüksekokul, okul
veya diğer kabul görmüş bir eğitim kurumunda öğretim veya araştırma
yapmak amacıyla iki yılı aşmayan bir süre için ziyaret eden bir profesör
veya öğretmenin, öğretim veya araştırma karşılığında bulunulan
Âkit Devletin dışındaki kaynaklardan elde ettiği gelirlerin bu
Devlette vergiden istisna edileceği hükmü öngörülmektedir.
Madde 22- Diğer Gelirler
1 inci fıkrada, nerede
doğarsa doğsun, bir Âkit Devlet mukimi tarafından elde edilen ve Anlaşmanın
bundan önceki maddelerinde kavranmayan gelir unsurlarının, geliri
elde eden kişinin mukim olduğu Devlette vergilendirileceği hükme
bağlanmıştır.
2 nci fıkrada ise, 6
ncı maddenin 2 nci fıkrasında tanımlanan gayrimenkul varlıklardan
elde edilen gelir hariç olmak üzere, gelir lehdarının diğer Devlette
bir işyerine veya sabit yere sahip olması ve elde edilen gelirle
bu işyeri veya sabit arasında etkin bir bağ bulunması halinde, elde
edilen gelirin bu maddeye göre değil, ticari kazançlara ilişkin 7
nci madde veya serbest meslek faaliyetlerine ilişkin 14 üncü madde
hükümlerine göre uygulanacağı öngörülmektedir.
Madde 23- Çifte
Vergilendirmenin Önlenmesi
Madde çifte vergilendirmenin
önlenmesi ile ilgilidir.
Maddenin 1 inci fıkrasında,
bir Âkit Devlet mukiminin, bu madde hükümleri çerçevesinde diğer
Âkit Devlette vergilendirilebilen bir gelir elde etmesi durumunda,
sözkonusu gelir için ilk bahsedilen Devlette hesaplanan vergiden,
diğer Devlette gelir üzerinden ödendiği vergiyi mahsup edeceği; ancak
bu mahsubun, mahsuptan önce bu gelir için ilk bahsedilen Devlette hesaplanan
vergi miktarını aşmayacağı belirtilmektedir.
2 nci fıkrada ise, maddenin
1 inci fıkrasının amaçları bakımından, bir Âkit Devlette doğan ticari
kazanç üzerinden alınan verginin bu Devletin mevzuatı uyarınca sınırlı
bir süre için indirime veya istisnaya tabi tutulması halinde sözkonusu
verginin 7 nci maddede bahsedilen gerçek kişilerin ticari kazançlarının
% 35'ini, şirketlerin ticari kazançlarının ise % 30'unu aşmayacak
tutarda ödendiğinin kabul edileceği öngörülmekte ve bu fıkra hükümlerinin
yalnızca Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten sonraki 10 yıllık
süre için uygulanacağı belirtilmektedir.
3 üncü fıkrada ise,
bir Âkit Devlet mukimin bu Anlaşmanın hükümleri gereği o Devlette
vergiden muaf tutulan bir gelir elde etmesi halinde mukimin geriye
kalan geliri hesaplanırken, muaf tutulan gelirin de dikkate alınabileceği
belirtilmektedir.
Madde 24- Ayrım
Yapılmaması
Maddenin 1 inci fıkrasında,
bir Âkit Devletin vatandaşlarının, diğer Âkit Devlette, o Devletin
aynı koşullara sahip vatandaşlarına kıyasla daha değişik veya
daha ağır bir vergilemeye ve buna bağlı mükellefiyetlere tabi tutulmayacağı
öngörülmektedir.
2 nci fıkrada, bir
Âkit Devlet teşebbüsünün diğer Âkit Devlette sahip olduğu bir işyerinin
bu diğer Devletin aynı faaliyetlerini yürüten teşebbüslerine kıyasla
daha ağır bir vergilemeye tabi tutulmayacakları belirtilmektedir.
3 üncü fıkrada, ayrım
yapmama prensibinin, bir Âkit Devletin bir veya bir kaç mukimi tarafından
doğrudan veya dolaylı olarak, kısmen ya da tamamen sermayesine sahip
olunan veya kontrol edilen teşebbüsleri için de geçerli olduğu belirtilmektedir.
4 üncü fıkrada ise,
Âkit Devletlerin kendi mukimlerine uyguladıkları şahsi indirimler
ile vergi ve matrah indirimlerini, diğer Devletin mukimlerine de
uygulamak zorunda olmadıkları belirtilmektedir.
Madde 25- Karşılıklı
Anlaşma Usulü
Maddenin ilk iki fıkrası,
bir kişinin, taraf Devletlerden herhangi birinin veya her ikisinin
işlemlerinin, kendisi açısından bu Anlaşma hükümlerine uygun olmayan
sonuçlar yarattığı veya yaratacağı kanaatine varması halinde
sorunun nasıl çözümleneceğini hükme bağlamaktadır.
1 inci fıkraya göre,
bu kişi durumunu Âkit Devletlerin iç mevzuatlarında öngörülen müracaat
usulleriyle bağlı kalmaksızın, mukim olduğu Âkit Devletin yetkili
makamına arz edebilecektir. Ancak bu kişi, durumunun 24 üncü maddenin
1 inci fıkrasına uygun olması halinde, Anlaşma hükümlerine aykırı
düşen bir vergilemeyle sonuçlanan eylemin ilk bildiriminden itibaren
üç yıl içerisinde vatandaşı olduğu Âkit Devletin yetkili makamına
da başvurabilecektir.
2 nci fıkraya göre,
kendisine başvuruda bulunulan yetkili makam itirazı haklı bulur
ve sorunu kendi çözemezse, diğer Devletin yetkili makamıyla karşılıklı
anlaşmaya varmak için gayret gösterecektir.
Maddenin 3 üncü fıkrasında, yetkili makamların bu Anlaşmanın
yorumundan veya uygulanmasından kaynaklanan sorunların çözümü
için karşılıklı anlaşma usulünü
kullanabilecekleri, 4 üncü fıkrada ise karşılıklı anlaşmanın
ne şekilde yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Madde 26- Bilgi Değişimi
Bu Anlaşmanın uygulanabilmesi
için, iki Âkit Devletin vergi idareleri arasında gerekli hallerde
yakın işbirliğine ihtiyaç duyulmaktadır. Maddede, Âkit Devletlerin
hangi hallerde bilgi değişiminde bulunacakları, elde edilen bilgilerin
kimlere verilebileceği ve bilgi değişiminin sınırları ele alınmıştır.
Madde 27- Diplomat
Hüviyetindeki Memurlar ve Konsolosluk Memurları
Bu maddede, diplomat
hüviyetindeki memurlar ve konsolosluk memurlarının Devletler hukukunun
genel kurallarına veya özel anlaşma hükümlerine göre yararlandıkları
vergi ayrıcalıklarının bu Anlaşma hükümlerinden etkilenmeyeceği
belirtilmektedir.
Madde 28- Yürürlüğe
Girme
Maddede, sözkonusu
Anlaşmanın, Âkit Devletlerden her birinin Anlaşmanın yürürlüğe
girmesi için kendi iç mevzuatlarında öngörülen işlemlerin tamamlandığını
birbirlerine bildirmelerini müteakip bu bildirimlerden sonuncusunun
yapıldığı tarihte yürürlüğe gireceği belirtilmekte ve Anlaşmanın
hükümlerinin, bu Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen
Ocak ayının birinci gününden itibaren uygulanmaya başlayacağı
hükme bağlanmaktadır.
Madde 29- Yürürlükten
Kalkma
Madde, Anlaşmanın
feshedilinceye kadar yürürlükte kalacağını belirtmekte, fesih
usulünü açıklamakta ve fesih halinin her iki Âkit Devlette hangi vergilendirme
dönemleri için hüküm ifade edeceğini belirlemektedir.
PROTOKOL HÜKÜMLERİNİN
GEREKÇESİ
Anlaşmanın bir bölümünü
oluşturan ve Anlaşma maddelerinin sonunda yer alan Protokol iki fıkradan
ibarettir.
1.7 nci
Maddeye İlave:
Fıkrada, 7 nci maddenin
1 inci fıkrası yönünden, bir işyeri vasıtasıyla yapılan mal veya
ticari eşya satışının aynısının veya benzerinin gerçekleştirilmesinden
veya diğer ticari faaliyetlerin aynısının veya benzerinin icra
edilmesinden elde edilen kazançların, bu işlemin, işyerinin bulunduğu
Devlette vergiden kaçınmak amacıyla gerçekleştirildiğinin kanıtlanması
halinde bu işyerine atfedileceği öngörülmektedir.
2.10 uncu
Maddeye İlave:
Fıkrada, "Temettüler"
teriminin, Türkiye yönünden yatırım fonu ve yatırım ortaklığından
elde edilen gelirleri de kapsayacağı hususunda anlaşıldığı belirtilmektedir.
Dışişleri Komisyonu Raporu
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Dışişleri
Komisyonu
Esas No.: 1/1242 29/1/2007
Karar No.: 181
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Dışişleri
Bakanlığı tarafından hazırlanarak Bakanlar Kurulunca 9/8/2006 tarihinde
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan ve Başkanlıkça
5/9/2006 tarihinde tali komisyon olarak Plan ve Bütçe Komisyonuna
esas komisyon olarak da Komisyonumuza havale edilen “Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi
Önleme Anlaşmasının ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı”, Komisyonumuzun 18/1/2007 tarihli 42 nci toplantısında
Dışişleri ve Maliye bakanlıkları temsilcilerinin de katılmalarıyla
görüşülmüştür.
Ülkemiz
ile Etiyopya arasında gelir ve servet
üzerinden alınan vergiler alanında öngörülen işbirliğine hukuki
zemin teşkil etmek üzere 2 Mart 2005 tarihinde Addis Ababa’da Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi
Önleme Anlaşması ve Eki Protokol imzalanmıştır.
Tasarı ve gerekçesi
incelendiğinde Anlaşma ile;
-Anlaşmanın kapsamında
bulunan kişiler,
-Taraf ülkelerde Anlaşmanın
kapsamında bulunan vergi çeşitleri,
-Değişik kaynaklardan
elde edilen gelirlerin vergilendirilmesinde uygulanacak kurallar,
-Taraf ülkelerden birinde
ödenen bir verginin diğer ülkede mahsup edilebilmesi ve şartları,
-Anlaşmanın uygulanmasında
taraf ülkelerin kendi vatandaşları ile diğer taraf ülke vatandaşları
arasında vergileme bakımından ayırımcılık yapılmaması,
-Anlaşmanın yürütülmesi
için gerekli bilgi ve belgelerin değişimi,
-Anlaşmanın uygulanmasından
doğan uyuşmazlıkların çözüm usulü,
-Anlaşmanın yürürlüğe
giriş tarihi ve geçerlilik süresi,
Konularında düzenlemelerin öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Komisyonumuzda Tasarının tümü üzerinde yapılan görüşmelerde;
-Etiyopya ile 2005 yılında
toplam 140 milyon Dolar dış ticaret hacminin gerçekleştiği,
-İki ülke arasında
ikili ilişkilerin hukuki altyapısının önemli ölçüde tamamlandığı,
-Anlaşma ile kişilerin
aynı gelir üzerinden iki devlette birden vergilendirilmesinin önlenmesinin
amaçlandığı,
-Çifte vergilendirmenin
önlenmesi ile Etiyopyalı yatırımcılar için Türkiye’nin, Türk yatırımcılar
için de Etiyopya’nın daha cazip hale geleceği,
İfade edilmiştir.
Tasarının tümü üzerindeki
görüşmelerin ardından Tasarı ve gerekçesi Komisyonumuzca da benimsenerek
maddelerin görüşülmesine geçilmiştir.
Tasarının 1 inci, 2 nci, 3 üncü maddeleri ile tümü aynen kabul edilmiştir.
Anlaşmanın onay sürecinin
bir an önce tamamlanabilmesi amacıyla Tasarının, İçtüzüğün 52
nci maddesine göre öncelikle görüşülmesinin Genel Kuruldan istenmesine
Komisyonumuzca karar verilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak üzere Yüksek
Başkanlığa saygı ile arz olunur.
|
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
Mehmet Dülger |
Eyyüp Sanay |
Mustafa Dündar |
|
|
|
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ramazan Toprak |
Abdülbaki Türkoğlu |
Muzaffer Gülyurt |
|
|
Aksaray |
Elazığ |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Züheyir Amber |
Halil Akyüz |
Mehmet B. Denizolgun |
|
|
Hatay |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Hüseyin |
Onur Öymen |
Fikret Ünlü |
|
|
İstanbul |
İstanbul |
Karaman |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ufuk Özkan |
Nihat Eri |
Süleyman Gündüz |
|
|
Manisa |
Mardin |
Sakarya |
HÜKÜMETİN
TEKLİF ETTİĞİ METİN
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE ETİYOPYA FEDERAL DEMOKRATİK CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ ARASINDA GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ
ÖNLEME ANLAŞMASININ VE
EKİ PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ UYGUN BU-LUNDUĞUNA DAİR
KANUN TASARISI
MADDE 1- 2 Mart 2005 tarihinde Addis Ababa’da imzalanan
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Etiyopya Federal Demokratik
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde
Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması”nın ve eki “Protokol”ün
onaylanması uygun bulunmuştur.
MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.
|
|
Recep Tayyip Erdoğan |
|
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
|
Dışişleri Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
|
|
A. Gül |
A. Şener |
M. A. Şahin |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı V. |
|
|
B. Atalay |
A. Babacan |
M. A. Şahin |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Adalet
Bakanı |
|
|
N. Çubukçu |
K. Tüzmen |
C. Çiçek |
|
|
Millî
Savunma Bakanı |
İçişleri
Bakanı |
Maliye
Bakanı |
|
|
M. V. Gönül |
A. Aksu |
K. Unakıtan |
|
|
Millî Eğitim Bakanı |
Bayındırlık ve İskân Bakanı |
Sağlık Bakanı |
|
|
H. Çelik |
F. N. Özak |
R. Akdağ |
|
|
Ulaştırma Bakanı V. |
Tarım ve Köyişleri Bakanı |
Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı |
|
|
M. H. Güler |
M. M. Eker |
M. Başesgioğlu |
|
|
Sanayi ve Ticaret Bakanı |
En. ve Tab. Kay. Bakanı |
Kültür ve Turizm Bakanı |
|
|
A. Coşkun |
M. H. Güler |
A. Koç |
|
|
|
Çevre
ve Orman Bakanı |
|
|
|
|
O. Pepe |
|
DIŞİŞLERİ
KOMİSYONUNUN
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE ETİYOPYA FEDERAL DEMOKRATİK CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ ARASINDA GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ
ÖNLEME ANLAŞMASININ VE
EKİ PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ UYGUN BU-LUNDUĞUNA DAİR
KANUN TASARISI
MADDE 1- Tasarının 1 inci maddesi
Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.
MADDE 2- Tasarının
2 nci maddesi Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
MADDE 3- Tasarının 3 üncü maddesi
Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE
ETİYOPYA FEDERAL DEMOKRATİK CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
ARASINDA GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE
ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMASI
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
VE
ETİYOPYA FEDERAL DEMOKRATİK
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
Gelir üzerinden alınan vergilerde çifte vergilendirmeyi
önleyen bir Anlaşma yapmak isteğiyle
AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE ANLAŞMIŞLARDIR
Madde 1
KAPSANAN KİŞİLER
Bu Anlaşma, Âkit Devletlerden birinin veya her
ikisinin mukimi olan kişilere uygulanacaktır.
Madde 2
KAVRANAN VERGİLER
1. Bu Anlaşma, ne şekilde alındığına bakılmaksızın,
bir Âkit Devlet veya politik alt bölümleri ya da mahallî idareleri
tarafından gelir üzerinden alınan vergilere uygulanacaktır.
2. Menkul veya gayrimenkul varlıkların devrinden
doğan kazançlara uygulanan vergiler ile teşebbüsler tarafından
ödenen ücret veya maaşların toplam tutarları üzerine uygulanan
vergiler dahil olmak üzere, toplam gelir veya gelir unsurları üzerinden
alınan tüm vergiler, gelirden alınan vergiler olarak kabul edilecektir.
3. Anlaşmanın uygulanacağı şu anda geçerli
olan vergiler özellikle:
a) Türkiye'de:
i) gelir vergisi
ii) kurumlar vergisi;
iii) gelir vergisi ve kurumlar vergisi üzerinden
alınan fon payı;
(Bundan böyle "Türk vergisi" olarak bahsedilecektir);
b) Etiyopya'da:
i) hizmet ve buna bağlı ücretlerden elde edilen
gelir üzerinden alınan vergi;
ii) ziraî faaliyetlerden elde edilen gelir ile
gayrimenkul kira gelirleri üzerinden alınan vergiler dahil olmak
üzere, tüzel kişiliği haiz olan ve olmayan işletmelerden elde edilen
gelirler üzerinden alınan vergi;
iii) yurtdışında icra edilen hizmetlerden elde
edilen gelirler üzerinden alınan vergiler;
iv) temettü, gayrimaddî hak bedeli ve şans oyunlarından
alınan vergi;
v) değer artış kazançları vergisi.
(Bundan böyle "Etiyopya vergisi" olarak
bahsedilecektir);
4. Anlaşma aynı zamanda, Anlaşmanın imza tarihinden
sonra mevcut vergilere ilave olarak veya onların yerine alınan ve
mevcut vergilerle aynı nitelikte olan veya onlara önemli ölçüde
benzeyen vergilere de uygulanacaktır. Âkit Devletlerin yetkili
makamları, ilgili vergi mevzuatlarında yapılan önemli degişiklikleri
birbirlerine bildireceklerdir.
Madde 3
GENEL TANIMLAR
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, metin aksini
öngörmedikçe:
a) i) "Türkiye" terimi, karasuları ve
üzerindeki hava sahası dahil olmak üzere Türkiye'nin egemenlik alanını,
bunun yanı sıra uluslararası hukuka uygun olarak doğal kaynakların
aranması, işletilmesi ve korunması amacıyla yargı yetkisi veya
egemenlik haklarının kullanıldığı deniz alanlarını ifade eder;
ii) "Etiyopya" terimi, Etiyopya Federal
Demokratik Cumhuriyeti'ni ve coğrafi anlamda kullanıldığında,
ulusal ülke toprakları ve uluslararası hukuka uygun olarak belirlenen
ya da belirlenebilen Etiyopya'nın egemenlik hakkı veya yargı yetkisini
kullandığı diğer alanları ifade eder;
b) "Bir Âkit Devlet" ve "diğer Âkit Devlet"
terimleri, metnin gereğine göre, Türkiye veya Etiyopya anlamına
gelir;
c) "Vergi" terimi, bu Anlaşmanın 2 nci
maddesinde kavranan herhangi bir vergi anlamına gelir;
d) "Kişi" terimi, bir gerçek kişi, bir şirket
ve kişilerin oluşturduğu diğer herhangi bir kuruluşu kapsar;
e) "Şirket" terimi, herhangi bir kurum veya
vergileme yönünden kurum olarak işlem gören herhangi bir kuruluş
anlamına gelir;
f) "Vatandaş" terimi:
i) bir Âkit Devletin vatandaşlığına sahip herhangi
bir gerçek kişiyi;
ii) bir Âkit Devlette yürürlükte olan mevzuata göre
statü kazanan herhangi bir tüzel kişiliği, ortaklığı veya derneği
ifade eder;
g) "Bir Âkit Devletin teşebbüsü" ve
"diğer Âkit Devletin teşebbüsü" terimleri sırasıyla, bir
Âkit Devletin mukimi tarafından işletilen bir teşebbüs ve diğer
Âkit Devletin mukimi' tarafından işletilen bir teşebbüs anlamına
gelir;
h) "Yetkili makam" terimi:
i) Türkiye'de, Maliye Bakanını veya yetkili temsilcisini;
ve
ii) Etiyopya'da, Maliye Bakanını veya yetkili
temsilcisini
ifade eder;
i) "Uluslararası trafik" terimi, yalnızca
diğer Âkit Devlet sınırları içinde gerçekleştirilen gemi veya uçak
işletmeciliği hariç olmak üzere, etkin yönetim merkezi bir Âkit
Devlette bulunan bir teşebbüs tarafından gemi veya uçak işletilerek
yapılan her türlü taşımacılığı ifade eder.
2. Anlaşmanın bir Âkit Devlet tarafından herhangi
bir tarihte uygulanmasına ilişkin olarak, Anlaşmada tanımlanmamış
herhangi bir terim, metin aksini öngörmedikçe, Anlaşmanın uygulanacağı
vergilerin amaçları bakımından, o tarihte bu Devletin mevzuatında
öngörülen anlamı taşıyacak ve bu Devletin yürürlükteki vergi mevzuatında
yer alan bir anlam, bu Devletin diğer mevzuatında bu terime verilen
anlama göre üstünlük taşıyacaktır.
Madde 4
MUKİM
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, "bir
Âkit Devletin mukimi" terimi, bu Devlet, herhangi bir politik
alt bölümü veya mahalli idaresi de dahil olmak üzere, o Devletin
mevzuatı gereğince ev, ikametgah, yönetim yeri veya benzer yapıda
diğer herhangi bir kriter nedeniyle vergi mükellefiyeti altına
giren kişi anlamına gelir. Bununla birlikte bu terim, yalnızca o
Devletteki kaynaklardan elde edilen gelir nedeniyle o Devlette
vergiye tabi tutulan herhangi bir kişiyi kapsamaz.
2. 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla bir gerçek
kişi her iki Âkit Devletin de mukimi olduğunda, bu kişinin durumu
aşağıdaki şekilde belirlenecektir:
a) Bu kişi, yalnızca daimi olarak kalabileceği
bir evin bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir. Eğer bu kişinin
her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir evi varsa, bu kişi,
kişisel ve ekonomik ilişkilerinin daha yakın olduğu Devletin mukimi
olarak kabul edilecektir (hayati menfaatlerin merkezi);
b) Eğer kişinin hayati menfaatlerinin merkezinin
yer aldığı Devlet belirlenemezse, veya kişinin her iki Devlette de
daimi olarak kalabileceği bir evi yoksa, bu kişi yalnızca kalmayı
âdet edindiği evin bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir;
c) Eğer kişinin her iki Devlette de kalmayı âdet
edindiği bir ev varsa veya her iki Devlette de böyle bir ev sözkonusu
değilse, bu kişi yalnızca vatandaşı olduğu Devletin mukimi kabul
edilecektir;
d) Eğer kişi her iki Devletin de vatandaşı ise veya
her iki Devletin de vatandaşı değilse, Âkit Devletlerin yetkili makamları
sorunu karşılıklı anlaşmayla çözeceklerdir.
3. Gerçek kişi dışındaki bir kişi, 1 inci fıkra
hükümleri dolayısıyla her iki Âkit Devletin de mukimi olduğunda,
Âkit Devletlerin yetkili makamları, sorunu karşılıklı anlaşmayla
çözecek ve Anlaşmanın bu kişiye ne şekilde uygulanacağını belirleyecektir.
Madde 5
İŞYERİ
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından "işyeri"
terimi, bir teşebbüsün işinin tamamen veya kısmen yürütüldüğü işe
ilişkin sabit bir yer anlamına gelir.
2. "işyeri" terimi özellikle şunları
kapsamına alır:
a)
Yönetim yeri;
b)
Şube;
c)
Büro;
d)
Fabrika;
e)
Atelye; ve
f)
Maden ocağı, petrol veya doğal gaz kuyusu, taş ocağı veya doğal kaynakların
çıkarıldığı diğer herhangi bir yer;
3.
12 ayı aşan bir süre devam
4.
Bu maddenin daha önceki hükümleri ile bağlı kalınmaksızın,
"işyeri" teriminin aşağıdaki hususları kapsamadığı
a)
Teşebbüse ait tesislerin, teşebbüsün mallarının veya ticari eşyasının
yalnızca depolanması, teşhiri veya teslimi amacıyla kullanılması;
b) Teşebbüse ait bir mal veya ticari eşya stoğunun
yalnızca depolama, teşhir veya teslim amacıyla elde tutulması;
c) Teşebbüse ait bir mal veya ticari eşya stoğunun,
yalnızca bir başka teşebbüse işlettirilmesi amacıyla elde tutulması;
d) İşe ilişkin sabit bir yerin yalnızca teşebbüse
mal veya ticari eşya satın alma veya bilgi toplama amacıyla elde
tutulması;
e) İşe ilişkin sabit bir yerin teşebbüs için yalnızca
hazırlayıcı veya yardımcı karakter taşıyan diğer herhangi bir
işin yürütülmesi amacıyla elde tutulması;
f) İşe ilişkin sabit bir yerin, yalnızca (a) ila (e)
bentlerinde bahsedilen faaliyetlerin birkaçını bir arada yürütmek
için elde tutulması; ancak işe ilişkin sabit yerdeki bütün bu faaliyetlerin
bir arada yürütülmesi sonucunda oluşan faaliyetin hazırlayıcı
veya yardımcı nitelikte olması şarttır.
5. 1 inci ve 2 nci fıkraların hükümleri ile bağlı
kalınmaksızın, bir kişi -6 ncı fıkranın uygulanacağı bağımsız nitelikteki
bir acente dışında- bir Âkit Devlette, bir teşebbüs adına hareket
eder ve bu teşebbüs adına mukavele akdetme yetkisine sahip olup bu
yetkisini mutaden kullanırsa, bu kişinin faaliyetleri, 4 üncü
fıkrada belirtilen ve işe ilişkin sabit bir yerden yapılması durumunda
bu fıkra hükümlerine göre bu yeri işyeri haline getirmeyen nitelikteki
faaliyetlerle sınırlı olmadıkça, bu teşebbüs, bu Devlette, bu kişinin
teşebbüs için gerçekleştirdiği her türlü faaliyet dolayısıyla bir
işyerine sahip kabul edilecektir.
6. Bir Âkit Devlet teşebbüsü, diğer Âkit Devlette,
işlerini yalnızca kendi işlerine olağan şekilde devam eden bir simsar,
genel komisyon acentesi veya bağımsız statüde diğer herhangi bir
acente vasıtasıyla yürüttüğü için bu diğer Devlette bir işyerine
sahip kabul olunmayacaktır. Bununla beraber, söz konusu acentenin
faaliyetlerinin tamamı veya tamamına yakın bir kısmı bu teşebbüse
hasredildiğinde ve teşebbüs ile acente arasındaki ticari veya mali
ilişkilerde oluşan veya oluşturulan koşullar, bağımsız teşebbüsler
arasında oluşması gereken koşullardan farklılaştığında, bu kişi,
bu fıkrada belirtilen anlamda bağımsız statüde bir acente olarak
kabul edilmeyecektir.
7. Bir Âkit Devletin mukimi olan bir şirket, diğer
Âkit Devletin mukimi olan veya bu diğer Devlette ticari faaliyette
bulunan (bir işyeri vasıtasıyla veya diğer bir şekilde) bir şirketi
kontrol eder ya da onun tarafından kontrol edilirse, şirketlerden her
biri diğeri için bir işyeri oluşturmayacaktır.
Madde 6
GAYRİMENKUL VARLIKLARDAN ELDE EDİLEN GELİR
1. Bir Âkit Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette
bulunan gayrimenkul varlıklardan elde ettiği gelir (tarım veya ormancılıktan
elde edilen gelir dahil),' bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. "Gayrimenkul varlık" terimi, sözkonusu
varlığın bulunduğu Âkit Devletin mevzuatına göre tanımlanacaktır.
Terim her halükarda, gayrimenkul varlığa müteferri varlıkları,
tarım (balık üretimi veya yetiştiriciliği dahil) ve ormancılıkta
kullanılan araçları ve hayvanları, özel hukuk hükümlerinin uygulanacağı
gayrimenkul mülkiyetine ilişkin hakları, gayrimenkul intifa haklarını
ve maden ocaklarının, kaynakların ve diğer doğal kaynakların işletilmesi
veya işletme hakkı karşılığında doğan sabit ya da değişken ödemeler
üzerindeki hakları kapsayacaktır; gemiler, vapurlar ve uçaklar
gayrimenkul varlık olarak kabul edilmeyecektir.
3. 1 inci fıkra hükümleri, gayrimenkul varlığın
doğrudan kullanımından, kiralanmasından veya diğer herhangi bir
şekilde kullanımından elde edilen gelire uygulanacaktır.
4. 1 inci ve 3 üncü fıkra hükümleri aynı zamanda,
bir teşebbüsün gayrimenkul varlıklardan elde ettiği gelir ile serbest
meslek faaliyetlerinin icrasında kullanılan gayrimenkul varlıklardan
elde edilen gelire de uygulanacaktır.
Madde 7
TİCARİ KAZANÇLAR
1. Bir Âkit Devlet teşebbüsüne ait kazanç sözkonusu
teşebbüs diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari
faaliyette bulunmadıkça, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari faaliyette bulunursa,
teşebbüsün kazancı yalnızca işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı
olmak üzere bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. 3 üncü fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir
Âkit Devlet teşebbüsü diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla
ticari faaliyette bulunduğunda, her iki Âkit Devlette de bu işyerine
atfedilecek kazanç, bu işyeri aynı veya benzer koşullar altında
aynı veya benzer faaliyetlerde bulunan, ayrı ve bağımsız bir teşebbüs
olsaydı ve işyerini oluşturduğu teşebbüsten tamamen bağımsız bir
nitelik kazansaydı ne kazanç elde edecek ise aynı miktarda bir kazanç
olacaktır.
3. Bir işyerinin kazancı belirlenirken, işyerinin
bulunduğu Devlette veya başka yerde yapılan, yönetim ve genel idare
giderleri de dahil olmak üzere işyerinin amaçlarına uygun olan giderlerin
indirilmesine müsaade edilecektir.
4. İşyerine, bu işyeri tarafından teşebbüs adına
yalnızca mal veya ticari eşya satın alınması dolayısıyla hiç bir
kazanç atfedilmeyecektir.
5. Kazanç, bu Anlaşmanın diğer maddelerinde ayrı
olarak düzenlenen gelir unsurlarını da kapsamına aldığında, o
maddelerin hükümleri bu madde hükümlerinden etkilenmeyecektir.
Madde 8
DENİZ VE HAVA TAŞIMACILIĞI
1. Uluslararası trafikte gemi veya uçak işletmeciliğinden
elde edilen kazançlar, yalnızca teşebbüsün etkin yönetim yerinin
bulunduğu Âkit Devlette vergilendirilecektir.
2. Bir gemicilik teşebbüsünün etkin yönetim merkezi
geminin bordası ise, bu teşebbüsün, geminin kayıtlı olduğu limanın
bulunduğu Âkit Devlette, eğer geminin kayıtlı olduğu böyle bir liman
yoksa, gemiyi işletenin mukim olduğu Âkit Devlette yerleşik olduğu
kabul edilecektir.
3. Bu maddenin amaçları bakımından, bir Âkit Devlet
teşebbüsünün uluslararası trafikte gemi veya uçak işletmeciliğinden
elde ettiği kazançlar, 1 inci fıkra hükümlerinin uygulanacağı
kazançların yanısıra arızi olarak elde edilmesi koşulu ile konteynerlerin
kullanımından veya kiralanmasından elde edilen kazançları da kapsayacaktır.
4. Bu maddenin 1 inci fıkra hükümleri aynı zamanda,
bir ortaklığa, bir ortak teşebbüse veya uluslararası faaliyet gösteren
bir acenteye iştirak dolayısıyla elde edilen kazançlara da uygulanacaktır.
Madde 9
BAĞIMLI TEŞEBBÜSLER
1. a) Bir Âkit Devlet teşebbüsü doğrudan veya dolaylı
olarak diğer Âkit Devlet teşebbüsünün yönetim, kontrol veya sermayesine
katıldığında, veya
b) Aynı kişiler doğrudan veya dolaylı olarak bir
Âkit Devlet teşebbüsünün ve diğer Âkit Devlet teşebbüsünün yönetim,
kontrol veya sermayesine katıldığında,
ve her iki halde de, iki teşebbüs arasındaki ticari
veya mali ilişkilerde oluşan veya oluşturulan koşullar, bağımsız
teşebbüsler arasında oluşması gereken koşullardan farklılaştığında,
olması gereken, fakat oluşan veya oluşturulan koşullar nedeniyle
teşebbüslerden birinde kendini göstermeyen kazanç, o teşebbüsün
kazancına eklenir ve buna göre vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit Devletin kendi teşebbüsünün kazancına
dahil edip vergilendirdiği kazanç, diğer Âkit Devlette vergilendirilen
diğer Devletin teşebbüsünün kazancını içermesi ve aynı zamanda
ilk bahsedilen Devletin kavradığı kazanç, iki teşebbüs arasında olması
gereken koşullar göz önünde tutularak sonradan ilk bahsedilen Devletçe
yapılan hesaplamalar sonucunda belirlenen kazanç olması durumunda,
diğer Devlet bu belirlemenin yerinde olduğu kanaatine varırsa
sözkonusu kazanç üzerinden aldığı verginin miktarında gerekli düzeltmeleri
yapacaktır. Bu düzeltme yapılırken, bu Anlaşmanın diğer hükümleri
göz önünde tutulacak ve gerektiğinde Âkit Devletlerin yetkili makamları
birbirlerine danışacaklardır.
Madde 10
TEMETTÜLER
1. Bir Âkit Devletin mukimi olan bir şirket tarafından
diğer Âkit Devletin bir mukimine ödenen temettüler, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber sözkonusu temettüler, aynı
zamanda temettü ödemesini yapan şirketin mukim olduğu Âkit Devlette
ve bu Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, temettünün
gerçek lehdarı diğer Âkit Devletin mukimi ise, bu şekilde alınacak
vergi gayrisafi temettü tutarının yüzde 10’unu aşmayacaktır.
3. Bu maddede kullanılan “temettü” terimi, hisse
senetlerinden, intifa senetlerinden veya intifa haklarından, kurucu
hisse senetlerinden veya alacak niteliğinde olmayıp kazanca katılmayı
sağlayan diğer haklardan elde edilen gelirler ile dağıtımı yapan
şirketin mukim olduğu devletin mevzuatına göre vergileme yönünden
hisse senetlerinden elde edilen gelirle aynı muameleyi gören diğer
şirket haklarından elde edilen gelirleri ifade eder.
4. Diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla
ticari faaliyette bulunan bir Âkit Devlet şirketinin kazancı, 7
nci maddeye göre vergilendirildikten sonra, kalan kısım üzerinden
işyerinin bulunduğu Âkit Devlette bu maddenin 2 nci fıkrasına uygun
olarak vergilendirilebilir.
5. Bir Âkit Devlet mukimi olan temettünün gerçek
lehdarı, temettüyü ödeyen şirketin mukim olduğu diğer Âkit Devlette
yer alan sabit bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa
veya bu diğer devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek
faaliyetinde bulunursa ve sözkonusu temettü elde ediş olayı ile
bu işyeri veya sabit yer arasında önemli bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci
ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanamayacaktır. Bu durumda, olayına
göre 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulancaktır.
Madde 11
FAİZ
1. Bir Âkit Devlette doğan ve diğer Âkit Devletin
bir mukimine ödenen faiz, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber bu faiz, elde edildiği Âkit
Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir;
ancak, faizin gerçek lehdarı diğer Âkit Devletin mukimi ise, bu şekilde
alınacak vergi, faizin gayrisafi tutarının yüzde 10 unu aşmayacaktır.
3. 2 nci fıkra hükümlerine bakılmaksızın:
a) Etiyopya’da doğan ve Türkiye Hükümeti’ne veya
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na ödenen faizler Etiyopya vergisinden
muaf tutulacaktır;
b) Türkiye’de doğan ve Etiyopya Hükümeti’ne veya
Etiyopya Ulusal Bankası’na ödenen faizler Türk vergisinden muaf tutulacaktır.
4. Bu maddede kullanılan “faiz” terimi, ipotek
garantisine bağlı olsun olmasın veya borçlunun kazancına katılma
hakkı tanısın tanımasın, her nevi alacaktan doğan geliri ve özellikle
kamu menkul kıymetleri ile tahvil veya borç senetlerinden elde edilen
gelirleri ifade eder.
5. Bir Âkit Devlet mukimi olan faizin gerçek lehdarı,
faizin elde edildiği diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla
ticari faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette yer alan sabit
bir yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve sözkonusu
faizin ödendiği alacak ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin
bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır.
Bu durumda, olayına göre 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
6. Bir Âkit Devletin kendisi, bir politik alt bölümü,
bir mahalli idaresi veya bu Devletin bir mukimi tarafından ödenen
faizin, o Devlette elde edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber,
faiz ödeyen kişi, bir Âkit Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir
Âkit Devlette faiz ödemeye neden olan borç-alacak ilişkisiyle bağlantılı
bir işyerine veya sabit bir yere sahip olduğunda ve faiz bu işyeri
veya sabit yerden kaynaklandığında, sözkonusu faizin, işyerinin
veya sabit yerin bulunduğu Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
7. Alacak karşılığında ödenen faizin miktarı,
ödeyici ile gerçek lehdar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi
arasında var olan özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı
durumlarda ödeyici ile lehdar arasında kararlaştırılacak miktarı
aştığında, bu madde hükümleri yalnızca en son bahsedilen miktara
uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme kısmı, bu Anlaşmanın diğer
hükümleri de dikkate alınarak, her bir Âkit Devletin mevzuatına göre
vergilendirilecektir.
Madde 12
GAYRİMADDİ HAK BEDELLERİ
1. Bir Âkit Devlette doğan ve diğer Âkit Devletin
bir mukimine ödenen gayrimadde hak bedelleri, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber sözkonusu gayrimaddi hak bedelleri,
elde edildikleri Âkit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir;
ancak, gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı diğer Âkit Devletin
bir mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi gayrimaddi hak bedelinin
gayrisafi tutarının yüzde 10 unu aşmayacaktır.
3. Bu maddede kullanılan “gayrimaddi hak bedelleri”
terimi, sinema filmleri ile radyo ve televizyon kayıtları dahil
olmak üzere edebi, sanatsal veya bilimsel her nevi telif hakkının,
her nevi patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın,
gizli formül veya üretim yönteminin kullanımı veya kullanım hakkı
karşılığında veya sınai, ticari veya bilimsel tecrübeye dayalı
bilgi birikimi karşılığında yapılan her türlü ödemeyi ifade eder.
4. Bir Âkit Devlet mukimi olan gayrimaddi hak bedelinin
gerçek lehdarı, sözkonusu bedelin elde edildiği diğer Âkit Devlette
yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya
bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek
faaliyetinde bulunursa ve sözkonusu bedelin ödendiği hak veya
varlık ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa,
1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına
göre 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
5. Bir Devletin kendisi, bir politik alt bölümü,
bir mahalli idaresi veya bu Devletin bir mukimi tarafından ödenen
gayrimaddi hak bedelinin, o Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
Bununla beraber, gayrimaddi hak bedelini ödeyen kişi, bir Âkit Devletin
mukimi olsun veya olmasın, bir Âkit Devlette gayrimaddi hak bedelini
ödemeye neden olan yükümlülük ile bağlantılı bir işyerine veya sabit
yere sahip olduğunda ve gayrimaddi hak bedeli bu işyeri veya sabit
yerden kaynaklandığında, sözkonusu gayrimaddi hak bedelinin, işyerinin
veya sabit yerin bulunduğu Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
6. Kullanım, hak veya bilgi karşılığında ödenen
gayrimaddi hak bedelinin miktarı, ödeyici ile gerçek lehdar arasında
veya her ikisi ile bir başka kişi arasında var olan özel ilişki nedeniyle,
böyle bir ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ile gerçek lehdar
arasında kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu madde hükümleri
yalnızca en son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave
ödeme kısmı, bu Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate alınarak,
her bir Âkit Devletin mevzuatına göre vergilendirilecektir.
Madde 13
SERMAYE DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARI
1. Bir Âkit Devlet mukimince, diğer Âkit Devlette
yer alan ve 6 ncı maddede belirtilen gayrimenkul varlıkların elden
çıkarılmasından sağlanan kazançlar, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit Devlet teşebbüsünün diğer Âkit Devlette
sahip olduğu bir işyerinin ticari varlığına dahil menkul varlıkların
veya bir Âkit Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette serbest meslek faaliyeti
icra etmek üzere kullandığı sabit bir yere ait menkul varlıkların
elden çıkarılmasından doğan kazançlar, bu işyerinin (yalnız veya
tüm teşebbüsle birlikte) veya sabit yerin elden çıkarılmasından
doğan kazanç da dahil olmak üzere, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
3. Uluslararası trafikte işletilen gemi veya
uçakların veya sözkonusu gemi veya uçakların işletilmesiyle ilgili
menkul varlıkların elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, yalnızca
teşebbüsün etkin yönetim yerinin bulunduğu Âkit Devlette vergilendirilecektir.
4. 1, 2 ve 3 üncü fıkralarda belirtilenlerin dışında
kalan varlıkların elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, yalnızca
elden çıkaranın mukim olduğu Âkit Devlette vergilendirilecektir.
5. 1, 2 ve 4 üncü fıkra hükümleri, Âkit Devletlerden
birinin, diğer Devletin bir mukiminin, ilk bahsedilen Devletin bir
mukimi tarafından ihraç edilen tahvil ve hisselerini elden çıkarmasından
sağladığı kazançları, iktisap ve elden çıkarma arasındaki süre
bir yılı aşmadığı takdirde, kendi mevzuatına göre vergilendirme
hakkını etkilemeyecektir.
Madde 14
SERBEST MESLEK FAALİYETLERİ
1. Bir Âkit Devlet mukiminin serbest meslek hizmetleri
veya bağımsız nitelikteki diğer faaliyetleri dolayısıyla elde
ettiği gelir, bu kişi diğer Âkit Devlette faaliyetlerini sürekli
olarak icra edebileceği sabit bir yere sahip olmadığı sürece yalnızca
bu Devlette vergilendirilecektir. Kişinin böyle bir sabit yere sahip
olması durumunda gelir, yalnızca söz konusu sabit yere atfedilebilen
miktarla sınırlı olmak üzere bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. “Serbest meslek hizmetleri” terimi, özellikle
bağımsız olarak yürütülen bilimsel, edebi, sanatsal, eğitici veya
öğretici faaliyetleri, bunun yanısıra doktorların, avukatların,
mühendislerin, mimarların, dişçilerin ve muhasebecilerin bağımsız
faaliyetlerini kapsamına alır.
Madde 15
BAĞIMLI FAALİYETLER
1. 16, 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerin hükümleri
saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet mukiminin bir hizmet dolayısıyla
elde ettiği ücret, maaş ve diğer benzeri gelirler, bu hizmet diğer
Âkit Devlette ifa edilmedikçe, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
Hizmet diğer Devlette ifa edilirse, buradan elde edilen gelir bu diğer
Devlette vergilendirilebilir.
2. 1 inci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir
Âkit Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette ifa ettiği bir hizmet dolayısıyla
elde ettiği gelir, eğer:
a) Gelir elde eden kişi, diğer Devlette ilgili
takvim yılı içinde başlayan veya biten herhangi bir on iki aylık dönemde
bir veya birkaç seferde toplam 183 günü aşmamak üzere kalırsa, ve
b) Ödeme, diğer Devletin mukimi olmayan bir işveren
tarafından veya böyle bir işveren adına yapılırsa, ve
c) Ödeme, işverenin diğer Devlette sahip olduğu
bir işyerinden veya sabit yerden kaynaklanmazsa
yalnızca ilk bahsedilen Devlette
vergilendirilecektir.
3. Bu maddenin bundan önceki hükümlerine bakılmaksızın,
uluslararası trafikte işletilen bir gemi veya uçakta ifa edilen
bir hizmet dolayısıyla elde edilen ücret, maaş ve diğer benzeri gelirler,
teşebbüsün etkin yönetim yerinin bulunduğu Âkit Devlette vergilendirilebilir.
Madde 16
MÜDÜRLERE YAPILAN ÖDEMELER
Bir Âkit Devlet mukiminin, diğer Âkit Devletin mukimi
olan bir şirketin yönetim kurulu üyesi olması dolayısıyla elde ettiği
ücret ve diğer benzeri ödemeler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
Madde 17
SANATÇI VE SPORCULAR
1. 14 ve 15 inci maddelerin hükümlerine bakılmaksızın,
bir Âkit Devlet mukimi olan tiyatro, sinema, radyo veya televizyon
sanatçısı gibi bir sanatçının, bir müzisyenin veya bir sporcunun
diğer Âkit Devlette icra ettiği şahsi faaliyetleri dolayısıyla
elde ettiği gelirler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir sanatçının ya da sporcunun icra ettiği şahsi
faaliyetlerden doğan gelir, sanatçının veya sporcunun kendisine
değil de bir başkasına yönelirse, bu gelir 7, 14 ve 15 inci maddelerin
hükümleriyle bağlı kalınmaksızın,sanatçı ya
da sporcunun faaliyetlerinin icra edildiği Âkit Devlette vergilendirilebilir.
3. Bir sanatçı veya sporcunun bir Âkit Devlette icra
ettiği faaliyetlerden elde ettiği gelir, bu Devlete yapılan sözkonusu
ziyaretin tamamen veya önemli ölçüde diğer Âkit Devletin, bir politik
alt bölümünün veya bir mahalli idaresinin kamusal fonlarından karşılanması
halinde, bu Devlette vergiden istisna edilecektir.
Madde 18
EMEKLİ MAAŞLARI
1. 19 uncu maddenin 2 nci fıkrası hükümleri saklı
kalmak üzere, bir Âkit Devlet mukimine geçmiş çalışmalarının karşılığında
ödenen emekli maaşları ve diğer benzeri gelirler yalnızca bu Devlette
vergilendirilecektir. Bu hüküm aynı zamanda, bir Âkit Devlet mukimine
ömür boyu sağlanan düzenli ödemelere de uygulanacaktır.
2. Uğranılan şahsi zararları tazmin etmek amacıyla
bir Âkit Devlet veya politik alt bölümlerinden biri tarafından ödenen
emekli maaşları ve ömür boyu sağlanan düzenli ödemeler ile diğer devamlı
veya arızi ödemeler yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
3. "Düzenli ödeme" terimi, para veya para
ile ölçülebilir bir menfaat karşılığında tam ve yeterli ödemede
bulunma yükümlülüğüne bağlı olarak, ömür boyu veya belirli ya da
belirlenebilir bir süre, belirli zamanlarda, düzenli olarak ödenecek
toplam meblağı ifade eder.
Madde 19
KAMU HİZMETİ
1. a) Bir Âkit Devletin kendisine, bir politik alt
bölümüne veya bir mahalli idaresine bir gerçek kişi tarafından verilen
hizmetler karşılığında bu Devlet, alt bölüm veya idare tarafından
yapılan ve emekli maaşı dışında kalan ücret, maaş ve diğer benzeri
ödemeler, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
b) Bununla beraber, hizmet diğer Âkit Devlette
ifa edildiğinde ve gerçek kişi o Devletin bir mukimi olduğunda, söz
konusu ücret, maaş ve diğer benzeri ödemeler yalnızca bu diğer Devlette
vergilendirilecektir. Ancak bu kişinin:
i) bu Devletin vatandaşı olması; veya
ii) yalnızca bu hizmeti ifa etmek için bu Devletin
mukimi durumuna geçmemiş olması
zorunludur.
2. a) Bir Âkit Devletin kendisi, bir politik alt bölümü
veya bir mahalli idaresi tarafından ya da bunlarca oluşturulan fonlardan
bu Devlete, alt bölüme veya idareye yapılan hizmetler karşılığında
bir gerçek kişiye ödenen emekli maaşları yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
b) Bununla beraber,
gerçek kişinin diğer Âkit Devletin bir mukimi ve vatandaşı olması
halinde, söz konusu emekli maaşı yalnızca bu diğer Âkit Devlette vergilendirilecektir.
3. Bir Âkit Devletin kendisi, bir politik alt bölümü
veya bir mahalli idaresi tarafından yürütülen ticari faaliyetlerle
bağlantılı hizmetler karşılığında yapılan ücret, maaş ve diğer benzeri
ödemeler ile emekli maaşlarına 15, 16, 17 ve 18 inci maddelerin hükümleri
uygulanacaktır.
Madde 20
ÖGRENCİLER VE STAJYERLER
1. Bir Âkit Devleti ziyareti sırasında veya hemen
öncesinde diğer Âkit Devletin mukimi olan ve ilk bahsedilen Devlette
yalnızca öğrenim veya mesleki eğitim amacıyla bulunan bir öğrenci
veya stajyere, geçim, öğrenim veya mesleki eğitim masrafları için
ilk bahsedilen Devletin dışında ikamet eden kişiler tarafından yapılan
ödemeler, ilk bahsedilen Devlette vergiden istisna edilecektir.
2. Bir Âkit Devleti ziyareti sırasında veya hemen
öncesinde diğer Âkit Devletin mukimi olan ve ilk bahsedilen Devlette
öğrenimi veya formasyonu ile ilgili uygulama alışkanlıkları kazanmak
üzere, bir yılı aşmayacak süre veya süreler içinde hizmet ifa eden
bir öğrenci veya stajyerin elde ettiği ücretler, ilk bahsedilen
Devlette vergilendirilmeyecektir.
Madde 21
ÖĞRETMENLER
Bir Âkit Devleti, bu Devletteki bir üniversite,
yüksek okul, okul veya diğer kabul görmüş bir eğitim kurumunda öğretim
veya araştırma yapmak amacıyla iki yılı aşmayan bir süre için ziyaret
eden ve bu ziyareti sırasında veya hemen öncesinde diğer Âkit Devletin
mukimi olan bir profesör veya öğretmenin, söz konusu öğretim veya
araştırma karşılığında elde ettiği, bu diğer Âkit Devlette vergiye
tabi olan gelirler, sözkonusu gelirlerin ilk bahsedilen Devletin
dışındaki kaynaklardan elde edilmesi koşulu ile ilk bahsedilen
Devlette vergiden istisna edilecektir.
Madde 22
DİĞER GELİRLER
1. Bir Âkit Devlet mukiminin, nerede doğarsa doğsun,
bu Anlaşmanın daha önceki maddelerinde belirtilmeyen gelir unsurları,
yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
2. 6 ncı maddenin 2 nci fıkrasında tanımlanan gayrimenkul
varlıklardan elde edilen gelir hariç olmak üzere, bir Âkit Devlet mukimi
olan sözkonusu gelirin lehdarı, diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri
vasıtasıyla ticari faaliyette veya bu diğer Devlette yer alan sabit
bir yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve gelirin
ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin
bir bağ bulunmakta ise, bu gelire 1 inci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır.
Bu durumda, olayına göre 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
Madde 23
ÇİFTE VERGİLENDİRMENİN ÖNLENMESİ
1. Bir Âkit Devlet mukimi, bu Anlaşma hükümlerine
uygun olarak diğer Âkit Devlette vergilendirilebilen bir gelir elde
ettiğinde, ilk bahsedilen Devlet, bu mukimin gelirine isabet eden
vergiden, diğer Devlette gelir üzerinden ödediği vergiye eşit bir
tutarın mahsubuna müsaade edecektir.
Bununla birlikte sözkonusu mahsup, diğer Devlette
vergilendirilebilir gelire atfedilebilen, mahsuptan önce hesaplanan
gelir üzerinden alınan vergi miktarını aşmayacaktır.
2. Bu maddenin 1 inci fıkrasının amaçları bakımından,
bir Âkit Devlette doğan ticari kazanç üzerindeki vergi, bu Devletin
mevzuatı uyarınca, sınırlı bir süre için indirime veya istisnaya
tabi tutulduğunda, sözkonusu verginin, 7 nci maddede bahsedilen
gerçek kişilerin ticari kazançlarının % 35'ini, şirketlerin ticari
kazançlarının ise % 30'unu aşmayacak tutarda ödendiği kabul edilecektir.
Bu fıkra hükümleri, yalnızca Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten
sonraki 10 yıllık süre için uygulanacaktır.
3. Anlaşma hükümlerine uygun olarak, bir Âkit Devlet
mukimi tarafından elde edilen gelir bu Devlette vergiden muaf tutulursa,
bu Devlet, bu mukimin geriye kalan gelirinin vergisini hesaplarken,
muaf tutulan geliri de dikkate alabilir.
Madde 24
AYRIM YAPILMAMASI
1. Bir Âkit Devletin vatandaşları, diğer Âkit Devlette,
bu diğer Devletin aynı koşullardaki vatandaşlarının, özellikle
mukimlik yönünden, karşı karşıya kaldıkları veya kalabilecekleri
vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden değişik veya daha
ağır bir vergilemeye veya buna bağlı mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır.
2. 10 uncu maddenin 4 üncü fıkrası hükümleri saklı
kalmak üzere, bir Âkit Devlet teşebbüsünün diğer Âkit Devlette sahip
olduğu bir işyeri, diğer Devlette, bu diğer Devletin aynı faaliyetleri
yürüten teşebbüslerine göre daha az lehe bir vergileme ile karşı
karşıya kalmayacaktır.
3. Bir Âkit Devletin, diğer Âkit Devletin bir veya
bir kaç mukimi tarafından, doğrudan veya dolaylı olarak, kısmen veya
tamamen sermayesine sahip olunan veya sermayesi kontrol edilen teşebbüsleri,
ilk bahsedilen Devlette, bu Devletin benzeri teşebbüslerinin tabi
oldukları veya olabilecekleri vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden
değişik veya daha ağır vergilemeye veya buna bağlı mükellefiyetlere
tabi tutulmayacaklardır.
4. Bu hükümler, bir Âkit Devletin kendi mukimlerine
şahsi veya ailevi durumları dolayısıyla uyguladığı şahsi indirimleri,
vergi ve matrah indirimlerini diğer Âkit Devletin mukimlerine de
uygulamak zorunda olduğu yönünde anlaşılmayacaktır.
Madde 25
KARŞILIKLI ANLAŞMA USULÜ
1. Bir Âkit Devlet mukimi, Âkit Devletlerden birinin
veya her ikisinin işlemlerinin kendisi için bu Anlaşmanın hükümlerine
uygun düşmeyen bir vergileme yarattığı veya yaratacağı kanaatine
vardığında, bu Devletlerin iç mevzuatlarında öngörülen müracaat
usulleriyle bağlı kalmaksızın, olayı mukimi olduğu Âkit Devletin
yetkili makamına veya durumu 24 üncü maddenin 1 inci fıkrasına
uygun düşerse, vatandaşı olduğu Âkit Devletin yetkili makamına
arz edebilir. Sözkonusu müracaat, Anlaşma hükümlerine aykırı düşen
bir vergilemeyle sonuçlanan eylemin ilk bildiriminden itibaren
üç yıl içerisinde yapılmalıdır.
2. Sözkonusu yetkili makam itirazı haklı bulur
ve kendisi tatminkar bir çözüme ulaşamaz ise, Anlaşmaya ters düşen
bir vergilemeyi önlemek amacıyla, diğer Âkit Devletin yetkili makamıyla
karşılıklı anlaşmaya gayret sarfedecektir.
3. Âkit Devletlerin yetkili makamları, Anlaşmanın
yorumundan veya uygulanmasından kaynaklanan her türlü güçlüğü veya
tereddütü karşılıklı anlaşmayla çözmek için gayret göstereceklerdir.
Yetkili makamlar aynı zamanda, Anlaşmada ele alınmayan durumlardan
kaynaklanan çifte vergilendirmenin ortadan kaldırılması için de
birbirlerine danışabilirler.
4. Âkit Devletlerin yetkili makamları, bundan önceki
fıkralarda belirtilen hususlarda anlaşmaya varabilmek için birbirleriyle
doğrudan doğruya ya da kendileri veya temsilcilerinden oluşan bir
komisyon vasıtasıyla haberleşebilirler.
Madde 26
BİLGİ DEGİŞİMİ
1. Âkit Devletlerin yetkili makamları, bu Anlaşma
hükümlerinin yürütülmesi için gerekli olan bilgileri veya Anlaşma
ile uyumsuzluk göstermediği sürece, Anlaşma kapsamına giren vergiler
ile ilgili iç mevzuat hükümlerinin yürütülmesi için gerekli olan
bilgileri değişime tabi tutacaklardır. Bir Âkit Devlet tarafından
alınan her türlü bilgi, o Devletin kendi iç mevzuatı çerçevesinde
elde ettiği bilgiler gibi gizli tutulacak ve yalnızca bu Anlaşmada
belirtilen vergilerin tahakkuk veya tahsilleri veya cebri icra
ya da cezasıyla ve bu hususlardaki şikayet ve itirazlara bakmakla
görevli kişi veya makamlara (adli makamlar ve idari kuruluşlar dahil)
verilebilecektir. Bu kişi veya makamlar sözkonusu bilgileri yalnızca
bu amaçlar doğrultusunda kullanacaklardır. Bu kişi veya makamlar
sözkonusu bilgileri mahkeme duruşmalarında veya adli kararlar
alınırken açıklayabilirler.
2. 1 inci fıkra hükümleri, hiçbir surette bir
Âkit Devleti:
a) Kendisinin veya diğer Âkit Devletin mevzuatına
veya idari uygulamalarına uymayacak idari önlemler alma;
b) Kendisinin veya diğer Âkit Devletin mevzuatı
veya normal idari işlemleri çerçevesinde elde edilemeyen bilgileri
sunma;
c) Herhangi bir ticari, sınai, mesleki sırrı veya
ticari işlemi aleni hale getiren bilgileri veya aleniyeti kamu
düzenine aykırı düşen bilgileri verme
yükümlülüğü altına sokacak şekilde
yorumlanamaz.
Madde 27
DİPLOMAT HÜVİYETİNDEKİ MEMURLAR
VE KONSOLOSLUK MEMURLARI
Bu Anlaşma hükümleri, diplomat hüviyetindeki
memurların veya konsolosluk memurlarının uluslararası hukukun
genel kuralları veya özel anlaşma hükümleri uyarınca yararlandıkları
mali ayrıcalıkları etkilemeyecektir.
Madde 28
YÜRÜRLÜĞE GİRME
1. Âkit Devletlerden her biri, bu Anlaşmanın yürürlüğe
girmesi için kendi iç mevzuatında öngörülen işlemlerin tamamlandığını
diğer Âkit Devlete bildirecektir. Bu Anlaşma, bu bildirimlerden sonuncusunun
yapıldığı tarihte yürürlüğe girecektir.
2. Bu Anlaşmanın hükümleri:
a) Kaynakta tevkif edilen vergiler yönünden, Anlaşmanın
yürürlüğe girdiği tarihi izleyen Ocak ayının birinci günü veya daha
sonra ödenen veya borçlanılan miktarlar için; ve
b) Diğer vergiler yönünden, Anlaşmanın yürürlüğe
girdiği tarihi izleyen Ocak ayının birinci günü veya daha sonra
başlayan vergilendirme yılları için
uygulanacaktır.
Madde 29
YÜRÜRLÜKTEN KALKMA
1. Bu Anlaşma, bir Âkit Devlet tarafından feshedilinceye
kadar yürürlükte kalacaktır. Âkit Devletlerden her biri, Anlaşmanın
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıllık bir süreden sonraki
herhangi bir takvim yılının bitiminden
en az altı ay önce diplomatik yollardan fesih ihbarnamesi vermek
suretiyle Anlaşmayı feshedebilir. Bu durumda Anlaşma:
a) Kaynakta tevkif edilen vergiler yönünden, fesih
ihbarnamesinin verildiği takvim yılının bitiminden sonra ödenen
veya borçlanılan miktarlar için; ve
b) Diğer vergiler yönünden, fesih ihbarnamesinin
verildiği takvim yılının bitiminden
sonra başlayan vergilendirme yılları için
hüküm ifade etmeyecektir.
BU HUSUSLARI TEYİDEN, aşağıda imzaları bulunan tam yetkili temsilciler,
bu Anlaşmayı imzaladılar.
İngiliz dilinde, 2 Mart 2005 tarihinde, Addis Ababa'da
düzenlenmiştir.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ETİYOPYA FEDERAL DEMOKRATİK
HÜKÜMETİ
ADINA CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ ADINA
(İmza) (İmza)
PROTOKOL
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Etiyopya Federal
Demokratik Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan
Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasını imzalayan
tam yetkili temsilciler, aşağıdaki hükümlerin Anlaşmanın ayrılmaz
bir bölümünü oluşturduğu hususunda anlaşmışlardır.
1. 7 nci Maddeye İlave:
7 nci Maddenin 1 inci fıkrası yönünden, bir işyeri
vasıtasıyla yapılan mal veya ticari eşya satışının aynısının veya
benzerinin gerçekleştirilmesinden veya diğer ticari faaliyetlerin
aynısının veya benzerinin icra edilmesinden elde edilen kazanç,
bu işlemin, işyerinin bulunduğu Devlette vergiden kaçınmak amacıyla
gerçekleştirildiğinin kanıtlanması halinde, bu işyerine atfedilebilir.
2. 10 uncu Maddeye İlave:
"Temettüler" teriminin, Türkiye yönünden
yatırım fonu ve yatırım ortaklığından elde edilen gelirleri de
kapsayacağı hususunda anlaşılmıştır.
BU HUSUSLARI TEYİDEN, aşağıda imzaları bulunan tam yetkili temsilciler,
bu Protokolü imzaladılar.
İngiliz dilinde, 2 Mart 2005 tarihinde, Addis Ababa'da
düzenlenmiştir.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ETİYOPYA FEDERAL DEMOKRATİK
HÜKÜMETİ
ADINA CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ ADINA
(İmza) (İmza)