Dönem: 22 Yasama Yılı: 5
TBMM (S.
Sayısı: 1364)
Sigortacılık Kanunu Tasarısı ile Adana Milletvekili Atilla
Başoğlu’nun Sigorta Murakabe Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Teklifi ve Avrupa Birliği Uyum ile Sanayi, Ticaret, Enerji,
Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
Komisyonları Raporları (1/1218, 2/87)
Not: Tasarı; Başkanlıkça Adalet, Plan ve Bütçe; Avrupa Birliği
Uyum ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
komisyonlarına havale edilmiştir.
T.C.
Başbakanlık
Kanunlar ve Kararlar
Genel Müdürlüğü 26/5/2006
Sayı:
B.02.0.KKG.0.10/101-644/2712
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca
1/5/2006 tarihinde kararlaştırılan “Sigortacılık Kanunu Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte
gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GENEL GEREKÇE
Türk mali sektörü,
1980 yılından başlayarak uygulamaya konulan liberal politikalar
sonucunda önemli ölçüde yapısal değişikliğe uğramış, dinamizm
kazanmıştır. Finansal faaliyetlerin gayrisafi millî hâsıla içindeki
payı giderek genişlemiş, malî piyasaların derinliği artmıştır. Bu noktada, malî piyasalar
içinde sigortacılıkta da önemli gelişmeler kaydedilmiştir.
Çok çeşitli rizikoları
teminat altına alması nedeniyle sigorta, toplumların hemen hemen
tüm kesimlerini ilgilendiren teknik ve yaygın bir ekonomik faaliyetin
konusunu teşkil eder. Diğer taraftan, ekonomik gelişmeye uzun vadeli
fon yaratması, ülke tasarruf kapasitesini artırması nedeniyle
sigortacılık aynı zamanda önemli bir finansal hizmet görevini de
üstlenmiş durumdadır. Bu noktada, sigortacılığın kendine has karmaşık
tekniğinin işleyişinde ortaya çıkacak pürüzleri bertaraf etme
ve toplumun refah ve istikrarına katkıda bulunmasına yardımcı olma
gibi zorunluluklar çerçevesinde sektörün ekonomik faaliyet alanının
düzenlenmesi ve etkin bir şekilde denetlenmesi bir ihtiyaç olarak
ortaya çıkmıştır. Nitekim, fon akımı ve ekonominin genel işleyişi
ile seyrini etkileme gücü olan ve tüm bu yönleri ile de güven unsurunu
ön plana çıkaran sigortacılık, tüm ülkelerde özel bir düzenleme,
gözetim ve denetime tabi tutulmuştur. Sigortacılığın denetlenmesi
gereği bugün artık hiçbir ülkede tartışma konusu dahi edilmeyen
bir gerçektir.
Osmanlı İmparatorluğundan
Türkiye Cumhuriyetine kapsamlı bir sigortacılık mevzuatı intikal
etmemiştir. 1926 yılından başlayarak Cumhuriyetin gerek özel sigorta
sözleşmesi ve gerekse sigorta denetim hukukunda zaman zaman uygulamaya
koyduğu yasal düzenlemeler, geniş bir sigortacılık faaliyetinin
gerektirdiği toplumsal ve ekonomik durumun o tarihlerde oluşmaması
nedeniyle sigortacılığın gelişmesine katkıda bulunamamıştır.
1996-2000 dönemini kapsayan Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planına kadar
uygulanan altı adet kalkınma planına konulan sigortacılıkla ilgili
hedeflerin de pek azı gerçekleştirilebilmiştir. Bunda, sigortacılık
alanında çok uzun yıllar boyunca korumacı ve müdahaleci bir sistemin
katı bir şekilde uygulanması ile pazara girişin önlenmesi ve tarifelerin
kamu otoritesi tarafından tespit edilerek rekabet şartlarının yaratılamamasının
da önemli etkileri olmuştur. Dolayısıyla az sayıda küçük ölçekli
şirketin sınırlı sayıda rizikoya teminat verdiği, aynı ürünü herkesin
aynı fiyata ilgililere sunduğu kârlı bir piyasa yapısı oluşmuştur.
Toplumun da sigortaya karşı duyarlı olmaması, sigortacılığın gelişimini
etkileyen diğer bir unsurdur.
1959 yılından beri yürürlükte
olan Sigorta Murakabe Kanunundaki temel değişiklikler önce 3379
sayılı Kanunla 1987 yılında yapılmıştır. Ancak, yapılan değişiklikler
hızla gelişen sektörün gerisinde kalmıştır. 7397 sayılı Sigorta
Murakabe Kanununun sektördeki yapı değişikliği için yeterli olmadığının
anlaşılması, sektörün ülke ihtiyaçlarına cevap verecek dinamizmi
kazanması için kademeli olarak tarife serbestisine geçildiği
1990 yılından itibaren yeni bir denetim hukuku çerçevesi çizilmesi
gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Kanundaki eksiklikleri gidermek
amacıyla hazırlanan ve Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk edilen
Kanun Tasarısının uzayan kanunlaşma sürecinde sorunlara acil çözüm
getirmek amacıyla hazırlanan ve 1992 yılında yürürlüğe giren 510
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Yetki Kanununa bağlı olarak
iptal edilmesi ile birlikte, özü itibarıyla 510 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameden farklı olmayan 539 sayılı Kanun Hükmünde Kararname
1994 yılında yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ancak, 539 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin yasal dayanağını teşkil eden 3991 sayılı
Yetki Kanununun 10/2/1995 tarihinde iptali ile, 539 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin ve buna bağlı olarak da değişikliğe uğrayan Sigorta Murakabe Kanunu hükümlerinin
iptali mümkün hale gelmiştir. Nitekim, Sigorta Murakabe Kanununun
20 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (d) bendi, 9 uncu maddesinin
son fıkrası ile bunun sonucunda Acenteler Yönetmeliği, 26 ncı maddesinin
son fıkrası ile 27 nci maddesi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal
edilmiştir. Ayrıca, mali piyasalarımızın uluslararası piyasalarla
bütünleşmesinin sağlanabilmesi için mali piyasalar içinde yer
alan sigortacılıkla ilgili düzenlemelerin de Avrupa Birliği ve
uluslararası standartlara intibak ettirilmesi gereklilik arz etmektedir.
Yukarıda özet olarak
belirtilen ihtiyaçları gidermek amacıyla hazırlanmış olan bu Tasarı
ile sigorta ve reasürans şirketlerinin kuruluşu, yönetimi, çalışma
esasları, devir, birleşme ve tasfiyeleri ile denetimleri, gerek
uygulamada karşılaşılan sorunlar gerekse uluslararası alandaki
gelişmeler dikkate alınmak suretiyle yeniden düzenlenmiştir. Kanunun
temel amacı, Sigorta Murakabe Kanununun yapısını belli bir ölçüde
değiştirerek, sektörün uluslararası ölçülerde geri kalmışlığını
bertaraf etmek, sigortacılığı hızla gelişen mali sektörümüz içinde
önemine layık yere yerleştirmek ve sigorta şirketlerince halkımıza
daha iyi ve etkin hizmet verilmesini denetleyebilmektir. Kanunun
yürürlüğe girmesinden sonra çıkarılacak yönetmelikler bu alanda
hukuki alt yapının tam oturtulmasını sağlayacaktır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1- Madde ile, Kanunun
amacının, sigortacılık sektörünün açık ve objektif kurallar içinde
sağlıklı bir şekilde geliştirilmesinin, sigorta şirketlerinin
mali yapılarının güçlendirilmesinin ve benzer koşullarda rekabet
ettirilerek sigortalıya en iyi hizmet vermelerinin sağlanması
olduğu öngörülmektedir. Diğer taraftan, sistemin sağlıklı işlemesi
ve sözleşme şartlarının zamanında yerine getirilmesi Devletin
denetim faaliyetinde bulunmasını da gerektirir. Bu Kanun çerçevesinde
Devlet müdahalesi, sigortalıyı, sigorta ettireni ve sigorta sözleşmesinin
tarafları dışında sigorta şirketine karşı tazminat talebinde bulunma
hakkını kazanmış üçüncü kişilerin korunmasını sağlamak amacına
yöneliktir.
Sosyal güvenlik kurumları,
Türkiye İhracat Kredi Bankası A.Ş. ve bireysel emeklilik şirketleri
gibi kendi kanunlarına göre sigortacılık faaliyetinde bulunan
kuruluşlar Kanun kapsamı dışında bırakılmıştır. Ancak, özel kanunlarına
göre sigortacılık faaliyetinde bulunan kuruluşların, sigortacılıkla
ilgili faaliyetlerinin denetiminin, denetimde bir bütünlük sağlamak
amacıyla bu hükümden istisna olduğu belirtilmiştir.
Madde 2- Maddede, Kanunda
yer alan bazı konularda kavram birliğini ve Kanunun daha kolay anlaşılabilirliğini
sağlamak amacıyla tanımlamalara ve kısaltmalara yer verilmiştir.
Madde 3- Avrupa Birliği
müktesebatına uyum sağlamak amacıyla bu Kanunla kaldırılan 7397
sayılı Sigorta Murakabe Kanununda yer alan “kuruluş ön izni” kaldırılarak
“faaliyet izni” esası kabul edilmiştir. Bu durumda, kendi özel mevzuatına
göre kurulan şirketler, sadece faaliyet izni için Müsteşarlıktan
izin almak zorundadır. Diğer taraftan, sigortacılık yapabilecek
şirketlerin anonim şirket veya kooperatif olmaları gerektiği ilkesi
korunmuştur. Kooperatif şeklinde örgütlenmede aranılacak şartlar
Avrupa Birliği Direktifleri göz önünde bulundurularak yeniden
düzenlenmiştir.
Sigorta ve reasürans
şirketleri, münhasıran sigortacılıkla ve bunlarla doğrudan bağlantısı
bulunan işlerle uğraşabilecektir. Şöyle ki, sigortacılık güven
unsuruna dayalı, teknik ve ticari bir faaliyet olup toplumun geniş
bir kesimine hitap eder. Bu noktada, aksi bir uygulama, doğması muhtemel
riskler sonucu sigortalıların mağdur olmalarına neden olabilir.
Diğer taraftan, sigortacılığın anlamı ve sınırları önceden öngörülemeyen
bir şekilde her geçen gün genişlemekte ve diğer faaliyet kollarıyla
da ilişkisi artmaktadır. Bu nedenle de sigorta ve reasürans şirketleri
için faaliyet alanı, sigortacılık yanında sigortacılıkla doğrudan
bağlantısı bulunan işleri kapsayacak şekilde belirlenmiştir.
Anonim şirket şeklinde
faaliyet gösterecek şirketlerin hisse senetlerinin nakit karşılığı
çıkarılması ve ilke olarak nama yazılı olmaları öngörülmüştür. Hisse
senetlerinin nakit karşılığı çıkarılması ile kuruluştaki likiditenin;
nama yazılı olması ile de şirket ortaklarının bilinmesi ve böylelikle
hisse senetlerinin devrine açıklık getirilmesi sağlanmıştır.
Sigorta müessesesi
güven unsuru üzerine kurulduğundan, kurucularda belirli nitelikler
aranmış ve bunlar günün koşulları, mevzuat değişiklikleri ve Avrupa
Birliği Direktifleri göz önünde bulundurularak yeniden düzenlenmiştir.
Bu çerçevede, tasfiyeye tabi tutulan finansal kuruluşlarda ve
hakkında bu Kanun uyarınca tedbir uygulanan şirketlerde oy hakkının
veya doğrudan veya dolaylı sermayenin yüzde on ve daha fazla bir
oranda pay sahibi olan ya da denetim ve yönetim kurullarına üye belirleme
imtiyazı olan pay sahiplerinin kurucu ortak olmaları engellenmiş,
kurucuların suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama
suçundan hüküm giymemiş olması koşulu maddeye eklenmiştir. Avrupa
Birliği Direktifleri çerçevesinde de kurucularda ayrıca itibarlı
olma şartı aranmıştır.
Herhangi bir kanun değişikliği
yapılmadan Avrupa Birliği müktesebatına uyum sağlanabilmesini
teminen, yabancı sigorta ve reasürans şirketlerinin, Türkiye’de
faaliyet göstermesine ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi
Bakanlar Kuruluna verilmiştir.
Madde 4- Sigorta ve
reasürans şirketleri birer güven müessesesi olduklarından madde ile bu şirketlerde yer alacak yönetici
ve denetçilerin belirli niteliklere sahip olması gerekliliği
üzerinde durulmuştur. Aynı düşünceyle, şirket sahipliğinin daha
sağlıklı bir şekilde izlenmesini teminen, hakim hissedar tüzel kişilerin
yönetim ve denetimine sahip kişilerinde de, mali güç dışında kurucularda
aranan şartlar aranmıştır.
Konuya açıklık getirmek
ve kanuna karşı hilenin önüne geçebilmek amacıyla murahhas üyelerin
genel müdürde aranan şartları taşımaları gerektiği ve başka unvanlarla
istihdam edilseler dahi yetki ve görevleri itibarıyla genel müdür
yardımcısına denk veya daha üst konumda görev yapan diğer yöneticilerin
de genel müdür ve genel müdür yardımcılarına ilişkin hükümlere tabi
olması hüküm altına alınmıştır.
Madde 5- Sigortacılık
faaliyetinin ekonomideki önemi ve yaygın bir kitleyi ilgilendirmesi
bakımından özel mevzuatlarına göre kurulmuş olan sigorta ve reasürans
şirketlerinin faaliyete başlayabilmesi, önceden olduğu gibi,
ruhsat şartına bağlanmıştır. Mali bir işletme olan sigorta şirketlerinin,
sağlıklı bir şekilde idame ettirilmesi ve sigortalılara güven verebilmesi
için belirli bir faaliyet sermayesi tesis etmeleri gerekir. Söz konusu
sermaye, doğal olarak faaliyet gösterilecek sigorta branşlarına
göre farklılık gösterir. Şirketin faaliyete geçebilmesi için gerekli
olan sermaye miktarı ise, günün koşullarına göre Müsteşarlıkça belirlenecek,
ancak bu sermaye hiçbir zaman beş milyon Yeni Türk Lirasından az olamayacaktır.
Beş milyon Yeni Türk Lirası ise Avrupa Birliği Direktifleri de göz
önünde bulundurularak, bir sigorta ve reasürans şirketinin idamesi
için gerekli en az miktar olarak tespit edilmiştir.
Kamuoyunda yanlış anlamalara
neden olunmaması amacıyla, kuruluş işlemlerinin tamamlanmasından
itibaren bir yıl içinde ruhsat için başvurmayan şirketlerin, ticaret
unvanlarında sigorta veya reasürans şirketi ibaresini kullanamayacakları
öngörülmüştür.
Madde 6- Avrupa Birliği
direktiflerine paralel şekilde, ruhsat talebinin hangi hallerde
reddedilebileceği Kanunda açıkça belirlenmiştir.
Madde 7- Kanundaki
özel düzenlemeler hariç olmak üzere Avrupa Birliği direktifleri
de göz önünde bulundurulmak suretiyle ruhsatın hangi hallerde iptal
edileceği düzenlenmiştir. Ayrıca, ruhsatı iptal edilen ancak, iptal
tarihinden önce mevcut bulunan portföyün aynı şirkette devam ettirilmesi,
uygulamada bir çok sıkıntıya yol açtığından portföyün tasfiyesine
yönelik tedbir alma konusunda Müsteşarlığa yetki verilmiştir.
Madde 8- Sigorta ve
reasürans şirketlerinin ana sözleşmelerinde yapılacak değişiklikler
Müsteşarlığın uygun görüşüne tabi kılınmak suretiyle, Kanuna uygunluk
denetimi sağlanmak istenilmiştir.
Madde 9- Halihazırdaki
uygulamada olduğu gibi, belli oranlarda yapılacak hisse edinimlerinde
Müsteşarlığın izni aranmıştır. Zira, mali piyasanın bir parçası
durumundaki sigorta şirketlerinde belirli oranlardaki ortaklıkların
denetimi büyük önem arz etmektedir.
Bu madde ile önceki
düzenlemeden farklı olarak doğrudan yapılan hisse edinimleri yanında
dolaylı hisse edinimlerinin de izne tabi olduğu belirtilmek suretiyle
uygulamada daha önce yaşanmış olan tartışmaların önüne geçilmek
istenilmiştir. Amaç, şirkette belli oranlarda paya sahip olan şirket
ortaklıklarının denetimi olduğundan, hisse ediniminin doğrudan
olması ile dolaylı olması arasında, sonuç olarak fark bulunmamaktadır.
Asıl olan, şirket yönetiminde etkili olabilmek olduğundan hisse
edinim oranları maddede yazılı oranların altında dahi olsa yönetim
kurullarına üye belirleme imtiyazını veren hisse senetlerinin
devri de izne tabi kılınmıştır. Avrupa Birliği Direktiflerine uygun
olarak ve maddede yer alan oranların anlamları göz önünde bulundurularak,
önceden olduğu gibi, hisse edinimlerinin sadece bu oranları aşması
değil bu oranları bulması da izne tabi kılınmıştır. Diğer taraftan,
belirli oranlardaki hisse edinimlerinin izne tabi olduğu kabul
edildiğinden, önceki düzenlemeden farklı olarak, bir sigorta veya
reasürans şirketinin sermayesinin yüzde on veya fazlasını temsil
eden payların edinimi izne tabi olmaktan çıkarılmıştır. Ayrıca,
gerekli izin alınmadan yapılan edinimleri, pay defterine kaydedilmiş
olsa dahi, önceden kabul edilen hükümsüzlük müeyyidesi, yeni oranlara
göre alınan kararlar sonucu yapılan işlemlerin tasfiyesinin her
zaman mümkün olamaması nedeniyle ortaya çıkabilecek sorunların
önüne geçilebilmesini teminen kaldırılmıştır. Yeni düzenlemeye
göre gerekli izin alınmadan yapılan pay edinimleri pay defterine
kaydolunmayacak, ancak kaydolunmuşsa da geçerli kabul edilecektir.
Bir sigorta veya reasürans
şirketinde maddede yer alan oranlarda veya üzerinde hisse, oy veya
intifa hakkı sahiplerinin veya yönetime etkili olabilecek şekilde
yönetim kuruluna üye belirleme imtiyazı olan hisse sahiplerinin
kurucularda aranılan nitelikleri taşımaları gerekir. Aksi takdirde,
hisse edinimlerine izin verilmeyecektir. Ancak, gerekli iznin
alınmasından sonra, kişilerin aranılan nitelikleri kaybetmeleri
halinde, temettü dışındaki ortaklık hakları, önceki uygulamadan
farklı olarak kayyım tarafından kullanılacaktır. Şöyle ki, önceki
uygulamada olduğu gibi, ortaklık haklarının tüm üyelerinin menfaatini
korumak için kurulmuş olan Birlik tarafından kullanılması bazı durumlarda
menfaat çatışmalarına neden olabilir. Halbuki burada bir malın idaresi
söz konusudur ve idare yetkisi malın sahibinden alınmıştır. Medeni
Kanunumuzda bu tür haller için kabul edilmiş kayyımlık müessesesinin
sigortacılıkta da uygulanması hukuk tekniği açısından daha doğru
bulunmuştur.
Madde 10- Sigorta ve
reasürans şirketlerinin birleşmesi, aktif ve pasifleriyle başka
bir şirkete devrolunması ve birbirlerine portföy devretmesi, birleşilen
şirket veya şirketi ya da portföyü devralan şirket açısından yeni
yükümlülükler içerdiğinden Bakanın iznine tabi tutulmuş ve bu öneme
binaen izinsiz işlemler hükümsüzlük müeyyidesine tabi kılınmıştır.
Maddede belirtilen işlemler sigorta şirketlerinin kendi aralarında
olabileceği gibi bir sigorta şirketi ile sigortacılık portföyüyle
ilgili olmak üzere bir emeklilik şirketi arasında da olabilir.
Sigorta şirketlerinin
faaliyetine son verilmesi, sigortacılık sektörünün güven unsuru
üzerine kurulmuş olması ve sigorta şirketlerinin Müsteşarlık nezdinde
teminat tesis etmeleri dolayısıyla özellik arz etmektedir. Bu nedenle,
sigortalıların hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla yapılan
denetim, sigorta şirketlerinin kuruluş ve faaliyetlerinde olduğu
gibi, faaliyetlerine son vermeleri halinde de kendini gösterir. Bu
nedenle, Müsteşarlığa, lüzumu halinde tasfiye memurlarını değiştirebilmeyi
talep yetkisi tanınmıştır.
Sigortacılığın güven
esası üzerine kurulduğu ve bu nedenle sözleşme tarafının kim olduğunun
özellikle sigorta ettiren açısından önem arz ettiği göz önünde bulundurularak
sözleşmesi devredilen portföyde yer alan sigorta ettirenler ile
birleşen şirketlerle sigorta sözleşmesi yapan sigorta ettirenlere,
menfaatler dengesinin sağlanması için sigorta sözleşmesini feshetme
hakkı tanınmıştır. Bu Kanunla kaldırılan 7397 sayılı Sigorta Murakabe
Kanunundan farklı olarak, devir, birleşme ya da portföy devri hallerinin
idari karar olması gerekçesiyle, bu tür haller için sigorta ettirenin
itiraz hakkı kaldırılmıştır.
İflas halinde sigortalılara
iflas masasında tanınan özel sıra, bu Kanunla kaldırılan 7397 sayılı
Sigorta Murakabe Kanununda olduğu gibi korunmuştur.
Müsteşarlığa tanınan
tasfiye memurlarının değiştirilmesini talep yetkisi, aynı gerekçelerle
iflas masasındaki yetkililere yönelik olarak da kabul edilmiştir.
Madde 11- Sigorta mevzuatının
teknik ve ayrıntılı bilgiler gerektirmesi nedeni ile sigortalı
olmak isteyenlerin, sigortanın kapsam ve ilgili diğer hükümlerine
ilişkin doğru ve yeterli bilgiye sahip olarak sözleşme yapması, sigortalının
korunması açısından büyük bir önem arz ettiğinden, Türk Ticaret Kanununun
sigorta sözleşmelerine ilişkin hükümlerine de paralel olarak sigorta
sözleşmelerinin Müsteşarlıkça onaylanan genel şartlara göre yapılması
öngörülmüştür. Ancak, bu düzenleme ile Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde,
önceki uygulamaya açıklık getirilerek, sigorta genel şartlarının
sözleşmenin ana muhtevası olduğu hususu vurgulanmıştır. Böylelikle,
taraflar her zaman için kanunun emredici hükümlerine, ahlaka ve
adaba aykırı olmamak ve sigortalı aleyhine olmamak üzere genel
şartları değiştirici nitelikte dahi olsa özel şart kararlaştırabileceklerdir.
Diğer taraftan, Avrupa Birliği Direktiflerine göre, sigorta genel
şartları tasdike tabi değildir ve her şirket kendi genel şartlarını
hazırlamaktadır. Gerek ürün çeşitlendirmesini, gerekse Avrupa
Birliğine uyumu sağlayabilmek açısından, Müsteşarlığa onay zorunluluğunu
kaldırmak suretiyle sigorta genel şartlarının belirlenmesini
şirketlere bırakma yetkisi tanınmış ancak bu durumda da, genel
şartların asgari içeriğinin ne olması gerektiği ayrıca belirtilmiştir.
Bu Kanunla kaldırılan
7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanununda hayat sigortaları için kabul
edilen susmanın kabul sayılacağına ilişkin düzenleme aynen korunmuştur.
Madde 12- Sigorta tarifelerinin
serbestçe belirlenmesine ilişkin hükümle, ilke olarak, dünyadaki
gelişmelere ve serbest piyasa ekonomisine uygun bir düzenlemeye
gidilmiştir. Sigorta primlerinin sigortacılık tekniğine ve esaslarına
uygun olarak sigorta şirketlerince serbestçe belirlenmesi, bunun
sonucu serbest tarife sistemi ile sigortacılık sektöründe yaratılacak
rekabet ortamı; hem sigorta şirketlerinin daha verimli ve etkin
çalışmalarına yönelik tedbir almalarını hem de sigortalıların
ürün çeşitlenmesinden yararlanmasını sağlayacak, sigorta şirketlerinin
üstlendikleri risklerin dağılımını iyi yaparak daha verimli portföy
oluşturmalarına ve bu portföye dayanan istatistiklere göre fiyat
belirlemelerine yardımcı olacaktır.
Kamu menfaati göz
önünde bulundurularak ihdas edilen zorunlu sigortalarda ise tarifeler
ilk aşamada serbest bırakılmamış ancak Bakana gerekli şartların
oluşması durumunda teminatlar haricinde tespit etmiş olduğu tarifeleri
serbest bırakma konusunda yetki verilmiştir.
Sigortacılık tekniğine
aykırı fiyat uygulamasının önüne geçilmesi için şirketlerin fiyatlarına
baz teşkil edecek tarife yapmaları gerekir. Sigorta şirketlerinin
sigortacılık genel prensiplerine aykırı fiyat rekabetinde bulunmaları
ve yükümlülüklerini karşılamada zorlanmaları sektörün sağlıklı
bir şekilde gelişmesini engelleyecektir. Bu nedenle, Bakana, mal
sigortalarına göre özellik arzeden hayat ve bir yıldan uzun süreli
ferdî kaza, sağlık, hastalık ve ihtiyari deprem sigorta tarife ve
talimatlarını Müsteşarlığın onayına tabi kılabilme ve tasdike
tabi kıldığı tarifeleri de değişen şartlara göre tekrar serbest
bırakma yetkisi verilmiştir.
Madde 13- Geleneksel
toplumdan endüstriyel topluma geçiş süreci içinde, bir takım meslek
ve faaliyetlerle uğraşan kişilerin başkalarına verebilecekleri
zararların türleri ve nitelikleri giderek artmaktadır. Gelişen
teknolojiden, beraberinde getirebileceği muhtemel riziko ve
zararlar nedeniyle vazgeçmek mümkün olamayacağından, zorunlu sorumluluk
sigortaları ile hem zarara uğrayan kişilerin zararlarının tazmin
edilmesi belli bir ölçüde garanti altına alınmış olmakta, hem de neden
oldukları zararı tazmin borcu limitler dahilinde sigortalının
üzerinden alınmış olmaktadır.
Diğer taraftan, ülkemizde
sigortanın yeni yaygınlaşmaya başladığı bilinen bir durumdur. Bu
nedenle çeşitli risklerin kamu yararı esas alınarak zorunlu sigorta
şeklinde uygulanmasının toplumda güven ve refahı artıracağı ve
sigortanın yaygınlaşmasını sağlayacağı da bir gerçektir. Kamu yararı
açısından Bakanlar Kurulunun zorunlu sigortalar ihdas edebileceği
bu madde ile öngörülmüştür. İlke olarak, zorunlu hale getirilebilecek
olan sigortalar, sorumluluk sigortaları olmakla birlikte, istisnai
de olsa çeşitli ülke uygulamalarında olduğu gibi mal sigortalarının
da zorunlu hale getirilmesinde kamu yararı bulunabilir. Bu nedenle
bu Kanunla kaldırılan 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunundan
farklı olarak Bakanlar Kurulunca zorunlu hale getirilecek sigortalardaki
sorumluluk sigortası sınırlandırılması kaldırılmıştır. İhdas
edilecek zorunlu sigortalar mevcut bir sigortanın zorunlu hale getirilmesi
şeklinde olabileceği gibi, daha önce uygulaması olmayan bir sigortanın
zorunlu olarak uygulanması şeklinde de olabilir.
Sigorta sözleşmesinin
tarafı olan kişilere getirilen sigorta zorunluluğuna paralel
olarak sözleşmenin diğer tarafı olan ve ilgili branşta faaliyet gösteren
şirketler için de zorunlu sigortaları yapmaktan imtina edemeyecekleri
hüküm altına alınmıştır.
Günümüzde zorunlu
sigortaların üçüncü kişileri koruma amacı, sigortalıyı koruma
amacına göre giderek daha ağırlık kazanmaktadır. Bu noktada kamu
menfaatinin ön plana çıktığı bu tür sigortaların denetimini daha
etkin bir hale getirebilmek amacıyla bir faaliyetin icrası ya da
bir şeyin kullanılması için izin veya ruhsat vermeye ve bunları denetlemeye
yetkili mercilere de sigortaların yaptırılıp yaptırılmadığını
denetleme, araştırma ve geçerli teminat temin edilene kadar faaliyetin
durdurulması yetkisi tanınmıştır. Ayrıca, etkin bir denetimin
sağlanabilmesi için, herhangi bir izin veya ruhsatı gerektirmeyen
işlemlerde de denetim mercilerinin kapsamını belirlemeye Müsteşarlık
yetkili kılınmıştır.
Madde 14- Madde ile sigortacılık
sektöründe daha önce kısmen var olan garanti sistemi, maddede öngörülen
zorunlu sigortaların tümünü kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmiştir.
Özellikle iflas kararları ile ilgili yasal sürecin uzun zaman gerektirmesi,
sigortalıların tazminatlarını almalarında gecikmelere neden
olmaktaydı. Madde ile ödemelerin iflastan önce ruhsat iptali sonucu
yapılabilmesi imkanı getirilmiş, hem teminatların hem de oluşturulan
yeni kaynağın Güvence Hesabı çatısı altında toplanması, ayrıca
garanti sisteminin gelişmiş ülkelerdeki gibi yeniden düzenlenmesi
sağlanmıştır.
Yapılan bu düzenleme
ile zorunlu kılınan sigortalardan doğan tazminatların karşılanabilmesi
amaçlanmıştır. Madde uyarınca, söz konusu sigortaların zorunlu hale
getirilmiş olması nedeniyle duyulan güvenin zedelenmemesi
için, herhangi bir zarar görülmesi durumunda ortaya çıkan zararın
belirli kurallar dahilinde karşılanabilmesi amaçlanmıştır.
Madde ile Güvence Hesabının
gelirleri de düzenlenmiştir.
Madde 15- Yurt dışında
yaptırılabilecek sigortalara ilişkin madde ile Türkiye’de yerleşik
kişilerin Türkiye’deki sigortalanabilir menfaatlerini münhasıran
Türkiye’de faaliyette bulunan sigorta şirketlerine yaptırmaları
zorunluluğu getirilerek sigortacılığın geliştirilmesi, mevcut
kapasitenin tam kullanılması ve bu alanda sağlanacak fonların ülke
ekonomisine kanalize edilmesine olanak sağlanmıştır. Bununla
birlikte, gerektiği takdirde Avrupa Birliği ile uyum sağlayabilmek
amacıyla, Bakanlar Kuruluna yurt dışında yaptırılabilecek sigortaların
neler olabileceğine ilişkin Kanundaki düzenlemeyi genişletme
yetkisi tanınmıştır.
Madde 16- Madde ile,
bu Kanunla kaldırılan 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanununa göre
sigorta ve reasürans şirketleri için ayrılması zorunlu olan karşılıklara
ilave olarak yeni karşılıklar düzenlenmiştir. Bu çerçevede kazanılmamış
primler karşılığı, matematik karşılıklar, muallak tazminat karşılıklarına
ilave olarak, devam eden riskler karşılığı ve ikramiyeler ve indirimler
karşılığı zorunlu hale getirilmiştir. Devam eden riskler karşılığı
kazanılmamış primler karşılığının yetersiz kaldığı riskler için
ayrılacaktır. İkramiyeler ve indirimler karşılığı, şirketlerin
cari yılın teknik sonuçlarına göre sigortalılar veya lehdarlar
için ikramiye veya indirim uygulaması hali için tasarlanmıştır.
Madde 17- Teminatlarla
ilgili düzenlemede Avrupa Birliği direktifleri esas alınmış ve
hayat dışı sigorta şirketlerinin, yükümlülük karşılama yeterliliğinin
üçte birinden az olmamak üzere minimum garanti fonu tesis etmeleri
öngörülmüş, Müsteşarlığa da tesis edilen minimum garanti fonu varlıklarını
bloke veya ipotek tesis ettirme yetkisi verilmiştir. Bu düzenleme
ile teminat blokesini öngörmeyen Avrupa Birliği direktifleri
ile ilke olarak paralellik sağlanmıştır. Ancak, Kanunda bunu
kesin bir hüküm şeklinde vermekten de kaçınılmıştır. Avrupa Birliği’ne
tam üyeliğe kadar, mali düzenlemelerin gelişimi ve piyasalardaki
gelişmeler çerçevesinde Müsteşarlık, gerekirse bu yetkisini kullanacaktır.
Hayat branşında faaliyet gösteren şirketlerdeki teminat uygulaması
ise eskiden olduğu gibi devam ettirilmiştir. Ancak, birikimli hayat
sigortalarında verilen senelik risk teminatları da dahil olmak
üzere, bir yıl ve bir yıldan kısa süreli hayat, ferdî kaza, sağlık ve
hastalık teminatları, hayat dışı sigortalarla paralel düzenlenmiştir.
Şirket tasfiyesinin
oldukça uzun zaman alıyor olması nedeniyle, bu süreçte sigortalıların
mağdur olmamaları ve sigorta tazminatlarını zamanında alabilmelerini
teminen Müsteşarlığa teminatları mali bünye zaafiyeti hallerinde
de kullanabilme yetkisi tanınmıştır.
Teminatların sigortalıların
tüm alacakları ödenmeden iflas ve tasfiye masasına dahil edilemeyeceği
ve icra takibine konu olmayacağına ilişkin hüküm Kanunda aynen
korunmakla beraber, uygulamada yaşanan sıkıntıların bertaraf
edilebilmesi amacıyla, teminatlar üzerine ihtiyati tedbir ve ihtiyati
haciz konulamayacağı da açık olarak vurgulanmıştır.
Madde 18- Sigortalıların
korunması ve sektörün denetimi açısından, sigorta ve reasürans
şirketlerinin mali bünyelerinin yakından izlenmesi, kamuoyu ve
sigortalıların şirketler arasında karşılaştırma yapabilmesi
için mali verilerde yeknesaklığın sağlanması şarttır. Bu nedenle mali tabloların
Müsteşarlıkça belirlenecek esaslara göre düzenlenmesi gerekli
görülmüştür.
Mali kesimin tüm unsurları
için geçerli olduğu gibi, geniş toplum kesimlerine hitap eden, tasarrufları
ve ekonominin genel işleyişini etkileme gücü olan ve güven unsurunu
ön plana çıkaran sigortacılıkta, şirketin mali durumunun doğru
tespiti büyük önem arz eder. Bu nedenle şirket mali tablolarının bağımsız
denetim kuruluşlarınca incelettirilmesi zorunlu kılınmış, Müsteşarlığa
da gerek görülen hallerde, diğer konulara ilişkin her türlü raporu
isteme yetkisi tanınmıştır.
Sigortalı ve kamuoyu
tarafından sigortacı hakkında bilgi edinilmesi ve bu çerçevede
kararlar verilmesi, sektörün sağlıklı bir yapıya kavuşmasını sağlayacak
rasyonel bir davranıştır. Bu nedenle, sigortalıların, şirketlerin
faaliyet sonuçlarının bir göstergesi olan mali tabloları hakkında
doğru bilgi edinmelerini sağlamak için, şirketlerce ilan edilen bilanço
veya kâr–zarar cetvelinin gerçeğe aykırı olduğunun tespiti halinde
Müsteşarlığa bu mali tabloları düzeltilmiş olarak yeniden yayımlattırma
yetkisi verilmiştir.
Şirketlerin basiretli
davranmamaları nedeniyle mali bünyelerinin bozulması durumunda
sigortalıların hak ve menfaatleri tehlikeye gireceğinden ve sektöre
olan güven sarsılacağından, şirketlerin mali bünye ve özkaynak yeterliliğinin
tespiti gibi konularda düzenleme yapma yetkisi Müsteşarlığa bırakılmıştır.
Ayrıca, şirket hakkında doğru bilgi sağlanması ve gerektiğinde kamunun,
şirketin durumu hakkında karar verebilmesini teminen Müsteşarlığa
gönderilecek ve kamuya açıklanacak mali tablolara ilişkin düzenlemeler
yapılması ve gerek duyulan bilgilerin sağlıklı temini için şirketlerden,
diğer kanunlarda zorunlu kılınan defterlerden başka özel defterler
tutmalarının istenmesi yönünde düzenlemelere gidilmiştir.
Madde 19- Maddede aktif
azaltıcı işlem yasağı ile ilgili olarak, şirket ortakları veya çalışanlarının
kendileri dışında gelişen olaylar ve konjonktürdeki gelişmeler
sonucu ortaya çıkan aktif azaltıcı işlemler ile olayın özellikleri
dikkate alınarak şirketin aktifini düşürücü olmakla birlikte
şirketin mali durumunu bozmayan işlemlerin, aktif azaltıcı işlem
yasağı çerçevesinde düşünülmemesi gerektiğinden hareketle,
iyiniyet kurallarına aykırı olarak aktif azaltıcı işlemlerde bulunulamayacağı
düzenlenmiştir. Ayrıca, örtülü kazanç aktarımının yasak olduğu
vurgulanmıştır.
Madde 20- Mali sektörde
doğabilecek olumsuzlukların reel ekonomiyi çok hızlı bir şekilde
etkiliyor olması yanında sigortalıların hak ve menfaatlerinin
korunması ve toplanan fonların ülke ekonomisinde verimli ve etkin
bir şekilde kullanılması gibi amaçlarla mali bünyesi bozuk ve ödeme
güçlüğüne düşen şirketlerin, kamu tarafından izlenmeleri ve denetlenmeleri
gerekir.
Malî durumu zaafa uğradığı
tespit edilen şirketlerde, söz konusu zaafiyete yol açan unsurların
ortadan kaldırılması çarelerinin araştırılması ve uygulanması
için maddede belirtilen hallerde kamu otoritesine yetki verilmektedir.
Bu madde ile şirketin mali bünyesinin iyileştirilmesi için sermaye
tabanının güçlendirilmesi, yükümlülüklerin yerine getirilmesinde
karşılaşılan darboğazın aşılması için şirket varlıklarının elden
çıkarılması, sigorta portföyünün sınırlandırılması gibi tedbirler
kabul edilmiştir. Maddede sayılan tedbirler tahdidi olmadığı gibi
aralarında öncelik sonralık ilişkisi de söz konusu değildir.
Yapılan denetim ve
gözetimler sonucunda şirketin mali bünyesinin güçlendirilmesine
imkan olmadığının ya da tedbirlerin uygulanmayacağının anlaşıldığı
veya şirketin ödemelerini tatil etmesi durumunda sigortalıların
haklarının korunması ve sistemdeki güven ve istikrarın sürdürülmesi
bakımından Bakana şirketin sözleşme yapma ve temdit etme yetkisini
kaldırma veya ruhsatını iptal etme gibi yetkiler tanınmıştır.
Madde 21- Sigortacılık,
gerçek bir risk analizi ve aktüeryal hesaplamaların yapılmasını
zorunlu kılan bir sektördür. Sigorta şirketinin üstlendiği rizikolar
için alması gereken prim miktarının belirlenmesi, sigortalıların
taleplerine göre tarifelerin hazırlanması, kâr payı dağıtım hesapları
gibi hususlar genel olarak aktüerlerin görev ve sorumluluk alanlarına
giren konulardır. Aktüerler, yatırım, finansman ve demografi konularında
matematik ve istatistik teorilerini kullanarak sigortacılık
mevzuatı hükümleri dahilinde gerekli hesaplamaları yapmaktadır.
Bu nedenle, sigortacılık faaliyetinin güven içinde yürütülmesi
açısından sigortacılıktaki rolleri oldukça önemli olduğundan hayat
şirketleri yanında hayat dışı sigorta şirketlerine de aktüerle
çalışma zorunluluğu getirilmiştir. Türkiye’deki aktüer sayısı dikkate
alındığında, aktüerle olan çalışma devamlı istihdam etme şeklinde
olabileceği gibi dışarıdan bir aktüerle çalışma şeklinde de olabilecektir.
Ülkemizde brokerlik
faaliyetleri yurt dışı uygulamalarına göre çok geri planda kalmıştır.
Brokerlerin ülke içinde sigortalının temsilcisi olduğu fikrinden
hareketle acentelik faaliyeti seviyesine çıkarılması, aynı zamanda
yurt dışı örneklerine paralel hale getirilmesi asıl amaçtır. Bu
amaç çerçevesinde brokerlik mesleğini icra edecek kişilerin Müsteşarlıktan
ruhsat almaları gerektiği bu Kanunla kaldırılan 7397 sayılı Sigorta
Murakabe Kanununda olduğu gibi aynen korunmuştur.
Prodüktörlerin de
bir aracı olduğu göz önünde bulundurularak brokerlerde olduğu gibi
prodüktörler için de Müsteşarlıktan ruhsat alma şartı getirilmiştir.
Madde 22- Sigorta eksperleri,
genel olarak hasarın ortaya çıkması noktasında rol üstlenen ve bağımsız
yapılarıyla önem kazanan sigortacılık aktörleridir. Eksperin bağımsızlığı,
hem sigorta ettiren hem de sigortacı açısından büyük önemi haizdir.
Eksperin, ön ekspertizdeki veya ortaya çıkan hasara ilişkin oluşturduğu
kararının objektif, yansız ve bağımsız bir şekilde ortaya çıkması,
sözleşme taraflarının haklarının korunmasında son derece önemlidir.
Dolayısıyla, sigorta eksperinin kullandığı yetkilerin tanımlanması,
çerçevesinin çizilmesi ve ilkelerinin ortaya konulması, adil
bir sigortacılık piyasasının oluşmasında önemli katkı sağlayacak
bir husustur.
Madde ile, sigorta
eksperliği yapılabilmesi için gerekli şartlar belirlenmiş ve sigorta
eksperliğinin gerçek veya tüzel kişiler eliyle yapılabileceği
hüküm altına alınmıştır.
Sigortacılık müessesesi
güven unsuru üzerine kurulduğundan ve eksperlik mesleğinin bu güvenin
sağlanması bakımından önemli bir rol oynadığından hareketle, eksperlik
mesleğinin icra edilebilmesi için, Müsteşarlıktan ruhsat alma zorunluluğunun
yanısıra Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nezdinde tutulan Levhaya
yazılma ön koşul olarak hüküm altına alınmıştır.
Gerektiği takdirde
Avrupa Birliği ile tam uyum sağlayabilmek ve kanuna esneklik kazandırabilmek
amacıyla, yabancı eksperlerin faaliyetlerine ilişkin esasları belirleme
yetkisi Bakanlar Kuruluna bırakılmıştır.
Eksperlik mesleğinin
icra edilebilmesi için gerekli şartlardan biri olan Levhaya yazılma
yanında, Levhadan silinmeye ilişkin
usul ve esaslar da madde ile hüküm altına alınmıştır.
Eksperlik müessesesinin
ayrı bir uzmanlık alanı ve meslek olması gerçeğinden hareketle,
gerçek kişi eksperlerin eksperliği mutat meslek olarak yapmaları,
tüzel kişi eksperlerin ise münhasıran sigorta eksperliği konusunda
faaliyet göstermeleri ilkesi benimsenmiştir. Ayrıca, ekspertiz
raporunda gerçek kişi eksperin imzasının bulunması gerekliliği
hükme bağlanmıştır.
Madde ile sigorta eksperlik
unvanının başkaları tarafından kullanılamayacağı hüküm altına
alınarak eksperliğin temel ilkesi olan bağımsızlık ve tarafsızlığın
sağlanabilmesini teminen sigorta şirketlerinin, acentelerinin
ve brokerlerinin ortakları, yönetim ve denetim kurulu üyeleri
ile bu şirketlerde doğrudan sigortacılıkla ilgili faaliyette bulunan
çalışanların eksperlik yapamayacağı ve tüzel kişi eksperlere ortak
veya yönetici olamayacağına ilişkin düzenleme yapılmıştır.
Uygulamada kaza tespit
tutanağı tutulmasındaki zorluklar göz önünde bulundurularak sigorta
eksperlerine kaza tespit raporu düzenleyebilme yetkisi de verilmiştir.
Madde ile sigorta sözleşmesine
taraf olan kişilerin mağduriyetinin önlenmesi amacıyla, sigorta
eksperlerine işi kabul edip etmediklerinin bildirimi için zaman
sınırı getirilerek, işi iki eksper tarafından reddolunan kişiye
Sigorta Eksperleri İcra Komitesine başvurarak eksper talebinde
bulunabilme hakkı verilmiştir.
Madde 23- Sigorta
acenteleri, sigortacılık sektöründe sigortacılık işinin bir çok
aşamasında doğrudan rol üstlenen ve bir veya birden çok sigorta şirketiyle
olan ilişkileri ile önem kazanan sigortacılık aktörleridir. Sigorta
acentesinin hukuki ve ekonomik konumu hem sigorta ettiren hem de
sigortacı açısından hayati önemi haizdir. Çoğu zaman sigortacı
ile sigorta ettiren arasındaki ilişki acente yoluyla gerçekleştirilir.
Ülkemizde bu ilişki
çok daha yaygındır. Zira, sigorta acenteleri, uzun yıllardır sigorta
şirketlerinin doğrudan satış örgütü yerine geçmiş ve şirketlerin
prim üretimlerinin neredeyse tamamına yakını acenteler kanalıyla
gerçekleştirilmiştir. Sigorta şirketi ve toplam olarak sektör açısından
burada sözü edilen yönüyle, sigorta acentesinin, Türk Ticaret Kanunu
yanında hukuki olarak ayrıca düzenlenmesi son derece önemli bir
husustur. Bu sayede, sigorta şirketi ile acente arasındaki ilişki
çok daha belirgin bir şekilde tanımlanabilecek ve halihazırda uygulamada
yaşanan bir çok sorun ortadan kaldırılmış
olacaktır.
Acente, sigortalıyı
doğrudan ilgilendiren ve satın aldığı hizmetin kalitesini etkileyen,
dolayısıyla da sigortalının yaşam kalitesine olumlu veya olumsuz
etkide bulunan bir rol üstlenmektedir. Acente, adeta sigorta şirketinin
halka açılan penceresi gibi çalışmaktadır. Sigorta ettirenle
özellikle sözleşmelerin yapılması aşamasında doğrudan temasa geçen
ve sigorta ettireni yapacağı sigorta sözleşmesi hakkında yönlendiren
acentedir. Ancak, acentenin rolü bu noktada sadece sözleşmenin yapılması
ile sınırlı değildir. Rizikonun gerçekleşmesi aşamasında da gerek
en yakın danışman olarak, gerekse de şirketle temasa geçen aktör
olarak önemli görevler ifa etmektedir.
Yukarıda yapılan
açıklamalar çerçevesinde sigorta acentesinin kanunla düzenlenmesi,
sözleşme taraflarının haklarının korunmasında son derece önemlidir.
Sigorta acentesinin kullandığı yetkilerin tanımlanması, çerçevesinin
çizilmesi ve ilkelerinin ortaya konulması, adil bir sigortacılık
piyasasının oluşmasında önemli katkı sağlayacak bir husustur.
Bu amaç doğrultusunda,
madde ile, sigorta acenteliği yapılabilmesi
için gerekli şartlar belirlenmiş ve sigorta acenteliğinin gerçek
veya tüzel kişiler eliyle yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.
Sigorta acenteliğinin ifa edilebilmesi için, Levhaya yazılı olma
şartı getirilmiştir. Sektörün en önemli aktörlerinden biri olan
acentelerin belirli nitelikleri taşımaları gerekmektedir. Bu
nedenle, Levhaya kayıt için, acentelere
Müsteşarlıktan bu nitelikleri taşıdıklarını gösteren bir belge
alma zorunluluğu getirilmiştir. Ancak, bankalar ile özel kanunla
kurulmuş ve kendisine sigorta acenteliği yapma yetkisi tanınan
kurumlar, niteliklerinden dolayı, bu hükümlerden muaf tutulmuştur.
Sigorta hizmetleri
ile ilgili olarak, madde ile, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun
4/A maddesinin üçüncü fıkrasına istisna getirilmiştir. Sigortacılık
sektörü açısından anılan fıkra değerlendirildiğinde, sigorta şirketlerinin
hizmet sağlayıcı olarak; acentelerin ise salt aracılık faaliyeti
dolayısıyla sundukları ayıplı hizmetten sorumlu tutulması ilkesi
benimsenmiştir.
Yabancı acentelerin
Türkiye’deki faaliyetleri ile Türkiye’de faaliyet gösteren acentelerin
yabancı sigorta şirketleri adına Türkiye’deki aracılığına ilişkin
düzenleme yapma yetkisi Bakanlar Kuruluna verilmiştir. Bu yetki
devri ile amaçlanan, Avrupa Birliğine uyum sürecinde gerekli değişikliklerin
yapılmasının sağlanmasıdır.
Uygulamada görülen
tazminat ödemelerinde gecikmenin tamamen ortadan kalkması, primlerin
zamanında tahsil edilerek şirket tarafından en kısa sürede verimli
alanlara yatırılması ile mümkün olacaktır. Acenteler tarafından
toplanan primlerin başka faaliyet alanlarında kullanılmasının
önüne geçebilmek amacıyla kendilerine sözleşme yapma ve prim tahsil
etme yetkileri verilen sigorta acentelerinin, kural olarak, başka
ticari faaliyette bulunamayacakları esası bu maddede de korunmuştur.
Diğer taraftan bu şekildeki bir uygulama ile acentelikte kurumsallaşma
artacak ve profesyonel sigortacılığı benimseyen acenteler sektörde
yerlerini alacaklardır. Böylece, sigorta ettiren de teminat altına
alınmasını istediği riziko konusunda hizmet alabileceği etkin
bir sigorta aracısı bulabilecektir. Ancak, bankalar ve özel kanunla
yetki verilen kuruluşlar ile sözleşme yapmaya veya prim tahsiline
hayat sigortaları veya zorunlu sigortalarla sınırlı olarak yetki
verilen acenteler bireysel emeklilik işlemleriyle ilgili acentelik
faaliyeti hariç olmak üzere bu yasak kapsamı dışında bırakılmıştır.
Diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, genellikle belli bir ortaklık
ilişkisi içinde veya aynı grup içinde yer almalarından dolayı banka
acenteliğinin yaygınlaşmaya başladığı ülkemizde bu tür kuruluşların,
başka faaliyet yasağı çerçevesinde acentelik yapamayacağını kabul
etmek doğru olmayacaktır. Zorunlu sigortalar ile hayat sigortaları
da, özelliklerinden dolayı istisna kapsamı içerisine alınmıştır.
Madde 24- Bu madde ile
Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliğinin görev ve yetkileri,
statü ve organları ile giderlerinin karşılanmasına ilişkin hususlar
düzenlenmiştir. Bu Kanunla kaldırılan 7397 sayılı Sigorta Murakabe
Kanunundan farklı olarak, sigorta ve reasürans şirketlerinin genel
kurulda seçme ve seçilme hakkı ile ilişkilendirilen Levha sistemi
getirilmiş, bu doğrultuda, Levhadan silinmeye ilişkin usul ve esaslar
da belirlenmiştir. Madde ile, ayrıca, Müsteşarlığa Birlik Genel Kurulunda
temsilci bulundurabilme hakkı tanınmıştır. Böylelikle, sektörün
tüm sorunlarının ortaya konulduğu ve tartışıldığı bir platformda
Müsteşarlık da yer almış olacaktır.
Madde 25- Türkiye Sigorta
ve Reasürans Şirketleri Birliği organlarının seçim işlemlerinde
uygulanacak usul ve esaslar ile yasaklar belirlenmiştir.
Madde 26- Sigorta eksperliği
mesleğinin ve eksperlik hizmetinin gelişmesi ve yaygınlaşmasının
kurumsallaşmasının sağlanması, bağımsızlık ve tarafsızlığının
korunması, meslek etiğinin belirlenmesi ve mesleki dayanışmanın
güçlendirilmesi, sigorta eksperlerinin bir birlik çatısı altında
toplanması kurumsallığa kavuşması ile mümkün bulunmaktadır.
Bu noktadan hareketle,
eksperler için Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nezdinde bir icra
komitesi oluşturulması öngörülmüştür. İcra Komitesinin, sigorta
eksperliğinin meslek olarak kurumsallaştırılması ve standartlarının
belirlenmesi işlevlerinin yanı sıra ruhsatlandırma ve Levha sistemi
prosedürlerine ilişkin gerekli işlemlerin yürütülmesi, sigorta
eksperliği ile ilgili yurt içindeki ve yurt dışındaki gelişmelerin
izlenmesi, sigortacılık faaliyeti ile ilgili konularla sınırlı
olmak üzere disiplin cezası verilmesi gibi görevleri bulunmaktadır.
Madde 27- Sigorta
acenteliği mesleğinin ve acentelik hizmetinin gelişmesi ve yaygınlaşmasının
sağlanması, mesleki dayanışmanın güçlendirilmesi ve mesleğin kurumsallaşması
ile mümkündür.
Bu noktadan hareketle,
acenteler için Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nezdinde Sektör
Meclisi ile İcra Komitesi oluşturulması öngörülmüştür. İcra Komitesinin,
sigorta acenteliğinin meslek olarak kurumsallaştırılması ve standartlarının
belirlenmesi işlevlerinin yanı sıra Levha sistemine ilişkin gerekli
işlemlerin yürütülmesi, sigorta acenteliği ile ilgili yurt içindeki
ve yurt dışındaki gelişmelerin izlenmesi, sigortacılık faaliyeti
ile ilgili konularla sınırlı olmak üzere disiplin cezası verilmesi
gibi görevleri bulunmaktadır.
Madde 28- Sigorta Denetleme
Kuruluna ilişkin bu Kanunla kaldırılan 7397 sayılı Kanunda yer
alan düzenleme temelde korunmuş; denetimle ilgili tüm yetkilerin
Müsteşarlığın bağlı olduğu Bakanlık veya Müsteşarlıkta toplandığı
hüküm altına alınmıştır.
Madde 29- Sağlıklı
bir izleme ve denetleme yapılabilmesini teminen maddede sayılan
kişi ve kuruluşlara Kanunun uygulaması ile ilgili olarak Müsteşarlıkça
istenilecek bilgi ve belgeleri verme yükümlülüğü getirilmiştir.
Madde 30- Bilindiği
gibi, sigorta sözleşmesinin tarafı olan sigorta ettirenler veya
sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen
taraf arasındaki ilişkiler sözleşme hukukunun konusudur. Sigortacılık
sektörünün düzenlenmesi ve denetlenmesi işlevini yerine getiren
ve kamu hukukuna göre görev yapan Müsteşarlığın, sigortacılık
mevzuatına aykırılık söz konusu olmadığı takdirde yapılan uygulamalara
müdahale etmesi mümkün bulunmamaktadır.
Sigorta ettirenler
veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski
üstlenen taraf arasındaki uyuşmazlıklar adli yargı mekanizmalarıyla
çözümlenmektedir. Ancak sigortacılık alanında ihtisas mahkemelerinin
olmaması, yargı sürecinin uzun zaman alması ve masraflı olması,
sigortalıların mağduriyetine neden olmakta ve zararın telafisi
uzun zaman aldığından sigortanın var olma amacına aykırılık teşkil
etmektedir. Bu nedenle, sigortalılar, bazı uyuşmazlıklarda, riski
üstlenen tarafların haksız da olsa önerdikleri tazminatı kabul etmek
durumunda kalmaktadır. Bu durum, sigortacılık sektörüne duyulan
güveni sarsan bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır.
Diğer taraftan, uluslararası
uygulamalar incelendiğinde, yapıları farklılık arz etse de bir
çok ülkede sigortacılık alanında ombudsman müessesesinin var olduğu
görülmektedir.
Madde ile getirilmek
istenilen tahkim sistemi ile, sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden
menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf arasında sigorta
sözleşmesinden doğan tüm uyuşmazlıkların çözümü amaçlanmaktadır.
Bu bağlamda, uluslararası uygulamalarda varolan “Ombudsman Sistemi”nin
işleyişi esas alınmış, ülkemizdeki
hukuk sistemi ile parallellik sağlanmasını teminen Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununda yer alan tahkim sisteminin temel esas ve usulleri çerçevesinde
sistem şekillendirilmiştir.
Öncelikle, uluslararası
uygulamalar ile riski üstlenen taraf açısından kararların belirli
bir miktara kadar bağlayıcı olması dikkate alınarak, Tahkim Komisyonu,
Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği çatısı altında
teşkilatlandırılmıştır. Tahkim sisteminin işleyişe kavuşması
ve uygulama alanı bulması, sigortalıların sistemin tarafsızlığına
olan güveninin sağlanması ile mümkün olabilecektir. Bu amaçla, sigorta
hakemliği müessesesi tasarlanmış ve belirli niteliklere sahip
kişilerin, Komisyona başvurarak listeye kaydolmaları temin edilmiştir.
Uyuşmazlığın çözümüne ilişkin Komisyona yapılacak başvuruda, belirli
usul ve esaslar çerçevesinde, Komisyonca listeden bir hakem atanacak
ve uyuşmazlık tamamen tarafsız olan hakem tarafından çözülecektir.
Madde ile, sigorta hakemliği
listesinin bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesi hüküm
altına alınmıştır. Bu hüküm ile amaçlanan, sigorta sözleşmelerinden
doğan uyuşmazlıkların, Tahkim Komisyonu dışında Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanunu çerçevesindeki tahkim müessesesi ile çözümlenmesi halinde,
uygulamada paralellik sağlanması bakımından sigortacılık alanında
belirli nitelikleri taşıyan sigorta hakemlerine başvurulmasını
temin etmektir.
Sigorta Tahkim Komisyonunun
belirli nitelikleri haiz bir Müsteşarlık temsilcisi, iki Sigorta
ve Reasürans Şirketleri Birliği temsilcisi, bir tüketici derneği
temsilcisi ve Müsteşarlıkça belirlenecek bir hukukçudan oluşması
öngörülmüştür. Komisyona bağlı olarak bir müdür, iki müdür yardımcısı,
raportörler ve yeterli sayıda personelin çalışacağı hüküm altına
alınmıştır. Komisyonun nihai kararlarda herhangi bir inisiyatifi
bulunmamakta olup idari işlemlerin düzenlenmesinden sorumludur.
Tahkim Komisyonunun
işlevinin gerçek anlamda uyuşmazlıkların çözümü olmasından hareketle,
Tahkim Komisyonuna başvuru için öncelikle ilgili sigorta şirketine
ya da riski üstlenen tarafa başvurulması ve kişinin talebinin kısmen
ya da tamamen olumsuz sonuçlandığının belgelenmiş olması şartı
aranmaktadır. Sistemin gereksiz kullanımından kaçınılması amacıyla,
başvuruda bulunacak sigorta ettirenler veya sigorta sözleşmesinden
menfaat sağlayan kişilerden Müsteşarlıkça belirlenecek oranda
cüzi bir ücret alınması tasarlanmıştır.
Riski üstlenen tarafla
uyuşmazlığa düşen kişinin Tahkim Komisyonuna başvurusu, öncelikle
raportörler tarafından incelenecek, uyuşmazlık konusu eksik bilgilendirme,
evrakların eksikliği gibi konulardan kaynaklanıyorsa raportörlerin
riski üstlenen tarafla iletişimi ile sonuçlandırılacaktır. Ancak
raportörler tarafından sonuçlandırılamayan başvurular sigorta
hakemine iletilecektir.
Riski üstlenen taraflar
açısından sisteme katılım tamamen gönüllülük esasına dayanmaktadır.
Sisteme üye olmak isteyenlerden Birlikçe belirlenecek ve Müsteşarlıkça
onaylanacak miktarda katılma payı alınması tasarlanmıştır. Uluslararası
uygulamalar ve mahkemelerin iş yükü dikkate alınarak, hakemin
verdiği kararın belirli bir miktara kadar her iki taraf için de kesin
olması, bu miktarın üstü için Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu çerçevesinde
temyiz yoluna başvurulabilmesi ilkesi benimsenmiştir.
Uyuşmazlıkların çözümü
için hakemlerin karar verme süresi dört ay ile sınırlandırılmıştır.
Ancak bu süre, tarafların yazılı muvafakati ile uzatılabilmektedir.
Kararın resmiyet kazanabilmesi ve icra kabiliyeti açısından süre
başlangıcının belirlenebilmesi için, Hakemin verdiği kararın Komisyon
müdürünce, en geç üç iş günü içinde, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 532 nci maddesi uyarınca gereğinin yapılabilmesi için
davayı görmeye yetkili mahkemeye iletilmesi öngörülmüştür.
Maddede, ayrıca, Komisyon
tarafından ödenecek sigorta hakemlerinin ücretlerinin Birliğin
görüşü alınmak suretiyle Müsteşarlıkça belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Madde 31- Madde ile,
Bakana yurt içinden ve yurt dışından sigortacılık konusunda gelebilecek
eğitim taleplerinin karşılanması amacıyla sigortacılık eğitim
merkezi kurma yetkisi verilmiştir. Günümüz eğitim sisteminde, Türkiye’de
sigortacılığın akademik anlamda ayrı bir uzmanlık dalı olarak gelişmesi
oldukça yenidir. Bu nedenle, sigortacılık alanında halihazırda
Müsteşarlığa, gerek üniversitelerden gerekse özel sektör ve kamu
sektöründen yoğun bir eğitim talebi gelmektedir. Bu taleplerin daha
sistematik bir biçimde karşılanabilmesi ve Türkiye’de sigortacılığın
ayrı bir uzmanlık alanı olarak benimsenmesi, sigortacılık eğitim
merkezinin kurulması ile mümkün olabilecektir. Ayrıca, yurt dışından,
özellikle Türk Cumhuriyetlerinden gelen sigortacılıkla ilgili
eğitim taleplerinin tek bir elden ve Devlet kanalıyla karşılanması
sağlanacaktır. Merkezin giderlerinin sigortacılık alanında faaliyet
gösteren meslek kuruluşlarının katkılarından, merkezin hizmet vereceği
ilgili kamu ve özel sektör kuruluşlarından ve hibelerden yönetmelikle
belirlenecek esaslar çerçevesinde karşılanması öngörülmektedir.
Diğer taraftan, uygulamada
yeknesaklık sağlanabilmesini teminen, dernek, federasyon ve birlik
gibi belirli bir kanuna tabi olarak kurulan kuruluşlar hariç olmak
üzere, sigortacılık ve reasürans uygulamaları ile ilgili olarak
sektörde faaliyet gösteren kişilerin yaptıkları işlemler dolayısıyla
sigortacılık konusunda örgütlenmeler oluşturulması Bakanın iznine
tabi kılınmıştır.
Madde 32- Çeşitli reklam
ve pazarlama teknikleriyle karşı karşıya olan sigortalının talep
edeceği hizmetin boyutları hakkında doğru bilgiye sahip olması
gerekmektedir. Şirketler arası rekabette sigortalının, reklam
teknikleri nedeniyle ihtiyaçları ve isteklerine göre daha farklı
tercihlerde bulunmasının, sektörün gelişimini olumsuz yönde etkileyeceğinden,
ilan ve reklamların belli bir disiplin içinde yapılması gerekmektedir.
Bu doğrultuda, ilan ve reklamlarda, gerek sigortacılık prensiplerine
gerekse genel prensiplere aykırılık halinin Tüketicinin Korunması
Hakkında Kanun uyarınca faaliyet gösteren Reklam Kuruluna bildirilmesi
öngörülmüştür.
Sigorta sektörünün
gelişimi, sigorta ve reasürans şirketleri, acenteler, aktüerler,
brokerler ve sigorta eksperlerinin, sigortalıların hak ve menfaatlerini
gözetmesine ve davranışlarının iyiniyet kuralları çerçevesinde
gerçekleşmesine bağlı olduğundan, adı geçen kişilere yükümlülük
getirilmiştir.
Sigorta sözleşmeleri
ile verilen teminatlar çerçevesinde, riskin gerçekleşmesi sonucu
sigortalılara verilecek tazminatın en kısa sürede ödenmesi konusu
sektörün önemli sorunlarından birisini oluşturmaktadır. Nitekim,
uygulamada sigortalıların en çok mağdur edildikleri husus, sigorta
tazminatlarının zamanında ödenmemesidir. Aynı zamanda sigorta
tazminatlarının geç ödemesi, bu tazminatları zamanında ödeyen
şirketler için haksız rekabet teşkil etmektedir. Bu nedenlerle sigorta
şirketlerinin haklı bir nedene dayanmadan, iyiniyet kurallarına
aykırı olarak sigorta tazminatını ödemekte gecikmemeleri gerektiği
maddede düzenlenmiştir. Haklı neden ve iyiniyet kuralları ise her
somut olayın özelliğine göre değerlendirilecektir. Ayrıca, bir
sözleşmenin unsurları içinde, taraflardan birinin bu sözleşmede
yer alan herhangi bir hususta sigorta yapmaya zorunlu tutulduğu
hâllerde, söz konusu sigortanın belli bir şirkete yaptırılmasına
ilişkin sözleşmeye konulmuş her türlü şartın hükümsüz olduğu belirtilerek,
sigortalıların istediği sigorta şirketini serbestçe seçme hak
ve özgürlüğünün bulunduğu hüküm altına alınmıştır.
Madde 33- Madde ile,
bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 7397 sayılı Kanunda var olan ihtisas
komitelerine ilişkin düzenleme korunmuştur.
Madde 34- Denetimin
etkinliği, caydırıcı ve zamanında uygulanabilen yaptırımların
varlığına bağlıdır. Ayrıca, ekonomik suça ekonomik ceza verilmesi
esastır. Bu yaklaşımdan hareketle, maddede idari para cezası uygulanmasına
ilişkin düzenleme getirilmektedir. İdari cezaların düzenlenmesinde,
Kabahatler Kanunu temel alınmıştır.
Sigorta ve reasürans
şirketlerinin denetim ve gözetim görevinin yerine getirilmesinde
etkinliği sağlamak ve denetimin işlevselliğini artırmak amacıyla,
kamu otoritesine, gerekçesini belirtmek şartıyla maddede sınırı
çizilen durumlarda idari para cezası uygulama yetkisi tanınmıştır.
Bu Kanunla kaldırılan
7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunundan farklı olarak, maddeyle,
denetimden uzak izinsiz faaliyetlerin önlenmesi ve bu durum nedeniyle
zarara uğrayabileceklerin mağduriyetlerinin bir an önce giderilmesi
bakımından Bakana mali sektörde izin almadan faaliyet gösterenlerin
işyerlerini geçici olarak kapatmayı talep etme yetkisi verilmiştir.
Madde 35- Adlî cezalar,
Türk Ceza Kanunu prensipleri doğrultusunda düzenlenmiştir. Maddede
yer alan adli cezaların, izinsiz faaliyette bulunmak ve kanun denetiminin
etkinliğinin azaltılmasına yol açan eylemler başta olmak üzere
önemli hallerde uygulanması öngörülmektedir.
Madde 36- Bu Kanunla
kaldırılan 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanununda yer alan kovuşturma
usulü temelde korunmuş olmakla birlikte daha önce sadece aracıların
bu Kanunda suç sayılan fiillerine karşı kaldırılan müdahale usulü,
bu madde ile eksperlerin bu Kanuna aykırı fiillerinden kaynaklanan
suçlar ile sırları açıklama ve şirketlerin itibarını zedeleme suçları
için de kabul edilmiştir. Böylelikle, istisna kapsamındaki suçlardan
dolayı takibatın yapılması Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa
tabi olacak, takibat yapılabilmesinde Müsteşarlığın müdahil olarak
katılmasına gerek olmayacaktır.
Madde 37- Madde ile Sigorta
Murakabe Kanunu ile Mükerrer Sigorta Hakkında Kanunun yürürlükten
kaldırılması öngörülmüştür.
Bu madde ile ayrıca,
çeşitli kanunlarda değişiklikler yapılmıştır. Öncelikle, bu Kanunla
kaldırılan 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunundan farklı olarak
bu madde ile yeni karşılıklar ihdas edildiğinden ve mevcut karşılıkların
tanımı değiştirildiğinden, Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendi değiştirilerek,
bu Kanunun 16 ncı maddesi ile düzenlenen teknik karşılıkların kurumlar
vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edileceği hüküm
altına alınmıştır.
Diğer taraftan, bu Kanun
ile sigorta eksperleri ve sigorta acenteleri için Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği nezdinde öngörülen örgütlenmeyi sağlayacak
şekilde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar
Kanununun ilgili hükümlerinde gerekli değişiklik yapılmıştır.
Diğer taraftan, sigortacılık
sektöründe daha önce kısmen var olan garanti sisteminin kapsamı genişletilerek
yeni bir yapıya kavuşturulduğundan, Karayolu Trafik Kanunu ile
ihdas edilen Karayolu Trafik Garanti Sigortası Hesabına ilişkin
gerekli düzenleme yapılmıştır.
Geçici Madde 1- Karayolu
Trafik Garanti Sigortası Hesabının tüm hak ve yükümlülüklerinin
bir ay içinde Hesaba devrolunacağı ve Karayolu Trafik Garanti Sigortası
Hesabıyla ilişkili olarak açılan davalar ve yapılan takipler Hesapla
ilişkili olarak devam edeceği düzenlenmiştir.
Geçici Madde 2- Bu Kanun
uyarınca hazırlanacak kararname, yönetmelik ve tebliğler yürürlüğe
konuluncaya kadar, geçiş sürecinde doğabilecek mevzuat boşluğunun
önlenmesi bakımından, bunların düzenleyeceği konulara ilişkin
mevzuatın bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına
devam olunacağı hükme bağlanmıştır.
Geçici Madde 3- Bu Kanun
ile getirilen branş ayrımı çerçevesinde, şirketlerin yeni duruma
kendilerini adapte edebilmelerini sağlayabilmek için şirketlere
geçici bir süre verilmiş, branş ayrımına uyumu teminen de bir yıl sonunda
gerekli düzenlemeleri yapmayan şirketlere prim girişi engellenmiştir.
Diğer sigortalara
göre daha farklı bir yapıda olan, hayat sigortalarının hayat dışı
sigortalara nazaran farklı bir muhasebeleştirme ve değerlendirme
gerektirmesi nedeniyle, Sigorta Murakabe Kanunu ile daha önce
getirilmiş hayat–hayat dışı ayrımlaşmasını sağlayabilmek açısından,
karma şirketlere prim girdisi tamamıyla durdurulmuş ve Bakana sigorta
portföyünü resen devretme yetkisi tanınmıştır.
Geçici Madde 4- 20
nci madde hükmü uyarınca, şirket yönetim ve denetimine atananlara
ilişkin düzenleme, bu Kanunla kaldırılan 7397 sayılı Sigorta Murakabe
Kanunu uyarınca atanmış kişiler ile bu kişiler hakkında açılmış davalar
ve takipler için de geçerli kılınmıştır.
Geçici Madde 5- Bu Kanunla
kaldırılan 7397 sayılı Kanun uyarınca ayrılan deprem hasar karşılıklarının,
bu Kanun ile kaldırılmış olması ve söz konusu karşılıkların vergisi
ödenmiş ve şirkete ait bir özkaynak haline gelmiş olması nedeniyle,
ihtiyari yedek akçelere devrolunacağına dair düzenleme yapılmıştır.
Geçici Madde 6- Kanunun
yayımlanmasından sonraki geçiş sürecinde önceden alınan ruhsatların
değiştirme işlemi yapılıncaya kadar geçerli olduğu, bunun bir
yıl içinde yapılacağı ve eksperlere Levhaya kayıt için dört aylık
süre tanınacağı madde ile düzenlenmiştir.
Geçici Madde 7- Acentelerin
sayısı göz önüne alınarak Müsteşarlıktan uygunluk belgesi alınması
ve buna bağlı olarak Levhaya kayıt için bir yıllık bir geçiş süreci
öngörülmüştür.
Geçici Madde 8- 5237
sayılı Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlenen
suçlar için de kuruculara ve kurucuların niteliklerine ilişkin
hükümlerin geçerli olduğu hüküm altına alınmıştır.
Madde 38- Yürürlük
maddesidir.
Madde 39- Yürütme maddesidir.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Sigorta Murakabe Kanununda
değişiklik yapılması hakkında Kanun Teklifim ve gerekçesi ilişikte
sunulmuştur.
Gereğini saygılarımla
arz ederim.
Atilla Başoğlu
Adana
GEREKÇE
Sigortacılık sektörü
son yıllarda ülkemizde büyük gelişmeler kaydetmiştir ancak halen
bir takım eksikliklere sahiptir.
Sigorta sözleşme ve
poliçelerinde açık olmayan ifadelerin ve yabancı kelimelerin
kullanımı, yanlış anlaşılmalara neden olabilmekte, sigortalıları
beklenmeyen zararlara uğratabilmektedir.
Şirketler sözleşme
ve poliçelerde karşılamakla yükümlü oldukları riskleri bildirmektedir.
Ancak risklerin gerçekleşmesi halinde aynı şirketler bir takım
şartların tamamlanmaması sebebiyle konunun kapsam dışında kalmış
olduğunu ifade edebilmektedirler. Bu konunun çözülmesi amacıyla
ilgili metinlerde sözleşmeyi hazırlayan kuruluşun hangi şartlarda
doğacak zararı karşılamayacağının tanımlaması önem taşımaktadır.
Tüketicinin sözleşmeyi imzalarken hangi riskleri teminat altına
aldırdığının bilgisine sahip olması sadece hukuki değil ahlaki
bir yükümlüktür de.
Her sektörün kendi
kavramlarıyla iş yapması son derece doğaldır. Ancak kullanılan
kavramların yabancı kelimelerden oluşması gerekmemektedir. “All
risk” gibi kavramlar her konuyu berrak olarak anlaşılır kılmamakta,
hem de dilimize zarar vermektedir. Dünyada bir çok ülkenin dillerini
yabancı kelimelere karşı koruyucu önlemler almış olması boşuna
değildir.
Söz konusu Kanun Teklifinin
kabul edilmesi halinde vatandaşlarımız imzalamış oldukları sözleşmenin
kendilerini hangi zararlara karşı koruduğunu zan ile değil bilgi
ile görecek, elindeki belgeyi daha güvenle tutacaktır.
ADANA MİLLETVEKİLİ
ATİLLA BAŞOĞLU’NUN TEKLİFİ
SİGORTA MURAKABE KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA
KANUN TEKLİFİ
MADDE 1- 21/12/1959 tarihli ve 7379 sayılı Sigorta Murakabe
Kanununun 28 inci maddesinin 3 üncü fıkrasına aşağıdaki cümle ve bu fıkradan
sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Sigorta sözleşmelerinde
kapsam dahiline alınmış olan riskler haricinde, kapsam dışı bırakılmış riskler
açıkça belirtilir. Belirtilmemiş olan riskler, garanti kapsamında sayılır.”
ifadesi ilave edilmiştir.
“Sigorta sözleşmeleri ve
poliçelerinde yabancı kelimelere yer verilemez. Yabancı kelimelerin karşılığı
olarak Türk Dil Kurumu tarafından önerilen kelimelerin kullanımı esastır.”
MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Raporu
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Avrupa
Birliği Uyum Komisyonu
Esas No: 1/1218
Karar No:2
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Bakanlar Kurulunca hazırlanarak, 26/05/2006
tarihinde Başkanlığınıza sunulan, “Sigortacılık Kanunu Tasarısı”,
Başkanlığınızca, 02/06/2006 tarihinde, esas Komisyon olarak Sanayi, Ticaret,
Enerji ve Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonuna, tali komisyon olarak
da Adalet, Plan ve Bütçe Komisyonları ile Komisyonumuza havale edilmiş,
Komisyonumuz da 28/12/2006 ve 15/02/2007 tarihli toplantılarında Hazine
Müsteşarlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Avrupa Birliği Genel
Sekreterliği temsilcilerinin de katılımlarıyla tasarıyı inceleyip görüşmüştür.
Tasarı ile ülkemiz sigortacılığının
geliştirilmesini sağlamak, sigorta şirketlerinin mali yapılarının
güçlendirilmesi ve sigorta şirketlerince sigortalıya daha iyi ve etkin hizmet
verilmesini temin için sigorta ve reasürans şirketlerinin kuruluşu, yönetimi,
çalışma esasları, devir, birleşme ve tasfiyeleri ile denetlenmesine ilişkin
hususlar yeniden düzenlenmekte, sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların
çözümlenmesine yönelik olarak sigorta tahkim sistemi getirilmekte, bu sebeple
Sigorta Murakebe Kanunu ile Mükerrer Sigorta Hakkında Kanun yürürlükten
kaldırılarak ilgili kanunlarda da değişiklikler yapılmaktadır.
Komisyonumuzun
- Tasarının hazırlanma gerekçelerinin
ardında; Avrupa Birliğine uyum amacı öncelikli olarak yer almaktadır. Bu
gerekçe ile sigorta ve reasürans şirketlerinin hali hazırda kuruluş aşamasında
almak zorunda oldukları “ön izin”
şartı kaldırılmakta ve söz konusu şirketler tasarının yasalaşması ile birlikte,
diğer anonim şirketlerin kuruluş prosedürüne tabi olmaktadırlar.
- AB’de sigorta şirketlerinin, kuruluş
aşamasında gerekli minimum sermaye tutarı, 3 milyon Euro’dur. Tasarı ile
ülkemizdeki şirketlerin 10,3 milyon YTL olan minimum sermaye tutarı,
5 milyon YTL’ye indirilerek AB ile uyum sağlanmaya çalışılmıştır.
- Yapılan araştırmalarda sigorta
şirketlerinin büyük çoğunluğunun iflas etme risklerinin ilk on yıl içerisinde
oldukça yüksek olduğu ortaya konmuştur. Bu nedenle tasarı ile, gerek iflas
riskine karşı gerekse de AB’ye uyum maksadıyla şirketlerden ilk üç yıl boyunca
“işletme planı” hazırlanması şartı getirilmektedir.
- AB Üyesi ülke uygulamaları incelendiğinde;
herhangi bir sigorta şirketinin öz kaynağı, gerekli sermayesinin üçte biri
oranına gerilemesi halinde o şirkete müdahale söz konusu olmaktadır. Bu özel
durum uygulaması, “minimum garanti fonu” olarak adlandırılmaktadır. Tasarı, söz
konusu fon uygulamasının, Türk şirketleri için de geçerli olması için gerekli
düzenlemeleri içermektedir.
Tasarının geneli üzerinde söz alan Avrupa
Birliği Genel Sekreterliği yetkilisi; AB Komisyonunun, pek çok kanun
tasarısının hazırlanması aşamasında AB mevzuatına uyumun dikkate alınmasını
talep ederken, Sigortacılık kanunu tasarısında, AB mevzuatına bütünüyle uyumlu
olunması gibi bir beklenti içinde olmadığını ifade etmiştir.
Komisyonumuzun
Madde: 2
Maddede; kanunda yer alan bazı konularda
kavram birliğini ve kanunun daha kolay anlaşılabilirliğini sağlamak amacıyla
tanımlamalara yer verilmiştir. Komisyon üyelerimiz; sigortacılık sektöründe
yıllardan beri “broker” mesleğinin mevcut olduğunu; ancak tasarının 2.
maddesinde tanımı yapılan “prodüktör” mesleği ile varolan “broker” kurumuna
karşı rakip olabilecek yeni bir aracılık kurumunun ihdas edilmeye
çalışıldığını, “prodüktörlük” kurumunun, sigortalıya ya da sigorta şirketine
karşı hiçbir hukuki veya mali sorumluluk taşımadığı gibi söz konusu mesleğin
oda siciline kayıt zorunluluğunun da olmadığını, bu nedenle de sigorta
sektöründe olması gereken güven ortamının, yeterli denetim eksikliği nedeniyle
zedelenebileceğini ifade etmişlerdir.
Madde hakkında kendisine söz verilen Hazine
Müsteşarlığı yetkilisi ise; sigorta prodüktörlerinin Avrupa Birliği
direktiflerinde yer aldığını, söz konusu kurumun yürürlükte olan Murakabe
Kanununda hali hazırda tanımlanmış olduğunu, “broker”ların sigortalı adına
hareket ettiğini “prodüktör” lerin ise bağımsız hareket eden ve sigortacı ile
sigortalıyı bir araya getiren kimse olduğunu, “prodüktör” mesleğinin bu kanun
tasarısı içinde düzenlenmesiyle, Hazine Müsteşarlığı tarafından ruhsat
verilerek denetim altına alınacağını belirtmiştir. Yapılan açıklamalar,
Komisyon Üyelerimizin ilgili madde hakkındaki düşüncelerinde bir değişiklik
yaratmamıştır.
Bu gerekçelerle Komisyonumuz, kanun
tasarısında bulunan “prodüktör” müessesesinin 2. madde metninden çıkarılıp
çıkarılmaması hususunun, tasarının görüşüleceği Esas Komisyonun takdir ve
görüşlerine sunmayı uygun görmüştür.
Raporumuz, Sanayi, Ticaret, Enerji ve Tabiî
Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonuna sunulmak üzere saygı ile arz olunur.
|
|
Başkanvekili |
Sözcü |
Kâtip |
|
|
|
Ali Rıza Alaboyun |
Öner Gülyeşil |
Nevin Gaye
Erbatur |
|
|
|
Aksaray |
Siirt |
|
|
|
|
|
|
(Karşı
oyum ektedir) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
Mehmet Ceylan |
İlyas Çakır |
Musa Sıvacıoğlu |
|
|
|
Karabük |
Rize |
Kastamonu |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
Ömer İnan |
Afif Demirkıran |
Ersin Arıoğlu |
|
|
|
|
Batman |
İstanbul |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
Algan Hacaloğlu |
İnci Özdemir |
Fatma Şahin |
|
|
|
İstanbul |
İstanbul |
|
|
|
|
(Karşı
oyum eklidir) |
|
|
|
AYRIŞIK OY
“Sigortacılık Kanun Tasarısı” ile ilgili
karşı oy yazımız aşağıda sunulmuştur.
Gereği için arz olunur.
Saygılarımızla.
Nevin Gaye Erbatur Algan
Hacaloğlu
1- Tasarının 2’inci maddesinin (k) fıkrası
ile tanımlanmış olan “Prodüktör” uygulaması AB ülkelerinde, “broker” kurumu
dışında yer almamaktadır. Bu uygulama ile sigortacılık alanında güven ortamı
zedelenecek, kuralsızlık ve kayıtdışılık yaygınlaşacaktır.
“Prodüktörler” ile oluşacak yeni aracı
tipinde, mesleki ve
Ayrıyeten böyle bir uygulama bazı brokerların
mevcut personelini işten çıkararak, kendinden “prodüktör” olarak yararlanma
arayışına da yönlendirebilecektir.
Sanayi, Ticaret,
Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar,
Bilgi ve Teknoloji Komisyonu
Esas No.: 1/1218 15/03/2007
Karar No.: 69
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Başkanlığınız
tarafından 02/06/2006 tarihinde esas komisyon olarak Komisyonumuza
havale edilmekle birlikte tali komisyon olarak Plan ve Bütçe Komisyonuna,
Adalet Komisyonuna ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonuna havale edilmiş
bulunan 1/1218 esas sayılı “Sigortacılık Kanun Tasarısı” ve Avrupa
Birliği Uyum Komisyonunun 15/02/2007 tarihli ve 2 Karar sayılı Komisyon
Raporu ile 04/03/2003 tarihinde yine esas komisyon olarak Komisyonumuza
havale edilmiş bulunan 2/87 esas sayılı Adana Milletvekili Atilla
Başoğlu’nun; “Sigorta Murakabe Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Teklifi”; Komisyonumuzun 22/02/2007 ve 28/02/2007 tarihlerinde
Hükümeti temsilen Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan ile beraberinde
Adalet Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı,
Hazine Müsteşarlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı,
Dış Ticaret Müsteşarlığı, Sermaye Piyasası Kurumu, Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği
ve ilgili sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımlarıyla
yaptığı 50 nci ve 51 inci birleşimlerinde incelenip görüşülmüştür.
İnsanoğlu,
ticari faaliyetlerinin artması nedeniyle ekonomik varlığını
tehdit
Sigorta
şirketlerinin kendi risklerini yönetmek gayesiyle, yüklenebilecekleri
kadar riski kendi üzerlerinde bırakarak yüklenemeyecekleri kısmı
devrettikleri sigortacıya ise reasürör denilmektedir. Ayrıca sigortacılığın
tarihi ve yapısal özelliklerinden birisi de, potansiyel sigortalıların
tanınması ve risklerin bilinmesi ile sigortacılıkta taraflar arasında
tesis edilen güvenin artırılması gayesiyle, aracıların kullanılmasıdır.
Dolayısıyla sigortacılık sektöründe yer alan kurumsal yapılar sigorta
şirketleri, sigortalılar, reasürans şirketleri ve aracılar olmaktadır.
Sigorta aracıları ise sigorta acenteleri, sigorta brokerleri
ve sigorta prodüktörleri olarak sınıflandırılmaktadır. Sigorta
acenteleri sigorta şirketine, sigorta brokerleri sigortalıya
bağlı olarak, sigorta prodüktörleri ise hiçbirine bağlı olmadan çalışırlar.
Dünya tarihinde M.Ö. 4500’lü yıllarda Mısır’da Babilli
tüccarlar arasında sigorta benzeri ticari ilişkilerin kurulduğu
sanılmaktadır. Taşınacak yükün değerinin % 25’i oranında verilen
borcun, malların zarar görmesi halinde tüccar tarafından ödenmemekteydi.
Ayrıca Akdeniz’de gemicilik yapan Fenikeliler tarafından aynı
teknik kullanılmış, korsanlık veya başka nedenlerle gemi yolculuğunun
başarısızlıkla sonuçlanması halinde yol giderlerini karşılamak
gayesiyle alınan borcun ödenmemesine imkanı tanınmıştı. Ancak bugünkü
anlamda ilk sigortacılık Cenova limanında görülmüştür. 1347 tarihinde
İtalya’nın Cenova limanından Mayorka’ya gidecek olan Santa Clara adlı
geminin yükünün güvenliğini temin etmek amacıyla “Mukavele” adı
verilen ilk sigorta sözleşmesi düzenlenmiş ve ilk sigorta şirketi
1424 yılında yine Cenova’da kurulmuştur. Sigorta konusunda ilk kanuni
düzenleme 1435 yılında yayımlanan Barselona Fermanı ile yapılmış
olmasına rağmen sigorta ile ilgili ilk kanun 1601 yılında İngiltere’de
çıkarılmıştır. İngiltere’de 1666 yılında yaşanan Büyük Londra Yangını,
yangın sigortasının yaygınlaşmasına neden olarak kara sigortacılığının
gelişiminde başlangıç noktası olmuştur. Ayrıca İngiliz matematikçi
ve astronomi bilgini Edmond Halley tarafından 1693 yılında Kraliyet
Derneği’ne sunulan yaşam tabloları, yaşam sigortasının gelişimine
büyük katkı sağlamıştır.
Osmanlı döneminde gerek dini inanışlar gerekse
kadercilik anlayışı nedeniyle sigortacılık faaliyetleri gelişme
gösterememiştir. Ancak 1870 yılında Beyoğlu’nda meydana gelen 3000
dolayında ev ve işyerinin yandığı ve çok sayıda insanın hayatını
kaybettiği büyük yangın, sigortacılık faaliyetlerinin başlamasına
ve gelişmesine zemin hazırlamıştır. İngiliz sigorta şirketleri
tarafından 1872 yılında açılan temsilcilikler ile sigortacılık faaliyetlerinin
başlamasının ardından Fransa, Almanya, İtalya, İsviçre ve diğer yabancı
ülke şirketleri tarafından temsilcilikler açılmıştır. Nitekim
1890 yılında Türkiye’de faaliyette bulunan 15 yabancı şirket acentesinin
olduğu kaydedilmektedir. İlk sigorta şirketi ise Ünyon Sigorta
Kumpanyası adı altında 1891 yılında kurulmuştur. Ancak sigortacılık
faaliyetlerini düzenleyen herhangi bir hukuki düzenleme bulunmaması
nedeniyle şirketler, istedikleri gibi hareket etme imkanını elde
etmişlerdir. Şirketlerin vaatlerini yerine getirmemeleri, hasar
ödemede dürüst davranmamaları ve sigortalıların hak ve hukukunu
hiçe saymalarının yanı sıra yaşanan haksız rekabet ve ekspertiz
suiistimalleri sonucunda, sigorta ahlakı bozulduğu gibi sigortacılık
sektörüne güven de azalmıştır. Bu nedenle, sigorta şirketlerinin
bir kısmı bir araya gelerek Yangın Sigorta Şirketleri Sendikası
adı altında bir birlik oluşturarak yangın sigortası için ilk defa ortak
bir tarife belirlemişlerdir. 1908 ve 1914 yıllarında kanunlarda yapılan
değişikliklerle yabancı şirketler kontrol altına alınmaya çalışılmış,
yabancı şirketler için teminat gösterme ve vergi ödeme zorunluluğu
getirilmiş ve sendikanın adı “Türkiye’de Çalışan Sigorta Şirketleri”
olarak değiştirilmiştir.
Cumhuriyetin ilanından sonra milli sigortacılığın
gelişimi için gerek yasal gerekse kurumsal olarak önemli girişimlerde
bulunulmuştur. 1924 yılında Türkçe’yi kullanma zorunluluğu getiren
yasa ile poliçelerin İngilizce ve Fransızca düzenlenmesine son
verilmiştir. 1927 yılında yürürlüğe giren Sigortacılığın ve Sigorta
Şirketlerinin Teftiş ve Murakabesi Hakkındaki Kanun ile sigortacılık
gelişmeye, yerli sermaye ile kurulan şirketlerin sayısı artmaya
başlamıştır. Nitekim 1925’te Güneş Sigorta AŞ ve Türkiye İş Bankası
tarafından ilk milli sigorta şirketi olan Anadolu Sigorta, 1926’da
ise Bozkurt Türkiye Umum Sigorta Şirketi kurulmuştur. Ancak yeni kurulan
sigorta şirketlerin tamamı yabancı ortaklara sahiptir. 26/06/1927
tarihli ve 1160 sayılı Mükerrer Sigorta İnhisarı Hakkında Kanun
gereğince reasürans tekelini yürütmek üzere şirket kurması istenen
Türkiye İş Bankası tarafından, sigortacılığın millileştirilmesine
zemin hazırlamak, reasürans primlerinin imkan nispetinde memlekette
kalmasıyla döviz tasarrufunda bulunmak ve hazineye gelir temin
etmek amaçlarıyla Milli Reasürans TAŞ kurulmuştur. Sümerbank tarafından
1935 yılında tamamen yerli sermayeye dayanan ilk sigorta şirketi
olan Güven Sigorta’nın kurulmasının ardından 1942 yılında, ilk özel
sermayeli sigorta şirketi olan Doğan Sigorta kurulmuştur. Planlı
ekonomi döneminin etkisi ile 1984 yılına kadar yeni sigorta şirketi
açılmasına izin verilmemiş, bu kısıtlamanın kaldırılmasıyla sektörde
yaşanan serbestleşme hareketleri kapsamında bir çok yeni şirket
sektöre girmiştir. 1990 yılından itibaren ülkenin ihtiyaçları dikkate
alınarak sigortacılık sektörüne dinamizm kazandırmak gayesiyle
kademeli olarak tarife serbestisine geçilmiştir.
Ülkemizdeki sigortacılık faaliyetlerinin düzenlenmesi
görevinin 1939 yılında Ticaret Bakanlığı’na verilmesinin ardından
yürütülen çalışmalar sonucunda, 1959 yılında sigorta sektörünü
ciddi bir biçimde ele alan 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu yürürlüğe
girmiştir. Sigorta Murakabe Kanunu’nda ilk kapsamlı değişiklik
25/6/1987 tarihli ve 3379 sayılı Kanunla yapılmasına rağmen yapılan
değişiklikler hızla gelişen sektörün gerisinde kalmıştır. 1992 yılında
yürürlüğe giren 510 sayılı KHK’nın Yetki Kanununa bağlı olarak iptal
edilmesi üzerine, özü itibarıyla 510 sayılı KHK’dan farklı olmayan
539 sayılı KHK, 1994 yılında yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ancak,
539 sayılı KHK’nın yasal dayanağını teşkil eden 3991 sayılı Yetki Kanununun
10/2/1995 tarihinde iptali ile, 539 sayılı KHK’nın ve buna bağlı olarak
da değişikliğe uğrayan Sigorta
Murakabe Kanunu hükümlerinin iptali mümkün hale gelmiştir. Nitekim,
Sigorta Murakabe Kanununun 20 nci maddesinin üçüncü fıkrasının
(d) bendi, 9 uncu maddesinin son fıkrası ile bunun sonucunda Acenteler
Yönetmeliği, 26 ncı maddesinin son fıkrası ile 27 nci maddesi Anayasa
Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.
Dünyada hayat ve hayat dışı sigorta primleri toplamı;
1996 yılında 2.10 trilyon dolar, 1997 yılında 2.13 trilyon dolar, 1998
yılında 2.17 trilyon dolar, 1999 yılında 2.34 trilyon dolar, 2000 yılında
2.44 trilyon dolar, 2001 yılında 2.42 trilyon dolar, 2001 yılında 2.63
trilyon dolar, 2003 yılında 2.96 trilyon dolar, 2004 yılında 3.26 trilyon
dolar, 2005 yılında 3.42 trilyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Ülkemizde
2005 yılı itibariyle sigortacılık sektöründeki şirket sayısı 47,
acente sayısı 13.000 ve broker sayısı ise 60’tır. Bazı Avrupa Birliği
üye ülkelerindeki sigortacılık sektöründeki aracılara ilişkin
bilgiler(Tablo-1) ile Dünya’da ülkeler itibariyle üretilen toplam
prim(Tablo-2) ve kişi başı prim miktarları ve prim üretiminin GSYİH’ya
oranları(Tablo-3) aşağıdaki tablolarda sunulmuştur.
Bu alanda 4 sayfa tablo vardır
Tasarı ve Gerekçesi incelendiğinde;
·
· Tasarının kurumsal
yapılar itibariyle sigorta ve reasürans şirketlerini, acenteleri,
brokerleri, prodüktörleri, eksperleri, aktüerleri, meslek örgütlenmelerini
ve özel kanunlarına göre sigortacılık faaliyetinde bulunan diğer
kuruluşları kapsadığı,
· 7397 sayılı Sigorta
Murakabe Kanununda yer alan “kuruluş ön izni” alınmasına ilişkin
sistem kaldırılarak Müsteşarlıktan
“faaliyet izni” alınmasına ilişkin sistemin getirildiği,
· Sigortacılık yapabilecek
şirketlerin anonim şirket veya kooperatif olmaları gerektiği ilkesinin
korunduğu,
· Sigorta ve reasürans
şirketlerinin faaliyet alanlarının, sigortacılık yanında sigortacılıkla
doğrudan bağlantılı işleri kapsayacak şekilde belirlendiği,
· Sigortacılığın güven
unsuru üzerine kurulu olduğu ve günün koşulları, mevzuat değişiklikleri
ile Avrupa Birliği Direktifleri dikkate alınarak; kurucular, yöneticiler
ve denetçilerde aranan niteliklerin yeniden düzenlendiği,
·
· Şirketin faaliyete
geçebilmesi için gerekli olan sermaye miktarının, günün koşullarına
göre Müsteşarlıkça belirlenecek olmakla birlikte, hiçbir zaman
beş milyon Yeni Türk Lirasından az olamayacağı,
· Şirkette belli oranlarda
paya sahip olan şirket ortaklıklarının denetimi gayesiyle doğrudan
yapılan hisse edinimlerinin ve dolaylı hisse edinimlerinin yanı
sıra yönetim kurullarına üye belirleme imtiyazını veren hisse
senetlerinin devrinin izne tabi hale getirildiği,
· Sigorta ve reasürans
şirketlerinin birleşmesinin, aktif ve pasifleriyle başka bir şirkete
devrolunmasının ve birbirlerine portföy devretmesinin, Bakanın
iznine tabi hale getirildiği,
· Türk Ticaret Kanununun
sigorta sözleşmelerine ilişkin hükümlerine de paralel olarak, sigortalının
korunması gayesiyle sigorta sözleşmelerinin Müsteşarlıkça onaylanan
genel şartlara göre yapılacağı,
· Bu Tasarı ile kaldırılacak
olan 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunundaki hayat sigortaları
için kabul edilen susmanın kabul sayılacağına ilişkin düzenlemenin
aynen korunduğu,
· Sigortacılık sektöründe
rekabet ortamının yaratılması, sigortalıların ürün çeşitlenmesinden
yararlanması, sigorta şirketlerinin daha verimli ve etkin çalışmalarına
yönelik tedbirler almaları ile üstlendikleri risklerin dağılımını
iyi yaparak daha verimli portföy oluşturmaları ve bu portföye dayanan
istatistiklere göre fiyat belirlemeleri sağlanmak gayesiyle sigorta
primlerinin sigortacılık tekniğine ve esaslarına uygun olarak sigorta
şirketlerince serbestçe belirleneceği ”Serbest tarife sistemi”nin
benimsendiği,
· Kamu menfaati göz
önünde bulundurularak ihdas edilen zorunlu sigortalarda tarifelerin,
ilk aşamada serbest bırakılmadığı,
· Zorunlu sorumluluk
sigortaları ile; hem zarara uğrayan kişilerin zararlarının tazmininin
belli bir ölçüde garanti altına alındığı hem de zararın belirlenen
limitler dahilinde sigortalı tarafından tazmin edildiği,
· Kamu yararı açısından
Bakanlar Kuruluna zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verildiği,
Bakanlar Kurulunca zorunlu hale getirilecek sigortalardaki sorumluluk
sigortası sınırlandırmasının ise kaldırıldığı,
· Sigortacılık sektöründe
daha önce kısmen var olan garanti sisteminin, zorunlu sigortaların
tümünü kapsayacak şekilde yeniden düzenlendiği,
· İflas kararları ile
ilgili yasal sürecin uzun zaman gerektirmesinin sigortalıların
tazminatlarını almalarında gecikmelere neden olması dikkate
alınarak, ödemelerin iflastan önce ruhsat iptali üzerine yapılabilmesine
imkan sağlandığı,
· Türkiye’de yerleşik
kişilerin Türkiye’deki sigortalanabilir menfaatlerini münhasıran
Türkiye’de faaliyette bulunan sigorta şirketlerine sigortalattırmaları
için zorunluluk getirildiği, bazı sigortaların yurt dışında da
yaptırılabilmesine imkan sağlandığı,
· Kazanılmamış primler
karşılığı, matematik karşılıklar ve muallak tazminat karşılıklarından
oluşan, sigorta ve reasürans şirketleri tarafından ayrılması zorunlu
olan karşılıklara devam
· Şirket
·
· Aktüerlerin sigortacılık
faaliyetinin güven içinde yürütülmesindeki önemli rolleri dikkate
alınarak, hayat ve hayat dışı sigorta şirketlerine aktüerle çalışma
zorunluluğunun getirildiği,
· Brokerler, prodüktörler
ve eksperler için Müsteşarlıktan ruhsat
· Sigorta eksperliği
ve acenteliğinin gerçek veya tüzel kişiler eliyle yapılabilmesine
olanak sağlandığı gibi sigorta eksperleri için Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği nezdinde tutulan Levhaya yazılma şartının getirildiği,
· Uygulamada kaza
tespit tutanağı tutulmasındaki zorluklar göz önünde bulundurularak
sigorta eksperlerine kaza tespit raporu düzenleyebilme yetkisinin
verildiği,
· Sigorta şirketlerinin
hizmet sağlayıcı, acentelerin ise salt aracı olarak sundukları ayıplı
hizmetten sorumlu olacağı,
· Acenteler tarafından
toplanan primlerin başka faaliyet alanlarında kullanılmasının
önüne geçebilmek amacıyla, sigorta acenteleri için geçerli olan
başka ticari faaliyette bulunma yasağının korunduğu,
· Sigorta ve reasürans
şirketleri için genel kurulda seçme ve seçilme hakkı ile ilişkilendirilen
Levha sisteminin getirildiği, Levhadan silinmeye ilişkin usul ve
esasların belirlendiği,
· Eksperler ve acenteler
için TOBB nezdinde bir icra komitesinin oluşturulmasının yanı sıra
acenteler için ayrıca sektör meclisinin oluşturulduğu,
· Sigorta ettiren veya
sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen
taraf arasında sigorta sözleşmesinden doğan tüm uyuşmazlıkların
daha hızlı bir şekilde çözümü gayesiyle tahkim sisteminin getirildiği
ve Sigorta Tahkim Komisyonunun, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri
Birliği çatısı altında teşkilatlandırıldığı,
· Uyuşmazlığın hızlı
bir şekilde çözümü için Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulması
halinde, belirli usul ve esaslar çerçevesinde hakem atanacağı,
· Sigorta Tahkim Komisyonunun
belirli nitelikleri haiz bir Müsteşarlık temsilcisi, iki Sigorta
ve Reasürans Şirketleri Birliği temsilcisi, bir tüketici derneği
temsilcisi ve Müsteşarlıkça belirlenecek bir hukukçudan oluşacağı,
· Hakem tarafından verilen
kararın belirli bir miktara kadar her iki taraf için de kesin olduğu,
bu miktarın üstü için Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu çerçevesinde
temyiz yoluna başvurulabilmesi ilkesinin benimsendiği,
· Bakana yurt içinden
ve yurt dışından sigortacılık konusunda gelebilecek eğitim taleplerinin
karşılanması amacıyla sigortacılık eğitim merkezi kurma yetkisinin
verildiği,
· İlan ve reklamlarda,
gerek sigortacılık prensiplerine gerekse genel prensiplere aykırılık
halinin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca faaliyet
gösteren Reklam Kuruluna bildirileceği,
anlaşılmaktadır. Komisyonumuzun 22/02/2007 tarihindeki
50 nci birleşiminde Tasarı üzerinde ayrıntılı bir şekilde çalışılması
gayesiyle alt komisyon kurulması kabul edilmiş ve bunun üzerine
Adana Milletvekili Atilla Başoğlu, Gaziantep Milletvekili Ahmet
Uzer, Van Milletvekili Yekta
Haydaroğlu, Düzce Milletvekili Fahri
Çakır, Adana Milletvekili Tacidar Seyhan ile Manisa Milletvekili
Nuri Çilingir alt komisyon üyeleri olarak belirlenmiştir. Alt Komisyon
tarafından 27/02/2007 tarihinde Hazine Müsteşarlığı, Sigortacılık
Genel Müdürlüğü ve ilgili sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin
katılımları ile yapılan toplantıda Tasarının geneli üzerindeki
görüşmelerin tamamlanmasının ardından maddelerine geçilmesi
kabul edilmiştir. Alt komisyon tarafından yapılan görüşmeler sırasında
Tasarının;
· 1 inci maddesi ; aynen
· 2 nci maddesi; prodüktörlük
müessesesinin kaldırılması nedeniyle birinci fıkrasının (b)
bendi değiştirilmek ve (k) bendi çıkarılmak suretiyle,
· 3 üncü ve 4 üncü maddeleri;
aynen,
· 5 inci maddesi; redaksiyonla
aynen,
· 6 ncı, 7 nci, 8 inci,
9 uncu ve 10 uncu maddeleri; aynen,
· 11 inci maddesi; sigorta
sözleşmelerinde ana muhtevanın belirlenmesi ile ilgili olarak
Müsteşarlığın genel şartların sigorta şirketlerince düzenlenmesine
izin verme yetkisi ile sigorta genel şartlarında bulunması gereken
asgari konulara ilişkin düzenlemenin, tüketicilerin yanıltılmasını
kolaylaştıracak, yargı sistemi içinde emsal karar oluşmasını zorlaştıracak
ve mahkemelerin iş yükünü artıracak olması nedeniyle kaldırılması;
ayrıca özel şartlar başlığı altında toplanmak kaydıyla sözleşme
serbestisi ilkesi doğrultusunda sigorta sözleşmeleri üzerinde
gerekli değişikliklerin yapılabilmesine olanak sağlanması gayesiyle
birinci fıkranın yeniden düzenlenmesi; sigorta sözleşmelerinin
teminatlarına ilişkin açıklamaların uzun ve karışık olarak düzenlenmesi
suretiyle sigortalının aldatılmasını ve eksik teminatlar nedeniyle
mağdur edilmesini engellemek gayesiyle dördüncü fıkranın ve sigorta
sözleşmeleri içinde yabancı kökenli kelimelerin kullanımının
engellenmesi gayesiyle beşinci fıkranın eklenmesi suretiyle,
· 12 nci ve 13 üncü maddeleri;
aynen,
· 14 üncü maddesi; Avrupa
Birliği Direktiflerindeki düzenlemelerle paralel olarak eşyaya
gelen zararların gerektiğinde güvence hesabından karşılanabilmesini
teminen Bakanlar Kuruluna bu konuda düzenleme yapma yetkisi verilmesine
ilişkin cümlenin ikinci fıkranın sonuna eklenmesi; ülkemizce kabul
edilmiş bulunan uluslararası antlaşmalar gereğince oluşturulan
“Yeşil Kart Sistemi” sayesinde karayolu ile başka ülkelere yapılan
yolculuklar sırasında kaza yapılan ülkenin zorunlu trafik sorumluluk
sigortası hükümlerinden yararlanıldığının, Birlik bünyesinde
kurulmuş bulunan Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunun zararın tazminine
ilişkin ödemelerde aracılık yaptığının, ancak bu ödemelerin yapılması
için gerekli işlemlerin uzun zaman aldığının ifade edilmesi üzerine
mağdurların zararlarının daha çabuk giderilebilmesini sağlamak
gayesiyle ödemelerin doğrudan güvence hesabından yapılmasını
ve Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunun ise ödemeleri güvence hesabına
aktarmasını teminen ikinci fıkrasına (d) bendi eklenmek ve üçüncü,
beşinci ve yedinci fıkralarda değişiklik yapılmak suretiyle,
· 15 inci maddesi; aynen,
· 16 ncı maddesi; uluslararası
düzenlemeler ve Avrupa Birliği direktifleri ile uyum sağlanması gayesiyle, sigorta ve reasürans
şirketlerinin sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan yükümlülükleri
için ayrılan teknik karşılıkların arasına dengeleme karşılığının dördüncü fıkra olarak ilave edilmesi
ve diğer fıkraların teselsül ettirilmesi suretiyle,
· 17 nci maddesi; aynen,
· 18 inci maddesi; sigorta
şirketleri ve reasürans şirketlerinin bağımsız dış denetim kuruluşları
tarafından denetlenmesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi
için Müsteşarlığa yetki verilmesi gayesiyle ikinci fıkranın sonuna,
sigorta şirketleri ve reasürans şirketlerinin denetiminde etkinliğin
sağlanması için konsolide tabloların oluşturulması sırasında finansal
raporlama ile ilgili kuruluşlardan bilgi ve belge temin etme yetkisinin
Müsteşarlığa verilmesi gayesiyle beşinci fıkrasının sonuna cümle
eklenmesi suretiyle,
· 19 uncu maddesi; aynen,
· 20 nci maddesi; redaksiyonla
aynen,
· 21 inci maddesi; prodüktörlük
müessesesinin kaldırılması nedeniyle gerekli değişikliklerin
yapılması suretiyle,
· 22 nci maddesi; prodüktörlük
müessesesinin kaldırılması nedeniyle gerekli değişikliklerin
yapılması ve Tasarıda kavram bütünlüğünün sağlanması gayesiyle
ondokuzuncu fıkrada geçen “Türkiye” ibaresinin çıkarılması suretiyle,
· 23 üncü maddesi; prodüktörlük
müessesesinin kaldırılması nedeniyle gerekli değişikliklerin
yapılması; sigorta acenteliği yapacakların Müsteşarlıktan belge
almasına ilişkin işlemlerin incelenmesi ve onaya hazır hâle getirilmesi
için, Müsteşarlığın ilgili sivil toplum ve meslek kuruluşları yerine
TOBB’a görev verebilmesinin sağlanması ve bu bağlamda TOBB’a uygun
gördüğü ilgili sivil toplum ve meslek kuruluşları ile işbirliği
yapabilme imkanının tanınması gayesiyle ikinci fıkrasının değiştirilmesi
suretiyle,
· 24 üncü maddesi; Birliğe
üye şirketlerin Birliğin masraflarına eşit bir şekilde değil de direkt
prim gelirleri ile orantılı olarak katılmalarını sağlamak gayesiyle
onaltıncı fıkrasının ikinci cümlesinin değiştirilmesi suretiyle,
· 25 inci maddesi; aynen,
· 26 ncı maddesi; Sigorta
Eksperleri İcra Komitesinin asil üye sayısı ile yedek üye sayısının
eşitlenmesi gayesiyle birinci fıkrasının değiştirilmesi suretiyle,
· 27 nci maddesi; Sigorta
Acenteleri İcra Komitesi yedek ve asil üye sayısının eşitlenmesi
ve üyelerin görev süresinin TOBB seçimleri ile paralel olarak dört
yıl olması, komite üyeliği için gerekli olan 10 yıl süreyle sigorta
acenteliği faaliyetinde bulunma zorunluluğunun sektör meclisi
üyeleri için de getirilmesi gayesiyle ikinci fıkrasının değiştirilmesi;
sigorta sözleşmelerinin çoğu zaman acenteyi temsil ve ilzama yetkili
olmayan çalışanlar tarafından düzenlendiğinin belirtilmesi üzerine
sigorta acentelerinde sözleşme düzenlemeye yetkili personelin
niteliklerinin belirlenmesi ve bunlara ilişkin sicilin tutulması
görevinin Sigorta Acenteleri İcra Komitesi görevleri arasına
eklenmesi suretiyle,
· 28 inci ve 29 uncu
maddeleri; aynen,
· 30 uncu maddesi; prodüktörlük
müessesesinin kaldırılması nedeniyle gerekli değişikliklerin
yapılması; Tasarıda sistem bütünlüğünün sağlanması ve mevcut çelişkinin
giderilmesi gayesiyle, onikinci fıkrasındaki hakem kararlarının
kesinlik sınırına ilişkin “altmış bin” ibaresinin “kırk bin” olarak
değiştirilmesi suretiyle,
· 31 inci, 32 nci ve 33
üncü maddeleri; aynen,
· 34 üncü maddesi; redaksiyonla
aynen,
· 35 inci maddesi; prodüktörlük
müessesesinin kaldırılması nedeniyle gerekli değişikliklerin
yapılması; 16 ncı maddeye eklenen dengeleme karşılığı ile ilgili
fıkra nedeniyle onaltıncı fıkrada gerekli düzeltmelerin yapılması;
Türk Ceza Kanunu hükümleri uyarınca adli para cezaları için en alt
sınır olan beş gün üzerinden ön ödeme yapılması halinde cezanın kaldırıldığının
ve bu durumda Tasarıda düzenlenen cezaların uygulanma imkanının
kalmayacağının belirtilmesi üzerine adli para cezaları için alt
sınır getirilerek cezaların işlevselliğinin sağlanması gayesiyle
maddenin yeniden düzenlenmesi suretiyle,
· 36 ncı maddesi; aynen,
· 37 nci maddesi; kanun
tekniği açısından hem yürürlükten kaldırılan hükümlerin hem de diğer
kanunlarda değişiklik yapan çerçeve nitelikteki hükümlerin fıkra
olarak bir madde içerisinde düzenlenmesinin uygun olmadığının
ifade edilmesi üzerine; onbirinci bölümün adının “Atıflar, Değiştirilen
ve Yürürlükten Kaldırılan Hükümler” olarak değiştirilmesi, “Kaldırılan
ve değiştirilen hükümler” başlığının
“Atıflar” olarak değiştirilmesinin ardından altıncı ve yedinci
fıkralarının 37 nci madde olarak yeniden düzenlenmesi suretiyle,
· 37 nci maddesinin
üçüncü fıkrasının taşınmasıyla oluşan 38 inci maddenin eklenmesi
suretiyle,
· 37 nci maddesinin
dördüncü fıkrasının taşınmasıyla oluşan 39 uncu maddenin eklenmesi
suretiyle,
· 37 nci maddesinin beşinci
fıkrasının diğer kanunlarda değişiklik yapan çerçeve hükümlerinin
taşınmasıyla oluşan 40 ıncı maddenin eklenmesi suretiyle,
· 25/11/1999 tarihli ve
587 sayılı Zorunlu Deprem Sigortasına Dair Kanun Hükmünde Kararname
kapsamında kurulan Doğal Afet Sigortaları Kurumunun(DASK) özel sigorta
sektöründeki kapasitenin yetersizliği nedeniyle doğrudan risk
taşıyıcısı olarak görev yaptığının, kendine has yapılanması ile
kanunla kurulmasına rağmen bir nevi özel sigortacılık işlevini
yerine getirdiğinin, tasarrufunda bulunan kaynakların kamu kaynağı
olmadığının, sigortacılık işleminin bir parçası olan riskin reasüre
edilmesi zorunluluğu nedeniyle DASK'ın farklı teşkilat yapısına
sahip olduğunun belirtilmesi üzerine; DASK ile birlikte 587 sayılı
KHK kapsamında yapılan iş ve işlemlerin 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı
“Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu” ile 4/1/2002 tarihli ve 4734
sayılı “Kamu İhale Kanunu” hükümlerinden muaf olmasını sağlayan,
1211 sıra sayısı ile Genel Kurul Gündeminde bekleyen Tasarının
Plan ve Bütçe Komisyonunun kabul ettiği metninin 39 uncu maddesi
ile aynı mahiyetteki 587 sayılı KHK’ya madde ekleyen çerçeve maddenin 41 inci madde olarak eklenmesi suretiyle,
· Uygulamadaki tereddütlerin
giderilmesi gayesiyle şirket elemanı olmasına rağmen şirket için
aracılık eden kişilerin bireysel emeklilik aracıları tanımı kapsamına
alınmasını sağlayan 4632 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin (l) bendini
değiştiren, 1211 sıra sayısı ile Genel Kurul Gündeminde bekleyen
Tasarının Plan ve Bütçe Komisyonunun kabul ettiği metninin 25 inci
maddesi ile aynı mahiyetteki düzenlemenin, birinci fıkranın (a )
bendi olması;
- bireysel emeklilik sistemindeki katılımcıların
birikimlerini ve kazanılmış haklarını bir emeklilik şirketinden
diğerine aktarmasına ilişkin mevcut süre sınırlamasının uygulamadaki
tereddütleri ortadan kaldıracak şekilde yeniden düzenlenmesi,
katkı paylarının yatırıma yönlendirilmesi veya aktarım yapılmasında
temerrüde ilişkin düzenlemenin kaldırılması ve gecikme cezası
ile ilgili düzenleme yapılması, kısmen veya tamamen katkı payının
ödendiği grup emeklilik sözleşmelerinde uygulanacak esasların belirlenmesi
konusunda Müsteşarlığın yetkilendirilmesi gayesiyle 4632 sayılı
Kanunun 5 inci maddesinde değişiklik yapan, 1211 sıra sayısı ile
Genel Kurul Gündeminde bekleyen Tasarının Plan ve Bütçe Komisyonunun
kabul ettiği metninin 26 ncı maddesi ile aynı mahiyetteki düzenlemenin,
birinci fıkranın (b) bendi olması;
- AB direktiflerinde tasdik esası olmaması nedeniyle
uygulama esasları ile tarife ve teknik esasların, gerekli hallerde
Bakan tarafından Müsteşarlığa onay yetkisi verilebilmesi kaydıyla,
serbestçe belirlenebilmesini sağlamak gayesiyle 4632 sayılı Kanunun
6 ncı maddesinde değişiklik yapan, 1211 sıra sayısı ile Genel Kurul
Gündeminde bekleyen Tasarının Plan ve Bütçe Komisyonunun kabul ettiği
metninin 27 nci maddesi ile aynı mahiyetteki düzenlemenin, birinci
fıkranın (c) bendi olması;
- uygulamadaki tereddütleri gidermek gayesiyle
bireysel emeklilik hesabındaki fon paylarının asgari ücret üzerinden
hesaplanan belli bir kısmının haczi, rehni ve iflas masasına dahil
edilmesi konusunda nafaka borçları hariç yasaklama getiren 4632
sayılı Kanunun 17 nci maddesine fıkra ekleyen, 1211 sıra sayısı
ile Genel Kurul Gündeminde bekleyen Tasarının Plan ve Bütçe Komisyonunun
kabul ettiği metninin 27 nci maddesi ile aynı mahiyetteki düzenlemenin,
birinci fıkranın (ç) bendi olması;
- portföy yönetim sözleşmelerinde, Sermaye Piyasası
Kurulu tarafından belirlenen asgari şartlara uygun olmak kaydıyla,
onaylanma zorunluluğunun kaldırılmasına ilişkin 4632 sayılı Kanunun
18 inci maddesinde değişiklik yapan 1211 sıra sayısı ile Genel Kurul
Gündeminde bekleyen Tasarının Plan ve Bütçe Komisyonunun kabul ettiği
metninin 29 uncu maddesi ile aynı mahiyetteki düzenlemenin, birinci
fıkranın (d) bendi olması;
- üyelerine veya çalışanlarına kamu emeklilik
sistemince sağlanan emeklilik gelirine ek bir gelir sağlamak amacıyla
gönüllülük esasına göre kurulmuş emekliliğe yönelik taahhütte
bulunan tüzel kişilerin elinde bulunan birikimlerin ve taahhütlerin
kısmen veya tamamen bireysel emeklilik sistemine veya yıllık gelir
sigortalarına kazanılmış haklar korunarak aktarılması için taleplerin
olduğunun, bu taleplerin nedeninin birikimlerin değerlendirilmesinde
ve üyeler tarafından takibinde bireysel emeklilik sisteminin teknik
alt yapısından ve vergi teşviklerinden yararlanmak olduğunun ifadelendirilmesi
üzerine, ilgili kuruluşun yetkili organlarının karar alması koşulu
ile aktarımın gerçekleştirilebilmesini sağlayan 4632 sayılı Kanunun
Geçici 1 inci maddesine fıkra ekleyen, 1211 sıra sayısı ile Genel
Kurul Gündeminde bekleyen Tasarının Plan ve Bütçe Komisyonunun kabul
ettiği metninin 31 inci maddesi ile benzer mahiyetteki düzenlemenin,
birinci fıkranın (e) bendi olması kaydıyla oluşturulan 42 nci maddenin
eklenmesi suretiyle,
· Bireysel emeklilik
sisteminin güvenli ve etkin biçimde işletilmesini sağlamak, katılımcıların
hak ve menfaatlerini korumak amacıyla özel hukuk hükümlerine göre
kurulmuş bir tüzel kişinin “Emeklilik Gözetim Merkezi” olarak görevlendirilmesi,
bu merkezin çalışma usul ve esaslarının belirlenmesi ve denetimi
konularında Müsteşarlığın yetkilendirilmesini, bu merkeze hayat
branşında faaliyet gösteren sigorta şirketleri ile diğer kurum ve
kuruluşların ortak olabilmesini sağlayan 4632 sayılı Kanuna madde
ekleyen, 1211 sıra sayısı ile Genel Kurul Gündeminde bekleyen Tasarının
Plan ve Bütçe Komisyonunun kabul ettiği metninin 30 uncu maddesi
ile benzer mahiyetteki düzenlemenin, 43 üncü madde olarak eklenmesi
suretiyle,
· Türkiye düzeyinde
teftiş, denetim ve inceleme yetkisine sahip, en az dört yıl süreli
yüksek öğrenim veren fakülte veya yüksekokulları bitirmiş, birinci
dereceli kadroya atanmış merkez denetim elemanlarına 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununa ekli (IV) sayılı Makam Tazminatı Cetvelinin
8/a sırası gereğince makam tazminatı ödendiğinin, sigorta denetleme
uzmanları ile aktüerlerin en az dört yıl süreli yüksek öğrenim veren
fakültelerden mezun olmuş adaylar arasından üç aşamalı bir sınavla
seçilerek mesleğe alındığının ve en az üç yıl süren yardımcılık süresi
sonunda yapılan yeterlilik sınavında başarı göstermeleri şartı
ile ortak kararname ile atandıklarının, ayrıca tüm merkez denetim
elemanları gibi ülke düzeyinde teftiş, inceleme ve soruşturma
yaptıklarının, söz konusu makam tazminatı cetvelinde bulunmamaları
nedeniyle 1/1/2002 tarihine kadar sigorta denetleme uzmanları ve
sigorta denetleme aktüerlerine Sigorta Denetleme Aidatı Fonundan
makam tazminatı ödemesi yapıldığının, ancak söz konusu fonun genel
bütçeye aktarılması nedeniyle artık bu ödemenin yapılamadığının
ifade edilmesi üzerine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun
(IV) sayılı Makam Tazminatı cetveline sigorta denetleme uzmanları
ve sigorta denetleme aktüerlerini ekleyen 44 üncü maddenin eklenmesi
suretiyle,
· Tarım Sigortaları
Havuzu tarafından teminat kapsamına alınacak ürün, risk ve coğrafi
bölgelerin her yıl Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlendiğinin ifade
edilmesinin ardından Tarım Sigortaları Havuzunun güçlendirilmesi
ve piyasadaki çok başlılığın önlenmesi gayesiyle Havuz kapsamı
içerisine alınanlar için sigorta şirketlerinin Havuz sistemi dışında
sigorta sözleşmesi yapmalarının yasaklanmasını sağlayan
14/6/2005 tarihli ve 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanununun 14 üncü
maddesine fıkra ekleyen 45 inci maddenin eklenmesi suretiyle,
· 37 nci maddesinin birinci
ve ikinci fıkralar ile beşinci fıkrasının yürürlükten kaldırmaya
ilişkin hükümlerinin taşınmasıyla oluşan “Yürürlükten kaldırılan
hükümler” başlıklı 46 ncı maddenin eklenmesi suretiyle,
· Geçici 1 inci, 2
nci, 3 üncü, 4 üncü ve 5 inci maddeleri; aynen,
· Geçici 6 ncı maddesi;
prodüktörlük müessesesinin kaldırılması nedeniyle değişiklik
yapılmak suretiyle,
· Geçici 7 nci maddesi;
aynen,
· Geçici 8 inci maddesi;
güven ve itibara dayalı sigorta sektöründeki tüm aktörlerin aynı
güven ve itibar müessesesinin ayrılmaz bir parçası olarak görülmesi
gerektiğinin belirtilmesi üzerine, maddede sayılan suçları işleyen
veya cezaları alanların sigorta acenteliği, brokerlik ve sigorta
eksperliği yapmalarının, bu amaçla kurulmuş tüzel kişilerde ortak
olmalarının ve çalışmalarının engellenmesi gayesiyle birinci
fıkrasının sonuna ekleme yapılmak suretiyle,
· Ülkemizde halen para
birimini ifade etmek için kullanılmakta olan “YTL” ifadesinin,
28/1/2004 tarihli ve 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para
Birimi Hakkında Kanun uyarınca 2007 yılından itibaren “TL” şeklinde
değiştirilmesi halinde, tekrar kanun değişikliğine gidilmeksizin
uyumun sağlanması gayesiyle, Tasarıda geçen “Yeni Türk Lirası”
ifadelerinin “Türk Lirası” olarak değiştirilmesi ve geçici 9 uncu
maddenin eklenmesi suretiyle,
· 38 inci maddesi; 539
sayılı KHK’nın sadece 7397 sayılı Kanunda değişiklik yapan çerçeve
hükümlerden oluştuğu ve bu nedenle söz konusu Kanunun yürürlükten
kaldırılmasıyla KHK’nın hükümlerinin de yürürlükten kalkmış olacağı
ifade edilmekle birlikte 1160 sayılı
Kanunun uygulamasına yönelik Bakanlar Kurulu Kararının süresi
31.12.2006 tarihinde sona ermesi nedeniyle birinci fıkrasının (b)
bendinin çıkarılması suretiyle 47 nci madde olarak,
· 39 uncu maddesi; 48
inci madde olarak aynen,
kabul edilmiştir.
Komisyonumuzun 28/02/2007 tarihindeki 51 inci
birleşiminde; alt komisyon tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda
hazırlanan Alt Komisyon Raporu ve Metni, Hükümeti temsilen Devlet
Bakanı Sayın Ali BABACAN ile beraberindeki Adalet Bakanlığı, Maliye
Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı,
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı,
Sermaye Piyasası Kurumu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu,
Avrupa Birliği Genel Sekreterliği ve ilgili sivil toplum kuruluşları
temsilcilerinin katılımlarıyla incelenip görüşülmüştür. 1/1218
esas sayılı Sigortacılık Kanun Tasarısı ile 2/87 esas sayılı “Adana
Milletvekili Atilla BAŞOĞLU’nun; Sigorta Murakabe Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi”nin İçtüzüğün 35 inci maddesi
uyarınca aralarında görülen ilgiye istinaden birleştirilerek
görüşülmesine karar verilmesinin ardından geneli üzerindeki görüşmelere
geçilmiştir.
Geneli üzerinde Hükümet adına Devlet Bakanı Sayın
Ali BABACAN tarafından yapılan açıklamalarda;
· Dünyada yaşanan hızlı
değişim sürecinin ülkemizi de tüm unsurları ve aktörleri ile değişime
ve dönüşüme zorladığı, gerek makro ekonomik göstergelerin gittikçe
iyileşmesinin sonucunda oluşan istikrar ve güven ortamının gerekse
Avrupa Birliği katılım sürecinin etkisiyle yenilenmesi gereken
sektörlerden birinin sigortacılık olduğu,
· Ülkemizde sigorta
sektörünü düzenleyen temel mevzuat olan 7397 sayılı Sigorta Murakabe
Kanununun 1959 yılında yürürlüğe girdiği, geçen süre içinde birtakım
değişiklikler yapılmasına rağmen büyüyen ve gelişen sektörün ihtiyaçlarının
karşılanamadığı ve son yıllarda yaşanan ekonomik değişimin ve gelişmelerin,
sigortacılık alanında yeni bir kanun hazırlanmasını zorunla hâle
getirdiği,
· Ekonomideki üretkenliği
artıran, fon oluşturan ve böylelikle büyüme ve gelişmeyi destekleyen
sigortacılığın, günümüzde finansal hizmetlerin en önemli bileşenlerinden
birisi hâline geldiği,
·
· Sigortacılığın, teminat
veren ve bu nedenle de güven unsurunun ön plana çıktığı bir sektör
olduğu, hizmetlerin zamanında ve gereği gibi yerine getirilmemesi
halinde sigortalının zarara uğramasının yanı sıra sektöre olan
güvenin de sarsılacağı,
· Sigortacılık sektörünün
riske dayalı olmasının, reasürans şirketlerinin
· Sigorta sektörünün
prim üretimi açısından halihazırda arzu edilen rakamlara ulaşmamış
olmasına rağmen gelişme potansiyelinin ve büyüme hızının yüksek
olduğu, Avrupa Birliği sürecinde rekabet edebilir hale getirilmesi
gayesiyle sektörün uluslararası standartlarda bir kanunla desteklenmesinin
büyük önem arz ettiği, bu nedenle hazırlık çalışmaları sırasında
birçok konuda Avrupa Birliği mevzuatına tam anlamıyla intibak
sağlanması için çaba sarfedildiği, ayrıca Avrupa Birliğine tam üyelik sürecinde
kanun değişikliğine ihtiyaç duyulmaksızın tam uyumun gerçekleştirilebilmesi
gayesiyle gerekli yetkilerin gerekli kurumlara verildiği,
· Tasarının hazırlık
aşamasında kamu kurum ve kuruluşları ile ilgili sivil toplum örgütleri
dâhil olmak üzere 21 farklı kurum ve kuruluştan görüş alındığı, bu görüşlerin
her aşamada dikkate alındığı ve bu sayede Tasarı üzerinde mümkün
olan en üst seviyede mutabakatın sağlanması için gayret sarfedildiği,
· Sigorta ve reasürans
şirketlerinin kuruluşuyla ilgili olarak kuruluş öncesi ön iznin
kaldırıldığı ve verilecek iznin ruhsat aşamasıyla ilişkilendirilmesi
suretiyle Avrupa Birliği mevzuatına tam uyumun sağlandığı, ruhsat
talebinin Müsteşarlıkça reddinin belirli kurallara bağlandığı,
· Şirketler için ilk üç
yıl içerisinde işletme planı hazırlanması ve iç denetim sistemi
kurulması zorunluluğunun getirildiği,
· Sigorta ve reasürans
firmalarının faaliyetleriyle ilgili olarak da sermaye yeterliliği
uygulamasının ve minimum garanti fonu düzenlemesinin getirildiği,
minimum sermayenin 5 milyon YTL olarak belirlenmesinin yanı sıra
branş bazında ilave sermaye esasının getirildiği, mali bünye zafiyeti
sayılan hâllerinin somutlaştırılarak yeniden belirlendiği,
· Teknik karşılıkların
yeniden düzenlendiği, teknik karşılıkları karşılayacak biçimde
yeterli aktif varlık zorunluluğunun getirildiği,
· Tarifelerde ilke
olarak serbestî esası benimsendiği,
· Tüm zorunlu sigortalar
için sigortasızlık durumunda sadece bedenî zararları, şirket iflasları
durumunda ise hem bedenî hem maddi zararları karşılamak üzere güvence
fonunun kurulduğu,
· Sigortalı ile sigorta
şirketi arasındaki ihtilafların hızlı çözümü için tahkim müessesesinin
getirildiği, acente ve eksperler için mesleki örgütlenmenin sağlandığı,
· Ülkemize Orta Asya,
Balkanlar ve Ortadoğu ülkeleri bakımından sigortacılık eğitimi
için bir merkez hâline getirmek amacıyla sigortacılık eğitim merkezinin
oluşturulduğu,
· Tasarının kanunlaşması
ile ülkemiz sigortacılık sektörünün gelişiminde ve sigortalıların
korunmasında önemli bir adım atılmış olacağı,
ifade edilmesinin ardından yine geneli üzerinde
söz alan gerek üyelerimiz gerekse diğer katılımcılar tarafından;
· Komisyonun gündemine
aldığı Tasarı veya Teklif ile ilgili olarak, bu Tasarıda da olduğu
gibi, ilgili özel veya kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum
kuruluşlarının görüşlerini almak ve araştırma yapmak suretiyle
ön çalışma yaptığı,
· 7397 sayılı Sigorta
Murakabe Kanununda değişiklik yapan 539 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin
yasal dayanağını teşkil eden 3991 sayılı Yetki Kanununun 10/2/1995
tarihinde iptali dikkate alındığı taktirde sigortacılık sektörünün
hukuki dayanaktan yoksun olmasına rağmen uygulamadaki karşılıklı
anlayış sayesinde gelişim sağladığı, bu nedenle Tasarının ülkemizin
ve sektörün ihtiyaçlarını karşılar nitelikte olmasının önem arzettiği,
· Tasarıda ülkemizin
ve sektörün ihtiyaçlarını karşılamak yerine sektördeki güçler
arasında dengeleri sağlamanın amaç edinilmesi halinde, bu durumdan
herkesin ve özellikle sigortacılığın zarar göreceği,
· Prodüktörlüğün ülkemizin
işsizlik probleminin çözümü ve dar gelirli vatandaşlarımızın ek
gelir sağlaması için bir araç olarak düşünüldüğü, bu nedenle kazançları
arızi kazanç olarak değerlendirilerek stopaj usulü ile vergilendirilmelerinin
sağlandığı, ancak alt komisyondaki çalışmalar sırasında Tasarıdan
çıkarıldığı
· 1959 yılında çıkarılan
7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanununda da prodüktörlüğe yer verildiği
ancak bağımsız satıcı olarak değil de acente olarak değerlendirilmesi
sonucunda acentelerin yükümlülüklerine tabi tutulmaları nedeniyle
gelişme kaydedemediği,
· Sigortacılık sektöründe
gelişmenin sağlanması, kayıtdışılığın azaltılması ve istihdam
edilen kişi sayısının artırılması gayesiyle getirilen prodüktörlük
müessesesinin Dünya’da bir çok ülkede varolduğu,
· Dünya’daki uygulamalarında
sigortacının veya sigortalının lehine faaliyet gösteren prodüktörlerin
Tasarıda acentelerle aynı işleve sahip olarak düzenlendiği,
· Liyakat sahibi kişilerden
müteşekkil, kurumsal yapısını oluşturmuş 13 bin civarındaki acentenin,
acentelik müessesesinin güçlendirilmesiyle sigortacılık sektörünün
gelişimine fazlasıyla katkı sağlayacağı,
· Güven unsuruna dayanan
sigortacılık sektöründe teknik ve ticari nitelikte faaliyette
bulunacak kişilerin sorumlulukları kanunla kayıt altına alınmış
mesleki disipline sahip kimseler olması gerektiği, geçmişte ülkemizde
hayat sigortası alanında bir çok vatandaşın sigortacılık sektöründe
faaliyet göstermesinin sağlandığı ancak bunun sonucunda sektöre
olan güvenin azaldığı,
· Alt komisyon çalışmaları
sırasında; sigorta sözleşmesinde belirtilmemiş olan risklerin teminat
kapsamında sayılması sağlanarak ve yabancı kelimelerin kullanımının
yasaklanması suretiyle hem sözleşmenin imzalanması hem de ödeme
aşamasında profesyonel olan sigorta şirketlerine karşı amatör sigortalının
ve dolayısıyla tüketicinin korunduğu,
· Sigorta sözleşmesinde
tarafların belli riskleri teminat altına almayı amaçladığı, bu
nedenle belirtilmeyen risklerin sözleşme kapsamında varsayılmasının
sigorta şirketlerini öngörülmemiş ve hesaplanmamış riskleri tazmin
durumu ile karşı karşıya bırakacağı,
· Sigortacılık sektöründe
kullanılan kelimelerin bir çoğunun uygulamada Türk Dil Kurumu tarafından
da benimsendiği, Türk Dil Kurumu tarafından karşılığı belirlenmemiş
bir yabancı kelime söz konusu olduğunda mecburen kelimenin aynen
kullanılacağı,
· Eksperlik mesleğinin
yapısı gereği tarafsız ve bağımsız olması gerektiği, faaliyetlerinin
teknik yönü ağır basan ve bir nevi bilirkişilik yapan eksperlerde
mesleki disiplinin oluşabilmesi için özerk bir yapılanmanın gerekli
olduğu,
· Gerek sigortacı şirketlerin
gerekse sigortalı özel veya tüzel kişilerin menfaatlerinin en
iyi şekilde korunabilmesi için eksperlerin, poliçenin taraflarından
birinin üyesi bulunduğu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği(TOBB)
bünyesinde meslek komitesi olarak yapılandırılmasının yanlış olduğu
bu nedenle eksperler için ayrı ve bağımsız birlik oluşturulması gerektiği,
· TOBB’un bünyesinde
birçok meslek komitesinin bulunduğu ve bunların faaliyetleriyle
sektörlerin gelişimine katkı sağlandığı,
bağımsız bir yapılanmanın daha faydalı olabileceği ancak TOBB bünyesinde
oluşturulan meslek komitelerinin de sigortacılık sektörünün gelişimine
katkı sağlayacağı,
· Sigorta eksperinin
tayininde serbesti getirildiği gibi eksper ücretinin taraflardan
hangisi tarafından ödeneceği konusunda da serbesti getirildiği
ve böylelikle sigorta eksperini sigortalının tayini halinde sözleşme
gereği eksper ücretini ödemek durumunda kalabileceği,
· Eksper ücretinin;
sigorta şirketi tarafından poliçe kapsamındaki hasar gideri içerisinde
olması nedeniyle vergi matrahından düşülmesine karşın sigortalı
tarafından bizzat kendi imkanlarıyla ödendiği,
· Gerek sigorta şirketi
gerekse sigortalı tarafından tayin edilen eksperin ücretinin;
yurt dışında olduğu gibi sigorta şirketi tarafından ödenmesinin
hakkaniyete uygun olacağı, bu sayede sigortalının doğrudan ekspere
başvurma imkanının önü açılacağı gibi eksperlerin sigorta şirketlerine
bağımlılığının da azaltılmış olacağı,
· Eksper ücretinin
herhalükarda sigorta şirketi tarafından ödenmesinin kötüye kullanılabileceği,
halen uygulamada devam etmekte olan masrafların sigorta şirketi
tarafından ödenmesinin eksperlerin tarafsızlığını zedelediği
yönündeki iddialar nedeniyle Tasarıya bu hükmün eklendiği,
· Hem gerçek hem de tüzel
kişi sigorta eksperlerinin faaliyet alanlarına ilişkin sınırlama
getirilmesine rağmen tüzel kişi sigorta eksperlerinin kurucularının
eksper olmasına ilişkin düzenleme yapılmamasının, bu meslek alanında
büyük sermaye şirketlerinin etkinliğine yol açabileceği,
· Avrupa Birliği düzenlemeleri
çerçevesinde aracılarda dört şart arandığı; bunların
· Avrupa Birliği standartları
dikkate alınarak acentelik faaliyetinde bulunacak kişilerin asgari
eğitim düzeylerinin yönetmelikle belirleneceği, bireysel emeklilik
aracıları için getirilen asgari üniversite mezunu olmak şartının
sektörde meydana getirdiği sıkıntı dikkate alınarak asgari eğitim
seviyesinin lise mezunu olmak şeklinde düzenlenmesinin düşünüldüğü,
· Sigortacılık sektöründeki
aracıların ticari faaliyette bulunan kimseler oldukları dikkate
alındığında eğitim düzeyine ilişkin getirilecek sınırlamaların
serbest piyasa anlayışı ile bağdaşmayacağı,
· Sigorta Eksperleri
İcra Komitesince bildirilen kararların TOBB Yönetim Kurulu tarafından
bildirim tarihinden itibaren en
geç onbeş gün içinde yerine getirilmesi zorunluluğunun Birliğin
hiyerarşik yapısı ile çeliştiği,
· TOBB Yönetim Kurulunun
sadece alınan karara ilişkin usuli işlemleri yerine getirmekle
yükümlü tutulduğu, dokuz üyeden yedisinin eksper olduğu Sigorta
Eksperleri İcra Komitesince alınan mesleğe ilişkin kararların Yönetim
Kurulunca değerlendirilmesinin mesleğin bağımsızlığı ile çelişeceği
ve ayrıca Yönetim Kurulu ile İcra Komitesi arasında usuli işlemler
açısından hiyerarşik bir ilişkinin söz konusu olmadığı,
· Sigortacılık faaliyetlerindeki
uyuşmazlıklarda genelde mağdur olan tarafın sigortalı olması dikkate
alındığı taktirde hakemleri atayan Sigorta Tahkim Komisyonunun
tarafsızlığının sağlanması gerektiği, bu nedenle sigorta şirketlerinin
temsilcilerinin bu komisyonda yer almasının endişelere yol açtığı,
· Sigorta Tahkim Komisyonunun
gerek bir Müsteşarlık temsilcisi, iki Sigorta ve Reasürans Şirketleri
Birliği temsilcisi, bir tüketici derneği temsilcisi ve bir akademisyen
hukukçudan oluşan yapısının gerekse Sigorta ve Reasürans Şirketleri
Birliği içerisinde teşkilatlandırılmasının sigortacılık sektörünün
temeli olan güven unsurunu zedeleyici nitelikte olduğu,
· Sigorta Tahkim Komisyonunun
temel işlevinin anlaşmazlıkları çözmek değil hakem belirlemek olduğu,
sigortacılık sektörünün gözetim ve denetiminden sorumlu kuruluş
olan Hazine Müsteşarlığının en temel önceliklerinden birisinin
tüketicileri korumak olduğu dikkate alındığı taktirde Komisyonda
dengenin olduğu, ayrıca sigorta hakemlerinin tarafsızlığını
sağlamak için Müsteşarlıkça ayrıntılı düzenlemeler yapılacağı,
· Sigorta hakemi olmak isteyenlerin
gerekli nitelikleri taşıdıklarını belgelemek suretiyle Sigorta
Tahkim Komisyonuna başvuracağı, başvurusu uygun görülenlerin
kabul için Müsteşarlığa bildirileceği, Müsteşarlığın kabul etmesi
halinde ilgilinin isminin Komisyon tarafından tutulacak ve bir
örneği Adalet Bakanlığına gönderilecek sigorta hakemliği listesine
kaydedileceği dikkate alındığında sigorta hakemi olmanın sıkı
şartlara bağlandığı,
· Hazine Müsteşarlığı tarafından geçici
olarak tespit edilecek Sigorta Acenteleri İcra Komitesi ile Sigorta
Eksperleri İcra Komitesinin 2008 yılı Ekim veya Kasım ayına kadar
görev yapacağı,
ifade
edilmiştir. Tasarının geneli üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının
ardından Alt Komisyon tarafından hazırlanan Tasarı Metni esas alınmak
kaydıyla maddelere geçilmesi
Raporumuz,
Genel Kurula sunulmak üzere Yüce Başkanlığınıza arz olunur.
|
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
Soner Aksoy |
Hasan Ali Çelik |
Hasan Angı |
|
|
Kütahya |
Sakarya |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Atilla Başoğlu |
Tacidar Seyhan |
Ahmet Rıza Acar |
|
|
|
|
Aydın |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Güner |
Fahri Çakır |
Mehmet Vedat Yücesan |
|
|
Bolu |
Düzce |
Eskişehir |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ahmet Uzer |
İsmail Katmerci |
Ahmet Büyükakkaşlar |
|
|
Gaziantep |
İzmir |
Konya |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Nuri Çilingir |
Şükrü Ünal |
Mustafa Öztürk |
|
|
Manisa |
Osmaniye |
Sinop |
|
|
Üye |
Üye |
|
|
|
Yekta Haydaroğlu |
Fazlı Erdoğan |
|
|
|
Van |
Zonguldak |
|
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN
SİGORTACILIK KANUNU
TASARISI
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1 - (1) Bu Kanunun amacı,
ülkemiz sigortacılığının geliştirilmesini sağlamak, sigorta
sözleşmesinde yer alan kişilerin hak ve menfaatlerini korumak ve
sigortacılık sektörünün güvenli ve istikrarlı bir ortamda etkin
bir şekilde çalışmasını temin etmek üzere bu Kanuna tabi kişi ve
kuruluşların, faaliyete başlama, teşkilat, yönetim, çalışma esas
ve usulleri ile faaliyetlerinin sona ermesi ve denetlenmesine
ilişkin hususlar ve sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların
çözümlenmesine yönelik olarak sigorta tahkim sistemi ile ilgili
usul ve esasları düzenlemektir.
(2) Türkiye’de faaliyet gösteren sigorta şirketleri,
reasürans şirketleri, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği,
aracılar, aktüerler ile sigorta eksperleri bu Kanun hükümlerine
tabidir.
(3) Sosyal güvenlik kurumları, Türkiye İhracat
Kredi Bankası Anonim Şirketi ile bu Kanunun denetimle ilgili hükümleri
hariç olmak üzere özel kanunlarına göre sigortacılık faaliyetinde
bulunan diğer kuruluşlar bu Kanun kapsamında değildir.
Tanımlar
MADDE 2 - (1) Bu Kanunda geçen;
a) Aktüer: Sigortacılık tekniği ile buna ilişkin
yatırım, finansman ve demografi konularında olasılık ve istatistik
teorilerini uygulayarak, yasal düzenlemelere uygun prim, karşılık
ve kâr paylarını hesaplayan, tarife ve teknik esasları hazırlayan
kişiyi,
b) Aracı: Sigorta acentesi, broker ve sigorta prodüktörünü,
c) Bakan: Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu
Bakanı,
ç) Birlik: Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri
Birliğini,
d) Broker: Sigorta veya reasürans sözleşmesi yaptırmak
isteyenleri temsil ederek, bu sözleşmelerin yaptırılacağı şirketlerin
seçiminde tamamen tarafsız ve bağımsız davranarak ve teminat almak
isteyen kişilerin hak ve menfaatlerini gözeterek sözleşmelerin
akdinden önceki hazırlık çalışmalarını yürütmeyi ve gerektiğinde
sözleşmelerin uygulanmasında veya tazminatın tahsilinde yardımcı
olmayı meslek edinen kişiyi,
e) Hesap: Güvence Hesabını,
f) İş planı: Sigorta şirketleri ile reasürans şirketlerinin
kuruluş amacı ile en az ilk üç yıldaki faaliyetlerine ilişkin tahminlerini
ve yükümlülüklerini sürekli olarak yerine getirebileceğini ayrıntılı
bir şekilde ortaya koyan planı,
g) Komisyon: Sigorta Tahkim Komisyonunu,
ğ) Levha: Türkiye’de faaliyette bulunan sigorta
şirketleri ile reasürans şirketleri için Birlik tarafından, sigorta
eksperleri ve sigorta acenteleri için ise Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği tarafından ayrı ayrı düzenlenecek faal olarak çalışanlara
ilişkin kayıtları gösterir levhaları,
h) Liste: Sigorta hakemleri listesini,
ı) Minimum garanti fonu: Sigorta şirketleri ile
reasürans şirketlerinin yükümlülük karşılama yeterliliğinin en
az üçte birine denk düşen tutarı,
i) Müsteşarlık: Hazine Müsteşarlığını,
j) Özkaynak: Sigorta şirketleri ile reasürans
şirketlerinin ödenmiş veya Türkiye’ye ayrılmış sermayeleri, her
türlü yedek akçeleri, yeniden değerleme fonu, dağıtılmamış kâr,
kâr ve sermaye yedekleri ile Müsteşarlıkça uygun görülecek sermaye
benzeri kaynaklar ve diğer kaynaklardan varsa bilanço zararı ile
Müsteşarlıkça uygun görülecek diğer değerlerin düşülmesinden
sonra bulunan tutarı,
k) Prodüktör: Sigorta ettiren ve sigorta şirketine
bağlı olmaksızın çeşitli sigorta dallarında sigorta yaptırmak isteyenlere
bilgi vererek sigorta sözleşmesinin şartlarını müzakere
eden, tehlikenin konusu ve özelliklerine
göre sigorta teklifnamesini hazırlamada yardımcı olan kişiyi,
l) Reasürans şirketi: Türkiye’de kurulmuş reasürans
şirketi ile yurt dışında kurulmuş reasürans şirketinin Türkiye’deki
teşkilatını,
m) Sigorta acentesi: Ticari mümessil, ticari vekil,
satış memuru veya müstahdem gibi tabi bir sıfatı olmaksızın bir
sözleşmeye dayanarak muayyen bir yer veya bölge içinde daimî bir surette
sigorta şirketlerinin nam ve hesabına sigorta sözleşmelerine
aracılık etmeyi veya bunları sigorta şirketleri adına yapmayı
meslek edinen, sözleşmenin akdinden önce hazırlık çalışmalarını
yürüten ve sözleşmenin uygulanması ile tazminatın ödenmesinde
yardımcı olan kişiyi,
n) Sigorta eksperi: Sigorta konusu risklerin
gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkan kayıp ve hasarların miktarını,
nedenlerini ve niteliklerini belirleyen ve mutabakatlı kıymet
tespiti, ön ekspertiz ve hasar gözetimi gibi işleri mutat meslek
olarak yapan tarafsız ve bağımsız kişiyi,
o) Sigorta hakemi: Sigorta ettiren veya sigorta
sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf
arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkları çözen kişiyi,
ö) Sigorta raportörü: Sigorta ettiren veya sigorta
sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf
arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümü amacıyla
Komisyona intikal etmiş şikayetler üzerinde ön incelemeyi yapan
kişiyi,
p) Sigorta şirketi: Türkiye’de kurulmuş sigorta
şirketi ile yurt dışında kurulmuş sigorta şirketinin Türkiye’deki
teşkilatını,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Sigorta Şirketleri
ve Reasürans Şirketleri
Sigorta şirketlerinin
ve reasürans şirketlerinin kuruluşu
MADDE 3 - (1) Türkiye’de faaliyet
gösterecek sigorta şirketleri ile reasürans şirketlerinin anonim
şirket veya kooperatif şeklinde kurulmuş olması şarttır. Sigorta
şirketleri ve reasürans şirketleri, sigortacılık işlemleri ve
bunlarla doğrudan bağlantısı bulunan işler dışında başka işle iştigal
edemez.
(2) Anonim şirket şeklinde kurulacak sigorta şirketleri
ve reasürans şirketlerinin;
a) Kurucularının;
1) Müflis veya konkordato ilan etmiş olmaması,
2) Bir sigorta veya reasürans şirketinin kurucusu
veya ortağı olmanın gerektirdiği mali güce ve itibara sahip bulunması,
3) Tasfiyeye tabi tutulan finansal kuruluşlarda
ve hakkında 20 nci maddenin ikinci ve üçüncü fıkrası hükümleri uygulanan
şirketlerde oy hakkının ya da sermayesinin doğrudan veya dolaylı
yüzde on ve daha fazla bir oranda veya bu oranın altında olsa bile denetim
ve yönetime etkili olabilecek şekilde denetim ve yönetim kurullarına
üye belirleme imtiyazı veren pay sahibi olmaması,
4) Taksirli suçlar hariç olmak üzere affa uğramış
olsalar dahi süreli hapis veya sigortacılık mevzuatına aykırı
hareketlerinden dolayı hapis veya birden fazla adli para cezasına
mahkum edilmemiş yahut cezası ne olursa olsun basit ve nitelikli
zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik,
güveni kötüye kullanma, hileli iflas, görevi kötüye kullanma gibi
yüz kızartıcı suçlar ile kaçakçılık suçları, resmî ihale ve alım satımlara
fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama,
Devlet sırlarını açığa vurma veya vergi kaçakçılığı suçlarından
dolayı hüküm giymemiş olması,
5) Tüzel kişi olması halinde bu tüzel kişinin yönetim
ve denetimine sahip kişilerin, mali güç dışında kurucularda aranan
diğer şartları taşıması,
b) Hisse senetlerinin nakit karşılığı çıkarılması
ve halka açık anonim şirketlerde halka açık olan kısım hariç olmak üzere
tamamının nama yazılı olması,
c) Bir holding bünyesinde faaliyet gösterecek olması
hâlinde, holding şirketinin finansal durumunun da sigortacılık faaliyetlerini
idame ettirmeye yeterli olması,
zorunludur.
(3) Üyeleri dışındaki kişilerle sigorta sözleşmesi
yapmayan kooperatif şeklinde kurulan sigorta şirketleri ve reasürans
şirketlerinin;
a) Mütüel (karşılıklı) sigortacılık yapması,
b) Ortak sayısının iki yüzden az olmaması,
c) Yöneticilerine herhangi bir ayrıcalık vermemesi,
zorunludur.
(4) Kooperatiflerin, üyeleri dışındaki kişilerle
sigorta sözleşmesi yapabilmesi, bu hususun ana sözleşmelerinde
açıkça yer alması şartıyla Müsteşarlığın iznine tabidir. Kooperatif
üyeleri dışındaki kişilerle sigorta sözleşmesi yapılabilmesi
için kooperatiflerin sermayelerini, Müsteşarlıkça belirlenecek
miktara yükseltmesi zorunludur.
(5) Yabancı sigorta şirketlerinin ve reasürans
şirketlerinin Türkiye’de faaliyet göstermesine ilişkin usul ve
esaslar Bakanlar Kurulu tarafından belirlenir.
Sigorta şirketleri
ve reasürans şirketlerinin teşkilatı
MADDE 4 - (1) Sigorta şirketleri
ve reasürans şirketlerinin yönetim kurulları genel müdür dâhil beş
kişiden, denetçiler ise iki kişiden az olamaz. Genel müdür, yönetim
kurulunun doğal üyesidir.
(2) Yönetim kurulu üyelerinin mali güç dışında
sigorta şirketi ve reasürans şirketi kurucularında aranan şartları
taşıması; çoğunluğunun en az dört yıllık yüksek öğrenim görmüş olması
ve sigortacılık, iktisat, işletme, muhasebe, hukuk, maliye, matematik,
istatistik, aktüerya veya mühendislik alanlarında en az üç yıl deneyimi
olan kişilerden seçilmesi şarttır.
(3) Genel müdür ve yardımcılarının, mali güç dışında
sigorta şirketi ve reasürans şirketi kurucularında aranan şartları
taşıması, en az dört yıllık yüksek öğrenim görmüş olması ve genel müdürlüğe
atanacakların en az on yıl, sigortacılık veya sigortacılık tekniği
ile ilgili konulardan sorumlu genel müdür yardımcılıklarına atanacakların
yedi yıldan az olmamak üzere sigortacılık, iktisat, işletme, muhasebe,
hukuk, maliye, matematik, istatistik, aktüerya veya mühendislik
alanlarının en az birinde; diğer genel müdür yardımcılıklarına
atanacakların da sorumlu olacakları alanda en az yedi yıl deneyim
sahibi olması şarttır. Genel müdür yardımcılıklarından en az birinin
sigortacılık veya sigortacılık tekniği ile ilgili konulardan sorumlu
olması zorunludur.
(4) Murahhas üyelerin genel müdürde aranan şartları
taşıması zorunludur.
(5) Başka unvanlarla istihdam edilseler dahi,
yetki ve görevleri itibarıyla genel müdür yardımcısına denk veya
daha üst konumlarda görev yapan diğer yöneticiler de genel müdür
ve genel müdür yardımcılarına ilişkin hükümlere tabidir.
(6) Denetçilerin, mali güç dışında sigorta şirketi
ve reasürans şirketi kurucularında aranan şartları taşımaları,
en az dört yıllık yüksek öğrenim görmüş olmaları ve sigortacılık,
iktisat, hukuk, maliye, işletme ve muhasebe alanlarında en az üç
yıl deneyimi olan kişilerden seçilmesi şarttır.
(7) Sigorta veya reasürans şirketinin hakim hissedarı
tüzel kişilerin yönetim ve denetimine sahip kişilerde de, mali
güç dışında sigorta şirketi ve reasürans şirketi kurucularında
aranan şartlar aranır.
(8) Sigorta şirketleri ile reasürans şirketleri;
tüm iş ve işlemlerinin, sigortacılık mevzuatı ve ilgili diğer mevzuata,
şirketin iç yönergeleri ile yönetim stratejisi ve politikalarına
uygunluğunun sürekli kontrol edilmesi, denetlenmesi ile hata, hile
ve usulsüzlüklerin tespiti ve önlenmesi amacıyla risk yönetim sistemleri
de dahil olmak üzere etkin bir iç denetim sistemi kurmak zorundadır.
İç denetim, dışarıdan hizmet alımı yoluyla da yapılabilir.
Ruhsat
MADDE 5 - (1) Sigorta şirketleri
ve reasürans şirketleri, faaliyete geçebilmek için, faaliyet göstermek
istedikleri her bir sigorta branşında Müsteşarlıktan ruhsat almak
zorundadır. Alınan ruhsatlar, ticaret siciline tescil ve Ticaret
Sicil Gazetesi ile Türkiye çapında dağıtımı yapılan ve tiraj bakımından
ilk on sırada yer alan günlük gazetelerden ikisinde ilan ettirilir.
(2) Sigorta şirketleri hayat ve hayat dışı sigorta
gruplarından sadece birinde faaliyet gösterebilir. Bu gruplarda
yer alan sigorta branşları Bakan tarafından belirlenir.
(3) Kuruluş işlemlerini tamamlayan ve ruhsat talebinde
bulunan sigorta şirketleri ile reasürans şirketleri, ödenmiş sermayelerini,
ruhsat talep edilen sigorta branşları için öngörülen sermaye tutarları
ile verilmek istenen teminatlara bağlı olarak, beş milyon Yeni Türk
Lirasından az olmamak kaydıyla, Müsteşarlıkça belirlenecek miktara
yükseltmek zorundadır. Müsteşarlık, söz konusu miktarı, Türkiye
İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Üretici Fiyatları Endeksi
artış oranını aşmamak kaydıyla artırmaya yetkilidir.
(4) Kuruluş işlemlerinin tamamlanmasından itibaren
bir yıl içinde ruhsat başvurusunda bulunmamış sigorta şirketleri
ve reasürans şirketleri, ticaret unvanlarında sigorta şirketi veya
reasürans şirketi ibaresini kullanamaz.
Ruhsat talebinin değerlendirilmesi
MADDE 6 - (1) Ruhsat talebi;
a) Sigorta şirketleri ve reasürans şirketlerinin
kurucuları ile yönetici ve denetçilerinin bu Kanunda öngörülen
şartları taşımaması,
b) İş planına ve ibraz edilen belgelere göre sigorta
sözleşmesine taraf olanların hak ve menfaatlerinin yeterince korunamayacağının
anlaşılması veya yükümlülüklerin sürekli ve yeterli olarak yerine
getirilebilecek şekilde oluşturulmaması,
c) Başvurunun yeterli beyan ve bilgileri içermemesi
veya bu Kanunda öngörülen şartları taşımadığının anlaşılması,
ç) Sigorta şirketleri ve reasürans şirketlerinin,
gerekli teknik donanım ya da yeterli sayıda nitelikli personele
sahip olmadığının veya ruhsat talep edilen alanda sigortacılık
yapma yeterliliğinin bulunmadığının yapılan denetimle tespit
edilmesi,
hâllerinden en az birinin gerçekleşmesi durumunda
reddedilir.
Ruhsat iptali
MADDE 7 - (1) Bu Kanunun ruhsat
iptaline ilişkin hükümleri saklı kalmak kaydıyla;
a) Ruhsat verilmesine ilişkin şartların bir kısmının
veya tamamının kaybolması hâlinde, üç aydan az olmamak üzere, Müsteşarlık
tarafından verilecek süre içinde durumun düzeltilmemiş olması,
b) Ruhsatın verildiği tarihten itibaren bir yıl
içinde veya Müsteşarlığın uygun görüşüyle yapılanlar hariç olmak
üzere, aralıksız olarak altı ay süre ile sigorta veya reasürans sözleşmesi
akdedilmemesi,
c) Sigortacılık mevzuatına aykırı uygulamalar
sonucunda sigorta sözleşmesi ile ilgili kişilerin hak ve menfaatlerinin
tehlikeye düştüğünün anlaşılması,
ç) 20 nci madde hükmü hariç olmak üzere, bu Kanun
hükümlerinden doğan yükümlülüklerin ağır şekilde ihlal edilmesi
veya yükümlülüklerin ihlalinin mutat hâle gelmesi durumunda, Müsteşarlık
tarafından, üç aydan az olmamak kaydıyla, verilecek süre içinde durumun
düzeltilmemiş olması,
d) İş planında belirtilen hedeflerden, Müsteşarlığın
bilgisi dahilinde yapılan değişiklik dışında makul nedenler olmaksızın
aşırı derecede uzaklaşılmış olması,
hâllerinden en az birinin gerçekleşmesi durumunda,
sigorta şirketlerinin ve reasürans şirketlerinin ilgili branş ya
da bütün branşlardaki ruhsatları Müsteşarlık tarafından iptal edilebilir.
Ruhsat iptali, ticaret siciline tescil ve Ticaret Sicil Gazetesi
ile Türkiye çapında dağıtımı yapılan ve tiraj bakımından ilk on sırada
yer alan günlük gazetelerden ikisinde ilan ettirilir.
(2) Ruhsatı iptal edilen şirketler, altı ayı geçmemek
üzere Müsteşarlık tarafından verilecek süre içinde iptal edilen
ruhsatla bağlantılı portföylerini devretmek zorundadır. Aksi takdirde
Müsteşarlık resen devir de dâhil olmak üzere portföyün tasfiyesine
yönelik her türlü tedbiri almaya yetkilidir.
Ana sözleşme değişiklikleri
MADDE 8 - (1) Sigorta şirketleri
ile reasürans şirketlerinin ana sözleşmelerinin değiştirilmesinde,
Müsteşarlığın uygun görüşü aranır. Müsteşarlıkça uygun görülmeyen
değişiklik tasarıları genel kurul gündemine alınamaz ve genel kurulda
görüşülemez. Sicil memuru, Müsteşarlığın uygun görüşü olmaksızın
ana sözleşme değişikliklerini ticaret siciline tescil edemez.
İntifa ve oy kullanma
haklarının edinilmesi
MADDE 9 - (1) Doğrudan veya dolaylı
olarak bir sigorta veya reasürans şirketinin sermayesinin yüzde
onunu, yüzde yirmisini, yüzde otuz üçünü veya yüzde ellisini bulacak
ya da aşacak şekildeki hisse edinimleri ile bir ortağa ait hisselerin
söz konusu oranları bulması veya bu oranların altına düşmesi sonucunu
doğuran hisse devirleri Müsteşarlığın iznine tabidir.
(2) Şirketin denetim ve yönetime etkili olabilecek
şekilde yönetim kurullarına üye belirleme imtiyazını veren hisse
devri, oransal sınırlamalara bakılmaksızın Müsteşarlığın iznine
tabidir.
(3) Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine aykırı
olarak izin alınmaksızın yapılan hisse devirleri pay defterine kaydolunmaz.
(4) İntifa hakkı ile oy hakkının edinilmesinde
de bu madde hükümleri uygulanır.
(5) Doğrudan veya dolaylı olarak sermayenin ya
da oy ve intifa haklarının yüzde on ve daha fazlasına sahip olan veya
bu oranların altında olsa dahi şirketin denetim ve yönetimine etkili
olabilecek şekilde yönetim kurullarına üye belirleme imtiyazını
veren hisselere sahip olan ortakların, sigorta şirketi ve reasürans
şirketi kurucularında aranan nitelikleri taşıması şarttır. Sigorta
şirketleri ile reasürans şirketleri, bu nitelikleri taşımayan ortaklarını
Müsteşarlığa bildirir. Kurucularda aranan nitelikleri kaybeden
ortaklar temettü dışındaki ortaklık haklarından yararlanamaz.
Bu hâlde diğer ortaklık hakları kayyım tarafından kullanılır.
(6) Bakan, faaliyet alanları itibarıyla sigorta
şirketlerinin ve reasürans şirketlerinin mali bünyelerini olumsuz
etkileyecek durumdaki ortaklara, bu şirketlerde hisse sınırlamaları
getirebilir.
Tasfiye, birleşme,
devir, portföy devri ve iflas
MADDE 10 - (1) Bir sigorta şirketinin
kendi talebi ile tasfiye edilmesi, bir veya birkaç şirket ile birleşmesi
veya aktif ve pasifleri ile başka bir şirkete devrolunması, sigorta
portföyünü teminat ve karşılıkları ile birlikte kısmen veya tamamen
diğer bir şirkete devretmesi Bakanın iznine tabidir. Reasürans
şirketleri hakkında da bu fıkra hükümleri uygulanır. Bu fıkra hükmüne
aykırı olarak yapılan tasfiye, birleşme, devralma ve portföy devirleri
hükümsüzdür.
(2) Müsteşarlık, lüzumu hâlinde, tasfiye memurlarının
değiştirilmesini talep edebilir.
(3) Birleşme, devir ve portföy devirleri, Türkiye
çapında dağıtımı yapılan ve tiraj bakımından ilk on sırada yer
alan günlük gazetelerden ikisinde, birer hafta arayla en az ikişer
defa yayımlanmak suretiyle duyurulur. Sigorta sözleşmeleri devredilen
portföyde yer almak kaydıyla portföyünü devreden veya bir şirkete
devrolunan ya da birleşen şirketlerle sigorta sözleşmesi akdetmiş
olan kişiler; birleşme, devir ya da portföy devrini öğrendikleri tarihten
itibaren, devir, birleşme ya da portföy devri nedeniyle, üç ay içinde
sözleşmelerini feshedebilir.
(4) Sigorta şirketinin iflası hâlinde sigortalılar,
iflas masasına üçüncü sırada iştirak eder.
(5) Müsteşarlık, lüzumu hâlinde iflas masasındaki
yetkililerin değiştirilmesini talep edebilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Sigorta Sözleşmeleri
Sigorta sözleşmeleri
MADDE 11 - (1) Sigorta sözleşmelerinin
ana muhtevası, Müsteşarlıkça onaylanan ve sigorta şirketlerince
aynı şekilde uygulanacak olan genel şartlara uygun olarak düzenlenir.
Ancak, Müsteşarlık onay zorunluluğunu kaldırarak genel şartların
belirlenmesini sigorta şirketlerine bırakabilir. Bu durumda,
sigorta genel şartlarında asgari olarak;
a) Sigorta şirketinin yüklendiği teminatın kapsam
ve istisnalarına,
b) Tazminat yükümlülüğünün türü ve kapsamına,
c) Tarafların hak, borç ve yükümlülükleri ile
özellikle prim ödemelerindeki temerrüt hâli ve beyan yükümlülüklerine,
ç) Sigorta sözleşmesinin süresi ve sözleşmeyi
sona erdiren hâllere,
d) Uyuşmazlıkların çözümünde izlenecek yola ve
yetkili mercilere,
e) Zaman aşımına,
ilişkin hususların yer alması zorunludur.
(2) Hayat sigortalarına ilişkin sözleşmelerin
yapılmasına dair teklifnamenin sigorta şirketine ulaştığı tarihten
itibaren otuz gün içinde sigorta şirketi tarafından reddedilmemesi
hâlinde sigorta sözleşmesi yapılmış olur.
(3) Sigorta şirketleri ve sigorta acenteleri tarafından,
gerek sözleşmenin kurulması gerekse sözleşmenin devamı sırasında
sigorta ettiren, lehdar ve sigortalıya yapılacak bilgilendirmeye
ilişkin hususlar yönetmelikle düzenlenir.
Tarifeler
MADDE 12 - (1) Sigorta tarifeleri,
sigortacılık esasına ve genel kabul görmüş aktüeryal tekniklere
uygun olarak sigorta şirketleri tarafından serbestçe belirlenir.
Ancak, bu Kanuna ve diğer kanunlara göre ihdas edilen zorunlu sigortaların
teminat tutarları ile tarife ve talimatları Bakan tarafından tespit
olunur ve Resmî Gazetede yayımlanır.
(2) Bakan, gerek görülen hâllerde hayat, bir yıldan
uzun süreli ferdî kaza, sağlık, hastalık ve ihtiyari deprem sigortaları
tarifeleri ile prim, formül ve cetvellerinin uygulamaya konulabilmesini
Müsteşarlığın onayına tabi kılabilir veya özel kanunlardaki hükümler
saklı kalmak kaydıyla gerekli görülen hâllerde, tespit ve ilan ettiği
aracılık komisyonlarını, tasdike tabi kıldığı veya tespit ettiği
her türlü tarifeyi serbest bırakabilir.
Zorunlu sigortalar
MADDE 13 - (1) Bakanlar Kurulu,
kamu yararı açısından gerekli gördüğü hâllerde zorunlu sigortalar
ihdas edebilir. Sigorta şirketleri, 20 nci maddenin ikinci fıkrasının
(b) bendi ile üçüncü fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla faaliyet
gösterdiği sigorta branşlarının kapsamında bulunan zorunlu sigortaları
yapmaktan kaçınamaz.
(2) Müsteşarlık, zorunlu sigortaya konu teşkil
eden menfaat üzerinde yapacakları iş ve işlemler nedeniyle, ilgili
kurum ve kuruluşların görüşlerini alarak zorunlu sigorta denetimi
yapabilecekleri belirlemeye yetkilidir.
(3) Bir faaliyetin icrası ya da bir şeyin kullanılması
için izin veya ruhsat vermeye veya bunları denetlemeye yetkili merciler
ile ikinci fıkra uyarınca belirlenen kurum ve kuruluşlar; yürütecekleri
iş ve işlemlerde, yapılması zorunlu sigortaların geçerli teminat
tutarları dâhilinde yaptırılıp yaptırılmadığını araştırmakla
yükümlüdür. Bu kurum ve kuruluşlar ile izin veya ruhsat vermeye ve
denetlemeye yetkili mercilerce, geçerli teminat tutarında sigorta
yapılmamış olduğunun tespiti hâlinde işlem yapılmaz. Geçerli teminat
alınana kadar sigortalının zorunlu sigortaya konu teşkil eden faaliyeti
yetkili merciler tarafından durdurulur.
Güvence Hesabı
MADDE 14 - (1) Bu Kanunun 13 üncü
maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu
ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas
edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla kaldırılan
21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde
ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların
oluşması hâlinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan
geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye
Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği nezdinde Güvence Hesabı
oluşturulur.
(2) Hesaba;
a) Sigortalının tespit edilememesi durumunda
kişiye gelen bedensel zararlar için,
b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli
olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların
neden olduğu bedensel zararlar için,
c) Sigorta şirketinin mali bünye zaafiyeti nedeniyle
sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da
iflası hâlinde ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar
için,
ç) Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı
kazada, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı
hâllerde, kişiye gelen bedensel zararlar için,
başvurulabilir.
(3) Hesabın gelirleri; birinci fıkrada belirtilen
zorunlu sigortalar için tahsil edilen toplam primlerin yüzde biri
oranında sigorta şirketlerince ödenecek katılma payları ile sigorta
ettirenlerden safi primlerin yüzde ikisi oranında tahsil edilecek
katılma paylarından oluşur. Bakan, bu oranları binde beşe kadar indirmeye
veya tekrar kanuni sınırlarına kadar yükseltmeye yetkilidir.
(4) Sigorta şirketleri, üçüncü fıkra hükmü gereğince
kendileri tarafından ödenmesi gereken bir takvim yılına ilişkin
katılma paylarını takip eden yılın Şubat ayı sonuna kadar; sigorta
ettirenlerden tahsil edilen katılma paylarını ise, tahsil edildikleri
ayı takip eden ayın sonuna kadar Hesaba yatırmak zorundadır.
(5) Hesap kapsamındaki her zorunlu sigorta için
ayrı hesap açılır ve bunların gelir ve giderleri bu hesaplarda izlenir.
(6) Hesabın gelir ve giderleri ile işlemleri, Müsteşarlıkça
her yıl denetlenir.
(7) Hesabın kuruluşuna, işleyişine, fon varlıklarının
nemalandırılmasına, Hesaptan yapılacak ödemelere, rüculara,
24 üncü madde uyarınca oluşturulacak bilgi merkezine ve Komisyona
yapılacak katkı payı ve diğer harcamalara ilişkin esaslar yönetmelikle
düzenlenir.
Yurt dışında yaptırılabilecek
sigortalar
MADDE 15 - (1) Türkiye’de yerleşik
kişiler, Türkiye’deki sigortalanabilir menfaatlerini, Türkiye’de
faaliyette bulunan sigorta şirketlerine ve Türkiye’de yaptırmak
zorundadır.
(2) Ancak;
a) İhracat ve ithalat konusu mallar için nakliyat
sigortası,
b) Uçak, gemi, helikopter için, dış kredi ile satın
alındıklarında, münhasıran dış kredi miktarı ile sınırlı olarak ve
dış borç ödeninceye kadar; yurt dışından finansal kiralama yolu ile
getirilmelerinde ise finansal kiralama sözleşmesi süresi ile sınırlı
olarak yaptırılacak tekne sigortaları,
c) Gemilerin işletilmesinden doğan sorumluluk
sigortası,
ç) Hayat sigortaları,
d) Kişilerin Türkiye haricinde bulunacakları
süre için bu süre ile sınırlı olmak kaydıyla veya geçici olarak yurt
dışında kaldıkları sırada yaptırabilecekleri ferdî kaza, hastalık,
sağlık ve motorlu taşıt sigortaları,
yurt dışında da yaptırılabilir.
(3) Bakanlar Kurulu yurt dışında yaptırılabilecek
sigortaların kapsamını genişletmeye yetkilidir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Mali Bünye
Teknik karşılıklar
MADDE 16 - (1) Sigorta şirketleri
ve reasürans şirketleri sigorta sözleşmelerinden doğan yükümlülükleri
için, bu maddede belirtilen esaslara göre yeteri kadar karşılık
ayırmak zorundadır.
(2) Kazanılmamış primler karşılığı; yürürlükte
bulunan her bir sigorta sözleşmesine ilişkin olarak yazılan brüt
primin gün esasına göre takip eden hesap dönemine veya dönemlerine
sarkan kısmından; yürürlükte bulunan yıllık hayat sigortaları ile
süresi bir yılı aşan birikim priminin de alındığı hayat sigortalarında
ise, yazılan brüt primlerden varsa birikime ayrılan kısım düşüldükten
sonra kalan tutarın takip eden döneme veya dönemlere sarkan kısmından
oluşur. Ancak, gün esasına göre karşılık hesaplaması mümkün olmayan
reasürans ve retrosesyon işlemlerinde, sekizde bir esasına göre
kazanılmamış primler karşılığı ayrılması mümkündür.
(3) Devam eden riskler karşılığı; sigorta sözleşmesinin
süresi boyunca üstlenilen risk düzeyi ile kazanılan primlerin zamana
bağlı dağılımının uyumlu olmadığı kabul edilen sigorta branşlarında,
ayrıca kazanılmamış primler karşılığının şirketin taşıdığı risk
ve beklenen masraf düzeyine göre yetersiz kalması hâlinde ayrılır.
(4) Matematik karşılık; bir yıldan uzun süreli hayat,
sağlık, hastalık ve ferdî kaza sigortası sözleşmeleri için sigorta
şirketleri tarafından sigorta ettirenler ile lehdarlara olan yükümlülüklerini
karşılamak üzere sözleşme teknik esaslarında belirtilen, istatistiksel
ve aktüeryal yöntemler kullanılarak hesaplanan karşılıklar ile
taahhüt edilmişse, bu karşılıkların yatırıma yönlendirilmesi sonucu
elde edilen gelirden sigortalılara ayrılan pay karşılıkları toplamıdır.
(5) Muallak tazminat karşılığı; kayda geçmiş ancak
ödenmemiş tazminat tutarları ile gerçekleşmiş ancak kayda geçmemiş
tahmini tazminat tutarları ve bu tazminatlar ile ilgili yapılan
gider karşılıkları ve bu tutarların yetersiz kalması durumunda
yeterlilik için Müsteşarlıkça belirlenen esaslar çerçevesinde ayrılan
ek karşılıklardan oluşur.
(6) İkramiyeler ve indirimler karşılığı; sigorta
şirketlerinin ikramiye veya indirim uygulamasına gitmesi durumunda,
cari yılın teknik sonuçlarına göre sigortalılar veya lehdarlar
için ayrılan ikramiye ve indirim tutarlarından oluşur.
(7) Teknik karşılıklarda reasürör payının, devredilen
risk ve primle orantılı olması esastır. Ancak, Müsteşarlık mali açıdan
belirleyeceği kriterleri karşılayamayan reasürörlere devredilen
işlerde reasürör payının düşülmemesini isteyebilir.
(8) Sigorta şirketleri ile reasürans şirketlerinin
varlıkları, teknik karşılıkları karşılayacak düzeyde olmalıdır.
Teknik karşılıklara ilişkin usul ve esaslar ile teknik karşılıkların
yatırılacağı varlıklara ilişkin hususlar yönetmelikle düzenlenir.
Teminatlar
MADDE 17 - (1) Sigorta şirketleri,
yurt içinde akdetmiş oldukları sigorta sözleşmelerinden doğan taahhütlerine
karşılık olarak bu maddede belirlenen esaslara göre teminat ayırmak
zorundadır.
(2) Hayat branşında faaliyet gösteren sigorta
şirketleri, Müsteşarlıkça belirlenen dönemler itibarıyla ayrılan
matematik karşılıkları ile muallak tazminat karşılıklarının toplamından,
29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca yapılan
ikrazlar ve henüz tahsil edilmemiş prim alacakları tutarına isabet
eden matematik karşılıkların düşülmesinden sonra kalan tutara
karşılık gelen varlıkları Müsteşarlıkça belirlenen süreler içinde
ve Müsteşarlık lehine teminat olarak bloke veya ipotek ettirmek zorundadır.
Yeni kurulan sigorta şirketlerinde ilk üç yıl itibarıyla tesis edilecek
teminat tutarı, şirketin ödenmiş sermayesi de dikkate alınarak
Müsteşarlıkça tespit edilir. Ancak, bu şirketlerin bir yıl ve bir yıldan
kısa süreli verdikleri hayat, ferdî kaza, sağlık ve hastalık teminatları
için dördüncü fıkra hükümleri uygulanır.
(3) Hesap yılı içinde, hayat branşındaki tahsilatı
aşacak şekilde bu branşta sigortalılara ödeme yapmak zorunda kalan
sigorta şirketlerinin, söz konusu branşa ait teminat olarak gösterilen
ve bloke edilen varlıklarından, aşılan miktar dâhilinde Müsteşarlıkça
uygun görülecek kısım serbest bırakılır.
(4) Hayat dışı sigorta şirketleri, hesaplama
yöntemi yönetmelikle belirlenecek yükümlülük karşılama yeterliliğinin
üçte birinden az olmamak kaydıyla teminat olarak minimum garanti
fonu tesis eder. Minimum garanti fonu, hiç bir dönemde çalışılan
branşlar itibarıyla gerekli olan asgari sermaye tutarlarının üçte
birinden az olamaz. Müsteşarlık tesis edilen minimum garanti fonu
varlıkları üzerine bloke veya ipotek tesis ettirmeye yetkilidir.
Ancak, bu şirketlerin bir yıldan uzun süreli yaptıkları ferdî kaza,
hastalık ve sağlık sigorta sözleşmeleri için ayıracakları teminatlar
hakkında ikinci fıkra hükmü uygulanır.
(5) Sigorta şirketlerinin faaliyetine son verdiği
branşlara ait teminat blokajı, sigortalılara karşı bu branşa ait
tüm ödemelerin yapılmış olması kaydıyla Müsteşarlıkça serbest bırakılır.
Ancak, şirketin ödeme güçlüğüne düşmesi hâlinde, Müsteşarlık, sigortalılara
teminatlardan ödeme yapılmasına karar verebilir.
(6) Teminatlar, sigortalıların tüm alacakları
ödenmeden iflas veya tasfiye masasına dâhil edilemez, haczolunamaz,
üzerlerine ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz konulamaz. Ancak,
Müsteşarlığın, sigortalı alacaklarının korunması amacıyla teminatlar
üzerinde ihtiyati tedbir koydurtma hakkı saklıdır.
(7) Müsteşarlık, sigorta şirketleri ve reasürans
şirketleri ile sigortacılık yapan diğer kuruluşların mali bünye
ve özkaynak yeterliliğine ilişkin düzenlemeleri yapmaya ve bloke
edilecek varlıkların tür, değerleme esasları ile blokaj, deblokaj,
ipotek tesisi ve fekkine ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
Bu işlemlere ilişkin masraflar ilgili şirket tarafından karşılanır.
Hesap esasları, kayıt
düzeni ile temel mali tablo ve mali bünye düzenlemeleri
MADDE 18 - (1) Sigorta şirketleri
ve reasürans şirketleri, hesaplarını ve mali tablolarını, Müsteşarlıkça
belirlenecek esaslara ve örneğe uygun olarak düzenlemek, ilan ettirmek
ve Müsteşarlığa göndermek zorundadır.
(2) Sigorta şirketleri ile reasürans şirketleri
bilançolarının, kâr ve zarar cetvellerinin ve Müsteşarlıkça uygun
görülecek diğer mali tablolarının bağımsız denetim kuruluşlarına
denetlettirilmesi ve ilan ettirilmesi zorunludur.
(3) Sigorta şirketleri ve reasürans şirketlerince
ilan edilen mali tabloların gerçeğe aykırılığının tespiti hâlinde
Müsteşarlık, genel kabul görmüş muhasebe kural ve ilkelerini göz
önünde bulundurarak söz konusu mali tabloları düzeltilmiş olarak
yeniden ilan ettirebilir.
(4) Müsteşarlık, sigorta şirketleri ile reasürans
şirketlerinden, diğer kanunların zorunlu kıldığı defterlerden
başka, özel defterler tutmalarını talep etmeye ve bu defterlerin
tabi olacağı esas ve usulleri tespite, belirleyeceği esaslar ve örneklere
uygun olarak her türlü bilgi, cetvel, rapor, hesap özetleri ve mali
tablolar istemeye, gerekli gördüğü takdirde mali tabloları ilan
ettirmeye, sigortacılık sektörünün mali yapısının güçlendirilmesi
için finansal oranlar tespit etmeye, şirket kaynaklarının hangi aktiflere
ve ne oranda yatırılacağını belirlemeye yetkilidir.
(5) Gerekli görülen hâllerde Müsteşarlık, sigorta
şirketleri, reasürans şirketleri, aracılar ve sigorta eksperlerinden
her türlü bilgi, belge ve raporu istemeye yetkilidir.
Aktif azaltıcı işlem
yasağı
MADDE 19 - (1) Sigorta şirketleri
ile reasürans şirketlerinin ortakları, yönetim kurulu üyeleri,
denetçileri ve çalışanları, şirket ana sözleşmesi veya genel kurul
ya da yönetim kurulu kararı ile saptanan hükümler dâhilinde personele
yapılan ödemeler, yardım veya verilen avanslar hariç, şirket kaynaklarını
dolaylı ya da dolaysız kullanamaz, iyiniyet kurallarına aykırı
olarak aktifin değerini düşüren işlemlerde bulunamaz ve hiçbir
surette örtülü kazanç aktarımı yapamaz. Sigorta şirketleri ile
reasürans şirketleri kendi borçları veya sigorta işlemlerinden
doğanlar hariç olmak üzere personeli, ortakları, iştirakleri veya
diğer kişi ve kurumlar lehine mal varlığını teminat olarak gösteremez,
kefil olamaz ve kredi sağlayamaz.
Mali bünyenin güçlendirilmesi
MADDE 20 - (1) Bir sigorta veya
reasürans şirketinin mimumum garanti fonu tutarını karşılayamadığının,
tesis etmesi gereken teminatı tesis edemediğinin, teknik karşılıkları
karşılayacak yeterli veya teknik karşılıklara uygun varlıklarının
bulunmadığının ya da sözleşmelerden doğan yükümlülüklerini yerine
getiremediğinin yahut şirketin mali bünyesinin sigortalıların
hak ve menfaatlerini tehlikeye düşürecek derecede zayıflamakta
olduğunun tespiti hâllerinde, Bakan uygun bir süre vererek, mali
bünyenin güçlendirilmesine yönelik olarak ilgili sigorta ve reasürans
şirketinden;
a) Mali bünyesindeki zaafiyetin nasıl giderileceğini
ve sigortalıların hak ve menfaatlerinin nasıl korunacağını içeren
kapsamlı bir iyileştirme planı sunulması ve uygulanmasını,
b) Sermayesinin artırılması, ödenmemiş kısmının
ödenmesi, sermayeye mahsuben şirkete ödeme yapılması veya kâr dağıtımının
durdurulması ya da ilave teminat tesis edilmesini,
c) Varlıklarının kısmen ya da tamamen elden çıkarılması
veya elden çıkarılmasının durdurulmasını, yeni iştirak ve sabit
değerler edinilmemesini,
ç) Mali bünyesini ve likiditesini güçlendirici
ve riski azaltıcı benzer tedbirler alınmasını,
d) Tespit edilecek gündemle genel kurulun olağanüstü
toplantıya çağrılmasını veya genel kurul toplantısının ertelenmesini,
e) Benzeri diğer hususların yerine getirilmesini,
isteyebilir.
(2) Ayrıca, Bakan;
a) Sigorta şirketlerinde şirketin faaliyette
bulunduğu sigorta branşlarından, reasürans şirketlerinde ise sigorta
gruplarından birine veya tamamına ait sigorta portföyünü teminat
ve karşılıkları ile birlikte başka şirket veya şirketlere devretmeye,
devralacak şirket bulunamadığı takdirde ise devredilecek portföyün
tasfiyesine yönelik her türlü tedbiri almaya,
b) Sigorta portföyünü sınırlandırmaya,
c) Yönetim veya denetim kurulu üyelerinden bir
kısmını veya tamamını görevden alarak ya da bu kurullardaki mevcut
üye sayısını artırarak bu kurullara üye atamaya veya sigorta veya
reasürans şirketinin yönetiminin kayyıma devredilmesini talep
etmeye,
ç) Mali bünyenin güçlendirilmesine yönelik benzeri
diğer tedbirleri almaya,
yetkilidir. 4 üncü maddede öngörülen şartlar,
bu fıkranın (c) bendi uyarınca atanacak kişiler için de aranır.
(3) Bu maddede öngörülen tedbirlerin uygulanmaması
veya uygulanamayacağının anlaşılması, sigorta veya reasürans
şirketinin ödemelerini tatil etmesi, sigortalılara olan yükümlülüklerini
yerine getirememesi veya şirket özkaynaklarının minimum garanti
fonunun altına düşmesi hâlinde, Bakan, sigorta veya reasürans şirketinin
tüm branşlarda veya ilgili branşlarda yeni sigorta sözleşmesi akdetme
ve temdit yetkisini kaldırmaya, ruhsatlarını iptal ve varlıklarını
bloke etmeye yetkilidir.
(4) Sigorta şirketleri ve reasürans şirketleri
dışında ve kendi özel kanunları uyarınca, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine
göre sigorta veya reasürans sözleşmesi yapan diğer kurum ve kuruluşların,
sözleşmelerden doğan yükümlülüklerini yerine getiremediğinin
ve mali bünyesinin sigortalıların hak ve menfaatlerini tehlikeye
düşürecek şekilde zayıflamakta olduğunun tespit edilmesi hâlinde,
Bakan, mali bünyenin güçlendirilmesine yönelik tedbirler almaya,
yönetim ve denetimde yer alan kişilerin tamamını veya bir kısmını
görevden alarak yenilerini atamaya veya yönetimin kayyıma devredilmesini
talep etmeye yetkilidir.
(5) Mali bünye zaafiyetinin kriterleri yönetmelikle
belirlenir.
(6) Bu madde uyarınca şirket yönetim ve denetimine
atananlar, şirkete ait doğmuş veya doğacak kamu borçlarından, sosyal
güvenlik kuruluşlarına olan borçlarından ve şirketin diğer mali
yükümlülüklerinden sorumlu tutulamaz. Bu madde uyarınca atanan
kamu görevlileri hakkında ceza davası açılabilmesi Bakanın iznine
tabi olduğu gibi bu kişiler hakkında açılan hukuk davaları da Müsteşarlığa
karşı açılmış sayılır. Müsteşarlık tarafından açılan davalar hariç
olmak üzere, bu kişiler hakkında açılan davalar ve başlatılan soruşturma
ve kovuşturmalarda, yargılama giderleri ve Türkiye Barolar Birliğince
açıklanan asgari ücret tarifesinde belirlenen avukatlık ücreti,
Müsteşarlık bütçesinden karşılanır. Türk Ticaret Kanununun yönetim
kurulunun ibrasına ilişkin hükümleri bu madde uyarınca atananlar
hakkında uygulanmaz.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Aktüerler, Aracılar
ve Sigorta Eksperleri
Aktüerler, brokerler
ve prodüktörler
MADDE 21 - (1) Sigorta şirketleri
ile reasürans şirketleri, yeterli sayıda aktüerle çalışmak zorundadır.
Müsteşarlık tarafından aktüerlerin kaydedildiği bir Aktüerler
Sicili tutulur. Sicile kaydolunmadan aktüerlik yapılamaz. Aktüerlik
unvanının kazanılması ile aktüerlerin görev ve yetkilerine ilişkin
usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
(2) Brokerlik, Müsteşarlıktan alınan brokerlik
ruhsatı ile yapılır. Müsteşarlık, ruhsat ile ilgili işlemlerin incelemeye
ve onaya hazır hâle getirilmesi hususunda ilgili sivil toplum ve
meslek kuruluşlarına görev verebilir. Brokerlerin görev ve yetkilerine
ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
(3) Sigorta şirketlerinin, sigorta acentelerinin,
prodüktörlerin ve sigorta eksperlerinin ortakları, yönetim ve denetiminde
bulunan kişiler ve bunlar adına imza atmaya yetkili olanlar ile mesleki
faaliyette bulunan şirket çalışanları; brokerlik yapamaz, tüzel
kişi brokerin yönetim ve denetim kurullarında görev alamaz, imzaya
yetkili olarak çalışamaz, bunlara ortak olamaz ve bunlardan ücret
karşılığı herhangi bir iş kabul edemez. Bu sınırlandırmalar söz konusu
kimselerin eş ve velayeti altındaki çocukları için de geçerlidir.
(4) Prodüktörlerin faaliyette bulunabilmek
için Müsteşarlıktan prodüktörlük ruhsatı almaları zorunludur. Müsteşarlık,
ruhsat ile ilgili işlemlerin incelemeye ve onaya hazır hâle getirilmesi
hususunda ilgili sivil toplum ve meslek kuruluşlarına görev verebilir.
Prodüktörlük yapacakların niteliklerine ilişkin usul ve esaslar
yönetmelik ile belirlenir.
(5) Sigorta şirketlerinin, sigorta acentelerinin,
brokerlerin ve sigorta eksperlerinin ortakları, yönetim ve denetiminde
bulunan kişiler ve bunlar adına imza atmaya yetkili olanlar ile mesleki
faaliyette bulunan şirket çalışanları; prodüktörlük yapamaz, tüzel
kişi sigorta prodüktörlerinin yönetim ve denetim kurullarında
görev alamaz, imzaya yetkili olarak çalışamaz, bunlara ortak olamaz
ve bunlardan ücret karşılığı herhangi bir iş kabul edemez. Bu sınırlandırmalar
söz konusu kimselerin eş ve velayeti altındaki çocukları için de
geçerlidir.
(6) Sigorta brokerliği yapması yasaklananlar,
brokerlik ile ilgili faaliyetlerde çalıştırılamayacakları gibi,
bu kişilerle her ne şekilde olursa olsun brokerlik mesleğinin icrası
için işbirliği yapılamaz. Bu hüküm prodüktörler için de geçerlidir.
(7) Sigorta brokerleri ve prodüktörleri ile bunların
yanlarında çalışanlar, işleri dolayısıyla öğrendikleri bilgi
ve sırları ilgililerin izni olmaksızın açıklayamaz. Ancak, suç
teşkil eden hâllerin yetkili mercilere duyurulması zorunludur.
Sigorta eksperleri
MADDE 22 - (1) Sigorta eksperliği
gerçek veya tüzel kişilerce yapılır.
(2) Sigorta eksperliği yapmak isteyen kişilerin;
a) Müsteşarlıktan sigorta eksperlik ruhsatı alması,
b) Levhaya yazılı olması,
gerekir.
(3) Yabancı sigorta eksperlerinin faaliyetlerine
ilişkin usul ve esasları belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.
(4) Sigorta eksperi unvanı, sigorta eksperliği
ruhsatnamesinin alınmasından sonra kazanılır. Sigorta eksperliği
yapacaklar, ruhsatnamelerini aldıktan sonra Levhaya kayıt olmak
için Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine başvurur. Müsteşarlık,
ruhsatnameye ilişkin işlemlerin incelemeye ve onaya hazır hâle getirilmesi
hususunda ilgili sivil toplum ve meslek kuruluşlarına görev verebilir.
(5) Sigorta eksperinin kaydı;
a) Almış olduğu ruhsatların tümü iptal edilmişse,
b) Hakkında meslekten çıkarma kararı verilmişse,
c) Levhaya yazılmasından itibaren altı ay içinde
mesleğini ifa etmezse,
ç) Sigorta eksperliğinden ayrılmışsa,
d) Tespit edilen kayıt ücretini süresi içinde yatırmamışsa
veya aidatını üç yıl üst üste hiç ödememişse,
Levhadan silinir.
(6) Levhadan silinme kararı verilmeden önce sigorta
eksperinin yazılı savunması istenir. Ayrıca, Levhadan silinme
kararının verilebilmesi için sigorta eksperinin savunmasının
dinlenmesi veya dinlenmek üzere kendisine yapılan çağrıya uymamış
olması gerekir. Levhadan silinme kararı gerekçeli olarak verilir.
(7) Levhadan silinmeyi gerektiren hâllerinin sona
erdiğini ispat eden sigorta eksperi, Levhaya yeniden yazılma hakkını
kazanır. Ancak, hakkında meslekten çıkarma kararı verilmiş olan kişinin
bir daha Levhaya yazılması mümkün değildir. Levhaya yeniden yazılan
sigorta eksperinden kayıt ücreti alınmaz.
(8) Levhaya yeniden yazılma talebinde bulunanlar,
Levhaya yazılma şartlarının varlığının devam ettiğini ispatla
zorunlu tutulabilir. Levhaya yeniden yazılma talebinin reddine
ilişkin karar gerekçeli olarak verilir.
(9) Levhadan silinen veya Levhaya yeniden yazılma
talebi reddolunan kişi, bu kararlara karşı onbeş iş günü içinde
Müsteşarlığa yazılı itirazda bulunabilir. Yapılacak itiraz karşısında
Müsteşarlık en geç onbeş iş günü içinde görüşünü bildirmek zorundadır.
Bu karar kesindir.
(10) Gerçek kişi sigorta eksperleri, sigorta eksperliğini
mutat meslek hâlinde yapmak zorundadır. Gerçek kişi sigorta eksperleri,
bu faaliyetlerine devam ettikleri sürede esnaf veya tacir sıfatıyla
mesleğin niteliği ile bağdaşması mümkün olmayan başka bir işle uğraşamaz,
sigorta acenteliği, brokerlik ve prodüktörlük faaliyetlerinde bulunamaz.
(11) Bir gerçek kişi sigorta eksperi birden fazla
büro açamaz.
(12) Tüzel kişi sigorta eksperleri münhasıran
sigorta eksperliği konusunda faaliyet göstermek zorundadır. Tüzel
kişi sigorta eksperi ile iş yapılması durumunda, eksperlik işi tüzel
kişiye verilir. Ancak, işi takip edecek olan sigorta eksperine tüzel
kişi tarafından yetki belgesi düzenlenir. Ekspertiz raporunda
şirket kaşesi yanında gerçek kişi sigorta eksperinin de imzası
yer alır. Tüzel kişi sigorta eksperleri nezdinde çalışan sigorta
eksperleri, tüzel kişilerden bağımsız olarak iş kabul edemez, ücretli
veya maaşlı bir görevde bulunamaz ve hiçbir şekilde bir başka tüzel
kişi sigorta eksperinin nam ve hesabına çalışamaz.
(13) Sigorta eksperi tarafsız olmak zorundadır.
Sigorta eksperleri, taraflardan birisi ile arasında tarafsızlığını
şüpheye düşürecek önemli nedenler veya taraflardan birisi ile
18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun
245 inci maddesinin (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı derecelerde
akrabalığı veya bir iş ortaklığı varsa, sigorta eksperliği görevini
kabul edemez. Bu hüküm, tüzel kişi sigorta eksperlerinin yanında
çalıştırdıkları sigorta eksperleri için de geçerlidir. Bu hükme
aykırı olarak düzenlenen raporlar geçersizdir.
(14) Sigorta şirketlerinin, sigorta acentelerinin,
brokerlerin ve prodüktörlerin ortakları, yönetim ve denetiminde
bulunan kişiler ve bunlar adına imza atmaya yetkili olanlar ile mesleki
faaliyette bulunan şirket çalışanları sigorta eksperliği yapamaz;
tüzel kişi sigorta eksperlerinin yönetim ve denetim kurullarında
görev alamaz, imzaya yetkili olarak çalışamaz, bunlara ortak olamaz
ve bunlardan ücret karşılığı herhangi bir iş kabul edemez. Bu sınırlandırmalar
söz konusu kimselerin eş ve velayeti altındaki çocukları için de
geçerlidir.
(15) Sigorta eksperleri ve bunların yanlarında
çalışanlar, işleri dolayısıyla öğrendikleri bilgi ve sırları ilgililerin
izni olmaksızın açıklayamaz. Ancak, suç teşkil eden hâllerin yetkili
mercilere duyurulması zorunludur.
(16) Sigorta eksperliği yapması yasaklananlar,
sigorta eksperliği ile ilgili faaliyetlerde çalıştırılamayacakları
gibi, bu kişilerle her ne şekilde olursa olsun sigorta eksperliği
mesleğinin icrası için işbirliği yapılamaz.
(17) Maddi hasarla sonuçlanan trafik kazaları
için yetkili sigorta eksperleri tarafından düzenlenmiş, örneği
İçişleri Bakanlığınca tespit olunacak rapor, sigorta tazminatının
ödenmesinde Karayolları Trafik Kanununun 99 uncu maddesindeki
kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağı hükmündedir. Eksperler tarafından
düzenlenen raporlar delil niteliğindedir.
(18) Sigorta eksperleri, kendilerine teklif edilen
işi herhangi bir sebep göstermeksizin reddedebilir; ancak, mücbir
nedenler ve umulmayan hâller hariç olmak üzere en geç üç iş günü içinde
işi kabul edip etmediğini, işi teklif edene yazılı olarak bildirmek
zorundadır. Bildirimde bulunmayan sigorta eksperi, işi kabul etmiş
sayılır.
(19) Sigorta eksperi, sigortacı veya sigorta ettiren
ya da sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler tarafından
serbestçe tayin edilebilir. Sigorta sözleşmesinde, sigorta eksperinin
sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler
tarafından tayin edilmesi hâlinde ücretin hangi tarafça karşılanacağı
belirtilir. Sözleşmede belirtilmediği takdirde ücret sigortacı
tarafından ödenir. İki sigorta eksperi tarafından reddolunan kişi,
kendisine sigorta eksperi tayin edilmesini Türkiye Sigorta Eksperleri
İcra Komitesinden talep edebilir. Tayin olunan sigorta eksperi,
Komite tarafından belirlenen ücret karşılığında işi kabul etmek
zorundadır. Ancak, işi kabul zorunluluğu bu maddenin onyedinci
fıkrası uyarınca düzenlenen kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağı
için uygulanmaz.
(20) Ekspertiz ücretinin miktarı, sigorta eksperi
ile kendisini tayin eden taraf arasında serbestçe kararlaştırılır.
(21) Sigorta eksperliği kursları, sınavları ve
stajı, yönetmelikle belirlenecek her bir eksperlik dalı için ayrı
ayrı yapılır. Sigorta eksperlik kursu ve diğer eğitim faaliyetleri,
8/6/1965 tarihli ve 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununa tabi
değildir.
(22) Bu Kanuna göre yetkili olanlar dışında hiçbir
kişi, sigorta eksperliği faaliyetinde bulunamayacağı gibi, ticaret
unvanlarında veya herhangi bir belgede, sigorta eksperliği iş ve
işlemleriyle uğraştığı izlenimini yaratacak kelime ve işaretler
kullanamaz.
Sigorta acenteleri
MADDE 23 - (1) Sigorta acenteliği
gerçek veya tüzel kişilerce yapılır. Sigorta acenteliği yapmak isteyenlerin
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğince tutulan Levhaya yazılı olması
gerekir.
(2) Sigorta acenteliği yapacakların niteliklerine
ilişkin usul ve esaslar yönetmelik ile belirlenir. Sigorta acenteliği
yapacaklar, Müsteşarlıktan bu nitelikleri taşıdıklarını gösteren
bir belge alarak Levhaya kayıt olmak için Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliğine başvurur. Müsteşarlık, belge alınmasına ilişkin işlemlerin
incelemeye ve onaya hazır hâle getirilmesi için ilgili sivil toplum
ve meslek kuruluşlarına görev verebilir.
(3) Bankalar ile özel kanunla kurulmuş ve kendisine
sigorta acenteliği yapma yetkisi tanınan kurumlar hakkında bu maddenin
birinci fıkrasında yer alan Levhaya kayıt zorunluluğu ile Müsteşarlıktan
belge almaya ilişkin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz.
(4) Aşağıdaki hâllerde sigorta acentesinin kaydı;
a) Sigorta acenteliği yapması için gerekli nitelikleri
kaybetmişse,
b) Hakkında meslekten çıkarma kararı verilmişse,
c) Levhaya yazılmasını müteakip altı ay içinde
faaliyete geçmezse,
ç) Sigorta acenteliğinden ayrılmışsa,
d) Ticaret veya ticaret ve sanayi odasındaki
kaydı silinmişse,
e) Tespit edilen kayıt ücretini süresi içinde yatırmamışsa
veya aidatını üç yıl üst üste hiç ödememişse,
Levhadan silinir.
(5) Levhadan silinme kararı verilmeden önce sigorta
acentesinin yazılı savunması istenir. Levhadan silinme kararının
verilebilmesi için sigorta acentesinin savunmasının dinlenmesi
veya savunması dinlenmek üzere kendisine yapılan çağrıya uymamış
olması gerekir. Levhadan silinme kararı gerekçeli olarak verilir.
(6) Levhadan silinmeyi gerektiren hâllerinin sona
erdiğini ispat eden sigorta acentesi, Levhaya yeniden yazılma hakkını
kazanır. Ancak, hakkında meslekten çıkarma kararı verilmiş olan kişinin
bir daha Levhaya yazılması mümkün değildir. Levhaya yeniden yazılan
sigorta acentesinden kayıt ücreti alınmaz.
(7) Levhaya yeniden yazılma talebinde bulunanlar,
Levhaya yazılma şartlarının varlığının devam ettiğini ispatla
zorunlu tutulabilir. Levhaya yeniden yazılma talebinin reddine
ilişkin karar gerekçeli olarak verilir.
(8) Levhadan silinen veya Levhaya yeniden yazılma
talebi reddolunan kişi, bu kararlara karşı onbeş iş günü içinde
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kuruluna yazılı itirazda
bulunabilir. Yapılacak itiraz karşısında Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği Yönetim Kurulu en geç onbeş iş günü içinde görüşünü bildirmek
zorundadır. Bu karar kesindir.
(9) 23/2/1995 tarihli ve 4077 sayılı Tüketicinin
Korunması Hakkında Kanunun 4/A maddesinin üçüncü fıkrası hükmü sigorta
acenteleri için, sadece acentelik faaliyeti dolayısıyla sunulan
hizmetlerde uygulanır. Sigorta şirketinin sağlayıcı olarak yaptığı
ayıplı hizmetlerden sigorta acentesi sorumlu değildir.
(10) Bankalar ile özel kanunla kurulmuş ve kendisine
sigorta acenteliği yapma yetkisi tanınan kurumlar ve sözleşme yapmaya
veya prim tahsiline, hayat sigortaları veya zorunlu sigortalarla
sınırlı olarak yetki verilen sigorta acenteleri hariç olmak üzere
kendilerine sözleşme yapma veya prim tahsil etme yetkisi verilen
sigorta acenteleri, bireysel emeklilik işlemleriyle ilgili acentelik
faaliyeti dışında başka bir ticari faaliyette bulunamaz.
(11) Bakanlar Kurulu, yabancı sigorta acentelerinin
Türkiye’deki faaliyetleri ile Türkiye’de faaliyet gösteren sigorta
acentelerinin yabancı sigorta şirketleri adına Türkiye’deki aracılık
hizmetlerine ilişkin düzenleme yapmaya yetkilidir.
(12) Sigorta şirketlerinin, sigorta sözleşmeleri
için brokerlik yapanların, prodüktörlerin ve sigorta eksperlerinin
yönetim ve denetiminde bulunan kişiler ile bunlar adına imza atmaya
yetkili olanlar sigorta acentelerinin yönetim ve denetim kurullarında
görev alamaz; imzaya yetkili olarak çalışamaz; bu şirketlere ortak
olamaz ve bunlardan ücret karşılığı herhangi bir iş kabul edemez. Bu
sınırlandırmalar söz konusu kimselerin eş ve velayeti altındaki
çocukları için de geçerlidir. Ancak, sigorta şirketlerinin yönetiminde,
denetiminde bulunan kişiler ile bunlar adına imza atmaya yetkili
olanların eş ve velayeti altındaki çocukları için sınırlandırma
bu kişilerin faaliyette bulunduğu şirketin sigorta acenteliği
içindir.
(13) Bu Kanuna göre yetkili olanlar dışında hiçbir
gerçek veya tüzel kişi, sigorta acenteliği faaliyetinde bulunamayacağı
gibi, ticaret unvanlarında veya herhangi bir belgede, sigorta
acenteliği iş ve işlemleriyle uğraştığı izlenimini yaratacak
kelime ve işaretler kullanamaz.
(14) Sigorta acenteliği yapmaktan yasaklananlar,
sigorta acenteliğiyle ilgili faaliyetlerde çalıştırılamayacakları
gibi, bu kişilerle her ne şekilde olursa olsun sigorta acenteliği
mesleğinin icrası için işbirliği yapılamaz.
(15) Sigorta acentesi, acentelik sözleşmesinin
sona ermesi halinde, sigorta ettirenlerle yaptığı veya kısa bir
süre içinde yapacağı işlerle ilgili sözleşme ilişkisi devam etmiş
olsaydı elde edeceği komisyona hak kazanır.
(16) Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra
sigorta şirketi sigorta acentesinin portföyü sayesinde önemli
menfaatler elde ediyor ve hakkaniyet gerektiriyorsa, sigorta
acentesi, sigorta şirketinden tazminat talep edebilir. Ancak, sigorta
acentesinin haklı bir nedene dayanmaksızın sözleşmeyi feshetmesi
ya da kendi kusuruyla sözleşmenin feshine neden olması halinde
tazminat hakkı düşer.
(17) Sigorta acenteleri ile bunların yanlarında
çalışanlar, işleri dolayısıyla öğrendikleri bilgi ve sırları ilgililerin
izni olmaksızın açıklayamaz. Ancak, suç teşkil eden hâllerin yetkili
mercilere duyurulması zorunludur.
(18) Türk Ticaret Kanununun acentelere ilişkin
hükümleri sigorta acenteleri hakkında da uygulanır.
ALTINCI BÖLÜM
Meslek Örgütlenmeleri
Türkiye Sigorta ve
Reasürans Şirketleri Birliği
MADDE 24 - (1) Sigorta şirketleri
ve reasürans şirketleri, merkezi İstanbul’da bulunan ve kamu kurumu
niteliğinde bir meslek kuruluşu olan, Türkiye Sigorta ve Reasürans
Şirketleri Birliğine, ruhsat almalarından itibaren bir ay içinde
üye olmak zorundadır. Ancak, Bakanlar Kurulu, üye olma zorunluluğunu
kaldırmaya yetkilidir. Sigorta şirketleri ile reasürans şirketleri
hakkında 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 9 uncu maddesinin yedinci
fıkrası hükmü uygulanmaz.
(2) Birlik üyesi olan sigorta şirketi ve reasürans
şirketinin, Birlik Yönetim Kurulu tarafından derhâl Levhaya kaydedilmesi
gerekir. Aşağıdaki hâllerde sigorta şirketi ve reasürans şirketinin
kaydı;
a) Almış olduğu ruhsatların tümü iptal edilmişse,
b) Tüm branşlarda yeni sigorta ve reasürans sözleşmesi
yapma yetkisi kaldırılmışsa,
c) Ruhsatın verildiği tarihten itibaren bir yıl
içinde veya Müsteşarlığın bilgisi dâhilinde yapılanlar hariç olmak
üzere, aralıksız olarak altı ay süre ile sigorta veya reasürans sözleşmesi
akdetmemişse,
ç) Sigorta şirketi ve reasürans şirketi hakkında
iflas veya tasfiye kararı verilmişse,
d) Kendisine yapılan tebligata rağmen süresi
içinde giderlere katılma paylarını ve aidatlarını ödememişse,
Levhadan silinir.
(3) Levhaya kayıtlı olmayan sigorta şirketi ve
reasürans şirketi Genel Kurulda seçme ve seçilme hakkına sahip değildir.
Levhadan silinmeyi gerektiren hâllerinin sona erdiğini ispat
eden sigorta şirketi veya reasürans şirketi, Levhaya yeniden yazılma
hakkını kazanır. Levhaya yeniden yazılan sigorta şirketi ve reasürans
şirketinden giriş aidatı alınmaz.
(4) Birlik Yönetim Kurulu gerekli gördüğü hâllerde,
nedenlerini de açıklamak suretiyle Levhaya yeniden yazılma talebinde
bulunan sigorta şirketi veya reasürans şirketini, Levhaya yazılma
şartlarının varlığının devam ettiğini ispatla zorunlu tutabilir.
Levhaya yeniden yazılma talebinin reddine ilişkin karar gerekçeli
olarak verilir.
(5) Levhadan silinen veya Levhaya yeniden yazılma
talebi reddolunan sigorta şirketi ve reasürans şirketi, Yönetim
Kurulunun silme veya ret kararına karşı onbeş iş günü içinde Müsteşarlığa
yazılı itirazda bulunabilir. Yapılacak itiraz karşısında Müsteşarlık
en geç onbeş iş günü içinde kararını bildirmek zorundadır. Müsteşarlığın
bu konuda vereceği karar kesindir.
(6) Ruhsatlarının tümü iptal edilen, hakkında iflas
ve tasfiye kararı verilen veya başka nedenlerle faaliyeti sona
eren sigorta şirketlerinin ve reasürans şirketlerinin Birlik üyelikleri
düşer.
(7) Birliğin amacı;
a) Sigortacılık
mesleğinin gelişmesini temin etmek,
b) Üyelerinin
dayanışma, birlik ve sigortacılık mesleğinin gerektirdiği vakar
ve disiplin içinde ekonominin ihtiyaçlarına uygun olarak çalışmalarını
sağlamak,
c) Haksız rekabeti
önlemek üzere gerekli kararları almak ve uygulamaktır.
(8) Birliğin görev ve yetkileri şunlardır;
a) Sigortacılık mesleğinin gelişmesini sağlayıcı
önlemler almak, bu amaçla araştırma kuruluşları tesis etmek ve bu
konudaki araştırma ve çalışmaları desteklemek,
b) Türkiye’de sigortacılığı temsil etmek ve tanıtmak
için gerekli girişimlerde bulunmak, yurt içi ve yurt dışındaki ilgili
kuruluşlara gerektiğinde üye olmak ve delege göndermek,
c) Gerektiğinde sigorta sözleşmelerine ilişkin
rehber tarifeleri hazırlayarak sektörün hizmetine sunmak,
ç) Sigortacılık mevzuatı ile kendisine verilen
görevleri yerine getirmek ve aldığı kararların ve önlemlerin uygulanmasını
izlemek,
d) Uyulması zorunlu meslek kurallarını belirlemek,
üyelerinin mesleğin gerektirdiği disiplin içinde ekonominin ihtiyaçlarına
uygun olarak çalışmalarını sağlamak, üyeleri arasındaki haksız
rekabeti önlemek amacıyla, gerekli her türlü tedbiri almak ve uygulamak,
e) Sigortacılık konusunda eğitim vermek amacıyla
ilgili kuruluş ve derneklerle işbirliği yapmak, seminerler ve konferanslar
düzenlemek, kitap, dergi ve broşürler yayımlamak,
f) Gerekli sayı ve nitelikte sigorta inceleme
ve araştırma komiteleri kurmak, görev, yetki ve çalışma şekillerini
düzenlemek,
g) Üyelerinin yıllık faaliyet sonuçları hakkında
her yıl raporlar hazırlamak ve bu raporları üyelerine ve ilgililere
dağıtmak,
ğ) Sigortalarla ilgili bilgilerin tutulmasını
sağlamak ve bu amaçla bilgi merkezi oluşturmak,
h) Sigortacılıkta tahkimin işleyişini düzenlemek
ve sigorta hakemlerinin listesini tutmak.
(9) Birlik, ilgili olduğu meslekler konusundaki
mevzuat ile almış olduğu karar ve önlemlerin uygulanmasını takip
eder ve Müsteşarlıkça alınması talep edilen tedbirleri alır.
(10) Birlik, Müsteşarlığın uygun görüşü alınarak
bu Kanun hükümleri çerçevesinde sigortacılıkla ilgili tüzel kişiliği
haiz büro, şirket ve vakıf kurmaya ve kurulu şirketlere iştirak etmeye
yetkilidir.
(11) Birliğin organları, Genel Kurul, Yönetim Kurulu,
Başkanlık, Başkanlık Divanı, Disiplin Kurulu ve Denetim Kuruludur.
Sigorta şirketleri ve reasürans şirketleri Genel Kurul dışında bu
organlardan yalnız birinde asıl üye ile temsil edilir.
(12) Sigorta şirketleri ile reasürans şirketleri
Genel Kurulda, genel müdür veya vekili tarafından temsil edilir. Müsteşarlık,
Birlik Genel Kurulunda temsilci bulundurabilir.
(13) Genel Kurulca iki yıl için seçilen Başkanlık
Divanı; başkan, başkan yardımcısı ile Yönetim Kurulunun ilk toplantıda
kendi aralarından seçecekleri saymandan oluşur.
(14) Birlik Başkanı ile Yönetim Kurulu, Disiplin
Kurulu ve Denetim Kurulu asıl ve yedek üyeleri Genel Kurul tarafından
seçilir. Birlik Başkanı Yönetim Kurulunun da başkanıdır. Yönetim
Kurulu üye sayısı, Genel Kurul yapıldığı tarihte kayıtlı olan üye
sayısına göre belirlenir. Üye sayısı elli ve elliden az ise yedi,
elli ve altmış arasında ise dokuz, altmış ve daha fazla ise onbir üyeden
ve herhâlukârda dört yedek üyeden oluşur. Disiplin Kurulu ve Denetim
Kurulu, üçer asıl ve ikişer yedek üyeden teşekkül eder. Birlik Başkanı,
Yönetim Kurulu, Disiplin Kurulu ve Denetim Kurulunun görev süresi
iki yıldır. Disiplin Kurulu ve Denetim Kurulu ilk toplantıda bir başkan seçer.
(15) Birliğin çalışma esasları ve faaliyetlerinin
kapsamı yönetmelikle belirlenir. Sigorta şirketleri ile reasürans
şirketleri, Birlik tarafından alınacak karar ve tedbirlere uymak zorundadır.
(16) Sigorta şirketleri ve reasürans şirketleri
Birlik üyeliğine girişte ve her yıl Genel Kurul tarafından belirlenen
miktarda giriş aidatı öder. Birliğin giderleri, tespit olunan oy sayısına
göre sigorta şirketleri ve reasürans şirketleri arasında paylaştırılır.
Aidatlar ve giderlere katılma payları yönetmelikle belirtilen
süre içinde ödenmediği takdirde Birlik tarafından icra yoluyla
tahsil olunur. Giderlere katılma paylarının ödenmesine dair kararlar
9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 68 inci maddesinde
yazılı resmî belge niteliğindedir.
(17) Birlik, oluşturacağı bilgi merkezinin giderlerine
katkı için de sigorta şirketlerinden katılım talep edebilir. Katılma
payı, bilgi merkezinde verilerinin toplanmasına karar verilen
sigortalara ilişkin şirketler tarafından gerçekleştirilen prim
üretiminin binde birini aşmamak üzere Müsteşarlıkça belirlenir.
Müsteşarlık, bu oranın yüzde elli oranında azaltılmasına veya artırılmasına
karar verebilir. Bilgi merkezi giderlerine, gerekli görülmesi
durumunda, Birlik bütçesinden ve Müsteşarlığın uygun görüşü alınarak
Hesaptan katkı sağlanabilir.
(18) Birliğin bu madde uyarınca aldığı karar ve
tedbirlere zamanında ve tam olarak uymayan üyeler hakkında Yönetim
Kurulunca iki bin Yeni Türk Lirasından altı bin Yeni Türk Lirasına
kadar idari para cezası uygulanır.
(19) Birliğin tüm faaliyetleri Müsteşarlık tarafından
denetlenir.
Birlik organlarının
seçim esasları ve yasaklar
MADDE 25 - (1) Birliğin organ
seçimleri gizli oy ve açık tasnif ile yapılır ve organlarda her üyenin
bir oy hakkı vardır.
(2) Seçim yapılacak Genel Kurul toplantısından
en az on beş gün önce Birlik seçimleri için üyelerin temsilcilerini
belirleyen liste, toplantının gündemi, yeri, günü, saati ile çoğunluk
olmadığı takdirde yapılacak ikinci toplantıya dair hususları belirten
bir yazıyla birlikte üç nüsha olarak o yer ilçe seçim kurulu başkanı
olan hâkime tevdi edilir. Seçim yapılacak yerde birden fazla ilçe seçim
kurulu bulunması hâlinde, görevli hâkim, Yüksek Seçim Kurulunca belirlenir.
Toplantı tarihlerinin, gündemde yer alan diğer konular göz önünde
bulundurularak görüşmelerin bir cumartesi günü akşamına kadar
sonuçlanması ve seçimlerin, ertesi günü olan pazar gününün dokuz
ile on yedi saatleri arasında yapılmasını sağlayacak şekilde düzenlenmesi
zorunludur.
(3) Hâkim, gerektiğinde ilgili kayıt ve belgeleri
de getirtip incelemek suretiyle varsa noksanları tamamlattırdıktan
sonra seçime katılacak üyeleri belirleyen liste ile ikinci fıkrada
belirtilen diğer hususları onaylar. Onaylanan liste ile toplantıya
ait diğer hususlar Birliğin ilan yerlerinde asılmak suretiyle üç
gün süre ile ilan edilir.
(4) İlan süresi içinde listeye yapılacak itirazlar
hâkim tarafından incelenir ve en geç iki gün içinde karara bağlanır.
(5) Bu suretle kesinleşen listeler ile toplantıya
ait diğer hususlar onaylanarak Birliğe gönderilir.
(6) Hâkim, aday olmayan üyeler arasından bir başkan
ile iki üyeden oluşan bir seçim sandık kurulu atar. Aynı şekilde ayrıca
üç yedek üye de hâkim tarafından belirlenir. Seçim sandık kurulu başkanının
yokluğunda kurula en yaşlı üye başkanlık eder.
(7) Seçim sandık kurulu, seçimlerin Kanunun öngördüğü
esaslara göre yürütülmesi, yönetimi ve oyların tasnifi ile görevli
olup, bu görevleri seçim ve tasnif işleri bitinceye kadar aralıksız
olarak devam eder.
(8) Seçim süresinin sonunda seçim sonuçları tutanakla
tespit edilip seçim sandık kurulu başkan ve üyeleri tarafından imzalanır.
Birden fazla sandık bulunması hâlinde tutanaklar, hâkim tarafından
birleştirilir. Tutanakların birer örneği seçim yerinde asılmak
suretiyle geçici seçim sonuçları ilan edilir. Kullanılan oylar ve
diğer belgeler tutanağın bir örneği ile birlikte üç ay süreyle saklanmak
üzere ilçe seçim kurulu başkanlığına tevdi edilir.
(9) Seçimin devamı sırasında yapılan işlemler
ile tutanakların düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde seçim sonuçlarına
yapılacak itirazlar, hâkim tarafından aynı gün incelenir ve kesin
olarak karara bağlanır. İtiraz süresinin geçmesi ve itirazların
karara bağlanmasından hemen sonra hâkim, yukarıdaki hükümlere göre
kesin sonuçları ilan eder ve Birliğe bildirir.
(10) Listede adı yazılı olmayan üyeler oy kullanamaz.
Oylar, oy verenin kimliğini Birlik veya resmî kuruluşça verilen
belge ile ispat etmesinden ve listedeki isminin karşısındaki yerin
imzalanmasından sonra kullanılır. Oylar, organlara göre birlikte
veya ayrı ayrı düzenlenen oy pusulalarının, üzerinde ilçe seçim
kurulu mühürü bulunan ve oy verme sırasında sandık kurulu başkanı
tarafından verilecek zarfa konulması suretiyle kullanılır. Bunların
dışındaki zarflara konulan oylar geçersiz sayılır. Seçimlerde
kullanılacak araç ve gereçler ilçe seçim kurulundan sağlanır ve
sandıkların konacağı yerler hâkim tarafından belirlenir.
(11) Hâkim, seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde
bir usulsüzlük veya kanuna aykırı uygulama sebebiyle seçimlerin
iptaline karar verdiği takdirde, süresi bir aydan az ve iki aydan
fazla olmamak üzere seçimin yenileneceği pazar gününü tespit ederek
Birliğe bildirir. Belirlenen günde yalnızca seçim yapılır ve seçim
işlemleri bu madde ile Kanunun öngördüğü diğer hükümlere uygun
olarak yürütülür.
(12) İlçe seçim kurulu başkanına, hâkime ve seçim
sandık kurulu başkanı ile üyelerine, 26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı
Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunda
belirtilen esaslara göre ücret ödenir. Bu ücret ve diğer seçim giderleri
Birlik bütçesinden karşılanır.
(13) Seçimler sırasında sandık kurulu başkan ve
üyelerine karşı işlenen suçlar kamu görevlilerine karşı işlenmiş
gibi cezalandırılır.
(14) Birlik, kuruluş amaçları dışında faaliyette
bulunamaz. Birlik organlarının seçimlerinde siyasi partiler
aday gösteremez. Amaçları dışında faaliyet gösteren Birliğin sorumlu
organlarının görevine, Bakanın veya Cumhuriyet savcısının istemi
üzerine mahkeme kararıyla son verilir ve yerlerine yenileri seçtirilir.
(15) Görevlerine son verilen organların yerine
en geç bir ay içinde yenileri seçilir. Yeni seçilenler eskilerin
süresini tamamlar.
(16) Göreve son verme hükümleri Birlik Genel Kurulu
hakkında uygulanmaz.
(17) Bakan veya Müsteşarlığın bu Kanun uyarınca
Birlik organları tarafından yürütülen işlemler hakkında verdiği
kararları, görevli organlar aynen yerine getirmekle yükümlüdür.
Bu kararları kanuni bir sebep olmaksızın yerine getirmeyen veya
eski kararda direnme niteliğinde yeni bir karar veren veya kanunun
zorunlu kıldığı işlemleri uyarılmasına rağmen yerine getirmeyen
Birlik organları hakkında da ondördüncü fıkra hükümleri uygulanır.
(18) Görevlerine son verilen organ üyelerinin
ve tüzel kişi temsilcilerinin cezai sorumlulukları saklıdır. Bu
organların onyedinci fıkra gereğince görevlerine son verilmesine
sebep olan tasarrufları hükümsüzdür.
(19) Millî güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini
veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği
hâllerde gecikmede sakınca varsa, Bakan, Birliği faaliyetten men
edebilir. Bakanın kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına
sunulur. Hâkim kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi hâlde bu
idari karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.
(20) Birlik yönetim ve denetiminde yer alanlar
ile Birlik çalışanları, işleri dolayısıyla öğrendikleri bilgi
ve sırları ilgililerin izni olmaksızın açıklayamaz. Ancak, suç
teşkil eden hâllerin yetkili mercilere duyurulması zorunludur.
Sigorta Eksperleri
İcra Komitesi
MADDE 26 - (1) Dört yıl için seçilen
ve dokuz kişiden oluşan Sigorta Eksperleri İcra Komitesinin yedi
asıl ve dört yedek üyesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından
tutulan Levhaya kayıtlı ve mesleğinde itibar ve tecrübe sahibi sigorta
eksperleri arasından, Müsteşarlıkça belirlenen usul ve esaslara
göre seçilir. Ayrıca bu Komiteye Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
Yönetim Kurulundan bir üye ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
Genel Sekreteri veya görevlendireceği yardımcısı daimî üye olarak
atanır. Sigorta Eksperleri İcra Komitesine seçilebilmek için en
az on yıl bilfiil sigorta eksperliği yapmış olmak gerekir. Yedek
üyelerde de asıl üyelerde aranan nitelikler aranır. Sigorta Eksperleri
İcra Komitesi ilk toplantıda kendi içinden bir başkan ve bir başkan
yardımcısı seçer. Tüzel kişi sigorta eksperleri, Sigorta Eksperleri
İcra Komitesinde genel müdürleri veya şirketi temsile yetkili
kişiler tarafından temsil edilir. Geçmiş beş yıl içinde disiplin cezası
alanlar ile hakkında sigorta eksperliğine engel bir suçtan dolayı
kovuşturma açılmasına karar verilenler kovuşturma tamamlanana
kadar, Sigorta Eksperleri İcra Komitesine seçilemez ve tüzel kişiyi
temsil edemez. Sigorta Eksperleri İcra Komitesinde yer almakla
birlikte daha sonra seçim yeterliliğini kaybeden, ardı ardına yapılmış
üç toplantıya geçerli bir özrü olmadan kendisi veya tüzel kişi açısından
temsilcisi katılmayan üyelerin üyelikleri kendiliğinden düşer.
(2) Sigorta Eksperleri İcra Komitesi, aşağıda
belirtilen görevleri yerine getirir:
a) Sigorta eksperliği faaliyetlerinin adil ve
dürüst olması, iş ahlakının sağlanması, meslek mensuplarının mesleğin
gerektirdiği özen, disiplin ve dayanışma içinde çalışması amacıyla
meslek kurallarını oluşturmak,
b) Meslek mensupları arasında haksız rekabeti
önlemek için gerekli bütün tedbirleri almak ve uygulamak,
c) Yurt içinde ve yurt dışındaki mesleki gelişmeler
ile idari ve yasal düzenlemeleri izleyerek, bu konuda üyelerini
aydınlatmak,
ç) Sigorta eksperliği faaliyetine ilişkin olarak,
ulusal veya uluslararası mali, iktisadi ve mesleki kurum ve kuruluşlar
ile ilişkiler kurmak,
d) Sigorta eksperliği mesleğinin geliştirilmesi
amacıyla kurslar tertip etmek, seminer ve konferans gibi eğitim faaliyetlerinde
bulunmak,
e) Sigortacılık ve sigorta eksperliği mesleğine
ilişkin gelişmeleri izlemek, bu konudaki yayın ve içtihatları
derleyerek meslek mensuplarının yararına sunmak,
f) Mesleki konularda mütalaa vermek ve yetkili
mercilere görüş bildirmek,
g) Sigortacılık mevzuatı uyarınca sigorta eksperliği
yapabilmek için gerekli olan Levhaya kayıt işlemleri ile kayıttan
silinme işlemlerini yürütmek,
ğ) Sigorta eksperleri hakkında sigortacılık faaliyeti
ile ilgili konularda disiplin cezası vermek,
h) Müsteşarlıkça verilecek diğer görevleri yerine
getirmek.
(3) Sigorta Eksperleri İcra Komitesince alınan
kararlar en geç onbeş gün içinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
Yönetim Kuruluna bildirilir. Sigorta Eksperleri İcra Komitesince
alınan kararların işleme konulabilmesine yönelik usuli işlemler
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu tarafından yerine
getirilir. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu, Sigorta
Eksperleri İcra Komitesince kendisine bildirilen kararların gereğini
bildirim tarihinden itibaren en
geç onbeş gün içinde yerine getirmek zorundadır. Sigorta Eksperleri
İcra Komitesi, ikinci fıkrada sayılan işlemleri yerine getirebilmek
için gerektiğinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu
ile Müsteşarlığın uygun görüşü ile ticaret veya ticaret ve sanayi
odalarına görev verebilir.
(4) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar
ve Borsalar Kanununun 94 üncü maddesi Sigorta Eksperleri İcra Komitesi
için de uygulanır. Sigorta Eksperleri İcra Komitesi üyelerine
ödenecek huzur hakkı ve diğer ödemeler, Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği Yönetim Kurulunun teklifi ve Müsteşarlığın uygun görüşü
ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genel Kurulunca tespit edilir.
(5) Sigorta Eksperleri İcra Komitesince, mesleğin
vakar ve onuruna aykırı fiil ve hareketlerde bulunanlarla, görevlerini
yapmayan veya kusurlu olarak yapan yahut görevinin gerektirdiği
güveni sarsıcı hareketlerde bulunan sigorta eksperleri hakkında,
sigorta eksperliği hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesi maksadı
ile durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre aşağıdaki disiplin
cezaları verilir:
a) Uyarma; sigorta eksperine mesleğinin icrasında
daha dikkatli davranması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.
b) Kınama; sigorta eksperine görevinde ve davranışında
kusurlu sayıldığının yazı ile bildirilmesidir.
c) Geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma;
sigorta eksperliği sıfatı saklı kalmak üzere altı aydan az, bir yıldan
çok olmamak üzere mesleki faaliyetten alıkoymadır.
ç) Meslekten çıkarma; sigorta eksperinin meslekten
çıkartılarak bir daha bu mesleği icra etmesine izin verilmemesidir.
(6) Hakkında meslekten çıkarma kararı verilen
tüzel kişi sigorta eksperini temsile ve ilzama yetkili olup meslekten
çıkarma kararı verilmesinde sorumluluğu bulunanlar bir daha sigorta
eksperliği yapamaz ve başka bir tüzel kişi sigorta eksperinde denetçi
veya temsile ve ilzama yetkili olarak çalışamaz.
(7) Meslek kurallarına, mesleğin vakar ve onuruna
aykırı fiil ve harekette bulunanlarla görevin gerektirdiği güveni
sarsıcı harekette bulunan sigorta eksperleri hakkında, uyarma,
tekrarında ise kınama cezası uygulanır.
(8) Görevini bağımsızlık, tarafsızlık ve dürüstlükle
yapmayan veya kusurlu olarak yapan veya mesleğin genel ilkelerine
aykırı harekette bulunan sigorta eksperleri için geçici olarak
mesleki faaliyetten alıkoyma cezası uygulanır.
(9) Kasten gerçeğe aykırı ekspertiz raporu düzenledikleri
mahkeme kararı ile kesinleşen meslek mensuplarına meslekten çıkarma
cezası verilir.
(10) Hakkında meslekten çıkarma cezası gerektirebilecek
mahiyetteki bir işten dolayı soruşturma yapılmakta olan sigorta
eksperi, Sigorta Eksperleri İcra Komitesinin kararıyla, tedbir
mahiyetinde işten el çektirilebilir. İşten el çektirme kararı,
ilgili mercilere derhâl duyurulur. İşten el çektirme kararı, soruşturmanın
durdurulmuş veya sigorta eksperliğine engel olmayan bir ceza verilmiş
olması hâlinde kendiliğinden ortadan kalkar. İşten el çektirme kararı,
bu kararın verilmesine esas olan hâl ve şartların bulunmadığı veya
sonradan kalktığının sabit olması durumunda kaldırılır.
(11) Üç yıllık bir dönem içinde iki veya daha fazla
disiplin cezasını gerektiren davranışta bulunan sigorta eksperi
hakkında, her yeni suçu için bir öncekinden daha ağır ceza uygulanır.
(12) Geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma
cezası ile cezalandırılmasından sonra beş yıllık dönem içinde bu
cezayı gerektiren fiili yeniden işleyen sigorta eksperleri hakkında
meslekten çıkarma cezası uygulanır.
(13) Kovuşturma ve hüküm tesisi, disiplin soruşturması
yapılmasına ve disiplin cezası uygulanmasına engel değildir.
(14) Sigorta Eksperleri İcra Komitesi üyeleri
hakkındaki soruşturmalar Müsteşarlıkça yapılır. Müsteşarlık tarafından
verilen kararlar kesindir.
(15) Disiplin cezasını gerektirecek eylemlerin
işlenmesinden itibaren üç yıl geçmiş ise disiplin soruşturması yapılamaz.
Ancak, Sigorta Eksperleri İcra Komitesince işe el konulmuş ise bu
süre işlemez.
(16) Disiplin cezasını gerektirecek eylemlerin
işlenmesinden itibaren beş yıl geçmiş ise disiplin cezası verilemez.
(17) Disiplin cezasını gerektiren eylem aynı zamanda
suç teşkil ediyorsa ve bu suç için ilgili kanunlarda daha uzun bir zaman
aşımı süresi tespit olunmuşsa, bu maddedeki zaman aşımı süreleri
yerine ilgili kanunlardaki zaman aşımı süresi uygulanır.
(18) Disiplin kararlarına karşı, kararın Sigorta
Eksperleri İcra Komitesince tebliğinden itibaren onbeş gün içinde
Müsteşarlığa itirazda bulunulabilir. Müsteşarlık en geç bir ay
içerisinde itirazı karara bağlar. Müsteşarlık tarafından verilen
kararlar kesindir.
(19) Disiplin cezalarına ilişkin kararlar kesinleşmedikçe
uygulanamaz.
(20) Meslekten çıkarma ve geçici olarak mesleki
faaliyetten alıkoyma cezalarından başka bir disiplin cezası verilen
sigorta eksperleri, söz konusu cezaların uygulanmasından itibaren
beş yıl geçtikten sonra Sigorta Eksperleri İcra Komitesine başvurarak
haklarındaki disiplin cezalarının sicillerinden silinmesini
talep edebilir. İlgilinin bu süre içinde disiplin cezası almamış
olması hâlinde, disiplin cezasının silinmesine karar verilir.
(21) Sigorta Eksperleri İcra Komitesinin bu madde
uyarınca aldığı karar ve tedbirlere zamanında ve tam olarak uymayan
üyeler hakkında Sigorta Eksperleri İcra Komitesince iki bin Yeni
Türk Lirasından altı bin Yeni Türk Lirasına kadar idari para cezası
uygulanır.
(22) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Sigorta
Eksperleri İcra Komitesinin görevlerini etkin bir biçimde gerçekleştirebilmesi
için uygun mekan, yeterli sayıda personel ve gerekli teknik donanımı
temin eder.
(23) Sigorta Eksperleri İcra Komitesi, Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulunun uygun görüşü ile Levhaya
kayıt ücreti veya aidatı belirlemeye yetkilidir. Bu ödemeler Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği bütçesine gelir kaydedilir.
(24) Müsteşarlık, mevzuata ve sigortacılık sektörünün
genel menfaatlerine aykırılık tespit etmesi hâlinde Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliğinden sigorta eksperlerine ilişkin yapılan düzenlemelerin
iptal edilmesini veya düzenlemelerde değişiklik yapılmasını isteyebilir.
(25) Sigorta Eksperleri İcra Komitesinin çalışma
esas ve usulleri Müsteşarlığın bağlı olduğu Bakanlığın uygun görüşü
ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Sigorta Acenteleri
İcra Komitesi
MADDE 27 - (1) Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği nezdinde Sigorta Acenteleri Sektör Meclisi
oluşturulur. Kırk kişiden oluşan Meclis üyeleri, mesleğinde itibar
ve tecrübe sahibi ticaret odası veya ticaret ve sanayi odası mensubu
sigorta acenteleri arasından, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğince
ve Müsteşarlıkça ortaklaşa belirlenen usul ve esaslara göre seçilir.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun
57 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü Sigorta Acenteleri Sektör
Meclisi hakkında uygulanmaz.
(2) Sigorta Acenteleri Sektör Meclisi üyeleri,
dokuz kişiden oluşan Sigorta Acenteleri İcra Komitesinde görev
almak üzere yedi asıl ve dört yedek üye seçer. Bu Komiteye Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulundan bir üye ile Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği Genel Sekreteri veya görevlendireceği
yardımcısı daimî üye olarak atanır. Komiteye seçilebilmek için en
az on yıl bilfiil sigorta acenteliği yapmış olmak gerekir. Yedek
üyelerde de asıl üyelerde aranan nitelikler aranır. Sigorta Acenteleri
İcra Komitesi ilk toplantıda kendi içinden bir başkan ve bir başkan
yardımcısı seçer. Tüzel kişi sigorta acenteleri, Sigorta Acenteleri
Sektör Meclisinde ve Sigorta Acenteleri İcra Komitesinde genel
müdürleri veya şirketi temsile yetkili kişiler tarafından temsil
edilir. Geçmiş beş yıl içinde disiplin cezası alanlar ile hakkında sigorta
acenteliğine engel bir suçtan dolayı kovuşturma açılmasına karar
verilenler kovuşturma tamamlanana kadar, Sigorta Acenteleri İcra
Komitesine seçilemez ve tüzel kişiyi temsil edemez. Sigorta Acenteleri
İcra Komitesinde yer almakla birlikte daha sonra seçim yeterliliğini
kaybeden, ardı ardına yapılmış üç toplantıya geçerli bir özrü olmadan
kendisi veya tüzel kişi açısından temsilcisi katılmayan üyelerin
üyelikleri kendiliğinden düşer.
(3) Sigorta Acenteleri İcra Komitesi aşağıda
belirtilen görevleri yerine getirir:
a) Sigorta acenteliği faaliyetlerinin adil ve
dürüst bir biçimde yerine getirilmesi, iş ahlakının sağlanması,
meslek mensuplarının dayanışma ve sigorta acenteliği mesleğinin
gerektirdiği özen ve disiplin içinde çalışması için meslek kurallarını
oluşturmak,
b) Sigorta acenteliğinin etik kurallarını belirlemek
ve sigorta acenteliği uygulamalarında birlik sağlanmasına çalışmak,
c) Sigorta acenteleri arasında haksız rekabeti
ve haksız uygulamaları ortadan kaldırmak için gerekli bütün önlemleri
almak ve uygulamak,
ç) Yurt içinde ve yurt dışında sigortacılık ve sigorta
acenteliğine ait gelişmeler ile idari ve yasal düzenlemeleri izleyerek
toplayacağı bilgileri mensuplarına ve ilgililere ulaştırmak,
d) Yurt içinde ve yurt dışında sigorta acenteliği
ile ilgili diğer meslek kuruluşları ile ilişki kurmak,
e) Sigorta acenteliği mesleğinin geliştirilmesi
amacıyla gerektiğinde kurslar tertip etmek, seminer ve konferans
gibi eğitim faaliyetlerinde bulunmak,
f) Sigorta acenteliği faaliyeti için gerekli asgari
fiziki şartları belirlemek,
g) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kuruluna
sunulmak üzere yıllık rapor hazırlamak,
ğ) Sigortacılık mevzuatı uyarınca sigorta acenteliği
yapabilmek için gerekli olan Levhaya kayıt işlemleri ile kayıttan
silinme işlemlerini yürütmek,
h) Sigorta acenteleri hakkında sigortacılık faaliyetleri
ile ilgili konularda disiplin cezası vermek.
ı) Müsteşarlıkça verilecek diğer görevleri yerine
getirmek.
(4) Sigorta Acenteleri İcra Komitesince alınan
kararlar en geç onbeş gün içinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
Yönetim Kuruluna bildirilir. Sigorta Acenteleri İcra Komitesince
alınan kararların işleme konulabilmesine yönelik usuli işlemler
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu tarafından yerine
getirilir. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu, Sigorta
Acenteleri İcra Komitesince kendisine bildirilen kararların gereğini
bildirim tarihinden itibaren en
geç onbeş gün içinde yerine getirmek zorundadır. Sigorta Acenteleri
İcra Komitesi, üçüncü fıkrada sayılan işlemleri yerine getirebilmek
için gerektiğinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulunun
uygun görüşü ile ticaret veya ticaret ve sanayi odalarına görev
verebilir.
(5) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar
ve Borsalar Kanununun 94 üncü maddesi Sigorta Acenteleri İcra Komitesi
için de uygulanır. Sigorta Acenteleri İcra Komitesi üyelerine
ödenecek huzur hakkı ve diğer ödemeler, Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği Yönetim Kurulunun teklifi ve Müsteşarlığın uygun görüşü
ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genel Kurulunca tespit edilir.
(6) Sigorta acentelerinin, sigorta acenteliği
faaliyetine ilişkin olarak verilecek disiplin cezalarında Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 87 nci,
88 inci ve 89 uncu maddesinde belirtilen yetkiler Sigorta Acenteleri
İcra Komitesi tarafından kullanılır ve söz konusu Kanunun 87 nci
maddesi, sigorta acenteleri hakkında verilecek disiplin suç ve cezaları
için de uygulanır. Ancak, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar
ve Borsalar Kanununun 87 nci maddesinin üyelikten geçici çıkarma
ve üyelikten uzun süreli çıkarmaya ilişkin hükümleri; meslekten geçici
çıkarma ve meslekten uzun süreli çıkarma şeklinde uygulanır. Sigorta
acentelerinin, sigorta acenteliği faaliyetine ilişkin olarak yönetmelikle
belirlenecek suçlar için ayrıca meslekten men cezası da verilebilir.
Hakkında meslekten çıkarma kararı verilen tüzel kişi sigorta acentelerini
temsile ve ilzama yetkili olup meslekten çıkarma kararı verilmesinde
sorumluluğu bulunanlar bir daha sigorta acenteliği yapamaz ve
başka bir tüzel kişi sigorta acentesinde denetçi veya temsile ve
ilzama yetkili olarak çalışamaz. Hakkında meslekten çıkarma cezası
gerektirebilecek mahiyetteki bir işten dolayı soruşturma yapılmakta
olan sigorta acentesi, Sigorta Acenteleri İcra Komitesi kararıyla,
tedbir mahiyetinde işten el çektirilebilir. İşten el çektirme kararı,
soruşturmanın durdurulmuş veya sigorta acenteliğine engel olmayan
bir ceza verilmiş olması hâlinde kendiliğinden ortadan kalkacağı
gibi, bu kararın verilmesine esas olan hâl ve şartların bulunmadığı
veya sonradan kalktığının sabit olması durumunda da, Sigorta Acenteleri
İcra Komitesi tarafından kaldırılır. Gerek işten el çektirme kararı,
gerekse bu kararın kaldırılması sigorta acentesinin kayıtlı olduğu
odaya ve ilgili mercilere derhâl bildirilir. Sigorta Acenteleri
İcra Komitesi üyeleri hakkında sadece sigorta acenteliği faaliyeti
dolayısıyla yapılacak disiplin soruşturmalarının yürütülmesi
ve bu fıkradaki disiplin cezalarının verilmesi ise Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği Yüksek Disiplin Kurulunun yetkisindedir. Sigorta
acenteleri hakkında verilecek disiplin cezaları için Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 92 nci maddesi
uygulanır.
(7) Sigorta Acenteleri İcra Komitesi, Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulunun uygun görüşü ile Levhaya
kayıt ücreti veya aidatı belirlemeye yetkilidir. Bu ödemeler Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği bütçesine gelir kaydedilir.
(8) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Sigorta
Acenteleri İcra Komitesinin görevlerini etkin bir biçimde gerçekleştirebilmesi
için uygun mekan, yeterli sayıda personel ve gerekli teknik donanımı
temin eder.
(9) Müsteşarlık, mevzuata ve sigortacılık sektörünün
genel menfaatlerine aykırılık tespit etmesi hâlinde Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliğinden sigorta acentelerine ilişkin yapılan düzenlemelerin
iptal edilmesini veya düzenlemelerde değişiklik yapılmasını isteyebilir.
(10) Sigorta Acenteleri Sektör Meclisi ile Sigorta
Acenteleri İcra Komitesinin çalışma esas ve usulleri Müsteşarlığın
bağlı olduğu Bakanlığın uygun görüşü ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
YEDİNCİ BÖLÜM
Denetim ve Bilgi Verme
Denetim
MADDE 28 - (1) Türkiye’de faaliyet
gösteren sigorta şirketleri, reasürans şirketleri, özel kanunlarına
göre sigortacılık faaliyetinde bulunan kuruluşlar, sigorta ve
reasürans aracıları, sigorta eksperlik faaliyetleri, aktüerler
ve sigortacılık işlemi yapan veya sigortacılık alanında faaliyet
gösteren diğer kişilerin her türlü sigortacılık işlemlerinin denetimi,
Sigorta Denetleme Kurulu tarafından yapılır.
(2) Sigorta Denetleme Kurulu, bir başkan ile sigorta
denetleme uzmanları, sigorta denetleme aktüerleri ile bunların
yardımcılarından oluşur. Bu Kanun ve diğer kanunların sigortacılığa,
sigortaya veya sigortacılık alanında faaliyet gösteren kişi ve
kuruluşlara ilişkin hükümlerinin Müsteşarlığın bağlı olduğu Bakanlığa
veya Müsteşarlığa verdiği teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma
görev ve yetkileri sigorta denetleme uzmanları, sigorta denetleme
aktüerleri ve bunların yardımcıları eliyle ifa edilir ve kullanılır.
(3) Sigorta şirketleri ile reasürans şirketlerinin
faaliyetleri, varlıkları, iştirakleri, alacakları, özkaynakları
ve borçları ile kâr ve zarar hesapları arasındaki ilgi ve dengelerin
ve mali bünyelerini ve idari yapılarını etkileyen diğer tüm unsurların,
tahsil edilen primler ile birikimlerin değerlendirilmesi ve korunması
ile aktüeryal ve finansal hesap ve dengelerin incelenmesi, tespit
ve denetimi sigorta denetleme uzmanları, sigorta denetleme aktüerleri
ile bunların yardımcıları tarafından yapılır.
(4) Sigorta denetleme uzmanları, sigorta denetleme
aktüerleri ile bunların yardımcıları; sigorta şirketleri ve reasürans
şirketleri ile bunların bağlı ortaklıkları, iştirakleri, şubeleri
ile temsilciliklerinden, aracılar ve bankalar da dâhil olmak üzere
diğer kişilerden bu Kanun ve diğer kanunların sigortacılıkla ilgili
hükümleri bakımından gerekli görecekleri bilgileri istemeye
ve bunların tüm defter, kayıt ve belgelerini incelemeye yetkilidir.
(5) Kamu kurum ve kuruluşları, Birlik ile diğer
benzeri sivil toplum ve meslek kuruluşları, bu madde kapsamına giren
konu ve işlemlerle sınırlı olmak üzere, Devletin güvenliği ve temel
dış yararlarına karşı ağır sonuçlar doğuracak haller ile aile hayatının
gizliliği ve savunma hakkına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla,
özel kanunlardaki yasaklayıcı ve sınırlayıcı hükümler dikkate
alınmaksızın gizli dahi olsa sigorta denetleme uzmanları, sigorta
denetleme aktüerleri ve bunların yardımcıları tarafından istenecek
görevleriyle ilgili her türlü bilgi ve belgeyi uygun süre ve ortamda
vermeye, istenecek defter ve belgeleri ibraz etmeye ve incelemeye
hazır bulundurmakla, bilgi işlem sistemini denetim amaçlarına uygun
olarak açmaya ve verilerin güvenliğini sağlamaya mecburdur. Sigorta
denetleme uzmanları, sigorta denetleme aktüerleri ve bunların
yardımcıları bu madde kapsamındaki kuruluşların yönetim ve denetim
kurullarının toplantı tutanakları ile bu kurullara verilen raporları
istemeye, inceleme konusu olan işlemlerle ilgisi olan diğer kişi,
kurum ve kuruluşlar nezdinde inceleme yapmaya yetkilidir.
(6) Sigorta denetleme uzmanları, sigorta denetleme
aktüerleri ve bunların yardımcıları tarafından gerçekleştirilen
denetim, inceleme ve soruşturmalar sırasında talep edilmesi
hâlinde, incelemeye, denetime veya soruşturmaya tabi kuruluşlar
tarafından, risk yönetimi ve iç denetim sistemlerinde çalışanların
yardımı da dâhil olmak üzere, her türlü destek sağlanır.
(7) Bu Kanun hükümleri ile diğer kanunlarda yer
alan hükümler çerçevesinde, bu Kanuna tabi kuruluşların faaliyetlerinin,
risk yapısının, varlıkları, alacakları, özkaynakları, borçları,
yükümlülükleri ve taahhütleri, gelir ve gider hesapları arasındaki
ilgi ve dengelerin ve mali bünyeyi etkileyen diğer tüm unsurların
ve bu kuruluşlarca karşılaşılan risklerin gözetim faaliyetleri
çerçevesinde tespiti, tahlili, izlenmesi ve ölçülmesi çıkartılacak
yönetmeliğe göre Müsteşarlık tarafından yapılır.
(8) Müsteşarlık, bu Kanuna tabi kuruluşlara ait
bilgi ve belgeleri, bu kuruluşların konsolide ve konsolide olmayan
bazda mali bünyeleri ve idari yapılarının mevzuata uygunluğunu
izlemek, analiz etmek, ilgili kuruluşlara ait rapor, tablo ve iç denetim
raporları ile Müsteşarlığın denetim ve gözetim sonuçlarını karşılaştırmak
suretiyle değerlendirmek, elde edilen sonuçlara göre kuruluşların
taşıdıkları risklerin türleri, büyüklüğü ve kuruluşları etkileme
durumunu, risk yönetim sisteminin güvenilirliği ile denetim riskini
dikkate almak suretiyle kuruluşlar hakkında gerekli görülen tüm
tedbirlerin alınmasını ve sonuçlandırılmasını sağlamak, söz konusu
kuruluşların bağlı ortaklıklarının, mali iştiraklerinin ve şubelerinin
faaliyetlerini önemli ölçüde etkileyen veya etkileyebilecek
uygulamaları takip etmek, gerekirse ilgililer nezdinde girişimde
bulunmak konularında yetkilidir.
(9) Bu Kanuna tabi kişi ve kuruluşlar hesap ve kayıt
düzenleriyle uyumlu olarak Müsteşarlıkça belirlenen formatlara
uygun bir şekilde üretecekleri bilgi, belge, cetvel, rapor ve mali
tabloları Müsteşarlıkça belirlenen iletişim kanallarını kullanmak
suretiyle belirlenen süreler içinde Müsteşarlığa tevdi etmekle
yükümlüdür. Kuruluşlar tarafından elektronik ortamda gönderilen
bilgiler, iç denetim sistemi kapsamında yönetim kurulunun sorumluluğundadır.
Bilgi verme yükümlülüğü
MADDE 29 - (1) Bu Kanuna tabi
kişiler ile sigortacılıkla ilgili her tür mesleki faaliyet icra
edenler, sigorta şirketleri ile reasürans şirketlerinin iştirakleri,
bankalar ve diğer kişiler, özel kanunlardaki yasaklayıcı ve sınırlayıcı
hükümler dikkate alınmaksızın gizli dahi olsa bu Kanunun uygulaması
ile ilgili olarak Müsteşarlıkça istenen her türlü bilgi ve belgeyi
vermekle yükümlüdür. Devletin güvenliği ve temel dış yararlarına
karşı ağır sonuçlar doğuracak haller ile aile hayatının gizliliği
ve savunma hakkına ilişkin hükümler saklıdır.
(2) Mütekabiliyet çerçevesinde ve bu Kanunun
uygulanması ile ilgili olarak yabancı ülke kanunlarına göre denetime
yetkili mercilerin, kendi ülkelerindeki sigortacılık sektöründe
faaliyet gösteren kuruluşların bu Kanuna tabi Türkiye’deki teşkilat
veya ortaklıklarında denetim yapma ve bilgi isteme taleplerinin
yerine getirilmesi Müsteşarlığın iznine tabidir. Bu mercilerce
istenen bilgiler, açıklanmaması kaydıyla Müsteşarlık tarafından
verilebilir. Müsteşarlık, yabancı ülkelerin denetime yetkili
mercileri ile yapacağı anlaşmalar çerçevesinde sigortacılıkla
ilgili her türlü işbirliği ve bilgi alışverişinde bulunabilir.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Tahkim
Sigortacılıkta tahkim
MADDE 30 - (1) Sigorta ettiren
veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski
üstlenen taraf arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların
çözümü amacıyla Birlik nezdinde Sigorta Tahkim Komisyonu oluşturulur.
Sigortacılık yapan kuruluşlardan, sigorta tahkim sistemine üye
olmak isteyenler, durumu yazılı olarak Komisyona bildirmek zorundadır.
Sigorta tahkim sistemine üye olan kuruluşlarla uyuşmazlığa düşen
kişi, uyuşmazlık konusu sözleşmede özel bir hüküm olmasa bile tahkim
usulünden faydalanabilir.
(2) Komisyon, bir Müsteşarlık temsilcisi, iki Birlik
temsilcisi, bir tüketici derneği temsilcisi ile Müsteşarlıkça belirlenecek
bir akademisyen hukukçu temsilcinin katılımı ile oluşur. Müsteşarlık
temsilcisinin asgari on yıl kamu hizmetinde çalışmış, sigortacılık
alanında deneyim sahibi ve en az daire başkanı seviyesinde olması;
Birlik temsilcilerinin de 4 üncü maddede genel müdür yardımcısı
için öngörülen şartlara sahip olması gerekir. Tüketici derneği
temsilcisi ise Türkiye çapında en fazla üyeye sahip tüketici derneğinin
önereceği üç aday arasından Müsteşarlıkça seçilir. Komisyon kendi
içinden bir Başkan seçer. Komisyonda kararlar üye tamsayısının salt
çoğunluğu ile alınır. İki yıl için seçilen Komisyon Başkan ve üyelerine,
kamu iktisadi teşebbüsleri yönetim kurulu başkan ve üyelerine
ödenen aylık ücret ve diğer ödemeler tutarında ücret ödenir.
(3) Komisyon aşağıdaki görevleri yerine getirir:
a) Müdür ve müdür yardımcılarını atamak,
b) Birlikçe ayrı bir hesapta izlenecek olan Komisyonun
bütçesini hazırlayarak Birliğe sunmak,
c) Tahkim sisteminin adil, tarafsız ve etkin bir
biçimde işleyişini sağlamak için gerekli önlemleri almak,
ç) Komisyonun faaliyet sonuçları hakkında yıllık
rapor hazırlayarak Birliğe ve Müsteşarlığa göndermek,
d) Bilgi işlem alt yapısını hazırlamak,
e) Kanunlarla kendisine verilen diğer görevleri
yapmak.
(4) Komisyon, gerekli görülen yerlerde büro açmaya
yetkilidir. Büro müdürünün, Komisyon müdürü ile aynı nitelikleri
taşıması zorunludur. Büro müdürüne verilecek görevler Komisyon
tarafından belirlenir.
(5) Komisyona bağlı çalışmak üzere, bir müdür ve
iki müdür yardımcısı, raportörler ile yeterli sayıda personel görevlendirilir.
Müdür ve müdür yardımcıları Komisyonca, raportörler ve diğer personel
ise müdürün önerisiyle Komisyon tarafından atanır. Görevden alınma,
göreve atanma ile aynı usule tabidir. Komisyon müdürünün;
a) Mali güç dışında sigorta şirketi ve reasürans
şirketi kurucularında aranan nitelikleri taşıması,
b) En az dört yıllık yüksek okul mezunu olması,
c) Sigorta hukukunda en az iki yıl veya sigortacılıkta
en az beş yıl deneyimi olması,
gerekir.
(6) Müdür yardımcılarının (c) bendi hariç olmak
üzere beşinci fıkrada sayılan nitelikleri taşıması zorunludur.
Ayrıca, müdür yardımcılarının en az birinde iki yıllık sigortacılık
deneyimi aranır.
(7) Uyuşmazlıklar, hayat ve hayat dışı sigorta
gruplarının sadece birinde görev yapacak olan sigorta hakemleri
ve raportörler aracılığıyla çözülür.
(8) Sigorta hakemlerinin;
a) Mali güç dışında sigorta şirketi ve reasürans
şirketi kurucularında aranan nitelikleri taşıması,
b) En az dört yıllık yüksek okul mezunu olması,
c) Sigorta hukukunda en az beş yıl veya sigortacılıkta
en az on yıl deneyimi olması,
gerekir.
(9) Komisyon nezdinde çalışacak olan sigorta raportörleri,
Komisyon müdüründe aranan niteliklere sahip olmak zorundadır.
(10) Sigorta hakemi olmak isteyenlerin gerekli
nitelikleri taşıdıklarını belgelemek suretiyle Komisyona başvurması
gerekir. Başvurusu uygun görülenler kabul için Müsteşarlığa bildirilir.
Müsteşarlığın kabul etmesi hâlinde ilgilinin ismi, Komisyon tarafından
tutulacak ve bir örneği Adalet Bakanlığına gönderilecek olan sigorta
hakemliği listesine kaydolunur ve bu listede değişiklik olması
hâlinde de değişiklikler altı aylık dönemler itibarıyla Adalet Bakanlığına
ve Müsteşarlığa bildirilir.
(11) Sigorta hakeminin ismi;
a) Sigorta hakemliği yapmak için gereken nitelikleri
kaybetmişse veya tarafsızlık ilkesine aykırı hareket ettiği tespit
edilmişse sürekli olarak,
b) Kendisine ulaşan dosyaları bir yıl içinde en
fazla üç kez zamanında sonuçlandırmamışsa bir yıl süreyle,
Listeden silinir.
(12) Tahkim sistemine üye olmak isteyenlerden katılma
payı, uyuşmazlık çözümü için Komisyona başvuranlardan ise başvuru
ücreti alınır. Uyuşmazlığa düşen taraflar arasında, açık ve yazılı
şekilde yapılması gereken sözleşme ile daha yüksek bir tutar belirlenmemişse,
hakemin verdiği altmış bin Yeni Türk Lirasına kadar olan kararlar
her iki taraf için kesindir. Kırk bin Yeni Türk Lirasının üzerindeki
kararlar için temyize gidilebilir. Her hâlükârda Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 533 üncü maddesi hükümleri saklıdır. Temyize ilişkin
usul ve esaslar hakkında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uygulanır.
(13) Komisyona gidilebilmesi için, sigortacılık
yapan kuruluşla uyuşmazlığa düşen kişinin, uyuşmazlığa konu teşkil
eden olay ile ilgili olarak sigortacılık yapan kuruluşa gerekli
başvuruları yapmış ve talebinin kısmen ya da tamamen olumsuz sonuçlandığını
belgelemiş olması gerekir. Sigortacılık yapan kuruluşun, başvuru
tarihinden itibaren onbeş iş günü içinde yazılı olarak cevap vermemesi
de Komisyona başvuru için yeterlidir.
(14) Mahkemeye ve Tüketicinin Korunması Hakkında
Kanun hükümleri uyarınca Tüketici Sorunları Hakem Heyetine intikal
etmiş uyuşmazlıklar ile ilgili olarak Komisyona başvuru yapılamaz.
(15) Sigortacılık yapan kuruluşla uyuşmazlığa
düşen kişinin Komisyona başvurusu, öncelikle raportörler tarafından
incelenir. Raportörler en geç on beş gün içinde incelemelerini tamamlamak
zorundadır. Raportörler tarafından çözümlendirilemeyen başvurular
sigorta hakemine iletilir. Uyuşmazlığa hangi sigorta hakeminin
bakacağı, Komisyon tarafından sigorta hakemi listesinden seçilir.
Komisyon, işin niteliğine bağlı olarak en az üç sigorta hakeminden
oluşan bir heyet oluşturulmasına karar verebilir. Ancak, uyuşmazlık
konusu miktarın onbeş bin Yeni Türk Lirası ve üzerinde olduğu durumlarda
heyet teşekkülü zorunludur. Heyet kararını çoğunlukla verir. Hakemler,
sadece kendilerine verilen evrak üzerinden karar verir. Seçilen
sigorta hakemi mücbir nedenler ve umulmayan hâller hariç olmak üzere
görevi reddedemez. Bununla birlikte, taraflar, Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununda yer alan hâkimi ret nedenlerine dayanarak hakemi reddedebilir.
Ret talebi Komisyona, durumun öğrenildiği tarihten itibaren en
geç beş iş günü içinde bir dilekçeyle yapılır. Ret talebi üzerine Komisyon
müdürü, iki tarafın görüşlerini dinledikten sonra bu konuda en
geç beş iş günü içinde karar verir.
(16) Hakemler, görevlendirildikleri tarihten
itibaren en geç dört ay içinde karar vermeye mecburdur. Aksi hâlde,
uyuşmazlık yetkili mahkemece halledilir. Ancak, bu süre tarafların
açık ve yazılı muvafakatleriyle uzatılabilir. Hakem, kararını
Komisyon müdürüne tevdi eder. Komisyon müdürü, kararı, en geç üç iş
günü içinde, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 532 nci maddesi
uyarınca gereğinin yapılabilmesi için davayı görmeye yetkili
mahkemeye iletir.
(17) Hakemlik ücreti, Komisyona başvuru ücreti
ve üyeliğe katılma payı, Komisyonun görüşü alınarak Müsteşarlıkça
belirlenir; hakem ücreti Komisyon tarafından ödenir.
(18) Sigorta hakemleri ve raportörler tarafsız
olmak zorundadır. Sigorta şirketlerinin, reasürans şirketlerinin, sigortacılık
yapan diğer kuruluşların, sigorta eksperlerinin, sigorta acentelerinin,
brokerlerin ve prodüktörlerin ortakları, yönetim ve denetiminde
bulunan kişiler ve bunlar adına imza atmaya yetkili olanlar ile tüm
bu kuruluşlarda mesleki faaliyette bulunanlar ve sigorta eksperleri,
sigorta acenteleri, brokerler ve prodüktörler sigorta hakemliği
yapamaz. Bu sınırlandırmalar söz konusu kimselerin eş ve çocukları
için de geçerlidir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 28 inci
maddesi sigorta hakemleri hakkında da uygulanır.
(19) Komisyonda görev alanlar, hakemler ve raportörler,
işleri dolayısıyla öğrendikleri bilgi ve sırları ilgililerin
izni olmaksızın açıklayamaz. Ancak, suç teşkil eden hâllerin yetkili
mercilere duyurulması zorunludur.
(20) Komisyonun yapısı ve görevleri ile Komisyon
müdürü ve Komisyon müdür yardımcılarının nitelikleri, çalışma
usul ve esasları, raportörlerin, sigorta hakemlerinin çalışma
usul ve esasları, kararların ne şekilde düzenleneceği, Komisyona
başvuru esasları, Liste tutulmasına ve bütçeye ilişkin esaslar ile
katılım ücreti gibi hususlar yönetmelikle belirlenir.
(21) Müsteşarlık bu maddede yer alan maktu para
miktarlarını, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan
Üretici Fiyatları Endeksi artış oranını aşmamak suretiyle artırmaya
yetkilidir.
(22) Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde Hukuk
Usulü Muhakemeleri Kanununun hükümleri, sigortacılıktaki tahkim
hakkında da kıyasen uygulanır.
(23) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu çerçevesinde
yapılacak tahkim için seçilecek hakemlerin de, bu maddede sigorta
hakemleri için aranılan nitelikleri taşıması gerekir.
DOKUZUNCU BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Sigortacılık eğitim
merkezi ve diğer organizasyonlar
MADDE 31 - (1) Bakan, sigortacılıkla
ilgili özellik taşıyan konular için gerekli sınavların tarafsız
bir şekilde yapılması, yurt içi veya yurt dışı ya da uluslararası anlaşmalar
çerçevesindeki eğitim taleplerinin karşılanması ve benzeri amaçlarla
sigortacılık eğitim merkezi kurmaya yetkilidir. Sigortacılık
eğitim merkezinin giderleri, sigortacılık alanında faaliyet gösteren
meslek kuruluşlarının katkılarından, merkezin hizmet vereceği
ilgili kamu ve özel sektör kuruluşlarından ve hibelerden yönetmelikle
belirlenecek esaslar çerçevesinde karşılanır. Sigortacılık eğitim
merkezince yerine getirilecek eğitim faaliyetleri, Özel Öğretim
Kurumları Kanununa tabi değildir.
(2) Dernek, federasyon ve birlik gibi belirli bir
kanuna tabi olarak kurulan kuruluşlar hariç olmak üzere sigortacılık
ve reasürans uygulamaları ile ilgili olarak organizasyonlar oluşturulması
Bakanın iznine tabidir.
(3) Sigortacılık eğitim merkezi ile ikinci fıkra
uyarınca oluşturulacak organizasyonlara ilişkin hususlar yönetmelikle
düzenlenir.
İyiniyet
MADDE 32 - (1) Sigorta şirketleri
ve aracılar, her çeşit broşür, izahname ve diğer belgeler ile ilan ve
reklamlarını, taahhütleriyle sigortalıya sağlayacakları hak
ve menfaatlerin sınır ve kapsamı dışında bir anlayışa neden olacak
şekilde düzenleyemez ve kişi ve kuruluşlara gerçeğe aykırı, yanıltıcı,
aldatıcı ve haksız rekabete yol açan beyanda bulunamaz. Bu hükme
aykırılığın tespiti hâlinde durum, Tüketicinin Korunması Hakkında
Kanun uyarınca faaliyet gösteren Reklam Kuruluna bildirilir.
(2) Sigorta şirketleri, reasürans şirketleri,
aracılar ve sigorta eksperleri sigortalıların hak ve menfaatlerini
tehlikeye sokabilecek hareketlerden kaçınmak, mevzuat ve işletme
planı esaslarına uygun faaliyette bulunmak, sigortacılığın icaplarına
ve iyiniyet kurallarına uygun hareket etmek zorundadır.
(3) Sigorta şirketleri, iyiniyet kurallarına
aykırı olarak sigorta tazminatının ödenmesini geciktiremez.
(4) Müsteşarlık, sigorta şirketleri, reasürans
şirketleri, aracılar ve sigorta eksperlerinin yukarıda sayılan
kurallara uymalarını sağlamak üzere gerekli her türlü tedbiri almaya
yetkilidir.
(5) Kişilerin, sigorta şirketini seçme hakkı sınırlandırılamaz.
Bir sözleşmenin unsurları içinde, taraflardan birinin bu sözleşmede
yer alan herhangi bir hususta sigorta yapmaya zorunlu tutulduğu
hâllerde, söz konusu sigortanın belli bir şirkete yaptırılmasına
ilişkin sözleşmeye konulmuş her türlü şart hükümsüzdür.
İhtisas komiteleri
MADDE 33 - (1) Müsteşarlık, bu
Kanunun gerekli kıldığı tarife ve talimatlar ile sigortacılığın
geliştirilmesi için araştırma ve inceleme yaptırılması amacıyla
sigortacılık konusunda bilgi ve uzmanlık sahibi kişilerden oluşacak
ihtisas komiteleri kurabilir. Oluşturulacak komitelerin giderleri,
Müsteşarlığın bağlı olduğu Bakanlıkça onaylanacak esaslar uyarınca
sigortacılık alanında faaliyet gösteren ilgili meslek kuruluşu
tarafından karşılanır.
(2) İhtisas komitelerinin çalışma usul ve esasları
yönetmelikle belirlenir.
ONUNCU BÖLÜM
Cezalar
İdari cezalar
MADDE 34 - (1) 3 üncü maddenin
dördüncü ve beşinci fıkraları kapsamında belirlenecek esaslara
aykırı davrananlar ve 5 inci maddeye aykırı olarak ruhsatsız faaliyet
gösterenlerin işyerleri, Bakanın talebi üzerine valiliklerce
bir yılı geçmemek üzere geçici olarak kapatılacağı gibi, ilan ve
reklamları da durdurulur ya da toplatılır.
(2) Bu Kanunun;
a) 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen
başka işle iştigal yasağına aykırı davranılması hâlinde yirmibeş
bin Yeni Türk Lirası,
b) 4 üncü maddesinin iki ila yedinci fıkralarında
belirtilen nitelikleri taşımayan kişilerin şirketçe atanmasından
ve bu fıkralarda belirtilen nitelikleri taşımayan kişilerin maddede
belirtilen görevleri üstlenmesinden dolayı uyarılan şirketin ya
da ilgilinin, bu uyarının gereğini bir ay içinde yerine getirmemesi
hâlinde sekiz bin Yeni Türk Lirası; sekizinci fıkrası uyarınca etkin
bir iç denetim sistemi kurulması ve yeteri kadar iç denetim elemanı
çalıştırılması zorunluluğuna aykırı davranılması hâlinde uyarılan
şirketin altı ay içinde durumunu düzeltmemesi hâlinde on bin Yeni
Türk Lirası,
c) 5 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca
gerekli tescil ve ilan işlemlerinin yaptırılmamış olması hâlinde
sekiz bin Yeni Türk Lirası,
ç) 7 nci maddesi uyarınca gerekli tescil ve ilan
işlemlerinin yapılmamış olması hâlinde oniki bin Yeni Türk Lirası,
d) 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca gerekli
bildirimi Müsteşarlığa yapmayanlar sekiz bin Yeni Türk Lirası,
e) 10 uncu maddesine aykırı olarak gerekli iznin
alınmaması hâlinde on iki bin Yeni Türk Lirası,
f) 11 inci maddesinin birinci fıkrasına aykırı
olarak genel şart düzenlemelerine aykırı davranılması hâlinde on
bin Yeni Türk Lirası,
g) 14 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına aykırı
davranılması hâlinde beş bin Yeni Türk Lirası,
ğ) 17 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca gerekli
masrafların karşılanmaması hâlinde iki bin Yeni Türk Lirası,
h) 18 inci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü
fıkralarına aykırı davranılması, dördüncü fıkrası uyarınca özel
defter tutma, mali tabloları ilan etme yükümlülüklerinin yerine
getirilmemesi ve dördüncü fıkra uyarınca şirket aktif yapıları
da dahil olmak üzere Müsteşarlıkça belirlenecek esas ve usullere
aykırı davranılması hâlinde oniki bin Yeni Türk Lirası,
ı) 21 inci maddesine göre aktüer çalıştırma zorunluluğuna
uyulmaması hâlinde onsekiz bin Yeni Türk Lirası,
i) 32 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca
alınan tedbirlere ve beşinci fıkrası hükmüne aykırı davranılması
hâlinde yirmi bin Yeni Türk Lirası,
j) Bakanlar Kurulu, Müsteşarlığın bağlı bulunduğu
Bakanlık ve Müsteşarlıkça bu Kanuna göre alınan kararlara, çıkarılan
yönetmelik ve tebliğlere ve yapılan diğer düzenlemelere uyulmaması
hâlinde, bu Kanunda ayrıca öngörülmüş bir cezanın olmadığı hâllerde
oniki bin Yeni Türk Lirası,
idari para cezası uygulanır.
(3) İdari para cezaları Müsteşarlıkça uygulanır.
Adli cezalar
MADDE 35 - (1) Bu Kanuna göre,
ruhsat almadan risk üstlenmek suretiyle sigortacılık faaliyetinde
bulunan veya ticaret unvanlarında ya da her türlü belgeleri yahut
ilan ve reklamlarında veyahut kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda
bu Kanunda belirtilen kuruluşların adını kullanan, bu Kanunda düzenlenen
faaliyetlerde bulundukları izlenimini yaratacak söz ve işaretleri
kullanan gerçek kişiler ve tüzel kişilerin yetkilileri, üç yıldan
beş yıla kadar hapis cezası ve adli para cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu Kanunun 3 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına
aykırı olarak Müsteşarlıktan izin alınmadan sigorta sözleşmesi yapan
kooperatiflerin yetkilileri bin güne kadar adli para cezası ile
cezalandırılır.
(3) Sigorta şirketleri ile reasürans şirketlerinin
yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile diğer mensupları, görevleri
dolayısıyla kendilerine tevdi olunan veya muhafazaları, denetimleri
ve sorumlulukları altında bulunan kuruluşa ait para veya sair
varlıkları zimmetlerine geçirmeleri hâlinde, altı yıldan oniki
yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca, kuruluşun uğradığı
zararı da tazmine mahkûm edilir.
(4) Üçüncü fıkrada gösterilen suç, kuruluşu aldatacak
ve fiilin açığa çıkmamasını sağlayacak her türlü hileli faaliyette
bulunmak suretiyle işlenmişse fail, oniki yıldan az olmamak üzere
hapis cezası ve adli para cezası ile cezalandırılır. Ancak, adli
para cezasının miktarı, meydana gelen zararın üç katından az olamaz.
Zararın, kovuşturma yapılmadan önce tamamıyla ödenmesi hâlinde
verilecek ceza üçte bir oranında indirilir.
(5) Bu Kanunda gösterilen yetkili mercilerin ve
denetim görevlilerinin istedikleri bilgi ve belgeleri vermeyen
ya da denetim görevlilerinin görevlerini yapmalarına engel olan
gerçek kişilerle tüzel kişilerin yetkilileri, bir yıldan üç yıla
kadar hapis cezası ve adli para cezası ile cezalandırılır.
(6) Bu Kanunda gösterilen mercilere, denetim görevlilerine,
mahkemelere ve diğer resmî dairelere yanıltıcı şekilde yanlış ya
da gerçeğe aykırı bilgi veya belge veren gerçek kişiler ile tüzel
kişilerin yetkilileri, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve adli para
cezası ile cezalandırılır.
(7) Bu Kanuna tabi kuruluşların itibarını zedeleyebilecek
ya da servetine zarar verebilecek bir hususa kasten sebep olan ya
da bu yolda asılsız haberler yayanlar bir yıldan iki yıla kadar hapis
cezası ve adli para cezası ile cezalandırılır. Bu fiilin 9/6/2004
tarihli ve 5187 sayılı Basın Kanununda yazılı araçlarla ya da radyo,
televizyon, video, internet, kablolu yayın veya elektronik bilgi
iletişim araçları ve benzer yayın araçlarından biri ile işlenmesi
hâlinde hapis cezası iki yıldan dört yıla kadar uygulanır. İsimleri
belirtilmese dahi bu Kanuna tabi kuruluşların güvenilirliği konusunda
kamuoyunda tereddüte yol açarak bu kuruluşların mali bünyelerinin
olumsuz etkilenmesine neden olabilecek nitelikte asılsız haberleri
yukarıda belirtilen araçlarla yayanlar bin güne kadar adli para
cezası ile cezalandırılır.
(8) Bu Kanunun uygulanmasında ve uygulanmasının
denetiminde görev alanlar ile sigorta hakemleri ve raportörleri,
sıfat veya görevleri dolayısıyla öğrendikleri, bu Kanun kapsamında
faaliyet gösteren kişi ve kuruluşlar ile bunların iştirakleri, kuruluşları
ve sigorta sözleşmesi ile ilgili kişilere ait sırları, görevlerinden
ayrılmalarından sonra dahi, bu Kanuna ve özel kanunlarına göre
yetkili olanlardan başkasına açıklamaları veya kendi yararına
kullanmaları hâlinde iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ve adli
para cezası ile cezalandırılır.
(9) Bu Kanuna tabi kuruluşların görevlileri ve
yetkilileri, bu maddenin sekizinci fıkrasında yazılı kişiler hariç
olmak üzere bu Kanuna tabi kişiler ile bunların yanında çalışanlar
ve dışarıdan hizmet alımı yoluyla sigortacılık sektöründe iş görenler,
sıfat ve görevleri dolayısıyla öğrendikleri bu Kanuna tabi kuruluşlara
veya sigorta sözleşmesi ile ilgili kişilere ait sırları bu konuda
kanunen açıkça yetkili kılınan mercilerden başkasına açıklamaları
hâlinde bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ve adli para cezası
ile cezalandırılır.
(10) Sekiz ve dokuzuncu fıkralarda yazılı kişilerin
bu fıkralarda belirtilen türden sırları kendileri ya da başkalarına
yarar sağlamak amacıyla açıklamaları hâlinde, bu kişiler üç yıldan
beş yıla kadar hapis cezası ve adli para cezası ile cezalandırılır.
Ayrıca, fiilin önemine göre bu kişilerin görev yapmaları sürekli
veya altı aydan bir yıla kadar geçici olarak yasaklanır.
(11) Gerçeğe aykırı mali tablo düzenleyenler
ile bunları tasdik eden sigorta şirketi ve reasürans şirketi denetçileri
adli para cezası ile cezalandırılır. Ancak adli para cezası, gerçeğe
aykırılık tutarının yüzde birinden az olamaz.
(12) Bu Kanunun 9 uncu maddesinin birinci, ikinci
ve dördüncü fıkralarında yazılan izinleri almayanlar üç yüz günden
az olmamak üzere; altıncı fıkrasına göre belirlenen hisse sınırlamalarına
uymayanlar dört yüz günden az olmamak üzere; üçüncü fıkrasına aykırı
olarak izin alınmadan yapılan hisse devirlerini pay defterine kaydettirenler
ise bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(13) Bu Kanunun 12 nci maddesinin ikinci fıkrasına
aykırı olarak tarifeleri Müsteşarlığın onayı olmaksızın uygulayanlar
beş yüz günden az olmamak üzere; Müsteşarlığın tespit ve ilan ettiği
aracılık komisyonları dışında komisyon verenler üç yüz günden az
olmamak üzere; bu komisyonları alanlar ise yüz günden az olmamak üzere
adli para cezası ile cezalandırılır.
(14) Bu Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrası
hükmüne aykırı olarak sözleşme yapmaktan kaçınanlar beş yüz günden
az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.
(15) Bu Kanunun 15 inci maddesine aykırı şekilde
Türkiye’de sigortalanabilir menfaatlerini Türkiye’de faaliyette
bulunan sigorta şirketleri haricinde ve Türkiye dışında sigorta
ettirenler adli para cezası ile cezalandırılır.
(16) Bu Kanunun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasına
aykırı olarak yeteri kadar karşılık ayırmayanlar ile iki ila altıncı
fıkralarına aykırı olarak teknik karşılık ayıranlar ve yedinci
fıkrasına aykırı olarak reasürör payını belirleyenler; 17 nci maddesinin
birinci ve ikinci fıkrasına aykırı olarak teminat, dördüncü fıkrasına
aykırı olarak minimum garanti fonu tesis edenler ile beşinci fıkra
uyarınca teminatlardan ödeme yapmayanlar adli para cezası ile cezalandırılır.
Ancak, adli para cezasının miktarı, yerine getirilmeyen yükümlülüğün
veya yükümlülük eksik olarak yerine getirilmiş ise, eksik kalan
miktarın yüzde onundan az olamaz.
(17) Bu Kanunun 19 uncu maddesinin birinci fıkrasına
aykırı davrananlar bin güne kadar; aykırılığın, iyiniyet kurallarını
ihlal edici şekilde aktifin değerini düşürmesi hâlinde bu işlemi
yapanlar, iki bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Ancak,
adli para cezasının miktarı aktifte gerçekleşen azalmanın yüzde
yirmisinden az olamaz.
(18) Bu Kanunun 21 inci maddesinin üçüncü fıkrasına
aykırı hareket eden broker ve beşinci fıkrasına aykırı hareket
eden prodüktörler üç yüz günden az olmamak üzere; sigorta brokerliği
dışında sigorta acenteliği, prodüktörlük ve eksperlik yapanlar
ile sigorta prodüktörlüğü dışında sigorta acenteliği, brokerlik
ve eksperlik yapanlar dört yüz günden az olmamak üzere; altıncı fıkrasına
aykırı hareket edenler adli para cezası ile cezalandırılır.
(19) Bu Kanunun 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası
uyarınca belirlenecek esaslara aykırı hareket edenler adli para
cezası ile; onuncu fıkrasına aykırı olarak sigorta eksperliği dışında
başka bir işle uğraşanlar yüz günden az olmamak üzere adli para cezası
ile; onbirinci fıkrasına aykırı olarak birden fazla büro açanlar
adli para cezası ile; onikinci fıkrasına aykırı hareket eden gerçek
kişi sigorta eksperleri ve tüzel kişi sigorta eksperlerinin yetkilileri
adli para cezası ile; onüçüncü fıkrasına aykırı olarak görev kabul
eden sigorta eksperleri ile tüzel kişi sigorta eksperinin yanında
çalışan sigorta eksperi veya tarafsızlığı ihlal eden sigorta eksperleri
beş yüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile; ondördüncü fıkrası
hükmüne aykırı davrananlar üç yüz günden az olmamak üzere adli para
cezası ile; onaltıncı fıkrasına aykırı hareket edenler ile bu fıkra
gereğince sigorta eksperliği ile ilgili faaliyetlerde çalışmaması
gerektiği halde çalışanlar adli para cezası ile; yirmiikinci fıkrasına
aykırı olarak sigorta eksperliği yetkilerini veya unvanlarını
başka kişilere kullandıranlar ve söz konusu yetki ve unvanları
kullananlar beş yüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile; sigorta
eksperliği yaptığı izlenimini uyandıranlar adli para cezası ile
cezalandırılır.
(20) Bu Kanunun 23 üncü maddesinin onuncu fıkrasına
aykırı olarak ticari faaliyette bulunanlar adli para cezası ile;
onikinci fıkrasına aykırı davrananlar üç yüz günden az olmamak üzere
adli para cezası ile; onüçüncü fıkrasına aykırı olarak sigorta
acenteliği yetkilerini veya unvanlarını başka kişilere kullandıranlar
ve söz konusu yetki ve unvanları kullananlar beş yüz günden az olmamak
üzere adli para cezası ile; sigorta acenteliği yaptığı izlenimini
uyandıranlar adli para cezası ile; ondördüncü fıkrasına aykırı
hareket edenler ile bu fıkra gereğince sigorta acenteliğiyle ilgili
faaliyetlerde çalışmaması gerektiği halde çalışanlar adli para
cezası ile cezalandırılır.
(21) Sigorta acenteliği yapamayacaklarla, sigorta
acenteliği sözleşmesi yapan sigorta şirketlerinin bu işten sorumlu
yöneticileri beş yüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile;
prim tahsil etme veya sözleşme yapma yetkisi verilemeyeceklere
bu yetkileri veren sigorta şirketlerinin bu işten sorumlu yöneticileri
üç yüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile; bu yetkileri kabul
eden kişiler iki yüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.
(22) Hakkında meslekten çıkarma kararı verildiği
halde bu Kanunun 26 ncı maddesinin altıncı fıkrasına aykırı olarak
tüzel kişi sigorta eksperinde denetçi veya temsile ve ilzama yetkili
olarak çalışanlar ve bu kişileri çalıştıranlar ile hakkında meslekten
çıkarma kararı verildiği halde 27 nci maddenin altıncı fıkrasına
aykırı olarak tüzel kişi sigorta acentesinde denetçi veya temsile
ve ilzama yetkili olarak çalışanlar ve bu kişileri çalıştıranlar
bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası ve adli para cezası ile cezalandırılır.
(23) Bu Kanuna aykırı olarak ruhsatı olmadan brokerlik,
prodüktörlük ve sigorta eksperliği yapanlar; Müsteşarlıktan uygunluk
belgesi olmadan sigorta acenteliği yapanlar ile Aktüerler Siciline
kaydolmadan aktüerlik yapanlar bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası
ve adli para cezası ile cezalandırılır.
(24) Bu Kanunda öngörülen süre içinde Birliğe
üye olmayan sigorta şirketleri ve reasürans şirketlerinin yetkilileri
ile Levhaya kayıtlı olmadan sigorta eksperliği veya sigorta acenteliği
faaliyetinde bulunanlar adli para cezası ile cezalandırılır.
(25) Aktüer, broker ve prodüktör yetki veya unvanlarını
başka kişilere kullandıranlar ve söz konusu yetki ve unvanları
kullananlar ile bu işleri yaptığı izlenimini uyandıranlar beş yüz
günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.
(26) Bu Kanunun 31 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki
izni almadan sigortacılıkla ilgili organizasyon oluşturanlar
üç yüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.
(27) Bu Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına
aykırı davrananlar ile üçüncü fıkrasına aykırı olarak iyiniyet kurallarını
ihlal edici şekilde sigorta tazminatı ödemesini geciktirenler
adli para cezası ile cezalandırılır.
Kovuşturma
MADDE 36 - (1) Bu Kanunda yazılı
suçlardan dolayı kovuşturma yapılması Müsteşarlık tarafından
Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlıdır.
Bu başvuru ile Müsteşarlık aynı zamanda katılan sıfatını kazanır.
(2) Cumhuriyet savcısının kovuşturmaya yer olmadığına
karar vermesi hâlinde, Müsteşarlık, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı
Ceza Muhakemesi Kanununa göre kendisine tebliğ edilecek kararlara
karşı itiraza yetkilidir.
(3) Aracılar ile sigorta eksperlerinin bu Kanunda
suç sayılan fiilleri hakkında yapılacak kovuşturmalar ile bu Kanunun
15 inci maddesinin birinci fıkrasına ve 35 inci maddesinin altı
ila dokuzuncu fıkralarına aykırılıktan dolayı yapılacak kovuşturmalar
hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz.
ONBİRİNCİ BÖLÜM
Son Hükümler
Kaldırılan ve değiştirilen
hükümler
MADDE 37 - (1) 21/12/1959 tarihli
ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır.
(2) 25/6/1927 tarihli ve 1160 sayılı Mükerrer Sigorta
Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.
(3) 3/6/1949 tarihli ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi
Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“4. Sigortacılık Kanunu ile düzenlenen teknik
karşılıklar kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak
kabul edilir.”
(4) 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 57 nci maddesine son fıkra olarak “Sigorta
acenteleri için oluşturulacak sektör meclisiyle ilgili Sigortacılık
Kanunundaki hükümler saklıdır.” hükmü; 93 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendine “Yetkili organlarca” ibaresinden sonra gelmek
üzere “ve Sigorta Acenteleri İcra Komitesi ile Sigorta Eksperleri
İcra Komitesince” ibaresi eklenmiş ve aynı Kanuna aşağıdaki madde
ilave edilmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 15 - Sigorta Eksperleri İcra Komitesi
seçimleri, odaların genel organ seçimlerini takiben altmış gün
içinde yapılır. Sigorta Eksperleri İcra Komitesi oluşturulana
kadar Hazine Müsteşarlığı, Sigortacılık Kanununun yayımını müteakip
bir ay içinde geçici Sigorta Eksperleri İcra Komitesini tespit
eder.
Sigorta Acenteleri Sektör Meclisinin seçimi
odaların genel organ seçimlerini takiben altmış gün içinde, Sigorta
Acenteleri İcra Komitesi seçimleri ise Sigorta Acenteleri Sektör
Meclisinin oluşmasından itibaren en geç onbeş gün içinde yapılır. Sigorta
Acenteleri Sektör Meclisi oluşturulana kadar Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği Yönetim Kurulu kararı ve Hazine Müsteşarlığının
uygun görüşü ile Sigortacılık Kanununun yürürlüğe girmesini müteakip
bir ay içinde geçici Sigorta Acenteleri İcra Komitesi tespit edilir.”
(5) 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları
Trafik Kanununun 107 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 108 inci maddesi
ile ek 8 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları yürürlükten
kaldırılmış, ek 8 inci maddenin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği,
elde ettiği bilgileri, trafikten men edilecek araçların tespitinde
kullanılmak üzere İçişleri Bakanlığının emrine hazır tutar veya
gerekli gördüğü birimlerine iletir.”
(6) Diğer mevzuatta mülga 7397 sayılı Sigorta Murakabe
Kanununa yapılan atıflar, bu Kanunun ilgili maddelerine yapılmış
sayılır.
(7) Diğer kanunlarda Müsteşarlık denetim biriminde
çalışan aktüerleri ifade etmek üzere kullanılan tüm ibareler “Sigorta
Denetleme Aktüeri” olarak uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 1- (1) Karayolu Trafik
Garanti Sigortası Hesabının sorumlulukları ile varlıklarının,
alacaklarının ve yükümlülüklerinin tamamı bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren bir ay içinde Hesaba devrolunur. Karayolu
Trafik Garanti Sigortası Hesabıyla ilişkili olarak açılan davalar
ve yapılan takipler Hesapla ilişkili olarak devam eder.
GEÇİCİ MADDE 2 - (1) Bu Kanunun uygulanmasına
ilişkin yönetmelikler bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir
yıl içinde Müsteşarlığın bağlı olduğu Bakanlıkça çıkartılır.
(2) Bu Kanunda öngörülen düzenlemeler yürürlüğe
konuluncaya kadar mevcut düzenlemelerin bu Kanuna aykırı olmayan
hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
(3) Bu Kanunun 12 nci maddesinin tarife serbestisine
ilişkin birinci fıkrası hükmü ile 17 nci maddesinin dördüncü fıkrasının
garanti fonu varlıkları üzerine bloke konulabilmesi ve ipotek tesis
ettirilebilmesine ilişkin hükmü yürürlüğe girene kadar, mülga
7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanununun ilgili hükümleri uygulanmaya
devam olunur.
GEÇİCİ MADDE 3 - (1) Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde durumlarını, bu Kanunun 5
inci maddesi gereğince tespit edilecek branş ayrımına uyumlu hale
getirmeyenler, yeni sigorta sözleşmesi akdedemez, riski artırıcı
nitelikte zeyil, temdit ve yenileme yapamaz.
(2) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte hayat
sigortasına ilişkin portföylerini devretmemiş bulunan karma şirketler,
bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde söz
konusu portföylerini devretmek zorundadır. Bu yükümlülüğü yerine
getirmeyen şirketlerin sigorta portföyünü kısmen veya tamamen
devralmayı kabul eden bir veya bir kaç sigorta şirketi bulunduğu
takdirde portföy, Bakan tarafından resen devredilir. Portföyü devrolmamış
şirketler devir işlemi gerçekleşene kadar, hayat sigortası branşında
yeni sigorta sözleşmesi akdedemez, riski artıcı nitelikte zeyil,
temdit ve yenileme yapamaz.
GEÇİCİ MADDE 4 - (1) Bu Kanunun 20 nci
maddesinin altıncı fıkrası hükmü mülga 7397 sayılı Sigorta Murakabe
Kanunu uyarınca atanmış kişiler ile bu kişiler hakkında açılmış davalar
ve takipler için de geçerlidir.
GEÇİCİ MADDE 5 - (1) Mülga 7397 sayılı
Sigorta Murakabe Kanununun 25 inci maddesi uyarınca ayrılan deprem
hasar karşılıkları, bu Kanunun yürürlüğe girmesini izleyen üç ay
içinde ihtiyari yedek akçelere devrolunur.
GEÇİCİ MADDE 6 - (1) Bu Kanunun yayımı
tarihinden önce düzenlenmiş olan eksperlik, brokerlik ve prodüktörlük
ruhsatları, Müsteşarlık tarafından değiştirilinceye kadar geçerlidir.
Söz konusu değiştirme işlemini, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden
itibaren bir yıl içinde yaptırmayanlar mesleki faaliyette bulunamazlar.
Sigorta eksperlerinin eksperlik faaliyetine devam edebilmesi
için bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde
Levhaya kaydını yaptırması da gerekir.
GEÇİCİ MADDE 7 - (1) Sigorta acenteleri,
bu Kanunun yayımından itibaren bir yıl içinde Müsteşarlıktan uygunluk
belgesi almak ve Levhaya kayıt olmak zorundadır. Bu zorunluluğu
yerine getirmeyenler sigorta acenteliği faaliyetinde bulunamaz.
GEÇİCİ MADDE 8 - (1) 5237 sayılı Türk
Ceza Kanununun yürürlüğe girmesinden önce taksirli suçlar hariç
olmak üzere affa uğramış olsalar dahi ağır hapis veya beş yıldan fazla
hapis veya sigortacılık mevzuatına aykırı hareketlerinden dolayı
hapis veya birden fazla ağır para cezasına yahut cezası ne olursa
olsun basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık,
sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas, görevi kötüye
kullanma gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlak kaçakçılığı
dışında kalan kaçakçılık suçları, resmî ihale ve alım satımlara fesat
karıştırma, karapara aklama veya Devlet sırlarını açığa vurma,
vergi kaçakçılığı veya vergi kaçakçılığına teşebbüs suçlarından
dolayı hüküm giymiş bulunanlar sigorta şirketlerinde veya reasürans
şirketlerinde kurucu olamaz.
(2) Bu Kanunda sigorta şirketi ve reasürans şirketi
kurucularının niteliklerine yapılan atıflar için de birinci fıkra
hükmü uygulanır.
Yürürlük
MADDE 38 - (1) Bu Kanunun;
a) 12 nci maddesinin tarife serbestisine ilişkin
birinci fıkrası hükmü ile 17 nci maddesinin dördüncü fıkrasının garanti
fonu varlıkları üzerine bloke konulabilmesi ve ipotek tesis ettirilebilmesine
ilişkin hükmü, yayımı tarihinden üç ay sonra,
b) 37 nci maddesinin ikinci fıkrası 31/12/2006 tarihinde,
c) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 39 - (1) Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİÎ
KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ
KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METİN
SİGORTACILIK KANUNU TASARISI
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1- (1) Bu Kanunun amacı, ülkemiz sigortacılığının
geliştirilmesini sağlamak, sigorta sözleşmesinde yer alan kişilerin
hak ve menfaatlerini korumak ve sigortacılık sektörünün güvenli
ve istikrarlı bir ortamda etkin bir şekilde çalışmasını temin etmek
üzere bu Kanuna tabi kişi ve kuruluşların, faaliyete başlama, teşkilat,
yönetim, çalışma esas ve usulleri ile faaliyetlerinin sona ermesi
ve denetlenmesine ilişkin hususlar ve sigorta sözleşmesinden doğan
uyuşmazlıkların çözümlenmesine yönelik olarak sigorta tahkim sistemi
ile ilgili usul ve esasları düzenlemektir.
(2) Türkiye’de faaliyet gösteren sigorta şirketleri,
reasürans şirketleri, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği,
aracılar, aktüerler ile sigorta eksperleri bu Kanun hükümlerine
tabidir.
(3) Sosyal güvenlik kurumları, Türkiye İhracat
Kredi Bankası Anonim Şirketi ile bu Kanunun denetimle ilgili hükümleri
hariç olmak üzere özel kanunlarına göre sigortacılık faaliyetinde
bulunan diğer kuruluşlar bu Kanun kapsamında değildir.
Tanımlar
MADDE 2- (1) Bu Kanunda geçen;
a) Aktüer: Sigortacılık tekniği ile buna ilişkin
yatırım, finansman ve demografi konularında olasılık ve istatistik
teorilerini uygulayarak, yasal düzenlemelere uygun prim, karşılık
ve kâr paylarını hesaplayan, tarife ve teknik esasları hazırlayan
kişiyi,
b) Aracı: Sigorta acentesi ve brokeri,
c) Bakan: Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu
Bakanı,
ç) Birlik: Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri
Birliğini,
d) Broker: Sigorta veya reasürans sözleşmesi yaptırmak
isteyenleri temsil ederek, bu sözleşmelerin yaptırılacağı şirketlerin
seçiminde tamamen tarafsız ve bağımsız davranarak ve teminat almak
isteyen kişilerin hak ve menfaatlerini gözeterek sözleşmelerin
akdinden önceki hazırlık çalışmalarını yürütmeyi ve gerektiğinde
sözleşmelerin uygulanmasında veya tazminatın tahsilinde yardımcı
olmayı meslek edinen kişiyi,
e) Hesap: Güvence Hesabını,
f) İş planı: Sigorta şirketleri ile reasürans şirketlerinin
kuruluş amacı ile en az ilk üç yıldaki faaliyetlerine ilişkin tahminlerini
ve yükümlülüklerini sürekli olarak yerine getirebileceğini ayrıntılı
bir şekilde ortaya koyan planı,
g) Komisyon: Sigorta Tahkim Komisyonunu,
ğ) Levha: Türkiye’de faaliyette bulunan sigorta
şirketleri ile reasürans şirketleri için Birlik tarafından, sigorta
eksperleri ve sigorta acenteleri için ise Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği tarafından ayrı ayrı düzenlenecek faal olarak çalışanlara
ilişkin kayıtları gösterir levhaları,
h) Liste: Sigorta hakemleri listesini,
ı) Minimum garanti fonu: Sigorta şirketleri ile
reasürans şirketlerinin sermaye
yeterliliğinin en az üçte birine denk düşen tutarı,
i) Müsteşarlık: Hazine Müsteşarlığını,
j) Özkaynak: Sigorta şirketleri ile reasürans
şirketlerinin ödenmiş veya Türkiye’ye ayrılmış sermayeleri, her
türlü yedek akçeleri, yeniden değerleme fonu, dağıtılmamış kâr,
kâr ve sermaye yedekleri ile Müsteşarlıkça uygun görülecek sermaye
benzeri kaynaklar ve diğer kaynaklardan varsa bilanço zararı ile
Müsteşarlıkça uygun görülecek diğer değerlerin düşülmesinden
sonra bulunan tutarı,
k) Reasürans şirketi: Türkiye’de kurulmuş reasürans
şirketi ile yurt dışında kurulmuş reasürans şirketinin Türkiye’deki
teşkilatını,
l) Sigorta acentesi: Ticari mümessil, ticari vekil,
satış memuru veya müstahdem gibi tabi bir sıfatı olmaksızın bir
sözleşmeye dayanarak muayyen bir yer veya bölge içinde daimî bir surette
sigorta şirketlerinin nam ve hesabına sigorta sözleşmelerine
aracılık etmeyi veya bunları sigorta şirketleri adına yapmayı
meslek edinen, sözleşmenin akdinden önce hazırlık çalışmalarını
yürüten ve sözleşmenin uygulanması ile tazminatın ödenmesinde
yardımcı olan kişiyi,
m) Sigorta eksperi: Sigorta konusu risklerin
gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkan kayıp ve hasarların miktarını,
nedenlerini ve niteliklerini belirleyen ve mutabakatlı kıymet
tespiti, ön ekspertiz ve hasar gözetimi gibi işleri mutat meslek
olarak yapan tarafsız ve bağımsız kişiyi,
n) Sigorta hakemi: Sigorta ettiren veya sigorta
sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf
arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkları çözen kişiyi,
o) Sigorta raportörü: Sigorta ettiren veya sigorta
sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf
arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümü amacıyla
Komisyona intikal etmiş şikayetler üzerinde ön incelemeyi yapan
kişiyi,
ö) Sigorta şirketi: Türkiye’de kurulmuş sigorta
şirketi ile yurt dışında kurulmuş sigorta şirketinin Türkiye’deki
teşkilatını,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Sigorta Şirketleri ve Reasürans Şirketleri
Sigorta şirketlerinin ve reasürans şirketlerinin kuruluşu
MADDE 3- (1) Türkiye’de faaliyet gösterecek sigorta şirketleri
ile reasürans şirketlerinin anonim şirket veya kooperatif şeklinde
kurulmuş olması şarttır. Sigorta şirketleri ve reasürans şirketleri,
sigortacılık işlemleri ve bunlarla doğrudan bağlantısı bulunan
işler dışında başka işle iştigal edemez.
(2) Anonim şirket şeklinde kurulacak sigorta şirketleri
ve reasürans şirketlerinin;
a) Kurucularının;
1) Müflis veya konkordato ilan etmiş olmaması,
2) Bir sigorta veya reasürans şirketinin kurucusu
veya ortağı olmanın gerektirdiği mali güce ve itibara sahip bulunması,
3) Tasfiyeye tabi tutulan finansal kuruluşlarda
ve hakkında 20 nci maddenin ikinci ve üçüncü fıkrası hükümleri uygulanan
şirketlerde oy hakkının ya da sermayesinin doğrudan veya dolaylı
yüzde on ve daha fazla bir oranda veya bu oranın altında olsa bile denetim
ve yönetime etkili olabilecek şekilde denetim ve yönetim kurullarına
üye belirleme imtiyazı veren pay sahibi olmaması,
4) Taksirli suçlar hariç olmak üzere affa uğramış
olsalar dahi süreli hapis veya sigortacılık mevzuatına aykırı
hareketlerinden dolayı hapis veya birden fazla adli para cezasına
mahkum edilmemiş yahut cezası ne olursa olsun basit ve nitelikli
zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik,
güveni kötüye kullanma, hileli iflas, görevi kötüye kullanma gibi
yüz kızartıcı suçlar ile kaçakçılık suçları, resmî ihale ve alım satımlara
fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama,
Devlet sırlarını açığa vurma veya vergi kaçakçılığı suçlarından
dolayı hüküm giymemiş olması,
5) Tüzel kişi olması halinde bu tüzel kişinin yönetim
ve denetimine sahip kişilerin, mali güç dışında kurucularda aranan
diğer şartları taşıması,
b) Hisse senetlerinin nakit karşılığı çıkarılması
ve halka açık anonim şirketlerde halka açık olan kısım hariç olmak üzere
tamamının nama yazılı olması,
c) Bir holding bünyesinde faaliyet gösterecek olması
hâlinde, holding şirketinin finansal durumunun da sigortacılık faaliyetlerini
idame ettirmeye yeterli olması,
zorunludur.
(3) Üyeleri dışındaki kişilerle sigorta sözleşmesi
yapmayan kooperatif şeklinde kurulan sigorta şirketleri ve reasürans
şirketlerinin;
a) Mütüel (karşılıklı) sigortacılık yapması,
b) Ortak sayısının ikiyüzden az olmaması,
c) Yöneticilerine herhangi bir ayrıcalık vermemesi,
zorunludur.
(4) Kooperatiflerin, üyeleri dışındaki kişilerle
sigorta sözleşmesi yapabilmesi, bu hususun ana sözleşmelerinde
açıkça yer alması şartıyla Müsteşarlığın iznine tabidir. Kooperatif
üyeleri dışındaki kişilerle sigorta sözleşmesi yapılabilmesi
için kooperatiflerin sermayelerini, Müsteşarlıkça belirlenecek
miktara yükseltmesi zorunludur.
(5) Yabancı sigorta şirketlerinin ve reasürans
şirketlerinin Türkiye’de faaliyet göstermesine ilişkin usul ve
esaslar Bakanlar Kurulu tarafından belirlenir.
Sigorta şirketleri ve reasürans şirketlerinin teşkilatı
MADDE 4- (1) Sigorta şirketleri ve reasürans şirketlerinin
yönetim kurulları genel müdür dâhil beş kişiden, denetçiler ise iki
kişiden az olamaz. Genel müdür, yönetim kurulunun doğal üyesidir.
(2) Yönetim kurulu üyelerinin mali güç dışında
sigorta şirketi ve reasürans şirketi kurucularında aranan şartları
taşıması; çoğunluğunun en az dört yıllık yüksek öğrenim görmüş olması
ve sigortacılık, iktisat, işletme, muhasebe, hukuk, maliye, matematik,
istatistik, aktüerya veya mühendislik alanlarında en az üç yıl deneyimi
olan kişilerden seçilmesi şarttır.
(3) Genel müdür ve yardımcılarının, mali güç dışında
sigorta şirketi ve reasürans şirketi kurucularında aranan şartları
taşıması, en az dört yıllık yüksek öğrenim görmüş olması ve genel müdürlüğe
atanacakların en az on yıl, sigortacılık veya sigortacılık tekniği
ile ilgili konulardan sorumlu genel müdür yardımcılıklarına atanacakların
yedi yıldan az olmamak üzere sigortacılık, iktisat, işletme, muhasebe,
hukuk, maliye, matematik, istatistik, aktüerya veya mühendislik
alanlarının en az birinde; diğer genel müdür yardımcılıklarına
atanacakların da sorumlu olacakları alanda en az yedi yıl deneyim
sahibi olması şarttır. Genel müdür yardımcılıklarından en az birinin
sigortacılık veya sigortacılık tekniği ile ilgili konulardan sorumlu
olması zorunludur.
(4) Murahhas üyelerin genel müdürde aranan şartları
taşıması zorunludur.
(5) Başka unvanlarla istihdam edilseler dahi,
yetki ve görevleri itibarıyla genel müdür yardımcısına denk veya
daha üst konumlarda görev yapan diğer yöneticiler de genel müdür
ve genel müdür yardımcılarına ilişkin hükümlere tabidir.
(6) Denetçilerin, mali güç dışında sigorta şirketi
ve reasürans şirketi kurucularında aranan şartları taşımaları,
en az dört yıllık yüksek öğrenim görmüş olmaları ve sigortacılık,
iktisat, hukuk, maliye, işletme ve muhasebe alanlarında en az üç
yıl deneyimi olan kişilerden seçilmesi şarttır.
(7) Sigorta veya reasürans şirketinin hakim hissedarı
tüzel kişilerin yönetim ve denetimine sahip kişilerde de, mali
güç dışında sigorta şirketi ve reasürans şirketi kurucularında
aranan şartlar aranır.
(8) Sigorta şirketleri ile reasürans şirketleri;
tüm iş ve işlemlerinin, sigortacılık mevzuatı ve ilgili diğer mevzuata,
şirketin iç yönergeleri ile yönetim stratejisi ve politikalarına
uygunluğunun sürekli kontrol edilmesi, denetlenmesi ile hata, hile
ve usulsüzlüklerin tespiti ve önlenmesi amacıyla risk yönetim sistemleri
de dahil olmak üzere etkin bir iç denetim sistemi kurmak zorundadır.
İç denetim, dışarıdan hizmet alımı yoluyla da yapılabilir.
Ruhsat
MADDE 5- (1) Sigorta şirketleri ve reasürans şirketleri,
faaliyete geçebilmek için, faaliyet göstermek istedikleri her bir
sigorta branşında Müsteşarlıktan ruhsat almak zorundadır. Alınan
ruhsatlar, ticaret siciline tescil ve Ticaret Sicil Gazetesi ile
Türkiye çapında dağıtımı yapılan ve tiraj bakımından ilk on sırada
yer alan günlük gazetelerden ikisinde ilan ettirilir.
(2) Sigorta şirketleri hayat ve hayat dışı sigorta
gruplarından sadece birinde faaliyet gösterebilir. Bu gruplarda
yer alan sigorta branşları Bakan tarafından belirlenir.
(3) Kuruluş işlemlerini tamamlayan ve ruhsat talebinde
bulunan sigorta şirketleri ile reasürans şirketleri, ödenmiş sermayelerini,
ruhsat talep edilen sigorta branşları için öngörülen sermaye tutarları
ile verilmek istenen teminatlara bağlı olarak, beş milyon Türk Lirasından
az olmamak kaydıyla, Müsteşarlıkça belirlenecek miktara yükseltmek
zorundadır. Müsteşarlık, söz konusu miktarı, Türkiye İstatistik
Kurumu tarafından açıklanan Üretici Fiyatları Endeksi artış oranını
aşmamak kaydıyla artırmaya yetkilidir.
(4) Kuruluş işlemlerinin tamamlanmasından itibaren
bir yıl içinde ruhsat başvurusunda bulunmamış sigorta şirketleri
ve reasürans şirketleri, ticaret unvanlarında sigorta şirketi veya
reasürans şirketi ibaresini kullanamaz.
Ruhsat talebinin değerlendirilmesi
MADDE 6- (1) Ruhsat talebi;
a) Sigorta şirketleri ve reasürans şirketlerinin
kurucuları ile yönetici ve denetçilerinin bu Kanunda öngörülen
şartları taşımaması,
b) İş planına ve ibraz edilen belgelere göre sigorta
sözleşmesine taraf olanların hak ve menfaatlerinin yeterince korunamayacağının
anlaşılması veya yükümlülüklerin sürekli ve yeterli olarak yerine
getirilebilecek şekilde oluşturulmaması,
c) Başvurunun yeterli beyan ve bilgileri içermemesi
veya bu Kanunda öngörülen şartları taşımadığının anlaşılması,
ç) Sigorta şirketleri
ve reasürans şirketlerinin, gerekli teknik donanım ya da yeterli
sayıda nitelikli personele sahip olmadığının veya ruhsat talep
edilen alanda sigortacılık yapma yeterliliğinin bulunmadığının
yapılan denetimle tespit edilmesi,
hâllerinden en az birinin gerçekleşmesi durumunda
reddedilir.
Ruhsat iptali
MADDE 7- (1) Bu Kanunun ruhsat iptaline ilişkin hükümleri
saklı kalmak kaydıyla;
a) Ruhsat verilmesine ilişkin şartların bir kısmının
veya tamamının kaybolması hâlinde, üç aydan az olmamak üzere, Müsteşarlık
tarafından verilecek süre içinde durumun düzeltilmemiş olması,
b) Ruhsatın verildiği tarihten itibaren bir yıl
içinde veya Müsteşarlığın uygun görüşüyle yapılanlar hariç olmak
üzere, aralıksız olarak altı ay süre ile sigorta veya reasürans sözleşmesi
akdedilmemesi,
c) Sigortacılık mevzuatına aykırı uygulamalar
sonucunda sigorta sözleşmesi ile ilgili kişilerin hak ve menfaatlerinin
tehlikeye düştüğünün anlaşılması,
ç) 20 nci madde hükmü hariç olmak üzere, bu Kanun
hükümlerinden doğan yükümlülüklerin ağır şekilde ihlal edilmesi
veya yükümlülüklerin ihlalinin mutat hâle gelmesi durumunda, Müsteşarlık
tarafından, üç aydan az olmamak kaydıyla, verilecek süre içinde durumun
düzeltilmemiş olması,
d) İş planında belirtilen hedeflerden, Müsteşarlığın
bilgisi dahilinde yapılan değişiklik dışında makul nedenler olmaksızın
aşırı derecede uzaklaşılmış olması,
hâllerinden en az birinin gerçekleşmesi durumunda,
sigorta şirketlerinin ve reasürans şirketlerinin ilgili branş ya
da bütün branşlardaki ruhsatları Müsteşarlık tarafından iptal edilebilir.
Ruhsat iptali, ticaret siciline tescil ve Ticaret Sicil Gazetesi
ile Türkiye çapında dağıtımı yapılan ve tiraj bakımından ilk on sırada
yer alan günlük gazetelerden ikisinde ilan ettirilir.
(2) Ruhsatı iptal edilen şirketler, altı ayı geçmemek
üzere Müsteşarlık tarafından verilecek süre içinde iptal edilen
ruhsatla bağlantılı portföylerini devretmek zorundadır. Aksi takdirde
Müsteşarlık resen devir de dâhil olmak üzere portföyün tasfiyesine
yönelik her türlü tedbiri almaya yetkilidir.
Ana sözleşme değişiklikleri
MADDE 8- (1) Sigorta şirketleri ile reasürans şirketlerinin
ana sözleşmelerinin değiştirilmesinde, Müsteşarlığın uygun görüşü
aranır. Müsteşarlıkça uygun görülmeyen değişiklik tasarıları genel
kurul gündemine alınamaz ve genel kurulda görüşülemez. Sicil memuru,
Müsteşarlığın uygun görüşü olmaksızın ana sözleşme değişikliklerini
ticaret siciline tescil edemez.
İntifa ve oy kullanma haklarının edinilmesi
MADDE 9- (1) Doğrudan veya dolaylı olarak bir sigorta veya
reasürans şirketinin sermayesinin yüzde onunu, yüzde yirmisini,
yüzde otuzüçünü veya yüzde ellisini bulacak ya da aşacak şekildeki
hisse edinimleri ile bir ortağa ait hisselerin söz konusu oranları
bulması veya bu oranların altına düşmesi sonucunu doğuran hisse
devirleri Müsteşarlığın iznine tabidir.
(2) Şirketin denetim ve yönetime etkili olabilecek
şekilde yönetim kurullarına üye belirleme imtiyazını veren hisse
devri, oransal sınırlamalara bakılmaksızın Müsteşarlığın iznine
tabidir.
(3) Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine aykırı
olarak izin alınmaksızın yapılan hisse devirleri pay defterine kaydolunmaz.
(4) İntifa hakkı ile oy hakkının edinilmesinde
de bu madde hükümleri uygulanır.
(5) Doğrudan veya dolaylı olarak sermayenin ya
da oy ve intifa haklarının yüzde on ve daha fazlasına sahip olan veya
bu oranların altında olsa dahi şirketin denetim ve yönetimine etkili
olabilecek şekilde yönetim kurullarına üye belirleme imtiyazını
veren hisselere sahip olan ortakların, sigorta şirketi ve reasürans
şirketi kurucularında aranan nitelikleri taşıması şarttır. Sigorta
şirketleri ile reasürans şirketleri, bu nitelikleri taşımayan ortaklarını
Müsteşarlığa bildirir. Kurucularda aranan nitelikleri kaybeden
ortaklar temettü dışındaki ortaklık haklarından yararlanamaz.
Bu hâlde diğer ortaklık hakları kayyım tarafından kullanılır.
(6) Bakan, faaliyet alanları itibarıyla sigorta
şirketlerinin ve reasürans şirketlerinin mali bünyelerini olumsuz
etkileyecek durumdaki ortaklara, bu şirketlerde hisse sınırlamaları
getirebilir.
Tasfiye, birleşme, devir, portföy devri ve iflas
MADDE 10- (1) Bir sigorta şirketinin kendi talebi ile tasfiye
edilmesi, bir veya birkaç şirket ile birleşmesi veya aktif ve pasifleri
ile başka bir şirkete devrolunması, sigorta portföyünü teminat ve
karşılıkları ile birlikte kısmen veya tamamen diğer bir şirkete
devretmesi Bakanın iznine tabidir. Reasürans şirketleri hakkında
da bu fıkra hükümleri uygulanır. Bu fıkra hükmüne aykırı olarak yapılan
tasfiye, birleşme, devralma ve portföy devirleri hükümsüzdür.
(2) Müsteşarlık, lüzumu hâlinde, tasfiye memurlarının
değiştirilmesini talep edebilir.
(3) Birleşme, devir ve portföy devirleri, Türkiye
çapında dağıtımı yapılan ve tiraj bakımından ilk on sırada yer
alan günlük gazetelerden ikisinde, birer hafta arayla en az ikişer
defa yayımlanmak suretiyle duyurulur. Sigorta sözleşmeleri devredilen
portföyde yer almak kaydıyla portföyünü devreden veya bir şirkete
devrolunan ya da birleşen şirketlerle sigorta sözleşmesi akdetmiş
olan kişiler; birleşme, devir ya da portföy devrini öğrendikleri tarihten
itibaren, devir, birleşme ya da portföy devri nedeniyle, üç ay içinde
sözleşmelerini feshedebilir.
(4) Sigorta şirketinin iflası hâlinde sigortalılar,
iflas masasına üçüncü sırada iştirak eder.
(5) Müsteşarlık, lüzumu hâlinde iflas masasındaki
yetkililerin değiştirilmesini talep edebilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Sigorta Sözleşmeleri
Sigorta sözleşmeleri
MADDE 11- (1) Sigorta sözleşmelerinin
ana muhtevası, Müsteşarlıkça onaylanan ve sigorta şirketlerince
aynı şekilde uygulanacak olan genel şartlara uygun olarak düzenlenir.
Ancak, sigorta sözleşmelerinde işin özelliğine uygun olarak özel
şartlar tesis edilebilir. Bu hususlar, sigorta sözleşmesi üzerinde
ve özel şartlar başlığı altında herhangi yanılgıya neden olmayacak
şekilde açık olarak belirtilir.
(2) Hayat sigortalarına ilişkin sözleşmelerin
yapılmasına dair teklifnamenin sigorta şirketine ulaştığı tarihten
itibaren otuz gün içinde sigorta şirketi tarafından reddedilmemesi
hâlinde sigorta sözleşmesi yapılmış olur.
(3) Sigorta şirketleri ve sigorta acenteleri tarafından,
gerek sözleşmenin kurulması gerekse sözleşmenin devamı sırasında
sigorta ettiren, lehdar ve sigortalıya yapılacak bilgilendirmeye
ilişkin hususlar yönetmelikle düzenlenir.
(4) Sigorta sözleşmelerinde kapsam dahiline
alınmış olan riskler haricinde, kapsam dışı bırakılmış riskler açıkça
belirtilir. Belirtilmemiş olan riskler teminat kapsamında sayılır.
(5) Sigorta sözleşmelerinde yabancı kelimelere
yer verilemez. Yabancı kelimelerin karşılığı olarak Türk Dil Kurumu
tarafından belirlenen kelimelerin kullanımı esastır.
Tarifeler
MADDE 12- (1) Sigorta tarifeleri,
sigortacılık esasına ve genel kabul görmüş aktüeryal tekniklere
uygun olarak sigorta şirketleri tarafından serbestçe belirlenir.
Ancak, bu Kanuna ve diğer kanunlara göre ihdas edilen zorunlu sigortaların
teminat tutarları ile tarife ve talimatları Bakan tarafından tespit
olunur ve Resmî Gazetede yayımlanır.
(2) Bakan, gerek görülen hâllerde hayat, bir yıldan
uzun süreli ferdî kaza, sağlık, hastalık ve ihtiyari deprem sigortaları
tarifeleri ile prim, formül ve cetvellerinin uygulamaya konulabilmesini
Müsteşarlığın onayına tabi kılabilir veya özel kanunlardaki hükümler
saklı kalmak kaydıyla gerekli görülen hâllerde, tespit ve ilan ettiği
aracılık komisyonlarını, tasdike tabi kıldığı veya tespit ettiği
her türlü tarifeyi serbest bırakabilir.
Zorunlu sigortalar
MADDE 13- (1) Bakanlar Kurulu,
kamu yararı açısından gerekli gördüğü hâllerde zorunlu sigortalar
ihdas edebilir. Sigorta şirketleri, 20 nci maddenin ikinci fıkrasının
(b) bendi ile üçüncü fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla faaliyet
gösterdiği sigorta branşlarının kapsamında bulunan zorunlu sigortaları
yapmaktan kaçınamaz.
(2) Müsteşarlık, zorunlu sigortaya konu teşkil
eden menfaat üzerinde yapacakları iş ve işlemler nedeniyle, ilgili
kurum ve kuruluşların görüşlerini alarak zorunlu sigorta denetimi
yapabilecekleri belirlemeye yetkilidir.
(3) Bir faaliyetin icrası ya da bir şeyin kullanılması
için izin veya ruhsat vermeye veya bunları denetlemeye yetkili merciler
ile ikinci fıkra uyarınca belirlenen kurum ve kuruluşlar; yürütecekleri
iş ve işlemlerde, yapılması zorunlu sigortaların geçerli teminat
tutarları dâhilinde yaptırılıp yaptırılmadığını araştırmakla
yükümlüdür. Bu kurum ve kuruluşlar ile izin veya ruhsat vermeye ve
denetlemeye yetkili mercilerce, geçerli teminat tutarında sigorta
yapılmamış olduğunun tespiti hâlinde işlem yapılmaz. Geçerli teminat
alınana kadar sigortalının zorunlu sigortaya konu teşkil eden faaliyeti
yetkili merciler tarafından durdurulur.
Güvence Hesabı
MADDE 14- (1) Bu Kanunun 13 üncü
maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu
ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas
edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga
21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde
ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların
oluşması hâlinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan
geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye
Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği nezdinde Güvence Hesabı
oluşturulur.
(2) Hesaba;
a) Sigortalının tespit edilememesi durumunda
kişiye gelen bedensel zararlar için,
b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli
olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların
neden olduğu bedensel zararlar için,
c) Sigorta şirketinin mali bünye zaafiyeti nedeniyle
sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da
iflası hâlinde ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar
için,
ç) Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı
kazada, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı
hâllerde, kişiye gelen bedensel zararlar için,
d) Yeşil Kart Sigortası uygulamaları için faaliyet
gösteren Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunca yapılacak ödemeler
için,
başvurulabilir. Bakanlar Kurulu, gerekli görülen
hâllerde, eşyaya gelecek zararların kısmen veya tamamen Hesaptan
karşılanmasına karar vermeye yetkilidir.
(3) Hesabın gelirleri; birinci fıkrada belirtilen
zorunlu sigortalar ve yeşil kart sigortaları için tahsil edilen toplam
primlerin yüzde biri oranında sigorta şirketlerince ödenecek katılma
payları ile sigorta ettirenlerden safi primlerin yüzde ikisi oranında
tahsil edilecek katılma paylarından oluşur. Bakan, bu oranları binde
beşe kadar indirmeye veya tekrar kanuni sınırlarına kadar yükseltmeye
yetkilidir.
(4) Sigorta şirketleri, üçüncü fıkra hükmü gereğince
kendileri tarafından ödenmesi gereken bir takvim yılına ilişkin
katılma paylarını takip eden yılın Şubat ayı sonuna kadar; sigorta
ettirenlerden tahsil edilen katılma paylarını ise, tahsil edildikleri
ayı takip eden ayın sonuna kadar Hesaba yatırmak zorundadır.
(5) Hesap kapsamındaki her zorunlu sigorta ve yeşil
kart sigortası için ayrı hesap açılır ve bunların gelir ve giderleri
bu hesaplarda izlenir.
(6) Hesabın gelir ve giderleri ile işlemleri,
Müsteşarlıkça her yıl denetlenir.
(7) Hesabın kuruluşuna, işleyişine, fon varlıklarının
nemalandırılmasına, Hesaptan yapılacak ödemelere, gerek ilgililere
gerekse Türkiye Motorlu Taşıt Bürosuna yapılacak rüculara, 24
üncü madde uyarınca oluşturulacak bilgi merkezine ve Komisyona
yapılacak katkı payı ve diğer harcamalara ilişkin esaslar yönetmelikle
düzenlenir.
Yurt dışında yaptırılabilecek
sigortalar
MADDE 15- (1) Türkiye’de yerleşik
kişiler, Türkiye’deki sigortalanabilir menfaatlerini, Türkiye’de
faaliyette bulunan sigorta şirketlerine ve Türkiye’de yaptırmak
zorundadır.
(2) Ancak;
a) İhracat ve ithalat konusu mallar için nakliyat
sigortası,
b) Uçak, gemi, helikopter için, dış kredi ile satın
alındıklarında, münhasıran dış kredi miktarı ile sınırlı olarak ve
dış borç ödeninceye kadar; yurt dışından finansal kiralama yolu ile
getirilmelerinde ise finansal kiralama sözleşmesi süresi ile sınırlı
olarak yaptırılacak tekne sigortaları,
c) Gemilerin işletilmesinden doğan sorumluluk
sigortası,
ç) Hayat sigortaları,
d) Kişilerin Türkiye haricinde bulunacakları
süre için bu süre ile sınırlı olmak kaydıyla veya geçici olarak yurt
dışında kaldıkları sırada yaptırabilecekleri ferdî kaza, hastalık,
sağlık ve motorlu taşıt sigortaları,
yurt dışında da yaptırılabilir.
(3) Bakanlar Kurulu yurt dışında yaptırılabilecek
sigortaların kapsamını genişletmeye yetkilidir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Mali Bünye
Teknik karşılıklar
MADDE 16- (1) Sigorta şirketleri
ve reasürans şirketleri sigorta sözleşmelerinden doğan yükümlülükleri
için, bu maddede belirtilen esaslara göre yeteri kadar karşılık
ayırmak zorundadır.
(2) Kazanılmamış primler karşılığı; yürürlükte
bulunan her bir sigorta sözleşmesine ilişkin olarak yazılan brüt
primin gün esasına göre takip eden hesap dönemine veya dönemlerine
sarkan kısmından; yürürlükte bulunan yıllık hayat sigortaları ile
süresi bir yılı aşan birikim priminin de alındığı hayat sigortalarında
ise, yazılan brüt primlerden varsa birikime ayrılan kısım düşüldükten
sonra kalan tutarın takip eden döneme veya dönemlere sarkan kısmından
oluşur. Ancak, gün esasına göre karşılık hesaplaması mümkün olmayan
reasürans ve retrosesyon işlemlerinde, sekizde bir esasına göre
kazanılmamış primler karşılığı ayrılması mümkündür.
(3) Devam eden riskler karşılığı; sigorta sözleşmesinin
süresi boyunca üstlenilen risk düzeyi ile kazanılan primlerin zamana
bağlı dağılımının uyumlu olmadığı kabul edilen sigorta branşlarında,
ayrıca kazanılmamış primler karşılığının şirketin taşıdığı risk
ve beklenen masraf düzeyine göre yetersiz kalması hâlinde ayrılır.
(4) Dengeleme karşılığı; takip eden hesap dönemlerinde
meydana gelebilecek tazminat oranlarındaki dalgalanmaları dengelemek
ve katastrofik riskleri karşılamak üzere Müsteşarlıkça belirlenen
branşlar için ayrılan karşılıktır. Müsteşarlık, bu karşılığı ikame
edecek şekilde, belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ihtiyat ayrılmasına
karar verebilir.
(5) Matematik karşılık; bir yıldan uzun süreli hayat,
sağlık, hastalık ve ferdî kaza sigortası sözleşmeleri için sigorta
şirketleri tarafından sigorta ettirenler ile lehdarlara olan yükümlülüklerini
karşılamak üzere sözleşme teknik esaslarında belirtilen, istatistiksel
ve aktüeryal yöntemler kullanılarak hesaplanan karşılıklar ile
taahhüt edilmişse, bu karşılıkların yatırıma yönlendirilmesi sonucu
elde edilen gelirden sigortalılara ayrılan pay karşılıkları toplamıdır.
(6) Muallak tazminat karşılığı; kayda geçmiş ancak
ödenmemiş tazminat tutarları ile gerçekleşmiş ancak kayda geçmemiş
tahmini tazminat tutarları ve bu tazminatlar ile ilgili yapılan
gider karşılıkları ve bu tutarların yetersiz kalması durumunda
yeterlilik için Müsteşarlıkça belirlenen esaslar çerçevesinde ayrılan
ek karşılıklardan oluşur.
(7) İkramiyeler ve indirimler karşılığı; sigorta
şirketlerinin ikramiye veya indirim uygulamasına gitmesi durumunda,
cari yılın teknik sonuçlarına göre sigortalılar veya lehdarlar
için ayrılan ikramiye ve indirim tutarlarından oluşur.
(8) Teknik karşılıklarda reasürör payının, devredilen
risk ve primle orantılı olması esastır. Ancak, Müsteşarlık mali açıdan
belirleyeceği kriterleri karşılayamayan reasürörlere devredilen
işlerde reasürör payının düşülmemesini isteyebilir.
(9) Sigorta şirketleri ile reasürans şirketlerinin
varlıkları, teknik karşılıkları karşılayacak düzeyde olmalıdır.
Teknik karşılıklara ilişkin usul ve esaslar ile teknik karşılıkların
yatırılacağı varlıklara ilişkin hususlar yönetmelikle düzenlenir.
Teminatlar
MADDE 17- (1) Sigorta şirketleri,
yurt içinde akdetmiş oldukları sigorta sözleşmelerinden doğan taahhütlerine
karşılık olarak bu maddede belirlenen esaslara göre teminat ayırmak
zorundadır.
(2) Hayat branşında faaliyet gösteren sigorta
şirketleri, Müsteşarlıkça belirlenen dönemler itibarıyla ayrılan
matematik karşılıkları ile muallak tazminat karşılıklarının toplamından,
29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca yapılan
ikrazlar ve henüz tahsil edilmemiş prim alacakları tutarına isabet
eden matematik karşılıkların düşülmesinden sonra kalan tutara
karşılık gelen varlıkları Müsteşarlıkça belirlenen süreler içinde
ve Müsteşarlık lehine teminat olarak bloke veya ipotek ettirmek zorundadır.
Yeni kurulan sigorta şirketlerinde ilk üç yıl itibarıyla tesis edilecek
teminat tutarı, şirketin ödenmiş sermayesi de dikkate alınarak
Müsteşarlıkça tespit edilir. Ancak, bu şirketlerin bir yıl ve bir yıldan
kısa süreli verdikleri hayat, ferdî kaza, sağlık ve hastalık teminatları
için dördüncü fıkra hükümleri uygulanır.
(3) Hesap yılı içinde, hayat branşındaki tahsilatı
aşacak şekilde bu branşta sigortalılara ödeme yapmak zorunda kalan
sigorta şirketlerinin, söz konusu branşa ait teminat olarak gösterilen
ve bloke edilen varlıklarından, aşılan miktar dâhilinde Müsteşarlıkça
uygun görülecek kısım serbest bırakılır.
(4) Hayat dışı sigorta şirketleri, hesaplama
yöntemi yönetmelikle belirlenecek sermaye yeterliliğinin üçte
birinden az olmamak kaydıyla teminat olarak minimum garanti fonu
tesis eder. Minimum garanti fonu, hiç bir dönemde çalışılan branşlar
itibarıyla gerekli olan asgari sermaye tutarlarının üçte birinden
az olamaz. Müsteşarlık tesis edilen minimum garanti fonu varlıkları
üzerine bloke veya ipotek tesis ettirmeye yetkilidir. Ancak, bu
şirketlerin bir yıldan uzun süreli yaptıkları ferdî kaza, hastalık
ve sağlık sigorta sözleşmeleri için ayıracakları teminatlar hakkında
ikinci fıkra hükmü uygulanır.
(5) Sigorta şirketlerinin faaliyetine son verdiği
branşlara ait teminat blokajı, sigortalılara karşı bu branşa ait
tüm ödemelerin yapılmış olması kaydıyla Müsteşarlıkça serbest bırakılır.
Ancak, şirketin ödeme güçlüğüne düşmesi hâlinde, Müsteşarlık, sigortalılara
teminatlardan ödeme yapılmasına karar verebilir.
(6) Teminatlar, sigortalıların tüm alacakları
ödenmeden iflas veya tasfiye masasına dâhil edilemez, haczolunamaz,
üzerlerine ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz konulamaz. Ancak,
Müsteşarlığın, sigortalı alacaklarının korunması amacıyla teminatlar
üzerinde ihtiyati tedbir koydurtma hakkı saklıdır.
(7) Müsteşarlık, sigorta şirketleri ve reasürans
şirketleri ile sigortacılık yapan diğer kuruluşların mali bünye
ve özkaynak yeterliliğine ilişkin düzenlemeleri yapmaya ve bloke
edilecek varlıkların tür, değerleme esasları ile blokaj, deblokaj,
ipotek tesisi ve fekkine ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
Bu işlemlere ilişkin masraflar ilgili şirket tarafından karşılanır.
Hesap esasları, kayıt
düzeni ile temel mali tablo ve mali bünye düzenlemeleri
MADDE 18- (1) Sigorta şirketleri
ve reasürans şirketleri, hesaplarını ve mali tablolarını, Müsteşarlıkça
belirlenecek esaslara ve örneğe uygun olarak düzenlemek, ilan ettirmek
ve Müsteşarlığa göndermek zorundadır.
(2) Sigorta şirketleri ile reasürans şirketleri
bilançolarının, kâr ve zarar cetvellerinin ve Müsteşarlıkça uygun
görülecek diğer mali tablolarının bağımsız denetim kuruluşlarına
denetlettirilmesi ve ilan ettirilmesi zorunludur. Müsteşarlık,
sigorta şirketleri ve reasürans şirketlerinin bağımsız dış denetim
kuruluşlarınca denetlenmelerini düzenlemeye yetkilidir.
(3) Sigorta şirketleri ve reasürans şirketlerince
ilan edilen mali tabloların gerçeğe aykırılığının tespiti hâlinde
Müsteşarlık, genel kabul görmüş muhasebe kural ve ilkelerini göz
önünde bulundurarak söz konusu mali tabloları düzeltilmiş olarak
yeniden ilan ettirebilir.
(4) Müsteşarlık, sigorta şirketleri ile reasürans
şirketlerinden, diğer kanunların zorunlu kıldığı defterlerden
başka, özel defterler tutmalarını talep etmeye ve bu defterlerin
tabi olacağı esas ve usulleri tespite, belirleyeceği esaslar ve örneklere
uygun olarak her türlü bilgi, cetvel, rapor, hesap özetleri ve mali
tablolar istemeye, gerekli gördüğü takdirde mali tabloları ilan
ettirmeye, sigortacılık sektörünün mali yapısının güçlendirilmesi
için finansal oranlar tespit etmeye, şirket kaynaklarının hangi aktiflere
ve ne oranda yatırılacağını belirlemeye yetkilidir.
(5) Gerekli görülen hâllerde Müsteşarlık, sigorta
şirketleri, reasürans şirketleri, aracılar ve sigorta eksperlerinden
her türlü bilgi, belge ve raporu istemeye yetkilidir. Konsolide
tabloların oluşturulmasında Müsteşarlık ana ortaktan, ana ortaklık
ise konsolide finansal raporlama ile ilgili kuruluşlardan bu konuda
her türlü bilgi ve belgeyi talep etmeye yetkilidir.
Aktif azaltıcı işlem
yasağı
MADDE 19- (1) Sigorta şirketleri
ile reasürans şirketlerinin ortakları, yönetim kurulu üyeleri,
denetçileri ve çalışanları, şirket ana sözleşmesi veya genel kurul
ya da yönetim kurulu kararı ile saptanan hükümler dâhilinde personele
yapılan ödemeler, yardım veya verilen avanslar hariç, şirket kaynaklarını
dolaylı ya da dolaysız kullanamaz, iyiniyet kurallarına aykırı
olarak aktifin değerini düşüren işlemlerde bulunamaz ve hiçbir
surette örtülü kazanç aktarımı yapamaz. Sigorta şirketleri ile
reasürans şirketleri kendi borçları veya sigorta işlemlerinden
doğanlar hariç olmak üzere personeli, ortakları, iştirakleri veya
diğer kişi ve kurumlar lehine mal varlığını teminat olarak gösteremez,
kefil olamaz ve kredi sağlayamaz.
Mali bünyenin güçlendirilmesi
MADDE 20- (1) Bir sigorta veya
reasürans şirketinin minumum garanti fonu tutarını karşılayamadığının,
tesis etmesi gereken teminatı tesis edemediğinin, teknik karşılıkları
karşılayacak yeterli veya teknik karşılıklara uygun varlıklarının
bulunmadığının ya da sözleşmelerden doğan yükümlülüklerini yerine
getiremediğinin yahut şirketin mali bünyesinin sigortalıların
hak ve menfaatlerini tehlikeye düşürecek derecede zayıflamakta
olduğunun tespiti hâllerinde, Bakan uygun bir süre vererek, mali
bünyenin güçlendirilmesine yönelik olarak ilgili sigorta ve reasürans
şirketinden;
a) Mali bünyesindeki zafiyetin nasıl giderileceğini
ve sigortalıların hak ve menfaatlerinin nasıl korunacağını içeren
kapsamlı bir iyileştirme planı sunulması ve uygulanmasını,
b) Sermayesinin artırılması, ödenmemiş kısmının
ödenmesi, sermayeye mahsuben şirkete ödeme yapılması veya kâr dağıtımının
durdurulması ya da ilave teminat tesis edilmesini,
c) Varlıklarının kısmen ya da tamamen elden çıkarılması
veya elden çıkarılmasının durdurulmasını, yeni iştirak ve sabit
değerler edinilmemesini,
ç) Mali bünyesini ve likiditesini güçlendirici
ve riski azaltıcı benzer tedbirler alınmasını,
d) Tespit edilecek gündemle genel kurulun olağanüstü
toplantıya çağrılmasını veya genel kurul toplantısının ertelenmesini,
e) Benzeri diğer hususların yerine getirilmesini,
isteyebilir.
(2) Ayrıca, Bakan;
a) Sigorta şirketlerinde şirketin faaliyette
bulunduğu sigorta branşlarından, reasürans şirketlerinde ise sigorta
gruplarından birine veya tamamına ait sigorta portföyünü teminat
ve karşılıkları ile birlikte başka şirket veya şirketlere devretmeye,
devralacak şirket bulunamadığı takdirde ise devredilecek portföyün
tasfiyesine yönelik her türlü tedbiri almaya,
b) Sigorta portföyünü sınırlandırmaya,
c) Yönetim veya denetim kurulu üyelerinden bir
kısmını veya tamamını görevden alarak ya da bu kurullardaki mevcut
üye sayısını artırarak bu kurullara üye atamaya veya sigorta veya
reasürans şirketinin yönetiminin kayyıma devredilmesini talep
etmeye,
ç) Mali bünyenin güçlendirilmesine yönelik benzeri
diğer tedbirleri almaya,
yetkilidir. 4 üncü maddede öngörülen şartlar,
bu fıkranın (c) bendi uyarınca atanacak kişiler için de aranır.
(3) Bu maddede öngörülen tedbirlerin uygulanmaması
veya uygulanamayacağının anlaşılması, sigorta veya reasürans
şirketinin ödemelerini tatil etmesi, sigortalılara olan yükümlülüklerini
yerine getirememesi veya şirket özkaynaklarının minimum garanti
fonunun altına düşmesi hâlinde, Bakan, sigorta veya reasürans şirketinin
tüm branşlarda veya ilgili branşlarda yeni sigorta sözleşmesi akdetme
ve temdit yetkisini kaldırmaya, ruhsatlarını iptal ve varlıklarını
bloke etmeye yetkilidir.
(4) Sigorta şirketleri ve reasürans şirketleri
dışında ve kendi özel kanunları uyarınca, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine
göre sigorta veya reasürans sözleşmesi yapan diğer kurum ve kuruluşların,
sözleşmelerden doğan yükümlülüklerini yerine getiremediğinin
ve mali bünyesinin sigortalıların hak ve menfaatlerini tehlikeye
düşürecek şekilde zayıflamakta olduğunun tespit edilmesi hâlinde,
Bakan, mali bünyenin güçlendirilmesine yönelik tedbirler almaya,
yönetim ve denetimde yer alan kişilerin tamamını veya bir kısmını
görevden alarak yenilerini atamaya veya yönetimin kayyıma devredilmesini
talep etmeye yetkilidir.
(5) Mali bünye zafiyetinin kriterleri yönetmelikle
belirlenir.
(6) Bu madde uyarınca şirket yönetim ve denetimine
atananlar, şirkete ait doğmuş veya doğacak kamu borçlarından, sosyal
güvenlik kuruluşlarına olan borçlarından ve şirketin diğer mali
yükümlülüklerinden sorumlu tutulamaz. Bu madde uyarınca atanan
kamu görevlileri hakkında ceza davası açılabilmesi Bakanın iznine
tabi olduğu gibi bu kişiler hakkında açılan hukuk davaları da Müsteşarlığa
karşı açılmış sayılır. Müsteşarlık tarafından açılan davalar hariç
olmak üzere, bu kişiler hakkında açılan davalar ve başlatılan soruşturma
ve kovuşturmalarda, yargılama giderleri ve Türkiye Barolar Birliğince
açıklanan asgari ücret tarifesinde belirlenen avukatlık ücreti,
Müsteşarlık bütçesinden karşılanır. Türk Ticaret Kanununun yönetim
kurulunun ibrasına ilişkin hükümleri bu madde uyarınca atananlar
hakkında uygulanmaz.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Aktüerler, Aracılar
ve Sigorta Eksperleri
Aktüerler ve brokerler
MADDE 21- (1) Sigorta şirketleri
ile reasürans şirketleri, yeterli sayıda aktüerle çalışmak zorundadır.
Müsteşarlık tarafından aktüerlerin kaydedildiği bir Aktüerler
Sicili tutulur. Sicile kaydolunmadan aktüerlik yapılamaz. Aktüerlik
unvanının kazanılması ile aktüerlerin görev ve yetkilerine ilişkin
usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
(2) Brokerlik, Müsteşarlıktan alınan brokerlik
ruhsatı ile yapılır. Müsteşarlık, ruhsat ile ilgili işlemlerin incelemeye
ve onaya hazır hâle getirilmesi hususunda ilgili sivil toplum ve
meslek kuruluşlarına görev verebilir. Brokerlerin görev ve yetkilerine
ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
(3) Sigorta şirketlerinin, sigorta acentelerinin
ve sigorta eksperlerinin ortakları, yönetim ve denetiminde bulunan
kişiler ve bunlar adına imza atmaya yetkili olanlar ile mesleki faaliyette
bulunan şirket çalışanları; brokerlik yapamaz, tüzel kişi brokerin
yönetim ve denetim kurullarında görev alamaz, imzaya yetkili olarak
çalışamaz, bunlara ortak olamaz ve bunlardan ücret karşılığı herhangi
bir iş kabul edemez. Bu sınırlandırmalar söz konusu kimselerin eş
ve velayeti altındaki çocukları için de geçerlidir.
(4) Sigorta brokerliği yapması yasaklananlar,
brokerlik ile ilgili faaliyetlerde çalıştırılamaz ve her ne şekilde
olursa olsun bu kişilerle brokerlik mesleğinin icrası için işbirliği
yapılamaz.
(5) Sigorta brokerleri ve bunların yanlarında
çalışanlar, işleri dolayısıyla öğrendikleri bilgi ve sırları ilgililerin
izni olmaksızın açıklayamaz. Ancak, suç teşkil eden hâllerin yetkili
mercilere duyurulması zorunludur.
Sigorta eksperleri
MADDE 22- (1) Sigorta eksperliği
gerçek veya tüzel kişilerce yapılır.
(2) Sigorta eksperliği yapmak isteyen kişilerin;
a) Müsteşarlıktan sigorta eksperlik ruhsatı alması,
b) Levhaya yazılı olması,
gerekir.
(3) Yabancı sigorta eksperlerinin faaliyetlerine
ilişkin usul ve esasları belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.
(4) Sigorta eksperi unvanı, sigorta eksperliği
ruhsatnamesinin alınmasından sonra kazanılır. Sigorta eksperliği
yapacaklar, ruhsatnamelerini aldıktan sonra Levhaya kayıt olmak
için Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine başvurur. Müsteşarlık,
ruhsatnameye ilişkin işlemlerin incelemeye ve onaya hazır hâle getirilmesi
hususunda ilgili sivil toplum ve meslek kuruluşlarına görev verebilir.
(5) Sigorta eksperinin kaydı;
a) Almış olduğu ruhsatların tümü iptal edilmişse,
b) Hakkında meslekten çıkarma kararı verilmişse,
c) Levhaya yazılmasından itibaren altı ay içinde
mesleğini ifa etmezse,
ç) Sigorta eksperliğinden ayrılmışsa,
d) Tespit edilen kayıt ücretini süresi içinde yatırmamışsa
veya aidatını üç yıl üst üste hiç ödememişse,
Levhadan silinir.
(6) Levhadan silinme kararı verilmeden önce sigorta
eksperinin yazılı savunması istenir. Ayrıca, Levhadan silinme
kararının verilebilmesi için sigorta eksperinin savunmasının
dinlenmesi veya dinlenmek üzere kendisine yapılan çağrıya uymamış
olması gerekir. Levhadan silinme kararı gerekçeli olarak verilir.
(7) Levhadan silinmeyi gerektiren hâllerinin sona
erdiğini ispat eden sigorta eksperi, Levhaya yeniden yazılma hakkını
kazanır. Ancak, hakkında meslekten çıkarma kararı verilmiş olan kişinin
bir daha Levhaya yazılması mümkün değildir. Levhaya yeniden yazılan
sigorta eksperinden kayıt ücreti alınmaz.
(8) Levhaya yeniden yazılma talebinde bulunanlar,
Levhaya yazılma şartlarının varlığının devam ettiğini ispatla
zorunlu tutulabilir. Levhaya yeniden yazılma talebinin reddine
ilişkin karar gerekçeli olarak verilir.
(9) Levhadan silinen veya Levhaya yeniden yazılma
talebi reddolunan kişi, bu kararlara karşı onbeş iş günü içinde
Müsteşarlığa yazılı itirazda bulunabilir. Yapılacak itiraz karşısında
Müsteşarlık en geç onbeş iş günü içinde görüşünü bildirmek zorundadır.
Bu karar kesindir.
(10) Gerçek kişi sigorta eksperleri, sigorta eksperliğini
mutat meslek hâlinde yapmak zorundadır. Gerçek kişi sigorta eksperleri,
bu faaliyetlerine devam ettikleri sürede esnaf veya tacir sıfatıyla
mesleğin niteliği ile bağdaşması mümkün olmayan başka bir işle uğraşamaz,
sigorta acenteliği ve brokerlik faaliyetinde bulunamaz.
(11) Bir gerçek kişi sigorta eksperi birden fazla
büro açamaz.
(12) Tüzel kişi sigorta eksperleri münhasıran
sigorta eksperliği konusunda faaliyet göstermek zorundadır. Tüzel
kişi sigorta eksperi ile iş yapılması durumunda, eksperlik işi tüzel
kişiye verilir. Ancak, işi takip edecek olan sigorta eksperine tüzel
kişi tarafından yetki belgesi düzenlenir. Ekspertiz raporunda
şirket kaşesi yanında gerçek kişi sigorta eksperinin de imzası
yer alır. Tüzel kişi sigorta eksperleri nezdinde çalışan sigorta
eksperleri, tüzel kişilerden bağımsız olarak iş kabul edemez, ücretli
veya maaşlı bir görevde bulunamaz ve hiçbir şekilde bir başka tüzel
kişi sigorta eksperinin nam ve hesabına çalışamaz.
(13) Sigorta eksperi tarafsız olmak zorundadır.
Sigorta eksperleri, taraflardan birisi ile arasında tarafsızlığını
şüpheye düşürecek önemli nedenler veya taraflardan birisi ile
18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun
245 inci maddesinin (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı derecelerde
akrabalığı veya bir iş ortaklığı varsa, sigorta eksperliği görevini
kabul edemez. Bu hüküm, tüzel kişi sigorta eksperlerinin yanında
çalıştırdıkları sigorta eksperleri için de geçerlidir. Bu hükme
aykırı olarak düzenlenen raporlar geçersizdir.
(14) Sigorta şirketlerinin, sigorta acentelerinin
ve brokerlerin ortakları, yönetim ve denetiminde bulunan kişiler
ve bunlar adına imza atmaya yetkili olanlar ile mesleki faaliyette
bulunan şirket çalışanları sigorta eksperliği yapamaz; tüzel kişi
sigorta eksperlerinin yönetim ve denetim kurullarında görev alamaz,
imzaya yetkili olarak çalışamaz, bunlara ortak olamaz ve bunlardan
ücret karşılığı herhangi bir iş kabul edemez. Bu sınırlandırmalar
söz konusu kimselerin eş ve velayeti altındaki çocukları için de
geçerlidir.
(15) Sigorta eksperleri ve bunların yanlarında
çalışanlar, işleri dolayısıyla öğrendikleri bilgi ve sırları ilgililerin
izni olmaksızın açıklayamaz. Ancak, suç teşkil eden hâllerin yetkili
mercilere duyurulması zorunludur.
(16) Sigorta eksperliği yapması yasaklananlar,
sigorta eksperliği ile ilgili faaliyetlerde çalıştırılamayacakları
gibi, bu kişilerle her ne şekilde olursa olsun sigorta eksperliği
mesleğinin icrası için işbirliği yapılamaz.
(17) Maddi hasarla sonuçlanan trafik kazaları
için yetkili sigorta eksperleri tarafından düzenlenmiş, örneği
İçişleri Bakanlığınca tespit olunacak rapor, sigorta tazminatının
ödenmesinde Karayolları Trafik Kanununun 99 uncu maddesindeki
kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağı hükmündedir. Eksperler tarafından
düzenlenen raporlar delil niteliğindedir.
(18) Sigorta eksperleri, kendilerine teklif edilen
işi herhangi bir sebep göstermeksizin reddedebilir; ancak, mücbir
nedenler ve umulmayan hâller hariç olmak üzere en geç üç iş günü içinde
işi kabul edip etmediğini, işi teklif edene yazılı olarak bildirmek
zorundadır. Bildirimde bulunmayan sigorta eksperi, işi kabul etmiş
sayılır.
(19) Sigorta eksperi, sigortacı veya sigorta ettiren
ya da sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler tarafından
serbestçe tayin edilebilir. Sigorta sözleşmesinde, sigorta eksperinin
sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler
tarafından tayin edilmesi hâlinde ücretin hangi tarafça karşılanacağı
belirtilir. Sözleşmede belirtilmediği takdirde ücret sigortacı
tarafından ödenir. İki sigorta eksperi tarafından reddolunan kişi,
kendisine sigorta eksperi tayin edilmesini Sigorta Eksperleri
İcra Komitesinden talep edebilir. Tayin olunan sigorta eksperi,
Komite tarafından belirlenen ücret karşılığında işi kabul etmek
zorundadır. Ancak, işi kabul zorunluluğu bu maddenin onyedinci
fıkrası uyarınca düzenlenen kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağı
için uygulanmaz.
(20) Ekspertiz ücretinin miktarı, sigorta eksperi
ile kendisini tayin eden taraf arasında serbestçe kararlaştırılır.
(21) Sigorta eksperliği kursları, sınavları ve
stajı, yönetmelikle belirlenecek her bir eksperlik dalı için ayrı
ayrı yapılır. Sigorta eksperlik kursu ve diğer eğitim faaliyetleri,
8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununa tabi
değildir.
(22) Bu Kanuna göre yetkili olanlar dışında hiçbir
kişi, sigorta eksperliği faaliyetinde bulunamayacağı gibi, ticaret
unvanlarında veya herhangi bir belgede, sigorta eksperliği iş ve
işlemleriyle uğraştığı izlenimini yaratacak kelime ve işaretler
kullanamaz.
Sigorta acenteleri
MADDE 23- (1) Sigorta acenteliği
gerçek veya tüzel kişilerce yapılır. Sigorta acenteliği yapmak isteyenlerin
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğince tutulan Levhaya yazılı olması
gerekir.
(2) Sigorta acenteliği yapacakların niteliklerine
ilişkin usul ve esaslar yönetmelik ile belirlenir. Sigorta acenteliği
yapacaklar, Müsteşarlıktan bu nitelikleri taşıdıklarını gösteren
bir belge alarak Levhaya kayıt olmak için Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliğine başvurur. Müsteşarlık, belge alınmasına ilişkin işlemlerin
incelemeye ve onaya hazır hâle getirilmesi için Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliğine görev verebilir. Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği bu işlemlerin gerçekleştirilmesi için uygun gördüğü ilgili
sivil toplum ve meslek kuruluşları ile işbirliği yapabilir.
(3) Bankalar ile özel kanunla kurulmuş ve kendisine
sigorta acenteliği yapma yetkisi tanınan kurumlar hakkında bu maddenin
birinci fıkrasında yer alan Levhaya kayıt zorunluluğu ile Müsteşarlıktan
belge almaya ilişkin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz.
(4) Aşağıdaki hâllerde sigorta acentesinin kaydı;
a) Sigorta acenteliği yapması için gerekli nitelikleri
kaybetmişse,
b) Hakkında meslekten çıkarma kararı verilmişse,
c) Levhaya yazılmasını müteakip altı ay içinde
faaliyete geçmezse,
ç) Sigorta acenteliğinden ayrılmışsa,
d) Ticaret veya ticaret ve sanayi odasındaki
kaydı silinmişse,
e) Tespit edilen kayıt ücretini süresi içinde yatırmamışsa
veya aidatını üç yıl üst üste hiç ödememişse,
Levhadan silinir.
(5) Levhadan silinme kararı verilmeden önce sigorta
acentesinin yazılı savunması istenir. Levhadan silinme kararının
verilebilmesi için sigorta acentesinin savunmasının dinlenmesi
veya savunması dinlenmek üzere kendisine yapılan çağrıya uymamış
olması gerekir. Levhadan silinme kararı gerekçeli olarak verilir.
(6) Levhadan silinmeyi gerektiren hâllerinin sona
erdiğini ispat eden sigorta acentesi, Levhaya yeniden yazılma hakkını
kazanır. Ancak, hakkında meslekten çıkarma kararı verilmiş olan kişinin
bir daha Levhaya yazılması mümkün değildir. Levhaya yeniden yazılan
sigorta acentesinden kayıt ücreti alınmaz.
(7) Levhaya yeniden yazılma talebinde bulunanlar,
Levhaya yazılma şartlarının varlığının devam ettiğini ispatla
zorunlu tutulabilir. Levhaya yeniden yazılma talebinin reddine
ilişkin karar gerekçeli olarak verilir.
(8) Levhadan silinen veya Levhaya yeniden yazılma
talebi reddolunan kişi, bu kararlara karşı onbeş iş günü içinde
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kuruluna yazılı itirazda
bulunabilir. Yapılacak itiraz karşısında Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği Yönetim Kurulu en geç onbeş iş günü içinde görüşünü bildirmek
zorundadır. Bu karar kesindir.
(9) 23/2/1995 tarihli ve 4077 sayılı Tüketicinin
Korunması Hakkında Kanunun 4/A maddesinin üçüncü fıkrası hükmü sigorta
acenteleri için, sadece acentelik faaliyeti dolayısıyla sunulan
hizmetlerde uygulanır. Sigorta şirketinin sağlayıcı olarak yaptığı
ayıplı hizmetlerden sigorta acentesi sorumlu değildir.
(10) Bankalar ile özel kanunla kurulmuş ve kendisine
sigorta acenteliği yapma yetkisi tanınan kurumlar ve sözleşme yapmaya
veya prim tahsiline, hayat sigortaları veya zorunlu sigortalarla
sınırlı olarak yetki verilen sigorta acenteleri hariç olmak üzere
kendilerine sözleşme yapma veya prim tahsil etme yetkisi verilen
sigorta acenteleri, bireysel emeklilik işlemleriyle ilgili acentelik
faaliyeti dışında başka bir ticari faaliyette bulunamaz.
(11) Bakanlar Kurulu, yabancı sigorta acentelerinin
Türkiye’deki faaliyetleri ile Türkiye’de faaliyet gösteren sigorta
acentelerinin yabancı sigorta şirketleri adına Türkiye’deki aracılık
hizmetlerine ilişkin düzenleme yapmaya yetkilidir.
(12) Sigorta şirketlerinin, sigorta sözleşmeleri
için brokerlik yapanların ve sigorta eksperlerinin yönetim ve denetiminde
bulunan kişiler ile bunlar adına imza atmaya yetkili olanlar sigorta
acentelerinin yönetim ve denetim kurullarında görev alamaz; imzaya
yetkili olarak çalışamaz; bu şirketlere ortak olamaz ve bunlardan
ücret karşılığı herhangi bir iş kabul edemez. Bu sınırlandırmalar
söz konusu kimselerin eş ve velayeti altındaki çocukları için de
geçerlidir. Ancak, sigorta şirketlerinin yönetiminde, denetiminde
bulunan kişiler ile bunlar adına imza atmaya yetkili olanların eş
ve velayeti altındaki çocukları için sınırlandırma bu kişilerin
faaliyette bulunduğu şirketin sigorta acenteliği içindir.
(13) Bu Kanuna göre yetkili olanlar dışında hiçbir
gerçek veya tüzel kişi, sigorta acenteliği faaliyetinde bulunamayacağı
gibi, ticaret unvanlarında veya herhangi bir belgede, sigorta
acenteliği iş ve işlemleriyle uğraştığı izlenimini yaratacak
kelime ve işaretler kullanamaz.
(14) Sigorta acenteliği yapmaktan yasaklananlar,
sigorta acenteliğiyle ilgili faaliyetlerde çalıştırılamayacakları
gibi, bu kişilerle her ne şekilde olursa olsun sigorta acenteliği
mesleğinin icrası için işbirliği yapılamaz.
(15) Sigorta acentesi, acentelik sözleşmesinin
sona ermesi halinde, sigorta ettirenlerle yaptığı veya kısa bir
süre içinde yapacağı işlerle ilgili sözleşme ilişkisi devam etmiş
olsaydı elde edeceği komisyona hak kazanır.
(16) Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra
sigorta şirketi sigorta acentesinin portföyü sayesinde önemli
menfaatler elde ediyor ve hakkaniyet gerektiriyorsa, sigorta
acentesi, sigorta şirketinden tazminat talep edebilir. Ancak, sigorta
acentesinin haklı bir nedene dayanmaksızın sözleşmeyi feshetmesi
ya da kendi kusuruyla sözleşmenin feshine neden olması halinde
tazminat hakkı düşer.
(17) Sigorta acenteleri ile bunların yanlarında
çalışanlar, işleri dolayısıyla öğrendikleri bilgi ve sırları ilgililerin
izni olmaksızın açıklayamaz. Ancak, suç teşkil eden hâllerin yetkili
mercilere duyurulması zorunludur.
(18) Türk Ticaret Kanununun acentelere ilişkin
hükümleri sigorta acenteleri hakkında da uygulanır.
ALTINCI BÖLÜM
Meslek Örgütlenmeleri
Türkiye Sigorta ve
Reasürans Şirketleri Birliği
MADDE 24- (1) Sigorta şirketleri
ve reasürans şirketleri, merkezi İstanbul’da bulunan ve kamu kurumu
niteliğinde bir meslek kuruluşu olan, Türkiye Sigorta ve Reasürans
Şirketleri Birliğine, ruhsat almalarından itibaren bir ay içinde
üye olmak zorundadır. Ancak, Bakanlar Kurulu, üye olma zorunluluğunu
kaldırmaya yetkilidir. Sigorta şirketleri ile reasürans şirketleri
hakkında 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 9 uncu maddesinin yedinci
fıkrası hükmü uygulanmaz.
(2) Birlik üyesi olan sigorta şirketi ve reasürans
şirketinin, Birlik Yönetim Kurulu tarafından derhâl Levhaya kaydedilmesi
gerekir. Aşağıdaki hâllerde sigorta şirketi ve reasürans şirketinin
kaydı;
a) Almış olduğu ruhsatların tümü iptal edilmişse,
b) Tüm branşlarda yeni sigorta ve reasürans sözleşmesi
yapma yetkisi kaldırılmışsa,
c) Ruhsatın verildiği tarihten itibaren bir yıl
içinde veya Müsteşarlığın bilgisi dâhilinde yapılanlar hariç olmak
üzere, aralıksız olarak altı ay süre ile sigorta veya reasürans sözleşmesi
akdetmemişse,
ç) Sigorta şirketi ve reasürans şirketi hakkında
iflas veya tasfiye kararı verilmişse,
d) Kendisine yapılan tebligata rağmen süresi
içinde giderlere katılma paylarını ve aidatlarını ödememişse,
Levhadan silinir.
(3) Levhaya kayıtlı olmayan sigorta şirketi ve
reasürans şirketi Genel Kurulda seçme ve seçilme hakkına sahip değildir.
Levhadan silinmeyi gerektiren hâllerinin sona erdiğini ispat
eden sigorta şirketi veya reasürans şirketi, Levhaya yeniden yazılma
hakkını kazanır. Levhaya yeniden yazılan sigorta şirketi ve reasürans
şirketinden giriş aidatı alınmaz.
(4) Birlik Yönetim Kurulu gerekli gördüğü hâllerde,
nedenlerini de açıklamak suretiyle Levhaya yeniden yazılma talebinde
bulunan sigorta şirketi veya reasürans şirketini, Levhaya yazılma
şartlarının varlığının devam ettiğini ispatla zorunlu tutabilir.
Levhaya yeniden yazılma talebinin reddine ilişkin karar gerekçeli
olarak verilir.
(5) Levhadan silinen veya Levhaya yeniden yazılma
talebi reddolunan sigorta şirketi ve reasürans şirketi, Yönetim
Kurulunun silme veya ret kararına karşı onbeş iş günü içinde Müsteşarlığa
yazılı itirazda bulunabilir. Yapılacak itiraz karşısında Müsteşarlık
en geç onbeş iş günü içinde kararını bildirmek zorundadır. Müsteşarlığın
bu konuda vereceği karar kesindir.
(6) Ruhsatlarının tümü iptal edilen, hakkında iflas
ve tasfiye kararı verilen veya başka nedenlerle faaliyeti sona
eren sigorta şirketlerinin ve reasürans şirketlerinin Birlik üyelikleri
düşer.
(7) Birliğin amacı;
a) Sigortacılık mesleğinin gelişmesini temin
etmek,
b) Üyelerinin dayanışma, birlik ve sigortacılık
mesleğinin gerektirdiği vakar ve disiplin içinde ekonominin ihtiyaçlarına
uygun olarak çalışmalarını sağlamak,
c) Haksız rekabeti önlemek üzere gerekli kararları
almak ve uygulamaktır.
(8) Birliğin görev ve yetkileri şunlardır;
a) Sigortacılık mesleğinin gelişmesini sağlayıcı
önlemler almak, bu amaçla araştırma kuruluşları tesis etmek ve bu
konudaki araştırma ve çalışmaları desteklemek,
b) Türkiye’de sigortacılığı temsil etmek ve tanıtmak
için gerekli girişimlerde bulunmak, yurt içi ve yurt dışındaki ilgili
kuruluşlara gerektiğinde üye olmak ve delege göndermek,
c) Gerektiğinde sigorta sözleşmelerine ilişkin
rehber tarifeleri hazırlayarak sektörün hizmetine sunmak,
ç) Sigortacılık mevzuatı ile kendisine verilen
görevleri yerine getirmek ve aldığı kararların ve önlemlerin uygulanmasını
izlemek,
d) Uyulması zorunlu meslek kurallarını belirlemek,
üyelerinin mesleğin gerektirdiği disiplin içinde ekonominin ihtiyaçlarına
uygun olarak çalışmalarını sağlamak, üyeleri arasındaki haksız
rekabeti önlemek amacıyla, gerekli her türlü tedbiri almak ve uygulamak,
e) Sigortacılık konusunda eğitim vermek amacıyla
ilgili kuruluş ve derneklerle işbirliği yapmak, seminerler ve konferanslar
düzenlemek, kitap, dergi ve broşürler yayımlamak,
f) Gerekli sayı ve nitelikte sigorta inceleme
ve araştırma komiteleri kurmak, görev, yetki ve çalışma şekillerini
düzenlemek,
g) Üyelerinin yıllık faaliyet sonuçları hakkında
her yıl raporlar hazırlamak ve bu raporları üyelerine ve ilgililere
dağıtmak,
ğ) Sigortalarla ilgili bilgilerin tutulmasını
sağlamak ve bu amaçla bilgi merkezi oluşturmak,
h) Sigortacılıkta tahkimin işleyişini düzenlemek
ve sigorta hakemlerinin listesini tutmak.
(9) Birlik, ilgili olduğu meslekler konusundaki
mevzuat ile almış olduğu karar ve önlemlerin uygulanmasını takip
eder ve Müsteşarlıkça alınması talep edilen tedbirleri alır.
(10) Birlik, Müsteşarlığın uygun görüşü alınarak
bu Kanun hükümleri çerçevesinde sigortacılıkla ilgili tüzel kişiliği
haiz büro, şirket ve vakıf kurmaya ve kurulu şirketlere iştirak etmeye
yetkilidir.
(11) Birliğin organları, Genel Kurul, Yönetim Kurulu,
Başkanlık, Başkanlık Divanı, Disiplin Kurulu ve Denetim Kuruludur.
Sigorta şirketleri ve reasürans şirketleri Genel Kurul dışında bu
organlardan yalnız birinde asıl üye ile temsil edilir.
(12) Sigorta şirketleri ile reasürans şirketleri
Genel Kurulda, genel müdür veya vekili tarafından temsil edilir. Müsteşarlık,
Birlik Genel Kurulunda temsilci bulundurabilir.
(13) Genel Kurulca iki yıl için seçilen Başkanlık
Divanı; başkan, başkan yardımcısı ile Yönetim Kurulunun ilk toplantıda
kendi aralarından seçecekleri saymandan oluşur.
(14) Birlik Başkanı ile Yönetim Kurulu, Disiplin
Kurulu ve Denetim Kurulu asıl ve yedek üyeleri Genel Kurul tarafından
seçilir. Birlik Başkanı Yönetim Kurulunun da başkanıdır. Yönetim
Kurulu üye sayısı, Genel Kurul yapıldığı tarihte kayıtlı olan üye
sayısına göre belirlenir. Üye sayısı elli ve elliden az ise yedi,
elli ve altmış arasında ise dokuz, altmış ve daha fazla ise onbir üyeden
ve her hâlukârda dört yedek üyeden oluşur. Disiplin Kurulu ve Denetim
Kurulu, üçer asıl ve ikişer yedek üyeden teşekkül eder. Birlik Başkanı,
Yönetim Kurulu, Disiplin Kurulu ve Denetim Kurulunun görev süresi
iki yıldır. Disiplin Kurulu ve Denetim Kurulu ilk toplantıda bir başkan seçer.
(15) Birliğin çalışma esasları ve faaliyetlerinin
kapsamı yönetmelikle belirlenir. Sigorta şirketleri ile reasürans
şirketleri, Birlik tarafından alınacak karar ve tedbirlere uymak
zorundadır.
(16) Sigorta şirketleri ve reasürans şirketleri
Birlik üyeliğine girişte ve her yıl Genel Kurul tarafından belirlenen
miktarda giriş aidatı öder. Birliğin masraflarına iştirak payları,
üyelerinin bir yıl zarfında Türkiye dahilinde elde ettikleri direkt
prim gelirleri toplamına göre yönetmelikteki esaslar dairesinde
hesap edilir ve paylaştırılır. Aidatlar ve giderlere katılma payları
yönetmelikle belirtilen süre içinde ödenmediği takdirde Birlik
tarafından icra yoluyla tahsil olunur. Giderlere katılma paylarının
ödenmesine dair kararlar 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas
Kanununun 68 inci maddesinde yazılı resmî belge niteliğindedir.
(17) Birlik, oluşturacağı bilgi merkezinin giderlerine
katkı için de sigorta şirketlerinden katılım talep edebilir. Katılma
payı, bilgi merkezinde verilerinin toplanmasına karar verilen
sigortalara ilişkin şirketler tarafından gerçekleştirilen prim
üretiminin binde birini aşmamak üzere Müsteşarlıkça belirlenir.
Müsteşarlık, bu oranın yüzde elli oranında azaltılmasına veya artırılmasına
karar verebilir. Bilgi merkezi giderlerine, gerekli görülmesi
durumunda, Birlik bütçesinden ve Müsteşarlığın uygun görüşü alınarak
Hesaptan katkı sağlanabilir.
(18) Birliğin bu madde uyarınca aldığı karar ve
tedbirlere zamanında ve tam olarak uymayan üyeler hakkında Yönetim
Kurulunca ikibin Türk Lirasından altıbin Türk Lirasına kadar idari
para cezası uygulanır.
(19) Birliğin tüm faaliyetleri Müsteşarlık tarafından
denetlenir.
Birlik organlarının
seçim esasları ve yasaklar
MADDE 25- (1) Birliğin organ seçimleri
gizli oy ve açık tasnif ile yapılır ve organlarda her üyenin bir oy hakkı
vardır.
(2) Seçim yapılacak Genel Kurul toplantısından
en az onbeş gün önce Birlik seçimleri için üyelerin temsilcilerini
belirleyen liste, toplantının gündemi, yeri, günü, saati ile çoğunluk
olmadığı takdirde yapılacak ikinci toplantıya dair hususları belirten
bir yazıyla birlikte üç nüsha olarak o yer ilçe seçim kurulu başkanı
olan hâkime tevdi edilir. Seçim yapılacak yerde birden fazla ilçe seçim
kurulu bulunması hâlinde, görevli hâkim, Yüksek Seçim Kurulunca belirlenir.
Toplantı tarihlerinin, gündemde yer alan diğer konular göz önünde
bulundurularak görüşmelerin bir cumartesi günü akşamına kadar
sonuçlanması ve seçimlerin, ertesi günü olan pazar gününün dokuz
ile onyedi saatleri arasında yapılmasını sağlayacak şekilde düzenlenmesi
zorunludur.
(3) Hâkim, gerektiğinde ilgili kayıt ve belgeleri
de getirtip incelemek suretiyle varsa noksanları tamamlattırdıktan
sonra seçime katılacak üyeleri belirleyen liste ile ikinci fıkrada
belirtilen diğer hususları onaylar. Onaylanan liste ile toplantıya
ait diğer hususlar Birliğin ilan yerlerinde asılmak suretiyle üç
gün süre ile ilan edilir.
(4) İlan süresi içinde listeye yapılacak itirazlar
hâkim tarafından incelenir ve en geç iki gün içinde karara bağlanır.
(5) Bu suretle kesinleşen listeler ile toplantıya
ait diğer hususlar onaylanarak Birliğe gönderilir.
(6) Hâkim, aday olmayan üyeler arasından bir başkan
ile iki üyeden oluşan bir seçim sandık kurulu atar. Aynı şekilde ayrıca
üç yedek üye de hâkim tarafından belirlenir. Seçim sandık kurulu başkanının
yokluğunda kurula en yaşlı üye başkanlık eder.
(7) Seçim sandık kurulu, seçimlerin Kanunun öngördüğü
esaslara göre yürütülmesi, yönetimi ve oyların tasnifi ile görevli
olup, bu görevleri seçim ve tasnif işleri bitinceye kadar aralıksız
olarak devam eder.
(8) Seçim süresinin sonunda seçim sonuçları tutanakla
tespit edilip seçim sandık kurulu başkan ve üyeleri tarafından imzalanır.
Birden fazla sandık bulunması hâlinde tutanaklar, hâkim tarafından
birleştirilir. Tutanakların birer örneği seçim yerinde asılmak
suretiyle geçici seçim sonuçları ilan edilir. Kullanılan oylar ve
diğer belgeler tutanağın bir örneği ile birlikte üç ay süreyle saklanmak
üzere ilçe seçim kurulu başkanlığına tevdi edilir.
(9) Seçimin devamı sırasında yapılan işlemler
ile tutanakların düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde seçim sonuçlarına
yapılacak itirazlar, hâkim tarafından aynı gün incelenir ve kesin
olarak karara bağlanır. İtiraz süresinin geçmesi ve itirazların
karara bağlanmasından hemen sonra hâkim, yukarıdaki hükümlere göre
kesin sonuçları ilan eder ve Birliğe bildirir.
(10) Listede adı yazılı olmayan üyeler oy kullanamaz.
Oylar, oy verenin kimliğini Birlik veya resmî kuruluşça verilen
belge ile ispat etmesinden ve listedeki isminin karşısındaki yerin
imzalanmasından sonra kullanılır. Oylar, organlara göre birlikte
veya ayrı ayrı düzenlenen oy pusulalarının, üzerinde ilçe seçim
kurulu mühürü bulunan ve oy verme sırasında sandık kurulu başkanı
tarafından verilecek zarfa konulması suretiyle kullanılır. Bunların
dışındaki zarflara konulan oylar geçersiz sayılır. Seçimlerde
kullanılacak araç ve gereçler ilçe seçim kurulundan sağlanır ve
sandıkların konacağı yerler hâkim tarafından belirlenir.
(11) Hâkim, seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde
bir usulsüzlük veya kanuna aykırı uygulama sebebiyle seçimlerin
iptaline karar verdiği takdirde, süresi bir aydan az ve iki aydan
fazla olmamak üzere seçimin yenileneceği pazar gününü tespit ederek
Birliğe bildirir. Belirlenen günde yalnızca seçim yapılır ve seçim
işlemleri bu madde ile Kanunun öngördüğü diğer hükümlere uygun
olarak yürütülür.
(12) İlçe seçim kurulu başkanına, hâkime ve seçim
sandık kurulu başkanı ile üyelerine, 26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı
Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunda
belirtilen esaslara göre ücret ödenir. Bu ücret ve diğer seçim giderleri
Birlik bütçesinden karşılanır.
(13) Seçimler sırasında sandık kurulu başkan ve
üyelerine karşı işlenen suçlar kamu görevlilerine karşı işlenmiş
gibi cezalandırılır.
(14) Birlik, kuruluş amaçları dışında faaliyette
bulunamaz. Birlik organlarının seçimlerinde siyasi partiler
aday gösteremez. Amaçları dışında faaliyet gösteren Birliğin sorumlu
organlarının görevine, Bakanın veya Cumhuriyet savcısının istemi
üzerine mahkeme kararıyla son verilir ve yerlerine yenileri seçtirilir.
(15) Görevlerine son verilen organların yerine
en geç bir ay içinde yenileri seçilir. Yeni seçilenler eskilerin
süresini tamamlar.
(16) Göreve son verme hükümleri Birlik Genel Kurulu
hakkında uygulanmaz.
(17) Bakan veya Müsteşarlığın bu Kanun uyarınca
Birlik organları tarafından yürütülen işlemler hakkında verdiği
kararları, görevli organlar aynen yerine getirmekle yükümlüdür.
Bu kararları kanuni bir sebep olmaksızın yerine getirmeyen veya
eski kararda direnme niteliğinde yeni bir karar veren veya kanunun
zorunlu kıldığı işlemleri uyarılmasına rağmen yerine getirmeyen
Birlik organları hakkında da ondördüncü fıkra hükümleri uygulanır.
(18) Görevlerine son verilen organ üyelerinin
ve tüzel kişi temsilcilerinin cezai sorumlulukları saklıdır. Bu
organların onyedinci fıkra gereğince görevlerine son verilmesine
sebep olan tasarrufları hükümsüzdür.
(19) Millî güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini
veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği
hâllerde gecikmede sakınca varsa, Bakan, Birliği faaliyetten men
edebilir. Bakanın kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına
sunulur. Hâkim kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi hâlde bu
idari karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.
(20) Birlik yönetim ve denetiminde yer alanlar
ile Birlik çalışanları, işleri dolayısıyla öğrendikleri bilgi
ve sırları ilgililerin izni olmaksızın açıklayamaz. Ancak, suç
teşkil eden hâllerin yetkili mercilere duyurulması zorunludur.
Sigorta Eksperleri
İcra Komitesi
MADDE 26- (1) Dört yıl için seçilen
ve dokuz kişiden oluşan Sigorta Eksperleri İcra Komitesinin yedi
asıl ve yedi yedek üyesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından
tutulan Levhaya kayıtlı ve mesleğinde itibar ve tecrübe sahibi sigorta
eksperleri arasından, Müsteşarlıkça belirlenen usul ve esaslara
göre seçilir. Ayrıca bu Komiteye Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
Yönetim Kurulundan bir üye ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
Genel Sekreteri veya görevlendireceği yardımcısı daimî üye olarak
atanır. Sigorta Eksperleri İcra Komitesine seçilebilmek için en
az on yıl bilfiil sigorta eksperliği yapmış olmak gerekir. Yedek
üyelerde de asıl üyelerde aranan nitelikler aranır. Sigorta Eksperleri
İcra Komitesi ilk toplantıda kendi içinden bir başkan ve bir başkan
yardımcısı seçer. Tüzel kişi sigorta eksperleri, Sigorta Eksperleri
İcra Komitesinde genel müdürleri veya şirketi temsile yetkili
kişiler tarafından temsil edilir. Geçmiş beş yıl içinde disiplin cezası
alanlar ile hakkında sigorta eksperliğine engel bir suçtan dolayı
kovuşturma açılmasına karar verilenler kovuşturma tamamlanana
kadar, Sigorta Eksperleri İcra Komitesine seçilemez ve tüzel kişiyi
temsil edemez. Sigorta Eksperleri İcra Komitesinde yer almakla
birlikte daha sonra seçim yeterliliğini kaybeden, ardı ardına yapılmış
üç toplantıya geçerli bir özrü olmadan kendisi veya tüzel kişi açısından
temsilcisi katılmayan üyelerin üyelikleri kendiliğinden düşer.
(2) Sigorta Eksperleri İcra Komitesi, aşağıda
belirtilen görevleri yerine getirir:
a) Sigorta eksperliği faaliyetlerinin adil ve
dürüst olması, iş ahlakının sağlanması, meslek mensuplarının mesleğin
gerektirdiği özen, disiplin ve dayanışma içinde çalışması amacıyla
meslek kurallarını oluşturmak,
b) Meslek mensupları arasında haksız rekabeti
önlemek için gerekli bütün tedbirleri almak ve uygulamak,
c) Yurt içinde ve yurt dışındaki mesleki gelişmeler
ile idari ve yasal düzenlemeleri izleyerek, bu konuda üyelerini
aydınlatmak,
ç) Sigorta eksperliği faaliyetine ilişkin olarak,
ulusal veya uluslararası mali, iktisadi ve mesleki kurum ve kuruluşlar
ile ilişkiler kurmak,
d) Sigorta eksperliği mesleğinin geliştirilmesi
amacıyla kurslar tertip etmek, seminer ve konferans gibi eğitim faaliyetlerinde
bulunmak,
e) Sigortacılık ve sigorta eksperliği mesleğine
ilişkin gelişmeleri izlemek, bu konudaki yayın ve içtihatları
derleyerek meslek mensuplarının yararına sunmak,
f) Mesleki konularda mütalaa vermek ve yetkili
mercilere görüş bildirmek,
g) Sigortacılık mevzuatı uyarınca sigorta eksperliği
yapabilmek için gerekli olan Levhaya kayıt işlemleri ile kayıttan
silinme işlemlerini yürütmek,
ğ) Sigorta eksperleri hakkında sigortacılık faaliyeti
ile ilgili konularda disiplin cezası vermek,
h) Müsteşarlıkça verilecek diğer görevleri yerine
getirmek.
(3) Sigorta Eksperleri İcra Komitesince alınan
kararlar en geç onbeş gün içinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
Yönetim Kuruluna bildirilir. Sigorta Eksperleri İcra Komitesince
alınan kararların işleme konulabilmesine yönelik usule ilişkin
işlemler Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu tarafından
yerine getirilir. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu,
Sigorta Eksperleri İcra Komitesince kendisine bildirilen kararların
gereğini bildirim tarihinden itibaren
en geç onbeş gün içinde yerine getirmek zorundadır. Sigorta
Eksperleri İcra Komitesi, ikinci fıkrada sayılan işlemleri yerine
getirebilmek için gerektiğinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
Yönetim Kurulu ile Müsteşarlığın uygun görüşü ile ticaret veya ticaret
ve sanayi odalarına görev verebilir.
(4) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar
ve Borsalar Kanununun 94 üncü maddesi Sigorta Eksperleri İcra Komitesi
için de uygulanır. Sigorta Eksperleri İcra Komitesi üyelerine
ödenecek huzur hakkı ve diğer ödemeler, Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği Yönetim Kurulunun teklifi ve Müsteşarlığın uygun görüşü
ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genel Kurulunca tespit edilir.
(5) Sigorta Eksperleri İcra Komitesince, mesleğin
vakar ve onuruna aykırı fiil ve hareketlerde bulunanlarla, görevlerini
yapmayan veya kusurlu olarak yapan yahut görevinin gerektirdiği
güveni sarsıcı hareketlerde bulunan sigorta eksperleri hakkında,
sigorta eksperliği hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesi maksadı
ile durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre aşağıdaki disiplin
cezaları verilir:
a) Uyarma; sigorta eksperine mesleğinin icrasında
daha dikkatli davranması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.
b) Kınama; sigorta eksperine görevinde ve davranışında
kusurlu sayıldığının yazı ile bildirilmesidir.
c) Geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma;
sigorta eksperliği sıfatı saklı kalmak üzere altı aydan az, bir yıldan
çok olmamak üzere mesleki faaliyetten alıkoymadır.
ç) Meslekten çıkarma; sigorta eksperinin meslekten
çıkartılarak bir daha bu mesleği icra etmesine izin verilmemesidir.
(6) Hakkında meslekten çıkarma kararı verilen
tüzel kişi sigorta eksperini temsile ve ilzama yetkili olup meslekten
çıkarma kararı verilmesinde sorumluluğu bulunanlar bir daha sigorta
eksperliği yapamaz ve başka bir tüzel kişi sigorta eksperinde denetçi
veya temsile ve ilzama yetkili olarak çalışamaz.
(7) Meslek kurallarına, mesleğin vakar ve onuruna
aykırı fiil ve harekette bulunanlarla görevin gerektirdiği güveni
sarsıcı harekette bulunan sigorta eksperleri hakkında, uyarma,
tekrarında ise kınama cezası uygulanır.
(8) Görevini bağımsızlık, tarafsızlık ve dürüstlükle
yapmayan veya kusurlu olarak yapan veya mesleğin genel ilkelerine
aykırı harekette bulunan sigorta eksperleri için geçici olarak
mesleki faaliyetten alıkoyma cezası uygulanır.
(9) Kasten gerçeğe aykırı ekspertiz raporu düzenledikleri
mahkeme kararı ile kesinleşen meslek mensuplarına meslekten çıkarma
cezası verilir.
(10) Hakkında meslekten çıkarma cezası gerektirebilecek
mahiyetteki bir işten dolayı soruşturma yapılmakta olan sigorta
eksperi, Sigorta Eksperleri İcra Komitesinin kararıyla, tedbir
mahiyetinde işten el çektirilebilir. İşten el çektirme kararı,
ilgili mercilere derhâl duyurulur. İşten el çektirme kararı, soruşturmanın
durdurulmuş veya sigorta eksperliğine engel olmayan bir ceza verilmiş
olması hâlinde kendiliğinden ortadan kalkar. İşten el çektirme kararı,
bu kararın verilmesine esas olan hâl ve şartların bulunmadığı veya
sonradan kalktığının sabit olması durumunda kaldırılır.
(11) Üç yıllık bir dönem içinde iki veya daha fazla
disiplin cezasını gerektiren davranışta bulunan sigorta eksperi
hakkında, her yeni suçu için bir öncekinden daha ağır ceza uygulanır.
(12) Geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma
cezası ile cezalandırılmasından sonra beş yıllık dönem içinde bu
cezayı gerektiren fiili yeniden işleyen sigorta eksperleri hakkında
meslekten çıkarma cezası uygulanır.
(13) Kovuşturma ve hüküm tesisi, disiplin soruşturması
yapılmasına ve disiplin cezası uygulanmasına engel değildir.
(14) Sigorta Eksperleri İcra Komitesi üyeleri
hakkındaki soruşturmalar Müsteşarlıkça yapılır. Müsteşarlık tarafından
verilen kararlar kesindir.
(15) Disiplin cezasını gerektirecek eylemlerin
işlenmesinden itibaren üç yıl geçmiş ise disiplin soruşturması yapılamaz.
Ancak, Sigorta Eksperleri İcra Komitesince işe el konulmuş ise bu
süre işlemez.
(16) Disiplin cezasını gerektirecek eylemlerin
işlenmesinden itibaren beş yıl geçmiş ise disiplin cezası verilemez.
(17) Disiplin cezasını gerektiren eylem aynı zamanda
suç teşkil ediyorsa ve bu suç için ilgili kanunlarda daha uzun bir zaman
aşımı süresi tespit olunmuşsa, bu maddedeki zaman aşımı süreleri
yerine ilgili kanunlardaki zaman aşımı süresi uygulanır.
(18) Disiplin kararlarına karşı, kararın Sigorta
Eksperleri İcra Komitesince tebliğinden itibaren onbeş gün içinde
Müsteşarlığa itirazda bulunulabilir. Müsteşarlık en geç bir ay
içerisinde itirazı karara bağlar. Müsteşarlık tarafından verilen
kararlar kesindir.
(19) Disiplin cezalarına ilişkin kararlar kesinleşmedikçe
uygulanamaz.
(20) Meslekten çıkarma ve geçici olarak mesleki
faaliyetten alıkoyma cezalarından başka bir disiplin cezası verilen
sigorta eksperleri, söz konusu cezaların uygulanmasından itibaren
beş yıl geçtikten sonra Sigorta Eksperleri İcra Komitesine başvurarak
haklarındaki disiplin cezalarının sicillerinden silinmesini
talep edebilir. İlgilinin bu süre içinde disiplin cezası almamış
olması hâlinde, disiplin cezasının silinmesine karar verilir.
(21) Sigorta Eksperleri İcra Komitesinin bu madde
uyarınca aldığı karar ve tedbirlere zamanında ve tam olarak uymayan
üyeler hakkında Sigorta Eksperleri İcra Komitesince ikibin Türk
Lirasından altıbin Türk Lirasına kadar idari para cezası uygulanır.
(22) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Sigorta
Eksperleri İcra Komitesinin görevlerini etkin bir biçimde gerçekleştirebilmesi
için uygun mekan, yeterli sayıda personel ve gerekli teknik donanımı
temin eder.
(23) Sigorta Eksperleri İcra Komitesi, Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulunun uygun görüşü ile Levhaya
kayıt ücreti veya aidatı belirlemeye yetkilidir. Bu ödemeler Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği bütçesine gelir kaydedilir.
(24) Müsteşarlık, mevzuata ve sigortacılık sektörünün
genel menfaatlerine aykırılık tespit etmesi hâlinde Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliğinden sigorta eksperlerine ilişkin yapılan düzenlemelerin
iptal edilmesini veya düzenlemelerde değişiklik yapılmasını isteyebilir.
(25) Sigorta Eksperleri İcra Komitesinin çalışma
esas ve usulleri Müsteşarlığın bağlı olduğu Bakanlığın uygun görüşü
ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Sigorta Acenteleri
İcra Komitesi
MADDE 27- (1) Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği nezdinde Sigorta Acenteleri Sektör Meclisi oluşturulur.
Kırk kişiden oluşan Meclis üyeleri, mesleğinde itibar ve tecrübe sahibi
ticaret odası veya ticaret ve sanayi odası mensubu sigorta acenteleri
arasından, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğince ve Müsteşarlıkça
ortaklaşa belirlenen usul ve esaslara göre seçilir. Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 57 nci maddesinin
ikinci fıkrası hükmü Sigorta Acenteleri Sektör Meclisi hakkında
uygulanmaz.
(2) Sigorta Acenteleri Sektör Meclisi üyeleri,
dört yıl süre ile görev yapmak üzere dokuz kişiden oluşan Sigorta
Acenteleri İcra Komitesinde görev almak üzere yedi asıl ve yedi yedek
üye seçer. Bu Komiteye Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim
Kurulundan bir üye ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genel Sekreteri
veya görevlendireceği yardımcısı daimî üye olarak atanır. Sigorta
Acenteleri Sektör Meclisine ve Komiteye seçilebilmek için en az
on yıl bilfiil sigorta acenteliği yapmış olmak gerekir. Yedek üyelerde
de asıl üyelerde aranan nitelikler aranır. Sigorta Acenteleri İcra
Komitesi ilk toplantıda kendi içinden bir başkan ve bir başkan yardımcısı
seçer. Tüzel kişi sigorta acenteleri, Sigorta Acenteleri Sektör
Meclisinde ve Sigorta Acenteleri İcra Komitesinde genel müdürleri
veya şirketi temsile yetkili kişiler tarafından temsil edilir. Geçmiş
beş yıl içinde disiplin cezası alanlar ile hakkında sigorta acenteliğine
engel bir suçtan dolayı kovuşturma açılmasına karar verilenler kovuşturma
tamamlanana kadar, Sigorta Acenteleri İcra Komitesine seçilemez
ve tüzel kişiyi temsil edemez. Sigorta Acenteleri İcra Komitesinde
yer almakla birlikte daha sonra seçim yeterliliğini kaybeden, ardı
ardına yapılmış üç toplantıya geçerli bir özrü olmadan kendisi veya
tüzel kişi açısından temsilcisi katılmayan üyelerin üyelikleri
kendiliğinden düşer.
(3) Sigorta Acenteleri İcra Komitesi aşağıda
belirtilen görevleri yerine getirir:
a) Sigorta acenteliği faaliyetlerinin adil ve
dürüst bir biçimde yerine getirilmesi, iş ahlakının sağlanması,
meslek mensuplarının dayanışma ve sigorta acenteliği mesleğinin
gerektirdiği özen ve disiplin içinde çalışması için meslek kurallarını
oluşturmak,
b) Sigorta acenteliğinin etik kurallarını belirlemek
ve sigorta acenteliği uygulamalarında birlik sağlanmasına çalışmak,
c) Sigorta acenteleri arasında haksız rekabeti
ve haksız uygulamaları ortadan kaldırmak için gerekli bütün önlemleri
almak ve uygulamak,
ç) Yurt içinde ve yurt dışında sigortacılık ve sigorta
acenteliğine ait gelişmeler ile idari ve yasal düzenlemeleri izleyerek
toplayacağı bilgileri mensuplarına ve ilgililere ulaştırmak,
d) Yurt içinde ve yurt dışında sigorta acenteliği
ile ilgili diğer meslek kuruluşları ile ilişki kurmak,
e) Sigorta acenteliği mesleğinin geliştirilmesi
amacıyla gerektiğinde kurslar tertip etmek, seminer ve konferans
gibi eğitim faaliyetlerinde bulunmak,
f) Sigorta acenteliği faaliyeti için gerekli asgari
fiziki şartları belirlemek,
g) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kuruluna
sunulmak üzere yıllık rapor hazırlamak,
ğ) Sigortacılık mevzuatı uyarınca sigorta acenteliği
yapabilmek için gerekli olan Levhaya kayıt işlemleri ile kayıttan
silinme işlemlerini yürütmek,
h) Sigorta acenteleri hakkında sigortacılık faaliyetleri
ile ilgili konularda disiplin cezası vermek,
ı) Sigorta acentelerinde sözleşme düzenlemeye
yetkili personelin niteliklerini belirlemek ve bunlara ilişkin
sicil tutmak,
i) Müsteşarlıkça verilecek diğer görevleri yerine
getirmek.
(4) Sigorta Acenteleri İcra Komitesince alınan
kararlar en geç onbeş gün içinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
Yönetim Kuruluna bildirilir. Sigorta Acenteleri İcra Komitesince
alınan kararların işleme konulabilmesine yönelik usule ilişkin
işlemler Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu tarafından
yerine getirilir. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu,
Sigorta Acenteleri İcra Komitesince kendisine bildirilen kararların
gereğini bildirim tarihinden itibaren
en geç onbeş gün içinde yerine getirmek zorundadır. Sigorta
Acenteleri İcra Komitesi, üçüncü fıkrada sayılan işlemleri yerine
getirebilmek için gerektiğinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
Yönetim Kurulunun uygun görüşü ile ticaret veya ticaret ve sanayi
odalarına görev verebilir.
(5) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar
ve Borsalar Kanununun 94 üncü maddesi Sigorta Acenteleri İcra Komitesi
için de uygulanır. Sigorta Acenteleri İcra Komitesi üyelerine
ödenecek huzur hakkı ve diğer ödemeler, Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği Yönetim Kurulunun teklifi ve Müsteşarlığın uygun görüşü
ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genel Kurulunca tespit edilir.
(6) Sigorta acentelerinin, sigorta acenteliği
faaliyetine ilişkin olarak verilecek disiplin cezalarında Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 87 nci,
88 inci ve 89 uncu maddesinde belirtilen yetkiler Sigorta Acenteleri
İcra Komitesi tarafından kullanılır ve söz konusu Kanunun 87 nci
maddesi, sigorta acenteleri hakkında verilecek disiplin suç ve cezaları
için de uygulanır. Ancak, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar
ve Borsalar Kanununun 87 nci maddesinin üyelikten geçici çıkarma
ve üyelikten uzun süreli çıkarmaya ilişkin hükümleri; meslekten geçici
çıkarma ve meslekten uzun süreli çıkarma şeklinde uygulanır. Sigorta
acentelerinin, sigorta acenteliği faaliyetine ilişkin olarak yönetmelikle
belirlenecek suçlar için ayrıca meslekten men cezası da verilebilir.
Hakkında meslekten çıkarma kararı verilen tüzel kişi sigorta acentelerini
temsile ve ilzama yetkili olup meslekten çıkarma kararı verilmesinde
sorumluluğu bulunanlar bir daha sigorta acenteliği yapamaz ve
başka bir tüzel kişi sigorta acentesinde denetçi veya temsile ve
ilzama yetkili olarak çalışamaz. Hakkında meslekten çıkarma cezası
gerektirebilecek mahiyetteki bir işten dolayı soruşturma yapılmakta
olan sigorta acentesi, Sigorta Acenteleri İcra Komitesi kararıyla,
tedbir mahiyetinde işten el çektirilebilir. İşten el çektirme kararı,
soruşturmanın durdurulmuş veya sigorta acenteliğine engel olmayan
bir ceza verilmiş olması hâlinde kendiliğinden ortadan kalkacağı
gibi, bu kararın verilmesine esas olan hâl ve şartların bulunmadığı
veya sonradan kalktığının sabit olması durumunda da, Sigorta Acenteleri
İcra Komitesi tarafından kaldırılır. Gerek işten el çektirme kararı,
gerekse bu kararın kaldırılması sigorta acentesinin kayıtlı olduğu
odaya ve ilgili mercilere derhâl bildirilir. Sigorta Acenteleri
İcra Komitesi üyeleri hakkında sadece sigorta acenteliği faaliyeti
dolayısıyla yapılacak disiplin soruşturmalarının yürütülmesi
ve bu fıkradaki disiplin cezalarının verilmesi ise Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği Yüksek Disiplin Kurulunun yetkisindedir. Sigorta
acenteleri hakkında verilecek disiplin cezaları için Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 92 nci maddesi
uygulanır.
(7) Sigorta Acenteleri İcra Komitesi, Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulunun uygun görüşü ile Levhaya
kayıt ücreti veya aidatı belirlemeye yetkilidir. Bu ödemeler Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği bütçesine gelir kaydedilir.
(8) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Sigorta
Acenteleri İcra Komitesinin görevlerini etkin bir biçimde gerçekleştirebilmesi
için uygun mekan, yeterli sayıda personel ve gerekli teknik donanımı
temin eder.
(9) Müsteşarlık, mevzuata ve sigortacılık sektörünün
genel menfaatlerine aykırılık tespit etmesi hâlinde Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliğinden sigorta acentelerine ilişkin yapılan düzenlemelerin
iptal edilmesini veya düzenlemelerde değişiklik yapılmasını isteyebilir.
(10) Sigorta Acenteleri Sektör Meclisi ile Sigorta
Acenteleri İcra Komitesinin çalışma esas ve usulleri Müsteşarlığın
bağlı olduğu Bakanlığın uygun görüşü ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
YEDİNCİ BÖLÜM
Denetim ve Bilgi Verme
Denetim
MADDE 28- (1) Türkiye’de faaliyet
gösteren sigorta şirketleri, reasürans şirketleri, özel kanunlarına
göre sigortacılık faaliyetinde bulunan kuruluşlar, sigorta ve
reasürans aracıları, sigorta eksperlik faaliyetleri, aktüerler
ve sigortacılık işlemi yapan veya sigortacılık alanında faaliyet
gösteren diğer kişilerin her türlü sigortacılık işlemlerinin denetimi,
Sigorta Denetleme Kurulu tarafından yapılır.
(2) Sigorta Denetleme Kurulu, bir başkan ile sigorta
denetleme uzmanları, sigorta denetleme aktüerleri ile bunların
yardımcılarından oluşur. Bu Kanun ve diğer kanunların sigortacılığa,
sigortaya veya sigortacılık alanında faaliyet gösteren kişi ve
kuruluşlara ilişkin hükümlerinin Müsteşarlığın bağlı olduğu Bakanlığa
veya Müsteşarlığa verdiği teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma
görev ve yetkileri sigorta denetleme uzmanları, sigorta denetleme
aktüerleri ve bunların yardımcıları eliyle ifa edilir ve kullanılır.
(3) Sigorta şirketleri ile reasürans şirketlerinin
faaliyetleri, varlıkları, iştirakleri, alacakları, özkaynakları
ve borçları ile kâr ve zarar hesapları arasındaki ilgi ve dengelerin
ve mali bünyelerini ve idari yapılarını etkileyen diğer tüm unsurların,
tahsil edilen primler ile birikimlerin değerlendirilmesi ve korunması
ile aktüeryal ve finansal hesap ve dengelerin incelenmesi, tespit
ve denetimi sigorta denetleme uzmanları, sigorta denetleme aktüerleri
ile bunların yardımcıları tarafından yapılır.
(4) Sigorta denetleme uzmanları, sigorta denetleme
aktüerleri ile bunların yardımcıları; sigorta şirketleri ve reasürans
şirketleri ile bunların bağlı ortaklıkları, iştirakleri, şubeleri
ile temsilciliklerinden, aracılar ve bankalar da dâhil olmak üzere
diğer kişilerden bu Kanun ve diğer kanunların sigortacılıkla ilgili
hükümleri bakımından gerekli görecekleri bilgileri istemeye
ve bunların tüm defter, kayıt ve belgelerini incelemeye yetkilidir.
(5) Kamu kurum ve kuruluşları, Birlik ile diğer
benzeri sivil toplum ve meslek kuruluşları, bu madde kapsamına giren
konu ve işlemlerle sınırlı olmak üzere, Devletin güvenliği ve temel
dış yararlarına karşı ağır sonuçlar doğuracak haller ile aile hayatının
gizliliği ve savunma hakkına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla,
özel kanunlardaki yasaklayıcı ve sınırlayıcı hükümler dikkate
alınmaksızın gizli dahi olsa sigorta denetleme uzmanları, sigorta
denetleme aktüerleri ve bunların yardımcıları tarafından istenecek
görevleriyle ilgili her türlü bilgi ve belgeyi uygun süre ve ortamda
vermeye, istenecek defter ve belgeleri ibraz etmeye ve incelemeye
hazır bulundurmakla, bilgi işlem sistemini denetim amaçlarına uygun
olarak açmaya ve verilerin güvenliğini sağlamaya mecburdur. Sigorta
denetleme uzmanları, sigorta denetleme aktüerleri ve bunların
yardımcıları bu madde kapsamındaki kuruluşların yönetim ve denetim
kurullarının toplantı tutanakları ile bu kurullara verilen raporları
istemeye, inceleme konusu olan işlemlerle ilgisi olan diğer kişi,
kurum ve kuruluşlar nezdinde inceleme yapmaya yetkilidir.
(6) Sigorta denetleme uzmanları, sigorta denetleme
aktüerleri ve bunların yardımcıları tarafından gerçekleştirilen
denetim, inceleme ve soruşturmalar sırasında talep edilmesi
hâlinde, incelemeye, denetime veya soruşturmaya tabi kuruluşlar
tarafından, risk yönetimi ve iç denetim sistemlerinde çalışanların
yardımı da dâhil olmak üzere, her türlü destek sağlanır.
(7) Bu Kanun hükümleri ile diğer kanunlarda yer
alan hükümler çerçevesinde, bu Kanuna tabi kuruluşların faaliyetlerinin,
risk yapısının, varlıkları, alacakları, özkaynakları, borçları,
yükümlülükleri ve taahhütleri, gelir ve gider hesapları arasındaki
ilgi ve dengelerin ve mali bünyeyi etkileyen diğer tüm unsurların
ve bu kuruluşlarca karşılaşılan risklerin gözetim faaliyetleri
çerçevesinde tespiti, tahlili, izlenmesi ve ölçülmesi çıkartılacak
yönetmeliğe göre Müsteşarlık tarafından yapılır.
(8) Müsteşarlık, bu Kanuna tabi kuruluşlara ait
bilgi ve belgeleri, bu kuruluşların konsolide ve konsolide olmayan
bazda mali bünyeleri ve idari yapılarının mevzuata uygunluğunu
izlemek, analiz etmek, ilgili kuruluşlara ait rapor, tablo ve iç denetim
raporları ile Müsteşarlığın denetim ve gözetim sonuçlarını karşılaştırmak
suretiyle değerlendirmek, elde edilen sonuçlara göre kuruluşların
taşıdıkları risklerin türleri, büyüklüğü ve kuruluşları etkileme
durumunu, risk yönetim sisteminin güvenilirliği ile denetim riskini
dikkate almak suretiyle kuruluşlar hakkında gerekli görülen tüm
tedbirlerin alınmasını ve sonuçlandırılmasını sağlamak, söz konusu
kuruluşların bağlı ortaklıklarının, mali iştiraklerinin ve şubelerinin
faaliyetlerini önemli ölçüde etkileyen veya etkileyebilecek
uygulamaları takip etmek, gerekirse ilgililer nezdinde girişimde
bulunmak konularında yetkilidir.
(9) Bu Kanuna tabi kişi ve kuruluşlar hesap ve kayıt
düzenleriyle uyumlu olarak Müsteşarlıkça belirlenen formatlara
uygun bir şekilde üretecekleri bilgi, belge, cetvel, rapor ve mali
tabloları Müsteşarlıkça belirlenen iletişim kanallarını kullanmak
suretiyle belirlenen süreler içinde Müsteşarlığa tevdi etmekle
yükümlüdür. Kuruluşlar tarafından elektronik ortamda gönderilen
bilgiler, iç denetim sistemi kapsamında yönetim kurulunun sorumluluğundadır.
Bilgi verme yükümlülüğü
MADDE 29- (1) Bu Kanuna tabi
kişiler ile sigortacılıkla ilgili her tür mesleki faaliyet icra
edenler, sigorta şirketleri ile reasürans şirketlerinin iştirakleri,
bankalar ve diğer kişiler, özel kanunlardaki yasaklayıcı ve sınırlayıcı
hükümler dikkate alınmaksızın gizli dahi olsa bu Kanunun uygulaması
ile ilgili olarak Müsteşarlıkça istenen her türlü bilgi ve belgeyi
vermekle yükümlüdür. Devletin güvenliği ve temel dış yararlarına
karşı ağır sonuçlar doğuracak haller ile aile hayatının gizliliği
ve savunma hakkına ilişkin hükümler saklıdır.
(2) Mütekabiliyet çerçevesinde ve bu Kanunun
uygulanması ile ilgili olarak yabancı ülke kanunlarına göre denetime
yetkili mercilerin, kendi ülkelerindeki sigortacılık sektöründe
faaliyet gösteren kuruluşların bu Kanuna tabi Türkiye’deki teşkilat
veya ortaklıklarında denetim yapma ve bilgi isteme taleplerinin
yerine getirilmesi Müsteşarlığın iznine tabidir. Bu mercilerce
istenen bilgiler, açıklanmaması kaydıyla Müsteşarlık tarafından
verilebilir. Müsteşarlık, yabancı ülkelerin denetime yetkili
mercileri ile yapacağı anlaşmalar çerçevesinde sigortacılıkla
ilgili her türlü işbirliği ve bilgi alışverişinde bulunabilir.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Tahkim
Sigortacılıkta tahkim
MADDE 30- (1) Sigorta ettiren
veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski
üstlenen taraf arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların
çözümü amacıyla Birlik nezdinde Sigorta Tahkim Komisyonu oluşturulur.
Sigortacılık yapan kuruluşlardan, sigorta tahkim sistemine üye
olmak isteyenler, durumu yazılı olarak Komisyona bildirmek zorundadır.
Sigorta tahkim sistemine üye olan kuruluşlarla uyuşmazlığa düşen
kişi, uyuşmazlık konusu sözleşmede özel bir hüküm olmasa bile tahkim
usulünden faydalanabilir.
(2) Komisyon, bir Müsteşarlık temsilcisi, iki Birlik
temsilcisi, bir tüketici derneği temsilcisi ile Müsteşarlıkça belirlenecek
bir akademisyen hukukçu temsilcinin katılımı ile oluşur. Müsteşarlık
temsilcisinin asgari on yıl kamu hizmetinde çalışmış, sigortacılık
alanında deneyim sahibi ve en az daire başkanı seviyesinde olması;
Birlik temsilcilerinin de 4 üncü maddede genel müdür yardımcısı
için öngörülen şartlara sahip olması gerekir. Tüketici derneği
temsilcisi ise Türkiye çapında en fazla üyeye sahip tüketici derneğinin
önereceği üç aday arasından Müsteşarlıkça seçilir. Komisyon kendi
içinden bir Başkan seçer. Komisyonda kararlar üye tamsayısının salt
çoğunluğu ile alınır. İki yıl için seçilen Komisyon Başkan ve üyelerine,
kamu iktisadi teşebbüsleri yönetim kurulu başkan ve üyelerine
ödenen aylık ücret ve diğer ödemeler tutarında ücret ödenir.
(3) Komisyon aşağıdaki görevleri yerine getirir:
a) Müdür ve müdür yardımcılarını atamak,
b) Birlikçe ayrı bir hesapta izlenecek olan Komisyonun
bütçesini hazırlayarak Birliğe sunmak,
c) Tahkim sisteminin adil, tarafsız ve etkin bir
biçimde işleyişini sağlamak için gerekli önlemleri almak,
ç) Komisyonun faaliyet sonuçları hakkında yıllık
rapor hazırlayarak Birliğe ve Müsteşarlığa göndermek,
d) Bilgi işlem alt yapısını hazırlamak,
e) Kanunlarla kendisine verilen diğer görevleri
yapmak.
(4) Komisyon, gerekli görülen yerlerde büro açmaya
yetkilidir. Büro müdürünün, Komisyon müdürü ile aynı nitelikleri
taşıması zorunludur. Büro müdürüne verilecek görevler Komisyon
tarafından belirlenir.
(5) Komisyona bağlı çalışmak üzere, bir müdür ve
iki müdür yardımcısı, raportörler ile yeterli sayıda personel görevlendirilir.
Müdür ve müdür yardımcıları Komisyonca, raportörler ve diğer personel
ise müdürün önerisiyle Komisyon tarafından atanır. Görevden alınma,
göreve atanma ile aynı usule tabidir. Komisyon müdürünün;
a) Mali güç dışında sigorta şirketi ve reasürans
şirketi kurucularında aranan nitelikleri taşıması,
b) En az dört yıllık yüksek okul mezunu olması,
c) Sigorta hukukunda en az iki yıl veya sigortacılıkta
en az beş yıl deneyimi olması,
gerekir.
(6) Müdür yardımcılarının (c) bendi hariç olmak
üzere beşinci fıkrada sayılan nitelikleri taşıması zorunludur.
Ayrıca, müdür yardımcılarının en az birinde iki yıllık sigortacılık
deneyimi aranır.
(7) Uyuşmazlıklar, hayat ve hayat dışı sigorta
gruplarının sadece birinde görev yapacak olan sigorta hakemleri
ve raportörler aracılığıyla çözülür.
(8) Sigorta hakemlerinin;
a) Mali güç dışında sigorta şirketi ve reasürans
şirketi kurucularında aranan nitelikleri taşıması,
b) En az dört yıllık yüksek okul mezunu olması,
c) Sigorta hukukunda en az beş yıl veya sigortacılıkta
en az on yıl deneyimi olması,
gerekir.
(9) Komisyon nezdinde çalışacak olan sigorta raportörleri,
Komisyon müdüründe aranan niteliklere sahip olmak zorundadır.
(10) Sigorta hakemi olmak isteyenlerin gerekli
nitelikleri taşıdıklarını belgelemek suretiyle Komisyona başvurması
gerekir. Başvurusu uygun görülenler kabul için Müsteşarlığa bildirilir.
Müsteşarlığın kabul etmesi hâlinde ilgilinin ismi, Komisyon tarafından
tutulacak ve bir örneği Adalet Bakanlığına gönderilecek olan sigorta
hakemliği listesine kaydolunur ve bu listede değişiklik olması
hâlinde de değişiklikler altı aylık dönemler itibarıyla Adalet Bakanlığına
ve Müsteşarlığa bildirilir.
(11) Sigorta hakeminin ismi;
a) Sigorta hakemliği yapmak için gereken nitelikleri
kaybetmişse veya tarafsızlık ilkesine aykırı hareket ettiği tespit
edilmişse sürekli olarak,
b) Kendisine ulaşan dosyaları bir yıl içinde en
fazla üç kez zamanında sonuçlandırmamışsa bir yıl süreyle,
Listeden silinir.
(12) Tahkim sistemine üye olmak isteyenlerden katılma
payı, uyuşmazlık çözümü için Komisyona başvuranlardan ise başvuru
ücreti alınır. Uyuşmazlığa düşen taraflar arasında, açık ve yazılı
şekilde yapılması gereken sözleşme ile daha yüksek bir tutar belirlenmemişse,
hakemin verdiği kırkbin Türk Lirasına kadar olan kararlar her iki taraf
için kesindir. Kırkbin Türk Lirasının üzerindeki kararlar için temyize
gidilebilir. Her hâlükârda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 533
üncü maddesi hükümleri saklıdır. Temyize ilişkin usul ve esaslar
hakkında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uygulanır.
(13) Komisyona gidilebilmesi için, sigortacılık
yapan kuruluşla uyuşmazlığa düşen kişinin, uyuşmazlığa konu teşkil
eden olay ile ilgili olarak sigortacılık yapan kuruluşa gerekli
başvuruları yapmış ve talebinin kısmen ya da tamamen olumsuz sonuçlandığını
belgelemiş olması gerekir. Sigortacılık yapan kuruluşun, başvuru
tarihinden itibaren onbeş iş günü içinde yazılı olarak cevap vermemesi
de Komisyona başvuru için yeterlidir.
(14) Mahkemeye ve Tüketicinin Korunması Hakkında
Kanun hükümleri uyarınca Tüketici Sorunları Hakem Heyetine intikal
etmiş uyuşmazlıklar ile ilgili olarak Komisyona başvuru yapılamaz.
(15) Sigortacılık yapan kuruluşla uyuşmazlığa
düşen kişinin Komisyona başvurusu, öncelikle raportörler tarafından
incelenir. Raportörler en geç onbeş gün içinde incelemelerini tamamlamak
zorundadır. Raportörler tarafından çözümlendirilemeyen başvurular
sigorta hakemine iletilir. Uyuşmazlığa hangi sigorta hakeminin
bakacağı, Komisyon tarafından sigorta hakemi listesinden seçilir.
Komisyon, işin niteliğine bağlı olarak en az üç sigorta hakeminden
oluşan bir heyet oluşturulmasına karar verebilir. Ancak, uyuşmazlık
konusu miktarın onbeşbin Türk Lirası ve üzerinde olduğu durumlarda
heyet teşekkülü zorunludur. Heyet kararını çoğunlukla verir. Hakemler,
sadece kendilerine verilen evrak üzerinden karar verir. Seçilen
sigorta hakemi mücbir nedenler ve umulmayan hâller hariç olmak üzere
görevi reddedemez. Bununla birlikte, taraflar, Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununda yer alan hâkimi ret nedenlerine dayanarak hakemi reddedebilir.
Ret talebi Komisyona, durumun öğrenildiği tarihten itibaren en
geç beş iş günü içinde bir dilekçeyle yapılır. Ret talebi üzerine Komisyon
müdürü, iki tarafın görüşlerini dinledikten sonra bu konuda en
geç beş iş günü içinde karar verir.
(16) Hakemler, görevlendirildikleri tarihten
itibaren en geç dört ay içinde karar vermeye mecburdur. Aksi hâlde,
uyuşmazlık yetkili mahkemece halledilir. Ancak, bu süre tarafların
açık ve yazılı muvafakatleriyle uzatılabilir. Hakem, kararını
Komisyon müdürüne tevdi eder. Komisyon müdürü, kararı, en geç üç iş
günü içinde, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 532 nci maddesi
uyarınca gereğinin yapılabilmesi için davayı görmeye yetkili
mahkemeye iletir.
(17) Hakemlik ücreti, Komisyona başvuru ücreti
ve üyeliğe katılma payı, Komisyonun görüşü alınarak Müsteşarlıkça
belirlenir; hakem ücreti Komisyon tarafından ödenir.
(18) Sigorta hakemleri ve raportörler tarafsız
olmak zorundadır. Sigorta şirketlerinin, reasürans şirketlerinin, sigortacılık
yapan diğer kuruluşların, sigorta eksperlerinin, sigorta acentelerinin
ve brokerlerin ortakları, yönetim ve denetiminde bulunan kişiler
ve bunlar adına imza atmaya yetkili olanlar ile tüm bu kuruluşlarda
mesleki faaliyette bulunanlar ve sigorta eksperleri, sigorta
acenteleri ve brokerler sigorta hakemliği yapamaz. Bu sınırlandırmalar
söz konusu kimselerin eş ve çocukları için de geçerlidir. Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanununun 28 inci maddesi sigorta hakemleri hakkında
da uygulanır.
(19) Komisyonda görev alanlar, hakemler ve raportörler,
işleri dolayısıyla öğrendikleri bilgi ve sırları ilgililerin
izni olmaksızın açıklayamaz. Ancak, suç teşkil eden hâllerin yetkili
mercilere duyurulması zorunludur.
(20) Komisyonun yapısı ve görevleri ile Komisyon
müdürü ve Komisyon müdür yardımcılarının nitelikleri, çalışma
usul ve esasları, raportörlerin, sigorta hakemlerinin çalışma
usul ve esasları, kararların ne şekilde düzenleneceği, Komisyona
başvuru esasları, Liste tutulmasına ve bütçeye ilişkin esaslar ile
katılım ücreti gibi hususlar yönetmelikle belirlenir.
(21) Müsteşarlık bu maddede yer alan maktu para
miktarlarını, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan
Üretici Fiyatları Endeksi artış oranını aşmamak suretiyle artırmaya
yetkilidir.
(22) Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde Hukuk
Usulü Muhakemeleri Kanununun hükümleri, sigortacılıktaki tahkim
hakkında da kıyasen uygulanır.
(23) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu çerçevesinde
yapılacak tahkim için seçilecek hakemlerin de, bu maddede sigorta
hakemleri için aranılan nitelikleri taşıması gerekir.
DOKUZUNCU BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Sigortacılık eğitim
merkezi ve diğer organizasyonlar
MADDE 31- (1) Bakan, sigortacılıkla
ilgili özellik taşıyan konular için gerekli sınavların tarafsız
bir şekilde yapılması, yurt içi veya yurt dışı ya da uluslararası anlaşmalar
çerçevesindeki eğitim taleplerinin karşılanması ve benzeri amaçlarla
sigortacılık eğitim merkezi kurmaya yetkilidir. Sigortacılık
eğitim merkezinin giderleri, sigortacılık alanında faaliyet gösteren
meslek kuruluşlarının katkılarından, merkezin hizmet vereceği
ilgili kamu ve özel sektör kuruluşlarından ve hibelerden yönetmelikle
belirlenecek esaslar çerçevesinde karşılanır. Sigortacılık eğitim
merkezince yerine getirilecek eğitim faaliyetleri, Özel Öğretim
Kurumları Kanununa tabi değildir.
(2) Dernek, federasyon ve birlik gibi belirli bir
kanuna tabi olarak kurulan kuruluşlar hariç olmak üzere sigortacılık
ve reasürans uygulamaları ile ilgili olarak organizasyonlar oluşturulması
Bakanın iznine tabidir.
(3) Sigortacılık eğitim merkezi ile ikinci fıkra
uyarınca oluşturulacak organizasyonlara ilişkin hususlar yönetmelikle
düzenlenir.
İyiniyet
MADDE 32- (1) Sigorta şirketleri
ve aracılar, her çeşit broşür, izahname ve diğer belgeler ile ilan ve
reklamlarını, taahhütleriyle sigortalıya sağlayacakları hak
ve menfaatlerin sınır ve kapsamı dışında bir anlayışa neden olacak
şekilde düzenleyemez ve kişi ve kuruluşlara gerçeğe aykırı, yanıltıcı,
aldatıcı ve haksız rekabete yol açan beyanda bulunamaz. Bu hükme
aykırılığın tespiti hâlinde durum, Tüketicinin Korunması Hakkında
Kanun uyarınca faaliyet gösteren Reklam Kuruluna bildirilir.
(2) Sigorta şirketleri, reasürans şirketleri,
aracılar ve sigorta eksperleri sigortalıların hak ve menfaatlerini
tehlikeye sokabilecek hareketlerden kaçınmak, mevzuat ve işletme
planı esaslarına uygun faaliyette bulunmak, sigortacılığın icaplarına
ve iyiniyet kurallarına uygun hareket etmek zorundadır.
(3) Sigorta şirketleri, iyiniyet kurallarına
aykırı olarak sigorta tazminatının ödenmesini geciktiremez.
(4) Müsteşarlık, sigorta şirketleri, reasürans
şirketleri, aracılar ve sigorta eksperlerinin yukarıda sayılan
kurallara uymalarını sağlamak üzere gerekli her türlü tedbiri almaya
yetkilidir.
(5) Kişilerin, sigorta şirketini seçme hakkı sınırlandırılamaz.
Bir sözleşmenin unsurları içinde, taraflardan birinin bu sözleşmede
yer alan herhangi bir hususta sigorta yapmaya zorunlu tutulduğu
hâllerde, söz konusu sigortanın belli bir şirkete yaptırılmasına
ilişkin sözleşmeye konulmuş her türlü şart hükümsüzdür.
İhtisas komiteleri
MADDE 33- (1) Müsteşarlık, bu
Kanunun gerekli kıldığı tarife ve talimatlar ile sigortacılığın
geliştirilmesi için araştırma ve inceleme yaptırılması amacıyla
sigortacılık konusunda bilgi ve uzmanlık sahibi kişilerden oluşacak
ihtisas komiteleri kurabilir. Oluşturulacak komitelerin giderleri,
Müsteşarlığın bağlı olduğu Bakanlıkça onaylanacak esaslar uyarınca
sigortacılık alanında faaliyet gösteren ilgili meslek kuruluşu
tarafından karşılanır.
(2) İhtisas komitelerinin çalışma usul ve esasları
yönetmelikle belirlenir.
ONUNCU BÖLÜM
Cezalar
İdari cezalar
MADDE 34- (1) Bu Kanunun 3 üncü
maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları kapsamında belirlenecek
esaslara aykırı davrananlar ile 5 inci maddesine aykırı olarak
ruhsatsız faaliyet gösterenlerin işyerleri, Bakanın talebi üzerine
valiliklerce bir yılı geçmemek üzere geçici olarak kapatılacağı
gibi, ilan ve reklamları da durdurulur ya da toplatılır.
(2) Bu Kanunun;
a) 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen
başka işle iştigal yasağına aykırı davranılması hâlinde yirmibeşbin
Türk Lirası,
b) 4 üncü maddesinin iki ila yedinci fıkralarında
belirtilen nitelikleri taşımayan kişilerin şirketçe atanmasından
ve bu fıkralarda belirtilen nitelikleri taşımayan kişilerin maddede
belirtilen görevleri üstlenmesinden dolayı uyarılan şirketin ya
da ilgilinin, bu uyarının gereğini bir ay içinde yerine getirmemesi
hâlinde sekizbin Türk Lirası; sekizinci fıkrası uyarınca etkin bir
iç denetim sistemi kurulması ve yeteri kadar iç denetim elemanı
çalıştırılması zorunluluğuna aykırı davranılması hâlinde uyarılan
şirketin altı ay içinde durumunu düzeltmemesi hâlinde onbin Türk
Lirası,
c) 5 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca
gerekli tescil ve ilan işlemlerinin yaptırılmamış olması hâlinde
sekizbin Türk Lirası,
ç) 7 nci maddesi uyarınca gerekli tescil ve ilan
işlemlerinin yapılmamış olması hâlinde onikibin Türk Lirası,
d) 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca gerekli
bildirimi Müsteşarlığa yapmayanlar sekizbin Türk Lirası,
e) 10 uncu maddesine aykırı olarak gerekli iznin
alınmaması hâlinde onikibin Türk Lirası,
f) 11 inci maddesinin birinci fıkrasına aykırı
olarak genel şart düzenlemelerine aykırı davranılması hâlinde onbin
Türk Lirası,
g) 14 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına aykırı
davranılması hâlinde beşbin Türk Lirası,
ğ) 17 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca gerekli
masrafların karşılanmaması hâlinde ikibin Türk Lirası,
h) 18 inci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü
fıkralarına aykırı davranılması, dördüncü fıkrası uyarınca özel
defter tutma, mali tabloları ilan etme yükümlülüklerinin yerine
getirilmemesi ve dördüncü fıkra uyarınca şirket aktif yapıları
da dahil olmak üzere Müsteşarlıkça belirlenecek esas ve usullere
aykırı davranılması hâlinde onikibin Türk Lirası,
ı) 21 inci maddesine göre aktüer çalıştırma zorunluluğuna
uyulmaması hâlinde onsekizbin Türk Lirası,
i) 32 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca
alınan tedbirlere ve beşinci fıkrası hükmüne aykırı davranılması
hâlinde yirmibin Türk Lirası,
j) Bakanlar Kurulu, Müsteşarlığın bağlı bulunduğu
Bakanlık ve Müsteşarlık tarafından bu Kanuna göre alınan kararlara,
çıkarılan yönetmelik ve tebliğlere ve yapılan diğer düzenlemelere
uyulmaması hâlinde, bu Kanunda ayrıca öngörülmüş bir cezanın olmadığı
hâllerde onikibin Türk Lirası,
idari para cezası uygulanır.
(3) İdari para cezaları Müsteşarlıkça uygulanır.
Adli cezalar
MADDE 35- (1) Bu Kanuna göre,
ruhsat almadan risk üstlenmek suretiyle sigortacılık faaliyetinde
bulunan veya ticaret unvanlarında ya da her türlü belgeleri yahut
ilan ve reklamlarında veyahut kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda
bu Kanunda belirtilen kuruluşların adını kullanan, bu Kanunda düzenlenen
faaliyetlerde bulundukları izlenimini yaratacak söz ve işaretleri
kullanan gerçek kişiler ve tüzel kişilerin yetkilileri, üç yıldan
beş yıla kadar hapis cezası ve altıyüz günden az olmamak üzere bin
güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu Kanunun 3 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına
aykırı olarak Müsteşarlıktan izin alınmadan sigorta sözleşmesi yapan
kooperatiflerin yetkilileri beşyüz günden az olmamak üzere bin güne
kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(3) Sigorta şirketleri ile reasürans şirketlerinin
yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile diğer mensupları, görevleri
dolayısıyla kendilerine tevdi olunan veya muhafazaları, denetimleri
ve sorumlulukları altında bulunan kuruluşa ait para veya sair
varlıkları zimmetlerine geçirmeleri hâlinde, altı yıldan oniki
yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca, kuruluşun uğradığı
zararı da tazmine mahkûm edilir.
(4) Üçüncü fıkrada gösterilen suç, kuruluşu aldatacak
ve fiilin açığa çıkmamasını sağlayacak her türlü hileli faaliyette
bulunmak suretiyle işlenmişse fail, oniki yıldan az olmamak üzere
hapis cezası ve adli para cezası ile cezalandırılır. Ancak, adli
para cezasının miktarı, meydana gelen zararın üç katından az olamaz.
Zararın, kovuşturma yapılmadan önce tamamıyla ödenmesi hâlinde
verilecek ceza üçte bir oranında indirilir.
(5) Bu Kanunda gösterilen yetkili mercilerin ve
denetim görevlilerinin istedikleri bilgi ve belgeleri vermeyen
ya da denetim görevlilerinin görevlerini yapmalarına engel olan
gerçek kişilerle tüzel kişilerin yetkilileri, bir yıldan üç yıla
kadar hapis cezası ve ikiyüz günden az olmamak üzere adli para cezası
ile cezalandırılır.
(6) Bu Kanunda gösterilen mercilere, denetim görevlilerine,
mahkemelere ve diğer resmî dairelere yanıltıcı şekilde yanlış ya
da gerçeğe aykırı bilgi veya belge veren gerçek kişiler ile tüzel
kişilerin yetkilileri, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve üçyüz günden
az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.
(7) Bu Kanuna tabi kuruluşların itibarını zedeleyebilecek
ya da servetine zarar verebilecek bir hususa kasten sebep olan ya
da bu yolda asılsız haberler yayanlar bir yıldan iki yıla kadar hapis
cezası ve ikiyüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.
Bu fiilin 9/6/2004 tarihli ve 5187 sayılı Basın Kanununda yazılı
araçlarla ya da radyo, televizyon, video, internet, kablolu yayın
veya elektronik bilgi iletişim araçları ve benzer yayın araçlarından
biri ile işlenmesi hâlinde hapis cezası iki yıldan dört yıla kadar
uygulanır. İsimleri belirtilmese dahi bu Kanuna tabi kuruluşların
güvenilirliği konusunda kamuoyunda tereddüte yol açarak bu kuruluşların
mali bünyelerinin olumsuz etkilenmesine neden olabilecek nitelikte
asılsız haberleri yukarıda belirtilen araçlarla yayanlar dörtyüz
günden az olmamak üzere bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(8) Bu Kanunun uygulanmasında ve uygulanmasının
denetiminde görev alanlar ile sigorta hakemleri ve raportörleri,
sıfat veya görevleri dolayısıyla öğrendikleri, bu Kanun kapsamında
faaliyet gösteren kişi ve kuruluşlar ile bunların iştirakleri, kuruluşları
ve sigorta sözleşmesi ile ilgili kişilere ait sırları, görevlerinden
ayrılmalarından sonra dahi, bu Kanuna ve özel kanunlarına göre
yetkili olanlardan başkasına açıklamaları veya kendi yararına
kullanmaları hâlinde iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ve üçyüz
günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.
(9) Bu Kanuna tabi kuruluşların görevlileri ve
yetkilileri, bu maddenin sekizinci fıkrasında yazılı kişiler hariç
olmak üzere bu Kanuna tabi kişiler ile bunların yanında çalışanlar
ve dışarıdan hizmet alımı yoluyla sigortacılık sektöründe iş görenler,
sıfat ve görevleri dolayısıyla öğrendikleri bu Kanuna tabi kuruluşlara
veya sigorta sözleşmesi ile ilgili kişilere ait sırları bu konuda
kanunen açıkça yetkili kılınan mercilerden başkasına açıklamaları
hâlinde bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ve ikiyüz günden az olmamak
üzere adli para cezası ile cezalandırılır.
(10) Sekiz ve dokuzuncu fıkralarda yazılı kişilerin
bu fıkralarda belirtilen türden sırları kendileri ya da başkalarına
yarar sağlamak amacıyla açıklamaları hâlinde, bu kişiler üç yıldan
beş yıla kadar hapis cezası ve adli para cezası ile cezalandırılır.
Ayrıca, fiilin önemine göre bu kişilerin görev yapmaları sürekli
veya altı aydan bir yıla kadar geçici olarak yasaklanır.
(11) Gerçeğe aykırı mali tablo düzenleyenler
ile bunları tasdik eden sigorta şirketi ve reasürans şirketi denetçileri
adli para cezası ile cezalandırılır. Ancak adli para cezası, gerçeğe
aykırılık tutarının yüzde birinden az olamaz.
(12) Bu Kanunun 9 uncu maddesinin birinci, ikinci
ve dördüncü fıkralarında yazılan izinleri almayanlar üçyüz günden
az olmamak üzere; altıncı fıkrasına göre belirlenen hisse sınırlamalarına
uymayanlar dörtyüz günden az olmamak üzere; üçüncü fıkrasına aykırı
olarak izin alınmadan yapılan hisse devirlerini pay defterine kaydettirenler
ise dörtyüz günden az olmamak üzere bin güne kadar adli para cezası
ile cezalandırılır.
(13) Bu Kanunun 12 nci maddesinin ikinci fıkrasına
aykırı olarak tarifeleri Müsteşarlığın onayı olmaksızın uygulayanlar
beşyüz günden az olmamak üzere; Müsteşarlığın tespit ve ilan ettiği
aracılık komisyonları dışında komisyon verenler üçyüz günden az
olmamak üzere; bu komisyonları alanlar ise yüz günden az olmamak üzere
adli para cezası ile cezalandırılır.
(14) Bu Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrası
hükmüne aykırı olarak sözleşme yapmaktan kaçınanlar beşyüz günden
az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.
(15) Bu Kanunun 15 inci maddesine aykırı şekilde
Türkiye’de sigortalanabilir menfaatlerini Türkiye’de faaliyette
bulunan sigorta şirketleri haricinde ve Türkiye dışında sigorta
ettirenler adli para cezası ile cezalandırılır.
(16) Bu Kanunun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasına
aykırı olarak yeteri kadar karşılık ayırmayanlar ile iki ila yedinci
fıkralarına aykırı olarak teknik karşılık ayıranlar ve sekizinci
fıkrasına aykırı olarak reasürör payını belirleyenler; 17 nci maddesinin
birinci ve ikinci fıkrasına aykırı olarak teminat, dördüncü fıkrasına
aykırı olarak minimum garanti fonu tesis edenler ile beşinci fıkra
uyarınca teminatlardan ödeme yapmayanlar adli para cezası ile cezalandırılır.
Ancak, adli para cezasının miktarı, yerine getirilmeyen yükümlülüğün
veya yükümlülük eksik olarak yerine getirilmiş ise, eksik kalan
miktarın yüzde onundan az olamaz.
(17) Bu Kanunun 19 uncu maddesinin birinci fıkrasına
aykırı davrananlar bin güne kadar; aykırılığın, iyiniyet kurallarını
ihlal edici şekilde aktifin değerini düşürmesi hâlinde bu işlemi
yapanlar, ikibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Ancak,
adli para cezasının miktarı aktifte gerçekleşen azalmanın yüzde
yirmisinden az olamaz.
(18) Bu Kanunun 21 inci maddesinin üçüncü fıkrasına
aykırı hareket eden brokerler üçyüz günden az olmamak üzere; sigorta
brokerliği dışında sigorta acenteliği ve eksperlik yapanlar dörtyüz
günden az olmamak üzere; dördüncü fıkrasına aykırı hareket edenler
ikiyüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.
(19) Bu Kanunun 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası
uyarınca belirlenecek esaslara aykırı hareket edenler üçyüz günden
az olmamak üzere adli para cezası ile; onuncu fıkrasına aykırı olarak
sigorta eksperliği dışında başka bir işle uğraşanlar yüz günden az
olmamak üzere adli para cezası ile; onbirinci fıkrasına aykırı
olarak birden fazla büro açanlar altmış günden az olmamak üzere adli
para cezası ile; onikinci fıkrasına aykırı hareket eden gerçek kişi
sigorta eksperleri ve tüzel kişi sigorta eksperlerinin yetkilileri
yüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile; onüçüncü fıkrasına
aykırı olarak görev kabul eden sigorta eksperleri ile tüzel kişi sigorta
eksperinin yanında çalışan sigorta eksperi veya tarafsızlığı ihlal
eden sigorta eksperleri beşyüz günden az olmamak üzere adli para cezası
ile; ondördüncü fıkrası hükmüne aykırı davrananlar üçyüz günden
az olmamak üzere adli para cezası ile; onaltıncı fıkrasına aykırı
hareket edenler ile bu fıkra gereğince sigorta eksperliği ile ilgili
faaliyetlerde çalışmaması gerektiği halde çalışanlar ikiyüz günden
az olmamak üzere adli para cezası ile; yirmiikinci fıkrasına aykırı
olarak sigorta eksperliği yetkilerini veya unvanlarını başka kişilere
kullandıranlar ve söz konusu yetki ve unvanları kullananlar beşyüz
günden az olmamak üzere adli para cezası ile; sigorta eksperliği
yaptığı izlenimini uyandıranlar yüz günden az olmamak üzere adli
para cezası ile cezalandırılır.
(20) Bu Kanunun 23 üncü maddesinin onuncu fıkrasına
aykırı olarak ticari faaliyette bulunanlar yüz günden az olmamak
üzere adli para cezası ile; onikinci fıkrasına aykırı davrananlar
üçyüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile; onüçüncü fıkrasına
aykırı olarak sigorta acenteliği yetkilerini veya unvanlarını
başka kişilere kullandıranlar ve söz konusu yetki ve unvanları
kullananlar beşyüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile; sigorta
acenteliği yaptığı izlenimini uyandıranlar yüz günden az olmamak
üzere adli para cezası ile; ondördüncü fıkrasına aykırı hareket
edenler ile bu fıkra gereğince sigorta acenteliğiyle ilgili faaliyetlerde
çalışmaması gerektiği halde çalışanlar ikiyüz günden az olmamak
üzere adli para cezası ile cezalandırılır.
(21) Sigorta acenteliği yapamayacaklarla, sigorta
acenteliği sözleşmesi yapan sigorta şirketlerinin bu işten sorumlu
yöneticileri beşyüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile;
prim tahsil etme veya sözleşme yapma yetkisi verilemeyeceklere
bu yetkileri veren sigorta şirketlerinin bu işten sorumlu yöneticileri
üçyüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile; bu yetkileri kabul
eden kişiler ikiyüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.
(22) Hakkında meslekten çıkarma kararı verildiği
halde bu Kanunun 26 ncı maddesinin altıncı fıkrasına aykırı olarak
tüzel kişi sigorta eksperinde denetçi veya temsile ve ilzama yetkili
olarak çalışanlar ve bu kişileri çalıştıranlar ile hakkında meslekten
çıkarma kararı verildiği halde 27 nci maddenin altıncı fıkrasına
aykırı olarak tüzel kişi sigorta acentesinde denetçi veya temsile
ve ilzama yetkili olarak çalışanlar ve bu kişileri çalıştıranlar
bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası ve üçyüz günden az olmamak üzere
adli para cezası ile cezalandırılır.
(23) Bu Kanuna aykırı olarak ruhsatı olmadan brokerlik
ve sigorta eksperliği yapanlar; Müsteşarlıktan uygunluk belgesi
olmadan sigorta acenteliği yapanlar ile Aktüerler Siciline kaydolmadan
aktüerlik yapanlar bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ve dörtyüz
günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.
(24) Bu Kanunda öngörülen süre içinde Birliğe
üye olmayan sigorta şirketleri ve reasürans şirketlerinin yetkilileri
ile Levhaya kayıtlı olmadan sigorta eksperliği veya sigorta acenteliği
faaliyetinde bulunanlar yüzelli günden az olmamak üzere adli para
cezası ile cezalandırılır.
(25) Aktüer ve broker yetki veya unvanlarını başka
kişilere kullandıranlar ve söz konusu yetki ve unvanları kullananlar
beşyüz günden az olmamak üzere, bu işleri yaptığı izlenimini uyandıranlar
yüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.
(26) Bu Kanunun 31 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki
izni almadan sigortacılıkla ilgili organizasyon oluşturanlar
üçyüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.
(27) Bu Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına
aykırı davrananlar ile üçüncü fıkrasına aykırı olarak iyiniyet kurallarını
ihlal edici şekilde sigorta tazminatı ödemesini geciktirenler
üçyüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.
Kovuşturma
MADDE 36- (1) Bu Kanunda yazılı
suçlardan dolayı kovuşturma yapılması Müsteşarlık tarafından
Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlıdır.
Bu başvuru ile Müsteşarlık aynı zamanda katılan sıfatını kazanır.
(2) Cumhuriyet savcısının kovuşturmaya yer olmadığına
karar vermesi hâlinde, Müsteşarlık, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı
Ceza Muhakemesi Kanununa göre kendisine tebliğ edilecek kararlara
karşı itiraza yetkilidir.
(3) Aracılar ile sigorta eksperlerinin bu Kanunda
suç sayılan fiilleri hakkında yapılacak kovuşturmalar ile bu Kanunun
15 inci maddesinin birinci fıkrasına ve 35 inci maddesinin altı
ila dokuzuncu fıkralarına aykırılıktan dolayı yapılacak kovuşturmalar
hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz.
ONBİRİNCİ BÖLÜM
Atıflar, Değiştirilen
ve Yürürlükten
Kaldırılan Hükümler
Atıflar
MADDE 37- (1) Diğer mevzuatta
mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanununa
yapılan atıflar, bu Kanunun ilgili maddelerine yapılmış sayılır.
(2) Diğer kanunlarda Müsteşarlık denetim biriminde
çalışan aktüerleri ifade etmek üzere kullanılan tüm ibareler “Sigorta
Denetleme Aktüeri” olarak uygulanır.
MADDE 38- (1) 3/6/1949 tarihli
ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (4) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“4. Sigortacılık Kanunu ile düzenlenen teknik
karşılıklar kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak
kabul edilir.”
MADDE 39- (1) 18/5/2004 tarihli
ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar
Kanununa;
a) 57 nci maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Sigorta acenteleri için oluşturulacak sektör
meclisiyle ilgili Sigortacılık Kanunundaki hükümler saklıdır.”
b) 93 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine
“Yetkili organlarca” ibaresinden sonra gelmek üzere aşağıdaki ibare
eklenmiştir.
“ve Sigorta Acenteleri İcra Komitesi ile Sigorta
Eksperleri İcra Komitesince”
c) Aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 15- Sigorta Eksperleri İcra Komitesi
seçimleri, odaların genel organ seçimlerini takiben altmış gün
içinde yapılır. Sigorta Eksperleri İcra Komitesi oluşturulana
kadar Hazine Müsteşarlığı, Sigortacılık Kanununun yayımını müteakip
bir ay içinde geçici Sigorta Eksperleri İcra Komitesini tespit eder.
Sigorta Acenteleri Sektör Meclisinin seçimi
odaların genel organ seçimlerini takiben altmış gün içinde, Sigorta
Acenteleri İcra Komitesi seçimleri ise Sigorta Acenteleri Sektör
Meclisinin oluşmasından itibaren en geç onbeş gün içinde yapılır. Sigorta
Acenteleri Sektör Meclisi oluşturulana kadar Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği Yönetim Kurulu kararı ve Hazine Müsteşarlığının
uygun görüşü ile Sigortacılık Kanununun yürürlüğe girmesini müteakip
bir ay içinde geçici Sigorta Acenteleri İcra Komitesi tespit edilir.”
MADDE 40 - (1) 13/10/1983 tarihli
ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun ek 8 inci maddesinin
üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği,
elde ettiği bilgileri, trafikten men edilecek araçların tespitinde
kullanılmak üzere İçişleri Bakanlığının emrine hazır tutar veya
gerekli gördüğü birimlerine iletir.”
MADDE 41- (1) 25/11/1999 tarihli
ve 587 sayılı Zorunlu Deprem Sigortasına Dair Kanun Hükmünde Kararnameye
aşağıdaki madde eklenmiştir.
"EK MADDE 1- Kurum ve bu Kanun Hükmünde Kararname
kapsamında gerçekleştirilen iş ve işlemler, 10/12/2003 tarihli ve
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile 4/1/2002 tarihli
ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa tabi değildir."
MADDE 42- (1) 28/3/2001 tarihli
ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununun;
a) 2 nci maddesinin (l) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"l) Bireysel emeklilik aracıları: Emeklilik
şirketlerinin emeklilik sözleşmelerine aracılık eden veya bunları
emeklilik şirketi adına yapan kişileri,"
b) 5 inci maddesinin birinci fıkrasının beşinci
cümlesi "Başka bir şirkete aktarım talebinde bulunulabilmesi
için şirkette en az bir yıl süreyle kalınmış olması gereklidir."
şeklinde, ikinci ve üçüncü fıkraları sırasıyla aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Şirket, katkı paylarını, en geç şirkete intikalini
takip eden ikinci iş gününde yatırıma yönlendirmek zorundadır. Bu
maddede öngörülen paylaştırma, aktarım ve yatırıma yönlendirme
yükümlülüklerini belirlenen süreler içinde gereği gibi yerine
getirmeyen şirkete, aktarımlarda katılımcının dahil olduğu; yatırıma
yönlendirmede ise dahil olacağı fonun ilgili döneme ait pozitif
getirisinin iki katı tutarında gecikme cezası uygulanır ve bu tutar
katılımcının hesabına ilâve edilir.
“Grup emeklilik sözleşmesinin akdedilmesine taraf
olan dernek, vakıf, tüzel kişiliği haiz bir meslek kuruluşu veya sair
kuruluş yahut grup ile işverenler tarafından çalışanları veya üyeleri
hesabına kısmen veya tamamen katkı payı ödenmesi halinde, bu katkılar
ile getirileri bireysel emeklilik hesaplarında ayrı olarak takip
edilir ve bu hesaplardaki birikimlere ilişkin hakların kullanımı
ve yükümlülükler Müsteşarlıkça belirlenen esas ve usuller çerçevesince
grup emeklilik sözleşmesinde belirlenir. Katılımcının bu birikimlere
hak kazanma süresi her hâlde katılımcının grup emeklilik sözleşmesine
giriş tarihinden itibaren beş yılı aşamaz.”
c) 6 ncı maddesinin son fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Emeklilik planlarına ilişkin uygulama esasları
ile yıllık gelir sigortasına ilişkin tarife ve teknik esaslar serbestçe
belirlenir. Bakan, gerekli gördüğü hallerde uygulama esasları
ile tarife ve teknik esasları Müsteşarlığın onayına tabi kılabilir.
Bu madde kapsamında hak sahiplerinin bulunması için şirket ve Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yapılması gereken araştırmalara,
söz konusu tutarın on yıllık süre içerisinde şirketçe ve iki yıllık
süre içerisinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca değerlendirilmesine
ilişkin esas ve usuller Kurulun uygun görüşü alınarak Müsteşarlık
tarafından belirlenir."
ç) 17 nci maddesine birinci fıkrasından sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve mevcut ikinci fıkrasının
son cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
"Bireysel emeklilik hesabındaki fon paylarından,
katılımcının sistemde bulunduğu ay sayısı ile asgari ücret tutarının
çarpımına karşılık gelen birikim tutarı ve bu Kanunun 6 ncı maddesi
kapsamında bireysel emeklilik sisteminden emekli olanlara yapılan
yıllık gelir sigortası ödemelerinin aylık ödemeye isabet eden miktarının
nafaka borçları hariç olmak üzere asgari ücret tutarına kadar olan
kısmı haczedilemez, rehnedilemez, iflas masasına dahil edilemez.
Bu fıkradaki hükümlerin uygulanmasında rehin, haciz veya iflas
tarihinde geçerli brüt asgari ücret tutarı esas alınır.”
“Fon portföy sınırlamalarına ilişkin ilkeler
ile fon portföyündeki varlıkların değerlendirilmesine ilişkin
esas ve usuller Müsteşarlığın uygun görüşü alınarak Kurul tarafından
belirlenir.”
d) 18 inci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi
"Portföy yönetim sözleşmelerinin Kurulca belirlenen asgari
unsurlara uygun olması zorunludur." şeklinde değiştirilmiştir.
e) Geçici 1 inci maddesine aşağıdaki fıkralar
eklenmiştir.
“Yetkili organlarınca karar alınması kaydıyla,
üyelerine veya çalışanlarına emekliliğe yönelik taahhütte bulunan
dernek, vakıf, sandık, tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşu, veya sair
ticaret şirketindeki emekliliğe yönelik birikimler ve taahhütlere
ilişkin tutarlar kısmen veya tamamen bu fıkranın yürürlüğe girmesinden
itibaren beş yıl içinde yapılmak kaydıyla ve Müsteşarlıkça belirlenecek
esaslar çerçevesinde bireysel emeklilik sistemine veya yıllık gelir
sigortalarına aktarılabilir. Birikimlerin veya taahhütlere
ilişkin tutarların ödenmesine yönelik gayrimenkul satışları dahil
olmak üzere aktarımlarla ilgili işlemler, her türlü vergi, resim
ve harçtan muaftır. Bu muafiyet, doğabilecek gelir vergisi yükümlülüğünü
de kapsar. Bu fıkra kapsamında yıllık gelir sigortalarına intibak
ettirilenlerden veya emeklilik sözleşmesi akdetmiş olan katılımcılardan
giriş aidatı alınmaz ve aktarılan tutar üzerinden herhangi bir kesinti
yapılmaz.
Üyelerine veya çalışanlarına emekliliğe yönelik
taahhütte bulunan dernek, vakıf, sandık, tüzel kişiliği haiz meslek
kuruluşu, veya sair ticaret şirketinin emekliliğe yönelik faaliyetlerinin
aktüeryal denetimini Müsteşarlık yapar.”
MADDE 43- (1) 4632 sayılı Kanunun
20 nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
"Emeklilik Gözetim Merkezi
MADDE 20/A- Müsteşarlık, bireysel emeklilik sisteminin
güvenli ve etkin biçimde işletilmesini sağlamak, katılımcıların
hak ve menfaatlerini korumak amacıyla şirketlerin ve bireysel
emeklilik aracılarının faaliyetlerinin gözetim ve denetimine
yönelik alt yapı oluşturulmasına, bireysel emeklilik hesaplarına,
emeklilik planlarına, işlemlerin konsolidasyonuna, katılımcılara
ait bilgilerin saklanmasına, kamunun ve katılımcıların bilgilendirilmesine,
istatistik üretimine, bireysel emeklilik aracıları siciline ve
bireysel emeklilik aracıları sınavına ilişkin işlemlerin yapılması
ile hayat sigortaları ve diğer sigorta branşlarına ilişkin verilebilecek
diğer görevleri yerine getirmek üzere özel hukuk hükümlerine göre
kurulmuş bir tüzel kişiyi emeklilik gözetim merkezi olarak görevlendirebilir.
Emeklilik gözetim merkezinin ana sözleşmesinde yer alması gereken
hususlar Müsteşarlıkça belirlenir ve bu ana sözleşmede yapılacak
değişikliklerde Müsteşarlığın uygun görüşü aranır. Emeklilik şirketleri,
Müsteşarlığın uygun görmesi halinde hayat branşında faaliyet gösteren
sigorta şirketleri ile diğer kurum ve kuruluşlar emeklilik gözetim
merkezine ortak olabilir. Emeklilik gözetim merkezi, Müsteşarlığın
denetimine tabidir. Bu Kanun kapsamındaki şirket, kurum, kuruluş
ve kişiler, bu Kanuna istinaden verilen görevlerin yerine getirilmesini
teminen talep edilen bilgi ve belgeleri emeklilik gözetim merkezine
aktarır. Emeklilik gözetim merkezinin çalışma esas ve usulleri Müsteşarlık
tarafından belirlenir."
MADDE 44- (1) 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununa ekli (IV) sayılı Makam Tazminatı Cetvelinin 8/a sırasına
“Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları” ibaresinden sonra gelmek üzere
“Sigorta Denetleme Uzmanları ve Sigorta Denetleme Aktüerleri”
ibaresi eklenmiştir.
MADDE 45- (1) 14/6/2005 tarihli ve 5363 sayılı Tarım Sigortaları
Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Sigorta şirketleri, Bakanlar Kurulu Kararları
çerçevesinde Havuz tarafından kapsama alınan riskler, bölgeler ve
ürünler için bu Kanunla oluşturulan Havuz sistemi dışında sigorta
sözleşmesi akdedemez. Bu hükme aykırı davranan sigorta şirketlerinin
Kurulca belirlenecek esaslar çerçevesinde Havuz sisteminden çıkarılmalarına
karar verilebilir.”
MADDE 46- (1) 21/12/1959 tarihli
ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır.
(2) 25/6/1927 tarihli ve 1160 sayılı Mükerrer Sigorta
Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.
(3) 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları
Trafik Kanununun 107 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 108 inci maddesi
ile ek 8 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları yürürlükten
kaldırılmıştır.
ONİKİNCİ BÖLÜM
Geçici ve Son Hükümler
GEÇİCİ MADDE 1- (1) Karayolu Trafik
Garanti Sigortası Hesabının sorumlulukları ile varlıklarının,
alacaklarının ve yükümlülüklerinin tamamı bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren bir ay içinde Hesaba devrolunur. Karayolu
Trafik Garanti Sigortası Hesabıyla ilişkili olarak açılan davalar
ve yapılan takipler Hesapla ilişkili olarak devam eder.
GEÇİCİ MADDE 2- (1) Bu Kanunun uygulanmasına
ilişkin yönetmelikler bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir
yıl içinde Müsteşarlığın bağlı olduğu Bakanlıkça çıkartılır.
(2) Bu Kanunda öngörülen düzenlemeler yürürlüğe
konuluncaya kadar mevcut düzenlemelerin bu Kanuna aykırı olmayan
hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
(3) Bu Kanunun 12 nci maddesinin tarife serbestisine
ilişkin birinci fıkrası hükmü ile 17 nci maddesinin dördüncü fıkrasının
garanti fonu varlıkları üzerine bloke konulabilmesi ve ipotek tesis
ettirilebilmesine ilişkin hükmü yürürlüğe girene kadar, bu Kanunla
mülga 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanununun ilgili hükümleri
uygulanmaya devam olunur.
GEÇİCİ MADDE 3- (1) Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde durumlarını, bu Kanunun 5
inci maddesi gereğince tespit edilecek branş ayrımına uyumlu hale
getirmeyenler, yeni sigorta sözleşmesi akdedemez, riski artırıcı
nitelikte zeyil, temdit ve yenileme yapamaz.
(2) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte hayat
sigortasına ilişkin portföylerini devretmemiş bulunan karma şirketler,
bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde söz
konusu portföylerini devretmek zorundadır. Bu yükümlülüğü yerine
getirmeyen şirketlerin sigorta portföyünü kısmen veya tamamen
devralmayı kabul eden bir veya birkaç sigorta şirketi bulunduğu
takdirde portföy, Bakan tarafından resen devredilir. Portföyü devrolmamış
şirketler devir işlemi gerçekleşene kadar, hayat sigortası branşında
yeni sigorta sözleşmesi akdedemez, riski artıcı nitelikte zeyil,
temdit ve yenileme yapamaz.
GEÇİCİ MADDE 4- (1) Bu Kanunun 20 nci
maddesinin altıncı fıkrası hükmü bu Kanunla mülga 7397 sayılı Sigorta
Murakabe Kanunu uyarınca atanmış kişiler ile bu kişiler hakkında
açılmış davalar ve takipler için de geçerlidir.
GEÇİCİ MADDE 5- (1) Bu Kanunla mülga
7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanununun 25 inci maddesi uyarınca
ayrılan deprem hasar karşılıkları, bu Kanunun yürürlüğe girmesini
izleyen üç ay içinde ihtiyari yedek akçelere devrolunur.
GEÇİCİ MADDE 6- (1) Bu Kanunun yayımı
tarihinden önce düzenlenmiş olan eksperlik ve brokerlik ruhsatları,
Müsteşarlık tarafından değiştirilinceye kadar geçerlidir. Söz
konusu değiştirme işlemini, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden
itibaren bir yıl içinde yaptırmayanlar mesleki faaliyette bulunamaz.
Sigorta eksperlerinin eksperlik faaliyetine devam edebilmesi
için bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde
Levhaya kaydını yaptırması da gerekir.
GEÇİCİ MADDE 7- (1) Sigorta acenteleri,
bu Kanunun yayımından itibaren bir yıl içinde Müsteşarlıktan uygunluk
belgesi almak ve Levhaya kayıt olmak zorundadır. Bu zorunluluğu
yerine getirmeyenler sigorta acenteliği faaliyetinde bulunamaz.
GEÇİCİ MADDE 8- (1) 5237 sayılı Türk
Ceza Kanununun yürürlüğe girmesinden önce taksirli suçlar hariç
olmak üzere affa uğramış olsalar dahi ağır hapis veya beş yıldan fazla
hapis veya sigortacılık mevzuatına aykırı hareketlerinden dolayı
hapis veya birden fazla ağır para cezasına yahut cezası ne olursa
olsun basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık,
sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas, görevi kötüye
kullanma gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlak kaçakçılığı
dışında kalan kaçakçılık suçları, resmî ihale ve alım satımlara fesat
karıştırma, karapara aklama veya Devlet sırlarını açığa vurma,
vergi kaçakçılığı veya vergi kaçakçılığına teşebbüs suçlarından
dolayı hüküm giymiş bulunanlar sigorta şirketlerinde veya reasürans
şirketlerinde kurucu olamaz, sigorta acenteliği, brokerlik ve sigorta
eksperliği yapamaz ve bu amaçla kurulmuş tüzel kişilerde ortak olamaz
ve çalışamaz.
(2) Bu Kanunda sigorta şirketi ve reasürans şirketi
kurucularının niteliklerine yapılan atıflar için de birinci fıkra
hükmü uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 9- (1) Bu Kanunda geçen
Türk Lirası ibaresi karşılığında, uygulamada ülkede tedavülde
bulunan para 28/01/2004 tarihli ve 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun hükümleri gereğince Yeni
Türk Lirası olarak adlandırıldığı sürece bu ibare kullanılır.
Yürürlük
MADDE 47- (1) Bu Kanunun;
a) 12 nci maddesinin tarife serbestisine ilişkin
birinci fıkrası hükmü ile 17 nci maddesinin dördüncü fıkrasının garanti
fonu varlıkları üzerine bloke konulabilmesi ve ipotek tesis ettirilebilmesine
ilişkin hükmü, yayımı tarihinden üç ay sonra,
b) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 48- (1) Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.
|
|
Recep Tayyip Erdoğan |
|
|
|
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
|
|
|
Dışişleri Bak.
ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve
Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve
Başb. Yrd. |
|
|
|
|
A. Gül |
A. Şener |
M. A. Şahin |
|
|
|
|
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
|
|
|
|
B.
Atalay |
A.
Babacan |
M.
Aydın |
|
|
|
|
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
Adalet Bakanı |
|
|
|
|
N.
Çubukçu |
K.
Tüzmen |
C.
Çiçek |
|
|
|
|
Millî Savunma
Bakanı |
İçişleri Bakanı |
Maliye Bakanı |
|
|
|
|
M. V. Gönül |
A. Aksu |
K. Unakıtan |
|
|
|
|
Millî Eğitim
Bakanı |
Bayındırlık
ve İskân Bakanı |
Sağlık Bakanı |
|
|
|
|
H. Çelik |
F. N. Özak |
R. Akdağ |
|
|
|
|
Ulaştırma
Bakanı |
Tarım ve Köyişleri
Bakanı |
Çalışma ve
Sos. Güv. Bakanı |
|
|
|
|
B. Yıldırım |
M. M. Eker |
M. Başesgioğlu |
|
|
|
|
Sanayi ve
Ticaret Bakanı |
En. ve Tab.
Kay. Bakanı |
Kültür ve
Turizm Bakanı |
|
|
|
|
A. Coşkun |
M. H. Güler |
A. Koç |
|
|
|
|
|
Çevre ve Orman
Bakanı |
|
|
|
|
|
|
O.
Pepe |
|
|
|