Dönem: 22
Yasama Yılı: 4
TBMM (S. Sayısı: 1185)
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sırbistan ve Karadağ Bakanlar Kurulu Arasında Gelir ve Servet Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/1176)
Not: Tasarı, Başkanlıkça
Plan ve Bütçe ile Dışişleri komisyonlarına havale edilmiştir.
T.C.
Başbakanlık 23/2/2006
Kanunlar ve Kararlar
Genel Müdürlüğü
Sayı: B.02.0.KKG.0.10/101-1237/804
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Dışişleri Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı
Bakanlar Kurulunca 3/2/2006 tarihinde kararlaştırılan “Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Sırbistan ve Karadağ Bakanlar Kurulu Arasında Gelir ve Servet
Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte
gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GEREKÇE
Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Sırbistan ve Karadağ Bakanlar Kurulu arasında sermaye, teknoloji
ve hizmet hareketlerinin geliştirilmesi, her iki Devletin de refahına katkıda
bulunacaktır. Bu unsurlara ilişkin hareketlerin geliştirilmesinde çifte
vergilendirme nedeniyle ortaya çıkan sorunların çözümü önem arz etmektedir. Bu
amaçla, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sırbistan ve Karadağ Bakanlar Kurulu
arasında 12 Ekim 2005 tarihinde Belgrad’da “Gelir ve Servet Üzerinden Alınan
Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması” imzalanmıştır.
Anlaşma ile gerçek ve
tüzel kişilerin aynı gelir üzerinden iki Devlette birden vergilendirilmesinin
(çifte vergilendirme) önlenmesi amaçlanmaktadır. Bu amacı sağlamak üzere,
vergilendirme hakkı, gelir unsurları itibariyle ikamet edilen veya kaynak
Devletlerden birine bırakılmakta veya bu mümkün olmazsa iki Devlet arasında
paylaştırılmaktadır. Böylece, Âkit Devletlerden birine yatırım yapan, teknoloji
veya hizmet sunan diğer Devlet mukimlerinin, o Devletin mükelleflerine göre
daha ağır vergilendirilmesine engel olunmakta ve teşebbüslerin risk almadan
önce ileride karşılarına çıkacak her türlü vergi ile ilgili mükellefiyeti
hesaplayabilmeleri sağlanmaktadır. Çifte vergilendirmenin Âkit Devletlerde
önlenmesi ile Sırbistan ve Karadağlı yatırımcılar için Türkiye’nin, Türk
yatırımcılar için ise Sırbistan ve Karadağ’ın daha cazip hale geleceği
tabiidir.
Dışişleri Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet
Meclisi
Dışişleri
Komisyonu
Esas No: 1/1176
Karar No: 158 16/5/2006
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanarak Bakanlar
Kurulunca 23/2/2006 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan
ve Başkanlıkça 1/3/2006 tarihinde tali komisyon olarak Plan ve Bütçe
Komisyonuna, esas komisyon olarak da Komisyonumuza havale edilen ''Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Sırbistan ve Karadağ Bakanlar Kurulu Arasında Gelir ve
Servet Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı'', Komisyonumuzun 4/5/2006
tarihli 37 nci toplantısında Dışişleri Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı
temsilcilerinin de katılmalarıyla görüşülmüştür.
Ülkemiz ile Sırbistan ve
Karadağ arasında gelir ve servet
üzerinden alınan vergilerde çifte vergilemeyi önleme alanında öngörülen
işbirliğine hukuki zemin teşkil etmek üzere 12 Ekim 2005 tarihinde Belgrad'da
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sırbistan ve Karadağ Bakanlar Kurulu Arasında
Gelir ve Servet Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme
Anlaşması imzalanmıştır.
Tasarı ve gerekçesi incelendiğinde Anlaşma ile;
- Taraf ülkelerde
Anlaşmanın kapsamında bulunan vergi çeşitleri,
- Değişik kaynaklardan
elde edilen gelirlerin vergilendirilmesinde uygulanacak kurallar,
- Taraf ülkelerden
birinde ödenen bir verginin diğer ülkede mahsup edilebilmesi ve şartları,
- Anlaşmanın yürütülmesi
için gerekli bilgi ve belgelerin değişimi,
- Anlaşmanın yürürlüğe
giriş tarihi ve geçerlilik süresi,
konularında
düzenlemelerin öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Komisyonumuzda Tasarının tümü üzerinde yapılan görüşmelerde;
- Anlaşmanın Türkiye ile
Sırbistan ve Karadağ arasında gelir ve servet
üzerinden alınan vergilerde çifte vergilendirmeyi önlemeyi öngören bir
tip anlaşma olduğu,
- Anlaşma ile bir ülke mukiminin bu ülkede herhangi bir kaynaktan
gelir elde etmesi durumunda hem mukim olduğu ülkede hem de vatandaşı olduğu başka bir ülkede vergilendirilmesinin
önlenmesinin amaçlandığı,
- Sırbistan ile 2005 yılı itibariyle 300 milyon Dolar dış ticaret
hacmimizin bulunduğu ve dengenin lehimize olduğu,
- Ülkemiz kaynaklı Sırbistan'da 50 Karadağ'da ise 30 milyon Avro
yatırım bulunduğu,
- Anlaşmanın yürürlüğe girmesi ile her iki ülke vatandaşları için
diğer ülkede yatırımlarda bulunmanın daha cazip hale geleceği,
- Serbest ticaret
anlaşması yapılması için çalışmaların devam ettiği,
ifade edilmiştir.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmelerin ardından Tasarı ve gerekçesi
Komisyonumuzca da benimsenerek maddelerin görüşülmesine geçilmiştir.
Tasarının 1 inci, 2 nci, 3 üncü maddeleri ile tümü aynen kabul edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa
saygı ile arz olunur.
|
|
Başkan |
Sözcü |
Üye |
|
|
Mehmet
Dülger |
Mustafa
Dündar |
Mahmut
Koçak |
|
|
Antalya |
Bursa |
Afyonkarahisar |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ramazan
Toprak |
Ahmet
Edip Uğur |
Abdülbaki
Türkoğlu |
|
|
Aksaray |
Balıkesir |
Elazığ |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Muzaffer
Gülyurt |
Züheyir
Amber |
Mehmet B.
Denizolgun |
|
|
Erzurum |
Hatay |
İstanbul |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Fikret
Ünlü |
Ufuk
Özkan |
Nihat Eri |
|
|
Karaman |
Manisa |
Mardin |
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ
METİN
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ İLE SIRBİSTAN VE KARADAĞ BAKANLAR KURULU ARASINDA GELİR VE SERVET
ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMASININ
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR
KANUN TASARISI
MADDE 1- 12
Ekim 2005 tarihinde Belgrad’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Sırbistan ve Karadağ Bakanlar Kurulu Arasında Gelir ve Servet Üzerinden Alınan
Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması” nın onaylanması uygun
bulunmuştur.
MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
DIŞİŞLERİ KOMİSYONUNUN
KABUL ETTİĞİ METİN
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ İLE SIRBİSTAN VE KARADAĞ BAKANLAR KURULU ARASINDA GELİR VE SERVET
ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMASININ
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR
KANUN TASARISI
MADDE 1- Tasarının 1 inci maddesi Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
MADDE 2- Tasarının 2 nci maddesi Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
MADDE 3-Tasarının 3 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
|
|
Recep
Tayyip Erdoğan |
|
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
|
Dışişleri Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
|
|
A. Gül |
A. Şener |
M. A.
Şahin |
|
|
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
|
|
B. Atalay |
A.
Babacan |
M. Aydın |
|
|
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
Adalet Bakanı |
|
|
N.
Çubukçu |
K. Tüzmen |
C. Çiçek |
|
|
Millî Savunma Bakanı V. |
İçişleri Bakanı |
Maliye Bakanı |
|
|
A. Aksu |
A. Aksu |
K.
Unakıtan |
|
|
Millî Eğitim Bakanı |
Bayındırlık ve İskân Bakanı |
Sağlık Bakanı |
|
|
H. Çelik |
F. N.
Özak |
R. Akdağ |
|
|
Ulaştırma Bakanı V. |
Tarım ve Köyişleri Bakanı |
Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı |
|
|
M. H.
Güler |
M. M.
Eker |
M.
Başesgioğlu |
|
|
Sanayi ve Ticaret Bakanı |
En. ve Tab. Kay. Bakanı |
Kültür ve Turizm Bakanı |
|
|
A. Coşkun |
M. H.
Güler |
A. Koç |
|
|
|
Çevre ve Orman Bakanı |
|
|
|
|
O. Pepe |
|
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
İLE
SIRBİSTAN VE KARADAĞ BAKANLAR KURULU
ARASINDA
GELİR VE SERVET ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE
ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME
ANLAŞMASI
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
VE
SIRBİSTAN VE KARADAĞ BAKANLAR KURULU
Gelir ve servet üzerinden alınan vergilerde çifte
vergilendirmeyi önleyen bir Anlaşma yapmak isteğiyle
AŞAĞIDAKİ ANLAŞMAYA VARMIŞLARDIR:
Madde 1
KAPSANAN KİŞİLER
Bu Anlaşma, Âkit
Devletlerden birinin veya her ikisinin mukimi olan kişilere uygulanacaktır.
Madde 2
KAVRANAN VERGİLER
1. Bu Anlaşma, ne şekilde
alındığına bakılmaksızın, bir Âkit Devlet veya politik alt bölümleri ya da
mahalli idareleri tarafından gelir ve servet üzerinden alınan vergilere
uygulanacaktır.
2. Menkul veya gayrimenkul varlıkların devrinden doğan kazançlara uygulanan vergiler ile teşebbüsler tarafından ödenen ücret veya maaşların toplam tutarı üzerine uygulanan vergiler ve bunun yanısıra sermaye değer artışlarına uygulanan vergiler dahil olmak üzere toplam gelir, toplam servet veya gelirin ya da servetin unsurları üzerinden alınan tüm vergiler, gelirden veya servetten alınan vergiler olarak kabul edilecektir.
3. Anlaşmanın
uygulanacağı şu anda geçerli olan vergiler özellikle:
Sırbistan ve Karadağ’da:
1) kazanç üzerinden
alınan vergi;
2) gelir üzerinden alınan
vergi;
3) servet üzerinden
alınan vergi.
(Bundan böyle “Sırbistan
ve Karadağ vergisi” olarak bahsedilecektir);
Türkiye’de
1) gelir vergisi;
2) kurumlar vergisi;
(Bundan böyle “Türk
vergisi” olarak bahsedilecektir).
4. Anlaşma aynı zamanda,
Anlaşmanın imza tarihinden sonra mevcut
vergilere ilave olarak veya onların yerine uygulanan ve mevcut vergilerle aynı
nitelikte olan veya onlara önemli ölçüde benzeyen vergilere de uygulanacaktır.
Âkit Devletlerin yetkili makamları ilgili vergi mevzuatlarında yapılan önemli
değişiklikleri birbirlerine bildireceklerdir.
Madde 3
GENEL TANIMLAR
1. Bu Anlaşmanın amaçları
bakımından:
1) “Bir Âkit Devlet” ve
“diğer Âkit Devlet” terimleri, metnin gereğine göre Sırbistan ve Karadağ veya
Türkiye anlamına gelir;
2) “Sırbistan ve Karadağ”
terimi, Sırbistan ve Karadağ devletler topluluğunu, coğrafi anlamda
kullanıldığı zaman ise Sırbistan ve Karadağ kara ülkesini, iç sularını ve
karasuları kuşağını, bunların üzerindeki hava sahasını, bunun yanı sıra
Sırbistan ve Karadağ’ın, kendi iç hukukuna ve uluslararası hukuka uygun olarak,
doğal kaynakların araştırılması ve işletilmesi amacıyla üzerinde egemen
haklarını kullandığı, karasularının dış sınırının dışında kalan açık deniz
kısmının deniz yatağı ve toprak altını ifade eder.
3) “Türkiye” terimi,
karasuları ve üzerindeki hava sahası dahil olmak üzere, Türkiye’nin egemenlik
alanını, bunun yanı sıra uluslararası hukuka uygun olarak doğal kaynakların
aranması, işletilmesi ve korunması amacıyla yargı yetkisi veya egemenlik haklarının
kullanıldığı deniz alanını ifade eder;
4) “Politik alt bölümler”
terimi, devlet topluluğu Sırbistan ve Karadağ’da üye devletleri ifade eder;
5) “Vatandaş” terimi:
- bir Âkit Devletin
vatandaşlığına sahip herhangi bir gerçek kişiyi;
- bir Âkit Devlette
yürürlükte olan mevzuata göre statü kazanan herhangi bir tüzel kişiliği,
ortaklığı veya derneği
ifade eder;
6) “Kişi” terimi, bir
gerçek kişi, bir şirket ve kişilerin oluşturduğu diğer herhangi bir kuruluşu
kapsar;
7) “Şirket” terimi,
herhangi bir kurum veya vergileme yönünden kurum olarak muamele gören herhangi
bir kuruluş anlamına gelir;
8) “Bir Âkit Devletin
teşebbüsü” ve “diğer Âkit Devletin teşebbüsü” terimleri sırasıyla, bir Âkit
Devletin mukimi tarafından işletilen bir teşebbüs ve diğer Âkit Devletin mukimi
tarafından işletilen bir teşebbüs anlamına gelir;
9) “Uluslararası trafik”
terimi, yalnızca diğer Âkit Devletin sınırları içinde gerçekleştirilen gemi,
uçak veya kara nakil vasıtası işletmeciliği hariç olmak üzere, bir Âkit Devlet
teşebbüsü tarafından gemi, uçak veya kara nakil vasıtası işletilerek yapılan
her türlü taşımacılığı ifade eder;
10) “Yetkili makam”
terimi:
- Sırbistan ve
Karadağ’da, Uluslararası Ekonomik İlişkiler Bakanlığı’nı veya yetkili
temsilcisini;
- Türkiye’de, Maliye
Bakanı’nı veya yetkili temsilcisini
ifade eder.
2. Bu Anlaşmanın bir Âkit
Devlet tarafından herhangi bir tarihte uygulanmasına ilişkin olarak, Anlaşmada
tanımlanmamış herhangi bir terim, metin aksini öngörmedikçe, Anlaşmanın
uygulanacağı vergiler bakımından, o tarihte bu Devletin mevzuatında öngörülen
anlamı taşıyacak ve bu Devletin yürürlükteki vergi mevzuatında yer alan bir
anlam, bu Devletin diğer mevzuatında bu terime verilen anlama göre üstünlük
taşıyacaktır.
Madde 4
MUKİM
1. Bu Anlaşmanın amaçları
bakımından, “bir Âkit Devletin mukimi” terimi, bu Devlet, herhangi bir politik
alt bölümü veya mahalli idaresi dahil olmak üzere, o Devletin mevzuatı
gereğince ev, ikametgah, kanuni merkez, yönetim yeri veya benzer yapıda diğer
herhangi bir kriter nedeniyle vergi mükellefiyeti altına giren kişi anlamına
gelir. Bununla birlikte bu terim, yalnızca o Devletteki kaynaklardan elde
edilen gelir veya o Devletteki servet nedeniyle orada vergiye tabi tutulan
herhangi bir kişiyi kapsamaz.
2. 1 inci fıkra hükümleri
dolayısıyla bir gerçek kişi her iki Âkit Devletin de mukimi olduğunda, bu
kişinin durumu aşağıdaki şekilde belirlenecektir:
1) Bu kişi, yalnızca
daimi olarak kalabileceği bir evin bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir.
Eğer kişinin her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir evi varsa, bu
kişi, yalnızca kişisel ve ekonomik ilişkilerinin daha yakın olduğu Devletin
mukimi kabul edilecektir (hayati menfaatlerin merkezi);
2) Eğer kişinin hayati
menfaatlerinin merkezinin yer aldığı Devlet saptanamazsa veya her iki Devlette
de daimi olarak kalabileceği bir evi yoksa, bu kişi yalnızca kalmayı adet
edindiği evin bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir;
3) Eğer kişinin her iki
Devlette de kalmayı adet edindiği bir ev varsa veya her iki Devlette de böyle
bir ev söz konusu değilse, bu kişi yalnızca vatandaşı olduğu Devletin mukimi
kabul edilecektir;
4) Eğer kişi her iki
Devletin de vatandaşı ise veya her iki Devletin de vatandaşı değilse, Âkit
Devletlerin yetkili makamları sorunu karşılıklı anlaşmayla çözeceklerdir.
3. Gerçek kişi dışındaki
bir kişi, 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla her iki Âkit Devletin de mukimi
olduğunda, Âkit Devletlerin yetkili makamları sorunu, bu kişinin kanuni
merkezini, etkin yönetim yerini veya ilgili diğer herhangi bir kriterini göz
önünde bulundurarak, karşılıklı anlaşmayla çözmeye gayret edeceklerdir.
Madde 5
İŞYERİ
1. Bu Anlaşmanın amaçları
bakımından “işyeri” terimi, bir teşebbüsün işinin tamamen veya kısmen
yürütüldüğü işe ilişkin sabit bir yer anlamına gelir.
2. “işyeri” terimi
özellikle şunları kapsamına alır:
1) Yönetim yeri;
2) Şube;
3) Büro;
4) Fabrika;
5) Atölye; ve
6) Maden ocağı, petrol
veya doğal gaz kuyusu, taş ocağı veya doğal kaynakların çıkarıldığı diğer
herhangi bir yer.
3. Bir inşaat şantiyesi,
yapım veya kurma projesi, ancak 18 aydan fazla devam ettiğinde bir işyeri
oluşturur.
4. Bu maddenin daha
önceki hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, “işyeri” teriminin aşağıdaki hususları
kapsamadığı kabul edilecektir:
1) Tesislerin, teşebbüse
ait malların veya ticari eşyanın yalnızca depolanması, teşhiri veya teslimi
amacıyla kullanılması;
2) Teşebbüse ait mal veya
ticari eşya stoklarının yalnızca depolama, teşhir veya teslim amacıyla elde
tutulması;
3) Teşebbüse ait mal veya
ticari eşya stoklarının, yalnızca bir başka teşebbüse işlettirilmesi amacıyla
elde tutulması;
4) İşe ilişkin sabit bir
yerin yalnızca teşebbüse mal veya ticari eşya satın alma veya bilgi toplama
amacıyla elde tutulması;
5) İşe ilişkin sabit bir
yerin teşebbüs için yalnızca hazırlayıcı veya yardımcı karakter taşıyan diğer
herhangi bir işin yürütülmesi amacıyla elde tutulması;
6) İşe ilişkin sabit bir
yerin yalnızca (1) ila (5) bentlerinde bahsedilen faaliyetlerin birkaçını bir
arada yürütmek için elde tutulması; ancak, işe ilişkin sabit yerdeki bütün bu
faaliyetlerin bir arada yürütülmesi sonucunda oluşan faaliyetin hazırlayıcı
veya yardımcı karakterde olması şarttır.
5. 1 inci ve 2 nci
fıkraların hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, bir kişi -6 ncı fıkranın
uygulanacağı bağımsız nitelikteki bir acente dışında- bir Âkit Devlette, bir
teşebbüs adına hareket eder ve bu teşebbüs adına mukavele akdetme yetkisine
sahip olup, bu yetkisini mutaden kullanırsa, bu kişinin faaliyetleri, 4 üncü
fıkrada belirtilen ve işe ilişkin sabit bir yerden yapılması durumunda bu fıkra
hükümlerine göre bu yeri işyeri haline getirmeyen nitelikteki faaliyetlerle
sınırlı olmadıkça, bu teşebbüs, bu Devlette, söz konusu kişinin teşebbüs için
gerçekleştirdiği her türlü faaliyet dolayısıyla bir işyerine sahip kabul
edilecektir.
6. Bir teşebbüs, bir Âkid
Devlette, işlerini yalnızca kendi işlerine olağan şekilde devam eden bir
simsar, genel komisyon acentesi veya bağımsız statüde diğer herhangi bir acente
vasıtasıyla yürüttüğü için o Devlette bir işyerine sahip kabul olunmayacaktır.
7. Bir Âkit Devletin
mukimi olan bir şirket, diğer Âkit Devletin mukimi olan veya bu diğer Devlette
ticari faaliyette bulunan (bir işyeri vasıtasıyla veya diğer bir şekilde) bir
şirketi kontrol eder ya da onun tarafından kontrol edilirse, şirketlerden her
biri diğeri için bir işyeri oluşturmayacaktır.
Madde 6
GAYRİMENKUL VARLIKLARDAN ELDE EDİLEN GELİR
1. Bir Âkit Devlet
mukiminin diğer Âkit Devlette bulunan gayrimenkul varlıklardan elde ettiği
gelir (tarım veya ormancılıktan elde edilen gelir dahil), bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. “Gayrimenkul varlık”
terimi, söz konusu varlığın bulunduğu Âkit Devletin mevzuatına göre
tanımlanacaktır. Terim her halükarda, gayrimenkul varlığa müteferri varlıkları,
tarım (balık üretimi ve yetiştiriciliği dahil) ve ormancılıkta kullanılan
araçları ve hayvanları, özel hukuk hükümlerinin uygulanacağı gayrimenkul
mülkiyetine ilişkin hakları, gayrimenkul intifa haklarını ve maden ocaklarının,
kaynakların ve diğer doğal kaynakların işletilmesi veya işletme hakkı
karşılığında doğan sabit ya da değişken ödemeler üzerindeki hakları kapsayacak;
gemiler, vapurlar, uçaklar ve kara nakil vasıtaları gayrimenkul varlık olarak
kabul edilmeyecektir.
3. 1 inci fıkra
hükümleri, gayrimenkul varlığın doğrudan kullanımından, kiralanmasından veya
diğer herhangi bir şekilde kullanımından elde edilen gelire uygulanacaktır.
4. 1 inci ve 3 üncü fıkra
hükümleri aynı zamanda, bir teşebbüsün gayrimenkul varlıklardan elde ettiği
gelir ile serbest meslek faaliyetlerinin icrasında kullanılan gayrimenkul
varlıklardan elde edilen gelire de uygulanacaktır.
Madde 7
TİCARİ KAZANÇLAR
1. Bir Âkit Devlet
teşebbüsüne ait kazanç, söz konusu teşebbüs diğer Âkit Devlette yer alan bir
işyeri vasıtasıyla orada ticari faaliyette bulunmadıkça, yalnızca bu Devlette
vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari
faaliyette bulunursa, teşebbüsün kazançları yalnızca işyerine atfedilebilen
miktarla sınırlı olmak üzere bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. 3 üncü fıkra hükümleri
saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet teşebbüsü diğer Âkit Devlette yer alan bir
işyeri vasıtasıyla orada ticari faaliyette bulunduğunda, her iki Âkit Devlette
de bu işyerine atfedilecek kazanç, bu işyeri aynı veya benzer koşullar altında,
aynı veya benzer faaliyetlerde bulunan ayrı ve bağımsız bir teşebbüs olsaydı ve
işyerini oluşturduğu teşebbüsten tamamen bağımsız bir nitelik kazansaydı ne
kazanç elde edecek ise aynı miktarda bir kazanç olacaktır.
3. Bir işyerinin kazancı
belirlenirken, işyerinin bulunduğu
Devlette veya başka yerde yapılan, yönetim ve genel idare giderleri de dahil
olmak üzere işyerinin amaçlarına uygun olan giderlerin indirilmesine müsaade
edilecektir.
4. Bir Âkit Devlette
mevzuata göre, bir işyerine atfedilebilir kazancın, teşebbüs toplam kazancının
muhtelif birimlere paylaştırılması esasına göre belirlenmesi mutad olduğu
takdirde, bu maddenin 2 nci fıkrasında öngörülen hiçbir hüküm, bu Âkit
Devletin, vergilendirilecek kazancı mutaden uyguladığı böyle bir paylaştırma yöntemi
ile belirlemesine engel olmayacaktır. Bununla beraber, uygulanacak paylaştırma
yöntemi öyle olacaktır ki, sonuç bu maddede belirlenen prensiplere uygun
olacaktır.
5. İşyerine, bu işyeri
tarafından teşebbüs adına yalnızca mal veya ticari eşya satın alınması
dolayısıyla hiçbir kazanç atfedilmeyecektir.
6. Bundan önceki
fıkraların amaçları bakımından, bir işyerine atfedilen kazanç, aksine makul ve
geçerli bir neden olmadıkça, her yıl aynı yöntemle belirlenecektir.
7. Kazanç, bu Anlaşmanın
diğer maddelerinde ayrı olarak düzenlenen gelir unsurlarını da kapsamına
aldığında, o maddelerin hükümleri bu madde hükümlerinden etkilenmeyecektir.
Madde 8
ULUSLARARASI TRAFİK
1. Bir Âkit Devlet
teşebbüsünün uluslararası trafikte gemi, uçak veya kara nakil vasıtası
işletmeciliğinden elde ettiği kazançlar, yalnızca bu Devlette
vergilendirilebilecektir.
2. Bir Âkit Devlet
teşebbüsünün, mal veya ticari eşya taşımacılığı için bu teşebbüs tarafından
uluslararası trafikte kullanılan konteynerlerin kullanımından, bakımından veya
kiralanmasından elde ettiği kazançlar, bu kullanım, bakım veya kiralamanın
uluslararası trafikte gemi veya uçak işletmeciliğine bağlı olarak arızi şekilde
yapılması koşuluyla, yalnızca bu Âkit Devlette vergilendirilecektir. Diğer
durumlarda, söz konusu kazançlar 7 nci madde hükümlerine göre
değerlendirilecektir.
3. 1 inci fıkra hükümleri
aynı zamanda, bir ortaklığa, bir ortak teşebbüse veya uluslararası işletilen
bir acenteye iştirak dolayısıyla elde edilen kazançlara da uygulanacaktır.
Madde 9
BAĞLI TEŞEBBÜSLER
1. 1) Bir Âkit Devlet teşebbüsü doğrudan veya
dolaylı olarak diğer Âkit Devlet teşebbüsünün yönetim, kontrol veya sermayesine
katıldığında; veya
2) Aynı kişiler doğrudan
veya dolaylı olarak bir Âkit Devlet teşebbüsünün ve diğer Âkit Devlet
teşebbüsünün yönetim, kontrol veya sermayesine katıldığında
ve her iki halde de, iki
teşebbüs arasındaki ticari veya mali ilişkilerde oluşan veya oluşturulan
koşullar, bağımsız teşebbüsler arasında oluşması gereken koşullardan
farklılaştığında, bu teşebbüslerden birisinde olması gereken, fakat bu koşullar
nedeniyle kendini göstermeyen kazanç, o teşebbüsün kazancına eklenebilir ve
buna göre vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit Devletin
kendi teşebbüsünün kazancına dahil edip vergilendirdiği kazanç, diğer Âkit
Devlette vergilendirilen diğer Devletin teşebbüsünün kazancını içermesi ve aynı
zamanda iki teşebbüs arasında olması gereken koşullar göz önünde tutularak
sonradan ilk bahsedilen Devletçe yapılan hesaplamalar sonucunda belirlenen
kazanç olması durumunda, diğer Devlet bu belirlemenin yerinde olduğu kanaatine
varırsa, söz konusu kazanç üzerinden aldığı verginin miktarında gerekli
düzeltmeleri yapacaktır. Bu düzeltme yapılırken, bu Anlaşmanın diğer hükümleri
göz önünde tutulacak ve gerektiğinde Âkit Devletlerin yetkili makamları
birbirlerine danışacaklardır.
Madde 10
TEMETTÜLER
1. Bir Âkit Devletin
mukimi olan bir şirket tarafından diğer Âkit Devletin bir mukimine ödenen
temettüler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber söz
konusu temettüler, aynı zamanda temettü ödemesini yapan şirketin mukim olduğu
Âkit Devlette ve bu Devletin mezvuatına göre de vergilendirilebilir; ancak,
temettünün gerçek lehdarı diğer Âkit Devletin mukimi ise, bu şekilde alınacak
vergi aşağıdaki oranları aşmayacaktır:
1) Gerçek lehdar, temettü
ödeyen şirketin sermayesinin doğrudan doğruya en az yüzde 25 ini elinde tutan
bir şirket (ortaklık hariç) ise, gayrisafi temettü tutarının yüzde 5 i;
2) Tüm diğer durumlarda
gayrisafi temettü tutarının yüzde 15 i.
Bu fıkra, içinden temettü
ödemesi yapılan kazançlar yönünden şirketin vergilendirilmesini
etkilemeyecektir.
3. Bu maddede kullanılan
“temettü” terimi, hisse senetlerinden veya alacak niteliğinde olmayıp kazanca
katılmayı sağlayan diğer haklardan elde edilen gelirler ile dağıtımı yapan
şirketin mukim olduğu Devletin mevzuatına göre, vergileme yönünden hisse
senetlerinden elde edilen gelirle aynı muameleyi gören diğer şirket haklarından
elde edilen gelirler ile eğer fon veya ortaklığın mukim olduğu Devletin kanunlarına
göre temettü veya dağıtım olarak muamele görüyor ise yatırım fonu ve yatırım
ortaklığından elde edilen gelirleri ifade eder.
4. Diğer Âkit Devlette
yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunan bir Âkit Devlet
şirketinin kazancı, 7 nci maddeye göre vergilendirildikten sonra, kalan kısım
üzerinden işyerinin bulunduğu Âkit Devlette bu maddenin 2 nci fıkrasının 1 inci
bendine uygun olarak vergilendirilebilir.
5. Bir Âkit Devlet mukimi
olan temettünün gerçek lehdarı, temettüyü ödeyen şirketin mukim olduğu diğer
Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla orada ticari faaliyette bulunursa
veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla orada serbest meslek
faaliyetinde bulunursa ve söz konusu temettü elde ediş olayı ile bu işyeri veya
sabit yer arasında önemli bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra
hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre 7 nci veya 14 üncü madde
hükümleri uygulanacaktır.
6. 4 üncü fıkra hükümleri
saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet mukimi olan bir şirket, diğer Âkit Devlette
kazanç veya gelir elde ettiğinde, bu diğer Devlet temettülerin kendi
mukimlerinden birine ödenmesi veya temettü elde edilmesi ile bu diğer Devlette
bulunan bir işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunması durumları hariç
olmak üzere, bu şirket tarafından ödenen temettüler üzerinden herhangi bir
vergi alamaz. Aynı şekilde bu diğer Devlet, bu şirketin dağıtılmayan kazançları
üzerinden de bir dağıtılmayan kazanç vergisi alamaz. Dağıtılan temettülerin
veya dağıtılmamış kazancın tamamen veya kısmen bu diğer Devlette elde edilen
kazanç veya gelirden oluşması durumu değiştirmez.
Madde 11
FAİZ
1. Bir Âkit Devlette
doğan ve diğer Âkit Devletin bir mukimine ödenen faiz, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber bu
faiz, elde edildiği Âkit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de
vergilendirilebilir; ancak faizin gerçek lehdarı diğer Âkit Devletin bir mukimi
ise, bu şekilde alınacak vergi faizin gayrisafi tutarının yüzde 10 unu
aşmayacaktır.
3. 2 nci fıkra hükümlerine
bakılmaksızın, bir Âkit Devlette doğan faiz;
1) diğer Âkit Devletin
Hükümeti, bir politik alt bölümü ya da bir mahalli idaresi; veya
2) diğer Âkit Devletin
Merkez Bankası ya da Ulusal Bankası
tarafından gerçek lehdar
olarak elde edilmesi halinde bu Devlette vergiden muaf tutulacaktır.
4. Bu maddede kullanılan
“faiz” terimi, ipotek garantisine bağlı olsun olmasın veya borçlunun kazancına
katılma hakkını tanısın tanımasın, her nevi alacaktan doğan gelirleri ve
özellikle, kamu menkul kıymetleri ile tahvil veya borç senetlerinden elde
edilen gelirleri ve söz konusu menkul kıymet, tahvil veya borç senetlerine
bağlı prim ve ikramiyeleri ifade eder.
5. Bir Âkit Devlet mukimi
olan faizin gerçek lehdarı, faizin elde edildiği diğer Âkit Devlette yer alan
bir işyeri vasıtasıyla orada ticari faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette
yer alan sabit bir yer vasıtasıyla orada serbest meslek faaliyetinde bulunursa
ve söz konusu faizin ödendiği alacak ile bu işyeri veya sabit yer arasında
etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır.
Bu durumda, olayına göre, 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
6. Bir Âkit Devletin
mukimi tarafından ödenen faizin, o Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
Bununla beraber, faiz ödeyen kişi, bir Âkit Devletin mukimi olsun veya olmasın,
bir Âkit Devlette faiz ödemeye neden olan borç-alacak ilişkisiyle bağlantılı
bir işyerine veya sabit yere sahip olduğunda ve faiz bu işyeri veya sabit
yerden kaynaklandığında, söz konusu faizin, işyerinin veya sabit yerin
bulunduğu Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
7. Alacak karşılığında
ödenen faizin miktarı, ödeyici ile gerçek lehdar arasında veya her ikisi ile
bir başka kişi arasında varolan özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı
durumlarda ödeyici ile gerçek lehdar arasında kararlaştırılacak miktarı
aştığında, bu madde hükümleri yalnızca en son bahsedilen miktara
uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme kısmı, bu Anlaşmanın diğer hükümleri de
dikkate alınarak, her bir Âkit Devletin mevzuatına göre vergilendirilecektir.
Madde 12
GAYRİMADDİ HAK BEDELLERİ
1. Bir Âkit Devlette
doğan ve diğer Âkit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu
diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber, söz
konusu gayrimaddi hak bedelleri elde edildikleri Âkit Devlette ve o Devletin
mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, gayrimaddi hak bedelinin gerçek
lehdarı diğer Âkit Devletin bir mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi
gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10 unu aşmayacaktır.
3. Bu maddede kullanılan
“gayrimaddi hak bedelleri” terimi, sinema filmleri ile radyo veya televizyon
kayıtları dahil olmak üzere edebi, sanatsal veya bilimsel her nevi telif
hakkının, her nevi patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın,
gizli formül veya üretim yönteminin kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında
veya sınai, ticari veya bilimsel teçhizatın kullanımı veya kullanım hakkı
karşılığında ya da sınai, ticari veya bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikimi
karşılığında yapılan her türlü ödemeyi ifade eder.
4. Bir Âkit Devletin
mukimi olan gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı, söz konusu bedelin elde
edildiği diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla orada ticari
faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla
orada serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu bedelin ödendiği hak
veya varlık ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa,
1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre, 7
nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
5. Bir Âkit Devletin
mukimi tarafından ödenen gayrimaddi hak bedelinin o Devlette elde edildiği
kabul olunacaktır. Bununla beraber, gayrimaddi hak bedelini ödeyen kişi bir
Âkit Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Âkit Devlette gayrimaddi hak
bedelini ödemeye neden olan yükümlülük ile bağlantılı bir işyerine veya sabit
yere sahip olduğunda ve gayrimaddi hak bedeli bu işyerinden veya sabit yerden
kaynaklandığında, söz konusu gayrimaddi hak bedelinin işyerinin veya sabit
yerin bulunduğu Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
6. Kullanım, hak veya
bilgi karşılığında ödenen gayrimaddi hak bedelinin miktarı, ödeyici ile gerçek
lehdar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında var olan özel ilişki
nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ile gerçek lehdar
arasında kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu madde hükümleri yalnızca en
son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme kısmı, bu Anlaşmanın
diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir Âkit Devletin mevzuatına göre
vergilendirilecektir.
Madde 13
SERMAYE DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARI
1. Bir Âkit Devlet
mukimince, diğer Âkit Devlette yer alan ve 6 ncı maddede belirtilen gayrimenkul
varlıkların elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit Devlet
teşebbüsünün diğer Âkit Devlette sahip olduğu bir işyerinin ticari varlığına
dahil menkul varlıkların veya bir Âkit Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette
serbest meslek faaliyeti icra etmek üzere kullandığı sabit bir yere ait menkul
varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazanç, bu işyerinin (yalnız veya tüm
teşebbüsle birlikte) veya sabit yerin elden çıkarılmasından doğan kazanç da
dahil olmak üzere, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
3. Bir Âkit Devlet
teşebbüsü tarafından uluslararası trafikte işletilen gemi, uçak veya kara nakil
vasıtalarının veya söz konusu gemi, uçak veya kara nakil vasıtalarının
işletilmesiyle ilgili menkul varlıkların elden çıkarılmasından sağlanan
kazançlar, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
4. 1, 2 ve 3 üncü
fıkralarda belirtilenlerin dışında kalan varlıkların elden çıkarılmasından
sağlanan kazanç, yalnızca elden çıkaranın mukim olduğu Âkit Devlette
vergilendirilecektir.
Madde 14
SERBEST MESLEK FAALİYETLERİ
1. Bir Âkit Devletin
mukimi olan bir gerçek kişinin serbest meslek hizmetleri veya bağımsız
nitelikteki diğer faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnızca bu
Devlette vergilendirilecektir, ancak;
1) eğer bu kişi, diğer
Âkit Devlette faaliyetlerini sürekli olarak icra edebileceği sabit bir yere
sahipse, bu durumda, yalnızca söz konusu sabit yere atfedilebilen gelir bu
diğer Âkit Devlette vergilendirilebilir; veya
2) eğer bu kişi, diğer
Âkit Devlette ilgili mali yıl içinde başlayan veya biten herhangi bir on iki
aylık dönemde bir veya birkaç seferde toplam 183 gün veya daha fazla kalırsa,
bu durumda, yalnızca diğer Âkit Devlette icra edilen faaliyetlerden elde edilen
gelir bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. “Serbest meslek
hizmetleri” terimi, özellikle bağımsız olarak yürütülen bilimsel, edebi,
sanatsal, eğitici veya öğretici faaliyetleri, bunun yanı sıra doktorların,
avukatların, mühendislerin, mimarların, dişçilerin ve muhasebecilerin bağımsız
faaliyetlerini kapsamına alır.
Madde 15
BAĞIMLI FAALİYETLER
1. 16, 18, 19, 20 ve 21
inci madde hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet mukiminin bir hizmet
dolayısıyla elde ettiği ücret, maaş ve diğer benzeri gelirler, bu hizmet diğer
Âkit Devlette ifa edilmedikçe, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
Hizmet diğer Devlette ifa edilirse, buradan elde edilen gelir bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. 1 inci fıkra
hükümlerine bakılmaksızın, bir Âkit Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette ifa ettiği
bir hizmet dolayısıyla elde ettiği gelir, eğer:
1) Gelir elde eden kişi,
diğer Devlette ilgili mali yıl içinde başlayan veya biten herhangi bir oniki
aylık dönemde bir veya birkaç seferde toplam 183 günü aşmamak üzere kalırsa, ve
2) Ödeme, diğer Devletin
mukimi olmayan bir işveren tarafından veya böyle bir işveren adına yapılırsa,
ve
3) Ödeme, işverenin diğer
Devlette sahip olduğu bir işyerinden veya sabit yerden kaynaklanmazsa,
yalnızca ilk bahsedilen
Devlette vergilendirilecektir.
3. Bu maddenin bundan
önceki hükümlerine bakılmaksızın, bir Âkit Devlet teşebbüsü tarafından
uluslararası trafikte işletilen bir gemi, uçak veya kara nakil vasıtasında ifa
edilen bir hizmet dolayısıyla elde edilen gelir bu Devlette
vergilendirilebilir.
4. Bu maddenin bundan
önceki hükümlerine bakılmaksızın, bir Âkit Devlet mukimince elde edilen gelir,
söz konusu gelirin, 5 inci maddenin 3 üncü fıkrası hükümleri uyarınca diğer
Âkit Devlette işyeri oluşturmayan bir inşaat şantiyesi, yapım veya kurma
projesi ile bağlantılı olarak bu diğer Devlette ifa edilen bir hizmet
dolayısıyla ödenmesi halinde, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
Madde 16
MÜDÜRLERE YAPILAN ÖDEMELER
Bir Âkit Devlet
mukiminin, diğer Âkit Devletin mukimi olan bir şirketin yönetim kurulu üyesi olması
dolayısıyla elde ettiği ücret ve diğer benzeri ödemeler, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
Madde 17
SANATÇI VE SPORCULAR
1. 14 ve 15 inci
maddelerin hükümlerine bakılmaksızın, bir Âkit Devlet mukimi olan tiyatro,
sinema, radyo veya televizyon sanatçısı gibi bir sanatçının veya bir müzisyenin
veya bir sporcunun diğer Âkit Devlette icra ettiği şahsi faaliyetleri
dolayısıyla elde ettiği gelirler, bu diğer Âkit Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir sanatçının ya da
sporcunun icra ettiği şahsi faaliyetlerden doğan gelir, sanatçının veya
sporcunun kendisine değil de bir başkasına yönelirse, söz konusu gelir 7, 14 ve
15 inci maddelerin hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, sanatçı ya da sporcunun
faaliyetlerinin icra edildiği Âkit Devlette vergilendirilebilir.
3. 1 inci ve 2 nci
fıkraların hükümlerine bakılmaksızın, bir Âkit Devlet mukimi olan bir sanatçı
veya sporcunun icra ettiği şahsi faaliyetlerden elde ettiği gelir, söz konusu
faaliyetlerin diğer Âkit Devlette, her iki Âkit Devletçe de onaylanan kültürel
veya sportif değişim programı çerçevesinde icra edilmesi halinde, yalnızca bu
Devlette vergilendirilecektir.
Madde 18
EMEKLİ MAAŞLARI VE DÜZENLİ ÖDEMELER
1. 19 uncu maddenin 2 nci
fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet mukimine geçmiş
çalışmalarının karşılığında ödenen emekli maaşları ve ömür boyu sağlanan
düzenli ödemeler ile diğer benzeri gelirler, yalnızca bu Devlette
vergilendirilecektir.
2. “Düzenli ödeme”
terimi, para veya para ile ölçülebilir bir menfaat karşılığında tam ve yeterli
ödemede bulunma yükümlülüğüne bağlı olarak, ömür boyu veya belirli ya da
belirlenebilir bir süre, belirli zamanlarda, düzenli olarak ödenecek toplam
meblağı ifade eder.
Madde 19
KAMU GÖREVİ
1. 1) Bir Âkit Devletin
kendisine, bir politik alt bölümüne veya bir mahalli idaresine bir gerçek kişi
tarafından verilen hizmetler karşılığında bu Devlet, alt bölüm veya idare
tarafından ödenen ve emekli maaşı dışında kalan ücret, maaş ve diğer benzeri
ödemeler, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
2) Bununla beraber,
hizmet diğer Âkit Devlette ifa edildiğinde ve gerçek kişi o devletin bir mukimi
olduğunda, söz konusu ücret, maaş ve diğer benzeri ödemeler yalnızca bu diğer
Devlette vergilendirilecektir. Ancak bu kişinin:
- bu Devletin vatandaşı
olması; veya
- yalnızca söz konusu
hizmeti ifa etmek için bu Devletin mukimi durumuna geçmemiş olması
zorunludur.
2. 1) Bir Âkit Devletin
kendisi, bir politik alt bölümü veya bir mahalli idaresi tarafından veya
bunlarca oluşturulan fonlardan, bu Devlete, alt bölüme veya idareye yapılan
hizmetler karşılığında bir gerçek kişiye ödenen emekli maaşları yalnızca bu
Devlette vergilendirilecektir.
2) Bununla beraber,
gerçek kişinin diğer Âkit Devletin bir mukimi ve vatandaşı olması halinde, söz
konusu emekli maaşı yalnızca bu diğer Âkit Devlette vergilendirilecektir.
3. Bir Âkit Devletin
kendisi, bir politik alt bölümü veya bir mahalli idaresi tarafından yürütülen
ticari faaliyetlerle bağlantılı hizmetler karşılığında yapılan ücret, maaş ve
diğer benzeri ödemeler ile emekli maaşlarına 15, 16, 17 ve 18 inci maddelerin
hükümleri uygulanacaktır.
Madde 20
ÖĞRENCİLER
1. Bir Âkit Devleti
ziyareti sırasında veya hemen öncesinde diğer Âkit Devletin mukimi olan ve ilk
bahsedilen Devlette yalnızca öğrenim veya mesleki eğitim amacıyla bulunan bir
öğrenci veya stajyere, geçim, öğrenim veya mesleki eğitim masrafları için bu
Devletin dışındaki kaynaklardan yapılan ödemeler, bu Devlette
vergilendirilmeyecektir.
2. Bağışlar, burslar ve 1
inci fıkrada kapsanmayan çalışmalardan elde edilen ödemeler açısından, 1 inci
fıkrada bahsedilen bir öğrenci veya stajyer ayrıca, öğrenim veya mesleki
eğitimleri süresince, ziyaret ettikleri Âkit Devletin mukimleri için geçerli
olan vergilere ilişkin aynı muafiyet, istisna veya indirimlere de hak kazanacaktır.
Madde 21
PROFESÖRLER VE ARAŞTIRMACILAR
1. Bir Âkit Devleti, bu
Devletteki bir üniversite, yüksekokul, okul veya diğer genel kabul görmüş
eğitim kurumlarında öğretim veya araştırma yapmak amacıyla ziyaret eden ve bu
ziyareti sırasında veya hemen öncesinde diğer Âkit Devletin mukimi olan bir
gerçek kişinin, bu Devlete söz konusu amaç için ilk ziyaret tarihinden itibaren
iki yılı aşmayan bir süre içinde, söz konusu öğretim veya araştırma
karşılığında bu Devletin dışındaki kaynaklardan elde ettiği gelirler ilk
bahsedilen Devlette vergiden istisna edilecektir.
2. Kamu menfaati için
değil de, özellikle belirli kişi ya da kişilerin menfaatlerine yönelik olarak
yürütülen araştırma karşılığında elde edilen gelirlere bu maddenin 1 inci
fıkrası hükümleri uygulanmayacaktır.
Madde 22
DİĞER GELİRLER
1. Bir Âkit Devlet
mukiminin, nerede doğarsa doğsun, bu Anlaşmanın daha önceki maddelerinde
belirtilmeyen gelir unsurları, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
2. 6 ncı maddenin 2 nci
fıkrasında tanımlanan gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelir hariç olmak
üzere, bir Âkit Devlet mukimi olan söz
konusu gelirin lehdarı, diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla
orada ticari faaliyette veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer
vasıtasıyla orada serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve gelirin ödendiği hak
veya varlık ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmakta ise,
bu gelire 1 inci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre 7
nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
Madde 23
SERVET
1. Bir Âkit Devlet
mukiminin 6 ncı maddede bahsedilen gayrimenkul varlıklardan oluşan ve diğer
Âkit Devlette bulunan serveti, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit Devlet
teşebbüsünün, diğer Âkit Devlette sahip olduğu bir işyerinin aktifine dahil
menkul varlıklardan veya bir Âkit Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette serbest
meslek faaliyeti icra etmek üzere kullanabileceği sabit bir yere ait menkul
varlıklardan oluşan servet, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
3. Bir Âkit Devlet
teşebbüsünce uluslararası trafikte işletilen gemi, uçak veya kara nakil
vasıtaları ile söz konusu gemi, uçak veya kara nakil vasıtalarının işletilmesi
ile ilgili menkul varlıklardan oluşan servet, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
4. Bir Âkit Devlet
mukiminin diğer bütün servet unsurları, yalnızca bu Devlette
vergilendirilecektir.
Madde 24
ÇİFTE VERGİLENDİRMENİN ÖNLENMESİ
1. Bir Âkit Devlet
mukimi, bu Anlaşma hükümlerine uygun olarak diğer Âkit Devlette vergilendirilebilen
bir gelir elde ettiğinde veya servete sahip olduğunda, ilk bahsedilen Devlet;
- bu mukimin gelirine
isabet eden vergiden, diğer Devlette ödediği gelir vergisine eşit bir tutarın,
- bu mukimin servetine
isabet eden vergiden, diğer Devlette ödediği servet vergisine eşit bir tutarın
mahsubuna müsaade
edecektir.
Bununla birlikte söz
konusu mahsup, her iki durumda da, diğer Devlette vergilendirilebilen, duruma
göre gelir veya servete atfedilebilen, mahsuptan önce hesaplanan gelir veya
servet vergisi miktarını aşmayacaktır.
2. Bu Anlaşma hükümlerine
uygun olarak, bir Âkit Devlet mukimi tarafından elde edilen gelir ya da sahip
olunan servet bu Devlette vergiden muaf tutulursa, bu Devlet, bu mukimin geriye
kalan gelirinin veya servetinin vergisini hesaplarken, muaf tutulan geliri ya
da serveti de dikkate alabilir.
Madde 25
AYRIM YAPILMAMASI
1. Bir Âkit Devletin
vatandaşları, diğer Âkit Devlette, bu diğer Devletin aynı koşullardaki
vatandaşlarının, özellikle mukimlik yönünden, karşı karşıya kaldıkları veya
kalabilecekleri vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden, değişik veya
daha ağır vergilemeye veya buna bağlı mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır.
Bu hüküm, 1 inci madde hükümlerine bakılmaksızın, Âkit Devletlerden birinin ya
da her ikisinin mukimi olmayan kişilere de uygulanacaktır.
2. 10 uncu maddenin 4
üncü fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet teşebbüsünün diğer
Âkit Devlette sahip olduğu bir işyeri, diğer Devlette, bu diğer Devletin aynı
faaliyetleri yürüten teşebbüslerine göre daha az lehe bir vergileme ile karşı
karşıya kalmayacaktır.
3. 9 uncu maddenin 1 inci
fıkrası, 11 inci maddenin 7 nci fıkrası veya 12 nci maddenin 6 ncı fıkrası
hükümlerinin uygulanacağı durumlar hariç olmak üzere, bir Âkit Devlet
teşebbüsünce diğer Âkit Devletin bir mukimine ödenen faiz, gayrimaddi hak
bedeli ve diğer ödemeler, bu teşebbüsün vergilendirilebilir kazancının
belirlenmesinde, söz konusu ödemeler aynı koşullarda ilk bahsedilen Devletin
bir mukimine yapılmış gibi indirilebilecektir. Aynı şekilde, bir Âkit Devlet
teşebbüsünün, diğer Âkit Devletin bir mukimine olan borçları, bu teşebbüsün
vergilendirilebilir servetinin belirlenmesinde, sözleşme aynı koşullarda ilk
bahsedilen Devletin bir mukimiyle yapılmış gibi indirilebilecektir.
4. Bir Âkit Devletin,
diğer Âkit Devletin bir veya birkaç mukimi tarafından, doğrudan veya dolaylı
olarak, kısmen veya tamamen sermayesine sahip olunan veya sermayesi kontrol
edilen teşebbüsleri, ilk bahsedilen Devlette, bu Devletin diğer benzeri
teşebbüslerinin tabi oldukları veya olabilecekleri vergilemeden ve buna bağlı
mükellefiyetlerden değişik veya daha ağır vergilemeye veya buna bağlı
mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır.
5. Bu madde hükümleri,
bir Âkit Devletin kendi mukimlerine şahsi veya ailevi durumları dolayısıyla
uyguladığı şahsi indirimleri, vergi ve matrah indirimlerini diğer Âkit Devletin
mukimlerine de uygulamak zorunda olduğu yönünde anlaşılmayacaktır.
6. Bu madde hükümleri, 2
nci maddede bahsedilen vergilere uygulanacaktır.
Madde 26
KARŞILIKLI ANLAŞMA USULÜ
1. Bir kişi, Âkit
Devletlerden birinin veya her ikisinin işlemlerinin kendisi için bu Anlaşma
hükümlerine uygun olmayan bir vergileme yarattığı veya yaratacağı kanaatine
vardığında, bu Devletlerin iç mevzuatlarından öngörülen müracaat usulleriyle
bağlı kalmaksızın, olayı mukimi olduğu Âkit Devletin yetkili makamına veya
durumu 25 inci maddenin 1 inci fıkrasına uygun düşerse, vatandaşı olduğu Âkit
Devletin yetkili makamına arz edebilir. Söz konusu müracaat, Anlaşma
hükümlerine aykırı düşen bir vergilemeyle sonuçlanan eylemin ilk bildiriminden
itibaren üç yıl içerisinde yapılmalıdır.
2. Söz konusu yetkili
makam itirazı haklı bulur ve kendisi tatminkar bir çözüme ulaşamaz ise, bu
Anlaşmaya ters düşen bir vergilemeyi önlemek amacıyla, diğer Âkit Devletin
yetkili makamıyla karşılıklı anlaşmaya gayret sarfedecektir. Anlaşmaya varılan
her husus, Âkit Devletlerin iç mevzuatlarındaki zaman sınırlamalarına bağlı
kalınmaksızın uygulanacaktır.
3. Âkit Devletlerin
yetkili makamları, Anlaşmanın yorumundan veya uygulanmasından kaynaklanan her
türlü güçlüğü veya tereddütü karşılıklı anlaşma yoluyla çözmek için gayret
göstereceklerdir. Yetkili makamlar aynı zamanda, Anlaşmada ele alınmayan
durumlardan kaynaklanan çifte vergilendirmenin ortadan kaldırılması için de
birbirlerine danışabilirler.
4. Âkit Devletlerin
yetkili makamları, bundan önceki fıkralarda belirtilen hususlarda anlaşmaya
varabilmek için birbirleriyle, kendileri veya temsilcilerinden oluşan bir
komisyon dahil olmak üzere doğrudan haberleşebilirler.
Madde 27
BİLGİ DEĞİŞİMİ
1. Âkit Devletlerin
yetkili makamları, bu Anlaşma hükümlerinin yürütülmesi için gerekli olan
bilgileri veya Anlaşma ile uyumsuzluk göstermediği sürece, Anlaşma kapsamına
giren vergilerle ilgili iç mevzuat hükümlerinin yürütülmesi için gerekli olan
bilgileri değişime tabi tutacaklardır. Bilgi değişimi, 1 inci madde ile sınırlı
değildir. Bir Âkit Devlet tarafından alınan her türlü bilgi, o Devletin kendi
iç mevzuatı çerçevesinde elde ettiği bilgiler gibi gizli tutulacak ve yalnızca
bu Anlaşmada belirtilen vergilerin tahakkuk veya tahsilleri veya cebri icra ya
da cezasıyla ve bu hususlardaki şikayet ve itirazlara bakmakla görevli kişi
veya makamlara (adli makamlar ve idari kuruluşlar dahil) verilebilecektir. Bu
kişi veya makamlar söz konusu bilgileri yalnızca bu amaçlar doğrultusunda
kullanacaklardır. Bu kişi veya makamlar söz konusu bilgileri mahkeme
duruşmalarında veya adli kararlar alınırken açıklayabilirler.
2. 1 inci fıkra
hükümleri, hiçbir surette bir Âkit Devleti:
1) Kendisinin veya diğer
Âkit Devletin mevzuatına veya idari uygulamalarına uymayacak idari önlemler
alma;
2) Kendisinin veya diğer
Âkit Devletin mevzuatı veya normal idari işlemleri çerçevesinde elde edilemeyen
bilgileri sunma;
3) Herhangi bir ticari, sınai,
mesleki sırrı veya ticari işlemi aleni hale getiren bilgileri veya aleniyeti
kamu düzenine aykırı düşen bilgileri verme;
yükümlülüğü altına
sokacak şekilde yorumlanamaz.
Madde 28
DİPLOMAT HÜVİYETİNDEKİ MEMURLAR
VE KONSOLOSLUK MEMURLARI
Bu Anlaşma hükümleri,
diplomat hüviyetindeki memurların veya konsolosluk memurlarının uluslararası
hukukun genel kuralları veya özel anlaşma hükümleri uyarınca yararlandıkları
mali ayrıcalıkları etkilemeyecektir.
Madde 29
YÜRÜRLÜĞE GİRME
1. Âkit Devletler, bu Anlaşmanın
yürürlüğe girmesi için kendi iç mevzuatlarında öngörülen işlemlerin
tamamlandığını diplomatik yollardan, yazılı olarak birbirlerine
bildireceklerdir.
2. Bu Anlaşma, bu
bildirimlerden sonuncusunun yapıldığı tarihte yürürlüğe girecek ve hükümleri,
elde edilen gelirlere ilişkin vergiler ile sahip olunan servete ilişkin
vergiler açısından, Anlaşmanın yürürlüğe girdiği yılı takip eden takvim yılının
Ocak ayının birinci günü veya daha sonra başlayan her mali yıl veya
vergilendirme dönemi için hüküm ifade edecektir.
Madde 30
YÜRÜRLÜKTEN KALKMA
Bu Anlaşma, bir Âkit
Devlet tarafından feshedilinceye kadar yürürlükte kalacaktır. Âkit Devletlerden
her biri, Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıllık bir süreden
sonraki herhangi bir takvim yılının bitiminden en az altı ay önce diplomatik
yollardan fesih ihbarnamesi vermek suretiyle Anlaşmayı feshedebilir. Bu durumda
Anlaşma, elde edilen gelirlere ilişkin vergiler ile sahip olunan servete
ilişkin vergiler açısından, fesih ihbarnamesinin verildiği yılı takip eden
takvim yılının Ocak ayının birinci günü veya daha sonra başlayan her mali yıl
ya da vergilendirme dönemi için hüküm ifade etmeyecektir.
BU HUSUSLARI TEYİDEN, aşağıda imzaları bulunan tam yetkili
temsilciler, bu Anlaşmayı imzaladılar.
Orijinal iki nüsha
halinde, Türk, Sırp ve İngiliz dillerinde, her iki orijinal metin de aynı
derecede geçerli olmak üzere, 12 Ekim 2005 tarihinde, Belgrad’ta
düzenlenmiştir. Yorumda farklılık olması halinde İngilizce metin geçerli
olacaktır.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ SIRBİSTAN
VE KARADAĞ
HÜKÜMETİ ADINA BAKANLAR
KURULU ADINA
(İmza) (İmza)