Dönem: 22 Yasama Yılı: 4
TBMM (S. Sayısı: 1232)
Türk Vatandaşlığı Kanunu Tasarısı ve
Avrupa Birliği Uyum ile
İçişleri Komisyonları Raporları (1/1192)
Not: Tasarı; Başkanlıkça
Adalet, Dışişleri ve Avrupa Birliği Uyum ile İçişleri komisyonlarına havale
edilmiştir.
|
T.C. |
|
|
|
|
Başbakanlık |
7/4/2006 |
|
|
Kanunlar ve Kararlar |
|
|
|
Genel Müdürlüğü |
|
|
|
Sayı: B.02.0.KKG.0.10/101-1195/1824 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
İçişleri Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı
Bakanlar Kurulunca 20/2/2006 tarihinde kararlaştırılan “Türk Vatandaşlığı
Kanunu Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GENEL GEREKÇE
Devletin unsurlarından
birisi olan insan topluluğu, vatandaşlık hukukunun temel konusunu
oluşturmaktadır. Bir insan topluluğunun devletin kurucu unsuru olabilmesi için,
sınırları belirli bir ülke üzerinde yaşaması ve kendisini uluslararası alanda
temsil edecek bir siyasi otoriteye sahip olması ve devletle arasında sürekli
bir hukuki bağın bulunması gerekir. Bu bağ vatandaşlık bağıdır. Vatandaşlık
bağı kişinin devletine karşı bağlılığını ifade ederken, aynı zamanda devletin
birey üzerinde birtakım yetkilere sahip olmasının temelini de oluşturur.
Vatandaşlık genel olarak devletle kişi arasındaki hukuki bir bağ olarak
tanımlanır. Bu durum Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesinin 2 nci maddesinde;
"Vatandaşlık bir kişi ile bir devlet arasındaki hukuksal bağ anlamına
gelir; kişinin etnik kökenini göstermez." şeklinde ifadesini bulur.
Vatandaşlıkla ilgili
düzenlemelerin devletin egemenlik hakkının bir sonucu olduğu ve vatandaşlığın
belirlenmesinde devletin mutlak bir yetkisinin bulunduğu genel bir ilkedir. Bu
yüzden her devletin, kimlerin kendi vatandaşı olacağını belirleme ve bunlarla
ilgili düzenleme yapma özgürlüğü vardır. Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesinin 1
inci maddesi bunu açıkça ifade etmiştir. Adı geçen sözleşmeye göre; "Her
devlet, kimlerin kendi vatandaşı olduğunu, kendi hukuku uyarınca kendisi
belirler.'' Devletin bu yetkisinin tek istisnası ise, devletin yaptığı
düzenlemelerin, uluslararası sözleşmelere, uluslararası teamül hukukuna ve
vatandaşlıkla ilgili genel olarak kabul edilmiş hukuk ilkelerine aykırı
olmamasıdır.
Vatandaşlığın
belirlenmesinde devletlerin mutlak yetkilerinin bulunması nedeniyle uygulamada
ülkeler genellikle doğum yeri (jus soli) ve soy bağı (jus sanguinis)
esaslarından birisini ya da her ikisini birlikte kabul etmektedir. Bunun
yanında belirli şartları taşıyanlara doğumdan sonra da devletlerce vatandaşlık
verilebilmektedir.
403 sayılı Türk
Vatandaşlığı Kanununda, soy bağı ve doğum yeri esaslarının her ikisine de yer
verilerek uluslararası alandaki genel eğilime uyulmuştur. Doğumdan sonra,
doğumdan başka bir nedenle vatandaşlığın kazanılmasında vatandaşlık hukuku
alanındaki uluslararası gelişmeler göz önünde bulundurulmuştur.
Son zamanlarda bilinen
vatandaşlık kavramından farklı olarak Avrupa Birliği vatandaşlığı kavramı da
ortaya çıkmıştır. Avrupa Birliği vatandaşlığı kavramı üye ülkelerin
vatandaşlıkla ilgili düzenlemelerinin tamamen dışında yer almaktadır. Bu kavram vatandaşlık mevzuatlarını düzenleme
yetkisinde ülkelerin geleneksel uygulamalarında herhangi bir değişiklik
öngörmemiştir. Ancak, son zamanlarda vatandaşlık alanında da ortak hareket
edilmesi gerektiği yönünde Avrupa Birliği düzeyinde değerlendirmeler
yapılmaktadır.
Avrupa Birliği
vatandaşlığı, üye devletin vatandaşı olan bir kişinin birlik çerçevesinde
belirli hak ve yükümlülüklerinin bulunması anlamına gelir. Üye devletlerde
dolaşım ve ikamet özgürlüğü, ikamet edilen devlette yerel ve Avrupa Parlamentosu
seçimlerine katılabilme, kendi ülkesinin temsilciliğinin bulunmadığı üçüncü
ülkelerde üye ülkelerin diplomatik korumasından faydalanma, Avrupa
Parlamentosuna ve ombudsmana başvurma hakkı Avrupa Birliği vatandaşının hakları
olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ülkemizde vatandaşlık
hizmetleri ile ilgili temel Kanun 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunudur.
Uygulamaya konulduğu 22/5/1964 tarihinden beri bu Kanunda önemli değişiklikler
yapılmıştır. Dönemin şartları içerisinde ortaya çıkan güncel ihtiyaçların
zorlamasıyla yapılan bu değişiklikler Kanunun sistematiğinde bozulmalara neden
olmuştur. Zaman içinde yapılan değişikliklerle Kanunun bozulan sistematiğinin,
hukuk ilkelerine uygun şekilde yeniden düzenlenmesi bir zorunluluk haline
gelmiştir.
Kanunun yürürlükte
bulunduğu dönemde kabul edilen 1982 Anayasasının Türk vatandaşlığı ile ilgili
66 ncı maddesinde 2001 yılında değişiklik yapılmış, vatandaşlığın
kazanılmasında ana ile baba arasındaki ayrım ortadan kaldırılarak, Anayasanın
temel ilkelerinden olan Kanun önünde kadın erkek eşitliği sağlanmıştır.
2002 yılında yürürlüğe
giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun getirdiği düzenlemeler ile Türk
Vatandaşlığı Kanununun hükümlerinin birbirine uyumunun sağlanması açısından da
yeni bir düzenleme zaruret halini almıştır.
Ayrıca, uluslararası
düzeyde vatandaşlık konularında bağlayıcı düzenlemelere gidilmeye başlanmıştır.
1 Mart 2000 tarihinde yürürlüğe giren Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesi
vatandaşlığın kazanılması ve kaybedilmesi konularında önemli ilkeler
benimsemiştir. Sözleşme, vatandaşlık hukukunun cinsiyet, din, ırk, renk ya da
ulusal veya etnik köken açısından ayrımcılık oluşturan herhangi bir uygulama
içeremeyeceğini kabul etmiştir. Diğer yandan Sözleşme, devletlerin çok
vatandaşlık olgusuna olumlu yaklaşımda bulunmalarını öngörmektedir.
Bu sözleşmeyi Avrupa
Konseyi üyesi 12 ülke onaylamış, 27 ülke de imzalamıştır. Ülkemiz bu sözleşmeyi
henüz imzalamamakla birlikte, Avrupa Birliği üyeliği sürecinde ülkemizin
gündemine gelmesi muhtemel görünmektedir. Çünkü Avrupa Birliği düzeyinde
yapılan değerlendirmelerde vatandaşlık alanında Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesinin temel alınması gerektiği yönünde
eğilim ağırlık kazanmıştır.
Diğer yandan,
küreselleşmenin bir sonucu olarak ulaşım imkânlarının artması ile Türkiye ile
tarihi ve sosyolojik bağları bulunan veya bulunmayan ve Türkiye dışında yaşayan
bir çok yabancının Türk vatandaşlığını kazanmaya yönelik başvurularında büyük
artışların olduğu gözlemlenmiştir. Başvuruların sağlıklı ve hızlı bir şekilde
incelenmesi ve değerlendirilmesi için yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır.
Gelişmiş ülkelerin de
uyguladığı bir yol olarak Türkiye'nin ekonomik ve sosyal hayatına katkıda
bulunabilecek yabancılara Türk vatandaşlığının daha kolay verilmesi suretiyle,
bu kişilerin ülkemize kazandırılmaları da önem arz etmektedir.
Yine bu dönemde yurt
dışında yaşayan Türk vatandaşlarının sayısında büyük artışlar olmuştur. Türkiye
dışında yaşayan Türk vatandaşları, bulundukları ülkelerde siyasi, ekonomik,
kültürel ve sosyal açıdan daha etkin olabilmek için yaşadıkları ülkelerin
vatandaşlığına sahip olma çabası içindedirler. Bazı devletler ülkesinde yaşayan
Türk vatandaşlarına, Türk vatandaşlığını kaybetmeden kendi vatandaşlığını
vererek çok vatandaşlığa sahip olmalarına imkân tanımaktadır. Almanya ve
Avusturya gibi ülkelerde yaşayan Türk vatandaşları ancak Türk vatandaşlığından
izinle çıkarak bulundukları ülkelerin vatandaşlığını kazanabilmektedirler.
Bütün bu gelişmeler
ışığında vatandaşlıkla ilgili yasal düzenlemelerin yeniden gözden geçirilmesi
ve yeni bir tedvine gidilmesi bir zaruret halini almış ve Tasarı bu amaçla
hazırlanmıştır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1- Madde ile;
Kanunun amacı düzenlenmiştir.
Madde 2- Madde ile;
Kanunun kapsamı düzenlenmiştir.
Madde 3- Madde ile;
Kanunda geçen bazı tanımlar açıklanmıştır.
Madde 4- Madde ile; Türk
vatandaşlığının kazanılması ve kaybına ilişkin hizmetlerin yürütülmesinde
görevli kamu kurumları belirlenmiştir.
Madde 5- Madde ile; Türk
vatandaşlığının hangi hallerde kazanılacağı belirlenmiştir. Buna göre Türk
vatandaşlığı, biyolojik ve hukuki bir olay olan doğumla ve sonradan olmak üzere
iki yolla kazanılacaktır. Kanunun sistematiği de bu esaslara göre
düzenlenmiştir.
Madde 6- Madde ile;
doğumla Türk vatandaşlığının kazanılması halleri, soy bağı ve doğum yeri esası
olarak belirlenmiş ve doğumla kazanılan vatandaşlığın doğum anından itibaren
geçerli olacağı hükmüne yer verilmiştir.
Madde 7- Anayasanın 66
ncı maddesi "Türk babanın veya ananın çocuğu Türktür." hükmünü
getirmiştir. Bu hükümle, soy bağı esasına dayanılarak Türk vatandaşlığının
doğumla kazanılmasındaki genel prensip belirlenmiştir. Buna göre yurt içinde
veya dışında evlilik birliği içinde doğan çocuk doğumundan itibaren Türk
vatandaşlığını kazanacaktır.
Ayrıca, Türk vatandaşı
anadan ve yabancı babadan evlilik birliği dışında doğan çocuk ile Türk
vatandaşı babadan ve yabancı anadan evlilik birliği dışında doğan çocukların
vatandaşlık durumları düzenlenmiştir. Soy bağının kurulmasını sağlayan
esasların yerine getirilmesi halinde, Türk vatandaşı babadan evlilik birliği
dışında doğan çocuk da babaya bağlı olarak Türk vatandaşlığını kazanacaktır.
Madde 8- Türk
vatandaşlığının kazanılmasında, prensip olarak soy bağı esası benimsenmiştir.
Ancak, ana ve babası belli olmayan terkedilmiş çocukların hangi ülkede
bulunmuşsa o ülkede doğmuş sayılmaları ve o ülkenin vatandaşlığının verilmesi
uluslararası hukuk tarafından benimsenmiş temel bir ilkedir. Avrupa Vatandaşlık
Sözleşmesi, taraf devletleri, bu doğrultuda düzenleme yapmakla yükümlü
tutmuştur. Vatansızlığı önlemek amacı ile Türkiye'de doğan ve ne anadan ne de
babadan dolayı vatandaşlık kazanamayan çocuklar ile Türkiye'de bulunmuş
çocukların Türkiye'de doğdukları karine kabul edilerek "toprak
esasına" göre aksi sabit oluncaya kadar Türk vatandaşlığını kazanmalarına
imkân tanınmıştır.
Madde 9- Madde ile;
sonradan Türk vatandaşlığının kazanılması yolları sayılmıştır. Yetkili makam
kararı, evlat edinilme ya da seçme hakkının kullanılması, Türk vatandaşlığının
sonradan kazanılma yolları olarak belirlenmiştir.
Madde 10- Madde ile;
yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığının kazanılmasına ilişkin esaslar
belirlenmiştir. Buna göre, Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuran bir
yabancının, kanunda belirlenen şartların varlığı halinde yetkili makam kararı
ile Türk vatandaşlığına alınabileceği belirtilmektedir. Ayrıca, vatandaşlığın
bir bireye verilmesi egemenlik hakkıyla doğrudan ilgili olduğundan, aranan
şartları taşımış olmanın vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak
kazandırmayacağı hüküm altına alınmıştır.
Madde 11.- Madde ile;
yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığının kazanılmasına ilişkin başvuru
şartları belirlenmiştir.
Maddenin (a) bendine
göre; Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen kişi, kendi milli kanununa göre,
vatansız ise Türk kanunlarına göre ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmalıdır.
Erginlik yaşının belirlenmesinde başvuran kişinin kendi milli kanunu
uygulanacaktır. Vatansız olanlar ise, Türk Medeni Kanununun ilgili hükümlerine
tabi olacaktır.
Maddenin (b) bendine
göre; başvuru tarihinden geriye doğru Türkiye'de kesintisiz olarak beş yıl
ikamet etmiş olma şartı aranmaktadır. Türkiye'nin Avrupa Birliğine tam
üyeliğinin gündemde olması ve çevresindeki ülkelerde yaşayan çok sayıda kişi
ile tarihi ve sosyolojik bağının bulunması, Türk vatandaşlığı için
başvuranların sayısının artmasına neden olacaktır. Diğer taraftan, Avrupa
Birliği ülkelerinde vatandaşlık başvurusunda bulunabilmek için beş ile on yıl
arasında değişen ikamet süreleri aranmaktadır. Beş yıllık bir sürenin aranması,
Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen kişinin Türkiye'yi yaşamak istediği bir
yer olarak benimsediğine ve topluma uyum sağladığına ilişkin göstergelerden
biri olarak değerlendirilmiştir.
Maddenin (c) bendine
göre; Türkiye'de yerleşmeye karar verdiğini davranışı ile teyit etmiş olmak
şartı aranmaktadır. Yabancı, Türkiye'de yerleşmeye karar verdiğini, evlenmek,
aile birliğini sağlamak, taşınmaz mal edinmek, ticaret ve iş merkezini başka
memleketten Türkiye'ye nakletmek, yatırım, sermaye aktarımı gibi davranışlarla
teyit etmiş olmalıdır.
Maddenin (ç) bendine
göre; yabancının toplum sağlığı açısından tehlike teşkil eden bir hastalığının
bulunmaması şartı aranmaktadır.
Maddenin (d) bendine
göre; iyi ahlak sahibi olmak şartı aranarak,
Türk vatandaşı olmak üzere başvuran yabancının Türk örf ve adetleri ile
toplumsal yaşamına aykırı bir davranış içinde bulunmaması ifade edilmiştir.
Maddenin (e) bendine göre; yeteri kadar Türkçe
konuşabilme şartı aranmıştır. Türkiye'de yaşamak isteyen bir yabancı, toplumsal
yaşama uyum sağlayabilmesi bakımından asgari olarak meramını anlatabilecek
düzeyde Türkçe konuşabilmelidir.
Maddenin (f) bendine
göre; Türkiye'de kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini
sağlayacak gelire veya mesleğe sahip olması şartı aranmaktadır. Bu hüküm ile
geliri olmayan kişilerin vatandaşlığa alınarak topluma yük olmalarının
engellenmesi amaçlanmıştır.
Maddenin (g) bendine
göre; milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali
bulunmamak şartı aranmaktadır. Bu şartın konulması ile milli güvenlik
bakımından tehlike teşkil eden ve milli menfaatler ve ülke bütünlüğü aleyhine
faaliyet gösterenlerle bu faaliyetleri destekleyenlerin, bu gibi kişi veya
kuruluşlarla ilişki içerisinde bulunanların ve herhangi bir isyan, sabotaj,
casusluk, silah ve uyuşturucu kaçakçılığı, evrakta sahtecilik gibi kamu
düzenini bozan faaliyetlerde bulunanların Türk vatandaşlığını kazanmaları
engellenmektedir.
Ayrıca Türk
vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılardan, yukarıda sayılan başvuru
şartları ile birlikte, gerekli görülen hallerde Bakanlar Kurulunca belirlenecek
devletlerin vatandaşlarından, taşıdıkları ülke vatandaşlığından çıkma şartı da
aranabileceği ifade edilmiştir.
Madde 12- Madde ile; Türkiye'ye sanayi tesisleri getiren veya
bilimsel, teknolojik, ekonomik, sosyal, sportif, sanatsal alanlarda olağanüstü
hizmeti geçen ya da geçeceği düşünülen ve ilgili bakanlıklarca haklarında
gerekçeli teklifte bulunulan ve
İçişleri Bakanlığınca da durumu uygun görülen yabancılar, vatandaşlığa
alınması zaruri görülenler ve göçmen olarak kabul edilen yabancılar, milli
güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak
şartıyla Türk vatandaşlığına istisnai olarak alınabileceklerdir. Bu yolla
vatandaşlığı kazanmada milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil
edecek bir halin bulunmaması gerekmektedir.Durumları bu şarta uygun olanlar, İçişleri
Bakanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile Türk vatandaşı
olabilecektir.
Madde 13- Madde ile;
çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenler ile ana veya
babalarına bağlı olarak Türk vatandaşlığını kaybeden ve kanunda belirtilen süre
içinde seçme hakkını kullanmayan kişiler; kamu düzeni ve milli güvenlik
bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak şartıyla Türkiye'de ikamet
etme şartı aranmaksızın Bakanlık kararı ile Türk vatandaşlığını kazanma imkanı
getirilmektedir.
Madde 14- Vatandaşlık,
karşılıklı hak ve yükümlülüklerin varlığı ile birlikte duygu bağlantısını da
temel alan hukuki bir bağdır. Madde ile; vatana bağlılıkla bağdaşmayan
eylemlerde bulunan ve bu nedenle Bakanlar Kurulunca Türk vatandaşlığı
kaybettirilenler ile Kanunun 34 üncü maddesi uyarınca seçme hakkını kullanmak
suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişilerin, kamu düzeni ve milli güvenlik
bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak ve Türkiye'de üç yıl ikamet
etmek şartıyla Türk vatandaşlığını kazanabileceği öngörülmektedir.
Madde 15- Madde ile;
ikamet ve ikamet sürelerinin hesaplanması düzenlenmiştir. Bir yabancının
ikameti, Türk kanunlarına uygun olarak Türkiye'de oturmaktır. Yabancıların
yasal ikamet izni olmaksızın veya yasal izni olmakla birlikte Türkiye'de
yerleşme niyetini göstermeyen geçici sığınmacı, öğrenim gibi nedenlerle
Türkiye'de bulunmaları vatandaşlığa alınma işlemi bakımından geçerli ikamet
kabul edilmeyecektir.
Yetkili makam kararı ile
Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılarda aranan ikamet süreleri
içerisinde yurt dışında geçirilebilecek ve ikameti kesintiye uğratmayacak
asgari süre altı ay olarak belirlenmiştir.
Madde 16- Madde ile;
evlenme yoluyla Türk vatandaşlığının kazanılmasına ilişkin şartlar ve esaslar
belirlenmiştir. Buna göre; bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk
vatandaşlığını kazandırmayacaktır. Ancak
yabancı üç yıldan beri bir Türk vatandaşı ile evli ise ve evlilik devam
ediyorsa Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilecektir.
Başvuranlarda; aile birliği içinde yaşamak, evlilik birliği ile bağdaşmayacak
bir faaliyette bulunmamak, milli
güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak
şartları aranacaktır. Başvurudan sonra Türk vatandaşı eşin ölümü nedeniyle
evliliğin sona ermesi halinde diğer şartların taşınması kaydıyla Türk vatandaşlığı
kazanılabilecektir. Ayrıca yabancıya, vatandaşlık kazandıran evliliğin
butlanına karar verilmesi halinde akitte hüsnüniyetli olan kadın ya da erkek
Türk vatandaşlığını muhafaza etmeye devam edecektir.
Madde 17- Kanunun 11 inci ve 16 ncı maddeleri uyarınca
Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancıların başvuru için gerekli şartları
taşıyıp taşımadıkları illerde oluşturulacak vatandaşlık başvuru inceleme
komisyonu tarafından tespit edilecektir. Tespit sonucunda başvuruya ilişkin
gerekli şartları taşımayanların talepleri işleme konulmayarak, gereksiz zaman
kaybının önüne geçilmiş olacaktır. Bu komisyonun oluşumu ve çalışma esasları
yönetmelikle belirlenecektir.
Madde 18- Madde ile; 11
inci ve 16 ncı maddeler uyarınca Türk vatandaşlığını kazanmak isteyenler
hakkında uygulanacak iş ve işlemlerde izlenecek usul ve esaslar belirlenmiştir.
Buna göre yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda
bulunan yabancılardan, aranan şartları taşıyanların talepleri kabul edilerek
adlarına vatandaşlık dosyası düzenlenecek ve incelenmek ve karar verilmek üzere
Bakanlığa gönderilecektir. 11 inci madde uyarınca başvuranlardan durumu uygun
bulunanlar Bakanlar Kurulu kararı ile, 16 ncı madde uyarınca başvuranlardan
durumu uygun bulunanlar ise Bakanlık kararı ile Türk vatandaşlığını
kazanabilecek, uygun görülmeyenlerin talepleri ise Bakanlıkça reddedilecektir.
Ayrıca, 12 nci madde uyarınca Türk vatandaşlığını kazanmak üzere teklifte
bulunulan yabancıların başvuru işlemleri Bakanlıkça yürütülecektir.
Madde 19- Madde ile;
yetkili makam kararıyla Türk vatandaşlığına kabul edilenler hakkında verilen
kararların hangi tarihten itibaren hüküm ifade edeceği belirtilmiştir.
Vatandaşlığın kazanılması
şahsa bağlı haklardan olduğundan, yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını
kazanma eş yönünden etki yapmazken, Türk vatandaşlığını kazanan kişinin
velayeti kendisinde bulunan çocuğu, diğer eşin de muvafakat etmesi halinde Türk
vatandaşlığını kazanacaktır. Muvafakat verilmemesi halinde ana veya babanın
mutad meskeninin bulunduğu ülkedeki hâkim kararına göre işlem yapılacaktır.
Ana veya babanın Türk
vatandaşlığını kazandığı tarihte küçük olmalarına rağmen kendileri ile birlikte
işlem görmeyen çocuklarının, ergin olduktan sonra yaptıkları vatandaşlık
başvurularında genel hükümler uygulanacaktır.
Madde 20- Madde ile; bir
Türk vatandaşı tarafından evlat edinilen yedi yaşından küçük yabancı çocuğa,
Türk vatandaşlığını kazanma imkanı getirilmektedir. Türk Medeni Kanunu uyarınca
evlat edinme ilişkisinin kurulması ile evlat edinen ile evlatlık arasında soy
bağı kurulmaktadır. Evlat edinme konusunda getirilen bu yenilikle evlat edinen
ile evlatlık arasındaki soy bağı daha da güçlendirilmiştir.
Madde 21- Madde ile;
vatandaşlık hukukunun "Herkes vatandaşlığını seçmede serbest
olmalıdır." prensibine uygun olarak, ana veya babalarına bağlı olarak
iradeleri dışında Türk vatandaşlığını kaybeden çocuklara, ergin olmalarından
itibaren üç yıl içinde Türk vatandaşlığını seçme hakkı tanınmıştır.
Madde 22- Madde ile;
seçme hakkı ile Türk vatandaşlığının kazanılmasının hangi tarihten itibaren
hüküm ifade edeceği açıklanmıştır. Seçme hakkını kullanmak suretiyle Türk
vatandaşlığı kazanmanın sonucunda, vatandaşlığın şahsa bağlı haklardan olması
nedeniyle eş etkilenmezken, vatandaşlığı kazanan kişinin velayeti kendisinde
olan çocukları diğer eşin de rıza göstermesi halinde Türk vatandaşlığını
kazanacaktır.
Madde 23- Madde ile; Türk
vatandaşlığının hangi hallerde kaybedileceği ifade edilmiştir. Buna göre
yetkili makam kararı veya seçme hakkının kullanılması ile Türk vatandaşlığı
kaybedilebilecektir.
Madde 24- Madde ile;
yetkili makam kararı ile kayıp yolları, kişinin iradesine bağlı olarak verilen
izin sonucunda Türk vatandaşlığından çıkma veya iradesi dışında kaybettirme ya
da vatandaşlığın iptali olarak belirlenmiştir.
Madde 25- Madde ile; Türk
vatandaşlığından çıkmak için izin isteyen kişilere aşağıdaki şartları
taşımaları halinde Bakanlıkça çıkma izni verilebileceği düzenlenmiştir.
Maddenin (a) bendine
göre; ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmak şartı aranmaktadır. Çıkma izni
talebinde bulunan kişinin, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre ergin ve ayırt
etme gücüne sahip olması gerekmektedir.
Maddenin (b) bendine
göre; herhangi bir nedenle yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanmış olmak
veya kazanacağına ilişkin inandırıcı belirtiler bulunması şartı aranmaktadır.
Kanunda yer alan bu şart, vatandaşlıktan çıkmak isteyen kişinin vatansız
kalmasını engellemek amacıyla getirilmiştir.
Maddenin (c) ve (ç)
bentlerine göre; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin suç saydığı herhangi bir fiil
veya askerlik hizmeti nedeniyle aranıyor olmamak ve hakkında herhangi bir mali
ve cezai tahdit bulunmamak şartı getirilmiştir. Herhangi bir suç nedeniyle
arananlar ile mali ve cezai tahdidi bulunanlara, Devletin bu kişiler üzerindeki
tasarrufunun ortadan kalkmaması için çıkma izni verilmesi söz konusu
olmayacaktır.
Madde 26- Madde ile;
çıkma ve çıkma izin belgeleri ile ilgili düzenleme yapılmış ve çıkma izni
belgesinin geçerlilik süresi iki yıl olarak belirlenmiştir.
Çıkma izin belgesi;
yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanmak üzere Türk vatandaşlığından çıkmak
isteyenlerden durumu uygun görülenler adına düzenlenen belgedir.
Çıkma belgesi, verilen
izne dayanılarak veya önceden yabancı bir devlet vatandaşlığını kazandığını
belgeleyenler adına düzenlenen belgedir.
İzin belgesini alan
kişilerin bu süre içerisinde yurt içinde ikamet edilen yer valiliğine, yurt
dışında ise dış temsilciliklere yabancı devlet vatandaşlığını kazandıklarına
dair bilgi ve belgeleri vermek zorunda oldukları ifade edilerek verilen sürenin
kullanılmasının disipline edilmesi amaçlanmıştır.
Ayrıca, süresi içinde
yabancı bir devlet vatandaşlığının kazanılamaması halinde ilgililer hakkında
düzenlenen belgenin geçersiz hale gelmesi öngörülmüştür.
Madde 27- Madde ile; izin almak suretiyle
Türk vatandaşlığının kaybedilmesine ilişkin kararların hangi tarihten itibaren
hüküm ifade edeceği açıklanmıştır.
Çıkma belgesinin ilgiliye
imza karşılığı teslimi ile Türk vatandaşlığı kaybedilir. Türk vatandaşlığını
kaybeden kişilerin nüfus aile kütüklerindeki kayıtları kapatılır ve kayıp
tarihinden itibaren yabancı muamelesine tabi tutulurlar.
Yine bu madde ile çıkma
işleminin eş ve çocuklar açısından sonuçları açıklanmaktadır. Eşlerden birinin
Türk vatandaşlığından çıkması diğer eşin vatandaşlığına tesir etmez. Türk
vatandaşlığını kaybeden ana veya babanın çocukları, ana ya da babanın talebi ve
diğer eşin muvafakat etmesi halinde Türk vatandaşlığını kaybedecektir.
Muvafakat verilmemesi halinde mahkemeden alınacak karara göre işlem
yapılacaktır. Onbeş yaşından büyük çocukların vatandaşlığının kaybı ancak
çocuğun yazılı muvafakati ile mümkün olacaktır. Maddenin son fıkrası ile de
vatansızlığın önlenmesi amaçlanmıştır.
Madde 28- Madde ile;
doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını
kaybetmiş olanların ve bunların çıkma belgesinde kayıtlı ergin olmayan
çocuklarının milli güvenliğe ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklı kalmak
kaydıyla, askerlik hizmetini yapma yükümlülüğü, seçme ve seçilme, kamu
görevlerine girme ve muafen araç, ev eşyası ithal etme hakları dışında sosyal
güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak ve bu hakların kullanımında
ilgili kanunlardaki hükümlere tabi olmak şartıyla Türk vatandaşlarına tanınan
haklardan aynen yararlanmaya devam etmeleri sağlanmıştır.
Madde 29- Madde ile;
aşağıda belirtilen eylemlerde bulundukları resmi makamlarca tespit edilen
kişilerin Türk vatandaşlığının Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile
kaybettirilebileceği düzenlenmiştir.
Maddenin (a) bendi;
yabancı bir devletin hizmetinde bulunanlarla ilgilidir. Yabancı bir devletin,
Türkiye'nin menfaatlerine uymayan bir hizmetinde bulunup da, Bakanlar Kurulunca
bu görevi bırakmaları kendilerine bildirilmesine rağmen verilen süre içerisinde
kendi istekleri ile bu görevi bırakmayanların Türk vatandaşlığı
kaybettirilebilecektir.
Maddenin (b) bendine
göre; Türk vatandaşlarının, Türkiye ile savaş halinde bulunan yabancı ülkenin
her türlü hizmetinde kendi istekleriyle ve Bakanlar Kurulunun izni olmadan
çalışmaya devam etmesi durumunda haklarında kaybettirme işlemi yapılabileceği
öngörülmektedir.
Maddenin (c) bendine
göre; izinsiz olarak başka bir ülke için gönüllü askerlik hizmeti yapmak,
vatandaşlığın kaybına sebep teşkil eden bir eylem olarak sayılmıştır. Avrupa
Vatandaşlık Sözleşmesi de başka bir ülke için gönüllü askerlik yapmayı bir
kayıp nedeni olarak görmektedir.
Madde 30- Madde ile; Türk
vatandaşlığının kaybettirilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararının Resmi
Gazetede yayımlandığı tarihten itibaren hüküm ifade edeceği düzenlenmiştir.
Yine bu madde ile Türk
vatandaşlığı kaybettirilen kişinin eş ve çocuklarının vatandaşlık durumunun bu
karardan etkilenmeyeceği, kararların şahsa ait olduğu hükme bağlanmaktadır.
Madde 31- Madde ile; Türk
vatandaşlığının kazanılmasına ilişkin kararların iptal nedenleri ile ilgili
düzenleme yapılmıştır. Vatandaşlığın kazanılmasına ilişkin karar, başvuru
sahibinin gerçek dışı beyan ya da önemli hususları gizlemesi sonucu verilmiş
ise kararın iptal edilmesi öngörülmüştür. Ancak karar üzerinden on yıl geçmiş
ise bu hüküm uygulanmayacaktır.
Madde 32- İptal
kararlarının alındığı tarihten itibaren geçerli olacağı ifade edilmektedir. Bu
madde ile iptal kararlarının ilgili kişiye bağlı olarak Türk vatandaşlığını
kazanan eş ve çocuklar için de geçerli olduğu belirtilmektedir.
Madde 33- Madde ile;
vatandaşlığı iptal edilenlerin mallarının tasfiye edilerek kendilerinin sınır
dışı edilmelerinin gerekli görülmesi halinde, bu hususun kararda belirtilmesi
öngörülmüş ve bu kişilerin bir yıl içerisinde Türkiye'deki mallarını tasfiye
edip Türkiye'yi terk etmek zorunda oldukları vurgulanmıştır. Aksi halde
mallarının Hazinece satılıp bedellerinin kamu haznedarlığı sistemine dahil bir
kamu bankasına nam ve hesaplarına yatırılıp kendilerinin sınır dışı edileceği
belirtilmiştir.
Madde 34- Madde ile;
aşağıda belirtilen şartlardan herhangi birisini taşıyan çocukların, ergin
olmalarından itibaren üç yıl içinde seçme hakkını kullanarak Türk
vatandaşlığından ayrılabilecekleri öngörülmüştür. Bu hakkın kullanılması,
vatandaşlık hukukunun kişinin kendi vatandaşlığını seçmede özgür olması ilkesi
açısından önemlidir. Bunlar;
- Ana veya babalarına
bağlı olarak doğumla Türk vatandaşlığını kazanmış çocuklardan, yabancı ana veya
babanın vatandaşlığını doğumla veya sonradan kazananlar,
- Türk vatandaşı ana ya
da babadan dolayı soy bağı nedeniyle Türk vatandaşı olanlardan, doğum yeri
esasına göre yabancı bir devlet vatandaşlığını kazananlar,
- Evlat edinilme yoluyla
Türk vatandaşlığını kazananlar,
- Doğum yeri esasına göre
Türk vatandaşı oldukları halde, sonradan yabancı ana veya babasının
vatandaşlığını kazananlar,
- Herhangi bir şekilde
Türk vatandaşlığını kazanmış ana veya babalarına bağlı olarak Türk vatandaşı
olanlardır.
Madde 35- Madde ile;
seçme hakkı ile Türk vatandaşlığının kaybının, şartların varlığının tespitine
ilişkin karar tarihinden itibaren geçerli olacağı ifade edilmiştir. Seçme hakkını kullanmak suretiyle Türk
vatandaşlığının kaybının eş ve çocuklar yönünden etkisi açıklanarak Kanunun 27
nci maddesi ile bağlantı kurulmuştur.
Madde 36- Madde ile; Türk
vatandaşlığının ispatı, herhangi bir şekle tabi tutulmayarak serbest delil
sistemi kabul edilmiştir. Maddede sayılan resmi kayıt ve belgeler kişinin Türk
vatandaşı olduğuna karine teşkil edecektir.
Madde 37- Madde ile;
kişinin Türk vatandaşı olup olmadığı konusunda tereddüde düşüldüğünde bu
hususun İçişleri Bakanlığına sorulacağı hükmü getirilmiştir.
Madde 38- Madde ile; Türk
vatandaşlığının kazanılması ve kaybedilmesine ilişkin başvuru makamları
belirlenmiştir. Ayrıca, vatandaşlık şahsa bağlı haklardan olduğundan
başvurunun, sahibi tarafından bizzat yapılması veya bu hakkın kullanılmasına
ilişkin vekâletname ile yapılması öngörülmüştür.
Madde 39- Madde ile;
vatandaşlık işlemlerine ilişkin yapılan inceleme ve araştırma kapsamında diğer
kamu kurum ve kuruluşlarından istenmesi
gerekli görülen bilgi ve belgelerin herhangi bir gecikmeye neden olunmaksızın
verilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Madde 40- Madde ile;
vatandaşlıkla ilgili alınan kararlarda maddi hata bulunması durumunda kararı
veren makam tarafından düzeltme veya değiştirme kararı alınabileceğine ilişkin
düzenleme getirilmiştir.
Madde 41- Madde ile; Türk
vatandaşlığının kazanılması veya kaybına ilişkin kararların, hukuki şartlar
oluşmadan veya mükerrer olarak verildiğinin sonradan anlaşılması halinde
kararın geri alınması imkanı getirilmiştir.
Madde 42- Madde ile; Türk
vatandaşlığının kazanılması ve kaybına ilişkin kararların başvuru makamları ile
ilgililere tebliğ edileceği ifade edilmiştir. Ayrıca, Türk vatandaşlığı
kaybettirilenlerin isim listesinin Resmi Gazetede yayımlanacağı ve yayımlandığı
tarihte ilgililere tebliğ yapılmış sayılacağı konusu düzenlenmiştir.
Madde 43- Doğumla Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşı olanların Türk vatandaşlığını kazanmaları,
ekonomik, sosyal ve beşeri geleceklerinin güvence altına alınması açısından
önem arz etmektedir. Bu madde ile Türk vatandaşlığını kazanmak üzere yazılı
bildirimde bulunan, doğumla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşlığını
kazanmış olanlara, Türk vatandaşı olabilme imkânı sağlanmıştır.
Herhangi bir devlet
vatandaşı iken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşlığını sonradan kazanmış
olanlara ise genel hükümler uygulanacaktır. Bu uygulama ile Türk vatandaşlığını
kazanma şartlarını taşımayan yabancıların Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
vatandaşlığını kazanarak kolay yoldan Türk vatandaşı olmaları engellenmiştir.
Madde 44- Anayasanın 72
nci maddesi uyarınca vatan hizmeti her Türk'ün hakkı ve ödevidir. Yurt dışında
ikamet eden ve çağrıldıkları halde askerlik yükümlülüğünü yerine getirmeyen,
sevk sırasında veya kıtalarına katıldıktan sonra yurt dışına kaçıp da kanuni
süre içerisinde geri dönmeyenler ile Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile
askerlik görevini yapmakta olanlardan görev, izin, hava değişimi veya tedavi
için yurt dışında bulunan ve kanuni süre içinde geri dönmeyen kişilerin Türk
vatandaşlığı, 403 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin (ç), (d) ve (e) bentleri
uyarınca Milli Savunma Bakanlığının teklifi üzerine kaybettirilmekte ve bu
kişiler başvurmaları halinde aynı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca yeniden Türk
vatandaşlığını kazanmaktaydılar. Yeni düzenlemede askerlik görevini yapmayanlar
ile izin almadan yabancı bir ülke vatandaşlığına geçenlerin Türk
vatandaşlığının kaybettirilmesi uygulamasına son verilmektedir.
Ayrıca, bu Kanunla
herhangi bir nedenle Türk vatandaşlığı kaybettirilenlerin yeniden Türk
vatandaşlığına alınmalarında ikamet şartı getirildiğinden, yürürlükten
kaldırılmış olan 403 sayılı Türk Vatandaşlık Kanununun 25 inci maddesinin (a),
(ç), (d) ve (e) bentleri uyarınca Türk vatandaşlığını kaybetmiş olan kişilerin
başvurmaları halinde milli güvenlik ve kamu düzeni açısından engel hali
bulunmamak kaydıyla ikamet şartı aranmaksızın yeniden Türk vatandaşı olabilmelerine
imkân tanınmaktadır.
Madde 45- Madde ile;
herhangi bir nedenle yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanan kişilerin
başvuruda bulunmaları ve yapılacak inceleme sonucunda aynı kişiler olduklarının
tespiti halinde nüfus kayıtlarına doğrudan çok vatandaşlığa sahip olduklarına
dair açıklama yapılacağı düzenlenmektedir.
Madde 46- Maddede,
vatandaşlık işlemlerine ilişkin verilen hizmet bedeli karşılığının, İçişleri ve
Maliye Bakanlıklarınca birlikte belirleneceği ve tahsil edilen hizmet bedeli
tutarlarının bütçeye gelir kaydedileceği düzenlenmiştir.
Vatandaşlık hizmetleri
niteliği gereği ihtiyaridir. Bu düzenlemeye göre alınacak hizmet bedeli ile
vatandaşlık hizmeti talebinde bulunanların bunun maliyetine katılması
amaçlanmıştır. Benzer uygulamalar birçok ülkede mevcuttur.
Madde 47- Madde ile;
Kanunun uygulamasına ilişkin usul ve esasların Bakanlıkça hazırlanan ve
Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulan yönetmelikle düzenleneceği ifade
edilmiştir.
Madde 48- Madde ile;
11/2/1964 tarihli ve 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu, 14/6/1934 tarihli ve
2510 sayılı İskan Kanununun 3 üncü maddesinin altıncı fıkrası, 4 üncü
maddesinin (Ç) fıkrası ile 6 ncı maddesi, 17/3/1982 tarihli ve 2641 sayılı
Afganistan'dan Pakistan'a Sığınan Türk Soylu Göçmenlerin Türkiye'ye Kabulü ve
İskanına Dair Kanun yürürlükten kaldırılmaktadır.
Avrupa Vatandaşlık
Sözleşmesinin 5 inci maddesi, vatandaşlığa ilişkin kurallar, cinsiyet, din,
ırk, renk ya da ulusal veya etnik köken açısından ayrımcılık oluşturan
farklılıklar içeremez hükmü taşıdığından, 2510 sayılı İskan Kanununun 4 üncü
maddesinin (Ç) fıkrası da yürürlükten kaldırılmıştır.
Yine aynı Kanunun,
serbest göçmen kabulü ile bunların vatandaşlığa alınmalarına ilişkin hükümleri
günün değişen ve gelişen şartlarında güncelliğini yitirdiği gibi vatandaşlık
işlemlerinde eşitsizliğe neden olmaktadır. Bu nedenle anılan Kanunun 6 ncı
maddesi ile 3 üncü maddesinin altıncı fıkrası uygulamadan kaldırılmıştır.
Zaman içerisinde uygulama
olanağını yitiren, 2641 sayılı Afganistan'dan Pakistan'a Sığınan Türk Soylu Göçmenlerin
Türkiye'ye Kabulü ve İskanına Dair Kanun yürürlükten kaldırılmaktadır.
Ayrıca, mevzuatta 403
sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununa atıf yapılmış olduğundan, maddeye söz konusu
atıfların bu Kanuna yapılmış sayılmasına dair bir hüküm eklenmiştir.
Geçici Madde 1- 11 inci
maddede vatandaşlığa alınmada aranan
beş yıllık ikamet süresinin Türk soylu yabancılarda 31/12/2010 tarihine kadar
iki yıl olarak uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Halen uygulamada Türk soylu yabancılar için
Türkiye'de iki yıl ikamet şartı aranmakta olup geçiş süresi olarak belirlenen
31/12/2010 tarihine kadar bu uygulamaya devam edilecektir. Bu tarihten sonra
yabancıların tümü için aynı süre uygulanarak Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesine
uyum sağlanmış olacaktır.
Geçici Madde 2- Madde
ile Kanunda öngörülen yönetmeliğin altı
ay içinde hazırlanarak yürürlüğe konulması ve bu yönetmelik yürürlüğe girinceye
kadar mevcut yönetmeliklerin Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına
devam edilmesi hüküm altına alınmıştır.
Madde 49- Yürürlük
maddesidir.
Madde 50- Yürütme
maddesidir.
Avrupa
Birliği Uyum Komisyonu Raporu
|
|
Türkiye Büyük Millet
Meclisi |
|
|
|
Avrupa Birliği Uyum
Komisyonu |
1/6/2006 |
|
|
Esas No.:1/1192 |
|
|
|
Karar No.: 10 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Bakanlar Kurulunca
hazırlanarak, 7/4/2006 tarihinde Başkanlığınıza sunulan, “Türk Vatandaşlığı
Kanunu Tasarısı”, Başkanlığınızca, 18/4/2006 tarihinde, esas Komisyon olarak
İçişleri Komisyonuna, tali komisyon olarak da Adalet ve Dışişleri Komisyonları
ile Komisyonumuza havale edilmiştir.
Komisyonumuz, 1/6/2006
tarihli toplantısında; İçişleri, Dışişleri Bakanlıkları ve Avrupa Birliği Genel
Sekreterliği temsilcilerinin de katılımlarıyla tasarıyı inceleyip görüşmüştür.
Tasarı ile Türk
vatandaşlığının kazanılması ve kaybına dair iş ve işlemlerin yürütülmesine
ilişkin usul ve esaslar düzenlenmektedir.
Komisyonumuzda Tasarının
geneli üzerinde yapılan görüşmeler sırasında şu görüşler ileri sürülmüştür:
- Vatandaşlık hukuku
alanında üyesi bulunduğumuz Avrupa Konseyi tarafından 1997 yılında Avrupa
Vatandaşlık Sözleşmesi kabul edilmiştir. 1 Mart 2000 tarihinde yürürlüğe giren
söz konusu sözleşme, vatandaşlığın kazanılması ve kaybedilmesi konularında
önemli ilkeler benimsemiştir. Sözleşme; vatandaşlık hukukunun cinsiyet, din,
ırk, renk ya da ulusal veya etnik köken açısından ayrımcılık oluşturan herhangi
bir uygulama içeremeyeceğini kabul etmiştir. Diğer yandan sözleşme, devletlerin
çok vatandaşlık olgusuna olumlu yaklaşımda bulunmalarını öngörmektedir.
- Bu sözleşmeyi Avrupa
Konseyi Üyesi 46 ülkeden 12’si onaylamış, 27 ülke de imzalamıştır. Ülkemiz bu
sözleşmeyi henüz imzalamamakla birlikte, Avrupa Birliği üyeliği sürecinde
ülkemizin gündemine gelmesi muhtemel görünmektedir. Çünkü Avrupa Birliği
düzeyinde yapılan değerlendirmelerde vatandaşlık alanında Avrupa Vatandaşlık
Sözleşmesinin temel alınması gerektiği yönünde eğilim ağırlık kazanmıştır.
- Bütün bu eğilimlerin
yanı sıra “vatandaşlıkla” ilgili düzenlemeler devletin egemenlik hakkının bir
sonucudur. Devletin vatandaşlıkla ilgili düzenlemelerinde mutlak yetkisinin
bulunduğu genel kabul görmüş bir ilkedir. Bu nedenle her devletin kimlerin
kendi vatandaşı olacağını belirleme ve bunlarla ilgili düzenleme yapma yetkisi
bulunmaktadır.
- Avrupa Birliği’nde ise
birlik düzeyinde vatandaşlık mevzuatları ile ilgili herhangi bir düzenleme
bulunmamaktadır. Her üye devlet bu alanda kendi iç hukukunu uygulayacaktır.
- Avrupa Birliği’nin
özgürlük, güvenlik ve adalet alanındaki müktesebatta vatandaşlık ile ilgili
herhangi bir düzenleme yer almamaktadır. Ayrıca Türkiye’nin Avrupa Birliği
Müktesebatı’na uyum çalışmaları içinde de “vatandaşlık” konusu yer
almamaktadır.
Tasarının 50 maddesi ile
geçici 1 ve 2 nci maddeleri Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.Tasarının
bütün maddeleri aynen kabul edildiğinden, ayrı bir metin düzenlenmesine gerek
görülmemiştir. Ancak Komisyonumuz çeşitli maddeler üzerindeki açıklamalarla
görüş ve önerilerini esas komisyona sunmayı uygun görmüştür. Üzerinde açıklama
yapılan ya da görüş ve öneri geliştirilen madde ile bu açıklama, görüş ve
öneriler şunlardır:
Madde 20- Madde ile; bir
Türk vatandaşı tarafından evlat edinilen yedi yaşından küçük yabancı çocuğa,
Türk vatandaşlığını kazanma imkânı getirilmektedir.Komisyon Üyelerimiz,
TBMMtarafından 14 Ocak 2004 tarih ve 5049 sayılı Kanun ile onaylanan
“Çocukların Korunması ve Ülkelerarası Evlat Edinme Konusunda İşbirliğine Dair
Sözleşme” ile evlat edinilecek çocuk yaşının üst sınırını, 18 olarak
belirlendiğini ve madde metninin mevcut halini koruması halinde söz konusu sözleşme
hükümleriyle çelişileceğini ifade etmişlerdir. Madde hakkında kendisine söz
verilen İçişleri Bakanlığı yetkilisi ise; Türkiye’nin yaşadığı kendine özgü
birtakım sorunlar, çocuk ticareti vb. olumsuzluklar ile 7 yaşın okula başlama
yaşı olması nedeniyle evlat edinilecek çocuğun Türk örf ve âdetlerini
öğrenebilmesi açısından maddeye 7 yaş şartının konulduğunu belirtmiştir.
Söz konusu madde hakkında
görüşlerine başvurulan Avrupa Birliği Genel Sekreterliği yetkilisi ise,
tasarının, uyumlaştırılmaya çalışılan Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesi ile genel
itibariyle uyumlu olduğunu fakat tasarının 20 nci maddesinde belirtilen 7 yaş
şartının, söz konusu Sözleşme’de belirtilen“18 yaşından gün almamışlar, çocuk
olarak kabul edilmektedir” hükmüne ters düştüğünü belirtmiştir. Yetkili, Avrupa
Vatandaşlık Sözleşmesinin yanı sıra “Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşuna İlişkin
Kanun”da da çocukluk yaşının 18 olarak ifade edildiğini belirterek tasarının 20
nci maddesinin, ulusal mevzuatımızla da çeliştiğini ifade etmiştir.
Bu gerekçelerle
Komisyonumuz, 20 nci madde metninde yer alan 7 yaş sınırının ilgili
sözleşmelerde belirtilen 18 yaş şartı ile uyumlu hale getirilmesini, tasarının
görüşüleceği Esas Komisyona tavsiye etmeyi uygun görmüştür.
Madde 44 - Madde ile Türk
vatandaşlığını kaybetme halleri yeniden düzenlenmektedir. Mevcut uygulamada
ise; 403 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin (a), (ç), (d) ve (e) bentlerinde
sayılan kişilerin “Türk vatandaşlığı”, Millî Savunma Bakanlığının teklifi
üzerine kaybettirilmekte ve bu kişiler başvurmaları halinde aynı Kanunun 8 inci
maddesi uyarınca yeniden Türk vatandaşlığını kazanmaktaydılar.
Tasarının söz konusu
maddesindeki yeni düzenleme ile askerlik görevini yapmayanlar ile izin almadan
yabancı bir ülke vatandaşlığına geçenlerin Türk vatandaşlığının kaybettirilmesi
uygulamasına son verilmektedir. İçişleri Bakanlığı Yetkilisi ise; söz konusu
düzenlemeyi, Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesinin “kimsenin rızası dışında
vatandaşlığının kaybettirilmemesi” ilkesi doğrultusunda ve Millî Savunma
Bakanlığı yetkilileri ile karşılıklı mutabakata varılarak yapıldığını ifade
etmiştir.
Komisyon Üyelerimiz ise,
söz konusu değişikliğin kabul edilemez olduğunu, herhangi bir mazeret beyan
etmeden askerlik görevini yapmaktan kaçınmanın “vatana sadakatsizlik”le eşdeğer
olduğunu, yurtdışında yaşayan vatandaşların Türkiye ile bağlarını canlı tutan
şeyin “askerlik müessesesi” olduğunu ayrıca, maddenin bu halini muhafaza etmesi
halinde, askerlik çağına gelen gençlerin yurtdışına göçe zorlanabileceğini
ifade etmişlerdir.
Bu gerekçelerle
Komisyonumuz, kişilerin “askerlik görevini yapmama” nedeniyle Türk
vatandaşlığından çıkarılmasını engelleyen ilgili maddedeki söz konusu
düzenlemenin, tekrar gözden geçirilmesini, tasarının görüşüleceği Esas
Komisyona tavsiye etmeyi uygun görmüştür.
Raporumuz, İçişleri
Komisyonuna sunulmak üzere saygı ile arz olunur.
|
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
|
|
|
|
|
|
Yaşar Yakış |
Ali Rıza Alaboyun |
Öner Gülyeşil |
|
|
|
|
|
|
|
|
Düzce |
Aksaray |
Siirt |
|
|
|
|
|
|
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
|
|
|
|
|
|
|
Nevin Gaye Erbatur |
Necdet Budak |
Musa Sıvacıoğlu |
|
|
|
|
|
|
|
|
Adana |
Edirne |
Kastamonu |
|
|
|
|
|
|
|
|
(İmzada bulunamadı) |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
|
|
|
|
|
Ömer İnan |
Afif Demirkıran |
Ersin Arıoğlu |
|
|
|
|
|
|
|
|
Mersin |
Batman |
İstanbul |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
(Görüşlerimi ekleyeceğim) |
|
|
|
|
|
|
|
|
Üye |
|
Üye |
|
|
Şükrü Mustafa Elekdağ |
|
Algan Hacaloğlu |
|
|
|
İstanbul |
|
İstanbul |
|
|
|
|
|
|
|
|
(Karşı görüşüm eklidir) |
|
(Karşı görüşüm eklidir) |
|
|
|
|
|
|
TÜRK VATANDAŞLIK KANUNU
TASARISINA
KARŞI OY YAZISI
1- Avrupa Konseyi
tarafından 1997 yılında kabul edilen Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesi, bugüne
kadar 46 üye ülkeden sadece 12’si tarafından onaylanmıştır. Hükümetimiz ise
bugüne kadar bu sözleşmeyi ne kabul etmiş, ne de TBMM’nin onayına sunmuştur.
Buna rağmen, Türk Vatandaşlığı Kanunu Tasarısının temel gerekçesini Avrupa
Vatandaşlık Sözleşmesi oluşturmaktadır. Onaylanmamış olan bir sözleşme,
yasalarımızın temel gerekçesini oluşturamaz. Yasa tasarısının temel dayanağını
Anayasamız oluşturmalıdır.
2- Keza, AB’ye tam üyelik
aşamasında dahi, yurttaşlarımız için serbest dolaşım hakkının kalıcı
kısıtlamalara tabi olabileceğini öngören AB müzakere süreci yeterince açıklığa
kavuşmadan, “AB Vatandaşlığı” kavramının, tasarının genel gerekçesine mesnet
oluşturması doğru değildir.
3- Tasarının 44 üncü
maddesi ile, taraf olmadığımız Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesinin “kimsenin
rızasının dışında vatandaşlığının kaybettirilmemesi” ilkesi esas alınarak
“askerlik görevini yapmamak” durumunun, Türk vatandaşlığının kaybı nedenleri
arasından çıkartılması öngörülmektedir. Bu değişiklik kabul edilemez. Herhangi
bir mazereti olmadan askerlik görevinden kaçmak “vatana sadakatsizliktir”.
Yabancı bir ülkede askerlik yapan nasıl vatandaşlıktan çıkartılıyorsa,
mazeretsiz olarak yapmayan da çıkartılmalıdır. Eğer bu maddenin amacı “vicdani
ret” ilkesini yaşama geçirmek ise, bu açıkça belirtilmeli ve böyle bir sürecin
koşulları ve çerçevesi çok açık şekilde tasarıda yer almalıdır. Bu maddenin bu
şekilde yasalaşması yurtdışında okuyan, çalışan ancak askerliğini yapmamış olan
çok sayıda yurttaşımızın yurda dönmesini caydıracak, ülkesiyle bağlarını
aşındıracaktır. Diğer önemli bir husus da, bu maddenin öngördüğü düzenleme
nedeniyle, Türkiye’de üniversite mezunu askerlik çağındaki gençlerimizin,
askerlik hizmetinden kurtulmak için yabancı ülkelere göçe teşvik edileceğidir.
Bu nedenle bu madde tasarıdan çıkartılmalıdır.
4- Tasarının 20 nci
maddesi ile, “bir Türk vatandaşı tarafından evlat edinilen yedi yaşından küçük
çocuğun, evlat edinildiği tarihten itibaren Türk vatandaşlığı hakkını
kazanması” öngörülmektedir. Oysa 14 Ocak 2004 tarihinde kabul edilen 5049
sayılı Kanun ile onaylanan “Çocukların Korunması ve Ülkelerarası Evlat Edinme
Konusunda İşbirliğine Dair Sözleşme”, evlat edinilecek çocuk yaşının üst
sınırını 18 olarak belirlemektedir. 48 maddelik bu sözleşme, uluslararası evlat
edinme ve vatandaşlığa geçiş ile ilgili süreci tüm ayrıntıları ile
belirlemektedir. Tasarının ABUyum Komisyonu görüşmelerinde (ilgili genel müdür
vekili) onaylamış olduğumuz uluslararası sözleşmenin açık koşullarına rağmen,
bu tasarıyla evlat edinilerek vatandaşlığa kabul edilecek çocuk yaşının “yedi”
ile sınırlandırılmasını “çocukların her türlü tacizden korunması” gerekçesine
bağlamıştır. Böyle bir gerekçeye sığınmak ve bu gerekçeyle böyle bir düzenleme
yapmak hukuka aykırıdır. Böyle bir düzenleme halkımıza hakaret anlamına
gelecek, rencide edecektir.
|
Algan Hacaloğlu |
Şükrü Elekdağ |
Gaye Erbatur |
|
|
|
İstanbul |
İstanbul |
Adana |
İçişleri Komisyonu Raporu
|
|
Türkiye Büyük Millet
Meclisi |
|
|
|
İçişleri Komisyonu |
27/6/2006 |
|
|
Esas No.: 1/1192 |
|
|
|
Karar No.: 47 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
İçişleri Bakanlığınca hazırlanarak
7/4/2006 tarihinde Başkanlığınıza sunulan, "Türk Vatandaşlığı Kanunu
Tasarısı" 18/4/2006 tarihinde esas komisyon olarak Komisyonumuza, tali
komisyon olarak da Adalet, Dışişleri ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonuna havale
edilmiştir. Komisyonumuz 26/4/2006
tarihli 36 ncı toplantısında Tasarıyı gündemine alarak görüşmeye
başlamış ve Tasarının olgunlaştırılması amacıyla bir alt komisyon kurulmasını
kararlaştırmıştır. Alt Komisyon üyeliklerine seçilen Bursa Milletvekili Şevket
ORHAN, İstanbul Milletvekili Göksal KÜÇÜKALİ, İstanbul Milletvekili Recep
KORAL, İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ, Kastamonu Milletvekili Sinan ÖZKAN,
Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU ve Yalova Milletvekili Şükrü ÖNDER
aynı tarihte yaptıkları toplantıda başkanlığa Yalova Milletvekili Şükrü ÖNDER'i
seçerek çalışmalarına başlamışlardır. Alt Komisyon İçişleri, Adalet ve
Dışişleri Bakanlığı temsilcilerinin de katılımıyla Tasarıyı inceleyip görüşmüş
ve 15/6/2006 tarihinde hazırladığı metni ve raporu Komisyonumuza sunmuştur.
Komisyonumuz 21/6/2006 tarihli 39 uncu toplantısında, İçişleri, Adalet,
Dışişleri, Maliye ve Milli Savunma Bakanlığı temsilcilerinin katılımıyla Avrupa
Birliği Uyum Komisyonu Raporunu da dikkate alarak Alt Komisyon Raporu ve
metnini inceleyip görüşmüştür.
Tasarı ile Türk vatandaşlığının
kazanılması ve kaybına ilişkin usul ve esaslar düzenlenmektedir.
Alt Komisyon Tasarıda aşağıdaki
değişiklikleri yapmıştır:
Tasarının 3 üncü maddesinde yer alan
" Çok vatandaşlık " tanımı, Türk vatandaşının aynı anda, Türk
vatandaşlığının yanında diğer bir veya birçok vatandaşlığa sahip olması
durumunu tanımlamaktadır. Tanım, yanlış anlaşılmaları önlemek amacıyla yeniden
düzenlenmiş ve çok vatandaşlığı ifade eder hale getirilmiştir.
Tasarının 12 nci maddesinin birinci
fıkrasında yer alan " 11 inci maddenin birinci fıkrasının (g) bendi"
ibaresi, diğer maddelerdeki düzenlemelere paralellik sağlanması amacıyla açık şekilde yazılmıştır. Ayrıca aynı
maddenin birinci fıkrasının (a) bendine, "sportif" kelimesinden sonra
" kültürel" kelimesi eklenmesi kabul edilmiştir. Alt Komisyonda,
vatandaşlığa alınacak kişilerle ilgili olarak Bakanlığa, kamu yararına çalışan
sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve meslek odalarının, 12 nci maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca öneri getirebilmesine ilişkin değişiklik
talebi, sivil toplum örgütlerinin ilgili oldukları bakanlıkları harekete
geçirebilme imkanlarının zaten mevcut olmasından dolayı Alt Komisyonca kabul
edilmemiştir.
Tasarının 15 inci maddesi üzerindeki
görüşmelerde, Türk vatandaşlığını kazanma talebinde bulunan yabancı için ikamet
süresi içerisinde Türkiye dışında bulunabileceği süre olan altı ayın uzatılması
tartışılmış, Türk soylular için belirlenen 2 yıla ve yabancılar için öngörülen
5 yıla 6 ayın dahil olduğu dikkate alınarak
süre uzatımına gerek görülmemiştir.
Tasarının 16 ncı maddesinin üçüncü
fıkrasındaki "akitte hüsnüniyetli"
ifadesi yeni Türk Medeni Kanununa uyum sağlanması amacıyla
"evlenmede iyiniyetli" olarak değiştirilmiştir.
Tasarının 18 inci maddesinin birinci
fıkrasında, 11 inci madde uyarınca Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen
yabancılardan başvuruları uygun bulunanların, Bakanlar Kurulu kararıyla Türk
vatandaşlığını kazanabilecekleri hususu düzenlenmektedir. Alt Komisyon,
Bakanlık aşamasına kadar gerekli incelemenin yapıldığını göz önüne alarak,
başvuru işlemlerinin kısa sürede sonuçlanmasını sağlamak amacıyla 11 inci madde
uyarınca Türk vatandaşlığını kazanmada Bakanlık kararını yeterli görmüş ve
maddeyi bu şekilde değiştirmiştir.
Tasarının 20 nci maddesinde Türk
vatandaşlığının evlat edinilme yolu ile kazanılması düzenlenmektedir. Maddeye
göre, evlat edinilen yedi yaşından küçük çocuk, evlat edinilmekle otomatik
olarak Türk vatandaşlığını kazanmaktadır. Avrupa Birliği Uyum Komisyonu, 14
Ocak 2004 tarihli ve 5049 sayılı Kanunla onaylanan "Çocukların Korunması
ve Ülkelerarası Evlat Edinme Konusunda İşbirliğine Dair Sözleşme" nin
evlat edinilecek çocuk yaşının 18 olarak belirlendiğini ve bu nedenle maddedeki
düzenlemenin sözkonusu Sözleşmeye aykırı olduğunu belirtmiştir. Alt Komisyon bu
öneriyi dikkate alarak evlat edinilen ergin çocuğun Türk vatandaşlığına
alınmasına karar vermiştir. Ancak belli bir yaşın üstünde olanların
vatandaşlığa alınması durumunda istenmeyen sonuçların doğabileceği ve bu hakkın
kötüye kullanılabileceği endişesiyle evlat edinenlerin vatandaşlığa alınması
otomatik olmaktan çıkarılmıştır. Ergin olmayanların evlatlık edinmeleri halinde
vatandaşlığa alınmaları "milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel
teşkil edecek bir hali bulunmama" şartına bağlanmıştır.
Tasarının 27 nci maddesinin üçüncü
fıkrası, onbeş yaşından büyük çocukların ana ya da babaya bağlı olarak
vatandaşlığın kaybının çocuğun yazılı muvafakatine bağlı tutulması hükmünü
içermektedir. Fıkra, genel kabul gören yaşın 18 yaş olması nedeniyle Alt
Komisyonumuzca Tasarı metninden çıkarılmıştır.
Tasarının 31 inci maddesinin ikinci
fıkrasında yer alan, Türk vatandaşlığını iptal kararının, vatandaşlığın
kazanılmasından başlayarak on yıl geçtikten sonra verilemeyeceği yönündeki
düzenleme, zaten işlemin baştan itibaren " yok" hükmünde olduğu dikkate alınarak Tasarı metninden çıkarılmıştır.
Tasarının 33 üncü maddesi üzerinde yapılan
görüşmelerde, vatandaşlığı iptal edilenlerin artık yabancı statüsünde olacağı
dikkate alındığında bunlara uygulanacak mevzuatın 15. 7. 1950 tarih ve 5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet
ve Seyahatleri Hakkında Kanun olması gerektiği belirtilerek madde metni yeniden
düzenlenmiştir.
Tasarının 34 üncü maddesinin başlığı,
madde içeriğinin seçme hakkının kullanılmasıyla ilgili olduğundan dolayı "
Türk vatandaşlığının seçme hakkı ile kaybı " şeklinde değiştirilmiştir.
Tasarının 36 ncı maddesinin birinci
fıkrasında Türk vatandaşlığının ispatına ilişkin kural ortaya konmakta, ikinci
fıkrasında karine teşkil edecek belgeler belirtilmekte, 37 nci maddesinde ise
tereddüt durumu düzenlenmektedir. Benzer konuları düzenlemesi nedeniyle
Tasarının 36 ve 37 nci maddeleri birleştirilerek "Türk Vatandaşlığının
İspatı" madde başlığıyla Dördüncü Bölümdeki Ortak Hükümlere alınmış, diğer
maddeler buna uygun olarak teselsül ettirilmiştir. İhtilaf için çekişmeli bir
durum olması gerektiğinden dolayı dördüncü bölüm başlığından "Vatandaşlık
ihtilafları" ibaresi çıkarılmıştır.
Tasarının 43 üncü maddesiyle düzenlenen
Mülga 403 sayılı Türk vatandaşlığı Kanununun 25 inci maddesinin (a), (ç), (d)
ve (e) bentleri uyarınca Türk vatandaşlığını kaybetmiş olanların Türk
vatandaşlığına alınmasında, 13 üncü maddesiyle düzenlenen Türk vatandaşlığının
ikamet şartı aranmaksızın yeniden kazanılmasında ve 14 üncü maddesiyle düzenlenen
Türk vatandaşlığının ikamet şartına bağlı olarak yeniden kazanılmasında "
kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama" şartı
kaldırılarak kolaylık sağlanmıştır.
Tasarının 44 üncü maddesinin başlığı madde
içeriğine uygun olarak " Çok vatandaşlık" olarak değiştirilmiştir.
Tasarının 45 inci maddesiyle düzenlenen
vatandaşlık işlemlerinden alınacak hizmet bedeli, Türk vatandaşlığının sonradan
kazanılmasına ilişkin işlemlerle sınırlanarak Türk vatandaşları için kolaylık
sağlanması amaçlanmıştır. Ayrıca maddenin ikinci fıkrasında 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanununa göre geliri olmayanlar ve kendileri ile birlikte işlem gören
çocukları için birinci fıkra uyarınca belirlenen hizmet bedelinin alınmayacağı
yönünde düzenleme yapılmış, Bakanlar Kurulunun bu konuda karar verme yetkisi
kaldırılmıştır.
Tasarının 46 ncı maddesi, genel kabul
gören doktrine ve maddenin düzenleniş amacına uygun olarak yönetmeliğin
Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacağı yönünde yeniden düzenlenmiştir.
Tasarının 47 nci maddesinde, Nazım Hikmet
RAN'ı vatandaşlıktan çıkaran 25. 07. 1951 tarihli ve 13401 sayılı Bakanlar
Kurulu kararının yürürlükten kaldırılmasına ilişkin öneri tartışılmıştır. Alt
Komisyon, Nazım Hikmet RAN'ın vatandaşlığa alınması konusunda ortak fikre
varmıştır. Ancak Bakanlar Kurulu kararının idari bir işlem niteliğinde olduğu
dikkate alındığında " şekil ve usulde paralellik " ilkesi gereği,
vatandaşlığa alınma işleminin, yine Bakanlar Kurulu kararıyla yapılması
gerektiği belirtilmiştir. Nazım Hikmet RAN'ın vatandaşlığa alınması konusunda
ortak fikrin, Alt Komisyon düşüncesi olarak Komisyona sunulması ve konunun
Komisyonda yeniden değerlendirilmesi kararlaştırılmıştır.
Tasarı kanun yazım tekniği açısından
gözden geçirilmiş ve madde sıralaması yeniden yapılmıştır.
Komisyonumuzda, Alt Komisyon Raporu
üzerinde yapılan görüşmeler sırasında Alt Komisyon Raporu ile metni benimsenmiş
ve maddelerinin görüşülmesine geçilmesi kararlaştırılmıştır.
Komisyonumuzda Tasarının maddeleri
üzerinde aşağıdaki görüşmeler yapılmıştır:
Tasarının 43 üncü maddesindeki düzenlemeye
karşıt olarak; herhangi bir mazereti olmaksızın askerlikten kaçınmanın vatana
sadakatsizlik oluşturacağı, düzenlemenin bu şekliyle yasalaşması halinde
yurtdışında okuyan, çalışan ancak askerliğini yapmamış olan çok sayıda
vatandaşımızın yurda dönmekten cayarak ülkesiyle olan bağlarının aşınacağı ve
Türkiye'deki üniversite mezunu askerlik çağındaki gençleri askerlikten
kurtulmak için yabancı ülkelere göçe teşvik edeceği yönündeki endişeler dile
getirilmiştir. Henüz onaylanmayan Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesinin de bu
düzenlemede esas alınamayacağı belirtilmiştir.
Tartışma konusu olan madde Tasarının 47
nci maddesidir. Madde üzerinde iki adet önerge verilmiştir.
24/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus
Hizmetleri Kanununun 22 nci maddesinin ikinci fıkrasında geçen " il ve
ilçe" ibarelerinin çıkarılmasını öngören ilk önerge Komisyonumuzca kabul
edilmiştir. Önergeyle, eşlerden birinin yabancı olması halinde tüm belediye
başkanlarının evlendirmeye yetkili kılınması ve bu konuda ortaya çıkmış bulunan
sıkıntıların giderilmesi amaçlanmıştır.
Alt Komisyonumuzda da tartışılan 25/7/1951
tarihli ve 13401 sayılı Bakanlar Kurulu kararının yürürlükten kaldırılmasına
ilişkin ikinci önergeyle; Nazım Hikmet'in yasalara aykırı bir şekilde Türk
vatandaşlığından çıkarıldığı, idari yargıdaki davaların ise önceleri
"vatandaşlığın şahsa bağlı haklardan olduğu ve bu konudaki uyuşmazlıklarda
dava açma hakkının ancak hak sahibine ait olduğu" gibi gerekçelerle
reddedildiği belirtilmiştir. Fakat son olarak Danıştay İdari Dava Daireleri
Genel Kurulunun 6/10/2005 tarihinde verdiği kararla, Nazım Hikmet'in Türk
vatandaşlığından çıkarılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının geçersiz
kaldığı ve çıkarma kararının nüfus kütüğüne tesciline ilişkin işlemin iptali
istemi için, şairin ulusal sınırları da aşarak dünya çapında kabul görmüş bir
sanatçı olması nedeniyle dar anlamda bir menfaat ilişkisinin aranmasına gerek
olmadığına karar verildiği ifade edilerek; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları
adına oluşan menfaat ihlalinin devam etmemesi için yasanın genel gerekçelerine
ve amacına uygun bir şekilde Nazım Hikmet RAN'a vatandaşlık yolunun açılmasının
gerekliliği ortaya konmuştur. Önerge sahipleri yasayla yapılacak bir düzenlemenin
hukuka aykırı olmayacağını, idari bir işlemin bir yasayla ortadan
kaldırılmasının önünde hukuksal bir engel olmadığını ileri sürmüşlerdir. İdari
işlem bu işlemi yapan makam tarafından aynı usulle geri alınabileceği gibi, üst
bir hukuk normu olan yasayla da ortadan kaldırılabilir. Komisyonumuzda yapılan
görüşmelerde, Alt Komisyonun görüşlerine paralel olarak, Nazım Hikmet'in
vatandaşlığa alınması konusunda Komisyonumuzun ortak fikre sahip olduğu
vurgulanmış, fakat Bakanlar Kurulu kararının idari bir işlem niteliğinde olması
nedeniyle Tasarıda yer alacak bir düzenlemeyle değil de yine bir Bakanlar
Kurulu işlemiyle yapılması gerektiği belirtilerek önerge oyçokluğu ile
reddedilmiştir.
Komisyonumuz evlat edinme halinde
vatandaşlığa alınma yaş koşulunu yükselten Alt Komisyon düzenlemesini
benimsemiştir. Ancak buradaki vatandaşlık da otomatik olmaktan çıkarılıp
yetkili makam kararıyla vatandaşlığa alınmaya dönüştürülünce madde
sıralamasının yeniden yapılması gerekmiştir. 20 nci madde yetkili makam
kararıyla vatandaşlığa alınmanın usulünü düzenleyen 17 ve 18 inci maddelerin
öncesine 17 nci madde olarak alınmış mevcut 17, 18 ve 19 uncu maddeler sırasıyla
18, 19 ve 20 nci maddeler olarak kabul edilmiştir.
Komisyonumuz, Alt Komisyon tarafından
yapılan diğer değişiklikleri aynen kabul etmiştir.
Raporumuz, Genel Kurula sunulmak üzere arz
olunur.
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
|
|
|
|
|
Tevfik Ziyaeddin
Akbulut |
Ali Sezal |
Şükrü Önder |
|
|
|
|
|
|
Tekirdağ |
Kahramanmaraş |
Yalova |
|
|
|
|
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
|
|
|
|
|
Sinan Özkan |
Ali Küçükaydın |
Şevket Gürsoy |
|
|
|
|
|
|
Kastamonu |
Adana |
Adıyaman |
|
|
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
|
|
|
Nur Doğan Topaloğlu |
Şevket Orhan |
Ali Yüksel Kavuştu |
|
|
|
|
|
|
Ankara |
Bursa |
Çorum |
|
|
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
|
|
|
Muharrem Tozçöken |
Recep Koral |
Sıdıka Sarıbekir |
|
|
|
|
|
|
Eskişehir |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
|
|
|
|
|
|
(44 ve 47 nci maddelere |
|
|
|
|
|
|
|
|
muhalifim) |
|
|
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
|
|
|
Hakkı Ülkü |
Ali Oksal |
Nurettin Sözen |
|
|
|
|
|
|
İzmir |
Mersin |
Sivas |
|
|
|
|
|
|
(44 ve 47 nci maddelere |
(44 ve 47 nci maddelere |
(44 ve 47 nci maddelere |
|
|
|
|
|
|
muhalifim) |
muhalifim) |
muhalifim) |
|
|
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
|
|
|
Selami Uzun |
Mehmet Kartal |
Mehmet Çiçek |
|
|
|
|
|
|
Sivas |
Van |
Yozgat |
|
|
|
|
|
|
|
(44 ve 47 nci maddelere |
|
|
|
|
|
|
|
|
muhalifim) |
|
|
|
|
|
|
|
|
Üye |
|
|
|
|
|
|
|
|
Nadir Saraç |
|
|
|
|
|
|
|
|
Zonguldak |
|
|
|
|
|
|
|
|
(44 ve 47 nci maddelere |
|
|
|
|
muhalifim) |
HÜKÜMETİN
TEKLİF ETTİĞİ METİN
TÜRK VATANDAŞLIĞI KANUNU
TASARISI
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Tanımlar ve
Vatandaşlık Hizmetlerinin Yürütülmesi
Amaç
MADDE 1- (1) Bu Kanunun amacı;
Türk vatandaşlığının kazanılması ve kaybına dair iş ve işlemlerin yürütülmesine
ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2- (1) Bu Kanun, Türk
vatandaşlığının kazanılması ve kaybına ilişkin esasların düzenlenmesine ve
vatandaşlık hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin usulleri kapsar.
Tanımlar
MADDE 3- (1) Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Bakanlık: İçişleri Bakanlığını,
b) Çok vatandaşlık: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bir
kişinin aynı zamanda iki veya daha çok vatandaşlığa sahip olmasını,
c) Genel Müdürlük: Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel
Müdürlüğünü,
ç) Türk vatandaşı: Türkiye Cumhuriyeti Devletine vatandaşlık
bağı ile bağlı olan kişiyi,
d) Yabancı: Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı
bulunmayan kişiyi,
ifade eder.
Vatandaşlık hizmetlerinin
yürütülmesi
MADDE 4- (1) Türk vatandaşlığının
kazanılmasına ve kaybına ilişkin hizmetler yurt içinde Bakanlık, yurt dışında
ise dış temsilcilikler tarafından yürütülür.
İKİNCİ BÖLÜM
Türk Vatandaşlığının
Kazanılması
Türk vatandaşlığının
kazanılması halleri
MADDE 5- (1) Türk vatandaşlığı,
doğumla veya sonradan kazanılır.
Doğumla kazanılan
vatandaşlık
MADDE
6- (1) Doğumla kazanılan Türk vatandaşlığı, soy bağı veya
doğum yeri esasına göre kendiliğinden kazanılır. Doğumla kazanılan vatandaşlık
doğum anından itibaren hüküm ifade eder.
Soy bağı
MADDE 7- (1) Türkiye içinde veya
dışında Türk vatandaşı ana veya babadan evlilik birliği içinde doğan çocuk Türk
vatandaşıdır.
(2) Türk vatandaşı ana ve yabancı babadan evlilik birliği
dışında doğan çocuk Türk vatandaşıdır.
(3) Türk vatandaşı baba ve yabancı anadan evlilik birliği
dışında doğan çocuk ise soy bağı kurulmasını sağlayan usul ve esasların yerine
getirilmesi halinde Türk vatandaşlığını kazanır.
Doğum yeri
MADDE 8- (1) Türkiye'de doğan ve
yabancı ana ve babasından dolayı doğumla herhangi bir ülkenin vatandaşlığını
kazanamayan çocuk, doğumdan itibaren Türk vatandaşıdır.
(2) Türkiye'de bulunmuş çocuk aksi sabit olmadıkça
Türkiye'de doğmuş sayılır.
Sonradan kazanılan
vatandaşlık
MADDE 9- (1) Sonradan kazanılan
Türk vatandaşlığı, yetkili makam kararı veya evlat edinilme ya da seçme
hakkının kullanılması ile gerçekleşir.
Yetkili makam kararı ile
Türk vatandaşlığının kazanılması
MADDE 10- (1) Türk vatandaşlığını
kazanmak isteyen bir yabancı, bu Kanunda belirtilen şartları taşıması halinde
yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabilir. Ancak, aranan
şartları taşımak vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak sağlamaz.
Başvuru için aranan
şartlar
MADDE 11- (1) Türk vatandaşlığını
kazanmak isteyen yabancılarda;
a) Kendi milli kanununa, vatansız ise Türk kanunlarına göre
ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmak,
b) Başvuru tarihinden geriye doğru Türkiye'de kesintisiz beş
yıl ikamet etmek,
c) Türkiye'de yerleşmeye karar verdiğini davranışları ile
teyit etmek,
ç) Genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden bir hastalığı
bulunmamak,
d) İyi ahlak sahibi olmak,
e) Yeteri kadar Türkçe konuşabilmek,
f) Türkiye'de
kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini
sağlayacak gelire veya mesleğe sahip olmak,
g) Milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil
edecek bir hali bulunmamak,
şartları aranır.
(2) Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılarda,
yukarıda sayılan şartlarla birlikte, taşıdıkları devlet vatandaşlığından çıkma
şartı da aranabilir. Bu takdirin kullanılmasına ilişkin esasların tespiti
Bakanlar Kurulunun yetkisindedir.
Türk vatandaşlığının
kazanılmasında istisnai haller
MADDE 12- (1) 11 inci maddenin
birinci fıkrasının (g) bendinde aranan şartı taşımak kaydıyla Bakanlığın
teklifi, Bakanlar Kurulunun kararı ile aşağıda belirtilen yabancılar Türk
vatandaşlığını kazanabilirler.
a) Türkiye'ye sanayi tesisleri getiren veya bilimsel,
teknolojik, ekonomik, sosyal, sportif, sanatsal alanlarda olağanüstü hizmeti
geçen ya da geçeceği düşünülen ve ilgili bakanlıklarca haklarında gerekçeli
teklifte bulunulan kişiler,
b) Vatandaşlığa alınması zaruri görülen kişiler,
c) Göçmen olarak kabul edilen kişiler.
Türk vatandaşlığının
ikamet şartı aranmaksızın yeniden kazanılması
MADDE 13- (1) Milli güvenlik ve
kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak şartıyla aşağıda
belirtilen kişiler Türkiye'de ikamet etme süresine bakılmaksızın, Türk
vatandaşlığını Bakanlık kararıyla yeniden kazanabilirler.
a) Çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını
kaybedenler,
b) Ana veya babalarına bağlı olarak Türk vatandaşlığını
kaybedenlerden 21 inci maddede öngörülen süre içerisinde seçme hakkını kullanmayanlar.
Türk vatandaşlığının
ikamet şartına bağlı olarak yeniden kazanılması
MADDE 14- (1) 29 uncu madde uyarınca
Türk vatandaşlığı kaybettirilenler Bakanlar Kurulu kararıyla, 34 üncü madde
uyarınca Türk vatandaşlığını kaybedenler Bakanlık kararıyla, milli güvenlik ve
kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir halinin bulunmaması ve
Türkiye'de üç yıl ikamet etmek şartıyla Türk vatandaşlığını yeniden
kazanabilirler.
İkamet ve sürelerin
hesaplanması
MADDE 15- (1) Bir yabancı için
ikamet, Türk kanunlarına uygun olarak Türkiye'de oturmaktır. Türk
vatandaşlığını kazanma talebinde bulunan bir yabancı başvuru için aranan ikamet
süresi içinde toplam altı ayı geçmemek üzere Türkiye dışında bulunabilir.
Türkiye dışında geçirilen süreler bu Kanunda öngörülen ikamet süreleri içinde
değerlendirilir.
Türk vatandaşlığının
evlenme yoluyla kazanılması
MADDE 16- (1) Bir Türk vatandaşı
ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı
ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği
devam eden yabancılar Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda
bulunabilir. Başvuru sahiplerinde;
a) Aile birliği içinde yaşama,
b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette
bulunmama,
c) Milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil
edecek bir hali bulunmama,
şartları aranır.
(2) Başvurudan sonra Türk vatandaşı eşin ölümü nedeniyle
evliliğin sona ermesi halinde birinci fıkranın (a) bendindeki şart aranmaz.
(3) Evlenme ile Türk vatandaşlığını kazanan yabancılar
evlenmenin butlanına karar verilmesi halinde akitte hüsnüniyetli iseler Türk
vatandaşlığını muhafaza ederler.
Vatandaşlık başvuru
inceleme komisyonu
MADDE 17- (1) 11 inci ve 16 ncı
maddeler uyarınca Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancıların başvuru
için gerekli şartları taşıyıp taşımadıklarının tespiti, illerde oluşturulan
vatandaşlık başvuru inceleme komisyonu tarafından yapılır. Komisyonun oluşumu
ve çalışma esasları yönetmelikle belirlenir.
Yetkili makam kararı ile
Türk vatandaşlığının kazanılmasında usul ve esaslar
MADDE 18- (1) 11 inci ve 16 ncı
maddeler uyarınca Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılardan başvuru
için gerekli şartları taşıyanların adına vatandaşlık dosyası düzenlenerek
Bakanlığa gönderilir. Bakanlıkça gerekli
inceleme ve araştırma yapılır. 11 inci madde uyarınca başvuranlardan
durumu uygun bulunanlar Bakanlar Kurulu
kararıyla, 16 ncı madde uyarınca başvuranlardan durumu uygun bulunanlar
ise Bakanlık kararıyla Türk vatandaşlığını kazanabilirler, uygun
görülmeyenlerin talepleri ise Bakanlıkça reddedilir.
(2) 12 nci madde uyarınca Türk vatandaşlığını kazanma
işlemleri Bakanlıkça yürütülür.
Yetkili makam kararı ile
Türk vatandaşlığının kazanılmasının geçerliliği ve sonuçları
MADDE 19- (1) Türk vatandaşlığının
kazanılmasına ilişkin kararlar, karar tarihinden itibaren hüküm ifade eder.
(2) Yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığının
kazanılması eşin vatandaşlığına tesir etmez. Ana veya babanın Türk
vatandaşlığını kazandığı tarihte velayeti kendisinde bulunan çocukları, diğer
eşin muvafakat etmesi halinde Türk vatandaşlığını kazanır. Muvafakat
verilmemesi halinde ana veya babanın mutad meskeninin bulunduğu ülkedeki hâkim
kararına göre işlem yapılır.
(3) Ana veya babanın Türk vatandaşlığını kazandığı tarihte
kendileri ile birlikte işlem görmeyen çocukları, ergin olduktan sonra Türk
vatandaşlığını kazanmak üzere başvurdukları takdirde haklarında 11 inci madde
hükümleri uygulanır.
Türk vatandaşlığının
evlat edinilme ile kazanılması
MADDE 20- (1) Bir Türk vatandaşı
tarafından evlat edinilen yedi yaşından küçük çocuk, evlat edinildiği tarihten
itibaren Türk vatandaşlığını kazanır.
Türk vatandaşlığının
seçme hakkı ile kazanılması
MADDE 21- (1) 27 nci madde
uyarınca ana veya babalarına bağlı olarak Türk vatandaşlığını kaybeden çocuklar
ergin olmalarından itibaren üç yıl içinde seçme hakkını kullanmak suretiyle
Türk vatandaşlığını kazanabilirler.
Türk vatandaşlığının
seçme hakkı ile kazanılmasının geçerliliği ve sonuçları
MADDE 22- (1) Seçme hakkı ile Türk
vatandaşlığının kazanılması, bu hakkın kullanılmasına dair şartların tespitine
ilişkin karar tarihinden itibaren hüküm ifade eder.
(2) Seçme hakkını kullanarak Türk vatandaşlığını kazanan
kişilerin eşleri ve çocukları hakkında 19 uncu madde hükümleri uygulanır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Türk Vatandaşlığının
Kaybı
Türk vatandaşlığının
kaybı halleri
MADDE 23- (1) Türk vatandaşlığı, yetkili makam kararı veya
seçme hakkının kullanılması ile kaybedilir.
Yetkili makam kararı ile
kayıp yolları
MADDE 24- (1) Yetkili makam kararı
ile Türk vatandaşlığının kaybı, çıkma veya kaybettirme ya da vatandaşlığın
iptali ile gerçekleşir.
Türk vatandaşlığından
çıkma
MADDE 25- (1) Türk
vatandaşlığından çıkmak için izin isteyen kişilere aşağıdaki şartları
taşımaları halinde Bakanlıkça çıkma izni verilebilir.
a) Ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmak,
b) Yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanmış olmak veya
kazanacağına ilişkin inandırıcı belirtiler bulunmak,
c) Herhangi bir suç veya askerlik hizmeti nedeniyle aranan
kişilerden olmamak,
ç) Hakkında herhangi bir mali ve cezai tahdit bulunmamak.
Türk vatandaşlığından
çıkma belgeleri
MADDE 26- (1)Yabancı bir devlet
vatandaşlığını kazanmak üzere Türk vatandaşlığından çıkmak için izin
isteyenlerden talepleri uygun görülenlere Bakanlıkça, Türk vatandaşlığından
çıkma izin belgesi; verilen izin sonucunda veya önceden yabancı bir devlet
vatandaşlığını kazandığını belgeleyenlere ise Türk vatandaşlığından çıkma
belgesi verilir.
(2) Çıkma izin belgesi, karar tarihinden itibaren iki yıl
geçerlidir. İzin belgesini alanlar bu süre içerisinde yurt içinde ikamet edilen
yer valiliğine, yurt dışında ise dış temsilciliklere yabancı devlet
vatandaşlığını kazandıklarına dair bilgi ve belgeleri vermek zorundadır. Süresi
içinde yabancı devlet vatandaşlığının kazanılamaması durumunda çıkma izin
belgesi geçersiz hale gelir.
Türk vatandaşlığından
çıkmanın geçerliliği ve sonuçları
MADDE 27- (1) Çıkma belgesinin
ilgiliye imza karşılığı teslimi ile Türk vatandaşlığı kaybedilir. Türk
vatandaşlığını kaybeden kişilerin nüfus aile kütüklerindeki kayıtları kapatılır
ve kayıp tarihinden itibaren yabancı muamelesine tabi tutulurlar.
(2) Eşlerden birinin çıkma izni almak suretiyle Türk
vatandaşlığını kaybetmesi diğer eşin vatandaşlığına tesir etmez. Türk
vatandaşlığını kaybeden ana ya da babanın talebinin bulunması ve diğer eşin de
muvafakat etmesi halinde çocukları da kendileri ile birlikte Türk
vatandaşlığını kaybederler. Muvafakat verilmemesi halinde hâkim kararına göre
işlem yapılır.
(3) Çocuk onbeş yaşından büyük ise, ana ya da babaya bağlı
olarak vatandaşlığın kaybı çocuğun yazılı muvafakatine bağlıdır.
(4) Vatandaşlığın kaybı, çocukları vatansız kılacak ise bu
madde hükümleri uygulanmaz.
Çıkma izni almak
suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişilere tanınan haklar
MADDE 28- (1) Doğumla Türk
vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenler ve
kendileri ile birlikte işlem gören çocukları; milli güvenliğe ve kamu düzenine
ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla askerlik hizmetini yapma yükümlülüğü, seçme
ve seçilme, kamu görevlerine girme ve muafen araç veya ev eşyası ithal etme
hakları dışında, sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak ve bu
hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tabi olmak şartıyla Türk
vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam ederler.
Türk vatandaşlığını
kaybettirme
MADDE 29- (1) Aşağıda belirtilen
eylemlerde bulundukları resmî makamlarca tespit edilen kişilerin Türk
vatandaşlığı Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile kaybettirilebilir.
a) Yabancı bir devletin, Türkiye'nin menfaatlerine uymayan
herhangi bir hizmetinde bulunup da bu görevi bırakmaları kendilerine yurt
dışında dış temsilcilikler, yurt içinde ise mülki idare amirleri tarafından
bildirilmesine rağmen, üç aydan az olmamak üzere verilecek uygun bir süre
içerisinde kendi istekleri ile bu görevi bırakmayanlar,
b) Türkiye ile savaş halinde bulunan bir devletin her türlü
hizmetinde Bakanlar Kurulunun izni olmaksızın kendi istekleriyle çalışmaya
devam edenler,
c) İzin almaksızın
yabancı bir devlet hizmetinde gönüllü olarak askerlik yapanlar.
Türk vatandaşlığının
kaybettirilmesinin geçerliliği ve sonuçları
MADDE 30- (1) Türk vatandaşlığının
kaybettirilmesi Bakanlar Kurulu kararının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihten
itibaren hüküm ifade eder.
(2) Kaybettirme kararları şahsidir, ilgilinin eş ve
çocuklarına tesir etmez.
Türk vatandaşlığının
iptali
MADDE 31- (1) Türk vatandaşlığını
kazanma kararı; ilgilinin yalan beyanı veya vatandaşlığı kazanmaya esas teşkil
eden önemli hususları gizlemesi sonucunda vuku bulmuş ise kararı veren makam
tarafından iptal edilir.
(2) İptal kararı, Türk vatandaşlığının kazanılmasından
başlayarak on yıl geçtikten sonra verilemez.
İptal kararının
geçerliliği ve sonuçları
MADDE 32- (1) İptal kararı, karar
tarihinden itibaren hüküm ifade eder. İptal kararı ilgili kişiye bağlı olarak
Türk vatandaşlığını kazanan eş ve çocuklar hakkında da uygulanır.
Malların tasfiyesi
MADDE 33- (1) Vatandaşlığı iptal
edilenlerin mallarının tasfiyesi ve kendilerinin sınır dışı edilmeleri gerekli
görülen hallerde, bu husus iptal kararında belirtilir. Bu kişiler en geç bir
yıl içinde Türkiye'deki mallarını tasfiye ederek Türkiye'yi terk etmek
zorundadır. Aksi halde, malları Hazinece satılarak bedelleri nam ve hesaplarına
kamu haznedarlığı sistemine dahil bir kamu bankasına yatırılır ve kendileri de
sınır dışı edilir.
(2) Bu kişiler iptal kararı aleyhine yargı yoluna
başvurdukları takdirde malların tasfiyesi ve sınır dışı işlemleri dava sonuna
bırakılır.
Türk vatandaşlığını
kazanmış olan çocuklar
MADDE 34- (1) Aşağıda durumları belirtilenler, ergin
olmalarından itibaren üç yıl içinde Türk vatandaşlığından ayrılabilirler.
a) Ana ya da babadan dolayı soy bağı nedeniyle doğumla Türk
vatandaşı olanlardan yabancı ana veya babanın vatandaşlığını doğumla veya
sonradan kazananlar,
b) Ana ya da babadan dolayı soy bağı nedeniyle Türk
vatandaşı olanlardan doğum yeri esasına göre yabancı bir devlet vatandaşlığını
kazananlar,
c) Evlat edinilme yoluyla Türk vatandaşlığını kazananlar,
ç) Doğum yeri esasına göre Türk vatandaşı oldukları halde,
sonradan yabancı ana veya babasının vatandaşlığını kazananlar,
d) Herhangi bir şekilde Türk vatandaşlığını kazanmış ana
veya babaya bağlı olarak Türk vatandaşlığını kazananlar.
(2) Yukarıdaki hükümler gereğince vatandaşlığın kaybı
ilgiliyi vatansız kılacak ise seçme hakkı kullanılamaz.
Seçme hakkı ile Türk
vatandaşlığını kaybetmenin geçerliliği ve sonuçları
MADDE 35- (1) Seçme hakkı ile Türk
vatandaşlığının kaybı, bu hakkın kullanılmasına dair şartların varlığının
tespitine ilişkin karar tarihinden itibaren hüküm ifade eder.
(2) Seçme hakkını kullanarak Türk vatandaşlığından ayrılan
kişilerin eşleri ve çocukları hakkında 27 nci madde hükümleri uygulanır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Türk Vatandaşlığının
İspatı ve Vatandaşlık İhtilafları
İspat şekli
MADDE 36- (1) Türk vatandaşlığının
ispatı herhangi bir şekle tabi değildir.
(2) Aşağıdaki resmî kayıt ve belgeler, aksi sabit oluncaya
kadar ilgilinin Türk vatandaşı olduğuna karine teşkil eder.
a) Nüfus kayıtları,
b) Nüfus cüzdanları,
c) Pasaport veya
pasaport yerine geçen belgeler.
Vatandaşlık ihtilafları
MADDE 37- (1) Bir kişinin Türk
vatandaşı olup olmadığı konusunda herhangi bir tereddüde düşüldüğü takdirde bu
husus Bakanlıktan sorulur.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Ortak Hükümler
Vatandaşlık işlemlerinde
müracaat makamı ve usul
MADDE 38- (1) Türk vatandaşlığının
kazanılması ve kaybına ilişkin başvurular yurt içinde ikamet edilen yer
valiliğine, yurt dışında ise dış temsilciliklere bizzat veya bu hakkın
kullanılmasına ilişkin vekâletname ile yapılır.
Bilgi ve belge istenmesi
MADDE 39- (1) Vatandaşlık
işlemlerine ilişkin inceleme ve araştırmalarla ilgili bilgi ve belgeler, kamu
kurum ve kuruluşlarınca herhangi bir gecikmeye mahal bırakılmaksızın verilir.
Maddi hataların
düzeltilmesi
MADDE 40- (1) Bu Kanuna göre
alınan kararlarda maddi bir hata bulunduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren
makam tarafından düzeltme veya değiştirme kararı alınır.
Vatandaşlık kararlarının
geri alınması
MADDE 41- (1) Türk vatandaşlığının
kazanılması veya kaybına ilişkin kararlar, hukuki şartlar oluşmadan veya
mükerrer olarak verildiği sonradan anlaşıldığı takdirde geri alınır.
Tebligat
MADDE 42- (1) Türk vatandaşlığının
kazanılmasına ve kaybına ilişkin kararlar ilgiliye ve başvuru makamlarına
tebliğ olunur. 29 uncu madde uyarınca verilen kaybettirme kararları Resmî
Gazetede yayımlanır ve yayımlandığı tarihte tebliğ edilmiş sayılır.
ALTINCI BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti vatandaşları
MADDE 43- (1) Türk vatandaşlığını
kazanmak üzere başvuruda bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşları,
Türk vatandaşı olmak istediklerini yazılı olarak beyan ettikleri takdirde Türk
vatandaşlığını kazanırlar.
(2) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşlığını sonradan
kazanmış olanlar hakkında 11 inci maddede belirtilen hükümler uygulanır.
403 sayılı Kanuna göre
Türk vatandaşlığını kaybedenler
MADDE 44- (1) Mülga 403 sayılı Türk
Vatandaşlığı Kanununun 25 inci maddesinin (a), (ç), (d) ve (e) bentleri
uyarınca Türk vatandaşlığını kaybetmiş olan kişiler başvurmaları halinde, milli
güvenlik ve kamu düzeni açısından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak
kaydıyla, Türkiye'de ikamet etme şartı aranmaksızın Bakanlar Kurulu kararı ile
yeniden Türk vatandaşlığına alınabilirler.
Yabancı
bir devlet vatandaşlığını kazanma
MADDE 45- (1) Herhangi bir nedenle
yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanan kişilerin, bu durumlarına ilişkin
belgeleri ibraz etmeleri ve yapılacak inceleme sonucunda kayden aynı kişiler
olduklarının tespiti halinde, nüfus aile kütüklerindeki kayıtlarına çok
vatandaşlığa sahip olduklarına dair açıklama yapılır.
Vatandaşlık işlemleri
hizmet bedeli
MADDE 46- (1) Vatandaşlık
işlemlerine ilişkin verilen hizmet bedeli karşılığı, Bakanlık ve Maliye Bakanlığınca birlikte belirlenir. Tahsil
edilen hizmet bedeli tutarları bütçeye gelir kaydedilir.
(2) Bakanlar Kurulu, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa göre
geliri olmayanlar ve kendileri ile birlikte işlem gören ergin olmayan çocukları
için birinci fıkra uyarınca belirlenen hizmet bedeli miktarını yarıya indirmeye
veya alınmamasına karar vermeye yetkilidir.
Yönetmelik
MADDE 47- (1) Bu Kanunun
uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça hazırlanan ve Bakanlar
Kurulunca yürürlüğe konulan yönetmelikle düzenlenir.
Yürürlükten kaldırılan
mevzuat
MADDE 48- (1) 11/2/1964 tarihli ve
403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu, 14/6/1934 tarihli ve 2510 sayılı İskân
Kanununun 3 üncü maddesinin altıncı fıkrası, 4 üncü maddesinin (Ç) fıkrası ile 6 ncı maddesi, 17/3/1982
tarihli ve 2641 sayılı Afganistan'dan Pakistan'a Sığınan Türk Soylu Göçmenlerin
Türkiye'ye Kabulü ve İskânına Dair Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.
(2) Diğer mevzuatta 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununa
yapılmış olan atıflar bu Kanuna yapılmış sayılır.
Türk soylu yabancılar
GEÇİCİ MADDE 1- (1) 11 inci maddenin
birinci fıkrasının (b) bendinde
öngörülen ikamet süresi, Türk soylu yabancılar için 31/12/2010 tarihine kadar iki yıl olarak uygulanır.
Mevcut yönetmeliğin
uygulanması
GEÇİCİ MADDE 2- (1) 47 nci maddede
öngörülen yönetmelik altı ay içinde hazırlanarak yürürlüğe konulur. Bu
yönetmelik yürürlüğe girinceye kadar mevcut yönetmeliklerin bu Kanuna aykırı
olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.
Yürürlük
MADDE 49- (1) Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 50- (1) Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.
İÇİŞLERİ
KOMİSYONUNUN
KABUL
ETTİĞİ METİN
TÜRK
VATANDAŞLIĞI KANUNU
TASARISI
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Tanımlar ve
Vatandaşlık Hizmetlerinin Yürütülmesi
Amaç
MADDE 1- (1) Bu Kanunun amacı;
Türk vatandaşlığının kazanılması ve kaybına dair iş ve işlemlerin yürütülmesine
ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2- (1) Bu Kanun, Türk
vatandaşlığının kazanılması ve kaybına ilişkin esasların düzenlenmesine ve
vatandaşlık hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin usulleri kapsar.
Tanımlar
MADDE 3- (1) Bu Kanunun
uygulanmasında;
a) Bakanlık: İçişleri Bakanlığını,
b) Çok vatandaşlık: Türk vatandaşının aynı anda birden çok
vatandaşlığa sahip olmasını,
c) Genel Müdürlük: Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel
Müdürlüğünü,
ç) Türk vatandaşı: Türkiye Cumhuriyeti Devletine vatandaşlık
bağı ile bağlı olan kişiyi,
d) Yabancı: Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı
bulunmayan kişiyi,
ifade eder.
Vatandaşlık hizmetlerinin
yürütülmesi
MADDE 4- (1) Türk vatandaşlığının
kazanılmasına ve kaybına ilişkin hizmetler yurt içinde Bakanlık, yurt dışında
ise dış temsilcilikler tarafından yürütülür.
İKİNCİ BÖLÜM
Türk Vatandaşlığının
Kazanılması
Türk vatandaşlığının
kazanılması halleri
MADDE 5- (1) Türk vatandaşlığı,
doğumla veya sonradan kazanılır.
Doğumla kazanılan
vatandaşlık
MADDE
6- (1) Doğumla kazanılan Türk vatandaşlığı, soy bağı veya
doğum yeri esasına göre kendiliğinden kazanılır. Doğumla kazanılan vatandaşlık
doğum anından itibaren hüküm ifade eder.
Soy bağı
MADDE 7- (1) Türkiye içinde veya
dışında Türk vatandaşı ana veya babadan evlilik birliği içinde doğan çocuk Türk
vatandaşıdır.
(2) Türk vatandaşı ana ve yabancı babadan evlilik birliği
dışında doğan çocuk Türk vatandaşıdır.
(3) Türk vatandaşı baba ve yabancı anadan evlilik birliği
dışında doğan çocuk ise soy bağı kurulmasını sağlayan usul ve esasların yerine
getirilmesi halinde Türk vatandaşlığını kazanır.
Doğum yeri
MADDE 8- (1) Türkiye'de doğan ve
yabancı ana ve babasından dolayı doğumla herhangi bir ülkenin vatandaşlığını
kazanamayan çocuk, doğumdan itibaren Türk vatandaşıdır.
(2) Türkiye'de bulunmuş çocuk aksi sabit olmadıkça
Türkiye'de doğmuş sayılır.
Sonradan kazanılan
vatandaşlık
MADDE 9- (1) Sonradan kazanılan
Türk vatandaşlığı, yetkili makam kararı veya evlat edinilme ya da seçme
hakkının kullanılması ile gerçekleşir.
Yetkili makam kararı ile
Türk vatandaşlığının kazanılması
MADDE 10- (1) Türk vatandaşlığını
kazanmak isteyen bir yabancı, bu Kanunda belirtilen şartları taşıması halinde
yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabilir. Ancak, aranan
şartları taşımak vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak sağlamaz.
Başvuru için aranan
şartlar
MADDE 11- (1) Türk vatandaşlığını
kazanmak isteyen yabancılarda;
a) Kendi millî kanununa, vatansız ise Türk kanunlarına göre
ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmak,
b) Başvuru tarihinden geriye doğru Türkiye'de kesintisiz beş
yıl ikamet etmek,
c) Türkiye'de yerleşmeye karar verdiğini davranışları ile
teyit etmek,
ç) Genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden bir hastalığı
bulunmamak,
d) İyi ahlak sahibi olmak,
e) Yeteri kadar Türkçe konuşabilmek,
f) Türkiye'de kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu
kimselerin geçimini sağlayacak gelire veya mesleğe sahip olmak,
g) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil
edecek bir hali bulunmamak,
şartları aranır.
(2) Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılarda,
yukarıda sayılan şartlarla birlikte, taşıdıkları devlet vatandaşlığından çıkma
şartı da aranabilir. Bu takdirin kullanılmasına ilişkin esasların tespiti
Bakanlar Kurulunun yetkisindedir.
Türk vatandaşlığının
kazanılmasında istisnai haller
MADDE 12- (1) Millî güvenlik ve
kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak şartıyla
Bakanlığın teklifi, Bakanlar Kurulunun kararı ile aşağıda belirtilen yabancılar
Türk vatandaşlığını kazanabilirler.
a) Türkiye'ye sanayi tesisleri getiren veya bilimsel,
teknolojik, ekonomik, sosyal, sportif, kültürel, sanatsal alanlarda olağanüstü
hizmeti geçen ya da geçeceği düşünülen ve ilgili bakanlıklarca haklarında
gerekçeli teklifte bulunulan kişiler,
b) Vatandaşlığa alınması zaruri görülen kişiler,
c) Göçmen olarak kabul edilen kişiler.
Türk vatandaşlığının
ikamet şartı aranmaksızın yeniden kazanılması
MADDE 13- (1) Millî güvenlik
bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak şartıyla aşağıda belirtilen
kişiler Türkiye'de ikamet etme süresine bakılmaksızın, Türk vatandaşlığını
Bakanlık kararıyla yeniden kazanabilirler.
a) Çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını
kaybedenler,
b) Ana veya babalarına bağlı olarak Türk vatandaşlığını
kaybedenlerden 21 inci maddede öngörülen süre içerisinde seçme hakkını
kullanmayanlar.
Türk vatandaşlığının
ikamet şartına bağlı olarak yeniden kazanılması
MADDE 14- (1) 29 uncu madde
uyarınca Türk vatandaşlığı kaybettirilenler Bakanlar Kurulu kararıyla, 34 üncü
madde uyarınca Türk vatandaşlığını kaybedenler Bakanlık kararıyla, millî
güvenlik bakımından engel teşkil edecek bir halinin bulunmaması ve Türkiye'de
üç yıl ikamet etmek şartıyla Türk vatandaşlığını yeniden kazanabilirler.
İkamet ve sürelerin
hesaplanması
MADDE 15- (1) Bir yabancı için
ikamet, Türk kanunlarına uygun olarak Türkiye'de oturmaktır. Türk
vatandaşlığını kazanma talebinde bulunan bir yabancı başvuru için aranan ikamet
süresi içinde toplam altı ayı geçmemek üzere Türkiye dışında bulunabilir.
Türkiye dışında geçirilen süreler bu Kanunda öngörülen ikamet süreleri içinde
değerlendirilir.
Türk vatandaşlığının
evlenme yoluyla kazanılması
MADDE 16- (1) Bir Türk vatandaşı
ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı
ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar Türk
vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. Başvuru sahiplerinde;
a) Aile birliği içinde yaşama,
b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette
bulunmama,
c) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil
edecek bir hali bulunmama,
şartları aranır.
(2) Başvurudan sonra Türk vatandaşı eşin ölümü nedeniyle
evliliğin sona ermesi halinde birinci fıkranın (a) bendindeki şart aranmaz.
(3) Evlenme ile Türk vatandaşlığını kazanan yabancılar
evlenmenin butlanına karar verilmesi halinde evlenmede iyiniyetli iseler Türk
vatandaşlığını muhafaza ederler.
Türk vatandaşlığının
evlat edinilme ile kazanılması
MADDE 17- (1) Bir Türk vatandaşı
tarafından evlat edinilen ergin olmayan kişi, millî güvenlik ve kamu düzeni
bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak şartıyla, karar tarihten
itibaren Türk vatandaşlığını kazanabilir.
Vatandaşlık başvuru
inceleme komisyonu
MADDE 18- (1) 11 inci ve 16 ncı
maddeler uyarınca Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancıların başvuru için
gerekli şartları taşıyıp taşımadıklarının tespiti, illerde oluşturulan
vatandaşlık başvuru inceleme komisyonu tarafından yapılır. Komisyonun oluşumu
ve çalışma esasları yönetmelikle belirlenir.
Yetkili makam kararı ile
Türk vatandaşlığının kazanılmasında usul ve esaslar
MADDE 19- (1) Yetkili makam kararı
ile Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılardan başvuru için gerekli
şartları taşıyanların adına vatandaşlık dosyası düzenlenir ve karar verilmek
üzere Bakanlığa gönderilir. Bakanlıkça yapılacak inceleme ve araştırma
sonucunda durumu uygun bulunanlar Bakanlık kararı ile Türk vatandaşlığını
kazanabilirler, uygun görülmeyenlerin talepleri ise Bakanlıkça reddedilir.
(2) 12 nci madde uyarınca Türk Vatandaşlığını kazanma
işlemleri Bakanlıkça yürütülür.
Yetkili makam kararı ile
Türk vatandaşlığının kazanılmasının geçerliliği ve sonuçları
MADDE 20- (1) Türk vatandaşlığının
kazanılmasına ilişkin kararlar, karar tarihinden itibaren hüküm ifade eder.
(2) Yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığının
kazanılması eşin vatandaşlığına tesir etmez. Ana veya babanın Türk
vatandaşlığını kazandığı tarihte velayeti kendisinde bulunan çocukları, diğer
eşin muvafakat etmesi halinde Türk vatandaşlığını kazanır. Muvafakat
verilmemesi halinde ana veya babanın mutad meskeninin bulunduğu ülkedeki hâkim
kararına göre işlem yapılır.
(3) Ana veya babanın Türk vatandaşlığını kazandığı tarihte
kendileri ile birlikte işlem görmeyen çocukları, ergin olduktan sonra Türk
vatandaşlığını kazanmak üzere başvurdukları takdirde haklarında 11 inci madde
hükümleri uygulanır.
Türk vatandaşlığının
seçme hakkı ile kazanılması
MADDE 21- (1) 27 nci madde
uyarınca ana veya babalarına bağlı olarak Türk vatandaşlığını kaybeden çocuklar
ergin olmalarından itibaren üç yıl içinde seçme hakkını kullanmak suretiyle
Türk vatandaşlığını kazanabilirler.
Türk vatandaşlığının
seçme hakkı ile kazanılmasının geçerliliği ve sonuçları
MADDE 22- (1) Seçme hakkı ile Türk
vatandaşlığının kazanılması, bu hakkın kullanılmasına dair şartların tespitine
ilişkin karar tarihinden itibaren hüküm ifade eder.
(2) Seçme hakkını kullanarak Türk vatandaşlığını kazanan
kişilerin eşleri ve çocukları hakkında 19 uncu madde hükümleri uygulanır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Türk Vatandaşlığının
Kaybı
Türk vatandaşlığının
kaybı halleri
MADDE 23- (1) Türk vatandaşlığı,
yetkili makam kararı veya seçme hakkının kullanılması ile kaybedilir.
Yetkili makam kararı ile
kayıp yolları
MADDE 24- (1) Yetkili makam kararı
ile Türk vatandaşlığının kaybı, çıkma veya kaybettirme ya da vatandaşlığın
iptali ile gerçekleşir.
Türk vatandaşlığından
çıkma
MADDE 25- (1) Türk
vatandaşlığından çıkmak için izin isteyen kişilere aşağıdaki şartları
taşımaları halinde Bakanlıkça çıkma izni verilebilir.
a) Ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmak,
b) Yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanmış olmak veya
kazanacağına ilişkin inandırıcı belirtiler bulunmak,
c) Herhangi bir suç veya askerlik hizmeti nedeniyle aranan
kişilerden olmamak,
ç) Hakkında herhangi bir mali ve cezai tahdit bulunmamak.
Türk vatandaşlığından
çıkma belgeleri
MADDE 26- (1)Yabancı bir devlet
vatandaşlığını kazanmak üzere Türk vatandaşlığından çıkmak için izin
isteyenlerden talepleri uygun görülenlere Bakanlıkça, Türk vatandaşlığından
çıkma izin belgesi; verilen izin sonucunda veya önceden yabancı bir devlet
vatandaşlığını kazandığını belgeleyenlere ise Türk vatandaşlığından çıkma
belgesi verilir.
(2) Çıkma izin belgesi, karar tarihinden itibaren iki yıl
geçerlidir. İzin belgesini alanlar bu süre içerisinde yurt içinde ikamet edilen
yer valiliğine, yurt dışında ise dış temsilciliklere yabancı devlet
vatandaşlığını kazandıklarına dair bilgi ve belgeleri vermek zorundadır. Süresi
içinde yabancı devlet vatandaşlığının kazanılamaması durumunda çıkma izin
belgesi geçersiz hale gelir.
Türk vatandaşlığından
çıkmanın geçerliliği ve sonuçları
MADDE 27- (1) Çıkma belgesinin
ilgiliye imza karşılığı teslimi ile Türk vatandaşlığı kaybedilir. Türk
vatandaşlığını kaybeden kişilerin nüfus aile kütüklerindeki kayıtları kapatılır
ve kayıp tarihinden itibaren yabancı muamelesine tabi tutulurlar.
(2) Eşlerden birinin çıkma izni almak suretiyle Türk
vatandaşlığını kaybetmesi diğer eşin vatandaşlığına tesir etmez. Türk
vatandaşlığını kaybeden ana ya da babanın talebinin bulunması ve diğer eşin de
muvafakat etmesi halinde çocukları da kendileri ile birlikte Türk
vatandaşlığını kaybederler. Muvafakat verilmemesi halinde hâkim kararına göre
işlem yapılır.
(3) Vatandaşlığın kaybı, çocukları vatansız kılacak ise bu
madde hükümleri uygulanmaz.
Çıkma izni almak
suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişilere tanınan haklar
MADDE 28- (1) Doğumla Türk
vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenler ve
kendileri ile birlikte işlem gören çocukları; millî güvenliğe ve kamu düzenine
ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla askerlik hizmetini yapma yükümlülüğü,
seçme ve seçilme, kamu görevlerine girme ve muafen araç veya ev eşyası ithal
etme hakları dışında, sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak
ve bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tabi olmak şartıyla
Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam ederler.
Türk vatandaşlığını
kaybettirme
MADDE 29- (1) Aşağıda belirtilen
eylemlerde bulundukları resmi makamlarca tespit edilen kişilerin Türk
vatandaşlığı Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile
kaybettirilebilir.
a) Yabancı bir devletin, Türkiye'nin menfaatlerine uymayan
herhangi bir hizmetinde bulunup da bu görevi bırakmaları kendilerine yurt
dışında dış temsilcilikler, yurt içinde ise mülki idare amirleri tarafından
bildirilmesine rağmen, üç aydan az olmamak üzere verilecek uygun bir süre
içerisinde kendi istekleri ile bu görevi bırakmayanlar,
b) Türkiye ile savaş halinde bulunan bir devletin her türlü
hizmetinde Bakanlar Kurulunun izni olmaksızın kendi istekleriyle çalışmaya
devam edenler,
c) İzin almaksızın yabancı bir devlet hizmetinde gönüllü
olarak askerlik yapanlar.
Türk vatandaşlığının
kaybettirilmesinin geçerliliği ve sonuçları
MADDE 30- (1) Türk vatandaşlığının
kaybettirilmesi Bakanlar Kurulu kararının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihten
itibaren hüküm ifade eder.
(2) Kaybettirme kararları şahsidir, ilgilinin eş ve
çocuklarına tesir etmez.
Türk vatandaşlığının
iptali
MADDE 31- (1) Türk vatandaşlığını
kazanma kararı; ilgilinin yalan beyanı veya vatandaşlığı kazanmaya esas teşkil
eden önemli hususları gizlemesi sonucunda vuku bulmuş ise kararı veren makam
tarafından iptal edilir.
İptal kararının
geçerliliği ve sonuçları
MADDE 32- (1) İptal kararı, karar
tarihinden itibaren hüküm ifade eder. İptal kararı ilgili kişiye bağlı olarak
Türk vatandaşlığını kazanan eş ve çocuklar hakkında da uygulanır.
Malların tasfiyesi
MADDE 33- (1) Vatandaşlığı iptal
edilenler hakkında 15.7.1950 tarih ve 5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de
İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Bunlardan mallarının
tasfiyesi gerekli görülen hallerde bu husus iptal kararında belirtilir. Bu
kişiler en geç bir yıl içinde Türkiye'deki mallarını tasfiye etmek zorundadır.
Aksi halde, malları Hazinece satılarak bedelleri nam ve hesaplarına kamu
haznedarlığı sistemine dahil bir kamu bankasına yatırılır.
(2) Bu kişiler iptal kararı aleyhine yargı yoluna
başvurdukları takdirde malların tasfiyesi dava sonuna bırakılır.
Türk vatandaşlığının
seçme hakkı ile kaybı
MADDE 34- (1) Aşağıda durumları
belirtilenler, ergin olmalarından itibaren üç yıl içinde Türk vatandaşlığından
ayrılabilirler.
a) Ana ya da babadan dolayı soy bağı nedeniyle doğumla Türk
vatandaşı olanlardan yabancı ana veya babanın vatandaşlığını doğumla veya
sonradan kazananlar,
b) Ana ya da babadan dolayı soy bağı nedeniyle Türk
vatandaşı olanlardan doğum yeri esasına göre yabancı bir devlet vatandaşlığını
kazananlar,
c) Evlat edinilme yoluyla Türk vatandaşlığını kazananlar,
ç) Doğum yeri esasına göre Türk vatandaşı oldukları halde,
sonradan yabancı ana veya babasının vatandaşlığını kazananlar,
d) Herhangi bir şekilde Türk vatandaşlığını kazanmış ana
veya babaya bağlı olarak Türk vatandaşlığını kazananlar.
(2) Yukarıdaki hükümler gereğince vatandaşlığın kaybı
ilgiliyi vatansız kılacak ise seçme hakkı kullanılamaz.
Seçme hakkı ile Türk
vatandaşlığını kaybetmenin geçerliliği ve sonuçları
MADDE 35- (1) Seçme hakkı ile Türk
vatandaşlığının kaybı, bu hakkın kullanılmasına dair şartların varlığının
tespitine ilişkin karar tarihinden itibaren hüküm ifade eder.
(2) Seçme hakkını kullanarak Türk vatandaşlığından ayrılan
kişilerin eşleri ve çocukları hakkında 27 nci madde hükümleri uygulanır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Ortak Hükümler
Türk vatandaşlığının
ispatı
MADDE 36- (1) Türk vatandaşlığının
ispatı herhangi bir şekle tabi değildir.
(2) Aşağıdaki resmi kayıt ve belgeler, aksi sabit oluncaya
kadar ilgilinin Türk vatandaşı olduğuna karine teşkil eder.
a) Nüfus kayıtları,
b) Nüfus cüzdanları,
c) Pasaport veya pasaport yerine geçen belgeler.
(3) Bir kişinin Türk vatandaşı olup olmadığı konusunda
herhangi bir tereddüde düşüldüğü takdirde bu husus Bakanlıktan sorulur.
Vatandaşlık işlemlerinde
müracaat makamı ve usul
MADDE 37- (1) Türk vatandaşlığının
kazanılması ve kaybına ilişkin başvurular yurt içinde ikamet edilen yer
valiliğine, yurt dışında ise dış temsilciliklere bizzat veya bu hakkın
kullanılmasına ilişkin vekâletname ile yapılır.
Bilgi ve belge istenmesi
MADDE 38- (1) Vatandaşlık
işlemlerine ilişkin inceleme ve araştırmalarla ilgili bilgi ve belgeler, kamu
kurum ve kuruluşlarınca herhangi bir gecikmeye mahal bırakılmaksızın verilir.
Maddi hataların
düzeltilmesi
MADDE 39- (1) Bu Kanuna göre
alınan kararlarda maddi bir hata bulunduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren
makam tarafından düzeltme veya değiştirme kararı alınır.
Vatandaşlık kararlarının
geri alınması
MADDE 40- (1) Türk vatandaşlığının
kazanılması veya kaybına ilişkin kararlar, hukuki şartlar oluşmadan veya
mükerrer olarak verildiği sonradan anlaşıldığı takdirde geri alınır.
Tebligat
MADDE 41- (1) Türk vatandaşlığının
kazanılmasına ve kaybına ilişkin kararlar ilgiliye ve başvuru makamlarına
tebliğ olunur. 29 uncu madde uyarınca verilen kaybettirme kararları Resmi
Gazetede yayımlanır ve yayımlandığı tarihte tebliğ edilmiş sayılır.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti vatandaşları
MADDE 42- (1) Türk vatandaşlığını
kazanmak üzere başvuruda bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşları,
Türk vatandaşı olmak istediklerini yazılı olarak beyan ettikleri takdirde Türk
vatandaşlığını kazanırlar.
(2) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşlığını sonradan
kazanmış olanlar hakkında 11 inci maddede belirtilen hükümler uygulanır.
403 sayılı Kanuna göre
Türk vatandaşlığını kaybedenler
MADDE 43- (1) Mülga 403 sayılı
Türk Vatandaşlığı Kanununun 25 inci maddesinin (a), (ç), (d) ve (e) bentleri
uyarınca Türk vatandaşlığını kaybetmiş olan kişiler başvurmaları halinde, millî
güvenlik bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak kaydıyla,
Türkiye'de ikamet etme şartı aranmaksızın Bakanlar Kurulu kararı ile yeniden
Türk vatandaşlığına alınabilirler.
Çok vatandaşlık
MADDE 44- (1) Herhangi bir nedenle
yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanan kişilerin, bu durumlarına ilişkin
belgeleri ibraz etmeleri ve yapılacak inceleme sonucunda kayden aynı kişiler
olduklarının tespiti halinde, nüfus aile kütüklerindeki kayıtlarına çok
vatandaşlığa sahip olduklarına dair açıklama yapılır.
Vatandaşlık işlemleri
hizmet bedeli
MADDE 45- (1) Türk vatandaşlığının
sonradan kazanılmasına ilişkin verilen hizmet bedeli karşılığı, Bakanlık ve
Maliye Bakanlığınca birlikte belirlenir. Tahsil edilen hizmet bedeli tutarları
bütçeye gelir kaydedilir.
(2) 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa göre geliri olmayanlar
ve kendileri ile birlikte işlem gören ergin olmayan çocukları için birinci
fıkra uyarınca belirlenen hizmet bedeli alınmaz.
Yönetmelik
MADDE 46- (1) Bu Kanunun
uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan
yönetmelikle düzenlenir.
Yürürlükten kaldırılan
mevzuat ve atıflar
MADDE 47- (1) 11/2/1964 tarihli ve
403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu, 24/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus
Hizmetleri Kanununun 22 nci maddesinin ikinci fıkrasında geçen "il ve
ilçe" ibaresi; 14/6/1934 tarihli ve 2510 sayılı İskan Kanununun 3 üncü
maddesinin altıncı fıkrası, 4 üncü maddesinin (Ç) fıkrası ile 6 ncı maddesi,
17/3/1982 tarihli ve 2641 sayılı Afganistan'dan Pakistan'a Sığınan Türk Soylu
Göçmenlerin Türkiye'ye Kabulü ve İskânına Dair Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.
(2) Diğer mevzuatta 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununa
yapılmış olan atıflar bu Kanuna yapılmış sayılır.
Türk soylu yabancılar
GEÇİCİ MADDE 1- (1) 11 inci maddenin
birinci fıkrasının (b) bendinde öngörülen ikamet süresi, Türk soylu yabancılar
için 31/12/2010 tarihine kadar iki yıl olarak uygulanır.
Mevcut yönetmeliğin
uygulanması
GEÇİCİ MADDE 2- (1) 46 ncı maddede
öngörülen yönetmelik altı ay içinde hazırlanarak yürürlüğe konulur. Bu
yönetmelik yürürlüğe girinceye kadar mevcut yönetmeliklerin bu Kanuna aykırı
olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.
Yürürlük
MADDE 48- (1) Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 49- (1) Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.
|
Recep Tayyip Erdoğan |
|
|
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
|
Dışişleri Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
|
|
A. Gül |
A. Şener |
M. A. Şahin |
|
|
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı V. |
|
|
B. Atalay |
A. Babacan |
B. Atalay |
|
|
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
Adalet Bakanı |
|
|
N. Çubukçu |
K. Tüzmen |
C. Çiçek |
|
|
Millî Savunma Bakanı |
İçişleri Bakanı |
Maliye Bakanı |
|
|
M. V. Gönül |
A. Aksu |
K. Unakıtan |
|
|
Millî Eğitim Bakanı |
Bayındırlık ve İskân Bakanı |
Sağlık Bakanı |
|
|
H. Çelik |
F. N. Özak |
R. Akdağ |
|
|
Ulaştırma Bakanı |
Tarım ve Köyişleri Bakanı |
Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı |
|
|
B. Yıldırım |
M. M. Eker |
M. Başesgioğlu |
|
|
Sanayi ve Ticaret Bakanı |
En. ve Tab. Kay. Bakanı |
Kültür ve Turizm Bakanı |
|
|
A. Coşkun |
M. H. Güler |
A. Koç |
|
|
|
Çevre ve Orman Bakanı |
|
|
|
|
O. Pepe |
|