Dönem: 22 Yasama Yılı: 5
TBMM (S.
Sayısı: 1275)
Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Tasarısı; Niğde Milletvekili Orhan
Eraslan ile Van Milletvekili Mehmet Kartal’ın; 4926 Sayılı Kaçakçılıkla
Mücadele Kanununda Değişiklik Yapılması ve Bu Kanuna Bir Ek Geçici
Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi ve Van Milletvekili Yekta
Haydaroğlu’nun; Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa Bir Madde Eklenmesi
ile İlgili Kanun Teklifi ile Adalet Komisyonu Raporu (1/1240, 2/403,
2/644)
Not: (1/1240) esas numaralı Tasarı İçişleri, Plan ve Bütçe ile Adalet;
(2/403, 2/644) esas numaralı Teklifler Adalet komisyonlarına havale
edilmiştir.
T.C.
Başbakanlık
Kanunlar ve Kararlar 4/8/2006
Genel Müdürlüğü
Sayı:
B.02.0.KKG.0.10/101-611/3890
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca
3/7/2006 tarihinde kararlaştırılan “Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu
Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GENEL GEREKÇE
1918 sayılı Kaçakçılığın
Men ve Takibine Dair Kanun, 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu
ile yürürlükten kaldırılmıştır. 4926 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği
19/7/2003 tarihinden sonra, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 1/6/2005 tarihinde
yürürlüğe girmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 5 inci maddesinde
bu Kanunun genel hükümlerinin özel ceza kanunları ve ceza içeren
kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanacağı düzenlenmiştir.
5252 sayılı Türk Ceza
Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 5349 sayılı
Kanunla değişik geçici 1 inci maddesinde; “Diğer kanunların, 5237
sayılı Türk Ceza Kanununun Birinci Kitabında yer alan düzenlemelere
aykırı hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılıncaya
ve en geç 31 Aralık 2006 tarihine kadar uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
5237 sayılı Türk Ceza
Kanunundan sonra, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile 5326 sayılı
Kabahatler Kanunu 1/6/2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
5326 sayılı Kabahatler
Kanununun 3 üncü maddesinde de, bu Kanunun genel hükümlerinin diğer
kanunlardaki kabahatler hakkında da uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
5237 sayılı Türk Ceza
Kanununun 5 inci maddesi ile 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 3
üncü maddesi gereğince 4926 sayılı Kanunun suç ve kabahatlere
ilişkin genel düzenlemelerinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve
5326 sayılı Kabahatler Kanununa uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir.
Bu uyum çalışmaları sırasında 4926 sayılı Kanunun uygulamada tereddüt
yaratan hükümleri de gözden geçirilmiş ve madde metinleri sadeleştirilmiş
ve 5237 ve 5326 sayılı kanunlarda düzenlenmiş bulunan genel hükümler
4926 sayılı Kanun metninden çıkarılmıştır. Öngörülen bu düzenlemeler,
4926 sayılı Kanunun madde düzeni ve sıralamasında büyük değişiklikler
gerektirdiği için 4926 sayılı Kanunun tamamını yürürlükten kaldıran
bu Tasarı hazırlanmıştır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1- Maddede, Kanunun
amacı belirtilmiştir.
Madde 2- Maddede, Kanunda
ifade edilen bazı kavramların tanımlarına yer verilmiştir.
Madde 3- 5237 sayılı
Türk Ceza Kanununun genel hükümleri karşısında, 4926 sayılı Kaçakçılıkla
Mücadele Kanununda tanımlanan fiillerin bir kısmı müeyyidesiz
kalacağından, söz konusu boşluğun doldurulması amacıyla, madde
hükmünde suç tanımları yeniden yapılmış ve bazı fiiller, 5326 sayılı
Kabahatler Kanunu hükümlerine göre idari para cezasını gerektiren
kabahat olarak tanımlanmıştır.
4926 sayılı Kaçakçılıkla
Mücadele Kanununun mevcut sisteminde, suç oluşturan fiiller 3 üncü
maddede, buna karşılık bu fiillerin yaptırımı ise 4 üncü maddede
düzenlenmiştir. 3 üncü maddede yapılan değişiklikle, suç veya kabahat
oluşturan fiillerin yaptırımı da aynı madde kapsamında düzenlenmiştir.
Madde 4- Madde, yeni
Türk Ceza Kanununun bir suçun nitelikli hallerine ilişkin düzenlemelerine
uygun olarak yeniden düzenlenmiştir.
Madde 5- Madde, 5237 sayılı
Türk Ceza Kanununun etkin pişmanlık konusundaki düzenlemelerine
uygun olarak tanzim edilmiştir.
Madde 6- Maddede yolcu
beraberinde getirilen kaçak eşyaya ilişkin özel düzenlemeler yer
almaktadır. Yolcuların gümrük mevzuatına göre beraberlerinde getirme
hakları bulunan eşya dışında bir eşyayı getirmeleri halinde eşyaya
ilişkin gümrük vergileri birinci fıkrada belirtilen halde iki kat,
ikinci fıkrada belirtilen halde ise üç kat olarak tahsil edilecek ve
eşya, sahibine iade edilecektir. Yolcu beraberindeki eşyanın ticari
mahiyette veya ithali veya ihracının yasak olması halinde eşya
veya fiilin niteliğine göre 3 üncü maddede düzenlenen kaçakçılık
fiillerine ilişkin ceza uygulanacaktır.
Madde 7- Maddede, hukuken
geçerli bir mazereti olmadığı halde, izinsiz olarak gümrük bölgesine
girerek sahile veya bir başka gemiye yanaşan geminin kaptanı,
acentesi veya donatanının, Kanunda yer alan kaçakçılık suçuna
ilişkin hükümler uyarınca cezalandırılacağı belirtilerek deniz
taşıtlarına ilişkin özel düzenleme yapılmıştır.
Madde 8- Maddede, kaçak
eşya bulunduğundan şüphelenilen eşya ve araçlar ile kişilerin üzerinde
yapılacak arama ve el koymalara ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
Madde 9- Maddede, 5271
sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 128 inci maddesinin dördüncü
fıkrasında yer alan kara, deniz ve hava ulaşım araçları hakkında verilen
el koyma kararlarının bu araçların kayıtlı bulunduğu sicile şerh
verilmek suretiyle icra olunacağı yönündeki düzenlemeye uygun
olarak kaçak eşya naklinde kullanılan taşıtlara el konulması usulü
düzenlenmiştir.
Madde 10- Maddede, kaçak
şüphesiyle el konulan eşya ile 9 uncu maddenin ikinci fıkrası gereğince
alıkonulan taşıt ve araçların muhafazası ile ilgili düzenlemeler
yapılmıştır.
Madde 11- Maddenin birinci
fıkrasında, yabancı ülkelerden gelen yasak eşyanın yükleme ve taşıma
belgelerinde belirtilmesi halinde kaçakçılık fiilinin oluşmayacağı
ve eşyanın gümrüğe girişine izin verilmeden geldiği yere veya başka
bir ülkeye iade edileceği düzenlenmiştir. Yasak eşyanın yükleme
ve taşıma belgelerinde belirtilmemesi halinde 3 üncü madde hükümlerinin
uygulanacağı açıktır.
Maddenin ikinci fıkrasında,
toplum ve çevre sağlığı yönünden tehlikeli ve zararlı eşya ile atık
maddelerin ülkeye girişlerinin önlenmesi için, müsaderesine veya
mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilmeyerek derhal getirildiği
ülkeye iade edilmesi öngörülmüştür.
Madde 12- Maddede, Kanunda
tanımlanan suçların işlenmesinde kullanılan her türlü araçla ilgili
olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda suçla bağlantılı olarak benimsenen
müsadere kavramı ile ilgili genel düzenleme ile kaçak eşya taşımasında
kullanılan veya kullanılmaya teşebbüs edilen her türlü taşıma
araçlarının müsaderesi ile ilgili özel düzenlemeye yer verilmiştir.
Madde 13- Maddede,
5326 sayılı Kabahatler Kanununda kabahatle bağlantılı olarak benimsenmiş
bulunan mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımı ile ilgili hükme
yer verilmiştir.
Madde 14- Maddede,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile eşya müsaderesinin yanı
sıra getirilen kazanç müsaderesine ilişkin esaslar göz önünde bulundurularak,
eşyanın kazanç müsaderesine esas olacak kaim değerinin tespiti
ile ilgili düzenlemeye yer verilmiştir.
Madde 15- Maddede, Kanunda
tanımlanan suçların veya kabahatlerin konusunu oluşturması dolayısıyla
müsadere veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımlarının
uygulanabileceği eşyanın sahibine iade edilemeyeceği hükme
bağlanmış ve söz konusu eşyanın tasfiyesi ile ilgili usuller düzenlenmiştir.
Madde 16- Maddede, Kanunda
yer alan kabahatlere ilişkin idari yaptırım kararı vermeye yetkili
merci, gümrük komisyonları olarak belirlenmiş; kaçakçılık davalarının
özel ihtisası gerektirmesi nedeniyle kaçakçılık davalarına Adalet
Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca
belirlenen mahkemelerce bakılacağı düzenlenmiştir.
Madde 17- Maddede, kaçakçılık
suçlarında mahkemelerin iddianamenin bir örneğini ilgili gümrük
idaresine göndereceği ve gümrük idaresinin başvurusu üzerine davaya
katılan olarak kabul edileceği düzenlenmiştir.
Madde 18- Maddenin birinci
fıkrasında kaçakçılığı önleme, izleme ve araştırmakla görevli
olanlar sayılmıştır.
Maddenin ikinci fıkrasında
ise, kaçakçılık olaylarını bildiren kişilerin güvence altına alınarak
kaçakçılık olaylarının ortaya çıkarılmasını kolaylaştırmak
için muhbirlerin kimliklerinin açıklanmaması ve bu kişiler hakkında
tanık korumaya ilişkin hükümlerin uygulanması öngörülmüştür.
Madde 19- Maddede, kaçakçılık
fiillerinin izlenmesine ilişkin tutanakların, olayı tam olarak
ifade etmesi ve yargılama sürecinde tereddütlere yer bırakmaması
için hangi bilgileri içereceği açıkça belirtilmiştir.
Madde 20- Maddede, gümrük
komisyonlarının kimlerden oluşacağı ve bu komisyonların kuruluş,
çalışma usul ve esaslarının Gümrük Müsteşarlığınca belirleneceği
hükme bağlanmıştır.
Madde 21- Maddede, kaçakçılık
fiillerinin önlenmesi ve izlenmesi çalışmalarına ilişkin olarak
yapılacak kontrollü teslimat işlemlerinin Gümrük Müsteşarlığı,
Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik
Komutanlığı tarafından yürütüleceği düzenlenmektedir.
Madde 22- Maddede, gümrük
bölgesine 4458 sayılı Gümrük Kanunu uyarınca belirlenen kapı ve
yolların dışında giriş-çıkış yapılmasının yasak olduğu belirtilmiş,
bu yasağa uymayan kişi ve taşıtların durdurulması ve aranması ile
görevli memurların silâh kullanabileceği haller düzenlenmiştir.
Maddede ayrıca, silâh kullanma yetkisi, keyfi silâh kullanmanın önüne
geçilmesi amacıyla sınırlandırılmış ve silâh kullanmalarından dolayı
haklarında soruşturma ve kovuşturma açılan memurlara bağlı bulundukları
kurum tarafından avukat sağlanması zorunluluğu getirilmiştir.
Madde 23- Madde ile, kaçak
zannıyla eşya yakalanması halinde muhbir ve el koyanlara ödenecek
ikramiyenin esas ve usulleri düzenlenmiş, ikramiyelerin el koyanların
bağlı olduğu kurum bütçesinin ilgili tertibinden ödeneceği belirtilerek
ikramiye tutarı olay bazında sınırlandırılmıştır.
Madde 24- Maddede, kaçakçılık
olaylarına ilişkin delillerin sağlıklı bir şekilde toplanması ve
davaların daha kısa sürede sonuçlanmasına yardımcı olunması amacıyla
Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde kriminal laboratuvarların kurulması
öngörülmüştür.
Madde 25- Maddede,
4926 sayılı Kanunun yürürlükten kaldırılması öngörülmektedir.
Geçici Madde 1- Maddede,
diğer mevzuatta, 1918 sayılı Kanun ve 4926 sayılı Kanuna yapılan
atıfların bu Kanuna yapılmış sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Geçici Madde 2- 4616 sayılı 23 Nisan 1999
Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye,
Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanunda suça konu eşyaya
ilişkin bir düzenleme bulunmadığından, maddede, adı geçen Kanun
uyarınca davanın ertelenmesine karar verilmesi hâlinde, deneme
süresinin dolup dolmadığına bakılmaksızın, el konulan eşyanın
derhal tasfiye edileceği düzenlenmiştir.
Madde 26- Yürürlük maddesidir.
Madde 27- Yürütme maddesidir.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
“4926 Sayılı
Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda Değişiklik Yapılması ve Bu Kanuna Bir Ek Geçici
Madde Eklenmesi Hakkındaki Kanun” teklifimiz, genel gerekçe ve madde
gerekçeleriyle birlikte ilişikte sunulmuştur.
Gereğini arz
ederiz.
Saygılarımızla.
|
|
Orhan Eraslan |
Mehmet Kartal |
|
|
Niğde |
Van |
GENEL GEREKÇE
10.7.2003 tarihinde kabul edilen 4926 sayılı
Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun, yürürlükten kaldırılan 1918 sayılı Kanundan
daha gelişmiş ve daha çağdaş normları taşıdığı kuşkusuzdur.
4926 sayılı
Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun hazırlanmasından sonra uygulamada yeni birtakım
sıkıntılar doğmuş bulunmaktadır.
Uygulamadaki sıkıntılar belli başlı iki noktada
toplanmaktadır.
Birincisi;
özellikle sınır bölgelere yakın yerlerde belgesiz hayvan nakli kaçakçılık
sayılmıştır.
Oysa, gerçekte kaçakçılık fiili olmaksızın hayvan naklinin
belgesiz olması kaçakçılığa karine teşkil etmez. Kaçakçılığın
oluşabilmesi için yasada tanımlanan fiillerden birinin işlenmiş olması gerekir.
Salt belgesiz hayvan naklinin başka delillere dayanılmadan kaçakçılık olarak
yorumlanması mağduriyete sebep olmuştur. Bu mağduriyetin
engellenmesi için konuya açıklık getirilmesi gerekmiştir.
İkincisi; aynı
şekilde uygulamada, sınır bölgelerinde, sınır dışından yurda dönen araçların
akaryakıt depoları kontrol edilerek, depodaki yakıt durumuna göre, bu nakil
vasıtaları hakkında kaçakçılıktan işlem yapılmaktadır. Bu çalışma her ne kadar
kaçağı ve kötüye kullanmayı önlemek amacıyla yapılmış olsa da; uygulamada çoğu
kez aşırıya kaçabilen durumlar ortaya çıkabilmekte ve mağduriyete neden
olunmaktadır.
Bu konuya da bir ölçü
getirmek gerekmiştir. Sınır dışından dönen nakil vasıtalarının fabrika
çıkışındaki orijinal, modifiye edilmemiş akaryakıt depolarındaki, akaryakıttan
dolayı kaçakçılık suçundan takibe uğramamasının doğru olacağı düşünülmüştür.
4926 sayılı Kaçakçılıkla
Mücadele Yasasının 20. maddesinin uygulamasından dolayı, gümrüklerde ve çeşitli
depolarda el konulan binlerce nakil vasıtası bulunmaktadır. Önemli bir ekonomik
değer olan, bu nakil vasıtalarının ekonominin dışında tutulmaması için, yasaya
bir ek geçici madde eklenmesi uygun görülmüştür.
Bu yasanın yürürlük
tarihine kadar işlenmiş olan ve yine 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele
Yasasının 5. maddesinin 1. ve 2. fıkrası ile 6. maddesinde yazılı suçlar
dışında kalan bir suçtan dolayı el konulan nakil vasıtalarının sahiplerine bir
defaya mahsus iade edilmesinin mağduriyeti önleyeceği öngörülmüştür.
Şu kadar ki; bu hükümden
yararlanabilmek için hükmedilen ceza hapis cezası ise, hapis cezasının infaz
edilmiş olması, para cezası ise, para cezasının ödenmiş olması gerekmektedir. Ayrıca
suçun bu Yasanın yürürlüğünden önce işlenmiş olması gereklidir.
İadesi gereken nakil
vasıtaları, bu yasanın yürürlüğü tarihi itibariyle tasfiye edilmeyen nakil
vasıtalarıdır. Bu Yasanın yürürlük tarihi itibariyle tasfiye edilen nakil
vasıtalarının sahipleri, bu yasadan dolayı herhangi bir talepte bulunamazlar.
Bu madde geçici bir
madde olup, bir defa uygulanmakla hükmü sona erecektir.
Bu şekilde uygulamadaki
kimi olumsuzlukların giderilmesi ve el konulan nakil vasıtalarının yeniden
ekonomiye kazandırılması düzenlenmiştir.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1- Bu madde ile
hırsızlık olmamak ve sınırdan geçirilmemek kaydıyla; belgesiz hayvan naklinin
ve nakil vasıtalarının fabrika çıkışında orijinal, modifiye edilmemiş
(değiştirilmemiş) akaryakıt depolarında bulunan akaryakıtın, kaçakçılık suçu
sayılamayacağı düzenlenmiştir.
Madde 2- Bu madde de, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar kaçakçılık sebebiyle el konulan ve henüz
tasfiye edilmeyen nakil vasıtalarının Kanunun 5. maddesinin 1. ve 2. fıkrası
ile 6. maddesindeki suçlar kapsamında olmamak koşuluyla ve verilen hapis
cezasının infazı ve verilen para cezasının ödenmesi koşuluyla Kanunun yayımı
tarihinden önceki olaylar sebebiyle el konulan vasıtaların sahiplerine iadesi
düzenlenmiştir.
Madde 3- Üçüncü
madde yürürlük maddesidir.
Madde 4- Dördüncü
madde yürütme maddesidir.
NİĞDE
MİLLETVEKİLİ ORHAN ERASLAN İLE VAN MİLLETVEKİLİ
MEHMET
KARTAL’IN TEKLİFİ
4926
SAYILI KAÇAKÇILIKLA MÜCADELE KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI VE BU KANUNA BİR EK
GEÇİCİ MADDE EKLENMESİ HAKKINDAKİ KANUN TEKLİFİ
MADDE
1- 10.7.2003 tarih ve
4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3. maddesine aşağıdaki
fıkra son fıkra olarak eklenmiştir.
j) Aşağıdaki fiiller kaçakçılık sayılamaz ve
bu fiiller hakkında bu Kanunun 20. maddesi hükmü
uygulanamaz.
1) Hırsızlık olmamak ve sınırdan geçirilmemek
kaydıyla belgesiz hayvan nakli.
2) Nakil vasıtalarının fabrika çıkışındaki
orijinal akaryakıt depolarının değiştirilmemesi koşuluyla aracın akaryakıt
deposunda bulunan akaryakıt.
MADDE
2- 10/7/2003 tarih ve
4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa geçici madde 4’ten sonra gelmek
üzere aşağıdaki ek geçici madde 1 eklenmiştir.
EK GEÇİCİ MADDE 1-
Bu Kanunun 5.
maddesinin 1. ve 2. fıkrası ile 6. maddesi kapsamı dışında kalan ve bu Kanunun
yürürlüğü tarihinden önce işlenen suçlar nedeniyle, el konulan nakil vasıtaları
hükmedilen cezaların infazı ve hükmedilen para cezalarının ödenmesi halinde,
henüz tasfiye edilmemiş olmak koşuluyla, bir defaya mahsus olmak üzere
sahiplerine iade olunur.
MADDE
3- Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE
4- Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Kaçakçılıkla
Mücadele Kanununa geçici bir madde eklenmesine dair kanun teklifim ile
gerekçesi ilişikte sunulmuştur.
Gereğinin
yapılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Yekta
Haydaroğlu
Van
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
2/644 esas numaralı
Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa Bir Madde Eklenmesi ile İlgili Kanun Teklifine
imza sahibi olarak katılmak istiyorum.
Gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim.
22.02.2006
Necdet
Budak
GEREKÇE
Doğu ve Güneydoğu
Anadolu Bölgeleri yıllardan beri ekonomik açıdan ve yaşam standartları
bakımından diğer bölgelere nazaran sürekli geri kalmıştır.
Önceleri tarım ve hayvancılıkla geçimini
sağlayan bölge halkı, terör nedeniyle tarım ve hayvancılıkla uğraşamaz hale
gelmiş ve kırsal kesimi terk ederek şehir merkezlerine göç etmek zorunda
kalmıştır.
Artan göçler ve
yoğunlaşan nüfus, Doğu ve Güneydoğu illerimizdeki işsizliği önemli ölçüde
artırmış, bu da bölge ekonomisinin büyük yaralar almasına neden olmuştur.
Bölgede en büyük
sorunlardan birisi de; “Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu” kapsamında müsadere
edilen araçlardır.
Sayısı binlerle
ifade edilen bu araçlar parklarda çürümeye terk edilmiştir. Bu da hem vatandaşlarımıza hem de ülke
ekonomisine her geçen gün daha fazla zarar vermektedir.
Kaçakçılıkla
Mücadele Kanununda bir an önce gerekli düzenlemenin yapılarak bu
vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, adli
mercilerde birikmiş olan davaların ortadan kaldırılması, para cezalarının
tahsili ile hazine kaybının giderilmesi ve el konulan eşya ile nakil
vasıtalarının ekonomiye kazandırılması ile bu kanun teklifi hazırlanmıştır.
VAN MİLLETVEKİLİ YEKTA HAYDAROĞLU’NUN TEKLİFİ
KAÇAKÇILIKLA
MÜCADELE KANUNUNA BİR MADDE EKLENMESİ
İLE
İLGİLİ KANUN TEKLİFİ
MADDE
1- 16.07.2003 tarihli
ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 5- Bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarih itibariyle 4926 sayılı Kanun uyarınca yürütülmekte olan soruşturmalar,
görülmekte olan davalar ile kesinleşmiş olup henüz infaz edilmemiş kararlardan;
bu Kanunun 3’üncü maddesinin (b) bendi ile 6’ncı maddesi kapsamına giren suçlar
hariç olmak üzere 4926 sayılı Kanunun ilgili maddelerinde belirtilen para
cezalarının asgari haddinin, ihracat suçlarında ise ayrıca temin edilen haksız
menfaatin soruşturma giderleri ile birlikte Cumhuriyet Savcılığı tarafından
yapılacak tebligat tarihinden itibaren otuz gün içinde ödeneceğinin yazılı
olarak bildirildiği ve doksan gün içinde ödendiği takdirde yapılmakta olan takibatın
durdurulmasına, açılan davaların ortadan kaldırılmasına, suça konu eşya ile
kaçak eşya naklinde kullanılan araçların sahibine iadesine karar verilir.
İadesine karar
verilen eşyanın sahibine tesliminde, teslim tarihi itibariyle uygulanan gümrük
ve dış ticaret mevzuatına göre işlem yapılır.
MADDE
2- Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE
3- Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Adalet Komisyonu
Raporu
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Adalet Komisyonu
Esas No.: (1/1240), (2/403), (2/644)
Karar No.: 114
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Başkanlığınızca,
sırasıyla 5/9/2006, 10/3/2005 ve 26/12/2005
tarihlerinde, esas komisyon olarak Adalet Komisyonuna havale
edilmiş olan “Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Tasarısı (1/1240)”, Niğde
Milletvekili Orhan Eraslan ile Van Milletvekili Mehmet Kartal’ın 4926
sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda Değişiklik Yapılması
ve Bu Kanuna Bir Ek Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi
(2/403) ile Van Milletvekili Yekta Haydaroğlu ve bir Milletvekilinin
Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa Bir Madde Eklenmesi ile İlgili
Kanun Teklifi (2/644), Komisyonumuzun 11/10/2006 tarihli 68 inci toplantısında
görüşülmüş ve geneli üzerindeki görüşmeleri tamamlanarak maddelerine
geçilmesi kabul edilmiştir. Ancak, söz konusu Tasarı ve teklifler, daha ayrıntılı
incelenmesi amacıyla birleştirilerek Alt Komisyona havale edilmiştir.
Alt Komisyonca, Adalet, İçişleri ve Maliye bakanlıkları, Yargıtay
Başkanlığı, Gümrük Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma
Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Mali Suçları
Araştırma Kurulu Başkanlığı temsilcileri ile Gazi Üniversitesi
Hukuk Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. İzzet Özgenç ile Prof. Dr.
Cumhur Şahin’in katılımlarıyla 12 ve 13 Ekim tarihlerinde yaptığı
toplantılarda, Tasarı esas alınmak suretiyle, Tasarı ve söz konusu
teklifler, etraflıca incelenip görüşülmüş ve Alt Komisyon, raporunu,
18 Ekim 2006 tarihinde Komisyonumuza sunmuştur.
Komisyonumuz; Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan Başkanlığında, Komisyon
Başkanlık Divanı üyeleri; Başkanvekili, Isparta Milletvekili Recep
Özel, Sözcü, Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can ve Kâtip üye, Kilis
Milletvekili Hasan Kara ile diğer Komisyon üyeleri; Adıyaman Milletvekili Fehmi Hüsrev Kutlu, Ağrı Milletvekili Halil Özyolcu, Ankara Milletvekili Haluk
İpek, Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu, Artvin milletvekilleri
Orhan Yıldız, Yüksel Çorbacıoğlu, Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık,
Çorum milletvekilleri Feridun Ayvazoğlu ile Muzaffer Külcü, Erzurum
Milletvekili Mustafa Nuri Akbulut, Gaziantep Milletvekili Mahmut
Durdu, Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Yılmazcan, Kastamonu Milletvekili
Hakkı Köylü, Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç, Niğde Milletvekili
Orhan Eraslan, Ordu Milletvekili Enver Yılmaz, Tekirdağ Milletvekili
Mehmet Nuri Saygun, Uşak Milletvekili Ahmet Çağlayan ile Yozgat Milletvekili
Bekir Bozdağ’ın ve Komisyonumuzun Uzmanları Cemil Tutal ile Mustafa
Doğanay’ın; Hükümeti temsilen Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen’in, Yargıtay’dan
7 nci Ceza Dairesi üyesi Seyfettin Çilesiz’in, aynı ceza dairesinde
görev yapan Tetkik Hâkimi Cahit Erbakan’ın, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı
Sevgi Erginbay’ın, Gümrük müsteşar yardımcıları Mehmet Şahin ve Bülent
Ertem’in, Adalet, Maliye, İçişleri ve Milli Savunma bakanlıkları,
Gümrük Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı,
Sahil Güvenlik Komutanlığı, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı
temsilcileri ile Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyeleri,
Prof. Dr. İzzet Özgenç ile Prof. Dr. Cumhur Şahin’in ve söz konusu Tasarı
ile ilgili olan sivil toplum örgütlerinin katılımlarıyla 21, 22,
26, 27, 28 ve 29 Kasım 2006 tarihlerinde yapmış olduğu toplantılarda
Alt Komisyonun kabul ettiği metni esas alarak Tasarıyı görüşmüş;
Tasarının geneli üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasından sonra
maddelerine geçilmesi kabul edilmiştir.
Tasarının 1 inci maddesi aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 2 nci maddesinde, mahkemelerin takdir
yetkisine engel olmamak maksadıyla (b) bendinde yer alan “gümrük
idarelerince” ibaresi Alt Komisyonca madde metninden çıkarılmış,
yapılan bu değişiklik Komisyonumuzca da kabul edilmiştir.
Tasarının 3 üncü maddesinde, korunan hukuki değer
ve fiilin ağırlığı dikkate alınarak yaptırım türlerinde ve oranlarında
değişiklik yapılmıştır. Maddenin kendi içinde uyumunun sağlanması
amacıyla fıkraların madde içindeki yerleri değiştirilmiş ve maddeye,
uygulamada ortaya çıkması muhtemel boşluk ve tereddütlerin giderilmesi
amacıyla dokuzuncu fıkra eklenmiş, diğer fıkra numaraları buna
göre teselsül ettirilmiştir. Alt Komisyonca yapılan bu değişiklikler,
Komisyonumuzca prensip olarak benimsenmiş; ancak, maddede aşağıdaki
gerekçelerle ayrıca değişiklikler yapılmıştır.
Maddenin üçüncü fıkrasına, transit rejimi çerçevesinde
taşınan ve serbest dolaşımda bulunmayan eşyanın gümrük bölgesinde
bırakılması suçunun hukuka aykırılık unsuruna açıklık getirmek
amacıyla, “rejim hükümlerine aykırı olarak” ibaresi eklenmiştir.
Tasarı metnindeki maddenin beşinci fıkrasına, suçun konusunu
oluşturan eşyanın ne suretle ülkeye getirilmiş olduğu hususuna
açıklık getirmek amacıyla, “geçici ithalat ve dahilde işleme rejimi
çerçevesinde” ibaresi eklenerek dördüncü fıkra olarak düzenlenmiştir.
Fıkra sıralamasında yapılan değişiklik nedeniyle, beşinci fıkra
olarak düzenlenen altıncı fıkra metninde yer alan “beşinci” ibaresi,
Alt Komisyonca, “dördüncü” olarak değiştirilmiştir. Tasarı metnindeki
maddenin yedinci fıkrası altıncı, sekizinci fıkrası ise yedinci
fıkra olarak teselsül ettirilmiştir. Tasarı metnindeki maddenin
dördüncü fıkrasında tanımlanan suç, kabahat haline dönüştürülerek
sekizinci fıkra olarak Alt Komisyonca düzenlenmiştir. Madde metnine
Alt Komisyon tarafından dokuzuncu fıkra olarak yeni bir fıkra eklenmiş
ve bu değişiklik Komisyonumuzca da uygun görülmüştür. Eklenen bu
fıkradaki kabahatin konusunu oluşturan eşya, dördüncü fıkrada
tanımlanan suçun konusunu oluşturan eşyadır. Ancak, dördüncü fıkrada
tanımlanan suçun oluşabilmesi için, suçun konusunu oluşturan eşyanın
sahte belge düzenlenerek yurt dışına çıkarılmış gibi işleme tabi
tutulması gerekir. Burada bir aldatma olgusu mevcuttur. Yeni Türk
Ceza Kanunu gibi Tasarının içtima hükümlerinin gereği olarak,
söz konusu suçun işlenmesi sırasında sahte belge düzenlenmesi ayrı
bir suç oluşturduğu için, ayrıca bu nedenle ceza yaptırımına hükmedilecektir.
Buna karşılık, dokuzuncu fıkrada ise, sahte belge düzenlenmesi ve
aldatma olgusu söz konusu değildir. Bu kabahatin oluşması için, eşyanın
gümrük işlemleri gerçekleştirilmeksizin serbest dolaşıma sokulması
yeterlidir. Tasarı metnindeki maddenin dokuzuncu ve onuncu fıkraları,
yaptırım altına aldıkları fiiller bakımından taşıdıkları ortak
özellikler nedeniyle, Komisyonumuzca yeniden düzenlenmiş ve onuncu
ve onbirinci fıkralar olarak teselsül ettirilmiştir. Tasarı metnindeki
maddenin onbirinci fıkrası, yaptırımında değişiklik yapılarak
onikinci; onikinci fıkrası ise, onüçüncü fıkra olarak teselsül ettirilmiştir.
Tasarı metnindeki maddenin onüçüncü fıkrası kapsamına giren fiillerin
dolandırıcılık suçunu oluşturduğu düşünülerek, Türk Ceza Kanununun
ilgili hükümlerine yollamada bulunulmuş iken; fıkra metninde Komisyonumuzca
yapılan değişiklikle, bu fiiller bağımsız bir suç olarak tanımlanmış
ve ondördüncü fıkra olarak kabul edilmiştir. Ayrıca, söz konusu fıkra
metnine eklenen bir cümleyle, beyanname ve eki belgelerde gösterilen
ile gerçekte ihraç edilen eşya arasında yüzde onu aşmayan bir fark bulunması
halinde, sadece 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümlerine
göre işlem yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Dikkat edilmelidir
ki, bu hüküm konulurken, beyanname ve eki belgelerde gösterilen
ile gerçekte ihraç edilen eşya arasında yüzde onu aşmayan farkın ancak
taksirli olarak gerçekleştirilebileceği varsayımına dayanılmıştır.
Şayet, beyanname ve eki belgelerde gösterilen ile gerçekte ihraç
edilen eşya arasında kasten bir mübayenet oluşturulmuşsa, oranı ne
olursa olsun, bu fıkrada tanımlanan suçun oluşacağında kuşku bulunmamaktadır.
Tasarı metnindeki maddenin ondördüncü fıkrası onbeşinci fıkra
olarak teselsül ettirilmiştir. Tasarı metnindeki maddenin onbeşinci
fıkrası, hükmünde değişiklik yapılarak, onaltıncı fıkra olarak teselsül
ettirilmiştir. Bu fıkra metninde yapılan değişikliğe göre, ihracatın
aracı şirket üzerinden gerçekleştirilmesi halinde, suç veya kabahatin
işlenmesine iştirak etmeyen ve fakat kendilerine bu Tasarı ile
yüklenen dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranan aracı şirket
yetkilileri hakkında sadece idarî para cezası uygulanacaktır. Ancak,
bu kişiler, ihracat rejimine aykırı fiilin işlenişine iştirak
etmiş iseler, işlenen suç veya kabahatten dolayı Türk Ceza Kanununun
veya Kabahatler Kanununun iştirake ilişkin hükümlerine göre sorumlu
tutulacaklardır. Madde metnine onyedinci fıkra olarak eklenen yeni
hükümle, Tasarı kapsamında tanımlanan kabahatlerin ancak kasten
işlenebileceği hususuna açıklık getirilmiştir. Ancak, onaltıncı
fıkranın ikinci cümlesinde tanımlanan kabahat, istisna kılınmıştır.
Bu suretle, onaltıncı fıkranın ikinci cümlesinde tanımlanan kabahatin
ancak taksirle işlenebileceği; eğer kasıt varsa, ihracat rejimine
aykırılık oluşturan fiilin suç veya kabahat oluşturmasına göre
Türk Ceza Kanununun veya Kabahatler Kanununun iştirake ilişkin
hükümleri çerçevesinde sorumluluk yoluna gidileceği hususu teyit
edilmiştir. Tasarı metnindeki maddenin onaltıncı fıkrası onsekizinci
fıkra olarak teselsül ettirilmiştir. Ancak, bu fıkra metninde yapılan
değişiklikle, Tasarıda tanımlanan kabahatler dolayısıyla teşebbüs
hükümlerinin uygulanmayacağı, sadece onuncu fıkrada tanımlanan
kabahate teşebbüsün cezalandırılacağı ve hatta kabahat tamamlanmış
gibi ceza yaptırımı uygulanmasını gerektiği kabul edilmiştir.
Akaryakıt kaçakçılığı ile daha etkin bir şekilde
mücadele etmek amacıyla, Alt Komisyon Tarafından Tasarıya dördüncü
madde olarak yeni hükümler eklenmişti. Eklenen maddenin birinci
fıkrasında, 4/12/2003 tarihli ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu
hükümlerine göre akaryakıta katılması gereken ulusal markerin
yetkisiz olarak üretilmesi, satışa arzedilmesi, satılması, yetkisiz
kişilerden satın alınması, kabul edilmesi, bu özelliği bilinerek
nakledilmesi veya bulundurulması fiilleri bağımsız bir suç olarak
tanımlanmıştı. Keza, maddenin ikinci fıkrasında, ulusal marker
içermeyen akaryakıtın gümrük bölgesinde satışa arzedilmesi, satılması,
bulundurulması, bu özelliği bilinerek ve ticari amaçla satın alınması,
taşınması ve saklanması fiilleri ayrı bir suç olarak tanımlanmıştı.
Eklenen maddede sayılan fiillerin her zaman kaçakçılık olarak nitelendirilemeyeceği
muhakkaktır. Ancak, Alt Komisyon tarafından, bu fiillerin kaçakçılık
suçunun hazırlık hareketlerini oluşturduğu düşüncesiyle, Kaçakçılıkla
Mücadele Kanunu kapsamında bağımsız bir suç olarak tanımlanması
yoluna gidilmişti.
Ancak, Alt Komisyonca Tasarı metnine eklenen bu
maddede suç olarak tanımlanan fiillerle ilgili olarak, Genel Kurul
gündeminde görüşülme sırasını bekleyen 5015 sayılı Petrol Piyasası
Kanununda değişiklik yapılmasını öngören Kanun Tasarısında da
hükümler bulunduğu için; Komisyonumuzca, söz konusu madde hükmünün
Tasarı metninden çıkarılmasına karar verilmiştir.
Tasarının 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında,
Tasarıda tanımlanan suç veya kabahatlerin bilişim sistemlerinin
kullanılması suretiyle işlenmesini, daha ağır cezayı gerektiren
bir nitelikli unsur olarak telakki eden bir hüküm yer almaktaydı. Ancak,
bu hüküm, söz konusu suç veya kabahatlerin işlenmesi bakımından
uygulamada çelişkilere neden olacağı endişesiyle, Alt Komisyon
tarafından kabul edilen 5 inci madde metninden çıkarılmıştır. Alt
Komisyon tarafından yapılan bu değişiklik, Komisyonumuzca da kabul
edilmiştir. Alt Komisyonca birinci fıkra olarak kabul edilen Tasarı
maddesinin ikinci fıkrasına “suçların” ibaresinden sonra gelmek
üzere “ve kabahatlerin” ibaresi Komisyonumuzca eklenmiştir. Yapılan
bu değişikliğe göre, Tasarıda tanımlanan kabahatlerin de bir örgütün
faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde verilecek ceza artırılacaktır.
Ancak, dikkat edilmelidir ki, örgütün, Tasarıda tanımlanan kabahatler
dışında suç işlemek için kurulmuş bir örgüt olduğunun sabit görülmesi
halinde, ayrıca Türk Ceza Kanununun 220 nci maddesine göre cezaya
hükmolunması gerekmektedir. Aksi takdirde, kabahatin bir örgütün
faaliyeti çerçevesinde işlenmiş olması dolayısıyla verilecek
idarî para cezasının artırılmasıyla yetinilecektir. Madde metnine
Komisyonumuzca eklenen ikinci fıkra hükmüyle, Tasarıda tanımlanan
suçların ve kabahatlerin üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte
işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılacağı
kabul edilmiştir. Buna göre, cezada artırım yapılabilmesi için,
Tasarıda tanımlanan suçlardan veya kabahatlerden birinin üç veya
daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi gerekir. Eklenen
fıkrada yer alan “birlikte” ibaresi, müşterek failliği ifade etmektedir.
Türk Ceza Kanununa göre, suçun icra hareketlerinin birden fazla
kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmiş olması halinde, müşterek
faillik söz konusudur. Ancak, eklenen fıkraya göre suçun cezasının
artırılabilmesi için, müşterek fail sayısının en az üç kişi olması
gerekir. Kabahatler Kanununda, kabahatlere iştirakle ilgili
olarak “tek tip fail sistemi” kabul edilmiş olmakla birlikte, kabahatin
üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde de
idarî para cezası artırılacaktır. Bu bakımdan kabahatin üç veya
daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi ile ilgili olarak
Türk Ceza Kanununun 37 nci maddesinin müşterek failliğe ilişkin birinci
fıkrası hükmünün göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Ayrıca,
bu Tasarı ile yürürlükten kaldırılması öngörülen 4926 sayılı Kaçakçılıkla
Mücadele Kanununun 6 ncı maddesinde yer alan hüküm, uygulamada
bir boşluk doğmasının önüne geçilmek amacıyla, kaçakçılık suçunun
daha ağır cezayı gerektiren bir nitelikli unsuru olarak Komisyonumuzca
yeniden düzenlenmiş ve söz konusu maddeye yedinci fıkra olarak eklenmiştir.
Alt Komisyon tarafından 5 inci madde olarak teselsül ettirilen söz
konusu madde, yapılan bu değişikliklerle Komisyonumuzca 4 üncü
madde olarak kabul edilmiştir.
Tasarının 5 inci maddesinin birinci fıkrasında,
kaçakçılık suçu haber alınmadan önce maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasına
yönelik olarak etkin pişmanlık kabul edilmişti. Ancak, 3 üncü maddenin
onüçüncü (Komisyonumuzca kabul edilen ondördüncü) fıkrasında,
Türk Ceza Kanununun dolandırıcılık suçuna ilişkin hükümlerine
yollamadan vazgeçilip, bağımsız bir suç tanımı yapıldığı için, birinci
fıkradaki istisnaya ilişkin ibare metinden çıkarılmıştır. Keza,
bu etkin pişmanlık hükmü, sadece kaçakçılık suçları ile ilgili olarak
öngörülmüşken; Komisyonumuzca yapılan değişiklikle, kabahatlerle
ilgili olarak da uygulanabilmesine imkan tanınmıştır. Ayrıca,
birinci fıkraya eklenen yeni cümle ile kaçakçılık fiili haber alındıktan
sonra da maddi gerçeğin bütünüyle ortaya çıkarılmasına yönelik
olarak etkin pişmanlıkta bulunulması halinde ceza indirimi öngören
düzenleme Komisyonumuzca yapılmıştır. İkinci cümlede düzenlenen
etkin pişmanlığın hüküm verilinceye kadar gösterilebileceğini
göz önünde bulundurmak gerekir. Maddenin ikinci fıkrasında yapılan
değişiklikle, kaçakçılık suçunun işlenmesi dolayısıyla Devlet
hazinesine belli bir miktar ödemede bulunmak suretiyle etkin pişmanlığın
uygulama alanı Komisyonumuzca daraltılmıştır. Önce, bu suretle
etkin pişmanlık ancak soruşturma evresinde kabul edilmiştir. Keza,
etkin pişmanlık halinde, cezada sadece indirim yapılması öngörülmüştür.
İkinci fıkrada düzenlenen etkin pişmanlık hükmü, konusunu ülkeye
ithali kanun gereği yasak olan eşyanın oluşturduğu kaçakçılık suçlarıyla
ilgili olarak uygulanamayacaktır. Ayrıca, bu etkin pişmanlık hükmü,
a) mükerrirler hakkında b) suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde
işlenmiş olması halinde uygulanamayacaktır. Yine dikkat edilmelidir
ki ikinci fıkrada düzenlenen etkin pişmanlık halinde, kişinin sadece
kaçakçılık suçundan dolayı verilecek olan cezasında indirim yapılacaktır;
buna karşılık, kaçakçılık suçu ile birlikte işlenen, örneğin belgede
sahtecilik suçunun cezasında indirim yapılmayacaktır. Alt Komisyon
tarafından, söz konusu maddenin üçüncü fıkrası, teknik olarak Tasarının
12 nci maddesinde düzenlenen hükümlerle olan ilişkisi göz önünde
bulundurularak, sözü edilen 12 nci maddeye yeni bir fıkra olarak taşınmıştır.
Alt Komisyon tarafından 6 ncı madde olarak teselsül ettirilen Tasarının
5 inci maddesi, yapılan bu değişikliklerle Komisyonumuzca yine
5 inci madde olarak kabul edilmiştir.
Tasarının 6 ncı maddesinin (Alt Komisyonca kabul
edilen 7 nci maddenin) üçüncü fıkrasında, cümle bozukluğu giderilmesi
amacıyla Alt Komisyonca değişiklik yapılmış, bu değişiklik Komisyonumuzca
da benimsenmiş ve söz konusu madde, 6 ncı madde olarak kabul edilmiştir.
Alt Komisyon tarafından 8 inci madde olarak teselsül
ettirilen, Tasarının 7 nci maddesinde, hukuken geçerli bir mazereti
olmadığı halde, izinsiz olarak gümrük bölgesine girerek sahile veya
başka bir gemiye yanaşan geminin kaptanının, donatanının ve acentesinin
de bu Kanundaki kaçakçılık suçuna ilişkin hükümlerine göre cezalandırılması
öngörülmekteydi. Ancak geminin donatanının veya acente sahibinin
tüzel kişi olması halinde; bunların, ceza sorumluluğunun şahsiliği
kuralını güvence altına alan Anayasanın 38. maddesinin
gereği olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun sistemine göre, cezalandırılması
mümkün değildir. Bu sistemde ceza yaptırımı sadece gerçek kişiler
hakkında öngörülmüştür. Ancak, geminin donatanının veya acente
sahibinin gerçek kişi olması ve de bu kişinin suçun işlenmesine
iştirak etmesi halinde Türk Ceza Kanununun iştirake ilişkin hükümlerine
göre işlenen suçtan dolayı sorumlu tutulacağı hususunda kuşku
yoktur. Tasarı metninde tüzel kişiliği haiz donatanın veya acente
sahibinin cezalandırılması yönündeki düzenlemesinin, ceza hukukunun
evrensel ilkelerinden olan cezaların şahsiliği ilkesine aykırı
olduğu düşüncesiyle, madde metnindeki “acentesi ve donatanı” ibaresi
Alt Komisyon tarafından metinden çıkarılmış ve bu değişiklik Komisyonumuzca
da kabul edilmiştir. Uygulamada bir boşluk doğmaması için, Tasarı
ile yürürlükten kaldırılması öngörülen 4926 sayılı Kanunun “deniz
taşıtları” ile ilgili hükümleri düzenleyen 14 üncü maddenin birinci
fıkrası, Komisyonumuzca, yeniden redaksiyona tabi tutularak,
Tasarının söz konusu maddesine ikinci fıkra olarak taşınmış ve söz
konusu madde, 7 nci madde olarak kabul edilmiştir.
Tasarıda yaptırım altına alınan kabahat türünden
fiillerin tekerrürü halinde idarî para cezasının artırılmasını
sağlamak amacıyla, Alt Komisyon tarafından Tasarıya 9 uncu madde
olarak yeni bir madde eklenmiştir. Bu düzenlemeye göre, Tasarının
3 üncü maddesinde tanımlanan kabahatler dolayısıyla verilen
idarî para cezasına ilişkin karar kesinleştikten sonra tekrar kabahat
işlenmesi halinde tekerrür dolayısıyla idarî para cezası yarı
oranında artırılacaktır. Tekerrür dolayısıyla idarî para cezasının
artırılabilmesi için, sonraki kabahatle tekerrüre esas oluşturan
kabahatin aynı kabahat olması gerekmemektedir. Tekerrür dolayısıyla
idarî para cezasının artırılabilmesi için her iki kabahatin de bu
Tasarıda tanımlanan kabahat olması yeterlidir. Keza, tekerrür
dolayısıyla idarî para cezasının artırılabilmesi için, tekerrüre
esas oluşturan kabahatten dolayı verilen idarî para cezasının yerine
getirilmesi şart değildir. Ancak, sonradan işlenen kabahatin tekerrüre
esas teşkil eden kabahatten dolayı verilen idarî para cezası yerine
getirildikten itibaren üç yıl geçtikten sonra işlenmesi halinde,
tekerrür dolayısıyla idarî para cezası artırılmayacaktır. Yapılan
düzenlemeye göre tekerrür olgusunun takip edilebilmesi için, Tasarıda
tanımlanan kabahatlerin işlenmesi dolayısıyla verilen ve kesinleşen
idarî para cezalarının bir sisteme kaydedilmesi gerekmektedir. Her
ne kadar bu para cezalarına karar vermeye kural olarak Cumhuriyet
savcıları yetkili kılınmış ise de kesinleşen kararların kaydının
Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde tutulması gerekecektir. Ancak,
bu hususa ilişkin esas ve usulleri belirleyen bir yönetmeliğe ihtiyaç
bulunmaktadır. Alt Komisyon tarafından Tasarıya eklenen ve 9 uncu
madde olarak teselsül ettirilen bu madde düzenlemesi, Komisyonumuzca
uygun görülerek 8 inci madde olarak kabul edilmiştir.
Tasarının 8 inci maddesi (Alt Komisyonca kabul
edilen 10 uncu madde), 9 uncu madde olarak aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 9 uncu maddesinin (Alt Komisyonca kabul
edilen 11 inci maddenin) ikinci fıkrasında yer alan “Sahibinin yabancı
olması” ibaresi “Türkiye’de sicile kayıtlı olmaması” olarak Alt
Komisyonca değiştirilmiş, bu değişiklik Komisyonumuzca da benimsenmiştir.
Çünkü, sicile kayıtlı olan deniz taşıtları açısından önemli olan,
sahiplik ilişkisi değil, taşıtın kayıtlı olduğu gemi sicilinin
hangi ülkede bulunduğudur. Keza, söz konusu fıkra metninde; araçta,
kaçak eşyanın, suçun işlenmesini kolaylaştıracak veya fiilin ortaya
çıkmasını engelleyecek şekilde özel olarak hazırlanmış gizli tertibatın
varlığı halinde de, sicile şerh suretiyle elkoyma yerine, fiili
olarak elkoyma yoluna gidilebilmesini sağlayacak değişiklik,
Komisyonumuzca yapılmıştır. Ayrıca, alıkonulan aracın değeri kadar
bir teminat gösterilme süresi olarak ikinci fıkrada öngörülen yirmi
günlük sürenin, bankalardan teminat mektubu alınmasındaki işlemlerin
uzun süreceği düşüncesiyle, yeterli olmayabileceği kabul edilerek,
“yirmi” ibaresi “otuz” olarak değiştirilmiştir. Maddenin üçüncü fıkrasında
geçen “karayolları zorunlu mali sorumluluk sigortasına esas değer”
ibaresi, “kasko değeri” olarak değiştirilmiştir. Alt Komisyon tarafından
11 inci madde olarak teselsül ettirilen madde, yapılan bu değişikliklerle
10 uncu madde olarak kabul edilmiştir.
Tasarının 10 uncu maddesinin (Alt Komisyonca kabul
edilen 12 nci maddenin) birinci fıkrasında, elkonulan eşyanın teslim
edileceği yerler tedrici olarak belirlenmiş iken, Komisyonumuzca
yapılan değişiklikle, bunların gümrük idaresi tarafından temin
edilecek depolarda muhafaza edileceği hüküm altına alınmıştır. İkinci
fıkra olarak maddeye eklenen hükümle, kaçak eşya ve taşıtların muhafazası
için gerekli görülen yerlerde satın alma, kiralama, inşa etme gibi
suretlerle depo temin etmesi hususunda gümrük idaresine görev
yüklenmiştir. Üçüncü fıkra olarak teselsül ettirilen ikinci fıkrasında,
Alt Komisyon tarafından yapılan değişiklikle, tasfiye esaslı elkoymadan
bir ölçüde sarfınazar edilerek muhafaza esaslı elkoymaya geçilmiştir.
Buna göre, alıkonulan deniz taşıtları, teminat karşılığında teslim
alınmaması halinde, muhafaza ve zorunlu bakım giderleri sahiplerince
ya da donatanlarınca karşılanmak üzere en yakın liman işletme müdürlüğüne
teslim edilecektir. Masraflar sahiplerince ya da donatanlarınca
karşılandığı sürece, taşıtın tasfiyesi yoluna gidilmeyecektir.
Alt Komisyon tarafından yapılan bu değişiklik esas itibarıyla uygun
görülmekle birlikte; fıkra metninde, alıkonulan deniz taşıtlarının
önce gümrük idaresine teslimine ve bilahare gümrük idaresi tarafından
belirlenen liman işletme müdürlüğüne teslimine açıklık getirmek
amacıyla Komisyonumuzca değişiklik yapılmıştır. Dördüncü fıkra
olarak teselsül ettirilen üçüncü fıkrada, önceki fıkralarda yapılan
değişikliklere paralel olarak redaksiyon yapılmıştır. Maddeye
Komisyonumuzca eklenen beşinci fıkra ile gümrük idaresinin bu madde
gereğince ihtiyacı olan giderlerin, genel bütçenin ilgili tertibinden
karşılanacağı hüküm altına alınmıştır. Söz konusu madde, yapılan
bu değişikliklerle 11 inci madde olarak kabul edilmiştir.
Tasarının 11 inci maddesi (Alt Komisyonca kabul
edilen 13 üncü madde), 12 nci madde olarak aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 12 nci maddesinin (Alt Komisyonca kabul
edilen 14 üncü maddenin) birinci fıkrasında ifade bütünlüğüne yönelik
olarak Alt Komisyon tarafından yapılan redaksiyon Komisyonumuzca
da uygun bulunmuştur. Ancak, fıkranın ikinci cümlesine “bilerek”
ibaresi eklenmiştir. Aslında, Türk Ceza Kanununun eşya müsaderesine
ilişkin 54 üncü maddesi hükümleri karşısında böyle bir ilaveye gerek
bulunmamaktadır. Ancak, mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanununun müsadereye
ilişkin 36 ncı maddesindeki hükümlerin yetersiz olması dolayısıyla,
bu Tasarı ile yürürlükten kaldırılması öngörülen 4926 sayılı Kanunun
20 nci maddesinde bu ibareye yer verilen düzenleme yapılmıştı. Söz
konusu ibarenin metinden çıkarılmasının uygulamada tekrar eskiye
dönüş yapıldığı hususunda tereddüt doğurabileceği düşüncesiyle,
fıkra metnine bu ekleme yapılmıştır. Fakat belirtilmek gerekir ki
gereksiz olmakla birlikte, yapılan ekleme ile 5237 sayılı Türk Ceza
Kanununun 54 üncü maddesindeki hükümler arasında bir çelişki oluşmuş
değildir. Tasarının 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasının, teknik
açıdan bu maddede düzenlenmesinin daha doğru olduğu düşünülerek,
Tasarının 12 nci maddesine ikinci fıkra olarak Alt Komisyonca taşınmış,
bu değişiklik Komisyonumuzca da uygun görülmüştür. Söz konusu madde,
yapılan bu değişikliklerle 13 üncü madde olarak kabul edilmiştir.
Tasarının 13 üncü maddesinde (Alt Komisyonca kabul
edilen 15 inci maddede), Tasarıda tanımlanan bütün kabahatlerin
konusunu oluşturan eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesi öngörülmüştü.
Bu şekilde bir düzenlemenin uygulamada haksızlıklara neden olacağı
düşüncesiyle, mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımının, 3 üncü
maddenin sadece onuncu ve onbirinci fıkralarında tanımlanan kabahatlerin
konusunu oluşturan eşya hakkında uygulanabileceği Komisyonumuzca
uygun görülmüştür. Keza, 3 üncü maddenin onuncu ve onbirinci fıkralarında
tanımlanan kabahatlerin işlenmesinde kullanılan veya kullanılmak
üzere hazırlanan eşya ve taşıma araçları ile ilgili olarak da mülkiyetin
kamuya geçirilmesi kararı verilebilmesini sağlamak amacıyla
Komisyonumuzca madde metninde değişiklik yapılmıştır. Böylece,
madde metninde yapılan değişiklikle, Tasarının Komisyonumuzca
kabul edilen arama ve elkoymaya ilişkin 9, 10 ve 11 inci maddeleri
ve keza, müsadereye ilişkin 13 üncü maddesi hükümlerinin bu eşya
ve taşıma araçları ile ilgili olarak da uygulanabilmesine imkan
sağlanmış olacaktır. Ayrıca işaret etmek gerekir ki mülkiyetin kamuya
geçirilmesi kararını verme yetkisine ilişkin düzenleme, Tasarının
Komisyonumuzca kabul edilen 17 nci maddesinin birinci fıkrasında
yer almaktadır. Söz konusu madde, Komisyonumuzca yapılan bu değişikliklerle
14 üncü madde olarak kabul edilmiştir.
Tasarının 14 üncü maddesinde (Alt Komisyonca kabul
edilen 16 ncı maddede), madde metni ile madde başlığı arasında uyumun
sağlanması amacıyla madde başlığında Komisyonumuzca değişiklik
yapılmış ve 15 inci madde olarak kabul edilmiştir.
Tasarının 15 inci maddesinde (Alt Komisyonca kabul
edilen 17 nci maddede), birinci ve ikinci fıkralar birleştirilerek
daha anlaşılır biçimde düzenlenmesi amacıyla Alt Komisyonca değişiklik
yapılmış, bu değişiklik Komisyonumuzca da benimsenmiş ve 16 ncı
madde olarak kabul edilmiştir.
Tasarının 16 ncı maddesinin (Alt Komisyonca kabul
edilen 18 inci maddenin) birinci fıkrasında, bu Kanun hükümlerine
göre idarî yaptırımlara karar verme yetkisi düzenlenmiştir. Tasarı
metninde bu yetki gümrük komisyonlarına verilmiştir. Ancak, 3 üncü
maddede tanımlanan suçlarla kabahatlerin ayırımının teknik hukuk
değerlendirmesini ve hukuk tekniği bakımından bir nitelendirmeyi
gerekli kılması nedeniyle, kabahat oluşturan fiiller dolayısıyla
idarî para cezasına karar verme yetkisinin Cumhuriyet savcılarına
verilmesini sağlamaya yönelik olarak, Komisyonumuzca söz konusu
fıkra metninde değişiklik yapılmıştır. Keza yapılan bu değişiklikle,
3 üncü maddenin onuncu ve onbirinci fıkralarında tanımlanan kabahatlerin
konusunu oluşturan eşya ile bu kabahatlerin işlenmesinde kullanılan
veya kullanılmak üzere hazırlanan eşya ve taşıma araçları hakkında
mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararının sulh ceza mahkemesi tarafından
verilmesi sağlanmıştır. Kabahatin konusunu oluşturan veya işlenmesi
suretiyle elde edilen eşyadan farklı olarak; kabahatin işlenmesinde
kullanılan veya kullanılmak üzere hazırlanan eşya ile ilgili olarak
mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı verilmesi, anayasal güvence
altına alınan mülkiyet hakkına müdahale teşkil ettiği için, bu kararın
mahkeme tarafından verilmesi gerektiği düşüncesiyle söz konusu
değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklik kapsamında fıkra metnine
eklenen diğer bir hükümle, gerek Cumhuriyet savcısının idarî para
cezasına ilişkin kararına gerek sulh ceza mahkemesinin mülkiyetin
kamuya geçirilmesi kararına karşı Kabahatler Kanununun kanun
yoluna ilişkin hükümlerinin uygulanacağına açıklık getirilmiştir.
Özellik arzetmesi bakımından belirtilmelidir ki, bu hükme göre
sulh ceza mahkemesi tarafından verilen mülkiyetin kamuya geçirilmesi
kararına karşı Kabahatler Kanunu hükümlerine göre ancak ağır ceza
mahkemesi nezdinde itiraz kanun yoluna başvurulabilir. Kaçakçılık
suçlarından dolayı görev bakımından yetkili olan, bu davalara bakacak
mahkemelerle ilgili olarak maddenin ikinci fıkrasında Alt Komisyon
tarafından yapılan değişiklik, Komisyonumuzca da uygun görülmüştür.
Söz konusu madde, yapılan bu değişikliklerle 17 nci madde olarak kabul
edilmiştir.
Tasarının 17 nci maddesi (Alt Komisyonca kabul
edilen 19 uncu madde), 18 inci madde olarak aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 18 inci maddesinde (Alt Komisyonca kabul
edilen 20 nci maddede), birinci fıkrada, 10/11/1988 tarihli
ve 3497 sayılı Kara Sınırlarının Korunması ve Güvenliği
Hakkında Kanunun 2 nci maddesi ile kara sınırlarını korumak ve güvenliğini
sağlamak görevi, Kara Kuvvetleri Komutanlığına verilmiştir. Bu
bağlamda kaçakçılığı önleme, izleme ve araştırmakla yükümlü olan
personel arasına Kara Kuvvetleri Komutanlığına bağlı sınır birliklerinde
görevli personelin de dahil edilmesini sağlamak amacıyla değişiklik
yapılmış; ayrıca, Tasarı ile yürürlükten kaldırılması öngörülen
4926 sayılı Kanunun bu maddenin benzer hükümlerini düzenleyen 16
maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri uygulamada bir boşluğun
ortaya çıkmasını engellemek amacıyla söz konusu maddeye ikinci
ve üçüncü fıkralar olarak eklenmiş ve söz konusu madde, 19 uncu madde
olarak kabul edilmiştir.
Tasarının 19 uncu maddesi (Alt Komisyonca kabul
edilen 21 inci madde), 20 nci madde olarak aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 20 nci maddesi (Alt Komisyonca kabul
edilen 22 nci madde), Komisyonumuzca değiştirilerek kabul edilen
17 nci madde karşısında, gümrük komisyonlarına terettüp eden bir görev
kalmadığı için Tasarı metninden çıkarılmıştır.
Tasarının 21 inci maddesinde (Alt Komisyonca kabul
edilen 23 üncü maddede), maddede yer alan “önleme ve izleme çalışmalarına
ilişkin” ibaresi, kontrollü teslimat işlemleri, ancak bir soruşturma
kapsamında Cumhuriyet savcısının izniyle ve kararıyla yapılabildiğinden,
madde metninden çıkarılmış ve 21 inci madde olarak kabul edilmiştir.
Tasarının 22 nci maddesinde (Alt Komisyonca kabul
edilen 24 üncü maddede) silah kullanılmasının saldırıyı etkisiz
kılacak ölçü ve oranda olmasını sağlamak amacıyla Alt Komisyonca
değişiklik yapılmış ve bu değişiklik Komisyonumuzca da uygun görülmüştür.
Söz konusu madde, yapılan bu değişiklikle 22 nci madde olarak kabul
edilmiştir.
Tasarının 23 üncü maddesinde (Alt Komisyonca kabul
edilen 25 inci maddede), Alt Komisyonca, bütçe kanununa uyum sağlanması
amacıyla değişiklik yapılmış, uygulamada ortaya çıkması muhtemel
tereddütlerin giderilmesi amacıyla dördüncü fıkradaki ikramiyenin
sınırlarına açıklık getirilmiştir. Yapılan bu değişiklikler, Komisyonumuzca
da benimsenmiş, ayrıca, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol
Kanununda, kamu idarelerinin tüm gelir ve giderlerinin bütçelerinde
yer alması ve kamu hizmetlerinin bütçelere konulacak ödeneklerle,
mevzuatta belirlenmiş yöntem, ilke ve amaçlara uygun olarak gerçekleştirilmesi
temel ilke olarak belirlenmiştir. Bu anlamda Gümrük Müsteşarlığının
bazı harcamalarının bütçe dışında özel bir yöntemle gerçekleştirilmesi
uygun olmayacağından, maddenin beşinci fıkrası, Komisyonumuzca
madde metninden çıkarılmış ve söz konusu madde, 23 üncü madde olarak
kabul edilmiştir.
Tasarının 24 üncü maddesi (Alt Komisyonca kabul
edilen 26 ncı madde), 24 üncü madde olarak aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 25 inci maddesi (Alt Komisyonca kabul
edilen 27 nci madde), 25 inci madde olarak aynen kabul edilmiştir.
Tasarının geçici 1 inci ve 2 nci maddeleri aynen
kabul edilmiştir.
Tasarıya, kaçak şüphesiyle elkonulan eşyaların
ve alıkonulan taşıt ve araçların muhafazasına ilişkin geçiş hükümlerine
ihtiyacın ortaya çıkmasından dolayı, geçici 3 üncü madde Komisyonumuzca
eklenmiştir. Bu geçiş hükümleri dışında, kaçak şüphesiyle el konulan
eşya ile taşıt ve araçların ne suretle muhafaza edileceği, bunların
muhafazası ile ilgili olarak ihtiyaç duyulan depo ve sair yerlerin
temini hususunda gümrük idaresinin görevli kılındığı Tasarının
11 inci maddesinde açık bir şekilde düzenlenmiş olmakla; söz konusu
geçici maddenin birinci fıkrası ile gümrük idaresine yüklenen yükümlülük,
sadece bu geçiş dönemine özgü bulunmaktadır.
Tasarıya, bu Tasarı ile yürürlükten kaldırılması
öngörülen 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu gereğince
el konularak kamu kurum ve kuruluşları ile mahalli idarelerde muhafaza
edilen akaryakıtların muhafaza ve tasfiyesinde ciddi ihtilaflar
ve sıkıntılar yaşandığından, bu durumun önlenmesi amacıyla geçici
4 üncü madde eklenmiştir.
Tasarının 26 ncı maddesinde (Alt Komisyonca kabul
edilen 28 inci maddede), Tasarıya Alt Komisyonca eklenen 4 üncü
maddenin, Komisyonumuzca, yukarıda açıklanan gerekçelerle Tasarı
metninden çıkarılmasından dolayı değişiklik yapılmış ve 26 ncı
madde olarak kabul edilmiştir.
Tasarının 27 nci maddesi (Alt Komisyonca kabul
edilen 29 uncu madde), 27 nci madde olarak aynen kabul edilmiştir.
Komisyonumuzca, Alt Komisyonumuza, Tasarı ile
birleştirilerek havale edilen Niğde Milletvekili Orhan Eraslan
ile Van Milletvekili Mehmet Kartal’ın 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele
Kanununda Değişiklik Yapılması ve Bu Kanuna Bir Ek Geçici Madde
Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/403) ile Van Milletvekili Yekta
Haydaroğlu ve bir Milletvekilinin Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa
Bir Madde Eklenmesi ile İlgili Kanun Teklifi (2/644), 10/7/2003 tarihli
ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda değişiklik yapılmasını
öngörmektedir. Söz konusu kanun teklifleri, 4926 sayılı Kanunun
düzenlemelerinin, uygulamada ortaya çıkardığı sorunların çözümünü
amaçlamaktadır. Gümrük kaçakçılığı ile ilgili olarak uygulamada
karşılaşılabilen sorunların bütününe Tasarının düzenlemeleriyle
genel ve kapsayıcı çözümler getirilmiş ve bu bağlamda sözkonusu teklifler
de değerlendirilmiştir.
Tasarının maddeleri, görüşmeler sırasında redaksiyona
tabi tutulmuştur.
Raporumuz, Genel Kurula sunulmak üzere Başkanlığınıza
saygı ile arz olunur.
|
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
Köksal Toptan |
Recep Özel |
Ramazan Can |
|
|
Zonguldak |
Isparta |
Kırıkkale |
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
|
Hasan Kara |
Fehmi Hüsrev
Kutlu |
Halil Özyolcu |
|
|
Kilis |
Adıyaman |
Ağrı |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Haluk İpek |
Feridun
Fikret Baloğlu |
Yüksel
Çorbacıoğlu |
|
|
|
|
Artvin |
|
|
|
(Son
toplantıya katılamadı, |
(Karşı
oyum ektedir) |
|
|
|
Karşı
oyum vardır) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Orhan Yıldız |
Mehmet Küçükaşık |
Feridun Ayvazoğlu |
|
|
Artvin |
|
Çorum |
|
|
|
(Karşı
oyum ektedir) |
(Karşı
oyum ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Muzaffer Külcü |
Mustafa Nuri
Akbulut |
Mahmut Durdu |
|
|
Çorum |
Erzurum |
Gaziantep |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Yılmazcan |
Hakkı Köylü |
Muharrem Kılıç |
|
|
Kahramanmaraş |
Kastamonu |
Malatya |
|
|
|
|
(Karşı oyum ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Süleyman Sarıbaş |
Orhan Eraslan |
Enver Yılmaz |
|
|
Malatya |
Niğde |
Ordu |
|
|
(Toplantılara katılmadı) |
(Karşı oyum vardır) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Nuri Saygun |
Ahmet Çağlayan |
Bekir Bozdağ |
|
|
Tekirdağ |
Uşak |
Yozgat |
|
|
(Karşı oyum ektedir) |
|
(Son toplantıya katılamadı) |
KARŞI OY YAZISI
Hükümetin 4/8/2006 tarihinde TBMM Başkanlığına
sunduğu Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Tasarısının Meclis Adalet
Komisyonunda, 13/11/2006 ile 29/11/2006 tarihleri arasında yapılan
görüşmeleri sonunda ortaya konan tasarının bir kısmının değiştirilerek
kabul edilen son haline aşağıda belirttiğimiz nedenlere dayalı
olarak karşı olduğumuzu sunuyoruz.
Şöyle ki: Bilindiği üzere 1918 sayılı Kanun,
10/7/2003 tarihinde yürürlüğe giren ve yürürlükte bulunan 40 maddeden
oluşan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile yürürlükten
kaldırılmıştır.
Bu arada, 1/6/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237
sayılı TCK ve bunun yürürlük ve uygulama şekliyle ilgili 5252 sayılı
Kanunun değişik geçici 1. maddesi gereğince 31/12/2006 tarihine
kadar bazı yasaların TCK’na uyumlu haline getirilmesi zorunluluğu
vardır. Yine, TCK ile 5271 sayılı CMK ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu
ile de diğer kanunlardaki Kabahatler Kanununa göre değerlendirilecek
ve uygulanacaktır. Bu kanunların amir hükümlerine uyum gereğince
de mevcut 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kaldırılarak
yerine bu tasarının hazırlandığı anlaşılmaktadır.
Kanun tekniği ve uyumları açısından belirtilen
tasarının genel gerekçe mantığı bu açıdan değerlendirilebilir.
Ancak genel gerekçedeki anlayışın yetersiz olduğu
ve bunun maddelere yansıma şeklinin ise kaçakçılıkla mücadele
amacını gerçekleştiremeyeceği sonucuna vardığımızdan, karşı
çıkış tartışmalarımızı ve nedenlerini maddelere taşımamız sonucu
bazı maddelerinin değiştirilerek kabul edildiğini görmekteyiz.
Tasarının tartışma konusu nedenlerinin başında,
sırasıyla;
1- Kaçakçılık fiillerinin yer aldığı tasarının
3 üncü maddesindeki suç ve kabahatlerin ayrı maddelerde düzenlenmesi
gerekirken aynı maddede bulunması, zorluk ve kavram kargaşasını
yaratabilecek niteliktedir.
2- Tasarının 3 üncü maddesinin 13 üncü fıkrası
komisyondaki son şeklinde 14 üncü fıkra olarak bir anlamda da Hayali
İhracaat tarifine de uyan Nitelikli Dolandırıcılık hali, 2 yıldan
7 yıla kadarki hapis cezasıyla birlikte kaldırılıp cezası da 1 yıldan
5 yıla kadar hapis cezasına indirilmesi ile Hayali İhracatlara
cesaret verecek ve kapıları açılacaktır. Bunun sonuçlarının da
ülkemizde ne olduğu ve ne olacağını herkes çok iyi bilmektedir.
3- Tasarının 3 üncü maddesinin 15 inci fıkrasında
yer alan aracı şirket yetkililerinin “bu durumu bilerek” tabiri birilerini!
kurtarmaya yönelik olarak tartışılmış ve karşı
çıkışımızla bu tabir madde metninden çıkarılarak devamında “malın
değerinin yarısı kadar idari para cezası verilir” şeklinde son
cümle olarak madde metnine işlenmiştir.
4- Tasarıda yer almayan alt komisyon çalışmalarında
ihdas edilen “petrol ürünleri ve türevleriyle ilgili ceza hükümleri”
ne ilişkin 4 üncü maddenin komisyonda çıkartılmış olması da boşluk
yaratmıştır. Her ne kadar, petrol yasası tasarısı Meclis’te görüşülecek
hale geldi o tasarıda zaten var! gibi gerekçelerle
maddenin çıkartıldığı söylendi ise de bu durumun, genel kurulda ne
olacağı garantisi olamayacak tasarıların taahhüdünü vermek,
umuda dönük bir anlayışın hukukta boşluk yaratacağı açıktır. Bu düşüncenin
de ister istemez yetkili sorumlu bakan sayın Kürşat Tüzmen’le ilgili
olarak basında yer alan Gebze’deki bir firmanın “boya maddesi-akaryakıt”la
ilgili iddialarında, bürokratlarının bir kısmının korunduğu bir
kısmının da keyfi idari cezalar verilmesine dönük şaibeleri güçlendirmiş
olmaz mı?
5- Yürürlükteki 4926 sayılı Kanunun 5.,6. ve 7 nci maddelerinde yer
alan ancak tasarıda da yer almayan “nitelikli halleri kapsamaya
dönük özellikle 5 inci maddedeki Teşekkül Halindeki Kaçakçılık ile
6 ncı maddedeki Devlet ve Kamu Güvenliği Aleyhine Kaçakçılık” fiillerinin
de suç olarak tasarının 4 üncü maddesine girmesi sağlanmış oldu.
6- Yine tasarının 5 inci maddesi ile alt komisyonda
6 ncı maddesi olarak yürürlükteki 4926 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde
yer alan “Pişmanlık” “Etkin Pişmanlık” olarak yer almış ve Pişmanlığın
haber alınmadan önce gösterilmesi şartı genişletilerek suçtan
sonra da soruşturma ve hüküm verilinceye kadar gösterilen Pişmanlık
da 3 kat ile 5 kat gibi paraların Devlete ödenmesi şartıyla kabul
edilmesi sonucu; bu durumun kaçakçılığı özendirmeye dönük bir düzenleme
olduğu iddiasıyla karşı çıkışımız sonucu; hüküm aşamasındaki Etkin
Pişmanlık madde metninden çıkartılarak yeterli olmasa da bu maddede
en son haliyle 5 inci madde olarak düzenlenmiş bulunmaktadır.
7- Adalet Komisyonundaki çalışmalarda karşı çıkışlarımıza
rağmen tasarının son şeklini almış halinde yer alan madde başlıklarıyla
beraber 6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21 inci ve Silah Kullanmaya
ilişkin 22 nci madde ile İkramiyelere ilişkin 23 üncü madde, 24,25 inci
geçici madde, 1 inci geçici madde, 2 nci geçici madde, 3 üncü geçici
madde, 4 ve yürürlük 26 ncı ile yürütmeye ilişkin 27 nci maddedeki
tüm tartışma ve karşı çıkışlarımızın tutanaklarda yer aldığı gibi
endişelerimizle birlikte olmak üzere karşı oylarımızı saygıyla
sunuyoruz.
4/12/2006
|
|
Feridun Ayvazoğlu |
Feridun Fikret Baloğlu |
Orhan Eraslan |
|
|
Çorum |
Antalya |
Niğde |
|
|
Yüksel Çorbacıoğlu |
Mehmet Küçükaşık |
Muharrem Kılıç |
|
|
Artvin |
Bursa |
Malatya |
|
|
|
Mehmet Nuri Saygun |
|
|
|
|
Tekirdağ |
|
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN
KAÇAKÇILIKLA MÜCADELE
KANUNU
TASARISI
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1- (1) Bu Kanunun amacı,
kaçakçılık fiillerini ve bu fiillere uygulanacak yaptırımlar
ile kaçakçılığı önleme, izleme, araştırma usul ve esaslarını belirlemektir.
Tanımlar
MADDE 2- (1) Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Gümrük vergileri: Gümrük idaresi veya başka
idarelerce, eşyanın ithali veya ihracına bağlı olarak uygulanan
vergiler ile diğer malî yükümlülükleri,
b) Gümrüklenmiş değer: Uluslararası kıymet sözleşmesine
göre gümrük idarelerince belirlenecek; ithal eşyası için eşyanın
CIF kıymeti ile gümrük vergileri toplamını, ihraç eşyası için FOB
kıymeti ile gümrük vergileri toplamını,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Kaçakçılık Fiilleri
Suçlar ve kabahatler
MADDE 3- (1) Eşyayı, gümrük işlemlerine
tabi tutmaksızın Türkiye’ye ithal eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar
hapis ve onbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Eşyanın,
belirlenen gümrük kapıları dışından Türkiye’ye ithal edilmesi halinde,
verilecek ceza üçte birinden yarısına kadar artırılır.
(2) Eşyayı, sahte belge kullanmak suretiyle gümrük
vergileri kısmen veya tamamen ödenmeksizin Türkiye’ye ithal eden
kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adli para cezası
ile cezalandırılır.
(3) Transit rejimi çerçevesinde taşınan serbest
dolaşımda bulunmayan eşyayı, gümrük bölgesinde bırakan kişi, altı
aydan iki yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile
cezalandırılır.
(4) Antrepo veya geçici depolama yerlerindeki
serbest dolaşımda bulunmayan eşyayı gümrük idaresinin izni olmadan
kısmen veya tamamen çıkaran veya değiştiren kişi, altı aydan iki
yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(5) Belli bir amaç için kullanılmak veya işlenmek
üzere ülkeye geçici olarak getirilen eşyayı sahte belge ile yurt
dışına çıkarmış gibi işlem yapan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis
ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(6) Birinci ilâ beşinci fıkralarda tanımlanan
fiillerin işlenmesine iştirak etmeksizin, bunların konusunu
oluşturan eşyayı bu özelliğini bilerek ve ticari amaçla satın
alan, satışa arz eden, satan, taşıyan veya saklayan kişi, altı aydan
iki yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(7) Özel kanunları gereğince gümrük vergilerinden
kısmen veya tamamen muaf olarak ithal edilen eşyayı, ithal amacı dışında
başka bir kullanıma tahsis eden, satan veya devreden ya da bu özelliğini
bilerek satın alan veya kabul eden kişi üç aydan bir yıla kadar hapis
ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(8) İthali kanun gereği yasak olan eşyayı ithal
eden kişi, fiil daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı
takdirde, iki yıldan altı yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli
para cezası ile cezalandırılır. İthali yasak eşyayı bu özelliğini
bilerek satın alan, satışa arz eden, satan, taşıyan veya saklayan kişi,
aynı ceza ile cezalandırılır.
(9) Genel düzenleyici idari işlemlerle ithali
yasaklanan eşyayı ithal eden kişiye, eşyanın gümrüklenmiş değerinin
dört katı idari para cezası verilir. İthali lisansa, şarta, izne,
kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik
belgesine tabi olan eşyayı aldatıcı işlem ve davranışlarla ithal
eden kişiye, eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası
verilir.
(10) İnsan sağlığı ve güvenliği, hayvan ve bitki
varlığı ve sağlığı ya da çevrenin kirletilmesi bakımından zararlı
ve tehlikeli eşyayı aldatıcı işlem ve davranışlarla ithal eden kişiye,
fiili suç oluşturmadığı takdirde, eşyanın gümrüklenmiş değerinin
altı katı idari para cezası verilir. Eşyanın değersiz, artık veya
atık madde olması durumunda; idari para cezası, dökme halinde gelen
eşya için ton başına beşbin Yeni Türk Lirası, ambalajlı gelmesi halinde
kap başına yüz Yeni Türk Lirası olarak hesaplanır.
(11) İhracı kanun gereği yasak olan eşyayı Türkiye’den
ihraç eden kişi, fiil daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde,
bir yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(12) Genel düzenleyici idari işlemlerle ihracı
yasaklanan eşyayı ihraç eden kişiye, eşyanın gümrüklenmiş değerinin
iki katı idari para cezası verilir. İhracı; lisansa, şarta, izne,
kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik
belgesine tabi olan eşyayı aldatıcı işlem ve davranışlarla ihraç
eden kişiye, eşyanın gümrüklenmiş değerinin yarısı kadar idari para
cezası verilir.
(13) İhracat gerçekleşmediği halde gerçekleşmiş
göstermek ya da gerçekleştirilen ihracata konu malın cins, miktar,
evsaf veya fiyatını değişik göstererek ilgili kanun hükümlerine
göre teşvik, sübvansiyon veya parasal iadelerden yararlanmak suretiyle
haksız çıkar sağlayan kişi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun nitelikli
dolandırıcılık suçuna ilişkin hükümlerine göre cezalandırılır.
(14) Gümrük vergileri ödenmek suretiyle ihraç
edilebilen eşyayı, gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın veya aldatıcı
işlem ve davranışlarla gümrük vergileri kısmen veya tamamen ödenmeksizin
Türkiye’den ihraç eden kişiye, eşyanın gümrük vergilerinin iki katı
idari para cezası verilir.
(15) İhracatın aracı şirket üzerinden gerçekleştirilmesi
halinde, bu madde hükümlerine göre ceza yaptırımı imalatçı veya
tedarikçi ihracatçılar hakkında uygulanır. Aracı şirket yetkilileri,
bu durumu bilerek ihracatı gerçekleştirdikleri takdirde bu madde
hükümlerine göre cezalandırılır. Beyanname ve eki belgelerde
gösterilen ile gerçekte ihraç edilen eşya miktarı arasında yüzde
onu aşmayan bir fark bulunması halinde, sadece 4458 sayılı Gümrük
Kanunu hükümlerine göre işlem yapılır.
(16) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiiller,
teşebbüs aşamasında kalmış olsa bile, tamamlanmış gibi cezalandırılır.
Nitelikli haller
MADDE 4- (1) 3 üncü maddede
tanımlanan suçların ve kabahatlerin bilişim sistemlerinin kullanılması
suretiyle işlenmesi halinde verilecek ceza bir kat artırılır.
(2) Bu Kanunda tanımlanan suçların bir örgütün
faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde verilecek ceza iki kat
artırılır.
(3) Bu Kanunda tanımlanan suçların, tüzel kişinin
faaliyeti çerçevesinde veya yararına olarak işlenmesi halinde,
ayrıca bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
(4) Bu Kanunda tanımlanan suçların, kaçakçılık
fiillerini önlemek, izlemek, araştırmak ve soruşturmakla görevli
kişiler tarafından veya meslek ve sanatın sağladığı kolaylıklardan
yararlanmak suretiyle işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı
oranında artırılır.
(5) Bu Kanunda tanımlanan suç ve kabahatlerin
belgede sahtecilik yapılarak işlenmesi halinde, ayrıca bu suçtan
dolayı da cezaya hükmolunur.
(6) Kaçakçılık fiillerini önlemek, izlemek ve
araştırmakla görevli olup da bu Kanunda tanımlanan suçların işlenmesine
kasten göz yuman kişi, işlenen suçun müşterek faili olarak sorumlu
tutulur.
Etkin pişmanlık
MADDE 5- (1) Onüçüncü fıkrası
hariç, 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birine iştirak etmiş
olan kişi, resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce; suçu, diğer
failleri ve kaçak eşyanın saklandığı yerleri merciine haber verirse,
verilen bilginin faillerin yakalanmasını veya kaçak eşyanın ele
geçirilmesini sağlaması halinde cezalandırılmaz.
(2) Onüçüncü fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan
suçlardan birine iştirak etmiş olan kişi, suçtan resmî makamlar haberdar
olduktan sonra, etkin pişmanlık göstererek;
a) Soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu
eşyanın gümrüklenmiş değerinin üç katı kadar parayı,
b) Hüküm verilinceye kadar suç konusu eşyanın
gümrüklenmiş değerinin beş katı kadar parayı,
Devlet Hazinesine ödemesi halinde, hakkında cezaya
hükmolunmaz.
(3) Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca fail hakkında
cezaya hükmolunmaması veya dava ve cezanın düşürülmesi hâli, müsadere
hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmez.
Yolcu beraberinde
getirilen kaçak eşya
MADDE 6- (1) Yolcuların, gümrük
mevzuatına göre zatî ve hediyelik eşya kapsamı dışında olup beyanlarına
aykırı olarak üzerlerinde, eşyası arasında veya taşıma araçlarında
çıkan ya da başkasına ait olduğu halde kendi zatî eşyasıymış gibi
gösterdikleri eşyanın gümrük vergileri, gümrük idarelerince iki
kat olarak alınır ve eşya sahibine teslim edilir.
(2) Söz konusu eşyanın gümrükten kaçırılmak amacına
yönelik olarak saklanmış veya gizlenmiş olarak bulunması durumunda
gümrük idarelerince eşyanın gümrük vergileri üç kat olarak alınır
ve eşya sahibine teslim edilir.
(3) Birinci ve ikinci fıkralarda belirtilen eşyanın
gümrük vergileri ödenmediği takdirde eşya gümrüğe terk edilmiş sayılır.
(4) Yolcuların, beyanlarına aykırı olarak üzerlerinde,
eşyası arasında veya taşıma araçlarında çıkan eşyanın ticari mahiyette
veya ithali veya ihracının yasak olması halinde 3 üncü madde hükümleri
uygulanır.
Deniz taşıtları
MADDE 7- (1) Hukuken geçerli
bir mazereti olmadığı halde, izinsiz olarak gümrük bölgesine girerek
sahile veya bir başka gemiye yanaşan geminin kaptanı, acentesi ve
donatanı gemide yasak eşya ya da yükleme veya taşıma belgelerinde
yer almayan eşya bulunması hallerinde bu Kanundaki kaçakçılık suçuna
ilişkin hükümlerine göre cezalandırılır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Usul Hükümleri
Arama ve el koyma
MADDE 8- (1) Kaçak eşya, her
türlü silâh, mühimmat, patlayıcı ve uyuşturucu maddelerin bulunduğundan
şüphe edilen her türlü kap, ambalaj veya taşımaya yarayan diğer
araçlar ile kişilerin üzerlerinde yapılacak arama ve el koymalar,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca yerine getirilir.
(2) Gümrük salonları ve gümrük kapılarında kaçak
eşya sakladığından kuşkulanılan kişilerin üzeri, eşyası, yükleri
ve araçları gümrük kontrolü amacıyla gümrük görevlilerince aranabilir.
Yapılan arama sonucunda tespit edilen kaçak eşyaya derhal el konulur.
(3) Gümrük bölgesine 4458 sayılı Gümrük Kanunu
gereğince belirlenen kapı ve yollardan başka yerlerden girmek, çıkmak
veya geçmek yasaktır. Bu yerlerde rastlanacak kişi ve her nevi taşıma
araçları yetkili memurlar tarafından durdurulur ve kişilerin eşya,
yük ve üzerleri ile varsa taşıma araçları aranır. Yapılan arama sonucunda
tespit edilen kaçak eşyaya derhal el konulur.
Kaçak eşya naklinde
kullanılan taşıta el koyma
MADDE 9- (1) Bu Kanunda tanımlanan
suçların işlenmesinde kullanılan taşıtlara 5271 sayılı Ceza Muhakemesi
Kanununun 128 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmüne göre el konulur.
(2) Sahibinin yabancı olması ya da soruşturma
ve kovuşturma devam ederken, kaçakçılık suçunun işlenmesinde tekrar
kullanılması halinde, el konulan araç alıkonulur. Sahibinin aracın
değeri kadar teminatı alıkoyma tarihinden itibaren yirmi gün içinde
gümrük idaresine teslim etmesi halinde araç, sahibine iade edilir.
Aksi takdirde, tasfiye idaresi tarafından soruşturma ve kovuşturma
sonucu beklenmeksizin derhal tasfiye olunur. Tasfiyenin satış suretiyle
gerçekleşmesi halinde, satıştan elde edilen gelirden taşıtın muhafaza
edilmesi ve satışı için gerekli olan bütün masraflar karşılandıktan
sonra kalan miktar kovuşturma sonucuna göre işlem yapılmak üzere
emanet hesabına alınır.
(3) İkinci fıkra hükmünün uygulanmasındaki değerden,
kara taşıtlarında karayolları zorunlu mali sorumluluk sigortasına
esas değer; deniz taşıtlarında, tekne ve makine sigortasına esas
teşkil eden değer; sigortasız taşıtlar ile hava ve demiryolu taşıtlarında
piyasa değeri anlaşılır.
El konulan eşyanın
muhafazası
MADDE 10- (1) Kaçak şüphesiyle
el konulan eşya ile 9 uncu maddenin ikinci fıkrası gereğince alıkonulan
taşıt ve araç, gümrük idaresine bilgi verilmek kaydıyla tasfiye idaresine;
tasfiye idaresinin bulunmaması halinde, kaçak eşya deposu bulunan
gümrük idaresine; kaçak eşya deposunun bulunmaması halinde mahallin
en büyük mülki idare amirinin uygun göreceği yere; miktarı, cinsi,
markası, tipi, modeli, seri numarası gibi eşyanın ayırıcı özelliklerini
gösterir bir tutanakla teslim edilir.
(2) El konulan deniz taşıtları, el koyma tarihinden
itibaren yedi gün içinde sahibi tarafından teminatla teslim alınmaması
halinde, muhafaza ve zorunlu bakım giderleri sahiplerince ya da
donatanlarınca karşılanmak üzere en yakın liman işletme müdürlüğüne
teslim edilir. Masraflar, el koyma tarihinden itibaren yedi gün içinde
sahiplerince ya da donatanlarınca karşılanmadığı takdirde tasfiye
idaresi tarafından soruşturma ve kovuşturma sonucu beklenmeksizin
derhal tasfiye olunur.
(3) Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca el konulan
eşya ve taşıma araçlarının muhafazası, depolanması, yüklenmesi,
boşaltılması, nakliyesi ve tasfiyesi nedeniyle yapılan masraflar
tasfiye idaresince karşılanır.
Yasak eşyanın geri
gönderilmesi
MADDE 11- (1) Yabancı ülkelerden
gelen yasak eşya, yükleme veya taşıma belgelerinde belirtilerek
gümrüğe getirilirse, teminat altında ve gerekli güvenlik tedbirleri
alınarak geldiği yere veya diğer bir ülkeye iade ve sevk olunur.
(2) Kaçakçılık suçunun konusunu toplum ve çevre
sağlığı yönünden tehlikeli ve zararlı eşya ile atık maddelerin
oluşturması halinde, ilgililer hakkında soruşturma işlemleri
başlatılmakla birlikte, bunlar gümrük yetkilileri tarafından derhal
getirildiği ülkeye iade edilir.
Müsadere
MADDE 12- Bu Kanunda tanımlanan
suçların işlenmesinde kullanılan araçlar ile kaçak eşya ve kazanç
müsaderesine ilişkin olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun eşya
ve kazanç müsaderesine ilişkin hükümleri uygulanır. Ancak kaçak
eşya taşımasında kullanılan veya kullanılmaya teşebbüs edilen
her türlü taşıma aracının müsadere edilebilmesi için, aşağıdaki
koşullardan birinin gerçekleşmesi gerekir:
a) Kaçak eşyanın, suçun işlenmesini kolaylaştıracak
veya fiilin ortaya çıkmasını engelleyecek şekilde özel olarak hazırlanmış
gizli tertibat içerisinde saklanmış veya taşınmış olması.
b) Kaçak eşyanın, taşıma aracı yüküne göre miktar
veya hacim bakımından tamamını veya ağırlıklı bölümünü oluşturması
veya naklinin bu aracın kullanılmasını gerekli kılması.
c) Taşıma aracındaki kaçak eşyanın, Türkiye'ye
girmesi veya Türkiye'den çıkması yasak veya toplum veya çevre sağlığı
açısından zararlı maddelerden olması.
Mülkiyetin kamuya
geçirilmesi
MADDE 13- (1) Bu Kanun hükümlerine
göre idari para cezasını gerektiren fiillerin konusunu oluşturan
eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir.
Kaim değerin belirlenmesi
MADDE 14- (1) Bu Kanunda tanımlanan
suçlar ve kabahatler dolayısıyla müsadere veya mülkiyetin kamuya
geçirilmesi yaptırımlarının konusunu oluşturan eşyanın kaim değerinden,
bu eşyanın gümrüklenmiş değeri anlaşılır.
Tasfiye
MADDE 15- (1) Bu Kanunda tanımlanan
suçların veya kabahatlerin konusunu oluşturması dolayısıyla müsadere
veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımlarının uygulanabileceği
eşya, sahibine iade edilemez. Ancak el konulan bu eşya, zarara uğraması,
değerinde esaslı ölçüde kayıp meydana gelme tehlikesinin varlığı
veya muhafazasının ciddi külfet oluşturması halinde, kararın kesinleşmesinden
önce de tasfiye edilebilir.
(2) Tasfiye kararı, soruşturma evresinde hâkim,
kovuşturma evresinde mahkeme tarafından verilir. Bu karar, el koyma
koruma tedbirinin uygulandığı veya birinci fıkradaki tasfiye
nedenlerinin bilahare ortaya çıktığı tarihten itibaren;
a) Eşyanın zarara uğraması veya değerinde esaslı
ölçüde kayıp meydana gelme tehlikesinin varlığı halinde üç gün,
b) Eşyanın muhafazasının ciddi külfet oluşturması
halinde onbeş gün,
içinde, eşyadan numune alınmasının mümkün olduğu durumlarda
numune alınarak, mümkün olmaması halinde ise gerekli tespitler
yaptırılarak verilir. Ancak, kamu davasının açıldığı tarihten
itibaren bir yıl içinde kovuşturmanın sonuçlanmaması halinde derhal
tasfiye kararı verilir.
(3) Satılarak tasfiye edilen eşya veya taşıma
araçlarının satış bedeli emanet hesabına alınır. Yargılama sonucunda;
a) Tasfiye edilen eşya veya taşıma araçlarının,
müsadere edilmeyip iadesine karar verilmesi,
b) Mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararına konu
teşkil eden eşyanın ilgilisine iadesine karar verilmesi,
hallerinde satış bedeli, satış tarihinden iade tarihine
kadar geçen süre için yasal faizi ile birlikte hak sahibine ödenir.
(4) El konulan eşyanın iadesine karar verilmesi
halinde, bu kararların uygulanmasında yürürlükte olan gümrük ve
dış ticaret mevzuatı uyarınca işlem yapılır.
(5) Bu Kanunun uygulamasında tasfiye, tasfiye
idaresi tarafından 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümlerine göre yapılır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Yetkili merciler
MADDE 16- (1) Bu Kanun hükümlerine
göre idari yaptırımlara karar vermeye gümrük komisyonları yetkilidir.
(2) Bu Kanunun kapsamına giren suçlar dolayısıyla
açılan davalar, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulunca belirlenen mahkemelerde görülür.
Davaya katılma
MADDE 17- (1) Bu Kanunda tanımlanan
suçlar dolayısıyla açılan davalarda mahkeme, iddianamenin bir örneğini
ilgili gümrük idaresine gönderir. Başvurusu üzerine, ilgili gümrük
idaresi açılan davaya katılan olarak kabul edilir.
Kaçakçılığı önleme,
izleme ve araştırmakla görevli olanlar
MADDE 18- (1) Mülkî amirler, Gümrük
Müsteşarlığı personeli ile Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel
Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı personel, bu
Kanunla yaptırım altına alınan fiilleri önleme, izleme ve araştırmakla
yükümlüdür.
(2) Kaçakçılık olaylarını ihbar edenlerin kimlikleri,
izinleri olmadıkça veya ihbarın niteliği haklarında suç oluşturmadıkça
açıklanamaz. Bu kişiler hakkında tanıkların korunmasına ilişkin
hükümler uygulanır.
Tutanaklar
MADDE 19- (1) Kaçakçılık fiillerinin
izlenmesine ilişkin tutanakların;
a) Tarih, yer, düzenleyenlerin unvan ve isimleri,
hâkim kararının tarih ve sayısı ile Cumhuriyet savcısının yazılı
emri ile yapılması durumunda emrin tarih ve sayısını,
b) Olay ve kanıtlarını, suç veya kabahat konusu
eşya ve taşıma araçlarının ayrıntılı olarak türü, kapsamı, miktar
ve nitelikleri ile nerede ve ne suretle el konulduklarını,
c) İlgilinin kimlik, iş ve yerleşim yeri ile varsa
ifadesini,
kapsaması ve imza altına alınması gereklidir.
(2) İşlemde hazır bulunan ilgililerce onanmak
üzere tutanağın kendilerini ilgilendiren kısımları okunur veya
okumaları için kendilerine verilir. Bu husus tutanağa yazılarak ilgililere imza
ettirilir. İmzadan kaçınma hâlinde nedenleri tutanağa geçirilir.
Gümrük komisyonları
MADDE 20- (1) Gümrük komisyonları;
ilgili gümrük ve muhafaza başmüdürü veya yetkilendireceği yardımcısının
başkanlığında, bir gümrük müdürü, bir gümrük muhafaza müdürü, bir
gümrük görevlisi ile mahallin ticaret ve sanayi odasınca görevlendirilen
bir temsilci olmak üzere beş kişiden oluşur ve oy çokluğu ile karar
verir.
(2) Gümrük komisyonlarının kuruluş ve çalışma
usul ve esasları Gümrük Müsteşarlığınca belirlenir.
Kontrollü teslimat
MADDE 21- (1) Bu Kanun çerçevesinde
yapılacak önleme ve izleme çalışmalarına ilişkin kontrollü teslimat
işlemleri, 13/11/1996 tarihli ve 4208 sayılı Kanunun 10, 11 ve 13 üncü
madde hükümleri çerçevesinde Gümrük Müsteşarlığı, Emniyet Genel
Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı
tarafından yürütülür.
Silâh kullanma yetkisi
MADDE 22- (1) 4458 sayılı Gümrük
Kanunu gereğince belirlenen kapı ve yollardan başka yerlerden Gümrük
bölgesine girmek, çıkmak veya geçmek isteyen kişiye "dur"
uyarısında bulunulmasına rağmen bu uyarıya uymaması halinde, havaya
ateş edilmek suretiyle uyarı yinelenir. Ancak, silâhla karşılığa
yeltenilmesi veya sair surette meşru müdafaa durumuna düşülmesi
halinde yetkili memurlar doğrudan hedefe ateş edebilir. Memurların
silâh kullanmalarından dolayı haklarında soruşturma ve kovuşturma
açılması halinde, bağlı bulunduğu kurum tarafından avukat sağlanır
ve avukatlık ücreti kurumlarınca karşılanır.
(2) Kaçakçılığı önleme, izleme ve araştırmakla
yükümlü olanlar, gümrük bölgesindeki her nevi deniz araçlarına yanaşıp
yük ve belgelerini incelemeye yetkilidir. Görevlilerin yanaşmasına
izin vermeyerek kaçan veya kaçmaya teşebbüs eden her nevi deniz araçlarına
uluslararası deniz işaretlerine göre telsiz, flama, mors ve benzeri
işaretlerle durması ihtar olunur. Bu ihtara uymayan deniz araçlarına
uyarı mahiyetinde ateş edilir. Buna da uymayıp kaçmaya devam ettiği
takdirde durmaya zorlayacak şekilde üzerine ateş edilir.
İkramiyeler
MADDE 23- (1) Kaçak zannı ile
eşya yakalanması halinde muhbir ve el koyanlara aşağıdaki esas ve
usullere göre ikramiye ödenir;
a) 6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer
Aletler Hakkında Kanunun 12 nci maddesine aykırılık suçlarından
yakalanan silâh ve mermiler ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 174
üncü maddesine muhalefet suçlarından yakalanan maddelerin olay
tarihine göre Milli Savunma Bakanlığınca her yıl belirlenen değeri
esas alınarak, sahipli yakalanması halinde değerinin yüzde yirmibeşi
kamu davasının açılmasını, yüzde yetmişbeşi ise mahkûmiyete ilişkin
hükmün veya müsadere kararının kesinleşmesini takip eden üç ay
içinde; sahipsiz yakalanmışsa yakalanan eşya değerinin yüzde ellisi
müsadere kararının kesinleşmesini takip eden üç ay içinde,
b) Uyuşturucu madde yakalamalarında, her türlü
uyuşturucu maddenin birim miktarı için Bakanlar Kurulunca tespit
edilecek sabit bir rakamın her yıl bütçe kanunlarında belirlenen
ikramiye katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak değerinin, sahipli
yakalanmış ise yarısı kamu davasının açılmasını, diğer yarısı
mahkûmiyete ilişkin hükmün veya müsadere kararının kesinleşmesini
takip eden üç ay içinde; sahipsiz yakalanmış ise tamamı müsadere kararının
kesinleşmesini takip eden üç ay içinde,
c) Bu maddenin (a) ve (b) bentlerindeki durumlar
dışındaki ikramiye ödemelerinde, çıkış kaçağı eşyanın FOB, giriş
kaçağı eşyanın CIF kıymeti esas alınır. Sahipsiz yakalanan eşyanın
değeri, mahallin en büyük mülkî amirinin görevlendireceği Maliye
Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı ve sanayi ve ticaret odası temsilcilerinden
oluşan üç kişilik heyet tarafından belirlenir. Kaçak eşya sahipli
yakalanmışsa kıymetinin yüzde ellisi, sahipsiz yakalanmışsa yüzde
yirmibeşi mahkûmiyete, etkin pişmanlıkta kamu davasının açılmamasına,
eşyanın müsaderesine ya da mülkiyetinin kamuya geçirilmesine
ilişkin kararların kesinleşmesini takip eden üç ay içinde,
el koyanların bağlı olduğu kurum bütçesinin ilgili
tertibinden ödenir.
(2) Dağıtılacak ikramiyenin yüzde ellisi muhbirlere,
yüzde ellisi el koyanlara verilir. İhbarsız yakalama olaylarında
ikramiyenin tamamı el koyanlara ödenir. Kaçakçılığı önleme, izleme
ve araştırmakla yükümlü olanlara muhbir ikramiyesi ödenmez. El koyma
ikramiyesine, ancak kaçak eşyanın yakalanması eylemine bizzat
ve fiilen katılan kaçakçılığı önleme, izleme ve araştırmakla görevli
olanlar hak kazanır.
(3) Bu maddeye göre ödenecek ikramiyeler damga
vergisi hariç vergi, resim ve harca tâbi değildir.
(4) Bu madde gereğince el koyanlara verilecek
ikramiyenin tutarı, olay bazında (2000) gösterge rakamının kamu
davasının açılması, mahkumiyet, müsadere ya da mülkiyetin kamuya
geçirilmesi kararının kesinleştiği tarihteki memur aylık katsayısı
ile çarpımının otuz katını geçemez.
(5) Bu maddenin (a) ve (b) bentlerinde sayılan durumlar
dışında kalan kaçakçılık fiillerine ilişkin adli ve idari para cezalarının
tahsilini müteakip tahsil edilen tutarın yüzde ellisi ile davalardan
dolayı hükmolunan vekâlet ücretlerinin yüzde kırkı davaların izlenme
ve savunması, eşyanın muhafazası, depolanması, yüklenmesi, boşaltılması
ve nakliyesi ile soruşturma ve izleme sırasında yapılan tahlil,
ekspertiz işleri ve Gümrük Müsteşarlığınca kurulacak kriminal laboratuvar
cihaz ve sarf malzemesinin temininde kullanılmak ve Gümrük Müsteşarlığınca
harcanmak üzere Başbakanlık Merkez Saymanlık Müdürlüğü nezdinde
açılacak emanet hesabına aktarılır. Bu hesaptan Gümrük Müsteşarlığınca
yapılan harcamalar, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 5018 sayılı
Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu hükümleri ile 832 sayılı Sayıştay
Kanununun vizeye ilişkin hükümlerine tabi değildir.
(6) Müşterek operasyonlarda ve kontrollü teslimat
uygulamalarında ikramiye ödenmesi ve ikramiye ödemelerine
esas birim fiyatların tespitine ilişkin esas ve usuller ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer hususlar, Maliye ve Milli Savunma bakanlıklarının
görüşü alınarak, İçişleri Bakanlığı ve Gümrük Müsteşarlığının
bağlı olduğu Bakanlıkça müştereken çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Kriminal laboratuvarlar
MADDE 24- (1) Kaçakçılık fiillerinin
önlenme, izlenme ve araştırılması çerçevesinde görev yapmak üzere
Gümrük Müsteşarlığınca kriminal laboratuvarlar kurulur. Bu laboratuvarların
çalışma usul ve esasları Gümrük Müsteşarlığınca çıkarılacak yönetmelikle
belirlenir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Geçici ve Son Hükümler
Yürürlükten kaldırılan
hükümler
MADDE 25- (1) 10/7/2003 tarihli
ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır.
GEÇİCİ MADDE 1- (1) Diğer mevzuatta,
mülga 7/1/1932 tarihli ve 1918 sayılı Kanun ile bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan 10/7/2003 tarihli ve 4926 sayılı Kanuna yapılan atıflar,
bu Kanuna yapılmış sayılır.
GEÇİCİ MADDE 2- (1) 21/12/2000 tarihli
ve 4616 sayılı 23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı
Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun
uyarınca davanın ertelenmesine karar verilmesi halinde, deneme
süresinin dolup dolmadığına bakılmaksızın, el konulan eşya derhal
tasfiye edilir.
Yürürlük
MADDE 26- (1) Bu Kanunun;
a) 23 üncü maddesi, yayımını takip eden ilk mali
yıl başında,
b) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 27- (1) Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.
|
|
Recep Tayyip Erdoğan |
|
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
|
Dışişleri Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
|
|
A. Gül |
A. Şener |
M. A. Şahin |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
|
B. Atalay |
A. Babacan |
M. Aydın |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Adalet
Bakanı |
|
|
N. Çubukçu |
K. Tüzmen |
C. Çiçek |
|
|
Millî
Savunma Bakanı V. |
İçişleri
Bakanı |
Maliye
Bakanı V. |
|
|
A. Aksu |
A. Aksu |
A. Şener |
|
|
Millî Eğitim Bakanı |
Bayındırlık ve İskân Bakanı |
Sağlık Bakanı |
|
|
H. Çelik |
F. N. Özak |
R. Akdağ |
|
|
Ulaştırma Bakanı |
Tarım ve Köyişleri Bakanı |
Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı |
|
|
B. Yıldırım |
M. M. Eker |
M. Başesgioğlu |
|
|
Sanayi ve Ticaret Bakanı |
En. ve Tab. Kay. Bakanı |
Kültür ve Turizm Bakanı |
|
|
A. Coşkun |
M. H. Güler |
A. Koç |
|
|
|
Çevre
ve Orman Bakanı |
|
|
|
|
O. Pepe |
|
ADALET KOMİSYONUNUN
KABUL ETTİĞİ METİN
KAÇAKÇILIKLA MÜCADELE
KANUNU TASARISI
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1- (1) Bu Kanunun amacı,
kaçakçılık fiilleri ve yaptırımları ile kaçakçılığı önleme, izleme,
araştırma, usul ve esaslarını belirlemektir.
Tanımlar
MADDE 2– (1) Bu Kanunda yer
alan;
a) Gümrük vergileri: Gümrük idaresi veya başka
idarelerce, eşyanın ithali veya ihracına bağlı olarak uygulanan
vergiler ile diğer malî yükümlülükleri,
b) Gümrüklenmiş değer: Uluslararası kıymet sözleşmesine
göre belirlenecek; ithal eşyası için eşyanın CIF kıymeti ile gümrük
vergileri toplamını, ihraç eşyası için FOB kıymeti ile gümrük vergileri
toplamını,
İfade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Kaçakçılık Fiilleri
Suçlar ve kabahatler
MADDE 3- (1) Eşyayı, gümrük işlemlerine
tâbi tutmaksızın Türkiye’ye ithal eden kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve onbin güne kadar
adlî para cezası ile cezalandırılır. Eşyanın, belirlenen gümrük
kapıları dışından Türkiye’ye ithal edilmesi halinde, verilecek
ceza üçte birinden yarısına kadar artırılır.
(2) Eşyayı, sahte belge kullanmak suretiyle gümrük
vergileri kısmen veya tamamen ödenmeksizin, Türkiye’ye ithal eden
kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası
ile cezalandırılır.
(3) Transit rejimi çerçevesinde taşınan serbest
dolaşımda bulunmayan eşyayı, rejim hükümlerine aykırı olarak
gümrük bölgesinde bırakan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve
beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(4) Belli bir amaç için kullanılmak veya işlenmek
üzere ülkeye geçici ithalat ve dahilde işleme rejimi çerçevesinde
getirilen eşyayı, sahte belge ile yurt dışına çıkarmış gibi işlem
yapan kişi, altı aydan üç yıla
kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(5) Birinci ilâ dördüncü fıkralarda tanımlanan
fiillerin işlenmesine iştirak etmeksizin, bunların konusunu
oluşturan eşyayı, bu özelliğini bilerek ve ticari amaçla satın
alan, satışa arz eden, satan, taşıyan veya saklayan kişi, altı aydan
iki yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(6) Özel kanunları gereğince gümrük vergilerinden
kısmen veya tamamen muaf olarak ithal edilen eşyayı, ithal amacı dışında
başka bir kullanıma tahsis eden, satan veya devreden ya da bu özelliğini
bilerek satın alan veya kabul eden kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis
ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(7) İthali kanun gereği yasak olan eşyayı ithal
eden kişi, fiil daha ağır bir cezayı gerektiren suç oluşturmadığı
takdirde, iki yıldan altı yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar
adlî para cezası ile cezalandırılır. İthali yasak eşyayı, bu özelliğini
bilerek satın alan, satışa arz eden, satan, taşıyan veya saklayan kişi,
aynı ceza ile cezalandırılır.
(8) Antrepo veya geçici depolama yerlerindeki
serbest dolaşımda bulunmayan eşyayı, gümrük idaresinin izni olmadan
kısmen veya tamamen çıkaran veya değiştiren kişiye, eşyanın gümrüklenmiş
değerinin iki katı idarî para cezası verilir.
(9) Geçici ithalat, dahilde işleme ve Gümrük kontrolü
altında işleme rejimi çerçevesinde ülkeye getirilen eşyayı,
gümrük işlemlerini gerçekleştirmeksizin serbest dolaşıma sokan
kişiye, eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idarî para cezası
verilir.
(10) Genel düzenleyici idarî işlemlerle ithali
yasaklanan eşyayı ithal eden kişiye, eşyanın gümrüklenmiş değerinin
dört katı idarî para cezası verilir. Eşyanın değersiz, artık veya
atık madde olması durumunda, idarî para cezası; dökme halinde gelen
eşya için ton başına yirmibin Türk Lirası, ambalajlı gelmesi halinde
kap başına dörtyüz Türk Lirası olarak hesaplanır.
(11) İthali, lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya
belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine
tâbi olan eşyayı, aldatıcı işlem ve davranışlarla ithal eden kişiye,
eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idarî para cezası verilir.
Eşyanın değersiz, artık veya atık madde olması durumunda, idarî para
cezası; dökme halinde gelen eşya için ton başına beşbin Türk Lirası,
ambalajlı gelmesi halinde kap başına yüz Türk Lirası olarak hesaplanır.
(12) İhracı kanun gereği yasak olan eşyayı Türkiye’den
ihraç eden kişi, fiil, daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı
takdirde, altı aydan iki yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî
para cezası ile cezalandırılır.
(13) Genel düzenleyici idarî işlemlerle ihracı
yasaklanan eşyayı ihraç eden kişiye, eşyanın gümrüklenmiş değerinin
iki katı idarî para cezası verilir. İhracı, lisansa, şarta, izne,
kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik
belgesine tâbi olan eşyayı aldatıcı işlem ve davranışlarla ihraç
eden kişiye, eşyanın gümrüklenmiş değerinin yarısı kadar idarî para
cezası verilir.
(14) İhracat gerçekleşmediği halde gerçekleşmiş
gibi göstermek ya da gerçekleştirilen ihracata konu malın cins,
miktar, evsaf veya fiyatını değişik göstererek ilgili kanun hükümlerine
göre teşvik, sübvansiyon veya parasal iadelerden yararlanmak suretiyle
haksız çıkar sağlayan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve onbin
güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Beyanname ve eki
belgelerde gösterilen ile gerçekte ihraç edilen eşya arasında yüzde
onu aşmayan bir fark bulunması halinde, sadece 27/10/1999 tarihli ve
4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümlerine göre işlem yapılır.
(15) Gümrük vergileri ödenmek suretiyle ihraç
edilebilen eşyayı, gümrük işlemlerine tâbi tutmaksızın veya aldatıcı
işlem ve davranışlarla gümrük vergileri kısmen veya tamamen ödenmeksizin
Türkiye’den ihraç eden kişiye, eşyanın gümrük vergilerinin iki katı
idarî para cezası verilir.
(16) İhracatın, aracı şirket üzerinden gerçekleştirilmesi
halinde, iştirake ilişkin hükümler saklı kalmak üzere, bu madde hükümlerine
göre ceza yaptırımı, imalatçı veya tedarikçi ihracatçılar hakkında
uygulanır. Ancak, bu Kanunun gerekli kıldığı nezaret görevini yerine
getirmeyen aracı şirket yetkililerine, malın gümrüklenmiş değerinin
yarısı kadar idarî para cezası verilir.
(17) Onaltıncı fıkra hariç, bu maddede tanımlanan
kabahatler, ancak kasten işlenebilir.
(18) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçlar
ile onuncu fıkrada tanımlanan kabahat fiilleri, teşebbüs aşamasında
kalmış olsa bile, tamamlanmış gibi cezalandırılır.
Nitelikli haller
MADDE 4- (1) Bu Kanunda tanımlanan
suçların ve kabahatlerin, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi
halinde, verilecek ceza iki kat artırılır.
(2) Bu Kanunda tanımlanan suçların ve kabahatlerin,
üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde, verilecek
ceza yarı oranında artırılır.
(3) Bu Kanunda tanımlanan suçların, tüzel kişinin
faaliyeti çerçevesinde veya yararına olarak işlenmesi halinde,
ayrıca bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
(4) Bu Kanunda tanımlanan suçların, kaçakçılık
fiillerini önlemek, izlemek, araştırmak ve soruşturmakla görevli
kişiler tarafından veya meslek ve sanatın sağladığı kolaylıklardan
yararlanmak suretiyle işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı
oranında artırılır.
(5) Bu Kanunda tanımlanan suçların ve kabahatlerin,
belgede sahtecilik yapılarak işlenmesi halinde, ayrıca bu suçtan
dolayı da cezaya hükmolunur.
(6) Kaçakçılık
fiillerini önlemek, izlemek ve araştırmakla görevli olup da bu Kanunda
tanımlanan suçların işlenmesine kasten göz yuman kişi, işlenen suçun
müşterek faili olarak sorumlu tutulur.
(7) Kaçakçılık suçunun konusunu oluşturan eşyanın,
Devletin siyasi, iktisadi veya askeri güvenliğini bozacak ya da
çevre veya toplum sağlığını tehdit edecek nitelikte olması halinde,
fiil daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde,
verilecek hapis cezası on yıldan az olamaz.
Etkin pişmanlık
MADDE 5- (1) 3 üncü maddede tanımlanan
suçlardan veya kabahatlerden birine iştirak etmiş olan kişi; resmî
makamlar tarafından haber alınmadan önce, fiili, diğer failleri
ve kaçak eşyanın saklandığı yerleri merciine haber verirse, verilen
bilginin, faillerin yakalanmasını veya kaçak eşyanın ele geçirilmesini
sağlaması halinde cezalandırılmaz. Haber alındıktan sonra fiilin
bütünüyle ortaya çıkmasına hizmet ve yardım eden kişiye verilecek
ceza üçte iki oranında indirilir.
(2) Yedinci fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan
suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek, soruşturma
evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin
iki katı kadar parayı Devlet Hazinesine ödediği takdirde, hakkında,
bu Kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek
ceza yarı oranında indirilir. Bu fıkra hükmü, mükerrirler hakkında
veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde
uygulanmaz.
Yolcu beraberinde
getirilen kaçak eşya
MADDE 6- (1) Yolcuların, gümrük
mevzuatına göre zatî ve hediyelik eşya kapsamı dışında olup beyanlarına
aykırı olarak üzerlerinde, eşyası arasında veya taşıma araçlarında
çıkan ya da başkasına ait olduğu halde kendi zatî eşyasıymış gibi
gösterdikleri eşyanın gümrük vergileri, gümrük idarelerince iki
kat olarak alınır ve eşya sahibine teslim edilir.
(2) Söz konusu eşyanın gümrükten kaçırılmak amacına
yönelik olarak saklanmış veya gizlenmiş olarak bulunması durumunda
gümrük idarelerince eşyanın gümrük vergileri üç kat olarak alınır
ve eşya sahibine teslim edilir.
(3) Birinci ve ikinci fıkralarda belirtilen eşya,
gümrük vergileri ödenmediği takdirde, gümrüğe terkedilmiş sayılır.
(4) Yolcuların, beyanlarına aykırı olarak üzerlerinde,
eşyası arasında veya taşıma araçlarında çıkan eşyanın ticari mahiyette
veya ithali veya ihracının yasak olması halinde 3 üncü madde hükümleri
uygulanır.
Deniz taşıtları
MADDE 7- (1) Hukuken geçerli
bir mazereti olmadığı halde, izinsiz olarak gümrük bölgesine girerek
sahile veya bir başka gemiye yanaşan geminin kaptanı, gemide yasak
eşya ya da yükleme veya taşıma belgelerinde yer almayan eşya bulunması
hallerinde, bu Kanundaki kaçakçılık suçuna ilişkin hükümlere göre
cezalandırılır.
(2) Yabancı
ülkelerden geldiği halde geçerli neden olmaksızın, belgelerinin
gösterdiği rota dışında Türkiye karasularında rastlanan gayrisafi
ikiyüz tonilato hacminden aşağı taşıtların yüküne elkonulur. Yükü
bulunmadığı halde, yükü olmadığını veya başka bir limana çıkarıldığını
veya avarya olduğunu kanıtlayamayan gemi kaptan veya acentesine,
tonilato başına yüz Türk Lirası idarî para cezası verilir.
Tekerrür
MADDE 8- (1) Bu Kanundaki kabahatler
dolayısıyla verilen idarî para cezasına ilişkin karar kesinleştikten
sonra tekrar kabahat işlenmesi halinde tekerrür hükümleri uygulanır.
(2) Tekerrür halinde, idarî para cezası yarı oranında
artırılır.
(3) İdarî para cezasının tamamen yerine getirilmesinden
itibaren üç yıl geçtikten sonra işlenen kabahat açısından, önceki
kabahat, tekerrüre esas teşkil etmez.
(4) Tekerrüre esas alınacak idarî para cezaları
hakkındaki kayıtların, Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde tutulmasına
ilişkin esas ve usuller yönetmelikle düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Usul Hükümleri
Arama ve elkoyma
MADDE 9- (1) Kaçak eşya, her
türlü silâh, mühimmat, patlayıcı ve uyuşturucu maddelerin bulunduğundan
şüphe edilen her türlü kap, ambalaj veya taşımaya yarayan diğer
araçlar ile kişilerin üzerlerinde yapılacak arama ve elkoymalar,
4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca
yerine getirilir.
(2) Gümrük salonları ve gümrük kapılarında kaçak
eşya sakladığından kuşkulanılan kişilerin üzeri, eşyası, yükleri
ve araçları gümrük kontrolü amacıyla gümrük görevlilerince aranabilir.
Yapılan arama sonucunda tespit edilen kaçak eşyaya derhal elkonulur.
(3) Gümrük bölgesine, Gümrük Kanunu gereğince
belirlenen kapı ve yollardan başka yerlerden girmek, çıkmak veya
geçmek yasaktır. Bu yerlerde rastlanacak kişi ve her nevi taşıma
araçları yetkili memurlar tarafından durdurulur ve kişilerin eşya,
yük ve üzerleri ile varsa taşıma araçları aranır. Yapılan arama sonucunda
tespit edilen kaçak eşyaya derhal elkonulur.
Kaçak eşya naklinde
kullanılan taşıta elkoyma
MADDE 10- (1) Bu Kanunda tanımlanan
suçların işlenmesinde kullanılan taşıtlara, Ceza Muhakemesi Kanununun
128 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmüne göre elkonulur.
(2) 13 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına girmesi, Türkiye’de
sicile kayıtlı olmaması ya da
soruşturma ve kovuşturma devam ederken, kaçakçılık suçunun işlenmesinde
tekrar kullanılması halinde, elkonulan araç alıkonulur. Sahibinin
aracın değeri kadar teminatı alıkoyma tarihinden itibaren otuz gün
içinde gümrük idaresine teslim etmesi halinde, araç sahibine iade
edilir. Aksi takdirde, tasfiye idaresi tarafından soruşturma ve
kovuşturma sonucu beklenmeksizin derhal tasfiye olunur. Tasfiyenin
satış suretiyle gerçekleşmesi halinde, satıştan elde edilen gelirden
taşıtın muhafaza edilmesi ve satışı için gerekli olan bütün masraflar
karşılandıktan sonra kalan miktar, kovuşturma sonucuna göre işlem
yapılmak üzere emanet hesabına alınır.
(3) İkinci fıkra hükmünün uygulanmasındaki değerden,
kara taşıtlarında kasko değeri; deniz taşıtlarında, tekne ve makine
sigortasına esas teşkil eden değer; sigortasız taşıtlar ile hava ve
demiryolu taşıtlarında ise, piyasa değeri anlaşılır.
Elkonulan eşyanın
muhafazası
MADDE 11- (1) Kaçak şüphesiyle
elkonulan eşya ile 10 uncu maddenin
ikinci fıkrası gereğince alıkonulan her türlü taşıt ve araç; miktarı,
cinsi, markası, tipi, modeli, seri numarası gibi eşyanın ayırıcı
özelliklerini gösterir bir tutanakla
gümrük idaresine teslim edilir.
(2) Gümrük idaresi, kaçak eşya ve taşıtların muhafazası
için gerekli görülen yerlerde depo temin eder.
(3) 10 uncu maddenin ikinci fıkrası hükümlerine
göre alıkonularak gümrük idaresine teslim edilen deniz taşıtları,
teminatla teslim alınmaması halinde, muhafaza ve zorunlu bakım
giderleri sahiplerince ya da donatanlarınca karşılanmak üzere
gümrük idaresince belirlenen liman işletme müdürlüğüne teslim
edilir. Masraflar, sahiplerince ya da donatanlarınca karşılandığı
sürece, taşıtın tasfiyesi yoluna gidilmez.
(4) Birinci ve üçüncü fıkralar uyarınca elkonulan
her türlü eşya ve taşıma araçlarının muhafazası, depolanması, yüklenmesi,
boşaltılması ve nakliyesi gibi nedenlerle yapılan masraflar, gümrük
idaresince karşılanır.
(5) Gümrük idaresinin bu madde gereğince ihtiyacı
olan giderler, genel bütçenin ilgili tertibinden karşılanır.
Yasak eşyanın geri
gönderilmesi
MADDE 12- (1) Yabancı ülkelerden
gelen yasak eşya, yükleme veya taşıma belgelerinde belirtilerek
gümrüğe getirilirse, teminat altında ve gerekli güvenlik tedbirleri
alınarak geldiği yere veya diğer bir ülkeye iade ve sevk olunur.
(2) Kaçakçılık suçunun konusunu, toplum ve çevre
sağlığı yönünden tehlikeli ve zararlı eşya ile atık maddelerin
oluşturması halinde, ilgililer hakkında soruşturma işlemleri
başlatılmakla birlikte, bunlar gümrük yetkilileri tarafından derhal
getirildiği ülkeye iade edilir.
Müsadere
MADDE 13- (1) Bu Kanunda tanımlanan
suçlarla ilgili olarak 26/9/2004
tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza
Kanununun eşya ve kazanç müsaderesine ilişkin hükümleri uygulanır.
Ancak, kaçak eşya taşımasında bilerek kullanılan veya kullanılmaya
teşebbüs edilen her türlü taşıma aracının müsadere edilebilmesi
için, aşağıdaki koşullardan birinin gerçekleşmesi gerekir:
a) Kaçak eşyanın, suçun işlenmesini kolaylaştıracak
veya fiilin ortaya çıkmasını engelleyecek şekilde özel olarak hazırlanmış
gizli tertibat içerisinde saklanmış veya taşınmış olması.
b) Kaçak eşyanın, taşıma aracı yüküne göre miktar
veya hacim bakımından tamamını veya ağırlıklı bölümünü oluşturması
veya naklinin, bu aracın kullanılmasını gerekli kılması.
c) Taşıma aracındaki kaçak eşyanın, Türkiye’ye
girmesi veya Türkiye’den çıkması yasak veya toplum veya çevre sağlığı
açısından zararlı maddelerden olması.
(2) Etkin pişmanlık nedeniyle fail hakkında cezaya
hükmolunmaması veya kamu davasının düşmesine karar verilmesi,
sadece suç konusu eşya ile ilgili olarak müsadere hükümlerinin
uygulanmasına engel teşkil etmez.
Mülkiyetin kamuya
geçirilmesi
MADDE 14- (1) 3 üncü maddenin
onuncu ve onbirinci fıkralarında tanımlanan kabahatlerin konusunu
oluşturan eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir.
Bu Kanunun arama ve elkoyma ile müsadereye ilişkin hükümleri, bu
kabahatlerin işlenmesinde kullanılan veya kullanılmak üzere hazırlanan
eşya ve taşıma araçları ile ilgili olarak da uygulanır.
Kaim değer
MADDE 15- (1) Bu Kanunda tanımlanan
suçlar ve kabahatler dolayısıyla müsadere veya mülkiyetin kamuya
geçirilmesi yaptırımlarının konusunu oluşturan eşyanın kaim değerinden,
bu eşyanın gümrüklenmiş değeri anlaşılır.
Tasfiye
MADDE 16- (1) Bu Kanunda tanımlanan
suçların veya kabahatlerin konusunu oluşturması dolayısıyla müsadere
veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımlarının uygulanabileceği
eşya, sahibine iade edilemez. Bu eşya, kamu davasının açıldığı tarihten
itibaren bir yıl içinde kovuşturmanın sonuçlanmaması halinde derhal
tasfiye edilir. Ancak eşyanın;
a) Zarara uğraması, değerinde esaslı ölçüde kayıp
meydana gelme tehlikesinin varlığı halinde üç gün,
b) Muhafazasının ciddi külfet oluşturması halinde
onbeş gün,
içinde, eşyadan numune alınmasının mümkün olduğu durumlarda
numune alınarak, mümkün olmaması halinde ise gerekli tespitler yaptırılarak,
soruşturma evresinde hâkim, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından
tasfiyesine karar verilir.
(2) Satılarak tasfiye edilen eşya veya taşıma
araçlarının satış bedeli emanet hesabına alınır. Yargılama sonucunda;
a) Tasfiye edilen eşya veya taşıma araçlarının,
müsadere edilmeyip, iadesine karar verilmesi,
b) Mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararına konu
teşkil eden eşyanın ilgilisine iadesine karar verilmesi,
hallerinde; satış bedeli, satış tarihinden iade tarihine
kadar geçen süre için yasal faizi ile birlikte hak sahibine ödenir.
(3) Elkonulan eşyanın iadesine karar verilmesi
halinde, bu kararların uygulanmasında yürürlükte olan gümrük ve
dış ticaret mevzuatı uyarınca işlem yapılır.
(4) Bu Kanunun uygulamasında tasfiye, tasfiye
idaresi tarafından Gümrük Kanunu hükümlerine göre yapılır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Yetkili merciler
MADDE 17- (1) Bu Kanun hükümlerine
göre idarî para cezasına karar vermeye Cumhuriyet savcısı, 15 inci
madde hükümlerine göre mülkiyetin kamuya geçirilmesine ise Cumhuriyet
savcısının talebi üzerine, sulh ceza mahkemesi yetkilidir. Bu kararlara
karşı, 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümlerine
göre kanun yoluna başvurulabilir.
(2) Bu Kanun kapsamına giren suçlar dolayısıyla
açılan davalar, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve
Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye ceza mahkemelerinde
görülür. Ancak bu suçlarla bağlantılı olarak resmi belgede sahtecilik
suçunun işlenmesi halinde, görevli mahkeme, ağır ceza mahkemesidir.
Davaya katılma
MADDE 18- (1) Bu Kanunda tanımlanan
suçlar dolayısıyla açılan davalarda mahkeme, iddianamenin bir örneğini
ilgili gümrük idaresine de gönderir. Başvurusu üzerine, ilgili
gümrük idaresi açılan davaya katılan olarak kabul edilir.
Kaçakçılığı önleme,
izleme ve araştırmakla görevli olanlar
MADDE 19- (1) Mülkî amirler, Gümrük
Müsteşarlığı personeli ile Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel
Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve sorumluluk bölgelerinde
Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde olan sınır birliklerine
bağlı personel, bu Kanunla yaptırım altına alınan fiilleri önleme,
izleme ve araştırmakla yükümlüdürler.
(2) Kaçakçılığı önleme, izleme ve soruşturmakla
görevli olanlar, operasyon gerektiren kaçakçılık olaylarından haberdar
olduklarında kanunî görevlerini yapmaya başlar ve aynı zamanda
mahallin en büyük mülkî amirine de bilgi verirler.
(3) Kaçakçılığı önleme, izleme ve soruşturmakla
görevli olanların bu Kanun kapsamına giren suçlarla ilgili bilgi
ve belge talepleri, kamu veya özel, gerçek veya tüzel kişilerce, savunma
hakkına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla eksiksiz olarak karşılanmak zorundadır.
(4) Kaçakçılık olaylarını ihbar edenlerin kimlikleri,
izinleri olmadıkça veya ihbarın niteliği haklarında suç oluşturmadıkça
açıklanamaz. Bu kişiler hakkında tanıkların korunmasına ilişkin
hükümler uygulanır.
Tutanaklar
MADDE 20- (1) Kaçakçılık fiillerinin
izlenmesine ilişkin tutanakların;
a) Tarih, yer, düzenleyenlerin unvan ve isimleri,
hâkim kararının tarih ve sayısı ile Cumhuriyet savcısının yazılı
emri ile yapılması durumunda emrin tarih ve sayısını,
b) Olay ve kanıtlarını, suç veya kabahat konusu
eşya ve taşıma araçlarının ayrıntılı olarak türü, kapsamı, miktar
ve nitelikleri ile nerede ve ne suretle el konulduklarını,
c) İlgilinin kimlik, iş ve yerleşim yeri ile varsa
ifadesini,
kapsaması ve imza altına alınması gereklidir.
(2) İşlemde hazır bulunan ilgililerce onanmak
üzere tutanağın kendilerini ilgilendiren kısımları okunur veya
okumaları için kendilerine verilir. Bu husus tutanağa yazılarak ilgililere imza
ettirilir. İmzadan kaçınma halinde nedenleri tutanağa geçirilir.
Kontrollü teslimat
MADDE 21- (1) Bu Kanun çerçevesinde
yapılacak kontrollü teslimat işlemleri, 13/11/1996 tarihli ve 4208
sayılı Kanunun 10 uncu, 11 inci
ve 13 üncü maddeleri hükümleri çerçevesinde Gümrük Müsteşarlığı,
Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik
Komutanlığı tarafından yürütülür.
Silâh kullanma yetkisi
MADDE 22- (1) Gümrük Kanunu gereğince
belirlenen kapı ve yollardan başka yerlerden gümrük bölgesine girmek,
çıkmak veya geçmek isteyen kişiye “dur” uyarısında bulunulmasına
rağmen bu uyarıya uymaması halinde, havaya ateş edilmek suretiyle
uyarı yinelenir. Ancak, silâhla karşılığa yeltenilmesi ve sair surette
meşru müdafaa durumuna düşülmesi halinde, yetkili memurlar saldırıyı
etkisiz kılacak oranda doğrudan hedefe ateş edebilir. Memurların
silâh kullanmalarından dolayı haklarında soruşturma ve kovuşturma
açılması halinde, bağlı bulunduğu kurum tarafından avukat sağlanır
ve avukatlık ücreti kurumlarınca karşılanır.
(2) Kaçakçılığı önleme, izleme ve araştırmakla
yükümlü olanlar, gümrük bölgesindeki her nevi deniz araçlarına yanaşıp
yük ve belgelerini incelemeye yetkilidir. Görevlilerin yanaşmasına
izin vermeyerek kaçan veya kaçmaya teşebbüs eden her nevi deniz araçlarına
uluslararası deniz işaretlerine göre telsiz, flama, mors ve benzeri
işaretlerle durması ihtar olunur. Bu ihtara uymayan deniz araçlarına
uyarı mahiyetinde ateş edilir. Buna da uymayıp kaçmaya devam ettiği
takdirde durmaya zorlayacak şekilde üzerine ateş edilir.
İkramiyeler
MADDE 23- (1) Kaçak zannı ile eşya
yakalanması halinde muhbir ve elkoyanlara aşağıdaki esas ve usullere
göre ikramiye ödenir.
a) 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silâhlar
ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 12 nci maddesine aykırılık
suçlarından yakalanan silâh ve mermiler ile Türk Ceza Kanununun 174
üncü maddesine muhalefet suçlarından yakalanan maddelerin olay
tarihine göre Milli Savunma Bakanlığınca her yıl belirlenen değeri
esas alınarak, sahipli yakalanması halinde değerinin yüzde yirmibeşi
kamu davasının açılmasını, yüzde yetmişbeşi ise mahkûmiyete ilişkin
hükmün veya müsadere kararının kesinleşmesini takip eden üç ay
içinde; sahipsiz yakalanmışsa yakalanan eşya değerinin yüzde ellisi
müsadere kararının kesinleşmesini takip eden üç ay içinde,
b) Uyuşturucu madde yakalamalarında, her türlü
uyuşturucu maddenin birim miktarı için Bakanlar Kurulunca tespit
edilecek sabit bir rakamın memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu
bulunacak değerinin, sahipli yakalanmış ise yarısı kamu davasının
açılmasını, diğer yarısı mahkûmiyete ilişkin hükmün veya müsadere
kararının kesinleşmesini takip eden üç ay içinde; sahipsiz yakalanmış ise tamamı müsadere kararının
kesinleşmesini takip eden üç ay içinde,
c) Bu maddenin (a) ve (b) bentlerindeki durumlar
dışındaki ikramiye ödemelerinde, çıkış kaçağı eşyanın FOB, giriş
kaçağı eşyanın CIF kıymeti esas alınır. Sahipsiz yakalanan eşyanın
değeri, mahallin en büyük mülkî amirinin görevlendireceği Maliye
Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı ve sanayi ve ticaret odası temsilcilerinden
oluşan üç kişilik heyet tarafından belirlenir. Kaçak eşya sahipli
yakalanmışsa kıymetinin yüzde ellisi, sahipsiz yakalanmışsa yüzde
yirmibeşi mahkûmiyete, etkin pişmanlıkta kamu davasının açılmamasına,
eşyanın müsaderesine ya da mülkiyetinin kamuya geçirilmesine
ilişkin kararların kesinleşmesini takip eden üç ay içinde,
elkoyanların bağlı olduğu kurum bütçesinin ilgili tertibinden
ödenir.
(2) Dağıtılacak ikramiyenin yüzde ellisi muhbirlere,
yüzde ellisi elkoyanlara verilir. İhbarsız yakalama olaylarında
ikramiyenin tamamı elkoyanlara ödenir. Kaçakçılığı önleme, izleme
ve soruşturmakla yükümlü olanlara muhbir ikramiyesi ödenmez. Elkoyma
ikramiyesine, ancak kaçak eşyanın yakalanması eylemine bizzat
ve fiilen katılan kaçakçılığı önleme, izleme ve soruşturmakla görevli
olanlar hak kazanır.
(3) Bu maddeye göre ödenecek ikramiyeler, damga
vergisi hariç vergi, resim ve harca tâbi tutulmaz.
(4) Bu madde gereğince elkoyanlara verilecek
ikramiyenin tutarı olay başına (30000) gösterge rakamının, kamu
davasının açılması, mahkumiyet, müsadere ya da mülkiyetin kamuya
geçirilmesi kararının kesinleştiği tarihteki memur aylık katsayısı
ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçemez. Ancak, bir yılda ödenecek
ikramiye, (120000) gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla
çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçemez.
(5) Müşterek operasyonlarda ve kontrollü teslimat
uygulamalarında ikramiye ödenmesi ve ikramiye ödemelerine
esas birim fiyatların tespitine ilişkin esas ve usuller ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer hususlar, Maliye ve Milli Savunma bakanlıklarının
görüşü alınarak, İçişleri Bakanlığı ve Gümrük Müsteşarlığının
bağlı olduğu Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Kriminal laboratuvar
MADDE 24- (1) Kaçakçılık fiillerinin
önlenme, izlenme ve araştırılması çerçevesinde görev yapmak üzere
Gümrük Müsteşarlığınca kriminal laboratuvarlar kurulur. Bu laboratuvarların
çalışma usul ve esasları Gümrük Müsteşarlığınca çıkarılacak yönetmelikle
belirlenir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Geçici ve Son Hükümler
Yürürlükten kaldırılan
hükümler
MADDE 25- (1) 10/7/2003 tarihli
ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır.
GEÇİCİ MADDE 1- (1) Diğer kanunlarda,
mülga 7/1/1932 tarihli ve 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine
Dair Kanun ile bu Kanunla yürürlükten kaldırılan Kaçakçılıkla Mücadele
Kanununa yapılan atıflar, bu Kanuna yapılmış sayılır.
GEÇİCİ MADDE 2- (1) 21/12/2000 tarihli
ve 4616 sayılı 23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı
Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun
uyarınca davanın ertelenmesine karar verilmesi halinde, deneme
süresinin dolup dolmadığına bakılmaksızın, elkonulan eşya derhal
tasfiye edilir.
GEÇİCİ MADDE 3- (1) Gümrük idaresi,
kaçak şüphesiyle elkonulan eşya ile 10 uncu maddenin ikinci fıkrası
gereğince alıkonulan taşıt ve araçların muhafazası için 1/1/2009
tarihine kadar kaçak eşya depoları kurar veya mevcut depolardan
kiralamak veya satın almak yoluyla yararlanır. Kaçak eşya depoları
için gerekli olan giderleri karşılamak üzere Gümrük Müsteşarlığı
bütçesine, yeterli ödenek konulur.
(2) 11 inci maddenin ikinci fıkrasındaki depo ve
tesisler temin edilinceye kadar, kaçak şüphesiyle elkonulan eşya
ile 10 uncu maddenin ikinci fıkrası gereğince alıkonulan her türlü
taşıt ve araç, en yakın gümrük idaresine veya gümrük idaresince izin
verilen yerlere miktar, cins, marka, tip, model, seri numarası gibi
eşyanın ayırıcı özelliklerini gösterir bir tutanakla teslim edilir.
(3) Eşyanın miktar bakımından fazla olması veya
saklanması özel tesis ve tertibatı gerektirmesi halinde, eşya,
özelliklerine göre doğrudan ilgili idarelere, bunun mümkün olmaması
halinde İçişleri Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı ile Maliye Bakanlığı
Tasfiye İşleri Döner Sermaye İşletmeleri Genel Müdürlüğünce belirlenecek
usul ve esaslara göre mahallin en büyük mülkî amirinin uygun göreceği
bir yere konulur.
(4) Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan Kaçakçılıkla
Mücadele Kanununun 35 inci maddesinin (g) bendi uyarınca Gümrük
Müsteşarlığınca harcanmasını teminen emanet hesabında bulunan
tutar, 11 inci maddede belirtilen amaçlar doğrultusunda kullanılmak
üzere bir yandan bütçenin (B) işaretli cetveline gelir, diğer yandan
Gümrük Müsteşarlığı bütçesinin ilgili tertiplerine ödenek olarak
kaydedilir.
(5) 31/12/2011 tarihine kadar, bu Kanunun 23 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde sayılan durumlar
dışında kalan kaçakçılık fiillerine ilişkin adlî ve idarî para cezalarının
tahsilini müteakip yüzde ellisi; davaların izlenmesi, savunulması
ve soruşturulması sırasında yapılan tahlil, ekspertiz işleri ile
Gümrük Müsteşarlığınca kurulacak kriminal laboratuvar cihaz ve
sarf malzemesinin temini ve 11 inci
maddede belirtilen amaçlar doğrultusunda kullanılmak üzere bir yandan bütçenin (B) işaretli cetveline
gelir, diğer yandan Gümrük Müsteşarlığı bütçesinin ilgili tertiplerine
ödenek olarak kaydedilir.
GEÇİCİ MADDE 4- (1) Mülga Kaçakçılığın
Men ve Takibine Dair Kanun ile bu Kanunla yürürlükten kaldırılan
Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa göre kaçak zannı ile elkonulan
veya Gümrük Kanununa göre Devlete intikal ederek kamu kurum ve kuruluşları
ile mahalli idarelerde muhafaza edilmekte olan akaryakıtlardan bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla tasfiyesi yapılmamış
olanlar, bunları muhafaza eden kamu kurum ve kuruluşları ile mahalli
idarelere bedelsiz tahsis edilmiş sayılır. Bu şekilde tahsis edilen
akaryakıtlardan herhangi bir vergi ve resim alınmaz.
(2) Kaçak zannı ile elkonulan akaryakıtlardan
yargılama sonucunda mahkemesince, sahibine iadesine karar verilenlerin
bedeli, Hazineden karşılanır.
Yürürlük
MADDE 26- (1) Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 27- (1) Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.