Dönem: 22 Yasama Yılı: 5
TBMM (S.
Sayısı: 1381)
Türkiye Cumhuriyeti ile Bahreyn Krallığı Hükümeti Arasında Gelir
Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi
Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı
ve
Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/1207)
Not: Tasarı Başkanlıkça; Plan ve Bütçe ile Dışişleri komisyonlarına
havale edilmiştir.
|
T.C. |
|
|
|
|
Başbakanlık |
|
|
|
Kanunlar
ve Kararlar |
|
|
|
Genel
Müdürlüğü |
|
|
|
Sayı:
B.02.0.KKG.0.10/101-1266/2385 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Dışişleri
Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca
Gereğini
arz ederim.
Recep
Tayyip Erdoğan
Başbakan
GEREKÇE
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bahreyn
Krallığı Hükümeti arasında sermaye, teknoloji ve hizmet hareketlerinin
geliştirilmesi, her iki Devletin de refahına katkıda bulunacaktır.
Bu unsurlara ilişkin hareketlerin geliştirilmesinde çifte
vergilendirme nedeniyle ortaya çıkan sorunların çözümü önem arz
etmektedir. Bu amaçla, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bahreyn
Krallığı Hükümeti arasında 14 Kasım 2005 tarihinde Manama’da “Gelir
Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi
Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması” imzalanmıştır.
Anlaşma ile gerçek ve
tüzel kişilerin aynı gelir üzerinden iki Devlette birden vergilendirilmesinin
(çifte vergilendirme) önlenmesi amaçlanmaktadır. Bu amacı sağlamak
üzere, vergileme hakkı, gelir unsurları itibariyle ikamet edilen
veya kaynak Devletlerden birine bırakılmakta veya bu mümkün olmazsa
iki Devlet arasında paylaştırılmaktadır. Böylece, Akit Devletlerden
birinde yatırım yapan, teknoloji veya hizmet sunan diğer Devlet mukimlerinin,
o Devletin mükelleflerine göre daha ağır vergilendirilmesine engel
olunmakta ve teşebbüslerin risk almadan önce ileride karşılarına
çıkacak her türlü vergi ile ilgili mükellefiyeti hesaplayabilmeleri
sağlanmaktadır. Çifte vergilendirmenin Akit Devletlerde önlenmesi
ile Bahreynli yatırımcılar için Türkiye’nin, Türk yatırımcılar için
ise Bahreyn’in daha cazip hale geleceği tabiidir.
Anlaşmanın kapsamına
aldığı vergiler açısından çifte vergilendirmenin ve vergi kaçakçılığının
nasıl önleneceği ve muhtelif gelir unsurlarının vergilendirilmesine
ilişkin ilkeler ve düzenlemeler, ilişikte yer alan Anlaşmanın madde
gerekçelerinde ayrıntılarıyla açıklanmıştır.
ANLAŞMA MADDELERİNİN
GEREKÇELERİ
“Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Bahreyn Krallığı Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden
Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına
Engel Olma Anlaşması” 29 maddeden meydana gelmiştir. Anlaşma maddelerinin
gerekçeleri aşağıda belirtilmiştir.
Madde 1- Kapsanan
Kişiler
1 inci madde hükmü gereğince
bu Anlaşma, Akit Devletlerden birinin veya her ikisinin mukimi olan
kişilere uygulanacaktır.
Diğer bir ifade ile bu
Anlaşma, milliyet farkı gözetilmeksizin Akit Devletler (Türkiye
ve Bahreyn)den birinde veya her ikisinde mukim olan kişileri kapsamına
almaktadır.
Madde 2- Kavranan
Vergiler
Bu madde, Anlaşmanın
kavradığı vergilerin belirlenmesinde ve tarifinde açıklığı temin
etme amacını gütmektedir.
Maddenin 1 inci fıkrası,
Anlaşmanın, ne şekilde alındığına bakılmaksızın bir Akit Devlet,
politik alt bölümleri ya da mahalli idareleri tarafından gelir
üzerinden alınan vergilere uygulanacağını belirtmektedir.
2 nci fıkra, gelir üzerinden
alınan vergilerin kapsamını belirlemektedir.
3 üncü fıkrada, Anlaşmanın
Akit Devletlerdeki mevcut vergilerden hangilerine uygulanacağı
belirtilmektedir. Anlaşma kapsamına giren vergilerin; Bahreyn’de
22/1979 sayılı Emir Hükmü uyarınca ödenen gelir vergisi (Petrol Vergisi);
Türkiye’de ise gelir ve kurumlar vergilerinden ibaret olduğu belirtilmiştir.
4 üncü fıkra, Anlaşmanın
imza tarihinden sonra mevcut vergilere ilave olarak veya onların
yerine uygulanan ve mevcut vergilerle aynı nitelikte olan veya onlara
önemli ölçüde benzeyen vergilerin de Anlaşma kapsamına gireceğini
hükme bağlamakta, ayrıca, Akit Devletlerin yetkili makamlarının,
ilgili vergi mevzuatlarında yaptıkları önemli değişiklikleri
birbirlerine bildirmelerini öngörmektedir.
Madde 3- Genel Tanımlar
Bu maddede, Anlaşmada
kullanılan terimlerin yorumu için gerekli genel tanımlar yer almaktadır.
Söz konusu maddede
sırasıyla, “Bahreyn”, “Türkiye”, “Bir Akit Devlet” ve “Diğer Akit Devlet”,
“Vergi”, “Kişi”, “Şirket”, “Vatandaş”, “Bir Akit Devletin Teşebbüsü”
ve “Diğer Akit Devletin Teşebbüsü”, “Yetkili Makam” ve “Uluslararası
Trafik” terimlerinin tanımı yer almaktadır.
Maddenin 2 nci fıkrasında,
Anlaşmada tanımlanmamış terimlerin, Akit Devletlerin iç mevzuatlarında
öngörülen anlamları taşıdığı öngörülmekte, ancak Akit Devletlerin
yürürlükteki vergi mevzuatlarında bu terime karşılık gelen anlamın
diğer mevzuatlarındaki anlama göre üstünlük taşıyacağı belirtilmektedir.
Madde 4- Mukim
Akit Devletlerin vergileme
yetkisi, Anlaşmanın birçok maddesinde doğrudan doğruya “mukim”
kavramına göre çözümlenmektedir. Bu çerçevede, gerçek ve tüzel kişilerin
hangi Devletin mukimi addedileceği hususu büyük bir önem arz etmektedir.
Maddenin 1 inci fıkrasında,
Anlaşmanın amaçları bakımından, Bahreyn yönünden, Bahreyn vatandaşı
olan ve ilgili mali yılda bir veya birkaç seferde toplam olarak en az
183 gün Bahreyn’de bulunan bir gerçek kişiyi ve Bahreyn’de kurulan ya
da yönetim merkezi Bahreyn’de bulunan bir şirket veya diğer tüzel kişiler;
Türkiye yönünden ise Türk mevzuatı gereğince ev, ikametgah, kanuni
ana merkez, yönetim yeri veya benzer yapıda diğer herhangi bir kriter
nedeniyle vergi mükellefiyeti altına giren kişi “mukim” addedilmektedir.
Ancak, bu terim bir Akit Devletteki kaynaklardan elde edilen gelir
veya sermaye değer artış kazançları nedeniyle o Devlette vergiye
tabi tutulan herhangi bir kişiyi kapsamayacaktır. Gelir Vergisi
Kanunumuz Türkiye’de yerleşmiş gerçek kişileri, Kurumlar Vergisi
Kanunumuz ise Kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunan kurumları
tam mükellef addettiğinden, 1 inci fıkra hükmüyle vergi hukukumuza
tam bir paralellik sağlanmaktadır.
2 nci fıkrada, gerçek
kişilerin 1 inci fıkrada belirtilen kriterler nedeniyle her iki
Devletin de mukimi addedilmesi halinde, bu kişilerin hangi kıstaslar
kullanılmak suretiyle yalnızca bir Devletin mukimi addedileceği
hususu çözümlenmektedir.
3 üncü fıkrada ise,
gerçek kişi dışında kalan kişilerin her iki Akit Devletin de mukimi
olması halinde, mukimliğin tayininde bu kişilerin etkin yönetim
merkezinin esas alınacağı hükme bağlanmıştır. Ancak, bu kişinin etkin
yönetim merkezinin bir Akit Devlette, kanuni ana merkezinin diğer
Akit Devlette bulunması durumunda Akit Devletlerin yetkili makamları
karşılıklı anlaşma ile bu kişinin kanuni ana merkezinin gerçek etkin
yönetim merkezi olarak kabul edilip edilmeyeceğini belirlemek
için birbirlerine danışacaklardır.
Madde 5- İşyeri
İşyerinin tanımına
ilişkin bu madde son derece önemlidir. Bilindiği üzere, Gelir ve Kurumlar
Vergisi Kanunlarımız, dar mükellefler açısından ticari kazancın
Türkiye’de elde edilmiş sayılması için, kazanç sahiplerinin Türkiye’de
işyerinin bulunmasını veya daimi temsilci bulundurmasını ve kazancın
bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden doğmasını
şart koşmaktadır. Aynı şekilde, Anlaşmanın 7 nci maddesinde de yalnızca
işyerine atfedilebilen ticari kazancın kaynak devlette vergilenebileceği
prensibi getirilmiştir.
7 fıkra halinde düzenlenen
bu maddede, hangi durumlarda bir işyerinin oluşup oluşmayacağı hususu
bütün ayrıntılarıyla açıklanmaktadır.
1 inci fıkrada, “işyeri”
teriminin genel bir tanımı yapılmaktadır.
2 nci fıkrada, kapsama
özellikle dahil edilen işyerlerine örnekler verilmektedir ki bunlar;
yönetim yeri, şube, büro, fabrika, atelye, maden ocağı, petrol veya
doğal gaz kuyusu, taş ocağı veya doğal kaynakların çıkarıldığı diğer
herhangi bir yer, rafineri, satış yeri ve başkaları için depolama
hizmeti veren bir kişiye ait bir depodur.
3 üncü fıkrada, 9 ayı
aşan bir süre devam eden bir inşaat şantiyesi, yapım veya kurma projesinin
de işyeri sayılacağı hükme bağlanmıştır.
4 üncü fıkrada, işyeri kapsamı dışında kalan hususlar belirtilmiştir.
5 inci fıkrada, daimi
temsilcilik düzenlenmiştir. Bu fıkraya göre, bir kişi, bir Akit Devlette,
diğer Akit Devletin bir teşebbüsü adına hareket ederse ve faaliyetleri
teşebbüs için mal veya ticari eşya satın alımı ile sınırlı olmadıkça
ilk bahsedilen Devlette teşebbüs adına mukavele akdetme yetkisine
sahip olur ve bu yetkisini düzenli olarak kullanırsa veya böyle bir
yetkisi olmamasına rağmen teşebbüs adına düzenli olarak sevk ettiği
ya da sipariş verdiği mallardan veya ticari eşyadan ilk bahsedilen
Devlette düzenli olarak mal veya ticari eşya stoku bulundurursa
bu Devlette bir işyerine sahip kabul edilecektir.
Anlaşmada işyeri ve
daimi temsilci ayrı ayrı maddelerde düzenlenmeyip, her ikisi de
“işyeri” maddesinde düzenlendiğinden, bu fıkra hükmüyle, Gelir
Vergisi Kanununun dar mükelleflerin ticari kazançlarının Türkiye’de
vergilendirilmesine imkân tanıyan daimi temsilciliğe ilişkin hükümleri
Anlaşmaya yansıtılmış olmaktadır.
6 ncı fıkrada, bir
Akit Devlet teşebbüsünün, diğer Akit Devlette, işlerini yalnızca
kendi işlerine olağan şekilde devam eden bir simsar, genel komisyon
acentesi veya bağımsız statüde diğer harhangi bir acente vasıtasıyla
yürütmesi halinde bu diğer Devlette bir işyerinin var sayılmayacağı
hükme bağlanmıştır.
7 nci fıkrada ise, iki
ayrı Akit Devlette mukim olan şirketlerin birbirlerini kontrol etmesinin,
bunlardan herhangi birinin diğeri için bir işyeri oluşturmayacağı
hükme bağlanmaktadır.
Madde 6- Gayrimenkul
Varlıklardan Elde Edilen Gelir
Bu madde yalnızca gayrimenkul
sermaye iratlarını değil, aynı zamanda gayrimenkullerden kaynaklanacak
her türlü gelir unsurunu da kapsamaktadır.
Maddenin 1 inci fıkrası
ile gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelirin (tarım veya ormancılıktan
elde edilen gelir dahil) vergileme hakkı, öncelikli olarak gayrimenkulün
bulunduğu Akit Devlete bırakılmaktadır.
2 nci fıkra, “gayrimenkul
varlık” teriminin tanımına ilişkindir.
3 üncü fıkrada, gayrimenkul
varlığın doğrudan kullanımı, kiralanması veya başka bir suretle
kullanımından elde edilen gelire 1 inci fıkra hükmünün uygulanacağı
belirtilmektedir.
4 üncü fıkrada ise, 1
ve 3 üncü fıkra hükümlerinin, bir teşebbüsün gayrimenkul varlıklardan
elde ettiği gelir ile serbest meslek faaliyetlerinin icrasında
kullanılan gayrimenkullerden elde edilen gelire de uygulanacağı
öngörülmektedir.
Madde 7- Ticari
Kazançlar
Maddenin 1 inci fıkrası,
ticari kazancın vergilendirilmesindeki genel prensibi açıklamaktadır.
Buna göre ticari kazanç, teşebbüsün mukim olduğu Devlette vergilendirilecektir.
Ancak, faaliyetin diğer Akit Devlette bir işyeri vasıtasıyla yürütülmesi
halinde, kazancın sadece bu işyerine atfedilebilen kısmı diğer
Akit Devlette vergilendirilebilecektir.
2 nci fıkra, işyeri kazançlarının hesaplanmasındaki
esaslara ilişkindir. Buna göre, işyeri bağımsız bir teşebbüs gibi
ele alınacak ve benzer teşebbüslerin benzer koşullarda elde etmesi
gereken kazanç, söz konusu işyerine atfedilecektir. Böylece, işyeri-merkez
ilişkilerinde emsaline göre yüksek veya düşük fiyatlandırmaya
gidildiğinde olaya müdahale edilip, gerçekçi fiyatların fatura
edilmesiyle yeni bir vergi matrahı belirlenecek ve vergileme bu
matrah üzerinden yapılacaktır.
3 üncü fıkra, işyeri
kazancının belirlenmesi sırasında hangi tür giderlerin indirilebileceğine
ilişkindir.
4 üncü fıkra, teşebbüs
adına sadece mal ve ticari eşya alımında bulunan işyerine, bu faaliyeti
dolayısıyla kazanç atfedilemeyeceğine ilişkindir.
5 inci fıkra ise, ticari
kazancın, Anlaşmanın diğer maddelerinde belirtilen gelir unsurlarını
da kapsamına alması halinde ilgili madde hükümlerini saklı tutmaktadır.
Madde 8- Deniz, Hava ve
Kara Taşımacılığı
1 inci fıkrada, bir
Akit Devlet teşebbüsünün uluslararası trafik kapsamına giren türden
uçak veya kara nakil vasıtası işletmeciliğinden elde ettiği gelirlerin
yalnızca teşebbüsün mukim olduğu Devlette vergilendirilebileceği
öngörülmektedir. Diğer bir ifade ile bu tür kazançlar kaynak Devlette
vergiden istisna edilmektedir.
2 nci fıkrada, bir
Akit Devlet teşebbüsünün uluslararası trafikte gemi işletmeciliğinden
elde edilen kazançların kaynak Devlette vergilendirilebileceği,
ancak kaynak Devlette alınacak verginin tutarının % 50’sinin indirileceği
hükme bağlanmaktadır.
3 üncü fıkrada ise, 1
inci ve 2 nci fıkrada benimsenen prensibin, ortaklık, ortak teşebbüs
veya uluslararası faaliyet gösteren bir acenteye iştirak dolayısıyla
elde edilen kazançlar için de geçerli olduğu hükme bağlanmıştır.
Madde 9- Bağımlı
Teşebbüsler
Kurumlar Vergisi Kanunumuzun
15, 16 ve 17 nci maddelerinde düzenlenen örtülü kazanç ve örtülü
sermaye ile ilgili olan bu maddede, bağımlı teşebbüslerin, bağımsız
teşebbüslere oranla farklı ticari ilişkilere ve farklı fiyatlandırmalara
yönelmeleri halinde Akit Devletlerin ne tür tedbirler alabileceği
hükme bağlanmaktadır.
1 inci fıkra, bağımlı
teşebbüslerin gerekli itinayı göstermeyip, bağımsız teşebbüsler
arasında geçerli olan fiyatlardan sapmaları halinde, vergi kaybına
uğrayan Akit Devlette ek vergi alma hakkını vermektedir. Bu ek vergileme
sonunda diğer Devletin, kendi mükellefi olan bağımlı teşebbüs için
yapacağı matrah ve vergi indirimleri ise 2 nci fıkrada düzenlenmiştir.
Madde 10- Temettüler
1 inci fıkra, temettülerin
vergilendirilmesindeki genel ilke ile ilgili olup, temettü gelirinin
esas itibariyle temettü gelirini elde edenin mukim olduğu Akit Devlette
vergilendirileceğini öngörmektedir.
2 nci fıkrada, temettülerin,
temettüyü ödeyen şirketin mukim olduğu, yani temettülerin doğduğu
Devlette de vergilendirilebileceğini öngörülmektedir. Kaynak
Devlette diğer Devlet mukimlerine ödenen temettü üzerinden yapılabilecek
vergi tevkifatı, temettü ödeyen şirketin sermayesine en az % 25
oranında iştirak eden şirketler için % 10, tüm diğer durumlarda % 15
olarak tespit edilmiştir.
3 üncü fıkrada, “temettü”
teriminin tanımı yapılmaktadır.
4 üncü fıkrada, işyeri
kazancının 7 nci madde (Ticari Kazançlar) çerçevesinde vergilendirildikten
sonra, kalan kazanç üzerinden işyerinin bulunduğu Akit Devlette ve
o Devletin iç mevzuat hükümlerine göre de vergilendirilebileceği
öngörülmektedir. Bu fıkra, Gelir Vergisi Kanunumuzun 94 üncü maddesinin
6/b numaralı bendiyle paralellik arzetmektedir.
5 inci fıkrada, temettü
lehdarının, temettüyü ödeyen şirketin mukim olduğu Akit Devlette
bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette veya bu diğer Devlette
yer alan sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde bulunması
ve söz konusu temettü elde ediş olayı ile bu işyeri veya sabit yer
arasında etkin bir bağ bulunması halinde, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümlerinin
uygulanmayacağı öngörülmektedir. Bu durumda, ticari kazanca ilişkin
7 nci madde veya serbest meslek kazancına ilişkin 14 üncü madde hükümleri
uygulanacaktır.
6 ncı fıkra ise, bu maddenin
4 üncü fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir akit Devletin, kendisinden
kazanç veya gelir elde eden ve diğer Akit Devletin mukimi olan bir şirketin
dağıttığı temettüler üzerinden veya dağıtmadığı kazançlardan
herhangi bir vergi alamayacağını öngörmektedir. Böylece, kaynak
Devletin vergileme yetkisi kurum kazancına uygulanmakta, ancak
bu kurumdan kâr payı elde eden kişilere doğru bir genişlemeye müsaade
edilmemektedir. Fıkrada ayrıca, temettünün, kazanç veya gelirin
elde edildiği Devletin mukimlerine ödenmesi ve bu kazanç veya gelirin
elde edildiği Devletteki işyeri ile ödenen temettüler arasında
önemli bir bağ bulunması hallerinin kaynak Devlette vergilendirmeme
prensibine istisna teşkil ettiği belirtilmektedir.
Madde 11- Faiz
1 inci fıkra, faizlerin
vergilendirilmesindeki genel ilkeyi belirlemektedir. Buna göre,
faizi vergilendirme hakkı lehdarın mukim olduğu Akit Devlete ait
olmaktadır.
2 nci fıkrada, faizlerin
doğduğu Akit Devlete, faizin gayrisafi tutarı üzerinden azami % 10
vergi alma hakkı tanınacağı öngörülmektedir.
3 üncü fıkrada, “faiz”
teriminin kapsamı belirlenmiştir.
4 üncü fıkra, faizi
elde eden gerçek lehdarın diğer Devlette bir işyeri vasıtasıyla ticari
faaliyette veya sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde
bulunması ve faizin ödendiği alacak ile bu işyeri veya sabit yer arasında
etkin bir bağ bulunması halinde, sözkonusu faizin bu maddenin 1 inci
ve 2 nci fıkra hükümleri çerçevesinde değil, ticari kazanca ilişkin
7 nci madde veya serbest meslek faaliyetlerine ilişkin 14 üncü madde
hükümleri çerçevesinde vergilendirileceğini öngörmektedir.
5 inci fıkra, faiz gelirlerinin
hangi durumda bir Akit Devlette elde edilmiş sayılacağını hükme
bağlamaktadır. Buna göre, bir Akit Devletin kendisi, politik alt bölümü,
mahalli idaresi ya da bu Devletin bir mukimi tarafından ödenen faizin,
mukim olunan Akit Devlette elde edildiği kabul edilecektir. Ancak,
faiz ödeyen kişinin bir Akit Devlette faiz ödemeye neden olan
borç-alacak ilişkisiyle bağlantılı bir işyerine veya sabit yere sahip
olması durumunda faizin bu işyerinin veya sabit yerin bulunduğu
Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
6 ncı fıkra, faiz miktarının
belirlenmesinde muvazaa durumunu açıklığa kavuşturmaktadır. Fıkra
hükmüne göre muvazaa yapabilecek kişiler, aralarında özel ilişki
bulunan faiz ödeyen kişi ile faiz lehdarı veya her ikisiyle bir başka
kişi olarak belirtilmektedir. Muvazaa durumu ise, özel ilişkinin
olmadığı hallerde, kişiler arasında kararlaştırılan faiz miktarını
aşan bir faizin ödenmesi olarak ortaya konmuştur. Bu durumda fazla
kısım, bu maddede tanımlanan ve indirimli vergiye tabi olan bir faiz
olarak nitelendirilmeyip, Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate
alınarak Akit Devletlerin iç mevzuatına göre vergilendirilecektir.
Madde 12- Gayrimaddi Hak
Bedelleri
1 inci fıkra, vergilemedeki
genel ilkeyi belirlemekte ve vergileme hakkını ödeme yapılan kişinin
mukim olduğu Devlete tanımaktadır.
2 nci fıkra hükmü, gayrimaddi
hak bedellerinin elde edildiği Devlete de % 10’u aşmayacak şekilde
vergi alma hakkı tanımaktadır.
3 üncü fıkra, gayrimadde
hak bedellerinin tanımı ile ilgilidir.
4 üncü fıkrada, gayrimaddi
hak bedelinin gerçek lehdarına ait bir işyeri veya sabit yer vasıtasıyla
elde edilen gayrimaddi hak bedellerinin indirimli vergi oranına
göre değil, ticari kazanca ilişkin 7 nci madde veya serbest meslek
faaliyetlerine ilişkin 14 üncü madde hükümlerine göre vergilendirileceği
öngörülmektedir.
5 inci ve 6 ncı fıkralarda
ise, faizde olduğu gibi gayrimaddi hak bedellerinin nerede elde
edilmiş sayılacağı ve muvazaalı durumlarda nasıl vergilendirileceğine
ilişkin özel hükümler yer almaktadır.
Madde 13- Sermaye Değer
Artış Kazançları
1 inci fıkrada, 6 ncı
maddede tanımlanan gayrimenkul varlıkların elden çıkarılmasından
doğan kazançların, bu varlıkların bulunduğu Akit Devlette vergilendirilebileceği
öngörülmektedir.
2 nci fıkrada, bir işyerinin
aktifine dahil olan veya serbest meslek faaliyetinin icrasında
kullanılan sabit yere ait menkul varlıkların ve bu işyeri veya sabit
yerin elden çıkarılmasından doğan kazançların, bu işyerinin veya
sabit yerin bulunduğu Akit Devlette vergilendirilebileceği hükme
bağlanmıştır.
3 üncü fıkrada, bir
Akit Devlet mukimince uluslararası trafikte işletilen gemi, uçak
veya kara nakil vasıtaları ile bunların işletilmesine tahsis edilen
menkul varlıkların satışından elde edilen kazançların, yalnızca
bu vasıtaları işleten sözkonusu mukimin bulunduğu Akit Devlette
vergilendirileceği öngörülmektedir.
4 üncü fıkrada, bu
maddenin diğer fıkralarında sayılanların dışında kalan varlıkların
satışından sağlanan ve diğer Akit Devlette doğan kazançların, gelirin
elde edildiği kaynak Devlette vergilendirilebileceği öngörülmektedir.
Madde 14- Serbest Meslek
Faaliyetleri
Maddenin 1 inci fıkrasında,
bir Akit Devlet mukiminin serbest meslek hizmetleri veya bağımsız
nitelikteki diğer faaliyetlerden elde ettiği gelirin, mukim olunan
Devlette vergilendirileceği; ancak, bu mukimin diğer Akit Devlette
bulunan sabit bir yeri kullanarak veya devam eden herhangi bir oniki
aylık dönemde toplam 183 günü aşan bir süre bu diğer Devlette bulunmak
suretiyle icra ettiği serbest meslek faaliyetlerinden elde ettiği
gelirin, bu diğer Devlette sözkonusu sabit yere atfedilen miktarla
ya da bu Devlette bulunulan süre içinde icra edilen hizmet ve faaliyetlerden
elde edilen gelirle sınırlı olmak üzere vergilendirilebileceği
hükme bağlanmıştır.
2 nci fıkrada, “serbest
meslek faaliyetleri” teriminin tanımı yapılmaktadır.
Madde 15- Bağımlı
Faaliyetler
1 inci fıkrada, bağımlı
faaliyetlerin vergilendirilmesine ilişkin genel kural belirtilmektedir.
Buna göre, hizmetin diğer Devlette ifa edilmemesi şartıyla, bir
Akit Devlet mukimince elde edilen maaş, ücret ve diğer benzeri gelirler
mukim olunan Devlette vergilendirilecektir. Hizmetin diğer Devlette
ifa edilmesi halinde, belli şartlarla kaynak Devlete de vergileme
yetkisi tanınabilecektir. Ancak sözkonusu kural, bu anlaşmanın
16, 18, 19 ve 20 nci maddelerinde öngörülen hükümleri herhangi bir
şekilde etkilemeyecektir. Diğer bir ifadeyle, yönetim kurulu üyeleri,
emekliler, kamu görevlileri, öğretmenler ve öğrenciler 15 inci
maddeye göre değil, kendileriyle ilgili maddelere göre vergilendirileceklerdir.
2 nci fıkrada, ücretin
sadece mukim Devlette vergilendirilmesi için hangi şartların bir
arada aranması gerektiği belirtilmektedir. Kaynak Devletin vergileme
yapabilmesi için, öngörülen bu şartlardan birinin ihlali yeterlidir.
Bir başka ifadeyle, diğer Devlette hizmet ifa eden bir Akit Devlet mukiminin
bu Devlette ilgili mali yıl içinde başlayan veya biten herhangi bir
oniki aylık dönemde bir veya bir kaç seferde toplam 183 günden fazla
kalması veya ücret ödemesinin bu diğer Devletin mukimi olan bir işveren
tarafından veya onun adına yapılması ya da sözkonusu ödemenin, işverenin
bu diğer Devlette sahip olduğu bir işyerinden veya sabit yerden yapılması
durumunda, elde edilen ücretler kaynak Devlette vergilendirilebilecektir.
3 üncü fıkrada ise,
bu maddenin bundan önceki hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet
teşebbüsü tarafından uluslararası trafikte işletilen bir gemi,
uçak veya kara nakil vasıtasında ifa edilen bir hizmet dolayısıyla
elde edilen gelirin, teşebbüsün mukim olduğu Akit Devlette vergilendirileceği
öngörülmektedir.
Madde 16- Müdürlere
Yapılan Ödemeler
Maddede, bir Akit Devlet
mukiminin diğer Akit Devlette mukim bir şirketin yönetim kurulu
üyesi olması dolayısıyla elde ettiği ücret ve diğer benzeri ödemelerin,
bu diğer Akit Devlette vergilendirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Madde 17- Sanatçı ve
Sporcular
1 inci fıkra, bir Akit
Devlet mukimi olan sanatçı ve sporcuların iştigal konuları ile ilgili
şahsi faaliyetlerinden dolayı diğer Akit Devlette elde ettikleri
gelirlerin, bu faaliyetleri icra ettikleri diğer Akit Devlette
vergilendirilebileceğini hükme bağlamaktadır. Bu çerçevede,
serbest meslek faaliyetleri ile bağımlı faaliyetleri (ücretler)
düzenleyen 14 ve 15 inci madde hükümleri sanatçı ve sporcular açısından
geçerli olmayıp, vergileme yalnızca 17 nci madde kapsamında yapılacaktır.
2 nci fıkra organizatörlerle
ilgili olup, sanatçı ve sporcuların iştigal konularıyla ilgili
faaliyetlerden doğan gelirin, sanatçı ve sporcuların kendilerine
değil de, bir başka gerçek veya tüzel kişiye yönelmesi halinde, vergilemenin,
faaliyetin icra edildiği Akit Devlette yapılabileceğini öngörmektedir.
Ancak böyle bir durumda, ticari kazançların, serbest meslek kazançlarının
ve ücretlerin vergilendirilmesini düzenleyen bu Anlaşmanın 7,
14 ve 15 inci madde hükümleri dikkate alınmayıp, vergileme yalnızca
17 nci madde kapsamında yapılacaktır.
3 üncü fıkra, bir Akit
Devlette icra edilen ve diğer Akit Devletin kamusal fonlarından
önemli ölçüde desteklenen sanatsal ve sportif faaliyetlerden elde
edilen gelirin, faaliyetin icra edildiği Devlette vergiden muaf
tutulacağını öngörmektedir.
Madde 18- Emekli
Maaşları
1 inci fıkrada, Anlaşmanın
19 uncu maddesinin 2 nci fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, geçmiş
çalışmalar karşılığında ödenen emekli maaşları ve diğer benzeri
ödemeler ile bu maddenin 2 nci fıkrasında tanımlanan düzenli ödemelerin,
yalnızca ödemeleri alan kişinin mukim olduğu Devlette vergilendirileceği
hükmü öngörülmektedir.
2 nci fıkrada ise, “düzenli
ödemeler” teriminin tanımı yapılmaktadır.
Madde 19- Kamu Görevi
1 inci fıkrada, bir
Akit Devlete, politik alt bölümüne veya mahalli idaresine verilen
hizmetler karşılığında bu Devlet, alt bölüm veya idare tarafından
yapılan ve emekli maaşı dışında kalan ücret, maaş ve diğer benzeri
ödemelerin, yalnızca ödemeyi yapan Devlette vergilendirileceği
öngörülmektedir. Ancak, hizmet diğer Devlette ifa edildiğinde ve
gelir elde eden bu Devletin bir mukimi olduğunda, bu kişinin, aynı
zamanda bu Devletin vatandaşı olması veya yalnızca hizmet sunmak
için bu Devletin mukimi durumuna geçmemiş olması şartıyla, elde
edilen gelirler yalnızca bu diğer Devlette vergilendirilebilecektir.
2 nci fıkrada ise, bir
Akit Devletin kendisine, politik bölümüne veya mahalli idaresine
verilen hizmetler karşılığında, bu Devletin kendisi, politik alt
bölümü veya idaresi tarafından ya da bunlarca oluşturulan fonlardan
ödenen emekli maaşlarının yalnızca bu Devlette vergilendirileceği;
bununla beraber gerçek kişinin diğer Akit Devletin bir mukimi ve vatandaşı
olması halinde, sözkonusu emekli maaşının yalnızca diğer Akit Devlette
vergilendirileceği öngörülmektedir.
3 üncü fıkrada ise,
kamu iktisadi kuruluşlarında çalışanlar açısından bu madde hükmünün
değil, 15, 16, 17 ve 18 inci madde hükümlerinin geçerli olacağı öngörülmektedir.
Madde 20- Öğretmenler ve
Öğrenciler
1 inci fıkra, öğrenci
veya stajyerlerin öğrenim veya mesleki eğitimde bulundukları Devlette
yararlanacakları vergi istisnasının sınırlarını belirlemektedir.
Buna göre, öğrenci ve stajyerler yalnızca geçim, öğrenim veya mesleki
eğitim masraflarını karşılamak üzere bulundukları Devletin dışındaki
kaynaklardan yapılan ödemeler dolayısıyla öğrenim gördükleri veya
staj yaptıkları Akit Devlette vergiye tabi tutulmayacaklardır.
2 nci fıkrada, öğrenci
ve stajyerler için öngörülen hükme benzer bir hüküm öğretmen ve öğretim
üyeleri için de öngörülmektedir. Buna göre öğretmen ve öğretim üyelerinin
iki yılı aşmayan bir süre içinde, diğer Devlette yapmış oldukları
öğretim veya araştırma karşılığında bulundukları Devletin dışındaki
kaynaklardan elde ettikleri gelirlerin bu diğer Devlette vergiden
istisna edileceği hükme bağlanmıştır.
Madde 21- Diğer Gelirler
1 inci fıkrada, Anlaşmanın
bundan önceki maddelerinde kavranmayan gelir unsurlarının, gelirin
doğduğu Devlette vergilendirilebileceği hükme bağlanmıştır.
2 nci fıkrada ise, iki
Akit Devlet dışında doğan gelir unsurlarının, yalnızca sözkonusu
geliri elde eden kişinin mukim olduğu Akit Devlette vergilendirileceği
öngörülmektedir.
Madde 22- Çifte
Vergilendirmenin Önlenmesi
Madde çifte vergilendirmenin
önlenmesi ile ilgilidir.
Maddenin 1 inci fıkrasında,
bir Akit Devlet mukiminin, bu madde hükümleri çerçevesinde diğer
Akit Devlette vergilendirilebilen bir gelir elde etmesi durumunda,
sözkonusu gelir için ilk bahsedilen Devlette hesaplanan vergiden,
diğer Devlette ödediği vergiyi mahsup edebileceği; ancak bu mahsubun,
mahsuptan önce bu gelir için ilk bahsedilen Devlette hesaplanan vergi
miktarını aşmayacağı belirtilmektedir.
2 nci fıkrada, bir
Akit Devlet mukiminin, Anlaşmaya uygun olarak o Devlette vergiden
muaf tutulan bir gelir elde etmesi halinde mukimin geriye kalan
geliri hesaplanırken, muaf tutulan gelirin de dikkate alınabileceği
belirtilmektedir.
Madde 23- Ayrım
Yapılmaması
Maddenin 1 inci fıkrasında,
bir Akit Devletin vatandaşlarının, diğer Akit Devlette, o Devletin
aynı koşullara sahip vatandaşlarına kıyasla daha değişik veya
daha ağır bir vergilemeye ve buna bağlı mükellefiyetlere tabi tutulmayacağı
öngörülmektedir.
2 nci fıkrada, 10 uncu
maddenin 4 üncü fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet
teşebbüsünün diğer Akit Devlette sahip olduğu bir işyerinin, bu diğer
Devletin aynı faaliyetlerini yürüten teşebbüslerine kıyasla daha
ağır bir vergilemeye tabi tutulmayacakları öngörülmektedir.
3 üncü fıkrada, Anlaşmanın
9 uncu maddesinin 1 inci fıkrası, 11 inci maddesinin 6 ncı fıkrası
veya 12 nci maddesinin 6 ncı fıkrası hükümlerinin uygulanacağı
haller hariç olmak üzere, bir Akit Devlet teşebbüsünün vergi matrahı
belirlenirken diğer Akit Devlet teşebbüsüne ödenen faiz, gayrimaddi
hak bedeli ve diğer ödemelerin, ilk bahsedilen Devletin teşebbüsüne
ödenmiş gibi gider olarak indirilebileceği hükme bağlanmaktadır.
4 üncü fıkrada, ayrım
yapmama prensibinin, bir Akit Devletin bir veya bir kaç mukimi tarafından
doğrudan veya dolaylı olarak, kısmen ya da tamamen sermayesine sahip
olunan veya kontrol edilen diğer Akit Devlet teşebbüsleri için de geçerli
olduğu belirtilmektedir.
5 inci fıkrada, Akit
Devletlerin kendi mukimlerine şahsi veya ailevi durumları dolayısıyla
uyguladıkları şahsi indirimler ile vergi ve matrah indirimlerini,
diğer Devletin mukimlerine de uygulamak zorunda olmadıkları belirtilmektedir.
Madde 24- Karşılıklı
Anlaşma Usulü
Maddenin ilk iki fıkrası,
bir kişinin taraf Devletlerden herhangi birinin veya her ikisinin
işlemlerinin, kendisi açısından bu anlaşma hükümlerine uygun olmayan
sonuçlar yarattığı veya yaratacağı kanaatine varması halinde
sorunun nasıl çözümleneceğini hükme bağlamaktadır.
1 inci fıkraya göre,
bu kişi durumunu Akit Devletlerin iç mevzuatlarında öngörülen müracaat
usulleriyle bağlı kalmaksızın, mukim olduğu Akit Devletin yetkili
makamına veya durumunun 23 üncü maddenin 1 inci fıkrasına uygun
olması halinde, vatandaşı olduğu Akit Devletin yetkili makamına
başvurabilecektir.
2 nci fıkrada, kendisine
başvuruda bulunulan yetkili makam sorunu kendi çözemezse, diğer
Devletin yetkili makamıyla karşılıklı anlaşmaya varmak için gayret
sarfedeceği belirtilmektedir.
Maddenin 3 üncü fıkrasında,
yetkili makamların bu Anlaşmanın yorumundan veya uygulanmasından
kaynaklanan sorunların çözümü için karşılkılı anlaşma usulünü
kullanabilecekleri, 4 üncü fıkrada ise karşılıklı anlaşmanın ne
şekilde yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Madde 25- Bilgi Değişimi
Bu Anlaşmanın uygulanabilmesi
için, iki Akit Devletin vergi idareleri arasında gerekli hallerde
yakın işbirliğine ihtiyaç duyulmaktadır. Maddede, Akit Devletlerin
hangi hallerde bilgi değişiminde bulunacakları, elde edilen bilgilerin
kimlere verilebileceği ve bilgi değişiminin sınırları ele alınmıştır.
Madde 26- Vergiden
Kaçınmayı Önlemeye Yönelik Tedbirler
1 inci fıkrada, bir
Akit Devletin mukimi olan gerçek kişi dışındaki bir kişinin, diğer
Akit Devlette elde ettiği gelire, bu kişiden diğer Akit Devletin mukimi
olmayan kişi veya kişilerin doğrudan veya dolaylı olarak ya da nere
mukimi olursa olsunlar, bir veya daha fazla kişi aracılığıyla, ortaklık
veya başka bir şekilde önemli bir menfaatleri varsa veya bu kişiyi
doğrudan veya dolaylı olarak, tek başına ya da birlikte yönetmeleri
veya kontrol etmeleri halinde 10, 11 ve 12 nci maddelerdeki indirimli
vergi oranlarının uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır.
2 nci fıkrada ise,
önemli bir menfaatin, şirketin esas sermayesinin en az % 25’inin elde
tutulduğu durumda var sayılacağının kabul edileceği belirtilmektedir.
Madde 27- Diplomat
Hüviyetindeki Memurlar ve Konsolosluk Memurları
Bu maddede, diplomat
hüviyetindeki memurlar ve konsolosluk memurlarının Devletler hukukunun
genel kurallarına veya özel anlaşma hükümlerine göre yararlandıkları
vergi ayrıcalıklarının bu anlaşma hükümlerinden etkilenmeyeceği
hükme bağlanmaktadır.
Madde 28- Yürürlüğe
Girme
Maddede, Anlaşmanın
ne zaman yürürlüğe gireceği ve vergiler açısından ne zaman hüküm
ifade edeceği belirtilmiştir. Buna göre, Anlaşma Akit Devletlerden
her birinin, Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için kendi iç mevzuatlarında
öngörülen işlemlerin tamamlandığını birbirlerine bildirmelerini
müteakip, bu bildirimlerin sonuncusunun yapıldığı tarihte yürürlüğe
girecek ve Anlaşma yürürlüğe girdiği yılı izleyen yılın Ocak ayının
birinci gününden itibaren hüküm ifade edecektir.
Madde 29- Yürürlükten
Kalkma
Madde, Anlaşmanın
feshedilinceye kadar yürürlükte kalacağını belirtmekte, fesih
usulünü açıklamakta ve fesih halinin her iki Akit Devlette hangi vergilendirme
dönemleri için hüküm ifade edeceğini belirlemektedir.
Dışişleri
Komisyonu Raporu
|
|
Türkiye Büyük
Millet Meclisi |
|
|
|
Dışişleri Komisyonu |
|
|
|
Esas No.: 1/1207 |
|
|
|
Karar No.: 188 |
22/3/2007 |
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanarak
Bakanlar Kurulunca 10/5/2006 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına sunulan ve Başkanlıkça 16/5/2006 tarihinde tali komisyon
olarak Plan ve Bütçe Komisyonuna esas komisyon olarak da Komisyonumuza
havale edilen “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bahreyn Krallığı
Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi
Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı”, Komisyonumuzun 15/3/2007
tarihli 43 üncü toplantısında Dışişleri ve Maliye Bakanlıkları
temsilcilerinin de katılmalarıyla görüşülmüştür.
Ülkemiz ile Bahreyn Krallığı arasında
gelir ve servet üzerinden alınan vergiler ile vergi kaçakçılığı alanında
öngörülen işbirliğine hukuki zemin teşkil etmek üzere 14 Kasım
2005 tarihinde Manama’da Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bahreyn
Krallığı Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte
Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması
imzalanmıştır.
Tasarı ve gerekçesi
incelendiğinde Anlaşma ile;
- Anlaşmanın kapsamında
bulunan kişiler,
- Taraf ülkelerde Anlaşmanın
kapsamında bulunan vergi çeşitleri,
- Değişik kaynaklardan
elde edilen gelirlerin vergilendirilmesinde uygulanacak kurallar,
- Taraf ülkelerden
birinde ödenen bir verginin diğer ülkede mahsup edilebilmesi ve
şartları,
- Anlaşmanın uygulanmasında
taraf ülkelerin kendi vatandaşları ile diğer taraf ülke vatandaşları
arasında vergileme bakımından ayırımcılık yapılmaması,
- Anlaşmanın yürütülmesi
için gerekli bilgi ve belgelerin değişimi,
- Anlaşmanın uygulanmasından
doğan uyuşmazlıkların çözüm usulü,
- Anlaşmanın yürürlüğe
giriş tarihi ve geçerlilik süresi,
konularında düzenlemelerin
öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Komisyonumuzda Tasarının
tümü üzerinde yapılan görüşmelerde;
- Bahreyn’in 17,7 milyar
Dolar gayri safi millî hasılası, 707 milyon nüfusu ve yaklaşık
25.300 Dolar kişi başına düşen millî geliri ile Körfez Ülkeleri açısından
önemli bir pozisyona sahip olduğu,
- Anayasal Monarşi
ile yönetilen Bahreyn’de siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanmış
olduğu,
- Bahreyn’in bölgenin
finans ve bankacılık merkezi olduğu, yaklaşık 340 banka ve sigorta
şirketinin ülkede faaliyet gösterdiği,
- Bahreyn’de 13 bankamızın
kıyı bankacılığı şubesinin faaliyet gösterdiği ve 2005 yılının 2
nci çeyreği rakamlarına göre 10 milyar Dolarlık varlıklarının bulunduğu,
- Ülkemiz ile Bahreyn
arasında ikili ticari ilişkilerimizin son yıllarda istikrarlı
bir seyre oturduğu, ticari hacmin, 40 milyar Dolar ülkemizden yapılan
ihracat ve 20 milyar Dolar ithalat olmak üzere 60 milyar Dolar seviyesine
ulaştığı,
- İki ülke arasında
ticari ve ekonomik ilişkilerin hukuki altyapısının oluşturulmuş
olduğu, İş Konseyi ve Karma Ekonomik Komisyon gibi düzenlemelerin
mevcut olup gerekli çalışmaları yürüttükleri,
- Anlaşmanın yürürlüğe
girmesinin Bahreyn’den ülkemize doğrudan sermaye yatırımını artıracağı,
- Anlaşmanın onay sürecinin
Bahreyn’de tamamlanmış olduğu,
ifade edilmiştir.
Tasarının tümü üzerindeki
görüşmelerin ardından Tasarı ve gerekçesi Komisyonumuzca da benimsenerek
maddelerin görüşülmesine geçilmiştir.
Tasarının 1 inci, 2
nci, 3 üncü maddeleri ile tümü aynen kabul edilmiştir.
Anlaşmanın onay sürecinin
bir an önce tamamlanabilmesi amacıyla Tasarının, İçtüzüğün 52
nci maddesine göre öncelikle görüşülmesinin Genel Kuruldan istenmesine
Komisyonumuzca karar verilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun
Onayına sunulmak üzere Yüksek Başkanlığı saygı ile arz olunur.
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
|
Mehmet Dülger |
Eyyüp Sanay |
Mustafa Dündar |
|
|
Antalya |
Ankara |
Bursa |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ahmet Edip Uğur |
Abdülbaki Türkoğlu
|
Muzaffer Gülyurt |
|
|
Balıkesir |
Elazığ |
Erzurum |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Halil Akyüz |
Mehmet B. Denizolgun
|
Şükrü Mustafa Elekdağ |
|
|
İstanbul |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Hüseyin Kansu |
Fikret Ünlü |
Mehmet Çerçi |
|
|
İstanbul |
Karaman |
Manisa |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ufuk Özkan |
Nihat Eri |
Süleyman Gündüz |
|
|
Manisa |
Mardin |
Sakarya |
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ
METİN
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE BAHREYN KRALLIĞI HÜKÜMETİ ARASINDA
GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME
VE VERGİ KAÇAKÇILIĞINA ENGEL OLMA ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ
UYGUN BULUNDUĞUNA
DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- 14 Kasım 2005 tarihinde Manama’da imzalanan “Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Bahreyn Krallığı Hükümeti Arasında Gelir
Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi
Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
DIŞİŞLERİ KOMİSYONUNUN
KABUL ETTİĞİ METİN
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE BAHREYN KRALLIĞI HÜKÜMETİ ARASINDA
GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME
VE VERGİ KAÇAKÇILIĞINA ENGEL OLMA ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ
UYGUN BULUNDUĞUNA
DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- Tasarının 1 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 2- Tasarının 2 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 3- Tasarının 3 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.Recep Tayyip Erdoğan
|
Başbakan |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Dışişleri
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve
Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve
Başb. Yrd. |
|
|
|
|
|
|
A. Gül |
A. Şener |
M. A. Şahin |
|
|
|
|
|
|
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı
V. |
Devlet Bakanı |
|
|
|
|
|
|
B.
Atalay |
K.
Tüzmen |
M.
Aydın |
|
|
|
|
|
|
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
Adalet Bakanı |
|
|
|
|
|
|
N.
Çubukçu |
K.
Tüzmen |
C.
Çiçek |
|
|
|
|
|
|
Millî Savunma
Bakanı V. |
İçişleri Bakanı |
Maliye Bakanı |
|
|
|
|
|
|
A. Aksu |
A. Aksu |
K. Unakıtan |
|
|
|
|
|
|
Millî Eğitim
Bakanı |
Bayındırlık
ve İskân Bakanı |
Sağlık Bakanı |
|
|
|
|
|
|
H. Çelik |
F. N. Özak |
R. Akdağ |
|
|
|
|
|
|
Ulaştırma Bakanı |
Tarım ve Köyişleri
Bakanı |
Çalışma ve
Sos. Güv. Bakanı |
|
B. Yıldırım |
M. M. Eker |
M. Başesgioğlu |
|
|
Sanayi ve Ticaret
Bakanı |
En. ve Tab.
Kay. Bakanı |
Kültür ve Turizm
Bakanı |
|
|
|
|
|
|
A. Coşkun |
M. H. Güler |
A. Koç |
|
|
|
|
|
|
|
Çevre ve Orman
Bakanı |
|
|
|
|
|
|
|
|
O.
Pepe |
|
|
|
|
|
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE
BAHREYN
KRALLIĞI HÜKÜMETİ
ARASINDA GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE ÇİFTE
VERGİLENDİRMEYİ
ÖNLEME VE VERGİ KAÇAKÇILIĞINA
ENGEL OLMA ANLAŞMASI
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
VE
BAHREYN KRALLIĞI HÜKÜMETİ
Gelir üzerinden alınan
vergilerde çifte vergilendirmeyi önleyen ve vergi kaçakçılığına
engel olan bir Anlaşma yapmak isteğiyle
AŞAĞIDAKİ ANLAŞMAYA VARMIŞLARDIR:
I.BÖLÜM
ANLAŞMANIN KAPSAMI
Madde 1
KAPSANAN KİŞİLER
Bu Anlaşma, Akit Devletlerden
birinin veya her ikisinin mukimi olan kişilere uygulanacaktır.
Madde 2
KAVRANAN VERGİLER
1. Bu Anlaşma, ne şekilde
alındığına bakılmaksızın, bir Akit Devlet, politik alt bölümleri
ya da mahalli idareleri tarafından gelir üzerinden alınan vergilere
uygulanacaktır.
2. Menkul veya gayrimenkul
varlıkların devrinden doğan kazançlara uygulanan vergiler ile teşebbüsler
tarafından ödenen ücret veya maaşların toplam tutarı üzerine uygulanan
vergiler dahil olmak üzere, toplam gelir veya gelirin unsurları
üzerinden alınan tüm vergiler, gelir üzerinden alınan vergiler olarak
kabul edilecektir.
3. Anlaşmanın uygulanacağı
şu anda geçerli olan vergiler özellikle:
a) Bahreyn'de, 22/1979
sayılı Emir Hükmü uyarınca ödenen gelir vergisi ("Petrol Vergisi")
(Bundan böyle
"Bahreyn vergisi" olarak bahsedilecektir.)
b) Türkiye'de:
i) gelir vergisi; ve
ii) kurumlar vergisi
(Bundan böyle
"Türk vergisi" olarak bahsedilecektir).
4. Anlaşma aynı zamanda,
Anlaşmanın imza tarihinden sonra mevcut vergilere ilave olarak veya
onların yerine uygulanan ve mevcut vergilerle aynı nitelikte olan
veya onlara önemli ölçüde benzeyen vergilere de uygulanacaktır.
Akit Devletlerin yetkili makamları, kendi vergi mevzuatlarında
yapılan önemli değişiklikleri birbirlerine bildireceklerdir.
II. BÖLÜM
TANIMLAR
Madde 3
GENEL TANIMLAR
1. Bu Anlaşmanın amaçları
bakımından, metin aksini öngörmedikçe:
a) i) "Bahreyn"
terimi, Bahreyn Krallığının sahip olduğu egemenlik alanını, bunun
yanısıra uluslararası hukuka uygun olarak Bahreyn'in üzerinde egemenlik
haklarını ve yargı yetkisini kullandığı deniz alanlarını, deniz
yatağını ve toprak altını ifade eder;
ii) "Türkiye"
terimi, Türkiye'nin sahip olduğu egemenlik alanını, karasuları
dahil olmak üzere, uluslararası hukuka uygun olarak doğal kaynakların
aranması, işletilmesi ve korunması amaçlarıyla yargı yetkisi veya
egemenlik haklarına sahip olduğu deniz alanlarını ifade eder;
b) "Bir Akit Devlet"
ve "diğer Akit Devlet" terimleri, metnin gereğine göre,
Bahreyn veya Türkiye anlamına gelir;
c) "Vergi" terimi,
bu Anlaşmanın 2 nci maddesinde kavranan herhangi bir vergi anlamına
gelir;
d) "Kişi" terimi,
bir gerçek kişiyi, bir şirketi ve kişilerin oluşturduğu diğer herhangi bir kuruluşu kapsar;
e) "Şirket"
terimi, herhangi bir kurum veya vergileme yönünden kurum olarak muamele
gören herhangi bir kuruluşu ya da Akit Devletlerden biri ya da diğerinin
kanunları uyarınca kurulan ya da kurum olarak tanınan diğer herhangi
bir kuruluş anlamına gelir;
f) "Vatandaş"
terimi:
i) bir Akit Devletin
vatandaşlığına sahip tüm gerçek kişileri;
ii) bir Akit Devlette
yürürlükte olan mevzuata göre statü kazanan tüm hükmi şahısları,
ortaklıkları veya dernekleri
ifade eder;
g) "Bir Akit Devletin
teşebbüsü" ve "diğer Akit Devletin teşebbüsü" terimleri
sırasıyla, bir Akit Devletin mukimi tarafından işletilen bir teşebbüs
ve diğer Akit Devletin mukimi tarafından işletilen bir teşebbüs anlamına
gelir;
h) "Yetkili makam"
terimi:
i) Bahreyn'de Maliye
Bakanını veya onun yetkili temsilcisini; ve
ii) Türkiye'de, Maliye Bakanını veya onun yetkili temsilcisini
ifade eder;
i) "Uluslararası
trafik" terimi, yalnızca diğer Akit Devletin sınırları içinde
gerçekleştirilen gemi, uçak veya kara nakil vasıtası işletmeciliği
hariç olmak üzere, bir Akit Devlet teşebbüsü tarafından gemi, uçak
veya kara nakil vasıtası işletilerek yapılan herhangi bir taşımacılığı
ifade eder.
2. Bu Anlaşmanın bir
Akit Devlet tarafından herhangi bir tarihte uygulamasına ilişkin
olarak, Anlaşmada tanımlanmamış herhangi bir terim, metin aksini
öngörmedikçe, Anlaşmanın uygulanacağı vergilerin amaçları bakımından,
o tarihte bu Devletin mevzuatında öngörülen anlamı taşıyacak ve
bu Devletin yürürlükteki vergi mevzuatında yer alan bir anlam, bu
Devletin diğer mevzuatında bu terime verilen anlama göre üstünlük
taşıyacaktır.
Madde 4
MUKİM
1. Bu Anlaşmanın amaçları
bakımından, "bir Akit Devletin mukimi" terimi,
a) Bahreyn yönünden,
Bahreyn vatandaşı olan ve ilgili mali yılda, bir veya bir kaç seferde
toplam olarak en az 183 gün Bahreyn'de bulunan bir gerçek kişiyi ve Bahreyn'de
kurulan ya da yönetim merkezi Bahreyn'de bulunan bir şirket veya diğer
tüzel kişileri;
b) Türkiye yönünden,
Türk mevzuatı gereğince ev, ikametgah, kanuni ana merkez, yönetim
yeri veya benzer yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle orada
vergi mükellefi olan herhangi bir kişiyi
ifade eder.
Ancak bu terim, yalnızca
bir Akit Devletteki kaynaklardan elde edilen gelir veya sermaye değer
artış kazançları nedeniyle o Devlette vergiye tabi tutulan herhangi
bir kişiyi kapsamaz.
2. 1 inci fıkra hükümleri
dolayısıyla bir gerçek kişi her iki Akit Devletin de mukimi olduğunda,
bu kişinin durumu aşağıdaki şekilde belirlenecektir:
a) Bu kişi, yalnızca
daimi olarak kalabileceği bir evin bulunduğu Devletin mukimi kabul
edilecektir. Eğer bu kişinin her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği
bir evi varsa, bu kişi, kişisel ve ekonomik ilişkilerinin daha yakın
olduğu Devletin mukimi kabul edilecektir (hayati menfaatlerin
merkezi);
b) Eğer kişinin hayati
menfaatlerinin merkezinin yer aldığı Devlet saptanamazsa veya
her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir evi yoksa, bu kişi,
yalnızca kalmayı adet edindiği evin bulunduğu Devletin mukimi kabul
edilecektir;
c) Eğer kişinin her iki Devlette de kalmayı adet edindiği bir ev
varsa veya her iki Devlette de böyle bir ev sözkonusu değilse, bu kişi,
yalnızca vatandaşı olduğu Devletin mukimi kabul edilecektir:
d) Eğer kişi her iki Devletin de vatandaşıysa veya her iki
Devletin de vatandaşı değilse, Akit Devletlerin yetkili makamları
sorunu karşılıklı anlaşmayla çözeceklerdir.
3. Gerçek kişi dışındaki
bir kişi, 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla her iki Akit Devletin
de mukimi olduğunda, bu kişi, yalnızca etkin yönetim merkezinin
bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir. Bununla beraber, bu
kişi Devletlerden birinde etkin yönetim merkezine, diğerinde kanuni
ana merkeze sahip olduğunda, Akit Devletlerin yetkili makamları
karşılıklı anlaşma ile bu kişinin kanuni ana merkezinin gerçek etkin
yönetim merkezi olarak kabul edilip edilmeyeceğini belirlemek
için birbirlerine danışacaklardır.
Madde 5
İŞYERİ
1. Bu Anlaşmanın amaçları
bakımından "işyeri" terimi, bir teşebbüsün işinin tamamen
veya kısmen yürütüldüğü işe ilişkin sabit bir yer anlamına gelir.
2. "İşyeri" terimi özellikle şunları kapsamına alır:
a) Yönetim yeri;
b) Şube;
c) Büro;
d) Fabrika;
e) Atelye;
f) Maden ocağı, petrol veya doğal gaz kuyusu,
taş ocağı veya doğal kaynakların çıkarıldığı diğer herhangi bir
yer;
g) Rafineri;
h) Satış yeri; ve
i) Başkaları için depolama
hizmeti veren bir kişiye ait bir depo.
3. 9 ayı aşan bir süre
devam eden bir inşaat şantiyesi, yapım veya kurma projesi bir işyeri
oluşturur.
4. Bu maddenin daha
önceki hükümleri ile bağlı kalınmaksızın, "işyeri" teriminin
aşağıdaki hususları kapsamadığı kabul edilecektir:
a) Tesislerin, teşebbüse
ait malların veya ticari eşyanın yalnızca depolanması, teşhiri
veya teslimi amacıyla kullanılması;
b) Teşebbüse ait mal
veya ticari eşya stoklarının yalnızca depolama, teşhir veya teslim amacıyla
elde tutulması:
c) Teşebbüse ait mal
veya ticari eşya stoklarının yalnızca bir başka teşebbüse işlettirilmesi
amacıyla elde tutulması;
d) İşe ilişkin sabit
bir yerin yalnızca teşebbüse mal veya ticari eşya satın alma veya
bilgi toplama amacıyla elde tutulması;
e) İşe ilişkin sabit
bir yerin teşebbüs için yalnızca hazırlayıcı veya yardımcı karakter
taşıyan diğer herhangi bir işin yapılması amacıyla elde tutulması;
f) İşe ilişkin sabit
bir yerin, yalnızca (a) ila (e) bentlerinde bahsedilen faaliyetlerin
birkaçını bir arada yürütmek için elde tutulması; ancak, işe ilişkin
sabit yerdeki bütün bu faaliyetlerin bir arada yürütülmesi sonucunda
oluşan faaliyetin hazırlayıcı veya yardımcı karakterde olması
şarttır.
5. 1 inci ve 2 nci fıkra
hükümleri ile bağlı kalınmaksızın, bir kişi -6 ncı fıkra hükmünün
uygulanacağı bağımsız nitelikteki bir acente dışında- bir Akit
Devlette, diğer Akit Devletin bir teşebbüsü adına hareket ederse,
bu teşebbüs, aşağıda belirtilen şartlarla, bu kişinin teşebbüs
için gerçekleştirdiği her türlü faaliyet dolayısıyla ilk bahsedilen
Akit Devlette bir işyerine sahip kabul edilecektir:
a) eğer kişi, faaliyetleri
teşebbüs için mal veya ticari eşya satın alımı ile sınırlı olmadıkça,
ilk bahsedilen Devlette teşebbüs adına mukavele akdetme yetkisine
sahip olur ve bu yetkisini mutaden kullanırsa; ve
b) eğer kişi, böyle
bir yetkisi olmamasına rağmen, teşebbüs adına düzenli olarak sevk
ettiği ya da sipariş verdiği mallardan veya ticari eşyadan ilk bahsedilen
Devlette mutaden mal veya ticari eşya stoku bulundurursa.
6. Bir Akit Devlet teşebbüsü,
diğer Akit Devlette, işlerini yalnızca kendi işlerine olağan şekilde
devam eden bir simsar, genel komisyon acentesi veya bağımsız statüde
diğer herhangi bir acente vasıtasıyla yürüttüğü için bu diğer Devlette
bir işyerine sahip kabul olunmayacaktır.
7. Bir Akit Devletin
mukimi olan bir şirket, diğer Akit Devletin mukimi olan veya bu diğer
Devlette ticari faaliyette bulunan (bir işyeri vasıtasıyla veya
diğer bir şekilde) bir şirketi kontrol eder ya da onun tarafından kontrol
edilirse, bu şirketlerden her biri diğeri için bir işyeri oluşturmayacaktır.
III. BÖLÜM
GELİRİN VERGİLENDİRİLMESİ
Madde 6
GAYRİMENKUL VARLIKLARDAN ELDE EDİLEN GELİR
1. Bir Akit Devlet mukiminin
diğer Akit Devlette bulunan gayrimenkul varlıklardan elde ettiği
gelir (tarım veya ormancılıktan elde edilen gelir dahil), bu diğer
Devlette vergilendirilebilir.
2. "Gayrimenkul
varlık" terimi, söz konusu varlığın bulunduğu Akit Devletin
mevzuatına göre tanımlanacaktır. Terim her halükarda, gayrimenkul varlığa
müteferri varlıkları, tarım (balık üretimi ve yetiştiriciliği dahil) ve
ormancılıkta kullanılan araçları ve hayvanları, özel hukuk hükümlerinin
uygulanacağı gayrimenkul mülkiyetine ilişkin hakları, gayrimenkul intifa
haklarını ve maden ocaklarının, kaynakların ve diğer doğal kaynakların
işletilmesi veya işletme hakkı karşılığında doğan sabit ya da değişken ödemeler
üzerindeki hakları kapsayacak; gemiler ve uçaklar gayrimenkul varlık olarak
kabul edilmeyecektir.
3. 1 inci fıkra hükümleri,
gayrimenkul varlığın doğrudan kullanımından, kiralanmasından veya
diğer herhangi bir şekilde kullanımından elde edilen gelire uygulanacaktır.
4. 1 inci ve 3 üncü
fıkra hükümleri aynı zamanda, bir teşebbüsün gayrimenkul varlıklardan
elde ettiği gelir ile serbest meslek faaliyetlerinin icrasında
kullanılan gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelire de uygulanacaktır.
Madde 7
TİCARİ KAZANÇLAR
1. Bir Akit Devlet teşebbüsüne
ait kazanç, söz konusu teşebbüs diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri
vasıtasıyla orada ticari faaliyette bulunmadıkça, yalnızca bu
Devlette vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen
şekilde ticari faaliyette bulunursa, teşebbüsün kazançları yalnızca
işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. 3 üncü fıkra hükümleri
saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet teşebbüsü diğer Akit Devlette yer
alan bir işyeri vasıtasıyla orada ticari faaliyette bulunduğunda,
her iki Akit Devlette de, bu işyerine atfedilecek kazanç, bu işyeri
aynı veya benzer koşullar altında, aynı veya benzer faaliyetlerde
bulunan ayrı ve bağımsız bir teşebbüs olsaydı ve işyerini oluşturduğu
teşebbüsten tamamen bağımsız bir nitelik kazansaydı ne kazanç elde
edecek ise aynı miktarda bir kazanç olacaktır.
3. Bir işyerinin kazancı
belirlenirken, işyerinin bulunduğu Devlette veya başka yerde yapılan,
yönetim ve genel idare giderleri de dahil olmak üzere işyerinin
amaçlarına uygun olan giderlerin indirilmesine müsaade edilecektir.
4. İşyerine, bu işyeri
tarafından teşebbüs adına yalnızca mal veya ticari eşya satın alınması
dolayısıyla hiçbir kazanç atfedilmeyecektir.
5. Kazanç, bu Anlaşmanın
diğer maddelerinde ayrı olarak düzenlenen gelir unsurlarını da
kapsamına aldığında, o maddelerin hükümleri bu madde hükümlerinden
etkilenmeyecektir.
Madde 8
DENİZ, HAVA VE KARA TAŞIMACILIĞI
1. Bir Akit Devlet teşebbüsünün,
uluslar arası trafikte uçak veya kara nakil vasıtası işletmeciliğinden
elde ettiği kazançlar, yalnızca bu devlette vergilendirilecektir.
2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün uluslar
arası trafikte gemi işletmeciliğinden elde ettiği kazançlar, diğer
Akit Devlette vergilendirilebilir, ancak bu diğer Devlette alınacak
vergi, bu tutarın % 50'sine eşit bir miktarda indirilecektir.
3. Bu maddenin 1 inci
ve 2 nci fıkra hükümleri aynı zamanda, bir ortaklığa, bir ortak teşebbüse
veya uluslar arası işletilen bir acenteye iştirak dolayısıyla elde
edilen kazançlara da uygulanacaktır.
Madde 9
BAĞIMLI TEŞEBBÜSLER
1. a) Bir Akit Devlet
teşebbüsü doğrudan veya dolaylı olarak diğer Akit Devlet teşebbüsünün
yönetim, kontrol veya sermayesine katıldığında, veya
b) Aynı kişiler, doğrudan
veya dolaylı olarak bir Akit Devlet teşebbüsünün ve diğer Akit Devlet
teşebbüsünün yönetim, kontrol veya sermayesine katıldığında
ve her iki halde de, iki teşebbüs arasındaki ticari
veya mali ilişkilerde oluşan veya empoze edilen koşullar, bağımsız
teşebbüsler arasında oluşması gereken koşullardan farklılaştığında,
bu teşebbüslerden birisinde olması gereken, fakat bu koşullar dolayısıyla
kendini göstermeyen kazanç, o teşebbüsün kazancına eklenebilir
ve buna göre vergilendirilebilir.
2. Bir Akit Devletin
kendi teşebbüsünün kazancına dahil edip vergilendirdiği kazanç,
diğer Akit Devlette vergilendirilen diğer Devletin teşebbüsünün
kazancını içermesi ve aynı zamanda bağımsız iki teşebbüs arasında
olması gereken koşullar göz önünde tutularak sonradan ilk bahsedilen
Devletçe yapılan hesaplamalar sonucunda belirlenen kazanç olması
durumunda, diğer Devlet bu belirlemenin yerinde olduğu kanaatine
varırsa, söz konusu kazanç üzerinden aldığı verginin miktarında
gerekli düzeltmeleri yapacaktır. Bu düzeltme yapılırken, bu Anlaşmanın
diğer hükümleri göz önünde tutulacak ve gerektiğinde Akit Devletlerin
yetkili makamları birbirlerine danışacaklardır.
Madde 10
TEMETTÜLER
1. Bir Akit Devletin
mukimi olan bir şirket tarafından diğer Akit Devletin bir mukimine
ödenen temettüler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber
sözkonusu temettüler, aynı zamanda temettü ödemesini yapan şirketin
mukim olduğu Akit Devlette ve bu Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir;
ancak, temettünün gerçek lehdarı diğer Akit Devletin bir mukimi
ise, bu şekilde alınacak vergi aşağıdaki oranları aşmayacaktır;
a) Gerçek lehdar, temettü
ödeyen şirketin sermayesinin doğrudan doğruya en az % 25'ini elinde
tutan bir şirket (ortaklık hariç) ise gayrisafi temettü tutarının
% 10'u;
b) Tüm diğer durumlarda
gayrisafi temüttü tutarının % 15'i.
3. Bu maddede kullanılan
"temettü" terimi, hisselerden, intifa paylarından veya
intifa haklarından, madencilik hisselerinden, kurucu hisselerden
veya alacak niteliğinde olmayıp kazanca katılmayı sağlayan diğer
haklardan elde edilen gelirler ile dağıtımı yapan şirketin mukim
olduğu Devletin mevzuatına göre, vergileme yönünden hisselerden
elde edilen gelirle aynı muameleyi gören diğer şirket haklarından
elde edilen gelirleri ifade eder.
4. Diğer Akit Devlette
yer alan bir işyeri vasıtasıyla orada ticari faaliyette bulunan
bir Akit Devlet şirketinin kazancı, 7 nci maddeye göre vergilendirildikten
sonra, kalan kısım üzerinden işyerinin bulunduğu Akit Devlette ve
o Devletin iç mevzuat hükümlerine uygun olarak vergilendirilebilir.
5. Bir Akit Devlet mukimi
olan temettünün gerçek lehdarı, temettüyü ödeyen şirketin mukim olduğu
diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla orada ticari faaliyette
bulunursa veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla
orada serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu temettü
elde ediş olayı ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa,
1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına
göre 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
6. Bu maddenin 4 üncü
fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, Bir Akit Devlet mukimi olan bir
şirket, diğer Akit Devlette kazanç veya gelir elde ettiğinde, bu diğer
Devlet, bu şirket tarafından ödenen temettüler üzerinden herhangi
bir vergi alamaz. Bunun istisnasını, söz konusu temettülerin bu diğer
Devletin mukimlerinden birine ödenmesi veya temettü elde ediş olayı
ile bu diğer Devlette bulunan bir işyeri arasında etkin bir bağ bulunması
oluşturur. Aynı şekilde bu diğer Devlet, bu şirketin dağıtılmayan
kazançları üzerinden de bir dağıtılmayan kazanç vergisi alamaz. Dağıtılan
temettülerin veya dağıtılmamış kazancın tamamen veya kısmen bu
diğer Devlette elde edilen kazanç veya gelirden oluşması durumu değiştirmez.
Madde 11
FAİZ
1. Bir Akit Devlette
doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen faiz, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber
bu faiz, elde edildiği Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre
de vergilendirilebilir; ancak, faizin gerçek lehdarı diğer Akit
Devletin bir mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi, faizin gayrisafi
tutarının yüzde 10 unu aşmayacaktır.
3. Bu maddede kullanılan
"faiz" terimi, ipotek garantisine bağlı olsun olmasın veya
borçlunun kazancına katılma hakkını tanısın tanımasın, her nevi
alacaktan doğan gelirleri ve özellikle, kamu menkul kıymetleri ile
tahvil veya borç senetlerinden elde edilen gelirler ile söz konusu
menkul kıymet, tahvil veya borç senetlerine ilişkin prim ve ikramiyeleri ve
aynı zamanda gelirin elde edildiği Devletin vergi mevzuatına göre ikrazat
geliri benzeri sayılan diğer bütün gelirleri ifade eder.
4. Bir Akit Devlet mukimi
olan faizin gerçek lehdarı, faizin elde edildiği diğer Akit Devlette
yer alan bir işyeri vasıtasıyla orada ticari faaliyette bulunursa
veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla orada serbest
meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu faizin ödendiği alacak
ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1
inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına
göre, 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
5. Bir Akit Devletin
kendisi, politik alt bölümü, mahalli idaresi ya da bu Devletin bir
mukimi tarafından ödenen faizin, o Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
Bununla beraber, faiz ödeyen kişi, bir Akit Devletin mukimi olsun
veya olmasın, bir Akit Devlette faiz ödemeye neden olan borç-alacak
ilişkisiyle bağlantılı bir işyerine veya sabit yere sahip olduğunda
ve faiz bu işyeri veya sabit yerden kaynaklandığında, söz konusu
faizin, işyerinin veya sabit yerin bulunduğu Akit Devlette elde
edildiği kabul olunacaktır.
6. Alacak karşılığında
ödenen faizin miktarı, ödeyici ile gerçek lehdar arasında veya her
ikisi ile bir başka kişi arasında var olan özel ilişki nedeniyle, böyle
bir ilişkinin olmadığı durumda ödeyici ve lehdar arasında kararlaştırılacak
miktarı aştığında, bu madde hükümleri yalnızca en son bahsedilen
miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme, bu Anlaşmanın diğer
hükümleri de dikkate alınarak, her bir Akit Devletin mevzuatına göre
vergilendirilecektir.
Madde 12
GAYRİMADDİ HAK BEDELLERİ
1. Bir Akit Devlette
doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri,
bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber, sözkonusu gayrimaddi hak bedelleri
elde edildikleri Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir;
ancak, gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı diğer Akit Devletin
bir mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi gayrimaddi hak bedelinin
gayrisafi tutarının % 10' unu aşmayacaktır.
3. Bu maddede kullanılan
"gayrimaddi hak bedelleri" terimi, sinema filmleri ile
filmler, bantlar ve diğer görüntü veya ses reprodüksiyon araçları
dahil olmak üzere, edebi, sanatsal veya bilimsel her nevi telif hakkının,
her nevi patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın,
gizli formül veya üretim yönteminin kullanımı veya kullanım hakkı
karşılığında veya sınai, ticari veya bilimsel tecrübeye dayalı
bilgi birikimi için veya sınai, ticari veya bilimsel teçhizatın
kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında yapılan her türlü ödemeyi
ifade eder.
4. Bir Akit Devlet mukimi
olan gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı, söz konusu bedelin
elde edildiği diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla
orada ticari faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette yer alan
sabit bir yer vasıtasıyla orada serbest meslek faaliyetinde bulunursa
ve söz konusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri veya sabit
yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri
uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre, 7 nci veya 14 üncü
madde hükümleri uygulanacaktır.
5. Bir Akit Devletin
kendisi, politik alt bölümü, mahalli idaresi ya da bu Devletin bir
mukimi tarafından ödenen gayrimaddi hak bedelinin, o Devlette elde
edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber, gayrimaddi hak bedelini
ödeyen kişi, bir Akit Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Akit
Devlette gayrimaddi hak bedelini ödemeye neden olan hak veya varlık
ile bağlantılı bir işyerine veya sabit yere sahip olduğunda ve gayrimaddi
hak bedeli bu işyeri veya sabit yerden kaynaklandığında, söz konusu
gayrimaddi hak bedelinin, işyerinin veya sabit yerin bulunduğu
Akit Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
6. Kullanım, hak veya
bilgi karşılığında ödenen gayrimaddi hak bedelinin miktarı, ödeyici
ile gerçek lehdar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında
var olan özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumlarda
ödeyici ile gerçek lehdar arasında kararlaştırılacak miktarı aştığında,
bu madde hükümleri yalnızca en son bahsedilen miktara uygulanacaktır.
Bu durumda ilave ödeme, bu Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate
alınarak, her bir Akit Devletin mevzuatına göre vergilendirilecektir.
Madde 13
SERMAYE DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARI
1. Bir Akit Devlet mukimince,
diğer Akit Devlette yer alan ve 6 ncı maddede belirtilen gayrimenkul
varlıkların elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, bu diğer
Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün
diğer Akit Devlette sahip olduğu bir işyerinin ticari varlığına
dahil menkul varlıkların veya bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit
Devlette serbest meslek faaliyeti icra etmek üzere kullandığı sabit
bir yere ait menkul varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazançlar,
bu işyerinin (yalnız veya tüm teşebbüsle birlikte) veya sabit yerin
elden çıkarılmasından doğan kazanç da dahil olmak üzere, bu diğer
Devlette vergilendirilebilir.
3. Bir Akit Devlet mukimi
tarafından uluslar arası trafikte işletilen gemi, uçak veya kara
nakil vasıtalarının veya sözkonusu gemi, uçak veya kara nakil vasıtalarının
işletilmesiyle ilgili menkul varlıkların elden çıkarılmasından
sağlanan kazançlar, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
4. Bir Akit Devlet mukimi
tarafından 1, 2 ve 3 üncü fıkralarda belirtilenlerin dışında kalan
varlıkların elden çıkarılmasından sağlanan ve diğer Akit Devlette
doğan kazançlar, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
Madde 14
SERBEST MESLEK FAALİYETLERİ
1. Bir Akit Devlet mukiminin serbest meslek hizmetleri veya
bağımsız nitelikteki diğer faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği
gelir, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Bununla beraber,
bu hizmet veya faaliyetler diğer Devlette icra edilirse ve eğer:
a) kişi, bu diğer Devlette
söz konusu hizmet veya faaliyetleri icra etmek amacıyla düzenli olarak kullanabileceği
sabit bir yere sahip ise; veya
b) kişi, bu diğer Devlette, söz konusu hizmet veya faaliyetleri
icra etmek amacıyla, devam eden herhangi
bir 12 aylık dönemde bir veya birkaç seferde toplam 183 gün veya daha
fazla kalırsa,
söz konusu gelir aynı zamanda bu diğer Akit Devlette
de vergilendirilebilir.
Böyle bir durumda,
olayına göre, ya yalnızca söz konusu sabit yere atfedilebilen gelir,
ya da bu diğer Devlette bulunulan süre içerisinde icra edilen hizmet
veya faaliyetlerden elde edilen gelir bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. "Serbest meslek
hizmetleri" terimi, özellikle bağımsız olarak yürütülen bilimsel,
edebi, sanatsal, eğitici veya öğretici faaliyetleri, bunun yanı
sıra doktorların, avukatların, mühendislerin, mimarların, dişçilerin
ve muhasebecilerin bağımsız faaliyetlerini kapsamına alır.
Madde 15
BAĞIMLI FAALİYETLER
1. 16, 18, 19 ve 20 nci
maddelerin hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukiminin
bir hizmet akdi dolayısıyla elde ettiği ücret, maaş ve diğer benzeri
gelirler, bu hizmet diğer Akit Devlette ifa edilmedikçe, yalnızca bu
Devlette vergilendirilecektir. Hizmet diğer Devlette ifa edilirse,
buradan elde edilen söz konusu gelir bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. 1 inci fıkra hükümlerine
bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette ifa ettiği
bir hizmet dolayısıyla elde ettiği gelir, eğer:
a) Gelir elde eden kişi,
diğer Devlette, ilgili mali yıl içinde başlayan veya biten herhangi
bir 12 aylık dönemde bir veya birkaç seferde toplam 183 günü aşmayan
bir süre kalırsa, ve
b) Ödeme, diğer Devletin
mukimi olmayan bir işveren tarafından veya böyle bir işveren adına yapılırsa, ve
c) Ödeme, işverenin
diğer Devlette sahip olduğu bir işyerinden veya sabit yerden yapılmazsa
yalnızca ilk bahsedilen
Devlette vergilendirilecektir.
3. Bu maddenin önceki
hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet teşebbüsü tarafından
uluslar arası trafikte işletilen bir gemi, uçak veya kara nakil vasıtasında
ifa edilen bir hizmet dolayısıyla elde edilen gelir, bu Akit Devlette
vergilendirilebilir.
Madde 16
MÜDÜRLERE YAPILAN ÖDEMELER
Bir Akit Devlet mukiminin,
diğer Akit Devletin mukimi olan bir şirketin yönetim kurulu üyesi
olması dolayısıyla elde ettiği ücret ve diğer benzeri ödemeler,
bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
Madde 17
SANATÇI VE SPORCULAR
1. 14 ve 15 inci maddelerin
hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukimi olan tiyatro, sinema,
radyo veya televizyon sanatçısı veya müzisyen gibi bir sanatçının
veya bir sporcunun diğer Akit Devlette icra ettiği şahsi faaliyetleri
dolayısıyla elde ettiği gelirler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir sanatçının ya
da sporcunun icra ettiği şahsi faaliyetlerden doğan gelir, sanatçının
veya sporcunun kendisine değil de bir başkasına yönelirse, söz konusu
gelir 7, 14 ve 15 inci maddelerin hükümleriyle bağlı kalınmaksızın,
sanatçı ya da sporcunun faaliyetlerinin icra edildiği Akit Devlette
vergilendirilebilir.
3. Bir sanatçı veya
sporcunun bir Akit Devlette icra ettiği faaliyetlerden elde ettiği
gelir, bu Devlete yapılan ziyaretin tamamı veya tamamına yakın
kısmının diğer Akit Devletin, politik alt bölümünün veya mahalli
idaresinin kamusal fonlarından desteklenmesi halinde, bu Devlette
vergiden muaf tutulacaktır.
Madde 18
EMEKLİ MAAŞLARI
1. Bu Anlaşmanın 19
uncu maddesinin 2 nci fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, geçmiş
çalışmalar karşılığında ödenen emekli maaşları ve diğer benzeri
ödemeler ile bu maddenin 2 nci fıkrasında tanımlanan düzenli ödemeler,
yalnızca bu ödemeleri alan kişinin mukim olduğu Devlette vergilendirilecektir.
2. "Düzenli ödeme"
terimi, para veya parayla ölçülebilir bir menfaat karşılığında,
tam ve yeterli ödemede bulunma yükümlülüğüne bağlı olarak, ömür boyu
veya belirli ya da belirlenebilir bir süre, belirli zamanlarda,
düzenli olarak ödenecek toplam meblağı ifade eder.
Madde 19
KAMU GÖREVİ
1. a) Bir Akit Devlete,
politik alt bölümüne veya mahalli idaresine bir gerçek kişi tarafından
verilen hizmetler karşılığında bu Devlet, alt bölüm veya idare tarafından
yapılan ve emekli maaşı dışında kalan ücret, maaş ve diğer benzeri
ödemeler, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
b) Bununla beraber,
hizmet diğer Devlette ifa edilirse ve gerçek kişi bu Devletin bir mukimi
ise, söz konusu ücret, maaş ve diğer benzeri ödemeler yalnızca bu diğer
Akit Devlette vergilendirilecektir. Ancak bu kişinin;
i) bu Devletin bir vatandaşı
olması; veya
ii) yalnızca bu hizmeti
sunmak için bu Devletin bir mukimi durumuna geçmemiş olması,
zorunludur.
2. a) Bir Akit Devlete,
politik alt bölümüne veya mahalli idaresine bir gerçek kişi tarafından
verilen hizmetler karşılığında, bu Devlet, alt bölüm veya idare tarafından
veya bunlarca oluşturulan fonlardan ödenen emekli maaşları, yalnızca
bu Devlette vergilendirilecektir.
b) Bununla beraber,
gerçek kişinin diğer Akit Devletin bir mukimi ve vatandaşı olması
halinde, söz konusu emekli maaşı yalnızca bu diğer Devlette vergilendirilecektir.
3. Bir Akit Devletin
kendisi, politik alt bölümü veya mahalli idaresi tarafından yürütülen
ticari faaliyetlerle bağlantılı hizmetler karşılığında yapılan
ücret, maaş ve diğer benzeri ödemeler ile emekli maaşlarına 15, 16,
17 ve 18 inci madde hükümleri uygulanacaktır.
Madde 20
ÖĞRETMENLER VE ÖĞRENCİLER
1. Bir Akit Devleti ziyareti
sırasında veya hemen öncesinde diğer Akit Devletin mukimi olan ve
ilk bahsedilen Devlette yalnızca öğrenim veya mesleki eğitim amacıyla
bulunan bir öğrenci veya stajyere geçim, öğrenim veya mesleki eğitim
masraflarını karşılamak için yapılan ödemeler, bu ödemelerin bu
Devletin dışındaki kaynaklardan doğması koşuluyla ilk bahsedilen
Devlette vergilendirilmeyecektir.
2. Aynı şekilde, bir
Akit Devleti ziyareti sırasında veya hemen öncesinde diğer Akit
Devletin mukimi olan ve ilk bahsedilen Devlette esas itibariyle öğretim
veya bilimsel araştırma yapmak amacıyla iki yılı aşmayan bir süre
veya süreler için bulunan bir öğretmen veya araştırmacının söz konusu
öğretim veya araştırmaya ilişkin şahsi faaliyetleri karşılığında ilk
bahsedilen Devletin dışındaki kaynaklardan elde ettiği gelirler, ilk bahsedilen
Devlette vergiden istisna edilecektir.
Madde 21
DİĞER GELİRLER
1. Bir Akit Devlette doğan ve bu Anlaşmanın önceki maddelerinde
açıkça belirtilmeyen gelir unsurları, bu Devlette vergilendirilebilir.
2. İki Akit Devletin dışında doğan gelir unsurları, yalnızca
söz konusu geliri elde eden kişinin mukim olduğu Akit Devlette vergilendirilecektir.
Madde 22
ÇİFTE VERGİLENDİRMENİN ÖNLENMESİ
1. Bir Akit Devlet mukimi,
bu Anlaşma hükümlerine uygun olarak diğer Akit Devlette vergilendirilebilen
bir gelir elde ettiğinde, ilk bahsedilen Devlet, bu mukimin gelirine
isabet eden vergiden, diğer Devlette ödediği gelir vergisine eşit
bir tutarın mahsubuna müsaade edecektir.
Bununla birlikte sözkonusu
mahsup, diğer Devlette vergilendirilebilen gelire atfedilebilen,
mahsuptan önce hesaplanan gelir vergisi miktarını aşmayacaktır.
2. Bu Anlaşma hükümlerine
uygun olarak, bir Akit Devlet mukimi tarafından elde edilen gelir bu
Devlette vergiden muaf tutulursa, bu Devlet, bu mukimin geriye kalan
gelirinin vergisini hesaplarken, muaf tutulan geliri de dikkate
alabilir.
IV. BÖLÜM
ÖZEL HÜKÜMLER
Madde 23
AYRIM YAPILMAMASI
1. Bir Akit Devletin
vatandaşları, diğer Akit Devlette, bu diğer Devletin aynı koşullardaki
vatandaşlarının, özellikle mukimlik yönünden, karşı karşıya kaldıkları
veya kalabilecekleri vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden
değişik veya daha ağır vergilemeye veya buna bağlı mükellefiyetlere
tabi tutulmayacaklardır.
2. 10 uncu maddenin 4
üncü fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet teşebbüsünün
diğer Akit Devlette sahip olduğu bir işyeri, diğer Devlette, bu diğer
Devletin aynı faaliyetleri yürüten teşebbüslerine göre daha az
lehe bir vergileme ile karşı karşıya kalmayacaktır.
3. 9 uncu maddenin 1 inci fıkrası, 11 inci maddenin 6 ncı
fıkrası veya 12 'nci maddenin 6 ncı fıkrası hükümlerinin uygulanacağı
haller hariç olmak üzere, bir Akit Devlet teşebbüsünce diğer Akit Devletin
bir mukimine ödenen faiz, gayrimaddi hak bedeli ve diğer ödemeler,
söz konusu teşebbüsün vergilendirilebilir kazancının belirlenmesinde,
bu ödemeler aynı koşullarda ilk bahsedilen Devletin bir mukimine
yapılmış gibi indirilebilir.
4. Bir Akit Devletin,
diğer Akit Devletin bir veya birkaç mukimi tarafından, doğrudan veya
dolaylı olarak, kısmen veya tamamen sermayesine sahip olunan veya
sermayesi kontrol edilen teşebbüsleri, ilk bahsedilen Devlette,
bu Devletin diğer benzeri teşebbüslerinin tabi oldukları veya
olabilecekleri vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden
değişik veya daha ağır vergilemeye veya buna bağlı mükellefiyetlere
tabi tutulmayacaklardır.
5. Bu hükümler, bir
Akit Devletin kendi mukimlerine şahsi veya ailevi durumları dolayısıyla
uyguladığı şahsi indirimleri, vergi ve matrah indirimlerini diğer
Akit Devletin mukimlerine de uygulamak zorunda olduğu yönünde anlaşılmayacaktır.
Madde 24
KARŞILIKLI ANLAŞMA USULÜ
1. Bir Akit Devlet mukimi,
Akit Devletlerden birinin veya her ikisinin işlemlerinin kendisi
için bu Anlaşma hükümlerine uygun olmayan bir vergileme yarattığı
veya yaratacağı kanaatine vardığında, bu Devletlerin iç mevzuatlarında
öngörülen müracaat usulleriyle bağlı kalmaksızın, olayı mukimi
olduğu Akit Devletin yetkili makamına veya durumu 23 üncü maddenin
1 inci fıkrasına uygun düşerse, vatandaşı olduğu Akit Devletin
yetkili makamına arzedebilir.
2. Söz konusu yetkili
makam itirazı haklı bulur ve kendisi tatminkar bir çözüme ulaşamaz
ise, bu Anlaşmaya ters düşen bir vergilemeyi önlemek amacıyla, diğer
Akit Devletin yetkili makamıyla karşılıklı anlaşmaya gayret sarfedecektir.
3. Akit Devletlerin
yetkili makamları, Anlaşmanın yorumundan veya uygulanmasından
kaynaklanan her türlü güçlüğü veya tereddütü- karşılıklı anlaşma
yoluyla çözmek için gayret göstereceklerdir. Yetkili makamlar aynı
zamanda, Anlaşmada ele alınmayan durumlardan kaynaklanan çifte
vergilendirmenin ortadan kaldırılması için de birbirlerine danışabilirler.
4. Akit Devletlerin
yetkili makamları, bundan önceki fıkralarda belirtilen hususlarda
anlaşmaya varabilmek için birbirleriyle doğrudan haberleşebilirler.
Anlaşmaya varabilmek için sözlü görüş alışverişi gerekli görüldüğünde,
bu görüşme, Akit Devletlerin yetkili makamlarının temsilcilerinden
oluşan bir Komisyon kanalıyla yürütülebilir.
Madde 25
BİLGİ DEĞİŞİMİ
1. Akit Devletlerin yetkili makamları, Anlaşma ile uyumsuzluk
göstermediği sürece, bir Akit Devlet, politik alt bölümleri ya da mahalli
idareleri tarafından alınan herçeşit ve tanımdaki vergilerle ilgili
olduğu öngörülen Akit Devletlerin idari ve iç mevzuat hükümlerinin
uygulanması ve yürütülmesine ilişkin bilgi değişimi suretiyle
yardımlaşabileceklerdir. Söz konusu bilgiler bu vergilerin tarhı, tahakkuku ve tahsilatı, vergi
alacaklarının cebri icrası ve tahsilatı veya vergiyle ilgili sorunların
incelenmesi veya takibatına ilişkin olduğu öngörülen bilgileri
kapsayacaktır. Bilgiler, bu madde hükümlerine uygun olarak değişime
tabi tutulacak ve bu maddenin 7 nci fıkrasında öngörüldüğü şekilde
gizlilik hükümlerine tabi olacaktır. Talepte bulunulan Devletin
kanunları veya idari uygulamalarıyla kişilere sağlanmış olan
haklar ve koruyucu hükümler, etkin bilgi değişimini gereksiz bir
şekilde önlemediği veya geciktirmediği ölçüde uygulanmaya devam
eder.
2. Talepte bulunulan
Devlet, gerek kendi idaresinde mevcut olmayan gerekse hükümranlık
alanı içerisindeki kişilerin tasarrufunda veya kontrolünde bulunmayan
bilgileri sağlamak zorunda değildir.
3. Bu maddenin amaçları
bakımından:
a) "Halka açık şirket"
terimi, hisselerin halk tarafından kolaylıkla alınıp satılabilmesi
koşuluyla, hisselerinin büyük bölümü genel kabul görmüş bir menkul
kıymetler borsasında kote edilen herhangi bir şirket anlamına gelir.
Hisselerin alımı veya satışı alenen veya zımni olarak bir grup yatırımcıyla
sınırlanmamış ise, hisseler "halk tarafından" alınıp satılabilir.
b) "Hisselerin
büyük bölümü" terimi, şirketin çoğunluk oy gücü ve şirket değerini temsil eden hisse çeşidi veya
çeşitlerini ifade eder.
c) "Genel kabul
görmüş menkul kıymetler borsası" terimi, halka açık hisse ticareti
yürüten,
usulünce düzenlenmiş herhangi bir borsayı ifade
eder ve özel olarak, Bahreyn yönünden, Bahreyn Menkul Kıymetler Borsasını
ve Türkiye yönünden İstanbul Menkul Kıymetler Borsasını ifade edecektir.
d) "Toplu yatırım
fonu veya projesi" terimi, hukuki şekle bakılmaksızın, ortak
herhangi bir yatırım aracı anlamına gelir. "Kamu toplu yatırım
fonu veya projesi" terimi, fondaki veya projedeki birimlerin,
hisselerin veya diğer menfaatlerin halk tarafından kolaylıkla satın
alınması, satılması veya itfa edilmesi koşuluyla, herhangi bir
toplu yatırım fonu veya projesi anlamına gelir. Fondaki veya projedeki
birimler, hisseler veya diğer menfaatler alım, satım veya itfa işlemleri
alenen veya zımni olarak bir grup yatırımcıyla sınırlanmamış ise,
"halk tarafından" kolaylıkla satın alınabilir, satılabilir
veya itfa edilebilir.
e) "Başvuran Devlet"
terimi, bilgi talep eden Devlet anlamına gelir.
f) "Talepte bulunulan
Devlet" terimi, kendisinden bilgi talep edilen Devlet anlamına gelir.
g) "Bilgi toplama
tedbirleri" terimi, bir Devletin talep edilen bilgiyi edinmesine
ve sunmasına imkan veren kanunlar ve idari veya hukuki prosedürler
anlamına gelir.
h) “Bilgi” terimi, hangi
şekilde olursa olsun, herhangi bir gerçeği, beyanatı veya kaydı ifade eder.
i) “Cezai vergi
sorunları” terimi, başvuran Devletin ceza hukuku uyarınca dava konusu
yapılabilen kasıtlı davranışa ilişkin vergi sorunları anlamına gelir.
j) "Ceza hukuku"
terimi, vergi kanunlarında, ceza kanununda veya diğer kanunlarda
yer alıp almadığına bakılmaksızın, iç mevzuat hükümleriyle düzenlenmiş
bulunan tüm ceza kanunlarını ifade eder.
4. a) Talepte bulunulan
Devletin yetkili makamı, bu maddenin 1 inci fıkrasında belirtilen
amaçlar bakımından, talep üzerine bilgi sağlayacaktır. Söz konusu
bilgi değişimi, incelemeye konu olan işlemin talepte bulunulan
Devlette gerçekleşmesi halinde, talepte bulunulan Devletin kanunlarına
göre suç teşkil edip etmeyeceğine bakılmaksızın yapılacaktır.
b) Talepte bulunulan
Devletin yetkili makamındaki bilgi, talebi karşılamak için yeterli
değilse, bu Devlet, kendi vergi amaçları yönünden böyle bir bilgiye
ihtiyacı olup olmadığına bakmaksızın, talep edilen bilgiyi başvuran
Devlete sağlamak için ilgili tüm bilgi toplama tedbirlerini kullanacaktır.
c) Talepte bulunulan
Devletin yetkili makamı, başvuran Devletin yetkili makamı tarafından
özel olarak talep edilmiş ise, bu fıkra kapsamında, iç mevzuat hükümlerinin
izin verdiği ölçüde, Arapça, Türkçe veya İngilizce dillerinde, tanıkların
yazılı ifadeleri ve asıl kayıtların onaylı kopyalarından oluşan
bilgileri verecektir.
d) Her bir Akit Devlet,
bu maddenin 1 inci fıkrasında belirtilen amaçlar bakımından yetkili
makamlarını aşağıda belirtilen bilgileri talep üzerine edinme
ve sağlama konusunda yetkili kılacaktır:
i) Vekiller ve mütevelliler
dahil, bankaların, diğer finans kurumlarının ve bir acente rolü
alan veya yed-i adil sıfatıyla hareket eden herhangi bir kişinin elinde
bulunan bilgiler;
ii) Şirketlere, ortaklıklara,
trustlara, vakıflara ve diğer kişilere -bu maddenin 2 nci fıkrası
kapsamında bir mülkiyet silsilesindeki bu kişilere ait mülkiyet
bilgileri dahil- ilişkin mülkiyet bilgileri; trustlar bakımından,
yerleşik kişiler, mütevelliler ve lehdarlara ilişkin bilgi; ve vakıflar
bakımından kurucular, kurul üyeleri ve lehdarlara ilişkin bilgi. Bu
madde, Akit Devletlere, halka açık şirket veya kamu toplu yatırım fonu
veya projesiyle ilgili mülkiyet bilgilerini -bu bilgiler aşırı
miktarda güçlüğe yol açmadan elde edilemiyor ise- elde etme ve sunma
yükümlülüğü getirmez.
e) Bu madde uyarınca,
başvuran Devletin yetkili makamı, talepte bulunulan Devletin yetkili
makamına, istenilen bilginin açıkça taleple ilgili olduğunu göstermek
amacıyla, aşağıdaki bilgileri verecektir;
(i) Hakkında inceleme
veya soruşturma yürütülen kişinin kimliği;
(ii) İstenilen bilginin
mahiyeti ve başvuran Devletin talepte bulunulan Devletten bilgiyi
hangi şekil ve özellikte almak istediği;
(iii) Bilginin hangi
vergi amaçları bakımından istenildiği;
(iv) İstenilen bilginin
talepte bulunulan Devlette veya talepte bulunulan Devletin yetki sınırları
içindeki bir kişide bulunduğunu düşündüren nedenler;
(v) Talep edilen bilgiye
sahip olduğu düşünülen her bir kişinin, bilinebildiği kadarıyla
adı ve adresi;
(vi) Bilgi talebinin,
başvuran Devletin mevzuatıyla ve idari uygulamalarıyla uyumlu olduğu
ve bu maddeye uygun olduğuna dair istenilen bilgi, başvuran Devletin
yetki alanı içerisinde olsaydı bu Devletin yetkili makamının bu
Devletin kendi mevzuatı veya idari uygulamanın normal işleyişi
dahilinde bu bilgiyi elde edebileceğine dair bir açıklama;
(vii) Aşırı derecede
bir güçlüğe yol açabilecek olanlar hariç, başvuran Devletin kendi
ülke sınırları içinde istenilen bilgiye ulaşmak için mümkün olan
tüm yollara başvurduğuna dair bir açıklama.
f) Talepte bulunulan
Devletin yetkili makamı istenilen bilgiyi mümkün olduğunca hızlı
bir şekilde başvuran Devlete gönderecektir. Talepte bulunulan
Devletin yetkili makamı hızlı bir şekilde yanıt verebilmek için:
(i) Talebi aldıktan
sonra 60 gün içerisinde, isteğin eline ulaştığını, başvuran Devletin
yetkili makamına yazılı olarak bildirmeli ve eğer varsa, talepteki
eksiklikleri belirtmelidir.
(ii) Talepte bulunulan
Devletin yetkili makamı, talep edilen bilginin sağlanmasında güçlüklerle
karşılaşması veya söz konusu bilgileri vermeyi reddetmesi gibi
nedenler dahil, talebin ulaştığı günden itibaren 90 gün içinde istenilen
bilgiyi edinemeyecek ve sunamayacak ise, başvuran Devleti reddin
veya yapamamanın nedenini ve karşılaşılan güçlüklerin mahiyetini açıklamak suretiyle derhal haberdar
edecektir.
5. a) Bir Akit Devlet
diğer Akit Devletin yetkili makamlarının temsilcilerinin, ilgili
kişilerden alınacak yazılı izinle ilk bahsedilen Devletin topraklarına
gerçek kişileri sorgulamak ve kayıtları incelemek amacıyla girmesine
izin verebilir. Bahsi geçen ikinci Devlet, ilk bahsedilen Devletin
yetkili makamına, ilgili gerçek kişilerle yapılacak görüşmelerin
zamanını ve yerini bildirecektir.
b) Bir Akit Devletin
yetkili makamının talebi üzerine, diğer Akit Devletin yetkili makamı,
ilk bahsedilen Devletin yetkili makamının temsilcilerinin, bahsi
geçen ikinci Devlette yapılan vergi incelemesinin uygun görülen
kısmında hazır bulunmasına izin verebilir.
c) (b) bendinde belirtilen
talep kabul edilirse, incelemeyi yürüten Akit Devletin yetkili makamı,
incelemenin yerini ve zamanını, incelemeyi yürütecek merci veya
memuru ve ilk bahsedilen Devlet tarafından incelemenin yürütülmesi
için zorunlu görülen prosedürleri ve koşulları, mümkün olduğunca
ivedi bir şekilde, diğer Devletin yetkili makamına bildirecektir.
Vergi incelemesine ilişkin tüm kararlar, incelemeyi yürüten
Devlet tarafından alınacaktır.
6. a) Talepte bulunulan
Devlet, başvuran Devletin kendi vergi kanunlarının idaresi ve uygulanması
amacıyla kendi kanunlarına göre elde etme imkânı bulunmayan bilgiyi elde etmesi
veya vermesi için zorunlu değildir. Talepte bulunulan Devletin yetkili makamı,
bu maddeye uygun şekilde yapılmayan yardım talebini reddedebilir.
b) Bu maddenin hükümleri,
bir Akit Devleti, ticari, sınai veya mesleki sırrı, veya ticari bir
işlemi açıklama durumunda olan bilgiyi sağlama yükümlülüğü altına
sokmaz. Yukarıda belirtilenlerle bağlı kalınmaksızın, bu maddenin
4 (d) bendinde belirtilen türden bilgiler, yalnızca bu bentte belirtilen
kriterlere uyduğu için, sır veya ticari işlem olarak kabul edilemez.
c) Bu madde hükümleri,
bir Akit Devleti, müşteri ile avukatı, davavekili veya yasal temsilcisi
arasındaki gizli iletişimleri, bu iletişimlerin;
(i) hukuki danışmanlık
hizmeti almak veya sağlamak,
(ii) varolan veya süregelen
hukuki işlemlerde kullanılmak,
amacıyla kurulmuş olmaları
şartıyla, edinmeye veya sağlamaya zorlayamaz.
d) Bilginin açıklanması
kamu düzenine aykırı ise, talepte bulunulan Devlet bilgi talebini
geri çevirebilir.
e) Bir bilgi talebi,
talebin konusu olan vergi alacağının ihtilaflı olduğu gerekçesiyle, reddedilmeyecektir.
f) Eğer bilgi, başvuran
Devlet tarafından, kendi vergi kanunlarında bulunan ve talep eden
Devletin aynı koşullardaki vatandaşına kıyasla, başvuran Devletin
vatandaşı aleyhine bir ayrıma yol açan bir hükmün veya bununla ilgili
bir düzenlemenin uygulanması veya yürütülmesi amacıyla istenmiş
ise, talepte bulunulan Devlet bu isteği geri çevirebilir.
7. Bir Akit Devlet tarafından
bu madde kapsamında alınan her türlü bilgi gizli tutulacak ve yalnızca
bu Anlaşmada belirtilen vergilerin tahakkuk veya tahsilatına veya
cebri icra ya da davasına veya bu hususlardaki şikayet ve itirazlara
bakmakla görevli kişi veya makamlara (adli makamlar ve idari kuruluşlar
dahil) verilebilecektir. Bu kişiler veya makamlar bu bilgileri,
yalnızca söz konusu amaçlar doğrultusunda kullanabilirler. Bu kişi
veya makamlar söz konusu bilgileri mahkeme duruşmalarında veya
adli kararlar alınırken açıklayabilirler. Bilgiler, talepte bulunulan
Devletin yetkili makamının yazılı izni olmaksızın, diğer hiç bir
şahsa, kuruluşa veya makama veya yetkiliye açıklanamaz.
8. Sağlanan yardım nedeniyle
oluşan giderlerin nasıl paylaşılacağı Akit Devletler arasında kararlaştırılacaktır.
Madde 26
VERGİDEN KAÇINMAYI ÖNLEMEYE YÖNELİK TEDBİRLER
1. Bir Akit Devlette
doğan gelirin, diğer Akit Devletin mukimi olan bir kişi (gerçek kişi
hariç) tarafından elde edilmesi ve bu diğer Akit Devletin mukimi olmayan
kişi ya da kişilerin;
a) doğrudan veya dolaylı
ya da nerenin mukimi olursa olsunlar, bir veya daha fazla kişi aracılığıyla,
ortaklık veya başka bir şekilde bu kişiden önemli bir menfaatleri varsa; veya
b) bu kişiyi doğrudan
veya dolaylı, tek başına ya da birlikte yönetmeleri veya kontrol
etmeleri halinde, vergiden muafiyet
ya da indirim imkanı sağlayan 10, 11 ve 12 nci madde hükümleri uygulanmayacaktır.
2. Önemli bir menfaatin, şirketin esas sermayesinin en az
%25’inin elde tutulduğu durumda mevcut olacağı kabul olunacaktır.
Madde 27
DİPLOMAT HÜVİYETİNDEKİ MEMURLAR
VE KONSOLOSLUK MEMURLARI
Bu Anlaşma hükümleri,
diplomat hüviyetindeki memurların ve konsolosluk memurlarının
uluslararası hukukun genel kuralları veya özel anlaşma hükümleri
uyarınca yararlandıkları mali ayrıcalıkları etkilemeyecektir.
V. BÖLÜM
SON HÜKÜMLER
Madde 28
YÜRÜRLÜĞE GiRME
Her bir Akit Devlet, bu
Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için kendi iç mevzuatında öngörülen
işlemlerin tamamlandığını diplomatik yollardan diğerine bildirecektir.
Bu Anlaşma, bu bildirimlerden sonuncusunun yapıldığı tarihte yürürlüğe
girecek ve hükümleri, Anlaşmanın yürürlüğe girdiği yılı izleyen
Ocak ayının birinci günü veya daha sonra başlayan her vergilendirme
dönemine ilişkin vergiler için hüküm ifade edecektir.
Madde 29
YÜRÜRLÜKTEN KALKMA
Bu Anlaşma, bir Akit
Devlet tarafından feshedilinceye kadar yürürlükte kalacaktır. Akit
Devletlerden her biri, Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
beş yıllık bir sürenin bitimini izleyen herhangi bir takvim yılının
sonundan en az altı ay önce diplomatik yollardan fesih ihbarnamesi
vermek suretiyle Anlaşmayı feshedebilir. Bu durumda Anlaşma, fesih
ihbarnamesinin verilmesini takip eden yılın Ocak ayının 1 inci günü
veya daha sonra başlayan her vergilendirme dönemine ilişkin vergiler için hüküm
ifade etmeyecektir.
BU HUSUSLARI TEYİDEN, aşağıda imzaları bulunan tam yetkili
temsilciler bu Anlaşmayı imzaladılar.
Türk, Arap ve İngiliz
dilindeki nüshalarda, her üç metin de aynı derecede geçerli olmak
üzere, 14 Kasım 2005 tarihinde Manama'da düzenlenmiştir. Metinler
arasında farklılık olması halinde İngilizce metin geçerli olacaktır.
.
|
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ |
|
BAHREYN
KRALLIĞI |
|
|
|
HÜKÜMETİ ADINA |
|
HÜKÜMETİ ADINA |
|
|
Kürşat TÜZMEN |
|
Shaikh Ahmed bin Mohammed AL KHALİFA |
|
|
Devlet Bakanı |
|
Maliye Bakanı |