Dönem: 22 Yasama
Yılı: 4
TBMM (S. Sayısı: 1158)
Türkiye Cumhuriyeti ile Portekiz Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden
Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel
Olma Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/1175)
Not: Tasarı, Başkanlıkça;
Plan ve Bütçe ile Dışişleri komisyonlarına havale edilmiştir.
T.C.
Başbakanlık 23/2/2006
Kanunlar ve Kararlar
Genel Müdürlüğü
Sayı: B.02.0.KKG.0.10/101-1238/803
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Dışişleri Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı
Bakanlar Kurulunca 13/2/2006 tarihinde kararlaştırılan “Türkiye Cumhuriyeti ile
Portekiz Cumhuriyeti Arasında Gelir
Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına
Engel Olma Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GEREKÇE
Türkiye Cumhuriyeti ile
Portekiz Cumhuriyeti arasında sermaye, teknoloji ve hizmet hareketlerinin
geliştirilmesi, her iki Devletin de refahına katkıda bulunacaktır. Bu unsurlara
ilişkin hareketlerin geliştirilmesinde çifte vergilendirme nedeniyle ortaya
çıkan sorunların çözümü önem arz etmektedir. Bu amaçla, Türkiye Cumhuriyeti ile
Portekiz Cumhuriyeti arasında 11 Mayıs 2005 tarihinde “Gelir Üzerinden Alınan
Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma
Anlaşması ve Eki Protokol” imzalanmıştır.
Anlaşma ile gerçek ve
tüzel kişilerin aynı gelir üzerinden iki Devlette birden vergilendirilmesinin
(çifte vergilendirme) önlenmesi amaçlanmaktadır. Bu amacı sağlamak üzere,
vergileme hakkı, gelir unsurları itibariyle ikamet edilen veya kaynak
Devletlerden birine bırakılmakta veya bu mümkün olmazsa iki Devlet arasında
paylaştırılması düzenlenmektedir. Böylece, Âkit Devletlerden birinde yatırım
yapan, teknoloji veya hizmet sunan diğer devlet mukimlerinin, o Devletin
mükelleflerine göre daha ağır vergilendirilmesine engel olunmakta ve
teşebbüslerin risk almadan önce ileride karşılarına çıkacak her türlü vergi ile
ilgili mükellefiyeti hesaplayabilmeleri sağlanmaktadır. Çifte vergilendirmenin
Âkit Devletlerde önlenmesi ile Portekizli yatırımcılar için Türkiye’nin, Türk
yatırımcılar için ise Portekiz’in daha cazip hale getirilmesi amaçlanmaktadır.
Bu amaçlarla mezkur
anlaşma imzalanmış ve bu Kanun Tasarısı hazırlanmıştır.
ANLAŞMA MADDELERİNİN
GEREKÇELERİ
“Türkiye Cumhuriyeti ile
Portekiz Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte
Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması” 29 madde
ile Protokolden meydana gelmiştir. Anlaşma ve Protokol maddelerinin gerekçeleri
aşağıda belirtilmiştir.
Madde 1.- Kapsanan
Kişiler
1 inci madde hükmü
gereğince bu Anlaşma, Âkit Devletlerden birinin veya her ikisinin mukimi olan
kişilere uygulanacaktır.
Diğer bir ifade ile bu
Anlaşma, milliyet farkı gözetilmeksizin Âkit Devletler (Türkiye ve Portekiz)
den birinde veya her ikisinde mukim olan kişileri kapsamına almaktadır.
Madde 2.- Kavranan
Vergiler
Bu madde, Anlaşmanın
kavradığı vergilerin belirlenmesinde ve tarifinde açıklığı temin etme amacını
gütmektedir.
Maddenin 1 inci fıkrası,
Anlaşmanın ne şekilde alındığına bakılmaksızın bir Âkit Devlette, politik veya
idari alt bölümlerinde veya mahalli idarelerinde gelir üzerinden alınan
vergilere uygulanacağını belirtmektedir.
2 nci fıkra, gelir
üzerinden alınan vergilerin kapsamını belirlemektedir.
3 üncü fıkrada,
Anlaşmanın Âkit Devletlerdeki mevcut vergilerden hangilerine uygulanacağı
belirtilmektedir. Anlaşma kapsamına giren vergilerin; Türkiye’de gelir ve
kurumlar vergisi, gelir vergisi ve kurumlar vergisi üzerinden alınan fon payı;
Portekiz’de ise kişisel gelir vergisi, kurum gelir vergisi, kurum gelir vergisi
üzerinden alınan mahalli ek vergiden ibaret olduğu belirtilmiştir.
4 üncü fıkra, Anlaşmanın
imza tarihinden sonra mevcut vergilere ilave olarak veya onların yerine alınan
ve mevcut vergilerle aynı nitelikte olan veya onlara önemli ölçüde benzeyen
vergilerin de Anlaşma kapsamına gireceğini hükme bağlamakta, ayrıca Âkit
Devletlerin yetkili makamlarının, ilgili mevzuatlarında yaptıkları önemli
değişiklikleri birbirlerine bildirmelerini öngörmektedir.
Madde 3.- Genel Tanımlar
Bu maddede, Anlaşmada
kullanılan terimlerin yorumu için gerekli genel tanımlar yer almaktadır.
Söz konusu maddede
sırasıyla, “Portekiz”, “Türkiye”, “Bir Âkit Devlet”, “Diğer Âkit Devlet”,
“Kişi”, “Şirket”, “Bir Âkit Devletin Teşebbüsü”, “Diğer Âkit Devletin
Teşebbüsü”, “Uluslararası Trafik”, “Yetkili Makam”, “Vatandaş” terimlerinin tanımı
yer almaktadır.
Maddenin 2 nci
fıkrasında, Anlaşmada tanımlanmamış terimlerin, Âkit Devletlerin iç
mevzuatlarında öngörülen anlamları taşıdığı öngörülmekte ve Âkit Devletlerin
yürürlükteki vergi mevzuatlarında bu terime karşılık gelen anlamın diğer
mevzuatlarındaki anlama göre üstünlük taşıyacağı belirtilmektedir.
Madde 4.- Mukim
Âkit Devletlerin
vergileme yetkisi, Anlaşmanın birçok maddesinde doğrudan doğruya “mukim”
kavramına göre çözümlenmektedir. Bu çerçevede, gerçek ve tüzel kişilerin hangi
Devletin mukimi addedileceği hususu büyük bir önem arz etmektedir.
Maddenin 1 inci
fıkrasında, gerçek ve tüzel kişiler arasında ayrım yapılmaksızın, Âkit
Devletlerin iç mevzuatı gereğince ev, ikametgah, kanuni merkez, yönetim yeri
veya benzer yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle vergi mükellefiyeti
altına giren kişi “mukim” addedilmektedir. Gelir Vergisi Kanunumuz Türkiye’de
yerleşmiş gerçek kişileri, Kurumlar Vergisi Kanunumuz ise kanuni ve iş merkezi
Türkiye’de bulunan kurumları tam mükellef addettiğinden, 1 inci fıkra hükmüyle
vergi hukukumuza tam bir paralellik sağlanmaktadır.
2 nci fıkrada, gerçek
kişilerin 1 inci fıkrada belirtilen kriterler nedeniyle her iki Devletin de
mukimi addedilmesi halinde, bu kişilerin hangi kıstaslar kullanılmak suretiyle
yalnızca bir Devletin mukimi addedileceği hususu çözümlenmektedir.
3 üncü fıkrada ise,
gerçek kişi dışında kalan kişilerin her iki Âkit Devletin de mukimi olması
halinde, mukimliğin tayininde bu kişilerin etkin yönetim yerinin esas alınacağı
hükme bağlanmıştır.
Madde 5.- İşyeri
İşyerinin tanımına
ilişkin bu madde son derece önemlidir. Bilindiği üzere, Gelir ve Kurumlar
Vergisi Kanunlarımız, dar mükellefler açısından ticari kazancın Türkiye’de elde
edilmiş sayılması için, kazanç sahiplerinin Türkiye’de işyerinin bulunmasını
veya daimi temsilci bulundurmasını ve kazancın bu yerlerde veya bu temsilciler
vasıtasıyla yapılan işlerden doğmasını şart koşmaktadır. Aynı şekilde,
Anlaşmanın 7 nci maddesinde de yalnızca işyerine atfedilebilen ticari kazancın
kaynak devlette vergilenebileceği prensibi getirilmiştir.
7 fıkra halinde
düzenlenen bu maddede, hangi durumlarda bir işyerinin oluşup oluşmayacağı
hususu bütün ayrıntılarıyla açıklanmaktadır.
1 inci fıkrada, “işyeri”
teriminin genel bir tanımı yapılmaktadır.
2 nci fıkrada, kapsama
özellikle dahil edilen işyerlerine örnekler verilmektedir ki bunlar, yönetim
yeri, şube, büro, fabrika, atölye, maden ocağı, petrol veya doğal gaz kuyusu,
taş ocağı veya doğal kaynakların çıkarıldığı diğer herhangi bir yerin işyeri
oluşturduğu belirtilmektedir.
3 üncü fıkrada ise, dokuz
ayı aşan bir süre devam eden bir inşaat şantiyesi, yapım, montaj veya kurma
projesi veya bunlarla ilgili gözetim faaliyetlerinin bir işyeri oluşturacağı
hükmü yer almaktadır.
4 üncü fıkrada, işyeri
kapsamı dışında kalan hususlar belirtilmiştir.
5 inci fıkrada, daimi
temsilcilik düzenlenmiştir. Fıkranın a) bendine göre, bir kişi teşebbüs adına
mukavele akdetme yetkisine sahip olur ve bu yetkisini düzenli olarak
kullanırsa, bu faaliyetler 4 üncü fıkrada belirtilen ve işe ilişkin sabit bir
yerden yapılması durumunda bu yeri işyeri haline getirmeyen nitelikteki
faaliyetlerle sınırlı olmadıkça, bu teşebbüs, bu kişinin teşebbüs adına
gerçekleştirdiği her türlü faaliyet dolayısıyla bir işyerine sahip kabul edilecektir.
Fıkranın b) bendinde,
temsilcinin yetkisi olmasa dahi, teşebbüs adına sürekli sevk etmek üzere emtia
stoku bulundurması ve mal veya ticari eşya satışına katkıda bulunacak
faaliyetlerde bulunması dolayısıyla bir işyerine sahip kabul edileceği
belirtilmektedir.
Anlaşmada işyeri ve daimi
temsilci ayrı ayrı maddelerde düzenlenmeyip, her ikisi de “işyeri” maddesinde
düzenlendiğinden, bu fıkra hükmüyle, Gelir Vergisi Kanununun dar mükelleflerin
ticari kazançlarının Türkiye’de vergilendirilmesine imkân tanıyan daimi
temsilciliğe ilişkin hükümleri Anlaşmaya yansıtılmış olmaktadır.
6 ncı fıkrada, bir Âkit
Devlet teşebbüsünün diğer Âkit Devlette, işlerini yalnızca kendi işlerine
olağan şekilde devam eden bir simsar, bir genel komisyon acentesi veya bağımsız
statüye sahip bir acente vasıtasıyla yürütmesi halinde bu Devlette bir işyerine
sahip kabul olunmayacağı belirtilmektedir.
7 nci fıkrada ise, iki
ayrı Âkit Devlette mukim olan şirketlerin birbirlerini kontrol etmesinin,
bunlardan herhangi birinin diğeri için bir işyeri oluşturmayacağı hükme
bağlanmıştır.
Madde 6.- Gayrimenkul
Varlıklardan Elde Edilen Gelir
Bu madde yalnızca
gayrimenkul sermaye iratlarını değil, aynı zamanda gayrimenkullerden
kaynaklanacak her türlü gelir unsurunu (tarım ve ormancılıktan elde edilen
gelir) da kapsamaktadır.
Maddenin 1 inci fıkrası
ile gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelirin öncelikli vergileme hakkı,
gayrimenkulün bulunduğu Âkit Devlete bırakılmaktadır.
2 nci fıkra, “gayrimenkul
varlık” teriminin tanımına ilişkindir.
3 üncü fıkrada,
gayrimenkul varlığın doğrudan kullanımı, kiralanması veya başka bir suretle
kullanımından elde edilen gelire 1 inci fıkra hükmünün uygulanacağı
belirtilmektedir.
4 üncü fıkrada ise, 1 ve
3 üncü fıkra hükümlerinin, bir teşebbüsün gayrimenkul varlıklardan elde ettiği
gelir ile serbest meslek faaliyetlerinin icrasında kullanılan gayrimenkullerden
elde edilen gelire de uygulanacağı öngörülmektedir.
Madde 7.- Ticari
Kazançlar
Maddenin 1 inci fıkrası,
ticari kazancın vergilendirilmesindeki genel prensibi açıklamaktadır. Buna göre
ticari kazanç, teşebbüsün mukim olduğu Devlette vergilendirilecek, ancak
faaliyetin diğer Âkit Devlette bir işyeri vasıtasıyla yürütülmesi halinde,
kazancın sadece bu işyerine atfedilebilen kısmı diğer Âkit Devlette
vergilendirilebilecektir.
2 nci fıkra, işyeri
kazançlarının hesaplanmasındaki esaslara ilişkindir. Buna göre, işyeri bağımsız
bir teşebbüs gibi ele alınacak ve benzer teşebbüslerin benzer koşullarda elde
etmesi gereken kazanç, söz konusu işyerine atfedilecektir. Böylece,
işyeri-merkez ilişkilerinde emsaline göre yüksek veya düşük fiyatlandırmaya
gidildiğinde olaya müdahale edilip, gerçekçi fiyatların fatura edilmesiyle yeni
bir vergi matrahı belirlenecek ve vergileme bu matrah üzerinden yapılacaktır.
3 üncü fıkra, işyeri
kazancının belirlenmesi sırasında hangi tür giderlerin indirilebileceğine
ilişkindir.
4 üncü fıkra, teşebbüs
adına sadece mal veya ticari eşya alımında bulunan işyerine, bu faaliyeti
dolayısıyla kazanç atfedilemeyeceğine ilişkindir.
5 inci fıkra, ticari
kazancın, Anlaşmanın diğer maddelerinde belirtilen gelir unsurlarını da
kapsamına alması halinde ilgili madde hükümlerini saklı tutmaktadır.
Madde 8.- Gemicilik, Hava
ve Kara Taşımacılığı
1 inci fıkrada, bir Âkit
Devlet teşebbüsünün uluslararası trafik kapsamına giren türden gemi, uçak veya
kara nakil vasıtası işletmeciliğinden elde ettiği gelirlerin yalnızca
teşebbüsün mukim olduğu Âkit Devlette vergilendirilebileceğini öngörmektedir.
Diğer bir ifade ile bu tür kazançlar kaynak Devlette vergiden istisna
edilmektedir.
2 nci fıkrada ise, 1 inci
fıkrada benimsenen prensibin, ortaklık, ortak teşebbüs veya uluslararası
işletilen bir acenteye iştirak dolayısıyla elde edilen kazançlar için de
geçerli olduğu hükme bağlanmıştır.
Madde 9.- Bağımlı
teşebbüsler
Kurumlar Vergisi
Kanunumuzun 15, 16 ve 17 nci maddelerinde düzenlenen örtülü kazanç ve örtülü
sermaye ile ilgili olan bu maddede, bağımlı teşebbüslerin, bağımsız
teşebbüslere oranla farklı ticari ilişkilere ve farklı fiyatlandırmalara
yönelmeleri halinde Âkit Devletlerin ne tür tedbirler alabileceği hükme
bağlanmaktadır.
1 inci fıkra, bağımlı
teşebbüslerin gerekli itinayı göstermeyip, bağımsız teşebbüsler arasında
geçerli olan fiyatlardan sapmaları halinde, vergi kaybına uğrayan Âkit Devlete
ek vergi alma hakkını vermektedir. Bu ek vergileme sonunda diğer Devletin,
kendi mükellefi olan bağımlı teşebbüs için yapacağı matrah ve vergi indirimleri
ise 2 nci fıkrada düzenlenmiştir.
Madde 10.- Temettüler
1 inci fıkra,
temettülerin vergilendirilmesindeki genel ilke ile ilgili olup, temettü
gelirinin esas itibariyle temettü gelirini elde edenin mukim olduğu Âkit
Devlette vergilendirileceğini öngörmektedir.
2 nci fıkra,
temettülerin, temettüyü ödeyen şirketin mukim olduğu, yani temettülerin doğduğu
Devlette de vergilendirilebileceğini öngörmektedir. Ancak, diğer Âkit Devlet
mukimine ödenen temettü üzerinden kaynak Devlette alınacak vergi fıkradaki
koşulların yerine gelmesi durumunda olayına göre % 5 veya % 15’i aşamayacaktır.
Ayrıca fıkrada, Âkit
Devletlerin yetkili makamlarının bu sınırlandırmanın uygulama şeklini
karşılıklı anlaşma yolu ile belirleyecekleri ve bu fıkranın temettülerin
ödendiği kazançlar bakımından şirket vergilenmesine etki etmeyeceği de
belirtilmektedir.
3 üncü fıkrada, “temettü”
teriminin tanımı yapılmaktadır.
4 üncü fıkrada, işyeri
kazancının 7 nci madde (Ticari Kazançlar) çerçevesinde vergilendirildikten
sonra, kalan kazanç üzerinden işyerinin bulunduğu Âkit Devlette iç mevzuat
hükümlerine göre vergilendirileceği ancak, bu şekilde alınacak verginin kalan
kısmın % 5’ini aşmayacağı öngörülmektedir.
5 inci fıkrada, temettü
lehdarının, temettüyü ödeyen şirketin mukim olduğu Âkit Devlette bir işyeri
vasıtasıyla ticari faaliyette veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer
vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde bulunması ve söz konusu temettü elde
ediş olayı ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunması
halinde, 1 ve 2 nci fıkra hükümleri çerçevesinde vergilendirilmeyeceği
öngörülmektedir. Bu durumda, ticari kazanca ilişkin 7 nci madde veya serbest
meslek kazancına ilişkin 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
6 ncı fıkra, bu maddenin
4 üncü fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit Devletin, kendisinden
kazanç veya gelir elde eden ve diğer Âkit Devletin mukimi olan bir şirketin
dağıttığı temettüler üzerinden veya dağıtmadığı kazançlardan herhangi bir vergi
alamayacağını öngörmektedir. Böylece, kaynak Devletin vergileme yetkisi kurum
kazancına uygulanmakta, ancak, bu kurumdan kâr payı elde eden kişilere doğru
bir genişlemeye müsaade edilmemektedir. Fıkrada ayrıca, temettünün, kazanç veya
gelirin elde edildiği Devletin mukimlerine ödenmesi ve bu kazanç veya gelirin
elde edildiği Devletteki işyeri ile ödenen temettüler arasında önemli bir bağ
bulunması hallerinin kaynak Devlette vergilendirme prensibine istisna teşkil
ettiği belirtilmektedir.
Madde 11.- Faiz
1 inci fıkra, faizlerin
vergilendirilmesindeki genel ilkeyi belirlemektedir. Buna göre, faizi
vergilendirme hakkı lehdarın mukim olduğu Âkit Devlete ait olmaktadır.
2 nci fıkrada, faizlerin
doğduğu Âkit Devlete, iki yıllık süreyi aşan borçlanmalar üzerinden ödenen
faizin gayrisafi tutarı üzerinden azami % 10, diğer tüm durumlarda faizin
gayrisafi tutarı üzerinden % 15 vergi alma hakkı tanınacağı öngörülmektedir.
3 üncü fıkra, Türkiye
Hükümeti ile Portekiz Hükümeti, politik ya da idari alt bölümleri veya mahalli
idareleri veya Türk Merkez Bankası ile Portekiz Merkez Bankasına ödenen
faizlerin karşılıklı olarak vergiden muaf tutulmasına ilişkindir.
4 üncü fıkrada, “faiz”
teriminin kapsamı belirlenmiştir.
5 inci fıkra, diğer
Devlette bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette veya sabit bir yer
vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde bulunulması ve faizin ödendiğe alacak
ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunması halinde, söz
konusu faizin bu maddenin 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri çerçevesinde değil,
ticari kazanca ilişkin 7 nci madde veya serbest meslek faaliyetlerine ilişkin
14 üncü madde hükümleri çerçevesinde vergilendirilmesini öngörmektedir.
6 ncı fıkra, faiz
gelirlerinin hangi durumda bir Âkit Devlette elde edilmiş sayılacağını hükme
bağlamaktadır. Buna göre, faiz ödeyenin bir Âkit Devletin mukimi olsun veya
olmasın, bir Âkit Devlette faiz ödemeye neden olan borç-alacak ilişkisiyle
bağlantılı bir işyerine veya sabit yere sahip olması durumunda faizin bu
işyerinin veya sabit yerin bulunduğu Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
7 nci fıkra faiz
miktarının belirlenmesinde muvazaa durumunu açıklığa kavuşturmaktadır. Fıkra
hükmüne göre muvazaa yapabilecek kişiler, aralarında özel ilişki bulunan faiz
ödeyici ile faiz lehdarı veya her ikisiyle bir başka kişi olarak belirtilmektedir.
Muvazaa durumu ise, özel ilişkinin olmadığı hallerde, kişiler arasında
kararlaştırılan faiz miktarını aşan bir faizin ödenmesi olarak ortaya
konmuştur. Bu durumda fazla kısım, bu maddede tanımlanan ve indirimli vergiye
tâbi olan bir faiz olarak nitelendirilmeyip, Anlaşmanın diğer hükümleri de
dikkate alınarak Âkit Devletlerin iç mevzuatına göre vergilendirilecektir.
Madde 12.- Gayrimaddi Hak
Bedelleri
1 inci fıkra,
vergilemedeki genel ilkeyi belirlemekte ve vergileme hakkını ödeme yapılan
kişinin mukim olduğu Devlete tanımaktadır.
2 nci fıkra hükmü,
gayrimaddi hak bedellerinin elde edildiği Devlete de % 10’u aşmayacak şekilde
vergi alma hakkı tanımaktadır.
3 üncü fıkra, gayrimaddi
hak bedellerinin tanımı ile ilgilidir.
4 üncü fıkrada, bir
işyeri veya sabit yer vasıtasıyla elde edilen gayrimaddi hak bedellerinin
indirimli vergi oranına göre değil, ticari kazanca ilişkin 7 nci madde veya
serbest meslek faaliyetlerine ilişkin 14 üncü madde hükümlerine göre
vergilendirileceği öngörülmektedir.
5 inci ve 6 ncı
fıkralarda, faizde olduğu gibi gayrimaddi hak bedellerinin nerede elde edilmiş
sayılacağı ve muvazaalı durumlarda nasıl vergilendirileceğine ilişkin özel
hükümler yer almaktadır.
Madde 13.- Sermaye Değer
Artış Kazançları
1 inci fıkrada, 6 ncı
maddede tanımlanan gayrimenkul varlıkların elden çıkarılmasından doğan
kazançların, bu varlıkların bulunduğu Âkit Devlette vergilendirileceği
öngörülmektedir.
2 nci fıkrada, bir
işyerinin aktifine dahil olan veya serbest meslek faaliyetinin icrasında
kullanılan sabit yere ait menkul varlıkların ve bu işyeri veya sabit yerin
elden çıkarılmasından doğan kazançların, bu işyerinin veya sabit yerin
bulunduğu Âkit Devlette vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.
3 üncü fıkrada,
uluslararası trafikte işletilen gemi, uçak veya kara nakil vasıtaları ile
bunların işletilmesiyle ilgili menkul varlıkların elden çıkarılmasından doğan
kazançların, yalnızca teşebbüsün mukim
bulunduğu Âkit Devlette vergilendirileceği öngörülmektedir.
4 üncü fıkrada, bu
maddenin diğer fıkralarında sayılanların dışında kalan varlıkların elden
çıkarılmasından doğan kazançların bu varlıkları elden çıkaranların mukim olduğu
Âkit Devlette vergilendirileceği öngörülmektedir.
5 inci fıkrada, 4 üncü
fıkraya istisna teşkil eden bu fıkrada, bir Âkit Devletin, diğer devletin bir
mukiminin ilk bahsedilen devletin mukimi olan bir şirketin esas sermayesinin %
25’inden fazlasına iştiraki temsil eden hisselerini elden çıkarmasından
sağladığı kazançları vergilendirebileceği öngörülmektedir. Ancak buradaki
satışın ilk bahsedilen Devletin bir mukimine yapılması ve iktisap ile elden
çıkarma arasındaki sürenin bir yılı aşmaması gerektiği hükme bağlanmıştır.
Madde 14.- Serbest Meslek
Faaliyetleri
Maddenin 1 inci
fıkrasında, bir Âkit Devlet mukiminin serbest meslek faaliyetleri veya bağımsız
nitelikteki diğer faaliyetlerden elde ettiği gelirlerin, mukim olunan Devlette
vergilendirileceği; ancak, bu kişinin diğer Âkit Devlette bulunan sabit bir
yeri kullanarak icra ettiği serbest meslek faaliyetlerinden veya bu diğer
Devlette kesintisiz 12 aylık bir dönemde toplam 183 günü aşan faaliyet
icrasından elde ettiği gelirlerin, söz konusu sabit yere atfedilen miktarla ya
da bu Devlette bulunulan süre içinde icra edilen faaliyetle sınırlı olmak üzere
bu diğer Devlette vergilendirilebileceği hükme bağlanmıştır.
2 nci fıkrada, 1 inci
fıkrada gerçek kişilerin elde ettiği serbest meslek kazançları için öngörülen
hükmün benzeri, teşebbüsler için de öngörülmüştür.
3 üncü fıkrada, “serbest
meslek faaliyetleri” teriminin tanımı yapılmaktadır.
Madde 15.- Bağımlı
Faaliyetler
1 inci fıkrada, bağımlı
faaliyetlerin vergilendirilmesine ilişkin genel kural belirtilmektedir. Buna
göre, hizmetin diğer Devlette ifa edilmemesi şartıyla, bir Âkit Devlet
mukimince elde edilen ücret, maaş ve diğer benzeri gelirler mukim olunan
Devlette vergilendirilecektir. Hizmetin diğer Devlette ifa edilmesi halinde,
belli şartlarla kaynak Devlete de vergileme yetkisi tanınabilecektir. Ancak söz
konusu kural, bu Anlaşmanın 16, 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinde öngörülen
hükümleri herhangi bir şekilde etkilemeyecektir. Diğer bir ifadeyle, müdürlere
yapılan ödemeler, emekliler, kamu görevlileri, profesörler ve araştırmacılar
ile öğrenciler 15 inci maddeye göre değil, kendileriyle ilgili maddelere göre
vergilendirileceklerdir.
2 nci fıkrada, ücretin
sadece mukim Devlette vergilendirilmesi için hangi şartların bir arada aranması
gerektiği belirtilmektedir. Kaynak Devletin vergileme yapabilmesi için,
öngörülen bu şartlardan birinin ihlali yeterlidir. Bir başka ifadeyle, diğer
Devlette hizmet ifa eden bir Âkit Devlet
mukiminin bu Devlette ilgili mali yıl içinde başlayan veya biten
herhangi bir oniki aylık dönemde bir veya bir kaç seferde toplam 183 günden
fazla kalması veya ücret ödemesinin bu diğer Devletin mukimi olan bir işveren
tarafından veya onun adına yapılması ya da söz konusu ödemenin, işverenin bu
diğer Devlette sahip olduğu bir işyerinden veya sabit yerden yapılması
durumunda, elde edilen ücretler kaynak devlette vergilendirilecektir.
3 üncü fıkrada, bu
maddenin bundan önceki hükümlerine bakılmaksızın, bir Âkit Devlet teşebbüsü
tarafından uluslararası trafikte işletilen gemi, uçak veya kara nakil
vasıtasında ifa edilen hizmet dolayısıyla elde edilen gelirlerin, mukim olunan
Âkit Devlette vergilendirileceği öngörülmektedir.
Madde 16.- Müdürlere
Yapılan Ödemeler
Maddede, bir Âkit Devlet
mukiminin diğer Âkit Devlette mukim bir şirketin yönetim veya denetim kurulu
üyesi olması veya bu şirkette benzeri faaliyetlerde bulunan diğer herhangi bir
organın üyesi olması dolayısıyla elde ettiği ücret ve diğer benzeri ödemelerin,
bu diğer Devlette vergilendirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Madde 17.- Sanatçı ve
Sporcular
1 inci fıkra, bir Âkit
Devlet mukimi olan tiyatro, sinema, radyo ve televizyon sanatçısı gibi bir
sanatçının, bir müzisyenin veya bir sporcunun şahsi faaliyetlerinden dolayı
diğer Âkit Devlette elde ettikleri gelirlerin, bu faaliyetleri icra ettikleri
diğer Âkit Devlette vergilendirileceğini hükme bağlamaktadır. Bu çerçevede,
serbest meslek faaliyetleri ile bağımlı faaliyetleri (ücretler) düzenleyen 14
ve 15 inci madde hükümleri sanatçı ve sporcular açısından geçerli olmayıp,
vergileme yalnızca 17 nci madde kapsamında yapılacaktır.
2 nci fıkra
organizatörlerle ilgili olup, sanatçı ve sporcuların iştigal konularıyla ilgili
faaliyetlerden doğan gelirin, sanatçı veya sporcuların kendilerine değil de,
bir başka gerçek veya tüzel kişiye yönelmesi halinde, vergilemenin, faaliyetin
icra edildiği Âkit Devlette yapılacağını öngörmektedir. Ancak böyle bir
durumda, ticari kazançların, serbest meslek kazançlarının ve ücretlerin
vergilendirilmesini düzenleyen bu Anlaşmanın 7, 14 ve 15 inci madde hükümleri
dikkate alınmayıp, vergileme yalnızca 17 nci madde kapsamında yapılacaktır.
3 üncü fıkrada, bir Âkit
Devlette icra edilen ve diğer Âkit Devletin kendisi politik alt bölümü veya
mahalli idaresine ait kamusal fonlardan önemli ölçüde desteklenen sanatsal veya
sportif faaliyetlerden elde edilen gelirin, 1 ve 2 nci fıkra hükümlerine
bakılmaksızın, faaliyetlerin icra edildiği Devlette vergiden istisna edileceği
öngörülmektedir.
Madde 18.- Emekli
Maaşları
Maddede, Kamu
görevlilerine ilişkin maddenin 19 uncu maddesinin 2 nci fıkra hükümleri saklı
tutulmak üzere, bir Âkit Devlet mukimine geçmiş hizmetleri karşılığında ödenen
emekli maaşları ve benzeri ödemelerin bunları elde edenin mukim olduğu Devlette
vergilendirileceği hükme bağlanmıştır. Bu hükmün aynı zamanda düzenli ödemeleri
de kapsayacağı öngörülmektedir.
Madde 19.- Kamu Görevi
1 inci fıkrada, bir Âkit
Devlete, politik ya da idari alt bölümüne veya mahalli idaresine bir gerçek
kişi tarafından verilen hizmetler karşılığında bu Devlet, alt bölüm veya idare
tarafından yapılan ve emekli maaşı dışında kalan ödemelerin, yalnızca ödemeyi
yapan Devlette vergilendirileceği öngörülmektedir. Ancak, hizmet diğer Devlette
ifa edildiğinde ve gelir elde eden bu Devletin bir mukimi olduğunda, bu kişinin
aynı zamanda bu Devletin vatandaşı olması veya yalnızca hizmet sunmak için bu
Devletin mukimi durumuna geçmemiş olması şartıyla, elde edilen gelirler,
yalnızca bu diğer Devlette vergilendirilebilecektir.
2 nci fıkrada, bir Âkit
Devlete, politik ya da idari alt bölümü veya mahalli idaresine verilen
hizmetler karşılığında, bu Devlet, politik alt bölüm veya idare tarafından
oluşturulan fonlardan ödenen emekli maaşlarının bu Devlette vergilendirilebileceği,
bununla beraber gerçek kişinin diğer Devletin bir mukimi ve vatandaşı olması
halinde, söz konusu emekli maaşının yalnızca diğer Âkit Devlette
vergilendirileceği öngörülmektedir.
3 üncü fıkrada ise, kamu
iktisadi kuruluşlarında çalışanlar açısından bu madde hükmünün değil, 15, 16,
17 ve 18 inci madde hükümlerinin geçerli olacağı öngörülmektedir.
Madde 20.- Profesörler ve
Araştırmacılar
Maddede, profesörler ve
araştırmacıların öğretim veya araştırma karşılığında elde ettikleri gelirlerin,
bulundukları Devlette yararlanacakları vergi istisnasının sınırları hükme
bağlanmaktadır. Buna göre, profesörler ve araştırmacıların iki yılı aşmayan bir
dönem içinde, diğer Devlette yapmış oldukları öğretim veya araştırma
karşılığında elde ettikleri gelirlerin bu Devlette vergiden istisna edileceği
hükme bağlanmıştır.
Madde 21.- Öğrenciler
1 inci fıkrada,
öğrencilerin öğrenim veya mesleki eğitimde bulundukları Devlette
yararlanacakları vergi istisnasının sınırlarını hükme bağlanmaktadır. Buna
göre, öğrenci veya stajyerlerin geçim, öğrenim veya mesleki eğitim masraflarını
karşılayan ve bulundukları Devletin dışındaki kaynaklardan yapılan ödemeler
dolayısıyla öğrenim veya mesleki eğitim amacıyla bulundukları devlette vergiye
tâbi tutulmayacakları hükme bağlanmıştır.
2 nci fıkrada, bir Âkit
Devletin mukimi olup, diğer Âkit Devlette öğrenim veya mesleki eğitim amacıyla
bir takvim yılı içinde 183 günü aşmayacak şekilde hizmet ifa eden bir öğrenci
veya stajyerin elde ettiği ücretlerin diğer Devlette vergilendirilmeyeceği
öngörülmektedir.
Madde 22.- Diğer Gelirler
1 inci fıkrada, nerede
doğarsa doğsun, bir Âkit Devlet mukimi tarafından elde edilen ve bu Anlaşmanın
bundan önceki maddelerinde kavranmayan gelir unsurlarının, geliri elde eden
kişinin mukim olduğu Devlette vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.
2 nci fıkrada ise 6 ncı
maddesin 2 nci fıkrasında belirtilen gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelir
hariç olmak üzere, bir Âkit Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette yer alan bir
işyeri vasıtasıyla yürüttüğü ticari faaliyet veya sabit yer vasıtasıyla
yürüttüğü serbest meslek faaliyeti nedeniyle elde ettiği gelir ile hak ve
varlık arasında etkin bir bağ bulunması halinde olayına göre 7 veya 14 üncü
madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir.
Madde 23.- Çifte
Vergilendirmenin Önlenmesi
Madde çifte
vergilendirmenin önlenmesi ile ilgilidir.
1 inci fıkrada, Portekiz
açısından çifte vergilendirmenin nasıl önleneceği açıklanmıştır. Fıkranın (a)
bendine göre, Türkiye’de gelir üzerinden ödenen vergiler Portekiz’de gelir
üzerinden ödenecek vergiden mahsup edilecektir. Bununla birlikte, bu mahsup
Türkiye’de vergilendirilebilen gelir için mahsuptan önce hesaplanmış olan vergi
miktarını aşmayacaktır.
Aynı fıkranın (b)
bendinde, bir Portekiz mukiminin bu Anlaşmanın herhangi bir hükmüne göre
Portekiz’de vergiden muaf tutulan bir gelir elde etmesi durumunda, Portekiz, bu
mukimin geriye kalan gelirine ilişkin vergi miktarını hesaplarken vergiden muaf
tutulan söz konusu geliri de dikkate alabileceği kaydedilmiştir.
Fıkranın c) bendinde, a)
bendinden sapma olarak, Portekiz mukimi bir şirketin (ortaklıklar hariç)
Türkiye’de kurumlar vergisinden muaf tutulmamış bir şirketten temettü elde
etmesi halinde, bu temettünün % 95’inin vergi matrahından indirilmesine imkân
veren düzenleme yer almaktadır. Ancak, bu indirim için Portekiz mukimi şirketin
doğrudan Türk mukimi şirketin sermayesinin en az % 25’lik hissesini temettü
ödemesinden önceki kesintisiz 2 yıllık dönemde, eğer Türk Şirketi 2 yıldan daha
kısa bir süredir var ise bu süre içerisinde elde tutuyor olması gerekmektedir.
2 nci fıkrada, Türkiye
açısından Çifte Vergilendirmenin nasıl önleneceği açıklanmıştır. Fıkranın (a)
bendinde, bir Türkiye mukiminin Portekiz kaynaklı elde edeceği gelirleri
dolayısıyla Anlaşma hükümleri çerçevesinde ve Portekiz mevzuatı gereğince
Portekiz’de ödeyeceği verginin bu gelir üzerinden Türkiye’de ödeyeceği vergiden
mahsup edilebileceği hükme bağlanmıştır. Ancak, bu mahsup, hiçbir zaman
mahsuptan önce bu gelir için Türkiye’de hesaplanan vergi miktarını
aşmayacaktır.
Fıkranın (b) bendinde,
bir Türkiye mukiminin bu Anlaşmanın herhangi bir hükmüne göre Türkiye’de
vergiden istisna edilen bir gelir elde etmesi durumunda, Türkiye’nin bu mukimin
geriye kalan gelirine ilişkin vergi miktarını hesaplarken vergiden istisna
edilen söz konusu geliri de dikkate alabileceği kaydedilmiştir.
Madde 24.- Ayrım
Yapılmaması
Maddenin 1 inci
fıkrasında, bir Âkit Devletin vatandaşlarına, diğer Âkit Devlette, o Devletin
aynı koşullara sahip vatandaşlarına kıyasla daha değişik veya daha ağır bir
vergilemeye ve buna bağlı mükellefiyetlere tâbi tutulmayacakları hükme
bağlanmıştır. Bu hükmün aynı zamanda Âkit Devletlerden birinin veya her
ikisinin mukimi olmayan kişilere de uygulanacağı belirtilmiştir.
2 nci fıkrada,
teşebbüslerin diğer devlette sahip oldukları işyerlerinin, bu diğer Devletin
aynı faaliyetleri yürüten teşebbüslerine kıyasla daha ağır bir vergilemeye tâbi
tutulmayacakları hükme bağlanmıştır.
3 üncü fıkrada,
Anlaşmanın 9 uncu maddesinin 1 inci fıkrası, 11 inci maddesinin 7 nci fıkrası
veya 12 nci maddesinin 6 ncı fıkrası hükümlerinin uygulanacağı haller hariç
olmak üzere, bir Âkit Devlet teşebbüsünün vergiye tâbi kazancı belirlenirken,
bu teşebbüsün diğer Âkit Devletin bir mukimine uyguladığı faiz, gayrimaddi hak
bedeli ödemesi ile diğer ödemelerin, ödemeler sanki ilk bahsedilen Devletin bu
mukimine yapılmış gibi indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
4 üncü fıkrada, ayrım
yapmama prensibinin, bir Âkit Devletin bir veya birkaç mukimi tarafından
doğrudan veya dolaylı olarak, kısmen ya da tamamen sermayesine sahip olunan
veya kontrol edilen diğer Âkit Devlet teşebbüsleri için de geçerli olduğu
belirtilmektedir.
5 inci fıkrada, Âkit
Devletlerin kendi mukimlerine uyguladıkları şahsi indirimler ile vergi ve
matrah indirimlerini, diğer devletin mukimlerine de uygulamak zorunda
olmadıkları belirtilmiştir.
6 ncı fıkrada bu madde
hükümlerinin anlaşmanın kavradığı vergilere uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Madde 25.- Karşılıklı
Anlaşma Usulü
Maddenin ilk iki fıkrası,
bir kişinin, taraf Devletlerden herhangi birinin veya her ikisinin
işlemlerinin, kendisi açısından bu Anlaşma hükümlerine uygun olmayan sonuçlar
yarattığı veya yaratacağı kanaatine varması halinde sorunun nasıl
çözümleneceğini hükme bağlamaktadır.
1 inci fıkraya göre, bu
kişi durumunu Âkit Devletlerin iç mevzuatlarında öngörülen müracaat usulleriyle
bağlı kalmaksızın, mukim olduğu Âkit Devletin yetkili makamına veya durumu 24
üncü maddenin 1 inci fıkrasına uygun olması halinde Âkit Devletin yetkili
makamına arzedebilir. Kişilerin yetkili makamlara müracaat süresi, Anlaşmaya
uymayan vergilemenin tebliğini takip eden günden başlamak üzere üç yıldır.
2 nci fıkraya göre,
kendisine başvuruda bulunulan yetkili makam sorunu kendi çözemezse, diğer
Devletin yetkili makamıyla karşılıklı anlaşmaya varmak için gayret
gösterecektir. Anlaşmaya varılan her hususun, Âkit Devletlerin kendi iç
mevzuatlarında öngörülen zaman sınırlamaları dikkate alınmaksızın uygulanacağı
belirtilmektedir.
Maddenin 3 üncü
fıkrasında, yetkili makamların bu Anlaşmanın yorumundan veya uygulanmasından
kaynaklanan sorunların çözümü için karşılıklı anlaşma usulünü
kullanabilecekleri, 4 üncü fıkrada ise karşılıklı anlaşmanın ne şekilde
yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Madde 26.- Bilgi Değişimi
Bu Anlaşmanın
uygulanabilmesi için, iki Âkit Devletin vergi idareleri arasında gerekli
hallerde yakın işbirliğine ihtiyaç duyulmaktadır. Maddede, Âkit Devletlerin
hangi hallerde bilgi değişiminde bulunacakları, elde edilen bilgilerin kimlere
verilebileceği ve bilgi değişiminin sınırları ele alınmıştır.
Madde 27.- Diplomat
Hüviyetindeki Memurlar ve Konsolosluk Memurları
Bu maddede, diplomat
hüviyetindeki memurlar ve konsolosluk memurlarının Devletler hukukunun genel
kurallarına veya özel anlaşma hükümlerine göre yararlandıkları vergi
ayrıcalıklarının bu Anlaşma hükümlerinden etkilenmeyeceği belirtilmektedir.
Madde 28.- Yürürlüğe
Girme
Maddenin 1 inci
fıkrasında, Anlaşmanın ne zaman yürürlüğe gireceği ve vergiler açısından ne
zaman hüküm ifade edeceği belirtilmiştir. Buna göre Anlaşmanın, onay
bildirimlerinin sonuncusunun alındığı tarihte yürürlüğe gireceği hükme bağlanmaktadır.
2 nci fıkra, Anlaşmanın
hükümlerinin, her iki Âkit Devlette uygulanmaya başlayacağı vergilendirme
dönemleri ile vergileri belirlemektedir.
Madde 29.- Yürürlükten
Kalkma
Maddede, Anlaşmanın
feshedilinceye kadar yürürlükte kalacağı belirtilmekte fesih usulü açıklanmakta
ve fesih halinin her iki Âkit Devlette hangi vergilendirme dönemleri için hüküm
ifade edeceği belirlenmektedir.
PROTOKOL HÜKÜMLERİNİN
GEREKÇESİ
Anlaşmanın bir bölümünü
oluşturan ve Anlaşma maddelerinin sonunda yer alan Protokol 6 fıkradan
ibarettir.
Fıkra I: Anlaşmanın 6 ncı maddesi
ile ilgilidir.
Fıkrada, bu maddede
belirtilen hükümlerin, müşterek menkul (kişisel) varlıklardan elde edilen
gelirler ile gayrimenkul varlıklar (mülk)’ın bakım ve işletilmesine yönelik
faaliyetlerden elde edilen gelirlere de uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Fıkra II: Anlaşmanın 8 inci
madesinin 2 nci fıkrası ile ilgilidir.
Fıkrada, bu fıkra
hükümlerinin, bir Âkit Devlet mukimi olan bir şirketin, bir konsorsiyum ya da
benzeri yapıdaki bir birlikten hisseleri karşılığında elde ettiği kazançları
kapsayacağı belirtilmektedir.
Fıkra III: Anlaşmanın 10 uncu
maddesinin 3 üncü fıkrası ile ilgilidir.
Fıkrada, Portekiz
yönünden “temettü” teriminini, kazanca katılım düzenlemelerine atfedilen
kazançları, Türkiye yönünden ise yatırım fonu ve yatırım ortaklığından elde
edilen gelirleri de kapsayacağı belirtilmektedir.
Fıkra IV: Anlaşmanın 12 nci
maddesinin 3 üncü fıkrası ile ilgilidir.
Fıkrada, “gayrimaddi hak
bedeli” teriminin, bu hak ya da varlığın kullanımından elde edilen kazancın,
hak ya da varlığın verimliliği, kullanımı ya da tasarrufuna bağlı olarak elden
çıkarılmasından sağlanan kazançları da kapsayacağı belirtilmektedir.
Fıkra V: Anlaşmanın 14 üncü
maddesinin 2 nci fıkrası ile ilgilidir.
Fıkrada, bir Âkit Devlet
teşebbüsünün diğer Âkit Devlette Anlaşmanın Ticari Kazançlara ilişkin
hükümlerine göre vergilendirilmeyi seçmesi halinde, bu gelir üzerinden diğer
Devlette stopaj yoluyla alınan verginin, Anlaşmanın 7 nci maddesi hükümleri
uyarınca hesaplanan vergiden indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Fıkra VI: Anlaşmanın 25 inci
maddesinin 2 nci fıkrası ile ilgilidir.
Fıkrada,
Türkiye’de karşılıklı anlaşma sonucu kendisine vergi iadesi yapılacak olan
mükellefin, söz konusu iadeyi iç mevzuat tarafından öngörülen süre içerisinde
talep etmesi gerektiği kaydedilmiştir.
Dışişleri Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet
Meclisi
Dışişleri
Komisyonu
Esas No: 1/1175
Karar No: 152 5/5/2006
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Dışişleri Bakanlığı
tarafından hazırlanarak Bakanlar Kurulunca 23/2/2006 tarihinde Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına sunulan ve Başkanlıkça 1/3/2006 tarihinde tali
komisyon olarak Plan ve Bütçe Komisyonuna esas komisyon olarak da Komisyonumuza
havale edilen “Türkiye Cumhuriyeti ile Portekiz Cumhuriyeti Arasında Gelir
Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına
Engel Olma Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı”, Komisyonumuzun 20/4/2006 tarihli 36 ncı toplantısında
Dışişleri ile Maliye bakanlıkları temsilcilerinin de katılmalarıyla
görüşülmüştür.
Ülkemiz ile Portekiz arasında gelir ve servet
üzerinden alınan vergiler ile vergi kaçakçılığı alanlarında öngörülen
işbirliğine hukuki zemin teşkil etmek üzere 11 Mayıs 2005 tarihinde Lizbon’da
Türkiye Cumhuriyeti ile Portekiz Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan
Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma
Anlaşması ve Eki Protokol imzalanmıştır.
Tasarı ve gerekçesi
incelendiğinde Anlaşma ile;
- Taraf ülkelerde
Anlaşmanın kapsamında bulunan vergi çeşitleri,
- Değişik kaynaklardan
elde edilen gelirlerin vergilendirilmesinde uygulanacak kurallar,
- Taraf ülkelerden
birinde ödenen bir verginin diğer ülkede mahsup edilebilmesi ve şartları,
- Anlaşmanın yürütülmesi
için gerekli bilgi ve belgelerin değişimi,
- Anlaşmanın yürürlüğe
giriş tarihi ve geçerlilik süresi,
konularında
düzenlemelerin öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Komisyonumuzda Tasarının
tümü üzerinde yapılan görüşmelerde;
- Anlaşmanın Türkiye ile
Portekiz arasında gelir ve servet üzerinden alınan vergilerde çifte
vergilendirmeyi önlemeyi öngören bir tip anlaşma olduğu,
- Anlaşma ile bir ülke
mukiminin bu ülkede herhangi bir kaynaktan gelir elde etmesi durumunda hem
mukim olduğu ülkede hem de vatandaşı olduğu başka bir ülkede
vergilendirilmesinin önlenmesinin amaçlandığı,
- Portekiz ile 2005 yılı
itibariyle 395 milyon Dolar ihracat, 397 milyon Dolar ithalat olmak üzere
yaklaşık 800 milyon Dolar dış ticaret hacmimizin bulunduğu,
- Ülkemizde Portekiz
sermayeli 6 şirketin faaliyet gösterdiği ve 50 milyon Dolar değerinde
yatırımlarının bulunduğu,
- Anlaşmanın yürürlüğe
girmesi ile her iki ülke vatandaşları için diğer ülkede yatırımlarda bulunmanın
daha cazip hale geleceği,
ifade edilmiştir.
Tasarının tümü üzerindeki
görüşmelerin ardından Tasarı ve gerekçesi Komisyonumuzca da benimsenerek
maddelerin görüşülmesine geçilmiştir.
Tasarının 1 inci, 2 nci,
3 üncü maddeleri ile tümü aynen kabul edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun
onayına sunulmak üzere YüksekBaşkanlığa saygı ile arz olunur.
|
|
|
|
|
|
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
Mehmet
Dülger |
Eyyüp
Sanay |
Mustafa
Dündar |
|
|
Antalya |
Ankara |
Bursa |
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
|
Metin
Yılmaz |
Ramazan
Toprak |
Aziz
Akgül |
|
|
Bolu |
Aksaray |
Diyarbakır |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Abdülbaki
Türkoğlu |
Muzaffer
Gülyurt |
Züheyir
Amber |
|
|
Elazığ |
Erzurum |
Hatay |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Halil
Akyüz |
Mehmet B.
Denizolgun |
Şükrü
Mustafa Elekdağ |
|
|
İstanbul |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Hüseyin
Kansu |
Onur
Öymen |
Fikret
Ünlü |
|
|
İstanbul |
İstanbul |
Karaman |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ufuk
Özkan |
Nihat Eri |
Abdullah
Veli Seyda |
|
|
Manisa |
Mardin |
Şırnak |
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ
METİN
TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE PORTEKİZ CUMHURİYETİ ARASINDA GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ
ÖNLEME VE VERGİ KAÇAKÇILIĞINA ENGEL OLMA ANLAŞMASI VE EKİ PROTOKOLÜN
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR
KANUN TASARISI
MADDE 1- 11 Mayıs 2005
tarihinde Lizbon’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ile Portekiz Cumhuriyeti
Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve
Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması ve Eki Protokol” ün onaylanması uygun
bulunmuştur.
MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
DIŞİŞLERİ KOMİSYONUNUN
KABUL ETTİĞİ METİN
TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE PORTEKİZ CUMHURİYETİ ARASINDA GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ
ÖNLEME VE VERGİ KAÇAKÇILIĞINA ENGEL OLMA ANLAŞMASI VE EKİ PROTOKOLÜN
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR
KANUN TASARISI
MADDE 1- Tasarının 1 inci maddesi Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
MADDE 2- Tasarının 2 nci maddesi Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
MADDE 3- Tasarının 3 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
|
|
Recep
Tayyip Erdoğan |
|
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
|
Dışişleri Bak. ve Başb. Yrd. V. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
|
|
B. Atalay |
A. Şener |
M. A.
Şahin |
|
|
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
|
|
B. Atalay |
A.
Babacan |
M. Aydın |
|
|
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
Adalet Bakanı |
|
|
N.
Çubukçu |
K. Tüzmen |
C. Çiçek |
|
|
Millî Savunma Bakanı |
İçişleri Bakanı |
Maliye Bakanı |
|
|
M. V.
Gönül |
A. Aksu |
K.
Unakıtan |
|
|
Millî Eğitim Bakanı |
Bayındırlık ve İskân Bakanı |
Sağlık Bakanı |
|
|
H. Çelik |
F. N.
Özak |
R. Akdağ |
|
|
Ulaştırma Bakanı |
Tarım ve Köyişleri Bakanı |
Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı |
|
|
B.
Yıldırım |
M. M.
Eker |
M.
Başesgioğlu |
|
|
Sanayi ve Ticaret Bakanı |
En. ve Tab. Kay. Bakanı |
Kültür ve Turizm Bakanı |
|
|
A. Coşkun |
M. H.
Güler |
A. Koç |
|
|
|
Çevre ve Orman Bakanı |
|
|
|
|
O. Pepe |
|
|
|
|
|
|
TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE PORTEKİZ CUMHURİYETİ
ARASINDA GELİR ÜZERİNDEN ALINAN
VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME VE VERGİ
KAÇAKÇILIĞINA ENGEL OLMA
ANLAŞMASI
İLE
PORTEKİZ CUMHURİYETİ
Gelir üzerinden alınan vergilerde çifte vergilendirmeyi
önleyen ve vergi kaçakçılığına engel olan bir Anlaşma yapmak isteğiyle
AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE ANLAŞMIŞLARDIR:
BİRİNCİ BÖLÜM
ANLAŞMANIN KAPSAMI
Madde 1
KAPSANAN KİŞİLER
Bu Anlaşma, Âkit
Devletlerden birinin veya her ikisinin mukimi olan kişilere uygulanacaktır.
Madde 2
KAPSANAN VERGİLER
1. Bu Anlaşma, ne şekilde
alındığına bakılmaksızın, bir Âkit Devlet, politik veya idari alt bölümleri ya
da mahalli idareleri adına gelir üzerinden alınan vergilere uygulanacaktır.
2. Menkul veya
gayrimenkul varlıkların devrinden doğan kazançlara uygulanan vergiler ve
teşebbüsler tarafından ödenen ücret veya maaşın toplam tutarı üzerinden alınan
vergiler ile sermaye değer artışlarına uygulanan vergiler dahil olmak üzere,
toplam gelir veya gelirin unsurları üzerinden alınan tüm vergiler, gelirden
alınan vergiler olarak kabul edilecektir.
3. Anlaşmanın
uygulanacağı şu anda geçerli olan vergiler özellikle:
a) Portekiz yönünden:
i) kişisel gelir vergisi
(Imposto sobre o Rendimento das Pessoas Singulares - IRS);
ii) kurum gelir vergisi
(Imposto sobre o Rendimento das Pessoas Colectivas - IRS);
iii) kurum gelir vergisi
üzerinden alınan mahalli ek vergi (Derrema);
(Bundan böyle “Portekiz
vergisi” olarak bahsedilecektir).
b) Türkiye yönünden:
i) gelir vergisi;
ii) kurumlar vergisi;
iii) gelir vergisi ve
kurumlar vergisi üzerinden alınan fon payı;
(Bundan böyle “Türk
vergisi” olarak bahsedilecektir);
4. Anlaşma aynı zamanda,
Anlaşmanın imza tarihinden sonra mevcut vergilere ilave olarak veya onların
yerine alınan ve mevcut vergilerle aynı nitelikte olan veya onlara önemli
ölçüde benzeyen vergilere de uygulanacaktır. Âkit Devletlerin yetkili
makamları, vergi mevzuatlarında yapılan önemli değişiklikleri birbirlerine
bildireceklerdir.
İKİNCİ BÖLÜM
TANIMLAR
Madde 3
GENEL TANIMLAR
1. Bu Anlaşmanın amaçları
bakımından, metin aksini öngörmedikçe:
a) “Portekiz” terimi,
Portekiz topraklarını, karasularını, bunun yanısıra Portekiz Cumhuriyetinin
uluslararası hukuka uygun olarak doğal kaynakların aranması, işletilmesi ve
korunması amacıyla yargı yetkisi veya egemenlik haklarının kullanıldığı deniz
alanlarını ifade eder;
b) “Türkiye” terimi,
Türkiye topraklarını, karasularını, bunun yanısıra Türkiye’nin uluslararası
hukuka uygun olarak doğal kaynakların aranması, işletilmesi ve korunması
amacıyla yargı yetkisi veya egemenlik haklarının kullanıldığı deniz alanlarını
ifade eder;
c) “Bir Âkit Devlet”
ve”diğer Âkit Devlet” terimleri, metnin gereğine göre, Portekiz veya Türkiye
anlamına gelir;
d) “Kişi” terimi, bir
gerçek kişi, bir şirket ve kişilerin oluşturduğu diğer herhangi bir kuruluşu
kapsar;
e) “Şirket” terimi,
herhangi bir kurum veya vergileme yönünden kurum olarak muamele gören herhangi
bir kuruluş anlamına gelir;
f) “Bir Âkit Devletin
teşebbüsü” ve “diğer Âkit Devletin teşebbüsü” terimleri sırasıyla, bir Âkit
Devletin mukimi tarafından işletilen bir teşebbüs ve diğer Âkit Devletin mukimi
tarafından işletilen bir teşebbüs anlamına gelir;
g) “Uluslararası trafik”
terimi, yalnızca diğer Âkit Devletin sınırları içinde gerçekleştirilen gemi,
uçak veya kara nakil vasıtası işletmeciliği hariç olmak üzere, bir Âkit Devlet
tarafından gemi, uçak veya kara nakil vasıtası işletilerek yapılan her türlü
taşımacılığı ifade eder;
h) “Yetkili makam”
terimi:
(i) Portekiz’de: Maliye
Bakanını, Vergileme Genel Müdürünü
(Director Geral dos
Impostos) veya onların yetkili temsilcilerini;
(ii) Türkiye’de: Maliye
Bakanını veya onun yetkili temsilcisini;
ifade eder.
i) “Vatandaş” terimi:
(i) bir Âkit Devletin
vatandaşlığına sahip herhangi bir gerçek kişiyi;
(ii) bir Âkit Devlette
yürürlükte olan mevzuata göre statü kazanan herhangi bir tüzel kişiliği,
ortaklığı veya derneği
ifade eder.
2. Anlaşmanın bir Âkit
Devlet tarafından herhangi bir tarihte uygulanmasına ilişkin olarak, burada
tanımlanmamış herhangi bir terim, metin aksini öngörmedikçe, Anlaşmanın
uygulanacağı vergilerin amaçları bakımından, o tarihte bu Devletin mevzuatında
sahip olduğu anlamı taşıyacak ve bu Devletin yürürlükteki vergi mezvuatında yer
alan bir anlam, bu Devletin diğer mevzuatında bu terime verilen anlama göre
üstünlük taşıyacaktır.
Madde 4
MUKİM
1. Bu Anlaşmanın amaçları
bakımından, “bir Âkit Devletin mukimi” terimi, bu Devlet, herhangi bir politik
veya idari alt bölümü ya da mahalli idaresi de dahil olmak üzere, o Devletin
mevzuatı gereğince ev, ikametgah, kanuni ana merkez, yönetim yeri veya benzer
yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle orada vergi mükellefi olan kişi
anlamına gelir. Ancak bu terim, yalnızca o Devletteki kaynaklardan elde edilen
gelir nedeniyle vergiye tabi tutulan herhangi bir kişiyi kapsamaz.
2. 1 inci fıkra hükümleri
dolayısıyla bir gerçek kişi her iki Âkit Devletin de mukimi olduğunda, bu
kişinin durumu aşağıdaki şekilde belirlenecektir:
a) Bu kişi, yalnızca
daimi olarak kalabileceği bir evin bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir.
Eğer bu kişinin her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir evi varsa, bu
kişi, yalnızca kişisel ve ekonomik ilişkilerinin daha yakın olduğu Devletin
mukimi olarak kabul edilecektir (hayati menfaatlerin merkezi);
b) Eğer kişinin hayati
menfaatlerinin merkezinin yer aldığı Devlet saptanamazsa veya her iki Devlette
de daimi olarak kalabileceği bir evi yoksa, bu kişi yalnızca kalmayı adet
edindiği evin bulunduğu Âkit Devletin mukimi kabul edilecektir;
c) Eğer kişinin her iki
Âkit Devlette de kalmayı adet edindiği bir ev varsa veya her iki Devlette de
böyle bir ev söz konusu değilse, bu kişi yalnızca vatandaşı olduğu Devletin
mukimi kabul edilecektir;
d) Eğer kişi her iki
Devletin de vatandaşı ise veya her iki Devletin de vatandaşı değilse, Âkit
Devletlerin yetkili makamları sorunu karşılıklı anlaşmayla çözeceklerdir.
3. Gerçek kişi dışındaki
bir kişi, bu maddenin 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla her iki Âkit Devletin
de mukimi olduğunda, bu kişi, yalnızca etkin yönetim yerinin bulunduğu Âkit
Devletin mukimi kabul edilecektir. Bununla beraber, bu kişinin etkin yönetim
yeri belirlenemezse, Âkit Devletlerin yetkili makamları, bu Anlaşmanın amaçları
bakımından bu kişinin hangi Devletin mukimi olarak kabul edileceğini karşılıklı
anlaşmayla belirleyeceklerdir.
Madde 5
İŞYERİ
1. Bu Anlaşmanın amaçları
bakımından “işyeri” terimi, bir teşebbüsün işinin tamamen veya kısmen
yürütüldüğü işe ilişkin sabit bir yer anlamına gelir.
2. “İşyeri” terimi
özellikle şunları kapsamına alır:
a) Yönetim yeri;
b) Şube;
c) Büro;
d) Fabrika;
e) Atölye, ve
f) Maden ocağı, petrol
veya doğal gaz kuyusu, taş ocağı veya doğal kaynakların çıkarıldığı diğer
herhangi bir yer.
3. Dokuz ayı aşan bir
süre devam eden bir inşaat şantiyesi, yapım, montaj veya kurma projesi veya
bunlarla ilgili gözetim faaliyetleri bir işyeri oluşturur.
4. Bu maddenin daha
önceki hükümleri ile bağlı kalınmaksızın, “işyeri” teriminin aşağıdaki
hususları kapsamadığı kabul edilecektir:
a) Teşebbüse ait
imkânların, teşebbüsün mallarının veya ticari eşyasının yalnızca depolanması,
teşhiri veya teslimi amacıyla kullanılması;
b) Teşebbüse ait mal veya
ticari eşya stoklarının yalnızca depolama, teşhir veya teslim amacıyla elde
tutulması;
c) Teşebbüse ait mal veya
ticari eşya stoklarının, yalnızca bir başka teşebbüse işlettirilmesi amacıyla
elde tutulması;
d) İşe ilişkin sabit bir
yerin yalnızca teşebbüse mal veya ticari eşya satın alma veya bilgi toplama
amacıyla elde tutulması;
e) İşe ilişkin sabit bir
yerin teşebbüs için yalnızca hazırlayıcı veya yardımcı karakter taşıyan diğer
herhangi bir işin yürütülmesi amacıyla elde tutulması;
f) İşe ilişkin sabit bir
yerin, yalnızca (a) ila (e) bentlerinde bahsedilen faaliyetlerin birkaçını bir
arada yürütmek için elde tutulması; ancak işe ilişkin sabit yerlerdeki bütün bu
faaliyetlerin bir arada yürütülmesi sonucunda oluşan faaliyetin hazırlayıcı
veya yardımcı nitelikte olması şarttır.
5. 1 inci ve 2 nci
fıkraların hükümleri ile bağlı kalınmaksızın, bir kişi -6 ncı fıkranın
uygulanacağı bağımsız nitelikteki bir acente dışında- bir Âkit Devlette, diğer
Âkit Devletin bir teşebbüsü adına hareket ederse, bu teşebbüs aşağıda belirtilen
şartlarla ilk bahsedilen Âkit Devlette bir işyerine sahip kabul edilecektir:
a) Eğer bu kişi, o
Devlette teşebbüs adına mukavele akdetme yetkisine sahip olur ve bu yetkisini
mutaden kullanırsa, kişinin faaliyetleri, 4 üncü fıkrada belirtilen ve işe
ilişkin sabit bir yerden yapılması durumunda bu fıkra hükmüne göre bu yeri
işyeri haline getirmeyen nitelikteki faaliyetlerden olmadıkça, işyerinin
varlığı kabul edilecektir.
b) Eğer bu kişi, böyle
bir yetkisi olmamasına rağmen, teşebbüs adına düzenli olarak sevk ettiği
mallardan veya ticari eşyadan ilk bahsedilen Devlette mutaden mal veya ticari
eşya stoku bulundurursa ve mal veya ticari eşya satışına katkıda bulunacak
herhangi bir faaliyetlerde bulunursa, işyerinin varlığı kabul edilecektir.
6. Bir teşebbüs, bir Âkit
Devlette, işlerini yalnızca kendi işlerine olağan şekilde devam eden bir
simsar, genel komisyon acentesi veya bağımsız statüde diğer herhangi bir acente
vasıtasıyla yürüttüğü için bu Devlette bir işyerine sahip kabul olunmayacaktır.
7. Bir Âkit Devletin
mukimi olan bir şirket, diğer Âkit Devletin mukimi olan veya bu diğer Devlette
ticari faaliyette bulunan (bir işyeri vasıtasıyla veya diğer bir şekilde) bir
şirketi kontrol eder ya da onun tarafından kontrol edilirse, şirketlerden her
biri diğeri için bir işyeri oluşturmayacaktır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
GELİRİN VERGİLENDİRİLMESİ
Madde 6
GAYRİMENKUL VARLIKLARDAN ELDE EDİLEN GELİR
1. Bir Âkit Devlet
mukiminin diğer Âkit Devlette bulunan gayrimenkul varlıklardan elde ettiği
gelir (tarım veya ormancılıktan elde edilen gelir dahil), bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. “Gayrimenkul varlık”
terimi, söz konusu varlığın bulunduğu Âkit Devletin mevzuatına göre
tanımlanacaktır. Terim her halükarda, gayrimenkul varlığa müteferri varlıkları,
tarım (balık üretimi ve yetiştiriciliği dahil) ve ormancılıkta kullanılan
araçları ve hayvanları, özel hukuk hükümlerinin uygulanacağı gayrimenkul
mülkiyetine ilişkin hakları, gayrimenkul intifa haklarını ve maden ocaklarının,
kaynakların ve diğer doğal kaynakların işletilmesi veya işletme hakkı
karşılığında doğan sabit ya da değişken ödemeler üzerindeki hakları kapsayacak;
gemiler, uçaklar ve kara nakil vasıtaları gayrimenkul varlık olarak kabul
edilmeyecektir.
3. 1 inci fıkra
hükümleri, gayrimenkul varlığın doğrudan kullanımından, kiralanmasından veya
diğer herhangi bir şekilde kullanımından elde edilen gelire uygulanacaktır.
4. 1 inci ve 3 üncü fıkra
hükümleri aynı zamanda, bir teşebbüsün gayrimenkul varlıklarından elde edilen
gelir ile serbest meslek faaliyetlerinin icrasında kullanılan gayrimenkul
varlıklardan elde edilen gelire de uygulanacaktır.
Madde 7
TİCARİ KAZANÇLAR
1. Bir ÂkitDevlet
teşebbüsüne ait kazanç, söz konusu teşebbüs diğer Âkit Devlette yer alan bir
işyeri vasıtasıyla orada ticari faaliyette bulunmadıkça, yalnızca bu Devlette
vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari
faaliyette bulunursa, teşebbüsün kazancı yalnızca bu işyerine atfedilebilen
miktarla sınırlı olmak üzere diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. 3 üncü fıkra hükümleri
saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet teşebbüsü diğer Âkit Devlette yer alan bir
işyeri vasıtasıyla orada ticari faaliyette bulunduğunda, her iki Âkit Devlette
de bu işyerine atfedilecek kazanç, bu işyeri aynı veya benzer koşullar altında
aynı veya benzer faaliyetlerde bulunan, ayrı ve bağımsız bir teşebbüs olsaydı
ve işyerini oluşturduğu teşebbüsten tamamen bağımsız bir nitelik kazansaydı ne
kazanç elde edecek ise aynı miktarda bir kazanç olacaktır.
3. Bir işyerinin kazancı belirlenirken, işyerinin bulunduğu
Devlette veya başka yerde yapılan, yönetim ve genel idare giderleri de dahil
olmak üzere işyerinin amaçlarına uygun olan giderlerin indirilmesine müsaade
edilecektir.
4. Bir işyerine, bu
işyeri tarafından teşebbüs adına yalnızca mal veya ticari eşya satın alınması
dolayısıyla hiçbir kazanç atfedilmeyecektir.
5. Kazanç, bu Anlaşmanın
diğer maddelerinde ayrı olarak düzenlenen gelir unsurlarını da kapsamına
aldığında, o maddelerin hükümleri bu madde hükümlerinden etkilenmeyecektir.
Madde 8
GEMİCİLİK, HAVA VE KARA TAŞIMACILIĞI
1. Bir Âkit Devlet
teşebbüsünün uluslararası trafikte gemi, uçak veya kara nakil vasıtası
işletmeciliğinden elde ettiği kazançlar, yalnızca bu Devlette
vergilendirilecektir.
2. 1 inci fıkra hükümleri
aynı zamanda, bir ortaklığa, bir ortak teşebbüse veya uluslararası faaliyet
gösteren bir acenteye iştirak dolayısıyla elde edilen kazançlara da
uygulanacaktır.
Madde 9
BAĞIMLI TEŞEBBÜSLER
1. a) Bir Âkit Devlet
teşebbüsü doğrudan veya dolaylı olarak diğer Âkit Devlet teşebbüsünün yönetim,
kontrol veya sermayesine katıldığında, veya
b) Aynı kişiler doğrudan
veya dolaylı olarak bir Âkit Devlet teşebbüsünün ve diğer Âkit Devlet
teşebbüsünün yönetim, kontrol veya sermayesine katıldığında,
ve her iki halde de, iki
teşebbüs arasındaki ticari veya mali ilişkilerde oluşan veya oluşturulan
koşullar, bağımsız teşebbüsler arasında oluşması gereken koşullardan
farklılaştığında, olması gereken, fakat oluşan veya oluşturulan bu koşullar
nedeniyle teşebbüslerden birinde kendini göstermeyen kazanç, o teşebbüsün
kazancına eklenebilir ve buna göre vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit Devletin
kendi teşebbüsünün kazancına dahil edip vergilendirdiği kazanç, diğer Âkit
Devlette vergilendirilen diğer Devletin teşebbüsünün kazancını içermesi ve aynı
zamanda ilk bahsedilen Devletin kavradığı kazanç, iki bağımsız teşebbüs
arasında olması gereken koşullar göz önünde tutularak sonradan ilk bahsedilen
Devletçe yapılan hesaplamalar sonucunda belirlenen kazanç olması durumunda,
diğer Devlet bu belirlemenin yerinde olduğu kanaatine varırsa söz konusu kazanç
üzerinden aldığı verginin miktarında gerekli düzeltmeleri yapacaktır. Bu
düzeltme yapılırken, bu Anlaşmanın diğer hükümleri göz önünde tutulacak ve
gerektiğinde Âkit Devletlerin yetkili makamları birbirlerine danışacaklardır.
Madde 10
TEMETTÜLER
1. Bir Âkit Devletin
mukimi olan bir şirket tarafından diğer Âkit Devletin bir mukimine ödenen
temettüler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber söz
konusu temettüler, aynı zamanda temettü ödemesini yapan şirketin mukim olduğu
Âkit Devlette ve bu Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak,
temettünün gerçek lehdarı diğer Âkit Devletin bir mukimi ise, bu şekilde
alınacak vergi aşağıdaki oranları aşmayacaktır:
a) Gerçek lehdar, temettü
ödeyen şirketin sermayesinin (capital social) doğrudan doğruya en az yüzde
25'ini, temettü ödemesinden önceki kesintisiz iki yıllık bir dönemde, eğer
temettü ödeyen şirket iki yıldan daha az bir süredir var ise bu şirketin var
olduğu süre boyunca elinde tutan bir şirket (ortaklık hariç) ise gayrisafi
temettü tutarının" yüzde 5'i; veya
b) Tüm diğer durumlarda
gayrisafi temettü tutarının yüzde 15'i.
Âkit Devletlerin yetkili
makamları, bu sınırlamaların uygulama yöntemini karşılıklı anlaşma yoluyla
belirleyeceklerdir. Bu fıkra, içinden temettü ödemesi yapılan kazançlar
yönünden şirketin vergilendirilmesini etkilemeyecektir.
3. Bu maddede kullanılan
"temettü" terimi, hisse senetlerinden, intifa senetlerinden veya
intifa haklarından, kurucu hisse senetlerinden veya alacak niteliğinde olmayıp
kazanca katılmayı sağlayan diğer haklardan elde edilen gelirler ile dağıtımı
yapan şirketin mukim olduğu Devletin mevzuatına göre, vergileme yönünden hisse
senetlerinden elde edilen gelirle aynı muameleyi gören diğer şirket haklarından
elde edilen gelirleri kapsar.
4. Diğer Âkit Devlette
yer alan bir işyeri vasıtasıyla orada ticari faaliyette bulunan bir Âkit Devlet
şirketinin kazancı, 7 nci maddeye göre vergilendirildikten sonra, kalan kısım
üzerinden işyerinin bulunduğu Âkit Devlette ve bu Devletin iç mevzuat
hükümlerine göre vergilendirilebilir, ancak, bu şekilde alınacak vergi kalan
kısmın yüzde 5'ini aşmayacaktır.
5. Bir Âkit Devlet mukimi
olan temettünün gerçek lehdarı, temettüyü ödeyen şirketin mukim olduğu diğer
Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya
bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek
faaliyetinde bulunursa ve söz konusu temettü elde ediş olayı ile bu işyeri veya
sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri
uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri
uygulanacaktır.
6. Bu maddenin 4 üncü
fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, Bir Âkit Devlet mukimi olan bir şirket,
diğer Âkit Devlette kazanç veya gelir elde ettiğinde, bu diğer Devlet, bu
şirket tarafından ödenen temettüler üzerinden herhangi bir vergi alamaz. Bunun
istisnasını, söz konusu temettülerin bu diğer Devletin mukimlerinden birine
ödenmesi veya temettü elde ediş olayı ile bu diğer Devlette bulunan bir işyeri
veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunması oluşturur. Aynı şekilde bu
diğer Devlet, bu şirketin dağıtılmayan kazançları üzerinden de bir dağıtılmayan
kazanç vergisi alamaz. Dağıtılan temettülerin veya dağıtılmamış kazancın
tamamen veya kısmen bu diğer Devlette elde edilen kazanç veya gelirden oluşması
durumu değiştirmez.
Madde 11
FAİZ
1. Bir Âkit Devlette
doğan ve diğer Âkit Devletin bir mukimine ödenen faiz, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber bu
faiz, elde edildiği Âkit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de
vergilendirilebilir; ancak, faizin gerçek lehdarı diğer Âkit Devletin bir
mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi aşağıdaki oranları aşmayacaktır:
(a) iki yıllık süreyi
aşan borçlanmalar üzerinden ödenen faizde, faizin gayrisafi tutarının yüzde
10'u;
(b) diğer bütün
durumlarda faizin gayrisafi tutarının yüzde 15'i.
3. 2 nci fıkra
hükümlerine bakılmaksızın:
(a) Türk Merkez Bankası,
Portekiz'de doğan faiz bakımından, Portekiz vergisinden muaf tutulacaktır;
(b) Portekiz Merkez
Bankası, Türkiye'de doğan faiz bakımından, Türk vergisinden muaf tutulacaktır;
(c) Âkit Devletlerden
birinin Hükümeti, politik ya da idari alt bölümleri veya mahalli idareleri,
diğer Âkit Devlette doğan faiz bakımından, bu diğer Devlette vergiden muaf
tutulacaklardır.
4. Bu maddede kullanılan
"faiz" terimi, ipotek garantisine bağlı olsun olmasın veya borçlunun
kazancına katılma hakkını tanısın tanımasın, her nevi alacaktan doğan gelirleri
ve özellikle, kamu menkul kıymetleri ile tahvil veya borç senetlerinden elde
edilen gelirler ile söz konusu menkul kıymet, tahvil veya borç senetlerine
bağlı prim ve ikramiyeleri ifade eder.
5. Bir Âkit Devlet mukimi
olan faizin gerçek lehdarı, faizin elde edildiği diğer Âkit Devlette yer alan
bir işyeri vasıtasıyla orada ticari faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette
yer alan sabit bir yer vasıtasıyla orada serbest meslek faaliyetinde bulunursa
ve söz konusu faizin ödendiği alacak ile bu işyeri veya sabit yer arasında
etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır.
Bu durumda, olayına göre 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
6. Bir Âkit Devletin
mukimi tarafından ödenen faizin, o Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
Bununla beraber, faiz ödeyen kişi, bir Âkit Devletin mukimi olsun veya olmasın,
bir Âkit Devlette faiz ödemeye neden olan borç alacak ilişkisiyle bağlantılı
bir işyerine veya sabit yere sahip olduğunda ve faiz bu işyeri veya sabit
yerden kaynaklandığında, söz konusu faizin, işyerinin veya sabit yerin
bulunduğu Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
7. Alacak karşılığında
ödenen faizin miktarı, ödeyici ile gerçek lehdar arasında veya her ikisi ile
bir başka kişi arasında var olan özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin
olmadığı durumlarda ödeyici ve lehdar arasında kararlaştırılacak miktarı
aştığında, bu madde hükümleri yalnızca en son bahsedilen miktara
uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme kısmı, bu Anlaşmanın diğer hükümleri de
dikkate alınarak, her bir Âkit Devletin mevzuatına göre vergilendirilecektir.
Madde 12
GAYRİMADDİ HAK BEDELLERİ
1. Bir Âkit Devlette
doğan ve diğer Âkit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu
diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber söz
konusu gayrimaddi hak bedelleri, elde edildikleri Âkit Devlette ve o Devletin
mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, gayrimaddi hak bedelinin gerçek
lehdarı diğer Âkit Devletin mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi gayrimaddi
hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10'unu aşmayacaktır.
3. Bu maddede kullanılan
"gayrimaddi hak bedelleri" terimi, sinema filmleri ile radyo ve
televizyon yayınlarında kullanılan filmler ve bantlar dahil olmak üzere, edebi,
sanatsal veya bilimsel her nevi telif hakkının, her nevi patentin, alameti
farikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin
kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında veya sınai, ticari veya bilimsel
tecrübeye dayalı bilgi birikimi karşılığında ya da sınai, ticari veya bilimsel
teçhizatın kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında yapılan her türlü ödemeyi
ifade eder.
4. Bir Âkit Devlet mukimi
olan gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı, söz konusu bedelin elde edildiği
diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla orada ticari faaliyette
bulunursa veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla orada
serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu bedelin ödendiği hak veya
varlık ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1
inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda olayına göre 7 nci
veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
5. Bir Âkit Devlet mukimi
tarafından ödenen gayrimaddi hak bedelinin, o Devlette elde edildiği kabul
olunacaktır. Bununla beraber, gayrimaddi hak bedelini ödeyen kişi, bir Âkit
Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Âkit Devlette gayrimaddi hak bedelini
ödemeye neden olan hak veya varlık ile bağlantılı bir işyerine veya sabit yere
sahip olduğunda ve gayrimaddi hak bedeli bu işyeri veya sabit yerden
kaynaklandığında, söz konusu gayrimaddi hak bedelinin, işyerinin veya sabit
yerin bulunduğu, Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
6. Kullanım, hak veya
bilgi karşılığında ödenen gayrimaddi hak bedelinin miktarı, ödeyici ile gerçek
lehdar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında var olan özel ilişki
nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ile gerçek lehdar
arasında kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu madde hükümleri yalnızca en
son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme kısmı, bu
Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir Âkit Devletin
mevzuatına göre vergilendirilecektir.
Madde 13
SERMAYE DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARI
1. Bir Âkit Devlet
mukimince, diğer Âkit Devlette yer alan ve 6 ncı maddede belirtilen gayrimenkul
varlıkların elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit Devlet
teşebbüsünün diğer Âkit Devlette sahip olduğu bir işyerinin ticari varlığına
dahil menkul varlıkların veya bir Âkit Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette
serbest meslek faaliyeti icra etmek üzere kullandığı sabit bir yere ait menkul
varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazançlar, bu işyerinin (yalnız veya
tüm teşebbüsle birlikte) veya sabit yerin elden çıkarılmasından doğan kazanç da
dahil olmak üzere, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
3. Bir Âkit Devlet
teşebbüsünce, uluslararası trafikte işletilen gemi, uçak veya kara nakil
vasıtalarının veya söz konusu gemi, uçak veya kara nakil vasıtalarının
işletilmesiyle ilgili menkul varlıkların elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar,
yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir.
4. 1, 2 ve 3 üncü
fıkralarda belirtilenlerin dışında kalan varlıkların elden çıkarılmasından
doğan kazançlar, yalnızca elden çıkaranın mukim olduğu Âkit Devlette
vergilendirilecektir.
5. 4 üncü fıkra
hükümleri, bir Âkit Devletin, diğer Âkit Devletin bir mukiminin, ilk bahsedilen
Devletin mukimi olan bir şirketin esas sermayesinin yüzde 25 inden fazlasına
iştiraki temsil eden hisselerini elden çıkarmasından sağladığı kazançları
vergilendirme hakkını etkilemeyecektir, ancak, söz konusu satışın ilk
bahsedilen Devletin bir mukimine yapılması ve iktisap ile elden çıkarma
arasındaki sürenin bir yılı aşmaması gerekmektedir.
Madde 14
SERBEST MESLEK FAALİYETLERİ
1. Bir Âkit Devlet
mukiminin serbest meslek hizmetleri veya bağımsız nitelikteki diğer
faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnızca bu Devlette
vergilendirilecektir. Bununla beraber, söz konusu hizmet veya faaliyetler bu
diğer Devlette icra edilirse ve eğer:
a) bu kişi, bu diğer
Devlette söz konusu hizmet veya faaliyetleri icra etmek amacıyla sürekli
kullanabileceği sabit bir yere sahipse; veya
b) bu kişi, bu diğer
Devlette söz konusu hizmet veya faaliyetleri icra etmek üzere kesintisiz
herhangi bir 12 aylık dönemde, bir veya birkaç seferde toplam 183 gün veya daha
fazla bir süre kalırsa, söz konusu gelir aynı zamanda bu diğer Âkit Devlette de
vergilendirilebilir.
Böyle durumlarda, olayına
göre, yalnızca söz konusu sabit yere atfedilebilen veya yalnızca bu diğer
Devlette bulunulan süre içinde icra edilen hizmet veya faaliyetlerden elde
edilen gelir, bu Diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit Devlet
teşebbüsünün serbest meslek hizmetleri veya benzer nitelikteki diğer
faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnızca bu Devlette
vergilendirilebilecektir. Bununla beraber, söz konusu hizmet veya faaliyetler bu
diğer Devlette icra edilirse ve eğer:
a) bu teşebbüs, bu diğer
Devlette söz konusu hizmet veya faaliyetlerini icra ettiği bir işyerine
sahipse; veya
b) hizmetlerin ifa
edildiği dönem ya da dönemler, kesintisiz herhangi bir 12 aylık dönemde toplam
183 günü aşarsa,
söz konusu gelir aynı
zamanda bu diğer Âkit Devlette de vergilendirilebilir.
Böyle durumlarda, olayına
göre, yalnızca söz konusu işyerine ya da bu diğer Devlette icra edilen hizmet
veya faaliyetlere atfedilebilen gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
Bu teşebbüs, her iki durumda da, söz konusu gelir diğer Devlette bulunan bir
teşebbüsün işyerine atfedilebilen bir gelirmiş gibi, bu diğer Devlette, bu
Anlaşmanın 7 nci madde hükümlerine göre vergilendirilmeyi seçebilir. Bu seçim,
diğer Devletin söz konusu gelir üzerinden vergi tevkifatı yapma hakkını
etkilemeyecektir.
3. “Serbest meslek faaliyetleri” terimi,
özellikle bağımsız olarak yürütülen bilimsel, edebi, sanatsal, eğitici veya
öğretici faaliyetleri, bunun yanı sıra doktorların, avukatların, mühendislerin,
mimarların, dişçilerin ve muhasebecilerin bağımsız faaliyetleri ile özel
mesleki beceri gerektiren diğer faaliyetleri kapsamına alır.
Madde 15
BAĞIMLI
FAALİYETLER
1. 16, 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerin
hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet mukiminin bir hizmet dolayısıyla
elde ettiği ücret, maaş ve diğer benzeri gelirler, bu hizmet diğer Âkit
Devlette ifa edilmedikçe, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir. Hizmet
diğer Devlette ifa edilirse, buradan elde edilen gelir bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. 1 inci fıkra hükümlerine bakılmaksızın,
bir Âkit Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette ifa ettiği bir hizmet dolayısıyla
elde ettiği gelir, eğer:
a) Gelir elde eden kişi, diğer Devlette
ilgili takvim yılı içinde başlayan veya biten herhangi bir oniki aylık dönemde
bir veya birkaç seferde toplam 183 günü aşmamak üzere kalırsa, ve
b) Ödeme, diğer Devletin mukimi olmayan
bir işveren tarafından veya böyle bir işveren adına yapılırsa, ve
c) Ödeme, işverenin diğer Devlette sahip
olduğu bir işyerinden veya sabit yerden yapılmazsa yalnızca ilk bahsedilen
Devlette vergilendirilebilecektir.
3. Bu maddenin bundan önceki hükümlerine
bakılmaksızın, bir Âkit Devlet teşebbüsü tarafından uluslararası trafikte
işletilen bir gemi, uçak veya kara nakil vasıtasında ifa edilen bir hizmet
dolayısıyla elde edilen gelir, bu Devlette vergilendirilebilir.
Madde 16
MÜDÜRLERE
YAPILAN ÖDEMELER
Bir Âkit Devlet mukiminin, diğer Âkit
Devletin mukimi olan bir şirketin yönetim veya denetim kurulu üyesi veya bu
şirkette benzeri faaliyetlerde bulunan diğer herhangi bir organın üyesi olması
dolayısıyla elde ettiği ücret ve diğer benzeri ödemeler, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
Madde 17
SANATÇI VE
SPORCULAR
1. 14 ve 15 inci madde hükümlerine
bakılmaksızın, bir Âkit Devlet mukimi olan tiyatro, sinema, radyo veya
televizyon sanatçısı gibi bir sanatçının, bir müzisyenin veya bir sporcunun
diğer Âkit Devlette icra ettiği şahsi faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği
gelirler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir sanatçının ya da sporcunun icra
ettiği şahsi faaliyetlerden doğan gelir, sanatçının veya sporcunun kendisine
değil de bir başkasına yönelirse, bu gelir 7, 14 ve 15 inci maddelerin
hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, sanatçı ya da sporcunun faaliyetlerinin icra
edildiği Âkit Devlette vergilendirilebilir.
3. Bir sanatçı veya sporcunun bir Âkit
Devlette icra ettiği faaliyetlerden elde ettiği gelir, bu Devlete yapılan söz
konusu ziyaretin tamamen veya önemli ölçüde diğer Âkit Devletin, politik ya da
idari alt bölümünün veya mahalli idaresinin kamusal fonlarından karşılanması
halinde, bu Devlette vergiden istisna edilecektir.
Madde 18
EMEKLİ
MAAŞLARI
19 uncu maddenin 2 nci fıkrası hükümleri
saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet mukimine geçmiş çalışmalarının karşılığında
ödenen emekli maaşları ve diğer benzeri ödemeler, yalnızca bu Devlette
vergilendirilebilecektir. Bu hüküm aynı zamanda, bir Âkit Devlet mukimine
sağlanan düzenli ödemelere de uygulanacaktır.
Madde 19
KAMU
GÖREVLERİ
1. a) Bir Âkit Devletin kendisine, politik
ya da idari alt bölümüne veya mahalli idaresine bir gerçek kişi tarafından
verilen hizmetler karşılığında bu Devlet, alt bölüm veya idare tarafından
sağlanan ve emekli maaşı dışında kalan ücret, maaş ve diğer benzeri ödemeler,
yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir.
b) Bununla beraber, hizmet diğer Âkit
Devlette ifa edildiğinde ve gerçek kişi o Devletin bir mukimi olduğunda, söz
konusu ücret, maaş ve diğer benzeri ödemeler yalnızca bu diğer Devlette
vergilendirilebilecektir. Ancak bu kişinin:
i) o Devletin vatandaşı olması;veya
ii) yalnızca bu hizmeti ifa etmek için o
Devletin mukimi durumuna geçmemiş olması
zorunludur.
2. a) Bir Âkit Devletin kendisi, politik
ya da idari alt bölümü veya mahalli idaresi tarafından ya da bunlarca
oluşturulan fonlardan bu Devlete, alt bölüme veya idareye yapılan hizmetler
karşılığında bir gerçek kişiye ödenen emekli maaşları yalnızca bu Devlette
vergilendirilebilecektir;
b) Bununla beraber, gerçek kişinin diğer
Âkit Devletin bir mukimi ve vatandaşı olması halinde, söz konusu emekli maaşı
yalnızca bu diğer Âkit Devlette vergilendirilebilecektir.
3. Bir Âkit Devletin kendisi, politik ya
da idari alt bölümü veya mahalli idaresi tarafından yürütülen ticari
faaliyetlerle bağlantılı hizmetler karşılığında yapılan ücret, maaş ve diğer
benzeri ödemeler ile emekli maaşlarına 15, 16, 17 ve 18 inci maddelerin
hükümleri uygulanacaktır.
Madde 20
PROFESÖRLER
VE ARAŞTIRMACILAR
Bir Âkit Devleti, bir üniversite, yüksek
okul, okul veya bu Devletin Hükümetince kazanç gayesi gütmediği tespit edilen
diğer benzeri eğitim ya da bilimsel araştırma kuruluşunda öğretim veya bilimsel
araştırma yapmak amacıyla veya resmi bir kültürel değişim programı gereğince
ziyaret eden ve bu ziyareti sırasında veya hemen öncesinde diğer Âkit Devletin
mukimi olan bir gerçek kişinin, bu Devlete ilk ziyaret tarihinden itibaren iki
yılı aşmayan bir dönem için, söz konusu öğretim veya araştırma karşılığında
elde ettiği gelirler, bu Devlette vergiden istisna edilecektir.
Madde 21
ÖĞRENCİLER
1. Bir Âkit Devleti ziyareti sırasında
veya hemen öncesinde diğer Âkit Devletin mukimi olan ve ilk bahsedilen Devlette
yalnızca öğrenim veya mesleki eğitim amacıyla bulunan bir öğrenci veya
stajyerin, geçim, öğrenim veya mesleki eğitim masrafları için bu Devletin
dışındaki kaynaklardan yapılan ödemeler, bu Devlette vergilendirilmeyecektir.
2. Bir Âkit Devleti ziyareti sırasında
veya hemen öncesinde diğer Âkit Devletin mukimi olan ve ilk bahsedilen Devlette
öğrenimi veya mesleği ile ilgili uygulama alışkanlıkları kazanmak üzere, bir
takvim yılı içinde 183 günü aşmayacak süre veya süreler içinde hizmet ifa eden
bir öğrenci veya stajyerin elde ettiği ücretler bu diğer Devlette
vergilendirilmeyecektir.
Madde 22
DİĞER
GELİRLER
1. Bir Âkit Devlet mukiminin, nerede
doğarsa doğsun, bu Anlaşmanın daha önceki maddelerinde belirtilmeyen gelir
unsurları, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir.
2. 6 ncı maddenin 2 nci fıkrasında
tanımlanan gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelir hariç olmak üzere, bir
Âkit Devlet mukimi olan söz konusu geliri elde eden diğer Âkit Devlette yer
alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette veya bu diğer Devlette yer alan
sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve gelirin
ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ
bulunmakta ise, bu gelire 1 inci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda,
olayına göre 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
ÇİFTE
VERGİLENDİRMENİN ÖNLENMESİ
Madde 23
ÇİFTE
VERGİLENDİRMENİN ÖNLENMESİ
1. Portekiz yönünden çifte vergilendirme aşağıdaki şekilde önlenecektir:
a) Bir Portekiz mukimi, bu Anlaşma
hükümlerine uygun olarak, Türkiye’de vergilendirilebilen bir gelir elde
ettiğinde, Portekiz, bu mukimin geliri üzerinden ödeyeceği vergiden, Türkiye’de
ödediği vergiye eşit bir miktarın mahsubuna izin verecektir.
Bununla beraber söz konusu mahsup,
Portekiz’de vergilendirilebilen gelire atfedilen, mahsuptan önce hesaplanan
gelir vergisi miktarını aşmayacaktır.
b) Bir Portekiz mukimince, Anlaşmanın
herhangi bir hükmüne uygun olarak bu Devlette vergiden istisna edilen bir gelir
elde edilmesi durumunda, Portekiz, bu mukimin geriye kalan gelirine ilişkin
vergiyi hesaplarken, istisna edilen geliri de dikkate alabilir.
c) (a) bendi hükümlerine bakılmaksızın,
Portekiz mukimi olan bir şirketin (ortaklık hariç), Türkiye mukimi olan ve
Türkiye’de kurumlar vergisinden muaf tutulmamış bir şirketten temettü elde etmesi halinde, Portekiz, Portekiz
mukimi olan şirketin temettü ödemesinden önceki kesintisiz iki yıllık dönemde,
eğer temettü ödeyen şirket iki yıldan daha az bir süredir var ise, bu şirketin
var olduğu süre boyunca, temettü ödeyen şirketin sermayesinin doğrudan en az
yüzde 25 ini elinde tutmuş olması koşuluyla, bu şirketin vergi matrahına dahil
olan bu temettülerin yüzde 95 inin indirilmesine müsaade edecektir.
2. Türkiye yönünden çifte vergilendirme
aşağıdaki şekilde önlenecektir:
a) Türkiye dışında ödenen vergilerin Türk
vergisinden mahsubuna izin veren Türk mevzuatı hükümleri saklı kalmak üzere,
bir Türkiye mukiminin Portekiz kaynaklı gelirleri (kâr ve vergiye tabi gelir
dahil) dolayısıyla bu Anlaşmaya uygun olarak ve Portekiz mevzuatı gereğince
ödenecek Portekiz vergisinin, bu gelir üzerinden ödenecek Türk vergisinden
mahsubuna müsaade edilecektir. Bununla birlikte söz konusu mahsup, bu gelire
atfedilebilen, mahsuptan önce hesaplanan Türk vergisi miktarını aşmayacaktır.
b) Bir Türkiye mukimince, Anlaşmanın
herhangi bir hükmüne uygun olarak Türkiye’de vergiden istisna edilen bir gelir
elde edilmesi durumunda, Türkiye, bu mukimin geriye kalan gelirine ilişkin
vergiyi hesaplarken, istisna edilen geliri de dikkate alabilir.
BEŞİNCİ
BÖLÜM
ÖZEL
HÜKÜMLER
Madde 24
AYRIM
YAPILMAMASI
1. Bir Âkit Devletin vatandaşları, diğer
Âkit Devlette, bu diğer Devletin vatandaşlarının aynı koşullarda karşı karşıya
kaldıkları veya kalabilecekleri vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden,
özellikle mukimlik açısından, değişik veya daha ağır bir vergilemeye veya buna
bağlı mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır. Bu hüküm, 1 inci madde
hükümlerine bakılmaksızın, Âkit Devletlerden birinin ya da her ikisinin mukimi
olmayan kişilere de uygulanacaktır.
2. 10 uncu maddenin 4 üncü fıkrası
hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet teşebbüsünün diğer Âkit Devlette
sahip olduğu bir işyeri, diğer Devlette, bu diğer Devletin aynı faaliyetleri
yürüten teşebbüslerine göre daha az lehe bir vergileme ile karşı karşıya
kalmayacaktır.
2. 9 uncu maddenin 1 inci fıkrası, 11 inci
maddenin 7 nci fıkrası veya 12 nci maddenin 6 ncı fıkrası hükümlerinin
uygulanacağı haller hariç olmak üzere, bir Âkit Devlet teşebbüsünce diğer Âkit
Devletin bir mukimine ödenen faiz, gayrimaddi hak bedeli ve diğer ödemeler, bu
teşebbüsün vergilendirilebilir kazancının belirlenmesinde, söz konusu ödemeler
aynı koşullarda ilk bahsedilen Devletin bir mukimine yapılmış gibi
indirilebilecektir.
4. Bir Âkit Devletin, diğer Âkit Devletin
bir veya bir kaç mukimi tarafından, doğrudan veya dolaylı olarak, kısmen veya
tamamen sermayesine sahip olunan veya sermayesi kontrol edilen teşebbüsleri,
ilk bahsedilen Devlette, bu Devletin diğer benzeri teşebbüslerinin tabi
oldukları veya olabilecekleri vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden
değişik veya daha ağır vergilemeye veya buna bağlı mükellefiyetlere tabi
tutulmayacaklardır.
5. Bu hükümler, bir Âkit Devletin kendi
mukimlerine şahsi veya ailevi durumları dolayısıyla uyguladığı şahsi
indirimleri, vergi ve matrah indirimlerini diğer Âkit Devlet mukimlerine de
uygulama zorunda olduğu yönünde anlaşılmayacaktır.
6. Bu madde hükümleri, bu Anlaşmada
kavranan vergilere uygulanacaktır.
Madde 25
KARŞILIKLI
ANLAŞMA USULÜ
1. Bir kişi, Âkit Devletlerden birinin
veya her ikisinin işlemlerinin kendisi için bu Anlaşmanın hükümlerine uygun
düşmeyen bir vergileme yarattığı veya yaratacağı kanaatine vardığında, bu
Devletlerin iç mevzuatlarında öngörülen müracaat usulleriyle bağlı kalmaksızın,
olayı mukimi olduğu Âkit Devletin yetkili makamına veya durumu 24 üncü maddenin
1 inci fıkrasına uygun düşerse, vatandaşı olduğu Âkit Devletin yetkili makamına
arzedebilir. Söz konusu müracaat, Anlaşma hükümlerine aykırı düşen bir
vergilemeyle sonuçlanan eylemin ilk bildiriminden itibaren üç yıl içerisinde
yapılmalıdır.
2. Söz konusu yetkili makam, itirazı haklı
bulmakla birlikte kendisi tatminkar bir çözüme ulaşamadığı takdirde, Anlaşmaya
ters düşen vergilemeyi önlemek amacıyla, olayı, diğer Âkit Devletin yetkili
makamıyla karşılıklı anlaşma yoluyla çözmek için gayret sarfedecektir.
Anlaşmaya varılan her husus, Âkit Devletlerin iç mevzuatlarındaki zaman
sınırlamalarına bağlı kalınmaksızın uygulanacaktır.
3. Âkit Devletlerin yetkili makamları,
Anlaşmanın yorumundan veya uygulanmasından kaynaklanan her türlü güçlüğü veya
tereddütü karşılıklı anlaşmayla çözmek için gayret göstereceklerdir.
4. Âkit Devletlerin yetkili makamları,
bundan önceki fıkralarda belirtilen hususlarda anlaşmaya varabilmek için
birbirleriyle doğrudan ya da kendilerinden veya temsilcilerinden oluşan ortak
bir komisyon vasıtasıyla haberleşebilirler.
Madde 26
BİLGİ
DEĞİŞİMİ
1. Âkit Devletlerin yetkili makamları, bu
Anlaşma hükümlerinin yürütülmesi için gerekli olan bilgileri veya Anlaşma ile
uyumsuzluk göstermediği sürece, Anlaşma kapsamına giren vergiler ile ilgili iç
mevzuat hükümlerininyürütülmesi için gerekli olan bilgileri değişime tabi
tutacaklardır. Bir Âkit Devlet tarafından alınan her türlü bilgi, o Devletin
kendi iç mevzuatı çerçevesinde elde ettiği bilgiler gibi gizli tutulacak ve
yalnızca bu Anlaşmada belirtilen vergilerin tahakkuk veya tahsilleri veya cebri
icra ya da cezasıyla ve bu hususlardaki şikayet ve itirazlara bakmakla görevli
kişi veya makamlara (adli makamlar ve idari kuruluşlar dahil) verilebilecektir.
Bu kişi veya makamlar söz konusu bilgileri yalnızca bu amaçlar doğrultusunda
kullanacaklardır. Bu kişi veya makamlar söz konusu bilgileri mahkeme
duruşmalarında veya adli kararlar alınırken açıklayabilirler.
2. 1 inci fıkra hükümleri, hiçbir surette
bir Âkit Devleti:
a) Kendisinin veya diğer Âkit Devletin
mevzuatına veya idari uygulamalarına uymayacak idari önlemler alma;
b) Kendisinin veya diğer Âkit Devletin
mevzuatı veya normal idari işlemleri çerçevesinde elde edilemeyen bilgileri
sunma;
c) Herhangi bir ticari, sınai, mesleki
sırrı veya ticari işlemi aleni hale getiren bilgileri veya aleniyeti kamu
düzenine aykırı düşen bilgileri verme yükümlülüğü
altına sokacak şekilde yorumlanamaz.
Madde 27
DİPLOMAT
HÜVİYETİNDEKİ MEMURLAR
VE
KONSOLOSLUK MEMURLARI
Bu Anlaşma hükümleri, diplomat
hüviyetindeki memurların veya konsolosluk memurlarının uluslararası hukukun
genel kuralları veya özel anlaşma hükümleri uyarınca yararlandıkları mali
ayrıcalıkları etkilemeyecektir.
ALTINCI
BÖLÜM
SON
HÜKÜMLER
Madde 28
YÜRÜRLÜĞE
GİRME
1. Âkit Devletlerden her biri, bu
Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için kendi iç mevzuatlarında öngörülen işlemlerin
tamamlandığını diğerine bildirecektir. Bu Anlaşma, bu bildirimlerden
sonuncusunun yapıldığı tarihte yürürlüğe girecektir.
2. Bu Anlaşmanın hükümleri:
a) Portekiz’de:
(i) Kaynakta tevkif edilen vergiler
yönünden, bu Anlaşmanın yürürlüğe girdiği yılı izleyen yılın Ocak ayının
birinci günü veya daha sonra ortaya çıkan vergiler için;
(ii) Diğer vergiler yönünden, bu
Anlaşmanın yürürlüğe girdiği yılı izleyen yılın Ocak ayının birinci günü veya
daha sonra başlayan herhangi bir mali yıl içinde ortaya çıkan gelirler için
b) Türkiye’de:
Bu Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihi
izleyen Ocak ayının birinci günü veya daha sonra başlayan vergilendirme dönemi
ile takip eden vergilendirme dönemlerine ilişkin vergiler için;
uygulanacaktır.
Madde 29
YÜRÜRLÜKTEN
KALKMA
1. Bu Anlaşma, bir Âkit Devlet tarafından
feshedilinceye kadar yürürlükte kalacaktır. Âkit Devletlerden her biri,
Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıllık bir sürenin
bitiminden sonraki herhangi bir takvim yılının sonundan en az altı ay önce
diplomatik yollardan fesih ihbarnamesi vermek suretiyle Anlaşmayı feshedebilir.
2. Bu durumda Anlaşma:
a) Portekiz’de:
(i) Kaynakta tevkif edilen vergiler
yönünden, söz konusu fesih ihbarnamesinde belirtilen tarihi takip eden yılın
Ocak ayının birinci günü veya daha sonra ortaya çıkan vergiler için;
(ii) Diğer vergiler yönünden, sözkonusu
fesih ihbarnamesinde belirtilen tarihi takip eden yılın Ocak ayının birinci
günü veya daha sonra başlayan mali yılda ortaya çıkan gelirler için
b) Türkiye’de:
Söz konusu fesih ihbarnamesinde belirtilen
tarihi takip eden yılın Ocak ayının birinci günü veya daha sonra başlayan her
vergilendirme dönemine ilişkin vergiler açısından;
hüküm ifade etmeyecektir.
BU
HUSUSLARI TEYİDEN, aşağıda
imzaları bulunan tam yetkili temsilciler, bu Anlaşmayı imzaladılar.
Türk, Portekiz ve İngiliz dillerinde, tüm
metinler aynı derecede geçerli olmak üzere, 11 Mayıs 2005 tarihinde, Lizbon’da
düzenlenmiştir. Anlaşmanın yorumunda veya uygulamasında farklılık olması
halinde İngilizce metin geçerli olacaktır.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ PORTEKİZ
CUMHURİYETİ
ADINA ADINA
Ali TUYGAN Luis Campos e CUNHA
Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Devlet ve Maliye Bakanı
PROTOKOL
Türkiye Cumhuriyeti ile Portekiz
Cumhuriyeti arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi
Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının imzalandığı gün,
imzalayan taraflar, aşağıdaki ilave hükümlerin Anlaşmanın ayrılmaz bir
parçasını oluşturduğu hususunda anlaşmaya varmışlardır.
6 ncı
Maddeye Ek
6 ncı maddeye ilişkin olarak, bu maddede
belirtilen hükümlerin, müşterek menkul (kişisel) varlıklardan elde edilen
gelirler ile gayrimenkul varlıklar (mülk)’ın bakım veya işletilmesine yönelik
faaliyetlerden elde edilen gelirlere de uygulanacağı kabul edilmiştir.
8 inci
Maddeye Ek
8 inci maddenin 2 nci fıkrasının amaçları
bakımından, bu fıkra hükümlerinin, bir Âkit Devlet mukimi olan bir şirketin,
bir konsorsiyum ya da benzeri yapıdaki bir birlikten, sözkonusu konsorsiyum ya
da birlikteki hisseleri karşılığında elde ettiği kazançları kapsadığı kabul
edilmiştir.
10 uncu
Maddeye Ek
10 uncu maddenin 3 üncü fıkrasına ilişkin
olarak, “temettü” teriminin, Portekiz yönünden, kazanca katılım düzenlemelerine
atfedilen kazançları; Türkiye yönünden, yatırım fonu ve yatırım ortaklığından
elde edilen gelirleri de kapsayacağı kabul edilmiştir.
12 nci
Maddeye Ek
12 nci maddenin 3 üncü fıkrasının amaçları
bakımından, “gayrimaddi hak bedeli” terimi ile ilgili olarak, bu hak ya da
varlığın kullanımından elde edilen kazancın, hak ya da varlığın
verimliliği,kullanımı ya da tasarrufuna bağlı olarak elden çıkarılmasından
sağlanan kazançları da kapsayacağı kabul edilmiştir.
14 üncü
Maddeye Ek
14 üncü maddenin 2 nci fıkrasına ilişkin
olarak, bir Âkit Devlet teşebbüsünün, diğer Âkit Devlette bu Anlaşmanın 7 nci
maddesi hükümlerine göre vergilendirilmeyi seçmesi durumunda, sözkonusu gelir
üzerinden bu diğer Devlette stopaj yoluyla alınan vergi, bu Anlaşmanın 7 nci
maddesi hükümleri uyarınca bu gelir üzerinden hesaplanan vergiden
indirilebilir.
25 inci
Maddeye Ek
25 inci maddenin 2 nci fıkrasına ilişkin
olarak, mükellefin, karşılıklı anlaşma sonucunun vergi idaresi tarafından
kendisine bildirilmesinden sonra, söz konusu karşılıklı anlaşma sonucundan
kaynaklanan iadeyi iç mevzuat tarafından öngörülen süre içerisinde istemek
zorunda olduğu hususunda anlaşılmıştır.
BU
HUSUSLARI TEYİDEN, aşağıda
imzaları bulunan tam yetkili temsilciler, bu Protokol’ü imzaladılar.
Türk, Portekiz ve İngiliz dillerinde, tüm
metinler aynı derecede geçerli olmak üzere, 11 Mayıs 2005 tarihinde, Lizbon’da
düzenlenmiştir. Bu Protokol’ün yorumunda veya uygulamasında farklılık olması
halinde İngilizce metin geçerli olacaktır.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ PORTEKİZ
CUMHURİYETİ
ADINA ADINA
Ali TUYGAN Luis Campos e CUNHA
Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Devlet ve Maliye Bakanı